MTSO Haber Sayı 386

Page 1

MTSO, kuruluşunun 134. yıldönümünü kutluyor >3’te

Eski belediye başkanı MTSO’da sergi açtı Ekonominin yakıtı güven ve moraldir

>2’de

> 3’te

Ayhan KIZILTAN

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: 22 | SAYI: | YIL: 38617| |22SAYI: Aralık 298 2019 | 6-19 - 04 Ocak ARALIK 2020 2015

MTSO 134 yaşında Gözne Çok Programlı Anadolu Lisesi Kütüphanesi hizmete açıldı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) girişimleriyle yapımı tamamlanan Merkez Gözne Çok Programlı Anadolu Lisesi Kütüphanesi açılışı gerçekleştirildi. Kütüphane öğrencilerin yanı sıra yaz aylarında tüm Gözne halkına hizmet verecek. Gözne Çok Programlı Anadolu Lisesi Kütüphanesi açılışı MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Sadık Çağatay Güneş, MTSO Meclis ve

Komite Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Başkan İzol, kütüphaneye kendi yazdığı kitaplardan hediye ederken Oda personeli tarafından toparlanan üniversiteye hazırlık kitapları ve okuma kitapları da kütüphaneye hediye edilen kitaplar arasında yer aldı. İlk olarak Başkan Kızıltan ve Meclis Başkanı İzol başkanlığındaki MTSO heyeti kütüphaneyi ziyaret ederek gençlerle biraraya geldi. Burada İzol’un kitapları hakkında verdiği bilgi sonrasında kesilen kurdele ile kütüphanenin açılışı gerçekleştirildi. > 3’te

MTSO Futbol Şöleni Başkan Kızıltan’ın vuruşu ile başladı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) kuruluşunun 134. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen MTSO Futbol Şöleni Grup Müsabakaları ‘Roza 1925’ ve ‘Mersinspor’ takımlarının karşılaşması ile başladı. Başlama vuruşunu Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan gerçek-

leştirdi. Müsabakanın ilk golü de Başkan Kızıltan imzası taşıdı. Futbol Şöleni’nin açılış karşılaşması Roza 1925 takımının 4-2’lik üstünlüğü ile sona erdi. MTSO Çalışanları, Komite ve Meclis Üyelerinin katılımıyla oluşturulan 11’er kişilik 8 takımın mücadele edeceği MTSO Futbol Şöleni 5 hafta sürecek. Şampiyonada sporcuları Kadın Komite ve Meclis Üyeleri de yalnız bırakmadı. Tezahüratları ile destek verdikleri karşılaşmalar büyük mücadelelere sahne oldu. Müsabakalar sonunda dereceye girecek ilk takım ile gol kralı kupa ile ödüllendirilecek > 2’de

Mersin Ticaret ve Sanayi (MTSO) kuruluşunun 134’üncü yılını iki haftaya yayılan etkinliklerle kutladı. Kent Edebiyat Ödül Töreni ile başlayan kutlamalar, sanat ve spor etkinlikleri, paneller ve verilen plaketlerle devam etti. Kutlamalar gala yemeği ile son buldu.

O

da kuruluşunun 134’üncü yılı kutlamaları Mersin Kenti Edebiyat Ödül Töreni ile başladı. MTSO öncülüğünde 13 yıldır sürdürülen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, çağdaş Türk öykücülüğüne değer kazandıran Yazar Nursel Duruel değer görüldü. Etkinlikler MTSO Futbol Şöleni ile devam etti. Oda çalışanları, Meclis Üyeleri ve Komite Üyelerinin oluşturduğu 11’er kişilik 8 takımın

mücadele ettiği şölenin başlama vuruşunu Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan gerçekleştirdi. MTSO Ailesi, düzenlenen spor etkinliği sonrasında pazar kahvaltısında bir araya geldi. Sanat ve spor faaliyetleri yanında sosyal sorumluluk projeleri de unutulmadı. 134. yıl etkinlikleri çerçevesinde Oda tarafından yenilenen Merkez Gözne Çok Programlı Anadolu

B

ölgede kırsal kalkınma programlarının uygulamasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmek adına çalıştıklarını kaydeden Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Mersin İl Koordinatör Vekili Beytullah Uygur, amaçlarının sağlanan desteklerden en yüksek payı Mersin’e çekmek olduğunu vurguladı. Şu anda IPARD II 5. ve 6. çağrı kapsamında başvuruda bulunan projeler için inceleme ve değerlendirme süreçlerinin devam ettiğini belirten Uygur, bu çalışmanın tamamlanmasıyla kabul edilen projelerin sözleşmelerinin imzalanıp yatırımlara başlanaca-

MTSO 01 CMYK

ğını söyledi. Uygur, bu kapsamda Türkiye genelinde 2020 yılında 127 milyon TL yatırım yapmayı ve 62 milyon TL hibe desteği vermeyi planladıklarını ifade ederek, Mersin’in de bu destekten büyük payı almasını arzuladıklarını dile getirdi. 8. Başvuru Çağrı İlanına çıkıldığını da kaydeden Uygur, bu programı özellikle önemsediklerini, bugüne kadar verilen makine ve ekipman desteklerine ek olarak yeni makine ekipman desteklerinin olacağını anlattı. Uygur, TKDK’nın hizmetlerini, proje başvurularında nelere dikkat edilmesi gerektiğini MTSO Haber’e anlattı. > 8’de

Mersin ekonomisine yön vermek adına ‘Küresel Piyasalar ve Riskler’ ile Dünyada Değişen Dengeler ve Türkiye’ye Yansımaları’ konulu iki ayrı oturumdan oluşan bir de panel düzenlendi. Sektörün önde gelen ekonomistleri ve yazarları değerlendirmeleriyle üyelere ışık tuttu. Kutlamalar, gala yemeği ile sona erdi. Yemekte kent protokolü de MTSO ailesini yalnız bırakmadı.

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Yazar Nursel Duruel’in

MTSO, düzenlediği panellerle ekonomiye yol gösteriyor

Beytullah Uygur TKDK Mersin İl Koordinatör Vekili

Uygur: “Hedefimiz Mersin’in TKDK desteklerinden daha çok yararlanması”

Lisesi kütüphanesinin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa, Başkan Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol’un yanı sıra Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Sadık Çağatay Güneş ile Meclis Üyeleri de katıldı. Kuruluş gününde ise Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan Meclis Üyeleri; Başkan Kızıltan ve Meclis Başkanı İzol başkanlığında Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı.

M M

TSO öncülüğünde 13 yıldır sürdürülen ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, çağdaş Türk öykücülüğüne değer kazandıran Yazar Nursel Duruel değer görüldü. Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) girişimiyle 2007 yılında başlayan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 13’üncüsü düzenlendi. Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bu-

MTSO Üyelerine IPARD 8. Çağrı Programı anlatıldı >2’de

lunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak adına aralıksız düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek edebiyat ödülünün bu yılki sahibi Yazar Nursel Duruel oldu. Duruel: “Son derece değerli bir ödül” Ödülünü almasının ardından yaptığı konuşmasında Nursel Duruel, “İlk kez ödül almıyorum. Ancak buradaki ödül bana çok farklı geldi, çok heyecanlandım. Çünkü niteliği çok farklı ve anlamlı” değerlendirmesini yaptı. > 6’da

MTSO; Erbil ve Duhok Odaları ile işbirliği protokolü imzaladı >2’de

MTSO’nun 134’üncü yılında birlik ve beraberlik vurgusu yapıldı >6’da

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) kuruluşunun 134’üncü yıldönümü etkinlikleri kapsamında iki ayrı ekonomi paneli düzenledi. Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz’in de katıldığı panelin açılış konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan yaptı. Moderatörlüğünü Bloomberg HT Yapımcısı Sami Altınkaya’nın üstlendiği Küresel Piyasalar ve Riskler konulu ilk panelin konuşmacıları MTSO Danışmanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, İnfo Yatırım Menkul Değerlerden Mert Yılmaz ve Ünsped Gümrük Müşavirliğinden Rıza Mehmet Korkmaz oldu. Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler, riskler ve fırsatlara dair genel bir değerlendirme yaparak iş dünyasına büyük resmi çizen ekonomistler, Küresel Piyasalar ve Riskler konulu panelde önümüzdeki süreçte iş dünyasının atması gereken adımları, alması gereken

aksiyonları anlattı. Bu dönemde kur riskinin yönetiminin profesyonellere bırakılması görüşünde birleşen uzmanlar, kuru takip etmek yerine şirketlerin verimliliklerini artırma yöntemlerine odaklanmaları tavsiyesinde bulundu. İkinci panel, ‘Dünyada Değişen Dengeler ve Türkiye’ye Yansımaları’nı konu aldı. Moderötür Sami Altınkaya Yönetimindeki ikinci panelin konuşmacıları Dünya Gazetesi Yazarları Hakan Güldağ, Şeref Oğuz ve Vahap Munyar oldu. Ekonomiye ilişkin yaptıkları değerlendirmelerin ardından önümüzdeki süreçte atılması gereken adımlara dair görüşlerini paylaşan Dünya Gazetesi yazarları, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu risklerin yanı sıra sahip olduğu fırsatları da gözler önüne serdi. Yazarlar, iş dünyasına bu fırsatları nasıl değerlendirilebilecekleri noktasında değerlendirmeler de yaptı. > 4’te


2

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

MTSO Üyelerine IPARD 8. Çağrı Programı anlatıldı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Üyeleri, IPARD II 8. Çağrı Programı hakkında bilgilendirildi. Bu programda bir takım yenilikler getirildiğine değinen TKDK Mersin İl Koordinatör Vekili Beytullah Uygur, frigo araçlardan, soğutma, dondurma sistemlerine kadar birçok yatırımın desteklendiğini anlattı. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Mersin İl Koordinatörlüğü ve MTSO işbirliğinde 8. Çağrı Programı’na ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda Mersin İl Koordinatör Vekili Beytullah Uygur, “Bu, özel bir çağrı. İlimize özgü bir çağrı” diyerek daha çok kişinin bu çağrıdan yararlanabilmesi adına çalıştıklarını söyledi. Bu çağrıda inşaat desteği bulunmadığını, yalnızca makine ekipman, proje, danışmanlık giderleri ve görünürlük desteklerinin yer alacağını kaydeden Uygur, “Bu durum yeni işletmelere destek verilmiyor anlamına gelmesin. İnşaat kalemini kendi cebinden karşılayanlara yine destek verilecektir” açıklamasını yaptı. IPARD I’de frigo araçların destek kapsamında olduğunu hatırlatan Uygur, “Sonrasında bu destek kaldırıldı ancak büyük talep vardı. Bu talepler değerlendirildi ve 8. Çağrı Programı’nda da frigo araçlara destek veriliyor. Bunun yanında soğutma, dondurma sistemlerine de destek eklendi. Aynı şekilde yenilenebilir enerji desteği de sürüyor” ifadelerini kullandı.

Boz: “8. Çağrıda bir takım değişiklikler oldu” Ardından Mersin İl Koordinatörlüğü Uzmanlarından Emrah Boz teknik detaylar hakkında bilgi verdi. Hibe oralarından başvuru koşullarına kadar birçok konuya değinen Boz, 8. çağrıda uygulanacak değişiklikleri ise şöyle özetledi: “ Süt ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması sektöründe süt işleyen işletmeler ve süt toplama merkezleri için önceki çağrılardaki 70 ton/gün olan üst kapasite sınırları kaldırıldı. Böylece süt toplama merkezleri için herhangi bir alt ve üst limit kalmadı. Süt işleyen işletmeler için sadece 10 ton/gün alt limit şartı aranacak. Meyve ve sebzelerin işlenmesi ve pazarlanması sektöründe, daha önce sadece narenciye, plantain ve sert kabuklu meyvelerin kurutulması için destek varken bu çağrı ile web sitemizde yayınlanan meyve ve sebze listesindeki tüm ürünlerin kurutulması ve dondurulması da desteklenecek. Dondurma ve şoklama işlemleri için gerekli makine-ekipmanlar uygun harcama listesine eklenebilecek. Süt işleme ve toplama, et işleme (kesimhaneler hariç), meyve-sebze ve su ürünlerinin işlenmesi sektörlerinde soğutuculu araç (motorlu taşıt ve soğutma tankı/kasası birlikte) destek kapsamına alınacak. 8. Çağrıda sadece makine-ekipman alımı ve işletmenin öz tüketimi için yenilenebilir enerji yatırımlarına destek verilecek. Projesinde yapım işi yer alan başvuru sahipleri söz konusu harcamaları kendileri karşılamak şartı ile başvuru sunabilir. 8’inci Çağrı İlanı çerçevesinde, uygun harcamalara ait alt ve üst limitlerin hesaplanmasında Avro kuru 1 Avro=6,1895 TL olarak kullanılacak.”

Eski belediye başkanı MTSO’da sergi açtı

M

ersin Güzelyayla Eski Belediye Başkanı Sayım Koç, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde kişisel resim sergisi açtı. Tutkuyla bağlı olduğu tuvallerinde Toroslar’ın vazgeçilmezi Yörükleri konu alan sanatçı, Yörüklerin kaybolmaya yüz tutmuş kültür ve değerlerini gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. MTSO Sanat Galerisi, Ressam Sayım Koç’un resim sergisini ağırlıyor. 32’inci kişisel sergisini açan Koç, sanatseverlerin beğenisine sunduğu 35 eserinde Toroslar’ın vazgeçilmezi Yörüklerin kaybolmaya yüz tutmuş kültür ve değerlerini gün yüzüne çıkarıyor. Geçmiş yıllarda MTSO Sanat Galerisi’nden resim eğitimi de alan Koç’un sergisine, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Gülcan Kış, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Bedrettin Güneş, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Fatma Yanık ile MTSO Sanat Galerisi Sorumlusu Seda Şahbaz ve sanatseverler katıldı. Sergi açılışında konuşan Koç, Mersin’de doğup büyüdüğünü ve bu kentin bir çocuğu olarak bizzat yaşadığı kültürü tuvallere aktardığını söyledi.

MTSO 02 CMYK

Öğretmenlik, belediye başkanlığı, çiftçilik gibi birçok iş kolunda faaliyet gösterdiğini anlatan Koç, hiçbir zaman resimden vazgeçmediğini, çocukluğundan bu yana resme meraklı olduğunu söyledi. Uzun yıllar MTSO Sanat Galerisi’nde Ressam İlhan Çevik’ten resim kursları aldığından bahseden Koç, sanatta 27’nci yılını geride bıraktığını bildirdi. Bu sergisiyle geçmişten geleceğe mesaj vermek istediğini ifade eden Koç, “Bazı değerlerimiz, örneğin, Orta Toroslar’ın insanı, yaşayışı, kültürü ve doğal güzellikleri, teknolojinin gelişimine yenik düşüyor. Ben de bu değerlerimizi tablolarda yaşatmaya çalışıyorum” diye konuştu. Sanatçı Sayım Koç, MTSO tarafından geçtiğimiz günlerde sektöre yıllarca verdikleri hizmetlerle, yaptıkları çalışmalarla iz bırakan 10 eğitimci arasında plaket almıştı. Yurt içi ve yurt dışında koleksiyonlarda resimleri bulanan sanatçı, çalışmalarına kendi resim atölyesinde devam ediyor. 2 Ocak’a kadar açık kalacak sergi, hafta içi 08.30-18.00, hafta sonu ise cumartesi günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

MTSO Futbol Şöleni Başkan Kızıltan’ın vuruşu ile başladı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) kuruluşunun 134. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen MTSO Futbol Şöleni Grup Müsabakaları ‘Roza 1925’ ve ‘Mersinspor’ takımlarının karşılaşması ile başladı. Başlama vuruşunu Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan gerçekleştirdi. Müsabakanın ilk golü de Başkan Kızıltan imzası taşıdı. Futbol Şöleni’nin açılış karşılaşması Roza 1925 takımının 4-2’lik üstünlüğü ile sona erdi. MTSO Çalışanları, Komite ve Meclis Üyelerinin katılımıyla oluşturulan 11’er kişilik 8 takımın mücadele edece-

11 No’lu Komite Bursa’dan umutlu döndü

M

TSO 11 No’lu Komite Üyeleri Bursa’da Bursaf 4. Ayakkabı ve Deri Ürünleri Fuarı’nı ziyaret etti. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar 2019 Ödül Töreni’ne de katılan MTSO Heyeti, aynı zamanda bölgedeki komite üyeleriyle bir araya gelip fabrikalarını ziyaret ederek iş bağlantıları kurdu. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti Meslek Komitesi Üyeleri, Bursa’da4-7 Aralık günleri arasında Merinos AKKM Fuar Merkezi’nde düzenlenen Bursaf 4. Ayakkabı ve Deri Ürünleri Fuarı’na katıldı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilgili komite üyeleriyle bir araya gelen MTSO Heyeti, Bursa’dan iş bağlantıları ile döndü. Konuyla ilgili açıklama yapan 11 No’lu Meclis Üyesi Özcan Demir, “Temaslarımız sırasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Tekstil ve Konfeksiyon Komite Üyeleriyle bir araya gelerek hangi alanlarda işbirliği yapabileceğimizi görüştük. Özellikle perde, kumaş ve havlu konusunda birlikte çalışabileceğimizi saptadık” dedi. Bursalı meslektaşlarını Mersin’e davet et-

tiklerini kaydeden Meclis Üyesi Mehmet Rıza Boyraz ise, “Yaptığımız görüşmelerde Bursa’daki komite üyelerinin özellikle çarşı esnafını canlandırmak adına çok güzel projeler geliştirdiklerini gördük. Biz de benzer çalışmaları Mersin’e taşımak istediğimizi anlattık” dedi. 11 No’lu Komite Başkanı Kemal Dede Bursa temasları için, “Çok verimli iş görüşmeleri gerçekleştirdik. Özellikle 6 fabrikayı ziyaret edip incelemelerde bulunduk ve üretici firmalar olmaları nedeniyle karşılıklı ticaretimizi hangi alanlarda artırabileceğimizi saptadık” ifadelerini kullandı. Komite Başkan Yardımcısı Mehmet Önder Usta ise özellikle ihracata yönelik faaliyet gösteren Mersinli firmalarla Bursa’daki üretici firmalar arasında temas kurduklarına değinerek, “Kentimizde konfeksiyon ihracatının yoğun olarak yapıldığı bir serbest bölgeye sahibiz. Buradaki firmalarımızla fabrika temsilcilerinin görüşmesini sağladık. Gerekli anlaşmalar sağlandı. Önümüzdeki günlerde temasların artacağına inanıyoruz” diye konuştu.

MTSO; Erbil ve Duhok Odaları ile işbirliği protokolü imzaladı

M

TSO yurtdışı temaslarını artırıp, dış ticaretini geliştirme yönündeki çalışmalarını sürdürüyor. Yılın son ayında Irak’ın Erbil ve Duhok kentleri Ticaret ve Sanayi Odaları ile işbirliği anlaşmaları imzalandı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) yurtdışı temaslarına Irak’ın iki ticaret ve sanayi odası ile imzaladığı işbirliği anlaşmaları ile sürdürdü. 3. Türkiye – Irak Yatırım ve Ticareti Zirvesi için Mersin’e gelen Erbil Ticaret ve Sanayi Odası ve Duhok Ticaret ve Sanayi Odası ile ayrı ayrı imzalanan anlaşmalarla karşılıklı ticaretin artırılması hedefleniyor. 3. Türkiye – Irak Yatırım ve Ticareti Zirvesi’nde düzenlenen törende MTSO adına protokolü Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan imzalarken Erbil Ticaret ve Sanayi Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dara Jalil Al-Khayat, Duhok Ticaret ve Sanayi Odası adına ise Yönetim Kurulu Başkanı Ayad H.Abdulhalim imza attı. Proto-

kole Mersin Valisi Ali İhsan Su ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Devlet Bakanı Aydın Maruf da şahitlik etti. Törende bir de konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan, aynı coğrafyada yaşayan Türkiye ve Irak’ın kardeş olduğunu vurguladı. Ortadoğu coğrafyasının çok büyük zenginliklere sahip olduğunu kaydeden Kızıltan, “Biz birlikte hareket edersek bölgedeki savaşları bitirip ekonomik olarak hep birlikte yükselebiliriz” diye konuştu.

Ayhan KIZILTAN

A. Kadir DÖLEK Derya GÜLEÇ

Müsabakalar sonunda dereceye girecek ilk takım ile gol kralı kupa ile ödüllendirilecek. ği MTSO Futbol Şöleni 5 hafta sürecek. Şampiyonada sporcuları Kadın Komite ve Meclis Üyeleri de yalnız bırakmadı. Tezahüratları ile destek verdikleri karşılaşmalar büyük mücadelelere sahne oldu. Müsabakalar sonunda dereceye girecek ilk takım ile gol kralı kupa ile ödüllendirilecek Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, 134’üncü yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen bu organizasyonun MTSO ailesi içinde birlik ve beraberliği artıracağına inandığını söyledi. Maçların fairplay ruhu ile oynanacağından emin olduğunu vurgulayan Kızıltan, tüm takımlara güvendiğini söyledi. 134’üncü yıl kutlamalarının Mersin Kenti Edebiyat Ödülü ile başlayıp futbol şöleni ile sürdürdüğünü kaydeden Kı-

zıltan, yalnızca kent ekonomisi değil, sanattan spora tüm alanları önemsediklerini dile getirdi. Roza 1925 takımı formasıyla sahaya çıkan MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise maç sonrası yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Futbol demek dostluk, samimiyet, kenetlenme demek. Biz de bu organizasyon ile bunu amaçladık. Kendi Meclis Üyelerimiz ve personelimizle bir araya geldik. Şampiyon olan takımımız, iyi oyuncularımızla önümüzdeki süreçte kardeş odalarımızla, diğer şehirlerle de organizasyon yapabiliriz.”

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00 Çağrı Merkezi: 0 850 304 33 33

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

Ekonominin yakıtı güven ve moraldir Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

2019 yılını tamamlarken, Türkiye’nin en eski Ticaret ve Sanayi Odalarından biri olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak 134’üncü kuruluş yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.

T

arihi bir buçuk asra yaklaşan öncü bir Oda olarak; üye hizmetlerimiz ve kent ekonomisi başta olmak üzere, Mersin’de eğitimden sanata, spordan tüm kültürel etkinliklere, fuarlardan festivallere kadar kentin sosyal yaşam kalitesini arttırmaya yönelik her çabanın ya öncüsü ya da parçası olduk, olmaya da devam edeceğiz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası siyaset ve ideolojiler üstü yapısıyla, kentin ortak paydası olmayı başaran duruşuyla Mersin’in bir demokrasi ve Cumhuriyet değerleri merkezi olmuştur. Gücünü bu özgürlükçü yapıdan, akıl ve bilim temelli yaklaşımlardan almaktadır. Bu yapı ve bu sorumluluk duygusuyla tamamen gönüllülük ilkesiyle görev alan MTSO Meclisi, Yönetimi ve Meslek Komitelerimizle 134 yıllık bir kuruma yakışan ciddiyetle, sorunlara kızmadan, moralimizi

bozmadan ve geleceğe olan umudumuzla çalışmaya devam edeceğiz. Girişimci, paradan para kazanan değil, üretimden para kazanan kişidir 2019 yılı ekonomik anlamda iş dünyamız için gerçekten sıkıntılı bir yıl oldu. 2018’de başlayan ve tek amacı ülkemize yönelik terör tehdidini engellemek olan sınır ötesi askeri harekatlar sonucu Türkiye’nin haklı davasındaki net tutumundan dolayı ABD ve AB’nin çıkardığı haksız zorluklara maruz kaldık. Bunlardan dolayı yaşanan başta döviz sorunu olmak üzere, yaşanan ekonomik sorunlar sonucunda reel sektör kısa ve orta vadede daralmalar yaşadı. Ancak, son aylarda bazı uluslararası kredi derecelendirme kurumlarının doğru kararlar vermesi, Rusya ve İran gibi komşularla

MTSO, kuruluşunun 134. yıldönümünü kutluyor

ilerleyen iyi ilişkiler, enflasyondaki azalma trendi ve dövizdeki durulma, geleceğe yönelik olumlu işaretleri de ortaya koymaya başladı. Eksiklerimiz var ama yapabildiklerimizi de küçümsemeden, yapılanlar adına emek veren herkese Mersinliler olarak teşekkür ediyoruz. Eksikler tamamlandıkça Mersin iş dünyası yatırıma dönmek istiyor. Aslında Türkiye genelinde de durum bu. İş dünyası uzun süredir beklemedeydi. Güvensizliğin yarattığı bu zorunlu bekleyiş ülkeye işsizlik olarak döndü. Girişimcinin bu bekleyişi üretimde azalma olarak döndü, yatırımlarda azalma olarak döndü. Türk iş dünyası, Türk girişimcisi beklemekten bıktı. Artık bekleme zamanı değil. Dövizdeki durulma, faizlerin düşmesi ve enflasyondaki düşüş girişimcileri motive etmekte ve bekleyen girişimcinin yatırım

TSO, kuruluşunun 134’üncü yılını kutluyor. Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan yıldönümü dolayısıyla, “134. yaşımızda bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” derken, Meclis Başkanı Hamit İzol, “ Mersin bu birlik ve beraberliği ile çok daha güzel günler görecektir” ifadelerini kullandı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu, Meclis ve Meslek Komite Üyeleri, Odanın kuruluşunun 134. yıldönümü dolayısıyla Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında, Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan ve Meclis Başkanı İzol’un Atatürk Anıtı’na çelenk bırakması ile devam etti. Kızıltan: “Güçlü MTSO, güçlü Mersin” Törende konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan sözlerine, “Kuruluş yıldönümümüzde bir arada bulmaktan büyük mutluluk

MTSO 03 CMYK

duyuyor, başarılarla dolu nice 134 yıllar diliyorum” diyerek başladı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda buluşup hitap etmekten büyük kıvanç duyduğunu vurgulayan Kızıltan, MTSO’nun Yönetim Kuruluyla, Meclisiyle, Komiteleriyle, Üyeleri ve Çalışanlarıyla Kentin en büyük, güçlü ve kucaklayıcı ailesi olduğunu söyledi. “Var mı MTSO kadar Kenti düşünen, Mersin için çalışan, fabrika kuran, ihracat yapan, üretip istihdam sağlayan?” sorusunu yönelten Kızıltan, “Kentin önde gelen sivil toplum kuruluşlarının Başkanları ile MTSO çatısı altında birlikteyiz. Bu, Mersin’i ileriye taşıyacak büyük bir güç. Bu, her zaman söylediğim gibi “Güçlü MTSO, Güçlü Mersin anlamına geliyor.” dedi. İzol: “MTSO; 134 yıllık bir çınar” MTSO’nun 134 yıllık bir çınar olduğunu kaydeden Meclis Başkanı Hamit İzol, “Bugün kutlamayı Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda gerçekleştirmenin onuru içinde-

yiz. Bundan dolayı tören; hem bu memleketi omuz omuza kurtaran ve bizlere hediye eden atalarımıza bir minnet,hem Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı kuran, emek veren, bugünlere getiren büyüklerimize bir teşekkür, hem de gelecek kuşaklara verilecek bir söz anlamı taşımaktadır” dedi. Mersin’in bu birlik ve beraberliği ile çok daha güzel günler göreceğine inandığını vurgulayan İzol sözlerini şöyle tamamladı: “Dikensiz gül bahçesi olmaz. Elbette sorunlarımız olacak ama inanıyorum ki Mersin’in güzel insanlarının birbirine olan sevgisi, saygısı, hoşgörüsü ile yarattığımız barış ve huzur atmosferi, odamızın hizmetleri ve Mersin insanının girişimci ruhu ile ortaya çıkan ekonomik refah, Kentimizi çok daha güzel bir yer yapacaktır. MTSO;Kentin birliğine, dirliğine, huzur ve zenginliğine katkı koymaya devam edecektir. MTSO’nun bir parçası olmaktan, siz değerli dostlarımla Mersin’e, ülkeme ve insanımıza hizmet etmekten onur duyuyorum. 134’üncü yılımız kutlu olsun.” dedi.

Sürdürülebilir kalkınmanın temeli üretimdir İş dünyası 2020 yılında makro anlamda istikrarın ve güvenin tesis edilmesini beklemektedir. Ekonomide, siyasette, demokraside, hukukta, eğitimde, bizi gelişmiş dünyasın bir parçası yapacak olan tüm evrensel değerlerde yakalanacak istikrar ve topluma bu anlamda verilecek güven doğrudan ekonomiye yansıyacaktır. Çünkü, ekonominin yakıtı moral ve güvendir. Tüm bun-

Mersin’in ve Türkiye’nin yarınlarına inanıyoruz Tüm hedefler temelinde; 134. kuruluş yılını tamamladığımız Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız, geleneklerinden gelen sorumluluk bilinciyle, başta üyelerimize daha iyi hizmet sunmak, kentimizin rekabet ve yatırım avantajlarını ön saflara taşımak önceliğimiz olacaktır. 2020 yılının sizlere, camiamıza, Mersin’e ve ülkemize önce huzur sonra bol kazançlı ve sağlıklı günler getirmesi dileğiyle tüm Mersinlilerin yeni yılını kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

Gözne Çok Programlı Anadolu Lisesi Kütüphanesi hizmete açıldı

M M

iştahını artık az da olsa arttırmaktadır. Girişimci artık piyasalara güven duymak istiyor. Bekleyen girişimci paradan para kazanan kişi değildir. Girişimci yatırımdan, üretimden para kazanan kişidir. Her soruna rağmen piyasaların kendi kuralları içinde işlemesine izin verildiğinde çözümler de kendiliğinden geliyor.

lar sürdürülebilir bir kalkınmanın temeli olan üretime yansıyacaktır. Çünkü sürdürülebilir bir kalkınmanın temeli üretim olmak zorundadır. Küresel anlamda tanımlanması zor bir ekonomik dönemden geçiyoruz. Ticaret tam bir savaş aracı olmuş durumda. Sert bir rekabet var. Kuralsızlığın arttığı, risklerle dolu bir küresel ekonomi ile karşı karşıyayız. Bunlarla mücadele etmek ve bu zorluklar arasında ayakta kalabilmenin yollarını bulmak zorundayız. Bunların başında etkin bir kamu ve özel sektör iş birliği geliyor. Hatta bu ekonomik çabaya artık yerel yönetimleri de entegre etmenin zamanı geldi de geçiyor bile. İkinci olarak firma sayımızı arttırmak ve kurumsal hale getirerek daha uzun soluklu firmalar haline gelmelerini sağlamak gerekiyor. Üçüncü olarak üretimi başat gündem yapmak gerekiyor. Dördüncüsü bu üretimi mutlaka ihracata entegre etmek gerekiyor. Beşinci olarak katma değer yaratmanın çağımızdaki en etkin yolu olan yüksek teknolojiyi üretime entegre etmek gerekiyor. Altıncı olarak kaliteli insan kaynağını iyi eğiterek, beceri kazandırarak doğru sınıflandırmak, insanımızı becerilerine göre istihdam etmek gerekiyor. Bunlar Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın projelerinin ana çıkış noktalarıdır. Büyük mesafeler alınmıştır ama hedefleri olan bir Mersin, hedefleri olan bir Türkiye için bu seviye yetmez. Bunlar özellikle küçük ve orta ölçekli tüm KOBİ’lere yaygınlaştırılmadan başarılı olamayız.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) girişimleriyle yapımı tamamlanan Merkez Gözne Çok Programlı Anadolu Lisesi Kütüphanesi açılışı gerçekleştirildi. Kütüphane öğrencilerin yanı sıra yaz aylarında tüm Gözne halkına hizmet verecek. Gözne Çok Programlı Anadolu Lisesi Kütüphanesi açılışı MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Sadık Çağatay Güneş, MTSO Meclis ve Komite Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Başkan İzol, kütüphaneye kendi yazdığı kitaplardan hediye ederken Oda personeli tarafından toparlanan üniversiteye hazırlık kitapları ve okuma kitapları da kütüphaneye hediye edilen kitaplar arasında yer aldı. İlk olarak Başkan Kızıltan ve Meclis Başkanı İzol başkanlığındaki MTSO heyeti kütüphaneyi ziyaret ederek gençlerle biraraya geldi. Burada İzol’un kitapları hakkında verdiği bilgi sonrasında kesilen kurdele ile kütüphanenin açılışı gerçekleştirildi. Kızıltan: “Kütüphanenin herkese açık olması önemli” Açılış töreninde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan

Kızıltan, kendisinin de Gözne’de doğduğunu hatırlatarak, “Burası, hayatımda önem taşıyan az sayıda yerden biri. Çocukluğum ve gençliğim Gözne’de geçti. Bu nedenle bu kütüphanenin benim için anlamı büyük” dedi. Ülke kalkınmasında en önemli unsurun eğitim olduğunu vurguladığı konuşmasını Kızıltan, şöyle tamamladı: “Eğitimi en üst seviyelere taşımalıyız. Burada yöneticilere ve eğitimcilere büyük görevler düşüyor. Atatürk’ün dediği gibi fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler yetiştirdiğinizden eminim. Bu ülkeyi kalkındırmak için düşündüğünü uygulayan, sorgulayan, okuyan gençler gerekli. Kütüphanenin herkese açık olması ise ayrıca önemli. 365 gün kullanılmasını dilerim. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” İzol: “En büyük ihtiyaç okumak” Meclis Başkanı Hamit İzol ise ülkenin en büyük ihtiyacının okumak olduğunu vurguladı. Özellikle kadınların okumasını ayrıca önemsediğini dile getiren İzol, “Okullarımız bizim için çok önemli. Öğretmenler baştacımız. Yavrularımız ise geleceğimiz. Özellikle kızlarımız okumalı. Okumalı ki erkek baskısına maruz kalmasın.

Kimseye muhtaç olmasın” değerlendirmesini yaptı. Okulların fabrikalardan önemli olduğunu ifade eden İzol, fabrikaları yapacak kişilerin de okuyan gençler olduğunu, ülkeyi yönetecek kişilerin de yöneticileri seçecek kişilerin de okuyan nesiller olması gerektiğini, bu nedenle herkesin çocuğunu en iyi şekilde yetiştirebilmesinin önem taşıdığını söyledi. Okul Müdürü Mehmet Ali Deveci, ülkelerin kalkınmasının özellikle kasabalar, köylerdeki gençlerin kültürel, sanatsal ve ekonomik olarak gelişmesiyle mümkün olabileceğini belirtip, bunu sağlamanın yolunun da eğitimden geçtiğini söyledi. “Bugün okulumuza yapılan kütüphane, geleceğe yapılan en önemli yatırım olacaktır” diyen Deveci, 4 bine yakın hikaye ve romanı okurlara sunacaklarını anlattı. Deveci, kütüphaneyi yalnızca öğrencilere değil, yöre halkının kullanımına açacaklarını da sözlerine ekledi. Öğretmen Faik Güçlü ile birlikte hayallerinin Mersin’de kütüphanesiz okul bırakmamak olduğunu kaydeden Dr. Ruhsar Uçar ise konuşmasında, “Bugün 4’üncü okulumuzun kütüphanesini açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mikail Eren, insanların kelime haznelerinin yüzde 10’u ile düşünüp konuştuğunu, bu nedenle okumanın gelişim açısından önem taşıdığını dile getirirken, Gözne Muhtarı Şevket Taşkın, kütüphane açılışı ile okulun önemli eksiklerinden birisinin gedirildiğini söyledi. Tören, Okul Müdürü Deveci’nin Başkan Kızıltan’a verdiği teşekkür plaketi, öğrencilerin koro performansı ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.


4

5

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

Kur riskinizin yönetimini profesyonellere bırakın

Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler, riskler ve fırsatlara dair genel bir değerlendirme yaparak iş dünyasına büyük resmi çizen ekonomistler, Küresel Piyasalar ve Riskler konulu panelde önümüzdeki süreçte iş dünyasının atması gereken adımları, alması gereken aksiyonları anlattı.

T

ürkiye ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler, riskler ve fırsatlara dair genel bir değerlendir-

me yaparak iş dünyasına büyük resmi çizen ekonomistler, Küresel Piyasalar ve Riskler konulu panel-

de önümüzdeki süreçte iş dünyasının atması gereken adımları, alması gereken aksiyonları anlattı.

Sürdürülebilir kalkınma için öncelik üretim olmalı

F

Bu dönemde kur riskinin yönetiminin profesyonellere bırakılması görüşünde birleşen uzmanlar, kuru takip etmek yerine şirketlerin verimliliklerini artırma yöntemlerine odaklanmaları tavsiyesinde bulundu. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) kuruluşunun 134’üncü yıldönümü etkinlikleri kapsamında ekonomi paneli düzenledi. Moderatörlüğünü Bloomberg HT Yapımcısı Sami Altınkaya’nın üstlendiği Küresel Piyasalar ve Riskler konulu panelin konuşmacıları MTSO Danışmanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, İnfo Yatırım Menkul Değerlerden Mert Yılmaz ve Ünsped Gümrük Müşavirliğinden Rıza Mehmet Korkmaz oldu. Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin, yaşanan risklerin ve fırsatların anlatıldığı panelde iş dünyasına önümüzdeki süreçte almaları gereken aksiyonların ipuçları verildi. Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz’in de katıldığı panelin açılış konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan yaptı.

Dünyada Değişen Dengeler ve Türkiye’ye Yansımaları Paneli

Küresel Piyasalar ve Riskler Paneli

Dünya Gazetesi yazarları Türkiye ekonomisinin çıkış yapması adına doğru eğitime ve firmaların sürdürülebilirliklerinin sağlanmasına büyük önem verilmesi noktasında görüş birliğine vardı.

Yılmaz: “İki sorun var biri eğitim, biri hukuk”

E

konomiyi izlerken bakılması gereken 5 önemli gösterge olduğuna değinen MTSO Danışmanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, bu göstergeleri büyüme, işsizlik rakamları, bütçe dengesi, cari denge ve enflasyon olarak sıraladı. Ekonomi büyümüyorsa şirketlerin nakit akışının bozulacağını, üretilen malın satılamayacağını, stokların eriyeceğini kaydeden Uzunoğlu, Türkiye’nin büyüme rakamlarının da gerilediğine dikkat çekti. Son çeyrekte yüzde 0.9’luk bir artış yaşandığını hatırlatan Uzunoğlu, “Bu işin kaynağına bakınca kamu harcamaları görünüyor. Ancak tehlikeli bir durum var 5 çeyrektir yatırımlar gelmiyor” dedi. Ardından işsizlik rakamlarını değerlendiren Uzunoğlu, işsizliğin büyük sorun olduğunu ve yatırımların olmadığı ortamda iş yaratmanın da mümkün olamayacağını söyledi. Karşılıksız verilen desteklerin de işsizliği körüklediğine işaret eden Uzunoğlu, bu yöntemle insanların evde oturmasının teşvik edildiğini söyledi. Bütçe dengesine de değinen Uzunoğlu, vatandaşın son 2-3 yıldır kendisini korumak ardına bütçesini sıktığını anlattı. Dış dengede ise cari fazla verildiğini açıklayan Uzunoğlu, “Cari dengede fazla vermek iyi. Döviz üretmeye başlamışız ama büyüme olmazsa otomatik olarak ithalat azalır ve döviz de üretemezsiniz” değerlendirmesini yaptı. Son olarak enflasyona değinen Uzunoğlu, şunları söyledi:

MTSO 04 CMYK

“Gelişmekte olan ekonomilerde ortalama enflasyon yüzde 4. Gelişmiş ülkelerde ise 1.75. Türkiye’ye gelince biz halen çift haneli enflasyon rakamlarıyla uğraşıyoruz. Nedeni kur artışı deniyor, hayır değil. Kur artışı enflasyona neden olmuş olabilir ama bunun temeline bakmalı. Siz yıllarca üretimi ithalata bağımlı hale getirirseniz. Tarım ülkesi olarak tarım ürünlerini dahi ithal ederseniz kur artınca enflasyon olur. Üretimden çıkıp hizmet sektörüne yönelirseniz enflasyon artar.” “Kur riskinizi yönetmeyi profesyonellere bırakıp işinize yoğunlaşın” Uzunoğlu iş dünyasının bu şartlarda nasıl hareket etmesi gerektiğinin ipuçlarını da verdi. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte yavaş büyüyeceğini, hızlı bir büyüme halinde cari açığın patlayıp döviz kurlarına ciddi baskılar gelebileceğini kaydeden Uzunoğlu, şu tavsiyelerde bulundu: “Hızlı büyüme olmayacağı için nakit akışınız önümüzdeki dönemde de bozulmaya devam edecek. Finans, kapital şu anda büyük firmaların insafına kalmış durumda. Çünkü kredileri onlar kullanabiliyor. Bu nedenle ev, araba almak gibi hayaller kurmayın. Kur ve faiz riskinizi iyi yönetin ama bunu kendiniz yönetmeye çalışmayın. Mutlaka profesyonellerden hizmet alın. Siz, işinizi nasıl yöneteceğinize, veriminizi nasıl artıracağınıza odaklanın.”

Oğuz: “Halen ajandamızda işbirliği yok”

Korkmaz: “İhracat üzerindeki yükler kaldırılmalı”

Uzunoğlu: “5 çeyrektir yatırımlar gelmiyor”

İ

nfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz ise bardağın dolu tarafını göstermek istediğini söyledi. Türkiye genelinde artık en kötünün görüldüğü, dipten dönüşün toparlanmanın sinyallerinin gelmeye başladığı algısı bulunduğunu anlatan Yılmaz, “Ancak bu algıdan ülkenin hızla eski günlerine geri döneceği anlamını çıkarmak zor. Esas sorun büyümek değil, işin zeminini sağlamlaştırmadan, fiyat istikrarı sağlamadan büyümek” dedi. Türkiye’nin önünde iki önemli sorun bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, bunlardan birisini eğitim, diğerini ise hukuk olarak açıkladı. “Bu ülkedeki çocukların yüzde 65’i okuduğunu anlayamıyor, neden sonuç ilişkisi kuramıyor” diyen Yılmaz, bu sorun çözülmeden ülkenin büyümesinin beklenmesinin zorluklarına dikkat çekti. “Kur riskinizi kontrol edin” Dövize yönelik değerlendirmeler de yapan Mert Yılmaz, kur ne olur diye düşünmek yerine firmaların kur riskinden korunmasının önemli olduğunu söyledi. “Dünyada belirsizlikler sürerken, döviz açığı varken kimse rahat uyuyamız” diyen Yılmaz, “Kendi işinizi doğru kur riski ile yönetme konusunda adım atmalısınız” tavsiyesinde bulundu. Kurun artık 5.80’in altına inmesinin doğru olmayacağına da değinen Yılmaz, ekonomi yönetiminin de düşük bir kur isteği olmadığını anlattı. Nasıl bir 2020 yılı beklediği

sorusunu da yanıtlayan Yılmaz, 2019’a göre daha iyi olacağını düşündüğünü ama istenen temponun yakalanmasının zor olacağına inandığını söyledi. İstenen büyüme rakamlarına giderken dikkatli adımlar atılması gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Faiz indiriminde dar bir alan kaldığını düşünmüyorum. Binanın temelini sağlamlaştırmadan tek hane faiz vurgusunda ısrarcı davranmak günün birinde farklı yan etkilerle karşı karşıya bırakabilir” yorumunu yaptı. “Firmaların MR’ı doğru çekilmeli” Türkiye’nin kamuda da özel sektörde de verim sorunu bulunduğunu belirtip, eski iş yapma yöntemleriyle rekabetin mümkün olmayacağını kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Zor bir dönemden geçiliyor ve doğru destekler verilmeli. Şirketini kurtaracak, insana, teknolojiye yatırım yapmış, üreten, ihracat yapan bir firmaya 100 lira destek verseniz zor döneminde belki onu kurtarabilecekken alacağı parayı batıracağı belli olan bir başka firma da 100 lira destek istiyor diye var olan destek 50-50 paylaştırılınca ikisi de batıyor. Bu hatadan vazgeçilmeli. Sektörlerin tek tek MR’ı çekilmeli. Rekabet gücü olmayanları, insana, teknolojiye yatırım yapmayanları sistemden çıkarmalı. Adam ben battım diyor, devlet hayır batmadın biz seni yüzdüreceğiz diye ısrar ediyor. Böyle olmaz. herkese farklı reçete yazılmalı.”

irmaların 2 ve 3. kuşakları yetiştirilirken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin ipuçlarını veren yazarlar, kalkınmak için üretimin de önemine dikkat çekti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 134. yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen ikinci panel, ‘Dünyada Değişen Dengeler ve Türkiye’ye Yansımaları’nı konu aldı. Moderötür Sami Altınkaya Yönetimindeki ikinci panelin konuşmacıları Dünya Gazetesi Yazarları Hakan Güldağ, Şeref Oğuz ve Vahap Munyar oldu. Ekonomiye ilişkin yaptıkları değerlendirmelerin ardından önümüzdeki süreçte atılması gereken adımlara dair görüşlerini paylaşan Dünya Gazetesi yazarları, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu risklerin yanı sıra sahip olduğu fırsatları da gözler önüne serdi. Yazarlar, iş dünyasına bu fırsatları nasıl değerlendirilebilecekleri noktasında değerlendirmeler de yaptı.

Ü

spet Gümrük Müşavirliğinden Rıza Mehmet Korkmaz ise dünyadaki gelişmeleri değerlendirip büyük resmi çizip, son 10 yılda dünyada yaşananların Türkiye’ye etkilerini değerlendirerek konuşmasına başladı. Dünya ekonomisinin 1980’den bu yana yüzde 3.9 büyüdüğünü ama son 8 yılda bu büyüme trendinin yüzde 3.6’lara doğru gerilediğini kaydeden Korkmaz, bu yılın da yüzde 3.2 ile tamamlanacağının öngörüldüğünü söyledi. Geçmişte ülkelerdeki büyümenin dünya ekonomisini büyüttüğünü ve bunda Çin’in önemli rol üstlendiğini vurgulayan Korkmaz, “Çin, uzun süre çift haneli rakamlarla büyüdü. 1980’den bu yana ekonomisi 40 kat büyüdü. Bu da dünya ekonomisine yansıdı. Dünyanın bu büyümeye reaksiyonu ise ticaret savaşlarıyla kendisini gösterdi. Amerika korumacı bir refleksle Çin ürünlerine vergi getirdi. Çin buna karşılık ‘Bir Kuşak Bir Yol’ Projesi ile tarihi İpekyolu’nu canlandırıp Avrupa’ya daha hızlı ulaşım imkanı sağladı” dedi. Bu gelişmeler yanında dünyada hızlı bir dijitalleşme süreci başlayıp dijital ticaretin geliştiğini kaydeden Korkmaz, yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi nasıl etkilediğini ise şöyle özetledi: “Coğrafya bazı fırsatlar ve riskler sunuyor. Önümüzde bir mülteci sorunu var. Bu, coğrafyamızın bize yüklediği bir yük ama fırsatlar da var. Hidrokarbon ithalatı bir diğer yük. Türkiye bunun ithalatı için geçen

yıl 43 milyar dolar döviz harcadı. Tüm çevremiz ihracat yaparken biz ithal ediyoruz. Libya’dan gelecek iyi bir haber bu noktada önemli. Krizi iyi yönetirsek belki sorunları çözer. Türkiye coğrafyası ile lojistik için ciddi fırsatlar sunuyor. Ülkemizde bine yakın antrepo var. Bir bölümü Mersin’de. 600’ü genel 400’ü özel antrepo. 21 milyon metrekare yani 471 milyon metreküp kapasiteye sahibiz. Ancak bu kapasite atıl duruyor. Türkiye’nin mevcut kapasitesini Polonya, Bulgaristan kullanıyor. Türkiye’de mevzuat iyi yönetilemediği için Bulgaristan’a Polonya’ya gitmeyi dahi düşünür hale gelenler var. Bürokrasiyi azaltmalıyız. Türkiye’nin daha çok ihracat yapması gerekiyor. İhracat maliyetlerini azaltmalıyız. Bir konteyner başına ihracat maliyeti 338 dolar. İhracatçıya ne kadar büyük bir maliyet yüklendiği ortada. Son dönemlerde gümrüklerde tek pencere sistemi oluşturuldu. Bu sisteme 21 kurum toplamda 126 belge veriyor. İhracatı bu kadar zorlaştıran başka ülke yok. İthalat 4 saat, ihracat 10 saat sürüyor. Bunlar mutlaka değişmeli. Katmadeğerli üretim yapmamız gerekiyor. İhraç ürünlerimizin kilogram fiyatı 1.29 dolardı, bu yıl 1.13 dolara düştü. Tarımda daha iyi şeyler yapmalıyız. Temiz ürün kavramı önemli. Tarımda Türkiye’nin kalkınabileceği çok önemli değerler var, değerlendirmeliyiz.”

Güldağ: “Önce fabrikaların teknolojik dönüşümü sağlanmalı”

D

ünyadaki gelişmeleri kimsenin tam olarak tanımlayamadığına değinerek başladığı konuşmasında Hakan Güldağ, “Dünya nereye gidiyor, yönü nedir, dünyaya yön veren ana paradigma nedir kimse söyleyemiyor. Bugün dünya giderek kuralsız ve riskli bir yer haline geliyor” dedi. Dünyada bir türbülans olduğunu ve bunun Türkiye dahil tüm ülkeleri ciddi şekilde etkilediğini kaydeden Güldağ, “Bir de kendimizin içeride yarattığımız belirsizlikler var” ifadelerini kullandı. Siyasi belirsizliklerin yanında dünyayı teknolojik dönüşümlerin de etkilediğine dikkat çeken Güldağ, özellikle Türkiye’nin bu teknolojik dönüşüme cevap veremediğini anlattı. Türkiye’de teknolojik dönüşümün henüz içselleştirilemediğini kaydeden Güldağ, şirketlerin teknolojik dönüşümü gerçekleştirilmeden bu alanda verilen eğitimlerin de yerini bulamayacağını vurguladı. “Memleketin reform ajandası belli” Türkiye’nin büyüme rakamlarını da değerlendiren Güldağ, ülkenin geçmişte iç göçle büyüdüğünü belirterek şunları söyledi: “1960’ta Türkiye’de şehirlerde yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 30’du. Şimdi yüzde 78. Biz kentli olabildik mi ayrı sorun ama şehirleştik. Bu-

nun yarattığı bir dinamizm oldu. Köyde yaşayan insanlar şehre gelip hizmetler sektöründe çalıştı. Köye göre verimliliklerini tam 3 kat artırdı. Bu da bize büyüme getirdi. Ama şimdi iç göçün yarattığı uzun vadeli büyüme dinamiğine sahip değiliz. Çok farkında değiliz ama onun yerine neyi koyacağımızı da düşünmüyoruz. Bana göre onun yerine konulabilecek bir tane konu var. O da üretmek.” Türkiye’nin bölgesinde ciddi bir sanayi ülkesi haline geldiğini kaydeden Güldağ, üstelik çevre ülkeler gibi birkaç alanda değil, bir çok alanda üretim yapıldığını bildirdi. Ekonomik kalkınma için Güney Kore’nin ya da dönemin Almanya’sının taklit edilmesini doğru bulmadığını kaydeden Güldağ sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün dünyada yeni sanayi devrimi ortaya çıktı. Henüz tam olarak kimsenin kavrayamadığı yeni teknolojiler, Türkiye’nin teknolojik dönüşüm ihtiyacı ile bire bir örtüşüyor. Biyoteknoloji, nanoteknoloji, yapay zeka gibi konular tüm sektörleri toplu olarak yükseltme kabiliyetine sahip. Memleketin reform ajandası belli. Uzakta aramaya gerek yok. Kurgumuz, tüm sektörleri yukarı taşıyacak teknolojik platform seçimini yapmak ve üretmek olmalı.”

G

azeteci Şeref Oğuz ise Türk şirketlerinin dünya ile rekabet edebilme koşullarına değindi. Türkiye’nin sanayileşmede artık dünyada özel bir yeri bulunduğunu kaydeden Oğuz, “Üretiyoruz, satıyoruz, ihracat yapıyoruz ama bir adım öne gitmek adına içinde bulunduğumuz konfor tuzaklarından çıkmalıyız. Bugün bir adım daha ileri gidebilmemiz için işbirliğine ağırlık vermeliyiz. İşbirliği hala ajandamıza girmiş değil. Oysa bunu yapan şirketler öne geçiyor. Herkes kendi başına iş yapmaya kalkıyor. Bu dünya eskide kaldı. Bugün bir arada çalışmıyorsan olmuyor” değerlendirmesini yaptı. İkinci olarak ölçek ekonomisinin halen önemsenmediğine dikkat çeken Oğuz, “Azıcık aşım kaygısız başım deniyor. Çok sayıda küçük KOBİ var ve bunları orta boya taşıyamadık” dedi. Tarım ülkesi Türkiye’nin miras hukuku nedeniyle bu sektörde de sorun yaşadığını kaydeden Oğuz, ardından firmaları ve ülkeyi başarıya götürecek adımların neler olabileceğini anlattı. Başarı için teknoloji ve liyakate önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Oğuz şunları söyledi: “Kabiliyeti ön planda tutmalıyız. kamuda da özel sektörde de önemli noktalarda çalışacak kişilerle kan bağı aramamalı, bu alandaki kabiliyetli kişilerin yolunu açmalıyız. Vasatlığı yücelten bir yapı ile gelebileceğimiz seviye belli. Orta gelir tuzağında patinaj yapma nedenimiz de bu. Biz sadece başımız sıkışınca işin ehli kişilerle çalışıyoruz. Bunu her zaman yapmalıyız.”

“İkinci nesli refah kadar sorunlara da ortak etmeliyiz” Eğitimde de istenen performansın yakalanamadığını, diploma üretmekten öteye gidilemediğini kaydeden Şeref Oğuz, “Ben teşekkür ve takdirin bu kadar yaygın, ama başarının bu kadar düşük olduğu bir dönemi hatırlamıyorum” dedi. 2. kuşak sanayicilerin kendilerinden sonraki nesli yetiştirme noktasında yeterli çaba göstermediğine değinen Oğuz, “Firmalar kendisinden sonraki nesli yetiştirmediği için süreklilik olmuyor. Çocuklarınızı refaha ortak ettiğiniz kadar sorunlara da ortak etmelisiniz. Hayatın içinde utanç, hayal kırıklıkları, çöküntüyü bilmiyorsanız verimlilik de çıkmıyor. Çocukları konfor içinde tutarak başarı gelmiyor” dedi. Birinci kuşağın kolay zamanlar yarattığını, ikinci kuşağın rahat zamanlar ürettiğini ifade eden Oğuz, bunun üzerine üçüncü kuşağın gevşek kabiliyete sahip olmasıyla birlikte yine zor zamanların geri geldiğini ve firmaların kapandığını söyledi. Son yıllarda rekabet için çözümün teknolojide arandığını ancak teknolojiye fetişist yapı içinde hayranlığı doğru bulmadığını vurgulayan Oğuz, “Üretmediğiniz teknolojiye büyük ihtimal para ödeyeceksiniz. Üretmediğin teknoloji sana hizmet etmiyor demektir. Elin gıdası ile karnını doyuramazsın, elin savunma sanayisi, akıllı silahı ile ülkeni savunamazsın. Elin yönetim bilgi sistemiyle ülkeni yönetemezsin. Makineler akıllı iken sen akıllı olup network üretemezsen varlığını sürdüremezsin. Kısaca teknolojiyi üretmezsen Endüstri yine 4, sen ise 0 olursun” ifadelerini kullandı.

Munyar: “Gelecek nesilleri yetiştirebilmek önemli”

G

elecek nesillerin yetiştirilmesinin önemine değinen bir diğer isim Vahap Munyar oldu. “Önemli olan sonraki nesilleri yetiştirebilmek. Çünkü Türkiye’de şirketlerin devamı gelmiyor” diyen Munyar, konuyla ilgili Türk ve Amerikan şirketlerin tutumuna dair örnekler verdi. Amerikan şirketlerinin çocuklarını küçük yaştan itibaren çalıştıkları sektöre dair eğitmeye başladığını kaydeden Munyar, Türk firmaların ise çocuklarını rahat ettirmeye çalıştığını, şirketten uzak tutmayı tercih ettiğini ve şirketin devamlılığı noktasını gerektiği kadar önemsemediğini söyledi. Ardından eğitim sistemine değinen Munyar, “Eğitim modelimiz biraz beklentiyi yükselten bir model. Türkiye’nin her tarafına, tüm illere üniversite kurduk. Herkes üniversite mezunu olduğu için kariyer konusunda da yüksek maaşlar konusunda da beklentiler arttı. Herkes şehirde çalışmak istiyor ve en azından orta yönetici sıfatı kazanmak istiyor. Kimse ara eleman olmak, fabrikada çalışmak istemiyor. Bu nedenle fabrikalar çalıştıracak ara eleman bulamıyor. Biz mevcut yapıda yeni iş

Türkiye’nin ilk dış ticaret sorumlusu MYK Belgeleri dağıtıldı

T

ürkiye’nin ilk dış ticaret sorumlusu MYK Belgeleri Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından dağıtıldı. Eğitimler ve sınavlarda başarılı olan 19 dış ticaret uzmanı, Mesleki Yeterlilik Belgelerini aldı. Yıl içerisinde; MTSO, TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu ve MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı ortaklığında Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanı Eğitimleri verildi. Proje kapsamında eğitimleri başarıyla tamamlayan kursiyerlerin MYK Belgesi alması adına çalışma başlatıldı. Bu çalışma çerçevesinde AB finansmanı TOBB koordinasyonu, TEPAV iş birliği ile MTSO tarafından yürü-

MTSO 05 CMYK

tülen Mahir Eller Projesi kapsamında MTSO YFM Sınav ve Belgelendire Merkezi tarafından gerçekleştirilen MYK belgelendirme sınavlarını başarıyla tamamlayan 19 kişiye Dış Ticaret Sorumlusu Mesleki Yeterlilik Belgeleri verildi. 134. Yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen belge takdim töreninde kısa bir konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş, yapılan çalışmaları şöyle özetledi: “Türkiye’de ilk kez bir Ticaret ve Sanayi Odası iştiraki olan kuruluş, lojistik ve dış ticaret alanında Mesleki Yeterlilik Belgesi verme yetkisi aldı ve akredite

olanakları yaratamadığımız gibi beklentileri de yükselterek istihdam konusunu ciddi bir açmaza sürüklüyoruz” dedi. Ara eleman konusunda Türkiye genelinde organize sanayi bölgelerine güzel okullar açıldığını hatırlatan Munyar, “Bu insanlar fabrikalarda ara eleman olarak başlatılıp işlerini iyi yapmaları halinde kendilerini geliştirirlerse iyi bir kariyer planlaması ile fırsatlar sunulabilir. Böylece ara eleman olarak başlasa da yükseleceğini bilen kişinin o alanda çalışmak isteyeceğine inanıyorum” değerlendirmesini yaptı. Dış ticarete de değinen Munyar, sözlerini bu konudaki değerlendirmeleriyle şöyle tamamladı: “Bizler hikaye taşıyıcılarız. Sizler gibi ziyaret ettiğimiz illerdeki iş insanlarıyla görüşüyoruz. Yaptığımız görüşmelerden edindiğim izlenime göre dış politikada Türkiye’nin attığı adımlarla kendisini yalnızlaştırdığı görüşü hakim. Dış politikada kendimizi bu kadar yalnızlaştırırsak ne dışarıdan para getirebilirsiniz ne yatırım getirebilirsiniz. Ne de dışarıdan üretmek için mal alabilirsiniz. Bu konulara dikkat edilmeli.” oldu. 2018’in son çeyreğinde bu yetkileri aldıktan sonra 2019 ilk yarısında dış ticaret eğitim programı başlattık. Yapılan elemeler ve sınavlar sonrasında kursiyerler kambiyodan gümrüğe, lojistikten ticari istihbarata kadar her alanda 4.5 ay süren yoğun bir eğitime tabi tutuldu. Ardından kursiyerler MYK Dış Ticaret Uzmanı sertifikası almak üzere sınava girdi ve bizim için en önemli kısmı bu eğitimi alan kursiyerlerin büyük bölümü sınavı başarıyla tamamlayıp sertifika almaya hak kazandı.” Kursiyerlerin bir kısmının eğitim sürerken kendi işini kurup ilk ihracatlarını gerçekleştirdiklerini de belirten Taş, bu durumu eğitimin başarıya ulaştığının bir göstergesi olarak değerlendirdi.


6

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

Orman zengini ülke:

Beyaz Rusya (Belarus) kişi başına düşen 0,94 hektar orman alanı ve 136,1 m3 kereste rezervi ile Avrupa ortalamasının iki katına yakın orman zenginliğine sahip. Toplam ağaç varlığının %4’ü meşe, gürgen, dişbudak, akağaç, karaağaç ve diğer sert yapraklı ağaç türleridir. Ormanlar devlet kontrolünde olup ülke ihracatının önemli bir bölümünü ağaç ve orman ürünleri oluşturur.

B

elarus Avrupa’nın merkezinde Rusya Federasyonu, Avrupa ülkeleri ve Asya arasında büyük ve önemli kara ve demiryolları arasında kalan, temel iletişim noktaları ile petrol ve doğalgaz boru hatlarının kesiştiği bir konumdadır. Ülke topraklarının yüzde 43,2’sini tarım alanları oluşturur. Belarus topraklarının % 43,2’sini ise tarım alanları oluşturur. Ülke yüzölçümünün %40,9 gibi önemli bir kısmı ise ormandır. Ülke kişi başına 0,94 hektar orman alanı ve 136,1 m3 kereste rezervleriyle Avrupa ortalamasının neredeyse iki katına yakın orman zenginliğine sahiptir. Türkiye’nin Belarus’ta en çok faaliyet gösterdiği alanlardan birisi ise inşaat. Türkiye Belarus’ta inşaat alanında güçlüyken turizmde en çok yabancı turist ağırladığı ülkeler arasında yer alıyor. Tarım ve hayvancılık 1986 yılında yaşanan Çernobil nükleer faciası Beyaz Rusya’nın tarım sektörünü olumsuz etkiler. Bu kaza sonrası radyasyonun rüzgarla kuzeye taşınması sebebiyle başta ülkenin güneyindeki Gomel bölgesi ve Mogilev ve Brest bölgeleri ile Minsk bölgesinin güneyi olmak üzere tarımsal alanlar önemli ölçüde radyasyona maruz kalır. Ülke topraklarının % 23’ü radyasyon seviyesinin insan sağlığı

için kabul edilebilir oranları aşması sebebiyle tarımsal üretime kapalıdır. Bazı radyoaktif izotopların yarılanma ömürlerinin çok uzun olması sebebiyle ülkede radyasyonun etkileri binlerce yıl sürecektir. Bu nedenle tarım ve hayvancılık ürünlerine yönelik radyasyon testleri ve devletin bu konuda aldığı önlemler sektör açısından önemlidir. Ekonomide tarımın payı giderek azalması nedeniyle tarım sektöründe istihdam edilen işgücü de giderek azalmaktadır.Ülkede üretilen başlıca tarım ürünleri patates (dünyada 8. sırada), hububat ve hayvansal ürünlerdir. Beyaz Rusya Tarım Bakanlığı’na göre ülke keten üretiminde dünyada 3.sıradadır. Ülkede üretim SSCB döneminde devlet çiftliklerinde gerçekleştirilirken, günümüzde bu çiftliklerin çoğunluğu yabancı yatırımcılara satılarak özelleştirilmiştir. Geri kalan çiftlikler de yabancı sermayeli yatırım arayışında olan çiftliklerdir. Söz konusu çiftlikler arasında yılda 50 milyon Dolar cirosu olan işletmeler de bulunur. Ormancılık Ormanlar ülkenin en önemli doğal zenginliklerindendir. Orman varlığı 9,4 milyon hektarın üzerindedir. Toplam kerestelik ağaç miktarı ise 1,6 milyar m3’tür. Ormanlık ara-

zinin ülkenin toplam alanı içindeki payı % 38,5’tir. Ormanların %60’ı iğneli yapraklıdır. Geniş yapraklı ağaçlar arasında akağaç ağırlıkta olup toplam ağaç varlığının %4’ünü meşe, gürgen, dişbudak, akağaç, karaağaç ve diğer sert yapraklı ağaç türleri oluşturur. Beyaz Rusya’daki ormanların tümü devletin mülkiyetindedir. Ağaç ürünleri ihracatının ülke ekonomisinde büyük önemi vardır. Beyaz Rusya ürünlerinin sürekli alıcıları arasında Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya, Almanya, İsveç, Finlandiya, İngiltere, Hollanda, Belçika, Avusturya, İspanya, İtalya ve Fransa olmak üzere birçok Avrupa ülkesi bulunur. Sanayi Beyaz Rusya sanayi üretiminde devlet önemli pay sahibidir. Sovyet dönemi sanayi imkanları bağımsızlık sonrasında korunmuştur. Ülke sanayisi büyük ölçüde ihracata dayalı üretim yapar. Ana ihraç pazarı petrol ürünlerinde Hollanda, Letonya, Ukrayna’dır. Gübre ve demir-çelik ihracatında pazarlar çeşitlenmiş durumdadır. Ancak diğer sanayi kollarında en büyük pazar %80’e varan ölçüde Rusya’dır. Madencilik Madencilik ve doğal kaynaklar bakımından potasyum tuzları rezervleri olarak en zengin ülkelerden biri olan Beyaz Rusya’nın diğer bazı mineral ürünleri üretimi bakımından da bölgede önemli yeri vardır. Ülkede 400 maden sahasından 30 çeşit mineral ürün çıkarılır. Granit, dolomit (beyaz mermer), marn ve tebeşir, kil, kum ve çakıl, doğal boyaların üretiminde kullanılan hammaddeler ve inşaat malzemeleri üretiminde kullanılan ham maddelerin rezervleri ve üretimi de madencilik sektörü için önemlidir. Müteahhitlik hizmetleri Türk müteahhitlik firmalarının ülkedeki faaliyetleri 1991 yılında Enka İnşaat tarafından gerçekleştirilen askeri konut projesiyle başlamıştır.Türkiye, Belarus’ta müteahhitlik sektöründe de önde gelen ülkelerden biri konumundadır. Turizm Beyaz Rusya, doğa turizmi, sağlık turizmi ve kumar turizmi gibi alanlarda potansiyeli olsa da genel anlamda turizmde büyük bir potansiyele sahip değildir. Ülkeye turistlerin önemli bir kısmı Rusya Federasyonu ve diğer BDT ülkelerinden gelir. Belarus vatandaşlarının turistik amaçla ziyaret ettiği ülkeler arasında Türkiye birinci sırada yer alır. Enerji Beyaz Rusya petrol ve doğal gaz gibi kaynakların üretimi açısından oldukça fakirdir. Küçük bir miktarda petrol üretimi mevcut olmakla birlikte bu miktar ülke ihtiyacının ancak %12-13’ünü karşılar. Fakat ülkenin ihracat

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Yazar Nursel Duruel’in toplumumuza, insanlığa ve evrensel değerlere karşı bir duyarlılık yaratma çabası taşıyor” değerlendirmesini yaptı.

M

TSO öncülüğünde 13 yıldır sürdürülen ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, çağdaş Türk öykücülüğüne değer kazandıran Yazar Nursel Duruel değer görüldü. Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) girişimiyle 2007 yılında başlayan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 13’üncüsü düzenlendi. Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak adına aralıksız düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek edebiyat ödülünün bu yılki sahibi Yazar Nursel Duruel oldu. Duruel: “Son derece değerli bir ödül” Ödülünü almasının ardından yaptığı konuşmasında Nursel Duruel, “İlk kez ödül almıyorum. Ancak buradaki ödül bana çok farklı geldi, çok heyecanlandım. Çünkü niteliği çok farklı ve anlamlı” değerlendirmesini yaptı. Kent adına verilen tek ödül olduğunu hatırlatan Duruel, “Bu ödülün başka kentlere de örnek olmasını dilerim. Umarım Mersin Kenti Ödülü de gelecek kuşaklara doğru sürer gider” dedi. Bu ödül ile Mersin’in başka kentlerle diyaloğunu artırdığına da dikkat çeken Duruel, “Ödül aracılığıyla başka kentlerden edebiyatçılar topluca Mersin’e geldik.

MTSO 06 CMYK

Giderken de Mersin’den esintilerle, buradan aldığımız ilhamla ayrılacağız. Böyle bir ödül düşüncesini oluşturanlara ve günümüzde emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Kızıltan: “Hayal etmezsek gelişemeyiz” Kitap okumanın insanların her zaman hayal dünyasını geliştirdiğini ifade eden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, hayal etmeden gelişmenin mümkün olmadığını söyledi. Bu bağlamda Mersin Kenti Edebiyat Ödül Töreni’ni çok önemsediklerini vurgulayan Kızıltan, “Bu ödül, Mersin’in kültürel anlamda tanıtılmasının yanı sıra bence ödül alan edebiyatçılarımız aracılığıyla kendimize,

İzol: “Sanat herkesin göremediğini görmektir” MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise sözlerine, “Sanat herkesin göremediğini görmektir. Bunun için herkes sanatçı olamaz” diyerek başladı. Sanatta temel amacın görebilme, tepki gösterebilme ve insan olmanın gereği olan bir duyarlılık seviyesine erebilme becerisi kazanma olduğunu kaydeden İzol, “Biliyoruz ki yaşadığımız dünyayı ve hayatı bir sanatçıdan daha iyi kimse anlatamaz. Biz onları ödüllendirmiyoruz. Aslında onlara kulak vermekle bir anlamda kendimizi ödüllendiriyoruz” dedi. Soycan: “Bu ödül edebiyatta bir saygı anıtı gibi” Seçici Kurul Üyesi ve Eleştirmen Celal Soycan ise konuşmasında Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün önemine değindi. Mersin’in özünde edebiyat bulunan bir kent olduğunu kaydeden Soycan, böylesi bir ödülün de kentin markalaşmasında büyük rol oynadığını söyledi. Törende, Yazar Gürsel Korat ile Gazeteci Yazar Turhan Günay ise Nursel Duruel hakkındaki görüşlerini paylaştı. Tören, toplu fotoğraf çekimi ve kokteylin ardından sona erdi.

Beyaz Rusya (Belarus) ülke analizi

D

etaylı bilgi ve talepleriniz için www.tibim.org veya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Sizin için pazar araştırmanızı yapar, kesin müşteri veya potansiyel müşterilerinizin detaylı bilgilerini sunabiliriz. Belarus ithalatı (2018) 2018 yılında 38,41 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Belarus’un ithalat yaptığı ilk 3 ülke sırasıyla; 22,4 milyar dolar ile Rusya Federasyonu, 3,01 milyar dolar ile Çin ve 1,8 milyar dolar ile Almanya’dır. Türkiye, Belarus pazarında 799,3 milyon dolar ve %2,08 pazar payı ile 6. sıradadır. Ürün özelinde, Belarus’un gerçekleştirdiği ithalat incelendiğinde 6,8 milyar dolar ile ilk sırada, petrol veya bitümlü minerallerden oluşan hafif yağlar ve müstahzarlar gelir. Gaz halindeki doğal gaz 2,69 milyar dolar ile ikinci sıradadır. Bu ürünleri 1,17 milyar dolar hacim ile herhangi bir yerde sınıflandırılmamış emtia takip eder. Belarus ihracatı (2018) Belarus’un toplam 33,7 milyar dolar ihracatında en büyük paya sahip ilk 3 ülke sırasıyla 12,88 milyar dolar ile Rusya Federasyonu, 4,1 milyar dolarla Ukrayna ve 3,1 milyar dolar ile İngiltere’dir. Türkiye, Belarus’un ihracatında 182,4 milyon dolar ve %0,54 payı ile 17. sıradadır. Ürün özelinde Belarus’un gerçekleştirdiği ihracat incelendiğinde 4,5 milyar dolar ile ilk sırada biyodizel içermeyen, petrol veya bitümlü minerallerin yağları ve müstahzarları yer alır. Bu ürün grubunu 2,7 milyar dolar hacimle gübre olarak kullanmak için potasyum klorür (tabletler veya benzeri formlarda veya brüt ağırlığı <= 10 kg olan ambalajlar hariç) ve1,9 milyar dolarlık hacimle damıtılmış petrol veya bi-

kalemleri arasında da önemli bir paya sahip olan petrol ürünleri üretiminin ham maddesi olan ham petrol ithalatı bakımından Rusya Federasyonu ile yakın ilişkileri bulunmaktadır. İşlediği ham petrolün ihracatının üçte birlik bir payını oluşturması “Naftan” ve “Mozyr” rafinerilerinin önemini arttırır. Beyaz Rusya’da tüketilen tüm enerjinin %85’i doğal gaz kaynaklıdır ve hükümet 2020 yılına kadar doğal gazın payını % 60,6’ya indirmeyi öngörmektedir. Yine bu dönem içinde petrolün payının % 5,8’den % 4,1’e inmesi, var olan % 0,7 paya sahip kömürün bu oranı-

tümlü minerallerin hafif yağları ve müstahzarları (biyodizel içerenler hariç) takip eder. Belarus- Türkiye dış ticareti (2018) Belarus’un Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin başında 66,2 milyon dolarlık hacimle taze veya soğutulmuş domates gelir. Bu değer Belarus’un, Türkiye ve diğer ülkelerden yaptığı toplam ithalat değerinin %56,3’üne karşılık gelir. Belarus’un Türkiye’den en çok ithal ettiği ikinci sıradaki ürün ise 36,4 milyon dolarlık hacim ile >30 cm genişliğinde örme veya tığ işi boyanmış pamuklu dokumalardır (Çözgülü örme kumaşlar hariç). Bu değer Belarus’un, Türkiye ve diğer ülkelerden yaptığı toplam ithalat değerinin % 92’sine karşılık gelir. Belarus’un Türkiye’den en çok ithal ettiği üçünü sıradaki ürün ise 24,9 milyon dolarlık hacimle ağırlık olarak >=% 5 elastomerik içeren, >30 cm genişliğinde örme veya tığ işi kumaşlardır. Bu değer Belarus’un, Türkiye ve diğer ülkelerden yaptığı toplam ithalat değerinin % 63,75’ine karşılık gelir. Belarus’un Türkiye’ye ihraç ettiği ürünlerin başında 43 bin dolar hacimle akrilonitril yer alır. Bu değer Belarus’un bu ürün özelinde Türkiye dâhil diğer ülkelere de yaptığı ihracat rakamının % 1,58’ine karşılık gelir. İkinci sırada 33,9 bin dolar hacimle gübre olarak kullanmak için potasyum klorür gelir ve Belarus’un bu ürün özelinde yaptığı ihracatın %1,2’sine karşılık gelir. Ağırlıkça <% 0,25 karbon içeren demir veya alaşımsız çelikten yarı mamul ürünler, 25 bin dolar hacimle üçüncü sıradadır ve Belarus’un bu ürün özelinde yaptığı ihracatın % 37,43’üne karşılık gelir. Kaynak:MTSO Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Hedef Pazar Matrisi,2019 nın %7,2’ye çıkması planlanmaktadır. Beyaz Rusya’nın bölge ülkeleri bakımından taşıdığı bir diğer önem de özellikle Avrupa Birliği’ne yönelik gaz akışını sağlama noktasında önemli bir transit ülke olmasıdır. Rus doğal gazının batıya sevki konusunda kritik bir önem taşıyan Beyaz Rusya zaman zaman gaz geçişi konusunda sorun yaşanmakla birlikte Rusya’yla yakın ilişkileri dolayısıyla bu bölgedeki ülkelere yönelik sevkiyat konusunda başroldedir. Kaynak: Ticaret Bakanlığı

MTSO’nun 134’üncü yılında birlik ve beraberlik vurgusu yapıldı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) kuruluşunun 134. yıldönümü kutlamaları düzenlenen gala yemeği ile sona erdi. Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol’un evsahipliğinde düzenlenen, kent protokolü, ilçe Oda Başkanları, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı ve STK başkanlarının da eşlik ettiği yemekte Oda yönetimi, Meclis Üyeleri ve çalışanları bir araya geldi. Geceye birlik ve beraberlik konuşmaları damgasını vurdu. MTSO’nun 2019 yılı boyunca yürüttüğü çalışmaların anlatıldığı videonun izlenmesi ile başlayan gece, protokol konuşmalarıyla devam etti. Açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “MTSO, yaşlandıkça gençleşen, hareketleri hızlanan, etkinliği artan bir kurum” değerlendirmesini yaptı. 1,5 yıldır görevde olduklarını hatırlatan Kızıltan, bu sürede kendilerini kente tanıttıklarını ve güven ortamı oluşturduklarını belirtip, “Artık bu birlikteliğin, uyumun meyvelerini almak istiyoruz. El ele bu kenti birlikte kalkındıracağız” dedi İzol: “MTSO kentin omurgasıdır” Meclis Başkanı Hamit İzol ise sözlerine, MTSO’nun kentin her anlamda omurga kuruluşlarından biri olduğunu belirterek başladı. Kentin sadece ekonomisinde değil, eğitiminde, sosyal sorunlarının çözümünde, sağlıktan spora, kültürden sanata her alanda çalıştıklarını kaydeden İzol, kurumların kentin diğer kurumlarıyla uyum ve dayanışma içinde çalışması halinde kente yararlı olabileceğini de ifade etti. Seçer: “Mersin’de uyum dönemi başladı” Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de konuşmasına Mersin’de yakalanan uyum ve birlikteliğe dikkat çekerek başladı. Atanmış, seçilmiş her-

kesin bir dünya görüşü olduğunu ancak ortak bir paydada buluşup hareket edilmesi halinde kentin kazanacağını vurgulayan Seçer, “Ben üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Ekonominin yükseldiği her toplumda diğer sorunlar teferruat kalır. İşin aşın olduğu yerde huzur da keyif de olur” dedi. Su: “Girişimcilerin yolunu açmaya çalışıyoruz” Mersin Valisi Ali İhsan Su ise kentin sürekli geliştiğini, eğitimden sağlığa, turizmden altyapıya her alanda ciddi hizmetler verildiğini anlattı. Kamu kanadında da özel sektör aracılığıy-

la da önemli yatırımlar gerçekleştiğine dikkat çeken Su, “Biz kamu olarak iş insanlarımızın tıkandığı yerde sorunları çözmeye gayret ediyoruz” dedi. MTSO’nun önemli hizmetler gerçekleştirdiğini kaydeden Su, “Bu kurum sadece yatırım ve istihdam ile uğraşmıyor, aynı zamanda eğitimde de güzel projeler yapıyor. Yönetimini, Meclisini tebrik ediyorum. Bunlar, ortak bir uyumla hep birlikte başardığımız işler” ifadelerini kullandı. Gece, Eda - Metin Özülkü çiftinin şarkılarıyla sona erdi.


7

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

Murat Yılmaz

M

TSO 6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi kent genelinde sayıları hızla artan discount marketlere karşı mücadele başlattı. Belediye başkanları ile görüşen Komite Üyeleri bu konuda bir düzenleme yapılmasını istiyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörel değerlendirmeler yaparak yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Meclis Üyesi ve Makro-S Gıda Sahibi Murat Yılmaz, Komi-

te olarak son dönemlerde üzerinde durdukları en önemli konunun discount marketlere yönelik yürüttükleri çalışmalar olduğuna değindi. Yenişehir, Mezitli, Toroslar ve Akdeniz belediyeleri ile konuyu görüşüp yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini paylaştıklarını kaydeden Yılmaz şunları söyledi: “Son dönemlerde hemen her mahallede 3-4 tane discount market açıldı. Bu durum bakkal ve marketlerin kapanmasını beraberinde getiriyor. Yaşananlar elbette bizim gibi yerel bakkal ve marketlere ürün satan toptan gıda sektörünü de olumsuz etkiliyor. Bu konuda acil tedbir alınması gerektiği inancıyla son iki yıldır büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Samsun’da 19 Mayıs Belediyesi bir karar almış. Discount marketlerin açılmasına yönelik çeşitli şartlar getirmiş. Biz de ilçe belediyelerimizle temasa geçerek bu konuyu paylaşıp, Mersin’de neler yapabileceğimizi görüşüyoruz. Şu ana kadar oturtabildiğimiz bir sistem olmasa da umutluyuz. Sorunun çözüleceğine inancımız tam.” Bu tür marketlerin İstanbul, Ankara merkezli olduğunu ve kent ekonomisine katkı sağlamadığını anlatan Yılmaz, aynı şekil-

Metin Sapan

de büyük AVM’lerin de ciddi bir sıkıntı oluşturduğunu ve bu tür yerlerin de açılması noktasında düzenlemeler beklediklerini söyledi. Yılmaz, AVM’lerin şehir dışına taşınması ile yerel firmaların korunabileceğini dile getirdi. Sapan: “Turuncu levha çalışmasına başladık” Bakkal ve marketlerin korunmasına yönelik ilgili bakanlık tarafından ilçelerde bir çalışma başlatıldığını ancak bunu yeterli görmediklerini dile getiren 6 No’lu Meclis Üyesi ve Ufuk Gıda

Sahibi Metin Sapan, merkezde de önemli sorunlar yaşandığını anlattı. Sayıları hızla artan discount marketler nedeniyle çekirdek ailelerin işlettiği bakkalların, marketlerin zor günler geçirdiğine dikkat çeken Sapan, “Eskiden bir bakkal bir çekirdek aileyi geçindiriyordu. Şimdi ise geçinmeleri mümkün değil. Bu marketler ise bir ya da iki kişiyi asgari ücretle çalıştırıp işini yürütüyor. Yöneticilerini ise zaten yine İstanbul ya da Ankara’dan getiriyorlar. Böylece kent istihdamına da yeterli katkıyı sağlamıyorlar” değerlendirmesini yaptı. Bu marketlerde yalnızca gıda değil, zücaciyeden oyuncağa, ayakkabıdan iç çamaşırına kadar çok geniş yelpazede ürün satıldığına işaret eden Sapan, tüm sektörlerin olumsuz etkilendiğini kaydetti. Bakkal ve büfe sayısında ciddi düşüşler yaşandığını kaydeden Sapan, buna paralel toptan gıda satışı yapan firmaların sayısında da azalmaların başladığını söyledi. Yereli güçlendirmek adına ‘Turuncu Levha’ uygulaması üzerinde çalıştıklarını da anlatan Sapan, bu levhayı taşıyan yerel marketlerin ve bakkalların güç birliğine gitmesi üzerinde durduklarını sözlerine ekledi.

Tevfik Dönmez

Dönmez: “Yurtdışı çalışmalarına da yöneldik” Yurtdışına yönelik çalışmalar yürüttüklerine de değinen Meclis Üyesi ve Dönmezler Baharat Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Dönmez, kendisinin DEİK Hindistan İş Konseyi Başkan Yardımcısı olması nedeniyle ağırlıklı olarak bu ülke ile temasları artırdıklarını bildirdi. MTSO’nun Hindistan Maharashtra Eyaleti Sanayi Odası ve ICIB Odaları ile gerçekleştirdiği iki adet kurumsal işbirliği anlaşması-

na Dış Ticaret Çalışma Grubu olarak aracılık ettiklerini ifade eden Dönmez, yürüttükleri çalışmaların meyvelerini toplamaya başladıklarını söyledi. İlk sonucu soğan ihracatında aldıklarını dile getiren Dönmez, şu bilgileri paylaştı: “Hindistan’da bu yıl olumsuz hava şartlarından dolayı soğan rekoltesinde düşüş yaşandı. Bu sorunu aşmak adına aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkelerden talepte bulundular. Türk üreticileri, bunun üzerine Hindistan’a son 1,5 ayda yaklaşık 50 bin ton, toplamda ise 200 bin ton soğan ihraç etti. Yeni siparişleri karşılamak için hazırlıklara başladı. Bu ihracatın önemli bir bölümü Mersin’den gerçekleştirildi.” “Dünyada işler tersine gitse de fırsatlar Mersin’e gelmeye başladı. Önemli olan bizim hazır olup bu fırsatları değerlendirebilmemiz” yorumunu yapan Dönmez, bu noktada kentin önemli avantajlara sahip olduğunu söyledi. Özellikle Mersin Limanı’nın kent ihracatı adına umut verici olduğunu vurgulayan Dönmez, “Limanımız dünyada önemli bir hub olma yolunda ilerliyor. Bu, güzel ve umut verici bir gelişme” ifadelerini kullandı.

15 No’lu Komite sektörel eğitimde düzenleme bekliyor M TSO 15 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörün önümüzdeki süreçte bir adım daha ileri taşınması adına teknik eleman gereksiniminin iyi planlanması ve eğitim kalitesinin artırılmasını istiyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaparak sektörün gelişimi adına neler beklediklerini anlattı. Ülke ekonomisinde yaşanan dalgalanmalara paralel sektörde yaşanan sıkıntıları da değerlendiren Meclis Üyeleri bu sorunların aşılabilmesi adına yapılabileceklere dikkat çekti.

Güneş: “Sıkıntılı zamanlar için sigorta ve vergi muafiyeti getirilebilir” 15 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve Çağatay Güneş Mimarlık Sahibi Sadık Çağatay Güneş sözlerine komite hakkında bilgi vererek başladı. Ağırlıklı olarak inşaat sektörünün teknik hizmetlerini satın aldığı çalışanların bulunduğu bir grubu temsil ettiklerini kaydeden Güneş,

çalışanları çok olumsuz etkilendi. Birçok büro kapandı veya çalışanlarını işten çıkarmak durumunda kaldı. Böyle durumlarda sektör çalışanlarının sigorta ve vergi giderlerinden muaf tutulması veya faizsiz ertelenmesi kısmen ayakta kalmalarını sağlayabilir.”

Sadık Çağatay Güneş

“Aynı zamanda inşaat sektörünün içinde bulunduğu kriz sebebiyle en çok etkilenen çalışan grubuyuz” dedi. Ağırlıkla mühendis, mimar, şehir plancısı, iç mimar, peyzaj mimarı gibi mesleklerin krizden çok etkilendiğini vurgulayan Güneş, şunları söyledi: “ Son iki yılda yeni yapı ruhsatı sayısı neredeyse hiç yok diyebiliriz. Durum böyle olunca hizmet üretilemedi ve sektör

“Çevreci projeler desteklenmeli” Konuşmasını çevreci projelere ilişkin değerlendirmeleriyle sürdüren Çağatay Güneş şu açıklamaları yaptı: “Diğer bir önemli konu da yerel yönetimlerin müteahhitlere yönelik teşvik sisteminin oluşturulmasıdır. Eğer müteahhitler projelerinde çevreci unsurları göz önünde bulundurur ve kendi enerjisini üretebilen, kendi atıklarını zararsız hale getiren gerçek çevreci projeler oluştururlarsa bu müteahhitlere ruhsat harçlarında indirim veya muafiyetler sunulması gerekir. Bu projeler aynı zamanda yerel yönetimlerin alt yapı yüklerini azaltacak ve işlerini kolaylaştıracaktır. Bu konuda gereken yönetmelik ve uygulama esaslarını

mesinin sağlanması gerektiğine işaret eden Güneş, orta öğretim ve üniversite planlamasının da bu günden, bu hedef doğrultusunda yapılması gerektiğini vurguladı.

Selami Arıcı

belirlemek için üzerimize düşen görevleri yüklenmeye Komite olarak hazırız.” Aynı zamanda eğitim konusuna da değinen Güneş, her alanda olduğu gibi bu sektörde de teknik eleman gereksinimin iyi planlanması gerektiğini söyledi. Gelecek yıllarda inşaat sektörünün birincil sektör olmasından vazgeçilip daha mikro düzeyde sürekli üretim yapacak iş kollarının geliştiril-

Arıcı: “Depreme yönelik bilimsel çalışmalar yapılmalı” Komite Meclis Üyesi ve Arıcı Mimarlık Sahibi Selami Arıcı ise sözlerine kentte bekledikleri düzenlemelere değinerek başladı. Mersin’in deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Arıcı, şehrin deprem açısından sağlam yapılara kavuşturulması gerektiğini vurguladı. Mersin’in 3. derece deprem kuşağında bulunduğunu, geçmişinde büyük depremler bulunduğunu kaydede Arıcı, “Bu nedenle eski yapıların bulunduğu bölgelerde kentsel dönüşüm planlamalarının modellenmesini tartışmalıyız. Bu tartışmaları konunun uzmanı bilim insanlarının katılımıyla, kent içerisindeki mühendis ve mimarlarla beraber uzun çalıştaylarla sonuçlandırmalıyız” dedi. Kentsel dönüşüm modelle-

melerinde imar artışına dayalı çözümlerin kentleşme adına iyi sonuçlar vermediğini ifade eden Arıcı, şehircilik adına doğru adımların geniş ölçekli ve kamusal düzenlemelerle mümkün olacağını söyledi. Bölgenin kat sayısının artırılması ve özel sektör müteahhitlerinin kat karşılığı denilen yöntemlerle inşaat yapmalarının doğru olmadığını anlatan Arıcı, bu uygulamanın bölgelerin nüfusunu artırdığını, paralelinde trafik sorununu daha da çözülmez hale getirdiğini söyledi. Eğitim konusuna da değinen Arıcı, teknik eleman yetiştiren üniversitelerin eğitim kalitesinin yukarı çekilmesi gerektiğini vurguladı. Almanya’da üç yılda iyi mühendis yetiştiren bir altyapı varken Türkiye’de 4-5 yılda yeterli kalitede teknik eleman yetiştirmekte zorlanıldığını dile getiren Arıcı, “Bu kurumlarımızın da hızla altyapılarının ve eğitim kadrolarının iyileştirilmesi gerekiyor. Günümüzde hiç profesör kadrosu olmayan eğitim kurumları var. Bu kadar kolay üniversite kurulması ve mezun vermesi engellenmeli” dedi.

30 No’lu komite sigorta bilincinin artmasını istiyor

M

TSO 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, ülke genelinde sigorta bilincinin artmasını istiyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sektör sorunlarına dikkat çeken Üyeler, sorunların çözümü adına neler yapılmasını beklediklerini anlattı. Sigortacılık sektörünün geniş bir yelpazede hizmet verdiğini dile getiren Meclis Üyesi ve Demirasal Sigorta Sahibi Hatice Demirasal, özellikle son dönemlerde trafik ve kaskolarda ciddi azalmalar yaşandığına dikkat çekti. Ekonomideki durgunluğun sektörü yakından ilgilendirdiğini kaydeden Demirasal, otomotiv fiyatlarının çok yükseldiğini hatırlatıp halkın sigorta yaptırmayarak tasarruf etmeye çalıştığını anlattı. Bunun yanı sıra sağlık sigortalarında ise önemli bir artış yaşandığını bildiren Demirasal, “En küçük çaplı sigorta şirketleri dahi bu dönemde tamamlayıcı sağlık sigortaları konusunda yüzde 20’nin üzerinde büyüme gösterdi. Primlerin

MTSO 07 CMYK

uygun olması nedeniyle insanların bu alana ilgisi gün geçtikçe artıyor” dedi. Mersin’de zaman zaman ciddi sel felaketleri yaşandığını da hatırlatan Demirasal, şirketlerin mutlaka işyeri sigortalarına önem vermesini beklediklerini belirtti. Demirasal, yapılacak küçük ödemelerin günü geldiğinde büyük felaketlerin önüne geçebileceğini vurguladı. Demirasal: “Bankalar tarafından sigortalanmanın bazı sıkıntıları olabiliyor” Bazı işletmelerin ise sigorta noktasında bankaları tercih ettiğini kaydeden Hatice Demirasal, “Oysa bankalar tarafından yapılan poliçelerin büyük bölümünde eksik teminatlar ve yüzde 50 muafiyetler olduğunu görüyoruz. Bankaların amacı verdikleri krediyi sağlama almak ve kırtasiye anlamında kendi istediği evrakları tamamlamış olmak. Oysa yarın olabilecek hasarlar düşünülmüyor” dedi. Özellikle işverenlerin sigorta acenteleri ile çalışmalarını öneren Demirasal, sigorta acentelerinin 24 saat müşterisinin yanında olup, bir

telefon kadar yakın olduğunu, bankaların ise muhatap süresinin mesai saatleriyle sınırlı olduğunu anlattı. “Örneğin gece saat 11-12’lerde bir mükellef acentesini çok rahat arayıp kaza mahalline davet edebilir ya da sorununu paylaşabilir ama bir banka poliçesine sahipse bunu yapma şansı yok” diyen Demirasal, “Diğer taraftan özellikle Mersin’deki işletmelerin Mersin’deki sigorta acenteleriyle çalışmasını tavsiye ederiz” dedi. Dinler: “İşverenler sigorta konusunda daha hassas olmalı” Meclis Başkan Yardımcısı ve Dinler Sigorta Sahibi Hüseyin Dinler ise özellikle işverenlerin sigorta konusunda daha hassas davranmasını beklediklerini anlattı. İşverenlerin bu alanda yalnızca Mersin değil Türkiye genelinde yeterli duyarlılığı göstermediğine değinen Dinler şunları söyledi: “Birçok patron maalesef uzun vadeli kredilerle, çabalarla işyerini kurmaya çalışıyor. Ardından işyerini ayakta tutmak için dünya kadar kredi, faiz ödüyor ama

Hatice Demirasal

birçoğunun sigorta poliçesinden haberi yok. Sigorta konusuna gelince işletmelerinin taşıdığı riskleri, üzerlerindeki maddi ve manevi yüklerin farkında bile değiller. Görmüyorlar. Sigorta şirketlerinin temsilcileri firma ile görüşmek istediğinde patronun görüşmesi yerine ilgili ilgisiz birçok kişi ile muhatap olmak durumunda kalıyor. O kişi de şirketin ihtiyaçlarını gözetmek yerine en

uygun fiyata poliçe çıkartabilmeye odaklanıyor. Ne kadar ucuz bir poliçe üzerinde anlaşma yapılırsa patronun o kadar çok hoşuna gideceği düşünülüyor. Ardından da maddi değeri küçük olan bir teminat gün geliyor maddi değeri çok çok büyük zararlara yol açıyor. Bu nedenle bu noktada patronların bilinçli olması önemli. Ferdi kaza poliçeleriolsun işveren mali mesuliyet poliçeleri olsun küçük limitli ama teminatı geniş poliçelerdir. Patronlar bu konulara dikkat etmelidir.” Milyon değerindeki birçok fabrikanın, işletmenin bugün sigortasız olduğuna dikkat çeken Dinler, birçoğunun ise sigortalanma kriterlerine uymadığını, ancak bu kriterleri bilmedikleri için küçük dokunuşlarla sorunlarını çözebileceklerinin farkında olmadıklarını anlattı. Mersin’de çok sayıda işinin ehli sigorta acentesi bulunduğunu vurgulayan Dinler, “Kentimizdeki birçok büyük işletme maalesef özellikle İstanbul’daki büyük acenteler ya da brokırlarla iş yapmak istiyorlar. İstanbul’daki büyük acenteyi daha güvenilir ve yüksek potansiyel sahibi gö-

Hüseyin Dinler

rüyor. Oysa bugün Mersin’de her acente bu işin uzmanıdır. İşlerin altından kalkabilecek donanıma sahiptir. En önemlisi Mersin’deki acenteler böyle bir verimliliğe sahip olunca şehir olarak da katmadeğer sağlamış olur ve işsizlik oranını da aşağı çekmiş oluruz. Bu konuda işletmelerimizin gerekli hassasiyeti göstermesi en büyük beklentimiz” ifadelerini kullandı.


8

YIL: 22 | SAYI: 386 | 22 Aralık 2019 - 04 Ocak 2020 | www.mtso.org.tr

Uygur: “Hedefimiz Mersin’in TKDK desteklerinden daha çok yararlanması” TKDK Mersin İl Koordinatör Vekili Beytullah Uygur, Mersin’in TKDK desteklerinden yararlanma oranı açısından son iki çağrıda ilk üç sıraya yükseldiğini söyledi. Uygur, bu oranları daha da üst seviyelere taşımak adına bilgilendirme toplantılarına ağırlık verdiklerini anlattı.

Beytullah Uygur TKDK Mersin İl Koordinatör Vekili

B

ölgede kırsal kalkınma programlarının uygulamasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmek adına çalıştıklarını kaydeden Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Mersin İl Koordinatör Vekili Beytullah Uygur, amaçlarının sağlanan desteklerden en yüksek payı Mersin’e çekmek olduğunu vurguladı. Şu anda IPARD II 5. ve 6. çağrı kapsamında başvuruda bulunan projeler için inceleme ve değerlendirme süreçlerinin devam ettiğini belirten Uygur, bu çalışmanın tamamlanmasıyla kabul edilen projelerin sözleşmelerinin imzalanıp yatırımlara başlanacağını söyledi. Uygur, bu kapsamda Türkiye genelinde 2020 yılında 127 milyon TL yatırım yapmayı ve 62 milyon TL hibe desteği vermeyi planladıklarını ifade ederek, Mersin’in de bu destekten büyük payı almasını arzuladıklarını dile getirdi. 8. Başvuru Çağrı İlanına çıkıldığını da kaydeden Uygur, bu programı özellikle önemsediklerini, bugüne kadar verilen makine ve ekipman desteklerine ek olarak yeni makine ekipman desteklerinin olacağını anlattı. Uygur, TKDK’nın hizmetlerini, proje başvurularında nelere dikkat edilmesi gerektiğini MTSO Haber’e anlattı: MTSO Haber: Öncelikle bize TKDK hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? TKDK Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili kuruluşudur. Kurumun amacı, ulusal kalkınma plan, program ve stratejilerinde öngörülen ilke ve hedefler çerçevesinde Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak şekilde, kırsal kalkınma programlarının uygulamasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Kurumumuz Avrupa Birliği tarafından aday ve potansiyel aday ülkelere destek olmak adına oluşturulan katılım öncesi yardım aracı (IPA) kapsamında kırsal kalkınma bileşeni IPARD programını uygular. Program kapsamında tarımsal işletmelerin fiziki varlıklarına yönelik yatırımlar et ve süt üreten tarımsal işletmelerle yumurta üreten işletmelerin desteklenmesi, tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması. Et, süt, meyve ve sebze ile su ürünlerinin işleme ve pazarlanmasının desteklenmesi, çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme yatırımları, bitkisel ürünlerin üretimi ve işlenmesi, arıcılık ve bal işlenmesi, kırsal turizm, kültür balıkçılığı yerel ürünler ve el sanatları, makine parkları ile yenilenebilir enerji yatırımları desteklenmektedir. MTSO Haber: Genel olarak desteklerinizden bahsedecek olsanız neler söylersiniz? Öncelikle belirteyim ki verdiğimiz hibelerin yüzde 75’i AB, yüzde 25’i ulusal fondan karşılanıyor. Desteklerimizi 3 ana başlıkta toplamak

MTSO 08 CMYK

mümkün. İlki üretim, ikincisi işleme ve paketleme, 3.’sü de geliştirme diye özetlenebilir. ilk olarak Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlara değineyim. Bu alan içerisine giren sektörlerimiz süt besi çiftlikleri (koyun, keçi, sığır ve manda), et besi çiftlikleri ( koyun, keçi, sığır ve manda) kanatlı kümes besi çiftlikleri (tavuk, hindi ve kaz) yumurta tavukçuluğu. Bu alandaki hibe oranlarımız yüzde 40 ile 70 arasında değişiyor. İş planı hazırlığı, teknik proje, mühendislik ve mimarlık çizimler gibi makine ekipman yapım işleri hizmet alımları ile tabela ve pano gibi görünürlük harcamaları destekleniyor. İkinci destek alanı tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması. Bu alana giren sektörleri ise şöyle sıralayabilirim: Süt işleme (Her çeşit peynir, yoğurt, ayran, tereyağı, süt tozu), süt toplama merkezleri, peynir altı suyu işleme, kırmızı et işleme (sucuk, sosis, pastırma, salam, kavurma) kesimhane (büyükbaş hayvan, küçük baş hayvan ve kanatlılar) parçalama tesisleri ve kombine tesisler. Beyaz et işleme kesimhane parçalama tesisleri ve kombine tesisler, su ürünleri işleme ve paketleme tesisleri ile balık yağı, meyve sebze işleme ve paketleme tesisleri soğuk hava depolama tesisleri. Bu alanda ise yüzde 40 hibe veriliyor. Uygun harcama kalemleri ise makine ve ekipman yapım işleri hizmet alımı ile yine görünürlük. Son yatırım alanı ise çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme (kırsal alan yatırımları) bu alana giren sektörler ise süs bitkileri yetiştirme ve işleme (gül, nergis, lavanta gibi), tıbbi aromatik bitki yetiştirme ve işleme (Adaçayı, alıç, aspir, defne, hardal, haşhaş, ıhlamur, kekik, kırmızı biber, kimyon, lavanta, maydanoz, kuşburnu, nane, safran, salep, sarımsak, şekerotu gibi), fide ve fidan yetiştiriciliği (domates, biber, patlıcan, salatalık, kivi, limon, elma, şeftali, erik gibi), misel yetiştiriciliği, mantar üretimi, arıcılık bal ve bal ürünleri üretim ve işleme (Kovan alımı ve kovan üretimi, bal üretme ve bal işleme paketleme makine ekipmanları), katma değerli yerel ürünler (et işleme, süt işleme, pekmez, marmelat, reçel, turşu, meyve ve sebze suları, zeytinyağı ve zeytin salamurası, tatlı, şekerlemeler, unlu mamuller, yemek, börek, salep), zanaatkarlık el sanatları (Dokumacılık, ağaç ve taş işleme, cam işleme, metal işleme gibi) kırsal turizm, konaklama, restoran, rekreasyon faaliyetleri, şu ürünleri yetiştiriciliği kültür balıkçılığı, makine parkları kurulumu (Tarımsal faaliyet amaçlı) ile yenilenebilir enerji (Fotovoltaik güneş enerjisi sistemleri, konsantre güneş enerjisi sistemleri, rüzgar enerji sistemleri, jeotermal, biyokütle, mikrokojene-

rasyon). Bu destekler için hibe oranı ise yüzde 65. Yine makine ekipman yapım işleri, hizmet alımları ve görünürlük çalışmaları destekleniyor. Desteklenecek olan bu işletmelerin kırsal alanda yer alması gerekiyor. Yani nüfusu 20 binden az olan yerleşim yerlerinde olması gerekiyor. MTSO Haber: Mersin’de ne zamandır faaliyet gösteriyorsunuz ve ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz? Mersin’de 2012 yılı Nisan ayında faaliyete başladık. Toplamda 13 ayrı çağrı döneminde 179 proje ile sözleşme imzalandı. Toplam yatırım tutarı 316 milyon TL olan projeler için 91,8 milyon TL hibe desteği 139 proje sahibine ödendi. IPARD II Programı 5. çağrı kapsamında hayvansal et ve süt üretimi ile işleme ve paketleme sektörlerinde 114,5 milyon TL yatırım tutarlı ve 47,5 milyon TL hibe destekli 23 projenin inceleme ve değerlendirme süreçleri tamamlandı. Bu projelerden 11’i ile sözleşme imzalandı ve yatırım faaliyetleri devam ediyor. Sözleşmesi imzalanan projelerin yatırım tutarı 50 milyon 111 bin 658 TL olup destek tutarı 20 milyon 196 bin TL’dir. 64,5 milyon TL tutarı olan 12 projeyi ise onay için kurum merkezine gönderdik sonuçlarını bekliyoruz. IPARD II 6. çağrı kapsamında çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme yatırımları kapsamında 83,3 milyon TL yatırım tutarlı ve 52 milyon TL hibe destekli 49 projenin alımı gerçekleşti, incelemeleri devam ediyor. IPARD II 5. ve 6. çağrı kapsamında başvuruda bulunan projeler için inceleme ve onay süreçlerinin tamamlanmasıyla uygun bulunan projelerin sözleşmelerinin imzalanmasının ardından 2019-2020 yıllarında yatırımlarına başlanacak. Sözleşmesi imzalanan ve imzalanacak yatırımcılarımıza 2020 yılında 127 milyon TL yatırım yapmayı ve 62 milyon TL hibe desteği vermeyi planlıyoruz. Anlattığımız bu desteklerin tamamından yatırımcımız KDV’den muaftır. MTSO Haber: Bize biraz da yaklaşan 8. çağrı hakkında bilgi verebilir misiniz? TKDK 25 Kasım’da 8. başvuru çağrı ilanına çıktı. Bu başvuru çağrı ilanı kapsamında tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile ilgili fiziki varlıklara yönelik yatırımlar (Süt ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, kırmızı et ve et ürünlerinin pazarlanması, kanatlı eti ve et ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, meyve ve sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması) sektörlerinden yalnızca makine, ekipman, hizmet ve görünürlük alımları desteklenecek. Bu çağrıda özetle yalnızca makine - ekipman alımı ve işletmenin

öz tüketimi için yenilenebilir enerji yatırımlarına destek verilecek. Projesinde yapım işi olan başvuru sahipleri söz konusu harcamaları kendileri karşılamak şartıyla başvuru sunabilir. Burada süt işleme ve toplama, kesimhaneler dışında et işleme, meyve-sebze ve su ürünlerinin işlenmesi sektörlerinde soğutuculu araç (motorlu taşıt ve soğutma tankı/kasası ile birlikte) destek kapsamında. Süt işleme tesisleri için süt tankerleri, süt toplama merkezlerinde soğutma tankı ve süt toplama araçları da desteklenecek. Dondurma ve şoklama işlemleri için gerekli makine - ekipmanlar uygun harcama olarak kabul edilecek. Önceki çağrılarda meyve ve sebze ürünlerinin kurutulması yatırımları, narenciye ve sert kabuklu ürünleri kapsıyordu. Bu kez web sitemizde yayınlanan meyve ve sebze listesindeki tüm ürünlerin kurutulması ve dondurulması desteklenecek. Süt işleme tesisleri ve süt toplama merkezleri yatırımlarında günlük en fazla 70 ton süt işleme ve toplama sınırı vardı. Şimdi bu sınır da kaldırıldı. Günlük en az 10 ton işleme alt sınırı mevcut.

Yatırımın destek oranı yüzde 4050 arasında değişiyor ve toplam destek bütçesi 50 milyon avro. Başvuruları 2 Ocak’tan itibaren Mersin İl Koordinatörlüğümüzden kabul etmeye başlayacağız. Online Proje Başvuru süresi ise 28 Ocak’ta başlayacak. Projelerin fiili olarak son teslim tarihi ise 31 Ocak 2020’dir MTSO Haber: Proje hazırlarken nelere dikkat edilmeli? Öncelikle şunu söylemeliyim ki projeler gerçekten profesyonel ekipler tarafından hazırlanmalı. İnşaat giderinden mali analize kadar her konu profesyonelce oluşturulmalı. Proje hazırlama dokümanlarıyla ilgili her türlü bilgiye sitemizdeki rehberden ulaşmak mümkün. İyi hazırlanmamış projeler İl Koordinatörlükleri ya da merkezde yapılan analizler sonucunda reddedilebiliyor. Ya da kişi reddedilmesi yerine projesini geri çekebiliyor. Biz şu anda bölgemizde en çok reddedilme sebebinin neler olduğu üzerinde çalışıyoruz. Amacımız düzenlediğimiz bilgilendirme toplantılarında bunların sebeplerini anlatıp hata oranını azaltarak daha çok projemizin destek almasını sağlayabilmek. Bir de şu noktayı özellikle vurgulamak isterim. Nasıl olsa bir danışmanla çalışıyoruz diye işin peşi bırakılmamalı. Mutlaka yatırımcı verdiği işin takipçisi olmalı. Yapılan çalışmalardan haberdar olmalı. Zaman zaman eksik belgeler çıkabiliyor o zaman danışman ve yatırımcıyı birlikte çağırıp konudan birlikte haberdar olmalarını sağlamak istiyoruz. Ancak yatırımcı işin başında olmazsa farklı sıkıntılar yaşanabiliyor. MTSO Haber: Peki şu ana kadar yaptığınız analizlerde karşılaştığınız sonuç nedir? En çok hangi hatalardan dolayı projeler reddediliyor? Maddeler halinde sıralayacak olursam şunları söyleyebilirim: 1 – Özellikle yapı ruhsatları verilen sürede yetiştirilemiyor. İlgili idarelerden alacakları yapı ruhsatlarının yetişmemesi nedeniyle genelde proje reddediliyor. 2 – Finansman kaynaklarının yetersizliği nedeniyle reddedilebiliyor. 3 – Kopya projeler sunulması ve maniple edilmiş projelerden dolayı ağırlıklı reddediliyor. Bu konulara dikkat edilmeli. 4 –Yenilenebilir enerji projelerimizde ilgili idarelerden bağlantı anlaşmalarını alamadıkları için de projeler reddediliyor ya da geri çekiliyor.

Kızıltan: “Desteklerdeki artış bölge adına önemli”

T

KDK Mersin İl Koordinatör Vekili Beytullah Uygur’u ziyaret eden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Mersin ekonomisinin ana iş kolları arasında tarımın yer aldığını kaydeden Kızıltan, bu ne-

denle tarımın ve tarımsal sanayinin geliştirilmesi adına verilecek her bir kuruş desteğin büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu bağlamda yürütülen tanıtım toplantılarının çok kıymetli olduğunu dile getiren Kızıltan, Uygur’a çalışmalarında başarılar diledi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.