MTSO Haber Sayı 357

Page 1

Yeni Ro-Ro hatları Mersin’de değerlendirildi

MTSO heyeti GAPSHOES Fuarı’nda

Türkiye’yi Almanya’da Mersin temsil etti

>4’te

>2’de

>2’de

MTSO ÇAĞRI MERKEZİ 0 850 304 33 33

Mersin’de yatırım yapacak yatırımcı, önemli avantajlar elde eder… Ayhan KIZILTAN

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

> 3’te

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr || YIL: YIL:20 17 | SAYI: 357 298 || 6-19 8 Temmuz ARALIK 2018 2015

Tekstilde yüksek girdi maliyetleri rekabeti zorluyor

Mersin’in 2017 verileri açıklandı

Ali Şimşek

MTSO 38 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Sanayi Meslek Komitesi Başkanı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 38 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Ali Şimşek, sektörün artan girdi maliyetleri nedeniyle sıkıntı yaşadığını anlattı. Bir taraftan yükselen döviz kurları nedeniyle hammadde fiyatlarında artış yaşadıklarını bildiren Şimşek, diğer taraftan yüksek işçilik maliyetlerinin sektörde oluşturduğu sıkıntılara dikkat çekti. MTSO 38 No’lu Komite Başkanı Ali Şimşek, sözlerine Komite çalışmalarını değerlendirerek

başlayıp ardından da sektör sorunlarına değindi. Geçmiş yıllarda tekstil ve konfeksiyon sektöründeki sanayicilerle bu sektörün ticareti üzerine faaliyet gösteren firmaların aynı komite çatısı altında faaliyet gösterdiğini hatırlatan Şimşek, “Bilindiği üzere sanayici ile tüccarın sektörel sorunları birbirinden farklı. Yapılan ayrışma ile birlikte bu dönemde sanayicinin sorunlarına daha rahat çözüm bulma imkanı yakalayacağız” değerlendirmesini yaptı. > 7’de

“Dış ticaret firmaları hareketli döviz kurundan rahatsız”

Ahmet Baran

MTSO Meclis Üyesi ve 36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Üyesi ve 36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı Ahmet Baran, döviz kurlarındaki hareketliliğin dış ticarette oluşturduğu sıkıntılara değinerek, Liman ve Serbest Bölge’ye ilişkin değerlendirmede bulundu. Henüz yeni kurulan bir komite olduklarını belirten 36 No’lu Komite Başkanı Ahmet Baran, “Kentimiz bir dış ticaret kenti ve bu nedenle böyle bir komiteye ihtiyaç vardı. Bünyemizde ihracat, ithalat

ve transit ticaret üzerine faaliyet gösteren firmalar yer alıyor. Uzmanlaştığımız bir sektör yok. Gıdadan tekstile otomobilden madene hemen her sektörde ticaret yapan firmalarla bir aradayız” dedi. Henüz çok yeni bir komite olmaları nedeniyle kapsamlı bir planlama yapma imkanı yakalayamadıklarını belirten Baran, ancak önceliklerinin önümüzdeki süreçte gerçekleştirecekleri toplantılarda kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri belirlemek olduğunu anlattı. > 7’de

Tarsus, OSB projesinde hızlı kamulaştırmaya odaklandı

H. Ruhi Koçak

ölge ekonomisi açısından büyük önem taşıyan tarımsal gelirin artırılmasında önemli rol oynayacak Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması planlanan alan için Bakanlar Kurulu tarafından hızlı kamulaştırma kararı alınması sonrası Tarsus’ta gözler hızlı kamulaştırma çalışmalarına döndü. Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası, ilçe ve paralelinde kent ekonomisini canlandırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Tarımdan turizme, eğitimden sanayiye birçok alanda proje yürüten ve bölgede devam eden yatırımların takipçisi olan Oda, artacak yatırımlarla

MTSO 1

CMYK

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 2017 yılı Ekonomik Raporunu yayınladı. Kentin tüm ekonomik ve sosyal göstergelerinin yer aldığı raporda yayınlanan rakamlar kullanıcılarına bir taraftan yıllar arasında kentin durumun karşılaştırılmasına imkan sunarken diğer taraftan Mersin’in Türkiye’deki yerinin saptanmasına yardımcı oldu. Detaylı bilgilere

birlikte daha çok Tarsusluya istihdam sağlamayı hedefliyor. Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, Oda’nın girişimleri sonucunda önemli bir noktaya getirdikleri Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi’nin detaylarından, yapımı devam eden Tarsus Kazanlı Kıyı Şeridi Projesi’ne, Çukurova Bölgesel Havalimanı yatırımından Tarsus’ta kurulacak üniversiteye kadar birçok yatırımın detaylarını MTSO Haber Gazetesi için anlatı. Koçak “2023’te yatırım olanaklarıyla, eğitimli işgücüyle bambaşka bir Tarsus göreceğimize inanıyorum” dedi. > 8’de

Oda’nın www.mtso.org.tr web adresinden ulaşılabilir. Üyeler, yatırımcılar, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, öğrenciler gibi değişik kesimlerin kullanımı amacıyla hazırlanan raporda yer alan verilere göre 2016 yılında sanayi sicil kayıtları kapsamında Mersin de faaliyet gösteren sanayi işletmesi sayısı önceki yıla göre %3,6 arta-

rak 1.556’ya ulaşmıştır. Dış ticaret rakamlarına bakıldığında ise 2017 yılında Mersin firmaları tarafından 170 ülkeye ihracat yapılırken, 136 ülkeden ithalat gerçekleştirildiği görülmektedir. TÜİK verilerine göre, Mersin firmaları ihracatı 2017 yılında %2’lik artışla 1,5 milyar $ seviyesine ulaşmıştır. Anılan dönemde başta Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu ve Asya ülke-

lerine olan ihracat miktarı azalırken, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Amerika ve Afrika ülkelerinde artış görülmektedir. Kentin iç ticaretine bakıldığında ise iç ticaret faaliyetleri kapsamında Mersin ilinin diğer illere satış değeri %29,6’lık artışla 39 milyar TL., diğer illerden alış değeri ise %28,4 artarak 43 milyar TL. düzeyine yükselmiştir. > 5’te

Tarım ülkesi: ARJANTİN

G

Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

B

MTSO, kentin 2017 yılı ekonomik göstergelerini topladığı Ekonomik Raporunu yayınladı. Raporda nüfustan eğitime, dış ticaretten üretime, tarımdan turizme, teknolojiden sivil topluma kadar çok sayıda veriyi, karar alıcıların kullanımına sunuldu.

ayri Safi Yurtiçi Hasıla Bakımından Amerika’nın 3’üncü, sahip olduğu toprak büyüklüğü bakımından ise Güney Amerika’nın ikinci büyük ülkesi konumundaki Arjantin, geçimini tarım ve tarıma dayalı sanayi ile sürdürür. Gıda ve içecek sanayi ülkenin en büyük sanayi kollarıdır ve bunu kimya, otomotiv ile metal sanayi takip eder. Özellikle son yıllarda talebin büyük ölçüde arttığı soya üretimine yoğunlaşan Arjantin’in ihracatında da soya fasulyesi ve türevlerinin ticareti ilk sıralarda yer alır. İhracatın yoğun

Sigorta Mersin İl Delegeleri seçildi

>2’de

olduğu diğer ürünlerin arasında mısır, kamyon, kamyonet, buğday, altın, otomobiller, bio-dizel yakıtlar, kabuklu hayvanlar, şarap, oto yedek parçaları, alüminyum ve sığır eti gelir. Arjantin, başta soya fasulyesi, buğday, mısır ve et ürünleri olmak üzere, dünyanın önemli tarımsal ürün tedarikçilerinden biri olma konumunu devam ettirmektedir. Türkiye ile Arjantin arasındaki ticaretin gelecekte ulaşacağı seyrin ve büyüklüğün tahmini çok kolay değildir. Çünkü mevcut ticaretin önemli bölümünü Türkiye’de üretim açığı olan tarım ürünleri oluşturur. > 6’da

Başkan Kızıltan komitelerle bir araya geliyor

>3’te

Otomatik BES’te ikinci adım 1 Temmuz’da başladı >4’te

MTSO, Mersin Nakliyeciler Sitesi’ni ziyaret etti

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan Mersin Nakliyeciler Sitesi’ni ziyaret ederek, nakliyecilerin sorunlarını yerinde dinledi. Yeni bir nakliyeciler sitesi talep eden sektör temsilcilerine Kızıltan, ‘Yanınızdayız’ mesajı verdi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’a Nakliyeciler Sitesi ziyaretinde MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Üyeleri İsa Çani, Çetin Kanar ve Hacı Halil Kürek’in yanı sıra 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Üyeleri Kemal Yüksel, Ufuk Maya ve Muazzez Araç da eşlik etti. Görüşmede yaşadıkları sorunları anlatan Mersin Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Polat, faaliyet gösterdikleri sitenin artık kendilerine yetmedi-

ğini belirterek yeni bir nakliyeciler sitesine ihtiyaç duyduklarını söyledi. Kendilerine yer gösterilmesi halinde üst yapının oluşturulması konusunda ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını vurgulayan Polat, “Müşterilerimiz ofislerimizi gördüklerinde bizimle çalışmaktan vazgeçiyor. Kışın ofislerimiz, aşırı yağmurlarda su altında kalıyor. Araçlarımızın giriş çıkışlarında ve dönmelerinde sorun yaşanıyor. Bu sorunların çözümü için yeni bir site istiyoruz” dedi. Minimum 50 ile 100 dönüm arası bir arazinin ihtiyaçlarını karşılayacağını kaydeden Polat, mevcutta aktif çalışan 110 civarında firma olduğunu belirtti. Diğer yandan kiralarının arttığına da değinen Polat, “Ciddi anlamda sıkıntılarımız var” diye konuştu. > 2’de


2

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

Türkiye’yi Almanya’da Mersin temsil etti TOBB Mersin Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve TOBB Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Ayla Harp, Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Kadın Girişimciler Çalışma Grubu toplantısında Türkiye’yi temsil etti.

MTSO, Mersin Nakliyeciler Sitesi’ni ziyaret etti T

ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Mersin Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve TOBB Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Ayla Harp, TOBB ile Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde oluşturulan Kadın Girişimciler Çalışma Grubu’na katılmak üzere 25 – 27 Haziran tarihlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’e gitti. Türkiye ve Almanya’da kadınların çalışma hayatındaki yerinin saptanarak önümüzdeki süreçte kadın girişimci sayısının artırılması adına oluşturulan Kadın Çalışma Grubu, önümüzdeki süreçte Avrupa’daki diğer kadın çalışma gruplarıyla birlikte hareket edecek. Hedef, bir taraftan kadın girişimci sayısını artırırken diğer taraftan Avrupa’da kadınlar arasında oluşturulacak network ağı ile ticareti artırmak. Almanya’ya giden TOBB Heyetinde kendisinin yanı sıra İnci

Holding adına Perihan İnci’nin, TOBB Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı Ozan Acar ile TOBB Dış İlişkiler Dairesi Uzmanı Damla Tufan’ın yer aldığını anlatan Harp, TOBB Avrupa Kadın Girişimci Ağı Başkanı Mülkiye Aytar’ın ise Brüksel’den gelerek Türk heyetine eşlik ettiğini bildirdi. Toplantıda Türk ve Alman kadın girişimciler arasındaki etkileşimin ve girişimci sayısının artırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Harp, şunları söyledi: “Aslında bu ilk toplantıda bir çeşit swot analizi yapıldığını söyleyebilirim. Türkiye ve Almanya’daki kadın girişimcilerin analizi yapıldı. Kadın girişimci olmanın fırsatları, tehditleri, güçlü ve zayıf yönleri belirlendi. Kadın girişimcileri başarıya götürecek yollar konuşuldu. Kadının aile içindeki yapısından hükümet politikalarına kadar konu tüm detaylarıyla

irdelendi.” Yaklaşık 25 kişiden oluşan, konunun ilgili paydaşlarının bir araya geldiği dar kapsamlı bir toplantı olduğunu ve herkesin uzun uzun konuşma fırsatı bulup ülkesini anlatabildiği bir toplantı gerçekleştiğini vurgulayan Harp, toplantı sonunda 3 ayda bir toplanma kararı alındığını anlattı. Benzer bir yapılanmanın daha önce Brüksel ve Hollanda’da oluşturulduğuna da değinen Harp, “Kadın Girişimci Çalışma Grubu’nun oluşturulduğu 3’üncü ülke Almanya oldu. Önümüzdeki süreçte bu 3 grup güç birliğine giderek bir network ağı oluşturulacak ve bu karşılıklı ticarete de yansıyacak” diye konuştu. Bu yapılanmanın önümüzdeki süreçte kadın girişimcilere yönelik eğitimler planladığına da dikkat çeken Harp, özellikle teknolojiye yönelik eğitimlerin ön planda tutulacağına dikkat çekti.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan Mersin Nakliyeciler Sitesi’ni ziyaret ederek, nakliyecilerin sorunlarını yerinde dinledi. Yeni bir nakliyeciler sitesi talep eden sektör temsilcilerine Kızıltan, ‘Yanınızdayız’ mesajı verdi.

M

TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’a Nakliyeciler Sitesi ziyaretinde MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Üyeleri İsa Çani, Çetin Kanar ve Hacı Halil Kürek’in yanı sıra 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Üyeleri Kemal Yüksel, Ufuk Maya ve Muazzez Araç ile 41 No’lu Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Üyesi Orhan Yıldırım da eşlik etti. Görüşmede yaşadıkları sorunları anlatan Mersin Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Polat, faaliyet gösterdikleri sitenin artık kendilerine yetmediğini belirterek yeni bir nakliyeciler sitesine ihtiyaç duyduklarını söyledi. Kendilerine yer gösterilmesi halinde üst yapının oluşturulması konusunda ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını vurgulayan Polat, “Müşterilerimiz

ersin Ticaret ve Sanayi Odası 11 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti Meslek Komitesi üyeleri Gaziantep’te düzenlenen GAPSHOES 27. Uluslar arası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Kış Fuarı’na katıldı. 11 No’lu Komite Meclis Üyesi Özcan Demir, Komite Üyeleri olarak Gaziantep Sanayi Odası, Gaziantep Kunduracılar Odası, Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu ve KOSGEB desteğiyle Akort Fuarcılık tarafından düzenlenen GAPSHOES 27. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Kış Fuarı’na katıldıklarını bildirdi. Ortadoğu Fuar Merkezi’nde (OFM) gerçekleştirilen fuarda Suriye’den Çin’e kadar 135 firmanın, 350 marka ile ürünlerini sergilediğini

belirten Demir, Türkiye’nin her noktasından profesyonel ziyaretçilerin katıldığı fuara yurtdışından da özellikle Ortadoğu ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlerinden katılımcıların geldiğini bildirdi. GAPSHOES’un sektörün önemli fuarları arasında yer aldığını bildiren Demir, düzenli olarak katıldıkları bu fuar ile yeni bağlantılar kurma, sektördeki yenilikleri bire bir takip etme fırsatı yakaladıklarını anlattı. Ayakkabı sektörünün Türkiye’nin son yıllarda çıkış yakalayan en önemli sektörlerinden birisi olduğuna değinen Demir, Gaziantep’in de Türkiye’deki üç ana üretim üssünden birisi olarak öne çıktığını belirtti. Dünyanın 177 ülkesine ayakkabı ihraç edildiğini, yılın ilk 5 ayında Gaziantep’ten

yapılan ayakkabı ihracatının 63 milyon dolara yükseldiğini belirten Demir, sektörde yaklaşık 20 bin firmanın faaliyet gösterdiğini, 250 bine yakın çalışan bulunduğunu ve 30 farklı sektörle de bağlantı kurulduğunu ifade etti. Mersin heyeti olarak binlerce alıcı ve satıcının bir araya gelerek iş bağlantısı kurabilme imkanı bulduğu, sektörünün öncü fuarlarına katılmayı önemsediklerini vurgulayan Özcan Demir, “Özellikle markalaşmaya önem veren ve inovatif çözümler geliştirebilen firmalar fuarlarda daha da öne çıkıyor. Biz de gerek bu firmalarla tanışıp çalışmalarını yakından inceleme fırsatı buluyoruz gerekse kurduğumuz bağlantılarla ticaretimize yön veriyoruz” dedi.

Oda aidat borçları yapılandırılacak “Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” 18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yü-

rürlüğe girdi. Kanun Çerçevesinde TOBB’a bağlı Oda borsalara Aidat Borcu olan Üyeler, borçlarını gecikme cezasız peşin olarak ödeyebilir veya dileyen Üyeler yine gecikme cezasız olarak 6 taksitte

ödemek üzere yapılandırabilirler. Yasadan faydalanmak isteyen Üyelerin 31 Temmuz 2018 tarihinde kadar Oda Mali İşler ve Satınalma Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat etmeleri gerekmektedir.

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır. Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.

MTSO 2

CMYK

Kızıltan: “Konunun takipçisi olacağız” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise, MTSO’da nakliye ve lojistik sektörünü temsil eden 3 ayrı komite bulunduğunu hatırlattı. İlgili Komitelerin Nakliyeciler Site-

si’ne ait bu sorunları bir rapor haline getirmesini isteyen Kızıltan, ayrıca yapılmasını talep ettikleri site ile ilgili bir ön proje hazırlamalarını talep etti. Kızıltan, “Bu rapor ve projenin hazırlanması sırasında MTSO Projeler Müdürlüğümüzün her türlü desteği vereceğinden emin olabilirsiniz” diye konuştu. “Artık herkes aynı şeyleri tekrarlıyor. Havaalanı yapılsın, turizm bölgesi yapılsın, diyor. Burası gibi kentimizi ilgilendiren ekonomi odaklarını kimse dile getirmiyor” diyen Kızıltan, sözlerini şöyle tamamladı: “El birliğiyle her şeyi halledeceğiz. Yeter ki birbirimizle iyi geçinip, birbirimizi dinleyelim. Fikir ayrılıkları olabilir ama neticede birlik olmalıyız. Biz MTSO’da bu birlikteliği sağladık. El ele verip hepimiz aynı birlikteliği yakalamalıyız.”

Sigorta Mersin İl Delegeleri seçildi

MTSO heyeti GAPSHOES Fuarı’nda

M

ofislerimizi gördüklerinde bizimle çalışmaktan vazgeçiyor. Kışın ofislerimiz, aşırı yağmurlarda su altında kalıyor. Araçlarımızın giriş çıkışlarında ve dönmelerinde sorun yaşanıyor. Bu sorunların çözümü için yeni bir site istiyoruz” dedi. Minimum 50 ile 100 dönüm arası bir arazinin ihtiyaçlarını karşılayacağını kaydeden Polat, mevcutta aktif çalışan 110 civarında firma olduğunu belirtti. Diğer yandan kiralarının arttığına da değinen Polat, “Ciddi anlamda sıkıntılarımız var” diye konuştu.

T

Sigorta Acenteleri Mersin İl Delegeliği seçimleri sona erdi. 351 seçmenden 243’ünün oy kullandığı seçimlerde 232 oy geçerli sayıldı.

ürkiye genelinde Sigorta Acenteleri İl Delege seçimleri gerçekleştirildi. Her il, acente sayısı nispetinde il delegelerini belirledikten sonra yaklaşık 300 delege bir araya gelerek 40 kişilik TOBB Sigorta Acenteleri Meclisi’ni seçecek. Seçilen Sektör Meclisi Üyeleri ise kendi aralarından yedi kişiyi Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) temsilcisi olarak seçecek. TOBB’un da kendi temsilcisi olarak iki kişi atamasıyla dokuz kişilik SAİK oluşacak. Bu dokuz kişi ise daha sonrasında kendi aralarından bir başkan seçecek.

Mersin’den seçilen delegelerin listesi ise şöyle:

1. Menduh Can (Burçak Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi) 2. Durmuş Tozlu (Özdemiroğulları Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi) 3. Salih Özçelikçi (Salih Özçelikçi Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi) 4. Osman İnandıoğlu (Lider Sigorta Aracılık

Mersin Teknopark, Firma Performans Endeksi’nde 4. sıraya yerleşti

M

ersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknopark), Firma Performans Endeksi sonuçlarına göre Türkiye genelindeki Teknoparklar arasında 4. sırada yer aldı. Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetim Kurulu Toplantısı, Vali Ali İhsan Su başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın yanı sıra Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Ruhi Koçak, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Veli Doğan, Teknopark Genel Müdürü Özgür Durmaz, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi

(MTOSB) Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Tufan Ballı katıldı. Bir önceki toplantıda alınan kararların gözden geçirilmesiyle başlayan toplantıda, açıklanan firma performans endeksi sonuçlarına göre Türkiye genelindeki Teknoparklar arasında dördüncü sırayı alan Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin, önümüzdeki dönemlerde daha da üst sıralarda yer alabilmesi için neler yapılması gerektiği de masaya yatırıldı. Toplantı, yeni gündem maddelerinin görüşülerek karara bağlanmasının ardından sona erdi.

Hizmetleri Limited Şirketi) 5. Havva Bulut (Scs Group Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi) 6. Nurşen Kış Uçar (Şemsiye Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi) 7. Murat Abeş (Letan Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi) 8. Nilüfer Çekiç (Karınca Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi)

Ayhan KIZILTAN

A. Kadir DÖLEK

Derya GÜLEÇ

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

Mersin’de yatırım yapacak yatırımcı, önemli avantajlar elde eder… Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor. Yeni bir yönetim modeli ile yönetilecek artık Türkiye. Öncelikle 24 Haziran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve Millet Vekilliği seçimlerinin ülkemize ve milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

S

eçimlerin yüksek katılımlı ve huzur içinde geçmiş olması ve seçim sonuçlarının da tüm yurtta olgunlukla karşılanması, milletimizin hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun demokrasiye sahip çıktığının bir göstergesidir. Demokrasinin kaybedeni olmaz… Önemli olan demokrasiyi kaybetmemektir… Ben, bu anlamda Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve bu yarışa katılarak demokrasiye katkı sunan tüm adayları, seçilen ve seçilemeyen herkesi, her siyasi partiyi kutluyorum. Ülkemizde yaratılmak istenen yapay ayrımcılıkları, ekonomiye, toplumsal huzura zarar veren yapay gündemleri hayatımızdan çıkarmamız ve gerçek sorunlara odaklanmamız gerekiyor. İş Dünyası olarak sorunları biliyoruz. Güçlü, katılımcı, hızlı ve doğru karar zamanı…

Öncelikle yapılacak ilk işin tüm ülkeyi kucaklamak olduğuna inanıyorum. Çünkü Türkiye uzun süren bir seçimler maratonu geçirdi ve ülke olarak yorulduk. Önümüzde bir de yerel seçimler var. Seçim oldu mu rekabet, atışma, ayrışma oluyor mutlaka ve ülke gündemi seçim at-

mosferinde farklılaşabiliyor. Artık yapılması gereken şey; kolları sıvayıp GÜÇLÜ, KATILIMCI, HIZLI ve DOĞRU kararlar alıp uygulamaktır. Seçimlerden birinci parti olarak çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim beyannamesi önem arz etmektedir. Bu beyannameyi incelediğimizde açıkça şunlar görülüyor: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde iş ve yatırım ortamının iyileştirildiği, fikri mülkiyet haklarının güçlendirildiği, özel sektörün önünü açacak fiziki ve sosyal altyapı yatırımlarının sürdürüldüğü güçlü bir ekonomik yapının tesis edileceği, Yargının bağımsız ve tarafsız olacağı, tüm vatandaşlarımız ve uluslararası kamuoyuna hukuk güvencesi sunacağı, tüm süreçlerin uluslararası standartlarda ve demokratik usullerle işletileceği, finansal istikrarın kararlı bir şekilde sürdürülebilmesi için mali disiplinden taviz verilmeyeceği, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve Kamu İhale Mevzuatının Güncelleneceği, Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununda kapsamlı reform yapılacağı, İmalat Sanayinin, Ar-Ge ve yenilikçilik alanındaki harcamaların katma değere dönüşümünün teşvik

edileceği, En önemli sorunlarımızdan biri olan cari açığın kalıcı şekilde düşürüleceği, İhracata yönelik önemli desteklerin uygulanacağı, İstihdamın arttırılması için önemli desteklerin verileceği gibi konular. Tabii daha birçok konu var. Söylediklerim, iş dünyasını doğrudan ilgilendiren konulardan bazıları. Bunlar da açıkçası iş dünyasını ümitlendirecek konular. Artık yeni projeler üzerinde çalışacağız

Mersin özelinde konuşacak olursak, Mersin’de yatırım yapacak olan yatırımcı çok önemli avantajlar elde eder. MTSO olarak biz Mersin’e yatırım yapan yatırımcının her zaman yanında oluruz. Mersin çok geniş bir hinterlanda hizmet eden, çok sayıda olanağa sahip bir kenttir. İkliminden ve coğrafi yapısından dolayı yaşam koşulları çok kolaydır. Kara, demir, deniz ve hava yolları gibi her türlü ulaşım şekli vardır. Dolayısıyla lojistik alanında önemli bir avantajdır bu. Dünyanın birçok bölgesine mallar rahatlıkla gönderilebilir, Dünyanın her tarafından hammadde temin edilebilir.

Bilindiği gibi, lojistik maliyeti ürünlerin fiyatına doğrudan etki eden bir etmendir. Düşük maliyetli lojistik olanaklarına sahip bir sanayici de küresel rekabet ortamında önemli bir avantaj elde eder. Kısa bir süre içinde tamamlanacak olan Uluslararası Bölgesel Çukurova Havaalanı da başta turizm, tarım, sanayi olmak üzere tüm sektörlere hizmet edecek olması nedeniyle, yatırımcıların yatırım yeri seçme konusundaki en önemli ölçütlerden biridir. Yeni dönemde yıllardan beri konuştuğumuz havaalanı, turizm bölgesi, sanayi bölgeleri, yollar ve kavşaklar gibi konuları artık konuşmayacağız, yani kısa bir sürede bu yatırımlar tamamlanacak ve hizmete girecektir. Artık başka konular ve yeni projeler üzerinde çalışacağız. Sektörel sanayi sitelerine ihtiyacımız var

3 ay önce seçilen MTSO yeni Meclisi ve Komiteleri büyük bir şevk ve heyecan içinde çalışmalarını sürdürüyor. Yeni yönetim olarak Komite toplantılarına sürekli katılıyoruz ve bu şevki, bu heyecanı görebiliyoruz. Komitelerimiz sektörleriyle ilgili sorunları belirleme ve çözüm önerileri sunma odaklı çalışıyor. Çalışmalarında sektörde bulunan tüm üyeleri

Başkan Kızıltan komitelerle bir araya geliyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meslek Komitelerinin aylık olağan toplantılarına katılarak komitelerin çalışmaları hakkında bilgi alıyor.

H

er fırsatta komitelerin Oda’ların mutfağı olduğunu ve Oda’ların çalışmasına yön verdiğini dile getiren Kızıltan, bizzat katıldığı toplantılarda bir taraftan sektör sorunlarını yakından takip ederken diğer taraftan komite üyelerinin taleplerini yerinde dinliyor. Kızıltan geçtiğimiz 15 gün içinde 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri, 6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret ile 7 No’lu Perakende Gıda ve Muhtelif Ticareti ortak toplantısı, 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti, 13 No’lu Ulaşım Araçları İmalat, Satış ve Onarımı, 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık, 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı ile 21 No’lu Deniz Yolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri, 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitelerinin toplantılarına

MTSO 3

CMYK

katıldı. 4 No’lu Komite toplantısında tüketicinin daha kaliteli, sağlıklı ve güvenilir et ve et ürünleri tüketebilmesi için et borsasının kurulması konusu üzerinde duruldu. Aynı zamanda hayvancılığın gelişebilmesi adına yem sektörüne yönelik adımlar atılmasının gerekliliğinin de dile getirildiği toplantıda Türkiye’nin yıllık soya ihtiyacının 2 milyon tonun üzerinde olduğu ve katma değeri yüksek olan soya üretiminin desteklenmesinin gerekliliği konuşuldu. Tavukçuluk sektörünün geliştirilmesi ve bu alana verilmesi istenen destekler de ele alınan konular arasında yer aldı. 6 ve 7 No’lu komitelerin ortak toplantısında, sektörlerin ortak sorunlarının saptanması adına bir arama

konferansı düzenlenmesi konusu gündeme getirildi. 11 No’lu Komite toplantısında ise özellikle AVM’lerin bayramların ilk günü kapalı olması adına çalışma yürütülmesine karar verildi. Bu konuda araştırma yapılması kararı alınan toplantıda ayrıca üretici firmaların ziyareti, alışverişe gelen kişilerin araç park yeri bulma noktasında yaşadığı sorunlar ve sektörel çalıştay düzenlenmesi de konuşulan konular arasında yer aldı. 13 No’lu Komite toplantısında ise özellikle küçük sanayi sitesi iç yolları üzerinde duruldu. Bu bölge içinde ulaşımda yaşanan sorunların dile getirildiği toplantıda acil asfaltlama başlatılması için çalışma yürütülmesi kararı alındı.

15 No’lu Komite toplantısında üzerinde durulan konu ise geçtiğimiz günlerde çıkarılan İmar Barışı oldu. Komite tarafından bu konu hakkında çalışma yapılarak Mersin’e ilişkin bir

rapor hazırlanması ve ilgili kuruluşlara sunulmasına karar verildi. 19 No’lu Komite ise Mersin Limanına, boş giriş yapıp, yük almadan çıkış yapan araçlardan alınan ardiye

olabildiğince kapsayacak bir hassasiyet içindeler. Aslında çoğu sektörümüzün birçok önemli sorunu var. Bazıları yıllardır gündeme gelmiş ve çözülmeyi bekleyen, bazıları son aylardaki ekonomik gelişmelerden kaynaklanan, bazıları finansal kaynaklı, bazıları arazi yokluğu kaynaklı. Örneğin Mersin Nakliyeciler Sitesi’nde çalışmalarını sürdüren nakliyecilerimiz. Çağdaş ve nakliye sektörünün gereksinim duyacağı olanaklarla donatılmış kendilerine ait bir Nakliyeciler Sitesi’ne sahip olmayı ve burada sağlanan olanaklarla rekabet güçlerini arttırıp gelişmeyi istiyorlar. Mermercilik işiyle uğraşan sektör temsilcileri de aynı şekilde çağdaş ve mermercilik sektörünün gereksinim duyacağı olanaklarla donatılmış kendilerine ait bir Mermerciler Sitesi’ne sahip olmayı istiyor. Galericiler aynı şekilde bir siteye sahip olup, burada çağdaş hizmet vermeyi istiyor. Otomotiv bakımı onarımı ve imalat işleri ile uğraşanlar aynı şekilde sahip olacakları bir sektörel sanayi sitesi içinde çağdaş hizmet vermeyi istiyor. Otomobil satıcıları da tüm otomobil satıcılarının kümeleneceği çağdaş bir siteye sahip olmak istiyor. Bütün bunları daha iyi olanaklarla hizmet edip hem işlerini geliştirmeyi hem de istihdam ve katma değer sağlamayı hedefliyorlar. Özel sektörümüz, büyüğü ile küçüğü ile gelişmek, daha çok ve kaliteli üretmek, daha çok ve kaliteli hizmet vermek istiyor ve durmuyor, özveri ile çalışıyor. Güçlü lobide kararlıyız

Biz MTSO olarak bu sektörlerin taleplerini destekliyoruz ve gerçekleşmesi için de elimizden gelen uğraşı yapacağız. Bunları söylerken de dayanağımız, hükümetin sektörel sanayi sitelerini destekleyeceği bilgisini almış olmamızdır. Sağlık sektörümüzün temsilcileri de iki konu üzerinde çalışmaktadır. Birincisi Sağlık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, ikincisi de Sağlık Turizmidir. Mersin’de öne çıkan eksikliklerden biri de lobi yapımızın ve gücümüzün olmaması. Bu konuda da MTSO Meclisimiz ve Mersin’in dinamikleri işbirliği içerisindedir. Çok etkili bir lobi yapısını oluşturmaya ve harekete geçirmeye kararlıyız. Mersin’in önü açıktır ve MTSO ile kentin tüm dinamikleri bütünleşmiş ve önce MERSİN, herşey Mersin için demektedir.

ücreti ile ilgili uygulanan prosedürün çözümü noktasında destek istedi. İşçi işveren uyuşmazlıkları kapsamında hayata geçirilen arabuluculuk sisteminin de gündeme getirildiği toplantıda komite üyeleri bu konu hakkında kapsamlı bilgilendirme talep etti. 21 No’lu Komite toplantısında ise deniz yolu taşımcılığında yaşanan gelişmelerin ve sorunlar dile getirildi. Komite Üyeleri ilk etapta denizyolu taşımacılığı ve destek hizmetleri alanında faaliyet gösteren üyelerin sorunlarını tespiti yönünde çalışma kararı aldı. Toplantıda önümüzdeki süreçte bu sorunların tespiti için hangi adımların takip edilmesi gerektiği, hangi tür etkinliklerin düzenlenebileceği tartışıldı. Başkan Kızıltan’ın sektörün sorunlarını dinlediği son komite 34 No’lu Komite oldu. Bu toplantıda ise komite üyeleri, ağaç ve orman ürünleri kullanılarak ne tür farklı ürünler üretilebileceğinin alternatiflerini tartıştı. Ürün çeşitlemesine gidilmesi, inovatif ürünlere ağırlık verilmesinin sektöre sağlayacağı kazanımlar konuşuldu. Önümüzdeki süreçte ana konularda çalışma grupları oluşturmayı planladıklarını dile getiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, komitelerden gelecek taleplerin bu çalışma gruplarına yön vereceğini ifade etti.


4

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

Mersin’e cazibesini artıran projeler Mersin Büyükşehir Belediyesi kentin gerek yatırım cazibesini gerekse turizm potansiyelini artıracak yeni çalışmalar üzerine yoğunlaştı. Bir taraftan kentteki mavi bayraklı plaj sayısını artırmaya yönelik çalışmalar devam ederken diğer taraftan metro yatırımı ile kent içi ulaşım altyapısı güçlendiriliyor.

Yeni Ro-Ro hatları Mersin’de değerlendirildi

T

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde Mersin-Lübnan Kısa Mesafeli Denizyolu Taşımacılığı ve Mersin – Fransa Yaş Meyve Sebze Koridoru Toplantısı düzenlendi.

oplantıda Mersin ile Lübnan arası taşımalarda yaşanan sorunlar masaya yatırılırken konunun paydaşları ile birlikte Mersin ile Fransa arasında özellikle yaş meyve sebze taşımaları adına kullanılması planlanan Ro-Ro hattının hangi kazanımları sağlayabileceği, ne gibi sıkıntılar oluşturabileceği gibi konular ele alındı. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, dünya ticaretinde rekabet arttıkça etkin ve makul maliyetli lojistiğin öneminin de arttığına değindi. Lojistiğin ürünün maliyetini doğrudan etkileyen etmenlerin başında geldiğini hatırlatan Kızıltan, bu maliyeti düşüren firmaların rekabette bir adım öne çıktığını söyledi. Ro-Ro taşımacılığının da sayısız avantajları nedeniyle lojistikte öne çıktığını belirten Kızıltan şunları söyledi: “Mersin, Ro-Ro taşımacılığı konusunda çok şeyler yaptı, öncü projeler geliştirdi. Bunlardan biri Mersin–Trieste hattıdır ve başladığı günden beri tam kapasite çalışmaktadır. Yine, Mersin’den Hayfa’ya, Magosa ve Girne’ye Taşucu’ndan Tripoli ve Girne’ye Ro-Ro hatları çalışıyor. Orta Doğu ve Doğu Akdeniz havzasındaki siyasi sorunlar olmasaydı, bugün Suriye-Tartus ve Mısır-İskenderiye Ro-Ro seferlerimiz de devam edecekti. Bu hatların da, bu sorunlar geçince ve etkin bir diplomasiyle tekrar hayata geçebileceğine inanıyoruz. Belli ki, bu hatları etkin ve fizibl şekilde arttırmak bölgemizin ve ülkemizin yararına olacaktır.” Her zaman Ulaştırma Bakanlığı ile işbirliği içinde çalıştıklarını ve bakanlığın da talebe göre yeni hatları gündeme getirip sektörün fikrini almasını önemsediklerini ifade eden Kızıltan, “Uzun süredir Mersin olarak, taze sebze ve meyve ihracatımızda Bulgaristan sınırında yaşanan sorunları gündeme ta-

şıyorduk. Bu sorunun, bölgemizde özellikle taze sebze ve meyve ihracatı anlamında yeni Ro-Ro hatları üzerinde çalışmalar yapılmasını tetiklediğini düşünüyorum. Bu noktada Bakanlığımızın öngördüğü potansiyel Mersin-Fransa RoRo hattı çalışmasını önemsiyor ve tüm paydaşların olduğu bu buluşmaların daha doğru, daha etkin projeleri ortaya çıkarmasında etkili olacağına inanıyorum” dedi.

önemli bir hale geldiğine değinen Yıldırım, “Bugün internetten, dünyanın öbür ucundan bir ürün alıyorsunuz ve bir hafta içinde ürün elinize geliyor. Bu lojistiğin bir mucizesidir” dedi. Dünyanın her yerinde artık her türlü ürünün benzer kalitede ve benzer girdilerle üretildiğine dikkat çeken Yıldırım, önemli olanın bu ürünün optimum sürede tüketiciye ulaştırılabilmesi olduğunu vurguladı.

“Limanımız da artan kapasiteye hazır olmalı”

“Kombine anlaşmaları için taleplerinizi bekliyoruz”

Mersin’de devam eden Ro-Ro hatlarının gün geçtikçe kapasite anlamında yoğunlaştığını dile getiren Ayhan Kızıltan, “Ancak, limanımızın da buna hazır olması ve destek vermesi gerekiyor” dedi. Mersin Liman İşletmecisi’nin, Mersin–Trieste Ro-Ro hattına, yoğunluktan dolayı üçüncü gemi için yer vermekte zorlandığını kaydeden Kızıltan, dolayısıyla buna da bir çözüm bulmak gerektiğini söyledi. Yeni dünya ticaretindeki taşımacılıkta Ro-Ro taşımacılığının rolünün giderek artacağını belirten Kızıltan sözlerini, “Mersin çok geniş bir hinterlanda hizmet vermektedir. Dolayısıyla Mersin’in hizmet kalitesini, hızını ve çeşitliliğini arttırmamız gerekiyor. Bu anlamda bu Ro-Ro hattının açılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mersin’in olanaklarını daha da geliştirmeliyiz. Bu noktada bir lojistik kenti olan Mersin, bu işin her zaman bir parçasıdır ve katkı koyucusudur” diye tamamladı. Yıldırım: “Lojistik, pazarlama ve üretimden önemli hale geldi”

UDHB Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürü Cem Murat Yıldırım ise açılışta yaptığı konuşmada Bakanlık çalışmaları hakkında bilgi vererek lojistiğin önemine değindi. Dünyada lojistik kavramının üretim ve pazarlamadan daha

Yeniden yapılandırmada 31 Temmuz son gün

A

ralarında oda ve borsaların da bulunduğu çok sayıda kuruma olan borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenleme Resmi Gazetede yayımlandı. Yeni düzenlemeden yararlanabilmek için son başvuru tarihi 31 Temmuz. Maliye Bakanlığının Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Maliye Bakanlığına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, Sosyal Güvenlik Kurumuna, İl Özel İdarelerine, Belediyelere, Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlıklarına, TOBB, TESK, TÜRMOB, Türkiye Barolar Birliği’ne olan borçlar, 7143 sayılı kanuna göre yapılandırılma kapsamına girdi. Konuyla ilgili Mersin Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası’nda bilgilendirme semineri düzenlendi. Tebliğle yayınlanan, bakanlığa bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi kurumlara ait alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar, TÜRMOB Genel Saymanı ve Yeminli Mali Müşavir Emre Kartaloğu ile Yeminli Mali Müşavir Murat Yıldız tarafından gerçekleşti-

MTSO 4

CMYK

rilen sunumla katılımcılara aktarıldı. Sunumlardan satır başları şöyle: “Tebliğle, Bakanlığa bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar düzenlendi. Buna göre, 31 Mart ve önceki dönemlere ait ödenmesi gereken vergiler ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, yeniden yapılandırma kapsamında olacak. Çeşitli kanunlar kapsamında, 31 Mart’tan önce kesilen idari para cezaları da yapılandırılabilecek. Amme alacakları kapsamında takip edilen, ecrimisil, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF), Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF), öğrenim ve katkı kredisi alacakları ile doğrudan gelir desteği ödemelerinden geri alınması gerekenler gibi alacaklardan, takip için vergi dairelerine intikal etmiş olanlar da yapılandırma kapsamında olacak. Düzenleme kapsamında işletmelere, işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan

Görevleri arasında muhatap oldukları ülkelerle kombine taşıma anlaşmaları yapmak olduğuna da değinen Yıldırım, “Ülke olarak kombine taşımacılık anlaşmaları yaparsak gümrük, liman hizmetleri ve transit geçişler konusunda ücret ve zaman avantajı sağlayabiliriz. Bizim bir takım ülkelerle bu yönde anlaşmalarımız var. Sizlerden gelecek talepleri de değerlendirerek yeni anlaşmalar için adım atabiliriz” dedi. Mevcut durumda Türkiye’nin Azerbaycan, Türkmenistan, Gürcistan, Ukrayna, Belarus ve Özbekistan ile kombine yük taşımacılığı anlaşması bulunduğunu bildiren Yıldırım, “Dikkat edildiyse anlaşma yaptığımız ülkelerin hepsi aynı hat üzerinde çünkü bu anlaşmalar Bakü – Tiflis – Kars demiryolu hattı hattının yapılmasının ardından ihtiyaçtan doğdu. Yeni ihtiyaçlara göre yeni stratejiler belirleyebiliriz. Bu konuda bizi zorlayın” diye konuştu. Açılış konuşmaları sonrasında MTSO Yönetim Kurulu Üyesi İsa Çani, UDHB Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürü Cem Murat Yıldırım ve Genel Müdür Yardımcısı Sinan Kuşçu yönetiminde düzenlenen toplantılarda bir taraftan sektörün yaşadığı sorunlar dinlenip değerlendirilirken diğer taraftan Mersin ile Fransa arasında açılması planlanan Ro-Ro hattı ile ilgili bilgilendirme yapıldı. alacakların beyanı imkanı da sağlandı. İl özel idareleri ile belediyelerce takip edilen alacaklar da yapılandırılabilecek. Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, TOBB’a YİKOB’lara, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan alacakları ödemek isteyen borçluların, 31 Temmuz’a kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurması gerekecek. Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçlar için, bağlı bulunulan vergi dairesi yanında, posta yoluyla, www.gib.gov.tr ya da e-devlet (www. turkiye.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabilecek. Yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da vazgeçmeleri gerekecek. Yapılandırılan borçların ilk taksit ödeme süresi içinde, tamamen ya da ikişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte ödenmesi mümkün olacak. İlk taksit ödeme süresi, 1 Ekim günü mesai saati bitiminde sona erecek. 18 taksit yanında, 6, 9 ve 12 eşit taksitte ödeme seçenekleri de bulunacak. Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin, süresinde ve tam olarak ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden bir takvim yılında en fazla iki taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacak.”

M

ersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Denizkızı Turizm A.Ş., plajlara mavi bayrak alınabilmesi için gerekli uluslararası 33 kriterin tamamını yerine getirerek, kentin halk plajları arasında Kızkalesi’nden sonra ikinci mavi bayrağını Susanoğlu’na kazandırdı. Buna göre kent genelindeki mavi bayraklı plaj sayısı 11’e yükseldi. Türkiye’nin en uzun sahil şeridinden birine sahip Mersin plajlarında, sıcakların başlamasıyla birlikte doluluk başladı. Buna paralel, kentin öncelikli sektörleri arasında yer alan turizmdeki iddianın artırılması adına kent genelinde mavi bayraklı plaj sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar da arttı. Hedef ise mavi bayraklı plaj sayısını 60’a yükseltebilmek. Aynı zamanda Koca Hasanlı Plajı’nda 10 çadır ile tatilcilere kamp hizmeti de veriliyor. Mersin’de faaliyet gösteren turizm işletme belgeli tesis sayısı 2016 yılında 55 iken 2017’de 58’e yükseldi. 2017 yılı sonu itibariyle kentte 6 bin

234 oda, 13 bin 500 yatak kapasiteli 50 adet turizm yatırım belgeli tesis, 8 adet de bin 350 kişi kapasiteli turizm işletme belgeli yeme ve içme tesisi yer aldı. Kentte 8 adet de turizm bölgesi bulunmakta. Mavi bayrak nasıl alınıyor

Mavi Bayrak, gerekli standartları taşıyan nitelikli plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülüyken, bu kriterler plajda yüzme suyu kalitesi, çevre eğitimi ve bilgilendirme, çevre yönetimi ile can güvenliği ve hizmetler başlıkları altında toplanıyor. Plajda gerekli ilk yardım malzemelerinin bulunmasından, kirlilik kazaları ve riskleri ile mücadele edebilecek acil durum planlarına kadar plajda farklı kullanımlar sonucu olabilecek kazalara karşı alınabilecek önlemlerin hepsi Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Denizkızı Turizm A.Ş. tarafından yerine getiriliyor. Mersin’e metro geliyor

Mersin Büyükşehir Beledi-

yesi’nin üzerinde çalıştığı bir diğer konu metro. Yapımına kısa süre sonra başlanması planlanan yatırım ile kentin trafik sorununa köklü çözüm üretilmesi ve toplu taşımada iyileştirmeye gidilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda ‘Mersin Metrosu Hat 1’in Ön Proje’ sunumu gerçekleştirildi. Mezitli ile Gar arasında yapılması planlanan bu projede metronun günlük yolcu kapasitesi ise 262 bin 231 olarak planlanıyor. Mersin Metro Hat 1, 4 araçlık dizin ile tek seferde bin 80 yolcu/sefer kapasiteli olarak inşa edilecek. 20 kilometre çift hat demiryolu, 15 istasyon ve 2 bin 600 araçlık otoparka sahip olacak. Metronun güzergahı ise Cumhuriyet-S oli-Mezitli-B abil-Fuar-Marina-Liseler-Forum-Türk Telekom-Tulumba-Özgür Çocuk Parkı-Gar-Üçocak-Mersin Büyükşehir Belediyesi Yeni Hizmet Binası ve Serbest Bölge arasında seyredecek. İlk aşamada gerekli olan metro araç sayısı yedekler dahil 80 araç olarak planlanıyor.

Otomatik BES’te ikinci adım 1 Temmuz’da başladı

T

ürkiye genelinde 10-50 çalışanı bulunan özel sektör, 1 Temmuz’dan itibaren otomatik BES’e dahil oldu. 10 ve altı çalışanı bulunanlar ise 1 Ocak 2019’da dahil olacak. Ülke genelinde tasarrufların artırılması amacıyla geçen yılın başından itibaren uygulanan Otomatik Katılım Sistemi’ne (OKS) 45 yaş altındaki çalışanların kademeli katılımı devam ediyor. Bu kapsamda, 1 Temmuz’dan itibaren Türkiye genelinde 10-50 çalışanı bulunan özel sektör de sisteme katıldı. Bu grupla otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) 2 milyon 701 bin 698 çalışan daha dahil oldu. Öte yandan sisteme 10 ve daha az çalışanı bulunan özel sektör ise 1 Ocak 2019’dan itibaren dahil olacak.

OKS kapsamında ilk aşamada bin ve üzeri çalışanı olan özel sektör 1 Ocak 2017’de, memurlar (genel ve özel bütçeli idareler) ile 250-bin çalışanı bulunan özel sektör 1 Nisan 2017’de, 100-250 çalışanı bulunan özel sektör kuruluşları da 1 Temmuz 2017 itibarıyla sisteme katılmıştı. Bu yılın ocak ayından itibaren de 1,3 milyon çalışanı olan mahalli idareler, KİT’ler ve 50-100 çalışanı olan özel sektör sisteme dahil olmuştu. Sisteme yeni girecek çalışanlardan da prime esas kazancın yüzde 3’üne karşılık gelen tutarda BES kesintisi yapılacak. Çalışanlar tarafından ödenen katkı paylarına, BES ile aynı koşullara tabi olarak yüzde 25 teşvik verilecek. 2 aylık cayma süresi sonrasında sistemde devam eden çalışanlara da

ek olarak bin lira tutarında devlet katkısı sağlanacak. Ayrıca emeklilik halinde hesabındaki birikimi yıllık gelir sigortasıyla almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde 5’i kadar ilave devlet katkısı teşviki verilecek. Otomatik BES’teki çalışan sayısı 4,1 milyon

Otomatik BES kapsamında 15 Haziran itibarıyla 4 milyon 140 bin 609 çalışan bulunuyor. Sistemde çalışanların fon tutarı 2 milyar 967 milyon 859 bin 230 lira görünüyor. BES’te toplam çalışan sayısı 6 milyon 979 bin 142, fon tutarı 70 milyar 980 milyon 974 bin 273 lira olarak hesaplanıyor. Hazinenin otomatik BES’e daha çok katılımcı çekmek ve uygulamayı iyileştirmek için çalışmaları devam ediyor.


5

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

MTSO 2017 Ekonomik Raporu yayınlandı Mersin’in ekonomik ve sosyal göstergelerinin yer aldığı 2017 Yılı Ekonomik Raporu yayınlandı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından her yıl hazırlanan rapor, kentle ilgili çok sayıda ve detaylı veriyi yıllar itibariyle ve Türkiye verileriyle karşılaştırma yapma imkanı da sunuyor.

O

danın web sayfasından da ulaşılabilen raporda nüfustan eğitime, dış ticaretten üretime, tarımdanturizme,teknolojidensiviltoplumakadarçoksayıdaveriyi,kararalıcılarınkullanımına sunuyor. Üyeler, yatırımcılar, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, öğrenciler gibi değişik kesimlerin kullanımı amacıyla hazırlanan rapordan bazı bilgiler aşağıda yer almaktadır.

MERSİN FİRMALARI TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN İTHALATTAKİ GELİŞMELER

NÜFUS 2017 YILI MERSİN İLİ NÜFUS PRAMİDİ

Kaynak:TUİK

1.793.931’lüknüfusuileÜlkenüfusunun%2,2’siMersin’deikametetmektedir.İlimiztoplamnüfusuileTürkiye’nin11.büyükilidir.2017yılındanüfusartışhızıöncekiyılagöreyavaşlayarak‰11,3seviyesindegerçekleşmişolupTürkiyegenelininaltındadır.Yaşgruplarınagöre genç ve çalışma çağındaki nüfusun il nüfusu içerisindeki payında gerileme, 65 yaş ve üzeri nüfusunpayındakiartışeğiliminindevamettiğigözlenmektedir. NüfusunenyoğunolduğuilçeolanTarsus’tanüfusartışhızıyükselişte,Toroslar,Yenişehir veMezitliilçelerindeyavaşlamada,Akdenizdeiseazalıştadır.2016-2017dönemindeİlimizin netgöçhızıverdiğigöçünaldığıgöçtenfazlaolmasınedeniyleazalışgöstererek-‰0,5seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu gelişmeden genç nüfus ve çalışma çağındaki nüfus etkili olmuştur. EĞİTİM Mersin, 6 yaş ve üzeri % 97,72’lik okuma yazma bilen nüfus oranı ile Türkiye ortalamasının üzerinde yer alan iller arasındadır. 15 ve üzeri yaştaki nüfusun % 22,6’sı lise veya dengi okul mezunu, %14,9’u yüksekokul veya fakülte mezunu, %1,2’si yüksek lisans, ve doktora mezunudur.Mersin,yüksekokul,fakülteveüzerimezunoranıylaTürkiye’de17.sıradadır.

2017yılındaMersinfirmalarıtarafından170ülkeyeihracat,136ülkedenithalatgerçekleştirilmiştir. Mersin ili ihracatında ülke yoğunlaşma oranları incelendiğinde, 2017 yılında ihracattaülkeçeşitliliğininbiröncekiyılagörearttığıgözlenmektedir. TÜİK verilerine göre, Mersin firmaları ihracatı 2017 yılında %2’lik artışla 1,5 milyar $ seviyesineulaşmıştır.AnılandönemdebaştaIrakveSuriyeolmaküzereOrtadoğuveAsyaülkelerine olan ihracat azalırken, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Amerika ve Afrika ülkelerinde artış sevindiricidir. Mersin firmalarınca yapılan ithalatta son iki yıldır gözlenen durağan yapı, 2017 yılında %13,6’lık hızlı artışla 1,3 milyar $ seviyesine yükselmiştir. İlimiz ithalatındaki gelişmelerTürkiyegeneliileparalellikgöstermektedir. İlimizihraçürünlerinin%52,7’sinioluşturanimalatsanayisektörü,teknolojiskorlarındaki gelişmelere göre incelendiğinde; ithal ve ihraç edilen ürünlerin teknoloji yoğunluğundaki artışparalelindeteknolojiaçığı,geçenyılileaynı seviyeyikorumuştur. MERSİN SERBEST BÖLGESİ Bölgedeki firma sayısında geçen yıl gözlenen artışın 2017 yılında da devam ederek 473 firmaya ulaştığı gözlenirken, istihdam da son iki yılıdır gözlenen daralma yerini %5’lik artışa bırakarak8.075kişiyeulaşmıştır.Bölgedekiticarethacmindeöncekiüçyılboyuncagözlenen azalışeğilimi;2017’ninikinciyarısındatersinedönmüşveyıllık%3’lükartışla2,9milyar$seviyesindegerçekleşmiştir. DENİZ TİCARETİ MERSİN LİMAN BAŞKANLIĞI BAZINDA ELLEÇLENEN YÜKLERİN DAĞILIMI

Tarım Türkiye’dekitarımalanlarının%1,6’sınasahipolanMersinilinde,son5yılda“tahıllarvediğerbitkiselürünlerin”ekimiciddiderecedeazalmış,bunakarşınmeyveler,içecekvebaharat bitkileri” ekim alanları genişlemiştir. Bitkisel üretimin miktarında ise 2016 yılındaki yükseliş, 2017yılındadadevametmiş,öncekiyıla göre %7,6 artışla 5.524.730 ton seviyesine ulaşmıştır. Türkiye meyve üretiminin %11,8’i; sebze üretiminin %7,5’i; tahıllar ve diğer bitkisel ürün üretimin %1,1’i, Mersin’de üretilmiştir. Üretilen 5,5 milyon tonluk üretimin değeri 7,3 milyar TL’ye ulaşmış ve Türkiye’nin üçüncü büyükiliolmuştur.

Ar-Ge Harcaması Ar-Ge Harcamasının Net Satış İçerisindeki Payı(%)

2014

2015

2016

Türkiye

6.039.510.698

6.550.673.860

Mersin

21.975.262

30.576.856

23.615.701

Türkiye

0,125%

0,127%

0,127%

Mersin

0,029%

0,039%

0,038%

YATIRIMLAR MersinilininTürkiyegenelindekamuyatırımlarındasahipolduğu%0,74’lükpayla14.sırada yer alırken, yatırımların sektörel dağılımında ilk sırada tarım, eğitim ile ulaştırma-haberleşmesektörleribulunmaktadır. MERSİN İLİ TEŞVİKLİ YATIRIMLARIN DAĞILIMI

Kaynak:T.C.EkonomiBakanlığı 2017 yılında İlimizde düzenlenen 175 adet yatırım teşvik belgesinin 165’i yerli firmalar, 10’u yabancı sermayeli firmalar tarafından alınmıştır. Türkiye genelinde olduğu gibi İlimizde deteşviğebağlananbelgesayısı,öngörülensabityatırımtutarıileöngörülenistihdamsonbeş yılınenyüksekseviyesindedir. İlimizde ise; teşvikli yatırımlarda sabit yatırım tutarına göre imalat sektöründe önceki iki yıldırgözlenenazalış,“gıdaveiçki”altsektörünedüzenlenenyerlisermayelikompleyeniyatırımlar ile “kimya” sektöründe diğer mahiyetli yatırımlardaki artışın katkısıyla 2017’de yıllık bazda yerini %35’lik artışa bırakmıştır. Hizmetler sektöründe ise alt yapı belediye hizmetleri, eğitim ve sağlık alt sektörlerine düzenlenen yerli sermayeli komple yeni yatırımların etkisiyle 2017’de geçen yıla göre %88’lik hızlı büyüme kaydetmiştir. Tamamı komple yeni yatırım mahiyetinde olan enerji sektöründe ise yatırım tutarında geçen yılki gerileme, 2017’de yerini güçlüartışabırakmıştır.

MERSİN İLİ VERGİ GELİRLERİNİN DAĞILIMI (milyon TL)

MERSİN İLİ BÜTÇE HARCAMALARININ DAĞILIMI (bin TL)

Mersin’e2017yılında4.349gemiuğramıştır.Ro-Rotaşımacılığıisehergeçengünartarak önemlibirtaşımamoduhalinegelmiştir. İÇ TİCARET MERSİN’İN DİĞER İLLERE İÇ TİCARET SATIŞ DEĞERİ

AR-GE ve Yenilikçilik 5.280.368.646

2017 yılı itibariyle İlimizdeki toplam kredi hacmi geçen yılın aynı dönemine göre %26’lık genişlemeyle28,9milyarTL’yeyükselmiştir.GayrinakdikredihacmigeçenyılınAralıkayısonunakıyasla%14artarak3,9milyarTL’yeulaşmıştır.SözkonusudönemdeTürkiyegenelindeolduğugibiİlimizdedetakiptekialacaklargeçenyılagöreartışhızınıkeserek%3’lükartışla 1,2 milyar TL. seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu gelişmede bireysel kredilerin takibe dönüşüm oranındaki gerileme eğilimi etkili olurken; 2017’nin son döneminde ise takipteki “tüketicikredileriilekredikartları”ile“KOBİ,ticarivekurumsalkredi”tutarındakidaralmasonucuherikisegmenttetakibedönüşümoranlarındakigerilemeeğilimietkiliolmuştur. İlimizde, mevduat hacmi geçen yıla göre Türkiye genelinin üzerinde %23’lük artış hızı ile 19,8 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu gelişmede hem TL hem de YP mevduatındaki genişlemenin katkısı olmuştur. 2017 Aralık sonu itibariyle Mersin toplam mevduat büyüklüğüileillerarasında8.sıradayeralmaktadır.

KAMU GELİRLERİ

Mersin Liman Başkanlığı bazında elleçlenen yük trafiğinde önceki üç yıl boyunca gözlenenyatayseyir;2017’deyerini%7’likartışabırakarak33,9milyontonayükselmiştir.Yıllıkbazdasözkonusuartıştabaştaihraçedilenyüklerolmaküzereithalyüklerideetkiliolmuştur.Kargo tipine göre 2016 yılında katı dökme yük ile sıvı dökme yüklerdeki azalış, 2017 yılında yön değiştirerek artışa geçerken genel kargo taşımacılığı azalış göstermiştir. Konteyner yüklerinde iseartışhızıbirmiktarhızınıkeserkenaraçiçiyüklerdeisegüçlüartışgözlenmiştir. Elleçlenen konteyner miktarında önceki iki yıldır gözlenen azalış, hem yükleme hem de boşaltma yüklerinin etkisiyle 2017’de yıllık bazda %10’luk artışa bırakarak 1.553.841 TEU’ya yükselmiştir. MersinLimanıelleçlenenkonteynermiktarınagöreTürkiye’dekikonteynerlimanlarıiçerisinde2.sıradakiyerini,2017yılındadakorumuştur. İmalat Sanayi 2016yılındasanayisicilkayıtlarıkapsamındaMersindefaaliyetgösterensanayiişletmesi sayısı önceki yıla göre %3,6 artarak 1.556’ya ulaşmıştır. İlimizde faaliyet gösteren sanayi işletmeleri arasında %32 ile gıda ürünleri imalatı ilk sıradadır. Söz konusu alt sektöre makine ve ekipman imalatı, kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı, diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı, fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve techizatı hariç) takip etmektedir. Söz konusu dönemde İlimizde sanayi sicile kayıtlı işletmelerde çalışan personel sayısı 2015 yılına göre %4,6 artarak 43.012 kişiye ulaşmıştır. İmalat sanayi işletmelerinde düşük teknoloji yoğunluğuna sahip işletmelerin payı gerilerken, orta-düşük teknoloji yoğunluğuna sahip işletmelerinpayıyükselişegeçmiştir.

MERSİN İLİ MEVDUATIN DAĞILIMI

MERSİN’İN DİĞER İLLERDEN İÇ TİCARET ALIŞ DEĞERİ

Kaynak: T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

2017 yılında bütçe harcamaları 2016 yılına göre artış hızı ikiye katlamış ve yıllık bazda %24’lük genişlemeyle 6,8 milyar TL., bütçe gelirleri ise %35’lik artışla 11,2 milyar TL. olmuştur. Bu dönem aralığındaki bütçe fazlası ise %56’lık büyüme oranıyla 4,4 milyar seviyesine genişlemiştir. 2017yılındagelirlerdekiartışaenfazlakatkıyı,dövizkurlarındakiartışındaetkisiyleithalde alınanKDVvealkollüiçeceklerdenalınanÖTVsağlamıştır.ÖteyandanKurumlarVergisinde 2016yılındaki%59’lukartış2017yılındahızınıkeserek%10’lukbüyümeoranıylavergigelirlerinesağladığıkatkısınırlıkalmıştır. 2016yılınagöreharcamalardakiartıştaekonomikbazdasınıflamayagöresırasıylasermayetransferleri,malvehizmetalımları,personelgiderleri,fonksiyonelbazlısınıflamayagöreise sağlıkhizmetleri,ekonomikişlervehizmetleri,eğitimhizmetlerietkiliolmuştur.

2016

Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan alınan verilere göre; 2017 yılında Türkiye genelinde tescili yapılan marka, faydalı model, endüstriyel tasarım sayısında geçen yıla göre azalış; patent sayısında ise artış olduğu görülmektedir. Mersin’de ise; tescilli marka ile endüstriyel tasarımvepatentsayısındakiazalışvefaydalımodelsayısındaartışgözlenmiştir. DIŞ TİCARET MERSİN FİRMALARI TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN İHRACATTAKİ GELİŞMELER

MTSO 5

CMYK

Kullanım Amacına Göre

İNŞAAT

2015 yılında Mersin firmalarının net satışları içerisindeki Ar-Ge giderlerinin payı hızlı yükseliş kaydederek %0,039 seviyesine ulaşmış ve 2016 yılında da yaklaşık aynı seviyeyi korumuştur. 2016 yılında İlimizde net satışlar içerisindeki Ar-Ge harcamalarının payındaki gelişmelerTürkiyegeneliileparalellikgöstermektedir.

İç ticaret faaliyetleri kapsamında Mersin ilinin diğer illere satış değeri %29,6’lık artışla 39 milyar TL., diğer illerden alış değeri ise %28,4 artarak 43 milyar TL. düzeyine yükselmiştir. 2016yılındaalışhacminegöreillerarasındakikonumuöncekiyılagörebirsırayükselerek11.; satışhacminegöreiseikisırayükselerek11.sırayayükselmiştir. PARASAL GÖSTERGELER MERSİN İLİ KREDİ HACMİNİN DAĞILIMI

2017

Yeni Ve İlave Yapılar Yapılacak Yeni Ve İlave Yapılar (YapıBiten Kullanım İzin Belgesine Göre) (Yapı Ruhsatı) Yapı Sayısı

Daire Sayısı

Yapı Sayısı

Toplam

3.353

26.317

2.453

Daire Sayısı 16.376

İkamet Amaçlı Binalar

2.915

26.225

2.112

16.283

İkamet Amaçlı Olmayan Binalar

438

92

341

93

Toplam

3.905

36.596

2.719

18.080

İkamet Amaçlı Binalar

3.428

36.404

2.459

17.896

İkamet Amaçlı Olmayan Binalar

477

192

260

184

16/15

26%

31%

-5%

-4% 10%

Toplam

17/16

16%

39%

11%

Değişim İkamet Amaçlı (%) Binalar

16/15

22%

31%

-4%

-4%

17/16

18%

39%

16%

10%

İkamet Amaçlı Olmayan Binalar

16/15

57%

-16%

-13%

-11%

17/16

9%

109%

-24%

98%

Kaynak: TÜİK 2017yılındayapıruhsatıbazalındığında,Mersin’deyapılacakyeniveilaveyapılarınsayısı 2016yılınagöre%16artarakbiröncekiyılagöreartışhızıyavaşlamıştır.Sözkonusudönemde ikamet amaçlı binalar %18’lik, ikamet amaçlı olmayan binalarda %9’luk artış olmuştur. İlçe bazında 2017 yılında ruhsatına göre yapıların %52’si Tarsus, Toroslar ve Erdemli ilçelerinde yoğunlaşmaktadır. 2016 yılına göre yapı ruhsatındaki artışa önemli katkı sunan ilçeler Erdemli, Tarsus, Mezitli, Silifke’dir. Söz konusu ilçelerdeki artışın kaynağı ikamet amaçlı kullanılanbinalardır.


6

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

cihazlar, tekstil ve plastik ürünleri, inşaat malzemeleri ilk sıralarda yer alır. Arjantin’den Türkiye’ye yapılan ithalat görece yüksek düzeyde seyretmekle beraber, söz konusu ithalatın kompozisyonuna bakıldığında, buradaki ürün çeşitliliğinin Türkiye ihracatına kıyasla çok daha düşük olduğu görülür. Toplam ithalatın yaklaşık dörtte üçü tarım ürünlerinden oluştuğu gibi, bunlar da soya, ayçiçek, mısır ve hububat gibi son derece az bir ürün grubunda yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla bu ürünlerin dünya fiyat gelişmeleri ile Türkiye’de üretim imkanı olanlarının Türkiye’deki iklime bağlı üretim koşulları Arjantin’den yapılan ithalat büyüklüğü üzerinde büyük etkiye sahiptir.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Bakımından Amerika’nın 3’üncü, sahip olduğu toprak büyüklüğü bakımından ise Güney Amerika’nın ikinci büyük ülkesi konumundaki Arjantin, geçimini tarım ve tarıma dayalı sanayi ile sürdürür. Gıda ve içecek sanayi ülkenin en büyük sanayi kollarıdır ve bunu kimya, otomotiv ile metal sanayi takip eder.

Ö

zellikle son yıllarda talebin büyük ölçüde arttığı soya üretimine yoğunlaşan Arjantin’in ihracatında da soya fasulyesi ve türevlerinin ticareti ilk sıralarda yer alır. İhracatın yoğun olduğu diğer ürünlerin arasında mısır, kamyon, kamyonet, buğday, altın, otomobiller, bio-dizel yakıtlar, kabuklu hayvanlar, şarap, oto yedek parçaları, alüminyum ve sığır eti gelir. Arjantin, başta soya fasulyesi, buğday, mısır ve et ürünleri olmak üzere, dünyanın önemli tarımsal ürün tedarikçilerinden biri olma konumunu devam ettirmektedir. Türkiye ile Arjantin arasındaki ticaretin gelecekte ulaşacağı seyrin ve büyüklüğün tahmini çok kolay değildir. Çünkü mevcut ticaretin önemli bölümünü Türkiye’de üretim açığı olan tarım ürünleri oluşturur. İki ülkenin tarım ürünleri alanındaki ithalat ve ihracat kapasiteleri de her iki ülkedeki yıllık iklim ve üretim gibi faktörler dışında dünya koşullarından ve fiyatlarından da büyük ölçüde etkilenir. Ancak, sanayi ürünleri alanında, özellikle de makine ve otomobil yedek parça ticaretinde gözlenen mevcut eğilimin devamı halinde daha kalıcı ve öngörülebilir bir ticari ilişkinin yerleşebileceği düşünülmektedir. Türkiye’nin Arjantin’den ithalatındaki başlıca maddeleri; toplam ithalatın yarıdan fazlasını soya fasulyesi, yağı ve küspesi, kalanını ise motorlu taşıtlar, ayçiçeği tohumu, yer fıstığı, tütün, kuru baklagiller, yün, dozlandırılmış ilaçlar, demir cevherleri, jelatin ve diğer yağlı tohumlar oluşturur.

Coğrafi konum Arjantin’in sahip olduğu toprak; Güney Amerika Kıtası’nda 2’nci, dünya genelinde ise 8’inci en büyük topraktır. Şili (5,308 km), Bolivya (832 km), Paraguay (1,880 km), Brezilya (1,261 km) ve Uruguay (580 km)’la sınırı bulunur. Arjantin yaklaşık 2,8 milyon kilometrekarelik alanıyla, uzun bir kareyi anımsatan bir şekilde kuzeyden güneye doğru indikçe daralır. Kuzeyden güneye kadar olan uzunluğu 3 bin 694 km ve batıdan doğuya uzanan en geniş topraklarının uzunluğu ise yaklaşık bin 423 km’dir. Doğu kıyıları boyunca Atlantik Okyanusu uzanır, batısında Şili, kuzeyinde Bolivya ve Paraguay, kuzeydoğusunda ise Brezilya ve Uruguay bulunur. Ülkenin kuzeyinde yağmur ormanları, güneydeki Patagonya’da çöl iklimi, And Dağları boyunca uzanan Bariloche bölgesinde ise İsviçre benzeri dağlar ve göllerle kaplı bir iklim ve Kuzey Doğuda ise karasal ve kuru bir iklim hüküm sürer. Arjantin 190 bin kilometrekare ekilebilir araziye sahiptir. Kurak bölgelerden, subtropikal ormanlara yayılan çeşitli mikro iklimlere ve ekosistemlere sahip Arjantin’de çok çeşitli ürünler yetiştirilebilmektedir. Toprağın düşük maliyeti ormancılık için çok uygundur ve yüksek orandaki ağaç sayısı bu alanda önemli yatırımların yapılması ile sonuçlanmıştır. Ülkenin ve kıtanın en yüksek dağı 6 bin 959 metre ile And dağları üzerindeki Aconcagua zirvesidir. Batı yönünde ülke tamamen And Dağlarıyla çevrilmiş olup, bu sıradağlar aynı zamanda Şili ile coğrafi ve siyasi sınırları da oluşturur. And sıradağlarının batısında ise çok geniş Pampa Ovası yer alır. Pampa Ovası, ülkenin yaklaşık % 25’ini kaplar ve büyük oranda doğal çayırlıklardan oluşur. Bu ova geniş bir alana yayılması ve iklim açısından çok şanslı olması nedeniyle fiili olarak ülkenin tarım ve hayvancılık havzasıdır. Nüfus ve işgücü yapısı Yaklaşık 44 milyon nüfusa sahip olan Arjantin’in yıllık nüfus artış hızı yüz-

MTSO 6

CMYK

de 1 civarındadır. Diğer Latin Amerika ülkeleri ile karşılaştırıldığında doğurganlık oranı düşük ve yaşlı nüfus oranı yüksektir. 65 yaş üstü grubun toplam nüfusa oranı yüzde 10,8 seviyesindedir. Nüfusun yüzde 91,1’i şehirlerde yaşar. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 44’ü Buenos Aires Otonom Şehri ile Buenos Aires Eyaleti’ndedir. Arjantin’de eğitim düzeyi yüksek olmakla birlikte son yıllarda eğitim kalitesi düşmektedir. Okuma yazma oranı yüzde 98 düzeyindedir. 13 yıllık zorunlu eğitim sistemi uygulanır. Ülkedeki 102 üniversitenin 45’i devlet üniversitesidir ve toplam öğrencilerin yüzde 80’i bu üniversitelerde eğitim görür. Teknik eğitim eksikliği son yıllarda artmaktadır. Ülke dışında, çoğunluğu İspanya, İtalya ve ABD’de olmak üzere, 600 bin civarında Arjantinli yaşar. Ülkeye çevre fakir ülkelerden göç girişi olmaktadır. Net göç oranı binde 2’in altındadır. Arjantin’de yaşayan nüfusun %24,7’sini 0-14 yaş grubu, %63,8’ini 15-64 yaş grubu oluştururken 65 yaşının üstündekiler Arjantin nüfusunun %10,8’idir. 2017-2021 dönemi için Arjantin’de nüfus artış oranı % 0,9 olarak tahmin edilmektedir.

Doğal kaynaklar ve çevre Arjantin doğal kaynakları açısından zengin bir ülke olup, Pampas’ın verimli ovaları, kurşun, çinko, kalay, bakır, demir cevheri, manganez, petrol, uranyum kaynaklarına sahiptir. Su kirliliği önemli bir çevre sorunu olup, çevre koruma politikaları Doğal Kaynaklar ve İstikrarlı Gelişme Sekreterliği (Natural Resources and Sustainable Development), federal bürolar tarafından yürütülür. Ülkenin, Bolivya ve Şili sınırlarında geniş mineral kaynakları mevcuttur. 1993 Maden Yatırım Kanunu ile sektör özel kesime açılmış ve mali bir denge sağlanmıştır. Andes dağlarındaki zengin maden yatakları, Catamarca ve San Juan’da bakır ve altın rezervleri, Mendoza’da uranyum, Jujuy’da çinko rezervleri mevcuttur. Arjantin, 4 bin 700 kilometrelik sahili ile dünyanın en iyi balıkçılık alanlarından birine sahiptir. Mürekkep balığı gibi zor bulunan birçok cins balık bol miktarda bulunur. Yerel balık filolarının yanı sıra uluslararası anlaşmalarla Japonya, Kore, Rusya, İspanya ve diğer ülkeler de Arjantin sularında balıkçılık yapabilir. Genel ekonomik durum Arjantin, GSYİH’sinin büyüklüğü açısından Brezilya ve Meksika’nın ardından Latin Amerika’nın 3’üncü büyük ekonomisidir. Yaklaşık 44 milyon nüfusu olan Arjantin’de, kişi başına düşen milli gelir (satın alma gücü paritesine göre) 22 bin 32 ABD Doları’dır. Gelir dağılımındaki uçurumlara rağmen, Latin Amerika ülkelerindeki kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülkeler arasındadır. Ekonomik yapı Arjantin ekonomisi tarım ve tarıma dayalı sanayi ağırlıklıdır. GSYİH’nin %9,9’u tarım, %30’u sanayi, %60,2’si hizmetlerden oluşur. Hızla artan tarım ürünleri fiyatları Arjantin ekonomisi için önemli bir büyüme kaynağı haline gelmiştir. Gıda ve içecek, kimya ve petrokimya, otomotiv ve metal sanayii ülkenin en büyük sanayi kolları durumundadır. Ekonomik performans Arjantin ekonomisine ilişkin yapılan değerlendirme notlarına bakıldığında bağımsızlık, döviz kuru, bankacılık, ülke ve ekonomik açıdan “B” risk notu ve po-

litik risk açısından “BB” risk notuna sahip olduğu görülür.

Ekonomide geleceğe yönelik beklentiler Arjantin ekonomisine yönelik tahminler genel olarak olumlu olmakla birlikte hükümetin uygulamalarının sonuçlarına bağlı olarak değişebilecektir. IMF’e göre 2019-2020 yıllarında büyüme hızının %3’ün altında kalacağı, 20212022 için %3’ün üstünde gerçekleşeceği öngörülmektedir. Dış ticaret Arjantin 2016 yılında ithalattaki çok keskin düşüş nedeniyle dış ticaret fazlası nominal olarak 2,1 milyar Dolar’a yaklaşmış olup, 2015 ve 2017 yıllarında dış ticaret açığı vermiştir. 2017 yılında -8,1 milyar dolar dış ticaret açığı gerçekleşmiştir. Dış ticaret politikasında 1980’lerde ithal ikameci politikaları terk ederek daha liberal ticaret politikası uygulamaya başlayan Arjantin’de ithal ikameci sıkı korumacılık politikaları tarife ve tarife dışı engeller varlığını sürdürmektedir. İhracat Arjantin’in başlıca ihraç ürünleri; Soya fasulyesi ve türevleri, mısır, kamyon, kamyonet, buğday, altın, otomobiller, bio-dizel yakıtlar, kabuklu hayvanlar, şarap, oto yedek parçaları, alüminyum ve sığır etidir. Arjantin, başta soya fasulyesi, buğday, mısır ve et ürünleri olmak üzere, dünyanın önemli tarımsal ürün tedarikçilerinden biri olma konumunu devam ettirmektedir. Son yıllarda, özellikle kolay pazarlanabilir bir ihraç ürünü olması ve elverişli dünya fiyatları nedenleriyle soya ekimi yapılan alanlarda hızlı bir genişleme başlamış ve bu durum bir yandan ekolojik kaygılara, diğer yandan ise tek ürün ve pazara bağımlılığa (başlıca alıcı Çin) yol açmıştır. Arjantin’de yılda 14 milyon büyükbaş ve 5 milyon küçükbaş hayvan ile 2 milyon domuz kesimi yapılır. Et ve balıkçılık ürünleri ile kümes hayvancılığı ülkenin geleneksel ihracat kalemi olma özelliğini sürdürmektedir. Arjantin ayrıca büyük bir petrol, petrol yağ ve yakıtları, doğal gaz ve elektrik üretici ve ihracatçısı konumundadır. Arjantin toplamda olduğu gibi çoğu ülkeyle olan ticaretinde dış ticaret fazlası vermekle birlikte başta Brezilya, ABD ve Çin olmak üzere en büyük ticaret ortaklarına karşı dış ticaret açığı verir. Arjantin’in en büyük ihraç pazarını Brezilya oluşturur. 2017 yılı itibarıyla toplam 9,3 milyar ABD Dolar değer ile ihracatın yaklaşık yüzde 16’sını Brezilya’ya gerçekleştirmiştir. ABD, Arjantin’in Latin Amerika dışındaki en büyük pazarıdır (%7,7 pay). Arjantin’in ihracatında üçüncü sırada yer alan Çin’e ihracat 2017 yılı itibarıyla % 7,4 pay ile 4,3 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye Arjantin’in ihracatında 35’inci sırada yer alır. İthalat Arjantin’in başlıca ithal ürünleri; otomobil, oto yedek parçaları, cep telefonları, petrol yağları ve doğalgaz, kamyon-kamyonet, ilaçlar, otomatik bilgi işlem makineleri, diğer hava taşıtları, serum ve aşılar, haşarat öldürücü ile dezenfekte edicilerdir. Arjantin’in ithalatında en önemli ağırlığı Brezilya oluşturur. Toplam ithalatın %26,8’ini Brezilya’dan yapar. Bu gelişmede, MERCOSUR üyesi olarak iki ülkenin arasında serbest ticaret anlaşması olmasının yanında, Brezilya’nın birçok alanda daha ucuz ve daha ileri sanayi

ürünleri ihracatçısı olması da önemli rol oynamaktadır. Çin ve ABD, Arjantin’in ithalatında Brezilya’dan sonra gelen önemli ülkelerdir. Tek tek ülkeler itibarıyla Avrupa ülkeleri Arjantin’in ithalatında göreli olarak alt sıralarda yer alır. Almanya, İtalya, İspanya, Fransa AB ülkeleri arasında ithalatta ilk sıralarda yer alan ülkelerdir. Türkiye Arjantin’in ithalatında 38’inci sıradadır. Türkiye-Arjantin dış ticareti Yıllar itibarıyla incelendiğinde Arjantin ile Türkiye’nin ticaretinde açık verildiği, özellikle Arjantin’de krizin etkili olduğu dönemlerde Türkiye’nin ihracatının daha da azaldığı gözlemlenmektedir. 2017 yılında Türkiye’nin ihracatı bir önceki yıla kıyasla %26 artış ile 159,3 milyon ABD Doları olarak gerçekleşirken, Arjantin’den Türkiye’nin ithalatı ise %18 artış ile 450,3 milyon ABD Dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin Arjantin’e ihracatının üçte ikisinden fazlasını otomotiv ana ve yan sanayi oluşturur. Demir-çelik, tütün, çimento, elektrikli ev aletleri, makine ve

Türkiye-Arjantin ticaretinde potansiyel arz eden ürünler Türkiye’nin ihraç potansiyeli olan tarım ve gıda ürünleri; tütün, maya, konserve meyve sebze özellikle dilimlenmiş domates konserveleri ve kornişon, fındık, kuru kayısı, kuru incir, tütün, şekerli ve çikolatalı mamuller ile baharatlardır. Türkiye’nin ihraç potansiyeli olan sanayi ürünleri ise oto ana ve yan sanayi, traktörler, takım tezgahları, ağır iş makinelerinin aksam ve parçaları, elektrik kabloları, otomobil lastiği, buzdolabı ve soğutucular, demir-çelik profiller, yassı ürünler, klimalar, çamaşır makineleri, camdan sofra mutfak ve ev eşyaları, kümes hayvancılığına mahsus makineler, PVC borular ve bağlantı parçaları, elyaf ve iplik, işlenmiş mermer olarak sıralanabilir. İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Ticareti etkileyen kültürel faktörler İş görüşmelerinden önce randevu almak gerekir. Görüşmeler kişisel bağlantılara bağlıdır. Firmanın isminden çok kiminle bağlantı kurulduğuna değer verilir. İş bağlantılarında süreklilik ve güvenilirliği sağlamak önemlidir. Latin Amerika ve Avrupa kültürlerinden etkilenen Arjantin’de iş kıyafetleri, görünüş ve genel yaklaşım gösterişsiz olmalıdır. Arjantinliler geleneksel olarak izinlerini yaz sezonu olan Ocak ve Şubat aylarında alır. Dolayısıyla ülkeye iş seyahati düzenlemek için en uygun aylar

Nisan-Kasım arasındaki aylardır. Lokantalar için akşam yemeği saati en erken 8.30’dur. 9.30’dan itibaren servis yoğunlaşır. Ulaşım Buenos Aires oldukça geniş metro ve otobüs sistemine sahiptir. Taksiler oldukça bol ve ucuzdur. Şehirde iki önemli havaalanı bulunur. Bunlardan biri tüm iç hat yolculuklarının ve Uruguay, Brezilya ve Paraguay’a bazı uçuşların gerçekleştirildiği Aeroparque Jorge Newbery havaalanıdır. Diğer tüm uluslararası uçuşlar Buenos Aires’e 45 dakikalık mesafede olan Ezeiza havaalanından yapılır. Uluslararası araba kiralama şirketleri Arjantin’de faaliyet göstermekte olup, bunların web sayfalarından gerekli bağlantıları yapmak mümkündür. Ancak, Arjantin’de kısa sürede uyum sağlanması güç bir trafik düzeni vardır. Bu nedenle, oldukça düşük maliyetli olan ve şehrin iş bölgelerinde çok kolaylıkla bulunabilen taksilerden yararlanılması önerilir. Arjantin’deki önemli limanlar Bahia Blanca, Buenos Aires, Comodoro Rivadavia, Concepcion del Uruguay, La Plata, Mar Del Plata, Necochea, Rio Gallegos, Rosario, Santa Fe, Ushuaia’dır. Haberleşme Uluslararası hizmetler yeterli düzeydedir. Özelleştirilen telefon sisteminin yeni sahipleri operasyonları büyük ölçüde geliştirmişlerdir. Birçok işadamı daha hızlı ve verimli çalışabilmek için cep telefonu kullanır. Gerek yurtiçi gerekse uluslararası uzak mesafe konuşmaları oldukça pahalıdır. (Otellerde iki katı) AT&T, MCI ve Sprint maliyetleri düşürücü yerel telefon numaraları sağlamaktadır, ancak iş saatleri içinde bağlantı sağlamak son derece güçtür. İklim Arjantin güney yarım kürede yer aldığından mevsimler kuzey yarım kürenin simetriğidir. Yılın en soğuk ayları Temmuz ve Ağustos iken, Ocak ve Şubat en sıcak aylardır. Gerek çok sıcak olması, gerekse çok sayıda işadamının yaz dönemini (Ocak-Mart) Buenos Aires dışında geçirmesi nedeniyle iş seyahatleri için en elverişsiz dönem yaz dönemidir. Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

Arjantin

ülke analizi D

etaylı bilgi ve talepleriniz için www.tibim.org veya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Sizin için pazar araştırmanızı yapar, kesin müşteri veya potansiyel müşterilerinizin detaylı bilgilerini sunabiliriz. Arjantin’in 2017 yılı ithalatı 2017 yılında 66,8 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Arjantin’in en fazla ithalat gerçekleştirdiği ilk üç ülke sırasıyla; 17,8 milyar dolar ile Brezilya, 12,3 milyar dolar ile Çin ve 7,6 milyar dolar ile Amerika Birleşik Devletleri’dir. Türkiye, Arjantin’in ithalat yaptığı ülkeler arasında 211,9 milyon dolar ve %0,3 pay ile 38. sırada yer alır. Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre ürün özelinde Arjantin’in dünya genelinden gerçekleştirdiği ithalat incelendiğinde 3,9 milyar dolar ile ilk sırada kıvılcım ateşlemeli (1500cm3 <silindir= <3000 cm3) motorlu taşıtlar yer gelir. 1,8 milyar dolar ile kıvılcım ateşlemeli (1000cm3 <silindir= <1500 cm3) motorlu taşıtlar ikinci sırada, diğer yağlar ve müstahzarlar ise 1,7 milyar dolar ile üçüncü sıradadır. Arjantin’in 2017 yılı ihracatı 2017 yılında toplam 58,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Arjantin’in ihracatında en büyük paya sahip olan ilk üç ülke sırasıyla; 9,3 milyar dolar ile Brezilya, 4,5 milyar dolar ile Amerika Birleşik Devletleri ve 4,3 milyar dolar ile Çin’dir. Türkiye, Arjantin’in ihracat yaptığı ülkeler arasında 476,6 milyon dolar ve %0,8 pay ile 35. sıradadır. Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre ürün özelinde Arjantin’in dünya geneline yaptığı ihracat incelendiğinde, 9,08 milyar dolar ile soya fasulyesi yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıkların Arjantin’in ihracat yaptığı ürünler arasında ilk sırada yer aldığı görülür. Tohumluk olmayan mısırlar 3,8

milyar dolar ile ikinci sırada yer alır. Üçüncü sırada ise 3,6 milyar dolar ile soya yağı ve fraksiyonları (ham) kategorisinde yer alan ürünler bulunur. Arjantin’in Türkiye’den ithalatı 2017 yılında Arjantin’in Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin başında 7,9 milyon dolar ile alüminyum hidroksit gelir. Arjantin’in Türkiye’den en çok ithal ettiği ikinci sıradaki ürün grubu ise 5,9 milyon dolar ile kıvılcım ateşlemeli motorlu taşıtlardır. (taşıma kapasitesi <5 ton) Bu değer Türkiye’nin ürün özelindeki dünya geneline yaptığı ihracatın %1,6’sına denk gelir. Kara taşıtları için diferansiyelli aksları vb. aksam, parçaları ise 5,6 milyon dolar ile Arjantin’in Türkiye’den en fazla ithal ettiği üçüncü sıradaki ürün grubudur. Bu değer, Türkiye’nin ürün özelindeki Arjantin ve diğer ülkelere yaptığı toplam ihracatın %3,3’üne denk gelir. Arjantin’in Türkiye’ye ihracatı Arjantin’in Türkiye’ye ihraç ettiği ürünlerin başında 313,3 milyon dolar ile soya fasulyesi yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıklar yer alır. Bu değer Arjantin’in bu ürün grubu özelinde Türkiye dahil diğer ülkelere de yaptığı ihracat rakamının %3,4’üne denk gelir. İkinci sırada 36,7 milyon dolar ile kabuksuz (kuru) nohut yer alır. Bu değer, Arjantin’in bu ürün grubu özelinde Türkiye dahil diğer ülkelere de yaptığı ihracat rakamının %20,1’ine denk gelir. 33,7 milyon dolar ile beyaz fasulye dâhil, kabuksuz, taneleri ikiye ayrılmış adi fasulye Arjantin’in Türkiye’ye en fazla ihraç ettiği üçüncü ürün grubudur. Bu değer Arjantin’in bu ürün grubu özelinde dünya geneline yaptığı ihracatın %11,5’ine karşılık gelir. Yukarıda yer verilen çalışmada 2017 yılına ait veriler kullanılmış olup ilgili bölümlerde 6 haneli gümrük tarife istatistik pozisyonu baz alınmıştır.


7

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

“Dış ticaret firmaları hareketli döviz kurundan rahatsız”

M Ahmet Baran

MTSO Meclis Ü yesi ve 36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı

Bölgemiz ithalatta da ihracatta da transit ticarette de oldukça güçlü. Komite olarak bu güçten daha fazla yararlanılmasını sağlayarak ülkemizin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında Mersin’in katkısını artırmak istiyoruz.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Üyesi ve 36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı Ahmet Baran, döviz kurlarındaki hareketliliğin dış ticarette oluşturduğu sıkıntılara değinerek, Liman ve Serbest Bölge’ye ilişkin değerlendirmede bulundu. Henüz yeni kurulan bir komite olduklarını belirten 36 No’lu Komite Başkanı Ahmet Baran, “Kentimiz bir dış ticaret kenti ve bu nedenle böyle bir komiteye ihtiyaç vardı. Bünyemizde ihracat, ithalat ve transit ticaret üzerine faaliyet gösteren firmalar yer alıyor. Uzmanlaştığımız bir sektör yok. Gıdadan tekstile otomobilden madene hemen her sektörde ticaret yapan firmalarla bir aradayız” dedi. Henüz çok yeni bir komite olmaları nedeniyle kapsamlı bir planlama yapma imkanı yakalayamadıklarını belirten Baran, ancak önceliklerinin önümüzdeki süreçte gerçekleştirecekleri toplantılarda kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri belirlemek olduğunu anlattı. Ardından sektörde yaşadıkları sıkıntılara değinen Ahmet Baran, ilk olarak döviz kurlarındaki hareketliliğe dikkat çekti. Yüksek döviz rakamlarının firmaları ciddi boyutlarda yorduğunu anlatan Baran, “Bu sorunun çözümü için dövizin sabitlenmesini talep ediyoruz. Böylesi bir uygulama hem maliyetlerin hesaplanması noktasında katkı sağlayacak ve yerli firmaları rahatlatacak hem de yabancı yatırımı artıracaktır” değerlendirmesini yaptı. “Yabancı yatırımcı ülkemize para getirip burada TL’ye dönüyor ancak çıkmak istediğinde parasının 3’te 2’si bir değerle geri çıkabiliyor. Bu nedenle de yatırım getirmek istemiyor” diyen Baran, kurun sabitlenmesi halinde yatırımcının güveninin de artacağına dikkat çekti. Döviz fiyatlarındaki artışın yurtiçinde de gerek üretim gerekse

ihracatta firmaları zorladığını anlatan Baran şunları söyledi: “Bölgemizde özellikle ham madde üretimi olmadığı için ham maddeyi dışarıdan alıp işliyoruz. Bunlar ithal ürünler oluyor ve döviz kurunun yüksek olması ise maliyeti artırıyor. Benzer şekilde enerji maliyetleri de çok yüksek. Tüm bu maliyet artışları bir araya gelince, rekabet etmekte zorlanıyoruz. Döviz kurunun sabitlenmesi, en azından yerli üreticimizin rekabetçi yapısını güçlendirecektir.” Ülkenin ekonomik yönden güçlenmesinin üretime ve paralelinde ürettiği ürünü ihracat etme kabiliyetine bağlı olduğunu vurgulayan Baran, Komite olarak bu sorunun çözümü için lobi çalışmalarına ağırlık vereceklerini anlattı.

“Liman fiyatları gözden geçirilmeli”

Dış ticaret firmaları olarak maliyetlerini yükselten bir diğer konunun Mersin Liman’ında uygulanan fiyat tarifesi olduğunu belirten Ahmet Baran, yüksek fiyatlar karşısında zorlandıklarını söyledi. Üretimde girdi maliyetlerinin yüksekliğine bir de lojistik maliyetlerindeki artışın eklenmesiyle birlikte kıpırdayacak alanlarının kalmadığını dile getiren Baran, bu fiyatların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Yüksek fiyatlar karşısında firmaların arayışa girdiğini ifade eden Baran, “Mersin Limanı kentimizin ve ülkemizin önemli bir ekonomik gücü. Bu limana bölgemizden gelecek ya da bölgemizde dağıtılmak üzere getirilecek her türlü yük, hem limanın kendisi hem de kent ekonomisi için ayrı bir değer, ayrı bir güç. Ancak fiyatların artması maalesef bu gücü başka yerlere kaydırıyor” dedi. Mersin Limanı yerine İskenderun Limanı’nın tercih edilmesinin dahi çok fazla sorun olmayabileceğini belirten Baran, “Çünkü bu

şartlar altında İskenderun Limanı’ndan taşıma yapılsa dahi yine ülke ekonomisine katkısı bulunuyor. Ancak birçok firma uygun fiyatları nedeniyle İran’ın Bandar Abbas Limanı’na yönelmeye başladı. Özellikle otomobil taşıyıcılarının büyük bölümü bu limanı tercih eder oldu ve bu durum yalnızca sektöre değil, ülke ekonomisine de olumsuz etki ediyor” değerlendirmesini yaptı. Limancılık faaliyetleri yanında yoğunluk nedeniyle artan maliyetlerin de ekstra sorun olduğunu bildiren Baran, “Örneğin yoğunluk nedeniyle ilk gün malın gümrükleme işlemi bitmiyor ve ikinci güne kalıyorsa her güne işgaliye adı altında haksız bir para alınıyor. Oysa bu bekleme bizden kaynaklı bir sorun değil. İşlemlerin yoğunluk nedeniyle bitmemesinden kaynaklı. Arabadan işgaliye alınırken konteynerlere de ardiye yazılıyor ve zorlanıyoruz” dedi. “Serbest Bölge genişlemeli”

Mersin’de dış ticaretin canlanmasında Serbest Bölge’nin önemli rolü bulunduğunu da dile getiren Ahmet Baran, ancak bölgenin artık yeterli gelmediğini ve en kısa zamanda genişlemesi gerektiğini vurguladı. Yatırım talebinin bulunmasına karşın bölgenin bu talebi karşılayamadığını ifade eden Baran, “Yatırımcı geliyor ancak yer bulamıyor. Mevcut yerler ise niteliksiz kullanılıyor. Üretime dayalı olmak yerine ağırlıklı depo olarak kullanılıyor. Bugüne kadar Serbest Bölge vergisel avantajları nedeniyle tercih edilmiş ve depo ağırlıklı yatırım yapılmış ama bu üretime dönmeli” değerlendirmesini yaptı. Mersin’in yeni İmar Planı’nda bu talepler göz önünde bulundurularak yeni bir yapılanmaya gidildiğini de hatırlatan Baran, daha fazla üreticiye yer verilebilmesi adına vakit kaybedilmeden genişleme alanına yönelik çalışmanın başlatılmasını bekledikle-

rini anlattı.

“KDV iadelerindeki süre azalmalı”

Dış ticaret firmalarının karşılaştığı bir diğer sorun olarak KDV iadelerindeki gecikmeyi gösteren Ahmet Baran, bu konuyla ilgili ise şunları söyledi: “Dış ticaret firmaları olarak oldukça minimal karlarla çalışmak durumunda kalıyoruz. Bu şartlar altında bize dönecek her türlü nakit büyük önem taşıyor. Ancak ihracata dayalı KDV iadelerinin gecikmesi bizleri oldukça zorluyor. Bir taraftan nakit dengesinde sıkıntı yaşarken diğer taraftan dövizdeki hareket de kazancımızı düşürüyor. Çünkü örneğin ihracat yapıyorum ve KDV’mi TL olarak ödeyebilmek için 10 bin dolar döviz bozduruyorum. Ama KDV iade edildiği zaman elime geçen TL ile ancak 7 bin dolarlık döviz alabiliyorum ve zarar ediyorum. Bu nedenle iadelerin çok geciktirilmeden yapılması önem taşıyor.” “500 milyar dolar ihracat hedefine katkımızı artırma hedefindeyiz”

Mersin olarak güçlü lojistik avantajlara sahip olmaları nedeniyle mevcut durumda istenilen kapasitelerle çalışılmadığını dile getiren Ahmet Baran, “Bölgemiz ithalatta da ihracatta da transit ticarette de oldukça güçlü. Komite olarak bu güçten daha fazla yararlanılmasını sağlayarak ülkemizin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında Mersin’in katkısını artırmak istiyoruz” dedi. Yalnızca Mersin değil, tüm bölgede güçlü üreticiler bulunduğuna dikkat çeken Baran, yalnızca kentin değil bölgenin gelişmesinin ve birlikte kalkınmanın önemine değindi. Mersin’in dış ticaret ve lojistikte marka bir kente dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Baran, “Bu potansiyel var ve böyle bir markayı bölgemiz hak ediyor” ifadelerini kullandı.

Tekstilde yüksek girdi maliyetleri rekabeti zorluyor

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 38 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Ali Şimşek, sektörün artan girdi maliyetleri nedeniyle sıkıntı yaşadığını anlattı. Bir taraftan yükselen döviz kurları nedeniyle hammadde fiyatlarında artış yaşadıklarını bildiren Şimşek, diğer taraftan yüksek işçilik maliyetlerinin sektörde oluşturduğu sıkıntılara dikkat çekti. MTSO 38 No’lu Komite Başkanı Ali Şimşek, sözlerine Komite çalışmalarını değerlendirerek başlayıp ardından da sektör sorunlarına değindi. Geçmiş yıllarda tekstil ve konfeksiyon sektöründeki sanayicilerle bu sektörün ticareti üzerine faaliyet gösteren firmaların aynı komite çatısı altında faaliyet gösterdiğini hatırlatan Şimşek, “Bilindiği üzere sanayici ile tüccarın sektörel sorunları birbirinden farklı. Yapılan ayrışma ile birlikte bu dönemde sanayicinin sorunlarına daha rahat çözüm bulma imkanı yakalayacağız” değerlendirmesini yaptı. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün Mersin’de güçlü sanayi kolları arasında yer aldığını bildiren Şimşek, bu gücün devamı için rekabetçi yapının korunmasının önemine değindi. Ancak gün geçtikçe rekabetteki güçlerini korumakta zorlandıklarını anlatan Şimşek, bunun sebebi olarak öncelikle her geçen gün artan döviz kurlarına değindi. Hammaddeyi dövizle aldıklarını bildiren Şimşek, “Dolar 3.5 TL iken müşterimize bir fiyat veriyoruz, kısa süre sonra Dolar 4 liraya çıkınca fiyatlarımızı güncelliyoruz ama çok geçmeden bu kez Dolar 4.5 TL’ye yükseliyor ve biz bir daha fiyat güncellemesi yapamıyoruz. Çünkü müşterimiz de bizden aldığı ürünü başkasına satıyor ve onun da fiyatlarına bu güncellemeyi yansıtma imkanı olmuyor. Bu durumda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz” dedi. Hammaddede özellikle pamuktaki dışa bağımlılık nedeniyle sorun yaşadıklarını dile getiren

MTSO 7

CMYK

Şimşek, Tarım Bakanlığı’ndan Türkiye’deki pamuk üretimini desteklemesini beklediklerini söyledi. Geçmiş yıllarda Çukurova Bölgesi’nin pamuk üretimindeki gücünü hatırlatan Şimşek, “Bölgemiz geçmiş yıllarda pamuk üretiminde dünyada önemli bir merkezken bugün dışa bağımlı olmamız sektörü zorluyor. Yapılacak desteklemelerle en azından kendimize yetecek kadar üretim yapabilecek olsak sektörde önemli yol alırız” diye konuştu. “Personel giderleri bizi zorluyor”

Ardından sektörün bir diğer önemli girdi maliyetini personel giderlerinin oluşturduğunu anlatan Ali Şimşek, şunları söyledi: “Bilindiği üzere tekstil, konfeksiyon sektörü emek yoğun bir sektör. Çok sayıda işçi çalışıyor olması nedeniyle işçilik maliyetlerinin minimum düzeyde olması rekabetçi yapımızın güçlenmesi adına büyük önem taşıyor. Oysa ülkemizde mevcut durumda işçinin eline geçen asgari ücret oldukça düşük olmasına rağmen işverene maliyeti oldukça yüksek. İşçi belki 1600 TL maaş alıyor ve aldığı bu ücretten hoşnut kalmıyor ancak bunun işverene maliyeti en azından 2 bin 500 TL’ye denk geliyor. Maalesef sanayicinin bu kadar yükü kaldırabilecek bir gücü yok. Yeni dönemde hükümetten beklentimiz bu maliyetleri aşağı çekebilecek çalışmalara öncelik vermeleri olacak. Maliyetlerin aşağı çekilmesi halinde yalnızca sanayicinin rekabetçi yapısı güçlenmeyecek, işsizlik sorunuyla mücadeleye de önemli katkılar sağlanmış olacak.” Asgari ücretle çalışmaktan personelin de memnun olmadığını vurgulayan Şimşek, “Böylesi bir durumda nasıl olsa bana her yerde asgari ücret verilir diyerek personel sık sık iş yeri değiştiriyor ve istikrarlı bir çalışma da yürütemiyorsunuz” dedi. Bu durumda deneyimli personel bulma noktasında sorun yaşandığını anlatan

Şimşek, deneyimli personel bulabilmeleri halinde kapasitelerini de artırabileceklerine dikkat çekti. “İSGEV gibi kurumların verdiği eğitimler önemli”

Yüksek maliyetlerle baş edebilmek adına yatırımcıların işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelerin yatırım olanaklarını araştırmaya başladığına da dikkat çeken Ali Şimşek, personel maliyetlerini düşürmeye yönelik atılacak olası adımların yatırımcının Türkiye’de kalmasını sağlayacağını ve ülke ekonomisinin zenginleşmesine de katkısı olacağını söyledi. Deneyimsiz personel sorununu ise İçel Sanayi Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Eğitim Vakfı (İSGEV) gibi kurumların verdiği eğitimlerle çözme yoluna gittiklerini belirten Şimşek, bu yöndeki eğitimlerin artırılması gerektiğini dile getirdi. Komite olarak önümüzdeki süreçte sektörün sorunlarını belirlemek adına, tüm paydaşların davet edilerek daha geniş katılımlı toplantılar düzenlemek istediklerini bildiren Şimşek, “200’e yakın üyemiz var. Periyodik olarak bir araya getirip hem bu üyelerimizin sorunlarını dinlemek hem de sektörümüzü ilgilendirecek gelişmeler konusunda kendilerini bilgilendirmek istiyoruz. Oda seçimlerini kısa bir süre önce geride bıraktık. Önümüzdeki süreçte kısa, orta ve uzun vadeli planlarımızı oluşturup bu doğrultuda çalışacağız” diye konuştu. “Pazar çeşitlemesine gitmeliyiz”

Mersin’de tekstil ve konfeksiyon sektörünün oldukça güçlü olduğuna da dikkat çeken Ali Şimşek, özellikle Mersin Serbest Bölge’sindeki imalatçıların tümünün Zara, H&M gibi yurtdışındaki dünya markalarına üretim yaptığını bildirdi. Dünya markalarının çalıştıkları firmalardaki denetimlerini çok sıkı tutması nedeniyle kalitenin her geçen gün

yükseldiğini ve diğer illerin bu alanda önüne geçtiklerini vurgulayan Şimşek, bunun dünyadan ek talepler olarak geri döndüğünü anlattı. Geçmiş dönemlerde Türkiye’nin imalat noktasında en büyük rakiplerinin Uzakdoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olduğunu da hatırlatan Şimşek, bugün ise Türkiye’nin Avrupa’ya daha yakın olması ve temin avantajı nedeniyle tercih edildiklerini bildirdi. Artan döviz kurlarının ihracata yansımalarını da değerlendiren Şimşek, kurlardaki artışa paralel olarak alıcıların indirim talep ettiğini bildirdi. Taleplerin büyük ölçüde arttığını, kapasitelerin dolu olduğunu bildiren Şimşek, “Ancak işler adetsel bazda artsa da bu indirim talepleri nedeniyle değer bazında artmıyor” dedi. İhracatın sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi adına pazar ve müşteri çeşitliliğinin mutlaka sağlanması gerektiğini vurgulayan Şimşek, belirli sayıda müşteri ile çalışmanın belirli sorunları da beraberinde getireceğine dikkat çekti. “Alım satım ruhsat vergisi kalkmalı”

Aynı zamanda Mersin Serbest Bölgede yaşanan sorunlara da dikkat çeken Ali Şimşek, 2004 yılında bölgede alım satım ruhsatlarına getirilen vergiden şikayetçi oldu. Bu vergi sonrasında yabancı yatırımcıların neredeyse tamamına yakınının başka ülkelere yöneldiğini bildiren Şimşek, bu durumun hem bölgede transit işlem yapan firmaların işlem hacimlerini hem de Türkiye ekonomisini olumsuz etkilediğini anlattı. Bu verginin geçmiş yıllarda olduğu gibi kalkması halinde Serbest Bölge’nin daha da hareketleneceğini dile getiren Şimşek, “Serbest Bölgede aynı zamanda kiralar da dışarıya oranla yüksek, çöp vergisi, güvenlik giderleri gibi ekstra giderler de eklenince bölgenin özellikle transit ticaret açısından yatırımcı gözünde hiçbir cazibesi kalmıyor” diye konuştu.

Ali Şimşek

MTSO 38 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Sanayi Meslek Komitesi Başkanı

İhracatın sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi ve karlılığı yakalayabilmek adına pazar ve müşteri çeşitliliğinin mutlaka sağlanması gerekiyor.


8

YIL: 20 | SAYI: 357 | 8 Temmuz 2018 | www.mtso.org.tr

RÖPORTAJ

Tarsus, OSB projesinde hızlı kamulaştırmaya odaklandı rımın yalnızca bir havalimanı değil, özellikli bir havalimanı olmasını sağlayacaktır. Aksi halde yapılacak havalimanının büyük olması bir şey değiştirmez. Ancak konseptinin geniş olması, farklı bir vizyonla kurulması bölgemizde çok şey değiştirir. Mersin’de sıkışıp kalan serbest bölgenin bir benzerinin havalimanında kurulması ticaretin gelişmesi adına çok önemli. Bunun bir benzeri Atatürk Havalimanı’nda var. Hem üretim yapılıp hem de lojistiğinin aynı yerden sağlanması önemli bir fırsat.

H. Ruhi Koçak

Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Bölge ekonomisi açısından büyük önem taşıyan tarımsal gelirin artırılmasında önemli rol oynayacak Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması planlanan alan için Bakanlar Kurulu tarafından hızlı kamulaştırma kararı alınması sonrası Tarsus’ta gözler hızlı kamulaştırma çalışmalarına döndü.

T

arsus Ticaret ve Sanayi Odası, ilçe ve paralelinde kent ekonomisini canlandırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Tarımdan turizme, eğitimden sanayiye birçok alanda proje yürüten ve bölgede devam eden yatırımların takipçisi olan Oda, artacak yatırımlarla birlikte daha çok Tarsusluya istihdam sağlamayı hedefliyor. Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, Oda’nın girişimleri sonucunda önemli bir noktaya getirdikleri Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi’nin detaylarından, yapımı devam eden Tarsus Kazanlı Kıyı Şeridi Projesi’ne, Çukurova Bölgesel Havalimanı yatırımından Tarsus’ta kurulacak üniversiteye kadar birçok yatırımın detaylarını MTSO Haber Gazetesi için anlatı. “2023’te yatırım olanaklarıyla, eğitimli işgücüyle bambaşka bir Tarsus göreceğimize inanıyorum” diyen Koçak şunları söyledi: MTSO Haber: Uzun süredir üzerinde durduğunuz bir proje var. Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi. Neden böyle bir çalışmaya gereksinim duyuldu kısaca özetler misiniz? Bulunduğumuz bölgenin tarım potansiyeli oldukça yüksek. Özellikle Tarsus bölgesinde kentin gelirinin yaklaşık yüzde 80’inin tarıma dayalı olduğu söylenebilir. Bölgemizde yıllarca tarım ürünlerindeki fiyat istikrarsızlığını dile getirdik. Sofralık ürün yetiştirilmesi nedeniyle fiyatlarımızın inişli çıkışlı bir grafik çizdiğini anlattık. Bu soruna bir çözüm üretebilmek adına uzun süre çalıştık. Sonunda sofralık ürünlerin yanında katmadeğeri yüksek ürünlerin oluşturulması gerektiği kanaati doğdu. Bunun üzerine ürünlerimizin sanayiye dönük yeni bir yön çizmesi ve satış garantisi ile üretim yapılması konuları üzerinde çalıştık. Amacımız fiyat istikrarını yakalayabilmekti. Bölgemizdeki gıda ve tarım ürünlerinin işlenmesi üzerine talepleri de göz önünde bulundurarak yaklaşık 3 yıl önce Tarsus Gıda İhtisas OSB kurulması yönünde çalışmalara başladık. MTSO Haber: Nasıl bir 3 yıl geçirdiniz? Bu süreçte neler yaptınız? İlk olarak böyle bir yatırımın yapılabileceği potansiyel alanları araştırdık. Bizim için önemli birkaç kriter vardı. Örneğin büyüme alanı olmalıydı, ulaşım yolarına yakın olmalıydı. Bu nedenle lojistik imkanlarına baktık. Birinci sınıf tarım alanı olmaması gerekiyordu. Sonuçta burada ürün yetiştirilmeyecek, yetişen ürünler sanayi ürününe dönüştürülecekti. Sonunda Tarsus’ta Kurbanlı, Sağlıklı ve Çamtepe köylerinin olduğu bölgede 5 bin 300 dekarlık bir alanda yer seçimi yapıldı. Bu alanda değişik büyüklüklerdeki parsellerde en az 300 sanayi tesisi kurulabilecek bir yapı oluştu. Örneğin bir makarna fabrikası mı kurulacak? Bununla ilgili ihtiyaç duyulan ambalajdan palete, etiketten koliye kadar tüm yan sanayinin de aynı bölge içerisinde yatırım yapabileceği bir kompleks yapısı oluşturulacak. Bunun yanı sıra içinde arazinin yaklaşık yüzde 10’unu kapsayacak bir bölümde, küçük parsellerden oluşan KOBİ OSB gibi bir yapılanma planlıyoruz. Bu alanda da daha küçük ölçekli firmalar yatırım yapabilecek. Ayrıca bir de sanayicinin talep ettiği personeli yetiştirebilmek adına Tarım Gıda Meslek Lisesi gibi bir okul yapılması için çalışacağız. MTSO Haber: Peki çalışmalar şu anda ne aşamada? 26 Haziran 2018 tarihinde Resmi Gazetede acele kamulaştırma kararı yayınlandı. Bu karar projemizde hızlı yol alabilmemiz adına önem-

MTSO 8

CMYK

liydi. Bu kararın çıkmasında Sayın Bakanımız Lütfi Elvan’ın desteği büyük rol oynadı. Bakanımızın bölgemize verdiği destek önemliydi. Bu karar sonucunda bir yıl içinde kamulaştırma tamamlanıp çalışmalara başlayabileceğiz. MTSO Haber: Bu yatırımın bölgeye katkıları ne şekilde olur? Bu yatırımın bölgeye en somut yansımasını 15 bin kişiye sağlayacağı iş imkanı ile hissedeceğiz. Bu noktada bize düşen, gençlerimizin bu bölgenin talep edeceği vasıflarda eğitim almasına ön ayak olmak. Gerek Halk Eğitim Merkezleri gerekse İŞKUR işbirliğinde ortak projeler yaparak, iş garantili iş başı eğitim programlarıyla gerekli eğitim imkanlarını sağlamaya çalışacağız. Bunun yanı sıra elbette yatırımla birlikte inşaat sektörü de hareketlenecektir. Ticaret canlanacak ve bu canlanan ticaretin ekonomik açıdan kentimize yansımaları olacaktır. MTSO Haber: Henüz yolun çok başındasınız ama talepler ne durumda? Henüz çok başında olmamıza rağmen yatırım için özellikle çevre illerden olmak üzere 100’ün üzerinde ön talep aldık. Bu çalışmamızı ulusal ve uluslararası çapta ilan etmemizle birlikte talebin en az 5 kat artacağından eminim. Bu noktada biz seçici davranmak durumunda kalacağız. Önceliğimiz ise teknolojik yatırımlar, katmadeğerli üretim, yüksek istihdamlı yatırımlar olacak. Yaklaşık iki yıl sonra 2020 gibi tahsislerin tamamlanıp yatırımcıların ilk kazmayı vurmasını bekliyoruz. Bu çalışma ile tüm kurumların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin nasıl güzel sonuçlar doğurabildiğini bir kez daha gördük. Sayın Bakanımızdan Valiliğe, belediye başkanlarımıza kadar konunun tüm paydaşları ile güzel bir işbirliği sonucu rekor sayılabilecek bir sürede bu sonuca ulaştık. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesinin 21 yılda kurulduğunu varsayarsak 3-5 yıl gibi kısa bir sürede böyle bir OSB’nin kurulacak olmasını çok önemsiyoruz. İşbirliğinin önemli sonuçlarını yalnızca bu projede görmüyoruz. Odalarımızın işbirliğinde, Mersin’in önderliğinde yürütülen, aralarında Mersin Valiliği, belediyeler üniversite ile Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü’nün de bulunduğu pek çok paydaşın desteği ile Tarım Gıda Teknoloji Geliştirme Bölgesi de kuru-

luyor. Burada tohum ıslahından ürünlerin raf ömrünün uzatılmasına, ar-ge çalışmalarından lojistiğe kadar birçok alanda çalışma yapılacak. Bu projenin de Tarım Gıda OSB ile sinerji oluşturacağını ve katmadeğeri yüksek tarım ürünlerinin oluşturulmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bölgemiz tarım lojistiği açısından da oldukça elverişli. Hem Mersin Limanı, hem Yenice Demiryolu Lojistik Bölgesi hem de yapımı devam eden Çukurova Bölgesel Havalimanı ile tarıma dayalı ticaret ve paralelinde bu alandaki iş potansiyeli artacak. Bunun yansımasını da bölgemizin en büyük zenginliği olan tarım ürünlerinin çok daha iyi şartlarda sözleşmeli ve gerçek değerinde satılması sonucu yükselecek bölge refahı ile hissedeceğimize olan inancım tamdır. MTSO Haber: Tarım dışında takip ettiğiniz projelerden de biraz bahsedebilir misiniz? Evet, bizim için bir diğer önemli proje turizm. Yıllardır beklediğimiz Mersin - Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi’nin temelinin kısa bir süre önce atılmış olması bizleri yeniden heyecanlandırdı. 8 bin yatak olarak planlanan proje, bölgemizin hak ettiği turizm geliri yönünden ve potansiyelinin değerlendirilmesi yönünden bize yeniden umut kaynağı oldu. Bu da yine bacasız sanayi dediğimiz turizmin potansiyelinin bölgemizde değerlendirilmesi ve yeni bir gelir kaynağı yaratması açısından önemli. Bu yatırım, tarihi dokusu ve eşsiz doğasıyla Tarsus’un turizmde olması gereken yere doğru gitmesini, turizm pastasından hak ettiği payı almasını sağlayacaktır. Bu yatırım tek başına bir zenginlik getirmeyecek, oluşturacağı yan sanayi ile ilçemizde turizmin canlanmasının lokomotifi olacaktır. MTSO Haber: Yalnızca ilçenin değil, tüm bölgenin beklediği bir de havaalanı yatırımı var. Bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz? Bu da önemsediğimiz ve bir süredir beklediğimiz diğer bir önemli proje. Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın Çukurova’nın merkezinde, Tarsus’ta yapılmasının da yine yaşadığımız ilçeye pozitif yansımaları olacağına inanıyoruz. Burada da arzumuz yalnızca bir havaalanı yapılması değil. En başında konuşulduğu gibi içinde serbest bölge de olması. Böylesi bir uygulama yatı-

MTSO Haber: Peki en iyi sonucun alınabilmesi adına burada kurulacak bir serbest bölgeyi hangi yatırımcı tercih etmeli? Burada yüksek katmadeğerli ürünlerin üretilmesi önemli. Hani klasik bir söz vardır. Yükte hafif pahada ağır ürünler diye. İşte aynen böyle ürünleri kastediyorum. Kurulacak serbest bölge ile yüksek teknolojili ve hava kargoya uygun üretim yapacak yatırımların gelmesi sağlanır. Bölgemiz kesinlikle böyle bir üretime uygun. Gerek hammaddeye yakınlığı, gerek üniversiteleri, teknoparkları ile teknolojik gelişime açık olması, gerekse lojistik imkanlarıyla serbest bölgenin de kurulmasıyla teknoloji yatırımlarının gözbebeği bir ilçe olacağımıza inanıyorum. Bölgemiz aslında yatırım açısından yüksek potansiyele sahip her türlü imkanı olan bir coğrafyada yer alıyor. Aklınıza gelebilecek hemen her türlü yatırım mümkün. Tek sorun ateşlemeyi yapacak lokomotif yatırımların bulunmaması. Bunun için gerekli altyapının yukarıda bahsettiğimiz yatırımlarla önümüzdeki birkaç yıl içinde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu vesile ile imkanlarımızı anlatarak yatırımcıları bölgemizdeki bu alanlara davet ediyoruz. MTSO Haber: Son olarak az önce bölgemizdeki üniversitelerden ve teknoloji geliştirme bölgelerinden bahsettiniz. Bu noktada Tarsus’a kurulacak üniversite hakkında neler söylemek istersiniz? Tarsus Üniversitesi’nin kuruluşu Bakanlar Kurulu kararından ve Cumhurbaşkanı onayından geçti. Konu rektör seçilme aşamasında. Mersin Üniversitesi’ne bağlı 4 fakülte, 1 adet dört yıllık Yüksekokul ve 2 adet meslek yüksek okulu ile birlikte Tarsus Üniversitesi eğitim hayatına başlayacak. Birkaç yıl içinde en az 10 bin öğrenci potansiyeline ulaşacağına inanıyorum. Bu üniversitenin de yaşadığımız bölgeye hem ekonomik anlamda hem de sosyal anlamda büyük değer katacağına inanıyorum. MTSO Haber: Hangi fakültelerin olacağı belli mi? Mevcut yatırımları destekleyecek bölümler mi olacak? Fakülteler belli oluyor bizler alt dalları konusunda tercihte bulanabiliyoruz. Bu bağlamda lokomotif fakültenin Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi olacağını düşünüyorum. Yeni kurulan havalimanıyla entegre bir yapı olacak. Bugünlerde yalnızca bölgemizde değil ülkemizde ciddi ihtiyaç olan pilot eğitiminden yer hizmetlerine, teknisyene kadar havacılığın tüm alanlarında eğitimin verileceği bölümler talep edeceğiz. Bunun yanında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden bahsedebiliriz. Bir diğer önem verdiğimiz fakülte ise İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi. Bunun altında da tarım gıda teknoloji bölümü, arkeoloji bölümü, dinler tarihi gibi ülkemizde çok da yaygın olmayan bölümlerin açılmasının bölgemiz adına faydalı olacağı görüşündeyim. Çünkü bölgemiz gerek inanç turizmi açısından gerekse arkeolojik araştırmaların yapılmasına elverişli yapısıyla bu alanlarda eğitim görecek öğrencilere ihtiyaç duymakta. Bu sayede bölgemizdeki yatırımları destekleyecek nitelikli insan gücümüzü de oluşturup bölgemizin cazibesini daha da artırabiliriz. Diğer Fakülte ve Yüksekokullar; Teknoloji Fakültesi, Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu (4 Yıllık), Tarsus Meslek Yüksekokulu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu. Aynı zamanda Lisansüstü Eğitim Enstitüsü de Tarsus Üniversitesi bünyesinde olacaktır.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.