Kaynak Elektrik Dergisi (Temmuz 2015)

Page 1

Yıl

www.elektrikdergisi.com

E n e r j i , E l e k t r i k , A y d ı n l a t m a , E l e k t r o n i k v e O t o m a s y o n M ü h e n d i s l i ğ i D E R G İSİ

İnsanlarımız ölmesin! Sayı 314 6 TL Temmuz 2015

Kayıtsız, koşulsuz barış istiyoruz…

DOSYA:

Türkiye’nin 1000 büyük sanayi kuruluşunda

ELEKTRİK SEKTÖRÜ

22 34 36 62 80 81 86

EMO’DAN BARIŞ ÇAĞRISI RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖRÜ İZMİR’DE BULUŞACAK ASANSÖRLERDE YÜZDE 70 ENERJİ TASARRUFU MÜMKÜN CUMHURİYET’İN ELEKTRİĞİ DÜNYANIN YAĞSIZ ÇALIŞAN İLK BUHAR TÜRBİNİ FOTOVOLTAİK SİSTEMLERDE GÖLGELENME DURUMU PARAFUDURLARDA TEKNİK DEĞER KARMAŞASI

21

Barış; hemen, şimdi…

ÖZEL BÖLÜMLER Trafo AG-OG ŞALT KABLO ENERJİ VERİMLİLİĞİ AYDINLATMA





w

w

w

.

g

e

r

s

a

n

.

c

o

m

.

t

r

KWWS ZZZ JHUVDQ FRP WU H PDLO LQIR#JHUVDQ FRP WU

“TÜRKİYE’nin İLK ve TEK YERLİ ÜRETİM ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONU”

MERKEZ HEAD OFFICE

FABRİKA FACTORY

FABRİKA RUSYA FACTORY RUSSIA

ORTA DOĞU OFİS MIDDLE EAST OFFICE

ANKARA OFİS ANKARA OFFICE

İZMİR OFİS İZMİR OFFICE

İstanbul Anadolu Yakası OSB Gazi Bulvarı No:39-41 34953 TUZLA - ISTANBUL - TR T: +90 216 593 00 50 (10) F: +90 216 593 00 60 info@gersan.com.tr

Çaycuma OSB 1 Nolu Meydan 6. ve 7. Sk. Çaycuma - ZONGULDAK T: +90 (372) 638 55 88 / 99 F: +90 (372) 638 55 99

238440,Russia, Kaliningradskaya obl., Bagrationovskii r-n.,pos. Razdolnoe, Papenburgskaya ul. 2. T: +7 4015 666 358 F: +7 4012 341 242 http://www.gersan-r.ru gersan-r@gersan.com.tr

Box No: 9677 P6-93, SAIF ZONE SHARJAH, U. A. E. T: +971 6 5574060 F: +971 6 5574020

Mertebe sok. 26/2 Beştepe Ankara – TURKEY T: +90 312 222 62 94 F: +90 312 222 62 95

Karahasan Atlı İşmrk. 1203/9 Sokak no:3/B YENİŞEHİR-İZMİR T: +90 232 449 88 08 GSM: +90 530 976 99 77




IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Enerji İzleme Yazılımları ve Proses Otomasyonları Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları

Hızla büyüyen ve Hızla sürekli bir gelişme büyüyen içerisinde bulunan Enerji ve Sektörünün sürekli ve Sanayi Tesislerinin bir gel elektrik, elektromekanikelektrik, ve otomasyon ihtiyaçlarına elektromekanik “ çözüm mühendisliği ” sunuyoruz. ve

VERA VERA ELEKTROMEKANİK ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ PANO SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK MÜHENDİSLİK ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş. ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş. 9001

14001

İvedik İvedik OSB. 1468. Cad. OSB. 2239/1. Sok.1468. No:1 Cad. 2239/1. Sok. No:1 06378 06378 Ostim - Ankara /Ostim TÜRKİYE - Ankara / TÜRKİYE Tel: T +90 el: 312 394 +90 54 64 (pbx) 312 Fax: +90394 312 394 77 97 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97

info@veraelektromekanik.com i n f o @ v e r a e l e k t r o m e k a n www.veraelektromekanik.com i k. co m


mineraltasarim.com

Doğaya dokunmak sizi rahatlatıyorsa...

Doğal, minimalist ve farklı tarzıyla LUMIA WOOD Serisi dekorasyonunuzu tamamlayacak dokunuş için hazır. | www.lumia.com.

YENİ BİR DÜNYANIN ANAHTARI

ANTİK M EŞE

K AYIN

CE VİZ

KOYU KİRAZ

VENG E


k.




YENİLENEBİLİR ENERJİ ENERJİYATIRIMLARINIZDA YATIRIMLARINIZDA YENİLENEBİLİR

%100 YERLİ YERLİ ÜRETİM ÜRETİMKAPASİTEMİZLE KAPASİTEMİZLEYANINIZDAYIZ YANINIZDAYIZ %100

ORTA ORTAGERİLİM GERİLİMÇÖZÜMLERİMİZ ÇÖZÜMLERİMİZ Metal MetalMuhafazalı MuhafazalıModüler ModülerHücre Hücre

Gaz Yalıtımlı Hücre Gaz Yalıtımlı Hücre

Kusursuz IEC Kusursuzmühendislikle mühendislikletasarlanarak tasarlanarak IEC 62271-200 hücre, 62271-200standartlarında standartlarındaüretilen üretilen hücre, ICMET yapılan ICMETve veCESI CESIlaboratuvarlarında laboratuvarlarında yapılan testlerde testlerdeüstün üstünteknolojisini teknolojisinivevegüvenilirgüvenilirliğini liğinikanıtlamıştır. kanıtlamıştır.

IECIEC 62271-200 standardında üretilen 62271-200 standardında üretilen SF6SF6 GazGaz İzoleli Hücreler ICMET ve CESI İzoleli Hücreler ICMET ve CESI labaratuarlarında yapılan testlerde labaratuarlarında yapılan testlerde güvenilirliğini ve kalitesini belgelemiştir. güvenilirliğini ve kalitesini belgelemiştir.

Metal MetalBölmeli BölmeliModüler ModülerHücre Hücre

Modüler yapısı ve tasarım esnekliği ile Modüler yapısı ve tasarım esnekliği ile Dünya genelinde kabül gören Hava Yalıtımlı, Dünya genelinde kabül gören HücreleHava Yalıtımlı, Metal Bölmeli, Arabalı Modüler Metal Bölmeli, Arabalı Modüler Hücrelerin yüksek güvenlikli yapıları KEMA, CESİ, rin yüksek güvenlikli yapıları KEMA, ICMET laboratuvarlarında test edilerekCESİ, ICMET laboratuvarlarında test edilerek ispatlanmıştır. ispatlanmıştır.

Köşk Köşk

IEC 62271 standardında üretilen ICMET IEC 62271 standardında üretilen ICMET Sertifikalı Elimsan Beton ve Prefabrik Sertifikalı Elimsan Beton ve Prefabrik Köşkler, maksimum operatör güvenlikli ve Köşkler, maksimum operatör güvenlikli zorlu iklim şartlarına dayanıklı yapıları, çev-ve zorlu iklim dayanıklı yapıları, çevreye uyumu veşartlarına kolay kurulumu ile komple reye uyumu çözümler sunar.ve kolay kurulumu ile komple çözümler sunar.

Yenilenebilir Enerji Projelerinizde, Orta Gerilim ürün çözümleriniz için yerli üreticileri tercih ettiğiniz Yenilenebilir Projelerinizde, Orta Gerilim ürün çözümleriniz için yerli üreticileri tercih ettiğin i devletEnerji teşviklerinden yararlanmanız mümkün. i takdirde, takdirde, devlet teşviklerinden yararlanmanız mümkün.

Bağdat Mah. D.100 Karayolu Cad. No:368 | Kartepe / Kocaeli / TÜRKİYE Bağdat D.100 Cad. No:368 / TÜRKİYE TelMah. : (+90) 262 Karayolu - 375 23 60 | Faks: (+90)| Kartepe 262 - 375/ Kocaeli 23 22 - 30 21

Tel : (+90) 262 - 375 23 60 | Faks: (+90)/ 262 - 375 23 22 - 30 21 elimsanpazarlama@elimsan.com www.elimsan.com elimsanpazarlama@elimsan.com / www.elimsan.com

7 24 7 24 444 64 15

ELİMSAN TEKNİK SERVİS

444 64 15

ELİMSAN TEKNİK SERVİS


İÇİNDEKİLER 22

54

EMO’DAN BARIŞ ÇAĞRISI 23 BARIŞ BLOKU: “BARIŞI BİZ İNŞA EDECEĞİZ” 24 BAKAN YILDIZ RUSYA’YI SUÇLADI 26 RÜZGARIN HIZI AZALDI 28 10 HİDROELEKTRİK SANTRALİ DAHA ÖZELLEŞİYOR 30 EMO’DAN KINAMA: “CASUS DEVLET İSTEMİYORUZ”

DOSYA

32

TÜRKİYE’NİN 1000 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞUNDA ELEKTRİK SEKTÖRÜ

ENOSAD’TA YENİ DÖNEM BAŞLADI 34 RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖRÜ İZMİR’DE BULUŞACAK 36 ASANSÖRLERDE YÜZDE 70 ENERJİ TASARRUFU MÜMKÜN 38

14 Haziran

2015

24

42 EPDK UYARDI: “KRİTİK HASTALARIN ELEKTRİĞİ KESİLEMEZ” 44

ELEKTRİK SEKTÖRÜNDE YENİ AKIM

PRYSMIAN GROUP YENİ NESİL KABLOLARINI TANITTI

40

46

SCHNEIDER ELECTRIC’TEN İTÜ EKİBİNE TAM NOT

YERLİ GOVERNOR ÜRETİMİ 2016’DA BAŞLIYOR


SAYI 314 • Temmuz (2015 - 07)

28

87 ÖZEL BÖLÜMLER: Trafo AG-OG ŞALT KABLO ENERJİ VERİMLİLİĞİ AYDINLATMA

48 YOLCULAR DAHA ÇEVRE DOSTU UÇUŞ DENEYİMİ ARIYOR 50 AKFEN HOLDİNG ENERJİ VE İNŞAAT ŞİRKETLERİNDE YENİ YAPILANMA

78

52 PENTA TEKNOLOJİ, GRAFİK A.Ş. HİSSELERİNİ SATIN ALDI 58 ANKARA MEKTUBU: TARİHSEL BÜYÜK ESERLER 62 ELEKTRİK TARİHİNDE YOLCULUK: CUMHURİYET’İN ELEKTRİĞİ 64 BİLİRKİŞİ RAPORLARI: OG BARASINA KONTROL KALEMİ İLE DOKUNUNCA… 80

Elektrikgüncesi ENERJİ DÜNYASINDAN

71

DÜNYANIN YAĞSIZ ÇALIŞAN İLK BUHAR TÜRBİNİ 81

76

169

FOTOVOLTAİK SİSTEMLERDE MEYDANA GELEN PARÇALI GÖLGELENME DURUMU ANALİZİ 86 PARAFUDURLARDA TEKNİK DEĞER KARMAŞASI 15 Haziran

2015




We put the we in Empower

'REOH LOH J¾F¾Q¾]H J¾© NDWóQ /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ 6HPLQDU 2FDN _ 'XEDL %LUOHÄ¡LN $UDS (PLUOLáL _ ZZZ GREOH FRP ORDWGXEDL %¾\¾N *¾© 7UDQVIRUPDW¸UOHUL ˜P¾U <¸QHWLPOHULQGH G¾Q\DFD ELOLQHQ X]PDQODUóQ WHFU¾EHOHULQL L©HUHQ HáLWLP 7UDQVIRUPDW¸UOHUGH DQLGHQ ROXÄ¡DELOHFHN SUREOHPOHULQ GHáHQGLULOPHVLQGH NXOODQóODFDN SUDWLN ELOJLOHUL HQG¾VWULQLQ LOHUL JHOHQ X]PDQODUóQGDQ ¸áUHQLQL] 7DNULEHQ ELU DVóUGóU 'REOH HÄ¡VL] ELOJL YH WHFU¾EHOHUL E¾Q\HVLQGH WRSODPDNWDGóU 'REOH EX ELOJLOHUL 'REOH WHVW FLKD]ODUó NXOODQóFóODUó YHUGLáL VHUYLV KL]PHWOHUL YH /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ YH EHQ]HUL VHPLQHUOHUOH P¾ġWHULOHUL\OH SD\ODÄ¡PDNWDGóU

(QG¾VWUL\L VHUYLV KL]PHWOHULPL]OH ©¸]¾POHULPL]OH YH HġVL] ELOJL ELULNLPLPL]OH J¾©OHQGLUL\RUX]


MPR-2 SERİSİ Yeni Nesil DIN Şebeke Analizörü Hızlı montaj

DIN Ray montaj 85-300 VAC/DC; 10-56 VAC/DC Besleme

3 fazlı &

akım trafosu

51. Harmonik RJ45

Ölçüm Sınıfı Class 0,5

YENİ

MPR-2 serisi DIN Şebeke Analizörü

Akım – Gerilim Dengesizlikleri Haberleşmeli

Sıfır bağlantı hatası

4MB Hafıza

NEDEN DIN RAY MONTAJ ANALİZÖR?

Montaj İşçiliğinden ve Kablolama Maliyetinden Tasarruf

Tel: 0 216 313 01 10 Faks: 0 216 314 16 15 E-mail: satis@entes.com.tr Haberleşme ağına üyelik için: ebulten@entes.com.tr

Tadilat Yapılan Panolarda Pano Kapağını Delmeden Kolay Montaj

Derinliği Düşük Panolara Uygun


9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,

D 550 kV’a kadar Silikon Kompozit; š 7iaÛ l[ =[h]_ êpebWj�hb[h_ š C[id[j êpebWj�hb[h_ š 9_^Wp Eoka êpebWj�hb[h_ D :[c_hoebk êpebWj�hb[h_ D ;feai_ H[‚_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ êpebWj�h" I<, =WpbÛ WoÛhÛYÛ" a[i_Y_ j”f ]�lZ[b[h_ D E= 7oÛhÛYÛ % LWakc J”fb” O”a 7oÛhÛYÛ

9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU



YAY IN DAN IŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve DaĞItIm Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü

ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 314 - Temmuz 2015 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Genel Yay›n Koordinatörü Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Sorumlusu Can Cengiz can@kaynakelektrik.com

Elektrikli UlaŞIm Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi

Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com

Güç ElektroniĞi Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi

Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com

Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.

Tasarım 1001 Ajans

Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi

Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 6 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 70 TL. Ö¤renciler için 40 TL.

Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YIldIrImdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. AydInlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü Elektrik Müh. EĞt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OydaIşIk SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.

Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi Ramazan PEKTAŞ JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 312-433 74 76 Fax: 312-438 74 77 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: AĞUSTOS 2015


YAYINCIDAN

www.elektrikdergisi.com

Akkuyu Kıbrıs’a Barış, hemen Mersin’den şimdi... daha yakın... ERSİN KAYA ersin@kaynakelektrik.com

Ü

lkemizde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşanan son 1960 seçimler, vesile Çetin Altan’ın 28 Nisan günü“hayırlara Milliyet’teki köşeolacak” gibi görünüyor. Yıkılan vesayet ve barajlar birer yazısı, tek bir cümleden ibaretti: umudun habercisi sayılabilir. Şimdi, her iki ülkede, BUGÜN CANIM YAZI YAZMAK İSTEMİYOR… barış, demokratik hak ve özgürlükler, halkların çıkarları, ‘demokrasi ile birlikte var olacak istikrar’ iyimsta köşe yazarının bu tavrı bir adına protestoyu ser olma zamanı. Dileyelim, umutlarımız boşa çıkmasın… yansıtıyordu. Dönemin DP iktidarı, anayasayı Kıbrıs’ta “güven artırıcı kapsamında gerçekleşayaklar altınaönlemler” alarak kurduğu Tahkikat Komistirilen görüşmeleri basından izlerken, iki kesim arasında yonu’nu mahkeme yetkileri ile donatmıştı. DP elektrik bağlantısının gündemeoluşan gelmesi dikkatimizi çekti. milletvekillerinden komisyon, muhaleÖteden beri, devletle ilişkileri Türkiye’dekinin aksine, iyi olan fet üyelerini, basın mensuplarını ifadeye çağırıyor, muhaKKTC EMO yöneticilerine bir soralım, ayrıntıları öğrenmeye taplarını yargılama girişiminde bulunuyordu. Bu hukuk dışı çalışalım eylemler dedik. dönemin üniversite gençliği tarafından İstanbul KKTC EMO’nundüzenlenen deneyimli yürüyüşlerle başkanı Mertprotesto Gürgen,ediliyordu. devlet ile ve Ankara’da EMO’nun ilişiklerine dair sorularımıza, özenle seçilmiş keliİktidar polisi gençleri durdurmak için üzerlerine ateş açıyor, meler kullanarak, adeta bir büyükelçi edası ile diplomatik yaralama ve ölüm olaylarına rağmen olaylar haberleştiüslupta yanıtlar verdi. rilemiyordu. Çünkü Sıkıyönetim Komutanlıkları haberlere Mert Gürgen’in Cumhurbaşkanı’nın yasak koyuyordu.yanıtlarından, Öyle ki, baskıyayeni girerken denetlenen gaizlemesi beklenen politikanın, adanın kuzeyindeki mühenzetelerin haberleri kalıplardan kazınıyor ve bazı sütunları disler ile güneyindeki mühendisler arasında yakınlaşma, beyaz ve boş gazeteler çıkıyordu. Haberleşme özgürlüğüdiyalog, giderekÇetin ortakAltan çalışma zemininietkili geliştinün yok işbirliği edildiği ve ortamda bu durumu bireceği anlaşılıyor. çimde protesto için köşesini boş bırakmayı seçmişti. Ve bu Toplam 500 bin dolayında olan küçük bir ada ülkeyöntem nüfusu basın tarihimizde yerini aldı. sinde, iki tarafta bulunan benzer meslek sahipleri ile onları Değerli okurlar, yaşama hakkı en önemli insan hakkıdır. temsil eden örgütlerin birbirlerine yabancı durmaları zaten Yaşama hakkımızın güvence altında olmadığı bir ortamda, açıklanması mümkün olmayan bir ilkellik idi. Bu geç kalmış aydınlatma projesi çizmenin ne önemi var… ortaklığın kuruluyor olması sevindiricidir. Evinize ya nihayet da işyerinize giderken serseri bir kurşuna hedef Benzer bir yaklaşımı kuzey ve güneydeki elektrik üretim olma olasılığınız var ise, boş verin o günkü randevularınızı, şirketlerinin konumları için de dile getirmek geçerlidir. görüşmeyin hiçbir iş meselenizi. Güneş ve rüzgar enerjisi dışında birincil enerji kaynaklaSözleşme imzalayacağım diye, heyecandan yüreğiniz çarrından yoksun bulunan adanın her iki cephesinde enerji işbirliğinin geçekleşmemiş olması ancak, ilkel bir düşmanlık içgüdüsünün ürünü olabilirdi. Geçmişte bu düşmanlığın örnekleri yaşanmıştır. Kuzeyde elektrik kesildiğinde, güneyin insanlık duyarlılığından yoksun yönetimleri, bu fırsatı,

U

dostluğu geliştirmek yerine düşmanlığı körüklemek amacı ile kullanmışlardır. parak, bir karakolun yanından geçerken patlayıcı yüklü bir Şimdi adanın iki küçük ülkesi, eşitlik temeli üzerinde yürüminibüs yolunuzu kesecek ise yerin dibine batsın o sözleşme. tülen görüşmelerde, dostluk, dayanışma, kaynakların Siz yoğun şantiye programınızda, “iletkenler geldi mi, birbulikte, kaç verimli ve ada halklarının ortak yararına kullagün direğin montajını yaparım” hesabınıdönük tutarken iş nılması doğrultusunda çaba içindeler.endişeleri Attıkları ile adımlarda makinalarınızın yakılıp yakılmadığının dolu ise Kuzey vebırakın Güneyşantiye ülkelerini desteklemek bir görevdir. kafanız, programını düşünmeyi bir yana. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, aynı adada için Yani mühendis dostlar, ülkeniz savaş içinde bulunduğu ise… Güney ile ilişkidedir. Ama bir de ‘büyük ağabey’ konumunSavaşın alevleri bugün, henüz şimdilik yalamıyorsa da yüdaki Türkiye Cumhuriyeti ile vesayetdünya ilişkisigörüşünüz, söz konudur. zünüzü, siz de içindesiniz hedeflerin, siVesayet ilişkisi KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yasal bakışınız ne olursa olsun… verdiği ilk demeç aparuğruna topar Türkiye’ye Muktedirler kendi sonrasında siyasal hırsları operasyondaveti tamile bir kez daha hatırlatılmıştır. Vesayet ilişkisinin, tarihsel, tamları çalmaya devam etikçe, “son silah gömülünceye siyasal,devam” askeri birçok nedeni sıralanabilir. Ama sürdürdükçe tabii en başkadar emirleri ile kendinden geçmeyi ta gelen neden ekonomik vesayettir. Nitekim bu vesayet ya da hükümet kurmayı sorumluluk anlayışı yerine vakit Türkiye ile KKTC arasında döşenen su ve elektrik iletimi geçirme aracı olarak kullandıkça, başkalarının evlatları hatlarındafedakarlık da somutlaşmaktadır. üzerinden nutukları atmayı marifet sandıkça bu KKTC EMO, ülkeyi yıllardır kasıp kavuran sorunlarısavaş kabusundan kurtulmamız mümkünelektrik görünmüyor. nın çözümünü sağlayan bu hattan gelecek elektriğin kamu eli ileBU yönetilmesini talep etmektedir. VE KOŞULLARDA BİZİM DE CANIMIZ Kuzey Kıbrıs ve elektrik denildiğinde gündemin ilk sıralarınYAZI YAZMAK İSTEMİYOR… da yer alan bir sorunun Akkuyu Nükleer Santralı olduğunu Ölümler öylesine çoğaldı ve maalesef sadece birer sayı gördük. KKTC EMO, Akkuyu Nükleer Santralını çok olarak anılmaya başlandı artık, “Vatan için ölmek”,önem“şehit siyor, yayın organı olan EMOBİLİM Dergisi’nin son sayısı olmak” kavramlarının içleri bomboş şimdi... tümü ile nükleer santral konusuna ayrılmış. nük”Vatan ne?” “Şehit olmak, kimin için hayatınıDergide feda etmekleer santralların dünya uygulamaları, Çernobil ve Fukişima tir?” sorularının yanıtları birilerinin tekelinden kurtarılmalı... kazaları ile ilgili ayrıntılı tüm incelemeler yer silahları alıyor. bırakmalı. Ve herkes, hiç eksiksiz oyuncular, Paralel olarak Akkuyu Nükleer Santralı protesto etkinlikleri Silahların susması için her birimiz elimizden geleni yapmade Kuzey Kıbrıs Mühendis ve Mimar Odalarının programına lıyız, dakika yitirmeye ülkemizin tahammülü kalmadı. girmişhemen durumda. Nasıl girmesin ki, Akkuyu’daki santral KuBarış; şimdi... zey Kıbrıs’a Mersin’den daha yakın..

23 Haziran

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI’NDAN BARIŞ ÇAĞRISI EMO ülkemizde yaşanan son olayların ardından giderek tırmanan şiddet ortamını kaygıyla izlediğini belirterek bir basın açıklaması yayıMladı. AKP Hükümeti ve Ortadoğu politikasının eleştirildiği açıklamada ülkedeki gerilimi tırmandıracak tüm girişimler kınandı.

E

MO’nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Her gün almaya başladığımız yeni acı haberlerle üzüntümüz katlanmaktadır. AKP Hükümeti`nin Ortadoğu politikasının sonucunda bir taraftan ülkemiz IŞİD`in başını çektiği vahşi bir terör ortamına çekilmiş; diğer taraftan Kürt Sorunu yeniden silahların konuştuğu bir dönemece sokulmuştur. Yaratılan kaos ortamı, hem sınır ötesi hem de ülke içinde yaşanan çatışmalar ve misilleme eylemleriyle büyümektedir. Öncelikle yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bir yandan koalisyon görüşmeleri yapılırken, bir yandan da savaş ve çatışmayla, olası bir erken seçimin sonuçlarını belirleme çabası içine giren AKP, şiddet ve terör ortamından beslenmeye çalışmaktadır. Ne yazık ki ülkemizin insanları kontrolsüz güç sevdasındaki AKP`nin tek başına iktidar hevesine kurban edilmektedir. Derinleştirilmek istenilen çatışma ve savaş

24 Temmuz

2015

ortamına en etkili yanıt; toplumun tüm kesimlerini içine alacak barışı savunan bir karşı duruş olacaktır. Barışçıl, siyasal mücadele yürüten muhalefet odaklarına karşı AKP`nin iktidar gücüyle yaptığı baskıya son verilmesi için hem halkın oylarıyla TBMM`ye seçilen milletvekillerine, tüm demokratik örgütlere, hem de yurttaşlarımıza görev düşmektedir. PKK`nın silahlı eylemleriyle siyasal çözüm arayışları da çıkmaza sokulmaktadır. Kürt sorununun çözümü için her türlü silahlı eyleme son verilerek, barışçıl çözüm arayışları derhal başlatılmalıdır. “Savaş mı barış mı?” tarihi dönemecinde, savaş çığlıklarına karşı eşit yurttaşlık temellinde bir arada yaşamı ve barışı savunmanın zamanıdır. Irk/etnik köken, din/mezhep ayrımına dayalı çatışmaya karşı halkların kardeşliği anlayışı ile eşit, özgür, demokratik, laik ve bağımsız bir Türkiye için mücadelenin zamanıdır. Yaşanan tüm şiddet eylemlerini ve çatışmayı büyütecek girişimleri kınıyoruz. “


HABER

www.elektrikdergisi.com

BARIŞ BLOKU: “BARIŞI BİZ İNŞA EDECEĞİZ” Onlarca sendika, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti olarak bir araya gelen Barış Bloku, Suruç katliamına, IŞİD ve AKP hükümetine tepki göstermek için Barış Mitingi gerçekleştirdi. Barış Bloku, miting ÖNCESİNDE, MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİNDE YÜRÜYÜŞ İLE ilgili basın açıklaması yaptı.

B

arış Bloku’nun Makine Mühendisleri Odası İstanbul şubesinde düzenlediği basın toplantısına HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, KESK, DİSK, TMMOB, TTB gibi emek ve meslek örgütleri adına DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile Barış Bloku sözcüsü Gençay Gürsoy katıldı. Gürsoy, “Biz Barış Bloku olarak bu konuda duyarlılığı olan, bütün barıştan yana siyasi partiler ile emek ve meslek örgütleri yan yana gelip uzun vadeli barış mücadelesinin başlangıcını yaptık. Bu toplumsal tepkiyi, tepkinin boyutlarını kendi dilleriyle iktidara anlatmaya çalışacağız. Barış isteğini toplumsallaştırma konusunda elimizden geleni yapacağız. Ayrıca bunu Türkiye boyutunda gerçekleştireceğiz ve bunlara savaş yaptırmayacağız” dedi. Toplantıda DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına konuşan Arzu Çerkezoğlu Türkiye’de yaşanan olaylardan ve siyasi atmosferin ortaya çıkardığı sonuçlardan kaygılı olduklarını dile getirdi. Savaşa karşı sonuna kadar barışı savunacaklarını kaydeden Çerkezoğlu, “Bu anlayışla emek ve meslek örgütleri olarak ilk günden itibaren Barış Bloku içerisinde yer alıyoruz. Türkiye’nin dört bir köşesinde örgütlü bulunduğumuz her yerde en küçük işyerimizden, fabrikamızdan, hastanemizden, okulumuzdan alanlara taşıyacağımızı ve bu ülkenin tüm barış mücadelesini yapanlarla buluşacağımızı ifade etmek istiyoruz” ifadesini kullandı.

Binlerce kişi mitingde buluştu

Bakırköy Halk Pazarı’nda toplanan binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen miting barış uğruna hayatını kaybedenler anısına yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. Barış Bloku adına ortak açıklamayı okuyan Barış Bloku Sözcüsü Gençay Gürsoy, “90’ları aratmayacak sahneler izliyoruz sosyal medyada. Bir polis ‘ne

yaptı ulan bu devlet size’ diyerek elleri arkadan kelepçelenerek yere yatırılmış Kürt gençlerine soruyor. Ne mi yaptı? Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Gezi, Roboski, Suruç daha sayalım mı? Savaşın nelere mal olduğunu iyi biliyoruz ve hep bir ağızdan savaşa hayır diyoruz” dedi. İki çocuğunu kaybetmiş Barış annesi Döndü Ergin yaptığı konuşmada “Ne avukatım, ne yazarım, ne başbakanım ben bir anneyim. Allah aşkına bu kanı durdurun. Ne polis ne gerilla ölsün. Yeter ne zamana kadar öleceğiz. Polis ve asker annelerine soruyorum, neden susuyorsunuz? Evlat acısı en zorudur. Kuzeyde de batıda da güneyde de doğuda da anaların göz yaşı aynıdır. Gelin geç kalmadan barışı getirelim.” dedi.

25 Temmuz

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

Bakan Yıldız Rusya’yı suçladı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Türk Akımı projesinde Rusya’nın gerekli koordinatları gecikmeli verdiğini belirtti.

E

nerji Bakanı Taner Yıldız, Türk Akımı projesinde Rusya’nın gerekli koordinatları gecikmeli verdiğini ifade ederek, imzalanacak anlaşmaların şu anda Meclis’te gündeme gelmesinin zor olduğunu bildirdi. Türkiye’nin Türk Akımı projesinden bağımsız Batı Hattı ile ilgili 31 Aralık 2014’te biten ve yeni bir fiyat müzakeresi ihtiyacı doğuran bir anlaşması olduğunu belirten Yıldız, proje ve fiyat müzakerelerinin müstakil konular olmasına rağmen Rusya’nın eş zamanlı ilerlemek istediğini aktardı. Bakan Yıldız, “Yüzde 10,25’lik indirim 1 Ocak 2015’ten itibaren geçerli olmak kaydıyla Rusya Federasyonu’nun Türkiye’ye verdiği gaz için uygulanacaktır diye bir karar aldık, bu indirim Türkiye’nin yaklaşık yıllık 1 milyar dolarlık rakamına denk geliyor. Yazıya döktük, imzalanması lazım. Rusya tarafı dedi ki ‘Biz bu imzaları atalım, eş zamanlı da götürelim.’ Aslında müstakil konular olmasına rağmen, ‘bizim için bir mahzuru yok. Biz bunu ön fizibilite raporundan sonra hep beraber imzalayalım. Ön fizibilite için iznimizi verdik, bu güzergahtan geçebilirsiniz’ dedik. Çünkü koordinatları belli oldu ama ondan

Enerji Bakanı Taner Yıldız

sonra zaman olarak herhalde her bir ülkenin de farklı işleri var, buna tam zaman ayıramadılar diye düşünüyorum. Şu anda fiyat indirimini imzalamış değiliz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın 265 kilometrelik kısmın koordinatlarını belli gecikmelerle verdiğini belirten Yıldız, “10 Haziran’a kadar bildirilmemiş bir koordinatın izni verilmez çünkü Türkiye’nin nereye izin vereceğini bilmesi lazım. Biz hükümetler arası görüşmeyle alakalı taslakları karşılıklı verdik, her noktada mutabakat sağlamış değiliz ama anlaşırız” dedi.

GVD Elektrik seminerleri başladı

G

VD Elektrik seminer programlarına İSKİ Kağıthane Müdürlüğü’nde gerçekleştirdiği seminerle başlangıç yaptı. Alçak gerilim pano dizaynı, çeşitleri, özellikle de pano seçiminde son kullanıcıların dikkat etmesi gereken konularda eğitimler verildi. Alçak gerilim pano sistemlerinde çok önemli bir konu olan tip test sertifikasının önemi çeşitleri ve en önemli yedi adet tip testle ilgili bilgiler aktarıldı. Alçak gerilim panolarında formlama ve tanımları ile seçilecek şalt ekipmanlarında nelere dikkat edilmesi gerektiği ve buna paralel olarak selektivite ve işletme güvenliği için asgari dikkat edilmesi gerekli koşullar üzerinde belediye görevlileriyle karşılıklı olarak soru cevap şeklinde görüş alışverişinde bulunuldu.

26 Temmuz

2015



HABER

www.elektrikdergisi.com

Rüzgarın hızı azaldı Türkiye’nin rüzgar enerjisinde kurulu gücü, yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre 35 megavat düşerek 430 megavat oldu. Rüzgar enerjisindeki kurulu güç, 4 bin 192 megavata ulaştı

T

ürkiye Rüzgar Enerjisi Birliğinin (TÜREB) 6 ayda bir açıkladığı Rüzgar Enerjisi İstatistikleri Raporu yayımlandı. Rapora göre, rüzgar enerjisinde kurulu güç, yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre 35 megavat düşerek 430 megavat olarak gerçekleşti. 2014 sonunda 3 bin 762 megavat olan toplam rüzgar kurulu güç, 2015’in ilk yarısı itibarıyla 4 bin 192 megavata ulaştı. Rüzgardaki 430 megavatlık kurulu güç artışının, 295’ini Hatay, İzmir, Tekirdağ, Bursa, Çanakkale, Manisa, Mersin ve Balıkesir illerinde işletmeye alınan yeni santraller, 135 megavatını ise hali hazırda var olup kapasite artırımı yapan projeler oluşturdu. İşletmedeki rüzgar enerjisi santrallerinin kurulu güç bakımından bölgelere göre dağılımında 2014’e oranla bir değişiklik olmadı. Rüzgar santrallerinin yüzde 38’i Ege, yüzde 36’sı Marmara, yüzde 16’sı Akdeniz, yüzde 6,77’si ise

İç Anadolu bölgesinde yer aldı. Doğu Anadolu bölgesinde ise rüzgar tesisinin bulunmadığı belirtildi. Elektriği rüzgar enerjisinden karşılanan hane sayısı 2013’te 3,5 milyon iken geçen yıl sonunda bu sayı 4,5 milyona çıktı. Rüzgar enerjisinden 2013’te İstanbul kadar, 2014’te İstanbul ve İzmir kadar iki şehrin elektriği karşılanabilirken, kurulu güçte 2015’in ilk yarısında Gaziantep büyüklüğünde bir şehrin yıllık ihtiyacı kadar kapasite artışı sağlandı. TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, kurulu güçteki düşüşe ilişkin değerlendirmesinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından rüzgar enerjisi yatırımlarına kapatılan bölgelerin çözüme kavuşamamasının ve yıl içerisinde kötü giden hava şartlarının, rüzgar kurulumlarını olumsuz etkilediğini belirtti. Ataseven, 2015 içinde bakanlıkla ilgili sorunların çözülememesi halinde 2016 ve 2017 yıllarında rüzgar sektörünün bu düşüşten daha fazla etkilenebileceğini savundu.

Kurulu güçte yüzde 3 artış

B

u yılın ilk yarısında yaklaşık 10 milyar liralık yatırımla 2 bin 84 megavat yeni kurulu güç devreye girdi” Bakan Yıldız, Türkiye’nin 2015’in ilk 6 ayı elektrik kurulu gücüne ilişkin yaptığı açıklamada, 2 bin 84 megavatlık yeni kapasitenin neredeyse tamamının yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Haziran sonu itibarıyla kurulu güçte yüzde 3 artış gerçekleştiğine dikkati çeken Yıldız, şöyle devam etti: “Enerji yatırımlarında 2015 yılının ilk 6 ayında hedeflenen seviyede gidiyoruz. Bu yılın ilk yarısında yaklaşık 10 milyar liralık yatırımla 2 bin 84 megavat yeni kurulu güç devreye girdi. 2014 yılı sonunda 69 bin 520 megavat olan Türkiye enerji kurulu gücü, Haziran 2015 sonu itibarıyla yüzde 3 artışla 71 bin 605 megavat değerine ulaştı. Santral sayısı ise aynı dönemde yüzde 9,5 artışla bin 126’dan bin 234’e çıktı. Elektrik üretimi, geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına oranla bu yılın ilk 6 ayında yüzde 2,9 arttı. Aynı dönemde elektrik tüketimi ise yüzde 2,5 arttı. Haziran ayları baz alındığında ise elektrik üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,4, tüketim ise yüzde 1,1 arttı.”

28 Temmuz

2015


GE Energy Management Industrial Solutions

Güvenilir Orta Gerilim enerji dağıtım çözümleri

SecoGear

Primer Hava İzole Hücreler • IEC 62271’e tam uygunluk • LSC 2B, PM • UBC Bölge 4 uyarınca sismik test • 50kA’e kadar iç ark dayanımlı tasarım • Kompakt endsütriyel tasarım • Son jenerasyon gömülü kutup teknolojisi • Jeneratör kesicisi uygulamaları • Deniz uygulamaları

GE imagination at work

www.geindustrial.com.tr

SecoRMU

Sekonder Gaz İzole Panolar • 12/24/36kV anma gerilimi • Sabit veya genişletilebilir modüler yapı • 350mm (12/24kV) ve 440mm (36kV) genişliğinde kompakt tasarım • Montaj sırasında gaz dolumu gerektirmez. • 630A, 20kA/3s’e kadar. • IEC 62271, IEC 60265-1, IEC 60282*1, IEC 376-1971, IEC 60529 ve IEC 60694’e uygun


HABER

www.elektrikdergisi.com

Türkiye’nin jeotermal gücü artıyor

E 10 hidroelektrik santrali daha özelleştirilecek

Ö

zelleştirme İdaresi Başkanlığının Resmi Gazete’de yayımlanan duyurusuna göre, Karacaören 1 ve Karacaören 2 (Grup 1), Kepez 2 ve Manavgat (Grup 2), Fethiye (Grup 3), Kadıncık 1 ve Kadıncık 2 (Grup 4), Doğankent, Kürtün ve Torul (Grup 5) HES’leri ve bu santraller tarafından kullanılan taşınmazlar “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle ayrı ayrı gruplar halinde özelleştirilecek. Söz konusu ihalelere katılacakların yatırmaları gereken geçici teminat bedeli sırasıyla 25 milyon, 20 milyon, 10 milyon, 30 milyon ve 50 milyon lira olarak belirlenirken, ön yeterlilik ve son teklif verme tarihleri yine sırasıyla 27 Ekim, 14 Ekim, 5 Ekim, 10 Kasım ve 20 Kasım 2015 oldu. İhaleler, kapalı zarf içerisinde teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek. İhale komisyonunca gerekli görüldüğü takdirde ihaleler, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilecek. İhalelere yalnızca tüzel kişiler ile ortak girişim grupları (OGG) katılabilecek. Gerçek kişiler ve özel yatırım fonları, en az bir tüzel kişinin bulunduğu OGG’de üye olarak yer alabilecek. İhale konusu gruplardan birine teklif verilebileceği gibi ayrı ayrı olmak koşuluyla birden fazla grup için de teklif verilebilecek. Grup içinde yer alan santraller için ayrı ayrı teklif sunulamayacak.

30 Temmuz

2015

nerji üretiminde yenilenebilir enerji yatırımları gün geçtikçe artıyor. GÜRİŞ Holding’in yenilenebilir yatırımı ‘’Elektrik Yüksek Mühendisi İdris Yamantürk Elektrik Üretim Merkezi’’ Efeler Projesi’nin 4. santrali 3 Temmuz tarihinde devreye alındı. Kaynakların tükenmemesi ve çevresel zararların en aza indirgendiği yenilenebilir enerji yatırımları Türkiye’de de yükselişe geçmiş durumda. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Güriş Holding’in yenilenebilir enerji yatırımlarından biri olan Aydın, Germencik’te kurulan jeotermal enerji santraline 200 milyon dolarlık kredi desteği sağlıyor. Türkiye’deki jeotermal potansiyelinin 2000 MW civarında olduğu tahmin edilmekle birlikte, bugüne kadar bunun sadece 450 MW’lık kısmı geliştirilmiş durumda. Türkiye’nin jeotermal enerjide toplam üretimin yüzde 25’ini karşılayan Güriş Holding’in jeotermalde kurulu gücü 115 MW oldu. Güriş Holding’in Aydın Germencik’te kurduğu çevreci yatırımı “Elektrik Yüksek Mühendisi İdris Yamantürk Elektrik Üretim Merkezi”nin 4. santrali de devreye girdi. 4. Faz ile birlikte 115 MW’a ulaşan merkez Türkiye’nin jeotermaldeki toplam kurulu gücünü de 450 MW’a ulaştırdı.


SACE Emax 2. Gücü yönetir.

ABB Alçak Gerilim Ürünleri Bölümü, yeni jenerasyon açık tip devre kesici serisi Emax 2’yi gururla sunar. ABB, Emax 2’yi yeni bir kıyas noktası olarak yarattı. Emax 2 pazarın ihtiyaçlarını karşılayan bir devre kesiciden öte, evrim geçirmiş gerçek bir güç yöneticisidir. EKIP ile donatılan yeni Emax 2, kontrol, bağlanabilirlik, performans ve kullanım kolaylığı özelliklerinin mükemmel bir karışımıdır. Bu günün gerekleri ve yarının ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanmıştır. www.abb.com.tr

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : asli.yagli@tr.abb.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

EMO: CASUS DEVLET İSTEMİYORUZ! İtalya merkezli Hacking Team adlı şirketin verilerinin deşifre olmasıyla Türkiye`nin de casus yazılım satın aldığının ortaya çıkması üzerine Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Emniyet Genel Müdürlüğü`nün yasadışı bir yöntem kullanarak suç işlediği öne sürülen açıklamada, bu casus yazılımların nerelerde kullanıldığının derhal açıklanması ve sorumluların yargıya teslim edilmesi istendi.

E

MO yaptığı açıklama ortaya çıkan durumu şu sözlerle eleştirdi: ”Ülkemizde yasadışı telefon dinlemeleri, elektronik takipler, sahte deliller, fişlemeler nedeniyle tartışmalara yol açan “gözetim/denetim toplumu ve kişisel hak ihlalleri” konusu, İtalya merkezli Hacking Team adlı şirketin verilerinin sosyal medyada açığa çıkarılmasıyla başka bir boyuta taşındı. Emniyet Genel Müdürlüğü`nün 2011 yılından beri bu şirketle iş ilişkisi içinde olduğu, bu yıl da şirketle sözleşmenin uzatılmasına yönelik girişimlerde bulunulduğu, “Paralel” tartışmalarının ardından bu yazışmaları yapan polis memurları ve e-posta adreslerinin değiştirildiği, uzaktan kontrol sistemi denilen yasadışı bir yöntemin Türkiye`de kullanıldığı ortaya çıktı. İtalya merkezli Hacking Team (Hack`leyen Takım) adlı şirketin ele geçirilen sosyal medya hesabının adı “Hacked Team” (Hack`lenen Takım) olarak değiştirilerek, bu hesap üzerinden tüm dünyaya yayılan gönderilerle; resmi kurumların da içinde olduğu kuruluşlara casus yazılımlar, virüsler pazarlandığı belgelerle açıklanmış oldu. Şirkete ait 400 Gigabyte`ın üzerinde veri paylaşımı içinde Türkiye`nin Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla bu şirketle yaptığı anlaşma ve yazışmalara ilişkin bilgiler de yer aldı. Böylece AKP iktidarı döneminde “askeri vesayetten kurtulma” görüntüsü altında inşa edilen otoriter devlet yönetiminin yeni bir parçası deşifre oldu. AKP`nin Fethullah Gülen Cemaati ile girdiği kavganın ardından “Paralel Örgüt” iddiasıyla ifşa ettiği ve “kendisinin kandırıldığı” imajıyla yasadışı süreçlerden uzak göstermeye çalıştığı, faşizan yönetimin altında işletilen “gözetim/denetim toplumu” kurgusunun bir ayağının RCS (Remote Control System) denilen Uzaktan Kontrol Sistemi olduğu ortaya çıktı. Bu yazılım, belirlenen hedef kullanıcıların

32 Temmuz

2015

bilgisayarlarına ya da telefon/tablet gibi akıllı cihazlarına uzaktan yerleştirilerek; cihazların içindeki dosyalar kopyalanabilmekte, cihazlara sahibinin bilgisi dışında dosyalar yüklenebilmektedir. Sahte delil yaratabilen bu yazılım, bizzat yerleştiği cihazın mikrofon, kamera gibi sistemlerini uzaktan yapılan istemler doğrultusunda da kullanabilmektedir. Kullanıcının e-postalarından girdiği İnternet sitelerine, konum bilgisinden kişisel parola ve hesap bilgilerine varıncaya kadar tüm iletişim bilgileri ele geçirilebilmektedir. Hatta belli bir konuma gelindiğinde dinleme ve izlemenin başlatılması talimatı da verilebilmektedir. Mevcut dinleme ve izlemeye ilişkin yasal mevzuata göre ancak hakim kararıyla veya izinli bir biçimde Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından dinleme yapılabilir. Kişilerin bilgisayarlarına ve benzeri cihazlarına uzaktan sızma, belgelerini inceleme yetkisi yasal değildir. Yani sızan bu belgelere göre; suçlularla mücadele için var olan Emniyet Genel Müdürlüğü, yasadışı bir yöntem kullanarak suç işlemektedir. Bu yazılım hangi amaçla satın alınmış, nerelerde kullanılmış, kimler hedef alınmıştır? Bugüne kadar bu tür yazılımlar için ne kadar harcama yapılmıştır? AKP`nin kadrolaşma konusunda gösterdiği hızı, ortaya çıkan bu belgeler için de göstermesini ve derhal bir açıklama yapılmasını; sorumluların yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.”


Ö Z G E N

Üretim

E L E K T R Ý K

V E

T Ý C A R E T

Ta a h h ü t

A . Þ .

Müþavirlik

Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler

1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com

w w w . oz g e n . co m


HABER

www.elektrikdergisi.com

ENOSAD’TA YENİ DÖNEM ENOSAD-ENDÜSTRİYEL OTOMASYON SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 2015-2017 DÖNEMİ YENİ YÖNETİMİ BELİRLENDİ.

E

NOSAD Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği gerçekleştirdiği 6. Olağan Genel Kurulu’nda yeni dönem yönetim kurulunu belirledi. ENOSAD Başkanı Dr. Hüseyin Halıcı, yönetim kurulunun görev yapacağı iki yıl boyunca ENOSAD ve üyelerini ve derneğin ilk ve tek temsilcisi konumunda olduğu ‘ Endüstriyel Otomasyon’ sektörünü en iyi şekilde temsil etmeye çalışacaklarını belirtti. Mühendislik anlamında Türkiye’nin dünyada iyi bir noktada olduğunu ancak globalleşen dünyanın genel gidişatına bakıldığında endüstriyel otomasyon sektörü olarak onların hızına ayak uydurulmasının gerektiğini söyledi. Halıcı bunun bireysel noktada gerçekleştiğini, dünyadaki rekabet ortamında daha güçlü olabilmek için şirket birleşmelerinin gerektiğini, bunu sağlamak için de gerekli platformların oluşturulması gerektiğini ifade etti. Halıcı, ‘Endüstri 4.0’ kavramını uygulayan

bir ülke olabilmek için hükümet birimleriyle yakın ilişkide olunması gerektiğini ve Endüstri 4.0’ın bir devlet politikası olarak ele alınması için çalışmalar yapılmasını ve bu konuda dernek olarak danışman ve yönlendirici rol üstlenilmesi gerektiğini söyledi.

2015 - 2017 VI. Dönem YÖNETİM KURULU ÜYELERİ Dr. Hüseyin HALICI Başkan HALICI ELEKTRONİK LTD. ŞTİ. Sedat Sami ÖMEROĞLU Başkan Yrd. E3TAM A.Ş. Hasan Basri KAYAKIRAN Başkan Yrd. EMF MOTOR A.Ş. Tunç ATIL Sekreter Üye HKTM A.Ş. Valentin DENİSENKO Sayman Üye EMİKON LTD. ŞTİ. Hasan TERZİOĞLU Üye ENTEK TEKNİK A.Ş. Tuncay SOYDAŞ Üye FESTO A.Ş. Remzi SALİ Üye SERVO KONTROL LTD. ŞTİ. Yaşar ACAR Üye AES-ACAR LTD. ŞTİ. Yiğit KÜNTAN Üye MITSUBISHI ELEKTRİK TURKEY A.Ş. Mehmet ÖZALP Üye SCHNEIDER ELEKTRİK A.Ş.

MAKEL’DEN YENİ BİR KAMPANYA

Y

ılın ilk döneminde başarılı bir kampanyaya imza atan Makel Şirketler Grubu, şimdi de 2. dönem için yeni bir kampanya başlattı. 01 Ağustos-30 Eylül 2015 tarihleri arasında yapılacak kampanyada yine birbirinden ilginç hediyeler bayilere dağıtılacak. Ağustos ayında başlayacak ve Eylül ayı sonuna kadar devam edecek kampanya süresince Mercedes C180, Mercedes A180, Ford Focus, Ford Transit, Ford Fiesta ve Ford Courier ya da altın paketlerinden birine katılım gösteren herkese Umre ziyareti veya Pattaya seyahati hediye olarak verilecek. Makel yetkilileri, kampanyaya katılımın 2015-1 kampanyası gibi yine yüksek olmasını beklediklerini söylediler.

34 Temmuz

2015



HABER

www.elektrikdergisi.com

RÜZGÂR ENERJİSİ SEKTÖRÜ, 8-10 EKİM’DE İZMİR’DE BULUŞUYOR Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan İzmir Rüzgâr Sempozyumu için hazırlıklar başladı. 8-10 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan sempozyum rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen oyuncularını bir araya getirmeyi hedefliyor.

E

tkinlik sekreterleri Fatih Efe Çiçek ve Mustafa Serdar Çınarlı yaklaşmakta olan sempozyumla ilgili detaylı bilgi verdiler. İlk kez Elektrik ve Makina Mühendisleri Odaları İzmir Şubeleri tarafından yeni teknoloji ve uygulamaları içeren bilgi birikiminin tüm meslek alanlarında olduğu gibi, rüzgâr enerjisi alanında da yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla 2001 yılında Alaçatı’da gerçekleşen Sempozyum ve Sergi sonucunda yapıcı bir bildiri kitabı yayımlanmıştı. Rüzgâr enerjisi teknolojisinin gelişimine katkıda bulunan kurum ve kuruluşlar ile bu alanda bilgi, hizmet ve ürün talep eden kamu-özel sektör yetkilileri ve ilgililer bir araya gelme şansı yakaladığı sempozyumlarda doğrudan bilgilendirmenin ve etkileşimin sağlanacağı bir ortam oluşturulması hedeflenmekte. Konuyla ilgili konuşan Mustafa Serdar Çınarlı: “2. İzmir Rüzgâr Enerjisi Sempozyumu’nda 26 bildiri sunuldu ve 685 sektör temsilcisi katılım sağladı. Oluşan bu yoğun talep üzerine geçen yıl yönetim kurullarımız, artık beklenen bir organizasyon haline gelen İzmir Rüzgâr Sempozyumu’nun üçüncüsünü 8-10 Ekim 2015 tarihlerinde düzenleme kararı aldılar ve hazırlık çalışmalarına başlanıldı. Üyelerimizin gelişimi için düzenlediğimiz bu tür etkinliklerde denk bütçe ile gerçekleşmesi ve Şube bütçelerine ek yük getirmeden tamamlanması amaçlanmaktadır. Sempozyum ile birlikte düzenlediğimiz sergiye sektörde yer alan firmaların katılımı için çalışmalarımız sürmektedir. Sempozyuma 5 ay kalmasına karşın şu ana kadar sergi alanımızın yarısı için firmalarla sözleşme imzalanmış durumdadır. Yaz döneminde, sergide yer alacak bütün firmaları belirlemeyi hedefliyoruz.” dedi. Fatih Efe Çiçek ise hazırlık çalışmalarına 1,5 yıl önce başladıklarını söyleyerek sempozyum için Yürütme Kurulu’nun 12 toplantı gerçekleştirdiğini ve program hazırlık çalışmasının büyük ölçüde tamamladığını belirtti. Bu yıl gerçekleşecek

36 Temmuz

2015

Mustafa Serdar Çınarlı

Fatih Efe Çiçek

etkinliğin içeriğiyle ilgili Fatih Efe Çiçek şunları söyledi: “Bu yıl sempozyum için 54 bildiri özeti geldi ve bu özetlerden 26 bildirinin tam metni sekretaryamıza ulaştırıldı. Geçmiş yıllarla kıyasladığımızda çok yüksek bir rakamda olan bu bildirilerin sunumlarını paralel salonlarda gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Üç gün sürecek Sempozyumda, farklı başlıklar altında toplanmış önemli sunumların yapılacağı yoğun bir programın oluşturulduğunu şimdiden söyleyebilirim. Sektörün sorunları ve gereksinimleri farklı platformlarda masaya yatırılarak tartışma ortamının yaratılması hedeflenmektedir. 3. İzmir Rüzgâr Sempozyumu kapsamında ortaokul öğrencileri arasında Resim Yarışması düzenlenmesi de kararlaştırıldı. “Yenilenebilir Enerjinin Ülkemiz ve Dünyamız Açısından Önemi” konusunda farkındalık oluşturmak, öğrencilerin “Rüzgâr”, “Güneş” ve “Su”, gibi yenilenebilir enerji kaynakları ve bunlardan yararlanılarak nasıl temiz enerji üretilebileceği hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen yarışma, öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Şu ana kadar 18 kurum ve kuruluşun desteğini alan Rüzgâr Enerjisi Sempozyumu’nda ortaya çıkan görüş ve öneriler sonuç bildirisi olarak toparlanarak kamuoyu ile paylaşılacak.”



HABER

www.elektrikdergisi.com

asansörlerde yüzde 70 enerji tasarrufu mümkün ThyssenKrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı, inşaat sektörünün gündeminde yer alan yeşil bina konsepti ve binalarda nasıl enerji tasarrufu sağlanabileceği konularında değerlendirmelerde bulundu. Binaların önümüzdeki 10 yıl içinde bugüne kıyasla yüzde 10-20 daha fazla enerji tüketeceğine dikkat çeken Turgay Şarlı, “Bir binada bulunan asansörlerin güç tüketimi, binanın tüm güç tüketiminin neredeyse yüzde 10’unu oluşturuyor. Eski teknolojiyi kullanan asansörleri modern sistemlerle değiştirerek güç tüketimini yüzde 70’e varan oranlarda düşürmek mümkün” dedi.

T

urgay Şarlı, iklim değişikliği ve enerji güvenliği ihtiyacı gibi nedenlerin, daha az enerji tüketilmesi yönünde bir beklentiye neden olduğunu söyleyerek, “Yapı sektörü de bu beklentinin farkında. Bugün birçok ülkede iki inşaat şirketinden biri ‘yeşil bina’ konusuna odaklanmış durumda. Bu odak, planlama ThyssenKrupp Asansör ve inşa aşamalarında başlıyor; Türkiye Genel Müdürü operasyon ve binanın kullanımı Turgay Şarlı aşamalarında da devam ediyor” diye konuştu. ThyssenKrupp tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, 2050 yılına dek şehirlerde yaşayan nüfus yüzde 60 artışla 6 milyarın üstüne çıkacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde, şehirlerin büyümesi sürerken, bina başına tüketilen enerji de bugüne kıyasla yüzde 10-20 artış kaydedecek. “Günümüzde dünyadaki enerjinin yüzde 40’ı yapılarda harcanıyor. Ortalama 30 yıl kullanım ömrü bulunan asansörler ise, binaların en çok elektrik tüketen ‘kullanıcıları’ konumunda bulunuyor. Bir binada bulunan asansörlerin güç tüketimi, yıllık bazda değerlendirildiğinde, binanın tüm güç tüketiminin neredeyse yüzde 10’unu oluşturuyor. Bu kapsamda, asansörlerin bir binanın enerji verimliliğinin merkezinde yer aldığını söylemek mümkün” diye konuşan Turgay Şarlı, “Doğru fonksiyon ve özelliklere sahip asansörleri seçmek, binalardaki kullanılabilir alanların yanı sıra hız ve erişim kolaylığını artırırken, enerji tüketimini azaltıyor. Örneğin, modern bir asansör sisteminin tercih edildiği bir binada kullanılabilir alan ortalama yüzde 30

38 Temmuz

2015

oranında artıyor. Destinasyon seçim kontrolüne sahip asansör sistemlerinin taşıma kapasitesi ise yüzde 50 artış gösteriyor. Standartların değişmesi ve yeni düzenlemeler ile birlikte asansörlerin binanın enerji verimliliğine yaptığı katkının daha da artması bekleniyor. Bugün piyasadaki en iyi asansör teknolojisi, güç tüketimini yüzde 30’a kadar azaltabiliyor” dedi. Bina içinde elektrik üretebilen tek cihazın asansör olduğunu ifade eden Turgay Şarlı, “New York’taki One World Trade Center’da bulunan ThyssenKrupp markalı asansörler, Amerika kıtasının en hızlıları olmakla kalmıyor, aynı zamanda güç de üretiyor. Rejeneratif sistem, asansörün harcadığı enerjiyi geri alarak binanın elektrik sistemine aktarıyor. Asansörlerin kabinlerindeki LED ampuller de halojen ampullere kıyasla yılda 78 bin kW/h enerji tasarrufu sağlıyor. Bu rakam, ABD’deki ortalama bir konutun yedi yıllık enerji harcamasına eşit” diye konuştu. Turgay Şarlı, araştırmalara göre, 2030 yılında Avrupa genelindeki binaların üçte birinin 1970 yılından önce inşa edilmiş binalardan oluşacağına dikkat çekerek, “Bu da modern enerji gereksinimleri ve standartlarını karşılamak üzere kapsamlı modernizasyon çalışmalarının yapılmasını gerektirecek. Eski asansörlerin yenileri ile değiştirilmesi sayesinde, enerji tüketiminin önceki asansör sistemine göre yüzde 70’e kadar değişen oranlarda azalabileceği öngörülüyor” ifadelerini kullandı.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Elektrik sektöründe yeni akım Deloitte’un ‘2015 Küresel Elektrik Enerjisi Sektörünün Geleceği’ raporuna göre elektrik enerjisi sektöründe talep giderek artıyor, regülasyonlar sıkılaşıyor ve sektör oyuncuları eşi benzeri görülmemiş zorluklarla karşılaşıyor. Elektrik üreticilerinin ise maliyetleri azaltmaya, akıllı şebekelere geçmeye, iş modellerini gözden geçirmeye, müşteriye ve yeni yeteneklerin yönetimine odaklanmaya ihtiyacı var.

D

eloitte, ‘2015 Küresel Elektrik Enerjisi Sektörünün Geleceği’ başlıklı raporunuyayımladı. Küresel elektrik enerjisi üretim sektörünü değerlendiren rapor, bu sektörün aktörlerine kilit noktaları ve geleceğe ilişkin trendleri aktarıyor. Her ne kadar küresel elektrik enerjisi sektörünün geleceği konusunda kabul edilmiş tek bir vizyon olmasa da, sektörün değişimin eşiğinde olduğu su götürmeyen bir gerçek… Deloitte raporuna göre elektrik enerjisi alanında faaliyet gösteren kurumlar fiyat indirimleri, hizmet kalitesinin artırılması, yeni ürün ve hizmetler için gelen talep, çevrenin korunmasına daha yüksek önem verilmesi, geleneksel iş yapış biçimini değiştiren teknolojik gelişmeler gibi etkenlerle değişen ortama ayak uydurabilmek için yönetim modelini değiştirmeli.

Türkiye’de dağıtık üretim ve yenilenebilir ilgi çekiyor

Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Lideri Uygar Yörük konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Raporda yer verilen global trendlerin Türkiye’de de yansımalarını gözlemliyoruz. Örneğin yenilenebilir enerji, ülkemizde de ulusal stratejilerin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2015-2019 Stratejik Planı yenilenebilir enerji için iddialı hedefler içerirken 2014 yılında açıklanan

40 Temmuz

2015

Uygar Yörük

Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı ile yenilenebilir enerji hedeflerine yönelik bir yol haritası ortaya konmuş durumda. Söz konusu hedeflerin hayata geçebilmesinin çok kolay olmadığının, bu doğrultuda başta kamu olmak üzere STK’lar, yatırımcılar, finans kurumları ve diğer kritik paydaşlara önemli görevler düşüyor. Avrupa’ya paralel olarak Türkiye’de de dağıtık üretimin giderek daha fazla ilgi çektiğini ve yaygınlaştığını gözlemliyoruz. Özellikle lisanssız dediğimiz dağıtık üretimin yaygınlaşması ile Türkiye’de hızlı diyebileceğimiz bir sürede proje geliştiren, söz konusu projelerin mühendisliğini yapan, ekipmanlarını ve yardımcı bileşenlerini üreten, kurulumlarını gerçekleştiren bir yenilenebilir enerji sektörü oluşmuş durumda. Sektör, konusunda uzmanlaşmış kişiler ile


HABER

www.elektrikdergisi.com

şimdiden endüstriyel gelişim ve istihdama da katkı sağlıyor. Kesintili üretim yapan rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilirlerin ülkenin üretim portföyündeki ağırlığının artması ancak şebekenin bu artışı desteklemesi ile mümkün oluyor. Ülkemizde de yatırımcının giderek artan rüzgâr ve güneş yatırımı iştahı, şebekede iyileştirmeye yönelik inisiyatiflerin artmasına yol açıyor. Söz konusu inisiyatiflerin önemli bir bileşeni olan akıllı şebekeler konusunda da gerek kavramsal altyapısına yönelik çalışmalar, gerekse pilot uygulamalar ile mesafe kat ediliyor.” Rapora göre elektrik enerjisi sektöründe yer alan kurumlar için önümüzdeki dönem trendleri şöyle: Üretim portföyü optimizasyonu: Fiyatlarda görülen dalgalanma ve sürekli değişen çevresel etkenler sebebiyle kurumların, bu gibi değişkenlerden etkilenmeyi minimuma indirmek için daha ‘esnek’ stratejiler geliştirmesi faydalı olabilir. Akıllı şebekelerden avantaj elde etmek: Akıllı şebekelerde, bilgi teknolojilerinin etkin kullanımı gerçek zamanlı altyapı yönetimini destekliyor; güvenirliğini, ulaşılabilirliğini ve etkinliğini artırıyor. Yenilenebilir enerjiye dayalı dağıtık üretimi desteklemek: Özellikle akıllı şebekeler ve yenilenebilir teknolojilerin geliştirilmesi ve daha düşük maliyetler ile yenilenebilir enerji kapasitesinin kurulabilmesi, dağıtık üretimin daha uygun fiyatlı olmasının yolunu açıyor. Müşteri bağlılığının dönüşümü: Müşteri beklentilerinin artması, tüketicilerin online dünyada varlıklarını artırması ve dağıtık üretimin ivme kazanması, enerji sektörünün müşteri odaklı olmayan yapısını değişmeye itiyor. Özellikle ayrıntılı tüketim bilgisi, şeffaf ve doğru fatura bilgisi alamayan tüketicilerin, alternatif bir enerji sağlayıcı kuruma geçme özgürlüğüne sahip olması söz konusu. Gelişmiş ülkelerdeki tüketicinin sosyal ağlara yüksek erişimi ile memnun kalmadığı durumda alternatif firmalara yönelebilmesi müşteri bağlılığı yaratmayı zorlaştırırken; gelişmekte olan ülkelerde artan teknoloji kullanımı, müşteri ilişkileri dinamiklerini değiştiriyor. Bu çerçevede enerji sağlayıcı kurumların, müşterinin değişen ihtiyaçlarını anlayan çözümler geliştirmesi gerekiyor. Verimliliği artırma ve maliyeti azaltmak: Elektrik fiyatı, bir ülkenin rekabetçi avantajını

ve vatandaşın refahını belirleyen temel etkenler arasında yer alıyor. Fiyat indiriminin gerçekleştirilebilmesi için ise kurumların süreçlerinde verimliliği ve etkinliği artırması gerekiyor. Bu ise, verimsiz işleri bertaraf etme, hiyerarşiyi ortadan kaldırarak organizasyonları yalınlaştırma, akıllı şebeke uygulamalarını artırma, etkin müşteri hizmetleri ile müşteri odaklı bir iş kültürü inşa etme gibi yollarla mümkün… Regülasyonları değere çevirmek: Dünyanın birçok bölgesinde enerji sektörüne ilişkin regülasyonlar, genelde çevre, hizmet kalitesi ve tedarik süreçlerine odaklanıyor. Düzenleyici yapı geliştikçe, elektrik üretiminin karlılığı da değişiyor. Belirsizlikleri giderebilmek için, rasyonel ve öngörülebilir bir düzenleyici yapı sağlamak gerekiyor. Bu değişimlere ayak uydurmak isteyen enerji şirketlerinin, düzenleyici değişikliklerini öngörebilmesi ve iş modellerini değişikliklere göre uyarlayarak rekabet avantajı sağlamaları gerekiyor. ‘Uluslararası’laşma: Ulusal pazardan uluslararası pazara geçiş yapan şirketlerin çoğu Avrupa Bölgesi’nden… Zira bu ülkelerdeki piyasalar olgun ve düşük büyüme oranlarına sahip. Kimi şirketlerin nakit akışını sürdürülebilir kılması için ise, rekabet avantajına sahip olacakları uluslararası piyasalara açılması gerekiyor. Yeni yönetim modelleri ve yetkinlikler: Elektrik sektörünün geleceğe ilişkin pek çok öngörüsü, teknolojik inovasyonun dönüşüm yaratma potansiyeline dayanıyor. Kamu teşvikleri, tüketici talepleri, daha etkin bir varlık yönetimi ihtiyacı gibi faktörler, pek çok kurumu –bazı bölgelerde ekonomideki düşük büyüme oranları köklü bir değişim yapılmasına engel olmasına rağmenyeni modeller geliştirmeye itiyor. Yetenek yönetimini geliştirme: Sektördeki değişime paralel olarak sektör oyuncuları, bu değişimi yönetecek yeni yeteneklere gereksinim duyacak. Yaşlanan iş gücü ve giderek artan yetkinlik açığı hali hazırda devam eden operasyonları tehlike altına almaya başladı. Enerji firmaları daha karmaşık, veriye dayalı ve akıllı teknolojileri benimsedikçe, kurumlar analitik, yönetsel ve ticari yetkinliklere sahip profesyonellerin istihdamına odaklanacak. Tüm bu değişimler firmaların yasal düzenleyicilerle işbirlikleri yapan, müşteri odaklı düşünen, hizmetlerde inovasyona odaklanan yeni bir kültür benimsemelerini gerekecek.

41 Temmuz

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

Finalist İTÜ ekibine SchneIder ElectrIc çalışanları tam not verdi Schneider Electric’in akıllı şehirlerde yenilikçi enerji çözümlerine odaklanan ‘Çevreci Şehirler 2015’ adlı uluslararası öğrenci yarışması sonuçlandı.

D

ünyanın her yerinden öğrencilerin katıldığı yarışmanın galibi Hindistanlı ekip olurken, finalist 12 takım arasında İstanbul Teknik Üniversitesi ekibi de yer alarak büyük başarıya imza attı. Schneider Electric’in bu yıl beşinci kez düzenlediği ‘Uluslararası Çevreci Şehirler (Go Green in the City)’ yarışmasının sonuçları açıklandı. Bu yılın kazananları, ‘Etkin Enerji Yönetimi Uygulaması’ fikri ile Hindistan Kharagpus Teknoloji Enstitüsü’nden Mohamad Meraj Shaiks ve Spoorthy Kotla oldu. Paris’te düzenlenen Uluslararası Çevreci Şehirler Yarışması’na öğrenciler, konut, üniversite, iş alanı, su ve hastane olmak üzere şehirle ilgili beş temel sektörden biri üzerine yenilikçi enerji yönetimi çözümlerine dair fikirlerini içeren sunumlarıyla katıldılar. Schneider Electric’in Paris’teki merkezinde düzenlenen finalde yarışan İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri Hüseyin Fırat Güldür ve Işık Sena Akgün’den oluşan Brainergy adlı ekip, yarışmaya katıldıkları Havaalanı, Rüzgar

42 Temmuz

2015

Türbinleri projeleriyle Schneider Electric çalışanlarından tam not alarak, ‘Çalışanların Seçimi’ ödülüne değer bulundu. Finalde Türkiye’den İstanbul Teknik Üniversitesi ekibinin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Çin, Fransa, Rusya, Fas, Pakistan, Avustralya, Filipinler, Japonya ve Hindistan’dan da öğrenci takımları yarıştı. En az biri kadın olmak üzere iki kişiden oluşan ekipler, enerji verimliliğiyle ilgili projelerini Schneider Electric’in Paris’teki üst yönetiminden oluşan bir jüriye sundu. Üç günlük etkinlik boyunca finalistler, Schneider Electric tesislerini ziyaret ederek uzmanlarla birlikte çalışma imkanı buldular ve kariyer geliştirme seminerlerine katıldılar. İlk kez 2011 yılında sekiz ülkenin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Çevreci Şehirler yarışmasına bu yıl 168 ülkeden katılım gerçekleşti. Son beş yılda toplam 30 bin katılımcıya erişen yarışmaya, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki öğrencilerden yoğun bir talep gözlendi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

LED Aydınlatma ile mağazalarda tasarruf fırsatı

V

estel, Vestel City’de tasarlanıp üretilen yerli LED aydınlatma teknolojisiyle mağazalarda uzun saatler boyunca kullanılan konvansiyonel ürünler yerine elektrik tüketimini azaltan en verimli çözümleri sunmayı hedefliyor. Perakende sektöründe elektrik kullanımında yapılacak tasarrufun, toplam enerji tüketimini azaltmada büyük önem taşıdığına dikkat çeken Vestel LED Aydınlatma Satış Pazarlama Müdürü Tunç Göz yeni ürünlerle ilgili şunları söyledi: “Mağazalarda ürünlerin rengini ve dokusunu müşteriye doğru gösterebilmek için renksel geriverimi yüksek ürünlerin kullanılması gerekiyor. Konvansiyonel aydınlatma ürünlerine kıyasla daha yüksek ışık kalitesine sahip LED aydınlatma ürünleri ile aydınlatmadan kaynaklanan enerji harcamalarında yüzde 60’lara varan tasarruf sağlanıp otomasyon uygulamalarıyla da bu oranlar artırılabiliyor. ” Göz, Vestel’n mağaza aydınlatma projelerine 2015 yılında ağırlık verdiğini de vurgulayarak şunları söyledi: “Vestel olarak, ideal ışık değerlerine sahip, tasarım ödüllü ürünlerimizle mağazalara özel çözümler sunuyoruz. Özellikle mağaza,market, alışveriş merkezi gibi uzun saatler hizmet veren tesislerin yöneticileri aylık giderlerini düşürmek amacıyla aydınlatma kaynaklı elektrik tüketimlerini düşürmeye yönelik çalışmalar yapmak istiyor. Vestel olarak müşterilerimizi proje aşamasında tasarruf analizlerimizle dönüşüm hakkında bilgilendiriyor, ürün seçimi ve montajı sırasında da destek veriyoruz.”

44 Temmuz

2015

EPDK uyardı: ‘Kritik hastaların elektriği kesilemez’

E

PDK, elektrik dağıtım şirketlerine gönderilen yazıyla diyaliz destek ünitesi ve solunum cihazı gibi hayati önem taşıyan cihazları kullananların mağdur edilmemesini istedi. Evlerinde yaşamsal öneme sahip cihazlar bulunan vatandaşlardan, elektrik kesintileri, borcun ödenmemesi ya da sehven kesinti nedeniyle EPDK’ya şikayetlerin geldiğini belirten EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, bu kapsamdaki hastaların kesintiler nedeniyle mağdur edilmemelerini istediklerini söyledi. Yılmaz şunları kaydetti: “Yazdığımız yazıda bu durumdaki abonelerin şirket veri tabanında kaydedilmesi, adreslerinin saha ekipleri tarafından kolaylıkla ayırt edilebilmesini sağlayacak önlemler alınmasını ve bu abonelerin kullandığı elektrik için yapılacak kesinti uygulamaları konusunda azami ölçüde dikkatli olunmasını istedik.”



HABER

www.elektrikdergisi.com

PRYSMIAN GROUP’UN GÜNEŞ ENERJİSİ ÇÖZÜMLERİ INTERSOLAR EUROPE FUARI’nDA İLGİ ÇEKTİ Prysmian Group, bu yıl Intersolar Europe fuarında, tüm güneş enerjisi üretim, iletim ve dağıtım kablo sistemleri ve çözümleri yelpazesi ile güneş enerjisi sektörü ve uygulama hizmetleri için yeni nesil kablolarını sergileme imkanı buldu.

P

rysmian Group, Münih’te düzenlenen Intersolar Europe fuarına güneş enerjisine yönelik ürettiği ürünleriyle aldı. Prysmian Group’un sunduğu ürünler arasında, üstün izolasyon ve kılıf özellikleri sayesinde öncelikli olarak tercih edilen ve Almanya’da fotovoltaik sistemlerin kurulmaya başlandığı tarihten itibaren (gerek panellerin altında gerekse toprak altında gömülü olarak) PV1-F tipi DC kablolar, orta ve alçak gerilim MV-LV kablo sistemleri ve 1500 V DC fotovoltaik kablolar için yeni Avrupa yüksek gerilim standardına (EN 50618 standardı atında) odaklı yeni nesil H1Z2Z2-K gibi kablolar yer aldı. Intersolar Europe fuarına, Prysmian Group Türkiye’den de Özel Kablolar Satış Direktörü İlhan Öztürk ve Satış Yetkilisi Esra Bulucu katıldı. Bu yıl, Intersolar Europe fuarına katılan uluslararası firma sayısı binden fazla olurken, ziyaretçi sayısı da 40 bini aştı. Fuarda en çok fotovoltaik ürün ve üretim teknolojilerine, enerji depolama sistemlerine ve yenilenebilir ısıtmaya yer verildi. 72 bin metrekarelik toplam sergi alanında, yedi salonda düzenlenen fuara, 145 farklı ülkeden ziyaretçi katıldı. 2014’te olduğu gibi, bu yıl da 1.100’den fazla katılımcı ve yaklaşık 200 konuşmacı sektörün güncel konularını tartıştı ve teknoloji, piyasa ve politika alanındaki gelişmelere ışık tuttu. Konuyla ilgili konuşan Prysmian Group Özel Kablolar Satış Direktörü İlhan Öztürk: “Prysmian Group güneş enerjisi çözümleri, uzun yıllardır tercih edilmekte ve bu çözümlerin kullanım sonrası performansları, rakiplerine göre bir adım öne çıkmaktadır. Güneş enerjisi ürünleri konusunda dünyaya öncülük eden Almanya’nın denetim, gözetim ve standardizasyon kuruluşu TÜV’ün şartlarının çok üzerinde performans gösteren ve TÜV’ün belirlediği standart ömür süresi 25 yıldan daha uzun ömrü olan kablo

46 Temmuz

2015

çözümlerimizi, aynı zamanda Almanya’nın test ve belgelendirme kuruluşu VDE’nin uygunluğu ile sertifikalandırıyoruz.” dedi. Prysmian Group Türkiye CEO’su Erkan Aydoğdu ise, “Türkiye gibi güneş enerjisi potansiyeli çok yüksek bir ülkede, yurtdışından aldığımız destek ile ve ‘Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz’ misyonumuz kapsamında verdiğimiz söz dahilinde, irili ufaklı birçok projeye, Prysmian Group güneş enerjisi çözümlerini sunuyoruz. Güvenilir ve uzun ömürlü ürün ve çözümlerimizle sektörde farklılaşırken, lider konumuzu koruyor olmanın da gururunu taşıyoruz.” dedi.


Botaş LNG M.Ereğlisi Raf inerisi çekmeceli pano değişimini

Garagoel Petrol Platformu Türkmenistan Hazar Denizi


HABER

www.elektrikdergisi.com

Yerli ‘governor’ üretimi 2016’da başlıyor

E

tkin Enerji, TÜBİTAK ve Hacettepe Teknokent işbirliği’nde hidro türbinlerde kullanılacak governor üretecek. Yerli tasarımın prototip aşamasına yıl sonunda geçilecek. Türkiye’de ilk olan bu proje ile şirket, ithalatı azaltırken, ihracata başlamayı da hedefliyor. Governor, HES’lerin enerji üretim güçlerinin kontrol edilmesini sağlıyor. Türkiye’nin halen ithal ettiği bu üniteler HES’ler için bir anlamda “beyin” işlevi görüyor. Türbinlerde üretilecek gücün kumandası olarak nitelendirilebilecek governor’ın A’dan Z’ye tüm kısımları artık Türkiye’de üretilmiş olacak. Bu üretim aynı zamanda Türkiye’nin yapımı devam eden ve proje aşamasında olan 5 bin civarındaki HES projesinde kullanımı zorunlu olan bir aksam. Uzmanlar, governor’ın HES’te, arabadaki motor kadar önem taşıdığını belirtiyor. Etkin Enerji, hidro türbinlerde kullanılacak yerli tasarım governorın prototip aşamasına yıl sonunda geçecek. Etkin Enerji Genel Koordinatörü Şuayip Kaplan, TÜBİTAK ve Hacettepe Teknokent’in desteğiyle hayata geçirilecek olan governorın 2016 yılında çalışır durumda olacağını söyledi. Kaplan, “Biz ülkemizde bir ilki gerçekleştirmek adına yola çıktık, bilgi birikimimizi ve tecrübemizi bu işe yoğunlaştırarak hem ithalatın önünü kesmek, hem ihracat yapmak arzusundayız” diyerek, bu ürünün yerlileştirilmesiyle milyonlarca euro değerindeki kaynağın ülkede kalacağını belirtti.

48 Temmuz

2015

İthalatın önüne geçecek

Projeye ilişkin bilgi veren Etkin Enerji Genel Koordinatörü Şuayip Kaplan, Türkiye’nin ilk özgün tasarım governorını üretmek için çalışmaları tamamladıklarını bildirdi. Üretilecek olan governorın Hidro türbinlerde kullanılacağını kaydeden Kaplan, ürünün geliştirilme sürecinde hali hazırda kullanılmakta olan tüm uygulamalar incelendikten sonra ihtiyaçların tamamına cevap verebilecek kompakt bir tasarım mimarisinin benimsendiğini söyledi. Kaplan, “Ülkemizde bugüne kadar üretilen governorların birtakım unsurlarının yabancı ülkelerden geldiği düşünülürse proje ile bu anlamda bir ilk başarılmış olacak. Governorın yazılım ve donanım unsurlarının tamamı ülkemizde bizim mühendis ve işçimizle üretilecek. Halihazırdaki uygulamalardan farklı olarak kompakt bir tasarımla aynı işin yapılması sağlanacak” dedi. Kaplan, Türkiye’de kullanılan türbinlerin neredeyse tamamının da yabancı olduğu düşünüldüğünde, ürünün alıcılarının da öncelikle yabancılar olduğunu dikkat çekerek şunları söyledi: “Projenin başarıyla tamamlanması durumunda önemli bir ihracat potansiyeli bulunuyor. Yabancı üreticiler bu governorları hem Türkiye, hem de dünya pazarında gerçekleştirecekleri projelerde kullanabilecekler.” Ar-Ge projelerinde temel problemlerden birisinin finansman olduğuna belirten Kaplan, “Her Ar- Ge projesinde başarıya ulaşmak mümkün olmuyor. Hacettepe Teknokent yönetimi konuya ilgi duydu ve firmayı Teknokent’e kabul etti, TÜBİTAK projeye mali destek veriyor. Tasarım ve simülasyon çalışmalarının ardından prototip yıl sonuna doğru denenecek, elde edilen geri bildirimler ışığında nihai governor 2016’da çalışır durumda olacak. Hedefimiz kendi bölgemizde olan tüm işlerin yerli alternatifini oluşturmak” dedi. Hacettepe Teknokent Genel Müdürü Abdurahman Güngör, “ Hacettepe Teknokent olarak enerji alanında yapılan çalışmalar destek vermekten mutluluk duyuyoruz” dedi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Yolcular daha çevre dostu uçuş deneyimleri arıyor Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Geniş, “Yolcular havalimanına adım attıkları andan itibaren varış noktasına indikleri ana kadar daha fazla çevre dostu, daha hızlı, sorunsuz ve bağlantı sunan bir uçuş deneyimi yaşatacak teknolojilere daha fazla bağımlı olmaya başladı” diyor.

T

eknoloji ve imalat konularında Fortune 100 şirketleri arasında yer alan Honeywell günlerde Türkiye genelinde havayolu yolcularına yönelik bir anket çalışması gerçekleştirdi. Anket, bu yılın başında Türkiye’de yaşı 18 ve üzeri olan ve son 12 ay içerisinde en az bir kez uçuş yapmış olan bin kişi üzerinde uygulandı. Anket kapsamında Türkiye’de uçak seyahati yapan yolcuların

50 Temmuz

2015

havayolu terminallerinden ve şirketlerinden beklentileri ile çevre ve sürdürülebilirlik konularında beklentileri sorgulandı. Anketin sonuçlarıysa yolcuların seyahat ederken teknolojiyi nasıl kullandıklarını; satın alma kararı verirken nelere baktıklarını söylüyor. Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş anket çalışmasıyla ilgili: “Elde edilen bilgiler sadece bizim checkin’den bagaj teslime kadar uçuşun her parçasına


yayılan havacılık teknolojilerimizi geliştirmemize yardımcı olmayacak aynı zamanda Türkiye’deki havayolu şirketleri ve havalimanlarının doğru yerlere yatırım yapmalarını sağlayacak” diyor ve devam ediyor:

Yolcular çevreye duyarlı

“Gerçekleştirdiğimiz anketin sonuçlarına göre, yolcular havalimanına adım attıkları andan itibaren varış noktasına indikleri ana kadar daha fazla çevre dostu, daha hızlı, sorunsuz ve bağlantı sunan bir uçuş deneyimi yaşatacak teknolojilere daha fazla bağımlı olmaya başladı. İnsanların uçarken çevre kalitesine ilişkin farkındalıklarının aslında ne kadar yüksek olduğunu görmek ilginç oldu. Anket sonuçlarımız yolcuların yüzde 80’inin terminaldeki hava kalitesi konusunda kaygı duyduğunu ve yaklaşık yüzde 60’ının enerji tüketimi konusunda farkındalığa sahip olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar, yeni havalimanı altyapısının mümkün olduğunca enerji verimli olması gerektiğinin altını çiziyor.” “Yolcuların neredeyse üçte ikisinin fiyat aynı olursa kullandıkları mevcut havayolu şirketinden daha fazla çevre dostu bir şirkete geçiş yapabileceklerini; beş yolcudan birinin ise çevre kimliği daha iyi olan bir havayolu şirketiyle uçmak için daha fazla ödeyebileceğini gördük. Türkiye’nin havacılık sektörü mükemmel bir başarı hikayesidir, çünkü

Türkiye’nin ‘ünlü’ havayolu şirketleri maliyet etkin bir şekilde yüksek kalitede ürün sunabiliyor. Yakıt tüketimini azaltan ve uçakların en uygun irtifalarda daha etkin güzergahlarda uçmasını sağlayan havacılık elektroniği ve hava trafik yönetimi teknolojilerine yapılan yatırımlarla sektör yakıt tüketimini azaltabildi ve emisyonları iyileştirebildi.” “Yolcular daha fazla eko-bilinçli hale geliyor, ancak aynı zamanda uçak içi bağlantıya sahip daha hızlı ve daha verimli uçuş da talep ediyorlar. Avrupa Çevre Ajansına göre Türkiye’de ulaştırma sektörünün sera gazı emisyonlarına katkısı yüzde 11’den daha fazla. Ülkemizdeki havayolu şirketleri ile havalimanlarının bu konuyu çok ciddiye alması gerekiyor. Geleneksel sistemlere kıyasla önemli ölçüde daha az enerji tüketen LED enerjili hava sahası aydınlatma sistemlerine yönelik talebin giderek artıyor olmasının temel nedeni de bu. Bu arada havayolu şirketlerinin yakıt tüketimini daha da azaltmasına yardımcı olmak için, Fransız hava mühendisliği firması olan Safran’la birlikte elektrikli taksi sistemini geliştiriyoruz. EGTS ürünümüz, yakında uçakların ana motorları kullanmak yerine uçakta bulunan Yardımcı Güç Ünitesinin ürettiği ve bu yük seviyelerinde daha verimli olan elektrik enerjisiyle taksi yapmasını sağlayacak. Bu sayede uçuş başına yüzde 4’e kadar yakıt tasarrufu sağlanabilecek ve pistte karbon emisyonu yüzde 75’ kadar azaltılabilecek.”

FEDERAL ELEKTRİK 25. YILINI KUTLADI

F

ederal Elektrik’ in kurulduğu günden bugüne 25 yıl geçti. Satış Pazarlama Müdürü Burak Demirkızdıran 25. Yıl ile ilgili bayi ziyaretlerinde bulundu. Bayilerine bu yıla özel plaket hazırlayarak takdim ettiler. Federal Elektrik’ in sektörde bu konumda olmasının bayileriyle mümkün olduğunu ve bu nedenle böyle bir uygulamaya gittiklerini dile getiren Demirkızdıran, “ önümüzde daha uzun yıllar var, bayi ağımızı her geçen gün arttırmaya devam ediyoruz. Yıllardır bizimle birlikte yol alan bayilerimize buradan firmamız adına teşekkür etmeyi bir borç biliyorum” dedi.

51 Temmuz

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

Akfen Holding inşaat ve enerji şirketlerini yeniden yapılandıracak Akfen Holding, büyüme stratejileri doğrultusunda inşaat ve enerji sektöründe faaliyet gösteren bağlı ortaklıklarını yeniden yapılandırmaya hazırlanıyor. Bunun ilk adımı olarak Akfen Holding’in, bağlı ortaklığı Akfen İnşaat Turizm ve Ticaret A.Ş’de (Akfen İnşaat) bulunan payları Akfen Altyapı Danışmanlık A.Ş’ye devredilerek, yerine enerji portföyünün genişletilmesi amacıyla şirketin büyüme stratejileri ile uyum içerisinde bulunan güneş ve termik enerji yatırımı yapan şirketlerden pay satın alınması yoluna gidilecek.

A

kfen Holding CEO’su Süha Güçsav konuya ilişkin yaptığı açıklamada; ‘Bağlı ortaklığımız Akfen İnşaat’ın üstlendiği projelerin yatırımlarının uzun vadeli olması, yüksek miktarda yatırım yapma zorunluluğu ve özkaynak ihtiyacının şirketimizin temettü dağıtımlarını olumsuz etkilemesi ihtimali gibi nedenler göz önündeki bulundurularak, bu şirketimizdeki payları Akfen Altyapı Danışmanlık AŞ’ye devretmek üzere çalışmalara başladık. Bu işlemdeki temel felsefemiz, inşaat gibi öngörülürlüğü ve ortaklıklar kurulması daha zor olan bir varlığın, Akfen Holding’in yeni stratejisi kapsamında, belli bir süre sonra holdinge temettü aktarabilecek ve ortaklıklar yoluyla sermayesini büyük ölçüde kendi kendine fonlayacak uzun vadeli ve ön görülebilir enerji altyapı varlıklarıyla yer değiştirilmesi düşüncesidir. Kuşkusuz ki, bir yandan Akfen Holding bahsettiğimiz yeni vizyonuna uygun bir adım atarken, öte yandan da Akfen İnşaat, kendi bulunduğu sektördeki dinamiklere uygun bağımsızca hareket edebilme kabiliyeti yakalayacaktır. Bunu bir kazan-kazan durumu olarak adlandırmak en doğru bakış açısı diyebiliriz” diye konuştu.

Enerji portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz

Büyüme hedefleri doğrultusunda yatırımları devam eden enerji portföyünün genişletilmesi yönünde yeni adımlar atacaklarını ifade eden Süha Güçsav, planlarını “Enerji sektöründeki yatırımlarımız şimdiye kadar

52 Temmuz

2015

Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav

ağırlıklı olarak hidroelektrik santralleri üzerine kuruluydu. Önümüzdeki dönemde bu alandaki yatırımlarımızı çeşitlendirerek, büyütmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda organik ve inorganik yapılar ile HES, RES ve GES projelerimizi çeşitlendirmeyi planlıyoruz. Mersin Doğalgaz ve İthal Kömür Santrali projemizdeki paylarımızı da yine bu kapsamda büyüterek portföyümüze dahil etmeyi ve diğer enerji varlıklarımızla sinerji oluşturmayı planlıyoruz. Dolayısıyla enerji sektörünün her alanında var olacak ve düzenli enerji üretecek bir portföy oluşturmak üzere gerekli çalışmaları yapacağız” şeklinde açıkladı.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Penta Teknoloji, Sayısal Grafik A.Ş.’yi bünyesine kattı Penta Teknoloji; 1992 yılından bu yana Autodesk’in Türkiye’deki Katma Değerli Yetkili Dağıtıcılığı’nı sürdüren Sayısal Grafik A.Ş.’nin hisselerini satın aldı.

P

enta ve Sayısal Grafik bir araya gelerek, katma değerli çözüm sunma ve iş ortağı ağını geliştirme adına bir güç birliği yaptı. Penta, satın alma sonrasında Autodesk’in Türkiye’deki tek yetkili dağıtıcısı oldu. Penta yeni yapıyla imalat, yapı tasarımı, inşaat, altyapı, haritacılık, ürün tasarımı, medya ve eğlence sektörleri ile bu sektörlere hizmet sunan iş ortaklarına bilgisayar destekli tasarım konusunda çözüm yelpazesi sunmayı hedefliyor. Penta Satış & Pazarlama Direktörü Necmi ÖN bu satın alma ile ilgili olarak “İş ortaklarıyla çözüm odaklı iş birliği yaratma felsefesiyle hareket eden Penta ve Sayısal Grafik’in birleşmesi hem sektörümüz hem de iş ortaklarımız adına çok önemli bir kazanımdır. Autodesk uçtan uca sektörel çözümler sunma hedefimizde bize çarpan etkisiyle katkıda bulunacaktır. Autodesk ürün ailesinin tüm bileşenleriyle tedarik zincirimizdeki yerini almasıyla, iş ortaklarımıza çok büyük iş fırsatları yaratacağımıza yürekten inanmaktayız. Paydaşlarına katma değer yaratmak Penta için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle çok geniş kapsamlı demoların gerçekleştirilebileceği demo merkezi altyapısı, presales ekibi, PoC desteği gibi katkıları Autodesk çözümleri için de arttırarak sürdüreceğiz. Yeni

54 Temmuz

2015

oluşumun herkes için hayırlı olmasını dilerim.” dedi. Sayısal Grafik Kurucu Ortağı ve Satış Müdürü Arda Serim, satın alma ile ilgili görüşlerini “Sayısal Grafik olarak, 23 yıllık bilgi birikimi ve deneyimimizi Penta’nın gücü ile birleştirerek, Türkiye’nin bir numaralı bilgisayar destekli tasarım çözümü sağlayıcısı olmaya Penta çatısı altında güçlenerek devam edeceğiz. Tüm pazarlama ve satış ekibimiz ile yeni yapı içinde çok daha verimli çalışarak, hem iş ortaklarımıza, hem de son kullanıcılara daha fazla hizmet sağlıyor olacağız. Hedefimiz, Autodesk çözümleri açısından Türkiye’de sağlıklı ve sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmek için, pazarı büyütmek ve pazar payını artırmak. Her iki şirketin nitelikli ve yetenekli iş gücü ile Türkiye’de tasarım ve çizim sektörlerine sunulan Autodesk çözümlerini bir sonraki aşamaya taşıyacağımıza inancımız tamdır” diyerek belirtti. Autodesk Türkiye Ülke Lideri Murat Tüzüm, satın almaya ilişkin “Türkiye’deki en köklü iş ortağımız olan Sayısal Grafik’in tüm birikiminin Penta ‘ya aktarılmasını olumlu buluyoruz. Yeni yapılanma sonrasında tek dağıtıcımız olan Penta ‘nın, stratejik konumu ile Autodesk yetkili satıcılarına daha fazla değer sunacağını umuyor, geniş ailemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.



DOSYA

www.elektrikdergisi.com

Türkiye’nin 1000 Büyük Sanayi Kuruluşunda Elektrik Sektörü İstanbul Sanayi Odası (İSO), ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2014’ ve ‘Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2014’ araştırmalarını açıkladı. Baz olarak üretimden yapılan satış rakamları alınırken enerji sektörüne doğrudan bağlı birçok f irmanın sıralamalarındaki değişiklikler dikkat çekti.

2

014 verilerinin açıklandığı araştırmalarda TÜPRAŞ, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sırayı aldı. TÜPRAŞ 37 milyar 501 milyon TL’lik üretimden satışı ile en fazla katma değeri oluştururken bu konudaki liderliğini ihracata da yansıttı ve toplam 3 milyar 724 milyon dolarlık ihracatıyla listenin zirvesinde yer aldı. TÜPRAŞ, geçen yıl ilk 500’ün toplam katma değerinin yüzde 15,3’ünü tek başına yarattı. ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ listesine bakıldığındaysa toplam üretimden satış değerinin yaklaşık 180,7 milyar dolar olduğu görülmekte.

Raporlarda dikkat çeken ayrıntılar

Cumhuriyet tarihinin en büyük facialarından birinin yaşandığı şirketlerden Soma Kömür ve Türkiye Kömür İşletmeleri de listede yer almadılar. Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ, İSO 500 incelendiğinde en çok gerileyen şirketlerden biri olurken, Sanko Enerji San. ve Tic. AŞ. ise ilk 500 listesinden ikinci 500 listesine geriledi. İlk ve ikinci 500 listesine bakıldığında hem faaliyet karlılığında hem de zarar eden şirket sayısında azalma yaşandığı da görülmekte. Faaliyet kârlılığı ile ilgili EBITDA verilerinde faaliyet kârlılığı gerilemeyi teyit etti.

56 Temmuz

2015

500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nda EBITDA oranı geçen yıl yüzde 11 iken, bu yıl yüzde 10,7’ye indi. İkinci 500 kuruluşlarının FAVÖK/net satışlar oranı ise 2013 yılında yüzde 9,4 iken 2014 yılında yüzde 10,9’a yükseldi. İlk 500 içerisinde 2013 verilerinde zarar eden şirketlerin sayısı 129 iken bu yılki listede 83 şirket zarar gösterdi. İkinci 500’e bakıldığındaysa 2013 yılında 123 firma zarar ederken, bu sayı 2014 yılında 74 oldu.

İkinci 500’de Ar-Ge harcamaları arttı İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun gelirlerinden AR-GE harcamalarına ayırdıkları payda bir artış gözlemlense de ortaya çıkan tablodaki oranlar dünya standartlarına göre çok düşük seviyelerde. En büyük 500’de AR-GE oranı yüzde 0.74, Türkiye genelinde ise yüzde 0.91. 2014 yılında İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun AR-GE harcamaları yüzde 29,3 artarak 223.435.174 TL olarak gerçekleşti. Şirketlerin üretimden satışlarından AR-GE harcamalarına ayırdıkları pay sadece yüzde 0,3 gibi oldukça düşük seviyede. Dünyanın gelişmiş sanayi ülkelerinde şirketlerin üretimden satışlarından AR-GE harcamaları için ayırdıkları pay yüzde 6-8 arasında değişiyor.


İSO İLK 500 SIRALAMASINDA ENERJİ, ELEKTRİK, ELEKTRONİK SEKTÖRÜ Sıra 2014 Kuruluşlar 4 5 14 18 23 29 30 68 72 73 100 108 113 122 123 136 140 157 193 194 202 212

Arçelik A.Ş. EÜAŞ Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü Vestel Elektronik San. ve Tic. A.Ş. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. Er-Bakır Elektrolitik Bakır Mamülleri A.Ş. Sarkuysan Elektrolitik Bakır San. ve Tic. A.Ş. Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. A.Ş. HES Hacılar Elektrik San. ve Tic. A.Ş. İçdaş Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım A.Ş. Aksa Enerji Üretim A.Ş. Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima San. Tic. A.Ş. Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Eti Bakır A.Ş. Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş. Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. Öznur Kablo San. ve Tic. A.Ş. Schneider Elektrik San. ve Tic. A.Ş. Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş. ABB Elektrik Sanayi A.Ş Şa-Ra Enerji İnşaat Tic. ve San. A.Ş. Hasçelik Kablo San. ve Tic. A.Ş.

Üretimden Satışlar Net (TL) 8,520,701,667 6,707,382,164 4,309,264,955 3,273,297,079 2,512,956,331 2,290,068,925 2,281,206,646 1,206,869,527 1,145,149,896 1,139,061,311 886,808,458 808,522,103 784,076,621 743,040,648 741,129,011 663,514,170 655,401,334 597,619,551 508,394,961 504.820.666 480,765,789 458,491,619

ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİCİLERİ SIRA 5 72 73 108 136 202 243 405 446 471 477 488 604 610 679 794 839 864 925 971

KURULUŞ ÜRETİMDEN SATIŞLAR NET (TL) EÜAŞ Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü 6.707.382.164 İçdaş Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım A.Ş 1.145.149.896 Aksa Enerji Üretim A.Ş. 1.139.061.311 Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. 808.522.103 Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. 663.514.170 Şa-Ra Enerji İnşaat Tic. ve San. A.Ş. 480.765.789 Park Termik Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 410.679.217 Rasa Enerji Üretim A.Ş. 260.048.651 Entek Elektrik Üretimi A.Ş. 237.515.739 Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. 228.911.688 Park Elektrik Üretim Madencilik San. ve Tic. A.Ş. 224.769.187 Cengiz Enerji San. ve Tic. A.Ş. 219.096.306 Coreal Alüminyum Kablo San. Tic. A.Ş. 176.217.623 Sanko Enerji San. ve Tic. A.Ş. 175.331.685 Modern Enerji Elektrik Üretim A.Ş. 155.940.794 Bosen Enerji Elektrik Üretim A.Ş. 130.201.677 Antalya Enerji Üretim A.Ş. 122.219.007 Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. 116.480.314 Can Enerji Entegre Elektrik Üretim A.Ş. 104.183.107 Ortadoğu Enerji San. ve Tic. A.Ş. 97.580.803

216 217 219 233 234 243 244 305 306 307 330 336 344 386 397 405 407 429 436 446 466 471 477 488 494

Mutlu Akü ve Malzemeleri Sanayi A.Ş. Balıkesir Elektromekanik Sanayi Tesisleri A.Ş. Nexans Türkiye Endüstri ve Ticaret A.Ş. Seval Kablo Aydınlatma Cihazları İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. İnci Akü San. ve Tic. A.Ş. Park Termik Elektrik San. ve Tic. A.Ş. HAVELSAN Hava Elektronik San. ve Tic. A.Ş. Pamukkale Kablo San. ve Tic. A.Ş. Mitaş Enerji ve Madeni İnşaat İşleri T.A.Ş. Tamek Gıda ve Konsantre San. ve Tic. A.Ş. Vatan Kablo Metal Endüstri ve Ticaret A.Ş. Borsan Kablo Elektrik Aydınlatma İnşaat San. ve Tic. A.Ş. Viko Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş. Legrand Elektrik Sanayi A.Ş. Leoni Kablo ve Teknolojileri San. ve Tic. Ltd. Şti. Rasa Enerji Üretim A.Ş. Buga Otis Asansör San. ve Tic. A.Ş. Yiğit Akü Malz. Nakliyat Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş. Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş. Entek Elektrik Üretimi A.Ş. Emta Kablo San. ve Tic. A.Ş. Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Park Elektrik Üretim Madencilik San. ve Tic. A.Ş. Cengiz Enerji San. ve Tic. A.Ş. ENPAY Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş.

453,929,908 451,289,883 449,647,074 424,249,609 423,770,647 410,679,217 406,724,416 333,039,111 332,914,261 332,756,602 311,683,428 305,264,048 299,116,212 275,672,930 265,549,814 260,048,651 259,082,049 248,092,270 246,526,662 237,515,739 229,821,700 228,911,688 224,769,187 219,096,306 215,054,202

Rapora yakında bakıldığında…

İSO araştırması içerisinde yer alan elektrik enerjisi üreticilerini, elektromekanik aygıt üreticilerini, bakır, iletken, kablo, emaye tel üreticilerini ve elektronik ev ve ofis aygıtı üreticilerini daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda sizler için derledik. İSO’nun listesinde haklarında bilgi verilmesini istemeyen firmalar yer almamaktadır. Örneğin, en büyük cirolu ilk 500 firmadan 18’i, ikinci büyük 500 firmadan 38’ii listelerde yer almamıştır.satış hacmi bakımından sıraya girdikleri halde, burada rastlanamayan sektör firmalarının sayfalarımızda bulunmaması okuyucularımızı yanıltmamalıdır. Elektrik enerjisi üreticileri listesine bakıldığında ilk sırada EÜAŞ’ın yer aldığını görüyoruz. 2014 yılında gerçekleştirdiği 6.707.382.164 TL değerindeki üretimden satışa rağmen EÜAŞ bir önceki yıla göre listede iki sıra gerilemiş durumda. Liste genelinde ilk 50’de başka elektrik üreticisi firma yer almazken İçdaş Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım ile Aksa Enerji Üretim öne çıkan diğer elektrik üreticisi firmalar. Bakır, iletken, kablo, emaye tel üreticileri listesinde ilk 100’de bu kategoriden üç firma yer almakta. Listenin ilk sırasında 2.512.956.331 TL değerindeki üretimden satışla Er-Bakır Elektrolitik Bakır Mamülleri A.Ş. yer alıyor. Sarkuysan

57 Temmuz

2015


DOSYA

www.elektrikdergisi.com

BAKIR, İLETKEN, KABLO, EMAYE TEL ÜRETİCİLERİ SIRA 23 29 68 113 122 140 212 219 233 305 330 336 397 436 466 555 581 632 637 720 752 761 827 882 890 894 938 994

KURULUŞ

ELEKTROMEKANİK AYGIT ÜRETİCİLERİ

ÜRETİMDEN SATIŞLAR NET (TL)

Er-Bakır Elektrolitik Bakır Mamülleri A.Ş. Sarkuysan Elektrolitik Bakır San. ve Tic. A.Ş. HES Hacılar Elektrik San. ve Tic. A.Ş. Eti Bakır A.Ş. Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. Öznur Kablo San. ve Tic. A.Ş. Hasçelik Kablo San. ve Tic. A.Ş. Nexans Türkiye Endüstri ve Ticaret A.Ş Seval Kablo Aydınlatma Cihazları İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. Pamukkale Kablo San. ve Tic. A.Ş. Vatan Kablo Metal Endüstri ve Ticaret A.Ş. Borsan Kablo Elektrik Aydınlatma İnşaat San. ve Tic. A.Ş. Leoni Kablo ve Teknolojileri San. ve Tic. Ltd. Şti. Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş. Emta Kablo San. ve Tic. A.Ş. Demirer Kablo Tesisleri San. ve Tic. A.Ş. Bemka Emaye Bobin Teli ve Kablo San. Tic. A.Ş. Surtel Kablo Sanayii A.Ş. Kurtoğlu Bakır Kurşun Sanayi A.Ş. Yazaki Wiring Technologies Türkiye Kablotek Kablo San. ve Tic. A.Ş. Murat Ticaret Kablo Sanayi A.Ş. Üntel Kabloları San. ve Tic. A.Ş. Çarkıt Kablo San. ve Tic. A.Ş. CMK Kablo Elektrik Sanayi İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Özgüven Kablo San. ve Tic. Ltd. Şti. Erikoğlu Emaye Bakır Tel Sanayi A.Ş. Erse Kablo İmalatı San. ve Tic. Ltd. Şti.

2.512.956.331 2.290.068.925 1.206.869.527 784.076.621 743.040.648 655.401.334 458.491.619 449.647.074 424.249.609 333.039.111 311.683.428 305.264.048 265.549.814 246.526.662 229.821.700 191.313.343 183.085.133 169.102.271 167.758.216 148.296.797 141.153.936 139.366.824 124.689.853 112.824.679 110.710.072 109.548.204 102.336.109 94.080.773

Elektrolitik Bakır San. ve Tic. A.Ş. ve HES Hacılar Elektrik San. ve Tic. A.Ş. ise 2014 yılında bu kategoride ilk 100 içinde yer alan firmalar. Bu üç şirket her ne kadar listenin başını çekseler de her biri 2013 yılına göre listede gerilemiş durumda. Listede yer alan şirketlerden Seval Kablo Aydınlatma Cihazları İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. ve Öznur Kablo San. ve Tic. A.Ş. firmalarının geçtiğimiz yıla oranla sıralamada yükseldikleri görünüyor. Elektromekanik aygıt üreticileri listesinin ilk sırasında 741.129.011 TL değerinde üretimden satış ile bu yıl iki sıra yükselen Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş yer alıyor. Schneider Elektrik San. ve Tic. A.Ş. listenin ikinci sırasında yer alırken, üçüncü sırada 2014 yılı listesinde 152 sıra yükselen Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş yer almakta. İlk 500 arasında 12 elektrik üreticisi yer alırken ikinci 500’de yer alan firma sayısı 9. Listede yer alan elektronik ev ve ofis aygıtı üreticilerine yakından bakıldığında aynı zamanda ihracat listelerinde de ilk sıralarda yer alan Arçelik A.Ş. ve Vestel Elektronik San. ve Tic. A.Ş.’yi görüyoruz. Listenin ilk sırasında yer alan Arçelik A.Ş. 8.520.701.667 üretimden satış ile geçtiğimiz yıla göre bir sıra yükselerek en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında dördüncü sırada yer almakta. İlk 1000 içerisinde sekiz firmanın yer aldığı kategoride ilk 500 içerisinde yer alan firmaların hemen hemen hepsi geçtiğimiz yıla göre yükseldiler. Editörün Notu: Firmaları sınıflandırırken, kaba hatları ile bir değerlendirme yapılmıştır. Aynı başlık altında yer aldıkları halde farklı faaliyet alanlarını kapsayan firmalar bir arada bulunabilmektedir.

58 Temmuz

2015

SIRA 123 157 193 19 216 217 306 344 386 407 429 494 542 562 608 624 649 776 897 948 949

KURULUŞ ÜRETİMDEN SATIŞLAR NET TL Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş. 741.129.011 Schneider Elektrik San. ve Tic. A.Ş 597.619.551 Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş. 508.394.961 ABB Elektrik Sanayi A.Ş 504.820.666 Mutlu Akü ve Malzemeleri Sanayi A.Ş, 453.929.908 Balıkesir Elektromekanik Sanayi Tesisleri A.Ş. 451.289.883 Mitaş Enerji ve Madeni İnşaat İşleri T.A.Ş. 332.914.261 Viko Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş. 299.116.212 Legrand Elektrik Sanayi A.Ş. 275.672.930 Buga Otis Asansör San. ve Tic. A.Ş. 259.082.049 Yiğit Akü Malzemeleri Nak. Tur. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. 248.092.270 ENPAY Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş. 215.054.202 Emas Makina Sanayi A.Ş. 195.251.426 Teksan Jeneratör Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 188.334.740 Ulusoy Elektrik İmalat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. 175.686.315 Elektromed Elektronik Sanayi ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. 170.953.915 Yılmaz Redüktör San. ve Tic. A.Ş. 162.818.668 Ekosinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 134.953.582 Gesbey Enerji Türbini Kule Üretim San. ve Tic. A.Ş. 108.768.931 Alce Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 101.177.100 Günsan Elektrik Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. 101.173.129

Elektronik Ev ve Ofis Aygıtları Üreticileri SIRA KURULUŞ

ÜRETİMDEN SATIŞLAR NET (TL)

4 14 18 30 100 513 656 984

8.520.701.667 4.309.264.955 3.273.297.079 2.281.206.646 886.808.458 206.844.308 162.313.739 95.149.889

Arçelik A.Ş. Vestel Elektronik San. ve Tic. A.Ş. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. A.Ş. Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima San. Tic. A.Ş. Klimasan Klima San. ve Tic. A.Ş. Alarko Carrier San. ve Tic. A.Ş. İhlas Ev Aletleri İmalat San. ve Tic. A.Ş.



Tuncay Derman, Temmuz 2015

TARİHSEL BÜYÜK ESERLER

T

ürkiye’nin sadece siyasal tarihine değil, aynı zamanda enerji tarihine de ismi kazınmış olan dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i geçen ay (Haziran 2015) sonsuzluğa uğurladık. Ölümü üzerine basılı ve görüntülü medya ile sanal ortamda kendisinden olumlu ve olumsuz yönleriyle (halk tabiriyle, günahları ve sevaplarıyla) söz eden çok sayıda mesaj ve yoruma tanık olduk. Bu arada Mühendis DEMİREL’in, “Mühendis Bakışı” başlığı altında mühendis büyüklerimizin ve dostlarımızın anı ve yorumlarıyla “Mühendislik ve Enerji” ilişkisine ilişkin en çarpıcı Anı Dosyası’nın geçen ay (Haziran 2015 sayısında) dergimizde yayınlandığını söylemeliyim. Diğer bir DEMİREL yorumu ise “Bilim ve Düşünce Tarihi” köşesinde “DEMİREL ve CUMHURİYET” başlığı ile Cumhuriyet gazetesi haftalık Bilim Teknoloji dergi ekinde yer aldı.1 Köşe yazısının yazarı Dergimizde de sayfa komşum olan sayın Osman Bahadır olduğu için yazısını her zaman olduğu gibi ayrı bir ilgi ve özenle okudum.

Sayın Bahadır’ın yazıları ve yorumlarının tarihsel ve çok kez enerji/elektrik tarihi ağırlıklı olduğunu biliyoruz. Yazısının başlık altında kullandığı “Süleyman Demirel bir Cumhuriyet ve Demokrasi lideri miydi? Demirel’in Cumhuriyet Tarihi’ndeki yerini nasıl belirlememiz gerekir?” girişinden de görüldüğü gibi yazar bu yazısında da tarihsel yorum tarzını sürdürüyor. Fazladan bu kez yorumuna siyasal ağırlık vermiş bulunuyor. Yazar, Demirel’in “Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz” sözlerinin, onun ayrımcı politikasının kanıtı olduğu ile başlattığı yorumlarından bu nedenle genellikle olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor. Ve yorumlarının sonuna gelirken, “Süleyman Demirel’in bunca yıldan sonra bir Cumhuriyet ve Demokrasi lideri olarak gösterilmesi, çok büyük bir aldanmadan ya da yanıltmacadan başka bir şey değildir” yargısına varıyor. Değerli yazarın siyasal tarih açısından kendi görüşü ve yorumudur. Saygı duyulması gerekir. Benim asıl üzerine yoğunlaştığım yazısının son paragrafındaki cümlesidir. Bu paragrafın ilk cümlesi aynen şöyle: “Süleyman Demirel, büyük seçim zaferleri kazanmış olmakla birlikte, tarihsel hiçbir büyük eser yaratma başarısı gösterememiş, Cumhuriyet’i özgün ve yaratıcı atılımlarla yükseltmek bir yana, bölücü siyasetiyle zayıflatmış ve Cumhuriyet düşmanlarının gelişmesine zemin yaratmış bir liderdir”. 1

60 Temmuz Mart

2015

26 Haziran 2015, sayı 1475.

Burada öncelikle değerli yazarımızın “tarihsel büyük eser” tanımından ne anladığımızı belirtelim. Yazarın ifadesinden, ülkemizin ünlü bir siyaset adamının birkaç on yıla yayılan Başbakanlık düzeyindeki iktidar döneminde, ülkesini özgün ve yaratıcı atılımlarla yükseltecek, böyle olduğu için “tarihe mal olacak eserler” bırakmadığını, aksine olumsuz bir siyaseti yeğleyerek ülkesini zayıflattığını, bu olumsuz siyasetin günümüzdeki olumsuzlukların nedeni olduğunu çıkarabiliyoruz. Buna göre yazar kısaca, “tarihsel büyük eser” tanımını, “Cumhuriyet ve demokrasi liderliği” boyutuyla ele alarak siyasal alandaki bir eksiklik hatta siyasal hata olarak niteliyor. Ancak ülkelerde tarihe mal olacak boyutta tüm eserlerde siyasetin mutlaka katkısı ve etkisi olduğu unutulmamalıdır. Sözü edilen eserlerin çoğunluğu ise ulaşım, endüstri, eğitim, enerji gibi sektörlere ait fiziksel eserlerdir. Burada fiziksel değil de, siyasal açıdan ülkeyi yüceltecek, reform niteliğinde sosyal siyasal projeler kastedildiği ileri sürülse de, “tarihsel büyük eser” denildiğinde her tür fiziksel, fikirsel, dolayısıyla siyasal “tarihe mal olacak boyutta eser” akla gelmektedir. “Tarihsel hiçbir büyük eser yaratma başarısı gösterememiş” cümlesine tarihsel ve sosyo-ekonomik yönden ve “yiğidin hakkının yiğide verilmesi” açısından bakarsak -ki, değerli yazarımızın genellikle tarihsel, siyasal, sosyo-ekonomik, bu kapsamda enerji/elektrik ağırlıklı yorumlar yaptığını dikkate alınırsa- merhum Demirel’e haksızlık yapıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Dergimizin geçen ayki sayısındaki (Haziran 2015, sayı 313) “Demirel Dosyası”nda, vefatı üzerine Demirel’le ilgili bir yazıyı da ben kaleme almıştım. Yazımın başlığı “DEMİREL’İN ENERJİ’Sİ”dir. Bu yazımda merhum Demirel’le ilgili özetle şu tarihsel gerçekleri dile getiriyorum: “Süleyman DEMİREL’in, halkımız tarafından ‘Barajlar Kralı’ olarak anıldığını biliyoruz. Buradaki ‘Barajlar’ın, seçim barajı filan değil, belli başlı büyük akarsularımız üzerinde her biri birer mühendislik abidesi olan özellikle elektrik üretimi yapılan baraj ve hidroelektrik Santral tesisleri olduğu biliniyor. Ne var ki, DEMİREL’e atfedilen bu tanım eksiktir. Enerji ve özellikle Elektrik Sektörü’nün özellikle kamu kesimine benim gibi meslek yaşamı boyunca emek verenler,


SÜLEYMAN DEMİREL’İN ÖZELLİKLE SİYASAL YAŞAMINDA TARİHSEL HİÇBİR BÜYÜK ESER YARATMA BAŞARISI GÖSTERMEDİĞİ GİBİ BİR YORUM GERÇEKLERİ YANSITMAMAKTADIR. DEMİREL, TÜRKİYE ULUSAL ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE ELEKTRİK SİSTEMİ) ADI VERİLEN TÜM ÜLKEYİ KÖY YERLEŞİMLERİNE KADAR KAPSAYAN ELEKTRİK ENERJİSİ AĞ ŞEBEKESİNİN KURULMASINA, BU BÜYÜK PROJENİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE, ALTYAPISINI AZİMLE OLUŞTURARAK ve GELİŞMESİNİ DESTEKLEYEREK EN BÜYÜK KATKISI OLAN DEVLET VE SİYASET ADAMIDIR. DEMİREL’in ilgi ve faaliyet alanının, bir açıdan başta gelen tutkusunun salt ‘Barajlar’la sınırlı kalmadığını, elektrik enerjisi önde olmak üzere tüm enerji etkinliklerini kapsadığını iyi bilirler. O, tanım yerinde, barajların da ötesinde ’Enerji’nin Kralı’dır. DEMİREL’in ‘Enerji krallığı’nın başta gelen kanıtı, Türkiye’de büyüklü küçüklü tüm barajları inşa eden DSİ Genel Müdürlüğü’nden ibaret sanılmasın. Asıl kanıt, siyasal yaşamında gizlidir. Öncelikle Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)’nun kurulması konusundaki siyasal kararlılığıdır. Onun büyük desteğiyle 1970 yılında kurulup faaliyete geçen TEK, mucize sayılabilecek 20 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye Enterkonnekte Sistemi’ni oluşturarak Ulusal Elektrik Enerjisi ağ şebekesinin ülkemizin en uç noktalarına kadar ulaşmasını sağlamış, bu kapsamda çoğumuzun farkında bile olmadığı, aynı ağ sistemine bağlı tüm köylerimizin elektriklendirilmesinin gerçekleştirilmesinde başrolü üstlenmiştir. DEMİREL’in Enerjisi’nin yoğunlaştığı başta gelen bir projenin de, Güneydoğu Anadolu (bölge kalkınma) Projesi (GAP) olduğu biliniyor. Özellikle bu bölgede Fırat üzerinde membadan mansaba kaskat olarak sıralanan Keban’la başlayıp, Karakaya, ATATÜRK, Birecik ve Karkamış’la tamamlanan, Türkiye Hidroelektrik Enerji potansiyelinin oldukça büyük bir dilimini karşılayan, bir bölümü sulama ve içmesuyu temini amaçlı 5 büyük Baraj ve Hidroelektrik Santralı’nı DEMİREL, ‘Fırat’ın Gerdanlıkları’ diye tanımlar. DEMİREL’in özellikle Köy Elektrifikasyonu faaliyetlerine ilgisi ve desteği barajlara olan ilgisi ve desteğinden daha az olmamıştır. Baraj su kotları gibi köy isimlerini, muhtarlarının isimleri dahil yıllarca sonra dahi eksiksiz anımsayacak şaşırtıcı bir belleğe sahipti. Ülkemizin muhtarlıklar itibarıyla elektriğe kavuşturulan köy sayısı 36 bin dolayındadır. Bu köylerin en az yarısı DEMİREL’in -dönem dönem gidip geldiği- Başbakanlığı döneminde elektriğe kavuşturulmuştur. TEK kurulmadan önce 60’lı yılların ortalarından başlayarak her yıl giderek artan sayıda köyün elektriklendirilmesi hedefini veren DEMİREL’dir. O dönemde TEK’in Köy Elektrifikasyonu grubunda proje yönetim görevindeydim. Başbakan DEMİREL’in sonunda yılda 5 bin köy hedefini verdiğini anımsıyorum. O dönemin koşullarında bu denli büyük bir hedefe ulaşmamız olanaksızdı. Ancak büyük hedefler, hizmette ivmenin gözle görülür biçimde artmasını sağlamıştır. 36 bin köyün 20 yılda elektriğe kavuşturulması sonucuna bakılırsa, yılda ortalama 1.800 köyün elektriğe kavuşturulması küçümsenmeyecek bir başarı ölçüsüdür.” Demem o ki, hangi açıdan bakılırsa bakılsın “Süleyman DEMİREL’in, sayın Bahadır’ın siyasal açıdan “Cumhuriyet’i

özgün ve yaratıcı atılımlarla yükseltmek yerine, bölücü siyasetiyle zayıflatmıştır” yorumuna temel olan, özellikle siyasal yaşamında tarihsel hiçbir büyük eser yaratma başarısı gösteremediği” saptaması gerçekleri yansıtmamaktadır. Dergimizde geçen ay yayınlanan yazımda özellikle vurgulandığı gibi, DEMİREL, Türkiye Ulusal Elektrik Sistemi (Enterkonekte Elektrik Sistemi) adı verilen tüm ülkeyi kapsayan Elektrik Enerjisi Ağ Şebekesi’nin kurulmasına, böylesine Büyük bir Proje’nin gerçekleştirilmesine, altyapısını azimle oluşturarak ve gelişmesini destekleyerek en büyük katkısı olan siyaset adamıdır. Ulusal şebekeye koşut olarak Keban’dan başlayarak o güne kadar ele alınmamış olan büyük kapasitelerde kurulan bunca Baraj ve Hidroelektrik ve Termik santralın ve yine Ulusal Elektrik Şebekesi kapsamında Türkiye’nin tüm Köylerinin Elektriğe Kavuşturulması Büyük Projesi’nin ülkemizde (ilk kez) gerçekleştirilmesinde de en büyük payı ve desteği olan siyasetçidir. Üstelik söz konusu tarihsel değeri olan bu büyük eserler, günümüz siyasetçilerinin alışkanlık haline getirdikleri, kaldırım yapımına kadar inen, daha önce açılmış tesisleri yeniden açan “toplu temel atma ya da toplu hizmete açma” aldatmacaları asla değildir. Tüm ülkeyi kapsayan ve Türkiye Tarihi’nde silinmez izler bırakan, ülkemizin makûs talihini, dünyadaki görünümünü değiştiren, ülkemizin gecelerini parlak ışıklarla donatarak Google haritalarını ışıldatan, üstelik kısa sürede gerçekleştirilen büyük uygarlık projeleridir. Türkiye Elektrifikasyonu ve Türkiye Köy Elektrifikasyonu projelerinin, -bu dev projelerden özellikle ikincisiyle ilgili olarak biraz ilerde söz edeceğimiz tamamlayıcı yatırımlar ihmal edilmiş olda da- ülkemize sosyo-ekonomik alanda kattığı büyük gelişme yadsınamaz. Bu da, bu büyük eserlerin yaratıcısı siyasetçinin “ülkesini özgün ve yaratıcı atılımlarla yükselttiği ve yücelttiği” nin görünen kanıtıdır. Bu nedenle, “Cumhuriyet ve Demokrasi liderliği” konusundaki değerlendirmelerin ötesinde, yakın tarihimize damga vuran ülkemiz çapındaki Büyük Elektrik Enerjisi Projeleri dahi, O’na atfedilen “Tarihsel hiçbir büyük eser yaratma başarısı gösteremediği” iddiasını temelden çürütmeye yeter de artar bile… 20. yüzyılın 70’li ve 80’li yıllarına sığdırılan bu iki büyük proje (Türkiye Elektrifikasyonu ve Türkiye Köy Elektrifikasyonu, devamında ülkemizde çok maksatlı büyük barajların ve büyük kapasiteli elektrik üretim tesislerinin kurulması çağının başlatılması), yorumlandığı gibi Cumhuriyet’imizi özgün ve yaratıcı atılım ve yatırımlardan yoksun bırakmanın aksine, Cumhuriyet tarihimizin çok önemli kalkınma unsurları dev yatırımlar olarak ülkemizin uygar dünyada gelişme-

61 Temmuz Mart

2015


si ve yükselmesine unutulmaz hizmet etmiştir ve hizmet etmeyi sürdürmektedir. Bugün evlerimize, sokaklarımıza, meydanlarımıza, ulaşım, ticaret ve endüstri tesislerimize, köylerimize uygarlık ışığı ve enerjisi taşıyan Ulusal Elektrik Şebekemiz olmasaydı, kısa süre kesildiğinde bile ayaklandığımız elektrik enerjisinden tümüyle mahrum, elektriği mumla arar durumda olacaktık. DEMİREL’İN ENERJİ’DEKİ EKSİ(K)LERİ Aslında merhum DEMİREL’in, benim meslek yaşamımda tanığı olduğum ve O’nun siyasal yaşamında çok önem verdiği Enerji ile ilgili eksi(k)leri olduğuna inandığım, Türkiye Enerji Tarihi’ne mal olan, özellikle siyasal yaşamında bilerek ya da bilmeyerek, olanak bularak ya da bulamayarak yerine getirmediği -Enerji Tarihi ile ilgili yazılar yazan Sayın Bahadır’ın gözünden kaçan- reform boyutunda önem taşıyan bir büyük yurt hizmeti fırsatını yeri gelmişken açıklamakta yarar var.

DEMİREL, özellikle ABD örneğinden yola çıkarak, Türkiye’de Köy Elektrifikasyonu faaliyetlerini planlı olarak başlatırken ve bu faaliyetlerin ülkemizin tüm köylerini kapsayacak yönde sürdürülmesini olanakları aşan hedefler koyarak desteklerken elbette köye elektrik götürülürken Türkiye Kırsal Alanı için elektrifikasyon hizmetinin çok önemli bir ekonomik ve sosyal kalkınma fırsatı olduğunu biliyordu. Yanlış anımsamıyorsam, o dönemde özellikle ABD’deki Kırsal Alan Elektrifikasyonu başarılı modelini yerinde izleyenlerin izlenimleri de kendisine anında aktarılmıştı.

O tarihte (60’lı-70’li yıllar)Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 65’i köylerde, yani kırsal alanda yaşıyordu. Köylerde toprak dağılımı dengesiz, üretim plansız, ekonomik ve sosyal olanaklar dipteydi. Kırsal Alan Elektrifikasyonu kalkınma için çok önemli bir fırsattı. Devletin ve Üniversite toplumunun tarım, hayvancılık ve endüstriyle ilgili yetkilileri elektrifikasyonla kırsal alana, tarım ve hayvancılığa sağlanan paha biçilmez olanakların farkındaydılar, hatta bazılarının sahiplendikleri de oldu. Ancak, onlar tarafından da uygulamaya DEMİREL, özellikle ABD ve Avrupa’daki teknolojik gelişmehiçbir zaman geçilemedi. Almanleri en iyi bilen bir teknik ve siyaset ya’da çalışan işçilerimizin, elektrik adamıydı. Örneğin ABD’de geçen YAKIN SİYASAL ve ENERJİ olanağının köylerine ulaştığını öğyüzyılın 60’lı yıllarına kadar ülke kırsal TARİHİMİZE DAMGASINI renince, “Alamancı” müteşebbisler alanının yüzde 100’e çok yakın bölümü VURMUŞ OLAN DEMİREL, olarak kırsal alanda yöresel ürünleri elektriklendirilmişti. Bizde de, bundan -SAYIN BAHADIR’IN SİYASAL işleyen meyve suyu, dericilik gibi 30 yıl sonra hemen hemen elektrik göAÇIDAN “CUMHURİYETİ ÖZGÜN küçük sanayi tesisleri kurulumu ise türülmeyen köyümüz kalmadı. ABD’de çok sınırlı kaldı ve devletten gerekli ve YARATICI ADIMLARLA Elektrik Kooperatifleri çok yaygındı ilgi ve desteği görmedikleri için kısa YÜKSELTMEK YERİNE BÖLÜCÜ ve kırsal alanda bitkisel ve hayvansal sürede bu kırsal alan küçük sanayi SİYASETİYLE ZAYIFLATMIŞTIR” üretim ihtisas çiftliklerinde planlı bir tesisleri kapılarına kilit vurmaktan YORUMU BİR YANA- HİÇBİR şekilde yapılıyor, üretilen ürünler kurtulamadılar. TARİHSEL BÜYÜK ESERİ kesinlikle kırsal alanda kurulmuş olan Dönem dönem Başbakanlık göreOLMAYAN DEĞİL, HER ŞEYE entegre endüstri tesislerinde işlenerek vine gelip giden DEMİREL, belki de doğrudan süpermarketlere (alış-veriş RAĞMEN ÜLKEMİZİN SOSYObu kesintili iktidar durumu nedemerkezleri- AVM) iletiliyordu. İhtisas EKONOMİK GELİŞİMİNE niyle elektriklendirilen köylerimizin çiftliklerinde üretilen sütler süt tankerUNUTULMAZ OLANAK ekonomik ve sosyal kalkınmasına leri2 ile kırsal bölgedeki süt işleyen ve SAĞLAMIŞ, TEKNOLOJİK ve olanak veren bulunmaz kalkınma paketleyen endüstri tesislerine (moSOSYO-EKONOMİK ESERLERDE modeli fırsatına el atamadı. Atadern entegre mandıralar), yumurta İMZASI OLAN BİR LİDERDİR bilseydi, iddia ediyorum, bugün ve et tavukçuluğu ihtisas çiftliklerinde sosyo-ekonomik yönden, eğitim ve üretilen tavuklar ve yumurtalar aynı kültür bakımından düzeyi bugünşekilde kırsal alandaki modern kesim künden çok farklı bambaşka -elbette ileri- bir Türkiye’de ve paketleme tesislerine taşınıp buralarda işlem gördükten yaşıyor olacaktık. Oysa aradan 40 yıl dolayında bir süre sonra AVM’lerin yolunu tutuyordu. Bu ülkede kırsal alanda geçtiğinde kırsal alanımızdaki nüfusun toplam nüfusumuza üretici-ürün işleyici-satıcı üçgeni kurulmuştu. Bizdeki gibi oranı yüzde 65’lerden yüzde 30’lara gerilemiş, yani 60’lı üreticiden sonra kâr paylaşan, daha doğrusu kazancın aslan yıllardakinin yarısının da altına düşmüş, bu kez kırsal alan payını alan toptancı, kabzımal yoktu. Kırsal alan tam anlanüfusu azınlığı temsil eder hale gelmiş bulunuyor. Tarım mıyla kalkınmış, kırsal alanda yaşam koşulları neredeyse nüfusumuzun kentlere taşınması bir yana, günümüz siyasal kentlerle eşitlenmişti. Bütün bu olanaklar kırsal alanda yönetimlerinin yanlış politikalarının etkisiyle tarımımız ve elektrik enerjisinin varlığı sayesinde gerçekleştiriliyordu. hayvancılığımız büyük oranda gerilemiş, kırsal alanda tarımsal küçük sanayi tesislerimiz hiç olmamıştır. 2 ABD’den 40 yıl sonra ülkemiz yollarında da süt tankerleri görmeye başlamıştık. Geçenlerde bir süt tankeri Manisa’da katliam gibi bir kazaya yol açtı. Ancak bizdeki süt tankerleri kırsalda üretilen sütü yine kırsaldaki değil kentteki fabrikaya taşıyor. Dolayısıyla köylümüzün ekonomisine hizmet etmiyor. Farkımız bu.

62 Temmuz Şubat

2015

Kırsal nüfus özellikle son 25-30 yılda, bir bölümü terör nedeniyle de olsa, asıl neden tarımsal arazilerin miras sonucu bölünmesi, dolayısıyla ekonomik ve sosyal olanakların yetersizliği nedeniyle üstelik yol ve içme suyu ile birlikte elektrik de getirilmiş köyünü terk ederek büyük kentlere göç etti.


Örneğin, en çok kırsal alan göçü alan İstanbul 20 milyona doğru gelişen nüfusuyla içinden çıkılmaz kozmopolit bir mega kente dönüştü. Başkent Ankara ve İzmir gibi kentlerimiz de göçün kurbanları. Plansız göç alan, dolayısıyla plansız gelişen, yoğun nüfusun gereksinimine yetişemeyen, üstüne üstlük plansız gidişe kendi siyasal rantsal plansızlıklarını, kentlerimizin nefes borusu, oksijen deposu, iklim dengeleyicisi ormanlarımız başta olmak üzere doğal zenginliklerimizi yok etmeyi eklemeyi beceren siyasal ve kent yönetimlerine sahip bu kentlerde ve hemen tüm kentlerimizde her yağmurda, karda insanların ve araçların suya gömülmesinin, trafik keşmekeşinin, yaşamın felç olmasının, iklimsel aşırılıkların yüzünü göstermesinin başka ne nedeni olabilir ki…

parçalara ayrılarak tarihe gömülmesinin de önleyicisi değil izleyicilerinden biridir. Öncelikle TEK’in başına son demlerini yaşatacak Enerji/ Elektrik toplumu dışından gelişigüzel siyasal atamalar yapılarak kurum altyapısına son darbelerin vurulmasına göz yumduğunu düşünüyorum. Üstüne üstlük TEK’in başına getirilen bu sıradan yönetimler ve yöneticiler yaptıkları kanun, kural ve ahlak dışı -halkımızın yolsuzluk diye nitelediği- işlemlerle kurum tarihine geçmiştir. Rahmetlinin, ünlü “Dün dündür, bugün bugündür” söylemini çağrıştırsa da, her şeye rağmen enerji ile ilgili bildiğimiz ilkeleri ve uygulamalarına ters düşen bu şaşırtıcı yıkıcı operasyonlara en azından nasıl izin verdiğini günümüze kadar anlamış değilim.

DEMİREL, 12 Eylül 1980 askeri yönetiminin yasaklamasıyla siyasetten uzunca bir süre uzak kaldı. Yeniden siyasete döndüğü dönemdeki uygulamaları da, benim gibi meslek yaşamının tamamı kamu enerji/elektrik sektöründe geçenler için çok şaşırtıcıdır. Yukarıda Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)’nun kurulmasının ve gelişmesinin mimarının DEMİREL olduğundan söz ettik. Bu bir gerçek ve DEMİREL’in olmadığı ileri sürülen tarihsel boyuttaki eserlerinin başta gelen örneği. İşte şaşırtıcı olan da bu. DEMİREL, 90’lı yılların başındaki son iktidar döneminde kendi elleriyle kurulum savaşını verdiği TEK’in

Sonuç olarak, yadsınması olanaksız gerçeklerin ışığında, yakın siyasal ve enerji tarihimize damgasını vurmuş olan DEMİREL, hiçbir tarihsel büyük eseri olmayan değil, her şeye rağmen ülkemizin sosyo-ekonomik gelişimine unutulmaz olanaklar sağlamış, teknolojik dev eserlerde imzası olan bir liderdir. Kendisini ve icraatını beğenelim ya da beğenmeyelim, liderliği konusunda ülkemizi tarihsel olumsuzluklara taşıdığında ısrarlı olsak da, O’nun Türkiye’ye kazandırdığı “tarihsel büyük eserler”e ilişkin yalın gerçeğin üzerinin hiçbir siyasal ya da başka bir yorumla örtülemeyeceğini düşünüyorum.

63 Temmuz

2015


ELEKTRİK TARİHİNdE YOLCULUK OSMAN BAHADIR

Cumhuriyet’in Elektriği

C

umhuriyet yönetimi, Türkiye’nin elektriklendirilmesini varlığının ve gelişiminin temel zorunluluklarından biri olarak görüyordu. Cumhuriyetin henüz üçüncü yılında İstanbul Boğazı’ndan iki elektrik kablosunun geçirilmesi de ülkeyi elektriklendirme hedeflerinin bir bölümünü oluşturuyordu. Cumhuriyet yönetimi, İstanbul’daki elektrik kullanımını yaygınlaştırmak için 1926 yılında yeni ve daha büyük bir buhar türbini satın almıştı. İstanbul’da geniş ölçekli ilk elektrik kullanımı, Haliç’teki Silahtarağa Elektrik Fabrikası’nın 14 Şubat 1914 tarihinde elektrik üretimine başlamasıyla olmuştu. Bu fabrikanın kurulması için ilk girişimler 1911’de başlamış ve 1912’de de 6.000 kilovatlık bir buhar türbini satın alınmıştı. Fakat Balkan savaşı ve 28 Eylül 1913’te İstanbul’da yaşanan ve fabrikayı da etkileyen sel felaketi nedeniyle elektrik üretimine başlanabilmesi ancak 1914’te gerçekleşebilmişti. Ülkemizde kömürle çalışan ilk termik santral olan bu fabrikada üretilen elektrik sadece Avrupa yakasında kullanılabiliyordu. Anadolu yakasının da elektrikten yararlanabilmesi için 1926 Mayıs’ında Boğaz’dan iki adet yüksek gerilim kablosu geçirilmişti. Fakat bundan önce fabrikanın elektrik üretme kapasitesi arttırıldı ve 18.000 kilovatlık elektrik üretimine imkan veren yeni bir buhar türbini satın alındı. Silahtarağa Elektrik Fabrikası’na yeni alınan buhar türbini ile ilgili olarak Ameli Elektrik dergisinin Nisan 1926 tarihli 5. sayısında (s.266-269) yayınlanan “Silahtarağa Fabrikası’nın Yeni Türbini” başlıklı yazıda başlıca olarak (ve bugünkü dilimizle) şunlar söyleniyordu: “ Elektrik şirketi bu senenin başlangıcında, şimdiye kadar tesis ettiği makinelerin tamamından daha mükemmel ve kudretli yeni bir makineyi kesin olarak faaliyete geçirdi. Bu, elektrik üretmeye yarayan ve 18.000 kilovatlık bir enerji üreten bir buhar türbinidir. Bu rakamın ifade ettiği kudret (enerji) hakkında bir fikir

64 Temmuz

2015

oluşturmak için, adi bir lambanın 50 vatlık bir kudrete karşılık geldiği ve bir kilovat yakmak için 20 lamba gerektiği ve bu suretle yeni makinenin aynı zamanda bu lambalardan 360.000 adedini işletebileceğini hatırlatmak kafidir. Bu makinenin dönen kısımları dakikada 3000 ve saniyede 50 devir yapmaktadır. Bu harikulade sürate rağmen hiçbir sarsıntı duyulmadığı gibi, dönen kısımlara bakılınca bunların adeta hareketsiz oldukları zannedilir. Makinenin inşasında ve montajındaki sıhhat o derecededir ki, sabit kısımlar ile hareketli kısımlar arasında bazı yerlerde milimetrenin onda ikisini aşmayan, gayet ince aralıklar vardır. Bu makine, şehrin aydınlatılması, tramvayların hareket etmesi ve değirmenler, atölyeler, iplik fabrikaları vb. gibi birçok fabrikaların işlemesi için gerekli elektriği yalnız kendi başına sağlamaktadır. 25 sene evvel, elektrik üretmek için pistonlu buhar makineleri denilen, gelişmemiş ve çok yer kaplayan makineler kullanılıyordu. Buharlı türbinlerin icadı, elektrik sanayisinde devrim meydana getirerek, büyük bir şehri beslemek için asgari boyutlarda sadece bir makinenin kullanılmasının yeterli olması imkanını vermiştir. Buhar türbinindeki kanatçıkların adedi 19.000’dir. İşte buharın bu kanatçıkların üzerine yaptığı sürekli etki, hareketli kısmın dakikada 3000 devir olarak seri şekilde dönmesini sağlamaktadır. Yeni türbin, sökülerek bir tarafa konmuş olan eski türbinin işgal etmiş olduğu mevkiye yerleştirilmiştir. Eski türbin 6.000 kilovatlık idi. Yeni makinelerin yapımında dikkate alınacak önemli hususlardan biri, her şeyden evvel makinenin işlemesindeki güvenlik derecesinin yüksekliği ve idaresindeki kolaylıktır. Böyle bir türbin makinesine 3 kişi nezaret etmektedir. Bu makinelerin sahip olmaları gereken bir diğer özellik de, az miktarda buhar ve dolayısıyla az kömür sarf etmeleridir. Yeni türbin eskisine nazaran yaklaşık % 25 oranında daha


az kömür tüketmektedir. Makinenin yegane mahzuru, bu tür makinelerin tesisinin pahalıya mal olmasıdır. Mevcut makine dairesinin tekrar kullanılması ve bu yüzden azami miktarda meblağın tasarruf edilmesine rağmen, 18.000 kilovatlık yeni türbinin kurulması 500.000 Türk lirasına mal olmuştur.” Ülkemizde elektrik teori ve pratiğinin erken dönemlerindeki gelişimine önemli katkılarda bulunmuş olan ilk elektrik mühendislerimizden Mehmet Refik Fenmen, Türkiye’nin Elektrikifikasyonu (1935) adlı kitabında şunları söylüyordu: “Memleketimizde elektrik tatbikatının tarihi kısaca şöyle yazılabilir: • Şahsi saltanat devrinde elektrik tatbikatı yasak edilmişti. • Meşrutiyet devrinde, ekseriyeti ecnebi sermayesi ve bazı belediyeler tarafından vücuda getirilen mahalli tesisat ve dünyanın hiçbir tarafında görülmeyen yüksek fiyatlarla enerji satışı yapılıyordu. • Cumhuriyet devrinde, bir taraftan elektrik tarifelerinin ucuzlatılmasına çalışılmakla beraber, diğer taraftan asri tekniğin ve ekonomi kaidelerinin gösterdiği yollardan gidilerek metodik ve ciddi bir surette memleketin elektrifikasyonuna başlanmıştır.” İstanbul’da geniş ölçekli ilk elektrik kullanımı, 16 Ağustos 1913 tarihinde Tünel ile Şişli arasında işlemeye başlayan tramvay hattında olmuştu. Bu tramvayın çalışması için gerekli elektrik, Kabataş’ta yapılmış olan bir elektrik fabrikasından sağlanıyordu. İstanbul’un Avrupa yakasının aydınlatmada, iletişimde (telgraf, telefon ve radyo) ve ulaşımda ihtiyaç duyduğu elektrik, daha sonra Haliç’te kurulan ve 1914’te faaliyete geçen Silahtarağa Termik Santralı’ndan sağlanmaya başlandı. Cumhuriyet yöneticileri, elektrik kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla 1926’da Silahtarağa Santralı’nın ürettiği elektrikten Üsküdar ve Kadıköy bölgelerinin de yararlanması için Boğaz’dan bir yüksek gerilim hattı geçirmeye karar verdiler. Ameli Elektrik dergisi, Boğaz’dan elektrik kablolarının geçirilmesi uygulamasını okurlarına (bugünkü dilimize dönüştürülmüş ve biraz kısaltılmış olarak) şu şekilde anlatmaktadır : “...Üsküdar ve Kadıköy’e ve sair mahallere ışık ve elektrik kuvveti verilmesi için Silahtarağa Fabrikası’nın ürettiği elektriği almak ve Boğaz’ın iki sahilini birbirine uzun ve sağlam kablolarla birbirine bağlamak lazım gelmiştir ki, işte bilhassa bunlar muhterem okuyucularımız tarafından önemli ve ilgi uyandırıcı safhalardır. Rumeli ve Anadolu sahillerinin birbirine bağlanması, tahmin edileceği gibi, ancak elektrik iletimi konusunda sağlanan en son fenni gelişmeler sayesinde yapılabilmiştir. 60 milimetre çapında ve 28.000 kilogram ağırlığındaki bu kalın kablo, 2.5 metre uzunluğunda ve 2 metre eninde bir dolap üzerine

sarılmıştır. Boğaz’ın gayet kuvvetli akıntıları, kablonun yerleştirilmesine mahsus vapurların hem doğru bir hat izleyememeleri, hem kablonun çözülmesine yetecek büyüklükte olmamaları, hem de kablonun Boğaz’ın tabanına yerleştirilmesine uygun olmamaları yüzünden kablonun yerleştirilmesi işlemi büyük zorluklar gösteriyordu. Akıntıların yönleri ve kuvvetleri epeyce incelendikten sonra, uygulamayı yüklenmiş olan şirket, güvertesi kablonun çözülmesini yönetecek çeşitli görevlileri rahatça kullanacak büyüklükte bir gemiye kablo dolabını yerleştirmeye karar verdi. Bu ameliyatı yapmak için Şirket-i Hayriye’nin araba vapuru seçildi. Bundan başka, gemiyi akıntıya ters yönde çekmeye yetenekli kuvvetli bir römorkörün yardımını sağlamak da gerekti. Vapur kaptanları ile kablo yerleştirmekle görevli mühendisler arasında yapılan bir toplantıda alınan karara bağlı olarak, kablo yerleştirme ameliyatı, Boğaz’da geliş gidişin asgari düzeyde ve akıntıların da nispeten hafif olduğu bir vakitte, Güneş’in doğuşu sırasında icra edilmiştir. Vapurlar, ön direklerine kablo yerleştiren gemilere mahsus sancakları çekmişlerdi. Boğaz’dan geçmek isteyecek gemileri de gerektiğinde durdurmak için sahillere işaretçi memurlar koyulmuştur. Daha önce geceleyin kablonun ucu, Arnavutköy’de bu iş için kazılan kanala sağlam biçimde bağlanmıştı. Boğaz’a iki kablo hattı çekilmiş olup Anadolu tarafındaki köylerin mevcut ihtiyaçları için bunların yalnız bir tanesi bile yeterlidir. Her biri 2500 metre uzunluğunda olan bu kabloların imali, İstanbul Havagazı ve Elektrik ve Teşebbüsat-ı Sanayi Türk Anonim Şirketi tarafından Fransa’da Geumont Kablo Fabrikası’na verilmişti. Arnavutköy’ü Vaniköy’e bağlayan birinci kablo işte bu şekilde 16 Mayıs 1926 tarihinde yerleştirildi. Şimal (Kuzey) Kablosu denilen ikinci kablo, aynı koşullar dahilinde 29 Mayıs 1926 tarihinde Rumelihisarı Mezarlığı ile Kandilli Burnu arasına konuldu. Bu kablonun uzunluğu 1000 metredir. Şimdi Kadıköy şebekesi, Kızıltoprak’a ve Moda ile Kuşdili arasındaki (Sen Jozef) mektebine kadar uzanmaktadır. Arnavutköy’de ve Rumelihisarı’nda elektrik merkezleri inşa edilmiş ve Silahtarağa Fabrikası’nın ürettiği elektrik Boğaz’ı geçerek ışığı ve elektrik kuvvetini eski Kadıköy’e ilk defa olarak neşreylemekte bulunmuştur. Bu makine yalnız başına en kuvvetli yüklenmelerde bile gerek Rumeli ve gerek Anadolu tarafı için şehre lazım olan bütün elektriği vermeye kabiliyetlidir. Boğaz’ın iki tarafındaki tramvayları, fabrikaları, değirmenleri çalıştırabilir. Şehrin Anadolu kısmı, bugüne kadar mahrum olduğu enerji kaynağı sayesinde bundan sonra sanayiye sahip olacak ve Rumeli kısmı gibi iktisadi bakımdan gelişecektir. Bir kutunun kulaklarımıza nakledeceği latif sadaları dinleyebileceğiz....”. ( Not: Yazarımız Osman Bahadır tarafından hazırlanan bu yazı daha önce Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi’nde yayımlanmıştır.)

65 Temmuz

2015


BİLİRKİŞİ RAPORLARI prof. dr. OSMAN SEVAİOĞLU’nun arşivinden

OG BARASINA KONTROL KALEMİ İLE DOKUNUNCA… Dosya No: 1. İş Mahkemesi, 7. İş Mahkemesi Davacılar: Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Vekilleri: Av. Davalı: Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti, A.S A. S.S Vekili: Av. S.E. Dava Konusu Rücuan Tazminat 1. Bilirkişi Heyetine Verilen Görev Mahkemenizin, yukarıda numarası, tarafları ve ihtilaf konusu yazılı olan dava dosyası üzerindeki ara kararında; “…Davacı SSK.Başkanlığı Vekili tarafından davalılar Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., A.S., A., S.S. aleyhlerine Mahkememize açılan Rü’cuan tazminat davasının duruşmasında verilen ara kararı gereğince; Mahkememizin 2005/1120 esas sayılı dosyası yazıya ilişik olarak gönderilmiştir. Dosyanın Elektrik ve İş Güvenliği uzmanlarından oluşacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdii ile tarafların talepler konusunda rapor aldırılarak, aldırılacak raporlar ile birlikte dosyanın duruşmanın atılı bulunduğu Mahkememize gönderilmesi rica olunur...” şeklinde verilen yazılı talimatı uyarınca taraflara atfı kabil kusurlar, kusur oranları ve aidiyetleri üzerinde görüş ve kanaat belirtmek ve bu hususta bir kusur raporu hazırlamak üzere Bilirkişi Heyeti olarak resen görevlendirilmiş olmamız üzerine tarafımıza tevdi edilen dosya tetkik edilmiştir.

2. Dava Konusu İş Kazası Dosya kapsamının incelenmesinden aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. Davalılara ait işyerinde elektronik teknisyeni olarak çalışan D.S. işyerindeki OG/AG Trafo Merkezinde gerilimi kontrol etmek için kullandığı bir AG kontrol kalemi ile baraya dokunarak elektriğe çarpılmış ve hayatını kaybetmiştir.

“AÇIKLAMALAR Müdürlüğümüzde San. ve Ticaret Ltd. Şti işyeri işçilerinden 18.613.652. sigorta sicil numaralı D.S. geçirdiği işkazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Sigortalının ölümü nedeniyle hak sahiplerine 48.432,13 YTL’sı gelir bağlanmıştır. Olayla ilgili olarak Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davası neticesinde verilen 2000 / 612 karar sayılı karara mesnet teşkil eden kusur bilirkişi raporuna göre, Davalı Taraflardan Ahmet, Ali ve S.S. 3/8 oranında kusurlu buluna­rak cezalandırılmıştır. Sigorta Teftiş Kurulu rapo­runa göre, İşveren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğüne aykırı hareketi dolayısıyla kusurlu bulunmuştur. Davalı Taraflar 506 sayılı yasanın 26. maddesi gere­ ğince Kurumumuz zararından sorumlu bulunduklarından işbu Kurumumuz zararının tazminini teminen bu dava açılmak zorunda kalınmıştır. HUKUKİ NEDENLER: 506 sayılı yasa, H.U.M.K.ve ilgili yasal mevzuat hükümleri. DELİLLER: Gelir Bağlama Kararı, Peşin Değer tablosu, Müfettişlik raporu, Asliye Ceza Mahkemesinin bilirkişi incelemesi vs. deliller. SONUÇ: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle Kusur ve Miktar bakımından fazlaya ilişkin istem ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla Kurumumuz zararı olan 48.432,13 YTL’sı bağlanan gelirin şimdilik 3/8 ine tekabül eden 18.162,04 YTL’sının onay tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte Davalı Taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin Davalı Taraflara yükletilmesini Vekili bulunduğum Kurum adına saygıyla dilerim.” demiştir.

2.1. Davacı Tarafın İddia ve Talebi Davacı Taraf Sayın Vekili Mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;

2.2. Davalı Tarafın Davaya Cevabı Davalı Taraf Sayın Vekili Mahkemeye vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle;

Heyetimizin dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların varsa, kusurları ve oranları üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır.

66 Temmuz

2015


“AÇIKLAMALAR: Müvekkiller aleyhine açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz. 1-Davacı Taraf Kurumun, Müvekkil Şirket çalışanı iken iş kazasında vefat eden D.S. mirasçılarına gelir bağlanmasına bağlı olarak Müvekkillerden bedel talep edilmesi yasal değildir. Öncelikle olay tarihi itibari ile zamanaşımı süresi dolmuştur. Öncelikle zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz. 2-Davacı Şirket ortakları gerçek kişilere karşı dava açılması usul ve yasaya uygun değildir. Davalı Müvekkil Şirket faaliyette olup, mal varlığı ile borç ödeme kabiliyetine sahiptir. Bu nedenle, şirket ortaklarına karşı dava ikame edilmesi yerinde değildir. Davalı Taraflar için husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz. 3-Vefat eden D.S., elektrik işi ile ilgili işyerinde çalışmaya başlamıştır. Olayın meydana geldiği trafo da çok yüksek akım olduğunu bildiği ve bu bölgeye girmesinin yasak olduğunu bilmesine rağmen, trafoya girmiştir. Kontrol kalemi olarak bilinen basit bir aracı akımın olduğu kısıma temas ettirerek kendi ölümüne neden olmuştur. Bu olayda Müvekkil Şirkete kusur izafe etmek mümkün değildir. Ancak, asliye ceza mahkemesi dosyasında uzman bilirkişilerce inceleme yapılmadığı gibi, ceza dosyasında şirket ortaklarının tamamı sanık olarak gösterildiği için (Oysa, o dönemde dahi tek şirket yetkilisi vardır, o da A.’dır) bilirkişi her üç sanığa eşit kusur vermek için 1/8 oranında kusur izafe etmiştir. Oysa, olayın meydana gelmesinde Müvekkil Şirketin kusuru yoktur. Bir anlık aksi düşünülse dahi, olayın meydana gelmesi parçaya ayrılamayacağına göre Müvekkil Şirketin kusuru, tek bir sanığın kusuruna eşdeğer kabul edilmelidir. Yani, 1/8 oranında kusurlu kabul edilmelidir. Davacı Tarafın iddia ettiği gibi 3/8 oranında kusur izafesi mümkün değildir. Çünkü, tek bir eylem sözkonusu olup, bir sanığa izafe edilen kusur şirket kusuru olarak kabul edilmelidir. ANCAK, OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ DİKKATE ALINDIĞINDA CEZA DOSYASI KUSUR ORANI İLE BAĞLI KALINMAYIP YENİDEN İNCELEME YAPILMASINI TALEP ETMEKTEYİZ. 4-Müvekkil Şirket, kaza sonrası vicdani anlamda çalışan işçi yakınlarının mağdur olmaması için maddi ve manevi tazminat karşılığı ödeme yapmış, bu kişilerde maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat etmişlerdir. Bu nedenle, Davacı Şirketin bu kaza ile ilgili hiçbir borcu sözkonusu değildir. Ayrıca, yapılan hesaplama ve talep edilen bedel de yasaya ve usule uygun değildir. H. NEDENLER : İlgili mevzuat hükümleri, H. DELİLLER : Keşif ve bilirkişi incelemesi, şirketi temsile yetkili imza sirküleri, ödeme belgesi diğer yasal deliller. İSTEM SONUCU: Yukarıda anılan nedenlerle öncelikle zamanaşımı nedeni ile ;gerçek kişi Müvekkiller için husumet nedeni ile diğer tüzel kişi Müvekkil için davanın esas yönü ile reddine, haksız ve yersiz açılan davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin Davacı Taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten saygı ile dileriz.” demiştir.

3. Dosya kapsamından Tespit Edilen Hususlar Dosya kapsamının incelenmesinden aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir; 3.1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişlerinden D.İ. tarafından hazırlanan soruşturma raporunda; “Kazazede İşçinin kaza esnasında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünde öngörülen kişisel koruyucu malzemeleri kullanmadığının anlaşılmış olduğu, dava konusu iş kazası meydana geldiği Trafo Merkezinin anahtarının bekçide olduğu, bu anahtarın Kazazede İşçiye verilmesinin kusurlu bir davranış olarak kabul edilmesi gerektiği, Kazazede İşçinin dava konusu iş kazası meydana geldiği Trafo Merkezinde hiçbir işinin olmadığı, sözkonusu Trafo Merkezine sadece teknik yeterliği olan yetkili kişilerin girmesinin gerektiği, halbuki Kazazede İşçinin sadece elektronik (zayıf akım) ustalık belgesine sahip olduğu, Bu nedenle de, kendisinin kuvvetli akım tesisatına müdahale etmeye yetkisinin olmadığı, Sonuç olarak, dava konusu iş kazası meydana gelmesinde işverenin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünde yer alan mevzuata aykırı hareket etmiş olduğunun anlaşılmış olduğu, Bu nedenle de, kendisi hakkında 506 Sayılı Kanunun 11. maddesinin (A)/a ve b maddelerinin uygulanmasının gerektiği” ifade edilmiştir. 3.2. Kazazede İşçi kaza esnasında elindeki bir AG kontrol kalemi ile OG barada gerilim olup olmadığını kontrol etmeye çalışmaktadır. 3.3. Kazazede İşçinin elektronik teknisyenliği üzerinde bir eğitiminin olduğu söylenmektedir. Kendisinin OG tesisatta çalışmak için sahip olması gereken sınıf ehliyeti mevcut değildir. Ayrıca, kendisinin elektronik teknisyenliği hakkında da dosyada bir belge yoktur. Olsa dahi, Yukarıdaki kısımlarda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, belgenin II. sınıf elektrik mesleki ehliyet yerine kabul edilmesi mümkün değildir. 3.4. Kaza esnasında Kazazede İşçinin elinde üzerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünde öngörülen kişisel koruyucu malzemeler mevcut değildir. 3.5. Kaza esnasında Trafo Merkezindeki OG barada gerilim vardır. 3.6. Kazazede İşçi kaza esnasında neon lambalı bir ıstaka vasıtası ile barada gerilim olup olmadığını kontrol etmesi gerekirken bu iş için uygun olmayan bir 220 Volt için düzenlenmiş basit bir AG kontrol kalemi ile OG barada gerilim olup olmadığını kontrol etmeye çalışmış ve elektriğe çarpılarak hayatını kaybetmiştir. 3.7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar ile; “Dava konusu kazanın meydana gelmesinde; Fabrikanın sahip ve ortakları olan; A.S., S.S. ve A.’nın müştereken ve müteselsilen 3/8 oranında kusurlu oldukları, geri kalan 5/8 oranında kusurun ise Kazazede İşçiye ait olduğu” yönünde bir görüş ve kanaate varılmış ve bu yönde cezai bir hüküm tesis edilmiştir. Mahkeme tarafından tesis edilen hüküm sanıklar tarafından temyiz edilmediği için kesinleşmiştir. 4. Kaza ile İlgili olarak Dosyada Mevcut Raporlar: Bilirkişi Av. M.V. tarafından hazırlanan ve Asliye Ceza Mahkemesinin Dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporu:

67 Temmuz

2015


Bilirkişi, bu raporunda “Dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde İşveren Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti ve yetkililerinin işyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak alınması gerekli önlem ve tedbirlerin alınmasında gösterilmiş olan ihmalkar davranış nedeniyle 3/8 oranında, kazazede işçi D.S.’nin ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak, görevi ve yetkisi olmayan bir yere, yani Trafo Merkezine girerek ve bu şekilde kendi iş güvenliğini tehlikeye düşürerek dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle 5/8 oranında kusurlu olabileceği” yönünde bir görüş ve kanaate varmıştır. 5. İlgili Kanun ve Yönetmelik Hükümleri Dava konusu kaza ile ilgili mevzuat hükümlerinden bir kısmı Bilirkişi Heyetimiz tarafından seçilerek aşağıda verilmiştir. Elektrik ile İlgili Fen Adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik, Şubat 1990 11 Kasım 1989 Tarih ve 20339 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bu Yönetmelik, 3 Şubat 1990 tarih ve 20422 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4. üncü Maddenin değişik şeklini kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. İkinci Bölüm, Fen Adamlarının Gruplandırılması Madde 3. Elektrik ile ilgili fen adamları, gördükleri mesleki ve teknik öğrenim seviyelerine göre aşağıdaki gruplara ayrılırlar: 1 inci Grup En az 3 veya 4 yıl yüksek teknik öğrenim görenler 2 inci Grup En az 2 yıllık yüksek teknik öğrenim görenler ile ortaokuldan sonra en az 4 veya 5 yıl mesleki ve teknik öğrenim görenler 3 üncü grup En az lise dengi ve teknik öğrenim görenler, lise mezunu olup bir öğrenim yılı süreyle Bakanlıkların açmış olduğu kursları başarı ile tamamlamış olanlar ile 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitimi Kanununun öngördüğü eğitim sonucu ustalık belgesi alanlar Elektrikle ilgili fen adamlarının görev, yetki ve sorumlulukları Madde 4. Elektrikle ilgili fen adamlarının görev, yetki ve sorumlulukları aşağıda belirtilmiştir. 1. inci Grup a) Elektrik içi tesisi yapım işleri: Bağlantı gücü 150 kW, 400 Volta kadar olan tesisler, b) İşletme ve bakım işleri: Bağlantı gücü 1500 kW’a kadar olan (35 KV dahil) tesisler, işlerinde yetkilidir. 2. inci Grup a) Elektrik içi tesisi yapım işleri: Bağlantı gücü 125 kW, 400 Volta kadar olan tesisler, b) İşletme ve bakım işleri: Bağlantı gücü 1000 kW’a kadar olan (35 KV dahil) tesisler, işlerinde yetkilidir. 3. inci Grup a) Elektrik içi tesisi yapım işleri: Bağlantı gücü 75 kW, 400 Volta kadar olan tesisler, b) İşletme ve bakım işleri: Bağlantı gücü 500 kW’a kadar olan 400 Volta kadar olan tesisler, işlerinde yetkilidir. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 2 Personelin bir elektrik tesisi içine girebilmesi, orada çalışabilmesi, veya manevra (açma kapama) yapabilmesi için aşağıda gösterilen iş gruplarından birine daha önceden ayrılmış olması (ehliyet belgesi alması) şarttır. Tablo 1. Elektrik Tesislerinde Çalışacak Teknik Personelin Ehliyet Belgeleri Çalışma

Yalnız Alçak Gerilim Sistemlerinde

Yüksek Gerilim ve Alçak Gerilim Sistemlerinde

Tesisle ilgili bir iş yapmak Manevra yapmak Tesisle ilgili bir iş ve manevra yapmak

Ia Ib Ic

II a II b II c

Tesisle ilgili bir iş ve manevra yapmak ve bu işlemlere nezaret etmek ve ve çalışma müsaadeleri vermek

Id

II d

Not : I. Grup çalışma müsaadesine (ehliyet belgesine), sahip teknik personelin,

68 Temmuz

2015

ayrıca yüksek gerilimli tesisatı ihtiva eden yerlere girme yetkisi vardır. Ancak, bu personelin bu tesislerde herhangi bir iş veya manevra yapmaları yasaktır. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 6, Gerilim Altından bir Alçak Gerilim Tesisinin Çok Yakınındaki İşler Gerilim dışı bırakılması mümkün olmayan bir alçak gerilim tesisinin yakınında çalışmak icap ettiğinde personelin emniyetini sağlamak için gerekli bütün tedbirler alınacaktır. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 11 Personelin korunmasını sağlamak maksadıyla kabul edilebilir tek cereyan kesme şekli gözle görülebilen bir kesmedir. Kesici veya anahtar ile kesme işlemi ancak temas parçaları, yani kontaktörler gözle görülebilir bir şekilde olunca yapılabilir. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 12 Yüksek gerilim tesislerindeki her türlü işler aşağıdaki işlemlerden sonra yapılmalıdır:

1. 2.

3.

4.

Üzerinde çalışılması icap ed en tesisin bütün besleme kaynaklarından ayrılması maksadıyla devre kesme işlemlerini ihtiva eden emniyet manevralarının yapılması ve kesme cihazlarının açık durumda kilitlenmesi, Tesisin emniyet altına alınması maksadıyla, kesme cihazlarının kumanda tertibatı üzerine “CEREYAN VERMEK YASAKTIR. TESİSLER ÜZERİNDE ÇALIŞMA VARDIR” yazılı levhalar yerleştirilmesi. Bunların herkes tarafından rahatlıkla görülebilecek şekilde yerleştirilmesi lazımdır. Çalışma yerinde gerilim yokluğunun kontrolü. Bu kontrol sanki bir unutma eseri veya yanlış bir manevra olmuş gibi iletkenlerin her biri üzerinde yapılmalıdır. Muayenenin neon lambalı bir manevra sırığı (ıstaka) veya hat tüfeği vesaire gibi özel bir tertibatla yapılması icap ed er. Topraklama ve kısa devre yapılması gerilimin yokluğu tespit edilirse, bu maksat için daha evvelden hazırlanmış bir tertibat vasıtasıyla, topraklama ve kısa devre etme işlemleri, çalışma yerinin mümkün olduğu kadar yakınında ve bu yeri besleyebilecek olan bütün kollar üzerinde yapılmış olmalıdır.

Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 13 Gerilim Altındaki Y.G. Tesisinin Yakınındaki İşler Korunmamış yüksek gerilim hat iletkenlerinin veya cihazlarının hemen yakınında bir işe teşebbüs edilmesi gerekirse bu iş ancak aşağıdaki şartlar dahilinde yapılmalıdır. İlgili tesislerden sorumlu olan görevli (veya görevliler) ile yapılacak işler üzerinde önceden anlaşmaya varılması, Servis Şefi tarafından hazırlanmış talimatın göz önünde bulundurulması, Bütün emniyet tedbirlerinin, özel olarak Madde 12’nin (e) ve (f) fıkralarındaki çalışma sahasının korunması, ihtar ve ihbar levhalarının konulması ile ilgili emniyet tedbirlerinin devamlı surette gözetilmesiyle görevlendirilmiş sorumlu bir şahsın bulundurulması. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 15 Transformatör Merkezi Anahtarı: Kapısı sokak veya cadde üzerine açılan bir transformatör merkezinin anahtarla kilitlenmesi lazımdır. Bu anahtarın verildiği kimselere yükletilen sorumluluk sebebiyle anahtar karşılığında makbuz alınması gerekir. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 20 Alınacak tedbirler, çalışma yerini gerilim altındaki kısımlardan ayıran uzaklığa, tesisatın karakteristiklerine, kullanılan aletlere ve üzerinde çalışılan kısımlara bağlıdır. • Tesisatın Çok Yakınındaki İşler: Eğer mümkün ise, civar tesisattaki gerilim kaldırılmalıdır. İşlere ancak bir çalışma müsaadesi verildikten sonra başlanılmalıdır. 1. Eğer mümkün ise civar tesisatta gerilim kaldırılmalıdır. İşlere ancak bir çalışma müsaadesinin verilmesinden sonra başlanmalıdır. 2. Civar tesisatın gerilim dışı bırakılması mümkün olmadığı takdirde işlere ancak: Bir alçak gerilim hat tesisi ise Madde 6 daki, Bir yüksek gerilim tesisi ise Madde 13 teki talimatlara uygun olarak girişilebilir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 4 Elektrik kuvvetli akım tesislerinde her türlü işletme, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak biçimde yapılmalıdır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 59 Tesislere meslekten olmayan (yani çalışma ehliyeti olmayan) kimselerin girmesine ve özel yardımcı gereçler olmadan bunlara


dokunulmasına izin verilmez. Elektrik Kuvvetli Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 60 Gerilim altında olmayan tesis bölümlerde çalışılacağında gerilim altında bulunan öteki bölümler nedeni ile çalışanların herhangi bir tehlikeye uğramaması için gerekli önlemler alınacaktır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 61 İşletme sorumluları genellikle yapılacak işler için görevlendirilen kişilere işin süresi, yeri, cinsi, ve önemine ilişkin yazılı yönergeler vereceklerdir. Tesislerin bir bölümünde çalışma yapmak için gerilimin kaldırılması gerekiyorsa, (sadece) devre kapama ve açmaların belli bir zamanda yapılacağını bildirmek yeterli değildir. Söz konusu tesis bölümlerinin gerilim altında olup olmadığı denetlenmeli ve denetleyen kimse gerilim olmadığı kanısına vardıktan sonra çalışmaya başlanmalıdır. Kesici ve ayırıcıların yanlışlıkla ya da yetkili olmayan kimseler tarafından kapatılmasını önlemek için bu aygıtların varsa kumanda kilitleme düzenleri kilitlenebilmeli, ve aygıtların üzerine “kapamak yasaktır”, ”hat üzerinde çalışılıyor” gibi yazılar yazılmalıdır. Gerilim altındaki tesislerde yapılacak işler için birisi işten sorumlu tutulan en az iki kişi görevlendirilmelidir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 62 Kuvvetli akım tesislerinde çalışan görevlilere, çalıştığı kuruluş ya da işletme tarafından yapacağı iş ve yükümlülükler konusunda bilgi verilecek ve gerekli açıklamalar yapılacaktır. Yaptırılan iş sağlık ve yaşam için tehlikeli ise, iş yaptıran görevlileri gerekli koruyucu aygıtlarla donatmak zorundadır. Tesisin uygun noktalarında kaza durumlarında gerekli olacak ilk yardım ve kurtarma aygıtları hazır bulunacaktır. 1475/2869 Sayılı İş Kanunu Madde 73 Her işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür. İşçiler de işçi sağlığı ve işgüvenliği hakkındaki usul ve şartlara uymakla yükümlüdürler. İşverenler, makinaların kullanılmasından doğacak tehlikelerden ve bu hususta önceden alınabilecek tedbirlerden işçileri münasip bir şekilde haberdar etmek zorundadırlar. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 2 Her işveren işyerinde çalıştırdığı işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için bu tüzükte belirtilen şartları yerine getirmek, gerekli araçları noksansız olarak bulundurmak, ve gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 3 İşveren işçilerine yapmakta oldukları işlerinde uymaları gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini öğretmek zorundadır. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 4 İşverenin işyerinde teknik ilerlemelerin gerektirdiği daha uygun, güvenli ve sağlık şartlarını sağlaması, kullanılan malzemeler ve makinalarla alet ve edevatın herhangi bir şekilde tehlike gösterenleri, işin özelliğine ve fennin gereklerine göre bu tehlike ve zararları azaltan gerekli tedbirleri alması ve diğer iş güvenliği tedbirlerini devamlı surette izlemesi esastır. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 303 Elektrik tesisatının ve iletkenlerinin daima gerilim altında bulunduğu kabul edilecek ve teknik bir zorunluluk olmadıkça gerilim altında elektrik onarımı yapılmayacaktır. Toprakla gerilim farkı 250 Volt veya daha yukarı olan alternatif veya doğru akımlı tesisatta, gerilim kaldırılmadan, akım kesilmeden hiç bir çalışma yapılmayacaktır. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 345 Gerilim altındaki elektrik devrelerinin ve cihazların onarımına girişilmeden önce onarımı yaptırmakla görevlendirilenler tarafından ve bunların sorumluluğu altında onarılacak, devrenin her türlü enerji kaynağı ile bağlantıları kesilecek ve onarılacak devreyi besleyen şalter veya devre kesicilerin açık durumda olmaları ve bu şekilde kalmaları sağlanacak ve onarım bitirilmeden devreye akım verilmeyecektir. Akım onarım bitiriminde, sorumlu görevlinin izniyle verilecektir. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 353 Elektrik tesisatı, cins ve hacmine göre ehliyetli elektrikçiler tarafından

yapılacak, bakım ve işletmesi sağlanacaktır. Yargıtay 10. HD., 31.10.1978 T., 1978.2077 E., 1978.7689 K. Sayılı Kararı 1475 Sayılı İş Kanununun 73. Maddesi gereğince işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini korumak için gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün sadece önlem almakla yetinilebileceği anlamını taşımadığı, alınan önlemlere uyulmasının temini anlamının da bulunduğu da açıktır. Başka bir deyişle, işveren, işyerinde geniş anlamda doğmuş veya doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde, işveren bakımından tam anlamı ile geniş bir kontrol mekanizması kurulmalıdır. T.C. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 17.04.1984 Tarihli, E. 2029/2140 Sayılı Kararı İş Kanunu Madde 73’e göre işveren, salt mevzuatta öngörülen önlemleri değil, kutsallaştırılması gereken insan yaşamına saygı çerçevesinde günümüz bilim ve teknolojisinin öngördüğü önlemleri dahi almakla yükümlüdür. Her halde çalışan kimsenin iş güvenliği işçinin kendi dikkatine bırakılamaz. T.C. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 09.07.1975 Tarihli, E. 2375/4424 Sayılı Kararı İşçinin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, bir tedbirin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içerisinde işverenden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin böyle bir tedbirin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla, işveren, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan çekinmeyecektir. Yargıtay 10. HD., 06.04.1982 T., 1757.1960 E. Sayılı Kararı İşverenler, işyerinde tüm önlemleri almakla yükümlüdür. Yargıtay 9. HD., 20.01.1970 T., 9116 E., 348 K. Sayılı Kararı İşveren, yalnız işçiyi işyeri tehlikelerine karşı uyarmakla yükümlü bulunmamaktadır; gerektiğinde, işçiyi tehlikelere karşı alınmış tedbirlere uymaya dahi zorlama ödevini taşımaktadır. Yargıtay 9. HD., 30.12.1969 T., 9126 E., 13209 K. Sayılı Kararı İşveren, işçilerin görevli bulunmadıkları işlere kendi haberleri olmadan çalışmaları sonucu doğacak zararları önleyecek tedbirleri de almak zorundadır. “Kazazede İşçinin işveren veya Vekilinin emri olmadan çalıştığı kabul edilse bile, işverenin her zaman tehlikeli olabilecek bir aletin görevli işçiden başka bir işçi tarafından çalıştırılmasına imkan vermeyecek tedbiri alıp almadığı yönü üzerinde durulmalıdır”. T.C. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06.04.1982 Tarihli E. 1757/1960 Sayılı Kararı İşverenler, işyerinde tüm önlemleri almakla ve koruyucu malzemeyi kullandırmakla yükümlüdür. T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 07.11.1979 Tarihli, E. 5905/8813 Sayılı Kararı İşçilerin iş güvenliği araçlarını kullanıp kullanmadıklarını denetlemeyen işveren iş kazasından sorumludur. T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.1965 Tarihli, 4/172 E., 319 K Sayılı Kararı Ceza Mahkemesinin bir olayın ne yolda meydana geldiğine ilişkin kesin yargısı, hukuk hakimini bağlar. (Hukuk Hakimi, her ne kadar Ceza Mahkemesinden alınan kusur raporu ile bağlı değilse de; ceza davasında saptanan ve kesinleşen maddi vakıalar ile bağlıdır). Yargıtay 9. HD., 20.05.1968 T., 12879 E., 7693 K. Sayılı Kararı İşveren kendisine mevzuatın yüklediği tedbirleri, işçinin tedbirli ve dikkatli olması nedeniyle gerekmediği düşüncesiyle almaktan kaçınamaz. Yargıtay HGK. 16.10.1963 T., 137 E., 84 K. Sayılı Kararı Bir iş kolunda gevşek ve savsaklayıcı tutumların yerleşmiş olması, işverenin tedbir alma ödevini ortadan kaldırmaz. 818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 41 Gerek kasten, gerek ihmal ve teseyyüp (ihmal) yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer bir kimseye bir zarar ika eden (meydana getiren) şahıs, o zararın tazminine mecburdur.

69 Temmuz

2015


818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 50 Birden fazla kimse birlikte bir zarar ika ettikleri (meydana getirdikleri) takdirde, müşevvik (yol açan) ile asıl fail ve fer’an methali olanlar (katılanlar), tefrik edilmeksizin (ayrılmaksızın) müteselsilen (silsile halinde) mesul olurlar. Hakim bunların her biri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şümulunun (kapsamını) derecesini tayin eyler. 818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 55 Başkalarını istihdam eden kimse, maiyetinde (yönetimi altında) istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vuku bulmaması için hal ve maslahatın icap ettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile, zararın vukuuna mani olamayacağını ispat ederse mesul olmaz. 818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 58 Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur.

6. İnceleme, Görüş ve Kanaat Heyetimiz tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflarca kazanın meydana gelmesindeki katkı, kusur ve sorumlulukları ile ilgili olarak ihlal edilmiş olan tüzük, yönetmelik hükümleri ve Yargıtay kararları yukarıdaki kısımda bir özet halinde sıralanmıştır. Dosya muhteviyatı, tarafların iddia ve savunmaları, diğer belge ve deliller Heyetimize tevdi edilen görev doğrultusunda incelenmiş ve değerlendirilmiş olup,Heyetimizin taraflara atfedilmesi gereken kusurlar ve oranları ve gerekçeleri hususunda varmış olduğu görüş ve kanaat aşağıda açıklanmıştır. 1.1. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun ilk kısmında Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın hukuk mahkemesini bağlayıcılı incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz öncelikle bir hukuk davasında taraflara atfedilmesi gereken kusur oranının aynı olayla ilgili ceza davasında taraflara atfedilen kusur oranları ile aynı olmak zorunda olmadığını, hatta taraflarının dahi aynı olmak zorunda olmadığını belirtmeye gerek görmektedir. Bu husustaki Yargıtay kararında (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 4/172 E., 319 K Sayılı Kararı) “Ceza Mahkemesinin bir olayın ne yolda meydana geldiğine ilişkin kesin yargısı, hukuk hakimini bağlar” denilmektedir. Her ne kadar hukuk hakimi ceza hakiminin kusurun takdirine ilişkin kararı ile bağlı değilse de, gerek öğretide, gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylar, özellikle eylemin hukuka aykırı olup olmadığının tespitine ilişkin kararı ile bağlı olacağı kabul edilmektedir. Heyetimiz bu nedenle, ceza mahkemesince verilen kusur oranlarının, kusur oranları bakımından hukuk mahkemesi için bağlayıcı olmadığı ve Davalı Taraf Sayın Vekilinin; “Asliye ceza mahkemesi dosyasında uzman bilirkişilerce inceleme yapılmadığı gibi, ceza dosyasında şirket ortaklarının tamamı sanık olarak gösterildiği için (Oysa, o dönemde dahi tek şirket yetkilisi vardır, o da A.’dır) bilirkişi her üç sanığa eşit kusur vermek için 1/8 oranında kusur izafe etmiştir. Oysa, olayın meydana gelmesinde Müvekkil Şirketin kusuru yoktur. Bir anlık aksi düşünülse dahi, olayın

70 Temmuz

2015

meydana gelmesi parçaya ayrılamayacağına göre Müvekkil Şirketin kusuru, tek bir sanığın kusuruna eşdeğer kabul edilmelidir. Yani, 1/8 oranında kusurlu kabul edilmelidir. Davacı Tarafın iddia ettiği gibi 3/8 oranında kusur izafesi mümkün değildir. Çünkü, tek bir eylem sözkonusu olup, bir sanığa izafe edilen kusur şirket kusuru olarak kabul edilmelidir.” şeklindeki iddiasının kabul edilemez olduğu görüşündedir. Bilirkişi Heyetimiz, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın; (a) Kusur oranları ve tarafları bakımından hukuk mahkemesini bağlayıcılığının olmadığı, (b) Bununla birlikte, Ceza Mahkemesinin bir olayın ne yolda meydana geldiğine ilişkin kesin yargısının (maddi olgularının), hukuk hakimini bağladığı, (c) Bu nedenle de, Ceza Mahkemesinde kendisine kusur atfedilen (kusurlu bulunan) kimselerin (Davalı İşveren Kuruluş Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ve onun işyerindeki temsilcileri olan A.S., A., S.S.’nin) Hukuk Mahkemesinde kusursuz olduğunun kabul edilmesinin mümkün olamayacağı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. 1.2. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Trafo Merkezinde bakım onarım, işlem, test ve benzeri işler yapabilmek için bir kimsenin sahip olması gereken mesleki ehliyetin ne olması gerektiği hususu incelenecektir. Kazazede işçi kaza esnasında elindeki 220 Voltluk bir kontrol kalemi ile bir trafodaki orta gerilim barasında gerilim olup olmadığını anlamaya çalışmıştır. Bunun için kendisi; (a) Trafo merkezinin kapı anahtarını bekçiden almış, (b) Kapıyı açarak içeri girmiş, (c) Elindeki 220 Voltluk bir kontrol kalemi ile Trafo Merkezindeki OG baraya temas etmiş, (d) çarpılarak hayatını kaybetmiştir. Olayın yukarıdaki şekilde cereyan ediş tarzından Kazazede İşçinin OG Trafo Merkezinde, yani bir OG tesisinde bakım, onarım, test ve benzeri bir çalışma yapmaya kalkıştığının kabul edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, bir kimsenin İşçinin bir OG Trafo Merkezinde, yani bir OG tesisinde bakım, onarım, test ve benzeri bir çalışma yapabilmesi için sahip olması gereken mesleki ehliyet ve bu ehliyetin sınıfı bellidir. Nitekim; bu belge ve ehliyet sınıfları Şubat 1990’da yayınlanan Elektrik ile İlgili Fen Adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelikte ve de ayrıca, Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliğinin 2. maddesinde belirlenmiştir. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 2 Personelin bir elektrik tesisi içine girebilmesi, orada çalışabilmesi, veya manevra (açma kapama)


yapabilmesi için aşağıda gösterilen iş gruplarından birine daha önceden ayrılmış olması (ehliyet belgesi alması) şarttır. Yukarıdaki kısımda ifade edilen düzenleme doğrultusunda Kazazede İşçinin bir OG trafo merkezinde çalışma yapabilmesi için II. sınıf ehliyetinin olması gerekmektedir. Kazazede İşçinin elektronik teknisyenliği üzerinde bir eğitiminin olduğu söylenmektedir. Kendisinin OG tesisatta çalışmak için sahip olması gereken sınıf ehliyeti mevcut değildir. Ayrıca, kendisinin elektronik teknisyenliği hakkında da dosyada bir belge yoktur. Olsa dahi, Yukarıdaki kısımlarda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, belgenin II. sınıf elektrik mesleki ehliyet yerine kabul edilmesi mümkün değildir. Ayrıca, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 59 maddesinde; “Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 59 Tesislere meslekten olmayan (yani çalışma ehliyeti olmayan) kimselerin girmesine ve özel yardımcı gereçler olmadan bunlara dokunulmasına izin verilmez.” denilmiştir. Özet olarak, Kazazede İşçinin yapmaya kalkıştığı iş için gerekli olan mesleki ehliyet, hak ve yetkisinin olmadığı, kendisinin mesleki uzmanlık gerektiren bir işi yapmaya kalkışmış olduğu, fakat kendisinin sanki bu mesleği sahip olmadığını ispatlarcasına, son derece cahil bir şekilde, hem de eline aldığı 220 Voltluk bir kontrol kalemi ile bir OG tesisinde gerilimi olup olmadığını anlamaya çalıştığı ve bu esnada da elektriğe çarpılarak hayatını kaybetmiş olduğu anlaşılmaktadır. 1.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Davalı İşveren Kuruluş Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ve onun işyerindeki temsilcileri olan A.S., A., S.S.’nin dava konusu iş kazasının meydana gelmesindeki sorumluluk kusur ve katkıları incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz bir işyerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili kural ve yönetmelik hükümlerine aykırı davranan bir çalışanın bu husustaki kusur ve sorumluluğun kendisi ile birlikte onun işverenine ve de daha ağır bir oranda atfedilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. Nitekim, 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 2 ve 3.te; “Her işveren işyerinde çalıştırdığı işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için bu tüzükte belirtilen şartları yerine getirmek, gerekli araçları noksansız olarak bulundurmak, ve gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar.” “İşveren işçilerine yapmakta oldukları işlerinde uymaları gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini öğretmek zorundadır.” denilmiştir. İşverenin dava konusu iş kazasının meydana gelmemesi için burada alması gereken en önemli

tedbir ve önlem, Trafo Merkezine girişlerin kontrol altına alınması ve Kazazede İşçi de dahil olmak üzere, yetkisiz kişilerin buraya girmesinin önlenmesidir. Nitekim, 818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 58’de; “Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur.” denilmiştir. Burada anahtar kelime “muhafazasındaki” dir. Bir başka ifade ile, Davalı İşveren Kuruluş ve onun işyerindeki Yetkilileri dava konusu kazanın meydana geldiği Trafo Merkezinin ve kapısının, kapı anahtarının muhafazasında gösterilmiş olan ihmalkar davranış nedeniyle kusurludurlar. Burada “muhafaza” deyimi, “trafo merkezinin kapı anahtarının kontrol altında tutulması ve girişlerin kontrol altına alınması ve Kazazede İşçi de dahil olmak üzere, tüm yetkisiz kimselerin buraya girmesinin önlenmesi”dir. dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde Davalı İşveren Kuruluş ve onun işyerindeki Yetkililerinin kusur ve sorumluluğu üç yönlüdür; (a) Mesleki ehliyeti olmayan yetkisiz kişilerin sözkonusu Trafo Merkezine girmemeleri gerektiği hususunda eğitilmesi, (b) Sözkonusu Trafo Merkezinin kapı anahtarını muhafaza eden bekçinin bu anahtarı yetkisiz kimselere vermemesi hususunda eğitilmesi, (c) (a) ve (b) maddelerindeki personelin kendilerinden beklenen bu işi sorumluluklarının gerektiği gibi yaptıklarının zaman içinde sürekli olarak denetlenmesi Bilirkişi Heyetimiz, Yukarıdaki kısımlarda ifade edilen tespit ve gerekçeler doğrultusunda, dava konusu kazanın meydana geldiği trafo merkezinin kapı anahtarının muhafazasında gösterilmiş olan ihmalkarlık, yani kusurlu davranış nedeniyle Davalı İşveren Kuruluş ve onun işyerindeki Yetkililerine asli bir oranda kusur atfedilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. 1.4. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Davalı İşveren Kuruluş Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ve onun işyerindeki temsilcileri olan A.S., A., S.S. arasında dava konusu iş kazasının meydana gelmesindeki kusur dağılımı incelenecektir. Davalı İşveren Kuruluş Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’nin işyerindeki yetkilileri olan A.S., A., S.S. dava konusu iş kazasının meydana geldiği işyerinin üst düzey yöneticileridir. Bir kimsenin yönetici durumunda, yani yetkili olduğu bir işyerinde bu yetki ile uygun bir oranda sorumlu olduğunun da kabul edilmesinin gerektiği kuşkusuzdur. Öte yandan, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınması hususunda sorumlu olunan bir hususta yükümlülüklerin ihmal edilmesinin bir kusur olarak kabul edilmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Heyetimiz, bir çalışanın işyerindeki çalışma şekli ve

71 Temmuz

2015


72 Temmuz

2015

davranışlarının; sürekli, dikkatli ve titiz bir şekilde incelenmesi, takip edilmesi yönünde İşveren Kuruluşa yüklenilen sorumluluğun, sadece ona değil, onun İşyerindeki yetkilisi durumunda olan kimselere de müterafıken yüklenmesi gerektiği görüşündedir. Bu hususta en önemli yetki ve sorumluluk ise bu işyerinin yöneticilerindedir. Bilirkişi Heyetimiz işyerindeki OG trafo merkezine, mesleki ehliyeti ve yetkisi olmayan bir kimsenin, yani Kazazede İşçinin kolayca girebilmiş olmasının İşveren Kuruluşa ve onun Yetkililerine kusur atfedilmesini gerektiren bir düzensizlik ve ihmal olduğu görüşündedir. Bilirkişi Heyetimiz bir işyerindeki düzensizliğin ve ihmalin ve kusurların İşveren Yetkilileri; A.S., A., S.S. ve Davalı İşveren Kuruluşa müştereken ve müterafıken kusur atfedilmesini gerektiren hususlar olduğu görüşündedir. Bir kuruluşun yetkilisinin sorumluluğu, çalışanların düzen disiplin, tutum, davranış ve çalışma şeklinin sürekli, dikkatli ve titiz bir şekilde incelenmesini, takip edilmesini, onların bu hususlarda eğitilmesini, gereken zemin, zaman ve şekilde uyarılmasını içerir. Gayet tabiidir ki, bir kuruluşun yetkilisinin tutum ve davranışları ve çalışma prensipleri, iş anlayışı, iş disiplini, insan hayatına verdiği önem, Kuruluşa da aynen yansıyacaktır. Bu nedenle, de dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde kuruluşun Yetkilisinin ve hükmi şahsiyet olarak kuruluşun kendisinin müterafık katkılarının mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bilirkişi Heyetimiz, kazazede işçinin mesleki ehliyeti olmadığı halde bir OG tesisinde çalıştırılmış olmasının, yani çalışmasına göz yumulmuş olmasının, çalışanlara işgüvenliği ile ilgili olarak alınması gereken tedbir ve önlemlerin öğretilmemiş olmasının¸ İşveren Kuruluşa ve onun Yetkililerine kusur atfedilmesi gereken hususlar olduğunu ve bu nedenle de, işverene atfedilmesi gereken kusur oranının kazazede işçiye atfedilmesi gereken kusur oranından çok daha fazla olması gerektiğini düşünmektedir. Eğer, hukuken, davalı bir kuruluş ile o kuruluşun işyerindeki yetkilisi arasında kusur tefrikatı yapılması gerekirse, Heyetimizin bu husustaki görüş ve kanaati, işyerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin sağlanması için alması gereken önlem ve tedbirlerde gösterilen bir ihmal nedeniyle Kuruluşun kendisine, yani Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’ne atfedilmesi gereken kusur oranının, bu ihmale, yani kazanın meydana gelmesine müterafıken katkıda bulunmuş olan kuruluş Yetkilileri olan; A.S., A., S.S.’ye atfedilmesi gereken kusur oranına göre daha yüksek bir oranda olması gerektiği yönündedir.

meydana gelmesine katkıda bulunmuş olduğu bir gerçektir. Kazazede İşçi; (a) Mesleki ehliyeti ve yetkisi olmadığı halde bir orta gerilim Trafo Merkezine girmiş, (b) Bu Trafo Merkezinde barada elektrik olup olmadığını kontrol etmek için 220 volt gerilimde çalışması gereken bir kontrol kalemini kullanmaya teşebbüs etmiştir. Bu iki fiilin ikisi de Kazazede İşçiye ait kusurlardır. Bilirkişi Heyetimiz, Kazazede İşçinin 220 volt gerilime göre hazırlanmış olan bir kontrol kalemini 34500 voltluk dağıtım siteminde elektrik olup olmadığını anlamak için kullanılmak istemesini, büyük bir cahillik ve eğitim eksikliği olarak nitelendirmekte ve bunun Kazazede İşçiye tali oranda, onu bu hususta eğitmekte ihmali görülen işverene asli oranda kusur atfedilmesi gerektiğini düşünmektedir. Burada esas ve asıl olan husus, Kazazede İşçinin Trafo Merkezine girmesinin önlenmesidir. Bu nedenle de, burada asli kusur İşverene ve onun Yetkililerine tali kusur ise, Kazazede İşçiye ait olmalıdır.

1.5. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Kazazede İşçinin dava konusu iş kazasının meydana gelmesindeki kusur, ihmal ve sorumluluğu incelenecektir. Kazazede işçinin dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan bir kazanın

Metin SAĞDIÇOĞLU, İş Güvenliği Uzmanı, Elk. Yük. Mühendisi, Ankara

7. Sonuç Dava konusu kaza, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 11. Maddesi’nin (A) fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre bir iş kazasıdır. Bilirkişi Heyeti olarak, dava dosyası incelenmiş yukarıda detayları ile açıklanan mütalaa doğrultusunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, o Davalı Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’nin % 40, o Davalı Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti Yetkilisi A.S.’nin müştereken ve müterafıken % 10, o Davalı Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti Yetkilisi A.’nın müştereken ve müterafıken % 10, o Davalı Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti Yetkilisi S.S.’nin müştereken ve müterafıken % 10, o Kazazede İşçi D.S.’nin % 30 oranlarında kusurlu olduklarının kabul edilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. Herhangi bir kasıt unsuru bulunmayan kazada, dosyada mevcut bilgilere göre başkaca taraf, kişi ve kuruluşlara kusur atfedilemeyeceği yönünde bir görüş ve kanaate vardığımızı belirten işbu bilirkişi raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, tasviplerinize saygı ile sunulur. 8. Bilirkişi Heyeti (Soyadına göre alfabetik sıra ile) Cengiz GÜZEY, İş Güvenliği Uzmanı, Elektrik Yük. Müh., Em. Öğr. Görevlisi, Gazi Üniversitesi, Ankara

Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, İş Güvenliği Uzmanı, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.


Elektrikgüncesi basından seçilmiş haberler

Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar

KBÜ’de biyogaz üretim çalışmaları

K

arabük Üniversitesi Rektörü (KBÜ) Prof. Dr. Refik Polat, Enerji ve Çevre Teknolojileri Birimi Biyogaz Laboratuvarı’nda bitkisel ve hayvansal atıklar kullanılarak biyogaz üretildiğini bildirdi. Polat, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde kurulan merkezin pilot ölçekli bir enerji dönüşüm tesisi olduğunu söyledi. Tesisin prototip olduğunu ifade eden Polat, “ Türkiye ‘de biyogaz alanında örnek bir laboratuvar kurduk. Biyogaz üzerine tüm çalışmalar

laboratuvarımızda yapılabilmektedir. Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Fakat bunların yan ürünlerinden asla bugüne kadar optimum şekilde faydalanmayı başaramamıştır. Tesisin su ihtiyacı bile yağmur sularının depolanması ile karşılanmaktadır. Bitkisel ve hayvansal atıklardan biyogaz, elektrikve ısı üretimi yapılmaktadır. Yenilenebilir enerjiler, geleceğin enerjisidir. Bizde bunun farkındayız. Çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu. Kaynak: Anadolu Ajansı

73 Temmuz

2015


Nefesini “güneş panelinden” alacak Bursa’da, elektrik aboneliği bulunmayan bir gecekonduda, solunum cihazına bağlı yaşayan 4 yaşındaki Muhammed, “kesintisiz” nefes alabilmek için gerekli olan güneş enerji paneline bir hayırsever sayesinde kavuştu. Yaklaşık 75 bin lira değerindeki güneş panelleri sayesinde Muhammed kesintisiz nefes almaya başladı.

B

ursa’da, elektrik aboneliği bulunmayan bir gecekonduda, solunum cihazına bağlı yaşayan 4 yaşındaki Muhammed, “kesintisiz” nefes alabilmek için gerekli olan güneş enerji paneline kavuştu. İsminin açıklanmasını istemeyen hayırsever iş adamı, Anadolu Ajansının yaptığı haberin ardından aileyle irtibata geçerek evlerine güneş enerji panelini kurdu. İnşaat işçisi baba Gökhan Çelik, yaptığı açıklamada, Muhammed Emir’i daha 20 günlükken göğsündeki hırıltı nedeniyle hastaneye götürdüklerini belirtti. Çelik, Muhammed için hastahane hastahane dolaştıklarını anlatarak, “Bize ‘bronşit başlangıcı’ dediler 4 gün sonra solunum sıkıntısı dolayısıyla yoğun bakıma aldılar. Ondan sonra 6 ay boyunca Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Dörtçelik Çocuk Hastanesi, İstanbul ‘daki bazı hastanelerde Muhammed’e çare olmaya çalıştık ama Muhammed’e solunum yetmezliği tanısı konuldu. Ondan sonra Muhammed yaşam destek ünitesine bağlandı, hastanede 6 ay yattıktan sonra onu eve getirdik. 3,5 senedir Allah’a şükürler olsun Muhammed’e evde eşimle bakıyoruz” diye konuştu.

“Yaşaması için kesintisiz elektrik şarttı” Muhammed’e evde baktıklarını ifade eden Çelik, şöyle devam etti: “Oğlumun yaşaması için kesintisiz elektrik şarttı. Bundan 3 ay önce sosyal medyadan Muhammed’in bir videosunu paylaştım. Daha önce de birçok kurum ve kuruluşa dilekçeyle oğlumun durumuyla ve yaşadığımız elektrik sıkıntısıyla ilgili başvurdum. Muhammed, 4 ayrı cihazla yaşama tutunuyor ve bu cihazlar da elektrikle çalışıyor. Oturduğumuz ev gecekondu. Eve elektrik bağlatmak bir sonuç alamadım. İlgili yerler bize elektrik aboneliğinin kesinlikle verilmeyeceğini bildirdiler. 3 senedir elektrik sıkıntısını çözmek için çalıştım. Seyyar kabloyla elektrik almadığımız komşumuz kalmadı. Çok sıkıntı çektik.”

“Güneş Muhammed için nefes oldu” Çelik, basında çıkan haberlerin ardından duyarlı vatandaşların yardımcı olmak için seferber olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi: “Muhammed’in durumu ve yaşadığımız elektrik sıkıntısıyla ilgili Anadolu Ajansı bir haber yaptı. Bu haberden sonra hayırsever bir firma sahibi bize ulaştı. Muhammed’in yaşama tutunduğu cihazların elektriği için evimize güneş paneli kurdu. Güneş, Muhammed için nefes oldu. Bu hayırsever iş adamının yardımıyla yaklaşık 75 bin lira değerindeki bu güneş panelleri sayesinde Muhammed kesintisiz nefes almaya başladı. Şimdi Muhammed bu panel sayesinde nefes alıyor. Ayrıca evdeki diğer elektrik ihtiyacını da bu panelden karşılıyoruz. Bu panel yaklaşık 75 saat bir enerji depoluyor. 3 gün hiç güneş olmazsa hava bulutlu, kar yağsa bile enerji kesilmiyor. Ayrıca 3 güvenlik sistemi de kuruldu. Muhammet için ayrı, ev için ayrı, güvenlik için de bir sistem ayrı duruyor. Muhammed’in sisteminde bir sorun çıktığında yedekteki sistemler devreye giriyor. Panel evin çatısına kuruldu. Duyarlı hayırsever iş adamına sonsuz teşekkür ederim.” Kaynak: Radikal

Kanalizasyon suyundan elektrik üretilecek

Ş

anlıurfa’nın Siverek ilçesinde kanalizasyon suları elektrik enerjisine dönüştürülecek ilçenin girişine yapılan ve 10 gün önce faaliyete geçen atık su arıtma tesisi, bölgede ve Türkiye’de örnek tesislerden biri. Tesis sorumlusu ve Çevre Mühendisi Yavuz Selim Boyacı, yaptığı açıklamada söz konusu tesisin Avrupa standartlarında olduğunu söyledi. Tesise gelen kanalizasyon suyunun öncelikle ızgara odasında gittiğini ve burada kaba malzemesinden arındırıldıktan sonra yuvarlak havuzlara alındığını aktaran Boyacı, daha sonra suyun içindeki mikropların dibe çökmesi için bekletildiğini ifade etti. Burada bekleyen suyun açık havuzlara alındığını ve biyolojik arıtmanın yapıldığı anlatan Boyacı şunları kaydetti: “Burada bekleyen suyun içindeki mikroplar zamanla aşınıyor ve dibe çöküyor. Burada yoğunlaşan çamur daha sonra büyük yuvarlak depoya alınıyor. Burada yaklaşık 15 gün bekletildikten sonra 38 derece bakteriler ürüyor. Bu bakteriler doğalgaz için kullanılıyor. Buradaki bekleme aşamasında üretilen doğalgaz, jenerasyon ünitesinde yakılarak elektrik enerjisine çevriliyor. Bu enerji hem tesisin elektrik ihtiyacını karşılayacak fazlası ile DEDAŞ’a satılacak. Organik bakteriliden arındırılan su ise dezenfekte edildikten sonra Hacı Hıdır Barajı’na deşarj ediliyor. Ve sulama amaçlı kullanılıyor.” Kaynak: Anadolu Ajansı

74 Temmuz

2015


Rüzgar türbinleri için yerli teknoloji

Sivas’ta çöpten elektrik üretilecek

S

ivas’taki çöp depolama alanında 30 bin nüfuslu bir yerleşim yerinin elektrik enerjisini karşılayacak tesis yapılacak. Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın , kentteki çöp depolama alanında, 30 bin nüfuslu bir yerleşim yerinin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek tesis yapılacağını söyledi. Aydın, çöp depolama alanında devam eden çalışmaları incelemesinin ardından basın mensuplarına açıklama yaptı. Yatırımlarla söz konusu tesislerde depolanan metan gazının elektrik enerjisine dönüştürüleceğini dile getiren Aydın, tesisteki çalışmaların hızlı şekilde sürdürüldüğünü bildirdi. Aydın, “Çöp alanını ıslah ederek yer altına döşediğimiz borularla bu alanda oluşan metan gazlarını topluyoruz, buradan elektrik enerjisi üreteceğiz. Yaklaşık 1,5 ay zarfında çalışmalar tamamlanmış olacak. Tesis, 30 bin nüfuslu bir şehrin elektrik enerjisi potansiyelini karşılayacak” dedi. Buradaki en önemli çalışmanın çöp depolama alanının çevre açısından ıslah edilmesi olduğuna dikkati çeken Aydın, şunları kaydetti: “Buranın daha sonra yeşil bir alana dönüştürülmesi planlanıyor. Bu alanda yine elde ettiğimiz ısılardan tarımla ilgili yatırımlar da yapmak istiyoruz. Eskiden bu alana koku nedeniyle kilometrelerce uzaklıktan yanaşamazdık. Aynı zamanda sürekli yangınlar çıkardı. Çok ciddi bir kirlilik oluşturan bölgenin hem o kirlilikten kurtulması hem de şehir ve ülke ekonomisine çok farklı alanlarda katkı sunacak konuma getirilmesi şehrimiz adına önemli bir kazanç.” Çöpten elektrik üretimini yapacak makinelerin kurulumunun tamamlandığını ifade eden Aydın, hedeflerinin eylül ayı içerisinde çöp depolama tesislerinden elektrik üretmek olduğunu dile getirdi. Aydın, tesiste üretilen elektriğin en çevreci enerji türü olacağını bildirdi. Kaynak: Anadolu Ajansı

İ

zmirli iki üniversite öğrencisi, rüzgar türbinindeki sensörler için yüzde 100 yerli teknoloji geliştirdi Gediz Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, üniversitenin Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Fatma Rüveyda Özceylan ve Elif Göksügür, danışman hocaları Yrd. Doç. Dr. Yavuz Bayam’la, rüzgar türbinindeki sensörler için yüzde 100 yerli teknoloji geliştirdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı kapsamında desteklediği üniversite öğrencileri, mezun olmadan firma kurdu. Fatma Rüveyda Özceylan ve Elif Göksügür, Türkiye ‘nin bu alanda teknoloji ithal ettiğine dikkati çekerek, ilk Türk malı rüzgar sensörünün birkaç yıl içinde kullanıma hazır hale geleceğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Bayam da yeni teknolojinin aynı zamanda rüzgar türbini kurulum maliyetlerini düşüreceğini ifade etti. Açıklamada Bayam’ın şu sözlerine yer verildi: “Rüzgardan elektrik elde edilmesini sağlayan türbinlerde rüzgarın yönünü ve şiddetini sensörler belirliyor. Mevcut santrallerdeki bu sistemler ses dalgalarıyla çalışıyor ve yüksek bedellerle yurt dışından ithal ediliyor. Öğrencilerimizle birlikte geliştirdiğimiz yeni teknoloji ise mevcut sensörlerden tamamen farklı bir yöntemle çalışacak, bu yönüyle bir ilk olacak. Rüzgar sensörlerinin maliyetini aşağıya çekecek milli teknolojinin yenilenebilir enerji yatırımlarına önem veren Avrupa Birliği ülkeleri ile Ortadoğu ‘dan yoğun talep göreceğini tahmin ediyoruz.” Kaynak: Hürriyet

75 Temmuz

2015


Deriner Barajı’ndan rekor

O

rman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen ve Türkiye’nin en yüksek barajı olan Deriner Barajı kendi rekorunu kırdı. Barajı bugüne değin bir aylık dilimde ürettiği en yüksek elektrik üretim miktarını geçip, Haziran’da 298 milyon kilowatt.saat enerji üreterek yeni bir rekora imza attı.

Türkiye’nin en yüksek, Avrupa’nın üçüncü barajı Deriner Barajı ve HES Projesi, Aşağı Çoruh Havzası’nda, Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde inşa edildi. Barajın gövde yüksekliği temelden 249 metre, su depolama hacmi ise 1 milyar 969 milyon metreküp. Deriner Barajı’nın kurulu gücü 670 megawatt. Yıllık enerji üretme kapasitesi 2 milyar 118 milyon kilowatt.saat. Deriner Barajı çift eğrilikli beton kemer baraj tipinde inşa edildi. Gövde yüksekliği 249 metre. Türkiye’nin en yüksek, Avrupa’nın 3. Dünya’nın ise 6. en yüksek barajı olma özelliğine sahip.

“Haziran’da 68 milyon 540 bin TL katkı Sağlandı” Deriner Barajı ve HES Projesi’nin Dünya üzerindeki mühendislik harikaları arasında gösterildiğini belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Bu dev proje 2012’de düzenlenen Mimar Sinan Uluslararası Proje Olimpiyatları Finalleri ve Türk Dünyası Mühendislik, Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı’nda Mühendislik Projeleri Jürisi tarafından ödüle layık görüldü” ifadelerrini kullandı. Çoruh vadisi üzerindeki projelerin elektrik üretimi konusunda verimli bir yıl geçirdiğinin altını çizen Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti “İşletmeye alındığı günden bugüne kadar toplam 2 milyar 540 milyon kilowatt. saat elektrik enerjisi üreten Deriner Barajı’nda ilk defa bir ay içerisinde 298 milyon kilowatt.saat elektrik enerjisi üretilerek ülke ekonomisine Haziran ayında 68 milyon 540 bin TL katkı sağlandı. Kaynak: Anadolu Ajansı

76 Temmuz

2015

Ankara’da atık sulardan elektrik üretiliyor

A

nkara Büyükşehir Belediyesi’nin, Sincan-Tatlar mevkiinde 190 hektarlık alana kurulu olan Ankara Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi’nde kentin atık suyu arıtılırken, işlemler sırasında ortaya çıkan biyogazla da elektrik üretiliyor. Tesislerin enerji ihtiyacının yüzde 85’ini karşılayan uygulama sayesinde yıllık ortalama 8,5 milyon TL değerinde elektrik tasarrufu sağlanıyor. Başkent’te kullanılmış kirli suları, Ankara Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi’nin yanı sıra kentin çevresinde ve ilçelerde bulunan 21 adet arıtma tesisiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın standartlarına uygun şekilde arıtılarak Ankara Çayı’na boşaltılıyor. Atık suların çevreye verebileceği zararları engelleyen arıtma işlemleri, özellikle Sakarya Nehri Havzası için hayati önem taşıyor. Ankara Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi’nde, gerekli tüm analizler kendi laboratuvarlarında yapılıyor. Tesisin su, gaz ve çamur üniteleri tam otomasyon sistemiyle çalışıyor. Tesislerde gerçekleştirilen işlemler sonucunda katı maddeler ve çamurun kolayca susuzlaştırılması sağlanıyor. Özümleyici tankların üst kısmında biriken biyogaz, seramik ve çakıl, filtrelerden geçirilerek temizleniyor ve her biri 4 bin metreküp kapasiteli 2 alçak basınçlı gaz tankına gönderiliyor. Böylece atık sudan üretilen biyogazla, istasyonda kurulu 3 megavat gücündeki 3 jeneratörde enerji elde ediliyor. Tesislerin enerji ihtiyacının yüzde 85’ini karşılayan uygulama sayesinde, yıllık ortalama 8,5 milyon TL değerinde elektrik tasarrufu sağlanıyor. Mevcut jeneratörlerin yanı sıra arıtılmış suyun Ankara Çayı’na verildiği noktada, “Arşimet burgusu” olarak adlandırılan yöntemle, yeni hidroelektrik santral yapımına devam ediliyor. İnşaatı bitme aşamasına gelen 1 megavatlık hidroelektrik santral üretime geçtiğinde, tesisin elektrik ihtiyacının tamamı kendi imkânlarıyla karşılanmış olacak. Kaynak: Enerji Enstitüsü



Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

Greenpeace, Shell’e karşı

Shell, Kuzey Kutbu’ndan petrol çıkarmaya hazırlanıyor ve bu çevrecilerin tepkisini çekmiş durumda. Çünkü Shell’in 2015 petrol çıkarma planlarını uygulaması durumunda, ABD hükümetine göre kaza olma olasılığı yüzde 75. Portland’da Greenpeace eylemcileri 40 saat boyunca köprüden sarkarak ve kano üzerinde yolu keserek buzkıran gemisinin limandan çıkışını engellediler. Bu protestonun sonucundaysa federal yargıçlardan biri Greenpeace’e gemilerin çıkışını engellediği her saat başına 2,500 dolarlık bir ceza kesti. Geçtiğimiz yıllarda da Greenpeace’in benzer bir protestosu sonucunda LEGO, Shell ile olan sponsorluk sözleşmesini iptal etmişti. Kaynak: Forbes

Nükleer anlaşma ABD Kongresi’nde

Amerikan yönetimi, İran’la varılan nükleer anlaşmayı ABD Kongresi’ne gönderdi. Kongre’nin iki kanadında da çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler, anlaşmaya şiddetle karşı çıkıyor. ABD Başkanı Barack Obama ise Kongre’nin anlaşmayı reddetmesi halinde, kararı veto edeceğini söylemişti. Kongre’nin Obama’nın vetosunu aşabilmesi için ise 435 üyeli Temsilciler Meclisi’nin ve 100 üyeli Senato’nun üçte ikisinin kararı gerekiyor. BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin) ve Almanya ile Tahran yönetimi arasında varılan anlaşma ile İran’ın nükleer silah sahibi olmasının önlenmesi amaçlıyor. Anlaşma, İran’ın nükleer programının önemli ölçüde sınırlandırılması karşılığında bu ülkeye yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyor. Kaynak: BBC

“Petrol bir daha 100 doları görmeyecek”

Wall Street Journal’ın haberine göre OPEC yetkilileri, petrol fiyatlarının önümüzdeki on yıl boyunca bir daha asla 100 Dolar seviyelerine çıkmayacağını belirtti. 100 Dolar sınırı OPEC’in son raporunun taslağında, petrol fiyatlarının psikolojik olarak sınır olarak gösterilirken önümüzdeki önemde fiyatların bu sınırın altında kalacağı belirtildi. 12 ülkeden oluşan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrolün en iyi senaryoda varil fiyatının 76 Dolar olacağını söyledi. OPEC raporunda, petrolün varil fiyatının 2015 yılında 40 dolara kadar düşmüş olabileceği tahmininde de bulundu. OPEC’in Viyana’daki sunumunda “100 dolar artık hiçbir senaryoya dahil edilmiyor” denildi. Kaynak: Wall Street

78 Temmuz

2015


Obama’dan “Temiz Enerji Planı”

ABD Başkanı Barack Obama, ülkedeki enerji santrallerinin gaz salımlarını 2030 yılına kadar yüzde 32 azaltmasını öngören “Temiz Enerji Planı”nı açıkladı. Obama iklim değişikliğiyle mücadelede “şimdiye dek attığımız en büyük, en önemli adım” diye tanımladığı yeni enerji planıyla rüzgar, güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verilecek. Dünyadaki en sıcak 15 yıldan 14’ünün bu yüzyılda yaşandığına, bunun sonuncunda şiddetli kuraklık ve yangınların ortaya çıktığına dikkati çeken Obama, ayrıca ülkedeki astım hastalarının sayısının son 30 yılda ikiye katlandığını belirterek, iklim değişikliğinin hali hazırda sağlık sistemine ve ekonomiye zarar verdiğini vurguladı. Obama, ayrıca iklim değişikliğinin en fazla çocukları, yaşlıları, fakirleri ve kalp-akciğer hastalarını etkilediğine işaret ederken, “Bizler iklim değişikliğinin etkilerini hisseden ilk, bu konuda bir şeyler yapabilecek son nesiliz” dedi. Kaynak: BBC

Romanya’dan Lukoil’e Suçlama

Romanya savcıları, Lukoil’in bazı üst düzey yöneticilerine yönelik şirketin kredi ve sermayesini yasadışı kullandıkları iddiasında bulundu. Savcılar, söz konusu yöneticilerin kendi çıkarları olan başka şirketlere fayda sağlamak için Lukoil’in mal ve kredilerini kullandığı suçlaması yaptı. Aynı zamanda Lukoil’in Avrupa’daki banka hesapları ve Romanya’daki iştiraki Petrotel Holding’in 2 milyar Euro’luk banka hesabı donduruldu. Romanya bir süredir yolsuzlukla mücadele çabalarını yoğunlaştırmıştı. Romanyalı savcılar, polis ve müşteri dedektifleri geçtiğimiz yıl da 230 milyon Euro vergi kaçırdığı ve kara para akladığı iddiasıyla soruşturma başlattıkları Lukoil’in Ploiesti şehri yakınındaki rafineri ofislerine baskın düzenlemişti. Rusya`nın ikinci büyük enerji şirketi olan Lukoil’in 1998 yılında Petrotel rafinerisini satın almasını takiben Balkanlar’da yaklaşık 300 petrol istasyonu bulunuyor. Kaynak: Hürriyet

Buşehr’de İki Nükleer Santral İnşa Edilecek

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, ülkenin tek nükleer santraline ev sahipliği yapan Buşehr kentinde iki yeni nükleer santral inşa edileceğini açıkladı. İran devlet televizyonuna konuşan Salihi, Buşehr’de inşa edilecek reaktörlerin yaklaşık 10 milyar dolara mal olacağını belirtti. Salihi, nükleer anlaşmadaki Arak’taki ağır su reaktörünün yeniden tasarlanması konusu ve diğer nükleer projelerle ilgili Çinli yetkililerle görüşmeler yapıldığını ifade ederek, “Nükleer uzmanlarımız ve onların uzmanları hem Çin hem de İran’da birkaç kez bir araya gelerek, görüşmelerde bulundu” ifadelerini kullandı. Salihi, Viyana’da Çin ve ABD’li yetkililerle konuyu detaylıca ele aldıklarını ve Pekin’de İran, Çin ve ABD arasında üçlü görüşmeler yapılması konusunda uzlaşmaya vardıklarını kaydetti. Kaynak: Anadolu Ajansı

79 Mayıs

2015


www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

Karbon Avrupa’da artışta

80 Temmuz

2015

AB emisyon izinleri (EUAs) 2012 yılından bu yana en yüksek düzeye çıktı. Yunanistan ile kurtarma planı üzerine anlaşma sağlanması ardından Avrupa Birliği karbon fiyatı en son 2012 yılında görülen ton başına en yüksek seviyeye yaklaştı. Yükselme trendi ile AB karbon sertifikalarının ve uluslararası ofsetlerin değeri Aralık ayı için ton başına 7.99 Euro olarak belirlendi. Böylece, AB karbon fiyatı ton başına 7.64 Euro direncini kırarak 13 Kasım 2012 tarihindeki 8.01 Euro fiyatlamasından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. AB Emisyon Ticareti Sistemi (EU ETS), sera gazlarının salımını engelleme ve kontrol altına alma amacıyla 12 binden fazla elektrik santrali, fabrika ve hava yolları şirketine gelecek yıl Nisan ayına kadar yıllık salınan her ton karbondioksit için izin alınması zorunluluğu getirerek emisyonlarını sınırladı. Kaynak: Enerji Günlüğü

Çin, Rusya’yı geçiyor

Çin, bu yılın sonunda nükleer enerji kapasitesinde Rusya`yı geride bırakacak. ABD Enerji Bakanlığı Enerji Bilgi İdaresi (EIA) tarafından hazırlanan rapora göre, şu anda 23 GW nükleer enerji kapasitesine sahip olan Çin, bu yılın sonunda nükleer enerji kapasitesi 25,2 GW olan Rusya`yı geride bırakacak. Nükleer enerji hali hazırda Çin`in toplam enerji üretiminin sadece yüzde 2`sini oluşturuyor. Çin hükümeti nükleer enerji kapasitesini 202 yılında 58 GW`ye çıkarmayı hedefliyor. 2030`da ise nükleer enerjinin toplam enerji üretiminde payı yüzde 20`ye çıkarılacak. Kaynak: EIA


Danimarka’da enerji ihtiyacının yüzde 140’ı rüzgar türbinlerinden

Danimarka’da, ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 140’ı rüzgar enerjisinden karşılandı. İhtiyaç fazlası enerjinin yüzde 80’i Almanya ve Norveç ile paylaşılırken, yüzde 20’si İsveç’e aktarıldı. 2014 yılı ile karşılaştırıldığında Danimarka’nın rüzgar türbinleri ülke ihtiyacının yüzde 39’unu karşılarken son gelişmeler yenilenebilir enerji uzmanlarını heyecanlandırdı. Ecofys Enerji Danışmanlığı’ndan Kees van der Leun’un açıklamalarına göre, Danimarka’nın 2020 yılı yenilenebilir enerji planına, belirlenen tarihten önce ulaşılması bekleniyor. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (EWEA) sözcüsü Oliver Joy yaşanan gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, “Bu durumla enerjisini yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan sağlayan bir dünyanın hayal olmadığını görüyoruz. Rüzgar enerjisi ve yenilenebilir kaynaklar, hem karbon salımı problemine çözüm hem de yüksek talep zamanlarında rezerv güvencesi olabilirler” dedi. Kaynak: Enerji Enstitüsü

Japonya, golf sahalarına güneş panelleri kuruyor

Fukuşima’da yaşanan felaketin ardından nükleer enerji konusunda endişelerin arttığı Japonya, alternatif enerji kaynaklarına yöneliyor. Daha çok farklı projelerin açıklandığı Japonya’da bu kez güneş enerjisi öne çıkıyor. Japonya terk edilen golf sahalarına dev güneş panelleri kuruyor. Business Insider’ın haberine göre Japonya, ülkede çok sayıda bulunan terk edilmiş golf sahalarına güneş panelleri kurarak enerji üretiyor. Japonya’da yaklaşık 35 yıl önce golfe ilgi bir anda patlamıştı. Milyonlarca kişinin golf oynaması nedeniyle Japonya’da binlerce golf sahası inşa edildi. Ancak bu spora olan ilginin azalmasıyla birçok sahada kullanılmaz hale geldi. Şimdilerde ise bu sahalar dev güneş panellerine ev sahipliği yapıyor. Golf sahalarına kurulan dev paneller ile 2017 yılında 8 bin 100 hanenin ihtiyacının karşılanacağı belirtiliyor. Kaynak: Business Insider

81 Temmuz

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Dünyanın yağsız çalışan ilk buhar türbini

S

Siemens

iemens yağsız çalışan buhar türbinini tanıttı. Bu teknolojinin merkezinde, birkaç ton ağırlıktaki rotoru manyetik kuvvetleri kullanarak kaldıran yataklar yer alıyor. Teknoloji, güvenlikle ilgili özel önlemlere ihtiyaç duyan endüstrilere için seçenekler sunuyor. Mevcut türbin rotorlarında, yatakların aşırı ısınmasını engellemek için yağ kullanılır. Ancak yüksek sıcaklıklar yataklardan kesintisiz olarak yağ pompalanmasını gerektirir. Siemens, bunu dikkate alarak dünyanın ilk yağsız çalışan buhar türbinini geliştirdi. Bu yeni teknolojinin merkezinde, birkaç ton ağırlığındaki rotoru kaldırmak için manyetik kuvvetler kullanan yataklar bulunuyor. Yataklar için yüzlerce litre yağ ihtiyaç duyan sistemlere kıyasla yağsız çalışan yeni buhar türbini teknolojisi, buhar tedarikini kontrol eden valf aktüatörleri için sadece 3 litre yakıt kullanılıyor. Bu sayede, güvenliğe yönelik özel tedbirler alması gereken endüstrilere cazip bir seçenek sağlanıyor. Bu teknolojiden faydalanabilecek endüstriler arasında örneğin yangın güvenliğiyle ilgili zorlu yönetmeliklere uyması gereken petrol ve gaz endüstrisinin yanı sıra koruma alanlarının yakınında bulunan ve özel çevre koruma kriterlerini karşılaması gereken tesisler de bulunuyor. Manyetik yataklara sahip buhar türbini 10 MW’lık prototipi şu anda Berlin’in güneyindeki Almanya-Polonya sınırında bulunan Vattenfall’e ait Jänschwalde Kömür Yakıtlı Enerji Santrali’nde test ediliyor. Yağsız çalışan bir buhar türbininin en büyük avantajı, makine sistemi bir jeneratör veya kompresör tarafından çalıştırıldığında da manyetik yatakları kullanmasıdır. Yeni teknoloji, bir yağ yönetimi sistemi gerektirmediği için yağ tankları, borular, pompalar, tasfiye sistemlerinin yanı sıra yangın ve çevresel zarara yönelik güvenlik tedbirlerine ilişkin ihtiyaçları ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda rotorun yataklarla temas etmemesi nedeniyle sürtünme kuvveti neredeyse sıfırlandığı için verimliliği de artıyor. Türbinin tasarımına bağlı olarak yüzde 1’e varan oranlarda verimlilik artışı sağlanabiliyor.

Patentli Hava Soğutma Sistemi

Kontrollü elektromıknatıslar üzerinden güç üreten

82 Temmuz

2015

aktif manyetik yataklar, şu anda kompresör ve elektrik motorları gibi makinelerde kullanılıyor. Ancak türbinden çıkan ve çoğunlukla 500 dereceyi aşan yüksek sıcaklıklar nedeniyle bu teknoloji bugüne kadar buhar türbinlerinde kullanılmıyordu. Siemens mühendisleri, patenti yeni alınan özel bir soğutma sistemiyle bu sorunun üstesinden geliyor. Bununla birlikte, kompakt bir hidrolik sistemin kullanılmasıyla valf aktüatörleri için gereken yağ miktarı da azaltılıyor. Aktif manyetik yataklarda rotorun pozisyonu sensörler tarafından belirleniyor ve manyetik alanı düzenleyen bir yüksek performans sistemi tarafından kontrol ediliyor. Burada ise SIMOTIC sistemi, rotor üzerinde etki eden proses güçleri ve ağırlıkları kompanse ediyor. Aktif manyetik yataklar, bu teknoloji sayesinde rotorları online izleme imkanı da sunuyor. Siemens, Jänschwalde Elektrik Santrali’nin güneyinde bulunan Zittau/Görlitz Üniversitesi’yle gerçekleştirdiği işbirliğiyle manyetik yatak sistemini, SST -600 model endüstriyel türbininde uyguladı. Bu yatakları geliştirmek ve iyileştirmek için üniversite içinde bir test bölümü kuruldu. Prototip, Elektrik Santrali de su besleme pompaları için on iki tahrik türbininden biri olarak faaliyet gösteriyor. Diğer türbinler ise aynı tipte ancak farklı olarak konvansiyonel yağ-yağlamalı yataklarla donatılıyor. Yaklaşık 10 MW’lık üretim gücüne sahip türbinlerin her biri 5.700 rpm hızla çalışmaktalar. Genel olarak manyetik yatak teknolojisi 10 tona kadar rotor ağırlıklarına karşılık gelen, 45 kW’tan 40 MW’a kadar enerji üretimine sahip Siemens buhar türbinlerinde kullanılabiliyor.


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Fotovoltaik Sistemlerde Meydana Gelen Parçalı Gölgelenme Durumu Analizi Murat Ünlü, Sabri Çamur, Ersoy Beşer, Birol Arifoğlu - Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü

Özet - Fotovoltaik (FV) paneller doğrusal olmayan karakteristiğe sahiptir. Doğrudan yüke, şebekeye veya akü grubuna bağlı FV sistemlerde, FV panellerin maksimum güç noktasında (MGN) çalışmadığı görülmüştür. Bu nedenle; FV panellerden maksimum gücü elde edebilmek için Maksimum Güç Noktası İzleyicisi (MGNİ) kullanmak gereklidir. Parçalı gölgelenme durumu (PGD) meydana geldiğinde FV panellerin doğrusal olmayan karakteristiği daha da karmaşık hale gelmektedir. Bu durumda, FV güç-gerilim (P-V) eğrisinde birden çok MGN oluşmaktadır. Bu noktalardan sadece bir tanesi genel MGN diğeri ya da diğerleri yerel MGN’dir. Bu çalışmada, Matlab/Simulink ortamında, parçalı gölgelenmenin farklı durumları ve by-pass diyotlarının bağlı olduğu ve olmadığı durumlarda FV panellerin çıkış karakteristiğinin nasıl değiştiğinin analizleri yapılmıştır. Bu analizlerden elde edilen sonuçlar, PGD meydana geldiğinde sistemi genel MGN’de çalıştırması için tasarlanacak olan MGNİ devresi ve algoritması için göz önünde bulundurulmalıdır.

E

lektrik enerjisi üretimi için geleneksel enerji kaynakları hidroelektrik, fosil yakıtlar ve nükleer enerjidir. Dünya çapında sera gazları salımının artması ve fosil yakıtların hızla tükenmesi yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi artırmıştır. Fotovoltaik (FV) sistemlerden elektrik enerjisi üretimi, yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli bir yere sahiptir. Bunun başlıca nedenleri; Bu sistemlerin temiz, düşük bakım maliyeti, gürültüsüz ve modüler yapısı ile birkaç W’tan MW değerlerine kadar kolaylıkla tasarlanıp uygulanabilir olmasıdır. Fotovoltaik sistemlerin kurulum maliyetleri yüksektir. Yüksek maliyetler göz önüne alındığında, bu sistemler ister şebekeye doğrudan bağlı ister şebekeden bağımsız olsun, maksimum verimde kullanılmalıdır. FV sistemlerinin çıkış güç eğrisinde parçalı gölgelenme durumları (PGD) hariç tek bir maksimum nokta oluşmaktadır. Doğrudan yüke, şebekeye veya akü grubuna bağlı sistemlerde, FV panellerin maksimum güç noktasında çalışmadığı görülmüştür. FV’den maksimum gücü elde edebilmek için Maksimum Güç Noktası İzleyicisi (MGNİ, MPPT-Maximum Power Point Tracker) kullanmak gerekmektedir [1]. Literatürde yer alan çoğu MGNİ yöntemleri, FV panellere homojen ışınım geldiği durumlarda

verimli çalışmaktadır. Fakat bu yöntemler PGD meydana geldiğinde yerel maksimum güç noktasına takıldıklarından dolayı, FV panellerden maksimum verim elde edilememektedir. Bu yüzden FV sistemlerde kullanılacak olan MGNİ parçalı gölgelenme durumlarında da sistemden maksimum güç çekebilme işlevini yerine getirmelidir. Bu durumlar için önerilen MGNİ yöntemler son yıllarda giderek artmaktadır. Burada kullanılacak olan MGNİ için öncelikle parçalı gölgelenme durumunun nasıl oluştuğu ve sistemin çıkış karakteristiğinin nasıl etkilendiğinin analiz edilmesi gerekmektedir.

Parçalı Gölgelenme Durumu (PGD)

Fotovoltaik paneller seri bağlı FV hücrelerden oluşmaktadır. Bu panellerin imalatında kullanılan seri bağlı hücre sayısı panellerin çıkış gerilimini belirlemektedir. FV sistemlerde de istenilen gerilim seviyesine ulaşmak için panellerin seri bağlanmaları gerekmektedir. FV sistemler veya paneller her zaman homojen ışınıma maruz kalmazlar. Bu durum parçalı gölgelenme durumu olarak adlandırılmaktadır ve daha çok seri bağlı hücreler veya paneller için önemli bir sorun olmaktadır. Parçalı gölgelenme herhangi bir panele ya da hücreye bulut, ağaç, baca, bina veya başka bir panelin vs. gölgelendirmesi sebebiyle oluşabilmektedir [2].


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Şekil 1: Parçalı gölgelenme durumları için örnekler PGD meydana geldiğinde FV sistemde istenmeyen durumlar oluşur; • •

Gölge miktarı küçük bile olsa FV sistemin çıkış gücü büyük oranda azalır. Gölgede kalan FV hücreler negatif gerilim bölgesinde çalışmaktadır. Bu durum ise Şekil 2’ de verilen FV eşdeğer devreden de anlaşılacağı üzere, FV hücre direnç yükü gibi davranmakta ve üzerinde büyük miktarda güç harcamaktadır. Bu yüzden FV panellere fiziksel olarak zarar veren sıcak noktalar (hot-spot) oluşmaktadır. Çoğu durumda bazı FV hücre gruplarına/FV panellere by-pass (paralel) diyot konmaktadır. Bu sebepten bazı hücreler/paneller devre dışı kalmaktadır.

Şekil 2’ de tüm hücrelerin homojen ışınıma maruz kaldığı ve bir hücresi gölgelenmiş bir panelin çıkış karakteristiğinin nasıl değiştiği özetlenmektedir. Şekil 2.a’ da homojen ışınım altındaki panel için çıkış gerilim Vpv iken, tek hücresi tamamen gölgelenmiş panelin çıkış gerilimi (Vpv2) Denklem (1)’deki gibi hesaplanmaktadır. (1) Burada, gölgelenmiş olan hücreye ait eşdeğer devrede akım kaynağı sıfır olacağından açık devre gibi davranacaktır. Bu yüzden ana devreden geçen panel akımı paralel direnç Rp üzerinden akmak zorundadır [3]. Bu direnç büyük değere sahip olduğundan

84 Temmuz

2015

gölgelenmiş panelin çıkış gerilimi aşırı derecede düşmektedir. Yani panelin tek bir hücresinde ya da FV sistemin tek bir panelinde meydana gelen gölgelenme durumu çıkış karakteristiğini önemli ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir. PGD, sadece FV sistemin çıkış gerilim ve gücünün azalmasına neden olmaz, aynı zamanda sıcak nokta (hot-spot) oluşumundan dolayı fiziksel olarak zarar verir. Böyle bir durumda hücreler aşırı ısıdan kaynaklı kalıcı olarak zarar görebilmektedir. Bu olumsuz durumun etkisini azaltmak amacıyla bypass (köprüleme) diyotları kullanılmaktadır. Bu diyotlar homojen ışınım altında aktif değil iken, gölge etkisi durumunda aktif hale gelir.

Şekil 2: (a) Homojen ışınım altındaki ve (b) Tek hücresi gölgeli olan panel eşdeğer devresi


2.1. By-pass (Köprüleme) ve Blokaj Diyodu Fotovoltaik sistemde herhangi bir panelde arıza olması veya çoğunlukla gölge meydana gelmesi durumlarında sistemdeki diğer panellerin olumsuz yönde etkilenmemeleri için by-pass diyotları her bir panele Şekil 3.a’da gösterildiği gibi paralel olarak bağlanmaktadırlar. Böylece FV ana akımı gölgeli panelin etrafından dolaşarak akmaktadır. Bu durum panellerin seri bağlı durumları için geçerlidir. Bypass diyotları, FV sistemin sadece performansını artırmakla kalmayıp, aynı zamanda hücrelerin fiziksel eşdeğerindeki paralel dirençten akım geçmesinden dolayı oluşacak sıcak noktaların oluşmasını engeller.

Parçalı gölgelenme meydana geldiğinde; 1 tane genel (global) ve 1 yada daha fazla yerel (local) MGN oluşmaktadır. Burada amaç kullanılacak olan MGNİ’nin yerel noktalara takılmadan genel MGN’ye ulaşabilmesi olmaktadır. Bu sebeple öncelikli olarak, parçalı gölgelenme durumlarının iyi analiz edilmesi ve MGN’nin farklı durumlar için nasıl değişiklik gösterdiğinin bilinmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili yapılan literatür çalışmaları, parçalı gölgelenme durumunu simülasyon veya deneysel olarak incelememişlerdir. Bu çalışmalarda; FV hücre/ panellerin üzerine meydana gelen gölgenin yüzey ve ışınım olarak oranının, gölgeli hücre sayısının çıkış karakteristiğine etkisi incelenmiştir. Ayrıca by-pass diyotların bağlı olduğu ve olmadığı, bypass diyotların farklı bağlantı kombinasyonları ile farklı hücrelerde gölge olması durumları birlikte incelenerek bu durumların FV panel/dizi çıkış I-V ve P-V karakteristiklerine nasıl yansıdığı analiz edilmiştir [4-9].

PGD’nin FV çıkış I-V ve P-V karakteristiğine etkisi

Şekil 4: Altı adet seri bağlı panelden oluşan FV sistemi

Verimleri halen çok düşük olan FV panellerinden en iyi şekilde faydalanmak için FV sistemler maksimum güç noktasında çalıştırılması gerekmektedir. Bunun için kullanılacak olan MGNİ devresinin FV sistemde meydana gelen parçalı gölgelenme durumlarında da MGN’de çalışması arzu edilen durumdur. Bunu sağlamak için öncelikle parçalı gölgelenme durumlarının iyi analiz edilmesi gerekmektedir. FV sistemlerinin çıkış güç eğrisinde parçalı gölgelenme durumları hariç tek bir maksimum nokta oluşmaktadır.

Isc

Isc

+

Vm=17.3V Im=4.63A

T T

Temperature1

PV Module SHARP 80W Voc=21.6V,Isc=5.15A

i

I

-

To Workspace2

ipv

-

+ -

S

Insolation2

Isc

Isc

T

PV Module SHARP 80W Voc=21.6V,Isc=5.15A

Product

-

+

Temperature2

PV To Workspace P

Vm=17.3V Im=4.63A

T

v

Vpv

+

C_V_Source

To Workspace1

V To Workspace3

s

Parçalı Gölgelenme Durumunun (PGD) Farklı parametreler için Analizi

+

S

Insolation1

-

Şekil 3: (a) Seri bağlı paneller ve By-pass diyotları b) Paralel bağlı paneller ve Blokaj diyotları Birden fazla FV dizinin/panelin paralel bağlanması durumunda arızalı veya gölgeli çalışan dizin/panel geri kalan diğer dizinlerden/panellerden akım çeker. Bu akımın FV dizin üzerinde oluşturacağı olumsuz etkiyi ortadan kaldırmak için Şekil 3.b’de gösterildiği gibi her bir dizine blokaj diyotları konmaktadır. Buradaki blokaj diyotları aynı zamanda aküden gelebilecek ters akımı engelleme görevi yapar.

Bu bölümde parçalı gölgelenmenin birçok farklı durumları için analizler yapılmış güneş panellerinin gerilime bağlı olarak akım (I-V) ve güç (P-V) eğrileri elde edilmiştir. Elde edilen bu eğrilerle, MGNİ devresinin kullanılacağı Şekil 4’te verilen sistemde parçalı gölgelenme etkisinin her farklı durumu için maksimum güç noktasının nasıl değiştiği gözlemlenmiştir.

S

Insolation3

Isc

Isc

+

Vm=17.3V Im=4.63A

T T

Temperature3

PV Module SHARP 80W Voc=21.6V,Isc=5.15A

-

Vpvin

S

Insolation4

Isc

Isc

+

Vm=17.3V Im=4.63A

T T

Temperature4

PV Module SHARP 80W Voc=21.6V,Isc=5.15A

-

S Isc

Insolation5

Isc

+

Vm=17.3V Im=4.63A

T T

Temperature5

PV Module SHARP 80W Voc=21.6V,Isc=5.15A

-

S

Insolation6

Isc

Isc

T

Temperature6

+

Vm=17.3V Im=4.63A

T

PV Module SHARP 80W Voc=21.6V,Isc=5.15A

-

85 Temmuz

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Şekil 5: FV sistemin homojen ışınım altında farklı ışınım seviyelerinde I-V ve P-V değişimi

Şekil 6: Gölgeye maruz kalan panel sayısının FV sistemin I-V ve P-V değişimine olan etkisi

Şekil 7: Bypass diyotu yok iken, gölgeye maruz kalan panel sayısının FV dizin I-V ve P-V değişimine olan etkisi

Şekil 8: Bir panel gölgeye maruz kaldığında, bu panel üzerindeki gölge oranının değişiminin FV dizin I-V ve P-V değişimine olan etkisi Bu analizleri gerçekleştirmek için açık devre gerilimi (Voc) 21.6 V, Kısa Devre Akımı (Isc) 5.15 A, Maksimum Güçte Çalışma Gerilimi (Vmp) 17.3 V, Maksimum Güçte Çalışma Akımı (Imp) 4.63 A olan 80 Watt’lık bir FV panelinin katalog bilgileri referans alınarak Matlab/Simulink ortamında oluşturulan FV

86 Temmuz

2015

panelin devre temelli modelinden faydalanılmıştır. Elde edilen panel modelinin Şekil 4’de gösterildiği gibi altı tanesinin seri bağlanmasıyla FV dizin oluşturulmuştur. Daha sonra FV dizinde paneller üzerindeki gölgenin ışınım olarak oranı, gölgeli panel sayısı, panellerin farklı ışınıma maruz kaldığı, ışınımın homojen olarak değiştiği, by-pass paralel diyotların bağlı olduğu ve olmadığı durumlarda FV dizinin P-V ve I-V çıkış eğrileri elde edilmiştir. Şekil 5’te FV dizinin homojen ışınım altında I-V ve P-V değişimleri verilmiştir. Burada görüldüğü üzere her farklı ışınımda sadece bir tane MGN oluşmaktadır. Şekil 6’da gölgelenmiş olan panel sayıları artırılarak I-V ve P-V değişimleri elde edilmiş ve MGN’lerin değişimi görülmektedir. Şekil 6’daki sonuçların FV dizinde bağlı olan bypass diyotlarının kaldırıldığı durum için yapılmış analiz sonuçları Şekil 7’de gösterilmektedir. Şekil 8’de by-pass diyotları bağlı iken, FV dizinde sadece bir panelin farklı gölgelenme oranları ile gölgelendiği veya farklı ışınıma maruz kaldığı durum için I-V ve P-V değişimleri elde edilmiştir. Burada diğer paneller maksimum ve sabit ışınım altındayken, gölgeli panelin ışınım oranı değiştirilerek FV dizinin MGN’sinin nasıl değiştiği gözlemlenmiştir. Şekil 9’da FV dizinde 3 panel maksimum ışınım altında iken, diğer üç panel farklı gölgelenme oranlarına maruz kaldığı durumdaki FV dizinin I-V ve P-V değişimlerini göstermektedir. Buradan görüleceği üzere, FV dizindeki panellerin gölgelenme oranlarının farklı olması yerel MGN’lerin sayısını artırmaktadır. Örnek olarak Şekil 5’deki FV dizinin P-V değişimi incelendiğinde; panellerin MGN’de çalışması için, ışınımın en üst seviyesinde (1000 W/m2), FV sistem geriliminin (Vpv = Vmp) 103.8 V ve akımının (Ipv = Imp) 4.63 A olması gerekmektedir. Bu durumda FV dizinden çekilecek güç maksimum olmakta ve şekilden anlaşılacağı üzere sistemden çekilecek gücün (Ppv) 480 W olması gerekmektedir. Sistem parçalı gölgelenmeye maruz kaldığında ise Şekil 10’daki gibi bir I-V ve P-V değişimi elde edilebilmektedir. Bu örnek durum analiz edilirse, FV dizinin MGN’de çalışması için FV dizinin çıkış geriliminin ve akımının sırasıyla, Vpv = 87.9 ve Ipv = 3.22 A olması gerekmektedir. Bu sayede sistemden elde edilecek güç 283 W olacaktır, aksi halde sistem yerel maksimum noktalardan birinde çalışırsa sistemden daha az miktarda güç (225W, 260W veya 195W) elde edilecektir. Dolayısıyla FV paneller maksimum verimde kullanılmış olmayacaktır.


Şekil 9: FV dizinde üç panel farklı gölgelenme oranı ile gölgelendiğinde, I-V ve P-V değişimi.

5. Sonuçlar

FV sistemde parçalı gölgelenme ne kadar farklı oranlarda ve farklı panellerde meydana gelirse Şekil 10’da görüldüğü gibi MGN sayısı artmaktadır. Bu güç noktalarından sadece bir tanesi genel MGN diğerleri yerel MGN olmaktadır. Çok sayıda MGN’nin oluşmasının nedeni panellere paralel bağlı olan by-pass diyotlarıdır. Aksi halde FV sistem çıkışında tek bir MGN olur ve bu noktayı gölgeli panel belirler. Bu yüzden FV dizinde tek bir panel gölgelense bile FV sistemin çıkışından alınacak güç aşırı düşük olur. PGD meydana geldiğinde FV sistemin karakteristiği daha karmaşık hale geldiğinden geleneksel MGNİ’ler maksimum güç izlemede verimli olarak çalışmazlar. Bu yüzden bu tür durumlar için farklı MGNİ yöntemleri geliştirmek gerekmektedir. Bu analizlerden elde edilen sonuçlar, PGD meydana geldiğinde sistemi genel MGN’de çalıştırması için tasarlanacak olan MGNİ devresi ve algoritması için göz önünde bulundurulmalıdır. Kaynaklar Ünlü M., Çamur S., Arifoğlu B., Fotovoltaik Enerji Dönüşüm Sistemlerinde Parçalı Gölgelenme Durum Analizi, 4.Enerji Verimliliği ve Kalitesi Sempozyumu (EVK2011), Kocaeli, Türkiye, 12-13 Mayıs 2011. Ünlü M., Çamur S., Arifoğlu B., “A New Maksimum Power Point Tracking Method for PV Systems under Partially Shaded Conditions”, IEEE 4th International Conference on Power Engineering, Energy and Electrical Drives, 1346–1351, 13-17 May 2013. Tanrıöven M. ,“Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri- Ders Notları”, YTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü. Kawamura, H., Naka, K., Yonekura, N., Yamanaka, S., Kawamura, H., Ohno, H. and Naito, K., “Simulation of I-V characteristics of a PV module with shaded PV cells”, Solar Energy Materials & Solar Cells, Vol. 75, 613–621, (2003). M. C. Alonso-Garcia, J..M. Ruiz and F. Chenlo, “Experimental study of mismatch and shading effects in the I-V characteristic of a photovoltaic module,” Solar Energy Materials & Solar Cells, Vol. 90, 329–340, 2006. M. C. Alonso-Garcia, J. M. Ruiz and W. Herrmann, “Computer simulation of shading effects in photovoltaic arrays,” Renewable Energy, Vol. 31, No. 12, 1986-1993, 2006. Yaw-Juen Wang, and Po-Chun Hsu, “Analysis of Partially Shaded PV Modules Using Piecewise Linear Parallel Branches Model”, World Academy of Science, Engineering and Technology, Vol. 60, 783-789, 2009. Ramaprabha, R., Mathur, B., L., “Impact of Partial Shading on Solar PV Module Containing Series Connected Cells”, International Journal of Recent Trends in Engineering, Vol. 2,no. 7, 56-60, (2009). Patel, H. and Agarwal, V., “MATLAB-Based Modeling to Study the Effects of Partial Shading on PV Array Characteristics” IEEE Trans. Energy Convers., vol. 23, no. 1, 184–190, Mart, (2008).


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Parafudurlarda Teknik Değer Karmaşası

İ

OBO BETTERMANN

ç yıldırımlık sistemleri konusundaki bilinçlenmenin artmasıyla birlikte sektördeki pazar payının arttığı düşüncesi farklı arayışları da gündeme taşımıştır. Dolayısıyla bu konudaki alternatiflerin giderek arttığı bir süreçle karşı karşıya olunması kaçınılmaz. Bir ürün grubunda benzer segmentlerde ürünlerin artmasının ya da segmentasyon tanımlarının doğru yapılması koşuluyla farklı alternatiflerin sayısal olarak artmasının bir sakıncası olduğunu söylemek olanak dışı... Ancak kavram karmaşasına yol açan durumların bu artışla paralellik içermesi konuyu can sıkıcı hale getirebiliyor. Özellikle B sınıfı (10/350) ürünler konusunda piyasada ve pek çok teknik şartnamede belirtilen kavramların teknik karşılığının bulunmayışı zaman zaman sıkıntılar yaratmaya başlamıştır. Etiket değerlerinde belirtilen teknik verilerle genel söyleyişe eklenen teknik veriler arasında bir paralellik bulunmayışı müşteri açısından önemli bir handikap. Şimdi bunun ne gibi sakıncaları olabileceğine kısaca göz atalım: 1. Normal koşullar altına parafudurlarda kA değeri her bir hat için ayrı ayrı verilmektedir. Örneğin bir üründe 100 kA gibi bir tanımlama ve talep ortaya çıktığında bunun karşılığını bulmak oldukça zordur. Çünkü bir üründe In(nominal darbe akım değeri), Imax(maksimum darbe akım değeri) It(toplam akım değeri) gibi farklı birimler bulunmaktadır. Tüm teknik şartnamelerin Nominal akım değerini baz alarak yazıldığı kabul

88 Temmuz

2015

edilmelidir. Çünkü B sınıfı ürünlerde Imax gibi bir değer bulunmamaktadır. Dolayısıyla faz başına In seviyesine bakılması tüm yanılgıların önüne geçmeye yardımcı olabilir. 2. Up değerinden hiç söz edilmemesi büyük bir sıkıntıdır. Çünkü asıl parafudurun işlevini görebileceğimiz nokta burasıdır. Yani ortaya çıkan yıldırım geriliminin indirgendiği seviyeyi buradan anlayabiliyoruz. Tüm bu teknik verilerden uzak bir şekilde aynı talebe farklı ürünler önerilmesi kullanıcı açısından da dikkat edilmesi gereken bir husus olarak gündemdeki yerini almaktadır. Çünkü özellikle bugünlerde B+C dediğimiz seviyede 100 kA talepleri sırasında birbirinden farklı teknik verilerle satış yapılmaya çalışılması gibi bir durum söz konusu olabilmektedir. B+C bir üründe teknik değer üzerinden talep yapıldığında sözü edilen ürün B sınıfının teknik değeridir. Örneğin 100 kA bir B+C sınıfı parafudr istendiğinde size B sınıfının nört değeri In olarak en az 100 kA olan bir ürün önerilmek zorundadır. Oysa Imax değeri 100 kA olarak belirtilen bir ürün önerildiğinde sözü edilen ürünün B sınıfına ait bir değer olma ihtimali söz konusu değildir. Satına alınan parafudurun ihtiyaca cevap verip veremeyeceğini ve parafudurlar arasında bir kıyaslama yaparken aynı sınıfın In seviyesine bakılması oldukça önemli. Aksi takdirde uygun fiyata aldığını düşündüğü ürüne gereğinden çok daha fazla bedel ödemenin yanında kandırılması da kaçınılmaz olabilir.


Özel Bölüm Trafo

AG-OG ŞALT

KABLO

ALSTOM

ELİMSAN

HES KABLO

EMEK ELEKTRİK

GÜRAL ELEKTRİK

BORSAN

KABLOTEL

FEDERAL ELEKTRİK

LAPP KABLO

EKO SİNERJİ

EATON ELEKTRİK

2M KABLO

CARGILL

LOVATO

OTES TRAFO

VİKO

PHOENIX CONTACT

ENPAY

FAM ENERJİ

VERA ELEKTROMEKANİK

DV POWER

EMTEL

ULUSOY ELEKTRİK

ENTES

SCHNEIDER

TEKON ENERJİ

SCHNEIDER

MAKEL

SEDASAN

ABB

GERSAN

BEST

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

AYDINLATMA

89 Temmuz

2015


TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

ALSTOM GrId Enerji End. A.Ş.

“Alstom, transformatör alanında yıllardır ihracat şampiyonu” Fabrikamız Alstom’un özel transformatörler konusunda yetkinlik merkezi. Burada sadece ürün üretmiyoruz aynı zamanda teknoloji de üretiyoruz. Burada geliştirilen teknolojiler firmamızın dünya genelinde bulunan fabrikalarında kullanılıyor.

Hakan Karadoğan Güç Transformatörleri Ünitesi Genel Müdürü

Tesislerinizin özelliklerini açıklar mısınız? 1966 yılında kurulan Gebze tesisimiz, güç transformatörü alanında dünyanın en büyük ve en modern üretim tesislerinden biri. 90.000 metrekare açık alan üzerinde yaklaşık 50.000 metrekare kapalı alana sahip tesisimizde yaklaşık 900 çalışanımız bulunuyor. Sahamızda toplam 3 fabrika bulunmakta. Birincisi güç trafoları

90 Temmuz

2015

üreten ana fabrikamız; ikincisi bu fabrikaya kazan ve mekanik komponent üreten fabrika; üçüncüsü de tamir fabrikamız. 24 saat, 3 vardiya şeklinde üretime kesintisiz devam ediyoruz. Ayrıca yeni yatırımlarla da büyümeyi sürdürüyoruz. Bu yıl içinde üçüncü test laboratuvarımızı tamamladık. Bu yatırım bizim için çok önemliydi. Çünkü tesisin kapasite olarak büyümesinin önündeki en önemli darboğaz test laboratuvarı.


Hakan Karadoğan // Güç Transformatörleri Ünitesi Genel Müdürü

Ürettiğimiz tüm trafolar teste tabi tutuluyor ve buna göre müşterilere sevk ediliyor. Bu testler müşteri nezdinde, standartlarda ve şartnamelerde belirtildiği şekilde gerçekleştiriliyor. Hatta çoğu test olası arıza koşullarına göre yapılıyor. Bu sebeple test prosesi bizim üretimimiz açımızdan çok önemli. Aktif olarak kullandığımız iki adet test laboratuvarımız vardı, üçüncü laboratuvarımızın tam kapasite devreye girmesiyle birlikte hem üretim kapasitemiz hem de üretebileceğimiz trafo gücü ve gerilimi arttı. Bu laboratuvar hem boyut hem de test kabiliyeti olarak Türkiye ve çevresindeki en büyük laboratuvar. Türkiye şebekesinde maksimum gerilim 380 kV olmasına rağmen, laboratuvarda kullanacağımız özel ekipmanlarla 800 kV’a kadar trafoları burada test edebiliyoruz. Ürettiğiniz (tamir ve bakımını yaptığınız) trafo tip ve karakteristikleri hakkında bilgi verir misiniz? Biz Gebze tesislerimizde, hem güç hem de gerilim olarak çok geniş bir bantta, orta ve büyük güçte, güç transformatörleri üretiyoruz. Şu anda 500 kV’a kadar olan üst sınırı yeni laboratuvar yatırımımız ile birlikte 800 kV’a çıkarabileceğiz. Şebeke transformatörleri, generatör transformatörleri, endüstriyel tesisleri besleyen transformatörler, oto transformatörler, şönt reaktörler üretim programımızda yer alıyor. Bunların yanında özel transformatörler de üretiyoruz. Fabrikamız Alstom’un özel transformatörler konusunda yetkinlik

Alstom uluslararası bir organizasyon olduğu için ürünlerimizi sattığımız her ülkede veya yakınlarında bir Alstom servisi mutlaka bulunuyor. merkezi. Burada sadece ürün üretmiyoruz aynı zamanda teknoloji de üretiyoruz. Burada geliştirilen teknolojiler firmamızın dünya genelinde bulunan fabrikalarında kullanılıyor. Bu özel transformatörlere yakından bakacak olursak, demirçelik endüstrisinde kullanılan ark ocağı fırın transformatörleri, metal endüstrisinde kullanılan akım doğrultucu transformatörler, raylı sistemleri besleyen transformatörleri görebiliriz. Gebze tesislerimiz, özel trafolar konusunda hem Alstom’un hem de Türkiye’nin en yetkin ve en büyük fabrikası olma özelliğine sahip. Üretimin yanısıra ayrıca tüm bu trafoları dizayn edebilecek

mühendislik gruplarına da sahibiz. Yaklaşık 60 kişinin çalıştığı bir mühendislik bölümümüz var. Bu gruptan ayrı olarak yine bu sahada Ar-Ge çalışmaları yapmaktayız. Hem özel hem de diğer ürün gruplarıyla ilgili Ar-Ge çalışmaları, konusunda yetkin personeller tarafından sürdürülmekte. Servis konusunda da iddialıyız. Alstom uluslararası bir organizasyon olduğu için ürünlerimizi sattığımız her ülkede veya yakınlarında bir Alstom servisi mutlaka bulunuyor. Arıza ve servis ihtiyacı olduğunda hızla bu servislerimizi ilgili noktalara yönlendirebiliyoruz. Yerinde çözülebilecek türden sorunlar uzman ekiplerimiz tarafından müşterimizin tesislerinde halledilebiliyor. Daha komplike bir sorun varsa bizim fabrika servisimiz de var ve onlar devreye girebiliyor.Dünyanın en büyük trafo tamir fabrikalarından birisi bizim Gebze sahamızda bulunuyor. Çok büyük güçlere kadar trafoların tamirini gerçekleştirebiliyoruz. Atölyemizin kendine ait fırınları, yüksek kapasiteli vinçleri, test

91 Temmuz

2015


ekipmanları, laboratuvarları var. Sadece Alstom değil, farklı markalı trafoların tamiratını marka bağımsız olarak gerçekleştirebiliyoruz. Mamullerinizin sahip bulunduğu standartlar ve dış pazarlardaki kullanımına ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Üretimimizin yaklaşık %85’ini ihraç ediyoruz. Alstom Grid olarak, 2014 yılında da, diğer yıllarda olduğu gibi

92 Temmuz

2015

“Transformatörler, Endüktörler” kategorisinde en fazla ihracat yapan firma olarak “ihracat şampiyonluğu” başarısını elde ettik ve ülke ekonomimize önemli ölçüde katma değer yarattık Kuzey ve Güney Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya tüm kıtalara ürün gönderiyoruz. Özellikle son yıllarda Ortadoğu ülkelerine yaptığımız ihracatta yüksek bir artış var. Doğu Avrupa, Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika gibi gelişmekte olan, enerji yatırımlarının yoğunlaştığı ve yeniden yapılanma süreci geçiren bölgelerdeki ülkelere yaptığımız ihracat rakamları da sürekli olarak artıyor. Gelişmiş ülkeler sınıfında yer alan Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya, Fransa, Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz ve gene ABD, Kanada gibi ülkelerdeki birçok müşteri ile de uzun yıllardır devam eden iyi ilişkilerimiz mevcut. Firma olarak yapılanmamızı da bu geniş coğrafyaya göre organize ediyoruz. Farklı ülkelerden, farklı kültürlerden, farklı dillerden müşterilerimizin isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılanıyoruz. İhracatta başarılı olmak için öncelikle farklı ülkelerdeki farklı çalışma şartlarına uygun kalitede ürünler üretebilmelisiniz. Biz değişik atmosfer ve iklim şartları, çok kirli ortamlar ve benzeri zorlu koşullar için farklı çözümler geliştirebiliyoruz. Örneğin bugün için, eksi 50 santigrat derece ile artı 50 santigrat derece, hatta daha fazla çalışma şartlarına uygun ürünler üretiyoruz. İzlanda’da da müşterimiz var Suudi Arabistan’da da; hepsinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Bunu sağlarken hem malzeme hem de dizayn


yönünden oldukça dikkatliyiz. Örneğin trafonun çalışacağı ortam çok sıcaksa önce dizayn olarak soğutma sistemini tasarlıyoruz. Tam tersine çok soğuksa bu defa da malzemeyi çok iyi seçiyoruz. Açık denizde bulunan bir petrol platformunda tuzlu suyun sebep olacağı etkiler ön plana çıktığı için trafonun bundan etkilenmesini önleyecek, asgari düzeyde tutacak dizayn ve malzeme seçimi yapıyoruz. Kısacası sahip olduğumuz mühendislik becerisi ve birikimiyle öncelikle dizaynımızı çalışma koşullarının gerektirdiği şekilde yapıyoruz. Mühendislik becerisiyle birlikte sahip olduğumuz teknik altyapı da bize çeşitli avantajlar sağlıyor. Derinlemesine analizler yapmamıza yarayan çok özel yazılımlarımız var. Örneğin deprem simülasyon yazılımı bunlardan birisi. Ürettiğimiz trafoların olası bir deprem anında çalışmaya, sisteme enerji vermeye devam etmesi hayati önemde. Sahip olduğumuz yazılımlar; bunu sağlayacak ürünler geliştirilmesine yardımcı oluyor. Bunların yanında, değişik ülkelerde kullanılan değişik standartlara, farklı alanlarda geçerli olan farklı standartlara uyum sağlamak için yaptığımız çalışmalar da bize ihracatta başarıyı getiriyor. Çevresel sorunlara nasıl yaklaşıyorsunuz, ürünlerinizi sürdürebilirlik açısından değerlendirir misiniz? Son yıllarda çevre duyarlı ürünler konusunda trafo sektörü de önemli ilerlemeler sağladı. Bu konunun çok ayrıntısı var. Bunlardan birisi bitkisel yağların kullanımı. Deniz kenarında veya ormanlık alan içinde bulunan

Deniz kenarında veya ormanlık alan içinde bulunan trafolarda yağ kaçağı gibi bir sorun yaşanırsa çevreye zarar vermemesi için bitkisel yağ kullanılıyor. Kullanıcıların duyarlılığı ve talepleri ile trafoların içinde bitkisel yağ kullanabiliyoruz. Bu yağlar ayrıca yangına karşı da yüksek dayanıklılık sağlıyor. trafolarda yağ kaçağı gibi bir sorun yaşanırsa çevreye zarar vermemesi için bitkisel yağ kullanılıyor. Kullanıcıların duyarlılığı ve talepleri ile trafoların içinde bitkisel yağ kullanabiliyoruz. Bu yağlar ayrıca yangına karşı da yüksek dayanıklılık sağlıyor. Alstom’da 220 kV’a kadar bitkisel yağ kullanılan trafolar ürettik. Şu anda da bunu 400 kV’a kadar çıkarmak için çalışmalarımız devam ediyor. Çevreye duyarlı üretim kapsamında düşük gürültülü, düşük kayıplı transformatörlerimiz var. Bunun yanında dizaynla ilgili tedbirler alarak çevreye daha az zarar veren ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Bunların hepsine haiz yeşil transformatör dediğimiz bir ürün ailemiz de mevcut.

Trafo kullanıcılarına ürün tercihi konusunda ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Trafolar çok uzun ömürlü olan ürünler olup verimli ve güvenilir bir şekilde çalışmaları hizmet verdikleri tesisler için son derece önemlidir. Bu nedenle ben yatırımcılara uzun vadeli düşünmelerini, fiyat ile birlikte, ürün ve servis kalitesine odaklanmalarını tavsiye ederim. Ayrıca projelerine en uygun trafoyu seçebilmeleri için tedarikçilerinden iyi bir mühendislik hizmeti alabilmeleri gerekir. Tüm bunlar sadece ve sadece gerekli insan kaynağı ve teknolojik alt yapıya sahip firmalarca garanti altına alınabilir.

93 Temmuz

2015


TRAFO • TANITICI REKLAM

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

EMEK ELEKTRİK, YARIM YÜZYILDIR DÜNYADA MARKALAŞMIŞ KALİTE 1969 yılında Ankara Sİteler’de üretİmİne başlayan EMEK Elektrİk Endüstrİsİ A.Ş.’nİn hedeflerİnİn başında uluslararası pazarlarda rekabet edebİlen, kalİtesİnden tavİz vermeden gerçek müşterİ memnunİyetİnİ sağlayabİlen bİr dünya markası olmak gelmektedir.

94 Temmuz

2015

B

u hedef doğrultusunda ilk ihracatını 1982 yılında Pakistan’a gerçekleştiren EMEK, bugün dünyanın 107 ülkesinde kalitesi ve güvenilirliği ile müşterileri tarafından kabul edilmiş önemli ölçü transformatörü markalarından biridir. ISO 9001:2008 kalite, ISO 14001:2004 Çevre ve OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği belgelerine sahip olan EMEK kendi ürün grubu için, TSE, IEC, ANSI, GOST, BS, AS gibi uluslararası standartlara uygun tasarım, üretim yapmakta ve her türlü tip (kısa devre hariç) ve rutin testleri EMEK’in Ankara’daki tesislerinde gerçekleştirebilmektedir. EMEK laboratuarlarında kuru ve yaş izolasyon (şebeke frekansı ve darbe), kısmi boşalma, doğruluk sınıfı, güç faktörü ve kayıp açısı, radyo frekansı etkileşim testi (RIV), mekanik dayanım için test aletleri ve sistemleri mevcuttur. Aşırı soğuk ve sıcaklıklarda (-40 / +150 °C) işletme testlerinin yapılabileceği ortamlar hizmete hazırdır. Transformatör yağı ve izolasyon kağıdı testleri için gerekli donanımlar, 50/ 60 Hertz, 250 Hz ve 400Hz frekanslı jeneratörler vardır. Sıcaklık ve nem kontrollü kalibrasyon merkezi laboratuarların önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. EMEK ürünlerine test laboratuarlarında yapılan testlerin yanı sıra müşteri isteğine bağlı olarak KEMA, CESI, VEIKI, STRI, ICMET, BUYAL ve IPH gibi uluslararası bağımsız laboratuarlarda da testler yapılmaktadır. Müşteri isteğine bağlı olarak yapılan bu testler sonucunda, bağımsız laboratuarlardan, ürün performansına ilişkin 250 adede yakın test raporu alınmıştır. 2011 yılında TURKAK tarafından

TS EN ISO 17025:2010 standardına göre akredite olan EMEK’in Yüksek Gerilim Test Laboratuarı Uluslararası Laboratuarlar Birliği (ILAC) ve Uluslararası Akreditasyon Forumu (IAF) tarafından tanınan bağımsız akredite bir laboratuar haline gelmiştir. EMEK imali akım ve gerilim (kapasitif, endüktif) ölçü transformatörleri Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilmiş Ölçü Aletleri Ulusal Tip Onay Belgesi’ne sahiptir. 31,000 metrekare açık ve 11,500 metrekare kapalı alan üzerine yerleşik olan EMEK Ankara Esenboğa Havalimanı’na 4 km, şehir merkezine 23 km uzaklıktadır. EMEK Elektrik Endüstrisi A.Ş. ürün grubu

Yağlı tip ölçü transformatörleri: • 525 kV’a kadar akım transformatörleri, • 525 kV’a kadar kapasitif ve endüktif gerilim transformatörleri. Kuru tip ölçü transformatörleri: • 36 kV’a kadar dahili tip akım transformatörleri, • 36 kV’a kadar harici tip akım transformatörleri, • 36 kV’a kadar dahili tip gerilim transformatörleri, • 36 kV’a kadar harici tip gerilim transformatörleri. Ayırıcılar: • 245 kV’a kadar ayırıcılar. Kondansatörler: • Alçak gerilim güç kondansatörü. • Yüksek gerilim kaplin kapasitör · Yüksek gerilim grading kapasitör



TRAFO • TANITICI REKLAM

EKO SİNERJİ -

EKO SİNERJİ

Atalay Tan (Satış ve Pazarlama Mühendisi)

TRAFO • TANITICI REKLAM

GE INTELLIX GLA100, DÜŞÜK MALİYETLİ GE INTELLIX GLA100, DÜŞÜK TRANSFORMATÖR GAZMALİYETLİ ALARM SİSTEMLERİ TRANSFORMATÖR GAZ ALARM SİSTEMLERİ YAĞDA ÇÖZÜNMÜŞ GAZ ANALİZİ DGA

GAZ BİLEŞENLERİ

Transformatörler elektrik şebekelerinin önemli ve pahalı bileşenleridir ve onların sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmak, o şebekenin güvenilir bir şebeke olduğuna işaret eder. Bir transformatörün yalıtım sisteminin aşırı zorlanması neticesinde, yağ içinde sıvı halde çözünen gazlar oluşur. Yağda Çözünmüş Gaz Analizi (DGA) bir transformatörde gelişmekte olan arızaların en belirgin göstergesidir. Intellix GLA 100, bu yazımızın konusu olan küçük ve basit bir

transformatör “gaz seviye alarm” cihazıdır. Intellix GLA100, genellikle izleme ihtiyacı duyulmayan daha az kritik transformatörler için özel olarak tasarlanan düşük maliyetli bir trafo DGA uyarı sistemidir. Aşağıdaki satırlarda Intellix GLA100 ile ilgili temel bilgileri başlıklar halinde bulacaksınız. Önce, yağda çözünen gazlar ve sıcaklık değerlerine bakalım. Bir transformatör içinde belli noktalarda oluşan arızalara bağlı olarak ortaya çıkan ısıyla birlikte yağda sıvı halde dolaşan temel gazları aşağıdaki tablodan görebilirsiniz.

96 Temmuz

2015

115


1- INTELLIX GLA100, DÜŞÜK MALİYETLİ TRANSFORMATÖR UYARI SİSTEMİDİR

• Sadece gaz seviye alarmı verir, • Gaz miktarını göstermez • Veri kaydı yoktur, • Ölçümlerin haberleşmesi yoktur, • Sadece alarm röleleri ve uyarı lambaları vardır • Ürün opsiyonu yoktur.

• Yağ dolgulu “boru-tipi “ kablolar • Yağ dolgulu ölçü trafoları • Özetle; mineral yağ dolgulu tüm uygulamalar 4- INTELLIX GLA100, GAZ SEVİYE ALARMI VE AYARLARI

2- INTELLİX GLA100, HATA GAZI SEVİYE ALARM CİHAZI MONTAJ YERİ

Intellix GLA100 cihazı transformatör kazanı yağ seviyesinin altına ve yere paralel monte edilmelidir.

4-1 Gaz Seviye Alarmı • Potansiyel hataları daha ilk belirtilerinde haber verir • Hemen her ısı değerinde açığa çıkan genel hata gazı olan hidrojen’e (H2) %100 duyarlı, ayrıca CO’ ya (aşırı ısınmış kağıt izolasyonu) da duyarlıdır. 4-2 Alarmlar • İki gaz seviye alarmı mevcuttur; dikkat ve alarm • Kolaylık için önceden ayarlanmış alarm seviyeleri kullanıcıya sunulmaktadır. • Dip-siviçler yardımı ile kolayca alarm seviyesi değiştirilebilmektedir (yazılım veya bilgisayar gerekmez) 4-3 GLA 100 Alarm Seviye Ayarları

Fabrika çıkışı alarm seviyesi 500 ppm’dir Fabrika çıkışı dikkat seviyesi alarm seviyesinin yüzde 80’idir.

3- INTELLIX GLA100, UYGULAMALARI

Kritik üretim ve iletim transformatörleri genellikle gerçek zamanlı izleme ve teşhis yeteneğine sahip tam özellikli multigaz izleme sistemleri ile donatılmıştır. Kritiklik azaldıkça, izleme ihtiyacı duyulan hata gazlarının sayısı azalır ve kapsamlı bir izleme sisteminden uzaklaşılır. Intellix GLA 100, dünya çapında şu an izlenmeyen 300.000 ‘den fazla önemi daha az, daha az kritik, daha ucuz olan transformatörler için düşük maliyetli bir etkin izleme fırsatı sunduğu gibi bu transformatörleri bir kıymetli varlık olarak korumaktan ziyade , beklenmedik anda meydana gelecek duruşlarının sebep olacağı sonuçları engelleme görevi üstlenir. INTELLIX GLA100- Düşük Bütçeli Uyarı Sisteminin Kullanıldığı Yerler

• Küçük güç trafoları • Vakumlu tip yağlı yükte kademe değiştiriciler • Büyük dağıtım trafoları (pad-mounted)

116 Kasım

2014

97 Temmuz

2015


5-INTELLIX GLA100, GÖSTERGELER VE RÖLELER

• Üç kuru kontak röle mevcuttur; ikisi hata gaz alarmları ve biri de servis alarmı içindir. •

• Luer cam şırınga için harici numune alma noktası vardır • Opsiyon olarak kanatlı yüksek sıcaklık vana adaptörü kullanılır (ortam sıcaklığı 40°C’yi veya vanadaki yağ sıcaklığı 90°C’yi geçerse ihtiyaç duyulur) 7- INTELLIX GLA100, VANA BAĞLANTISI

• GLA 100 ile trafo gövdesi arasındaki mesafe önemlidir.

8- INTELLIX GLA100, TEKNİK ÖZELLİKLER

Ünitenin ön kısmında güneş ışığında bile görünebilen dört lambalı gösterge bulunur; her alarm seviyesi için bir, servis alarmı için bir ve güç göstergesi için birer adet.

6- INTELLIX GLA100, BAKIM VE DİĞER ÖZELLİKLERİ / OPSİYONLAR

6-1 Çok Az Bakım Gerektirir • Basit ve güvenilirdir ve hareketli parça yoktur. • Gaz geçişi için vakuma dayanıklı membran vardır • Sarf malzemesi yoktur ve itici veya kalibrasyon gazına ihtiyaç yoktur. • Sahada kalibrasyon gerektirmez. • Kendisini düzenli ve otomatik olarak test eder, anormallik fark edilmesi durumunda servis alarmı verir. 6-2 Diğer özellikler ve opsiyonlar • Montajı kolaydır • 1” vana gerekir (NPT erkek diş) • 1.5” veya 2” vana bağlantıları için opsiyonel adaptörler vardır

118 98

Kasım 2014 Temmuz

2015


GE Digital GE Energy

Digital Energy

Intellix Intellix GLA GLA100 100 TM

TM

 Servisal rmıileot matikolar k endikendin test eder.

Transformatörler Transformatörlerİçin İçin Hata Gazı Hata GazıErken ErkenUyarı UyarıSistemi Sistemi

Daha fazla bilgi çin:

Hata Gazı Alarmı

Hata HataGazı GazıAlarmı Alarmı

Genel hata gazı Hidrojen’i %100 algılayan  Genel hata gazı Hidrojen’i %100 aşırı algılayan ve aşırı  Genel hata gazı ve Hidrojen’i %100 algılayan ve aşırı ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü. Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü.

Transformatör yağıyla temas eden 1 Transformatör inç vanaya yağıyla temas eden 1 inç vanaya bağlanabilen Transformatör yağıyla temas eden 1İlave inç vanaya bağlanabilen küçük boyutlu bir cihazdır. İlave küçük boyutlu birboru cihazdır. boru küçük boyutlu bir3.5 cihazdır. ya da pompa gerektirmez. Sadece 3.5 kg’dır. yabağlanabilen da pompa gerektirmez. Sadece kg’dır. İlave boru

Basit İkaz Sistemi 

Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü.

ya da pompa gerektirmez. Sadece 3.5 kg’dır.

Basit İkaz Sistemi

Basit İkaz Sistemi

 Gaz değerlerini ya daPC trendini izlemek PC ya da Gaz değerlerini ya da trendini izlemek için ya için da yazılım gerektirmez. yazılım gerektirmez.

EKOSinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş İstasyon Mah. Güney Yanyol No:78 41420 Gebze – Kocaeli T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 47 0 | w w.ekosinerji.com | ekosinerji@ekosinerji.com

 Gaz değerlerini ya da trendini izlemek için PC ya da

yazılım gerektirmez. Her bir alarm seviyesi, servis alarmı  Her ve bir alarm besleme seviyesi, servis alarmı ve besleme durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebilen durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebilen 4 adet Her bir seviyesi, 4 adet ışıklı gösterge vardır. ışıklıalarm gösterge vardır.servis alarmı ve besleme

4 adetkontrol ışıklı2 gösterge vardır. Uyarıları kontrol merkezine iletmek için hata  Uyarıları merkezine iletmekgazı için 2 hata gazı alarmı ve 1 servis alarmı olmak üzere kontak alarmı3 ve 1 kuru servis alarmı olmak üzere 3 kuru kontak vardır. vardır. Uyarıları kontrol merkezine iletmek için 2 hata gaz

durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebile

alarmı ve 1 servis alarmı olmak üzere 3 kuru konta

vardır. Gerektirmez Bakım GerektirmezBakım

Bakım Gerektirmez

Basit ve Güvenilirdir.

 Basit ve Güvenilirdir.

Hareketli parçası yoktur.

 Hareketli parçası yoktur.

Vakuma karşı dirençlidir.

 Vakuma karşı dirençlidir.

Sarf malzemesi yoktur; taşıyıcı gaz ya  Sarf malzemesi da kalibrasyon yoktur; taşıyıcı gaz ya da kalibrasyon gerektirmez. gerektirmez.

Servis alarmı ile otomatik olarak kendi  Servis alarmı kendini ile otomatik olarak kendi test kendini test eder. Sarf malzemesi yoktur; taşıyıcı gaz ya da kalibrasyo eder.

Daha fazla bilgi için:

EKOSinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş. İstasyon Mah. Güney Yanyol No:78 41420 Gebze – Kocaeli T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 4770 | www.ekosinerji.com | ekosinerji@ekosinerji.com

Daha fazla bilgi için:

 Basit ve Güvenilirdir.

 Hareketli parçası yoktur.

 Vakuma karşı dirençlidir. gerektirmez.

 Servis alarmı ile otomatik olarak kendi kendini test eder.


TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

CARGILL

“ENVIROTEMP™ FR3™ kullanıcıya en üst düzeyde güvenlik sağlar” Cargill; gıda, tarım, finans ve endüstriyel ürün sektörlerinde faaliyet gösteren küresel bir şirkettir. Çiftçiler, müşteriler, yerel yönetimler ve toplumlar ile birlikte, bilgimizi ve deneyimimizi paylaşıyor, herkesin daha başarılı olmasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Cargill 67 ülkede, 150.000’den fazla çalışanı ile dünyanın sorumlu bir şekilde beslenmesi, çevresel etkinin en aza indirilmesi ve topluluklara değer katabilmek için çabalıyor.

100 Temmuz

2015

Ramadan Küçük, Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Genel Müdürü

C

argill Endüstriyel Ürünler iş ünitesi olarak, transformatör, boya ve yapı, yem, kozmetik, plastik, tekstil, kağıt ve oluklu mukavva, esnek poliüretan süngerlerde kullanılan polioller, fonksiyonel sıvılar ve yağlayıcılar ve asfalt gibi geniş bir yelpazede yenilikçi ürünler ve çözümler sunuyoruz. Portföyümüzde bulunan ürünleri ithal etmenin yanı sıra 2014 yılında satın aldığımız Alemdar Kimya’nın Gebze Dilovası’nda bulunan tesislerinde endüstriyel ürünlerin yerli üretimini de yapmaktayız.

Cargill dielektrik sıvıları nelerdir? Trafolarda kullanılmak üzere özel olarak geliştirilmiş yangına dirençli dielektrik izolasyon sıvıları alanında da yenilikçi yaklaşımımızı koruyarak, K sınıfı Envirotemp™ FR3™ doğal ester ve Envirotemp™ 200 Sentetik Ester sıvılarının satış ve pazarlamasını yapmaktayız. Daha önce Cooper Power Systems markası aracılığıyla tüketiciyle buluşan FR3™ sıvıları 2012 yılından beri Cargill endüstriyel ürünler portföyümüzde yerini almış bulunuyor. Hali hazırda Girişim Elektrik ile birlikte pazarlama faaliyetlerini


Ramadan Küçük // Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Genel Müdürü Buket Arslan // Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Kategori Satış Müdürü

Çevresel avantajları nelerdir? Envirotemp™ FR3™ bitkisel yağlardan üretilen, doğada tamamen çözünebilen zararsız bir ürün olması dolayısıyla çevre dostu bir üründür. Petrol, halojen, silisyum veya sülfür içermez. Mineral yağlara göre 56 kat daha az karbon emisyonuna sahiptir. Yapılan testlerin de işaret ettiği üzere toprak ve suya herhangi bir zehir geçirmez. Bu sayede herhangi bir sızıntı veya dökülme durumunda çevresel bir tehdit oluşturmayacağı gibi sorunsuz temizlenme imkanı da sağlar.

Buket Arslan, Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Kategori Satış Müdürü

yürüttüğümüz FR3™’ün üretimini de Türkiye’de yapmak için çalışmalarımız ise devam etmekte. Envirotemp™ FR3™ nedir? Envirotemp™ FR3™ bitkisel yağlardan üretilen, doğada tamamen çözünebilen zararsız, zehirsiz doğal bir esterdir. Mevcut izolasyon sıvıları arasında en yüksek yanma ve parlama noktasına sahip K tipi sınıflandırmasıyla Envirotemp™ FR3™, farklı kimyasal yapısı ile mineral trafo yağlarına kıyasla pek çok açıdan avantajlar sunmaktadır. Mineral yağlara ve diğer trafo yağlarına kıyasla avantajları nelerdir? Envirotemp™ FR3™’ün en önemli avantajlarından biri, 360°C ile mineral yağların iki katından daha yüksek bir yanma noktasına sahip olmasıdır. Bu sayede FR3™ en üst düzeyde yangın koruması, can ve mal güvenliği sağlar. Diğer bir avantajı ise daha yüksek sıcaklıkta çalışabilmesi ile trafo dizaynı ve kullanımında hem üretici hem kullanıcıya optimizasyon

imkanı vermesidir. Envirotemp™ FR3™ sayesinde iki türlü maliyet avantajı sağlanabilir, birinci alternatif mineral yağa göre tasarlanmış bir trafonun yüzde 20’ye varan oranda daha fazla yüklenebilmesi sayesinde, ikinci olarak ise optimize edilmiş daha küçük ve verimli trafo çeşitlerinin kullanılabilmesini mümkün kılarak. Öte yandan Envirotemp™ FR3™, mineral yağlara göre çok farklı olan kimyasal yapısı ve çalışma sistemi ile izolasyon kağıdının ve dolayısı ile trafoların ömrünü 5 ile 8 kata kadar uzatmakta, daha düşük maliyetli bir yaşam döngüsü ve daha düşük bakım maliyeti sunmaktadır. Ayrıca FR3™, tamamen bitkisel yağlardan üretildiği için çevreye yönelik herhangi bir risk teşkil etmezken, doğada tamamen çözünebilme özelliğiyle de çevre dostudur. Yangın güvenliği konusunda bugüne kadar herhangi bir sorun yaşandı mı? Envirotemp™ FR3™ K-sınıfı bir sıvıdır ve 360°C yanma noktası ile mineral yağların iki katından daha yüksek bir yanma noktasına sahiptir. Bu, özellikle

101 Temmuz

2015


risk arz eden lokasyonlarda veya nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kullanıcıya en üst düzeyde yangın güvenliği sağlar. FR3™ sağladığı üstün yangın güvenliği sayesinde, kullanıcıların olası trafo yangınlarının sebep olabileceği can güvenliği riski ve maddi kayıplardan korunmasını sağlar. Dünyanın dört bir yanında, pek çok farklı tesiste bulunan farklı güç ve tipte trafolarda yaklaşık 20 yıldır kullanılmakta olan Envirotemp™ FR3™’ ten kaynaklanan herhangi bir yangın rapor edilmemiştir. ‘Daha fazla yüklenebilirlik ve trafo optimizasyonu’ gibi konularda kullanıcılara avantajlarından bahsedebilir misiniz? Envirotemp™ FR3™ ile doldurulmuş bir trafo, mineral yağ ile dolu olan eşdeğerinden ortalama 20°C kadar daha yüksek sıcaklıkta aynı ömür beklentisi ile çalışabilir. Bu, kullanılan trafolarda yüzde 20’ye varan daha fazla yükleme imkanı sağlar. Bunun kullanıcıya ve üreticiye ihtiyaca göre iki farklı önemli getirisi vardır. Öncelikle Envirotemp™ FR3™ sayesinde trafodan yüzde 20’ye varan oranda fazla güç alınabilmesi, nüfus artışı olan bölgeler ve/veya kısıtlı alan sorunu olan yerlerde trafoyu değiştirmeden kapasiteyi artırabilme imkânı vermektedir. Envirotemp™ FR3™’ün sağladığı daha fazla yüklenebilirlik ile bize sunduğu diğer bir imkân da daha küçük ve verimli trafolar üretebilmektir. Mineral yağ ile çalışan eşdeğer güçteki bir trafoyla karşılaştırıldığında, FR3™ yağ ile kullanıma göre tasarlanmış bir trafo yüzde 15’e varan oranda daha az yağ ile çalışabilmenin yanısıra yüzde 3 oranında daha az malzeme ile üretilebilme avantajını da beraberinde getirir. Bu sayede boyuttaki küçülme boştaki kayıpları azaltma olanağı da sağlar. Özetle Envirotemp™ FR3™’ün sunduğu çözümler hem kullanıcı hem de üretici nezdinde ihtiyaçlar ve kullanım alanları doğrultusunda alternatif optimizasyonlara olanak tanır. Envirotemp™ FR3™’ün kimyasal yapısı ve çalışma mekanizması mineral yağdan oldukça farklıdır. FR3™’ün trafoya daha uzun ömür sağlamasının en önemli sebebi su ile başa çıkmadaki üstün yeteneğidir. FR3™, trafonun içinde yaşlanan izolasyon kağıdındaki nemi absorbe ederek, izolasyon kağıdının kuru kalmasını sağlar. Yapılan çalışmalar trafonun izolasyon ömrünü 5 ile 8 kat arası artırdığını göstermektedir. Isı ve yük nedeniyle zaman içinde aşınan kağıdın yaşlanmasını geciktirir. Böylelikle

102 Temmuz

2015

FR3™ sayesinde trafoların izolasyon ömrü uzarken yaşam döngüsünün de toplam maliyeti azalır. Peki Envirotemp™ FR3™ yeni bir teknoloji mi? Envirotemp™ FR3™ aslında yeni bir teknoloji değildir. FR3™ ile çalışan ilk trafo 1996 yılında doldurulmuştur. Uzun yıllardır hakkında sayısız akademik çalışma ve test yapılmıştır. Şu an dünyanın dört bir yanında kullanılan ve kalitesi ispatlanmış bir ürün olmakla beraber, IEC ve IEEE standartlarına da uygundur. Avantaj olarak sunulan tüm özellikleri ile ilgili gerek akademik çalışmalar gerek saha gözlemleri ve tecrübeleri mevcuttur. Türkiye’de ve dünyada kullanımından bahseder misiniz? Envirotemp™ FR3™ yaklaşık 2000 yılından beri Türkiye’de satılan bir ürün, fakat önceki yıllarda bu ürün üreticilerin yurt içinde üretip yurt dışına ihraç ettiği trafolarda kullanılıyordu. Yakın dönemde yürüttüğümüz çalışmalarla dağıtım şirketleriyle işbirliği içinde belirlenen pilot bölgelerde şebeke kullanımlarına başlamış bulunuyoruz. Eş zamanlı olarak yürüttüğümüz çalışmalarla da resmi kurumlarla temaslarda bulunarak FR3™’ün tanıtımını ve kullanımını yaygınlaştırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Ülkemizde de insanların bilgilenmesi ve bilinçlenmesi ile birlikte bu ürünün kullanımı konusunda parlak bir gelecek öngörmekteyiz. Bu öngörüyle Envirotemp™ FR3™’ün Türkiye’de üretimine yönelik çalışmalarımız devam etmekte. Bu adımın da bu gelişmiş ürünün ülkemizdeki kullanımı açısından çok olumlu ve çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Envirotemp™ FR3™’ün dünyada kullanımı oldukça yaygın ve her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Şu an dünyada 600.000’den fazla dağıtım ve güç trafosu FR3™ ile çalışmakta. Örnek vermek gerekirse; Almanya’da bir şebekede çalışan 300MVA gücünde ve 400MVA fazla yükleme kapasitesine sahip 420/110kV’luk güç trafosudur. FR3™’ün bunun gibi dünyanın önde gelen şirketlerinden, üreticilerinden ve dağıtım şirketlerinden birçok önemli referansı bulunmaktadır. Envirotemp™ FR3™ ve Envirotemp™ ürün ailesinin diğer bir üyesi olan Envirotemp 200 sentetik ester ile ilgili daha fazla ve detaylı bilgi almak ve/veya talepte bulunmak isteyen kullanıcılar, üreticiler veya kurumlar bizimle veya Girişim Elektrik ile irtibata geçebilirler.



TRAFO İZOLASYON TASARIMINDA BARİYERLİ SİSTEMLER İLE ESKİ GELENEKSEL SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI EMRE ÖZTÜRK Elektrik Yüksek Mühendisi Cigre A2 Observer Member Günümüz trafo sektöründe trafo üreticileri gerilim seviyelerine göre sargı çıkışını buşhinge bağlamak için çeşitli sistemler kullanırlar. Yıllar önce kullanılan kalın temel izolasyonlu sistemler ekonomiklikleri, güvenilirlikleri ve trafo içindeki ömürleri incelendiğinde yerlerini birçok konuda üstün teknolojiye sahip bariyer sistemlerine bırakmışlardır. Bariyer sistemleri daha küçük hacimlerde daha fazla gerilim seviyesine karşı koruma sağlar ayrıca daha güvenli ve daha büyük kısmi deşarj başlangıç gerilim seviyesine sahip dizaynlardır. Aşağıda karşılaştırma eğrilerine göre aynı gerilim seviyesine sahip 2 farklı sistemin karşılaştırma sonuçları yorumlanmıştır. Resimdeki mesafeler uygulanan projelerden alınarak seçilmiştir.

Bariyer Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması Bariyer sistemleri Elektrostatik analiz için geliştirilmiş programlar ile Kısmi boşalma dizayn eğrilerine göre yüksek gerilime sahip ana ekrana temel izolasyon sarılmış ve dışına izolasyon katmanları (bariyerler) yerleştirilerek tasarlanmış sistemlerdir. (Resim 1)

Resim 1 Bu sistemler bariyerler ile oluşturulan yağ kanallarının kısmi boşalma ihtimalleri değerlendirilerek en güvenli biçimde tasarlanmışlardır. Bariyer sistemleri tüm sistemin daha küçük hacimli olarak tasarlanmasına olanak sağlamaktadır. Bariyer sistemleri ince ve katmanlı izolasyon sistemi oldukları için kurutma prosesinde daha iyi bir performans sergilemektedir. Eski geleneksel yöntemlere göre daha güvenli ve kurutma prosesleri daha az sürede tamamlanıp zaman ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Yüksek gerilim ekranının toprak gerilimine sahip bölgelere olan mesafesi daha kısa olduğu için bu trafolar daha küçük hacimlerde üretilirler dolayısı ile daha az trafo yağı kullanımına ve daha az trafo çeliği (kazan) kullanımına olanak sağlar. Bu sistemler kullanılarak üretilen trafolar daha küçük hacim kapladığı için transport işlemi daha kolaydır. Kısmi deşarj değerleri daha küçük olduklarından dolayı da bu trafolarım ömürleri uzundur.


Geleneksel Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması Eski geleneksel sistemlerde yüksek gerilime sahip iletkene veya ekrana çok kalın izolasyon sarılarak yüzey üzerindeki elektrik alan şiddeti düşürülmesi planlanmıştır. (Resim 2)

Resim 2 400 kV 550 kV seviyesinde bu tür tasarımlar sistemi olumsuz etkilemektedir. Kalın tutulan temel izolasyonun kurutulması ve yağ emdirilme prosesi oldukça uzun ve güçtür. Trafo aynı gerilim seviyesinde bariyer sistem yerine geleneksel dizaynı kullandığında yüksek gerilim iletkeninden toprağa bağlı trafo tankına olan mesafenin arttırılması gerekmektedir. Bu daha fazla trafo yağı ve trafo çeliği kullanılması demektir. Tek bir büyük yağ kanalı olduğu için kısmi boşalma oluşma ihtimali daha yüksek dolayısı ile trafo ömrü daha kısa olabilir. Yağ akışını sağlayacak kanallar olmadığı için sıcaklık yüzeylerden daha zor uzaklaştırılır. Bu izolasyon malzemesinin yaşlanmasını olumsuz etkiler. Sonuç; Trafo üreticilerinin geleneksel sistemler yerine bariyer sistemleri tercih etmesi trafolarını dizayn aşamasında optimize ederken üretim ve parça maliyetlerini düşürmekte, sevkiyat maliyetleri de azaltırken işletmede de gösterdiği performans ile trafo ömrünün uzatılmasını sağmaktadır.


TRAFO • TANITICI REKLAM

FAM ENERJİ

KONCAR TMS ONLINE KONCAR TMS ONLINE BUŞİNG İZLEME SİSTEMİ BUŞİNG İZLEME SİSTEMİ Končar TMS buşing izleme sistemi trafoların buşinglerinde gelişmekte olan arızaları başlangıç aşamasında algılamayı sağlar. Gelişmiş dijital sinyal işleme modülü sayesinde buşinglerde oluşabilecek kaçak akım büyüklüğünü ve faz açısını hassas ölçümler yaparak bulur. Bu KONCAR TMS ONLINE BUŞİNG İZLEME SİSTEMİ parametreleri ölçerek güç faktöründeki değişim (Δtanδ) ve buna bağlı olarak kapasitanstaki Končar TMS buşing izleme sistemi trafoların değişim(ΔC/C tahmin edilebilir. 0) olan buşinglerinde gelişmekte arızaları başlangıç aşamasında algılamayı sağlar. Gelişmiş dijital sinyal işleme modülü sayesinde buşinglerde oluşabilecek kaçak akım büyüklüğünü ve faz Sistem Özellikleri: açısını hassas ölçümler yaparak bulur. Bu parametreleri ölçerek güç faktöründeki değişim (Δtanδ) ve buna bağlı olarak 1-) Basit Sistem(3kapasitanstaki buşing) değişim(ΔC/C0) tahmin edilebilir.

Online buşingkapasitans ve tanδ izleme(opsiyonel 6 buşing) Sistem Özellikleri:  Aşırı gerilim algılama 1-) Basit  Sistem(3 buşing) Dahili 8 adet analog giriş(yük  Online buşingkapasitans ve tanδ akımı,sıcaklık, izleme(opsiyonel 6 buşing) nem vb. ölçümler için)  gerilim Dahili 2 adet dijital çıkış(alarm sinyalleri  Aşırı algılama  Dahili 8için) adet analog giriş(yük 

akımı,sıcaklık, nem vb. ölçümler için) Dahili 2 adet dijital çıkış(alarm sinyalleri 2-) için) Genişletilmiş Sistem 

3 Buşing İzleme Sistemi

Online buşingkapasitans ve tanδ

2-) Genişletilmiş Sistem 12 buşing)  Online izleme(opsiyonel buşingkapasitans ve tanδ izleme(opsiyonel 12 buşing)  Aşırı gerilim algılama  Aşırı gerilim algılama  8Dahili 8 adet analog giriş(yük akımı,sıcaklık,  Dahili adet analog giriş(yük akımı,sıcaklık, nem vb.için) ölçümler için) nem vb. ölçümler  Dahili adet dijital çıkış(alarm sinyalleri için)  2Dahili 2 adet dijital çıkış(alarm sinyalleri için)

3 Buşing İzleme Sistemi

Analog giriş, analog çıkış, dijital giriş, dijital çıkış RTD modülü  veya Analog giriş,eklenerek analogkomple çıkış, trafo izleme sistemi olarak kullanılabilir

dijital giriş, dijital çıkış veya RTD modülü eklenerek komple trafo izleme sistemi olarak kullanılabilir 3 ile 12 Arası Buşing İzleme Sistemi 3 ile 12 Arası Buşing İzleme Sistemi

106 Temmuz

2015


Ölçme Yöntemleri Koncarbuşing izleme sistemi 3 farklı yöntem kullanarak buşingleri izleyebilir. Her yöntemin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Bu yüzden kullanılacak olan trafolar için en uygun olanı seçilmelidir. 1- Toplam Fazörler Avantajları:  Basit metot  Daha az kablolama  Yüksek hassasiyet Dezavantajlar:  Network problem

2- Buşingleri Karşılaştırma Avantajları:  Network problemi yok  6 buşing görüntüleyebilir Dezavantajlar:  Daha fazla kablolama  Aynı barada eşzamanlı çalışan iki trafo için kullanılabilir

3- Gerilim Trafosu Referansıyla Avantajları:  Network problemi yok  Mutlak ölçümler Dezavantajlar:  Daha fazla kablolama

107 Temmuz

2015


Transformatör onlıne izleme ve koruma sistemleri TRANSFORMATÖR ONLİNE İZLEME VE KORUMA SİSTEMLERİ

Çözünmüş Gaz Analizi (DGA) Transformatörün durumu hakkında bilgi sahibi olmak ve trafoların işletmedeki görevini etkileyebilecek arızalardan erken safhalarda haberdar olmak için yapılan çok önemli bir testtir. Morgan Schaffer Trafo Online İzleme Sistemleri sürekli olarak trafonuzun yağını analiz ederek trafonuzu koruma altına alır ve oluşabilecek tüm arızalardan sizi haberdar eder. Calisto Ailesi her trafoya uygun çözümler sunmaktadır. • •

Calisto ve Calisto 2 arıza algılama ve izleme sistemi, Calisto 5 ve Calisto 9 arıza algılama, izleme ve teşhis sistemi olarak ikiye bölünür.

Calisto avantajları: •

Calisto Ailesi NEM analizinin yanı sıra aşağıdaki gazlarıda analiz eder:

Hidrojen (H2) Karbonmonoksit (CO) Metan (CH4) Asetilen (C2H2) Etilen (C2H4) Etan (C2H6) Karbondioksit (CO2) Oksijen (O2) Azot (N2),

• • • • • • • • •

• • • • • • • •

Hidrojen H2 ve Karbonmonoksit (CO) için özel dizayn edilmiş sensörler Analiz edilen değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi hem cihazın üzerinde hem de bilgisayarda gösterilmesi Kendi sirkülasyon sisteminin olması Vakuma dayanıklı olması Her zaman aynı sıcaklık ve şartlarda ölçüm yapması Bakım gerektirmeyen sağlam yapı ve kolay kurulum Online kalibrasyon sisteminin olması 3 yıl veri depolama IEC Standartlarına uygun Gerçek tam kromatografi sistemi Calisto çoklu gaz sistemi

X ?

108 Temmuz

2015

Arıza Algılama ve İzleme Sistemi

Arıza Algılama, İzleme ve Teşhis Sistemi


100% İŞ GÜVENLİĞİ Clydesdale, Salisbury by Honeywell iş güvenlik malzemeleri alanında Dünya Lideri.

• İzole Eldivenler • Deri Korumalı Eldivenler • İzole Kauçuk Kolluklar • Ark Flaş Koruma Kıyafet Kiti • İzole Halı • Enerji Hat Koruyucular • Yalıtımlı Çubuklar • Yüz ve Baş Koruma Vizör • Yalıtımlı Ayakkabılar

Tüm ürünler gerekli olan tüm NFPA 70E Standartlarına ve OSHA yönetmeliğine uygunluk sağlamaktadır.

SİZİN GÜVENLİĞİNİZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ EVE GÜVENLE DÖNÜN

www.famenerji.com FAM Enerji Elektrik Sanayi Tic. Ltd. Şti. T:+90(216) 409 18 90-92 F:+90(216) 409 18 93 info@famenerji.com


TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

DV POWER

DV POWER ve kurucusu Milan Vujovic ile Söyleşi

M

ilan Vujovic “Yugoslavya’da” doğdu. Tahsilini, Profesör olarak görev aldığı “Elektroteknik Fakültesinde” tamamladı. 1993 yılına kadar “ Energoinvest” firmasının Araştırma bölümünde görev yaptı. O tarihlerde “Energoinvest” Avrupa’nın en büyük Elektrik Endüstrisi Firmalarından biriydi. 1993’de “İsveç’in Stockholm” kentine taşınarak “ABB’nin” “Araştırma ve Geliştirme Merkezinde” çalışmaya başladı. Çalışmalarına 1996 yılında “Royal Institute of Technology” de devam etti. 1996 ‘da “Programma” firmasında (bugünkü Megger) batarya testleriyle ilgili “Torkel” projesi başkanlığını yürüttü. Son yılların hızla büyüyen firmalarından olan “DV Power’ın” kurucusu “Bay Milan Vujovic” ile

110 Temmuz

2015

yaptığımız kısa söyleşide kendisine yönelttiğimiz sorular ve alınan ilginç cevapları siz Kaynak Elektrik dergisi okuyucuları ile paylaşmaktan memnunluk duyuyoruz. 15 yıl önce kendi şirketinizi kurmaya nasıl karar verdiniz? Yeni bir şirkette yeni projelere başlarken beklentileriniz nelerdi? “Torkel” projesi çalışmaları devam ederken bu çalışmalara “Sarajevo’dan” iki arkadaşım daha dâhil oldu. Proje 1999’da başarı ile tamamlandı. “Torkel” test cihazı halen test cihazları pazarında en çok satış yapan batarya test cihazıdır. Bundan alınan cesaretle bu sahada çalışan dünyanın en büyük firmalarıyla rekabet edebilecek yeni bir firma kurma fikri oluştu.


Bize “IBEKO Power AB”, şirket merkezi, ve şirketinizde çalışan sayısı hakkında bilgi verir misiniz? “DV Power” şirketinin merkezi “Stockholm’dedir”. “DV Power”, bünyesinde merkezi “Stockholm’de” bulunan “IBECO Power” ve merkezi “Sarajevo’da” bulunan “KV Team” şirketleri yer almaktadır. “DV POVER’ın” kuruluşunu bir proje olarak görmekteyiz. Bu proje 2000 yılında “Stockholm’de” ve hemen akabinde “Sarajevo’da” iki şirket kuruluşu ile başladı. Şirketlerimizde çalışanların büyük kısmı genç elektrik mühendisleridir. Şirketimiz genç, yetenekli insanların modern teknolojilerin geliştirilmesine imkân veren projelerde yer almasına öncülük eden bir şirkettir. Şu an şirketimizde dördü Ph.D derecesinde olmak üzere bir çok MS derecesine sahip mühendis çalışmaktadır. Firmanın dünyanın başı çeken büyük firmaları arasında yer alması nasıl gerçekleşti? Her şey 2001’de “Mikro-ohm metre” imali ile başladı, “DV Power’ın” ürettiği cihazlar şu an 70’den fazla ülkede kullanılmaktadır. İlk yıl çok zor bir seneydi. Bu dönemde İsveç yönetiminin büyük bir ihracat kapasitesine sahip bir işe girdiğimiz kanaatine varması sonucu verdiği maddi destek, ve dünyada İsveç’i temsil eden temsilciklerle irtibat kurmamızı sağlaması, başarımızın önünü açan en büyük etkendir. Bizim tarafa bakınca, bizler de mevcut cihazların ve yeni cihazların geliştirilmesi için büyük bir gayret sarf ettik. Bunların büyük çoğunluğu pazarda bilinmeyen,

yepyeni test metotları içeren yeni ürünler idi. İçinde bulunduğumuz sektörün araştırma ve geliştirme birimleri, yeni test metotları bulunması ve yeni cihazların geliştirilmesi konusunda büyük bir üne sahiptirler. Bunlarla yarışabilmek üzere yeni aletlerin geliştirilmesi ve mevcutların iyileştirilmesiyle ilgili olarak son kullanıcılardan çok ciddi öneriler aldık. Elektrik cihazları üreten firmalarca uygulana testler için gerekli olan daha büyük güç çıkışına sahip ve testi basitleştirerek test süresini kısaltan bir dizi test cihazı geliştirdik. Örneğin, “ABB (İsveç)”, “RWE” ve “Siemens (Almanya)” firmalarının talepleriyle şu anda tüm ülkelerde kullanılmakta olan bir dizi özel test cihazı geliştirdik. “DV Power” markasını müşterilerinize Kabul ettirmek zor oldu mu? Piyasada DV Power’ın test cihazları pazarında diğer üreticilerden farkı nedir? Pazarda zaten yıllardır var olan birçok firmayı dikkate alırsanız, müşteriye erişmek için alınması gereken yol çok karmaşık ve zordu. Pazarda var olmak için takip ettiğimiz ana yol ve amacımız, imal

ettiğimiz cihazların fonksiyonlarının rakip cihazlardan farklılık göstermesi olmuştur. Ürettiğimiz test cihazlarının yapısı çok karmaşık olması ve kompleks bir test prosedürüne sahip olmalarına rağmen kullanımları çok basit ve kolaydır. Bu cihazlar, rakiplerimizin cihazlarından iki kat daha hafif ve taşınması kolay cihazlardır. Bu özellikleri saha testleri esnasında sık sık yer değiştirmek zorunda kalan müşterilerimizden büyük beğeni kazanmaktadır. Vermekte olduğumuz destek hizmeti için müşterilerimizden bir ücret alınmamaktadır. “DV Power “ müşterileri tüm cihazlarımıza ait uygulama notlarına ve ilgili diğer belgelere her an kolayca ulaşabilirler. Zamanımızda dinamik olarak hızla verilen servis desteğinin hayati öneme sahip olduğu görülerek, birçok ülkede “DV Power’ın” servis merkezlerini açtık. Ayrıca, tüm cihazlar için sağladığımız üç yıllık garanti müşterilerimiz tarafından büyük ölçüde takdir edilmekte ve bize çok önemli bir avantaj kazandırmaktadır. Böylelikle cihazlarımızın kalibrasyonları dâhil, müşterilerimizin bütün sorunlarına hızla cevap vermek mümkün

“DV Power” tarafından üretilmekte olan test cihazlarının bazıları

111 Temmuz

2015


olmaktadır. “DV Power” bugün 70’den fazla ülkede temsil edilmektedir. Sizin cihazlarınıza güven gösteren ve en çok kullanan hedef müşterileriniz kimlerdir? Müşterilerimizi üç guruba bölebiliriz: • Transformatör, Kesici ve Batarya üreticileri: Bu üreticiler cihazlarımızı Fabrika Kabul Testleri esnasında kullanmaktadırlar. • Elektrik üretim, İletim ve Dağıtım Şirketleri: Bu kurumlar, cihazlarımızı trafo merkezlerinin devreye alma çalışmaları, yıllık periyodik testler ve arıza tespit testlerinde kullanmaktadırlar. • Servis sağlayıcı firmalar: Elektrik endüstrisinde yer alan ve her türlü saha servisi veren firmaların tamamı. Birçok büyük firma ürünlerinizi kullanmanın avantajlarını bilmektedir. Bu firmalarla özel bir temasınız oldu mu? “ABB”, “Vattenfall”, “Reinhausen’den Machinfabrik”, “EON” ve benzer birçok büyük firma ile çok verimli ve etkili işbirliğimiz oldu. Ayni zamanda bir Fransız kuruluşu olan “RTE” için test usulleri üretmekteyiz. Ayni zamanda dünyanın büyük şirketleri arasında yer alan Güney Afrika’daki “ESKOM” şirketi ile de işbirliğimiz mevcuttur. İlâveten, Türkiye’nin büyük kuruluşları arasında yer alan “TEIAS” ve “EUAS” gibi kuruluşların 2009’dan beri cihazlarımızı kullanmalarından gurur duymaktayız. Türkiye Enerji Sektörü ile daha geniş ve daha etkin bir işbirliği içinde olacağımızı ummaktayız.

112 Temmuz

2015

“DV Power’ın” İleriye ait kalkınma planı hakkında bilgi verir misiniz? DV Power” firmasınc halen transformatör, kesici ve batarya testleri için test çözümleri üretilmekte, mevcut cihazlarımızı geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir. Amacımız test cihazlarımızın kullanımlarını daha da basitleştirmektir. Modern teknolojinin getirdiği bilgi sayarlar tarafından kontrol edilen cihazlar ve bunu takiben bilgisayarların şalt cihazlarına entegrasyonu, “akıllı” cihazların piyasaya girmesine ve kullanıcılar için test prosedürlerini daha da basitleştirme imkânı sağlamıştır. Bu yaklaşımların üretmekte olduğumuz cihazlara aplikasyonu için özel bir çaba sarf etmekteyiz. Buna ek olarak hızla gelişen bir sektör olan bataryaları izleme, kontrol ve test piyasasının da önemli bir aktörü olmayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki 10 -15 yıl içinde “DV Power’ın” hangi noktada olacağını düşünüyorsunuz? Firmamızın büyümesi kuruluşumuzdan itibaren etkileyici olmuştur. İlk birkaç yıl boyunca, satış artışımız yılda %30 gibi dikkate değer bir büyüklüğe erişmiştir. Bugün satışlar dünya konjonktürünün getirdiği olumsuzluklarla her ne kadar bir miktar düşmüş ise de hala istikrarla büyüyen bir şirketiz. 2015 yılının Haziran ayında gerçekleştirdiğimiz 5.ci “Bienal Distribitör’s Konferasın’da” piyasaya sunulan yeni test cihazlarımız tanıtılmıştır. Bu konferansta 30’u aşkın ülkede yer alan distribütörlerimiz bizimle pazarlama ve satış deneyimlerini paylaşmışlardır. Mevcut cihazlarımızın daha da geliştirilmesi önceliklerimiz arasındadır. Yeni teknik alanlara girme çalışmalarımız devam etmektedir. Bugün cihazlarımız dünyanın 80 ülkesinde kullanılmaktadır. Önümüzdeki 10 yıl zarfında dünyada bilinen en iyi ve en büyük üreticiler arasına girmeyi planlıyoruz. Böylelikle üretimlerimiz bütün ülkelerce yakinen bilinen, arana, tercih edilen ürünler arasında yer alacaktır.



TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

EMTEL EMAYE

Thermik Ürünleri Emtel Güvencesiyle Türkiye Pazarında… Uzmanlık alanı Emaye bobin teli üretimi olan Emtel Emaye A.Ş. Uluslararası Thermik Geratebau GmbH’nin Türkiye genel distribütörlüğünü alarak ürün gamını genişletti. Thermik markasının Emtel ile birliktelik sürecini ve Termik koruma ürünlerinin kullanım alanlarını Fatih Bingöl’ e sorduk.

E

MTEL Emaye A.Ş. 40 yılı aşan deneyimiyle, 0, 04mm -4, 00 mm çapları arasında Bakır emaye bobin teli imalatı gerçekleştirmekte, bunun yanı sıra 0, 18 mm -6, 50 mm alüminyum emaye bobin, çeşitli ebatlarda yassı Alüminyum emaye bobin teli, CCA emaye bobin teli ithalatını ve satışını yapmakta çeşitli bobinaj malzemelerinin toptan ve perakende satış hizmetini vermektedir. Emtel Grubu Faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Uzmanlık alanı emaye bobin teli üretimi olan EMTEL 1974 yılında birinci kuşak tarafından kurulan bir aile şirketidir. Gelişen ve yükselen teknoloji yan sanayi girdisi olan emaye bobin teli imalat kapasitesine

114 Temmuz

2015

sahibiz. Kalitemizi en yüksek seviyeye çıkarmış durumdayız. EMTEL müşterilerine verdiği önem hizmetlerine de yansımıştır. Şöyle ki, maliyet göz ardı edilerek stoklu çalışılarak öğlene kadar verilen siparişler müşteriye aynı gün teslim edilmektedir. Geniş bir ürün yelpazesine sahipsiniz. Ürünlerinizden biraz bahsedebilir misiniz? EMTEL Emaye olarak motor üreticileri, trafo imalatçıları ya da tamircilerine yan ürünler de veriyoruz. Bunları sıralamak gerekirse İzolasyon Malzemeleri, Makaronlar, İzolasyon Presbantlar, İzolasyon Sıvıları, Vernikler, Lehim ve Lehim Pastaları, Kondansatörler, Kablo Pabuçları, Motor Klemensleri, Kablo Yüksükleri,


Elektrik Kömürleri, Emaye Tel Sıyırma Makineleri, Çeşitli Kablolar v.s. bu konuda müşterilerimize geniş ürün yelpazesiyle ve kar kaygısı gütmeden müşterilerinin taleplerini karşılamaktayız. Zengin ürün çeşitliliğimizi Thermik ile yapılan anlaşmayla daha da genişletmiş olduk. Thermik firması ile tanışmanız nasıl oldu? EMTEL Emaye A.Ş. olarak uluslararası fuarlara katılıyoruz. Thermik Firması ile tanışıklığımız onların da katılımcısı olduğu uluslararası etkinlikte oldu. Müşteri grubumuzun aynı olması ve bu ürünün kullanımının azlığı bizi bu ürünün yaygınlaşmasına katkı sağlamaya yöneltti. Türkiye pazarında kullanılan ısı koruma ürünlerinin yetersiz kullanımı, piyasada düşük performanslı ürünler olması bizi bu boşluğu yüksek performanslı koruyucu bir ürünle doldurmaya sevk etti. İşte bu noktada Uzakdoğu mallarına karşı bir Alman ürününü tercih ettik ve Alman Thermik GmbH ile anlaşma yaptık. Thermik bu alanda 1960 yılında üretime başlamış. Ülkemizde de firmalar tarafından Thermik ürünleri doğrudan Almanya’dan alımlar ile piyasamızda kullanılmaktaydı. Thermik’le yapılan genel distribütörlük anlaşmasıyla artık bu markanın Türkiye Genel Distribütörü ve tek yetkili satış temsilcisi olduk.

Thermik ürünü hangi alanlarda kullanılmakta? Thermik ürünleri motor ya da trafoların içinde bir koruma elemanı olup aşırı yük ve ısıya karşı makineyi korumayı amaçlamaktadır. Isı koruma ürünü olmasından dolayı yük altında uzun süre çalışan, motor, makine ve trafolarda yoğun olarak kullanılmaktadır. Thermik firması, ürünleriyle piyasada bilinen bir markadır. Hedef kitlemiz motor, trafo üreticileri ve elektronik cihaz imalatçıları olup özellikle asansör motor imalatçılarıdır. Asansörde istenen standartlar yüksektir. Can emniyeti ön plandadır, dolayısıyla koruma ürünlerini kullanmak zorundalar. Müşterilerimiz de kaliteli Thermik koruma ürünlerini tercih etmektedir. Bilinçli üreticiler termik koruma kullanmanın ürünlerine ve de markasına değer

katacağına inanıp koruma ürünlerini kullanıyor. Avrupa’ya üretilen hemen her üründe ve ihracat ürünlerinde bu zorunlu kılınıyor. Avrupa işin can ve mal kayıplarını düşünerek daha büyük zararları göz önünde tutuyor. Artık bizler de global pazarda ürünlerimizde koruma ürünü olarak termik veya termostat kullanmak durumundayız. Termik ürünlerde rekabet durumu nedir? Fiyat farkından dolayı piyasada çok çeşitli uzak doğu malları vardır. Bu alanda uzak doğudan büyük miktarlarda ve kalitesiz ürünler geliyor. Thermik ürünleri yüksek koruma kalitesi ve çalışma prensibi açısından, Diğer ürünlerin verimliği ve çalışmasıyla aynı değil. Koruma elemanı olarak kullanılan diğer ürünler bir veya iki kere çalışacak ya da çalışmayacak ve sonuçta motor yanacak. Buna bazı müşteriler tolerans tanıyor bazılarında ise ciddi problem yaşanıyor. Kötü bir durumla karşı karşıya kalmamak için kaliteli ve güvenilir Alman Thermik marka

115 Temmuz

2015


Teknik destek hizmeti verilmekte midir? Talepleri nasıl karşılıyorsunuz?

ürünlerini EMTEL’den isteyiniz. Thermik programında standart olarak 18, 000’den fazla seçenek ile hemen hemen her müşteri talebini yerine getirecek konumdadır. Yüksek performanslı koruyucu Termik koruyucularının yanında piyasadaki ilk ark yapmayan termik koruyucuları teknik iyileştirmeler veya ekonomik sinerjiler arayan kullanıcıların hizmetine sunmuştur. Pazarlama ve tanıtım faaliyetiniz nasıl yapılmakta? Henüz bayilik vermedik. Doğrudan satış yapmaktayız. İstanbul ve Anadolu şehirlerindeki müşterilerimize yerinde ziyaretler yapıyoruz. Müşteri ziyaretleri, sektör yayınları ve fuarlar vasıtasıyla tanıtım etkinliklerimiz devam etmektedir. Biz bir yandan Emaye Bobin Teli satarken diğer yandan izolasyon malzemeleri ve koruma malzemelerini de satıyoruz. Kısaca bir imalatçının ihtiyacı olan telden başlayıp en son izolasyon için

116 Temmuz

2015

Teknik kadromuz Termik ürünleri hakkında Almanya’da teknik eğitim aldı. Müşterilerimize bu ürün grubunda olan değişik modellerden hangisini kullanması gerektiğini tespit edip bu doğrultuda teklif ve teknik destek sağlıyoruz. Genel olarak nerde nasıl kullanması gerektiğini hatta termik’in çalışma prensibi konularında dahi bilgilendirmelerimiz oluyor. Ülkemizde tüketimi olan Termik ürünlerini stoklu olarak bulunduruyoruz. Anında ihtiyacı karşılamak ve doğrudan satış yapabilmek için çeşitlerimizi artırmaktayız. Kullanım yaygınlaştıkça çeşit miktarımızda o oranda gelişmekte. Ülkemizde can ve mal güvenliğine son yıllarda daha da önem verilmektedir. Thermik ürünleriyle can ve mal koruma ürünlerinin kullanırlığını yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Üreticilerimizden beklentimiz, ister Termik koruma ürünleri kullanın ister başka marka ama mutlaka koruma ürünleri kullanın.

verniğe kadar her türlü ihtiyacını en kaliteli şekilde karşılamaktayız. Kullanımda karşılaşılan zorluklar nedir? Yanlış kullanımından dolayı sıkıntıyla karşılaşmaktayız. Şöyle ki; ilk defa kullanacak olan müşterilerden bazıları nasıl kullanılacağını bilmiyor. Örneğin, motor üreticisi PTC’nin uçlarını motor üzerinde dışarıda bırakıyor. Neden çünkü nerede kullanılacağını bilmiyor. Kullanacak olan kişi bunu çalıştırırken DC değil de AC ile çalıştırmaya kalkarsa ürün yanıyor. İşte bu tarz kullanım hataları ortaya çıkıyor. Bundan başka karşılaşılacak herhangi bir sorun yoktur.



TRAFO • TANITICI REKLAM

ULUSOY ELEKTRİK

DÖKME REÇİNELİ KURU TİP TRANSFORMATÖR Ulusoy Elektrik, farklı uygulamalar için yüksek kaliteli, performanslı Dökme Reçineli Kuru Tip Dağıtım Transformatörlerini pazara sunuyor.

118 Temmuz

2015

Ö

zel ve uluslararası standartlara uygunluğu sayesinde transformatörler, yüksek rakımda ve deniz ortamlarında özellikle ağır şartlarda kullanılabiliyor. Yanıcı sıvı olmaması, kendinden sönebilen malzemeden oluşması, zehirli gaz misyonlarından muaf olması, düşük gürültü seviyesi ve düşük elektromanyetik emisyon ile genel çevre güvenliğini sağlıyor. Dökme Reçineli Kuru Tip Dağıtım Transformatörleri, nem geçirmezdir, nem veya şiddetli kirlilik ortamında çalışmaya uygundur. Bu transformatörler, -25 °C’ye kadar düşük sıcaklıklarda olduğu kadar %95’ten fazla nemli ortamlarda çalışacak ideal transformatörlerdir.

Ekonomik •

Kapladığı alan daha az

Kurulum alanında daha az inşaat işçiliği gerektirir.

Kendinden sönebildiği için özel emniyet tedbirlerine ihtiyaç duyulmaz (yangın tespiti).

En az seviyede bakım gerektirme

Düşük termal ve dielektrik yaşlanmaya bağlı olarak daha uzun transformatör ömrü

Tüketim noktasına en yakın seviyede kurulum avantajları (kayıplar)

Kullanılabilecek yeni malzeme imkanıyla sürekli gelişime en uygun dizayn


Emniyetli ve Çevreyle Dost • •

• • • •

Daha düşük çevre kirliliği Yanma tehlikesi yoktur. Kendiliğinden sönebilme özelliğine sahiptir. Nemli ve kirli alanlarda çalışabilir. Kısa devrelere karşı yüksek mekanik dayanım Aşırı yükü destekleyen yüksek kapasite En şiddetli sarsıntı ve titreşim koşullarına karşı yüksek performans

KURU TİP TRANSFORMATÖRÜN AVANTAJLARI

Sağlık ve Güvenlik

• • • •

Yanıcı değildir ve kendi kendini söndürme özelliği vardır. Neme karşı dayanıklıdır. Çevre kirliliğine sebep olmaz. İzolasyon malzemesi içeriği halojen, nitrojen ve azot içermez.

Kullanılabilirlik ve Maliyet • • • • •

En az seviyede bakım gerektirir (Yılda 1 kez). Sıvı içermediğinden sızdırma riski yoktur. Yerinde bakım-onarım hizmeti vardır. Tüketici merkezlerine çok yakın kurulum yapılabilir. İletim ve kurulum maliyetleri azdır.

Ömür ve Dayanıklılık •

Soğutma ile trafonun nominal gücü %30 artırılabilir.

Düşük kısmi boşalma nedeniyle daha uzun servis ömrü vardır. Yalıtım seviyesi yüksek olduğundan kısa devre ve yıldırım darbesine karşı dayanıklıdır. Kısa süreli aşırı yüklenmelerde yağlı tip trafolara karşı daha iyi performans gösterir.

• •

Alışveriş Merkezleri Rüzgar Santralleri

AKSESUARLAR

KURU TİP TRANSFORMATÖR KULLANIM ALANLARI

Standart Aksesuarlar • İki yönde ayarlanabilir tekerlekler • Kaldırma Halkaları • Topraklama Bağlantısı için Terminal • Sıcaklık Kontrol Rölesi • PT100 Termik Sensör ve Rölesi

Kuru Tip Transformatörlerin kullanım alanları geniştir. Dağıtım sistemlerinde, ko-jenerasyon sistemlerinde, doğrultucu ve çekiş uygulamalarında kullanılabilmektedir. • Dahili ve Harici Transformatör Merkezleri • Endüstri ve Petrol Rafineleri • Metrolar • Petrol platformları • Enerji üretim tesisleri • Okullar, Hastaneler • Havaalanları

Opsiyonel Aksesuarlar • PTC Termistör (PT100 yerine kullanılabilir) • Soğutma Fanları (Transformatör gücünü geçici süreyle artırabilir) • Fan kontrol rölesi (Sıcaklığı ayarlanan seviyede tutmak için trip verir) • Yüksek Gerilim Bağlantıları için Soketli Bağlantı • Koruma Hücreleri • Yüksek Gerilim Parafudurları • Anti-Titreşim Pedleri

119 Temmuz

2015


TRAFO • TANITICI MAKALE

TEKON ENERJİ

Transformatör Yağlarında Su Konsantrasyonu, Rölatif Satürasyon Yağdaki su miktarının ppm olarak tanımlanması alışılagelmiş bir kavram olup son 20 yıldır trafo yağ testlerinde yağdaki su miktarı Rölatif Saturasyon (RS) olarak da tariflenmektedir. Yağlardaki Rölatif Saturasyon değeri aslında yeni bir kavram olmayıp bu kriteri ilk defa 1940 yıllarında Frank Doble dile getirmiş idi. Yazımızda RS ve ppm değerleri arasındaki ilişki ele alınmıştır.

120 Temmuz

2015

Y

ağda oluşan su miktarının transformatörlerde problem oluşturan en önemli sorun olduğu tüm işletmecilerce yakinen bilinir. Problem, transformatörün sıvı ve katı izolasyonunu derinden etkileyen aşırı nemin oluşturduğu bir sorundur. Su, izalosyonun dielektirik delinme seviyesini düşürür, transformatörün yaşlanmasını hızlandırır ve önlem alınmadığı takdirde izolasyondaki bozulma nedeniyle transformatör arızalanabilir. Kâğıt izolasyonların dielektirik dayanımları kağıda nüfuz eden su miktarı arttıkça azalır, ayni zamanda yağın delinme gerilimi de yağın Rölatif Saturasyon (RS) değerine bağlı olarak değişir. Transformatörlerin puantta güvenli şekilde maksimum değerlerine yüklenmeleri, yağda su buharı baloncukları oluşumunun önlenmesiyle mümkündür.. Kuru tip transformatörler su buharcıklarına karşı daha az duyarlıdırlar. Bu trafolarda kağıt izalosyonlarındaki su miktarı genellikle % 0.5 ‘den küçüktür ve kritik noktalarda sıcaklık 180°C altında kaldığı sürece buhar kabarcıkları oluşmaz, acil aşırı yüklenmelere imkan verirler. Kağıt izolasyondaki nem miktarının iki misli artmasının izolasyon kağıdının yaşlanmasını ayni oranda hızlandıracağı unutulmamalıdır. Kâğıt izolasyonun bozulması kağıt moleküle ait fiberlerdeki hidrojen bağlarının za-

yıflamasına neden olur. Bu nedenle transformatörün nemlere karşı korunması ve makul kurulukta olması büyük önem arz eder. Transformatör yağlarında su miktarı çeşitli farklı konumlarda yer alır ve bu yağlarda başlıca üç tip su bulunur. • Çözünmüş su: Hidrojenin yağdaki hidrokarbon moleküllerine bağlanmış hali, • Emülsiyon haline gelmiş su: Aşırı doymuş solüsyon, ancak henüz yağdan tam olarak ayrılmamış, ( yağ rengini süte benzer bir renge çevirerek varlığını belli eder) • Serbest su: Aşırı doymuş durumda, yağdan su partikülleri halinde ayrılan, yağda serbest halde bulunan su. Genellikle yağdaki su miktarından bahsedilirken gözle görülebilen serbest haldeki su kastedilir.

Yağdaki su (ppm), Suyun yağdaki çözünülürlüğü ve suyun yağdaki RS değeri nedir? Laboratuarlarda yağdaki su miktarının tespiti genellikle “ASTM Test Method D 1533 veya IEC Method 60814” de belirtilen Karl Fischer titrasyon metodu ile yapılır. Her iki metot da birbirine benzer metotlardır. Kullanılan bu metotlarda yağ örneğin-


deki su miktarı mg/kg veya genellikle kullanılan ppm (parts per million) cinsinden ifade edilir. “Çözünürlük” ve “Rölatif Satürasyon” kavramları her ne kadar anlaşılması güç kavramlar ise de transformatörün kuruluğundan bahsederken kullanılan önemli kavramlardır. “Çözünürlük” belirli bir sıcaklıkta yağda erimiş olarak bulunan su miktarını ifade eder. Suyun yağdaki “çözünürlüğü” sabit olmayıp sıcaklıkla değişir. Sıcaklık arttıkça suda eriyen su miktarı da artar. Bu artış lineer bir artış olmayıp fonksiyon olarak eksponensiyel bir artıştır. Örneğin, 10°C ‘de yağda sadece 36 ppm su çözünebilirken 90°C ‘de inanılmaz bir artışla çözünen su miktarı 600 ppm’e çıkar. Tablo 1’de yağın çeşitli sıcaklıklarında hesap edilen çözünürlük limitleri gösterilmiştir. Bu tabloda yer alan yağda çözünmüş su miktarları belirtilen sıcaklıklarda erişilebilecek maksimum değerlerdir. Eğer su yoğunlaşması tabloda belirtilen sıcaklıktaki su miktarlarından daha fazla ise, yağda aşırı doymuş miktarda su bulunduğu ve yağda emülsiyon halinde su bulunabileceği söylenebilir.

Tablo 1 — Sıcaklığa bağlı olarak yağda çözünür halde bulunan maksimum su miktarı Rölatif Satürasyon (RS), ilgili sıcaklıktaki çözünebilirlik seviyesine göre yağda ölçülen reel su miktarıdır. RS birim olarak yüzde değeri ile ifade edilir. Rölatif Saturasyon, çözünürlüğe göreli olarak (So), yağda oluşan su konsentrasyonudur (Wc) veya ilgili sıcaklıkta yağın tutabileceği su konsentrasyonudur, ( 2 no’lu formül). RS = Wc /So (100%) ………. ( Formül 2) RS = Rölatif Saturasyon Wc = “ppm” olarak Yağda Yoğunlaşan su miktarı, wt./wt. So = Çözünürlük, ppm wt. /wt.

Örneğin; Numune olarak trafodan alınan yağın sıcaklığı 62°C, laboratuarda yapılan analiz sonucu yağdaki su miktarı 11 ppm olarak bulunmuş olsun. {Log So= -1567 / K + 7.0895} formülünden 62°C ‘de çözünürlük değeri 259 ppm olarak bulunur. Daha önce belirtildiği gibi Rölatif Satürasyon, ölçülen reel su değerinin çözününürlüğe oranıdır. Bu tarife göre Rölatif Saturasyon değeri; RS= 11 ppm / 259 ppm= %4.25 bulunur.

Rölatif Saturasyonun Dielektirik Değerine etkisi Transformatörün sağlıklı olarak çalıştırılabilmesi için rutubetin transformatör yağının delinme değerine etkisinin takibi gerekir. Yağlarda nem miktarının artması yağın delinme gerilimini küçültür. Yeni veya filtre edilmiş yağlardaki su miktarının yağ sıcaklığına göre değişimi ve delinme gerilimine etkisi (ASTM metot D 1816 (0.04 inch elektrot aralığı) şekil 1’ de verilmiştir. Tabii ki yağın die-elektirik delinme gerilimi sadece içindeki su miktarına bağlı değildir. Yağın iletkenliği ve içindeki partiküllerin cinsi ve miktarı da delinme gerilimine etki eden faktörlerdir. Ayni delinme gerilimini RS’ e göre incelersek (Şekil 1, RS Grafiği) eğrinin uç noktalarında yer alan ekstrem noktalar hariç daha düz bir eğri elde edildiği görülecektir. Bu eğrilerden de görüldüğü gibi RS değeri ile delinme gerilimi arasında, su miktarı ile delinme gerilimi arasındaki ilişkiden daha iyi bir korelasyon vardır. Şekil 1— Dielectric Dayanım değerinin Su miktarına göre değişimi ve Rölatif Saturasyon (RS)

121 Temmuz

2015


Basit bir örnekle şunu gösterebiliriz; izolasyon yağının delinme gerilimi, yağdaki suyun ppm olarak konsantrasyonundan daha ziyade suyun rölatif satürasyonu ile orantılıdır. Bu örnekte nem kontrol edilerek suyun konsantrasyonu 30 ppm’de sabit tutulmuştur. İlk dielektirik delinme gerilimi 100°C’ de yapılmıştır. Bu sıcaklıkta suyun çözünürlüğü yaklaşık 772 ppm’dir, Tablo 1. Dolaysıyla suyun rölatif çözününürlüğü yaklaşık 4% olup (30 ppm/772 ppm x 100), iyi filtre edilmiş bir yağda dielektirik delinme gerilimi ciddi miktarda yüksek olacaktır. Şimdi sıcaklığı oda sıcaklığına, 22°C ‘ye indirelim. Suyun çözünürlüğü 60 ppm’dir (Tablo 1) ve Rölatif Saturasyon 50%’dir. Dielektirik delinme geriliminin, Rölatif saturasyon değeri çok küçük olduğu andaki değerinin yarısı olması beklenir. Eğer sıcaklık 0°C,’ye kadar düşürülür ise, dielktirik delinme gerilimi çok küçük olacaktır. Zira bu sıcaklıkta suyun çözününürlüğü yaklaşık 22 ppm’dir, Tablo 1. Yağdaki su miktarı bundan daha büyük olduğunda, su emülsiyonu oluşur ve su yoğunlaşmaya başlar. Bütün bunlar oluşurken yağdaki su miktarı değişmemiştir. Bu ilişki Şekil 2’ de gösterilmiştir.

Şekil 2: Dielektirik dayanım ile RS arasındaki ilişki Transformatörler verilen bu basit örnekten daha komplike sistemlerdir. Tabii ki, ana temel prensipler sıvıların dielektirik dayanımları için geçerlidir. Yani, delinme gerilimi daima yağdaki suyun RS değerinin bir fonksiyonudur. Transformatörün soğuması esnasında yağdaki suyun bir bölümü

122 Temmuz

2015

izolasyon kağıdına geçer ve bir bölümü de yağda kalır. Yağda kalan suyun rölatif saturasyon değeri yağın dielektirik dayanım gerilim değerini etkiler. Bütün bunların transformatör sistemindeki anlamı nedir? Su, izolasyon ortamı içersinde daima ayni konsentrasyonda kalmaz, daima, yağ sıcaklığına göre, kağıt izolasyonlar ile yağ arasında devridaim halindedir. Yağdaki su miktarının ne kadar olduğunu doğru olarak tespit edebilmek için daima numune alındığı andaki yağ sıcaklığının bilinmesine gerek vardır. Transformatördeki suyun büyük miktarı trafo yağında değil, trafonun selülozik izolasyonu (kağıt sargı izolasyonu, presbantlar vb) içinde yer alır. Transformatör aktif bölümü ısındıkça selülozik aksam içinde yer alan su kağıtdan yağa doğru geçmeye zorlanır. Belki, rölatif olarak izole kağıt içindeki su miktarı değişimi az olsa da, sıcaklık artışıyla orantılı olarak yağdaki su miktarı kağıt izolasyonda mevcut olan ilk su miktarına bağlı olarak değişir. Daha önce de anlatıldığı gibi, suyun yağdaki çözünülürlüğü sıcaklığın artmasıyla artar, yağdaki suyun mutlak değeri ciddi miktarda artmasına rağmen, ayni koşullarda RS değeri fazla miktarda değişmez. Yağdaki 30 – 35 ppm’lik su miktarı transformatörün tehlikeli bir seviyede rutubetli olduğunu gösterir. (Eğer trafodaki izolasyon sistemi 25°C ‘de veya daha küçük bir sıcaklıkta dengede ise, bu denge yağdaki Rölatif Saturasyonun 50% veya daha büyük olduğunu gösterir). Yağın delinme gerilimini kabul edilebilir limitler içinde tutabilmek için, yağdaki su satürasyon değeri 50%’den küçük olmalıdır. Referanslar: Doble, F. “The Doble Water Extraction Method,” Minutes of the Thirteenth Annual conference of Doble Clients, 1946, Sec. 10-401. Griffin, P. J. “Water in Transformers – So What!,” National Grid Condition Monitoring Conference, May 1996. Lewand, L. R. and Griffin, P. J., “How to Reduce the Rate of Aging of Transformer Insulation,” NETA World, Spring 1995, pp. 6-11. Lance Lewand - Doble Engineering Understanding water in transformer system



TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

BEST

“48 ülkeye ihracat gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz” Türkiye’nin tek yerli sermayeli güç transformatör üreticisi olarak Türkiye’deki yüksek hızlı tren projelerinde kullanılan ve kullanılacak olan güç transformatörlerinin ana teslimatçısı konumunda olmamızdan gurur duymaktayız.

Dursun Özman, Satış Direktörü

S

ektörün en başarılı markalarından BEST’in satış direktörü Dursun Özman, şirketin gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği projeler hakkında bilgi verdi.

BEST Balıkesir tesislerinizi bizlere tanıtır mısınız? Üretim kapasiteniz, ürün çeşitliliğiniz ve çalışan profilinizden söz eder misiniz? BEST’e ait Balıkesir’de Ağır Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgesinde toplam 30.000m2 kapalı ve 100.000m2 açık alan olmak üzere iki fabrikamız bulunmaktadır. Fabrikamızda yaklaşık 1.100 kişilik deneyimli, mavi ve beyaz yakalı çalışanımız bulunmaktadır. Toplam

124 Temmuz

2015

yıllık üretim kapasitemiz yıllık 32.500 MVA. Ürün yelpazemizde güç transformatörleri, jeneratör step-up transformatörleri, elektrik ark ocağı transformatörleri, pota ocağı transformatörleri, cer transformatörleri, regülasyon transformatörleri, doğrultucu transformatörleri, seri ve şönt reaktörler gibi enerjinin üretim, iletim ve dağıtımda ve endüstriyel alanda yaygın olarak kullanılan tüm transformatörlerin tasarım ve üretimini gerçekleştirmekteyiz. Güç transformatörlerinin yanı sıra yıllık üretim kapasitemiz 4800 MVA yağlı tip dağıtım transformatörleri, dökme reçineli kuru tip transformatörler, cer


Dursun Özman // Satış Direktörü

transformatörleri gibi günümüzde yaygın olarak kapalı alanlarda ve raylı sistemlerde kullanılan tüm transformatörlerin tasarım ve üretimini gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca firmamızda tüm mavi ve beyaz yakalı çalışanlarımız için ödüllü öneri sistemi uygulaması bulunmaktadır ve bu öneri sistemi ORACLE sistemi üzerinden takip edilmektedir. Tesisinizdeki üretim kapsamından bahseder misiniz? BEST Balıkesir tesislerimiz gerçekten de alanında örnek gösterilebilecek nitelikte ve son derece modern bir üretim tesisidir. Üretim tesislerimizde üç ana sınıfa ayırdığımız ürün yelpazesi mevcuttur. Bunlar sırası ile güç transformatörleri ve reaktörler, yağlı tip dağıtım transformatörleri ve dökme reçineli kuru tip transformatörlerdir. Fabrikanızda uygulamakta olduğunuz üretim sürecini anlatır mısınız? Esasen güç transformatörlerinin üretimi; çekirdek dizimi, sargı imalatı, sargı presleme, sargı kurutma, aktif kısım montajı, üst boyunduruk dizimi, aktif kısım kurutma, kazan imalatı, kademe şalteri montajı, yağ dolumu, son montaj, fabrika kabul testleri, demontaj, paketleme, sevkiyat aşamalarından oluşmaktadır. Balıkesir fabrikamızda bu aşamaların tümü tamamen kompetan iş gücü ile büyük bir titizlikle gerçekleştirilmektedir. İmalat sürecimizin her aşamasında ara kalite kontrol süreçleri uygulanmaktadır. Aynı zamanda

BEST Balıkesir fabrikalarımız, ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ve ISO 3834-2 Kaynaklı İmalat Sertifikalarına sahiptir. Balıkesir fabrikalarımızda üretmekte olduğumuz transformatörlerin tamamının ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu, yine fabrikalarımızda bulunan akredite laboratuvarlarımızda yüzde 100 test edilerek doğrulanırlar. Yine uluslararası bağımsız laboratuvarlardan alınmış Dinamik Kısa Devre Dayanım Sertifikaları ile dünyanın hemen hemen her yerine servis edilen yüksek kaliteli ürünlerdir. Ayrıca ulusal bazda istenen, örneğin GOST v.b. özel sertifikalara da sahibiz. BEST transformatör test laboratuvarınızdan ve yapılan testlerden bahseder misiniz? Transformatörlerin uzun ömürlü birer yatırım ürünü olması önemli bir mühendislik birikimi ve ileri teknoloji üretim hatları ile ciddi bir imalat tecrübesi ister. Ancak tüm bunların üzerine yaptığınız ürünlerin istenilen müşteri taleplerini karşıladığını ve ulusal veya uluslararası standartları karşıladığı testlerle doğrulanmak zorundadır. Yani test etmek bir o

kadar daha önemlidir ve bunun için gerekli laboratuvarların oluşturulması ciddi bir yatırım gerektirir. BEST Balıkesir OSB fabrikamızda OSB Lab1 ve OSB Lab2 diye adlandırdığımız iki ve yine ASB fabrikamızda ASB Lab1 ve ASB Lab2 olmak üzere toplamda dört adet test laboratuvarımız bulunmaktadır. OSB Lab1 ve OSB Lab2 laboratuvarımızda 550 kV gerilim seviyesinde 800 MVA’ya kadar güç transformatörü ve 550 kV gerilim seviyesinde 300 MVAr’a kadar şönt reaktörler test edilebilmektedir. Test laboratuvarımızda 2400 kV’a kadar darbe gerilim dayanım testleri yapılmaktadır. ASB Lab 1 olarak adlandırdığımız laboratuvarımızda 400 kV gerilim seviyesinde 250 MVA’ya kadar güç transformatörleri test edilebilmekte ve 2000 kV’a kadar darbe gerilim dayanım testleri yapılmaktadır. Bütün test laboratuvarlarımızda en son teknolojiye sahip, tamamı kalibrasyonlu ve modern ölçme ekipmanları kullanılmaktadır. Dinamik kısa devre dayanım testi dışında, ulusal ve uluslararası standartlara göre transformatör ve reaktörlere uygulanması zorunlu olan her türlü rutin, tip ve özel testler eksiksiz olarak yapılabilmektedir. Akredite bir laboratuvar olduğumuzdan

125 Temmuz

2015


ISO 14001 kapsamında fabrikanızda çevre ile ilgili ne gibi etkinlikler yapılıyor? BEST olarak çevre konularına son derece duyarlıyız. Çevre korumaya yönelik ISO 14001 çevre yönetim sistemi belgesine sahibiz. Bunun yanında atık yağların kontrolü yönetmeliği, tehlikeli atıkların kontrolü yönetmeliği, ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmeliği kapsamında işletmemizde çıkan tüm atıklar ve ambalaj atıkları, çevreye zarar vermeyecek şekilde depolanmakta, lisanslı kuruluşlar vasıtasıyla taşınmakta ve bertaraf edilmektedir. İşletmemiz içinde geri dönüşebilir atıklar kaynağında ayrıştırılmaktadır. Çevre bilincinin artırılmasına yönelik sosyal faaliyetlerimiz bulunmaktadır, fabrika alanımızda da çevrenin korunduğu ve yeşil alanların geliştirildiği kolaylıkla görülmektedir.

126 Temmuz

2015

kendi üretimimiz olmayan ürünlerin de rutin, tip ve özel testlerini gerçekleştirmekteyiz. MARMARAY, TCDD İstanbul-Ankara YHT projelerinde kullanılacak olan güç ve dağıtım transformatörleri BEST tarafından üretildi. Bu transformatörler hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’nin tek yerli sermayeli güç transformatör üreticisi olarak Türkiye’deki yüksek hızlı tren projelerinde kullanılan ve kullanılacak olan güç transformatörlerinin ana teslimatçısı konumunda olmamızdan gurur duymaktayız. TCDD YHT hattı projeleri kapsamında kullanılmak üzere yüksek gerilim (YG) 154 kV ile beslenen ve bu gerilimi orta gerilim (OG) tarafında 27.5 kV gerilime dönüştürerek hızlı tren hattını besleyen transformatörlerden BEST tarafından İstanbul-Ankara YHT, Boğazköprü-Toprakkale, CumaovasıTepeköy, Bandırma-Menemen projelerinde kullanılmak üzere üretilmiş olan 28 adet mono faz 25 MVA 154/27.5 kV ve 16 adet 20 MVA 154/27.5 kV güç transformatörü bulunmaktadır. Aynı zamanda TCDD’nin Ankara YHT Gar kompleksini besleyecek olan 50 MVA, 154/27.5 kV monofaz güç transformatörleri de bizim tarafımızdan üretilmektedir. MARMARAY projesi kapsamında 12 adet 154 kV(YG) ve 27.5 kV(OG) gerilim seviyesindeki güç transformatörlerinin tamamı BEST tarafından üretilmiştir. Marmaray projesi kapsamındaki birinci etap istasyonlarda kullanılacak olan dökme reçineli

kuru tip transformatörler, Başakşehir metrosunda kullanılmakta olan yükte kademe şalterine sahip dökme reçineli kuru tip transformatör ve Taksim-Yenikapı istasyonunda kullanılacak olan dökme reçineli kuru tip transformatörlerin üretimi BEST tarafından gerçekleştirilmiştir. Raylı sistemler bağlamında birçok ilimizde metro ve tra mvay projelerinde kullanılan dökme reçineli kuru tip CER transformatörleri BEST tarafından üretilmiş ve ilgili CER transformatörleri başarılı bir şekilde devreye alınmış ve sorunsuz olarak çalışmaktadır. Metro ve tra mvay projeleri kapsamında üretilmekte olan dökme reçineli kuru tip CER transformatörleri bulunmaktadır. Üretim kapasiteniz ve çalışan profilinizden bahseder misiniz? BEST üretiminin ne kadarını ihraç ediyor? Tasarım ve üretimini gerçekleştirmekte olduğumuz ürünler ileri seviyede bir mühendislik bilgisi ve birikimi gerektirmektedir. Bununla beraber yüksek ihracat oranımız ve gerekse çok standart olmayan ürünlerimizin yüksek kalite ve performans beklentisi olan işletmelerde kullanılması nedeniyle çalışan profilimizin de bu doğrultudaki ihtiyaçları karşılayabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olması gerekmektedir. BEST bünyesinde bugün itibariyle yaklaşık 1100 çalışanımız bulunmaktadır. Beyaz yakalı çalışanlarımızın tasarım/ üretim/satış/kalite bölümlerinde çalışanları Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin elektrik, makine ve endüstri mühendislikleri mezunu


olduğunu belirtmek isteriz. İhracat yaptığımız ülkelerin sayısının her geçen yıl daha da artması ve çeşitlenmesi ile ister istemez yabancı dil de önem kazanıyor. Şu anda BEST’te gerek Satış ve Proje yönetimi veya Mühendislik, Test, Servis vs gibi bölümlerde çalışan birçok mühendisimiz 2-3 farklı yabancı lisan bilmekteler. İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Arapça, Rusça konuşan çalışanlarımız mevcut. Yıllık üretimimizin yaklaşık yüzde 60’ını ihracat etmekteyiz. BEST olarak 48 ülkeye ihracat gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bu da yukarıda belirtiğim gibi satış ekibimizin farklı yabancı lisanlar ve rekabet koşullarına ne derece cevap verdiğinin göstergesidir. Mavi yakalı çalışanlarımızın neredeyse tamamı meslek liselerinin elektrik, makine, metal işleri vb. bölümlerinden mezundur. Gerek beyaz, gerekse mavi yakalı çalışanlarımızın işe alım süreçlerinde yukarıda belirtmiş olduğumuz hususları göz önüne alarak eğitim seviyesi ve iş anlayışı bakımından seçici davranmamızı gerektirmektedir. Referanslarınızdan ve hayata geçirilen projelerden örnekler verebilir misiniz? Son dönemde gerçekleşen projelerimizden birkaçını örnek vermek gerekir ise; İÇDAŞ için üretmiş olduğumuz dünyadaki en büyük güce sahip olan 310 MVA, 34.5/1800…1125V Ark ocağı transformatörünün üretimi tamamlanarak bir dünya rekoru kırılmıştır.

Türkmenistan’daki Lebab 500 kV TM projesi kapsamında üretimini gerçekleştirmiş olduğumuz 7x167 MVA 500 kV, 2x125 MVA 230 kV, 2x25 MVA 35 kV, 2x32 MVA 10.5 kV ve 1x16 MVA 10.5 kV güç transformatörleri, 2x160 MVAr 500 kV ve 1x120 MVAr 500 kV şön reaktörler başarılı bir şekilde devreye alınmıştır. Cezayir’deki Boufarik CCPP projesi kapsamında siparişini almış olduğumuz üç adet 315 MVA 220/15 kV set-up güç transformatörü ve 3x20 MVA 15/6.6 kV güç transformatörünün üretimi 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde BEST tarafından üretilecektir. Türkmenistan’da kurulmuş olan Ahal – Mary – Lebab CCPP projeleri kapsamındaki dokuz adet 63 MVA 110/10.5 kV set-up güç transformatörlerinin üretimi

gerçekleştirilmiştir. Kroman Demir Çelik için üretmiş olduğumuz 150 MVA, 34.5/1399…1078V Ark ocağı transformatör-ünün üretimi tamamlanıp başarılı bir şekilde devreye alınmıştır. Erbil Çelikhane projesi kapsamında 80 MVA 34.5/888…761V Ark ocağı transformatörü ve 12 MVA 260…240V pota ocağı transformatörlerinin üretimi gerçekleştirilmiştir. KKTC’deki İTM07 projesi kapsamındaki Lefkoşe indirici transformatör merkezinde kullanılacak olan 25 MVA 22/11 kV dökme reçineli kuru tip güç transformatörü BEST tarafından üretilmektedir ve transformatörün Şubat 2014’de devreye alınması planlanmaktadır. AR-GE projesi çerçevesinde 300 MVAr

127 Temmuz

2015


550 kV’a kadar şönt reaktörlerin testini gerçekleştirmek üzere 386,594 MVA 750 kV şönt reaktör test transformatörü IEC standartlarında belirlenen tüm testlerden başarı ile geçmiştir. BEST’in dünyadaki en büyük güce sahip olan ark ocağı(fırın) transformatörü hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz? Ark ocağı transformatörü demirçelik sektöründe kullanılmakta ve ilgili ark ocağının teknik özelliklerine göre tasarlanmakta ve üretimi gerçekleştirilmektedir. Bundan dolayı hem transformatörün besleyeceği ark ocağının teknik özellikleri hem de yapması gereken işlevler açısından, Ark ocağı transformatörünün tasarım ve üretim süreci normal güç transformatörlerine göre çok farklı ve özel olarak gerçekleştirilmektedir. İÇDAŞ için üretmiş olduğumuz 310 MVA 34.5/1800…1125V Ark ocağı transformatörü ile karbon elektrotlara verilen akım değeri 128.830A gibi büyük bir akım değeridir. Üretmiş olduğumuz 310 MVA ark ocağı transformatörü ile günde yaklaşık 23 sıvı çelik dökümü alınabilmektedir yani yaklaşık 10.000 ton hurda demir 1.3000C’de sıvı çeliğe dönüştürülmektedir. Yılda yaklaşık 3.5 milyon ton çelik üretimi sağlanması anlamına gelmektedir. BEST, Türkiye’de ark ocağı transformatörü üretimi gerçekleştirmekte olan tek yerli firma olarak ve bu alandaki en büyük ark ocağı transformatörünün üretimi gerçekleştirerek bir dünya rekorunu elde etmiş olmaktan gurur duymaktayız.

128 Temmuz

2015

67 mühendis ve teknik personelin görev yaptığı BEST A.Ş. AR-GE Merkezi’nde yüzde 100 yerli sermaye ve tamamen Türk Mühendis ve teknikerlerin katkısı ile özgün ve sektöre özel tasarımlar ve araştırmalar gerçekleştirilmektedir Ayrıca dünya rekoruna sahip olan ark ocağı transformatörün üreticisi (BEST) ve son kullanıcısının (İÇDAŞ) yerli sermaye olmasının ülke sanayisi için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu düşünmekteyiz. BEST’in son zamanlarda özellikle Avrupa pazarındaki atılımlarından da söz edebilir misiniz? BEST özellikle kuzey Avrupa pazarında son yıllarda epey yol kat etti. Örneğin BEST olarak Danimarka elektrik idaresinde yeterlilik almış ve yüksek gerilim reaktörleri tedarik etmekteyiz. Kuzey Avrupa İskandinavya hem kalite hem rekabette bu sektörde en önde olan bir bölge konumunda, Kuzey Avrupa müşterileri gerek teknik yeterlilik gerek kalite gerek ise fiyat rekabeti açısından Avrupa’nın ve Dünyanın talepleri en ileri seviyedeki müşterileri arasında yer almaktadırlar. Diğer bir özelliği de bu bölgenin enerji verimliliği ve çevre bilinci olarak çok gelişmiş bir süreçte olmaları. Temin ettikleri ürün ve servis çözümlerinde imalattan son ürün ve montajına kadar en üst mertebelere varan isteklerine biz BEST olarak cevap vermek hem bizim açımızdan gurur verici hem de bu konuda şimdiden en üst mertebelerde ürün geliştirmemiz

ve imal etmemiz açısından bizi ileride tüm dünyanın zorunlu seçimi haline gelecek bu kriterlere hazırlaması açısından da önem teşkil etmekte, bu çerçevede gerek İsveç gerek Norveç elektrik idarelerinden alınan pek çok Transformatör siparişi bu yolda ilerliyor olmamızın bir kanıtıdır. BEST, İngiltere’de 258 MW kurulu gücünde deniz üzerinde gerçekleşecek rüzgar santralinin İngiliz elektrik şebekesine bağlantı istasyonundaki tüm transformatörleri tedarik etmekte, projenin kapsamında; iki adet 200 MVA 400 kV oto transformatör ve bir adet ayarlı 125 MVAr 220 kV reaktör ve bir adet 60 MVAr 400 kV reaktör bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Avrupa’nın diğer ülkelerinde de özelikle endüstriyel tesislere özel güç trafosu ve yenilebilir enerji alanında güneş ve rüzgar projelerine transformatör ve reaktör temin etmekteyiz. Satış sonrası servis/teknik destek ve bakım onarım hizmetlerinizden bahseder misiniz? Transformatörler yapısı gereği çok karmaşık ürünler olmasa da, enerji sistemindeki görevleri gereğince sorun ya da arıza oluşması durumunda oldukça yüksek maliyetli kayıplara sebep verebilmektedir.


Bundan dolayı satış sonrası servis ve teknik çerçevesinde yürütmekte olduğumuz çalışmalarımızdaki temel ilkemiz müşterimizin sorun ve taleplerine istinaden en uygun çözüm önerilerini 24 saat içerisinde müşterimize sunabilmektedir. Genel olarak müşterilerimize ürünlerimizle ilgili sunduğumuz servis ve teknik destek hizmetleri ise;

farklı olarak güç transformatörleri, reaktörler, yağlı tip dağıtım ve dökme reçineli kuru tip dağıtım transformatörlerinin üretimini kendi bünyesinde gerçekleştiren tek firmayız. Aynı zamanda BEST Türkiye’de AR-GE çalışması yapmakta olan ilk ve tek transformatör üreticisi olarak tüm tasarım ve üretim süreçlerini sürekli geliştirebilen bir altyapıya sahiptir.

BEST’te yapılan ARGE çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? Hızlı büyüme hedeflerini karşılayabilmek, teknik/teknolojik altyapısını güçlendirmek, ulusal ve uluslararası arenada rekabet gücünü ve nitelikli personel sayısını arttırabilmek amacı ile AR-GE altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen firmamız, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 5746 sayılı kanunu kapsamında verilen AR-GE Merkezi belgesini 1 Kasım 2010 tarihinde almaya hak kazanmıştır. 26 Şubat 2011 de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi Bakanı Nihat

• • •

Transformatörlerin montaj ve yağ dolumu süreçlerinin yürütülmesi veya ilgili süreçler için süpervizörlük hizmetinin verilmesi. Saha testleri ve devreye alma (enerjilendirme) işlemlerinin gerçekleştirilmesi. Tamir/ bakım ve arıza analizine yönelik hizmetler. Tamir ve bakım hizmetleri Transformatörlerin kullanım sürekliliğinin sağlanmasına yönelik önlemlerin alınması ve teknik danışmanlığın sağlanması. Yedek parça temini.

Ergün’ün katıldığı bir törenle 5746 sayılı Kanun kapsamında Türkiye’de Ar-Ge Merkezi Belgesini almaya hak kazanan ilk firmalardan biri olan BEST ayrıca transformatör sektöründe bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşamaktadır. 67 mühendis ve teknik personelin görev yaptığı BEST A.Ş. AR-GE Merkezi’nde yüzde 100 yerli sermaye ve tamamen Türk Mühendis ve teknikerlerin katkısı ile özgün ve sektöre özel tasarımlar ve araştırmalar gerçekleştirilmektedir. Bu araştırmalar; •

Transformatör imalatında yeni imalat teknolojilerinin kullanılması Malzeme, üretim ve üretim yöntemleri tekniklerinin iyileştirilmesi Mevcut tasarım kabiliyetlerinin iyileştirilmesi ve ürün gamının özel projelerle genişletilmesi Verimlilik artırma ve maliyet düşürme konularını içermektedir.

BEST olarak proje bazında anahtar teslim işler yapıyor musunuz? Evet, proje bazında anahtar teslimi işler yapıyoruz. Bu anlamda Grup şirketlerimizden işbirliği içerisinde olduğumuz Ankara’daki BEST Taahhüt grubu (BETAŞ) ile yurt içi ve yurt dışı projelerinde birçok anahtar teslimi işler yaptık ve yapmaktayız. Mevcut yerli ve yabancı transformatör üreticilerine göre avantajlarınız var mı? BEST olarak Türkiye’de üretim yapmakta olan diğer rakiplerimizden

129 Temmuz

2015


Ürettiği özgün projeleri ülkemizde en üst Bilim Kurulu olan TÜBİTAK ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde onaylatan BEST, devlet destekli 8 TEYDEB projesi ve 4 SANTEZ projesi ile ürettiği projelerin kalitesini de taçlandırmıştır. Halen üzerinde çalışılan 4 TEYDEB projesi ile sektöründe kırılması güç bir rekora imza atmıştır. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ ile üç adet ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile bir adet SANTEZ projesi yürüten BEST, Üniversite Sanayi İşbirliğini fiili olarak hayata geçiren bölgedeki tek kuruluştur. Transformatör tasarım ve imalat teknolojisi farklı disiplinleri içerisinde barındırmaktadır. Bu yüzden SANTEZ projeleri konusunda uzman Elektrik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Fizik Bölümü öğretim elemanları ile gerçekleştirilmektedir. Ar-ge merkezi bünyesinde gerçekleştirilen projelerin konsept ve detay tasarım aşamalarında risk analizleri, optimizasyon yazılımları, 3 boyutlu modelleme araçları ve sonlu elemanlar (finite element) analizlerinden faydalanılmaktadır.

130 Temmuz

2015

BEST Balıkesir basketbol takımından bahseder misiniz? Türkiye Basketbol Liginde 5. sezonunu geçirecek olan BEST Balıkesir Basketbol Kulübü 18 takımın mücadele ettiği 2014-2015 sezonunda ligi 3.sırada bitirip play off oynamıştır. Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından 2014 - 2015 sezonunda ikincisi düzenlenen Federasyon Kupasında takımımız tüm maçların TBF TV tarafından canlı yayınlandığı organizasyonda FEDERASYON KUPASINI kazanarak sezona iyi bir başlangıç yapmıştır. BEST Balıkesir Basketbol Kulübü gerek saha içinde göstermiş olduğu mücadeleyle gerek saha dışında göstermiş olduğu Sosyal Sorumluluk Projeleriyle Balıkesir’de Basketbol’u sevdirme adına güzel işlere imza atmıştır. İyi bir hazırlık dönemi geçirmek isteyen takımımız, 2015 -2016 sezonuna 10 Ekim Cumartesi günü Eskişehir Basket maçıyla başlayacaktır. Bu sezonda amacımız ilk 8 takım arasına girerek play off oynayıp, Bir üst lig olan Basketbol Süper ligine yükselmektir.



AG-OG ŞALT • TANITICI RÖPORTAJ

ELİMSAN

Yenilenebilir Enerji Sistemleri ve Elimsan “Elimsan Satış Direktörü Aykut Ecin, Yenilenebilir Enerji Yatırımları için hazırlanan teşvik sistemini ve IEC Standartlarında sertifikalı, %100 yerli ve esnek tasarıma sahip ürünlerinin projelerdeki yerini değerlendirdi. 35 yıllık deneyimle ürettikleri yenilikçi teknolojilerin dünya genelinde de tercih edildiğini ifade eden Ecin, Elimsan hakkında bilgiler de verdi.”

Elimsan Hakkında bilgi verir misiniz? Elimsan 1980 yılında orta gerilim şalt cihazları üretmek için kuruldu. Türkiye’nin dinamik gücünü Dünya’ya gösteren Elimsan, içinde bulunduğu sektöre rehberlik eden lider ve yenilikçi bir şirkettir. Orta gerilimli şalt ekipmanları konusunda ideal çözümler üreten, ileri teknolojilere ve Ar-ge ye yatırım yapan Elimsan’ın müşteri talep ve memnuniyeti odaklı, proje bazlı ürünler üretebilme yetkinliği var. Elimsan’ın üstün

132 Temmuz

2015

ürün kalitesi, birinci sınıf üretiminin yanı sıra Toplam Kalite konseptiyle desteklenen ISO 9001, 14001, OHSAS 18001 ve SQDCM (Safety, Quality, Delivery, Control and Motivation) modellerinin tesisin her bölümünde uygulanmasından kaynaklanmakta. Kalifiye servis hizmetiyle birlikte tüm bu özellikler de Elimsan’ı global üretim yapabilen lider şirketler platformuna taşıyor. Merkez ofisi Suudi Arabistan Cidde’de bulunan Dünya’nın öncü orta ve yüksek gerilim kablo üreticilerinden biri


olan Saudi Cable Grup, 2008 yılında Elimsan’ın hisselerini satın almış, bunun neticesinde Elimsan’ın küresel pazarda yeri daha da kuvvetlenmiştir. Ürün Profilinizden bahseder misiniz? Elimsan orta gerilim şalt cihazları üretmektedir. Elimsan, 3kV ile 550 kV gerilim aralığında Dünya standartlarına uygun üretim yapmaktadır. Yenilikçi teknoloji ve uzman mühendislik alt yapısıyla geliştirilen ürün yelpazesi, Metal Muhafazalı Modüler Hücreler, Metal Clad Hücreler, Gaz Yalıtımlı Hücreler, Beton ve Prefabrik Köşkler, Kesiciler, Orta Gerilim Ölçü Transformatörleri ve Yüksek Gerilim Ayırıcılardan oluşmaktadır. Elimsan OEM leri, ürün gamı içerisindeki tüm ürünlere platform oluşturmakta ve Küresel pazardaki konumunu gün geçtikçe güçlendirmektedir. Müşteri ve pazar odaklı iş modelleri, verimliliği ve teknolojiyi esas alan üretim yatırımları, rekabetçi stratejileri ile Elimsan, gerek

geliştirdiği ürün tasarımlarıyla gerekse 1. Sınıf üretim kalitesiyle sektöründe Dünya’daki ilk 5 firmadan biridir. Ürünlerinizin Yenilenebilir Enerji Sistemlerindeki rolü nedir? Yenilenebilir Enerji Sistemleri bilindiği üzere, enerjiyi doğadan toplayan sistemler (güneş panelleri, rüzgar tribünü gibi) ve Elimsan’ın projelendirme ve üretimini yaptığı Orta Gerilim Şalt Cihazlarından oluşuyor. Enerjinin güvenli, verimli ve sürekli üretim ve dağıtımı için ileri teknoloji ile üretilmiş güvenilir ve yüksek kaliteli ürün kullanımı çok önemli. Elimsan bu nedenle ileri teknolojiye sürekli yatırım yapmakta ve tercih edilen marka olmaktadır. Yenilenebilir enerji sistemlerinde ağırlıklı olarak EMC Serisi Hava Yalıtımlı, Metal Bölmeli, Arabalı Modüler Hücrelerimiz(Metal Clad), TG21 Serisi Metal Muhafazalı Modüler Hücrelerimiz, SF6 Gaz Yalıtımlı Metal Muhafazalı Kompakt ve Modüler Hücrelerimiz ve 7,5 metreye kadar

olan projelerde beton, daha büyük ve özel projelerde de istenilen ölçülerde yapılabilen prefabrik köşk ürünlerimiz kullanılıyor. Elimsan, %100 yerli tasarım olan Köşk ve Hücrelerin tamamını kendi tesislerinde üretme yetkinlik ve kapasitesine sahiptir . Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Santralleri için geliştirilmiş projeleriniz nelerdir? Elimsan, Türkiye’nin tek projede en yüksek kapasiteli güneş enerji santrali olma özelliğini taşıyan Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki Güneş Enerjisi Santrali için10 adet 36kV Metal Bölmeli Modüler Hücresini (Metal Clad) devreye aldı. Yılda 8,5 GWh büyüklüğünde elektrik enerjisi sağlayacak santralde kullanılan Elimsan Metal Clad Hücreler, yüksek güvenliğin ve enerji sürekliliğinin önemli olduğu sistemlerde kusursuz verim sağlıyor. Yıllık 4 bin ton karbon salınımının önüne geçecek olan santralde kullanılan hücrelerimizin içerisinde çevre dostu Elimsan Vakumlu Kesici Teknolojisi kullanıldı. Bu önemli projede 36 kV olmak üzere, 6 adet Hat Fideri Hücresi, 1er adet olmak üzere Gerilim Transformatörlü Trafo Koruma

133 Temmuz

2015


134 Temmuz

2015

Hücresi, Gerilim Transformatör Hücresi, Ölçü Hücresi, Kablo Bağlama Hücresi yer aldı. Metal Bölmeli Modüler Hücrelerimizin (Metal Clad) ağırlıklı tercih edildiği Rüzgar Enerji Santralleri projelerimiz de, Boreas, Bandırma, Söke, Madranbaba, Şenbük, Bergama, Düzova, Kangal Rüzgar Enerji Santralleri olarak gerçekleşti. Elimsan Metal Muhafazalı Modüler Hücreleri, Burdur Güneş Enerji Santrali ve Emel Güneş Enerji Santrallerinde yoğunlukla kullanıldı.

ek ödeme yapılacak. Türk üreticilere verilecek uygun teşvikler, devletin Ar-Ge ve teknoloji çalışmalarına sağlayacağı altyapı ve mali desteklerle, nispeten yeni bir sektörde oluşacak iktisadi fırsatları değerlendirmemizi, ayrıca gelişmeye son derece müsait pazarda yerimizi almamızı sağlayacak. Kalitesi Dünya standartlarında belgeli olan Elimsan Hücre ve Köşkler yatırımcıların çözüm noktası konumundadır. Elimsan ürünlerinin kompanentleri ile birlikte tamamı %100 yerli tasarımdır.

Yenilenebilir Enerji Sistemleri için devletin verdiği teşviklerle ilgili bilgi verebilir misiniz? Bilindiği üzere artan enerji ihtiyacının karşılanmasında ve iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir rolü bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmeye yönelik kanun tasarısı, 29 Aralık 2010 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmişti. Yeni yapılan değişikliklerle yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim tesislerinde yerli makine ve ekipman kullanımını teşvik mekanizması getirildi. Üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve/veya elektro-mekanik aksamın yurt içinde imal edilmiş olması halinde; bu tesislerde üretilecek elektrik enerjisi için, 5 yıl süreyle eklenmek üzere, kullanılan enerji kaynağına göre değişen nispetlerde

Elimsan’ın önümüzdeki yıllar için hedefleri nelerdir? Elimsan, müşteri odaklılık çerçevesinde 35 yılı aşkın tecrübesi ve yenilikçi yaklaşımlarıyla Türkiye’de üretilmeyen en yeni teknolojileri ülkemize katmak için çalışmaktadır. Elimsan, yüksek mühendislerden oluşan uzman kadrosu, işgücü ve malzeme kalitesi, gerçekleştirdiği dev projeler, yaygın satış ağı, üretim gücü ve güvenilirliğe yaptığı yatırımlarla kendi sektöründe Dünya’nın lider firmalarından biri konumundadır. Önümüzdeki yıllarda da yurtiçi pazarın yanı sıra Afrika, Arap Yarımadası, Körfez, Rusya, Orta ve Uzak Doğu başta olmak üzere tüm global pazarlarda da, Elimsan ürünlerinin sektörel teknoloji platformaları içerisinde lider pozisyona getirilmesi öncelikli hedeflerimizdir.





AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

EATON ELEKTRİK

DEVRE KESİCİLER ve EATON Güç dağıtımı alanında, yük ayırıcılar ve devre kesiciler en önemli anahtarlama ve koruma cihazlarıdır. Hızlı resetleme özelliğine sahip devre kesiciler tarafından yapılan sigortasız koruma, özellikle binaların veya fabrikaların ihtiyacı olan enerjinin kesintisiz iletimi açısından çok önemli bir uygulamadır.

138 Temmuz

2015

E

aton, devre kesiciler konusunda köklü geçmişinin getirdiği benzersiz bir tecrübeye ve geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Eaton’ın NZM/LZM serisi kompakt devre kesici (MCCB) ürünleri, 16 A’den 1600 A’e kadar olan bütün alçak gerilim güç dağıtım sistemlerinde çeşitli koruma fonksiyonları ile birlikte çıkış şalteri olarak kullanılmaktadırlar. Aynı zamanda, küçük ve orta büyüklükteki dağıtım sistemlerinde 1600 A’e kadar giriş şalteri olarak da kullanılırlar. 63 A’e kadar olan küçük akım değerlerinde, CLS/PLSM serisi minyatür devre kesiciler ve PKZ serisi motor koruma şalterleri daha ekonomik ve az yer kaplayan bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu akım değerleri için tasarlanan küçük boyutlu NZM1 devre kesiciler ile Eaton, ürün yelpazesini daha da genişletmiştir. İstatistiksel olarak bakıldığında, satılan devre kesicilerin %80 ’i 250 A’e kadar anma değerlerinde olduğu görülür. IZM serisi açık tip devre kesici (ACB) ürünleri, genellikle 630 A’den 6300 A’e kadar uygulamalarda

ana giriş şalteri ve büyük güçlü çıkış şalteri olarak kullanılmaktadır. Kompakt ve açık tip devre kesicilerin kesiştiği akım aralığında, seçiciliğin sağlanabilmesi nedeni ile genelde açık tip devre kesiciler kullanılmaktadır. Gerek duyulan akım yoğunluğuna bağlı olarak, NZM ve IZM devre kesiciler koruma fonksiyonları olmadan (yük ayırıcı olarak) veya şebekenin değişik noktalarında kuplaj şalteri olarak da kullanılırlar. Güç dağıtımı alanında, yük ayırıcılar ve devre kesiciler en önemli anahtarlama ve koruma cihazlarıdır. Hızlı resetleme özelliğine sahip devre kesiciler tarafından yapılan sigortasız koruma, özellikle binaların veya fabrikaların ihtiyacı olan enerjinin kesintisiz iletimi açısından çok önemli bir uygulamadır. Değişik seviyelerdeki şebekelerde yapılan farklı korumalar, sistemin ve prosesin sürekliliğini sağlar. Eaton’ın CurveSelect ve xSpider mühendislik


programları optimum seçiciliğin yapılabilmesi yönünde mühendislik tasarımını desteklemektedirler. Devre kesicilerin, özellikle sigortalarla karşılaştırıldığında avantajları şunlardır; bütün kutuplarda ayırma özelliği, hatanın sebebini teşhis edilebilme imkanı, arıza meydana geldiğinde arızanın izin vermesi durumunda devre kesiciye uzaktan tekrar kapama yaptırabilme. Güç dağıtımı alanlarına ek olarak gerek koruma fonksiyonlu gerek korumasız devre kesiciler, düşük akım aralığındaki makinelerde ana şalter olarak kullanılırlar. NZM devre kesicilerin anma akım aralığı genellikle makine uygulamaları için yeterlidir. Sunulan devre kesiciler “integral ana şalter” ve “ayırma” karakteristiklerine sahiptir ve kilitlenebilir kurma mekanizmaları sayesinde IEC/ EN60204-1’e uygundur. Devre kesiciler acil durdurma şalteri olarak kullanılacaksa, kurma mekanizmalarının rengi sarı zemin üstüne kırmızı olmalıdır. Devre kesiciler, elektronik devrelerin ve yazılımların eklenmesi ile her geçen gün gelişmekte ve daha geniş kullanım alanları için daha akıllı ve çok yönlü çözümler sağlayacak şekilde imal edilmektedirler. NZM devre kesiciler, elektrik devrelerindeki temel “on/off” anahtarlama işlemine ek olarak dört ana uygulama alanına sahiptirler:

• • • •

Dağıtım devresi koruması Motor koruması Trafo koruması Jeneratör koruması

Dağıtım devresi koruması denildiğinde akla, bara ve kablo gibi iletkenlerin koruması gelir. Baralar güç dağıtım sistemlerinde (dağıtım panolarında) ayrı bir öneme sahiptirler, tıpkı kabloya alternatif olarak kullanılan “Busbar”lar gibi. Dağıtım devresi koruması terimi aynı zamanda şalt sistemlerinde kullanılan, anahtarlama elemanları, koruma cihazları, kontrol devresi cihazları ve otomasyon sistemleri gibi ekipmanların koruması anlamına da gelmektedir. Bu dört uygulama alanı, devre kesiciler ile ilgili

değişken talepleri gündeme getirir. Özellikle tesis korunmasına odaklanmış bu uygulamalara ek olarak, personel güvenliğini sağlamak üzere yapılan talepler de göz ardı edilmemelidir. Personel koruması, NZM devre kesicilerde opsiyonel olarak bulunan hata akımı veya toprak hata akımı koruma fonksiyonu sayesinde, elektrik şokuna karşı hızlı olarak devre kesici üzerindeki tehlikeli gerilimin kesilmesiyle sağlanır. Aynı zamanda bütün NZM devre

139 Temmuz

2015


kesicilerinde, otomatik tekrar kapamaya karşı korumanın yanısıra İyi ve özenli tasarlanmış terminaller, panocular için girişdeki ve yük tarafındaki emniyet zaman ve para tasarrufu anlamına gelmektedir. izolasyonu sayesinde, bu personel Terminaller yaralanma riskini azaltır, elektrik akımının koruması daha da etkinleştirilmiştir. meydana getireceği hiç de küçük olmayan tehlikelere Düşük gerilim bobini kullanmak karşı koruma sağlar. suretiyle ilave düşük gerilim koruma fonksiyonu devre kesicilere eklenebilir. Bu özellik, bütün NZM ve IZM devre kesiciler ile, N ve IN yük ayırıcılar için mevcuttur. Devre kesicilerin seçimindeki en önemli uygulama parametreleri şunlardır; korunacak ekipmanın çeşitli deşarj akımlarının tepe değerleri, bu akımların akım-zaman ilişkileri, normal işletme akımları, olası aşırı akımları ve bunların farklılık gösteren akım-zaman ilişkileri, son olarak da meydana gelmesi olası kısa devre akımlarıdır. Anormal, yüksek veya alçak frekanslı uygulamalar için, açtırma parametrelerinin ayarları için düzeltme faktörü hesaba katılmalıdır. Sinüs formatında olmayan gerilimlerin veya şebekelerin veya harmoniklere maruz kalmış hatların düzeltilmesi gerekebilir ki bu daha çok güç elektroniği uygulamalarında görülmektedir. Yüksek frekanslar veya harmoniklerin ve endüksiyon akımı kaybı sebebiyle meydana gelen artan ısınma etkisiyle, müsade edilen maksimum devamlı akım ve anahtarlama kapasitesi değerlerinin düşürülmesi gerekebilir. Düşük frekanstaki gerilimlerin anahtarlanması, uzun iletim süresi sebebiyle devre kesiciler için daha zordur ve akım dalgasının sıfır noktasının tamamıyla kaybolmasına sebep olabilir. Bu yüzden birden fazla kontağın seri veya paralel bağlanması gibi çeşitli özel durumlar gerekebilir. Elektronik açtırma üniteleri akım transformatörleri ile çalıştıkları için, DC akımlı uygulamalarda elektromekanik bimetal açtırmalı devre kesicilerin kullanılması gerekmektedir. NZM serisi devre kesiciler 500 A’e kadar arasındaki fark genellikle çok düşüktür. Yeterli kısa bimetal açtırma üniteli tipleri ile DC uygulamalar için de devre akımı seviyeleri hakkındaki sorun sadece düşük ideal bir çözümdür. Kısa devre hakkındaki ilk soru, meydana gelen arıza akımının, devre kesicinin altında bulunan cihazları arızadan korumak üzere gerekli olan hızlı açmayı yapacak kısa devre akımı değerine ulaşabilecek yeterli büyüklükte olup olmadığıdır. Yüksek ve alçak kısa devrelerin devre kesici tarafından kesilme süreleri

140 Temmuz

2015

güçlü jeneratörler veya sistemde kullanılan kabloların uzunluğudur - örneğin yüksek iletken empedansı ve yüksek gerilim düşümü. Tüm NZM devre kesiciler için standart olarak sunulan ayarlanabilir kısa devre

koruması, uzun kablo ve gerilim düşümü gibi değişken durumlarda esnek çözümler sunar ve tasarımcıları



detaylı mühendislik hesaplarından kurtarır. Bununla birlikte, arızadan ötürü hızlı devre kesme, personel koruması gerektiren tehlikeli temas geriliminin oluşumu sebebiyle kritik bir zaman kavramını ortaya çıkarır. Ek olarak, güç dağıtımı sistemlerinde kontaktörler veya gerilime bağlı açma yapan cihazlarda kısa devreler süresince büyük genlikteki istenmeyen gerilim düşümleri oluşabilecektir. Bu yüzden, kısa devre oluştuğunda devrenin hızlı bir şekilde açılması bir gerekliliktir. Düşük gerilim bobini, bu durumlar için uygun bir çözümdür. Koruma cihazlarından yüksek kalitede ve etkili bir koruma beklenmektedir. Yüksek kalitede korumadan anlaşılan, iletkende arıza meydana gelmesi durumunda aşırı akımın minimum değerinde en hızlı şekilde kesilmesidir. Etkili korumadan anlaşılan ise mevcut iletkenin akım taşıma kapasitesinin en uygun ölçüde kullanılması, çalışmaya bağlı akım pikleri (motor yol alma akımları) ve deşarj akımlarının gereksiz açmaya sebep olmamasıdır. Kısa devreye karşı koruma, kurulum noktasında meydana gelen en yüksek ölü kısa devre akımına minimum kesme kapasitesiyle cevap verebilecek koruma cihazları ile tamamlanmalıdır. Koruma cihazı, mevcut kısa devrede, devreyi kapatmanın tehlikeli olduğu durumda yeterli kapatmayı yapabilecek kapasitede olmak zorundadır (kısa devrede anahtarlama). NZM devre kesiciler bu noktada sahip oldukları yüksek anahtarlama kapasiteleri (150 kA’e kadar) sebebiyle önemli bir avantaja

142 Temmuz

2015

sahiptir. Bir devre kesiciden söz edilirken bu cihazın terminalleri hakettiği değeri görememektedir. Kullanıcılar, özellikle de panocular için terminaller, gelişmiş elektronik devrelerden veya açma mekanizmasından çok daha ilgi çekici olmuştur. İyi ve özenli tasarlanmış terminaller, panocular için zaman ve para tasarrufu anlamına gelmektedir. Terminaller yaralanma riskini azaltır, elektrik akımının meydana getireceği hiç de küçük olmayan tehlikelere karşı koruma sağlar. Bir ürünün kullanımı ve montajı ile ilgili herşey, artan işçilik maliyetlerinin göstergesidir. Eğer bir ürünün kullanımı ile ilgili olumsuz bir tecrübeniz varsa, bu sizin ürün ve üretici firma hakkındaki düşüncelerinizi, açma üntesindeki göremedeğiniz ve kabul edilebilecek boyuttaki arızalardan daha çok etkileyecektir. Eaton bunun öneminin farkındadır ve kullanıcılara bu konuda en üst kaliteyi sunmaktadır. Terminaller, müsade edilen terminal ısınma seviyesi, yük altında yüksek seviyede kararlılık ve dalgalanmaya karşı direnç özellikleri ile cihazın güvenilirliğine önemli bir katkıda bulunurlar. Terminal mühendisliği Eaton‘ın ana uzmanlık alanlarından birisidir. Bu uzmanlık, ürün geliştirmedeki tecrübe ve onay prosedürlerine dayanmaktadır. Çeşitli boylardaki NZM serisi cihazlar için montaj derinlikleri, 17,5 mm katları olacak şekilde tasarlanmışlardır. Bu sayede, opsiyonel olarak sunulan derinlik dengeleme aparatı kullanıldığında, değişik boyutlardaki devre kesicilerin

bir sistem içinde kullanılması mümkün olup bu cihazların ön yüzleri aynı hizada olacak şekilde monte edilmesi mümkündür. Bu basit özellik, pano kapağında döner kurma koluna gerek duymaksızın devre kesicinin pano kapağında yapılacak oyma sayesinde dışarıdan anahtarlama yapılabilmesini sağlayan hızlı ve ekonomik bir çözümdür. Devre kesici şalt tesisinin giriş tarafında baskın bir rol oynamaktadır. Devre kesiciler diğer cihazlarla birlikte etkili bir koruma oluşturan bir cihazdır. Bu amaçla kesicler bilgi alışverişini sağlamak zorundadır. Bu ise genellikle elektronik olarak veya tercihen bus sistemi ile tamamlanmaktadır. NZM ve özellikle IZM kesiclerdeki yaratıcı özellik, Profibus DP ve Ethernet arayüz özelliğini biraraya getirmektedir. Özellikle elektronik açtırma üniteli NZM şalterler standart olarak haberleşme yeteneğine sahiptirler. Eaton, gerek IEC gerekse UL/CSA alanında uzun yıllar boyunca elde ettiği tecrübe ve bilgi birikimini en son teknolojiler ile birleştirerek oluşturduğu alçak gerilim devre kesici ürün yelpazesi ile piyasadaki en önde gelen tedarikçi olma konusunda oldukça iddalıdır. • • • • • • •

Kompakt Devre Kesiciler ve Yük Ayırıcılar Açık Tip Devre Kesiciler Otomatik Sigortalar NH ve Silindirik Sigortalar Kaçak Akım Koruma Şalterleri Parafudrlar Motor Koruma Şalterleri


AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

LOVATO ELECTRIC

LOVATO Kontaktörleri, 90 Yıllık Tecrübenin Eseri 1922 yılında İtalya’nın Bergamo şehrinde kurulan Lovato Electric ilk üretimini kontaktörler olarak gerçekleştirmiş ve günümüzde yılların vermiş olduğu tecrübe ve birikimle Orange serisi yeni nesil kontaktörleri ile kalitesini bir kez daha ispatlamıştır. Endüstriyel elektriğin yıllardır vazgeçilmez tek unsuru olan kontaktörler uzun yıllar boyunca birçok boyut ve özellikte sunulmuş ve günümüzde ise artık elektrik panolarında ciddi yer kaplayan bir ünite olmaktan çıkmıştır.

9

A’den 38A’e kadar AC3 uygulamalarda kullanılan Orange serisi kontaktörler 45mm genişliği ile bu gelişimin en büyük ispatı olmuştur. Aynı zamanda kontaktörlerin dizaynında dikkat edilen tek unsur kompak boyutu olmayan Orange serisi yeni nesil az tüketimli bobinleri ve geniş işletme gerilimi aralıklarıyla da öne çıkmaktadır. Ek olarak yeni nesil kontaktörler gelenek haline gelmiş laminen manyetik çekirdekler yerine kalıcı mıknatıslı çekirdekle donatılmıştır, bu da kontaktörün gözle görülür şekilde operasyon verimliliği sağlamıştır. Lovato Electric iki tür bobin sumaktadır bunlar AC ve DC bobinler olmak üzere 12-24-48-60-110-220 ve 440V mertebelerindedir. 24 ve 48VDC modelleri sahip oldukları düşük tüketim ile rahatlıkla elektronik sistemlerde kullanılmaktadır. Kullanıcı sahip olduğu AC kontaktörlerin işletme gerilimine göre hiçbir alete gereksinim kalmadan el ile söküp gerçekleştirebilmektedir. Bobinlerin hem altında hem de üstünde bulunan toplam 4 adet gerilim girişleri montaj esnasında pano dizaynı için kullanıcıya rahatlık sağlamaktadır. Aynı zamanda Orange serisi ile Lovato Electric’in kendi kendini temizleyen kontakları ile kontaktörün uzun zaman sorunsuz olarak devrede kalmasını sağlar. Her operasyonunda sürtme

şeklinde kapanan kontaklar zamanla üzerinde oluşan kiri temizliyerek kontaktörün altında bulunan kanalardan dışarı atmaktadır. Kısacası Orange serisi kontaktörler her türlü ortamda çalışabilme yeteneğine sahiptir. Raya montaj mandallarında bulundurduğu keçe ile çok sarntılı panolarda bile ray üzerinde kaymasını engelleyen dizaynı kolaylık sağlamaktadır. Aynı zamanda temle sorun olan her kontakörün her panonun rayına oturmama sorunu eklenen keçe pabucu ile engellenmiştir. Sahip olduğu aksesuarla da göz dolduran Orange serisi aksesuar montajında da hiçbir alete gerisin duydurmadan anında el ile sökülüp çıkarılabilmektedir. Ayrıca Lovato Electric’in diğer ürünlerinede kolayca adapte edilebilen aksesuarlara sahip olan Orange serisi genel olarak pano dizaynında kullanıcıya zaman kazandırmakta, işçilik maliyetini düşürmektedir. Üç kutuplu ve 4 kutuplu modellerini isteğe göre sunan Lovato Electric bazı modellerin 4NK veya 2NA+2NK kontaklarıyla kullanım çeşitliliği sağlamaktadır. Kalitesini uluslarası sertifikalarla da kanıtlamış olan Orange serisi kontaktörler sahip olduğu UL ve CSA sertifakalrı ile kanıtlamakla kalmayıp, her türlü ortamda kullanılabileceğini de Denizcilik Sertifakası Lloyd ile kanıtlamıştır.

143 Temmuz

2015


AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

VİKO

VİKO OTOMATİK SİGORTALAR Viko Otomatik Sigortalar, elektrik dağıtımı ile ilgili konut, ticari ve endüstriyel uygulamalarda sürekli gelişmekte olan ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış olup, elektrik tesisatında etkin ve güvenilir bir koruma sağlar. Bağlı bulunduğu elektrik tesisatını aşırı akım ve kısa devrelere karşı koruyan ve sistemi kumanda etmeye yarayan bir üründür.

V

iko Otomatik Sigortalar, termik ve manyetik koruma özellikleriyle, B ve C tip açma karakteristiğinde, 3kA, 4,5kA, 6kA ve 10kA kısa devre kesme kapasitelerinde üstün ve tam koruma sağlar. İhtiyaca uygun, 1 Amperden 125 Ampere kadar beyan akım değerlerinde, aksesuar kullanımına uygun yapısıyla ve 1, 2, 3 ve 4 kutuplu kullanım seçeneği bulunmaktadır.

Teknik Özellikler • • •

1P – 1PN – 1P+N – 2P – 3P – 3P+N – 4P kutup seçenekleri B ve C Tip Açma Karakteristiği 1, 2, 4, 6, 10, 16, 20, 25, 32, 40, 50, 63, 80, 100, 125 A beyan akım değerleri 3kA, 4.5kA, 6kA ve 10kA kısa devre kesme kapasitesi

Yapısal Özellikler • • •

• •

144 Temmuz

2015

Yüksek kesme kapasitesine göre dizayn edilmiş gövde yapısı Düşük güç tüketimi ile enerji tasarrufu IP 20 sınıfı elle temasa karşı yüksek korumalı bağlantı terminalleri Kablo, iğne ve çatal tipi busbar girişine uygun bağlantı terminalleri Oluşan etkin arkı söndürmek için 12 plakalı hücre Hatalı kablo bağlantısını önlemek için korumalı terminaller Sigorta üzeri etiket yeri

• • • •

ON-OFF ihbar göstergesi Uzun ömür için AgC4 kontak yapısı Tek kutup yapısında faz + nötr seçeneği Geniş aksesuar çeşitleri

VİKO KAÇAK AKIM RÖLELERİ Kaçak Akım Koruma Rölesi’nin görevi, yalıtım hatasından kaynaklanan hata akımını algılamak ve algılanan kaçak akım değerinin belirlenen değerlerin üzerine çıkması durumunda bağlı bulunduğu devreyi kesmektir. ViKO Kaçak Akım Röleleri elektrik temasına ve yangın riskine karşı korunmak için kullanılması zorunlu bir üründür. 30mA’da Hayat (İnsan Koruma), 300mA’da da Tesisat (Yangın Koruma) koruma fonksiyonunu gerçekleştirir. Kaçak akım rölelerinin çalışması, devreye giren akımların toplamı ile çıkan akımların toplamının eşit olması prensibine dayanır. Herhangi bir fark akımında cihaz sistemdeki kaçak akımı algılayarak enerjiyi kesmektedir. Kaçak akım tehlikeli eşik değerlere ulaştığında insan hayatını tehdit edebilecek boyutta risk taşımaktadır. Aynı zamanda yalıtım hatasından kaynaklanan kaçak akım belli değerlerde yangın tehlikesi oluşturmaktadır. Kaçak Akım Koruma Röleleri sisteme ek maliyet getireceği düşünülerek tesisatlarda kullanılmaz ise, maddi ve manevi kayıplar yaşanabilir. İnsan hayatının ve yaşam alanlarının yangınlardan korunması için


tesisatlarda kaçak akım rölelerinin mutlaka uygun standartlar göz önünde bulundurularak seçilmesi, topraklama sistemi ve otomatik sigortaların yanında sistem tamamlayıcısı olarak kullanılması gerekmektedir.

Teknik Özellikler • • •

2 veya 4 kutup 30mA ve 300mA hata akım kesme değeri 25A, 32A, 40A, 63A, 80A beyan akım değerleri

Yapısal Özellikler •

Basit ve sağlam çalışma mekanizması • Kablo, iğne ve çatal tipi busbar girişine uygun bağlantı terminalleri • Düzenli kontrol için aylık test butonu • Elektrik şokları ve yangına karşı üstün koruma • IP 20 sınıfı elle temasa karşı yüksek korumalı bağlantı terminalleri Viko Kaçak Akım Koruma Röleleri, güvenli tasarımı ile birlikte basit ve sağlam bir çalışma mekanizmasına sahip olup, yenilik ve verimlilik, esneklik ve işlevselliği birleştirerek konut, ticari ve endüstriyel sektörde kullanım için tasarlanmıştır.

VİKO KONTAKTÖRLER Viko markalı kontaktörler; 9 Amper’den 780 Amper değerine

kadar uzanan geniş ürün gamına sahiptir. Kolay ve güvenli montajı sayesinde Viko markalı kompakt şalterler ve termik röleler ile birlikte kullanıldığında tesisatlarda maksimum güvenlik sağlar. 24V ‘tan 400V ‘a kadar AC/DC bobin gerilim değer seçenekleri bulunmaktadır. EN 60947-4-1 standardına uygundur ve geniş aksesuar seçeneklerine sahiptir.

Kontaktörler; Güç Kontaktörleri (3 kutuplu); 9 A - 780 A arası, 24V dan 400V a kadar AC / DC bobin gerilimleri, AC3 Çalışma Sınıfı

Güç Kontaktörleri (4 kutuplu); 9A- 95A amper değerlerinde, 24V dan 400V a kadar AC / DC bobin gerilimleri, AC3 Çalışma Sınıfı Mini Kontaktörleri; 6A ve 9A akım değerlerinde, 24V AC/DC ve 230V AC bobinli Kapasitif Kontaktörler; Anma Kondansatör Gücü (kVAr) değerlerinde 12.5 – 16.7 – 20 – 25 – 33.3 – 40 – 60 Aksesuarlar; Yardımcı Kontak Blokları; 1NO+1NC, 2NO+2NC, 3NO+1NC, 1NO+3NC, 2NO, 2NC, 4NO, 4NC Yedek Bobin; 24V, 48V, 110V, 220V, 380V Pnömatik Zaman Rölesi; Çekmede ve Düşmede Gecikmeli 0.1 - 3s, 0.1 30s, 10 - 180s Sönümleme Elemanları; Varistör, RC Filtre, Diyod

145 Temmuz

2015


VERA ELEKTROMEKANİK AG-OG ŞALT • TANITICI RÖPORTAJ

VERA ELEKTROMEKANİK

AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

“20 YILLIK TEKNİKTEKNİK DENEYİME DENEYİME SAHİP, DONANIMLI,SAHİP, “20 YILLIK GÜÇLÜ MÜHENDİSLİKGÜÇLÜ ALTYAPISI OLAN PANO ÜRETİCİSİYİZ” DONANIMLI, MÜHENDİSLİK ALTYAPISI OLAN PANO ÜRETİCİSİYİZ” Vera Elektromekanik hakkında bilgi verir misiniz?

Elektromekanik söktörünün; Üretim ve ELEKTROMEKANİK SEKTÖRÜNÜN; mühendislik hizmetlerini ÜRETİM VE MÜHENDİSLİK HİZMETLERİNİ bir BİR arada ARADAsunabilen SUNABİLEN ENDER FİRMALARINDAN VERA ELEKTROMEKANİK ender firmalarından A.Ş.NİN GENEL MÜDÜRÜ DURSUN Vera Elektromekanik ÖZEROĞLU’NUN SORULARIMIZA A.Ş.’nin Genel Müdürü VERDİĞİ YANITLARI SAYFALARIMIZA Dursun Özeroğlu’nun AKTARIYORUZ. sorularımıza verdiği yanıtları sayfalarımıza aktarıyoruz.

VERA Elektromekanik A.Ş. hızla büyüyen ve sürekli bir gelişme içerVera Elektromekanik isinde bulunan ülke sanayimizin hakkında verir misiniz? ve enerjibilgi sektörünün; elektrik, elVERA Elektromekanik hızla büyüyen ektromekanik ve A.Ş. otomasyon ihtimühendisliği sunan veyaçlarına sürekli birçözüm gelişme içerisinde bulunan bir sanayimizin firmadır. Buvekapsamda firmamız ülke enerji sektörünün; tip testli pano üretimi, şalt tesisleri elektrik, elektromekanik ve otomasyon kurulması için mühendislik destek ihtiyaçlarına çözüm mühendisliği hizmetleri, PLC-SCADA-RTU yazılımsunan bir firmadır. Bu kapsamda ları ve endüstriyel otomasyon ana firmamız tip testli üretimi, şalt başlıklarında önpano plana çıkmaktadır. tesisleri Teknik kurulması tecrübe için ve mühendislik bilgi birikimine, destek hizmetleri, PLC-SCADA-RTU çalıştırdığı kilit personeller açısından 20 yıllık ve teknik deneyime sahip, doyazılımları endüstriyel otomasyon nanımlı ve güçlüönbir mühendislik altana başlıklarında plana çıkmaktadır. yapısıtecrübe olan bir firmayız. Endüstriyel Teknik ve bilgi birikimine, tesislerin pano ihtiyaçları için özellikle çalıştırdığı kilit personeller açısından 20 enerji üretim tesisleri, trafo merkezleri yıllık teknik deneyime sahip, donanımlı ve muhtelif sanayi tesislerinin tüm vepano güçlü bir mühendislikkarşılayabilecek altyapısı ihtiyaçlarını olan firmayız. Endüstriyel tesislerin bir bir üretim çeşitliliğine sahibiz. Ar-Ge pano ihtiyaçları için özellikle sürekliğini devamlı canlı enerji tutan, ArGe’nintesisleri, geliştirici göz ve ardı etüretim traforolünü merkezleri meyen bir ekibiz. muhtelif sanayi tesislerinin tüm pano

VERA Elektromekanik ürünleri Türkmenistan’daki fuarda olası yeni müşterilerin dikkatine sunuldu..

146 96 Temmuz Kasım

2014 2015

Şirketiniz hangi ürün ve çözümleri sunmaktadır? Ürünlerinizin genel ve teknik özellikleriyle ilgili açıklama yapar mısınız?

karşılayabilecek bir üretim •ihtiyaçlarını TİP TESTLİ PANO ÜRETİMİ çeşitliliğine sahibiz. Ar-Ge sürekliğini

• IEC 61.439-1 standardına uygun devamlı canlı tutan, Ar-Ge’nin geliştirici tip testli panolar üretmekteyiz. rolünü ardı etmeyen bir ekibiz. Tümgöz panolarımız uluslararası akredite olmuş bağımsız Şirketiniz hangi ürünilgili ve çözümleri laboratuvarlarda standardın öngördüğüÜrünlerinizin tüm tip testlerden sunmaktadır? genel ve başarı ile geçmiştir. teknik özellikleriyle ilgili açıklama •yapar 380mısınız? kV-154kV-33kV Şalt sistemleri ITM Şartnamelerine • için TİPTEİAŞ TESTLİvePANO ÜRETİMİ • uygun; IEC 61.439-1 standardına uygun

tip testli panolar • Kumanda panolarıüretmekteyiz. (KP) Tüm panolarımız uluslararası • Sekonder koruma ve röle panoları akredite olmuş bağımsız (RP)

laboratuvarlarda ilgili standardın öngördüğü tüm tip testlerden • Saha dağıtım kutusu (SDK) başarı ile geçmiştir. •• Sayaç panoları 380 kV-154kV-33kV Şalt sistemleri içintoplama TEİAŞ vepanosu ITM Şartnamelerine • Bilgi (BTP) uygun; • Senkron panosu • Kumanda panoları (KP) • Bara koruma panosu • Sekonder koruma ve röle panoları • Olay (RP)kaydedici panoları •• GIS ve LCC panoları AC/DC yardımcı gerilim panoları • Saha dağıtım kutusu • A.G. dağıtım panoları (SDK) • Sayaç panoları • Aydınlatma kontrol panoları • Bilgi toplama panosu (BTP) •• Kompanzasyon panoları (sabit ve Senkron panosu çekmeceli) • Bara koruma panosu •• MCC (sabit ve çekmeceli) Olaypanoları kaydedici panoları GISRTU, ve LCC panoları •• PLC, DCS, DDS panoları • A.G. dağıtım panoları • Kumanda ve kontrol panoları • Aydınlatma kontrol panoları • Otomatik transfer panoları • Kompanzasyon panoları (sabit ve • Frekans konvertörlü yol verme çekmeceli) panoları • MCC panoları (sabit ve çekmeceli) •• Box veRTU, SDK’lar PLC, DCS, DDS panoları •• HES’ler için kumanda kontrol Kumanda ve kontrolvepanoları • panoları Otomatik transfer panoları • AC/DC yardımcı gerilim panoları


Dursun Özeroğlu // Elektrik Mühendisi - Genel Müdür

• • •

Frekans konvertörlü yol verme panoları Box ve SDK’lar HES’ler için kumanda ve kontrol panoları

ENERJİ İZLEME YAZILIMLARI VE PROSES OTOMASYONLARI •

Firmamız otomasyon/SCADA alanında anahtar teslim çözümler sunmaktadır. • PLC/RTU uygulamaları • Proses otomasyonu/SCADA uygulamaları • Enerji izleme raporlama otomasyonu/SCADA uygulamaları panoları Andritz Hydro tarafından ENERJİ İZLEME YAZILIMLARI VE • Yük alma/yük atma sistemlerikabul edildi. PROSES OTOMASYONLARI • Firmamız • Su veotomasyon/SCADA doğalgaz istasyonları• Alstom Grid ile İç Anadolu 380 alanında anahtar teslim çözümler kV DGKCS için kumanda, röle • sunmaktadır. Otomasyonu/SCADA uygulamaları ve AC/DC panoları için sözleşme imzalandı, üretimlerimiz devam • DCS uygulamaları • PLC/RTU uygulamaları ediyor. • ÖZEL İMALATLAR • Proses otomasyonu/SCADA • Alstom Grid ile Çiğdem GIS uygulamaları • Saç köşk, trafo kabin ve komponentleri kumanda, röle ve AC/DC • Enerji izleme raporlama panoları için sözleşme imzalandı, • Mobil trafo merkezleri otomasyonu/SCADA uygulamaları üretimlerimiz devam ediyor. • Trafo merkezleri ve şalt sahaları için sıcak daldırma • Yük alma/yük atma sistemleri • Bismil 2 Trafo Merkezi (ITM 121) galvanizli kablo kanal rafları ve kapakları üretimi. içinkanal kumanda, röle, AC/DC, sayaç • Su ve doğalgaz istasyonları panoları üretimlerimiz devam Bazı çalışmalarımıza özellikle belirtmek isteriz: • Otomasyonu/SCADA uygulamaları ediyor. • • DCSTURKMEN uygulamalarıENERGETIKA 2014 fuarına katıldık. • Emre Ray ile DDY (Devlet • BEST ELEKTRİK ile Suudi Arabistan’da kullanılmak üzere • ÖZEL İMALATLAR Demiryolları) Eskişehir - Balıkesir Kısım V elektrifikasyon kumanda • Saç300MVA köşk, trafo ve kabin ve 400MVA olmak üzere 2 adet Mobil Trafo panoları, kontrol panoları, BTP, komponentleri Köşkü için sözleşme imzalandı, üretimlerimiz devam sayaç panoları için sözleşme • Mobil trafo merkezleri imzalandı, üretimlerimiz devam ediyor. ediyor. • Trafo merkezleri ve şalt sahaları • içinAndritz Hydro ile Yanbolu panoları için PLC panoları sıcak daldırma galvanizli kablo HES Doğru imalatlar ve saha çalışmakanal ve kanal kapaklarıservis gerilim ları ancak doğru proje ile yapılabilir verafları AC&DC yardımcı panoları Andritz Hydro üretimi. düşüncesine sahip olduğumuz için, tarafından kabul edildi. alt yapımızın bel kemiği olan proje Bazı çalışmalarımıza özellikle belirthazırlama işlerini son önemsi• Alstom Grid ile İç Anadolu 380 kV DGKCS içinderece kumanda, mek isteriz: yoruz. Proje birimindeki kabiliyetlerröle veENERGETIKA AC/DC panoları için imiz sözleşme imzalandı, • TURKMEN 2014 daha esnek ve hızlı iş üretebilfuarına katıldık. üretimlerimiz devam ediyor.memizi ve üretim çeşitliliğinde zengin seçeneklerimizin olmasını sağlıyor. • BEST ELEKTRİK ile Suudi • Alstom Grid ile Çiğdem GIS Herhangi kumanda, ve AC/DC bir röle işin, pano imalatları ile Arabistan’da kullanılmak üzere ilgili, 2D-Autocad ve 3D-Katı modpanoları için sözleşme üretimlerimiz devam 300MVA ve 400MVA olmak üzereimzalandı, elleme olarak imalat çizim ve proje 2 adet Mobil Trafo Köşkü için ediyor. detaylarının hazırlanması ve sekonder sözleşme imzalandı, üretimlerimiz proje çizimleri tarafımızdan yapılmak• devam Bismil 2 Trafo Merkezi (ITM 121) için kumanda, röle, AC/ ediyor. tadır. Mekanik imalat çalışmaları ve elDC,Hydro sayaçilepanoları üretimlerimiz devam ediyor.tüm projeler • Andritz Yanbolu HES ektik imalatları öncesinde PLCile panoları ve elektronik ortamda hazırlanmaktadır. • panoları EmreiçinRay DDY (Devlet Demiryolları) Eskişehir AC&DC yardımcı servis gerilim

Etiketlemelerde de uluslararası kalit-

Balıkesir Kısım V elektrifikasyon kumanda panoları, kontrol panoları, BTP, sayaç panoları için sözleşme imzalandı, üretimlerimiz devam ediyor. Doğru imalatlar ve saha çalışmaları ancak doğru proje ile yapılabilir düşüncesine sahip olduğumuz için, alt yapımızın bel kemiği olan proje hazırlama işlerini son derece önemsiyoruz. Proje birimindeki kabiliyetlerimiz daha esnek ve hızlı iş üretebilmemizi ve üretim çeşitliliğinde zengin seçeneklerimizin olmasını sağlıyor. Herhangi bir işin, pano imalatları ile ilgili, 2D-Autocad ve 3D-Katı modelleme olarak imalat çizim ve proje detaylarının hazırlanması ve sekonder proje tarafımızdan ede kalıcıçizimleri etiketlemeler kullanılmakta,yapılmaktadır. Mekanik imalat şalt teçhizatının ve etiketlemeleri termal çalışmaları elektik imalatları öncesinde tüm projeler transfer yöntemi ve/veya kazıyıcı plotelektronik ortamda hazırlanmaktadır. Etiketlemelerde de ter yöntemi ile yapılmaktadır. Pano kablaj imalatlarının, testlerinin eksiksiz uluslararası kalitede kalıcı etiketlemeler kullanılmakta, olarak sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi teçhizatının etiketlemeleri veşalt ürünler devreye alındıktan sonra termal transfer yöntemi işletme anında gelecekte olabilecek ve/veya kazıyıcı plotter yöntemi ile yapılmaktadır. Pano arıza takibinde sonuç alınabilmesi kablaj imalatlarının, için, etiketlemelerin kalıcı testlerinin ve doğru eksiksiz olarak sağlıklı bir yapılması son derece önemlidir. şekilde yapılabilmesi ve ürünler devreye alındıktan sonra Sahip olduğunuz akredite test işletmeveanında gelecekte olabilecek arıza takibinde sonuç belgeleri kalite belgeleri nelerdir? alınabilmesi için, etiketlemelerin kalıcı ve doğru yapılması son • derece Üretimlerimiz IEC normlarında önemlidir. TS EN 61439-1 ve EN 61439-2 Sahip olduğunuz test belgeleri ve kalite belgeleri standartlarına uygun,akredite uluslararası akreditasyona sahip laboratuvarnelerdir? larda TSE’nin gözetiminde yapılan • tip testlerden Üretimlerimiz IECÜretimnormlarında TS EN 61439-1 ve geçmiştir. lerimizin ve mühendislik çalışmaEN 61439-2 standartlarına uygun, uluslararası larımızın tüm aşamalarında ISO Yönetim Sistemi doğrultusunda akreditasyona sahip laboratuvarlarda TSE’nin çalışmalar yapmaktayız ve bu dugözetiminde yapılan tip testlerden geçmiştir. rum belgelendirilmiştir. Üretimlerimizin mühendislik çalışmalarımızın tüm • ISO 9001 Kalite Yönetim ve Sistemi aşamalarında ISO Yönetim Sistemi doğrultusunda • ISO 14001Çevre Yönetim Sistemi • ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği ve bu durum belgelendirilmiştir. çalışmalar yapmaktayız sahip • Yönetim ISOSistemi 9001 Belgeleri’ne Kalite Yönetim Sistemi olan firmamızın, belge uygulama otomasyon, SCADA ve Sistemi • içeriğinde ISO 14001Çevre Yönetim pano sistemleri ile ilgili imalat, satış • ve mühendislik ISO 18001hizmetlerini İş Sağlığıkapve Güvenliği Yönetim Sistemi samaktadır. Firmaların haksız rek- firmamızın, belge uygulama Belgeleri’ne sahip olan abete sürüklenerek, müşterilerine içeriğinde otomasyon, uluslararası standartların kabullen-SCADA ve pano sistemleri ile ilgili emeyeceği sunmalarının imalat,ürünleri satış ve mühendislik hizmetlerini kapsamaktadır. önüne geçilmelidir. Bu konuda Firmaların haksız sürüklenerek, müşterilerine TSE’nin sadece belge verenrekabete değil periyodik ve sıra dışıstandartların olarak firmauluslararası kabullenemeyeceği ürünleri ları denetleyen pozisyonda olması sunmalarının önüne geçilmelidir. Bu konuda TSE’nin gerekmektedir. İhracat sadece gerçekleştiriyor belgemusunuz, veren değil periyodik ve sıra dışı olarak ihraç pazarlarınızı hangi ülkeler firmaları denetleyen pozisyonda olması gerekmektedir. oluşturuyor? İhracat gerçekleştiriyor musunuz, ihraç pazarlarınızı hangi Ziyadesiyle Irak, Türkmenistan, Özbekistan, gibi Ortadoğu ülkelerAzerbaycan oluşturuyor? ve Türki cumhuriyetlere ihracat Ziyadesiyle Irak,Derginizde Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan gerçekleştirmekteyiz. bize de yerOrtadoğu ayırdığınız için çok teşekkür gibi ve Türki cumhuriyetlere ihracat eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz. gerçekleştirmekteyiz. Derginizde bize de yer ayırdığınız için ELEKTRİK MÜHENDİSİ DURSUN çok teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz. ÖZEROĞLU (GENEL MÜDÜR)

98

147

Kasım

2014

Temmuz

2015

gural.indd 1


KABLO • TANITICI RÖPORTAJ

HES KABLO

“DÜNYADA güvenilir bir marka olarak faaliyet gösteriyoruz” Hes Kablo olarak çatısı altında bulunduğumuz Boydak Holding’in yönetim değerleri ve kuralları altında organizasyon yapımızı şekillendiriyoruz. 1974 yılında enerji kabloları üretmek üzere kurulan markamızla sektördeki 40 yıllık tecrübemiz ve yaptığımız yatırımlarla bugün fiber optik kablo, bakır haberleşme kablosu, enerji kablosu, yüksek gerilim enerji kablosu, alüminyum iletken, emaye bobin teli üretimiyle kablo ve tel sektörüne hizmet veriyoruz.

Şükrü Kakillioğlu, Hes Kablo Genel Müdür Ticari Yardımcısı

H

izmet verdiğimiz kablo sektöründe en bilinen ve tercih edilen marka olmamızın arkasında sektörün ihtiyaçlarını yakından takip ederek uygun ve kaliteli ürünleri müşterilere sunmamızın yanı sıra kablo üretiminin temel hammaddelerinden

148 Temmuz

2015

olan bakır ve alüminyum filmaşin üretimini, dolgu/kılıf/izole gibi maddelerin hammaddesi olan PVC ve HFFR granül üretimini, paketleme malzemeleri olan makara, sandık, palet gibi malzemelerin üretimini kendi entegre tesislerimizde üretmemizin de önemli katkısı


Şükrü Kakillioğlu // Hes Kablo Genel Müdür Ticari Yardımcısı

bulunuyor. Son yayınlanan İSO 500 listesinde 68’inci sırada yer aldık. Bu liste ile Hes Kablo olarak Türkiye kablo üreticisi liderliğimiz bir kez daha tescillendi. 2004 yılından bu yana 11 yıldır üst üste kablo sektörünün lideri olarak İSO listesindeki yerimizi koruyoruz. Ürettiğiniz ürünler ve teknik özellikleri ile ilgili bilgi verir misiniz? Ürünlerimiz; binalarda kullanılan kablolar, enerji ve data kabloları olarak 2 gruba ayrılabilir. Enerji kabloları Hes Kablo firmamızda, data kabloları ise iştirakimiz olan HCS Kablolama firmamızda üretilmektedir. Her iki grup kablo ürünlerimiz ürün performansı ve yangın güvenliği normlarına uygunluğu nedeni ile seçkin bina projelerinde özellikle tercih edilmektedir.

Hes Flaret Halojensiz (HFFR) emniyet kablolarının özellikleri; • Flor, klor, brom ve iyot gibi halojen elementleri içermezler. • HFFR malzemeler yandığında zehirli gaz ortaya çıkmaz, sadece su ve karbondioksit oluşur. • Alev iletmezler. Polietilen (PE) ve polipropilen (PP) halojensiz ancak kolay yanabilen malzemelerdir. • Kendi kendine sönebilir. Alüminyum veya magnezyum hidroksit ihtiva eden özel bileşikler kullanılarak bu özellik sağlanır. • Yangın esnasında duman yoğunluğu çok azdır. Bu nedenle bilhassa insan hayatının tehlikede olabileceği yerlerde kullanılır. • Elektik iletimini önemli bir süre devam ettirir (800 ± 50 °C de

• •

180 dakika). Yangın ortamında 180 dakikaya kadar çalışmasını sürdüren, alevin kablo boyunca yayılmasını önleyen, zehirli gaz çıkarmayan, görüşe mani duman yoğunluğu bulunmayan, korozif ortam oluşturmayan halojenden arındırılmış (LSOH) HES FLARET kablolar işletme emniyetini en yüksek düzeyde güvence altına alır. İlave olarak cam elyaf, mika ve benzeri bant ve malzemeler kullanılarak kablonun fonksiyonu FE 180/E90 seviyesine kadar yükseltilebilir. HES FLARET Kablolar TSEK ve VDE kalite belgelerine sahiptir. PVC malzemeler her ne kadar ilave katkı malzemeler ile aleve daha fazla dayanma sağlamasına karşın, bu kablolar

149 Temmuz

2015


aleve maruz kaldıklarında insan sağlığı için zararlı olan toksik gazlar üretmektedir. Daha önceleri kullanılan Antimon Oksit bazlı malzemeler kanserojen etkisinden dolayı yerini Alüminyum Hidroksit (Al(OH)3) ve Magnezyum Hidroksit (Mg(OH)2) tabanlı malzemelere bırakmaktadır. Bu kablolar; tesisat kablosu veya 0.6/1kV enerji kablosu (zırhlı veya zırhsız) olarak üretilmektedir. Ayrıca bu malzemeler XLPE izoleli kabloların dış kılıfı olarak kullanılmaktadır Yangın sırasında ortaya çıkacak riskleri azaltmak için geliştirilen üstün özelliklere sahip FLARET kablolar, diğer yandan PVC kabloların elektrik ve mekanik yönden bütün özelliklerine sahiptir. Kablolarımızda kullanılan izolasyon, dolgu ve kılıf malzemeleri Hes Kablo’nun kendi bünyesinde üretilmektedir.

Hes Kablo’nun ürettiği Alev İletmeyen HES FLARET Halojensiz kablo tiplerinden bazıları aşağıdaki gibidir; • Tesisat Kabloları (300/500V, 450/750V) H05Z1-U, HO7Z1-U, H07Z1-R, H05Z1-K, H07Z1-K NHMH-J / O NHXMH-J / O NHXHX-J / O H03Z1Z1-F, HO5Z1Z1-F H03Z1Z1H2-F, HO5Z1Z1H2-F LIYCY • Alçak Gerilim Kabloları (0.6/1kV) N2XH N2XCH

150 Temmuz

2015

alabilmektedirler. Bu tip malzemelere alev geciktirici malzemeler katılarak HFFR (Halojensiz Alev Geciktirici) tipi kablolar oluşturulmaktadır. Son olarak geçen yılsonunda ürün gamımıza Solar kabloları ekledik. PV1-F solar (fotovoltaik) kablolar; TS EN 60228 standardına göre üretilmiş; Sınıf 5 (Flexible) elektrolitik, kalay kaplı bakır tel, güneş panelleri gibi çeşitli fotovoltaik sistem elemanlarının bağlantılarında kullanılmak üzere tasarlanmıştır. PV1-F solar (fotovoltaik) kablolarımız UV, Ozon ve Dış hava şartları dayanımı yüksek, Çapraz bağlı, Düşük duman yoğunluklu, Halojensiz (LSFOH) TÜV onaylıdır. PV1-F kablolar; yüksek mekanik gereksinimleri karşılayacak, aşırı sıcak ve soğuk hava koşullarında uzun süre kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Ozona ve ultraviyole ışınlara karşı dayanıklıdır Bu tip kablolar 25 yıllık kullanım ömrüne sahiptir. Fotovoltaik uygulamalarda, güneş paneli dizileri ve inverterler gibi sistemlerin çeşitli unsurları arasındaki bağlantılar için özel tasarlanmıştır. Korumasız olarak, boru içinde veya benzer kapalı sistemlerde, iç veya dış sabit tesislerde kullanılır.

N2XRH Halojenler flor, klor, brom ve iyot gibi elementlerdir. PVC, NR, SBR, PVDF, PTFE, FEP gibi polimer malzemelerden yapılan kablolar HALOJEN elementleri içeren kablolardır. PE, PP, EPR, EVA, SR (Silikon) gibi malzemelerden yapılan kablolar HALOJENSİZ kablolardır. Fakat PE, PP, EPR gibi malzemeler kolayca alev

Teknik Özellikler: Nominal Çalışma : 0,6/1 kV A.C. (Umax.: 1,8 kV D.C.) Test Voltajı : 6 kV (5 dakika) Kullanım Sıcaklığı : -40°C ile +120°C arası Kısa devre Sıcaklığı : 250° C (5 sn.) Çekme Dayanımı : İşletmede 15 N/ mm²; Kurulumda 50 N/mm² Tüm elektriksel ve mekanik özellikleri, “TÜV 2 Pfg 1169/08.2007” şartlarına uygundur.


Bu yıl ise fizibilite çalışması yaptığımız düşük akım kabloları ve sinyal kabloları alanında ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sahip bulunduğunuz yerli ve uluslararası standart belgeleri ve kalite sertifikalarına ilişkin bilgi verir misiniz? Hes Kablo olarak hem yurtiçinde hem de yurt dışında geçerli belgelendirmelerimiz bulunuyor. Tesislerimizde üretilen ürünler kalite sistemleri ISO 9001, ISO 10002, ISO 14001, ISO 17025, ISO 50001, TS 18001 başta olmak üzere ulusal ve uluslararası gözetim firmalarının periyodik olarak yapmış olduğu denetimler sonucu ISO, TSE, VDE, GOST, UKRSEPRO ve KEMA gibi kalite belgelerinin sahibi konumunda… Bunun yanında laboratuvarlarımız TURKAK sertifikasyonuna da sahip. Bu gibi sertifikaların hem tüketici nezdinde hem de üretici firmanın yüksek kaliteli üretimi açısından büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığı zaman hem yurt içinde hem de yurt dışı pazarlarda güvenilir bir marka olarak faaliyet gösteriyoruz. Ürünlerinizin uluslararası pazarlardaki kullanımına ilişkin açıklamalar yapar mısınız? Hes Kablo olarak ürünlerimizi dünyanın her bölgesinden 130 ülkeye ihraç ediyoruz. Önde gelen ihracat pazarlarımız arasında kablo sektörü açısından şehirleşmesi tamamlanmamış Orta Doğu ve

Afrika gibi bölgelerinin avantajlı olduğunu görüyoruz ve bu ülkelerdeki operasyonlarımıza da bu yıl hız verdik. Bölgemizde ve komşu ülkelerde yaşanan savaş ve istikrarsızlıklara rağmen geçen yıl 152 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Sektörün sorunlarına ilişkin düşünceleriniz neler? Kablo sektörü mevcut üretim kapasitesinin, talebin çok üzerinde olması nedeniyle rekabetin çok fazla olduğu ve buna bağlı olarak karlılıkların minimum seviyelere indiği bir sektör olarak göze çarpıyor. İSO ilk 500 ve ikinci 500 listelerine de bakıldığında, kablo firmalarının yüksek ciro rakamlarına karşılık çok düşük karlılık oranlarında çalışıyor olmaları bu durumun en büyük kanıtıdır. Karlılıkların düşük olmasının bir diğer nedeni de standart dışı üretim yapan firmaların, kalitesiz ve

ucuz ürün satarak piyasayı daha da aşağı çekiyor olması… Eğitim seviyesinin yükselmesi, kullanıcıların bilinçlenmesi ve alım yapan firmaların kurumsallaşması süreçlerine paralel olarak standart dışı üretim yapan firmaların piyasadan eleneceği ve karlılık-rekabet noktasında daha makul seviyelere gelineceğini ümit ediyoruz. Kullanıcılara önerileriniz... Diğer birçok alanda olduğu gibi, kablo standardı konusunda ülkemizde ciddi bir eksiklik olduğunu söyleyemeyiz. Temel sıkıntı bazı firmaların maliyeti düşürmek adına bilinçli olarak standart dışı ürünleri piyasaya sürmesi ve kullanıcıların fiyat odaklı tercih yaparak bu ürünleri talep etmesinden kaynaklanıyor. Bu aşamada tüketicilere düşen görev ise markalı ve sertifikalı ürünleri tercih etmeleridir. Maliyeti düşürmek için satın alınan kalitesiz ürünlerin hayatın her alanını ve özellikle insan hayatını etkilediğini unutmamak gerekiyor.

151 Temmuz

2015


KABLO • TANITICI REKLAM

BORSAN

Adnan Ölmez // Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı

Borsan Kablo’dan yeni yatırım Borsan Kablo 2015 yılında da yatırımlarını sürdürüyor. Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, 35 bin metrekare kapalı alan üzerine yeni fabrika inşaatına başladıklarını, 2016 yılında farklı kablo ve ledli aydınlatma ürünleri üretimine geçeceklerini söyledi. İhracat ve iç pazarda büyüme rekoru kırarak, geçmiş yıllardaki başarılarını sürdüren Borsan Kablo, Samsun’da 35 bin metrekare kapalı alan üzerine yeni fabrika kurmak için inşaat çalışmalarını devam ettiriyor.

152 Temmuz

2015

YENİ FABRİKA 2016’DA HİZMETTE Samsun’daki fabrikalarında bakır, Gebze’deki fabrikasında ise alüminyum kablo üreten Borsan Kablo, bu yıl içinde de 35 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulacak yeni bir fabrikanın inşaatına başladı. Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, 2016’nın ilk aylarında yapımı tamamlanacak fabrikada, farklı kablo çeşitleriyle ledli aydınlatma ürünlerinin üretimine geçileceğini açıkladı.

REKOR BÜYÜME Geçen yıl alüminyum kablo üretimine de geçen Borsan, ihracatta ve iç pazarda yüzde 90 büyüme gerçekleştirdi. Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, bakır kablonun yanında geçen yıl alüminyum kablo üretimine de başladıklarını ve yaptıkları büyük

yatırımların, ihracatta ve iç pazarda verimliliğe yansıdığını da hatırlattı. 2014 yılı verileriyle yüzde 90 büyüme gerçekleştirdiklerini anlatan Adnan Ölmez, TİM’in ilk 1000 büyük ihracatçı sıralamasında 266. sıraya, İTO’nun Türkiye’nin ilk 500 sanayicisi arasında da 546. sıradan 366. sıraya yükseldiklerini söyledi.

8 ÜLKEDE PAZAR LİDERİ Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, 1984 yılında küçük bir atölyede başlayan üretim sürecinin bugün 4 kıtada 65 ülkeye ihracat yapan önemli bir markaya dönüştüğü belirterek, şunları söyledi: “Borsan, ihracat yaptığı 65 ülkeden 8’inde kendi ürettiği ürünler alanında aynı zamanda da pazar lideridir. Daha fazla üretme yatırım yapıp, daha fazla ihracat çalışmalarına ağırlık verirken, aslında en önemli yatırımı Borsan markasına yaptık.” Türkiye’nin en büyük handikaplarından birinin marka değeri bulunmayan ve buna paralel katma değeri düşük ürün üretmek olduğunu belirten Adnan Ölmez, “Biz üretim artışı ve teknolojiye yatırım yaparken, aynı zamanda öncelikle de markalaşmaya büyük özen gösterdik. Bunun sonucunda geldiğimiz noktada Borsan, ihracat yaptığı 65 ülkede saygın bir marka olmuştur. Şu anda 8 ülkede pazar lideri olan Borsan Kablo’nun önümüzdeki dönemde en önemli hedeflerinden biri bu sayıyı 15 ülkeye çıkarmaktır” dedi.



KABLO • TANITICI REKLAM

2m kablo

Kablolarda Yaşlanma ve Sebepleri İnsanlar gibi kablolar da çevresel etkenlerden veya yapısal bozulmalardan dolayı bazı değişimlere uğrayabilir ve zamanla yıpranabilirler. Bu durum kablo yaşlanması olarak ifade edilir. Bu yazımızda “Kablo yaşlanması nedir?” ve “Yaşlanmaya sebep olan etkenler nelerdir?” sorularının cevaplarını bulabilirsiniz.

Kabloların Genel Yapısı Kablolar, bakır veya alüminyum iletkenlerinin yalıtkan bir maddeyle kaplanmasıyla oluşturulmuş ve elektrik akımının iletilmesi için kullanılan ekipmanlardır. Kullanılan iletkenin ya da yalıtkanın cinsine ve özelliklerine göre farklı kullanım alanlarına uygun kablo çeşitleri mevcuttur. Elektrik ve Elektroniğin insan hayatındaki yeri tartışılmaz bir öneme sahiptir. Telefon, bilgisayar, televizyon gibi ev elektroniğinde, ulaşım sistemlerinde, haberleşmede, aydınlatmada ve en önemlisi bütün bu ihtiyaçları karşılamak için üretilen elektrik enerjisinin taşınmasında kablolar kullanılmaktadır. Ayrıca her bir alan için kullanılan kablo da tür olarak farklılık göstermektedir. Çünkü kablolar kullanım alanlarına göre

154 Temmuz

2015

farklı çevre şartlarına uyumlu olarak üretilmeli ve kullanıldığı alanın çevre şartlarında sorunsuz olarak görev yapmalıdır.

Kablo Yaşlanması Nedir? Sektörel çevrelerde kablo yaşlanması olarak adlandırılan durum kablonun eskimesi veya yıpranması olayıdır. Bir kablo yapısal olarak farklı maddelerden oluşturulabilir. Fakat her maddenin zamanla değişime uğraması kaçınılmaz bir sonuçtur. Bir kablonun yapısına baktığımızda en iç kısımda iletken yapının en dış kısımda ise yalıtkan yapının (yalıtkan kılıf) bulunduğunu görürüz. İletken yapının görevi gerekli elektriksel enerjiyi veya sinyali iletmek iken yalıtkan kısım da bu işlevin sorunsuz gerçekleşmesi için gerekli korumayı sağlamakla görevlidir. Bir ya da daha çok etkenden dolayı


kabloların yalıtkan kısımlarında meydana gelen kalıcı değişimlere yaşlanma (eskime) denir. Yalıtkan kılıf hem elektriksel yalıtımı sağlamakta hem de kabloya mekanik bir destek sağlamaktadır. Dolayısıyla yalıtkan kılıfın bu görevlerindeki zorlanmalar ve yıpranmalar zamanla kablo yalıtkanlarının deforme olmasına ve yaşlanmasına neden olmaktadır.

Kablolarda Yaşlanmaya Sebep Olan Etkenler Nelerdir? Kablolarda yaşlanmaya ve deformasyona sebep olan etkenler 4 ana başlık altında incelenebilir:

Elektriksel etkenler Kabloların iletken kısmında elektrik enerjisinin geçişi sırasında meydana gelen kısmi boşalmalar, ağaçlanma, sıcaklık artışı ve reaktif akım gibi etkiler kabloların deforme olmasına neden olur.

Çevresel etkenler Kabloların bulunduğu ortamlar da kabloların yıpranmasına ve yaşlanmasına neden olabilir. Kablonun bulunduğu ortamın sıcaklığı, kablonun geçtiği yerdeki basınç etkisi ve kablonun kullanıldığı yere göre havanın ya da toprağın nemi çevresel etkilere örnek olarak verilebilir.

Isıl etkenler Isıl etkenler sıcaklığın etkisiyle kabloların yalıtkan kısmında meydana gelen değişimlerdir. Bu değişimler fiziksel ya da kimyasal olarak ortaya çıkabilir. Yalıtkan kılıfın ısının etkisiyle genleşmesi bu konuya örnek olarak verilebilir.

Mekanik etkenler Mekanik etkenler dışardan gelen ve genelde kabloya temasın gerçekleşmesiyle oluşan bozucu olaylardır. Kablonun bükülmesi, kablo üzerinde kir birikmesi, kesici bir etkinin olması, yüzeylerin kabloyu aşındırması ve darbeler ile mekanik etkenler örneklendirilebilir.

Bir Kablonun Yaşlandığını Nasıl Anlarız? Kablo yaşlanmasının da insan hastalıkları gibi belirtileri vardır. Bu belirtilere bakılarak kablonun yaşlandığını anlayabilir ve alınması gereken önlemleri ya da uygulanması gereken işlemleri geç olmadan yapabiliriz.

Kablonun yaşlandığını gösteren belirtiler • •

Yaşlanan bir kabloda izolasyon zayıflar ve kayıplar artar. Kablo yalıtkanında yapısal bozulmalar ve kimyasal değişimler meydana gelir. Kablo yalıtkanları yaşlanmanın

etkisiyle koruyucu özelliğini kaybeder ve kabloda ısınmalar meydana gelir. Isınan kablolarda akım taşıma kapasitesi düşer. Kablolarda kısmi elektriksel boşalmalar meydana gelir ve bu da elektrik güç sistemlerinde kaliteyi düşürür. Kablonun dış kısmında kırık ve çatlaklar oluşur.

Kablolara Uygulanan Yaşlandırma Testi 2M Kablo laboratuvarlarında uygulanan yaşlandırma testinde kabloların dayanıklılığı, kullanım ömrü, çevre şartlarına karşı gösterdiği değişimler belirlenerek analizler yapılmaktadır. Yaşlandırma testinde kabloları meydana getiren malzemeler sıcak, soğuk, nemli, sulu, yoğun güneş ışığı altında gibi farklı ortam şartlarına maruz bırakılır. Bu koşullar altında belirli bir süre bekletildikten sonra yaşlandırma testi öncesi kablo malzemelerinden alınan numune ile test sonrası alınan numuneler karşılaştırılarak bu malzemelerin dayanıklılığı test edilir.

155 Temmuz

2015


KABLO • TANITICI REKLAM

PhoenIx Contact Elektronik

Sensör/Aktüatör Kablolamasında Doğru Kombinasyonun Önemi Geçmişten bugüne sensör aktüatör montaj ve kablolaması birçok değişikliğe uğramıştır. Kullanıcılar açısından teknik ve finansal başarının anahtarı pasif kablolama sistemlerini IP 20 I/O sistemleri ile ya da bus’a bağlanabilen sensör/aktüatör sistemleri ile kombine etmekte yatmaktadır.

156 Temmuz

2015

Pasif kablolama ile dağıtılmış montaj, IP 67 koruma sınıfı Karmaşık ve zaman alıcı kablolama, makine ve fabrika montajı yapmış herkes için rutin gündelik bir iştir. Esnek ve basit kablolama gittikçe önem kazanmaktadır. Makine üzerindeki her bir sensörü doğrudan dağıtım panosundan beslemek anlamlı değildir. Mantıklı yaklaşım sinyal hatlarını sistem içinde belirli yerlerde toplamak ve dağıtım panosuna tek ve ortak bir kablo çekmektir. Günümüzde teknisyenler her kabloyu bağlantı kutularına bağlayıp kapağını sıkarak su geçirmez bir bağlantı sağlama durumundadırlar. Bu tarz işlemler standart arabirimler kullanılarak oldukça azaltılabilir. M12 ve M8 konnektörler sahadaki sensör ve aktüatörlerin bağlantısı için küresel standarttır. Bu konnektörlerin uzun süren bağlantısı uzman elektrikçiler tarafından yapılırken, ön konfigürasyonu yapılmış sensör/ aktüatör kablo ve kutuları sayesinde bu bağlantı, kısa bir eğitimden geçen personel tarafından rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu da manüel kablolama ve muhtemel hataları ortadan kaldırır. Kablo ve kutudaki durum LED’leri ile arıza teşhisi yapılabilir. Bakım çalışmaları süresince duruş süreleri azalır ve genel makine bulunabilirliği artar. Phoenix Contact’ın yeni “Speedcon” hızlı kilitleme teknolojisi M12


Hande Kongaz Baştürk // Elektrik Yük. Mühendisi Cihaz & Saha Bağlantı Sistemleri Ürün Yönetmeni

kablolamasında teknisyenin montaj hızını belirgin şekilde artırır. Bu teknolojiyle, kullanılan konnektörün altı turluk kilitlemesi yarım turda yapılabilmektedir.

Küçük Hacimde Çok Sayıda Kutup M12 konnektör serisi çok kutuplu hale geliyor Endüstriyel bağlantı teknolojisinde M12 konnektörler son yıllarda standart olarak kullanılır hale geldi. Yenilikçi geliştirme çalışmaları, yeni uygulama alanlarına uyum sağlanması ve ürün programının sürekli olarak iyileştirilmesi, M12 konnektörlerin pazarda üst düzeyde kabul görmesini sağladı. Nihayet kompakt M12 yuvarlak konnektörler için 17 kutuplu yeni bir ürün grubu geliştirildi. M12 sensör konnektörleri, başlangıç olarak yalnızca dört kutuplu endüktif besleme şalterleri ya da ışık bariyerleri gibi ikili sensörlerin bağlantısı için tasarlanmıştı. Endüstriyel elektronik sistemlerin küçülmesiyle muhafaza ölçüleri de küçülmüştür. Bu şekilde küçülen muhafaza ölçüleri için sensörlere daima daha yüksek bir işlevsellik kazandırılmak-tadır. Bu gelişme, kontrol ünitesine aynı yapı büyüklüğünde ve kanıtlanmış dayanıklılıktan ödün vermeden ilave sinyaller gönderebilen cihaz arabirimlerinin ve konnektörlerin kullanılmasını gerektirmektedir. 5, 8 ve 12 kutuplu konnektörler işte bu gereksinimden ortaya çıkmıştır. Phoenix Contact’tan bir yenilik daha; sektördeki ilk 17 kutuplu M12 konnektörler

Cihaz ara birimlerinin sayısı artıyor

Bu şartın sağlanmasına yönelik

Endüstriyel ağ sistemi üzerinden gerçekleştirilen seri veri iletişimi çok büyük önem kazandığından daha fazla kutba sahip M12 konnektörlerin geliştirilmesi ilk bakışta aykırı bir karar gibi görünebilir. Ancak cihaz bağlantı teknolojilerinin kullanıldığı endüstriyel alanlarda M12 konnektörler için yeni uygulamalar ortaya çıkmaktadır. Endüstriyel kameralar, tarayıcılar ya da endüstriyel tartı cihazları gibi akıllı sensörlerde kullanılan cihaz ara birimi sayısı giderek artmaktadır. Yeni çok kutuplu M12 konnektörler, sadece yarım tur döndürülerek IP67 koruma sınıfında bir kilitlenme sağlayan Speedcon hızlı kilitleme sistemine de sahiptir.

uygulamalardan biri de mevcut

gerçekleştirilmesi gereken bağlantı tekniğinde kullanılan kutup sıklığının arttırılma- sıdır. Phoenix Contact söz konusu geliştirmenin maliyetini üstlenerek 17 kutuplu M12 konnektör-leri içeren bu eksiksiz ürün gamını, bu sınıfın ilk üreticisi olarak piyasaya sundu.

17 kutuplu eksiksiz ürün gamı Çok kutuplu M12 ürün gamı, bağlantıya hazır çeşitli kablo ve ankastre konnektörleri içeriyor. Ayrıca müstakil şalt panolarından seri cihazlara kadar birçok uygulama için çok çeşitlilik sağlayan M12 “Design-In” özelliğini mümkün kılıyor. 17 kutuplu ankastre konnektörler,

Bununla birlikte M12 konnektörlerin yapısal şekli endüstriyel yönetmeliklere uygun uygulamalar göz önünde bulundurularak daha da küçülecektir.

panel geçişi olarak kullanılmak üzere önceden imal edilen kablolar ya da iletken plaka montajları için kullanılan kaynak kontakları ile donatılıyor. Kaplamalı M12 bağlantı kabloları,

157 Temmuz

2015


Yeni Kullanım Alanları M12 konnektörler, 5 kutuplu endüstriyel ağ sistemi arayüzlerine sahip hız sensörlerinde kullanılan standart bağlantı teknolojisini tamamlamaktadır. Daha kompakt bir yapıya sahip olan M12 bağlantı teknolojisi, bununla birlikte 12 ve 17 kutuplu konnektör gerektiren paralel sinyal çıkışlı olan hız sensörleri için kullanılamamaktadır. Phoenix Contact’ın yeni 12 ve 17 kutuplu M12-sensör konnektörleri müşteriye özel uygun çözümler için, gerekli olması durumunda sürekli olarak daha kompakt cihaz konseptlerinin kullanıma geçmesine imkan sağlamaktadır. Şalt panosu içindeki kontrol ünitelerinin ya da sensör-aktüatör modüllerinin paralel kablajı gibi geleneksel bağlantı konseptlerinde sıklıkla kullanılan çok kutuplu ana kablolar, 17 sinyali eşzamanlı olarak bir M12 konnektör üzerinden iletebilmektedir. Bu bağlantı teknolojisi böylelikle hem daha kompakt hem de daha ekonomik bir yapı haline gelmektedir. düz ya da açılı şekillerde, pimli ya da bilezik kontaklı olarak sunuluyor, bununla beraber 0,14 mm2 iletken ile ekranlı ya da ekransız olarak önceden imal edilen hafif plastik kaplı kablolar kısmen burgulu kablolarla donatılıyor. Hem 17 kutuplu M12 bağlantı kabloları, hem de bunlara ait ankastre konnektörler, “az kutuplu” M12 ürünlerin pazarda yaygın şekilde kullanılan ölçülerine sahiptir. Böylece bir cihaza, aynı yapısal büyüklüğe sahip 17 kutuplu bir M12 konnektör ile üç kat daha fazla sayıda sinyal bağlanabilmektedir. Konstrüksiyon mühendisleri, “Design-In” uygulamasında eşit

158 Temmuz

2015

montaj ölçüleri için 4 ila 17 kutuplu tipte M12-ankastre konnektörlerden yararlanmaktadırlar. Kontak elemanının M12 kutup deseni içerisindeki yüksek yoğunluk 0.6 mm çapında kontaklar sayesinde sağlanmaktadır. Bu kontakların güvenilirliği, 1.5 A’lik ya da ilgili kablaja göre 2.5A’e kadarlık bir akım taşıma kapasitesi için kanıtlanmıştır. Çok kutuplu M12 konnektörlerin tamamı hızlı kilitleme teknolojisi Speedcon ile donatılmıştır ve bu sayede en dar yerlerde bile yalnızca yarım turluk döndürme hareketi ile hızlı ve güvenilir şekilde bağlantı yapılabilmektedir.

Sonuç Phoenix Contact’ın sayısı 17’ye kadar çıkabilen çok kutuplu M12 konnektörleri, endüstriyel ağ sistemleri, sinyal ve hibrid kablolama sektörlerinde yeni kullanım alanları açmaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılan yuvarlak konnektör ürün gamının sürekli olarak iyileştirilmesi sayesinde kullanıcılara çok değişik alternatifler sunulmaktadır. M12 cihaz bağlantısını, paneldeki delik çapı ve yeri değişmeksizin 17 kutuplu olarak kullanmak mümkündür. Servo motordaki sinyal geri bildirimi M12 konnektör aracılığıyla sağlanmaktadır.


ENERJİ VERİMLİLİĞİ • TANITICI REKLAM

ENTES

Entes Şebeke Analizörleri Entes Güç Kalitesi ve Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu haberleşme özelliğini kullanarak haberleşme modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tek bir izleme merkezinden takip edilebilir. Şebeke analizörleri; endüstriyel tesis, avm ve zincir mağazalar, ticari binalar, kamu binaları, üniversite ve hastaneler, elektrik dağıtım ve iletim şirketleri gibi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini analiz etmektedir. Üretim bantlarında yer alan

Endüstriyel tesis

AVM ve zincir mağazalar

makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri ve demandları kaydederek enerji verimliliği sağlamak ve kullanılan enerjinin kalitesini artırmak için gerekli adımların atılmasında şebeke analizörleri yol gösterir.

Ticari, Kamu binaları, Üniversite ve Hastaneler

Elektrik dağıtım ve iletim şirketleri

teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu ve analizörleri RJ-45 kablosu ile vidalama yapmadan bağlamaktadır. elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı sağlar.

ENS. 3PM

DIN MPR 2

ENS. 3PM

72X72 MPR 3

ENS. 3PM

96X96 MPR 4

’ın öne çıkan özellikleri: n Hızlı montaj

n Sıfır bağlantı hatası

n İşçilik maliyetlerinde tasarruf

n Basit pano kurulumu

159 Temmuz

2015


ENTES

>

MPR 2 serisi:

MPR-2 MPR-2Serisi SerisiDIN DINtipi tipişebeke şebekeanalizörleri analizörlerielektriksel elektrikselparametrelerin parametrelerindetaylı detaylıölçülmesi ölçülmesive ve analiz edilmesi için, derinliği düşük panolara uygun olarak tasarlanmıştır. DIN özelliği ile analiz edilmesi için tasarlanmıştır. Derinliği düşük panolara uygun olarak tasarlanmıştır. tadilat yapılan panopanolarda, kapağını delmeden kolaydelmeden montaj sağlamaktadır. DIN özelliği ilepanolarda, tadilat yapılan pano kapağını kolay montaj sağlamaktadır.

DIN MPR 2

Cihazın öne çıkan özellikleri:  DIN Ray Montaj  Akım-Gerilim Dengesizlik Ölçümü  Class 0,5 ölçme hassasiyeti  51.Harmoniğe kadar Ayrıntılı ölçüm  Modbus RS-485 haberleşmesi  (85-300 VAC/DC);(10-56VAC/DC) besleme aralığı

MPR 3 serisi: Entes’in Türkiye’de ilk olarak çıkartmış olduğu 72 x 72 mm boyutlara sahip şebeke analizörleri ince tasarımları ile (klemensler dahil 70mm derinlik) elektrik panolarında daha az yer kaplamaktadır. Makine, UPS, Data sistem odaları, gibi uygulamalarda tercih edilen kompakt panolarda kullanılmaktadır. Cihazın öne çıkan özellikleri: 72 x 72 MPR 3

   

72 x 72 x 70 mm boyutlar ile kompakt tasarım Dijital giriş ve çıkış versiyonları Class 0,5 ölçme hassasiyeti Modbus RS-485 haberleşmesi

45

MPR 4 serisi: İnce tasarımları sayesinde panoda az yer kaplayan MPR-4 serisi yeni nesil şebeke analizörleri geniş çalışma gerilimine (45-300 VAC/DC); (24-60 VAC/DC) sahiptir. Harici I/O modülleri ile istenilen uygulamalar için özelleştirilebilir.

Modüller ile eklenebilecek giriş çıkışlar: AO (0/2-10V);(0/4-20mA), DI 5-24VDC, DO 5-24VDC, Röle NO-5A-1250VA, Sıcaklık 96 x 96 MPR 4

Cihazın öne çıkan özellikleri:       160

96 x 96 x 50mm ince tasarım Modüler I/O yapısı Sınıf 0,5 ölçüm kalitesi 51. harmoniğe kadar ayrıntılı ölçüm Enerji kalitesi için Sag / Swell ölçümü Akım gerilim dengesizlikleri

Temmuz

2015

NİSaN 2015 >


ENERJİ VERİMLİLİĞİ • TANITICI REKLAM

SchneIder ElectrIc

Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirliği Schneider Electric çözümleri, şirketlerin geçerli sistemlerine yaptığı yatırımları destekler ve kurum genelinde ortak bir anlayış için iyileşmiş sonuçların geniş bir kitleye iletişimini sağlamak için kullanılır.

E

nerji yönetimi, enerji kaynaklarının ve enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak

için yürütülen faaliyetlerin bütünüdür. Enerji yönetimi, esas itibariyle yönetimsel ve teknik gereklilikleri içeren iki kısımda ele alınabilir. İşletmelerde enerji performansını iyileştirmek için kullanılabilecek farklı yöntemler, yaklaşımlar ve araçlar söz konusudur. Enerji verimlilik hedeflerini gerçekleştirmek isteyen kuruluşlarda sadece yeni teknolojilerin satın alınması yerine, enerji yönetimi

Zeynep Evren // Schneider Electric

sisteminin kurulmasıyla daha başarılı ve süreklilik arz eden sonuçlar alındığı görülmüştür. Enerji yönetimi ile neler kazanılabilir dersek; ilk itici güç finansal kazanımlardır. Sanayide yüzde 30’a varan enerji verimliliği potansiyeli ile enerji maliyetlerinde düşüşler gerçekleşir, enerji yönetimi kapsamında tüketimler ve ekipman bakım takiplerinin sistematik ilerlemesiyle istenmeyen arızalar, duruşlar engellenir. Değişen enerji fiyatlarından daha az etkilenme ile bağımlılık azalır, dolayısıyla pazarda rekabet payı artar. İkinci itici güç, enerji yoğun sektörleri çok yakından ilgilendiren yasal mevzuatlara uyumun sağlanmasıdır. Enerji kullanımına ilişkin yasal düzenlemeler Enerji Verimliliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile artmaktadır ve enerji yönetimi ile bu düzenlemelere uyum daha kolay gerçekleşmektedir. Bir diğer önemli ve daha çok karşılacağımız konu ise artan sera gazı emisyonlarına ilişkin mevcut ve gelecek düzenlemelerdir. Enerji yönetimi ile kontrol altına alınıp azaltılan CO2 salınımı ile yasal mevzuatlara uyum kolaylaşmaktadır. Enerji yönetimi aynı zamanda sosyal sorumluluk ve kuruluş içi yapısal anlamda olumlu sonuçlar doğurmaktadır. ‘Yeşil iş’ ve karbon ayak izinin azaltılması ile kurumsal imaj gelişir. Farkındalık ve yapısal düzenlemeler ile, kuruluş içerisinde daha güvenli, yenilikçi ve iyileştirilmiş

161 Temmuz

2015


bir çalışma ortamı sağlanır. Bilişim sistemlerini barındıran büyük veri merkezlerinin enerji tüketimlerini incelediğimizde en önemli kalemlerden birinin soğutma sistemlerinin tükettiği enerji olduğunu görüyoruz. Günümüzde soğutma tarafında tasarruf edebilmek için uygulanan yöntemlerden en önemlisi serbest soğutma (freecooling) yani dış ortam havasının sıcaklığından yararlanılarak sistemlerin soğutulması. Serbest soğutmadan en uzun süre yararlanabilmek için mümkün oldukça yüksek ortam sıcaklıklarında çalışabilen donanımlar tercih edilmeli. Özellikle veri merkezlerinin soğutulması ile ilgili olarak önemli bir referans olan “ASHRAE TC 9.9 Thermal Guidelines for Data Processing Environments” e göre tavsiye edilen maksimum sıcaklık 27C. Bilişim sistemleri satın alırken donanımların bu sıcaklıklara uygun olup olmadığına dikkat edilmeli, ayrıca soğutmayı sağlayan mekanik sistemlerde bu çalışma sıcaklarına göre verimli çalışacak modellerden seçilmeli. Diğer taraftan da donanımların kendi enerji tüketimlerinde de tasarrufa gidilebilir. Bunun için veri merkezindeki donanımlar, DCIM (data center infrastructure management) yazılımları sayesinde cpu utilizasyonları ve enerji tüketimleri takip edilip gereksiz olan sunucular kapatılabilir, sanallaştırma teknolojileri sayesinde fiziksel donanım kullanımı azaltılıp enerji tüketimi sağlanabilir. Enerji verimliliğinin sağlanması birden çok adımdan oluşan ve

162 Temmuz

2015

Enerji verimliliğinin sağlanması birden çok adımdan oluşan ve uzun vadede periyodik olarak sürdürülen çalışmaların bütününü gerektirmektedir. uzun vadede periyodik olarak sürdürülen çalışmaların bütününü gerektirmektedir. Enerji verimliliği; bir işletmedeki ekipmanlar, enerji harcayan noktalar, operasyonel karakteristikler ve personel farkındalıkları gibi verimliliği etkileyen bir çok parametrenin sürekli olarak izlenmesi ve düzenli performans iyileştirme çalışmaları sonucunda gerçekleşir. Bilişim teknolojilerinin enerji verimliliği doğrultusunda kullanılmasında enerji izleme sistemleri devreye girmektedir. Enerji izleme sistemleri, işletmelerin ihtiyaçlarına göre belirlenen konfigürasyonlarda analizörler üzerinden alınan verilerin takibini sağlar. İzleme sistemleri kapsamında kurulan sistemin mimari ayrıntısına göre enerji tüketim değerleri ve bu tüketimi etkileyen faktörler eş zamanlı kaydedilir, bu veriler yazılımlar aracılığıyla çevrimiçi sistemlerde internet erişimi olan her noktada görülebilir. Örneğin bir sanayi tesisinde makina, proses bazında, binalarda ise kat, aydınlatma, havalandırma gibi çok çeşitlendirilebilen kırılımlarda izleme gerçekleştirilebilir. Enerji izleme sistemlerinin varlığında işletmelerde

yüzde 4-10 arasında enerji verimliliği sağlanmaktadır. Enerji izleme sistemlerinin kurulması, enerji verimliliğinin sürdürülebilirliği ve performans geliştirilmesi açısından oldukça büyük önem taşımaktadır. Enerji verimliliği ve sürdürülebilirliğinde büyük önem taşıyan izleme altyapısında analizörler ve yazılımlar ön plana çıkmaktadır. Sürdürülebilirliğe bütüncül ve sistematik çözüm sunan akıllı panolar ile; dahili ve bağımsız ölçüm ve kontrol fonksiyonlarını ölçülür, entegre haberleşme arabirimleri, enerji yönetimi platform ve yazılımlarına bağlanarak ve gerçek zamanlı izleme ve kontrol, tüketim bilgilerine erişim ve bu verilere dayalı enerji verimliliği çözümler üretilir. Ölçüm, bağlantı ve izleme adımları içeriğinde haberleşen koruma ve kontrol elemanları ile güvenli çalışma, açık, ölçeklenebilir ve güvenli bir dijital enerji yönetim sistemiyle veri toplamanması otomatik hale getirilir. Ardından Schneider Electric’in enerji yönetimi uzmanlarının yardımıyla veriler, müşterilerin tesislerinin performansını sürekli biçimde anlayabilmelerini sağlamak için uygulamaya konabilir bilgilere dönüştürülür. Schneider Electric çözümleri, şirketlerin geçerli sistemlerine yaptığı yatırımları destekler ve kurum genelinde ortak bir anlayış için iyileşmiş sonuçların geniş bir kitleye iletişimini sağlamak için kullanılır. Akıllı pano, izleme ve verilere dayalı enerji verimliliği çözümleri için servis büro hizmeti kurumların enerji verimliliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi için gerekli olan çözümlerdir.


ENERJİ VERİMLİLİĞİ • TANITICI REKLAM

abb

Yeni standartlar ile değişenler 1 Ocak 2015 tarihi elektrik motor kullanıcıları için büyük bir gün. Bu tarihten itibaren standartta belirtilen ürünler minimum IE3 enerji verimliliği sınıfını karşılamak zorunda. Bu durum, tasarımcılardan son kullanıcılara kadar tedarik zincirinde bulunan her üye için belirli zorunluluklar doğurmaktadır.

1

Ocak 2015 günü, elektrik motorunu bir makinada veya entegre bir sistemde kullanan bütün kullanıcılar için önemli bir gün. Bu tarihten itibaren EC640/2009 ve EU4/2009 düzenlemeleri uyarınca, DOL (Direct on Line) kullanılan motorlar için minumum IE3 ( International Energy Efficiency Class 3 ), sürücü ile kullanılan motorlar için minumum IE2 motor kullanımı zorunlu hale gelmektedir. Yasa bir ve üç fazlı, 7.5 kW -375 kW güç aralığındaki motorları kapsamaktadır. 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren ise düzenleme ( EU MEPS - European Minimum Energy Performance Standard) 0.75 kW – 375 kW arası güçleri kapsayacak şekilde genişletilecek. MEPS uyarınca sadece Avrupa’da yaklaşık 30 milyon motorun yüksek verimli motorlar ile değiştirileceği ön görülmekte olup böylelikle yıllık 5.5 milyar kWh elektrik enerjisi tasarrufu ile karbondioksit emisyonunda 3.4 milyon tonluk bir düşüş hedeflenmektedir. Peki, yeni IE3 dünyasına kolayca uyum sağlayabilmeleri için motor üreticilerinin, makina imalatçılarının, sistem entegratörlerinin ve son kullanıcıların bilmeleri gerekenler nedir?

Motor üreticileri Yeni yasa motor üreticileri için ulaşılması gereken hedefler belirlemektedir ve bu hedefler doğrultusunda ürünlerin en yüksek

kalitede üretilmesi gerektiği algısı kolayca oluşmaktadır. Motor üretim prosesi çok fazla değişmemesine rağmen, yeni ürünlerin dizayn edilmesi, yeni makinaların alınması ve daha kaliteli ara malzemelerin kullanılması kaçınılmaz olarak üretim maliyetlerini arttırmaktadır. Yasa, saygıdeğer motor üreticileri için yüksek güvenilirlik , servis kontratları, teknik ve kurulum destekleri gibi konularda farklarını ortaya koyarak pazarda gerçek değerlerini gösterebilmeleri için bir fırsat sunmaktadır.

Makina imalatçıları Yeni yasa özünde en fazla motor üreticilerini etkilese de üreticilerin ürün yelpazesi değişeceği için elbette makina imalatçıları da bu durumdan etkilenecektir. Özellikle Avrupa’ya ihracat yapan büyük ölçekli imalatçılar için bütün IE3 motorları tek bir tedarikçiden bulabilmeleri oldukça önemlidir. Makina imalatçıları makinelerinde veya uygulamalarında IE3 motor kullanımına öncelik vermeli ve tedarikçilerini ihtiyaçları konusunda bilgilendirmelidir. Örneğin , hız değişiminin gerekli olmadığı sabit tork uygulamalarında IE2 motor ve sürücü kullanmak gereksiz yere maliyeti artıracaktır. Bunun yerine IE3 veya daha yüksek verimli motorlar tercih edilebilir. Firmalar ayrıca yeni ürünlerin satınalma süreçlerini ve lojistiklerini nasıl etkileyeceğini de göz önünde

163 Temmuz

2015


bulundurmalıdır. Örneğin bir IE3 motor aynı güçteki IE2 motordan daha büyük olabilir. IE3 enerji sınıfına ulaşmak için motorun yapı büyüklüğü, uzunluk ve bağlantı noktalarında değişiklikler gerekli olabilir. ABB başta olmak üzere bazı üreticiler dizaynlarında bu durumu göz önünde bulundurarak IE2 motorların IE3 motorlar ile değişimini kolaylıştırmak için gerekli önlemleri almıştır. IE3 motorlar mevcut daha düşük verimli motorlar ile aynı yapı büyüklüğünde üretilerek üreticinin makinanın mekanik yapısında değişiklik yapma zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.

Sistem entegratörleri Sistem entegratörleri enerji verimliliği konusundaki gelişmeleri takip ederek, ülkemizde kullanımı henüz zorunlu olmayan en yüksek verim sınıfına sahip motorları kullanmalı,hizmet verdikleri son kullanıcıları bu konuda yönlendirmeli ve verimli motor kullanımına teşvik etmelidirler. Bu firmaların yüksek verimli motorlar ile sundukları optimal çözümler ve öneriler rakipleri karşısında öne geçmelerini sağlayacaktır. Örneğin, değişik hızlı , sabit yük veya düşük devirli uygulamalarda yüksek verimli motorlar ile birlikte sürücülerin kullanılması en verimli yol olacaktır. Sürücüler, uygulamayı iyileştirme, prosesin bakım maliyetlerini düşürme ve dikkate değer bir enerji kazancı sağlama gibi artı değerler sağladıkları uygulamalarda kullanılmalıdır.

Son kullanıcılar Enerji maliyetlerini üstlenen son kullanıcı olduğu için bu maliyetleri

164 Temmuz

2015

düşürecek her etmen son kullanıcı açısından oldukça önemlidir. Son kullanıcılar açısından IE3 motor kullanım zorunluluğu kurulum maliyetlerini ortalama %15 ila %20 arasında arttırmaktadır fakat bu ekstra maliyet ortalama iki yıl gibi kısa bir süre içinde amorti edilmektedir. Örneğin 200 kW 1500 Rpm bir ABB motoru ele alalım. Bu motor 0.1 Euro/ kwh birim enerji maliyeti ile yılda 8000 saat çalışsın. IE2 motorun yıllık enerji maliyeti 167.890 Euro iken IE3 motorun yıllık enerji maliyeti 166.666 Euro dur. IE3 motor yıllık 1.224 Euro, aylık 102 Euro kazanç sağlamaktadır. Örnekte belirtilen motorun amorti süresi iki yılın altında olacaktır. Diğer önemli bir konu ise motor yönetim sistemi ve firmanın bu konudaki politikasıdır. Eğer son üç yıl içinde bu politika gözden geçirilmedi ise şu anda gözden geçirmenin tam zamanı! Motor yönetim sistemini uygulamak oldukça basit bir süreçtir. Yapılması gereken ilk şey ihtiyaç duyulan motoru belirlemek ve motor verimlerini gözden geçirmektir. Yedek olarak stok tutulan ürünler kontrol edilmeli ve yönetmeliğe uygun olmayan düşük verimli motorlar yüksek verimli motorlar ile değiştirilmelidir. Daha önceki dönemlerde IE3 motorlar tam anlamı ile hazır olmadığı için IE2 motorlar IE3 motorlar ile değiştirilmemiş olabilir fakat artık olası ilk duruşta motorları yüksek verimli motorlar ile değiştirmek mümkün olacaktır. Başlangıç noktası olarak uzun kullanım nedeniyle proseste en fazla enerjiyi harcayan yılda ortalama 7000-8000 saat çalışan motorlar

seçilebilir. Arıza yapıp sarılması gereken motorlar en az verim kaybı olacak şekilde uzman kişilerce sarılmalı, sarım maliyeti ve daha sonraki verim kontrol edilerek gerekli olması durumunda motor yüksek verimli yeni bir motor ile değiştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki bazı durumlarda yüksek verimli yeni motor alımı daha az maliyetli olabilmektedir. İşletme gözden geçirilerek kritik uygulamalar için yedeklemenin yapıldığından emin olunmalı. Kritik uygulamalar için “ Motor arıza yaparsa ne yaparım?” sorusu sorulmalı ve cevaplar doğrultusunda bir plan hazırlanmalıdır. Böylece ani üretim duruşu nedeniyle yaşanacak kayıplar en aza indirilecektir.

Tedarikçileriniz ile birlikte çalışın! Herkes için ortak mesaj, bütün kullanıcıların tedarikçileri ile ortak çalışarak yeni düzenlemelerin kendilerini nasıl etikleyeceğini öğrenmek ve satınalma stratrejilerini bu doğrultuda oluşturmaktır. Doğru ürünleri en iyi şartlarla tedarik etmek için doğrudan motor üreticisi ile veya firmanın distribütörü ile çalışmak çok önemlidir. Ana motor üreticileri yüksek verimli motor üretimine öncülük ederek kullanıcılarını da yüksek verimli motor kullanımı konusunda yönlendirmelidirler. Doğru ürünleri kanunda belirtilen tarihlerde piyasaya sunmadaki asıl görev motor üreticilerine düşsede, global enerji verimliliği konusunun “başkasının problemi” olduğunu düşünmek doğru bir tutum olmayacaktır.


AYDINLATMA • TANITICI REKLAM

SCHNEIDER ELECTRIC

SchneIder ElectrIc evinize şık bir dokunuş katacak yeni serisi ‘Asfora Plus’ı sundu Schneider Electric, yeni ‘Asfora Plus’ serisi anahtar ve prizleriyle evinizin dekorasyonuna renk katıyor. Güvenliğin en üst düzeyde tutulduğu yeni ‘Asfora Plus’ serisi, 4 farklı renk seçeneği ve kendi konseptini yaratma fırsatı sunmasıyla dikkat çekiyor.

E

nerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric, dört renk alternatifi ve dikkat çeken tasarımıyla, mekanlarınızın dekorasyonuna farklı bir dokunuş katacak ‘Asfora Plus’ anahtar ve priz serisini sundu. Bronz, çelik, antrasit ve alüminyum gibi dört göz alıcı renk seçeneğine sahip olan Asfora Plus, farklı renklerdeki çerçeve ve tuş mekanizmalarının kombinasyon özelliği sayesinde, evinizin dekorasyonuyla arzuladığınız uyumu sağlamanıza olanak veriyor.

Kolay montaj ve maksimum güvenlik… Asfora Plus yaşam alanlarına, dış etkenlere karşı dayanıklı, solmayan, çizilmeyen üst yüzeyi ile değer katarken sedefli görünümüyle gözalıcı bir şıklık getiriyor . Ayrıca ‘Asfora Plus’, kolay montaj edilebilir yapısıyla, mekanizmasının arka kısmında yer alan bağlantı şeması sayesinde hatasız ve en kolay kablo bağlantısını sağlıyor. Kolay tutulabilen ve kullanılabilen kablo mandalları sayesinde, kablo takma ve çıkarma işlemleri daha hızlı gerçekleşiyor. Güvenliğin en üst seviyede tutulduğu ‘Asfora Plus’ serisi, huni şeklindeki kablo terminal girişleri ve kabloları doğrudan terminale yönlendirecek özgün tasarımıyla kısa devre ve elektrik şoku riskini de en aza indiriyor.

165 Temmuz

2015


AYDINLATMA • TANITICI REKLAM

MAKEL

Makel’den Yeni Seriler Makel üst segment grubunda Cellia, Modüler Seri ve son olarak pazara sunduğu Lumia anahtar ve priz serileri ile göz dolduruyor.

166 Temmuz

2015

“Hayat aydınlıktır… Aydınlık “CellIa”dır!

Yeni bir dünyanın anahtarı “LumIa”

Yaşamındaki tüm ayrıntıların özel olmasını hedefleyen, farklı olmaya ve estetiğe daha fazla önem verenler için özel olarak tasarlanan Cellia anahtar-priz serisi tüketicilerine zevkli seçenekler sunuyor. Zarif, ince tasarımı ve her zevke hitap edecek çerçeve ve tuş renkleri ile mekanlara yeni bir soluk getiren Cellia ürünleri günlük yaşamda önemli bir yer tutan ışık, enerji ve dataya ulaşma işlevini mükemmel yerine getirerek, bir anahtar-priz grubunun ötesinde tüm beklentileri en iyi şekilde karşılayacak şekilde dizayn edildi. Birçok kullanım amacına cevap veren 34 farklı fonksiyona sahip Cellia anahtar-ve priz serisi, 6 farklı renkte çerçeve ve 7 farklı renkte kapak seçenekleri ile her zevke uygun çözümler sunuyor. Cellia bulunduğunuz ortama yeni ve şık bir soluk getiriyor. Cellia anahtarları üzerinde yer alan mavi led şık hem fonksiyonellik hem de şık bir dekorasyon öğesi olarak hemen göze çarpıyor Cellia anahtar-priz serisi, alanında dünyanın en saygın bağımsız kalite kontrol onay kuruluşlarından biri olan Alman VDE Prüf-und Zertifizierungsinstitut GmbH VDE Testing and Certification Institute” tarafından, kullanım süresi, ürün yüzeyi kalitesi ve ürün dayanıklılığı testlerinden başarı ile geçerek Alman – VDE Firması tarafından “QLabel” ve Gold Quality’’ ünvanını kazandı.

Lumia anahtar-priz serisi, metal, corian, masif ahşap ve cam çerçeve seçenekleri ile modern ve minimalist dünyanın tasarımlarını yaşam alanlarına getirmeyi amaçlıyor. Makel Lumia serisi birbirinden cazip renk ve malzeme seçenekleri ve çok sayıdaki tuş ve kapak kombinasyonu ile yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Artık duvarlar Makel Lumia ile yeni bir anlam kazanıyor. İnce ve keskin hatlarıyla duvarlara farklı bir şıklık katan Lumia serisi, anahtar ve prizin ötesinde bir dekorasyonun önemli bir öğesi olarak karşımıza çıkıyor. Lumia serisi ürünler birbirinden farklı renk ve malzeme seçenekleri ile mekânlara yeni sıcak dokunuşlar taşıyor. Mermer görünümü ile bulunduğu mekânın havasını farklı kılan Corian serisi; Dusk, Aurora, Sandstone ve Blackquartz renk seçenekleri ile mekânlara yeni bir soluk getiriyor. Cam seçeneği ile de dikkat çeken Makel Lumia “cam” serisi, şeffaflığın ve duruluğun bulunduğu her mekâna ayrı bir parlaklık ve şıklık katıyor. Makel Lumia cam serisi siyah, beyaz, mavi ve yeşil seçenekleri ile cam malzeme ve aksesuarlarla mükemmel uyum sağlıyor. Makel Lumia metal serisi, mekânlara bambaşka bir hava katıyor. Bulunduğu her mekânda şıklığı ile göz dolduran Lumia metal serisi, siyah, saten, ve gümüş, seçenekleri ile seçkinliğin yeni çerçevesi ve klasiğin zarafeti ile buluşuyor. Doğal tarzıyla


Lumia wood serisi ise dekorasyonu tamamlayacak sıcaklığı evinize getiriyor. Lumia Ahşap Serisi yeni trendlerin öncüsü olacak.

LumIa Stone Serisi Kendilerine özgü doğal yapısı ve renkleri ile günümüz dekorasyon dünyasının vazgeçilmezleri arasında yer alan doğal taşlar yaşam alanlarında farklılıklar yaratacak. Makel Lumia anahtar ve priz seriş içerisinde yer alan doğal taş çeşitleri, taşın doğal yapısından gelen enerjiyi odalarımıza taşımaya hazırlanıyor. Yeşil, gri, beyaz ve antrasit renkleri ile elektrik anahtarları ve prizler kendine has bir çizgiye ve stile sahip olacak. Minimalist tasarımları, ince ve keskin hatları ile Lumia doğal taş serisi elektrik anahtarları ve prizler, dekorasyonda detayların ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seren bir seri olma konusunda iddialı bir dokunuş sergiliyor

Modern mekanlara özgü konsept tasarımlar “Makel Modüler Seri” Son yıllarda hızla gelişen modern mimari ile yenilenen yaşam alanları için farklı tasarımlarda ürünleri ile dikkat çeken Makel, zerafet ve fonksiyonelliğin birleşimi “Makel Modüler Seri” ile konfor ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. İki modülden yedi modüle kadar tek bir çerçeve altında aynı anda birçok farklı fonksiyonu bir arada (Data, priz, telefon, anahtar gibi) bulunduran Makel Modüler Seri dar alanlar için pratik çözümler sağlıyor. Farklı renklerdeki tuş, kapak ve çerçeve seçenekleri ile de dikkat çeken Makel

Modüler Seri, tasarımda farklılığı ve fonksiyonelliği arayan modern binaların yeni gözdesi oldu. Cellia Modüler Seri, ince yumuşak hatları soft renkleri ve anahtarlarında kullanılan led ışık teknolojisi ile dikkat çekiyor. Teknolojiyi zerafet ile birleştiren Cellia Modüler Seri, zevkli tasarımı ile plastik ve metal olmak üzere 2 farklı seçenek sunmaktadır. 18 farklı renk plastik çerçeve, 6 farklı renk metal çerçeve ve 4 farklı renk modül seçeneği ile modern mekanlarınıza Cellia`nın zarafetini yansıtacaktır. Kare Modüler Seri, keskin hatları sadelikle buluşturarak günümüzün modern çizgilerini yansıtmaktadır. 18 farklı renk çerçeve ve 4 farklı renk modül seçeneği bulunmaktadır. Anahtarlarında neon ışık teknolojisini kullanılmaktadır. Milanta Modüler Seri, her açıdan farklı bir görsellik sunan üstün tasarımı ile 18 farklı renk çerçeve ve 4 farklı renk modül seçeneği sayesinde modern mekanlarınıza şıklık katacaktır.

Anahtarlarında neon ışık teknolojisini kullanılmaktadır. Sıva altı modüler İtalyan ve yuvarlak kasalardaki tesisatlara uygun alt yapı çözümleri sunan Makel Modüler Seri, anahtardan dimmere kadar 52 fonksiyon seçeneğinin bir arada kullanılmasına imkân sağlıyor. Kare Modüler Metal Seri; Daha fazla anahtar fonksiyonunun bir arada kullanılmasına imkân veren Kare Modüler Metal Seri göz alıcı dekoratif görüntüsü ile dikkat çekiyor. Tamamlayıcı, yenilikçi ve etkileyici tasarımıyla Kare Modüler Metal mekanlardaki yeni buluşma noktası haline geldi. İki modülden yedi modüle kadar tek bir çerçeve altında aynı anda birçok farklı fonksiyonu bir arada (Data, priz, telefon, anahtar gibi) bulunduran Kare Modüler Metal Seri dar alanlar için pratik çözümler sağlıyor. Saten, siyah, metalik gümüş ve dore çerçeve seçenekleri ile de dikkat çeken seri, tasarımda farklılığı ve fonksiyonelliği arayan modern binaların yeni gözdesi oldu.

167 Temmuz

2015


AYDINLATMA • TANITICI REKLAM

GERSAN

G-BUS ve LED Teknolojisinin Evliliği: LED-BUS (Busbar Enerji Hatları Üzerinden Haberleşen LED Aydınlatma Otomasyon Sistemi)

Ülkemizde tüketilen toplam elektrik enerjisi içinde aydınlatmanın payı dikkate değerdir. Aydınlatmada verimliliğin otomasyon sistemleri sayesinde hem görsel, hem de ekonomik rahatlama sağlanacaktır. Büyük bir hızla ilerleyen LED teknolojisi de yakın gelecekte mevcut aydınlatma sistemlerinin yerini alacaktır. Yüksek enerji tasarrufu, ısı yaymaması, çok uzun ömürlü oluşu, çevreye duyarlı olması ve bakım gerektirmemesi akla ilk gelen önemli özellikleridir.

168 Temmuz

2015

T

üm bu özelliklerin bir araya gelmesi ile ortaya LED-BUS ürünü çıkmaktadır. Bu ürün sayesinde busbar sistemleri, G-Bus otomasyon sistemi ve Led aydınlatma sistemi bir arada kullanılarak aydınlatma otomasyon ve kontrol sistemlerinde en son teknolojiler bir arada kullanılmış olmaktadır. G-BUS Otomasyon sistemi; çok sayıda cihazın bağlanabildiği, kompakt yapıda, düşük maliyetli, kolay kurulan ve her cihazın adreslenebildiği bir otomasyon sistemidir. Mevcut klasik aydınlatma sistemlerinde Enerjiyi taşıyan kablolar, Kabloyu ve Aydınlatma sistemini destekleyen kablo kanal sistemleri, Aydınlatma armatüründe (Floresan, Sodyum veya Metal) kullanılan balast ve starter, Pano ve aydınlatmayı kumanda edecek şalter, kontaktör, role, buton vb. ürünler kullanılmaktadır ve kullandığınız her bir ekipman elektrik enerjisi tüketmekte, ısı yaymakta, gereksiz alan işgal etmekle beraber arızalanması halinde yenisi ile değiştirilmesi gerekmekte ve ekonomik olarak

sürekli harcama kalemi yaratmaktadır. G-BUS Otomasyon sistemi; ile elektrik hattı üzerinden çift yönlü haberleşme yapılarak, herhangi bir data kablosuna ihtiyaç duyulmadan, busbar sistemine bağlı tüm yüklerin açılıp kapatılabilindiği ve aydınlatma elemanlarında ışık şiddetinin dimlenerek ayarlanmasına imkan verilmektedir. Otomasyon sistemi, elektrik hattıyla bilgisayar arayüzü arasından iletişimi sağlayan bir modem ve önceden adreslenmiş çıkış fişlerinden oluşmaktadır. Busbar çıkış fişi içerisinde bir alıcı modülü olup, bu fişler aracılığı ile aydınlatma ve benzeri elektriksel cihazlar beslenebilir. Çıkış fişlerinin içersindeki alıcılar, cihazın kontrolüne ilişkin komutları busbar enerji hattı üzerinden alarak istenilen fonksiyonları yerine getirirler. Bu fonksiyonlar açma kapama, dimleme olabileceği gibi, cihazlara bilgi gönderme ve ya geri besleme alma gibi komutlar olabilmektedir. Bir sistem üzerindeki alıcı sayısı sadece sistemin toplam yük akımı ile sınırlıdır. Bilgisayar


M.SERDAR ŞALCI // Teknik Ürün Müdürü

yazılımda gruplar ve zamanlandırılmış görevler oluşturularak ilgili alıcıların istenilen zamanda fonksiyonları gerçekleştirmesi sağlanır. Ayrıca modemin bir sunucu bilgisayara bağlanması ile hem yerel ağ üzerinden hem de internet üzerinden otomasyon sistemine erişim mümkündür. Bu şekilde sunucuya, bilgisayar ara yüzünün yüklü olan her bilgisayardan kullanıcı adı ve şifresi ile bağlanılarak sistemdeki cihazların kontrolünü uzaktan gerçekleştirmek mümkündür. Sistemin önemli özellikleri, düşük maliyetli olması, data kablosu gerektirmemesi ve kolay kurulumdur. Kablolu bir otomasyon sisteminde her bir cihazın kontrolü için bu cihazlara ulaşan kablonun döşenmesi ve gruplar oluşturmak için çeşitli ek elemanlar gerekmektedir. Kablosuz sistemlerde ise modemlerin ve modüllerin maliyeti oldukça fazladır. Bu tip maliyeti yüksek sistemler yüksek hızlarda veri taşıma kapasitesine sahiptir. Aydınlatma uygulamalarda daha küçük veri paketleri ve basit uygulama komutları kullanıldığından dolayı bu tip veri ağı sistemleri ekonomik değildir. Ayrıca G-Bus otomasyon sistemi modülleri busbar uyumlu fişler yapısında olduğundan dolayı kurulum oldukça basittir ve halihazırda busbarlar kullanılmış yapılara da rahatlıkla uygulanabilme imkanı vardır. G-Bus otomasyon sistemi kurulurken yüklerin yapı içerisindeki konumlarını belirten yapıya ait kroki ara yüz yazılımının bulunduğu servera yüklenir. Bu şekilde servera bağlanıldığında kullanıcılar bu kroki üzerinden istedikleri noktadaki

aydınlatma veya cihazı etkinleştirip pasifleştirebilirler.

8.

G-BUS Avantajları : 1.

2. 3.

4.

5.

6.

7.

Veri iletimi elektrik hattı üzerinden gerçekleştiği için, harici veri iletim kablosuna ihtiyaç duymamaktadır. Çift yönlü haberleşme yapılmaktadır. Bilgisayara RS232 portundan yada TCP/IP’den bağlanabildiği için otomasyondaki yükler arayüz programıyla uzaktan kontrol edilebilmektedir. GERSAN A.Ş. Firmasının ürettiği busbar kanalları ile uyumlu yük kontrol modülleri sayesinde kolay montaj sağlanmaktadır. Her modülün kendine ait adresi olması, her bir yükün birbirinden bağımsız veya grup olarak kontrol edilebilmesini sağlamaktadır. Yük kontrol modülleri, ayrıca verici olarak da çalışarak, yük hakkında durum bilgisi verebilmektedir. Dim edilebilen aydınlatma ürünlerini harici bir dimmer ihtiyacı olmadan dim edebilmektedir.

Tek bir otomasyon modemi ile üç fazlı sistemlerdeki bütün fazlardaki yükler kontrol edilebilmektedir.

G-Bus Otomasyon Sistemi Kullanıcı Arayüzü • • •

• • •

Mekan planları ile uyumlu görsel arayüz Her cihazın ayrı ayrı adreslenmesi Her birini tek tek, gruplananlar ya da tamamına komut verebilme Zamanlı görevler vererek enerji tasarrufu Sensörler ile uyum sayesinde otomatik kontrol Uzaktan ve mobil erişim imkanı

***LED lambalarının doğrusal akışı, aydınlatılan alana doğrudan ışık alınmasını sağlayarak, tek tip aydınlatmayı büyük ölçüde arttırır ve ışık kaynakları arasında aydınlatılamayan karanlık alanları azaltır ve yayılan ışık optimum şekilde kullanılarak enerji tüketimi ve ışık kirliliği azaltılır. LED lambaların aydınlatma verimliliği, enerji tasarruflu lambalardan (CFL) veya geleneksel olarak sokak aydınlatma

169 Temmuz

2015


sistemlerinde kullanılan yüksek basınçlı sodyum lambalardan (HPS) daha yüksektir (lümen/watt olarak ifade edilir). Buna ek olarak, LED lambalar eski akkor elektrik ampullerine kıyasla sekiz kat daha fazla parlaklık sunar. LED teknolojisi, iç ve dış mekan kullanımlarına yönelik akıllı aydınlatma sistemlerinin tasarımı konusunda diğer tüm lamba türlerinden çok daha üstündür. Aslında, LED lambalar dimmer, volumetrik sensör, zamanlayıcı gibi cihazların kullanılmasını gerektiren uygulamalar için de idealdir. Işık yoğunluğundaki çeşitliliğin yanı sıra, diğer ışık kaynaklarının aksine enerji tasarrufu sağlaması, LED’lerin daha uzun süre kullanılmasına yardımcı olur. LED’lerde ayrıca ışık açma ve kapama işlemi sınırsız kez yapılabilir; bu, performansı veya çalışmayı etkilemez. Uzun kullanım ömürlerine bağlı olarak, LED lambalar sürekli hizmet kesintisinin önlenmesine, hasar ve değiştirme gerekliliğinin ortadan kalkmasına yardımcı olur ve bakımla ilgili olarak olağanüstü tasarruf sağlar. LED lambalar, köprüler, çok yüksek binalar gibi aydınlatma sistemlerinin kurulum ve bakımının karmaşık ve pahalı olduğu uygulamalarda veya güvenlik aydınlatmalarında son derece pratiktir.

170 Temmuz

2015

*** Yukarıda sayılan teknolojileri bir araya getiren GERSAN ELEKTRİK A.Ş. nin üretimi olan LED-BUS, GL Aydınlatma Busbar sistemi, G-BUS otomasyon sistemi ve LED aydınlatma ekipmanı ile entegre çalışan ve Aydınlatma otomasyonu için olmazsa olmaz özellikleri toplu olarak kullanabilme olanağı sağlayan bir sistemdir. Sistemi herhangi bir bilgisayardan arayüz ile kumanda etmek, yakmak-söndürmek, ışık akısını azaltmak veya yükseltmek, belirli zamanlarda yakıp-söndürüp veya güvenlik aydınlatmasına geçmesinin talimatını vermek bir tık ile mümkündür. Gerektiğinde program dışı çalışabilmesi için sisteme hareket sensörleri eklenerek otomatik hale de getirilebilir. Bu sistem gereksiz malzeme kullanımı ile ciddi bir ekonomi sağlarken, enerji verimliliğine olan katkısı ile yıllarca boşa harcanacak enerjiyi sisteme geri kazandıracaktır. Kamu kurumlarında 2008 yılında sadece ekonomik ampul kullanılması ile yıllık kazanımın 41.000.000.- TL olduğu düşünüldüğünde, Toplam sektör içerisinde ve dünyanın diğer bölgelerinde edinilecek kazanımlar sayesinde sistemimiz talep patlaması yaşayacaktır.


Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik

Schneider Electric

Altivar Process ailesini büyüttü

Schneider Electric Altivar Process serisini enerji-yoğun uygulamalara hizmet verecek şekilde genişletti. Güncellenen seri, müşterilere üretim ve enerji verimini optimize edebilecekleri yeni olanaklar sağlanması amaçlanıyor.

S

chneider Electric, Altivar Process hız kontrol cihazı serisini genişletti. Güncellenen seride Petrol, Gaz ve Madencilik, Mineral ve Metal sektörlerindeki enerji ve yoğun uygulamalara yönelik bir çözüm de yer alıyor. Altivar Process hız kontrol cihazları, devreye alma süresini azaltarak ve üretimde verimliliği ciddi oranda yükselterek iş performansının optimize edilmesine yardımcı oluyor. Bu cihazlar ayrıca daha fazla tasarruf sağlanması amacıyla üretim esnasındaki enerji kullanımını da optimize etmek üzere tasarlanmış bulunuyor. Sadece sürücü dilini konuşmak yerine, petrol veya maden mühendisleri gibi endüstri uzmanlarına anlamlı bilgiler ileten servis odaklı bir kontrol cihazı olan Altivar Process, endüstriyel ağa bağlanarak proses bilgilerini doğrudan kullanıcıların parmak ucu kadar yakınına getiriyor. Bu, ister bir madende kullanılan konveyör olsun ister bir petrol kuyusundaki pompa veya çelikhanelerde kullanılan bir vinç olsun tüm endüstriyel süreçlerin optimize edilmesine yardımcı oluyor. Verileri gerçek zamanlı olarak iletebilen Altivar Process böylece

personelin, operasyonlarda ayarlama yaparak enerji kullanımını azaltmasına ve üretim verimini artırmasına da imkan sağlıyor.

Teknik uzmanlığa doğrudan bağlantı Altivar Process aynı zamanda, dünyanın herhangi bir yerinde bulunan teknik uzmanların, verim bilgilerini inceleyerek operatörlere tavsiyede bulunmalarını sağlıyor. Operatörler kontrol cihazı üzerindeki QR kodlarını tarayabiliyor ve gerektiğinde arıza bulma & uygulama bazlı programlama bilgilerine doğrudan erişim sağlayabiliyor. Güncellenen Altivar Process serisi, karada yürütülen petrol üretim faaliyetlerinde kullanılan yapay kaldırma uygulamalarının (elektronik dalgıç pompalar, atbaşı pompalar ve eksantrik vidalı pompalar) yanı sıra sondaj kuyusu ve petrol rafinerisi uygulamaları için son derece uygun. Altivar Process aynı zamanda konveyörler, istifleme/harmanlama makineleri ve vinçler için de uygunluk taşıyor. Daha yüksek enerji verimi ve çalışma süresi için gelişmiş motor kontrolü sağlıyor.

171 Temmuz

2015


qFG Wilson Türkiye, ev tipi F Product Jeneratörler FG Wilson Türkiye, sesiz ve güçlü F Product Jeneratörleri ile her türlü konut, yeni nesil işyeri ve akıllı binalarda da konfor ve verimliliği arttırmayı hedefliyor. FG Wilson geliştirdiği “F Product” ile kısa süre önce ev tipi jeneratörlerde Türkiye pazarına girdi. FG Wilson’ın uluslararası garantilerine sahip olan F Product jeneratörler hem küçük hem de oldukça güçlü. F Product jeneratörler (35 – 125 kVA) sessizlikleri ve yüksek performanslarıyla özellikle akıllı evlerde ve yeni nesil ofislerde tercih ediliyor. Ev tipi jeneratör gruplarında, tüketicilerin dikkat etmesi gereken en önemli faktörün ürün kalitesi olduğuna dikkat çeken FG Wilson Türkiye yetkilileri şu bilgileri veriyor: “Tüketiciler genelde jeneratör ile ilgili teknik bilgiye sahip olmadıklarından karşılaştırma yaparken ağırlıklı olarak fiyat endeksli bir tercih yapıyorlar. Bu tercihlerde tüketiciler kalite ve performans konusunda sıkıntılar yaşıyor ve ürünlerden bekledikleri performansı alamayarak yeni bir jeneratör grubu satın almak zorunda kalıyorlar. Baştan doğru karar verip FG Wilson F Product jeneratör alanlar ise yıllarca sorunsuz bir şekilde kesintisiz enerji elde ediyor.”

qViko otomatik sigortalar Viko Otomatik Sigortalar, elektrik dağıtımı ile ilgili konut, ticari ve endüstriyel uygulamalarda sürekli gelişmekte olan ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış olup, elektrik tesisatında etkin ve güvenilir bir koruma sağlamayı hedefliyor. Bağlı bulunduğu elektrik tesisatını aşırı akım ve kısa devrelere karşı koruyan ve sistemi kumanda etmeye yarayan bir ürün. Viko Otomatik Sigortalar, termik ve manyetik koruma özellikleriyle, B ve C tip açma karakteristiğinde, 3kA, 4,5kA, 6kA ve 10kA kısa devre kesme kapasitelerinde üstün ve tam koruma sağlıyor. İhtiyaca uygun, 1 Amperden 125 Ampere kadar beyan akım değerlerinde, aksesuar kullanımına uygun yapısıyla ve 1, 2, 3 ve 4 kutuplu kullanım seçeneği bulunmakta.

172 Temmuz

2015

Teknik Özellikler • • • •

1P – 1PN – 1P+N – 2P – 3P – 3P+N – 4P kutup seçenekleri B ve C Tip Açma Karakteristiği 1, 2, 4, 6, 10, 16, 20, 25, 32, 40, 50, 63, 80, 100, 125 A beyan akım değerleri 3kA, 4.5kA, 6kA ve 10kA kısa devre kesme kapasitesi

Yapısal Özellikler •

Yüksek kesme kapasitesine göre dizayn edilmiş gövde yapısı • Düşük güç tüketimi ile enerji tasarrufu • IP 20 sınıfı elle temasa karşı yüksek korumalı bağlantı terminalleri • Kablo, iğne ve çatal tipi busbar girişine uygun bağlantı terminalleri • Oluşan etkin arkı söndürmek için 12 plakalı hücre • Hatalı kablo bağlantısını önlemek için korumalı terminaller • Sigorta üzeri etiket yeri • ON-OFF ihbar göstergesi • Uzun ömür için AgC4 kontak yapısı • Tek kutup yapısında faz + nötr seçeneği • Geniş aksesuar çeşitleri


q Mitsubishi Electric iQ Platform ile Üretim Hızlanıyor, Maliyetler Düşüyor

Yeni sanayi evresine Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri geleceğin dijital fabrika teknolojisi olarak tanımlanan e-F@ctory ile hazır. Mitsubishi Electric’in üretim alanında sahip olduğu global uzmanlık ve deneyimiyle geliştirilen bir otomasyon stratejisi olan ve e-F@ctory konseptinin oluşturulmasını sağlayan iQ Otomasyon Platformu, aynı zamanda tüm önemli otomasyon bileşenlerini tek bir yapıda birleştiren ürün ailelerinden biri. iQ Platform, Mitsubishi Electric’in CNC (Bilgisayarlı Sayısal Kontrol), Motion (Hareket) , Robot , PLC ve Proses uygulamaları olmak üzere tüm otomasyon disiplinlerini bir araya getiren bir birleştirilmiş endüstriyel otomasyon yapısı. Teknolojisini Q Serisi Otomasyon Platformu’ndan alan iQ Platform’un sırrı, CPU’lar arası yüksek hızlı haberleşmeyi olası kılan modüller arası bağlantıdır. 4 CPU’yu bir araya getirebilen iQ Platform, anlık haberleşme hızıyla çok yönlü sistemler için ideal. iQ CPU, döngü sürelerinin kısaltılmasını, üretkenliğin arttırılmasını ve böylece yatırım geri dönüşünün daha hızlı olmasını hedefliyor. iQ PLC CPU’ları, programları nanosaniyeler içerisinde uygulayarak aynı zamanda binlerce G/Ç işliyor. Gelişmiş hareket kabiliyetleri ve parazitten etkilenmeyen 50Mbit/s SSCNET/III Network’ü sayesinde düzinelerce ekseni aynı anda kontrol edebiliyor. Yeni endüstri evresindeki ihtiyaç duyulan rekabetçi ve yüksek kalitedeki uygulamalarında mekanik tabanlı sistemlerde yalınlaşma sağlıyor. Makine tasarımı daha basit olduğundan üretim sürelerini kısaltıyor ve iş değişikliklerinin daha hızlı gerçekleştirilmesini sağlıyor.

q Philips BT3000 hoparlör Philips’in yeni kablosuz stereo hoparlörü BT3000, şık bir tasarıma ve de çok güçlü bas seslere sahip bir bluetooth hoparlör. Özellikle evde kullanım için ideal olan bu ürün, dahili mikrofon özelliğine de sahip. Bas tepkili hoparlör sistemi, daha güçlü ve çok daha derin bir bas sesi sunuyor. 5 W çıkış gücüne sahip BT3000’de bu sistem, düşük frekans çevrimini en iyi hale getirmek için woofer’a akustik olarak uyumlu bir bas borusu eklenmesiyle geleneksel bir hoparlör sisteminden farklılık gösteriyor. Kolay kullanımıyla kullanıcısının işini kolaylaştıran BT3000, pille çalışma özelliğiyle ev dışında da her mekanda kullanımı mümkün kılıyor. İstediğiniz her yerde müzik keyfi için pil veya elektrik gücü seçeneği sunan BT3000, 8 saate varan müzik çalma süresi vadediyor. BT3000’ün yerleşik mikrofonu sayesinde; hoparlörünüz telefon ahizesi görevini de üstleniyor. Bu özellik sayesinde biri sizi aradığında müzik duraklatılır ve hoparlör üzerinden konuşabilmeniz sağlanır. BT3000, bu özelliğiyle özellikle evde kullanım için çok ideal bir hoparlör olarak öne çıkıyor.

173 Temmuz

2015


qFluke 500 Serisi Pil Analizörleri Azaltılmış test karmaşıklığı, basitleştirilmiş iş akışı ve sezgisel kullanıcı arabirimi, pil testinde yeni bir kullanım kolaylığı düzeyi sağlamayı hedefliyor. Yeni Fluke 500 Serisi Pil Analizörü, farklı sabit pillerin ve önemli yedek pil uygulamalarında kullanılan pil şarj ünitelerine yönelik bakım, sorun giderme ve performans testi için ideal bir test aracı. Sezgisel kullanıcı arabirimi, kompak tasarımı ve dayanıklı yapısı, optimum performans, test sonuçları ve güvenilirlik sağlıyor. Fluke 500 Serisi Pil Analizörü, otomatik dizi işlev testi ve test probu entregre kızılötesi sıcaklık ölçüm sistemi kullanarak, DC gerilimi ve direnç testlerinden tam kondisyonlu teste kadar geniş pil test işlevlerini kapsıyor. 500 Serisi Pil Analizörleri, her tipten sabit pilde ölçümler yapmak üzere tasarlandı.

Özellikler • •

• •

174 Temmuz

2015

Anahtar ölçümler: Pil direnci, dc ve ac gerilimi, dc ve ac akım, dalgalı gerilim, frekans ve pil sıcaklığı. Sıralı ölçüm modu: Gerilim, direnç ve sıcaklığı içeren otomatik ölçüm saklama ile pil dizilerinin otomatik veya manüel sıralı ölçümü (BTL21 akıllı test probu ile). Kapsamlı kayıt: Tüm ölçülen değerler, test sırasında otomatik olarak yakalanır ve sürekli analiz için indirmeden önce cihazda görüntülenebilir. Gelişmiş kullanıcı arabirimi Hızlı, kılavuzlu kurulum her seferinde doğru verileri yakalamanızı sağlar ve birleşik görsel ve sesli geri bildirim işaretleri ölçüm karmaşası riskini azaltır. Eşik karşılaştırması: Direnç ve gerilim için birden fazla referans değer ve eşik yapılandırın. Görsel ve sözlü ipuçları aracılığıyla her bir ölçümden sonra karşılaştırma sonuç geri bildirimi. Ergonomik test uçları: Uzaktan KAYDET tuşlu dayanıklı eşeksenel iki kutuplu kelvin test pimleri, test süresini azaltır ve verimliliği artırır. Test probu çoğaltıcılar: İkili yığın hücreler için uzun erişimli problar. Akıllı test probu seti (BT520 ve BT521): Entegre LCD ekran, kızılötesi sıcaklık ölçümü (yalnız BT521),

• •

fener, sözlü sesli geri bildirim ve gerilim değerlerini ve sıcaklık kaydını otomatik olarak veya entegre kaydet tuşuyla yakalar. Gelişmiş veri analizi: Dahili pil yönetim yazılımıyla eğilimleri hızlıca karşılaştırır, sonuçları analiz eder ve raporlar oluşturur. Kolay raporlama: Analiz grafikleri ve veri tablosuyla PC yazılımında PDF rapor veya csv dosyasıyla mobil uygulamada hızlı e-posta formatlı rapor oluşturur. Kablosuz iletişim: Ölçüm sırasında veri indirmek ve uzaktan görüntülemek için. iOS uygulaması aracılığıyla ölçüm verisine göz atar ver e-posta olarak gönderir. Pil ömrü: Sekiz saatten fazla sürekli çalışma için 7,4 V 3000 mAh lityum-iyon pil. USB bağlantı noktası: Birlikte verilen veri analizi ve rapor yönetim uygulama yazılımına hızlı veri indirmek için. Endüstrideki en yüksek güvenlik oranı: CAT III 600 V, 1000 V dc maks. pil güç kaynağı ekipmanının her yerinde güvenli ölçümler için sınıflandırılmış.



KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ TEMMUZ 2015

ARKA KAPAK MST ELEKTROTEKNİK

FAM ENERJİ

ARKA KAPAK İÇİ İNFORM

FEDERAL ELEKTRİK

ÖN KAPAK İÇİ REÇBER KABLO

GEMTA

57

ABB

GENERAL ELECTRIC

27

AKTİF MÜHENDİSLİK ALSTOM

29 33,35 88,89,90,91

ARDIÇ

14

BEST

129

CARGİLL

19

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ

25

ÇAĞDAŞ (SEVAL) KABLO

15

DELTEC

85

DV POWER

10

EAE ELEKTRİK

37

EATON ELEKTRİK

139

EKO SİNERJİ

97

ELEX 2015

75

ELİMSAN

11

EL-KO

9

EMEK ELEKTRİK

8

EMS

53

GERSAN GÜRAL ELEKTRİK GVD ELEKTRİK

107 134,135

3 133 45

HASÇELİK

5

KABLOTEL

93

LAPP KABLO MAKEL

151 7

MST ELEKTROTEKNİK

41

OBO BETTERMANN

51

OTES TRAFO

101

ÖZDİRENÇ

176

ÖZGEN ELEKTRİK

31,47

PENTA TEKNOLOJİ

43

SEDASAN TEKON ENERJİ TEST TÜM

121 16 175

EMTEL

111,115

TOY AYDINLATMA

4

ENPAY

102,103

ULUSOY ELEKTRİK

2

ENTES

17

EPC ENERJİ

1

VAEST VERA ELEKTROMEKANİK

18 6

OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.


35 YILDIR “Kesintisiz Güç”lü ortağınız!

Kesintisiz Güç Kaynakları Line Interactive 450VA - 2000VA Online 1kVA - 800kVA ( Tek Modülde ) Statik Transfer Anahtarları 1 Faz / 2 Kutup 32 - 120A 3 Faz / 3-4 Kutup 50 - 800A Özel Üretim Cihazlar Frekans Konvertörleri İnverterler Solar Sistemler

www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.