Univerzete I 26

Page 35

35

kalma, kafaya düşen sarı yaprakla tebessüm etme gibi “sonbahar arzuları” gelmişse bilin ki sonbahar gerçekten de gelmiştir. Yapacak bir şey yok: “Akdeniz akşamları bir başka oluyor”lar sona ersin, “Karlar düşer, düşer düşer ağlarım”lar başlasın! Evet, yaz bittiğine göre konumuz sonbahar. Tamam da yaza daha şimdiden hasret kalmış, gelecek yazı iple çekmeye başlamış, hatta Marmaris’e “kış uykusuna yatmadan önce” ilk fırsatta yeniden gidebilmek için bilet bakmaya koyulmuş biri olarak sonbaharın nesini anlatacağım? Eğer yaz olsaydı o kadar çok şeyden bahsederdim ki… Sonbaharın kasvetli havasından, nezleli insanların yanında hemen sulanan gözlerden, kaldırımda yürürken yoldan geçen arabanın üstümüze sıçrattığı çamurlu sudan veya “gece gibi bir

gün”e uyanmaktan hiç mi hiç bahsetmek istemiyorum. Bu biraz da bizim hatamız aslında. Sonbahara “hüzün mevsimi” sıfatını taktığımızdan beri uğraşıyoruz bu sorunla. Hep ayrılık şiirlerinden mi bahsedeceğiz sanki? Hazır aşk da yokken değerini bilmek, sonbahara “siyah ayrılık” gözlükleriyle değil de “pembe aşk” gözlükleriyle bakmak, bu mevsimin güzelliklerinin tadını çıkarmak lazım. Mesela tatilciler için şehre dönüştür sonbahar, sonra da sorumluluklara. Zaten şehirde kalmış olanlar içinse okula, işe alışmak daha kolaydır. S o k a k l a r te k r a r k a l a b a l ı k l a ş ı r. Sosyalleşmek için bundan iyisi yoktur. Yeni açılan kafelere gidersin, şirin bir kahvaltı yaparsın. Ara sokaklardaki küçük kitapçıları keşfedersin. Bu nostaljiye de ihtiyacım varmış, diye


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.