Metropol Aksaray Sayi 4

Page 1












İÇİNDEKİLER SAYFA

18

KAPAK KONUSU

YAŞAR ŞAHİN MİGREN

SAYFA

26

SAYFA

SAYFA

68

HASAN RIZÂYÎ AKSARÂYÎ

12

www.metropolaksaray.com

BELMA ÇALIŞKAN UYAR RAMAZANDA BESLENME

22

EMİNE BİRGE SOBE

40

ALİ TANER HOŞGELDİN RAMAZAN

SAYFA

14

HASAN BUMİNHAN YAVUZ

28

SAYFA

RÖPORTAJ

SAYFA

AHMET KOÇAŞ


İÇİNDEKİLER

SAYFA

42

66

İSMAİL MAŞUKİ

36

GÜZELYURTTA ÇÖMLEKÇİLİK

64

SAYFA

BMW 4

SAYFA

32

SAYFA

SAYFA

HUBUBAT HASADI

AKSARAYDA SEL FELAKETLERİ

www.metropolaksaray.com

13


AKSARAY ECZACI ODASI BAŞKANI

ECZ.HASAN BUMİNHAN YAVUZ

M

erhabalar Aksaray’ın yayın hayatına, tanıtımına ,ufkunun açılmasına güzel katkılar yapan derginizin hazırlanmasında emeği geçenlere sizlerin aracılığınızla teşekkür etmek isterim. 34.Bölge Aksaray –Kırşehir Eczacı Odası olarakta bize buradan seslenme şansı verdiğiniz için ayrıca müteşekkiriz. Odamız Aksaray’ın Türkiyenin 68. Vilayei olmasını müteakip 1992 yılında Sn. Ecz. Dursun Tatlı önderliğinde o zamanlar bağlı olduğu Kayseri Eczacı Odasından ayrılarak Kırşehir ve Nevşehir’in de katılımıyla kurulmuştur. Yeni bir Vilayet olmasına rağmen Eczacı Odası Başkanlığının ilimize kazandırılmış olması hem İlimiz hemde Aksaraylı

14

www.metropolaksaray.com

meslektaşlarımız açısından oldukça önemli bir gelişme olmuştur. Bu vesileyle başta Sn. Ecz. Dursun Tatlı olmak üzere Odanın Aksaray’a kazandırılmasında Emeği geçen tüm Meslek Büyüklerimize teşekkürü borç biliriz.2009 yılında ise Nevşehirli Eczacılarımız yeterli sayıya ulaşarak bizden ayrılmış ve bağımsız olarak Eczacı Odası olmuşlardır. Eczacı Odamızın kurucu başkanı Ecz. Oktay Turgut olmuştur. Eczacı Odamız kurulduktan sonra dört dönem Başkanlık yapan Dursun Tatlı beyefendi yine bizlere örnek olacak şekilde 1999 yılındaki seçimlerde Aday olmayarak bu işi gençlerin sahiplenmesi gerekliliği ile yerini Ecz. Müheyya Dinç’e bırakmıştır. Müheyya hanımdan sonra ise Ecz. Naim Hamit Perek tarafından sürdürülen Oda Başkanlığı görevi daha sonra Ecz. Memiş Duman tarafından devam ettirilmiş olup 2008 yılında Benim başkanlığımla devam etmiştir. İlk Başkanımız Dursun Tatlı Beyfendiden gelen gelenekle de bu sene Eylül ayında yapılacak


seçimlerimizde 3. Dönemimi tamamlamış olarak tekrar aday olmayacağım ve genç arkadaşlar bu işe sahip çıkarak gerek meslektaşlarımıza gerekse halkımıza ellerinden gelen en güzel şekilde hizmete devam edeceklerdir. İlimiz merkez ilçe merkezinde 89 olmak üzere toplam 127 eczane Kırşehir merkez ilçe de 44 olmak üzere 81 eczane bulunmaktadır. Toplam Eczane sayımız ise 208 dir. Eczacı Odamız neler yapar: Halk sağlığını ve Ülkemizin çıkarlarını önceleyerek meslektaşlarının haklarını savunmak , meslektaşları arasında birlikteliği güçlendirmek ve daha sağlıklı yarınlara ulaşmak için çalışmak. Bu amaçla Eczanelerimizi sık sık denetlemek suretiyle eksikliklerin giderilmesi için uyarılarda bulunmak yapılan önemli faaliyetlerden biridir. Ayrıca ülkemize ithalatı yapılmayan ancak bazı hastaların kullanması gerekli ilaçları Türk Eczacıları Birliği aracılığı ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırılmasını sağlamak. İlaca ulaşımla ilgili yaşanan aksaklıklar varsa imkanlar dahilinde bu sorunları gidermek. Eczane açılışı ile ilgili yasal prosedürü işletmek. Nöbetçi Eczaneleri belirlemek. Bunlar tabi ki rutin işler. Ancak bunun dışında da Eczacı Odalarıyla ve Türk Eczacıları Birliği ile birlikte toplumu ilgilendiren konularda bu toplumun sıkıntılarını içinde hisseden her Sivil Toplum Örgütü gibi gereken açıklamalarda bulunmak , halkımızı bilgilendirmek ve demokrasimizin daha da ilerleyebilmesi adına faaliyetlerde de bulunuyoruz.

www.metropolaksaray.com

15


MAKALE KAPAK KONUSU

TARİHÇİ DOÇ.DR İLYAS GÖKHAN’DAN MÜTHİŞ BİR AÇIKLAMA “AKSARAY 1204 YILINDA BAŞKENTLİĞİ KAÇIRMIŞ” Aksaray iki büyük şehrin arasında bir geçiş güzergâhında ve Kayseri den Konya’ya kadar gittiğiniz zaman sırasıyla Alayhan, Tepesi delik han, Ağzıkara han, Kılıçaslan hanı ve Aksaray yine Sultanhan’ı gibi büyük hanlar Aksaray üzerinden geçiyor. Aksaray o dönemde önemli bir ticaret güzergâhının üzerinde bulunuyor.

A

ksaray Belediyesi Selçuklu şehri olan Aksaray’ın tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla çeşitli Üniversitelerden Aksaray’a gelen araştırma görevlilerine rehberlik desteği sağlıyor. Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlyas Gökhan, Araştırma görevlileri Fadime Ünlü, Hasan Tuncer ve Hüseyin Saraç, Teknoloji Çevre Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Yusuf Ersin Koç ile birlikte Aksaray’da Selçuklu dönemine yönelik araştırma çalışması yapıyor. Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlyas Gökhan, Selçuklular döneminde 1204 yılında Aksaray’ın Başkentliği kaçırdığını ifade ederek şunları söyledi “Nevşehir üniversitesi bilimsel araştırma projelerinden biri olarak Nevşehir-Aksaray-Niğde ve Kayseri’yi içine alan Selçuklu dönemi ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Amacımız bu dört Şehrin Selçuklular zamanında siyasi sosyal kültürel ve ekonomik durumunu ortaya çıkartmak. Bunu niçin yapıyoruz? Bilhassa bu vilayetlerimizde yaşayan halkımızı Osmanlı öncesi dönemde bu bölgede aşağı yukarı 300 yıl Selçuklular gibi büyük bir Türk devletinin hâkim olduğunu

göstermek bunu öğretmek amacıyla bu çalışmamızı yapıyoruz. Böylece bu dört vilayetimiz birebir entegre halde bu amaçla bu projeyi düşündük.

Aksaray yine Sultanhan’ı gibi büyük hanlar Aksaray üzerinden geçiyor. Aksaray o dönemde önemli bir ticaret güzergâhının üzerinde bulunuyor.

Çünkü bilhassa şu anda projemizin ilk başlangıç yeri olarak da Aksaray’ı seçtik. Çünkü Aksaray Selçuklular zamanında Konya ve Kayseri gibi iki büyük bugünkü anlamda mega şehrin arasında. Yani o dönemde mesela şöyle söyleyeyim. Selçuklular zamanında Konya’nın nüfusu 600.000 civarında. Yani Konya ancak bugün bu rakama ulaşmış. Yine kayseri 400.000 civarında. Kayseri Selçukluların yazlık başkenti. Konya ise kışlık başkenti olarak kullanılıyor. Bilhassa Aksaray iki büyük şehrin arasında bir geçiş güzergâhında ve Kayseri den Konya’ya kadar gittiğiniz zaman sırasıyla Alayhan, Tepesi delik han, Ağzıkara han, Kılıçaslan hanı ve

Yine biz yıllardan beri tarih derslerinde anlatıyoruz. Hep Aksaray’dan şöyle bahsederiz. Başkentliği kazara kaçırmış bir şehir Aksaray. Belki de Aksaraylılar bunu bilmiyor. Çünkü 1204 yılında Selçuklu Sultanı II. Rüknettin Süleyman şah vefat eder. Vefat ettiğinde yerine oğlu 7 yaşlarında III. Kılıçaslan tahta çıkarılır. Bu sırada İstanbul da sürgünde bulunan III. Kılıçaslan’ın amcası I. Gıyaseddin Keyhüsrev Konya ya yürür. Şehri ele geçirip sultan olmak amacıyla Aksaray’a gelir. Aksaray’da halk karşılar ve onu sultan ilan ederler. Bu arada Konya savunma tedbirleri alır. III. Kılıçaslan’ın adamları. Sultan I. Gı-

16

www.metropolaksaray.com

yaseddin Keyhüsrev’i Konya’ya sokmak istemezler. Tabii ki I. Gıyaseddin Keyhüsrev Aksaray’da kalarak burayı kendisine başkent edinme söz konusu. Bunu haber alan Konyalılar başkentlik elden gidiyor diyerek hemen bir toplantı yaparlar ve I. Gıyaseddin Keyhüsrev’i Konya’ya davet ederler. Orada tahta çıkarırlar. Böylece de Aksaray dediğimiz gibi başkentliği kaçırmış olur. Belki de başkent olsaydı o dönemde çok daha büyük önemli bir şehir olacaktı. Tabii ki burada biz bu gün o eserlerin bir kısmını gördük bir kısmını göreceğiz. Aksaray gerçekten dediğimiz gibi Sivas’tan Kayseri üzerinden gelip Konya’dan Antalya tarafına giden İpek yolu güzergâhının üzerinde yine Ankara tarafından gelip Kilikya’dan geçen bu meşhur Toros geçitlerinin

güzergâhında bir il. Büyük İskender buradan geçmiş. Buna benzer çok önemli bir merkez. Dediğimiz gibi inşallah bu projemiz sonrasında Aksaray ile ilgili önemli bulgulara ulaşacağız. Bunu da dediğimiz gibi bilim âlemine aynı zamanda Aksaraylılara ve Nevşehir üniversitesine bunu tanıtacağız.”



KAPAKKONUSU KONUSU KAPAK

AHMET KOÇAŞ ATSO Yönetim Kurulu Başkanı

Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)’nda gerçekleştirilen seçimler sonrası yeni başkan, kullanılan oylar sonucunda Ahmet Koçaş oldu.

Kısaca kendinizden bahsedermisiniz

1975 yılında Aksaray da doğdum.Ticaret Meslek Lisesi mezunuyum.Evli ve 4 çocuk babasıyım.Uzun yıllardan beri ticaretin içersindeyim farklı sektör ve alanlarda faaliyetlerde bulundum . 15 Haziran 2013 tarihinde yapılan ATSO seçimlerinde oda üyeleri bizi bu göreve layık gördüler.

İş hayatınızdaki görevleriniz nelerdir

Yukarıda bahsettiğim üzere çok uzun yıllardır ticaretin içerindeyim.Ticarete aşinalığım ailemin tarım ve hayvancılık işleri yapması vesilesiyle olmuştur..Babamız esnaf olduğu için bizde babamızın izinden yürüdük.Şu an tarım , hayvancılık, emlak ve inşaat işlerinin yanı sıra Aksaray Organize Sanayi Bölgesinde Kurulu KÖYET Et ve Et Ürünleri Fabrikası yönetim kurulu başkanı olarak görevimize devam ediyoruz.Bütün yoğun bu iş tempomuzun yanına Allah nasip etti Aksaray Ticaret ve Sanayi Odasının değerli üyeleride uygun bulması ile ATSO Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildik.İnşallah ilimiz ve üyelerimize faydalı işler yapmanın gayretinde olacağız.

18

www.metropolaksaray.com


KAPAKKONUSU KONUSU KAPAK

Öncelikle hedefimiz oda üyelerimizin çıkarlarını korumak ve bunun yanı sıra üyelerimizin ticaretlerini geliştirmesini daha ileri gitmelerini sağlayacak noktalara ulaştırmasının gayretinde olacağız.Bunu yaparken tüm kesimlere aynı mesafe olmanın gayretinde olacağımızı ifade etmek istiyorum.

www.metropolaksaray.com

19


KAPAK KONUSU

ATSO Başkanı olarak bundan sonra Aksaray için neler yapacaksınız.Neler yapmak istiyorsunuz? Bu göreve seçilmek zor ,ama hakkını vermek bir kat daha zordur.Öncelikle hedefimiz oda üyelerimizin çıkarlarını korumak ve bunun yanı sıra üyelerimizin ticaretlerini geliştirmesini daha ileri gitmelerini sağlayacak noktalara ulaştırmasının gayretinde olacağız.Bunu yaparken tüm kesimlere aynı mesafe olmanın gayretinde olacağımızı ifade etmek istiyorum.ATSO ‘nun değerli tüm üyelerine ve kamuoyuna mesajımız ,ATSO nun bir siyasi görüşü yoktur ve olamaz ,4000 e yakın üye profilinde her kesimden üye bulunmaktadır.Ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım üyelerimiz arasında ayrım yapmaksızın tüm üyelerimize katkı vermeyi onların hak ve hukuklarını koruma konusunda gayret göstereceğimize söz veriyoruz.

20

www.metropolaksaray.com


KAPAK KONUSU

Aksaray’ın ekonomik gelişmesi,sanayi sektörünün yapısal durumu nedir Aksaray ‘da sanayi ve ticaret sektörü son 15 yılda oldukça önemli bir aşama kaydetmiştir.5084 sayılı yasa bu gelişmenin en temel taşlarından biri olarak katkı sağlamıştır. 300 yakın imalatçı ve 3 OSB tevsi alanları açılmıştır. Ancak 5084 sayılı yasanın 2013 yılı başında yürürlükten kaldırılması sanayiciyi olumsuz etkilemiştir. Bu yasanın yerine yapılan düzenleme sanayici ve bu desteklerden faydalanan tacirleri tatmin etmemiştir.Ayrıca Aksaray OSB bölgesinde Altyapı ,Yol,Elektrik ve Kanalizasyon ve su konularında ciddi sorunlar vardır.Bu sorunların en kısa sürede çözülmesi için çalışmalara başlanılması gerekmektedir.

Metropol Aksaray Dergisi olarak Çok teşekkür eder. Başarılarınızın devamını dileriz. www.metropolaksaray.com

21


SOBE

E B O S

y Dergİsİ a r a s k A l o Metrop ndİnİz e l e b o s n tarafında

18-Mekân? Üsküdarda kız kulesinin tam karşısında ki bank:))) 19-Hobi? Resim yapmak ve alışveriş:)) 20-Şiir? ‘’ Ayten git başımdan’’ pek şiirle aram yoktur:))) 21-Takım? Bu soruya cevap verebilmek için Galatasaray... 22-Burç? Terazi 23-Sinema? Hayat Güzeldir... 24-Kitap? Kişisel Gelişim Kitapları 25-Sobelenmeseydiniz nerde olurdunuz? Kreşte tabiki

E N İ EM İRGE B

02 dı.20 ı yıl a l m a n tam a ay ıl y’da an sonr nra 2 y a r a s t o k k s k u ini A un oldu lduktan G Çoc m i t 1 z e o me öğr un şi ile or ta esinden itti.Mez z karde e v g s ı i k ve k üne r. du.İl lar L doğ l Sanat i bölüm a ablası ni aç tıla a d ’ i e ğ y d i z v l a n ü r ı e n ıl a G etme akım Aks 12 y olu ında y Anad im Öğr alıştı. 20 ündüz B l ı y s 5 a 198 a Aksar itesi Re timde ç eş ve G s ği d r e n e si Kr yılı Üniv yıl Milli kademi k u ç A Sel de ve 1 j kole

22 22

www.m metropolaksaray. etropolaksaray.ccom om www.

1 g kreş

1-Aksaray? Ailem,akrabalarım ve memleketim... 2-Aile? Huzur 3-İş? Sorumluluk,güven,şevkat,sabır,vicdan... 4- Para? Hayatı idame ettirebilmek için araç. 5- Aşk? İnanmam. 6-Tatil? Hafta sonu 7-Mistik? Ihlara vadisi 8-Hayal? Hayal kurmam , realistim... 9-İdol? Yok : ) 10-Kadın? Annem 11-Erkek? Babam 12-Kesinlikle hayır? Yalan!! 13-Kesinlikle evet? Güleryüz, mutlluk... 14-Olmazsa olmaz? Uyku 15-Huzur? Sukunet 16-Eşi dostu bezdiren yanınız? Fazla açıksözlü olmam ve yüzlerine söylemem olabilir:))) 17-Yemek? Çikolata


SOBE

www.metropolaksaray.com www.metropolaksaray.com

2323


KÖŞE Bünyamin Köse Aksaray Mali Müşavirler Odası Başkanı

TORBA KANUN OLARAK ADLANDIRILAN SOSYAL SİĞORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİĞORTASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN NELER GETİRİYOR

BEKLENEN SİGORTA TEŞVİKİ NASIL OLACAK Küresel ekonomik krizin etkilerini azaltmak ve ekonomimizin kaynak ihtiyacını temin etmek amacıyla yurt dışı ve yurt içindeki kayıt dışı yada yastık altı olarak tabir edilen para ve varlıkların ekonomiye kazandırılması amacıyla 2008 Yılında çıkartılan 5811 sayılı yasanın bir benzeri yeniden çıkartılmıştır.Bu sefer yeni kanunun çıkartılmasındaki gerekçeler değişmiş oldu ve Türkiye nin ekonomik olarak daha güçlendiği,yatırımcılara güven verdiği,siyasi istikrar,kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları gibi durumlar Türkiye yi her bakımdan güvenli bir liman haline getirmesi buna karşılık bazı Avrupa ülkelerindeki ekonomik sıkıntılar ve kayıt dışı paraların bekletildiği vergi cenneti olarak bilinen bazı küçük ülkelerin güvensiz duruma girmeleri ve Türk vatandaşlarının yurt dışında yaklaşık 100 ila 150 milyar dolar arasında paralarının olduğu tahminleri ve bu paraların ekonomik istikrar ve güven ortamı oluşan ülkemize getirilmesinin ve ekonomiye kazandırılması için ortamın müsait ve avantajlı olduğu gerekçeleri kanunun yeniden çıkartmasında etkili oldu.

24

www.metropolaksaray.com

İ

limizde 2004 yılından 2012 yılı sonuna kadar uygulanan ve şehrimizde Sanayi ve Ticaretin gelişmesine ekonomik faaliyetlerin artmasına ve istihdama katkı sağlayan 5084 sayılı yasada beklenen uzatma gelmedi.Yılbaşından bu yana beklenen ve işverenler için daha avantajlı olan 5084 sayılı yasanın uzatılmasının yerine 29 mayıs 2013 tarih ve 28661 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve 1 ocak 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 6486 sayılı yasanın 5.maddesi hükmüne göre mevcut uygulanmakta olan 5510 sayılı yasadaki hazinece karşılanan 5 puan indirimine ilave olarak 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerine uygulanmak üzere 6 puana kadar daha ilave puan eklemeye sosyal ve gelişmişlik durumlarını dikkate almak suretiyle ilave puan uygulanacak illeri ve uygulama sürelerini belirlemeye Bakanlar kurulu yetkili olacaktır. Şu an için olay netleşmiş değil ,Şimdi kanunda yetki Bakanlar kuruluna verildiği için Bakanlar kurulu kararını bekleyeceğiz Bakanlar kurulu Aksaray için 6 puana kadar indirimi nasıl ve ne kadar süre ile belirleyecek onu beklememiz gerekiyor 6 puana kadar denildiğine göre bu indirim ilimiz için 4 yada 5 puanda olabilir.


www.metropolaksaray.com

25

KÖŞE

Bunu bir örnekle açıklayacak olursak 10 ve üzeri işçi çalıştıran bir işyerinde asgari ücrete göre çalışan bir işçi için işveren bu kanuna göre ne kadar indirimden yararlanacak yada avantajı nedir diye soracak olursak yürürlükteki asgari ücret 978,60.TL. halen yararlanılan 5 puan indirimi 48,93.TL. Aksaray için yeni indirim oranının Bakanlar kurulunca 6 puan olacağını varsayarsak 978,60 x %6 = 58,71 TL daha ilave indirimden yararlanılmış olacak ve toplamda hazinece karşılanan ve işverenin bir işçi için yararlanacağı indirim miktarı 107,64 TL.olacaktır. Ancak işverenlerin bu indirimden yararlanabilmeleri için aylık bildirgelerini SGK ‘ya süresinde vermeleri ve primlerini düzenli ödemeleri gerekmektedir.SGK ya pirim gecikme zammı idari para cezası gibi borcu olanlar bu indirimden yararlanamayacaktır. Ayrıca yapılan denetimler de çalıştırdığı işçiyi sigortaya bildirmediği veya bildirilen işçinin fiilen çalışmadığının tespit edilmesi halinde işverenler bir yıl süre ile bu kanun kapsamında sağlanan desteklerden yararlanamayacaklardır.Borçlarını taksitlendirenler yada yapılandırma kanunlarından yararlanarak yapılandıranlar ise bu indirimlerden yararlanabileceklerdir. YENİ VARLIK BARIŞI Küresel ekonomik krizin etkilerini azaltmak ve ekonomimizin kaynak ihtiyacını temin etmek amacıyla yurt dışı ve yurt içindeki kayıt dışı yada yastık altı olarak tabir edilen para ve varlıkların ekonomiye kazandırılması amacıyla 2008 Yılında çıkartılan 5811 sayılı yasanın bir benzeri yeniden çıkartılmıştır.Bu sefer yeni kanunun çıkartılmasındaki gerekçeler değişmiş oldu ve Türkiye nin ekonomik olarak daha güçlendiği,yatırımcılara güven verdiği,siyasi istikrar,kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları gibi

durumlar Türkiye yi her bakımdan güvenli bir liman haline getirmesi buna karşılık bazı Avrupa ülkelerindeki ekonomik sıkıntılar ve kayıt dışı paraların bekletildiği vergi cenneti olarak bilinen bazı küçük ülkelerin güvensiz duruma girmeleri ve Türk vatandaşlarının yurt dışında yaklaşık 100 ila 150 milyar dolar arasında paralarının olduğu tahminleri ve bu paraların ekonomik istikrar ve güven ortamı oluşan ülkemize getirilmesinin ve ekonomiye kazandırılması için ortamın müsait ve avantajlı olduğu gerekçeleri kanunun yeniden çıkartmasında etkili oldu. Yeni kanun sadece yurt dışı varlıklara ilişkin olarak bir düzenlemeyi kapsadı,Yurt içindeki varlıklara ait olarak vatandaşların bu kapsamda kanundan yaralanmaları ve vergi borçlarına af beklentileri boşa çıkmış oldu. 29 mayıs 2013 tarih ve 28661 sayılı resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 6486 sayılı kanunun 13.maddesi ile 15.04.2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan para,altın,döviz,menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ve varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar 31.07.2013 tarihine kadar Türk lirası cinsinden rayiç bedelle Bankalara, Sermaye Piyasası Kurulu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirir yada Vergi Dairelerine beyan edilir.Sahip olunan ve işletme kayıtlarında bulunmayan yurtdışındaki paraların 31.07.2013 tarihine kadar beyan edilerek beyan tarihinden itibaren bir ay içerisinde Türkiye ye getirilmesi yada yurtiçindeki bir bankaya hesap açılarak getirtilmesi ve bildirime konu miktarın %2’si oranında verginin ödenmesi gerekmektedir. Yukarda belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde beyan edilen para ve varlıklar nedeni ile 01.01.2013 tarihinden önceki dönemler için vergi incelemesi yada nereden buldun gibi herhangi bir soruşturma yapılmayacaktır. Diğer nedenlerle bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 01.01.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılan vergi incelemeleri sonucunda Gelir,kurumlar ve katma değer vergisi yönünden bulunacak matrah farklarından,bu kanun kapsamında beyan edilerek bildirilen miktarlar mahsup edilecektir.Mahsubun yapılabilmesi için bu kanun kapsamında beyan edilen tutarlar ve bu tutarlara ilişkin verginin vadesinde ödenmesi gerekir.


SAĞLIK

Ramazanda beslenme İftarda hızlı ve aşırı yemek yemekten sakınılmalıdır. İftarda boş mideyi çok hızlı doldurmak, tansiyonunun yükselmesine neden olmakla birlikte, hazımsızlık oluşturacaktır. Bunu önlemek için iftarı çorba+1 dilim ekmek veya salata+bir parça peynir ile başlayarak 10-15 dk ara verip daha sonra hafif bir yemekle devam etmek gerekir. İftarda yenilebilecek yemekler; Izgara et,tavuk,balık, etli sebze veya kurubaklagil yemekleri olabilir. Mutlaka bol salata tüketilmelidir. (Oruçta barsak hareketleri azaldığından kabızlık görülebilmektedir. Lif tüketimi artırılmalıdır.) Yemeklerin yanında yoğurt, cacık veya ayran tüketilmeye çalışılmalıdır.

ORUÇ TUTARKEN SAĞLIKLI BESLENMENİN ÖNEMİ Bireylerin beslenme alışkanlıklarının bir anda değişmesiyle birlikte, uzun süre aç kalmak metabolizmayı yavaşlatır ve besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Bununla birlikte daha kolay oruç tutmak amacıyla aşırı yemek yeme, ve kalorili, enerji değeri yüksek yemek ve tatlılar yeme gibi yanlış bir beslenme alışkanlığı benimsenebilmektedir. Oysaki vücudun ihtiyacı olan enerji artmamaktadır. Bu durum kilo alınmasına neden olmakla birlikte, sindirim sistemi (mide vb.) rahatsızlıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununa sebep olabileceği gibi, ani ve fazla yemek yenildiği için kan şekeri hızla artar ve yeniden hızla düşer.

26

www.metropolaksaray.com

Ve genellikle iftar sonrasında kendimiz yorgun, bitkin hissederiz.

sürmesini sağlayacak ve susatmayacak besinleri tercih etmekte fayda vardır.

Ayrıca açlık halinin uzun sürmesi ve sağlıklı

−Süt, yumurta, peynir (az tuzlu) gibi

beslenilmediğinden dolayı baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya meyil, sinirlilik, hazımsızlık, şişkinlik, midede ekşime gibi sorunlar oluşur ve iş verimliliği düşer.

protein içeriği yüksek besinler,

Oruç tutarken yavaşlayan metabolizmanın verdiği olumsuzlukları en aza indirmek için, bu dönemdeki beslenmede bir takım değişiklikler yapılmalıdır. Sahur öğünü kesinlikle atlanmamalıdır! Sahurda, oruçlu iken doygunluğun uzun

−Tuzu alınmış zeytin, ceviz, fındık −Taze sebze,bol miktarda (Domates, salatalık, biber, marul, roka, nane vb.) −Tam tahıllı ekmek (Tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği vb.) −Meyve (Özellikle armut, elma gibi glisemik indeksi düşük meyveler) yenilmelidir.


SAĞLIK

Sahur öğünü kesinlikle atlanmamalıdır!

Sahurda, oruçlu iken doygunluğun uzun sürmesini sağlayacak ve susatmayacak besinleri tercih etmekte fayda vardır.

Bütün bunların yanı sıra yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak ve kilo alımının önüne geçebilmek için fiziksel aktiviteyi artırmak gerekmektedir. İftardan 1-2 saat sonra yapılacak (minumum 30-40 dk) yürüyüş sağlığımız için önem arz etmektedir.

Sağlıklı bir ramazan ayı geçirmeniz dileğiyle.

−Süt, yumurta, peynir (az tuzlu) gibi protein içeriği yüksek besinler, −Tuzu alınmış zeytin, ceviz, fındık −Taze sebze,bol miktarda (Domates, salatalık, biber, marul, roka, nane vb.) −Tam tahıllı ekmek (Tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği vb.) −Meyve (Özellikle armut, elma gibi glisemik indeksi düşük meyveler) yenilmelidir.

Aksaray HALK Sağlığı Müdürlüğü’nde diyetisyen

Reçel, tatlı vb. şekerli yiyeceklerin fazla tüketilmesi, sabah daha aç kalkılmasına neden olabilir. Ayrıca sahurda yağlı hamur kızartması, tahinli- yağlı çörekler gibi su ihtiyacını artırıcı hamur işleri yerine, az yağlı sebzeli börekler tercih edilebilir. •Sahur ve iftarda sıvı alımı çok önemlidir. Günlük sıvı ihtiyacı 1,5-2 lt iken, yaz 2-2,5 litreye çıkmaktadır. Ramazan ayında sıvı ihtiyacı karşılanmadığı takdirde sağlık sorunları yaşanmaktadır. Sıvı ihtiyacı su tüketiminin yanı sıra, maden suyu, taze sıkılmış meyve suları, az şekerli veya şekersiz meyve kompostoları, kavun, karpuz gibi sulu meyveler tüketilerek desteklenebilir.

BELMA ÇALIŞKAN UYAR

•Sahur ve iftar arasında en az 2 öğün tüketilmesi gerekir. Öğün sayısını artırmak metabolizma hızını artmasını sağlayacaktır. •Tatlı yeme ihtiyacı hissedildiği zaman iftardan hemen sonra değil, 1-2 saat sonra; sütlü tatlı, dondurma veya meyve kompostosu yenilebilir. •İkinci ara öğün olarak meyve tercih edilmelidir.(2-3 meyveyi aşmamak gerekir.) •İftarda sağlıklı beslenme dengesini kurabilmek için, haftada 1-2 gün et (köfte vb. dahil), 1-2 gün balık, 1-2 gün kurubaklagiller, 1-2 gün sebze yemeği tüketilmesi uygundur. (Özel durumlara göre değişkenlik gösterebilir.)

www.metropolaksaray.com

27


SAĞLIK KÖŞE

Uz.Dr.Yaşar ŞAHİN

Migren( Yarım Baş Ağrısı) Migren sözcüğü Fransızca kökenli olup “yarım baş ağrısı” anlamına gelir.Baş ağrısı çeken hastaların %20-35 ‘i migren ağrılarıdır. Şakaklarda ve alın bölgesinde yoğun zonklayıcı baş ağrıları olur. Nedeni şimdiye kadar tam olarak anlaşılamamıştır. Beyin seretonin kimyasındaki değişiklik sonucu baş damarlarında önce damar spasmı ardından damar genişlemesi olduğu, ağrının da bunun sonucu geliştiği görüşü hakimdir.Hastalığın nedeni bilinmiyor ve kesin tedavisi yok ama migren ağrılarını başlatan tetikleyiciler kesin olarak biliniyor artık. Bunlar:- stres, kaygı,uykusuzluk, aşırı uyku,parlak ışık,keskin

- enfeksiyonlar,baş-boyun travmaları ( yaralanması ) Tekrar edelim ki migrene yatkınlığı olanlarda bu tetikleyiciler migren krizini davat eder. Bunun için bu kişiler elden geldiğince bu gibi durumlardan uzak durmalıdır Tedavi: Kişi derhal sessiz loş bir odada istirahate çekilmeli ve ilaçlarını almalıdır. Migren ağrısı herkesin bildiği Aspirin, parasetamol gibi basit ağrı kesicilerle geçebileceği gibi daha güçlü ağrı kesicilere de ihtiyaç duyulabilir. Güçlü olanlara tıpdilinde “nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar” ( NSAİİ ) diyoruz. Bulantı- kusma için de metoklopramid alınabilir. Kriz

kokular,hava ( iklim ) değişikliği, rüzgar

esnasında kullanılabilecek bir başka seçenek de ergotamin

- tiramin içeren yiyecekler: eski peynir, çikolata, sirke, alkol,

şında çok daha etkili ilaçlar da vardır: Triptanlar... Ancak bu

sakatatlar, çiğ krema, maya ekstreleri,alkol, özellikle kırmızı

son ilaç grubunu nöroloji uzmanları reçete edebilmektedir.

içeren ilaçlardır ( Avmigran, Cafergot ). Ayrıca bunların dı-

şarap,fındık, fıstık - kafein,kafein kesilmesi ( kahve, çay yoksunluğu ), sigara, uzun süren açlık

Eğer migren baş ağrısı haftada 2’den fazla geliyorsa koruyu-

- bazı ilaçlar ( antihistaminikler, efedrin, amfetamin, thiazid-

Bu amaçla kullanılabilecek çok sayıda ilaç bulunmaktadır.

ler, rezerpin, hidralazin, MAO inhibitörleri )

Bunlara bazı örnekler: Amitriptilin, propranolol, metopro-

- kadınlarda ilk adet, adet dönemi, doğum kontrol hapları,

cu tedavi başlıyoruz. Yani migren ataklarını önleyici tedavi.

lol, verapamil, sodyum valproat vb.dir...

hormonal değişiklikler, gebelik ( ilk 3 ay ), doğum, menopoz. - süt ve süt ürünleri,soğan,yağlı gıdalar,nitrit içeren

Ayrıca düzenli bir hayat yaşamak, her gün ya da gün aşırı

gıdalar,deniz ürünleri,turunçgiller

düzenli yürüyüşler yapmak migrene de iyi gelecektir.

28

www.metropolaksaray.com


Onu sadece gözlerinden tanıyabilirsiniz. Yeni E-Serisi. Tamamı Led teknolojisine sahip Akıllı Işık Sistemi, sınıfında ilk kez standart olarak sunulan Çarpışma Önleme Yardımcısı ve yeni bir sürüş keyfi yaşatan direksiyon yardımcısına sahip DISTRONIC PLUS ile Yeni E-Serisi, şimdi bayimizde sizi bekliyor.

E 250 modeli için yakıt tüketimi: (Şehir içi/şehir dışı/karma) 8,1-8,2/5,3-5,5/ 6,3-6,5I/100 km, CO2 emisyonu (karma): 146-150 g/km.

Bayraktarlar Merkon Orta Anadolu Mot. Araç. Tic. ve San. A.Ş. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Bayi 29 www.metropolaksaray.com Ankara Yolu Üzeri 6. Km Trafik Muayene İstasyonu Karşısı 1. Organize Sanayi Girişi No: 15 Konya, Telefon 0332 248 23 81 Faks 0332 248 23 80 www.merkon.com.tr


OTOMOBİL

Yeni CLA ve E Serisi göz kamaştırdı

Bayraktarlar Merkon A.Ş. Ankara Yolu üzerinde bulunan showroomda gerçekleştirdiği Test Sürüşü Etkinliğinde ‘Yeni CLA ve E Serisi’ modellerini tanıttı. MUHAMMET GÜMÜŞ

H

aftasonu Bayraktarlar Merkon

tim Kurulu Başkanı İlhami Gümüşsoy gibi

liştirilmesi de dahil olmak üzere, uyku

A.Ş’de düzenlenen etkinlikte

isimlerde katılırken mercedes severlerin

algılama sistemi, kör nokta desteği, şerit

otomobil severler Mercedes-

ilgisi büyük oldu. Dikkat çeken çarpıcı yan

koruma desteği, karşıdan gelen sürücüyü

Benz’in Yeni CLA ve E Serisini test etme

çizgileri ve atletik yapısı, CLA’nın karak-

rahatsız etmeyecek far desteği gibi çok

imkanı buldu. Bayraktarlar Merkon

terini Mercedes-Benz tutkunlarına ta-

sayıda güvenlik özelliğini bünyesinde ba-

Mercedes-Benz bayisinde yapılan test

nıtan Otomobil Satış Danışmanı Şevket

rındırıyor. Yeni CLA 1.6 motor hacmine

sürüşü ile Mercedes-Benz tutkunları

Demirkirişci, ön tekerlekten arka aks-

sahip, 156 beygir gücü ve 250 NM tork

Yeni CLA ve E Serisini yakından görme

lara kadar uzanan belirgin üç hat çizgisi

ile donatılan 7 ileri vitesli, otomatik vitesli

ve deneyim etme şansı buldu. Otomo-

park lambalarıyla, kaslar gibi birleşerek,

aracın 100 kilometredeki ortalama yakıt

bil Satış Danışmanı Şevket Demirkirişci

CLA’nın derinlik ve dinamizm profilini

tüketimi 5.5 litre ile sınıfındaki en az yakıt

gözetim ve bilgilendirmesi ile aracı test

oluşturduğunu dile getirdi. Test ettiğimiz

tüketimine sahip olma unvanını taşıyor.

eden katılımcılar, detaylı bilgi de aldı. Test

Yeni CLA teknik konularda da olduk-

sürüşü etkinliğine Cengiz Acar Mimarlık

ça beslenmiş durumda. Radar tabanlı

ve Apron Mobilya Yönetim Kurulu Baş-

Collision prevention asist olarak bilinen

kanı Cengiz Acar ile Gümüş İnşaat Yöne-

çarpma önleme yardımcısının tekrar ge-

30

www.metropolaksaray.com


Yeni E-serisi ise keskinleştirilen çizgileri, yenilikçi destek sistemleri ve etkili motoru ile bugünün ve geleceğin lüks otomobilleri için bir standart belirliyor. E-serisi, spor görünümüyle hem tarz oluşturuyor, hem de şıklığını koruyor. E-serisinin belirgin özelliklerinden olan ikili farlara yeni bir bakış açısı getirilmiş. Fonksiyonel öğeler farların içerisinde görülmeyecek şekilde gizlenirken bu seride ilk kez LED teknolojisi kullanılmış. Motor kapağı, ön ve yan tamponlar ve yan çizgilerin hepsinin üzerinde tekrar çalışılmış, arka lambalara da LED eklenmiş. Yeni E-serisinin iç bölümü, hacimli gövdesiyle uyum gösterecek şekilde tekrar tasarlanmış. Lüks malzemeler, pürüzsüz yüzeyler, kesin birleşme noktaları otomobilin içinde de benzersiz bir kalite sunuyor. Yeni E-serisi gücünü korurken yakıt ekonomisine ve dizel motor seçeneğine sahip. Eco start, stop sistemi yakıt ekonomisine ayrıca katkı sağlıyor.

Çeşitliliğe yeni katılan motor ise dört silindirli benzinli doğrudan püskürtmeli motor olarak dikkat çekiyor. Yoğun bir katılımcının olduğu test sürüşü etkinliğinde Mercedes-Benz Yeni CLA ve E Serisi otomobilleri katılımcılardan tam not aldı. Bayraktarlar Merkon Bayi İletişim Sorumlusu Ruksan Alkan, etkinliğe katılanlara teşekkür etti. Test sürüşüne katılan MercedesBenz tutkunları ise yeni araçların hem konfor hem de kullanım olarak çok rahat ve güvenli olduğunu söyledi. www.metropolaksaray.com

31 31

OTOMOBİL

Radar tabanlı Collision prevention asist olarak bilinen çarpma önleme yardımcısının tekrar geliştirilmesi de dahil olmak üzere, uyku algılama sistemi, kör nokta desteği, şerit koruma desteği, karşıdan gelen sürücüyü rahatsız etmeyecek far desteği gibi çok sayıda güvenlik özelliğini bünyesinde barındırıyor.


OTOMOBİL

BMW 4 bu se

32

www.metropolaksaray.com


OTOMOBİL

ene geliyor BMW Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Norbert Reithofer, BMW 4ün bu yıl ilk defa sürücülerle buluşacağını açıkladı. Almanya’nın lüks otomotiv devi BMW’nin yöneticileri, 2012 ticari yıl bilançosu basın toplantısında, geçen yılki satış rakamlarının yanında şirketin geleceğe yönelik planları hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Toplantıda konuşma yapan BMW Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Norbert Reithofer, 2020 yılına kadar lüks otomobil sektöründe dünyanın önde gelen şirketi olma vizyonları olduğunu söyledi. Bunun için 2007 yılında ‘Number ONE’ stratejisi geliştirdiklerini ve 2012 yılına kadarki ilk etapta tüm hedeflerine ulaştıklarını ifade etti.

Alman lüks otomotiv devi BMW’nin üst düzey yöneticileri, BMW 4 modelinin bu sene ilk defa sürücülerle buluşacağı açıklamasında bulundu. Gazetecilere, son ürünleri ‘Gran Turismo’yu tanıtan Reithofer, geçen yıl şirketinin BMW, MINI ve Rolls-Royce marka araçlarından toplam 1,84 milyon adet sattıklarını hatırlattı. Bu şekilde en iyi satış rakamlarına ulaştıklarını anlatan CEO, 76,8 milyar Euro gelir ve yıl sonu itibarı ile 5,1 milyar Euro net kazanç elde ettiklerini söyledi. Bu şekilde geleceğe yatırım yapmak için finans kaynakları olduğuna dikkat çeken deneyimli yönetici, 2012 yılında araştırma ve geliştirmeye 3,9 milyar Euro harcadıklarını dile getirdi. “Otomobil endüstrisi teknolojik bir dönüşüm yaşıyor” Otomobil endüstrisinde teknolojik açıdan bir dönüşüm yaşandığına parmak basan Reithofer, teknolik gelişmeleri takip edip, ürünlerine uyguladıklarını kaydetti. Geçen yıl BMW’nin hisselerinde de artış olduğunu belirten Reithofer, bir hisse senetlerinin değerinin 74 Euroya çıktığını kaydetti. Bu bağlamda tüm çalışanlarına teşekkür eden menajer, bu başarılarda onların payının büyük olduğunu anlattı ve toplam 4 bin 266 gence meslek eğitimi fırsatı verdiklerini

dillendirdi. Amerika ve Çin’de açtıkları üretim tesislerinin bu günkü başarılarında önemli bir rol oynadığının altını çizen Reithofer, 2008/09 yıllarındaki finans krizinin ardından 2010 ve 2011 yıllarında tekrar başarılı işlere imza attıklarını hatırlattı. 2013 yılında BMW hayranlarını neyin beklediğini soran Reithofer, bu yıl üç markada da yeni modeller üreteceklerini kaydetti. BMW 3 Gran Turismo, BMW M6 Gran Coupe ve MINI Paceman yeni gözdeler olacak. Ayrıca ilk defa BMW 4 sürücülerle buluşacak. 2013 yılında yeni bir adım attıklarını da anlatan Reithofer, elektrikli araçlarda seri üretime geçeceklerini söyledi. ‘Ocak ayında Leipzig kentinde ilk BMW i3 modelini banttan indirdik. BMW i3 her halükarda gelecek. 2013 yılı sonu itibarı ile müşterilerimize ‘Sürüş keyfinin’ yeni boyutlarını sunacağız.” şeklinde konuşan Reithofer, BMW i3 modeli için daha şimdiden bir kaç yüz sipariş aldıklarını belirtti.

www.metropolaksaray.com

33


YAŞAM

Kapadokya’nın Kapısı İç Anadolu’nun turizm merkezi Kapadokya’nın değerli misafirleri için mükemmel bir konaklama Geçmişin tecrübesi ve geleceğin öngörüsü ile harmanlanan türk motiflerinin modern bir şekilde işlendiği Ağaçlı Melendiz Otel’e misafir olduk.

Geçmişten gelen tecrübesine gelecegin öngörüsünü ekleyerek Aksaray ili içinde Kapadokya misafirleri için mükemmel bir konaklama imkanı sağlanmış.Otelin son restorasyonu ile otel, keyifle sunulan sinema salonuna, toplantı salonuna, kahvaltı salonuna sahip olmuş. Osmanlı saraylarını andıran Hürrem Sultan Suit ise farklı esintileri sunmakta. Kendinizi saraylı gibi hissetmek için elinizin altındaki bu güzel dinlence mekanını gelip görmenizi tavsiye ederiz.

34

www.metropolaksaray.com


YAŞAM Ağaçlı Turistik Tesisleri Ankara-Adana/Kayseri-Konya karayollarının kesiştiği noktada, özgün mimarisi ve yeşilin her tonunu buluşturduğu etkileyici çevresi içinde, çeşitlendirilmiş kaliteli hizmetleri ile size, doğru seçiminizin gururunu veriyor .

Ayrıcalıklı bir konaklama için ne gerekiyorsa yapılmış. Kendinizi çok özel hissettirecek ayrıcalıklı hizmetlerde sizleri bekliyor. Özel salonlarda dilerseniz mutlu anlarınızı paylaşabilir dilerseniz iş toplantıları organize edebilirsiniz. Güler yüzle karşılanacağınız, sıcak ve samimi ambiyansı ile günün her saatinde lezzetli, sağlıklı yiyeceklerin hazırlandığı mutfağı ve çalışanlara öğle molaları için yeni bir adres olmuş durumda. Sizin de gider gitmez vazgeçilmezler listenize ekleyeceğinize inandığımız Ağaçlı , kapılarındaki çizimler, mini tasarım obje ve tablolar gibi dekoratif ayrıntılarıyla hoş otantik tınılarının bir arada uyum içerisinde yerleştiği, keyifle vakit geçirilecek özel bir mekan.

www.metropolaksaray.com

35


KÖŞE

İSMAİL MAŞUKİ (1508-1528) Hamza ZENGİN

(KURBAN İSMAİL)

Muhteşem Yüzyıl adlı TV dizisinde kendisinden sıkça bahsedilen İsmail Maşuki kimdir, kimin nesidir, suçu nedir? kimler ne için, neden katledilmesine fetva vermişlerdir? Kısaca da olsa konuyu sizlerle paylaşmak, olayın aydınlatılmasına katkı sağlamak, kafalarımızdaki soru işaretlerini gidermek, bir Aksaraylı olarak boynumuzun borcu olsa gerek. Pir Ali Sultan, Türbesi Aksaray İli Taşpazar Mahallesinde olan aşkı, şevki ve bilgisiyle ünlenmiş, açık sözlü, elinde keramet kapılarının anahtarı olan, zamanın manevi sahiplerinden MelamiBayrami şeyhidir ve asıl adı Pir Ali Aksaray-i’dir. Malum; her meyveli ağaç gibi Pir Ali de taşlanıyor, haset ve fesat odaklarının hedefi oluyor. Söylentiler padişahın da kulağına ulaşıyor. Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman İran seferine giderken Aksaray’a uğrayıp, Pir Ali Sultan’ı ziyaret eder. Uzun uzun sohbet ederler. Konuşmalar sırasında Kanuni; ‘- Şeyhim! Ben Mehdiyim ve cennetin dört ırmağı bendedir, demişsin aslı var mı?’ diyor.

Pir Ali Sultan padişahın sorusundan korkacak değil ya! O cihan sultanı ise, kendisi de manevi alemin sultanıdır; düşündüğünü söyler; ‘- Hünkarım! İnsan kainatın küçük bir örneğidir. Her şey ondandır. Hele ilim, marifet, aşk ve gerçek sadece insana hastır. İşte şimdi Mehdi sizsiniz.-’ Kanuni gerçekleri öğrenir. Ayrıca, Acem seferi ile ilgili Şeyhden hayır dua ister ve sefer hakkındaki düşüncelerini de sorar. Sefer sonrası tekrar uğrayacağını da söyler. O günlerde Pir Ali Sultan’ın genç bir oğlu vardı. Çocuk doğduğunda kulağına ezanı Pir Ali’nin mürşidi Bünyamin Ayaşi okudu ve üç defa ‘İsmail! İsmail! İsmail!’ diye seslendi. Pir Ali Aksaray’ i bu ismin seçilişinde bir işaret gördü. Acaba oğlu, İsmail Peygamber gibi kurban mı edilecekti? Pir Ali gelecekte bir kan seziyordu. Bu yüzden İsmail’e ‘KURBAN İSMAİL’ dedi. İsmail harikulade güzel bir gençti.

Padişah sefer esnasında Pir Ali Sultan’ nın söylediklerinin hepsinin gerçekleştiğine şahit olur ve dönüşte sözünde durarak Aksaray’a tekrar uğrar. Kanuni böyle insanları değerlendirmesini iyi bilirdi. Onu Aksaray’da bırakmak istemiyordu, yanına almak ve İstanbul’a götürmek için çok ısrar etti. Pir Ali Sultan’ı bir türlü ikna edemedi. Şeyh biliyordu ki; ‘Kurb-üs Sultan ateşi suzan’ idi. Yani sultanın yanında olmak, ateş içinde olmaktı. Bunun üzerine Hünkar;’-Madem ki sen gelmiyorsun, o halde oğlunu İstanbul’a gönder.’ diye ısrar etmiş, Şeyh de boyun bükerek; ‘- Zaten onun adı İsmail’dir, Hak yoluna kurban olması gerek.’ diye Hünkarın davetini kabullenmek mecburiyetinde kalır.

36

www.metropolaksaray.com


KÖŞE “ Pir Ali Sultan, Türbesi Aksaray İli Taşpazar Mahallesinde olan aşkı, şevki ve bilgisiyle ünlenmiş, açık sözlü, elinde keramet kapılarının anahtarı olan, zamanın manevi sahiplerinden MelamiBayrami şeyhidir ve asıl adı Pir Ali Aksaray-i’dir. Malum; her meyveli ağaç gibi Pir Ali de taşlanıyor, haset ve fesat odaklarının hedefi oluyor.“

Kurban İsmail İstanbul’a geldiğinde yirmi yaşında ancak vardı. O Aksaray’dan çıktıktan altı ay kadar sonra babası vefat etti. Sanki oğlunun sonunu görmek istemiyordu. İsmail Maşuki İstanbul’a yerleşir yerleşmez ünü de müridleri de büyük bir hızla arttı, askerler, özellikle de sipahiler O’na fevkalade itibar ediyorlar, saygı ve sevgi gösteriyorlardı. O zamanlar Camii Ebu’l Feth olarak anılan Fatih Camiinde ve bir de Ayasofya Camiinde vaaz ederdi. Onun konuşma günlerinde İstanbul’da yer yerinden oynar, güzel yüzünü görmek, sesini duymak için kadın erkek yollara dökülürlerdi. Her güzelliğin peşinden giden insanoğlu İsmail Maşuki’ ye gösterdiği bu ilgide çok haklıydı. Çünkü, O benzersiz bir insan güzeliydi. Çok zarifti, çelebiydi, çocuk denecek kadar da gençti. Kendisine ‘Oğlan Şeyh, Çelebi Şeyh’ diye adlar takılmasının sebebi buydu. Camilerde VARLIK BİRLİĞİ

felsefesini açıklıyor ve ilan ediyordu. Aşkı ve şevki baskın bir insandı. O’nu dinleyenler daldıkları vecd aleminde titrer, hatta heyecandan bayılanlar olurdu. Bir gün içine daldığı o vecd dünyasına kendisini kaptırarak; ‘Allahım! Allahım! Allahım!’ diye zikre ve sema yapmaya başladı. Çevresinde, şöhret ve muhabbet halkasıyla beraber büyüyen bir de haset ve fesat çemberi vardı. O şevkinden hiçbir şeyi göremediği gibi bunu da görmüyor, dünya bağlarından arınmış bir serdengeçti tavrıyla yaşıyordu. Gün geldi, fitne ve fesatçılar ‘- İsmail Maşuki zikrederken Allahım! Allahım! Yani Ben Allahım! diyor’ diye ortalığa bir fesat tohumu attılar. Bu tohum çabucak yeşerip göğerdi ve saraya kadar uzandı. O zaman padişah, İsmail Maşuki’ye; ‘- Yol yakınken memleketine dönsün, zaman ilerledikçe bu fesadın önünü almak zorlaşacaktır.’ diye haber gönderdi. Fakat İsmail Maşuki; İstanbul’dan başka bir yere

gitmek istemiyordu. Babası; ‘- Oğlumun adı İsmail’dir, Hak yolunda kurban olmaktan dönmez.’ Dememiş miydi. İnsan kaderinden kaçamazdı, burada veya başka bir yerde… Yazılmışta bozulmuş yoktu. Hem İstanbul’u, bu aşk ve şevk diyarını, bu kubbeler ve elif elif minareler ülkesini bırakıp da nereye gidecekti? Gerçekte O, ‘ Ey Allahım! Ey Allahım! ‘ diyor, içindeki aşkın yangınıyla hiçbir yere sığdıramadığı gönlünü, Tanrı’ya bu seslenişin rahmetiyle dinlendiriyordu. Fakat her şeyi eğri görüp yanlış anlayıcılar, bu sıcak ve içten seslenişi; ‘ Ben Allahım!’ gibi olmaz bir anlamla kirlettiler. Günbegün dallanıp budaklanan bu iş taa devrin Şeyhülislamının huzuruna kadar geldi. Divan kuruldu, suç ve suçlu ortaya çıkarıldı, İsmail Maşuki ve arkasında on sadık dostu. Kadılar, müftüler, şahitler…

www.metropolaksaray.com

37


KÖŞE

Her biri Kurban İsmail’in yakasına teker teker yapıştılar… ‘ Ben Allahım!’ diye mi zikrediyordu? Yoksa ‘ Ey Allahım!’ diye mi? Soru soranlar tekrar ettiler. Artık cevap vermeliydi, zikrinin anlamı neydi? Ben Allahım mı? Ey Allahım mı? İsmail Maşuki cevap verdi; ‘- İkisi de olabilir.’ Dava bitti. İsmail Maşuki ve on sadık dostunun katline ferman çıktı. Onları Atmeydanı’na getirdiler. Meydan mahşer yeri gibiydi. Maşuki ve müridleri şevk ile zikr ve sema halindeydiler; ’Allahım! Allahım!’. En son; ’- Başımı denize atın, nerede karaya vurursa beni oraya gömün.’ dileğinde bulundu. Daha kanı soğumadan, Atmeydanı’nı dolduran binlerce insan, en önde kim olduğu bilinmeyen bir kadın, başının düştüğü yere ilk mezarını yaptılar. Sonra bir lodos çıktı, Ahırkapı’dan denize atılan başı Rumeli Hisarı

İsmail Maşuki, Şeyhülislam İbni Kemal’in fetvasıyla öldürüldü. Böyle bir fetva üzerine tartışma yapılamazdı. Bu nedenle ikinci bir fetva çıkarıldı. Bu fetva da yine devrin ünlü bilginlerinden Kadı Ebussuud Efendinin fetvasıydı. Bu fetva ile emredildi ki;’ Sabıkan katlolunan Oğlan Şeyh denilen şahıs için zulmen katlolundu diyen… anın mezhebindeyse katlolunur! ’ u fetva da hiçbir işe yaramadı. Aradan beşyüz yıla yakın bir zaman geçtiği halde, hala yürekleri yanık ve aşık kişiler O’nun mezarı başına gidip sevdalarına yardım niyaz ediyorlar. Akşamları Bebek’ten Rumelihisarına doğru giderseniz, Hisar mezarlığının duvarında, küçücük bir aralıkta ışıl ışıl, titreye titreye yanan birkaç mum göreceksiniz. Bu mumlar, ya niyazları kabul olunmuş mutlu bir kadının şükranları adına, ya hala gelmeyen bir sevgilinin daveti uğruna oraya konulmuştur. İsmail Maşuki genellikle yüreği yaralı, genç sevdalıların evliyasıdır. Kendisi çok genç yaşında ve dünya muratlarından hiç birine eremediğinden

Mezar taşında; ’ Ya Hu! Tarikat-ı

Aliye-i

Bayramiyye

Ricalinden Aksaraylı

Pir

Ali

Efendinin

Mahdumu Kutbü’l Arif’in ve Gavsi’l Vasilin Şehid İsmail Ma’şuki Hazretlerinin Ruh-i Saadetlerine Lillahi’l – Fatiha sahillerine getirip bıraktı. İkinci mezarı oradadır. Evliya Çelebi’ye göre, padişah o gün Kandilli bahçesinde imiş. Bir de görürler ki, Ol Şeyhi Aziz on halifesiyle birlikte bahçe önünde zuhur edip deryada, derya gibi cuş’a gelerek sema etmeye başlarlar. Padişaha hitaben;’- Hünkarım! Bizi nahak yere katlettiler, arz-ı hale geldik.’ derler. Bir saat sema ederler. Hünkar kederinden hüngür hüngür ağlar. Dayanamaz, İkindi namazına durur. Deryadakiler, Durmuş Dede Tekkesine doğru akar giderler. Öyle ki, tüm bu olanlar O’nun ismi etrafındaki ilgi ve sevgiye bir zarar verememiştir. Aksine, adı dillerde daha çok gezer olmuş, böyle emsali az görülmüş bir güzelliği kaybeden İstanbullular; ‘Çelebi Şeyh zulmen katledildi.’ diye konuşmalara başlayıp, mezarına nur indiğini gören rivayetçiler bunu gezdikleri her yerde söyleyip yaymışlardır.

38

www.metropolaksaray.com

Sene 935’ yazılıdır. mi, yoksa yüzyıllardan beri yaşayan o harikulade güzelliği nedeniyle mi gençlerin ve aşıkların dostu olmuştur, bilinmez. Aslında iş ağızları değil, gönülleri susturabilmektedir. Her haklı dava hakkını kabul ettirinceye kadar halkın dilinde gezecektir. Onun için bu Hak Aşığı serdengeçtinin hikayesi de dillerde hala dolaşıyor: Seyrindeyiz atıldığı sahilsiz enginin Atmeydanında ölmüş ‘Enelhak’ şehidinin…..


www.metropolaksaray.com

39


YAŞAM

Hoş Geldin Ramazan

Uz. Dr. Ali Taner Kardiyoloji Uzmanı

Orucun yararları Ramazan ayı geldiğinde en çok merak edilen konuların başında şüphesiz kimlerin oruç tutabileceği gelir . Bu konu hakkında genel olarak tutabilir veya tutamaz diye yanıt vermek doğru olmaz.

R

amazan ayı, Müslüman alemi için kutsal bir aydır. İnananlar bu ayda güneşin doğuşu ile başlayıp batışına kadar birşey yiyip içmeden aç ve susuz uzun saatler durabilmenin yanı sıra nefis terbiyesinin verdiği manevi hazzı da yaşarlar. Ramazan ayı geldiğinde en çok merak edilen konuların başında şüphesiz kimlerin oruç tutabileceği gelir . Bu konu hakkında genel olarak tutabilir veya tutamaz diye yanıt vermek doğru olmaz. Kalp hastalıkları basit ritm bozukluğundan başlayıp ileri kalp yetmezliğine kadar uzanan çok sayıda farklı klinik tablo çizmektedir. Elbette bazı ağır kalp hastalarının oruç tutabilmesi mümkün değildir. Öte yandan tedavi ile kontrol altında tutulan, çok sık ilaç kullanımı gerektirmeyen birçok kalp hastalığı ise oruç tutmaya engel teşkil etmez. Oruç tutmayı planlayan kalp hastalarının bir kardiyoloji uzmanının görüşünü almaları yararlı olacaktır. Bu sayede bireysel olarak hem oruç tutulup tutulamayacağı, hem de oruç tutulabilecek ise ilaçların ne şekilde kullanılacağı ve dikkat edilmesi gereken hususlar öğrenilebilir.Ayrıca orucun vücuda etkilerini düşünürken sadece aç kalınan süre değil, iftarda ve sahurda ne tür ve ne kadar yemek yendiği de göz önüne alınmalıdır. Orucun yararları Sağlıklı kişilerde yapılan çalışmalar, orucun yararlı olabileceğini gösteriyor. Amerikan Kardiyoloji Koleji’nin bilimsel toplantısında tartışılan bir araştırmada ayda en az bir kere oruç tutanlarda damar sertliğinin daha az olduğu saptandı. Bu görüşü destekleyen başka araştırmalar da var. Kalori kısıtlamasının insülin duyarlılığını artırdığını, strese dayanmayı kolaylaştırdığını hatta ömrü uzattığını düşündüren veriler vardır.

40

www.metropolaksaray.com

1- Uzun saatler aç ve susuz kalmak kalp hastalarını olumsuz etkiler mi? Tüm organlarımız mükemmel bir orkestra gibi çalışıp vücudun su dengesini korur. Çok sıvı alırsak böbrekler harekete geçip gerekenden fazlasını atar. İdrarın suyu fazla, atılan madde miktarı azdır. En az idrarla en çok atık atılmaya çalışılır. İdrar yoğunluğu yükselir, rengi koyulaşır. Az sayıda sağlıklı kişide yapılan araştırmalar, sıcak bir ortamda ağır iş yapılmadığı sürece, oruca bağlı susuzluğun ciddi sağlık problemlerine yol açmadığını düşündürtüyor. Lakin kalp damar hastalığı ya da yüksek tansiyonu olanlarda durum farklı. Kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon için verilen ilaçların birçoğu damar genişletici özelliğe sahiptir. Bu etkileri kalbin pompalama işini kolaylaştırdığı gibi kan basıncını da düşürür. Sıcak havalarda vücut, biriken ısıdan kurtulabilmek için derideki damarları genişletir. Bunun üstüne ilaçların etkisi eklenince, tansiyon tehlikeli düzeylere düşebilir. Açlığın yarattığı halsizliğe eklenen düşük tansiyon bitkinliğe, baş dönmesine hatta baygınlığa yol açabilir. Kalp ve tansiyon hastalarında çok sık kullanılan bir ilaç grubu da idrar söktürücülerdir. Susuzlukla mücadele etmeye çalışan böbrekleri su atmaya zorlayan bu ilaçlar, vücuttaki sıvı miktarını daha da azaltır. Tehlikeyi gören vücut, kriz masasını toplayıp bir dizi önlemi hemen hayata geçirir. Bazı damarları büzer, hayati olmayan organlara giden kanı iyice azaltır, böylece eldeki sıvıyı en verimli biçimde kullanmaya çalışır. Ama alınan her önlemin bir bedeli vardır. Büzülen damarlar kalp kanı pompaladığında daha fazla dirençle karşılaşacağı anlamına gelir. Böbreklere giden kan azaldığı için normalde atılması gereken maddelerin tümü süzülüp atılamaz. Salgılanan kriz hormonlar ve iyi niyetli de olsa alınan zincirleme önlemler yarardan çok zarara yol açar. Özenle düzenlenmiş tedavinin sağladığı denge bozulur, yeniden şikâyetler ortaya çıkar.


Sağlıklı kişilerde yapılan çalışmalar, orucun yararlı olabileceğini gösteriyor. Amerikan Kardiyoloji Koleji’nin bilimsel toplantısında tartışılan bir araştırmada ayda en az bir kere oruç tutanlarda damar sertliğinin daha az olduğu saptandı. Bu görüşü destekleyen başka araştırmalar da var. Kalori kısıtlamasının insülin duyarlılığını artırdığını, strese dayanmayı kolaylaştırdığını hatta ömrü uzattığını düşündüren veriler vardır.

Kalp hastalığı olanlar oruç sırasında nasıl beslenmelidir? Bu kişilerin iftarda hızlı ve fazla yemekten kaçınılmaları gerekmektedir. İftarı öncelikle hurma, çay, ekmek, peynir veya çorba gibi hafif bir kahvaltı şeklinde yapıp daha sonra makarna, komposto veya hoşaf gibi kızartılmamış ve aşırı yağlı olmayan gıdalar olan tercih edilmelidir. Baklagillerin sindirimi zor olduğundan az miktarda yenmelidir. Midenin asit salgısını arttıran baharatlar Ramazan’da az tüketilmelidir. Sahurda ise çok yemek uzun süre tok tutar inancından vazgeçilmelidir. Çünkü ne kadar çok yenirse o kadar çok acıkılır. Sahur sofraları kahvaltı gibi hazırlanmalıdır. Su ve mineral ihtiyacını karşılayacak gıdalar yanında ölçülü miktarda yumurta, süt, yoğurt, peynir veya lifli gıdalar (sebze yemekleri) tüketilmesi kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlar, aşırı mide salgısına neden olmazlar ve acıkmayı geciktirirler. 2- By-pass geçiren hastalar, kalbinde ritm bozukluğu olanlar oruç tutabilir mi? By-pass ameliyatı geçirerek sağlığına kavuşan hastaların ilaçlarını aksatmamak kaydı ile oruç tutmalarında sakınca yoktur. Ancak bazı eski by-pass´lı hastalarda zamanla damarlarında tekrar tıkanmalar veya kalp yetmezliği gelişmiş olabilir. Bu yüzden by-pass´lı olsa bile göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmaları olanların oruç tutmaya karar vermeden önce doktorlarına danışmaları gerekir. Ayrıca oruç tutmaya engel oluşturan başka bir hastalık olup olmadığına da dikkat etmek gerekir. Kalp ritm bozuklukları birbirinden farklı şekillerde görülür. Hayati tehlikesi olan türleri olduğu gibi çok masum ritm bozuklukları da vardır. Bu yüzden, ritm bozukluğu tedavisi gö-

ren hastalar doktorlarına danışarak karar vermelidir. 3- Eğer bu hastalar oruç tutarsa, ilaçlarının dozlarında özel ayarlamalar yapılıyor mu? Elbette. Günümüzde kullandığımız bir çok ilaç günde bir kere şeklinde alınıyor ve 24 saat süren etkiye sahip. Bu ilaçları aksatmamak ve hep aynı saatlerde almak çok önemli. Genellikle günde bir kere alınan ilaçları iftar veya sahurdan sonra şeklinde ayarlıyoruz ve hep aynı saatlerde alınmasını öneriyoruz. Sık aralarla kullanılması gereken ilaçlar için ise doktora danışılması gerekmektedir. 4- Oruç tutmak kalp krizine neden olabilir mi? Bu soruya bilimsel bir yanıt verebilmek için bu konuda yapılmış olan bilimsel çalışmalara bakmak gerekir. Saygın bir tıp dergisinde 2004 yılında çıkan bir araştırmada 10 yıl boyunca ramazandan önceki bir ayda, ramazan ayında ve ramazanı takip eden 1 ayda hastanelere kalp krizi sebebiyle yatırılan yaklaşık 21.000 hasta incelendi. Bu araştırmanın sonuçları ramazandaki ve ramazan haricindeki kalp krizi sıklığı ve sayısının farksız olduğunu gösterdi. Bu araştırmaya dayanarak oruç ile kalp krizi arasında bir ilişki olmadığını söyleyebiliriz. Peki kalp hastaları ne yapmalı? Ramazan ayı gelince hastaların dikkat etmesi gereken çok önemli bir başka nokta da ilaç düzenlerini bozulmamasdır. Kalp damar hastalığı olanlar ve tansiyonu yüksek olanlar, oruç tutmaya niyetlenmeden önce mutlaka doktorlarına danışmalı ve ilaçlarının dozlarını ve nasıl almaları gerektiğini gözden geçirmelidir. Kalp hastalarının hiçbiri oruç tutmamalıdır demek yanlış olur. Ama kalp yetersizliği olanlar, düzeltilmemiş damar veya kapak hastalığı olanlar, yüksek tansiyon hastalığı kolayca kontrolden çıkanlar, tedavinin sağladığı dengelerin kolayca bozulabileceğini unutmamalı, doktorlarına danışmadan oruca niyet etmemelidir. Kan basıncı yüksek olan hastalar ilaç dozlarını sahur ve iftarda olacak şekilde veya günlük tek doz ilaç alımı şeklinde değiştirebilirler. Fazla kilolu, çok sayıda ilaç kullanan ve tansiyon kontrolü çok iyi olmayan hastaların oruç tutmaları önerilmeyebilir.

www.metropolaksaray.com

41

YAŞAM

Ramazan ayında sağlık konusunda, oruç kadar iftar ve sahurda ne yediğimiz ve ne kadar yediğimiz de önemlidir. İşlenmiş karbonhidratlardan, şekerden, yağdan zengin bir yemek, hele tıka basa yenilirse ciddi sorunlara yol açabilir. Çoğu zaman, iftar ve sahurda alınan kalori gün boyu yakılandan fazladır; çok kişi ramazanda kilo alır. Ağır bir iftar yemeğinin olumsuz etkisi alınan kilolarla sınırlı değildir. Özellikle kalp damar hastaları, diyabeti veya yüksek tansiyonu olanlar, iftarda ipin ucunu kaçırmamaya dikkat etmelidir.


YAŞAM Ali GÜNEŞ Folklor Araştırmacısı

GÜZELYURT’TA ÇÖMLEKÇİLİK

A

ksaray’ın tarihi ve kültürel değerleriyle zengin, Kapadokya resminin tüm güzelliklerini sergileyen Güzelyurt, geçmişten günümüze gündelik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan çömlekçiliğinde anavatanıdır. Güzelyurt’a özgü olan ve Gelveri ismi ile özleşen “Gelveri Testisi” anavatanı olan Güzelyurt’tan çıkarak tüm Kapadokya bölgesine dağılmıştır. Günümüzde daha çokkültür turizminde ticari bir figür olarak Avanos ve çevresinde üretimi yaygın olan Gelveri Çömlekçiliği, doğduğu yer olan Güzelyurt’ta mayasındaki saflık ile aslına sadık kalarak yaşamına devam etmektedir. Günümüzde bu mesleği icra eden kişi sayısı bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az olsa da Güzelyurt Kaymakamlığı ve Güzelyurt Belediyesi işbirliğinde unutulmaya yüz tutmuş çömlekçilik sanatı Cengiz BOZGÜL tarafından bu mesleğe ilgi gösteren gençlere öğreticilik yaparak yaşatılmaya çalışılmaktadır. Çömlekçilik kursu açılarak kültürel mirasın korunması ve yaşatılması için halkın bilinçlendirilmesi, istihdama yönelik ve üretime teşvik edici çalışmalar yapılmaktadır. Gelveri (Güzelyurt) testisi veya çömleği olarak adlandırılmaktadır. Gelveri “ suları soğuk tutan kap” manasıyla çömlek-yer

42

www.metropolaksaray.com

özdeşleşmesi yapılarak “Gelveri” adıyla da anılmaktadır. Güzelyurt daha önceleri Türk ve Rum nüfusun birlikte yaşadığı bir yerdi. Bu sanat, zanaat alanında etkileşimi beraberinde getirerek burada yerleşik durumda olan Rumlardan çömlekçilik zanaatı öğrenilmiş; fakat teknolojinin getirdiği yenilikler nedeniyle çömlekçilik zanaatı zamana yenik düşmüştür. Çömlekçilik toprağa şekil verme sanatıdır. Aksaray’ın toprağı kestane rengi (boz) toprak olması nedeniyle çömlek yapımına uygun bir topraktır. Toprak bol su içinde ıslatılarak sıvılaştırılır, süzülür. Süzülen bu sulu çamur belirli bir kıvama gelinceye kadar kurutulduktan sonra tepme tezgâhta elle işlenerek biçimlendirilirdi. Yapılan çömlekler güneşte kurutulduktan sonra kara fırında yakılan ateş içerisinde ısıtılarak çömleğin dayanıklı olması sağlanırdı. Daha önceleri yemek yenilen kap, su içilen testi yapımında kullanılırken; günümüzde daha çok süs eşyası, evin dekoratif bir malzemesi olarak kullanılmaktadır. İhtiyaçlar değiştikçe ürünlerin işlevi de değişmektedir. Günümüz teknolojisine yenik düşen çömlekçilik


sanatı, tepme tezgâhlarda bölgeye özgü formlarda işlenerek ve geleneksel bir fırın olan kara fırında ürünler pişirilirken kendi kültürünü yansıtan ürünler çıkarılırdı. Nasıl tepme tezgâhlar yerini elektrikli tornalara bıraktıysa, kara fırınların yerini elektrikli fırınlar almaya başlamıştır. Taş evleri, kiliseleri ve doğal güzellikleriyle turistleri kendisine hayran bırakan Güzelyurt’ta, Gelveri testisinin yok olmaması ve yeni ekonomik alanların oluşturulması için çömlek kurslarının daha çok açılması gerekmektedir. Bu konuda belediyelere, kaymakamlıklara, kamunun tüm kurumları ile üniversitelere büyük işler düşmektedir. Geleneksel el sanatlarımızdan olan çömlekçiliğin canlandırılmasına yönelik yapılacak olan projelerle desteklenmesi büyük önem arz etmektedir.

www.metropolaksaray.com

43

YAŞAM

Gelveri Çömlekçiliği, doğduğu yer olan Güzelyurt’ta mayasındaki saflık ile aslına sadık kalarak yaşamına devam etmektedir.


MAKALE MAKALE

Annemle babam boşanıyormuş! Kimi çocuğun umursamaz görünerek kabullendiği kiminin ise üzüntüyle karşıladığı boşanma aslında tüm çocukları derinden sarsıyor…

A

ile, eşler, çocuklar ve kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik olarak tanımlanmaktadır. Evlilik aracılığıyla büyüyen ve gelişen aile birliği aileye çocuğun katılmasıyla pekişir. Çocuğun da aileye katılmasının ardından ev içinde sorumlulukların ve eşler arasında paylaşımın artmasıyla eşler arasında zaman zaman tartışmalar ortaya çıkabilir. Bu durum ise evlilikleri çıkmaza doğru sürükleyebilir. Aslında anne-baba olmak çok ciddi hazırlık gerektiren bir durumdur. Anne-baba rolü çok fazla sorumluluk isteyen, geri dönüşü olmayan, bir çok bilgi ve beceri edinmeyi ve sosyal anlamda bir çok fedakarlık yapmayı gerektirmektedir.

eşlerin dünyasında farklı, çocukların dünyasında farklı olarak algı

Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması için ailede düzenli bir yaşam biçimi sürdürülmelidir. Aile içinde eşler arasında zaman zaman yaşanan kavga ve tartışmalar çocukları olumsuz yönde etkiler. Bunun sonucunda eşlerin boşanması kaçınılmaz olacaktır.

2 yaştan itibaren 6 yaşına kadar süren okul öncesi dönem boşanmanın izlerinin en derin hissedildiği dönemdir. Bu dönemde kendini suçlama eğilimindeki çocuk anne babasının kendi hatalarından ötürü onu cezalandırdıklarını ve bu nedenle ayrıldıkları fikrine sahiptir. Bu duyguyu yaşatmamak amacıyla eşlerin boşanma olayını iyi organize etmeleri, boşanma sonrası ev değiştirme, taşınma durumlarını ayarladıktan sonra çocukla sonucu anne ve baba bir araya gelerek net bir şekilde açıklamalıdır. Çünkü bu yaş döneminde çocuk aile birliği bozulacağı için değil bundan sonra

Boşanma en basit anlatımıyla eşler arasındaki evlilik ilişkisinin sonlandırılması olarak tanımlansa da aslında bir ailenin parçalanması ve aile birliğinin bozulmasıdır. Boşanma birer yetişkin olarak

44

www.metropolaksaray.com

lanmaktadır. Yapılan araştırmalar farklı yaş grubundaki çocukların boşanmayı farklı algıladıklarını ve farklı tepki verdiklerini ortaya koymaktadır. Bebeklik dönemi olarak adlandırılan 0-2 yaş döneminde aşırı ağlama, uyku ve beslenme sorunları olarak ortaya çıkan süreç ancak anne babaların davranışlarıyla düzene girebilir. Buna göre bu dönemde özellikle annenin tüm kaygı ve endişelerini içselleştiren bebeğin yanında eşlerin tartışma ortamından kaçınması, endişe ve kaygılarını çocuğa hissettirmemeleri önemlidir.


MAKALE MAKALE

kendisine ne olacağı şüphe ve endişesiyle üzüntü yaşamaktadır. 6 yaş sonrasına baktığımızda, çocuk her ne kadar sorunları anlıyor ve anlayış gösteriyor gibi görünse de zaman zaman ebeveynlerinden birini suçlayarak düşmanlık besleyebilir. Bu durum anne ya da babasıyla arasının açılmasına neden olarak uzun vadede ilişkilerini zedeleyebilir. Dolayısıyla boşanma süreci ve sonrasında eşler çocukların yanında birbirleri hakkında olumsuz sözler söylemekten kaçınmalı, olumsuz duygularını yansıtmamalıdır. Özellikle ergenliğin başladığı 10-12 yaş sonrasında boşanma kararını çocuğa söylemek sancılı bir süreçtir. Bir yandan ergenliğin getirdiği sıkıntılarla uğraşan çocuk diğer yandan anne babasının ayrılık sorunları ile de başa çıkmaya çalışır. Kimlik karmaşası yaşadığı bu dönemde anne babanın ayrılığına sessiz kalması ve tepki vermemesi oldukça zordur. Bu dönemde anne babasının boşanacağını öğrenen ergen bu konudaki öfkesini arkadaşlarına hatta öğretmenlerine yönlendirebilir. İçe kapanma, şiddet eğilimi gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

kusuz tüm aile bireyleri için önemli bir yaşam olayıdır. Ailenin en küçük üyesi olan ve bu sonu engellemek adına elinden bir şey gelmeyen çocuk için ise travmatik bir süreçtir. Bu travmayı en hafif şekilde atlatmak ve yaraları derinleştirmemek adına anne babanın ayrıldıktan sonra dahi çocuk ile ilgili konularda işbirliği içinde olmaları gerekmektedir. Boşanmak çocukla ilgili sorun ve paylaşımlardan da ayrılmak anlamına gelmemelidir. Anne ve baba birlikteyken çocukla ilgili ne gayret gösteriyorlarsa aynı şekilde devam etmeli ve özverili davranmaya devam etmelidirler. Örneğin her hafta sonu babasıyla top oynamaya çıkan bir çocuk için bu durum boşanma sonrası da değişmemeli ve çocuk aynı evde yaşamadığı ebeveyniyle yaptığı rutin alışkanlıklarına devam etmelidir. Anne ve baba boşanma ile sadece birbirlerine karşı olan paylaşım ve sorumluluklarının bittiğini görmeli, çocuğa karşı yaklaşım ve sorumluluklarını değiştirmemelidir. Ancak böyle bir düzende boşanma çocuklarda hafif sıyrıklar oluşturacak, yaranın derinleşmesi engellenecektir.

Tüm yaş gruplarında farklı tepkilere neden olan boşanma kuş-

www.metropolaksaray.com

45


VİTRİN

MUTFAK VİTRİN alışılmışın dışında hediye seçenekleri

Kırmızı renk iddialı ve dekorasyonlarda dikkatle kullanılması gereken renklerden birisidir. Kırmızı rengin etkisi ile yaratılacak dekorasyonlar göz kamaştırıcı olabileceği gibi rahatsız edici ortamlara da dönüşebilir. Kırmızı fikirler nasıl olursa olsun dekorasyonlarda değerlendirilmesi gereken fikirlerdir. Kırmızı rengin doğasında bulunan parlak ve kışkırtıcı etkiyi doğru kullandığınızda bir dekorasyon şaheseri yaratabilirsiniz. Göz alıcı etkiler yaratırken parlak renklerin etkisini unutmayın. Rengarenk desenli fincanlar, cupcakeler, enteresan tasarımlı tabaklar… Mutfak eşyalarının da tasarımı olur mu demeyin, artık öyle güzel tasarımlı ürünler var ki, işlevinden önce , tasarımı dikkat çekiyor

46

www.metropolaksaray.com

tchibo


Paşabahçe www.metropolaksaray.com

47

VİTRİN

Temmuz Agustos Eylül ayında Metropol Dergisi okurları, mutfakta renklerin gücünü yeni tasarım ürünleriyle evlerine taşıyacaklar.


VİTRİN VİTRİN

N İ R VİT 2013 Moda Son Trend

Malum kış aylarında açık ayakkabı giymek çok zor oluyor ya da kalın kıyafetlerle çok şık bir kombin yapsak da üzerine ceket giymek zorunda olduğumuz için işin esprisi kaçıyor malesef.. Ama yaz aylarında bütün negatiflikleri üzerimizden atıyoruz ve renklere, çarpıcı aksesuarlara ve cıvıl cıvıl kombinlere merhaba diyoruz!

48

www.metropolaksaray.com


VİTRİN Yazın gelmesinde şüphesiz beni en sevindiren olay kat kat giyinmek zorunda olmamak ve birçok takı aksesuar ve ayakkabının daha çarpıcı renklerde ve modellerde olması..

www.metropolaksaray.com

49


VİTRİN VİTRİN

N İ R VİT 2013 Moda Son Trend

50

www.metropolaksaray.com


VİTRİN VİTRİN

Yeni sezonda erkekler için aksesuar trendlerine bir göz atalım... Öncelikle erkek ayakkabılarını mercek altına alalım. Erkek ayakkabılarında yeni sezonda öne çıkan ilk model spor ayakkabılar. Daha sonra sandaletler dikkati çekiyor.

Yeni sezonda trençkotlar, rahat kesimler ve basic şort, pantolonların yanı sıra yaz modas ayrıca ayakkabı, çanta, şapka, gözlük gibi aksesuarları da erkeklerin beğenisine sunuyor.

Erkek modası deyince hep akla önce takım elbise, ceket ya da pantolon gelir oysa erkeklerin belki günlük yaşamlarında en çok önem vermeleri gereken üründür gömlek… Erkeğin tenine direkt temas eden, gün boyu onunla hareket eden, kumaşı, dikişi, detayları ve rahatlığıyla vazgeçilmezi olan… www.metropolaksaray.com

51


TEKNOLOJİ

TEKNOLOJİ Bu telefon su geçirmiyor!

Bu da Türk robotu…

Sony’nin yeni akıllı telefonu olan Xperia Z modeli piyasaya çıktı

Konya’da robotik teknolojiler alanında yapay Suya ve toza karşı dayanıklılığıyla dikkat

zeka ve insansı robotlar üzerinde çalışmalar

çeken telefonda, yüksek çözünürlüklü

yapan

kamera, ince tasarım ve TV erişimi

tarafından geliştirilen “AKINCI-2″ adlı insansı

özellikleri bulunuyor.

robot kamuoyuna tanıtıldı.

30

DAKİKA

BOYUNCA

SUDA

Yürüyebilen,

KALABİLİYOR

girişler

kapakla

korunmuş

durumda. Telefonun sudan korunması için kapağının bulunmadığı tek yer ise hoparlör çıkışı. Bu çıkış suyun içinde de çalışabiliyor. 13 megapiksel kamerası bulunanXperia Z, 30 dakika boyunca suyun içinde kalabiliyor.

odaklama

AKONSOFT’tan

yaparak

birden

iPhone 5S’e dair haberler gelmeye devam

fiziksel etkilere karşı dengesini koruyabilen

ediyor. Yeni nesil iPhone yer çekimine meydan

robot, bulunduğu ortamı 3 boyutlu olarak

okuyacak.

algılayabiliyor, yakınında bulunan kişilere

Bildiğiniz gibi son gelen haberlere göre Apple,

doğru odaklanabiliyor, ellerini kullanarak

yeni nesil iPhone’u iPhone 5S’i haziran ayında

cisimleri tutup kavrayabiliyor, kendisinden

tanıtmayı planlıyor.

araştırması istenen şeyleri interneti kullanarak

Yeni gelen haberlere göre iPhone 5S tasarımı

ansiklopedik veri bankalarından tarayabiliyor

yerçekimine meydan okuyan özelliklere sahip

ve anlatabiliyor. Ayrıca ses işleme ve kablosuz

olacak. Bu özelliği gösteren bir resmi Çinli

ağ aracılığıyla kontrol edilebiliyor ve durumu

mikroblog sitesinde yayınlandı. İddiaya göre bu

izlenebiliyor.

görüntüyü anonim bir fabrika işçisi sızdırdı. Anlaşılan o ki Apple yeni nesil iPhone’un da teknolojiyi son damlasına kadar kullanmak istiyor. Hava yastığı kavramını taşıyan bu yeni özellik cihazın yerle temasını engelleyerek çizilmesini

önleyecek.

Ayrıca

kullanıcı

iPhone’unu düşürdüğü zaman fiziksel hasar önlenmiş olacak. Tipster’e göre, bu yeni özelliğe iFloat adı verilecek ve iPhone 5S tarihinde piyasaya sürülecek. Bu yıl piyasaya sürüleceği iddia edilen iPhone modelinde fiyatın yükselmemesi için bu özellik kullanılmayacak. Büyük ihtimalle mevcut iPhone modelleri de iFloat özelliğini kullanamayacak.

52

firması

fazla nesneyi tanımlayabilen, dışarıdan aldığı

Telefonun su geçirmemesi için etrafında bulunan

Yazılım

www.metropolaksaray.com


TEKNOLOJİ

DÜNYASI Yerli akıllı telefonun adı belli oldu Turkcell Genel Müdürü Ciliv , yerli akıllı telefon “Gebze”nin bu yılın üçüncü çeyreğinde satışa sunulacağını belirtti Turkcell

Teknoloji

Zirvesi’nde

konuşan

Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv,yerli akıllı telefonla ilgili bilgi verdi. Geçen çeyrekte pek de olumlu bir tablo

Ciliv, dünyanın önde gelen çipset üreticisi

ABD’li yazılım devi Microsoft, bir türlü

çizemeyen Nokia, telefon modeli sayısını

ABD’li Qualcomm QCOM.O işbirliğiyle

atak yapamadığı alanlardan biri olan oyun

her geçen gün arttırırken beklenmeyen

üretilecek yerli akıllı telefon “Gebze”nin bu

pazarında yeni nesil konsolu olan “XBox

hamlelerle herkesi şaşırtmayı başarıyor.

yılın üçüncü çeyreğinde satışa sunulacağını

One”ı tanıttı

Bugün şirketten yapılan açıklamaya göre

belirtti.

yeni Nokia modeli Asha 210′da, ücretsiz

“Her şey dahil eğlence sistemi” olmak adına

mesajlaşma uygulaması WhatsApp‘a özel bir

Ciliv, “i-phone’da olduğu gibi bir model

geliştirilen ürün firmanın “Xbox 360”ı pazara

tuş bulunacak.

kullanıyoruz;

sunuşunun 8 yıl sonrasında geldi.

i-phone,

California’da de

Sesli komut, Blu-Ray oynatıcı, daha gelişmiş ve

WhatsApp’a tek tuşla bağlanabilecek olan

gücümüzün daha çok katma değerinin olduğu

hızlı işlemci ve Skype ile yüklü gelen konsol

Nokia Asha 210′da fiziksel QWERTY klavye

tasarıma odaklandık ve Qualcomm’la işbirliği

aracılığıyla internetten TV ve film izlemek,

ve S40 işletim sistemi gibi özellikler bulunacak.

yaptık. Geliştirdiğimiz akıllı telefonu üçüncü

müzik dinlemek, oyun oynamak ve telefon

72 dolarlık fiyat etiketiyle kullanıcılarla

çeyrekte uygun fiyatla pazara sunacağız” diye

görüşmesi yapmak mümkün olacak.

buluşacak olan telefonda çift sim kart, Wi-Fi,

konuştu.

Algılayıcılar

tasarlanıyor,

Çin’de

üretiliyor.

Biz

sayesinde

kumandasız

oyun

2 megapiksel kamera ve 64 MB dahili hafıza

oynama imkanı sağlayan Kinect sisteminin

gibi özellikler de bulunuyor.

yeni konsolun içinde yerleşik olarak değil yine ayrı bir parça olarak gelmesi ise teknoloji

Daha önce Facebook tuşlu telefonu tanıtmıştı

çevrelerinde

Nokia, servislere özel tuşa sahip cihazları

Microsoft, yeni Kinect’in vücut hareketlerini

daha önce de pazara sunmuştu. Daha önce

çok daha gelişmiş yöntemler kullanarak analiz

Facebook ile benzer bir işbirliği gerçekleştiren

ettiğini belirtiyor ve kullanıcıların tam anlamıyla

Nokia, Asha 205 adlı modelde sosyal ağa

oyunlardaki karakterleri yönlendirebileceğini

ait özel bir tuşa yer vermişti. Kullanıcılar

ifade ediyor. Sensör nabız ve kalp atışlarını

bu tuşla birlikte, Facebook’a tek düğmeyle

dahi takip edebilecek. kinect aracılığıyla yüz

ulaşabiliyordu.

tanıma özelliği de kullanılacak.

sürpriz

olarak

Fiyatı 600 dolar www.metropolaksaray.com

53

karşılandı.


BİLGİ

KISABİLGİLER ‘Parmak izi tarayıcısıyla gelebilir’

Apple’ın geleneksel WWDC konferansı’na sayılı günler kala, sunulacak yeni ürünler hakkındaki söylentiler de artıyor. iOS7 işletim sisteminin tanıtılmasının beklendiği konferasından ardından, Apple’ın iPhone 5S ile rakiplerini şaşırtacak büyük bir sürpriz yapabileceği söyleniyor. Yeni nesil iPhone hakkındaki beklentiler, Worldwide Developers Conference etkinliğinin yaklaşmasıyla yoğunlaştı. Apple’in yeni işletim sistemi iOS 7’yle sunulacak olan iPhone 5S’in, eski modellerden çok farklı bir tasarımla sunulabileceği öne sürülüyor. Tasarımcı Federico Ciccarese, söylentilerden yola çıkarak iPhone 5S hakkındaki çizimlerini internette sundu. Ciccarese’nin sunduğu çizimde, açma tuşunun yerini alan ‘parmak izi tarayıcısı’ bulunuyor. En çok dikkat çeken özellik ise 5S’in kıvrımlı ekrana sahip olması. Mashable sitesinin haberine göre, yeni iPhone’un Ciccarese’nin çizimleriyle birebir aynı çıkması düşük bir olasılık. Konuya yakın kaynaklar, gelecekte akıllı telefonlarda bulunması beklenen parmak izi tarayıcısının iPhone 5S’te olmayacağını öne sürdü. Bu teknolojinin iPhone 6 ile sunulması bekleniyor. iPhone 5S, da plastik

‘Daha ince, daha hafif iPad geliyor’

yaz sonunda veya iPhone ile satışa

sonbaharsunulabilir.

Apple’ın, iPad’in beşinci versiyonunu Temmuz ayında üretmeye başlayacağı öne sürüldü. Teknoloji devi Apple’ın ürettiği iPad’in yeni versiyonuyla ilgili iddialar ortaya atılıyor.Tayvan gazetesi Digitimes’ın haberine göre, Apple daha ince ve daha hafif iPad’in üretimine Temmuz ayında başlayacak. Gazete iPad’in beşinci modelinin Eylül ayında piyasaya çıkacağını öne sürdü.Yeni iPad’in yüzde 25-33 oranında daha hafif olması bekleniyor.

54

www.metropolaksaray.com

Samsung Galaxy S4 Mini Samsung Galaxy S4 Mini’nin net görüntüleri bir Bulgar sitesi tarafından sızdırıldı…. Samsung Galaxy S4 Mini’nin daha net görüntüleri ortaya çıktı. Bir Bulgar sitesi cihaza ait resimleri eline geçirmeyi başardı. Site Galaxy S4 Mini’ye ait dört fotoğraf sızdırdı. Bu fotoğrafları aşağıda ve sonraki sayfalarımızda görebilirsiniz. Ayrıca çıkış tarihide sızdırılan Galaxy S4 Mini’nin 30 Mayıs’ta tanıtılacağı iddia ediliyor. Olacağı söylenen özellikleri ise şu şekilde: 4.3-inç boyutunda ve inç başına 256ppi değer sunan QHD (960 x 540p) çözünürlüklü Super AMOLED ekran, 1GB RAM (LTE modeli 2GB RAM), 32GB dahili depolama birimi, microSD kart desteği, 8MP çözünürlüklü arka kamera ve 2.100mAh kapasiteli batarya. Ayrıca cihazın 1.6GHz çift çekirdekli Exynos 5210 işlemci ve Android 4.2 Jelly Bean işletim sistemi ile geleceği söyleniyor. Bu özelliklerle cihaz Galaxy S4′ten geride kalsa da oldukça hızlı ve güçlü görünüyor. Bakalım Galaxy S4 Mini abisi Galaxy S4 kadar ilgi görecek mi?


BİLGİ

KISABİLGİLER

Dokunmatik yüzeyde Tactus Technology, Boston’daki 2012 SID Ekran devrim gibi Haftası’nda yeni nesil dokunmatik teknolojilerini tanıttı. Sony, Windows 8 yenilik ile sürpriz yaptı Tactus, dokunmalı kullanıcı arayüzü yaratan bir dokunmatik katman geliştirmiş ve buna da Tactile Layer adını vermiş. Bu arayüz sayesinde düğmeler, kılavuzlar ve şekiller ekrandan yükselerek parmaklarla hissedilebilir hale geliyor. Dünyanın ilk şekil değiştirebilen yüzeyi Bir şirket sözcüsü yeni katmanın dünyanın ilk şekil değiştirebilen dokunmatik yüzeyi olduğunu söyledi. Şirket bu işlevi mikrosıvı teknolojisi ile yaratıyor. İşlevi biten düğmeler, tekrar dokunmatik ekranın içine gömülüyor. Tactile Layer dümdüz, şeffaf, dinamik bir yüzeyden oluşuyor. Varolan bir katmanın yerini alması sayesinde ekrana ekstra kalınlık getirmiyor. Normal bir klavye hissi

İnternet erişimli Bursa’da 6 farklı marka için araç üreten Karsan, şehir içi taşımacılık serisinin ilk aracı Jest minibüsü satışa minibüsler sundu. geliyor ! Zaman gazetesinin haberine göre Kardeş kuruluş Hexagon Studio tarafından tasarlanan Jest, önce İstanbul ve Ankara’da yola çıkacak. Daha sonra 2014 sonuna kadar üretilecek midibüs ve otobüsle birlikte Avrupa’da pazarlanacak. Karsan CEO’su Murat Selek, Vodafone’la yapılan anlaşma ile dünyada ilk kez bir yolcu minibüsünde bedava kesintisiz internet hizmeti sunacaklarını da açıkladı. Araçta yaşlı ve engellilerin rahatça kullanabileceği alçak taban ve engelli rampası bulunuyor.

Finsansal açıdan zor dönem geçiren ve zarar açıklayan Japon teknoloji devi Sony, hibrid özellikli Windows 8′li tableti VAIO Duo 11′in yanı sıra VAIO Tap 20 dokunmatik bilgisayarını IFA Fuarı’nda tanıtarak sürpriz yaptı. Viao Tap 20, Windows 8 ile birlikte dokunmatik ekran olarak çalışacak. 20 inç ekrana sahip cihaz stand, klavye ve fare ile birlikte kullanıldığı zaman normal bir bilgisayara dönüşebiliyor. Ama bütün bunlar olmadan da büyük bir tablet görevi alıyor. Aile masa oyunları ve benzeri işlevler için harika bir ürün. Tablet bilgisayar Intel’in Core işlemci i3, i5, i7 gibi seçenekleri ile geliyor. Cihaz 4GB-8GB RAM, 750GB veya 1TB HDD, 900×1600 ekran çözünürlük, WiFi, Bluetooth, USB 3.0 ve dahili bir web kamerası ile donatılmış. Sony Vaio Tap 20 belirli ülkelerde 2012 yılının sonuna doğru ekim ayından itibaren satışa sunulacak. Windows 8 ve 8 Pro işletim sistemine sahip Sony VAIO Duo 11 tableti beklendiği gibi IFA 2012 fuarında resmi olarak duyuruldu. Tasarım olarak Eee Pad Slider modeline benzeyen CDuo 11, Ultrabook seviyesinde hibrid bir tablet olarak üretilmiş. Kızaklı tasarıma sahip olan cihaz, 11.6 inçlik dokunmatik ekranda Full HD çözünürlük sunuluyor. www.metropolaksaray.com

55


HABER YAŞAM

1G Çocuk Akademisinden Muhteşem Yıl sonu Gösterisi

56

www.metropolaksaray.com


Gösteriye 2yaş grubu öğrencileri “Kelebek Rondu “ ile 3yaş grubu öğrencileri “Dik Dur Kardeşim “ ve “Barış Manço - Arkadaşım Eşşek “şarkısı ile 4 yaş grubu öğrencileri “ Roman Dansı “ ve “Kına Gecesi “ ile 5-6 yaş grubu öğrencileri. “Şirin Dansı “ ve “ Türkiyem “ile katıldılar. Ayrıca 4-5-6 yaş grupları ortaklaşa Step, Zeybek dansı ve Koro çıkarttılar...

www.metropolaksaray.com

57

HABER YAŞAM

1G

Çocuk Akademisi Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileri yıl sonu gösterisi ve babalar günü etkinliğini birlikte gerçekleştirdi.6 yal sınıfı öğrencilerin kep fırlattığı etkinlikte,küçücük yüreklerin hazırladıkları gösterinin yanısıra danslar,folklör,slayt gösterileri,step,ingilizce koro ve yıl sonu sergiside yer aldı. Tiyatro salonunda yapılan yıl sonu etkinliğine öğrenci velilerinin yanısıra çok sayıda davetli katıldı. Programda bütün yaş grupları ayrı ayrı hünerlerini sergilediler.1G Çocuk Akademisi katkılarından dolayı önce kendileri küçük,yürekleri büyük olan çocuklarına,tabi ki perde arkasınd kalan öğretmenlerine ve velilerine teşekkürlerini bildirdiler.


YAŞAM YAŞAM YAŞAM

ALAKUŞ YAPI aksaray’da HİZMETE AÇILDI Aksaray’ın tanınmış işadamlarındanKamil Alakuş’a ait Alakuş Yapı Vitra Artema Mağazası güzel bir törenle hizmete açıldı. Cumhuriyet Bulvarında bulunan mağazanın açılış törenine Aksaray Valisi Selami Altınok, Belediye Başkan Vekili Hüseyin Altınsoy, Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, Emniyet Müdürü Mustafa Şahin ve çok sayıda seçkin davetli katıldı. Açılış töreninde yapılan konuşmalarda şu görüşlere yer verildi. Mağaza sahibi Kamil Alakuş “Rahmetli büyüğümüz babam Mevlüt Alakuş’un bizlere bıraktığı tertemiz Alakuş soyadını ticaret yaşantımız dada 1960 yılından beri tam 53 yıldan beri korumak ve leke sürmemek adına elimizden gelen gayreti sarf etmeye çalıştık Bugüne kadar Aksaray’da inşaat inşaat malzemeleri ve turizm sektöründe faaliyet gösteren firmamız bugünde bu yatırımla birlikte Eczacıbaşı Holding bünyesinde ve Türkiye’nin sektöründe en büyük Pazar payına sahip olan Vitra Artema markalarıyla Aksaray halkına hak ettiği hizmeti sunmayı hedeflemiştir.

58

www.metropolaksaray.com


YAŞAM Milletvekili Ali Rıza Alaboyun “ Bütün sanayiciler geleceği umuda yatırıyor İnşallah bu umutlar hiç boşa çıkmayacak daha da büyüyeceksiniz daha da iyi yerlere gideceğinizi ümit ediyorum. Türkiye Güzel yerlere geldi Aksaray’ımız da bunda en iyi payını alan illerden birisi inşallah bu gelişme içerisinde sanayimiz ve inşaat sektöründe hızla büyüyeceğinden hiçbir şüphem yok. Eczacıbaşı gibi Türkiye’de kurumsal yapıyı en iyi oluşturmuş bir sektörü ve firmayı arkanıza almışsınız ki bu büyük bir destek onların yönlendirmesi ve desteği ile büyük bir başarıya ulaşacağınızdan eminim. Aksaray Valisi Selami Altınok “ Aksaray gelişiyor Aksaray’da her sektör gelişiyor. Bu arada ticarette gelişiyor bir şehrin gelişmesi sadece sanayi ve tarımla olmuyor insanların ticaret kapasitesi satış kapasitesi onu insanlara kabul ettirebilme kapasitesinin de hizmet sektörünün gelişmesiyle mümkün bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Bu açılışların bize moral ve motive açısından faydalı olduğunu düşünüyorum. Ben kardeşimizi tebrik ediyorum. Aksaray’da iş yapan hizmet yapan insanlara aş ekmek vermesine vesile olan bütün hemşerilerimi tebrik ediyorum. Destekliyoruz Her zaman yanlarındayız.” Yapılan konuşmaların ardından mağazanın kurdelesi Aksaray Valisi Selami Altınok, Belediye Başkan Vekili Hüseyin Altınsoy, Milletvekili Ali Rıza Alaboyun ve diğer konuklar tarafından kesilerek hizmete açıldı.

www.metropolaksaray.com

59


KÖŞE

GÜNEŞ BOZKIRDA DAHA GÜZEL BATAR Hasan dağı… Ey yüce dağım. Senin de eteklerinde serilen Helvadere gölünde; zirvenin aksine, ulaşılmazlığının aksine nasıl da alçakgönüllüsün. O yüce bağrında barındırdığın efsanelerinle Hasan Dedemizle, meşelerle çamlarla… bozkırdan ormana geçişin verdiği şaşkınlıkla sürprizler yaşadığımız, bizim güzel dağımız.

Saliha TOPRAK Harika bir akşam vakti… Güneş; Yunan Adalarının arkasına doğru inip giderken, kızılla turuncunun tüm muhteşemliğini gökyüzüne yaymakta… Baktığım yerden Bodrum’ un beyaz binalarını begonviller sarmış, tüm evlerin bahçelerinde açan güller, melisalar, akşamsefalarına karışan ağustos böceği vızıltıları şımarık bir sevimlilik katmakta… Duyup da bilmediğimiz tropik bitkiler, aloevera, papaz inciri dikeni meyveleri ve çiçekleri ile tezat, bodur bitkiler arasında dağları sarmış… Palmiyeler, padişahların arkasından sallanan büyük yelpazeler gibi Akdeniz sıcaklığını hafifleten bir edayla dalgalanırken şöyle düşünüyorum: GÜNEŞ BOZKIRDA DAHA GÜZEL BATAR!.. Evet… Aynen böyle düşünüyorum. “Bülbülü altın kafese koysanız…” örneği… Ankara’ya doğru giderken Koçhisar’ı geçince Tuz Gölü’nün üstünde bir gün batımına denk gelmediyseniz, mutlaka gidişinizi o saatlere ayarlayınız. Güneş burada nasıl hızla kayboluyorsa; orada gitmemek için ayak direyen konuk gibi ağırdan alır. Nasıl da nazlanır. Öyle bir kızıllık çöker ki ovaya, göle… Şavkı gök mavisine karışır. Daha önce hiçbir ressamın elde edemediği, kızıl-mavi karışımı nefis bir gökyüzüne bir de ay doğuverir. Henüz gitmeye hiç niyeti olmayan güneşe inat, erken gelmiş konuk mahcubiyetiyle yerleşiveren, çok güzel bir mehtaba gebe sevgili ay… Güneşle karşılıklı bakışırken, ikisi de birbirine “hayrola?” diye sormakta... Hele Konya’dan Aksaray’a gelirken, önünüzde uzanan sonsuzluk hissi veren dümdüz ovaya bakarsanız bir gün batımında; hiçbir kartpostalın, usta manzara ressamlarının veremediği bir güzellik serilir boylu boyunca… Sarı kızıla dönerken bozkırda güneş, uzansanız dokunabilirmişçesine ufukta tüm haşmetiyle ufukta yer almış, yere doğru yolculuğuna başlamak üzere. Güneşin yerle bütünleştiği tek coğrafyadır bozkır... Yerde, kızıl bir küre siz Aksaray’a yaklaşana dek yuvarlanır, şakalaşır sizinle. Sonra inmeye başlar. Yarım hale, çeyrek hale gelirken bir hüzün ve sevinç dalgalanması yaşatır ruhunuzda. Arza doğru, yeraltına doğru giden… ***Güneşin, ölen sevdiklerimizin gidişi gibi, bir daha gelmeyecekleri gibi hüzünle gömülüşünü düşünüp, uğurlamak isteği duymamıza sebep olarak gitmesini izlerken,bir yandan da yarın yine battığı yerden çıkacak sevincini, umudunu müjdelemesi, durup dururken bize “ölüm var ama doğum da var” hüzün ve sevincini yaşatır. Hasan dağı… Ey yüce dağım. Senin de eteklerinde serilen Helvadere gölünde; zirvenin aksine, ulaşılmazlığının aksine nasıl da alçakgönüllüsün. O yüce bağrında barındırdığın efsanelerinle Hasan

60

www.metropolaksaray.com

Dedemizle, meşelerle çamlarla… bozkırdan ormana geçişin verdiği şaşkınlıkla sürprizler yaşadığımız, bizim güzel dağımız. Güneşin uğurlandığı bir saatte isen; ağustos sıcağına inat karlı zirvelerini yalayıp geçerek sana bir yudum serinlik sunarak göle doğru yok olup gidişini seyretmeye doyamazsınız. Muzipçe bir gülümseme yayılır yüzünüze; Ali baba’ya ziyarete gelirken mendiline kar sarıp getiren Hasan Dede’nin öyküsünü anımsarsınız. Hani; getirdiği kar saatlerce erimemiş de, tam o sırada kadınlar hamamdan çıkmış giderlerken görünce, mendildeki kar bir dakikada su oluvermiş. Ali Baba da “dağlarda evliyalık kolay” diye takılmış… Sözün özü sevgili okurlarım; Güneş Bozkırda , ay bozkırda, biz bozkırda daha güzeliz!


www.metropolaksaray.com

61


KÖŞE

VIZILDAK(TOPAÇ) Yazımıza duyarlılık gösterip Aksaray Ihlara Kültür ve Turizm festivalinde yaşamasını ve yaşatılmasını sağlayan Belediye Başkanımız Sayın Nevzat Palta Beyefendiye teşekkürü borç bilirim.Birlikte çocukluk oyunlarımızı oynadık,oynattık ve anlattık çok teşekkür ederim sayın başkanım.

BEKİR KULAK Sevgili Dostlar, 60 lı yılların sörfünde oyunlarımızdan biraz da Vızıldak (topaç) tan bahsedelim.Bahsedelim ama ablaların çok kızdığını hissediyorum, daha sonra da beş taş, iki avuç taş , ip sekme , ikili ip ten de bahsedelim ve kendimizi affettirelim. Vızıldak (topaç)o dönemin büyük mağazaları essoğulları(imam hüseyin,ramazaan,faruk ve kadir us),hüsnü aydınlar(hüsnü,mahmut,ibrahim aydın) nalburiyeci ölçek mustafa emminin dükkanlarının önünde rengarenk çeşit çeşit vızıldak,vızıldak ipi ve kabera bulunurdu. Üç parçadan oluşan,tahtadan torna edilmiş üst kısmı geniş,alt kısma doğru konikleşen daralan tahta parçası ve uç kısmına kabara tabir edilen çelikten yapılmış çivi benzeri alet takılır ve 1- 1,5 metre kayta vızıldak ipi tahtaya düzgünce sarılıp beton veya sert toprak zemine atılarak dönderdiğimiz bir oyuncaktı... Bu kadar teknik terim yeter fazla kafa ütülemeden biraz da çocukluğumuzdaki tabir ve terimlere dönelim bu meyanda yanlışım var ise ağabeyler affetsinler. İnce olan vızıldağa setrek derdik,sallanarak döndüğü için fazla

62

www.metropolaksaray.com

tutulmaz ve hoşlanmazdık. Kalın ve kaba olanına tomas denir,yavaş ve çok kısa süre döner hemen dururdu inanın pek tutulan bir vızıldak değildi ama cebimizde mutlaka bulundururduk. Tomas,çakmalı oynarsak büyük keyif verir özellikle ucu sivri kabara kullanırdık diğer vızıldağa hızla vurduğumuz zaman vurduğumuz vızıldağı ortadan ikiye böler sahibini ağlatırdık.Tabi ki kıran arkadaş kasıla kasıla yürür hava yapardı. Ammaaaaa birde vızıldakların şahı vardı ki çevrilmelere doyamaz ,çevirdikçe çevirirdik.Özel vızıldak ipinin ucunu yalayıp sıkıca sardıkmı vızıldağa çalarsın var gücünle düz kuru toprağa dınılardı... Yazımıza duyarlılık gösterip Aksaray Ihlara Kültür ve Turizm festivalinde yaşamasını ve yaşatılmasını sağlayan Belediye Başkanımız Sayın Nevzat Palta Beyefendiye teşekkürü borç bilirim.Birlikte çocukluk oyunlarımızı oynadık,oynattık ve anlattık çok teşekkür ederim sayın başkanım.


Şimdi bilgisayar ,cep telefonu gibi teknolojik araçlar çocuklarımızı yalnızlığa itiyor. Lütfen boç zamanlarımızda pikniklerde bu ve bunun gibi bildiğimiz oyunları çocuklarımızla oynayalım oynamalrı için teşvik edelim

Eveeet kızlar, Hatırlarmısınız baş parmağın tırnağı kadar yuvarlak cinpi taşları, beş tanesini alıpta ister evde ister bahçede ne güzel beş taş oynanırdı.Haydi hep birlikte hatırlamaya çalışalım. Önce bir taşı yukarıya atıp düz taşı avucumuzdan yere bırakıp süratle yere düşen taşı yakalardınız,önce birler yani teker teker taşı toplardınız sonra ikilere geçer ikişer ikişer sonra üçler daha sonra dört taşı birden alıp dörtler tamamlanırdı.Sonra 4 taş avuç içinde tek taşı havaya atıp tabirler başlardı. PISSIK ELEK KALBUR DİBEK TOKMAK diye elle işaretler yapılır tek tek sayılırdı daha sonra ne olurdu? Eller avuç aşağıya bakar baş parmak bir bölmede dört parmak ayrı bölmede taşlar teker teker aradan avuç içine geçirilir,sonra işaret ve orta parmak yere dik gelecek şekilde ^ ters tutulur aradan geçirilir daha sonra orta ve yüzük parmağının arasından teker teker son olarak da yüzük ve serçe parmak arasından teker teker geçirildikten sonra oyun tamamlanır yanlış yapan kaldığı yerden devam etmek üzere bekler diğer arkadaş oynardı. Hatırlayan varmı? Aranızda bugün bu tip oyunları hiç oynayan varmı ? Arkadaşlık,dostluk,takım ruhu, ne güzeldi o zamanlar. Şimdi bilgisayar ,cep telefonu gibi teknolojik araçlar çocuklarımızı yalnızlığa itiyor. Lütfen boç zamanlarımızda pikniklerde bu ve bunun gibi bildiğimiz oyunları çocuklarımızla oynayalım oynamalrı için teşvik edelim Kalın sağlıcakla...

www.metropolaksaray.com

63

KÖŞE

Hatırlayan varmı? Aranızda bugün bu tip oyunları hiç oynayan varmı ? Arkadaşlık,dostluk,takım ruhu, ne güzeldi o zamanlar.


YAŞAM

Yazan Mustafa Fırat Gül 64

www.metropolaksaray.com

[mühürler] [Aksaray kasabası ileri gelenlerinden 135 kişinin isim ve mühürleri]


Y

akın dönemde hastaneyi sel basmasını belki çoğumuz hatırlarız. Sadece yakınlarda olan bir afet değildir sel. Aksaray’da geçmiş dönemde yıkıcı sel felaketleri de yaşanmıştır. kayıtlarına ilk ulaştığımız 1777 selidir. Sonrasında 1863 yılında da çok yıkıcı bir sel olmuştur. 1909 ve 1911 selleri de kayıtlardadır. 1960, 1964, 1978 ve 2002 yine bildiğimiz sellerdir. Yakında kitap olarak okurla buluşacak bu çalışmamızda belgeler ve fotoğraflarla sel felaketinin şehrimizde nasıl bir tahribata yol açtığını göreceksiniz. Orhan Özdil & Mustafa Fırat Gül imzasını taşıyacak kitaptan umarım müstefid olursunuz. Sizlerle kitabımızdan bir belgeyi paylaşmak istiyoruz. Aksaray kasabası ileri gelenlerinden Padişah’a Mübârek hâk-i pâ-yı mu‘tebervâ-yı mün‘imânelerine ma‘rûz-ı ahâlî kullarıdır ki,Cenâb-ı Hak beldetân-ı sâ’ire-i İslamiyeyi âfât-ı semâviye ve arziyeden masûn ve mahfûz buyura, âmîn, İşbu mâh-ı Zilkade-i şerîfenin yirmi ikinci yevm-i cumaertesi [h. 22 Zilkade 1279 / m. 11 Mayıs 1863] akşam yarım sâ‘at râddelerinde Aksaray kasabasına cârî nehr-i kebîrin ma‘âzâ Allahu Te‘âlâ bir azîm seylâb zuhûruyla tûfân-ı Hazret-i Nuh-ı -aleyhi’s-selâm- sânî misillü kasaba-i mezbûrenin her tarafına kol kol bürdetü’l-mevc cûş-ı hücûm ederek kasaba-i mezbûrede mutavattın bi’l-umûm zükûr ve inâs-ı kibâr ve sigâr leyl-i zulümde emvâl ve eşyâ ve hayvânât kurtarılamayarak herkes nefsî nefsî mahzâ cânlarını halâs etmek arzusuyla pîşgâh-ı cibâl ve Câmi‘-i Kebîr civârında vâki‘ içeri şehir ta‘bîr olunan mürtefi‘ mahallere ba‘zı ahâlî bî-çâregâne ırz-ı iyâl perîşân boğazlarına kadar sular içine bağlar

bağçeler aralarında feryâd ü figân ağaçlar dallarına çıkarak nâlevî feryâd elediğimizden hurşid-felek tulû‘una üç sâ‘at sonra seylâb-ı mezkûre sâkin olarak ber-mûceb-i defter hânelerimiz külliyen harâb ve münhedim olmuş olmasıyla derûnunda kâ’in erzâk ve me’kûlât ve zâd-ı zehâ’ir cümlesi telef ve yıkıntılar altında ve sular içinde kalmasıyla cümlesi türâb olmuş ve ba‘zı yatak ve mefrûşât misillü çıkarılan eşyânın dahi ele alınacak hâli kalmadığından mâ-adâ sekiz on nüfûs ile bunca hayvânât telef olmasıyla cümlemiz aç ve bî-ilâc olarak harâbe üzerlerinde ırz ü iyâl açıkda kalarak mahrem-i nâ-mahremâne testîr etmeğe muktedir olamadığımız ve bundan böyle emr-i infâk ve büsbütün … hânelerimizin inşâsına muktedir olamayacağımız derkârıyla keyfiyet-i ahvâl-i perîşânî-i memleket hâk-i pâ-yı hazret-i müşîr-i ekremî ve pîşgâh-ı sâmî-i kaymakamîye bi’l-beyân kasaba-i münhedimenin keşf ü münâzarası zımnında birer zâtın me’mûr ta‘yîn ve irsâl buyurulması bâ-mazbata olunan istid‘âya bi’l-müsâ‘ade cenâb-ı Kibriyâ zât-ı şevket-simât-ı hazret-i hilâfet-penâhî-i bîminnetimiz ve şevketimiz ömr ü ikbâl-i âfiyet ihsân ve vücûd-ı merâhim-âlûde-i hazret-i müşîr-i ekremî ve cenâb-ı kaymakamîlerini her bir dürlü kedûrât-ı kevniyeden masûn buyurusun âmîn, Konya Meclisi tahkîkât a‘zâsından fütüvvetlü Hüseyin Hüsni Efendi ve Niğde vücûhundan Ahmed Beyzâde Salih Efendi bendeleri me’mûren kasaba-i mezbûra bi’l-vüsûl meclis-i kazâ ile berâberce mahalle be-mahalle behere hâneleri keşf ve mu‘âyene ederek münhedimât ve telefiyât-ı vâkı‘ayı mübeyyin zeyl-i mazbata defteri tanzîm ve li-ecli’t-takdîm irsâl olunmuş ve nehr-i kebîr-i mezbûrun taraflarından mesâcid ve medâris ve hamâm ve cisr-i kebîrleri mağfûrün leh Sultân Alaeddin -rahmetü Allahi aleyhi- hazretlerinin inşâ buyurmuş olduğu sedd-i nehrin dahi mukaddemce bir taraf harâb olmuş ise de bu kere sedd-i mezkûr kâmilen harâb olduğundan

YAŞAM

AKSARAY’DA SEL FELAKETLERİ ve taşlarını sel götürüb reml basdırmasıyla berâber nehr-i mezkûru sel ile gelen taş ve çakıl doldurmuş olmağla bundan böyle bir mikdâr seylâb zuhûrunda yine binâ olunacak hâneleri harâb edeceği âşikâr olduğundan işbu ihtariyât-ı âcizânemizi ta‘rîf ve beyândan âciz olmalarımızla işbu ahvâl-i perîşânîmizi ma‘deletlü fukarâsına merhametlü veliyyü’n-ni‘met-i bî-minnetimiz pâdişâh-ı âlem pâdişâhımız efendimiz hazretlerinin hâk-i pâ-yı merhametgâne-i mülûkânelerine arz ve ubûdiyetimizle hânelerimizin mehmâemken nişânesine ve emr-i ta‘ayyüşümüzle sedd-i mezkûrun ve cevâmi‘ ve medâris ve cisr-i kebîrlerin binâsına taraf-ı eşref-i hazret-i mülûkânlerinden sadaka ve ihsân-ı hümâyûn buyurulmadıkca kasaba-i mezbûre arâzî-i hâliye makâmına gireceğinden ve ahâlî-i memleket pîşgâh-ı cibâl ve mürtefi‘ mahallere perîşânü’l-hâl kaldığımız cihetle işbu arzıhâl-i umûmî-i âcizânemizi musaddak cânib-i vâlî-i eyâlet ve hâk-i pâ-yı hazret-i ma‘deletkarâra inhâ buyurmalarıyla ol bâbda müsâ‘ade-i mülûkâne-i hazret-i tâcidârî … buyuruldukda bânî-i sânî olacağından kasaba-i mezbûrede de defîn-i hâk ve ıtır-nâk olan ehlullah-i kirâm ve evliyâ-i izâm hazerâtının himem-i rûhâniyeleriyle berâber aceze-i fukarâ-i müslimînin da‘avât-ı hayriyeleriyle ma‘rûza-i çâkerânemize mazhar buyurulmak niyâzımız ma‘rizinde ol bâbda ve her hâlde emr ü fermân lütf ü ihsân hazret-i men lehü’l-emrindir.

www.metropolaksaray.com

65


YAŞAM

AKSARAY’DA 2013 YILI HUBUBAT HASADI BAŞLADI

Aksaray’da 2013 yılı Hububat hasat sezonu törenle başladı. Aksaray Ziraat Odası ve Tarım Platformu tarafından Aratol’un Büyük pınar mevkiinde hasat töreni düzenlendi. Hasat törenine Aksaray Valisi Selami Altınok, Belediye Başkanı Nevzat Palta, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Bestami Zabun Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, Tarım Platformu üyeleri ve çok sayıda çiftçi katıldı. Aksaray Valisi Selami Altınok yaptığı konuşmada 2013 yılı hasat döneminin hayırlı olması dileğinde bulunarak şunları söyledi “İnşallah bu sene gerek arpada gere buğdayda gerekse diğer hububatta verim iyi olur. Allah utandırmaz inşallah bizleri mahcup etmez. Emek verdi insanlar ektiler biçecekler. Gübresini verdiler. Dua ettiler yağmur yağsın diye. Hep buna baktılar. İnsanların gözü bağında bahçesinde tarlasında. Bir şeyler olacaksa çocuğunun düğününü yapacak çocuklarının geleceğini yapacak. Evinin damını yapacak. Herkes buna bakıyor. İnşallah umduklarını bulurlar. İnşallah kaza bela olmaz. Sağlıkla sıhhatle hasadı yaparız. Hayırlı uğurlu olur diyorum. Allah utandırmasın bol ürün versin. Bugün burada toplanmamızın sebebi 2013 yılının hasat döneminin

66

www.metropolaksaray.com

başlaması. Öncelikle ülkemize Aksaray ilimize 2013 yılının hasat döneminin hayırlı uğurlu olmasını temenni eder ve bereketli olmasını yüce Allah’tan dilerim.

Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta’da arpa hasadının çok güzel olacağını belirterek şunları söyledi “ Aratol benim doğduğum yer belki burada büyümedik ama bizim doğduğumuz memleketimiz. Burada bizim tarlalarımız var. Baktık arpa zaten olmuş ama buğdayında olduğunu ben gördüm. Birkaç tarla ilerde buğdaylarda olmuş. Sezon güzel Allah afattan esirgesin. Bu sene biraz yağmur oldu yağış güzel gördüğüm kadarıyla. Dolayısıyla hasadın bu sene inşallah çok güzel olacağı kanaatindeyim.


YAŞAM

Aksaray Ziraat Odası Başkanı Emin KOÇAK’da yeni sezonun hayırlı olması dileğinde bulunarak bütün çiftçilere kazasız ve hayırlı bir hububat hasat dönemi geçirmelerini temenni etti. Tabii ki bu topraklar özellikle Konya ovası Aksaray sonuçta tarımın revaçta olduğu yerler. Tabii ki maalesef üzülerek söylüyorum ama ağırlıklı olarak kıraç yani burası kıraç topraklar. Sulu topraklarda var tabii ki. Ağırlıklı kıraç. Kıraç da Mevla’ya bakıyor. Mevla yağdırırsa toprakta veriyor. Dolayısıyla bu sene içerisinde bu sezonun bereketli olacağı kanaatindeyim. Ben burada bütün hemşerilerime hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bol kazançlar temenni ediyorum. Kazasız belasız bir sezon temenni ediyorum.” Tarım Müdürü Bestami Zabun ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi “ 2013 yılının hububat hasadını başlatmış bulunmaktayız. Burada arpa hasadını başlatacağız. İlimizin toplam 420 bin hektar tarım arazisi var. Bunun %50sine yakını tarla arazisi olarak işlenmektedir. Genel olarak kuru araziye sahip olduğumuz için toplamda 122 bin hektar alanda sulu arazimiz var. Ağırlıklı olarak ilimiz genelindeki topraklarda kuru tarım yapıldığı için verimde sulu alanlara göre daha az. Bizim şu anda yapacağımız alanda kuru bir alan. Kuru olmasına rağmen bu sene yağışların iyi gitmesi nedeniyle burada ki biçerci arkadaşlarımızın ifadesi 300-350 kilo dekara verim alınmakta. Geçen yıl kurak olduğu için bu kadar

verim alınamamıştı. Hatta afet kapsamında da değerlendirilerek bakanlığımızca destekleme yani faizlerin ötelenmesi gibi bir destekleme yapılmıştı. 2013 yılı içinde biz geçen yıla nazaran daha az bir alanda ekip yapılmış olmasına rağmen yağışların iyi gitmesi nedeniyle 2013 yılında 2012 yılına göre daha fazla ürün beklemekteyiz. Ben burada tüm çiftçilerimize bereketli bir hasat dönemi geçirmelerini cenabı haktan diliyorum. Duaların o şekilde. İnşallah çiftçilerimiz mutlu olurlar. Hasat ettikleri buğdaylarını arpalarını da zamanında randevulu sisteme göre bu sene toprak mahsulleri ofisi alacaklar. Çiftçimiz eziyet görmeden rahat bir şekilde ürünlerini toprak mahsulleri ofisine teslim edecek. Yapılan konuşmaların ardından Aksaray Valisi Selami Altınok ile Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta biçerdöverleri bizzat kendileri kullanarak tarlada arpa hasadı yaptılar. Vali Altınok ve Başkan Nevzat Palta başarıyla gerçekleştirdikleri arpa hasadının ardından çiftçiler tarafından alkışlarla karşılandılar.

www.metropolaksaray.com

67


KÜLTÜR

HASAN RIZÂYÎ AKSARÂYÎ Ömer OK

H

asan adı, Aksarâyî nisbesi, Rızâyî şiirlerinde kullandığı mahlasıdır. Aynı zamanda da Rızâyî Aksarâyî bir Osmanlı kazâ kadısıdır. Aziz Mahmûd Hüdâyî’nin sadık bağlılarındandır. Görevi gereği pek çok Anadolu beldesini dolaştı. Gerek Aziz Mahmûd Hüdâyî’nin Anadolu halifeleri, gerekse diğer şeyhlerin bağlılarıyla pek çok temasları oldu ve bu sûretle pek çok şeyh ve halifeyi daha yakından tanıma fırsatı elde etti. Rızâyî’nin hayatı hakkında bilinenler, yalnızca onun kendi eserlerinde verdiği bilgilerle sınırlıdır. Rızâyi Aksarâyi Ramazan 1007/Ocak 1598’de Aksaray’da doğmuş, babası Aksaray kadısı Hacı Abdurrahman Efendidir. Hz. Hüdâyî’nin gönülden bağlılarındandır. Zâten Hasan Rızâyî’nin Hz. Hüdâyî’nin çok yakınlarından olmasında babasının rolü büyüktür. Hasan Rızâyî nesebinin Peygamber Efendimiz’e dayandığını söylemektedir. İddiâsını güçlendirmek sadedinde de Hz. Hüdâyî’nin kendilerinin seyyid olduğu hakkında hüsn-i şehâdette bulunduğunu; bunun için Asâdar Osman Dede’yi Nakîbü’l eşrâf Ebü’l-Kâsım Gubârî’ye gönderdiğini ve ona: “Bunların dedelerini biz biliriz. Vaktiyle Aksaray’da ilim tahsîl ederken ecdâdlarını görüp pek çok keremlerini müşâhede ettik. Siyâdetlerine şâhidiz. Lisânımızdan şehâdet ile yazsınlar” diye tembihlediğini, neticede Hz. Aziz’in şehâdetine mazhar olmuştur. Rızâyî Efendi’nin kendi şahsiyetine ışık tutacağına inandığımız babası hakkında verdiği bilgilerden bazılarına gelince: Mü-

68

www.metropolaksaray.com

ellifin, babası hakkındaki “kimsenin hatırını hakir görmeyen, gücü yettiği zaman hayır eden, özellikle kimsesiz, fakir dervişlere ihsanlarda bulunan” gibi ifadelerinden babasının bilgili olmakla birlikte hayır yapacak kadar varlıklı bir insan olduğu anlaşılmaktadır. Babasının kendisine: “Güzel ahlâkı âdet edin, gâfil olma, kimsenin ayıbına gülme, bir demde dâhi Hakk’ı unutma, tamah etme, kanaatkâr ol” şeklinde nasihatlerde bulunduğundan bahseder. Buradan da küçük yaşlardan itibaren dervişlik telkini altında ve tasavvufî terbiyeyle yetiştiği anlaşılmaktadır. Babasının vaktiyle Hama’da kadı iken hacca gittiğini, hacdan dönünce sıhhat bulmadığını, hastalığı ağırlaşınca İstanbul’a geldiğini, 65 yaşındayken 1049/1639 tarihinde vefat ettiğini, Üsküdar’da Hüdâyî mezarlığında, bir yol kenarına defnedilmiştir. Rızâyî’nin çocukluk yıllarına dair sâhip olduğumuz tek bilgi buluğ çağına girdiği dönemlerde Hz. Hüdâyî’nin Aksaray halifesi Akbaba Mustafa Efendi’den Bey‛at aldığıdır. Rızâyî’nin ilk eğitimiyle ilgilenen babası olmalıdır. Bununla beraber Aksaray’ın diğer meşâyıhı ile irtibatının bulunması da uzak ihtimal değildir. Babası bir Osmanlı kazâ kadısı olduğuna göre muhtemeldir ki Aksaray’da bulunduğu sıralarda oğlunun eğitimiyle kendisi ilgilenmiş, vazifesi gereği Anadolu’ya gittiği zamanlarda da Aksaray’ın diğer müderris ve meşâyıhı Hasan Rızâyî Efendi’nin ilk tedrisiyle meşgul olmuşlardır. Ergenlik çağını ve ilk tedris yıllarını geride bırakan Rızâyî ilim ve irfanını

daha çok arttırmak için o devrin en büyük ilim merkezi olan İstanbul’a geldi. Zamanın ilim müesseseleri olan medreselerden tahsilini ikmâle çalıştı. Rızâyî bir yandan talebeliğe devam ederken bir yandan da babasıyla beraber pek çok kereler Aziz Mahmûd Hüdâyî’nin sohbetlerine katılarak mânevî yönünü de ihmâl etmedi. Hasan Rızâyî Efendi’nin 1030-1034/16201624 yılları arasında Şeyhulislâm Es‘ad Efendi’nin yanında danişmend olarak vazife aldığını ve evli bulunduğunu kendi eserlerindeki ifadelerinden anlamaktayız. Fakat kiminle evlendiği hakkında gerek kendi eserlerinde gerekse diğer tezkire kitaplarında herhangi bir bilgi mevcut değildir. Rızâyî’nin mülâzim olduktan sonra bu makamda ne kadar kaldığını, kadılığamüderrislikten mi geçtiğini, yoksa hemen kadı mı olduğunu, 1055/1645 yılına kadarnerede ne kadar zaman kadılık yaptığını bilmiyoruz. Rızâyî’nin bu ana kadar fazla bilinmeyen hayatı 1055/1645 – 1063/1652 yılları arasında kendisi tarafından el-Mahmûdiyye isimli eserinde teferruâtıyla anlatılmıştır. Anadolu’nun birçok şehrini dolaşan Hasan Rızâyî’nin sadece Mahmûdiyye isimli eserinden atmışa yakın sancak, kaza vebeldeyi dolaştığı anlaşılmaktadır. Vazifesi gereği çok yer gezmiştir


Rızâyî Aksarâyî’nin Celvetî yönünün yanında bir de Kâdirî yönü vardır. 1060/1650 yılında Hama’ya kadı olarak gitmiş orada 14 ay kadılık yapmış bu esnada Abdülkâdir Geylânî’nin sülâlesinden Şeyh Şerâfeddîn Ahmed bin Alâeddin’den Kâdirî Tarîkatına mahsus tevbe, ahid, kisve ve tüm İslam beldelerindeki Kâdirî dervişleri için de hilâfet almıştır.

Kadılık yaptığımekânlar ise; Malatya, Lazkiye (Denizli), Hama, Amasya, Antakya, Sivas, Çorum,Kars, Halep, Sermin, Humus vilâyetleridir. Bunların dışında kadılık yaptığı yerler deolabilir. Ayrıca Tezkire’de 1070/1659 tarihinde Alaşehir’de kadılık yaptığından dabahseder. Rızâyî Aksarâyî 1075-1078/16641667 yılları arasında Nazm-ı Tecelliyât-ı Hazret-i Hüdâyî isimli eserini kaleme aldı.1079/1668’de başladığı Cûy-ı rahmet isimli eserini de 1080/1669 yılında bitirdi. Bu eseri bitirdiği târihte İstanbul’da Balat Mahkemesi’nde kadı nâibliği vazifesinde bulunuyordu. Rızâyî Aksarâyî’nin bu tarihte 73 yaşında olduğunu bilinmekle beraber nerede ne zaman vefat ettiği, kabrinin nerede bulunduğu hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Hediyyetü’l-ârifin’de Rızâyî Aksârayî’nin vefatıyla ilgili zaman ve mekân karıştırılmış gibi görülmektedir. Hediyye’de 1071/1660 tarihinde Hama’davefât ettiğiyazılıdır.Oysaki Hasan Rızâ Efendi 1080/1669 tarihinde İstanbul’da Balat Mahkemesi’nde kadı naibliği yaparken Gülistân’ı kendi eliyle nazmen tercümeetmiştir. Hasan Rızâyî Celvetî Tarîkatı’nın ileri gelen mensuplarından biridir. Zaten tasavvufa meyilli, seyyid bir ecdâda sahip olan Rızâyî Aksarâyî bu yola adımını daha buluğ çağına yeni girdiği demlerde bir çeşme yaptırmakve bir han bina ettirmek için Koçhisar’a gelen Azîz Mahmûd Hüdâyî’nin Aksaray halifesi Akbaba Mustafa Efendi’den aldığı bey‘atla atmıştır.

Bu cemiyyeti etmiştir Hüdâyî, Ne hoş sözler kulak tut ey Rızâyî, Fukarâsı ede belki duâyı, Senin için ey Rızâyî Aksarâyî.

BEYT Uyup şeytana nefse olma bedhûy Hidâyet ehlini bul var ona uy Varıp bir tarîke eyle hizmet Şerîat bâbına evvel sürüp rûy Niyâz et derk-i a’lâyadâim Akıt gözler yaşını nitekicûy Bu esrâr-ı İlâhîdir bilinmez Sebak ehlinden al ma’nasını duy Rızâyîgâfîl ile olma yoldaş Hüdâyîler ile dur, otur ona uy

BEYT Hak ile olunca dil halk mâni’olmadı Halk ile olan gönül Hakk’a ki kâni’olmadı Kesret içre vahdeti bulmakta erlik her zamân İşpu kesret Hakk’ı bulmağa mevâni’olmadı. Vahdet ü kesrette Hakk’ıı imdi hâzır bilmeyen San’atındakâsır ol bir gayrasâni’olmadı.

www.metropolaksaray.com

69

KÜLTÜR

Küçük yaşlarda Celvetî Tarîkatı’na sâlik olmuş, Aziz Mahmûd Hüdâyî’nin vefatına kadar defalarca babasıyla beraber kendisini ziyaret etmiştir.


KÜLTÜR

AKSARAY’ IN GEZİLECEK YERLERİ PÜRENLİ SEKİ KİLİSESİ - Aksaray Kilisenin planı iki neflidir. Beşik tonozla örtülü nefler iki paye ve üçlü kemer açıklığı ile sınırlanır. Kuzey nefin batısında yer alan narteks zemininde mezarlar mevcuttur. Freskolar 10. yüzyıl başı ile 12. yüzyıl arasına tarihlenmektedir. Narteks tonozunun güneyinde ve güney duvarda Sivaslı Kırk Martirler, güney alınlığında Deesis, batı du¬varında Son Yargı görülür. Güney nefin apsis kubbesinde Peygamberlerin Kehaneti, altındaki şeritte ortada Meryem, yanlarda piskoposlar; tonozun ortasındaki şeritte madal¬yonlar içinde peygamberlerin tasvirleri; tonozun güney yarısında üst şeritte Müjde, Ziyaret, Su Deneyi, Beytüllâhim’e Yolculuk; tonozun batı alınlığında Doğum, Üç Müneccimin ve Çobanların Tapınması; alt şeritte Vaftiz, Kudüs’e Giriş, Son Akşam Yemeği; tonozun kuzey yarısında üst şeritte Mısır’a Kaçış, Kadınlar Boş Mezar Başında, Anastasis (İsa’nın cehenneme inmesi); alt şeritte İhanet, İsa’nın Yakalanması, İsa Pilatus’un Önünde, Kayafa ve Çarmıhta İsa, İsa’nın Gömülmesi; zafer kemerinde İsa’nın Göğe Yükselişi; batı duvarda altta Daniel Arslanlar Arasında ve azizler izlenmektedir. Ihlara Vadisi İçerisinde Yer Almaktadır.

70

www.metropolaksaray.com


KÜLTÜR

Güzelyurt Evlerİ - Aksaray 1924 yılına kadar, Güzelyurt’ta Rum ve Türk nüfus barış içinde bir arada yaşamıştır. Kurtuluş savaşının ardından gerçekleşen mübadele ile Güzelyurt’lu Rumlar, göç ederek Yunanistan’ın Kavala şehrine bağlı Nea Kalvari’ye yerleştirilmiştir. Yunanistan’dan gelen Türklerse, Güzelyurt’tan göç eden Rumların evlerine yerleşmişlerdir. Gelveri evlerine yerleşen Türkler, yapılara sahip çıkarak bugünlere gelmesini sağlamışlardır. Antik değer taşıyan bu evler birer birer restore edilerek Kapadokya turizmine kazandırılmaktadır. Güzelyurt’taki tarihi kemerli taş binalar ile kayadan oyma mekanlar birleştirilerek restorasyonunun ardından butik otellere dönüştürülmektedir. Güzelyurt’taki butik otellerde yatak kapasitesi 250’ye ulaşırken, yeni yatırımlar devam etmektedir. Güzelyurt’taki yarı kayaya oyma, ön cepheleri işlemeli Rum

Evleri Kapadokya mimarisinin en güzel örneklerini teşkil eder. Güzelyurt’un ilk yerleşim yeri Aşağı Mahalledeki Aya Gregorius Theologos kilisesi çevresindeki kaya mekânlardı. Kaya konutların ön kısmına tonoz örtü sistemiyle yapılar eklendi. Bunun sonucu olarak önü yapı arkası kayaya oyma olan konutlar kullanılmaya başlandı. 19 ve 20. yüzyıllarda ise Yukarı Mahallede kaya oymalarına konutlar inşa edildi. Güzelyurt evlerinin çatılarında kemer sistemi kullanılmaktadır. Bu özelliğiyle Güzelyurt evleri 100–200 yıldır sapasağlam ayakta kalmaktadır. Güzelyurt evlerinin giriş kapılarında evin yapım tarihini görmek mümkündür. Güzelyurt’taki tarihi evler, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Aksaray şehir merkezine 28 Km uzaklıktadır.

www.metropolaksaray.com

71


KÜLTÜR

Manzara-Gezi

Narlı Göl - Aksaray

72

Aksaray-Niğde sınırında bulunan, kalsiyum, sodyum ve bikarbonat açısından çok zengin olduğu için çeşitli hastalıklara iyi geldiği belirtilen Narlıgöl (Acıgöl) termal suyu, yerli ve yabancı turistler tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Dört mevsim farklı doğal güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen krater gölü Narlıgöl, Kapadokya’nın ortasında yer alıyor. Narlıgöl, sahip olduğu bu zenginliğe ek olarak termal turizm potansiyeliyle de dikkat çekiyor. Göl kıyısındaki sondaj kuyusundan 65 derece sıcaklıkta su çıkartılırken, termal su hastalıkların şifa kaynağını oluşturuyor. Narlıgöl kalsiyum, sodyum ve bikarbonat açısından çok zengin. Buradaki kaynaklar çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Acıgöl’de alınacak banyo, özellikle sedef başta olmak üzere romatizmal ve cilt hastalıklarının tedavisine uygun. Uygun dozda kullanılarak helyoterapi imkanı sunar. Deri ve kan akımını arttırıyor. Çevresel damar direncini ve kan basıncını düşürmekte. Ödem çözülmesini sağlar. Kalp hızını düşürür. Toplar damar yetmezliğine, hiper tansiyon, romatizmal hastalıklar ve nörolojik hastalıklara iyi gelir. Gölün giriş kısmına bir otel yapılırken, bir otelin de inşaatı devam ediyor. Narlıgöl, doğal güzelliğiyle birlikte Kapadokya’da termal turizm bölgesi olma yolunda ilerliyor. Narlıgöl, termal özelliğinin yanında, muhteşem manzarasıyla ziyaretçilerini büyülemektedir. Son yıllarda göldeki su seviyesinin azalmasına bağlı olarak, Narlıgöl kalp şeklini alırken, eşsiz ve romantik görüntüsüyle ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. Ulaşım Aksaray şehir merkezine 45 Km uzaklıktadır.

www.metropolaksaray.com


AŞIKLI HÖYÜK-AKSARAY

Orta Anadolu’nun ve Kapadokya’nın ilk köyü olma özelliğine sahip Aşıklı Höyük, 10 bin 500 yıllık geçmişiyle Anadolu’daki teknolojik ve bilişsel gelişmelere öncülük ediyor. Aksaray’ın Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyü yakınlarındaki Aşıklı Höyük’te kazı çalışmaları, 1989 yılında Prof. Dr. Ufuk Esin başkanlığında başladı. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı üyeleri ve uluslararası bir ekiple yapılan kazı çalışmaları 2006 yılından itibaren Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran başkanlığında devam ediyor. Geçmiş yıllarda arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan buluntulardan, Aşıklı halkının en az 20 kuşak boyunca burada yaşadıkları anlaşıldı. Aşıklı, avcı, toplayıcı ve göçerlerin yerleşik hayata geçtiği Orta Anadolu’daki bilinen ilk köydür. Aşıklı halkı, esas olarak avcı ve toplayıcı bir topluluk olmanın yanı sıra ilk tarım topluluklarındandır; ilk yerleşme, ilk tarım, ilk madencilik, ilk beyin ameliyatı gibi teknolojik ve bilişsel gelişmelerin öncüsüdürler. Mimarlık tarihi açısından Anadolu’nun geleneksel bitişik düzendeki dörtgen planlı kerpiç mimarisinin en eski örneği Aşıklı Höyük’te izlenir. Tıp tarihi açısından bir ilk, genç bir kadına uygulanan dünyadaki ilk beyin ameliyatıdır. Ameliyat izlerinin bulunduğu kafatası ve Aşıklı Höyük’ten çıkarılan diğer buluntular, Aksaray Müzesi’nde sergilenmektedir. Araştırmalar, Aşıklı halkının yerleşik hayata geçmesinin

ardından tarımla uğraşmaya başladığını göstermektedir. Daha önce yabani halde toplanan tahıllar ve bitkiler, Aşıklı sakinleri tarafından ilk kez tarıma alınmıştır. Arpa, buğday, mercimekgillerin hem yabani hem tarıma alınmış türleri karbonlaşmış tabakalar halinde kazılar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Kazılarda bulunan hayvan kalıntıları, yoğun ve bilinçli avcılık yapan yerleşiklerin en sık avladıkları hayvanların sırasıyla, koyun-keçi, yaban sığırı, domuz, kızıl geyik, alageyik ve karaca olduğuna işaret ediyor. Bölgenin jeolojik oluşumundan kaynaklanan ‘volkanik cam’ adıyla bilinen obsidyen, Aşıklı halkının avcılık, kasaplık, post ve deri işçiliği gibi her türlü günlük faaliyetlerini yürütmeyi sağlayan aletlerinin ve silahlarının hammaddesidir. 2009 yılında ziyarete açılan Aşıklı Höyük, on bin yıllık geçmişiyle on binlerce turisti ağırlayarak, Kapadokya’nın ilk durağı olma özelliğini gösteriyor. Ulaşım Aksaray’ın Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyü yakınlarındadır.

www.metropolaksaray.com

73

KÜLTÜR

Aşıklı Höyük günümüzden 10 bin yıl öncesine tarihlenen Orta Anadolu nun ve Kapadokya nın en eski köy yerleşmesidir.Orta Anadolu da avcı ve toplayıcı göçerlerin yerleşik hayata geçtiği bilinen ilk köydür.


KÜLTÜR

AKSARAY BELEDİYESİ TÜRKÇE OLİMPİYATLARINA DAMGASINI VURDU

11

. Türkçe Olimpiyatları’nın Aksaray Şenliği büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Türkçe Olimpiyatları programına Vali Selami Altınok, Belediye Başkanı Nevzat Palta, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Erdal Eren, Başsavcı Taner Aksakal, Milletvekilleri İlknur İnceöz, Ali Rıza Alaboyun ve Ruhi Açıkgöz, daire müdürleri ve sivil toplum örgütü başkanları ve yaklaşık 25 bin kişi katıldı. Aksaray Valisi Selami Altınok, Türkçenin tüm dünyada tanınmasının ve konuşulmasının büyük bir mutluluk verdiğini belirterek, “Değerlerimizin, kültürümüzün, güzel Türkçemizin dünyanın bütün ülkelerinde, bütün bölgelerinde konuşulabilmesi, öğrenilebilmesi, tanınabilmesi adına yapılan bu faaliyetlerden büyük bir mutluluk, gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sivil inisiyatif adı altında dahi olsa devletin resmi birimlerinin yanında gönül insanlarına, gönül dostlarının da dünyanın bütün köşelerinde, bucaklarında bu faaliyetlerin içerisinde olmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Bu akşam bu yapılan faaliyetlerin, yapılan hizmetlerin karşılığını, meyvesini Aksaray’da almış olmanın, dünyanın değişik ülkelerinden gelen çocuklarımızın burada sergiledikleri güzellikleri seyretmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. Son günlerde birlik ve beraberliğe, barış ve kardeşliğe daha çok ihtiyaç olduğunu belirten Belediye Başkanı Nevzat Palta ise Türkçe Olimpiyatlarıyla Aksaray’ın tarihi günlerinden birini yaşadığını belirterek şunları söyledi “ 11. Uluslar arası Türkçe olimpiyatlarını hamdolsun ki bu yıl Aksaray’da gerçekleştirmiş oluyoruz. Yıllardan beri 11.si devam ediyor. Devam eden Türkiye’nin değişik illerinde gerçekten bir coşku seli olarak katılan ve insanların duygu seline kapıldığı muhteşem bir gün ve gece olacak inşallah. Şunu samimiyetimle söyleyeyim. Bu organizasyonla ben inanıyorum ki her zamankinden daha çok birliğe beraberliğe kardeşliğe ihtiyacımız olduğu bu günlerde ben inanıyorum ki bu programların çok büyük faydası olacağı kanaatindeyim. İşte biraz önce yavrularımızı gördük. Şu anda hazırlanıyorlar. Baktığınız zaman çoğu dünyanın değişik ülkelerinden gelmiş belki bir kısım insanlar haritada dahi yerini bilmezken oraya giden gönül elçileri tarafından güzelim Türkçemizle güzelim Türkçe lisanımızı öğretip gerçekten Türk kültürünü milli ve manevi değerlerimizi dünyanın en ücra

74

www.metropolaksaray.com

köşelerine götüren o gönül insanlarına yürekten teşekkür etmek gerekiyor. Bakın şu dünyanın 140 ülkesinde bu güzelim Türkçemizle eğitim verdiren bu gönül insanları 17 saatlik uçak yolculuğuna gidip dilini bilmediği dinini bilmediği insanlarla haşır neşir olup bu yavrularımıza güzelim Türkçemizi ve değerlerimizi öğretmesinin ne kadar büyük bir fedakarlık olduğunu ne kadar büyük sözlerle anlatsam yeridir. Onun için gerçekten burada emeği geçen bu hocalarıma öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. bu programla inşallah Aksaray’ımızda bir ilki gerçekleştirmiş olacağız ve ben inanıyorum ki aynı zamanda da Aksaray’ımızın tanıtılması yönünde çok büyük faydası olacağı kanaatindeyim. İşte şu anda canlı yayında Türkiye değil tüm dünya Aksaray’ı ve siz kıymetli hemşerilerimizi Türkçe olimpiyatlarında ki bu güzel duyguları hep beraber paylaşıyorlar. Değerli dostlar bu programda emeği geçen öğrencilerimizden öğretmenlerimize kadar en üst düzeydeki insanlarına kadar yürekten teşekkür ediyorum. Ve aynı zamanda bu hizmet kervanının gönül insanı dava adamı muhterem hoca efendiye de yürekten teşekkür ediyorum. sevgili dostlar birliğe beraberliğe kardeşliğe ihtiyacımız var. İnanın bu ülkede huzur olsun barış olsun kardeşlik olsun insanlar birbirini sevsin. Diyor ya koca Yunus gelin tanış olalım işin kolay kılalım sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz. Diyorum. Programa Amerika Birleşik Devletleri’nde Kırgızistan’a kadar 20 ülkeden gelen 81 öğrenci katıldı. Türkçe çocukları okudukları Türkçe şiir, şarkı ve türküler ile izleyenlerden büyük alkış aldı. Türkçe çocuklarının şarkılar, şiirler, halk oyunlarıyla büyüleyici bir performans sergilediler. Programda Kırgızistanlı Adeliya Erik Kyzy, ‘Bahçe Duvarından Aştım’ türküsünde 25 bin kişide coşku zirveye ulaştı. Şiirlerle duygulan Aksaraylılar, Tanzanya’dan gelen örgencilerin oynadıkları Tanzanya’nın bağları şarkısı programın beğenilen gösterilerinden oldu. Büyük takdir toplayan etkinlik, yeni bir dünya şarkısının hep bir ağızdan söylemesiyle sona erdi. Işık şelalesi ve havai fişekler geceye renk kattı.


KÜLTÜR

BAŞKAN NEVZAT PALTA BİRLİK BERABERLİK VE KARDEŞLİK MESAJI VERDİ

“Güzelim Türkçemizle güzelim Türkçe lisanımızı öğretip

Türk

kültürünü

milli

ve

manevi

değerlerimizi dünyanın en ücra köşelerine götüren o gönül insanlarına yürekten teşekkür ediyorum.”

www.metropolaksaray.com

75


YAŞAM

AKSARAYLI ŞEHİT PİLOT ÜSTEĞMEN HAMZA GÜMÜSSOY’UN İSMİ AİLESİNİN OTURDUĞU SOKAĞA VERİLDİ Kısa bir süre önce F 16 Savaş uçağı ile Amanos dağlarında düşerek şehit olan Aksaraylı Pilot Üsteğmen Hamza Gümüşsoy’un adı ailesinin oturduğu sokağa verildi. Aksaray Belediye Meclisinin aldığı kararla Şehit pilotun ailesinin oturduğu Coğlakı Mahallesi 1235 nolu sokağın adı değiştirilerek Şehit Pilot Üsteğmen Hamza Gümüşsoy Sokağı adını aldı. Coğlakı mahallesinde düzenlenen isim verme törenine Aksaray Valisi Selami Altınok, Jandarma Alay Komutanı Albay Erdal Eren, Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta, Cumhuriyet Başsavcısı Taner Aksakal, İl Müftüsü Bekir Gülce, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Hüseyin Koçak, Ak Parti İl Başkanı M. Fatih Yıldırıcı, askeri yetkiler, Şehidin Babası Yunus Gümüşsoy ve yakınları katıldı. Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta yaptığı konuşmada şunları söyledi “Kısa bir süre önce elim bir kazaya kurban giden şehit olan değerli kardeşimiz Hamza Gümüşsoy ‘un isminin bu sokağa verilmesine geçen ayki meclis toplantımız da oy birliği ile karar vermiş olduk. Tabii

76

www.metropolaksaray.com

ki bu şehit babamız Yunus kardeşimiz de bizim eski bir dostumuz. Bir kardeşimiz. Ben önce kendisine ve ailesine teşekkür ediyorum. Hakikaten kendisine şehit babasına yakışan bir vakarla tevekkülle olayı karşıladılar. Tabii ki Allah’tan sabırlar diliyoruz. Cenabı Allah’tan sabır temenni ediyoruz. Tabii ki şehitlik çok yüksek bir mertebe. Peygamberlerden sonra gelen bir makam. Kendi çevresine ailesine inşallah şefaat edecek bir makam. Dolayısıyla şehitlik hakikaten ne anlatsak şu anda bir lafügüzaf olmuş olur. Bakın cenabı Allah diyor ki Allah yolunda vatan yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Hakikatte onlar diridirler siz anlayıp bilemezsiniz diyor. Onlar şu anda diridir. Tabii ki bizlere düşende şehidimize yakışan bir tavırla onun inşallah ruhaniyeti memnun etmektir diye düşünüyorum. İşte bu çerçevede bu şehit kardeşimiz Hamza kardeşimizin en azından hayırla ve güzellikle anılması için babasının da bulunduğu bu evin bu sokağına ismini verelim istedik. Ben buradan belediye meclisimizin tüm üyelerine yürekten teşekkür ediyorum. Oy birliği ile aldık bu kararı. İnşallah bu isim sonsuza kadar yaşar diye

düşünüyoruz. Ruhu şad olsun diyorum. Çok da söze hacet yok diyorum. Allah’tan ailesine sabırlar diliyorum. Tevekkül temenni ediyorum. İnşallah güzelliklere hayırlara vesile olur. Şunu da özellikle söylüyorum. Sayın valim son biz değerli şehit aileleri başkanımızla ve meclis üyelerimizle beraber uzun bir zamandan beri şehit ailelerimizi ziyaret ediyoruz. Dün iki şehit ailemize gittik. Ondan önceki haftalarda da gidiyorduk. Sürekli bunu yapıyoruz biz. Şunu gördüm. Hakikaten o şehit ailesi olmak şehit anne babası olmak çok muazzam bir şey. O metaneti gördükten sonra dün 1992 yılında şehit olmuş bir kardeşimizin anne ve babasıyla görüştük. Tabii ki hala o gözlerinden yaş damlıyor ama müthiş bir metanet. Şehit babası ve annesine yakışan bir tavrı sergiliyorlar. Tek şeyleri şu bizim yanımızda olun istiyorlar. Yoksa giden geri gelmez. Dönme şansı yok ama şundan çok memnun oluyorlar. Diyorlar başbakanımız yanımızda devlet yanımızda işte valimiz yanımızda belediye başkanımız yanımızda komutanlarımız yanımızda zaten bu onları o kadar memnun ediyor ki o kadar memnun ediyor. Sanki


YAŞAM

böyle ölmemiş gibi şehit olmamış gibi o tavra giriyorlar. O açıdan bizlere düşende mütevazi bir şeyle o kardeşlerimizin büyüklerimizin annesinin babasının eşi varsa eşinin çocuklarının sonuçta devlet olarak millet olarak o kardeşlerimizin yanında olduğumuzu hissettirmemiz inşallah bunu da yapıyoruz ve yaparız diye düşünüyorum. Tekrar buraya kadar geldiğinizden dolayı teşekkür ediyorum. İnşallah güzelliklere ve hayırlara vesile olur diyorum.” Aksaray Valisi Selami Altınok’ta konuşmasında şu görüşlere yer verdi “ Çok kıymetli hemşerilerim değerli mesai arkadaşlarım çok yakın bir zamanda kaybettik şehidimizi. Belediyemizin ve belediye meclisimizin almış olduğu bu karardan dolayı özellikle belediyemizi ve meclis üyelerimizi tebrik ediyorum. Devletleri toplumları devlet ve toplum yapan değerline sahip çıkabilmektir. Geçmişine sahip çıkabilmektir. Tarihine sahip çıkabilmektir. O tarihinden geçmişinden ve değerlerinden almış olduğu güçle kendisini geleceğe hazırlayabilmektir. Eğer biz bu gün bağımsız ve hür kendine güvenen bayrağımızı gönlerde dalgalandıran bir devlet olarak yaşıyorsak bunun temel taşları bu vatan için canını veren şehitlerimizdir. Şehitlerimizin değerini şehitliğin hangi mertebe de olduğunu anlatmaya

gerek yok bir daha. Bunu hepimiz biliyoruz. Tabii ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Her ne dersek diyelim annenin babanın kardeşin evladın duymuş olduğu acıyı bizlerin duyabilme şansı imkanı yok. Biz şunu yapacağız. Sahipsiz olmadıklarını bu memleket için canlarını verdikten sonra unutulmadıklarını o değerlerini her zaman dünya yaşadıkça insanlar yaşadıkça taşıyacaklarının hissiyatı verebilmemiz lazım. Onu verdiğimiz takdirde devlet olarak insan olarak toplum olarak komşu olarak kim olursa olsun görevimizi yapmış olacağız. Burada çok mütevazıde olsa ama insanların hatırlaması önemlidir. Büyüklüğünden ve küçüklüğünden ziyade şehidimizin koştuğu oynadı yürüdüğü ailesinin yaşadığı bu sokağa şehidimizin sokak yaşadıkça insanlar yaşadıkça adının burada yaşatılması gayesiyle verilmesinin gerçekten çok büyük bir manevi öneminin hazzının olduğu düşünüyorum. Şehit babamızın da annemizin de kardeşlerimizin de o hazzı o yüreklerinde unutulmama hazzını duyduğunu hissediyorum. Bu manada tekrar belediyemizi ve belediye meclis üyelerimizi tebrik ediyorum. Şehidimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Bu memleket bağımsız olabilme adına yaşadığımız olayları görüyoruz değerli arkadaşlar tekrar güçlü kuvvetli olabilme adına çok mücadele vermek zorunda. Bundan sonra da vereceğiz. Bundan son-

ra da şehitlerimiz olacak. Bundan sonra da yine mücadele edeceğiz. Yine birlik beraberlik içerisinde olmak zorunda olacağız. Yaşadığımız coğrafya hiçbir zaman rehavete kapılmamızı hiçbir zaman rahat etmemizi sağlayacak bir coğrafya değil. Dünya kurulduğunda yani âdem aleyhisselam yaratıldığından veri insanlar bu coğrafyada orta doğuda yaşıyor. Burada mücadele veriyor. Daha yeni 300-500 sene önceki keşfedilmiş kıtalarda değil. Onun için bütün dünya kurulduğundan beri buraya bakıyor. Bundan sonra da bakmaya devam edecek. Türkiye de bu coğrafya da var olduğumuz müddetçe rehavete kapılma şansımız yok. Daha çok şehit vereceğiz. Daha çok mücadele edeceğiz. Çok gazimiz olacak. Ama bu memlekette bu güzel memlekette yaşamanın bir bedeli bu olacak diye düşünüyorum. Bütün şehitlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık sıhhat diliyorum. Ailelerine sabır diliyorum. Tekrar teşekkür ediyorum. Devletimiz adına milletimiz adına bu güzel jesti yaptıkları için bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun.” Yapılan konuşmaların ardından İl Müftüsü Bekir Gülce dua etti. Daha sonra Vali Selami Altınok ve Belediye Başkanı Nevzat Palta şehit pilot üsteğmen Hamza Gümüşsoy’un adının yazılı olduğu levhayı birlikte çakarak Şehidin adını yaşatmış oldular. Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta şehidin babası Yunus Gümüşsoy’a Türk bayrağı hediye etti. Baba Yunus Gümüşsoy Türk Bayrağını öperek teslim aldı

www.metropolaksaray.com

77


MAKALE

GAZETECİLER VE BASIN BAYRAMI

1908’in yaz ayları II.Abdülhamit için zor geçiyordu. Selanik’ten yayılan İttihatçı isyanını ne Şemsi Paşa bastırabilmişti ne Müşir Osman Paşa… Ayaklanmanın 40’ıncı gününde Abdülhamit geri adım attı. Bir başka açıdan da ileriye doğru atılmış bir adımdı bu: 24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet ilan edildi. İşte Türkiye’deki Basın Bayramı’nın hikayesi...

Gazeteciler ve Basın Bayramı hakkında genel bilgi Her mesleğin kendine özgü bir günü var. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1946 yılında kurulduğu zaman “gazeteciler için de bir gün belirleyelim” düşüncesi ortaya atılmış. “İlk gazetenin çıktığı günü belirleyelim” demişler. Ama iki ayrı görüş ortaya çıkmış. Türkiye’de ilk gazetenin çıkışı, tabii Osmanlı’dan sonraki Cumhuriyet döneminde kalan topraklar üzerinde. İlk gazetenin çıkışı kimilerine göre 1831, yani Takvim-i Vakayi’nin yayınlanışı. İlk Türkçe gazete ama onu, resmi gazete olduğu için ilk gazete saymayan görüştekiler de 1861, yani Tercüman-ı Hakikat’ın çıkışını ileri sürmüşler. Bu anlaşmazlık nedeniyle o konuda bir görüş birliği olmamış. Bunun üzerine Fatih Rıfkı Atay, Akşam gazetesinde 24 Temmuz’u ortaya atmış. 24 Temmuz bildiğiniz gibi II. Meşrutiyet’te 1908’de Anayasa’nın yeniden yürürlüğe girmesinin ertesinde çıkan gazetelerin, gazeteciler tarafından sansür memurlarına verilmeden, gösterilmeden çıkarılmış olduğu birgün. Yani bir başkaldırı simgesi. Bu nedenle 24 Temmuz kabul edilmiş ve tabii Basın Bayramı olarak belirlenmiş.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1946 yılında kurulduğu zaman “gazeteciler için de bir gün belirleyelim” düşüncesi ortaya atılmış. “İlk gazetenin çıktığı günü belirleyelim” demişler. Ama iki ayrı görüş ortaya çıkmış. Türkiye’de ilk gazetenin çıkışı, tabii Osmanlı’dan sonraki Cumhuriyet döneminde kalan topraklar üzerinde. İlk gazetenin çıkışı kimilerine göre 1831, yani Takvim-i Vakayi’nin yayınlanışı. İlk Türkçe gazete ama onu, resmi gazete olduğu için ilk gazete saymayan görüştekiler de 1861, yani Tercüman-ı Hakikat’ın çıkışını ileri sürmüşler. Bu anlaşmazlık nedeniyle o konuda bir görüş birliği olmamış. Bunun üzerine Fatih Rıfkı Atay, Akşam gazetesinde 24 Temmuz’u ortaya atmış. 24 Temmuz, II. Meşrutiyet’te 1908’de Anayasa’nın yeniden yürürlüğe girmesinin ertesinde çıkan gazetelerin, gazeteciler tarafından sansür memurlarına verilmeden, gösterilmeden çıkarılmış olduğu bir gün. Yani bir başkaldırı simgesi. Bu nedenle 24 Temmuz Basın Bayramı olarak belirlenmiş. İşte hikayesi: “Gazeteler hürdür, sansür yasaktır”

78

www.metropolaksaray.com


MAKALE

1908’in yaz ayları II.Abdülhamit için zor geçiyordu.

larını aynı sözlerle geri çevirdiler: Gazeteler hürdür, sansür

Selanik’ten yayılan İttihatçı isyanını ne Şemsi Paşa bastırabil-

yasaktır. 25 Temmuz 1908 sabahı dağıtılan gazeteler farklıy-

mişti ne Müşir Osman Paşa… Binbaşı Enver Bey ve adam-

dı artık. Uzun yılların ardından ilk kez sansür memurlarının

ları dağlardaydı.

değil gazetecilerin tercihlerine göre basılmışlardı. Özgürce

Ayaklanmanın 40’ıncı gününde Abdülhamit geri adım attı. Bir başka açıdan da ileriye doğru atılmış bir adımdı bu: 24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet ilan edildi. Osmanlı Matbuat Cemiyeti adıyla örgütlenmiş gazetecilerin büyük bölümü meşrutiyeti sevinçle karşıladılar. Sansürün karşısına dikilebileceklerdi artık... 1876’dan kalma sansür kararnamesini uygulatmayacaklardı. Yani sansür memurları yayından önce gazeteleri kontrol edemeyecekti. Meşrutiyetin ilan edildiği günün gecesinde İkdam gazetesinin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi sahibi Mihran Efendiler, gazete provalarını görmek için gelen sansür memur-

yayımlanan gazetelere halkın ilgisi de büyük oldu. Bazı gazeteler satışlarını 2 binlerden 5 binler düzeyine çıkardı. Fiyatı 10 kuruş olan İkdam karaborsada yarım liraya kadar alıcı bulabildi. Bir ay içinde 200 yeni gazete için yayın hakkı alındı. 24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündü. Bu nedenle 24 Temmuz Cumhuriyet Dönemi’nde Türk basınından sansürün kaldırılması ve basın bayramı olarak ilan edildi. Daha sonra kutlamalar “geleneksel gazeteciler günü” adı altında yapılmaya başlandı. Türkiye’deki basın kuruluşları zaman zaman 24 Temmuz 1908 öncesini hatırlatan dönemlerden geçtiler ama 24 Temmuz simge olarak önemini hiç kaybetmedi.

www.metropolaksaray.com

79


SAĞLIK

Çocuk gelişimiyle ilgili bilinmeyenler Günlük C vitamini ihtiyacı 50 mg kadardır. Fazla alındığında bağırsakların düzeni bozulabilir, zamanla böbrek taşı oluşabilir. Portakal suyundaki fruktoz, metabolik sendrom denilen yağlanmayı, şeker hastalığını, kan yağlarının artmasını, ileride tansiyon oluşmasını sağlayacak ana faktörlerden biridir. İnek sütünün 4 zararı İnek sütü ve portakal suyunun çocuk sağlığı açısından çok zararlı olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya pet şişe, yoğurt kabı yapımında kullanılan, plastiğin sertliğini sağlayan madde olan Bisfonel A’nın bir zehir olduğunu? “İlaçların çoğu vücuttaki yararlı bakterileri yok ettiği için bağışıklık sistemi zayıflar. Doğal probiyotik olan ‘kendi yaptığınız yoğurt’ ya da dışarıdan alınan takviyelerle bu dengeyi tekrar kurmak gerekir. Metabolik sendrom, diyabet, karaciğer yağlanması gibi birçok hastalığın temelinde bu hatalar yatar.” Probiyotikler bağışıklık sistemini güçlendirir Sezaryen veya prematüre doğan çocuklarla normal doğan çocukların bağışıklık sistemleri çok farklılık gösterir. Bunun başlıca nedeni; çocuğun doğum kanalında anneden aldığı, vücuda yarar sağlayacak olan mikropları zamanla bağırsakta tutup koruyuculuk sağlamasıdır. Erken doğan ve küveze konan bebeklerin anneyle teması olmadığı için çevredeki değişik mikroplar ‘normal bağırsak florası’ denilen koruyucu mikropların gelişmesini etkilediği için bağışıklık sisteminin geç gelişmesine sebep olur. Prebiyotiklerin önemi işte burada ön plana çıkar. Çünkü probiyotikler bağırsak sistemini korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Doğal prebiyotik veya dışarıdan alınan takviyelerle bu dengeyi tekrar kurmak gerekir.

80

www.metropolaksaray.com

1İnek sütündeki kalsiyum bağırsaktan emilmez Genetik diyabetli çocuklar ne kadar erken ek gıda ve inek sütü alırsa o kadar erken diyabet ortaya çıkar. Hazır mamadan ziyade bu işi yapan faktör inek sütüdür. İnek sütündeki kalsiyum bağırsaktan emilmez. Kalsiyum fosfor oranı bire birdir bunun emilebilmesi için 2’ye 1 olması gerekir. 2- İnek sütü kemik erimesi yapar Anne sütü en güzel kalsiyum kaynağıdır. İnek sütünden yeterince kalsiyum sağlayamazsınız. Erişkinlerde kemik erimesi olmasın diye verilen inek sütü kemik erimesi yapar. Kalsiyum almak için mutlaka süt içmek gerekmez. Maydanoz, badem, brokoli, süt ürünlerinden çökelek, peynirde de kalsiyum var. 3- İnek sütü damar sertliğine zemin hazırlar İnek sütü yerine keçi sütü almak daha yararlıdır. Keçi sütündeki kalsiyum vücut için daha yararlıdır. Keçi sütündeki yağlar damar sertliğine daha az yatkınlık gösterir. Halbuki inek sütü daha ilk günden başlayarak damar sertliğine zemin hazırlar. 4- Süt içen çocuklar hiperaktif olur Süt, bağırsaktan demir ve çinko eğilimini engeller. Süt içen çocuklar hiperaktif olur. Bu çocuklar yerlerinde oturamazlar. Davranış bozukluğunun bir numaralı sebepleri arasında süt gelir.

Süt yerine yoğurt tüketin Süt yerine yoğurt tüketilmelidir. Ancak yoğurt günlük sütten değil çarşı sütünden yapılmalıdır. UHF’lı süt kesinlikle kullanılmamalıdır. Yoğurt kaplarına dikkat edilmesi gerekir, bazılarının altında 6 numara var. 6-7 numara Bisfonel-A açısından yoğun olduğu için zararlıdır. Portakal suyu metabolik sendromu tetikler Günlük C vitamini ihtiyacı 50 mg kadardır. Fazla alındığında bağırsakların düzeni bozulabilir, zamanla böbrek taşı oluşabilir. Portakal suyundaki fruktoz, metabolik sendrom denilen yağlanmayı, şeker hastalığını, kan yağlarının artmasını, ileride tansiyon oluşmasını sağlayacak ana faktörlerden biridir. Kısa bir süre öncesine kadar sadece erkeklerde görülen GUT hastalığı bugün Amerika’da 40 yaşından sonra kadınlarda da sık görülmeye başladı. Bunun bir numaralı sebebi portakal suyudur. Normal yenilen her yeşillikte C vitamini vardır. Çok fazla C vitaminine ihtiyaç yoktur. Bir portakal suyuna kaç tane portakal sıkılırsa, sıkılan portakal kadar fruktoz karaciğerde yağlanmaya sebep olur. Su bidonlarındaki zehir: Bisfonel A Bisfonel A, 7 numara ile gösterilir. Özellikle su bidonlarında görülür.


SAĞLIK SAĞLIK SAĞLIK

Plastiğin sertliğini sağlayan bir maddedir ama zehirdir. Kan yağlarını artırır, karaciğeri yağlandırır, insilün direncini artırır, hamilerde çocuğun cinsiyetini etkiler, erkek çocuklarda göğüs büyümesine yol açar, kişiliğini etkiler, kız çocuklarda erken, erkek çocuklarda ise geç ergenlik oluşmasına sebep olur. 5 numaranın dışındakilerin mümkün olduğunca kullanılmaması gerekir. Anne sütü altın değerindedir Annenin sütü az geldiğinde hemen bir kutu mama veya ek gıdalar verildiğinde bebeğin bağırsak florası bozulabiliyor. Bu da bebeğin alerjik olmasını, ailede genetik olarak şeker hastalığı varsa şeker hastalığına yatkınlığını artırıyor.

Kız çocuklarını mesane ve genital iltihaplanmalardan korur. Ancak alınan her etkili madde -mide ilacı, antibiyotik gibi- bakteri öldürürken yanında yararlı bakterileri de yok eder. Bu nedenle ilaç kullanırken mutlaka pribotik alınarak bunların yerine koyulması gerekir. Bu da ya doğal prebiyotik ya da ilaç şeklinde olmalıdır.

Probiyotikler bağışıklık sisteminin güvencesidir Aslında probiyotik ve prebiyotik olarak iki başlık altında açıklanması gerekir. Bunlar bağırsak sistemini korur ve bağışıklık sistemini sağlar. Eksikliğinde hastalıklara yatkınlık artar, koruyuculuk iflas eder ve alerji oluşur.

www.metropolaksaray.com

81


TARİF SAĞLIK SAĞLIK

Arabaşı (Aksaray) Çorba için: * 1 küçük tavuk (veya iki tavuğun göğüs eti,veya tercihen hindi) * 1 çorba kaşığı margarin * 12 kaşık kırmızı biber (arzuya göre acılı olabilir) * 12 kaşık salça * 6 su bardağı su * 1 çorba kaşığı un *1 limon Hamurun Yapılışı: 1. 5 su bardağı suyu,tuz ilave ederek kaynatın. 2. Kalan su ile unu bulamaç haline getirin; tel süzgeçten geçirin.Kaynayan suya hızlı hızlı karıştırarak ilave edin. 3. Sürekli karıştırarak,muhallebi kıvamında pişirin. 4. Yaklaşık iki parmak kalınlığında bir tepsiye boşaltıp soğutun; soğuyunca buzdolabına kaldırın. 5. Çorbanın yanında servis yapmak için, baklava şeklinde kesin. Çorbanın Yapılısı: 1. Bir tencereye su koyarak,tavuk,l kaşık salça ve kırmızı biberi katıp kaynatın. 2. Etleri yumuşayınca, parmak büyüklüğünde parçalar halinde didikleyın. 3. Ayrı bir tencerede.Margarin ile unu karıştırarak rengi fazla değişmeden kavurun.Bu meyanenin içine salçanın ve kırmızı biberin geri kalanını ekleyip 3-4 dakika karıştırın. 4. Bu karışımı,sıcak tavuk suyuna karıştırarak ilave edin. 5. Didilmiş tavuk etlerini ekleyin, kaynatın. 6. Yanında hamuru ve bol limon ile servis yapın. PÜF NOKTASI: 82

www.metropolaksaray.com

Servis sırasında,çorbanın hamurlarının üzerini hafifçe örtecek kadar kızgın yağ dökülürse,daha parlak olacaktır.


www.metropolaksaray.com

83


DUVAR

İM Z A T O R METROPO AV N İ B 0 0 5 I LAR A N I D A N I N I KAZANDIK LAR Z I K İ L L E adlı gurG N E aziye Kaya Ş e E v L im İ y la aya için lı Mü NAT ları Nuray K an Aksaray ız y k R şa n a la y A o a lli d L e a’ R eng n 500 bin O Almany Y I R davi sonucu ren davada I te sü r T lış a n ıll a P Y y , r. ft aç tıla u paranın betçi çi Kaya çifti b lerine dava e ye m OKUL YA zi a ke Ş h a e v m ul yapılması ülayim Alman şıyan bir ok t kazanan M a ı ta Avro tazmin rı Nuray Kaya’nın adın alta’dan talepte bulun P la t ız k za a v e ın tamam Başkanı N y Belediye ray Valisi için Aksara klerini Aksa te is a rm tı a Fatih dular. ftin okul yap Başkanı Nevzat Palt e Gurbetçi çi iy d Bele aya çiftinin okulunun K ile paylaşan ta k r o O ın lt p A ti a i Selam İmam H e yapılacak k ile Akştırdı. Mahallesind k asını ararla ınok eşi Gülhan Altıno ılm ap y la y rı lt ile birlikte katkıla lisi Selami A Aysun Palta şi e a d a’ Aksaray Va lt a P Nevzat aret ettiler. iye Başkanı a vlerinde ziy e i in ft saray Beled da iken kalç çi a ziye Kay üz bir yaşın a n Ş e n h e , v re a çi lt e im a g y P zat felç Müla oz sonucu Başkan Nev rk e a v n k u e o d v n ın r lu lt a u eb liyatl Vali A un dileğind ulanan ame ls o yg u iş a d çm e ın g lığ çıkık a’ya da i Nuray Kay 32 yaşındak lar.

eçti G ı y a Aşam k l İ i r e l Proje n i 2238-Gir e l i ÜBİTAK c ‘T n ı r e la r ık Öğ rle katıld ı geç ti. rı projele i birinci aşamay la Asü’lü ık d la ır s in proje firinin haz

e eren iş öğrencin öğrencil yenilik iç lektrik i (ASÜ) sı’ sonucunda, 4 s in e in it r s e r il e c Üniv r. ASÜ E ü öğren Yarışma Aksaray oloji k sağlıyo lisansüst nilikçilik te e e s Y v e d e s v n in ve Tekn e a s ik iç li ik , k il s a n n e m a s ‘Y la rişimcil Elçi’nin ayla ön li Tomak v amı hazır iği yarışm nelik uygun or t si Prof. Dr. Atilla in Karadal, Suat aya hak d le n e z ü h e yö Üye K, d e katılm nekşe Şa TÜBİTA ata geçirmelerin lümü Öğretim ikici, Me ırlama Seminerin in bilimsel bilD y a ö a n B h o i i İl ğ kirlerin ühendisli larını örgütlediği ve İş Palanı Haz ünü ar ttırmak iç Karadal ve ronik M c Şahin ve Elekt ersinde başvuru i aşamayı geç ti arası rekabet gü Menekşe amayı geçerek i, c ic d r in ik i’ la ir s D b im lu t u ri na i aş Yöne n projele ışma, Türkiye’nin ayı amaçlıyor. İlo ojeleriyle birinc ’u n u s o T r r Sibel deki p ı sağlam nen ya Düzenle önüşmesine katk noloji kategorisin kazandı. k d ri değere Sibel Tosun ise te ginin tica l, ak Gene azandı Suat Tom dül almaya hak k ö bin liralık

84

www.metropolaksaray.com


Aksaray Üniversitesi öğrenci olan 5 sporcu, 17’nci Akdeniz Oyunları’nda 2 altın, 1 gümüş ve 1 bronz olmak üzere toplam 4 madalya kazandı.

1 bronz 2 altın, 1 Gümüş ve da ı’n lar un Oy niz de Ak sporcu, 17’nci (ASÜ) öğrenci olan 5 Aksaray Üniversitesi madalya kazandı. yrak badolmak üzere toplam 4 ya ulaşırken, Özge Ba lya da ma ın alt şte re gü romen da Gümüş inton tek bayanlarda Kayaalp, 120 kilo greko dm a ba Rız n da de an rin zam ile ı nc ayn re Bayrak ASÜ öğ Çatkın ise Ü öğrencisi Tuğberk madalya kazandı. Özge AS ın n alt ala a r rd ye nla a ya ınd ba t ım çif tak ntbol minton rece güzel i Akdeniz Oyunları he ve Halit Kılıç ise son de ’nc k 17 Pa u. san old Ha ibi en sah ed sil nın madalya ve ASÜ’yü tem Atletizmde Türkiye’yi bronz madalya kazandı. madalya alamadı. tüm yarışmalarına rağmen şarılar münasebeti ile gösterdikleri üstün ba r da ı’n ktö lar Re un en Oy ed niz de ifa de stafa Acar, Ak rekoru kırdığını Mu lya . da Dr . ma of da Pr ı’n rü lar ktö un ve ızı ASÜ Re i Akdeniz Oy iştir. Tüm sporcularım lirtti. Türkiye’nin, 17’nc esi bizleri memnun etm rm ve tkı sporcuları kutladığını be ka de in rin di rsitemiz öğrencile larımızı kutluyorum” de Acar, “Bu rekora ünive emli katkıları olan hoca ön ce re de n so de sin sporcularımızın yetişme

LAK A Ş V ESİ KA Y İ D ÜZEL E G L E K B O Ç Y A K AKSAR DIZ YAPARA IYOR YIL R I D N A RA AY M KAZ A L N A BİR Aksaray Be Şehri pr lediyesi şehre m estij bulv o arlarında dern görünüm ğımızın s kazandır n biri ola imgeleri ma n olan Ay Vatanda yıldız yap Cumhuriyet bulv ya devam ediyo şlar, Aks r. ıl arında d ara ara olarak h öner kav em de m y Belediyesi tara k çok güzel bir ş a k anlam ka fın il terek A zandırılıy lara şanlı bayraksaray B li birlik ve berab dan başlatılan b o r. elediye u uygula erliğimiz teşekkür Başkanı manın h in simge ettiler. Nevzat em görs si olarak Palta’ya el güzell anlam bu güze l ve anla kazandırıldığını b ik mlı hizm eliretinden dolayı

www.m metropolaksaray. etropolaksaray.ccom om www.

85 85

DUVAR

OL DUVARI


DUVAR

p u r G a r a l a t s a H ı l k a Panik At k e c e l i r e V Terapisi

METROPOL

pulsif BoObsesif Kom i, iğ lin K i tr ya terapilePsiki yönelik grup let Hastanesi e ev in is D av ay d ar te ks ın A ın toplumda ik atak hastalığ kiyatri Kliniği; si P i es n ta as zukluğu ve Pan k adlanlet H Aksaray Dev vesvese” olara a ge, tı ın ak “T a d rine başlıyor. çm asın ılan ve halk ar tenmeyen, sıkıntı veren, sa rum, çokça rastlan is yo e ri d çi n ri ge i le iz in p kr rın zih ilemeyen “Kal eç dırılan insanla rle sık zg le va ce e n d şü n ü nmekte k” gibi d ce çe ge lık len ama düşü ta has tekrarlayıcı ğim, kirlendi, akta çekinen m n ku o d felç geçirece e rler Panik atağı kayıp, bir ye Bozukluğu ve if ls u p m o K sık ellerini yı f or. Obsi rgileyen Obse elik grup terapilerine başlıy davranışlar se n yö an kişilerin rin tedavisine ik atağı bulun an P ve ) B K bulunan kişile (O inin Psikiif Bozukluğu let Hastanes ev D ay ar ks sesif Kompuls A ri, tarafından grup terapile g Hasan İnce lo ko si P ve n faydalanacağı oğa katılabileceği Dr. Türkan D ların ücretsiz ta as h n yatri Uzmanı la o si ik Ataklı hasğlık Güvence n OKB ve Pan ye te is ak verilecek. Sa m an aşvurmaları rinden faydal tri Kliniğine b ya ki si P i es grup terapile n ta ay Devlet Has taların, Aksar istenildi.

AĞRI Ç L İ C A 2 OK 11 N I T L A İ UNDU M L A U L B E E S D İ L R VA MELE E L E C N İ E D ürütülen MERKEZİN rlüğünce y zinde nel Müdü e

erk si Ge cil Çağrı M İller İdare ı A ğ lı 2 n 1 a 1 k a n B la ok İçişleri ray’a kuru elami Altın si kapsamında Aksa S si li a V y a Aksar ezi proje 156 ağrı Merk İmdat ve s li o P 5 112 Acil Ç e bulundu. 5 zlercil, 1 rd bu merke 2 Hızır A in 1 1 in r , e e tl iy incelemele e fa İt izm ası ile 110 acil çağrı h ını söyledi. in kurulm rkezde toplanarak, z e dığ k n r la e ç a m k e i am Vali Altıno numaraların tek m ütülmesin r ü y çağrıe d il i k gib bir şe gelen acil li e e z e in k r rd Jandarma e o o k, m rıların etkin ve k Vali Altıno bütün çağ n n a e ıl d p e den daha a y e d e a İl genelind atıldığını if loji ile don imlere aktarıldığını, o i. n d k le te y n sö so ir ırılacağını Merkezin lıyla ilgili b cevapland cılar kana n lı a a d ı n r fı ğ a a r ç ların rkezi ta il çağrı me kurulan ac

86 www.metropolaksaray.com 86 www.metropolaksaray.com


DUVAR

L DUVARI

BAŞSAĞLIĞI Eski Ticaret Odası Genel sek reteri Şükrü Ördek’ i kaybetmenin üzüntüsün ü yaşıyoruz. Merhuma Allahtan rah met ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

Aksaray’da A vuç İçi Dama r Uygulamas Aksaray SGK İl Müdürü Saff ı Başlıyor et Çalış Eylül

kan, kimlik do ayı itibari ile uy ğrulama sistem gulanmaya baş i olan avuç içi layacağını söyl damar uygula edi. ması sistemin Konuyla ilgili in bilgi veren SG K İl Müdürü avuç içi damar Ç al ış ka uygulaması üz n, “Biyometri erinde çalışm k kimlik doğr maları 20 ilde ulama sistem alar devam ed yürütüldü. Eyl i olarak adland iyor. Test çalış ül ayında öze izi şeklinde ola ırılan malarını tamam l hastanelerd bildiği gibi par e landı ve pilot uygulamaya ge mak damar iz açısından olduk çalışçilmesi planlan i şeklinde de ça önemli. Kiş uygulanabilece ıyor. Avuç içi i hastaneye gi olacak, ondan damar k. Bu uygulam ttiğinde avuç sonra kişi hast a su iç istimalleri önl i damar izi alın aneye gittiğin cak” diye konu emek acak, kurumun de de aynı kişi ştu. nin gidip gitm depolama mer ediği, kaç defa kezi gittiği takip ed ilmiş ola-

Taner ve Aylin çiftinin dünyaya gelen Buğlem bebekleri ile bir ömür mutluluklarını dileriz

www. metropolaksaray. com www. metropolaksaray. com

87 87


TEST

PANİK ATAK’MISINIZ? 1-) Bedenimin herhangi bir yerinde uyuşma ve karıncalanmalar oluyor. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman?

8-)Midemde hazımsızlık ve rahatsızlık oluyor. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman?

2-) Vücudumda sıcak ve ateş basmaları oluyor. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman?

9-) Yüzüm kızarır. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman?

3-) Bacaklarımda halsizlik ve titreme oluyor. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 4-) Çok kötü şeyler olacak korkusu taşıyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 5-) Dengemi kaybedeceğim korkusu taşıyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 6-) Sinirliyimdir. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 7-) Kontrolümü kaybedeceğim korkusunu taşıyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman?

88

www.metropolaksaray.com

10-) Ellerim ve ayaklarım terler. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 11-) Ölümden korkuyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 12-) Köprüde, sokakta, açık alanda, metroda? Yalnız kalmak istemem. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 13-) Yersiz korkulara kapılırım. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 14-) Nefesim daralıyor. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 15-) Çocuklarım eve 15 dakika geç dönse endişelenirim. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman?

c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 16-) Evden çıkarsam başıma bir şey geleceğini düşünüyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 17-) Bir gün sokakta yürürken fenalaşır ve yardım bulamazsam diye endişeleniyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 18-) Dışarı çıkarken mutlaka yanımda biri bulunsun isterim. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 19-) Bazen hiç sebep yokken kafama takılan felaket senaryoları beni hayata küstürüyor. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman? 20-) Çıldırmaktan ya da bedenimden ayrılmaktan korkuyorum. a-) Çok fazla? b-) Kimi zaman? c-)Nadiren? d-) Hiçbir zaman?


TEST

Panik atak en kısa ve öz tabiri ile ani olarak ortaya çıkan endişe - kaygı nöbetidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir, bu yüzden de çoğu zaman kişide yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Bu yoğun korku duygusu içinde kişi, çok kötü birşey olacağını, onun için sonun geldiğini, öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür.

DEĞERLENDİRME Değerlendirme: Sorulardaki fiziksel belirtilerin herhangi bir rahatsızlık sebebi olmadığını bir dâhiliye uzmanından öğrendiyseniz o halde değerlendirme yapabilirsiniz. En az 12 ?a? şıkkı işaretlediyseniz; Panik bozukluk yaşıyor olabilirsiniz. Bundan dolayı uzman yardımı almak durumundasınız. Çünkü yaşamadıysanız bir panik atak ve panik bozukluk riski taşıyorsunuz. Panik bozukluk sosyal yaşamı son derece bozan bir rahatsızlıktır. En az 12 ?b? şıkkı işaretlediyseniz; Olaylar ve durumlar karşısında kolay paniğe kapılan, ters giden bir durumda derhal fiziksel belirtiler gösteren, yüksek ölçüde panik birisiniz. Yaşamınızı sürdürürken kimi zaman soğukkanlı olmanız gerekmekte. Bu sebeple rahatsız edecek kadar panik bir kişiliğiniz varsa uzman yardımı almanızı öneriyorum. En az 12 ?c? şıkkı işaretlediyseniz; Toplumumuzun çoğunda görüldüğü kadar paniksiniz. Ülkemiz insanının olaylar karşısında kimi zaman sağduyu ve soğukkanlı olmaması, yapımızın bir parçası. Dolayısıyla siz de ailenizden modelleyerek paniği öğrendiniz. Çok küçük bir yardımla paniğinizi yenebilirsiniz. En az 12 ?d? şıkkı işaretlediyseniz; Panik değilsiniz. Soğukkanlısınız.

www.metropolaksaray.com

89


BURÇ

r a l ç r Bu

l ları gene ç r u b n ü üt k yında b r, para ve sağlı a n a is N e şk, kariy iğine olarak a a neler bekled alanınd akalım. b

Boğa Burcu 21 Nisan - 20 Mayıs

Koç Burcu 21 Mart - 20 Nisan Bu ay gökyüzünde yenilikler var, haliyle bu sizi de etkileyecektir. En başta, şans yıldızı Jüpiter’in burç değiştirip Yengeç burcuna geçmesi. Jüpiter 1 sene boyunca Yengeçte kalacak.Yengeç sizin yuva evinize denk geliyor. Demek ki, yuva evinizde hareketlilik, bolluk, bereket, genişleme, yuva üzerinden şanslı gelişmeler olacaktır. Kiminiz geçen ay ev değiştirme ve taşınma yaşamış olabilirsiniz. Kiminizin bu ayın ortasına kalmış olabilir taşınma. Kiminizin de evle ilgili bazı tasarımları olsa gerek. evet, tam zamanıdır derim. Özellikle Yeniay’ın Yengeçte doğduğu 8 Temmuzdan sonra başlayabilirsiniz. İkizler Burcu 21 Mayıs - 21 Haziran Sevgili İkizler, Para para para.. Bu ay parayla meşgulsünüz. Napolyon gibisiniz.. İşe girmek, yeni iş başlatmak isteyenlerin ayı diyebilirim. 22’ine kadar Merkür retrosu var... Bu ne şekilde etkiler derseniz, önceden başlayan bir iş görüşme, iş plan sürecini yeniden gözden geçirmek, ilgili kişilerle yeniden görüşmeler yapmak, beklediğiniz işle ilgili haberi almak için Merkür retrosu devrede. 22’inden itibaren de artık yeni bir iş ve yeni iş şartları devrede. Yengeç Burcu 22 Haziran - 22 Temmuz Sevgili Yengeçler 26 Haziranda şans yıldızı Jüpiter sizin burcunuza girdi, Jüpiter hayırlar getirsin hepinize dileklerim. Şans bereket ve bolluk yıldızıdır Jüpiter, 1 sene boyunca burcunuzda kalacak olan Jüpiter’i iyi değerlendirin derim çünkü Jüpiter sizi kalkındırmaya geldi, artık gayret sizden şans Jüpiterden.

90

www.metropolaksaray.com

Sevgili Boğalar Şans yıldızı Jüpiter dost Yengeç burcuna geçti 26 Haziranda ve 1 sene boyunca Yengeçte kalacak. Bu ayın önemli yıldız olayı budur, sizi de haliyle etkilemeye başlayacaktır.Jüpiter 3.evinizde ilerleyerek 1 sene boyunca, düşünce, planlar, eğitim, kısa yollar, yakınlar evinde. Anlaşılan bu aydan itibaren leyleği havada göreceksiniz, bol bol seyahatler edeceksiniz. Seyahatlerden gelen kısmetler söz konusu size. Bazı hedeflerinize ve hayallerinize seyahatler üzerinden ulaşabileceksiniz. Yollar kısmetli ve sürprizli…

Başak Burcu 24 Ağustos - 23 Eylül Sevgili Başaklar iyisiniz iyi, şans yıldızı Jüpiter idealler, dilekler ve hayaller evinize yerleşti 26 Haziran deyince. Jüpiter 26 Haziranda Yengeç burcuna geçti yani ve 1 sene Yengeçte kalacak, artık dileyin Jüpiterden ne dilerseniz…Tabii, her şey sizin Jüpiteri iyi değerlendirmenize bağlı biraz da. Ne istediğiniz bilen, dileklerine, hayallerine sahip çıkan bir Başak için Jüpiterden faydalanmak zor olmasa gerek. Gayret sizden şans Jüpiterden. Terazi Burcu 24 Eylül - 23 EkimTemmuz Sevgili Teraziler sizin için de ilginç bir ay olacak görünüyor Temmuz ayı. Şans yıldızı Jüpiter Yengeçte kariyer evinize yerleşti, haydi hayırlısı diyelim.Kiminize bir terfi yolda.. Bu ay iş girişimi için atağa geçmek üzeresiniz, sanırım sizi oyalayan bir şeyler var, ancak 22’inden sonra rahatsınız.Evet, bir başarı sizi bekliyor. Yıldızlar kariyer evinize yerleştiğine göre, kariyerle ilgili olsa gerek bu en başta. İşe girmek isteyenler, durmasın derim. Merkür retro, ama yıldızlar gayet iyi durumda, bence girin derim, tabii Merkür retrosu belki işe başlamanızı biraz geciktirebilir ancak endişe etmeyin, iş sizindir.


BURÇ

Yay Burcu 23 Kasım - 21 Aralık Sevgili Yaylar, 26 Haziranda şans yıldızı Jüpiter Yengeç burcuna girdi, sizin de yatırım evinize girmiş oldu. Jüpiter Yengeçte 1 sene kalacak, demek ki yatırım zamanı sizin için sevgili Yaylar. Bu ay yıldızlar genellikle Yengeç burcunda toplanmış durumda, bu ay odak noktanız yatırım olacak anlaşılan.Tabii sadece yatırım değil, vergi, sigorta, ödemeler, alacaklar ve büyük paralar, yatırımla ilgili alanda hareket yaşanacak. Kiminiz bir yerden toplu para alacaksınız, sigortadan, bankada veya devletten olabilir. Bu tür işlerinizi bu ay halledip elinize yüklü miktar para geçebilir. Yıldızlar bu konuda uyumluyken, parasal işlerinizi, ve sigorta gibi işlerinizi rahatlıkla halledebilirsiniz, özellikle ayın ikinci yarısından sonra.

Oğlak Burcu 22 Aralık - 20 Ocak Sevgili Oğlaklar, sizi bu ay farklı bir ay bekliyor adeta… Artık yeni taze ve hayata renk katan birtakım değişikliklerin zamanı gelmiş görünüyor.Kiminize yeni iş, kiminize yeni bir çevre.. Seçin beğenin… Hayatınızda neler rutinleşmiş, neleri tazelemek yenilemek istiyorsanız onunla ilgili güzel atımlımlar yapabilirsiniz. 26 Haziranda şans yıldızı Jüpiter zıt burcunuz Yengeçe geçti ve 1 sene boyunca Yengeçte kalacak, sizi de etkileyecektir çeşitli konularda, hayatınıza yenilikler katacaktır.

Balık Burcu 20 Şubat - 20 Mart Sevgili Balıklar, 26 Haziranda şans yıldızı Jüpiter dost Yengeç burcuna geçti ve 1 sene boyunca Yengeçte kalacak, size de kısmetlerini saçarak ilerleyecektir. Zaten Jüpiter sizin ikinci yönetici yıldızınızdır, size bereketini sunacaktır. Bereketli zamanlar geldi. İyi değerlendirin.Balıkların uzun zamandır gösterdiği çabalarının karşılığını alma zamanıdır diyebilirim. Bu aydan itibaren çok çalışıp az almak veya bir hedef için fazla mücadele etmek, fazla yorulmak dönemi biraz geride kalıyor.. Ancak aman ha, rehavete düşmek yok, Satürn kariyer tırmanışı evinizdeyken, hayatın keyfini Jüpiterin bereketinin tadını çıkarın ama kariyer konusunda taviz vermeyin..

Kova Burcu 21 Ocak - 19 Şubat Sevgili Kovalar, 26 Haziranda şans yıldızı Jüpiter Yengeç burcuna girdi ve 1 sene Yengeç burcunda kalacak, bakalım sizi hangi konularda etkileyecek bir sene boyunca ve ne tür şanslar getirecek?..Yengeç sizin 6.evinizde, yani sağlık, bakım, çalışma, iş yeri ve gündelik hayat uğraşlarını temsil eden genel itibariyle.. Bu sene Kovaların parolası “huzur istiyorum”… Huzur ve bereket zamanı sizin için.

Akrep Burcu 24 Ekim - 22 Kasım 26 Haziranda dost Yengeç burcuna giren şans yıldızı Jüpiter şansınızı açacak gibi görünüyor. Jüpiter Yengeçte 1 sene boyunca kalarak size şanslar getirecektir, iyi değerlendirirseniz, hayatınıza çeşit, kalıcı başarı ve güzel açılımlar kazandırırsınız. En başta, yollardan gelen kısmetleriniz var.. Jüpiter uzak yollar, yurt dışı, kariyer, terfi, tayin, uzaklarda bulunan yakınlar ve yüksek eğitim evinde. Bu konuda Akrepleri şanslar bekliyor.

Aslan Burcu 23 Temmuz - 23 Ağustos Sevgili Aslanlar Şans yıldızı Jüpiter komşu burcunuz Yengeçe geçti. Düş, düşünce hanenizde isteklerinizi, hayallerinizi hazırlama ve kafanızda ve hayal dünyanızda pişirme zamanları mı desem.. Ancak Jüpiter bireysel haritanız da, uygunsa, size farklı kısmetler de getirebilir tabii.. Bu kısmetler genelde size bağlı olmayan, sizin dışınızda gelişen ama tabii eski dogru adımlarınızın, eskiden yaptığınız iyiliklerin ve vermiş olduğunuz doğru kararların sonucunu beklenmedik bir anda alacağınız türden kısmetlerdir diyebilirim..

www.metropolaksaray.com

91


SİNEMA

A M E N Sİ

Kİ A D N O VİZY R FİLMLE

Hummingbird Afganistan’da yaşadıklarından sonra kendisini Londra sokaklarında bulan Joey Jones bu travmatik geçmişinden uzaklaşmaya ve beladan uzak durmaya çalışmaktadır. Bir çeteden kaçtığı esnasında Covent Garden’daki varlıklı bir adamın apartmanına sığınıp bu adamın kimliğini edinir. Artık hayat onun için daha kolaydır, her şey yolunda gider. Ta ki hamile olan kız arkadaşı ölü bulunana kadar. Joey Jones artık bu cinayeti çözecek, zorlu bir intikam mücadelesine girişecektir.

R.I.P.D Ölümsüz Polisler Jeff Bridges ve Ryan Reynolds, doğaüstü aksiyon-macera filmi R. I. P. D. Ölümsüz Polisler’de dünyamızı, diğer tarafa gitmeyi reddeden, giderek daha zararlı hale gelen bir dizi yaratıktan kurtarmak üzere öteki dünya işleriyle uğraşan Rest In Peace Department tarafından gönderilen iki zombie polisi canlandırıyor.

Pasifik Savaşı Filmin yönetmeni Guillermo del Toro izleyicilere eşsiz bir bilim kurgu filmi sunmak için Legendary Pictures ile iş birliğine girmiş Idris Elba, Charlie Hunnam ve Rinko Kikuchi’ni de filmin başrollerini paylaşıyorlar. Bir bilim kurgu olan filmde İnsanlık tehdit altındadır uzaylılarla savaşmak için, Jaegers ismi verilen robotları kullanacak ve Kaiju ismi verilen dev yaratıklarla savaşacaklardır...

Red 2

İleri yaşlarına rağmen aksiyondan geri kalmayan Bruce Willis, John Malkovich ve Helen Mirren gibi isimlerin bu sefer dünyayı yerinden oynatabilecek güce sahip bir nükleer bombayı etkisiz hale getirmeye çalışacakları film, 2 Ağustos 2013 tarihinde vizyona girecek.

92 92

www.m metropolaksaray. etropolaksaray.ccom om www.


SİNEMA

Kİ A D N O Y VİZ R FİLMLE The Frozen Ground Gerçek olaylara dayanan film, Alaska’nın kötü şöhretli seri katili Robert Hansen’in hikayesini anlatıyor. Hansen, yaşadığı çevrede saygı duyulan bir aile babası olarak tanınsa da, daha sonra 1980’lerde 24 (bu sayı kesin olarak bilinmiyor) kadını Alaska’da zorla kaçırıp öldürdüğü ortaya çıkan soğukkanlı bir cani olarak biliniyor.

Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri Clary, Pandemonium adlı bir gece kulübüne gider ve o akşam işlenen bir cinayete tanık olur. Bu anı gördükten sonra doğa dışı olaylar da peşini bırakmaz. Önce Valentine adında bir adam, annesi Jocelyn’i kaçırır. Kulüpte tanıştığı insanlardan kendisine yardım etmelerini ister. Karşılığında ise çok zor bir karar verir ve annesinin hiçbir zaman onaylamayacağı bir yola girer. Hem en iyi dostuyla kavga edecek, hem de aşıkın bilinmedik sularına dalacaktır...

Closed Circuit Martin ve Claudia bir zamanlar sevgili olan iki dava avukatıdır. Uluslararası çapta terorist olmakla suçlanan tehlikeli bir grubu savunmaları için atanan iki avukat, hayatlarını riske atarken birbirlerine olan sadakatlerini de sorgulayacaktır.

Uçaklar 3D (Planes)

Tek pervaneli, 680 beygir gücündeki kasaba uçağı Dusty’nin tek hayali başarılı bir akrobasi uçağı olmaktır. Fakat hava yarışçısı bu uçakların tasarımı ve yapısı ondan çok daha farklıdır. Üstelik Dusty’nin bir de yükseklik korkusu vardır! Donanma pilotu Skipper’ın kapısını çalan cesaretli Dusty bu usta uçaktan yardım ister. Skipper, son şampiyon Ripslinger ile aşık atacak düzeye gelmesi için Dusty’yi çalıştırır. Sınırlı donanımına rağmen Dusty o kadar cesurdur ki daha önce hayalini bile kuramadığı yüksekliklerde uçmayı hedefler ve onu hayranlıkla takip edenlere de uçma cesareti verir.

www.metropolaksaray.com www.metropolaksaray.com

93 93


KİTAP

KİTAP

İ S E Ş Ö K

“Biz oyunu kaybetmedik, sadece vakit yetmedi.” Alev Alatlı’nın 1992de yayımlanan ve Türkiye’nin dönüşümlerini çözümleyen dörtlemesi “Or’da Kimse Var mı?” her kitabıyla geniş ve yoğun tartışmalara yol açmıştı. Dizinin ilk kitabı Viva La Murte’yi izleyen ‘Nuke’ Türkiye, Valla Kurda Yedirdin Beni! ye O.K. Musti Türkiye Tamamdır’ın ardından Alev Alatlı, Beyaz Türkler Küstüler aracılığıyla yirmi yıl sonra yeniden soruyor: “Orda Hâlâ Kimse Var mı?” Beyaz Türkler Küstüler’in başkişilerinden Mehmet Sedes, efsanevi Günay Rodoplu’nun trajik hikâyesini anlatan kişi, 70’li yılların TİP kökenli militanı. İkinci eşi Meral, aynı yılların THKP-C militanı; anneleri Mübeccel Atiye, ‘40’h yıllardan, Behice Boran, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif Başoğlu’nun DTCF’den arkadaşı. Amiral bir eş, Prof. Ayhan Songar, Prof. Recep Doksat’la içli dışlı bir muhit; Mübeccel Atiye hocanın temsil ettiği “orijinal beyaz Türk” 1940’lı yılların “laik-hümanist” eğitiminin şekillendirdiği Nişantaşı-Ayvalık tipolojisi. Hasan Âli’nin, Yakup Kadri’nin idealleri uyarınca “insan zekâsının aslı Yunandadır” şiarı doğrultusunda, tüm enerjilerini “çağdaşlaşma” dedikleri ve fakat aslında Batı medeniyetine Yunan-Roma bacağından duhul etme çabasıyla beraber yasalarla vicdanları arasında kalıp bizar olan yurdum insanları ve onların günümüzdeki uzantıları...

Bir sabah uyandınız, kim olduğunuzu bilmiyorsunuz. Bir otel odasındasınız. Sizin için her şey yabancı. Görüntünüze şaşkınlıkla baktıktan sonra hatırlamaya çalışıyorsunuz. Hayır yok. Siz kendiniz için dünyadan yok olmuşsunuz. Okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz filmler yerli yerinde ama gerisi kapkaranlık... Sahi ne yaparsınız?.. “13 Saat + 1 Ömür” kayıp bir ruhun izini sürüyor. Soluk soluğa geçmişine doğru yola çıkan Erol Adoni tüm hayatıyla yüzleşiyor. Yolculuğuna dünyaca ünlü bir psikiyatrın rehberliğinde çıkıyor. Kimi zaman Modadaki çocukluğuna yol alıyor, kimi zaman sinagogta ergenliğe geçişini hatırlıyor. Boğaziçi Üniversitesinde heyecanla geçen ilk gençliğin ardından Bostonda aşkla tanışıyor. İtalyan dedenin üzüm bağlarından kelimeler dünyasına, kaybolup gidiyor.

Aşıksan başın belada! Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor. İyi kız ve kötü çocuk... Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi? Tatlı Bela sadece bir “bestseller” değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.

94

www.metropolaksaray.com

Hasan Saraç bir zoru başararak Türkiyede ilk defa girişilen bir projeyi gerçekleştirdi. Edebiyat Haber Sitesiyle çıktıkları bu yolda interaktif bir roman yazdı. Her hafta okurlarından yönlendirme mesajları aldı, kimi bazen acımasız eleştiriler, çoğu kez yüreklendiren, ilham veren mesajlar… Sonuçta Hasan Saraçın akıcı kaleminden bu özgün roman ortaya çıktı: Ortak Roman, “13 Saat + 1 Ömür” Bambaşka bir deneyim yaşamak istiyorsanız, siz de bu serüvene katılın.


KİTAP

Doğan güneş karardığında, Geçmiş, çıplak bir kılıç gibi keskinleştiğinde, Japonya artık bir anı değil, kâbus olduğunda, Kaikenin zamanı gelmiş demektir.

Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir... Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize. Sen en çok beni severdin ya. En çok beni köle yapmışsın kendine. Samire, Yaşar, Lorin. Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın. Yaraları doğuştan, lanetleri miras... Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler. Her masalın sonu gece değildi elbet. Üç, ikiden ve dahi birden iyiydi. Ve her yanlışın doğrusu kendi içinde gizliydi. Kanadı kırık üç kadın, ödedikleri ağır bedellerin karşılığını, içinde çırpınıp durdukları, kapısı açık olsa da çıkıp gidemedikleri gölge kafeslerinde bekledi. İhtiyaç duydukları inanç, temize çekecekleri geçmişte saklıydı.

Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransada olduğunu anlar. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşısından kendisine seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir.

Mutfak Murathan Munganın yeni oyun kitabı. İstanbulun Cihangire benzeyen bir semtinde, çevre işyerlerine ev yemekleri yapan kadınların işlettiği küçük bir lokantanın mutfağında geçen yirmi sahnelik roman tadında bir oyun. Tek mekânda geçen oyunda ikisi erkek olmak üzere on karakter yer alıyor.

Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooksun o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır. Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarını Dantenin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Floransanın tarih kokan dar sokaklarından Venedikin muazzam bazilikalarına uzanan semboller zinciri Langdonı insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek bir mekâna sürükler. Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbuldur. Ve bu şehirde ya insanlık tarihi baştan sona yeniden yazılacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktır...

www.metropolaksaray.com

95


ÖNEMLİ KURUMLAR

REHBER

ŞEHİR REHBERİ

ŞEHİR REHBERİ Yangın İhbar Hızır Acil Orman Yangını Posta Kodu Telefon Arıza Ankesör Arıza Data Arıza Radyo TV Arıza Çağrı

110 112 117 119 121 122 124 125 133

Uyandırma 135 Alo Zabıta 153 Alo Trafik 154 Polis İmdat 155 Jandarma İmdat 156 Telekom Borç Sorma 163 Alo Tüketici 175 Alo Rtük 178 Çevre Bilgi Sağlık 181

Danışma Su arıza Elektrik Arıza Gaz Arıza Cenaze Hizmetleri Vergi Danışma

184 185 186 187 188 189

RESMİ KURUMLAR

Bölge Eczacılar Odası Baskanı Hasan Buminhan YAVUZ 2155938-2137777 2141177 AGİAD Reha GÜVEN 2154400 2154403 Dis Hekimleri Odası Baskanı Dt.Murat ARAS 2134667 Esnaf ve Kefalet Kredi Koop. Baskanı Mehmet DURU 2131698 2135108 Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Baskanı Doğan CEYLAN 2123534 2124569 İnsaat Mühendisleri Odası Baskanı Mehmet KUMKUMOĞLU 2135538 Kırmızı Et Üreticileri Birliği Baskanı Hamit ÖZKÖK 2100018 Makine Mühendisleri Odası Baskanı Hakkı SAHİN 2133368 2144498 Mimarlar Odası Baskanı Mehmet YARDIMLI 2122688 MÜSİAD Aksaray Subesi Kerim YARDIMLI 2123633 2123655 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aksaray Temsilcisi Naci KARAKÖY 2121335 Veteriner Hekimler Odası Baskanı Miktat KÜÇÜK 2134567 Ziraat Mühendisleri Odası Baskanı Saban ÇİFTÇİ 2131021/311 2132907 Ziraat Odası Baskanı Emin KOÇAK 2131328 2126810 En Fazla Üyeye Sahip Basın Kurulusu Temsilcisi

Müteahhitler Birliği Baskanı Tuğrul ORUÇ 2124445 2124410 Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odası Bsk. Bünyamin KÖSE 2120974 2120061 Süt Üreticileri Birliği Baskanı Esat ZENGİN Soförler Otomobilciler ve Nakliyeciler Oda. Bsk. Ferit ÖZKARACA 2151101 2153260 Tabipler Odası Baskanı Dr.Murat YILDIZ 2126149 2127057 Tarım Kredi Kooperatif Müdürlüğü Selehattin DERİCİ 2140108 2131093 Ticaret Borsası Baskanı Kemal GÜMÜSSOY 21510992157720 2157449 Ticaret ve Sanayi Odası Baskanı Ali ÖZTÜRK 21310492132612 2139910 TÜMSİAD Aksaray Subesi Serdal UYAR 2123733

Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Baskanı Celil ACAR 2124585-2144440 68 Aksaray Gazeteciler Derneği Baskanı Ali SÜDEMEN 2121335 2129185 Aksaray Kapadokya Gazeteciler Cem. Baskanı Mahmut ESKİL 0(538) 456 1757 0(532) 603 4591

HASTANELER Ağaçören Devlet Hastanesi: 331 30 76 Aksaray Ağız ve Diş Sağlığı Mer :212 22 58 Aksaray Devlet Hastanesi:212 91 00 Aksaray Mustafa Yazıcı Göğüs Hastanesi:214 38 90 Aksaray Ortaköy Devlet Hastanesi:351 81 66 Aksaray Şambaz Vehbi Ekecik Doğum ve Çocuk Has:213 10 43

96

www.metropolaksaray.com

Dr. Şahap Kocatopçu Devlet Hastanesi:213 13 35 Özel Aksaray Hastanesi:216 06 06 Güzelyurt Devlet Hastanesi:Telefon:451 24 23 Özel Başak Çocuk Hastalıkları Merkezi:212 18 08 Özel Medisaray Hastanesi:213 30 00 Özel Mutlu Hastanesi:213 10 50


ŞEHİR REHBERİ

ŞEHİR REHBERİ EFOR AVM

Mantı Keyfi Tuba Lahmacun Kafeinn Sultan Ahmet Köfte Pizza Mod Emir Sultan Mersel Tantuni Miss Poem Eforever Aschıı Sunset Burbauns Tennessee İncity Seçil Kanz Hayal Dünyası

201 01 212 67 202 02 213 22 222 00 202 02 213 03 202 02 202 02 0537 460 54 201 01 214 36 214 55 212 26 212 26 203 00 201 01

19 80 06 23 99 14 15 10 10 14 33 46 60 86 86 76 83

Defacto Madame Çanta Mavi Jeans Rodi Mood Aksaray Pastanesi Lc Waikiki Gökler Saat Cisse Atasay Uptown Rasim Duran Arow Armine Sport 2000 Theorie Kemal Tanca U.S Polo Assn.

212 14 0532 547 05 213 78 202 01 202 02 202 01 0536 596 16 212 13 212 56 202 00 202 00 212 83 212 27 212 25 0542 771 82 0543 583 19 0549 687 68

71 25 78 36 19 71 79 12 16 57 37 01 87 44 52 85 68

Choco Keyf Turkcell Adilışık Şeyma Optik Avea Aksaray Home Concept LG Elektronik Almina Büfe Vodafone Peyman DRY Center Euromoda Kiler Teknosa Arçelik

213 97 59 212 54 44 201 01 91 212 00 63 213 73 93 202 02 05 202 02 32 215 42 53 213 50 53 213 97 59 201 01 58 201 01 58 222 00 18 201 01 05 213 22 35

ULAŞIM

Aksaray Taksi

PTT Karşısı

213 11 63

Terminal Taksi

Terminal İçi

213 12 00

Müze Karşısı

213 74 14

Çardak Taksi

Minarecik Mahallesi

213 46 66

Park Taksi

Irmak Taksi

Fabrika Caddesi

213 12 55

Site Taksi

Minarecik Mahallesi

213 44 92

Kent Taksi

Ankara Caddesi

213 16 54

Uğrak Taksi

Ankara-Adana Makası

213 11 96

Kıbrıs Taksi

Ankara-Adana Makası

213 14 68

Varan Taksi

Bankalar

213 15 95

Kurtuluş Taksi

Kurtuluş Mahallesi

213 16 81

Hastane Taksi

Devlet Hastanesi Yanı

212 50 24

Meydan Taksi

Hükümet Meydanı

213 53 86

Ağaçlı Taksi

Ağaçlı Tesisleri

215 09 51

Mini Taksi

Belediye Sarayı Yanı

213 15 20

Sanayi Taksi

Sanayi Girişi

215 12 85

M. E. Müdürlüğü Karşısı

213 16 90

Güven Taksi

Ankara Caddesi

213 84 04

As Taksi Banka Evleri Taksi

Banka Evleri

212 60 17

www.metropolaksaray.com

97


98

www.metropolaksaray.com


www.metropolaksaray.com

99


100 www.metropolaksaray.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.