Metropol Aksaray Sayı 5

Page 1










İÇİNDEKİLER

SAYFA

58

SAYFA

14

NERGİS ÇORAKÇI

SAYFA

68

HİLAL-İ AHMERDEN AKSARAYA

YÜZ BİN LİRA YARDIM

10

www.metropolaksaray.com

28

SAYFA

Op.Dr. ERSİN ÖZEREN

AKSARAYA GURUR VERENLER

22

MURAT ÖZORUÇ SOBE

38

AKUPUNKTUR

SAYFA

RÖPORTAJ

SAYFA

FATİH TEKİN

SAYFA

18

KAPAK KONUSU


İÇİNDEKİLER

ATEŞLİ NÖBET

36

BUGÜNKÜ ORTA ASYA

64

SAYFA

SAYFA

40

66

ÇOCUKLARDA

SAYFA

32 GÖNÜL KAHVESİ

SAYFA

SAYFA

AKSARAY DA KIZ İSTEME

YAŞAMANIN YUDUM HALİ

www.metropolaksaray.com

11


SÖYLEŞİ

NERGİS ÇORAKÇI

tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu

A

ksaray’ da doğan ve lise eğitimi yıllarında amatör tiyatroya ilgi duymaya başlayan Çorakçı, hazırlık sınıfındayken, Ankara Devlet Tiyatrosu’nun İstanbul’a turneye geldiği bir dönemde, topluluğun bir oyununda sahneye çıkarak profesyonel sanat hayatına atıldı. 1981 yılında İstanbul Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. Yıldız Kenter’den eğitim alan sanatçı, Şehir Tiyatroları kadrosuna girdi, birçok oyunda rol aldı, yurtdışı turnelere çıktı. Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Devlet Tiyatrosu gibi topluluklarda çalıştı. Oyunculuğunun yanı sıra yönetmen yardımcılığı ve eğitmenlik de yapan Nergis Çorakçı, tiyatro ile sınırlı kalmayıp, kamera karşısına da geçerek, sinema ve dizi filmlerde rol aldı.

Tiyatro kendi seçiminiz mi? Evet ne mutlu bana ki sevdiğim mesleğiseçebilme şansım oldu. Ailem de tiyatrocu yok, yani aileden gelen bir meslek seçmedim. Babam hukukçu olmamı isterdi.

12

www.metropolaksaray.com

Can Başak Nergis Çorakçı, Can Başak ve Oğulları Cem Başak


SÖYLEŞİ

Destek olan oldu mu?

Destekleyen de oldu, desteklemeyen de ama ben bu konuyu şöyle değerlendiriyorum. Ezbere yaşayan bir toplumuz, az düşünüp az üretiyoruz dolayısıyla korkularımız ve endişelerimiz hayatımızı yönlendiriyor. Benim meslek seçimim de ezberlenmiş hayat koşullarına uymuyordu, dolayısıyla isteğim çevremdeki herkesi korkuttu ve tedirgin etti.Şu anda ise başarılı buldukları için herkes memnun. Yani inatla hayallerimizin peşinden gitme konusunda kararlı olmamız gerekiyor.

Tiyato oyunculuğu özel yetenek gerektirir mi? İnsanoğlu doğuştan sanata eğilimli doğar. Sonraları bunu ya besleriz ya da unutur gideriz. Toplum, bulunduğunuz çevre, eğitim, kültür… Bütün bunların etkisiyle ya unutulur ya da uzağında hissedersiniz. Ban gore her insan oyuncu adayı olabilir, çünkü hepimiz hayatı oynayarak öğreniyoruz. Ayağa kalkmak içinönce emekliyoruz. Sonra konuşmak için sesler çıkarmayı öğreniyoruz, sonra da öğrendiğimiz şeyleri evcilik oyunları ile biraraya getiriyoruz. Eğitimde bu yetenekleri geliştirmek ve farkındalık yaratmak için olmazsa olmazlardandır.

Yeteneğinizi kim keşfetti, sonraki aşamalar? Kimse bana çok yeteneklisin, oyuncu ol, konservatuvara git demedi. Ben hep hayal ettim. Kendimi denemek istedim. Konservatuvar sınavlarını kazandım. Orada alabileceğim en iyi eğitimi aldığımı düşünüyorum. Şanslıydım hocam, ustam Yıldız Kenter sayesinde kendime yeniden yeniden bakmayı öğrendim.Zorlu ama bir okadarda keyifli bir yoldu. Tiyatro Hıdrellez Firuze Engin - İst.Bld. Şehir tiyatroları

Yön:Mehmet Ulusoy

Kargaşa Abdul Mounem Amayri - İst.Bld. Şehir tiyatroları

Kurnaz Avukat- Çocuk Oyunu.İstanbul Devlet Tiyatrosu

Çığ Tuncer Cücenoğlu - İst.Bld. Şehir tiyatroları Bakhalar ,Euripides - İst.Bld. Şehir tiyatroları Oyunlardan Bir Oyun Vasıf Öngören İBŞT Genç Günler Danton’un Ölümü- Bühcner- İst.Bld. Şehir tiyatroları

Sinema: Av Mevsimi Yön: Yavuz Turgul Babam ve Oğlum. Yön: Çağan Irmak Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni.Yön:Yavuz Tur-

Ağzı Çiçekli Adam-Prandello.İst.bel.Şehir Tiyatroları

gul Gölge Oyunu. Yön:Yavuz Turgul

Kral Ölü(şü)yor- İonesco İst.Bel.Şehir Tiyatroları

Televizyon: Benim Hala Umudum Var Yön: Nisan Akman Kötü

Herkes Aynı Bahçede- Çehov & Başar Sabuncu. İst.Bel.Şehir T. Merhaba Hoşça Kal- Atheol Fugard. Tiyatro Siyah Beyaz Batı Rıhtımı- M. Koltes. İst.Bel.Şehir Tiyatroları Misyon- Heiner Müler. İst.Bel.Şehir Tiyatroları Sahibinin Sesi- Sevim Burak İst.Bel.Şehir Tiyatroları Açık Evlilik-Dario Fo.(başrol) İst.Bel.Şehir Tiyatroları Çalıkuşu Müzikali-Reşat Nuri Güntekin- İst.Bel.Şehir Tiyatroları Kadınlar da Şavaşı Yitirdi-Malaparte. İst.Bel.Şehir Tiyatroları Taziye-Murathan Mungan. İst.Bel.Şehir Tiyatrolar Katerina Blumm’un Çiğnenen Onuru-Heinrich Böll İst.Bel.Şehir T. Bencil Dev Ç.O. İst.Bel.Şehir Tiyatroları

Yol Yön: Nisan Akman Bir Kadın Tanıdım Yön: Murat Düzgünoğlu Kapalıçarşı Yön: Yasin Uslu Aşk Yakar Yön: Yasin Uslu Menekşe İle Halil Yön Uluç Bayraktar İki Yabancı- Yön. Bülent İşbilen Kabuslar Evi – Yön. Çağan Irmak Çemberimde Gül Oya – Yön. Çağan Irmak

Günden Geceye-Eugene O’Neill. İst.Bel.Şehir Tiyatroları Dans Eden Eşek Ç.O.-İst.Bel.Şehir Tiyatroları Bir Şehnaz Oyun- Turgut Özakman. İst.Bel.Şehir Tiyatroları Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe- Orhan Asena. İst.Bel.Şehir T. Orkestra-Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu Aş Bunları Aş-Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu Sihirli Fındık Ç.O.Kenter Tiyatrosu

Yıldızların Altında- Yön: Filiz Kaynak. Show TV Aylaklar-Melih Cevdet Anday.Yön:Altuğ Savaşal.TRT Kahvaltıdan Önce Yön:Adem Kılıç TRT Perde Açılıyor-(Danışmanlık) TR

Babalar ve Oğullar-Turgenyev.Kenter Tiyatrosu Kafkas Tebeşir Dairesi-Bertolt Brecht-Dostlar Tiyatrosu

www.metropolaksaray.com

13


SÖYLEŞİ

Ödüller Afife en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü ( Kargaşa ) Sadri Alışık En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü. ( Danton’un Ölümü) 2006 Avni Dilligil En İyi Kadın Oyuncu Ödülü (Açık Evlilik).1995 Afife En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adayı (Kral Ölüşüyor) 2003

Türk tiyatrosunda oyuncuların en önemli sorunları? Eğitim diyebilirim.Geleneklerin oluşmasında ve kurumsallaşma da çok ciddi sorunlar var. Bu sorun ülkemizde bir çok meslek dalı için geçerli bence. Ben eğitimimi konservatuvar da tamamladım. Usta çırak ilişkisi çok önemliydi. Şimdi malesef konservatuvar kavramı yok. Üniversitelerin tiyatro bölümleri var. Aynı şey değil.

Tiyatro ve sinema, dizi oyunculuğu arasındaki farklar? Esas temel oyunculuktur. Tiyatro da prova sürecinin sonunda oyuncu seyirci ile başbaşa kalır.Her oyun yeni bir performans ve yeni bir andır.Sinema ve dizi de ise yönetmenin gözüyle varsınızdır. O size ne kadar varetmek istiyorsa o kadar Varsınızdır. Tiyatro daha özgürdür her gün yeniden yaratım imkanı verir.

Türk tiyatrosunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk tiyatrosu çok genç bir tiyatro. Büyük mücadeleler ve aşk ile bu günlere gelmiş, geleceğe umutla bakan bir tiyatro. Dönemsel sorunlar elbette yaşanıyor, özellikle devlet sanat ilişkilerinde. Tiyatro, ülke sorunlarından soyutlanamaz. Ülkemiz demokratik, toplumsal ve ekonomik sorunlarını aştığında. Tiyatro da özgürce geleceğe koşacak, dünyamızı aydınlatmaya devam edecektir.

14

www.metropolaksaray.com



KAPAK

FATİH TEKİN ATSO Meclis Başkanı

Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)’da gerçekleştirilen en son seçimde Meclis Başkanlığına seçilen Fatih Tekin ile beraberiz.

Kısaca kendinizden bahsedermisiniz

1979 yılında Almanya’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Aksaray’da tamamladım. Aksaray Lisesi mezunuyum. Okul hayatından sonra ticarete atıldım. Uzun yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 15 Haziran 2013’te Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) seçimlerinde üyelerimizin üstün teveccühü ile bu görevi Allah bana nasip etti.

16

www.metropolaksaray.com


KAPAK

Ben bu şehirde büyüdüm ve bu şehirde ekmek paramı kazanıyorum. Bu güzel şehre hizmet etmek için buradayım 4 yıllık meclis üyeliği tecrübem ve ticari geçmişimle memleketime faydalı işler yapabilmek adına aday oldum.

İş hayatınızdaki görevleriniz nelerdir?

İş hayatımda uzun yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Ticarete düşkünlüğüm okul yıllarında babamdan etkilenerek başladı ve bundan sonra hayat çizgimi ticaret yaparak devam ettirme kararı aldım. 1995 yılından itibaren Aksaray’da beyaz eşya sektöründe Sıemens bayiliği yapmaktayım. Bu anlamda yıllardır desteklerini esirgemeyen Aksaraylı hemşerilerime teşekkür ediyorum. Tempolu olan iş hayatıma ATSO meclis başkanlığı görevi eklemek nasip oldu. Bu görevi de en iyi şekilde yerine getirmek ve üyelerimize faydalı olabilmek için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğim.

Atso yu kisaca biraz tanitir misiniz Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Aksaray’ımızın en ciddi ve en saygın sivil toplum kuruluşudur. Amacı Aksaray’lı işadamlarının ve sanayicinin çıkarlarını her zaman ön planda tutmak onların ticaretlerine katkıda bulunmak ve her platformda haklarını en iyi şekilde savunmaktır. Amacına uygun bir şekilde hizmet etmeye devam edecektir. Şehrin dinamiklerinden biridir Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası.

www.metropolaksaray.com

17


KAPAK

Üyelerinizin sizden talepleri neler, Başkanlığa gelir gelmez sizden beklentileri, talepleri oldu mu? Üyelerimizin talepleri bulunduğumuz makamı en iyi şekilde temsil etmemiz, üyelerimizin ihtiyaçlarına cevap verebilmemiz ve meclis çalışmalarımızla Aksaray’ımıza güzel işler yapabilmemizdir. Aksaray’ımız hızla gelişime açıktır ve İç Anadolu’nun parlayan yıldızı konumundadır. İstihdamı artırmak, sanayici ve yatırımcıları şehrimize kazandırmak adına gereken mücadeleyi her zaman yapmak için çalışacağız.

Adaylık süreciniz ile ilgili neler söylemek istersiniz? Nasıl karar verdiniz aday olmaya? Adaylık sürecimle ilgili en büyük destekçim olan, başta ailem ve dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Onların enerjisi desteği beni aday olmaya yöneltti. Ben bu şehirde büyüdüm ve bu şehirde ekmek paramı kazanıyorum. Bu güzel şehre hizmet etmek için buradayım 4 yıllık meclis üyeliği tecrübem ve ticari geçmişimle memleketime faydalı işler yapabilmek adına aday oldum. Meclis üyelerimizin teveccühü ile de bu göreve geldim. Bu konuda desteklerini esirgemeyen tüm meclis üyesi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte hep birlikte faydalı işler yapacağımıza inancım tamdır.

18

www.metropolaksaray.com


KAPAK

Aldığınız görev itibariyle genç girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir? Aldığım görevin sorumluluklarını ve ağırlığını çok iyi biliyorum. TOBB bünyesinde Türkiye’nin en genç meclis başkanı konumundayım. Bundan dolayı genç girişimcilerimize tavsiyem, kendilerini hiçbir zaman küçük görmesinler. Kendilerine gelecekle ilgili mutlaka bir hedef belirlesinler. Doğruluk dürüstlükten asla taviz vermesinler. Hedefi olmayan bir insan asla başarılı olamaz, bu doğrultuda gençlerimizin önü her zaman açık olacaktır. Onlar yeter ki hedeflerine doğru yürüsünler.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Son olarak Aksaray’lı sanayici ve iş adamlarımıza işlerinde başarılar diliyorum. Bizim Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası olarak her zaman sonuna kadar onların yanında olduğumuzu bilmelerini istiyorum. Gece gündüz demeden üyelerimizin menfaatleri için çalışmaya devam edeceğiz. Şahsınıza ve Metropol ailesine benimle bu söyleşide bulunduğunuz için teşekkür ediyorum ve iş hayatınızda başarılar diliyorum.

Metropol Aksaray Dergisi olarak Çok teşekkür eder. Başarılarınızın devamını dileriz. www.metropolaksaray.com

19


E B O S

SOBE

ergİsİ D y a r a s k A Metropol E MURAT D N Ü N Ü G M DOĞU HVESİNDE A K L Ü N Ö G ÖZORUÇ’ u sobeleDİ 1-Aksaray? Tarihi geçmişi,arkeolojisi,mimarisiyle Anadolu nun en eski ve şirin yerlerinden birisi ve tabi ki doğduğum şehir :) 2-Aile? Mutluluk,huzur… 3-İş? Bu sayede para kazanmıyor muyuz? 4- Para? Aslında kağıt parçası ama buz dağının su altında kalan kısmı… 5- Aşk? İnsanın ayaklarını yerden kesen,bulutların üstünde gezdiren bir şey olsa gerek…. Bunu yaşayabilenlere ’’Aşk olsun’’ :) 6-Tatil? Son zamanlarda bir türlü fırsat bulamadığım büyük özlemim …:( 7-Mistik? Gizem… 8-Hayal? Bence ara sıra kurmak gerek… 9-İdol? Armani nin yeni parfümü galiba… :) 10-Kadın? Catherina Zeta Jones, veya Ayşen Gruda…. Tercih sizin :) 11-Erkek? İki gruba ayrılırız: kaba ve kibar olanlar… Ben ikinci gruptayım :)

12-Kesinlikle hayır? Yalan ve ihanet 13-Kesinlikle evet? Dürüstlük 14-Olmazsa olmaz? Gerçek dost… 15-Huzur? Eğer bulmuşsanız sakın bırakmayın… 16-Eşi dostu bezdiren yanınız? Bilmem… Eşe dosta sormalı… :) 17-Yemek? Pilav üstü kurufasülye,kavurma,cacık… 18-Mekân? Dostlarla gidilecekse fark etmez… 19-Hobi? Yüzme, futbol,müzik,sinema,doğa gezileri … Ama fobilerinden çok olmalı :) 20-Şiir? Kenan Işık tan dinlemeli… 21-Takım? Tabi ki GALATASARAY…. 22-Burç? Burcum Terazi ama hassas terazi değil,yanlış anlaşılmasın… :) 23-Sinema?Yönetmen; Frank Darabont , film; ‘’Esaretin Bedeli’’ 24-Kitap? Adam Fawer ; ‘’Olasılıksız ‘’ bence okuyun… 25-Sobelenmeseydiniz nerde olurdunuz? Galiba spor salonunda :)

T A R MU ORUÇ ÖZ

’da aray si s k ülte imi A itim cılık Fak tim ğ e lise cza öne aray ta ve rsitesi E spor y len Aks r o , e k e a … ,İl Üniv rde v ım. H rum yum mlu cettepe projele r yapt yapıyo u ğ a le do al ılık örev sosy …H czac aray Aks mladım .Çeşitli nlarda g rbest e a a tam unuyum şik zam i’nde se mez de deği czanes E lerin NA birim rkez SE me

20 20

www. www.m metropolaksaray. etropolaksaray.ccom om


SOBE

www.metropolaksaray.com www.metropolaksaray.com

2121


YAŞAM

İLK BİN LİRA ÖN YÜZ

TÜRK LİRASI SADECE ESKİDİKÇE DEĞER KAZANIYOR İnsanlar artık aralarındaki alışverişleri yada parasal akitlerini döviz cinsinden yapmakta , borçlanmalarını ve uzun vadedeki yatırımlarını dövize endeksli düşünmektedirler. Bütün bunların sebepleri ve olumsuz yansımaları tartışılır bir konu.Ama Türk lirası için tartışılmaz bir konu var ki ; o da paramızın yıllara meydan okurcasına kazanmış olduğu antik değeridir. Şu sıralar paramızın değer kaybına ilişkin epeyce yorum yapılıyor , tartışılıyor. Amerikan Dolarının yurtdışı piyasalarda değerlenmesiyle beraber şuanda bizim piyasamızda dolar 2 Türk Lirasında kadar dayanmış hatta 2 Liranın üzerinde bir değerden konuşulmaktadır.

H. İSMAİL BAŞER Nümismat & Koleksiyoner

Daha birkaç yıl öncesine kadar , 1dolar 1 lira olur mu söylentileri geride kalmış bu günlerde ise dolarının yükselişi telaffuz edilmektedir. Yine aynı şekilde Avrupa Para birimi Euro da TL karşısında tarihin en yüksek seviyesine ulaşmış ve şu

22

www.metropolaksaray.com

sıralar 2.65 tl den işlem görmektedir. Döviz de yaşanan bu gelişmelerle beraber halkımızın; gerek dövizi alternatifsiz bir yatırım aracı olarak benimsemesi gerekse psikolojik yaklaşımlarla elindeki TL yi dövize tercih etmesi ve yoğun bir taleple dövize yönelmesi , bu gün için Türk lirasını anlamsız bir polemiğe sürüklemiştir. İnsanlar artık aralarındaki alışverişleri yada parasal akitlerini döviz cinsinden yapmakta , borçlanmalarını ve uzun vadedeki yatırımlarını dövize endeksli düşünmektedirler.

Bütün bunların sebepleri ve olumsuz yansımaları tartışılır bir konu.Ama Türk lirası için tartışılmaz bir konu var ki ; o da paramızın yıllara meydan okurcasına kazanmış olduğu antik değeridir. Nasıl mı? Tedavüldeyken sürekli değer kaybeden paralar, tedavülden kalktıktan sonra sürekli değer kazanıyor. Eski paralar gün geçtikçe kıymete biniyor. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana 9 ayrı emisyon gurubunda banknot paralar piyasaya sürülmüştür. Bugün kullandığımız banknotlar Cumhuriyet Döneminden bu yana gerçekleşen 9. emisyon gurubu banknotlardır. Öte yandan 8. gurup paralar yeni tedavülden yeni kalkmış olup 7. ve 6. emisyon gurubu paralar ise biraz daha yakın geçmişe aittir.


YAŞAM

BORAZANLI BİNLİK ARKA YÜZ 5. ve 4. grup emisyon banknotlar ise 1940-1970 yılları arasında tedavülde kalmıştır. Ancak 3. , 2., ve Cumhuriyet tarihimizin ilk dönemlerinde çıkarılan 1. grup emisyon banknotların bugün için değerleri daha fazladır. Birinci grup emisyon banknotlar ; 1, 5, 10, 50, 10, 500 ve 1000 liralar olup , o günün şartlarında İngiltere de basılmış ve Osmanlı Bankası tarafından tedavüle çıkarılmıştır.Birinci grup emisyon banknotlar Cumhuriyet tarihinde bir ilk olmasıyla ayrı bir değere sahiptirler. Birinci emisyon dönemine ait 1 lira , 250 dolar ila 700 dolar arasında alıcı buluyor. Ön yüzünde meclis Binası , Ankara Kalesi ve karabasanla çift süren bir köylünün bulunduğu banknotun arka yüzünde ise Başbakanlık Binası bulunmaktadır ve dönemin Maliye Bakanı olan Mustafa Abdulhalik RENDA imzası taşımaktadır. 25/04/1939 tarihinde tedavülden çekilen 1 lirada zeytin yeşili , hakim renk olarak kullanılmıştır. Yine aynı döneme ait 50 lira ise 1.000 dolar ile 3.000 dolar arasında değer bulmaktadır. Birinci emisyon grubunun sarı renkli 500 lirası ise en az 10.000 dolara alıcı bulurken , yıpranmamış ve çil olanlarına verilen fiyat daha da artmaktadır.

zünde Atatürk portresi , arka yüzünde ise Sakarya Demiryolu Hattı bulunan , koyu mavi hakim renkte olan dönemin 1000 lirasına biçilen bedel daha fazladır.

BORAZANLI BİNLİK ÖN YÜZ

Cumhuriyetin ilk yıllarında basılan bu banknot sadece bankalar arasında kullanılmıştır , halk arasında pek dolaşımda bulunmamıştır. Koleksiyonerler arasında bu para “Sakarya 1.000 lik “ ve “ Demiryolu 1.000 lik” olarak adlandırılmaktadır. Yine bu paranın bir özelliği de ; tedavülden kaldırıldıktan sonra Merkez Bankası Matbaasına sadece 21 adedi geri dönmemiştir. İşte o 21 adet Sakarya 1.000 lik diye adlandırılan banknot bu gün dünya genelinde aranmaktadır. Diğer ilginç bir konu da , şuan için T.C Merkez Bankası Banknot müzesinde bu para koleksiyonda bulunmamaktadır. Bir rivayete göre ise sadece iki kişinin koleksiyonunda nadide bir parça olarak yer almaktadır.

MOR BİNLİK ÖN VE ARKA YÜZ

1. EMİSYON 500 LİRA ARKA YÜZ

Koleksiyonerlerin Sakarya 1.000 lik için biçtiği değer 1.000.000 dolara kadar çıkmaktadır bazıları ise fiyat telaffuz edememektedir.

SAKARYA 1.000 LİK ARKA YÜZ

1. EMİSYON 500 LİRA ÖN YÜZ

Yine İngiltere de basılan , önyü-

SAKARYA 1.000 LİK ÖN YÜZ

www.metropolaksaray.com

23


YAŞAM

3. EMİSYON İ 100 LİRA ARKA YÜZ

BATAN GEMİ 50 KURUŞ ARKA YÜZ

3. EMİSYON İ 100 LİRA ÖN YÜZ

3. EMİSYON İ 50 LİRA ÖN YÜZ

3. EMİSYON İ 50 LİRA ÖN YÜZ BATAN GEMİ 50 KURUŞ ÖN YÜZ İkinci emisyon dönemi banknotlar ise ; 50 kuruş ve 1, 2.5, 5 , 10 , 50,100, 500,1000 liralar olup yine İngiltere de basılmıştır. Bu emisyon dönemine ait 50 kuruş , 700 ile 2.000 dolar TL arasında alıcı bulmaktadır Bu paranın ilginç bir hikayesi vardır ; İngiltere’de 50 Kuruşu taşıyan City of Roubaix gemisi 6 Nisan 1941 günü Yunanistan’ın Pire limanına ikmal yapmak için uğrar. Ancak aynı gün limanı bombalayan Alman savaş uçakları tarafından vurulan ve cephanesi isabet alan Clan Fraser gemisi ile birlikte batar. Gemideki paraların Yunanlılar tarafından denizden çıkartılıp Türkiye de piyasaya verilmek istenmesi üzerine para iptal edilir. Bu yüzdendir ki 2. emisyon 50 kuruş hiç tedavül etmemiştir ve adı da koleksiyonerler arasında “Batan Gemi 50 kuruş” olarak adlandırılmaktadır

arasında alıcı bulmaktadır. Yine Amerika da basılan ve 24/04/1946 yılında tedavüle çıkarılan; Önyüzünde İsmet İnönü arka yüzünde ise izcilerin bulunduğu , mavi hakim renkli 1000 liralık banknotlar ise 5.000 dolar ile 20.000 dolar değer bulmaktadır.Ancak çok temizine ve çil olanlarına değer biçilemiyor.Koleksiyonerler arasında “Borazanlı Binlik” olarak adlandırılmaktadır.

2. EMİSYON İNÖNÜ 1.000 LİRA ÖN YÜZ

Yine bu dönem içinde tedavüle çıkan 5 lira 300 dolar ila 550 dolar arasında , 10 lira ; 500-750 dolar , önyüzünde İsmet İnönü nün portresi bulunan 1000 lira ise kalitesi oranında 8-10 bin dolar arasında alıcı buluyor. Üçüncü emisyon dönemi banknotlar ; 2.5, 10,50,100,500 ve 1000 liralar olup bir kısmı İngiltere de bir kısmı ise Amerika da basılmıştır.

5. EMİSYON İ 2.5 LİRA ARKA YÜZ Bu dönemde Amerika da basılan ve 17/02/1947 yılında tedavüle çıkarılan 50 liralardan 1. tertip banknotlar 350 dolar ila 1.500 dolar

24

www.metropolaksaray.com

3. EMİSYON İ 2.5 LİRA ÖNYÜZ


YAŞAM

FINDIKÇI KIZLAR ORJİNAL FOTO

FINDIK 5 LİRA ARKA YÜZ

FINDIK 5 LİRA ÖN YÜZ

Yakın dönemlerden sayılan 4.,5. ve 6. emisyon grubu banknotlar ise önceki dönemler kadar rağbet görmeseler de , 30 ila 100 dolar arasında değişen fiyatlarda alıcı bulmaktadır.

1950 li yılların efsanevi parası olan “Mor Binlik” o yıllarda vatandaşın çoğunun göremediği bir paraydı. Genellikle büyük tüccar ve tacirler ile bankalar arasında dolaşımda bulunmuştur.

Ancak 5. emisyon 5 lira nın hikayesine de değinmekte fayda vardır.

Cüzdanında mor binliği olan insan ayrı bir manalandırılmış ve “ mor binlik gibi adam…” tabiri o yıllardan günümüze kalan bir lugat olmuştur.

Merkez Bankası nın İngiltere’de bastırarak 10 Ekim 1952 yılında 5. emisyon 1. Tertip olarak tedavüle çıkardığı 5 liranın ön yüzünde Atatürk portresi , arka yüzünde ise fındık toplayan kızların fotoğrafları bulunmaktadır. Aslında orijinal fotoğrafında 4 adet fındık toplayan kız bulunmaktadır ancak paranın arka yüzünde sadece 3 ü resmedilmiştir. Koleksiyonerler arasında “Fındık 5 lira” olarak adlandırılan bu paranın hikayesine gelince : Sıcak bir Temmuz gününde , fındık toplayan 4 köylü kızının fotoğrafları çekilmiş ve bu fotoğraf 5 liranın arka yüzünde resmedilmiştir. Fakat yıllar sonra bu kızlardan birisinin oğlu tarafından T.C Merkez Bankasına ; “Paranın elden ele dolaştığını ve bu suretle annesinin huzur hakkı dokunulmazlığının zedelendiğini iddia ederek” bir dava açılmış ve mahkemenin alacağı kararla tazminat talebinde bulunmuştur Son olarak Efsane “Mor Binlik” e değinilmeden geçmek haksızlık olur kanısındayım. 1953 yılının Nisan ayında tedavüle sürülen 5. Emisyon 1.000 lira da mor renk hakim olup ön yüzünde Atatürk portresi olup arka yüzünde ise Rumeli Hisarı’ndan bir Boğaziçi görünümü resmedilmiştir.

Hatta bir rivayete göre ise ; 1954 yılında Konyalı bir tüccar Antalya’da güney doğu sahil şeridinden başlayıp içe doğru uzanan 600 dönümlük bir araziyi , hayvancılıkla uğraşan bir Türkmen den sadece 4 adet mor binliğe satın aldığı söylenmektedir. Eski paraların değerleri İstanbul da Nümüzmatik Derneği tarafından belirlenmektedir.Aynı zamanda İstanbul Beyazıt Meydanın da bulunan Sahaflar Çarşısında da , antik para koleksiyoncuları arasındaki alışveriş nazarında bir değer oluşmaktadır. Şimdi kendinizi zorlayın ve hafızanızı biraz karıştırın.Belki sizinde hatırlayabildiğiniz kadarıyla ; bir sandık altında unutulmuş yada yıllanmış bir para kasasının köşesine sıkışmış eski birkaç banknotunuz olabilir.

Bu arada ; 24 Ocak 1980 yılında 1 Dolar 0.70 Türk Lirasına karşılık gelmekteymiş.

Peki ya bu gün...

www.metropolaksaray.com

25


SAĞLIK

Bel ve Boyun Fıtıkları

B Op.Dr.Ersin ÖZEREN Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı

Fizik muayenesinde, kol ve bacaktaki ağrılara, bir veya birden fazla kas grubunu ilgilendiren güç kayıplarına ve belli bir sinirsel cilt bölgesine uyan uyuşukluklara, karıncalanmalara ve his kayıplarına bakılmaktadır. Ayrıca kol ve bacaktaki eklemlerin refleksleri de değerlendirilmektedir. Bunlardan bir veya bir kaçında sorun tespit edilmesi ile bel ve boyun fıtığı teşhisi konulabilmektedir.

26

el ve boyun fıtıklarına bağlı ağrılar günümüzün en sık karşılaşılan sorunlarından birisidir. Bu hastalıklarla ilgilenen biz hekimlere yapılan başvuruların %50-60’ ını bel ve boyun ağrıları oluşturmaktadır. Bu ağrılar öncelikle kas ve iskelet sistemi kaynaklı olabileceği gibi omurga ve omurilik hastalıklarına bağlı olarak da gelişebilmektedir. Bu tür rahatsızlıkların iş gücünü ve insan konforunu önemli ölçüde etkilediği bir gerçektir. Bel ve boyun ağrısına neden olan problemin tanısı konulduktan sonra tedavi sürecinde öncelikle önerdiğimiz tedaviler; İstirahat İlaç tedavisi Fizik tedavisi yöntemleri Ve cerrahi yöntemlerdir. Bu tedavi yöntemlerine kabaca yukarıdaki sıralamaya göre başlarız. Ancak tedavi süreci öncelikle hastanın fizik muayenesi ve yapılan tetkiklerin değerlendirilmesiyle oluşan planlamadır Fizik muayenesinde, kol ve bacaktaki ağrılara, bir veya birden fazla kas grubunu ilgilendiren güç kayıplarına ve belli bir sinirsel cilt bölgesine uyan uyuşukluklara, karıncalanmalara ve his kayıplarına bakılmaktadır. Ayrıca kol ve bacaktaki eklemlerin refleksleri de değerlendirilmektedir. Bunlardan bir veya bir kaçında sorun tespit edilmesi ile bel ve boyun fıtığı teşhisi konulabilmektedir. Bel ve boyun fıtıklarını değerlendirmede en değerli tanı yöntemimiz MRI( emar)’dır. Fizik muayene ve emara göre fıtık (bel veya boyun) teşhisi koyduğumuz hastalara fizik muayene durumları ve emar sonuçlarındaki fıtık büyüklüğüne ve fıtığın hasarlanmasına göre tedavisi yapılmaktadır. Tedavi planlamasında, hastalığının durumuna göre basit uygulamalardan kompleks uygulamalara göre bir sıralama tercih edilmektedir. Örneğin bel ağrısı ile gelen hasta 10 gündür bel ağrısı tarifli yor. Muayenesi normal bulunan hastaya öncelikli olarak ilaç tedavisi ve istirahat önermekteyiz. Hastanın bu şikâyetleri geçmediyse emar filmi ile hastanın bel bölgesindeki omurga ve disk yapılarını inceleriz. Bunun sonucunda bel bölgesinde ağrıya neden olabilen siniri sıkıştıracak önemli ölçüde bir fıtık göremezsek hastayı fizik tedavi ve rehabilitasyon birimindeki hekimlere yönlendirir ve şikayeti ile ilgili bölgesinden tedavi almasını öneririz. Bizlere bel ve boyun ağrıları ile gelen hastaların birçoğu yukarıdaki örnekte olduğu gibi tedavi

www.metropolaksaray.com

edilmektedir. Tedavi sonucunda da şikâyetleri geçmektedir. Bir grup hastada bel ve boyun fıtığı ileri düzeydedir, bu tür hastalar medikal ve fizik tedavi yöntemlerinden fayda görememekte ancak cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir. Cerrahi yöntemlerden Aksaray Devlet Hastanesindeki Beyin Cerrahisi kliniğinde mikroskobik diskektomi dediğimiz yöntemlerle bel ve boyun fıtıkları tedavi edilmektedir. Ameliyat hazırlıkları yapılan hastalarımıza 2cm’lik cilde yapılan kesilerle girip tamamı mikro cerrahi yöntemlerle ameliyatları tamamlanan hastaları aynı gün aksam yada ertesi gün sabah tabucu etmekteyiz. Bir iki gün sonra günlük aktivitelerini yapabilen hastalar 15 gün sonrada çalışma hayatına dâhil olabilmektedirler. Bir grup hasta vardır ki bu hastalar ne medikal ve fizik yöntemlerden fayda görürler ne de ameliyat edilecek kadar şikâyetleri fazladır. Peki bu tür hastalarda neler yapılmaktadır? Bu hastaların bel veya boyun fıtıkları cerrahi yapılacak kadar büyük değildir, bu hastalar medikal tedaviden ve fizik tedaviden yeterince fayda görmezler. Belli aralıklarla bu tedavileri alırlar bir süre rahatlarlar sonra şikâyetleri tekrar baş gösterir. Orta dereceli bel ve boyun fıtıkları genelde bu gruptaki hastaların şikâyetlerinin temelidir. Kapalı bel veya boyun fıtığı ameliyatı denilen yöntemler bu hastalar için daha uygun girişimlerdir. Uygun seçilmiş hastalarda bel ve boyun fıtıkları kapalı cerrahi yöntemlerle işlemden hemen sonra şikâyetleri geçmektedir. Günümüzde iş hayatı hem özel sektörde ve hem de kamu sektöründe zamanımızın büyük bir kısmını kaplamaktadır. Bel ve boyun fıtıklarına bağlı şikâyetlerle gelen hastalarda kısa sürede tedavilerinin yapılarak normal hayata ve iş hayatına geri dönmelerini sağlamak büyük önem taşımaktadır. Kapalı cerrahi girişimlerle tek seansta hastaların var olan şikayetlerinin %80 ila %100 oranında giderilmektedir. Böylelikle hastanın fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecini önemli ölçüde azaltmakta veya ortadan kaldırmaktadır. Hastalar aynı gün taburcu olmakta ve ertesi gün günlük aktivitelerini ağrısız gerçekleştirebilmektedir. Aynı gün iş hayatına geri dönebilmektedirler. Günümüzde tıp teknolojilerinin ve tekniklerinin hızla ilerlemesi sonucunda bu teknikleri ve teknolojileri kullanabilmek ağrısız ve mutlu bir yaşam sürmek isteyen bel ve veya boyun ağrılarından şikâyetçi hastalarımız için de mümkün hale gelmiştir.


www.metropolaksaray.com

27


OTOMOBİL

28

www.metropolaksaray.com


OTOMOBİL

2014 Range Rover & Range Rover Sport İki adet yeni motor seçeneği sunulacak. İngiltere’nin prestijli SUV markası Land Rover, 2014 Range Rover ile Range Rover Sport modellerine özel güncellemeleri tanıttı. İlk olarak tasarımı ele alırsak Range Rover artık Black Design Pack adıyla yeni bir modifiye paketi ile donatılabilecek. Mazgala, aynalara, kapı kulplarına ve yan havalandırmalara siyah aksanlar ekleyen bu paketin içerisinde yeni 21 ve 22 inçlik alaşım jantlar da bulunuyor. Kabin içindeki yenilikler sınırlı sayıda ancak Range Rover artık elektrikli üst koltuk eklemlerine sahip yeni ön koltukların yanı sıra 10.2 inçlik daha geniş ekranı ile güncellenmiş bir arka koltuk eğlence sisteminden yararlanıyor olacak. Markanın yeni modelleri ayrıca birkaç adet de yeni güvenlik sistemini bünyesine dahil ediyor. Trafik İşareti Algılama, Şerit Değiştirme Uyarısı ve Dik Park / Park Çıkışı gibi sistemlere ev sahipliği yapacak olan araçlarda müşteriler ayrıca InControl sistemini sipariş ederek 3G WiFi noktası ile çalınan aracı takip etme ve uzaktan algılama gibi işlemlerinden, iOS veya Android akıllı telefon sistemleri aracılığıyla faydalanabilecekler.

Kaputun altında ise Range Rover Sport’un yeni 4.4 litrelik SDV8 dizel motoru sayesinde 339 beygir ve 700 Nm tork üretemesi bekleniyor. Sekiz vitesli ZF aktarım sistemine bağlanarak 0’dan saatte 100 kilometrelik hıza 6.9 saniyede çıkacağı ileri sürülen aracın Dynamic Pack ile donatıldığında ulaşabildiği en yüksek hız ise 225 km/s. Land Rover ayrıca yeni Range Rover Hybrid ve Range Rover Sport Hybrid modellerini 3.0 litrelik SDV6 turbodizel motor ve 47 beygirlik elektrik motoru ile birlikte sunuyor olacak. Bu donanım satesinde 340 beygir ve 700 Nm tork bileşke güce sahip olacağı tahmin edilen araçlardan beklenti bir hayli yüksek

www.metropolaksaray.com

29


OTOMOBİL

BMW Group’un tamamen yeni geliştirilen model yelpazesinden oluşacak elektrikli araç markası BMW i çatısı altında tanıtacağı ilk model, Londra, New York ve Pekin’de düzenlenen ve altı BMW Group yönetim kurulu üyesinin de katılımıyla eş zamanlı etkinliklerle resmen gün ışığına çıktı.

Bmw İ3 Artık Yollara Çıkmaya Hazırlanıyor Bmw i3, tamamen elektrikle çalışacak şekilde tasarlanan dünyanın ilk premium otomobili 2007’den bu yana yürütülen araştırma ve geliştirme çalışmalarının dünyanın dört bir yanındaki çevresel, ekonomik ve sosyal değişimlerden etkilenen sürdürülebilir mobilite çözümlerinin ilk somut kanıtı olarak tanıtılan Bmw i3, tamamen elektrikle çalışacak şekilde tasarlanan dünyanın ilk premium otomobili olmasıyla da şimdiden ön plana çıkıyor. “Dünyanın En Beğenilen İlk 500 Şirketi’ arasında ilk 15 içerisinde yer alan tek otomobil üreticisi ve tek Avrupa şirketi olan Bmw Group, sıfır emisyon ve hiç bir elektrikli aracın boy ölçüşemediği bir Güce sahip Bmw i3 ile hem üretim hem de elektro mobilite kavramılarına yepyeni bir bakış açısı kazandıracak. Londra’daki etkinliğin en önemli anı Bmw i3’ün resmi tanıtımının ardından Bmw Group’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen Old Billingsgate Market’deki lansman partisi oldu.

30

www.metropolaksaray.com

Bmw i3’ün tanıtımını kutlamak üzere Bmw Group’a 600 kadar katılımcının yanı sıra konuk yıldızlar Sienna Miller ve James Franco da eşlik etti. Aktörler otomobilin elektrikli motorundan ve tasarımındaki tutarlı sürdürülebilirlik yaklaşımından özellikle etkilendiler. Sienna Miller düşüncesini, “Yeni bir anne olarak hayatımda yeşili öne çıkaran ve yeni nesillere daha iyi bir dünya bırakmaya yönelik değişiklikler yapmak beni son derece heyecanlandırıyor. %100 elektrikli olmasının yanı sıra hiç kimse tarafından piyasaya sunulmayan bu denli yeni ve şık bir tasarım Bmw i3’ü benim gözümde mükemmel bir şehir otomobili haine getiriyor.” şeklinde ifade etti. Bmw i3’ten aynı şekilde etkilenen James Franco ise “Sanatı ve tasarımı destekleyen biri olarak Bmw’nin stil, işlevsellik ve teknolojiyi bir araya getirebilmesi oldukça hoşuma gitti. Bu otomobilin yeşili desteklemeyi havalı bir hale getiriyor ki bu da oldukça önemli.” açıklamasını yaptı. BMW i3’ün tasarım dilini yansıtan “LifeDrive’ yapısı ve karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) yolcu bölümüne dayanan araç mimarisinin yanı sıra elektrik motoru, güç elektroniği ve yüksek voltajlı lityum iyon aküsü de Bmw eDrive programı altında Bmw Grubu tarafından bağımsız olarak geliştirilmiş ve üretilmiştir. Bu da Bmw’nin nesillerdir saygı duyulan Sheer Driving Pleasure (Saf Sürüş Keyfi) kavramının aynı zamanda, Bmw i Markası’nın ilk elektrikle çalışan otomobilinin de ana özelliği olmasını sağlar.


OTOMOBİL 170 Hp’lik Elektrikli Motor!

BMW i3’ün elektrik motoru, 170 Hp güç çıkışı ve motorun çalıştığı andan itibaren temin edilebilen 250 Newton metrelik azami tork üretmektedir. Motorun ağırlığı sadece 50 kilogramdır, elektrikli mobilite dünyasında emsali olmayan bir güç yoğunluğuna ve hassasiyete sahiptir. Özel olarak Bmw i3 için geliştirilen hibrit senkronize elektrik motorunun spesifik yapısı, gücün, devir aralığının daha yüksek erimlerine doğrusal bir şekilde akmasını sağlar. Bmw i3, 0’dan 60 km/s’e sadece 3,7 saniyede ve 0’dan 100 km/s’e ise 7,2 saniyede hızlanır.

BMW Grubun tahrik sistemi geliştirme mühendislerince yapılandırılan, Bmw i3’ün tek pedallı kontrol konsepti hoş bir sürüş deneyimi yaşanmasına da katkıda bulunur. Elektrik motoru sürüş (drive) modundan alternatör moduna geçerek lityum iyon aküyü besler. Aynı zamanda tam ve kesin şekilde kontrol edilebilen bir frenleme etkisi de yaratır. Bu geri kazanım işlemi hıza duyarlıdır, yani otomobil yüksek hızlarda azami verimlilikle “kendi hızıyla, gaz pedalına basılmadan seyreder ve düşük hızlarda ise güçlü bir frenleme etkisi meydana getirir. 180 KM’ye Varan Menzil! Lityum iyon akü, Bmw i3’ün gündelik sürüşte 130 ? 160 kilometre (81 ? 99 mil) gibi bir menzili görebilmesine olanak verir. Bu menzil, ECO PRO modunda 20 kilometre kadar ve ECO PRO+ modunda ise yine aynı mesafe kadar artar. Arzu edildiği takdirde Bmw i3, belirli bir değerin altına düştüğü anda hareket halindeyken lityum iyon akünün şarjını sabit bir seviyede tutan menzil uzatıcı motorla da alınabilir. Bu görev, 34 Hp güç üreten ve arka aksın üzerinde, elektrik motoruna bitişik şekilde yerleştirilen 650 cc iki silindirli benzinli motor tarafından yerine getirilir. Menzil uzatıcı, otomobilin azami menzilini günlük sürüşte 300 kilometre civarında artırır.

BMW i3’ün sürüş menzilinin belirlenmesindeki amaç, müşterilerin, otomobili haftada iki veya üç defa şarj ederek genel enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmesiydi. i Projesi kapsamında 1000’in üzerinde katılımcı ile ve 20 milyon kilometreyi aşkın bir mesafede yürütülen çalışmalar, ortalama günlük katedilen mesafenin 45 kilometre civarında olduğunu ortaya koydu. Bmw i3 müşterileri, ya Bmw i tarafından sağlanan duvar panosunu (wallbox) veya geleneksel ev tipi bir elektrik prizini kullanarak otomobillerini şarj edebilecekler.

www.metropolaksaray.com

31


YAŞAM

Aksaray Elbulfeyz Elçibey Caddesi Gönül Kahvesi Açıldı Yazın sıcak günlerinin ardından, kış yavaş yavaş yüzünü göstermeye başladı.Soğuk kış günlerinde insanın içini ısıtan, muhabbetleri ateşleyen Türk Kahvesi, Gönül Kahvesi’nden...

Türk kültürünün vazgeçilmezi kahvelerin en koyusu Gönül Kahvesi’nde içilir. Aksaray’da gün geçtikçe yayılan Gönül Kahvesi,en koyu kahvesi Gönil Harmanı ile koyu muhabbetlere zamin hazırlıyor.Türk Kahvesi müdavimlerinin gözünden kaçmayan Gönül Kahvesi’nin Türk Kahvesi sevmeyenlere bile bağımlılık yapacak birçok lezzetle harmanlanan kahve seçenekleri bulunuyor.Damla sakızlısından çikolatalısına,kakulelisinden keçi boynuzlusuna birçok çeşit kahve damak tadınızda yer edinmek için bekliyor. Türk kültür öğelerini kahve kokusunda buluşturan Gönül Kahvesi’nde ,kahvelerin tamamı natürel,Kahve çeşitleri 17 ülkeden gelen çekirdeklerle uzun ve gelişmiş ar-ge çalışmalarının ürünü.Gönül Kahvesi’nin dekorasyonu ise ,ahşap üzerine kurulu.Dekorasyon, tarz işteki anlayışında Osmanlı ve Anadolu Medeniyetleri’ne göndermeler var.Anadolu toprakları üzerinde yaşam sürmüş farklı medeniyetlerin,bu bölgelerde bıraktığı kültürel mirasın izlerini,Gönül Kahvesi’nin çeşitli bölümlerinde görebilirsiniz.Özel imal edilmiş eskitme koltuklar,el yapımı avizeler ve sıcacık bir ortam Gönül Kahvesi’nin kapısının ardındakiler.Gönül Kahvesi birbirinden farklı,lezzetli ve bol çeşitle sunduğu kahveleriyle sizleri bekliyor.

32

www.metropolaksaray.com


YAĹžAM

www.metropolaksaray.com

33


KÖŞE

Okullar Açılırken Emekli Öğretmen

Gönül Çorakçı

A n n e l e r , b a b a l a r heycanlı,çocukların

kalpleri

kıpırkıpır ne alacaklarını bilinçli bir şekilde seçip kendi kararlarını veriyorlar. Sevgiyle karşılayan öğretmenler sıcacık,temiz,teknoloji ile donatımlı okullar.Bir bilseniz ne kadar şanslı bu çocuklar.

Alışveriş merkezleri,kitapçılar,kırtasiye dükkanları dolup,taşıyor. Anneler,babalar heycanlı,çocukların kalpleri kıpırkıpır ne alacaklarını bilinçli bir şekilde seçip kendi kararlarını veriyorlar. Sevgiyle karşılayan öğretmenler sıcacık,temiz,teknoloji ile donatımlı okullar. Bir bilseniz ne kadar şanslı bu çocuklar. Ben ilkokulda okurken öğretmenimi örnek alır. Eve dönünce bende öğretmen olurdum. Elime bir sopa alır. Yastıkları,koltukları öğrenci yapıp susun diye bağırır onlara ders anlatır. Sen neden dinlemiyorsun ,diye yastıkları bir güzel döverdim. Aradan yıllar geçti. Çok sevdiğim mesleği seçmiş öğretmen olmuştum. Dedim ya şimdiki çocuklar çok şanslı diye.Bir köy okuluna atandım. Okul nerde diye sorunca – İşte şurası (1971-1972 öğretim yılı) gözlerime inanamadım. Bir ahır ;tahta yok,sıra yok,hayvanlar çıkacak biz orada eğitim öğretim yapacaktık. Köyde benden başka okuma yazma bilen yok.Köy muhtarı ile kısa sürede bir şeyler yapmaya çalıştım. Badanacı,boyacı,terzi aklınıza gelen herşeyi yapmaya çalıştım. Bu yaşadıklarım bin tane de biri diyebilirim. Sadece öğrenciler mi şimdi öğretmenlerde çok şanslı. Öğrencilerimle bir kalemi üçe bölüp,bir silgi bütün sınıfın işini yapmaya koştururdu. Eime hiç sopa almadığım gibi gözlerine bakmaya kıyamadığım binlerce öğrencilerim oldu. Onlarla ağladım onlarla güldüm. Eğitim ve öğretime otuz yılını vermiş bir öğretmen olarak okullar yeni bir öğretim yılına başlarken içim sızlar,duygulanır hey gidi günler,diyor. Geleceğimiz olan öğrencilere,değerli meslek taşlarıma başarılar diliyorum.

34

www.metropolaksaray.com


www.metropolaksaray.com

35


SAĞLIK

Uz. Dr. Cengizhan KILIÇASLAN Ateşli nöbetlerin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Nöbet geçirenlerde beyindeki sinir hücrelerinde ateşe karşı nöbet eşiğin düşük olduğu düşünülmektedir. Tabi ki genetik kaderimiz önemlidir. Ailesinde ateşli nöbet geçirme öyküsü olan çocuklarda nöbet geçirme sıklığı %8-22’lere kadar çıkmaktadır.

Çocuklarda Ateşli (Febril) Nöbetler Çocuğun nöbet geçirdiğini görmek yada duymak her zaman aile için korkutucudur ve nöbet geçiren çocuğa müdahale etmek kadar aileyi sakinleştirmek ve bilgilendirmek önemlidir. Toplumu bilgilendirme adına; en sık 18 – 22 ay arasında olmak üzere genellikle 5 ay – 6 yaş arası çocuklarda görülen, toplumda görülme sıklığı %4-5 olan ateşli nöbetlerden bahsedeceğiz. Peki atesli havale nedir? ateşli havale; bebeklerde ve küçük çocuklarda ateşlenme ile birlikte ortaya çıkan nöbetlerdir. Nöbet sırasında çocuk genellikle etrafta olanlara ve söylenenlere cevapsız hale gelir. Kol ve bacaklarında kasılmalar olabilir ya da çocuk tamamen gevsek bir hal olabilir. Birçok ateşli nöbet bir-iki dakika sürse de birkaç

36

www.metropolaksaray.com

saniye kadar kısa ya da 15 dakika kadar uzun sürenleri de vardır. Havale, genellikle çocuğun ateşinin ilk gününde olur. Bazen ateşi dikkati çekmeyip ancak havale geçirdiğinde fark edilebilir. Yukarda bahsettiğimiz gibi toplumda görülme sıklığı %4-5 kadardır yani yaklaşık her 25 çocuktan biri en az 1 kez ateşli havale geçirir. Bunlardan da yaklaşık üçte birinde ateşli nöbet tekrarlar. Ne kadar küçük yaşta başlamışsa tekrarlama ihtimali o kadar fazladır.

Ateşli nöbetlerin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Nöbet geçirenlerde beyindeki sinir hücrelerinde ateşe karşı nöbet eşiğin düşük olduğu düşünülmektedir. Tabi ki genetik kaderimiz önemlidir. Ailesinde ateşli nöbet geçirme öyküsü olan çocuklarda nöbet geçirme sıklığı %822’lere kadar çıkmaktadır. Anne babalar için korkutucu gözükse de birçok ateşli nöbet zararsızdır. Çocuğun nöbet sırasında düşerek yaralanması veya ağzındaki yiyecek ya da tükürükten dolayı nefes alamaması gibi olaylara nadir de olsa rastlanabilir. Ateşli havalelerin beyinde hasara yol açtıkları gösterilmemiştir. Bu çocukların okul başarıları ve zeka test sonuçları havale geçirmeyen kardeşlerinden farklı değildir. Ateşli havale geçirenlerin büyük çogunlugunda (%90) sara (epilepsi) gelişmez. Bu çocukların ancak pek azında ileride sara görülme ihtimali havale geçirmemiş çocuklara göre artmıştır.


SAĞLIK

Ateşli havale geçiren bir çocuğa ne yapmalıdır? Anne-baba sakin olmalı, çocuğu yan yatırmalı ve dikkatle gözlemelidir. Düşüp yaralanmasını önlemek için yere yatırmakta yarar vardır. Kollarını-bacaklarını tutmaya çalışmamalıdır. Ağzında bir cisim varsa yavaşça çıkarılmalıdır. Ağza kaşık vs.. sokulmaya çalış-

mamalıdır. Nöbet on dakikayı geçerse en yakin sağlık kurulusuna götürülmelidir. Nöbet geçtikten sonra da ateş nedenini araştırmak üzere çocuk hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Eğer çocukta uykulu hali, baş ağrısı veya şiddetli kusma varsa acilen götürülmelidir. Atesli Havaleler Nasil Önlenebilir? Ateşli hastalık sırasında ateş düşürücü ilaçlar verilmelidir. Bunun dışında bazen nöbet geçirmeyi önleyici ilaçların kullanılması gerekir. Bu ilaçlar iki gruba ayrılır: sadece ateşli dönemde kullanılanlar ve sürekli kullanılanlar. Böyle bir önleyici tedavinin gerekip gerekmediği ve gerekiyorsa kullanılacak ilacın seçimi doktorunuzla görüşmenizde belirlenecektir. Bu kadar ateşten bahsetmişken Öncelikle, ateşin düşmanımız değil dostumuz olduğunu bilerek hareket etmeliyiz. Ateşin yükselmesiyle, vücut enfeksiyon etkeniyle daha iyi savaşabilmektedir. O halde, ateşli çocukta hemen ateşi düşürmeye çalışmak gereksizdir. Eğer bir enfeksiyon söz konusuysa, ateşi düşürmek enfeksiyonu daha çabuk iyileştirmeyecek, nedeni ortadan kaldırmayacaktır. Ancak çocuk ateşli dönemde kendini kötü hissediyorsa, halsizse ateş düşürücü ilaçların yardımıyla kendini daha iyi hissedecektir. Bu durumda, doktorun önereceği parasetamol veya ibufen grubu ateş düşürücüler kullanılabilir. Ateşli çocuğun, normalden fazla sıvı almasına, susuz kalmamasına dikkat etmek gerekir. Eğer ateş çok yüksek değilse ve çocuk kendini kötü hissetmiyorsa, ilaç vermeden önce üzeri soyulup ılık bir duş aldırılabilir. Bulunduğu oda serin tutulmalı, giysileri mümkün olduğunca ince ve pamuklu olmalıdır.

www.metropolaksaray.com

37


NİHAT UYSAL AKUPUNKTUR

Sağlık, yalnızca hasta veya sakat olmamak değil bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halidir. Sağlığın bozulduğu durumlarda olaylar ya sebep-sonuç ilişkisi içinde ya da bir bütünün parçası ve birbirleriyle ilişkili olarak değerlendirir. Değerlendirme farklılıkları insan vücuduna uygulanacak girişimleri de farklı kılar. Modern tıp analitiktir; derin nedensel bağlantılara girer, ayrıntılı sınıflamalar yapar. Akupunkturun kullanıldığı doğu tıbbı ise semptomlar ve bulguları bir arada değerlendirerek toparlar ve bir bütüne varmaya çalışır. Buna göre hastalık belirli bir zamanda, belirli bir kişide ortaya çıkan bir olgudur ve hastalık değil, hasta ön planda değerlendirilir. Bu noktada esasen modern tıbbında kabul ettiği hastalık yoktur hasta vardır mantığı her iki bakış açısını ortak bir noktada buluşturur. İnsan vücudu zihinsel, duygusal ve fiziksel yönden ele alındığında tam bir uyum olması halinde sağlıklıdır. Bu uyumu sağlayan dengelerin farklı yönlerde bozulması halinde ortaya çıkan değişikliklerin çoğu vücutta bulunan belirli noktaların uyarılması ile vücudun kendisine düzelttirilebilir. İnsan vücudunun kendi kendini onarım gücü çok yüksektir ve bu gücü harekete geçiren belli uyarı noktaları vardır. İnsan vücudunda bulunan bin kadar uyarı noktasından 650-700 tanesi tedavi amaçlı kullanılır. Doğru teşhis ve tedavi için hangi noktaya ve nasıl bir uyarı verileceğinin bilinmesidir. Her hastalık için belirlenmiş olan farklı noktaların uyarılması için özellikle iğne bazı durumlarda ise lazer kullanılmaktadır. Akupunktur tedavisinde özellikle kulak olmak üzere baş, boyun, sırt, el ve vücudun diğer bölümleri kullanılır. İnsan vücudundaki belirli akupunktur noktalarına iğneler sayesinde verilen uyarılarla organizmanın hemen her yerine ulaşabilecek haberler iletilmektedir. Akupunktur noktasını oluşturan hücrelerden kalkan bölgesel hücresel uyarılar buralarda sonlanan sinirlerin son bölümleri ile alınır ve beyne kadar ulaşır. Beyin de bu uyarana karşı oluşturduğu cevabı gerekli organlara ulaştırır ve ilgili oluşumlardaki bozulmuş olan enerji dengesi düzelir. Dolayısıyla hastalık da ortadan kalkmış olur.

ÇOCUKLARDA AKUPUNKTUR

Akupunktur ile çocukların farklı konulardaki sorunlarına çözümler bulunulmaktadır. Enuresis Nokturnae (Gece altını ıslatma) olgularında, temelde yatan sebep anatomik bir bozukluk (Örneğin idrar kesesi kaslarının zayıflığı, üriner sistem enfeksiyonu, idrar kesesini inerve eden sinir basısı vs.) değil ise akupunktur tedavisi ile sonuç %75-80 orandadır. Alerjik astım olgularında akupunktur tedavisi, öncelikle konunun uzmanı olan “Göğüs Hastalıkları” uzmanlarınca değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Tedavisi başarısız olan kişilerde akupunktur tedavisi mutlaka denenmelidir. Yapılan tedavilerde başarılı sonuçlar göz ardı edilmeyecek kadar fazladır. Ayrıca kilo verme ve boy uzaması (büyüme çizgileri kapanmadan önce) olgularında akupunktur oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Akupunktur tedavisi tamamen doğal ve kimyasal madde içermeyen bir uygulama olduğu için her yaşta uygulanabilir. Çocuklarda daha çok laser akupunktur ve seans aralarında tohum uygulaması kullanılmaktadır.

38

www.metropolaksaray.com

AKUPUNKTUR ve KULAK Kulak insan bedenin hemen hemen tümü ile ilgili bir yansıma olarak kabul edilir. Bu yüzden kulakta tüm vücudu etkileyecek olan akupunktur noktaları bulmaktadır. Herhangi bir şikâyetle başvuran hastanın kulağından özel bir yöntemle yapılacak olan ilk muayenesi ile kişinin mevcut hastalıklarını tespit edebiliriz. Belirlediğimiz hastalığı gerek kulaktaki gerekse vücuttaki özel noktaları kullanarak tedavi edebiliriz.

LAZERLE AKUPUNKTUR Lazer bir ışıktır. Bildiğimiz, kullandığımız ışığın konsantre edilmiş hali olduğu söylenebilir. Bazı hastalıkların tedavisinde ya da kimi zaman hastanın tercihi doğrultusunda iğne yerine lazer kullanılmakta, iğne batırılarak uyarı yapılacak noktaya lazerle uyarı verilmektedir. Özellikle ameliyatlar ve kazalar sonrası kalan izlere karşı lazerle akupunktur son derece etkili sonuçlar vermektedir. Ayrıca, çocukların tedavisinde iğneye alternatif olmaktadır.

AKUPUNKTUR İLE SİGARA BIRAKMA Sigara bırakmak için 2-3 gün aralıklarla 3 seans yeterli olmaktadır. Tedavi süresince tek bir sigara dahi içilmemesi ve nikotin preparatları (bant,sakız…gibi) kullanılmaması gerekir. Aksi halde başlanılan noktaya geri dönülür. Bağımlılık derecesi çok yüksek olanlar bu uygulamadan çekinirler ve azaltarak bırakmak istediklerini söylerler, ancak bu tedavi yardımıyla bağımlılıktan kurtulmak çok zorlayıcı olmayacaktır ve azaltarak bırakmak pek mümkün değildir. Bırakmaya karar veren kişi için akupunktur başarı oranı %90-95 tir.


www.metropolaksaray.com

39


GEZİ

BUGÜNKÜ ORTA ASYA Hasan Şükrü PEREK

“ Turan Yazgan Hocam, iflah olmaz bir vatansever, vatan sevdalısı ve çılgınıydı” Bu sözcüklerin doğru olduğunu biliyor ama değerini anlamak için görmekte gerekirmiş. Neden bu yazıma doğrudan hocamla başladım. İzin verirseniz konuya açıklık getireyim. 10-16 Haziran tarihleri arasında “ Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın düzenlediği 11. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi “ bu kez Kırgızistan’ın Celalabad şehrinde gerçekleştirildi. Ülkemizin değişik Üniversitelerinden iştirak eden 50’yi aşkın sosyal bilimci hocamız ile 10 Haziran günü Sabiha Gökçen Havaalanından eski topraklarımıza doğru uçuşumuz başladı. Seyahate çıkmadan önce uzun yıllar o bölgede devlet adına görev yapmış olan bir arkadaşım gideceğim ülke hakkında iyi bir bilgi donanmam ile gerektiğini şaşırtıcı bir tablo ile karşılaşabileceğimi söylemişti. Hazırlanamadım. Büyük pişmanlık duydum. Saat farkı ile birlikte ertesi sabah saat 04.00 civarında 5.5 saatlik ve 4560 kilometrelik bir yolculuktan sonra başkent Bişkek’e indik. Tan ağarıyordu. Havaalanı küçük ve şirin olmasına karşın, Bişkek’in 60 kilometre dışındaydı. Enfes bir sabah. Hava alıştığımız İstanbul havası gibi değil. Kadife gibi yumuşak. Alışılagelmişin dışında farklı bir duygu dolduruyor içimi. Sanki öz vatanıma gelmişim gibi. Gibisi fazla. Hiçbir şeyi garipsemiyorum. Her şey o kadar yakın ve sıcak. Gurbetten sılaya gelmiş bir yolculuk yaşıyoruz tüm katılımcılarla birlikte. Her taraf yemyeşil. Alabildiğine huzur içindeyiz. Hocalarımızla kaynaşıyoruz. Celalabad İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi’nden 3 pırıl pırıl genç bizi karşıladı. Akıcı Türkçe ile bizlere hoş geldin diyorlar. Organizasyon çok başarılı olmalarına karşı misafirlerin sayısı eşyalarla birlikte sorun yaratıyor. Hemen çözüm buluyorlar. İlave araç temin ederek konvoy halinde Bişkekten Celalabad’a doğru yola koyulu-

40

www.metropolaksaray.com

yoruz. Anlatıldığına göre yolumuz hem uzun hem de yorucu olacak. Hava ulaşımı değil kara ulaşımı tercih edilmiş. Bunun nedeni hem Ülkeyi bir baştan bir başa görme şansını yakalamak, dahası Tanrı Dağlarını görmek. Gençlik yıllarımızdaki sloganımız aklıma geliyor. “ Tanrı dağları kadar Türk, Hıra dağı kadar Müslümanız “ Tanrı dağlarınız çince adı Tiyenşan. Türklük adına bu kutsal dağı görmek için bu yolculuğa katlanmanız gerekir. Çünki karayolundan tek bir seçeneğiniz var. Oda izleyeceğimiz bu yol. Yabancıların “ jetlag” dedikleri olay bizi epeyce hırpalıyor. Ülkemizle olan saat farkı üç saat. Bir çok arkadaşımız başka şehirlerden aktarma yaptıklarından hem yorgun hem uykusuzlar. Başlangıçta 12 saat olarak belirtilen kara yolculuğunu yapmakta isteksiz olan topluluğumuz, yollar katedildikçe mızmızcı tablo yerini hayranlığa bırakıyor. Kıvrım kıvrım yemyeşil platolar. Yeşili ağacı olmayan tek bir alan göremiyorsunuz. Allahım bu ne güzellik, bu ne ihtişam. Aynen Türklük gibi. Bir yerde tevazu ve alçakgönüllülük bir ulaşamayacağınız bir heybet. Kendi kendinize hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Hani bir iç deniz vardı. İklim şartları değişti. Kuraklık başladı. Her taraf çölleşti. Ve kendi öz vatanımızı bırakıp geri dönüşü imkansız yolculuğa başlamıştık oba oba, boy boy. Üçoklar, altıoklar. Kıpçaktan kayı’ya, avşardan çepnilere kadar dalga dalga. Onbinlerce yüzbinlerce insan. Amaç zamanın akışı içinde daha yaşanabilir toprak arayışı, ve daha verimli alanlara ulaşıp oralarda devler kurup yurt tutmak için. Demek ki o kötü şartlar bugün itibariyle iyiye dönmüş durumda. Tanrı dağlarından geçiyoruz. Yükseklik rahatsız etmiyor. Tek bir yolun tek bir tüneli var. Tünel girişinde biraz bekledikten sonra geçiyoruz. Yine şaşkınlık hepimiz hayretler içindeyiz. Tanrı Dağının öbür yüzü(güneyi) başka bir güzellikte. Bu zümrüt yeşili dediğimiz, birazda bizim çim sahalara benzeyen bir yeşil.


GEZİ

Havası daha farklı. Hemen aklınıza Ergenekon geliyor. Demek ki atalarımız burada güç kazanmışlar, burada çoğalmışlar. Kilometrelerce süren bir zümrüt ova plato. Yıllarca hiç kullanılmamış tarımsal hiçbir faaliyet olmamış. Sadece at yetiştiricileri yer yer çadırlar kurarak ellilik altmışlık küçük obalar oluşturmuşlar. Ama sadece at yetiştiriciliği yapıyorlar. Yol boyu değişik renkli şişelerde kımız satıyorlar. Kırgız çadırları o tablo içinde bembeyaz ayrı bir hayal dünyası yaratıyor. Yarabbi bu ne güzellik. Uzun yolculuğumuz, nihayet destanlarımızda ve tarihimizde adı sık sık geçen Fergana Vadisi ve onun son halkası olan Celalabad’ta sona erdi. Otellerimize yerleştik. İlk işimiz birbirimizi yakından tanımak amacıyla bir araya gelmek, giden akademisyen ve misafirlerle orada yaşayanlar bir araya gelip yemek sohbetlerinde bulunmak oldu. Ev sahibi konumunda olan kardeşlerimiz Türkiye’den gelenlerle özlem giderdi. Bizde bir ideal uğruna binlerce kilometre uzakta görev yapan bu dev insanlarla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadık. Yine hepimizin içinde tarif edilmez bir huzur var. Eşimle ben burası tam bize göre gerçekten keşke yerleşme imkanımız olsa diye umutsuz bir arzunun içindeyiz. Ertesi gün Kongrenin yapıldığı Celalabad İktisat ve Girişimcilik Üniversitesindeyiz. Kongre çalışmalarını Rektörümüz Prof. Dr. Kantöre Şaripoviç Toktomamatov açılış konuşmasını yaparak başlattı. Turan Yazgan ismini hiç dilinden düşürmüyor. Sonra Vakfımız adına söz alan çok değerli hocamız Eski Niğde Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşdurmaz iki bağımsız devletin arasındaki bu işbirliğinin ne kadar güçlü ve sarsılmaz bağ oluşturduğun belirtti. Eğitimde olduğu kadar diğer konularda da bu değerli birlikteliğin oluşması için elden gelen gayretin sarf edileceğini ve bunun bizim için çok önemli ve anlam-

lı olduğunu söyledi. Vakfımızın Başkanı Sayın Közhan Yazgan’ın konuşması duygusal olmakla birlikte, vakıf ile hayat bulan bu kutsal amacın sürekli olacağını ve gelişmesi yolunda vakıf olarak büyük bir çabanın içine girileceği müjdesini verdi. Rektörümüz; Vakıf Başkanı Közhan Yazgan, Karahan Yazgan, Kongre Heyeti başkanımız Prof. Dr. Ramazan Taşdurmaz ile çok değerli vakıf yöneticimiz Prof. Dr. Eyüp Aktepe’ye çapan ve kalpak giydirerek Türk töresine göre onların şahsında heyetimize onur kazandırdılar. Bölüm bölüm bildiriler sunuldu. Çok başarılı bir süreç ile 2 gün sunumları dinledik. Faydalı bilgiler edindik. Kaynaştık. Bir olduk, iri olduk, diri olduk. Kongre sonucunda yemekli toplantılar tertip edildi. Okulun 20. Kuruluş yıldönümünü ile birlikte çok neşeli ve iyi hazırlanmış bir mezuniyet töreni çalışmalar sona erdirildi. “ Şükrü bey, babam; bu yöreden ben iki yaşında iken göç etmiş Türkiye’ye. Sovyet zülmünden kaçmak için on binlerle yola çıkan soydaşlarımızın sayıları yüzlere düşmüş. Çoluk çocuk hastalıktan kırılmış. Yakalanan öldürülmüş. Ben sağ kalmışım. Ana vatan Türkiye bize kucak açmış. Yaşananları ve yaşadığımız sıkıntılarımı anlatmaya dilim varmaz. Şükür bu günlere. Yirmi yıl kadar Almanya’da çalıştım. Şimdi Adana’da ikamet ediyorum. Yıllarca sonra kızım Yarkın ile öz vatanımıza gelip buraları görmeyi arzu ettim Dünyanın en mutlu insanıyım. Kendim Özbek’im. Ama aslında Özbek, Tatar, Türkmen, Kırgız, Kazak, Uygur hepimiz Türküz. Bu toprakların adı 1924’e kadar Türkistan’dı. 1924 yılında Sovyetler ve Çin Türkistan dediğimiz bu geniş toprakları işgal ettiler. Sonra da “ Böl. Parçala,Yönet politikası ile bir kısmımıza Özbek, diğerine Kırgız, Türkmen, Kazak, Uygur vs. diye parçaladı. Önce dilimiz bozdular. Biribirimizi anlayamaz olduk. Elimize her bir topluluk için ayrı ayrı düzenlenmiş kril alfabeleri verdi. Yazı şeklimizi , konuşma dilimizi farklılaştırdılar. Bizi birbirimize hasım ettiler. Bir kısmımızı buradan alıp başka yere zorunlu göçe tabi tuttular. Kırım, Kazan, Kafkas bölgelerinde olanları buralara göç ettirdiler. Herkes yerinden yurdundan

oldu. Sibirya’ya sürgün edilenler nerede ise hiç dönemediler. 2. Dünya harbinde Ruslarla birlikte savaşa girdik, Almanlara esir olduk. Bu sefer Almanlar bizi Ruslara karşı savaştırdılar. Bu millet her kesimi ile çok acılar çekti. Türkistan’ımızın doğusu Çin işgaline uğradı. Halen Çin’in Sincan dediğimiz topraklarımızda 25 milyon insanımız yaşıyor. Omları topraklarından koparabilmek için Çinin farklı yerlerine sürgün ediyorlar. Hülasa birliğimiz dirliğimiz dağıldı. “ Dedi; Çagatay bey. Gazeteci. İçi dopdolu. Anlatıyor, anlatıyor. Anlatmaya devam edecek. Aslında onun anlattıkları hepimizin ortak kaderi. Kalanlar ve gidenler. Aynen Rumeli’den geri dönüşümüz, Kutsal topraklarımız olan Mekke-Medine’den koparılışımız gibi. Daha nice örnekler. Şimdi ise canlı şahitten dinliyoruz, yakın geçmişte olanları. Konuşulan, konuşulacak, konuşmamız gereken çok şey var, dilimiz uzun ama yazmaya elimiz yetmiyor. Celalabat’ta beni en çok şaşırtan bir olay hediyelik eşya alımında iken oldu. Bildiğimiz Türk çalgısı olan kopuz (komus diyorlar) alalım diye heves ettik. Her yerde bulunmuyor. Birlikte seyahat ettiğimiz İstanbul’lu ailenin yanında çalışan Samara isimli kızımız oralı. Bize rehberlik ediyor. Alışveriş için şehrin bir ucunda bir çarşıya götürdü. Aradığımız ancak orada bulduk. Hanımlar alışveriş ederken gözüm bir şeye takıldı. Bizim çocukluğumuzun en baş oyunu olan aşık orada bir tomar halinde duruyor. Hediyelik bir mahiyet kazansın diye her birinin ucuna sanki anahtarlık gibi bir şey takılmış. Satıcıya elimle göstererek bu nedir dedim. Bana aynen bizim kullandığımız gibi aşık dedi. Ne işe yarar dedim. Tabi bu konuşmaya Samara kızımız yardımcı oluyor. Biz dedi bunu oynarız. Eli ile nasıl oynandığını anlattı. Aynen bizim küçükken oynadığımız şekli ile ı anlatıyor. Müthiş şaşkınlığa uğradım. Yanımda olan aileye ve satıcıya dedim ki “ bu oyun bildiğimiz kadarı ile sadece Türkler de var.

www.metropolaksaray.com

41


GEZİ Çünkü Türkler göçebe ve hayvancılıkla geçimlerini sağlarlar. Aşık ise küçükbaş hayvanların dizlerinden çıkan kemiktir. Özellikle oyun amacıyla çıkarılır, başkaca bir işe yaramaz. Bizim çocukluğumuz diğer oyunlar gibi aşık oynamakla geçti. Onlarda bunu oyun oynamak amacıyla çıkarıyorlar. Ve oynuyorlar. Üstelik aynen bizim gibi. Demek ki bu topraklardan kopalı bin yılı aşkın bir zaman olmasına rağmen sanki zaman durmuş çocukluktaki oyunlarımız bile bire bir örtüşmüştü. Çünki özümüz adetlerimiz oyunlarımız birdi. Kimbilir aradan bin yılı aşkın zaman geçmesine rağmen araştırılsa daha neler çıkardı. Mutlaka birilerinin bu izlerin peşine düşmesi gerekir. Yine bir başka olay. Kongre’de bildiri sunumları sırasında eşim telaşla geldi. Gel bak sana ne göstereceğim dedi. Yanında Anadolu’da nerede ise her kasabasında her köyünde rastlayacağınız elma yanaklı utangaç ama cin gibi zeki bir üniversite öğrencisi kız . Dedi ki bu hanımın adı Mahigül. Bu üniveristede okuyormuş. Çok iyi Türkçe konuşuyor. Ama Mahigülün nüfus kimlğinde Kırgız değil Türk yazıyormuş. Yine şaşkınlık yaşıyoruz. Nasıl olur diye. Mahigül anlattı. Benim ailem kimliklerin farklılaştırılması sırasında uygulanan baskıya rağmen kimliğine başka bir şey yazılmasını kabul etmemiş. Ne Kırgız, ne özbek. Ne de başka bir şey. Türk olarak yazılmasında ısrar etmişler diretmişler. Onun içim bizim kimliğimizde Türk yazıyor. Bizim gibi burada yaşayan 20-30 bine yakın insan Türk kimliği taşıyor. Bize tarihi çok iyi öğretmediler, ama atalarımız bize Göktürklerden kaldığımızı söylüyorlar. Biz Göktürk devletinden kalmışız. Tabir yerinde ise Göktürkler nire 21. Yüzyıl nire. Ne diyeceğimiz bilemedik. Çok şaşırdık. Ama mutluluktan uçtuk diyebilirim. 2.5 ayda Türkçeyi anadili gibi öğrenmiş. Sokakta görseniz tam bir Türk kızı. Ve Göktürklerden kaldıklarını söylüyor. Üniversitenin öğrencisi. Bizden özellikle tarih kitabı göndermemizi istiyor. Onun için çok özel bir önem taşıyormuş. Geçmişi bilmek öğrenmek istiyor. Asla başka bir kimliği kabul etmemişler direnmişler ve kimliklerine Türk yazdırmışlar. Söylenecek söz yok. Biz kendi Ülkemizde Türk kimliğini yok etmeye çalışıyoruz. Yazık ki bizlere ne yazık. Onlar her türlü baskı ve cefaya karşı kimliklerini yaşatmışlar. Biz ise ne durumdayız. Oturup hüngür hüngür ağlamamız lazım. Hiçbir izahını bulamadım kafamda. Sözün bittiği yer. Dönüş yolundayız. Önce Oş şehrine geldik. Kırgızistanın 2. Büyük şehri. Modern bir şehir. Komünist rejimler şehirciliğe şehir planlamasına, geniş yol, opera binaları, sanat ve spora dönük eserlere, çok önem vermişler. Ahmet Yesevi Hazretlerinin mürşidi ve hocası Aslan baba türbesini ziyaret ediyoruz. Ardından yine bir karahanlı ve Uygur kenti Özgen veya özkent geziyoruz. Karahanlılar devletinden kalma çok nadide taş işçiliği olan eserler var. Onları gezip inceledikten sonra, Hanefi mezhebinin çok önemli fıkıh alimlerinden Serahsi’nin mezar ziyareti ediyoruz. (mezarı Diyanet vakfı modern bir tarzda yeniden inşa etmiş) Ve nihayet Bişkek. Yine modern bir şehir. Geziyoruz. Çok beğeniyoruz. Sosyal hayat çok canlı. Hüzünle bu topraklarda dostlarımızı geride bırakarak ayrılıyoruz.

42

www.metropolaksaray.com

Tabi ki okuyucular için yazılacak çok şey var. Ama bizim gibi çömez yazarları bırakın en güçlü kalemler bile bu güzellikleri anlatacak güce sahip değil. Galiba en iyisi gidip görmek.Ata yurdunda vaktin olduğu ölçüde doya doya yaşamak. O vakit anlamı daha büyük. Her Türkün ilk görmesi lazım gelen yerler kendi Atayurtları olmalı. Bunlardan çok daha önemlisi artık bu coğrafya kendini buluyor. İstanbul Türkçesi ile anlaşabileceğiniz çok insan var. Ulu bir çınarın dalları olduğumuzun farkına hep birlikte varıyoruz. Kolay olmamasına rağmen bu mücadeleyi vermek gerekiyor. Titreyip kendimize döneceğiz. Başka çare yok. Prof Dr. Turan Yazgan hocamız bu konuda bir Alperen. Uç beyi. Kurduğu ve ömrünü verdiği Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yoluyla Kırgızistanda, Kazakistan’da Kırım’da, Azerbeycan’da, Kazan’da ve gücü yettiğince diğer yerlerde 1990 lardan itibaren yaktığı bu kutsal ateşin sıcaklığını bugün her zerrenizde hissediyorsunuz. Bana göre binlerce kilometre uzaklıkta Kırgızistan’ın Çine yakın en uç noktasındaki Celalabad ‘a tek başına ulaşıp böyle bir ateşi yakmak ancak bir çılgının işiydi. Hocam onu başarmış. Bugün o üniversiteden onbinin üzerinde mezun olmuş. Ülkenin her kademesinde ekonomini bir çok kolunda bu okulun mezunları görev almışlar. Ama bunun kadar önemli diğer bir konuda Türk dünyasına girişimciliği öğreten, bu ateşin yanmasında sürekliliği temin eden, güçlü ve taze bir ruh ve heyecan ile görev yapan o kadar güzel ve güzide idealist insanlar var ki. Kimi pırıl pırıl akademisyen hoca kimi zümrüt parlaklığında öğrenci. Hepsinde Allah razı olsun. Hepsine minnet borçluyuz. Türkiye’den selamlar. Allaha emanet olun.


www.metropolaksaray.com

43


MAKALE

ULU CAMİ Ulu Camii (Karamanoğlu Mehmed Bey Camii) Ömer OK

S

elçuklu mimarisini en güzel şekilde temsil eden Ulu Cami, ilk olarak I. Kılıçarslan’ ın oğlu Rükneddin Mesud tarafın¬dan (1116-1155) yaptırılmıştır. Sultan Mesut’un oğlu II. Kılıçaslan zamanında da camiye bazı eklemeler yapılmıştır. Camii daha sonra Karamanoğlu II. Mehmet Bey tarafından yeniden yapılmıştır. Bu sebeple Ulu Camii “Karaman Oğlu Mehmet Bey Camii” olarak da anılmaktadır. Aksaray tarihi üzerine eseri bulunan İbrahim Hakkı KonyalıUlu Camii ile ilgili kitabelerin birinde;“Bunun yapılmasını ve yenilenmesini merhum ve mağfur Alâ-ed-din Bey’in oğlu Yüce Sultan Mehmed 811 (M.1408) yılında emretti.” yazdığını ve yine aynı kitabenin sol kenarında yukarıdan aşağıya camiinin mimarı olan Mimar Firuz“ Mimarühu Firuz” ile ilgili bilginin bulunduğunu beyan etmektedir.Caminin, II. Mahmut ve II. Abdülhamit dönemlerinde tamir edildiği bilinmektedir.Ayrıca camide 2004-2006 yıları arasında zemin, sondaj ve çevre düzenleme çalışmaları yapılmış; minare, tabutluk ve kütüphane bölümleri onarılmıştır. Yine aynı dönemdecamideki kaymaları önlemek için caminin doğu kısmına çelik kazık sistemi uygulanmıştır. Evliya Çelebi eserinde minarenin, Ulu Cami’den uzak olduğunu belirtmiştir. 1118/1706 yılında Sultan III. Ahmed zamanında, Abdullah Ağa oğlu Seyyidi Hacı Mehmed tarafından yaptırılan minarenin de yine camiinin batı tarafında ve açığında yapıldığı görülmektedir. Bugün mevcut olan minare ise 1925 yılında caminin güney batısına, camiden ayrı olarak yaptırılmıştır.

Caminin Giriş Kapısı Caminin ana girişinde yer alan ilk kapısı bir çok Selçuklu mabedinde olduğu gibi istalâktitli idi. Bu kısım zamanla yıkıldığından 1925 yılında Aksaray Valisi Merhum Yusuf Ziya GÜLNAR zamanında yıkılan kısımlaryeniden yapılmıştır. Kapıda eski istalâktitler yerine farklı bir mimari tarz uygulanmıştır. Caminin giriş kısmındaki süslemeler Hırant ve Osman Rüştü ustalar tarafından yapılmıştır. Kapı ve Caminin tamirinde Kayserili Şeyh ve Sadettin ustalar çalışmışlardır. Caminin girişinde sağ-üst kısımda (Bismillahi) yazısı mevcuttur. Kapının kemeri ve kanatları Selçuklular zamanında yapılan ilk mabedin yadigârlarıdır. Kemerde ve sövelerinde Selçuklu devrinin çok güzel süsleri görülür. Ahşap kapının sağ kanadının üstünde devrinin sülüsü ile (Galellahü Subhanehü ve tealâ fi kitabih’il kerim)”Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de şöyle buyuruyor...”ifadesi yer alıyor. Kapının sol kanadının üstünde ise Cin Suresi’nin 18. Ayet’i yer almaktadır.Ve Ennel Mesacide lillahi Felated’umeallahi ehada)”Mescitler Allah İçindir. Allah’la beraber başka birisini iddia etmeyiniz. Yani Allah’a eş koşmayınız”yazmaktadır.

44

www.metropolaksaray.com

Caminin Minberi Camiinin içerisinde Selçuklu devri ahşap işçiliğinin en eski örneği olan şaheser bir minber bulunmaktadır. Bu minberin bir benzeri de Selçukluların Payitahtı Konya’da Aladdin Camii’nde bulunmaktadır.Minberin üzerindeki kitabeden anlaşıldığına göre eserin I. Kılıç Arslan’ın oğlu I. Mesud’un hükümdarlık yıllarında (1116-1155) yapıldığı görülmektedir. Bu durum buradaki minberin Konya’daki minberden daha eski olduğunu göstermektedir. Abanoz ağacından tek parça halinde yapılan minberde ahşap süsleme sanatının her türlü inceliği kullanılmıştır. Tarihi minber zaman içerisinde bazı tamiratlar görmüştür. Minberin bazı parçaları aslına uygun restore edilememiştir. Bu arada sağ taraftan yedi, sol taraftan on bir parça eksilmiş veya aşırılmıştır. Bu parçaların en mühimlerinden biri olan ve üzerinde Fatiha ile İhlas Sureleri yazılı olan minber kapı kanatları da maalesef 1998 yılında çalınmış ve henüz bulunamamıştır. Minber, 1150-1155 yılları arasında döneminin en ünlü ağaç oyma, sedef kakma ve ahşap ustalarından biri olan Zeyn-ül Hac Hoca Nuştekin’ül Cemâlî tarafından yapılmıştır. Böylesine muazzam bir eseri vücuda getiren Nuştekin Cemâlî kendi ismini tevazu göstererek minberin en alt sağ kısmına yazmıştır. Minberin üzerinde Kuran-ı Kerim’den Ayetler ile Selçuklu Sultanlarını metheden yazılar bulunmaktadır.


MAKALE

www.metropolaksaray.com

45


MAKALE

Caminin Mimari Özellikleri Ulu Camii, kareye yakın bir planda, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Anadolu Selçuklu Beyliklerinin tipik süslemeleri ile bezenmiş olan batı cephesindeki taç kapıdan giriş yapılır. Diğer bir kapısı ise kuzeydedir. Birbirine kemerlerle bağlı kıble yönünde dört, kıbleye dik olarak üç, toplam on iki ayak bulunan eserin iki büyük kubbesi vardır. Taç kapının solundan bir merdivenle üzeri çapraz tonoz örtülü olan kadınlar mahfiline çıkılmaktadır. Orta kısımda birde müezzin mahfili bulunmaktadır. Müezzin mahfilinin üstünü örten kubbenin kuzeyinde 2.86 metrelik eşine başka yerlerde rastlanamayan çok zarif taş istalaktitler bulunmaktadır. Bu istalaktitlerin süslemenin yanı sıradenge ve akustiğe fayda sağladığı düşünülmektedir. Önceki dönemlerde caminin sağ kıble köşesinde şimdi örülmüş olan kapının bulunduğu yerde bir su kuyusunun bulunduğu ifade edilmektedir. Yine caminin kuzey köşesinde bir bezirhane ile tabutluğun olduğu bilinmektedir. Caminin üzeri önceki dönemlerde toprakla örtülü iken restorasyonlardan sonra kurşunla kaplanmıştır. Belirli dönemlerde camideki kaymaları önlemek amacı ile payendeler yapılmıştır. Arsa genişliği 4660 m2, oturum alanı ise 1000 m2 olan camii, yığma bir tepe üzerine inşa edilmiştir. Caminin yağmur sularından etkilenmemesi ve ayrıca dolgu zeminin olası kaymalara karşı korunması amacı ile Selçuklular zamanında yapının altına su tahliye kanalları yapılmıştır. Bu kanalların varlığı Ulu Camii çevresinde yapılan inşaatların temel kazılarında fark edilmiştir. Ulu Cami’nin Cemaat kapasitesi yaklaşık 4000 kişidir. Ayrıca, Ulu Camide bulunan Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait bir çok halı, kilim ve seccade Aksaray Müzesinde koruma altına alınmış, bunlardan bir kısmı Müzede sergilenerek ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur. Tarihi kayıtlarda mihrabın iki tarafında üzerinde kitabe bulunan bakırdan yapılmış iki büyük şamdandan bahsedilmektedir.1682 yılında Seyyid Abd’ül Baki tarafından Ulu Cami’ye vakfedilen bu şamdanlar çok kıymetli yadigârlardır.

46

www.metropolaksaray.com


MAKALE

www.metropolaksaray.com

47


VİTRİN Ekim Kasim Aralik ayında Metropol Dergisi okurları, mutfakta renklerin gücünü yeni tasarım ürünleriyle evlerine taşıyacaklar.

limo sandalye 129 TL

439 TL

329 TL

Sunny salincak 1.129 TL

Harmony saat kutusu 69 TL

Cushion design sweet home 47 TL

59.90 TL

48

www.metropolaksaray.com

Berjer evi trig koltuk 649.90 TL


VİTRİN

misir patlatma makinesi 89.90 TL

69.90TL Dekortie xox kitaplik 349 TL Tip labader 325TL 13.00 TL

29.90 TL Cemile 49.90 TL 24 TL

Pleksi gazetelik 95TL

Felix vakumlu saklama kabi 29.90 TL

32.90 TL www.metropolaksaray.com

49


VİTRİN

Berjer evi trig koltuk 649.90 TL

Seastar kupe 29.90 TL cant buy my love bileklik 39.90TL

129 TL 99.95TL

Fushia kupe 29.90 TL

N İ R VİT

koton

black pink kolye 34.90 TL

50

www.metropolaksaray.com


VİTRİN

54.90TL

44.90TL

149 TL

Pure love bileklik 49.90 TL

www.metropolaksaray.com

51


VİTRİN

99.99 TL

ferre gozluk

69.90 TL

169.90 TL versace saat straight regular jeans69.95 TL

N İ R VİT

52

www.metropolaksaray.com

kanvas spor 34.95 TL


VİTRİN

suet makosen 149.99 TL

blacksmith 99.99 TL

49 .95TL

34.95TL

79.00TL 59.63TL

www.metropolaksaray.com

53


TEKNOLOJI

TEKNOLOJİ Samsung, altın rengi Galaxy S4’ü doğruladı

Tasarım Harikası Yaratıcı fikirlerden biri daha. Çatı katı

Evet, Samsung, altın renkli Galaxy S4

penceresi aynı zamanda balkona dönüşüyor,

modellerini satışa sunmaya hazırlanıyor.

küçük

Az evvel gelen bu bilgi, hemen akıllara da bilinen iPhone 5S modelini getirdi. Şimdilik söylenenler, Samsung’un altın pembe ve altın kahve rengi olmak üzere, sınırlı sayıda Galaxy S4 telefonları satışa

Tablet pazarında belli bir başarıya imza atan

sunacağı yönünde. Tabii buradaki altından

Amazon, geçtiğimiz günlerde sızıntılar ile

kasıt, sadece renk mi, yoksa gerçek altın

gündeme gelen yeni nesil Kindle Fire HD

kaplama telefonlar mı, bunu da yakında

tabletini resmi olarak duyurdu. Selef Kindle Fire

öğreneceğiz.

HD’ye göre, 60 dolar daha düşük fiyat etiketine sahip olan yeni nesil Kindle Fire HD, Google’ın

Gold Edition S4 olarak adlandırılan bu

yeni Nexus 7’sine rakip olarak gösterilebilir. Yeni

seride, telefonun teknik özellikleri Galaxy

nesil Kindle Fire HD’nin teknik özelliklerinden

S4 ile aynı olacak. Sadece görsel tasarımda

bahsetmek gerekirse;

farklılıklardan söz ediliyor. Önceki modeline göre daha hafif ve daha ince olan yeni Kindle Fire HD tablet, 7 inç büyüklüğünde ve 1280 x 800 piksel çözünürlüğünde dokunmatik ekrana sahip. 1.5 GHz saat hızında çalışan çift çekirdekli işlemciden gücünü alan cihazın, 1 GB RAM ve 8GB/16GB dahili depolama alanı bulunuyor. Amazon’un kendi tabletleri için üretmiş olduğu Android tabanlı Fire OS 3.0 Mojito işletim sistemi ile çalışacak olan Kindle Fire HD’nin ön sipariş süreci başladı. Tüketicilerin karşısına 2 Ekim tarihinde çıkmaya hazırlanan yeni nesil tabletin fiyatı ise, 16 GB’lık versiyonu 169 dolar, 8 GB’lık diğer modeli ise 139 dolar. www.metropolaksaray.com

değerlendirmek

düşünülmüş yaratıcı bir tasarım.

Apple’ın altın veya şampanya rengi olarak

54

alanları

için


TEKNOLOJI

DÜNYASI Nissan’dan akıllı saat: Nismo Watch Japon otomobil üreticisi Nissan, otomobilleri ile entegre çalışan Nismo isimli akıllı saati için bir video yayınladı. Giyilebilir

teknoloji

konusunda

birçok

teknoloji şirketi çalışmalarını sürdürürken, otomobil üreticisi Nissan da giyilebilir teknoloji alanında bir cihaz geliştirdi. Garmin, sporcular için üretmiş olduğu iki

Nismo Watch isimli akıllı saat Nissan’ın

yeni saati Forerunner 620/220’yi resmi olarak

performans araçlarıyla uyumlu çalışacak

Teknoloji dünyasında en’leri üretmek bir

duyurdu.

şekilde geliştirildi. Araçla ilgili hız, menzil,

firma açısından oldukça önemli. Büyük bir

yakıt tüketimi gibi tüm bilgileri saklayan cihaz

reklam getirisi olan bu olay firmaya da öneöli

Genelde navigasyon ürünleriyle karşımıza

bunun dışında, nabız kontrolü, hava durumu

bir prestij sağlıyor. Örneğin akıllı telefon

çıkan Garmin, sporcular için üretmiş olduğu

ve verilerin sosyal ağlardan paylaşımı gibi

dünyasında en ince telefonu üretmek için

iki yeni akıllı saatini resmi olarak duyurdu.

özelliklere de sahip.

firmalar birbirleriyle büyük bir yarış halinde. Son olarak bu ünvan 5.75mm’lik kalınlığıyla

Forerunner 620 ve 220 olarak adlandırılan bu yeni saatler, 1 inç büyüklüğünde LCD ekrana

Nismo Watch’ın büyük bir ihtimalle Frankfurt

Vivo X3’te kalmıştı. Aynı şekilde diğer

sahip. Akıllı telefonlara Bluetooth bağlantısı

Motor Show’da görücüye çıkması bekleniyor..

donanımlarda da firmalar arasında bu şekilde

sayesinde bağlanan Forerunner 620/220,

bir yarış bulunuyor.

10 saat kullanım sunuyor. Forerunner 620 dokunmatik ekrana, koşu hızı, kalp ritmi

Son olarak geçtiğimiz gün Wireless Beats

ve zemin temas süresi gibi bilgilerini anlık

kulaklıklar ile adından söz ettiren CSR sadece

görüntüleme özelliğine sahip. Ayrıca, GPS de

0.5mm kalınlığa sahip dünyanın en ince

cihazlarda mevcut.

klavyesini geliştirdiğini duyurdu. Bükülebilir ve dokunmatik yapıda olan bu klavye ayrıca

Garmin tarafından sporcular için özel olarak

wireless desteği de sunuyor.

geliştirilen saatlerin fiyatına gelicek olursak, Forerunner 620 400 dolar, Forerunner 220

Öncelikli olarak mobil cihazlar için geliştirilen

ise 250 dolar fiyat etiketine sahip.

bu klavyenin, 6-11 Eylül arasında Berlin’deki IFA

2013

fuarında

görücüye

bekleniyor.

www.metropolaksaray.com

55

çıkması


BİLGİ

KISABİLGİLER FIFA 14 İOS Ve Android Kullanıcılarına Ücretsiz!

EA son olarak, NFL Amerikan Futbolu düşkünlerine ücretsiz Madden 25 oyunu sunarak oyun severlere büyük bir jest gerçekleştirmişti. Bu sevindirici haber şimdi futbolseverlere geliyor. Daha yeni dağıtıma giren FIFA 14 oyununu Android ve iOS işletim sistemi içeren cihaz sahipleri ücretsiz olarak oynayabiliyor. Dünya genelindeki 33 ligin oynandığı 34 stadyumu ve 600 futbol takımındaki 16 bin oyuncuyu esas alan FIFA 14, zoru başararak oyuncuların karakteristik özelliklerini sahaya yansıtıyor. Böylece tablet ya da akıllı telefon sahipleri FIFA 14 oynarken gerçeğinden farksız futbol deneyimi elde edebiliyor. Dokunmatik ekran için optimize edilmiş olan oyun esneklik sağlıyor. Oyuncular isterlerinde kendi takımlarını yapabiliyor ya da transferler gerçekleştirebiliyor. Oyunun ücretsiz olduğu belirtiliyor fakat çok sayıda oyun içi satın alınabilir eklenti sunuluyor. Üç ayrı oyun modu teknik direktörlük, turnuva ve kick off bu eklentiler içinde. Bu sonuncu seçenek sadece bir miktar ödeme yapmış olanlara sunuluyor. İndirme boyutu 1.3 GB olduğundan depolama alanı ve Wi-Fi gerekli.

Nissan iTunes Radio’yu Arabalara Getiriyor

Bir Nissan sahibiyseniz artık arabanızda iTunes Radio’ya erişebilirsiniz. Nıssan bugün Apple iTunes Radio ile ortaklığa imza atan ilk isim olacağını duyurdu. Böylece İnternet bağlantılı platform 2014 Nissan Rogue SUV, 2014 Versa Note ve LEAF elektrikli arabasına taşınacak. 2014 Nissan Rogue kasım ayında bayilerde indirime girdiği zaman iTunes Radio’yu içeriyor olacak.

56

www.metropolaksaray.com

Türkçe PlayStation Forum’u Hayata Geçti PlayStation 4‘ün çıkmasına çok az bir süre kalmışken Sony’den Türk oyunseverleri sevindirecek bir haber geldi. Türk PlayStation oyuncuları Türkçe forum ile kendilerini ana dillerinde daha iyi ifade edebilecek ve birbirleri ile daha kolay iletişime geçebilecekler. Türk PlayStation tutkunları Türkçe forum sayesinde kendi ana dillerinde sohbet edebilecek, yorumlarını bırakabilecek, deneyimlerini paylaşabilecek, oyunlar hakkında konuşmalara katılabilecekler. Türk PlayStation tutkunlarını unutmayan Sony; KillZone, GoW Ascension, Sly Cooper: Thieves in Time, The Last of Us gibi ünlü oyunları Türkçe altyazılı ve seslendirmeli olarak yayınlayarak , Türkçe Playstation Forum’unu kullanıcılara açtı. Forumda PlayStation dünyasıyla ilgili haberler, etkinlikler, inidirimler gibi haberleri takip edebilceke olan oyuncalar teknik konularda da birbirlerine yardımcı olabilecekler. Aynı zamanda birbirleri ile sohbet etme, oyunları tartışma ve deneyimlerini paylaşma fırsatı bulacaklar.


BİLGİ

KISABİLGİLER LG’den sıra dışı bir akıllı süpürge!

LG’nin akıllı Hom-bot Square’i etkin ve verimli bir temizlik sağlarken daha uzun yan fırçaları ve köşe tespit sensörleri ile temizliği benzersiz kılıyor. Genişletilmiş ve yeni tasarlanmış fırçaları ile akıllı Hom-Bot Square tozu ve kiri en zor köşelerden bile alabiliyor. Köşe sensörleri sayesinde bu ürün, evde kendini nereye konumlandıracağını, ne zaman döneceğini biliyor ve temizliğin sonuna geldiğinde kendiliğinden duruyor. Robot temizleyicilerde genellikle tek bir kamera bulunurken, Hom-Bot Square’de iki adet geliştirilmiş Dual Eye 2.0™ kamera ile daha akıllı, daha hızlı ve daha verimli bir performans elde ediliyor. Alt ve üst kamerasıyla saniyede birkaç fotoğraf çekerek karanlıkta bile etkin tavan, duvar ve yer taraması yapabiliyor. Aynı zamanda, 180 derecelik bir alanda çoklu sensör sistemiyle çarpışma engellerini tespit ederek sorunsuz temizlik sağlıyor. Akıllı Hom-Bot Square aynı zamanda öğrenme fonksiyonu ile daha önce temizlediği yerleri tanıyıp gereksiz tekrarı en aza indirgiyor. 60dBA2’lık son derece düşük gürültü seviyesi ile ürün, tüketicinin TV izlerken, telefonla konuşurken ya da kitap okurken dikkatinin dağılmasını engelliyor. Sadece 89 mm yüksekliğe sahip olan bu robot, evde alçak birimler ve mobilyalar altında bile kolaylıkla manevra sağlıyor. Oyun dünyası için en üst seviyede ürünleri ile oyuncuların gönlünde taht kurmayı başarmış olan Logitech yepyeni bir çalışmayla tekrar karşımızda. Sıkı oyuncuların en büyük dertlerinden olan kablosuz mouse’ların şarjlarının en olmadık anda bitivermesi devri artık sona eriyor. Logitech’in bugün resmi tanıtımını yaptığı G602 adlı oyuncu mouse’unun bataryası tam 250 saat boyunca dayanabiliyor!

Logitech, bataryası bitmek bilmeyen oyun mouse’unu 11 ayrı komut tuşuna sahip olan G602, şirketin meşhur olmuş G-serisi oyun ürünlerinin son üyesi olma şerefini tanıttı de taşıyor. Logitech Gaming Software olarak bilinen

yazılım ile pek çok ön tanımlı oyunu ayar yapmadan (komutları) mouse’unuza aktaran sistem, cihazın en beğenilecek yanlarından biri olacağa benziyor. Ultra-hızlı 4,000 DPI Delta Zero optik sensör sayesinde en hassas hareketleri bile başarı ile oyuna yansıtacağı sözü verilen G602, Eylül ayında 80 dolarlık fiyat etiketi ile satışa çıkacak.

Telefonunuzu unuttuğunuzda sizi uyaran kulaklık Ttec Makaron ‘Buzz’ın en dikkat çekici özelliği; telefonunuzdan uzaklaştığınız anda bunu farketmesi ve sizi titreşimle uyarması. Bu özellik sayesinde, artık kullanıcılar telefonlarını bulundukları ortamda unutmayacaklar, böylece telefonu kaybetme derdi de son bulacak. Ttec Makaron Buzz, ayrıca çağrı alındığında ve telefon bağlantısı kesildiğinde de yine kullanıcısına titreşimle uyarı veriyor. Birbirine dolanan kablo derdine son veriyor Ttec Makaron’un Bluetooth kulaklık deneyimini zenginletiren tüm özellikleri yeni Makaron Buzz ile de kullanıcılara ulaşıyor. Makaron Buzz, özel klipsi sayesinde yakaya takılabiliyor ve otomatik kablo sarma sistemiyle kablo karmaşasını tek tuşla ortadan kaldırıyor. Makaron Buzz ile kullanıcılar bütün gün kulaklarında kulaklıkla gezmekten ve birbirine dolanan kablolarla uğraşma derdinden kurtuluyor. Telefona çağrı geldiğinde Makaron Buzz’ın sadece kablosunu çekmek yeterli oluyor. Çağrı sonlandırıldığında ise sarma düğmesine basılarak kablosu geri toplanabiliyor. Bu şekilde, karışarak kullanımı kısıtlayan kablo problemi sona ermiş oluyor ve ortaya kötü bir görüntü de çıkmıyor. LED ışıkla bağlantı durumunu gösteriyor Ttec Makaron Buzz’ın tavsiye edilen satış fiyatı 119 TL.

www.metropolaksaray.com

57


YAŞAM

Aksaray’a Gurur

Verenler Onlar Yapmış Oldukları Hizmetlerle, Yapmış Oldukları Çalışmalarla Aksaray’ ın Gururu Olmuş , Bu şehre Gurur veren İsimler Olmuşlardır.

1924 yılında Aksaray’da doğdu. 1961-1969 yılları arasında milletvekilliği, 1965’te Devlet Bakanlığı, 1961 Kurucu Meclis üyeliği yaptı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (1984-1989) oldu. Avukatlık yaptı. Diyanet İşleri Başkanlarından Ahmet Hamdi Akseki’nin damadıdır. Evli ve iki çocuk babası. 17 Şubat 2007 tarihinde vefat etti.

58 58

www.metropolaksaray.com

Aksaray’lı ünlü bir iş adamıdır. Ticaret, ithalat ve ihracatla uğraşmıştır. Erzurum, Kars ve Aksaray’da iş yerlerinin şubeleri olan bu sima o günün hayır cemiyetlerine, yüksek okulda okuyan fakir, madur, mazlum, dul ve yetimlere, yoksul kimselere yardımını esirgemeyen bir kimsedir. Aksaray’da Galhane Teşkilatını kurmuş, barut imal ettirerek, Avrupa ya ihrac ettirmiştir. Birinci devre milletvekili olarak, T.B.M.M ye girmiştir.

Mahmut Makal, 1933 yılında, Aksaray ilinin Merkez İlçeye bağlı Demirci köyünde doğdu. Ivriz Köy Enistitüsü’nü bitirdi, bir süre köy öğretmenliği yaptı ve “Bizim Köy” romanına öğretmenliği sırasındaki izlenimlerini yansıttı. Ancak siyasi iktidarlardan gördüğü baskılar nedeniyle köyde barınamadı ve Ankara Gazi Eğitim Enistitüsü’nde yüksek öğrenim yaptı. Bundan sonraki yaşamını eğitim müfettişi olarak sürdürdü.


YAŞAM

Mehmet Altınsoy Mustafa Vehbi Çorakçı Mahmut Makal Hazım Kulak Ömer Kaşif Nalbantoğlu Mehmet Dalkılıç

Hazim Kulak askerlik görevinden sonra baba meslegini seçerek Aksarayda uzun yillar manifaturacilik yapmistir. 1959 yilina kadar degisik mesleklerle ugrastiktan sonra 1959 yilinda simdiki Makas mevkiinde, kendi ismini tasiyan Hazim Kulak Tesislerini kurmustur. Egitim ve ögretimin önemini çok iyi bilen Hazim Kulak, 1989 yilinda Aksarayda Hazim Kulak Anadolu Lisesine arsa bagislamis, temelinin atilmasi için gerekli finansmanin bir kismini karsilamistir.

Aksaray’da, yaşadığı dönem içerisinde özellikle kimsesiz çocuklar olmak üzere yoksul hemşehrilerine sayısız iyiliklerde bulunmuş yenilikçi bir kişidir.Ölümünden evvel çok değerli büyük miktardaki taşınmazlarını kimsesiz çocuklar için yurt yapılmak üzere Devlete bağışlamıştır. Bu yurdun inşasına 1990 yılında başlanmış 1997 yılında kendi adı girişinde olmak üzere kimsesiz çocuklar için faaliyete geçmiştir.

1924 aksaray doğumlu,Azmi Milli fabrikasında bir süre çalıştıktan sonra ticaret hayatına atıldı.İnşaat mütehaitliği yaptı. ehrin ilk imar planını yaptıran başkandır.(40 m. lik yol),asfalt tesisleri kurup,kıt imkanlarla ilk asfalt yol yapan, kent meydanını düzenleyip, hükümet binaları önüne ilk ATATÜRK anıtı yaptıran belediye başkanıdır. Zığa tesislerinin yapımını ve çalışmasını sağladı. Tuzlusu tesislerini yaparak halkın hizmetine sundu.TUZLUSU ve Zıga en ilgii gördüğü dönemleri o zamanda yaşadı. Japon ve Amerikalı heyetleri 59 59 www.metropolaksaray.com ağırlayarak Taşpınar halısını ve İpek yolu HANLARIMIZI tanıttı.


YAŞAM

ŞEYH HÂMİD-İ VELÎ (SOMUNCU BABA)

(Doğumu 1349, Ölümü 1412)

Hamid-i Aksarayi Hazretleri ilmi arayan bir kimse idi. Zamanının alim ve bilÖmer OK ginlerinden eğitim almış, tabii ve müspet ilimleri elde etmişti. Lakin aradığı kalp huzurunu ve fikri kanaati bir türlü elde edemeyince Şam’a gitmiş Beyazıd-i BestaOsmanlı Devletinin kuruluş yıllarında mi Hazretleri’nin dergâhına varmıştır. Bu seyahat Hamidüddin Hazretleri’nin fikir Anadolu’da yetişen âlim ve velîlerin ve tasavvufi hayatının başlangıcı olmuş ve orada pek çok velînin sohbetlerinde bubüyüklerinden. „Somuncu Baba” lunmuştu. namı ile meşhûr oldu. 1349 (H.750) senesinde Kayseri’de doğdu. İsmi Hâmid, babasının ismi Şemseddîn Mûsâ’dır. İlk tahsîlini babasından aldı. Babasının vefâtından sonra Şam’a giderek, Hankâh-ı Bâyezîdiyye’de ilim öğrendi.

60

www.metropolaksaray.com

Hamid-i Aksarayi Hazretleri’nin üveysi meşrepten olduğunu da rivayet ederler. Bu şu demektir ki: Senelerce evvel vefat etmiş bir zatın kendisini manada ruhen irşat etmesidir. Beyazıt-i Bestami Hazretleri’nin kendisini manen ruhdan ruha terbiye ve irşat ettiğini de söyleyenler vardır. Ancak Hamidüddin’in Erdebil’e gittiği de muhakkaktır. Çünkü ruhdan ruha telkin almak ve içini aydınlatmak, onun manevi ve ruhani irşatlarıyla îlahî maarifet tahsiline yol almak mümkün ise de, zahiren de birisinden bunun tamamlanması lazımdır. Üveysî olarak, mânevî yol ile Bâyezîd-i Bestâmî’den feyz aldı. Hamid-i Aksarayi Hazretleri, Şam’da tefekküratına devam ederek Rahmani ve

ruhani zevk ve kokular almakla beraber Şam’a gelip giden âlimlerden manevi ilme vâkıf en yüksek makamda kimin olduğunu sormakta idi. Senelerce devam eden bu arama ve incelemelerden sonra Hamid’e Erdebil’i haber verdiler. Tebrîz yakınlarında Hoy kasabasında bulunan Hâce Alâeddîn-i Erdebîlî Hazretleri’nin huzûruna gitti. Var gücüyle hocasına hizmet ederek, ilim öğrendi. Tasavvuf yolunda üstün derecelere kavuştu. Alâeddîn-i Erdebîlî, bir gün Hâmid-i Velî’ye; “Artık bizden öğrendiğin ilmi, Allahü teâlânın dînini, insanlara öğretmek üzere Anadolu’ya git!” buyurdu. Ona böylece, insanları yetiştirmek için icâzet verdi. Hocasının bu sözleri, bâzı anlayışı kıt, hasetçi kimselerin, içlerinden Hâmid-i Velîye buğz etmelerine sebeb oldu. Hâce Alâeddîn, Hâmid-i Velî’yi bütün talebeleriyle birlikte, “Şemseddîn-i Tebrîzî Makâmı” denilen yere kadar uğurladı. Vedâ edip yanlarından ayrılınca, hased edenlerin de bulunduğu topluluğa dönerek; “Hamîdüddîn’in arkasından, gözden kayboluncaya kadar bakınız. Eğer dönüp bizden tarafa bakarsa, Anadolu’da onun ilminden istifâde ederler. Şâyet bakmazsa, onun ilminden hiç kimse istifâde edemez.” buyurdu.


YAŞAM

Orada bulunanlar merakla Hamîdüddîn’in arkasından bakmaya başladılar. Bu hâli Cenâb-ı Hakk’ın izniyle anlayan Hâmid-i Velî, gözden kaybolmadan önce iki defâ arkasına baktı. Böylece onların hasedlerini giderdi. Büyük bir âlim ve veliyy-i kâmil olarak Kayseri’ye döndü. Ebu Hâmid-i Velî aldığı icazet ile, Halvetiliği yaymak üzere doğduğu yer olan Kayseri’ye gelir. Burada dergâhını kurar, müridlerine tasavvufi eğitim ve öğretimi yaptırmaya başlar. İşte Hacı Bayram ile Ebu Hâmid’in buluşması bu esnada vukû bulur. Ebu Hâmid’in, Şeyh Şüca Karamani’yi Ankara’ya Hacı Bayram’ın yanına gönderir ve Hacı Bayram’ın yanına varan Şeyh Şüca “Beni şeyhim ve mürşidim Ebu Hâmid-i Velî Hazretleri (Somuncu Baba) gönderdi; ‘Git Engürü’den Kara Medrese’de Nûmân adında bir müderris vardır. Ona selâmımı ve dâvetimi söyle. Al getir. O bize gerek...’ dedi. Ben de bu vazîfe ile huzurunuza gelmiş bulunuyorum.” der. Hacı Bayram, “Bu dâvete icâbet etmek lâzımdır.” deyip müderrisliği bırakarak yola koyulur. Hacı Bayram’ın Somuncu Baba ile buluşması Kurban Bayramı’na denk gelir. Bu yüzden Somuncu Baba, “İki bayramı birden kutluyoruz.” diye ona bir lütufta bulunur. Hacı Bayram-ı Veli’nin ‘Bayram’ adıyla anılması da o günden sonra olur. Bu tarih 1393’tür. Ebu Hâmid-i Veli 1395’li yıllarda Hacı Bayram-ı Veli ile beraber Osmanlı Devleti’nin başkenti olan Bursa’ya hicret eder. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimiz’in ‘’İnsanların içinde bulunup, onların onların bela ve sıkıntısına tahammül eden mü’min, dağ başına çıkıp insanlardan uzak yaşayan mü’minden daha hayırlıdır.’ ’ Tavsiyesini benimseyen Ebu Hâmid Hazretleri, ictimâî ve siyasi açıdan son derece hareketli bir merkez durumunda bulunan Bursa’ya gidişi, manevi bir işaret olup boşuna değildir. Hamid-i Aksarayi Hazretleri, Bursa’da bir fırın yaptırdı. Fırınına

merkebiyle dağdan odun getirir, onunla ekmekleri pişirirdi. Ekmek küfesini sırtına alarak; “Somun! Müminler somun!” diye söyler, geçimini bu yolla sağlardı. Halk, bu fırıncıya “Somuncu Baba” der ve pişirdiği ekmeğin lezzetine doyamazlardı. Somuncu Baba ekmek satmaya başlayınca, herkes peşinden koşar, ekmeğini kapışırlardı. Somuncu Baba’nın fırını, Molla Fenârî Mahallesinde, Ali Paşa Çınarı civârında olup, iki gözlü idi. Fırının bitişiğinde de, ibâdet ettiği bir odası vardı. Odanın kıble cihetinde de, nefsini terbiye etmek için kullandığı bir çilehânesi mevcûd idi. Hamîdüddîn Hazretleri durumunu Bursa’da kimseye bildirmedi. Hep, halk içinde Hak ile olmağa gayret etti. Dağdan kestiği odunları merkebine yükleyip getiren, çilehane misali fırınında hamur yoğurup ekmek pişiren bu yaşlıca insana Ekmekçi Dede, Ekmekçi Koca diyenler de vardır. Ekmekçi Koca’nın herkesten gizlediği büyük sır Yıldırım Camii’nin yapımı bitip de namaza açıldığı ilk Cuma günü ortaya açıklanıverir. Bu büyük mutasavvıfı halkla birlikte devlet büyükleri de, Sultan da öğrenirler. Yıldırım Bâyezîd Hân, Niğbolu Zaferi’nden sonra Bursa’da Ulu Câmiyi yaptırmaya başladı. Câminin inşâsı sırasında, çalışan işçilerin ekmek ihtiyâcını Somuncu Baba temin etti. Câminin yapılması bittikten sonra, bir Cumâ günü açılış merâsimi yapılacağı ilân edildi. O gün başta Pâdişâh Yıldırım Bâyezîd Hân, dâmâdı büyük âlim ve velî Seyyid Emîr Sultan, Molla Fenârî Hazretleri, ulemâdan pek çok kimse ve Bursalılar Ulu Câmiyi doldurdular. Yıldırım Bâyezîd Hân, câminin açılış hutbesini okumak üzere Emîr Sultan’a vazîfe verdiğinde, Emîr Sultan; “Sultânım! Zamânın büyük âlimi burada iken, bizim hutbe okumamız uygun değildir.

www.metropolaksaray.com

61


YAŞAM

B

Somuncu Baba, durumunun anlaşılması üzerine; “Sırrımız fâş olup, herkes tarafından anlaşıldı.” diyerek, Bursa’dan gitmek istedi. Bir sabah erkenden, Gavas Paşa Medresesi’nden birkaç talebeyi yanına alarak yola çıktı.

Biz Ol Uşşak-ı Serbazız Biz ol uşşak-ı serbazız Akıl rüşd bize yar olmaz Mey-i aşk ile sermestiz Bize hergiz humar olmaz Diriyiz daim, ölmeyiz Karanularda kalmayız Çürüyüp toprak olmayız Bize leyl ü nehar olmaz

62

www.metropolaksaray.com

u câmi-i şerîfin açılış hutbesini okumaya lâyık zât şu kimsedir.” diyerek, Somuncu Baba’yı gösterdi. “Şöhret âfettir” hadîs-i şerîfini bildiği için, bundan titizlikle kaçınan Somuncu Baba, Pâdişâhın emri üzerine minbere doğru yürüdü. Emîr Sultan’ın yanına gelince; “Ey Emîr’im, niçin böyle yapıp beni ele verdiniz?” dedi. O da; “Senden ileride bir kimse göremediğim için öyle yaptım.” cevâbını verdi. Cemâat hayret ederek bu konuşmaları dinliyor, Somuncu Baba’nın hutbesini merakla bekliyordu. Minbere çıkan Somuncu Baba, öyle bir hutbe irâd etti ki, o zamâna kadar Bursalılar öyle bir hutbeyi hiç işitmemişlerdi. Bursalılar, bundan sonra Somuncu Baba’nın büyüklüğünü anladılar. Somuncu Baba, hutbede; “Bâzı âlimlerin, Fâtiha-i şerîfenin tefsîrinde müşkilâtı, anlayamadığı kısımlar vardır. Onun için bu sûrenin tefsîrini yapalım.” buyurarak, Fâtiha sûresinin, yirmi ana ilim üzerine yedi türlü tefsîrini yaptı. Nice hikmetli sözler beyân eyledi. Herkes hayretinden şaşırıp kaldı. Başta Molla Fenârî Hazretleri; “Somuncu Baba, önce bizim Fâtiha sûresinin tefsîrindeki müşkilimizi kerâmet göstererek halletti. Onun büyüklüğüne, bu yedi çeşit tefsîr, âdil bir şâhiddir. Fâtiha’nın ilk tefsîrini cemâatin hepsi anladı. İkinci tefsîrini bir kısmı anladı, üçüncü tefsîri anlayanlar çok az idi. Dördüncü ve sonrakileri anlayanlar içimizde yok idi.” demekten kendini alamadı. Cumâ namazından sonra bütün cemâat, Somuncu Baba’nın elini öpmek, duâsını almak istedi. Cemâatin bu arzusunu kıramayan Somuncu Baba Hazretleri, kapıda durdu. Ulu Câminin üç kapısından çıkan herkes; “Ben Somuncu Baba’nın elini öpmekle şereflendim.” diyordu. Somuncu Baba, yine kerâmet göstererek, Allahü Teâlâ’nın izniyle her üç kapıda da aynı ânda bulunarak cemâate elini öptürmüştü.

Bizim illerde ay ü gün Sebat üzre durur daim Televvün erişip ona Gehi bedr ü hilal olmaz Bizim gülşendeki güller Dururlar taze solmazlar Hazan olup dökülmezler Zemistan ü bahar olmaz

Şarab-ı aşkı çün içtik Feragat mülküne göçtük Yanıp aşkınla tutuştuk Bize tahrik ü tar olmaz Ereliden şems nuruna Vücudum zerreden katre Ne katre ayn-i bahar oldu Ona k’ar ü kenar olmaz Bırak ey Hamida varı Görsem desen sen ol yarı Göricek ol tecellayı Ondan özge kemal olmaz


www.metropolaksaray.com

63


KÖŞE

YAŞAMANIN YUDUM HALİ Ne yazık ki şimdilerde çay suyunu bile satın alınan, üstelik de ne şartlarda dolduğunu, gerçekten sağlıklı mı olduğunu bilmediğimiz naylonsu tattaki damacana sularından kullanıyoruz. Hijyen yaşamak uğruna ; YAŞAMANIN YUDUM HALİNİ tadamıyoruz.

Saliha TOPRAK Çeşme görüp de durmayan, o çeşmeye uğramayan, öylece yanından geçip giden yoktur sanırım… Hemen koşulur, el yüz yıkanır. Şöyle avucumuz akan suya tutulur ve ucundan minik bir yudum alınır. “Ohhh… Buz gibi, ama tadı biraz nahoş” ise; bol bol serinlemeye devam edilir. El ayak, kol bacak ıslatılmaya, mendiller ıslatılıp enseye serilmeye, yüzümüzdeki o “yaşamak ne güzel” ifadesi oluşuncaya kadar, ya da arkamızda sıra bekleyenlerin itirazlarına kadar… “Ohhhh… çok tatlıııı…” diye bir tat testi yapılmışsa önce kana kana avucumuzdan o dağların tepelerin kaynak suları, kar suları kana kana içilir. Koşarak doldurabileceğimiz kap-kacak bulunur, yedeğe alınır. Hele o uykunuzdan çok susamış olarak uyandığınızda ağzınızı musluğa dayayıp “gurp gurp” diye yutma sesinizi duyarak, gözünüzü hala açmadan, uykunuzu kaçırmadan susuzluğunuzu giderip yeniden yatağa dönmenin keyfini bilir misiniz? Ya da bahçeyi sularken , bahçedeki çeşmelerde bir şeyler yıkarken; arada da o hortumu ağzınızın kenarından yarısı toprağa, yarısı serin serin midenize göndermenin tadını yaşadınız mı? Yeni nesilin “HAYIR” dediğini duyar gibiyim. Ne yazık ki şimdilerde çay suyunu bile satın alınan, üstelik de ne şartlarda dolduğunu, gerçekten sağlıklı mı olduğunu bilmediğimiz naylonsu tattaki damacana sularından kullanıyoruz. Hijyen yaşamak uğruna ; YAŞAMANIN YUDUM HALİNİ tadamıyoruz. Biz belki bir zamanlar bildiysek de, yavrularımız bilmiyor. Bir çok şehirde belediyeler , hayırsever vatandaşlar ; mahallelere, sokak başlarına sebiller yapıyor, satın alma gücü yetersiz vatandaşlar içme sularını oralardan dolduruyor ama bu suların da gerçekten ne kadar sağlıklı ve temiz su olduğundan kimse emin değil. Ve tabi ki bu naylon kaplara dolmuş, evde bekletilmiş , dükkanda bekletilmiş, depoda bekletilmiş,“akmayan suları” ev ahalisi olarak üstte anlattığım keyifle içemiyorlar. Neden az su içer olduk? Ben çözdüm. Hem de kendimi test ederek… Çeşme sularından içemediğimiz için damacanadan şişeye veya sürahiye koy, onları buz dolabına diz, bitince yine (kimse doldurup koymaz, hep annelerin işidir) doldur koy, hele ev dışındaysan bakkal bul, el kadar su al, en az bir lira ver, bir yudumda bitir… Az sonra yine susarsan yine aynı olayları baştan say! Hele ailece dışarıdaysan, yaz sıcağında çarşıdaysan,bu su alma işini dörtle ,beşle çarp… Beş kişiye iki küçük şişe alsan olmaz. Bir büyük alsan herkes ağzını değdirmeme kibarlığını yapabilmek için yeni “su içme” pozisyonları, nefes borusuna kaçırma tehlikeleri

64

www.metropolaksaray.com

yaşamakta ve yine susuz kalmaktadır. Akan suyun içildiği, içine kanalizasyon karıştığı için tüm şehrin hastanelik olup manşetlere haber olmadığı, sulara para verilmediği bir yaşamı; YAŞAMANIN YUDUM HALİNİ yavrularımızın da tattığı gelecek günler diliyorum…


www.metropolaksaray.com

65


KÖŞE

AKSARAY

KIZ İSTEME

BEKİR KULAK

Çok eski zamandan beri uygulanan ve bugün artık Türkiye Türk topluluğunun malı, kültürünün bir parçası haline gelmiş olan “Evlenme görenekleri ve seremonileri”nin batılılaşma süresi sonunda gittikçe değişmekte oldukları da bir gerçektir. Söz konusu görenekler ve seremoniler sıra ile ilkten sona doğru ana hatları şu aşamalara göre

www.metropolaksaray.com

66

uygulanır: Evlenme arzusunu belirtme, evlenme çağı, görücü gezmek (dünürcülük), söz kesimi, başlık, nişan, evlenme ve düğün.


KÖŞE edilirdi. Yaklaşık bir yıl mektuplaştıktan sonra kızın annesi kızı mektupla yakaladı mı, kızımız oğlana cevabını yazar; annem yakaladı birdaha yazma diye son nokta konurdu. Telaşlanan oğlumuz annesine konuyu anlatır , yavaş yavaş görücü ve kız isteme faslının yolunu açardı. Oğlumuzun ailesi kızın huyunu ve soyunu oğluna uygun bulursa babasına konuyu açar, babanın onayından sonra aile içinde büyüklere bildirilir uygun görülürse aile büyüğü kız evine kadın görücüleri gönderir ve anma yapılırdı. Kız evi konuyu babaya açtıktan sonra kız babası oğlanı araştırır uygun görür fikrini beyan eder. Duruma göre oğlan evi önce kadınlarını gönderir dünürcü günü tesbit edilir. O gün Ailenin en büyüğü ve yörenin anılır (saygın) insanıyla birlikte dünürcü başı önde oğlan babası ve yakın akrabalardan oluşan 8 – 10 kişilik erkek dünürcüler damat adayını da yanına alarak kız evine varırlar. Hoş bir sohbet ile başlayan konuşmalar gelin kahvesi ile kesilir kahveler içildikten sonra dünür başı uzun lafın kısası diye söze başlar. ‘’Oğlumuz Z…… nin içki, kumar hovardalık gibi kötü alışkanlığı yoktur, kendisini bilirsiniz şu işi yapar işini aşını ve evini iyi bilir. İşte biz bu vesile ile ‘’ALLAH’IN EMRİ PEYGAMBERİMİZİN KAVLİ İLE KIZINIZ A…. YI OĞLUMUZ Z…. YE MÜNASİP GÖRÜP GELDİK SİZDE MÜNASİP GÖRÜRSENİZ KIZINIZI OĞLUMUZA İSTERİZ’’ der ve söz kız babasında kalır. Kızımızın babası araştırmalarında uygunluğu bulduysa ‘’ALLAH YAZDIYSA NASİPSE OLUR BİZ DE BİR DÜŞÜNELİM BÜYÜKLERİMİZE DANIŞALIM KARARIMIZI BİLDİRİRİZ ‘’ diyerek isteme faslı tamalanır misafirler müsaede isteyerek ayrılırlar.. Onlar ermsin muradına biz bekleyelim haftaya………

Üç aylık uzunca bir aradan sonra tekrar birlikteyiz ne mutlu sevgili dostlar. Aşşık ,vızıldak,çember,illi derken çocukluk oyunlarımıza biraz ara verip gelenek ve göreneklerimize dönsek, biraz gençliğimizi yad etsek. Platonik aşklardan, kız istemeye, nişan, nikah derken değişik bir sörf yapalım istedim. Kız evinin kapısına varmak biraz zordu desem eskiler mutlaka gülümseyecektir. Platonik aşktan, göz süzmekten, sevdiceğinin peşinde yürürken kalp atışlarının sesinden hepimiz nasibimizi almışızdır.

40 - 50 yıl evvel kız arkadaş (sevgili) edinmek çok zordu. Bizler çocuktuk ağabeylerimiz anlatırken heyecandan nasıl da titrediklerini iyi biliriz. Sevgililerinin adı BENİMKİ idi. Garibim bir defa da olsa karşılıklı konuşamaz ancak peşinde dolaşır varlığını ve sevdiğini hissettirirdi. Konuşma yerine inleyen namelerle dolu çiçekli ve kokulu aşk mektupları yazılır sevdiceğine ya kibrit kutusu içinde yada kitap arasında verilir cevabı beklenirdi. Adı MEKTUPLAŞMA idi mahalleli arasında A….. ile Z….. mektuplaşıyor diye sözü

Geçmişte evlenme yaşı küçüktü; anne ve babalar çocuklarının mürüvvetini görmek için, bir an önce evlendirmek isterlerdi. 1970’li yıllardan önce erkekler askere gitmeden evlenirler, askere giderken de genellikle çocuk sahibi olurlardı.

www.metropolaksaray.com

67


YAŞAM

HİLÂL-İ AHMER’DEN AKSARAY’AYÜZ BİN MUSTAFA FIRAT GÜL

LİRA YARDIM!

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivleri Başkanlığı’ndan temin ettiğim belgenin çevirisini takdim ediyorum.

Reis-i cumhur hazretlerinin huzur-ı riyaset penâhilerine

Cumartesi öğleden evvel heyet vekili ictimağıyla ısraç veya düzeltildiği gibi gayretle naçar sanmaya dahl olmuş bu mümessel hakkında son kararlara istinad etmek zarureti hasıl olmuştur. Binaenaleyh aynı gün öğleden sonra hariciye vekilinin Fethi Bey efendiyle hareketi samimidir. Fakat Aksaray gibi merkezi birkaç vilayette açlık şikayetleri şayan-ı ehemmiyet bir şekil aldığından bu günkü heyet vekili ictimağına Şükrü Kaya Bey’de mahallini terkiat ile müstacel tedabir iktiza etmesi için karar vaslı heyette verilmiştir. Düşünülen ilk tedabir şunlardır: daimlik halkına iş bulmak lazımdır. Bunlar için bu halktan ücretsiz olarak inşaat muntaşirlerine amele sevki ve vilayete varid hususlara alışmasına, amele tedariki ve otsuzluk karşısında bozulan hayvanatını satan ve hizab ve semer tamirine mesailerini sevk için teşkilat ve tahmilatı Hilal-i Ahmer’den şefkate munkad olmak üzere yüz bin lira tedarikidir. Bu sayeyle Şükrü Kaya Bey’in İstanbul’a gayreti sahife sonucu imza buyrulacaktır. Malumat-ı ikrardır. Verilen tavzihatını tamir eyledim efendim. 27 Haziran 926

68

www.metropolaksaray.com


please don’t leave me alone

YAŞAM

17 Kasım 1926 tarihli Aksaray Vilayet Gazetesi’ne göre Hilal-ı Ahmer Cemiyeti yaptığı faaliyetlerle toplumdaki dayanışma şuurunu harekete geçirmiştir. Cemiyet halktan topladığı yardımlarla kimsesiz çocukları sünnet ettirmiş, felakete uğrayan vatandaşın yanında yer almıştır

1939-1940 eğt yılı kızılay tarafından fakir çocuklara yemek ikram ediliyor MUSTAFA FIRAT GÜL ARŞİVİ ‘‘daha güzel yayınlar adına katkıda bulunmak için okuma hatası tespit ederseniz lütfen ihmal etmeyin. mustafafiratgul@hotmail.com”

www.metropolaksaray.com

69

www.metropolaksaray.com

69


SAĞLIK

SİNAN İNCİ Kardiyoloji Uzmanı

Kalbimizi korumak için hangi sporu yapalım

Yarım saat sürekli yürüyemezseniz, günde 3 kere 10 dakika yürüseniz bile yeterli. Bundan azının

pek yararı yok, fazlasının var. Yaptığınız egzersiz ağırlaştıkça sağlığa olumlu etkisi artıyor.

Kalp hastalıkları son yıllarda gittikçe önemini artırmakta ve gelişmiş olan ülkelerde ölüm nedenlerinin başını çekmektedir.10-15 yıl önce yaşlı hastalığı olarak bilinen kalp hastalıkları artık her yaştan insanı etkilemeye başlamıştır. Fenerbahçe’nin eski golcü futbolcusu Selçuk Yula Medyada çıkan yazılara göre bir kalp rahatsızlığı sonucunda yaşamını yitirdi. Hastalığın ortaya çıkışı, seyri ve kısa süre içinde acı sona ulaşması hepimiz için üzüntü verici olduğu kadar korkutucuda olmuştur. Hayatının en az 25- 30 yıllık döneminde aktif sporla uğraşan bir insan bile-ki futbolu bıraktıktan sonrada spora devam etmiştir- kalp hastalığına yenik düşebiliyor. Peki biz kalp hastalarına ve belli bir yaştan sonra herkese mutlak surette egzersiz öneriyoruz ama hangi egzersiz kalbe iyi gelir sorusu kafalarda oluşmaktadır.illa aktif spormu yapmak gerekir: “Koşmak şart mı? Yada hepimiz ağırlık mı çalışmak durumundayız?” Cevap: Kesinlikle hayır. Kalp damar sağlığını korumak için illa koşmak veya spor salonunda “aerobik jimnastik” yapmak ya da tenis oynamak gerekmez. Pahalı spor kıyafetlerine de gerek yok. Yürümek hepsinin yerini tutar, yeter ki günde 30 dakika hızlı olarak yürüyün. Düzenli spor yapanlarda kalp krizi riski hareketsiz bir hayat sürenlere göre neredeyse yarı yarıya daha azdr. Bu gerçeği kanıtlayan birçok araştırma var. Harvard Üniversitesi’nden mezun olan 17 bin kişinin uzun yıllar izlendiği bir araştırmada hareketsiz bir yaşam sürenlere göre düzenli spor yapanlarda kalp krizlerinin yüzde 35 oranında azaldığı, kalp krizi geçirdiklerinde iyileşmelerinin daha kolay olduğu ve ömürlerinin neredeyse 3 yıl daha uzun olduğu saptandı. 70 binden fazla kadının incelendiği Hemşire Sağlık Çalışması’nda haftada toplam 3 saat hızlı olarak yürüyenlerde kalp hastalığı riskinin

70

www.metropolaksaray.com


SAĞLIK

yüzde 40 oranında azaldığı görüldü. Bu çalışmanın kadınları ilgilendiriyor olması, yürümenin yararını kanıtlaması kadar önemli. Egzersiz neden bu kadar yararlı? Düzenli sporun bizi kalp krizi ve inmenin yanı sıra kemik erimesi, şeker hastalığı, kalınbağırsak ve meme kanseri, depresyon ve bunama gibi ciddi birçok kronik hastalıktan koruduğunu gösteren güçlü kanıtlar var. Egzersizin hemen her hücremize olumlu etkisi var desek yanlış olmaz. Aşağıdaki liste, sporun kalp ve damar sağlığına doğrudan nasıl etki ettiğini gösteriyor: Kalbi kuvvetlendirir: Her kas gibi kalp kası da antrenman yaptıkça daha güçlü oluyor ve daha verimli çalışıyor. Hem kasılması güçleniyor hem de rahatlayıp gevşemesi mükemmelleşiyor. Kalp daha verimli çalışır: Hareketsiz bir kişinin kalbi vücuda gereken kanı dakikada ortalama 75 kere çarparak atarken, düzenli spor yapan birinin kalbinin 60 kere atması yeter. Kalp 24 saatte 108,000 kere yerine 86,400 kere çarpar. Sadece 1 günde 20 bin kalp atımından tasarruf edilmiş olunur. Kalbin çok hızlı çarpmasını önler: Antrenmanlı kalp, sıkıntılı bir durumla karşılaştığı zaman sakin bir tepki verir. Hareketsizliğe alışmış olan kalp ise kolay telaşa kapılır. Örneğin; otobüse yetişmek için koşarken veya çok heyecan uyandırıcı bir durumla karşılaşan kalbin hızı kolayca yükselir, dakikada 180-200’e kadar çıkabilir. Halbuki bir sporcunun kalbi aynı koşullarda daha yavaş atarak tepki verir ve en kısa zamanda normale döner. Tansiyonu düşürür: Düzenli spor yapanlarda, örneğin günde yarım saat tempolu olarak yürüyenlerde kan basıncının düştüğü biliniyor. Özellikle tansiyon teh-

likesi altında olanların her gün yapacakları yürüyüşle bu tehdidi bertaraf etmeleri mümkün. Zayıflatır: Şişmanlığın harcanandan fazla kalori alma sonucu oluştuğu düşünülürse perhiz yapmanın neden tek başına kalıcı bir çözüm olmadığı ortaya çıkar. Düzenli egzersiz sadece spor yapıldığında değil, dinlenme halinde tükettiğimiz enerjiyi de artırdığı için kilo vermeyi kolaylaştırır. Kilo verdikten sonra düzenli spor yapmadan ideal kiloyu korumak çok zordur. İyi kolesterolü yükseltir: Damar sertliğine karşı koruyucu rol oynayan HDL kolesterolü yükseltmenin yollarından biri egzersiz yapmaktır. Haftada 3 gün 3 kilometre yürüyenlerde bile iyi kolesterolün yükseldiği biliniyor. Egzersizin süresi ve sıklığı arttıkça olumlu etki de artar. Kanın aşırı pıhtılaşmasını önler: Düzenli egzersiz kanda pıhtılaşmayı başlatan ve güçlendiren maddelerin dengede kalmasına yardımcı olur. Şeker hastalığını önler: Diyabet olma riski yüksek olanların ellerinde sağlıklı beslenmenin yanı sıra çok güçlü bir silah daha var: düzenli egzersiz. İlaçlardan çok daha etkin, yan etkisi yok, hem de bedava. Stresi azaltır: Düzenli spor yapanların hareketsiz bir yaşam sürenlere göre daha az endişeli olduklarını, uykularının daha düzenli olduğunu gösteren çalışmalar var. Orta yaşın üstündeki kişilerde yapılmış 32 araştırmayı inceleyen bilim insanları, düzenli egzersizin kötümserliği azalttığı, mutluluk hissini artırdığı, ağrı eşiğini yükselttiği sonucuna vardılar. Yürümek yeterli mi? Günde 30 dakika hızlı (saatte 5-6 kilometre hızla) yürümenin ve bunu en az haftada 5 gün yapmanın kalp ve damarlara

yararlı olduğu biliniyor. Yarım saat sürekli yürüyemezseniz, günde 3 kere 10 dakika yürüseniz bile yeterli. Bundan azının pek yararı yok, fazlasının var. Yaptığınız egzersiz ağırlaştıkça sağlığa olumlu etkisi artıyor. Buna karşılık gezinti yapar gibi yavaş yürümek aynı yararı sağlamıyor. Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta da, 30 dakikalık yürüyüşün normal günlük faaliyetlere ek olarak yapılması gerektiğidir, özellikle poliklinikte yürüyüş ve egzersiz önerdiğimiz kişiler ‘‘hocam ben zaten hiç durmam sürekli hareket ederim,sürekli ev işleri yaparım,akşama kadar çalışıyorum’’ diyerek zaten yeterince egzersiz yaptıklarını düşünürler. Önerilen egzersizi günlük işler dışında ekstradan düzenli olarak yapmak gerekmektedir. Spor yapmayı engelleyen kalp hastalıkları varmıdır? Bazı kalp hastalıklarının akut dönemlerinde örneğin kalp krizinin ilk dönemleri, kalp yetersizliğinin alevlenme dönemleri, hastanın hayatını tehdit edecek ritm bozukluklarının olduğu durumlarda tedavi ile hasta stabil duruma gelmeden egzersiz yapması önerilmez Kişinin kalbinde ritm bozukluğu olması, tansiyon,şeker hastası olması, daha önce by-pass yaptırması,stent taktırması spor yapmasına engelmidir? Kişinin bilinen bir kalp damar sorununun, diyabetinin, hatta kalp yetersizliğinin bulunması egzerzis yapması için bir engel değildir.tabi egzersizin şiddeti, süresi ve sıklığı hastan durumuna ve spor yapma kalitesine göre ayarlanmalıdır.

www.metropolaksaray.com

71


KÜLTÜR

EV

Büyük Mekanlarda Renk Kullanımı Geniş mekanlarda sıcak ve koyu renkler kullanarak, alanı olduğundan daha sıcak ve rahat gösterebiliriz. Büyük alanlarda cesur renkleri büyük bir duvara uygulayarak odak noktası oluşturabiliriz.

Dekorasyon Renk Uyumu

Oda boyunca aynı rengi kullanmak, odayı olduğundan daha da büyük gösterecektir.

72

www.metropolaksaray.com


EV Yeşil göz için en dinlendirici renk olarak

KIRMIZI Kırmızı ile kan basıncı ve kalp atış hızınızı yükseltebilirsiniz. Kırmızı, hem görsel hem de psikolojik çok uyarıcı bir renktir. Kırmızı bazıları için çok

Mavi kan basıncı ve kalp hızını düşürür,

kabul edilir. Yeşil renk, sakinleştirici ruh

kırmızı ile neredeyse ters etkisi vardır.

hali ve iyi hissetme duygusu yaratır. Yeşil

Mutfaklar için popüler olmayan bir

evde hemen hemen her oda için uygun-

renk olarak mavi, insanları yiyecekle-

dur. Mutfak için adaçayı rengi düşünüle-

re ilgisiz yapar. Yatak odası ve oturma

bilir. Gevşeyebileceğiniz ve ailenizle bera-

odası için idealdir. Şu anda trend deniz

berliğinizi geliştirebileceğiniz konforlu bir

köpüğü rengidir.

oturma odasında yeşil renk, yeterli sıcaklığı sağlayacaktır. Yeşil sakinleştirici etkisi

güçlü iken, bazıları içinde rahatsız edici olabilir. Kırmızı iştahı açar, yemeğe teşvik eder.

MAVİ

sayesinde dekorasyonda ana renk olarak kullanılabilir. Doğada bolca bulunan yeşil renk, insanların rahatlamasına ve stres atmasına yardımcı oluyor. Ayrıca yatak odası için çok popülerdir. Siyah gereksiz yere kullanıldığında çok sıkıcıdır, ama küçük dozlarda belirli bir bölge-

Mor ile uyum yaratmak zor olduğun-

Sarı iletişim ve mutluluğun rengidir.

yi vurgulama amaçlı kullanıldığında kabul

dan çoğu zaman dekorasyonda kulla-

Çoğu kişi sarı rengi mutluluk ile iliş-

edilebilir. Siyah kendi başına kullanıldığında

nılmaz. Mor rengi, heyecan verici kır-

kilendirir. Sarı renk neşeli ve güneşli

lüks görünür, diğer renkler ile kullanıldı-

mızı ve sakinleştirici mavi ile bir arada

günleri çağrıştırıyor. Bu nedenle sarı,

ğında dramatik etkisi dikkat çeker.

kullandığınızda her insan için farklı bir

gün ışığının çok fazla bulunmadığı

etki yaratır. Lavanta rengi daha kolay

banyo ve küçük odalar için harika bir

Ana renkler ile birlikte ahenkli bir ruh hali

kabul edilebilir. Küçük bir kızın yatak

renktir. Ancak sarı bir odanın ana renk

yaratacak renk düzeni kurulması etkili bir

odası için mor ve lavanta birlikte kulla-

düzeni olarak iyi bir seçim değildir. İn-

kontrast oluşturacaktır. Bazı renkler diğer

nılabilir. Küçük dokunuşlarla mor ren-

sanlar çok sarı bir odada öfkelenme,

renklere göre daha baskın olduğundan

gi, odaya zenginlik, refah ve derin bir

bebekler ise ağlama eğilimindedirler.

tüm düzene etkisini verebilir, bu yüzden

anlam verir.

Kırmızı ve turuncu gibi sarı renginde

dikkatli düşününce sadece bir renk ile at-

iştah açıcı etkisi vardır. Sarı mutfakta

mosferi değiştirebilirsiniz.

MOR

kullanılabilir.

Birçok kişi yeşil odada kendini huzurlu hisseder. Kırmızı oda insanlara enerji ve-

Turuncu, heyecan ve coşku uyandıran

rir. Renkler üzerinde birçok çalışma yapıl-

enerjik bir renktir. Turuncu, oturma

mıştır. Bu çalışmalar sonucunda renklerin

odası ve yatak odası için iyi bir fikir ol-

Beyaz, saf ve temiz bir renktir. Beyaz

enerji seviyeleri belirlenmiştir. Sarı zihinsel

mayabilir, ama çalışma odası için harika-

renk, mekanı olduğundan daha büyük

faaliyetlere ve iletişime teşvik eder. Bu bir

dır. Turuncu rengi, fitness yapmak için

ve temiz hissettirir, boşluk duygusu

aile odası için iyi bir renktir. Mor yaratıcılı-

gereken tüm enerjik duyguları hissetti-

uyandırır. Beyaz renk, küçük banyo-

ğa teşvik eder, mutfak ve ofis için seçenek

recektir.

lar için idealdir. İçinde farklı renklerde aksesuarlar bulunan beyaz bir yer ol-

Turuncu iştahı açan diğer bir renktir.

dukça lüks ve zengin görünebilir. Bazı

Restoranlara özellikle kırmızı ve turuncu

insanlar beyaz, steril ve dönüşüme uy-

renkleri uygulanır. Turuncu ısı ve enerji

gun olduğundan beyazı tercih ederler.

barındıran bir renk olduğundan davetkardır, fakat turuncuyu küçük dozlarda dekorasyona katmak zordur. Mat şeftali tonları yüksek dozlarda tolere edilebilir.

olabilir.

Kırmızı – Öfke veya Aşk

Turuncu – Coşku ve Heyecan Sarı – Sevinç ve Mutluluk Yeşil – Kıskançlık veya İyi şans Mavi – Huzur Mor – Yaratıcılık cve www. metropolaksaray. omTutku Beyaz – Temizlik

73


SAĞLIK

M

evsim yazsa en büyük sorunlar-

getirmek için bazı sinyaller göndererek ter Botoks ya da ameliyatla terle-

dan biri terleme olur. Sık banyo

bezlerinin çalışmasına yol açar. Bu durum meyi kesmenin yan etkileri var

yaparak, serin yerlerde kalmaya

vücut ısısında azalmaya neden olur ve böy- mıdır?Aşırı

çalışarak ve deodoran, parfüm kullanarak etrafa ter kokusu yaymamanın yollarını kullanırız. Ama bazı durumlar vardır ki bunların hiçbiri kar etmez. Özellikle ellerin terlemesi, ayakların terleyip koku yapması, kıyafetin sırılsıklam olması, toplum içinde de zorluk yaşamaya yol açar. Terleme doğaldır ama aşırı terleme, baş edilmesi gereken bir sorundur. Terleme neden olur? Terleme doğal bir olaydır. Herkes terler. Terleme vücut ısımızı normalde tutmak için gereklidir. Örneğin, sıcak havalarda ya da stres ve utanma gibi psikolojik faktörlere bağlı, ateşli hastalıklarda vücut ısımız ar-

lece doğal denge sağlanır. Terleme, ne zaman aşırı terleme olarak tanımlanır? Terleme, bazı durumlarda normalden daha fazla olur ve kişinin hayatını olumsuz etkiler. Terleme kişinin kıyafetlerinde bozulmaya

terleme

tedavisinde

uygulanan botoks enjeksiyonlarının herhangi bir yan etkisi yoktur. Ancak cerrahi yöntemler sonrasında cerrahinin uygulandığı bölge dışındaki bir bölgede aşırı terleme (kompansatuar terleme) önemli bir yan etkidir ve kalıcıdır.

yol açar. Vücutta kötü bir koku oluşmasına neden olur. Tüm bu sorunlar, kişinin sosyal hayatını ve özel hayatını etkiler. İşte bu durumda aşırı terlemeden bahsedebiliriz. Örneğin, avuç içi terlemelerinde kişi eliyle herhangi bir şey tutamaz, kimseyle tokalaşamaz, sürekli elerini saklama ihtiyacı duyar.

tar. Beynimiz bu artan vücut ısısını normale

Terleme nasıl engellenir?

74

www.metropolaksaray.com


SAĞLIK

Terleme doğaldır ama aşırı terleme, baş edilmesi gereken bir sorundur. Peki aşırı terleme nasıl tedavi edilir? Terlemeye karşı ne yapmak gerekir? Aşırı terleme nasıl tedavi edilir? Aşırı terleme tedavisinde ilk tercih edilecek yön-

Aşırı terlemenin sebepleri ne-

sında görülür. Yapılan çalışmalarda aşırı

lerdir?

terleme toplumda %5 oranında görül-

tem terlemeyi önleyici krem, deodoran ve solüs-

Terleme iki şekilde ortaya çıkar. Birincil

yonların kullanımı olmalıdır. Ancak bu yöntemle-

(esansiyel) terleme; psikolojik faktör-

rin sürekli ve uzun süreli kullanımı gereklidir ve

ler, stres, utanma, heyecan gibi duygu-

etkileri çoğu zaman yetersizdir.

sal değişikliklerde oluşan aşırı terleme durumu. Diğeri ikincil (sekonder) ter-

Aşırı terleme tedavisinde iyontoforez yöntemi

leme; altta yatan bazı hastalıklar (tiroit

kullanılabilir. Elektrik akımı yoluyla terlemeyi önle-

hastalıkları, menopoz dönemi, yüksek

yen bir metottur. Ancak koltukaltı terlemelerinde

tansiyon, nörolojik bazı hastalıklar...),

uygulanamaz.

ilaçlar, alkol, kafein gibi maddelere bağ-

Aşırı terleme tedavisinde en etkin tedavilerden biri botoks enjeksiyonlarıdır. Özellikle yüz, koltukaltı ve avuç içi bölgelerinde tek seans ile terleme tamamen kaybolur. Botoksun etkisi 6-8 ay kadar sürer. Botoks işlemi 15 dakikada uygulanır, herhangi bir anestezi gerektirmez. Tedavinin yan etkisi yoktur.

lı ortaya çıkan aşırı terleme durumu. Biz burada herhangi bir hastalığa bağlı olmayan aşırı terleme rahatsızlığından bahsediyoruz. Aşırı terlemenin daha sık görül-

düğü saptandı. Aşırı terleme sorunu artan yaşla birlikte azalabilir. Ancak ileri yaşlarda da aşırı terleme sorunu görülebilir. Aşırı terleme vücudun hangi bölgelerinde daha çok görülür? Normal koşullarda cildimizde her yer terler. Ancak aşırı terleme olarak tabir edilen durumlarda özellikle en çok yüz, koltukaltı, avuç içi ve ayak tabanlarında görülür. Bu bölgeler ter bezlerinin en yoğun olduğu bölgelerdir. Beyinden gelen sinyallere daha duyarlıdırlar.

düğü yaş aralığı var mıdır? Aşırı terleme en çok 18-25 yaş ara-

Aşırı terleme tedavisinde cerrahi operasyonlar da uygulanır. Terleme bölgesindeki ter bezlerinin çıkarılması ya da terlemeye neden olan sinirlerin bloke edilmesi yoluyla terleme tedavi edilir.

www.metropolaksaray.com

75


KÜLTÜR

KARAKUC AK GÜREŞİNİN KALBİ AKSARAY’DA ATTI SAVAŞ YILDIRIM BAŞPEHLİVAN OLDU

Aksaray-Ihlara Kültür ve Turizm Festivali kapsamında Aksaray Belediyesi tarafından düzenlenen 4. Geleneksel Aksaray Karakucak Güreşleri çok büyük ilgi gördü. Aksaray Belediyesi öncülüğünde düzenlenen güreşler, TRT tarafından naklen yayınlanarak Aksaray tüm dünyaya tanıtıldı. Kılıçaslan parkında düzenlenen 4. Geleneksel Aksaray Karakucak Güreşlerine Aksaray Vali Yardımcısı Armağan Önal, Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta, Güreş Federasyonu Temsilcisi Bülent Odabaşı, Ak Parti İl Başkanı M. Fatih Yıldırıcı, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, Aksaray Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Süleyman Arısoy, Dünya ve Avrupa Güreş Şampiyonu Rıza Kayaalp, Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak ve çok sayıda davetli izledi. Güreşlere 10 kategoride toplam 171 sporcu katıldı. Tüm kategorilerde hem yerel, hem de Türkiye’nin önde gelen pehlivanlarının er meydanına çıktığı güreşleri, çok sayıda vatandaş da büyük bir heyecanla takip etti. TRT tarafından canlı olarak yayınlan güreşlerde Belediye Başkanı Nevzat Palta, yaptığı konuşma ile Aksaray’ı canlı yayında anlattı. Güreş Ağası seçilen ve ağa kıyafetiyle başpehlivanlık finalistleriyle seyircileri selamlayan Nevzat Palta, dereceye giren güreşçilere çeşitli hediyeler verdi. TRT Canlı yayınında yapılan yorumlarda, Aksaray Karakucak Güreşleri’nin şimdiden ülkenin önde gelen organizasyonları arasında yer aldığı vurgulandı. Belediye Başkanı Nevzat Palta, burada yaptığı konuşmada, Karaku-

76

www.metropolaksaray.com

Her yıl olduğu gibi bu yılda Güreş Ağası seçilen ve ağa kıyafetiyle başpehlivanlık finalistlerini ve seyircileri selamlayan Başkan Nevzat Palta, dereceye giren güreşçilere çeşitli hediyeler verdi.


KÜLTÜR

cak güreşlerini düzenlemekten mutluluk duyduklarını söyledi. Dünya ve Avrupa güreş şampiyonu Rıza Kayaalp’in programa katılması için etkinlikleri bir hafta uzattıklarını aktaran Nevzat Palta, kendisinin burada bulunmasından dolayı mutluluklar duyduğunu belirtti. Başkan Nevzat Palta, Aksaray’da ata sporu güreşin geleneksel hale getirmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Bunun bu hale gelmesinde Rıza Kayaalp’ın oldukça önemi vardır. Bunun için kendisine teşekkür ediyorum. Bizlerde inşallah bu geleneği yavaş yavaş büyüteceğiz. Bu anlamda Üniversite, dostlar ve güreşe gönül vermiş kimselerinde görüşlerini önemsiyoruz. Söyle baktığımız zaman hem Allah’ın Resulü bunu tavsiye etmiş hem de, bizim milletimize de baktığımızda, Rıza Kayaalp gibi dünyayı titreten insanlar gelip geçmiştir. Bizler bu anlamda güreşi tavsiye ediyoruz. İnşallah bu arkadaşlarımızdan daha büyük başarılar bekliyorum.” dedi. 4.Aksaray Geleneksel Karakucak Güreş-

lerinde, başpehlivan Belediye Başkanı Nevzat Palta adına güreşen Erzurum’dan Savaş Yıldırım oldu Kılıçaslan Parkı’nda düzenlenen güreş müsabakalarında, 10 kategoride 171 sporcu katıldı. Güreşte, 55 kiloda Ankara’dan Durali Koçak, 46 kiloda Aksaray’dan İsmail Şimşek, 50 kiloda Kahramanmaraş’tan Utku Doğan, 55 kiloda Osmaniye’den Gökhan Zorba, 60 kiloda Niğde’den Burhan Altıntaş, 66 kiloda Aksaray’dan Ali Şişik, 74 ki-

loda Kahramanmaraş’tan Nuri Temur, 84 kiloda Erzurum’dan Celal Dağlı ve 96 kiloda Yozgat’tan Yusuf Köse birinci oldu. Erzurum’dan Savaş Yıldırım başpehlivan olurken, İstanbul’dan Aydın Polatçı ikinci, Erzurum’dan Sait Bingöl ise 3. oldu. Karşılaşmalarından ardından, Belediye Başkanı Palta ve diğer protokol üyeleri tarafından dereceye giren sporculara kupa ve madalyaları verildi.

www.metropolaksaray.com

77


MAKALE

29 ekim 29 Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 - 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız. 78

www.metropolaksaray.com


MAKALE tan Vahdettin’dir. Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Oğulun küçük olması, deli olması yönetici olmaya engel sayılmazdı. Böyle tek kişinin kendi başına buyruk, sorumsuz, denetimsiz yönetimine mutlakiyet denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir. Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi. Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet’te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri - milletvekilleriaracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.

29

Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 - 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız. Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299’da Söğüt ‘de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sul-

ÜLKEMİZDE CUMHURİYETİN KURULUŞU Osmanlı İmparatorluğu’nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli öbaşlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Erzurum’da, Sıvas’ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır.” diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa’nın

önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı. Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923’te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923’te Ankara Başkent oldu. Atatürk ; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara , “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” Dedi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.

www.metropolaksaray.com

79


ÇOCUK

Çocuğunuza okuma alışkanlığı kazandırmak için bilmeniz gereken 7 cevap Erken okuyan çocuklar üstün zekalı mıdır? Çok sayfalı kitaplar okumak mı, kitabı iyi anlamak mı önemlidir? Kitap okumak konusunda çocuklara nasıl örnek olunabilir? Çocuk kitap okumaya nasıl teşvik edilebilir? Okumak, yazılı kelimeleri tanıma, kelimelerin anlamlarının ne olduğuna karar verme ve bu kelimelerin anlamlarını yazının tümüyle ilişkilendirme gibi birçok beceriyi gerektiren oldukça karmaşık bir işlemdir. Erken okuyan çocuklar üstün zekalı mıdır?

Dil gelişimi için neler yapılabilir?

Toplumda okuma konusunda en yaygın inanç “okumayı erken öğ-

Okumayı içi boş alıştırmaların ötesine taşımak için erken yaşlardan

renen çocukların üstün yetenekli” olduğu üzerindedir. Oysa ki,

itibaren “anlama”nın üzerinde durmak gerekmektedir. Bu nokta-

erken okuma öğrenmemin her zaman üstün zeka ile ilişkisi ol-

da anne-baba ve öğretmenlerin okul öncesinde hedefleri, çocuk-

mayabilir. Toplumsal gelişim ve iletişim becerileri konusunda çok

ları “ şifre çözmeye” değil “anlam çıkarmaya” odaklamak olmalıdır.

ciddi sorunlar yaşamalarına rağmen okumayı anlamla ilişkilendiren

Zengin dil kazanımı, iyi okumayı destekleyen en önemli temeldir.

pek çok çocuk olduğunu unutulmamalıdır.

Adını okuduğu nesnenin ne olduğunu bilen çocuklar, okuma ve anlamada daha hızlı ve başarılı olurlar. Çocuğunuza okuduğunuz öyküler, yaptığınız sohbetler, oynadığınız oyunlar onun dil gelişimi-

Anne-babalar tarafından öncelikle bilinmesi gereken, bir çocuğun erken okuması üstün zekâlı olduğunun işareti değildir ve okunan sayfa sayısının çokluğu o çocuğun iyi okuyucu olduğunu göstermez.

80

www.metropolaksaray.com

ni zenginleştirir.


Okuduğunu anlamak Çocuklar okumayı, sadece harfleri bir

ÇOCUK

neden önemlidir?

araya getirmek için değil; anlamını çözmek; öğrenmek; alanlarını genişletmek

Anne-babalar çocuklarına okul

için istemelidirler. İyi okuyucu olmak,

öncesi dönemde okuma-yazma dışında öğretecekleri pek çok

okul hayatlarının devamında karşılarına

şey olduğunu unutmamalıdırlar.

çıkacak zorlukların aşılamayacak birer

Okul döneminde ise çocukların

engel olarak görülmemesi açısından atıl-

hatalarının hoş görüldüğü; salt

ması gereken önemli bir adım.

mekanik okumanın değil, okuduğunu anlamanın desteklendiği bir ortam yaratılmalıdır. Anne ve babanın rol model olması neyi sağlar? Ayrıca anne-babanın okuma konusunda ne kadar hevesli oldukları da çocukların iyi okuyucu olmalarında en etkin belirleyicidir. Erken dönemde annebabaların okuma gelişimine yapacakları en büyük katkı “okumaya model” olmaktır. Çocukları okumanın eğlenceli olduğuna ikna edebilecek en etkili davranış ebeveyninin kendisinin okur olmasıdır.

Anne ve babalar neler yapabilir? Doğru ve yeterli kitap seçiminden önce çocukları “iyi okuyucu” olmaya götürecek koşulları ele almak gerekir. Bunun için; - Çocuklarınız için okuyan yetişkin modeller misiniz? Çocuklar özellikle de kendi cinsiyetinden olan ebeveynin tutumlarını örnek alma eğilimindedirler. - Okuma konusunda gerçekçi olmayan kısıtlamalar, talepler ya da uygunsuz baskılar yapmayın. Benzer tutumlar çocuğunuzu okuma eyleminden iyice uzaklaştırır. - Küçük hataları hoşgörün. - Çocuğunuza rahat ve sevecen bir temasla düzenli okuma saatleri ayırın. - Kitapları, dergi ve gazeteleri, ilginç çocuk kitaplarını el altında bulundurun. Televizyon izleme saatlerinin düzenleyin. Bu koşullarda okumaya her gün zaman ayırmak çocuk için katlanılmaz bir baskı olmaktan çıkacaktır. Kitap seçimi konusunda neler yapılabilir? Kitap satın alırken seçimi çocuğunuza bırakabilirsiniz. Ancak bazı çocuklar ailelerini memnun etmek için daha kalın ve zor kitaplar seçebilirler. Bu noktada sevecen bir tutumla doğru yönlendirme yapmanız doğru olacaktır. Aileler ve okullar, okunması öngörülen kitap listesini mümkün olduğunca geniş tutup çocuğun buradan seçim yapmasına fırsat vermelidir. Ancak yavaş okuyucu olan çocuklar için okuma düzeyi mutlaka dikkate alınmalıdır. Çocuklar okumayı, sadece harfleri bir araya getirmek için değil; anlamını çözmek; öğrenmek; alanlarını genişletmek için istemelidirler. İyi okuyucu olmak, okul hayatlarının devamında karşılarına çıkacak zorlukların aşılamayacak birer engel olarak görülmemesi açısından atılması gereken önemli bir adım.

www.metropolaksaray.com

81


TARİF

Çiğleme (Aksaray)

Hamur İşi ve Börekler Malzemeleri: 500 gr. un, 2 bardak su, 250 gr. taze kaymak ve tuz.

Hazırlanışı: Hazırlanan un ile su hamur haline getirilir. 15 dakika dinlenen hamur merdane ile küçük yuvarlak şeklinde açılır. Arasında bir tatlı kaşığı kaymak ilave edilip kapatılır. Teflon tavada kısık ateşte çevrilerek pişirilir. Tekrar üzerine kaymak ilave edilerek servis yapılır.

82

www.metropolaksaray.com


www.metropolaksaray.com

83


DUVAR

DE N İ METROPO S E Y İ L L Ü K A B BA İ G L İ SOMUNCU K Ü Y Ü ASI B R I Ş I L N de satışa su A bir işletmeci e OSM d n si ye lli Kü uncu Baba yor. ray’da Som sa yük ilgi görü yici özelliklere sahip k ü A b R k ço O sı a ır Y Ş lı Ü m n a den te izle uner, özellikle çoGÖR nulan Osm n güçlü be asının e lı t Ali Coşk Osmanlı Şır aka Osman eci Mehme tm le İş n te yerine mutl lir k e e n b a m u ir n sm iç u ğ r O u old yledi “ içecekle i sö tl rı si a la i n ib şu g k rı saycuklara cola tavsiyesinde bulunara sının faydala tir. a ır Ş lı n si a e Şırası içirilm gın olan Osm yici bir özelliğe sahip de çok yay in m e temizle n emini ö d r lıla likle beden ağışıklık sist ra B ce n r. Ö rü . z şü e ü d makla bitm ız içi yarala ları riskini ı korur. Ağ ser hastalık rş n a a k k ra şmayı e v la n lp Ka daki pıhtıla enfeksiyo n a u K d r. cu le ü n V . düdüze güçlendirir r. Tansiyonu ” çalışmasını rı n tı ri lış le ça k i re n b ih ştirir. iyi gelir. Bö rgunluğunu giderir. Z cildi güzelle ca rı y A . yo ır in alıd önler. Bey alıklara fayd atizmal hast m o R r. rü şü

atırım Y i n e Y ray’a a s k A an Brisa’d

İli Aksaray n Brisa, a y er la ü ş a i b iğ st ya ade a bakma hafif ticari araç la n ın r o y la il t a m s yılda 4,2 inek ve atırım fır saray’da ika için y .2 milyon adet b r b fa . 2 Brisa, Ak e 4 süre önc brikasında yılda vcut risa, me öre, bir fa g B ı ğ a n a a ın c y s a a la r e lam e ku ı tamam iş makin Brisa açık anayi Bölgesi’nd lar yatırım amyon, tarım ve gestone o d S e n o iz y n ,k Orga 800 mil akta, Brid , otobüs a yaklaşık , hafif ticari araç da üretim yapm stone markası n a y u tecek. b r il n’ın Fire yor. luşundan alarıyla otomob andar tla da kuru rarası st tone Corporatio ünü pazara sunu k r la ın s s a a lu m ik u a r s n b s s a r i fa ne ve La . Bridge çeşitte ü ri açısınd İzmit’tek Bridgesto ve kalite kriterle ara sunmaktadır 1.300’den fazla e d sahip in r le paz irket tesis iyet asitesine k Ş n p e a r n m k a e e y d k la e im li t l am ne ha İli Orüre lerine yö lastiklerini ise it n çeşitliliğini tam on adet rikasını Aksaray y il m 0 1 ü let deki ür ıyla, yıllık ı yatırımla 2. fab motosik ak amac lastiklerin m a ım olar ıl r ş a r t a k e milyon d ile d 0 alebini 0 t 3 ik t ık s ş la akla ri araç an acak ar t olarak, y hafif tica ğ k e o e v d e k e e in id r r sında, bin Şirket, ile eki üretim tesisle cak. y fabrika a a ’t r r it a u s k m k e İz A d n n ola lgesi’n planlana yı planlanıyor. anayi Bö t olması e ma d la a ganize S ş a n b o mily ariyle ,2 ib 4 it ı in ıl y in s 018 site retime 2 tim kapa Yıllık üre cek olan Brisa, ü ete lastiği ür retecek t lastik ü

84

www.metropolaksaray.com

.


DUVAR

OL DUVARI TARİHİ EVLER BÖYLEY Dİ.. BÖYLE OLDU…

aşkanı diye B taya le e B y ksara i ile or vleri, A ı ve güzelliğ e y a r a s ihtişam rihi Ak ası vanan ta niden bütün lu u çıkarm b e e e n t t y ü e z ir vaziy mesiyle gün yü eğie atıl b estore ettir usunu v k o k d ü dirilec si. k i r n ö ih e le d r r v a t e ı ık ık as e değ i tane evlerin anlar y ip çıkm l şekild vlerinden ik rımız, tarihi e z Bir zam Palta’nın sah ın ü g ’n a e t rin en insanla at Palt saray Nevza en evle ki klasik Ak ızda değişik or ama bu ı Nevz il n d a e k ı. ş e a d ım lüy or ’da çıkarıl Belediye B iyor. binalar 2 bina görü leştirilerek a, rest im Aksaray lt u a b d P y r e a t bir r. iz yılla Aksar rı memnun kanı Nevza urası b . Tabii uzun tler vermişle atlıkla. Ama ılmış oluştu b i ş la d a ş a B im p e h ış d a Ş a e n y “ m m r b iy a ıl i t d p d hiz zda iriz aha u gibi ya güzel ı söyle ay Bele diyebil mimari tar andırıldı. D zda, k a n Aksar erek şunlar 1904-1905 ve burada bir tar rca bu ş. 3 ko ine kaz rı rt lar ni beli yılların başla re oturmuş den oluşmu ’ımızda onla ay belediyes ray’a yakışan ü sü Aksa şimin ksaray Aksar 1900’l killeri uzun abii ki in birle unun gibi A miş yıllarda erlendirelim in s e v e ağız. T aalit c n ç a a B ğ t e n . e g u iş d ı mille 2 s ı s f ltürel e edilm dirdik. r. Bura . Buray nımına ki bina yanda ir konak eld evlerimiz va oje yapalım da değerlen ımızın kulla sosyal ve kü isini güzel r b y ın pr ra lar büyük arihi Aksara ki güzel bir r tma anlam gelen insan ittikten son bilir. Veya içe a otantik t a b ız ik la n ş ı ık a d s o u ç ım a e r ıd k r a d r lm ru neli de r tay sanla dışa h bu ö in o a y in a ll i is y e a r lı in r e ş y e r v a le in iç süreç ’ın tarihi evle erilerimizin lmadığı için labilir. Genç veya Aksar ahip ş sere s e o o e ay iz m a k r e li u d a im h e s b r ın k n le A aylı yö arz ’nın misafir Aksar ik ev t t Palta ımlara Burayı ildiğimiz klas Yani bu han arıdan gelen ız olacak”. kanı Nevza ttiler. . e b aş ış sım burası kullanacağız tan sonra d t etme şan y Belediye B ek teşekkür e r e a ık r e t d m t yetler rasyon yap risinde hiz lar ise Aksa larını belir ık aş ko içe bir de bir mekân deki vatand dirle karşılad i k in ih a s r t ve ta çevre ttirmesini e evlerin Tarihi ı ve restore ın s a çıkm

www.m metropolaksaray. etropolaksaray.ccom om www.

85 85


DUVAR

ARI UÇAKL Ş A V A S İ K RK EKİB YAPACA Ü İ T R E O T L S Ö SO Y’DA G A R A S K A

METROPOL

ibi F 16 Solo Türk ek lü n ü a ac ny ü pacak. vvetlerinin D steri uçuşu ya gö a d ’ ay Türk Hava Ku ar ks ersitesiı ile bugün A Aksaray Üniv ve ği ili Savaş Uçaklar al V at iyesi, Aksaray çuşu bugün sa Aksaray Beled zenlenecek olan gösteri u ge nde ra dü üs alanı üzeri p am K nin katkılarıyl si te si aray Üniver 16.30 da Aks ri gösteri k ava Kuvvetle H rk ü çekleştirilece T , ri de le iyesi yetkili i yapacağını ifa Aksaray Beled a ilk kez böyle bir göster m i izle eay’d şem gösteriy te h u m ekibinin Aksar u b ı n Aksaray halkı ederek tüm r. ye davet ettile

N SÜE D E İHLAL CAK” URALLARINI K K YAZA İ F ZA “TRA LER CE E S E MOB rinde bulu RÜCÜLERE htelif yerle sürücüu m in r h aç i şe

azıldı. Ar ü ekipler Müdürlüğ ilgili uyarıcı yazılar y i r e tl e m laşım Hiz EDS ile veelediyesi U ğu yerlere rıldı. üşlere yer r ö g şu a Aksaray B kameralarının oldu a d y a se nusunda u an açıklam nan mobe allarına uymaları ko konuya ilişkin yapıl kur rlüğünden leri trafik geldi. muhtleri Müdü e m iz H etkin hale afından Aksaray’ın a d n sı a Ulaşım m tar yazıl se kafik cezası kiplerimiz rda bulunan mobe a e tr ü ğ k tı lü rildi. r r a ü ı kla ayken Müd kameralar assa kavşa on başınd diizmetleri h y il H si B k m e ı. şı ir d “Mobese ıl d la z a ta e elediyesi U gili uyarıcı yazılar y nlara, araç ını ihlal ettiği tespit z Aksaray B i takmaya r e il r a il ke e ll S a m ir r D e b u k E k ı r t e k rin ymala mniye e trafi u e v a k re ın re r le telif yerle e a n il ll e a d ç r trafik ku e tespit e ı ışıkta ge meraları il kullananlara, kırmız ürücülerin S r. tı k a c a n nu lem uygula cep telefo re cezai iş le ü c ü r sü len latıldı.” daha hatır

a, kırmızı ışıkta geçencep telefonu kullananlar n yke da şın ba on siy ek m uygulanacak” lara, araçta dir re Mobeseden cezai işle üle üc Emniyet kemeri takmayan sür ilen ed pit tes ihlal ettiği lere ve trafik kurallarını

86 www.metropolaksaray.com 86 www.metropolaksaray.com


DUVAR

L DUVARI

BİR TESİS BAŞKAN NEVZAT PALTA “ TUZLU SUYA GÜZEL KURMAK İSTİYORUZ”

Aksaray Belediyesi Meclisi Eki m ayı olağan meclis toplantısın ı gerçekleştirdi. Saat 15.00 de meclis salonun da Belediye Başkanı Nevzat Palta Başkanlığında yapılan top yardımcıları ve ilgili daire mü lantıya meclis üyeleri, başkan dürleri katıldı. Toplantıda İmar tadilat kom isyonunun hazırlamış olduğu imar tadilat talepleri görüşü edilen evraklar görüşüldü. ldü. Daha sonra Meclise hav ale Meclis toplantısında Tuzlu su olarak adlandırılan yerin değ erlendirilmesi gündeme gel Palta tuzlu suyun oraya güzel di. Belediye Başkanı Nevza bir tesis yapmak istediklerini t ifade ederek konuyla ilgili şun tuzlu su dediğimiz bir yer var ları söyledi “Akin mevkiinde . Hepimizin çocukluğumuzda gittiğimiz bir yerdi. Burası uzu burada güzel bir tesis kurma n yıllar hizmette verdi. Bizde k istiyoruz. Böyle bir tesisin kurulması hem Aksaray’a hem Zaten revizyon imar planı yap de bölgeye hizmet edecektir. arken de bu bölgede güzel bir çalışma yapıldı. Fakat burada bir tesis yapılm ası için araştırma yaptığımızda tuzlu suyun mülkiyetinin Ak rağmen. İl özel idaresinin de saray belediyesine ait olmasın hukuken yetkileri olduğu söy a lendi. Daha sonra biz bunu dük ki bizim bilgimiz dâhilinde işle me koyacağımız sırada görolmasına rağmen bir vatand aş Konya’dan gelmiş özel ida yapmış. Bu durum bize bir reden yetki almış ve sondajlar az garip geldi. Fakat hukuke n araştırdığımızda böyle bir vatandaş sondaj yapmış, suy hak kı olduğunu öğrendik. Tabi u bulmuş fakat verilen süre içerisinde bu işi bitiremediği için bir avantaj oldu. için hakkı zayi oldu. Buda biz im Daha sonra vali bey ve öze l idareyle görüştük. Mülkiyet bizim fakat yetkinin bize ver Belediye olarak burayı alıp ilmesi için çalışmalar başlatıldı. orada güzel bir tesis yapılm asını istiyoruz. Buranın hem hastalığa iyi geliyor. Bu tesis kal iteli suyu var hem de birçok hem bölgenin canlanmasını sağlar hem de Aksaray için nüyorum” dedi. güzel bir hizmet olur diye düş üİller Bankası’ndan alınacak kre diyle ilgili de bilgi veren Başkan Nevzat Palta; “Özellikle alt yap iller bankasının kredilerinden ıyla ilgili olan kalemlerde faydalanıyoruz. Sebebi de şu; biz zaten buranın ortağıyız diyelere çok cazip şar tlarda hem kredi veriyor. Zaten İller Ban de iller bankası belekası bizden katkı payı da alıy altyapıya yönelik araç alımı, orlar. Bu nedenlerden dolayı temiz su borusu veya korge boru gibi şeyleri iller bankas ı vasıtasıyla alıyoruz” dedi.

www. metropolaksaray. com www. metropolaksaray. com

87 87


TEST Aşağıdaki soruları cevaplayarak, dört şıktan sadece ikisini işaretleyin. Bu iki şıktan size en yakın olana 2 puan, sonraki seçeneğe ise 1puan verin. Sonunda dört şıktaki puanları toplayın, hangi tür kişiliğinizin baskın olduğu ortaya çıkacaktır.

1. Aşağıdaki beyitlerden hangisi sizi daha iyi anlatır? a) güçlü,kararlı,girişken ve doğuştan liderim.kimseye minnet etmez;düşer kalkar,yoluma devm ederim b) hayata anlamlı renkler katar,eğlenceyi severim.ömür boyu herkesin mutlu ve neşeli olmasını dilerim c) her anımı huzurlu ve sakin geçirmek isterim. kavga gürültü sevmem,işlerimde en kolay yolu seçerim d) herşeyin mükemmel,düzgün,kusursuz olmasını isterim.ilişkilerimde saygılı ve mesafeli olmayı severim 2. Genellikle hangi tempoda nasıl konuşursunuz? a) hızlı ve sonucu yönelik b) çok hızlı,heyecanlı ve eğlenceli c) daha yavaş ve sakin d) normal ve söyleyeceklerimi aklımda tartarak

c) nadiren aceleciyimdir,geç olsada üstlendiğim işi bitiririm d) ayrıntılı düşünerek karar veririm.ağır ama iş bitirici bir tempoyla çalışırım 6. Hangisi sizi daha çok rahatsız eder? a) zaman israfı ve işlerin gecikmesi b) tekrar gerektiren işler ve monotonluk c) çalışma ortamı ve anlaşmazlıklar d) yanılmak ve yapılan hatanın tekrarlanması 7. Bulunduğunuz gruplarda hangi konumda daha başarılısınız? a) olaylara yön veren otoriteyi kullanan b) insanları motive eden ve neşelendiren c) uzlaştırıcı ve grup içindeki uyumu sağlayan d) bilgi sağlayıcı,araştırıcı ve olayları takip eden 8. Hangisi sizi daha çok strese sokar?

3. Bir işte motive olmanızı sağlayan en önemli unsur hangisidir? a) sonuçları düşünmek b) onaylanmak,takdir edilmek c) gruptaki arkadaşlarımın desteği d) etkinlik,düzen ve disiplin 4. Çalışma tarzınız hangisine uygundur? a) yoğun ve hızlı,aynı anda birkaç işi bir arada yapan b) özgür bir ortamda,insan ilişkerli ağırlıklı c) ön planda olmayan ama gruba her türlü desteği veren d) ayrıntıları önemseyen ve tek konuya odaklanan 5. Çalışma temponuzu nasıl değerlendiriyorsunuz? a) hızlı bir tempoda çalışır,çabuk karar almayı severim b) işlerin rutin ve sıkıcı olmadığı ortamlarda yüksek motivasyonla çalışırım 88

www.metropolaksaray.com

a) olaylar üzerindeki güç ve kontrolümün azaldığını hissetmek b) sıkıcı,rutin işler yapılan bir ortamda bulunmak c) beni aşacağını düşündüğüm sorumlulular üstlenmek ve anlaşmazlıkların olduğu bir ortamda bulunmak d) düzensiz ortamlar ve eksik yapılan işler 9. Bir öğrenci olmasınız ve öğretmeniniz sınav kağıdınızı ikinci defa incelediğinde puanınızı arttığını söylese nasıl bir tepki verirsiniz? a) bunu zaten hak ettiğimi düşünürüm b) çok sevinirim ve sevincimi belli ederim c) hocama teşekkür eder ve saygı duyarım d) hocamın nerede hata yaptığını merak eder,kağıdımı görmek isterim 10. Saatler sürecek bir iş toplantısına katılmanız gerektiğinde aşağıdakiler-

den hangisini benimsersiniz? a) konunun ana hatlarının konuşulması için biraz geç girip,sonucun belli olmasından hemen sonra çıkmayı tercih ederim b) toplantı eğlenceli bir şekilde dvm ettiğinde sonuna kadar kalmayı,sıkıcı olmaya başladığında erken çıkmayı tercih ederim c) toplantının huzur içinde geçmesi ve güzel kararlar çıkması için üstüme düşeni yaparım d) toplantıya vaktinden önce gelir,tüm detayları not eder ve bir değerlendirme yapmak için geç çıkarım 11. Kendinizde gördüğünüz en zayıf yönünüz hangisidir? a) insanalr işleri istediğim gibi yapmadığında ve seri olmadıklarında snirlenmek b) düzensiz dağınık ve programsız olmak c) kimseye “hayır” diyememek ve onların işine koşarken kendi işimi aksatmak d) herşeyin kusursuz ve mükemmel olmasını istemek,insanlarda buna uymadığında sinirlenmek 12. Kendinizde gördüğünüz en güçlü yönünüz hangisidir? a) kısa sürede karar alıp hemen harekete geçerim b) girdiğim ortamlara neşe ve heyecan katabilmem c) her türlü ortama uyum sağlamam ve çatışmaları önleme gayretim d) her şeyin planlı,prgramlı ve düzenli yapmam 13. Aşağıdaki ifadelerden hangisi sizi daha iyi tanımlar? a) güçlü,kararlı,otoriter ve yönlendirici b) popüler,neşeli,sevimli ve muzip c) barışçıl,sevecen,uyumlu ve sakin d) tertipli,düzenli,disiplinli ve planlı


TEST

Testin değerlendirilmesi : A şıkkınız en çok ise; siz güçlü, kararlı yapıya sahip bir kırmızı kişilikli insansınız B şıkkınız en çok ise; siz popüler, neşeli sarı kişiliği ağır basan bir insansınız C şıkkınız en çok ise; siz barışçıl, sevecen yeşil kişilikli bir insansınız D şıkkınız en çok ise; siz tertipli, düzenli yapıya sahip mavi kişilikli bir insansınız

KİŞİLİK ANALİZLERİ : Mükemmelliyetçi Mavi kişilik Hemen her zaman,”işmizi düzgün yapalım baştan yapmak zorunda kalmayalım”düşüncesine sahiptir.ayrıntılar konusunda tam bir müşkülpesenttir.sistematik düzenli bir kişiliğe sahip olan mavi karakter verileri çok sever sadece hesaplı riskler alınması gerektiği düşüncesindeydi.Çoğu zaman karar vermekte büyük sıkıntılar yaşar.fazla el kol hareketleri yapmaz ağır ağır konuşur ve alçak bir ses tonu kullanır mantık ağırlıklı mavi kişilik heyecan ve duyguları ölçülüdür.duygularını açıkça ortaya koymaz konuşmadan önce konuşacağı şey hakkında düşünmekten hoşlanır bir mavi kişilik olmak sarı kişiliğin neşeli ve hareketli tarzını abartılı bulur daha ciddi biri olması gerektiğini düşünür. randevularına tam zamanında gelir,gelmeyenlere kızar,işleri birçok insandan daha ağır ve enine boyuna düşünerek yapar,araştırması sona erdiğinde karar alması son derece uzun sürer. Popüler-Neşeli Sarı Kişilik Sürekli hareket halinde olmak isteyen sarı kişilik bşr noktada çok fazla vakit geçirmekten hiç hoşlanmaz.son derece arkadaş canlısı geniş bir tanıdık çevresi olur,hayaller kurmayı çok sever, odaklanmayı gerektiren pürüzlü işlerden hiç hoşlanmaz önce harekete geçip,sonra düşünmesi her zaman mavi kişiliği kızdırır. Morali yüksek olduğunda coşkulu olan,eğlenceden hoşlanan şakacı bir kişiliktir. düzensizdir,işleri son dakkada yetiştirir,geçmişten çok geleceğe odaklanır. Barışçıl-Sevecen Yeşil Kişilik Kendisini zorlayan işlerden hiç hoşlanmaz,işlerini bitirip bir an önce dinlenmek için sabırsızlanır.arkadaşlarıyla iyi geçinir,öne çıkmamaya çalışır geri planda kalır. Hayır,diyemedeği için pek çok işi üstlenmek zorunda kalır başkalarına yardım edeyim derken kendi işini zamanında bitirememesi bazen aksaklılara yol açar. içinde fırtınalar koparken dışardan sakin görünebilir.dargınları barıştırmak onun işidir.bir eylem konusunda fikir ayrılığı olduğunda,kendi görüşlerini saklayabilir. Çatışmadan hiç hoşlanmaz gerçekten inandığı şeyi söylemek yerine karşındaki kişinin duymak isteyeceği şeyi söyler.otorite kullanma konusunda yufka yüreklidir öfkesini içinde biriktirir ama birgün fena patlar her işin kolay bir yolu olduğunu düşünür riske girmekten hiç hoşlanmaz herşeyi önceden kestirebilir olması için elinden geleni yapar. Güçlü-Kararlı Kırmızı Kişilik Karar alma konusunda hemen hiç zorluk çekmez.kontrol edilmekten ve hesap sorulmasından hiç hoşlanmaz. Görüşlerini dile getirme veya birşey talep etme konusunda son derece açık olan kırmızı kişilik belirsiz ve muğlak sözcüklerinden hiç hoşlanmaz.çalışma temposu her zaman hızlıdır,sorumluluk almaktan hoşlanırneyin iyi sonuç vereceğini hemen sezebilir,zamanın doğru kullanılmasından yanadır. Zor olan işleri üstlenip sonuna kadar götürebilir.kısa sürede çok iş başarabilen kararlı bir insandır. İş söz konusu olduğunda insanlara karşı duyarsız ve sabırsız olabilir.ona ait bazı görevleri devretmekte isteksiz kalabilir. İşler kontrolünden çıktığında ve başkaları işleri onun gibi yapmadığında çok sinirlenir,strese girdiğinde kontrolü sıklaştırır daha çok çalışır uygulamaya yönelir ve hızını kesen kişiyi yanından uzaklaştırır. Tez canlı olan kırmızı kişilik yapılacak bir şey varsa hemen başlanmasını ister,fazla ayrıntıcı insanalrdan pek hoşlanmaz.cesur ve kendine güvenen biridir.kararlı,özgüvenli ve lider ruhlu olduğu hemen anlaşılır.

www.metropolaksaray.com

89


BURÇ

r a l ç r Bu

l ları gene ç r u b n ü t ızda bü , para ve sağlık m ı y a s u B e kariyer , k ş a k a eklediğin b olar r le e n a alanınd akalım. b

Boğa Burcu 21 Nisan - 20 Mayıs Koç Burcu 21 Mart - 20 Nisan Sevgili Koçlar, “Ortaklık tehlikeleri ve zevkler “ bu ayın sizin için anahtar kelimeleri olacaktır. 5 Ekim tarihinde 7.evinizde gerçekleşecek olan Yeniay, sizi lunaparktaki hız trenine binmişsiniz gibi bir duyguya sürükleyebilir. Emniyet kemerinizi bağlayın derim. Güneş Terazi ve Güneş Ay ile normal bir ilişki içindeler ve tatlı tatlı yeni bağlantılar kurmanıza destek oluyorlar.

İkizler Burcu 21 Mayıs - 21 Haziran Sevgili İkizler, bu ayın sizin için sloganı “Başınızın üstünde kalkmak” olabilir. Kişisel ilişkiler açısından bu ay heyecan ve ilham verici ancak biraz da tehlikeli olabilir. Farklı biçimlerde sevgiyi deneyimlemek için teşvik edici enerjiler var. 5 Ekim tarihinde romantik evinize etki eden Yeniay, riskli davranışlara girmenize neden olabilir. Bu büyüleyici Yeniay etkisinde özgürce kendinizi ifade etmek ve bunun için dikkat çekmek adına fırsatlar artabilir. Yengeç Burcu 22 Haziran - 22 Temmuz Sevgili Yengeçler bu ayın sizin için başlığı “Meydan Okuma” olabilir. Stresli ilişkilerde tüm gücünüzle bir yöne doğru iterken, bu ay birden bire çekmek zorunda kalabilirsiniz. Başkalarının hayatlarını kontrol etme isteğiniz ve onların hayatlarının yönünü değiştirme talebiniz biraz safça olabilir. Akıllı stratejiler içine girebilirsiniz, olumlu değişimlere açık olabilirsiniz, bu ay dengenizi korumanız mümkün olacaktır.

90

www.metropolaksaray.com

Sevgili Boğalar, bu ayın sizin için sloganı “Vahşi çağrı” olacaktır. Sizin için ilişkilerin önem kazanacağı ancak samimiyet ve bağımsızlık arsında sağlıklı bir denge sağlamaya çalışmak adına sorunlar yaşayabileceğiniz bir aya adım atıyorsunuz. Dönüştürücü Uranüs ve Plüton karesi, 1 Kasım tarihine kadar kesinliği olmasa da, daha anlamlı amaçlara yönlenmeniz için sizi baskı altına alıyor.

Başak Burcu 24 Ağustos - 23 Eylül Sevgili Başaklar, bu ay sizin için slogan “Orta Yolu Bulmak” dersem sanırım genel durumu özetlemiş olurum. 23 Ekim tarihinde 2.evinize, yani para evinize etki ederek sizi biraz endişelendirebilecek Terazi Güneş enerjisini göz önünde bulundurmalısınız. 1 Ekim tarihinde sert bir açıyla Plüton stresli bir gün geçirmenize neden olurken, 3 Ekim tarihinde öngörülemeyen Uranüs, sizi gafil avlayabilir. Nakit akışını kontrol etmek için çabalayabilirsiniz. Aslan Burcu 23 Temmuz - 23 Ağustos Sevgili Aslanlar, bu ayın sizin açınızdan ana başlığı “Bilgi Yüklemesi” olabilir. Ekim ayı sizlere 3.evinizde Terazi Güneş ile adım atarak öğrenme deneyimini yükseltiyor. Akılla yapılan işlere daha çok zaman ayırmanız anlamına gelecektir. Ancak bildiklerinizle yeni öğrendikleriniz arasında kaos yaşayabilirsiniz. Bilgi toplamanın getirdiği zorluklar diyebiliriz.


BURÇ

Yay Burcu 23 Kasım - 21 Aralık

Sevgili Yaylar, bu ayın sloganı “Ummadığın anda bir sürprizle karşılaşabilirsin!” Başkalarıyla etkileşim konusunda belirsizlik etkisi yaratan Terazi Yeniayı 5 Ekim tarihinde 11.evinizde gerçekleşiyor. Bu ay duvarlarınız yüksek, kapılarınız kapalı ancak sürprizlerle dolu bir ay demiştim ya, bir sel gelip bütün duvarlarınızı yıkabilir. Oldukça karışık enerjilerle çevriliyiz. Güvensizlik ve manipülasyon ile huzursuz hissedebilirsiniz.

Oğlak Burcu 22 Aralık - 20 Ocak

Sevgili Oğlaklar, bu ay sizin için geçerli olacak cümle şu olabilir: “Yolda buldum!” profesyonel bir şoför olarak yüksek viteste istediğiniz gibi bir yolda gittiğinizi düşündüğünüz bir aydasınız. Stratejik hareketlerin ayıdır ve size tıpkı yolda bulduğunuz bir şey gibi, aniden karşınıza çıkan olaylarla yön verebilir.

Balık Burcu 20 Şubat - 20 Mart Sevgili Balıklar, bu ayın sizler açısından sloganı “Direnmek Boşa!” İlişkilerde bu ay güç mücadeleler, devrimler, kişisel ve profesyonel ittifaklar gibi önemli keşifler sizi bekliyor. 5 Ekim tarihinde gerçekleşecek Yeniay kararsız terazi burcunda ve ortaklık sorunlarını peşinde getiriyor. 8.evinizde derin paylaşımlar üstüne düştüğünde eylem haline gelecektir.

Kova Burcu 21 Ocak - 19 Şubat Sevgili Kovalar, bu ay için bir özet cümle ihtiyacına verilecek en iyi cevap şu olabilir: “Sorular ve cevap arayışı” Sizin gibi keskin zekada birisi için bile bu ay oldukça soruyla ve cevap arayışıyla dolu görünüyor. Büyük fikirler evinizde 5 Ekim’de gerçekleşecek Yeniay, Plüton ve Uranüs ile kare tarafından etki altına alınarak zorlaştırılabilir. Eski kavramların hükmü kalkıyor ve yenileri için değişim zamanı başlıyor. Terazi Burcu 24 Eylül - 23 EkimTemmuz

Akrep Burcu 24 Ekim - 22 Kasım Sevgili Akrepler, bu ayın sizin açınızdan sembolü şununla özetlenebilir: “Saklambaç” Bu ay uzun süre perde arkasında çalışmak zorunda kalabilirsiniz. 23 Ekim tarihinde gizlilik evinize, yani 12.evinizde Güneş yerini alana kadar sosyal yaşamdan biraz geri durabilirsiniz. 5 Ekim tarihindeki Yeniay, sizi bir münzevi gibi evinize, kendi kabuğunuza çekilmeye zorluyor.

Sevgili Teraziler, sizin için bu ay şu sloganla özdeşleşiyor: “Yepyeni bir gün” İlişkilerin hayatınızda güderek önem kazandığı ve hayatınızın odak noktası haline geleceği bir aya adım atıyorsunuz. Eğer bir ilişki içindeyseniz, bu ilişkiyi birlik içinde tutmak ve yenilenmek zamanındasınız. Eğer ilişkiniz yoksa, oyuna yeniden girmeye hazırsınız diyebilirim. Sosyal bir ay olacak.

www.metropolaksaray.com

91


A M E N Sİ

SİNEMA

Kİ A D N O VİZY R FİLMLE

Zamanda Aşk Genç yaştaki Tim Lake, ailesiyle birlikte sıra dışı bir yeteneğe sahiptir: zamanda yolculuk. Bu yeteneklerini keşfettiklerinde, Tim hayatının farklı yönlerini değiştirmek için bu özelliğini kullanmaya başlar. Mary adında bir kıza aşık olur çalışmak için Londra’ya taşınır. Tim gizli yeteneği ilişkilerine de yeni bir ‘boyut’ getirir ama genç adam yakın zamanda her sorunu bu şekilde çözemeyeceğini fark edecektir... Yönetmenliğini ve senaristliğini Richard Curtis’in üstlendiği filmin başrollerini ise Domhnall Gleeson ve Rachel McAdams üstleniyor.

Riddick Kendi insanları tarafından ihanete uğrayan Riddick, kendini yaşamın olmadığı ve güneşin kavurduğu ıssız bir gezegende bulur. Kısa bir süre sonra gezegenin zannettiği kadar ıssız olmadığını fark eder. İlginç bir uzaylı türünün yaşam alanı olan bu gezegende bu tuhaf yaratıkların saldırısına uğrar. Düşmanlar karşı koyamayacağı kadar güçlüdür ve bulunduğu tehlikeli bölgeden bir an önce kaçar. Hayatını kurtarmak için uğraşırken bir yardım alarmını aktive eder ve bu alarmın aktive olmasıyla birlikte iki gemi harekete geçip gezegene iniş yapar.

Escape Plan

Dünyanın en önemli güvenlik uzmanlarından biri olan Ray Breslin, işinde son derece tanınan bir güvenlik tasarımcısıdır. Kendi tasarlayıp inşa ettiği üst düzey korumalı hapishanenin konuklarından biri ise kendisi olur. Kendi tasarladığı hapishanede şimdilerde mahkum olarak yer alan Ray, yüksek güvenlik engellerini bir bir aşarak firar etmeyi planlamaktadır. Bu yolda hapishanenin en saygı duyulan mahkumlarından olan gizemli Emil ile anlaşır. Emil’in tek derdi arkadaşlarına zarar gelmemesi, hapishane şartlarının mümkün mertebe insancıl olmasıdır. Ancak Ray’in planları bambaşkadır...

İki Kafadar: Chinese Connection

ocukluklarından bu yana Mahmutpaşa Pasajı’nda çalışmakta olan Altan ve Şükrü artık çıraklığı bırakıp kendi işlerini yapmanın zamanı geldiğine karar verirler. Bu piyasadaki tanınmış tefecilerden biri olan Fadıl’dan yüklü miktarda borç alan ikili, kurdukları yeni şirketlerinde Çin’den gelen cihazları satmaya başlarlar. Bir sene boyunca sattıkları hiçbir Çin malından kar edemez, dahası zarara uğrarlar. Şirket batmak üzeredir ve böyle giderse borçlarını da ödeyemeyeceklerdir. Yakınen tanıdıkları Mümtaz’ın bir teklifte bulunur ve onları Çin’den tablet ithal etmeye ikna eder. Çin’deki şirket sahibiyle anlaşmaya varılır ve ürünler gelmeye başlar.

92 92

www.m metropolaksaray. etropolaksaray.ccom om www.


SİNEMA

Kİ A D N O Y VİZ R FİLMLE Paranoia

Adam Cassidy uzun zamandır bir parçası olduğu Wyatt isimli önemli bir telekomünikasyon şirketinde iyi bir kariyere sahip olmak için var gücüyle ve büyük bir hırsla çalışmaktadır. Ancak anlık bir dikkatsizliğinden kaynaklanan ufacık bir hataya sebep olması şirketin önemli miktarda para kaybetmesine neden olur. Bu nedenle de patronu Nicholas Wyatt’ı bir hayli zor bir durumda bırakır. Bu hatayı telafi etmesi ise ilginç bir görevle mümkün olacaktır. Jack Goddard’ın yönettiği rahip

Son Durak

irkaç genç, siyah adam San Francisco kentinin Oakland-bölgesinde yer alan Fruitvale adlı BART geçiş istasyonunda protesto eylemi yaparlar. Polisler tarafından geri püskürtülmeye çalışılan eylemcilerin sesi, duyulan birkaç el silah atışıyla kesilir. Sonraki sahnelerdeyse 22 yaşında olan ve Area Körfezi bölgesinde yaşayan Oscar adlı delikanlıyı görürüz. Dünya henüz Noel arifesindedir. Fakat Oscar Hayward’da işleri yoluna koymakla mücadele etmektedir. 2008’in son gününde yanında ailesi, arkadaşları, düşmanları ve hatta tanımadığı yabancıları alarak ‘sınırları’ geçecektir...

Yerçekimi

Dr. Ryan Stone zeki bir tıp mühendisidir ve emekliliğinden önce son görevine çıkan yetenekli ve deneyimli astronot Matt Kowalsky’nin yönetimindeki mekikte ilk uzay yolculuğuna çıkar. Herşey yolunda gibi görünürken rutin bir keşif yürüyüşü sırasında bir felaket yaşanır. Mekik çarpan bir cisim sonucu paramparça olur. İki bilim insanı uzay boşluğunda yapayalnız kalırlar. Yeryüzü ile iletişimleri tamamen kopmuştur ve sonsuz karanlıkla baş başadırlar. Şimdi korkunun yerini panik alır, üstelik var olan sınırlı oksijenleri de git gide tükenmektedir. İkili eve, dünyaya dönüş yolunu bulabilecek midir?

Çılgın Hırsız 2

Eski süper kötü Gru, suç dolu geçmişini bir kenara bırakır ve evlatlık edindiği kızları Margo, Edith ve Agnes ile birlikte sakin bir hayata adım atar. Gru, kurduğu işiyle ve ailesiyle vaktini geçirirken, bazı gizemli olaylar yaşanmaya başlar. AntiVillain League isimli son derece gizli bir örgüt, Gru’yu tehlikeli bir olayı araştırması için göreve çağırır ve ona bu görevde Minyonlar’ın yanısıra bu organizasyonun en iyi ajanı olan Lucy de yardım edecektir. Gru artık iyi adamlarla anlaşma imzalamış ve dünyanın kurtuluşu için mücadele eden birine dönüşmüştür.

www.metropolaksaray.com www.metropolaksaray.com

93 93


KİTAP

KİTAP

İ S E Ş Ö K

Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır, Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır. Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı koyulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış... Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız. Sıkça komik, kimi zaman trajik ve daima etkileyici Dr. Small, sizleri kariyeri içinde Boston’un kalabalık acil servis koridorlarından başlayıp ülke elitlerinin multimilyon dolarlık kayak localarına dek uzayan bir geziye çıkarıyor. Bu gezi sırasında birbirinden tuhaf gerçek karakterleri anlatırken, bir yandan da esrarengiz histerik körlükle, penisinin küçüldüğüne inanan bir adamla, gizli sürdürülen çifte hayatlarla ve ürkütücü derecede psikotik romantik arzularla baş ediyor. Akıl hocası kendi hastası olduğunda Dr. Small’un kariyeri ve kişisel hayatı tam bir döngüyü tamamlıyor ve Small’un kimsenin zihinsel araştırmanın ötesinde olmadığını anlamasını sağlıyor; kendisinin bile...

Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı...

Neden bu kadar fazla hoşgörülü ve ahlaklı insan zihnindeki ve bedenindeki olumsuzlukların acısını çekiyor? Neden ahlaksız pek çok kişi başarılı, zengin ve sağlıklı olup bunun keyfini çıkarıyor?

Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et.

Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken diğeri evliliğinde mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşıyor?

Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı Bela’da esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan?

Bu soruların yanıtı, bilinç ve bilinçaltınızın işleyişinde gizli olabilir mi?

Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun...

94

Senelerdir Amerika’da En Çok Satan Bireysel Gelişim Kitaplarından Biri. Düşüncelerinizi Değiştirirseniz Kaderinizi de Değiştirirsiniz Neden bir insan üzgünken diğeri mutludur? Neden bir insan korkak ve endişeliyken diğeri inanç ve güven doludur? Neden bir insan amansız olduğu söylenen bir hastalıktan kurtulurken diğeri iyileşemez? Neden bir insanın güzel, lüks bir evi varken diğeri derme çatma bir yerde yaşamak zorundadır? Neden bir insan tam bir başarı örneğiyken diğeri sefil haldedir? Neden bir konuşmacı ilgi çekici ve son derece popülerken, diğeri sıradan ve sönüktür? Neden bir insan işinde ya da mesleğinde bir dehayken, diğeri hayatı boyunca hiçbir şey yapmadan ya da başarmadan düşe kalka yürümeye çalışır?

www.metropolaksaray.com

Kesinlikle evet.


KİTAP

Gerçekler acıdır; acıtır, incitir... Tam da hayatının yoluna girdiğini sandığı günlerde, önce annesinden gelen bir haber, ardından eski bir şapka kutusunda bulduğu mektuplar...

Bitmemiş Öyküler, Tolkien’in OrtaDünya efsanesinin çok önemli bir parçasıdır. Özellikle Yüzüklerin Efendisi, Silmarillion ve Hobbit kitaplarını okuyan Tolkien hayranlarının dikkatini çekecek bu kapsamlı çalışma, yazarın yaşarken tamamlayamadığı ama oğlu Christopher Tolkien’in kendi notlarıyla sunduğu bir eser. Bitmemiş Öyküler, Orta-Dünya’nın Birinci Çağı ile Yüzük Savaşı’nın sona erişi arasındaki zamana ait öyküleri kapsıyor. Çöküşü öncesindeki uzun çağlardan Númenor hakkında günümüze kalabilen tek öykünün yanı sıra, Palantíri ve Amroth Efsanesi de yine Bitmemiş Öyküler arasında anlatılıyor.

Derya’nın, iki yıldır sümenaltı edilen gerçekleri bir tokat gibi öğrenmesi, onu dünyanın bir megakentinden ötekine savuracak, kaderi onu sarı bir sonbahar günü, açılıp açılmayacağını bile bilemediği bir demir kapının önüne kadar taşıyacaktır. Genç kız, acaba gizem dolu bu perdenin ardına geçebilecek midir? Öğreneceklerini kabul edebilecek, kabul etse bile sindirebilecek midir? O kapı açılırsa elbette... Dönüş, aldatmanın, aldatılmanın, affetmenin, acıtan gerçeklerin romanı. Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu... Yaşamın ince detayları Lou’dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu... Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Gönülden yazılmış her roman, her hikâye, her Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou’nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? kelime bir şemsparedir... Güneş parçası.. Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün... Kararır gökyüzü bazen; kasvetli bulutlar kaplar semayı. Hayatın ritmi durağanlaşır, sohbetler bildikleşir, içimizde birikir yalnızlık hissi. Nasıl özleriz güneşi o zaman, griler içinde aradığımız bir tutam renk demeti. Peri tozu gibi, inceden.

“Sakın son bölümü otobüste giderken okumayın. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz.” -Tracy Williams“Bu kitabı okuyunca duygudan duyguya koşacağınız bir lunaparka girmiş gibi oluyorsunuz. Okurken dünyayı ve zamanı durdurmak isteyeceksiniz.” -Doosterwww.metropolaksaray.com

95


REHBER

ŞEHİR REHBERİ

REHBER

ÖNEMLİ KURUMLAR Yangın İhbar Hızır Acil Orman Yangını Posta Kodu Telefon Arıza Ankesör Arıza Data Arıza Radyo TV Arıza Çağrı

110 112 117 119 121 122 124 125 133

Uyandırma 135 Alo Zabıta 153 Alo Trafik 154 Polis İmdat 155 Jandarma İmdat 156 Telekom Borç Sorma 163 Alo Tüketici 175 Alo Rtük 178 Çevre Bilgi Sağlık 181

Danışma Su arıza Elektrik Arıza Gaz Arıza Cenaze Hizmetleri Vergi Danışma

184 185 186 187 188 189

RESMİ KURUMLAR

Bölge Eczacılar Odası Baskanı Hasan Buminhan YAVUZ 2155938-2137777 2141177 AGİAD Reha GÜVEN 2154400 2154403 Dis Hekimleri Odası Baskanı Dt.Murat ARAS 2134667 Esnaf ve Kefalet Kredi Koop. Baskanı Mehmet DURU 2131698 2135108 Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Baskanı Doğan CEYLAN 2123534 2124569 İnsaat Mühendisleri Odası Baskanı Mehmet KUMKUMOĞLU 2135538 Kırmızı Et Üreticileri Birliği Baskanı Hamit ÖZKÖK 2100018 Makine Mühendisleri Odası Baskanı Hakkı SAHİN 2133368 2144498 Mimarlar Odası Baskanı Mehmet YARDIMLI 2122688 MÜSİAD Aksaray Subesi Kerim YARDIMLI 2123633 2123655 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aksaray Temsilcisi Naci KARAKÖY 2121335 Veteriner Hekimler Odası Baskanı Miktat KÜÇÜK 2134567 Ziraat Mühendisleri Odası Baskanı Saban ÇİFTÇİ 2131021/311 2132907 Ziraat Odası Baskanı Emin KOÇAK 2131328 2126810

Müteahhitler Birliği Baskanı Tuğrul ORUÇ 2124445 2124410 Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odası Bsk. Bünyamin KÖSE 2120974 2120061 Süt Üreticileri Birliği Baskanı Esat ZENGİN Soförler Otomobilciler ve Nakliyeciler Oda. Bsk. Ferit ÖZKARACA 2151101 2153260 Tabipler Odası Baskanı Dr.Murat YILDIZ 2126149 2127057 Tarım Kredi Kooperatif Müdürlüğü Selehattin DERİCİ 2140108 2131093 Ticaret Borsası Baskanı Hamit ÖZKÖK 2151099-2157720 2157449 Ticaret ve Sanayi Odası Baskanı Ahmet KOÇAŞ 21310492132612 2139910 TÜMSİAD Aksaray Subesi Serdal UYAR 2123733

Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Baskanı Celil ACAR 2124585-2144440 68 Aksaray Gazeteciler Derneği Baskanı Ali SÜDEMEN 2121335 2129185 Aksaray Kapadokya Gazeteciler Cem. Baskanı Mahmut ESKİL 0(538) 456 1757 0(532) 603 4591

HASTANELER Ağaçören Devlet Hastanesi: 331 30 76 Aksaray Ağız ve Diş Sağlığı Mer :212 22 58 Aksaray Devlet Hastanesi:212 91 00 Aksaray Mustafa Yazıcı Göğüs Hastanesi:214 38 90 Aksaray Ortaköy Devlet Hastanesi:351 81 66 Aksaray Şambaz Vehbi Ekecik Doğum ve Çocuk Has:213 10 43

96

www.metropolaksaray.com

Dr. Şahap Kocatopçu Devlet Hastanesi:213 13 35 Özel Aksaray Hastanesi:216 06 06 Güzelyurt Devlet Hastanesi:Telefon:451 24 23 Özel Başak Çocuk Hastalıkları Merkezi:212 18 08 Özel Medisaray Hastanesi:213 30 00 Özel Mutlu Hastanesi:213 10 50


REHBER

ŞEHİR REHBERİ EFOR AVM

Mantı Keyfi Tuba Lahmacun Kafeinn Sultan Ahmet Köfte Pizza Mod Emir Sultan Mersel Tantuni Miss Poem Eforever Aschıı Sunset Burbauns Tennessee İncity Seçil Kanz Hayal Dünyası

201 01 212 67 202 02 213 22 222 00 202 02 213 03 202 02 202 02 0537 460 54 201 01 214 36 214 55 212 26 212 26 203 00 201 01

19 80 06 23 99 14 15 10 10 14 33 46 60 86 86 76 83

Defacto Madame Çanta Mavi Jeans Rodi Mood Aksaray Pastanesi Lc Waikiki Gökler Saat Cisse Atasay Uptown Rasim Duran Arow Armine Sport 2000 Theorie Kemal Tanca U.S Polo Assn.

212 14 0532 547 05 213 78 202 01 202 02 202 01 0536 596 16 212 13 212 56 202 00 202 00 212 83 212 27 212 25 0542 771 82 0543 583 19 0549 687 68

71 25 78 36 19 71 79 12 16 57 37 01 87 44 52 85 68

Choco Keyf Turkcell Adilışık Şeyma Optik Avea Aksaray Home Concept LG Elektronik Almina Büfe Vodafone Peyman DRY Center Euromoda Kiler Teknosa Arçelik

213 97 59 212 54 44 201 01 91 212 00 63 213 73 93 202 02 05 202 02 32 215 42 53 213 50 53 213 97 59 201 01 58 201 01 58 222 00 18 201 01 05 213 22 35

ULAŞIM

Aksaray Taksi

PTT Karşısı

213 11 63

Terminal Taksi

Terminal İçi

213 12 00

Müze Karşısı

213 74 14

Çardak Taksi

Minarecik Mahallesi

213 46 66

Park Taksi

Irmak Taksi

Fabrika Caddesi

213 12 55

Site Taksi

Minarecik Mahallesi

213 44 92

Kent Taksi

Ankara Caddesi

213 16 54

Uğrak Taksi

Ankara-Adana Makası

213 11 96

Kıbrıs Taksi

Ankara-Adana Makası

213 14 68

Varan Taksi

Bankalar

213 15 95

Kurtuluş Taksi

Kurtuluş Mahallesi

213 16 81

Hastane Taksi

Devlet Hastanesi Yanı

212 50 24

Meydan Taksi

Hükümet Meydanı

213 53 86

Ağaçlı Taksi

Ağaçlı Tesisleri

215 09 51

Mini Taksi

Belediye Sarayı Yanı

213 15 20

Sanayi Taksi

Sanayi Girişi

215 12 85

M. E. Müdürlüğü Karşısı

213 16 90

Güven Taksi

Ankara Caddesi

213 84 04

As Taksi Banka Evleri Taksi

Banka Evleri

212 60 17

www.metropolaksaray.com

97


REHBER

ŞEHİR REHBERİ ASTAŞ RAF 0 382 215 12 64

BU ALANI SİZE AYIRDIK

98

www.metropolaksaray.com

BU ALANI SIZE AYIRDIK

GÜVENOĞLU 0 382 215 08 14

EMİN İNŞAAT 0 382 213 15 91

VİP İNŞAAT 0 382 212 61 64

KALYAPI 0 382 214 47 47

VİZYON 0 382 213 37 67


REHBER

eskİl emlak 0 382 213 12 86

otoban 0 382 202 00 30

DK MİMARLIK 0 382 214 02 22

ERDEM OPTİK 0 382 212 38 00

CANLI KURUYEMİŞ 0 382 212 73 27

EFOR 0 382 202 01 25

SAATÇİOĞLU 0 382 214 20 20

KEYİF 0 382 212 22 24

ÖZSÜT 0 382 222 02 00

AĞAÇLI 0 382 215 24 00

TAPAN 0 382 215 30 05

abaylar 0 382 215 00 76

www.metropolaksaray.com

99


100 www.metropolaksaray.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.