aydın dergisi

Page 65

kültür geçişlerinin etkisini göstermiyor mu? Zira Cumhuriyet Dönemi’nde de bu gelenek yaşamaya devam ediyor. Karacasu’ya gelirseniz ve sözünü ettiğimiz bu kitabeleri zaman sırasına göre izlerseniz, bir tarih gezisi yapmış olursunuz. Geçen zamanın sesini duyarsınız. Karacasu’nun eğitime de değer veren tarafı var. Okullar yapıyor, çocukların eğitimine büyük önem veriyor. Ben bu kasabada 37 sene öğretmenlik yaptım. Mesela Karacasulu anneler, babalar erkek çocukları kadar kız çocuklarına değer verir ve kızlarının okuması için çok büyük emek verirler. Somut örnek derseniz, onlarca, yüzlerce doktor, mühendis, benim gemi mühendisi kızlarım var. O zaman bir soru daha soralım. Her dağ kasabasında görülmeyen bu aydınlık yüzün sebebi nedir? Bu sebeplerden bir tanesini ben Osmanlı Dönemi’ndeki Karacasu’da buluyorum. Doç. Dr. Adnan Öztürk’ün Cumhuriyet’in 80. Yılında Aydın’da Millî Eğitim isimli kitabında Karacasu’daki yedi medreseden söz eder. O günün üniversitesi, yüksekokulu bunlar. Öğrenciler yetiştirmişler. Karacasulu Şair Yemezzade Süleyman Rüşdî, bu öğrencilerden biridir. Şair Şem’i, Şair Lemi de bu medreselerde yetişmiştir. Anlayışı her ne olursa olsun, burada eskiden halkın içinden yetişmiş, otoritesi olan din hocaları vardı. Bir tanesi Saim Hoca’dır mesela. O çarşıdan geçti mi, bütün esnaf ayağa kalkardı. Çünkü insanlar bilgiye hürmet ediyorlardı. Yedi medrese, ayağa kalkış ve sonra ailelerin çocuklarının eğitimine verdiği önem. Birleştirin bunları. Karacasu’nun damarında ne vardır derseniz, eğitime sevda, değişime bağlılık vardır. Karacasu’daki kitabeler arasında sizi en çok etkileyen hangisiydi? KURUÜZÜM: Hangisi ilginç değil ki. Bir tanesini size söyleyeyim. Ev Yakan Çeşmesi’nde diyor ki, “Allahım, Hacı Hüseyin kuluna fırsatlar ver. Hem ömür ver hem bu kazancımı sürdür ki, ben de sosyal içerikli bu tür yapılar yapmaya devam edeyim.” Allah’tan şans istiyor ama bu şansı başka insanlar için de istiyor. Restore edilen Köseoğlu Çeşmesi’nde de “Yaşamı hayırlarla geçmiş olan Hacı Mehemmed” diyor. Yine bir felsefe var. Yani

Köseoğlu Mehmet, o günkü söyleyişle Mehemmed’in hayatının hayırlarla, başkaları için geçtiğini söylüyor. Karacasu’daki çeşme kitabelerini gezdiğiniz zaman Karacasu’da o medreseler döneminde yaşanmış İslami zemini olan, felsefi bir zenginliği görürsünüz. Karacasu kültür varlıkları bakımından o kadar zengindir ki, bir tarafta antik kültür, bir tarafta Osmanlı kültürü, bir tarafta Cumhuriyet kültürünün izleri, binaları, yapıları var. Bunların hepsi ayakta, bazıları kitabeleriyle duruyor. Yani yapı olarak durduğu kadar yapıları yapanların sesleri olarak duruyor. Bu çok enteresan bir şeydir. Yapılar bize konuşuyor, taşların dili var. O taşlardan, o kitabelerden bir nesil bize sesleniyor. Turizm denildiği zaman, Karacasu’nun bu yüzünü de gösterebiliriz insanlara. Bu çeşmeler, bu kültür varlıkları yok olsun istemiyorum. Çeşmelerden akan suları içmeyelim sadece. Çeşmelerden akan felsefeyi anlayabilirsek, yorumlayabilirsek bugün nasıl bir Karacasu kurabileceğimizi de daha iyi anlarız. Karacasu Eğitim ve Kültür Vakfı’ndan biraz söz eder misiniz? KURUÜZÜM: Size Karacasu Mezarlığı’ndaki Hacı Bey’in 1929 tarihli mezar taşından söz edeyim. O, kenarda kıyıda kalmış mezar taşının yüzünde: “Ömrü Karacasu’ya hizmetle geçmiş Hacı Bey’den” söz edilir. Karacasu Vakfı, 21 fikirdaşın yan yana gelmesiyle kuruldu. 80 sene sonra başka Hacı Bey’lerin varlığını kanıtlarcasına kuruldu. Kurulduğu anda da halkımız tarafından kucaklandı, desteklendi, halkın malı oldu. Vakıf, Karacasu’da çok büyük işler yaptı. Her memleketin okumuş çocukları vardır. Bunlar genelde küçük kasabalarda barınmayıp büyük kentlere giderler. Karacasu Vakfı, kendi kasabasından çıkmış, onlarca, yüzlerce entelektüel insanının birikimlerini, ticari hayatta başarılı insanlarının ekonomik güçlerini, tarihte ilk defa Karacasu’ya doğru çevirmiş örgüttür. Karacasu Vakfı’nın öğrenci yurdunu, kafesini, sanat dergisini, öğrenci burslarını, giyecek ve besin yardımlarını, basılı eserlerini sayabiliriz. Ama bence vakfın en önemli hizmeti, Karacasu’nun tarih içinden şırıl şırıl akıp gelen memleket sevgisini, yine kendi mecrasında, eserlerle akıtmış olmasıdır.

63 AYDIN Ekim - Kasım / October - November 2011

oğlu Fountain which was restored it says: “Hacı Mehmed, whose life was filled with helping the needy”. Here, we see the same philosophy. When you look at the fountain epitaphs in Karacasu, you will see a philosophical richness based on Islamic principles during the madrasah period. Karacasu is so rich in cultural assets that you can see traces from the Antique, Ottoman and Republic cultures all around the town in artworks. All of them still stand and are calling out to us through epitaphs and poems. This is a very interesting thing. A generation calls out to us from those stones. In terms of tourism, we can show this characteristic of Karacasu to people. I don’t want these fountains, these cultural assets to disappear. If we can understand and interpret the philosophy that flows from these fountains we can have a better understanding of a future for Karasu. Can you tell us a little bit about the Karacasu Education and Culture Foundation? KURUÜZÜM: I want to tell you about Hacı Bey’s tomb stone-dated 1929- at the Karacasu Cemetery. Here is what is written on the stone that is tossed to one side: “Hacı Bey’s life was dedicated to serving Karacasu” The Karacasu Foundation was established by 21 like-minded friends. It was established to prove the existence of more people like Hacı Bey 80 years after his death. It was supported by the community ever since its establishment and became the property of the community. The foundation did great work in Karacasu. Each country has educated children. Usually they can’t make it in small towns so they move to big cities. The Karacasu Foundation is an organization where hundreds of intellectual and successful people have concentrated their economic powers on Karacasu. The foundation has built a youth hostel and its cafeteria, puts out an art magazine, gives scholarships, gathers food and clothing for the poor and publishes books. Bu the most important service of the foundation is that it decorates its artworks in Karacasu with the love it has for its country.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.