Matbaa & Teknik Ocak'16

Page 1




Reklam indeksi

Öne

Çıkanlar Highlights

10 FOGRA Lüks Değil, Gereklilik

AKTİF........................................................................................... 67 ARAS GRUP................................................................................. 47 ARKA KAPAK........................................................................CANON BAKON............................................................................ÖN KAPAK BALKAY KİMYA........................................................................... 69 BATI MERDANE.......................................................................... 71 BNK.............................................................................................. 35 CMCC............................................................................................ 45 DERELİ GRAPHIC....................................................................... 25 EFEM................................................................................ 117, 119 ESKO............................................................................................ 37 FEZA................................................................................................7

18

Matbaada Verimliliğin Anahtarları, Gökhan Kuyrukçu

46

Bir tatlı Huzur: FESPA Eurasia

52

FESPA, ARED El Ele

62

Son Teknolojiyi Fuara Taşıdı

FUJİFİLM...................................................................................... 39 GPP.............................................................................................. 99 GRENSAN............................................................................. 55, 57 HEIDELBERG....................................................................... 31, 33 HUBERGROUP............................................................................ 27 ICE –CCE...................................................................................107 İKLİM DAVETİYE......................................................................... 51

65

Canon, Mas-Deha’yı Satın Alıyor

78

Türkiye Avrupa’ya Göre Daha İyimser

80

Ezber Bozan İki Ürün

82

Lidya Grup’un Büyümesi

86

Geniş… Çok Geniş!

94

Advertisement Index

KORDA.................................................................................. 59, 61 LEVENT OFSET........................................................................... 43 LİDYA GRUP............................................................................... 4,5 MATRİS........................................................................................ 73 MATSAN...................................................................................... 75 MATSET....................................................................................... 19 MESSE FRANKFURT..............................................................3, 21 MİTRA................................................................................... 15, 17 OKI..................................................................................................1

Fiba Retail Trusts Fiery®

ÖZEN METAL.............................................................................. 77

126 İdeal mürekkep Mutfağı, Ayla Çuhadaroğlu

PASİFİK..............................................................ÖN KAPAK İÇİ, 13

129 IML Baskının Geleceği, Ali Can

PRINTTEK 2017.......................................................................111

130 Print for Good, Laurel Brunner

SENA GÜMRÜK DANIŞMANLIĞI............................................... 79

131 Böettcherin Puridamp, Emel Hacer Özer

TEKNOVA..................................................................................... 93

132 Flekso Kalıp Sürecinin Geleceği İleri Otomasyonda, Luigi Sassanelli

WIT............................................................................................... 97

PRINTER OFSET......................................................................... 49 RICOH.......................................................................................... 11 SUNCHEMICAL........................................................................... 41 TOYO............................................................................................ 23 XEROX.............................................................................................9


İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İÇ ve DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. adına İMTİYAZ SAHİBİ Ferruh IŞIK

GENEL MÜDÜR Mehmet SÖZTUTAN SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU

mehmet.soztutan@img.com.tr yusuf.okcu@img.com.tr

ART DIRECTOR

İsmail GÜRBÜZ

ismail.gurbuz@img.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU

akif.tatlisu@img.com.tr

FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU

akif.tatlisu@img.com.tr

REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI

sedat.karadayi@img.com.tr

GRAFİK TASARIM

Masum SERT MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ ABONE/SUBSCRIPTION İsmail ÖZÇELİK

masum.sert@img.com.tr mustafa.aktas@img.com.tr

ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:6-1/41 Kat:4 Güneşli / Bağcılar ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 604 51 00 Faks: +90.212 604 51 35 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki Fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. LTD. ŞTİ.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.




Keskin Bıçak Olmak İçin Çok Çekiç Yemek Gerekir Bazen ne aydı, ama… diye başlıyoruz ya söze. Bu ay, ne yıldı ama… diyerek başlamak lazım. Öyle ya devirdiğimiz 2016, ülkemizi pişmiş tavuk ötesinde bir yerlere götürdü. Arka arkaya saymaya gerek yok. Topyekûn hücumun sadece başlıkları için bile bu sayfa yetmeyebilir. Zaten neler olduğunun herkes farkında. Sanatçı da dağdaki çoban da. Asıl önemli olan ne öğrendiğimizdi; cümle olan biten sonunda… Bizim edindiğimiz bilgiyi başlıktaki atasözü açıklıyor. Karamsar, kötümser olmamak elde değilken aslında neden öyle olmadığımızı da açıklayan atalar sözü… Bir başka önemli söz de Henry Ford’a atfediliyor: “Pek çok insan diğerlerinin boşa harcadığı zamanı kullanarak öne geçer.” Tabii bir de çokça kullandığımız şu söz var: “En çok yol alanlar fırtınada yelken açanlardır.” Özetle ticaretimiz için en güzel günler bunlar. Tabii ki ayakta durmanın ve cesur olmanın, inadına daha çok çekiç yemeyi göze almanın bedeli olarak gelecek daha güzel günlere yol açacak güzel günler. Hani hakeme rağmen galip gelmek vardır ya maç sonrası hakeme sövmek yerine. Öyle yapmalı; tüm olup bitene rağmen fırtınalara yelken açmak, leyleklere taş çıkaran laklakçılara çalışarak ve sessizlikle cevap verip onları ardımızda kuru gürültüleri bırakmalı. Ne diyordu Cumhuriyetimizin kurucusu Kurtuluş Savaşımızın akabinde: “Yalnız bir şeye ihtiyacımız var. Çalışkan Olmak!” İyi yıllar Saygılarımla



Sizi de Bekliyoruz 2017 hem dijital, hem konvansiyonel için hem ambalaj hem ticari hem yayın hem de etiket baskılarında yenilikleri kucaklayabileceğimiz çok hareketli bir yıl olacak. 2017 içinde gerçekleşecek ve MATBAA&TEKNİK için seçtiğimiz etkinlikler şöyle: 28 – 31 Ocak, Paperworld, Frankfurt, Almanya 20 – 23 Şubat, Hunkeler Innovation Days, Lucerne, İsviçre 22 – 26 Şubat, Kırtasiye Ofis, İstanbul 21 – 23 Mart, ICE – CCE Münih, Almanya 26 – 29 Mart, Gulf Print&Pack, Dubai 4 – 10 Mayıs, interpack, Düsseldorf, Almanya 8 – 12 Mayıs, FESPA, Hamburg, Almanya 25 – 28 Eylül, Labelexpo Europe, Brüksel, Belçika 4 – 8 Ekim, Printtek, İstanbul 25 – 28 Ekim, Avrasya Ambalaj, İstanbul 31 Ekim - 3 Kasım, IPEX 2017, Birmingham, İngiltere 14 – 16 Kasım, InPrint, Münih, Almanya 7 - 10 Aralık, FESPA Eurasia, İstanbul Biz orada olacağız, sizi de bekleriz. Gelemeseniz de geniş raporları bir sonraki ayın MATBAA&TEKNİK’inde okuyabilirsiniz. Abone olun yeter. Abone formu son sayfamızda… Saygılarımızla



OCAK / JANUARY / 2017

Kapak Konusu

ESKO’dan Duplo’ya Müller Martini’ye, HP Indigo ve Xerox’a uzanan çok sayıda yatırım yapan matbaa butikmatbaalarımızın standart işlerinden çok özel niş ürünler basmaya odaklanmış durumda.

10

Berrin Özaksel: “FOGRA Sertifikasyonu Lüks Değil Gereklilik” Filmon Baskı Çözümleri ortağı Berrin Özaksel, FOGRA belgesi sahibi olmanın piyasada yaygınlaştırılması gerektiğini, söylüyor. Özaksel’e göre FOGRA PSO belgesi satın almacılar için ön şart olmalı ve şartnamelerde de yer almalı.

Göksel Şen: “FOGRA’nın bu matbaadaki en büyük katkısı iş akışı hiyerarşisini oluşturması. Dışarıdan herhangi bir destek almadan her projeyi sertifikalandırabiliyorlar. Raporlayabiliyorlar.”

M. AKİF TATLISU - Filmon Baskı Çözümleri az sayıdaki renk ayırım tabanlı matbaalarımızdan bir tanesi. Renk ayırım konusundaki köklü geçmişi şirketi baskı konusunda daha titiz ve renk yönetimi için daha duyarlı bir üretim haline getiriyor. FOGRA belgesini kullanmaya başlayalı iki yılı bulan Filmon Baskı Çözümleri ortağı Berrin Özaksel, FOGRA belgesi sahibi olmanın piyasada yaygınlaştırılması gerektiğini, söylüyor. Özaksel’e göre satın almacılar için ön şart olmalı ve şartnamelerde de yer almalı. Çünkü bu sertifikasyon matbaalar için bir lüks değil, gereklilik. Kürşad Özaksel ise ilk FOGRA başvuruları esnasında ticari bir gaye gütmediklerini, anlatıyor. Renk ayırımı geçmişinin getirdiği renk titizliğini işlerine yansıtmanın ve disiplinin sürdürülebilir olmasında sertifikasyonun önemli bir etken olduğunu, söyleyen Özaksel, “Renk yönetimini ve doğru baskının sürdürülebilirliğini önemli buluyoruz. Bu standardı matbaamızda yerleştirdiğimizden bu yana baskımızdan eminiz. Baskı artık bizim için doğruluğu sorgulanabilir bir alan olmaktan çıktı. Bu sertifikayı ticari amaçlarla edin-

medik. Elbette FOGRA belgemiz olduğu için işlerini bize emanet eden müşterilerimiz oldu, ancak sayıları çok fazla değildir. Biz işimizi en iyi biçimde yapıyoruz, gerisi müşterilerimizin tercihi olarak gelişiyor” diyor. Matbaanın FOGRA Gözetmeni Odak Bilgi Satış Yöneticisi Göksel Şen de Filmon’un rengi en bilen matbaalardan biri olmasının en önemli avantaj olduğunun altını çiziyor: “Filmon Baskı Çözümlerinin renk ayırımından gelen bir bilgi birikimi var. FOGRA’nın bu matbaadaki en büyük katkısı iş akışı hiyerarşisini oluşturması. Dışarıdan herhangi bir destek almadan her projeyi sertifikalandırabiliyorlar. Raporlayabiliyorlar. Geniş bir makine parkına sahipler. UV baskı makineleri var. Farklı markalardan dijital baskı makineleri var. Makine gamının tamamını içeren bir eşleştirme yapabilmelerini çok önemli buluyorum. İlk sertifikalandırmadan bu yana tüm ara denetimleri de başarı ile geçtiler. Bir ay içinde PSO için güncelleme yapacaklar ve Türkiye’nin ilk PSD ISO 12647-8 sertifikasını da alacaklar.”



OCAK / JANUARY / 2017

Kapak Konusu

biraz daha fazla tedarikçi desteği. Tabii devletten de beklentilerimiz var.”

Kürşad Özaksel, “Renk yönetimini ve doğru baskının sürdürülebilirliğini önemli buluyoruz. Bu standardı matbaamızda yerleştirdiğimizden bu yana baskımızdan eminiz.”

12

Daha fazla desteğe ihtiyaç var Berrin Özaksel, renk yönetiminin önemine dikkat çekiyor ve renk yönetimi mesleki eğitimin her kademesinde zorunlu ders olmalı, diyor ve FOGRA ile ilgili olarak da “FSC ve ISO belgelerinden daha önemli” tanımlamasını yapıyor. Sektörün önemli sorunlar ile boğuştuğunu, söyleyen Özaksel’e göre girişimci yalnız bırakılıyor. Özellikle de tedarikçiler tarafından. Satmanın ötesinde ve sonrasında gelecek destekleri elini taşın altına birlikte sokmak olarak nitelendiriyor ve bunu yapabilen tedarikçi bulmak çok zor, diyor Özaksel: “Ar-Ge ve bilgiye yatırım yapıyoruz. Katma değerli baskılar üretiyoruz. Çok çalışıp çok öğrenip çok öğretiyoruz ama yalnız hissediyoruz. 3 milyon avro sadece dijital yatırımımız var. Bilinirliği artırmak, direkt olarak tüketiciye dokunan başarılı işler yapmak istiyoruz ve başardığımızı da görüyoruz. Tek eksiğimiz

Özel baskıların üretim merkezi Filmon ile daha önce yaptığımız bir röportajda da Kürşad Özaksel, software yatırımlarının altını çizmişti. İlk günden bu yana yasal ve satın alınmış yazılımlar kullanıyoruz, demişti Özaksel. Bugün itibariyle de değişen bir şey yok. Son röportajdan bu yana ESKO’dan Duplo’ya Müller Martini’ye, HP Indigo ve Xerox’a uzanan çok sayıda yatırım yapan matbaa butik! Matbaalarımızın standart işlerinden çok özel niş ürünler basmaya odaklanmış durumda. Özaksel, “Müşterilerimiz ve onların ajanslarının özel talepleri oluyor. Bunları projelendiriyoruz. Birikim ve global pazardan toparladığımız tecrübemizi kullanarak herkes tarafından yapılamayan işleri yapıyoruz. Mesela, basılı materyallere elektronik devrelerle üçüncü hatta dördüncü boyut kazandırıyoruz. Lazer kesim kullanarak farklı baskılar işliyoruz. Son dönemde tamamen bu işlere odaklandık. Elektronik fuarlarını geziyoruz. Gördüğümüz her küçük ekipman bizim için yeni bir fikir demek. Ofset ile dijitali entegre edebilen ender matbaalardanız. Yazılım yatırımlarımız sayesinde hem ofsette hem de dijitalde farklı tirajlarda aynı renkleri aynı değerlerde basabiliyoruz. Ayrıca dijital yatırımımızı kullanarak büyük ebat poster baskıları, dön kart, alarm giydirme gibi hizmetleri de sunabiliyoruz.” Filmon, çok sık bir araya gelme imkanı olmasa da yatından takip etme imkanı bulduğumuz bir matbaa. Sosyal medya kanalıyla şirketin ürettiği güzel baskıları görebiliyoruz mesela. Aynı zamanda iyi birer fotografçı olan Özaksel çiftinin keşfetme merakı ve ayrıntıyı süzebilen gözlerini de çektikleri fotograflarda görebiliyoruz. Kendilerine oluşturdukları niş bir üretim alanı içinde sadece şirketleri adına değil tüm basım endüstrimiz adına da güzel bir alan açıyorlar. Tüm bu etkileyici çalışmaları İngiltere’de aldığı Grafik Tasarım eğitimi sonrası kadroya dahil olan kızları Büşra Özaksel ile de üçüncü nesile taşıyacak olmaları, oldukça ümit verici. Başarılarının devamını diliyoruz. Filmon’un tüm bu etkileyici çalışmaları İngiltere’de aldığı Grafik Tasarım eğitimi sonrası kadroya dahil olan kızları Büşra Özaksel ile üçüncü nesile taşınacak.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

FOGRA Disiplini ile Teknik Basım 14

İstanbul Anadolu yakasının önemli matbaalarından biridir, Teknik Basım. İsmine yakışır bir tavırla baskılı üretime teknik bir yaklaşım gösterip, işini de doğru bir biçimde yapmak gayretleri onları önemli matbaalardan biri olma kategorisine dahil ediyor.

Türkiye’deki az sayıda FOGRA PSO sertifikasyonuna sahip matbaalardan biri olan ve bu sertifikayı geçtiğimiz yılbaşında alan Teknik Basım ile bu çalışmanın getirilerini ve artık kesinleşmiş sonuçlarını konuştuk. Şirket ortakları Tarkan Güldoğan ve Muhlis Can, sertifikasyona yaklaşımlarının öncelikle kendi üretimlerini disipline etmek olduğunu, anlattılar. FOGRA Gözetmeni ve Odak Bilgi Satış Yöneticisi Göksel Şen de bu durumu teyid ederek, “Teknik Basım’ın bu konuda kararlılıkları, ekibin doğru yönlendirilmesi ve istekli olması, süreç boyunca işlerimizi kolaylaştırdı. Alt yapının tamamlanmasından sonra tüm iş akışını kontrol altında tutabilen bir ekip bulduk karşımızda. FOGRA PSO ISO12647 kolayca alınabilen bir sertifika değil. Uzun süren, sabır gerektiren ve adanmış bir tavır gerektiriyor. Biz Teknik Basım’da bu sertifika için kararlılık içinde bir ekip ve yöneticiler bulduk”, diyor.

İç pazarda da FOGRA 17nci FOGRA PSO sertifikasyonu yapan matbaa olan Teknik Basım, bugüne kadar MATBAA&TEKNİK sayfalarından tanıttığımız diğer matbaaların aksine özellikle ihracat hedefine odaklı bir FOGRA süreci geçirmemiş. Matbaanın sürekli olmayan ihracat çalışmaları da olduğunu, Muhlis Can, söylüyor. Tersine olan durum ise bu sürecin matbaanın iç pazardaki etkinliğini artırmış olması. Can, “Elbette ihracatımızı artırmak, daha doğrusu sürekli hale getirmek istiyoruz ve bu sertifika sürecinin bir hedefi de bu. Ancak biz geçen aylar içinde iç pazarda üretim satış fiyatlarına olmasa da hacimsel büyümemize katkı sağlayan bir süreç yaşadık”, diyor. Teknik Basım 12 yıllık bir geçmişe sahip Tarkan Güldoğan, “12 yılın ilk altı yılında başka bir matbaa, ikinci altı yılda başka bir matbaa idik. Gösterdiğimiz gelişme gurur verici olmakla be-



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

16

raber, bizi ve işimize bakışımızı büyüten bir süreç oldu. Bu yüzden çok genç bir matbaa olduğumuzu düşünüyorum”, diyor ve ekliyor: “Bizim kendi iç disiplinimizin ardından gelen müşteri talepleri, bizi FOGRA sertifikasyonuna yönlendirdi. Aslında bu çalışma sürecinin her matbaa için olması gerektiğini düşünüyorum ve açıkçası ilgilenen matbaa sayısının niçin bu kadar az olduğunu da anlayamıyorum.” Farklı olmanın yolu Muhlis Can ise FOGRA Sertifikasyonu ile ilgili olarak şu yorumları yapıyor: “Ülkemizde çok sayıda matbaa ve belirli ölçülerde bir pazar var. Bu pazarda farklılaşmak zorundayız. Bunu üç biçimde yapabiliriz; yatırım yaparak, özel ürünler üreterek ve üretimimizi belgelendirerek. Biz üçünü de seçtik ve son aşamada bilinirliği üst düzeyde kabul görmesi ile tanınan ve bizim üretim sürecimizi daha sağlıklı bir konuma taşıyacak olan FOGRA Sertifikasyonuna karar verdik. Şimdi işimizde rahat ve üretimimizden eminiz. Bu süreci yaşamadan önce ihtiyaç hissettiğimiz eksiklerin, bugün yaşadıklarımızla örtüştüğünü görüyoruz. Tabii bu arada Göksel Bey’in de bu işteki payını ortaya koymak gerekir. Çok yardımcı oldu. Süreci bizi yormadan yönetti. Biz Göksel Bey’e güvendik; o da teknik üretim ekibimizle kurduğu sıcak ilişkilerle işin başında oldu.” Güldoğan da Şen ile ilgili yoruma “Göksel Bey, bu çalışmayla Teknik Basım tarihinde yer aldı ve artık bu şirkette onun da bir imzası var” diyerek katkıda bulunuyor. Satın almacıların araması gereken bir detay Can, FOGRA sahibi olmanın matbaaları için yeni müşteriler anlamına geldiğini anlatıyor. Bununla birlikte satış aşamasında Teknik Basım’ı ayrıcalıklı kılan bir öncelik olduğunu da. Can, “Satın almacılar her geçen gün daha çok duyacakları FOGRA’yı yakın zamanda zorunlu kılacaklardır. Temennimiz de budur. Farklılaşmanın yaşanması lazım. Özellikle düşen marjlar ve haksız rekabetin bu kadar ön plana çıktı-

ğı bir zamanda, ayrışma için kalitenizi ispat ederek ortaya koymanızı gerektirecek”, diyor. Güldoğan ise “Kalite belgelenmesinin çok konuşulması satın almacıların bunu talep etmesi için gerekli. Hiçbir satın almacı matbaa ya da baskı uzmanı değil. Onlara kalan sadece bir uzmanın onayladığını gösteren bir sertifika istemek olacaktır. FOGRA, bu açıdan para ile alınamayan, sürdürülebilir kaliteyi onaylayan bir sertifika olarak çok etkili. Müşterilerimiz bastıracakları işler için kriterler koyuyorlar, istikrarlı tedarikçiler arıyorlar. Sürdürülebilir bir kalite istiyorlar. Bu sertifika ise pazara bu istekleri kimin karşılayabildiğini gösteriyor. Bununla birlikte tekraren söylemek isterim ki bizim ilk hedefimiz kalitemizi artırmak ve kendimiz için bunu yapmak. Matbaalar için fason baskı da yapıyoruz. Matbaacılar kaliteyi daha kolay görüyor ve anlıyorlar. FOGRA ile fason üretimimizde de %100 verim aldık” diyor ve sohbetimizin başında çizdiği gelişen ve değişen Teknik Basım’a atıfta bulunarak; “Kuruluşumuzdan bu yana gelen ilerlemeyi ortaya koyuyoruz. Hedeflerimize ulaşıyoruz. Bu yıl da geçen yıla göre büyüme kaydettik. Hedefler koymaya devam ediyoruz. 12 yıl önce bugünkü halimizi düşünmemiştik bile. Bugünse yeni hedeflerimiz var. Mevcut fiziki yapımızı koruyarak yeni müşteriler, yeni pazarlar ve yeni ürünler kazanacağız” diyor. Can, “drupa 2016’da gördüklerimiz sonrası bir sonraki adımımızın verimliliğimiz artırmak olması gerektiğini farkettik”, diyor. Teknik Basım’ın önümüzdeki süreçte hem baskıda hem de baskı sonrasında mevcut yatırımları modernize etmek gayretinde olacağını, yeniden yapılanma, kapasite artırımı gibi adımlar atacağını, anlatan Can ve Güldoğan’a şimdiden ön göremedikleri kadar büyük ve başarılı bir on iki yıl daha diliyoruz. Ve tabii daha fazlasını. Bu haberden hareketle fiyata odaklı satın almacıların kendilerine sunulan FOGRA PSO sertifikasyonu kolaylığını da kullanmaları tavsiye ederiz.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

18

Matbaada Verimliliğin Anahtarları Üretim; insanların gerçek gereksinimlerine göre değil, sermaye yatırımlarının kâr etmesi ilkesine göre yönlendirilir. - Erich Fromm

Gökhan Kuyrukçu, MATSET A.Ş 2016 yılının Haziran ayında Almanya’da uluslararası platformda düzenlenen ağırlıklı olarak ticari matbaaların ilgi alanına giren drupa fuarında, baskı sektöründe ben de varım diyen tüm firmalar stantlarında ilgilileriyle buluştu. Yerel ya da yabancı her firmanın özel olarak sektörel çalışmalarına yönelik yatırımları yaptılar ve paralelinde gözden geçirdiler. Tüm bu mucizevi yatırımların yanında atlanmaması gereken nokta ise “Kurumsal İş Hafızası” olarak betimlediğimiz, kısacası bir terzi gibi, müşterilere daha kaliteli ve hızlı hizmet verebilmek adına ticari olarak faaliyet gösteren her işletmenin sahip olması gereken genel otomasyon sisteminin tamamına verilen isim olarak nitelendirebiliriz. “İş akışı” bu kelime iş dünyası için her bir tüzel kişiliğin, amatör ya da profesyonel olarak belirli adımlar, kurallar ve kararlar çerçevesinde kendi süreçlerini kapalı devre olarak gerçekleştirdikleri, nihai malları somut olarak elde edebilme için sarf edilen çabanın tamamına verilen isimdir. Kısacası, İş Akışı (Workflow), ticari nitelik taşıyan bir işin, şirketin organizasyon şemasındaki ilerleyişi esnasında izleyebileceği adımların bir araya gelmesidir. Genelde bu işlemler iş dünyasında geçerli olan ve tamamlanma kıstasına sahip adımlardan oluşur. Peki, bu sistemin olmazsa olmazları nelerdir? Güçlü bir baskı öncesi Doğru ve kusursuz olarak nitelendirilecek bir iş varsa bu işin hakkı kesinlikle grafik tarafında yapılan çalışmaların bütünüdür. Baskı yapılan makineler istenildiği kadar kusursuz olsun, grafik-renk-kalıp bilgisi olmadan atılacak her adım hüsranla sonuçlanacaktır. Son teknoloji yazılım Basım yapan firmaların süreç koordinasyonlarını temel alarak düzeni olmadan, yazılım desteği almadan üretim yapmaya çalışan firmalar; maliyetlerini, gelirlerini, giderlerini, risk analizlerini ve yatırım planlarını doğru veriler ile elde edememektedirler. Basım endüstrisinde faaliyet gösteren bir firmanın en güçlü silahı, sahip olduğu tecrübelerin yanında bilgi birikimi, baskı kabiliyetleri ve kendi alanında göstermiş olduğu uzmanlık yeterliliğinden oluşmaktadır. Renk Yönetim Sistemi Türkiye’ de baş gösteren sorunların başında renk uyuşmazlıkları, renk tutarsızlıkları, farklı tonlarda yapılan baskılar, mahvedilen kurumsal dokümanlar gibi gelişigüzel kontrolsüz yapılan baskıların tamamı çöpe gitmekte ve bu durumun paralelinde müşterinin güveninin de kaybolmasına sebep olmaktadır. Baskı ustalarının el ve göz becerilerine bağımlı kalmadan fire minimum seviyeye düşürülmelidir. Talebe göre baskı hattı Hem ticari hem de sosyal olarak da dijital hale gelen dünyamızda artık kişilerin kendilerini

özel hissettikleri zamanlarda değişen alışkanlıklarından ötürü B2C olarak hizmet veren firmalar, kişiselleştirilmiş yaratıcı ürün projeleriyle müşterilerini etkilemektedirler. Bunların dışında tek düze binlerce ayda milyonlarca yapılacak baskı var ise ofseti seçmek doğru olacaktır. Matbaaların, müşterilerine her alanda hizmet verebilmek adına parkurlarında alternatif ve paralel kalitede çalışan makinelere yatırım yapmaları gereklilik olmuştur. Sektördeki pek çok firmanın renk kalitesini ya da tutarlılığını kontrol etmek için kullandığı Pantone kataloğunun dijital bir makinede basıldığını ve bunun da Pantone kurumsal şirketi tarafından onayının alınması artık HP Indigo makinelerinin renk yönetim sisteminin ne kadar kuvvetli ve ofset kalitesinde baskılar aldığının göstergesi olmuştur. İşin sırrı da kısaca blanket kullanımıyla tramlı baskının elde edilmesidir. Gelir gider dengesi ve maliyetlendirme İşletmenin aylık gelirine gider değerlerinin çıkarılması prensibinini eleyerek, her bir müşteriye yapılan iş başına karlılığın hesaplanması şirketin alacağı anlık aksiyomların daha üretken olmasını sağlayacaktır. Kusursuz bir sonlandırma hattı Baskı sonrası da en az baskı kadar önemli bir aşamadır. Baskı sonrasında yapılacak hata bütün emeklerin boşa gitmesine ve firmalara ekstra maliyet yükü binmesine sebep olmaktadır. Bu gerekçeden dolayı baskı işleminin bitmesi işin hazır olduğu anlamına gelmemektedir. Ayrıca yapılan işe değer katmak için de baskı sonrasına ihtiyaç duyulmaktadır. Fizik biliminde matematiksel olarak verim; Üretilen işin, Tüketilen enerjiye oranı olarak hesaplanmaktadır. Formülden çıkacak sonuç ise 0-100 arasında olup sonuç hiçbir zaman 100’ün üzerinde olamaz. İktisat bilimine göre de Toplam verimlilik, Çıktı (Mal ve hizmetlerin toplamı), Girdi(İşgücü ve materyal) değerlinin birbirine oranı olarak hesaplanmakta olup, kısmi ve toplam olarak şirketin her kalem işinde verimlilik ölçümlerinin doğru olarak yapılması, firmaların geleceğe yönelik olarak daha hızlı yatırımları yaparak büyümelerine ışık tutacaktır. Hız temelinde rekabet içerisinde olan bir firma verimliliğini zaman içerisinde ürettikleriyle ölçebilirken, maliyet esaslı rekabette yer alan firmalar da iş gücü-masraflar-malzeme vb.) içerik maliyetlerini göz önüne alarak hesaplamalarını yapmalıdır. Bu değerli ölçümleri yapan firmaların kriz ortamlarında daha çok büyüyerek ticari hayatlarına devam etmektedirler. drupa fuarının rüzgarıyla yola çıkan firmalar teknolojik otomasyon, üretimlerindeki değişkenlikleri göz önüne aldıklarında sonucun olumlu olduğunu görmektedirler.



Kapak Konusu

Kamil Polat, Mitra A.Ş Gerek farklı ara ebatlarda makinelerin üretimleri gerekse teknolojik gelişmelerle bu alanlarda şuana kadar epey yol kat edilmiş ve edilmeye de devam edilmekte.

OCAK / JANUARY / 2017

Bunlardan bazılarına kısaca değinirsek; 790 ve 920 serileri ile, RMGT, 50x70 den büyük 70x100 den ufak ara ebatlarla bazı ambalaj üreticilerine (790 serisi ile) ve sürekli forma baskısı yapan matbaacılara (920 serisi ile) direkt olarak hitap etmektedir. Bu sayede daha büyük ebat makinelerin çalışma alanı, enerji, sarf malzemeleri ve finansman maliyetlerinden tasarruf sağlanmaktadır. Özellikle günümüzde enerji ve finansman maliyetlerinin öneminin had safhaya ulaşmış olmasını da göz önünde bulundurursak bu modeller birçok matbaa için çok özel çözümler haline gelmektedir.

20

Ofset Baskıda Verimlilik Getiren Çözümler RMGT (Ryobi – Mitsubishi) birleşmeden önce de sonrasında da AR-GE bölümlerinin en çok üzerinde durduğu konu; “Minimum zamanda Minimum fire ile Maksimum üretim nasıl sağlanır?”dır.

790 serisi 600x788mm maksimum tabaka ebadında ve 16.000.-tabaka/saat baskı hızına sahiptir. Standardında 0.04 – 0.6 mm arası tabakalara baskı yapabilen bu model 0.8mm opsiyonu ile kullanılabilir karton yelpazesini genişletebilmekte, bu sayede de daha geniş kitledeki ambalaj üreticilerine hitap edebilmektedir.

920 serisi 640x920 mm maksimum tabaka ebadına sahip bir model ve özellikle ön-arka baskılı dergi, katalog işleri için perfektörlü modelleri ile birçok konuda avantajlı çözümler sunmaktadır. Düz baskıda 16.200.-tabaka/saat baskı hızı sunan 920 serisi ön-arka baskılarda ise 13.000.-tabaka/saatlik bir üretime sahiptir. Aynı kapasitedeki 70x100 makinelere göre daha az yer kaplayan ve daha az enerji harcayan 920 serisi tüm bunların yanı sıra finansman konusunda da daha ekonomik bir yatırım olarak öne çıkmaktadır. Simulchanger kalıp değiştirme sistemi, sayesinde, ünite sayısı gözetmeksizin RMGT 9 ve RMGT 10 serilerinde tüm kalıpların değiştirilme süresi toplam 75 saniye sürmektedir. Bu özellik sayesinde, kısa trajlı çalışan matbaalar da işten işe geçiş sürelerinde kayda değer bir kazanç sağlanmakta, bu da gün içinde girilen iş adedini ciddi oranda arttırmaktadır. Tandem Perfector sistemi sayesinde; tek geçişte ön-arka baskının yapıldığı işlerde hız düşümüne gerek duyulmamakta, ince ve kalın gramaj ayrımı yapılmamaktadır. 3 çaplı transfer kazanı sayesinde kağıt tek taraftan tutularak, çevrilmesine gerek duyulmadan tek geçişte ön-arka baskıyı gerçekleştirmektedir. Kağıdın tek taraftan tutulmasından dolayı da fersude kağıtların tekrar kullanılmasına olanak sağlanmaktadır. Bunlar gibi daha birçok özellik ile RMGT, müşterilerine; maksimum üretimi minimum süre ve minimum fire ile sunmaktadır.


RMGT 10 TP (Tandem Perfector) serisinde maksimum tabaka ebadı 750x1050mm iken baskı hızı 16.200.-tabaka/saattir. 0.04 – 0.6mm aralığında kağıt ve kartonlara sorunsuz baskı kapasitesine sahip bu modellerde oluşan kağıt açması normal düz ofset baskı makinelerindeki oran kadardır. PQS-Eye kontrol sistemi ile baskı boya kalitesi en ince ayrıntısına kadar incelenip referans değerlerden sapma veya değer kaybı oluşmuşsa en kısa sürede makine tarafından otomatik olarak bu sapma veya değer kaybı referans değerlere geri taşınmaktadır. Bu sayede, hem bitmiş işte stabil bir kalite sağlanmakta hem de fersude kağıt sayısı minimumda tutularak tasarruf edilmektedir. PQS-Eye özelliğine benzer MCCS-e ve PDS-E Spectro Drive sistemleri de renk kalite kontrolünü en üst düzeyde sağlayarak hem baskı kalitesinde stabilite, hemde fersude kağıt sayısında tasarruf sağlamaktadırlar. Eko Tahrik Motoru, RMGT 10 serilerinde ana motor işlevini görmektedir. Son derece yüksek verimli bu motor, konvansiyonel motorlara kıyasla yaklaşık %7 ile %8 oranında tasarruf sağlamaktadır. LED-UV Kurutma sistemi, son dönemde matbaacıların ve ambalaj firmalarının incelediği ve yatırım yaptıkları özelliklerden bir olarak göze çarpıyor. Bu sistemde, uzun ömürlü lambalar bulunmakta ve geleneksel UV lambalara kıyasla güç tüketimini ciddi oranda azaltmaktadır. Aynı zamanda ışık kaynağının ısı etkisi minimum düzeyde olduğu için pvc malzeme baskılarında büyük kolaylık ve avantaj sağlamaktadır. Buna ek olarak sistem, anında aç/kapa özelliği ile daha etkili bir baskıyı kullanıma sunmaktadır. Eco UV Kurutma sistemi de LED-UV kurutma sistemindeki enerji tasarrufuna yakın ölçülerde kazanım sağlamaktadır. Eco UV sistemide LED-UV de olduğu gibi standart bir çıkışa takılabilmekte ve çalışmakta olan makinelere kolayca uygulanabilmektedir.

Bunlar gibi daha birçok özellik ile RMGT, müşterilerine; maksimum üretimi minimum süre ve minimum fire ile sunmaktadır.


OCAK / JANUARY / 2017

Kapak Konusu

yelpazesi ile tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye pazarında da basım sanayinin çözüm ortağı olmayı sürdürüyor. Düşük Enerjiyle Kürlenen Ofset Mürekkepleri Flash Dry KHS: Cıva lamba ile kürlenen mürekkepler Flash Dry LD: LED lamba ile kürlenen mürekkepler

22

Ofset Baskıda Verimlilik Getiren Çözümler Birçok alanda olduğu gibi basım endüstrisinde de çeşitliliğin artması ve ikame ürünlerin çoğalması ile rekabetin yoğunlaştığını görüyoruz. Rekabet ortamında öne çıkabilmek için baskı kalitesi ve verimlik anahtar öneme sahiptir. Bu yüzden düşük baskı sayısı ve hızlı üretim şartlarını karşılamak üzere, yatırımcıları UV, EB ve dijital baskı gibi yeni teknolojilere yönlendirmektedir.

Mehmet Hakan ÜLÜŞ, Teknik Destek Sorumlusu, TOYO Matbaa Mürekkepleri Son yıllarda ofset pazarındaki büyümenin çok hızlı olmamasına karşın, pazarın beklentisi doğrultusunda makine ve mürekkep üreticileri olarak AR-GE çalışmaları ile müşterilerimizde verimlilik artışını hedeflemekteyiz. Ofset baskıda verimliliği artıran getiren çözümler; Baskı prosesi için gerekli üretim girdisi olan hammaddelerin kaliteden ödün vermeksizin, baskı sarf malzemelerinin (alkol, mürekkep, hazne suyu vs.) tüketim miktarlarını düşürmek; Mart 2015’ten itibaren pazara sunduğumuz DyoSMART, DyoLIFE ve DyoZEN gibi konvensiyonel mürekkep serilerimizle süreçlerdeki kaliteyi artırarak, verimlilik açısından iş ortaklarımızın beklentilerini karşılayamayı başardık. Verimlilik testleri sonucunda yüksek pigment oranına sahip ürünler ile mürekkeplerin tüketim miktarını düşürerek hedeflenen baskı kalitesine ulaşılmıştır. Yüksek hızlı makinelerde, her tip hazne suyunda (alkollü, alkolsüz) ve her tip kağıtta (kuşe, mat kuşe, bristol, 1.hamur, karton) tüm makine sistemlerinde baskı sonrası dahil olmak üzere üretim verimliliğini artırma konusunda oldukça başarılı veriler elde ettik. Yeni teknoloji mürekkepler ile perfektörlü makineler dahil olmak üzere tüm makine sistemlerinde su / mürekkep dengesinde maksimum tolerans gücüne ulaşılmıştır. Bu sayede daha hızlı temize geçiş sağlayarak, fire oranını düşürülmüştür. Hızlı kuruma özelliği ile üretim verimliliği de artırmaktadır. Düşük enerji ile kürelenen mürekkep kullanımı sayesinde enerji ve üretim verimliliği artırmaktadır. H-UV ve LED UV gibi sistemlerin devreye girmesi ile üretimde ihtiyaç duyulan enerji miktarında ciddi oranda azalmıştır. Böylelik ile maaliyetlerin ve stok alanının azalmasına yardımcı olmaktadır. Bu sistemlerin baskı tozunu ortadan kaldırmaları, düşük ısı yayılımı sağlamaları ve sıfır ozon vaadiyle çevre dostu olamaları sürdürebilir üretime katkı sağlamaktadır. drupa Fuarı’nda TOYOINKGROUP ile dünyanın önde gelen makine üreticilerinden KBA, Sheet-Fed UV mürekkepler konusunda global anlaşma sağlamıştır. TOYOINK UV ürünleri ile pazarda ürün performansı olarak iddalı bir konumda yer almaktadır. TOYOINKGROUP geniş UV ürün

Standart UV Mürekkepler Steralux: Emici olmayan yüzeyler için geliştirilmiş ofset mürekkep serisidir. Yüksek baskı hızlarına uygundur. Steraspeed: Kağıt, karton ve bazı emici yüzeylere yüksek hızda baskı imkanı sağlayan ofset mürekkep serisdir. Yüksek baskı hızlarına uygundur. Steracup: Önceden bicimlendirilmiş kap, kova ve tüp gibi malzemeler üzerine düşük koku ve düşük migrasyonlu ofset mürekkep serisidir. Yüksek baskı hızlarına uygundur. FOGRA sertifikasyonu ve kalibrasyon hizmeti ile kalitenizi artırarak baskı verimliliğinize katkı sağlıyoruz. Matbaaların baskı standartlarını uluslararası ISO standartlarında gerçekleştirmeleri iki yönden çok önemlidir. Ticari açıdan bakıldığında; eğer matbaa ihracata yönelmiş ise ISO 12647 standardını elle tutulur hale getiren FOGRA Sertifikasyonu yurt dışındaki baskı satınalmacılarının öncelikli talebi halindedir. Ayrıca ISO 12647 standardı matbaanın üretim disiplini ve kalitenin sürdürülebilirliği açısından hiç ihracat yapılmasa bile önemlidir. FOGRA PSO ve kalibrasyon çalışmasının amacı ekran-baskı uyumunun sağlanmasıdır. Bu uyumun önemli olduğunu düşünen tüm matbaaların FOGRA PSO sertifikası veya kalibrasyon desteği alması gerekir. PSO sertifikası; uluslararası firmaların baskı işleri için matbaa seçimlerinde bir gereklilik veya tercih sebebi oluyor. Hedef değerlerin belirlenmesi ve baskı boyunca kontrol altında tutulmasının sağlanması, çok uzun tirajlı işlerde ve tekrarlanan baskılarda avantaj sağlamaktadır. Bu tip baskıları olan matbaalar da PSO sertifikası ile baskı işlerinde devamlılığı elde edebilmektedir. Kaliteye ve baskı parametrelerinin ölçülebilir/ izlenebilir hale getirilmesine önem veren, bunun için gerekli olan cihaz ve yazılım yatırımlarını öngören matbaalar için belgelendirme önemlidir. Bu belgenin en önemli katkısı, standardizasyonun kurumsal hale gelmesidir. Matbaa ustası için PSO belgelendirme veya kalibrasyon çalışmaları süresince ve sonucunda; baskıda hedef değerlerin net olarak belirlenmesi, baskının tekrarlanabilirliğinin kolaylaşması, uzun baskılarda baskının kontrol altında tutulabilmesi, farklı baskı mateyallerinde aynı görselliğin elde edilebilmesi gibi avantajları bulunmaktadır. Sonuç olarak; baskı prosesindeki hammadde ve baskı sarf malzemelerinin önemi, düşük enerji ile kürlenen mürekkep kullanımı, FOGRA sertifikası ve kalibrasyon gibi çalışmalar ofset baskıda verimliliği artırmaktadır.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

24

Üretimde En Büyük Zaafımız, Zaman Kaybı Uzmanlığımız gereği en çok bulunduğumuz üretim yeri ofset baskı tesisleridir. Ülkemizde çok fazla ofset baskı makinası olmasına rağmen maksimum fayda ve kazanç etkisi ile kullanılamamaktadır.

Ogün Yıldırım, Sermes Matbaa Makinaları Elektronik Sis. Tic. Ltd. Şti Ülkemiz ve sektörümüz zor zamanlardan geçmesine rağmen üretim ve yatırım adına çok güzel işlerde başarılmaktadır. Gerek baskı hazırlık ve baskı gerekse baskı sonrası için modern ve teknolojik makine yatırımları hem yeni makine hem de ikinci el olarak yapılmakta ve sektörümüz diriliğini ve dinamizmini sürekli tazelemektedir. İşletme sahiplerimizi bu zor zaman ve şartlarda bile yatırım yapmalarından dolayı kutluyorum. Ancak yaptıkları yatırımlara hız ve değer kazandıracak yan aksesuar ve ekipmanlara ehemmiyet vermekte yavaş kaldıklarını belirtmek isterim. 28 senesini bitirmiş olduğum servis işletmeciliğinin vermiş olduğu deneyimlerle tüm matbaalarımızda gözlemlediğim ortak eksiklik zaman kaybı ve bu kayıbın önüne geçmek için çok fazla çaba harcanmamasıdır. Uzmanlığımız gereği en çok bulunduğumuz üretim yeri ofset baskı tesisleridir. Ülkemizde çok fazla ofset baskı makinası olmasına rağmen maksimum fayda ve kazanç etkisi ile kullanılamamaktadır. Üretimdeki ustalarımızı, operatörlerimizi en çok yavaşlatan ve zaman kaybettiren konular aşağıdadır. 1-Baskı ön hazırlık (Prepress) iş ve işlem bilgileri ile renk bilgilerinin makinaya iletilmesi adaptasyonu. 2-Baskı makinası üretime girdikten sonra renk ve kalite kontrol sistemlerinin adaptasyonu. 3-Baskının (finishing) üretim sonlandırma bölümüne bekletilmeden gönderilmesi için uygun kurutma sistemi adaptasyonu. Bahsetmiş olduğum bu 3 maddelik aksesuar ve ekipmanlar, ortalama 10 yaşındaki

ikinci el ofset baskı makinası yatırımının 1/4 veya 1/5’i gibi küçük maliyetlere yaptırılabilmekte ve makinalara adaptasyonu başarılı bir şekilde sağlanmaktadır. Bu ekipmanların kullanılması ile hem zaman hem de kalite olarak çok büyük kazançlar elde etmek mümkündür. Bizim ekip olarak uzmanlık alanımız ve servis hizmetlerinden arta kalan tüm zaman ve enerjimizi harcadığımız konu kurutma sistemlerinin iyileştirilmesi ve yenilenmesi üzerine araştırmalar yapmak olmuştur. Kısaca bu konuda edindiğimiz kazanımlardan bahsetmek isterim. Geliştirmiş olduğumuz LEDDRY Led UV kurutma sistemi 2 ayrı ofset baskı makinasına kurulmuştur. Sonuç olarak; * Baskının tam olarak kuruduğu ve arka verme diye tabir edilen kirletmenin tamamen ortadan kalktığı görülmüştür. *Mürekkep kağıt tarafından emilmeden kuruma sağlandığı için mürekkep yoğunluğu (densite) değeri tam olarak kontrol edilebilmiştir. *Daha yoğun boyalı işler kolayca ve korkmadan basılabilmiş kuruma sonrası renk çekilmesi gibi sorunlar ortadan kalkmıştır. *Emici ve emici olmayan farklı yüzeyler üzerine baskı yapılmasına imkan sağlanmıştır. *Toz püskürtme kullanılmadığı için baskı sonrası lak ve selofan işlemindeki risk ortadan kalkmıştır. *Kuruması için en az iki gün bekletilmesi ve matbaanın her yerine yayılması gereken işler bile makinadan çıkar çıkmaz bir sonraki işleme hazır olduğu görülmüştür. Sadece kurutma sistemi ilavesi ile yukarıda bir kısmını saymış olduğumuz, çevre sağlık ve enerji tasarrufundan bahsetmeye gerek bile duymadığımız artı değerlere ulaşılması mümkündür.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

26

Ofset Baskıda Verimlilik Getiren Çözümler İşletme kârlılığını arttırmak ve diğer matbaalardan farklı olmak adına neler yapılabilir?

Ümit FALAY, hubergroup Türkiye, Teknik Destek Uzmanı Matbaacılık 1980’li yıllarda efsanevi yerinde yani Cağaloğlu yokuşunda yapılırken, müşteriler ellerinde bastıracakları işlerle matbaa ararlardı. Buldukları matbaalarda da işlerin tek renkli makinelerde basılması nedeniyle bugün git bir ay sonra gel gibi cevaplar alınırdı. Kağıt maliyetinin üç-dört katı fiyatlara baskılar gerçekleştirilirdi. 1990 lı yıllarda çok renkli makinelerin piyasada hızla yayılmasıyla, matbaacılıkta değişimler başladı. Artık daha az insan gücüyle, daha kısa zamanlarda teslimatlar yapılmaya başlandı. 2000 yılından sonra çok renkli makinelerin kolay alınabilir olmasıyla, günümüzde internetin de gelişmesiyle basılı işlere talep azaldı. Makinelerin kapasitesinin talebin üzerinde olması nedeniyle artık matbaacı makinesini çalıştırabilmek için müşteri arar oldu. Fiyat rekabeti had safhaya vardı. Önceden hatalı bir işi matbaacı üç kere bastığı taktirde bile zarar etmezken, artık fiyat verirken en küçük bir hesap hatası veya öngörülemeyen en küçük bir aksaklık dahi işletmenin zarar etmesine neden olabilmektedir. Peki ofset baskı yapan matbaalarda durum bu şekilde ilerlerken, işletme kârlılığını arttırmak ve diğer matbaalardan farklı olmak adına neler yapılabilir? Uzun yıllardır ofset baskı yapan matbaalarda edindiğim tecrübeler, ticari hayatını iflas ile noktalayan birçok firmanın maliyet analizi yapmadığını gösterdi. Müşteriye bastırmak istediği iş için fiyat veriliyor fakat sonrasında o işin hangi maliyetle sonlandığı kontrol edilmiyor. Yapılan işin karlı mı yapıldığı yoksa zarar mı edildiği çoğunlukla

belirlenemiyor. Matbaa gece gündüz tam kapasite çalışıyor fakat bu şekilde çalışarak sürekli zarar ediyor, belli bir noktadan sonra da iş işten geçmiş oluyor. Bu maliyet analizi konunun öneminin farkında olan firmalar tarafından profesyonel iş takip programlarıyla anlık olarak takip ediliyor. Bir iş bir baskı makinesinde kaç saatte basılıyor, o iş için ne kadar mürekkep, ne kadar kağıt kullanıldı, ne kadar ek malzeme kullanıldı, iş sevkiyata verilmeden önce bu bilgilerin hepsi sistem vasıtasıyla takip edilebiliyor. Bu şekilde matbaa iş için ne kadar maliyetinin olduğunu görüyor, bir defa zarar etse dahi, bu olayın tekrarının olmaması için gerekli önlemleri alabiliyor. Bu işlem iş takip dosyasına eklenecek bir maliyet tablosuyla da çok basit bir şekilde yapılabilir. İş dosyası işlem basamaklarından geçerken kullanılan malzemeler, yapılan işlemler, harcanan süre, işe emek veren kişi sayısı gibi bilgiler bu tabloya yazılarak, yine maliyet analizi yapılabilir. Son yıllarda ofset baskıda gündeme gelen alkolsüz hazne suları, alkol kullanımını ortadan kaldırarak maliyet avantajı sağladığı gibi, uçucu bileşenlerin insan sağlığına verdiği zararları ortadan kaldırıyor. Yanıcı bir madde olan İzopropil alkolün baskı ortamında sebep olabileceği yangın riskleri de ortadan kalkıyor. Ayrıca alkolsüz yapılan ofset baskıları, alkol ile yapılan baskılara göre daha parlak görünüyor. Sürekli trigromi baskı yapan mürekkep tüketimi fazla olan ofset matbaalar için, merkezi pompa sisteminden mürekkep kullanımı tasarruf sağlayacaktır. 200 ve 1.000 kiloluk ambalajların kullanıldığı sistemlerde küçük ambalajların maliyetinin ortadan kalkmasıyla, maliyet avantajı sağlanır. Bir tonluk bir sistemin yerine bir kiloluk ambalajların kullanıldığını düşünürsek 1.000 adet ambalajın her birinin içerisinde 10 gram fire kalsa dört renk mürekkep için toplamda 40 kg mürekkebin fire olarak atılmasına neden olur. Bu sistemler mürekkebin hazneye konulması için gereken işçiliği ortadan kaldırdığı gibi, mürekkebin haznede hep aynı seviyede olmasını sağlayarak, baskıda renklerin sürekli aynı olmasına katkıda bulunur. Bu sistemler mürekkep sarfiyat miktarlarını iş bazında belirlenmesini sağladığı için, hangi işe ne kadar mürekkep kullandığınızı görebilirsiniz. Geride bıraktığımız drupa Fuarındaki gelişmeler UV kurutma sistemlerinin geldiği son nokta olan LED-UV kurutma



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

28

sistemlerini bizlere gösterdi. Ofset makinelerinde kullanılan IR sistemlerden bile daha düşük enerji tüketimi sağlayan LED-UV kurutma sistemleri, dijital baskının sağladığı parlak mürekkep görüntüsünü ofset baskı makinelerinde almayı sağlıyor. Mürekkebin anında kurumasını sağlayan bu sistem, baskı sonrası işleme anında geçiş sağlayarak zaman kazandırıyor. Mürekkebin baskı makinesinin çıkışında anında kuruması, mürekkebin kağıt tarafından emilmesinin önleyerek, konvansiyonel ofset sistemlerinde yaşanan baskı sonrası renk çekilmelerinin önüne geçiliyor. Bu durum aynı zamanda %30 oranında mürekkep tasarrufunu da beraberinde getiriyor. Ofset baskıda kalın gramajlı mat kuşelerde baskı sonrası oluşabilecek çizilmelere ve kirletmelere önlem olarak uygulanan dispersiyon ve vernik uygulamaları LED-UV sistemlerde ortadan kalkıyor. LED-UV sistemlerin kullanıldığı ofset baskı makinelerinde kurutma tozu ünitesi bulunmuyor. Ayrıca LED-UV sisteme sahip olabilmek için sıfır makine yatırımı yapmanız da gerekmiyor. Yerli bir firma tarafından var olan ofset baskı makinenize LED-UV kurutma sistemini taktırıp kullanabilirsiniz.

Rulo Ofset Baskıda Serigrafi Ve Yapışkan Yüze Baskı Artık İmkânsız Değil Zonten firmasının, ZTJ-330/520 Yarı Rotatif Rulo Ofset Etiket Baskı Makinesindeki yenilikçi teknolojilerinden; delam relam (yapışkan yüze baskı) ve yarı rotatif serigrafi baskı özellikleri oldukça beğeni topluyor.

hubergroup Türkiye olarak 2016 yılında bir ürün broşürü hazırladık ve bu kataloğu LED-UV mürekkeplerimizde, LED-UV kurutma sisteminin sonradan uygulandığı ofset baskı makinesinde gerçekleştirdik. Kataloğun iç sayfalarını 135 gr/m² mat kuşeye bastık. Lak veya vernik uygulaması yapmadık. Mat kuşenin üzerinde çok güzel bir parlaklık elde ettik. Mürekkebin densitesi arttıkça parlaklık da arttığı için alttaki beyaz kağıdın mat olması, ara tonların daha az, zeminlerin ise çok parlak olması doğal bir kontrastı ortaya çıkardı. Hazırladığımız broşür baskısıyla müşterilerimiz tarafından büyük ilgi ve beğeni gördü. 2008 yılından beri sosyal sosyal sorumluluk projesi olarak sürdürdüğümüz Ink Academy eğitimlerini 2017 yılında da geliştirerek sürdürüyoruz. Bu sene yapacağımız “ Mürekkep ve Hazne Suyu” eğitimlerimizde mürekkeplerin doğru kullanımı, alkolsüz hazne suyu sistemleriyle ilgili sektöre verimlilik anlamında faydalı olabilecek eğitimler vermeyi hedefliyoruz. Bunun yanında soft skill eğitimlerimiz kapsamında düzenleyeceğimiz “ Maliyet Azaltma Yöntemleri ” eğitimimizi matbaa sektörünün faydasına sunuyor olacağız.

Orkun Kayal, İmeks Grup İmeks Grup olarak mümessili olduğumuz Zonten firmasının ZTJ-330/520 Yarı Rotatif Rulo Ofset Etiket Baskı Makinesi; Kuşe, alüminyum folyo, kağıt etiketler, termal kağıt, PE, PP ve PVC çıkartmalara uygulayabildiği ofset kalitesinde ki baskısının yanısıra, fiyat ve performans dengesiyle de ruloda ruloya etiket baskısın da sektörel ihtiyaçlara en uygun çözümleri sunabilmektedir. Alman ofset baskı tekniği ve teknolojisi ile üretilen ZTJ-330/520, geleneksel çelik kalıplı offset sistemini, bağımsız her ünitedeki servo motor teknolojisiyle birleştirilerek, rulo etiket üretimde en kaliteli baskıyı düşük ve orta tirajda mümkün kılmıştır. Vakumlu çözücü kontrol sistemleri sayesinde malzemeye temas ortadan kaldırılmış olup, otomatik register, kayan dokunmatik ekran gibi kullanımı kolaylaştıran birçok özellik üzerinde standart olarak mevcuttur.

Soğutucu çiller sistemi sayesinde taşıyıcız malzemelerde de baskı imkanı sağlanmış olmaktadır. Zonten bu konuda bir çok imkan sağlamaktadır. Uzaktan mürekkep kontrol sistemi sayesinde mürekkep haznelerine elle hiç bir müdahale olmadan masa kumanda ile mürekkepler ayarlanıp, elektronik ortamda kaydedilmektedir. Bu sayede tekrar işlerde makina operatörü kayıtlı eski mürekkep ayarlarını dosya adıyla ekrandan çağırıp anında aynı mürekkep ayarlarına ulaşabilmektedir. Bu sayede ister 1 ay ister 1 yıl önceki işi aynı ayarlar ve renk hassasiyetiyle basmak mümkün olmaktadır. ZTJ-330/520 Yarı Rotatif Ofset Baskı Makinemiz özellikle son zamanlarda gerçekleşen çoklu adette kurulumlarla, Rulo’dan rulo’ya etiket baskı makinesi yatırımı yapmayı düşünen firmaların yarı rotatif letterpress baskı makinelerine kıyasla daha hızlı ve yüksek baskı kalitesine sahip olan Rulo Ofset makinelerine yönelik taleplerinin ciddi oranda arttığını bize göstermiş oldu.


Mottosu “Rakiplerin Takip Ettiği Teknoloji” olarak bilinen manroland’ın yenilikçi taraflarını dört maddede sıralayabiliriz: 1-Bütün makinalarında Mabeg besleme sistemi, çift bant sistemi, havalı poza sistemi, çift kağıt dedektörleri, tabakaların ön siperlere gelirken yavaşlatma sistemi, tabaka akış kontrolü, girişte hava üfleme sistemleri, çift bantlı havalı geçiş sistemleri, erken ve geç gelen tabakaları düzeltme sistemi, tabaka kalınlığına göre ön siper ayarları, kalınlık ayarları, emici bant ve pozaların otomatik ayarları ve bu ekipmaların uzaktan kumanda masası Pecom ile hafızaya alınabilmesi.

4 Başlıkta manroland ve Verimlilik manroland ofset baskıda ilk günden beri kendini yenileyerek, teknoloji konusunda her zaman öncülükler yapmış bir firmadır. Ersin Şahin, Pasifik Mümessillik

2- 16 adet büyük Çaplı boya merdaneleri ve buna bağlı olarak 5li nemlendirme merdanesi, 2li Tandem merdaneleri tamamen şablonlamayı önleyici, otomatik kılavuz merdane ayarları 1/18,kalıp boya merdanelerinin 18 mm çift kademeli olması, birlerşik ve ayrık nemlendirme, Otomatik Çapak Toplama merdanesi, Seramik kaplı nemlendirme merdaneleri, hız ayarlı nemlendirmeler,34 mandallı 90 derece aşağı çeken linear boya anahtarları, sert polimer kaplı yeni boya haznesi,45 saniyede bir yarım tur geri hareket edip boyayı karıştıran hazne merdanesi, Baskı durduğu zaman boya ünitelerinin birbirinden ayrılması ve bu sayede ilk baskıya geçişte fire olayı-

nı minimize haline gelmesi. 7 bölümden gerdirilen etek kalıp cetveli ayrıca “quickchange job” işten işe geçiş programları; Quickchange Air (Bütün hava ayarlarının hafizaya alınıp kumanda edilmesi), Quickchange Infeed (bütün poza ayarlarının hafızaya alınıp, otomatik değiştirilmesi), Quickchange Colour (otomatik çabuk renk değişim sistemi). 3-Bununla beraber tabii ki Baskı Kazanlarının çift çaplı olması, Transferter sistemleri, Hava yastıkları ve manroland’a ait en önemli özellik olarak Driveshaft sistemi. 4-Makinanın bütün ayarlarının otomatik kumanda masasından yapılıp, 5000 adet müşteri işinin hafızaya alınması, Lak Ünitesi yıkama ve değiştirme sistemleri en hızlı manroland makinalarında yapılmaktadır.

29


Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

30

KASAD, Heidelberg’i Ziyaret Etti Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), 2016 yılının son toplantısını Almanya’nın Heidelberg şehrinde Heidelberg firması ile birlikte gerçekleştirdiği güzel bir tur organizasyonuyla yaptı. Turu KASAD’ın davetlisi olarak dergimiz adına Sedat Karadayı takip etti.

KASAD üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıya Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci, Finans ve İnsan Kaynakları Müdürü Selkut Engin, Ürün ve Satış Müdürü Tolgahan Toskaya, Servis Müdürü Siyami Selim, Gallus Ürün ve Satış Müdürü Murat Sipahioğlu, Ankara Bölge Satış Müdürü Yasin Meral , Sarf Malzeme Ürün ve Satış Müdürü Barbaros Baydilli ve Pazarlama Yöneticisi Hakan Hondu eşlik etti. Turun ilk günü şehir gezisiyle başlayıp akşam yemeğiyle noktalandı. İkinci gün sabahın ilk saatlerinde Heidelberg fabrikasına giden KASAD üyeleri kapıda Heidelberg Yönetim Kurulu Üyesi Stephan Plenz tarafından sıcak bir hoş geldin ile karşılandı sonra ikramla birlikte toplantı salonuna geçildi. İlk sunumu Stephan Plenz yaptı. Diğer sunumları ise canlı demolarla Speedmaster XL,145 / XL 162 makine sorumlusu Stefan Stillger, Postpress Packaging sorumlusu Beatrice Sylvia Schmitt, Print Media Center sorumlusu Roland Krapp yaptı. Plenz, Hoşgeldiniz dedikten sonra bu kadar büyük bir Türk gurubu ağırlamaktan çok mutlu olduklarını, söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: Heidelberg ve ambalaj “Böyle büyük bir Türk grubunu ağırlamaktan karşılamaktan çok mutluyum. Bugün sizlerle ambalaj çözümlerimizi paylaşacağız. Türkiye’deki ambalaj sektörü nereye gidiyor, daha fazla fayda sağlamak için ne yapabiliriz, kendi aramızda her za-

man bunu konuşuyoruz. Mevcut durumun da farkındayız. Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi durumu açısından zor günlerin geçtiğini ve tekrar ülkenizin büyümeye geçeceğini düşünüyoruz. Bu süreçte Heidelberg olarak elimizden geldiğince yardımcı olmak istiyoruz ve Türk Ambalaj sektörünün yanında olduğumuzu söylemek istiyoruz. Biz başarının pazardan geldiğini inanıyoruz. Ekipmanları müşterilerin talepleri doğrultusunda geliştiriyoruz. Hizmetlerimizi ekipmanlarla tamamlayarak müşterimizi başarıya götürmek istiyoruz. Dünya genelinde 11 tane üretim tesisimiz var. Küçük bir üretim tesisi Amerika’da; biraz daha büyüğü Asya pazarı için Çin’de ana üretim tesisimiz Almanya, Heidelberg’te. Karton Ambalajın yanı sıra etiket sektörünün de büyüdüğünü biliyoruz. Heidelberg 2 yıl önce Gallus firmasını tamamen devraldı. 60 yıllık Polar şirketiyle, ve son 1,5 yıldır da MK Masterwork üreticisiyle Ambalaj kısmında işbirliğimiz mevcut. Heidelberg 1958 yılında gördüğünüz bu fabrikaya taşındı ve üretimleri bu tarihten itibaren burada yapmaya başladı.” Pazara dair Heidelberg beklentileri ve görüşler “Son 50 yılda yaşanan en büyük gelişim, değişimdir. Son yıllarda daha da hızlı bir değişim süreci içindeyiz. Değişimdeki hızı burada görmüş olduğunuz makinelerde görmekteyiz. 2018 yılına kadar beklenti çok düşükte olsa ondan sonraki yıllarda beklenti ve sağlam temellere kurulu stabil hacim devam etmekte. Fakat önemli olan ambalaj tarafındaki büyüme beklentisi ve önümüzdeki yıllarda büyüme oranları artacaktır. Yayıncıların üretmiş olduğu hacim son 10 yıldır ciddi bir şekilde düşüş gösterdi. Kanaatimiz bu düşüşün önümüzdeki yıllarda daha ileri gideceği yönündedir. Ambalajda görülen büyüme oranları kendi şirketimiz için de geçerlidir. Fakat asıl daha majör büyümeyi dijital makineleri ile üretilen malzemelerde görüyoruz. Bu sektörün gelecekte daha da büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Değişim süreci içerisinde karşılaşacağınız müşteri talepleri, müşteri ihtiyaçları, tirajlar, çeşitlilikler bütün bunların hepsiyle karşı karşıya geldiğinizde ve bunları birleştirdiğiniz de başarıya ulaşabiliyorsunuz ve bu konuda da A’dan’Z ye Heidelberg sizin için bir çözüm ortağı olacaktır.” Plenz’in sunumunun ardından fabrika turu ve canlı demolara geçildi. Toplantının bu kısmını KASAD üyelerinin değerlendirmelerine bıraktık. Takip eden sayfalarda bu tura ilişkin değerlendirmeleri bulabilirsiniz.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

Geleceğe Hazırız

32

Faruk Ekinci: ““Endüstri 4.0 ve geleceğe hazır mıyız?” sorusunu kendimize sorduğumuzda “Evet Heidelberg çok geniş makine parkı ile ve yazılım bağlantılarıyla geri bildirim olarak aldığı tüm verileri değerlendirdiğinde Endüstri 4.0’a hazırdır” diyebiliyoruz.”

Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci, Karton Ambalaj sanayicileri Derneği KASAD’ın Heidelberg turunu dergimiz MATBAA&TEKNİK’e değerlendirdi. Ekinci, “Heidelberg olarak müşterimizin çözüm ortağı olmak istiyoruz. A’dan Z’ye; baskı öncesinden baskı sonrasına kadar ambalaj çözümleri sunma şansına sahibiz. Bu turumuz kapsamında dijital baskı makinalarımız ve dijital baskı konusunda ki yatırımlarımızı ve Heidelberg yeniliklerini paylaşmak KASAD’ın değerli Yönetim Kurulu ile paylaşmak istedik” dedi. MATBAA&TEKNİK: Faruk Bey, bize bu geniş Heidelberg turunu yorumlar mısınız? Turda öne çıkanlar konusunda bilgi alabilir miyiz? Faruk Ekinci: Bugün Yönetim Kurulu Üyemiz Stephan Plenz’in de özellikle altını çizdiği gibi öncelikli konumuz entegrasyon ve iş akışı oldu. İş akışındaki bağlantılar, entegrasyon çok önemli. Eğer bu iş akışı sağlanabilirse en önemli konumuz olan verimlilik artacaktır ve daha çok, daha doğru baskı yapma imkanı doğacaktır. Günümüzde, makinelerden alınan veriler analitik bir şekilde değerlendirmediği takdirde eksik giderme, gelişme gereken alanları tespit

etme şansı olmaz. Aynı şekilde bir matbaacı bu zinciri tamamlamak için tedarikçi ve müşterileri ile kombine etmeli. Müşterilerin taleplerini tedarikçilerle paylaşıp, geliştirip, çözümleri bulup müşterilere o çözümleri sunmak gerekmekte. Dolayısıyla dijital bir iş modeline artık ihtiyaç var. Bununla birlikte dijital baskı için de bir vurgu yapmak isterim; Dijital baskı tamamlayıcı bir çözüm olarak ihtiyaç duyulan bir ürün ama ofsetin yerine geçebilecek bir konumda değil. Çünkü tirajlardan ziyade çeşitlilik çok ön planda. Bu çeşitlilikler içerisinde üretim sürecinde “hangi makine ile en uygun üretim yapılabilir” sorusu sorulmalı. Çünkü maliyetler çok önemli. “Ofset mi, dijital mi, flekso mu?” kararı için iyi bir fizibiliteye ihtiyaç var. Biz de bu çözümlerin tamamını sunma şansına sahibiz. Bugünkü ambalaj turumuzda da bunu vurgulamaya çalıştık. “Endüstri 4.0 ve geleceğe hazır mıyız?” sorusunu kendimize sorduğumuzda “Evet Heidelberg çok geniş makine parkı ile ve yazılım bağlantılarıyla geri bildirim olarak aldığı tüm verileri değerlendirdiğinde Endüstri 4.0’a hazırdır” diyebiliyoruz. MATBAA&TEKNİK: Canlı demo yapılan makineler hakkında bilgi verebilir misiniz? Faruk Ekinci: Öncelikle global anlamda ambalaj nerede, nereye gidiyor, pazar büyüklüğü nedir? Bu dağılımı açtığınızda karton ya da esnek ambalajda, etiketlerde kullanılan teknolojiler hangileri ve bunların ön görülen büyüme oranları nedir? Bunları misafirlerimizle paylaştık. Sonra soru cevap şeklinde ilerledik. Daha sonra makine anlatım ve tanıtımlarımıza geçtik. Holl 11’de bulunan ambalaj showroomunda Speedmaster XL 145 modelimiz (102x145) 6 artı lak, ful otomasyonlu, kendi içinde entegre inline ölçüm sistemi, inpress kontrol ölçüm sistemi ile birlikte



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

34

baskı demosu yaptık. Büyük ebatta 100 x 145 makinamızda işten işe geçiş sürecini, bu süreçlerin ne kadar kısa olduğunu ve bunu başarabildiğimizi, matbaacılarımızla paylaştık. Devamında, baskıdan sonra şekilli kesim makinasına geçtik. Şekilli kesim makinasında değişik modellerimizi paylaştık ve anlattık. Kesilmiş olan bu kutuları MK Diana Eye kalite kontrol makinamızdan geçirerek kalite kontrollerini yapmış olduk ve devamında da kutuyu sonlandırdık. Bunun devamında Hol 10’da olan çok özel, eşsiz MK Duopress makinamızda bir gösteri yaptık. Bu makinenin özelliği; 4 işlemi tek bir geçişte yapıp bitmiş ürün olarak çıkartabilmesidir. Diğer markalarda olmayan eşsiz bir makinedir. Birinci bölümünde yaldız ve gofre işlemi, ikinci kısmında şekilli kesim, üçüncü kısımda yarım ayıklama, dördüncü kısımda da ful ayıklama yapıp direk kutu katlama, yapıştırmaya götürebilinecek biçimde kartonları istifliyor. MATBAA&TEKNİK: Misafirlerin yüzünün güldüğünü görüyoruz, turun verimliliği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Faruk Ekinci: 47 misafirimiz var ve hepsi karton ambalajın lider üreticileri. Bu durum turumuzu biraz daha kapsamlı hale getiriyor. Evet, yüzlerinin gülmesi bizleri daha da çok sevindiriyor. Biz Heidelberg Türkiye olarak böyle seyahatlerde, turlarda müşterilerimizle sosyalleşme fırsatı yakalıyoruz. Buradaki konu sadece “tur düzenleyelim, ürünü gösterelim, hemen satalım” değil. Önemli olan “şu an teknoloji nerede, nereye gidiyor, ne gibi yenilikler yer alıyor” sorularına cevap vermek. Bizim öncelikli görevimiz Türkiye’deki matbaacılarımıza, ambalaj alanında faaliyet gösteren şirketlerimize aktarmaktır. Tabii ki bu birliktelikle beraber; Aralık ayındayız, Noel’in önemi kendini gösteriyor çok süslü çok keyifli güzel, şen şakrak bir ortam içerisindeyiz. Herkes çok keyif alıyor, dün akşam çok güzel bir kale gezimiz vardı, şehir merkezinde yılbaşı marketlerini gezdik, akşam yemeğimiz çok güzel sohbetler, pozitif konular ile geçti. İşlerimizi nasıl ge-

liştirebiliriz, nasıl yardımcı olabiliriz? sorularını tartıştık, görüşler bildirdik, dinledik. Bugün fabrikada verilen teknik detaylar da tatmin edici bulununca misafirlerimiz de“Evet, ben buraya 1 buçuk günlük bir zaman harcadım ama bundan faydalanabilme şansına sahibim, dönüp kendi işletmemde bunları uygulayabilirim” diyebildi. Bununla beraber bu organizasyonda yer alan tüm KASAD üyelerine, bizi destekleyen siz basın mensuplarına da özellikle teşekkür etmek ederim. Bu vesile ile tüm sektör mensuplarının da yeni yılını kutlarım. MATBAA&TEKNİK: Biz de misafirperver yaklaşımlarınız, tüm bilgilendirmeler ve bu güzel iki gün için Heidelberg Türkiye’ye teşekkür ederiz. Yeni yılda da iş birliğimizin ve başarılarınızın devamını dileriz.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

36

Etkileyici ve Başarılı Bir Heidelberg Turu Daha Alican Duran: “Heidelberg Türkiye yetkililerine, bizi buralara getirip özel bir tur düzenleyip yeni teknolojileri bizimle buluşturdukları için derneğim adına, şahsım adına çok teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonlar kalıcı bilgiler içeriyor.”

Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği KASAD, aylık toplantıları kapsamında Heidelberg Türkiye ile İstanbul yerine Heidelberg-Wiesloch’da Heidelberg fabrika ve showroom’unda buluştu. 47 kişilik bir heyetle Heidelberg’e giden ekibin tamamı her zaman etkileyici olan Heidelberg turunda gördüklerinden memnun bir şekilde Türkiye’ye döndü. Dernek Başkanı Alican Duran, Türkiye ambalaj sanayiini değerlendirirken oldukça umutlu konuştu. Duran “Bugün Heidelberg’e elliye yakın firma yetkililerimizle geldik. Bu durum gösteriyor ki ambalajcılarımız ciddi büyüme niyetindeler ve böyle bir dönemde gelip makine yatırımı için zemin araştırıyorlar. Dünya genelinde ve ülkemizde genel bir sıkıntılı ortam olsa bile herkesin geleceğe yönelik beklentileri iyi” diyor. 47 kişilik ekibin bir kısmından görüş alabildik. Sonuç oldukça memnun edici ve geleceğe yönelik ümitleri besliyor: Alican Duran - KASAD Yönetim Kurulu Başkanı “2016 yılı her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de negatif bir yıl oldu. Buna rağmen Tük ekonomisi, bu negatif ortamı başarıyla atlattı. Türk Ambalaj sektörü de bu kadar negatif havaya rağmen gerçekten canla başla çalışarak 2016’yı çok harika bir yıl olmasa bile çok kötü bir yıl olmaktan da çıkardı. Bugün Heidelberg’e elliye yakın firma yetkililerimizle geldik. Bu durum gösteriyor ki ambalajcılarımız ciddi büyüme niyetindeler ve böyle bir dönemde gelip makine yatırımı için zemin araştırıyorlar. Dünya genelinde ve ülkemizde genel bir sıkıntılı ortam olsa bile herkesin geleceğe yönelik beklentileri iyi. Avrupa’dan Türkiye’ye baktığımız zaman, Avrupa ülkeleri ya hiç büyümüyorlar ya da en fazla %1’lik bir büyüme gösterebiliyorlar. Türkiye’deki büyüme beklentisi ise %5-7 aralığında. Karton ambalaj sektörü şu anda iyi giden,

Alican Duran

ne yaptığını iyi bilen firmalarla yoluna başarılı şekilde devam ediyor. Sektördeki gözlemlerime dayanarak, sektörle ilgili şunları söyleyebilirim: Eskiden herkes her şeyden birazcık yapmaya çalışıyordu. Bunun da getirisi olmuyordu. Şu anki durum ise her şeyi birazcık yapmaktansa bir şeyi diğerlerinden daha iyi yapmayı tercih etmek. Bu da bence başarının anahtarıdır. Böyle bir zamanda Almanya’ya gelmemiz de zaten Almanya’daki Heidelberg gibi şirketler nezdinde de Türkiye Karton Ambalaj sektörünün imajının da ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor. Onlar da bu işe şaşırdılar. Böyle bir grubun ilk defa geldiğini ifade ediyorlar. Böyle bir zamanda birlik beraberlik içinde olmak ve güzel bir mesaj vermek ülkemiz açısında çok değerli. Karton Ambalaj Sanayicilerinin Dernek Başkanı olarak sektörümüzle ilgili şunu da söylemek istiyorum: Son 50 yılda ambalajdaki gelişmeler aslında çok sınırlı. Makineler belli bazlarda, aynı temel üzerinde görünüyor. Sadece biraz daha elektroniğin katkısı ve üretimin biraz daha hızlanması görülebiliyor. Ama önümüzdeki 10 yılda ise yepyeni bir çağ başlıyor. Dijital çağ. Yani son 10 yılda olmamış bütün değişmeler, yenilikler, gelecek on yılda olacak. Dolayısıyla bu bir fırsattır. Bunu iyi okuyan, buna iyi adapte olanlar çok başarılı olacaklar. Biz şu anda bu çağın gri bölgesindeyiz. Mekanik ve dijital arasında sıkışmış bir bölgedeyiz. Buna ayak uyduranlar büyüyüp işlerine devam edecek. Bu fırsatı kaçıran, ayak uyduramayan firmalar ise ne yazık ki hedeflerinin gerisinde kalacaklardır. Heidelberg Türkiye yetkililerine, bizi buralara getirip özel bir tur düzenleyip yeni teknolojileri bizimle buluşturdukları için derneğim adına, şahsım adına çok teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonlar kalıcı bilgiler içeriyor. Katılan firma yetkilileri heyecanlı, hiçbir detayı atlamadan dinliyor, soruyor. Bu da, bu tür toplantıların ne kadar



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

önemli olduğunu gösteriyor. Diğer bir teşekkür de siz basın mensuplarına. Bizim ulaşamadığımız bütün yerlere, firmalara bilgi akışını siz ulaştırıyorsunuz. Gönülden tekrar tekrar teşekkürler.

Altan Avcı

Erol Gül

38

Erol Gül - KASAD Genel Sekreteri Biliyorsunuz her ay bir tedarikçimizi üyelerimizle “Tanıtım Toplantıları” adı altında buluşturmayı hedefliyoruz. Bununla üyelerimize, hem o tedarikçimizi ve ürünlerini daha iyi tanıma, hem de ilgili sahadaki teknolojik gelişmeleri dinleme, öğrenme, tartışma ve günceli yakalama imkanını sağlıyoruz. Heidelberg yetkilileriyle toplantı için ön görüşmeleri yaparken bunun farklı bir konseptte olup olamayacağını sormuşlardı ve KASAD olarak biz de tabii ki üyelerimize daha fazla katkı sağlayacak her türlü yeniliğe, yeni öneriye açık olduğumuzu belirtmiştik. Bunun üzerine onlar, tanıtımın yerinde, görerek, izleyerek yapılmasının, sanal ortamda yapılacak bir sunumdan çok daha etkin olacağını düşünerek bu tanıtımın Almanya Heidelberg-Wiesloch tesislerinde yapılmasını önerdiler. Öneri Yönetim Kurulumuzda görüşüldü ve aslında İstanbul’da yapılacak bir toplantıya göre üyelerimizin daha fazla zamanını alacak ve daha zahmetli olacak bu tanıtım turunun, makinaları, bizim isteklerimiz doğrultusunda o makinalarda yapılacak demo üretimleri ve teknolojik gelişmeleri yerinde görme ve yatırım için karar alma sürecini kısaltacak olması, yani kısaca üyelerimize katkısının daha fazla olacak olması nedeniyle kabul edilmesine karar verildi. Bunun üzerine konuyu sektörümüzle konuyu paylaştık, tur hakkında geniş bilgi verdik ve devamında; katılım cevapları çok hızlı gelmeye başladı ve şuan 47 kişiyle buradayız. Şahsım olarak bende Heidelberg’in bütün yetkililerine ve sektörümüzden tura katılan firmalarımıza ve siz değerli basın mensuplarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Güzel sunumlar, güzel bilgi alışverişi oldu. Katılan firmalar çok memnun ayrılıyorlar, umarım uluslararası rekabet gücümüzü arttıracak ve ihracatımıza katkıda bulunacak bu teknolojileri de Türkiye’miz de en kısa zaman da görürüz. Altan Avcı - AVC Basım ve Ambalaj KASAD yetkililerine Heidelberg Türkiye ekibine bizi bu muhteşem teknolojik makinelerle buluşturduğu için çok teşekkür ederim. Heidelberg firması dünyanın sayılı lider firmalarından biri. Baskı öncesi, baskı, baskı sonrası tüm çözümler mevcut ancak benim burada olma sebebim özellikle baskı sonrası makineleri görmekti.

Burada sunumları gördük hepsi birbirinden muhteşem bu makineleri şuan almak içinde bulunduğumuz hem dünyanın hem Türkiye’nin sıkıntılı durumu göz önünde bulundurulduğunda maddi anlamda çok güç. Önümüzdeki dönemlerde nasıl değerlendiririz, bilemiyorum ama bizim firma olarak baskı sonrası yatırım yapmamız gerekiyor, ihtiyacımız bu yönde. Bunun için makineleri yerinde görmeye geldik bilgilerimizi notlarımızı aldık ilerideki günlerde değerlendireceğiz. İlgimizi çeken birkaç ürün var bu ürünlerle ciddi anlamada ilgileniyoruz inşallah hepimiz için hayırlısı olur. Tekrar bu turda emeği geçenlere teşekkür ederim.

Altuğ Ulu

Altuğ Ulu - Görsel Sanatlar Matbaası Heidelberg Türkiye ofisine çok teşekkür ediyorum. Güzel bir organizasyon, kapsamlı bir gezi olduğuna inanıyorum. Makineleri yakından tek tek inceleme fırsatı bulduk özellikle baskı sonrası makinesindeki gelişmeler bizleri etkiledi. İleride yapacağımız yatırımlarımız için ön bilgi olmuş oldu. Sunumlarda teknolojinin çok gelişmiş ve ilerlemiş olduğunu gördük operatöre bağımlılık gün geçtikçe azaldığını hissettik. Tabi bu tür geziler katılan firmalar açısından hem bilgilerin ilk ağızdan sağlam alınması hem de ürünleri yerinde ve yakından inceleme fırsatı oluyor. Makineleri drupa fuarında görmüştük ama bu kadar yakın inceleme fırsatımız ve bilgi sahibi olamamıştık emeği geçenlere tekrar teşekkürler.



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

Burhan Özdemir

40

Burhan Özdemir - Omaks Matbaacılık KASAD organizasyonu ile Heidelberg fabrika gezi turu geniş katılım ile gerçekleşti. İlk gün şehir turu ve tanıtımı ile geçti, akşam yemeği ile güzel bir günü bitirmiş olduk. İkinci gün Heidelberg fabrikasında makine tanıtımlarına ayrılmıştır. Fabrikada en son teknolojik yenilikler sunumları yapıldı. Makineleri yakından inceledik ve geniş bilgiler aldık. Özellikle ilgimi çeken XL 145 makine oldu. Diğer makineler de teknolojik açıdan muhteşemlerdi. Genel anlamda bakıldığında başarılı bir tanıtım ve bilgi akışı olduğunu düşünüyorum. Bu gezide emeği geçen Heidelberg Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum. Matbaacılık Sektörü son yıllarda ciddi anlamda gelişme gösterdi. Avrupa’da 5nciliğe ulaşmış durumdayız. Ancak 2016 yılının 2. yarısından itibaren pazarda daralmalar olduğunu gözlemlemekteyim. 2017 yılına karamsar olarak bakmaktayız ama Türkiye’de kişi başına düşen ambalaj tüketimine baktığımızda Avrupa’nın çok gerisinde bulunmaktayız. Böyle baktığımızda sektörün önünün açık olduğunu düşünüyorum. Akıllı ve teknolojik yatırımlarla kendisini geliştiren firmalar ihracatı arttırarak ilerleme kat ederek Avrupa ile rekabet edeceklerini düşünüyorum. Bu da bizleri ihracat payımızı arttırmaya yönlendireceğini düşünüyorum.

Emre can Ertem

Emre Can Ertem - Tem ofset Önce şunu belirteyim; ilk Heidelberg gezim. Heyecanlıyım. Heidelberg ismini daha önceleri dedemden daha sonra babamdan duyuyordum. Şimdi ise ben 3ncü kuşak olarak buradayım. Heidelberg’e ilk girişten itibaren etkilendim. Şehir muhteşem,

fabrika ondan da muhteşem. Bu kadar büyük bir alanda makinelerin yapılışı etkileyici. Emek teknoloji hepsi bir arada. Bu teknolojileri bizimle buluşturan KASAD yönetimine ve Heidelberg Türkiye ofisine çok teşekkür ederim. Makine sunumlarına gelirsek muhteşem teknolojilerle donatılmış neredeyse insan gücü olmadan her şeyi kendi yapan makineleri gördük. Umarım bu makineler Türkiye’ye gelir. Amcam Süleyman Ertem’in de bahsettiği gibi MK kalite kontrol makinesi çok ilgimizi çekti inşallah makine parkurumuza katarız. Diğer bir makine MK Duopres makinesi ki drupa’da da görmüştük. Ama bu kadar yakından inceleme fırsatı olmamıştı. Çok güzel bir teknoloji. Her işi kendi yapan bir makine. Zaten sorularla incelemelerle grubun neredeyse hepsinin ilgi odağı olduğunu gördük. Bu arada ben ECMA’nın geç liderler forumunda da yer alıyorum. Bu organizasyon sektöre eleman yetiştiren bir organizasyon. Tekrar bu geziyi düzenleyen ve teknolojiyi bizi buluşturanlara çok teşekkürler.

Elif Çinay

Elif Çinay - Lithosan Basım Yayım Ambalaj Heidelberg fabrikasına 3. ziyaretim. Bu defa benim için daha özel ve verimli bir ziyaret oldu. Sürekli gelişimi, verimli çalışmayı ve kalitenin sürdürülebilirliğini hedef alan firmamızın en büyük yatırımlarından biri çalışanlarına verdiği değerdir. Bu sebeple; Lithosan’da İş Geliştirme ve İnovasyon Sorumlusu olarak görev alan kardeşim Aylin Topal ve Planlama Sorumlumuz Zeynel Bey ile birlikte Heidelberg’i ziyaret ettik. Heidelberg Yönetim Kurulu üyesinin sunumu ile sektörün geleceği hakkında bilgi almak, yenilikleri uygulamalı olarak deneyimlemek ve buradaki birikimlerimizi tüm firmamız çalışanlarına aktarmamız, hem bireysel hem de kurumsal açıdan bizlere katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda kurucu üyesi olduğumuz KASAD üyeleri sevgili meslektaşlarımız ile bu deneyimi yaşamak ve bilgi paylaşımında bulunmanın sektörümüze büyük faydasının olacağı inancındayım. Heidelberg ve KASAD ‘a bizleri böyle bir platformda buluşturdukları, her zamanki sıcak karşılamaları ve misafirperverlikleri için çok teşekkür ederim. Fuarlarda edindiğimiz genel bilgilerin ışığında, bu tarz birebir ziyaretlerde makine çalışma sistemleri ile ilgili detaylı sorular sorabiliyor, yakından makineleri tanıyabiliyor ve ihtiyaçlarımıza yönelik çözümleri detaylı analiz edebiliyoruz. Demolar sırasında benim en çok dikkatimi çeken; offline denetleme sistemi ile ürünlerin her birini, yüksek performanslı veri işleme ve görüntü analizi ile kameralar aracılığıyla denetleyen kalite kontrol makinesi Diana Eye idi. Ayrıca; Diana kutu yapıştırma makinesinde özellikle ilaç kutularının üretilmesi için Braille alfabesi uygulama



Kapak Konusu OCAK / JANUARY / 2017

modülünün olduğunu ve kısa/orta tirajlı üretimler için uygun bir makine olduğunu öğrendim. Satış odağından öte tanıtım stratejisi ile gerçekleştirilen bu etkinliğin, müşteri memnuniyeti üzerindeki katkısının uzun vadeli işbirlikleri için sağlam zeminler oluşturduğunu söyleyebilirim. Genel olarak Heidelberg’in vizyonunu, yeniliklerini ve çalışanından müşterisine kadar oluşturdukları değeri görmek beni her defasında çok etkiledi. Heidelberg fabrikasını 45 sene boyunca emek vermiş eski çalışanlarından biri tarafından gezdirilmesi ile çalışan bağlılığını görmek, üretim alanındaki disiplin ile yatırımlarımızda her zaman güvenilir bir destekçimiz olduğunu bilmek memnuniyet verici. Lithosan’ın da Heidelberg ile işbirliğinin 32 yılı aşkın süredir devam ettiğini düşündüğümde artık bir aile gibi olduğumuzu hissettirmektedir.

gezideki arkadaşların heyecanlarını görebiliyoruz yüzler gülüyor. Ülkemizin, bu kadar büyük sorunlarla uğraştığı bir dönemde bizim kendimize bile itimadımız sorgulanırken bir Alman firmasının Türkiye’den bu kadar katılımcıyı davet ederek bu demoyu yapması Türkiye pazarına hala güvendiklerini gösteriyor. Bu da bize moral veriyor. Tekrar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Levent Çolakoğlu

42

Habil Karagöz

Habil Karagöz - Paksis Paketleme Sistemleri KASAD üyelerinin katılımı ve Heidelberg firmasının organizasyonu ile çok başarılı ve faydalı bir tur olduğuna inanıyorum her iki kuruma da teknolojileri yerinde görmemize fırsat verdikleri için teşekkür ediyorum. Burada sergilenen teknolojileri daha önceden biliyorduk fakat bildiklerimizi yerinde canlı gördük ve bilgilerimizi yenilemiş ve doğrulamış olduk. Makineler içinde ilgimi çeken; baskı makinelerin geldiği noktadır. Geçmişte tipolarla başlayan baskı serüveninin buralara gelmesi ciddi manada etkileyici. Şunu da söylemeden geçemem bu teknoloji yatırımları bir sürü sorunu da yanında getiriyor bana göre; Birinci sorun bu teknolojiyi işletecek personelin yetiştirilmesi. İkinci sorun yatırım maliyeti. Bu yatırım maliyetini karşılamaya karar verdiğinizde onun getirisini de sağlamanız lazım. Türkiye pazarında bize bu yatırımı geri ödeyebilecek ambalaj alıcısı olduğunu zannetmiyorum. Hem tiraj yönünden hem de maliyetleri karşılayabilecek ürün yönünden. Bu teknolojiyi satın almayı düşünecek ambalaj üreticisinin ciddi manada dış piyasa bağlantılarının olması gerekiyor. Üçüncü sorun ise bu teknolojiyi çalıştırabilmek için alt yapının hazır olması. Bina, teknik donanım, teknik eleman gibi. Dördüncü sorun ise meydana çıkacak baskı kapasitesi artışının, keski, yapıştırma işlemlerini tamamlayacak ilave bir yatırım ihtiyacını da beraberinde getireceğidir. Tüm bunları alt alta sıralayıp topladığımızda ortaya çıkacak yatırım maliyetini karşılayabilecek (arzu eden meslektaşlarımızın olduğunu tahmin edebiliyorum) ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik şartlarda bir babayiğit bulmak biraz zor gibi. Bütün bunlara karşın çok karamsar da olmamak lazım. Bakın

Levent Çolakoğlu, Fatih Çolakoğlu - Levent ofset Genel bir değerlendirme yapacak olursak Heidelberg firması konusunda gerçekten uzman bir firma biz de uzun zamandan beri Heidelberg kullanıcısıyız. Bu seyahat son derece faydalı ve amacına uygun bir şekilde yapılıyor. Burada değişimleri yenilikleri yerinde görebiliyoruz ve bizim için çok faydalı oluyor. Bir anlamda dünyanın ambalaj konusunda nereye gittiğini çok iyi görebiliyoruz . Ambalaj üretimini baskı ve baskı sonrası olarak değerlendirirsek hepsi bir bütün ve bu yepyeni teknolojiler ve gelişimler tabii ki ambalaj dünyasına farklı bir soluk getirecek diye düşünüyorum. Ambalaj sektörü Dünyada gelişme kaydeden önemli bir konu, ancak bu güzel gelişmiş teknolojilerin Türkiye’ye uyum sağlaması maalesef çok da kolay olmuyor. Paramızın değerinin düşük olması ve aynı zaman da da rekabetin yüksek olduğu bir ülkede bulunmamız bir anlamda bizi olumsuz etkiliyor. Artık Dünya değişim ve yenilik peşinde tüm tedarikçiler de değişim istiyor. Yurtiçinde rekabet koşulları son derece keskin ve pazarın talepleri yüksek kapasiteler için yeterli değil. Artık Levent Ofset olarak farklı düşünmek gerektiğini düşünüyoruz. Bunun da yolunun ihracat yapmak olduğuna inanıyoruz . Sektöre daha global bir bakış getirmek gerekiyor. Çünkü dünyayla entegre olma zamanı geldi hatta geçiyor . Bu konuda önemli çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu anlam da bu seyahatler bize vizyon kazandırıyor, neler yapmamız gerektiğini ileriye doğru nasıl düşünmemiz gerektiğini yakinen görüyoruz. Bu anlamda Heidelberg firmasına çok teşekkür ediyoruz. Çok yararlı çok faydalı bir gezi olduğuna inanıyoruz özellikle baskı bölümündeki büyük ebatlı makinaların teknolojisiyle büyülendiğimizi ve ambalaj sektörünün nerelere geldiğini rekabetin hangi boyutlarda olduğunu görüyoruz. Yerinde makinaları üretim yaparken görmek son derece önemli. Bize bu fırsatı veren Heidelberg Türkiye ofisine, mükemmel bir organizasyon yapan KASAD’a ve emeği geçen tüm ekibe teşekkür ediyoruz. Murat Şakar - Arset matbaacılık Öncelikle KASAD’a, Heidelberg Türkiye ekibine, şahsım ve firmam adına çok teşekkür ediyorum. Bizleri buralara getirip hem bu gü-



OCAK / JANUARY / 2017

Kapak Konusu

mükemmel teknolojilerle buluşturdukları için ayrı ayrı teşekkür ederim. Bizi iyi ağırladılar. İlk günü şehir gezisi devamında akşam yemeğiyle tamamladık. İkinci günü fabrika gezimiz başladı mükemmel teknoloji ile donanmış makine demoları izledik. Hepsi birbirinden güzeldi. Ambalaj sektörü bu makineleri kullandığı için şanslı olduklarını düşünüyorum. Bu arada Atlas ofset olarak sefaköy den ayrılıp yeni yerimiz Hadımköy Akpınar sanayi bölgesinde 7 bin m2 alanda hizmet vermeye başladık bu bilgiyi de sizin aracılığınız ile sektöre iletmiş olduk. Tekrar herkese teşekkürler.

Murat Şakar

44

zel şehirle hem de yeni teknolojilerle buluşturdular. Bu gezi Heidelberg fabrikasına ilk gelişim. Fakat ilk defa ofset makineleri üreten bir fabrika gezim değil, o yüzden kıyaslama fırsatım daha iyi oldu. Heidelberg, teknolojik olarak gayet ileride bir firma güzel makineler yapmaktalar. Özellikle drupa’da da gördüğümüz makineleri bu turda daha da yakından gördük ve inceleme fırsatımız oldu. Heidelberg’in MK firmasıyla çözüm ortağı olması da çok isabetli bir gelişme. Firmayı ben önceden de tanıyor, biliyordum. Burada sunumu yapılan bütün makineler gayet güzel, özellikle saatte 18 bin tabaka hızla giden ofset makinesi. Bunun yanında aynı anda hem yaldız hem kesim hem ayıklama yapan makine de çok başarılıydı, diğer sunumu yapılan kalite kontrol makinesinin de bizim sektör için çok önemli bir makine olduğunu düşünüyorum. Bu makinenin maliyeti umarım düşer, biz de makine parkurumuza katarız. Son olarak şunu da eklemek istiyorum; turdaki meslektaşlarımız yatırım yapmaya açık, yeni teknolojileri yakından takip eden dostlarımız. Heidelberg’in sunumunu yaptığı makineler de biz Türk matbaacıların beğenisine hitap eden yeni teknikteki makineler. Bu sebeple burada olmak bizleri mutlu ediyor. İyi bir gezi oldu güzel doyurucu bilgilerle Türkiye’ye dönüyoruz. Bu yüzden hepimizin yüzü gülüyor. Tekrar bu organizasyonu yapanlara gönülden teşekkür ediyorum.

Ömer Faruk Agıl

Ömer Faruk Ağıl / Atlas Ofset Böyle başarılı bir organizasyon yaptıkları için KASAD yönetimine ve Heidelberg Türkiye ekibine ve Almanya ekibine de bizi bu

Süleyman Ertem

Süleyman Ertem - Tem Ofset Turumuz gayet iyi geçiyor. KASAD sayesinde büyük bir grup halinde Heidelberg’e ziyarete geldik. Dünyadaki malum sıkıntılardan ve ülkemizdeki sıkıntılardan kısa da olsa bu tur sayesinde dinlenme fırsatı bulmuş olduk. Heidelberg firmasını yakından tanıyoruz makinelerini biliyoruz şu anda da yeni teknolojileri yerinde görmek incelemek için buradayız. Üç dört sunum oldu her biri bir bininde güzel ve teknolojiliyle donatılmış makineler izledik. Bir matbaacının ilgisini çekmemesi mümkün değil. Bütün sunumları hayranlıkla izledik ve izlerken de hangi makine bizim isteklerimize cevap verir veya hangi makineyle boşluğumuzu doldururuz muhasebesini de yaptık. İlgimizi çeken makine Kalite kontrol MK Diana makinesi oldu. Şu an kendi firmamızda bu işlem elle yapılıyor. Bu makineyi düşünüyoruz; katkısının da çok olacağı kanaatindeyim. Sunumlarda Duopress makinesi de etkileyiciydi. Varak ,kesim, ayıklama ve ayırma hepsi bir arada yapabiliyor. Çok yönlü bir makine. Karton ambalaj firmaları için çok iyi bir çözüm, tek makinede bütün işi bitirmiş olacaklar ki böyle bir teknolojiyi burada görmemiz de ayrı bir güzellikti. Sektörümüz bütün sektörlerde olduğu gibi dünyadaki ve Türkiye deki olumsuz havadan etkileniyor. Karton Ambalaj sektörünün her şeye rağmen ihracatı ile dinamikliği ile 2016 yılını çok kötü geçirmediğini düşünüyorum. 2017 yılından biraz daha umutluyum. Nedenine gelince, bakın tura katılan firmaların yüzü gülüyor. Yeni teknolojiyi görmek, bunları düşünmek bile önümüzdeki yılın iyi geçmesinin bir işaretidir. Yoksa bu kadar sıkıntıda bu büyük matbaaların yöneticileri işi gücü bırakıp neden gelsin ki? KASAD bu işi çok iyi yapıyor. KASAD yöneticilerine ve Heidelberg yöneticilerine bizi bu teknoloji harikası makinelerle buluşturdukları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.


Turgay Dansık

Turgay Dansık - Printpark drupa fuarında Heidelberg standını yoğunluktan dolayı iyi gezememiş ve detaylı bilgi alamamıştım. Bu gezi bu açıdan çok güzel oldu. drupa’da sergilenen makineleri ve yeni makineler hakkında daha detaylı bilgi ve yakından görme fırsatım oldu. Ayrıca şehir turu da çok güzeldi. Bu turda aklımda olan soruların cevaplarını da almış oldum. Şunu özellikle söylemek istiyorum; bu organizasyon drupa fuarından daha verimli geçti. Makine sunumları hepsi birbirinden güzel teknolojiyle donatılmış, özellikle kalite kontrol makinesi çok ilgimi dikkatimi çekti. Firmamız için kalite çok önemli; kalite kontrol bölümümüzü kuvvetlendirme adına bu makineyi düşünebiliriz. KASAD yöneticilerine, Heidelberg Türkiye ofisindeki bütün yetkililere bizi bu güzel teknolojilerle buluşturdukları için çok teşekkür ederim.

Yasin Özturk

Yasin Öztürk - Anıl Kağıtçılık ve Ambalaj A.Ş. Ben ambalaj sektöründe çok yeniyim. Böyle bir tura ilk defa katılıyorum. İlk turumu da Heidelberg firması ile gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Yeni olmama rağmen bu sunumlarda inanılmaz teknolojileri ve yenilikleri gördüm. Sektörün nereden geldiğini, nereye doğru gittiğini gözlemleme fırsatım oldu. Bu gidişatta da yine çözüm ortağımız gelecekte Heidelberg olacaktır. Zaten hali hazırda bu makinelerin kullanıcısıyız. Gelecekte ise müşterilerimize daha kaliteli üretimler yapabilmek adına Heidelberg’ in bize sunacağı çözümler beni mutlu etti. Gerçekten bu turu hayranlıkla izledim ve emeği geçenlere çok teşekkür ederim. Tekrar demo yapılan makinelere gelirsek, ilgimi çeken inanılmaz bir hıza ulaşan ve geniş ebatta saatte 18 bin tabaka baskı yapan, kendi düzeltmelerini ve ayarlarını kendisi yapabilen, koskoca bir makineyi sadece 1 kişinin idare edebildiği XL 145 oldu. Teknolojisi, yaptığı işler ve de tasarımıyla düşünürsek tek kelime ile mükemmel bir makine. Hali hazırda bir Heidelberg kullanıcısı olarak gurur duydum. Sektörde ki yenilikleri takip edebilmek ve biz genç bireylere yön vermesi adına, bu tür organizasyonların devamının gerçekleşmesi dilerim. KASAD ve Heidelberg’ e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

46

Bir Tatlı Huzur: FESPA Eurasia FESPA Eurasia 4üncü kez sahne aldı ve baskı endüstrisi için sıkıntılı bir yılın son etkinliği olarak huzurlu bir nefes alma imkanı tanıdı. Tüm global markaların ve yerli üreticilerin katılımı ile gerçekleşen fuar hem serigrafi ve dijital baskı hem de endüstriyel reklam alanında en yeni teknik ve gelişmelerin sergilendiği bir etkinlik olurken hem de eğitim çalışmaları ve iç etkinlikleri ile endüstrinin nabzını bir miktar daha hızlandırdı.

4ncü kez düzenlenen FESPA Eurasia fuarı 8-11 Aralık tarihleri arasında CNR Expo 2nci ve 4üncü salonlarında gerçekleştirildi. Fuarı açılışını FESPA Başkanı Yaşar Güvenen, Yönetim Kurulu Üyesi ve eski başkanlardan Gyorgy Kovacs, FESPA CEO’su Neil Felton, ARED Başkanı Halil Eligür, ARED Yönetim Kurulu Üyesi ve Fespa Eurasia Yöneticisi Levent Olcayto birlikte gerçekleştirdiler. Açılışta FESPA Eurasia Satış Müdürü Betül Binici, FESPA Satış Müdürü Michael Ryan ile diğer FESPA, FESPA Eurasia ve ARED yöneticileri ile sektör temsilcileri yer aldılar. ARED ve FESPA tecrübe birliğinden gelen sinerji ve başarı ARED Başkanı Halil Eligür, kurdela kesiminden önce yaptığı kısa açılış konuşmasında ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik konjöktürün hilafına daha çok çalışmak zorunda olduğumuza vurgu yaparak “İşlerimize bakmak, yatırımlarımıza devam etmek, işlerimizin önünü açmak zorundayız” dedi. Bu fuarın düzenlemesinde katkıda bulunan herkese bu gayretin içinde bulunmaları sebebiyle teşekkür eden Eligür, sözlerini şöyle tamamladı: “İlk fuarımızı 2013 yılında yapmıştık ve her yıl artarak devam eden nitelikle ziyaretçi ve katılımcı sayılarımız mevcut. ARED olarak FESPA Eurasia ile çok geniş kitlelere ulaşma ve pazarda yayılma imkanı bulduk. Bu fuar baskı ve

endüstriyel reklam sektörüne dünyadaki son gelişmeleri takip etme fırsatı sunacak, yerli katılımcılarımıza da bölgeye açılma fırsatı verecektir. ARED’in 16 yılı bulan sektör birikimi ve deneyimi FESPA’nın elli yılı aşkın fuar tecrübesi ile birleşince Eurasia fuarımız rakipsiz bir etkinlik olarak sektörün karşısına çıktı. Fuarımızın büyük bir başarı ile tamamlanacağına olan inancımla tüm çalışan ve destek verenlere teşekkür ediyorum.” FESPA Eurasia hakkında yorumumuz Fuarların hitap ettiği sektörler açısından verimliliği tartışılmaz. Sektörün gelişimi, pazarın canlanması, ataletin bir kenara bırakılması ve Halil Başkan’ın altını çizdiği gibi işlerin önünün açılması için önemli fırsatlar. FESPA Eurasia özellikle Türkiye’nin büyümesini sürdüren baskı pazarı için önemli bir destek oluşturuyor. Global FESPA fuarında sergilenen yenilikleri yerelleştirerek pazarımıza ve içinde bulunduğumuz Avrasya bölgesine taşımayı hedefleyen fuar, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden olduğu gibi bölgeden de ziyaretçi alarak özellikle yabancı katılımcılar ve ihracata yönelen yerli üreticiler için önemli bir fırsat sundu. FESPA bizim baskı tarihimize kadar henüz resmi ziyaretçi rakamlarını açıklamamıştı. Açıklandığı an itibariyle online ve anlık haber vermek üzere yayına aldığımız



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

48

dergimiz P4 INKJETMAGAZINE’den servis edilecektir. Tahminimizi rakamın 10 bin civarında olmasıdır. Tabii ki katılımcılar, öğrenciler, fuar çalışanları hariç… 2016’nın ikinci yarısında Türkiye üzerinde terör ve ekonomik manipülasyonlarla oynanan Türkiye’nin büyümesini engelleme oyunlarının gölgesinde yapılan tüm etkinliklerde olduğu gibi FESPA Eurasia’da HP, FESPA Eurasia’ya BNK Teknoloji da çokça mevcut ekoile katıldı. Popüler PageWide XL ilgi nomik durum, dövizin toplamayı sürdürüyor. hareketliliği ve bölgesel gelişmeler konuşuldu. Ancak fuar esnasında aldığımız görüşlerden bir sohbetten öte geçmeyen bu negatif tablonun fuar alanında oluşan ticarete çok fazla etki etmediğini, tespit ettik. Sektör yatırımlara devam etmeye, proje geliştirmeye, yenilikleri ülkemize taşımaya ve ülkemizden de bölgeye ihracatı artırmaya oldukça hevesli görünüyordu. Bunu başardıklarını da gördük. FESPA Eurasia’nın kapsamı ile ilgili bir yorumda bulunmak gerekirse; baskı alanında yani serigrafi ve geniş format dijital baskı alanındaki geniş kapsamının yanı sıra sign yani endüstriyel reklam alanında da en başarılı sergilemenin yapıldığını, söyleyebiliriz. Fuarın gerçekleştiği günlere denk gelen ve Türk Polisine yönelik alçak saldırının etkisini yadsımamakla birlikte ertesi günü fuar alanındaki baskı makinelerinin Türk Bayrağı basmaya başlaması, fuarın İngiliz yöneticilerinin de yakalarına iliştirdikleri Türk bayrağı ile ülkenin bütünlüğüne gösterdikleri saygı, fuar alanı tamamında Şehidlerimiz için anons ile yapılan Saygı Duruşu fuar yöneticilerinin ve endüstrinin ülkemize ve yöneticilerine ve kolluk güçlerine verdiği destek olarak, notlarımız arasına girdi.

Kornit Digital, Türkiye bayii Tetaş ile FESPA Eurasia’da yer aldı

Dijital tekstil baskıda Türkiye’nin lider üreticisi Optimum Digital Planet, ihracatta tam gaz devam ediyor

LED UV ve Tekstil baskı önde koşuyordu FESPA Eurasia, sadece fuar olarak değil geniş seminer programı, endüstriyel reklam uygulamaları alanı, ARED Endüstriye Reklam Ödülleri programı ve World Wrap Masters yarışması ile renkli bir etkinlik oldu. Fuarın World Wrap Masters etkinliği Hexis sponsorluğunda gerçekleşti. Türkiye elemelerinin ardından kazanan usta Hamburg’ta büyük finalde yer alacak. Fuarın diğer sponsoru ise aleph dijital baskı çözümleri şirketi oldu. Fuarda en çok ilgi toplayan alanın UV baskı olduğunu, söyleyebiliriz. Geniş format baskı makine üreticilerinin LED UV baskı çözümleri ile sundukları farklı baskı altı malzemeleri üzerine çok yüksek çözünürlükte baskı yapma imkanı, farklı alanlardan üreticilerin baskıya olan ilgilerini artırmalarını, sağladı. Özellikle iç dekorasyonun sektörü önümüzdeki yıllarda da taşıyacağı bir alan olduğunu görüyoruz. Tekstil baskısında dijitalin varlığı ise hızla büyüyor. Tekstil alanında dünyanın lider ülkelerinden biri olarak



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

World Wrap Masters yarışması sponsor Hexis standında gerçekleşti

Soru da çok, anlatacak detayda

Türkiye, dijital baskıya artan bir yakınlık gösteriyor ve dijital baskının sunduğu imkanları değerlendirerek daha nitelikle tekstiller üretme gayretini ortaya koyuyor. Tekstil konusun tabii ki giyimle sınırlamamak lazım. Giyimin dışında dekorasyon ve endüstriyel reklam uygulamalarına yönelik tekstil baskı çözümleri daha da hızlı koşan alanlar olarak dikkat çekmeyi sürdürüyor. FESPA Eurasia 2017 yılında 5nci buluşma için tüm baskı imkanlarını daha geniş alanlarda göstermek için baskıcıları 7 – 10 Aralık tarihleri arasında bekliyor olacak. Fuarın detayları ve fuar sonrası değerlendirmelere ilişkin haberlerimizi lütfen devam eden sayfalarımızda okuyunuz.

50

OKI ColorPainter modelleri FESPA Eurasia’da

Zund, Türkiye Temsilcisi Mat Kağıt ile FESPA Eurasia’daydı

Endüstriyel Reklam Uygulamaları Köşesinden nostaljik bir uygulama

Roland DG, Bayii Promakim’in standında tüm baskı çözümleri ile yer aldı

Profesyoneller için başarılı bir network alanı oluştu



OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

Fuarın ilk günü Hem FESPA Başkanı Yaşar Güvenen hem de ARED Başkanı Halil Eligür ile FESPA Eurasia’yı, 2016 değerlendirmesini ve 2017 beklentilerini konuştuk. Güvenen, farklı ülkelerin farklı durum gösteren yapılarına rağmen endüstrinin büyüdüğünü ve her yıl iyi bir ivme ile büyümeye devam edeceğini, söylüyor. Yeniliklerin devamının bu dinamizmi getirdiğini anlatan Güvenen’e göre 37 dernek ve birliğin oluşturduğu bu federasyon içinde Türkiye’yi temsil eden ARED, en kuvvetli ilk beş üye arasında yer alıyor: “Globaldaki ekonomik değerlere bakıldığında farklı ülkelerin farklı pazarlara sahip olması bir yana genel olarak bir büyüme görülüyor. 2016’da FESPA Digital’in 10ncu yılını kutladık. Geçen on yıla baktığımızda dijital baskı sektörünün büyüyen ivme ile gelişmeye devam ettiğini görüyoruz. FESPA da sektörü temsil eden bir federasyon olarak ve sektörün gelişimine bir platform oluşturması sebebiyle paralel olarak büyümesini, sürdürüyor.”

52

FESPA, ARED El Ele Geçtiğimiz ay gerçekleşen ve FESPA Ared ortaklığı ile yapılan FESPA Eurasia fuarı başarıyla tamamlanırken Federasyon, Dernek işbirliğinin en iyi örneklerinden birini daha izlemek imkanı bulduk.

MATBAA&TEKNİK: Sayın Güvenen, öncelikle FESPA açısından 2016 yılını ve bir buçuk yılını dolduran başkanlık döneminizi değerlendirir misiniz? Yaşar Güvenen: “FESPA’nın yapısına baktığımızda ikiye ayırmamız gerekiyor. Ticari faaliyetler ve federasyon tarafı. Federasyon tarafına baktığımızda serigrafi ve dijital baskı sektörlerini temsil ettiğini, görüyoruz. 37 üyemiz olduğunu, biliyorsunuz ki ARED de bunlardan biri. Üyelere baktığımızda ise üyelerin sadece baskıyı temsil eden dernek ve birlikler olmadığını görüyoruz. ARED de olduğu gibi reklam sektörünü de temsil eden üyelerimiz var. Ticari tarafına baktığımızda ise FESPA bundan birkaç yıl öncesine kadar sadece baskı

Yaşar Güvenen tarafıyla ilgileniyordu. Daha sonra ESE’yi de ilave ederek sign alanına da adım attı ve bu alanda her sene katlanarak devam eden bir performans gösteriyor. FESPA Eurasia’ya baktığımızda ise her ne kadar baskı odaklı olsa da ortağımız ARED’in sign sektörünün içinde de bulunması sebebiyle bu fuarımızın içinde de sign sektörünün büyümesini ve gelişmesini görüyoruz. Baskının altında tekstil, baskılı dekor, endüstriyel baskı gibi oluşan alanlar sebebiyle yeni yeni alanlar oluşturuyoruz ancak bunlarla birlikte sign işini de büyütmeyi sürdürüyoruz. Sadece fuarlar değil tekstil konferansı, araç kaplama etkinliği ve yarışmalarımız ile de baskı alanını desteklemeyi sürdürdük. Yarışmalar ile sign alanındaki çalışmaları da dahil ederek etkinliğimizi artırma gayretindeyiz. Üye derneklerimizi de bu yarışmaları kendi ülkelerinde düzenlemeye teşvik ediyoruz. ARED de bunu yapıyor biliyorsunuz.” FESPA açısından 2016 “Mayıs ayında yapılacak kongrede Başkanlık dönemim bitecek. Hamburg’da görevi şimdiki başkan yardımcısı Belçika’dan Christian Duyckaerts’e devredeceğim. Mayıs’ta devir sonrası dönemimi daha iyi değerlendirebiliriz. Ancak bir buçuk yıllık dönemime bakarsak, Başkanlık öncesi yaptığım deklarasyona paralel bir dönem olduğunu söyleyebilirim. Öncelikli konumuz Yerele daha fazla saygı duyulması, şeffaflık, genelde global bazda olmamız gereken bölgelerde olmak ve bölgelerdeki fuarları güçlendirmekti ki bunların bir çoğu yeni oluşturulmuş fuarlardır. Bununla birlikte üye derneklerimize sunduğumuz hizmetleri artırmaktı. Bu hedefe ulaşabilmek, dernekleri finanse etmek için kullandığımız farklı modeller var. Bunlardan biri projeler.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

54

Projeleri desteklemek için oluşturduğumuz havuz bir buçuk katına artırıldı. Bununla birlikte ilk kez FESPA içinde doğal afetlerde ilk yardıma odaklı bir fon oluşturuldu. Sadece üye derneklerin güçlendirilmesi için 1 milyon euro ilave bütçe oluşturuldu. Bu düzenleme ile yerel derneklerde özellikle yapısal ve finansal stabiliteyi sağlamayı hedefliyoruz. FESPA’nın sağlayacağı dernek desteği üç yıl içinde 100 bin Euro olarak oluşturuldu. Daha sonra da derneklerin bu kendi kendini taşıyabilme şartı getiriliyor. Kendi gelirlerini oluşturması hedefleniyor. Bu tabii çok önemli ve ilk kez gerçekleşen bir faaliyet oldu. Eylül’de Stockholm’de yapılan Genel Kurula iki proje sunuldu ve kabul edildi. Bekleyen projeler var. Kabul edilenlerin birincisi Sri Lanka. Bu ülkede eğitim binasının kurulumu ve teçhiz edilmesi. İkincisi Finlandiya projesi. Derneğin yeni üye kazanması, kendi piyasasına daha nitelikli hizmet götürmesi için altyapısının oluşturulması projesi. Son olarak da benim başkanlığım dönemine denk gelen önemli bir yatırım da FESPA’nın kiracı olarak bulunduğu binadan çıkarak iki misli büyüklükte bir bina satın alması oldu. Yaklaşık 3 milyon poundluk bir yatırımdır.” FESPA’nın en önemli üyelerinde biri olarak ARED Güvenen, sohbetimiz esnasında sorumuza istinaden “ARED performans ve katkı sağlama büyüklüğü açısından FESPA üyeleri arasında kesinlikle ilk beşte ve ilk beşin en üst sıralarındadır” dedi. ARED Başkanı Eligür de bu bilgiyi teyid ediyor ve 16 senelik ARED tecrübesine vurgu yapıyor: “Mütevazi olmaya gerek yok ARED, kendi sektörü içinde en çok çalışan, en çok gayret gösteren ve görevlerini en iyi biçimde yerine getiren derneklerden biri. Bunu çok büyük bir gururla söylüyorum. Bu başarıda tabii ki 16 seneyi geçen bir tecrübenin, çalışkan bir ekibin ve yöneticilerin katkısı var. Sadece FESPA içinde değil ESF (Avrupa Tabelacılar Birliği) içinde de aynı konumda olduğumuzu gururla ifade edebilirim. FESPA ile çok değişik projelerde çalışıyoruz. FESPA’nın ülkemiz özelinde sektörümüzün geliştirilmesi için çok önemli bulduğumuz destekleri var. FESPA ile çok güzel çalışmalar yaptığımız ve üyesi olduğumuz gibi ayrıca biliyorsunuz, ortaklığımız da var. FESPA Eurasia’da iş ortağı olarak çalışıyoruz. Dolayısıyla FESPA ile et ve tırnak gibi olduğumuzu düşünüyorum ve bu ilişkiden de çok memnunuz.” MATBAA&TEKNİK: Sayın Eligür, siz endüstriyel reklam penceresinden ve ARED açısından 2016 ve 2017’yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Hali Eligür: “2016’da çok badireler atlattık. Bir ülkenin başına gelmesi düşünülemeyecek bir çok olayın üst üste gelmesi çok tatsız bir durum. Sadece bizim için değil, her sektörde bunları duyuyoruz. Ama ülke olarak bu durumu aşacak potansiyele sahibiz. Zaten sektör olarak yenilikçi ve üretici bir sektörüz. Neredeyse her şeye uyum sağlayan ve geliştirebilen bir ülke olmamızın yanında açık hava reklamcıları bu konuda daha da yetenekli. Sıkıntılar ne kadar çok olursa olsun atlatıyoruz ve atlatacağız. İyimserliğimizi koruyoruz. 2016’nın bir önceki seneye göre çok iyi bir tablo ortaya koymadığını, üyelerimizden duyuyoruz. Ancak 2017’den umutluyum. Daha iyi bir yıl olacağını bekliyorum. Bu konjöktürü atlama durumundayız ve artık işimize bakmamız gerektiğinin herkes farkında. Bizi yöneten politikacılarımız dahil STK’lar da ve herkes bir dinamizm istiyor. Bu enerji öyle bir duruma ulaştı ki patlamak üzere. Tüm çarkların 2017’de tekrar hızla dönmeye başlayacağını, bekliyorum. Zaten bizim en çok çalışacağımız dönem, bu dönemdir. Çünkü şartların zorlaştığı dönemlerde daha çok iş yapabilmek için daha çok sorumluluk almak, elimizi taşın altına koymak zorundayız ve tüm sektör de bunu yapmak zorunda. Bu fuar bizatihi bunun ispatı. Biz bu fuara

Halil Eligür inanıyoruz en iyi biçimde yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Yatırımları hızlandıracağız. Şikayet etmeyeceğiz, sorunların değil çözümün bir parçası olacağız ve FESPA Eurasia’yı bu duygularla kurduk ve devam ettireceğiz. Destek için teşekkür ederiz. Gözümüz kulağımız oluyorsunuz çok zaman. Sorunlarımız var elbette. Halledebiliyoruz halledemediklerimiz var. Avrupa’ya baktığımızda ise oldukça iyi bir durumdayız. Sektöre ve sektörün çalışanlarına güvendiğimiz için bu çatı altında toplanmaya davet etmeyi sürdüreceğiz.” MATBAA&TEKNİK: Şehir toplantıları 2017’de de sürecek mi? Hali Eligür: Her sene altı ay altı ay İstanbul dışında olmak üzere toplanıyoruz. Toplanmaya da devam edeceğiz. İlk yönetim kurulu toplantısında 2017 programını belirleyeceğiz, gezilerimizde ve bilgilendirme toplantılarımıza devam edeceğiz. MATBAA&TEKNİK: ARED’in etkinliğini ve nüfuzunu anlayabilmek adına üye sayısını değerlendir misiniz? Hali Eligür: Gururla söyleyebilirim ki Türkiye ile benzer nüfusa sahip ülkelere baktığımız zaman 253 üye sayımızla 230 üyeli Almanya’dan 190 üyeli İtalya’dan daha çok üye sahibiz. Sadece iki örnek verdim. FESPA çatısı altındaki diğer derneklerden örneklerle bunları çoğaltabiliriz. Bununla birlikte Derneğimize yeni üye kazandırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Genç ARED de bu konuda çalışıyor. Ülke sathında daha geniş bir network oluşturmaya devam ediyoruz.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

56

ARED Endüstriyel Reklam Ödülü Rekmar Reklam’ın Oldu 2. ARED Endüstriyel Reklam Ödülleri Yarışmasında final oylaması FESPA Eurasia esnasında fuar ziyaretçileri tarafından yapıldı ve birinciliği Antalya’dan Rekmar Reklam’ın Voyage Sorgun projesi aldı.

Finale kalan üç başvuru, jüri üyeleri Ahmet Özdemirel (Duygu Reklam), Prof. Dr. Ali Murat Vural (Bersay İletişim Grubu), Birol Fedai (Sistem Printing Company), Can Bekçi (MEC Global Türkiye), Mehmet Özbakır (Gama Reklam), Volkan Tahmazoğlu (Sütaş A.Ş.) ve Yaşar Güvenen’in (AION) puanlamaları sonucunda: Doğtaş/İstikbal/ Bellona Mobilya, Forum Kayseri Alışveriş Merkezi ve Voyage Sorgun için yapılmış projeler olarak belirlenmişti. Üç finalistin projeleri, fuar alanında bulunan oylama alanlarında sergilendi ve fuar katılımcı ve ziyaretçileri üç gün boyunca beğendikleri projeleri oyladı. 350 oyun sayıldığı finalin sonunda birinciliği kazanan proje 11 Aralık’ta FESPA Eurasia Konferans alanında gerçekleştirilen törende açıklandı. ARED Koordinatörü Şenay İpek’in sunumuyla gerçekleşen törende ARED Başkanı Halil Eligür ve ARED Yönetim Kurulu Üyesi ve projenin mimarı Ahmet Özdemirel tarafından takdim edilen ödüllerde birinciliği Antalya’dan Rekmar Reklam’ın Voyage Sorgun, ikinciliği Kayseri’den Feza Reklam’ın Forum Kayseri Alışveriş Merkezi ve üçüncülüğü İstanbul’dan Yazı Reklam’ın Doğtaş/ İstikbal/Bellona Mobilya projeleri elde etti.

2. ARED Endüstriyel Reklam Ödülleri’nin kazananı olan Rekmar Reklam, Hamburg’da gerçekleşecek FESPA 2017’ye 2 gün 1 gece konaklamalı çift kişilik ziyaret ödülünü kazanmanın yanı sıra FESPA Awards 2017’de ücretsiz yarışmacı olma şansını elde etti. Ödülü Alper Tenşi adına BLZ Reklam’dan S. Reha Opak teslim aldı. 2015 yılı ARED Endüstriyel Reklam Ödülleri’nin kazananı Çizgi Reklam, FESPA Awards 2016’da kendi segmentinde üçüncülük ödülüne erişmişti. Endüstriyel reklamcılığın mecra ve malzeme çeşitliliğini, projelerin reklam alanı olarak değerleri dışında yaratıcılık ve ustalık anlamında onurlandırmayı amaçlayan ARED Endüstriyel Reklam Ödülleri’nin üçüncüsü için çalışmalar önümüzdeki sene başlayacak ve kazananlar yine 7-10 Aralık 2017’de gerçekleşecek FESPA Eurasia 2017’de açıklanacak.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

FESPA Eurasia 2016’da

Mimaki Şov

58

8-11 Aralık tarihleri arasında düzenlenen FESPA Eurasia 2016 Fuarı’nı ziyaret eden dijital ve tekstil baskı sektörü, PİMMS ve MIMAKI ortak standında buluştu.

Bu yıl dördüncü kez düzenlenen FESPA Eurasia 2016 Fuarı’nda bir kez daha yerini alan PİMMS, standında MIMAKI’nin en yeni baskı makinelerini tanıttı. Dünyanın lider baskı teknolojileri üreticisi MIMAKI, reklam, endüstriyel ve tekstil baskı sektörlerindeki kalitesini bir kez daha gözler önüne serdi. Stantta bu yıl, geniş yelpazede malzemelere baskı yapabilen JFX200-2513 geniş format UV LED flatbed baskı makinesi; UJF-7151 plus masaüstü UV LED baskı makinesi; “yeni nesil” UJF-3042MkII ve UJF-6042MkII masaüstü UV LED flatbed baskı makineleri; ince ve esnek malzemeler için özel olarak geliştirilmiş opsiyonel esnek malzeme baskı aparatı ile tanıtılan 320cm ebadında SIJ-320UV rulodan ruloya UV LED baskı makinesi; TS300P-1800 transfer süblimasyon baskı bakinesi; matbaa ve copy center’lara yönelik CFL-605RT masaüstü kesici; CJV150 ve CJV300 bas&kes makineler; JV150 ve JV300 eko-solvent baskı makineleri yer aldı. MIMAKI’nin 4’üncü hol G10 no’lu standında ise Türkiye pazarında ilk defa FESPA Eurasia Fuarı’nda lanse edilen yeni blanketli direkt tekstil baskı makinesi TX300P-1800B ile yeni endüstriyel Tiger-1800 baskı makinesi son kullanıcıyla buluştu. Beş ayrı stantta tanıtılan MIMAKI, yine fuarın en güçlü markası oldu PİMMS bayilerinden AIT, Digimania, Karya Tekstil ve PSC Tekstil firmaları, kendi stantlarında da MIMAKI’nin tekstil transfer ve direkt tekstil baskı makineleri ziyaretçilerle buluştu. Bayilerin stantlarında ayrıca, süblimasyon baskı için JV300 baskı makinesi, TS300P-1800, TX300P-1800 ve TS5001800 baskı makineleri tanıtıldı. PİMMS’in sign ve endüstriyel grubu bayilerinden Enriko Aliberti, Procolor, Sayar Matbaa ve SDS de ziyaretçilerini MIMAKI-PİMMS standında ağırladı. MIMAKI SIJ-320UV yeni opsiyonel esnek malzeme baskı aparatı ile tanıtıldı Fuarda MIMAKI-PİMMS standının en dikkat çeken ürünü yine SIJ-320UV rulo UV LED baskı makinesi oldu. Makine, saatte 110m2’ye

kadar baskı hızı ve esnek materyallerde dahi mükemmel baskı kalitesi ile rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Son bir yılda 20’den fazla sayıda işletmeye kurulumu yapılan SIJ-320UV modeli, hem solvent makinelerini yenileyen hem de daha geniş yelpazede uygulama imkanı elde ederek daha karlı iş potansiyeli yaratmak isteyen baskı üreticilerinin ilk tercihi oldu. Makine, bu yıl ilk kez bu fuarda yeni opsiyonel esnek malzeme baskı aparatı ile birlikte tanıtıldı. Bu opsiyonel aparat sayesinde, SIJ320UV modeli daha geniş yelpazede esnek malzemeye baskı yapabiliyor ve anti statik rulo ile çok esnek malzemelerin kırışması önleniyor. Standın bir diğer gözdesi, MIMAKI’nin yakın zamanda piyasaya sürdüğü ve önceki UJF-3042FX, UJF-3042HG ve UJF6042 modellerinin yeni serisi olan UJF-3042MkII ve UJF-6042MkII UV LED masaüstü baskı makineleri oldu. Yeni seri makineler, LH100 UV boyalar ile çok çeşitli sert malzemeler üzerine baskı yaparken, LUS-120 ve LUS-150 gibi yüksek performanslı esnek UV boyalar ile de silikon kılıf gibi esnek materyaller üzerine UV baskı becerisine sahiptir. Sınıfının bu en hızlı makineleri, fuar boyunca cam, akrilik malzeme, kalem, seramik, ahşap, silikon kılıf ve plastik gibi materyallere baskı yaparken tanıtıldı. Fuarda ayrıca, UJF-6042MkII ile yapılan karton kutu baskısı, CFL-605RT masaüstü kesici ile kesim ve kırım yapılarak numune kutu üretimleri için en ideal çözümü arayan ambalaj ve modelleme sektörü profesyonellerine tanıtıldı. Masaüstü UV LED baskı makinesi grubunda sergilenen bir diğer çözüm ise yüksek hızlı UJF-7151 plus oldu. Makine, sunduğu daha yüksek baskı hızı ve yüksek baskı kalitesi ile promosyon ürünleri, kişiye özel tasarımlar, hediyelik eşyalar, dekoratif ürünler, küçük ve orta format tabela üretimleri, kontrol panelleri ve metal etiket gibi uygulamalar için ideal olduğunu ispatladı. Stantta ayrıca, geniş format UV LED baskı grubunda JFX200-2513 baskı makinesi her zaman olduğu gibi ziya-



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

60

retçilerin en çok ilgi gösterdiği makineler arasında yer aldı. CMYK, beyaz ve şeffaf renklerdeki LUS-150 UV boyalarla tanıtılan JFX2002513, MIMAKI’nin lak boyalar ile yapılabilecek kreatif uygulamalarını gösterdi. Stantta JV150 ve JV300 baskı makineleri ve CJV150 ile CJV300 bas&kes çözümleri de yerini aldı. Eko-solvent modellerden JV150 ve JV300 baskı makineleri, iç mekan dekorasyon, afiş, mağaza dekorasyon ve reklam ürünleri ve araç kaplama gibi çok geniş kullanım alanları için uygun. CJV300 bas&kes makinesi ise saatte 105.9m2’ye varan baskı hızı ile baskı ve kesim işlemlerini eş zamanlı gerçekleştiriyor. CJV150 ise saatte 56.2m2’ye varan baskı hızı ile giriş seviyesi bir çözüm sunuyor. Stantta, özel gümüş varaklı, beyaz ve light black ile baskı imkanı sunan 130cm’lik CJV150 modeli, güvenlik etiketleri, kutu ambalaj ve özel sticker gibi uygulamalar için ideal bir model olduğunu ziyaretçilere gösterdi. TS300P-1800 değişim kampanyası Aralık sonuna kadar devam ediyor Tekstil baskı grubunda TS300P-1800 transfer baskı makinesini özel bir kampanya ile fuarda tanıtan PİMMS, yılsonuna kadar geçerliliğini koruyacak değişim kampanyası ile tekstil baskı sektörünün ihtiyaçlarına yanıt verdi. Kampanya, şu anda firmaların halihazırda kullanmakta oldukları ve eskiyen transfer baskı makinelerini daha cazip koşullarda MIMAKI transfer makinesi ile yenilemeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, son kullanıcının mevcut makinesi, hangi marka olursa olsun değerinde alınıyor ve yerine MIMAKI TS300P-1800 makinesi veriliyor. Üstelik bu kampanya kafalar dahil 2 yıl tam garantiyi de kapsıyor. Fuarda 4. hol G10 no’lu MIMAKI standında ise Tx300P-1800B blanketli direkt tekstil baskı makinesi ilk kez Türkiye pazarına tanıtıldı. Fuarda pigment boyalar ile baskı yaparken tanıtılan yeni makine, çok farklı çeşitlilikteki doğal ve suni tekstil malzemeler üzerine doğrudan baskı yapmak için geliştirilmiş olup özellikle esnek ve ince malzemeler için çok iyi sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Makine, moda, hazır giyim ve ev tekstil ürünleri için ideal. 194cm’lik baskı alanına sahip ve saatte 50m2’ye kadar hızla baskı yapabilen makine, süblimasyon, dispers, reaktif, asit ve pigment boyalar ile uyumlu. Yeni makine, Türkiye’de Ocak 2016 sonrası satışa sunulacak. MIMAKI standında ayrıca, yeni endüstriyel Tiger-1800 modeli de ziyaretçilere sergilendi.

yaptı.” Aygüler, fuara gelen yatırımcı profili ve sektörün taleplerine yönelik değerlendirmelerini paylaştığı konuşmasında şunları ifade etti: “Sektörün, son kullanıcının artan taleplerini karşılamadaki çabasını bu fuarda daha net bir şekilde gördük. Müşterisine toplam çözüm sunma isteği ve motivasyonu ile bu fuarımızı ziyaret eden yatırımcılarımız, müşterisine kalite ve sürekliliği ön planda tutarak ürün temin edebileceği teknolojilere yöneldi. Müşteri ihtiyaçlarını doğru analiz edip teknolojileri yakından takip eden yatırımcılar, bu fuarda hedef olarak MIMAKI gibi Ar-Ge yatırımlarının yüksek olduğu, inovasyona önem veren ve rakipsiz özelliklere sahip teknolojilere daha çok ilgi gösterdiler. Fuarda yapılan yatırımlar sadece kapasiteyi artırmak amaçlı değil, aynı zamanda agresif rekabete uyum sağlamak amaçlı gerçekleştirilen teknoloji yatırımlarıydı. MIMAKI de her zaman olduğu gibi bu fuarda da inovatif başarısı ve katma değer sağlayan özellikleri sayesinde sadece sektörün taleplerine cevap vermekle kalmadı, aynı zamanda yol gösterici yaklaşımı sayesinde takdir topladı.” Aygüler, fuarı ziyaret eden yatırımcıların ihtiyaçlarına MIMAKI teknolojisinin gücü ile en iyi şekilde yanıt verdiklerini ifade ettiği konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kısa vadede ekonomik olarak yaşanan belirsizlikler, pek çok sektörde olduğu gibi yatırımcının yatırım yapma konusunda endişelenmesine sebep oldu. Ancak gelişen teknolojinin getirmiş olduğu dijital dünyadaki avantajlar, müşteriye bu dönemlerde fırsat oluşturdu. Özellikle sektörümüzde talebe göre baskı arayışının ve esnek üretim imkanlarının hızlı bir şekilde artış gösterdiğini gözlemledik. Baskı ihtiyaçlarındaki hızlı ve kaliteli taleplere cevap veren teknolojilere yapılan yatırımların, nakit akışının yüksek ve yatırım getirisinin hızlı olduğunu biliyoruz. İleriki dönemlerde rekabetçi unsurların fiyat politikaları dışında bundan böyle kalite, hız ve üretimde katma değer sağlayacak bileşenler ile sağlanacağını öngörüyoruz. Müşteri beklentilerinin daha yüksek olduğu günümüz koşullarında, yüksek kalite ve verimlilik sağlayan MIMAKI makinelerimizin son kullanıcı isteklerini karşılayabilmedeki başarısı, yeni iş potansiyelleri ve iş alanları oluşturulmasında yatırımcıya fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatlar doğru değerlendirildiği takdirde, daha kolay operasyon süreçleri ile birlikte daha yüksek kalitede üretimin sağlanması mümkün olacaktır.”

MIMAKI, yatırımcısına rekabetçi bir kalite sunuyor Yılın bu son etkinliğinin beklentilerini karşıladığını ve fuar ziyaretçilerinin PİMMS-MIMAKI standına gösterdiği yoğun ilgiden çok memnun ve müteşekkir olduklarını dile getiren PİMMS Genel Müdürü Selçuk Aygüler, fuarla ilgili olarak şunları dile getirdi: “FESPA Eurasia Fuarı’nın Türkiye’nin geçtiği bu kritik dönemden olumsuz etkilenmemesi ve sektörün fuara daha fazla ilgi göstermesi için fuar öncesi yoğun bir şekilde pazarlama faaliyetlerimizi sürdürdük. PİMMS’in yaptığı bu pazarlama faaliyetleri sayesinde MIMAKI ile ortak katıldığımız standımız çok daha kalabalık ve ilgi çekici oldu. Bizim dışımızda, standımızda kendi misafirlerini ağırlayan bayilerimiz de şehir içi ve şehir dışı misafirlerini fuara çağırarak fuar öncesi birçok çalışma

MIMAKI, yeni modelleri ile katıldığı fuarda yenilikçi vizyonunu kanıtladı Aygüler, son olarak şunları söyledi: “Bizler MIMAKI olarak FESPA Eurasia 2016 Fuarı’nda, birçok yeni model ve versiyon makinelerimiz ile fuara katıldık. Teknolojik anlamda kendini sürekli yenileyen ve Ar-Ge çalışmalarını pazarın ihtiyaçları doğrultusunda yürüterek son kullanıcının taleplerine en yenilikçi çözümlerle yanıt veren MIMAKI, her sene olduğu gibi bu fuarda da pazarın en yenilikçi ve en rekatbetçi markası olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Biz de tüm ziyaretçilerimize MIMAKI markamıza ve PİMMS olarak bizlere duydukları güven için teşekkürlerimizi sunarız.”



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

62

Son Teknolojiyi Fuara Taşıdı, Yoğun İlgi Gördü Baskı sektörünün lideri Lidya Grup, katıldığı fuarda 15 farklı modelden oluşan ve fiyatları 5 bin dolar ile 750 bin dolar arasında olan baskı makinelerini tanıttı. Fuar ziyaretçilerinin yoğun ilgi gösterdiği Lidya standında, Türkiye’nin her bölgesinden gelen müşterilerin ilgisi yoğundu.

Teknolojisiyle baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson ve EFI markalarının Türkiye distribütörü olan Lidya Grup, katıldığı tüm fuarlarda, teknolojideki en son yenilikleri sergiliyor. 8 ile 11 Aralık tarihleri arasında CNR’da düzenlenen FESPA Eurasia 2016 fuarı sırasında, Türkiye pazarına ilk kez lansmanı yapılan EFI Vutek GS 5500 Lxr-pro 5 metrelik 7 picolitre LED-UV makinesi yoğun ilgi gördü. Standında dijital show yapan Lidya Grup’un sergilediği ekipmanlara ve çözümlere ilgi yüksekti. Yatırımcıların, teknolojideki son yenilikleri görmesini sağlıyor Fuarlarda, katılımcı olan tüm firmaların teknolojideki son yenilikleri sergilemesinin önemine değinen Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi: “Yatırımcıların, sektördeki son yenilikleri, mutlaka yurtdışı fuarlara giderek görmesi gerekmemelidir. Bu nedenle firma olarak biz, katıldığımız tüm fuarlarda standımızı, teknoloji üssüne dönüştürüyoruz. Fuarlara özel getirdiğimiz baskı makinelerinin, lansmanını da yapıyoruz. Lidya Grup olarak, global düşünüp, lokal oynuyoruz. Gelişimimiz ve çözüm üretme kapasitemiz Avrupalı iş ortaklarımızın ilgisini çekmektedir. Bugün Lidya Grup, ülkemizin genelinde satış ve servis hizmetlerini aynı standartlarda verebilme kapasitesine ulaşmıştır” dedi. 2017’de dolar bazında %25 büyüme hedefliyor 2016’da yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bu yılı makine satışlarında

%50 büyümeyle kapatmaya hazırlanan Lidya Grup, 2017 yılında da dolar bazında %25 büyüme hedefliyor. Ekonomide, rakamlar kadar psikolojinin de etkili olduğunu kaydeden Bekir Öz, konuşmasına şöyle devam etti: “İşin içinde insan varsa, psikoloji de var. Bir bilim insanını düşünün, yüzlerce denemeden sonra bir keşif yapabiliyor, eğer bir vazgeçse o buluş gerçekleşemez. Şartlar ne olursa olsun, pazar hiçbir zaman sıfır değildir. Bu bakış açısıyla biz, daima bardağın dolu tarafına bakarak çalışıyoruz. Çalışmalarımızı, büyümeye odaklı planlıyoruz. Ülkemizin ciddi bir potansiyeli ve yüksek bir büyüme istediği bulunuyor. Lidya olarak, müşterilerinize klasik bir distribütör olmak yerine çözüm ortağı olarak yaklaşıp; kendi finansman modelimizle destek vermeyi sürdürüp, yatırımların da önünü açıyoruz” diye konuştu. Büyümenin anahtarı, inanmak ve çok çalışmaktır Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı olduğunu belirten Lidya Grup Yönetim Kurulu Danışmanı Rıza Başoğlu, şunları kaydetti: “Mevcut değişkenler ve güncel konular ne olursa olsun, ülkemizin daima büyümeye ihtiyacı bulunuyor. Büyümenin 2 önemli anahtarını ise, inanmak ve çok çalışmak oluşturuyor. Genç, dinamik ve risk alabilen müteşebbis bir ruha sahip olmamızı büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Dünya da kaynaklar her geçen gün azalıyor ve rekabet hızla artıyor. Bu şartlar altında, global pazarlarda etkili olabilmemiz için ülkemizin her noktasında kaliteye ve verimli çalışmaya odaklanmalıyız.


Ekonomideki global olumsuz yansımaları da, ancak bu şekilde aşabiliriz” diye konuştu. Temsilciliklerini yaptıkları global markaların fuar organizasyonlarını Lidya Grup ile yönettiğini anlatan Rıza Başoğlu, şunları söyledi: “FESPA 2016 fuarında, reklam sektörü ve matbaalar ile yüksek kalitede ve yüksek hacimde baskı yapan, kesintisiz hizmet almak isteyen işletmelerle, bir araya geldik ve başarılı görüşmeler gerçekleştirdik. Lidya Grup olarak fuarları, önemli platformlar olarak görmekteyiz. Fuarların öncesinde, ciddi bir saha çalışması ve organizasyonunun yapılmasını gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle, katıldığımız tüm fuarlar, bizim için verimli geçmekte ve pazar gücümüzün artmasına katkı sağlamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, temsilciliğini yaptığımız global markalar, fuar organizasyonlarını bizimle yürütmeye devam etmektedir. FESPA Eurasia 2016’da, Xerox, Epson ve EFI’ın ekipmanları ve çözümlerinin sergilendiği standımızda, fotoğraf baskıdan sert zemine, farklı medyalara baskı yapan makinalardan iç ve dış mekan için baskı yapabilen makinalara kadar geniş bir ürün grubuyla katıldık” diye konuştu.

Rekor satış, Epson B Serisi’nde oldu Başarılı bir fuar geçirdiklerini ve Türkiye’nin dört bir yanından yatırımcıları ağırladıklarını ifade eden Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz ise şunları söyledi: “Fuar boyunca, yatırımcıların ve fuar ziyaretçilerinin yoğun ilgisiyle karşılaştık. Bir yıl önce satışına başladığımız ve kısa sürede büyük satış rakamları elde edilen Epson B serisi makinelerin mürekkeplerinde, makine başına 30 litrelik destekle müşterilerimizin girdi maliyetlerine katkı sağladık. Büyük ilgi gördü. Standımızda yer alan Xerox, Efi ve Epson ürünleri ile ilgili ciddi satış bağlantıları yapıldı ve fuar öncesi hedeflerimizin %70’ni gerçekleştirdik. Bu açıdan da çok mutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Özellikle 2016 yılının son çeyreğinde gerçekleştirdiğimiz makine satışları ile FESPA fuar sonuçları birlikte değerlendirildiğinde bir başarı hikâyesi ortaya çıkmaktadır. Bunun gerçekleştirilmesinde emeği geçen satış ve servis organizasyonumuz ile bizlere ilgisini ve güvenini azaltmayan değerli müşterilerimize teşekkürlerimizi sunarız” diye konuştu.

bir önceki seriye göre yüzde 15 mürekkep tasarrufu sağladıklarını belirten Epson Türkiye Pro-Grafik Kanal Müdürü Özgür Özata; “Yeni modellerimiz mürekkep tasarrufunun yanı sıra lateks teknolojisine göre 4 kata kadar daha az elektrik harcıyor. Çevre açısından son derece önemli olan bu tasarruf faktörü, kurumlar cephesinde de çok kıymetli elbette, FESPA Eurasia’daki ilgiden de bunu çok net görebiliyoruz” dedi.

Epson, Geniş Format Tekstil Yazıcısı Segmentinde de Liderler Liginde FESPA Eurasia 2016’da tekstil ve tabela alanlarındaki geniş format yazıcılarını sergileyen Epson, 2013 yılından bu yana dünya genelinde 11 bin adet geniş format tekstil yazıcısı sattı.

Fuarda, reklamcılık tarafında S ve B serisi modelleri, P10000 ve P20000 serileri öne çıkarken, yıldız oyunculardan biri de GS-3 mürekkep oldu. GS-3 mürekkep, en derin siyahları sunarak baskıda fark oluşturuyor. Yüzde 15 mürekkep tasarrufu ve dört kata kadar daha az elektrik tüketimi Reklamcılık tarafındaki yeni seri ürünlerle

Toplamda 11 bin adet geniş format tekstil yazıcı satışı Epson olarak geniş format yazıcı segmentine 2013 yılında giriş yaptıklarını belirten Özata; “2016 henüz tamamlanmamışken üç yıldan kısa bir sürede dünya genelinde toplam 11 bin adetlik geniş format tekstil yazıcısıyla oldukça iyi bir noktaya ulaştık. Signage tarafında da satış grafiklerimiz oldukça olumlu görünüyor” diyerek Epson’un bu alanda da liderler liginde yerini aldığını belirtti.

63


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

64

Canon ile Her Zemine Baskı Canon Eurasia, FESPA Eurasia’da en son teknoloji dijital baskı ürünlerini tanıttı. Canon fuarda, Canon’un efsane UV yazıcısı Arizona 1260 GT ile cam, seramik, alüminyum, pleksi ve ahşap yüzeylere yapılan göz alıcı renkteki baskılar baskı sektörü tarafından büyük ilgi gördü

Canon Eurasia, en yeni dijital baskı ürünlerini Fespa 2016’da tanıttı. Canon, CNR Expo Fuar Merkezi’nde 2. Salon’da yer alan standında son teknoloji ürünleriyle katılımcılara en detaylı bilgileri verirken, katılımcılar da ürünleri birebir deneyimleme şansına sahip oldu. Canon’un efsane UV yazıcısı Arizona 1260 GT ile cam, seramik, alüminyum, pleksi ve ahşap yüzeylere yapılan göz alıcı renkteki baskılar baskı sektörü tarafından büyük ilgi gördü. Baskı koridoru yaptı Canon Eurasia bu yıl yeni baskı makinalarının yanında daha çok uygulamadan bahsetti. Hazırlanan koridorda her zemine yapılan uygulamalar tanıtıldı. Müşteriler ihtiyaçlarına göre uygulamaları yakından tanıma fırsatı buldu. Her zemine fotoğrafik baskı Canon, FESPA’da UV flatbed yazıcısı Arizona 1260 GT ile boy gösterdi. Arizona 1260 GT, üretim, prova baskı, ticari baskı, posterler, satış noktaları, sergiler, fotoğraf ve tasarım dahil olmak üzere grafik sanatı pazarı için özel olarak tasarlandı. Yeni Arizona 1260 GT’nin de dahil olduğu Océ Arizona 1200 serisi yazıcılar, sektör lideri Océ Arizona 400 serisini yepyeni bir

düzeye çıkarıyor. Arizona 1260 GT, orta hacimli kullanıcılar için tasarlanan, mükemmel kaliteye sahip bir gerçek düz yatak yazıcı. Ödüllü Océ VariaDot görüntüleme teknolojisi mükemmel görüntü kalitesine ulaşıyor. Arizona 1260 GT kullanıcılara 3 mürekkep yapılandırması seçeneği sunuyor. Açık Mavi ve Açık Macenta fotoğrafik uygulamalar ve güzel sanatlar uygulamaları için en net vurguları ve çeyrek tonları katarken CM² mürekkep yapılandırması tabela ve teşhir uygulamalarının gerektirdiği hızlı ve net üretim baskılamayı sunuyor. Beyaz ve Vernik üstün uygulama çok yönlülüğü sağlıyor. Dakikada 100 sayfa basıyor Fespa’da tanıtılan Canon imagePRESS C10000VP ise dakikada 100 sayfa hızı, kaliteden ödün vermeden optimum uçtan uca verimlilik sunuyor. Yazıcı ayrıca maksimum hızda çalışabiliyor ve 350 g/m2’ye kadar malzemeye kadar zahmetsizce çift taraflı baskı üretebiliyor. Gelişmiş soğutma sunan Çift Yönlü Sabitleme ünitesi, yüksek hızda dengeli sabitleme performansıyla daha iyi karışık ortam işleme sağlıyor. Hava kompresörü 70 g/m2’ye kadar ince, kuşe kağıtlarda kağıt sıkışmasının önüne geçer ve çok sayfalı beslemeyi önlüyor. Otomatik pozlama kontrolü arıza süresini en aza


indirirken, Operatör Bakım özelliği servis ve bakım süreçlerini hızlandırıyor. imagePRESS C10000VP modeli, matbaalar ve yüksek baskı hacmine sahip dijital baskı merkezleri için mükemmel bir seçim olarak görünüyor. Hızı ve baskı kalitesi çok yüksek seviyede olan C10000VP, yüksek hızda yüksek kalitede baskı yapıyor. Bu hıza rağmen üretkenliğinden bir şey kaybetmiyor. Fotoğraf kalitesinde siyah beyaz baskı Canon Fespa’da ayrıca varioPRINT 135’i tanıttı. varioPRINT 135, fotoğraf kalitesinde siyah beyaz baskı yapıyor. Teknolojisi Oce tarafından geliştirilen cihazın yazılarının keskinliği kusursuz... Kitap baskısında kullanılan varioPRINT 135, ile kullanım kılavuzu baskısı da yapılıyor. Düşük fırın ısısı sebebiyle kağıtta baskı sonrası deformasyon da yaşanmıyor.

dayanan tecrübesiyle Canon’un yaygın global deneyimini ve ürün geliştirme kapasitesini birleştirecek.

Canon, Mas-Deha’yı satın alıyor! Canon Eurasia, Türkiye’de profesyonel matbaa ve yazıcı ürünleri alanında faaliyet gösteren bayisi Mas-Deha’nın yüzde 100 hissesini satın almak üzere anlaşma imzaladı. Canon’un satın alma ile birlikte Mas-Deha’ya yapacağı toplam yatırım tutarı kısa ve orta vadede 40 milyon TL’yi bulacak. Canon Eurasia Genel Müdürü Wilbert Verheijen, “Bu satın alma, Canon’un her şartta Türkiye pazarına olan inancının göstergesidir. MasDeha ile birlikte pazardaki lider konumumuzu güçlendireceğiz” dedi

Görüntüleme alanında dünya lideri olan Canon, gelişmekte olan pazarlardaki faaliyetlerini sürdürmeye yönelik hedefinin bir parçası olarak Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ediyor. Canon Eurasia, Türkiye’de profesyonel matbaa ve yazıcı ürünleri alanında faaliyet gösteren yüksek tecrübeye sahip bayisi Mas-Deha’yı satın amlak üzere anlaşma imzaladı. Söz konusu satın alma ile birlikte Canon’un Türkiye’ye yapacağı toplam yatırım tutarı 40 milyon TL’yi bulacak. Söz konusu satın alma, Canon’un Türkiye›deki varlığını daha da güçlendirmek ve ülkedeki lider görüntüleme markası konumunu pekiştirmek için önemli bir adım olacak. Mas-Deha, uzun işbirliği süresi boyunca Canon markasını ciddi olarak destekledi ve Türkiye’deki B2B satışlarının artırılmasını sağladı. Söz konusu birleşme Mas-Deha’nın Türkiye’deki uzun yıllara

‘TL bazında satış yapıyoruz’ Konuyla ilgili açıklama yapan Canon Eurasia Genel Müdürü Wilbert Verheijen, “Bu birleşmenin sonunda her iki tarafın da Türkiye’deki mevcut ve gelecekteki müşterilere hizmet verirken çok daha güçlü olacağına inanıyoruz. Mas-Deha’nın müşteri veritabanı ve satış kanalları ile birlikte Canon’un marka bilinirliği ve pozitif imajı sayesinde Canon, B2B operasyonları için çok daha derin bir pazar penetrasyonuna ulaşacak ve ülkedeki lider görüntüleme markası olacaktır. Canon olarak 8 yıldır tüm bayi ve distribütörlere yaptığımız satış TL üzerinden gerçekleşiyor. Bu sayede Türkiye’deki tüketicilerin kurdan daha az etkilenmelerini sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Türkiye’de 97 çalışanı ve 4 ofisi bulunan Mas-Deha, sektörün en önemli isimleri arasında yer alıyor. Satış süreci tamamlandığında Mas-Deha yüzde 100 Canon Eurasia iştiraki haline gelecek. Ancak şirket kendi kurum kimliğini de korumaya devam edecek

65


Yaşam İçin Baskı 2017

sunulan baskı mürekkepleri rekabetçi bir çözüm ve baskıcılara serigrafiye karşı yüksek verimlilik ve düşük maliyet avantajı sunuyor. NoeCha1 mürekkepler CMYK ile birlikte beyaz, turuncu, yeşil ve mor renk seçeneklerini sunuyor.”

OCAK / JANUARY / 2017

FESPA Eurasia 2016 fuarında yer alan Nova Baskı, İtalya menşeeli NoeCha geniş format baskı makineleri dikkat çekerken dijital kesim makineleri Elitron ve lenticular baskı çözümü dp lenticular markasını da pazarın ilgisine sundu. Şirket Genel Müdürü Sabri Dizmen, drupa sonrasında anlaşmaya vardıkları ve ilk kurulumu da gerçekleştirdikleri NoeCha markası ile ilgili olarak P4 INKJETMAGAZINE’e bilgi verdi. Flatbed ve hyrid iki modelle sunulan markanın ayrıca

Yüksek baskı kalitesi ve güvenirlik “NoeCha, teknolojisi ile fotoğraf kalitesinde güvenilir baskı, düşük operasyonel maliyetler, yeni iş imkanları için yüksek çok yönlülük, güvenlik ve çevre regülasyonlarına uygunluk sağlıyor. Kyocera Piezo baskı kafası kullanan makineler opsiyon olarak tam otomatik besleme ve istif kombinasyonu ile tedarik edilebilir ki bu opsiyon üretim makinesi olarak baskıcılara daha az operasyonel müdahale ve daha fazla hız imkanı vermekte. Endüstriyel makinemiz NoeCha1 3PkL ile 14 PkL aralığında damlacık boyutu ile 600 x 600 dpi görüntü kalitesi sağlıyor. 3,20 x 2 metrelik

Pazarın Yeni Oyuncusu NoeCha 66

Nova Baskı Temsilciliği ile Türkiye pazarına taşınan İtalyan teknolojisi NoeCha UV LED baskı çözümleri, kalitesinin yanısıra uygun üretim ve yatırım maliyetleri ile de kendine yer bulmaya hazırlanıyor. mürekkep üretimi de olduğunu anlatan Dizmen, şunları söyledi: Kendi mürekkeplerini kullanan bir çözüm “NoeCha ile drupa 2016 esnasında bir araya gelmiştik. Görüşmelerimizi hızlı bir şekilde tamamladık. Bizim için aradığımız ve kabul görülebileceğinden emin olduğumuz ve pazarımıza da uygun bir çözüm olduğunu belirlediğimiz NoeCha’nın Türkiye Temsilciliği için anlaştık ve ilk kurulumumuzu da İzmit’te yapboz Reklam Atölyesi’nde gerçekleştirdik. NoeCha’yı hibrid ve endüstriyel olmak üzere iki ayrı modelde pazara sunuyoruz. Özellikle endüstriyel baskı makinemizin pazarda önemli bir başarı sağlayacağına inanıyoruz. NoeCha’nın sunduğu en önemli avantajının kendi mürekkebini kullanıyor olması olduğunu, düşünüyorum. NoeCha1 adıyla

maksimum ebatla PVC, cam, metal, ahşap, vinil ya da kanvas baskısı yapılabilir. Maksimum baskı kalınlığı ise 125 mm. CMYK + Beyaz + üç spot renk ile mürekkep beslemesi 12 litrelik tanklarla yapılıyor. Bu yeni çözümümüz ile uygun yatırım maliyetleri sunabiliyoruz ve pazarda iyi bir pay elde edebileceğini düşünüyoruz.” İki adet Elitron kurulum daha Dizmen, Dijital kesim çözümleri Elitron ile de güzel bir yol katettiklerini, anlatıyor. Tüm durgunluğuna rağmen 2016’da iki adet Elitron kurulumu yaptıklarını, söyleyen Dizmen, FESPA Eurasia fuarı esnasında da değerli görüşmeler yaptıklarının altını çiziyor. Mevçut Elitron kurulumlarından dolayı kullanıcılardan çok iyi geri bildirimler aldıklarını, sözlerine ekleyen Dizmen’e göre 2017 her iki marka ile birlikte Nova Baskı için iyi bir yıl olacak.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

68

Pigment Reklam Sektöre +1 Çözüm Sunuyor Pigment Reklam Provides +1 Solution to The Sector

FESPA Eurasia 2016 ziyaretçileri Pigment Reklam standında swissQprint ve HandTop dijital baskı makinelerini ve bullmer’in dijital kesim modelini yakından inceleme şansı yakaladı. Pigment Reklam sektöre bir fazlasını sunma sözünü sürdürdü.

Dijital UV baskı çözümleri uzmanı Pigment Reklam Aralık ayında CNR EXPO’da katıldığı FESPA Eurasia 2016 fuarında hem zengin ürün gamını sergiledi hem de dijital baskı, açık hava reklamcılığı ve bağlantılı sektörle işbirliğini güçlendirdi. Fuarda Salon 2 C50’de yer alan Pigment Reklam standında; swissQprint’in Nyala 2 baskı makinesine, bullmer’in PREMIUMCUT 1412 dijital kesim modeli ve HandTop’ın GEN5 Serisi’nden bir adet UV baskı makinesi çalışır halde sergilendi. Fuara katılım ve sektöre dönük değerlendirmelerde bulunan Pigment Reklam firma sahibi Serkan Çağlıyan, 2016’nın son etkinliği olan FESPA Eurasia’nın yılın bütün etkilerini yansıttığını söyledi. Çağlıyan; “2016 yılı hem ülkemiz hem de sektörümüz açısından oldukça sancılı bir yıl olarak hatırlanacak. Artan terör olayları, 15 Temmuz darbe girişimi, yurtdışı kaynaklı finansal sıkıntılar bu ülkede yaşayan herkesi derinden etkiledi. Dolayısıyla hem fuarın katılımcıları hem de ziyaretçileri bu yaşananlara rağmen bu fuarda yerlerini aldılar. Bu gerçekten sektörün sağlam olduğunu gösteriyor” dedi. Fuarda sektör temsilcileriyle yaptıkları görüşmelere değinen Çağlıyan, yatırımcıların makro finansal sistemin tekrar istikrara kavuşmasını beklediğini aktardı. Sektör, +1 Talep Ediyor Geçen sene FESPA Eurasia’da ilk kez lanse

FESPA Eurasia 2016 visitors had the chance to observe swissQprint and HandTop digital printing machines as well as bullmer’s digital cutting model closely at Pigment Reklam booth. Pigment Reklam kept its promise to provide plus one to the sector. A digital UV printing solutions specialist, Pigment Reklam not only presented its rich product range, but also strengthened its collaboration with digital printing, outdoor advertising and related sectors at FESPA Eurasia 2016. Taking place at Hall 2 C50 at the fair, swissQprint’s Nyala 2 printing machine, bullmer’s PREMIUMCUT 141 digital cutting mode and a UV printing machine from HandTop GEN5 Series were presented while operating. Making evaluations about the attendancy to the fair and sector, Pigment Reklam company owner Serkan Çağlıyan stated that as the last event of 2016, FESPA Eurasia reflected all the impacts of the year. Çağlıyan continued thusly; “2016 year will be remembered as a very challenging year by our country and our sector. Increasing terrorist attacks, 15th of July coup attempt and foreign-sourced financial difficulties affected every person living in this country very deeply. Thereby, both the exhibitors and the visitors of the fair took their places at the fair despite of these unpelasant incidents. This really shows that the sector is very strong.” Talking about the meeting with sector representatives at the fair, Çağlıyan quoted that investors were waiting macro financial system to become stable again.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

70

ettikleri droptix 3d efekt uygulamasının büyük ilgi gördüğünü hatırlatan Serkan Çağlıyan, bu yıl ki fuarda benzeri uygulamaların birçok firma tarafından tekrarlandığını belirterek, bu alanda öncü olmanın keyfini yaşadıklarını söyledi. Dijital baskı, tabela, reklam, endüstriyel reklam ve bağlantılı bütün alanların sürekli yenilik aradığına dikkati çeken Çağlıyan, sektörün sürekli bir fazla (+1) özellik talep ettiğine dikkat çekti. Çağlıyan şunları dile getirdi; “Teknolojik gelişmeler geçmişte on yıllarla tarif edilirken, sonrasında beş yıllara indi. Sektörde yeni bir makine yeni bir baskı yöntemi görmek için uzun süre beklemek gerekirdi. Şimdi ise ‘kesintisiz inovasyon’ talebi var. Üretim teknolojilerinde inovasyon nihai tüketicinin talebiyle birlikte sürekli gelişiyor. Müşteri artık ne varsa bir fazlasını (+1) istiyor. Makine aksamından baskı kafasına, mürekkeplerden yazılımlara kadar dijital baskı pazarında da bu yaşanıyor. swissQprint markamızın kendini çok kısa sürede ispatlayan çözümleri UV baskı çözümlerine olan güveni sağlamlaştırdı. İkinci nesil modeller Nyala 2, Impala 2 ve Oryx 2 ile başlangıçtan endüstriyel düzeye kadar bütün segmentlere kaliteden ödün vermeden, katma değerli üretim fırsatı sunuyor. Diğer yandan 3,4m çalışma genişliğine sahip bullmer PREMIUMCUT serimizde halı, kompozit, teknik tekstiller, döşeme, PVC ve bütün reklam malzemelerini en yüksek hızda ve hassasiyette kesebiliyorsunuz. Yani her şeyi kesebilen bir yatırım. Satış ve teknik servis sağladığımız diğer markamız HandTop ise UV baskı pazarına girmek isteyen ancak yüksek bir bütçe ayıramayan profesyonellerin ihtiyacına yanıt veriyor, üstelik kaliteden ödün vermiyor. Bütün çözümlerimiz pazarın +1 talebine yanıt veriyor.” Sektörün baskı kalitesi, baskı hızı, yüksek verimlilik, enerji ve çevre dostu teknoloji talebine yakın dönemde yeni talepler ekleneceğini belirten Serkan Çağlıyan sözlerini şöyle bitirdi; “FESPA Eurasia fuarında da gördüğümüz gibi işletmeler maliyetlerini aşağıya çekmek istiyor. Adım adım akıllı sistemlere geçiliyor. Avrupa’da birçok noktada hayata geçen Endüstri 4.0’ın bir parçası olan bu süreç bizlerin de odak noktalarından birini oluşturuyor. Dijital baskıda otomasyonu sağlayan, personel ihtiyacını en aza indiren çözümler yakında Türkiye pazarı ile buluşacak. Bir sonraki FESPA Eurasia fuarında yeni konseptlerimizi sektöre sunmak için şimdiden hazırlanıyoruz.”

Sector Demands +1 Reminding that droptix 3d effect application presented for the first time at FESPA Eurasia last year, received great interest, Serkan Çağlıyan indicating similar applications were repeated by many companies at this year’s show, said that they enjoyed being a leader in this field. Drawing attention to the fact that digital printing, signage, advertising, outdoor advertising and all the related fields are searching for innovation all the time, Çağlıyan remarked that the sector always demands for plus one (+1) feature. Çağlıyan stated as such; “While technological developments were depicted with decades in the past, they went down to five years. In the past, you would have to wait for a very long time to see an new printing method. But now, there is a ‘continuous innovation’ demand. Innovation in production technologies is developing continuously with the end user’s demand. The customer now wants plus one (+1) of whatever there is. This is occured in digital printing market; from machine parts to print head, dyes to softwares. Our swissQprint brand’s solutions that prove themselves very quickly, strengthened the confidence for UV printing solutions. With its second generation models Nyala 2, Impala 2 and Oryx 2, it provides value-added manufacturing opportunity without sacrificing quality to all segments from beginning to industrial level. On the other hand, in our bullmer PREMIUMCUT series possessing 3,4m working width, you can cut carpet, composite, technical textiles, upholstery, PVC and all advertising materials at the highest speed and precision. So, it’s an investment that can cut everything. Our other brand for which we provide sales and technical service, HandTop meets the needs of professionals wishing to enter UV print market but can’t reserve a high budget for it; on top of that it doesn’t sacrifice quality. All of our solutions answers the market’s demand for +1 .” Stating that new demands are yet to come in near future in addition to sector’s print quality, print speed, high efficiency, energy and eco-friendly technology demands, Serkan Çağlıyan ended his words thusly; “As we have seen at FESPA Eurasia fair, businesses desire to cut down their costs. Profound systems are adopted. This process which is a part of Industry 4.0 brought to life in many spots in Europe, also constitutes one of our focal points. Solutions that provides automation in digital printing and minimizing the need for staff, will meet Turkish market very soon. We are already getting prepared for presenting our new concepts to the sector at the next FESPA Eurasia fair now.”



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

Komori yenilikleri takip etmekten ziyade onlara önderlik ederek önümüzdeki yeni yılda kendini yenileyecek.

2017 İçin Yeni Yıl Temennilerimiz… 72

Komori’s Aspirations for 2017

Satoshi Mochida, Komori, President and Representative Director Yeni yıl için en iyi dileklerimizle... 2016 boyunca global ekonomi Çin’deki büyüme hızının azalmasına bağlı olarak normalin altında seyretti. Japonya’daki baskı sektörüne bakacak olursak reklamcılıktaki sabit trendler sebebiyle matbaaların karlarının arttığını söyleyebiliriz. Avrupa’da merkezi harcamalarda iş dünyası duyarlılığı son ekonomik kalkınmalar sebebiyle yükselişe geçti. Amerika’da iyileşme paketlerinde baskı taleplerinin düşük tutulmasına rağmen matbaalar yeni yatırımlar yapmakta çekimser kaldılar. Çin’de ekonomik büyümenin yavaşlaması finansal dünyanın bozulması ile talebin yetersiz kaldığını düşünüyorum. Hindistan ve diğer bazı Asya ülkelerinde ise oldukça iyi durumda olan talep , hammadde fiyatlarının uygunluğu ve döviz kuru matbaaları yeni yatırımlar yapmaya teşvik ettiler. Komori olarak 2016 da birçok uluslarası organizasyonlara katıldık, yeni iş alanları araştırdık, iş yapısını yeniden şekillendirmeye çalıştık ve güvenlik baskı alanında deniz aşırı genişleme yoluna gittik. Daha da fazlası dört yılda bir yapılan dünyanın en büyük baskı ekipmanı fuarı olan Drupa dan alnımızın akıyla ayrıldık. Bu etkinlikte mottomuz ‘Bağlantılı Baskı’ ile beraber ‘Yeni Sayfalar Açın’ idi. Bu ilkelere bağlı olarak sunumlarımız baskı sürecini yeni çözümler üreterek entegre hale getirmek üzerine yoğunlaştı. Daha spesifik konuşmak gerekirse küresel

Best wishes for the New Year. Komori Corporation will renew its spirit in the pursuit of innovation to drive changes, rather than following them.

Satoshi Mochida, Komori Corporation, President and Representative Director During 2016, the overall global economy was less than robust, due in part to the deceleration of economic growth in China. Looking at the printing industry, in Japan, printing company profits seem to be improving due to steady trends in the advertising market. In Europe, business sentiment toward capital expenditure has grown warmer thanks to gradual economic recovery. In the United States, although print demand got back on the recovery track, printing companies remained cautious about upgrading their facilities. In China, demand remained sluggish due to the deceleration of economic growth and the deterioration of the financial environment. In India and some ASEAN nations, print demand was firm, fueling demand for printing machinery upgrades, as these markets have been largely unaffected by falling resource prices and currency depreciation. Komori’s initiatives in 2016 covered many activities, including participation in international exhibitions, transforming the business structure (expansion of new businesses), and overseas expansion of our security printing press business. Above all, held every four years, drupa is the world’s largest printing equipment exhibition. Our demonstration was themed “OPEN NEW PAGES,” with the subtheme of “Connected Print.” In line with these themes, our proposals were centered on integrating printing processes to create new solutions. More specifically, we exhibited in front of a global audience the Impremia IS29 digital printing system and the solution cloud KP-Connect that enables visualization of the printing processes. This provided a prime examp-



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

74

bir dinleyici kitlesi önünde Impremia IS29 dijital baskı sistemini ve baskı sürecinin zihinde canlandırılmasını sağlayan Cloud KP-Connect ürünümüzü gururla sergiledik. Ofset ve dijital baskıyı bağlayarak kullanıcıların katma değer yaratan hizmetler sunmasını sağlayan bu ürünleri örneklerle gösterme imkanı bulduk. Bu çalışmaların PESP (baskı mühendisliği hizmet sağlayıcı) yaklaşımımız ile de ilişkili olarak dünya genelinde tanınırlığımızı arttırdığından eminiz ve geniş kapsamlı baskı mühendisliği hizmet ve çözümleri sunan bir üreticiye dönüşüyoruz. Dünya’nın en hızlı büyüyen banknot baskı merkezlerinden olan Crane Currency’den gelen baskı makinaları siparişi bizleri çok mutlu etti. PESP işkolunda baskı kalitesi ve verimliliğini desteklemek amacıyla yüksek hassasiyete sahip yüksek kalite ve performans sunan UV mürekkepleri için Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ‘da hizmet sunan Siegwerk firması ile üretim ve destek anlaşması imzaladık. Bu anlaşma ile birlikte Komori’nin H-UV sistemi için bu mürekkepleri arz edeceğiz. Ayrıca 2017 başlangıcı için 800 makinayı aşan sipariş aldığımızı da büyük bir mutlulukla belirtmek isterim. Küçük işlerin yapımına, üst üste baskıya, kısa işlere ve değiştirilebilir data baskısına imkan sağlayan 2 adet yeni jenerasyon dijital baskı makinası yapımı için partnerlerimizin işbirliği ile birlikte kalkınma çalışmalarımız devam ediyor. Impremia IS29, 29 inç ebadında kağıt beslemeli UV dijital baskı sistemi olarak Konica Minolta işbirliğiyle geliştirilmiş ve Avrupa, Amerika ve Japonya’da KGC özellikleri ile tanıtılmıştı. Hemen ardından tam ölçekte pazarlanmasına Nisan 2016’da başlanmıştı. Japonya ve diğer ülkelerde halen bu makinamızı geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. İlaveten inovativ çözümler sunan ve drupa sunumunda tekrarlayan alkışlara maruz kalan nanografik baskı sistemi Impremia NS40 Landa Corporation ile birlikte geliştirildi. Global ekonomide görülen belirsizlik tüm iş dünyasında gelecek dönemle ilgili soru işaretleri yaratmaya devam ediyor. Bu ekonomik ve sektörel iklimde Komori olarak bizler her şeye rağmen dönüşüm elde etmeyi, PESP yaklaşımını geliştirmeyi ve daha da ileri bir noktaya taşımayı, marketing sınırlarımızı genişletmeyi ve daha düzgün ürünler ve hizmet sunmayı hedefliyoruz. Ayrıca müşteri taleplerine uyumlu ve kar yapısını destekleyici bir şekilde dijital baskı tarafını da güçlendireceğiz.Müşterisini iyi bir şekilde anlamak olan yönetim felsefemiz yeni yılda da hedefimiz olarak kalmaya devam edecek. Ve Komori yeni yılda da karşılıklı gelişim için yeni çözümler sunmaya aynı zamanda beklentilerinizi karşılamak için her çabayı göstermeye devam edecek.

le of our solutions that enable users to perform value-added services by connecting digital and offset printing presses. We are confident that the demonstration of this and other offerings helped us gain greater recognition among customers worldwide with regard to our PESP business approach. Komori has grown beyond the manufacture of offset printing presses. We are transforming into a provider of comprehensive print engineering service solutions. Komori’s security printing machinery business enjoyed orders for security printing machines from Crane Currency, one of the fastest growing banknote printers in the world, the Reserve Bank of India and Perum Percetakan Uang Republik Indonesia. To bolster products supporting printing quality and productivity in the PESP business, Komori and Siegwerk have signed a manufacturing and supply agreement for high sensitivity UV ink, a K-Supply product offering high quality and performance, in Europe, the Middle East and Africa (EMEA). From now on, we will supply “K-Supply ink” optimized for Komori’s H-UV system to the market. Fortunately, the reception of orders for H-UV presses will exceed 800 machines at the beginning of 2017. Development efforts in collaboration with partners have been under way to create two types of next-generation commercial digital printing presses capable of accommodating needs for small print runs, multiple printed items, short turnarounds, and variable data printing. The Impremia IS29, a 29-inch sheetfed UV inkjet digital printing system developed in partnership with Konica Minolta, was demonstrated at KGC facilities in Japan, the United States and Europe, and subsequently we initiated full-scale marketing of the system in April 2016. We will strive to promote this model utilizing our KGC facilities in Japan and overseas. Additionally, the Impremia NS40, a 40-inch Nanographic Printing® system developed with the Israel-based Landa Corporation, provided customers with innovative solutions and received resounding applause in demonstrations at drupa 2016. As the outlook of the global economy gets murkier, there is a growing sense of future uncertainty in the business environment surrounding the Company. In this economic and industrial climate, Komori Corporation will nevertheless push forward with its initiatives aimed at achieving transformation, promoting the PESP business approach, expanding the range of its marketing and securing a corporate structure capable of delivering broader product and service lineups. We will further strengthen cooperation with the printing industry, pursue customer convenience and support improvement of the profit structure of the entire industry. Our management philosophy, realization of customer Kando, remains our goal in the New Year, and Komori will continue to create solutions for mutual growth. Komori will make every effort to meet your expectations.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

76

İTO 2017'yi Ekonomide Seferberlik Yılı İlan Etti İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, «İstanbul’da, Türkiye’de elini taşın altına koyan tüm işadamlarımıza seslenmek istiyorum: Gelin El Bab’ta terörle savaşan Mehmetçik ruhuyla ekonomiye yönelik suikast planlarını bozalım” çağrısı yaptı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2017›yi yatırım, üretim, ihracat ve turizm başta olmak üzere her alanda seferberlik yılı olarak belirledi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli seferberlik çağrısını hatırlatarak, «Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak ekonomide ‹milli seferberlik› ilan ediyoruz. İstanbul’da, Türkiye’de elini taşın altına koyan tüm işadamlarımıza seslenmek istiyorum: Gelin El Bab’ta terörle savaşan Mehmetçik ruhuyla ekonomiye yönelik suikast planlarını bozalım! Biz 400 bin üyemizle bu ruhla seferber olacağız” diye konuştu. ‘Hedefimiz belli, rotamız net’ “FED faiz artırsa da büyüyeceğiz, petrol fiyatları artsa da büyüyeceğiz, terör maşaları kudursa da büyüyeceğiz” diyen Çağlar, şöyle konuştu: “Bizim hedefimiz belli, rotamız net. Biz bu ülkeyi büyütmek zorundayız. Yeni dünyada bir tek güç var, o da sağlam ekonomidir. Bize düşen; dünyada oluşturulmaya çalışılan Türkiye algısını değil, Türkiye gerçeğini galip çıkarmak. O gerçek de şudur: Kendi uçağını, tankını üreten, dünyanın enerji akışına yön veren, çevresindeki zulme dur diyebilen, her koşulda büyüyen, her koşulda kenetlenen bir millet.” Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan suikastin ekonomiyi de hedef aldığını belirten Çağlar, “Büyük fotoğrafı görmek lazım. Bir ülkeye yapılan terör saldırısı, ekonomide karşılık bulmadıkça başarıya ulaşamayacaktır” dedi.

Başkan Çağlar, ekonomide milli seferberlik için şu mesajları verdi: - Asla üretmekten, vatanımıza hizmet etmekten vazgeçmeyeceğiz. - Vatan millet sevgisiyle işlerimizi yapacağız. Korku ve terör dalgalarına kapılmayacağız. - İstanbul Ticaret Odası olarak 400 bin üyemizle birlikte Mehmetçik ruhuyla kendi alanımızda mücadele edeceğiz. - Güvenlik güçlerimizin döktüğü terin, harcadığı emeğin karşılığı olarak biz de daha çok üretecek, üretecek ve yine üreteceğiz! - En iyi elbiseyi biz dikeceğiz, en iyisini biz yapacağız. Ekonomi alanında verdiğimiz mücadeleyi düşmanlarımız karşısında kazanacağız. - Biliyoruz ki; ekonomik olarak biz ne kadar güçlü olursak, iş dünyası olarak ne kadar kararlı olursak, bu oyunların hiçbiri amacına ulaşamayacaktır. Oyunları bozmak için, ekonomiyi kimsenin oyuncağı etmeyeceğiz. - Her zaman aklı önde tutan iş dünyası, ülkenin istikrar ve güveninin teminatıdır. Biz birlikte olduktan sonra ‘top atsalar’ yıkılmayız. - Ülkesini en çok seven görevini aşkla yapandır. Bizler ülkemizi öyle çok seviyoruz ki; işimizi aşkla, şevkle, canla başla yapacağız ve biz kazanacağız. - FED faiz artırsa da büyüyeceğiz, petrol fiyatları artsa da büyüyeceğiz, terör maşaları kudursa da büyüyeceğiz. - Bize düşen dünyada oluşturulmaya çalışılan, Türkiye algısını değil, Türkiye gerçeğini galip çıkarmak. - O gerçek de şudur: Kendi uçağını, tankını üreten, dünyanın enerji akışına yön veren, çevresindeki zulme dur diyebilen, her koşulda büyüyen, her koşulda kenetlenen bir millet.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

Nielsen’in Araştırmasına Göre;

Türkiye, Avrupa’ya Göre Daha İyimser… Dünyaca ünlü araştırma şirketi Nielsen’in açıkladığı Tüketici Güven Endeksi Raporu ilginç veriler ortaya koydu.

78

Dünya genelinde gerçek tüketicilerin bölgesel iş bulma ihtimali, kişisel mali durum, anında harcama niyeti ve bunlara bağlı ekonomik sorunlarla ilgili algılarını ölçmek üzere, 2005’ten bu yana üç ayda bir 63 ülkede yürütülen araştırma, 2016 yılının 3. çeyreğinde Türkiye’nin Avrupa ülkelerine göre daha iyimser olduğunu gösterdi. Aynı araştırmaya göre, önümüzdeki 12 ay içerisinde bölgesel İş bulma ihtimaline ilişkin algıda da Türk insanı Avrupalılara göre daha iyimser. Türkiye›deki iş bulma ihtimali algısı giderek daha iyimserleşiyor ve Avrupa›ya göre daha yüksek. Ülkenizin şu anda ekonomik durgunluk içerisinde olduğunu düşünüyor musunuz sorusuna verilen cevap da 2016 yılında daha iyimser bir profil çiziyor. Türkiye’nin ekonomik durgunluk içinde olduğunu düşünenlerin oranı 2016 yılında düşmüş görünüyor. Ülkenizin önümüzdeki 12 ay içerisinde ekonomik durgunluktan çıkacağını düşünüyor musunuz sorusuna “Evet” cevabı verenlerin oranı da 2016 yılının 3. çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre artmış durumda. Nielsen Global Tüketici Güveni Ve Harcama Niyeti Araştırması Hakkında 2016’nın üçüncü çeyreğine ilişkin online araştırma 10 Ağustos – 2 Eylül 2016 tarihleri arasında yürütülmüştür. Bu araştırmanın bulguları 63 ülkedeki online metodolojiye dayanmaktadır. Online araştırma metodolojisi muazzam bir ölçek ve global erişim sağlamakla birlikte, toplam nüfusun değil, sadece mevcut online nüfusun alışkanlıkları hakkında bir görünüm sunar. Online kullanım yaygınlığının artmakta olduğu gelişmekte olan pazarlardaki kitleler, nüfus geneline kıyasla daha genç ve daha yüksek refah düzeyine sahip olabilir. Bu çalışmada yer alan Sahra altı Afrika ülkeleri olan Gana, Kenya ve Nijerya’da farklı bir mobil araştırma metodolojisinden faydalanılmış olup, ilgili veriler bu raporda yer verilen global ya da Orta Doğu/Afrika ortalamalarına dahil edilmemiştir. Buna ek olarak, araştırmada elde edilen sonuçlar, gerçekleşen ölçülmüş verileri değil, belirtilen davranışı temel almaktadır. Hassasiyetlerin bildirimindeki kültürel farklılıklar, ülkeler arasındaki ekonomik manzaranın ölçümünde rol oynayan olası etmenlerdir. Rapor edilen sonuçlar, bu farkları düzeltmeye ya da kontrol altında tutmaya yeltenmediği için, ülkeleri, bölgeleri ve bilhassa bölgesel kısıtlamaları mukayese ederken, bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Nielsen Hakkında Nielsen N. V. (NYSE: NLSN), tüketicile-

rin ne izlediği ve satın aldığı konusunda kapsamlı bilgi sağlayan global bir performans yönetimi şirketidir. Nielsen’in izleme segmenti medya ve reklam müşterilerine (video, ses ve metin gibi) içerik tüketmede kullanılan tüm cihazlar üzerinde genel izleyici ölçümleme hizmetleri sunmaktadır. Satın alma segmenti, paketlenmiş tüketici ürünleri üreticilerine ve perakendecilerine sektörün tek global perakende performans ölçümünü sunmaktadır. Nielsen, izleme ve satın alma segmentlerinden ve diğer veri kaynaklarından edindiği bilgileri entegre ederek müşterilerine hem birinci sınıf ölçümleme hem de performansı iyileştirmeye yardımcı olan mantıksal analiz sağlamaktadır. Bir S&P 500 şirketi olan Nielsen, dünya nüfusunun yüzde 90’ını barındıran 100 ülkede faaliyet göstermektedir. Daha fazla bilgi için, www.nielsen.com adresini ziyaret edebilirsiniz.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

80

Ezber Bozan İki Ürün: Brenva HD ve Trivor Özgür Bilgi: “Tabaka kağıda baskı ile inkjet teknolojisini buluşturduğumuz Xerox Brenva HD’yi ve sürekli form inkjet makinemiz Xerox Trivor’ı Türkiye’de satışa sunduk. Eminim ki ofset baskı gerektiren işler için de ciddi bir alternatif olarak sektörde konumlanacaktır.”

Xerox’un özellikle drupa 2016 boyunca yaptığı geniş tanıtım çalışması sonucunda da Türkiye baskı pazarını dinamik hale getiren önemli oyunculardan biri olarak değerlendiriyor ve 2016 için düşüncelerini merak ediyorduk. Bu arada dijital baskının Türkiye’deki ilk oyuncusu olarak tanımlayabileceğimiz Xerox’un elektrofotografi ile birlikte inkjet çözümleri sunuyor olması da pazar için bir önemli anlam taşıyor olabilirdi. Tüm bu konuları içeren sorularımızı Xerox Türkiye Grafik Sanatlar Iş Birimi Direktörü Özgür Bilgi’ye yönelttik: MATBAA&TEKNİK: Özgür Bey, neredeyse pazarın tamamının memnun olamadığı ancak drupa 2016 etkisi ile hedeflerin tutturulabildiği değerlendirmesi yapılan 2016 yılının Xerox özelinde ve Türkiye dijital baskı pazarının gelişimi noktasında kazandırdıklarını anlatır mısınız? Özgür Bilgi: 2016 yılı sadece baskı sektörü için değil, diğer sektörler için de zor bir yıl oldu. Maalesef ülkemizi de etkileyen yurt dışı kaynaklı siyasi ve ekonomik gelişmeler hepimizi oldukça etkiledi. Bu gelişmelerin sonucu olarak pazardaki birçok firma ciro ve aktivite küçülmesi yaşadı.

Ancak Xerox olarak bu olumsuz gelişmelere rağmen, drupa’nın güzel sonuçlarının da etkisiyle hedeflerimize ulaştık ve pazarın birçok segmentinde pazar payımızı arttırdık. drupa’da sergilediğimiz birçok ürün ve çözümlerimizi de büyük bir hızla Türkiye’ye getirmeye başladık. Bu ürünlerin arasında özellikle sektörde ezber bozan iki yeni inovatif ürünümüz Xerox Brenva HD ve Xerox Trivor 2400 yoğun ilgi görmekte. Xerox Brenva HD ve Xerox Trivor 2400, kuru tonerle çalışan dijital baskı sistemlerinin görüntü kalitesi ile inkjet baskı sistemlerinin çok düşük baskı maliyetlerini bir arada sunuyor ve sektörde büyük bir ihtiyacı gideriyor. MATBAA&TEKNİK: Xerox’un dijital baskının pazar payı ve yatırım imkanlarının genişlemesi açılarından beklentileri ve öngörüleri nelerdir? Özgür Bilgi: Dijital baskı pazarı giderek büyüyen bir pazar. 2018 yılına kadar dijital baskı pazarında her yıl minumum yüzde 7 oranında bir büyüme bekleniyor. Çoğu firma, dijital baskının ilk yıllarında konvansiyonel baskının yerini alma şansının düşük olduğu kanısındayken, böyle düşünen firmalar şu an hizmet odaklarını dijital baskı makinelerinin kullanıldı-


ğı alanlara çevirmiş durumdalar. Sektör yalnızca fiyat avantajı ile rekabet edilen, yüksek baskı hacimleri ile karlı çalışabilen bir eski iş kolundan yenilikçi bir baskı sistemine geçişi yaşıyor. Yüksek hacimli baskı uygulamaları gerektiren işler elbette ki bugün de var ancak dijital teknolojiler ile baskı sektörü çok daha karlı işlere imza atıyor ve yüksek müşteri memnuniyeti ve hızlı geri dönüşlere ulaşıyor. Baskı sektörünün dijital dönüşümü, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden bağımsız bir şekilde gelişiyor. Baskı sektörü firmaları krize rağmen dijital dönüşüm ihtiyaçlarını aksatmıyor, kendilerini kriz sonrası döneme hazırlamaya çalışıyor. Dolayısıyla önümüzdeki sene içinde de sektörde bu kategorideki ürünlerde bir büyüme beklentisi içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. MATBAA&TEKNİK: Xerox’un çok iyi bilinen ve Türkiye’de de çok sayıda yatırımcısı bulunan yüksek hacimli baskı çözümlerinde yeni bir kapı açan inkjet baskı imkanı ve çözümleri hakkındaki değerlendirmeniz nedir? Inkjet toner bazlı baskının alternatifi midir yoksa ayrı bir baskı ihtiyacını mı karşılamaktadır? Özgür Bilgi: Yaygınlığı giderek artan dijital inkjet baskı sistemleri uygun maliyetli ve yüksek hacimli baskı uygulamaları için de yeni bir çözüm adresi olarak talep görmeye başladı. Xerox olarak biz de inkjet baskı alanına büyük önem veriyoruz. Az önce bahsettiğim gibi, tabaka kağıda baskı ile inkjet teknolojisini buluşturduğumuz Xerox Brenva HD’yi ve sürekli form inkjet makinemiz Xerox Trivor’ı Türkiye’de satışa sunduk. Eminim ki ofset baskı gerektiren işler için de ciddi bir alternatif olarak sektörde konumlanacaktır. İnkjet baskı sistemleri, toner bazlı dijital baskı sistemlerinin bir alternatifi değil, farklı ölçekte ve nitelikte işler yapan bir tamamlayıcısıdır. Inkjet dijital baskı sistemleri ile daha yüksek hacimde, daha büyük hızlarda tabakadan bobine çok daha geniş spektrumlu yüz ölçümlü medyalara baskı üretimi yapılabiliyor. Toner bazlı sistemlerde ise renk tutarlılığını ve kalitesini düşürmeden, inkjete göre daha düşük tirajlı işlerde, katma değerli özel baskı işleri yapmak daha uygundur. Baskı işletmelerinin faaliyet göstermek istedikleri alan ve uygulamalara göre baskı sistemi tercihlerini yapmaları gerekir. Dolayısıyla ihtiyaçları belirlemek ve bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak hangi sisteme yatırım yapılacağının kararını vermek büyük önem taşıyor.

MATBAA&TEKNİK: Direct to Shape çözümü için beklentileriniz nelerdir? Türkiye’de bu ürüne yönelik bir çalışmanız olacak mıdır? Hedef yatırımcı kitlesini nasıl tarif edersiniz? Özgür Bilgi: Geçtiğimiz günlerde kullanıma sunduğumuz yeni yazıcımız Xerox Direct to Object ile artık 3 boyutlu nesnelerin üzerine sadece 2 dakika içinde yazı ve görsel basabiliyoruz. Xerox Direct to Object, kişiye veya ürüne özel ambalajlama, etiketleme yapabilme imkanı veriyor. Türkiye’de kişiye özel ürün ambalajlama alanında yeni bir dönem başlatmayı ve kişiselleştirme uygulamalarını yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Xerox Direct to Object, baskı sektörü, perakende sektörü ve ambalaj sektörü başta olmak üzere birçok farklı sektörden kişi ve kuruluşa yeni pazarlar ve gelir yaratacak iş fırsatları sunuyor. Çok çeşitli kişiselleştirme imkanları ile mağazalarında fark yaratmak isteyen markalar, çeşitli pazarlara hizmet veren baskı sağlayıcıları, maliyetleri kısmak, etiketleme işlemlerinden kurtulmak ve ambalajı kişiselleştirmek isteyen ambalaj üreticileri hedef kitlemizi oluşturuyor. Xerox Direct to Object baskı sistemi ile ilgili firmalara tanıtım faaliyetlerimiz devam ediyor. Xerox Direct to Object en kısa sürede Türkiye’de satışa sunulacaktır. MATBAA&TEKNİK: Xerox’un dar en bobinden tabakaya çözümü Rialto ile ilgili alınan yol nedir? Çözüm iki yıla yaklaşan sunumunun ardından pazarda kabul görme açısında hangi noktadır? Özgür Bilgi: Xerox, dünyanın ilk tamamen entegre, bobinden tabakaya baskı yapan baskı makinesi Xerox Rialto 900 Inkjet Press’i kullanıcılara sunarak baskı sektöründe yeni bir akımın öncüsü olmuştu. Yüksek kapasiteli baskı işlerini nispeten daha düşük yatırım maliyetleri ile yapmak isteyen firmalar için dijital inkjet baskı sistemleri son derece uygun bir tercih. Xerox Rialto 900 Inkjet Press, kullanıma sunulduğu günden beri büyük talep görüyor ve baskı hacmi yüksek işletmeler için önemli iş fırsatları vadediyor. Kolay kullanımı, pazardaki en az yer kaplayan bobin inkjet baskı cihazı olması ve oldukça düşük mürekkep ve elektrik enerjisi kullanan bir teknolojiye sahip olması ile pazarda muadillerinden bir adım öne çıkıyor. MATBAA&TEKNİK: Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz, Özgür Bey. Size ve şahsınızda tüm Xerox çalışanlarına iyi bir yeni yıl diliyoruz.

81


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

82

Lidya Grup’un Büyümesi; EFI, Epson ve Xerox “Büyümenin endüstriyel baskı alanında olduğunu, söyleyebilirim. EFI burada en büyük paya sahip. Daha sonra Epson’da özellikle fotografik yazıcılarla elde ettiğimiz bir başarı var ki bu da bir önceki yılın rakamlarına göre sadece Epson’da %20’lik bir büyüme anlamı taşıyor. Xerox ise olgunlaşmış ve pazardaki yerini sağlamlaştırmış bir marka olması ve bizim de daha uzun zamandır sunduğumuz bir marka olması sebebiyle yatay bir seyir izlemesine rağmen Lidya Grup içindeki rakamları açısından takribi %15 bir büyüme kaydetti.”

EFI, Epson, ve Xerox distribütörü olarak kazandığı önemli başarılarla adından söz ettirmeye devam eden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamayla 2016 yılında %50 büyüme kaydettiklerini, söylemişti. FESPA Eurasia 2016 fuarına katılan ve fuarda geniş bir sergileme alanında en yeni teknolojileri sergileyen şirket, fuarı başarılı ile kapattı. Fuar esnasında Öz ve Yönetim Kurulu Danışmanı Rıza Başoğlu ile tekrar bir raya gelme fırsatı ve şirketin son durumunu sorma imkanı yakaladık. Öz, 2016 yılı için zikrettiği %50’lik büyümeyi teyid ederken bu büyüme rakamının dolar bazında ve pazara satılan makine sayısı ile gerçekleştiğini, söylüyordu. Lidya Grup geçtiğimiz yıl aynı ölçekte %26 büyüme kaydetmişti. Şirketin büyüme rakamlarındaki en büyük payın EFI’dan geldiğini söyleyen Öz, en yüksek yatırımın rakamının da İstanbul’da oluştuğunu, anlattı. Şirketin 2017 büyüme hedefi ise %25 oranında olacak: EFI, önde koşuyor “Büyümenin endüstriyel baskı alanında olduğunu, söyleyebilirim. EFI burada en büyük paya sahip. Daha sonra Epson’da özellikle fotografik yazıcılarla elde ettiğimiz bir başarı var ki bu da bir önceki yılın rakamlarına göre sadece Epson’da %20’lik bir büyüme anlamı taşıyor. Xerox ise olgunlaşmış ve pazardaki yerini sağlamlaştırmış bir marka olması ve bizim de daha uzun zamandır sunduğumuz bir marka olması sebebiyle yatay bir seyir izlemesine rağmen Lidya Grup içindeki rakamları açısından takribi %15 bir büyüme kaydetti.” Bu büyüme rakamları ve süreç elbette Lidya Grup açısından EFI’ın yeni olması ile de bağlantılı. Öz, markanın Lidya Grup öncesi müşterilerinden gelen problem geri dönüşlerinin sıfırlandığını söylerken EFI Türkiye İş Geliştirme Müdürü Nathalie Hızveren de şirketin başarısını teyid ederken “2016

EFI başarısının neredeyse tamamının Lidya Grup tarafından geldiğini” söylüyordu. Öz, başarılarını EFI teknolojisinin üstünlüğü ve oluşturduğu farkın yanı sıra Lidya’nın farkı ile de yakalandığını, anlatıyor: Lidya Grup’a has standartlar “EFI Lidya Grup öncesi de vardı. Dünyanın teknoloji ve pazar lideridir. Burada her iki şirketin oluşturduğu sinerji ve işbirliğinin gücü söz konusu. Lidya Grup’un pazara yönelik söylem ve eylem planının oluşturduğu bir fark var. Şirketimizin ortaya koyduğu yeni standartların sektöre getirdiği hedefler verimlilik ve kaliteyi öne çıkarıyor. En önemli argümanımız Türkiye’nin her yerinde sunduğumuz hizmet, sektörde hiçbir şirketin henüz yerine getiremediği ilk müdahale süresinin kısalığı ve bu müdahalenin yetişmiş bir kadro ile yapılabiliyor olmasıdır.” Başoğlu ise bu önemli ayrıntı için “Pazarın ritüellerini uygulamak yerine yeni ritüeller yazıyoruz. Yurtdışından gelen ürünü Türkiye’de en iyi biçimde kullanıma sunarak hizmeti yerelleştiriyoruz” açıklaması yapıyor. Küçük iki vak’a analizi ile açıklamasını genişleten Öz, “İki adet EFI yatırımı olan bir baskıcı, başarılı bir hizmetin verilememesi sebebiyle daha sonra farklı bir markadan iki makine yatırımı yapmıştı. Şimdi o baskıcı yeni yatırımında Lidya Grup distribütörü olduktan sonra tekrar EFI kararı verdi. Bir başka büyük hacimli baskılar yapan ve başka bir marka ile çalışan kurumsal yatırımcı yeni yatırımı için çok detaylı testler yapıyor, bütün markaları değerlendirmeye alıyor. Sonucunda kararı EFI’dan yana veriyor. Daha önceki yatırımında da aynı değerlendirmeyi yapmış olması EFI’ın testleri başarılı geçmesi ancak yatırımın diğer markadan yana olması ve bugün EFI kararının verilmiş olması Lidya Grup’un ortaya koyduğu standartların kabulü ve başarısı anlamına geliyor.”


Tekstil alanında da genişlemek istiyoruz “Baskı sektöründe uzmanlığımızı genişletmek istiyoruz” diyen Öz, 2017 yılı için yeni bir alan olarak hem signage hem de endüstriyel tekstil baskı için hedef koyduklarını, anlatıyor: “Lidya Grup olarak baskının içinde olmadığımız kısım tekstil. EFI’ın Reggiani soft signage çözümlerinde distribütörlük yetkimiz var ama henüz tekstil tarafına yönelik bir talepte bulunmadık. Çünkü sektörü daha iyi tanımak, iyi hazırlanmak iyi bir kadro oluşturmak gerekiyor. Bu sebeple yeni alan olarak yoğunlaşmak ve yol kat etmek için kendimize soft signage ve tekstil alanlarını belirledik.” Yabancıların Türkiye fobisi ve EFI “Yabancılar Türkiye’ye gelmek istemiyorlar.” MATBAA&TEKNİK olarak son dönemlerde pazarda bu tip konuşmaları çok duyar olduk. Hatta bu sebeple kurulumu tamamlanma aşamasında bekleyen satışlar, teknik desteğe yönelik oluşan eksiklikler hatta lansman iptalleri bile şaşkınlıkla gözlediğimiz durumlar haline geldi. Lidya Grup’ta ise bunun hilafına bir durum var. Özellikle EFI’ın bölgeden sorumlu üst düzey yöneticileri neredeyse her platformda Lidya Grup’un yanındalar. Biz FESPA Eurasia esnasında bu sohbeti gerçekleştirirken Sidney Ouahnoun, Adriana Puccino ve Paul Cripps yine Lidya standındaydılar. Öz, sorumuz üzerine bu durumu şöyle açıklıyor: “Lidya Grup için en iyi iş ortaklığını kurmak önemlidir. Bu sebeple öncelikli olarak distribütörün görevi üretici ile kullanıcı arasında köprü olmaktır. Yatırımcıyı üreticiyle mümkün olduğunca buluşturmak isteriz. Her yerel pazarın farklı beklentileri var. Pazarın iyi anlatılması gerekir bunun içinse üreticinin pazarı görmesi gerekir. Biz tamamen şeffaf olarak pazarı görmeleri için üreticiyi buraya getiriyoruz. Bunu bir çok distribütör yapmak istemez. Üretici de pazarın durumunu gördükçe o pazar için kanaatlerini ve iş bölümünü ayarlayabilir. Mesela EFI Bölge Satış müdürümüz Sidney Ouahnoun, 61 ülkeden sorumlu ama bu 61 ülke içinde en fazla vakit geçirdiği ülke Türkiye. Çünkü burada sonuç alıyor. Bu bizim için ve yatırımcı için bir avantajdır.” Başoğlu’nun yorumu ise Lidya’nın sağladığı motivasyon; “Yöneticiler başarının peşindeler. Kriz içinde bulunan Avrupa’daki EFI yöneticilerin yeni yeni başarı hikâyelerine ihtiyaçları var. Lidya’nın başarısı EFI’ın üst düzey yönetimi oldukça motive etti. Son bir yılda sorun dinlemektense müşteri başarı hikayelerini görmek yaklaşımlarını daha olumlu bir hale çevirdi. Geçtiğimiz sene FESPA Eurasia fuarında EFI temsilciliğimizin lansmanını ilk kez yaptığımızda bir çok kullanıcı problemle geldiler. Bu yıl bir tek problem dosyası ile karşılaşmıyoruz. Bu üst düzey yönetim için keyif verici bir durum. Ve Türkiye’de bulunmaktan dolayı mutlular.” Matan ve Epson Öz’e yine geçtiğimiz sene satın alması duyurulan ve ilk kez FESPA

Eurasia’da sergilenen EFI markası altındaki Matan’ı ve şirketin bir diğer önemli markası Epson’u da sorduk. “EFI’ın bobinden bobine çözümleri var iken bir de Matan’ı satın almasının altında başka bir neden var” diyen Öz, Matan teknolojilerin adaptasyonuna dikkat çekiyor: “Görünen o ki bu satın alma ardındaki gerçek Matan’ın tek başına satılmasından çok Matan’ın sahip olduğu bazı teknolojilerin VUTEk’lere adapte edilmesi. Yeni çıkan ürünlerde bunu görebiliyoruz. Ayrıca biz zaten geçen bu süre içinde 3 adet Matan kurulumu da yaptık. Epson’a gelince. BU markanın üç ürün serisinin temsilcisiyiz. CAD, signage ve su bazlı baskı makineleri. Bu sene foto serisini dahil ettik. Daha önce olmadığımız bir alandı. Bu serinin sadece foto baskısı olarak değil çok yüksek kalitede prova baskı için de alternatifsiz olduğunu gördük ve geliştirmeye çalışıyoruz. Bir taraftan yeni ürünler ve sektörel ağırlık konuları söz konusu iken çok önemli bir bölgede özellikle tekstil alanında çok önemli bir bölge olarak Bursa’ya üç şubeli bir bayilik ataması yapılacak. Kalite standardı çok yüksek ve her çıkardığı yeni ürünle bu standardı koruyor. Sürekli gelişen bir marka ve bu sene söylediğim gibi %20 civarında bir büyüme kaydettiğimiz bir marka. Aynı trendin 2017’de de devam edeceğini bekliyoruz. Epson’da bir beklentimiz de geliştirilen yeni bir ürün. Bizim için kritik bir alan UV etiket makinesi. Pazarın talepleri göz önünde bulundurulduğunda bizim aradığımız bir çözüm. Net bir tarih söyleyememekle beraber 2017 içinde bu ürünü de bekliyoruz.”

83


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

hubergroup Yıl Değerlendirmesi 84

2016 yılının, yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. Ofset grubunda pazardaki etkinliğimizi korumaya ve artırmaya devam ederken, Esnek Ambalaj ürün gruplarında pazar payımız ve etkinliğimiz artan bir ivmeyle ilerliyoruz.

Serdar Zümbülcü, hubergroup Türkiye, Satış ve Pazarlama Müdürü hubergroup Türkiye olarak 2017 yılında da rekabetin her geçen gün giderek artış gösterdiği bir pazarda; iş ortaklarımıza çözümler sunarak, işbirlikteliğimizi artırarak ve sürdürülebilirliğini sağlayarak, yeni pazar ve müşterilere ulaşma gayreti içinde; faaliyetimize başladığımız ilk günden beri süregelen müşteri odaklılık felsefesi ile başarılı çalışmalarımıza ve hem Ofset hem de Esnek Ambalaj ürün gruplarında pazar payımızı artırmaya yönelik çalışmalarımıza devam ediyor olacağız. 2016 Hedeflerimizi realize ettiğimiz bir yıl oldu Kuruluşunun 251. Yılını kutlayan hubergroup; 2001 yılından beri Ofset, 2010 yılından beri de Esnek Ambalaj ürün gruplarında Türkiye’ de faaliyetlerine devam etmektedir, Teknolojik gelişmeler ile birlikte her geçen gün genişleyen ürün yelpazesi, uzman satış ve teknik kadrosu ile müşteri odaklı yaklaşımını sürdürmektedir. 2016 yılının, yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. Ofset grubunda pazardaki etkinliğimizi korumaya ve artırmaya devam ederken, Esnek Ambalaj ürün gruplarında pazar payımız ve etkinliğimiz artan bir ivmeyle ilerliyoruz. 2016 Yılında gerçekleştirdiğimiz yenilikler hubergroup Türkiye olarak İstanbul’ da bulunan özel renk üretim

istasyonumuzda yapmış olduğumuz revizeler ve GMP sertifika uygulamaları sonrasında, konvansiyonel, metal – teneke, floresan, metalik ve standart UV mürekkeplerin yanısıra, Ağustos 2016’ dan itibaren, konvansiyonel düşük migrasyon MGA mürekkep üretimi, UV düşük migrasyon MGA mürekkep üretimi, H – UV ve LED – UV özel renk mürekkeplerin üretimine de başladık. Bu işlemi yeni laboratuarımızdan önce Almanya’da yaptırıyorduk ve bu müşterimiz için gerçekten çok uzun bir süreçti. Bugün bu uzun süreci bir güne kadar indirebildiğimizi müjdelemek isterim. hubergroup Türkiye olarak WWF Yeşil Ofis programının bir parçasıyız. hubergroup Türkiye olarak sosyal sorumluluklarımız hep ön plandadır. 2015 yılında WWF desteği ile başlattığımız Yeşil Ofis uygulamaları kapsamında 157 kg kağıt, 83 kg plastik ve 80 kg elektronik atığı geri dönüşüme gönderdik; kağıtta kişi başı %10, toplamda %12 azaltım, tonerde kişi başı %27, toplamda %25 azaltım elde ederek 2016 Nisan ayında WWF Green Ofis sertifikamızı aldık. Ink Academy eğitimlerimize ilgi her geçen gün artarak devam ediyor Ink Academy Türkiye, içerik ve prensip olarak kesinlikle reklam ya da ürün tanıtımı içermeyen, tamamıyla katılımcıların ihtiyaç duyaca-


ğı ve her geçen gün yaşanan teknolojik gelişmeleri de içererek ve sürekli güncellenerek, sektöre ışık tutmaya çalışan ve her seviyeden katılımcının beklentilerini karşılamaya yönelik bir şekilde sunulmaya devam etmektedir. Ink Academy Türkiye Eğitim Takvimi, sektörel dergiler ve BASEV gibi meslek örgütlerinin de desteği ile duyurulmaktadır. Ink Academy eğitimlerimizde pazarlama ve reklam olmadığından, eğitimlerimize Marmara Üniversitesi ve Ege Üniversitesi’ nin değerli katkıları da devam etmektedir. Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Basım Teknolojileri Bölümü eğitmenleri ve Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu - Basım ve Yayın Teknolojileri Bölümü eğitmenleri, Ink Academy seminerlerine konuk konuşmacı olarak katılmaktadırlar.

riyor olmamız göz önüne alındığında, 2017 yılında da satış ve büyüme hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz. Global olarak piyasaların daralmasına, rekabetin sürekli artmasına karşın; müşteri odaklı yaklaşımımız ve bu bağlamda iş ortaklarımız ile sürdürülebilirliği korumaya yönelik çalışma tarzımız, hubergroup Türkiye olarak pazardaki konumumuzu güçlendirmemize olanak vermekte, bu da tüm hedeflerimizi gerçekleştirebilmede en büyük avantajımız olmaktadır. 2017 yılının hepimiz için daha yoğun ve daha heyecanlı geçeceği düşüncesi ile; herkese mutluluk ve başarı dolu, güzel bir yıl diliyorum.

2016 yılında bir ilki gerçekleştirerek eğitimlerimize Zaman Yönetimi, Stres Yönetimi gibi kişisel gelişim eğitimleri de ekledik ve son derece ilgi gördü. 2017 yılında da Ink Academy eğitimleri kapsamında ‘’Mikro İfadeler ile Beden Dili’’, ‘’Psikolojik Güçlenme Sanatı’’ gibi kişisel gelişim eğitimlerimize devam ediyor olacağız. 4.300 kişiyi aşan katılım, 212 sınıf eğitimi ve 112 konuda içerik ile 8. Yılını tamamlayan Ink Academy 2017 takvimi şu şekilde olacak: 2017 Yılından Beklentiler Sürekli artan rekabet ve 2016 yılında yaşanan ekonomik zorluklara rağmen yıl hedeflerimizi gerçekleşti-

85

KYOCERA Bilgitaş, Japon İmparatorunun Doğum Gününü Kutladı

1989 yılından itibaren tahtta bulunan 125. Japon İmparatoru Akihito’nun 83. doğum günü resepsiyonu bu yıl Conrad Hotel’de gerçekleşti. İstanbul Japon Konsolosluğu tarafından düzenlenen etkinliğe Türkiye’de faaliyet gösteren Japon firmalar, iş insanları, üst düzey yöneticiler ve diğer ülke konsoloslukları davetli idi. KYOCERA Bilgitaş Turkey Document Solutions A.Ş. ilk kez katıldığı etkinlikte standıyla hazır bulundu. Japon ve Türk milli marşlarının çalınması ile başlayan etkinlik, İstanbul Başkonsolosu Noria Ehara’nın konuş-

ması ile devam etti. Konuşmasında, İmparator Akihito’nun doğum gününü kutlayan Ehara, Türk-Japon ilişkilerinin geçmişten beri dostluk içerisinde süregelişine değinerek, tarihten örnekler verdi. Konuşmasının ardından Ehara ve eşi, katılımcı firmaların stantlarını gezdi ve bilgi aldı. Japon müzisyenlerden oluşan “İstanbul Pamukgül Koto Grubu”, Türk ve Japon ezgilerinden oluşan repertuarları ile geceye renk katarken, resepsiyonda geleneksel Japon yemekleri servis edildi. Davette bulunan KYOCERA Bilgitaş İş Geliştirme ve Pazarlama Koordinatörü Türkay Terzigil düşüncelerini “İmparator Akihito’nun doğum günü vesilesi ile bu etkinlikte yer almak bizim için mutluluk verici. Davetliler ve etkinlikte bulunan Japon firmalar ile ilişkilerimizi güçlendirmek adına güzel bir adım attık. Baskı sektöründe Japon teknolojisinin gücü aşikardır. KYOCERA Bilgitaş olarak bu teknoloji sayesinde müşterilerimize en doğru çözümleri, kaliteli hizmet garantisi ile sunuyoruz. İki ülke arasındaki iş ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunuyor olmamızdan dolayı oldukça gururluyuz.” şeklinde belirtti.


OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

HP announced that its fourth HP PageWide Web Press T400 Simplex printing system installed at Ghelfi Ondulati, based in Buglio in Monte (Sondrio), Italy.

86

David J. Murphy

Geniş… Çok Geniş! Ghelfi Ondulati Relies on Digital Technology for Corrugated Boards

HP, PageWide Web Press ile hem yüksek tirajlarda hem de geniş bobinlerde oluklu kutu üretiminde kullanılan liner (üst kağıt) baskısı için geliştirdiği T400 S ve T110 S ile inkjetin en üst segmentinde neler yapılacağını, gösterdi. Şov dördüncü T400S’in kurulduğu İtalyan Ghelfi Matbaasında yapıldı. 1952 yılında Giuseppe Ghelfi tarafından kurulan Ghelfi Ondulati, tarımsal gıda, meyve ve sebze sektörlerinde oluklu ambalajlarının üretiminde uzmanlaşmış bir firma. 130 çalışanı bulunan ve yıllık yaklaşık 70 milyon Avro ciro yapan şirket, her yıl 65 milyon metre kare ambalaj üretiyor. Ambalaj endüstrisindeki değişiklikleri dikkatle takip eden Ghelfi Ondulati, parlak bir gelecek inşa etmek için çalışıyor. Dijital teknolojinin uyarlanması günümüzün en büyük sorunu ve HP PageWide Web Press T400 Simplex sistemi şirketin, bu sorunun üstesinden gelmek için seçtiği bir çözüm. İşleri, piyasadaki diğer oyuncuların hepsinden farklı şekilde yapma isteklerinin bir şirket geleneği olduğunu söyleyen Ghelfi Ondulati Genel Müdürü Fabio Esposito, “Dijital teknolojiyi kullanma yaklaşımımız da bu hedefimizle uyum sağlıyor. Bu teknolojinin gelişimine yakından bakıyoruz ve devrim meydana getiren bir etkisi olacağına inanıyoruz. Dijital teknoloji oluklu piyasasını ve ürünlerini dönüştürecek ve verilerin hedeflenmiş kullanımı sayesinde bunlara değer katarak daha kişiselleşmesini sağlayacak. Bu değişimi kucaklayan ve teşvik eden ilklerin arasında olmak istiyoruz”, diyor. Ocak 2016’da Ghelfi Ondulati’de kurulumu yapılan HP PageWide Web Press T400 Simplex baskı sistemi yüksek üretkenlik (dakikada 183 lineer metreye kadar) sağlıyor ve HP A50 su bazlı mürekkepler ile tam renkli baskıda HP primer ile yüksek baskı kalitesi ve parlak renkler sunuyor. Şirket, kısa vadede siste-

Founded in 1952 by Giuseppe Ghelfi, Ghelfi Ondulati specialises in the production of corrugated board packaging for the agro food and fruit and vegetable sectors. The company generates a turnover of approximately 70 million euros with 130 employees and a produces 65 million square metres of packaging per year. Considering the changes taking place within the packaging industry, Ghelfi Ondulati is carving out a bright future for the business. Adopting digital technology is today’s biggest challenge and the HP PageWide Web Press T400 Simplex system is the tool the company chose to use to overcome this challenge. “Our will to do things differently from every other player in the market and our determination to meet changing demands have always been part of Ghelfi Ondulati’s history. Our decision to bet on digital technology fits with this approach. We took a close look at the evolution of this technology and we are convinced it will have a revolutionary impact. Digital technology will transform the corrugated board market and its products, bringing value and making them more personalised, thanks to a targeted use of data. We want to be among the first to embrace and promote this change,” explains Fabio Esposito, General Manager, Ghelfi Ondulati. Installed in the Ghelfi Ondulati factory in January 2016, the HP PageWide Web Press T400 Simplex printing system provides high productivity – up to 183 linear metres per minute – and ensures high print quality and brightness of colours thanks to the new HP Priming Agent for full colour printing with HP A50 aqueous pigmented inks. In the short term, the company intends to use the system in its current production, exploiting the most immediate benefits in terms of flexibility in managing runs and the variable data, and simplifying the production cycle to achieve mass customisation in the field of corrugated board. When talking


about the future, Luca Simoncini, Head of Digital Project, continues: “One of our first objectives is to differentiate our reference markets by opening ourselves up, in particular, to a closer collaboration with the brand owners in the Italian food industry to which we will be offering innovative products. However, we see even greater opportunities over the long term.”

mi mevcut üretimde kullanmayı, çalışmaların ve değişken verilerin yönetilmesinde sunacağı esneklikten faydalanmayı ve oluklu kutu alanında seri kişiselleştirme işlemini basitleştirmeyi amaçlıyor. Matbaanın Dijital Proje Başkanı Luca Simoncini, gelecek hakkında konuşurken, şunları söylüyor: “Öncelikli amaçlarımızdan biri, kendimizi özellikle, yenilikçi ürünler sunacağımız İtalyan gıda endüstrisindeki marka sahipleri ile daha yakın iş birliğine hazırlayarak piyasalarımızı farklılaştırmak. Ancak, uzun vadede çok daha fazla fırsat olduğunu görüyoruz.” Bu yolculuğun başlıca unsurlarından biri de teknoloji seçimi ile ilgili olsa da konu sadece bununla kalmıyor. Silvia Ghelfi bu konuda şunları söylüyor: “Sadece bir makine değil aynı zamanda yeni bir düşünce şekli de arıyorduk.” HP PageWide Web Press’ler oluklu ön baskı (pre-print) üretimini düzene sokuyor 1,06 metrelik HP PageWide Web Pres T400S ve 2,8 metrelik HP PageWide Web Pres T1100S cihazları, yüksek kaliteli liner’ların dijital ön baskısı için tasarlanmış tek geçişli, yüksek verimli inkjet makineler olarak tasarlandı ve 11,640 m2/saat ile 30,600 m2/saat arasında üretim yapabiliyorlar. T1100S’in genişliği, geleneksel analog ön baskının aksine oluklucuların pek çok bireysel işi bir bobinde veya kısa, orta veya uzun tirajlar için bobinlerde bir araya getirmesine imkan sağlıyor, her kutu farklı olabiliyor. T1100S’de aynı zamanda HP Multi-lane Print Architecture (MLPA) yer alıyor bu da, makinenin farklı kutu boyutlarına ve tiraj uzunluğuna sahip farklı işlerde çalışmasına imkan sağlıyor. Ayrı-

One of the main aspects of this journey was related to the choice of technology, but not only to this: “We were not just looking for a machine, but we were looking instead for a new way of thinking”, said Silvia Ghelfi. “We appreciated HP’s human dimension despite its big size, and its willingness to share”. HP PageWide Web Presses streamline corrugated pre-print production The 1.06 meter (42-inch) HP PageWide Web Press T400S and the 2.8 meter wide (110-inch) HP PageWide

87


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

88

ca bobine çok sayıda baskı yoluna ayırarak dijital oluklu üretimde devrim medyana getiriyor. MLPA teknolojisi bu anlamda, aynı görünüme ve boyuta sahip tek kutu tasarımının birden fazla üretimi ile sınırlı olan analog baskı teknolojisini geçiyor. Heyecanlandıran ve şaşırtan bir etkinlik HP, PageWide T400S lansmanı için çok sayıda müşterisi ve MATBAA&TEKNİK ile birlikte çok az sayıda basın mensubunu İtalya’nın dağlar arasına sıkışmış bir vadi kasabası olan Sondrio’ya davet etmişti. Tarihi dokusu ve güneş göremediği için herdaim soğuk havası ile ön plana çıkan kasaba, daracık sokaklarında gezen küçük kasalı otomobilleri ile tam bir klasik, İtalyan klasiği. Ghelfi matbaası ise bu kasabada bulunan üçüncü kuşak tarafından yönetilen bir aile şirketi. İşleri tamamen oluklu kutu imalatı olan matbaa bu konuda oldukça büyük bir alan kaplayan ve tahminen yatırım maliyetleri de kapladığı alana paralel büyük bir teknoloji olan PageWide T400S ve T1100S’in işlerinin küçük bir parçası olduğundan hareketle çok büyük bir matbaa olduğunu kavrayabileceğimiz bir şirket. Zaten yukarıdaki matbaaya ait rakamlar da bu durumu teyid ediyor. PostPrint ve PrePrint Etkinlikten toparladıklarımızı paylaşmadan önce bir yeni bilginin altını çizmek isteriz. Baskı altı malzeme yerine medya kelimesini basım endüstrimize kazandıran HP, (ben ilk kez HP’den 1997 yılında duyduğum için böyle söylüyorum) yıllardır baskı öncesi ve baskı sonrası olarak Türkçeleştirdiğimiz PrePrint ve PostPrint kelimelerine de ayrı bir anlam yüklüyor. Bu etkinlikte öğrendik. Açıklaması şu: Eğer oluklu üretiminde kullanacağınız liner yani olukluya sıvanacak üst baskıyı basıyorsanız ve bunu bir oluklu hattı ile konvört edecekseniz bunun adı preprint yani ön baskı oluyor. Ancak zaten var olan bir oluklu üzerine yine inkjeti yani HP’nin Scitex makinelerini kullanarak basacaksanız bunun adı da postprint yani son baskı oluyor. Yenilikçi olmakta geç kalmamalı HP PageWide T400S lansmanı 13 Aralık’ta Sondrio’da Grand Hotel Della Posta’da başladı. HP Grafik Çözümler Bölümü PageWide Web Press Bölümü Tüm Dünya Pazarlama ve Bölüm Müdürü David J. Murphy, HP’nin ambalaj vizyonunu anlatırken Infotrends’den Pat Mc Grew ise iş akışı ve yazılıma yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Murphy, Ghelfi Matbaasından Simonicini’nin “bazı işleri özgürce ve daha iyi yapma özgürlüğü” nitelemesine atıfta bulunarak başladığı konuşmasında yeni gelişen teknolojilere ilk yatırım yapan olmanın getireceği avantajlara dikkat çekti. Yeni teknolojiye ilk adapte olanların “Yenilikçiler” olduğunu söyleyen Murphy’nin ortaya koyduğu çizelgeye göre bu yenilikçiler %2,5’lik dilimi oluşturuyor. %13,5 dilime sahip erken adapte olanların varlığı ile yeni teknoloji kazandırmaya başlıyor. Zirve yaptığı nokta ise %34’lük erken çoğunluğun teknolojiye katılması. Aşağıya hareket; geç kalan çoğunluğun ki bunlar da %34’lük bir dilim ile başlıyor ve %16’lık ağır hareket edenlerle sürüyor. Bu kuşkucu son gurubun katılması ile pazarda verimlilik ve kârlılık (tabii ki yatırımcı açısından) teknolojinin ilk sunulduğu seviyeye geriliyor. Yani yoka yakın safhasına. Murphy’nin bu pan Amerikan teorisine göre adapte olanlar ve erken çoğunluk içinde olmak gerek. HP dönüşümü tamamladı Grafik baskı pazarının büyüdüğünü ancak dijital baskının bütün pazardan daha çok büyüdüğünü anlatan Murphy’e göre HP zaten bu dönüşümünü tamamladı. Grafik baskı pazarı olarak adlandırılan yani bizim buralarda matbaa pazarı dediğimiz alanın hemen her noktasında HP var, zaten. Bunu, Murphy söylüyor. HP’nin dijital dönüşümü sağladığı alanlar; tabela, fotoğraf, tasarım, dekor, direkt postalama, bilgilendirme baskısı, yayıncılık, pazarlama baskıları, etiketler, esnek, karton ve oluklu ambalaj. Yani günümüzde basılan her şey

Web Press T1100S are single-pass, high productivity inkjet presses that are designed for the digital preprint of high quality liners and can produce between 11,640m 2 /hr and 30,600 m2/hr. The width of the T1100S enables corrugators to combine many individual jobs together on a roll or across rolls for short, mid or long runs and, unlike traditional analog pre-print, every box can be different. The T1100S also features HP Multi-lane Print Architecture (MLPA) which enables the press to run different jobs with different box sizes and run lengths, revolutionizing digital corrugated production by splitting the web into multiple print lanes. MLPA technology exceeds analog printing technology which is limited to printing multiple copies of one box design with the same look and size.


için bir HP çözümü var. Murphy’e göre; varlığın optimizasyonu, atık, envanter ve baskı altı malzeme maliyetlerini düşürmek, sürdürülebilirlik, gıda güvenliği, taklit karşıtı güvenlik, takip ve izlemenin yanı sıra çoklu kanal kampanyaları, sınıflandırma, versiyonlama, özelleştirme, çapraz satış, ürün yaşam süresi, müşteri kazanımları, tekrar satın alma ve müşteri sadakati gibi konular; dijitale, “geleceğin ambalajı” için kritik önem arz etme görevi yüklüyor. HP’nin dijital oluklu teklifi ise üç aşamadan oluşuyor. HP’ye göre Dijital oluklu baskısı 15 bin tiraja kadar konvansiyonele göre daha avantajlı. 15 binde kesişen maliyetler konvansiyonelde aşağıya hareketli ancak dijitalde yukarı hareketli değil. Yani birim maliyetler stabil kalıyor. HP’nin üç teklif başlığı ise baskı maliyetlerini optimize etmek, toplam operasyonel maliyetleri lehte akamete uğratmak ve daha fazla gelir ve değer sağlamak. HP ve müşterilerinden görüşler 14 Aralık’ta Ghelfi matbaasında canlı demolar ve ek sunumlarla devam eden etkinliğinin Türkiye’den gelen ziyaretçileri de vardı. HP Inc. MEMA Bölgesi Satış Müdürü Ekrem İşçimenler ve Canpak Ambalaj Sanayi ve Ticaret AŞ. Sahibi Sezgin Canözden, Genel Müdürü Mehmet Duman ve Satış Müdürü Can Franko. “Oluklu mukavva flekso ofset operasyonları zaman içinde dijital dönüşümün etkisinde bir gelişme gösteriyor. Şu an itibariyle saatte 10 bin ve 30 bin metre hızla çalışan makinelerimiz mevcut. İleride bu portföye değişik ebat ve hızlarda tabaka ya da bobin beslemeli farklı makineler de katılacaktır” diyen İşçimenler şu açıklamaları yaptı: “Dijital devrimin öncüsüyüz” “Dünya baskı pazarının en büyük pasta dilimi olan oluklu mukavva kutu ambalaj pazarı için HP olarak dijital devrimin öncülüğünü yapıyoruz. Bu etkinliği yaptığımız İtalya’daki Ghelfi matbaası da HP’nin devrimsel geliştirmelerini kullanarak hem T400 S hem de T1100 S yatırımı yaptı ve saatte 10 bin ve 30 bin hızla baskı yapma imkanı buldu. Globalde de 24 firma dijital oluklu konusunda bizimle çalışma içinde. Önerimiz hep bu konu üzerinde yoğunlaşacak. Reklam tabela ve stand display konusunda çalışmalar zaten sürüyor ve makinelerimiz Türkiye’de de en önemli firmalarda mevcut. Ambalaj pazarında bizden istenen ise dijitalin kolaylığı, kişiselleştirmenin devamı, özelleştirilmiş kutular yapmak, rafa çıkan kutularda reklamları ve bilgileri daha aydınlatıcı olarak tüketiciye sunmak. Analog sistemlerde belli miktarlarda mesela özel kampanyalarda bunu gerçekleştirmek güçleşiyor ve pahalılaşıyor. Dijitalde ise her geçen gün ucuzluyor. Kırılma noktası artık 10 -15 bin adetlere kadar yükselmiş durumda. Oluklu sektörü Türkiye’de gerçek ihracat artısı veren bir sektör.” Kısa tiraj eskidendi, şimdi… HP’nin PageWide Web Press ile daha yüksek tirajları da kapsadığına dikkat çeken İşçimenler, artık konvansiyonel ile rekabette kırılma noktasının daha yukarıya çıktığından bahsederken dijitalin avantajlarının artık daha büyük ambalaj matbaaları için de geçerli olduğunu anlatıyor: “Dijital baskıyı ilk konuşmaya başladığımız zamanlarda düşük tiraj için uygun olduğunu söylüyorduk. 2.8 genişliğindeki T1100S yılda 500 milyon kutu için test liner basabilecek kapasiteye sahip. Bu da ciddi bir fabrika kapasitesine yeterli. Bunu yapmasına rağmen düşük tiraj özelliğini de kaybetmiyor. Farklı işler basıp bobinin içinde ayırarak baskıyı durdurmadan otomasyon bobin değiştirme ile hızlı ama özelleştirilmiş işler basabiliyoruz. Flekso fabrikalarında senede 70 - 100 kamyon atık ortaya çıkıyor. Bunların defedilmesi ağır bir maliyet. Dijitalde ise böyle bir maliyet söz konusu değil. Bir de termal inkjet teknolojisi baskıya girmeden evvel size maliyetinizi bilme özgürlüğü sunuyor. Kaplanmış ya da hamur kağıtlar yani her türlü kağıda basması önemli bir avantaj. Lak üniteleri eklenebilir. Ofset kalitesinde baskı yaparsınız. Gerçek 1200 dpi rezolüsyonda ba-

sıyorsunuz çünkü. Kafa teknolojisinden dolayı beyaz çizgi oluşumu olmaz. Nozzle tıkanması söz konusu değil. Makine orjinalle ile karşılaştırma yaparak kaliteyi sürekli kontrol altında tutuyor. Böylelikle baskı hep kontrol altında. Baskıya geçişte ise fersüde miktarı çok düşük. İlk baskıya girişte fireniz 100 metre. Tamburdan geçen kağıt uzunluğu 40 metre. Yani birinci geçişten sonra bir sonraki baskıya temiz baskıya 40 metrede başlayabilir. Biliyorsunuz bu tip üretimlerde geri dönüştürülebilen ve dönüştürülmüş kağıt kullanılabilir. Bu da kağıt firesi konusunda konvansiyonele göre sizi rahatlatacaktır. Kırk metrelik ilk fersüde milyon metrekarelerde önemli bir fire değil. Diğer maliyetlere baktığınızda ise sadece üç maliyet kalemimiz var. Baskı kafası, mürekkep ve baskı kafa temizleme kiti. Mürekkep tüketimi sensörler ile kontrol altında. Kafa maliyetleri çok düşük. Kafa temizleme kiti de öyle. Sonuçta hesaplarımızı yaptığımızda flekso maliyetlerini yakalayabiliyoruz. Dijitalin daha pahalı olduğu söylemi bu makinalar için geçerli değil. Tüm bu veriler ambalaj pazarında dijitalin daha büyük paylar alması anlamına gelmekte. Çünkü ambalaj matbaaları da dijitalin katma değerini üretimlerine eklemek istiyorlar.” “Dijitalin sektörü değiştireceğine inanıyorum” İşçimenler’in bu yorumunu Canpak Ambalaj Şirketinin sahibi Sezgin Canözden de teyid ediyor: “Biz bu etkinlik boyunca sektörün geleceğinin dijitale kaydığı gördük. Bu gelişmeler ışığında pozisyonumuzu güncelleyeceğiz.” Şirketin Genel Müdürü Mehmet Duman ise “HP sınırları aşmış, durumda” diyor: “Buraya HP’nin dijital devrimini görmeye geldik. Tüm hazırlığımız bunun içindi. Hali hazırda ofsetin yanı sıra dijital yatırımları da olan bir şirket olmamıza rağmen bu etkinlik düşüncelerimizi güncelledi. İleriye yönelik çok daha yenilikçi düşüncelerimiz oluştu. Bu teknoloji yeterince tatmin edici ve yanında olmayı planlıyoruz.” Şirketin Satış Müdürü Can Franko ise değerlendirmesinde PageWide Web Press’in Türkiye pazarının özel durumu nedeniyle tiraj kırılma noktasının daha düşük bir rakamda olabileceğine inandığını, söylüyordu: “Baskı kalitesi ofsete yakın. Oldukça iyi bir baskı kalitesi var ancak burada daha önemli soru, baskı sonrasının nasıl çözüleceği. Dijitalin sektörü değiştireceğine inanıyorum. Bizi farklı alanlara götürecektir. Bir önemli kırılma noktası da en az tirajlar kadar mürekkep maliyetleri. Mürekkep maliyetlerinin biraz daha düşmesini beklemek isteriz.” HP PageWide Teknolojisi hakkında Dijital baskının verimliliği söz konusu olduğunda ilk akla gelen tabii ki mürekkep maliyetleri oluyor. Franko da bu konuya dikkat çekiyor ancak İşçimenler ise PageWide teknolojisi ile metrekaredeki mürekkep maliyetlerinin 40 sentten 10 – 15 centlere kadar geri çekildiğini söylüyor. Hedef bu rakamı daha da aşağıya çekebilmek. HP, PageWide teknolojisini 2006’da geliştirdi. İlk kez 2008 drupa’sında gösterdi. Son olarak 2016 drupa’sında da sahne alan bu teknoloji Web Press ile dijital üzerindeki pek çok tartışmayı ortadan kaldıracak gibi görünüyor. Ümidimiz kısa bir zaman sonra bu teknolojiyi Türkiye’deki bir matbaada da haberleştirmek, olacak.

89


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

90

Dijital, Piyasada Hızlı Hareket Etmenizi Sağlar David J. Murphy: “Birçok insan dijitalin özelleştirme ya da kişiselleştirme ile sınırlı olduğunu düşünür. Bu elbette önemli bir paya sahip ancak çoğunlukla pazarlamacıların kârının ana parçası değil.”

HP, PageWide Web Press T400S lansmanını hem bu modelin hem de T1100S modelinin yatırımcısı olan İtalyan Ghelfi Matbaasında yaptı. Oluklu kutu imalatı konusunda uzmanlaşmış bir şirket olan Ghelfi, HP’nin dijital dönüşüm felsefesinin getirdiği bütün avantajlardan yararlanarak marka sahiplerine farklılaştırılmış bir ambalaj üretimi hizmeti sunuyor. Peki HP’nin dijital dönüşüm ve dijital oluklu ambalaj konusundaki felsefesi nedir? Bu sorunun cevabını lansman esnasında bir araya geldiğimiz PageWide Web Press Global Pazarlama ve Bölüm Müdürü David J. Murphy’e sorduk: MATBAA&TEKNİK: PageWide teknolojisinin ambalaj endüstrisi üzerindeki etkisi ne olacak? David J. Murphy: Dijitalin matbaalar ve marka sahipleri için yeni fırsatlar oluşturduğunu düşünüyoruz. Çünkü analog teknolojiye dair birçok yükü, engeli ve bariyeri ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla kısa ya da sınırlı kurulum süresi, optimize edilmiş iş gücü, çok hızlı bir geri dönüş süreci, sadece ihtiyaç duyulan miktarlarda kutuyu sunabilme, atık miktarını azaltma gibi avantajları var. Yani buna toplamda tedarik zinciri optimizasyonu denebilir. Daha düşük ya da optimize edilmiş maliyetler sayesinde en kısa zaman dilimi içerisinde ihtiyacımız olanı oluşturmamızda yardımcı olabilir. Bu sadece bir yönü. Bir de pazarlama ve marka sahibinin perspektifi var. Belirli bir markanın birçok farklı boyutları, şekilleri, renkleri olabilir. İlk aşamada kaç tanesini satacaklarını bilemeyebilirler. Dolayısıyla ellerinde bir üründen fazlaca diğerlerinden daha az olabilir. Ama artık bu sayede, ihtiyaç duydukları biçimde veya miktarda sipariş üretebilecekler. Böylece daha yenilikçi, daha esnek, daha dinamik ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik olarak daha uyumlu olabilecekler. Aynı zamanda bu teknoloji

markaların mikro segmentasyon anlamında daha yenilikçi olmalarını sağlar; böylece belirli coğrafi bölge, dil veya dönemler için farklı bir tasarıma sahip olabilirsiniz. Marka pazarlama kampanyasının diğer bir yönü ise ‘omni channel’. Basılı medyada, dış ortam tabelalarında, direkt postada ya da satış alanlarında tasarımı görürsünüz. Ama genelde ambalaj değişmez. Artık marka sahibi olarak pazarlama kampanyasının diğer tüm bölümlerinde yer alan tasarım ve mesajı ambalaja da yansıtabilirsiniz. MATBAA&TEKNİK: Yani sadece kişiselleştirme ya da özelleştirmenin ambalaj alanına taşınmasına mı yardımcı olacak? David J. Murphy: Hayır. Birçok insan dijitalin özelleştirme ya da kişiselleştirme ile sınırlı olduğunu düşünür. Bu elbette önemli bir paya sahip ancak çoğunlukla pazarlamacıların kârının ana parçası değil. Web to print ya da diğer yollarla kişiselleştirme ya da özelleştirme yapmak mümkün. Pazarlama anlamında asıl fayda versiyon denetimi, varyasyon, pazarda hızlı değişiklikler yapabilme becerisidir. Bu sayede test babında basım yapabilirsiniz. Eğer iyi satarsa, piyasanın talebine göre giderek artan miktarda sipariş verebilirsiniz. Bence bu marka sahipleri için çok önemli bir imkan. MATBAA&TEKNİK: Baskı kalitesi farklı müşteriler ya da farklı baskı altı malzemelere göre ölçeklenebilir mi? David J. Murphy: Kesinlikle, böylece biz müşterilerimize istedikleri kaliteye, uygulamak istedikleri mürekkep kapsam miktarına ve elbette üzerinde baskı yaptıkları ortama göre iş profilini düzenleme imkânı sunuyoruz. Dolayısıyla bu tamamen çevikliğin, esnekliğin ve markanın ihtiyaç-


larına ve aynı zamanda markanın maliyet gereksinimlerine göre kalite seviyesini ayarlayabilmenizi sağlayan çok yönlülüğün bir parçasıdır. Bu sayede ayarlayabileceğiniz farklı profillere sahip olursunuz ve müşterilere deneme baskısı gösterebilme imkanınız olur, onlar da kabul edilebilir olup olmadığını seçebilirler ve sonra siz bu ayarları belirli bir ortama göre ayarlayabilirsiniz. Mesela kahverengi kraft, kuşelenmiş kağıtlar, ağırtılmış ya da farklı geri dönüşüm kâğıdı gibi seçenekler ile ortama uygun olacak biçimde profil üzerinde çeşitli şekillerde düzenleme yapabilirsiniz. MATBAA&TEKNİK: Bir diğer önemli nokta tüm bu varyasyonlama, özelleştirme ya da kişiselleştirme imkanlarını bu yüksek hızlarda nasıl yapabileceğimiz. Bobinden bobine basan hızlı bir makine nasıl düşük tirajlı bir çok görseli basacak ve ayıracak? Tabi bir de baskı sonrasının entegrasyonu var. Inline bir baskı sonrası mümkün mü? David J. Murphy: Şöyle ki biz burada dijital ön baskıdan bahsediyoruz ve yazılım da bobin baskı akışının bir parçası; yani baskı üzerindeki işaretlere göre tabakalama esnasında şekilli kesime mesaj gönderecek. Yani her kutuyu ayrı ayrı karışıklığa sebep olmadan kesim sonrası alabilirsiniz. Biz müşterilerimize tüm işlerini nasıl planlayacakları konusunda yardımcı oluyoruz, onları teşvik ediyoruz. Yani eğer birçok küçük iş yapıyorsanız bunları boyutlarına ve şekillerine göre gruplandırmak istersiniz. İster bir kutu ister milyon kutu olsun, verimli bir şekilde çalışabilirsiniz. Konuştuğumuz müşterilerin çoğu bobin besleme ve sonrasında laminasyon istediklerini söylüyordu. Tabaka baskıyı tercih etmiyorlar. Ancak tabi ki birlikte çalıştığımız ve tabaka sonlandırma yapabilecek iş ortaklarımız var. Zaten çoğu ticari

uygulamalarımızda buna sahibiz. Ancak bu çözümün bir ön baskı olduğunu unutmayalım. Burada elde ettiğimiz bobin halindeki liner’ların oluklu hattında laminasyonu ve ondan sonra tabakalaması yapılacaktır. Tabii ki sonrasında şekilli kesim. Bu haliyle uçtan uca bir çözüm olarak baskı makinesini ve oluklu hattını ve şekilli kesimi inline olarak entegre etmek çok da mümkün görünmüyor. MATBAA&TEKNİK: Oluklu liner baskısı ya da direkt oluklu üzerine baskı sizin deyiminizle PrePrint ve PostPrint. Kim hangi teknolojiyi kullanmalı? Hangi pazarları hedefliyorsunuz? David J. Murphy: Güzel soru. Tüm bu portföye yani T400 ve T1100 olan dijital pre-print baskı makinelerine ve ayrıca Scitex dijital post-print baskı makinelerine sahibiz. Çok yüksek hacime sahip olan, dijital yatırım yapmak isteyen ve bu yüksek hacimli verimliliği isteyen baskıcıların dijital pre-print’e yöneliyor olması çok olağan ve doğru bir yöntem olur. Ancak farklı alanlarda üretim tesisleri var ve yerel olarak üretim yapmak istedikleri durumlar için dijital post-print’i seçiyorlar. Buradan örnek verelim; Ghelfi yıllık 70 milyon euro cirosu olan bir şirket, Sadece tek bir tesisleri var. Bu tesiste dijital çalışıyorlar. Dolayısıyla dijital pre-print onlar için çok bariz bir seçim. Dolayısıyla üretim stratejisi, coğrafi dağılım ve hacmin ne kadarının dijital olarak üretilmesi gerektiği önemli bir faktör.

MATBAA&TEKNİK: T400S ve T110S arasındaki fark nedir? Sadece hız ve ebat mı? David J. Murphy: Evet, tek fark bunlar. İkisi de aynı inkjet baskı kafalarını kullanıyor, ikisi de aynı mürekkebi kullanıyor ve aynı temel teknolojiye sahip. T400 ile dakikada 182 metre hızında 106 cm bobine basarsınız. Bu da saatte 11 bin 640 metre kare üretim kapasitesi demektir. T1100’de ise bobin genişliği 2,8 metre olup saatte 30 bin 640 metre kare baskı yapabilme kapasitesine sahiptir. Yani çok daha fazla verimlilik demektir. Sonuç olarak oluklu ambalaj sanayisinde çok önemli günler geçirdiğimizi düşünüyoruz. Dijitalin piyasada büyük ilgi topladığını görüyoruz. Buraya gelen çok fazla insan var. Bence bu da pazardaki heyecan, enerji ve en kısa sürede dijitale dönüşümün güzel bir göstergesidir. Bu dönüşümün bir parçası olduğunuz için size de teşekkür ederim.

91


OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

yabilirsiniz. İşinizi geliştirmek için HP teknolojisini kullanabilirsiniz. Böylelikle tedarik zinciri içinde daha rekabetçi olabilirsiniz ve konvansiyonel baskının pahalı ya da yetersiz kaldığı bu alanlarda dijitalin ne kadar kuvvetli bir rekabet içinde olduğunu anlayabilirsiniz.”

92

HP Dijital Dönüşüme İnanıyor Dijital baskı konusunda pek çok alanda yaptığı geliştirmeler ve tüm baskı alanını kaplayan çözümler bütünüyle HP, dijital dönüşüme olan inancını ortaya koyuyor.

HP çözümleri ile konvansiyonel baskı sistemleri ile yapılan tüm baskılı malzeme üretimlerini dijitale taşımak mümkün. Ticari baskılardan, poster display vb reklam baskılarına, etiketten oluklu ve karton ambalaja hemen her konu… drupa 2016 başarısı HP Grafik Çözümler Pazarlama Başkanı Michael Smetana, MATBAA&TEKNİK İÇİN özel olarak yaptığı açıklamalarda “Analog’dan dijitale dönüşüm” konusuna değindi. Smetana, 2017 yılında da bu dönüşümün ivme kazanarak devam edeceğini, söylüyor. HP 2016 yılının en önemli etkinliği olan drupa 2016’da Salon 17’nin tamamını kullanarak 50’nin üzerinde baskı çözümü göstermişti. Uygulamalar köşesinde sergilenen nihai ürünler baskı her alanında oldukları iddiasını kanıtlayan bir sergilemeydi. Smetana, drupa 2016’ya vurgu yaparak başladığı açıklamalarında “Üst düzeyde bir sergileme yaptık. Dijital dönüşümü gösterilebilecek an üst düzeyde gösterdik. Bu dönüşümü müşterilerimize önerdik ve çok sayıda müşterimizi bu konuda ikna ettik. Gösterilen ilgi ve 2016 boyunca yapılan yatırımlar iddiamızı teyit etmektedir” diyordu: Daha rekabetçi olmak için dijital dönüşüm “Dijitale dönüşümün hızlı bir şekilde geliştiğini ve devam edeceğini, söylüyoruz. Çünkü dijitalin herşeyi yapabileceğini biliyoruz. Dijital baskıdaki köklü geçmişimiz bize bu inancımızı ispatlama imkanı veriyor. Müşterilerimiz pazar trenlerine paralel olarak daha kısa tirajlar ve kişiselleştirme ve özelleştirme gibi artı değer sağlayan baskı taleplerinden bahsediyorlar. Elbette tüm bu talepleri HP karşılamaktadır. Bununla birlikte marka sahipleri ile gerçekleştirdiğimiz örnek vak’a analizlerine baktığınızda dijital ile neler yapılabileceğini daha kolay anla-

Inkjet daha da büyüyecektir Smetana, sorumuz üzerine inkjete doğru evrilme konusunda da görüşlerini belirtirken yine HP’nin köklü geçmiş ve bilgisine vurgu yapıyordu. Inkjet ile yüksek kalitede ve çok hızlı bir üretimin mümkün olduğunu, anlatan Smetana, önümüzdeki yıllarda inkjetin büyüyeceğine olan inançlarının altını çizdi. Özellikle yayın ve ambalaj baskısında inkjetin varlığının gittikçe güçleneceğini, söyleyen Smetana, hızı ve ekonomisine dikkat çektiği bu teknolojinin dijital dönüşümde önemli bir payı olacağını, anlattı. Dijitalin tüm baskı alanlarındaki varlığının yanı sıra özellikle ambalajdaki varlığının büyüme trendini sürdürmesi devam ederken dijital dönüşüme daha çok ayak uydurduğunu, söyledi. Smetana, bugün tüm baskı üretiminde dijitalin konvansiyonele göre %20 civarında bir paya sahip olduğunu 2017’de ise hızlı bir büyüme ile %35 hedefine ulaşmasını umduklarını, anlattı. 2017 analogtan dijitale dönüşüm yılı 2017 HP için Dijital dönüşümde çok önemli bir yıl. Yıl içinde çok önemli etkinliklerde HP çözümleri ve yenilikleri sergilenecek. 2017’de interpack, Labelexpo Avrupa ve FESPA ile global sergilemelerini yapacak olan HP DSCOOP ile de HP kullanıcılarının arasındaki ağı genişletme ve değer akışını artırmayı hedefliyor. Bu yıl EMEA Bölgesi DSCOOP etkinliği 7 – 9 Haziran tarihleri arasında Fransa, Lyon’da yapılacak. Kayıtlar açılmış durumda. Smetana, dergimize özel açıklamalarını, HP kullanıcılarının arasında kuracakları iş ağının verimliliğine, bilgi akışına verdikleri önemi bir kez daha belirterek tamamladı. HP sonlandırma ve yazılım çözümlerine ağırlık vererek geliştirdiği grafik çözümler işinde parlak bir bir 2017 bekliyor. 2017 öncesi 14 Aralık’ta HP, İtalya’da gerçekleştirdiği Ghelfi EMEA Open House etkinliği ile HP PageWide T400S çözümünün oluklu kutu baskısında nasıl bir başarı yakaladığını gösterdi.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

94

Fiba Perakende, Mağaza İçi Baskıları için Fiery®’e Güveniyor Fiba Retail trusts Fiery® for its instore printing needs

Fiba Perakende toplamda 82 mağazasındaki fiyatlandırma, kampanyalar ve diğer görsellerin yerinde baskıları için EFI’ın Fiery® Smart RIP teknolojili IC416 server’ını tercih etti.

Fiba Retail chose EFI’s Fiery® IC-416 Server with SmartRIP technology for in-store printing of price tags, sales campaign information and other visual materials in all of its 82 stores.

Pek çok alanda hizmet veren Fiba Holding’in bir parçası olan Fiba Perakende farklı markalarda 82 mağazayı yönetiyor. GAP, Marks & Spencer gibi önemli markaların mağazalarında kullanılacak görsellerin baskılarının yerinde yapılması için bir çözüm arayan şirket, Konica Minolta Bayii Gama Büro Otomasyon Sistemleri ile anlaştı. Konica Minolta’nın bizhub C308 modelini EFI Fiery® IC-416 Smart RIP’li server’ı ile test eden Fiba Perakende 30 adet Konica Minolta bizhub C308 yazıcı ve Fiery Server’ları ile bu mağazaların inhouse baskılarını yapma kararı aldı. Fiba Perakende’de Projeyi yöneten Hakan Yılmaz, bu yatırım hakkında “Çözüm makul bir fiyatta olmalıydı fakat marka renklerinden dolayı bir taraftan da yüksek renk kalitesine sahip olmalıydı. Bununla birlikte temel beklentimiz uygun yatırım ve baskı maliyeti ile baskı kalitesinin yanı sıra mağazadaki operatörlerin çok fazla baskı tecrübesine ihtiyaç olmadan kolayca kullanılabilir olmasıydı” diyor:

Fiba Retail, part of the Fiba Holding Group which operates in a wide range of sectors, manages 82 stores under different brands. The company was searching for a solution for the in-store printing of visual materials to be used in its GAP, Marks & Spencer and other top-name stores, and settled on Konica Minolta dealer Gama Office Automation Systems. Fiba Retail tested the Konica Minolta bizhub C308 model with the EFI Fiery IC-416 Server with SmartRIP and decided to perform in-house printing for these stores using 30 Konica Minolta bizhub C308 printers equipped with Fiery servers. Hakan Yılmaz, who managed the project for Fiba Retail, described the investment saying “We needed a competitively priced solution, but because of the brands’ colours we also needed a solution that offered high colour quality. In addition to our basic requirement of low investment and printing costs combined with high print quality, it also needed to be easy to use for in-store operators who didn’t have a lot of printing experience.”

82 Mağazada Yıllık 200 bin Baskı “Fiba Perakende olarak 4 markada toplam 82 mağazamız bulunmakta. Özellikle bu operasyona başlamamızdaki ana sebep her markada yapılan güncel kampanya ve pro-


95 mosyonların müşterilerimize doğru zamanda iletilebiliyor olması idi. Yurtdışından gelen tüm baskı datalarının içeriği kurumsal kimliğe uygun renk ve fontları içermektedir. Genelde global kurallar ve çerçeve gereği datalarımızda orijinal renk tonları oldukça yoğun ve özel Pantone renkler içermektedir. Bu yüzden doğru baskı en önemli beklentimizdi.” Yılmaz, yıllık 200 bin adet baskı öngörerek yaptıkları bu yatırımla ağırlıklı olarak A3 ve A5 baskı ebatları dışında 30x30, 27,5x32,5, 24x33, 21x18, 19x18 ve 12x20 ebatlarında baskılar yaptıklarını, sözlerini ekliyor. Daha Az Zaman Kaybı Daha Düşük Maliyetler Konica Minolta iş ortaklarından Gama Büro Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Yılmaz Tuna ise proje ile ilgili olarak “Fiba Perakende ile görüşürken bize baskı ihtiyaçlarını ve iş süreçlerini anlatmalarını istedik. Mağazalarda kullanılan insert, broşür ve kampanya duyurularına ilişkin dokümanların İstanbul’daki farklı kopyala merkezlerinde alındığını ve ofiste tasnif edildikten sonra kargo yolu ile yurt genelindeki mağazalara gönderildiğini öğrendik”, diyor ve ekliyor: “Bu durum müşterimiz açısından ciddi bir zaman kaybı ve maliyete neden oluyordu. Kendilerine Konica Minolta bizhub C308 modelimiz ve EFI Fiery IC-416 Smart RIP teknolojisi ile önerdik. bizhub C308 dakikada 30 sayfa siyah beyaz ve renkli baskı hızına sahip bir ofis makinesi. Fiery çözümü ile birlikte ise müşterimizin kurumsal renklerinde tam istediğimiz sonuçları alabiliyoruz.” Sadece Birkaç Tıkla Hızlı ve İnteraktif Baskı İmkanı Fiery IC-416 Smart RIP’li Server uzman kullanıcı bilgisine ihtiyaç

200,000 print runs a year in 82 stores “Fiba Retail has 82 stores under 4 different brands. The main reason for launching this operation was the need to communicate the latest offers and promotions to our customers in a timely manner. All print data content received from abroad includes the colours and fonts that match the corporate identity. Generally, in line with the global rules and framework, the original colour tones in our data are intense and include custom Pantone shades. Therefore accurate printing was our top priority.” Yılmaz adds that using this investment, which they undertook based on a predicted 200,000 print runs per annum, the main dimensions printed are 30x30, 27.5x32.5, 24x33, 21x18, 19x18 and 12x20, along with A3 and A5. Less time loss and reduced costs Yılmaz Tuna, General Manager of Konica Minolta’s business partner Gama Office Automation Systems, says of the project: “When talking to Fiba Retail, we asked them to describe their printing needs and business processes. We learned that they obtained the inserts, brochures and materials for their in-store offers from various copy centres in Istanbul, stored them in their office, and then distributed them to their stores around the country via cargo. This system was causing a serious waste of time and unnecessary expense to our customer. We recommended our Konica Minolta bizhub C308 model equipped with EFI Fiery IC-416 with Smart-


OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

RIP technology. The bizhub C308 is an office machine that prints up to 30 pages of black and white or colour per minute. With the Fiery solution we can provide the exact required corporate colours to our customers.

duymaksızın profesyonel tamamlanmış belgelerin üretilmesine imkân veren güçlü bir donanım sunuyor. Sırada bekleyen işleri en etkili şekilde RIP’leyerek verimliliği arttıran Fiery SmartRIP teknolojisi sayesinde geniş ve karmaşık dosyaları hızlı bir şekilde işleme alınabilir. Ücretsiz 3D görsel baskı uygulaması Fiery VUE ile broşürler, satış rehberleri, kullanım kitapçıkları ve çok daha fazlasını oluşturmak mümkün. Sadece birkaç tıkla profesyonel görünümlü materyaller üreten interaktif ve sezgili bir arayüz sağlayan Fiery IC-416 Server ile marka kimliğinin her bir baskıda aynı tutarlılıkla baskısını garanti altına almak için Fiery Spot-OnTM ile PANTONE®, özel spot renkleri kullanıyor ve eşleştirme sağlıyor. Yılmaz, Fiery yatırım kararlarını değerlendirirken sağladığı kolaylıkların etkileyici olduğuna dikkat çekiyor:

96

Kullanıcı Dostu Sistem ile Doğru Baskılar “Seçimimizi yaparken yurtdışından gelen baskı datalarını hem RIP’siz hem de RIP’li basarak karşılaştırdık. Markaların kurumsal kimliğine uygun renkleri Fiery ile alacağımızı gördük ve hizmet yaklaşımından çok etkilendik. Bu nedenle gerek bütçesel nedenlerle gerek ise global marka standartlarımıza uygunluğu nedeniyle, Fiery’e yatırım yapmamız gerektiğine karar verdik. Fiery teknolojinin bize sunduğu en büyük avantaj gelen dataların doğru bir şekilde çıktısını alabilmemiz ve kullanıcı dostu olmasıdır. Bu operasyon ile beraber görselleri doğru bir şekilde basabilmemizin yanında yeni başlayan kampanya ve promosyonların anında mağazalarda sergilenebiliyor olması hem maliyet hem de zamandan tasarruf sağlamamıza ve böylelikle iş yapış şekillerimizde yeni çözüm süreçleri oluşturarak daha verimli sonuçlar almamızı sağlamıştır.” Baskı Kalitesini Daha Yukarı Taşıyoruz Tuna, Fiba Perakende projesini ile ilgili olarak sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu yatırımla Fiba Perakende her mağazada pazarlama dokümanlarını doğrudan kendi cihazından mağazadaki baskı sorumluları kontrolünde çıkış alabilir duruma geldi. Ayrıca cihaz paneli özelleştirildi, böylece kullanıcıların sadece kağıt ebadı seçerek tek tuşla cihazı kullanabilmeleri sağlandı. Verimlilik ve kalite konusunda bu kadar hassas bir firma ile birlikte çalışma kararı bizim açımızdan gurur verici.” Konica Minolta Satış ve Pazarlama Müdürü Orhan Doğan ise “ Konica Minolta çözüm ortağı olan EFI ile ofis çözümlerimizde de üstün renk kalitemizi daha da yukarılara taşıyabiliyoruz. EFI ile gerek direkt kanal gerekse bayi kanalımız aracılığıyla Türkiye çapında hizmet vermekten mutluluk duyuyoruz” dedi.

Rapid and interactive printing at the click of a button The Fiery IC-416 Server with SmartRIP is a powerful piece of equipment that facilitates the production of professionally finished documents without the need for user expertise. Large and complex documents can be processed quickly with Fiery SmartRIP technology, which improves productivity by RIPping the queued jobs in the most efficient way. Brochures, sales guides, manuals and much more can be created using Fiery VUE, a free 3D visual print application. The Fiery IC-416 Server, with its interactive and intuitive interface that produces professional materials with just a few clicks, uses Fiery Spot-OnTM to ensure consistent reproduction of brand identities with every print, incorporating and matching PANTONE® and custom spot colours. When assessing the decision to invest in Fiery, Yılmaz emphasises the convenience achieved. Accurate printing with a user-friendly system “While making our decision, we compared printed versions of print data obtained from abroad both with and without RIPping. We saw that Fiery provided us with colours that matched our brand corporate identity, and we were impressed with their service-based approach. Both for budgetary reasons and because it met our global brand standards, we decided to invest in Fiery. The greatest advantage that Fiery technology offered us was providing us with output that accurately reflected the input data, along with its user-friendliness. Being able to print visuals in precisely the way we want to and to display new offers and promotions in-store on the spot has allowed us to achieve savings of both time and money. Plus, by creating new solution processes in the way we do business, we achieve more efficient results.” Constantly improving print quality Tuna sums up his insights regarding the Fiba Retail project as follows: “With this investment, each Fiba Retail store can produce their own marketing documents directly from in-store equipment under the control of the print supervisor. Furthermore, the control panel was customised, allowing users to simply choose their paper size and print at the click of a button. We are proud to work with a company that is so focused on efficiency and quality. Konica Minolta Sales and Marketing Manager Orhan Doğan says: “With our solutions partner EFI, Konica Minolta is able to offer progressively superior colour quality in our office solutions. We are happy to serve the Turkish market together with EFI, both directly and through our local reseller.”



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

Ersin Şahin, manroland Türkiye Satış Müdürü Oldu

98

Başarı Hikâyeleri Yazmaya Devam! Pasifik Mümessillik’in manroland temsilciliğini almasından bu yana Şahin ile sürekli fikir alışverişinde bulunduklarını ve uzun süreli dostluklarını bu yeni birliktelik kararı ile perçinlediklerini anlatan Tokel, “Ersin Bey’in 25 yıllık bir Intergrafika tecrübesi var. Markanın Türkiye’deki geçmişini ve gelişimini en yakından bilen az sayıda uzmandan bir tanesi. Her iki taraf için de çok önemli bir işbirliği gerçekleştirdik” dedi.

Ferrostaal Türkiye Genel Müdürü Ersin Şahin şirketin basım endüstrisinden çekilme kararı alması sonrasında kariyerini Pasifik Mümessillik’te sürdürme kararı aldı. Aralık ayı içinde Şahin ve Pasifik mümessillik Genel Müdürü Serdar Tokel arasında yapılan görüşme ile alınan karar, ismi manroland ile anıla gelen Şahin’i tekrar markanın Türkiye’deki yüzü haline getirecek. Konuyla ilgili olarak MATBAA&TEKNİK’e konuşan Tokel, Şahin’in manroland markası ile ilgili tecrübesini dikkat çekti. 25 yıllık tecrübe Pasifik Mümessillik’in manroland temsilciliğini almasından bu yana Şahin ile sürekli fikir alışverişinde bulunduklarını ve uzun süreli dostluklarını bu yeni birliktelik kararı ile perçinlediklerini anlatan Tokel, “Ersin Bey’in 25 yıllık bir Intergrafika tecrübesi var. Markanın Türkiye’deki geçmişini ve gelişimini en yakından bilen az sayıda uzmandan bir tanesi. Her iki taraf için de çok önemli bir işbirliği gerçekleştirdik” dedi. Şirketin Genel Müdür Yardımcısı Emel Tepecik ise bu yeni katılıma ilişkin görüş-

lerini “Heyecan verici” olarak niteliyor: “Şafak Bey’in hepimizi çok üzen vefatının ardından şirket olarak varlığımızı güçlü tutmak ve iddiamızı sürdürebilir kılmak için çalışıyoruz. Basım Endüstrisi, Pasifik ve manroland markalarının oluşturduğu güveni teyid etmiştir. Biz de bu güçlü işbirliği ile pazara kuvvetli bir mesaj veriyor ve iddiamızı pekiştiriyoruz. Ersin Bey’in çalışma prensipleri ve yaklaşımının şirketimizin vizyonu ile örtüştüğüne inanıyoruz.” Tokel ise açıklamaları şöyle sürdürdü: “Ersin Bey, yapı itibariyle şirketimizin genel yapısına ve pazara yaklaşımına en uygun kişilerden bir tanesi. Bilgisi ve alan tecrübesi bizim için çok önemli. Pasifik mümessillik için 2017 yılı, yeni yaklaşımların, açılımların, markaların yılı olacaktır.” 43 yaşında, evli ve iki çocuk babası olan Şahin, 1998’den 2008 yılına kadar o dönemde manroland’ın Türkiye Temsilcisi olan Intergrafika’da görev yaptı. Manroland ile ilişkisini Ferrostaal Türkiye çatısı altında da sürdüren Şahin, özellikle ambalaja yönelmiş büyük matbaalarımızla sürekli yakın iletişim içinde bulundu. Şahin, yeni görevi ile ilgili olarak “Pasifik Mümessillik çatısı altında elbirliği ile çalışıp manroland’ı Türkiye pazarında daha da yüksek noktalara çalışma gayretinde olacağız. Marka ile yeniden buluşmamıza vesile olan bu pozisyon için destek veren başta Gül Okaygün ve Serdar Tokel olmak üzere tüm Pasifik Mümessillik yönetimine teşekkür ederim” dedi.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

TOYO INK İnovaLİG’in zirvesinde 100

Türk-Japon Ortaklığının Gücü İnovasyon Ödülü Kazandırdı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hayata geçirilen İnovaLİG ile 5 farklı kategoride Türkiye’nin en inovatif şirketleri ödüllendirildi. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende TOYO Matbaa Mürekkepleri, Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG’in, “İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü” kategorisinde 761 şirket arasından sıyrılmayı başardı ve ikincilik ödülünü kazandı. TOYO Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli, ödülü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden aldı. Dünyanın en büyük üç matbaa mürekkebi üreticisinden biri olan Japonya merkezli TOYOINKGROUP’un çoğunluk hissesine sahip olduğu TOYO Matbaa Mürekkepleri, Manisa’daki fabrikasında ambalaj ve basım sektörlerine yönelik 6 farklı kategoride üretim gerçekleştiriyor.

2014 yılında EFQM Mükemmellik Modelini sektöründe uygulayan ilk ve tek şirket olan TOYO Matbaa Mürekkepleri, 2016 yılı Ege Bölgesi Mükemmellik Büyük Ödülü ve 2016 EFQM 5 Yıldız Yetkinlik Belgesi’nin sahibi. Mükemmellik ve inovasyon kültürünün şirketin tüm kademelerinde yaygınlaştırılması ve sürekli hale getirilmesi için çalışmalar yürüten TOYO INK, İnovaLİG’deki hızlı yükselişi ve gelen ödülle moral buldu. TOYO Matbaa Mürekkepleri, 4 ayrı AR-GE departmanıyla, müşterilerinin ve sektörün değişen ihtiyaçlarına en hızlı çözümleri sunmak üzere çalışmalar yürütüyor. ArGe’ye Türkiye ortalamasının üzerinde yatırım yapan şirket, cirosunun yüzde 2,5’ini Ar-Ge’ye harcıyor. TOYO Matbaa Mürekkepleri, talebin hızla yükseldiği ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarında Ar-Ge çalışmalarını yoğunlaştırdı. Dünyanın


en büyük üç matbaa mürekkebi üreticisinden biri olan TOYOINKGROUP’un uluslararası ağı ve teknolojik gücü ile bu alandaki yatırımlarına hız vermeyi hedefliyor. Türkiye’nin en inovatif şirketleri arasında yer almaktan ve inovasyon çalışmalarının ödüllendirilmesinden mutluluk duyduklarını belirten TOYO Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli, “Müşteri taleplerinin hızlı değiştiği ve dijital dönüşümün giderek hızlandığı bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Teknolojinin rekabet avantajı yarattığı bu sektörde büyüme hedeflerimizi gerçekleştirmek ve sürekliliğini sağlamak için Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapıyoruz. Dünyanın en büyüklerinden TOYOINKGROUP’un uluslararası ağının bir parçası olarak hedeflerimizi büyüttüğümüz ve grubun bölgesel üretim ve ihracat merkezi olma hedefi için çalıştığımız bir dönemde gelen inovasyon ödülü ilerleyen dönemdeki çalışmalarımız açısından önemli bir motivasyon kaynağı oldu. İnovasyon kültürünün organizasyonumuzun tüm birimlerinde paylaşılması ve yaygınlaştırılmasına katkı sağlayan başta çalışanlarımız olmak üzere iş ortaklarımız ve müşterilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu. Ambalaj ve basım sektörlerine yönelik üretim yapan

TOYO Matbaa Mürekkepleri, inovasyonu şirket kültürünün bir parçası haline getiren yaklaşımı ile Türkiye’nin inovasyon liderleri arasında yer almayı başardı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin İnovasyon Haftası kapsamında düzenlediği İnovaLİG Ödül Töreni’nde “İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü” kategorisinde ikincilik ödülünün sahibi oldu.

101

KYOCERA Ürünleri 2016 İyi Tasarım Ödülü’nün Sahibi Oldu! Kyocera’nın yeni A4 renkli ve siyah beyaz çok fonksiyonlu fotokopi makineleri ECOSYS M5526cdn ve M2640idw ile yeni A4 renkli ve siyah beyaz yazıcıları ECOSYS P5026cdw ve P2040dw 2016 İyi Tasarım Ödülü’ne layık görüldü.

Bu ürünlerin ödül sahibi olmasındaki en büyük etkenler, ofiste masaüstü kullanıma olanak veren basit ve kompakt tasarımı, kullanışlı oluşu, düşük seste çalışması ve toner kartuşunun kolayca değiştirilebilir olması şeklinde sıralanabilir. Tasarım için yapılan her değerlendirme, bu giriş modeli A4 çok fonksiyonlu fotokopi makineleri ve yazıcıların ofiste nasıl kullanılacağı hesaba katılarak yapılmaktadır. Cihazların kasaları çıkıntılar en aza indirgenerek tasarlandığından sade bir görünüm elde edilmiştir ve bu görünüm oldukça takdir edilmiştir. Ürünlerin düşük seste çalışabiliyor oluşu, masaüstü kullanıma ve ofislerin resepsiyon alanlarında kullanıma olanak vermektedir. Hızlı iş akışını sağlamak için ilk çıktı sürelerinin kısaltılması aynı zamanda verimliliği de artırmıştır. Ofis düzenine

uyum sağlamak için, standart kablosuz ağ fonksiyonu sayesinde esnek kurulum mümkündür. Ürünler, tüketiciler tarafından üstlenilen bakım işlerini düzene sokan çeşitli çok fonksiyonlu fotokopi makineleri ve yazıcılar için grup ayarlarını da içeren önemli fonksiyonlarla donatılmış uzaktan yönetim aracıyla birlikte gelmektedir. KYOCERA Bilgitaş İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil konuyla ilgili görüşlerini “Bu ürünler kompakt tasarımı ve düşük seste çalışması gibi niteliklerin yanı sıra operasyonel etkinlik, farklı özellikleri içeren uzaktan yönetim aracı ve grup ayarlarını da içermektedir. Cihazın kasası kompakt ve operasyon paneli net ve kullanımı kolaydır. İşlerlik ve bakım rahatlığı da dahil olmak üzere tüm tasarım, sorunsuz bir dokümantasyon sağlamak üzere oluşturulmuştur.“ şeklinde belirtmiştir.


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

interpack 2017, Türkiye basın konferansını 13 Aralık’ta Radisson Blu Bosphorus Oteli’nde gerçekleştirdi. Toplantıda Messe Düsseldorf GmbH Türkiye Temsilciliğinden Şule Öztaş ile interpack Fuarı Direktör Yardımcısı Sayın Thomas Dohse fuar ve ambalaj sektörü hakkında bilgi verdiler.

interpack 2017 Hazır 102

Packaging – A Global Growth Market

interpack 2017, fuarın 55 yıllık tarihinin en yüksek katılımcı talebiyle karşı karşıya bulunuyor. Resmi katılım başvurusu süresinin sona erdiği tarihte, ambalaj sektörü ve bu sektörle bağlantılı proses teknolojileri için dünyanın en önemli uluslararası etkinliği olan interpack için yapılan katılım başvuruları Düsseldorf Fuar Merkezi’nin 19 salon ve 262 bin 400 metrekarelik kapasitesinin % 20 üzerine çıktığını görüyoruz. Önümüzdeki yıl 4 – 10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuarda yine yaklaşık 2 bin 700 katılımcı temsil edilecek. Katılımcı firmalar Düsseldorf’a 60 dolayında farklı ülkeden gelecekler. interpack 2017’ye paralel olarak gerçekleşecek ikinci fuar olan “components, special trade fair by interpack“ için tahsis edilen sergi alanının 2014 yılına kıyasla iki kattan fazla artırılmış olmasına rağmen, burada da hiç boş yer kalmadığı görülüyor. Alman Tesis Üreticileri Birliği (VDMA) desteğiyle ele alınacak özel konu “Endüstri 4.0” Ambalaj teknolojileri ve bunlarla bağlantılı üretim süreçlerinin yanısıra gıda ürünleri, içecekler, tatlı ve unlu gıdalar, ilaç, kozmetik, gıda dışı tüketim

The packaging industry is an important economic factor worldwide. According to Smithers Pira the global packaging market is growing at an annual rate of 3.5 percent, and by 2020 a volume of 998 billion US dollars will be reached (equivalent to € 900 billion). Plastic packaging dominates the packaging materials market According to Euromonitor 4,000 billion packages have been sold worldwide in 2015. Plastic is the material most commonly used: 50 percent of all packaging is made of plastic. The largest share of this (almost 60 percent) goes to flexible plastic packaging – and the figure is rising. More and more products are packed in flexible packaging of all kinds, such as bags, stand-up pouches, films etc.. The demand comes mainly from the food industry. Convenience is the keyword here: The packaging should be light, easy to open and close, and the product should be easy to portion. Stand-up pouches are a major growth driver in the area of flexible plastic packaging, since they meet the consumers’ desire for more convenience. Stand up pouches can be opened easily, especially when provided with a spout. Stand-up pouches do not weigh much, which means that the use of


resources on the one hand and the transport costs of the goods on the other are decreasing. In addition, for products that need to be sterilized, stand-up pouches need a lower heating time, since the temperatures necessary for sterilization can be reached faster than in larger sized cans, a cardboard box or a bag made of aluminium. Together with sterilizable bags modern filling processes ensure an ever better quality of products and an increasing filling speed. The second largest category of plastic containers (40 percent) is packaging made of solid plastic. One of the foremost buyers of these packages is the beverage industry. Here PET has held the top position in beverage packaging for many years. Rising global consumption of soft drinks and in particular bottled water will cause the demand for PET packaging to rise in the coming years. Another growth driver is the increasing substitution of glass by solid plastic containers.

ürünleri ve endüstriyel ürünler için kullanılan ambalaj malzemelerine yönelik ürün ve çözümler sunan firmalar için interpack gerek kapsam gerekse uluslararası niteliği açısından eşsiz bir platform oluşturuyor. Katılımcı firmaların sunacağı ürünler yenilikçi gelişmelerin ele alınacağı özel konularla desteklenecek. interpack 2017 ‘nin ana konusunu, Alman Makine ve Tesis Üreticileri Birliği (VDMA) işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan “Endüstri 4.0” oluşturacak. VDMA standında yer alacak bu teknoloji etkinliği çerçevesinde ürün güvenliği, ürün sahteciliğinin önlenmesi ve kişiselleştirilmiş ambalajlar alanında yeni uygulama olanakları sunan ambalaj makineleri ve proses teknolojileri tanıtılacak ve uygulamaya yönelik çözümler ve uygulama örnekleri sunulacak. SAVE FOOD konulu innovationparc SAVE FOOD konusu interpack 2017 kapsamında tekrar ele alınıyor. “innovationparc” özel etkinliği çerçevesinde gıda kayıplarını ve gıda israfını engelleyecek ambalajlama konseptleri ve çözümleri tanıtılacak. Bu bağlamda aynı zamanda Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından ulusal düzeyde düzenlenen SAVE FOOD Ambalaj Ödülleri’ne hak kazanan başarılı örnekler de sunulacak. interpack öncesinde belirlenen ödüllü ürünler fuar çerçevesinde WorldStar yarışması kapsamında bir kez daha yarışacaklar. innovationparc çerçevesinde ayrıca katılımcı firmaların geliştirmiş oldukları çözüm ve konseptleri tanıtabilecekleri bir forum yer alacak. innovationparc etkinliği – 2014 yılında olduğu gibi – yine 2 ve 3. fuar salonlarının arasında kurulacak dev bir çadırda gerçekleşecek. Bunların yanısıra fuarın ilk günü Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) katılımıyla 3. Uluslararası SAVE FOOD Kongresi düzenlenecek. components etkinliği bu yıl interpack ile tamamen eşzamanlı düzenleniyor İlk kez interpack 2014’e paralel olarak gerçekleşen “components, special trade fair by interpack” 2017 yılı için belirgin şekilde yenilendi. Ziyaretçiler bu etkinliği Düsseldorf Fuar kompleksinin merkezi bir noktasında yer alacak olan

While so far it was the beverage industry that had their focus on PET bottles, they are also used more and more now for food and household chemicals. They benefit from their positive characteristics: they are light, you can recycle them, they are unbreakable, and offer high clarity. They also achieve increasingly better results in terms of gas barrier properties and UV protection. PET bottles with an inner wall of an ultra-thin protective layer of glass also allow the filling of sensitive products such as beer, wine and juice in PET bottles. The protective layer extends the shelf life of the filled products. Quality, taste and vitamin content are maintained over a long period. The carton packaging market is highly competitive worldwide. In 2015, more than 620 million packages of paper / cardboard were sold. By 2019 the demand for cardboard packaging is expected to grow by 6 percent overall, according to the estimates of Euromonitor International. This development is also driven by the growing online trade. Here cardboard is the packaging of choice. The counter retail already feels the increasing competition from Internet sales clearly. It is therefore important to design on site workflows efficiently and to present the goods at the point-of-sales in the best possible manner. Here shelf-ready packaging (SRP) made from corrugated cardboard, the so-called shelf-ready-packaging (SRP), is gaining in importance. SRP helps retailers optimize processes and reduce costs. With SRP, goods on the shelves can be presented better, the consumer has a good view of the products and is granted easy access. With sales of 420 million units in 2015, metal packaging is the third largest packaging segment. The main buyer of metal packaging is the beverage industry. The can is an established container for canning beer, energy drinks and other functional drinks – and often distributed worldwide. The rising global demand for these beverages have a positive effect on the demand for beverage cans. By 2019, a growth of 12 per cent is forecast. Compared to the beverage industry the food industry

103


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

104

yaklaşık 5 bin metrekarelik geçici 18. salonda izleyebilecekler. Ek fuar salonu 10 ve 16. salonlar arasına kurulacak ve interpack süresince fuarı destekleyici ürünlerin sunulacağı bir mekan oluşturacak. 100 dolayında yan sanayi kuruluşu, yani tahrik, kumanda ve sensör teknolojileri, endüstriyel görüntü işleme sistemleri, elleçleme teknikleri ve çeşitli makine aksamları üreten firmalar bu bölümde kendi standlarıyla yer alacaklar. Tüm interpack ziyaretçileri ve katılımcıları “components” fuarını ücretsiz gezebilecekler. www.packaging-components.de sayfasından daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

only uses a small proportion of metal packaging. Containers made of metal are practical but also protective packaging. Due to their very good barrier properties they allow the uncomplicated storage of food without refrigeration. Filling substances stay fresh without preservatives. Metal packaging allows high processing speeds and thus meets all the requirements of an efficient processing and supply chain. Although metal packaging has grown less heavy in recent years, they are increasingly being replaced in the food industry by the lighter plastic packaging.

Fuar ziyaretine ilişkin online hizmetler Ziyaretçiler fuar öncesinde www.interpack.de web sitesinde fuar ziyaretlerini etkin bir biçimde planlayabilmelerini sağlayacak yararlı bilgiler ve hizmetler bulacaklar. Katılımcı veri bankası yardımıyla kişiselleştirilmiş salon planları oluşturabilme, katılımcılarla temas kurabilmek için arabuluculuk hizmetinden yararlanabilme ve katılımcı firmaların sunacağı yenilikler hakkında bilgi edinebilme gibi olanaklar da bu sayfa üzerinden ulaşılabilen hizmetler arasında yer alıyor. Duyarlı (responsive) tasarım sayesinde web sayfası daha küçük ekranlı mobil cihazlar üzerinden de eksiksiz olarak izlenebiliyor. Ziyaretçilere ayrıca iPhone ve Android uygulamaları da sunu-

Glass protects items perfectly, because it is inert and diffusion-tight. Glass containers are mainly used in the beverage industry, in particular for filling beer, spirits and wine. Many consumers, however, perceive container glass as difficult and impractical (breakage) and therefore prefer products in plastic packaging. Glass will remain the packaging material of choice in the premium range. The sales figures of glass packaging are expected to rise by 7 percent to reach 338 million units by 2019. Smart Packaging: active and intelligent packaging Smart packages are all the rage. They are to monitor and record environmental influences to which the food is exposed. This means they give direct information on the quality status of the product. As a result packages that are provided with time-temperature indicators depict the exact degree of freshness of the product even after the expiry date. This technology also provides a reliable indication of whether the cold chain was interrupted, or if the product is still suitable for consumption. Active packaging for more food safety Packaging protects food against external influences such as the transfer of microbial germs, damage due



OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

to pressure, dust or the ingress of moisture. But so far this protection is purely passive. Modern packaging materials go much further here – they engage “actively” in the physical-biological-chemical proceedings. They regulate the moisture in the packaging, absorb oxygen, carbon dioxide or ethylene and extend the shelf life and quality of food. But most important of all, they are biochemically active and so combat the spreading of microbial germs. luyor. Bu uygulamaları kullanarak katılımcılara ve etkinliklere ilişkin güncel bilgilere, salon planlarına ve katılımcı firmaların irtibat ve ürün bilgilerine, randevu talep formlarına ulaşılabileceği gibi ilgilenilen katılımcı firmaya not bırakılabiliyor. Yapılacak tüm işlemler, işlemin yapıldığı cihazdan bağımsız olarak, tüm platformlarda yer alacak. interpack Fuarı’nın web sitesinde ayrıca otel rezervasyonu yapabilme olanağı ve Düsseldorf ziyaretinizi en iyi şekilde planlayabilmeniz için kültürel etkinlikler hakkında bilgiler de yer alıyor. Fuar hazırlıklarına ilişkin hizmetler hakkında özet bilgilere www.interpack. de/Messevorbereitung sayfasından ulaşabilirsiniz. Ayrıca yine www.interpack.de web sayfası üzerinden interpack Magazin’e ulaşabilir ve güncel sektörel trendlere ilişkin ilginç makaleleri okuyabilirsiniz. Yine bu bölümde bilgilendirici grafikler ve sektörel uzmanlarla yapılan röportajlara da yer veriliyor.

106

Fuar açılış saatleri ve giriş ücretleri interpack 2017 Fuarı 4 – 10 Mayıs 2017 tarihleri arasında hergün 10.00 – 18.00 saatleri arasında gezilebilecek. Fuar giriş biletleri Aralık 2016’dan itibaren elektronik bilet (eTicket) olarak internet üzerinden online satın alınabilecek. Günlük bilet www.interpack.de üzerinden online olarak 52 € (fuar girişinde 65 €) karşılığında temin edilebilecek. Öğrenciler ve stajyerler ise fuar girişinde 15 € karşılığında bilet satın alabilecekler. Üç günlük abonman bedeli online satışta 105 €, fuar girişinde ise 130 € olarak belirlenmiş bulunuyor. Online olarak temin edilecek elektronik giriş kartları (eTicket) doğrudan bilgisayar üzerinden basılabilecek. interpack 2017 fuar giriş biletleri ve katılımcı kartları ile fuara geliş ve dönüşlerde –Düsseldorf ve yakın çevresindeki şehirleri de kapsayan - Rhein-Ruhr (VRR) bölgesindeki kamu ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanmak mümkün olacak.

New materials For better sustainability, brand manufacturers increasingly rely on the use of plastic packaging based on renewable resources such as bio-plastics based on corn starch or sugarcane. An example here is flexible plastic packaging made from transparent multilayer films with barrier materials of whey protein instead of barrier layers made from petrochemically produced polymers. The protein layers of whey are biodegradable and the ingredients that are integral parts of whey can extend the shelf life of food products in a natural manner. After only a few adaptions, the films can be produced on conventional machines. Researchers are currently working on the use of whey protein-based coating material for the production of thermoformed containers such as cups or bowls. Growth engines Growth keeps happening in the packaging market for two reasons: The increasing urbanization and the continuing trend towards more convenience foods. Worldwide, more and more people live in cities. Providing them with sound and high quality food and other needed goods on a daily basis poses enormous logistical challenges. Packages here are the key to transport food and goods undamaged and unspoilt to customers. Rising consumption due to growing middle classes in developing and emerging countries and the growing competition in mature markets also are responsible for growth in the packaging market. Convenience continues to be a strong growth driver for packaging. The consumer demand for quick and easyto-use products is steadily increasing, especially for food and beverages that can be easily consumed on the go or at work. The classic requirements for packaging, such as protection and transportability, now have gained new challenges such as dosing solutions, easier handling, reclosability and controlled removal. Demographic change on the other hand leads to an increasing demand for small and single-serve packages. These are just some topics and examples of trends and innovative solutions for the packaging industry, an integral part of interpack, the leading trade fair for processes and packaging, which will be held from 04 till 10 May 2017 in Dusseldorf. The fair represents the entire supply chain and the packaging industry provides all industry sectors with tailored solutions and innovative designs based on such a variety of materials. It is the perfect platform to generate new ideas, meet innovative designers and to discuss technical solutions with machine and packaging suppliers.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

108

IPEX 2017, 31 Ekim - 3 Kasım Tarihleri Arasında NEC Birmingham’a Dönüyor

IPEX 2017 Turn Back to Birmingham

Informa, IPEX 2017 fuarının 31 Ekim, 3 Kasım tarihleri arasında Birmingham’da NEC’de gerçekleştirileceğini duyurdu. IPEX 2017 edisyonuyla Londra’dan çok bilinen ve özdeşleşmiş mekanına geri dönüş yapıyor. MATBAA&TEKNİK IPEX 2017’nin Türkiye için tek resmi medya partneri olarak yıl boyunca fuara ilişkin detayları paylaşmayı sürdürecek. Ünlü İngiliz üreticiler IPEX 2017’nin değişen piyasa koşulları karşısında belirlediği yeni vizyonuna desteklerini güçlü bir şekilde gösterdi. Informa’nın, otomasyon, finishing ve dijitalleşme gibi en önemli baskı trendlerine yer verdiği etkinliğe, Apex Digital Graphics, Duplo, Intelligent Finishing Systems, Renz ve Watkiss Automation da katılacak. Etkinlik Müdürü Rob Fisher şunları söyledi: “IPEX kendi ülkesindeki imalatçıların güvenini kazandı. Katılımcılar, fuarın formatına ve yenilikçi satış formülümüze yönelik kapsayıcı yaklaşımımızın, IPEX 2017’e güveni arttırdığını söylüyor.” Watkiss Automation, IPEX markasının endüstrisinin değişen ihtiyaçlarını sunma gücüne gerçekten inanıyor. Firma İletişim Müdürü Jo Watkiss bu konuda şöyle diyor: “IPEX’i dört gözle bekliyoruz ve hem tedarikçiler hem de ziyaretçilerin gerçekten istediği şekilde bir endüstri fuarı olacağını umuyoruz. Watkiss, baskı hizmet sağlayıcıları için sürekli yeni ürünler ve bunlarla ilgili teknolojiler geliştiriyor. drupa fuarlarının arasında gerçekleşen IPEX 2017 ise müşterilerimiz ile iletişim kurabilmemiz için önemli bir platform.”

Informa is pleased to announce that IPEX 2017 will take place at the NEC, Birmingham, from 31st October – 3rd November 2017. The move back to the NEC sees IPEX return to its roots at a central, easy-to-reach venue popular with many European and international visitors and exhibitors. IPEX has a long history, dating back to 1880 when it was organised and sponsored by the British Federation of Printing Machinery and Supplies in conjunction with Industrial and Trade Fairs. Major British manufacturers have endorsed IPEX 2017’s vigorous response to market changes by committing to the organiser’s new vision for the industry’s major sales event. Reflecting the major print trends of automation, finishing and digitisation Informa today welcomes Apex Digital Graphics, Duplo, Intelligent Finishing Systems, Renz and Watkiss Automation to IPEX’s growing exhibitor list. “IPEX welcomes the confidence of manufacturers from its home country,” comments Rob Fisher, Event Director. “Exhibitors are telling us that our inclusive approach towards the show’s format and our innovative sales formula are consolidating IPEX’s role as 2017’s must-attend event.”


Watkiss Automation believes firmly in the power of the IPEX brand to deliver to the industry’s shifting needs. “We are looking forward to IPEX and fully expect it to deliver on its promise of an exhibition that the industry, both suppliers and visitors, really do want,” says Jo Watkiss, Communications Director, Watkiss Automation. “Watkiss constantly develops new products and relevant technologies for the print services provider and IPEX 2017, which sits mid-way between drupa exhibitions, is an important stage from which to talk to our customers.” Birleşik Krallık merkezli uluslararası bir sonlandırma çözümleri üreticisi olan Duplo UK’nin Pazarlama Müdürü Sarah Crumpler, yeni yaklaşımın gerçekten cezbedici olduğuna inandığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “IPEX, Birleşik Krallık öncülüğünde olmasına rağmen uluslararası bir fuar olacak ve printer’ların en son yeniliklerimizle ulaşmasına olanak sağlayacak bir başka önemli platform olacak. Hem İngiltere’den hem de daha uzaktan müşterilerimizi ve potansiyel yeni müşterilerimizi standımıza heyecanla bekliyoruz.” Ryobi’nin İngiltere Temsilcisi Apex Dİgital Graphics, kararında piyasanın durumun önemli bir rol oynadığını söylüyor. İdari Müdür Bob Usher şunları söyledi: “IPEX piyasayı dinledi ve hem ekipman imalatçılarının hem de baskı hizmet sağlayıcılarının ihtiyaçlarını dikkate aldı. Brexit belirsizliği, ekipmanlarını yenileme konusunda printing şirketlerinin iştahını kaçırmış gibi görünmüyor. LED-UV’li RMGT Ryobi preslerimizi ve çok değerli Cron CTP sistemlerimizi IPEX 2017’de sergileme fırsatını değerlendireceğiz. Fuar bizim için her zaman mükemmel bir iş platformu oldu. Yeni ve mevcut müşterilerimize çığır açan ekipmanımız tanıtmayı dört gözle bekliyoruz. ” Intelligent Finishing Systems (IFS) İdari Müdürü Bryan Godwyn ise şunları söyledi: “Akıllı Finishing Sistemleri uzun süredir IPEX’i destekliyor. Bundan önce de birçok kez IPEX’e katıldık ve çok başarılı geçti. Birleşik Krallığın en büyük print etkinliğinde otomatik sistemlerimizi sergilemeyi dört gözle bekliyoruz. Diğer pek çok markanın yanı sıra Horizon International, Foliant, Tecnau ve Perfecta’nın distribütörü olarak standımızda, IPEX’in ‘print in action’ temasına uygun canlı gösterimler yapacağız.” IPEX ile yakından bağlantılı bir başka şirket ise bir binding

UK based international print finishing provider Duplo believes the new approach is really appealing. “Although UK-led, IPEX will be an international show and will provide another extremely important platform to allow printers to get hands-on with our latest innovations,” states Sarah Crumpler, Marketing Manager, Duplo UK. “We’re looking forward to welcoming our customers and prospects from the UK and further afield to the NEC again.” Market engagement was key in the decision for Apex Digital Graphics, Ryobi’s UK agent. “IPEX has listened to the market and taken into account what both the equipment manufacturers and print service providers need,” observes Bob Usher, Managing Director. “The uncertainty of Brexit doesn’t seem to have dampened the appetite for printing companies to renew their equipment. We plan to fully exploit this window of opportunity to showcase our RMGT Ryobi presses with LED-UV and our great value Cron CTP systems at IPEX 2017. The show has always been an excellent business platform for us and we are looking forward to introducing new and existing customers to our ground-breaking equipment.” “Intelligent Finishing Systems is a long-term supporter of IPEX and we have enjoyed many successful IPEX’s over the years,” adds Bryan Godwyn, Managing Director of Intelligent Finishing Systems (IFS). “We are very much looking forward to showcasing our automated systems at the UK’s largest print event and as a distributor of Horizon International, Foliant, Tecnau and Perfecta, among others, we will have live demonstrations on our stand which embrace IPEX’s theme of ‘print in action’.” Another company closely linked with IPEX’s heritage is Renz, the manufacturer of binding and laminating systems. The company will bring its full range to IPEX 2017, including two machines that will only have been shown internationally in prototype form. “Renz has been exhibiting a t IPEX since 1993, never having missed a cycle and never having had an unsuccessful show,” emphasises Iain Bullock, Managing Director of Renz UK. “Renz are pleased to be participating at IPEX, NEC in 2017 and are looking forward to another successful event from the Informa team. “Irrespective of the testing times both the show and the industry have had over the past eight

109


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

110

ve laminating sistemleri üreticisi olan Renz. Şirket, henüz sadece prototip halinde olan iki makinesi dahil tüm ürünlerini IPEX 2017’ye getirecek. Renz’in 1993 yılından beri IPEX’e katıldığını, hiçbir fuarı kaçırmadığını ve asla başarısız bir fuar geçirmediğini belirten Renz UK İdari Müdürü Iain Bullock sözlerine şöyle devam etti: “2017 yılında IPEX ve NEC’ e katılacak olmaktan mutluluk duyuyoruz ve Informa ekibinin düzenleyeceği bir başka başarılı etkinliği dört gözle bekliyoruz. Son sekiz senedir hem fuar hem sektör zorlu zamanlar geçirmiş olsa da, IPEX, İngiliz fuar takviminin önemli etkinliklerinden olmaya devam ediyor. Fuarın baskı sektöründeki ismi büyük bir itibara sahip ve birçok tedarikçi ve ziyaretçiyi çekeceğine şüphe yok.” IPEX’in 1880’li yıllarda başladığından beri, piyasadaki trendler doğrultusunda değiştiğini ve 2017 yılındaki etkinlikte de bu durumun devam ettiğini belirten Fisher sözlerine şöyle devam etti: “Ortak İdari Komitemiz aracılığı ile, Print In Action’a yönelik olarak IPEX 2017 için yeni bir vizyon ve format geliştirdik. Ziyaretçilerin çalışan ekipmanları görmek istediğini biliyoruz. Katılımcılar ise bize maliyetleri yönetmeleri gerektiğini söylüyor. Biz de buna uygun katılımcı paketleri oluşturduk. Bu, katılımcılarımıza sunduğumuz önemli bir hizmet. Ziyaretçiler, yeni bir içerik programı istediklerini belirtti. Bunun ayrıntıları yeni yılda duyurulacak.” Jo Watkiss durumu şöyle özetliyor: “IPEX gibi fuarlar diğer ortamların yapamayacağı şeyler sunuyor. İşletmenizde gerçek fark yaratabilecek ve başka şekilde göremeyeceğiniz veya dikkatinizi çekmeyecek yeni fırsatlar, ürünler ve uygulamalar sunuyor. Sadece bildiğiniz markalar değil, aynı zamanda işletmenizde fark yaratabilecek markalar da sunuluyor.” “IPEX’in ülkesinden önde gelen üreticilerin katılması, bu şirketlerin IPEX’in 2017’nin önemli bir etkinliği olacağına inandıklarını gösteriyor. Diğer büyük üreticiler ile görüşmeler devam ediyor ve Yeni Yılda daha fazla duyuru yapmayı dört gözle bekliyoruz” diye sözlerini tamamlıyor Fisher.

years IPEX remains the standout event in the UK show calendar, the name carrying a lot of historical kudos within the print industry which will inevitably help to draw both suppliers and visitors to the NEC,” Bullock continues. From its first outing in the 1880’s, IPEX has changed in line with trends in the market and 2017 is a continuation of that evolution, highlights Fisher. “Through our Joint Executive Committee we have developed a new vision and format for IPEX 2017 to ensure that it truly showcases Print In Action. We know visitors want to see working equipment, and exhibitors have told us they need to manage costs. So we’ve created exhibiting packages that incorporate power delivery for their machines. This is a central part of our offering for exhibitors. Visitors have indicated that they want a new, engaging content programme, details of which will be announced in the new year.” Jo Watkiss summarises: “Exhibitions like IPEX offer something that other media can’t: the opportunity to open your eyes to new possibilities, products and applications that can make a real difference to your business and that you wouldn’t have seen or considered otherwise. It’s not just about the brands that you already know; it’s seeking out the ones that can make a difference to your business.” “Today’s show of strength from major manufacturers on IPEX’s home turf demonstrates how they believe this will be the premier international event for print in 2017. Discussions with other major manufacturers continue and we look forward to making more announcements in the New Year,” concludes Fisher.



Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

LeColor Ödülleri Dağıtıldı 112

Tüm Türkiye’den tasarımcıların yoğun ilgi gösterdiği, ‘LeColor Defter Tasarım Yarışması’nın sonuçları 21 Aralık Çarşamba günü düzenlenen ‘Ödül Töreni’ ile açıklandı.

Yarışmaya İstanbul’dan katılan Müge Akçağlar, Be Happy isimli eseri ile birinci oldu. Ödül töreninde bir konuşma yapan LeColor Genel Müdürü Levent Çolakoğlu, bu yarışma ile katılımcılara yeni bir vizyon katma ve onları iş dünyası ile buluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Çolakoğlu sözlerine şöyle devam etti: 1979 yılından bugüne yenilikçi ve kaliteli ürünleri ile tüketicilerin beğenisini kazanan LeColor, bu gibi aktivitelerle tasarımcılarla buluşmaya devam edecek. Le-

Color olarak Türkiye’de birçok ilkleri gerçekleştirdik. Avrupa’daki görsel kütüphanelerinden takvim koleksiyonu oluşturan ilk markayız. İlk lisanslı kırtasiye ürünlerini Türkiye’de satışa sunduk. İlk defa tam otomasyonla ajanda üreten firma olduk. LeColor olarak, markamıza yatırım yapmaya ve yenilikçi ürünlerimiz ile tüketicilere yeni ufuklar sunmaya devam edeceğiz. Yarışmada ikinciliği Burçak Seda Karahacıoğlu ve üçüncülüğü ise Ecem Öztürk kazandı.


S/S Kipaş Kâğıt Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Satınalma ve Lojistik Koordinatörü İrfan Gümüşer, arkadaşımız Satınalma ve lojistik koordinatörü, Kipaş Kâğıt Yönetim Kurulu Üyesi N. Sinem Öksüz, Kipaş Kâğıt A.Ş Yönetim Temsilcisi Utku Köktürk, Kipaş Kâğıt Marmara ve Ege Bölge Satış Sorumlusu Yasemin Yücel.

Kipaş Kağıt, 300 bin m2 Alanda Üretim Yapıyor Utku Köktürk: “Kipaş Kâğıt Sanayi İşletmeleri A.Ş. tesisinin 2011 yılında başlayan inşaat çalışmaları 2014’ün başında tamamlanarak üretime başlamıştır. Üretim tesisimiz 100 bin m2‘si kapalı alan olmak üzere 330 bin m2 alan üzerine kurulmuştur.”

Kipaş Kâğıt, önümüzdeki yıllarda da hem kâğıt hem de ambalaj sektöründe yatırımlarını sürdürerek Avrupa’nın lider firmaları arasındaki yerini koruyacaktır.

Kipaş Kağıt, KASAD Yönetim Kurulu ile bir araya geldiği toplantıya Yönetim Kurulu Üyeleri Sinem Öksüz, İrfan Gümüşer, Yönetim Temsilcisi Utku Köktürk ve Satış Sorumlusu Yasemin Yücel ile katıldı. Toplantıda açılışı Sinem Öksüz yaparken Uktu Köktürk hem Kipaş Holding hem de Kipaş Kağıt ile ilgili detayları paylaştı: Kipaş Holding, Kipaş Kâğıt Yönetim Kurulu Başkanı M. Hanifi Öksüz’ün “Kaliteyi her hususta ön plana alarak ve toplam kalitenin sürekli ilerlemesini sağlamak; çevre ve toplumun refahı için sosyal projeler üreterek, ürettiğimiz değerleri çalışanlarımız ve toplumla paylaşmak; Müşterilerimizin talep ve beklentilerini en uygun koşullarda karşılayarak, sürekli müşteri memnuniyetini sağlamaktır.” sözleriyle misafirlere hoş geldin diyen Kipaş Holding Kipaş Kâğıt Yönetim Kurulu Üyesi N. Sinem Öksüz, şunları söyledi: “2014 yılında üretime geçtik. Neredeyse 3 yılımızı tamamlamış olacağız. Kipaş Kâğıt Holding 2015 yılında Türkiye’nin en büyük 258. firması seçildi ve Anadolu’nun en çok büyüyen şirketi oldu. Bu güzel başarıları inşallah artıracağız. Bunun yanında iki yatırımız gündemde. Bu yatırımı yaptıktan sonra daha sık bir araya gelmeyi planlıyoruz.” Kipaş Kâğıt A.Ş Yönetim Temsilcisi Utku Köktürk ise holding ve şirket ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: “Kipaş Holding’in geçmişi 1984 yılında kurulan Kahramanmaraş İplik Pamuk A.Ş’ye uzanmaktadır. Kurumsallaşması 2005 yılında başlayan Kipaş Holding, Kahramanmaraş İplik Pamuk A.Ş, Kipaş Mensucat, Bozkurt Konfeksiyon, Kipaş Denim İşletmeleri, Kahramanmaraş Çimento ve Madencilik, Mip-

san Tekstil, Teksan Tekstil, Kipaş Tarım, Kipaş Özel Eğitim, Karen Enerji, Toymar, Kipaş Pazarlama ve Kipaş Sigorta’dan oluşan grup şirketlerini bünyesinde toplayarak holdingleşti. Kaliteye ve kurumsallaşmaya verdiği önemle sektöründe önde gelen kuruluşlar arasında yer alan Kipaş Holding, pamuk ipliği ile başladığı üretimine bugün entegre bir tesis olarak devam ederek Türk tekstil sanayinin gururu olmuştur. Kipaş Holding, Kahramanmaraş’ın ilk ve tek Holding’i, en büyük sanayi grubu olma özelliğinin yanı sıra Türkiye’nin 30. büyük şirketi konumundadır.” Kipaş Kâğıt hakkında “Kipaş Kâğıt Sanayi İşletmeleri A.Ş. tesisinin 2011 yılında başlayan inşaat çalışmaları 2014’ün başında tamamlanarak üretime başlamıştır. Üretim tesisimiz 100 bin m2‘si kapalı alan olmak üzere 330 bin m2 alan üzerine kurulmuştur. Üretilen kâğıt türü Testliner ve Fluting olup, gramajı 70-200 gr/m2 aralığındadır. İşletmemizde Teksan ambalaj ürünlerinin üretimi de yapılmaktadır. Yaklaşık 500 kişiye istihdam sağlayan tesislerde, sektöründe en modern teknolojiler kullanılarak üretilen ürünler dünya piyasasına arz edilmektedir. Sektörde söz sahibi makine üreticileriyle yapılan çalışmalar sonucu hamur hazırlama kısmı Alman Voith firmasından, ana makine kısmı ise Finlandiya Metso firmasından alınmıştır. Belirlenen makine dakikada 1500 metre hızı ve 8 bin 600 mm elek genişliğiyle Türkiye’de bulunan kâğıt makineleri arasında en büyüğü olup, Avrupa’da da sayılı makineler arasındadır. Fabrikamız % 100 geri dönüşümlü atık kâğıtttan yıllık 425 bin ton kâğıt üretimi yaparak, yılda 6 bin hektarlık orman alanının yok edilmesini engellemekte ve ekonomiye katma değer kazandırmaktadır. Kipaş Kâğıt, önümüzdeki yıllarda da hem kâğıt hem de ambalaj sektöründe yatırımlarını sürdürerek Avrupa’nın lider firmaları arasındaki yerini koruyacaktır. Yapılan bu yatırımla Avrupa standartlarında kâğıt üretileceği için müşterilerimizin rekabet gücüne katkı sağlanacaktır. Hali hazırda desteklediğimiz geri dönüşüm çalışmaları daha da artırılarak bölgesel ve ülke genelinde geri dönüşüm oranının artırılması için gerekli projeler uygulamaya alınmıştır. Bir Kipaş Holding kuruluşu olan Kipaş Kâğıt Sanayi İşletmeleri A.Ş. ve Teksan Ambalaj A.Ş. 2014 yılında güçlerini birleştirerek tek çatı altında Kipaş Kâğıt İşletmeleri A.Ş. olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Teksan Ambalaj şirketimiz, 1995 yılında tekstil sektöründe kullanılan ara mamülleri üretmek amacıyla kurulmuştur. Konik ve silindirik masura, Mifer Boru imalatı ile başlayan ürün skalası günün koşulları ve taleplere göre hızla geliştirilip, petek panel, petek seperatör, karton palet ve karton köşebent üretimiyle çeşitliliğini arttırmaya devam etmiştir.”

113


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

114

3D Yazıcı ile Bir Başarı Hikayesi Daha One More Case Study which created by Massivit Technology

Early Adapters Win More Always

Massivit 3D Printing Technologies, Avustralya’daki uzman 3D baskı üreticisi olan OMUS’un, lüks bir marka olan müşterisi Louis Vuitton adına dünyanın ilk 3D baskısı pop-up mağazasını açmış olduğunu duyurdu. Göz alıcı 9m genişliğinde, 10m uzunluğunda ve 2.7m yüksekliğindeki yapıyı, OMUS kısa süre önce kurulmuş olan Massivit 1800 3D yazıcı ile sadece 18 gün içinde üretti ve şu anda Sydney Westfield alışveriş merkezinde, alışveriş tutkunlarıyla bir araya getiriyor. Melbourne merkezli OMUS şirketi, Louis Vouiton’un tasarım ajansı olan Gold Coast Displays ile çalışıyor. Gold Coast Displays, markanın erkek giyim bölümünün son koleksiyonunu görkemli bir şekilde duyurmakla görevlendirildi. OMUS, görkemli açılışa 3 hafta kala mega yapının üretimi için düğmeye bastı. OMUS şirketinin sahibi Robert Grosso “Tasarım bilgilerini aldıktan sonra ihtiyacımız olan, kalabalık bir alışveriş merkezinde, sürekli kullanıma dayanıklı, görsel olarak çarpıcı ve ses getirmek üzere tasarlanmış bir yapı oluşturmaktı ve bunu rekor bir sürede üretmekti. Tasarımın karmaşıklığı ve kısa iş süresi göz önüne alındığında, 3D baskı gerçekten bizim için tek geçerli üretim yöntemiydi.” diye açıklıyor. Çift baskı kafası özelliği üretimi hızlandırıyor Baskı işinin büyüklüğüne yardımcı olmak için OMUS, Sydney merkezli başka bir Massivit 3D müşterisinin yardımına başvurdu. Massivit 1800’ün saatte 35 cm’ye kadar

Massivit 3D Printing Technologies has announced that its customer, OMUS, a specialist 3D print provider in Australia, has constructed what is believed to be the world’s first 3D printed pop-up retail store on behalf of luxury fashion brand, Louis Vuitton. The eye-catching 9m-wide, 10m-long and 2.7m-high (29.5ft x 32.8ft x 8.85ft) structure was created using OMUS’ recently-installed Massivit 1800 3D Printer in just 18 days and is currently capturing the g a z e o f s h o p p e r s a t S y d n e y ’s Westfield shopping centre. According to Robert Grosso, co-owner of Melbourne-based, OMUS, working with Louis Vui t t o n ’s d e s i g n a g e n c y, G o l d C o ast Displays, the company was tasked to produce a statement megastructure that would serve as an attention-grabbing platform for the premiere of t h e b r a n d ’s l a t e s t m e n s w e a r collection. Just three weeks remained from the point at which OMUS received the confirmation to go-ahead until t h e d a t e o f t h e p o p - u p s t o r e ’s grand opening. “Having received the design b r i e f, w e e s s e n t i a l l y n e e d e d


to produce a visually-stunning, structurally-sound outlet that could endure sustained use in a busy public environment – and in record time,” he explains. “Given the complexity of the design and the short turnaround time, 3D printing was really the only viable production method available to us.”

rakipsiz baskı hızından yararlanarak, aynı anda iki adet içi boş panel üretmek için çift baskı kafası kullanan iki yazıcı kullanıldı. Toplam 30 panel, mağazasının duvarlarını oluşturulması için kullanıldı. Üretim tamamlandıktan sonra, 243m3’lük yapının desteklenmesi için her panele katı destek “kaburgalar” yerleştirdi. Daha sonra bütün yapı krom ayna efekti ile kaplandı, erkek giyim koleksiyonunun temasıyla eşleşmesi için Louis Vuitton desenli hayvan baskıları ile süslendi. “Louis Vuitton ve tasarım ajansı, göz kamaştırıcı sonuçtan memnuniyet duydu; Onların görsel çekicilik açısından beklentilerini aştı ve markanın safariden esinlenen erkek çizgisinin zenginliklerini ortaya çıkardı. “diyor Grosso. “ Mağaza çalışanları, 3D baskının projede nasıl önemli bir yer tuttuğunu ve Louis Vuitton’un yenilikçilik ve taze düşünce tutumu ile nasıl örtüştüğünü açıklamaktan mutluluk duyuyor” “wow” etkisi ile farklılaşan baskılar Massivit 3D’nin teknolojisini erken benimsemiş olan OMUS, iç ve dış mekan tasarım alanında geniş format 3D baskı öncüsü olarak yer aldı. Grosso’ya göre, 3D baskıyı şirketin iş modeline entegre etmenin başlıca faktörleri, rekabet avantajını artırmak, diğer iç ve dış mekan tasarımcılarının sunamadığı farklılığı ve hızı yakalamak. Grosso, “Müşterilerimiz her zaman sınırları zorlayıp, “wow” etkisi oluşturacak uygulamalar üretmenin yollarını arıyor” diyor. “Massivit 1800 3D yazıcı müşterilerimizin bu amaca ulaşmasında büyük rol oynuyor. Ticaret perspektifinden bakıldığında, müşterilerimizin talep ettiği karmaşık tasarımları, yüksek üretim maliyeti olmadan, kısa süre içerisinde teslim edip, bir sonraki projemize yöneliyoruz. Bu sebeple iki tarafta kazanmış oluyor.”

Dual print head capability accelerates production To assist with the magnitude of the print job, OMUS enlisted the help of another Massivit 3 D c u s t o m e r, S y d n e y - b a s e d C o m p o s i t e I m a g e s . U t i l i s i n g t h e M a s s i v i t 1 8 0 0 ’s u n r i v a l l e d p r i n t s p e e d o f u p t o 3 5 c m / 1 4 ’ ’ p e r h o u r, t w o printers were deployed around the clock, each using dual print heads to produce two hollow p a n e l s s i m u l t a n e o u s l y. A t o t a l o f 3 0 p a n e l s were 3D printed and would serve as the walls of the pop-up outlet. Once created, OMUS placed solid support ‘ribs’ in each panel to ensure the weight of the huge 243m3 (797ft3) structure could be tolerated. The entire display was then finished in chrome mirror self-adhesive vinyl, adorned with distinctive Louis Vuitton-designed animal prints matching the theme of the menswear collection on display “ L o u i s V u i t t o n , a n d i t s d e s i g n a g e n c y, w e r e d e lighted with the finished result; it surpassed their expectations in terms of its striking visual appeal and realised their original vision t o r a d i a t e t h e o p u l e n c e o f t h e c o m p a n y ’s s a f a r i - i n s p i r e d m e n ’s l i n e , ” s a y s G r o s s o . “ T h e i r staff are also happy to explain to visitors how 3D printing was pivotal to the project and how i t e n c a p s u l a t e s L o u i s V u i t t o n ’s i n n o v a t i o n a n d fresh-thinking attitude.” Enhancing competitiveness with designs that wow A s a n e a r l y a d o p t e r o f M a s s i v i t 3 D ’s t e c h n o l o g y, O M U S h a s e s t a b l i s h e d i t s e l f a s a p i o n e e r of large format 3D printing within the retail, staging, events and architectural design arenas. According to Grosso, one of the main factors in integrating 3D printing into the c o m p a n y ’s b u s i n e s s m o d e l w a s t o e n h a n c e i t s competitive edge and differentiate its proposition from other sign and display suppliers. “Our customers are always seeking ways to push the boundaries and create applications w i t h w o w f a c t o r, ” G r o s s o e x p l a i n s . “ O u r M a s sivit 1800 3D Printer is fundamental to achieving this. From a business perspective, the very nature of building from the ground-up with little support material, enables us to repl i c a t e o u r c u s t o m e r ’s c o m p l e x d e s i g n s w i t h o u t the need for costly manufacturing tools, which presents a win-win scenario.”

115


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

116

Üç Adet Komori Impremia IS29 Inkjet Dijital Baskı Sistemi Yatırımı Yaptılar Three Komori Impremia IS29 presses for Artron Art (Group)

Komori ve Impremia IS29 tabaka beslemeli inkjet dijital baskı sistemi kurulumu yapan ilk Çin şirketi olan Artron Art (Group) Co., Ltd. Impremia IS29 için düzenlenen bir imza töreninde bir araya geldi. Artron, bu yılın Haziran ayında yapılan drupa 2016’da, Komori’nin Impremia IS29 UV tabaka inkjet dijital baskı sistemini kurmaya karar veren ilk Çinli matbaa oldu. Ayrıca, ofset ve dijital baskı teknolojilerini bir arada barındıran Impremia IS29’un üretkenliği ve baskı kalitesi ile ilgili yapılan kapsamlı değerlendirmenin sonucunda, Artron iki adet ilave makine kurulumu daha yapmaya karar verdi. Komori ve Artron dijital baskı işinde yakın iş birliği yaparak, dijital baskının geleceğini şekillendirecek. 5 Aralık tarihinde, Impremia IS29 ilk defa çalıştırıldı ve stratejik iş birliği imzaları da Pekin’de Artron Art Center’da bir imza töreni ile atıldı. Etkinliğe, Artron Art Başkanı Wan Jie, Komori İcra Memuru ve PESP Proje Lideri Kazunori Saito, Komori Hong Kong (KHK) Başkanı Ken Sagawa ve diğer yetkililer katıldı. Artron, 1993 yılında kurulduğundan beri, baskı endüstrisinde dünya lideri olarak yüksek düzeyde kaliteli baskı sunuyor. Bu yıl, Artron’un Komori ile kurduğu yakın ilişkinin 20.nci yılı. Artron’un Pekin, Şangay ve Shenzhen’deki tesislerinde bulunan yaklaşık 30 baskı makinesinin tümü Komori tarafından üretildi. Artron, sürekli olarak titiz standartlarına uygun baskı kalitesi arıyor. Pek çok teknoloji ve ürün arasında yapılan

karşılaştırmanın sonucunda, Impremia IS29’un Çin’de dijital baskı piyasasını ilerleteceğinden emin olmuş. İmza töreninde Artron Başkanı Wan Jie şöyle bir konuşma yaptı: “Artron dijital baskı konusunda öncülük yapıyor ve bu yeni piyasayı genişletmek için elinden gelen çabayı göstererek Çin’de dijital baskının büyümesini teşvik etmeyi planlıyor. Komori’nin Artron ile uzun süreli bir iş birliği ilişkisi ve önemli bir stratejik ortaklığı var. Artron, bu desteğe dayanarak Çin’deki ilk Impremia IS29 kullanıcısı olmaktan gurur duyuyor. Baskı testlerinden yola çıkarak istikrarlı baskı kalitesinin ve teknolojisinin Artron’un ihtiyaçlarını karşıladığını ve gelecek için potansiyel sunduğunu gördük ve iki ilave makineye daha yatırım yapmaya karar verdik.” Impremia IS29’un Temel Özellikleri: 1200 dpi çözünürlüklü yüksek baskı kalitesi ve ofset baskıdan alışkın olunan yüksek hacimler. Sıradan ofset baskı kağıdı ile baskı yapabilme becerisi (herhangi bir ön kaplamaya veya sertifikalı kağıda ihtiyaç yok). Uygulama için mükemmel sayfa boyutu ve ambalajlama için uygun sayfa kalınlıkları. Tam otomatik yüz değiştirme tek taraflı / çift taraflı baskı. UV mürekkep sayesinde sonlandırmaya anında başlatabilme. Ofset baskı ile renk eşleştirme. Piyasalar zamanla değişiyor ve ihtiyaçları karşılayan bir değişim olması gerekiyor. Komori bir baskı şirketinin başarısında önemli olanın ofset ve dijitali birleştirerek üretkenliği arttırmak ve ekonomik etkiyi maksimize etmek içine esneklik sunmak olduğunu biliyor. Komori, müşteriler ile birlikte bu konular üzerinde çalışıyor ve dijital baskı için yeni bir gelecek oluşturuyor.


Komori Corporation and Artron Art (Group) Co., Ltd., the first Chinese company to install an Impremia IS29 sheetfed inkjet digital printing system, took part in a signing ceremony for the Impremia IS29. The following is an outline. In June of this year at drupa 2016, Artron became the first printing company in China to decide to install Komori’s Impremia IS29 UV sheetfed inkjet digital printing system. In addition, as a result of a comprehensive assessment of the productivity and print quality of the Impremia IS29, which combines offset and digital printing technologies, Artron decided to install an additional two machines. Komori and Artron will forge the future of digital printing through close cooperation in the digital printing business. On 5 December, the first operation of the Impremia IS29 and the signing ceremony for strategic cooperation were held at the Artron Art Center in Beijing. Wan Jie, Chairman of Artron Art, Kazunori Saito, Executive Officer of Komori and PESP Project Leader, Ken Sagawa, President of Komori Hong Kong (KHK) and others took part in the event. Since its founding in 1993, Artron has provided high-level fine printing as a world leader in the printing industry. This year marks the 20th year of Artron’s continued close relationship with Komori. Almost all of Artron’s nearly 30 presses at its plants in Beijing, Shanghai and Shenzhen are made by Komori. Artron relentlessly seeks print quality according to rigorous standards and, as the result of comparing many technologies and products, is certain that the Impremia IS29 will open up the digital printing market in China. At the signing ceremony, Artron Chairman Wan Jie spoke as follows: “Artron is leading in its engagement with digital printing and plans to make every effort to open this new market and promote the growth of digital printing in China. Komori has a longstanding cooperative relationship with Artron and is an important strategic partner. Based on this support, Artron is proud to be the first Impremia IS29 user in China. From the printing tests, we judged that the stable print quality and technology fulfill Artron’s needs and offer future potential, and we decided to invest in two additional machines.” Impremia IS29 Main Features: High print quality with 1,200 dpi resolution and the feeling of volume that is associated with offset printing. Able to print with ordinary offset printing paper (no need for any precoating or certified paper). Excellent sheet size for imposition and sheet thickness range suitable for packaging. Single-sided/double-sided printing with fully automatic changeover. Ability to start finishing immediately due to UV ink. Color matching with offset printing. Markets are changing with the times, and change that meets needs is required. Komori knows that the key to the success of a printing company consists of improving productivity through the combination of offset and digital and the flexibility to maximize the economic effect. Komori is working on these issues together with customers and will create a new future of digital printing.


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

118

Sena Gümrükleme Yeni Adresinde Merkez ofisini Topkapı’da İkitelli Mall Of İstanbul’daki ofis bloklarına taşıyan Sena Gümrükleme 1993’den bu yana gümrükleme hizmeti veriyor.

Ancak şirketin tek işi gümrük müşavirliği değil. Ayrıca kambiyo ve yatırım teşvik mevzuatı konularında danışmanlık hizmeti veriyor. Sena Gümrük Müşavirliği şirketinin sahibi Semra Saniye Mert’le yeni ofisinde bir araya geldik. Mert’in şirket ve pazara yönelik verdiği bilgiler şöyle: Sizleri tanıyabilir miyiz? S. Saniye Mert: 1971 İstanbul doğumluyum. Ama aslen Tokatlıyım. İstanbul İktisat Mezunuyum ve Ticaret Üniversitesinde Uluslararası Ticaret dalında Master yaptım. Şimdi ise aynı üniversitede doktoramı yapıyorum. 2 tane oğlum var.

Sena Gümrük Müşavirliği ne zaman kuruldu? S. Saniye Mert: Sena Gümrük Müşavirliğini 1993’de kurduk. 23 yıldır bu sektördeyiz. Tüm gümrük hizmetlerini kusursuz olarak vermekteyiz. Profesyonel çalışanı, tam donanımlı alt yapısı ve kusursuz iletişim ağıyla hizmet veren bir kuruluşuz. Türkiye genelinde gümrük sektörün de doğru ve yerinde adımlarla müşteri ilişkisi kuran, teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlayan, değişimi takip edip yönlendiren, müşteri memnuniyetinden taviz vermeyerek kaliteli hizmetlerine devam eden bir şirketiz.


Şubeleriniz ve yeni projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?S. Saniye Mert: Türkiye’nin pek çok yerinde ofislerimiz var ve bu ofislerde firmamızın belli başlı alanları mevcut. İstanbul bizim merkezimiz. Daha önce merkezimiz Topkapı’da bulunmaktaydı şimdi Mall of İstanbul The Office Blok’a taşıdık. Şu anda yeni bir projemiz var. Van bölgesine ilk müşavirlik bürosunu açmayı planlıyoruz. 2017 Ocak ayından sonra projeyi hayata geçireceğiz. Oradaki ilk ofis te biz olacağız. Van bölgesi güzel bir yer. İran ile ambargo kalkınca ticaret normale döndü. Ticaret artışı söz konusu olunca bizim de orada proje geliştirme gibi durumumuz oldu. Çok güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Biz sadece gümrükte çalışmıyoruz. Firmalara kambiyo ve yatırım teşvik mevzuatı konularında da danışmanlık veriyoruz. Bu yaptığımız normal gümrük sektörünün dışındadır aslında. Ticaret odası, biz Türkiye’de bu işi 20 senedir istikrarlı ve sorunsuz devam ettirdiğimiz için bizi plakete layık gördü. 20 sene ilk bakıldığında kısa bir süre gibi gözükse de Türkiye de 10 yılı aşan firma sayısı oldukça az. İnşallah bir 20 sene daha sağlam adımlarla devam ederiz. 2016 yılı sizin için nasıl geçti ve 2017 yılı için beklenti ve hedefleriniz neler? S. Saniye Mert: Zaman gerçekten çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Bununla birlikte ülkemiz zaten sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Ülkeden ziyade dünya da çok büyük ekonomik ve siyasi sıkıntılar yaşanmaktadır. Her yerde savaşlar, sıkıntılar var. İster istemez etkileniyorsunuz. Ülke olarak en fazla etkilenen ülkelerden biriyiz. İnşallah bundan sonra her şey daha iyi olur. Dövizlerdeki dalgalanmalardan dolayı ithalat sıkıntıya girecek gibi; insanlar daha da zorlanacak. Ama her şeye rağmen yatırım yapmaya devam ediyoruz. Sena

Gümrük

Müşavirliği’ne

müşterileriniz

hangi

yollarla ulaşıyor? S. Saniye Mert: Bizim pazarlama bölümümüz yok. Biz hizmet verdiğimiz müşterimiz sayesinde reklam yapıyoruz. Yani memnun kalan müşterilerimiz sayesinde ilerliyoruz. Daha çok yurtdışına ağırlık veriyoruz oralardaki firmalarla da çalışıyoruz. Birçok iş bana yurtdışından geliyor. Müşteri portföyümüz tamamen tavsiyeler üzerinde oluşuyor ve genişliyor. Bizden memnun kalan firma diğer firmalara da bizleri tavsiye ederek yeni müşteriler kazandırmış oluyorlar. Çok büyük bir şirket değiliz ama kendi çapımızda verdiğimiz güvenle emin adımlarla ilerliyoruz. Özellikle makine ve yatırım sektöründe iyiyiz. Sektöre bir mesajınız var mı? S. Saniye Mert: Sektöre mesajım; ülkemiz çok güzel bir ülke kıymetini bilelim. Dünya genelinde sıkıntılar var. Bizim ülkemiz de bu durumdan nasibini alıyor. Ülkemiz inişli çıkışlı siyasi bir ortamdan geçiyor olsa da işlerimizin iyi olacağını ümit ediyorum. Sektörümüze ve bize 2017 yılının iyi geçmesini temenni ediyorum. MATBAA TEKNİK dergisine de bu fırsatı bize verdiği çok teşekkür ediyorum. Size de başarılı yıllar diliyorum.


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

120

Inprint Italya’nın Temelini Kalite ve İnovasyon Oluşturuyor

Quality And Innovation At The Heart Of Inprint Italy

Endüstriyel baskı sektöründe çığır açan fuar, tüm dünyadan gelen ziyaretçilerini ağırladı. Hem imalat hem de baskı sektörlerinin önde gelen uluslararası şirketleri ile en yenilikçi KOBİ’leri, gelişmiş teknik bilgi alışverişi yapma ve İtalya’nın en önemli piyasasında yeni ortaklıklar keşfetme fırsatına sahip oldu. İtalya’daki endüstriyel baskı teknolojisine özel tek fuar olan InPrint Italy’nin ilki, 17 Kasım tarihinde MiCo Milano Congressi fuar merkezinde başarıyla gerçekleştirildi. Endüstriyel baskı sektörünün üç alanındaki (işlevsel, dekoratif ve ambalaj) en yenileri ve en iyilerini keşfetmek amacıyla toplam 2 bin 900 ziyaretçinin geldiği fuarda ziyaretçiler, 13 ülkeden 118 katılımcı ile bir araya geldi. Bu ziyaretçilerin %69’unu İtalya’dan, %31’i ise diğer ülkelerden (56 ülke) gelenler oluşturdu. Ziyaretçi sayısı bakımından İtalya’yı sırasıyla Almanya, İsviçre, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya izledi. ABD, Çin, Rusya, Hindistan, Japonya, Avustralya, Kore, Arjantin ve Güney Afrika başta olmak üzere, AB dışındaki ülkelerden de önemli miktarda katılım sağlandı. Etkinliğe, Almanya’da yapılan bir önceki InPrint Fuarlarına katılandan çok daha fazla sayıda ziyaretçi geldi. Böylece, organizatörler, yeni iş fırsatları yaratma ve endüstriyel baskıyı yaygınlaştırma amaçlarına ulaşmış oldu. Ziyaretçiler, imalat ve baskı sektörleri tarafından sunulan kişiye özel sistemler ve teknoloji çözümleri arayışındaydı. Katılım-

The breakthrough exhibition for the industrial print sector welcomed visitors from all over the world. Leading international companies and the most innovative SMEs from both manufacturing and print sectors had the opportunity to exchange advanced technical knowledge and to explore new partnerships in the most important market place in Italy. The first InPrint Italy, the only exhibition dedicated exclusively to industrial print technology in Italy, concluded successfully on 17 November at the MiCo Milano Congressi exhibition centre. A total of 2,900 visitors came to meet 118 exhibitors from 13 countries to discover the latest and best in the three sectors of industrial printing: functional, decorative and packaging. While 69% of visitors were from Italy, 31% were international, from 56 countries. Following those from Italy, the majority were from Germany, Switzerland, the United Kingdom, France and Spain. There were also a considerable number from non-EU countries including the USA, China, Russia, India, Japan, Australia, Korea, Argentina and South Africa. The event was attended by a unique and large percentage of visitors who had not attended pre-


cıların yaklaşık %65’i baskı endüstrisindendi. Bunların da ağırlıklı olarak %33,7’si dijital, %24,2’si inkjet, %19,8’i ise serigrafi alanındandı. Ziyaretçilerin %26’ı imalat endüstrisinden (çoğunlukla tekstil, plastik, elektronik, makine mühendisliği ve otomotiv sektörleri) gelirken %9’ü ambalaj sektöründen geliyordu. Fuarı, çok çeşitli sektörlerin önde gelen şirketleri ziyaret etti. Bunlar arasında Panasonic, Olivetti, Philips, Siemens (elektronik); Daimler AG, Mercedes Benz, Groupe PSA, Reydel Automotive (otomotiv); Louis Vuitton, Fendi, Giorgio Armani (lüks ürünler); D. Swarovski KG, Yoox, Luxottica, The Swatch Group ve Pininfarina Extra (moda ve tasarım) vardı. Ambalaj sektöründen (Adobe Systems ve Kiko Milano), gıda sektöründen (A. Loacker, Lindt & Sprüngli) ve farklı pek çok uygulamadan özel ihtiyaçları için çözümler arayan piyasa liderlerinin (Franco Cosimo Panini, Bormioli Luigi, Clementoni, Airbus, Kodak) yanı sıra Roland, Xerox, HP, OKI (baskı makineleri) de etkinliğe katıldı. Dekoratif baskılar, ziyaretçilerin %32,7’si için temel ilgi alanı olurken bunu, işlevsel baskı (%31,5), ambalaj baskısı (%20,3) ve 3D baskı / çok katmanlı baskı imalatı (%15,2) izledi. Makineler ve baskı sistemleri, baskı kafaları, malzemeler ve baskı altı malzemeleri en çok aranan ürünler ve hizmetler arasındaydı. Organizatörler, InPrint Italy’i son teknolojilerin sergilendiği son derece yenilikçi bir fuar olarak tasarladı ve katılımcılardan, ziyaretçilerin çok kaliteli olduğunu bildiren çok olumlu geribildirimler aldıklarını söylediler. Fuar istatistikleri katılımcıların yüksek kademelerde görevli olduğunu gösterdi: %22,3 Yönetici Kadro / İdari Müdür, %15,5 Araştırma ve Geliştirme, %7,8 Planlama / Tasarım, %6 Satın Alma / Tedarik / Sözleşme Satın Alıcılarından oluşan ziyaretçileriyle fuar oldukça verimli geçti. Fuarın amacı, tüm dünyadan gelen yenilikçiler ile “yenilikleri erken benimseyenleri” İtalya’daki en önemli piyasada bir araya getirmekti.

vious InPrint Shows in Germany, in so doing achieving the organisers’ aim of creating new business opportunities and growing industrial print. Visitors were looking for customised systems and technology solutions from the manufacturing and print sectors. Almost 65% of attendees were from the printing industry. Among those, digital (33.7%), inkjet (24.2%) and screen printing (19.8%) were the areas most represented. 26% of visitors came from manufacturing industry, mainly from the textiles, plastics, electronics, mechanical engineering and automotive sectors, while 9% were from packaging. Leading companies in a large variety of industry sectors visited the show: Panasonic, Olivetti, Philips, Siemens (electronics); Daimler AG, Mercedes Benz, Groupe PSA, Reydel Automotive (automotive); Louis Vuitton, Fendi, Giorgio Armani (luxury goods); D. Swarovski KG, Yoox, Luxottica, The Swatch Group and Pininfarina Extra (fashion and design). Market leaders looking for solutions for their specific needs also attended the event: from packaging (Adobe Systems, Kiko Milano) to the food sector (A. Loacker, Lindt & Sprüngli) and many other diverse applications (Franco Cosimo Panini, Bormioli Luigi, Clementoni, Airbus, Kodak) and Roland, Xerox, HP, OKI (printing machinery). Decorative printing was the prime area of interest for 32.7% of visitors, followed by functional (31.5%), packaging printing (20.3%) and 3D printing / additive manufacturing (15.2%). Machinery and printing systems, print heads, materials and substrates were among the most sought-after products and services. The organisers conceived InPrint Italy as a highly innovative exhibition showing cutting-edge techno-

121


OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

logy and with this in mind they received very positive feedback from exhibitors, who reported visitors of a very high calibre. The show statistics also showed the high level of responsibility of the attendees from Executive Management / Managing Director (22.3%), Research &Development (15.5%), Planning / Design (7.8%) to Purchasing / Procurement / Contract buyers (6%). The objective of the show was to bring together creators and so called “early adopters”, who came from all over the world, in the most important market place in Italy.

Kapsamlı etkinlik programında 640 katılımcı yer aldı Fuar, katılımcıları için katma değer olarak, baskı sürecinin çeşitli bölümlerinde yeni bağlantılar oluşturabilme olanağı sağlandı. Yeni çözümler için yeni ortaklıklar ve fikirler doğdu ve tüm bunlar, InPrint Italy seminerleri ve konferansları ile de desteklendi. Üç günlük InPrint Italy fuarı, yaklaşık 60 oturum içeren kapsamlı bir seminer ve konferans programı ile desteklendi. Alanında önde gelen uzmanların katkılarını, üç uygulama alanında (işlevsel, dekoratif ve ambalaj baskı) paylaşmasına olanak sağlayan etkinlik, toplam 640 katılımcının büyük beğenisini kazandı. Özellikle dikkat çekici olan ise, mürekkepler, baskı kafaları ve entegrasyon gibi önemli teknik tartışmaların yapıldığı Tech Talks oldu.

122

Geleceğe güvenle bakma yolları, Alchemie Technology tarafından kazanılan Büyük İnovasyonlar Yarışması’nın yardımıyla, İtalya’da düzenlenen bu ilk edisyonun teması oldu. Heidelberg, endüstriyel 4D inkjet baskı makinesi Omnifire 1000 ile büyük övgü toplarken, organizatörler ilk defa InPrint Founders Award’ı INX Digital Italy Eski İdari Müdürü ve endüstriyel baskı teknolojisinin gelişmesinde ilham veren bir figür olan Paolo Capano anısına takdim etti. Liderliğin, girişimcilik ruhunun ve iş birliğinin ödüllendirildiği ödül, Cefla JetSet’e verildi. InPrint Italy 2018’de geri dönüyor InPrint Italy’nin ikincisinin, Kasım 2018’de MiCo Milano Congressi’de yapılacağı kesinleşti. Mevcut fuar alanının üçte biri şimdiden rezerve edildi. Yer rezervasyonu yaptıran firmalar arasında, Heidelberg, Fujifilm, Mimaki, Kyocera, Ricoh, Ceradrop, Gruppo Tecnoferrari ve Sensient gibi sektörün önde gelen şirketlerinden bazıları var. İtalya’da gerçekleşecek bir sonraki etkinliğin öncesinde, Mack Brooks Exhibitions gruba ait olan FM Brooks iki tane daha InPrint fuarı organize edecek: 25-27 Nisan 2017 tarihlerinde Orlando’da (ABD) ve 14-16 Kasım 2017 tarihlerinde Münih’de (Almanya).

A comprehensive programme of events attended by 640 participants Of added value for participants in the exhibition was the opportunity to be able to network across several segments of the printing process. New partnerships and ideas for new solutions arose, encouraged by visitor demand and by the InPrint Italy seminars and conferences. The exhibition was supported by an extensive seminar and conference programme comprising around 60 sessions in the three days of InPrint Italy. Quality was the common link throughout, with numerous sessions offering a comprehensive overview of future developments in the industry. The contributions by leading experts in the field, sharing their knowledge in the three fields of application – functional, decorative and packaging printing, were highly appreciated by a total of 640 participants. Particularly successful were the Tech Talks, with debates around key technical topics such as inks, print heads and integration. Ways of looking into the future was a recurring theme of this first edition in Italy, helped by the Great Innovations Competition won by Alchemie Technology for their Digital Powder Printing. Heidelberg were ‘Highly Commended’ with the launch of the industrial direct to shape inkjet machine, the Omnifire 1000, and for the first time organisers introduced the InPrint Founders Award in memory of Paolo Capano, former Managing Director of INX Digital Italy and an inspirational figure in the development of industrial printing technology. The award recognises leadership, entrepreneurial spirit and collaboration and was presented to Cefla JetSet. InPrint Italy returns in 2018 The second edition of InPrint Italy has been confirmed – it will take place at the MiCo Milano Congressi in November 2018. One third of available floor space has already been reserved by returning exhibitors – among them some of the leading companies in the industry such as Heidelberg, Fujifilm, Mimaki, Kyocera, Ricoh, Ceradrop, Gruppo Tecnoferrari and Sensient. Ahead of the next event in Italy, FM Brooks, part of Mack Brooks Exhibitions group, is organising two more InPrint shows: from 25 to 27 April 2017 in Orlando, USA, and from 14 to 16 November 2017 in Munich, Germany.


Eğiticinin MATBAA&TEKNİK ile Buluşması hubergroup BASEV işbirliği ile gerçekleşen ve bir ilk olarak belki de tarihe geçen “Eğiticinin Sektörle Buluşması” toplantıları devam ediyor.

Odak Kimya’da yapılan Renk Yönetimi Seminer ve workshop’un ardından Bilnet ve Umur Matbaalarına yapılan inceleme gezileri ile devam eden buluşmaların dördüncüsü MATBAA&TEKNİK toplantısı oldu. 16 Aralık günü BASEV seminer salonunda gerçekleşen toplantının teması “Baskının Yeni Yüzü” oldu. Konu ile ilgili teklif etkinliğin fikir babası ve düzenleyici ve destekleyici hubergroup tarafından dergimize iletildiğinde sevinerek kabul etmiştik. Basım endüstrisinin olimpiyadı olarak kabul gören drupa 2016 fuarı henüz yapılmış ve hem yeni teknolojiler hem de konsept makine sergileri ile önümüzdeki dört yılın rotası “Geleceğe Dokun” teması ile sergilenmişti. Bu sebeple drupa 2016 ışığında basım teknolojilerindeki yeniliklere odaklanacak bir seminer için hazırlıklarımızı yaptık. Seminer hubergroup Türkiye Yönetim Danışmanı Fatma Apaydın’ın açılış konuşması ile başladı. Etkinliğin gidişatı, eğiticilerimizin ilgisinin ve ilk değerlendirmelerinin yapıldığı konuşmanın ardından başlayan MATBAA&TEKNİK sunumunda -Baskı hala bildiğimiz baskı mı sorusu ile başlayarak baskının yeni alanlarından bahsedildi. Öncelikle yeni baskı türleri olarak bilgi kütüphanemize giren fonksiyonel ve

endüstriyel baskı tanımları ve kullanıldığı yerler konusundaki bilgilendirme ve basım endüstrisinde kullanım alanlarına göre baskı türleri ve trendlere odaklanan girişin ardından vak’a analizleri üzerinden yenilikler hakkında Meslek Liselerindeki Matbaa öğretmenlerimiz ile Üniversitelerdeki basım teknolojilerinde eğitim veren hocalara bilgiler aktarıldı. Vak’a analizleri şöyle sıralanıyordu: manroland 700 evolution üzerinde karton ambalaj baskı tekniğindeki yenilikler Heidelberg AniColor ofset baskı sistemi üzerinde ticari baskı tekniğindeki yenilikler REVO projesi ile BOBST Dijital Flekso ve ESKO’nun Equinox çözümleri üzerinde flekso baskı tekniğindeki yenilikler KBA-Xerox işbirliği ile sunulan VariJET 106 üzerinden hibrid baskı tekniği Heidelberg’in Primefire 106 ve Fujifilm’in Jetpress 720S ve HP PageWide WebPress baskı makineleri üzerinden ticari inkjet baskı tekniğindeki yenilikler InPrint Fuarından toplanan vak’alar ile inkjet baskı tekniği, endüstriyel baskı uygulamaları, Massivit 3D baskı makinesi üzerinden çok katmanlı baskı tekniği ve uygulaması İki saati geçen sunum sonucunda gelişen baskı teknolojilerinin üretimde verimlilik ve kaliteye odaklı bir şekilde büyümesine dikkat çekildi. 2017 yılı etkinlik takviminin de paylaşımı ile sona eren bu seminer için ilgi gösteren tam öğretmenlerimize ve öğretim görevlilerimize ve tabii ki BASEV ve hubergroup’a teşekkür ediyoruz. Eğiticinin Sektörle Buluşması toplantıları 2016 yılını 24 Aralık’ta hubergroup seminer salonunda gerçekleşen, hubergroup tarafından verilen Mürekkep ve UPM tarafından verilen Kağıt konuyu seminerler ile kapadı. Program 2017’de de devam edecek.

123


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

Tamer Alkan

Fineks & Kotkamills, KASAD ile Buluştu 124

Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) tarafından organize edilen Tanıtım Toplantıları kapsamında Kasım ayında ev sahipliğini Fineks ve Kotkamills yaptı.

Fineks Yönetim Kurulu Başkanı, Tamer Alkan yaptığı kısa sunumda şöyle konuştu: “Fineks, temsil ettiği Mondi, Burgo, Pankaboard, Polytex, Glatfelter, Kanzan, UPM Raflatac, Sidaplax gibi firmalar ile grafik ve ambalaj sektörüne yönelik çalışmasını yaklaşık 32 yıldır sürdürmektedir. Bugün burada bulunma amacımız ise siz değerli misafirlere Kotkamills’i daha yakından tanıtmak. Çeşitli bristol kartonları, özel bir bariyere sahip gıda ambalaj kartonu ve bardak kartonlarını üreten Finlandiyalı fabrika, gerçekleştirdiği 150 milyon Euro değerindeki yatırımı ile karton üretiminde Avrupa’nın ilk 3 büyük üreticisinden biri olmayı hedeflemiştir. Kotkamills’in dünyada bir ilk olarak ürettiği yeni nesil bariyerli kartonların en önemli özelliği doğrudan geri dönüştürülebilme ve tekrar işlenebilme özelliğine sahip olmasıdır diyerek, sözü Kotkamills Satış Direktörü David Ingham’a bırakıyorum.” David Ingham; sözlerine tüm katılımcılara teşekkür ederek başladı. “Ana hissedarı MB Funds olan Kotkamills, 2016 yazından itibaren bristol karton ve gıda servisi için tasarlanmış bariyerli bardak/tabak kartonu üretecek olan yeni bir karton makinesini faaliyete geçirmiştir. Yeni nesil bariyerli kartonlarımız tamamen geri dönüştürülebilir ve tekrar işlenebilir olduğundan standart kâğıt geri dönüşüm sürecini bu ürünlere de uygulayabiliyoruz. Bu yeni nesil bariyerli kartonlar üretilirken hem ham madde olarak ağaçtan maksimum verim almak, hem de çevresel etkileri en aza indirmek için son teknoloji kullanılmaktadır. Bu doğrultuda bristol karton ürünlerini AEGLE

markası ve gıda servis kartonlarını ISLA markası ile piyasaya sunuyoruz. AEGLE, kozmetikten tıbbi ilaçlara, kuru, soğutulmuş ve donmuş gıda ürünlerinden genel ambalaja kadar birçok amaca yönelik kullanılabilir. Normal bristol ürünlerinin yanı sıra ipeksi mat bir kuşeleme sayesinde, çok düzgün ve pürüzsüz bir yüzey ile, yüksek kaliteli baskı ve özel efektler gerektiren uygulamalar için de mükemmel sonuçlar alınmaktadır. ISLA ise, tek kullanımlık bardak ve tabak gibi gıda servis ürünleri için tasarlanmıştır. Bariyer kaplamalı ISLA’nın tamamen geri dönüştürülebilir ve tekrar işlenebilir olması, bu karton bardak ve tabakların kullanım sonrasında standart kağıt atıklarla birlikte geri dönüştürülebilmesi anlamına geliyor. Bu sayede, piyasada daha yaygın kullanılan plastik bariyer kaplamalı bardak ve tabakların aksine, yüksek kaliteli lif kaynağı çöpe atılmak yerine geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilmektedir.” David Ingham son olarak, Kotkamills’in tüm karton ürünleri için kullanılan ham maddenin, sertifikalı İskandinav ormanlarından tedarik edildiğini belirterek sözlerini tamamladı. Toplantı sonrası Fineks Satış Müdürü Haluk Ölçer, arkadaşımız Sedat Karadayı’nın sorularını cevaplandırdı: Sektör sizi tanıyor fakat bir de sizin ağzınızdan sizi tanıyabilir miyiz? Haluk Ölçer: 25 yıldır kağıt ve matbaa sektörünün çeşitli kademelerinde görev yaptım. Sektöre giriş noktam, Sabah gazetesi Satın alma Müdürlüğü idi. O dönemde hızla büyüyen gazetenin kurumsallaşması yolunda ter döktük. Daha sonra kağıt tüccarlığı dönemi başladı benim için. Küçük ortağı olduğum Simge Kağıtçılık’ı, Antalis’e sattığımız dönemde Kağıt Tüccarları Derneği’nin kurucu başkanlığını da yürüttüm. Son 10 yıldır da Fineks çatısı altında emek veriyorum. Fineks hakkında bilgi verir misiniz? Haluk Ölçer: Fineks,1985 yılından beri seçkin Avrupalı fabrikaları, ülkemizin önde gelen matbaa, tüccar ve son kullanıcıları ile buluş-


turan bir misyona sahip. Konu kağıt, karton ve türev ürünler. Bu ürünler gerek grafik gerek ambalaj sektörüne hitap ediyor. Şirketimiz yıllar içinde değişen ihtiyaçlar doğrultusunda, ürün portföyüne sadece nihai kullanıcılara hitap eden çok özel ürünler de eklemiştir. Fineks, izlediği güvene dayalı ve çözüm odaklı strateji sayesinde, bugün sektörün en önde gelen mümessil firmaları arasında yer almaktadır. Temsil ettiğimiz firmaları şöyle sıralayabilirim: Kotkamills (ambalaj ve grafik kartonu) Mondi (ambalaj sektörüne yönelik kraftlar, silikonlu ürünler, polimer kaplı ürünler ve endüstriyel kullanım için özel ürünler) Burgo (kuşe kağıt) Glatfelter (duvar kağıtları) Pankaboard (ambalaj sektörü ve özel kullanımlar için karton) Kanzan (termal kağıt ve kartonlar) Delfort (dini yayın ve prospektüs kağıtları) UPM Raflatac (kendinden yapışkanlı tabaka ürünler) Sidaplax (zarf ve karton kutu penceresinde kullanılan filmler) Polytex (su bazlı mürekkep ve kaplama ürünler) Sektörün büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacağı düşündüğünüz tavsiye ve önerileriniz nelerdir? Haluk Ölçer: Sektörün gelişmesi için gerekli olan teknik yatırımların yapıldığına şüphe yok. Bundan sonrasında, piyasadaki matbaaların belli konularda uzmanlaşmalarının, yeni ürün geliştirmelerinin ve de ihracat pazarlarına yönelmelerinin, bunu yaparken de seviyeli bir rekabet içerisinde olmalarının doğru olacağı inancındayım.

Haluk Ölçer Hedefleriniz nelerdir? Bu hedefler doğrultusunda yeni projeleriniz olacak mı? Haluk Ölçer: Fineks olarak devamlı bir değişim ve gelişim içindeyiz. Müşterilerin her türlü ihtiyacına yanıt verebilmek için, şirket kadromuzda insana yaptığımızyatırımilehizmetkalitemizidüşürmeden,gelişenpiyasalaraayak uydurarak, Fineks’i geleceğe taşımak için de sürekli bir çaba sarf ediyoruz. En önemli hedeflerimizden biri de temsil ettiğimiz fabrikaların, Türkiye pazarına ciddi ve kalıcı bir yaklaşımla angaje olmalarını sağlamaktır. Ancak bu sayede müşteri – fabrika ilişkisi her iki taraf için de verimli şekilde sürdürülebilir. Teşekkür ederiz. Size ve şirketinize başarılı bir yeni yıl dileriz.


Yaşam İçin Baskı 2017

Ayla Çuhadaroğlu, Odak Kimya Özel renkler, spot renkler, Pantone renkler, markaların logo renkleri... Adı ne olursa olsun proses renklerle elde edilemeyen renkler, baskı firmalarının merkezinde yer alıyor. Özel bir rengi tutturmak, bugün tuttursak baskı altı malzemesinin rengi değişince reçetenin rengi değişiyor, laboratuvarda onayladığımız renk baskı makinesinde tekrar müdahale gerektiriyor. Tüm bunlar geçmişte de bugün de her gün karşılaştığımız yakınmalar. Tüm bunların çözümü ideal mürekkep mutfağı olarak adlandırdığımız renk laboratuvarımızda sağlanabilir. Tek bilmemiz gereken tüm parametreleri maksimumda kontrol altına alabilmek.

OCAK / JANUARY / 2017

Mürekkep Mutfağının Hedefleri: Tüm baskılı ürünlerin kalite kontrolü Mürekkep ve kağıt giriş kontrolü Hassas reçete hazırlığı ve Artık mürekkep geri kazanımı ISO 9000 gereği tüm renk istatistiki sonuçları sağlama

126

İdeal Mürekkep Mutfağı

Mürekkep Mutfağı İhtiyaçları Spectrofotometre: Exact,SpectroEye, Ci6X,CEXTH, SP series… Dijital Master Standart Reçete oluşturma ve düzeltme yazılımı:Ink Formulation Software –gerekli modulleri ile Baskı kalite kontrolü için yazılım: Color Quality Software Veritabanı(ana renk database):Baskı prosesi ve zemin için mürekkep tedarikçisi veya baskı firması tarafından hazırlanır. Laboratuvar terazisi Baskı prova cihazı-baskı prosesine göre Görsel renk karşılaştırma sonuçları için:Işık Kabini Karışım istasyonu (dispensing makinesi ) veya manuel hazırlık Eğitimli personel Spektrofotometre: Farklı yüzey karakteristiklerine sahip zeminlerde kalite kontrol amaçlı veya formulasyon amaçlı doğru ölçüm geometrisine sahip spektrofotometreler kullanılmalıdır. Okuyucu cihaz doğru seçilmezse, renk kalite kontrol ve mürekkep mutfağından söz edilemez. Dijital Standart: Fiziki standartlar üzerinden sürekli ölçüm almak sağlıklı değildir. Kirlenme, çizilme gibi etkenleri göz ardı etsek bile, rengin doğal olarak solduğu bir gerçektir. Bu nedenle ideal olan, fiziki standarttan bir kez ölçüm alıp , bunun dijital olarak saklanmasıdır. Dijital olarak saklanması, aynı firmada birden fazla cihazın aynı veri tabanı kullanabilmesine olanak verir. İhtiyacımız olan dijital veri tabanı değil sağlıklı dijital veri tabanıdır ki bu da sağlıklı çalışan cihazlarla alınan ölçümlerle sağlanabilir. Reçete Oluşturma ve Düzeltme Yazılımı-Uygun Modülleriyle: X-Rite Ink Formulation yazılımı ile flexo&gravüre, ofset ve serigrafi mürekkepleri için kullanılabilir. Bu yazılımın performansının kalbi iyi bir veri tabanıdır. Sağlıklı bir veri tabanı, baskı koşullarını ne kadar iyi taklit ederse, aldığımız reçete de o kadar baskı prosesine paralel elde edilmiş olur. İyi hazırlanmış bir veritabanı: Farklı baskı prosesleri için bağımsız veritabanları


hazırlanmalıdır. Bu veri tanabları ayrıca farklı baskı altı malzemelerine göre de hazırlanmalıdır. Farklı baskı altı malzemelerine göre hazırlanan veri tabanı, farklı yüzey karakteristiklerine sahip yüzeylerde reçete almamıza imkan verir. Laboratuvar Tartı Sistemi; Baskı proseslerine göre aşağıdaki farklı teraziler kullanılır; Offset – 0,1 mg (0,0001 g) Flexo and Gravure – 10-1 mg (0,01 – 0,001 g) Serigrafi– 10-1 mg (0,01 – 0,001 g) Dispensing İstasyonu; Mürekkep formulasyon programından alınan reçeteler laboratuvarda test edilip renk doğruluğuna erişildikten sonra, baskı için büyük miktarlarda mürekkep hazırlanması gerekir. Büyük miktarlardaki üretimlerde tartım hataları kaçınılmazdır. Mürekkep formulasyon programında onaylanan reçete, network üzerinden dispensing sistemine gönderilerek mürekkep üretiminin yapılması sağlanır. Bu üretimlerin istenildiği zaman, istenilen miktarda yapılabilmesi için dispensing sistemleri kullanılır. Diğer önemli bir hedef ise her zaman aynı rengi tekrarlanabilir şekilde üretebilmektir. Zira, dispensing sistemleri +/- 1gr hassasiyetle üretim yapar. Işık kabini: Görsel karşılaştırma renk kalite kontrolünde ne kadar önemliyse, mürekkep mutfağında da en az o kadar önemlidir.Metamerism iki rengin bir ışık kaynağı altında eşleşirken, başka bir ışık kaynağı altında farklılık göstermesidir.Hedef renk ile üretilen renk arasında metamerism olup olmadığı mürekkep mutfağında tespit edilmelidir.Baskı aşamasında metamerism tespiti için çok geç kalınmış olur .Bu durumda metamerism son kullanıcıya ulaştığında da farkedilmiş olabilir.Bunun için farklı ışık kaynklarını simüle edebilen standart ışık kabinleri kullanılmalıdır.Hangi ışık kaynakları altında kontrol yapılacağı, ürününün son kullanıcın gözüne hangi ortamlarda göründüğüne gore seçilmelidir.Mertamerism olmadığı mürekkep mutfağında tespit edilirse, baskı aşamasında sadece standart günışığını simüle eden ışıklı prova istasyonları yeterlidir. Mürekkep formulasyon yazılımı: Özel renklere artan talep, ve marka sahiplerinin bu konuda gösterdiği hassasiyet özel renklerin tutturulması ve sürekliliğinin sağlanmasını geleneksel yöntemlerle yönetilemez hale getiriyor. Mürekkep formulasyon yazılımı, ideal mürekkep mutfağının kalbidir. Mürekkep üreticileri ve baskı firmaları için aşağıdaki iyileştirmeleri sağlar; Hızlı mürekkep karışımı Kağıt,transparent film gibi farklı baskıaltı malzemeleri için tekrarlanabilir,stabil sonuçlar Özel renk mürekkep hazırlığındaki hız ile baskıdaki gecikmeleri engeller, renk hassasiyetindeki artış ,müşteri memnuniyeti olarak geri döner Renk spesifikasyonlarının sağlanmasında matbaa/tedarikçi-lere yardım eder Artık mürekkep miktarını azaltır Verimliliğinizi arttırarak yatırım kendini geri kazanır

Adım adım formulasyon: Bugün baskı sektöründe en çok şikayet edilen konulardan biri, baskı altı malzemesinin renk tonunun her partide değişmesi ve daha önce elde edilmiş bir reçetenin bu sebeple bir sonraki baskı altı malzeme partisiyle geçersiz olmasıdır. Mürekkep formulasyon programı ile bu baskı altı malzemesinin rengi dikkate alınarak reçete hesaplaması yapılır. Mürekkep formulasyon programının veri tabanını sağlıklı olup olmadığını değerlendirmek aşağıdaki grafiklerle son derece basittir.

127


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

Yapılandırılmış reçete kütüphaneleri, reçete arşivimizi kolay yönetmemizi sağlar.

Kalınlık Faktörü: İster operator deneme yanılma yöntemi ile reçete oluştursun, ister mürekkep formulasyon yazılımıyla. Laboratuvarda bu reçeteyi ne şekilde uyguladıysanız, aynı mürekkep transfer miktarıyla baskı makineniz transfer etmeli ki renk işletmede aynı çıksın.

Flexo&gravure, serigrafi baskı proseslerinde problem,mürekkep transferinin farklı merdane, silindir ve ipek için farklı olmasıdır. Aynı reçete, farklı mürekkep transferlerinde farklı renk olarak karşımıza çıkar. Mürekkep formulasyon programının veri tabanının mürekkep transfer kalınlığı ile baskı makinesinin transfer miktarı arasında bir oran belirlenip , mürekkep mutfağında elde ettiğiniz reçeteye baskı makinesi başında müdahaleniz kaldırıp , baskı makinesi duruşlarında tasarruf etmiş oluruz. Bunun için mürekkep mutfağında doğru bir prova cihazı kullanılmalıdır.

Flekso Gravure ve serigrafi baskı prosesleri için; hedef mürekkep film kalınlığı % ve kalınlık faktörü olarak seçilebilir.

Ofset uygulamalarında, hedef mürekkep film kalınlığı % olarak veya g/m2 olarak girilebilir.

Dispensing makinelerine otomatik olarak reçete gönderilerek, tekrarlanabilir mürekkep üretimi sağlanmış olur.

128

Artık mürekkepler yeni reçetelerde kullanılarak geri kazanılır.

İdeal Mürekkep Mutfağı ile ; Özel renkleri istediğiniz zaman, elinizdeki ana renklerle, istediğiniz kritere göre (en düşük DE, en iyi maliyet, en az renklendirici sayısı. metamerism) reçete almanız Metamerism problemini mürekkep mutfağında kontrol altına alınarak son kullanıcı noktasına risksiz renk göndermek Baskı makineniz ile korelasyon sağlanarak, mürekkep mutfağında elde edilen reçetenin baskı makinesine paralel çıkarak baskı makine duruşlarının azaltılması, Flexo&Gravure mürekkepleri için istenilen baskı viskozitelerine göre reçete alınabilmesi Artık mürekkepleri tanımlayarak yeni reçetelerde geri kullanımı Baskıaltı malzemesindeki renk farklılıklarına göre reçete hesaplanarak, baskı altı malzemelerinin renk değişikliklerini reçete hesaplamasına dahil etmek

Dispensing makinesi ile entegre çalıştırarak üretim aşamasını da kontrol altına almak; Kolaylıkla mümkündür. İdeal mürekkep mutfağı yukarıda açıklandığı şekilde çalıştırılırsa maksimum fayda sağlanır.


IML Baskının Geleceği In Mould Labelling (Kalıp içi Etiketleme) bu kelimelerin ilk harflerinden oluşan bu terim ülkemizdeki ambalaj ve etiketleme sektöründe oldukça yeni ve hızla gelişen her geçen gün bir birim daha fazla üretim kapasitesine sahip olan bir üretim tekniğidir.

Ali CAN, hubergroup Türkiye, Teknik Destek Uzmanı In Mould Labelling (Kalıp içi Etiketleme) bu kelimelerin ilk harflerinden oluşan bu terim ülkemizdeki ambalaj ve etiketleme sektöründe oldukça yeni ve hızla gelişen her geçen gün bir birim daha fazla üretim kapasitesine sahip olan bir üretim tekniğidir. Aslında kısaca bahsedecek olursak IML; Ofset baskı tekniğinin kullanıldığı yüksek çözünürlükte, basit ve pratik ancak çok hassas kullanım formlarının olduğu müşteri talepleri doğrultusunda sürekli kendini yeni olmasına rağmen yenileyen ve gelişen bir pazardır. Ülkemizdeki ambalaj ve etiket sektöründe kendine has bi pazar üreten IML daha çok ısı ve nem oranındaki ani değişimlere karşı yüksek dayanıklılık gösteren bir teknoloji olmasından dolayı gıda sektöründe hijyenik gereksinimleri karşılamak adına yüksek performans ve verim elde etmektedir. Buna bağlı olarak ayrıca plastik ambalaj kovalarının etiketlenmesinde hızlı ve pratik çözüm sağlamaktadır. IML deki bu hızlı gelişimin ardından beklentiler sürekli artmakta ve bu doğrultuda üreticiler tedarikçilerle çeşitli çözüm noktalarında buluşmaktadır. hubergroup çatısı altında bizler üre-

ticilere daha iyi ürünler temin edebilmek üzere bu konu da bir takım ar- ge çalışmaları yapmaktayız. IML baskı tekniğinde 2 çeşit sistem üzerinde durulmaktadır. Konvansiyonel (geleneksel baskı sistemi) UV baskı tekniği Dünyadaki global pazarda (özellikle Avrupa) UV baskı tekniği konusunda bir trend oluşturarak üreticiyi UV IML pazarına doğru yönlendirmektedir. Bununla birlikte maliyet, zaman ve üretim hacmi tekrardan güncel bi konu olarak üreticilerin karşısına çıkmaktadır. UV IML Baskı Sisteminin Avantajları: *Kurumanın çok kısa sürede gerçekleşmesi (hızlı kürlenme) *Yüksek ürün kalitesi *Yüksek parlaklıklı mürekkep eğilimi *Farklı baskı altı malzemelerinde başarılı sonuçlar alınabiliyor olması *Materyal tarafından çok az miktarda emilim olduğu için mürekkep film kalınlığının değişmemesi sonucu renk şiddetinin baskı anında ve sonrasında aynı kalması. *Tüketim miktarları ve zaman olarak tasarruf sağlıyor olması. *Temizliğinin daha kolay olması *Düşük enerji tüketimi.

129


OCAK / JANUARY / 2017

Yaşam İçin Baskı 2017

1 kitaba kadar düşüyor. Dünya genelinde 122 milyonun üzerinde genç (%60’ı kadın) okur-yazar değil. Kodak’ın “Print for Good” programı bu şok edici istatistikleri değiştirmeyi, Kodak markasını iyileştirmeyi ve şirketin hayırseverlik geleneğini sürdürmeyi amaçlıyor.

Baskının Geleceği için “Print for Good” 130

Laurel Brunner, Verdigris blogu (*) Grafik işletmelerinin yeşil kimlikleri pek çok şekilde iyileştirilebilir. Bunun nedenleri genelde ekonomiktir. Ancak baskı ve yayıncılık endüstrilerinin geleceği hem sosyal hem de ekonomik gelişmelere bağlıdır. Agfa, Fujifilm ve Kodak Dijital gibi baskı makine ve baskı sarf malzemeleri üreticileri, baskının çevresel ekonomisinin iyileştirilmesi, teknolojilerinin güç tüketiminin azaltılması vb. konularda pek çok şey yaptı. Bu üç firma, kalıp üretimi ve bağlantılı kimyasallar ile malzemelerin geri dönüştürülebilirliğini büyük oranda iyileştirdi, VOC’lerin kullanımını azalttı ve bunun yanı sıra akıllı yazılım ve yapay zeka ile üretim verimini iyileştirdi. Kodak ayrıca, sosyal programlar konusunda da öncülük yapıyor. Kodak’ın büyük bir okur-yazarlık programı aracılığı ile baskıyı teşvik etmeyi ve kullanımını cesaretlendirmeyi amaçlayan “Print for Good” girişimi, bu yılın başında duyuruldu. “Print for Good” Columbus, Georgia ve Rochester ile ABD’nin New York şehrinde gerçekleştirildi ve Houston ile San Antonio’da (Texas) sürdürülüyor. Program üç bölümden oluşuyor. Bunlar: ücretsiz içerik sunmayı kabul eden bir çocuk kitabı yazarı, Kodak’ın desteğiyle bu içeriği basmaya hazır bir matbaacı ve bir dağıtım mekanizması. Bir yayıncı veya yerel bir topluluk organizasyonu ya da acentesi, dağıtım mekanizmasının bir parçası olarak kitapları çocuklara ve genç yetişkinlere ulaştırabilir. ABD’de yapılan bir araştırma, dokuz yaşına kadar okuyamayan öğrencilerin üçte ikisinin hapse girdiğini gösterdi. Aynı araştırmada, ABD’de hapiste bulunan tutukluların %60’dan fazlasının okur-yazar olmadığı belirlendi. Amerika’da orta sınıf halkta her çocuğun yaklaşık 15 kitabı var ama fakir bölgelerde bu rakam her 300 çocuğa

“Print for Good” kapsamında, gençlerin okumalarını veya baskıyla ilgilenmelerini teşvik etmek amacıyla onlara kitap veriliyor. Bu, sadece sosyal açıdan istenen bir şey değil, aynı zamanda baskı sektörünün geleceği için de faydalı bir girişim. “Print for Good” programı, okur-yazarlık sorunlarını çözmeye yardımcı olmak amacıyla diğer coğrafyalara da, yerel olarak uygulanabilecek bir şablon sunuyor. Kodak, programın düzgün ve sorunsuz yürütülmesine yardımcı olmak için plate gibi malzemeler ve lojistik desteği ile programı destekliyor. Matbaalar ise baskı zamanlarını ayırmaları ve kağıt maliyetlerini karşılamalarıyla yardımcı oluyorlar. Yayıncılar ve topluluk organizasyonları dağıtım mekanizmaları sunuyor. Herkes kendi idari ve proje yönetim desteğini sunuyor. Kodak alımı hızlandırmaya yardımcı olacak prosedürler üzerinde çalışıyor ve bunları dünyaya yaymak için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Eğer yazar, matbaacı veya yayıncı olarak bu programa katılmak isterseniz, lütfen iletişime geçin! (*) Verdigris projesi baskının pozitif çevresel etkisini konusunda farkındalığı arttırmayı hedefleyen bir endüstri girişimidir. Printing firmalarına yönelik olarak, çevresel standartlara uyumu ve çevre dostu yönetimin karlılık tablolarına faydası konularında haftalık bildirimler yayınlar. Verdigris’i destekleyen firmalar şunlardır: Agfa Graphics, EFI, Epson, Fespa, HP, Kodak, Kornit, Ricoh, Spindrift, Splash PR, Unity Publishing ve Xeikon. Bu makaleyi ve diğerlerini okumak için: http://verdigrisproject.com/blog adresini ziyaret edebilirsiniz. Verdigris projesi Türkiye’de MATBAA&TEKNİK tarafından desteklenmektedir. Bloga ulaşmak ya da her hafta yayınlanan makaleleri okumak için matbaateknik.com.tr adresini de kullanabilirsiniz.


Orta Kısım ise Böttcherin FR 1000 ile temizlendi. Merdane matlaştı ve mürekkep dağıldı. İkinci kez nemli bez ile silmek gerekli. Uçucu kimyasallar içeren temizleyiciler ile temizlendiğinde yüzey ilk başta su itici oluyor ve suya alışması biraz zaman alıyor.

Yeni, Su Bazlı, Nemlendirme Merdanesi Temizleyicimiz

Böttcherin Puridamp

Emel Hacer Özer, Böttcher Türkiye Nemlendirme merdanelerinin temizliğinde yüksek uçucu ve yanıcı kimyasallar kullanılıyor. Özellikle son yıllarda bu duruma yapılan eleştiriler gittikçe artıyor. Yangın riski, sağlığa olan zararları ve çevreye olan etkisi de (VOC içeriği) eklenince su bazlı, çevre dostu Böttcherin Puridamp’ı geliştirdik. Böttcherin Puridamp; bizim, yeni su bazlı nemlendirme merdanesi temizleyicimizdir. Kullanılan yüksek uçucu ve yanıcı nemlendirme merdanesi temizleyicilerine alternatif olarak geliştirilmiş, çevre dostu su bazlı bir üründür. Ayrıca yaptığımız karşılaştırmalı temizleme denemelerinde başarılı sonuçlar elde etmiştir. Böttcherin Puridamp’ı yine kendi ürünümüz olan FR1000 ile test ettik.

Sol taraf Böttcherin Puridamp ile ıslatılan bezi ile silindi. Merdane kolaylıkla temizlendi ve mürekkep üzerinden tamamen alındı. Merdanenin su ile nemlenmesi çok kolay oldu.

Sonuç Olarak; Puridamp mürekkebi tamamen çözüyor ve çıkarıyor. Merdane üzerine suyun yerleşmesi daha hızlı oluyor ve farklı noktalardan tekrar mürekkebin geri yürümesini önlüyor. Temizlemeden sonra su sisteminde çok az miktarda Böttcherin Puridamp ve mürekkep kalıntıları görülebilir bu durum bir sonraki proses için sorun teşkil etmez. Nemlendirme Merdaneleri FR 1000 veya diğer uçucu kimyasallarla temizlendiğinde matlaşıyor, mürekkep yayılıyor ve suyu itici hale geliyorlar. Mürekkep kısmen çözülüyor sadece yüzeyde birikmiş mürekkep bez yardımıyla temizleniyor, tekrar silinmesi gerekiyor. Böttcherin Puridamp ile merdaneler üzerindeki kurumuş, sertleşmiş birikintilerin temizliği biraz uzun sürmektedir. Çok hızlı temizliğe önem veren baskı firmaları uçucu nemlendirme merdanesi temizleme kimyasalı kullanmaya devam edeceklerdir. Ancak temizlik için biraz daha uzun zamanı kabul etmeye istekli matbaalar daha iyi sonuç alacak, sağlık ve çevre için olumlu bir adım attıklarının farkına varacaklardır. Basılı ürünler için ‘Baluer Engel’ onayı isteyen üreticiler nemlendirme merdanelerinin temizliğinde uçucu maddeler içeren kimyasallar kullanamazlar. Böttcherin Puridamp ‘Blue Angel’ ödülünün şartlarını yerine getirmektedir. Ayrıca ISEGA sertifikası da mevcuttur.

131


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

Tam otomatik Flexo Platemaking hattı - Vianord Engineering’in izniyle Fully automated Flexo Platemaking line - curtesy of Vianord Engineering

Teknolojideki gelişmeler geçtiğimiz 20 yılda flekso kalıp yapım sürecini de değiştirdi. Yazan: Pier Yazar: Luigi Sassanelli (Sass)

Flekso Kalıp Sürecinin Geleceği İleri Otomasyonda 132

Advanced Automation is The Future For Flexo Platemaking Growth

Eskiden, flekso kalıplarının tümü temel elektromekanik ekipmanlarla işleniyordu. Daha sonra, endüstriyel elektronikler konuya dahil olunca, flekso kalıp yapım ekipmanı da bu durumdan faydalandı. Süreçleri düzenlemek ve insan müdahalesine olan ihtiyacı azaltmak amacıyla kontrol sistemleri geliştirildi. Otomasyonun embrioyonik formları başlatıldı ve flekso kalıp yapım ekipmanı biraz daha karmaşık hale geldi. Artık bilgisayarlar, yazılım, bağlanabilirlik ve teknoloji daha da gelişti ve gelişmiş robotlu otomasyon, endüstri için yeni standartlar belirliyor. Gelişmiş ve bütünüyle otomatik flekso kalıp süreç hatları ile birlikte, fleksocular kalıpları üstün hızlarda ve mükemmel tekrarlanabilirlik ve kalitede üretebiliyor. Flekso kalıp yapımı sektöründeki gelişmiş robotlu otomasyon süreç ekipmanını entegre etmeye verilen isimdir. Bu sayede görüntüleme, pozlama, delem, yıkama, kurutma, sonlandırma, kalıp yükleme, depolama vb. çeşitli uygulamaların tümünü tek bir seferde otomatik olarak gerçekleştirmek mümkün olabilmektedir. Tam süreç hatlarındaki gelişmiş robotlu otomasyon, günümüzün flekso kalıp yapım dünyasında rekabetçi bir avantaj ve bir şirketin bu endüstride rekabetçi kalıp kalmayacağını belirleyen bir etken haline geldi. Bazıları buna “dördüncü endüstriyel devrim” diyor. Adına ne derseniz deyin, rakamlar robotlu otomasyonun matbaalara dahil edildiğinin; inanılmaz derecede hassasiyet, üretkenlik ve esneklik getirdiğinin kanıtıdır. Buna ilave olarak, esnekliği ve verimliliği daha da arttırmak için insan işçilerle sorunsuz çalışabilecek gelişmiş robotlu otomasyonda bir patlama olduğuna şahit oluyoruz.

In the past 20 years, technology has changed the nature of flexo platemaking. by Pier Luigi Sassanelli (Sass) In the old days, flexo plates were all processed with basic electromechanical equipment. When, later, electronics penetrated the industry, flexo platemaking equipment also took advantage of it. Control systems were introduced to regulate processes and reduce the need for human intervention. Embryonic forms of automation started and flexo platemaking equipment became slightly more sophisticated. Now that computers, software, connectivity and technology have developed further, advanced robotic automation has set new standards for the industry. Advanced and fully automated flexo plate processing lines have been introduced enabling flexographers to produce plates at outstanding speeds and with great repeatability and quality. Advanced robotic automation in the Flexo Platemaking industry is the process of integrating processing equipment to a utomatically perform a variety of applications such as Imaging, Exposing, Punching, Washing-out, Drying, Finishing, plate handling, storing, etc., all in one go. Advanced robotic automation in full processing lines has become the competitive advantage in today’s flexo platemaking world and the determining factor in whether a company will remain competitive within the Flexo Platemaking industry. Some call it the “fourth industrial revolution.” Regardless of what you call it, the numbers are proof that robotic automation has been exponentially incorporated into Tradeshops


and Converters; bringing incredible precision, productivity, and flexibility. Additionally, we are now seeing a boom in advanced robotic automation that is able to seamlessly work hand-in-hand with human workers to further increase flexibility and efficiency. What we see is the Flexo Platemaking Internet of Things on the rise.

Gelişmiş Robotlu Otomasyon insanlarla el ele sorunsuz şekilde çalışabilir Advanced Robotic Automation is able to seamlessly work hand-in-hand with humans Küresel olarak, 2020 yılı sonundan önce yaklaşık 500 adet tam otomatik flekso kalıp hattının kurulumunun yapılacağı tahmin ediliyor. Tam otomatik flekso kalıp hattının küresel piyasa değerinin 50 milyon ABD doları civarında olacağı tahmin ediliyor. Gelişmiş robotlu otomasyon bu endüstride rekabetçi kalmak için bir kaynak haline gelirken, rekabetçi olmak ve makul bir yatırım geri dönüşü (ROI) elde etmek için dikkat edilmesi gereken bazı faktörler var.

ROI açıklandı. ROI Nedir? – empowerims.com © ROI explained. What is ROI? – empowerims.com © Operasyonlara bağlı olarak, gelişmiş robotlu otomasyon tam uyum sağlayabilir de, sağlamayabilir de. Eğer düşük üretim miktarlı, küçük bir işlem ise, tam donanımlı bir otomatik üretim hattının satın alınması için yapılan ilk yatırım ekonomik olmayacaktır. Diğer yandan, eğer her gün orta - büyük miktarda kalıp işlemek için operasyon alanında çok sayıda operatörün yer aldığı daha büyük bir tesis varsa, gelişmiş otomatik hatlar

Globally, it is estimated that about 500 ful ly automated Flexo Platemaking lines will be installed before the end of 2020. The global market value for fully automated Flexo Platemaking lines is estimated around 500 million US dollars. While advance robotic automation has become a resource for remaining competitive in the flexo platemaking industry, there are definitely some factors to be considered in order to be competitive and to get a decent return on investment (ROI). Depending on the operations, advanced robotic automation may or may not be a good fit. If it is a small operation with low production quantities, the initial investment of purchasing a fully-equipped automated processing line would not be economical. On the other hand, if the operation has a larger facility with several operators on the shop floor to process medium to large quantities of plates per day, advanced automated lines would be better suited. Low mix/high volume and high m ix/low volume runs, are another discriminating factor as advanced automated processing lines grant the flexibility needed to get the job done. Understanding the Initial Investment The initial investment to integrating a fully automated Flexo Platemaking line of the newest generation into your business can be significant. The cost of advanced robotic automation should be calculated in light of a conspicuous fin ancial budget. Fortunately, there is at least one Flexo Processing equipment manufacturer that understood the Flexographers dilemma and started developing a family of units that can be combined to build a complete and fully automated robotic line not just as a monolithic solution, but also over a period time, even several years. That solution is known as modular robotic system and is characterized by “standard” functional units equipped with built-in interfaces that can be joint together to build automated systems in different configurations, by simply upgrading the software. Modularity offers great flexibility in design. The ability of adding new units by merely plugging in a new module helps overcome fast increasing customer demands and makes the manufacturin g process more adaptive to change. If you are considering rejuvenating your plate processing line, or parts of it, collaborating with a specialized integrator may save you considerable time and money. Using the integrator’s expertise to discuss your plate processing system, the raw plates you are using and your expectations, is a nice first step; it can help you take the right decisions.

133


Yaşam İçin Baskı 2017 OCAK / JANUARY / 2017

134

daha uygun olacaktır. Low mix/high volume ve high mix/low volume çalışmaları, önemli bir başka etkendir çünkü, gelişmiş otomatik hatlara işlerin halledilebilmesi için gereken esnekliği sağlar.

Tam otomatik bir kalıp üretim sistemine sahip olmak üretim süresini hızlandırır. Makinenin düşünmesi gerekmediği için, tekrarlanabilirlik daha iyi olur ve insan hataları azalır. Tam otomatik robotlu bir hat tekrar tekrar bir görev gerçekleştirmek için programlandığında, hassasiyet ve tekrarlanabilirlik çalışan ile karşılaştırıldığında çok daha fazladır.

Understanding the Advantages The main advantages of simple automation are obvious and therefore clear to anyone. For example, every time you need to process a plate your plate processor automatically defines the wash-out parameters, saving time that you would have previously spent. Advanced robotic automation takes that one step forward, linking all the units and plate processing phases to each other by bridging the machines and making them communicate. With classical configurations operators spend hours a day doing small tasks like reconfiguring the processin g equipment (exposure, wash-out, dryer, etc.) and transporting the pales from one unit to the next, wasting a considerable amount of time. Automating those tasks allows flexographers to work on what they truly consider most important. Having a plate processing system that is fully automated speeds up the production time. Since no thinking is required by the machine, there is better repeatability, and less human error. When a fully automated robotic line is programmed to perform a task over and over again, the accuracy and repeatability compared to that of an employee is far greater. No one is perfect, and we are all prone to making mistakes. Which is why a machine that performs repeated tasks is less likely to ma ke mistakes than any operator. Adding a fully automated robotic plate processing system to a production site, means that less employees and lower skills are needed to get the job done. It also indicates less safety issues, which leads to financial savings. With having less employees and lower skills required, there are numerous costs that are reduced such as payroll, benefits, sick days, etcetera. Having automated systems means having less human intervention, i.e. operators who perform tasks that can be dangerous and prone to injury, which can make the work environment safer. A lean manufacturing system is crucial for increasing efficiency. Advance robotic automated lines can work longer and faster which increases production rate while being so accurate that the amount of raw material used can be reduced, decreasing costs on waste. By decreasing the footprint of a work area by combining parts of your production line, you can utilize the floor space for other operations and make the process flow more efficient. Investing in advanced robotic automated equipment creates a valuable resource for low mix/high volume and high mix/low volume, which in turn, will attracts customers and increase profitability.

Hiç kimse mükemmel değildir ve hepimiz hata yapabiliriz. Bu nedenle, tekrarlayan görevleri gerçekleştiren bir makinenin hata yapma ihtimali herhangi bir operatörden daha azdır. Üretim alanına tam otomatik robotlu bir kalıp üretim sisteminin eklenmesi, işin yapılması için daha az işçinin ve daha az becerinin gerektiği anlamına gelir. Bu durum aynı zamanda daha az güvenlik sorunu olduğunun belirtisidir bu da finansal tasarrufa neden olur.

In essence, the advantage can be summarized as follow: • Reduction in Plate Processing Cycle Time • Increase in accuracy and repeatability • No human error • Less employee costs • Increased safety • Higher volume production

Başlangıç Yatırımının Anlaşılması En yeni nesil tamamen otomatik bir flekso kalıp yapım hattını işinize entegre etmek için yapılan ilk yatırım büyük çaplı olabilir. Neyse ki, fleksocuların ikilemini anlayan en azından bir flekso süreç ekipman üreticisi var. Bu üretici, eksiksiz ve tam otomatik bir robotlu hat inşa etmek amacıyla, tek parçalı olmayan ve bir araya gelebilen bir üniteler ailesi geliştirmek için çalışmalara başladı. Bu çözüm modül bir robotlu sistem olarak biliniyor ve sadece yazılım sürümünün yükseltilmesi ile farklı yapılandırmalarda otomatik sistemler inşa etmek amacıyla birleştirilebilen, bütünleşik arayüzlere sahip “standart” işlevsel üniteleri ile tanınıyor. Modülerite, tasarımda büyük esneklik sunuyor. Sadece yeni bir modüle takarak yeni üniteler ekleyebilmek hızla artan müşteri taleplerinin üstesinden gelinmesine yardımcı oluyor ve imalat sürecini değişime daha uyum sağlayabilir hale getiriyor. Eğer kalıp yapım hattınızı veya bir kısmını yenilemeyi düşünüyorsanız, uzmanlaşmış bir integrator ile iş birliği yapmak, zamandan ve paradan önemli miktarda tasarruf edebilmenizi sağlar. Kalıp üretim sisteminiz hakkında konuşmak için integrator’ünüzün uzmanlığından faydalandığınızda, kullandığınız ham kalıqplar ve beklentileriniz iyi bir ilk adımdır; doğru kararları almanıza yardımcı olabilir. Avantajların Anlaşılması Basit otomasyonun temel avantajları ortadadır ve bu nedenle herkes için açıktır. Örneğin, her kalıp işlemeniz gerektiğinde kalıp işlemciniz son yıkama parametrelerini otomatik olarak belirler, böylece daha önce harcadığınız zamana kıyasla zamandan tasarruf edersiniz. Gelişmiş robotlu otomasyon bir adım ileriye giderek, makineler arasında köprü kurup bunların iletişim kurmalarını sağlayarak tüm üniteleri ve kalıp sürecinizin aşamalarını birbirine bağlar. Klasik yapılandırmada operatörler günde birkaç saati, süreci meydana getiren ekipmanının yeniden yapılandırılması (poz, son yıkama, kurutma vs.) ve kalıpların bir üniteden diğerine nakledilmesi gibi küçük işlere harcıyor bu da önemli miktarda zaman kaybına neden oluyor. Bu görevlerin otomatikleştirilmesi, fleksocuların gerçekten önemli olan konulara odaklanabilmesine imkân sağlıyor.


Daha az çalışan ve daha az becerinin gerekmesi ile birlikte, maaş bordrosu, avantajlar, hasta geçen günler vb. gibi durumlarla ilgili pek çok maliyet azaltılır. Otomatik sistemlerin olması, daha az insan müdahalesi olması, (yani, tehlikeli ve yaralanmaya neden olabilecek görevleri yerine getiren operatörlerin) anlamına gelir bu da ortamı daha güvenli hale getirebilir. Verimliliğin arttırılması için yalıtım bir üretim sistemi önemlidir. Gelişmiş robotlu otomatik hatlar daha uzun süre ve daha hızlı çalışabilir bu da üretim hızını arttırırken kullanılan ham madde miktarı azaltılabilir bu da atıkların maliyetini azaltır. Üretim hattınızın parçaları birleştirilerek bir çalışma alanının ayak izini azaltarak alanı diğer işlemler için kullanabilir ve süreç akışını daha verimli hale getirebilirsiniz. Gelişmiş robotlu otomatik ekipmana yatırım yapmak low mix/high volume ve high mix/low volume için değerli bir kaynak oluşturur bu da, müşterileri çeker ve kârlılığı arttırır.

• • • •

Decrease in costs on waste Reduce Production Cost Better Floor Space Utilization Stay Competitive

Flexographers should ask themselves how they could benefit from Advanced Robotic Automation. What do they spend their time doing that they could automate to free-up some time that could be spent doing something worthwhile? After getting one task automated, flexographers will find others that should be automate too. Having many time consuming tasks automated will really affect the bandwidth of the organi zation has. Let technology do basic and repetitive things while your organization gets on with the things that are truly important for the business.

Esas itibarıyla, avantajı aşağıdaki şekilde özetlenebilir: • Kalıp üretim Döngü Süresinde azalma • Hassasiyet ve tekrarlanabilirlikte artış • İnsan hatası yok • Daha az işçi maliyeti • Daha fazla güvenlik • Daha yüksek hacimli üretim • Atık maliyetinde azalma vÜretim Maliyetinde Azalma • Daha iyi alan kullanımı • Rekabetçi kalma Fleksocular, Gelişmiş Robotlu Otomasyondan nasıl fayda sağlayabileceklerini kendilerine sormalı. Neden otomatik bir şekilde halledebilecekleri işleri kendileri yapsınlar? Neden bu zamanı daha faydalı işlere harcamasınlar? Bir görevi otomatikleştirdikten sonra, fleksocular diğerlerinin de otomatikleşmesi gerektiğini görecek. Zaman alan pek çok görevin otomatikleştirilmesi organizasyonun sahip olduğu bant genişliğini gerçekten etkileyecek. Kuruluşunuz, işletme için gerçekten önemli olan işlere odaklanırken, temel ve tekrarlanan işleri teknolojinin yapmasına izin verin. Yazar Hakkında Pier Luigi Sassanelli (Sass), konsolide ve gelişmekte olan ekonomilerde kapmalı uluslararası deneyime sahip bir Pazarlamacı. İş fırsatlarını belirleme ve bunları kârlı bir büyümeye dönüştürme yeteneğine sahip olan Sass şu anda, Gıda ve Ambalaj Baskısı alanlarında faaliyet gösteren çok sayıda Global ve Bölgesel şirket için Strateji Danışmanı olarak çalışıyor. Daha önce de 30 yıl boyunca DuPont ile çalışmasının ardından, DuPont Nutrition & Health’de ve DuPont Corporation’da çalıştı. Bundan önce, Cyrel®’de Pazarlama Müdürü, Global Pazarlama İletişimleri Müdürü ve Global Ekipman İşletme Müdürü görevlerinde bulundu. Linkedin’de hakkında bilgi bulabilirsiniz: linkedin.com/in/ sassanelli

135

About the Author Pier Luigi Sassanelli (SASS) is an experienced Marketer with wide international experience in consolidated and emerging economies. Talented to identify business opportunities and translate them into profitable growth, he is currently a Strategy Advisor for several Global and Regional companies operating in Food and Packaging Printing. Before, Sass was with DuPont for 30 years. Lately he worked for DuPont Nutrition & Health as Strategic Marketing & Innovation Process Leader and for the DuPont Corporation where he co-designed the renowned DuPont Marketing Excellence program and co-founded the global DuPont Marketing Academy. Prior to that he was Marketing Manager, Global Marketing Communications Manager and Global Equipment Business Manager for Cyrel®. Find him in Linkedin linkedin.com/in/sassanelli


Bu Dergiyi İstiyorum! matbaa & teknik dergisi bir yıllık abone dedeli olan 200 TL'yi

İlk 50 Aboneye 45 euro Değerinde drupa 2016 1 Günlük giriş bileti hediye

Kredi kartımdan / Banka kartımdan çekiniz: VISA

MASTERCARD

EURO CARD

Kredi Kartı Numaram:

Geçerlilik tarihi:

Güvenlik Kodu: Havale ya da EFT:

Abone bedeli olan 180 TL'yi İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. GARANTİ BANKASI GÜNEŞLİ ŞUBESİ ŞUBE KODU: 295 HESAP NO: 6293152 IBAN NO: TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52

Adı Soyadı

Şirket Ünvanı Adresi

Posta Kodu Şehir

Telefon Faks

E-Posta Adresi Web Adresi




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.