Matbaa & Teknik Kasım'16

Page 1




Reklam indeksi

Öne

Çıkanlar Highlights

8 Baskı e-kitabı Defetti – Emel Yücel Tepecik 10 Yaşam İçin Baskı – Rıza Başoğlu 14 Yeni Endüstri Devrimi ve Baskının Gelişen Teknolojisi – Hakan Hondu 18 Baskı Bitti! – Turgut Karcı 24 Baskı İhtiyacı Her Daim Devam Edecek – Selçuk Saygın

Advertisement Index

AKTİF MATBAA MAKİNALARI................................................... 75 ANTALİS...................................................................................... 17 ARAS GRUP................................................................................. 35 BAK-ON................................................................................ 51, 53 BALKAY KİMYA........................................................................... 81 BATI MERDANE.......................................................................... 77 BNK.............................................................................................. 49 CANON............................................................................................1 CMCC............................................................................................ 63 DERELİ GRAPHIC....................................................................... 37 EFEM MATBAA MALZEMELERİ......................................... 79, 83 ERAYSAN..................................................................ÖN KAPAK İÇİ ESEN GROUP.............................................................................. 85 ESKO............................................................................................ 55 FESPA EURASIA.................................................. ÖN KAPAK, 103 FUJİFİLM...................................................................................... 27 GRENSAN.............................................................................. 71,73 HEIDELBERG....................................................................... 13, 15 HP................................................................................................ 23 HUBERGROUP............................................................................ 31 İKLİM DAVETİYE......................................................................... 21

30 Yaşam İçin Baskı – Ali Can

İLPEN........................................................................................... 87

32 Sektör Küçülmüyor, Dönüşüm Geçiriyor – Özgür Bilgi

LARTON....................................................................................... 25

38 Dijital Standart – Ayla Çuhadaroğlu

MATSAN...................................................................................... 99

40 Farkedilir Olmanın En Etkili Yolu – Gökhan Büyükçelebi

MEGA BASIM....................................................................... 96, 97

42 Baskının Evrimi – Önder Babataş

MİTRA...............................................................................3, 45, 47

50 Sanat İçin Kağıt

OKI..................................................................................................5

58 Geleceğin Baskı Teknolojileri İçin Printtek 2017 76 Eğitici Sektörle Buluşuyor 78 SABAH İkinci Kez Baskı Kalitesini Ödüllendirdi 80 Türkiye’nin uğra ile Tescillenen İlk ve Tek Matbaası 102 FESPA Eurasia Mükemmel Bir Fırsat

KORDA.................................................................................. 65, 67 LİDYA GRUP..........................................................ARKA KAPAK, 7 MATSET....................................................................................... 29 MESSE FRANKFURT.................................................................. 61 MİTRA................................................................................... 41, 43 ÖZEN METAL.............................................................................. 91 PASİFİK........................................................................................ 11 PRINTTEK 2017......................................................................... 59 PRİNTER OFSET......................................................................... 19 RICOH.......................................................................................... 57 SUNCHEMICAL........................................................................... 69 TEKNOMATSAN............................................................ 39, 45, 47 TEKNOVA..................................................................................... 89 TÜRK BARTER............................................................................ 93 TÜYAP KIRTASİYE FUARI.......................................................... 95 XEROX.......................................................................................... 33


İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İÇ ve DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. adına İMTİYAZ SAHİBİ Ferruh IŞIK GENEL MÜDÜR Mehmet SÖZTUTAN SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU

mehmet.soztutan@img.com.tr yusuf.okcu@img.com.tr

ART DIRECTOR

İsmail GÜRBÜZ

ismail.gurbuz@img.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU

akif.tatlisu@img.com.tr

FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU

akif.tatlisu@img.com.tr

REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI

sedat.karadayi@img.com.tr

GRAFİK TASARIM

Masum SERT MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ ABONE/SUBSCRIPTION İsmail ÖZÇELİK

masum.sert@img.com.tr mustafa.aktas@img.com.tr

ismail.ozcelik@img.com.tr

VİZYON BASIMEVİ Deposite İş Merkezi A6 Blok, Kat: 3 No: 309 Başakşehir / İstanbul Tel: 0212 671 61 51 www.vizyonbasimevi.com.tr

ADRES/HEAD OFFICE Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:6-1/41 Kat:4 Güneşli / Bağcılar ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 604 51 00 Faks: +90.212 604 51 35 www.matbaateknik.com.tr

matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki Fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. LTD. ŞTİ.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.


Yaşam İçin Baskı Özel Sayısı Bu derginin ve hassaten bu sayfa okuyucularının malumudur ve tekrarı abesle iştigal olacaktır ki hayatın %98’i baskısız düşünülemez. Gün içinde gördüğümüz, yaptığımız ve dahi kullandığımız hemen her şey baskının tezgahından muhakkak geçmiştir. Öyle ki inkjet baskının getirdiği imkanlar ile artık ayakkabılarımıza kadar baskı yapabildiğimize göre inşaattan tekstile, otomotivden gıdaya, kozmetikten medikale tüm üretim sektörlerinin baskıya ihtiyacını tartışmaya bile gerek yoktur. Baskı Yaşam İçindir. (Nokta) Peki ülkenin tüm imalat sektörü ve dahi hizmet sektörü baskıya muhtaç iken nasıl oluyor da Baskı yani Matbaacılık bir türlü gereken değerini elde edemiyor, biz ona bakalım. Orman Ürünleri, Kırtasiye ve falan ve filan gibi sanayii kolları altına hapsedilmiş olan Basım Endüstrisinin gerçek anlamda ve tamamen bağımsız bir temsil mercii olmamasına ancak esefle mukabele edebiliriz. Bugün sanayi imalat verilerini açıklayan TUİK bize mesela 2015 yılının basım endüstrisi ile ilgili rakamları net bir şekilde veremez. (Belki 2010 ya da en yakın 2012) Neredeyse tamamı ithal olan kağıt ve türevleri ile baskı makinelerinin 2015 ithalat rakamlarını kim biliyor, mesela? Peki ya ihracat rakamlarımızı? Daha basitini soralım, Türkiye’de kaç matbaa var? Bu matbaalardan kaçı ofset kaçı flekso? Ya da kaçı ticari, kaçı ambalaj, kaçı etiket matbaası? Kaç adet gazete matbaamız var? Mesela gazete rakamlarını bulabiliriz ama bu gazetelerin kaçının ne ile basıldığını neden bilemeyiz? Velev ki iyi bir çalışma ile Türkiye’deki ofset matbaalarının sayısını tam olarak tespit ettik, bu rakam ne

kadar süre gerçek rakam olarak kalabilir? Bir hafta ya da bir ay? Bazı matbaalarımız Meslek Odalarına, bazıları bulunduğu ilin Sanayii Odasına ya da Ticaret odasına kayıtlı. Bazıları da hiçbirine. Hangi rakamları alt alta koyarak toplayacağız? Oysa bu rakamların ortaya koyacağı bir gerçek vardır ki o gerçek Baskının Yaşam İçin olduğunun da göstergesi olsun. Basım endüstrisinin Türk sanayi imalat verilerindeki payı nedir, bilelim ki kendimizi rakamlarla ifade edebilelim. Peki odalar, birlikler, dernekler bu konuda neler yapıyor? En çok karşılaştığımız sorudur bu rakamlar. Maalesef cevabı yoktur ve tahmini cevaplar üzerinden ilerleriz. Bu yüzden de kendimizi bir türlü gerçek anlamda ifade etmekten yoksunuz. Yoksunsak yokuz demektir zaten. O yüzden midir milyonlarca döviz harcayarak kurduğumuz matbaalar hala bir sanayi dalı olarak anılamıyor? Saygılarımla



2017 İçin Geri Sayım Başladı 2016’nın 11nci ayındayız. Bu aya Avrasya Ambalaj ile başlayıp InPrint Show ile devam edeceğiz. Hemen bir ay sonra da FESPA Eurasia ile 2016’nın etkinlik takvimini kapatacağız. Sırada 2017 var ve maalesef bir ay önceden yaşamanın getirdiği otomatik güncelleme tepkisi ile şimdiden 2017’e girmiş gibi hissediyoruz. Şöyle bir bakalım 2016’da neler oldu? Mayıs’a kadar sıkıntı yoktu. drupa’yı bekliyorduk. drupa 2016 evlere şenlikti, ucundan diğer ucuna yetişemeden geçti, gitti ve bu arada iyi ki drupa varmış ki bu yılı yatırım haberleri ile tamamlayabildik. Yazı atlatalım da Eylül’den itibaren şelalenin başında olacağız derken me’lun bir kalkışma ile sarsıldık. Öyle ki toplumsal kopmalar ve dahi zıtlaşmalar neredeyse bitti zannına kapıldık. Öyle değilmiş ertelenmişmiş sadece; bu aralar onu anlıyoruz.

bırakılabilirdi ki? Bu durumu kaosa sebep kılmak isteyen tıynetsizlerin ise Türk’ün tarihi boyunca hep bulunduğu ve karışık soylarının buna sebep olduğunu da bir kez daha anladık.

Güney sınırlarımızda savaş devam ediyor. İster istemez ülke olarak bizi de içine çekerek. Ama 15 Temmuz bize bir şey öğretti ki ya da bir hatamızı düzeltti ki bu savaşın tarafları bizimle beraber savaşın yapıldığı ülkelerde barınan terör unsurları değil. Artık herkes bu aptal harflerin dizilimi ile ortaya çıkan fraksiyonların hiç birinin öne sürdükleri var olma amaçları ile bir ilgisi olmadığını biliyor. Bu savaş bin kilometrelerce uzaktakilerin yönettiği bir terör sadece. Katılmayan var mıdır bilemem? Ama sokağa çıkın ve Amerika ve AB hakkında neler düşündüklerini, sorun vatandaşa. Hani şu, kalkışmaya karşı kalkışan, asker evlatlarını şehid veren ya da onlara gönülden destek veren vatandaşa.

2017 aynı zamanda Labelexpo Avrupa yılı, aynı zamanda Hunkeler Innovation Days yılı da. Her yıl tekrarlanan Ambalaj, FESPA, InPrint gibi fuarlar da cabası.

Bu haleti ruhiyyenin bile çoktan çökertmesi gereken bu ülkenin adının Türkiye olması ise bizi hala iş konuşabilir kılıyor. Çünkü artık anladığımız bir gerçek daha var ki Türk olmanın genetiğinde var savaşırken hayata devam edebilmek, yatırım yapabilmek. Öyle olmasa savaşarak kazandığımız topraklarda o kadar büyük eserler nasıl

Gelelim 2017’ye, basım endüstrimizin haline. Bu ay altını çizdiğimiz üzere Baskı Yaşam İçindir ve de yaşadığımız sürece baskı hayatını sürdürecektir. Değişik vesile ve kaynaklarla. O yüzden piyasada en az etkilen endüstri olmamıza şaşırmamalı. 2017’nin yıldızı Printtek 2017 olacaktır, şüphesiz. 2013’den bu yana beklediğimiz bu fuara tedarikçilerimizin ilgi göstereceğinden hiç endişemiz yok. drupa’nın tekrar eski periyoduna yani 4 yılda bire çekilmesi sonrası bir sonraki randevu için 2021’i bekleyeceğimize göre…

Biz bu sayı ile dolu dolu 20 yılı geride bıraktık. 215nci sayımızı da. 21nci yaşımızda yeni fikirler ve hep ilgi çekme gayretinde ve takipçi ve dahi taklitçilerimize de ders vererek çalışmaya devam edeceğiz. Tabii sizlerin de katkıları ile. Üstelik herkese cömertçe vermekte beis görmediğiniz katkılarınızla. Üzerine de ne ekleyebilirsek o da bizim farkımız olacaktır. Bu aydan itibaren yeni mottomuz “Türkiye’de 1 MATBAA&TEKNİK var! 1996’dan beri” olacaktır. Saygılarımla



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Baskı e-kitabı Defetti. 8

Baskının bitmediği hala hayatımızın her alanında olduğu konusu gündeme gelince, sanırım öncelikle hepimizin baskıyla ilk tanıştığı alan olan kitaplar ile konuya başlamak yerinde olacaktır.

Emel Yücel Tepecik, Pasifik Trading (*) Yayıncılar ve kitabevleri konusunda pazar bilgilerini araştıran ve yayınlayan İngiltere menşeli “The Bookseller” in haberine göre İngiliz kitabevi zinciri Waterstones, Amazon Kindle’ı stoklamaya başladıktan 3 yıl sonra 2015 yılı itibariyle raflarından indirdi ve yerine basılı kitap koymaya başladı. Bu değişikliğin nedeni de satışların çok düşük olması. Avrupa’da medya, eğlence ve telekomünikasyon sektöründeki firmalara araştırma ve analiz yapan Ender Analysis firması, Waterstones’un bu kararını hiç de sürpriz bir gelişme olarak karşılamadı. Aksine bu gelişmenin altını çizmemiz gereken bir hususun göstergelerinden biri olduğunu belirtti: Bu husus, dijital okuyucuya dönük olarak geliştirilen teknolojinin en kısa ömürlü teknolojilerden biri olduğu gerçeğidir. Bu hipotez aslında dijital kitap ve tabletlerin satışındaki düşmeye dayanıyor. Geçen sene Apple sadece 55 milyon ipad satmış ama bu sayı 2013te, 70 milyonmuş. Aslında pazar genel olarak bu kadar daralmadı ama Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki satışlarda düşme var ve pazar araştırmacıları bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini bekliyorlar.

Basılı malzemede kurallar farklı Kitap segmentine baktığımız zaman, müzik, fotoğraf, film segmentinden farklı bir yön izlediğini görüyoruz. Diğer saydığımız alanlarda tüketiciler dijital platformu çok benimsemişken, kitap alanında en azından şimdilik böyle keskin bir vazgeçiş görünmüyor. Eğer kitap pazarında da aynı dinamikler etkili olsaydı, 2015 yılı itibariyle e-kitap satışlarının toplam kitap satışının %50’sine ulaşması gerekirdi ki durum bu değil. E-kitapların ve tabletlerin ana vatanı diyebileceğimiz ABD’de bile 2014 yılı itibariye basılı kitap satışının toplam kitap satışındaki oranı %80. Bu oran İngiltere için %85. Kitap sektöründeki araştırmalar üzerine uzmanlaşmış olan Nielsen BookScan şirketinin verilerine göre, 2015 yılı itibariyle basılı kitap sayısında, 2007 yılından itibaren ilk kez olmak üzere %4,6’lık bir artış var. Almanca konuşulan ülkelerde ise e-kitap satışı daha da kötü durumda. Bu ülkelerde toplam satıştan sadece %5 oranında pay alabilmiş. Tür farklılıkları Şimdilik e-kitapların basılı kitap üzerindeki tehditi önlenmiş gözüküyor. Ama burada satış rakamlarının kitap türlerine göre de analizine bakmak gerekiyor. İngiliz dilinde yayıncılık yapan beş büyük şirketin verilerine dayanarak, e-kitabın özellikle roman ve fantastik hikayelerin satışında etkili olduğunu görüyoruz. Örneğin bu tür içerikteki e-kitapların satışının Penguin Random House satışına katkısı %20 iken, Simon & Schuster’ın satışlarındaki payı %25’in üzerinde. Bunun yanı sıra hiçbir e-kitap satışı yapmadan gayet iyi satış rakamlarını yakalayan firmalar da var. Örneğin Taschen Verlag-Almanya. Firmanın basın sözcüsü Bayan Dr. Christina Waiblinger’in bu konudaki açıklaması şu şekilde: “E-kitap satışını denedik


ama başarılı olmadığını görünce durdurduk ve asıl uzman olduğumuz yüksek kaliteli kitap üretimine yoğunlaştık.Başarımıza bakınca da bu stratejinin haklı olduğunu görüyoruz.” Bilişim Teknolojileri ile ilgili kitap okurları bile Basılı kitaptan daha çok hoşlanıyor Bilişim Teknolojileri ile ilgili kitap, dizayn ve fotoğraf yayıncılığı yapan Alman yayınevi Rheinwerk, kendi hedef grubunun e-kitabı daha rahat benimseyeceği varsayımı ile başlangıçta doğrudan e-kitap ile başlamış ama bugün tüm seçkiyi e-kitap olarak sunumun yanı sıra PSF, EPUB ve MOBI formatında da sunmaktadır. Bununla birlikte Rhenwerk firmasının pazarlama ekibinden Ralf Kaulisch’in belirtiği önemli bir husus var. Bu da Basılı malzemeyi birebir e-kitaba dönüştürmenin yeterli olmadığıdır. İlave olarak verinin yüklenerek işlenmesi (augmented data) fonksiyonunun eklemesi yani veri lojistiğinin eklenebilirliği imkanı göz ardı edilmemelidir. Asıl değer sağlayan bu farklılıktır. Buna bağlı olarak Rheinwerk firması üretimdeki çalışan sayısının dört kişiden sekiz kişiye çıkarmıştır. Projeye büyük bir heves ve zevk ile başlayan firmanın e-kitapdan elde ettiği ciro %5 ile stabil kalmıştır. Milenyum kuşağı Baskıya İnanıyor Genel algı milenyum kuşağının (1980- 1999 arası doğanlar) e-kitap okumada daha istekli olduğu yönünde. Ama denetleme ve danışmanlık firması Deloitte Kanada’dan Duncan Stewart’ın araştırma bulgularına göre, ABD’deki milenyum kuşağının %75’i aynı zamanda basılı kitap da okurken sadece %37’si yalnız e-kitap okuyucusu. Çok ilginçtir ki %25’i okumayı bir tutku olarak tanımlıyor ve okuma dışında sadece müzik için aynı tutkudan bahsediyorlar. Kitap başlıklarının genç insanlara kimlik aidiyeti kazandığı açıkça görülüyor. Koltuk altlarında taşıdıkları kitap ile kendilerini başkalarına ifade edebiliyorlar ve kitap üzerinden sosyalleşme imkanı buluyorlar. E-kitapta ise dijital nirvanada her şey kayboluyor. Milenyum kuşağının yarısı, e-kitabın basılı kitabın yerine alacağına inanmıyor. İlginçtir ki bu oran daha yaşlı jenerasyonda da aşağı yukarı aynı. Bu arada bazı bulgulara da göz atalım. Araştırmalara göre e-kitap okuyucuları bazı detaylara konsantre olurken, bilgiler arasındaki iliş-

kiyi gözden kaçırıyorlar. Yine araştırmalar gösteriyor ki aynı bilginin basılı veya ekran üzerinden iletilmesinin okuyucu tarafındaki işlenmesi tümüyle farklı. Bir hikayenin basılı olarak sunulduğu okuyucuların, hikaye ile ilgili soyut soruları doğru cevaplama oranı %66 iken bu oran ekrandan hikayeyi okuyan okuyucularda %48.Bu arada okullarda ipad, akıllı telefon üzerinden pek çok uygulama kullanılıyorken bunların anlam ve öğrenme üzerindeki etkileri hakkında çok da bilgimiz yok. Özetle geçmiş yıllarda düşündüğümüz gibi, basılı kitabın geleceği hiç de kötü değil. (*) Bu yazı Müller Martini News PANORAMA Dergisinin Güz 2016 sayısından Emel Yücel Tepecik tarafından uyarlanmıştır.

İstanbul Modern’in Katalogları UPM Kâğıtlarına Basıldı UPM, 3 serginin kataloglarına kâğıt sponsoru oldu.

İstanbul Modern’in ev sahipliğinde düzenlenen İnci Eviner Retrospektifi: İçinde Kim Var? sergisi, İnsan İnsanı Çekermiş sergisi ve Türk Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad sergisinin katalogları UPM kâğıtlarına basıldı. Katalogların iç sayfalarında UPM Finesse Silk 150 gr/m² ve 170 gr/ m², kapağında ise UPM Finesse Silk 300 gr/ m² kâğıt kullanıldı. UPM Türkiye Genel Müdürü Gülay Akkuş, verdikleri destekle ilgili olarak “İstanbul Modern ile işbirliği içinde olmaktan son

derece memnunuz. 2016 yılı sergilerinin tüm kataloglarında UPM kağıtlarının kullanılması memnuniyetimizi bir kat daha artırdı.” dedi. İstanbul Modern İş Geliştirme Direktörü Şebnem Qureshi de konuyla ilgili olarak “Dünyanın lider kağıt üreticilerinden UPM’nin modern ve çağdaş sanatı her yaştan izleyiciyle buluşturmayı amaçlayan İstanbul Modern’e verdiği desteği çok önemsiyoruz. 2 yıldır devam eden işbirliğimizin artarak devam etmesini diliyoruz”dedi.

9


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

baskıdan ne anlamalıyız sorusuna bulacağımız cevaptır. Digital teknolojiler ile sadece A4 kağıda veya ruloya baskıdan tüm materyallere baskı yapabilen bir konuma geçilmiştir. Camdan, metale, tabakadan, etiket ve ambalaja, brandadan, kumaşa birçok esnek malzemelere baskı yapılabilmesi ile yeni iş süreçleri oluşmuştur. Ekipmanlarda ki bu gelişime bağlı, boya teknolojisinin gelişimi ile de baskının kullanım alanları gelişmiştir. .

10

Yaşam İçin Baskı Bugün, verimliliğin artırılmasından, sanatsal etkinliğin geliştirilmesi, ürünlerin farklılaştırılmasına kada , dekorasyon, inşaat, moda, tekstil, tıp, otomotiv, havacılık, kamu ve özel işletmeler ile evlere kadar her alanda baskı kullanılmaktadır.

Rıza Başoğlu, Lidya Grup Baskı teknolojilerinde çok hızlı bir gelişim yaşanıyor. Çok yüzeysel değerlendirmeler ile baskının azala cağı veya eski teknolojileri tanımladığı gibi yorumlar yapılabilmek de. İnsanoğlu var olduğu andan itibaren duygularını, düşüncelerini ve kabiliyetlerini yansı tmak, paylaşmak istemiş. Bu amaçla da taşa, hayvan derilerine hep bir şeyler kaydetmiş. Bir anlamda bilginin ve kültürlerinin nesillere aktarılmasının aracı olarak yazılı metinleri kullanmış. Uygarlık geliştikçe bu daha hız kazanarak bugünkü medeniyetin gelişmesinin bir aracı olmuştur. Uzun yıllar analog baskı teknolojileri uygulama alanlarını geliştirmiş olmakla birlik de fleksibilite ve maliyet faktörleri ile network bağlantı uyumsuzluğu kullanım alanlarının daha da gelişimini bir ölçüde yavaşlatmıştır. Baskı teknolojilerinde ki gelişimin digital ile birlikte farklı bir boyut kazandığını söylemek mümkündür. Aslında bugünkü digital baskı tarihçesi çok eskiye dayanmıyor 1989 , 1991 yıllarını milat olarak alabiliriz. Son 25 yılda baş döndürücü bir hızla yaşamımızın her alanına baskı işi girmiş durumda. Burada önemli olan “Baskı’nın “ tarifini nasıl yaptığımız veya

Bugün, verimliliğin artırılmasından, sanatsal etkinliğin geliştirilmesi, ürünlerin farklılaştırılmasına kadar, dekorasyon, inşaat, moda, tekstil, tıp, otomotiv, havacılık, kamu ve özel işletmeler ile evlere kadar her alanda baskı kullanılmaktadır. Kullanıcılar evlerinin duvar kağıtlarını tasarlayıp bastırabilmektedir. Modacılar trend kumaş renklerini ve desenlerini çok hızlı üretebilmekte ve değişimi yönetebilmektedir. İnşaat şirketleri kişiye özel mekanlar yaratırken dış mekanlardan iç mekanlara kadar digital baskının imkanlarından yararlanabilm ektedir. Hatıralarını veya şiirlerini bir kitap da toplamak isteyen bireyler çok kolay ve düşük maliyetler ile kendi kitaplarını oluşturabilmektedir. Günümüzde özellikle digital baskı ile herşey kişiye özel hale getirilebilmektedir.. Bu süreç önümüzdeki dönemlerde, sıvı havuzlarından seri olarak nesneleri basabilme imkanı yani 3D baskı ile daha da gelişecektir. . Kısaca baskı her alana derinlemesine giderek yaygınlaşmaktadır. Bizler bu süreçte Lidya Grup olarak tüm sektörlere ve uygulayıcılara çok geniş bir ürün gamı ile hizmet vermekteyiz. Distribütörlüğünü yaptığımız Dünyanın sayılı teknoloji devlerinin ürünleri ile A4 ölçüsünde kağıt baskıdan, ruloya, fotoğraf baskıdan, tüm medyalara ve sert zeminlere kadar bir çok metaryale baskı yapan ürünlerimiz ve baskı faaliyetlerini optimize eden çözümlerimiz ile verimliliğin artırılm asına katkı sağlayıp baskının günlük hayatın bir çok evresinde gelişerek kullanılmasına tanıklık etmekteyiz.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Cemil Baskı Çözümleri’nin Bitmeyen Baskı Dünyası Cemil Baskı Çözümleri’nin bugün kendisine ait 6 şubesi, 1 franchise mağazası var. Marmara Bölgesi’nde 2018 yılı sonuna kadar 10 franchise mağazaya sahip olma hedefimiz var. Bu alanda altyapımız hazır.

Cemil Görünmez, Cemil Baskı Çözümleri Yönetim Kurulu Başkanı Sürekli değişen ve gelişen iş yaşamı içinde iş dünyası ve insan üzerindeki baskı bitmiyor ki “Baskı sektörü bitsin” 30 sene önce de “Ozalit bitti” deniyordu. Baskı hiç bitmez. 73 yılında bu sektörde işe başladım 83’de kendi şirketimi kurdum. Önce reklam alanında ajanslarla büyüdük. Öğrenciler, Mimarlık Büroları ve Mühendisler bugün en önemli müşteri portföyümüzü oluşturuyor. Ciddi bir makine parkımız var ve her türlü malzemeye her türlü baskıyı yapabilir konumdayız. Bu iki kural her sektör için geçerli: Talebi yaratırsan talep büyür. Bunun için de yaptığın işte Ar-Ge yapman şart.

12

Baskıda Önemli Olan Kalite Tüketim bitmediği sürece baskı da bitmez burada önemli olan kalite. Kaliteli iş yapmayanlar bu pazarda tutunamıyor ve asıl onlar bitiyor. Necati Yıldız, Yıldız Matbaa ve Dijital Baskı Kurucu Ortağı

Temeli 80’li yıllara dayanan, işin mutfağından gelen bir şirketiz. Ajans , copy center ve matbaa entegre bir yapıyız. Serigrafi ve film hazırlıkla işe atılan Yıldız Matbaa’nın kuruluşu 1992 yılına dayanıyor. Üretim şekli matbaa olsun dijital olsun konu genel anlamda “baskı” olarak ele alınmalı. Her yıl %40 büyüme elde ettiğimiz bu sektörün bize öğrettiği bir gerçek var o da; baskı sektörü ürünün dokunarak satın alındığı, güven esas bir sektör. Sektörün %60’ı yeni ve genç girişimci. Bu sektör adına bir risk. Tüketim bitmediği sürece baskı da bitmez burada önemli olan kalite. Kaliteli iş yapmayanlar bu pazarda tutunamıyor ve asıl onlar bitiyor. Hızla değişen ve gelişen bu pazarda var olmak için yatırım gücünüz ve vizyonunuz olmalı.

Ar-Ge’mizin odağında 3D baskı var Kurumsal müşteri vazgeçilmezimiz, bireysel müşterilerimiz ise gözbebeğimiz oldu her zaman. Kurumsal müşterilerin ihtiyaçları bizi yatırıma yönlendirdi, bireysel müşterilerin talepleri bizi büyüttü. Geçmişte Cemil Ozalit olarak renkli kuşe kağıda baskı yapan makinalarla sektörde fark meydana getirdik. Bugün UV LED teknolojiler ön plana çıkıyor. Kişiye özel baskı 10 yıldır büyüyor bundan sonra farklılaşmak lazım. Yakın gelecekte 3D baskı alanında Cemil markasıyla özel işler yapma hedefimiz var. Ar-Ge’mizi bu yöne çevirdik. En önemli pazarların başında inşaat sektörü geliyor ve oradaki büyüme bizi doğrudan etkiliyor. Franchise bir yapılanmaya gidiyoruz Cemil Baskı Çözümleri’nin bugün kendisine ait 6 şubesi, 1 franchise mağazası var. Marmara Bölgesi’nde 2018 yılı sonuna kadar 10 franchise mağazaya sahip olma hedefimiz var. Bu alanda altyapımız hazır. Sektörde söz sahibi olmak istiyorsanız Sürekli makina yatırımı yapmanız, değişime ayak uydurmanız, teknolojiyi takip etmeniz lazım. 90’lı yıllardan beri eve arsaya değil makine parkına yatırım yapıyoruz. Son 3 yılda ise 3 milyon USD’lık yatırım gerçekleştirdik. Bu pazarın bittiğini söyleyenlere inat pazarın büyüdüğünü ve sürekli büyüyeceğini gösteren sektörün öncü firmalarındanız. 13 yıl önce yatırım yaptığımız ilk dijital baskı makinası Xerox DC12 ile matbaa ve dijital baskı alanında ilkleri gerçekleştirdik. Xerox DC12 yatırımı yaptığımız dönemde ayda 6 bin A4 basılamıyordu. Ofsette 1 günde basılan dijitalde 1 ayda basılıyordu. Bugün ayda 1.5 milyon A4 basılıyor. Hala işinin %70’ini matbaadan kazanan bir şirket olarak dijitale ciddi yatırım yapıyoruz. 2016 yılında Xerox iGEN5 Press ve EFI H1625 UV LED yatırımı yaptık. Dijitalin matbaaya oranı hala çok alt seviyelerde ancak hızla büyüyor. Önce sektörde dijitalleşme gerçekleşecek ve bu pazar daha çok büyüyecek. Baskı makinalarından dün sadece kağıt geçiyordu bugün 5 cm’lik kalın malzemelere kadar baskı yapabilir konumdayız. Matbaa tarafında da dİjital baskıda da artış var. Evet bazı kalemler değişen iş yapış şekilleri nedeniyle azalıyor. E-fatura ile fatura baskısı, zarf, eskiye oranla takvim baskısı, ajanda, katalog vs azalıyor ama düşük adet işlerde kişiye özel üretim ve dolayısıyla dijital baskı ön plana çıkıyor. Ambalaj, matbaa, ajanslar birlikte büyüdüğümüz sektörlerin içinde ilk sıralarda ancak ciddi potansiyel barındıran gelecek vadeden sektörler var. Örneğin; inşaat, dekorasyon ve küçük ve orta ölçekli endüstriyel sanayi sektörü çok ciddi potansiyel barındırıyor. Bu alanda fark yaratanların geleceği parlak görünüyor.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

14

Yeni Endüstri Devrimi ve Baskının Gelişen Teknolojisi Dünyanın tamamında çeşitli endüstrilerde birkaç senedir telaffuz edilen ve geçtiğimiz drupa fuarı sonrasında basım endüstrisi için de gündeme gelen Endüstri 4.0 yani 4. endüstri devrimi sonucunda dijitalleşen ekipmanlar ve otomasyon sistemlerinin entegrasyonu artık vazgeçilmez ve birbirlerinden ayrılmaz kavramlar haline gelmektedir.

Hakan Hondu – Heidelberg Türkiye Pazarlama Yöneticisi Dünyanın tamamında çeşitli endüstrilerde birkaç senedir telaffuz edilen ve geçtiğimiz drupa fuarı sonrasında basım endüstrisi için de gündeme gelen Endüstri 4.0 yani 4. endüstri devrimi sonucunda dijitalleşen ekipmanlar ve otomasyon sistemlerinin entegrasyonu artık vazgeçilmez ve birbirlerinden ayrılmaz kavramlar haline gelmektedir.

müdahale etmesi üzerine kuruludur. Bundan 15 yıl önce yıllık 20-30 milyon tabaka olan tek bir makineye ait üretim hacimleri, günümüzde 40-60 milyon tabakalara çıkmıştır. Üstün performans sınıfı Speedmaster XL serisi ofset baskı makinelerinin, Prinect yazılımları ile birlikte dahili ölçüm sistemlerinin kombine edilmesi ile kalıp değişimleri haricinde makinelerin durmaksızın üretime devam edebilmesi hedeflenmektedir.

Dolayısı ile baskıda yeni endüstriyel şartlara uyum sağlanması amacı ile çok sayıda teknolojik gelişmenin hayata geçirilmesi, endüstrinin geleceğine olan inancın ve beklentilerin halen yüksek olduğunu göstermektedir. Bu aşamada endüstrimizde zayıflama değil, hızlı ve hatasız üretim koşullarının güçlendirilmesi ile yeni dönemin şartlarına uygun hale gelme söz konusudur.

Yeni Makine Kullanım Konsepti - Prinect Press Center XL 2 Yeni dönemde gerçekleşen bir diğer yenilik ise Prinect Press Center XL2 kumanda masası ve sahip olduğu ara yüz oldu. Kumanda masasının dokunmatik panelinden aynı bir tablet bilgisayar kullanır gibi tüm fonksiyonlara hızlı ve kolay erişim artık mümkün olmaktadır. Bunun haricinde büyük arka ekran ile tüm fonksiyonlar aynı anda izlenebilmektedir.

Heidelberg’in Endüstri 4.0 ile birlikte gerek ofset, gerekse flekso ve dijital baskı alanında kullanıma sunduğu yenilikleri şu şekilde anlatmak mümkündür. Push to Stop - Heidelberg’in insandan bağımsız baskıyı gerçeğe dönüştürme projesi Endüstriyel baskı konsepti için tasarlanan “Push to Stop” kullanım filozofisi, operatörün sadece gerektiği zamanlarda makineye

Kumanda masası ile çalışan Intellistart 2 adlı asistan yazılım ile birlikte makinenin iş kuyruğuna 30 adet iş eklenebilmekte ve tüm renk değerleri ile JDF verilerini otomatik olarak hazırlayarak beklemeksizin bir diğer işe geçebilmek mümkündür. Aynı zamanda bir sonraki işin baskı simülasyonu ekranda canlandırılarak zaman kayıplarının tam anlamıyla önüne geçilebilmektedir.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Dijital Baskıda Yeni Bir Dönem – Inkjet Mucizesi Geçmişte inkjet yani mürekkep püskürtmeli sistem denilince son derece düşük baskı kalitesi ve sadece 1. hamur kağıt akla geliyordu. UV ve diğer kurutma sistemlerinin yanı sıra yüksek kalitedeki baskı kafaları işin içerisine dahil olmaya başlayınca biz de gördük ki gelecek inkjet baskının etrafında gelişecek. Tonerli sistemlerden farklı olarak, mürekkebin kağıtta tutunması, büyük ebatlardaki malzemelerde hızlı geçişe uygun olması ve kuruma avantajları sayesinde günümüzde en çok üzerinde durulan baskı yöntemi haline geldi. Ayrıca matbaacılık, ambalaj ve etiket baskısı, endüstriyel açık hava reklamcılığı ve üç boyutlu nesnelere uygulanabilmesi ile birçok farklı endüstri için çok seçenek sunan bir geniş derya olması ile birlikte geleceğin de gündeminde olacak gibi gözüküyor. Heidelberg’de bu gerçeklerden yola çıkarak son birkaç yıldır bu teknoloji üzerine ciddi yatırım ve ar-ge faaliyeti gösteriyor. Fujifilm ile birlikte gerçekleştirilen işbirliği sayesinde piyasaya sunulan ürünler şu şekilde oldu:

16

Primefire 106 74x106 cm ebadına sahip geleceğin tabakadan tabakaya endüstriyel dijital baskı sistemi; lak ve primer baskı gibi üstün özelliklere sahip olmasının yanı sıra 1200x1200 dpi çözünürlüğe sahip. Heidelberg’in eşsiz Preset Plus giriş ve çıkış sistemleri mimarisini kullanan model, kurutma modülü ve 0.2 ila 0.6 mm’lik malzeme aralığı ile birlikte hem ticari hem de ambalaj baskısına hitap ediyor. Özellikle gıda ambalajlarının baskısı için İsviçre Yönetmeliği’ne uygun su bazlı mürekkepler kullanılmaktadır. Yedi renk seçeneği ile çok geniş bir renk gamutunu yakalayan makine; 2,500 tabaka/saat’lik hıza sahiptir. Bu modelde Fujifilm SAMBA baskı kafaları’nın teknolojisi geliştirilerek kullanılmıştır. Aylık 1,5 milyon tabaka baskı hacmi sunmaktadır.

Gallus Labelfire 340 Geçtiğimiz yıl gerçekleşen LabelExpo Europe fuarı ile birlikte görücüye çıkan Heidelberg’in dijital bobin etiket baskısı çözümü bugüne kadar gelişim göstererek mükemmel bir seviyeye ulaştı. UV-Piezo drop on demand baskı metodunu kullanan makine, CMYK’nın yanı sıra beyaz, turuncu, viyolet ve yeşil ile birlikte 8 renk basabilme yeteneğine sahip. Dakikada 50 metrelik hızı ile dijital baskı oldukça iyi performans sunan model, kağıt ve folyo ayırt etmeksiniz baskı gerçekleştirebilmektedir. Bu modeli birçok dijital baskı sisteminden ayıran en önemli özellikler arasında en geniş renk gamutunu sağlayabilme, tek geçişte dijital baskının yanı sıra flekso, şekilli kesim, gofre, soğuk folyo, laminasyon ve sıyırma özelliklerini sunmasıdır. Bu sayede tam bir üretim sistemi özelliğine sahiptir. Omnifire 4D serisi Inkjet baskıda devrim niteliğinde 4. boyut kavramını kazandıran Heidelberg, 3 boyutlu nesnelerin üzerine dijital baskı gerçekleştirmesi ile birlikte bu kavramı ortaya koymuştur. Drupa 2016’da renkli baskı gerçekleştiren versiyonu tanıtılan Omnifire 250, 30 cm’lik çapa kadar olan çeşitli şekillerdeki nesnelere baskı gerçekleştirebilirken; Kasım ayında görücüye çıkacak olan Omnifire 1000 modelinde ise bu ebat 1 metreye kadar çıkacaktır. Bu üründe XAAR’ın single pass drop on demand inkjet baskı kafaları kullanılmakta ve 360 dpi baskı çözünürlüğü sağlanmaktadır. UV mürekkeplerin kullanıldığı bu sistemde Beyazın yanı sıra CMYK baskı imkanı bulunmaktadır. Bu modellerdeki bir sonraki aşama ise uçakların ve binaların dahi tek bir sistem tarafından dijital baskı ile renklendirilmesini sağlayacak olan Omnifire XXL serisi olacaktır.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

18

Baskı bitti! “Hayata Dokunan tüm baskı teknolojileri ve sonsuz baskı imkanları ve uygulamaları”

Turgut Karcı, Elektroser, İş Geliştirme Müdürü

Yaşamın her alanında bulunan baskının, günümüzde dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik ve kültürel ortam ile buna bağlı yaşanan talep değişimi nedenleriyle varlığını sürdürmesini sorgulamak, güneşe ihtiyaç duyan hayatımızı, güneş olmadan hayatını sürdüren bakterilerin sınıfına indirgemeye benzerdir. Ancak bir değişimin yaşandığını da inkâr etmek mümkün değildir. 1970’li yıllarda büyük bir oda büyüklüğünde yapılan ilk bilgisayarların çok daha yüksek performanslı ve çanta büyüklüğünde olanlarını, bugün bu yazıları yazarken ve hatta telefon olarak kullanmaktayız. Her değişimde olduğu gibi bu değişimi de kabullenmeyip entegre olamayanların mevcudiyeti olacaktır. Ancak bu değişimin yaşanacağı gerçeğini değiştirmeyecektir. Baskının nerede, nasıl ve kim için bittiğini anlayabilmek için baskı sürecini hep birlikte inceleyelim. Matbaanın, ilk olarak 593 yılında Çin’de ağaç oyma tekniği kullanılarak bulunması ile birlikte baskılı ürünler, insanların hayatında yaygınlaşmaya ve yaygın iletişimi sağlamaya başladı. İletişimin yaygınlaşması matbaa ile olmaktadır. Hatta tipo baskının ilk adımı olan metal harflerle basım tekniğinin 1450 yılında icadıyla Avrupa’da yeni bir dönemin başlangıcını sağlamasına yaptığı katkıyı hiçbirimiz yadsımayacaktır. Her matbaa tekniğinin icadı ile birlikte ilk yapılan işler kutsal metinlerin ya da kitapların basılması olmuştur. Daha sonra ise Avrupa’da Reform ve Rönesans hareketleri doğmuştur. Avrupa toplumlarının medeniyet çıtasını yükseltmesinde matbaanın etkisi çok büyük olmuştur. ‘Wikipedia’, Doğu Asya’dan başlayıp Avrupa’ya doğru olan bu yayılmayı Osmanlı döneminden de bahsederek sayfasında bize anlatıyor: Başlangıç: Doğu Asya Matbaanın ilk kez kullanılması Uzakdoğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, MS 593’te Çin’de kurulmuş, ilk basılı gazete de MS 700’de Pekin’de çıkmıştır.8. yüzyılda Japonya’da baskı yapıldığı, İmparatoriçe Shotoko’nun Budizm’in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırdığı bilinmektedir. Bilinen en eski eksiksiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin’de 868’de basılmıştır. İlk kez tek tek

harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında bir Çinlinin porselenden harfler kullanarak denediği söylenmişti. Batıya doğru yayılma Tun-Huang mağarasındaki buluntular, matbaayı Çinlilerden alan Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir. Öte yandan, Çin’den mi geldiği yoksa bağımsız mı geliştirildiği bilinmese de, Mısır›da 4. yüzyıldan itibaren kumaş üzerine ağaç oyma kalıplarla baskı yapılmaktaydı. Aynı teknikle Arapça metinlerin basılması 9. ve 10. yüzyıllarda gene Mısır›da başlamıştır. Avrupa ve modern matbaacılığın doğuşu Avrupa da ağaç oyma kumaş baskısını İslam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda’da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanı sıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır. Nihayet 1450’de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya’nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaaya uygulamıştır. Gutenberg›in üretimi, özellikle de 1455›te bastığı İncil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa›dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu matbaa tekniği sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinelerinin ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir. Osmanlı Döneminde matbaacılığın doğuşu Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk matbaası daha 1493 yılında, İbrahim Müteferrika’dan 234 yıl önce, İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından kuruldu. İlk kitap, Yakup ben Asher’in Arba’ah Turim eseri 13 Aralık 1493’te basıldı. (Naim Güleryüz, Türk Yahudileri Tarihi-1, Gözlem Basın ve Yayın Aş, 1993, s.124-



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

20

125 - https://tr.wikipedia.org) İtalik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530›da İtalya yolu ile İstanbul›a gelip yerleşen Sonsino ailesidir. (Nancy Miller, “Soncino: A name linked to printing for 5 centuries” The Christian Science Monitor, 27.6.1985 - https://tr.wikipedia.org) Baskının bitişinin nerede olduğunu anlayabilmek için ise bu başlangıcı ve ilerleme sürecini iyi kavramak gerekebilir. Nitekim, ağaç oyma baskılar, tipo baskı, ofset baskı, vb teknikleri konuştukça aslında hep matbaanın temel hedefindeki yaygınlaşmanın ve kalitenin arttığını zaman içinde kavradık. 20.yüzyıl sonlarında ilerleyen teknoloji ile birlikte baskı öncesi sistemlerin gelişmesi ve çok renkli makine yatırımları ile hem ticari hem ambalaj baskıları çok yüksek bir hacim ve kaliteye kavuştu. Hacim ve kalite artışı ile birlikte eski sistemlerin akıbetini –bazı spesifik ürünler dışında- genel olarak hiç dile getirmedik ve baskının bitmesini hiç düşünmedik. Sebebi çok belliydi; her zaman bir hacim artışı mevcuttu ve fiziki olarak büyüyerek oluşan bu gelişme herkesi memnun ediyordu. Bu aynı zamanda pazarlama aracı olarak hayatını sürdüren ticari baskı için de başarı demekti. Pazarlama bölümlerinde kitlesel iletişim, artış olduğu sürece başarılı demekti. Bu hacim ve arz artışı ise baskı firmaları ile bu firmaların tedarikçilerinde yıllar içinde ciddi bir maliyet indirimine de sebep oldu. Tıpkı ‘wikipedia’da belirtildiği gibi (Gutenberg’in üretimi, özellikle de 1455’te bastığı İncil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa’dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır.) yeni teknolojilerin yaygınlaşması üstün bir maliyet düşüşüne sebep olurken bilgilerinin ve arzın artması sebebiyle müşteri taleplerine de indirim olarak yansıdı. Bununla birlikte TV yayınlarındaki yenilikler ile dijital dünyadaki toplam gelişmelerin yanında, 20.yüzyılın son yıllarında aktif hale gelen internet, yaygınlaşmaya başladı. Gazete ve kurumsal baskıları içeren ticari baskılarda kullanılan teknolojilerin ulaştığı seviyeye evrilme süreci ile eş zamanlı oluşan bu devrimin, baskıya olan etkisi ise pek düşünülmedi. Oysa internet ve internetin kullanıldığı teknolojik ürünler zaman içinde çeşitli sıçramalar yaşarken, ticari baskılar bu gelişmelerden etkileniyordu. Bu nedenle basılı gazete okuyucularının miktarında dramatik bir düşüş gözlendi. İnternetin kolay ulaşılabilir olması sebebiyle basılı kurumsal tanıtım yayınlarında ise ihtiyaçlarda daralma oldu. Oysa müşterilerin ve ihtiyacı organize eden pazarlama bölümlerinin kitlesel iletişim ihtiyaçları sona ermedi, sadece bu konuda yeni bir mecra şekillendi. İnternet, kitlesel basılı iletişim ürünlerinin ikamesi olarak görüldü, nihai kullanıcılar(özellikle yeni nesil) da bu yönde hareket etti. TV yayınlarından farklı olarak, kendi istekleri doğrultusunda istedikleri şeye ulaşabildikleri, TV yayınından farklı olarak sunulmasını beklemedikleri bir biçimi tercih ettiler. Elbette bu duruma mobil ürünlerdeki gelişmelerin de katkısı çok büyük oldu ve akıllı tele-

fonlar internet kullanımı ile hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. ABD’deki gazete satışları, bu gazetelerdeki reklam satışları ve dijital reklam oranları, gazete istihdamları, gazete firmalarının yıllara göre kar-zarar durumları gibi bilgileri veren bir internet sitesi; h t t p : / / w w w. j o u r n a l i s m . o r g / 2 0 1 6 / 0 6 / 1 5 / n e w s p a pers-fact-sheet/ İnternetten önce kitlesel basılı iletişim ürünleri kalıcılığı yüksek, maliyetli bir gereklilik iken, internet sonrası web tabanlı iletişimin kalıcılığı düşük, ancak ulaşılabilirliği kolay ve yüksek ve daha az maliyetli oluşu ikame sebebi oluşturmaya başladı. Hatta internette, sosyal platformlar ile interaktif bir iletişim oluşması, kimi zaman ön plana bile çıktı. Pazarlama bölümlerinin interaktif iletişimde etkinlik ölçümleri arttı. Ticari baskı şekli itibari ile tek yönlü iletişim sağlarken, kimi zaman internetin özelliğinden faydalanarak oluşturulan geri bildirim kanalları ile çift yön meydana getirilmeye çalışıldı. Tüm bu pazar baskısı altında, hammadde maliyetlerinin düşüş kaydetmesine rağmen toplam işletme maliyetlerine ve öngörüsüne bağlı baskı merkezi işletmeciliği ayrı bir mesleki deneyim haline geldi. Özellikle bazı matbaalar bu süreçte, pazardan ayrılmak ya da zorluk içinde yaşamak durumunda kaldı. Ancak bu dönemde baskı hacimleri ve firma sayısı artan pazarlar da oluştu. Özellikle hacim yönüyle matbaaya göre önemsenmeyen dijital baskı pazarı, oldukça büyüme gösterdi. Geniş format baskılar, tabaka baskılar, bobin ticari baskılar ve dijital baskılı ambalaj ürünleri, hacimlerini, internetin ve tüm basılı ürünlerin teknolojilerinin yerleşmesine paralel olarak arttırdılar. Bu artış, aslında internetten bağımsız olmadan ve eş zamanlı gerçekleşti. Dijital pazardaki bu hacim artışı sürecine etki eden temel sebepler ise pazarda bir miktar var olan ve internet gibi dış etkenlerle artış gösteren düşük tirajlı müşteri ihtiyaçları, değişken data baskısı imkanı, müşterilerin hızlı teslimat talepleri ve kişisel baskı talepleri olarak gösterilebilir. Bu bilgiler sonrasında ana konumuza dönecek olursak; ‘Baskı bitti!’ diye nitelendirdiğimiz durumun aslında konvansiyonel baskıda taleplerin yıllara göre nispeten azaldığı, kârlılığın azaldığı ve yeni konvansiyonel baskı yatırımları yapmanın buna bağlı olarak zorlaşması olarak görmekteyiz. Buna ek olarak farklı pazar ihtiyaçları ve yeni dinamikler nedeniyle konvansiyonel baskının kısmen şekil değiştirmesini yaşamaktayız. Belirli orandaki yansımayı drupa 2016’da da gördük; geçmiş senelerdeki fuarlarda en büyük alana sahip ve 1 holü tek başına kaplayan ofset tedarikçisi varken şimdi bunu bir dijital baskı tedarikçi firması yapabilmektedir. Baskının ve baskı firmalarının geleceği ile ilgili değerlendirmelerimizde, konusunda uzmanlaşmayı ve belirli çıktı ürünlere sahip olmayı düşünmeden edemeyiz. Bu şekilde farklılaşmayı yakalayan baskı fir-



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

22

maları olduğu kesindir. Ancak sorgulamaya çalıştığımız bir diğer konu da gelişen yeni baskı sistemleri ile yapabileceğimiz yeni ürünler ve başka bölgelerde bulunup bölgemizde bulunmayan ürünleri değerlendirme gerekliliğidir. Bu şekilde pazarımızı geliştirmemiz mümkün olacaktır. Buna ek olarak kimi zaman internet ve mobil sistemlerin de katkısı ile gerçekleştirebileceğimiz baskılı ürünler olabilir. Bu şekilde yeni ürünlere odaklanmak, karlılığın azalmasını önleyecek, baskı firmalarının önünü açacaktır. Aslında bir ofset firmasının dijital baskı makinesi yatırımı yapması ile kısa tirajlı işlere talip olması, pazarının ihtiyacından doğan yeni bir ürüne talip olmaktır. Elbette böyle bir yatırımın nedeni başka dinamikleri - ürünleri de içerir. Bu dinamikleri geliştirmek baskıda karlılığın azalmasının önünü kesecektir. Baskı firmasının kısa tirajlı işlerin yanında ofsette basamadığı metalize ve plastik gibi malzemelere baskı imkanı bu çeşitlendirmeye örnek olabilir. Bu şekilde ilerleyen firmaların kar baskısından sıyrılması söz konusu olmaktadır. Bir başka deyişle, baskı şekillerini değiştirerek karlılıklarını artırma fırsatlarını yakalamaktadır. Özellikle şehirleşme ve modernleşme ile birlikte artış gösteren şehir nüfusu, ticari ve ambalaj gibi basılı ürün ihtiyaçlarında hep artış yönünde bir talebe sebep oldu. İnternetin sunduğu dijital hayat ise belirli baskılı ürünlerde azalmaya sebep olsa da toplam pazar halen olumlu sinyaller vermektedir. Ancak bu sinyallerin ne şekilde okunması gerektiği iyi hesaplanmalıdır. Pazardaki ihtiyacı çözmeye yönelik atılacak adımlar ile firmalar, ömürlerini sağlamlaş-

tıracaktır. Gelişen internet ve mobil pazarlama yöntemleri rakip olarak görülmemeli, bu yöntemlerden fayda sağlanması da hedeflenmelidir. Firma içi organizasyonları bu hedef doğrultusunda yapılandırılmalıdır. Nüfusun olası artışı öngörüldüğünde, baskının şekil değiştirerek karlılığı artırma aracı olabileceği unutulmamalıdır. Bireysel pazarlamanın günümüzde daha önemli hale geldiği çok açıkken firmalardaki pazarlamanın konvansiyonel kalması elbette kar getirecek baskıyı öldürecektir. Bu nedenlerle baskı firmalarının müşterilerini iyi analiz etmeleri, var olan beklentilerini anlamaları ve yeni potansiyel fırsatları takip etmeleri gerekmektedir. Ağaç oyma tekniğinde kalarak ömürlerini istikrarlı sürdürmelerinin mümkün olmadığının bilincine sahip olmaları, dünyada yeni oluşan metal harflerle basım gibi teknikleri karlılık hedefleri doğrultusunda yakalamaları ve istikrarını korumaları daha anlamlıdır. Kalite ve karlılık hedeflerinden ödün vermeden istikrarı korumaları mümkün olacaktır. Geçen senelerde çok renkli makinelere geçişte de zorluklar yaşanmış ve bu esnada yüksek maliyetli çok renkli makine yatırımları sorgulanmıştı. Baskı firmalarının sahip olduğu tek renkli makinelerin kârlılıklarını kaybetmeyecekleri, birden fazla ailenin geçimlerini bir makineden sürdürebilecekleri düşünülmüştü. Bu değişimi reddeden ve müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını göz ardı eden firmalardan kalanlar iyi bir ihtimalle gelecek planları yapmadan günlerini kurtarmaktalar. Her değişimde olduğu gibi bu süreçte de değişim ile birlikte gelişimi amaç edinmek, zaman içinde oluşacak yeni gelişmelere adaptasyonu kolaylaştıracaktır.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

rolarının tek tip olduğunu ya da çok az seçenekli olduğunu düşünün. Baskının sınırı yok kısacası.

24

“İster konvansiyonel, ister dijital alanda olsun; baskı ihtiyacı her daim devam edecek” Baskı teknolojileri dönüşmeye ve gelişmeye devam edecek. Daha da çevreci teknolojilerle donanacaklar. Hepsi bir arada ürünler ön plana çıkacak. Mobil bağlantılar, mesafesiz baskı alma imkanları öne çıkacak.

Selçuk Saygın, Epson Türkiye, Pro-Grafik Ürünler Satış Öncesi Uzmanı

Baskı sektörüne yönelik son dönemin en çok yanıt arayan sorusu: “Dijitalleşmenin artması baskı dünyası için bir tehdit mi?” Çok net söyleyebilirim ki; hayır. Evet dijitalleşme giderek artıyor ancak genel kanının aksine bu durum çıktı alma ihtiyacını azaltmıyor. Hele ki Türkiye gibi sürekli gelişen pazarlarda durum tam tersi, yani bizim yazıcı satışlarımızda artış var. Sürekli yeni kurumlar iş dünyasına giriyor, okullar, hastaneler, bürolar… Her girişim aslında yazıcı ihtiyacı demek. Ne kadar dijitalleşirsek dijitalleşelim baskı ihtiyacı bitmeyecek. Bu işin konvansiyonel baskı tarafı. Yazıcı denilince akla ilk etapta ev ve ofis tipi yazıcılar gelse de, hayatımızın neredeyse her alanında olan birçok ürün geniş format yazıcılarla üretilmekte. Düşünsenize mahalledeki fotoğrafçı Ali Amca’nın tabelası yok ya da evinize sevdiğiniz farklı desendeki-tasarımdaki yastıkları alamıyorsunuz. Mutfak ka-

Baskı teknolojisi bitmeyecek ancak evrilecek, gelişmeye devam edecek Baskı teknolojileri dönüşmeye ve gelişmeye devam edecek. Daha da çevreci teknolojilerle donanacaklar. Hepsi bir arada ürünler ön plana çıkacak. Mobil bağlantılar, mesafesiz baskı alma imkanları öne çıkacak. Bir de elbette sayfa başı baskı maliyeti daha da önem kazanacak. Inkjet hak ettiği şekilde öne çıkacak. Dijital baskı ve inkjet teknolojisinin basım dünyasındaki inovasyonu tetiklediğine şüphe yok. Araştırma şirketi Pira International’a göre global inkjet pazarı o kadar hızla büyüyor ki inkjetin 15-20 sene içerisinde grafik, etiket, ambalaj ve signage pazarında ana baskı prosesi olması bekleniyor. Bağımsız araştırma şirketi BLI (Buyers Laboratory LLC)’nın son verilerine göre lazer yerine inkjet teknolojisinin kullanılmasıyla sadece Avrupa’da yılda 55.2 milyon euro tasarruf sağlamak mümkün. Biz de Epson olarak tam bu gelişmelere odaklı çalışıyoruz. Bir ürün serimizle ilgili rakamsal done vermek gerekirse misal; yine aynı bağımsız araştırma şirketi ortaya koyuyor ki lazer yerine Epson WorkForce Pro inkjet yazıcı kullanan kurumlar yüzde 82’ye kadar enerji tasarrufu sağlıyor ve ayrıca çevresel etkiler göz önüne alındığında yüzde 94’e varan oranda daha az atık ortaya çıkıyor. Geniş Format ürünlerimizden örnek verecek olursak, müşterilerimizden ve sahada çalışan makinelerden aldığımız verilere göre Epson geniş format yazıcılar, rakiplerinden 4 kata varan oranda daha az mürekkep ve enerji tüketimi avantajı sağlıyor.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

26

Fujifilm’den “Hayata Dokunan” Baskı Çözümleri Fujifilm Dijital Baskı Sistemleri İş Geliştirme Uzmanı Kerem Ege, reklamcılıktan ambalaj sektörüne, ahşaba baskıdan tekstile kadar pek çok çözüm ile hayatın içinde yer aldıklarını belirtiyor.

Dijital baskı çözümleri sunan makineleri ve satış sonrası destek hizmetlerinin yanı sıra solvent, UV ve su bazlı mürekkepleriyle sektörün referans markası olmaya devam ettiklerini belirten Fujifilm Dijital Baskı Sistemleri İş Geliştirme Uzmanı Kerem Ege, “Baskının her alanında” olduklarının altını çiziyor. Günlük hayata dokunan baskı teknolojilerini “AVM örneği” ile tanımlayan Kerem Ege, “Bir alışveriş merkezi düşünün. Dış mekan reklam panoları, içeri girdiğinizde güvenlik detektörü üzerindeki reklam giydirmeleri ve bilgilendirme panoları. Mağazaların vitrinlerindeki reklam uygulamaları, mağaza tabelaları. Yemek katındaki menüler, tepsi üzeri servis kağıtları. Mağazalarda satılan her ürünün ambalajı, alışveriş torbaları. Alışverişe geldiğiniz aracımızın gösterge panellerindeki dijital baskılar, park yeri ve yönlendirme levhaları. Sinema afişleri, asansörlerin kullanma talimatı etiketleri… Farkına varmadığımız daha yüzlerce ürün üzerinde dijital baskı uygulama-

larımızı görebilirsiniz. Yaşam devam ettiği sürece bu çözümleri gelişen teknolojilerle farklı yerlerde görmeye devam edeceğiz.” Fotoğraftan Cama Baskıya Fujifilm’in özel baskı çözümlerinde de yer aldığını belirten Kerem Ege, “Fotoğrafçılık sektörü için yüksek kalitede fotoğraf baskı, albüm ve benzeri poster uygulamaları için özel makinelerimiz mevcut. Ambalaj sektöründe hem geniş hem de dar format dijital baskı makinelerimizle bu sektördeki büyümenin artarak devam edeceğini ön görüyoruz. Endüstriyel baskı sektöründe ise günden güne yeni iş fırsatları çıkmaktadır. Cama direkt UV baskı yapabilen makine satışlarımız son üç yıldır artarak devam etmektedir. Ahşaba direkt baskı ile mobilya ve dekorasyon sektörlerine yeni projeler üretebiliyoruz. Duvar kağıdına baskı ise iç dekorasyon projelerinde önemli bir tercih sebebi. Çok geniş bir yaratıcılığı içinde barındıran tekstil sektöründe de varız.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Ürettiğimiz pigment, süblimasyon ve reaktif mürekkep çeşitlerimiz ile bu sektörde tercih edilen bir markayız” dedi.

28

İş Ortaklarına Farklı İş Ve Kazanç İmkanı Fujifilm çözümlerinin reklam sektörü ve endüstriyel alanın dışında dekoratif amaçlı tercih edilen malzemelere de baskı yapabilmesinin, iş ortaklarına farklı kazanç kapıları açtığını belirten Kerem Ege, “Cam, kumaş, deri, ahşap, vinil, pleksi gibi pek çok malzemeye direkt UV baskı yapabilmemiz çok büyük bir avantaj. Bu malzemeler evlerin içinde veya iş yerlerinde dekoratif amaçlı tercih edilen ürünler. Dolayısıyla artık standardın dışında bu baskılar da gerçekleştiriliyor ve tercih ediliyor. Direkt malzemenin üzerine UV baskı yapmanın avantajını burada kullanarak yeni bir pazar açmış oluyoruz. Folyoya baskı için dizayn edilen makinemiz Vybrant, deri ve kumaşa da baskı yapabiliyor. Aynı zamanda, Led 1600 makinemizle deri üzerine yapılan baskılarda çok iyi sonuçlar alıyoruz” dedi.

Yenilikte Sınır Yok İş ortaklarının, milyon euroluk yatırımların yanı sıra 40-50 bin euro bandındaki bir makine ile hem açık hava reklamcılığı, hem de dekoratif baskı alanında iki ayrı iş kolunda ilerleyerek karlılıklarını artırabileceklerini sözlerine ekleyen Fujifilm Ekipman Satış Müdürü Murat Özkıray, şunları söyledi; “Fujifilm baskı sistemleri, katma değeri yüksek ürünler ortaya koyarak son kullanıcıyı da tatmin eden sonuçlar üretiyor. Bu baskıların binlerce adet olmasına gerek yok. Tek bir uygulama bile olabiliyor. Örneğin bir aile fotoğrafınız var. İstediğiniz yüzeye, isterseniz masanın üzerine, isterseniz deriye veya kumaşa ya da duvar kağıdına bastırabiliyorsunuz. Mimari ve dekoratif tarafta ürün ve talep çeşitliliği her geçen gün gelişiyor. Tüm bu süreçte Acuity F, Acuity LED 1600 ve Vybrant baskı makinelerimize talep bir hayli fazla. Bundan sonrası, pazarını genişletmek isteyen ve yaratıcılıkta sınır tanımayan iş ortaklarımıza kalıyor.”



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

argüman bile hayatımızın her anında baskı işleminin varlığını bize yalın olarak göstermektedir. Tüm bu doğrultuların ışığında her ne kadar dijital dünya hayatımıza süratle yerleşse de örneğin; e – kitap, kitap basımının trajlarını ya da e – ticaret, fatura ve matbuu evrak basımını, internet, basılı mecmua ve gazetelerinin tirajlarını düşürse de kendi içinde kendine yeni sektörler bulan matbaacılık innovatif ar-ge yapısıyla yeni pazarlara hızlıca entegre olmaktadır.

Yaşam İçin Baskı 30

Baskılı materyal hayatımızın her anında bizimle ve güncel olarak hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Söz uçar yazı kalır felsefesiyle baskı bitmedi, bitmeyecek ve her geçen gün daha da büyüyecek.

Ali CAN, hubergroup Türkiye, Teknik Destek Uzmanı Hayatın her anında gereksinim duyulan kopyalama işlemi, aslında matbaanın çıkış noktası olmuştur. Tarihin tozlu raflarından hatırlayacak olursak; bilinenin aksine matbaa John GUTENBERG tarafından değil, Uzakdoğu’da MS. 593 yılında ağaç oyma işlemi ile başlamıştır. Daha sonrasında özellikle Avrupa’da kopyalama ve çoğaltma işlemlerinin gereksinimi matbaacılığın ne denli önemli olduğunun sinyallerini geçmişten günümüze kadar artan bir ivme ile karşımıza çıkmaktadır. Tarihte matbaa özellikle Kuran-ı Kerim, İncil ve dini kutsal kitapların basımı ve çoğaltımında önemli rol oynamıştır. Günümüz özelinde basılı materyal gereksinimi kitap, mecmua ve haberleşme gibi argümanları geride bırakmış ve mevcudiyetini artık sektörel anlamda uzmanlaşmış ambalaj – etiket – dijital platformlarda kanıtlamış bir sanayii grubu haline gelmiştir. Geçmişte sadece kağıt ve karton üzerine baskılar yapılırken, günümüzde sadece absorbend (emici yüzeyler) değil birçok baskı altı malzemesine baskı yapabilme yeteneği ile teknolojik bir takım gelişmelerin yanı sıra artık sanayiileşmiş bir düzeyde kendine çözüm ortakları bulmuş ve güçlü bir ar–ge yapısına sahip, hitap ettiği ve kendi sektörünün dışında bulunan diğer sektörlerle adapte olan matbaacılık yaşamın her anında hayatımızın içinde güçlü varlığını günden güne daha hissettirerek büyümeye devam etmektedir. Hepimiz matbaacılık deyince aklımızda uyandırdığı bir takım düşünceleri rahatlıkla hemen dile getiririz. Basit bir dille aklımıza ilk gelen gelen para, kitap, gazete ve kartvizittir, bu dört

Satın aldığımız herhangi bir ürünü masaya yatıralım; Örneğin bir marketten ton balığı aldınız önce bir koli ile karşılaşırsınız, kolinin içinde üçlü veya altılı olarak bir karton ambalaj ve karton ambalajdan sonra baskılı bir teneke ambalaj küçük bir ton balığı için sadece şu an tam olarak 3 baskılı materyal ile karşılaştınız. Daha sonra kasaya geldiniz taşımak için karton poşet ve fatura aldınız. Yani basit olarak söyleyecek olursak siz beş ayrı basılı materyal satın aldınız. Yalın bir örnekle vermiş olduğumuz betimle bile aslında matbaacılığın hayatımızın her anında bizimle olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Ya da eşinize bir hediye alacaksınız, kutu ve taşımak için karton poşet de aldınız veya çok acil bir toplantıya gidiyorsunuz kartvizitiniz yok, kendinizi eksik hissedebilirsiniz. Basılı materyaller yani baskı gerek iletişim de kullanılan bir güçlü bir araç gerekse pazarlama faaliyetlerinde güçlü bir silah. Baktığımızda günümüzde kullanılan basılı materyaller bir pazarlama faaliyeti olarakta karşımıza çıkıyor. Dünyanın en büyük global firmaları basılı materyallerin önemini vurgulamakta bu faaliyetler ile ilgili eğitimler ve sempozyumlar düzenlemektedirler. Market raflarında duran albenili tasarımlar birçok tüketicinin ilgisini ürünü almaya teşvik edebiliyor. Hatta öyle ki çok büyük global markalardan biri yıllar önce bir ürünün basılı materyali olan etiketinin üzerinde bulunan kırmızı logosunun ani bir kararla yeşile çevirdi ve market raflarında duran ürünleri tüketiciler alışılagelmiş etiketin dışında bir etiketle karşılaştığından ürünün bozuk veya farklı olmasını düşünmesi sebebiyle satın alma faaliyetinden vazgeçtiler ve milyonlarca dolar satış ve ciro kaybına sebep oldu bu durum. Kısaca özetleyecek olursak baskılı materyal hayatımızın her anında bizimle ve güncel olarak hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Söz uçar yazı kalır felsefesiyle baskı bitmedi, bitmeyecek ve her geçen gün daha da büyüyecek.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Xerox Türkiye Grafik Sanatlar İş Birimi Direktörü Özgür Bilgi

32

Sektör Küçülmüyor, Dönüşüm Geçiriyor Peki tüm bu göstergeler baskı sektörünün küçülüceğine ve belki de ileride yok olacağına mı işaret? Aslında tam tersi.

Bugünkü teknolojik gelişmelerin hayatımıza en büyük etkilerinden biri kullandığımız her türlü araç, gereç, nesnenin elektronik özellikler kazanması, bir ağ ve internet ortamında kullanılabilmesidir. Yaşadığımız dönem ileride bir çağ ismi ile adlandırılacak olursa dijital çağa geçiş olarak anılması kuvvetle muhtemel. Günümüz teknolojisinde yaşanan gelişmeler, günlük hayatımızı olduğu kadar iş dünyasını da önemli ölçüde dönüşüme uğrattı. Bugün her iş kolu dijital teknolojilere entegre olmuş veya dijital dönüşümü sağlayamadığı için küçülmek zorunda kalmıştır. Dijital gelişmelere ayak uyduramayanlar ne yazık ki işlerini daha fazla sürdüremeyeceklerdir.. Baskı sektörü özelinde bakarsak, kuşkusuz dijital teknolojiler sektörde büyük bir yaygınlık kazanmaya başladı. Bunun arkasında birçok sebep var. Gazete ve dergi gibi basılı yayınlar mobil teknolojilerin de etkisiyle artık daha az satın alınıyor. Hızlı ve birçok farkı kaynaktan gerçekleştirilen içerik üretimi ve bu içeriklere olan kolay ulaşım, basılı içerik kaynaklarının tercih edilme oranını azaltıyor. Kitap baskısı da keza aynı şekilde. E-okuyucuların hayatımıza girmesiyle binlerce kitabın tek bir cihaz üzerinde depolanabilmesi ve okunabilmesi aynı etkiyi yaratıyor. Ticari baskı gibi diğer baskı türlerinde de, geleneksel baskı yöntemleri, gelişen teknolojinin getirdiği yeni yaşam kültürlerinin kuşatması altında. Baskı işi ile uğraşanların yeni döneme ayak uydurabilmeleri, rekabet edebilme-

leri için dijital baskı teknolojileri çok önemli fırsatlar sunuyor. Hızlı, kaliteli, stok yapmadan daha az maliyetli, kişiselleştirmeye imkan veren ve düşük hacimli baskı uygulamaları, baskı işletmelerine yeni gelir fırsatları sunuyor. Peki tüm bu göstergeler baskı sektörünün küçüleceğine ve belki de ileride yok olacağına mı işaret? Aslında tam tersi. Baskı miktarlarının bazı alanlarda azalıyor olması, baskı işletmelerinin bundan zararlı etkileneceği anlamına gelmiyor. Tarihin her döneminde teknoloji üretimi devam etti, iş kolları dönüşüm geçirdi. Bu gelişmelere ayak uydurmayı başaran işletmeler devamlılığını sağlamayı başardı; buna muvaffak olamayanlar ise ne yazık ki konumlarını rakiplerine kaptırdılar. Bugün de aynı süreç yaşanıyor. Baskı hacimlerinin düştüğü doğru; ancak bu durum işletmelere yüksek kar getiren baskı uygulamalarının kapısını aralıyor. Özellikle pazarlama materyallerinin üretiminde dijital baskı sistemleri yenilikçi, hızlı, kaliteli ve kişiye özel baskı üretimine imkan tanıyor. Bu sistemleri iş yerlerinde kullanan işletmeler düşük baskı miktarlarına rağmen; yüksek hacimli işlere kıyasla çok daha fazla kar ediyor. Bugün baskı sektöründe yaşanıldığı düşünülen küçülme ofset işlere yönelik talebin azalmasından kaynaklanıyor. Halbuki dijital baskıda tam tersi bir durum söz konusu. Dijital baskı pazarında 2018 yılına kadar her yıl minumum yüzde 7 oranında bir büyüme bekleniyor. Çoğu



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

firma, dijital baskının ilk yıllarında konvansiyonel baskının yerini alma şansının düşük olduğu kanısındayken şu an hizmet odaklarını dijital baskı makinelerinin kullanıldığı alanlara çevirmiş durumdalar. Sektör yalnızca fiyat avantajı ile rekabet edilen, yüksek baskı hacimleri ile karlı çalışabilen bir eski iş kolundan yenilikçi bir baskı sistemine geçişi yaşıyor. Yüksek hacimli baskı uygulamaları gerektiren işler elbette ki bugün de var ancak dijital teknolojiler bu alan için de bir çözüm sunmayı başarıyor. Yaygınlığı giderek artan dijital inkjet baskı sistemleri uygun maliyetli ve yüksek hacimli baskı uygulamaları için de yeni bir çözüm adresi olarak talep görmeye başladı. Xerox olarak biz de inkjet baskı alanına büyük önem veriyoruz. Tabaka kağıda baskı ile inkjet teknolojisini buluşturduğumuz Xerox Brenva HD’yi ve sürekli form inkjet makinemiz Xerox Trivor’ı bu ay içinde Türkiye’de satışa sunuyoruz. Eminim ki ofset baskı gerektiren işler için de ciddi bir alternatif olarak sektörde konumlanacaktır. Sektörde yaşanan bu değişimler baskı işletmelerine; daha özgür, yaratıcılıklarını kullanabilecekleri, zengin baskı uygulaması çeşitliliği ile rakiplerinden farklılaşabilecekleri bir iş yapış modelini uygulama şansı tanıyor.. Sektörün tüm ihtiyaçlarına cevap veren, son teknoloji dijital baskı cihazlarına sahip olan matbaa ve baskı merkezleri, ürettiklerini etkili bir şekilde pazarlayarak birçok yeni iş fırsatını yakalayabiliyor. Pazardaki sıkı rekabet, pazarlama faaliyetlerini matbaalar için stratejik öneme sahip çalışmalar haline getiriyor. Pazarlama faaliyet-

lerine yeterince önem vermeyen matbaaların iş hacimleri her geçen gün düşüyor, rekabette zorlanıyor ve pazarda tutunabilmeleri gittikçe zorlaşıyor. Baskı sektöründe yaşanan dijital dönüşümü araştıran kuruluşlar da baskı sektörünün geleceğinin dijital teknolojilerden geçtiğini gösteriyor. Drupa Global Trends verilerine göre 2008 yılında yüzde 9,5 olan dijital baskının payının 2018 yılında yüzde 19,7 olması bekleniyor. Ambalaj ve etiket baskıları dışarıda bırakıldığında ise 2008 yılında yüzde 19,8 olan dijital baskının payının 2018 yılında yüzde 38’e yükseleceği tahmin ediliyor. İstanbul Sanayi Odası’nın 2015’te yayımladığı Kağıt, Kağıt Ürünleri ve Basım Sanayi Sektör Raporu’nda da aynı yönelim net bir şekilde ifade ediliyor. Rapora göre sektörde ofset baskı yatırımları azalırken; dijital, tifdruk ve flekso baskı ile ilgili yatırımlar hız kazanıyor ve dijital baskıya olan ilgi artarak devam ediyor. Son söz olarak, baskı sektörünün küçüleceğine yönelik endişelerin yersiz olduğunu, son teknolojilere yatırım yapan baskı işletmelerinin sektördeki konumlarını güçlendirerek devam edeceğini belirtmek isterim. Önemli olan çağın gerekliliklerine ve müşteri beklentilerine uyum sağlamak, kaliteli işler ortaya koymak adına doğru markalar ve ürünler ile çalışmak. Bunlar sağlandığı sürece, baskı sektöründe kar getiren işler yapabilmek her zaman mümkün olacak.

34

Kahveli İçecekler de Artık Karton Ambalajda Kahveli içecekler şimdi de Türkiye’de Tetra Pak tarafından üretilen kolay kullanımı ile Tetra Prisma® Aseptic 330 Square DreamCap™ ambalajlarında marketlerdeki yeri aldı.

Türkiye’de Tetra Pak tarafından ilk defa pazara sunulan Tetra Prisma® Aseptic 330 Square DreamCap™ ambalajlarında kahveli içecekler pratik ve yaygın kullanımı ile hayatımızdaki yerini korumaya devam ediyor. Gençler arasında tüketimi yaygın olan kahveli içecek yeni, dışarda tüketime uygun, kapaklı kapaklı karton 330 ml ambalajıyla ilk kez piyasalarda boy gösteriyor. Tetra Pak Türkiye Pazarlama Direktörü Verda Telyaz konu ile ilgili olarak, “Kahve ve kahveli içecek tüketimini yaygın olarak yapan bir toplum olduğumuz için kullanımı kolay olan Tetra Prisma® Aseptic 330 Square DreamCap™ ambalajı ile kahveli içecekleri, tüketicilerin beğenisine sunduk.

Sağlıklı, sağlam ve çevreci tarafı da olan bu ambalajın pratik kullanımı ve açılıp kapatılabilme özelliği ile kahveli içeceklerin gün içerisinde elde, yolda arabada her yerde rahatlıkla tüketimine yardımcı oluyoruz” dedi.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

Rengi yönetmeye yardımcı olur. Proses renkleri, spot renkleri, PANTONE® renkleri, PantoneLIVE renkleri, kağıt rengini, nokta kazancı, gribalans ve mürekkep densite değerlerini ölçer.İlaveten, optik ağartıcılı yüzeylerde ölçüm için M1 ölçüm koşullarını destekler. Densite, renk ,gribalans,nokta kazancı,tabaka performansı,operatör performansı konularında gerçek zamanlı raporlar sağlar. Bu yüzden operatörler kolaylıkla hızlıca ayar yapabilirler Hedef renk ile ölçülen rengin spektral ölçümleri arasındaki farktan, DE farkı ve densit için öneriler sunar.Böylelikle hızlıca makina başında memnun edici renk ayarı yapılabilir. En son G7 ve PSO/FOGRA proses kontrol gereksinimlerini destekler ve bu standartlara göre rapor almanızı sağlar.

36

Baskı Tabakalarınızın Rengini Otomatik Olarak Ölçmüyor musunuz?

Eğer Öyleyse Kolay Bir Yolunu Biliyoruz!

Ayla Çuhadaroğlu, Odak Kimya Ltd. / X-Rite-Pantone Türkiye Distribütörü – X-Rite Servis Merkezi Intellitrax ‘tan upgrade olan Intellitrax 2, otomatik, temazsız ve renk skalasını tarayarak renk ölçümü alan spektrofotometre, baskı firmalarında insan gözü hatalarından doğacak riskleri de ortadan kaldırır.Ayrıca baskı tarafındaki kalite kontrol ile baskıya giriş süresini azaltarak fireleri azaltır ve optimum renk kalitesini hızlı elde etmeniz için yardımcı olur. IntelliTrax, ilk otomatik renk ölçüm çözümüdür (tarayarak) ve tabaka offset ve karton ambalaj baskı için uygundur. Saniyeler içerisinde, tabakadaki renk skalasını tarar ve renk değerlerini analiz eder. Renk skalası yamuk olsa bile otomatik olarak skalayı tespit eder. Temassız okumanın anlamı, baskı da kirlenme ve çizilme konusunda endişe etmemenizdir. Ekran üzerindeki anlık raporlar, renk problemleri görülür olmadan once hızlı ayar yapılmasını sağlar. IntelliTrax2, yüksek kalite ve yüksek hız ihtiyacı olan tabaka ofset ve katlanır karton ambalaj baskı firnaları için ideal bir renk yönetimi çözümüdür. İşte sebepleri; Hızlı ve kullanımı kolay. IntelliTrax2 , tipik bir tabaka renk skalasını 10 saniyeden daha az bir sürede, kirlenme ve çizilmeye yol açmadan ölçüm alır. . Otomatik renk skalası başlangıcı tespiti, renk skalası yamuk olsa bile doğru ölçüm alınmasını sağlar. Bir milimetre kalınlığa kadar olan malzemeler için uygun olması sebebiyle , ambalaj uygulamaları için idealdir. Üç faklı ölçüm ünitesi seçeneği ile özel ihtiyaçlara göre konfigüre edilebilir ve ayak pedalı seçeneği ile el ile ölçüm butonuna basmaya gerek kalmaksızın çalışılabilir.

Uçtan uca işakışının bir parçası olarak tasarlanmıştır. Diğer Intellitrax sistemlerine veya çoklu lokasyonlardaki sitemlere bağlanabilme, merkezi renk standartları ve iş bilgileri kullanımını sağlar.X-Rite Exact cihazı ile ölçüm uyumluluğu maksimum düzeydedir. PantoneLIVE veritabanına direkt olarak bağlanabilme, hassas spektral hedef renkleri sağlar ve iş datalarını ColorCert programı ile paylaşarak istatistiksel proses kontrol sağlar. NetProfiler ile çalışabiliyor olması, renk performansını izleme ve yönetme imkanı verir.Cihaz performansı yerinde doğrulanır ve stabil kalite ölçümleri sağlayarak ölçümlerin bölümler ve farklı lokasyonlardaki cihazlarda sapmaya uğramasını engeller. eXact ölçüm sistemine entegrasyonu ile M1 ve spectral M3 ölçümlerini destekler. Eşzamanlı M0/M1 ölçümü Geliştirilmiş Polarizasyon ölçüm (M3): Eşzamanlı M0/M1, M0/M3 veya M1/M3 ölçümleri M3, spot renklerin densite, Lab ve spectral bazda daha esnek proses kontrolü Daha küçük renk skalasını (3mm) destekler NetProfiler ,Intellitrax2 nin istenilen zamanda,yerinde doğrulama ve profillenmesini sağlar. Geliştirilmiş BestMatch –Eniyi eşleştirme özelliği Spot renkler için de densite değeri okuyabilir(Dmax) Gelişmiş raporlama Daha kısa baskıya giriş, malzeme firesinde azalma, sürdürülebilir baskı renk kalitesi için Intellitrax2 Cloose Loop Opsiyonu:Intellitrax Cloose Loop Color Control yazılımıyla birlikte çalıştırılarak, işe giriş süresini azaltarak malzeme firesini azaltarak renk kalitesinde stabilite sağlayarak sistemin yatırımını kısa sürede geri kazanmasını sağlar. Bu süre ticari matbaalar için 11 ay, ambalaj matbaaları için 6-7 ay olarak öngörülmektedir.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Tedarik Zincirinde Renk Ölçüm Cihazları Seçimi Ve Kullanımı Konusunda Bilinmeyen Halka

38

Dijital Standart Rengin, estetik kalite kontrol kriterlerinden kritik kalite kontrol kriterleri arasına girmesiyle birlikte, renk ölçüm cihazlarının kullanım şekli de değişime uğramıştır.

Ayla Çuhadaroğlu, Odak Kimya Ltd. Rengin, estetik kalite kontrol kriterlerinden kritik kalite kontrol kriterleri arasına girmesiyle birlikte, renk ölçüm cihazlarının kullanım şekli de değişime uğramıştır. Her firma tekli kalite kontrol istasyonları şeklinde renk ölçüm cihazlarını kullanırken, şimdi aynı firmanın içerisinde birden fazla cihaz kullanılıyor. Bunun yanında tedarik zincirinde (marka sahibinden –tedarikçiye) birden fazla cihaz kullanılıyor olması ve DE toleransının her geçen gün daralması, bize aşağıdaki konularda daha dikkatli olmamızı işaret ediyor; Doğru renk ölçüm cihazı modeli seçimi Doğru test metodu Referans numune ve dijital veritabanı Cihaz kondisyonunun sürekliliği Referans Numune ve Dijital Veri tabanı Renk ölçümünde bir karşılaştırma söz konusu olduğu için mutlaka bir renk standardı ihtiyacımız söz konusudur. Fiziki standartlar üzerinden sürekli ölçüm almak sağlıklı değildir. Kirlenme, çizilme gibi etkenleri göz ardı etsek bile, rengin doğal olarak solduğu bir gerçektir. Bu nedenle ideal olan, fiziki standarttan bir kez ölçüm alıp, bunun dijital olarak kalite kontrol programında saklanmasıdır. Dijital olarak saklanması, aynı firmada birden fazla cihazın aynı veri tabanı kullanabilmesine olanak verir. İhtiyacımız olan dijital veri tabanı değil sağlıklı dijital veritabanıdır ki bu da sağlıklı çalışan cihazlarla alınan ölçümlerle sağlanabilir. Aşağıda grafiklerle açıklanan ör-

nekler, baskı sektörünün günlük hayatını yansıtmaktadır. Herkes bireysel olarak işini tam yapmasına rağmen, memnun edici bir final ürün elde edilememektedir. Cihaz Kondisyonunun Sürekliliği Dijital veri tabanı, günümüz koşullarının kaçınılmaz gerçeğidir. Avrupa’daki marka sahipleri, standart renkleri ölçüp, tedarikçileri tarafından kullanılmak üzere bulut sisteminde bulundurmaya başladılar. Bu durumda, iş akışının tüm üyeleri, standart rengi dijital olarak buluttan alıp, kendi üretimleri ile karşılaştırarak sonuçları dijital olarak paylaşabilirler.Sadece teorik bir konsept gibi görünse de uygulanması için tek bir koşul tekrarlanabilir cihaz kondisyonudur. İş akışının üyelerinin kullandığı cihazlar doğru kondisyonda değil ise dijital standardında, dijital veri tabanında hatta renk ölçümünün de bir hükmü yoktur. Her ölçüm cihazı gibi renk ölçüm cihazlarının da yıllık bakım-kalibrasyonu yetkili servisler tarafından yapılmalıdır. Yetkili Servis, üretici firmanın temin ettiği servis kitleri ile üreticinin servis ve kalibrasyon prosedürlerinin uygulayarak, üreticinin verdiği toleranslar esas alınarak işlem yapmalıdır. Sektörde, renk ölçüm cihazının günlük beyaz kalibrasyon plakasını okutup buna göre kalibrasyon sertifikası düzenleyen firmaların varlığı maalesef bir gerçektir. Örneğin, distribütörlüğünü yaptığımız ve yetkili servis merkezi olduğumuz X-Rite firmasının Türkiye’de alınan kalibrasyon sertifikaları, X-Rite serverından basılmaktadır. Diğer bir deyişle cihazınız kalibrasyon sertifikası almaya uygun değilse sertifika yazdırılamaz. Genel olarak karşılaştığımız hata, düzenli bakım kalibrasyon hizmeti almaksızın sağlıklı veri tabanı beklentisidir. Tedarik zinciri iş akışındaki cihazlar, kullanım süresi ve kullanım koşullarına bağlı olarak farklı kondisyonlara sahip olurlar. Bu da veri tabanına her gün eklenen yeni renklerin doğruluğunu engeller. Eğer tedarik zincirinin DE toleransı çok dar ise X-Rite NetProfiler çözümü kalibrasyon periyotları arasında da cihazın maksimum doğrulukta ölçüm almasını sağlar.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

matbaa sayısı sadece on sekizdir. Bu rakam Avrupa ile kıyaslandığında makina parkurundaki artışın kaliteye yansımadığını göstermektedir.

40

Farkedilir Olmanın En Etkili Yolu “Renk Yönetimi Son yıllarda matbaa sektörüne yapılan yatırımlar ile makina parkuru bakımından Avrupa’daki matbaalar ile rekabet edebilecek uluslararası standartlarda matbaa sayısı oldukça arttı. Bu yatırımlar yurtiçindeki ticari matbaaların maliyet ve kârlılık dengesi açısından öne çıkması için geçerli bir sebep olabilir.

Gökhan Büyükçelebi, Odak Kimya Ltd., Satış Danışmanı Peki makinalara yapılan bu büyük yatırımlar tek başına kaliteyi arttırmak için yeterli mi? Bu büyük yatırımları doğru yönetmek için sadece ustalık ve tecrübe bazen yetersiz kalıyor. Kurumsal firmaların, marka sahiplerinin ilgisini çekmek için makina yatırımı yanında bu sistemi ISO standartlarında takip edilebilir ve sürdürülebilir kaliteye dönüştürmeliyiz. Üstelik makinalara yaptığımız yatırımın yanında hayli küçük bütçelerle bu standardı yakalayabiliriz. Günümüzde ilerleyen teknoloji ve oluşturulan standartlar değerlendirme yapan firmaların sizi tercih etmesi; yani bir adım önde olabilmek için renk yönetim sistemi kullanmak mecburiyetindeyiz. Büyük bütçelerle sahip olduğumuz bu makinalarda doğru iş akışında kaliteli üretim yapmak için yapmamız gereken başlıca faaliyet bu sistemdir. Böylece hem daha gizli hem daha kaliteli hem de daha ekonomik üretim yapabiliriz. Sektörde hizmet veren firma sayısı on binli rakamlara ulaşmışken ISO 12647 (FOGRA) sertifikasına sahip

Maliyetlerin arttığı kârlılığın azaldığı bu dönemde bir adım öne çıkmak, tercih sebebi olmak istiyorsak mutlaka ölçülebilir, değerlendirilebilir bunun sonucunda sertifikalandırılabilir üretim yapmalıyız. Bu bağlamda doğru is akışı önemini arttırıyor. Baskı öncesinde doğru renk üzerinden çalışmamızı sağlayan EIZO ekranlar, üretim ile eşleştirdiğimiz ORIS prova sistemleri müşteri ile doğru iletişim kurmamızı sağlayacaktır. CtP bölümünde makinelerimizin nokta kazançlarına göre hazırlanmış kalıplar ile ISO normlarına uygun lab değerindeki baskı altı malzemelerimiz doğru ışık kaynağı altında mutlaka X-rite ister el tipi ister online spektrofotometreler ile üretim yapılmalıdır. Böylece süreç boyunca verdiğimiz emek mükemmel üretim ile karşılık bulacaktır. Üretimin bu standartlarda olması kişilere bağlı olmayan otomasyona bağlı kaliteyi beraberinde getirecektir. Biz Odak ailesi olarak ticari matbaaların ve sektöre eleman yetiştiren eğitim kurumlarının bilinçlenmesini sağlamak amacıyla 20 Ekim tarihinde eğitim merkezimizi kullanıma açtık. Önümüzdeki dönemde hem ticari firmalar hem de öğrenciler için bu konularla ilgili çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz. Bu etkinlerdeki amacımız; hem firmaların bu standartlara geçişini hızlandırmak hem de sektöre bu konularda yetkili personel yetiştirmek olacak. Başlıkta da belirttiğim gibi rekabetçi piyasa koşullarında farkedilir ve birinci tercih olmak istiyorsak yapmamız gereken öncelikli yatırım renk yönetim sistemi olmalıdır. Unutmayalım kaliteli üretim daha az maliyet daha çok zaman ve kârlılığı beraberinde getirir.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

tamamı daha çok tercih edilebilmek için müşteri sadakatini arttırmayı hedeflemektedir. Bunu gerçekleştirmek için de müşterilerinin, kendilerini daha özel hissetmelerini sağlamaya çalışmaktadırlar. Ürettikleri ürünleri ve bu ürünlerin etiket/ambalajlarını özelleştirmek, kar marjını arttırmak için çok önemli bir hal almıştır.

42

Önder Babataş, Matset A.Ş., Makine Satış Baskının insanlık tarihinde ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu ve insanlık var oldukça devam edeceğini hepimiz biliyoruz. Her ne kadar son zamanlarda baskısı yapılan işlerin sayısında bir azalma olduğu algısı olsa da gerçek aslında biraz daha farklı.

Baskının Evrimi Yıllar içerisinde, her sektörde olduğu gibi baskı sektöründe de büyük bir değişim yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor.

Nüfusun zamanla artması ile birlikte tüketim de her geçen gün arttığı görülmektedir. Aradaki temel fark, üretilen ürünlerde çeşitliliğin fazlalaşması ve bu çeşitlilikten dolayı etiket ya da ambalaj miktarının her ürünün özelinde azalmasıdır. Geçmiş yıllarda ülkemizde aylık herhangi bir üründen 1 milyon adet tüketildiğini ve dolayısı ile de aynı miktarda etiket ya da ambalaja ihtiyaç olduğunu varsayalım. Zaman içerisinde bu ürünün tüketim miktarına paralel olarak hem tedarikçi sayısı hem de üründeki çeşitlilik artmıştır. Dolayısı ile de bu ürün grubuna ait toplam etiket ya da ambalaj miktarı artarken, marka ve çeşitlilikten dolayı herhangi bir ürünün özeline ait olan adetler düşmektedir. İletişim, ulaşım ve teknolojinin eskiye nazaran daha kolay olması ve dünyanın giderek global bir hal alması, rekabeti çok üst seviyeye çıkartmıştır. Özellikle coğrafi konumundan dolayı global firmalar için çok büyük önem taşıyan Türkiye, her sektörde olduğu gibi etiket ve ambalaj sektöründe de ciddi bir rekabet içerisindedir. Bu şartları göz önüne aldığımızda, devamlılıklarını sürdürmek isteyen firmaların teknoloji ve yenilikleri takip ederek yüksek müşteri sadakati sağlamaları gerekmektedir. Sektörlerinde lider konumda bulunan firmaların

Bu kriterleri yerine getirmek için etiket ve ambalajın baskı kısmında firmaların parkurlarına ‘en az’ bir dijital makine eklemeleri kaçınılmaz olmaktadır. Drupa 2016 fuarında da görüldüğü gibi trend çok hızlı bir şekilde dijitale doğru kaymaktadır. Fuar esnasında hangi firmanın standına giderseniz gidin karşınıza çıkan ilk makine dijitaldi. drupa fuarında 17. Salonun tamamını kullanan HP Indigo, bu alandaki tecrübesi ve kalitesi ile fuarın en başarılı katılımcısı olmuştur. Yıllardır baskı sektörüne hitap eden HP Indigo, Etiket & Ambalaj pazarında her yıl katlanarak artan bir paya sahip olmaktadır. Yüksek baskı kalitesi ve tutarlılığı ile firmaların tercihi olan HP Indigo, tüm dünyada 1000 adetten fazla kurulumu gerçekleştirilen HP Indigo 6000 serisinin son versiyonu olan HP Indigo 6800, geniş malzeme çeşitliliği ile etiket sektörünün bütün taleplerine cevap verir. Tüm renk seperasyonlarını sırası ile blankette toplayan ve malzemeye tek seferde aktaran OneShot teknolojisi sayesinde tüp malzemesi, PVC, OPP, PET ve PP gibi ısıya karşı hassas malzemelerde kusursuz register sağladığı gibi baskı altı lakı ve korona üniteleri sayesinde de çok geniş bir malzeme gamutuna baskı yapabilme imkanı sunar. Beyaz dahil 7 renk baskı yapabilme kabiliyetine sahip olan HP Indigo 6800, Turuncu, Yeşil ve Mor renkleri sayesinde Pantone kataloğunun %97 sini kapsar. Drupa’daki ‘Colormatch’ bölümünde istediğiniz Pantone rengini dahili spektrofotometresi yardımı ile anında elde ederek bu özelliğini kanıtlamıştır. Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde HP tarafından özel olarak üretilen Pantone renginin tek tüp halinde hazırlanabiliyor olması hız ve maliyet avantajı sağlar.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

44

320 mm x 980 mm net baskı alanına sahip olan HP Indigo 6800, 4 renkli baskıda dakikada 30 metre hızla baskı yapar. Siyah rengi kullanmadan, CMY renklerinin açısını değiştirerek baskı yapabilen EPM modu ile baskı yapıldığında, dakikadaki hızı 40 metreye çıkar. 12 mikrondan 450 mikrona kadar her çeşit malzemeye baskı yapabilen HP Indigo 6800, üstün imaj kalitesi ile 0.7 puntoya kadar mikrotext baskısı yapabilmektedir. Ayrıca görünmez mürekkepleri, değişken data baskısı ile birleştiğinde eşsiz bir güvenlik sistemi kombinasyonu oluşturur. Baskı ve son ürüne uygulama konusunda çok yüksek hassasiyet gerektiren sleeve baskısı için özel olarak üretilen beyaz mürekkebi ile fark yaratan HP Indigo 6800, LabelExpo’da tanıtılan ve kullanıma hazır hale getirilen florasan pembe mürekkebi sayesinde raftaki ürünü daha dikkat çekici hale getirir. HP Indigo, Drupa 2016’da tanıttığı ve yakın zamanda kullanıma hazır olacak olan karanlık ortamda belirginleşen fosforlu mürekkebi, yine yeşil, sarı ve mavi renkler için geliştirilen florasan mürekkepleri ile Ar – Ge konusunda sektörün öncüsü olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. HP Indigo, ısıya maruz kaldığında kabaran ve hazır hale gelen özel lakı ve fark yaratan kokulu mürekkepleri ile geleceğe yön vermeye devam etmektedir. Kapalı devre kontrol sistemi ile işleri sürekli kontrol ederek herhangi bir hata olması durumunda baskıyı durduran uyarı sistemi ve istenilen Pantone rengine ulaşmak için otomatik olarak olası bütün renkleri basan ve spektrofotometresi sayesinde gerekli ölçümleri yaparak istenilen rengi elde eden renk tutturma yöntemi, hassas işlerde yüksek müşteri memnuniyeti sağlar. Printbeat ve PrintOs sistemleri ile makinenizin anlık performansını görebilir, dünyanın herhangi bir yerindeki HP Indigo Dijital Baskı Makinesi ile kendi makinenizi senkronize olarak çalıştırabilirsiniz. HP Indigo için özel olarak geliştirilen, tek bir tasarımdan sayısız görsel elde edebilen ve daha önce İsrail’de ‘extraordinary’ adı altında 24 ana grafik tasarımını 2 milyon birbirinde farklı imaja dönüştürerek muhteşem bir başarı yakalayarak ‘Mosaic’ yazılımı, Amerika ve Kanada’da 16 milyon farklı imaj baskısını hedefleyen ‘Share your coke’ kampanyası da dahil olmak üzere birçok farklı projeye ilham kaynağı olmuştur. Dünya genelinde sayısız projeye hayat veren bu benzersiz yazılım, ‘müşteri beklentilerinin bir adım önüne’ geçmenizi sağlar. Light cyan ve Light magenta mürekkepleri sayesinde fotoğraf baskısında daha hassas renk geçişleri elde eden, 980 mm baskı uzunluğuna sahip olan Hp Indigo 6800 farklı iş alanlarında da yüksek üretkenlikte baskı yapabilme imkanı sunar. drupa 2016’da lansmanı yapılan ve etiket sektörü için çok önemli olan vernik, lak ve yaldız gibi önemli işlemleri tek geçişte tamamlama imkanı sunan ‘Kombine Baskı’ opsiyonu, baskı sürecindeki operasyonları minimuma indirmektedir. Bu sayede HP Indigo Dijital Baskı Makineleri ile baskısını gerçekleştirdiğiniz

işleri istediğiniz gibi sonlandırabilirsiniz. Baskı hızı ile aynı hızı sahip olan ‘Kombine Baskı’ ünitesi müşterinizin bütün beklentilerini karşılamaktadır. Mozaic yazılımı ile de entegre çalışan bu sistem, değişken data baskısında büyük kolaylıklar sunmaktadır. Talep edildiği anda ve istenildiği kadar baskı yapma olanağı sunan HP Indigo, Kombine Baskı sistemi ile sizleri istenmeyen stok maliyetinden kurtarır. Uygulama çeşitliliği sunan bu sistem sayesinde pazarın bütün taleplerine cevap verebilirsiniz. 2017 sonunda hazır olması planlanan bu sistem size ciddi bir zaman tasarrufu sağlayacaktır. Alanının en iyisi olan ABG firması tarafından geliştirilen sonlandırma makineleri ile etiketlerinizi kullanıma hazır hale getirebilirsiniz. HP Indigo 6800 ile inline ya da harici olarak çalışabilecek şekilde tasarlanan Digicon ve Digi Lite serilerini ile yaldız, serigraf, kesim ve ayıklama başta olmak üzere taleplerinize göre konfigüre edebilirsiniz. HP Indigo 6800 modelinin daha üretken ve hızlı versiyonu olan HP Indigo 8000, 4 renk işlerde dakikada 60 metreye kadar çıkarak flekso hızında dijital baskı yapma imkanı sunmaktadır. Dakikada 80 metre hıza çıkan EPM modu ile daha yüksek üretkenlik elde edebilirsiniz. Dahili baskı altı lakı ve korona üniteleri ile 12 mikron ile 450 mikrona kadar tüm malzemelere baskı imkanı sunan HP Indigo 8000, tıpkı HP Indigo 6800 modelinde olduğunu gibi, OneShot teknolojisi ile tüp malzemesi, PVC, OPP, PET ve PP gibi ısıya duyarlı malzemelerde kusursuz register sağlar. Beyaz dahil 7 renk ünitesine sahip olan HP Indigo 8000, dahili spektrofotometresi sayesinde Pantone kataloğunun %97 sine ulaşma imkanı sunar. IML ve sleeve baskısı gibi üretkenlik gerektiren işlerde benzersiz bir performans gösteren HP Indigo 8000, Mozaic yazılımı ile uyumlu çalışarak yüksek adetli ve değişken datalı işleri kısa sürede tamamlamanızı sağlar. 320 mm x 980 mm net baskı alanına sahip olan HP Indigo 8000, kalite, hız ve değişken data baskısının artık hayal olmadığını kanıtlamaktadır. ‘Kombine Bas-



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

46

kı’ opsiyonuna da sahip olan HP Indigo 8000, büyük bir maliyet ve zaman tasarrufu sağlamaktadır. HP Indigo 6800 modelinin çift baskı kazanlı versiyonu olan ve HP Indigo 6800 modelindeki tüm özelliklere sahip HP Indigo 8000 Dijital Baskı Makinesi tarafından basılan işleri sonlandırmak için ABG firması tarafından üretilen ‘Fast die Track’ sonlandırma hattı kısa sürede işlerinizi tamamlama imkanı sunmaktadır. Dakikada 150 metre ile alanın en hızlısı olan ‘Fast die Track’, HP Indigo 8000 ile inline ya da harici olarak çalışabilmektedir. Geniş renk gamutu, rakipsiz baskı kalitesi ve yüksek renk tutarlığı ile pazarda büyük kabul gören HP Indigo, HP Indigo 20000 modeli ile esnek ambalaj sektörü için de çözümler üretmektedir. 740 mm x 1100 mm net baskı alanı ile sektörün tek dijital baskı makinesi olan HP Indigo 20000 beyaz dahil 7 renk baskı yapabilme kapasitesi sayesinde Pantone kataloğunun %97 sine ulaşma imkanı verir. Beyaz, cyan, magenta ve sarı renklerinin yanı sıra turuncu, yeşil ve mor renklerinden oluşan konfigürasyonu sayesinde müşterilerinizin bütün taleplerine cevap verebilirsiniz. Dahili baskı altı lakı ve korona üniteleri ile 10 mikron ile 250 mikron arasındaki tüm malzemelere baskı yapma imkanı sunan HP Indigo 20000, kısa sürede 20 farklı ülkede 60 adetten fazla kurulum ile sektörde kendini kanıtlamıştır. Mozaic yazılımı ile entegre çalışabilen HP Indigo 20000, tıpkı HP Indigo 6800 ve HP Indigo 8000 gibi OneShot özelliğine sahiptir. Bu özellik sayesinde ısıya karşı hassas malzemelere baskı yapabilirsiniz. IML baskısı başta olmak üzere bir çok farklı alanda iş imkanları

sunan HP Indigo 20000, 250 mikron kalınlığındaki malzemelere baskı yapabilme özelliği sayesinde taşıyıcılı etiket üretiminde de efektif bir çözümdür. Yıllık 1000 kg’dan fazla basılmış film firesinden, 10.000 m2 ‘den fazla flekso kalıbından ve 25.000 gravür silindirinden tasarruf etmenizi sağlayarak büyük bir maliyet avantajı sağlar. HP Indigo 20000 ile baskısını yaptığınız esnek ambalaj ürünlerini Comexi Nexus L20000 su bazlı laminasyon makinesi ile kürleme zamanını neredeyse sıfıra indirerek kullanıma hazır hale getirebilirsiniz. 920 mm web genişliğine ve dakikada 150 metre hıza sahip Comexi Nexus L20000, HP Indigo 20000 için özel olarak üretilmiştir. HP Indigo 20000 ile baskısını yaptığınız etiketleri ABG ve Edale firmalarının ortak olarak ürettiği Digicon 3000 modeli ile istediğiniz gibi sonlandırabilirsiniz. 762 mm web genişliğine ve dakikada 100 metre hıza sahip Digicon 3000 sayesinde yüksek üretkenlikte etiket baskısı yapabilirsiniz. drupa 2016’da lansmanı yapılan ve çok büyük ilgi gören bir diğer yenilik ise, HP Indigo ve Karlville firmalarının ortak çalışmaları sonucu tasarlanan, HP Indigo 20000 baskılarını sonlandırmak için kullanılacak olan ‘Pack Ready’ paketleme makinesiydi. Özel folyosu sayesinde HP Indigo 20000 ile baskısını yaptığınız esnek ambalaj paketlerini kürleme zamanı olmaksızın hemen son ürün haline getiren bu yenilik sayesinde termin süreleri çok kısalacak. Dakikada 100 metre hızla paketleme yapan Pack Ready, HP Indigo 20000 ile birlikte pazarın en büyük sıkıntıları olan düşük tiraj işler ve kürleme zamanı sıkıntılarını ortadan kaldıracak. Termal laminasyon ile baskısını yaptığınız filmi hemen lamine etmenin yanı sıra kullanıcı dostu yazılımı sayesinde birçok alandaki maliyetleri minimuma indirerek hem maliyet avantajı hem de istenilen ürünü çok kısa sürede teslim ederek maksimum müşteri memnuniyeti sağlayacaktır.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

Ayla Çuhadaroğlu, Odak Kimya Ltd. Bir CMYK baskı prosesi, zaman ve para tasarrufu için önerilebilir. Uzun zamandan beri Pantone Color Bridge® Guide renk kartelası , tasarımcılara ve baskı firmalarına CMYK renkleriyle PantoneSpot renklerine ne kadar yaklaşılabileceği konusunda yardımcı oldu. Şimdi, renk baskı teknolojisindeki gelişmelerle, Pantone, Extended Gamut Guide kartelasını sunuyor. Bu kartela, sizi daha once hiç mümkün olmayan renk seçenekleri ile destekliyor.

Pantone® Extended Gamut Coated

Renk Beklentilerinizi Genişletin Hepimizin bildiği gibi marka oluşturmak beraberinde spot renklerin kullanımı getiriyor. 48

Pantone Extended Gamut Guide Size Ne Fayda Sağlar? Tasarımcılar /Marka Sahipleri için Extended Gamut Guide: Kartelamız, genişletilmiş baskı teknolojisi ile spot renklerin üretilmesine yardımcı oluyorr.CMYK prosesinden daha iyi bir renk hassasiyeti, birkaç denemede renk onayı,daha hızlı üretim ve en önemlisi daha yüksek memnuniyet... Extended Gamut Guide: Sürekli kısa iş talepleri? Problem değil! Uygun mürekkep kullanımı ve mevcut yedi-renk reçetelerimizle beklenen müşteri memnuniyetine % 50 iş hazırlık tasarrufu, kısalan onay süreci, daha fazla verimlilik ve daha fazla kazanç ile birlikte ulaşın. The Pantone Extended Gamut Guide İçeriği: ∑ Seven-color baskı prosesi ile simüle edilebilen 1,729 solid PANTONE MATCHING SYSTEM® Colors. Birkaç renk sınırlamasından, daha görkemli tasarımlar için ilham veriyor, ∑ sRGB* (“sRGB” içindeki “s” Standard RGB ‘yi işaret eder.) değerleri, yedi-renk yaklaşımlarını ekranda sunabilmek için, ∑ Kolay karşılaştırma için PLUS SERIES FORMULA GUIDE Solid kartelasındaki sayfa numarası, ∑ spektrofotometre ölçümüne hazır sayfalar, ∑ Bedelsiz PANTONE COLOR MANAGER Software, ∑ Portatif kartela formatı..



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Sanat İçin Kağıt 50

Antalis Türkiye farklı etkinlik çizgisini Arjowiggins için gerçekleştirdiği Paper Workshop ile pekiştirdi.

Arjowiggins Doğu Avrupa, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Malta ve Kıbrıs Satış Müdürü Simone Medicini’nin de katıldığı etkinlik İstanbul Modern’in tüm sanat dürtülerini harekete geçiren ortamında kağıttan üretilen sanata vurgu yapan bir etkinlik oldu. 26 Ekim günü gerçekleşen etkinlik Simone Medici’nin sunumu ile başladı. İstanbul Modern’de gerçekleşen sergi turunun ardından paper workshop ile devam eden etkinlik öğle yemeği ile son buldu. Arjowiggins’in farklı amaçlar için kreatif kağıt üretimine dikkat çekilen toplantı, şirketin gelecek projeksiyonu ile ilgili ip uçlarını da barındırıyordu. Sequana grup çatısı altında Arjowiggins ile birlikte faaliyet gösteren Antalis, 2 Milyar euroluk satış rakamı ile Avrupa’da bir, Dünyada iki numaralı tedarikçi. 44 ülkeden operasyonu olan Antalis, globalde 5 bin 800 çalışanı ile 120

bin müşterisine hizmet veriyor. Arjowiggins ise Medici’nin verdiği bilgiler ışığında teknik ve kreatif kağıtlar konusunda dünya lideri. Yıllık 560 bin ton üretimi olan şirket, 16 üretim ve dönüştürme tesisinde Conqueror, Rives, Cyclus, Cocoon gibi yüksek profilli markalarını üretiyor. Medici, “Pazarın en önemli tedarikçi ve üreticisiyiz” diyor; “Üretim ve dağıtımda Antalis ile birlikte bir numarayız. 120 ülkede Arjowiggins kullanılıyor. Pazardaki ağırlığımızın en önemli sebeplerinden biri de son derece yenilikçi bir şirket olmamız ve yenilikçilik söz konusu olduğunda bir numara olmamızdır. Sürekli yeni çözümler üretiyoruz. Bugün binlerce ton geri dönüştürülmüş kağıttan elde edilmiş selülozdan kağıt üretiyoruz. Bu kağıtlarımızın içinde patatesten üretilmiş kağıt dahi var. Bütün üretimimiz FSC Belgelidir.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Simone Medici

Sektörde geliştirici, standartlar koyan bir üretici olma hedefi ile çalışıyoruz.”

52

Kreatif Ambalaj ve Kreatif Etiket Pazarın büyüklüğüne vurgu yapan Medici, moda ile uğraşan şirketlerin, yayıncıların artık normal kağıtların kullanımından daha çok kreatif kağıtlar kullanmaya geçtiklerini de sözlerine ekliyor. Pazarın iki noktada büyüdüğünü ekleyen Medici’ye göre bu iki alan, kozmetik, içecek ve gıdalar için üretilen lüks ambalajlar ve tekstil ve içecek etiketleri. Medici, özellikle etiket konusunda çok lüks markaların dışında konfeksiyon üretim yapan H&M, Bershka, Massimo Dutti, Zara gibi markaların -ki bu markalar içinde Türkiye’de üretim yapan ve etiketleri için Arjowiggins kullananlar var; artık kreatif etiketlik kağıt kullanmayı seçtiklerini vurguluyor. Kreatif etiket kağıtları başlığı altında bir önemli alan da şarap şişeleri. Medici, Fransa’da bir test çalışması yaptıklarını, anlatıyor; Müşterilerinin gözlerini bağlayarak sadece şişeye dokunarak en iyi şarabı tahmin etmelerini istemişler. Sonuçta tüm katılımcılar dokunsal efekt ile farklılaşan Arjowiggins etiketlerinin bulunduğu şişelerin en iyiyi içerdiğini, tahmin etmişler. Medici, bu konuda uzmanlar ile çalıştıklarını satın almada etiketin etkisini kullanarak ajansların farklı işler üretmelerine destek olduklarını da ekliyor:

Türkiye Sürprizden de Öte Harika Bir Pazar “Kreatif ajanslar bizim için anahtar noktadır. Onları işimizin bir parçası olarak görüyoruz. Yıllardır en iyi satıcıyız. Bunu sağlamak için tasarımcılara gidiyoruz. Arjowiggins’in tasarımı nasıl desteklediğini anlatıyoruz ve onlarla beraber çalışarak ve yaptığımız workshoplarla adeta baskı altına alarak en iyiyi kullanmaya teşvik ediyoruz. Benim bölgem için de İtalya en önemli pazarımız. Çünkü birçok önemli lüks tekstil ve mobilya markası İtalya’da ve hepsi Arjowiggins kullanmak konusunda çok hevesli. Bizim için sürprizden öte ülke ise Türkiye. Bizim için çok önemlisiniz, çünkü sadece tekstille bile dünya liderleri arasındasınız. Gelecek için de büyük bir potansiyel barındırıyorsunuz. Bu aşamada Antalis Türkiye ile çok iyi bir işbirliği içindeyiz ve harika bir sinerji oluşturuyoruz.” Yeni Dijital Kağıt Geliyor Sunumunda ve röportajımız esnasında Arjowiggins’in yenilikçiliğine vurgu yapan Medici’nin ön plana koyduğu üçüncü alan ise dijital. Tüm Arjowiggins markalarını sadece dijital kelimesini ekleyerek dijital baskıda kullanmak üzere bulabileceğimizi söyleyen Medici’nin siz bu yazıyı okurken tam zamanında diyeceğiniz etkinlik günü içinse erken bir haberi de vardı. Dergimizle paylaşılan bu ön bilgiyi size tam zamanında ulaştırmış olacağımız için Medici’ye ayrıca bir teşekkür borçluyuz. Arjowiggins 1 Kasım’da HP Indigo ile tam uyumlu ve onaylı tedarikçi potasında yer alacak bir yeni dijital baskı kağıdını pazara sunuyor. itone, HP Indigo’nun kullandığı mürekkep ve ürettiği baskı kalitesine uygun bir kağıt olacak. Kuru toner kullanan diğer dijital baskı makineleri için de dijital kağıtları bulunan Arjowiggins’in dijital baskıya bakış açısını Medici, şöyle özetliyor: “Dijitalin avantajlarını göz önünde bulundurmamak hata olur. Tam olarak da bizim işimizle uygun olarak kreatif tüm baskılar için biçilmiş kaftan ve biz geleceğin dijitalde olduğunu görüyor ve inanıyoruz. Kişiselleştirmeden özelleştirmeye pek çok imkan sunan dijital baskı olağanüstü kağıtlarımızla daha da farklı olacak. Bugün İstanbul’da Türkiye’deki dostlarımızla bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Bize katıldığınız için de ayrıca teşekkür ediyorum.”



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

54

Avrasya Ambalaj İçin Geri Sayım Başladı Avrasya Ambalaj Fuarı ve eş zamanlı düzenlenen FoodTech Eurasia Fuarı, 2-5 Kasım 2016 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapılacak. Fuar ile eş zamanlı gerçekleşecek “printpack” matbaacıların buluşma noktası olacak.

Avrasya Ambalaj Fuarı; yaşamımızdaki her ürüne hayat veren ambalaj ürünleri, gıda işleme - ambalaj makine ve ekipmanlarına yönelik çözümlerin bir arada sergilendiği; bin 200’den fazla katılımcısı, 50 binin üzerinde ziyaretçisiyle her yıl büyüyen; gıda ve gıda dışı tüm endüstrilerin çözüm arayışları ve yatırımları için bölgesinin en çok tercih edilen ticari platformu olmaya devam ediyor. Saran - saklayan - sattıran ambalaj ürünleri, ambalajlama ve gıda işleme teknolojilerine yönelik kaliteli, uygun fiyatlı, projeye özel kısa vadede çözümler sunan ulusal üreticiler ile küresel markaların birlikte yer aldığı, bölgesindeki en büyük etkinlik olan ve 22nci kez düzenlenecek olan fuar 2-5 Kasım (Çarşamba’dan – Cumartesi’ye) günleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi - İstanbul’da gerçekleşecek.

Ambalaj ve Baskı, Güçlerini printpack’te Birleştirmeye Devam Ediyor Avrasya Ambalaj Fuarı kapsamında öne çıkan Ambalaj Baskı Teknolojileri Özel Bölümü printpack, ambalaj baskı sektörünü 2016 yılında da bir araya getirecek. Baskının ambalajdaki öneminin artması ve fark yaratan yatırımların tüketicilere daha çok hitap etmesinin birçok baskı firmasına cazip gelmesi sebebi ile printpack, Ambalaj Baskı Teknolojileri Oluklu Mukavva – Kağıt – Karton Ambalaj Üretim Teknolojileri Özel Bölümü bu yıl da, Avrasya Ambalaj Fuarı 2016 katılımcılarını ve ziyaretçilerini bir araya getiren en önemli platform olmaya devam ediyor. 2015 yılında hem katılımcılarından hem de ziyaretçilerinden çok olumlu



Yaşam İçin Baskı 2016

mi kapsamında; oluklu mukavva ambalaj üretim teknolojileri, karton kutu üretim teknolojileri, kağıt ambalaj üretim teknolojileri, yapıştırıcılar, hammaddeler, mürekkepler, kağıt ve karton üreticileri ve ilgili yan sanayi bulunuyor.

printpack Özel Bölümünde; Ambalaj Baskı Teknolojileri kapsamında; baskı makine ve teknolojileri, baskı mürekkepleri, klişeler, kalıplar, baskı merdaneleri, kaplama, laminasyon ürün ve sistemleri, baskı öncesi hazırlık teknolojileri, denetim ve düzeltme ekipmanları, etiket baskı makineleri ve RFID sistemlerinin yanı sıra; Oluklu Mukavva – Kağıt – Karton Ambalaj Üreti-

Sektörün Güçlü Desteği ile Yola Devam! Avrasya Ambalaj Fuarı; Ambalaj Sanayicileri Derneği işbirliğinde ve Ambalaj Makinecileri Derneği, Etiket Sanayicileri Derneği, Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği, Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği, Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği desteği ile gerçekleşmektedir.

KASIM / NOVEMBER / 2016

geri dönüşler alan printpack Özel Bölümü bu sene de 8. ve 9. salonlarda gerçekleşecek. 2016 yılında Baskı Teknolojilerinin yanı sıra, Oluklu Mukavva – Kağıt – Karton Ambalaj Üretim firmalarının da yer alacağı Printpack, genişleyen kapsamı ile ambalaj baskı sektörünü hedef kitleleri ile buluşturacak.

printpack Özel Bölümü Hedef Ziyaretçi Profili ise; ahşap, cam, plastik, fleksibıl ambalaj üreticileri, oluklu mukavva ambalaj üreticileri, kağıt ambalaj üreticileri, karton kutu üreticileri, etiket üreticileri, matbaalar, kırtasiye sektörü, etiket ve ambalaj tasarımcıları ve reklam ajanslarından oluşuyor. Akademi ve Sektörün Buluşması Avrasya Ambalaj Fuarı 2016’da Basım, yayıncılık ve ambalaj sektörlerinin disiplinler arası birlikteliklerini aynı platformda bir araya getirme amacını güden, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından gerçekleştirilecek olan 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu’nun ikinci günü 5 Kasım 2016 tarihinde Avrasya Ambalaj Fuarı kapsamında, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Her sene olduğu gibi bu sene de Ambalaj Sanayicileri Derneği ve Avrasya Ambalaj Fuarı organizatörü Reed TÜYAP işbirliğinde düzenlenen ve ülkemizde tasarım eğitimi alan öğrencilerimizin ambalaj tasarımı alanına da yönelmelerini hedefleyen Ulusal Öğrenci Yarışması sonuçları fuarımız kapsamında açılış gününde açıklanacak.

56



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

58

Geleceğin Baskı Teknolojileri İçin Oya Akgün: “2017’de ilk kez Geleceğin Baskı Teknolojileri başlığıyla sergilenecek ürün gruplarında yepyeni başlıklarımız var. Hem sosyal medya kampanyalarımızda hem de web sitemizde öne çıkan sloganımızda “Geleceğin Baskı Teknolojileri İçin Sizleri Printtek 2017’ye Davet Ediyoruz” diyoruz.”

Printtek 2017, 13. Uluslar arası Baskı Teknolojileri ve Kağıt Fuarı’nın hazırlıkları tamamlandı ve bir önceki edisyonda olduğu gibi yine ilk kez drupa ile tanıtıma başlandı. TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. Proje Grup Başkanı Oya Akgün ile drupa’daki standlarında Printtek 2017 Fuarını konuştuk. MATBAA&TEKNİK: Printtek 2017 ile ilgili olarak bize neler söylersiniz? Oya Akgün: Printtek 2017’nin hazırlıklarını tamamladık. Her fuar dönemimizde olduğu gibi burada hem uluslar arası pazara, hem de yurtiçinden gelen gerek katılımcılarımıza gerek ziyaretçilerimize, aslında kısaca tüm sektöre Printtek zamanı geldi mesajını veriyoruz! 2017 projesi ile ilgili öncelikle birkaç önemli yeniliği sizinle paylaşmak isterim. Bildiğiniz gibi her 4 senede bir ilkbahar döneminde ve Mayıs ayında fuarımızı programlardık. Fuarın zamanlamasına yönelik stratejimiz öncelikle ülkemiz sektör üyelerinin ve ziyaretçilerimizin faaliyet dönemleri ve beklentileri dikkate alınarak oluşturulurken, Ulusal /Uluslararası sektörel etkinlikler ve resmi tatiller de zamanlama açısından takip ettiğimiz unsurların içerisinde yer almaktadır. 2017’de Ekim ayında Evet, 2017 yılı itibariyle sonbahar dönemine adapte olduk. Printtek 2017, 4 – 8 Ekim 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde toplam 7 salonda gerçekleşecek. Burada en önemli unsur sonbaharın pazarın yazdan sonra temposunun hızlandığı bir dönem olması, uluslararası takvimin hareketli olduğu ve ayrıca

ülke içi dinamiklerimize baktığımız zaman da, fuar sonrası kurulmuş tüm o sıcak iletişimin herhangi bir tatil dönemiyle sekteye uğramadan, yani soğumadan aynı yoğunlukla devam etmesine elverişli bir zamanlama olduğunu düşünüyoruz. Bu yeni periyodumuz ilk temaslarımızda öncelikle katılımcılarımız ve sektörün farklı temsilcileri tarafından hayli olumlu karşılandı. Bildiğiniz gibi her zaman fuarla ilgili yapısal ve önemli kararlarımızda hep sektöre, katılımcılarımızın görüşlerine başvuruyoruz. Yine her zamanki gibi ortak konsensusla yeni fuar dönemi için yola çıktık ve heyecanla devam etmekteyiz. Geleceğin teknolojileri 2017’de ilk kez Geleceğin Baskı Teknolojileri başlığıyla sergilenecek ürün gruplarında yepyeni başlıklarımız var. Hem sosyal medya kampanyalarımızda hem de web sitemizde öne çıkan sloganımızda “Geleceğin Baskı Teknolojileri İçin Sizleri Printtek 2017’ye Davet Ediyoruz” diyoruz. Burada amacımız halen var olan baskı teknolojilerindeki gelişmeleri kullanıcılara ve ziyaretçilerimize aktarırken, gerçek anlamda geleceğin baskı teknolojilerinin de ilgililerin dikkatine sunulacağı, inovasyonun heyecanını bizlere aktaracak olan yeni ürün gruplarına Printtek 2017 salonlarında yer vermek. Bu yeni bölümlerimiz üzerinde çok büyük bir heves ve özen ile çalışıyoruz; 3D baskı teknolojileri olsun, hibrid ve nano teknolojiler olsun; ayrıca dijital baskı teknolojilerinde de bir önceki fuarımıza göre çok daha geniş bir alanda çok daha fazla marka ve ürün çeşidine yer vereceğimizi öngörüyoruz.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

60

MATBAA&TEKNİK: Sosyal Medya’da bu aralar sürekli Printtek 2017 ile ilgili paylaşımlar görüyoruz. Ziyaretçi pazarlamanızın bir parçası sanırım. Çok erken değil mi? Oya Akgün: Printtek, Türkiye içinde olduğu kadar, uluslararası anlamda komşu coğrafyamızda da yakından takip edilen bir fuar. Printtek 2017’ye yönelik yaklaşık Nisan ayından itibaren yoğun bir pazarlama modelini hayata geçirmiş bulunmaktayız. Aslında hem Katılımcı hem de Ziyaretçi hedefli diyebiliriz, Printtek 4 yılda bir organize edilmekte olan teknolojik bir ihtisas fuarı. Erken gibi gözüküyor olmakla beraber aslında uluslararası bir fuarın ideal pazarlama sürecinin minimum bir seneye yayılması gerektiği kanaatindeyim. Tabi bu süre zarfında yükselen bir tempo, yoğunluk ve mecra çeşitliliğiyle tanıtım devam ediyor. Evet, sosyal medyaya çok önem veriyoruz. Son beş senedir Facebook ve Twitter’i yoğun kullanıyorduk. Artık, Instagram, Linkedin, Googleplus ve Yahoo’da da Printtek Hesaplarımız ile yer alıyoruz. Tüm kanallarda yoğun bir şekilde fuarımızla ilgili güncel bilgileri paylaşmak ve sosyal hayatın gündemine yönelik mesajlarımızı iletmek suretiyle sektör ile sıcak iletişim kurmak bize büyük keyif veriyor. Yenilenen web sitemiz printtekistanbul.com da bu süreçte bizim dijital pazarlama modelimizde önemli yer tutuyor. Doğru bir acendaya yayılmış dijital pazarlamanın, iletişim açısından büyük avantaj sağlayacağını düşünüyor ve önem veriyoruz. MATBAA&TEKNİK: Ziyaretçi pazarlaması ve konforu için şimdiden planladığınız başka uygulamalar var mı? Oya Akgün: 2017 Fuarında Printtek Club adlı uygulamayı başlatacağız. Bu da bizim kemikleşmiş olan yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçilerimizin kullanacağı, tamamen onların fuar alanımızdaki konforlarını maksimize etmeyi hedefleyen bir çalışma olacak. Fuara girişte kayıt için vakit ayırmalarına gerek bıraktırmayacak. Fuar alanındaki bazı özel lounge’lara giriş imkanı sağlayacak. Bu alanlar bilgisayar veya farklı ofis gereçleri ile acil işlerini çözebilecekleri ve de nispeten kalabalıktan arınmış olması sebebiyle özel iş görüşmelerini yaparak, hem çalışıp hem de rahatlayabilecekleri, özel ikram imkanları sunan alanlar olarak hazırlanacak. Ziyaretçiye yönelik bu özel kartlarımızın postalanmasına 2017 ilkbahar dönemi itibarıyla başlanacak. Şehirlerarası ziyaretçi organizasyonu Türkiye Matbaa Odaları Federasyonu ile işbirliğimiz kapsamında yaptığımız çalışmada, derneklerimizin aktif olduğu tüm şehirlerimizdeki sektör üyelerini ağırlamak gibi bir geleneğimiz var. 2013 fuarında 72 şehirden ziyaretçi ağırladık. Bu sonuçlar bizi hayli mutlu etmekle beraber,

bu sene pazarlama gurubumuz son fuarda ziyaretçi olarak ağırlayamadığımız 10 civarında ilimizden de ziyaretçi getirmek için yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Burada Değerli Federasyonumuzun bize çok büyük katkısı var Çünkü onlar kendi iletişim ağları ile o sıcak ilişkileri organize ederken, hem ulaşım sürecinde hem de fuar döneminde keyifli etkinliklere de imza atıyorlar. Burada eğitim kuruluşlarımız aracılığıyla ağırladığımız öğrenci gruplarımızdan da bahsetmek isterim. Tüm bu genç ziyaretçilerimizde ileride parçası olacakları sektöre yönelik mesleki eğitimleri sürerken, sektörün gelecekteki temsilcileri olarak Fuarımızda yer almaktalar. Tabii bu gruplarımızın dışında münferit hareket eden matbaacılarımız ve sektör temsilcilerimiz de hayli fazla. Onlar için de İstanbul’un havaalanı, otogar, çeşitli matbaa siteleri gibi farklı noktalarından fuar alanına ücretsiz ziyaretçi link servislerimiz var. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi Metrobüs ulaşım avantajı da toplu taşıma araçlarını kullanmayı tercih eden ziyaretçilerimiz için önemli bir ayrıcalık oluşturmakta. Son olarak fuar alanımız içindeki 5 yıldızlı otelimiz TÜYAP Palas, hem katılımcılarımız hem de ziyaretçilerimizin rahatlığı için tasarlanmış bir mekan; sloganı da aslında amacını özetliyor; Çalıştığınız Yerde Dinlenin ! Tüm fuarlarımızda olduğu gibi Printek 2017 süresince de Tüyap Palas Otel’deki önceliklerimiz katılımcı ve ziyaretçilerimizi en uygun ve konforlu şekilde ağırlamaya yönelik olacak… MATBAA&TEKNİK: Fuarda sergiye paralel özel çalışmalarınız ve etkinlikleriniz olacaktır. Biraz da onlardan bahseder misiniz? Oya Akgün: Sizlerin de büyük desteği ile önemli etkinliklerimiz olacak. MATBAA&TEKNİK burada bizim değerli çözüm ortaklarımızdan. Detaylarını daha sonra yine sizinle paylaşacağımız 2017’ye özel ortak projelerimiz bizleri şimdiden heyecanlandırıyor, inanıyorum ki katılımcılarımızdan da büyük ilgi görecek. Son fuarımızda oluşturduğumuz Printtek Forum etkinlik alanımız Printtek 2017 süresince gene; sektördeki gelişmeleri, yeni ürün, yazılım ve teknolojileri, sektörün ihtiyaçlarını ve problemlerini, kısaca gündemini oluşturan başlıkları etkinlik programında beş gün boyunca tüm ilgililerin takip etmesine fırsat veren platformumuz olacak. Printtek Forum için Üniversitelerle, Derneklerle, Sektör Profesyonelleri ve Katılımcılarımız ile çok yoğun ve yakın çalışıyoruz, tabii sizler gibi sektörümüzün ihtisas yayınlarının bize desteğini her za-


man yanımızda hissediyoruz ve bu vesile ile tekrar teşekkür ederim… MATBAA&TEKNİK: Baskı Teknolojileri ya da Print kelimeleri çok geniş bir ilgi alanını bir araya getiriyor. Bu da çok farklı profilde ziyaretçiler demek. Nasıl homojen bir yapı oluşturmayı planlıyorsunuz? Oya Akgün: Ziyaretçi profilimizin ana çatısı fuarımızın geçmişten gelen adının da yansıttığı gibi “Matbaacılık” olarak gözükse de gerçekten bugün baktığımız zaman çok haklısınız, son derece geniş bir yelpaze . Ülkemizi ve komşu coğrafyaları da düşündüğümüzde bunun içinde çok büyük ya da çok yüksek montanlı faaliyetler gerçekleştiren matbaa gurupları da var; daha orta ve Kobi niteliğinde matbaa gurupları veya işletmeler de var. Tamamen baskılı malzeme, yayıncılık, reklamcılık, promosyon, kopyalama, tekstil, ambalaja dönük çalışan kurumlar var. Yani farklı konsantrasyon alanlarına yayılmış ortak paydası Baskı / Print olarak adlandırdığımız geniş bir yelpaze. O homojen yapının satın alım alışkanlıkları ve iş potansiyelleri, dolayısıyla fuara gelirken hedefledikleri ürün yelpazesi ve teknoloji anlamında da ürün guruplarına göre bir segmantasyona girdik. Bu bağlamda salon 2 ve 3 ağırlıklı olarak çok uluslu markaların büyük fedakarlıklarla ziyaretçilerimize o heyecanı aktarabilmek için çalışır vaziyette sundukları yeni makinelerin sergileneceği alanlar. Dijitalle ilgili olarak 5 ve 6ncı salonları kullanacağız. 10uncu salonda da bizim iç dinamiğimize büyük katkısı olan, özellikle hem yakın bölgeden gelen yurtdışı ziyaretçiler hem de yurtiçindeki ziyaretçilerimiz tarafından yoğun ilgiyle takip edilen ikinci el makine bölümü-

müz var. Tüm salonlarla bağlantısı olan oldukça hareketli bir bölge. Malzeme bölümümüz 7 salonda; burada sarf malzemeleri, mürekkep, kimyasallar, kağıt ve karton gibi ana malzemelerimiz ve tamamlayıcı ürünler yer almakta. Bu salon da tamamen ana trafiğin aktığı, metrobüs bağlantısının olduğu ve heyetlerin fuara girişini gerçekleştirdiğimiz öncelikli konuma sahip. Tüm bunlar katılımcının ziyaretçiyi en iyi biçimde karşılamasını sağlayabilmek ve ziyaretçinin de fuar alanında geçirdiği süreyi maksimum verimlilik elde edebilecek şekilde, kendi odaklandığı alanları kolaylıkla bir arada bulabileceği bir şekilde sunmak amaçlı. Bu şekilde homojen yapıyı korumuş olacağımıza inanıyorum. Bu vesile ile sizin aracılığınızla Kuruluşumuz Tüyap ‘ın tüm mobil cihazlara yönelik yeni iç mekan navigasyon aplikasyonu My TUYAP’dan da kısaca bahsetmek isterim. Android ve iOS tabanlı telefon ve tabletler aracılığıyla çalışan bu uygulamamız sayesinde; ziyaretçilerimiz fuarımızda yer alan tüm katılımcılarımıza yönelik kurumsal ve ürün bazlı bilgilere kolayca erişebilecek, etkinlikleri takip edebilecek, aradıkları ürün ve firmaların standlarına salonlar arasında rahatlıkla en kısa zamanda ulaşabilecek, fuar alanında konuklarımızın ihtiyaç ve konforlarını sağlayan hizmet noktalarını tespit edebilecekler. Tek yapmaları gereken birkaç dakikalarını ayırarak mobil cihazlarından My TUYAP aplikasyonunu indirmek ve üye olmak… MATBAA&TEKNİK: Size şimdiden ziyaretçi sayısının maksimum düzeyde olduğu, tüm katılımcılarınız beklentileriniz üzere geleceğin teknolojileri sergilediği ve herkesin kazandığı bir fuar olmasını temenni ederim. Oya Akgün: Bende Tüyap Printtek 2017 Fuarı Proje Grubumuz adına çok teşekkür ederim.


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Katılımcılar, her konunun ana hatlarının verilmesinin ardından gerçekleştirilen çok sayıda ekip çalışması sayesinde bilgileri teorik olarak uygulama ve değerlendirme fırsatı buldular.

Heidelberg Türkiye, Yalın Yönetim ve Yalın Üretim Kavramını Üçüncü Kez Vurguladı

62

3ncü Genç Yöneticileri Workshop Etkinliği Yapıldı Heidelberg Türkiye, 5-5 Ekim tarihleri arasında, İstanbulBeşiktaş’ta bulunan Mercure Istanbul Bosphorus City Hotel’de basım sektörünün çoğunluğu çalışan yöneticilerine yönelik olarak bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Workshop ile basım sektöründe farkını ve katkısını bir kez daha ortaya koydu.

Bu yıl üçüncüsü gerçekleşen “Genç Yöneticiler Workshop Etkinliği” ile birlikte 2014 yılından bu yana toplamda 60’dan fazla sektör temsilcisini Yalın Yönetim ve Yalın Üretim konularında bilgilendirmiş oldu. Eğitimi, Heidelberg Almanya İş Danışmanlığı Bölümünden Johannes Pfeuffer ve Heidelberg Türkiye Personel Geliştirme Sorumlusu Sibel Cellat ile birlikte gerçekleştirdiler. 5 Ekim tarihinde başlayan eğitime İstanbul, İzmir, Manisa, Ankara, Gaziantep ve Karaman şehirlerinden; basım sektöründeki firmaların üretim, kalite ve yönetim bölümlerinde görev alan yöneticilerinin yanı sıra bu yıl bir ilk olarak Marmara Üniversitesi, Basım-Yayın Teknolojileri Bölümü’nden iki öğrenci de katıldı. Toplam 32 kişilik katılımcı grubu, her konunun ana hatlarının verilmesinin ardından gerçekleştirilen çok sayıda ekip çalışması sayesinde bilgileri teorik olarak uygulama ve değerlendirme fırsatı buldular. Workshop’un eğitim konuları arasında Matbaalarda gerçekleşen zaman ve malzeme israfları ve bunların önlenmesine yönelik çalışmalar, yalın üretim ve yönetim modelleri, hazırlık süreleri sayesinde üretkenliği artırmak, değer akışı haritalama ve analizi gibi tamamen sektörümüze yönelik hazırlanmış konular yer aldı. Katılımcı Görüşleri

Yavuz Sarıgül (Genel Müdür Yardımcısı, Patrol Ambalaj – İstanbul) “Heidelberg; sektörel sorunlara çözüm olabilmek adına, sektörün içinden gelen insanları ve genel kabul gören teknikleri katarak bir workshop planlaması yapmış. Her anı titizlikle kurgulanmış bu workshop; faydalı önerilerinden ziyade, benzer sorunları yaşayan insanları bir araya getirip ortak çözüm yolları aranıp bulunmasına aracı olmuştur. Üstlendikleri misyon ve katkıları için Heidelberg ailesine çok teşekkür ederiz.” Aslıhan Kotan (Proje Mühendisi, Bilnet Matbaacılık – İstanbul) “Eğitim, bize hem unuttuğumuz bilgileri anımsattı hem de yenilerini öğretti. Uzun zamandır yapmayı planladığımız geliştirmeler için bizi teşvik etmekle kalmayıp hayata geçirebilecek yöntemleri kullanmayı öğrendik. Bir çok ulusal firmada kullanılmış ve kabul görmüş uygulamalar olması proje ekibimiz için çok faydalı oldu. Akademide hocalarımız bunları iyi öğrenin sektör seçtiğinizde yalın üretim teknikleri ve geliştirme seçenekleri bildiğinizde fark yaratabilirsiniz demişlerdi. Biz de firmamızda proje ekibi olarak verilen eğitimle şirketimizde fark yaratmak için canla başla çalışıyoruz. Etkinliğin içeriği ve zaman yönetimi de çok

32 kişilik katılımcı grubu arasında basım sektöründeki firmaların üretim, kalite ve yönetim bölümlerinde görev alan yöneticilerinin yanı sıra Marmara Üniversitesi, Basım-Yayın Teknolojileri Bölümü’nden iki öğrenci de yer aldı.


Workshop’u, Heidelberg Almanya İş Danışmanlığı Bölümünden Johannes Pfeuffer ve Heidelberg Türkiye Personel Geliştirme Sorumlusu Sibel Cellat ile birlikte gerçekleştirdiler.

başarılıydı. Çok memnun ve zihnimiz fikir dolu ayrıldık.” Koray Uçar (Genel Koordinatör, As Etiket – İstanbul) “Kurumsal firmaların en büyük ortak paydası, sürekli yenilikçi ve eğitim bileşkesinin firma çatısı altında kullanılabilir olması ve bunun yöntemlerini oluşturmak için araştırma ve arayış içinde olmalarıdır. Firmaların Çalışanlarına Sürekli inovasyon yapma alışkanlığını kazandırması bu arayışlardan elde edilen çıkarımların doğru yöntemlerle harmanlanarak kullanılabiliyor olmasını sağlamaktır. Sektörün Lider markalarından biri olması sıfatı ile Heidelberg, tecrübeleri ile edinmiş olduğu vizyon sayesinde; geliştirmiş olduğu yöntemleri, bilgi ve birikimlerini, sektör firmaları ile paylaşıyor olması, bunu kurumsal kimlik misyonu olarak lanse etmesi ve bu doğrultuda çalışanlarının eğitimi ile beraber iş ortakları olan bizleri de bu misyonun içinde ayrılmaz bir parçası görerek gelişimimize katkı sağlamaya çalışması takdir edilir bir davranış biçimidir. Yukarıda da belirttiğim üzere organize ve stratejik inovasyon yapabilmenin ilk şartı; nasıl yapılacağını bilmektir. Bu nedenle Heidelberg, uygulamış olduğu bu workshop çalışması ile sektöre ciddi katkılar sağladığının inancındayım ve bu vesile ile de tüm çalışanlarına tekrar teşekkür ederim.” Necdet Uzunkaya (Üretim Sorumlusu, MM-Süperpak Ambalaj – İzmir) “Workshop etkinliği toplantısında değerli katılımcıların ve Heidelberg’in sunumlarınızda çok önemli konuları ekip ruhu bilinci oluşturarak tartıştık. Konu başlıklarının, hepimizin ortak noktalarda birleştirdiğini gördük. Başarı için, ekip olmadan sonuca varılmayacağı ve daha koordineli yönetimle birleştiğinde daha verimli olacağını düşünüyorum.” Ayşe Çöyür (Planlama Müdürü, Veritas Baskı Merkezi – İstanbul) “Bu workshop, farklı sektörleri bir araya getirip genel sorun ve çözüm yollarımızın aynı olduğunu gösterdi. Yapılan ekip çalışmaları ile ortak düşünmemizi ve bir olmamızı sağladı.” Güvenç Öztürk (Fabrika Müdürü, Egesan Basım – Manisa) “Heidelberg, her zaman olduğu gibi yine bir güzel ve çok faydalı bir etkinlikle karşımıza çıktı. Bu etkinlik, bizzat katılan bir yönetici olarak beraber geçirdiğimiz 2 gün boyunca gerçekleştirdiğimiz uygulamaları bir kez daha göz önünde bulundurmam açısında çok faydalı oldu. Burada yaşadıklarımız, uygulamada yaptığımız doğruları ve geliştirmemiz gereken yönleri planlamamıza da katkı sağlayacak. Heidelberg, bizlere ve üreten herkese değer verdiğini bir kez daha kanıtlamıştır. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

64

POLAR Postpress Machinery Celebrates Its 10th Anniversary In 2006, POLAR took the leap into China opening a subsidiary enterprise called POLAR Postpress Machinery. The plant now manufactures cutting machines and peripheral equipment customized for China and the neighboring markets.

The company celebrated this anniversary with a Family Day for employees and their families who proudly looked back on what they have achieved over these past 10 years. POLAR Postpress Machinery (PPM) is characterized by a very close and friendly team spirit. Consequently, the staff are extremely loyal to their employer. This is also reflected in a very low turnover of personnel.

the XC cutting machine, a model customized to the Chinese market. Since then, it has developed into the PF model which is still being produced with cutting widths of 115 and 137. Over time, further peripheral units have been added to the line of products. The company is currently producing stack lifts, a specialized aligning table for preparing material, as well as Transomat unloading units.

Production standard meets German level This is one of the reasons why the quality of the delivered machines is of the same high level as in POLAR Germany. In addition, the whole production is geared to German standards and closely aligned to operations in the Hofheim headquarters. All high-quality and safety-relevant key components are still supplied from our site in Germany. Consequently, PPM’s company policy states: One POLAR standard, one POLAR quality – at every production site.

A decision in favor of China Until 2008, the Chinese economy grew more than 10% every year. Besides, with a population of almost 1.4 billion, China is one of the biggest countries in the world. In order to protect its local guillotine cutter manufacturers, the country levies customs duties of about 20% on imported cutting machines. In 2006, POLAR decided to found its own subsidiary in order to participate in the growing market and avoid the adverse effects of the customs requirements. At that time, a change in the law allowed foreign investors to found new companies for the first time without the need of having a local partner. Consequently, PPM is a wholly owned subsidiary of POLAR and no Chinese partner is involved.

The product portfolio offered by POLAR Postpress Machinery The PPM premises are located right behind the Heidelberg factory in Quinpu, a Shanghai suburb. Initially, PPM produced



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

66

Ambalajda Gıda Güvenliği Sempozyumu Yapıldı Kendi alanlarında öncü kuruluşlar olan Henkel ve Siegwerk, Ambalajda Gıda Güvenliği Sempozyumu gerçekleştirdi.

Mevcut gıdayla temas yasaları, yalnızca insan sağlığı için güvenli gıdaların piyasaya sürülmesine izin veriyor. Bu nedenle gıda güvenliği ve güvenli gıda ambalajına ilişkin maksimum standartları sağlayan yeni ve sürdürülebilir ambalaj çözümlerine olan ihtiyaç da artıyor. Yapıştırıcı, sızdırmazlık ve fonksiyonel kaplamalar için lider çözüm tedarikçisi Henkel ve ambalaj mürekkepleri alanında lider kuruluşlardan Siegwerk, bu konuya dikkat çekmek üzere ortaklaşa önemli bir sempozyuma imza attı. Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de gerçekleştirilen Gıda Güvenliği Sempozyumu’na her iki kuruluşun önde gelen yetkililerinin yanı sıra uzmanlar ve sektör temsilcileri katıldı. Ambalajda gıda güvenliğine dair kilit sunumlar yapıldı Gıda sektöründe kullanılan yapıştırıcı ve mürekkep uygulamaları, kahvaltılık gıdalardan donmuş gıda ambalajlarına, yoğurt, peynir, kuru yemiş, bisküvi, patates cipsi paketlerine kadar hemen her üründe karşımıza çıkıyor. Sürdürülebilirlik ile doğaya ve insan sağlığına hassasiyeti birer kurum kültürü olarak benimseyen Henkel ve Siegwerk, ürünlerinin gıda güvenliğine uygun olması için yoğun çaba sarf ederken, sektörü de bilinçlendirmek adına faaliyetlerde bulunuyor. Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri, gıda güvenliği ve kalitesini

artıran gıda ambalajı çözümleri için küresel müşteri merkezinde (imalatçılar, marka sahipleri) yüksek performanslı yapıştırıcı çözümleri sunuyor. Buna ek olarak firma, ürün geliştirmede analitik testlerden teknik servislere ve toksikoloji değerlendirmelerine kadar 360° uzmanlık sunuyor. Bu duyarlılıkla Henkel ve Siegwerk’in düzenlediği “Ambalajlı Gıda Güvenliği Günü” organizasyonunda, bu iki firmanın temsilcilerinin yanı sıra Nestle ve Ülker gibi önemli sektör temsilcileri de gıda güvenliği konusunda kurumsal tutumlarını ortaya koydu. Bağımsız kuruluşlar, Henkel ve Siegwerk ürünlerinin güvenilirliğini onaylıyor Henkel ve Siegwerk’te üretim ve ürün geliştirmenin her aşamasında, ham madde ve nihai ürünlerin tamamı ileri test ve ölçümlere tabi tutularak üretime katılıyor ve piyasaya sunuluyor. Tanınmış bilimsel yöntemlere dayalı bağımsız kurumların yaptığı test ve ölçümler, Henkel ve Siegwerk ürünlerinin; üretim, uygulama ve imhası sırasında oldukça güvenli olduğunu ortaya koyuyor. Buna ek olarak yeni ürün ve teknolojilerin her biri için güvenlik değerlendirmeleri gerçekleştiriliyor. Bu değerlendirmeler, yeni bir bilimsel veri ortaya çıktığında güncellenen gerekli önlemlerin ölçülmesinde büyük rol oynuyor.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

68

Komori Ara Ebatla Baskıda Geniş Portföyünü Sergiliyor Half size, full potential: 29inch presses in the spotlight

Komori Shows Broad Portfolio in B2 Printing

Hollanda/Utrecht’teki Komori Avrupa Grafik Teknoloji Merkezi ‘Ara ebatla tam potansiyel’ organizasyonu ile teknolojisini sergiledi. Tüm Avrupa ve diğer ülkelerden 200’ü aşkın insan Komori Lithrone GL-29 , Impremia IS-29 ve Screen TruePress Jet 520HD’nin; B2 baskıda yeni iş modelleri sunmada nasıl müthiş bir uyum sağladığına şahit oldular. Tercüme: Burhan Kuturman, Aras Grup Ekim başlarında Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’nin yanı sıra Polonya ve Rusya’nın da içlerinde bulunduğu 16 ülkeden katılımcılar; Komori Avrupa ve Screen Avrupa tarafından düzenlenen ‘ara ebatla tam potansiyel’ organizasyonunda özel olarak ağırlandılar.Katılımcılar Komori’nin B2 baskıda geniş portföyünü ilk elden tam potansiyel ile keşfetme imkanı buldular. Komori ve Screen’in Avrupa Merkezlerini ziyaret eden katılımcılar sadece Lithrone GL-29 ve Impremia IS-29’u değil; Screen TruePress Jet520 HD’i de yakından inceleme imkanı bulmadılar Kaydadeğer Sahne Komori Avrupa Başkanı Akihiro Komori tarafından karşılanan ziyaretçilere Komori’nin ofset baskıda 93 yıllık mirası ve cloud-temelli KP connect data monitör ve analiz sistemleri gibi sürekli inovasyon çalışmaları konusundaki yetenekleri hakkında bir sunum yapıldı. Komori ayrıca tek ve düşük enerjili H-UV lambasıyla yüksek hassaslıktaki mürekkeple bile çalışan devrim niteliğinde bir hızlı kurutma sistemi kurdu. Grafik sanatları endüstrisinde 29 inch (B2) formatının artan önemine vurgu yapmak için; Komori Avrupa Grafik Teknoloji Merkezi hem Lithrone GL-29 hem de Impremia IS-29 da canlı denemeler için mükemmel bir sahne sağladı.

The recent ‘Half size, full potential’ event at the Komori European Graphic Technology Center in Utrecht (The Netherlands) promised to stage ‘a technology showdown’. Some 200 visitors from all over Europe and beyond, witnessed how the Komori Lithrone GL-29, Impremia IS-29 and the Screen TruePress Jet 520HD proved to be a perfect match – opening up new possibilities for new applications and new business models in B2 printing. Early October, printers from 16 countries including Poland, Russia as well as the United Arab Emirates and Turkey, were in for a special treat when they visited the ‘Half size, full potential’ event that Komori Europe organized together with Screen Europe. They were able to explore the full potential of Komori’s broad portfolio in B2 printing at first hand. As they visited the European headquarters of both Komori and Screen, they got a really close look at not only the Lithrone GL-29 and the Impremia IS-29, both introduced at Drupa 2016, but also at the TruePress Jet520 HD which was recently added to Komori’s offering in Europe as well. Significant segment Welcomed by Mr. Akihiro Komori, President of Komori International (Europe), visitors were presented an overview of Komori’s longstanding heritage of over 93 years in offset printing and its ability to continuously push further innovation, such as its cloud-based KP Connect data monitoring and analysis system. Komori has also set a new standard with its revolutionary low energy accelerated drying system that cures high-sensitive ink with a single low-power H-UV lamp. To emphasize the enduring significance of the 29-inch (or B2) format segment in the graphic arts industry, the Komori European Graphic Technology Center provided the perfect stage for live demonstrations of both the Lithrone GL-29 and the Impremia IS-29. Impremia IS-29 Introduced at Drupa 2016, the Komori Impremia IS-29 sheetfed inkjet



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

70

Impremia IS-29 Drupa 2016’da tanıtılan Komori Impremia IS-29 tabaka beslemeli Inkjet Press Avrupa’da yılsonundan önce yapılması umulan ilk kurulumlarla yüksek kalitede baskı sanayiine hızlıca akın etmeye başladı. Komori Avrupa Dijital Satış Direktörü Robert Holscher bu dijital makinanın ofset baskı gibi yapıldığını açıkladı. Ziyaretçilerin inkjet baskıyı iş başında görmesini sağlarken Holscher izleyicilere makinanın UV inkjet baskıda eşsiz yeteneklerini : “Impremia IS-29 ofset baskının kullanabildiği baskı metaryalleri diğer inkjet baskıların ihtiyaç duyduğu baskı malzemesini baskıya uygun hale getirmeden kullanabiliyor. Karton, plastik, metalize kağıt ve propilen üzerine baskı yapabiliyor. Tam doğruluk ve geniş renk aralığıyla çift taraflı da basarak ofset kalitesine yaklaşabiliyor.” şeklinde açıkladı. Basılan kağıtlar hızlı sonuç almak ve müşteriye teslim için hemen kurutuluyor. Komori Lithrone G29 da dijital ile ofset baskıyı kıyaslayabilmek için canlı örnekler izleyicilere sunuldu. Lithrone G29 Komori’nin 29-inç portföyündeki Yeni Komori Lithrone G29 Drupa’da öne çıkan makinalarından biriydi. Utrecht’te lak ünitesi, geliştirilmiş çıkış ünitesi ve H-UV kurutma ünitesi de içeren 5 renkli G29 3 dakikadan daha kısa sürede basılan işleri bitirip kağıdın maksimum hızla baskıdayken bile kuruma özelliğini gözler önüne serdi. Komori Appresia kesme ünitesine dijital olarak bağlanarak basılan materyaller basımın hemen sonrasında izleyicilere yakından inceleyip Impremia IS-29 un çıktılarını karşılaştırmaları için harika örnekler vererek tamamlandı. TruePress Jet 520HD 29-inç baskıda müşteri tercihlerine daha fazla yanıt verebilmek için Komori Avrupa portföyüne Screen Truepress Jet 520HD i de ekledi. Amstelveen’de Screen Avrupa’nın merkezini ziyaret eden katılımcılar ‘Best of Both 2016’ organizasyonunda Screen’in 2006’daki premiere inden beri hali hazırda 1000 den fazla Jet520 serisi inkjet baskı ürünü kurduğunu öğrendiler. Bu ürünlerin çoğu şu an transactional baskıda kullanılıyor. Ama drupa’da tanıtılan son 520HD versiyonu bu platformu ticari baskıya taşıyacak.2017 nin başlarında tanıtılması planlanan yeni mürekkepler Truepress Jet 520 HD’nin hem kaplamalı hem de kaplamasız kağıtlarda kullanabileceği seçenekleri daha da arttıracak. Başarılı bir organizasyon ‘Yarı ebatla tam potansiyel’ organizasyonu katılımcıları; Komori tarafından sunulan geniş seçenekleri, yüksek kalite standartları, hızı ve verimliliğiyle heyecanlandırdı. Bu başarıyı takiben Komori Utrecht’te 10 ve 20 Kasım arasında yeni bir organizasyon düzenlemeyi planlıyor. Full-format H-UV baskı’nın faydalarının ilk elden anlatılacağı organizasyonda bu sefer Komori’nin 40 inç üzerinde ve H-UV kurutma teknolojileri üzerindeki geniş portföyü tanıtılacak.

press is now quickly making its inroads to the high-end printing industry, with first installations in Europe expected before the end of this year. This digital production system has been built ‘like an offset press’, explained Robert Holscher, Director of Digital Sales at Komori International Europe. Opening up the machine, enabling visitors to watch the inkjet print heads at work, Holscher showed his audience the unique abilities UV inkjet printing provides: “The Impremia IS-29 uses the same substrates as an offset press can, without the need for primer as other inkjet presses do. It can print on cardboard, metallized paper, plastics and polypropylene. It can do double-sided printing with exact registration and its wide colour gamut provides offset-like quality. Printed sheets are cured immediately, allowing for rapid finishing and quick delivery to customers.” Print samples were provided to the audience to compare digital to offset printing on the Komori Lithrone G29 press, also performing live at the event. Lithrone G29 The new Komori Lithrone G29 was another highlight at Drupa for Komori in its 29-inch portfolio. In Utrecht, a highly automated 5-colour G29 machine including a coater, an extended delivery unit and H-UV drying, demonstrated a complete job change-over in just three minutes and proved how every sheet –even when printing at maximum speed– leaves the press completely dry. By digitally linking the press up to the Komori Apressia cutter, the printed materials were finished immediately after printing, providing excellent examples for visitors to closely inspect and even compare to the output of the Impremia IS-29. TruePress Jet 520HD To further enhance customers’ choice in 29-inch printing, Komori Europe recently added the Screen Truepress Jet 520HD to its portfolio. Visiting the headquarters of Screen Europe in Amstelveen, attendees to the co-hosted ‘Best of Both 2016’ event learned about how Screen has already installed over 1,000 Jet 520-series of inkjet presses since its premiere in 2006. Most of these systems are currently used for transactional printing, but the Drupa-introduction of the high-end 520HD version now takes the platform into commercial printing. New inks, set to be introduced by early 2017, will further improve the range of substrates of both coated and uncoated papers the Truepress Jet 520 HD can handle. Successful event Visitors of the ‘Half size, full potential’ event have shown great enthusiasm about both the broad range of choice and the high standard of quality, speed and productivity Komori is offering. Following up on this success, Komori is staging another Open House at its European Graphic Technology Center in Utrecht. On 19 and 20 October 2016, printers are invited to experience the benefits of ‘Full format H-UV print’ at first hand, this time focussing on Komori’s wide portfolio of 40inch presses and H-UV drying technologies.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

72

Serdar Zümbülcü

hubergroup Satış Noktaları İzmir’de Buluştu hubergroup Türkiye, Türkiye’deki tüm satış noktalarını 13-14 Ekim tarihleri arasında İzmir Çiğli Organize’deki fabrikasında bir araya getirdi.

İki günlük etkinlik hubergroup’un 2017 vizyonu, yatırımları ve beklentilerinin satış noktalarına aktarılması, satış noktalarının görüşlerinin alınması ve interaktif aynı zamanda eğlenceli iki günlük etkinlik ile moral depolanmasını hedefliyordu. “Değişmeyen tek şey…” Toplantıya hubergroup Türkiye en üst düzeyde katılım gösterdi. Toplantının ilk günü fabrika turu ve öğle yemeği ile başlarken sunumlar hubergroup Türkiye Genel Müdürü Fatih Özgün’ün konuşması ile start aldı. “Yeni gelişmeler, yeni ürünler, finansal konular gibi detayları konuşacağız” diyen Özgün, şirketin gelişen bir kadroya sahip olduğunu, teknik kapasitenin çok iyi duruma geldiğini; değişen çevre ve diğer koşullara paralel gelişmeler olduğunu anlattı. hubergroup Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Serdar Zümbülcü, yenilikçilik ve değişime odaklandığı sunumunda “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diyerek şirketin dinamik yapısına vurgu yaptı. “Yerinde saymak geri gitmektir” diyen Zümbülcü, değişen beklentiler ışığında hubergroup’un gelişimini şu sözlerle özetledi:

“Yeni Nesil” Tedarik “Her sektörde değişim ve gelişme var. Basım sektöründe de. Artan rekabet koşulları bizi farklı olmaya zorlamaktadır. Değişen müşteri beklentilerine paralel olarak bizim de farklılaşmamız gerekiyor. Bunun temel noktası da Satış Sonrası Servis’tir. hubergroup olarak “Yeni Nesil” olarak adlandırdığımız bir yapı üzerinde yoğunlaşıyoruz. İş yapış şeklimizi ve vizyonumuzu pazarın gerektirdiği doğrultuda yenilemeliyiz. Bunun da Satış Sonrası Destek” ten geçtiğini düşünüyorum.” Zümbülcü, bu sebeplerden dolayı her satış noktasının bir teknik satış saha ekibi kurması gerektiğini anlatarak bu açıdan verdikleri Temel Teknik Satış Teknikleri eğitimlerine değindi ve bu eğitimleri 2017’de de birkaç adımdan oluşan seminerler ile sürdüreceklerini anlattı. Ürüne güveni ve marka sadakati sağlamanın o ürünü tanıtan kişiden geçtiğinin altını çizen Zümbülcü, ana amaçlarının ise ülkenin tüm önemli merkezlerinde “Lokal Mürekkep Üsleri” oluşturmak olduğunu söyledi. hubergroup Türkiye Genel Müdürü Fatih Özgün ise şirketin mevcut pazar payının %30 civarında



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

74

olduğunu bunun da halen önlerinde ilerleyebilecekleri %70’lik bir alan olduğu anlamına geldiğinin altını çizdi. Zümbülcü sunumunu , büyük ilgi gören Ink Academy eğitimlerinin 2017’de de devam edeceğini, taslak program üzerinde çalıştıklarını, bununla ilgili talepleri de değerlendireceklerini söyleyerek tamamladı. Yeni ürünler ve teknik detaylar Programın devamında söz alan hubergroup Türkiye Teknik Destek Uzmanları , Ali Can ve Ümit Falay bazı önemli teknik problemler ve çözümleri ve yeni ürünler konusunda bilgi verdiler. hubergroup Türkiye tarafından hazırlanan kitapçıktan bahseden Falay, bazı önemli teknik detayları içeren ve tüm ürün portföyünü detaylandıran kitapçığı tüm satış noktalarına sundu. Kitapçığın LED UV offset ile basıldığının altını çizen Falay ülkemiz ve hatta global pazar için çok yeni olan bu baskı yönteminin getirdiği avantajları ve hubergroup’un da bu baskı yöntemine uygun baskı mürekkeplerinin varlığına dikkat çekti. Falay’ın verdiği diğer bilgiler ise şöyle: “hubergroup gıda ambalajı MGA mürekkeplerinde bir yenilemeye gitti. Corona MGA olarak bilinen ve sıfır migrasyon taahhüt eden mürekkebimiz artık MGA Corona olarak piyasaya sunulacak. Bununla birlikte kabul edilebilir minördeki migrasyonu sabit kılan MGA Natura da gıdaya uygun mürekkep serimize dahil oldu. NewV XMGA serilerimiz ise aynı hammadde ancak farklı fotobaşlatıcılar kullanılarak farklı UV baskılarda kullanılabilir bir seri haline getirildi. Bunların yanı sıra 3 ay içinde tamamen yeni bir seriyi de pazara sunmuş olacağız.” En çok karşılaşılan sorunlar ve yeni Let the Ink Shine Teknik Destek Uzmanı Ali Can ise piyasada satış noktalarının da sıklıkla karşılaştıkları dört ana probleme değindi ve çözümleri ve altında yatan sebepleri kısaca özetledi. Can’a göre bu mürekkep sorunları Işık Haslığı (yanlış haslıkta mürekkep kullanımı sonucu renklerin solması), Alkol dayanıklılığı (hazne suyu kullanım hataları), Solvent ve Nitro dayanıklılığı (laminasyon kullanım hataları) ve Alkali dayanıklılığı (ambalajın içerdiği malzemeye göre mürekkep seçimi) olarak sıralıyor. “Baskının tamamı ve sonrasında işlemler ve tabii ki içereceği ürün de göz önünde bulundurularak

yapılacak doğru mürekkep seçimi hemen tüm hataları elimine edebilir” diyen Can, Let the Ink Shine serisine vurgu yaparak sunumunu tamamladı. Yedi farklı Florasan renkten oluşan seri Pantone ile uyumlu ve tek baskıda istenen parlak renkleri basmak artık çok kolay. Şirketin iç işleyişine değinilen ve yeni uygulamaların anlatıldığı Tedarik Zinciri Müdürü Erhan Mehan ve Mali İşler Müdürü Ayşe Yağan’ın sunumları ardından ilk gün Konak’ta yenilen keyifli bir Ege yemeği ile sona erdi. Programın ikinci günü ise Avukat Handan İlhan’ın katılımı ile finansal ve hukuki detayların ve bilgilendirmelerin yapılması ile tamamlandı. Tüm katılımcıların hubergroup’u bir aile kendilerini de birer aile bireyi olarak gördüklerini teyid ettikleri ve şirketin ve kendi şirketlerinin başarısı için tüm imkanların sunulmasından duydukları memnuniyeti ifade ettikleri toplantıyı değerlendiren Zümbülcü ise şunları söyledi: Satış sonrası hizmete verilen önem “hubergroup olarak birinci amacımız tüm müşterilerimizle sürdürülebilir bir iş ortaklığı tahsis etmek ve bizi yalnızca bir tedarikçi olarak değil, bir çözüm ortağı olarak görmelerini sağlamak. Bu bağlamda da 251 Yıllık deneyimimiz ve güçlü saha ekibimizin yanında, ‘’Satış Sonrası Hizmet’’ kavramı da ön plana çıkıyor. hubergroup Türkiye olarak bu kavramı tüm Türkiye’ ye yayabilmemizin en önemli yolu, farklı bölgelerde bulunan satış noktalarımız. Bugün kendileri ile de bir araya gelerek, rekabet şartları ve mevcut ekonomik koşullarda bu hedefe hep birlikte nasıl yürüyebiliriz, bunu konuştuk ve hedeflerimizi belirledik. Bugünden itibaren, çok değerli satış noktalarımızın da daha başarılı ve daha proaktif olabilmeleri için çabalayıp, bu vizyonumuzu tüm Türkiye’ ye aynı seviyede yayabilmeyi amaçlıyoruz. Tüm katılımcı satış noktalarımıza sizin aracılığınız ile teşekkür ediyorum. Ve tüm müşterilerimizi 2 – 5 Kasım tarihlerinde Tüyap’ ta gerçekleşecek olan Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’ ndaki standımıza bekliyoruz.”



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

76

Eğitici Sektörle Buluşuyor Matbaa eğitiminin en önemli kanallarından biri olan Matbaa Öğretmenlerinin Sektörle Buluşması nihayet gerçekleşiyor.

BASEV – hubergroup Türkiye işbirliği ile hazırlanan program matbaa eğitimi veren Lise, Yüksekokul ve Fakültelerde görev yapan eğiticilere en yeni teknolojilerin aktarılması amacını taşıyor. BASEV’in “Basım Yayın Sektörü Yenilikçilik ve Mükemmeliyet Merkezi” çalışmaları ile & hubergroup Matbaa Malzemeleri Üretim ve Pazarlama Ltd.Şti.’nin “Ink Academy” çalışmaları kapsamında oluşturulan “Eğiticinin Sektörle Buluşması” programı ile ilgili ilk toplantı; 29 Eylül günü, BASEV Toplantı Salonu’nda yapıldı. Toplantı; BASEV ve Basım Yayın Sektörü Yenilikçilik ve Mükemmeliyet Merkezi Koordinatörü Yahya Tuncer Görgün tarafından açıldı. Fatma Apaydın; program ile ilgili detaylı bir bilgi aktardı. Daha sonra, sektör firmalarımızı ve eğitim kurumlarımızı temsilen toplantıya katılan tüm konuklara söz verildi. Etkinliğin tarafları kimler? Etkinliğe destek veren firmalardan; hubergroup adına Fatih Özgün, Fatma Apaydın, Ümit Falay ve Eda Babul, Kartonsan Fabrika Müdürü Ümit Özkan, dergimiz MATBAA&TEKNİK adına M. Akif Tatlısu, Odak Bilgi’den Mine Aysun Kalaylı ve Göksel Şen, Sentez Grup’tan Sevgi Atsak, Umur Basım İnsan Kaynakları Yöneticisi Gözde Dede toplantıda bulundular ve projenin kendilerine biçtiği çalışmaları nasıl yapacakları konusunda eğitimcilerimizi bilgilendirdiler. Programa katılacak olan eğitim kurumları ve eğitimcilerden İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu Bil Meslek Yüksek

Okulu Basım Yayın Teknolojileri Programı – Öğr. Gör. Özgül Yaman, Yrd. Doç. Dr. Emel Birol ve Öğr. Gör. Onur Karataş, İstanbul Beylikdüzü Borsa İstanbul Kavaklı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Esra Garip, İstanbul Küçükçekmece Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğretmenleri Serpil Taşkıran ve Orhan Akçan, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Basım Yayın Teknolojileri Programı – Öğr. Gör. Samed Ayhan Özsoy, İstanbul Zeytinburnu İstanbul Ticaret Odası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğretmenleri Mustafa Şen ve Salih Esen, Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Basım ve Yayın Teknolojileri Programı – Yrd. Doç. Dr. Gülhan Acar Büyükpehlivan ve Yrd. Doç. Dr. Elif Ural, Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü – Arş. Gör. Yasemin Sesli ve Arş. Gör. Zafer Özomay ise teker teker söz alarak bu programdan beklentilerini anlattılar. Program ile ilgili seminerler ve gözlem ziyaretleri hakkında detaylar belirlendiği toplantı sonucunda karar verildiği gibi ilk workshop ve seminer; 22 Ekim’de Odak Kimya’da gerçekleştirildi.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

78

SABAH, İkinci Kez Baskı Kalitesini Ödüllendirdi 26 ülkeden 84 gazete, Türkiye’den ise sadece SABAH gazetesi Renk Kalite Kulübü üyeliğine hak kazandı. SABAH gazetesi ödülünü 11 Ekim’de Avusturya’nın Viyana şehrinde düzenlenen tören ile aldı.

Sabah gazetesi matbaası Uluslararası Renk Kalite belgesini aldı. Uluslararası Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği’nin (WAN-IFRA) düzenlediği renk ve baskı kalitesi yarışmasında Turkuvaz Haberleşme Yay. A.Ş. matbaası, dünyanın en iyi gazete matbaaları arasına ikinci kez girerek büyük bir başarıya daha imza attı. WAN-IFRA, gazete baskısının tüm dünyada standart hale getirilmesi için düzenlediği bu yarışma, iki aşamalı ve üç ay süren zorlu elemelerden oluşuyor. Gazetelerin günlük baskılarından oluşan kopyalar WAN-IFRA Hindistan ARGE merkezinde bağımsız olarak değerlendiriliyor. İlk aşamada kağıda basılan renk skalalarının değerlendirilmesi yapılmakta ve uluslar arası standartlara uygunluğu kontrol edilmektedir. En yüksek puanı 180 olan bu değerlendirmede SABAH 178 ortalama puan alarak en üst seviyeye kendini taşıdı. Tamamen otomasyon sistemi ile ve baskı esnasında alınan örnekler WAN IFRA ölçümleme sistemi baz alınarak anında puanlanarak ön hazırlık

yapıldı. İkinci aşamada genel baskı kalitesi dünyadan çeşitli uzmanların oluşturduğu jüri tarafından ayrı bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu aşamada ise 500 puanı aşmak gerekiyor. Jüri değerlendirmesini yaparken fotoğraf seçimi, editoryal konular, baskı kalitesi dahil her bir gazetenin sayfasını ayrı ayrı değerlendiriyor. Ölçümler öncesinde kalıp kalibrasyonu için Teckhon Spectroplate kalıp densitometresi kullanıldı. Her renk değeri için kalıp ve baskı provaları teyit edildi. Bu aşamaların tümü reklamveren müşterilerimiz, Sabah Gazetesi ve grubun diğer yayınları için tesislerimizde sürekli kontrol altında tutulmaktadır. Wan Ifra örnek toplama sürecinde de X-Rite i1 pro ve 2 adet X-Rite eXact Advanced densitometre kullanarak WAN IFRA eşdeğer puanlama sırasında her detayı üretim yaparken yani gazete baskısı devam ederken çok hızlı bir şekilde kontrol altında tuttuk. Elimizdeki teknolojiler yani renk ve kalıp ölçüm cihazları, elbette kullandığımız baskı makineleri, kalıp, kağıt, mürekkep ve hazne suyundan oluşan ciddi bir zinciri sürekli kontrol altında tutmak bize işimizde çok hassas olma görevini de veriyor. Bütün bu aşamaları başarı ile geçen gazeteler WAN-IFRA Renk Kalite Kulübüne (Color Quality Club) girmeye hak kazanıyor. 26 ülkeden 84 gazete, Türkiye’den ise sadece SABAH gazetesi Renk Kalite Kulübü üyeliğine hak kazandı. SABAH gazetesi ödülünü 11 Ekim’de Avusturya’nın Viyana şehrinde düzenlenen tören ile aldı. Törene Turkuvaz Haberleşme Yay. A.Ş. Matbaalar Genel Müdürü Mehmet Kami-


loğlu, İş Geliştirme, Kalite ve Baskı Hazırlık Müdürü Kemal Erginsoy, Satınalma Müdürü Müjdat Ertün ve WAN IFRA adına Araştırma Müdürü Anand Srinivasan katıldı. Tüm baskı aşamalarını başarı ile sürdüren ekip liderleri ile beraber baskı, teknik ve paketleme ekibinin de bu başarıda payı çok yüksek. İş Geliştirme, Kalite ve Baskı Hazırlık Müdürü Kemal Erginsoy, İşletme Müdürü Levent Tokdilli, Baskı Şefi Selahattin Ceylan, Baskı Hazırlık Şefi Oktay Bayrak, Baskı Vardiya Sorumluları Şeref Kara, Nihat Tekin, Candemir Hatıl, Üretim Planlama Sorumlusu Gökhan Köse, Abdi Özben, Renk Yönetimi Uzmanı Göksel Şen bu sevinci tüm ekip ile paylaştılar ve reklam verenin taleplerini daha kolay karşılama imkanı sağladığına dikkat çektiler. WAN-IFRA nedir? 1948 yılında kurulan Uluslararası Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği’nin (WAN-IFRA) dünya basınından 18.000 yayın, 15.000 online site, 120 ülkeden 3.000 şirketi içeren global bir organizasyondur. World Association of Newspapers ya da kısa adıyla WAN, 2009 yılında IFRA (Yayıncılık ve Baskı Teknikleri Servis Organizasyonu) ile birleşmiş ve WAN-IFRA Dünya gazeteciler birliğini oluşturmuştur. Misyonu, dünya çapındaki tüm haber yayıncılık sektöründe, kaliteli gazetecilik, editoryal bütünlük, kazançlı işletmelerin ve teknolojinin gelişimini sağlamaktır. WAN-IFRA, Darmstadt- Almanya ve Paris-Fransa merkez ofislerinde çalışmalarını yürütmektedir. Singapur, Hindistan’da iştirakleri vardır.


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

ter üzerinden yapıldığını, anlatıyor. Maden, İsviçre’den gelen denetçi tarafından toplam 8 kriterden 7’sinin Flok Ambalaj bünyesinde yapıldığı 8’inci kriter için baskı örneklerinin İsviçre’de ölçülerek belgenin çok yüksek bir skorla alındığını, sözlerine ekliyor.

80

Türkiye’nin ugra ile Tescillenen İlk ve Tek Matbaası Flok Ambalaj Oldu Ağustos ayında BRC-IoP Kalite Belgesini AA Grade ile yenileyen Flok Ambalaj, Türkiye’nin ilk ugra belgesini de elde etti. ugra Sertifikasyonu, Matbaanın toplam sekiz ISO standardına sahip olduğunu, tescil ediyor.

M. AKİF TATLISU - Karton Gıda Ambalajı konusunda Türkiye’nin en önemli ilk beş matbaasından biri olan Flok Ambalaj, ugra Belgesi ile ispatladığı baskı kalitesi sayesinde bu belgeye sahip ilk Türk matbaası oldu. Kişisel bir yorum olarak eklemek isterim ki Flok Ambalaj Türkiye’de gezdiğimiz çok sayıda matbaa içinde tüm hijyen, düzen ve laboratuvar titizliğindeki baskı odaları ile ön plana çıkan iki matbaadan biri. Öyle ki matbaayı gezen pek çok yabancı müşteri ve matbaacının da hayran kaldığı bir üretim tesisi.

Rıza Maden

Türkiye’de ilk ve tek Matbaanın Üretim Müdürü Rıza Maden, Pantone matbaası olduklarını, anlatıyor. Bu sebeple ikinci adımın Pantone Belgelendirmesi olacağını, söyleyen Maden, ilk aşamada FOGRA yerine ugra standartlarını tercih sebeplerini de tüm standardizasyon çalışmalarını büyük titizlikle yürütmeleri ve çok detaylı olarak birçok farklı açıdan denetlenmek istemeleri, olarak özetliyor. FOGRA’nın önemine dikkat çekerek bugüne kadar 18 matbaada FOGRA PSO standardizasyon tescili yapıldığını ancak Flok Ambalaj olarak ugra’nın Türkiye’deki ilk ve tek belgelendirdiği matbaa olmayı seçtiklerini anlatan Maden, Odak Bilgi Teknolojileri’nin uzmanlığı ve ugra denetçisi Göksel Şen’in rehberliği ile sahip oldukları tescilin 8 kri-

ugra’nın farkı ugra belgesi sadece ISO 12647-2 PSO standardını kapsamıyor. Belge tam olarak ISO 12647-2’nin yanı sıra ISO 9000, ISO 15930, ISO 15076, ISO 12646, ISO 126477 ve ISO 3664 standartlarını da denetliyor ve tescil ediyor. Bu haliyle bir bütün olarak Organizasyon ve Dokümantasyondan başlayıp Baskıya uzanan sürecin tamamının standardizasyonunu onaylayan belgenin, alınma süreci epeyce yorucu ve zahmetli bir dizi işlemleri kapsıyor. Flok Ambalaj ugra müracaatı öncesinde SGS’den aldığı BRC-IoP Belgesi ile zaten pek çok basamağı atlamış durumdaydı, diyor Maden ve ugra’nın en önemli kazanımlarından biri olarak da istenen organizasyon kitapçığını işaret ediyor. ugra, standardizasyon için müracaat eden matbaadan üretimin tüm aşamalarını anlatan, detaylandıran bir kitapçık hazırlamasını istiyor. Aslında bu kitapçık böylelikle matbaanın da üretim manifestosu olarak ortaya çıkıyor. İki türlü avantaj sağladığını söyleyebiliriz; matbaa müşterilerine üretimin ispatlanması için bir referans ve matbaadaki herhangi bir aşamadaki işe başlayan herkesin üretimin hangi değerlerle nasıl gerçekleştirileceğine dair rehber olarak nitelenecek hazır bir üretim kitabı ile üretime hızlı intibakı. Maden, belgelendirme sürecini şöyle anlatıyor: ugra Belgelendirme süreci “Flok Ambalaj olarak ugra’ya müracaat eden ilk matbaa olmamız çok hızlı hareket etmemize rağmen bizim için 1,5 aya uzanan bir süreci beraberinde getirdi. Belgelendirmenin gerektirdiği yatırımların sonrasında tüm detayları içeren hazırlıklarımızı tamamlayarak başladık. CtP’den baskıya tüm iş akışlarını gerçekleştirdik ve denetime hazır hale geldik. Belgeyi almaya hazır olduğumuzu taahhüt ettik. ugra belgesinde farklı ola-



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

82

rak “yerinde denetim” söz konusu. Sabah 08:30’da başlayıp akşam 19:00’da sonlanan bir denetim geçirdik. Zorlu bir süreç olduğunu söylemeliyim. Çünkü sadece baskının kalitesine değil, baskı süresine, fire sayısına kadar denetlenen bir süreçti. Onaylı tabakaya geçişin çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Bizim için de Göksel Bey için de heyecanlı bir süreçti, başarıyla aştık. 8 inci kriter için onaylı tabakanın İsviçre’de onaylanması sonucunda yüksek bir skorla belgeyi almaya hak kazandık. Flok Ambalaj olarak önemli bir adım attığımızı söylemek gerek. Diğer ambalaj matbaaları için de örnek oluşturacağımızı umuyor ve diliyorum. Cihazların kalibre edilme şeklinden baskıya hazırlamaya uzanan tüm süreçleri içeren kitapçık hazırlama zorunluluğu da çok faydalı bir kazanç oldu. Flok Ambalaj olarak ugra’ya sahip olabilmemiz konusunda BRC-IoP sertifikasyonunun önemli bir katkısı oldu. Zaten en sıkı belgelendirme firması olarak bilinen SGS şirketinden özellikle aldığımız BRC-IoP Belgesine de bu sene Versiyon 5 ile girdik ve ancak beş minör ile verilebilen AA Grade ile bu belgeyi aldık. İki belgenin örtüşen noktalarının kazanımlarından da istifade ettik.” Peki ya BRC-IoP nedir? BRC-IoP Belgesi de kalitede ürün güvenliğinin ispatlandığı bir sertifikasyon. Bu belgelendirme ile ilgili olarak da şirketin Kalite Güvence ve Yasal İşler Müdürü Ümit Öztek, bilgi verdi: “BRC-IoP, kalitemizin sürdürülebilir olduğunu kanıtlayan bir belge. Üretime profesyonel bir bakış açısı getiren ve özgüvenimizi pekiştiren bir süreç olduğunu söylemeliyim. Bu belge bize ekibin künyelerini de içeren bir damga veriyor. Bu damga müşterilerimizin bizi tercih ettiklerinde en iyi matbaa ile karşı karşıya olduklarını gösteren bir belge olarak kalitemizi, tescilliyor. Hangi aşamada tescilliyor, buna da değinelim; BRC IoP bütün çalışanları kalite güvence & kalite kontrol sistemine dahil eden bir bütün. Bu sistem ile güvenli gıda üretimini destekleyen insan sağlığına uygun güvenli ambalajların üretilmesini sağlıyoruz. Tüm çalışanları sistemin içine dahil eden -ki bahçıvandan üretim müdürüne kadar, binanın fiziki durum ve korumasından baskı alanında bulunacak kimyasal miktarlarına

kadar ve tabii ki baskı aşamasını da dahil ederek detaylandıran bir belgelendirme. Flok Ambalaj’da tüm süreçler dahilinde kalite kontrol ve üretimle tamamen bir entegrasyon içinde çalışıyoruz. Satın alma da buna dahildir. Üretimin talebini alan satın alma bizimle irtibata geçer. Satın almanın yapılacağı tedarikçiyi denetime gideriz. Bu denetim matbaanın ölçeklerine uygun bir tedarikçi olup olmadığını belirler. Üretim kaliteyi onaylar, biz kalite güvence olarak tedarikçinin denetimini gerçekleştiririz, fiyat en son aşamada gelir. Bu süreç BRC’nin küçük bir parçası. Kalite Güvence departmanının bir de kalite kontrol ekibi var ki bu matbaada kalite kontrol sadece son ürün üzerinden değil, her aşamada yapılan bir işlemdir. CtP, mürekkep laboratuvarı, baskı, kesim, yaldız, ayıklama her aşamanın kendi kalite kontrolcüsü bulunur ve en sonda bir kalite kontrol bulunur. Biz Kalite Güvence ekibi olarak 9 kişilik bir ekibiz. Her baskıyı, her ürünü kontrol eden ve kendiliğinden çalışan bir sistem oluşturduk ve bu sistemi bir sürece bağladık. Bizi bu konuda denetleyen ve onaylayan ise Global bir firma SGS Türkiye

belgelendirme kuruluşudur.” Flok Ambalaj’ın tam bir titizlik ile çalıştığını ve hatalı ya da yüksek kalite içermeyen bir üretim yapmasının neredeyse mümkün olmadığını gördükten sonra yapılan tüm bu yatırımların ticari karşılığını görüp görmediği en önemli soru haline geldi. Çünkü özellikle iç piyasadaki fiyat baskısı ve fiyat kırma depresyonu hep bu yatırımların önünde bir engel oluşturur. Maden, bu konuda bizi teyid ediyor: “Sadece cihazların yıllık kalibrasyonları bile önemli bir yatırım harcaması gerektiriyor ki biz mesela burada bir mürekkep laboratuvarı kurduk. Herhangi bir mürekkep üreticisinin sahip olduğu gerekli ekipmanları bünyemizde oluşturduk, Mürekkep karışım laboratuvarımızda mürekkep tedarikçilerimizden aldığımız konsantre ürünlerle, tüm pantone kodlarını bünyemizde üretebiliyoruz. Dolayısıyla yaptığımız tüm yatırım-


larla birlikte iş anlamında bir tatmin söz konusu ama ancak bunun elbette ticari bir yönü de var. Bu yatırımların karşılığını görebilmemiz için bu kaliteyi gerektirdiği fiyata satabilmemiz lazım. Ancak iç piyasada bu kaliteyi ölçen bir puantaj yok. Bu sebeple fiyat baskısı bizi ihracata yönlendiriyor. İç piyasada var olan tamamen bir satın alma odaklı, fiyat noktasından hareketle yürüyen işler bize uygun değil. Müşteri konusunda bizi anlayan yatırımları gören ve buna göre bize iş veren bir müşteri potansiyeli elde etmek istiyoruz.” 35 yıldır aynı çizgide Flok Ambalaj kurucusu ve sahibi Bekir Yekeler de bu konuda Maden’i tasdik ediyor. Geçen 35 yıl içinde üretim konusundaki hassasiyetlerinden hiçbir zaman taviz vermediklerini anlatan Yekeler, global pazarda yarışan bir matbaayız, diyor: “Dünya ne yapıyorsa onu yapıyoruz. Son nokta nedir? Bu sorunun cevabının peşindeyiz. 35 yıl sonra geldiğimiz noktada iç pazar bizim için ilgilenmediğimiz bir alan. Kim, neyi, nasıl yapıyor bilmiyoruz. Kendi içinde çalışan bir firmayız. Bugüne kadar müşterilerimiz bizim için özel oldu. Müşteri odaklı olduk. Fiyat kırmadık. Çalıştığımız her müşteri 15 -20 yıldır çalıştığımız müşteri oldu bizim için. Avrupa’da bir plan ve program içinde çalışan uluslararası bir pazar var. Eğer baskı bittiyse matbaa durur. Türkiye’de ise 7 gün 24 saat çalışma gibi bir inat var ki bu da fiyat baskısını ortaya çıkarıyor. Makineleri sürekli dolu tutmak için ortaya çıkarılan bir fiyat kırma politikasından bahsediyorum. Mesela, Avrupa’da bire üç çalışılır. Karton 100 ise fiyat 300’dür. Biz de 140 hatta 125’e çalışan matbaalar var. Bunu yaptığınızda katma değer oluşturamazsınız, çalışanın sosyal haklarını karşılayamazsınız. Flok Ambalaj olarak bizim prensibimiz belirli saatlerde işimiz olduğu sürece çalışmaktır. Finansımızı çok iyi tutarız. Her ayın sonunda bu firmayı kapatırsam borcum nedir hesabımızı yaparız. Pek çok matbaa bu hesabı yılda bir bile yapmıyor. Biz de çalışanların çalışma süresi en az 15 yıldır. 1984’den bu yana çalıştığım usta var. Emekli ettiğimiz çok sayıda usta var. Eğer çalışanın tüm haklarını zamanında verirseniz, eğitirseniz yatırım yaparsanız yani insan kalitesini yükseltirseniz tüm Avrupa matbaalarından öne geçersiniz. Böylelikle makine, malzeme tüm dünyada aynı olması eşiğinden insan kalitesi ile geçersiniz. Biz de öyle yapıyoruz.” Flok Ambalaj’ın üretimin %80’i ihraç ediliyor. Direkt ya da dolaylı olarak. Dolayısıyla fiyat baskısının ortadan kalktığı bir durumda gerçek fiyatlar ile en üst düzeyde kalite ile üretim yapma imkanı doğuyor. İç pazarda bunun başarılı olamamasının bir sebebini de “Satın alma neyi aldığını bilmiyor. Sadece kaça aldığını biliyor” diyerek açıklayan Yekeler’e göre “Türkiye’de satın almanın da eğitimden geçmesi lazım. En ucuza nasıl alabilirim sorusu matbaacılığın sorunu olarak en önemli sebep.” İşini doğru yapan bir matbaa Söyleşimizi takip eden matbaa turu sonunda iyice emin olduk ki Flok Ambalaj, tüm piyasa baskılarından uzakta Hadımköy’deki üretim tesisinde yılın her günü 24 saat çalışmak gayesinden uzak sadece en iyi baskıyı ve gıdaya en uygun ambalajı üretmek gayesinde bir matbaa. Bu görüntüsü ile ülkemizin de yüz akı ambalajcılarından biri haline gelen Matbaayı Türkiye’nin ilk ugra belgesi ve tüm bu titiz çalışmalarından dolayı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

“BOYA DEĞİL, MÜREKKEP…”

www.efemmatbaamalzemeleri.net

T: (0312) 394 54 66 pbx • F: (0312) 394 54 68 E: mehmet@efemmatbaamalzemeleri.net


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

yaşanabilecek, varak baskısının iyi transfer olmaması gibi bir sorun nadir olarak da olsa görülebilmekte ve kaynağı zor tespit edilebilmektedir.

84

UV Sistemlerde 4 Renk Yerine Özel Renk Yüksek mürekkep film kalınlığı, sadece baskı maliyetini etkileyen bir faktör olmayıp, aynı zamanda baskı performansını da olumsuz etkileyebilecek bir unsurdur.

Levent Esen, SunChemical, ARGE ve UV Sistem Ürün Sorumlusu Yüksek mürekkep film kalınlığı, sadece baskı maliyetini etkileyen bir faktör olmayıp, aynı zamanda baskı performansını da olumsuz etkileyebilecek bir unsurdur. Her ne kadar ofset sistemi kendi doğası gereği düşük film kalınlığına sahip bir baskı olsa da, bazen yüksek renk şiddetine erişmek için CMYK baskı sisteminde renkleri daha yüksek turla basmayı gerektiren durumlar olabilmektedir. Bu gibi durumlarda istenilen renk değerlerine erişilirken, üst üste daha çok katmanlı bir baskı olacağı için, toplam film kalınlığı da artmaktadır. Her renk ünitesi arasında kurutucu UV lambaların olduğu sistemler yok denecek kadar azdır. Renk aralarında 1 adet UV lambanın bulunduğu sistemler çoğunluktadır. Hatta sadece mürekkep baskı çıkışında lamba bulunan sistemler bile mevcuttur. Özellikle bunlar gibi kurutma yeterliliği sınırda olan sistemlerde mürekkeplerin toplam film kalınlığı çok önem taşımaktadır. UV lak çıkışındaki lambaların enerjinin büyük bir çoğunluğu UV lak tarafından kullanıldığı için, toplam film kalınlığının yüksek olduğu bazı baskılarda; ortama, baskı altının özelliğine ve baskı sonrasındaki işlemlere göre kritik bir durum oluşabilmekte ve teknik bir problem ile karşılaşılabilmektedir. Sürtünme direncinin zayıf olması, baskı altına iyi tutunmama (emici olmayan baskıaltlarında) bu sorunlardan en çok bilinenleridir. Ancak sıcak varak yaldız uygulamasında da

Sistemdeki iyileştirmeler bu gibi bir termal transfer sorununu bir miktar iyileştirebilse de mürekkep içine katılan katkılar bu gibi durumlarda yetersiz kalabilmekte, iyileştirse bile sorunun tam çözümünü zorlaştırabilmektedir. Baskının elverdiği durumlarda yüksek turla basılmış CMYK ile elde edilen l.a.b. değerlerine özel renk kullanımı ile de ulaşılabilmektedir. Özel renkte kullanılan farklı pigmentler sayesinde daha özlü renkler elde edilebilmekte ve böylece çok daha düşük film kalınlıkları ile aynı renk şiddetine erişilebilmektedir. Bu sayede de hem toplam tüketim azalabilmekte hem de kuruma performansı da iyileşebileceği ve kolay müdahale edilebileceği için (kurutucu katkı ilavesi) bu sorun aşılabilmektedir. Proses renk ile özel renk maliyetleri her ne kadar aynı seviyelerde olmasa da, zemin işlerde toplam mürekkep tüketimi azalacağı için, küçük de olsa bir maliyet düşüşü bile beklenebileceğinden denemeye değer bir yöntemdir.

Toplam film kalınlığını düşürmek için yapılan yaklaşımlarda, sürtünme direnci arttırma, pilyaj ve gofre yapılan yerlerde görülebilecek sürtünme direnci düşüklüğüne bağlı deformasyonlarda da iyileşme sağlanabilir. Özellikle emici olmayan baskıaltlarında, bant yapışması ile test edilen yüzeye tutunma gücü de artabilmektedir.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

Xerox, bir ilke daha imza attı. Baskı sektörünün ilk tabaka kağıda baskı yapan inkjet dijital baskı sistemi Xerox Brenva HD’yi Ekim ayında Türkiye’de kullanıma sundu. Baskı işletmelerinin büyüyen inkjet baskı pazarında, daha uygun maliyetlere yüksek hacimli dijital baskı işleri yapmalarını sağlayacak Xerox Brenva HD Production Inkjet Press, pazardaki dengeleri değiştirmeye aday bir baskı sistemi.

86

Tabaka Kâğıt ve Inkjet İlk Kez Bir Arada Tabaka kağıt ile inkjet baskı sistemini ilk kez bir arada sunan baskı makinesi Xerox Brenva HD, yüksek baskı kalitesi, düşük baskı maliyeti ve uygulama çeşitliliği ile kullanıcılarına önemli pazar fırsatları vaat ediyor.

Ayda 3 milyon sayfa baskı Xerox iGen’den adapte edilen Xerox Brenva HD’nin baskı platformu, ayda 750 bin ile 3 milyon sayfa arasında baskı yapma kapasitesi sunuyor. 600x600 dpi çözünürlüğünde dakikada 197 A4 sayfa baskı hızı olan Xerox Brenva HD’nin 8 ayrı kağıt çekmecesine 20.000 sayfa kağıt istiflenebiliyor. 60 gramdan 220 gram kağıt ağırlıklarına baskı yapabilen Xerox Brenva HD ile 177,8 mm x 25 mm’den 364 mm x 520 mm’e kadar farklı kağıt ebatları kullanılabiliyor. Xerox Brenva HD, 1. hamur, işlenmemiş ve inkjet kağıtlara stok sorunu yaratmadan baskı yapabilme imkanı veriyor. 4 farklı mürekkep yoğunluk modu Xerox Brenva HD, 4 farklı yoğunlukta mürekkep damlatma modu ile baskı uygulamalarında istenilen miktarda mürekkep harcanmasını sağlıyor. 4 farklı yoğunlukta mürekkep damlatma özelliği ile ister düşük ister yüksek baskı kalitesinde çıktı alınabiliyor. Xerox Brenva HD’nin nesneye dayalı renk yönetim sistemi; metin, grafik ve görüntü ayrımı yaparak her birini ayrı ayrı optimize ediyor; baskı tipine uygun farklı damla yoğunlukları ile tüm spot renkleri kağıt üzerine aktarıyor. İster mono ister renkli Xerox Brenva HD ile istenirse sadece mono (siyah beyaz) baskı da yapılabiliyor. Satır içi spektrofotometre ve FWA özelliği sayesinde özel profil oluşumunu otomatik olarak yapılabiliyor ve baskı sırasında oluşabilecek püskürtme eksiklerini düzeltebilme imkanı veriyor.

En ileri teknoloji ile ölçülebilir iş sonuçları Xerox Brenva HD, kusursuz baskı uygulamaları geliştirilmesi için üzerinde birçok üstün teknoloji barındırıyor: İş odaklı renk yönetim sistemi: Baskı işleminde kullanılacak yazı, grafik ve görselleri tanımlıyor ve her bir unsura özgü görüntü kalitesi düzeyini otomatik olarak ayarlıyor. Mürekkep tahmin aracı: Baskı işlemi öncesinde ne kadar mürekkep kullanılacağını öngörüyor ve bu miktarı kullanıcısına bildiriyor. Aynı zamanda operatöre piksel seviyesini, baskı boyutunu ve böylece mürekkep kullanım oranını düşürme veya yükseltme imkanı veriyor. K-only modu: Kullanıcı isteğine göre siyah beyaz baskı cihazları kadar tasarruflu modda çalışabiliyor. İşlemsel faturalama, direkt posta ve reklam gibi kar getiren uygulamalar için renkli ve siyah beyaz baskı opsiyonları arasında kolayca geçiş imkanı sunuyor. Satır içi spektrofotometre: Baskı cihazı kalibrasyonu ve stok profili yaratmak gibi en çok ihtiyaç duyulan konularda otomasyon özelliği sağlıyor, baskı sırasında püskürtme eksikliklerini düzeltebiliyor. En düşük baskı maliyeti Xerox Brenva HD, inkjet ile tabaka baskının avantajlarını tek bir üründe sunarak en düşük maliyetlere en kaliteli baskı işlerinin yapılmasını sağlıyor. Stoklar üzerinde kontrol, iş yükleme ve bitirme opsiyonlarında çeşitlilik imkanı veriyor. Xerox Brenva HD, baskı uygulamalarında daha fazla renk kullanılmasını, depolama maliyetlerinin azaltılmasını sağlıyor. İş akışlarının, baskı uygulamalarının ve alan yönetiminin iyileştirilmesini mümkün kılıyor. Zengin uygulama çeşitliliği Baskı işletmeleri Xerox Brenva HD ile rakiplerinden farklılaşabilecekleri çok çeşitli baskı uygulamaları gerçekleştirebilecek. Basılmak istenen dokümanlar IPDS, PDF, PDF-VT gibi çeşitli dosya formatlarında baskıya gönderilebiliyor. Xerox Brenva HD, kitap, kitapçık, kullanım kılavuzları, raporlar, iş dokümanları ile değişken veri içeren doğrudan pazarlama dokümanları basmak için ideal bir baskı sistemi.



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Kişiye Özel Yazılmayan Mektuplar Çöpe Gidiyor Tüketiciler kişiye özel postaların yüzde 70’ini okurken; kendisine hitap etmeyen postaların yüzde 44’ünü incelemeden o anda çöpe atıyor.

88

Teknoloji ve iş süreç yönetiminde dünyanın önde gelen şirketlerinden Xerox, baskı sektörüne yönelik yaptığı araştırmalarla baskı işletmelerine ve markalara baskı sektörünün geleceğini öngörme ve yatırımlarını daha doğru yapma imkanı tanıyor. Xerox’un kişiye özel baskı pazarına yönelik yaptığı araştırma sonuçlarına göre; tüketiciler kendilerine hitaben yazılmış postaların yüzde 70’ini açıyor. Açılan kişiye özel postaların yüzde 79’u en az bir dakika boyunca inceleniyor. Tüketicilerin yüzde 71’i, kişiye özel postanın okunmasında, gönderilen mektubun kağıt, tasarım ve baskı kalitesinin de etkili olduğunu söylüyor. Günümüzde her alanda yaşanan dijitalleşme, pazarlama faaliyetlerinin de dijital kanallar üzerinden yapılmasına imkan tanıdı. Mobil cihazlar ve e-posta üzerinden yapılan reklamların sayısında artış gözlense de bu çalışmaların tüketiciyi satın almaya ne denli yönlendirdiği çokça tartışılıyor. ABD Posta Hizmetleri’ne göre her mesken (konut - iş yeri) haftada ortalama 16 direkt posta (mektup) alıyor. Her tüketicinin bir haftada aldığı ortalama e-posta sayısı ise 100’ün üzerinde. Bu kadar fazla e-posta alınması, çoğunun okunmadan, incelenmeden silinmesine neden oluyor. Pazarlama araçlarının etki derecesini ve geri dönüş oranlarını her yıl düzenli olarak ölçen, satış ve pazarlama yöneticilerinin düzenli takip ettiği DMA (Designated Marketing Area) Etki ve Geri Dönüş Oranları 2015 yılı araştırmasına göre; klasik posta ile gönderilen mektupların etki derecesi ve geri dönüş oranı yüzde 3.7. Elektronik postaların geri dönüş oranı yüzde 0.2. Arama motorları veya belli bir site üzerinde paralı ilanlara geri dönüş oranı yüzde 0.1. Mobil ağlar, sosyal medya gibi mecralardaki pazarlama iletilerine geri dönüş oranı ise yüzde 0.32. Bu sonuçlar, tahmin edilenin aksine, kişilerin ev-iş adreslerine yapılan kişiye özel içerikli pazarlama içeriklerinin çok daha etkili ve amaçlanan yönde geri dönüş sağladığını gösteriyor. Araştırma sonuçlarına göre, kişiye özel posta alan ve pazarlanan içerikle ilgilenen tüketicilerin yüzde 55’i markanın fiziksel mağazasına gidiyor, yüzde 54’ü web sitesini ziyaret ediyor ve yüzde 45’i pazarlaması yapılan ürünü satın alıyor. Kişiye özel posta ile fark yaratın Xerox analistleri, dijital baskı sistemlerindeki gelişmelerin, kişiye özel posta

uygulamalarına yönelik talebi artırdığını söylüyor. Günümüzde şirketler yeni müşteriler bulmak, müşteri bağlılığını artırmak ve kar getiren işler yapmak için kişiye özel postayı inovatif bir çözüm olarak kullanıyor. Pazarlama faaliyetlerinde kişiye özel posta uygulamalarından faydalanan markaların yüzde 92’si gelecek yıl göndermeyi planladıkları kişiye özel posta materyallerinin bir önceki yıldan daha fazla olacağını düşünüyor. Xerox analistleri, kişiye özel posta uygulamalarında nasıl bir strateji izlenmesi gerektiği konusunda kılavuz niteliğinde 3 öneri sunuyor: İçeriklerinizi kişiselleştirin Kişiye özel gönderi, doğrudan posta uygulamalarının başarıya ulaşmasında son derece etkili. Kişiye özel bir görsel, mesaj ve bilgi kullanarak hazırlanan dokümanlar; sadece ad soyad bilgisinin yer aldığı iletilerden çok daha iyi geri dönüş alıyor. Markayı tüketici gözünde farklılaştırıyor. Dijital medya ile kişiye özel postayı entegre edin Araştırmalar, sadece basılı materyallerin kullanıldığı kampanyaların tüketicilerden yüzde 7.4 oranında geri dönüş aldığını ve yüzde 7.1’ini satın almaya ikna ettiğini gösteriyor. Ancak kişiye özel bir içerikle hazırlanan dijital baskı, e-posta, sosyal medya ve mobil uygulamalar ile desteklenmiş bir kampanyanın başarı oranı yüzde 9.5’e kadar çıkabiliyor. Pazarlama çalışmalarında birçok yöntemi birbiri ile entegre şekilde kullanmak, başarı oranını yükseltiyor. İletişimin sürekliliğini sağlayın Xerox analistleri, doğrudan pazarlama çalışmalarının satışlar üzerinde ne kadar etkili olduğunu görmek için çalışmanın devamlılığına vurgu yapıyor. Kişiye özel posta, dijital medya ile entegre edildiğinde ölçülebilir sonuçlar ortaya koyuyor. Xerox analistleri, müşterilerden maksimum geri dönüş alabilmek için her zaman kişiye özel mektup ve müşteri teklifleri gönderilmesini öneriyor. Xerox’un kişiye özel posta baskı pazarına yönelik yayımladığı araştırma raporuna https://www.xerox.com/en-us/ digital-printing/direct-mail-printing linki üzerinden erişilebilir.



KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

by Pier Luigi Sassanelli (Sass) Historians have indicated the First Industrial Revolution as the shift from our reliance on animals, human effort and biomass as primary sources of energy to the use of fossil fuels and the mechanical power this enabled. The Second Industrial Revolution brought major breakthroughs witnessing the expansion of electricity, petroleum, steel and new forms of power generation. The Third Industrial Revolution was propelled by the rise of digital systems, increasing connectivity and rapid advances in computing power. And now, the Fourth Industrial Revolution is being driven by extreme automation and new forms of machine intelligence.

90

The Implication of The Fourth Industrial Revolution in Flexo Platemaking

Flexography: A continuous fight for survival The concept of value continues to dominate conversations in the Flexo Platemaking industry. In response to this, manufactures of consumables and processing equipment are developing innovative value-based solutions to help flexographers take the right decision. Right now, the focus of many farsighted Flexo Platemaking companies, being them Tradeshops or Converters, is to stay lean and gain new business opportunities, by employing new technologies that requires less skilled personnel while offering greater capabilities to drive buyer engagement (e.g. higher quality), and faster response times. Due to the nature of “modern” Flexo Platemaking, we are now at the phase where being able to measure quality, cost and therefore value, is a true challenge. Being able to talk about it is a feat in itself, as there are several objective barriers to that. Flexographers are operating in a market where their customers, as well as the customers of their customers, don’t necessarily perceive or measure quality or value the same way. The different parties operating in the market are often constrained by their own transactional customers or other barriers that prevent them from making decisions uniquely based on quality and value. Flexographers are facing increasing pressure to stay ahead of competitors old and new, with many established companies as committed to quality and value as any start-up. The speed of change increases: competition from any angle brings surprises and shocks Modernization is the answer in a market where Continuous Innovation is the new normal, and the pace of change continues to accelerate. Faster time to market is a competitive necessity, and this pressure isn’t slowing down any time soon. Our research revealed that Flexographers with higher profit margins (high performers) are more likely to understand the speed imperative. These companies report feeling more pressure than their peers in a number of areas, including keeping up with established competitors, reinventing their offering (products and services) more quickly, and capitalizing rapidly on new assets and new ideas. Faster time to market in Flexo Packaging Printing - empowerims.com ©2016 Q: Thinking about Flexo Packaging Printing, how have your customers’ demands changed over the past two years? Select one for each time period.

Fig2 High



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

92

Vital to Flexographers’ Future Performance empowerims.com ©2016 Q: To what extent do you agree with the following statements about what your company needs to do maintain or improve performances? “Agree” and “Strongly agree” responses shown.

performing Flexographers are prioritizing new technologies and a “personal” plate processing standard and quality level that is less and less dependent from the skills of the individuals. Often they have built a solid toolkit to manage rapid change, internal and external. The pressure comes from every direction, but Flexographers are more concerned with threats posed by established competitors than they are with start-ups, although there is some variation by region. While most Flexographers are optimistic about their progress, with almost half of them saying they will have accelerated their speed to value and quality in two years, they must bear in mind that their competitors may be making similar advances at the same time. Evidence shows that the start-up mentality is not just for start-ups. The “old” companies (those that have been in business for more than 10 years) are adjusting their assets, organizational structure and processes to become nimbler, and are developing initiatives aimed at turning ideas into value and enhanced quality quickly. Striking a Balance between Value, Quality and Speed. There is no easy answer or quick fix to the question of balancing value, quality and even speed. That is because every company has their own ambitions, priorities and thresholds; what is perceived as a good compromise to one, may feel untenable or even unacceptable to another. Having said that, we all know that if we keep doing the same things we generally get the same results. Similarly, if we keep doing the same thing when there are speed imperatives, we will most likely suffer even worse results. So the time has come when Flexographers need to do something different and new to move their business forward. Leaving the status quo is not easy, as it means action, effort and carries risk. If that implies a large investment in new technology, the stakes are even higher because the playing field is now moving so quickly. Prioritizing investment in new technologies requires a solid understanding of the state of the technology, the features and capabilities of the innovation available and the real impact of such technology on the company and its performances. Rogers’ Bell Curve The technology adoption lifecycle sociological model



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

94

Adopting at the Right Time The idea of adopting new technology is to improve performances and fuel growth, not to chase the hype or follow the trend for the sake of doing it. The timing of adoption is important and it could bring unexpected opportunities, but early adoption could be void or even counterproductive if a company is unable to optimize the value from it. Flexographers need to have the right adoption strategy at the precise time that gives them the longest lifetime value at an acceptable level of risk. One factor to keep in mind is that as technology spreads widely, the economy of scale expands but its value will start to shrink. Flexographers need to remember that this is what impacts the sustainability of any new technology. Modularity is flexibility, Automation the future of Flexo! There is at least one Flexo Processing equipment manufacturer that understood the Flexographers dilemma and started developing a family of units that can be combined, right away or over time, to build a complete and fully automated unit.

Modular Fully Automatic Flexo Plate Processing System The Easy to Plate Modular System curtesy of Vianord Engineering

This design approach is made of single units that can be independently purchased and then combined. The modular system is characterized by “standard” functional equipment prepared with interfaces that can be joint together to build different automated systems. Besides reduction in cost and flexibility in design, modularity offers other benefits such as augmentation and exclusion. Adding new solutions by merely plugging in a new module helps overcome fast increasing customer demands and make the manufacturing process more adaptive to change. Automation is, instead, the answer to speed and standardization. Modular design typically requires shorter learning time. Automation dramatically reduces the risk for human slip-ups while improving overall safety. Taking the leap of faith and limit the risk The pace of change in business is accelerating, and rapid ideation and innovation are required for success in the next phase of this industrial revolution. To stay ahead of the curve and turn opportunities into real business, flexographers must invest in the right infrastructure and commit to reshaping their company structure. Speed to value and quality has become a strategic imperative, and most of the successful companies will be those that move fastest. Successful flexographers who have paved the way may be willing to share their experience to help others (potentially competitors) avoid some of the pitfalls. Or perhaps not. Embracing modularity and automation is an alternative way to quickly take your business forward and limit the risk. Flexographers that want to survive will need to keep up with change and they can do it step-by-step. If, on the other hand, they want to thrive, they will probably have to be amongst those that lead the change. About the Author Pier Luigi Sassanelli (SASS) is an experienced Marketer with wide international experience in consolidated and emerging economies. Talented to identify business opportunities and translate them into profitable growth, he is currently a Strategy Advisor for several Global and Regional companies operating in Food and Packaging Printing. Before, Sass was with DuPont for 30 years. Lately he worked for DuPont Nutrition & Health as Strategic Marketing & Innovation Process Leader and for the DuPont Corporation where he co-designed the renowned DuPont Marketing Excellence program and co-founded the global DuPont Marketing Academy. Prior to that he was Marketing Manager, Global Marketing Communications Manager and Global Equipment Business Manager for Cyrel®. Find him in Linkedin linkedin.com/in/sassanelli



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

96

Ümit Matbaacılık’ta Üçüncü Neslin Ayak Sesleri

Ümit Bozkurt ile en son drupa 2016 esnasında Fujifilm’in akşam yemeğinde bir araya gelmiştik. O gece beni Atakan Bozkurt ile tanıştırmış ve “Oğlumu artık yavaş yavaş matbaaya ısındırıyorum” demişti. Atakan Bozkurt, Dedesi İsmet Bozkurt’un 1993’de Çemberlitaş’ta kurduğu matbaayı şimdi babasından daha da öteye taşıyabilmek için Ümit Bozkurt ile birlikte yeni projeler üzerine çalışıyor.

Atakan Bozkurt: “Akademik eğitimimi tamamladıktan sonra dedem merhum İsmet Bozkurt’tan babamın almış olduğu bayrağı daha ileriye taşımak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.”

Sedat Karadayı: Üçüncü neslin baba mesleğini seçmesi oldukça yakından bildiğimiz ama özellikle son yıllarda pek de karşılaşmadığımız bir seçim. Bize biraz kendinizi ve hedeflerinizi anlatır mısınız? Atakan Bozkurt: Şuan 2 yılı İstanbul Teknik Üniversitesinde, 2 yılı da New York Binghamton Üniversitesinde olmak üzere 4 yıllık bir ortak lisans programıyla Bilişim Sistemleri Mühendisliği eğitimime başla-

mış bulunmaktayım. Akademik eğitimimi tamamladıktan sonra dedem merhum İsmet Bozkurt’tan babamın almış olduğu bayrağı daha ileriye taşımak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Şuan Ümit Matbaacılık tesislerinde babam Ümit Bozkurt ile beraber matbaayı daha ileriye taşımak adına beraber projeler geliştiriyor, yenilikleri takip ediyoruz. Matbaanın tam olarak başına geçtiğimde almış olduğum eğitimi bu sektörde kullanmak istiyorum. Sedat Karadayı: Bu durumda yönetimine talip olduğunuz matbaayı bir de sizden dinleyelim. Atakan Bozkurt: Ümit Matbaacılık 1993 yılında Çemberlitaş’ta kuruldu. 1997 yılında tesisimizi 2. Matbaacılar sitesine taşıdık. Halihazırda Topkapı 2. Matbaacılar sitesinde 2 bin metrekare kapalı alanda baskı öncesi ve sonrasını kendi bünyemizde yaparak müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Zaman içinde işlerimizin potansiyeline göre makina parkurumuzu oluşturduk. 2. Matbaacılar Sitesinin en büyük sorunu olan sevkiyat sorununu kendi bünyemizde oluşturduğumuz asansörümüzle hızlı ve sorunsuz şekilde teslimatlarımızı yaparak çözüme kavuşturduk. 23 yıldan beri kağıt üzerine gerçek renk değerlerini yansıtarak katalog, dergi, etiket, dosya, kutu, bloknot vb... her türlü baskıyı matbaamızda temin etmekteyiz. Baskı öncesi gelen işleri üretime almadan önce EIZO ekranlarımızda önce işin renkleri müşteri tarafından kontrol edilir. 1adet ozalit alındıktan sonra baskıya geçilir. Baskı her aşamasında her makinenin kumanda masasında EIZO ekran bulunmaktadır. Kalıp çekilme aşamasında CtP makinasında


oluşturulan PPF dosyası CIP - 4 ve presspercent programı aracılığı ile yorumlanarak baskı makinesindeki kumanda masasında bulunan hazne anahtarlarına işin değerleri otomatik olarak aktarılır. Densitometre ile renk kontrolü yapılıp baskıya verilir. Sedat Karadayı: Sektörün büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacağı düşündüğünüz tavsiye ve önerileriniz nelerdir? Atakan Bozkurt: Fiyat kırma politikasını bir yere bırakıp mevcut olan sabit fiyatlarla daha kaliteli ve düzgün hizmet vererek matbaa sektörünü daha çok atılım yapmaya teşvik edebiliriz. İnşaatı devam eden 3. Matbaacılar Sitesi faaliyete geçtikten sonra 3 bin metrekare kapalı alanı bulunan tesisimizde ambalaj üstüne bir üretim tesisi kurup sektöre bizim için yeni oluşturacağımız bir kulvarda hizmet vermek istiyoruz. Ozaliti ortadan kaldıracak, internet üzerinden müşteri onayını alabileceğimiz yazılım sistemleriyle bize üretimde hızımıza hız katacak programlarla ilgileniyoruz. Mevcut tabaka ofsetimizi de yeni çıkan teknolojiyle sürekli yenileyerek ve doğru yatırımlar yaparak ayakları yere daha sağlam basan bir matbaa olarak devam edeceğiz.

Sedat Karadayı: Mevcut makine parkurunuz bahseder misiniz ? Atakan Bozkurt: Ümit Matbaacılık tesislerinde baskı öncesinde kalıp üretimi Kodak Thermal CtP’ye emanettir. Baskı parkımızda ise 50 x 70 Komori 5 Renk, 70 x 100 Komori 5 Renk + Dispersiyon Lak, 70 x 100 Komori 5 Renk, 70 x 100 Mitsubishi 4 Renk + Dispersiyon Lak ofsetlerimiz bulunuyor. Mücellit Bölümünde ise tel dikiş, amerikan cilt, kapak takma, 3 adet kırım makinası, giyotin, shrink makinası bulunmaktadır.

Sedat Karadayı: Üretim sürecinizde doğayı korumak adına ne gibi tedbirler alıyorsunuz? Atakan Bozkurt: Üretimde oluşan sıvı atıkları sitemizde bulunan belediye atık merkezinde topluyoruz. Alkol ve solvent tüketimimizi minimum seviyede tutuyoruz. Enerji tüketimimizi azaltmak için yeni çıkan teknolojiyle beraber daha az enerji tüketerek üretimimize devam ediyoruz.

Heidelberg Extending Its Printing Range InPrint 2016: Heidelberg extending its range for digital, color, and personalized printing of objects. New 4D printing system Omnifire 1000 for direct printing of objects of different sizes, shapes, and substrates will showcase first time at InPrint Show in Milan.

Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg) will be presenting an extended range for 4D printing at InPrint 2016, taking place from 15 to 17 November in Milan. 4D printing is the term Heidelberg uses to describe the digital, flexible, color, and personalized printing of objects. The company will be debuting the Heidelberg Omnifire 1000, and in so doing significantly increasing the spectrum of printable objects and surfaces. Manufacturers and retailers of consumer goods as well as industrial users will be able to print objects of almost any shape in color using the new system. The new development complements the Omnifire 250 range already established on the market. Trade fair presence focused on applications from the worlds of sport, aviation, and travel Heidelberg will be presenting application examples from the worlds of sport, aviation, and travel at its 60m2 space. Live demos will show visitors how suitcases from an international brand can be turned into personalized

one-off pieces. Mix-ups at baggage conveyors in airports will then be a thing of the past. Heidelberg will also use the example of ice hockey to show how end-to-end personalization concepts can be realized from head (helmet) to toe (skates) on a full set of sports gear, and will present new design possibilities in interior furnishings using different design elements from an aircraft cabin. “Following the huge success last year, we will once again be using InPrint as a marketplace for ideas for showing manufacturers of consumer goods and industrial users the design options and benefits provided by our 4D technology. There are many different ways of cost-effectively personalizing mass-produced items or increasing the automation and flexibility of production lines in industrial environments such as the automotive, furniture, or design industry,” says Jason Oliver, Head of Digital at Heidelberg. As well as enjoying live demonstrations, visitors to InPrint will be able to talk to experts from Heidelberg and find out exactly how they can integrate 4D technology into their business model. As part of the accompanying conference program, Frank Janssen, General Manager Digital 4D Printing at Heidelberg, will also be explaining the 4D technology together with an Omnifire 250 user, which allows customers to individualize packagings according to their wishes in a shop setting.

97


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

98

TRESU Group Introduces Printing Unit For Branding Non-Woven Sanitary Napkins Danish flexo technology provider TRESU Group has developed a multi-colour flexo printing unit for applying patterns to non-woven disposable sanitary napkins.

Developed following a collaboration with leading global personal care brand owners, the printing unit applies patterns on the inside of the product, and performs seamlessly alongside other converting processes on the napkin production line. Customised to the specifications of the production line, the printing unit comprises up to four water-based colours, a hot air dryer and, at the embossing point, a register guidance camera. It is capable of printing on non-woven materials between 15 and 22gsm, especially pre-perforated PE polymers. The unit also offers a compact footprint and an operator-friendly design. Located at point of embossing, the register guidance system ensures synchronisation of the printed pattern with the crease in the centre of the napkin, at speeds of up to 400 metres per minute (approximately 2000 pieces per minute). Using the converting machine interface signals as point of reference, the control module influences the servo motors to ensure accuracy is maintained on-the-fly throughout the production run. Servo drives ensure automatically controlled, precise print speed and ink flow, so that operation without in-house flexo experience or handling is possible. Allan Sander, vice-president, TRESU Solutions, comments: “Consumers are increasingly seeking assurance about the quality of their products, and research has shown that there is stronger loyalty to napkin brands with recognisable printed designs such as icons or logos printed on the fabric. TRESU’s customised printing integration system enables the personal hygiene industry to achieve this, while maintaining a cost-controlled, flexible, single-pass operation.” The integration unit includes TRESU’s

F10 iCon ink supply system with automatic cleaning, to constantly feed the printing units and maintain optimum viscosity, temperature and pressure. Sealed, pressure-controlled chambered doctor blade systems enable direct, foam-free transfer of ink or coating to the anilox rollers, ensuring a consistently clean printed image. The system is optimised for fast job changes. A control system stores and, in the case of repeat jobs, instantly recalls job recipes, so no re-entry of ink and calibration data is needed. At the installation stage, the TRESU technical team works with the customer to build a unique database of recipe settings for each job, including, among others, impression settings, print levels, flow rate, air velocity, temperature and register coordinates. The ability to seamlessly integrate the printing operation into the existing converting and assembly line means that customers can avoid the costs and lengthy lead times associated with outsourcing. “TRESU collaborated closely with the customer’s research and development division at every step from the concept stage, to customise the machine to suit production requirements and skills levels,” stated Mr. Sander. ‘The projects have been a large success for the customers, with integrations of our high level printing technology into a large number of hygiene converting lines at locations in Europe, USA and Mexico. From TRESU’s perspective, we are proud to have developed the requested solution on time despite demands on safety, process technology and a tight time frame.”



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

100

QUICKFAST Mükemmel sürtünme direnci Yenilenebilir hammaddeye dayalı dayanıklı tabaka ofset işlem serisi - mineral yağ içermeyen formül

Ali CAN, hubergroup Türkiye, Teknik Destek Uzmanı QUICKFAST hubergroup olarak ürettiğimiz çok hızlı kuruyan tabaka ofset süreç serisidir. Kritik yüzeylerde geniş bir baskı alanı için mekanik strese karşı yüksek direnç gösteren, özellikle kuşelenmemiş yüzeylerde yüksek kuruma performansı ile öne çıkan ve baskı sonrası işlemlerde mekanik direnç dediğimiz kırım, katlama, yapıştırma, sıvama ve benzeri işlerde setting ve rub resistance yani sürtünme direncinin optimum düzeyden daha fazla performans göstermektedir. Yüksek oksidatif kuruması ile baskı sırasında istifleme esnasında arka vermemesi için kullanılan toz miktarının azaltılmasına imkan vermektedir. CMYK renklerde L.A.B. renk evreni ISO 12647-1 ve ISO 2846-1 standardı ile birlikte fogra standartlarına uyumlu CMYK serisidir. Nötr gri balansı dediğimiz doğal gri balansına uyumludur. QUICKFAST proses mürekkepleri pigmentasyonu yüksek renk şiddetine sahip, emici yüzeylerde işler için uygundur. Quickfast olarak 2 serimiz bulunmaktadır. QUICKFAST 250 – YÜKSEK OKSİDATİF KURUMA QUICFAST 260 – HAZNEDE KURUMAYAN FORMÜL Özelllikle kritik kağıt yüzeyleri için basımı uygun Çok hızlı ve eksiksiz oksidatif kuruma Optimize edilmiş karboning özelliği FOGRA tarafından onaylı ISO 2846-1 ile uyumlu Renk tonları Ön-arka baskılar için mükemmel uyum Yüksek hazne suyu toleransı Alkolsüz baskı için uygun Bitkisel yağ bazlı seri



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

102

FESPA Eurasia Mükemmel Bir Fırsat Olarak Görülüyor FESPA Eurasia is a Great Opportunity for the Region and Turkey

Basım endüstrisi büyümeye ve gelişmeye, yeni pazarlar açılmaya devam ediyor ve Türkiye’de ve bölgede basım işi yapanlar FESPA Avrasya’nın kendileri için geleceğe güvenle bakmak adına mükemmel bir fırsat olduğunu biliyorlar. FESPA Uluslararası Satış Müdürü Michael Ryan, bölgedeki baskıcıların FESPA Eurasia’yı geleceğe güvenle bakmak için mükemmel bir fırsat olarak gördüklerini, söylüyor. Geçtiğimiz ay İstanbul ziyareti esnasında dergimize de uğrayan Ryan’a fuara ilişkin merak ettiklerimizi sorduk: MATBAA&TEKNİK: FESPA Avrasya 2016’nın sergi açan sayısı ve ziyaretçi sağlama açısından son durumu nedir? M. Ryan: CNR Expo’da gerçekleşecek olan FESPA Eurasia Fuarı’nda her geçen gün katılım artıyor. FESPA Eurasia 2016’nın burada, Türkiye’de aldığı destek Aralık ayındaki fuarımızın şimdiye kadar bölgedeki en başarılı işimiz olacağı konusunda bana güven veriyor. Bu yıl Amsterdam, Sao Paulo, Mexico City ve Johannesburg’da FESPA fuarları gerçekleştik. Bir organizatör olarak yaptığın son fuar kadar başarılısındır ve şimdiye kadar bu yılki her fuar mükemmel ziyaretçi sayısı ve fuar sırasında katılımcılarımızın yaptığı satışlarla oldukça başarılı oldu. Bu durumun FESPA Eurasia’da da devam etmesini umuyorum. FESPA Eurasia’ya katılmak isteyenler için satışlarımız hala açık ve şu anda katılan firma sayısı yükselmekte. Baskı endüstrisi büyümeye ve gelişmeye, yeni pazarlara açılmaya devam ediyor ve Türkiye’de ve bölgede baskı işi yapanlar FESPA Eurasia’nın kendileri için geleceğe güvenle bakmak adına mükemmel bir fırsat olduğunu biliyorlar.

The printing industry continues to grow and evolve, opportunities and new markets continue to open up and printers throughout Turkey and the region know that FESPA Eurasia is a great opportunity for them to look ahead to the future with confidence.

Int. Sales Manager in FESPA, Michael Ryan says “Turkey and the region know that FESPA Eurasia is a great opportunity for them to look ahead to the future with confidence.” We met with Mr. Ryan in our Istanbul Office and he kindly answered our questions: MATBAA&TEKNİK: What is the last situation of FESPA Eurasia 2016 show as exhibitor numbers and visitors supplying? M. Ryan: The exhibition halls at CNR Expo are filling up really well with confirmations coming in daily , the support which FESPA Eurasia 2016 is receiving here in Turkey makes me confident that our exhibition in December will be our most succesful to date in the region. Already this year we have held FESPA exhibitions in Amsterdam, Sao Paulo, Mexico City and Johannesburg. As an organiser you are only as good as your last exhibition and so far this year every exhibition has been very succesful with great visitor numbers and sales made by our exhibitors during the show. I expect this trend to continue at FESPA Eurasia. Registration is now open for all people who want to attend FESPA Eurasia and currently registrations are up. The printing industry continues to grow and evolve, opportunities and new markets continue to open up and printers throughout Turkey and the re-



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

104

MATBAA&TEKNİK: 3 yıl sonraki hedefiniz nedir? Bölgedeki pozisyonunuz ilgili açıklamanız var mı? İstanbul’da mutlu musunuz? M. Ryan: Gerçekten, sadece 3 yıl mı? Şu an Türkiye’de bize verilen fırsatlar ve güçlü ilişkilerle burada daha uzun zamandır bulunuyor gibiyiz ve ekibimi sanki hayatım boyunca tanıyormuşum gibi hissediyorum. Hatırlayacaksınız FESPA, Türkiye’de ortağı ARED ile 15 yılı aşkın süredir varlığını devam ettiriyor ve şimdi FESPA Eurasia’nın büyümesiyle, yeniden yatırım programımız aracılığıyla baskı sektöründe gerçek bir gelişimin var olduğunu görüyoruz. FESPA Eurasia’da her yıl vurguladığım benim için önemli olan olaylardan biri Türkiye’de baskı işi yapmak için heyecan duyan insanlarla tanışmak. Benim için FESPA’dan direkt olarak faydalanan tüm büyük şehirlerinden, üniversitelerden ve liselerden matbaacı delegeleri karşılamak gerçekten büyük bir ayrıcalık. Devam eden büyüme ve gelişimle bölge için mükemmel bir gelecek görüyoruz. Tabii ki bu yılki Türkiye’nin ekonomik gelişimini kötü etkileyen olayları görmezden gelemezsiniz. Türkiye bu yıl uluslararası haberlerde bazı sebeplerden ötürü çokça yer aldı ve benim bu konuda direkt aklıma gelen düşünceler Türkiye’deki arkadaşlarımın ve iş arkadaşlarımın güvenliği ile ilgili idi. Fakat dünyanın geri kalanı Türkiye ile ilgili endişeli iken, Türk halkı güçlü kaldı. Aslında fuar katılımcılarının konfirmasyonları konusunda en güçlü haftalarımızdan birini darbe girişiminden hemen sonraki hafta tüm FESPA Eurasia ekibine gerçek bir destek sağlayan ve “hadi yapalım şu işi” tavrını gösterten katılımcılarımızla yaşadık. Burada, İstanbul’da mükemmel bir fırsata sahibiz ve müşterilerimizin tüm destek ve yatırımlarına gerçekten minnettarız. İstanbul’da mutlu muyum? Bu sene üç uçuşum iptal edildi ve bu yüzden bu mükemmel şehri çok özledim ve bu mükemmel ve hayat dolu şehre geri dönmek gerçekten paha biçilemez. İstanbul tüm Avrasya bölgesi için bir iş merkezi ve bu yüzden FESPA için mükemmel bir şehir. Fuar alanımızın Atatürk Havalimanı’nın yanında olması ayrıca ideal, böylece Aralık ayında trafiği bile düşünmem gerekmiyor! MATBAA&TEKNİK: Sponsorunuzun değiştiğini görüyoruz (HP ve MS). Bununla ilgili ve yeni sponsorunuzla ilgili açıklamanız var mı? M. Ryan: Dünya çapında hem HP hem MS ile mükemmel ilişkilerimiz var, ikisi de şu anda FESPA Eurasia ile yakın işbirlikleri sonucunda Türkiye’de çok başarılı durumdalar. Bu yıl odak noktaları MS Printing Solutions ile birlikte diğer bölgelere döndü, örneğin Asya ve Latin Amerika’da markalarını geliştirmek için bizimle çalışmak. HP’nin FESPA Eurasia’da ilk kez güçlü bir şekilde Türk ortaklar tarafından temsil edilecek olmasından ve onlarla FESPA Eurasia’ya çıkmak için bazı final projeleri üzerinde çalışıyor olmamızdan oldukça memnunum. FESPA Eurasia 2016 ana sponsorları arasında HEXIS ve Aleph de var. HEXIS, araç kaplama ve iç dekorasyona yönelik ürünleriyle yüksek kaliteli, Fransız vinil üreticisidir. Finaller için gelecek Mayıs ayında Hamburg’a seyahat edecek olan bölge şampiyonu ile birlikte HEXIS Battle’ı da getirecekler. Aleph, bir İtalyan dijital tekstil baskı üreticisi ve FESPA Eurasia onların yeni baskı makinelerinin piyasaya sürülmesine yardım edecek.

gion know that FESPA Eurasia is a great opportunity for them to look ahead to the future with confidence. MATBAA&TEKNİK: What is your target after 3 years? Have you any statement your position in the region? Are you happy to be in Istanbul? M. Ryan: Really, only three years?? Wow it seems like we have been here much longer than that given the support and strong relationships we now have in Turkey and i feel like i have known my team here my whole life. You must remember that FESPA has had a presence in Turkey for well over 15 years through our member association ARED and now with the growth of FESPA Eurasia we are seeing real development of the printing sector through our reinvestment programme. One of my highlights every year at FESPA Eurasia is to meet the people who are the very heartbeat of printing in Turkey. It is a real privilage for me to welcome printer delegations from all the major Turkish cities and the universities and colleages that are directly benefiting from FESPA. We see a great future for the region with continued growth and development. Of course you cannot ignore the year that Turkey has experienced which has disrupted economic growth. Turkey has been in the international news too many times this year for the wrong reasons and always my immediate thoughts are for the safety of my colleagues and friends in Turkey. But when the rest of the world was concerned about Turkey, Turkish people remained strong. In fact we had one of our strongest weeks of exhibitor confirmations directly after the coup attempt which gave all the FESPA Eurasia team a real boost and “let’s make this work “ attitude. We have a great opportunity here in Istanbul and truly appreciate all the support and investment of our customers. Am i happy in Istanbul? Three of my flights were cancelled this year so i have really missed this great city and it is incredible to be back in such a vibrant and incredible city. Istanbul is the business hub of the whole eurasian region so the perfect city for FESPA. Our location next to Ataturk airport is also ideal so i don’t even have to worry about the traffic in December! MATBAA&TEKNİK: We see that your sponsors changed. (HP and MS) Have you any statement about this and your new sponsor? M. Ryan: We have great relationships throughout the world with both hp and MS Printing Solutions and both are very successful now in Turkey as a result of their close co-operation with FESPA Eurasia. This year their focus has turned to other regions with MS Printing Solutions for example working with us to develop their brand in Asia and Latin America. I am delighted that hp will for the first time at FESPA Eurasia be represented strongly by their Turkish partners and we are working on some final projects with them to be launched at FESPA Eurasia. FESPA Eurasia 2016 headline sponsors include HEXIS and Aleph. HEXIS are a high quality french vinyl manufacturer with products for car wrapping and interior decor. They will be bringing their HEXIS Battle to Istanbul with the regional champion travelling to Hamburg next May for the finals. Aleph are an Italian digital textile printing manufacturer and FESPA Eurasia will see the


MATBAA&TEKNİK: Sizin etkinliğinizde hangi taraf gelişiyor? Tekstil, endüstriyel tanıtım ya da endüstriyel baskı? M. Ryan: Bizim bu yılki FESPA Eurasia için hedef kitlemiz tabela ve grafik tanıtım, iç dekor ve tekstil baskıdır. Tekstil konusunda, direkt ve sublime transfer baskısıyla paralel olarak, çok sayıdaki katılımcımızın bu piyasalara hazırlandığını görüyorum. Tekstil, Türkiye’nin öncü endüstrisi ve dijital tekstil baskısını geniş miktarlara, değer, hız ve kaliteye odaklanmış bir piyasaya sunmak ideal bir çözüm. Tabela, grafik ve reklam sektörleri açısından, en son geniş format çözümler UV basıma olabildiğince fazla odaklanarak FESPA Eurasia’da vitrine çıkarılacak. Dijital baskıdaki gelişim birçok sektörün ve fırsatın kapısını aralayacak. Endüstriyel baskıdan bahsedecek olursak bunu üretim ve dekorasyon olarak sınıflandırabilirim. FESPA Eurasia’da son uygulamalarda gerçek bir gelişim görüyoruz ve eğer bir markanın, tasarım ya da görsele ihtiyacı olursa artık baskı ile her şey mümkün. Gerçek baskı potansiyeli FESPA’nın ziyaretçilerini heyecanlandıracak. Ayrıca, üretimdeki kalite ve verimlilik baskı yapan her şirket için temel faktörler ve katılımcılarımız bunlar için en son çözümleri sunuyorlar. MATBAA&TEKNİK: Herkes FESPA Eurasia-SIGN İstanbul rekabetiyle ilgili konuşuyor. Gerçekten bu iki gösteri bölgenin şu anki ekonomik durumuna bakıldığında piyasa için çok fazla olacak gibi görünüyor. Biz bu konudaki görüşlerinizi ve gelecek planlarınızı öğrenmek istiyoruz. M. Ryan: Sektörde tartışma ve rekabeti tecrübe etmeyen şirket yoktur ve size bu konuda %100 katılıyorum. İki fuar piyasa için çok fazla. Öncelikle vurgulamak istediğim bir konu var, piyasa taleplerini karşılamak için biz kendimizle yarışıyoruz ve kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz ve en önemlisi zamanın ruhunu yakından takip edip zamana göre hareket ediyoruz. Her fuardan sonra, ben kendi adıma en kötü eleştiriyi yaparım. Biz ayrıca kitlemizin zamanı ve takvimiyle yarışıyoruz ve ne olursa olsun, FESPA Eurasia’ya katılmak için zaman ayırabilecekler o yüzden benim ve ekibimin odaklandığı nokta FESPA Eurasia’nın sektör için öncü ve kalıcı katılımda bulunulması gereken bir fuar olduğunu garanti etmek. Fuara katılan firmalardan ve ziyaretçilerden taahhüt almak bizim için temel nokta ve sadece FESPA Eurasia’ya katılmalarını sağlarsak muazzam… Evet muazzam dedim… O zaman gelecek planlarımızın tamamı gerçekleşmiş olacak. Bunu gerçekleştirmek için fırsatımız var ve biz her zaman Türkiye ve bölge ile tamamen bağlantılı olmaya devam edeceğiz, sonrasında hep birlikte önümüzde heyecan verici bir gelecek olacak. Türkiye’deki mevcut durum ile tarihlendirme konusunda oldukça ümitliyim ve katılımcılardan aldığım geri dönüşlere bakılırsa, sektördeki son fuarlar başarılı olmamış ve şirketler umdukları sonuçlara ulaşamamış. Bu tabii ki endişe verici fakat bu gelişmelerle önümüzdeki son haftalar bizim için belirleyici olacak ve biz gerek duydukları bilgi ve bağlantılar ile baskı profesyonellerini geliştirmeye ve desteklemeye devam edeceğiz. Aralık ayındaki FESPA Eurasia’yı açmak için sabırsızlanıyorum.

launch of their new printing machines to the market. I am very excited to see both at FESPA Eurasia for the very first time. MATBAA&TEKNİK: Which side growing up in your show? Textile, industrial advertising or industrial printing? M. Ryan: Our princial target audiences for FESPA Eurasia this year are sign and graphic advertising, interior decor and textile printing. For textiles I am seeing growth in direct to fabric and dye sublimation transfer printing with a large number of our exhibitors dedicated to these markets and ready to meet Turkish demand. Textiles is one of Turkey’s leading industries and digital textile printing is the ideal solution to offer a market focused on large quanities, value, speed and quality. In terms of sign and graphics and the advertising sector as you put it, the very latest wide format solutions are going to be showcased at FESPA , with a strong focus on UV printing. The advancements in digital printing technology opens up many sectors and opportunities and when you mention industrial printing , then i understand this as product manufacturing and decor. At FESPA Eurasia we are seeing real growth in final applications and if it needs a brand, design or image anything is possible now with print. Visitors to FESPA Eurasia will be excited by the real potential of print. In addition, quality and efficiency in production are essential elements for any company involved in print and our exhibitors offer the very latest solutions. MATBAA&TEKNİK: Everybody talking about FESPA Eurasia-SIGN Istanbul competition. Really two Shows to be too much for the market whereas last economical situation of region. We want to learn your opinions about this and your future plans. M. Ryan: There is no company in our industry who does not experience competition and many argue that it is healthy and I agree completely with you.....100%....two shows are too much for the market. But first and foremost, I compete with myself first to ensure that we meet market demands and are continuing to develop and most importantly be relevant and move with the times. After every exhibition I am my own worst critic. We are also competing with our audiences time and schedule and whether or not they can spare the time to attend FESPA Eurasia, so my focus and that of my team is to ensure FESPA Eurasia leads and remains a must attend event for the sector. Engagement with both exhibitors and visitors is essential and if we tick all their boxes and make their experience of FESPA Eurasia immense...yes i said immense....then our future plans are set. We have a real opportunity and i want to continue to engage fully with Turkey and the region and together we have a very exciting future ahead. I am very much up to date with the situation in Turkey and the feedback i have received from people is that recent exhibitions have not been succesful and are not achieving the results which companies were expecting or promised. This is of course a concern but if the last few weeks are an indication of what is ahead and we continue to innovate and provide printers with the connections and information they require, i cannot wait to open FESPA Eurasia in December.

105


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

106

Aleph FESPA Eurasia ile Pazarda Büyümeye Devam Ediyor Aleph Continues to Expand With FESPA Eurasia

Geniş format dijital baskıda zengin çözümleriyle dikkat çeken Aleph, FESPA Eurasia’da Avrasya pazarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Endüstriyel baskı çözümleriyle tekstil ve grafik sektörlerine hizmet sunan Aleph, 8-11 Aralık 2016 tarihleri arasında CNR Expo’da organize edilecek FESPA Eurasia 2016 Fuarı’nda sektörle buluşacak. İtalya merkezli firma, fuarda LaForte® inkjet baskı serisinin yanı sıra, Türkiye’deki gelecek sene kurulacak olan yeni ofislerini de tanıtacak. Aleph SRL Genel Müdürü Alessandro Manes firmanın FESPA Eurasia 2016 hazırlıklarından ve fuar hedeflerini anlattı: FESPA Eurasia 2016’da hangi çözümlerinizi sergileyeceksiniz? İnkjet baskı makineleri, yazılım ve ekipmanlardan oluşan LaForte® baskı çözümlerimizi sergileyeceğiz. Hall 4, H30 nolu standımızda saatte 600 metrekare hızla transfer kağıda baskı yapan LaForte® Paper’ın performansıyla bu çözümlerimizi sunacağız. Sergileyeceğiniz dijital baskı çözümleri pazarda ne gibi avantajlar sunuyor? LaForte® plotterlerimiz benzersiz avantajlara sahip; otomatik baskı kafası ayarlama, nokta hizalama için yeni yazılım matrisleri ve en önemlisi, vakumlu bant filtre ile sağlanan PATENTLİ inovatif taşıma sistemi pazardaki diğer cihazlara göre çok daha sorunsuz ve avantajlı bir performansı garanti ediyor. Tekstil üreticileri için geliştirilen LaForte STUDIO’yu Türk pazarına ilk kez FESPA Eurasia’da tanıtacaksınız. Bu

ürün tekstil üreticilerine ne gibi avantajlar sağlıyor? LaForte® STUDIO, LaForte® baskı çözümlerinin yeni üyesi ve ilk kez FESPA Eurasia 2016’da beğeniye sunulacak. Tekstil üreticileri için geliştirilen bu cihaz güvenilir LaForte® teknolojisiyle baskı sürecinin her adımında kaliteyi öne çıkarıyor. FESPA Eurasia’da ürünlerinizin yanı sıra yeni Türkiye merkez ofisinizi de tanıtacaksınız. Türkiye pazarında yapılanma planlarınızdan bahseder misiniz? Distribütörümüz AKSE Tekstil Tic. ve San Ltd. Şti’den Yiğit Emon sayesinde Türkiye, Aleph için hızla büyüyen bir Pazar oldu. 2017’’nin ortasına kadar bölgedeki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz, bunun için de pazar stratejimizi Yiğit Emon’la birlikte belirliyoruz. Çözümlerinizi Türkiye baskı pazarına sunmak için FESPA Eurasia’ı tercih etme sebeniniz neydi? FESPA Eurasia bize; markamızı pazarda güçlendirmek ve distribütörümüze destek olmak için mükemmel bir profesyonel platform sunuyor. 2016 yılının geride kalan dönemini Aleph için nasıldı? 2016 hem markamız hem de baskı sektörü için önemli bir yıl olarak yaşanıyor. Şu anda pazarda büyük bir genişleme dönemindeyiz ve önemli işbirliklerine başlıyoruz. 2016 yılsonu hedefleriniz nelerdir? FESPA Eurasia’nın bu hedeflere nasıl bir katkısı olacak? Avrupa ve diğer bölgelerde yayılmayı amaçlıyoruz ve FESPA Eurasia uluslararası genişleme planlarımıza ciddi katkı sağlayacaktır.


Grabing attention with its vast solutions on wide format digital printing, Aleph prepares to meet Eurasian market at FESPA Eurasia. Providing service to textile and graphic segments with its industrial printing solutions, Aleph will get together with the sector at FESPA Eurasia which will be held between the dates of 8-11 December 2016 at CNR Expo. The company based in Italia, will introduce its LaForte® inkjet print series along with its new headquarter in Turkey, to be established next year. Managing Director Aleph SRL Alessandro Manes mentioned the company’s preparations and aims for FESPA Eurasia. What kind of solutions will you present at FESPA Eurasia 2016? We will exhibit our LaForte® printing solutions which consists in an integrated solution including a wide range of outstanding large format inkjet digital printers, softwares and accessories. They will be represented at our booth in Hall 4, H30 by the performance of LaForte® Paper which prints on a transfer paper with a speed of 600sqm per hour. What kind of advantages do these solutions provide in digital printing market? The advantages of the LaForte® plotters are unique: the automatic further improved heads alignment, the new software matrices for the points arrangement and above all, the innovative PATENTED transport system through vacuum belt filter guarantee an exceptional performance compared to competitors’ printers. You’re introducing LaForte STUDIO developed for textile manufacturers, to Turkish market for the time at FESPA Eurasia. Which advantages does LaForte STUDIO offer to manufacturers? The LaForte® STUDIO range is the new member of LaForte® integrated solutions and it will be represented for the very first time at FESPA Eurasia 2016. The full range is developed for textile manufacturers and it guarantees quality at all stages in printing process thanks to LaForte® technology.

IIJ partners Konica Minolta at InPrint Show Highly specialised staff from Industrial Inkjet Ltd, the fast-expanding world leader in industrial inkjet bespoke systems, will be offering more efficient ways of manufacturing at the InPrint Show in Milan, Italy, from 15-17 November.

You will also introduce your new headquarter in Turkey. Can you give a brief information about your structuring plans in Turkey? Turkey is an important and fast growing market for Aleph thanks to our distributor Mr Yiğit Emon of AKSE Tekstil Tic. Ve San Ltd. Sti. We aim to improve our presence in the region by the middle of 2017 for this, we define our market strategy with him too. What is the reason behind choosing FESPA Eurasia for introducing your solutions to Turkish market? Fespa Eurasia is the perfect business platform to strengthen our brand in the market and to support our distributor. We are in the last quarter of 2016. How would you evaluate this year for Aleph? 2016 has been an important year for our brand and our business. We are in a period of great expansion and we are starting important collaborations. What are your end of the year goals? How will attending to FESPA Eurasia contribute to these goals? Our aim is to spread not only in Europe and but also outside European borders and FESPA Eurasia will contribute significantly in improving our international expansion.

The company, known as IIJ, will be part of the Konica Minolta Stand E47. Its staff will be offering expertise and guidance throughout the three days, working alongside industrial inkjet partners from Konica Minolta’s Tokyo headquarters. Current market segments in which IIJ is helping customers include direct-to-product printing, packaging, security printing and high-speed food packaging. IIJ founder and Managing Director John Corrall will also be providing insights into ‘Digital Wallpaper’ inkjet applications as a keynote speaker in the Showcase Theatre at InPrint on 16 November from noon to 12.30. Mr Corrall said: “Inkjet is expanding rapidly into new markets and applications, and each of these brings their own new requirements. Applications for inkjet printing have continued to grow at a furious rate since the last

InPrint Show a year ago. New markets and applications have opened up, new printheads have been announced and new inks have appeared. “Not every inkjet supplier has the technical ability to investigate new applications. IIJ is an exception. We have a Print Sample lab that can carry out experiments for our customers, proving quickly and effectively whether a new application is possible or not. What Konica Minolta and IIJ offer is an open-minded attitude to new projects, and a willingness to give straight technical advice – without sales pressure. We have a reputation for straight-talking and will explain what the problems will be – not just the benefits.” Mr Corrall added: “Visitors come to InPrint to find solutions to their production problems. They are looking for new efficient ways of manufacturing – and inkjet is on everybody’s list. IIJ should be top of every showgoer’s ‘to visit’ list at InPrint. See you there!”

107


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

108

“FESPA Eurasia Pazarda Kalıcılığımıza Yardımcı Oluyor” “FESPA Eurasia Contributes to Our Stability in The Market”

FOLPA Reklam Genel Müdürü Recep Işığıbol baskı sektöründeki büyümelerinde FESPA Eurasia’nın önemini vurguladı.

GM FOLPA, Recep Işığıbol, underlines the importance of FESPA Eurasia for the growth of the print sector.

‘FESPA Eurasia’da Büyüme Hedeflerimiz Gerçekleştireceğiz’ Recep Işığıbol Türkiye ve endüstri için beklentilerinden bahsederken şunları dile getirdi; “Türkiye 2016 boyunca ciddi sorunlarla boğuştu, ancak endüstri buna rağmen büyümeye devam etti.” “FOLPA olarak yeni bir küresel atağa başlıyoruz, açıkhava reklamcılığındaki üstün pozisyonumuzu yeni pazarlara taşıyacağız. 2016’da müşterilerimize talep ettikleri çözümleri sunmak için çok çalıştık ve şunu memnuniyetle söyleyebiliriz ki, FESPA Eurasia ziyaretçileri standımızda gördüklerinden etkilenecek.” Işığıbol sözlerine şöyle devam etti; “FES-

‘We will realize our growth goals with FESPA Eurasia’ “Turkey has struggled with severe issues throughout 2016, however, the industry has continued to grow in spite of this,” Işığıbol reminds us, highlighting his hopes in Turkey and the industry. “At FOLPA, we are at the beginning of a new global push, reaching further than our position in the top echelons of outdoor advertising into vital new markets. We have worked hard dur-

Grafik baskı ve açıkhava reklamcılık alanında köklü deneyimiyle FOLPA, FESPA Eurasia’nın yeni gelişen bu iş fırsatları noktasından avantajlı çıkmak için en uygun platform olduğuna inanıyor. Bölgedeki dördüncü fuarıyla, 8-11 Aralık 2016 tarihleri arasında CNR Expo’da organize edilecek FESPA Eurasia 2016 geniş format, serigrafi, endüstriyel baskı; tabela, tekstil ve kumaş dekorasyon endüstrilerinin Avrasya pazarındaki önemini yansıtmayı hedefliyor. FOLPA Genel Müdürü Recep Işığıbol firmanın fuardaki hedefleri ve firmaların bu organizasyona katılarak neler kazanabileceği hakkında FESPA’ya açıklamalarda bulundu; “FESPA Eurasia, Avrasya firmalarının geniş format baskı fırsatlarından yararlanmak için küresel uzmanlık ve görüşe ihtiyaç duydukları bir zamanda onlara yeni bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. FOLPA olarak bizim pazara ulaşmamıza ve kalıcılığımızı sağlamada yardımcı oluyor.”

With long experience in graphics printing and outdoor advertising, FOLPA believes that FESPA Eurasia 2016 is the most appropriate platform to take advantage of this emerging business hot-spot. The fourth FESPA show in the region, which takes place from 8-11 December at the CNR Expo in Istanbul, aims to reflect the importance of wide format, screen printing, commercial printing, signage, textile and garment decoration industries in the Eurasian market. FOLPA General Manager Recep Işığıbol talks to FESPA about the company’s focus at the show and what companies can gain from attending. “FESPA Eurasia is an outstanding event that will set out to deliver a new experience for Eurasian business audiences at a time when they need global expertise and insight to help them embrace the opportunities of wide format. It helps us access the market and stay sustainable.”


ing 2016 to bring our customers the solutions they told us they needed, and we are pleased to say that those who will visit us at FESPA Eurasia, will be inspired by what they will see.” “Attending FESPA Eurasia is investing for the future. It’s the last and most crucial event of 2016 for us and we aim to help suppliers and printers survive in this environment of competition,” he highlighted. FOLPA will be presenting an extensive range of wide format products and high quality solutions at the event, including eco-solvent, sublimation, UV printing and laser cutting technologies.

PA Eurasia’ya katılmak geleceğe yatırım yapmaktır. Bizim için 2016’nın en son ve en önemli organizasyonu; rekabetin bol olduğu bu ortamda tedarikçi ve baskıcıların devamlılık göstermelerine yardımcı olmayı amaçlıyoruz.” Fuarda sergilenecekler FOLPA fuarda eco-solvent, süblimasyon, UV baskı ve lazer kesim çözümlerini kapsayan zengin geniş ürün gamına ve yüksek kaliteli çözümlerine yer verecek. Yeni 1910 mm (75”) çift, çapraz başlığıyla kumaşa direkt baskıda kalite sağlayan Mutoh ValueJet 1938TX ve kağıda baskının yanı sıra, polyester kumaşa direkt baskı için de uygun olan geniş sublimasyon yazıcı ValueJet 1638WX 64 (1625) çözümleri fuarda vurgulanacak. Ayrıca Mutoh’un dijital baskı avantajlarını tekstil üreticilerine göstermek adına makinelerde üretilen numuneler de sergilenecek. Bu sayede, Mutoh dijital baskı çözümlerinin üreticilerin işlerine neler kazandırabileceği gözler önüne serilecek. CrystalJet ve Teckwin gibi ek çözümlerin de yer alacağı FOLPA standındaki lazer kesim bölümünde çeşitli kesme modelleri de sergilenecek. “FESPA Eurasia hem Türkiye hem de civar bölgelerdeki baskı endüstrisine hizmet sunuyor, dolayısıyla daha geniş bir kitleye ulaşıyor. Sektörde en güncel bilgilere ulaşmak ve endüstriyle ağ oluşturmak için profesyonel bir ortam sağlıyor. Benim kanaatimce hem katılımcı hem de ziyaretçiler FESPA Eurasia’nın görsel şöleninde yeni çözümler ve ürünler bulacak. ” Recep Işığıbol sözlerini şöyle tamamladı; “Baskı sektörü her gerçen gün kendini yeniliyor, bu yüzden inovasyonları çalışır halde gözlemlemenin en etkili yolu fuar. FESPA Eurasia 2016’da müşterilerimizle buluşmayı iple çekiyoruz.” FESPA Eurasia 2016 bu yıl Aralık’ta en son ürün ve çözümlerini binlerce ziyaretçiye sergilemeyi heyecanla bekleyen birçok firmaya ev sahipliği yapacak. Daha detaylı bilgi için www.fespaeurasia.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Ziyaretçiler ücretsiz giriş için FESPA Eurasia web sitesinden, EURM605 kodunu kullanarak kayıt yaptırabilir.

Highlights from Folpa Booth Highlights will include the Mutoh ValueJet 1938TX, a brand-new 1910 mm (75”) wide dual staggered head high quality direct-to-textile printer, and the ValueJet 1638WX 64” (1625 mm) a wide dye sublimation printer suited for paper printing as well as direct printing onto closed polyester fabrics. A wide range of final applications produced on those machines will be displayed, to inspire textile professionals with the numerous fabric decoration opportunities Mutoh digital wide format printers can mean for their business. Many cutting models will be also demonstrated at the laser cutting section at FOLPA’s booth, among other additional solutions from CrystalJet and Teckwin. “FESPA Eurasia serves the printing industry in both Turkey and nearby regions and therefore reaches and delivers to a larger audience. It provides the most professional atmosphere to gain the latest knowledge and chance to network with the industry. In my opinion, both exhibitors and visitors will find new solutions and products related to their industry during the visual feast of FESPA Eurasia!” “The printing industry renews itself every day, so the most productive way to see those innovations working live, in person, is at an exhibition. We are looking forward to meeting our customers during FESPA Eurasia 2016,” Işığıbol concludes. FESPA Eurasia 2016 will this year play host to a large number of companies, each as keen as the other to show off their latest products and solutions to the thousands expected to attend this December. To register for FREE to visit the show please use the promo code EURM605. Full details of the

109


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

110

ARED, Türkiye Turuna Devam Ediyor ARED’in dokuz yıldır düzenlediği İl Toplantıları’nın 49. durağı Konya oldu. 2016’nın beşinci ARED İl Toplantısı, eğitimci Oğuz Benlioğlu’nun “Müzakereci Liderlik” başlıklı semineri eşliğinde gerçekleştirildi.

Açık Hava Reklamcılar Derneği ARED, Türkiye turlarına ve bölgesel ziyaretlerine devam ediyor. Dernek son dokuz yıldır düzenlediği şehir toplantılarında hem şehirdeki reklamcıları desteklemek, Derneğin varlığını sahada hissettirerek moral vermek ve hem etkileşimli bir toplantı ile bölgesel sorunlara dokunmak hem de bilgiyi yaymak amacıyla iş ortağı FESPA ile önemli bir çaba sarf ediyor. En son 2012’de ziyaret edilen Konya’ya uzun bir aradan sonra 13 Ekim’deki toplantıyla dönen ARED, bu vesileyle ARED Konya üyelerini ziyaret etme ve bölgenin sektöre dair izlenimlerini ve ARED’den beklentilerini ilk ağızdan dinleme imkanı buldu. FESPA Eurasia, Fleksmedia, Folpa, Frimpeks, İstanbul Reklam, Promakim, Set Reklam, Süstaş ve Unifol sponsorluğuyla Konya Sanayi Odası’nda gerçekleşen toplantı, bölgedeki açıkhava reklamcılarından yoğun ilgi gördü. ARED, Konya Üyelerinin Misafiri Oldu Genç Aredliler Başkanı Mert Ünveren’in (Süstaş) evsahipliğinde düzenlenen kahvaltıyla başlayan üye ziyaretleri sırasıyla Süstaş Reklam Market Konya (Mert Ünveren), Şimşek Reklamcılık (Mehmet Şimşek), Kemal Kurt Tabela Reklam (Kemal Kurt), Kumru Tabela Reklam (Fethullah Kumru), Renk Reklam (Ali Usul) ve Promakim (Hüseyin Oğuz) şeklinde gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde öğle yemeğinde Hüseyin Oğuz’un (Promakim) misafiri olan ARED Yönetim Kurulu daha sonra Konya Sanayi Odası’na geçerek Konya İl Toplantısı’na Şaban Beyler’in (İstanbul Reklam) moderatörlüğüyle başladı. ARED Konya İl Toplantısı ve Müzakereci Liderlik Semineri’ne İstanbul ve Konya’dan 28 açıkhava reklamcısı katıldı.

Bölgeden FESPA Eurasia 2016’ya Tam Destek Açılış konuşmasında FESPA Eurasia 2016’ya iki aydan az süre kaldığının altını çizen ARED Başkanı Halil Eligür, Konya’nın daha önceki fuarlara gösterdiği ilgi için teşekkür etti ve bu sene de sektörün fuarı FESPA Eurasia’ya bölgenin tam destek vereceğine inandığını belirtti. Organizasyonun gerçekleştirilmesini mümkün kılan ARED Konya İl Temsilcisi Uğurhan Kurt’a ve tüm Kemal Kurt Tabela ekibine teşekkürlerini sunan Eligür, toplantı katılımcılarını 2. ARED Endüstriyel Reklam Ödülleri’ne katılarak projelerini öne çıkarmaya davet etti. FESPA Eurasia Satış Müdürü Betül Binici ise sunumunda fuarın 8-11 Aralık’ta CNR Expo’da gerçekleşeceğini misafirlere hatırlattı ve tüm ARED üyelerinin ARED-FESPA standına davetli olduklarını belirterek bölge açıkhava reklamcılarının fuarın hem misafiri hem de evsahibi olduğunu sözlerine ekledi. Müzakereci Liderlik Semineri Önceki 2016 ARED İl Toplantıları’nda “Mikro İfadeler ve Beden Dili” ve “Liderlik Becerileri” başlıklı seminerleriyle konuklarla buluşan eğitimci, danışman ve yazar Oğuz Benlioğlu’nun Konya için hazırladığı sunum “Müzakereci Liderlik Semineri” oldu. Tüm katılımcıların ilgisini çekecek içerikte ve tüm salonun aktif katılımını sağlayacak interaktif formatta gerçekleşen seminerin sonunda misafirlere katılım belgeleri takdim edildi. ARED Konya İl Toplantısı, yeni ARED Üyeleri; Fethullah Kumru (Kumru Tabela), Hüseyin Oğuz (Promakim), İlhami Seçkin (Pikolitre), Mehmet Ersöz (Diafo Reklam) ve Mehmet Şimşek’in (Şimşek Reklamcılık) ARED Üye Rozetleri’ni teslim almalarıyla sonlandı. ARED Yönetim Kurulu Üyeleri, seminer sonrasında, daveti üzerine ARED’in geçmiş dönem üyelerinden Tuncay Tabela ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti.’nden Tuncay Özkan’a misafir oldular ve Konya programını tamamladılar 2016’nın son İl Toplantısı 10 Kasım’da Bursa’da gerçekleşecek. FESPA Eurasia 2016 öncesi tüm meslektaşlarımızla Bursa’da buluşmayı ümit ediyoruz.


tim gücü açısından önemli bir verimlilik sağlıyor. 80610 ise niş ürünlerin baskısı için sunduğumuz bir model. Yine 10 renkli. Silver, beyaz, bayrak kırmızı gibi renk opsiyonları sağlayan bir model. Yine çift kafa ile hızlı bir üretim sağlıyor. Latekse göre 4 kata kadar daha az elektrik harcıyor ve %50’lik bir mürekkep tasarrufu vadediyor.” “Sublimasyonda pazarın en büyük oyuncularındanız” “Sublimasyona gelince 2013’den bu yana globalde 11 bin satış rakamına ulaşan pazarın en büyük oyuncularından biri olduğumuzu söyleyebilirim. Sublimasyon konusunda yapılabilecekler, uygulamalar sonsuz. İş ortaklarımızdan Tecpro, bu konuda önemli uygulama fikirleri sunuyor.”

“Türkiye’nin büyümesi baskı pazarının büyümesine destek veriyor” Epson Türkiye Pro-Graphic Kanal Yöneticisi Özgür Özata, tüm sektörlerin birbirini ve dolayısıyla her sektörün vazgeçilmez partneri olarak baskı sektörünü de ateşlediğini, söylüyor.

Dijital baskı teknolojisi geliştirmede lider şirketlerden biri olan Epson, yeniliklerini Türkiye pazarına taşımaya devam ediyor. Şirket son olarak İstanbul’da gerçekleşen fuarda iş ortakları Tecpro ve Lidya Grup standlarında yeni teknolojilerini sergiledi. Epson Türkiye Pro-Graphic Kanal Yöneticisi Özgür Özata, tüm sektörlerin birbirini ve dolayısıyla her sektörün vazgeçilmez partneri olarak baskı sektörünü de ateşlediğini, söylüyor. Lidya Grup standında bir araya geldiğimiz Özata, inkjet baskı pazarını ve Epson’un yeniliklerini dergimize anlattı: “Türkiye dinamik bir pazar” “Inkjet pazarı açısından Türkiye dinamik bir pazar. Epson Türkiye’de özellikle tekstil, sublimasyon ve tabela tarafında var. Fotografik baskının stabil durduğunu düşünmekle beraber tekstilde lider olduğumuzu söylemek isterim. Türkiye’nin büyümesi baskı pazarının büyümesine destek veriyor. Çünkü tüm sektörler birbirini ve dolayısıyla baskı pazarını ateşliyor.” İlk kez sergilenen geniş baskı portföyü “Bu fuar ile Türkiye’de ilk kez P1000 modelimizi 44 ve 64 inch olarak iki modelle sergiledik. Bu çözümümüz ile fine art’tan CAD’e kadar geniş bir baskı portföyü sunuyoruz. 10 renkli bu çözüm MicroPiezo teknolojisi kullanıyor ve kaliteli modda saatte 17,5 m2 baskı hızına sahip. Çözüm drupa 2016’da 64 inchlik modeli ile EDP FineArt ödülü almıştı. Fotograf kağıdından kopyalama malzemelerine varan geniş bir baskı altı malzeme portföyü kullanıyor. Bu çözümün dışında tabela segmentinde 40610, 60610 ve 80610 modelleri de yeni GS3 mürekkep seti ile kullanıcıların ilgisine sunuldu. Bu yeni mürekkep seti ile %15 tasarruf sağlayabiliyoruz. Bu üç modelden 40610 giriş seviyesi baskı çözümümüz. 60610 çift kafa ile hem kalite hem de üre-

Kanıtlanmış teknolojiyi sunmak Özata, UV baskı konusunda Epson’un çok aceleci olmadığını, anlatıyor. Epson’un felsefesini kanıtlanmış teknolojiyi sunmak olduğunun altını çizen Özata, özellikle etiket baskısı için geliştirilen UV baskı teknolojisine ve Epson’un Ar-Ge yatırımlarına dikkat çekiyor. Özata, Epson’un bu Ar-Ge büyüklüğünü de drupa 2016’da ilk kez gösterilen PaperLab üzerinden anlatıyor: “UV baskı konusunda daha emin adımlarla ilerliyoruz. Bugün UV baskı teknolojisini sadece etiket baskı makinelerimiz ile sunuyoruz. Epson’un felsefesi bir alandaki teknolojisi ile ilk üretici olmak değil, kanıtlanmış teknolojiyi pazara sunmak. Bunun için çok değerli bir araştırma geliştirme bölümü ile işini geliştiren Epson için öncelikli olarak bu yatırım önemli. Toplam cirosunun %6’sını Ar-Ge’ye ayıran Epson, günlük 1,3 milyon dolar bütçe ile çalışan bir Ar-Ge’ye sahip. Bunun sonucu olarak da 50 bin kullanılabilir patente sahibiz ve buna her sene 5 bin yeni patent ekliyoruz. Mayıs ayında drupa 2016’da da gösterdiğimiz Paper Lab, Ar-Ge çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan ve geri dönüşüme gidecek kağıtların kurum içi yeniden baskıya kazandırılması olarak özetleyebileceğimiz bir teknoloji. Halen üzerinde çalışılan bu teknoloji, Epson’un işini geliştirirken nasıl bir vizyona sahip olduğunun da göstergesi.”

111


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

Aristo ve Mutoh “Bunun yanı sıra yine portföyümüze eklediğimiz Alman Aristo şirketinin kesim sistemleri köklü bir şirket geleneğinden gelen ileri teknoloji ürünü makineler. Türkiye’deki bilinirliği yeni yeni oluşan marka ve Dilli’yi de besleyen bir takım oyuncusu. Mutoh içinse çok fazla söylenecek bir şey yok. Zaten kanıtlanmış teknolojisi ve gördüğü kabulle Ege Bölgesi için artık 4P’nin hizmet ve servis kalitesi ile daha kolay ulaşılabilir bir marka haline gelecek. Bunun dışında tabela sektörü için Gonzeng Solvent baskı makinesini de portföyümüze dahil ettik. Tekstil ve endüstriyel reklam baskısında 10 pKL’lik baskı kalitesi ile önemli bir oyuncu olacak.”

112

Dilli ve Aristo 4P Tecrübesi ile Ege Bölgesi’nde Ege Bölgesinin güçlü tedarikçisi 4P, Prodigital ortaklığı ile Dilli, Mutoh, Aristo markalarını Ege Bölgesi’nde en güvenilir biçimde temsil etmeye başladı.

Ege Bölgesi endüstriyel reklam sektörünün güçlü tedarikçilerinden 4P Reklam Ürünleri, Prodigital ile yaptığı anlaşma çerçevesinde şirketin temsilciliklerini Ege Bölgesinin reklamcılarına sunma kararı aldı. Prodigital özellikle endüstri baskının önemli markalarından Dilli ve Aristo’nun yanı sıra Mutoh’un da Türkiye distribütörü. 4P Reklam Ürünleri kurucusu ve yöneticisi Kadir Sinan, iki ay önce başlayan bu ortaklığa ilişkin olarak her üç markanın da gücüne ve sağlamlığına dikkat çekti. Sinan konu ile ilgili olarak dergimize şu açıklamaları yaptı: Farklı baskı altı malzemeleri üzerinde değişken ramlacık boyutu avantajı ile Dilli “4P - Prodigital ortaklığı iki ay önce başladı. Mutoh, Aristo ve Dilli markalarının Ege Bölgesi satışından sorumluyuz. Her üç marka da çok yakından tanıdığımız ve bildiğimiz markalar. Özellikle Dilli için çok geniş bir ufuk görüyorum. Geniş bir kullanım alanına sahip ve özellikle sunduğu baskı imkanları ile sadece endüstriyel reklam alanında değil pek çok farklı endüstri dallarında da kaliteli bir baskı cevabı olan bir marka. Tekamül etmiş ve güçlü bir endüstriyel makine. İç mekandan her alana uzanabilecek bir baskı altı malzeme kullanım imkanı sunuyor ki bunların arasında cam, ahşap, metal gibi malzemelerin bulunması piyasayı penetre edebilmesi için güçlü bir yönü olarak önümüzde. Dilli’nin bobinden bobine ve hybrid modelleri mevcut ve özellikle hibrid çözümlerde çok başarılı. Baskı kafası ve kurutma konusunda sürekli gelişen bir marka. Aynı iş üzerinde 3- 13 pKL arasında değişken damlacık boyutu ile önemli bir avantaj sağlıyor. 140 metre/saat hız ile yüksek bir baskı hızına ulaştı. Tüm bu çerçeve içinde piyasayı daha çok forse edecek bir marka olduğunu düşünüyorum.”

“Değişim sürüyor, bize de desteklemek kalıyor” Dijital baskının hızlı bir şekilde yayılmasının altını çizen Sinan, değişen ve değişimin başrolünü üstlenen dijital baskıda pazarın en iyi biçimde büyümesini desteklemek için tedarikçilere düşen görevler olduğunu, söylüyor: “Dijital baskı geleneksel baskıyı eritmeye devam ediyor. Süreç bilgi ile birleşerek farklı bir üretim platformu oluşturuyor. Bu nedenle süratle bu değişimi yaşamamız lazım. Bizim tedarikçi olarak görevimiz, bu konuda piyasaya yardımcı olmak. Bu sürece dahil olmak ya da yok olmak gibi iki seçenek var. Yatırımcının ve üreticinin bu sürece direnç göstermemesi gerektiğine inanıyorum. Konjoktürel durum pazara her ne kadar negatif etki etse de düzeleceğine inancım tam. Yeter ki içinde bulunduğumuz durum uzamasın. Hükümetin attığı adımların, aldığı tedbirlerin yerinde olduğunu düşünüyorum. Ancak daha uzun sürmemeli. Yatırımcıya güven verilmeli. İçinde bulunduğumuz dijitalleşme süreci bu adım sonrası hızlanacaktır. Kabul edilebilir ölçülerde değişim için biz tedarikçilere çok iş düşüyor. Satarım geçerim yaklaşımından uzakta, yatırımı kabul ettirebilir ölçüde yardımcı olmak ve yatırımcıyı desteklemek zorundayız. Bu destek iş desteği, finansman desteği ya da tecrübelerin aktarılması biçiminde olabilir.”



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

Lidya Grup Büyümesini Sürdürüyor 114

Geçtiğimiz ay bir araya geldiğimiz Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, büyümelerini sürdüreceğini anlatırken, EFI EMEA bölgesi satışından sorumlu Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Paul Cripps de Türkiye’ye ve Lidya’ya duydukları güveni perçinliyordu.

Her fuarda yeni bir teknoloji tanıtan ya da yeni bir işbirliği anlaşmasına imza attığını duyuran Lidya Grup, İstanbul’da geçtiğimiz ay gerçekleşen fuarda Xerox ve EFI’nin yeni ürünlerinin yanı sıra Epson Geniş Format Fotoğraf Baskı Çözümleri ürün grubunun da lansmanını yaptı. Fuarları, kurumsal iş süreçlerinin önemli bir parçası olarak gören ve her fuar için ayrı strateji geliştiren Lidya Grup, SIGN Fuarı’nda Epson’dan SC-S40610; SC-S60610; T5200MFP, T7200D, B6000, P20000, Xerox’tan Versant80, C70, Nuvera 144 ve EFI’den H1625 ile GS3250LX Pro endüstriyel ürünleriyle yeni nesil baskı çözümlerini sergiledi. Misyonunu sadece ürün ve hizmet tedarikçisi olmanın çok ötesine taşıyan Lidya Grup donanımı yazılımla entegre eden projelere odaklanıyor. Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz “Sektörün yatırım iştahında artışın pozitif olduğu söylenebilir. Son çeyrek ile ilgili de olumlu görüşümüzü devam ettiriyoruz. Yılın ilk 3 çeyreğinde, Lidya Grup makine satışında %55 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. Bu büyümenin son çeyrekte de korunacağını düşünüyoruz. Sonuç olarak Lidya Grup, yılı %50 civarında bir büyüme ile kapatmayı öngörüyor” dedi. Türkiye’ye ve partnerlerimize güveniyoruz Lidya Grup standında EFI EMEA bölgesi satışından sorumlu Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Paul Cripps, dergimize yaptığı değerlendirmede Türkiye’deki gelişmelerden dolayı üzgün olduklarını, söylüyordu. Tüm gelişmeler rağmen Türkiye pazarı için iyimser, pozitif olduklarını ve Türkiye’deki fırsatları görmeyi sürdüklerini, söyleyen Cripps’in değerlendirmeleri şöyle: “EFI ve Reggiani olarak çok uzun yıllardır bu pazardayız. Seramik baskı Cretaprint için de Türkiye heyecan verici bir pazar. Xerox ve diğer OEM partnerlerimizle işbirliği yapmaktan dolayı da gururluyuz ve Fiery ile çok başarılı bir iş yapıyoruz. Türkiye bizim açımızdan ve işimiz için çok önemli bir ülke. Ümit ediyoruz

ki her şey kısa zamanda stabil hale gelecektir. Türk profesyoneller fırsatları kullanmak ve işlerini geliştirmek için çok hızlı bir şekilde işlerine geri döndüler. Bu durumda kuvvetli partnerimiz Lidya ile başarılı olmayı sürdüreceğimiz biliyoruz. LED Baskı pazarı heyecan verici Cripps, ürün gamı açısından da öne çıkan alanları şöyle özetliyordu: “Bugün grafik pazarı hakkında konuşuyoruz ve size söyleyeceğim LED hibrid ürün hattımızın bizim ve partnerimiz için çok önemli olduğudur. Fırsatlardan ve geleceğe yönelik büyümesinden dolayı çok heyecanlıyız. İnanıyorum ki bobinden bobine LED ürünlerimiz de bundan pay alacaktır. LED ürün gamımız hem Lidya hem de müşterilerimiz tarafında şu anda çok popüler. Geniş format pazarında 1625 ile çok iyi durumdayız. Bizim bütün LED ürün hattımız Lidya ile hızlı bir şekilde büyüyor. Bu ürünlerin sunduğu teknik imkanların yanı sıra profesyonellik, iyi servis ve sunum da bizim için çok önemli. Lidya’nın gelişmiş teknolojimizi piyasada yaymada çok iyi olduklarını söyleyebilirim. Ve tabii müşterilerimizin talep ettiği servis ve destek konusunda da öyleler.” EFI’nin drupa 2016 sürprizi Nozomi hakkındaki sorumuza karşılık olarak Cripps heyecan verici oluklu pazarında zaten çok küçük tirajlar için hizmet veren makinesine dikkat çekiyor ve çok hızlı bir baskı makinesi olan


Nozomi için de epeyce ümitli konuşuyordu: “Şu anda size Nozomi satış stratejimiz açısından henüz bir şeyler söyleyemeyeceğim. Ama şu bilgileri verebilirim; Bu ilginç, çünkü dün satış personelinden iki telefon aldım. Müşterileri ürünü mümkün olduğunca kısa bir zamanda görmek istiyorlardı. Bu bizim için muhteşem bir güncelleme. Bölgesel olarak 2017’de 10 - 12 ünite Nozomi getirmeyi planlıyoruz. Müşteri talepleri bizim için ümit verici ve bizim için yeni bir segment. Lidya ile birlikte oluklu baskısı için ve bu alanda yeni imkanlar bulabilmek için çalışıyoruz ve çok pozitif bir alan olarak değerlendiriyoruz. HS125 ile aynı kategoride ancak kısa tirajlar ve talebe göre göre oluklu baskısında imkan sağlayabildiğimizi biliyorsunuz. Çok hızlı üretim için neler yapılabileceği bizim için önemli bir nokta. Bu sebeple pazarda nasıl bir yer açacağımıza bakmamız gerekiyor. Bizim için bir diğer enteresan alan da pazarda endüstriyel baskı için ne kadar bir alan olduğudur. Ev dekorasyonu, yer kaplamaları, paneller, mobilya ve diğer ev inşa ürünleri gibi geniş bir alanda müşterilerimizin dijital baskı ile neler yapılabileceğini göreceğiz. Bu oldukça geniş bir alan. Bu alanda teknolojiye ve insanlara yatırım yapıyoruz. Dijital baskı büyüyen bir alan, bu alanda biz de büyüyoruz ve müşterilerimizi de geliştiriyoruz. Eşsiz ürün ve özelleştirilmiş ürünler üretebilmenin önemine inanıyorum. Lidya ve EFI veya diğer markalarımız olarak hepimiz inanıyoruz ki kendimize daha geniş bir alan açmak ve kreatif olmak zorundayız; ürünlerimizin işlerimizi nasıl geliştirdiğini göstermek istiyoruz. Bu tam da bizim işimiz.” Lidya’nın ön plana çıkan sunumları açısından Epson ve EFI ürünlerinin genel özelliklerine de bir göz atarsak hem verimlilik hem de baskı kalitesinin ön plana çıktığı görülebilir: Lidya’dan Verimlilik ve baskı kalitesini buluşturan iki önemli çözüm EFI GS3250LX Pro ve Epson SureColor SC-P20000 Üstün fotoğraf kalitesini yüksek verimlilikle birleştiren EFI GS3250LX Pro endüstriyel baskı sistemi, işini büyütmek ve rekabet ortamında fark oluşturmak isteyenlere özel bir ürün olarak dikkat çekiyor. Sert ve esnek yüzeylere baskı yapabilme kabiliyeti sayesinde beklentilerin ötesine geçen EFI GS3250LX Pro, çok fonksiyonlu düşük verimlilikte çalışan mev-

cut ürünleri daha karlı ve verimli bir çözümle değiştirme fırsatı sunuyor. UV Led Teknolojisi 3,2m genişlik, hem rulo hem flat bed özelliği 7pl baskı kafaları ile mükemmel netlik Sekiz renk + beyaz UV ile kusursuz renk gamutu Greyscale özelliği ile mükemmel renk geçişleri Saatte 223m2 baskı hızı 24 saat aralıksız çalışabilme özelliği Fotoğraf kalitesinde baskı Epson tarafından üretilen geniş format fotoğraf yazıcısı P20000 yüksek verimlilik, üstün kalite ve kullanım kolaylığını tek ve eksiksiz bir pakette bir araya getiriyor. Fotoğraf laboratuvarları, fotoğraf stüdyoları ve kopyalama merkezleri için tasarlanmış ve bir ofis içi çözümü içeren SC-P20000, çok çeşitli yüksek kaliteli fotoğraf, poster ve afiş üretebiliyor. Epson SC-P20000 düşük kalite modlarında bile olağanüstü sonuçlar üretmek için bir PrecisionCore MicroTFP baskı kafasıyla birlikte sunuluyor. Yüksek hassasiyetli kağıt besleme teknolojisiyle güçlendirilen yazıcı, sorunsuz bir çalışma vadediyor.

Canon Yazıcı Ürün Grubu Bayileriyle Kıbrıs’ta Buluştu Görüntüleme ve baskı sistemleri üreticisi Canon, iş ortaklarıyla Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen bayi toplantısında bir araya geldi. Bu yıl yazıcı ürün grubuna yönelik ilk kez düzenlenen toplantıda, katılımcılara Canon’un ürün ve teknolojileri tanıtıldı

Canon, bayilerle iletişimi güçlendirmek, ürün ve teknolojileri hakkında bilgi vermek amacıyla toplantılar düzenlemeye devam ediyor. Canon Eurasia, 2-5 Ekim tarihleri arasında Türkiye’deki yazıcı ürün grubu bayileriyle Kuzey Kıbrıs’ta buluştu. Yazıcı ürün grubu alanında bu yıl bir ilk olması açısından önem taşıyan toplantıya, yaklaşık 170 bayi üyesi ve toptancı katıldı.

Sektörün geleceği konuşuldu Verimli geçen toplantıda Canon’un yeni teknolojileri anlatıldı ve katılımcıların soruları Canon B2C Türkiye Satış Müdürü Halil Turan tarafından detaylı olarak yanıtlandı. Yazıcı sektörünün geleceği ve pazarın durumu da toplantıda ele alınan konular arasında yer aldı.

115


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

lerimizin yapabildiklerini gösterip, oluşan talebi kim karşılayacağı sorusuna cevap vermek.”

116

Inkjet Pazarında da Güçlü Bir Matset HP Indigo Türkiye Distribütörlüğü ile markanın global başarısını Türkiye’de de tekrarlayan bununla birlikte konvansiyonel baskı pazarı için önemli çözümler sunan Matset A.Ş inkjet baskı pazarında da güçlü bir ürün portföyüne sahip oldu.

Matset A.Ş, 2016 yılı içinde yaptığı anlaşmalar sonucunda ürün portföyüne kattığı iki önemli marka ile artık inkjet pazarında da yer alıyor. Şirket önce AGFA Graphics’in inkjet bölümü Türkiye Temsilciliğini almıştı. Bu temsilcilik Matset’in hem endüstriyel reklam hem de inkjetin kullandığı tüm alanlarda önemli bir makine ve tüketim malzemesi portföyüne sahip olmasını sağladı. AGFA’nın kanıtlanmış inkjet teknolojisi, farklı baskı altı malzemeleri üzerine maksimum baskı kalitesi ile inkjet baskılar yapma ve kabul görmüş iç ve dış mekan baskıların yanı sıra endüstriyel baskılar için ideal görünüyor. Şirket son olarak drupa 2016 öncesi Massivit şirketinin de Türkiye Temsilciliğini alarak inkjeti en verimli biçimde destekleyen ve farklı iş alanları açan 3D baskı teknolojisine de adım attı. Şirket HP Indigo’nun yanı sıra tüm bu yenilikleri de geçtiğimiz ay İstanbul’da gerçekleşen fuarda sergiledi. Matset A.Ş Genel Müdürü Doğu Papuççuoğlu, her iki yeni temsilcilik ve beklentileri ile ilgili olarak dergimize konuştu: Massivit 3D Baskı Sistemi “Dijitale doğru hızla ilerleyen baskı dünyasının sadece kağıtla hayatını devam ettirmeyeceğini düşünüyorum” diyen Papuççuoğlu, “AGFA ile yaptığımız anlaşama ile 2D baskıdaki varlığımızı güçlendirdik ve 3D baskıya girme kararı aldık” diyor ve ekliyor: “Bu planlarımız dahilinde drupa öncesinde Massivit ile yollarımız kesişti. Biz Massivit ve 3D baskının geleceğine inanıyoruz. 3D baskı çok geniş bir alana hizmet veriyor. Massivit kullanıcıları matbaacı, baskıcı olarak sınırlanamaz. Pek çok farklı endüstride potansiyel kullanıcısı var. İlk makinenin kurulmasının ardından çok hızlı bir ilerleme kaydedeceğini, düşünüyorum. İlk Massivit yatırımcısına çok kazandıracaktır. Massivit’in ürettiği 3D baskıların içi boş. Dolayısıyla baskı sonrasında içini dilediğiniz malzeme ile doldurabilirsiniz. Bu da işinizin gerekliliklerini göz önünde bulundurduğunuz da sınırsız fikir demek. Biz Massivit’i Türkiye’de ilk kez sergilerken makinenin satışından ziyade pazar oluşturmaya odaklanıyoruz. Aslında bu durum bir tabela fuarında HP Indigo sergilemekteki amacımızla örtüşen bir durum. Makine-

AGFA Graphics Inkjet “AGFA inkjet konusunda kendini ispat etmiş bir şirket ve biz AGFA ile bugüne değin yapılamayanı yapmayı hedefliyoruz” diyen Papuççuoğlu, bu konuyla ilgili olarak şu görüşleri paylaşıyor: “AGFA ile anlaşmamız bu yıl gerçekleşti ve 2016 için çok büyük beklenti içinde değiliz. Yılı iki makine kurulumu ile kapatacağımızı düşünüyorum. AGFA inkjet konusunda kendisini ispat etmiş bir şirket. Büyüdüğünü gördüğümüz ve büyümesini sürdüreceğine inandığımız inkjet pazarının en önemli oyuncusu olduğunu, düşünüyorum. Bobinden bobine ve flatbed baskı çözümleri ile çok güçlü bir üretici. Mürekkebi ve yazılımı ile bir bütün olarak sunduğumuz uçtan uca çözümleri müşterilerimiz için sağlıklı ve verimli üretim anlamına geliyor. Bu da satıştan servisine uzun bir birliktelik anlamına geliyor. Matset olarak birinci önceliğimiz satacağımız teknolojinin hakimi olmak. Bu bizi pazarda farklı kılan vizyondur. Biz sattığımız tüm makinelerin eğitimini alarak işe başlıyoruz. AGFA için satış ekibinden üç, teknik servisten 4 personelimize eğitim aldırdık. Aynı şey Massivit için de geçerli. Satıştan 2, teknik servisten 3 personelimiz Massivit’in eğitimlerini tamamladı ve her soru ya da sorunun altından kalkabilecek donanıma sahip durumdayız. AGFA ile HP Indigo’da yaptığımız gibi pazarı domine edebiliriz. Bu çok zor değil. Pazarda HP’nin %50’lik bir paya sahip olduğunu görüyorum. Bizim amacımız bugüne kadar AGFA ile yapılamayanı yapmak ve kalan %50 içindeki payımızı artırmak. Bizim önemsediğimiz bir alan ve gelecek yıl gerçekleşecek matbaa fuarına kadar hedeflerimizi yakalamış olacağız.”



Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

118

Mimaki Kullanıcılarına Yakın Markaj Türkiye Distribütörlüğü PİMMS Grup tarafından yönetilen ve bayiileri ile pazarda geniş bir alan bulan Mimaki, Türkiye pazarından oldukça hoşnut.

Türkiye pazarını yakından takip eden ve destekleyen Mimaki Avrupa, adım adım ilerleyerek konumunu güçlendiriyor ve bölgesel olarak İstanbul’u bir yönetim üssü haline getirmeyi hedefliyor. Önce Mimaki Teknik Merkezi’ni İstanbul Güneşli’de açan şirket Nisan ayında da Mimaki Eurasia’nın yine İstanbul’da faaliyete geçtiğini duyurmuştu. Tüm bu çalışmaların hikayesini ve Mimaki’nin Türkiye pazarına ilişkin görüş ve hedeflerini Mimaki Eurasia Genel Müdürü Arjen Evertse anlattı: Japonya’dan Amsterdam’a ve nihayet İstanbul’a “Mimaki Eurasia’nın kuruluşunun ardında ticari faaliyetlerin mümkün olduğunca verimli bir şekilde yönetilebilmesi hedefini taşıyan bir hikaye yatıyor. İlk zamanlarda Mimaki Europe sadece Avrupa’yı kapsayan bir organizasyondu. Orta Doğu ve Afrika ise Japonya’ya bağlıydı. Ancak bunun getirdiği bazı problemler söz konusuydu. Sonra Japonya Merkezimiz, Orta Doğu ve Afrika’ya coğrafi olarak daha yakın bir konumda bulunması ve yakın saat dilimi içinde yer alması sebebiyle, iletişimde meydana gelen zaman kaybını göz önünde bulundurarak bu bölgeleri 2012’de Mimaki Avrupa’nın sorumluluk alanına dahil etti ve Amsterdam’a bağladı. Takiben Hollanda için vize sıkıntıları

baş göstermesine ek olarak teknik desteğin distribütörler için önemi ortaya çıktı. Distribütörlerin iyi bir şekilde teknik eğitim almasının yanı sıra yedek parça bulundurmak gibi sorunlar ve neredeyse her ay çıkan yeni ürünlere uyum sağlanması için bölgenin içinde bir alan oluşturma kararı aldık. Bu amaçla Eğitim Merkezi kurmamız gerekti ve İstanbul’a gelip Mimaki Europe Tec Center’ı kurduk. Ben orada görev aldım. Mart 2013’de ofisi açıp teknik ekibi kurdum ve faaliyete başladık.” Nisan 2016’da Mimaki Eurasia kuruldu “Mimaki Europe Tec Center tamamen teknik destek amaçlı ve Call Center olarak çalıştı. Hiçbir satış işlemi içinde bulunmadı” diyerek sözlerini sürdüren Evertse, Mimaki Avrupa’nın bu durumu geliştirilmesi gereken bir pozisyon olarak algıladığını belirtiyor: “Bununla birlikte Türkiye pazarını çok önemsiyorlardı ve daha fazla ağırlık vermek istiyorlardı. Özellikle tekstil pazarına. Bir de Mimaki kullanıcılarının farklı boyalar kullanması söz konusuydu. Bunun üzerine çok çalıştık maliyetleri düşürdük, daha başarılı boyalar geliştirdik ve bunu da daha iyi bir şekilde duyurmamız gerekiyordu. Müşterilerimiz Mimaki baskı çözümlerini alıyor, Mimaki boya-


larını kullanıyor, bu yüzden bizim de mevcut durumun ortaya çıkarabileceği olası problemleri hızlı bir şekilde çözmemiz gerekiyordu. Mimaki olarak müşterilerimize bayiilerimizle birlikte gidiyorduk ve çözüm sunuyorduk. Mimaki Eurasia’nın kurulması ile artık Mimaki tamamen Türkiye’de ve bütün müşterilerine makine alındıktan sonra ne olursa olsun destek verecek ve sağlam bir üretim sağlayacak. Teknik merkezimizi Mimaki Eurasia olarak ofis haline getirdik ve 14 Nisan 2016’da açtık. Limited şirket olduk.” Mimaki Eurasia ile genişleyen pazar ve imkanlar Evertse, Eurasia’nın kurulması ile gelen avantajları da şöyle sıralıyor: “Şirketimize Mimaki Türkiye demedik çünkü bölgedeki diğer ülkelere de gelecek zamanda buradan hizmet vermeye başlayacağız. Müşterimiz açısından fazla bir değişiklik yok aslında. Türkiye’ye gelen makineler artık direkt olarak Avrupa’dan değil Mimaki Eurasia olarak pazara sunuluyor. Bu lojistik olarak daha kolay bir operasyon sağlıyor ve Türkiye için daha büyük bir stok tutma imkanı sağlıyor. Özellikle boya ve yedek parça konusunda. Bayiilerimiz yüksek miktarlarda yedek parça stoğu tutmak zorunda kalmıyor. Çünkü tahmin edersiniz, ürün gamının genişliği pek çok farklı parça ihtiyacı doğuruyor. Her modelin stoğunun bayiilerce tutulması çok mümkün değil. Şimdi biz boyayı ve tüm yedek parçayı stoklayarak ve garanti işlemlerini direkt olarak buradan yaparak yatırımcımızı koruyacağız. Herhangi bir müdahale gerektiğinde 24 saat içinde çözüm sunulabiliyor. İstanbul içinde bu bir iki saate kadar düşebiliyor. Türkiye, Mimaki için önemli bir pazar ve bu şekilde Türkiye’yi destekliyoruz. Buna örnek olarak Mimaki’nin yazılım konusunda çalışmalara başlamasını gösterebiliriz. Raster Link 6 yazılımımızı Türkçe’ye çevirmiş

bulunuyoruz. Yeni makinelerin hepsinde tamamen Türkçe. Raster Link 5 kullanan müşteriler için de ücretsiz güncelleme veriyoruz. Mimaki Eurasia’nın kurulması, makinenin Türkçe konuşuyor olması, benim Türkçe konuşuyor olmam, bütün bunlar Mimaki’nin Türkiye’ye verdiği önemin bir göstergesi. Herşey Türkiye’deki müşterilerimiz için.” Mimaki tüm alanlarda iddialı Evertse, sorumuz üzerine Türkiye’de Pazar dağılımına ilişkin görüşlerini de paylaştı. Tekstili ilk sıraya koyan Evertse, giriş seviyesi direkt baskı makinesi müjdesini de verdi: “Mimaki olarak tüm pazarlarda yer alıyoruz. Reklam sektörü oturmuş halde; herkesin makinesi var sadece yenilenmeler söz konusu. Bu pazar böyle devam edecektir. Stabil bir pazardır. Tekstil, özellikle Türkiye’de Mimaki için çok önemli bir pazar. Endüstriyel de böyle. Her ikisi için de Türkiye’de büyüyecek pazarlar olduğu değerlendirmesini yapabilirim. Sublimasyon çok yaygın ama biz direkt baskı, reaktif asit baskılarını öne geçirmek istiyoruz. Giriş seviyesi bir makine olmaması bir dezavantaj. Sublimasyonda böyle değil. Ama aynı zamanda gerçek tekstil baskı pazarı için biz de yeni makineler geliştiriyoruz. Giriş seviyesi olarak da makineler getireceğiz. Daha yüksek segmente yönelik geliştirmelerimiz de var. Hepsi birden gerçekten büyük adımlar ve büyük bir alan. Endüstriyel UV baskı da yeni bir konu. Endüstriyel üreticiler için özel üretimler başlıyor. Yeni yeni oturacak ve bir iki sene sonra çok iyi bir pazara haline gelecek. Tekstille aynı, eskiden beri o pazarda Mimaki var. UV bazında en çok kullanılan makine olarak Mimaki’nin çözüm sunduğunu söyleyebilirim.”

119


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

120

Mimaki Gücünü Bir Kez Daha Gösterdi Geçtiğimiz ay İstanbul’da Türkiye’deki distribütörü PİMMS Group ile sahne alan Mimaki UV LED teknolojisine ağırlık verdiği bir sunumla geniş yelpazedeki baskı ve kesim makinelerini tanıttı.

Pimms Group, bir kez daha Mimaki’nin gücünü gösterdi. Geçtiğimiz ay gerçekleşen fuarda gerek dekorasyonu, gerek sunulan uygulama çeşitliliği itibariyle Pimms ve tabii ki Mimaki sektöre damgasını vuran marka oldu. Mimaki, fuar boyunca Pimms standında 15, bayiileri Sayar, SDS ve Procolor stantlarında da 20 makine olmak üzere toplam 35 baskı ve kesim makinesini müşterileri ile bir araya getirdi. Baskı ve çeşitli uygulama örnekleri ile Mimaki kullanıcılarının işlerine nasıl değer katabilecekleri sektöre aktarıldı. Pimms tarafından düzenlenen uygulama köşesinde, şişe, bardak, mum, çerçeve, USB, kalem, anahtarlık, vs. gibi çok farklı nesneler üzerine yapılan baskılar ilgi topladı.

MIMAKI SIJ-320UV ile yapılan tavan gergi uygulaması PİMMS standını süsledi Pimms Group standında bu yıl Mimaki’nin özgün UV LED teknolojisi ağırlıktaydı. Mimaki’nin geliştirdiği UV LED teknolojisi, soğuk kürleme yapılmasını sağlayarak, ısıya hassas malzemelere de baskı yapılmasını kolaylaştırmış ve bu sayede uygulama çeşitliliğini artırarak baskı üreticilerine kârlı iş imkanlarının kapısını açmıştır. Mimaki’nin flatbed ve rulodan ruloya UV LED baskı makineleri, reklam ve endüstriyel sektörlerinin de hızla büyümesine katkı sundu. Türkiye pazarına ilk kez tanıtılan Mimaki SIJ-320UV LED baskı makinesi de Pimms standının göz bebeği olan ürünlerinden biriydi. Bizzat baskı numunelerinin Pimms standında tanı-


tıldığı makine, yeni gergi aparatı ile esnek malzemelere baskıda çok verimli sonuçlar sağlıyor. Standın girişinde yer alan tak tasarımında ve stantta yer alan oturma köşesindeki lamba tasarımlarında yine tavan gergi malzemesi kullanıldı ve bu baskılar Mimaki SIJ-320UV baskı makinesiyle yapıldı. Aynı şekilde, oturma bölümünün arka planında yer alan geniş format görselin baskısı da SIJ-320UV ile yapılarak makinenin baskı kalitesi bizzat sektöre ispatlanmış oldu. Mimaki SIJ-320UV modeli, 3.20’lik geniş baskı ebadı, saatte 110m 2’ ye çıkan yüksek baskı hızı, ışıklı malzemelerde yüksek yoğunluklu baskı imkanı, aynı anda çift rulo baskı yapabilme seçeneği ve uygun yatırım ve tüketim maliyetleri ile sektörün beğenisini kazandı. Kompakt masaüstü UV LED baskı makineleri grubunda ise Mimaki UJF-3042HG, UJF-6042 ve UJF-7151 plus baskı makineleri de Pimms standında tanıtıldı. Ayrıca, şişe gibi silindirik nesnelere direkt baskı yapma imkanı sunan Kebab Ünitesi de Mimaki UJF-3042HG modeli ile birlikte sergilendi. Obje üzerine yüksek kaliteli direkt baskı yaparak geleneksel serigrafi baskısının yerini alan bu seriler, UV LED teknolojisinin sunduğu avantajla birlikte baskı üreticilerine daha güçlü ve kompakt bir baskı imkanı sunmaktadır. UV LED flatbed baskı grubunda geniş format baskı imkanı sunan Mimaki JFX200-2513 baskı makinesi ise herkesin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Özellikle lak boya ile baskı yaparak tanıtılan JFX200-2513, sunduğu yüksek hızlı baskı ve çok çeşitli sert materyallere baskı imkanı sunması ile ilgi odağı oldu. Pimms standında yer alan bir diğer ürün grubu ise Mimaki CJV150 ve CJV300 bas&kes makineleri oldu. Tabelacılar, matbaacılar ve baskı merkezleri için rakipsiz baskı kalitesi sunan makineler, Gümüş, Turuncu ve Açık Siyah renkleri de içeren boya seçenekleri ile sağladığı görsellik ve sunduğu kreatif baskı imkanları ile göz dol-

durdu. Seri, ayrıca seni piyasaya sürülen kokusuz BS4 eko-solvent boyalar ile stantta tanıtıldı. Tekstil baskı grubunda ise Mimaki TS300P-1800 ve Mimaki TX300P-1800 baskı makineleri, reklam üreticilerinin tekstil malzemelerle yapılan reklam uygulamaları için sunduğu yüksek baskı kalitesi ve uygun maliyetli baskı imkanını gözler önüne serdi. TS300P-1800 baskı makinesi transfer kağıda baskı yaparken, TX300P1800’ün de direkt baskı uygulamaları tanıtıldı. Son olarak, Mimaki CF2 flatbed kesici ve MIMAKI CGSRIII rulo kesici makineleri de farklı uygulama örnekleri ile ziyaretçilere tanıtıldı. “Mimaki kullanıcının rekabet gücünü artırıyor” Pimms Group Genel Müdürü Selçuk Aygüler, ziyaretçilerin UV LED teknolojisine oldukça ilgi gösterdiğini dile getirerek sektörün artık baskı kalitesi ve baskı hızında değil, üretimlere katılan artı değer ile farklılaştığını ve Mimaki’nin de kullanıcılarına rekabet gücü kattığını dile getirerek şunları söyledi: “Ziyaretçilerimizle yapmış olduğumuz görüşmelerde bir kez daha gördük ki, yatırımcılar artık makine alırken sadece yatırım maliyetlerini değil, boya ve enerji tüketim maliyetlerini, malzeme fire oranlarını, farklı materyallerle çalışma imkanını ve operatör müdahalesini en aza indirerek stabil çalışma imkanı sunan özellikleri de göz önünde bulunduruyor. Artık sadece baskı hızı ve baskı kalitesi değil, tüm bu faktörler makine yatırım kararlarını şekillendiriyor. Bu açıdan bakarsak Mimaki, düşük boya tüketimi, Nozzle Kurtarma Fonksiyonları ile kesintisiz baskı imkanı sunması, Mimaki Fine Diffusion özelliği ile geçişler arası boyayı dağıtarak bant izlerinin oluşmasını önlemesi ve dolayısıyla firesiz baskı imkanı sunması ile tüm bu beklentileriyle fazlasıyla karşılıyor.”

121


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

122

Konica Minolta Teknolojisi ile Fark Oluşturmak Konica Minolta Türkiye, Geçtiğimiz ay TÜYAP’ta düzenlenen fuarı yeni satışlar yaparak tamamladığını, açıkladı.

Konica Minolta, 164 metrekarelik standında son teknoloji ürün ve hizmetlerini sergilediği standında ilk olarak giriş seviyesi veya daha düşük hacimli fotokopi ve çoğaltma işleri için uygun bizhub PRO 958’i tanıttı. Düşük maliyetli PRO 958’e özellikle kopyalama merkezleri rağbet etti. En yeni ürünü bizhub PRO 958’in yanı sıra Konica Minolta’nın adeta amiral gemisi görevini üstlenen bizhub PRESS C1100 de stanttaki yerini aldı. C1100’e özellikle kısa tirajlı ancak yoğun iş yüküne sahip profesyoneller ilgi gösterdi. Türkiye profesyonel baskı pazarının en çok tercih edilen renkli ürünlerinden biri olan bizhub PRO C1060L de sergilenen ürünler arasındaydı. Teknik özelliklerinin yanı sıra, yatırım ve işletmedeki uygun maliyeti ile PRO C1060L, düşük hacimli iş yüküne sahip firmalar için cazip bir seçenek olarak öne çıktı. Özel toner teknolojisi ile özellikle fotokitap, grafik tasarım gibi ekran renklerinin öne çıktığı işlemlerde sunduğu renk kalitesi ile farklılaşan bizhub PRO C70hc, yeni ticari olanaklar sunması nedeni ile pazarda farklılaşmak isteyen yatırımcıların dikkatini çekti. Son olarak kuru toner tabanlı renkli geniş

format (A0) dijital baskı sistemi, yüksek üretkenlik ve cazip işletme maliyeti sunan KIP 940 da Konica Minolta standında gelen ziyaretçilerin ilgilendiği bir diğer üründü. Konica Minolta standında sergileyeceği beş cihazı ile birlikte, uzman ekibi sayesinde, geniş ürün gamını ve çözümlerini fuar boyunca ziyaretçilerine kapsamlı olarak tanıttı. Konica Minolta Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Orhan Doğan fuarla ilgili olarak şu görüşleri paylaştı: “Ülkenin dört bir yanından ve yurtdışından gelen baskı profesyonelleri ile buluştuğumuz ve ihtiyaçlarını dinleyerek onlara uygun çözüm geliştirdiğimiz bir fuar oldu. Bu sene de standımıza gelen ziyaretçilerimize bir yandan ürünlerimizi tanıtırken bir yandan da dijital baskıda Konica Minolta teknolojisi ile işletmelerinde nasıl fark oluşturabileceklerini anlattık. Konica Minolta olarak iş politikamız, sadece ileri teknoloji ürünlerimizi hizmete sunmak değil aynı zamanda müşterilerimizin işlerine, onların açısından bakarak ticari kazançlarını arttırabilmeleri için danışmanlık vermek ve daha güçlü rekabet edebilmeleri için onları desteklemek.”


görünür hale geldiğini belirterek şunları söyledi: “OKI’ye gösterilen yüksek ilginin kaynağında, OKI teknolojisine duyulan güven ve geliştirilen yeniliklere yönelik merak var. Bir kez daha yeni teknolojilere ve kaliteli ürünlere profesyonellerin ilgisinin ve arayışının artarak devam ettiğini gördük. OKI, kullanıcılarından aldığı geri bildirimler ve yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile profesyonellerin ihtiyaçlarına yanıt veren, yüksek kalitede ve tasarruflu ürünler geliştirmeye ve üretmeye devam edecektir.”

OKI’den Profesyonellere Yönelik Yeni ve Etkileyici Çözümler Var OKI Türkiye Genel Müdürü Lusi Adut, OKI ürün ve çözümlerine gösterilen ilginin temelinde OKI markasına ve teknolojisine duyulan güvenin yer aldığını söylüyor.

OKI, sektörde yankı uyandıran, Pro Serisi Grafik Sanatları yazıcıları ile Geniş Formatlı yazıcılarını tanıttı. Tanıtılan ProSerisi yazıcılar, hacimli baskı gerektiren alanlarda, 5 renkli (CMYK+1), beyaz ile clear toner, neon toner kullanan makinalarıyla kişiye özel baskılar yapabiliyor. Yüksek teknolojik özellikleri ile bu yazıcılar kreatif tasarımlar üreten sektörlerin yanı sıra dijital baskı merkezleri, reklamcılık, tasarım, promosyon ve diğer kreatif ajanslarda için de ideal baskı çözümleri sunuyor. OKI’nin ürün gamına son dönemde dahil ettiği geniş formatlı yazıcılar büyük ilgi görüyor. OKI Color painter serisi 137 cm ile 264 cm boyut aralığında üstün baskı kalitesini üst düzey üretkenlik (iyi kalitede 100m2/saat baskı) ile dengeleyerek, baskı ve tabela yapım sektörünün yüksek beklentilerini karşılayan özelliklere sahip bulunuyor. OKI, geliştirmeye ve üretmeye devam edecek OKI Türkiye Genel Müdürü Lusi Adut, profesyonellerin OKI’nin kreatif ve endüstriyel reklam sektörlerine yönelik geliştirdiği ürün ve çözümlere her geçen gün daha fazla ilgi gösterdiğini, fuarda bu ilginin

ColorPainter tam bir profesyonel Dergimize konuşan OKI Türkiye Danışmanı Serdar Göker de şirketin sunduğu çözümlere ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Baskı alanında çığır açan ColorPainter mürekkep püskürtmeli yazıcılarımızın arasında, görsel işler alanında 2,6 m eninde materyaller üzerine, afiş ve otomobil giydirme ürünlerinden sergi vitrin materyallerine ve duvar kağıtlarına kadar her tür baskıyı yapabilen ve yüksek çözünürlükte çok yüksek hıza sahip, sektör lideri konumundaki ColorPainter H3-104s ve inovasyon örneği olan M-64s ve W-54s ve W-64s ile önemli bir ticari başarı kazandık. ColorPainter H3-104s makinesi, bugüne dek sadece 1,60 m’lik yazıcılarda elde edilebilen kalite düzeyinin, 2,60 m’ye kadar afiş ve vitrin malzemeleri üzerine üç dakikadan kısa bir sürede nasıl 2,60 m x 1,0 m rulo baskısı yapabildiğini kanıtlayan bir teknoloji. H3104s’de Greenguard Gold sertifikalı mürekkep kullanıldığında ortamdaki havanın temizlenmesi gerekmiyor. Yazıcının yüksek esneklik özelliği sayesinde dış mekanlar için geliştirilen son derece dayanıklı malzemeler üzerinde de yine iç mekanlara yönelik net görüntü verebilen sonuçlar elde edilebiliyor. ColorPainter M-64s makinesi ile göz alıcı nitelikte, arkadan aydınlatmalı (backlit) malzemelerin hazırlayabilir W-54s ve W-64s makineleriyle de OKI’nin eşsiz neon renklerinin nasıl etkileyici bir şekilde basıldığını deneyimleyebilirsiniz.” Pazar lideri konumundaki bu cihazların yanı sıra OKI Avrupa, mimari, mühendislik ve inşaat sektörlerine yönelik geniş format baskı işlerinde performans, hız ve netlik için tasarlanan Teriostar LP-1030 ve LP2050 LED yazıcıları da fuarda tanıtıldı..

123


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

OTS ile Daha Geniş Bir Baskı Alanı Oluşturabilirsiniz 124

Bir Spandex şirketi olan OTS İç ve Dış Ticaret A.Ş. geniş format ve endüstriyel baskı pazarına sunduğu çözümler ile ilgi toplamaya devam ediyor.

Hayatın içinden ürünleri baskılı hale getirmek için gerekli tüm inkjet çözümlerin yanı sıra endüstriyel reklam sektörünün de ihtiyaçlarına cevap veren şirketin dahil olduğu Spandex; tabela, reklamcılık ve dijital baskı ürünlerinde, lider firmaların tedarikçisi olarak dünya geneline hizmet veriyor. Çok çeşitli, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle Spandex, müşterilerine ihtiyaçları doğrultusunda en uygun fiyat - performans dengesini taahhüt ediyor ve bu sebeple 14 farklı ülkede bulunan ofisler kanalıyla 35 bin çeşit ürün ve 750 personel ile 33 bin müşteriye hizmet ulaştırıyor. OTS İç ve Dış Ticaret ise 1987 yılından beri dijital baskı çözümleri, görsel iletişim ve reklam malzemeleri konusunda sektöre hizmet vermekte. Birçok dünya markasının Türkiye distribütörü olan OTS, Ankara ve İstanbul ofisleri yanı sıra yurt çapındaki dağıtıcıları ile ürünlerini 5 binin üzerindeki müşterisine dağıtıyor. Şirket geçtiğimiz ay katıldığı fuar ile yenilikleri endüstriyel reklam sektörünün ilgisine sunmuştu. Şirketin Genel Müdürü Onur Öz, bu gösterimi ve

ürünleri hakkında şu bilgileri verdi: Roland DG ve Sawgrass “Bu sene fuarda ürün sunumumuzu farklı gruplara ayırdık. Ürün uygulamaları ile müşterilerimize hangi malzemeyi hangi alanda ne şekilde kullanabilecekleri ile ilgili fikir vermek önceliğimiz oldu. Bu grupların ilkinde bizim için çok önemli olan dijital tekstil baskısı ile ilgili olarak Roland XT serisi makine, mürekkep ve kağıt çözümlerimizi sergiledik. İkinci grupta Sawgrass masaüstü sublimasyon ve promosyon sektörüne yönelik ürünlerimizi yine Türkiye temsilciliğini yaptığımız, The MagicTouch firmasının transfer baskı kağıtlarıyla beraber sunduk. Üçüncü grupta ise reklam sektörüne yönelik tüm markalarımızı, reklam folyolarından duvar kağıtlarına, mimari çözümlerden baskı folyolarına, transfer bantlarına kadar bir çok ürünü sergileme şansı bulduk. Dördüncü grupta, araç kaplama folyoları ile cast baskı folyolarını araç üzerinde uygulamalı olarak sergiledik. Son grupta ise Roland’ın yeni çıkan SG serisi bas-kes i ile LEF 300 UV baskı


makinesini uygulamalı olarak tanıttık. Böylece bu beş grupta tüm çözümlerimizi ziyaretçilerimizle paylaştık.” Sawgrass Uluslar arası Satış müdürü Moshe Blumenfeld ise Sawgrass’ın Virtuoso 25 8-Color Ürün Süsleme Sistemi, VJ 628 yazıcı ve buna ait yeni new SubliJet-HD Genişletilmiş Gamut (XG) mürekeplerini sergilediklerini anlatıyordu. Blumenfeld, yeni floresan renkler ile bambaşka bir boyut kazanan bu sublimasyon baskı sistemi ve mürekkepler ile kopyalama merkezlerine yeni bir boyut kazandırdıklarını da sözlerini ekledi. Sawgrass’ın bu en yeni 8 renkli mürekkep seti CMYK ile birlikte Light Cyan, Light Magenta, turuncu ve mavi renkler ile alışılmış dört renk ile ulaşılabilen renk gamutunu çok daha ileri bir noktaya taşıyor. Blumenfeld, bu mürekkep setini rengin kritik önem taşıdığı spor malzemeler (tekstil dahil) şirket logoları, bayraklar gibi ürünler için hazırlandığını, söylüyor. Turuncu ve mavi ilavesi ile de eşleştirme yapmanın zor olduğu bayrak kırmızı, lacivert, mor ve diğer Pantone renklerinin elde edilmesinin ne kadar kolay olacağının altını çizdi. Folyoların getirdiği imkanlar İlginin ağırlıklı olarak reklam malzemeleri üzerine olduğunu anlatan Öz, “Klasik reklam malzemeleri dışında özellikle mimari çözümlere yönelik ürünler sergilediklerini ve bunlar içinde 3M firmasının Di-noc ve Fasara serisi folyolarının ilgi topladığını, söyledi. Öz sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı zamanda kendi markamız olan Spandex’in Image Perfect serisinin içinde bulunan asfalt folyomuz, yine aynı seri içinde bulunan çeşitli metalize renkte folyolar, kara tahta folyoları gibi ürünler, satmakta olduğumuz dijital baskıya uygun duvar kağıtları gibi mimari çözümlere yönelik reklam malzemeleri büyük ilgi gördü ve güzel bağlantılar kurduk. Aynı şekilde araç kaplama folyolarına da ciddi bir ilgi vardı. Avery Dennison ‘ın renk değiştiren folyo grubu dikkatleri üzerine topladı. Bünyemizde farklı markaları bulundurduğumuz için müşterilerimiz ihtiyaçları olan çözümü bizden bulabiliyorlar.” Öz’ün mevcut Pazar durumuna ilişkin görüşleri ile şöyleydi:

Sürdürülebilir hizmet hedefimizi devam ettireceğiz “Sektörde bir daralma olduğunu ve firmaların rakiplerinden kendilerini ayrıştırmak için yeni yatırımlar yapmaya eğilimli olduklarını gözlemliyorum. Reklam firmalarının bir kısmının klasik reklam uygulamalarından uzaklaşarak farklı alanlara yönelmekteler. Tekstil konusunda, geçen zamanlarda dijital yatırımları ertelemiş müşterilerimizin de, bu fuar ile birlikte yatırıma başladığını gözlemledik. 2016 nın son çeyreğinin de önceki aylardan çok farklı geçeceğini düşünmüyoruz. Biraz daha daralan bir piyasayla karşı karşıyayız. Bu sebeple mevcut müşterilerimizin memnuniyetini elimizden geldiğince maksimum seviyede tutup, sürdürülebilir bir hizmet hedefimizi yerine getirmeye çalışacağız.”

125


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

How do you present a product that’s still unknown at the POS in a way that induces customers to buy? What should sales-promoting, display-supported packaging look like? And what possibilities exist to enhance the interplay between digital printing and finishing? With the presentation of the two projects “Stockholm Mule”, initiated by Durst, and MÜESLOVE, a joint PrintCity Alliance project, viscom frankfurt, which is scheduled to take place in Frankfurt from Wednesday to Friday, 2 to 4 November 2016, will put on display the entire process chain of a packaging and display concept as well as that of a food-industry system solution.

126

New Packaging and Display Concepts at Viscom Frankfurt 2016 Durst to present “Stockholm Mule” packaging project and PrintCity Alliance to present joint MÜESLOVE project

The way into the mainstream What to do with a trendy cocktail that is still largely unknown in the market? In cooperation with viscom organiser Reed Exhibitions Deutschland, Durst will use the example of the “Stockholm Mule” to illustrate how to optimally position a still-unknown product at the POS. They’ll introduce a packaging and display concept that covers the entire process chain in the form of “Stockholm Mule” convenience packs, which contain all the cocktail’s ingredients packaged together in a POS display. It’s possible to customise the display and the packaging depending on the location, for example by focussing on the region, as in the example shown at viscom in Frankfurt. Durst’s advanced digital print technology enables individualised production in a single printing operation. Based in South Tyrol, Durst has been pioneering industrial inkjet applications since 1936. At viscom, they’ll introduce visitors to this integrated display and packaging solution. They’ll demonstrate how the three ingredients vodka, ginger beer and lime juice – supplied by the production partners Absolut Vodka by Pernod Ricard Germany, Schweppes Germany and Hitchcock – are combined into a single stand-up display unit for the POS

shelf. Trade fair visitors can look forward to participating companies sharing extensive information about the project. Plus, they’ll be able to enjoy the cocktail bar setting and a tasting. Numerous partners have been collaborating in this project. Durst initiated the project in cooperation with viscom organiser Reed Exhibitions Deutschland, while sI – design contributes conceptual support and many years of packaging expertise. Packaging and display design and production are handled by Schoepe Display. Forteam Kommunikation serves as the stamping, printing, concept and project management partner. Muesli as a lifestyle product Assembling your personal muesli each morning – right at the breakfast table. Showcasing the MÜESLOVE sample project, the PrintCity Alliance will put on an impressive demonstration of what’s possible in packaging design and printing. At viscom, they’ll show a high-quality yet scalable product and packaging concept whose customisation options truly capture the spirit of our times. For example, a customisable breakfast tray serves as the base of the packaging, which ensures that the brand directly and permanently impacts the living space of the customer. Individual packaging components for the sample project are produced using real-world production conditions. Conventional workflows with offline processing and modern inline production methods are used side by side. Conventional low-migration, water-based production methods are still being deployed, but the process also works with UV-cured colours and coatings – always with an eye on food authenticity and protection mechanisms dictated by strict European food regulations. Efforts in this regard range from choosing the right substrates and materials to using appropriate barriers or other mechanisms to ensure freshness and to protect ingredients and thus consumers. PrintCity is a strategic alliance that comprises the entire printing, packaging and publishing value chain. One of the companies involved is viscom exhibitor LEONHARD KURZ. Kurz is a provider of impressive surface finishing solutions that add attractive upgrades to print and packaging products. Daily: Happy Hour viscom turns 30 this year. To mark the anniversary, viscom would like to thank all visitors and exhibitors for their loyalty by inviting them to a free reception featuring refreshing sparkling beverages. The Happy Hour will take place right at the trade fair on Wednesday and Thursday from 4:30 pm and on Friday from 3:30 pm.


Milano’da gerçekleşecek olan InPrint 2016 fuarında standı ile yer alacak olan Heidelberger Druckmaschinen AG, 4D baskıda spor, seyahat ve havacılık ile ilgili ürünlerde farklı olanakları sergileyecek.

Heidelberg Baskı Alanını Genişletiyor Heidelberg, objeler üzerinden dijital, renkli ve kişiselleştirilebilir baskı alanını genişletiyor Farklı ebatlarda, şekillerde ve malzeme çeşitliliğindeki objelere baskı için yeni 4 boyutlu baskı sistemi Omnifire 1000, InPrint fuarında ilk kez sergilenecek.

Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg), 15-17 Kasım tarihlerinde İtalya’nın Milano şehrinde düzenlenecek olan InPrint 2016 Fuarı’nda 4 boyutlu (4D) baskıda genişlettiği uygulama alanlarını tanıtacak. 4D baskı, Heidelberg açısından nesneler üzerinde dijital, esnek, renkli ve kişiselleştirilebilir baskı olarak tanımlanmaktadır. Heidelberg, yeni çözümü olan Omnifire 1000 modeli ile nesneler ve yüzeylerde önemli ölçüde artan uygulama aralıkları ile sahneye çıkacak. Tüketici ürünleri alanında çalışan üretici ve perakendeciler, bu sistemi kullanarak farklı şekil ve ebatlardaki herhangi bir ürüne istedikleri baskıyı gerçekleştirebilecekler. Bu yeni gelişme hali hazırda sunulan Omnifre 250 modelini tamamlayıcı nitelik taşımaktadır. Fuarda dünya sporları, havacılık ve seyahat ile ilgili konulardaki ürünlere odaklanılıyor Heidelberg, 4D baskıda spor, seyahat ve havacılık ile ilgili ürünlerde farklı olanakları 60 metrekarelik standında sergileyecek. Canlı gösteriler ile ziyaretçilere uluslararası bir bavul markasının nasıl tek tek kişiye özel üretim yapabileceği gösterilecek. Gelecekte bu sayede havaalanlarındaki bagaj konveyörleri, geçmişten bir parça haline gelecektir. Heidelberg, ayrıca buz hokeyi ile baştan sona kişiselleştirme konseptini, kasklar-

dan, hokey sopalarına kadar tüm spor malzemeleri seti halinde gösterecektir. Bunun yanında bir yolcu uçağı iç kabin mobilyalarının tasarımını farklı tasarım elemanları ile değiştirme konusunda örnekler sergilenecektir. Heidelberg’de Dijital Baskıdan sorumlu olan Jason Oliver, konu hakkın daki görüşlerini şu şekilde ifade etti; “Geçen yıl elde ettiğimiz başarıyı takiben, InPrint Fuarı’nda tüketicisi ürünleri üreticileri ile endüstriyel kullanıcılara 4D teknolojimizin sağladığı tasarım seçenekleri ile faydalarını gösterme olanağı bulacağız. Otomotiv, mobilya veya tasarım endüstrisinde kişiselleştirilmiş ve seri halde üretilen ürünlerin artan otomasyon ve esneklik ile çok çeşitli yöntemler ile düşük maliyetli üretimi mümkün olacaktır.” Ziyaretçiler, canlı gösterilerin tadını çıkarmanın yanı sıra, Heidelberg uzmanları ile kendi iş modellerine 4D baskı sistemini nasıl entegre edebilecekleri konusunda fikir alışverişi yapabileceklerdir. Fuardaki konferans programının bir parçası olarak, Heidelberg’de Dijital 4D Teknolojisi Genel Müdürü olarak görev yapan Frank Janssen, bir Omnifire 250 kullanıcısı ile kişiye özel ambalaj üretimini nasıl gerçekleştirdiklerini anlatacaklar.

127


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

128

High Demand For Stand Space At Inprint Munich 2017 Exhibitor brochure offering a quick overview is just hot off the press

The organisers of the third InPrint show in Germany, held from 14-16 November 2017 at the Munich Trade Fair Centre, are already receiving a high number of stand reservations from great names in the industry. Companies interested in exhibiting at the specialised industrial print show can now order the new, free exhibitor brochure online. The technologies at the core of the event are: speciality, screen, digital, inkjet and 3D printing, with a particular focus on functional and decorative applications as well as the packaging segment. In this context, InPrint will offer advanced and customised printing technology solutions, components and services for implementation in industrial production. A comprehensive technical conference, which is held on the show floor, will present innovative best practice and forward-looking talks and discussions with experts from the industry sector. Current stand space sales prove steadily growing interest in industrial print More than a year ahead of the show, a large number of well-known companies from the industry have already secured their stand space: adphos Digital Printing GmbH,

Koch APL-Systems GmbH, ARRANGED BVBA, ColorGATE Digital Output Solutions GmbH, CRUSE SPEZIALMASCHINEN GmbH, Cyconjet Industrial UV Inks, digidirect GmbH, DP Solutions GmbH & Co. KG, ESC EUROPA-SIEBDRUCKMASCHINEN-CENTRUM GMBH & CO. KG, Fujifilm, Global Inkjet Systems, GRAFCO SRL, Hymmen GmbH Maschinen und Anlagenbau, Kimoto LTD, KNF Neuberger GmbH, Lambda Technology GmbH, Marabu GmbH & Co. KG, Mimaki, Nazdar Ink Technologies, Pall GmbH, Phoseon Technology, Pröll KG, RUCO Druckfarben, SEIKO INSTRUMENTS GmbH, Sensient Imaging Technologies SA, STAEDTLER Mars GmbH & Co. KG, Sun Chemical – SunJet, THIEME, TIGER Coatings, TOSHIBA TEC/ IACS, Tritron GmbH and TTP Meteor Ltd. The promising status quo of stand space reservations at this early stage demonstrates once more the high demand for the growth market of industrial print* and for the InPrint show – as the specialised platform for this sector. Companies interested in exhibiting can request a non-binding stand space offer in the exhibitor section of InPrint Munich’s website: www.inprintshow.com/germany, where they can also find the latest information.


Exhibitor brochure now ready to order from the show website The exhibitor brochure for InPrint 2017 is now available in English and German. Companies can order it via a form in the exhibitor section of the show website: www.inprintshow.com/germany. Both the brochure and the show website provide relevant information on the show such as stand options, prices, details on stand reservation, the show and visitor profiles as well as facts and figures. In addition, the multilingual show website offers news on InPrint 2017, photos and videos and the Industrial Print Blog by the InPrint founders, Frazer Chesterman and Marcus Timson, as well as the possibility to subscribe to the InPrint Newsletter. Highly qualified trade audience coming from various manufacturing sectors InPrint is the business platform for printing technology experts from various manufacturing industries, specialists from industrial printing companies, OEMs, integrators, component manufacturers and developers as well as commercial print companies who wish to invest in functional and/or decorative industrial printing. The second InPrint event in 2015 attracted 3,400 specialised visitors from 65 countries – from industrial print and traditional print companies and from the manufacturing industry – covering industrial sectors such as automotive (BMW Group, Continental Automotive GmbH, Daimler AG), aeronautics & aerospace (AIRBUS, RUAG Aerospace GmbH) to ceramics and glass (Villeroy & Boch, Steuler-Fliesen GmbH). A total of 1,324 visitors to the co-located productronica show, the leading international trade show for electronics production, also took up the offer to visit InPrint 2015. According to the show survey, nearly 80% of visitors to InPrint 2015 also plan to visit InPrint 2017. The report also confirmed that there were once more a considerable proportion of decision makers among the visitors: Two out of three visitors were involved in purchasing decisions. Every third visitor came from

Research & Development. 1,250 visitors came to InPrint with definite investment plans. Second InPrint show impressed with a broad range and closed with a growth of one third The previous event, InPrint 2015 in Munich, showed an increase in all core figures by one third, counting 3,400 visitors, 145 exhibitors and a net exhibition space of 5,500 m², compared with the first event in 2014. The show profile of InPrint comprises a comprehensive portfolio of innovative technologies, machines, components as well as accessories and services for printing on metal, plastics, foils, textiles, glass, ceramics and wood. This range includes Printing Machinery & Systems, Components & Special Parts, Pre-Press Devices & Chemicals, Equipment for Processing & Finishing, Inks, Fluids & Chemicals, Software Solutions, Materials & Substrates, Services for the Industrial Printing Sector, Research as well as Trade Associations & Trade Publications. InPrint 2017 will take place in hall A6 of the Munich Trade Fair Centre (Entrance East), co-located with productronica, the world’s leading trade fair for electronics development and production.

129


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

The World Of Industrial Printing at InPrint Italy 130

The future of industrial printing in functional, decorative and packaging applications. The big internationals and emerging SMEs bring to Milan cutting-edge technologies for digital, screen, speciality, inkjet and 3D printing

When it opens in two months’ time, InPrint Italy promises to be the keynote industrial printing event, showcasing the best and most innovative solutions. From 15 to 17 November the only exhibition in Italy dedicated exclusively to industrial print technology will take place at the MiCo Milano Congressi exhibition centre, with around 120 exhibitors, 80 of which will be from abroad, from 12 countries. When FM Brooks – part of the Mack Brooks Exhibitions group – organised this exhibition, it had in mind those searching for customised solutions, systems developed collaboratively and designed to generate new business opportunities in industrial printing production. InPrint Italy will bring to Milan the whole gamut of industrial printing, showcasing its three macro sectors: functional, decorative and packaging. ‘Functional’ printing is present in almost all objects in everyday use. Mobile phones, washing machines, dishwashers, cars, computers, smart technology and consumer electronics all employ industrial printing as part of their manufacturing processes. At InPrint Italy this sector is represented by companies such as the French firm Ceradrop, which designs and markets digital printers designed exclusively for the printed electronics industry and Smart 3D

printing, and is able to offer new opportunities for feasibility studies and product launches. From the United States comes Engineered Printing Solutions, recently acquired by Xaar, specialising in industrial inkjet integration with a strong focus on direct to shape. And then there is the Italian company Seristampa, noted for printing logos and stickers for multinationals in the car and motorbike industry, as well as manufacturers specialising in household appliances, fashion, etc. Another leading sector is ‘decoration’. Industrial printing is very closely involved in the creation and decoration of flooring, textiles, wallpaper and even furniture. For flooring, for example, digital printing offers clear advantages over traditional printing: print can actually be applied to a substrate for application to the finished surface, vastly increasing the opportunities and encouraging ‘on demand’ production, without storage. This means that production itself becomes much more efficient, the products can be made to order and, last but not least, designers have more creative freedom. Take, for example, the applications that Canon Italia is exhibiting at InPrint Italy for flooring, textiles, ceramics and cork. No less impressive are the textiles and leather exhibited by the Belgian company Agfa Graphics. The British company Inca


Digital will demonstrate its capabilities as a company specialising in the development of industrial inkjet technology solutions, whilst the German firm Heidelberg is bound to catch the eye with the launch of the Omnifire 1000a direct to shape industrial inkjet machine. Also worthy of attention is the Italian company Metis Systems, noted for its scanners used in artistic reproduction and which has recently achieved significant 3D printing innovations thanks to an agreement reached with Kuei, another exhibitor at InPrint Italy. The third sector to benefit from industrial printing is packaging. Think about all the things we consume and the way they are packaged. How have they been packaged? What do the markets and retailers require for their packaging? What functionality should they have? As with the most recent media, packaging has an added value for the marketing and distribution process sectors. Intelligent packaging helps the market to sell more units. What does the packaging have to offer in terms of what we eat and drink? Innovative packaging increases sales. With the innovation of special inks for screen printing on luxury products and direct to shape technology, this sector is becoming increasingly interesting and positive for the industry. Among the exhibitors at InPrint Italy are at least three Italian companies that are leaders in decorative printing: Martinenghi, with its Michelangelo, the revolutionary digital printing press for hollow articles (tubes, cans, etc.); Sirpi, which for 50 years has been developing water and solvent-based and UV-curing applications for a wide variety of print media; and ThallosJet which specialises in research, production and marketing of printing products intended for industrial and biomedical applications. What links the three segments is an increasing need to respond to changing demand from consumers. Manufacturers are requiring more innovative technology that enables flexible production, an ability to print short runs and a need for mass customisation. Digital inkjet production is responding to this demand and is positioning itself as a genuine new option. At InPrint Italy all this will be brought together in three days of exhibitions, seminars and discussions that are certain to inspire the manufacturing sector, thanks to the pres-

ence of innovative industrial printing technologies, products and services and the focus on the up-and-coming Italian market, recognised worldwide for printing on textiles, ceramics, wood, packaging and other manufacturing sectors. Milan, from 15 to 17 November. Â For visitors, online registration for free entry to the exhibition is open at www.inprintitaly.com

131


Yaşam İçin Baskı 2016 KASIM / NOVEMBER / 2016

132

TheIJC 2016 Provides a Conference and Networking Venue For Those Who Build The Future The Inkjet Conference (TheIJC) once again attracted 400 international attendees representing key inkjet technology providers and an increasing number of those curious about engineering and chemistry behind digital printing for industrial applications. Gathered at Swissôtel Düsseldorf, conference delegates were offered 52 technical presentations, excellent networking opportunities at 66 tabletops and a number of novelties such as free workshops, the event app and voting for the Best Speaker Award.

Organised by ESMA for the third time, TheIJC opened on the 5 th of October 2016 with a post-review of the latest drupa show, presented by its director, Sabine Geldermann. Just as the significance of inkjet grows for the world’s biggest printing fair, the cooperation between TheIJC and drupa thrives. Once again, drupa supported the conference as the enabling partner and MS Italy was the event’s main sponsor. One day before the official opening of TheIJC, a series of six free inkjet workshops took place at the same venue with Global Inkjet Systems and Sun Chemical as sponsors. “The unique blend of ESMA past experiences in industrial printing applications enabled by screen techniques has built a solid foundation for a conference at which we learn about inkjet entering new industrial segments. This third edition of TheIJC has proven that organising a

successful event is based on constant improvements of its concept to ensure its current place in the tight agenda of so many printing events”, said Peter Buttiens, CEO of ESMA. “It is the only possible way to serve a fast moving technology such as inkjet, where certain areas are moving faster as others, and it is only at TheIJC that we bring everything together. This can be the potential of glass nozzle plates or market reports on the potential of inkjet in packaging. The technological approach of the conference is an excellent breeding ground for networking, new ideas and projects – those present at TheIJC are indeed those who build the future”, added Steve Knight, Co-Founder of TheIJC. Organised on yearly basis, TheIJC remains a magnet for new companies who enter the digital field with their expertise. In 2016, the tabletop area accommodated 17 companies which


decided to exhibit for the first time. Out of 131 companies which sent their delegates to the conference, 53 did it for the first time and on the individual level, 151 delegates were newcomers. One of them was Thomas Young from Polywatt who commented: “I have been enjoying my exposure to the world of inkjet printing”. Mark Hinder from Konica Minolta evaluated TheIJC as “An excellent mix of education and networking. It was well planned and I look forward to next year. As a newbie to this event, I can say it was one of the best I have ever attended.” All conference participants were provided with access to a dedicated mobile app and they used it as an opportunity to engage in the conference sessions by asking questions and rating each presentation. At the end of day one it were Paddy O’Hara from Industrial Inkjet (talk on “Inkjet solutions for in-line packaging”) and Angus Condie from Xaar (“An analysis of different ink recirculation architectures and their benefits”) who received the highest number of votes and were presented with a “Best Speaker Award”. The awards of day 2 went to Debbie Thorp from Global Inkjet Systems (“Ink delivery systems – design options and troubleshooting”) and Dr Nick Campbell from Inca Digital (“Practical issues in the design of single pass industrial inkjet printers”). Consi-

dering the origins of the four companies awarded, the Cambridge cluster once again demonstrated its leading role in the inkjet world. Besides the quality of presentations, all attendees praised the networking opportunities. The tabletops in the networking arena were kept busy and business meetings extended far beyond the coffee and lunch breaks, culminating during the seated networking dinner in the evening of the first conference day. “I haven’t ever had so many questions from so many different people and I ran out of business cards!”, exclaimed Dr Steve Hoath from University of Cambridge. “We had a very good response”, added Jim Taylor from Inca Digital, “In terms of generating useful contacts it was on par with being at drupa.” Wolfgang Hey from Print-Concept summarised: “Conference like TheIJC will not replace big shows but will become increasingly important. The investment in participation has more value than having bigger booths at less important shows.” The Inkjet Conference will return to Swissôtel Düsseldorf/Neuss on 24-25 October 2017. Please follow www.theijc.com for exhibitor booking and early-bird delegate registration.

133


KASIM / NOVEMBER / 2016

Yaşam İçin Baskı 2016

oring and wallpaper manufacturers and the entire supply chain.

134

InPrint Decor Survey & Report 2016 Now Published A report following an extensive survey exploring opportunities in the growth market in décor printing for interiors has just been published – and concludes that the next two years will be significant for the sector.

The survey was conducted in July and August this year by InPrint, the industrial print show, in collaboration with I.T.Strategies, TCM Conference Management and IMI Europe. The resulting report, the InPrint Décor Survey & Report 2016, provides the industrial print community with insights into the challenges and opportunities in this important sector and the potential for growth in the application of inkjet to décor production. More than 100 responses to the survey from around the world have been analysed to complete the report. Responding organisations included technology owners, industrial production companies, flo-

Décor sector poised for growth The report finds that décor is poised to be the next biggest area for growth for industrial inkjet, developing alongside analogue processes to create its own market. Walls/wallpapers, custom prints for both retail and domestic use plus flooring are among the segments felt likely to offer the strongest potential for digital/inkjet technology. Its ability to be cost-effective over short runs and to offer design flexibility are among perceived benefits. Responses also suggest that a lack of expertise and knowledge by potential users may be holding back the adoption of inkjet in this market, together with perceived costs of ink and technical concerns over printing onto challenging surfaces. The report’s findings imply that suppliers of digital/inkjet technology need to do more to communicate its considerable benefits. Visit InPrint Italy in Milan to learn more You can learn more about the latest innovations and trends in industrial printing technology by visiting InPrint Italy at the MiCo - Milano Congressi from 15 to 17 November. Entry is free if you pre-register via this link: For full details of this exhibition go to www.inprintshow.com/italy/



Bu Dergiyi İstiyorum! matbaa & teknik dergisi bir yıllık abone dedeli olan 200 TL'yi

İlk 50 Aboneye 45 euro Değerinde drupa 2016 1 Günlük giriş bileti hediye

Kredi kartımdan / Banka kartımdan çekiniz: VISA

MASTERCARD

EURO CARD

Kredi Kartı Numaram:

Geçerlilik tarihi:

Güvenlik Kodu: Havale ya da EFT:

Abone bedeli olan 180 TL'yi İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. GARANTİ BANKASI GÜNEŞLİ ŞUBESİ ŞUBE KODU: 295 HESAP NO: 6293152 IBAN NO: TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52

Adı Soyadı

Şirket Ünvanı Adresi

Posta Kodu Şehir

Telefon Faks

E-Posta Adresi Web Adresi




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.