Matbaa Teknik Mayis'13

Page 1




editör

matbaa&teknik

MML’de Otorite Eksikliği Kendimi bildim bileli, bir okul konusu vardır ki bir türlü bitmez. Bir çok tarafları olan bu okul konusu her geçen gün daha çok dallanıp budaklanır ve içinden çıkılmaz bir hal alır. Bunun sebebi ise koordinasyon eksikliğidir. Çünkü herkes bir ucundan tutar da tuttuğumuz ucu ne tarafa çekeceğimizi bize söyleyecek otorite yoktur.

M. Akif Tatlısu akif.tatlisu@img.com.tr

Sanırım şu anda böyle bir gündemleri yoktur. Var ise paylaşsınlar da öğrenelim. Önceliğimiz okulumuzu ehil ellere teslim etmek olmalı. Bunu da biz yapacak değiliz a… Mesela Soner Okul Müdürü olsun, ben müdür muavini olayım. Engin Kurt işyeri koordinatörü olsun;

İstediğiniz kadar çırpının, MML idaresi istemedikçe çivi bile çakamazsınız. Belki biraz çakar gibi olursunuz da o çivi siz arkanızı döndüğünüzde düşüverir, yerde kaybolur gider.

mümkün mü? Değil.

Rahmetli Ahmet Dereli, MML konusunda tam olarak bundan şikayet etmişti bir keresinde. Biz bir şeyler yapmak istiyoruz da okul yönetimi bir türlü bizimle ilgilenmiyor, demişti. O okul idaresini idare sanan otoritenin eksikliğiydi, aslında olup biten.

menler ve idarecilere ihtiyacımız var.

Öyleyse piyasaya açık, idealist, okulunun önemini kavramış, 657 ya da adı her neyse tüm yönetmelikleri unutmayan ama sektörün gerçeklerine de vâkıf öğretMML’nin böyle idarecileri olsun ki, 10 kg mürekkep ya da iki top kağıt verdiğiniz de sorun çıkarmasın. Bir teknik seminer ya da konferans için kırk dereden

Şimdi MML, Zeytinburnu’nda yükselmesini bitirmiş binası içinde yeniden doğacak.

su getirmesin. Okulun kapılarını sektöre açma cesareti

IMMDD, 2010’dan bu yana neler neler yaptı. Bugün geldiğimiz noktada umutlanmak üzereyiz. Okulumuz öğrencileri yeni atelyelere, yeni dersliklere doluşacak, okulumuz yeniden şahlanacak. IMMDD gayrette, sektör biraz gayret ile kotarmaya ve elinden gelen katkıyı vermeye hazır. Peki ama okul yönetimi? Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü? İl Milli Eğitim Müdürlüğü? Milli Eğitim Bakanlığı?

zehirlemek gibi bir niyeti yok. Tek gerçek niyet, sektö-

göstersin. Korkmayın, kimsenin okul ya da öğrencileri rün ara eleman probleminin çözümüne katkı sağlamak. Fikri olanlar var, malzemesi, makinesi, dökümanı, kitabı olanlar var. Ama bunları okulun kapısından içeri sokamazsınız, en azından koltuğunun vibrasyon sorunu nedeniyle oturduğu yerde titreyen idarecilerle bunu yapamazsınız.

Sayın Nabi Avcı’ya Açık Mektup Sayın Naci Avcı, Milli Eğitim camiasından ismen tanıdığım tek kişisiniz. Bu dergiyi kargo ile isminize göndereceğim. Bu sayfaya da bir işaret koyacağım. Amacım bu sayfayı size okutmak. Lütfen okuyun. Bir talimatınız ile MML, basım endüstrisinin ara eleman sorununa ve istihdam sağlamaya büyük katkı sağlayacaktır. Meslekte gerekli yılını tamamlamış eski tüfekleri emekli ediniz. Sayısını MÜTEF iyi bilir, sayısız genç matbaa öğretmenimiz var, mezun olmuşlar, kadro bekliyorlar. Emekliliği henüz gelmemiş çalışkan idarecilerimiz ve öğretmenlerimiz var. Gelin şu biricik okulumuzu ehil ellere, matbaa öğretmenliği eğitimi almış idareci ve öğretmenlerimize teslim edin ki biz de IMMDD ile tüm sektör tedarikçilerinin cömert destekleri ile dergimiz ile okulumuzu gerçek yerine ulaştıralım. Eksik otoritemiz sizsiniz. Bu okulumuzun elinden tutun. Saygılarımla

www.twitter.com/matbaateknik

2


künye

GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK

İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ Mehmet SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr Ahmet KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR Anıl ANALAN anil.analan@img.com.tr GRAFİK TASARIM İpek ERDOĞAN ipek.erdogan@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI SORUMLUSU

İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr

matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.


içindekiler

Yeni Başkandan Mesaj var

Türkiye’de Baskı Malzemelerinde Oyun Değişiyor

8

Xerox Türkiye’de Yeni Atama

20

16

DuPont Yeni İnovasyon Merkezi’ni İstanbul’da Açtı

24

reklam indeksi AKTİF MAT.MK...........................127,153 ANTALİS............................................105 ARAS GRUP............................ÖN KAPAK ARAS MAT.MLZ.................................109 ARGEMAT......................................91,93 ASTEKS..............................................119 BAK-ON..........................................59,61 BALKAY KİMYA.................................129 BİLGİMAK...................................139,149 BİLGİTAŞ...........................................155 BST......................................................35 BUDAK KAĞIT................................67,69 CANON EURASIA.................................71 DERELİ GRAPHIC...............75,77,115,121 DURAN MAKİNA.................................89 DYO..................................................133 ECKART.................................................7 ESEN GROUP.......................................13 ESKO TÜRKİYE.....................................95 ETİ BİLGİSAYAR.................................135 FERROSTAAL........................17,19,21,23 FEZA..................................................113 FUJIFILM................................................1

FUTURALLIA 2013.............................165 GRENSAN.......................................51,53 HEIDELBERG...................................25,27 HP.......................................................73 HUBER GROUP TÜRKİYE......................11 INTEGRE..............................................99 İHLAS KOLEJİ.....................................198 İHLAS PAZARLAMA...........................196 İMEX GROUP.....................................111 İMMDD.............................................169 KAYM KAYNAKLAR MAKİNA............147 KRİSTAL İNŞAAT................................199 KUZULUK..........................................197 LABELEXPO-EUROPE......ARKA KAPAK İÇİ MARKZ3ZET..........................................9 MAT KAĞIT.......................................101 MATKİM.............................ARKA KAPAK MATSET..........................................32,33 MET KAĞIT..........................................87 MİTESAN...........................................103 MİTRA.........................................3,55,57 MSM............................................37,107 NAİM YAVUZ.................................43,45

NET İLETİŞİM.....................................169 NOVA BASKI.......................................83 ONARAN.............................159,161,163 ORHAN ÇAKIL...................................131 ÖZEL METAL......................................143 PASİFİK...........................................29,31 PRATİK MAKİNA................................157 PRINTWATER.....................................141 PROSES KLİŞE....................................125 RENZTÜRK...........................................15 RICOH TÜRKİYE..............................39,41 SAYDAM KALIP...................................81 SUNCHEMICAL....................................97 TEKNOVA..........................................145 TEMPO MAKİNA.............................47,49 TURKUAZ..........................................123 TÜYAP........................................136,137 ULTRA...............................................117 UPM....................................................79 ÜMİT MATBAA..................................151 XEIKON-TR...............................63,85,167 XEROX.................................................65


index

İzmir’in Matbaacılık Tarihi Yazıldı

Agfa Türkiye Pazarına Önem Veriyor

34

54

Huber Group CRSmax’i Piyasaya Sunuyor

Weilburger/den Yeni Senosoft® Mat Lâk

66

68

Beklenen Buluşma 17 Mayıs’ta

Kendi Yolunu İzleyen Erkekler İçin

70

138

ayın konusu 144 Manroland Kullanıcıları Koferansı Printtek 2013’te Yapılacak Serdar Tokel: “21 Mayıs 2013 tarihinde saat 16:00 – 18:00 arası manroland Genel Müdürü Rafael Penula’nın da katılacağı bir “manroland kullanıcıları” konferansı yapılacaktır. Konferansta Rafael Penula, manroland Sheetfed GmbH’ın gelecek dönemdeki kurumsal planlamaları ve yeni sahibi Langley Holding hakkında bilgiler verecektir.”

aktüel 36

Dereli Graphic ile yapılan distribütörlük anlaşması Türkiye pazarındaki kaliteli flekso baskı talebini karşılamayı amaçlıyor.

print buyer 116 İlkleri Seviyorlar Ofset Yapımevi’nde üretime alınan Komori G40 H-UV ofset baskı makinesi Türkiye’deki ilk makine olması açısından önemli. Ayrıca makinenin kullandığı UV baskı tekniği de pazarda yeni bir döneme işaret etmesi açısından önemli.

print and publishing 44

Gulf Print&Pack 2013 Reports Record Breaking Attendance Gulf Print&Pack 2013 successfully closed last month after attracting a record breaking attendance.

Esko Türkiye’nin Yeni Distribütörü Dereli Graphic Oldu

teknoloji 86

Gelecekte Nasıl Etiketleme Yapılacak? Avrupa Kendinden Yapışkanlı Etiket Birliği FINAT İdari Müdürü Jules Lejeune, başarılı büyüme ve kârlılık sağlamanın yollarını, anlatıyor.


aktüel

matbaa&teknik

Xerox iGen4’ün ‘elmas versiyonu’ Yeni nesil iGen4 platformu “Xerox iGen4 Diamond Serisi” piyasaya çıkıyor.

Xerox, en üst düzey dijital baskı teknolojisi Xerox iGen platformunu daha ileri taşıyor. Xerox; yeni nesil Xerox iGen4 Diamond Serisi’ni matbaacıların, dijital baskı merkezlerinin ve yayınevlerinin kullanımına sunuyor. İş hazırlamayı kolaylaştıran, üretimi hızlandıran Xerox iGen4 Diamond Serisi; broşür, katalog, dergi ve doğrudan postalama materyallerini üretirken rekabet avantajı sunuyor. En yeni Xerox iGen4 , özellikle kurumsal renkler ve logolarda çok önemli olan, ilk baskıda da son baskıda da aynı renk kalitesinin sunulmasını sağlıyor. Xerox iGen4 Diamond Serisi’nde bulunan otomatik baskı kağıt registirasyonu kullanıcılara zaman tasarrufu sağlıyor ve manuel renk yönetimindeki zorlukları ortadan kaldırıyor . Her çeşitten işi, kısa sürede yapma imkanı sunan Xerox iGen4 Diamond Serisi, kağıt boyutu değişiklikleri için zaman kaybetmeden üretim olanağı sağlıyor. Genişletilmiş 660 mm kağıt kapasitesi, geleneksel dijital makinelerde mümkün olmayan işleri üreterek yeni pazarları ve uygulamaları kullanmaya imkan veriyor. Manuel görevlere harcanan zamanı daha fazla iş üretmek için kullanmaya olanak sağlayan Xerox iGen4 Diamond Serisi özellikleri şöyle: • Otomatikleştirilmiş Renk Yönetim Aracı kurulum süresini düşürüyor; kalibrasyonu, sistem profillemeyi otomatikleştiriyor. • Otomatik Kağıda Görüntü Ayarı, her görüntünün her sayfaya otomatik olarak yerleştirilmesinin yanı sıra kağıdın kağıt yolundaki konumunu da otomatik olarak ayarlıyor. • Otomatikleştirilmiş JDF Son İşlem seçenekleri bulunuyor.

Bütünleşik

• IntegratedPLUS Son İşlem Çözümü kitapçık baskısı için manuel baskı öncesi veya son işlem kurulumu olmadan temassız, uçtan uca iş akışı sağlıyor. 6

• Otomatikleştirilmiş Web’den Son İşleme çözümü manuel kurulum veya müdahale gerekmeden web tabanlı siparişten baskı öncesine ve son işleme kadar temassız iş akışı sağlıyor. Xerox iGen4 Diamond Serisi, yüksek hacimli baskıların üretimini ve en karmaşık baskı işlerinin yönetimini sağlamak için üzerinde bazı yazılımlar bulunduruyor. İş akışını yöneten Xerox FreeFlow yazılımı, Xerox iGen4 Diamond Serisi’nin esnek, hızlı ve verimli çalışmasını sağlıyor. Xerox iGen4 Diamond Serisi ayrıca, Xerox FreeFlow VI Suite yazılımı ve kişiye özel bire bir pazarlama uygulamaları yapmayı sağlayan XMPie gibi yazılımlarla da sıra dışı baskı uygulamaları gerçekleştiriyor. Mat kuru mürekkebe sahip olan Xerox iGen4 Diamond Serisi, fotoğraf baskısında pürüzsüz mat bir görünüm sağlayarak; hatıra defterleri, tebrik kartları, takvimler, yıllıklar veya diğer fotoğraflı özel uygulamalarda mükemmel kalite sunuyor. Satır içi spektrofotometresi ile renk ayarlarını ve kalibrasyonu otomatikleştirirerek, her zaman üstün görüntü kalitesi ve nokta renk tutarlılığı sağlıyor. Daha üstün renkler ve daha çok satan çıktılar sunmak üzere tasarlanan, en iyi renk yönetim teknolojileri ve servislerinden oluşan bir koleksiyon olan Xerox Confident Color da Xerox iGen4 Diamond Serisi’nin özellikleri arasında bulunuyor. Xerox iGen4 Diamond Serisi’nin dakikada 110 sayfaya ulaşan tam renkli yüksek baskı hızı, çok ekonomik baskı maliyeti ve çarpıcı baskı kalitesi ile özellikle bire bir pazarlama ve kişiselleştirilmiş dokümanlar üretmek isteyen firmalara önemli faydalar sağlıyor. Xerox iGen4 Diamond Serisi, 364 x 660 mm büyüklükte kağıt ebatlarına ve farklı materyaller üzerine baskı yapabiliyor. Toplam kağıt kapasitesi ise 80.000 sayfaya varıyor.



aktüel

matbaa&teknik

Türkiye’de Baskı Malzemelerinde Oyun Değişiyor ABC/Allied, Ortadoğu ve Avrupa Üretim Üssünü İngiltere’den Türkiye’de Taşıma Kararı aldı. Şirketin Türkiye Partneri Matkim Matbaa Kimyasalları Oldu.

Tan Yılmaz

1952 Yılında Amerika Birleşik Devletlerinin Florida eyaletinde matbaacılık kimyasalları üretmeye başlayan ABC/Allied firması çok kısa sürede dünyanın en çok tercih edilen matbaa kimyaslları üreticilerinden biri oldu. Firmanın yeni hedefi Ortadoğu ve Avrupa’daki matbaalara malzemelerini Türkiye’de üretip kısa sürede ulaştırmak. ABC/Allied, Türkiye’de kendine partner olarak son iki yılıln da en beğenilen şirketi ve markası olan Matkim’i seçti.

Amerika, Çin ve Hindistan’dan sonra 4. Fabrika Türkiye’ ye ABC/Allied firması 1952 yılında Amerika nın doğu yakasında kuruldu. Çok geçmeden 5 sene içerisinde ikinci üssünü batı yakasında 8

California’da açtı ve ABD’nin sadece bu alanda profesyonelleşen en spesifik firması halini aldı. 1961 yılında çoktan İngiltere’ye ve dolayısı ile Avrupa’ya ihracatı başlamıştı. 1970 yılında İngiltere Manchester’da açtıkları fabrika ile hem Kanada’dan Arjantin’e kadar tüm Amerika kıtasına hizmet verdiler ve hem de Avrupa matbaacılarına İngiltere’den hizmet verir hale gelmeyi başardılar. 2005 yılında Çin’de ve 2012 yılında Hindistan’da yatırımlarını sürdüren firma, İngiltere’deki üretim üssünü kapatarak Türkiye’ye taşıma kararı aldı. Önümüzdeki aylardan itibaren faaliyete geçecek olan fabrikada sadece Türkiye için değil bunun yanında Avrupa ve tüm Orta Asya’daki dağıtım kanalları için de üretim yapacak.



aktüel

matbaa&teknik

konvansiyonel mürekkepler ile metalize ve emici olmayan kâğıtların üzerine baskı yapmayı kolaylaştıran özel kurutuculara ve bunun gibi onlarca probleme çok basit bir şekilde çözüm getiriyorlar.”

Türkiye, Bu Kaliteyi Kullanmalı Firma ortaklarından Lars Vistisen, yeni üretim üssü olarak Türkiye’yi seçmelerindeki nedenlerini sıralarken gerek coğrafi konumu ve gerekse dinamik yapısının yanı sıra Türk matbaacılarının bilgi birikimi ve yeniliklere açık olan yapısının karar verme sürecinde etkili olduğunu söyledi: “Daha önceleri de Türkiye pazarında çeşitli firmalar aracılığı ile ürünlerimizin pazara sunuldu. Avrupa, Amerika, Çin pazarlarında üretim yapan profesyonel üreticiler ürünlerimize birinci elden ulaşabilirken Türkiye pazarında ürettiğimiz A kalite ve insan sağlığına duyarlı kimyasallar yüksek taşıma maliyetleri sebebiyle yüksek fiyatlardan satıldı ve tam olarak matbaacılar bu kaliteden faydalanamadılar. Bu üretim kararı ile artık Türk matbaacıları Almanya ve İngiltere’deki rakiplerine göre en kaliteli ürünleri daha hesaplı kullanabilecekler.”

En Büyük Problemler, Artık Yok! Şirketin Türkiye üretim üssünü kurucak ve bölge için tedariğini gerçekleştirecek olan Matkim Matbaa Kimyasallarından Tan Yılmaz, yıllardır en korkulan problemlerin şirketin inovatif ürünleri ile kolayca çözüleceğini, anlatıyor: “ABC/Allied kurulduğu günden beri ezber bozan yenilikçi ürünleri ile ün salmış bir firma. Bugüne kadar hep yapılamaz denen şeylerin aslında çok mümkün olduğunu binlerce matbaada yüz milyonlarca baskıda kanıtlamış. Örneğin WEB ve Heat –set weblerin korkulu rüyası haline gelen kâğıt yolma probleminden tutun

10

Artık Alkolsüze Geçebilirsiniz, Üstelik Özel Merdaneye de İhtiyacınız Yok 2012 yılından bu yana ABC/Allied ile çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Yılmaz, bugüne kadar Türkiye’nin en önemli matbaalarında ürünlerin denendiğini ve çok kolay bir şekilde tüm problemleri ve alkol ile çalışmayı ortadan kaldıran ürünlerin, matbaacıları mutlu ettiğini, söylüyor. Yılmaz’a göre ABC/Allied ürünlerinin en önemli özelliği insan sağlığını tehdit eden tüm faktörleri ortadan kaldırması: “Amerika çıkışlı olan firma özellikle insan sağlığını tehdit eden alkol meselesini kaldırma konusunda da ezberleri tüm dünyada bozmuş. Örneğin firma henüz 3 senedir Polonya pazarında etkin olmasına karşın müşterilerinin yüzde doksanından fazlası alkolü, matbaalarına sokmaktan vazgeçmiş. Bunu başarmak için biraz istek ve toplam iki saatlik bir eğitim ile Titan gibi üst kalite hazne suyu desteklerinin kullanılmasının yeterli olduğunu belirtiyorlar. İstanbul’da da denedik ve çok hızlı sonuçlar aldık. Üstelik bu sayede matbaalara çok ciddi oranda kârlılık sağlama konusunda da kendilerinden çok eminler. Bunun yanı sıra ülkemizde hiç de alışık olmadığımız merdane bakım programıyla da önümüzdeki dönemde bambaşka bir matbaacılık tanımı yapacakları kesin.” Matkim Matbaa Kimyasalları ABC/Allied ve onun inovatif ürünlerini matbaacılarla Printtek 2013’de tanıştıracak. ABC’Aliied’in teknik yöneticileri de fuar alanında olacaklar ve tüm teknik problemler için çözüm üretmeye hazır olacaklar.



aktüel

matbaa&teknik

Bir yıl her şeyi değiştirir What a difference a year makes… Tony Langley gülümsüyor.

Tony Langley is smiling. 9 February, 2013 and it’s been exactly a year since the Manroland Sheetfed Group emerged from the train-wreck that was Manroland AG. So how is “the man behind Manroland”, British industrialist Tony Langley’s latest venture faring one year on? Crista Baxter reports.

Tarih 9 Şubat 2013 ve manroland Sheetfed Group’un, manroland AG fiyaskosundan kurtulup yeniden doğmasının üzerinden tam bir sene geçti. Peki bir sene sonra, “manroland’ın arkasındaki kişi” olan İngiliz fabrikatör Tony Langley’in son girişimi nasıl gidiyor? Crista Baxter bildiriyor: Tony Langley gülümsüyor. Şubat’ın ilk haftasında yayınlanan Langley Holdings PLC’nin 2012 Yıllık Rapor ve Hesaplar’daki Başkan Değerlendirmesinde, adını veren bu kurucu, bu önemli mühendislik grubunun CEO’su ve başkanının gülümsemek için milyonlarca sebebi var. Bu, grubu meydana getirdiği 1975’ten beri, grup için başka bir rekor yılı oldu. Gelirler 527 milyon euro, vergi öncesi kâr 121 milyon euro, manroland’ın Offenbach varlık portföyünün pazar değeri 25 milyon euroluk bir artışa sahip ve grup, yıl sonunda 208 milyon euroluk bir nakit beyanı ile herhangi bir borca sahip olmadığını belirtiyor. Bu arada Langley’in yarıyıl beyanında, manroland Sheetfed’in “kendi ayakları üzerinde durduğunu” ve “ikinci yarıda da buna devam ettiğini” belirtiliyor. Dünya üzerinde 40’dan fazla şirketten oluşan manroland Sheetfed Group, Langley’in rakamları içerisinde yer almıyor; baskı imalatçısı, kendi rakamlarını Mart ayında açıklayacak ve Grup’un bu yılın sonunda Langley Holdings’e bağlanması

12

planlanıyor. Hesaplar dikkatli bir şekilde incelendiğinde, Langley’in geçtiğimiz Şubat ayında manroland Sheetfed Group için yaklaşık 80 milyon euro ödediği görülüyor – 21 milyon euro Offenbach varlıkları için ve geriye kalanlar için yaklaşık 59 milyon euro. İlk günde tam olarak ne kadar ödediği belli olmasa da, Başkan Değerlendirme’sinde 31 Aralık 2012 açıklanan proforma, Langley Holdings’den 57 milyon euro alındıktan sonra 80 milyon euroluk net varlıkları göstermektedir. Langley Holdings’in kayıtlarındaki Alman varlıklar üzerindeki 25 milyon euroluk gerçek değer ayarlamasını da topladığımız zaman toplam net varlıklar 105 milyon eurodur; ve bunun yaklaşık 45 milyon euroluk bölümü nakittir. Tahminen, net varlık değeri için iskonto, ilk günde büyük ölçüde daha fazlaydı; o günden bu yana şirket yeniden yapılandırıldı ve yalnızca yıl sonunda temel teşkil eden bir kârzarar eşitliğine ulaştı. İleriye dönük olarak Langley, 2013’te manroland’dan Grup için önemli bir katkı beklemeyeceğini belirtiyor; “bu daha sonra gerçekleşecek” şeklinde yorumluyor ancak baskı imalatçısı, 350 milyon euroluk satışta kâr ve zararı eşit tutması için yapılandırılmışken ve 2012’de 358 milyon euroyu yakalamışken “2013’te bir çeşit gelişme bekliyorum” şeklinde yorumluyor Langley.

Tony Langley is smiling. In his Chairman’s Review of the Langley Holdings PLC Annual Report & Accounts 2012, which were published the first week in February, the eponymous founder, CEO and Chairman of this remarkable engineering group has much to smile about. It has been another record year for the group he has nurtured since 1975.Revenues are Euros 527 million, pre-tax profit Euros 121 million, bolstered Euros 25 million by an uplift to market value of Manroland’s Offenbach property portfolio, and the group remains free of debt, reporting Euros 208 million of cash in hand at the year-end. Manroland Sheetfed meanwhile, reported to be “standing on its own feet” in Langley’s half-year statement, “continued to do so in the second half”. The Manroland Sheetfed Group, which comprises over 40 companies world-wide, is not included in the Langley figures, the press builder will report its figures in March and it is planned to incorporate the Group into Langley Holdings later this year. Looking closely into the accounts it can be seen that Langley paid around Euros 80 million for the Manroland Sheetfed Group last February - Euros 21 million for the Offenbach properties, roughly Euros 59 million for everything else. What’s not clear is what he got for that on day one but the pro-forma Manroland accounts at 31st December 2012 included in the Chairman’s Review are showing net assets of Euros 80 million, after borrowing Euros 57 million from Langley Holdings. Add the Euros 25 million fair value adjustment on the German property in Langley Holdings’ books and the total net assets are Euros 105 million; around Euros 45 million of that in cash. Presumably the discount to net asset value was substantially more on day-one; the business has been restructured since and only reached an underlying break-even towards the end of the year. Going forward Langley says he does not ex-



aktüel

Bir yıl sonra, yeni manroland Sheetfed’de işler kesinlikle daha farklı. Langley ve ekibi, 2012’nin tümünde Offenbach’ta mevcuttular ve bunun etkileri kolaylıkla görülüyor. Vorstandt’lı, Başkan Yardımcılı, Başkan Vekilli ve Yüksek Düzey Başkan Yardımcılı AG yönetiminden ve onun sonu olmayan toplantılarından, memo’larından ve kurumsal harcama hesaplarından geriye hiçbir şey kalmamış. Onun yerine, Langley tarafından yönetilen bir kurul, birkaç güvenilir vekil ve artık CEO olan, önceki manroland AG’nin üst düzey yönetiminden kalan Rafael Penuela bulunmakta. Şirkette, yıllardır bürokrasi ile uğraşan yöneticiler artık “yönetmek” ile uğraşıyorlar. Ve üretim bölümünde bir iyimserlik havası var. “Bir sene önce Bay Langley gelmeden önce bir geleceğimiz yoktu. Şimdi ise bir geleceğimiz var”, şekilden açıklıyor bir işçi. Birinci günden itibaren Langley, emektar operasyon sorumlusu olan Alman Alfred Rothlaender’i, Langley’in bir zamanlar ki iş anlayışına uygunluk göstermesi açısından, şirkete liderlik etmesi ve bir devden bir şirkete geçişi tamamlaması için görevlendirdi. Rothlaender, Langley için son görevini tamamlayarak ve yapılması gereken bütün işleri layıkıyla yaparak 2012’nin sonunda emekli oldu. Bu süre içerisinde şirket, 25 Kasım 2011’de dibe vuran felaketten 9 Şubat 2012’de çıkarak, yalnızca 100 baskı ile maliyetlerini karşılayabilen bir şirket haline geldi. Baskı endüstrisi hala zorlu bir dönemden geçiyor; özellikle de işin ağır metal ile ilgili olan bölümünde. Lehmann Brothers sonrası yeni makinalar için mevcut olan talepteki düşüş ve ana aktörlerin kapasite fazlalığına kayması, baskı fiyatlarının giderek azalmasına neden oldu. Bununla beraber, manroland Sheetfeed aşırı kapasite sorununun doğrudan içerisine girerken birçok gözlemci, buna meyilli olsalar bile diğer firmaların bu soruna göğüs germek için yeterli finansal güce sahip olmadığını belirtmektedir. Kaçınılmaz olarak, eski kurallara göre, kapasite talebi aştığı zaman, fiyatlar düşecektir. Şu andaki baskı fiyatları beş yıl öncesine kıyasla daha fazla değil ancak Langley bundan endişe duymuyor: “Mevcut fiyat seviyelerinde rakiplerimiz para kaybederken biz kaybetmiyoruz. Şirketimizin maliyet temeli daha düşük bu yüzden bu bizi etkilemeyecektir.” Ve bu onu kesinlikle etkilemeyecek. Bu herhangi bir varlık soyguncusu veya risk sermayesi takipçisi değildir. Langley, uzun dönemli bir aktördür ve sorumlu olduğu herhangi bir menfaat sahibi olmadığı için bekleme lüksüne sahiptir. İyi bir şirketi, döngünün en aşağısındayken alıp, maliyetleri düzenleyip beklemek konusunda çok başarılıdır. Langley, şu ana kadar herhangi bir şirketi satmamıştır ve şu anda da satmayı düşünmemektedir. Bu arada, baskı imalatçısındaki stajyer alımı sabit bir seviyedeyken, harcamalar AR-GE’de devam etmektedir. Geçmişte, üç büyük Alman imalatçısı pazar payını bir saplantı haline getirmişti. Langley bu oyunu oynamıyor. Heidelberg’teki CEO değişimine bakılırsa, artık onlar da oynamıyor. Hatta KBA bile, pazar payını yeni manroland Sheetfed’den almanın mantıklı bir karar olup olmayacağını düşünmektedir. Langley’in kontrolü ile Manroland, güçlü bir mevki oyuncusuna dönüştü ve “ROLAND” tutkunlarının aklı kolaylıkla çelinmeyecek. Bir tanesi olayı “Aynı paraya Mercedes S Sınıfı almak varken neden VW veya Opel alınır ki? şeklinde yorumluyor. Slogan “Kurum için gelir, ruh sağlığı için kârlılık”. Bu kesinlikle, ikisi de yine Alman olan, Langley’in diğer bölümleri için de geçerli. Şüphesiz ki bunlar, Alman makine üreticileri endeksi olan VDMA’ya hakim olmaktadırlar. Langley grubu tamamen küçük değil; manroland gelirleri ile, milyar avroluk ciroya sahip bir şirkete olmaya doğru ilerliyor ve özel mülkiyete sahip, önemli bir nakit rezervi bulunmakta ve hiçbir borcu yok. Bir yıl sonra manroland Sheetfed’ın yeni bir hissedarı, yeni bir yönü bulunmakta ve geleceğe güvenle bakıyor. Bir yıl her şeyi değiştirir. “Tony Langley: Manroland’ın arkasındaki isim” 14

matbaa&teknik

pect a significant contribution to Group results from Manroland in 2013; “….that will come later” he says, but with the press builder now structured to break even on Euros 350 million of sales and having achieved Euros 358 million in 2012, he expects to see “…something of an improvement in 2013.” One year on, things are certainly different at the new Manroland Sheetfed. Langley and his team have been physically present in Offenbach for much of 2012 and it shows. Gone is the top-heavy AG management with its Vorstandt, Vice-Presidents, Executive Vice-Presidents and Senior Executive Vice-Presidents, along with their endless meetings, memo’s and corporate expense accounts. In its place, a board headed by Langley himself, a few trusted lieutenants and, sole survivor of the former Manroland AG senior management, Rafael Penuela - now CEO. Around the place managers stifled by years of bureaucracy are getting on with well, “managing”. And on the shop floor there’s an air of optimism. “One year ago, before Herr Langley came along we had no future, today we have a future” said one worker. On day one Langley installed German operations veteran Alfred Rothlaender to head up the company and oversee a transition from the colossus the company once was to the lean organisation that is characteristic of Langley businesses. Rothlaender stepped down at the end of 2012 with “no stone left unturned” to return to retirement, his final assignment for Langley complete. During this time the company has been transformed from the train-crash that hit the buffers on 25th November 2011 and emerged from the wreckage on 9th February 2012, into a company that can now break even producing just 100 presses per year. Times are still tough in the printing industry, not least at the heavy metal end of the business. A collapse in demand for new machines post Lehmann Brothers, combined with the glacial pace of adjustment to overcapacity by the main players has seen press prices dwindle and while Manroland Sheetfed has addressed the issue of over-capacity head on, many observers doubt whether the others have the financial clout to grasp the nettle, even if they were inclined. Inevitably,according to the age old law, when capacity exceeds demand, price goes down. Prices for presses are no more now than five years ago but Langley doesn’t seem overly concerned: “Whilst our competitors are losing money at current price levels, we are not. Our company’s cost base is much lower, so I am content to sit it out.” And sit it out he will. This is no asset stripper or venture capital scavenger. Langley is a long-term player and having no other shareholders to answer to, he can afford to wait. He has thrived on buying good businesses at the bottom of the cycle, re-aligning costs and waiting. Langley hasn’t sold a business yet and doesn’t plan to start now. In the meantime apprentice intake is being maintained at the press builder and spending continues on R&D. In the past, the big three German producers were obsessed with market share. Langley isn’t playing that game. Judging by the CEO change at Heidelberg, neither are they any longer. Even KBA must be questioning the wisdom of trying to grab market share from the new Manroland Sheetfed. With Langley controlling things, Manroland has morphed into a strong niche player and “ROLAND”aficionados are not easily turned. “Why buy VW or Opel when for the same money you can have Mercedes S Class?” one said. “Revenue for vanity, profit for sanity” goes the motto. That’s certainly evident in Langley’s other divisions, two of which are also German. They sanely outperform the VDMA, the German machinery producers index, hands down. Not that the Langley group is exactly small; with Manroland revenues, this is getting on for a billion euro turnover business and it’s privately owned and it has substantial cash reserves and it has no debt. A year on Manroland Sheetfed has a new shareholder, a new direction and is looking to the future with confidence. What a difference a year makes. “Tony Langley: the man behind Manroland”



aktüel

matbaa&teknik

Yeni Başkan’dan Mesaj Var

Sermet Tolan

Aysan Şakar, Basım Sanayii Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olarak 12 yıllık uzun bir dönem hizmetin ardından görevini Vakfın Yönetim Kurulunda 8 senedir çalışan Sermet Tolan’a devretti. BASEV’deki bu görev değişikliğini daha önce duyurmuştuk. Geçtiğimiz ay yeni Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Sermet Tolan ile bir araya gelerek BASEV’i ve gelecek planlarını bizzat kendisinden dinledik. Yeni Başkanın endüstriye iki önemli mesajı var: Çevremizde olun ve endüstrimizin geleceği için ilkelerinizden taviz vermeden, duruşunuz bozmadan endüstrimizin değerini artırın. Yeni dönemde BASEV Mütevelli Heyeti Başkanı olan Sermet Tolan’ın Vakıf ile tanışması 8 yıl önce A4 Ofsetten Alpaslan Baloğlu’nun daveti ile olmuş. İki yıl boyunca Basım Dünyası dergisi ile ilgilenen ve Yönetim Kurulu toplantılarına iştirak eden Tolan, bundan sonraki ilk dönemde Yönetim Kuruluna girmiş:

Alpaslan Baloğlu’na Teşekkür Borçluyum “Bir endüstride yer alıyorsanız o endüstrideki diğer insanlarla ilişki içinde olmamak hiç doğru bir şey değil. Çok değerli insanlar var, bir şeyler yapmak isteyen insanlar var, sonuç olarak siz de ekmeğinizi bu işten kazanıyorsunuz bu birinci sebep. İkinci olarak şahsi görüşüm ve beni çok üzen bir tespit; bazı insanlar vardır, meslekleri ile olan ilişkileri bir duygusal ilişki bazında değildir. Hatta sevmeden yaparlar. Ben çocukluğumda da kağıtla boya ile çok haşır neşirdim. Hayatta şansım yaver gittiği 16

için matbaacı oldum ve matbaacılık çok severek yaptığım bir iş. Muhtemelen de ömrün vefa ettiği sürece de bu işi yapmaya devam edeceğim. Özetle bu mesleği seviyorum, para kazanmasam da bu mesleği seviyorum. Profesyonel olmasam da bu işi seviyorum. O zaman bu sektörün içindeki insanlarla ilişki içinde olmamak çok yanlış. Biraz kibirli bir davranış gibi de geliyor bana. Bu anlamda Alpaslan Baloğlu’na teşekkür borçluyum.”

Başkanlığa Doğru “2012’nin sonunda yeni yönetim kurulu konuşulmaya başlandığında son yönetim kurulundaki en tecrübeli isim bendim. 8 yıldır Vakıf’ta çalışıyordum. Yaşça pek çoğundan büyüğüm. Arkadaşlar sizinle yürümek zorundayız dediklerinde çok düşündüğümü söylemek zorundayım. Önemli bir sorumluluk. Çünkü başarılı bir vakfı devralmak üzereydim. Dolayısıyla vakit harcayıp daha iyisini yapmak zorundaydım. Bugüne kadar üzerime aldığım hiçbir sorumluluğu eksik yapmadım. Buna yeterince vakit ayırabilecek miyim? Enerjim buna yetecek mi, sağlığım buna elverecek mi, çok düşündüm. Eşimle, ortağımla istişare ettim. Sonra, “ben bu işle var oldum”, dedim. “İsmimi bu endüstride edindim, paramı bu endüstriden kazandım, buradan kaçmak çok ayıp bir şey olacak”, dedim kendi kendime. Yeni dönemde yönetim kurulundan ayrılmak isteyen arkadaşlarımız vardı. Onların yerine benim gelmelerini istediğim arkadaşlarım vardı. Eksik olmasınlar hiç biri beni kırmadı, zevkle geliriz dediler. Şu anki Yönetim Kurulumuzda yeni arkadaşlarımız, çok önemli

isimler var. Mesela Aysun Barın, Tevfik Beyin eşi. Çok önemli bir insan kaynakları profesyonelidir. IBM’in genel müdür yardımcılığından emeklidir ve şu anda insan kaynakları konusunda çok önemli danışmanlıklar veren bir firmanın sahibidir. Biz de bir eğitim vakfıyız. Dolayısıyla işlerimiz çok örtüşüyor. Aysun Hanım’a rica ettim, geldi. Murat Demir, BASMEN’de çalışıyor, çok iyi işler yapmaya çalışıyor orada ve çok da başarılı buluyorum. Son derece yenilikçi fikirleri var. Murat Bey’den rica ettim, geldi. Tedarik zinciri içinde UPM’den Mert Ecer, çok iyi işler yapıyor son zamanlarda. Dinamik genç bir arkadaşımız, davet ettim, geldi. Mevcut Yönetim Kurulu’ndan devam etmesini istediğimiz arkadaşlarımız vardı. Geçen dönem Yönetim Kurulu’na giren ve olağanüstü çalışkanlığı ile hepimizin beğenisi kazanan Ayşe Umur Hanım’a rica ettik, Yönetim Kurulu’muzda yer aldı. Böyle bir yapı oluşunca ben de gurur duydum, bu kıymetli insanlar benimle birlikte Vakıf yönetiminde yer almak istiyorlar. Ben de bayrağı devralmalıyım. Sadece şunu söyledim arkadaşlarıma: Vakıf sıkıntılı bir dönemde Aysan Abi’nin yönetimine geçmişti ve konjöktür gereği çok uzun bir süre Aysan Abi bayrağı taşıdı. Benim bunu yapmam çok doğru değil. Artık Vakıf rüştünü ispat etmiş, bundan sonraki gelecek profilimiz belli. Bundan sonra yeni arkadaşları da hazırlayıp böyle sekiz on seneler değil bir en fazla iki dönemde arkadan gelen 30’lu yaş gençlerine, onların ellerine, onların heyecanlarına, onların dinamizmine işi devretmem gerekiyor. Şartlar gereği bu bayrağı benim almam gerektiğini gördüm, bu sorumluluktan da kaçmadım.”



aktüel

Yeni Dönemde Neler Olacak Tolan kendi başkanlığı ile yürüyecek yeni dönemdeki hedefleri de şöyle özetliyor: “Standart eğitim programlarımız devam edecek, sosyal faaliyetlerimiz devam edecek, elimizden geldiğince Anadolu’da daha fazla mütevelli tesis etmek için çalışacağız. Bu anlamda kurulmuş olan komitemiz gerekli temasları sağlıyor. Kadın komitesi son derece aktif. Onlar büyümeye devam edecekler. Benim bu dönem yapmak istediğim en önemli faaliyet ise gelirler ile ilgili olacaktır. Çünkü vakıflar sabit bir mali kaynakları olmadığı için hep mali ihtiyaç içindedirler ve bu ihtiyacı temin etmek hep aklımızın bir tarafında bir problem olarak durur. Büyük ailelerin ya da büyük holdinglerin vakıfları profesyonel yönetim çerçevesinde tanımlanmış gelirlere sahipler. Şirketlerin cirolarından düzenli olarak aldıkları ödemelerle bu tip sıkıntılar yaşamıyor olabilirler ama bizim vakfımız bu durumda değil. O zaman sektörün Vakfımızı beslemesi gibi bir gereklilik görülüyor. Bizim bir dernek olmamamız sebebiyle aidat toplama imkânımız yok. İnsanların vakfetmesi gerekiyor ve bu durumda işler pek kolay dönmüyor. Gerek mütevellilerimiz gerek mütevelli olmasalar da yanımızda olan insanlarla her dakika bir para konuşması içinde olmak da yıpratıcı. Onları da bizi de Vakfın ismini de yıpratıyor.”

Vakıf Destekçiliği Dönemi Başlayacak “Seçilmeden önce de söylediğim gibi (seçildikten sonra bugünlerde dağıtımda olan Basım Dünyası dergisinde göreceksiniz) destekçilik ile ilgili kurumsallaşmış bir yapı oluşturmamız gerekmektedir. Geçmiş dönemlerde Vakfımızın münferit önemli sponsorları oldu. Xerox gibi Canon gibi. Onlarla oldukça ciddi rakamlarla sponsorluk anlaşmaları yaptık. Ancak bugün baktığınızda bu büyüklükte sponsorlukları yapacak firmalar pek yok. Hiçbir şirket o çapta bir bütçeyi vakfa harcamak imkânına sahip değil. Bunun üzerine biraz daha araştırdıktan sonra bu tür sektör vakıflarını esas olarak taşıyan sistemin o endüstrinin tedarik zincirinden geçtiğine karar verdik. Bizim endüstrimiz ambalajı bir kenara koyarsak ki biz ambalajı da kapsıyoruz aslında; 4,5 – 5 milyar dolarlık bir endüstri. Bu endüstri içinde milyar doların üzerindeki miktarda kâğıt ithalatı yapılıyor. Yazı kâğıdında ve kartonda iç piyasa üretimimiz var. Tüm bunlar ölçek itibariyle çok büyük şirketler. Diğer taraftan baktığınız zaman belli sayıda makine üreticisi var. Konjöktür ne olursa olsun yıllık ciroları itibariyle ciddi bir miktarda ithalat yapıyorlar. İki üç tane mürekkep firması var. Türkiye’de üretim yapan DYO var. Bunlar ciddi miktarda bir ciroyu temsil ediyorlar. Kalıp tarafında azımsanmayacak miktarlar da ithalat yapıyorlar. Bu firmalar içinde elbette basım endüstrisine ticareti 18

matbaa&teknik

dışında katkı sağlayan firmalar tabii var. Ama genel olarak baktığımızda bu durum benim biraz milliyetçi damarımı harekete geçiyor. Uzak Doğu’dan kâğıt geliyor Türkiye’ye. Avrupa ülkelerinden kâğıt geliyor. Türkiye’de temsilcilikleri var, ithalat yapıyorlar ve gayet kolay bir şekilde, açık bir pazarda ürün satıyorlar. Biz bunun karşılığında bu ticareti niye yapıyorsunuz, demiyoruz, diyemeyiz ama bu ülkeye 500 milyon dolarlık kâğıt satıyorsanız bu endüstrisinin sivil toplum kuruluşlarını desteklemeli, varlığınızı para kazandığınız bu ülkede ticari faaliyetlerinizin dışında da hissettirmelisiniz. Bu fikirden hareketle yıllık giderlerimizi hesapladık. Buna bazı özel etkinlikleri de ilave ettik. Mesela önümüzdeki ay Printtek var. Printtek’te Emin Barın’ın 100 yılı ile ilgili bir sergi açacağız. Çok büyük bir maliyeti yok. Bunun için sponsor aramak veya üç beş kişiyi arayıp 500 lira, 1000 lira verin demek ayıp. Onlar açısından da bizim açımızdan da. Bizim kendi bütçelerimiz içinde bunu yapabilmemiz lazım. Ha keza 20. yıl yemeği tertipleyeceğiz. Bunu insanlardan belli bedeller alarak yapmak yerine kendi öz kaynağımızla gücümüzle yapabilmeliyiz. Elbette proje sponsorları olacak. Mesela uzun yıllardır UPM, bizim tekne gezimizin sponsorudur. Bu özel bir etkinliktir. Bu özel etkinlik içinde UPM gene sponsorluğunu yapmaya devam eder ama artık ufak işler için de destekçi bulmak, sponsor bulmak hem bizi yoruyor hem ilişkileri yıpratıyor. Kısacası biz 200 bin liralık yıllık bütçemizi karşılamak zorundayız.”

Sistem Nasıl Çalışacak? “10 -12 tedarikçiden ve 4-5 tane de sektör büyüğü matbaadan BASEV Destekçisi sıfatıyla bir mali talebimiz olacak. Listeleri yaptık firmaları alt alta koyduk ve Mert Ecer ile birlikte bu firmaları teker teker dolaşmaya başladık. Matbaalar ile başladık. Arkasından tedarik zinciri içinde olan firmalarla görüşeceğiz. Onlardan bir bölümü zaten bu durumu duydular ve üç tanesi, zaten biz varız dediler. Açık politikam da şu: Mayıs ayının sonuna kadar bu görüşmeleri tamamlayacağım. Ondan sonra Temmuz ayında çıkacak Basım Dünyası dergisinde bu görüşmelerimin bir özetini sektöre açacağım. Katılmayacak olan arkadaşların da katılmadıklarını orada açıkca yazacağım. Bu bir tehdit değil ama kimin yanımızda olduğunu kimin yanımızda olmadığını da açıkca vurgulamak istiyorum. Çünkü sektörün geneline baktığınız zaman iş hacmi bellidir. 100 milyon ve üzeri ciro yapan çok fazla matbaa bulamazsınız. Bizim büyük diye bildiğimiz matbaalar bile on milyon, yirmi milyon bandında iş yapan matbaalardır. Halbuki tedarik zinciri başka bir şeydir. Siz on milyon, yirmi milyon ciro yapan matbaaya büyük diyorsunuz ama herhangi bir kalıp

ithalatçısı firmanın yıllık 50 milyon ciro yapması son derece mümkün. Kabaca 150 – 200 milyon dolara yakın kalıp ithal ediliyor bu ülkede. Geçen seneki rakama baktığınızda 120 milyon dolarlık kalıp ithalatı 4 firmada sınırlanmış. Kâğıt da makine de öyle. O zaman bu endüstriden bu rakamları alan uluslar arası firmalar, 50 milyon dolarlık malzemeyi bu endüstriye satıyorsa Vakfa da 20 bin TL vermek zorunda. Bu yöntemin başarılı olacağını düşünüyorum. Bu yöntemle malî sistemi tamamladığımız zaman Vakfın etkinliklerinin başarısını ortaya çıkarmamız ve ilerleyen yıllarda bugün yanımızda olmayacağını söyleyen bazı firmaların da biz yanlış yaptık deyip kapımızı çalmasını sağlayacak başarı hikayesini yazmamız gerekiyor. Bunu yapabilecek bir Yönetim Kurulu var. Onları mali sıkıntılarla boğmazsak, önleri açarsak, hepsi son derece gayretli ve başarılı insanlar, hepsinin çok iyi projeleri var. Ben BASEV’in Mayıs sonunda yapacağı gelir bütçesinin ardından çok iyi işler yapmaya devam edeceğini yeni projeler geliştireceğini düşünüyorum. Bir aksilik olmazsa 2014’de sempozyumumuzu yapacağız. Tarihi henüz netleşmedi. Üniversite ile görüşmelerimiz sürüyor. Ama o da mali ihtiyaçlarla son derece ilgili. Mayıs ayını geçireceğiz, sonra külahımızı önümüze koyacağız, sektör bizi ne kadar benimsedi ve destekledi bunu göreceğiz ve ondan sonra da yola devam edeceğiz.”

Başkanın Mesajı Tolan’ın BASEV Mütevelli Heyeti Başkanı sıfatıyla endüstrimizin değerli şirketlerine sorumuz üzerine gönderdiği iki önemli mesajı var: “İki şey söylemek isterim. Bir tanesi maddi manevi bizim etrafımızda olmaları, varlıklarını hissettirmeleri çok önemli. İmkânları varsa desteklerini, imkânları yoksa varlıklarını bize hissettirsinler, katılımcı olsunlar. Bu Vakfımız için, ekibimiz için son derece yeterli. Bunu çok önemsiyoruz. Ben arzu ederim ki genel kurullarımız, sempozyumlarımız yüzlerce insanla dolsun taşsın. Bizi eleştirsinler, bizi yargılasınlar, bizi sorgulasınlar, bize fikirleri ile yol göstersinler, bundan gurur duyarız. İkinci olarak söylemek istiyorum ki bu mesleğin hak ettiği ilgiyi görmesi için ticaretlerini yaparken ilkelerinden taviz vermeden duruşlarını bozmadan yapsınlar ki hep birlikte aslında gerek rakamsal değer itibariyle gerek insan kaynağı itibariyle gerek yapılan işin zorluğu itibariyle çok kıymetli bir mesleğin çıtasını müşterilerimiz ve toplum nezdinde daha yukarı çıkarabilelim. Bunun yolu da bizler den geçiyor. Ne yaptıysak biz yapıyoruz; iyi ya da kötü. Biz eğer kapımızın önünü temiz tutarsak mesleğimizin itibarı da yukarı çıkar çıtamızda yukarı çıkar. Bunun sonunda da hem kârlılığımız hem mutluluğumuz her şey daha iyi olur.”



aktüel

matbaa&teknik

Kemal Pektaş, Xerox Türkiye’nin Yeni Grafik Sanatlar Pazarlama Müdürü Oldu

Xerox Türkiye’de Yeni Atama Kemal Pektaş: “Xerox olarak bizim de her fırsatta ön plana çıkardığımız ofset-dijital entegrasyonu konusunun, piyasada var olmak ve rekabet etmek isteyen bütün matbaa ve baskı merkezlerinin öncelikli gündem maddesi olması gerektiğini düşünüyoruz.” Xerox Türkiye’nin yeni Grafik Sanatlar Pazarlama Müdürü Kemal Pektaş, oldu. Xerox öncesinde Samsung, Vestel ve Digicom şirketlerinde ürün müdürü olarak görev yapan Pektaş, Anadolu Üniversitesi İngilizce Elektrik Elektronik Mühendisliği mezunu ve İstanbul Teknik Üniversitesinde Pazarlama mastırı yapmış. 2013 Mart ayında yeni görevine başlayan Kemal Pektaş’a Xerox’un basım endüstrisine ve dijital baskının Türkiye’deki geleceğine ilişkin bakış açısını sorduk. Pektaş, “Biz kendi hedeflerimize ulaşmak, daha iyiye ulaşmak için kendimizle yarışan bir şirket olarak, yolumuza lider olarak devam ediyoruz”, diyor ve ekliyor: “Bundan sonra da yapacağımız çalışmalarla öncelikle müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz. Son teknoloji ürün ve çözümlerimizle sektörü genişletmeye, müşterilerimizin işlerini büyütmelerine yardımcı olacağız.” matbaa&teknik: Sayın Pektaş, Öncelikle yeni görevinizi tebrik ederiz. Yeni görev tanımınız dahilinde bulunan başlıkları ve geçmiş iş deneyimlerinizin nihai tüketiciye odaklanmış olmasını da göz önünde bulundurarak sormak isteriz: Sizce Türk basım endüstrisinde şirketinizin, özellikle matbaalara yönelik stratejisi nedir? Sizce Türk basım endüstrisinde dijital baskı çözümlerinin kabulü ve pazarı ne kadar domine edebileceği konusundaki görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Kemal Pektaş: Akif Bey, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Basım endüstrisinin geleceğini, bu endüstriden hizmet alan kullanıcıların taleplerindeki değişiklik şekillendirmektedir. Bu talebi önemli ölçüde etkileyen iki unsur olarak dijitalleşme ve verimlilik olarak sıralayabiliriz. Günümüzdeki hızlı bireysel dijitalleşme,

20

geleneksel baskı biçimlerine olan talebi azaltmakta ve özellikle baskı hacimlerinin ve çok trajlı iş taleplerinin düşmesine sebep olmaktadır. İş dünyasında verimliliğin başarı için en önemli unsurlardan biri olduğunu düşündüğümüzde etkin stok yönetimi için yayınevleri ve matbaalar talebe göre baskı iş modeline geçmektedir. Talebe göre baskı ihtiyacına cevap vererek matbaalara yardımcı olacak en uygun çözüm ise dijital baskı sistemleridir. İş dünyasında rekabetin son derece arttığı bir dönemdeyiz, artık bir ürün veya hizmet almak istediğimizde çok fazla seçeneğimiz var. Bu ortam pazarlama uzmanlarını müşteriyi ayrıcalıklı kılmaya ve kişiselleştirilmiş pazarlama çözümlerine itiyor. Günümüzün kişiselleştirilmiş pazarlama uygulama ihtiyaçları için değişken veri kullanabilme ve büyüyen düşük trajlı baskı/kitap pazarında var olmak için dijital çözümler, matbaalar için en önemli iş geliştirme

araçlarından biri haline getiriyor. Birçok matbaa ve yayınevinin kısa süreler içinde bu değişime ayak uydurduklarını görmekten ve ofset ile beraber bu sistemleri kullanmalarından memnunuz. Böylece çok daha geniş bir pazarın farklı iş taleplerine cevap verebileceklerini düşünüyoruz. Dijital baskı şu anda pazarı büyük oranda domine ediyor diyebiliriz. Türk basım endüstrisinde kimsenin aklında dijital ile ilgili bir soru işareti kalmadı. Herkes dijital yatırım gereksinimlerinin farkında. Talebin de her geçen gün arttığını göz önüne alırsak dijital baskının önümüzdeki dönemlerde büyümesini sürdüreceğini, her geçen gün daha büyük bir pazar haline geleceğini söylebilirim. matbaa&teknik: Sizce Türk basım endüstrisinin hangi dijital baskı çözümlerine yöneleceğini düşünüyorsunuz?



aktüel

matbaa&teknik

Özellikle Xerox’un alışılagelmiş cut-sheet çözümlerine ilave olarak pazara sunduğu roll to roll inkjet çözümlerinin nasıl bir yeni yapılanma ya da pazar pozisyonu getirebileceğini düşünüyorsunuz? Bu konuyu ticari baskı – yayın baskısı paralellerinde değerlendirir misiniz? Kemal Pektaş: Xerox olarak amacımız tüm baskı ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunmak. Ürün gamımız inovatif ürün geliştirmeleri ve şirket satın almaları ile hızla gelişiyor. Bu bağlamda dijitalde ihtiyacın olduğu her alanda katma değerli ürünler sunuyoruz. Üretime yönelik roll to roll ink jet çözümleri pazarda yaşanan değişime ayak uydurmamızda önemli noktalarda bize ve sektöre destek olacak. Kitap baskı işlerinin dijitale kayması, büyüyen değişken data baskı ihtiyaçları bizi yüksek dijital baskı hacimlerine zorluyor ve bu noktada ürün gamımızda roll to roll inkjet çözümler devreye giriyor. Geliştirdiğimiz CiPress teknolojisinde hız avantajıyla solid ink teknolojimizi birleştirdik. İnkjetin avantajlarını koruyup, dezavantajlarını elemine eden bir sistem oluşturduk. matbaa&teknik: Xerox’un Türk basım endüstrisi için ilk dijital baskı fikrini ortaya koyan bir şirket olarak bu alandaki yeni oyuncuların mevcut pasta üzerindeki yerini (ve tabii ki sizin payınızdan da pay) almalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Xerox’un bu konudaki liderliğini korumakta ve yeni çözümler sunmaktaki gayretleri ne yönde olacaktır? Kemal Pektaş: Xerox, sektörün ana oyun kurucu markalarından biri. Sektörümüzün ortaya çıkışı ve bugünkü noktaya gelişindeki payı yadsınamaz. Ama elbetteki, tüm sektörlerde olduğu gibi, bizim sektörümüzde de sürekli yeni oyuncular pazara giriyor, ki bu çok normal. Bazıları başarısız olup silinirken, bazıları da başarılı işler yapıyor. Onları da takdirle karşılıyoruz, herkes hak ettiği ölçüde pastadan payını alacaktır. Hatta bu bizi daha çok kamçılayan, kendimizi daha ileri taşımamız için etken olan bir durum. Biz kendi hedeflerimize ulaşmak, daha iyiye ulaşmak için kendimizle yarışan bir şirket olarak, yolumuza lider olarak devam ediyoruz. Bundan sonra da yapacağımız çalışmalarla öncelikle müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz. Son teknoloji ürün ve çözümlerimizle sektörü genişletmeye, müşterilerimizin işlerini büyütmelerine yardımcı olacağız. matbaa&teknik: Konvansiyonel baskı makinesi üreticilerinin dijital baskı dalındaki iş birlikleri sonucunda ortaya çıkan çözümler ve bu çözümlerin konvansiyonel ile entegrasyonu imkânı yatırımcıyı bilindik tedarikçilerin çözümlerine yönlendirir mi? 22

Xerox’un geleneksel yöntemlere entegrasyon ve iş geliştirme anlamında sunduğu imkânlar nelerdir? Kemal Pektaş: Konvansiyonel baskı ve dijital baskının bir arada kullanılması, çok verimli ve kârlı bir iş modelidir. Müşterinin tüm baskı işlerini tek bir noktadan yapması elbetteki bir cazibe meydana getirecek ve müşteri kazanımı sağlayacaktır. Xerox olarak da, iki teknoloji arasında tercih yapılmadan, ikisinin de birbirini destekleyecek şekilde yan yana kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle baskı sektöründe konuşulan ve Xerox olarak bizim de her fırsatta ön plana çıkardığımız ofset-dijital entegrasyonu konusunun, piyasada var olmak ve rekabet etmek isteyen bütün matbaa ve baskı merkezlerinin öncelikli gündem maddesi olması gerektiğini düşünüyoruz. matbaa&teknik: Xerox Türkiye olarak Türkiye’nin en önemli etkinliği olan Printtek 2013’e katılmıyorsunuz ancak rakipleriniz orada yeni çözümlerini ve dijital baskıyı endüstriye anlatmak fırsatı bulacaklar. Siz bu konuda ne tür pazarlama çalışmaları planlıyorsunuz? Potansiyel müşterilerinizi bir araya toplayıp yeniliklerinizi ve stratejilerinizi hangi ortamlarda anlatacaksınız? Kemal Pektaş: Printtek’te potansiyel

müşterileri beklemek yerine bu sene biz daha konsantre bir çalışma ile ürün ve çözümlerimize ilgi gösterenlere özel çalışmalar yapalım, istedik. Gerekirse de Xerox çözümlerini biz onların ayağına götürelim istiyoruz. Bununla birlikte, Mayıs ayından itibaren düzenleyeğimiz ‘Technology Road Show’lar ile pek çok ilde müşterilerimize ürünlerimizi uygulamalı olarak tanıtıyor olacağız. Bunun dışında endüstriyel ürünlerimizin, stratejimizin doğru aktarılması için bayi kanalımıza özel eğitim organizasyonu düzenliyoruz. matbaa&teknik: Basım sektörüne mesajınız nedir? Kemal Pektaş: Son yıllarda yaşadığımız ciddi dijitalleşme, baskı ihtiyaçlarını ve dolayısı ile basım sektörünün iş modelini değiştirmekte. Bu değişime ayak uyduran baskı merkezlerinin işlerini ciddi anlamda geliştirebileceğini düşünüyorum. Xerox olarak bu değişimde basım sektörü ile beraber yürümek için hazırız. Son teknoloji ürün ve çözümlerimizi sunmaya devam ederken; yapacağımız çalışmalarla, müşterilerimizin ürün ve çözümlerimizden en iyi şekilde faydalanmaları ve bundan en yüksek oranda geri dönüş alabilmeleri için elimizden geleni yapacağımızı bilmelerini isterim. Önümüzdeki dönemde de, iş geliştirme programlarımızla müşterilerimizin işlerini büyütmelerine yardımcı olmaya çalışacağız.



aktüel

matbaa&teknik

DuPont Yeni İnovasyon Merkezi’ni İstanbul’da Açtı Yeni İnovasyon Merkezi’nin amacı; DuPont’un küresel ağının gücünü desteklemek ve Türk müşterilere ve ortaklara, DuPont’un dünya çapındaki 10,000’den fazla bilim insanına ve mühendisine interaktif saha içi ve Internet üzerinden video konferans aracılığıyla erişim hizmeti sağlamak.

DuPont, sürdürülebilir büyümesinde anahtar rol oynayan Türkiye’deki İnovasyon Merkezi’nin resmi açılışını, DuPont Koruma Teknolojileri Başkanı Thomas G. Powell, EMEA Bilim ve Teknoloji Direktörü Dr. Simone Arizzi ve Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı’nın katılımıyla düzenlenen bir törenle gerçekleştirdi. Bu merkez, şirketin dünyadaki on birinci, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi’nde açtığı üçüncü İnovasyon Merkezi. Hızla artan dünya nüfusuyla birlikte gelen zorlu sorunlara, yıllık 2.1 milyar Amerikan doları küresel ARGE yatırımı ile cevap veren şirketin açtığı bu son İnovasyon Merkezi; gıda, inşaat, otomotiv ve enerji sektörlerinde bilimsel çalışmalara dayalı inovasyon faaliyetlerine odaklanacak. Türkiye’deki müşteriler, hükümet, akademi ve iş ortakları için benzersiz bir işbirliği ortamı sağlayacak olan İnovasyon Merkezi, Türk 24

şirketlerinin uluslararası arenada gerçekleştireceği çok sayıda başarılı projenin de zeminini hazırlamayı hedefliyor. Yeni İnovasyon Merkezi’nin amacı; DuPont’un küresel ağının gücünü desteklemek ve Türk müşterilere ve ortaklara, DuPont’un dünya çapındaki 10 binden fazla bilim insanına ve mühendisine interaktif saha içi ve Internet üzerinden video konferans aracılığıyla erişim hizmeti sağlamak. Türkiye İnovasyon Merkezi Lideri Mehmet Demiray’ın moderatörlüğünü üstlendiği açılış toplantısında konuşan DuPont Koruma Teknolojileri Başkanı Thomas G. Powell, “Dünya nüfusu çoğalmaya devam ederken, gıda, enerji ve korumaya duyulan ihtiyaç da artıyor. Bu ihtiyaçları karşılamak için DuPont’un bilim alanındaki çalışmalarından daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunun farkındayız” dedi. Powell, konuşmasında şunları ekledi: “DuPont’un



aktüel

matbaa&teknik

Hande Aydınlık

yaklaşımı, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi çözümleri işbirliği içinde sunan küresel bir ortak olmak. İşbirliği, Türkiye gibi anahtar, hızlı büyüyen ülkelerde İnovasyon Merkezleri kurmanın arkasındaki itici güç.” EMEA Bilim ve Teknoloji Direktörü Dr. Simone Arizzi, “Gelişmekte olan pazarlarda ARGE çalışmaları hızla ivme kazanıyor. Türkiye’deki iş ortaklarımızı DuPont’un, dünya çapındaki binlerce bilim insanıyla ve mühendisiyle bağlantıya geçirerek, mevcut ürünlerimizi yeniden tanımlayacak, yeni pazar segmentleri kuracak ve inovasyon hızımızı arttıracağız” açıklamasında bulundu. Toplantı sonrası DuPont ambalaj grafikleri EMEA Satış Müdürü Asuman Yazıcı ile bir araya geldiğimiz Arizzi’ye niçin Ar-Ge ve bilimsel araştırmalar için bu kadar büyük bütçeler ayırdıklarını, satıştan öte bu tip çalışmalara odaklandıklarını sorduk. Arizzi özetle Dupont’un bir bilim şirketi olduğunu, doğru ve müşterileri ile büyümek için bu yatırımları yaptıklarını anlattı:

Niçin Milyarlarca Dolar Harcıyorlar? “DuPont bir bilim firması. Burada esas amacın bilimle uğraşmak olmadığını ama dünyanın bazı büyük sorunlarını çözmek olduğunu söyleyebiliriz. DuPont her zaman bu şekilde çalışır. Toplumun sorunlarına bakar ve bunları çözüme kavuşturmak için bilime ve teknolojiye başvurur. Dünyada bugün kendimize şunu soruyoruz: En büyük sorunlar hangileri? Gıda konusunda yapmamız gereken şeyler olduğunu düşünüyoruz. Bugün 7 milyar, yüzyılın sonunda da 9 milyar kişi yemek yiyebilsin. Bu esas üzerinde çalıştığımız konulardan birisi. Diğeri ise enerji. Hem yenilenebilir kaynakları hem de petrol bazlı ürünleri kullanarak enerji alanında çeşitli çözümler sunmayı hedefliyoruz. Ve üçüncü alanımız ise üretim; bilimi kullanarak çevreyi ve çok zorlu koşullarda çalışan insanları nasıl koruyabileceğimizi düşünüyoruz. Kısacası, biz bir bilim firmasıyız ve bu kadar yatırımı düzgün bir şekilde ve müşterilerimizle birlikte büyümek için yapıyoruz. Amacımız, daha büyük ölçekli sorunlara çözüm sunabilmek.” DuPont ile ilgili her yeni etkinlikte karşımıza muhakkak çıkan bir olgu var. Sürdürebilirlik. Sürdürülebilirlik niçin bu kadar önemli; Arizzi, anlatıyor:

DuPont’un Sürdürülebilirlik Stratejisi

İlker Aycı 26

“DuPont’un her iş kolunun sürdürülebilirlik stratejisi vardır. İşin çeşidine göre strateji geliştirilir ve denenir. Ambalaj olsun, gıda ambalajı olsun, daha az kaynakla daha çok iş ya da üretim yapmanın inovasyonu bizim ilgi alanımız. İlgili olan iş kollarında ana tema budur. Ancak, daha farklı işler için sürdürülebilirlik daha farklı anlamlara gelir. Örneğin, daha iyi bir sürdürülebilirlik profiline sahip olan ve hem üretim sürecinde hem de yaşam boyunca daha az enerji harcayan yeni moleküllerin, yeni maddelerin geliştirilmesinin araştırılması. Söz konusu iş kolunun



aktüel

matbaa&teknik

Mehmet Demiray

hız vermek istediği belirli sürdürülebilirlik alanları için çeşitli örnekler mevcut. Biz tüm bunları “toplam sürdürülebilirlik hedefleri” adı altında bir araya topluyoruz. DuPont’un yirmi yıldan uzun bir süredir sürdürülebilirlik alanında kurumsal bir lider olma hedefi var.”

İnovasyon Merkezi Nasıl Çalışacak? Arizzi’ye merkezin çalışma stilini de sorduk. Teknolojiye ihtiyacı olanlar mı DuPont’a müracaat edecek yoksa DuPont kendi müşterilerini mi merkeze davet edecek. Anlaşılan o ki ikisi de mümkün: “Her iki şekilde de oluyor. Aslında çeşitli etkenlerin bir kombinasyonu olarak da gelişebiliyor. Bu, insanların nasıl bir araya geleceğine, alakalı bir başlığa; örneğin enerji, yenilenebilir enerji çeşitleriyle ülkenin profilinin nasıl yükseltilebileceği gibi şeylere bağlı. Inovasyon merkezimizin başındaki kişi bundan sorumlu olacak. DuPont’ta doğru kişilerin bir araya gelmesini

ve konuyu birlikte ya da sisteme bağlı Amerika’daki ya da başka bir yerdeki laboratuarda bilim adamlarımızla birlikte tartışmalarını sağlayacak. Sabit bir tarzımız yok. Eğer siz bir kişi, akademisyen ya da bir hükümet yetkilisi olarak DuPont’la inovasyon başlığı altında konuşmak isterseniz, birlikte çalışabileceğimize inanırsak ve ilerleme kaydedebileceksek, siz de aramıza hoş geldiniz!” Peki ya üreticiler arasındaki ilişkiler. Mesela Türkiye’deki bir ambalaj şirketi, Amerika’daki bir ambalaj şirketi ile yeni tasarımlar hakkında görüş alışverişi için bu merkezi kullanabilirmi? Arizzi, bu konuda özellikle davetkâr olduklarını söylüyor: “Bu konuda davetkar olmak isteriz. Böylelikle, şu anda bu yeni kurduğumuz yerin insanları bir araya getirerek, inovasyonu hızlandırmak adına görüştürmek konusunda başarılı olmasını istiyoruz. Her türlü ortak çalışmaya açığız. Inovasyonu istenilen her alanda hızlandırma konusunda yardımcı olabiliriz. Bu ambalajlama ya da

farklı bir alanda da olabilir. Bundan memnuniyet duyarız, buna her zaman açığız.” DuPont Türkiye İnovasyon Merkezi’nde, işbirliği ve inovasyon için ayrı bölümler bulunuyor. İnovasyon alanında, şirketin en son teknoloji çözümleri, uygulamaları ve sektör trendleri sergileniyor. İşbirliği alanı ise, dünyanın farklı noktalarındaki şirket müşterileri ve ortakların işbirliği toplantıları yapması için tasarlanmış. DuPont Türkiye Ülke Müdürü Halide Aydınlık: “Kapımız bütün üniversitelerimize açık, bizim amacımız da hükümetimizle beraber aynı şekilde üniversite-sanayi işbirliğini artırmak yönünde çalışmalarımıza devam etmek.” Açılışta söz alan DuPont Türkiye Ülke Müdürü Halide Aydınlık, “Türkiye bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olduğu için, inovasyon konusunda muazzam bir potansiyele sahip” dedi. “İnovasyon Merkezimiz aracılığıyla özel-kamu ortaklıklarının problem çözme gücünü ortaya koymayı, büyümeyi sağlayacak bir katalizör görevi görmeyi ve Türk şirketlerinin dünya pazarlarında “inovasyon” konusunda karşılaştıkları zorluklara çözüm sunmayı ümit ediyoruz” diyen Aydınlık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müşterilerimiz ve ortaklarımızla birlikte çalışarak bugünün küresel pazarının yeni taleplerine yanıt vermek ve kolektif çalışmalarımızı sürdürülebilir bazda büyütmeye devam etmek için sabırsızlanıyoruz.”

DuPont Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinin Merkezidir

Simone Arizzi

28

“Şu anda bulunduğumuz inovasyon merkezimiz de bu süre içinde Türkiye için önem arz eden bu yeniliklere yönelik olarak hizmet vermeye devam edecektir. DuPont Türkiye ofisimizin önemli bir özelliğini sizlerle paylaşmak



aktüel

matbaa&teknik

Thomas Powell

istiyorum; burası Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin merkezi niteliğinde bir ofistir. Burada çalışan birçok arkadaşımızın bölgesel sorumlulukları mevcut olup bölgeyi buradan yönetmektedirler. Bu da bizi ayrıca Türkiye olarak gururlandıran ve stratejik bir öneme sahip olduğumuzu gösteren göstergelerden bir tanesidir. Ürünlerimize baktığınızda çok geniş yelpazede bir ürün portföyüne sahip olduğumuzu görürsünüz. Kısaca birkaç tanesini belirtmemiz gerekirse; bitki koruma ürünleri, tohumlar, özel gıda bileşenleri, yapı sektörünün lider markaları; Corian, Tyvek ve performans polimerleri, ambalaj ve endüstriyel polimerler beraberinde titanyum teknolojileri, Kevlar ve Nomex gibi kişisel koruma ürünleri, iş güvenliği ve sürdürülebilirlik alanında danışmanlık hizmetleriyle Türkiye’de servis vermekteyiz. İnovasyon ve sürdürülebilir büyümede en önemli görevlerden bir tanesinin de hükümetimizin de mükerrer defalar belirttiği üzere üniversitelerle sanayi işbirliğini oldukça önemsiyoruz. Bu noktada paylaşmak istediğim bir diğer konu da Marmara Üniversitesi’nde ambalaj grafikleri konusunda matbaacılık bölümünde yer alan ve 2006 senesinde faaliyete geçmiş olan bir teknoloji merkezimiz mevcuttur. Burada çok değerli akademisyenlerimizle ve öğrencilerimizle beraber çok yönlü çalışmalar yapmaktayız. Bu da bizi çok gururlandırıyor. İnovasyon merkezimizin açılışıyla beni en çok heyecanlandıran konulardan bir tanesi ise Du Pont’un yaklaşık 150’nin üzerindeki Ar-Ge merkezine, teknik merkezine, aplikasyon geliştirme merkezlerine direk bir bağlantımızın olması, 10 bin bilim insanına, teknisyene, Ar-Ge çalışanına direk bağlantılar kurmak vasıtasıyla erişim sağlaması. Tüm üniversitelerimizi ve akademisyenlerimizi, ortak çalışmalarımızı Du Pont Türkiye inovasyon merkezinde birlikte yürütmek için buradan davet ediyorum. Kapımız bütün üniversitelerimize açık, bizim amacımız da hükümetimizle beraber aynı şekilde 30

üniversite-sanayi işbirliğini artırmak yönünde çalışmalarımıza devam etmek.”

Bilim ve Teknoloji Ülkemiz Kalkınma Politikasının Ayrılmaz Bir Parçasıdır Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı ise DuPont İnovasyon Merkezi açılışı sırasında gerçekleşen konuşmasında şunları söyledi: “Bilim ve teknoloji ülkemiz kalkınma politikasının ayrılmaz bir parçasıdır. Son on yıldır, Türkiye’nin bilim, teknoloji ve inovasyon yatırımlarına verdiği önem katlanarak artmaktadır. Bilim ve teknoloji stratejimizin temel hedefleri; AR-GE talebini artırmak; bilim insanlarımızın, mesleki ve teknik çalışan sayısını ve niteliğini artırmak ve Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın bir yüzdesi olarak AR-GE alanındaki Brüt Yurtiçi Harcamaları artırmaktır. Türkiye dönüşüyor. Kuşkusuz ki; bu dönüşümün önemli bir bölümü inovasyon yoluyla gerçekleşecek. Türkiye’nin önündeki vizyon; bilim ve teknoloji çıktılarının düzeyini artırmak ve araştırma sonuçlarını toplumun ve ekonominin yararlanacağı yeniliklere ve uygun iş fırsatlarına dönüştürmek. Bu açıdan inovasyon politikalarının; bilim, teknoloji ve yenilikçilikte insan sermayesi geliştirmek amaçlı daha fazla yatırım yapmayı teşvik ederek, bilginin oluşumunu ve yayılmasını hızlandırması önemli. Yeni işler yaratan yenilikçi büyük işletmelerin sayıları artmalı. Tüm bu sebeplerden ötürü; dünya çapındaki on DuPont İnovasyon Merkezi’ni takiben, onbirinci DuPont Inovasyon Merkezi’nin, Türkiye’de açılması, ülkemiz için son derece önemli.” Şirketin diğer İnovasyon Merkezleri Japonya, Kore, Tayvan, Tayland, Hindistan, Brezilya, Meksika, ABD, Rusya ve İsviçre’de bulunuyor. DuPont’un İnovasyon Merkezleri ile ilgili daha fazla bilgi için www.innovationcenter.dupont. com sitesi ziyaret edilebilir.





aktüel

matbaa&teknik

Agfa Türkiye Pazarına Önem Veriyor Dünyaca Bilişim Kurucusu Cengiz Aydın: Agfa ile yaptığımız görüşmelerden edindiğim en önemli izlenimlerden biri Türkiye pazarına çok önem vermeleri ve tüm ürünlerin AGFA etiketi altında satılmasını istemeleridir.

Cengiz Aydın Basım endüstrisinin yakından tanıdığı bir isim olan Cengiz Aydın, Nova Baskı Ltd. iş ortaklığı kurduğu Dünyaca Bilişim şirketinde tüm Agfa çözümlerini pazara sunuyor. Aydın, Dünyaca Bilişim’i 2005 yılında Metin Yenidünya ile kurduklarını 2009 yılında ise oğlu Cenk Aydın ile birlikte yola devam etmeye başladıklarını, anlattı. “Kurulduğumuzdan beri dostlarımızla çalışmayı tercih ettik. Dostlarımızla çalışmanın verdiği güvenle de bugünlere geldik”, diyen Aydın, 2012 drupa’sı ardından Nova Baskı ortaklarından Sabri Dizmen ile Agfa Graphics’in tüm ürün gamı için birlikte çalışma kararı aldıklarını, söylüyor. Böylelikle Dünyaca Bilişim, Ankara’da bulunan Tepe Matbaa Malzemeleri (Mahmut Tepe) ve İzmir’de kurulu 4P Reklam Ürünleri (Kadir Sinan) ile birlikte Aralık 2012 itibariyle 34

Cenk Aydın

tüm tarafların imza ettiği bir sözleşme ile Agfa satıcısı olmuş. Aydın ile yaptığımız söyleşinin kalanını ve Agfa’ya bakışı ve Agfa’nın Türkiye’ye bakışını bizzat kendisinden aktaralım:

Agfa Türkiye’yi Çok Önemsiyor “Geçen ay Cenk Aydın, Agfa’nın ürettiği Anapurna dijital baskı makinalarının teknik eğitimini aldı. Arkasında da benimle birlikte Sabri Dizmen, Cenk Aydın, Ayşen Karadereler, Mahmut Tepe, Kadir Sinan, Ruhsar Dumlugöl ve Jack Biront ile birlikte Belçika da Agfa’nın yeni ürünlerinin satış eğitimini aldık. Agfa ile yaptığımız görüşmelerden edindiğim en önemli izlenimlerden biri Türkiye pazarına çok önem vermeleri ve tüm ürünlerin AGFA etiketi altında satılmasını istemeleridir.


aktüel

Agfa, Türkiye pazarında 3 kulvarda yer almak istiyor. Bunlardan birincisi; Agfa inkjet makinelerde UV teknolojisinin öne çıkması ile yüksek performans ve ekonomik maliyetli makinelerin devri olacağından Anapurna, Jeti, M Press dijital baskı çözümleri.”

Şimdi Yeni Trend, İnsan ve Doğa Dostu AZURA Kalıp “İkinci kulvar ise kimyasalsız kalıbımız AZURA. Agfa, rekabetinde kalitenin üst seviyede olmasına önem veriyor. O yüzden Çin’de üretilen kalıpları rakip olarak kabul etmiyorlar ama görmezden de gelmiyorlar. -Müşteriler ucuz kalıp kullandıklarını sanıyorlar ama yanılıyor-, diyorlar. Çin kalıbı pozlanırken daha fazla enerji tükettiği gibi lazerin de erken bitmesine sebebiyet veriyor. Ayrıca pozlama esnasında çıkardığı tozun makinaya zarar verdiğini, en önemlisi insan sağlığını tehdit ettiğini 10 - 15 yıl sonra ciddi hastalıklara sebep verebileceğini söylüyorlar. Başta da söylediğim gibi rekabeti üst seviyede tutup, dünyada herkesten önce doğaya zarar vermeyen kimyasalsız kalıp AZURA’yı piyasaya sürdüler. Evet; Şimdi yeni trend, insan ve doğa dostu AZURA kalıp.”

Synaps Kağıt ile Hayallerinizi Zorlayabilirsiniz “Üçüncü önemli kulvar olarak Agfa’nın

matbaa&teknik

ilk kez drupa 2012’de tanıttığı % 100 polyester olan çevre dostu Synaps kağıdı anlatmak istiyorum. Synaps sentetik, % 100 polyester tabanlı bir kağıt. Yırtılmayan, sararmayan ve ıslanmayan bu kağıdın beyazlığı polyester üzerine uygulanan basılabilir yüzeydeki hava kabarcıklarından meydana gelmesi ile ortaya çıkıyor. Bu kabarcıklar olmasaydı kağıt şeffaf olurdu. Synaps’in en önemli özelliği, içinde yanıcı madde olmayışı nedeniyle baskı esnasında mürekkebin hemen kuruması ve bu esnada havaya zehirli gazlar salmamasıdır. Synaps’in kullanıldığı alanlar ise kartvizit, akreditasyon kartları, mönü, amerikan servis, bagaj etiketi, kitap kapağı, diploma, açık hava posteri, etiket v.b birçok uygulamalardır.”

Synaps’in İki Çeşidi Var “Synaps – OM kağıdı ofsette, serigrafta, flekso ve tifdruk baskıda kullanılır. Ayrıca UV inkjet makinelerde de kullanılır. Güneş ışığına da dayanıklı olduğu için renk değişimi yapmaz ve canlılığını hiç kaybetmez. Synaps – OM kağıt ağırlıkları 135 gr. – 170 gr. – 230 gr. – 300 gr. – 450 gr olarak beş farklı gramajdadır. Synaps – XM kağıdı ise ısıya daha dayanıklı olduğu için kuru toner, lazer kullanan xerografik dijital baskı makinelerinde kullanılır. Kağıt ağırlıkları ise 135 gr. – 230 gr. – 300 gr. – 450

gr. olarak sunuluyor. Kalınlıkları ise 1.2 – 3.5 mikron aralığındadır. Tabaka ve rulo olarak tedarik edilebilen Synaps’in ayrıca kendinden yapışkanlı kağıdı da mevcuttur.”

Printtek 2013’e Bekliyoruz “Tüm Agfa kullanıcılarını ve Agfa’nın eşşiz teknolojisini görmek isteyen dostlarımızı 17 – 22 Mayıs arası Printtek 2013 fuarındaki standımıza bekliyoruz. Nova Baskı liderliğinde ve Agfa yetkililerinin üst düzey katılımıyla tüm sorularınızın cevabını standımızda bulabileceksiniz.”


aktüel

matbaa&teknik

Esko Türkiye’nin Yeni Distribütörü Dereli Graphic Oldu Esko Expands Digital Flexo Sales & Service in Turkey Dereli Graphic ile yapılan distribütörlük anlaşması, Türkiye pazarındaki kaliteli flekso baskı talebini karşılamayı amaçlıyor

Esko is aiming to promote exceptional high quality flexo printing and expand its Turkish customer base by partnering with leading equipment & consumable specialist Dereli Graphic. The new agreement includes the sales and distribution of Esko’s CDI (Cyrel Digital Imager) range and HD Flexo technology.

“We Believe Our Solutions Bring a Great Deal of Added Value” “Dereli Graphic is a highly respected supplier of flexo and offset printing solutions in Turkey,” comments Mustafa Salur, Esko’s General Manager Turkey & Turk Republics. “Esko has spent a lot of time and investment in creating highly modular and scalable solutions that can meet the needs of any operation. We believe our solutions bring a great deal of added value to the rapidly changing Turkish flexo market.”

Ahmet Uzun Esko firması, sektörün ileri gelen ekipman ve sarf malzemeleri tedarikçisi Dereli Graphic ile kurduğu distribütörlük anlaşması sayesinde kaliteli flekso baskı hizmetlerini geliştirmeyi ve Türkiye’deki müşteri tabanını genişletmeyi amaçlıyor. Yeni anlaşma, Esko’nun CDI (Cyrel Digital Imager) - Dijital Flekso CtP sistemlerini ve HD Flekso teknolojisinin satış ve servisini kapsıyor.

Türkiye Flekso Pazarında Yaygınlaşacağız “Dereli Graphic, Türkiye’de büyük saygı gören bir flekso ve ofset baskı çözümleri tedarikçisi,” diyor Esko Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Genel Müdürü Mustafa Salur. “Esko, tüm firmaların ihtiyaçlarını karşılayan yüksek modülerlik ve ölçeklenebilirliğe sahip çözümler oluşturmak için çok zaman harcadı ve büyük yatırımlar yaptı. Çözümlerimizin, hızla değişen Türkiye flekso pazarında daha yaygın hale geleceğini ve sektörde daha fazla firmaya büyük katma değer getireceğine inanıyoruz.”

Dereli Graphic Köklü Bir Geçmişe Sahip “Marka sahibi firmalar öne çıkabilmek için yüksek kaliteli, düşük tirajlı işler ürettirmek 36

Mustafa Salur

isterken, matbaacılar daha yüksek değerli pazarlara girmek istiyorlar. Hızlı yatırım getirisine ulaşmalarına yardımcı olacak, çok yönlü ekipmanlarla desteklenmeye ihtiyaç duyuyorlar. Dereli’yle işbirliği yapma kararımızda bu faktörler etkili oldu. Dereli, güçlü bir servis organizasyonu olmasının yanı sıra köklü bir geçmişe de sahip. Birlikte çalışarak, çok daha fazla sayıda potansiyel müşteriye ulaşabilecek ve onlara daha kârlı çalışma yöntemlerini gösterebileceğiz.”

Yenilikçi ve Güvenilir Bir Tedarikçi Dereli Graphic Genel Müdürü Ahmet Uzun’un konuya ilişkin yorumu ise şöyle: “Esko’nun çok geniş ürün yelpazesiyle çözüm portföyümüzü genişletmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Esko, ölçeği ne olursa olsun birçok sektörde (etiket, karton ambalaj, esnek ambalaj, oluklu, grafik ve tasarım, açıkhava reklamcılığı) tüm şirketlere yardımcı olmak için tasarlanmış ekipman ve yazılımlarıyla yakinen bilinen, yenilikçi ve güvenilir bir tedarikçi. Ayrıca araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önemli yatırımlar yapıyorlar. Ürünlerini güncellenebilir çözümlerle destekleyerek, müşterilerinin işlerini büyütmelerine, yarının yatırımlarını bugünden yapmalarına yardımcı oluyorlar.”

“Dereli Has a Long-standing History as well Respected Service Organization” “Brands are looking to produce high quality, short-run work to increase differentiation while printers are keen to diversify into higher value markets. They need to be supported by versatile equipment that helps achieve a fast return on investment. It’s the culmination of all these elements that drove us to partner with Dereli,” he continues. “Dereli has a longstanding history as well respected service organization. By working together, we can reach a greater number of potential customers and introduce them to more profitable ways of working.”

“Esko is a Well-known and Trusted Supplier” Ahmet Uzun, Dereli Graphic’s General Manager, adds: “We are delighted to be extending our portfolio of solutions with Esko’s broad range of systems. Esko is a well-known and trusted supplier with equipment designed to help companies of all sizes across many industries. They also invest heavily in research and development, enabling customers to grow their business while being fully supported by upgradeable solutions.”


aktüel

Screen Dijital Baskı Makinelerinin Yeni Türkiye Temsilcisi Aras Grup

Dijital baskı endüstrisinin önemli oyuncularından biri olan Screen, Türkiye artık Aras Grup tarafından temsil edilecek. Aras Grup Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Araz, konu ile ilgili olarak dergimize yaptığı açıklamada dijital baskı çözümlerinin hızla gelişmesinin ve Screen’in bu endüstrideki öncü konumunun farkında olarak görüşmeleri sürdürdüklerini ve temsilcilik anlaşmasını nihayetlendirdiklerini, söyledi. Araz, Screen’in bobinden bobine endüstriyel dijital baskı segmentinde liderliğinin altını çiziyor. Dijital baskının son Hunkeler Innovationdays’te de görülen yeni rotasının kitap ve gazete baskısı olduğu dile getirmiştik. Araz da bu konuda Screen’in ne kadar başarılı olduğunu kısa bir örnek vaka ile açıklıyor: “Screen Dubai’de bir matbaaya iki adet dijital baskı sistemi kurdu. Bu matbaa müşterisi olan Emirates Havayolu şirketi için günlük olarak değişik ebatlarda 55 farklı gazete üretiyor. Emirates de bu gazeteleri yolcularına dağıtıyor. Günlük olarak değişik dillerde 55 farklı gazeteyi değişik tirajlarda üretebilmek ancak dijital baskının başarabileceği bir iş ve bu başarının Screen ile yakalanmış olması bizim mümessillik anlaşmamızın da ne kadar doğru bir anlaşma olduğunun göstergesi.”

Gazete ve Yayın Pazarı İçin İdeal Çözüm Aras Grup Genel Müdürü Hamdi Kaymak ise Screen’in yüksek kapasiteli dijital baskı makinelerinin özellikle gazete ve kitap baskısında popüler olduğunun altını çiziyor. Kaymak, özellikle Kuzey Avrupa ve Amerika’da Emirates benzeri başka vaka örnekleri de olduğunu anlatıyor. Diğer bir önemli kullanım alanı ise talep üzerine kitap: “Screen yüksek kalitede bobinden baskı yapan dünyadaki en hızlı dijital baskı sistemlerini üretiyor. Bu alandaki en yaygın olarak tercih edilen sistemlerin üreticisi. Özellikle Kuzey Avrupa ve Amerika başta olmak üzere bizim taşra baskısı diye tabir ettiğimiz gazete baskılarının yani bölgesel baskıların önemli bir kısmı Screen’de yapılıyor . Sabah en sıcak haberleri bir saat içinde gazete haline getirilebiliyor. Lokal gazetelerde çok yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye için biraz daha erken olduğu söylenebilir ama gazetelerin bölge matbaalarının yakın zamanda dijital baskıyı kullanacaklarını düşünüyoruz. Özellikle yayıncılık ile ilgili önemli avantajlar sunuyor. Bugün yayıncıların en önemli problemleri stok maliyetlerindeki artışdır. Dijital baskı bu konuda kesin bir çözüm. Baskı kalitesi de Screen’deki gibi yüksek kaliteye ulaştığında avantajlı bir hizmet sunmak çok kolay.”

matbaa&teknik


aktüel

matbaa&teknik

Uluslar arası Ziyaretçilerden Fespa 2013’e İlgi Büyük FESPA 2013 is On Track To Be A Truly International Event 100’den fazla katılımcı yeni ürünlerinin lansmanını yapmak ya da yeni ürünlerini sergilemek için FESPA’nın global organizasyonlarını tercih ediyor.

Visitor pre-registration for FESPA 2013 is up 8% compared with the same period leading up to FESPA 2010 in Munich. Visitors from over 123 countries have already pre-registered to the show, all set to start their business journey at the ExCeL, London (25-29 June 2013). The top 20 pre-registered visitor countries cover Europe, North America, Africa, India and Australia. So far, the UK has the highest number of visitors preregistered to the show, with Germany, Italy, Spain and France following in close succession. With just under three months still to go until the show doors open on 25 June 2013, the show is set to be the most international FESPA yet.

This year over 100 exhibitors have announced a ‘New Wings’ product launch or a product being shown for the first time at FESPA 2013, indicating that the show is this year’s platform of choice for new product innovation, particularly for companies targeting an international audience of key decision makers.

FESPA 2013 ziyaretçi ön kayıtları aynı dönemde Münih’teki FESPA 2010’a kıyasla yüzde 8 artış gösterdi. 123’den fazla ülkeden gelen ziyaretçiler gösteri için şimdiden ön kayıtlarını yaptırdılar, hepsi iş seyahatlerine 25-29 Haziran 2013’te Londra’da gerçekleşecek olan ExCeL’de başlamaya hazır. En fazla ön kayıt yaptıran ülkeler arasında ilk yirmide Avrupa, Kuzey Amerika, Hindistan ve Avustralya bulunuyor. Şimdiye dek en fazla ön kayıt yaptıran ziyaretçi sayısı İngiltere’de, bu ülkeyi çok yakından Almanya, İtalya, İspanya ve Fransa takip ediyor. Kapılarını 25 Haziran 2013’te açacak olan gösteriye üç aydan az bir zaman kaldı, bu gösteri şimdiye kadar yapılmış en önemli uluslar arası FESPA olmaya hazırlanıyor. Bu sene 100’den fazla katılımcı, FESPA’yı yeni ürün inovasyon tanıtımı platformu olarak belirlediklerini açıklayarak yeni ürünlerinin ilk lansmanını ya da gösterisini FESPA 2013’te 38

yapacaklarını duyurdu. Gösteri özellikle uluslar arası kritik kararlar alabilen bir kitleyi hedefleyen firmaların da bulunacağı bir platform olduğu duyuruldu. FESPA’nın İdari Yöneticisi Neil Felton şunları söyledi: “FESPA her gösterisiyle Avrupa’nın farklı bölgelerine gidiyor. Sonuç olarak, kitle devamlı surette yenilenmiş oluyor, bu sayede etkinliğe her yıl farklı dinamikler dâhil olmuş oluyor. Örneğin Barselona’daki FESPA Digital 2012’de ziyaretçilerin neredeyse yarısı İber Yarımadası’ndan gelmişlerdi, böylelikle biz de bu pazarlardaki belirli iş etmenlerini öğrenmiş ve bu ülkelerdeki topluluğumuzu büyütmüş olduk. Amiral gemisi etkinliği olan FESPA 2013 Londra’da ki bu etkinlik hala bizim hali hazırdaki uluslar arası ziyaretçi kitlemizin ilgisini çekiyor; Birleşik Krallıktan ve İrlanda’dan daha fazla sayıda matbaanın, ajansın ve marka sahibinin ilgisine mazhar oluyoruz. Ayrıca Londra, burayı zorlu bir iş noktası olarak gören Amerika, Avustralya ve Asya’ya da hitap ediyor.”

Neil Felton, Managing Director, FESPA comments: “FESPA moves to different locations in Europe with each show. As a result, the audience is constantly being refreshed, introducing new dynamics to the event every year. At FESPA Digital 2012 in Barcelona for example, almost half the visitor audience came from the Iberian peninsula, so we learned a lot about the particular business drivers in those markets, and grew our community in these countries. With the move to London for the flagship FESPA 2013 event, while still of interest to our usual international visitor audience, we are attracting more printers, agencies and brand owners from the UK and Ireland. London also appeals to printers from the Americas, Australia and Asia, who see it as a compelling business destination.” Pre-registration is still open and delegates that register before 30 April 2013 are in with the chance of winning two nights’ free accommodation (25 & 26 June) at the four star Hilton Hyde Park hotel, London. To pre-register to attend FESPA 2013 please visit www. fespalondon.com. For help with travel and accommodation, visit www.fespalondon.com/ travel



aktüel

matbaa&teknik

Ticaret Fuarı Ziyaretçilerinde %16 Artış

ICE Europe 2013 Another 16% Increase in Trade Visitors

ICE Europe 2013 En çok ziyaretçinin geldiği ülkeler İtalya, Avusturya, Fransa, İsviçre, Büyük Britanya, Polonya, İspanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye oldu.

Similar to the previous ICE Europe, 44% of all visitors came from outside Germany, with Italy, Austria, France, Switzerland, Great Britain, Poland, Spain, the Netherlands, Czech Republic and Turkey being major visitor countries.

Bu yıl 8.incisi düzenlenen Uluslararası Converting Fuarı ICE Europe 2013, iş faaliyetleri, canlı gösterimler, uzman konuşmaları ile dolu üç başarılı günün ardından kapandı. Bir önceki fuara kıyasla, ICE Europe 2013’de, ziyaretçi katılımında %16 artış görüldü ve böylece bugüne kadar yapılmış en büyük Uluslararası Converting Fuarı oldu. Münih’te yapılan bu yılki fuara 64 ülkeden toplam 6 bin 600 ziyaretçi geldi. Fuarı ziyaret edenler kağıt, film, folyo ve dokunmamış malzemeler gibi bobin tabanlı malzemelerin converting’i için en son geliştirilen ürünler ve sistemler hakkında bilgi sahibi oldu. Fuarı düzenleyen Mack Brooks Exhibitions adına konuşan ICE Europe Fuar Müdürü Nicola Hamann, fuardan çok olumlu sonuçlar alındığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “ ICE

40

Europe’un converting endüstrisinde dünya genelinde önde gelen bir ticaret fuarı olarak bir adım daha ilerlediğini bildirmekten mutluluk duyuyoruz. Katılımcıların çoğu bu yılki fuarda ürünlerini ve yeniliklerini daha çarpıcı ve dikkat çekici stantlarla ziyaretçilere sundular. Oldukça fazla sayıda yeni ürün ve yenilikçi çözüm tanıtıldı ve bu sayede fuar tüm dünyadaki converting uzmanları için bir çekim merkezi haline geldi.” 10 bin 100 m2 net fuar alanında 19 ülkeden 401 katılımcı yer aldı. Bunların %41’i Almanya dışından geldi. Almanya’dan sonra yer alan fuar katılımcıları sırasıyla İngiltere, İtalya, ABD, İsviçre ve Fransa oldu. Bu yılki fuarda uluslararası ziyaretçilerin oranı yine çok yüksek oldu. Önceki ICE Europe gibi, bu yılki fuarda da ziyaretçilerin %44’ı Almanya dışından geldi.

The 8th International Converting Exhibition, ICE Europe 2013, closed its doors today after three successful show days full of business activity, live demonstrations, expert talks and networking. With another 16% increase in visitor attendance compared to the previous show, ICE Europe 2013 was the biggest International Converting Exhibition ever: A total of 6,600 visitors from 64 countries came to Munich to find out about the latest products and systems for the conversion of web-based materials, such as paper, film, foil and nonwovens. “These are of course very positive results; we are particularly delighted to be able to report that ICE Europe has made another step forward as the leading international trade fair for the worldwide converting industry,” says



aktüel

matbaa&teknik

Nicola Hamann, Exhibition Director ICE Europe, on behalf of the organisers, Mack Brooks Exhibitions. “Many exhibitors had presented themselves this year with even more impressive stands. They showcased an enormous variety of new products and innovative solutions, and made this exhibition a magnet for converting specialists from all over the world,” says Nicola Hamann.

En çok ziyaretçinin geldiği ülkeler İtalya, Avusturya, Fransa, İsviçre, Büyük Britanya, Polonya, İspanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye oldu. Yapılan ilk ziyaretçi analizi, ziyaretçilerin geldiği endüstri sektörlerinde marjinal değişiklikler olduğunu gösterdi. Fuara gelen ziyaretçilerin çoğunluğu ambalaj sektöründen geliyordu (%33). Bunu mühendisler (%21), kağıt endüstrisi (%20), ambalaj baskısı (%18), kimya endüstrisi (%15), tekstil ve dokunmamış malzemeler (%13), otomotiv (%10) ve elektronik endüstrisi (%7) izledi. Fuarda en çok ilgilendikleri alanlar sorulduğunda ziyaretçilerin seçimleri şöyle oldu: kaplama / laminasyon (%54), dilimleme / geri sarım (%51), fleksografik / rotogravür baskı (%29), aksesuarlar (%29), malzemeler (%28), kontroli test ve ölçüm (%26), finishing (%24), araç kaplama / converting /

dilimleme (%21) ve kurutma / kürleme (%19). Ziyaretçi anketinin ilk analiz sonuçları katılan ülkelerin büyük çoğunluğunun fuardan son derece memnun kaldıklarını ortaya koyuyor. Ziyaretçi kalitesinin oldukça yüksek olduğunu ve çok sayıda iş bağlantısı yaptıklarını belirtiyorlar. Bu fuarla birlikte Corrugated ve Folding Karton Endüstrisi için aynı yerde yapılan yeni CCE International fuarı da ICE katılımcıları ve ziyaretçileri tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu fuar da oldukça başarılı oldu ve ICE Europe 2013’ün toplam ziyaretçi sayısı haricinde 2.000 civarında ziyaretçi çekti. Bu yılki fuar katılımcılarının çoğu, bir sonraki fuara da katılmak istediklerini belirtti. ICE Europe 2015, 2426 Mart 2015 tarihleri arasında Münih Ticaret Fuarı Merkezi’nde yapılacak.

A total of 401 exhibitors from 19 countries covered a net exhibition space of 10,100m2, with 41% of the exhibitors coming from outside Germany. The biggest exhibitor countries after Germany were Great Britain, Italy, the USA, Switzerland and France. The percentage of international visitors at this year’s show was once again very high. Similar to the previous ICE Europe, 44% of all visitors came from outside Germany, with Italy, Austria, France, Switzerland, Great Britain, Poland, Spain, the Netherlands, Czech Republic and Turkey being major visitor countries. The first visitor analysis showed only marginal variations as regards industry sectors that visitors came from. The majority of visitors belonged to the packaging industry (33%), followed by engineering (21%), the paper industry (20%), package printing (18%), the chemical industry (15%), textiles and nonwovens (13%), the automotive (10%) and the electronics industry (7%). When asked about their main areas of interest at the exhibition, visitors stated coating/laminating (54%), slitting/rewinding (51%), flexographic/rotogravure printing (29%), accessories (29%), materials (28%), control, test and measurement (26%), finishing (24%), toll coating/converting/slitting (21%) and drying/curing (19%). A first analysis of the exhibitor survey shows that a vast majority of the participating companies were highly satisfied with the results of the exhibition. They praised the high quality of trade visitors and reported large numbers of business contacts. The co-location of the new trade fair CCE International, Exhibition for the Corrugated and Folding Carton Industry, was well received by ICE exhibitors and visitors alike. This exhibition launch was thoroughly successful and attracted some 2,000 trade visitors which are not included in the total visitor number for ICE Europe 2013. Most of this year’s exhibitors had already indicated on-site that they intended to exhibit again at the next exhibition. ICE Europe 2015 will take place from 24-26 March 2015 at the Munich Trade Fair Centre.

42



aktüel

matbaa&teknik

Gulf Print & Pack 2013 Reports Record Breaking Attendance

Gulf Print & Pack 2013 successfully closed last month after attracting a record breaking attendance. The only dedicated commercial and package printing exhibition for the Middle East and North Africa region, the show reported a 14.9% increase on 2011’s edition with 9,408 key industry professionals visiting the four day show. Held at the Dubai World Trade Centre for the first time between 8 -11 April, many of the 300 exhibitors announced securing major sales as they showcased the latest machinery, ancillaries and materials to the market. Gold sponsor and largest exhibitor Canon Middle East signed seven deals worth Dhs7m on the first day alone, while Nilpeter ME valued its onsite sales and new business leads at being worth approximately US$5 million.

44

Visitors came from 93 countries (83 in 2011 and 65 in 2009) underlining the show’s growing importance in the wider MENA region. With a marked rise in visitor numbers from Egypt, Nigeria and Turkey, overall attendance from outside the United Arab Emirates was just under 48% of the visitor total. Roger Pellow chairman of Gulf Print & Pack commented: “We would like to thank everyone involved including gold sponsor Canon, the exhibitors and our media partners for their continued support and contribution in making 2013’s show the biggest and best yet. The level and quality of this year’s unprecedented attendance has been exceptional and the show was phenomenally busy across all four days resulting in a lot of business being conducted right up to the closing minutes. With the region’s growing industry and increasing

sophistication we expect an even more successful show next year.” Hendrik Verbrugghe, marketing director, Canon Middle East said: “Gulf Print & Pack is a major milestone event for the Middle East print industry and one that Canon Middle East eagerly anticipates. We cemented our commitment to the professional print market with our participation this year as the gold sponsor with high hopes, and I’m delighted to report that those hopes have been more than fulfilled. We had around 600 strong leads from the Middle East and Africa region. This represents around a 63% increase compared to our participation in 2011. We are very grateful to both organizers and visitors of Gulf Print & Pack for their support to make this event a repeated success.”



aktüel

matbaa&teknik

Dünyanın En Büyük İş Geliştirme Platformlarından

FUTURALLIA 2013’TE İstanbul’da İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM), Türk KOBİ’lerinin yeni pazarlara açılması ve uluslararası rekabet gücünün artırılması amacıyla gerçekleştirdiği çalışmalara bir yenisini ekliyor. 30 ülke ve geçtiğimiz yıl ihracat sıralamasında öne çıkan otomotiv, kimya, elektronik, maden ve demir-çelik, tekstil-hazır giyim, gıda, tarım sektörlerinin yanı sıra 20’yi aşkın sektörden yaklaşık 600 uluslararası katılımcının, 5-6-7 Haziran tarihlerinde Türk KOBİ’leri ile iş yapmak için İstanbul’da buluşacağı Futurallia İstanbul 2013’ün kayıtları 17 Ocak 2013 Perşembe günü başladı.

1990 yılından itibaren her sene düzenli olarak gerçekleşen ve uluslararası network (ağ) oluşturma, iş ağı büyütme, diğer profesyonellerle bire bir görüşme fırsatı sağlayan Futurallia’nın on sekizincisi bu yıl İstanbul’da düzenlenecek. Dünyanın en büyük iş geliştirme forumlarından biri kabul edilen Futurallia İstanbul 2013, dünyaya açılmak isteyen ve küresel büyümeyi hedefleyen KOBİ’lerimizle, onlarla iş yapma potansiyeli olan yabancı şirketleri Türkiye’de buluşturacak. Futurallia etkinliklerinin en önemli özelliği, KOBİ’lerin ve uluslararası katılımcıların iş hedeflerine göre şekillendirilen eşleştirme sürecinin ardından, her katılımcıya birebir görüşmeler gerçekleştirme olanağı sağlaması ve dev bir iş ağı oluşturması. “Futurallia İstanbul 2013, Türk KOBİ’lerine kazandıracağı yeni iş birlikleri ve ihracat olanakları ile Türkiye’nin 2023 vizyonuna katkı sağlayacak” İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nin (IDTM) üyesi olduğu Futurallia Association’a yaptığı başvurunun ardından bu yıl ülkemizde 46

gerçekleştirilecek olan iş forumu hakkında görüşlerini paylaşan İDTM Genel Müdürü Haluk Kanca, “30’dan fazla ülkeden ve 20’den fazla sektörden yaklaşık 600 katılımcı, Türk firmalarıyla ikili iş görüşmeleri yapmak için Futuralia İstanbul 2013 kapsamında İstanbul’a gelecek. KOBİ’lerimiz, uluslararası iş ağı oluşturma ve pazarlama maliyetlerinde oldukça zorlanıyor. Futurallia İstanbul 2013’ün geniş bir yatırımcı ve yabancı iş ortağı arayan hedef kitleyi ülkemize getirmesinin, KOBİ’lerimiz için büyük bir ekonomik avantaj sağlayacağına inanıyoruz.” dedi. KOBİ’lerin ve uluslararası katılımcıların iş hedeflerine göre şekillendirilen eşleştirme sürecinin ardından, her katılımcının iki gün boyunca kendi belirledikleri en az 16 bire bir görüşme gerçekleştireceklerini aktaran Kanca, farklı sektörler ile illerin sanayi ve ticaret odalarının bu olanaktan yararlanmasını sağlamak için, etkin bilgilendirme çalışmaları yapacaklarını ve 5-6-7 Haziran 2013 tarihinde WoW Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Futurallia İstanbul 2013 öncesinde ilgili tüm KOBİ’leri sürece dahil etmeyi hedeflediklerini aktardı.

100 ülkedeki 325 DTM ile doğrudan ilişki içerisinde bulunmaları dolayısıyla çok büyük bir Network’un parçası olduklarını hatırlatan Kanca, organizasyonun özellikle KOBİ’ler için yeni ticari ortaklar ve iş imkanları oluşturacağını dile getirdi. Haluk Kanca ayrıca, “Futurallia 2013, Türkiye’deki firmaların yüzde 99.9’unu oluşturan ve 375 milyar dolarlık dış ticaret hacminin yüzde 59,6’sını gerçekleştiren KOBİ’lerimizin gelişimine önemli bir katkı sağlayacak. Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması için bugünün iki katı büyüklüğünde bir ekonomiye sahip olması gerekiyor. Türkiye’nin büyümesi ihracatla gerçekleşecek. İDTM olarak, bu amaca yönelik önemli bir adım olacağına inandığımız Futurallia İstanbul 2013’e ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. Futurallia İstanbul 2013’e http://futuralliaistanbul2013.com/ adresinden kayıt yapılarak başvurulabiliyor. Kayıtlar 6 Mayıs 2013 tarihine kadar devam edecek.



aktüel

matbaa&teknik

Goss International CEO Rick Nichols Announces

Transformation of Company Company reorganizes around regional service and support centers, unifies European operations and expands into neighboring product markets Rick Nichols, President and CEO of Goss International, today announced a transformation of Goss’ business and a reorganization of the company. Goss will focus on continuing to serve existing customers and growing market share in the company’s core markets, while expanding into new, neighboring product markets where it has a technological competitive advantage. “The needs of our customers have shifted over recent years as our industry environment as a whole has changed,” explained Rick Nichols, President and CEO of Goss International. “Today, customers tell us they need a focus on simple, easy to use and cost effective technology supported by world class aftermarket services. Goss continues to manufacture the highest quality print machinery, but I believe that where and how quickly customers can access service and support is now more important than where products are manufactured. “We also recognize that our environment for doing business has fundamentally changed. The markets to drive our future growth and profitability are shifting. We have decades of offset printing expertise. That gives us a significant advantage not just in our core newspaper and commercial printing sectors, but in other industries like packaging and emerging printing industries as well. Together, these are the reasons why we are transforming as a company.” Nine months after his appointment, Nichols confirmed that Goss is making three key changes to the way it does business to achieve this. Firstly, the company’s organizational structure will be simplified in recognition of the changing needs of its customers. Goss will be organized around regional parts, service and support centers for customers. Secondly, as part of the change in the organizational structure, Goss will bring its existing

48

operations in Europe in line with this new structure to become one unified, pan-continental sales and service organization. Regrettably, despite Goss’ significant historical support and investment in its French subsidiary, Goss International France, that business has become financially untenable and unsustainable. Goss International France has entered insolvency proceedings via a judicial reorganization process. Goss International Corporation and its subsidiaries outside France are not affected by this procedure and continue to operate as normal, while strong support has been put in place for customer orders already in motion in France. Thirdly, Goss will continue to diversify its product portfolio to drive revenues in markets where the company’s technology and engineering expertise give it a competitive edge. Goss has already made significant inroads into the multi-billion dollar packaging market and will continue to target growth in this industry. The company will also examine other industries where it has an inbuilt competitive edge thanks to its technological expertise. “Packaging is an attractive industry where Goss’ technology gives it a competitive advantage,” continued Rick Nichols. “I’m pleased that we’ve already made inroads into this market with our Vpak products, but we will be expanding more aggressively in this sector as well as researching and entering other new markets where we hold a competitive advantage. “This transformation of the company and refocus on growth is critical for the future of our business. Goss has been through a decade of change, but I am confident we are near the end of that period. We have had to take some very difficult decisions but these were absolutely necessary in light of the facts. Goss has a bright future ahead of it and I look forward to continuing to lead the company toward sustainable growth.”



aktüel

matbaa&teknik

Perakende Dünyasının Kâğıt Tercihi: UPM Eco X H Çok daha geniş kitlelere ulaşmak istiyorsanız, hafifliğiyle ön plana çıkan UPM Eco X H tam size göre!

Baskı yönetimi firması Sedicoop, 2009’dan bu yana COOP insertlerinin bir bölümü için UPM Eco X H kâğıtlarını kullanıyor. Servizi Editoriali COOP olarak da anılan Sedicoop, İtalya’daki perakende firması COOP’un kâğıt alım

ve baskı işlerini yönetiyor. Sedicoop Satın Alma Müdürü Lorena Venturi, “İlk baskı denemelerimizde Eco X H kâğıtlarının potansiyelini fark ettikten sonra, somut ticari vaadi ve teknik faydalarıyla ürünü

destekleyerek COOP’a sunmakta hiç zorluk çekmedik” dedi ve UPM kâğıtlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Eco X H rekabet değeri çok yüksek olan kaliteli bir ürün. Günümüzde tasarruf, kalite ve güvenilirliği aynı anda müşterilere sunabilmenin önemini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu açıdan COOP insertleri için Eco X H kâğıtlarını kullanan matbaacıların tamamı, kâğıdın makinede çalışmasından ve baskısından son derece memnun”. Teknik anlamda sizi asla yarı yolda bırakmayacak UPM Eco X H kâğıtları, perdahlı kâğıt sınıfına giriyor. Kâğıt içindeki elyaf, daha düşük gramajların kullanılmasını sağlarken, aynı zamanda kâğıt tüketimini ve dağıtım masraflarını azaltmaya yardımcı oluyor. *Telefonunuzda tarama yazılımının yüklü olduğundan emin olduktan sonra, Mobil Kâğıt Kataloğumuzu görmek için karekodu telefonunuza taratın. Tarama yazılımını indirmek için www.upcode.fi adresini ziyaret edebilirsiniz.

50



aktüel

matbaa&teknik

Mesleksizlik sorunu OSB’ler ile çözülecek Pak Grubu’nun 23’üncü okulu olan Başiskele Kartonsan İlk Okulu ve Ortaokulu’nun açılışını yapan Bakan Nihat Ergün, işsizliğin temelinde mesleksizliğin yattığını belirterek, OSB’lerde meslek liseleri kurup, bu sayede Türkiye’deki istihdam alanlarını genişleteceklerini açıkladı.

Eğitim odaklı sosyal sorumluluk projeleri ile Türkiye’nin bu alandaki gelişimine katkıda bulunan Pak Grubu şirketlerinden Kartonsan A.Ş., Kocaeli’nin Başiskele İlçesi’nde okul yaptırdı. Başiskele Kartonsan İlkokulu ve Kartonsan Ortaokulu’nun açılışında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, işsizliğin temelinde yatan en önemli sorunun mesleksizlik olduğunu ifade ederek, “Türkiye’deki istihdam alanlarını genişletmemiz lazım. Bu amaçla tüm yurttaki OSB’ler’de meslek liseleri kuracağız” dedi. Açılışta konuşan Kartonsan A.Ş. Genel Müdürü Haluk İber ise, Pak Grubu’nun 30 yıllık bir geleneğini devam ettirdiklerini belirterek, “İstanbul, İzmir, Düzce, Balıkesir, Sivas ve Kocaeli’de kurduğumuz ilköğretim okulu ile lise, yüksekokul ve öğretmen evlerinden oluşan eğitimin kurumlarımıza 23’üncüsünü ekleyebilmenin haklı sevincini yaşıyoruz” dedi.Başiskele Kartonsan İlkokulu ve Kartonsan Ortaokulu’nda 18 derslik, bilişim laboratuvarı, fen laboratuvarı, konferans salonu ve bir de spor salonu bulunuyor. Okulda 330 öğrenci eğitim ve öğretim görecek.

Proje Kocaeli’nde start alıyor Okulun açılışını yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bir ülkenin girişimcilerinin o ülkenin en büyük zenginliği olduğunu belirterek, “Çünkü o ülkede üretim yapan istihdam sağlayan ve ülkemizin zenginleşmesinde en öneli rol oynayan insanlardır. İş adamlarımızı her zaman destekliyoruz. Ama onlar bununla da yetinmeyip, sosyal sorumluluk sahibi insanlar olarak eğitim meselesinde de ellerinden geleni yapıyorlar” dedi. Kocaeli’nde Milli 52

Eğitim Müdürlüğü ve OSB yönetimi ile birlikte önemli bir toplantı gerçekleştireceklerini açıklayan Bakan Ergün, bu toplantıda eğitimi ele alıp, mesleksizlik sorunun çözümü için geliştirdiğimiz OSB’lerde meslek liseleri kurulmasını içerek ilk adımı atacağız. Bugün işsizlik dediğimiz sorunun en temelinde mesleksizlik yatıyor. Mesleksizlik insanların istihdam alanlarını da daraltıyor. İstihdam alanlarını genişletmek için tüm yurttaki OSB’lerimizde meslek liseleri açacağız” dedi. Türkiye’nin imkanlarının eskisi gibi olmadığını ve çok iyi noktaya gelindiğini bildiren Bakan Ergün, “Yılda binden fazla okulu bir anda açma imkanına sahibiz. Sadece Başiskele’de şu anda 7 tane okulun yapımı için ihale süreci devam ediyor. 50’ye yakın okulun yapımı da bu yıl içinde ihaleye açılacak ve önümüzdeki dönem eğitime açılacak” dedi. Okulların açılmasının yanı sıra, buna paralel olarak atılması gereken adımlar olduğunu ifade eden Bakan Ergün, “Okullar açmak tabiki çok güzel, ama eğitim kalitesini de artırmamız gerekiyor. Bu noktada da valiliklerimiz, milli eğitim müdürlüklerimiz;

öğretmenlerimiz ve velilerimizin birlik içerisinde hareket etmeli” dedi.

Hedefler nitelikli insan kaynağı ile gerçekleşebilir Okulun açılışında konuşan Kartonsan A.Ş. Genel Müdürü Haluk İber ise, Pak Grubu ve Pak Grubu bünyesindeki Kartonsan şirketi olarak eğitim odaklı sosyal sorumluluk projeleri ile Türkiye’nin eğitim alanında gelişmesini ve dünya standartlarına kavuşmasınıdesteklediklerini bildirdi. 2023 vizyonu ile büyük bir kalkınma hamlesi içinde olan Türkiye’nin önüne koyduğu iddialı hedefleri gerçekleştirmek için en önemli gereksiniminin nitelikli insan kaynakları olduğunu söyleyen Haluk İber, “Nitelikli insan kaynaklarına sahip olmanın en önemli aracı modern eğitim kurumları ve yeterli bir eğitim kadrosundan geçiyor. Pak Grubu uzun yıllar Türkiye’nin bu gereksinimine katkıda bulunmak üzere farklı sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiriyor” dedi. Haluk İber, bugün Türkiye’nin pek çok bölgesinde Pak Grubu tarafından eğitime kazandırılmış eğitim kurumları ve öğretmen evlerinin bulunduğuna dikkat çekti.



aktüel

matbaa&teknik

İzmir’in Matbaacılık Tarihi Yazıldı Osmanlı Öncesi ve Sonrası, İzmir’de Matbaacılık Tarihi (1720-2000) Kitabı Yayınlandı. 1950’lerden Sonra İzmir’de Başlayan Matbaa Mürekkep Üretim Öncüleri, 1960’dan itibaren “Ofset baskı tekniği” 1980’den itibaren İzmir Matbaacılığın Teknolojik Değişimi, 1970’yılarından itibaren İzmir Tipo Matbaacılığın Son Günleri, Masaüstü yayıncılığı, İzmir Piyasanın İhtiyacı Doğrultusunda İhtisas Matbaaları, 2000’li yıllara kadar, İzmir Matbaacılığını noktalarken, Matbaacılık Sektöründe Eğitimi, Yurtdışı ve yurtiçi bire bir söyleşiler,

Araştırmacı ve Basım Mühendisi, B. Akın Akgün tarafından kaleme alınan kitap, İzmir’in Cumhuriyet döneminden önce 1550’li yıllarından itibaren, Fransızların, Ermenilerin, Amerikalıların, Rumların, Yahudilerin, Türklerin, matbaacılık evrelerini inceleyerek başlıyor. İzmir’in 1550 yıllarında kozmopolit yabancıların İzmir’e yerleştikten sonra, 18 - 19. yüzyıl İzmir ticaret hayatı ile beraber matbaacılık tarihini anlatan kitabın içeriği şu başlıklardan oluşuyor:

Kitapta Neler Var? Osmanlıda Matbaa Tarihi, İzmir’de Matbaacılığın Başlangıç Evreleri, Yurdumuzda Yabancıların Kurduğu Matbaalar, İzmir’de İlk Ermeni Matbaaları, İzmir’de İlk Rum Matbaaları, İzmir’de İlk Yahudi Matbaaları, İzmir’de Amerikan Misyoner Matbaası, Tipografinin bulunuşu, Taş baskı (taşbaskı) ve Çinkografiya’nın (Klişe Kalıp) Gelişim Süreci, 1800 Yıllarından sonra, hurufat, mürettiphane ve tipo baskı sistemlerinin uygulanışı, 1820’den Fotoğraf Ustaları ve Matbaacılığa etkileri, 1869’dan itibaren “Aydın” ismiyle küçük hacimli bir gazetenin yayınmlanması Taş Baskının, Taşbaskı Litografya Destgahı İzmir’e Gelişi. Baskı Mürekkebin Tarihi,

54

15. Yüzyıldan sonra, İzmir Kent Kültürü içinde Matbaacılık Tarihi Kitapta özellikle, İzmirli yabancıların, matbaacılıkta uyguladıkları Taş Baskı ve Gravür baskı sistemleri teknikler anlatılıyor. Ardından tipo baskı döneminde çok çeşitli baskı yüzeylere uyguladıkları örneklerden bilgi veriliyor ve ardından sektöre matbaa sayısı ile hâkim olan İzmirli yabancı matbaacıların geçirdikleri yangınların etkisiyle ve Cumhuriyet sonrası döneminden sonra İzmir’i terk edişlerinin çabalarını aktararak başlıyor.

Görsel Malzemeler ile Zenginleştirilmiş İzmir Türk Matbaacılığı Tarihi bize Cumhuriyet döneminden sonra taş baskı, tipo baskı ve ofset, web ofset, gravür (tiefdruck), flekso, serigrafı ve UV baskıların kaçınılmaz yükselişi ve gazeteciliğin de bu yönde bir dönüşüm geçmesine neden olduğunu, gösteriyor. Kitabın son bölümleri; İzmir’de 1970’yılarından itibaren tipo matbaacılığın son günleri ve 1980’den itibaren İzmir matbaacılığın teknolojik değişimin özetliyor. Akın Akgün’ün araştırması, günümüze kadar özellikle İzmir’in matbaacılık ve yayıncılık tarihini ayrıntılarla baskı örnekleriyle aktarıyor. Anılar, makaleler, yurt içi, yurt dışı arşiv malzemeleri ve yaşayan ikinci, üçüncü nesil matbaacı tanıklarla yapılan yüz yüze görüşmelerde alınan resimlerle zenginleştiren kitap, İzmir’in hiç bilinmeyen görsel yanıyla da öne çıkıyor. Uğur Abur imzasını taşıyan grafik tasarımı 416 görsel malzemeyle matbaacılığın daha iyi kavranmasını sağlamayı amaçlıyor.



aktüel

matbaa&teknik

Eurolaser, Mat Kağıt İle Türkiye’de Mat Kağıt A.Ş., Eurolazer Markasını Ürün Grubuna Ekleyerek Endüstriyel Alanda Daha da Güçlendi.

1994 Eylülünde mühendis kökenli iki ortak olan Matthias Kluczinski ve Holger Hasse tarafından kurulan Eurolaser, lazer teknolojisini, farklı endüstrilerin ve el sanatlarının çeşitli materyal kesim işlemlerinde tanınmış ve kabul görmüş bir teknoloji haline gelmesini amaçlıyor. Kuzey Almanya merkezli, lazer teknolojisi alanında faaliyet gösteren bir fabrikada uzun yıllar mühendis olarak çalışmış olan iki ortak, bu işi kurduklarında lazer teknolojileri alanında büyük bir deneyim sahibiydiler. Kuruldukları günden beri tüm hedeflediklerini gerçekleştirmiş olup, tüm dünya genelinde distribütörlük ve servis ağı kurabilmiş olmanın gururunu yaşadıklarını, söylüyor.

Eurolazer bugün endüstriyel alanda faaliyet gösteren, aynı zamanda farklı sektörlere de hitap eden, lazer kesim teknolojisini geliştiren, bir numaralı üreticisi olup, açık hava reklam, ambalaj ve tekstil sektörlerinde de buna yakın konumunu muhafaza ediyor.”

Cesaret Liderliği Getiriyor

Mat Kağıt’tan yapılan açıklamada Eurolaser’in başarısına dikkat çekiliyor:

Türkiye dijital baskı ve reklam sektöründe dünya devi firmaların mümessilliğini yapan ve Türkiye pazarına sunduğu ürünlerin kalite anlayışından asla taviz vermeyen Mat Kağıt A.Ş. ile Mart 2013 tarihinde mümessillik anlaşmasını imzalayan Eurolazer firmasının kurucuları Matthias Kluczinski ve Holger Hasse, şu açıklamayı yapıyorlar:

“Lazer teknolojisi ile donanımlı ve farklı uygulamalarda müşteri talepleri doğrultusunda özel çözümler de sunabilen işlevsel makineler üreten Eurolaser, temelde modüler sistem kavramına sadık kalmıştır. Müşterilerinin maliyetkazanç hesaplamalarında en doğru değerleri hedefleyerek, müşteri memnuniyet ve başarısını sağlayan şirketin tüm ileri teknoloji ve kaliteli parçaların montajı fabrikada gerçekleştiriliyor ve sofistike bir kalite yönetim ve kontrolü

“Birçok farklı uygulama arayışları ile beraber yaptığımız çalışmalarda, müşterilerimiz ile birlikte çok zor ve meşakkatli aynı zamanda derinlemesine ciddi bir ön hazırlık döneminden geçeriz. Müşterimizin farklılığı kucaklayan cesaret dolu atılımları, bizim icat ve buluşlarımızın temelini oluşturan cesaretle kucaklaşıp, müşterilerimizi bulundukları pazarlarda lider konumuna getirmiştir. İşte bizim gurur kaynağımız da budur.”

Lazer Kesimin Bir Numaralı Üreticisiyiz

56

ile mükemmel uyumlu bir şekilde üretimler gerçekleştiriyor.



aktüel

matbaa&teknik

International Paper’ın Türkiye operasyonlarındaki yeni ismi:

Olmuksan International Paper Dünya kağıt ve ambalaj sektörünün lider oyuncularından International Paper, Türkiye’de yatırım yapmaya devam ediyor.

22 Mart tarihinde Olmuksa hissedarlarının katıldığı Olmuksa olağan genel kurul toplantısı sonrasında, Yönetim Kurulu Başkanı Jon Ernst, şirketin faaliyetlerini Olmuksan International Paper adıyla sürdüreceğini açıkladı. International Paper yetkilisi ve şirketin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’daki ambalaj operasyonlarını yöneten Jon Ernst, “Olmuksan International Paper, Türkiye ambalaj sektörünün lideri Olmuksa’nın onurlu ve başarılı mirası ile dünya çapında ambalaj sektörünün bir numarası International Paper’ın global uzmanlığı ve deneyiminin kuvvetli birleşimini temsil ediyor” dedi. International Paper, Ocak ayında, Olmuksa’da yatırım ortağı olan Sabancı Holding’in hisselerinin satın alımını yaklaşık 101,2 Milyon TL’ye (56 Milyon ABD Doları) tamamlayarak, yüzde 87,5 ile Olmuksa’nın çoğunluk hisselerine sahip olmuştu. Olmuksan International Paper’ın tüm müşterilerine üstün kalitede ürün ve hizmet

58

sunmaya devam edeceğini ve tüm paydaşlarına verdiği sözlerin arkasında duracağını vurgulayan Ernst, “International Paper için Türkiye ve oluklu ambalaj sektörü öncelikli konulardır. Bu satın alma, Türkiye ambalaj sektöründe bulunan varlığımızı daha da güçlendirecek ve müşterilerimizle beraber, stratejik açıdan önemli bir coğrafyada heyecan verici bir büyüme fırsatı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Olmuksan International Paper ismiyle birlikte değişen yeni görsel kimliği de hissedarlara sunan Jon Ernst, “Yeni şirket logomuz, International Paper’ın sahipliğini güçlendirirken, Türkiye oluklu mukavva ambalaj sektörünün anahtar oyuncularından biri olarak, 44 yıllık gururlu ve başarılı geçmişimizi de onurlandırmaktadır. Ayrıca, dinamik şirket görüntümüzle birlikte, yenilikçiliğimizi de vurgulamaktadır” dedi.



aktüel

matbaa&teknik

UPM, “Dünyanın En İyi Okulu” Sergisine Sponsor Oldu Yenilenebilir hammaddelerden ürettiği ürünleri ile dünya çapında fark yaratan Finlandiyalı kâğıt üreticisi UPM, bu kez sürdürülebilirlik kavramlarını mimari ve eğitim alanlarında uygulayan ”Dünyanın En İyi Okulu” sergisine sponsorluğuyla destek verdi. Fin okul mimarisinin 2000’lerde inşa edilen çarpıcı ve modern örneklerini içeren sergi, 15 nisan saat 19:00’daki açılıştan sonra bir ay boyunca İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Sergi Saloun’nda ziyaret edilebilecek.

Gülay Akkuş

UPM ile birlikte Finlandiyalı KONE ve Componenta firmalarının sponsorluğunu üstlendiği ”Dünyanın En İyi Okulu - Yirmibirinci Yüzyıl Finlandiyasından Yedi Okul” adlı sergi, okul mimarisinin Finlandiya’daki tarihi gelişimini inceleyerek, eşitlikçi Fin toplumunun mihenk taşı olan eğitimin rolünü vurguluyor.

Okul ile mekansal diyalog Günümüzün ve yarının okul binalarının açık ve şeffaf olması gerektiğini, yeni öğrenme yöntemlerinin, giderek artan ölçüde okul binalarının tasarımını etkilediğini vurgulayan sergi, bina ile binayı çevreleyen ortam arasındaki diyalog üzerinde duruyor. Eski yerleşim bölgelerinde kullanılan kaplama malzemeleri gibi bazı unsurlar sayesinde

tarihi ortamlarıyla entegre olarak inşa edilen Fin okulları, modern yerleşimlerde de göze çarpan ve eğlenceli tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Dış mimari, iç düzen ile birlikte okulun öğretim felsefesini ortaya koyabiliyor. Fin mimarlar, son yıllarda kullandıkları tezat yaratan materyaller ile sanayide kullanılan metal unsurları, sıcak ahşap yüzeylerle veya geniş cam yükseltileri çarpıcı renklerle dengeleyip yaratıcı ortamların kurgulanmasını sağlıyorlar. UPM Türkiye Genel Müdürü Gülay Akkuş, “Çağdaş eğitime, öğrenme yöntemlerinin kullanılışına ve daha esnek, uyarlanabilir alternatiflere ışık tutacak ve belki de Türkiye için örnek oluşturacak bu sergiye sponsor olduğumuz için çok mutluyuz” diyerek serginin içeriğine ve küresel bir ideal uygulamayı temsil eden Fin okullarının işleyişine dair şunları söyledi: “Finlandiya eğitim sistemi, tüm Fin çocuklara yüksek standartlı okullarda eğitime eşit erişim imkanı sunar. Son zamanlarda eğitimde, farklı yaş gruplarınin, engelli ve özel ihtiyacı olan çocukların kaynaştırılmasına yönelik eğilimler de artmaktadır. Sosyal etkileşimin teşvik edilmesi de günümüz okul mimarisinin başlıca hedeflerindendir. Ayrıca okullar eğlence faaliyetleri ve hafta sonları ve hafta içi akşam saatleri gerçekleşen yetişkin eğitimi için çok amaçlı yöntemler sunuyor.” Finlandiya Mimarlık Müzesi tarafından hazırlanan, İstanbul Mimarlar Odası ve Finlandiya Büyükelçiliği tarafından ortaklaşa düzenlenen serginin açılışını, Finlandiya Mimarlık Müzesi Müdürü Juulia Kauste yapacak. Fin mimar Jussi Palva ise, kendisinin de ortak olduğu Verstasarkkitehdit Mimarlik Bürosu’nun okul tasarımları hakkında konferans verecek.

60



aktüel

matbaa&teknik

Fujifilm, Yeni Sistemlerini Genç Matbaacılara Tanıttı Fujifilm, düzenlediği seminerlerle sektörüne de katkıda bulunmaya devam ediyor. BASEV işbirliğiyle Marmara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde matbaa bölümü öğrencilerine yönelik düzenlenen iki ayrı seminerde baskı sektöründeki son teknolojiler anlatıldı. Fujifilm, Basım Sanayi Eğitim Vakfı (BASEV) Kadın Platformu Yüksek Öğrenim Komitesi işbirliğiyle 19 Nisan’da biri Marmara Üniversitesi, diğeri ise Yıldız Teknik Üniversitesi olmak üzere 2 ayrı seminer düzenledi. Fujifilm’in ürün gruplarının anlatıldığı seminerler Fujifilm Avrupa Grafik Sistemler Pazarlama Müdürü Kei Miyamoto, Fujifilm Grafik Sistemler Koordinatörü Ahmet Kocaman ve satış ekibinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Öğrencilerden çevreci ürünlere yoğun ilgi Fujifilm’in baskı ve matbaa sektörüne yönelik yeni sistemleri ve sağladığı avantajları hakkında ayrıntılı bilgilerin verildiği seminerlere öğrencilerin ilgisi yoğun oldu. Matbaacılık bölümü öğrencilerinin en çok dikkatini çeken ise, Fujifilm’in kimyasal ve suya ihtiyaç duymayan, atık üretmeyen, maliyeti de düşüren ürünleri oldu. Düzenlenen seminerlerde açık hava reklamcılığına yeni bir soluk getiren geniş format dijital baskı makinesi Acuity LED 1600, fotoğraf kalitesinde yüksek hızlı dijital baskıya imkan veren Acuity Advance UV Flatbed Dijital Baskı

62

Makinesi, üretimde verimlilik, kalite ve çevre duyarlılığına önem veren firmaların tercih ettiği Fujifilm’in yeni kimyasalsız kalıbı Brillia PROT3 tanıtıldı. Öğrencilerden gelen sorulara da cevap veren Miyamoto ve Kocaman, gördükleri ilgiden memnun olduklarını belirttiler.

Geniş ürün gamına sahip Fujfilm’in geleceğin matbaacılarına tanıttığı diğer ürünleriyse şöyle; “Dünyanın en hızlı ticari CtP’si olup saatte 67 adet B1 kalıp pozlayabilen Fujifilm Luxel T-9800 HDX, banyo koşullarını ve doğru tazeleme miktarını hesaplama imkanı veren kalıp banyolama sistemi ZAC, baskı öncesi kimyasallarının atık ve su kullanımlarını azaltmak için tasarlanan XR 1200, piyasadaki en gelişmiş iş akış yönetimi çözümlerinden biri olan XMF Workflow ve yanı sıra web browser üzerinden online olarak iş gönderimini, görüntülenmesini, onaylanmasını ve kontrolünü sağlayan dijital prova sistemi XMF Remote, ofset baskı süreçlerinin her aşamasında ortaya çıkan sorunları çözen Fujifilm’in akıllı ve entegre edilmiş baskı kimyasalları, kullanım kolaylığı ile dikkat çeken ciltleme makinesi Horizon BQ 470”


aktüel

matbaa&teknik

Clariant Acquires Nano-Silver Ink Technology From Bayer Swiss specialty chemicals group Clariant International AG acquired the nanosilver ink technology platform developed under the trademark Bayink® from Bayer Group (Germany). The transaction comprises all patents, know-how and materials related to Bayer’s nano-silver ink technology. Clariant will continue to work closely with existing customers and cooperation partners to further develop nano-silver inks and its applications. “The acquisition will strengthen our portfolio of new materials for the electronics and energy markets”, said Christian Kohlpaintner, Member of the Executive Committee. Nano silver inks are printable on various substrates like polymers, glas, or silicon. They are applicable in a wide

63

variety of emerging applications for printed electronics, e.g., printed circuit boards, radio frequency identification devices (RFID) or photovoltaic panels. Nanosilver inks provide excellent conductivity by spending fewer amounts of precious metal using advanced printing technologies such as ink-jet or aerosol printing. “Nano silver inks are an important step to develop a sustainable innovation platform for functional inks in addition to our product portfolio for printing inks which will provide unique solutions to our customers using our core competencies in surfactants and formulation technology”, said Frank Küber, Head of New Business Development at Clariant.


teknoloji

matbaa&teknik

HEI Flexibility: Ofset ve Dijital – Kombine İş Akışında Mükemmel Çözüm

Heidelberg, Speedmaster SX 52 Anicolor ve Linoprint C 751 / C901 dijital baskı sistemlerini birleştiren bir karma işin üretimine imkan tanıyan bir iş akış çözümü olan yeni Prinect Digital Print Manager yazılımını sunmaktadır.

Sarkis Servic

işin hangi ekipman ile daha verimli şekilde üretilebileceği kararını kendi tecrübelerine ve hislerine dayalı almaktadır.

Heidelberg Doğu Avrupa Bölgesi Ürün Müdürü Günümüzde baskıda hız ve çoğu durumlarda kişiselleştirme büyük önem taşımakta ve önemli rol oynamaktadır. Matbaa müşterileri gün geçtikçe daha çok özel ihtiyaçlara ve belirli hedef gruplarına hizmet edecek basılı ürünlerin arayışına girmektedir. Çok kısa teslimat süreleri, güncellenmiş içerik, yüksek kalite ve düşük tiraj günümüz matbaacılarının hemen hemen her gün karşı karşıya kaldıkları taleplerdir. Karşı karşıya kalınan bu talepler ve maliyet verimliliği sunan basılı işler arasındaki usta dengeyi kurmak hayatidir ve bu, süreçlerin ve ekipmanların esnekliği ile doğru orantıdadır.

Hislere güvenip iç güdülerle hareket etmemek İş akışı ve ekipman konfigürasyonu, kısa teslim süreli düşük tirajlı işlerin üstesinden gelebilmeli, değişken veriyi işleyebilmeli, sürekli olarak tutarlılık arzeden yüksek kalite sunmalı ve tüm bunları gerçekleştirirken de mükemmel bir maliyet-performans oranını garanti etmelidir. Günümüz şartlarında yüksek verimlilik sunan bir iş akışı ve dijital baskı sistemi bulunmayan bir ofset baskı matbaasının fiilen hayatta kalması neredeyse imkansıza yakındır. Şimdilerde ise çoğu matbaa birbirinden bağımsız ofset ve dijital iş akışları ile çalışmaktadır. Baskı makinesi operatörleri veya iş planlama birimleri genellikle otomatik olarak iş yönetim verisine dayalı bir iş akışının karar vermesinden ziyade, 64

HEI Flexibility karar vermekte Cevap, iki baskı metodunu matbaaya maksimum esneklik ve avantaj getirecek tek bir hibrid (karma) iş akışında birleştirmekte yatmaktadır. “HEI Flexibility” sloganının altını çizmek adına Heidelberg, Speedmaster SX 52 Anicolor ve Linoprint C 751 / C901 dijital baskı sistemlerini birleştiren bir karma işin üretimine imkan tanıyan bir iş akış çözümü olan yeni Prinect Digital Print Manager yazılımını sunmaktadır. Prinect Digital Print Manager (Prinect Dijital Baskı Yöneticisi) endüstride bir ilki gerçekleştirerek, ofset baskı ile dijital baskıyı birleştiren mükemmel bir iş akışı yaratmakta ve iş planlamadan maliyet hesaplamasına kadar tüm fonksiyonları kapsamanın yanı sıra baskı öncesi, baskı ve baskı sonrasını da birleştirmektedir. İşler, kullanılan baskı sürecinden bağımsız olarak tek

bir iş akış sisteminde merkezi olarak yönetip üretilebilmektedir. Prinect iş akışı, kapasite kullanımı, iş yaratımı ve konfigürasyona dayalı şekilde operatöre veya planlama birimine işin hangi baskı makinesi ve hangi baskı metodu ile daha veirmli ve düşük maliyetli üretilebileceğine dair ipuçları ve tavsiyeler vermektedir.

Dijital ve ofset birlikte Prinect, her iki baskı metodu için eşit şekilde yüksek performans, potansiyel tasarruf ve üretimde güvenirlik sunmaktadır. Değişken verinin desteklenmesi matbaalara, statik kısmın ofset baskı ve değişken verinin dijital baskı ile yapıldığı karma uygulamalar sayesinde, yeni iş imkânları sunmaktadır. İş akışındaki tutarlı renk yönetimi daha önceleri birçokları için imkansız olan bir şeyi sağlamaktadır; renk tekrarlanabilirliği mümkün ofset baskı kalitesinde dijital baskı. Dahası iş akışı daha baskı öncesi aşamada “Ne görürsen onu alırsın (What You See is What You Get)” prensibine dayanan döküman odaklı görüntüleme sunmaktadır. Mizanpaj ve katlama işaretlerinin dahil olması ise üretimde mükemmel güvenirlik sağlamaktadır.

Hibrid (karma) üretim sayesinde İki baskı metodunu bir arada kullanabilme avantajı matbaaya, maksimum esneklik ve minimum fireyi sağlamanın yanı sıra yüksek kazancı da beraberinde getirmektedir.



teknoloji

matbaa&teknik

Ofset Mürekkepler İçin Optimum Bir Karıştırma Sistemi

Huber Group, CRSmax’ı Piyasaya Sunuyor hubergroup launches CRSmax

An Optimised Mixing System for Offset Inks CRSmax offers total control over fastness properties and is the most high-intensity system on the market A definite and precise mixing philosophy is the hallmark of the hubergroup’s CRSmax ink mixing system. The ready-to-use, monopigmented base colours enable ink formulae to be mixed that can be customised to the respective application and to the demands with respect to the substrate and finishing. As a result, all spot colours can be mixed rapidly, flexibly and cost-effectively right in the printshop. CRSmax mürekkep dayanım özellikleri üzerinde mutlak kontrol sağlıyor. CRSmax piyasadaki en yüksek pigment yoğunluğu olan mürekkep karışım sistemi olarak ön plana çıkıyor. 18 Mart 2013- Münih/Almanya yakınındaki Kirchheim- Huber Group’un piyasaya sunduğu CRSmax mürekkep karıştırma sisteminin arkasındaki felsefe kesin ve mutlak doğru mürekkep karışımıdır. Kullanıma hazır olan mono pigmentli ana renkler, mürekkep formülünün baskı, baskı sonrası ve baskı yüzeyine göre düzenlenmesini sağlamaktadır. Bunun bir

sonucu olarak uygun bir maliyetle bütün spot renkler hızlı ve esnek bir şekilde matbaalarda karıştırılabilmektedir. Bütün komponentlerin yüksek kalitesinin yanı sıra CRSmax mürekkep karıştırma sistemi ayrıca kullanıcılara son derece rekabetçi avantajlar da sağlıyor. Matbaacı, gereksinim duyulan her bir mürekkebi tam olarak doğru miktarda karıştırıyor ve hemen sonra bu mürekkebi kullanıma sunuyor. Ayrıca bu sistemin pigment konsepti nedeniyle arta kalan mürekkepler herhangi bir problem olmaksızın yeni-taze mürekkeplerle karıştırılabiliyor. Hemen hemen hiç atık mürekkep birikmiyor ve mürekkep rengini ayarlamak için çok az zaman harcanıyor. Böylece matbaa, daha az atık, daha az mürekkep stoku ve depolama maliyeti ile üretimde tedarikçiye bağımlı kalmama ve dolayısıyla minimum makina duruşu gibi birden çok kalemde tasarruf elde ediyor. Piyasaya sunulan CRSmax sistemleri mineral yağ içermediğinden, Avrupa kağıt üreticileri ve karton işlemecileri ticari topluluklarının satın alma insiyatifleri ile de uyumludur. CRSmax mürekkep sisteminin baskı performansı, son jenerasyon baskı makinelerinde test edilmiş olup bugüne kadar mürekkep yoğunlu nedeni ile ulaşılması zor renk tonlarında yüksek kaliteli sonuçlar vermiştir. CRSmax sistemleri baskı sektörünün ihtiyaç duyduğu kalite standartlarının tamamını karşılamaktadır.

66

In addition to the high quality of all of the components, the ink mixing system offers a number of other impressive competitive advantages. The printer mixes precisely the right amount of each ink required and has them immediately at his disposal. Also, thanks to the straightforward pigment concept, any residual ink can be worked into fresh inks without any problems. Since this means that practically no residual inks are accumulated and very little time is wasted matching the colour of inks at the press, the printer profits from multiple cost savings – less waste, lower inventory and warehouse costs, greater independence in production and fewer press downtimes. The various CRSmax vehicle systems are mineral oil-free and consequently comply with the voluntary initiative of the trade associations of Europe’s paper manufacturers and board processors that have taken it upon themselves to do completely without inks that contain components derived from mineral oil. The printing performance of the CRSmax ink mixing system has consciously been brought into line with the performance levels of the very latest generation of presses and the system produces high-quality results even for colour shades that were until now difficult to achieve with the right intensity. As such, it lives up to the exacting quality standards demanded by customers and is yet another benchmark for ink mixing systems set by the hubergroup.



teknoloji

matbaa&teknik

Kağıt Yüzeyinde Harika Bir Doku Deneyimi Sunan

Weilburger’den Yeni Senosoft Mat Lak ®

New Senosoft® Matt Coating With a Tactile Experience from Weilburger Graphics GmbH Weilburger GmbH tarafından geliştirilen daha farkedilebilir bir etki için sunulan Senosoft® WB Mat Lak, şirketin Türkiye Temsilcisi Matkim tarafından pazara sunuldu. Yeni Uygulamalar Keşfedeksiniz Weilburger Graphics GmbH Satış Müdürü Arno Duerr’in yeni formülasyon ile ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:

Arno Duerr Weilburger Graphics GmbH, yeni yıla tamamen yenilenmiş, formülü geliştirilmiş Senosoft® WB Mat Lak ile merhaba dedi. Bu yeni lak, geliştirilmiş yumuşak doku hissinin yanı sıra, baskıya, grafik tasarımcılarının kalp atışlarını hızlandıracak pek çok özellik ve değer katıyor. Yeni Senosoft® WB lak ile 10 parlaklık değerinden daha düşük değerler elde edebilir ve diğer mat kaplamalardan kolaylıkla ayırt edilebilir. Dahası yumuşak ve kadifemsi yüzeyine rağmen sıcak folyo baskı ve UV lakları ile parsiyel laklama uygulamalarında kullanımı uygundur. Çizilme direnci arttırılmış ve mat lak için çok iyi değerlere ulaşılmıştır. Başarılı tıkanma direnci özellikleri sayesinde çift taraflı uygulamalarda kullanılabildiği gibi pek çok laklama işlemlerinde de kullanılabilir.

Yüksek Kalite, Tasarruf Getiriyor Özel sertleştirici katkı maddesi eklenmesi halinde, parlak OPP filmler veya metalize polyester laminasyonlu karton üzerine de uygulanabilir, aynı zamanda kimyasallara olan direnci de arttırılmış olur. Yüksek ürün kalitesi, yoğunlaştırılmış yumuşatma pigmentleri ve düşük uygulama miktarı (yaklaşık 9 cm3/m2) sayesinde sağlanmıştır. Aynı zamanda uzun sureli baskı işlemlerinde düşük kullanım miktarı ile ekonomik açıdan önemli tasarruf sağlar. 68

“Yeni geliştirilen Senosoft® WB Mat lak ürün portföyümüz için gerçek bir dönüm noktası. Yüzeyde eşsiz bir doku deneyimi (uygulamaya bağlı olarak kayısı veya lastik ördek dokusu hissi) sunmasının yanı sıra geniş uygulama çeşitliliği ile ürün grubumuzda oldukça dikkat çekmektedir. Aynı zamanda lakın gıda ambalaj uygulamalarına uygunluğu bağımsız bir kuruluş tarafından test edilmektedir. Bizler müşterilerimiz olan tasarımcılar, marka sahipleri ve matbaaların yeni ürünümüzü kullanırken keşfedecekleri yeni uygulamalar ve baskı sonrası işlem alternatiflerini görmek için oldukça heyecanlanıyor ve Senosoft® - temalı bir pazarlama kampanyası hazırlamayı düşünüyoruz.” Weilburger Graphics GmbH Türkiye Temsilcisi Matkim Matbaa Kimyasalları şirketinden Tan Yılmaz ise yeni ürün ile ilgili olarak; “Weilburger ürünleri ile yüksek kalite ve verimliliği Türk matbaacısının ilgisine sunuyoruz. Yeni ürün Senosoft® WB Mat lak, basılı malzemelere yepyeni bir doku kazandıracak ve matbaacılarımızın baskı satın almacılarına yönelik olarak yeni fırsatlar sunmasını sağlayacak”, diyor.

The Weilburger Graphics GmbH starts the year with a completely newly developed formulation of its Senosoft® WB matt coating. This new coating not only improves the soft tactile effect, but also brings properties and values that are sure to increase a graphic designer’s heartbeat. It is so that the new Senosoft® WB coating reaches gloss values lower than 10 gloss points, differentiating it optically from other matt coatings. Furthermore, despite its soft and velvety surface it is also suited for hot foil stamping applications and can be spot-coated with UV lacquers. The scratch resistance was improved and reaches very good values for a matt coating. It is likewise possible to use it on double sided applications as well as on many finishing procedures thanks to its safe blocking resistance. Through the addition of a special hardening additive it can even be used over glossy OPP films or metalized PET laminated board and at the same time improve its resistance to chemicals. The high effectiveness of this coating is due to the combination of highly concentrated softening pigments and a low application amount (around 9 cm3/m2), which positively influences the economic viability of long print runs. Arno Duerr, Sales Director of Weilburger Graphics GmbH comments about the new formulation: “With our newly developed Senosoft® WB matt coating we have truly achieved a new milestone in our product portfolio. Not only due to its gorgeous tactile effect – which depending on its application feels like an apricot skin or a rubber ducky – but also thanks to the huge diversity of applications, making it a highlight within our product family. The coating is currently being tested by an independent institute to determine its suitability for food packaging applications.” Arno Duerr continues: “Again, we are very eager to see which application and finishing alternatives our customers, designers, brand owners and print shops discover and think of for this varnish, and we are sincerely considering doing a Senosoft® - themed marketing campaign.”



teknoloji

matbaa&teknik

Net Çizgilerle Yoğun Bir Marka Etkisi

Kendi Yolunu İzleyen Erkekler İçin For Men Who Follow Their Own Path:

Clear Lines Create İntense Brand Impact Strellson’un yeni erkek parfümü LOADED’ın ambalajı kırmızı lastik bantlı kapağı ve yapısal kabartmaları ile şaşırtıcı bir etki meydana getiriyor. Sappi’nin parlak beyaz kartonu, Algro Design®’ın kullanılması ile tasarım kontrastları etkili şekilde ortaya çıkarıldı.

Az ama öz - İsviçre’li erkek moda markası Strellson’un yeni erkek parfümü LOADED için mağaza raflarında alışılanın dışında bir şişe ile doğru etkiyi meydana getirmeye çalışırken, ambalaj çözümü geliştirilmesinde göz önünde bulundurulan düşünce bu oldu. Metal yüzeyli, yuvarlak hatlı şişenin şekli, cep şişesini hatırlatıyor. Sade tasarım, bu benzersiz şişenin kutusu ile vurgulanıyor. Ürünün ambalajı, kırmızı arka plan üzerinde siyah rengin kullanıldığı pena şeklindeki Strellson logosunun bulunduğu yapısal kabartmaya sahip beyaz kartondan yapılıyor. Ambalajda ayrıca kutunun kapağının dışarıdan kapamasını sağlayan kırmızı lastik bir bant bulunuyor.

70

Kabartma ve parlak lak ile kasıtlı olarak en düşük düzeyde kullanılan incelikler, kartona yerleştirilmek yerine kırmızı bir bant tarafından yerinde tutulan bir kapak sürgüsü ile alışılmışın dışında olan bir tasarım sunuyor. Bu çözümün, diğer ambalajlarda kullanılandan çok farklı olması ve 2012 ProCarton/CMA Ödülleri panelinde “Güzellik ve Kozmetik” kategorisinde finalist olması ve panel tarafından onaylanmasına sebep oldu. Bir parfüm şirketi olan Mäurer & Wirtz Prestige (M&W) bu yeni erkek parfümünü, moda markası Strellson lisansı altında üretti. Tasarım taslağı, ünlü tasarım ajansı Peter Schmidt Group tarafından oluşturuldu. Carl Edelmann

Less is always more – This was the thinking behind the development of a packaging solution for the new men’s fragrance LOADED from Swiss men’s fashion label Strellson when deciding on the the right look for its unconventional bottle on store shelves. The curved bottle with a brushed metal surface, reminiscent of a hip flask, is striking with its rounded lines. Its purist design is enhanced by the box that contains the unique bottle. Stripped to basic design elements, the packaging is made of white paperboard with structural embossing, featuring the Strellson plectrum logo in black on a red background with a red rubber band as the closure on the outside. The intentionally minimalist refinements with embossing and gloss varnish form the counterpoint to a closure flap that breaks from the norm, being held in place by a red band instead of being inserted into the carton. This solution, a significant departure from other packaging, was recently recognised by the panel for the ProCarton/ECMA Awards 2012, becoming a finalist in the “Beauty & Cosmetics” category. This was a tremendous honour for those responsible for the design and production of the packaging: perfume company Mäurer & Wirtz Prestige (M&W) manufactured the men’s fragrance under licence from fashion label Strellson. The design was drafted by renowned design agency Peter Schmidt Group. Carl Edelmann GmbH was responsible for the packaging design and production. The bright white cartonboard, Algro Design, used to create the folding box, comes from Sappi Fine Paper Europe.

The Embodiment of Masculinity and Robustness Powerful, authentic and unconventional; these properties are united in the men’s fragrance LOADED as the accompanying fragrance to the Strellson sportswear line. The fragrance is designed to appeal to the urban individualist, a man swimming against the current, a man who loves adventure and sport.



teknoloji

GmbH ambalaj tasarımından ve üretiminden sorumluydu. Katlanır kutuyu oluşturmak için Sappi Fine Paper Europe’un Algro Design kartonu kullanıldı.

Erkeksilik ve Dayanıklılığın Somut Hali Güçlü, otantik ve gelenekselin dışında; bu özellikler, Strellson spor giyimin erkek parfümü olan LOADED’da birleşti. Bu parfüm, akıntıya karşı yüzen, macera ve sporu seven kentli erkekler için tasarlandı. Ambalaj tasarımının başlangıç noktası, Strellson spor giyim logosu oldu. Logoda kırmızı bir pena üzerinde siyah yazı ve İsviçre’nin sembolik artı işareti bulunuyor. En etkili ve dikkat çekici sonucu elde etmek için, en baştan itibaren saf beyaz bir baskı altı malzemesi kullanılarak bu dinamiklerin elde edilmesi gerekti. Tasarımın bu aşamasında, sadece Algro Design ürün serisinin amaca uygun olduğuna karar verildi. Bu nedenle, Sappi Algro Design, yüzeyde son derece yüksek düzeyde beyazlığı garantilemesi ile piyasada bu ihtiyacı karşılayan tek ürün oldu. Mäurer & Wirtz’de Baskı Ambalaj Müdürü olan Udo Kruizenga, şu anda piyasada daha beyaz bir ürün olmadığını belirtti. Ürün ambalajında Algro Design’ın seçilmesinin bir başka nedeni de, kartonun ağırlığı oldu. Bu sayede ambalajda gerekli erkeksi güç ve gösterişli görünüm sağlandı. Ambalajın erkeksiliği ve sağlamlığı yansıtması gerekiyordu, yumuşaklığı ve hassasiyeti değil. Bu nedenle M&W, 450 g/m2 ağırlıktaki özel Algro Duo’nun kullanılmasına karar verildi. Sappi’nin Algro Design kartonu orijinal elyaftan yapılıyor ve bu uygulamalar için ideal bir ürün. Maksimum düzeyde hassasiyeti, lüksü ve sürekli kaliteyi garantiliyor. Kartonların kalitesi, görünümü ve yarattığı his ve özellikle de parlak beyaz apre ile yüzey sürekliliği sayesinde daha net, daha canlı görüntü baskıları oluşturuluyor ve kontrast arttırılıyor. 72

matbaa&teknik

Dikkat çeken grafikler Tasarımcılar için zor olan, kapak kanadının bir bant ile yerinde durmasını sağlayan katlanır bir karton kutu geliştirmek oldu. Çeşitli testler yapıldıktan sonra, ambalajın lastik bir bantla tutturulduğu, şık moleskine takvimlerinin ve deri not defterlerinde kullanılana benzer bir şekilde çözüm bulundu. Bant kutunun arkasına sabitlendi ve kapak kanadını tutturmak için öne doğru çekilmesi gerekti. Kabartmalı kanal lastik bandın kanat üzerinde kaymasını engellemek amacıyla yapıldı. Önemli bir başka tasarım öğesi de ambalajın yüzey yapısı oldu. Ambalajın yapısında ince, yatay çizgi halinde kabartmalar bulunuyor. Bu, elle dokununca hissedilen ve gözle görülebilen bol çıkıntılı yapı deri hissi veriyor ve kartonun sert ve güçlü yapısının aksine, satın alan kişiye ellerinde yumuşak bir şey tuttuğu hissini veriyor. Kutunun yapısındaki çapraz çizgiler parfüm şişesinin yapısını yansıtmak amacıyla bilinçli olarak seçildi. Bu güçlü apre ile rafta selofanla sarılı iken bile ambalajı üzerindeki kabartma yapısını hissetmek mümkün.

Modern baskılı tasarım Minimalizmi, doğruluğu ve açıklığı seven erkekler için, geliştirme ekibi baskıyı modernize etmeye karar verdi. Amaç, tabiî ki mağaza rafında, gösterişli ambalaj ile markayı rakip parfümler arasında farklılaştırmak ve üretici logosu, ürün adı ve önemli ürün ayrıntıları ile ayırt edici yeni görsel bir etki meydana getirmek. Ambalajda sadece üç renk bulunuyor: kırmızı, beyaz, siyah. Resim ve başka renk bulunmuyor. İlk adımda, tüm yazılar Algro Duo üzerine siyah renkli basılıyor. Bir kabartma makinesi aracılığı ile tüm yüzeye kabartma yapılıyor. Sadece pena şeklindeki logo alanı kabartma

The starting point in designing the packaging box was the logo for Strellson Sportswear, a red plectrum with black lettering and a black Swiss cross. To produce the most effective and striking result, it was clear from the beginning that these dynamics could only be achieved using a pure white substrate. And even at this early stage in the design, it was decided that only the product range from Algro Design would fit the bill. This is because Sappi’s Algro Design stands alone in the market in guaranteeing an extremely high level of whiteness on the surface. Udo Kruizenga, Packaging Manager Print at Mäurer & Wirtz, explains, “There simply isn’t a whiter white on the market at present.” Another criterion for choosing Algro Design was the weight of the cartonboard, lending the packaging the required masculine strength and deluxe feel. The packaging needed to convey masculinity and robustness, not softness and delicacy. That’s why M&W decided to use the special Algro Duo variant with a grammage of 450 g/m2. Sappi’s Algro Design cartonboard is made from virgin fibres and is the ideal carrier for these applications. It guarantees maximum precision, luxury and consistent quality. The high quality of the cartons, their look and feel, and in particular the bright white finish and consistent surface, create clearer, livelier printed images, ensuring increased contrast while giving the impression of greater space.

Graphical head-turners The challenge for designers lay in solving the issue of developing a folding box where the closure flap was held in place on the outside using a band. It was only following a range of tests that the answer was found: in a manner similar to closures for chic moleskin calendars and leather notebooks, the packaging closure is held in place with an elastic band. The band is fixed to the back of the box and pulled forward using the lid flap, thus sealing the package. An embossed channel also prevents the rubber band from slipping off the flap. An important design element is the structured surface of the packaging. It is not simply smooth all over, but has structural embossing with fine, horizontal washboard-type lines. This tactile and optically rich ribbed structure is an intentional nod to the substantial feel of leather and gives the purchaser the feeling of holding in his hands something malleable and soft as a contrast to the rigidity and strength of the carton. The crosswise lines in the structure, which also run across the strip, have been consciously chosen to echo the brushed finish on the fragrance bottle. With such a strong finish, it is even possible to feel the structural embossing on the packaging when it is cellophane wrapped on the shelf.



teknoloji

matbaa&teknik

Streamlined printed design In line with the masculine drive for minimalism, directness and clarity, the development team decided to use streamlined print. The aim is, of course, to differentiate the branding on the store shelf from the opulent packaging used for competing fragrances with a refreshing visual reserve: manufacturer, logo, product name and the key product details - nothing other than this was presented on the packaging. Only three colours were to be used: red, white, black. No photos, no colour overload.

yapılmadan bırakılıyor. Son olarak, tüm ambalaja, LOADED yazısı ve logo haricindeki kısımlara mat bir cila uygulanıyor. Yazı ve logoya ise parlak lak ile ayırt edici bir görünüm kazandırılıyor. Parlak lak ve gofraj sayesinde, logo üç boyutlu gibi görünüyor. Bu da, parfüm şişesindeki kırmızı Strellson logosu ile uyum sağlıyor. Lastik bandın eklenmesi biraz daha karmaşık bir işlem. Gerekli olan uzunluk kadar bantların arasından geçişin önceden yapılması ve bir sabitleyicinin yerleştirilmesi makine ile mümkün değildi ve elle yapılması gerekiyordu. Bunun için, bantların ambalajın arka kısmında bulunan iki delikten çekilmesi ve yerine takılması gerekiyordu. Dikenli kancalar gibi, lastik bandın kapak parçası çevresinde sıkı bir şekilde yerleştirildiğinden emin olmak için tutucular kutunun içerisine yayılmıştı. Alışılmışın dışındaki bu kapak çözümü, parfüm ambalajları için şu ana kadar yapılmamış bir çözümdür

74

Yüzde yüz ürün koruması Mäurer & Wirtz Prestige, Strellson’un LOADED parfümü ile modern kentli asi erkek cazibesi kazandıran bir parfüm tasarladı. Peter Schmidt Group’da tasarımın oluşturulması dahil, tüm ambalaj geliştirme işlemi Mäurer & Wirtz ve Edelmann şirketinde yapıldı, bunun yanı sıra ambalajın üretimi için yaklaşık bir yıl süreyle malzeme ve taşıma testleri gerçekleştirildi. Tüm çabalar sonucunu verdi. Udo Kruizenga’ya göre, iyi bir ambalaj çözümü, LOADED için oluşturulmuş alışılmışın dışındaki bir ambalaj çözümünde bile, %100 ürün korumasını garantilemeli. Bu ürünün parlak beyaz Algro Duo kartonundan yapılmış ambalajında kabartmalı bir logo, harici konumlandırılmış bir kapak ve kırmızı lastik bir bant bulunuyor. Tamamı kabartmalı ambalaj, satış noktasında istenen ambalaj etkisini sağlıyor. Bu ürün, mükemmel bir marka kimliği sunuyor.

In a first step, all text sections were printed in black onto Algro Duo. Via an embossing machine the line structure was embossed across the whole surface. Only the area for the plectrum-shaped logo was left out for later blindembossing. Finally, the entire package was varnished with a matt varnish except for the name LOADED and the logo, which were gloss varnished for a distinctive look. Thanks to the gloss varnish and embossing, the logo looks three-dimensional, coordinating with the fragrance bottle to which the red Strellson logo is attached as a structural label. Attaching the rubber band was slightly more complex. Threading through the bands cut to length in advance and fitted with a retainer was not possible by machine, and this had to be done by hand. To achieve this, the bands needed to be pulled through the two punched holes on the rear of the packaging and fixed into place. Like barbed hooks, the retainers spread out in the interior of the box to ensure that the rubber band is positioned tightly around the lid flap. Currently, this type of unusual closure solution is the exception in fragrance packaging. One hundred percent product protection With LOADED for Strellson, Mäurer & Wirtz Prestige has created a fragrance designed to appeal to the modern city rebel. Including the design creation at the Peter Schmidt Group, the packaging development at Mäurer & Wirtz and the company Edelmann, as well as all material and transport tests, it has taken nearly a year to produce the packaging. And the effort has paid off. According to Udo Kruizenga, “A good packaging solution must guarantee 100% product protection, even with an unconventional packaging solution such as created here with our partners for LOADED.” This packaging construction, including its embossed logo, externally positioned closure and red rubber band on bright white Algro Duo cartonboard with all-over structural embossing and subtle print finishing achieves the desired packaging impact at the point of sale. – Truly an intense brand identity in the finest sense of the word.



teknoloji

matbaa&teknik

Dijital Sonladırmada Önemli Bir Atılım Quantum Leap in Digital Finishing manroland web systems dijital gazete ve kitap üretiminde ilkleri tanıtıyor

manroland web systems presents premieres in digital newspaper and book production Digital Inline-Finishing is evolving at lightning speed: in Augsburg, manroland web systems presented the world premiere of its FoldLine finishing system for industrial digital printing. Of equal interest to guests: the book block solution FormerLine and efficient workflow solutions. Ultra-small regional runs for newspapers, targeted advertising, and print-on-demand in book printing: digital printing systems create added value for successful publishing. As part of the 2013 Océ International Inkjet Days (March 19 - 21) in Poing near Munich in Germany, manroland web systems demonstrated its latest digital production systems to around 100 trade visitors. Alwin Stadler, Vice President of Digital Printing at manroland web systems, explains the company’s innovations: “We are establishing finishing as a central system component in digital printing systems and ensuring integration into the customer’s workflow.”

FoldLine for digital newspaper production

FoldLine: tüm formatlarda etkili dijital gazete baskısı: FoldLine sistemi Augsburg’da ilk defa tanıtılıyor. FoldLine: Efficient digital newspaper printing in all formats: the FoldLine system celebrates its premiere in Augsburg.

Dijital Inline-Finishing yıldırım hızı ile gelişiyor. manroland web systems endüstriyel dijital baskı için üretilmiş FoldLine finishing sisteminin dünya prömiyerini Augsburg’da yaptı. Kitap bloğu çözümü bulunan FormerLine ve sunulan etkili iş akış çözümleri ziyaretçilerin ilgisini çekti. Son derece küçük boyutlu olan bölgesel gazete çalışmaları, hedefli reklamlar ve talep üzerine yapılan kitap baskıları için kullanılan dijital baskı sistemleri, başarılı yayıncılık için katma değer oluşturuyor. manroland web systems, Almanya Münih yakınlarındaki Poing’de düzenlenen 2013 Océ Uluslararası Inkjet Günleri’nin (19-21 Mart) bir parçası olarak, 100 civarında 76

ziyaretçiye en yeni dijital üretim sistemlerini tanıttı. manroland web systems, Dijital Baskı Başkan Yardımcısı Alwin Stadler, şirketin yeniliklerini açıkladı ve şunları söyledi: “Dijital baskı sistemlerinde merkezi sistem bileşeni olarak finishing’i kullanıyoruz ve müşteri iş akışına entegre ediyoruz.”

Dijital gazete üretimi için FoldLine Endüstriyel baskı için kullanılan FoldLine finishing sistemi, ilk defa görücüye çıktı. Bu sistem ile her türlü formatta (tabloit, büyük boy, Berlin) hem in-line hem de off-line olarak gazete üretimi yapılabiliyor. FoldLine portföyünde

The FoldLine finishing system for industrial digital printing also celebrated its premiere. The system is able to produce newspapers in any format (tabloid, broadsheet, Berlin) in both in-line and off-line operation. Also included in the FoldLine portfolio are brochures, magazines, and individual book signatures. Its performance is clear: FoldLine is designed to produce up to 96 pages (48 pages broadsheet) with a web speed of up to 300 m/min and a web width of up to 1,060 mm. The system can output up to 2,700 broadsheet newspaper copies with 32 pages, 9,100 bound brochures, or 14,000 16-page signatures per hour. FoldLine can quickly be prepared for new jobs: the makeready times for format and paper changes are minimal, and changes to volumes can be made without interrupting production. The presentation of FoldLine in Augsburg demonstrated what efficient and creative digital newspaper production looks like today. The first product was a 32-page tabloid newspaper in 420 mm x 600 mm format. Eight sections of four pages were collected and folded. The de-



teknoloji

matbaa&teknik

livered result won over the visitors: ultra-small print runs under 100 copies can be produced one after another, without any interruptions, even if the total number of pages or the book structure of the individual editions vary. This tabloid newspaper featured an added variant, a fold for delivery. This means the newspaper was given a quarter fold as a third fold and delivered at a right angle to the folder via the A4 delivery.

FormerLine for digital book production

FormerLine: FormerLine kitap bloğu çözümünde, manroland web systems kitap baskısından gazete baskısına hızlı bir şekilde geçiş yapıyor. FormerLine: On the FormerLine book block solution, manroland web systems quickly switched from a book job to a newspaper job. ayrıca, broşürler, dergiler ve bireysel kitap formaları yer alıyor. FoldLine 300 m/dakikaya kadar web hızında, 1.060 mm bobin genişliğinde 96 sayfaya kadar üretim yapacak şekilde tasarlandı (48 sayfa büyük boy). Sistem bir saatte 32 sayfalı 2 bin 700 adet büyük boy gazete çıktısı, 9.100 adet ciltlenmiş broşür veya 14.000 adet 16 sayfalı forma üretebiliyor. FoldLine yeni işler için hızlı bir şekilde hazırlanabiliyor, format ve kağıt değişiklikleri için baskıya hazırlık süreleri minimal düzeyde oluyor ve hacim değişiklikleri üretim durdurulmadan yapılabiliyor. FoldLine’ın Augsburg’da yaptığı tanıtım, verimli ve yenilikçi dijital gazete üretiminin günümüzde nasıl yapıldığını gösterdi. Üretilen ilk ürün, 420mm x 600mm formatlı, 32 sayfalı tabloit bir gazete oldu. Dört sayfalık sekiz bölüm bir araya getirildi ve katlandı. Elde edilen sonuç, ziyaretçileri memnun etti. Bu şekilde, üretim durdurulmadan, baskıların sayfa sayıları veya kitap yapıları birbirinden farklı bile olsa, 100 kopyanın altındaki küçük baskı çalışmaları birbirinin ardından yapılabiliyor. Bu taloit gazetenin ekstra bir özelliği var. Bu gazete, bir kere daha katlanabiliyor. Böylece, normal bir gazete iki defa katlanırken, bu gazete üçüncü defa katlanabiliyor ve böylece A4 boyutuna geliyor.

Dijital kitap üretimi için FormerLine Dijital kitap üretiminde sorun teşkil eden maliyetleri optimize etmek ve piyasada hızlı olmak için talep üzerine baskı yapılıyor. FormerLine sistemi endüstriyel boyuta sahip ve önceden yapılmış baskılara hem inline hem de offline finishing uygulayabiliyor. Bu sistem, manroland web systems’in VBC harmalayıcı ile birlikte bir saatte maksimum 100 mm kalınlıkta 6 bin adede kadar yan yapıştırmalı kitap üretimi yapıyor. FormerLine sistemi, Augsburg’da kitap ve dergilerde offline finishing esnekliğini sergiledi. 78

Format, katlama örneği ve toplama yapısı açısından farklılık gösteren ürünler, karışık üretim için önceden üretilmiş reel üzerine yerleştiriliyor. 304 sayfalı (traşlanmış boyutu 240mm x 190mm; çift paralel katlama örneği) “yenilikçilik” teknik kitabı için her biri 8 sayfalı 38 forma bir araya getiriliyor, bu şekilde birbiri ardına 100 kitap üretiliyor. Daha sonra, katlayıcı veya kesiciye manüel müdahale yapmadan birkaç dakika içinde, 42 sayfalı özel dergi üretimine geçiliyor. Her biri 6 sayfalık 7 formadan oluşan baskı çalışmasında 300 dergi basılıyor (traşlanmış boyutu 230mm x 334mm; akordeon katlama örneği) ve bunlar yan yapıştırmalı kitap blokları olarak sunuluyor.

intnetwork Bridge ve DigiLink iyi bir şebeke oluşturuyor printnetwork Bridge tam ve etkili bir dijital üretim iş akışı oluşturmak amacıyla bir JDF/ JMF bağlantısı kullanıyor. Yazılım üretim hazırlığını, baskı sürecini ve baskı sonrasını birbirine bağlıyor, otomatik finishing’e, otomatik üretim değiştirmeye, düşük seviyede baskı malzemesi kullanımına, daha fazla üretkenliğe, üretim ortamı ile ağ oluşturmaya ve MIS sistemlerine veri aktarmaya/raporlama yapmaya imkân sağlıyor. DigiLink dijital baskı ve ofset baskının üretim planlaması arasında bağlantı kuruyor. Şu anda, üretimler, sürece bağlı olarak çoğunlukla aynı ayrı planlanıyor ve yapılıyor. Bu durum, verimsizlik, daha yüksek depolama maliyetleri ve aşırı üretimle sonuçlanıyor. manroland web systems’in PECOM PressManager’ın bir üst sürümü veya tamamlayıcısı olarak mevcut bulunan bir yazılım modülü olan DigiLink, ofset ve dijital üretimlerin merkezi bir çalışma ortamından (baskı esnasında ve posta odasında üretimin paralel izlenmesi dahil) planlanmasına imkân sağlıyor.

Producing with print-on-demand to optimize costs and being fast on the market: these are the challenges of digital book production. The FormerLine system stands for its industrial dimension. Both inline production and offline finishing of preprinted reels is possible. Together with the VBC collator from manroland web systems, the system generates stacked signatures of up to 6,000 auxiliary-glued books, up to 100 mm thick, per hour. In Augsburg, the FormerLine system displayed its flexibility in offline finishing with a book and a magazine each. The products varied in format, folding sample, and collection structure and were placed on a pre-manufactured reel for mixed production. 38 signatures, 8 pages each, were collected for the “Innovations” technical book with 304 pages (bleed size 240 mm x 190 mm; double parallel folding sample), 100 books were produced one after another. Then, production was switched to a 42-page specialist magazine in a matter of minutes without manual intervention on the folder or cutter. Consisting of 7 signatures, 6 pages each, the print run included 300 magazines (bleed size 230 mm x 334 mm; accordion folding sample), which were delivered as auxiliary-glued books blocks.

Well networked: printnetwork Bridge and DigiLink printnetwork Bridge uses a JDF/JMF link to create a complete and efficient digital production workflow. The software connects production preparation, the printing process, and postpress, allowing for automated finishing, automatic production change, low printing substrate use, increased productivity, networking with the production environment, and data transfer/reporting to MIS systems. DigiLink connects the product planning of digital printing and off-set printing. Currently, productions are mostly planned and run separately, depending on the process − resulting in inefficiency, higher storage costs, and overproduction. DigiLink is a software module from manroland web systems that is available as an upgrade or complement to the PECOM PressManager. DigiLink allows planning of offset and digital productions from a central workplace, including parallel monitoring of production during printing and in the mailroom.



teknoloji

matbaa&teknik

NEC SpectraView, Heidelberg Tecrübesi ile Türkiye’de Heidelberg Türkiye, NEC SpectraView Serisi prova monitörlerinin satış, servis ve faaliyetlerine başladı

Metin Çiçek, Heidelberg Türkiye Baskı Öncesi & Dijital Baskı Sistemleri Genel Koordinatörü

Printtek 2013 Fuarı’nda Heidelberg Standı’nda da sergilenecek olan monitörler sayesinde baskıda renk yönetimi uygulamalarına önemli ölçüde desteğin yanı sıra ekranda gerçekleştirilebilecek baskı provası ile baskıda yaşanan kağıt israfının önüne geçilecek. Konu ile ilgili Heidelberg Türkiye’de NEC SpectraView serisi monitörlerden sorumlu Özkan Hangişi ve Metin Çiçek görüşlerini şu şekilde dile getirdiler. Matbaa müşterilerinin kalite beklentileri her geçen gün artmakta ve matbaalar bu talepleri karşılayabilmek adına verimi artıran ve fireyi düşüren yatırımlara yönelmektedir. Bu tip yatırımların en önemlilerinden biri de “Soft Proofing” yani bir başka deyişle ekran provasıdır. Ofset baskı, flekso baskı veya gravür baskı yapılması farketmeksizin, fotoğrafların veya grafik tabanlı tasarımların baskıda nasıl çıkacağının kusursuz şekilde görüntülenmesi hem matbaayı hem de matbaa müşterisini rahatlattığı gibi, yaşanabilecek problemlerin daha ilk adımda farkedilmesini de sağladığından malzeme ve zaman kaybını da önleyebilmektedir.

80

Kısa zamanda sonuca ulaşmak, yatırımın kısa sürede geri dönüşü, kullanım kolaylığı ve uzaktan prova imkanı ekran provalarının temel avantajlarını oluşturmaktadır. Yüksek teknolojisi sayesinde tutarlı ve güvenli görüntüleme imkanı sunan grafik monitörler, prova çıktısı gereksinimini azaltarak hem üretim sürecine olumlu katlıda bulunmakta hem de fire miktarının düşürülmesini sağladığından çok daha kısa sürede yatırımın amorte edilmesine imkan tanımaktadır. Kalibrasyon işleminin son derece kolay gerçekleştirilebildiği monitörlerle çalışacak olan kişilerin özel bir renk uzmanlığına sahip olması gerekmemektedir. Prova için özel olarak üretilmiş ve doğru ayarlanmış her monitör aynı renkleri gösterdiğinden, ekran provası kullanan yerler arasında dijital prova çıktısını gönderme ihtiyacı ortadan kalktığından dolayı gönderimden kaynaklanan maliyetler ve zaman kaybı da minimize edilebilmektedir. Ekran prova sisteminin kurulması için, öncelikle ideal aydınlatma koşulları ve renk değerlendirme/ayarlama için özel olarak üretilmiş olan grafik monitörleri gerekmektedir. Sistemin kurulduktan sonra kusursuz şekilde çalışması ise baskı makinelerinin renk profillerinin (ICC) aktif olarak kullanılması ile sağlanmaktadır.



teknoloji

matbaa&teknik

provası alanındaki ihtiyaçlarına mükemmel şekilde çözüm sunabilmek adına yapılan detaylı araştırmalar sonucunda NEC firmasının Spectra View Serisi monitörleri ürün yelpazesindeki yerini aldı. Teknolojinin son noktası P-IPS panelleri kullanılan NEC grafik monitörleri, Adobe 1998 renk uzayının %98’ini kapsayarak renkleri hatasız olarak gösterebilmektedir. FOGRA tarafından uygulanan monitör testlerinde tam not alan ve A sınıfı olarak onaylanan NEC Spectra View Reference Serisi, 3 yıl genel garantisi ile birlikte ve 6 ay hatasız piksel garantisi verebilen yegane markadır. NEC monitörleri, çok kısa sürede pazarda yaygınlaşmaya başladı. Monitör kuruluşlarının yanında gerçekleştirilen temel renk yönetimi ve monitör kalibrasyonu eğitimleri ise hem monitörlerin en kısa sürede tam verimliliğe ulaşmasına hem de müşteri memnuniyetinin %100’lere çıkmasını sağlamaktadır.

NEC SpectraView Serisi prova monitörleri

Ortam aydınlatması ISO 3664:2009 standardını sağlamalıdır. Özet olarak; aydınlatma ışığının renk tonu 5.000 Kelvin olmalıdır. Bu, yaklaşık olarak güneşli bir öğle vakti görülen ışığın tonudur. Işığın aydınlatma şiddeti de önem teşkil etmektedir. Ekran ve basılı görsel arasında kıyaslama yapılıyorsa; görsel üzerine düşen ışık miktarı 500 ± 125 lux olmalıdır. Farklı koşullarda basılmış iki numune karşılaştırıldığında ise (örneğin fotoğraf baskı ve ofset baskı); 2.000 lux ışık gereklidir. Çevrenin rengi ve yansıtıcılığı da önemlidir. Ortam mat gri olmalı ve %10 - %60 aralığında yansıtma yapmalıdır. Ortam ayarlanamıyorsa standartları sağlayan bir ışık kabini gereklidir.

baskı standardının matbaalara en iyi şekilde getirilebilmesi için kapsamlı danışmanlık ve sertifikasyonlandırma hizmetleri de vermekteyiz. Tasarımcıların, ajansların ve matbaaların ekran

Heidelberg Türkiye ekibi rengin önemli olduğu her alanda NEC Spectra View monitörleri ile her zaman müşterilerinin yanındadır. Özellikle PSO sertifikasyon uygulamalarının önemli bir parçası olan ve kaliteli baskı için köprü görevi gören NEC monitörlerinin sunduğu avantajları yakından görmek için Güneşli – İstanbul’da bulunan Genel Merkez’deki demo odasını ziyaret etmeniz yeterlidir.

Monitör seçmek için, panel teknolojisi, donanımsal kalibrasyon imkanı, renk gamutu genişliği, çözünürlük, parlaklık, ergonomi gibi pek çok özelliği dikkate almak büyük önem arzetmektedir. FOGRA’nın internet sitesinde (www. fogra.org) bulunan ve prova uygunluğu onaylanan monitörler listesi, monitör seçimine yardımcı olabilmektedir. Sistem kurulduktan sonra, üretimde kapsamlı bir renk yönetimi çalışmasının yapılması gereklidir. Bu şekilde gerek standart, gerekse özel renk profilleri kullanılarak, baskıda alınacak renkler hatasız olarak monitörde görüntülenebilmektedir. Heidelberg Türkiye firması olarak müşterilerimize geniş bir ürün yelpazesi sunmaktayız. Son derece kapsamlı yazılım ve donanım çözümlerimize ilave olarak, ISO 12647-2 ofset

82

NEC SpectraView Serisi kalibrasyon raporlarında mükemmel sonuçlar alınmıştır



teknoloji

matbaa&teknik

Sürekli Gelişen ve Yenilenen Cron

Ziya Çağrıcı: Sürekli gelişip, kendisini yenileyen Cron, bu yılın sonunda yine kendi geliştirdiği ve bağımsız olarak sisteme ilave edilebilecek otomatik çoklu kalıp yükleme ünitesi (multi autoloader) ve kalıp delme ünitesini (punch) yine ekonomik fiyatlarla satışa sunacaktır. Türk basım endüstrisinin en çok yatırım yapılan araçlarından biri olan CtP sistemleri, filmden dijitale pozlamaya geçiş aşamasında önemli bir rol oynadı ve büyük kabul gördü. CtP sistemlerinin ülkemizde hızlı gelişen ve değişen bir hikayesi var. Bugün gelinen noktada en çok tercih edilen CtP sistemi konvansiyonel kalıplara da pozlama yapabilen CtCP cihazları oldu. Farklı markaların uzun zamandır sürdürdüğü çalışmalar mevcut ve bu markalardan biri de Cron. Mitra A.Ş tarafından pazara sunulan Cron, üç yıl içinde 40 adet yatırımcı ile tanışmış bile. Markaya ilişkin sorularımızı Mitra A.Ş Satış müdürü Ziya Çağrıcı cevapladı. Çağrıcı, “Sürekli gelişip, kendisini yenileyen Cron, hiçbir makinenin kopyası değildir. Cron taklit eden zaten değildi, bugünse taklit edilen sistem olmuştur”, diyor: matbaa&teknik: Cron’u diğer konvansiyonel kalıp pozlama cihazlarından ayıran en önemli özellikleri nelerdir? Ziya Çağrıcı: Öncelikle Cron sadece konvansiyonel CTP üreticisi değildir. Cron hem termal CTP, hem de konvansiyonel veya CTcP 84

tabir edilen UV CTP’ler üretmektedir. Cron’un en önemli farklılığı ürün çeşitliliğidir. 550x650 mm CTP’den, 1422x1850 mm’e kadar 5 değişik CTP üretmektedir. Bu farklı boyuttaki makinelerin hepsi hem termal, hem de konvansiyonel olarak üretilmektedir. Ayrıca her model 16 diyottan 96 diyota kadar 6 değişik hız seçeneğine sahiptir. Ve de tüm Cron’lar modülerdir. Yani, otomatik kalıp yükleme ünitesi, pozlandırma ünitesi (CTP), kalıp banyo makinesi ve kalıp istifleme ünitesi (stacker) bir seferde satın alınacağı gibi; her biri tek tek de satın alınabilir. Cron, konvansiyonel CTP’ler içinde en yüksek çözünürlükte iş pozlayabilen sistemdir. Standart bir Cron sistemi, 2400 dpi, 2540 dpi ve 2800 dpi çözünürlükte pozlama yapabilmektedir. Eğer başlıca amaç hızlı üretimse ve sunulan hızlar yeterli gelmiyorsa sistem 1200 dpi veya 1500 dpi pozlayabilir hale çevrilip yüzde 70’leri bulan hız artışı da sağlanabilir. Yine kalitede daha üst hedefler varsa –tabi yavaşlamayı göze almak koşuluyla– sistem çözünürlüğü 3000 dpi’a çıkarılabilir.


teknoloji

Lazer Diyotlara Dikkat! Bu imkanı yakalamışken, derginiz aracılığı ile kullanıcıları bir konuda aydınlatmayı görev bilirim. Kullanıcılar ne yazık ki sadece makinenin fiyatı ile ilgileniyor. Oysa özellikle konvansiyonel CTP’lerde fiyat üzerinde çok etkili olan ürün farklılıkları mevcut. Bunun başında CTP’lerde kullanılan lazer diyotların çıkış gücü gelmektedir. Burada çıkış gücü ibaresinin altını çizmek istiyorum. Çünkü lazer diyotun katalog gücü kalıba etki eden çıkış gücü değildir. Örneğin 350 mW gücündeki bir diyottan 160 mW çıkış gücü alınabilmektedir. Cron’da 75 mW, 95 mW ve 160 mW çıkış gücüne sahip konvansiyonel modeler bulunmaktadır. 405 nm dalga boyundaki lazer ışınıyla konvansiyonel kalıpları pozlayabilirsiniz. Ancak her kalıbın gereksinim duyduğu enerji miktarı farklıdır. Bu sebeple ya bu kalıba yeterli lazer çıkış gücüne sahip bir sisteminiz olmalı veya sistemi yavaşlatarak pozlanma süresini uzatmanız gerekmektedir.

“Cron dünyanın önde gelen CTP üreticilerinden biridir” Burada anlattığım ürün farklılıklarının dışında da, Cron ürünlerinde başka farklılıklar mevcuttur. Ancak burada anlattığım kadarıyla bile, “Cron dünyanın önde gelen CTP üreticilerinden biridir” diyebilmem için yeterli sanıyorum. Yine

85

matbaa&teknik

belirtmek isterim ki, Cron hiçbir makinenin kopyası değildir. Cron taklit eden zaten değildi, bugünse taklit edilen sistem olmuştur.

yenilemiştir. Müşterilerimiz arasında bir başka

Sürekli gelişip, kendisini yenileyen Cron, bu yılın sonunda yine kendi geliştirdiği ve bağımsız olarak sisteme ilave edilebilecek otomatik çoklu kalıp yükleme ünitesi (multi autoloader) ve kalıp delme ünitesini (punch) yine ekonomik fiyatlarla satışa sunacaktır.

Bunlardan gelen teşekkür telefonları da bizi çok

marka CTP kullanıp, ikinci CTP olarak Cron’u tercih edenler de azımsanmayacak sayıdadır. mutlu etmektedir. Bugüne kadar Cron’un 36 serisi (670x925 mm), 46 serisi (940x1160 mm) ve 66 serisi (1290x1670 mm) CTP’leri kurulmuştur. Henüz 26 serisi (550x650 mm) ve 72 serisi (1422x1850

matbaa&teknik: Cron’un Türkiye’de ulaştığı ticari başarı hakkında neler söylersiniz? Toplamda kaç kurulum ve hangi ebatlarda yapıldı. Bunlardan kaçı ilk kez Cron alanlar ve kaç tanesi ikinci Cron almak isteyenlerdir? Ziya Çağrıcı: Türkiye’de ilk Cron CTP’yi 2009 ortalarında kurduk. Çin’de üretilmiş teknolojik bir sistem hakkındaki ön yargıyı yıkmamız kolay olmadı. Bu ilk makineden sonraki 1 yıllık süreçte biri termal olmak üzere ancak 5 sistem kurabildik. Ticari başarıda öncelikle müşterilerimizin desteği, önyargıların boşa çıkışı, Mitra’nın servise ve müşteri ilişkilerine verdiği önem başlıca etkenlerden olmuştur. Bugün Türkiye’de 40 adet Cron çalışmaktadır. Cron kullanıcısı müşterilerimizden biri, ikinci CTP tercihini de Cron’dan yana kullanmıştır. Ayrıca bir başka müşterimiz var olan Cron’unu yine ihtiyacı doğrultusunda bir başka Cron’la

mm) CTP’lerinin kurulumu kısmet olmamıştır.

matbaa&teknik: Cron kullanıcıların karakteristik özellikleri var mı? Ticari, ambalaj ya da yayın matbaası olma, belli bir baskı ebadına sahip olma, hangi şehirde bulundukları vb. Ziya Çağrıcı: Aslında Cron’un hedef kitlesi, ofset kalıbı kullanan tüm firmalardır. Ancak, Türkiye’de reprodüksiyon hizmeti veren müşterilerimiz biraz çoğunlukta gibi. Bunun yanında ticari matbaalar, yayın matbaaları, ambalajcılar da müşterilerimiz arasındadır. Her kesimdeki geri dönüşler bizi mutlu etmektedir. Cron satın alınırken ekonomik bir sistem; ancak asıl kullanımda çok daha ekonomik olduğu için, bizim en önemli reklam mecramız müşterilerimizdir. Bunu söylemekten de gurur duyuyorum.


teknoloji

matbaa&teknik

Gelecekte Nasıl Etiketleme Yapılacak? How Do We Label The Future? Avrupa Kendinden Yapışkanlı Etiket Birliği FINAT Jules Lejeune, Managing İdari Müdürü Jules Lejeune, Başarılı Büyüme ve Director of the European self-adhesive labelling Kârlılık Sağlamanın Yollarını Anlatıyor. association FINAT, pinpoints the routes to successful growth and profitability

Label the future? That is a challenge for the label industry, in the face of the exceptional change that is happening on many fronts. A developing palette of label technologies and alternative options; the ‘cloud’ business environment; the urgent need for succession change in SMEs; making the decision to stay local, serve a specialty market segment, or go international; maturing geographical markets versus the emerging economies… these are all topics which, within FINAT and its member companies, the label industry is actively engaged in addressing. The prime task of FINAT, as the industry’s European association, is to help its members, who span the entire supply chain (from raw materials and label stock coating and lamination, to pressroom consumables and label converting) to define, and then activate, their future routes to success. Gelecekte etiketleme? Etiket sektörünün sorunu, pek çok alanda meydana gelen olağan üstü değişimle birlikte ileride ne olacağı. Gelişmekte olan etiket teknolojileri ve alternatif seçenekler; “bulut” işletme ortamı; SME’lerde sıralamaya olan acil ihtiyaç; kararın yerel kalmasını, özel bir piyasa segmentine hizmet vermesini veya uluslararası olmasını sağlamak; büyümekte olan ekonomiler karşısında kararın kalıcı olmasını sağlamak. Tüm bunlar FINAT ve üyesi olan şirketlerin değindiği konular. FINAT’ın temel görevi, sektörün Avrupa’daki birliği olarak, tedarik zinciri üyelerinin başarılı olmak için izleyecekleri yolu belirlemesine ve bu yolda ilerlemesine yardımcı olmak (ham madde ve etiket stoğu kaplama işlemi ve laminasyondan baskı odası sarf malzemelerine ve etiket converting işlemine kadar).

86

Teknoloji yeniliği Teknoloji yeniliği, baskı sektörünün yüzünü değiştiriyor ve ticari baskı giderek azalırken, ambalaj baskısı katlanarak artıyor. Tüketicinin kalitesini, güvenilirliğini ve tercih edilebilirliğini onaylamak için ürünün fiziksel marka imajına güvendiği bir ortamda bu, önemli bir alan. Yenilikçi yeni baskı altı malzemeleri, mürekkepleri ve lakları ile çalışan, dar web etiket converter’ları günümüzde, sadece kendinden yapışkanlı etiket müşterileri yerine marka sahipleri ve perakende müşterilerinden oluşan daha geniş bir spektruma hizmet verebiliyor. Shrink ve uzayan sleeve’ler ve esnek kağıt ve film torbalar buna örnek verilebilir. Bu genişleyen kapasite aynı zamanda sunulan baskı işlemlerini de kapsıyor. Günümüzün modüler baskı makineleri çok sayıda

Technology innovation Technology innovation is changing the face of the entire print industry; and as commercial print dwindles in the face of downloadable reading matter, packaging print is growing exponentially. It is the key area where the consumer relies on a product’s physical brand image to confirm its quality, reliability, and desirability. Narrow-web label converters, working with innovative new print substrates, inks, and varnishes, are today able to deliver a much broader spectrum of solutions to their brand-owning and retailer clients than just self-adhesive labels. Shrink and stretch sleeves and flexible paper and film pouches are good examples. This expanding capability also extends to the print processes they can offer. Today’s



teknoloji

matbaa&teknik

modular presses make it possible to use multiple ‘traditional’ print processes – UV flexo, screen, foil blocking – in the one machine pass – as well as digital print for personalisation, barcoding, etc. What is more, the new-generation digital label presses deliver high-quality print results too; and today’s sophisticated digital pre-press solutions make design, proofing, and even product prototyping fast and easy – even if the client is thousands of miles away. Short-run work and multi-versioning of generic brand labels are now firmly part of a label converter’s remit. There have never been so many options – and providing a knowledge base on using them creatively to the benefit of printers’ clients is a key activity within FINAT.

Lean and green “geleneksel” baskı işleminin (UV flekso, serigrafi, yaldız baskı) tek bir makine geçişinde yapılmasına imkân sağlıyor. Bunun yanı sıra, dijital baskı ile kişiselleştirme, barkodlama vs. yapılmasını imkan veriyor. Ayrıca, yeni nesil dijital etiket baskı makineleri yüksek kaliteli baskı çözümleri elde edilmesini sağlıyor. Günümüzün çok yönlü dijital baskı öncesi çözümleri ise müşteri binlerce kilometre uzakta olsa bile, tasarım, prova ve hatta ürün prototiplemesinin hızlı ve kolay yapılmasına imkân veriyor. Marka etiketlerinin kısa tiraj çalışması ve çoklu versiyonlaması artık etiket converter’ının işinin bir parçası. Daha önce hiç bu kadar fazla seçenek olmamıştı. Bu seçeneklerin en yenilikçi bir şekilde kullanılması, matbaacı müşterilerinin FINAT kapsamındaki faaliyetlerden faydalanması açısından önemlidir.

Yalın ve yeşil Marka sahiplerinin, ilgili maliyetleri mümkün olduğu kadar düşük tuttuğu, kârları optimize ettiği ve müşterilere yine de “yeşil” bir imaj sunduğu bir zamanda, yalın üretim ve sürdürülebilir uygulamalar (etiket yüzü malzemesinin ve taşıyıcı bazın alt kalibrasyonu ve başlangıç malzemeleri/mürekkepler/harcanan alt taşıyıcı gibi süreç atıklarının geri dönüşümü dahil) etiker converter’larının faaliyetlerinin temelini oluşturmalı. Bu, sektörümüzde gerçek başarı görülen bir alan. Nakliye ve envanter gereklilikleri dahil, etiketlemenin tüm unsurlarının dikkate alındığı kendinden yapışkanlı çözümler gerçekten yalın bir çözüm sunabiliyor. Uygulanan toplam maliyetlerin (TAC) ölçülmesi, kendinden yapışkanlı etiket çözümlerinin etkinliğini kanıtlamanın iyi bir yolu. E-ticaret uzun süredir etiket kağıdı tedarikçisi ile etiket converter’ı arasındaki ilişkinin etkin yürütülmesi için büyük önem taşıyor. Günümüzde etiket converter’ının “arka ofisi” ön

88

uç ile sorunsuz ve kesintisiz entegre olabiliyor. Bu nedenle, müşterilerin sistemleri ile eşleşen en güncel sistemlerin kullanılması çok önemli.

Kavramın oluşturulması Günümüzde, etiket converter’larının gündeminde başka önemli sorunlar var. Bunlar arasında belki de en önemlisi, 21.yüzyılın başında işletmeyi ileri götürmek için nasıl karar alınacağı. Kendinden yapışkanlı etiket sektörü, kısa bir süre içinde oldukça uzun bir yol aldı. Bu sektördeki işletmeler, etiket baskısının yapıldığı makinede elde edilebilen olağan üstü ince yakın şekilli kesim sonuçları sayesinde oldukça düşük maliyetli baskı odaları ile müşterilerine çok çeşitlilik (özellikle etiket şekli açısından) sunabiliyorlar. Temel etiket yapısı (yapışkanlı bir tabaka ve bir alt taşıyıcı ile desteklenen basılabilir yüz malzemesinden oluşan bir sandviç) muhtemelen mevcut olan en esnek ve çok yönlü etiketleme ortamıdır. Sadece etiket bileşenleri değil, onun dayanıklılığı da etiketlerin basit bir etiketleme ekipmanında otomatik olarak hassas şekilde, hızlı ve temiz uygulanmasına imkân sağlar.

İleride nerede olacak? Bu işletmelerin kurucuları, 30 yıl sonra emekli olacak bu ne denli arkalarından geleceklerin planlamasının yapılmasına başlanması gerekiyor. Genç yöneticilerin “ne yapacaklarını bilmesi” özellikle converting sektöründe çok önemli (stratejik işletme planlaması ve teknolojiler hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak açısından). FINAT’ın Genç Yöneticiler Kulübü 2008 yılında sadece bu amaçla kuruldu. Daha genç nesil idareyi ele almak istiyor ama onlar için başka fırsatlar da mevcut. Özelleştirme bir yol: ilaç, şarap ve alkollü içki gibi bu tür uzman sektörlere hizmet sunan başarılı etiket baskı şirketleri bulunuyor. Alternatif olarak, şirketler “yerel” tedarikçiden sınır ötesi ticarete geçiş

At a time when brand owners are concerned to keep costs as low as possible, optimise profits, and still present a ‘green’ image to the consumer, lean manufacturing and sustainable practices (including downgauging of label face materials and release base, and the recycling of process waste such as start-up materials/inks/spent release liner) must also be central to the label converter’s activities. This is an arena where our industry has already seen much real achievement, and – taking into account all the elements of labelling, including transportation and inventory requirements, as well as labelling line set-up and downtime issues – self-adhesive solutions can really offer a lean solution. Measuring the total applied cost (TAC) is a good way to prove the efficacy of self-adhesive label solutions. E-commerce has long been a key to the effective running of the relationship between labelstock supplier and label converter, and today’s ‘back office’ at the label converter can be seamlessly integrated with the front end. Using today’s most up-to-date systems, which match those of the customers, is key.

Setting the context There are other significant matters on the label converter’s menu today. Perhaps most importantly, making the decision as to how to take the business forward in the early 21st century. The self-adhesive label industry has come a long way in its relatively short life; and it was small, entrepreneurial ‘start-up’ companies with a vision who, around 30 years ago, kick-started it. With a relatively low-cost printroom setup, they were still able to offer their customers enormous variety – particularly in terms of label shape, thanks to the exceptionally fine kiss-diecutting results that could be achieved in the same machine pass in which



teknoloji

yapmak ve uluslararası hale gelmek isteyebilir. Bunu bağımsız olarak başarabilirler veya diğer ülkelerde benzer anlayışa sahip şirketler ile ortaklıklar veya birlik oluşturabilirler. Sonuç olarak, tabii ki birleşmelerin ve satın almaların olması doğal. Bugün bu alanda çok güçlü bir faaliyet görüyoruz. Bu iş ortamında, etiket baskısı yapanlar haricinde, ambalaj matbaacıları konumlarını güçlendiriyor Etiket sektöründe tedarik zinciri katılımcılarının elde ettiği ekonomi ve kârlılık ortada. Büyük marka sahipleri ve perakendeciler kendi etiket matbaalarına sahip olmayı amaçlıyor.

Temel destek sağlamak Ortak olduğu ulusal Avrupa birlikleri ile birlikte çalışan FINAT ve L9 (dünya genelindeki dokuz bölgesel etiket birliğinden oluşan yeni oluşturulmuş bir grup) teknoloji eğitiminin yanı sıra, ulusal, bölgesel ve küresel mevzuatların oluşturulmasında aktif olarak önemli rol oynuyor. FINAT olarak, ortak olduğumuz ulusal etiket birliklerinin, etiket converter’larının işletmelerinin geleceği için doğru karar almasını sağlayan çalışmalarını çok takdir ediyoruz. Ulusal birlikler de FINAT gibi kendinden yapışkanlı etiketlerin, iki önemli nihai kullanıcı alanı olan gıda ve içeceklerde marketteki görünürlüğünü arttırmaya odaklanıyor. Bu sektörlerde ıslak tutkallı etiketleme hala en büyük paya sahip uygulama. Karşılıklı çıkara dayalı temelde birlikte çalışan birlikler, tüm piyasa segmentlerinde kârlı, başarılı bir işletme sağlayabiliyor. Sektörde güçlü küresel oyuncularda artış görülüyor.

Sürdürülebilirlik Çevre konusundaki mevcut küresel endişeler FINAT’ın ve üyesi olan şirketlerin etiket sektörünün atık akışının yönetilmesinin yanı sıra AB Ambalaj Atığı Yönergesi ile ilgili atık akışının uygun şekilde konumlandırılması ile ilgili çalışmalara odaklanıyor.

Etiket – gelecek? Gelecekte ne olursa olsun, etiketlere olan ihtiyaç devam edecek. Etiketlerin işlevi, bir ambalajın içeriğini belirtmektir. Kahverengi kağıt üzerine elle yazılan etiketlerden beri (muhtemelen bugün de hala geçerli bir etiketleme yöntemi olan doğrudan baskının ilk örneği!) uzun bir yol aldık. Islak tutkallı etiketleri, kendinden yapışkanlı etiketleri, shrink ve uzayan seleve’leri, in-mould etiketleri geliştirdik ve günümüzde artık, ambalajdaki QR kodunu tarayarak bir ürün hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Ancak hala raftan doğru ürünü almak için bize yardımcı olacak fiziksel bir etikete veya benzeri bir yardımcıya ihtiyacımız var.

90

matbaa&teknik

the label was printed. The nature of the basic labelstock construction – a sandwich of printable face material backed by an adhesive layer and a release liner – has made it probably the most flexible and versatile labelling medium available. Not only are the constituents of the labelstock all variable, but its stability allows labels to be automatically applied accurately, quickly, and cleanly on simple label dispensing equipment.

Where next? 30 years on, the founders of these businesses are reaching retirement – and the succession-planning process must begin. The ‘savoir faire’ of young managers in what is a specialty converting industry is crucial – in terms of sound strategic business planning as well as in-depth familiarity of technologies. FINAT’s Young Managers’ Club was inaugurated in 2008 for just this purpose; A younger generation interested in taking on the reins is one solution, but there are other possibilities too. Specialisation is one route: there are successful label printing companies serving such specialist industries as pharmaceuticals and wines and spirits. Alternatively, companies can look to extend their reach from being a ‘local’ supply base, to cross-border trading and, then, an international presence -- achieved either independently or as a result of establishing partnerships and alliances with like-minded companies in other countries. Finally, of course, there are mergers and acquisitions – today an area where we are seeing very strong activity. In this business environment, printers of packaging media other than labels (as well as ailing commercial printers) are strengthening their positions with label printer buy-outs. The economies and improved profitability which supply chain participants can achieve by owning up- and down-stream companies in the labelling chain are very evident today. Major brand owners and retailers are also considering the possibility of owning their own label printshops.

Providing essential back-up FINAT, working with its partner national European associations and the L9 – a recently-established group of nine regional label associations worldwide – is actively playing a key role in establishing a professional knowledge and information base that encompasses national, regional, and global legislation as well as technological training. In FINAT, we are very appreciative of the work that our partner national label associations contribute to the mentoring of their label converter members in making the right decisions on future directions for their businesses. Like FINAT, the national associations also have a focus on increasing the visibility of self-adhesive labelling in two major, key end-user market sectors: food and beverage labelling, where wet-glue labelling still holds the majority share. Working together, our strong base of mutual-interest associations can provide a sound launchpad for the development of profitable, successful, business across all market segments – and the industry has already seen the emergence of strong global players.

Label – the future? Whatever is to come, the future will still need a label. The intrinsic function of a label is to identify the contents of a package. We have come a long way from the handwritten ‘label’ on a brown paper bag (probably the first example of direct print – a labelling method that still has currency today!) We developed wet-glue labels, self-adhesive labels, shrink and stretch sleeves, in-mould labels… and now we can learn about a product through scanning QR code on its packaging. But we still have to be able to pick the right product from the retail shelf – and only a physical label of some kind can enable us to do that.

Satılık Baskı ve Sonrası Makineleri Stahl tel dikiş - Bobst kesim makinası - Roland 204 ofset baskı makinesi - Theisen Bonitz Harman makinesi Palygroph iplik dikiş makinası – Stahl ve MBO katlama makineleri - Johannesburg varak yaldız makinası

İrtibat: 0533 769 78 50



teknoloji

matbaa&teknik

KBA, Gazete Weblerini İnkjet Sistemleri ile Güçlendiriyor KBA Retrofits Inkjet Systems to Newspaper Presses drupa 95’de, yani 18 yıl önce, KBA ilk defa değişken baskı yapan ve daha sonra Kodak tarafından devralınan Dayton/Ohio’daki bir üretici olan Scitex’in inkjet başlıklarını kullanan gazete baskı makinesi Express’i tanıttı. O günden bu güne, inkjet teknolojisi oldukça gelişti ve KBA çok çeşitli uygulamalarda oldukça fazla deneyim kazandı. Bunun en son örneği yüksek hacimli dijital web baskı makinesi olan RotaJET 76.

It was back at drupa ‘95, in other words almost 18 years ago, that KBA first presented an Express newspaper press with variable imprinting, at that time using inkjet heads from Scitex in Dayton/ Ohio, the manufacturer later taken over by Kodak. The inkjet technology has developed further in the meantime and KBA has gained extensive experience with a diversity of applications, the latest being the high-volume digital web press RotaJET 76. Variable imprints boost newspaper attractiveness for the reader and at the same time offer publishers additional design options. Targeted advertising, regionalisation, reader promotions such as prize draws, or even the possibility to update individual news blocks after production begins (e.g. the latest results from elections or football matches) are just a few of the many ways to offer added value in terms of up-to-date information and reader benefit.

Inkjet güçlendirme: Kodak Prosper S30 inkjet baskı sistemi için çapraz kiriş ve KBA ofset baskı makinesinin kameraları. Fotoğrafta, bir baskı kafalı standart değişken görülüyor. Daha geniş baskı alanı veya daha yüksek üretim hızları için iki veya daha fazla baskı kafası kullanmak mümkün. Inkjet retrofit: Crossbeam for the Kodak Prosper S30 inkjet imprinting system and cameras in the superstructure of a KBA offset press. The photo shows the standard variant with one print head. Two or more print heads are also possible to cater for a larger imprint area or higher production speeds.

92

It was back at drupa ‘95, in other words almost 18 years ago, that KBA first presented an Express newspaper press with variable imprinting, at that time using inkjet heads from Scitex in Dayton/Ohio, the manufacturer later taken over by Kodak. The inkjet technology has developed further in the meantime and KBA has



teknoloji

matbaa&teknik

18 yıl önce piyasaya ilk çıkış: KBA drupa 95’de Express ofset makinedeki Scitex inkjet kafalar ile yüksek düzeyde kişiselleştirilmiş gazete üretimi yapılabildiğini gösterdi. Üretim hızı biraz azaltılarak, her baş sayfaya farklı bir karikatür basıldı. Scitex daha sonra Kodak Versamark adını aldı. Inkjet teknolojisi ve mevcut gelişmelerle önemli miktarda ilerleme sağlanan gazete piyasasında, bu tür bir hibrit baskı çok daha cazip bir hale geldi. Premiere 18 years ago: KBA already demonstrated highly personalised newspaper production with Scitex inkjet heads in the superstructure of an Express offset press at Drupa 95. A different cartoon was printed on each front page at a slightly reduced production speed. Scitex was later renamed Kodak Versamark. Given the enormous advances in inkjet technology and current developments on the newspaper market, this form of hybrid print is today more attractive than ever.

Değişken baskılar, okuyucular için gazetelerin çekiciliğini arttırmanın yanı sıra yayıncılara ilave tasarım seçenekleri sunuyor. Hedeflenmiş reklamlar, bölgeselleştirme, ödüllü çekilişler okuyucu promosyonları veya üretime başladıkta sonra bile haber bloklarının güncellenebilmesi (Örn; seçimlerin veya futbol maçlarının son sonuçları için) güncel bilgi verilmesini sağlayarak katma değer sağlayan ve okuyucuya fayda sunan özelliklerden sadece bazıları. drupa 95’de, yani 18 yıl önce, KBA ilk defa değişken baskı yapan ve daha sonra Kodak tarafından devralınan Dayton/Ohio’daki bir üretici olan Scitex’in inkjet başlıklarını kullanan gazete baskı makinesi Express’i tanıttı. O günden bu güne, inkjet teknolojisi oldukça gelişti ve KBA çok çeşitli uygulamalarda oldukça fazla deneyim kazandı. Bunun en son örneği yüksek hacimli dijital web baskı makinesi olan RotaJET 76. KBA, 1995 yılında olduğu gibi, Kodak ile iş birliği yaparak (daha önceki Scitex) yeni nesil inkjet baskı kafaları piyasaya sürüyor. Kodak’ın tercih ettiği baskı sistemi Propser S30, 600x200 dpi maksimum çözünürlük sunuyor ve 15 m/saniyeye kadar web hızında değişken veri baskısı yapabiliyor. Baskı kafalarının optimum şekilde 94

konumlandırılması, baskı kafaları ile kağıt web arasındaki açıklık ve web geriliminin ve cut-off register’ın hassas şekilde ayarlanabilmesi KBA deneyimine sahip bir pres üreticisinin rutin görevleri arasında.

Eski ofset baskı makinelerinin güçlendirilmesi ile katma değer sağlama Özellikle, düşük otomasyon seviyeli ve baskıya hazırlık süreleri uzun olan eski gazete baskı makinelerinin kullanıcıları için, bir inkjet sisteminin güçlendirilmesi ilginç yeni fırsatlar ortaya çıkarıyor. Pek çok eski KBA Journal, Colora, Express ve Commander baskı makinesi hala tüm dünyada kaliteli baskılar üretiyor. Bununla birlikte, bu cihazlar genellikle baskıya hazırlık süreleri nedeniyle daha küçük baskılarda günümüzün taleplerine uyum sağlayamıyor. Sonuç olarak, optimize edilmiş zaman ve atık tasarrufu için otomatik kalıp değiştirme, kontrol ve yazılım modüllerine sahip yeni nesil makinelerle ile çalışmak gerekiyor. Diğer yandan, inkjet baskı sistemini kullanarak, bölgelere özel manşetler ile baş sayfalar üretmek ve ilave atık oluşturmadan esnek şekilde içerik oluşturmak mümkün hale geliyor.

gained extensive experience with a diversity of applications, the latest being the high-volume digital web press RotaJET 76. As already with the predecessor company Scitex in 1995, KBA offers the latest generation of inkjet imprinting heads in cooperation with Kodak. The imprinting system preferred by Kodak for this purpose – Prosper S30 – features a maximum print resolution of 600 x 200 dpi and can imprint variable data at web speeds up to 15 m/s. Optimum positioning of the print heads in the superstructure, the exact clearance between print heads and paper web, and precise setting of the web tension and cut-off register are routine tasks for a press manufacturer with the competence of KBA.

Added value through retrofitting to older offset presses Especially for users of older newspaper presses with low levels of automation and long makeready processes, the retrofitting of an inkjet system brings interesting new possibilities. Many older KBA Journal, Colora, Express and Commander presses are still delivering



teknoloji

matbaa&teknik

good print quality in production all over the world, They are nevertheless often unable to keep pace with today’s demands in respect of makeready for ever smaller part editions, and must consequently yield to presses of the latest generation with automatic plate changing and diverse control and software modules for optimised, time- and waste-saving start-up and run-down. With an inkjet imprinting system, on the other hand, it becomes possible to produce title pages with corresponding regional headlines and content indexes both flexibly and without additional waste. Frequently changing regional sections – in the majority of cases no more than four to six pages in part editions of 1,000 to 10,000 copies – could be printed parallel to the main production on a high-volume inkjet web press such as the KBA RotaJET 76. This mixed variant also holds further potential for other products in short runs or with a high degree of personalisation. That is not to say, however, that retrofits to older presses are rendered superfluous by the new options. At the end of the day, it is the individual product and production structure which counts – and a well-founded economic feasibility study to determine the most meaningful investment variant. KBA supports users in this respect with corresponding analyses. Ön sayfanın sağ üst tarafında bulunan kırmızı ok işareti, drupa 95’de ofset gazete baskısı yapan KBA Express ile bireysel inkjet baskı yapıldığının işaretidir. Bu arada: 90’lı yıllarında ortalarında piyasaya çıkan Express ofsette otomatik kalıp değişimi için ilave bir özellik bulunuyor. A red arrow at the top right of the front page pointed to the individual inkjet imprints in the offset newspaper KBA Express at Drupa 95. By the way: The Express offset press already featured an additional facility for automatic plate changing back in the mid-90s.

Sık sık değişen bölgesel bölümler (çoğunlukla 1.000 - 10.000 kopyada 4-6 sayfa arası) KBA RotaJET 76 gibi yüksek hacimli inkjet web baskı makineleri ile ana üretime paralel olarak basılabiliyor. Bu durum kısa tirajlı veya yüksek derecede kişiselleştirilmiş ürünlerin üretilmesi için potansiyel oluşturuyor. Bununla birlikte, eski makinelerin güçlendirilmesi ile gereksiz yeni seçenekler sunuluyor. Ancak, günün sonunda, elde elden bireysel üretim buna değdiğini ortaya koyuyor. En anlamlı yatırımı belirlemek amacıyla iyi bir ekonomik fizibilite çalışması yapılıyor. KBA, bu konuyla ilgili analizlerde kullanıcıları destekliyor.

Üretimi aksatmadan hızlı güçlendirme KBA, baskı makinelerine Kodak inkjet sistemini entegre ediyor, register kontrolü için bir kamera ekleniyor, bunun yanı sıra baskı kafası ünitesinin kağıt bobine göre tam olarak 96

konumlandırılması için motor ayarlı bir çapraz kiriş yer alıyor. Daha yüksek web hızları veya daha yüksek çözünürlük için, çapraz kiriş ile birlikte ayrıca, çok sayıda baskı kafası ve kamera sistemi takılabiliyor. Sistemin tamamı KBA servis personeli tarafından kuruluyor ve devreye sokuluyor. Harici dokunmatik panelli PC bulunan bağımsız bir çözüm olduğu için konsol entegrasyonu seçeneği bulunuyor. Gelecek birkaç hafta içinde, Koenig & Bauer, Almanya’da yedi lokasyonda bulunan Axel Springer grubunun sözleşmeli matbaaları tarafından kullanılan KBA preslerine on bir adet Kodak Prosper inkjet sisteminin kurulumunu yapacak. Güçlendirmeler, günlük üretimi aksatmadan, 2013 yazının başında tamamlanacak. KBA teknisyenleri, diğer üreticilerin gazete ve ticari web baskı makinelerini de inkjet sistemleri ile güçlendirebiliyor.

Fast retrofits without disturbing production KBA integrates the Kodak inkjet system into the press superstructure with a camera for register control and a motor-adjusted crossbeam for exact positioning of the print head unit relative to the paper web. The crossbeam can also be fitted with several print heads and camera systems to cater for higher web speeds or higher resolutions. The complete system is installed and commissioned by KBA service personnel. Console integration is available as an option, as is a stand-alone solution with external touchpanel PC. Already in the next few weeks, Koenig & Bauer will be installing eleven Kodak Prosper inkjet systems on KBA presses used by contractor printers of the Axel Springer group at seven locations in Germany. The retrofits are to be completed by early summer 2013, without disturbing daily production to any mentionable degree. The KBA technicians are also able to retrofit inkjet systems to newspaper and commercial web presses from other manufacturers.



teknoloji

matbaa&teknik

Tarzınıza Uyan Kartonlar Paperboard Made to Fit Your Style Sappi, yüksek bir dokunuş konsepti ile sonsuz New Sappi Algro Design® campaign gets creative fırsatları neşeli bir şekilde ortaya çıkarırken, juices flowing Algro Design ürün ailesindeki birinci sınıf kartonlara getirdiği benzer yenilik seviyesini Sappi brings the same level of innovation to samples as it does to its superior paperboards kendi numunelerine de yansıtıyor Üzerinde bir dergi, kalem ve gözlük bırakılmış ve dokunulduğunda gerçekmiş hissi uyandıran derin bir gofraj bulunan, üzeri yastık dolu bir koltuk resmini hayal edin. Veya neredeyse oturulacak kadar gerçekçi olan ve şaşırtıcı derecede gerçeğine uygun gofrajlı şekilleri olan altın bir yastık… Yeni numune setinde sunulan ve Algro Design açık beyaz kartonun üç çeşidi tarafından sunulan tasarım imkânları neredeyse sınırsız. Kâğıt üreticisi Sappi, marka sahiplerine, ambalaj geliştiricilerine, baskıcılara, aprecilere, tasarımcılara, ajanslara vb müşterilere çeşitli apre tekniklerinin görsel ve dokunsal çeşitliliğini sunmak için, yeni fikir uzmanlarına, muhteşem sonuçlar sunulmasında baskının nasıl kullanılabileceğini gösteren yeni fikirlerin ve örneklerin yer aldığı mükemmel bir kampanya başlattı.

Bir bakışta Algro Design Uzun yıllardır pazardaki en popüler kaplanmış tok ve beyaz kartonlardan biri olan Sappi Algro Design, parlak beyaz yüzey, çok yüksek bir ışığa dayaklılığa sahip ve dokunulduğu zaman ve ipeksi, yumuşak yapısı hissediliyor. Bu ürünün üç çeşidi bulunuyor: Ön tarafta çift kaplama yapılmış, arka tarafı kaplanmamış Algro Design. Ön tarafı çift kaplama yapılmış, arka tarafı tekli kaplama yapılmış Algro Design Card. Simetrik olarak her iki tarafına da çift kaplama yapılmış Algro Design Duo. Anlayışlı pek çok tüketici, Algro Design’ı, yüksek kaliteye sahip ve prestijli ürünleri için ideal bir ürün olarak kabul ediyor ve Sappi, yeni tanıtım aracı ile Algro Design’ın bu özelliğini vurgulamak istiyor. Algro Design’ın yüksek kalitesi, görünüşü, verdiği his ve özellikle parlak beyaz yüzeyi, daha keskin görünen resim baskıları ve daha geniş bir alan izlenimi veren gelişmiş bir kontrast sağlıyor. Bu, markanın ve ambalajın içerisindeki

98

of the Algro Design product family playfully revealing infinite possibilities in a highly tactile concept. Picture the image of a sofa with flocked cushions on which someone has left a magazine, pen and glasses using deep sculptured embossing that makes them seem real enough to touch? Or perhaps a gold cushion with startlingly realistic embossed shapes - almost real enough to sit on? The design possibilities offered by the three variants of Algro Design bright white paperboard, showcased in the new sample kit, are almost unlimited. To present the visual and tactile diversity of the various finishing techniques to its customers - who include brand owners, packaging developers, printers, finishers, designers, agencies etc. - paper manufacturer Sappi has come up with a stunning campaign that generates new ideas and demonstrates to creative professionals how print can be used to deliver outstanding results, greater shelf appeal and enhanced product value. Algro Design at a glanceSince years, Algro Design from Sappi has been one of the most popular coated solid bleached boards in the marketplace. It has a bright white surface, a very high level of light resistance and a silky soft feel. It comes in three versions: • Algro Design is double-coated on the front and uncoated on the reverse. • Algro Design Card has a double coating on the front and single coating on the reverse. • Algro Design Duo is symmetrically double-coated on both sides. Many discerning consumers intuitively identify Algro Design as the ideal carrier for high-quality and prestigious products, and it is this characteristic of Algro Design that Sappi wanted to emphasize with its new promotional tool. The high quality of Algro Design, its look and feel, and in particular its bright white surface create sharper printed images and en-



teknoloji

matbaa&teknik

hanced contrast while conveying the impression of more space. This has an exceptionally positive effect on the consumer’s perception by providing a visible representation of the quality of the brand—and the product inside the packaging—increasing both customer acceptance and ease of recognition, and ultimately the value of the product and brand. In addition to delivering a premium image, Algro Design is the first choice for many packaging manufacturers and finishers when it comes to printability and virtually endless embellishment and processing options.

Designed to inspire

ürün kalitesinin görünmesini sağlayarak müşterinin algısında olağanüstü olumlu bir etki meydana getiriyor ve hem müşterinin ürünü kabulünü hem de ürünün kolayca tanınmasını sağlıyor. Sonuç olarak, ürünün ve markanın değeri artıyor. Algro Design, seçkin bir görüntü sunmanın yanı sıra, baskı yapılabilirlik ve neredeyse sonsuz bezeme ve işleme seçeneği sunma açısından pek çok ambalaj üreticisinin ve sonlandırmacının ilk seçimi oluyor.

İlham Vermek İçin Tasarlandı Birçok numune kitapta, çok sayıda boş sayfa bulunuyor. Sappi, ürünün şaşırtıcı imkânlarını sunacak olan, görsel olarak bağlılığı arttıran, dokunsal bir ürün kavramı ile başlayarak farklı bir yaklaşımı takip etmeye karar verdi ve daha sonra bunu bir adım daha ileriye götürdü. Sappi ayrıca yeni numune kitabının, bütün Algro Design ailesini ve onlar arasındaki farkları açık bir şekilde gösterdiğinden emin olmak istedi. Alfeld’de (Almanya) bulunan Sappi SBB Karton Müdürü Lars Scheidweiler, bu projenin ardındaki düşüncenin, Algro Design yelpazesindeki 3 ürün sınıfını göstermek ve toplam marka tutarlılığını ispatlarken farklı çeşitlerin özelliklerini vurgulamak olduğunu belirtti. Brüksel’deki Sappi Fine Paper Europe Pazarlama İletişim Uzmanı Marie-Ange Gerard ise en son numune kitabını çıkartmalarının ardından üç sene geçtiğini ve o zamandan beri çok şeyin değiştiğini belirtti ve sözlerine şunları ekledi: “Müşterilerimize karton hakkında yeni ve beklenmeyen bir bakış açısı vermenin ve ayrıca ambalaj endüstrisi ile yaratıcı uzmanların gereksinimlerine daha fazla odaklanma zamanı geldi.” Bayan Gerard, fotoğraf çekimi de dahil olmak üzere, numune kitaplarının tasarımında önemli bir role sahip.

100

“Tarzınıza Uygun Kartonlar” başlığına sahip, her biri, her sınıfın farklı ağırlıklarını ve basılı numunelerini içeren üç bölümlü katlanabilen spiral kitapçıklar, Algro Design’ın sonlandırma tekniklerini gösteren yeni pazarlama aracı. Ancak bunlar boş kartonlar tabakalarından daha fazlasını içeriyor! Basılı numuneler, farklı bir yöntem ile hayali bir yazar, bir iş adamı, bir mimar, bir fotoğrafçı ve bir iç tasarımcıya ait olan zarifçe tasarlanmış altı alan içerisinde, sanatsal olarak oluşturulmuş ev ve stüdyo içi vasıtasıyla bunların hikayelerini anlatıyor. Tek boyutlu şekiller kullanmak yerine her bir fotoğrafta spot lak, kazıma kabartma, soğuk yaldız transferi ve flok gibi özel olarak sonlandırma yapılmış ayrıntılara yer verilerek mekânsal derinlik illüzyonu oluşturuluyor. Yeni pazarlama aracı, yalnızca Algro Design’ın parlak beyaz yüzeyini göstermekle kalmıyor, ayrıca benzersiz bir satış noktası olarak kullanılabilen çeşitli ileri teknikler ile sonlandırma yapıldığında sahip olduğu etkinliği ve kalite uyumunu göstermek için tasarlanıyor. Bunlar açık şekilde, üç kartonun karakterinin, kendi hayali karakterlerinin iç tasarımlarındaki farklı beğeniler ve stiller gibi farklı olduğunu göstermektedir.

“Tarzınıza Uygun Kartonlar” Sappi, fotoğrafların, tak çıkar yapısının, yüksek kaliteli sonlandırmanın ayrıntıların tanımlarının ve teknik verilerin hepsinin aynı basit tasarım konseptini takip ettiği bu entegre tasarım kavramı ile, sözünün arkasında duruyor. Bu durum, ambalaj geliştiricilerinin, marka sahiplerinin, tasarımcıların, matbaacıların ve sonlandırmacıların ürünleri ve markaları için bu birinci sınıf kartonu seçtiklerinde kalite ve tutarlılığı da elde ettikleri gerçeğini güçlendiriyor.

Many sample books contain page after page of blank paper. Sappi decided to take a different approach, starting with the concept of a visually engaging and tactile piece that would illustrate the astonishing possibilities of the product – and then took it a step further. Sappi also wanted to make sure its new swatch book included all products of the Algro Design family and clearly showed their differences. “The idea behind this project was to showcase the 3 grades of the Algro Design range and highlight the characteristics of its different variants while demonstrating the total brand consistency,” says Lars Scheidweiler, Business Manager SBB Cartonboard at Sappi in Alfeld, Germany. “It had been three years since we created our last swatch book, and a lot has changed since then. It was time to give our customers a new and unexpected angle on paperboard, and to also focus more on the requirements of the packaging industry and creative professionals,” adds Marie-Ange Gérard, Marketing Communications Specialist at Sappi Fine Paper Europe in Brussels. Miss. Gérard played a key role in the design of the sample books, including the photo shoot. Titled “Made to Fit Your Style, “ Algro Design’s new marketing instrument is based on three-part folding spiral-bound booklets, each containing the different weights and printed samples of each grade, illustrating a selection of finishing techniques. But these are much more than blank sheets of board! In an unusual touch, printed samples tell their story through a series of artistically composed home and studio interiors, with elegantly styled spaces belonging to six imaginary people: a model, a novelist, a businessman, an architect, a photographer and an interior designer. Rather than using one-dimensional images, each photo features specially finished details such as spot varnish, sculptured embossing, cold foil transfer and flock, creating the illusion of spatial depth. The new marketing tool not only showcases the bright white surface of Algro Design but is designed to illustrate its effectiveness and quality consistency when



teknoloji

matbaa&teknik

finished with a variety of advanced techniques that can be used as unique selling points. They clearly demonstrate that the character of each of the three paperboards is as diverse as the different tastes and styles in interior design of its fictional characters.

“Made to Fit Your Style”

“Tarzınıza Uygun Kartonlar” kavramına uyması açısından, baskı yapılmış çeşitli numuneler, mükemmel renk işlemeleri, genişlemiş renk alanı, açık kontrastlar ve tutarlı yüzey kaliteleri ile, kaplama yapılmamış, tek kaplama ve çift kaplama yapılmış kartonlar arasındaki farklı özellikleri sunuyor. Spiral cilt, kitaplara neşeli bir hava katıyor ve okuyucunun, resimleri ileriye ve geriye doğru hareket ettirerek çeşitli sonlandırma kombinasyonları kullanıp kişisel bir yaşam alanı oluşturmasına imkân veriyor. Üç spiral ciltli kitap, yine Algro Design kartonu ile imal edilmiş, özel tasarlanmış bir kutu içerisinde saklanıyor. Bielefeld’deki (Almanya) Gräfe Druck & Veredelung GmbH Müdürü Frank Denninghoff baskı ve sonlandırma teknikleri söz konusu olduğunda, ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını ifade etti ve sadece yeni numune kitaplarını imal etmekle kalmayıp kutunun karmaşık yapısı için değerli önerilerde de bulundu ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu parçanın, ambalaj uzmanlarının kalitesini ve tutkusunu görüntülemesini istedik. Her kulvarda zorluklarla karşılaştık. Üretim süreci kolay olmadı ancak bu çok eğlenceliydi. Ortaya çıkan üründen gerçekten çok mutluyuz”. Sappi, her bir fotoğrafta seçilecek olan ayrıntıları vurgulamak için hangi sonlandırma tekniklerinin kullanılacağını önceden belirledi. Bu tekniklerden bazıları popüler, bazıları ise daha az kullanılıyor. Ancak hepsi, Algro Design üzerinde mükemmel sonuçlar meydana getiriyor. Sonlandırma tekniklerinin arasında 4 renkli ve Pantone özel renk basımı, spot lak (parlak, mat, renkli ve dokulu), sıcak yaldız, soğuk yaldız, siper ve oyma kabartma, flok, katlama, buruşturma ve diğerleri bulunuyor.

102

Fotoğrafik Zorluk Moda ve yaşam tarzı fotoğrafçısı Kurt de Wit ile Belçika’da yapılan fotoğraf çekimleri sırasında Sappi, görsel ve dokunsal ayrıntılar ile beraber uyumlu olabilecek motifleri ve aksesuarları vurguladı. Yaygın olarak kullanılan UV spot lak tekniği, seçilen öğelerin dokularının vurgulanması için seçildi. Bu sunulan yaklaşımın görünüşünü ve meydana getirdiği hissi anlatmak için Sappi, numune kitaplarındaki çizimleri, üç karton sınıfının arkasında basmayı seçti. Kitabın ilk birkaç sayfası, üç yüzeyin her birinde basılı olduklarında ortaya çıkan farkı açık bir şekilde mavi bir metalik Pantone renginde sunuyor. Bu tür bir sunum, belirli bir marka ürününün rafta kullanılması için, yaratıcıların ve marka sahiplerinin istedikleri izlenimi seçmelerini daha kolay bir hale getiriyor.

Üretim “Tarzınıza Uygun Kartonlar” içerisinde yer alan fotoğraflı hikaye, her biri, üç parçalı tablo gibi üç bölüme ayrılmış altı adet ev ve stüdyo içi bölümünden meydana geliyor. Setin her bir bölümü Algro Design’ın bir çeşidi üzerine yoğunlaşıyor ve yeni görsel ve finishing kombinasyonlarının oluşturulmasını, bakan kimsenin düşünce derinliğine bırakıyor. Algro Design’ın yüksek seviyedeki beyazlığını gösteren bir önceki numune kitaplarının tersine, bu numune kitabı içerisindeki sayfalar tamamen basılı durumda. Bayan Gerard, Algro Design’ın teknik imkânlarını ve genel uygulanabilirliğini, çeşitli basım ve sonlandırma teknikleri ile beraber göstermenin en iyi yolunun bu olduğunu belirtiyor. Sappi resimlerin, kendi adlarına konuşmalarını istedi ve yalnızca spiral ciltli sayfaların sonunda, kullanılan bireysel basım ve sonlandırma tekniklerinin açıklaması ve küçük resimleri üretim notları ile birlikte sunuldu.

Sappi “walks the talk” with this integrated design concept in which the photographs, loose-leaf construction, high-quality finishing, descriptions of the details and technical data all follow the same basic design concept. This reinforces the fact that packaging developers, brand owners, designers, printers and finishers get quality and consistency when they choose this superior paperboard as the carrier and medium for their products and brand messaging. In line with the concept “Made to fit your style”, the various printed samples show the differences in character among the uncoated, single-coated and double-coated boards, including their excellent colour rendering, enlarged colour space, clear contrasts and consistent surface quality. Spiral binding gives the books a playful touch, inviting the reader to create a personal living environment using a combination of finishes by flicking back and forth between images. The three spiral bound books are contained in an attractive, specially designed box, also constructed with Algro Design paperboard. “When it came to printing and finishing techniques, we pulled out all the stops,“ says Frank Denninghoff, Managing Director of Gräfe Druck & Veredelung GmbH in Bielefeld, Germany, who not only produced the new sample books but also made valuable suggestions for the complex construction of the box. “We wanted this piece to display the quality and ambition of packaging professionals. We were challenged on all fronts, and while the production process wasn’t always easy, it was a lot of fun. We are absolutely thrilled with the outcome”. Sappi specified in advance which finishing techniques were to be used to highlight the chosen details in each photo. Some techniques are popular; others see less common usage. But all produced outstanding results on the Algro Design foundation. Finishing techniques included 4-colour and Pantone special colour printing, spot varnish (gloss, matt, coloured and textured), hot foil stamping and cold foil transfer, blind and sculptured embossing, flock, folding, creasing and more.

Photographic challenge During the photo shoots in Belgium with fashion and lifestyle photographer Kurt de Wit, Sappi emphasised the use of motifs and accessories that would work well as visual and tactile



teknoloji

matbaa&teknik

details. The widely used technique of UV spot varnishing was chosen to highlight the texture of selected objects. Sappi opted to print the illustrations in the sample books on the reverse of the three paperboard grades to illustrate the differences in look and feel this approach delivered. The first few pages of each book clearly show the variation in a blue metallic Pantone colour when printed on each of the three surfaces. This type of presentation makes it easier for creative professionals and brand owners to choose the impression they want to make on the shelf for a particular branded product.

The Construction

Çarpıcı bir sanat eseri Kitabın içerisinde sayfaları çevirirken, fotoğraf çekiminde kullanılan eşyaların ve diğer öğelerin resimleri karıştırıldığında tam olarak eşleşmesi için mükemmel bir çaba sarf edildiğini gözden kaçmıyor. Baya Gerard bu durumu şöyle yorumluyor: “Bir deri koltuk, böbrek şeklinde bir kanepe veya yatak üzerindeki şişkin yastıklardan hangisi olursa olsun, her görüntü yumuşak bir şekilde birleştirildi ve birbiri ile uyumlu hale getirildi. Bütün fotoğraflar doğal ışık ile çekildi ve çeşitli ev ve stüdyo iç ortamlarında yalnızca bir ilave ışık kaynağı kullanıldı. Bu yüzden, ayrıntılı bir şekilde rötuş yapmaya gerek duyulmadı. İlginç bir dipnot olarak belirtmek gerekirse, fotoğraf çekimi için kendi evlerini açan bazı ev sahipleri, Sappi’nin alanı yeniden düzenlerken ve yeniden dekore ederken yaptıklarından o kadar memnum kaldılar ki, çekimlerde kullanılan eşyaları satın alıp dekorasyonu aynı şekilde korumak istediler!”

The photo story in “Made to Fit Your Style” consists of six home and studio interiors, each divided into three sections like a triptych. Each section of the kit focuses on one variant of Algro Design and leaves it to the imagination of the beholder to generate new combinations of visuals and finish. In contrast to previous sample books, which focused on showcasing the high degree of whiteness of Algro Design, the pages in these sample books are all fully printed. “This is the best way to demonstrate the technical possibilities and overall feasibility of Algro Design in combination with various printing and finishing techniques,” says Miss. Gérard. Sappi wanted the images to speak for themselves, and only at the end of the spiralbound pages there are production notes with thumbnails and explanations of the individual printing and finishing techniques used.

A stunning work of art Herhangi bir ölçüde bir başarı Yeni numune setine verilen ilk tepkiler, inceleyenlerin yalnızca kitabın kavramını anlamakla kalmadıklarını, ayrıca bundan ilham aldıklarını ve dikkatle incelediklerini gösteriyor. Kitapta ileri ve geri giderek, sonsuz ihtimalleri keşfediyorlar, gofraj, spot lak ve yaldız baskıya dokunuyor ve kendi hayal güçlerini sonuna kadar kullanıyorlar.

Flipping through the book, you can’t fail to notice the great care taken to ensure that the furniture and other items used in the photo shoot match up exactly when the images are mixed up. Miss. Gérard comments:“Whether it’s a leather couch, kidney-shaped sofa or the plump pillows on a bed, each new image is always smoothly joined and perfectly coherent. All photos were taken in natural light, with just one additional light source in the various home and studio interiors. Consequently, there was no need for extensive retouching. As a fascinating footnote, some of the homeowners who made their homes available for the photo shoot loved what Sappi did in restyling and redecorating the space that they wanted to purchase the props and keep the decorating theme!”

A success by any measure Initial reactions to the new sample kit reflect that viewers not only grasped the book’s concept but are inspired by it, and are playing with it in sheer fascination. They flip backwards and forwards, discovering endless new combinations, touching the embossing, spot varnishes and foil stampings, and giving free rein to their creative imagination. 104



teknoloji

matbaa&teknik

Kaym Kağıt Kesme Makineleri Derin Köklerinden Geleceğe Uzanan Kaym 1945 yılında genel makine imalatı ile sektörde yerli imalata başlayarak ülkesi adına artı değer üretmek amacıyla kurulan firma, O zamanın zor koşullarına rağmen 1957 yılında, Türkiye’de ilk kez matbaa makineleri imalatını gerçekleştirmiştir. Günümüzde sahip olduğu birikim ve tecrübesiyle Kaym markasının, Türkiye’de, Kağıt Kesme Makineleri alanındaki; “ Lider Üretici Firma “ sorumluluğu ile, maddi beklentilerin ötesinde bir bakış açısıyla, faaliyetlerini, ülkemizin ve hitap ettiği coğrafyalar adına mükellef olduğu asli bir vazife olarak gördüklerini Sn. Sami Büyükkaynak; ifade etmekteler. Teknolojisini ve marka değerini yükselterek korumaya, içtenlikle benimsemiş olduğu öz değerleriyle devam etmekte olan KAYM, asıl faaliyet gayesini ; “ sektörde marka bilinirliliği olan Avrupa firmalarının karşısında, ülkemizin öz kaynaklarıyla, % 100 yerli sermayeyle kurulmuş, geliştirilmiş ve üretilmiş bu ülkeyi temsil eden, dış ülkelerden bağımsız, bizden bir parça niteliğinde ki büyük bir markaya ait lezzeti, hep beraber tatmak ve bu gururu ülkemizin yanı sıra tüm dünya ile beraber paylaşabilmek “ olarak tanımlamaktadır.

Uluslar arası parkurda koşan bir Türk markası… Yürütmekte olduğu yurt dışı programlar ve uluslar arası fuar organizasyonları sayesinde ihracattaki payını artırarak, çalışmalarında sürekliliği sağlamayı başaran KAYM, dünyanın farklı bölgelerindeki kendi yerel bayi yapılanmasıyla yurt dışında ki müşterilerine de; adres teslimi, kurulum ve servis hizmetleri sağlamak suretiyle ülkemizi ve markasını başarıyla temsil etmektedir. İhracatta reklam-tanıtım ve satış-pazarlama kanallarıyla yakalamış olduğu başarı grafiğini, internet dünyasının yanı sıra diğer yazılı ve görsel basındaki icraatlarıyla yükseltme gayretinde olan marka, üretmiş olduğu 78 – 92 – 115 cm standart kağıt kesme makineleri ürün gurubunun beraberinde, 137 – 155 – 176 – 215 cm kesim genişliklerine sahip olan ikinci ürün gurubuyla üretimine şekil verirken, “3 metre “ büyüklükte ki giyotinin üretim projesini hali hazırda başarı ile yürütülmektedir… Gelişen Dijital Baskı Sektörünün talepleri doğrultusunda kendisine geniş yer bulan “ 60 cm Gurubu Kağıt Kesme Makineleri “, 106

Kopyalama Merkezleri’nin yanı sıra, Üniversiteler, Fotoğraf ve Ozalit sektöründe hizmet veren müşterilerinin takdirini çoktan kazanmış durumda. 70 x 100 cm ölçülerinin altında kesim yapmakta olan Dijital Kopyalama Sektörünün göstermiş olduğu hayli yüksek ilgiye ve talebe cevaben, çıtayı daha da yükseltmek maksadıyla yürüttüğü ar-ge çalışmaları neticesinde geliştirilen; “ KAYM 48 cm Gurubu Kağıt Kesme Makineleri “, yine profesyonel kesim yapmak isteyenlerin tercihi olmak için hazırlandı…

Kullanım alanları ve yer aldığı sektörler Günümüzde Kaym Kesme Makineleri kağıt sektörünün yanı sıra; ambalaj, reklam, her türlü kağıt/ karton, cam elyaf, strafor tabakaları, melamin, plastik folyolar (asetat, polietilen, PVC, selefon, plastik yer döşemeleri), kauçuk, tekstil, ahşap ve yumuşak metaller (sert kauçuk, zımpara bezi, tekstil bezi, ince kontra plak, sunta, alüminyum folyo, kurşun folyo, çinko folyo), diğer (sızdırmazlık malzemeleri, keçe, zımpara, mantar, deri, linolyum, selülozik vatka) vb. tabakalanmış malzemelerin kesiminde kullanılabilmektedir.

Kaym Cilt Pres Makineleri: Matbaa ve mücellithane, PVC folyo, ahşap kaplama, amyant tabakaları zımpara kağıdı, kauçuk, deri ve diğer tabaklanmış maddelerin yapıştırılmasında kullanılan makinelerdir.

2013 yılında hemen hemen tüm (60 - 78 – 92 – 115 cm) sınıflarda yapılan tasarım – yenileme çalışmaları ile çok daha şık ve güvenli tasarımlarla şekillenen guruplardan; Kaym 60 cm Giyotin Gurubu, fuarın gözdesiydi… Printtek 2013 Uluslararası Baskı Teknolojileri Ve Kağıt Fuarı’nda sergileyeceği ürün yelpazesinde yer alan, açılır tablalı (kırpıntı-talaş dökme sistemi), otomatik yükleme ve boşaltma asansörleri bulunan, KAYM 115 PLS 2 TAM OTOMATİK KAĞIT KESME MAKİNESİ’nin; bir taraftan firmanın kendi bünyesinde yer alan ARGE çalışmalarının yüksek teknoloji içerikli bir meyvesi niteliğini gururla taşırken, aynı zamanda ÜNİVERSİTE – SANAYİ işbirliğinin KOSGEBTEKMER kanalları vasıtasıyla ortaya koyulan en güzel ve canlı örneklerinden birisi olma özelliğine sahip olduğu da ifade edilmelidir.

Yatırım ve yol haritası; Makine İmalatını yapmakta olduğu nadide sektörler ile yerli üretimdeki bir kısım boşlukları dolduran KAYM, ithal edilmek suretiyle yurt dışından ülkemize getirtilen makinelerin, yerli imalat sektörünü sıkıntıya düşürmesi ve ülkemiz ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle oluşan cari açık vb. sorunlara karşın karınca kararınca bir katkı sağlamayı sosyal sorumluluk çerçevesinde değerlendirmekte, gerek güncel ürün yelpazesinde yer alan mevcut makine modelleri, gerekse üretim çalışmalarının devam etmekte olduğu yeni modelleriyle,


teknoloji

yerli imalatımızın nimetlerini hem yurt içi hem de yurt dışındaki müşterilerinin beğenisine sunmak arzusunda olduklarını ifade etmekteler. Bugüne kadar yıllarını vererek yatırım yaptığı teknik bilgi ve birikimine, devletimizin uygulamakta olduğu üretimi ve üreticiyi teşvik eden bir takım politikalar çerçevesinde projelendirilmiş olan üretim hattına önümüzdeki 6 ay içerisinde eklemek üzere satın aldığı yeni yatırımıyla CNC Sistemlerine yapmakta olduğu teknolojik yatırımlarını artırarak sürdürmekte olduklarını ve yatırımlarına hız vermesinin öncelikli amacını; “ seri üretim hattıyla, gelen taleplere mümkün olan en kısa sürede cevap verebilmenin beraberinde, hassasiyetin ve yüksek kalitenin vurgulandığı kusursuz bir imalatı gerçekleştirebilme arzusu “ olarak tanımlayan Sami Bey; yurt dışından gelen taleplerin yanı sıra iç piyasadaki oluşabilecek talebin tamamını karşılayabilecek potansiyele ulaşarak üretim potansiyelini üst seviyelere çıkarmayı amaçladıklarını, Türkiye’nin benimsemiş olduğu 2023’te 500 Milyar Dolar İhracat Hedefini heyecan ve ümitle karşılarken, verilen teşvik kredi ve destekleriyle olumlu yönde kamçılanan imalat sektöründe kendi yol haritalarına yön verdiklerini ifade ediyorlar.

Desteğinize teşekkürler … Ülkemizde, milli menfaatler gözetilerek, devletimiz tarafından bir süredir izlenen; “ Yerli İmalat ve Üreticiyi Teşvik “ konulu politikalar gereği; “ kullanım ömrünü tamamlamış “ ikinci el makinelerin, özellikle Avrupa ülkelerinden çok çok ucuz fiyatlara ithal edilerek, Türkiye piyasasında sıfır makine fiyatları ile paralel rakamlara satılmasına müsaade edilmesinden dolayı yıllardır baltalanmakta olan yerli imalat, sektörel bazda uygulanmakta olan, “ Kullanılmış (2. El) Makine İthalatı Kısıtlamaları “ sayesinde, bugüne kadar itildiği uçurum noktasından son anda dönmüştür. Söz konusu düzenleme her ne kadar yerli üretici adına olumlu bir gelişme kaydetse de geçmişte sayıları 5 – 6 – 7 gibi rakamlara ulaşan “ Kağıt Kesme Makinesi / Giyotin “ sektörünün yerli imalatçıları, geçmişte uzun yıllar boyunca görmezden gelinen ikinci el makine ithalatının bozduğu Pazar dengesinin yanı sıra diğer piyasa düzensizliklerinin de etkisiyle, maalesef fabrikalarına birer birer kilit vurmak durumunda kalmışlar, akabinde yenik düşen yerli üreticilerden geriye bugün sadece bir-iki tane aktif üretim yapan firma kalmış durumda. Var-olma mücadelesini şimdilik sürdürmekte olan bu firmalar kendilerine bir çıkış yolu aramaktadırlar. Bu süreçte Kaym, izlediği yüksek kalite - makul fiyat politikaları ile optimum hizmet kalitesini aynı çizgisinde sürdürmek konusunda üzerine düşeni yapmakta, müşterilerine en iyi şekilde hizmet vermek için elinden gelen çabayı sarf etmektedir. Sürekli geliştirmekte olduğu ürün çeşitliliğini; küçük makine guruplarında “ 48 cm “ e kadar aşağı çekerken, büyük ebatlarda ise “300 cm (üç metre) “ ye kadar artırmış. “ Titreşimli Kağıt Toplama Makinesi (Jogger) ve Cilt Presi “ gibi makineleri de ürün yelpazesine eklemek suretiyle, müşterilerinin desteğini de arkasına alarak, düzenli olarak büyüme ve gelişme kaydeden Türkiye’yle birlikte, kendisine sürekli koymakta olduğu yeni hedeflere doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Bizden bu yolda desteklerini esirgemeyen tüm müşterilerimize ve kararlılıklarını gösteren ilgili tüm devlet kurumlarımıza, T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne, KOSGEB ve TUBITAK’a en samimi teşekkürlerimizi sunarız…

matbaa&teknik


teknoloji

matbaa&teknik

HP’nin Duvar Sanatı HP’nin duvar sanatları, duvar kaplamaları ve tekstil baskı alanlarındaki en yenilikçi çözümleri, 25 Nisan Perşembe günü İstanbul Ritz Carlton Otel’de düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. HP, tasarım yazılımı, medya, baskı ve son işlem seçenekleri sunarak, müşterilerin dijital duvar kaplama süreçlerine dahil olmalarını sağlarken, su bazlı ve doğal latex mürekkepler sayesinde maliyetleri de düşürüyor. Dijital baskı lideri HP, iç dekorasyon, duvar sanatları, duvar kaplamaları ve tekstil baskı alanlarındaki en yenilikçi çözümlerini 25 Nisan Perşembe günü İstanbul Ritz Carlton Otel’de yapılan bir etkinlikle kamuoyuna tanıttı. HP Latex Yazıcılar Türkiye, İsrail ve Yunanistan’dan Sorumlu Satış ve İş Geliştirme Müdürü Velda Avad ile HP EMEA Duvar Kaplama Çözümleri İş Geliştirme Müdürü Terence Raghunath’ın katıldığı etkinlikte, duvar tasarımları için geliştirilen ve bulut üzerinden çalışma, hızlı sonuç ve üstün kalite gibi avantajlar sunan HP WallArt çözümünün ayrıntıları katılımcılarla paylaşıldı.

Müşteriye özel bulut tabanlı baskı: WallArt HP dijital baskı çözüm portföyünün öncelikli bileşenlerinden biri olan WallArt, duvar kaplama tasarımlarının avantajlarından yararlanmak isteyenler için mükemmel bir araç olarak öne çıkıyor. Baskı hizmeti sağlayıcıları ve tasarımcılar, çözümün bulut tabanlı olması ve hızlı çalışması sayesinde tasarımlarını anında müşterileriyle paylaşabiliyor. Ek bir yazılım veya altyapı desteği gerektirmeyen bulut tabanlı HP WallArt Çözümü, müşteri yorumlarına ve onaylarına izin vererek tüm tarafların sürece dahil olmasına fırsat tanıyor.

Su bazlı latex mürekkepler maliyetleri düşürüyor Tasarım stüdyoları ve Baskı Merkezleri için ideal olan uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli HP Latex Designjet L26500 ve L28500 Yazıcı serileri, müşterilerin kısa zamanda doğrudan üretim ortamlarına dahil olmalarını ve prova baskısı almalarını sağlıyor. HP Scitex LX600 ve LX850 Endüstriyel Yazıcılar da özelleştirilmiş duvar kaplamalarının yüksek hacimli

108

Yeliz Alaman



teknoloji

üretimlerinde, geniş renk gamı ve canlı renkleriyle ön plana çıkıyor. Bu yazıcılar kısa süreli üretim hızları, çift rulo seti seçeneği ve yazıcıdan kuru ve kullanıma hazır olarak çıkan baskılarla müşterilerin verimliliklerini artırırken aynı zamanda işletme maliyetlerini de azaltıyorlar. HP’nin prova baskı ve üretime yönelik yazıcıları ise, HP Latex mürekkepleriyle birlikte müşterilere iç mekân hava kalite sertifikalarıyla onaylanmış bir rekabet avantajı sağlıyor. Bu mürekkepler kokusuz baskı üretme özellikleri nedeniyle konutlar, sağlık alanları, çocuk yuvaları ve diğer hassas ortamlar için ideal. GREENGUARD sertifikasına sahip HP Latex mürekkepli baskıları, AgBB kriterlerine uygunluk ve UL Sürdürülebilir Ürün Sertifikası’nı elinde bulundurması açısından da dikkat çekiyor.

Dünyaya duygu ve anlam katmak bizim elimizde Etkinlikle ilgili açıklamalarda bulunan HP Sign & Display MEMA Pazar Geliştirme Müdürü Yeliz Alaman şunları söyledi: “Ticari, perakende

matbaa&teknik

ve konut pazarlarında aktif tüketiciler ve tasarımcılar, hem işyerlerinde hem de evlerinde kişisel zevklerini ve değerlerini yansıtacak yeni yollar arıyor, her geçen gün daha özgün dekorasyonlara sahip olmak istiyorlar. HP olarak, PSP ve duvar kaplama üreticilerinin tüketicilerinden gelen bu talebe en iyi şekilde yanıt vermelerini sağlıyor, sunduğumuz maliyet avantajıyla fark oluşturuyoruz. Dünyanın en önemli tekstil ve iç dekorasyon fuarı Heimtextil’de ünlü tasarımcı Karim Rashid ile yapılan işbirliği sayesinde standımızı dijital dünyaya açılan bir portal haline dönüştürdük. HP teknolojilerini kullanarak ilham veren, farklı ve özgün tasarımları kısa sürede özel tasarımlı reprodüksiyonlar haline getirdik. Yaşadığımız dünya giderek daha fazla görselliğe ve bilgiye meraklı bir hale geliyor. Bu ortamda süslemeler bir iletişim yöntemi olarak karşımıza çıkıyor ve kullanılan objelere, yüzeylere, malzemelere doku, boyut, desen, derinlik ve ruh katıyor. HP’nin dijital baskı teknolojisi sayesinde desenleri envai çeşit değişik alana uygulamak, modernleşmenin ortaya çıkardığı düz dünyaya duygu ve anlam katmak ise bizim elimizde.”

4 Yılda 10 Binden Fazla Kullanıcı İçin Latex! Toplantı sonrası kısa bir söhbet imkanı bulduğumuz HP Latex Yazıcılar Türkiye, İsrail ve Yunanistan’dan Sorumlu Satış ve İş Geliştirme Müdürü Velda Avad ‘a Latex’i bir kez danha sorduk. HP’nin dört yıl önce pazara sunduğu Latex bugün tüm dünyada 10 binden fazla müşteri bulmuş. Avad, “Bu teknoloji oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor ve kullanılmaya da devam edecek”, diyor ve ekliyor: “Aslında bizim iddiamız bu teknolojinin dijital teknolojiler içinde en iyilerden bir tanesi olduğu.”

Yeşil, Tercih Sebebi “Lateks teknolojisi sayesinde artık firmaların bakış açısı çok değişti. Çünkü bu teknoloji sayesinde çok değişik uygulamaları çok rahatlıkla basabiliyorlar. Hem iç mekan hem de dış mekan basmaları mümkün. Bu teknolojinin kullanımı çok kolay ve aynı zamanda da çevreci bir teknoloji. Su bazlı olduğu için çevreye bir zararı yok. Artık biliyorsunuz hepimizin çevreye karşı bir hassasiyeti var. Bu nedenle kullandığımız teknolojide de bunu göz ardı etmiyoruz. Müşterilerimizin müşterilerinin de müşterilerimize ilk sordukları şey bu oluyor. Müşterilerimiz de gelen bu talep karşısında kendilerini baskı altında hissettikleri için yeşil teknolojileri tercih ediyorlar.”

Dekorasyon İçin Dijital Baskı-Kimin Aklına Gelirdi ki? “Dekorasyon pazarı gittikçe büyüyen bir pazar. İnsanlar artık kendi isteklerine göre evlerini dekore etmek istiyorlar. Gerek iş ortamında, gerek de ev ortamında bu geçerli. Örneğin bir otele gittiğiniz zaman artık müşterilerin ihtiyaçları ve isteklerine göre değişim yapıldığını görüyorsunuz. Bu aslında eskiden sadece 7 senede bir rutin olarak yapılan değişiklik anlayışı yerini daha dinamik bir yapıya bıraktı. Bunun sonucu olarak otellerin iç dekorasyonları artık çok daha hızlı değişiyor. Örneğin kişiye özel duvar baskısı yapılıyor artık. Bunlar sayesinde oteller daha farklı

110

Velda Avad gelirler kazanabiliyorlar, özetle kolaylıkla fark oluşturabiliyorlar. Böyle olunca da talep artıyor.”

Lateks ve Hayalleriniz Başbaşa “Artık lateks teknolojisiyle devam edileceğini düşünüyoruz. Bundan sonra artık çevreye ve insan sağlığına zararlı baskıların yapılmayacağını düşünüyoruz. İnsanların bu konudaki bilinçleri arttıkça hassasiyetleri de artacak ve buna daha çok dikkat edecekler diye düşünüyorum. Biz müşterilerimizden gelen talepleri her zaman değerlendiren açık bir firmayız. Son 4 yıl içinde, özellikle geniş format baskı pazarında, bir milyar dolarlık AR-GE yatırımı yaptık. Bunu geliştirmeye de devam edeceğiz. Biz HP olarak her zaman yeniliklere önem veriyoruz. Esas amaçlarımızdan birisi de sektörü bilinçlendirmek. Lateks teknolojisi ile hayallerinizle sınırlı olan her şeyi yapabilmeniz mümkün. Çünkü en ucuzundan en pahalısına kadar her çeşit medyaya baskı alabiliyorsunuz. Bu sayede hem kendi işinize hem de müşterilerinizin işine değer katmanız mümkün. Bu nedenle bu teknolojinin geleceğinin olduğunu düşünüyoruz. Lateks teknolojisi gerçekten tüm sektörlere girebilecek bir teknoloji.”



teknoloji

matbaa&teknik

CtP Büyük Formatı Yeniden Tanımlandı CtP Large Format Redefined Christophe Lievens Sales & Marketing manager at basysPrint. Large format printing revives. Eighty-page reels, large sheet-fed presses, packers, display manufacturers, book production and Internet printers with nesting, they all work fast and affordable in large formats. This also means that the prepress should follow this trend by reliably and quickly guaranteeing a large-sized plate production, and equally important: costeffectively. What did 2012 brought in this respect?

basysPrint UV-Setter VLF Series: new design with great advantages

Christophe Lievens basysPrint Satış ve Pazarlama Müdürü Büyük format baskı yeniden canlanıyor. Seksen sayfalı, büyük tabaka beslemeli baskı makineleri ile ambalajcılar, display üreticileri, kitap üreticileri ve internet matbaacılarının tümü büyük formatlarda hızlı ve ekonomik şekilde çalışıyor. Bu durum, aynı zamanda büyük boyutlu kalıp üretiminde baskı öncesinde de güvenilirlik ve hız açısından bu eğilimin izlenmesi gerektiği anlamına geliyor. Maliyet etkinliği de aynı oranda büyük öneme sahip. 2012 bu konuyla ilgili ne kazandırdı?

basysPrint UV-Setter VLF Serisi: büyük avantajlara sahip yeni tasarım İlk adım, basysPrint’in drupa’da tamamen yeni bir VLF platesetter Serisini tanıtması oldu. Belçikalı CtP tedarikçisi büyük formatta yüksek piyasa payına sahip, yeni VLF serisini tanıttı. Bu VLF portföyü yeni son teknoloji tasarımı, makine kontrolünün yanı sıra, opto-elektronikler ve lazer teknolojisini bir arada bulunduruyor. Ana bileşenler, basysPrint 460x ve 860x serilerinde aynı. Buna ilave olarak, kalıp besleme ve çıkartma işlemi için taşınması ve çalışması diğerlerine oranla oldukça kolaylaştırıldı. Yeni VLF (manüel versiyonda) oldukça az yer kaplıyor (sadece 3,40 m x 2,42 m) ve ağırlığı da oldukça az. Ayrıntılı kullanıcı arayüzünün (GUI) son teknoloji entegrasyonu VLF’nin işlevselliğini kontrol ediyor: kurumsal ağdaki herhangi bir

112

bilgisayardan MI sistemi ile arayüz kurularak erişim sağlanabiliyor. Açık standart arayüzü sayesinde (1 Bit Tiff) yeni VLF hemen hemen her iş akışına ve Rip’e entegre edilebiliyor. Ürünün benzersiz bir özelliği de, flat-bed prensibi ile optimum pozlayıcı alanı kullanarak çok çeşitli kalıp boyutlarına uyum sağlayabilmesi. Bu özellik piyasadaki tüm VLF makinelerinin oldukça fazla format çeşitliliği sunmasını sağlıyor (200mmx200mm plate boyutundan 1560mmx2100mm plate boyutuna kadar). Bunun yanı sıra, aynı döngüde 2x8-up veya 4x4up kalıp işleyebilme imkânı sunuyor. 4 kasetli tam otomatik VLF Serileri için, her türlü ilave format manüel olarak beslenebiliyor. flEXpo adı verilen patentli bir özellik sadece VLF’nin manüel versiyonunda mevcut, 8-up kalıp boşaltma/yükleme imkânı sunarken diğer 8-up kalıp güvenik nedeniyle bir yakınlık tarayıcı tarafından bütünüyle kontrol ediliyor. Tesiste geliştirilen VersaFlex sistemi, çekilebilir pimler ve dayanıklı konumlandırma kolları kullanılarak çok hassas kayıt yapma imkânı sunuyor (özellikle büyük kalıp formatları için önemli). Aynı zamanda, flat-bed’e dört ayrı bölgede vakum uygulanıyor. Üretici, her türlü bileşeni standartlaştırarak piyasaya yön veren ekipman fiyatlarını garantileyen üretim maliyetleri sunuyor. VLF Serisi gösterişli tasarımı daha da ön plana çıkartıyor.

Ekspozür başlığı Generation 6 Geniş format UV-Setter’in temel bir parçası olan yeni basysPrint ekspozür başlığı, Texas

Firstly, and perhaps most importantly, basysPrint launched at drupa the completely new VLF platesetter Series. The Belgian CtP supplier introduced, from an already high market share in large format and in line with the large-format trend, its new VLF Series. This VLF portfolio comes with a fundamentally new cutting-edge design, opto-electronics and laser technology as well as machine control. The main components are identical to basysPrint 460x and 860x Series. In addition, the handling and operation has been made considerably easier, amongst others for the plate feeding and removal. On top of that, the new VLF occupies (in its manual version) a floor surface area as small as 3,40m x 2,42m with a considerable reduced weight. It has state-of-the-art integration of a comprehensive user interface (GUI) controlling the VLF functionality; accessible from any computer on the corporate network with the possibility to interface into MI systems. Thanks to their open standard interface (1 Bit Tiff), the new VLF can be integrated into any workflow and Rip. A unique feature is the ability to expose a wide variety of plate sizes using the optimum exposer area of the flat-bed principle. This brings the greatest format diversity of all VLF machines on the market, from a plate size as small as 200mm x 200mm up to as big as 1560mm x 2100mm, even offering the possibility to handle and expose 2 x 8-up or even 4 x 4-up plates within the same cycle. For the fully automatic VLF Series with 4 cassettes, any additional format can be fed manually. A patented feature called flEXpo, available on



teknoloji

matbaa&teknik

Instruments’in en yeni DMD’lerini kullanıyor. Önceki nesil DMD’ler ile karşılaştırıldığında, boyut iki kata çıkıyor (786.000 ile karşılaştırıldığında 2,1 milyon ayna). Bu durum, kalıp veriminde tam HD görünüm gibi daha yüksek çözünürlük sağlıyor.

atık suya boşaltılıyor). Ancak, termal sistemlerin aynı sayıda baskı yapmak için iki veya daha fazla kalıp takımı gerekirken bu şekilde tek bir kalıp takımı yeterli oluyor. Bu baskılarda muhtemelen daha fazla zaman ve enerji tüketen arka pozlama işleminin yapılması gerekecek.

Tüm UV-Setter cihazları Gen 6 ekspozür başlığı ile (Örn; VLF Serisi, 460x ve 860x Serileri ) önceki nesiller ile karşılaştırıldığında saatte %25-30 daha fazla kalıp üretiyor. Yeni basysPrint VLF Serisi saatte 20 kalıptan fazla üretim yapıyor (1235mmx1620 mm kalıp boyutu), 8-up boyutunda (1030mmx790mm) saatte 40 kalıptan fazla üretkenlik elde edilebiliyor. 405nm DSI³ Violet Lazer modülleri ve Gen 6 ekspozür başlığı tamamen tozsuz ortamda takılıyor. Bu şekilde sorunsuz çalışması sağlanıyor.

UV-Setter’lar için geleneksel kalıp tedarikçileri arasından seçim yapılıyor. Seçeneklerin sayısı son dört yılda arttı, Çin’li tedarikçilerin sayısı önemli miktarda fazlalaştı. Avrupa ve ABD dışındaki yeni piyasalar için uygun, bölgesel tedarikçilerden geleneksel kalıplar satın alınması eşit derecede önem kazandı. Bu durum ilave güvenlik ve maliyet faydası sunuyor. basysPrint’in Xeikon International’ın bir bölümü olarak entegrasyonu önemsiz bir konu değil. Xeikon öncü dijital teknolojileri ile tanınan uluslararası bir şirket. Bunun yanı sıra, sağlıklı mali göstergeleri (en iyi EDITDA satış oranı) piyasada rakiplerinin karşılaştığı pek çok sorunu aşmasına imkân sağlayan ve müşterileri açısından güvenlik sağlayan bir tedarikçi.

basysPrint UV-Setter’ların tümü ekolojik ayak izi düşünülerek tasarlanıyor. Bu da son derece düşük tüketim yapan ekipmanlar olmalarını sağlıyor. basysPrint CtCP motoru tekli fazda sadece 2,3 kW tüketim yapan enerji ve maliyet açısından verimli bir çözüm. Flat-bed konseptli hızlı UV-başlığı ve dinamik otomatik odaklanma (10mm’ye kadar baskı altı malzeme kalınlığına imkân sağlar) UVSetter’ın bir “Çapraz-Uygulama” makinesi olmasını sağlıyor. Photoengraving magnezyum kalıplar sıcak yaldız ve gofraj için kullanılıyor, ışığa duyarlı çelik kalıplar şekilli kesim için esnek kalıplar ortaya koyuyor, spot laklama için MacDermid’in suyla yıkanabiir kaplanmış kalıbı, serigrafi baskısı için ipekler kullanılıyor. Tüm bu malzemeler basysPrint UV-Setter’larda kullanılıyor. Beş uygulama yapılıyor ancak sadece tek bir exposer kullanılıyor. Bu da büyük format segmentindeki basysPrint VLF UV-Setter’ın önemli bir avantajı.

VLF Serisi: Kalite belirgindir - taviz verilmiyor! Bu yeni teknoloji, genelde 1500dpi’de (2400 dpi de mevcut) kanıtlanmış super-hücre tramlama teknolojisi ile çalışan basysPrint UV-Setters kullanıcılarının sayısını önemli ölçüde arttırdı. Bu daha yüksek çözünürlük güvenlik baskıları gibi bazı özel uygulamalar için gerekiyor. Ancak, yüksek çözünürlük UV-Setter ile birlikte tüm ticari FM’lerin ve hibrit tramlamanın kullanılmasına da imkân sağlıyor. %30-50 ‘ye kadar daha ucuz geleneksel UV kalıpların kullanılması, özellikle büyük format segmentinde tüketimin yüksek olduğu kalıpların başka bir önemli avantajı. Ambalaj matbaacıları, UV’ye duyarlı kalıpların UV mürekkepleri ile arka pozlama yapmadan uzun çalışmalar yapılmasını sağlayan benzersiz gücü ve dayanıklılığı takdir ediyor. UV kalıplar sürdürülebilirlik açısından, en az miktarda kimyasalı kullanıyor ve atıkların bertaraf edilmesi daha kolay (genelde

114

Yeni VLF-Serisinin üç versiyonu var: VLF-M manüel versiyon, VLF-SA yarı otomatik versiyon ve VLF MCA tam otomatik versiyon, dört değişken formatlı kalıp kasetli çevirim içi 100 kalıplı (0,3 mm kalınlık, 0,4mm kalınlıkta 80 kalıp). VLF-Serisini (yeni 460x ve 860x modelleri gibi) yeni eskpozür ünitesi başlığı 1500 veya 2400 dpi (tesiste sürümü yükseltilebiliyor) ve tesiste birden iki veya üç Violet lazer ışık modülüne kadar yükseltilebiliyor, böylece performans açısından artan talebi karşılıyor. Yeni nesil ekspozür ünitelerinin olay yapan fiyat seviyesi UV-Setter VLF Serisinin her türlü geniş format baskıcısı ile rekabet edebilmesine imkân sağlıyor, önemli miktarda bakım maliyeti tasarrufu sağlıyor. Maksimum kalıp ve ekspozür ünitesi boyutu 1560x2100mm.

VLF-Ekspozür ünitesi yeniden yüklendi Texas Instruments’ın güncel DMD’lerine dayanan oldukça gelişmiş ekspozür teknolojisi, günümüzün en yeni mühendislik teknolojisi ve tam format esnekliği ile verimli otomasyon sayesinde basysPrint, piyasada daha önce görülmemiş olan büyük formatlar için en etkili CtP sistemini sunuyor. Modern üretim teknolojisi ve kanıtlanmış geleneksel kalıpları sayesinde, hem satın alma hem de bakım açısından en maliyet etkin ekspozür ünitesi sistemini sunuyor. UV-Setter sahipleri genellikle kendi hatlarını çalıştıran “akıllı zihinler” olarak nitelendiriliyor. On yıldan uzun bir süre basysPrint UV setters ile çalışan ve şu anda şirketi hala büyümekte olan Alman bir müşteri geçmişteki en iyi yatırım kararlarının basysPrint UV-Setter 857 MCA cihazını satın almak olduğunu belirtti. Bu durum büyük format için de kesinlikle doğru.

the manual version of the VLF only, offers the possibility to unload/load an 8-up plate while another 8-up plate is being exposed fully controlled, for safety reasons, by a proximity scanner. The in-house developed VersaFlex system offers a very accurate registration - especially important for large plate formats - using retractable pins and robust positioning arms. At the same time, the vacuum is applied on the flat-bed into four separate zones. This guarantees a perfect flatness of the plate during exposure, even in case of undulating plates. By standardizing many components, the manufacturer can ensure production costs that guarantee market-driven equipment prices. The VLF Series convinces on the outside too with a cool design that emphasizes the sleek design even more.

Exposure head Generation 6 An essential part of the wide-format UVSetter is the new basysPrint exposure head that uses the most recent DMDs from Texas Instruments. It doubles the size compared to previous generations of DMD’s (2.1 million mirrors compared to 786.000). This results in higher resolutions, which corresponds to fullHD, at a major plate throughput. All UV-Setters with the Gen 6 exposure head - i.e. the VLF-Series, the 460x and 860x Series - therefore produce 25-30% more plates per hour compared to previous generations. The new basysPrint VLF Series exposes more than 20 plates per hour (1235mm x 1620mm plate size), in 8-up size (1030mm x 790mm) productivity of more than 40 plates per hour can be achieved. The 405nm DSI³ Violet Laser modules and the Gen 6 exposure head are mounted in absolutely dust-free enclosures resulting in a problem-free operation. All of the basysPrint UV-Setters have been designed keeping the ecological footprint in mind, resulting in extremely low-consuming equipment. With only 2,3 kW, single phase, power consumption the basysPrint CtCP engine is an energy and cost efficient solution. The flat-bed concept, the fast UV-head and the dynamic auto-focus (allowing substrate thicknesses up to 10 mm) ensure that the UV-Setter is a “Cross-Application”-machine. Photoengraving magnesium plates for hot-foil stamping and embossing, photosensitive steel plates resulting in flexible dies for die-cutting, the water washable coating plate from MacDermid used for spot varnish printing and screens for rotary screenprinting - all these substrates can be exposed with the basysPrint UV-Setters. Five applications, but only one exposer, this is a key advantage of the basysPrint VLF UV-Setter, certainly in the large format segment.


teknoloji

VLF Series: Quality is self-evident without compromise! This new technology is likely to increase the already large number of basysPrint UV-Setters users, which generally work with the proven super-cell screening technology at 1500 dpi (available at 2400 dpi as well). This higher resolution is necessary for some special applications such as security printing, but it also allows all commercial FM and hybrid screenings to be used with a UVSetter. The use of up to 30-50% cheaper conventional UV plates is another important advantage, particularly in the large format segment with an often high consumption of plates. Packaging printers will appreciate the unsurpassed strength and stability of the UV-sensitive plates which provide long runs even with UV inks and without baking. In terms of sustainability, UV plates convince with minimal chemical use and easy waste disposal (which often can be discharged into wastewater). But even more so in that a single set of plates is sufficient where thermal systems require two or more sets of plate sets to print the same number of impressions and which will probably need more time- and energyconsuming baking. The choice of conventional plate suppliers for UV-Setters has increased over the past four years, not in the least by the growing number of Chinese suppliers. And for the new markets outside Europe and the U.S., it is equally important that they can buy suitable, conventional plates from regional suppliers. This provides additional security and cost benefits. The integration of basysPrint as a division of Xeikon International is not insignificant. Xeikon is an international company known for its pioneering digital technology. And at the same time a supplier whose healthy financial indicators (best EBITDA sales ratio) distances it from the many problems facing many market competitors and ensures the security and future prospects of its clients. The new VLF-Series comes in three versions: the VLF-M manual version, the VLF-SA semi-automatic version and the VLF MCA fully automatic version with four format-variable plate cassettes online with 100 plates (0.3 mm thickness, 0.4 mm thick 80 plates). The new exposure unit head of the VLF-Series, such as the new 460x and 860x models, comes with either 1500 or 2400 dpi (upgradable on-site) and is upgradable from one to two or three Violet laser light modules on-site, meeting a growing demand for performance. A noteworthy sensational price level for the new generation of exposure units makes the UV-Setter VLF Series fully competitive for any wide format printer, and saves a great deal of maintenance costs. The maximum plate and exposure unit size is 1560 x 2100 mm.

VLF-Exposure unit reloaded With highly advanced exposure technology based on the most up-to-date DMDs from Texas Instruments, and with the latest of today’s engineering technology, full format flexibility and highly efficient automation, basysPrint provides the most effective CtP system for large formats that the market has ever seen. Thanks to modern manufacturing technology and proven conventional plates, it also remains the most cost-effective exposure unit system, both in terms of purchase as well as maintenance. Owners of UV-Setters are often “critical minds” who successfully follow their own line business, sometimes against the mainstream. A German customer who has worked with basysPrint UV setters for more than ten years in its still growing printing company, said: “The best investment decision in our history was the purchase of the basysPrint UV-Setter 857 MCA” - since the drupa 2012 this is definitely also true for the large format.

matbaa&teknik


print buyer

matbaa&teknik

Türkiye’nin ilk H-UV Baskı Makinesi, Ofset Yapımevi’nde Üretimde

İlkleri Seviyorlar

Sermet Tolan

Türk Basım endüstrisinin önde gelen matbaaları içinde yer alan Ofset Yapımevi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sermet Tolan ile hem endüstrimizin içinde bulunduğu durum hem de baskının ülkemizde izlediği trendleri görüşmek üzere bir araya geldik. Aras Grup Genel Müdürü Hamdi Kaymak ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu ziyarette şirketin son yatırımı Komori G40 HUV hakkında da konuşma imkânı bulduk. Ofset Yapımevi’nde üretime alınan G40 H-UV ofset baskı makinesi Türkiye’deki ilk makine olması açısından önemli. Ayrıca makinenin kullandığı UV baskı tekniği de pazarda yeni bir döneme işaret etmesi açısından dikkate değer. Tolan, pazarın bugünkü durumunu değerlendirirken arz talep dengesine dikkat çekiyor. Ticari ve yayın matbaacılığındaki kurulu kapasite ile talep arasındaki dengesizliğin fiyatlara olan olumsuz etkisinin doğal bir sonuç olarak kârsızlık tablosunu ortaya çıkardığını anlatan Tolan’a göre, kalite çıtası aşağıya doğru inmekte:

Kârsızlık Ticari Matbaacılığı Tehdit Etmektedir “Hem fiyatın tutunamadığı hem de ölçeğin bu kadar büyük olduğu bir endüstride doğal sonuç olarak kârsızlık tablosu ortaya çıkmaktadır. 116

Hamdi Kaymak

Ben bugün itibariyle bizim sektörümüzde iş yapan irili ufaklı bütün üreticilerin gerçek bir banka analizcisi gözüyle bakıldığında bilançolarında doğru bir kâr rakamı görebildiklerine inanmıyorum. Belki mali yapıları güçlü olanlar bu kârsızlığı stabil noktada sürdürebilirler ki biz de buna dahiliz; mali güçleri az olanlarsa, tedarikçileri ve müşterileri zorlayarak ayakta kalmaya çalışmaktalar. Bu tablonun da birkaç önemli bedeli var; birincisi kalite çıtası aşağıya düşüyor. Çünkü hep daha ucuza mal etmek gibi bir yükümlülük var. İkincisi çalışan kalitesini düşürüyor. Kıymetli elemanları çalıştırmaya bütçeler elvermiyor veya kıymetli elemanları tutmak imkânsız görünüyor veya onlara haksızlık edilerek çalıştırılmaması gereken koşullarda çalıştırılıyor. Bunların hepsi alt alta konulduğunda endüstrinin geleceği ile ilgili iyimser konuşmayı imkansız kılan sonuçlar ortaya çıkıyor. Bir endüstride kâr üretilemiyorsa, insan kaynakları zenginleştiremiyorsa, yeni pazarlar bulunamıyorsa ve pazar büyümüyorsa, endüstrinin geleceği ile ilgili çok pozitif şeyler söyleme şansımız maalesef kalmamaktadır.” Tolan, kendi matbaasında bu olumsuz tabloyu aşabilmek adına tüm negatif etkilerden sıyrılarak yurtiçinde kreatif baskılara yönelmek ve



print buyer

matbaa&teknik

yurtdışında da yeni pazarlar edinmek çabasında olduklarını, anlattı: “Biz eskiden beri hep büyük ölçekli iş yapmaktan çok, kreatif butik işler yapmaya yönelik basımevi olduk. Bir taraftan bu politikamızı sürdürüyoruz; bir taraftan da çıkış yolu olarak yurt dışı pazarları zorlama politikamızı ısrarla sürdürüyoruz. Bütün pazarlama faaliyetlerimizi yurt içinden yurtdışına ve yurtdışında da batıya doğru yapıyoruz. İçeride de hem ürün çeşitlerimizi zenginleştirmeye gayret ederek yaptığımız yeni yatırımlarla müşterilerimize alternatif ürünler sunmaya çalışıyoruz. Bu arada insan kaynakları yapımızda da olabildiğince verimliliği artırıcı, az insanla daha iyi çalışma koşulları sağlayarak çok iş yapma becerisini sağlamayı ve bunun yanında mali yapımızı kontrol altında tutup her türlü israfı sınırlayıp yatırımlarımızı mümkün olduğunca öz kaynaklarımızla yaparak düşük kâr marjı ya da kârsız minimal bir yapı ile devam ettirmeye çalışıyoruz.”

süreç sonunda Türkiye’deki ilk H-UV ofset baskı makinesi yatırımını yaptı. 2009’da başlayan görüşmeler üç ortaktan Sayın Derya Beşikçi’nin rahatsızlığı ve ardından vefatı ile sekteye uğramış. 2010 İpex fuarında Ipex Daily dergisinin basıldığı H-UV makinesi, yatırımın bekletilmesine vesile olmuş. 2010 Ipex’inde Komori standında beta makine olarak sergilenen H-UV, Ofset Yapımevi yöneticilerini etkileyince “bu makinenin ticari halini bekleme kararı aldık”, diyor, Tolan:

Hedef İyi Fiyat Değil, Kalite

H-UV ile Gelen Farklılıklar

Tolan, pazarlama konusunda bilinen gerçeklere de sırtlarını döndüklerini ve endüstrinin en önemli problemi olan fiyata endeksli çalışma hatasının yanlış pazarlama yöntemlerine dayalı olduğunu, anlatıyor. Ofset Yapımevi’nde satış ekibi yerine müşteri ilişkileri ekibi oluşturulmuş. Öncelikli hedef ise tutturulması gereken kotalar ve daha çok müşteri yerine var olan müşteriyi memnun etmek. Yeni müşterilere ise ben daha iyiyim gibi soyut bir iddia yerine daha iyi baskı yaptıklarını kanıtlayan iş örnekleri oluşturmayı tercih ediyorlar. Özetle Ofset Yapımevi’nde öncelik fiyat değil, kaliteli üretim ve kaliteli müşteri hizmeti.

Komori G40 H-UV Yatırımı 2009 yılında yeni makine yatırımı kararı alan Ofset Yapımevi, 2012 Ekim’ine kadar uzayan bir 118

“Ben 30 yıldır bu işi yapıyorum. 30 yıldır yaşadığım problemlerin arasında kâğıt arka verir ya da çizer gibi birçok paradoks vardır. Bunların hepsi matbaacının sıkıntıları olarak hayatımızda kemikleşmiştir. Bu sıkıntıların hepsinin H-UV ile ortadan kalkabileceğini gördük ve mevcut yatırım kararımızı iptal ettik. 2011 sonlarında Komori Avrupa Müdürü buraya geldi biz bu arada Hollanda’da eğitimler aldık. 2012 Ekim ayı gibi makine matbaamıza girdi.”

“Bütün ekibimiz Heidelberg’te çalışıyordu. Sadece iki ustamız kısa bir dönem Komori kullanmışlardı. Komori ile Heidelberg’in usta düzeyinde dilleri birbirinden oldukça farklı. Ekibimizin alışması bir süre aldı. Bunun yanı sıra tedarik zincirinde tamamen farklı bir yapı var. Bazı malzemeler standardın dışında. Şu an için Türkiye’de başka kullanıcısı olmadığı için bu malzemelerin hepsini kendimiz için tedarik etmek, kendimiz için getirip kendimiz için stoklamak durumundayız. Bunlara alışmamız gerekti. Tabii başka bir maliyet formu ile bir satış fiyatı belirlenmesi gerekiyor. Çünkü üretim maliyeti konvansiyonele göre ciddi farklılık gösteriyor. Bu durumun müşteriye anlatılması ve müşterinin bununla ilgili olarak bir talep eğilimi varsa onun canlandırılması gerekiyor. Bu geçiş bizim için çok kolay olmadı. Bu dönüşümden dolayı



print buyer

ticari fayda sağlayıp sağlayamayacağımızı bilmiyorum. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Üretim kalitesi ve verimlilik itibarıyla meslekî haz olarak bizi tatmin ediyor. Azımsanmayacak miktarda ilave bedel ödeyerek bu makineyi aldık. Kullanım ve malzemesi ile ilgili olarak da ciddi bir ilave bedel ödüyoruz. Ticari bir değer kazanacak mıyız bunu bilmiyoruz ama marka değerimize bir artı değer sağlayacağını, biliyoruz. Ürün kalitemizi yükselttiğini biliyoruz. Yurt içinde çok umutlu olmamakla birlikte yurt dışında bir pazarı olduğunu da görüyoruz. Yurt dışındaki müşterilerimiz bu makinelerde ürettiğimiz ürünlerden ve ürettiğimiz test baskılardan etkileniyorlar. En azından fiyat sorarken çift kompanentli fiyat soruyorlar.”

Hibrid Çözüm İle Çift Yönlü Kullanım İmkânı “Biz bu makineyi alırken yine bir takım ilâve bedeller ödeyerek hibrid bir makine olarak aldık. Dolayısıyla kabaca 45 dakika 1 saat çevresinde bir zaman harcayarak konvansiyonel ofsete dönebiliyoruz. Konvansiyonele döndüğümüzde de standart bir ofset makinesinin maliyetleri içinde üretim yapabiliyoruz. Bunu dönem dönem de yapıyoruz. Özellikle ay sonunda süreli yayın trafiğinin yoğun olduğu zamanlarda makineyi konvansiyonel kullanmak tercih sebebi oluyor ya da diğer konvansiyonel hattımızın sıkıştığı durumlarda bu makinede konvansiyonele geçebiliyoruz. Bu makine bize yurt dışında avantaj sağlamaya başladı. Yurt içinde ise en başta ifade ettiğim gibi zaten maliyetle oynanan pazarda olmama kararını yıllar önce verdiğimiz için ilave bir çalışmamız olamaz. Şirket olarak politikamız gereği biz, fiyattan çok işin niteliğinin önem kazandığı markette yer alacağız. O markette temel kriter nedir? Yüksek kalitede iş üretmektir. Bu makine de bize yüksek kalitede iş üretme imkanı sağlıyor. Tabii ki makinenin çok iyi baskı yapıyor olması yeterli değil. Bu yüksek kalite sadece kâğıdın üzerine dört renk baskıyı geçirmekle sınırlı değil. Eğer prepress’iniz doğru değilse, profil ayarlarınızı doğru yapmamışsanız, bir renk yönetimi sistemine sahip değilseniz, sonlandırmada kendi işinizde ya da dışarıdan hizmet aldığınızda çok iyi tedarikçilerle çalışmıyorsanız, çok güzel basılmış ama sonucu o kadar kaliteli olmayan ürünler de ortaya çıkabilir. H-UV bu prosesin içinde olması gereken bir enstrüman. Bence Türkiye’de de önümüzdeki beş yıl içinde H-UV satın alması gereken alt alta on tane matbaa hemen sayabiliriz. H-UV benim imal ettiğim bir makine olmadığı için bizden başka hiç kimsede olmasın gibi bir düşünce içinde olamayız. Tam tersine pazarın oluşması için yeni yatırımların olması gerekir. Ancak burada önemli nokta şu ki umarım bu yatırımın sonunda oluşacak markette de fiyat üzerinden değil nitelik üzerinden rekabet eden firmalar olur.

120

matbaa&teknik

H-UV baskı yöntemiyle kullanım ölçekleri büyüdükçe, işletme malzeme maliyetleri de düşecektir. Tedarikçi sayısı arttıkça düşüş olacaktır. Bunlar bizim konvansiyonel ile H-UV arasındaki maliyet aralığımızın birbirine yaklaşmasına yol açacaktır. Bunu üç ilâ beş yıl sonrası için öngörebiliriz. Ama bugünkü durumunu sorduğunuzda HUV ve konvansiyonel arasında hem baskı maliyetlerinde hem de yatırım maliyetlerinde ciddi bir fark görülmektedir.”

Komori G40 H-UV Hakkında Aras Grup Genel Müdürü Hamdi Kaymak ise bu yeni teknolojili baskı makinesinin avantajlarını şöyle sıralıyor: Ofset Yapımevi’nde çalışan makinemiz Komori G40 H-UV 5+lak baskı makinesi. Hibrid bir makine. H-UV ve konvansiyonel baskı yapma imkânına sahip. H-UV her ne kadar içinde UV ismini barındırsa da, çok düşük enerji ile kuruma sağlaması ve baskı kalitesindeki belirgin yükselme sebebiyle farklı bir baskı teknolojisi. Farklı cure seviyelerinde aktivite gören bir UV mürekkep kullanıyoruz. En büyük avantajımız bizim tek lamba ile tüm H-UV mürekkep baskılarını, ihtiyaç varsa yine UV lak baskısını kurutma imkânına sahip olmasıdır. Bu da ciddi anlamda elektrik tasarrufu sağlıyor. Yine doğal kâğıt ve pvc ve karışımlı her türlü zor malzemeye çok daha yüksek kalitede baskı imkânı veriyor. H-UV kullandığımızda bu mürekkebin karakteristik özelliği parlaklık seviyesinin yüksek olması ve parlatma amacı ile atılan laklama işlemine ihtiyaç bırakmaması. İkinci en önemli avantajı kuruma ile ilgili. Kâğıdın arka vermesi ile ilgili yaşadığımız sıkıntılar ki biz ağırlıklı olarak Türkiye’de bunun önüne geçmek için toz kullanıyoruz; toz tamamen ortadan kalkıyor. Yine mürekkebin korunması ve kuruma işlemine yardımcı olması için uygulanan laklama işlemine ihtiyacı tamamen ortadan kaldırıyoruz. Dolayısıyla proseslerin azalması ve ciddi anlamda enerji tasarrufu sağlaması anlamında toplam maliyetlerde de bir düşüş olacağını öngörüyoruz. H-UV üretimlerinde mürekkep maliyetleri bugün için yukarıda. Ama başka H-UV mürekkep üreticilerinin de devreye girmesi, ki bu yıl içinde 4 mürekkep üreticisi de H-UV mürekkep satışına başlayacağını deklare etti. Hızlı bir şekilde mürekkep maliyetlerinde de düşüşler bekliyoruz. H-UV mürekkep maliyetlerinde bu yıl için hedeflenen seviye konvansiyonel UV mürekkep maliyetleri civarında olmasıdır. Sağlanan yüksek baskı kalitesi, zor malzemelere baskı imkanı, enerji tasarrufu, baskı tozu ve lak kullanma ihtiyacının ortadan kaldırılması toplam üretim maliyetlerinde H-UV baskı tercihinin artışına katkı sağlayacaktır.. Printtek 2013 fuarında yeni dizayn KOMORI G 640 +C altı renkli ve laklı konvansiyonel baskı makinemizi sergileyeceğiz. Fuar süresince hem kağıt hem de karton üzerine baskı

örneklerini canlı demolorla tanıtma imkanına sahip olacağız.

Ofset Yapımevi’ni Tanıyalım Ofset Yapımevi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sermet Tolan, şirketin kuruluşundan son yatırım kararına kadar geçen 28 yıllık geçmişini şöyle özetliyor: “Ofset Yapımevi, 1981 yılında o zaman adı Reklamevi olan bir reklam şirketinin film atelyesi olarak kuruldu. Reklamevi’ nin beş ortağı vardı ki çok enterasan bir iş modelidir, bir genel yönetici, bir mali işler yöneticisi, bir art direktör, bir medyacı ve bir prodüktörün bir araya gelmesi ile kurulmuş bir şirketti. Kısa bir süre sonrada film işi ile ilgilenen Atilla Aksoy Abi’nin öngörüsü ile küçük bir film atölyesi olarak kuruldu. Renk ayırım sistemlerinin Türkiye’ye ilk geldiği o dönemde yanılmıyorsam Çali Grafikle birlikte scanner’larla renk ayırımı yapan ikinci film atölyesi olarak işe başladı. 1990 senesine kadar film atölyesi kadar devam etti. O dönemde ortağı olduğum Tayf Basımevi olarak film işlerimizi Ofset Yapımevi’ne yaptırırdık. Benim bu şirketle tanışmam o şekildedir. 1990 senesinde Reklamevi bir uluslar arası şirketle Young and Rubicam ile birleşti. Bu birleşme esnasında bir takım hisse operasyonları gerçekleşti. O operasyonlar sırasında Ahmet Yolalan ve Derya Beşikci, Ofset Yapımevi’ni devraldılar. 1991’de ben de dahil oldum ve matbaa bölümünü kurduk. O zaman 2 adet Roland 202 makine alarak Mecidiyeköy’e taşındık. Mecidiyeköy’de 250 – 300 metrekare bir alan içinde film atölyesinin yanında aynı zamanda basılı malzeme üretmeye başladık. 1998 yılında bu binaya geldik. (Kağıthane) Bu bina yaklaşık 4 bin metrekare. Bütün altyapımızı sattık; burayı sıfırdan bir matbaa olarak yeniden oluşturduk. O zaman aktif olan Metro Mümessillik’ten Heidelberg baskı ve Müller Martini cilt makineleri aldık. Film atelyesini yeniledik. 2006 – 2007 seneleri bizim kritik dönüş yıllarımızdır. O tarihte daha da büyüyelim mi mas üretime girelim mi girmeyelim mi konusunda bir küçük hamlemiz oldu. 10 renkli bir Akiyama makineyi getirdik. 135 kişilere kadar çıktık. Bu yıllar sizin de hatırlayacağınız gibi web operasyonlarının hızlandığı bir dönemdi. Büyük kapasiteli çalışmak ya da butik tarzımızı korumak arasında bir seçim yapmamız gerekiyordu. 2007 – 2008 yıllarında büyük hacimli üretimle kreatif baskı işinin bir arada yürümeyeceği kararını aldık ve o pazarda da müşterilerimiz olmasına rağmen 10 renkli makineyi iade ettik.” Ofset Yapımevi’nin bugüne uzanan son dört yıllık geçmişi ise yukarıda Sayın Tolan’ın aktardığı gibi bir başarı öyküsü ile sürüyor. Ofset Yapımevi, bugün Türk basım endüstrisinin alın akı olan işletmelerimizden biri olarak yeniliklerin öncülüğünü yapmayı sürdürüyor. Şirkete ve Sayın Tolan’a yeni başarılar diliyoruz.


print buyer

Etiket Baskı Sanayii İçin GS1 Standard

ERP Sistrade ® Print | SISTRADE daima müşterilerine faydalı olacak bilgi sistemlerini zenginleştiriyor ve yazılımının iyileştirme ve geliştirmesine yatırım yapıyor. Şirket son olarak GS1 standartlarına uygun yeni özellikler olarak MIS periyodik güncellemelerinde yayımlanan başka bir özelliği sunuyor. Konu ile ilgili olarak Sistrade şirketinden yapılan açıklama şöyle: “GS1 standartları, ürün hizmetleri ve tüm tedarik zincirin parçaları arasındaki şeffaf bilgiyi ve verimin ticaretini sağlar. Daha verimli, daha hızlı daha az karmaşık ve daha az maliyetli tedarik zinciri sonucunda, üreticiler, distribütörler, perakendeciler, nakil, ve diğerleri: bilgi almak için nasıl alacağına odaklanmak yerine nasıl kullanılacağına odaklanmalıdır. Tüm GS1 standartların yararlarını göz önüne alındığında ve bunun yanısıra lojistik’e destek olarak, SISTRADE MIS Sistrade ®Print’in içinde yer vermiş olduğumuz yeni bir modüldür.” Bu yeni modülün şirketlere kazandırdığı faydalar: 5 etiket türüne kadar yapılandırma Rulonun içinde ve dışında uygulananan etiketler; kutusunda ve lojistik hacimi sonuçları ile beraber; GS1 lojistik standartlarına uygun etiket Müşteri tarafından tüm müşteriler veya belirli etiketlere göre veya müşterilerin kullanılacağı standartlara tanımlanan etiketlerinin yapılandırması. Etiket türlerine göre veya müşterilerin kimliğine göre etiketler, değişik düzenlerde yapılanması söz konusudur. GS1 standartı (128 EAN), basılı barkod ile etiketlerin tanımlanması. Etiketler için özel işleme komisyonun denetimine göre her rulonun numaralandırması; GS1 tanımlama gerektiren bitmiş ürün için GS1 standardına göre GTIN kodunun üretilmesi.

matbaa&teknik


print buyer

matbaa&teknik

Technotrans Mürekkep Pompalama Sistemleri ile

Umur Basım Mürekkepte Otomasyonu Tercih Etti

Ayhan Ayanoğlu Bak-On Mühendislik tarafından temsil edilen Technotrans’ın mürekkep pompalama sistemlerine ilgi giderek artıyor. Baskı odasındaki verimliliğin artmasında yardımcı olan ve genel olarak matbaa yönetiminde çevre başta olmak üzere birçok kolaylık sağlayan Technotrans mürekkep pompalama sistemlerini tercih eden şirketlerden biri de Umur Basım oldu. Umur Basım Üretim Operasyon 2 Müdürü Ayhan Ayanoğlu’na sistemin faydalarını ve karar verme sürecini sorduk. Öncelikle sistemin beslediği baskı atölyesini kısaca tanıyalım: Ayanoğlu’nun verdiği bilgilere göre Umur’da üç adet operasyon var. Operasyon 1, Sürekli Form, Rulo ve Oyal Zarf ürünlerinin üretimini kapsıyor. Operasyon 3’te ise Etiket ve Ambalaj Dolum Ürünlerinin üretimi yapılıyor. Ayanoğlu’nun sorumluğu altındaki Operasyon 2 grubunda ise; Tabaka Ofset Baskı, Baskı Sonrası, Notes (Yapışkanlı Kağıt), Ebat Kesim-Kağıt, ürünlerinin üretimi bulunuyor. Tabaka Ofset kısmına baktığımızda 45 üniteli bir tesis olduğunu görüyoruz. Bu 45 üniteli tesisin boya ihtiyacını ise Technotrans mürekkep pompalama sistemi karşılıyor. matbaa&teknik: Ayhan Bey, 45 ünite baskı makinesini, rakamsal olarak değerlendirdiğimizde kaç tabaka kâğıt baskısından ya da kaç ton mürekkep sarfiyatından bahsediyoruz? Ve üretimde kaç kişi istihdam ediliyor? 122

Ayhan Ayanoğlu: Aylık 5,5-6 ton gibi mürekkep kullanımından bahsedebiliriz. Düz ürünlerin haricinde ağırlıklı olarak yaratımcı işlerle de hizmet veriyoruz. Kendi kırtasiye ürünlerimiz haricinde piyasaya da oldukça yaygınız. Piyasaya yönelik çalıştığımız için de mevcut kapasitemizle 800 ton kağıdı rahatlıkla işleyebiliyoruz. Çalışan sayımızla ve kapasitemizle baktığınız zaman piyasadaki ilk beş matbaadan biriyiz. Sadece Operasyon 2’deki dört üretim bölümünde 120’den fazla alanında uzman çalışanımız var. matbaa&teknik: Technotrans ya da mürekkep pompalama sistemi almaya karar vermenizde etkili olan sebepler nelerdi? Ayhan Ayanoğlu: Üretim olarak bizim amacınız en kaliteli ürünü, en iyi hizmetle ve en hızlı şekilde müşterilerimize sunmak ve bunu yaparken de maliyetlerimizi etkin yönetmek. Bununla birlikte atık yönetimi, çevre, iş güvenliği, işçi sağlığı ve kalite standartları doğrultusunda çalışma prensiplerimize en uygun malzemeleri ya da uygulamaları kullanmayı tercih ediyoruz. Tedarikçilerimizi, kullanacağımız malzemeleri ya da sistemleri seçerken bahsettiğim bu kriterler bizler için çok önemli. Mürekkep pompalama sistemini kullanmaya karar verirken, tüm bu kriterleri göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yaptık. Ayrıca atık konusunun da bir maliyet kalemi olduğunun altını çizmekte fayda var. Nihayetinde bunu tutup elimizle çöpe atamıyoruz. Bu atıkları para karşılığı firmalara

imha edilmek üzere teslim etmek durumundayız. Bu sistemin üretim hızımızı artırması da bir başka fayda. Makinelerde çalışan operatörlerimiz, makineye sürekli mürekkep doldurmak zorundaydı ancak pompalama sistemini kullandığımızda çalışanlarımız artık bu işle uğraşmıyor yani operatörlerimiz şimdi makineyi daha verimli çalıştırmakla uğraşıyor dolayısıyla iş zamanlarını da daha verimli çalışacakları hale getirmiş oluyoruz. Ayrıca, mürekkebi daha uygun maliyetlerle alıyoruz. Önceden 1 kiloluk ya da 2,5 kiloluk mürekkep alırken ambalajını da alıyordunuz. Böylece ambalaj ayrı bir maliyet olmaktan çıkmış oldu. Bu sistemi kullanmanın bir faydası daha var; makinenin haznesinde muhakkak mürekkep kalır. Mürekkebin akışkan olabilmesi için hazneye belli bir ağırlıkta mürekkep doldurmak gerekir ama bu sistemle mürekkep otomatik sensörlerle ince bir çizgi halinde hazneye akıyor. Böylelikle, haznenin her zaman temiz kalması sağlanabiliyor. Mürekkep pompası konusunda birçok firmayı araştırdım. Ayrıca birçok mürekkep firması da buna sponsor olmak istedi. Ama sonuç olarak bu tip teklifler kabul edilmedi. Çünkü tüm tedarikçilere eşit mesafede yaklaşarak, tedarikçi seçim kriterlerimize uygunluk arıyoruz. Sonuçta en iyisini bulduk ve Bak-On Mühendislik’ten almaya karar verdik. Gayet de memnunuz.



print buyer

matbaa&teknik

matbaa&teknik: Son zamanlarda özellikle Avrupa Birliği müktesebatı neticesinde, çevre ile ilgili olarak, artık matbaaların atıklarını matbaa dışına çıkaramayacağı, özel metotlar haricinde atıklarından kurtulamayacağı gibi düzenlemeler var. Önümüzdeki dönemde bu Türkiye’de yasal bir süreç haline gelecek ve bundan sonra matbaalar ceza ödemeye başlayacak diye konuşuluyor. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir? Ayhan Ayanoğlu: Bu konuyla ilgili çalışan uzmanlarımız var. Ayrıca AB müktesebatı ve benzeri konular bizi endişelendirmiyor, bu tip yasalar olmadığı halde biz zaten sürekli olarak denetleniyoruz. Kendini sürekli denetleyen bir mekanizmaya sahibiz. Birçok belgeyi de elimizde bulunduruyoruz. Firmamız kalite yönetim sistemine de büyük önem veriyor. Bu aldığımız belgeler de içeriklerinde çevreye değiniyor. Biz iş kolumuzun gerektirdiği standartları mutlaka uyguluyoruz. Yeni standartların devreye girmesi durumunda, elbette onları da çalışma biçimlerimize uyarlamaya devam edeceğiz. İyisini, daha iyisini kurgulamak her zaman hedeflerimiz arasındadır. Tüm bunlar kalite-yönetim sisteminin bir parçası. matbaa&teknik: Böyle bir sistemde çalışmak sizin baskı kalitenizin artmasına yardımcı oluyor mu, olmuyor mu? Ayhan Ayanoğlu: Öncelikle, nitelikli çalışanlarımızın zamanını verimli kullanarak ve iş kontrolünün daha sağlıklı yapılmasını sağlayarak çalışma kalitesini arttırıyoruz. Çünkü bu makinelerde mürekkep doldurmak gerçekten bir iş yüküdür. Bu sayede örneğin dün 200 bin tabaka basıyorken bugün 250 bin tabaka basarak ve kontrol mekanizmasını daha etkin işleterek, üretilen işin de daha kaliteli basılmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca, mürekkep çürümesi 124

de engellenmiş oluyor çünkü içerideki sensörler sayesinde haznelerde az seviyede, ihtiyaç kadar, mürekkep bulunuyor. Tüm bunlar kalite ve maliyet konusunda elbette ki olumlu bir etki sağlıyor. matbaa&teknik: Bu konuyu bizzat araştırdığınızı belirttiniz. Birçok alternatifi değerlendirdiniz ve bildiğimiz kadarıyla en pahalı alternatifi seçtiniz. Bu karar verme aşamasındaki kriterler neydi? Neden özellikle Technotrans’ta karar kıldınız? Ayhan Ayanoğlu: Biraz önce de bahsettiğim gibi biz, bir malzeme ya da hizmet satın alırken öncelikle ihtiyaçlarımıza tam cevap verebilecek tedarikçileri belirleyerek görüşmelere başlıyoruz. Tedarikçinin istediğimiz ürün ve hizmet özelliklerini taşıması kadar önemli olan bir diğer değerlendirme kriterlerimiz ise uygunluk. En başta, doğrudan ya da dolaylı maliyetler ve uzun vadede elde edeceğimiz fayda dengesi önemli bir konu. Ayrıca atık yönetimi, çevre, iş güvenliği, işçi sağlığı ve kalite standartları doğrultusunda çalışma prensiplerimize uygunluk, tedarikçinin güvenirliliği, servis ve hizmet desteği gibi faktörler de çok önemli kriterler. Tüm bunlar gözden geçirildiğinde Technotrans’ın bize verdiği güven en temel tercih sebebiydi. Çok fazla sayıda makinemiz var. Bizim için servis çok önemlidir ve çalıştığımız firma bir sorun olduğunda hemen gelip o sorunu çözmelidir. Ayrıca Technotrans’ın pahalı olduğu da söylenebilir ancak, iş kalitesine, çalışan verimliliğine, üretim performansına sağladığı katma değer ve satış sonrası servis imkanlarını dikkate aldığımızda uzun vadede kendini amorte ettiği görülmektedir. Üstelik bizim aldığımız makine yüksek kalitededir. Altı aydır bu kadar üniteyi beslediği halde hiçbir sorun çıkarmadı, bu süreç içinde pompa, tesisat ve sensörlerle ilgili herhangi bir sorun yaşamadık.



print buyer

matbaa&teknik

2 yeni Ajuhitek CtcP Kurulumu Tamamlandı 2013 yılına hızlı giren Grenmat Akosman Gazetecelik ve Singeç Repro Atölyesine konvansiyonel, Bilgisayardan Kalıba Pozlama (CTcP) sistemi kurulumu gerçekleştirdi.

Akosman Gazeteciliğe kurulan CTcP sistemi tek kasetli (40 tabaka kapasiteli ) otomatik kalıp yükleme versiyonlu, saatte 25 adet 70 x 100 ebadında kalıp pozlama yapabilmektedir. Daha önce ellerinde yine Grenmat’dan alınan bir Termal sistem ile işlerini yürüten Akosman Gazetecilik, şase kalıp hazırlığından sonra işlerinin CtP ile hatırı sayılır bir biçimde kolaylaştığını ve filmden dolayı yaşanan nokta kaybının artık işlerine hiç yansımadığını açıklıyor.

Ajuhitek’i Seçtiğimiz İçin Mutluyuz Grenmat’tan yapılan açıklamaya göre Akosman Gazetecilik, termal sistem ile çalışırken, ikinci makine alımına karar verdiklerinde tekrar termal sistem mi alınması gerektiği konusunda kararsız kalmış. Fakat Grenmat’ın satışını yaptığı Ajuhitek firmasının üretimi, otomatik kalıp beslemeli 2.540 dpi çözünürlük ile

nokta atabilen, CTcP sistemini gördükten sonra kalite kaybında hiçbir azalma yaşamayacaklarına inanmışlar ve kalıp maliyetinin de sağlayacağı kâr ile yatırımlarını bu konuda yapmaya karar vermişler. AkOsman Gazetecilik’ten

Abdullah Akosman Şubat ayı içerisinde kurulumu tamamlanan Ajuhitek CTP makinesi ile firmasındaki baskı öncesindeki yapılacak yatırımları tamamladıklarını ve Ajuhitek CTcP sistemini seçmelerinden memnun olduklarını, söylüyor.

Daha Yüksek Pozlama Kalitesi Gaziantep’de faaliyet gösteren Singeç Repro Atölyesinin de Ajuhitek öncesi hikayesi benzer. Ellerinde eski versiyon bir konvansiyonel CTcP bir de termal CtP bulunan Singeç Repro yetkilileri, yavaş olan CTcP sistemi, yüksek kalıp maliyeti olan termal sistemler ile piyasadaki rekabetini sürdürememekten şikayetçi iken piyasanın şartları ve rekabet ortamının kendilerini yeni arayış içerisine soktuğunu, söylüyor. Konvansiyonel CtcP istenilen kaliteyi vermiyor tereddüdü ve ellerindeki eski CTcP nin çözünürlüğü 1500dpi olması nedeniyle karar aşamasında çok zorlanılmış. Nihai olarak Ajuhitek manuel yükleme, saatte 19 tabaka 70 x 100 kalıp pozlayabilen 2.540 dpi Konvansiyonel sisteme karar verilmiş. Singeç Repro Ajuhitek yatırımı ile şimdi daha mutlu.

126



print buyer

matbaa&teknik

SBL Alfa Luna Türkiye’de Aras Grup ile 9 Makineye Ulaştı

Titiz Bir Üretim İçin Doğru Makine Yatırımı

Murat Şakar: “İşlerimiz titiz bir üretim gerektiriyor ama önemli denetimlerden geçiyoruz. Bu sebeple minimum fireyle üretip istenen adette teslim etmeye çalışıyoruz. Bunu başarabilmek için de bünyemize iyi makineler katmaya çalışıyoruz. Kesim için de bu sene başında yeni bir makine aldık. SBL Alfa Luna.” Basım endüstrimizin önemli matbaalarından biri olan Arset bu yıl 35. yılını kutluyor. 35 yıl önce Aysan Şakar tarafından kurulan matbaa bugün ilaç kutuları konusunda ihtisaslaşmış bir matbaa. Matbaada ilaç endüstrisine üretilen kutu ve prospektüslerin dışında bir üretim gerçekleşmiyor. Arset Matbaacılık’ın basık odasına indiğinizde sizi karşılayan bir laboratuar titizliğindeki ortam oluyor. Bunu ilk anda ben, Şakar ailesinin bildiğimiz titizliğine yormuştum ama yaptıkları işin bu ortamı şart koştuğunu sohbetimiz esnasında öğrendim. Matbaayı kurucusu Aysan Şakar, ikinci kuşak yöneticileri kızı ve oğlu ile birlikte yönetiyor. Murat Şakar, aslında matbaalarında daha önceden farklı işlerin 128

de yapıldığını anlatıyor. Ancak talebin artması matbaanın tamamen ilaç endüstrisinin kutu ve prospektüs baskılarına odaklanmalarına sebep olmuş:

Bu Sene 35. Yılımızı Kutluyoruz “Arset Matbaacılık 35 yıl önce Aysan Şakar tarafından kuruldu. Ablamla birlikte ikinci nesil olarak matbaamızın çalışmasını sürdürüyoruz, babamızla birlikte. Yakın zamana kadar broşür, kutu her tür ticari baskı yaparken şimdi işimizi endüstrinin artan talebi doğrultusunda tamamen ilaç kutu ve prospektüse odakladık. Kutu üretiminde 250 – 400 gram ağırlığında karton ile çalışıyoruz. Prospektüs baskılarında ise 60

gram birinci hamur kullanıyoruz. İşimizin ticari matbaacılığa hatta belki de ambalaj matbaacılığına oranla biraz daha detaylı olduğunu ve daha fazla ilgi gerektirdiğini, söyleyebiliriz. Eczaneden ilaç alırken hiç dikkat etmediğimiz, çok özenli bir grafik çalışma içermiyor gibi görünen ilaç kutusunun baskısı aslında çok özel bir çaba gerektiriyor. Pantone rengindeki en ufak bir sapma, bir yazım eksiği, hatta bir tek bir nokta, kutu üzerindeki en küçük bir çapak dahi bütün ürettiğiniz kutuların iadesi anlamına gelir. Aynı şekilde prospektüsler de bu geçerli. Çünkü ilaç sanayinde küçük bir yanlışa bile izin yoktur. Bir kutudaki hata bile bütün kutuların iadesine sebep olur.”



print buyer

matbaa&teknik

Aysan Şakar - Murat Şakar

İlaç Kutusu Basmak Arset Matbaacılığın neredeyse bir ilaç laboratuarı kadar düzenli ve temiz olmasının en önemli sebebi de ilaç üreticilerinin kutu ve prospektüslerin baskısı üzerinde gösterdikleri hassasiyetten kaynaklanıyor. Murat Şakar, ilaç sanayine çalışmanın zorluklarını şöyle özetliyor: “Stok tutarak çalışmamız mümkün değil. Zaten ilaç şirketleri bunun önüne geçmek için de son zamanlarda versiyon değiştirme uygulaması yapıyorlar. Paket üzerinde minik değişiklikler yapıyorlar. Kullandığımız baskı kalıplarını imha ettiğimizi ispat etmemiz gerekiyor. Bununla ilgili raporlamaları yapmak zorundayız. Fersüde kâğıtlar ve temiz işe geçişe kadar basılan hatalı baskıları barındıran kâğıtlar da imha ediliyor. Bu yüzden buradan baskılı bir kutunun müşteri dışında hiçbir yere gitme şansı yok. Müşterilerimiz sene de en az bir kez bu açıdan bizi denetlemeye gelirler. 10 civarında büyük müşterimiz var ki bu da hemen hemen her ay bir denetleme geçirdiğimiz anlamına geliyor. Denetlemeye geliyorlar ve bir gün boyunca her şeyi inceliyorlar. Evraklarımızdan makine başındaki kontrollerimize, kamyonumuzun içine kadar. Zaten bu denetlemeleri geçemezsek o firmalarla çalışma imkânımız kalmıyor.”

Bu Titiz Üretimi Karşılayacak Yatırımı Yapıyoruz “Bu sebeple işlerimizi minimum fireyle üretip istenen adette teslim etmeye çalışıyoruz. Bunun için de bünyemize iyi makineler katmaya çalışıyoruz. Kesim için de bu sene başında yeni bir makine aldık. SBL Alfa Luna. Bu yatırım ile kesimde üç makineye çıktık. İşgücümüzü de buna göre yeniden ayarladık ve artırdık. İş bozma ve atık konusunda sayıları minimuma indirdik. SBL Alfa Luna tam otomatik kesim ve ayıklama 130

özelliklerine sahip bir makine. Yaldız opsiyonu bizim işimizde ihtiyaç göstermediği için bu makinede konulmadı ancak son zamanlarda yaygınlaşan Braile baskısını da SBL Alfa Luna’da yapıyoruz. Makinenin teknik servisinde bir problem yaşamıyoruz. Aynı kesim kalitesini de aldığımız için bize karar verme aşamasında tek bir kriter kalıyor o da yatırım maliyeti. SBL yatırım maliyetleri açısından çok iyi.” Makinenin performansı ve Aras Grubun verdiği güven konusunda Aysan Şakar da aynı fikirde. “Bizim için önemli olan satıcı firma ve servis. Biz her iki alanda da mutluluğu Aras ile buluyoruz. Aras ile çalışmaktan mutluyuz”, diyor Şakar ve ekliyor:

Kendimizi Bu Pazara Kanıtladık “İlaç sanayii tahsilat problemi olmamakla birlikte uzun vade ve düşük kâr oranı olan bir üretim imkanı sunuyor bize. Bu işi kazançlı kılan işin sürekliliği. Bunu bilenler bazı dostlarımız da kutu işine yöneliyorlar; tabaka ofset yerine dijitale bırakıyor acaba ambalaja geçebilir miyiz düşüncesi var; bunu deneyen arkadaşlarımız var. Ancak kolay değil. İlaç kutusu gerçekten çok dikkat isteyen noktayı virgülü bile takip ettiğiniz, ufacık bir çapakta binlerce kutunun iade edildiği bir sanayi. İstanbul’da ambalaj yapan çok matbaa var ama ilaç firmalarına isteklerine uygun kaliteli kutu üretebilen sadece birkaç matbaayız. Çok zor bir üretim. Bütün bu titizlik kalite kontrolü ön plana çıkarıyor. Katlama yapıştırma makinemizin üzerinde bir kontrol cihazımız var. Bütün üretim tamamlanıp kutu katlama yapıştırma girdiğinde kutu üzerinde kesme, pliyaj, renk, tutkalın azlığı çokluğu gibi hataları görüp hatalı kutuyu ayıran bir sistem. İlaç kutuları için özel mürekkepler kullanıyoruz. Burada mürekkep yapma şansımız yok. Her bir kutumuz farklı pantone renkleri ile basılıyor ve bu mürekkepler fabrikada özel olarak ürettiriliyor.

Özetle ilaç kutu üretimi zor bir üretim ve biz de uzun yıllardır bu konuda kendimizi ve ismimizi bu pazara ispat eden bir matbaa olduk.”

Kısa Sürede 9 Kurulum Yapıldı SBL Alfa Luna şekilli kesim makinelerinin Türkiye temsilciliğini yürüten Aras Grup Genel Müdürü Hamdi Kaymak, kırk yıllık geçmişe sahip olan şirketi iki yıldır temsil ettiklerini ve bu kısa sürede 9 kurulumla önemli bir başarıya imza attıklarını anlatıyor: “SBL kesim makinelerinde 40 yıldır üretim yapan dünyanın en çok tercih edilen şekilli kesim makinelerini üretiyor. Biz yaklaşık iki yıldır Türkiye pazarında aktif çalışma yürütüyoruz. Bu süre içinde 9 makine kurulumu gerçekleştirdik. SBL Alfa Luna 8 bin hızla çalışan, otomatik kesim ve ayıklama ayarlarını SBL patentli geliştirilmiş yeni teknoloji ile gerçekleştiren bir makine. 100 gr/m2 ile 4 mm kalınlık arası çalışabiliyor. Bu anlamda en verimli kesim makinelerin başında geliyor. SBL matbaacıların isteklerine göre fleksibıl bir makine aynı zamanda. Bahsettiğimiz dokuz kurulumdan üç tanesi IML etiket baskısı yapan matbaacılarımız. Bunun anlamı 60 – 80 mikron kalınlığında IML etiket kesiminde de performans olarak tercih edilen ve başarılı bir makine. Yatırımların az olduğu bu dönemde bu adetlerde kurulum yapıyor olmak SBL’in teknolojisinin gerçekten çok güçlü olduğunun, tercih edilir bir kesim makinesi olduğunun göstergesi. Arkasında da Aras Grup olarak biz varız ve 25 kişilik servis ekibimizle hizmet vermekteyiz. Bu anlamda önümüzdeki dönemlerde Alfa Luna serisinden daha çok kurulum olacağını düşünüyoruz. Printtek fuarında da Alfa Luna kesim makinemizi sergileyeceğiz. İlgilenen matbaacılarımızın canlı demoları kaçırmamalarını tavsiye ediyorum.”



print buyer

matbaa&teknik

MSM’den Eskişehir Temiz İş Ofset’e Doie CtP Kuruluşu Tamamlandı Ender Akman: “Marka seçiminden ziyade hizmet memnuniyeti Doie’nin matbaamıza kurulmasını sağlandı denilebilir.”

MSM Mümessillik, yeni CtP markası Doie’nin kurulumlarını sürdürüyor. Son olarak Eskişehir Temiz İş Ofset’e kurulan Doie CtP kalıp pozlama sistemi, matbaaya daha ekonomik üretim imkanı sağlayacak. Temiz İş Ofset Matbaasının sahibi Ender Akman “Kalıp pozlamada konvansiyonel seçmemizdeki amaç, rekabet amaçlı sarf malzemelerinin daha ekonomik olması”, diyor.

Mühür Atölyesinden 2 bin 500 m2’lik Üretim Alanına Temiz İş, 1957 yılında Eskişehir’de küçük bir mühür atölyesi olarak kurulmuş. Matbaanın zaman içindeki gelişimini ve çalışma prensiplerini Ender Akman, şöyle anlatıyor: “Son 15 yılda gelişen teknolojiyi takip ederek her geçen gün yükselen başarılı grafiğimiz ve kusursuz kalite anlayışımızla 5 bin 300 m2 üzerinde 2 bin 500 m2 kapalı alanda hizmet

veren bir işletmeye dönüştük. Profesyonel ekibimiz, güçlü makine parkımız ile müşteri odaklı çalışma prensibi ile baskı öncesi ve sonrasında kalite politikamızdan ödün vermeden çözüm ortaklığı ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak üretim yapıyoruz. Matbaa ve ambalaj konusunda çok çeşitli ürün yelpazemiz ile farklılaştırıcı yenilikler

sunuyoruz. Genelde kurumsal firmaların kullanım kitapçıkları, kitap, afiş, UV etiket, ambalaj üretimi yapıyoruz.”

Ticari Güven Doie’yi Getirdi Akman, Doie tercihi ile ilgili olarak sorumuzu ticari güveni ön plana çıkararak, cevapladı. Malzeme tedarikçilerinin referansı ile MSM Mümessillik ile tanıştıklarını anlatan Akman, bu işbirliğinden çok memnun olduklarını, belirtti: “Temiz İş Ofset olarak yıllardan beri Ümit Matbaa Malzemeleri ile çalışıyoruz. Malzeme konusunda çok güçlü ve yıkılmaz bir ticari ilişkimiz var. CtP ihtiyacımızı Ümit Matbaa Malzemelerinden Bülent ve Özgür Bey ile istişare edince bize MSM Mümessillik’ten Murat Bey’i tavsiye ettiler. Piyasada yeni tanına bir makine olmasından dolayı önemli olan dostlarımızın referansı idi. Kendilerinin MSM’yi tanımaları, birlikte yürüttükleri çalışmalar ve firmanın sattığı makinelerin tamamen arkasında durması bizim bu marka üzerinde karar vermemize vesile oldu. Açıkçası marka seçiminden ziyade hizmet memnuniyeti Doie’nin matbaamıza kurulmasını sağlandı denilebilir. Şu an itibariyle doğru karar verdiğimizi kendilerini tanıdıktan sonra da bir kez daha söyleyebilirim.”

132



print buyer

matbaa&teknik

YK Serigrafi İkinci Kez Ronan, dedi! Ronan Makina, tam otomatik serigrafi baskı makinaları satışı konusunda gösterdiği performans ve hızla yükselen satış grafiği ile takdir topluyor. Türkiye’nin bir çok ilinde faaliyette olan serigrafi makinelerine bir yenisini daha ekleyen şirketin birçok firmada kurduğu makinalar kusursuz ve sorun çıkarmayan performansları ile ülkemiz ekonomisine ve sektöre önemli hizmetlerde bulunuyor.

YK Serigrafi İçin İkinci Serigrafi Makinesi Ronan tam otomatik serigrafi makinesi son olarak, İstanbul’ da bulunan YK Serigrafi Matbaacılık’a kuruldu. Firma sahibi Köksal Tecmen, Ronan Makina’dan daha önce 70x100 ebadında makine almıştık ilerleyen zamanlarda makine performansı ve iş hacmimizin yükselişi bizi ikinci makine konusunda cesaretlendirdi”, diyor ve ekliyor: “ İkinci makinemiz de şu anda faal olarak çalışmaktadır. Ronan Makina’ya teşekkür ederiz.” Ronan Makina yetkililerinden Erdal Güneş ise makine ile ilgili olarak, “Makinalarımız ve firmamız artık herkes tarafından tanınan ve güvenilen birer değerdir. Bu makina da emsalleri içinde çalışması, kulllanım kolaylığı, konforu ve sağlamlığı ile en üst seviyede makinadır”, diyor. Teknik Özellikleri Ronan tam otomatik serigrafi baskı makinasının teknik özellikleri hakkında bilgi veren Güneş, “Avrupa kalite standartlarında üretilen makinemiz, her türlü düz yüzeyli tabakalara baskı yapabilecek kapasitede bir makinedir, sınıfının en üst düzeydeki konforuna sahip makinemizde, bir baskı ustası için gerekli bütün kolaylıklar mevcut” diyor ve makinanın özelliklerini şöyle sıralıyor: İstikrarlı bir baskıyı garanti eden otomatik besleme aparatı kolay ayarlanabilen ve kağıda hakim bir mekanizmadır. Besleme tablası, basılacak malzemenin statik elektriklenmesine karşı özel bir teflon ile kaplanmıştır. Baskı silindiri, vakum emmeli ve hava miktarı ayarlanabilmekte olup, bu sayede hassas netlikte iş basabilme imkânı vardır. Kalıp çerçevesinin değiştirilmesi ve ayarı son derece pratik ve kolay olup hassas milimetrik ayarlar ani olarak girilebilir. Raklenin ipeğe uyguladığı basınç ayarı hassas şekilde ayarlanabilmektedir.

134

YK Serigrafi 70x100 ebadındaki Ronan tam otomatik serigrafi baskı makinesinin yanına bir tane de 50 x 70 Ronan tam otomatik serigrafi baskı makinesi aldı.


print buyer

Printer Ofset’in de CtP Tercihi Konita Oldu İzmir’de 2002 den beri organize matbaacılık alanında başarı ile faaliyet gösteren Printer Ofset, CtP tercihini Konit Thermal makineden yana kullandı. 2002 yılından bu yana organize matbaacılık alanında faaliyet gösteren, Yolcu kardeşlerin sahibi olduğu Printer Ofset, Genel Müdürü Sinan Yolcu; Konita tercihlerini şöyle açıklıyor: “Konita CtP makineleri, bir çok avantajı olan dış tambur teknolojisi ile çalışıyor. Endüstriyel ve kompakt bir dizaynı var. Kapladığı alan az. Tamburu ise seramik tambur. Sistemi sayesinde, olabilecek kullanıcı hatalarının önüne geçiyor. CtP’nin kalıp pozlama hızı, bizim gibi yoğun kalıp tüketen matbaalar için tatmin edici. Makine için hayati öneme sahip parçalar, kalitesi dünyaca kabul edilen markalardan oluşmaktadır. Konita, AR-GE, sistem entegrasyonu ve teknik servis konularında çok güçlü bir kuruluş. Şirket ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 gibi kalite sertifikalarına sahip. Makinenin satış ve satış sonrasında Esen güvencesinde olması ve kendilerinden kalıp konusunda da hizmet alabilmek, tek elden çözüm sunulması da tercihimizi yönlendiren faktörlerden olmuştur.”

matbaa&teknik




printtek 2013

matbaa&teknik

Beklenen Buluşma 17 Mayıs’ta The long-awaited meeting of print and paper industries in Turkey and Eurasia, Printtek 2013 Printtek 2013 Fuarı, 17 - 22 Mayıs 2013 tarihleri arasında baskı teknolojileri ve kâğıt sektörlerindeki ürünlerini sergilemek, son yenilikleri takip etmek ve yeni iş bağlantıları kurmak isteyen katılımcılar ve profesyoneller için yine doğru adres olacak. Avrasya Bölgesinin, baskı teknolojileri ve kâğıt alanlarında en önemli buluşması olan Printtek 2013 Fuarı’nda, sektörün farklı kollarında faaliyet yürüten firmalar yeni ürünlerini ve ileri teknolojilerini tanıtmak için yerlerini aldılar. TÜYAP tarafından fuara ilişkin yapılan açıklamada, Printtek 2013 için toplam 10 salonun katılımcı firmalar tarafından tam kapasite ile kullanılacağı, belirtildi. Şirketin fuar ve içeriğine ilişkin açıklaması şöyle:

Sektörün Tüm Ürün Profili Tek Çatı Altında “Printtek 2013 ürün gruplarına göre ayrılmış salonlarında katılımcı firmalar için ürünlerini sergileyebilecekleri etkin ve özel bir pazarlama

138

Printtek 2013 will be held between May 17 – 22 at Tüyap Fair, Convention and Congress Center, İstanbul. The fair will once again be the right place to be for participants to exhibit their products in print technologies and paper industries, make business connections and premiere latest innovations.


printtek 2013

matbaa&teknik

platformunu oluştururken, ziyaretçilerin matbaacılık sektörünün tüm ürün profilini bir çatı altında bulabilecekleri en kapsamlı buluşma noktası olacaktır.

Companies that operate in different branches of the sector are taking their place at the most significant meeting of the print technologies and paper industries in Eurasia. 7 high standard Halls of Tüyap’s exhibition center will be fully occupied in Printtek 2013.

Printtek 2013 kapsamında; baskı teknolojileri : baskı öncesi / baskı / baskı sonrası sistemleri / dijital baskı ve ikinci el baskı sistemleri bölümleriyle, baskı malzemelerini: mürekkep / kimyasallar / sarf malzemeleri / kâğıt ürünleri bölümleriyle geniş yer kaplarken, tesis altyapı sistemleri ve donanımları, kart teknolojileri, kırtasiye ve ofis teknolojileri bölümleri de fuarın renkli ürün yelpazesini kuvvetlendirecektir. Uluslararası niteliğiyle matbaacılık ve basım sektörlerinin ülkemiz ve Avrasya Bölgesi’ndeki en önemli ticari platformu olan Printtek 2013, yeni yatırımlara yön verirken, farklı pazarlara erişim kanalları açarak, baskı teknolojileri ve kâğıt sektörlerinin büyüme hamlesine hız vermeye devam edecektir.”

Anlık Gelişmeler www.matbaateknik. com.tr Adresinde Olacak IPT İstanbul, 3. Kâğıt-Karton-Oluklu Mukavva Üretim ve İşleme Makineleri, Kâğıt Bazlı Ambalaj Teknolojileri Fuarı ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek olan Printtek 2013 17-21 Mayıs tarihleri arasında 10:00 - 19:00; 22 Mayıs kapanış gününde ise 10:00 - 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Fuarı destekleyen

Printtek 2013 is the most comprehensive meeting point for the industry, providing an effective and special marketing platform for exhibitors in halls designated for product groups and offering visitors a full range of products under one roof. dergimiz fuar boyunca gelişmeleri www.matbaateknik.com.tr adresinden anlık olarak paylaşacak. Tüm Twitter, Linkedin ve facebook sayfalarımızı takip eden okuyucularımız için sosyal medyada da fuar haberlerini takip etmek çok kolay olacak. Fuardaki matbaa&teknik standından dergimizin Mayıs sayısını tedarik edebilir ve önümüzdeki sayılar için cazip abonelik teklifimizi alabilirsiniz.

Fuarda Neler Bulacaksınız? Printtek 2013 öncesi dosyamızı aşağıda bulabilirsiniz. Fuara ilişkin planlarını dergimizle paylaşan katılımcıların standlarında hangi teknolojilere yer vereceklerini sormuştuk. İşte bazı katılımcılar ve sergileyecekleri çözümleri takip eden sayfalarda bulabilirsiniz.

Pre-press, press, post-press technologies, digital printing and used printing systems, printing material such as inks, chemicals and consumables, and paper products make most of the scope of Printtek 2013 while new sections of plant infrastructure systems and equipment, card technologies, stationary and office technologies widen up the product range of the exhibition. Being the most important international commercial platform of print and press industries in Turkey and the Eurasian region, Printtek guides new investments, provides access to different markets, and thus continues to boost the growth of print technologies and paper sectors.


printtek 2013

matbaa&teknik

Heidelberg, Printtek 2013’te

Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci

Heidelberg, 17-22 Mayıs 2013 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Printtek 2013, 12.Uluslararası Baskı Teknolojileri ve Kağıt Fuarı’nda 2.ve 10. Salonda bulunan standları ile yer alacaktır.

Heidelberg, Printtek 2013 stand planı

“HEI FLEXIBILITY” sloganı altında sektörde birçok yeniliğe imza atacak teknolojileri ve uygulamaları gösterecek olan Heidelberg, en düşük tirajlı işlerin dahi yüksek kalite, yüksek verimlilik ve yüksek kazanç ile nasıl üretilebileceğini canlı baskı gösterileri ve fuar süresince

uzmanlar tarafından gerçekleştirilecek olan seminerlerle paylaşacaktır. Düşük tirajlı baskı çözümleri, CITO-dahili baskı sonrası uygulamaları ve katlama ile kapak takma uygulamaları adı altında toplanan ve günde üçer kez gerçekleştirilecek olan canlı baskı gösterileri, ziyaretçilere günümüzdeki pazar eğilimleri ve farklılaştırmaya giden yolu örneklerle gösterecektir. Burgaz Toplantı Salonu’nda farklı gün ve saatlerde düzenlenecek olan “Dijital & Ofset: Karlılık için alternatif çözümler”, “LE-UV & Özel Uygulamalar” ve “Prinect İş Akış Uygulamaları, Prinect Package Designer Yazılımı & CtP Uygulamaları” konulu seminerler ise detaylı bilgi aktarımı görevinin yanı sıra konunun uzmanları ile bilgi alışverişinde bulunmak için mükemmel birer platform oluşturmaktadır. Müşteri taleplerine maksimum esneklik ile cevap verilebilmesi için gerekli olan çözümleri gösterecek olan Heidelberg ekipman ayağında, NEC SpectraView Serisi Prova Monitörleri, Suprasetter 106 ACL+OLP bilgisayardan kalıba pozlama makinesi, Speedmaster SX 52-4+L Anicolor ve Speedmaster SM 52 + CITO (dahili baskı sonrası uygulamalar) baskı makineleri, Linoprint C 751 dijital baskı sistemi, Stahlfolder KH 78 -6-KLL katlama makinesi, Eurobind 600 kapak takma makinesi ve POLAR N 115 Plus kesim makinesini sergileyecektir. Tam destek ve kusursuz çalışma felsefesi altında ise kişiselleştirilmiş servis hizmetleri, matbaa malzemeleri,

140



printtek 2013

matbaa&teknik

Heidelberg Speedmaster SX 52-4+L Anicolor ofset baskı makinesi ile birlikte “90:50:50” sloganı ile bilinen % 90 azaltılmış kağıt firesi, % 50 kısaltılmış hazırlık süresi ve % 50 artırılmış verimlilik sunulmaktadır. yedek parça hizmetleri ve Prinect matbaa iş akış ürünleri yer alacaktır. Heidelberg Türkiye, fuar sırasında gerçekleştireceği tüm canlı baskı gösteriler ve öncesinde fuar kapsamında gerçekleştirdiği baskı etkinlikleri için kağıt tedariği konusunda UPM firması ile sponsorluk anlaşması gerçekleştirdi. UPM Türkiye Genel Müdürü Sayın Gülay Akkuş eşliğinde imzalanan anlaşma ile alanında iki dünya lideri iki firma matbaacılık endüstrisi için fuarda bir araya gelmiş oldu. 10. salondaki standta yer alacak olan Heidelberg ikinci el makine satış ekibi ise ziyaretçilere ikinci el makine alımında temizlik işleminin ne denli hayati bir rol oynadığını canlı örnekler ve detaylı tanıtımlar ile gösterecektir. Ayrıca Heidelberg’in dünya çapındaki portföyünde yer alan ikinci el makineler ile ilgili her türlü bilgiye bu stanttan ulaşılabilecektir. Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci, “Printtek 2013’de Heidelberg olarak basım sektörüne yenilikler ve kazanç sağlayacak önerilerden oluşan çözümler sunacağız. Üstelik bu çözümler sadece makine ve ekipmanlar ile sınırlı kalmayacak, hem zamandan hem de

maliyetlerden tasarruf sağlayacak yazılımlar, üretiminize değer katacak kaliteli matbaa malzemeleri ürünlerimiz, teknik servis ile yedek parça hizmetlerimiz, renk yönetimi – ISO/PSO sertifikasyon hizmetlerimiz ve danışmanlık hizmetlerimiz; fuarda hazır bulunacak uzmanlarımız eşliğinde fuarda bizleri ziyaret edecek olan sektörümüzün tüm temsilcileri ile buluşacak. Matbaa malzemeleri, teknik servis ve yedek parça hizmetleri alanında fuara özel olacak birçok avantajlı kampanya gerçekleştireceğiz. Bu bağlamda bizleri ziyaret edeceklerin uzman masalarımıza uğrayıp bilgi almalarını rica ederiz. Ayrıca fuar boyunca gerçekleştirilecek olan teknik seminerlerimiz ile katılacak herkes için artı bir değer oluşturacağımızı düşünüyorum. Katılımcı sayısı kısıtlı olan seminerlerimizde yer sıkıntısı yaşanmaması adına ilgililerin önceden kayıt yaptırmalarını öneriyorum.” şeklinde konu hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Printtek 2013’de Heidelberg standında yer alacak olan yerli ve yabancı birçok uzman fuar ziyaretçilerinin basım sektörü ile ilgili ilgi duydukları ve merak ettikleri soruları cevaplamak ve ürünlerin detaylarını paylaşmak üzere hazır bulunacaklardır.

Heidelberg, Printtek 2013’de “HEI FLEXIBILITY” sloganı altında sektörde birçok yeniliğe imza atacak teknolojileri ve uygulamaları gösterecek.

142



printtek 2013

matbaa&teknik

manroland Kullanıcıları Konferansı Printtek 2013’de Yapılacak Türk Basım Endüstrisinin lider tedarikçilerinden biri olan Pasifik Trading Printtek 2013’de baskı sonrasına odaklanmış çok zengin bir makine sergisi ile katılacak. Pasifik Trading Genel Müdürü Serdar Tokel, 21 Mayıs 2013 tarihinde manroland Genel Müdürü Bay Rafael Penuela‘nın da katılacağı bir “manroland Kullanıcıları” konferansı yapılacağını, söylüyor. Konferansta manroland’ın geleceğe yönelik kurumsal planlamaları ve şirketin yeni sahibi Langley Holding hakkında bilgi aktarılacak. Tokel’in fuara ilişkin açıklamaları şöyle:

Serdar Tokel

15 Adet Duplo ve Eurofold Makinesi ile Pantera, Amigo, Ventura Standda Olacak “Pasifik Trading; Printtek 2013 Fuarı’nda yayıncılık alanında baskı sonrası makinelerde başarıyla sürdürdüğü pazar liderliğini, dijital ve ambalaj için gerekli olan baskı sonrası sistemlerine de taşımayı hedefliyor. Bu kapsamda fuarda Müller Martini firmasının ürettiği tam otomatik 4.000 Adet/saat çalışabilen Pantera Amerikan Cilt Hattı, Amigo Kapak Takma Makinesi ve Ventura İplik Dikiş Makinesinin yanı sıra; küçük ve orta ölçekli matbaaların ve aynı zamanda dijital baskıcıların yoğun talep gösterdiği Duplo ve Eurofold firmalarının irili ufaklı yaklaşık 15 adet farklı makinesinin de demoları yapılacaktır.”

Yeni Bir Temsilcilik MasterWork ve Esko Kongsberg “Bunlarla beraber; Printtek Fuarında, temsilciliklerini yeni aldığımız MasterWork firmasının ürettiği Tam Otomatik Kesim, Pilyaj Gofraj ve Sıcak Varak yapabilen MK1060 ST modelini ve Esko Kongsberg i-XE10 modelinin de tanıtımları yapılacaktır. Masterwork firması; 100.000 m2 üzerine kurulmuş olan üst düzey donanımlı tesislerinde son derece modern üretim şartlarında, yılda, farklı modellerde yaklaşık 550 -600 adet makine üretiyor ve Çin pazarında lider durumdadır. Ürettikleri makineler arasında Varak Yaldız , Kesim Gofraj ve Kalite Kontrol Makineleri mevcuttur. ESKO firması;ambalaj matbaaları,stand üreticileri, ticari matbaacılar ve dijitalcilerin, kısa tirajlı işlerini, maketlerini, şekilli kesimlerini ve yarım kesimlerini hiçbir bıçağa ve kalıbına ihtiyaç duymadan kolayca

yapabilecekleri, kendi sektöründe en başarılı ve pazar lideri olarak konumlanmaktadır. Bu iki makinenin fuarda çok dikkat ve ilgi çekeceğini düşünmekteyiz.”

manroland Kullanıcıları Konferansı “manroland tabaka baskı makineleri ile ilgili bilgilendirme tünelimiz olacaktır. Bu tünelde, manroland tabaka baskı makineleri üzerinde bulunan kritik parçalar gösterilecek ve multimedya bilgilendirme ekranından makine hakkında önemli bilgiler müşterilerimiz ile paylaşılacaktır. Bunun yanı sıra Tüyap Fuar Alanında 21 Mayıs 2013 tarihinde saat 16:00 – 18:00 arası manroland Genel Müdürü Rafael Penuela‘nın da katılacağı bir “manroland Kullanıcıları” konferansı yapılacaktır. Konferansta Rafael Penuela, manroland Sheetfed GmbH’nin gelecek dönemdeki kurumsal planlamaları ve yeni sahibi Langley Holding hakkında bilgiler verecektir.”

MasterWork firmasının ürettiği Tam Otomatik Kesim, Pilyaj Gofraj ve Sıcak Varak yapabilen MK1060 ST modeli 144



printtek 2013

matbaa&teknik

Baskı Öncesi ve Sonrası

Kamil Polat

Mitra A.Ş’den Kamil Polat, şirketinin fuar ile ilgili planlarını anlatırken “Printtek 2013, baskıdan ziyade baskı öncesi ve sonrası ile anılacak bir fuar olacak bizim için”, diyor. Baskı sonrasında çok geniş bir ürün gamına sahip olduğunu bildiğimiz Mitra’nın baskı öncesinde de Cron ile önemli bir satış rakamına ulaştığını biliyoruz. Polat, fuarla ilgili olarak şunları söylüyor: “Özellikle değer katıcı ve ekonomik ürünlerimizi bu fuarda tanıtmaya karar verdik. Bu nedenle baskı öncesinde konvansiyonel CtP’ler, baskı sonrasında da tel dikişten, PUR sistem kapak takmaya kadar birçok ürün ile ziyaretçilerimize demo imkanı sunacağız. En son 2005 yılında bu kadar geniş katılım ile gerçekleştirilen Printtek fuarını güzel bir satış grafiği ile kapatmıştık. Bu fuarda ise çok daha fazla adette ve türde makine ile katılacağımızı hesaba katarak en az 2005 yılındaki kadar iyi bir grafik yakalayacağımızı düşünüyoruz.”

Sakurai Tam ve Yarım Tur Serigrafi Makineleri

Mitra A.Ş Standında Neler Bulacaksınız? “Son 3 senedir çok büyük aşama kaydettiğimiz ve toplamda 40 ünite gibi kayda değer bir başarı elde ettiğimiz Cron’u iki adet konvansiyonel tip ctp sistemi ile tanıtmayı planlıyoruz.

On-line kurulacak sistemlerimizle tüm aşamaları birebir inceleme fırsatını bulacağınız demolarımızı kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz. Baskı konusunda, alanının lider markası Sakurai’ nin hem tam tur 146

hem de yarım tur serigrafi makinelerini sergileyeceğiz. Yıllardır tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok iyi bir satış grafiğine sahip Sakurai’ nin standda büyük ilgi göreceğinden şüphemiz yok.”



printtek 2013

matbaa&teknik

Baskı Sonrasında Geniş Bir Sergi “Baskı sonrasına geldiğimizde ise çok geniş bir ürün yelpazesi ziyaretçileri bekliyor olacak.

Purple Magna’ nın katlama, üç ağız bıçak, sert kapak taslama ve pencere yapıştırma makinelerini sergileyeceğimiz bu bölümde, NewbindEX’ten PUR ve sıcak tutkal sistemli kapak takma makinesi, Purlux yarı otomatik tel dikiş makinesi, Guowei giyotinler ve Maker marka dijital firmalarına yönelik kapak takma, selofan ve katlama makinelerini ziyaretçilerimizle buluşturacağız.

Purlux - Yarı Otomatik Tel Dikiş

Purple Magna - Kağıt Katlama

Guowei - Giyotin

Purple Magna - Üç Ağız Kesim Tüm bu ürünlerin ortak noktası, işlevsel ve değer katıcı olmalarının yanı sıra ekonomik yatırımlar olmalarıdır.” Purple Magna - Otomatik Pencere Yapıştırma

148


printtek 2013

Ve Diğerleri “Sergileyeceklerimiz ürünler kadar sergilemediğimiz ilgi çekeceğini bildiğimiz ürünlerimiz olan; Mitsubishi tabaka ve web ofset baskı makinelerini, Melzer RFID etiket ve akıllı kart üretim sistemleri, 2013 yılı içinde Türkiye’de pazarlama faaliyetlerine başladığımız Mitsubishi oluklu üretim ve baskı sistemleri, Yoco otomatik şekilli kesim ve yaldız baskı makineleri, Purlux mücellit makineleri ve Chaint kağıt paketleme sistemlerini de unutmamak gerekiyor.

Mitsubishi Tabaka Ofset

Melzer Akıllı Bilet Etiket Üretimi

Yoco- Otomatik Şekilli Kesim ve Yaldız Baskı

Purlux-Robotlu Tel Dikiş

Purlux - 5 Kafa Kapak Takma

Purlux - Otomatik İplik Dikiş

Bu ürünlerin de sergilenen ürünler kadar ilgi çekmesi için gereken hazırlıklarımızı tamamladık. Tüm bu nedenlerin ışığında, 2005 yılının da üzerinde bir satış grafiği bekliyoruz bu fuarda.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Aras Grup, Bin 200 Metrekarede 8 Farklı Makine ile Ziyaretçilerini Bekliyor

Hamdi Kaymak Aras Grup Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Araz, Printtek 2013 için çok iyi hazırlandıklarını, anlattı dergimize. Araz, 2005’den bu yana ilk kez gerçekleşecek bu fuar katılımının matbaacılarımızın ziyaretlerinde maksimum ilgi ve yeniliği bulmalarına sebep olması gerektiğini ve bu sebeple emek yoğun bir hazırlık yaptıklarını, söylüyor:

Serkan Araz

200 metrekarenin üzerinde bir stand olacak. Canlı demolar, sunumlar ile bütün firmaların yurtdışından gelecek satış ekipleri ile birebir görüşme imkânı sağlayarak emek yoğun bir hazırlık yaptık. Bunun yanı sıra Met Kağıtçılık’ta da Sappi APP gurubunun yetkilileri standa olacak. Met Etiket laminasyon makineleri Canon’un indoor baskı makinesi ve yeni temsilcilikleri CMS kesim makinesini tanıtacaklar.”

Komori’de İşten İşe Geçiş “Bu fuara oldukça iyi konsantre olduk ve çok yoğun çalışmalar sonucunda hazırlandık. Özellikle Türk matbaacısının ilgisini çekebilecek, işlerine katma değer sağlayacak ürünleri tanıtmak istedik. Toplam 8 makine sergimiz olacak bunları kısaca sıralamak istersek: Komori’nin G serisinin tanıtımını drupa’dan sonra İstanbul’da ilk kez fuarda yapacağız. 6 + lak 70 x 100 ofset baskı makinemizi tüm otomasyonları ile birlikte sergileyeceğiz. Programlı canlı demolar yapacağız. Müşterilerimiz birebir sorularını cevaplandırmaya çalışacağız. Belli saatlerde özel demolarımız olacak. Gün içinde üç ya da dört kez olmak üzere tekrarlanacak. Bu demolarda Komori’nin hem baskı kalitesini hem değişik uygulamalardaki kolaylığını ve özellikle işten işe geçişteki hızını göstereceğiz. Dolayısıyla iki ana işimiz olacak. Bunlardan bir tanesi, kağıt üzerine baskı. Drip Off lak uygulamasını da orda gösterebileceğiz. Hemen arkasından karton uygulamasına geçeceğiz. Hem bu iki farklı gramajlarda Komori’nin ulaştığı baskı kalitesini hem de ulaştığı iş verimliğini gösterme imkanı bulacağız. İş akışının ne kadar hızlı olduğunu geçişin ne kadar hızlı olduğunu ve fire oranlarının en kadar düşük olduğunu göstereceğiz.”

Yeni Mümessillik Screen ve Diğerleri Komori’nin dışında yeni mümessiliğimiz olan Screen endüstriyel dijital baskı makinelerinin hem Türkiye için ilk lansmanı yapacağız hem de makinelerini sergileme imkânı bulacağız. Wen Chuyan taslama makinemiz ve aynı firmanın otomatik kutu yapma makinesini de çalışır vaziyette fuarda görebileceksiniz. MBO’un en yeni katlama makinesi ve SBL Alfa Luna’nın otomatik kutu kesim makinesini sergileyeceğiz. Ayrıca BasysPrint CtP kalıp pozlama sistemi ve son olarak da otomatik serigrafi makinemiz Ketchview. Onun da canlı demolarla sergisini yapacağız. Komori dışındaki tüm makinelerimizin talep üzerine anlık canlı demolarını gerçekleştirebileceğiz. Matbaacılarımızın aradığı her şeyi bulabilecekleri bin 150

Biz Üzerimize Düşeni Yaptık “2005’deki başarılı fuar havasını yakalamak istiyoruz. Biz firma olarak elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz. Hem matbaacımıza saygı açısından hem de fuarın desteklenmesi açısından. Bizim gibi diğer tüm önemli katılımcıların da bu fuar için emek harcadığını biliyoruz ve umuyoruz herkes de bu emeğinin karşılığını görür. Fuara gelen makinelerimizin %90’ını satmış bulunuyoruz. Bunların dışında da projelerimiz vardı hali hazırda onları da sonlandırmak üzereyiz fuarın da bu konuda bize yardımcı olmasını umuyoruz.”

H-UV ve Labelmen Köşelerine Bekleriz Sergileyemediğimiz makinelerim de var muhakkak. Zaten tüm makinelerimizi aynı anda sergilememiz mümkün değil. Ancak bunlardan önemli bulduğumuz iki tanesi için özel köşeler hazırladık. Bunlardan birincisi Komori’nin H-UV serisi. Bu çok özel makinenin özelliklerini tanıtacağımız bir köşe yaptık. Orada ilgilenen müşterilerilerimiz için tanıtım videolarımız ve sunumlarımız olacak. Ayrıca bir de Labelmen köşemiz olacak. Ofset ve letterpres etiket baskı makinesinde üretilen örnekleri inceleme imkânı olacak. Yine Labelmen için de bir video ile tanıtım desteğimiz olacak. Ayrıca belirtelim makinesini sergileyemediğimiz markalarımızın yurtdışından yetkilileri yine standımızda hazır bulunacaklar. Makineler olmasa da matbaacılarımızla bire bir görüşme imkânı sağlayacağız.”



printtek 2013

matbaa&teknik

Aras Matbaa Malzemeleri Geniş Bir Ürün Gamı Sunuyor

İlker Uçar Flint Group, Contitech, Pulse, Presstek ve MarrotGraphic gibi sektörün lider şirketlerinin Türkiye distribütörü olan Aras Matbaa Malzemeleri Printtek 2013’de tüm ürün guruplarını fuar ziyaretçilerinin ilgisine sunacak. Malzeme alanındaki inovasyonu matbaacılara aktarmak için tüm müşterilerini beklediklerini anlatan Mustafa Toy, fuarda tanıtacakları ürünlere ilişkin şu bilgileri veriyor:

10 Yıldan Bu Yana Yenilikleri Ülkemize Taşıyoruz “Aras Matbaa Malzemeleri 30 yıldan beri geniş ürün yelpazesi ile matbaa malzemeleri satışı konusunda hizmet vermektedir. Firmamız sektörle ilgili yenilikleri takip etmekte ve yurtdışında ortaya çıkan çözümleri ve yenilikleri Türkiye pazarına taşımaktadır. Printtek 2013 fuarında dağıtıcısı olduğumuz firmaların ürünlerini 125 metrekarelik standımızda ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız.”

Aras Matbaa Malzemeleri Çözümleri Flint Group: Flint Group matbaa mürekkeplerinin lider üreticilerindendir. Ambalaj ve yazılı medya sektörlerine global çözümler sunar. 2005 yılında XSYS Print Solutions ve Flint Ink Cooperation’ın birleşimiyle kurulmuştur. Dünya çapında 6 bin 800 çalışanıyla Flint Group eşsiz ve güçlü ürün çeşitliliğiyle yazılı medya pazarındaki bütün ihtiyaçlara cevap verebilmektedir. Ürünlerini sıralamak gerekirse Arrowstar 4010 process seri Arrowstar process 8700 seri Arrowstar 878 mars process seri Novaplast folyo seri Pantone renkler Spot özel renkler (otomatik mixing sistem ile türkiye’de üretilir) Conti-Air: Conti –Air 1871 yılında kurulan Continental AG nin içindeki Contitech Group’un bir parçasıdır.Dünyanın önde gelen baskı

152

Mustafa Toy


printtek 2013

matbaa&teknik

Conti-Air FSR Seri

Conti-Air LithO HC Seri

Conte-Air Neon TR Seri

blanketi üreticilerinden biri olarak Conti-Air ofset baskı blanketi serilerini sürekli yenilemekte ve geliştirmektedir.Conti –Air blanketleri tabaka ofset,heatset ,cold set ve metal baskı dahil olmak üzere bütün matbaa sektörünün ihtiyaçlarına cevap verir. Conti-Air FSR Seri, yüksek nokta keskinliği, yüksek direnç, düşük aşınma sunar. Susuz ofsete uygundur. Conti Air Litho HC Seri, İklim-nötr blanket (Pure Printing), kağıt ya da taban kağıdı ölçüleri sıklıkla değişse bile yüksek dayanıklılık, arttırılmış hava katmanı sayesinde yüksek nokta keskinliği sağlar. Conti Air NEON TR Seri, değişmeyen baskı kalitesi ve webin aşağısında ve yukarısında nokta kazanımı sağlar. Hidrofilik yüzeyde alkol azaltılmış kauçuk destekleri ve alkolsüz uygulamalarda kullanılır. Mekanik gölgelenmeyi ve nokta kaybını azaltır. Büyük ölçekli sheetfed ve dar web baskı için uygundur. Hızlı devir imkanı sağlar. Pulse: Pulse hizmet, dağıtım ve yenilikçi ürün grubuyla, yüksek kaliteli su bazlı dispersion laklar ve U.V. mürekkepler tedarik ve üretiminde lider konumundadır. Presstek: Presstek, dünyanın ilk kimyasalsız kalıbını piyasaya kazandırmıştır. Şimdi 5.jenerasyonunda ödül kazanan bu kalıplar sağladıkları yüksek çözünürlüklü görüntüler ve baskı üzerindeki üstün performansları ine tanınıyor.Görüntüleme sonrasında sadece musluk suyu ile durulama yeterli. Ne kimyasal ne de özel bir işleme gerek var.


printtek 2013

matbaa&teknik

Cielle, Printtek 2013’de İlgi Odağı Olacak Neolam Laminasyon Met Etiket, Aras Grup bünyesinde Printtek 2013 fuarında” İtalyan firması Cielle ile yapmış olduğu distribütörlük anlaşması ile yeni makinelerini sergileme fırsatını bulacak. “Met Etiket’in titiz araştırmalar sonucu bünyesine kattığı Cielle Kappa 200x300 CNC makinesi, her türlü ihtiyaca cevap verecek bir makine olarak fuarın en gözde ürünü olacaktır”, diyen Ersin Kibar, Cielle ve sergilenecek diğer makinelerin teknik özellikleri hakkında şu bilgileri verdi: CIELLE KAPPA: İhtiyaçlarınıza uygun teknolojik çözümler “Cielle Kappa kesme, freze ve buruşturma konularında yenilikçi, plastik ve metalleri işleyebilen bir pantograftır. Kağıt, karton ve vinil ürünler için titreşimli ve titreşimsiz teğet kesimini hatasız şekilde geliştirilmiş yazılım ve F.P.C. sisteminle (Flying Precision Cutting®) yapılmasını sağlayan CNC kesim makinelerinin teknik özellikleri ise şöyle sıralanabilir: Kappa Professional Teknik Özellikleri •Alüminyum döküm yapı ve elektro kaynaklı çelik taban plakası. •8 Kw vektöryel salınımlı mandrel sayesinde çok fonksiyonlu kafa. •Düzgünlük için yüksek hassasiyet seviyesine sahip alüminyum bölmeli çalışma tezgahı. •Fırçasız motor ve sertleştirilmiş çelik kılavuz sistemleri, geri dönen bilyeli vidalar ve kızak kılavuzları. •9 konumlu otomatik alet değiştirme hazneli HSK A40 •Alet ön ayarı •İlgili çalışma alanında otomatik emme sistemi •Freze operasyonları için çıkarılabilir emme başlığı F.P.C. Flying Precision Cutting® Dijital baskı ile süslenmiş kesim panelleri için mükemmel ortalama sistemi. Panellerin mutlak hassasiyetle kesilmesini sağlamak için program ile iletişim kuran gelişmiş yazılım ve bir kamera. FPC programı yeniden işlem yapar ve son derece sofistike telafiyi garantilemek için mükemmel bir hassasiyet seviyesinde her türlü lineer, lineer olmayan, asimetrik veya rotasyon sapmasını düzeltir.

154

Özel Yazılım: Incicam Incicam yazılımı gerçekliğe dair bir fikir vermek için basit ve yaratıcı bir yol arayan bütün kullanıcılara yeni ufuklar açmaktadır. Incicam güçlü bir şekilde entegre edilmiş modüllere ayrılmış olup her biri nesnenin işlenmesi ile ilgili ve hassas yönleri çözüme kavuşturmaktadır. Kalite ve Fiyat Oranını Sağlayan Laminasyon Makineleri: Neolam 1650 C NEOLAM C Serisi Neolam Laminasyon makine serisi, laminasyon teknolojisinde kolay kullanım sağlayan geniş bir yelpazeye sahiptir. “C” serisi laminasyon makineleri, uygun maliyetli ve gereksinimlerinizi karşılayacak “kullanım noktasına” alternatif tam işlevli laminasyon makineleridir. Sistemin yenilikçi tasarımı ile medya ve yüzeylerin kolay uygulamasını ve hizalaştırmasını sağlamaktadır. Malzemenin kalınlığının ayarlanması ve üst silindirin sıcaklık kontrolu görsel bir ekran ve elektronik tuş takımı ile uygulanmaktadır. Malzemenin uygulandığı besleme masası kolay laminasyon uygulamalarına izin verir. Ellerin serbest çalışmasına uygun ayak pedalı, acil durdurma butonu ile birlikte güvenlik sistemi ve optik güvenlik sensoru ile bütünleşmiş edilmiş güvenlik özelliklerine sahip olan Neolam, uzun kullanım ömrü ve kanıtlanmış kalitesi ile müşterilerinin beğenisine sunulmuştur. NEOLAM Özellikleri •Kolay Kullanım; •Monitör üzerinde görüntüleme ve klavye ile medya kalınlıklarını ayarlama •Kolay yükleme ve materyali şekillendirme imkânı •Üst merdaneyi koruyan motorlu malzeme sarımı •Malzemenin kolay yüklemesini sağlayan titreşimli (salınışlı) besleme tahtası •Isıtmalı üst merdane; •Soğuk laminasyon için 50°C (NEOLAM Series/C),

•Sıcak laminasyon için 120°C ‘ya kadar (NEOLAM Series/S) •Lamineli malzeme basıncını sıkıca tutmayı düzenleme •Film germeyi ayarlama kolaylığı En iyi Performans •Üst merdane sıcaklığı monitör üzerinde görüntülenerek klavye ile ayarlanabilir; • 0/50°C (NEOLAM Series/C) ve dan120°C (NEOLAM Series/S)

0

•Besleme merdanesi çapı 100 mm •Laminasyon kalınlığı 30 mm •Monitör üzerinde görüntülenerek klavye ile merdane hızı elektronik olarak ayarlama Güvenlik •Ellerin serbest çalışması için ayak pedal kontrolü •Acil durum düğmesi ve görsel güvenlik korumalı kendinden kontrollü sisteme sahip düzensizlik durumunda görsel ve sesli uyarı veren genel güvenlik sistemi •CE sertifikası •Ufak ebat, döner tekerlekli standın kilitlenmiş pozisyon alması •Sessiz mekanik çalışma Kolay ve Kaliteli Kesim Makineleri: Neolt Horizontal (Yatay) Trimmer 1650 Neolt Kesim makineleri, kesilmesi istenilen malzemelere göre 19 farklı makine seçeneği ile müşterilerine geniş bir yelpaze sunmaktadır. Kullanımı kolay ve kaliteli kesimler sağlayan ve gereksinimlerinizi karşılayacak kesim makineleridir. Sert çelik kesimli sabit bıçağı ile KöPÜK kesimleri için kaydırma çubuk üzerine monte edilmiştir. •Maksimum kesme kalınlığı KÖPÜK / FOREX ® (mm): 30/10. •Kullanılabilir 160,250,310.

kesim

uzunluğu

(cm):



printtek 2013

matbaa&teknik

Met Etiket’in Medya Ürünleri Printtek 2013’de Yer Alacak

Met Etiket, temsilcisi olduğu tüm medya ürünlerini Printtek 2013’de kendi uygulama alanlarında sergileyecek. Met Etiket’in sergileyeceği medya ürünleri ve detayları şirket tarafından yapılan açıklamada şu şekilde, belirtiliyor:

İnce ve Zarif Ajanda (Ivory) Kağıtların Adresi: GORICANE Goricane, kitap ve ajanda kağıtları üretimi yapan Slovenya menseii firmadır. Slovenya’da bulunan en eski kağıt fabrikası olup, 1740 yılında kurulmuştur. Firma, 1788 yılından itibaren şimdiki yerinde kağıt üretimine başlamıştır. Goricane, Avrupa’da birinci sınıf özel kağıtlarda en iyi uzman firmadır. Müşterilerinin ihtiyaçlarına ve isteklerine göre en iyi servis imkânını sunan Goricane, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Avusturya ile diğer Avrupa Birliği pazarlarına toplam satışlarının %90’ınını yapmaktadır.

ajandaların ve el ilanlarının basımı için ideal olan ince, hoş ve ikna edici kabiliyette baskı sonucları vermektedir.

25 Yıldır Keşfedilen Filmler: Derprosa Grafik sanatları, gıda ambalajları ve etiketlerine yönelik polipropilen film üreticiliği ve pazarlamasında 25 yıldır uzman deneyimine sahip Derprosa, küresel düzeyde sektörün lider ve yenilikçi firmasıdır. İspanya’nın Granada şehrinde üretimlerini yapan firma müşterilerin memnuniyetini, üstün hizmeti ve kalitesi ile 5 kıtada 60 ülkeye ulaşmaktadır. 17 µm sıcak selefon, 35 µm thermal olarak kullanılmaktadır. DL Soft Touch 141 BOPP / 241 BOPP DD Soft Touch 241 BOPP DF Soft Touch 261 BOPP THERMAL DF 142 BOPP ANTI-SCRATCH WET

Yıllık üretim kapasitesi 80.000 ton olan Goricane, 2009 yılında satış toplamları 58.7 milyon olarak belirtilmişir. Ayrıca firma ISO 9001:2008, ISO 14001:2004 sertifikalarına sahiptir.

Tanım: Özellikle yüksek kaliteli baskılara derinlik kazandırmak, renkleri kuvvetlendirmek için tasarlanmış polipropilen (BOPP) laminasyon filmidir. Mat yüzeyi mükkemmel şekilde SOFT TOUCH (yumuşak dokunma hissi) vermektedir.

Ajanda Kagıtları

Karakteristik: Dokusunda yumuşak kadife efekti, Görsel mat + mat görünüm, Baskı yüzeyi ve renklerini destekleyici özellik, Laminasyon

37 gr /m2 ile 150 gr/m2 aralıgında ISEGA ve FSC kalite standartlarındadır. Kitapların, 156

üzerine UV offset ve serigrafi baskı uygulaması, Çizilmeye karşı dirençli Kullanım alanları: Kataloglar, Kozmetik kutular, Özel ambalaj kağıtları, Yüksek değerli kitaplar

Yapışkanlı Ürünlerin Çözümü: MACtac 1996 yılından beri MACtac’ın Türkiye temsilcisi olan Met Etiket, PVC, Polietilen, Polipropilen, Polyolefin, PET ve özel filmler ile en mükemmel tabaka ve rulo baskı imkânları sunar. Macscreen ürünleri her türlü hava koşullarında yüksek dirençliliğe sahip olma ve istenildiği zaman kolaylıkla sökülebilen ürünlerdir.

Yarınlarınıza Önem veren Firma: Asian Pulp Paper 1972 yılından Endonezya’da temelleri atılan APP firması, Asya’daki en büyük dikey entegre kağıt hamuru ve kağıt üreticisi olarak dünyanın önde gelen firması arasında yer almaktadır. Endonezya, Çin, Hindistan’da yapmış oldukları fabrikalarla, 7 milyon tonun üzerinde kağıt, ambalaj ve elyaf üretimini sağlamaktadır. Met Etiket, fuar boyunca APP markalarından Ningbo Star C2S- Çift taraflı Bristol ve Foopak- Bardak Karton ürünlerini sergileyecekler.



printtek 2013

matbaa&teknik

Fuarın Yıldızı, HP Indigo 10000 Olacak MatSet A.Ş Satış Müdürü Emre İşcen Printtek 2013’e ilişkin dergimize gönderdiği açıklamada “Standımızın ve tahmin ediyorum fuarın da yıldızı HP Indigo 10000 dijital ofset makinemiz olacaktır. drupa 2012 fuarından sonra, dünya’da ilk defa Printtek fuarında sergilenecek olması sadece yurtiçinden değil, aynı zamanda çevre ülkelerden de ziyaretçi getirecektir”, dedi. İşcen’in fuarda tanıtılacak yeniliklere ilişkin açıklaması şöyle:

Ana Motto “DİJİTAL” “Matset A.Ş. olarak Printtek 2013 fuarına her fuar zamanı olduğu gibi çok önem vermekteyiz. Sektörümüzün büyük oyuncularının katılmadığı 2010 senesindeki fuarda da en büyük stand alanı ile Printtek fuarında yerimizi almıştık ve kendi içinde son derece başarılı bir fuar yaşamıştık. Şirketimiz adına fuarın teması ve ana mottosu “DİJİTAL” olacaktır. 2010 senesinde fuar alanımızda 5 renk ofset baskı makinesi, 2 adet CtP, 2 adet giyotin, bir adet büyük robotlu tel dikiş makinesinin yanında bir adet HP Indigo 5500 dijital ofset makinesi sergilemiştik. O zaman için ilgi büyüktü, bugün toplam HP Indigo makine satışlarının 40 adedi geçme süreci 2010 Printtek fuarı ile başlamıştır. O fuar sırasında fuarın günlük gazetesini basmış, gün boyu demolar yapmıştık. 2013 senesine geldiğimizde ise, fuar alanımızın tamamına yakını “DİJİTAL” teknolojisine ayrılmış bulunmaktadır. Fuarın gene en büyük standlarından birindeyiz ama bu sefer sadece HP Indigo dijital ofset baskı makineleri sergileyeceğiz. HP Indigo Avrupa – Ortadoğu – Afrika bölge müdürü Marc Schillemans’n da iki gün ziyaret edeceği Printtek fuarı’nda HP firması 25 kişilik bir ekiple Matset standında bulunacaktır.”

drupa’dan sonra İlk Kez İstanbul’da “HP Indigo makineler “kalıp – blanket – mürekkep” üçlüsü ile tramlı ofset baskısı yapmaktadır. Bu özellikten dolayı baskı kalitesinde gerçek ofset baskısını tamamiyle simule etmektedir.

Emre İşcen

HP Indigo 10000

158



printtek 2013

matbaa&teknik

Standımızın ve tahmin ediyorum fuarın da yıldızı HP Indigo 10000 dijital ofset makinemiz olacaktır. drupa 2012 fuarından sonra, dünya’da ilk defa Printtek fuarında sergilenecek olması sadece yurtiçinden değil, aynı zamanda çevre ülkelerden de ziyaretçi getirecektir. HP Indigo 10000, 2006 senesinde 2 mühendisin öncülüğünde başlayıp, 2009 senesinden beri 400 mühendisten oluşan bir AR-GE ekibinin yoğun çalışmaları sonucu drupa 2012 fuarında görücüye çıkmıştı. Farklı ülkelerde, farkı tip beklentileri olan yirmiye yakın matbaada beta süreçleri tamamlandıktan sonra, Mart 2013 itibari ile de ticari olarak satışı başlamıştır.”

İlk Kurulum MatSet’ten “Matset A.Ş. olarak gene bir ilke imza atıp bugüne kadar kurulan HP Indigo 10000 makineler içinde, kurulum yapacak olan ilk distribütör olma özelliğine sahibiz. Daha önceki kurulumlar, HP firmasının direkt operasyon yapmış olduğu ülkelerde gerçekleşmiştir. 7 renk baskı yapabilme özelliği ile Pantone Kataloğunun % 97’sine baskı yapma imkânı sağlayan HP Indigo teknolojisine ilaveten Beyaz Mürekkep ile baskı ile katma değerli çözümler sunmaktadır. Makine teknik özellikleri aşağıdaki gibidir.

HP Indigo 10000 Maksimum Renk: 7 ( CMYK + Turuncu + Violet + Yeşil + Beyaz ) Maksimum Kağıt ebadı : 750 x 530 mm Maksimum Baskı ebadı : 740 x 510 mm Malzeme kalınlığı

: 75 – 450 mikron / 65 – 400 gsm

Giriş – Çıkış yükseklik

: 850 mm

Baskı Hızı

: 3.450 tb/saat – 4renk

: 4.600 tb/saat – EPM modu

: 6.900 tb/saat – 1-2 renk

HP Indigo dijital ofset baskı makinesinde blanket ve kalıp değiştirme otomatik olarak gerçekleşmektedir. Ayrıca makine içinde bulunan kameralar ile baskı register, ön arka baskı ve baskı kalitesi her tabakada kontrol edilmektedir. HP Indigo 10000, dijital baskı makineleri içinde en gelişmiş kalite kontrol sistemine sahip makinedir. Bu sisteme ilaveten dahili spektrofotometre ile renk kalibrasyonu sabit tutulmaktadır. Tüm Dünya’da 7000’e yakın HP Indigo sistemi başarı ile çalışmaktadır. HP Indigo 10000 dijital ofset baskı makinesi, yeni ebadı ve hızı ile matbaaların tüm beklentilerini karşılamaktadır. Fuarda sergileyeceğimiz ikinci tabaka modelimiz HP Indigo 5600 olacaktır. HP Indigo dijital ofset baskı makinelerimizin lokomotif modeli olan HP Indigo 5000 serisi makinelerin güncellenmiş modeli olan HP Indigo 5600 serisi de, Drupa 2012 fuarında ilk defa piyasaya sürülmüştür. Fuarda sergileyeceğimiz HP Indigo 5600 makinemizin özellikleri aşağıdaki gibidir.

HP Indigo 5600

Fuarda sergileyeceğimiz bir diğer makine ise etiket ve ambalaj sektörü için bobin dijital ofset baskı makinemiz HP Indgo WS 6600 olacaktır. Hem Türkiye’de hem de dünyada etiket – ambalaj segmentinde çok açık ara lider olan HP Indigo dijital ofset makinelerimizin son nesil üyesi HP Indigo 6600 makinemizin özellikleri aşağıdaki gibidir.

HP Indigo 6600 7 renk Maksimum baskı ebadı : 317 x 980 mm

7 renk

Malzeme kalınlığı

: 12 – 450 mikron

Beyaz Mürekkep

Baskı Hızı

: 30 mt 4 renk

Kalın Baskı Kiti ( 460 mikron – 400 gsm )

: 41 mt CMY modu

One shot özel plastik baskı modu

: 60 mt 1 – 2 renk

UV ışıkta görünen kırmızı güvenlik mürekkebi EPM ( CMY özel baskı modu ) 2008 senesinden beri büyük başarı ile satışını yapmış olduğumuz 5000 serisi makineler, Türkiye’nin kalite odaklı matbaalarının çoğunda

160

başarı ile çalışmaktadır. Yeni özellikleri ile HP Indigo 5600 plastik kart baskısı yapan firmalar içinde bir kulvar açmıştır. Normal baskı modu ile bile UV ofset kalitesinde baskı yapan HP Indigo 5600 makineler, “one shot” modu kullanıldığında, tüm baskı teknolojilerinden daha keskin bir baskı sonucu alınmaktadır. One shot modunda tüm renkler önce blankette üst üste basılıp, sonrasında malzemeye tek seferde transfer edilmektedir. Bu sayede malzemenin herhangi bir sebebten dolayı açmasına izin vermeden, tek seferde baskı gerçekleşmektedir.

Geliştirilmiş baskı modu EPM ile zaman ve maliyet tasarrufu… “2011 Labelexpo fuarında tanıtımı yapılan EPM baskı modu, kısa zamanda büyük ilgi uyandırmıştır. Tabaka makinelerde başarı ile uygulanan



printtek 2013

matbaa&teknik

EPM baskı modu, bobinden çalışan etiket baskı makinelerinde de önemli bir avantaj olacaktır. Çok çok koyu bir siyah zemin olmadığı ve 8 puntodan küçük olmayan yazılarda kolaylıkla kullanılan EPM modunda 4 renk CMYK yerinde CMY ile 3 renk baskı yapılmaktadır. Böylelikle zamandan % 25, maliyetten de yaklaşık % 15-20 civarında tasarruf sağlanmaktadır.”

Hp Indigo WS 6600 Dijital Ofset Baskı Makinesi “Hp Indigo WS 6600 makineler, resmi olarak 2009 Labelexpo’da piyasaya sunulan WS 6000 modelinin güncellenmiş modelidir.. Geçen dört sene zarfında çok çarpıcı bir satış grafiğine ulaşmıştır. Şu anda çalışan 7.000’e yakın HP Indigo sistemin 900’e yakını bobin makinelerdir. Bunlardan 300’e yakını HP Indigo WS 6000, kalan 600’e yakını HP Indigo WS4000 serisi makinelerden oluşmaktadır. Esko renk yönetim sistemi ile çalışan HP Indigo dijital ofset baskı makineleri, kalıp, blanket ve mürekkep üçlüsü ile tramlı ofset baskısı yapmaktadır. Etiket sektöründe çok önemli olan renk tutarlılığı ve renk yakalama konusunda baskı standart marjları içinde hatasız çalışır.”

Renk “Pantone tarafından tescilli Pantone kataloğundaki renkleri, metalize ve florosan haricinde tümüyle basabilmektedir. Metalize ve floresan renklere çok yaklaşan simüle renkler basabilmektedir. Bunun yanısıra metalize malzemelerde 200 den fazla renk oluşturulabilmektedir. Ayrıca yoğun kullanılan özel renkler için, sipariş üzerine mürekkep temini veya fabrikanızda kendi mürekkebinizi karıştırma imkanı sağlamaktadır. 7 renk olarak konfigre edilen HP Indigo baskı makineleri CMYK haricinde klick modeli içinde Beyaz, Orange, Violet ve Yeşil mürekkep ile çalışmaktadır.”

12 - 450 mikron… “Her türlü etiket, kuşe, OPP, PE,PVC,BOPP,CPP,PA,OPS,IML, sleeve, karton, pütürlü Kağıt gibi çok çeşitli malzemeye 12 – 450 mikron kalınlık içinde baskı yapılabilmektedir. Özellikle mobilya sektöründe ilgi gören ahşap etiketler Indigo baskısıyla etkileyicidir. HP Indigo fiyatlandırma sisteminde renk yoğunluğunun fiyata bir etkisi yoktur. Etiket dünyasında renk yoğunluğunun önemi düşünüldüğünde, HP Indigo makineler çözüm olarak en ekonomik çözümdür.”

Ayrıca HP Indigo yazılım sistemlerimiz için kuracağımız ünitemizde yazılım ile ilgili tüm çözümlerimizi fuar alanında sergileyeceğiz. HP Indigo firma ürünlerine ilaveten, kendi markamız olan ALFA GRAPHICS ofset kalıp ve filmleri için özellikle ihracat yaptığımız ülkelerden bir katılım beklemekteyiz. ALFA GRAPHICS olarak IPEX ve DRUPA fuarlarına düzenli olarak yaptığımız katılımlar sayesinde markamız yıllar içinde yurtdışında son derece biline bir marka haline gelmiştir. Malzeme bölümünde Phoenix Blanketler, Schwegmann baskı kimyasalları, Toyo mürekkepleri ve DuPont klişe sistemleri hakkında görüşme yapma imkanı ayrıca oalcaktır. Yazılım çözümlerimizde ise fotokitap – fotoalbum programımız MPhoto, kişiselleşme programımız Directsmile ve web üzerinden baskı sipariş programımız B.2.C Printshop yazılım demolarımız fuar boyunca standımızda yapılacaktır.”

Başarılı bir fuar dileğiyle HP Indigo Dışındaki Çözümler “Fuarda sergileyeceğimiz 3 HP Indigo dijital ofset baskı makinesinin yanı sıra, Scodix dijital lak sistemlerini tanıtıcı bir stand kuracağız. 2010 Ipex fuarı’nda ilk defa tanıtımı yapılan bu üniteler ile katma değerli dijital kabartma lak atma imkanı sağlanmaktadır. 162

“2013 Printtek fuarı için uzun zamandır çok ciddi şeklide hazırlanmış bulunmaktayız, emeğimizin karşılığını göreceğimizin sinyalleri şimdiden belirmeye başladı, bu da bizi açıkcası çok sevindirmektedir. Fuar organizasyonuna şimdiden teşekkür eder, tüm katılımcılar için başarılı bir fuar geçmesini temenni ederiz.”



printtek 2013

HP ve Zünd ile Yeni Pazarlar Printtek 2013 fuarının dijital baskı salonunda basım ve ambalaj sektörüne temsil ettiği markaların yeniliklerini ve yeni iş imkânlarını tanıtacak olan Mat Kağıt A.Ş. HP ve ZUND ile farklılık oluşturacak. Şirketin Satış Müdürü Metin Gönül Kırmaz, yenilik ve genişleme peşindeki matbaacıları hedeflediklerini, anlattı: “Matbaa sektöründe bir çok firmanın artık kendi üretim platformuna yenilik katmak ve mevcut ürün grubunu genişletmek istediğini düşündüğümüz için, matbaacılık ve ambalaj sektörüne yenilik getireceğine inandığımız iç mekan ve dış mekan baskı ve ayrıca baskı sonrasına yönelik ürünlerimizi bu fuarda ön plana çıkartarak HP ve Zünd markalı ürünlerimizi sergileme kararı aldık. Printtek 2013 fuar organizasyonunun, temsilciliğini yaptığımız HP ve Zünd ürünlerimizi matbaa sektörüne daha yakından tanıtmak ve ürünlerimizi sunmak açısından faydalı olacağını düşünüyoruz.”

Pek Çok Malzeme Üzerine Direkt Baskı İmkanı “Hp Indigo ve diğer dijital baskı makinelerinin devamına konulabilecek Zünd kesim sistemleri ile HP ürünlerimiz içinde bulunan ve son dönemde ön plana çıkan Latex mürekkep teknolojisine sahip makinelerimizi ve yine matbaa sektörüne uygun olduğunu düşündüğümüz UV mürekkep sistemi ile çalışan ayrıca beyaz baskı özelliği de bulunan Hp Scitex FB700 UV makinelerimizi sergileyeceğiz. Bu makinemizin çok çeşitli ve farklı kabul edilebilecek uygulamaları var: Örneğin cam, kapı, alüminyum levhalar, oluklu kartonlar gibi sert ve rijit malzemelerin üzerine direkt baskı yapabiliyor. Üretiminde niş işleri de içeren matbaa ve ambalaj sektöründeki firmaların işleri için çok uygun olacağını düşünüyoruz.”

Zünd S3 Serisini Fuarda Görebilirsiniz “Zünd makine grubumuzda G3 ve S3 serisi gibi iki farklı seri bulunmakta. Matbaa ve ambalaj sektörünün kullanımına uygun olan, çıkışta offline olarak makineye bağlanan ve çıkış hızına uygun şekilde kesim yapan S3 serisinden bir makinemiz fuarda yer alacak. Standımızda sergilemediğimiz ancak matbaa, ambalaj ve serigrafi sektörünün ilgilendiği Hp Scitex FB7600 UV makinemizin de tanıtımını yapacağız.”

Değişen Baskı İhtiyaçlarına Çözüm “Teknolojik gelişmelere bağlı olarak dijital baskı sektöründe üretim yapan makinelerin birim üretim maliyetlerindeki dramatik düşüş, artan kalite ve üretim hızları tüm baskı segmentlerin de dijital pazarın büyümesinde önemli rol oynamaktadır. Konvansiyonel baskı sistemlerinde gerekli olan baskı öncesi hazırlık aşamaları, kalıp maliyetleri, baskıya geçiş sürecinde kaybedilen zamanlar, yüksek işçilik maliyetleri ve kârlı üretim için gerekli olan yüksek tirajlar, günümüzün değişen baskı ihtiyaçlarına çözüm üretememekte ve yetersiz kalmaktadır. HP Scitex FB7600 UV makineler yüksek kapasitede, kaliteli ve özellikle de çeşitli malzemelere baskılar yapabilecek avantajlara, üstünlüklere ve yeteneklere sahip, verimli ve aynı zamanda da uygun mürekkep maliyetleri verebilen, dolayısıyla da ürün çıktı maliyetlerini minimize edebilecek yapıda tasarlanmış, son derece ileri teknoloji ürünü olup, bir anlamda -dijital serigrafi- olarak da nitelenebilecek bir dijital baskı makinesidir.”

164

matbaa&teknik



printtek 2013

matbaa&teknik

Ryobi, Steinemann, Petratto ve Gietz, Ferrostaal İle Karşınızda

Pınar Amaç

Ersin Şahin

Ocak 2013’de yepyeni yüzüyle basım erdüstrisinde iddiasını yenileyen Ferrostaal, Printtek 2013’e Ryobi ofset baskı, Steinemen laminasyon ve lak baskı, Petratto katlama yapıştırma ve en yeni temsilciliği Gietz Varak yaldız ve kesim sistemleri ile katılacak. Şirketin Genel Müdürü Ersin Şahin, baskı ve sonrasında geniş bir gama sahip olduklarını ve dünyanın en önemli makine üreticilerinin en yeni teknolojileri ile matbaacıları şaşırtmaya hazırlandıklarını, anlatıyor:

Ryobi Ara Ebatları İle Dünyada Tek “Şu anda Ryobi ara ebatlar konusunda global pazarda tek üretici konumunda. 64x90’da kalıp maliyetleri ve enerji maliyetlerinde çok önemli avantajlar sunuyor. Sadece enerji maliyetinde yaklaşık yüzde 30 oranında avantaj sunarken kalıpta da yüzde 27 oranında bir avantajı söz konusu. 35x50 makinelerde de otomasyonu kendi üzerinde bulunduran, işten işe geçişlerde daha hızlı. GE modellerine numaratör ve perforaj ilave edilebiliyor ve GX modellerinde ise daha yüksek otomasyona sahip. Ryobi’nin de bütün makinelerinde ana tema baskı kazanının çift şaftlı olması ve kazanların saat 7 yönünde olması. Bunun avantajı nokta baskısını daha iyi basabilmesi hem de ağır gramajda daha kolay baskı yapabilmesi.”

Düşük Üretim Maliyeti Avantajı “Şu anda piyasada, dijitale doğru ciddi bir eğilim olduğunu görüyoruz. Küçük makinelerle küçük tirajlı işlerin yoğunlaştığı bir piyasadayız. Küçük ve orta ölçekli matbaalar ciddi bir şekilde dijitale doğru yöneldi. Ryobi 35x50 ya da 50x70 makineler, dijital ile çok koordineli çalışabiliyor. Bugün bir küçük ölçekli matbaa, bir dijital baskı makinesi yanına, bir tane 35x50 ya da 50x70 Ryobi eklediğinde kompakt bir matbaa haline gelebiliyor. Ryobi, bu aralıkta üretim maliyetlerini aşağı çekecek hamleler yapıyor. Ryobi, bu açıdan çok önemli bir devrim yapıyor. Hem işten işe geçişleri, hem sarf malzemesinin azlığı, düşük kâr marjlarında, matbaacılara daha fazla hareket etme imkânı sağlıyor. Ryobi ile müşterilerimizin ihtiyacına yönelik çözümler çok geniş bir yelpazede sunuluyor.”

166

Ersel Oflu

Steinemann Türkiye’de İlk Kez Sergilenecek Ferrostaal Türkiye Satış Müdürü Ersel Oflu, Steinemann Lotus 102 SF selefon makinesinin fuarda sergileneceği, söylüyor ve makinenin avantajlarını şöyle sıralıyor: “Fuarda Türkiye’de ilk kez olmak üzere poliüretan tutkalla çalışan Steinemann Lotus 102 SF selefon makinesi sergilenecek. Bu makine piyasada artık iyice yaygınlaşmaya başladı. Selefon işi yapanlar için olmazsa olmaz bir makine haline geldi. Çünkü eskiden çok pahalı makine olduğu yönünde bir şehir efsanesi vardı. Hala bu konuda yanlış bilgilendirmeler oluyor. Pahalı makine olduğu doğru, en pahalı tutkalı kullandığı doğru ama en ucuz maliyetli makine olduğu da doğru. Burada biz poliüretan tutkalı, su bazlı makinelerle kıyaslıyoruz. Şu anda su bazlı makinelerde yerli üretim makinelerde dahil olmak üzere çok ciddi bir rekabet içindeyiz. Bir su bazlı makine m2’ye işin kalitesine göre ortalama 15 gr tutkal kullanıyor ve kilosu da ortalama 4 lira. Diğer tarafta Steinemann 8 liralık bir tutkal kullanarak bunu 3 gramla yapıyor. Basit bir hesapla gr/m2’ye su bazlılar kaba bir hesapla 60 kuruş harcarken, Steinemann bunu 30 kuruşluk maliyetlerle çözebiliyor. Bu da ciddi bir fark demek… Kalite açısından da, poliüretan tutkalın özelliğinden dolayı, çok daha net ve iyi yapışan, ısıya dayanıklı çözümler sunuyor. Steinemann, Türkiye’de özellikle büyük ambalajcıların ilk tercihi oldu. Fakat şu anda fason selefon yapanlar muhakkak bir su bazlı makinenin yanında poliüretan bir makine bulundurmak istiyorlar. Çünkü biraz da iş miktarı arttıkça, polyester gibi asetat gibi farklı farklı malzemeler sıvandıkça, standart kesimlerle kopartılamayan malzemeler kullanılmaya başlandıkça Steinemann’ın özellikle bir devrim olan sıcak bıçağı herkese iyi bir çözüm olarak ön plana çıkmaya başladı. Bu fuarda makineyi sergilerken ağırlıklı olarak metalize uygulamalar ya da farklı polyester uygulamalar göstermeye çalışacağız.”

Petratto Katlama Yapıştırma Makineleri “Petratto, katlama-yapıştırma makineleri alanında çözümler sunan bir firma. Türkiye’de bugüne kadar ağırlıklı olarak iki makinesi ön plana çıktı: Metro 78 katlama-yapıştırma makineleri ve SUB100 esnek kapak


printtek 2013

makineleri. Metro 78 katlama-yapıştırma makinesi orta ve üstü matbaalarda el işini ortadan kaldırmaya yönelik çok faal bir makine. Standart bir kurulumu olmayan her işe göre kurulum yapılan ama bunları da ihtiyaç ya da gerek duyulduğu zaman çok farklı şekillerde çözebilen bir makine. Bizim şimdiye kadar olan yatırımlarda gördüğümüz şuydu; “İşletmelerin çoğunluğu bir işle bu makineyi satın aldılar.” Bir işten bu makinenin parasını çıkarabilmeyi başardılar. Bunun daha küçük modelleri de mevcut. Bunların içinde daha az yer kaplayan tek katlama-yapıştırma yapan modeller de var. Bunlardan bir tanesini Ankara’da Anıl Ambalaj’a verdik. Diğer taraftan SUB100 esnek kapak makinesinden şu anda Türkiye’de iki tane var. Bu makine kreatif görünüm açısından sert kapak işleri daha ucuza mal etmek için kullanılan bir makine. Petratto’nun standart konfigürasyonunda zarflar, CD kapları ve cepli dosyalar yapılabiliyor. Bununla birlikte, makineye daha sonradan eklenecek opsiyonlarıyla körüklü dosyalar, zarf içine insert uygulamaları ve dip kilit gibi uygulamaları da yapabiliyor. Makineyi direk kurup çalıştırabiliyorsunuz ve ana yatırım maliyetini minimumda tutarak daha sonra makineye eklemeler yapabiliyorsunuz. Kısacası, modüler bir makine.”

Gietz Yaldız Baskı ve Kesim Makineleri “Fuarı ziyarete gelen tüm matbaacıları standımıza çözüm konusundaki önerilerimizi detaylı görüşmek üzere davet ediyoruz. Ryobi makinelerimizin satışları hemen fuarın akabinde gerçekleşecek çünkü fuara makine yetiştiremedik. 2013 senesinde de projelerimiz devam edecek ve Türkiye’ye daha çok Ryobi makine gelecek diye ümit ediyoruz. Fuarda

167

matbaa&teknik

olmayacak çok yeni bir çözümümüz daha var. İsviçreli Gietz yaldız baskı ve kesim makineleri, alanında dünyanın en önemli markası. Bahsettiğimiz bu çözümlerin tamamı için yapacakları her tür yatırım konusunda müşterilerimizin yanındayız. Burada 25 senelik bir tecrübe var. Bu 25 senelik tecrübede de makineler arasındaki farklılıklar uzmanlık alanımız. Bu arada da hem ikinci el piyasasındaki hem de yurtdışındaki makineleri takip ediyoruz. Müşterimize çözümler sunuyoruz. Bu konuda da her türlü desteğe hazırız.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Matkim Fuara Hazır 2010 yılında gerçekleştirilen son Printtek Fuarında başarılı bir sunum yaparak dikkatleri üzerine toplayan Matkim, Printtek 2013’e de iddialı ve sürprizlerle hazırlanıyor. Geçen üç yıl boyunca önemli adımlar attıklarını ve bu fuara da yeniliklerle gireceklerini anlatan Tan Yılmaz, drupa öncesi ve sonrasında yürüttükleri çalışmalar sonucunda THOR Blanketlerini ve Fransız Radior Mürekkeplerini ürün gamlarına kattıklarını söyledi. Şirketin 2010 fuarındaki lansmanı olan Weilburger için de Yılmaz, “Zaten bir süredir büyük onurla taşıdığımız Weilburger Coating ürünleri Türk Matbaacılığında yeni trend baskılar ve geliştirilmiş baskı teknolojileri desteği anlamında büyük katkı sağlamakta ve bizlere de yine büyük keyif vermektedir”,diyor ve ekliyor: “Türk Baskı sektörüne kazandırdığımız bu ortaklıklarımız fuardaki standımızda kendilerini ifade imkânı bulacaklardır.”

Printtek 2013’de Yepyeni Bir Marka Matkim Matbaa Kimyasalları, iki yıldır en popüler marka seçilen Matkim ve Salenygraph markalarına bir yenisi ilave etti. Printtek 2013’de Türk matbaacılarının ilgisine sunulacak yeni marka ABC/Matkim. Yılmaz’ın bu konudaki açıklaması şöyle: “Kısa bir süre önce Amerikan menşeeli ABC firması ile ABC/MATKİM A.Ş. ‘i kurduk. Bu yeni markamız ile dünya baskı sanayilerinde kullanılmak üzere üretilecek olan baskı kimyasallarının üretim üssü İstanbul, olacak ve bunu fuar süresince duyurmaya başlayacağız. Türk matbaacıları, bu çok yüksek kalitedeki, çözüm odaklı, kaliteli baskı, teçhizat güvenliği ve insan ve çevre sağlığı açısından çok yüksek değerdeki bu ürünlere,çok yakında olmanın avantajlarından faydalanacak ve Avrupalı rakiplerine göre çok daha cazip şartlarda ulaşabilecekler.”

Yüksek Beklenti “Biz epeyce çalıştık ve fuar süresince konuşup paylaşacak çok fazla mevzuumuz olacak. Tüm dostlarımızı standımızda ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız” diyen Tan Yılmaz, fuardan beklentilerini de şöyle özetliyor: “Fuardan beklentimiz daha çok müşteri ya da satış değildir.

168

Tan Yılmaz Fakat bu beklentimizin daha az olduğu anlamına gelmemektedir. Aksine beklentimiz yüksektir. Alkolsüz baskı konusuna daha fazla ilgi, daha kaliteli baskı ile daha rekabetçi şartlar görüşmeleri, makinelerimizden gerçek performans alabilmenin yollarını araştırma ve tartışmak. Kısaca, bu fuardan beklentimiz, tüm sektör adına, yüksek moralite, faydalı ve verimli görüşmeler, heyecanlı, dinamik ve araştırmacı dinamik bir ziyaretçi kitlesi.”



printtek 2013

matbaa&teknik

Fujifilm, Baskı Öncesindeki İnovasyonu ile Ön Plana Çıkacak üretmeyen, dolayısıyla maliyeti de düşüren ürünlerimizin ilgi göreceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, üretim ve verimlilik anlamında müşterilerimize katma değer sağlayacak toplam çözüm sunan ürünlerimizin satışında artış olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, fuarı ziyaret edecek işletme sahiplerine bir önerimiz olacak. Baskı öncesi, dijital baskı ve konvansiyonel baskıda maliyet hesabını doğru olarak yapmalarını kesinlikle öneriyoruz. Ucuz görünen malzeme kullanımının uzun vadede hangi hasar ve zararlara yol açtığının iyi araştırılmasını ve maliyet hesaplamalarının buna göre yapılmasını öneriyoruz. Bu arada, sadece satış anında değil, sonrası desteklerde de her zaman yanlarında olacak firmaları seçmeleri çok önemli. Biz Fujifilm olarak, hem satışta, hem de sonrası hizmetlerde gerek yedek parça rahatlığı, gerekse teknik destek anlamında her zaman firmalarımızın yanındayız.” Ahmet Kocaman Fujifilm Printtek 2013 fuarında çevre dostu ürünlerinin ilgi göreceğini, düşünüyor. Şirketin fuarda sergileyeceği sistemler arasında CtP, kimyasalsız kalıp, Az kimyasallı ZAC sistemi, ön plana çıkacak. Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler Koordinatörü Ahmet Kocaman, “Printtek 2013 Fuarı’nı, bayilerimiz, çalıştığımız firmaların yetkilileri ve sektör temsilcileriyle bir araya gelebileceğimiz önemli bir mecra olarak görüyoruz. Bu nedenle çok önemsiyoruz ve geçmiş fuarlarda olduğu gibi yine büyük ilgi göreceğimize inanıyoruz”, diyor. Kocaman’ın fuar katılımlarına ilişkin verdiği bilgiler şöyle:

Fujifilm Standında Bulacağınız Sistem ve Çözümler “Fuarda sergileyeceğimiz makine ve sistemlerimiz şöyle; Dünyanın en hızlı ticari CTP’si olup saatte 67 adet B1 kalıp pozlayabilen Fujifilm Luxel T-9800 HDX. Baskı öncesi atık kimyasallarını ve su kullanımlarını azaltmak için tasarlanan XR 1200, Banyo koşullarını ölçerek doğru tazeleme miktarını hesaplama imkanı veren kalıp banyolama sistemi ZAC. Ofset baskı süreçlerinin çok önemli bir parçası olan baskı kimyasalları alanında Fujifilm PRESSMAX ürünleri. Kullanım kolaylığı ile dikkat çeken ciltleme makinesi Horizon BQ 470.

Yeni Sistemler ve Avantajları Anlatılacak “Dünyada az kimyasallı veya kimyasalsız ürünlerin kullanılmasına yönelik bir trend var. Fujifilm de, bu teknolojilerin geliştirilmesinde öncü firmalardan biri. Bu nedenle çevre dostu ürünlerimizin ilgi göreceğini düşünüyoruz. Yeni teknolojilerimiz, yeni bir soluk getirecek makinelerimiz fuarda görücüye çıkacak. Kimyasalsız kalıbımız Brillia PRO-T3 ve az kimyasallı sistemimiz olan ZAC Sistemi, Fujifilm’in geliştirdiği ve bu anlamda sektöre kazandırdığı ürünlerden bazıları. Fuarda hazır bulunacak uzman ekibimiz de, sektör temsilcilerine yeni sistemler ve sağladığı avantajlar hakkında ayrıntılı bilgiler verecek.”

Üretimde Verimlilik Sağlayan Toplam Çözüm Ürünleri “2013’te, dar format dijital baskıda web ve tabaka baskı makineleri yaygınlaşacak, bazı işlerin dijitalde basılması daha ucuza mal olacak. Ayrıca, ofset baskıda gerek kimyasal ve suya ihtiyaç duymayan, gerekse atık

170

Piyasadaki en gelişmiş iş akış yönetimi çözümlerinden biri olan XMF Workflow ve yanı sıra web browser üzerinden online olarak iş gönderimini, görüntülenmesini, onaylanmasını ve kontrolünü sağlayan dijital prova sistemi XMF Remote. Bu fuarda sergileyeceğimiz PRO-T3’ün büyük ilgi göreceğine inanıyoruz. Yeni kimyasalsız kalıbımız Brillia PRO-T3, baskı ve matbaa sektörüne kolay ve sorunsuz üretim olanağı sunuyor. Bu ürünümüzde su ve kimyasal kullanılmadan çok hızlı pozlama ve yüksek kaliteli baskı yapmak mümkün. Üretimde verimlilik, kalite ve çevre duyarlılığına önem veren firmalar bizim hedef kitlemizde yer alıyor. Açık hava reklamcılığına yeni bir soluk getiren geniş format baskı makinesi Acuity LED 1600, fotoğraf kalitesinde yüksek hızlı dijital baskıya imkan veren Acuity Advance UV Flatbed Dijital Baskı Makinesi, bu fuarda sergileyeceğimiz makinelerden bazıları olacak.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Dereli Graphic’ten Toplam Çözüm Önerileri Dereli Graphic, Kodak ve KBA ile Printtek 2013’e hazırlanıyor. Şirketin standında KBA RA105-5+L model ofset baskı makinesi, Kodak Nexpress dijital baskı makinesi, Trendsetter 800 CtP, Perfecta TS115 model giyotin sergileyeceklerini anlatan Dereli Graphic Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Dereli, toplam çözümlerimizi ön plana çıkaracağız, diyor: “Fuarda ana hedefimiz müşterilerimize baskı sektöründeki yenilikleri ve gelişmeleri, iş ortaklarımızın da desteğiyle sunmak ve bilgilendirmek olacaktır. Bu anlamda geniş kadromuzla iş ortaklarımızla beraber müşterilerimizi ağırlıyor olacağız. Ön plana çıkaracağımız çözümler ofset ve dijital baskı çözümlerimiz üzerine baskı öncesi, baskı ve baskı-sonrası anlamında toplam çözümlerimizi aktarmak olacak.”

Kodak “Bu yılki Printtek fuarında Kodak’ın Nexpress dijital baskı makinesini, Trendsetter 800 CtP, Sonoro XP işlemsiz termal kalıplarını ve Prinergy 6 İş Akış yazılımını sergileyeceğiz. Dijital Baskı alanında sergileyeceğimiz tabaka baskı için elektrofotografi teknolojisini kullanan Nexpress SX serisinde 356x660 mm kağıda baskı yapmak mümkün. Ekstra renk basma, kısmî veya sıvama lak baskı özellikleri bulunmaktadır. Lak uygulanan bölgelerin NexGlosser ile baskının hem dayanıklı olması hem de selofan yapılmış gibi parlaması sağlanmakta. Dünyada tek kabartma lak baskı ve güvenlik amaçlı özel floresan renk baskısı yine Nexpress’e özgü özelliklerdir. Ayrıca Nexpress’e farklı renkler eklenerek baskıdaki renk evreninin geliştirilmesi ve altın yaldız uygulaması yapılabilecek diğer uygulamalardır. Ofset alanında, Trendsetter 800 CtP sergileyeceğiz. CtP’ye geçişi daha ekonomik hale getirmek amacıyla geliştirilen seçenekler ziyaretçilere tanıtılacak. Fuar süresince Kodak başlığı altında işlemsiz kalıbımız Sonora XP’nin tanıtımını da yapacağız. Sonora XP işlemsiz kalıp pozlandıktan sonra banyo veya herhangi bir temizlik işlemine uğramadan, doğrudan baskı makinesine takılan yeni termal kalıptır. Kalıp hem uzun tirajı hem de UV mürekkebe dayanımı sayesinde ticari baskılar için uygun. Sonora XP, banyo makinesi ve kimyasal kullanımını ortadan kaldıracağı için baskıya girişi hızlandıracak ve kimyasalın neden olduğu sorunları ortadan kaldıracaktır. Yazılıma gelince; Kodak’ın baskı öncesinde sunduğu Prinergy6 ile İş Akışı yazılımındaki yenilikleri göstereceğiz. İnternet üzerinden iş gönderme ve uzaktan prova alma özelliklerinin olduğu Insite portal çözümü de anlatılacak. Ayrıca renk yönetimini tek yerde toplayan ColorFlow yazılımı ve Preps montaj yazılımındaki geliştirmeler de tanıtılacak. Kodak tarafından üretilen ve şirketimizin tedarik edeceği fuarda sergileyemeyeceğimiz, diğer önemli ürünler ve çözümler ise şunlar: Dijital İnkjet Baskı: Kodak Prosper Color Press 6000XL sisteminde Stream(sürekli püskürtme) teknolojisini kullanmakta ve 70 tram kalitesinde dakikada 300 metre hıza ulaşmaktadır. Bobinden bobine baskı yapan bu sistem her türlü ticari baskılar için kullanılabilmekte, aylık baskı kapasitesi 120 milyon A4’e ulaşmaktadır. Prosper düşük mürekkep maliyeti sayesinde, tirajı 6000 adetten düşük işler için ideal çözüm olarak sunulmaktadır. Yüksek baskı kalitesi, yüksek hız sunan Prosper 6000XL istenirse renkli, istenirse siyah/beyaz baskılar için kullanılabilir. İnkjet kafa entegrasyonu: Kodak geliştirdiği Prosper S serisi inkjet kafaları, web ofset makinelerine entegre ederek ofsetle dijital teknolojiyi

bir arada kullanma imkânı sağlıyor. Bunun son örneği olan Prosper S30 inkjet kafalar dakikada 900 metre (saniyede 15metre) hızla baskı yapabilmektedir. Bu hız, çalışan bütün gazete ve ticari web ofset makinelerine S serisi kafaların entegre edilebileceğini garanti etmektedir. Ofset teknolojinin uzun tirajlardaki üstünlüğü ile dijital baskının kişiye özel baskı, barkod, numaratör basma özellikleri bir arada kullanıldığında matbaalara yeni alanlar açılmaktadır. Flekso CTP: Flexcel NX sistemi fleksoda gravür kalitesinde baskı yapma imkânı sağlamaktadır. Flexcel NX klişlerle yapılan baskılarda dijital klişelere kıyasla daha yüksek densite elde edilmekte ve daha yüksek tirajlara ulaşılmaktadır. Flexcel Direct sistemi ise doğrudan klişeyi kazır, solvent yıkamaya ihtiyaç kalmaz. Bu sayede yüksek kaliteli eksiz sleeve üretimini hızlandırmakta ve baskıya geçiş sürelerini kısaltmaktadır.”

KBA “Bu seneki fuarda RA105-5+L model beş renk artı lâk üniteli bir makine teşhir ediyoruz. Bu makinede canlı baskılar yapılacak. Geçtiğimiz drupa 2012 fuarında tanıtılan bu makine, serisinin en gelişmiş modeli olup, tüm dünyada beğeni ile karşılanmıştır. KBA aynı zamanda kendi geliştirdiği ölçüm ve ayar teknolojisi ErgoTronic ColorControl sistemini bu makine ile beraber tanıtacak. Saatte 16.000 tabaka baskı hızı ile çok hızlı olan bu makine asıl hızını iş değişikliklerinde göstermektedir. Bu fuarda gösteremediğimiz RA164 serisi ise 120x164 cm ebadında baskı yapabilen makinedir. Ancak yer sorunu yüzünden bu makineyi henüz Türkiye’deki bir fuarda tanıtma imkanına sahip değiliz. Bilindiği gibi KBA büyük ebatlı makineleri satışında açık ara liderdir. Buna teknolojik liderlik de eklemek gerekir. Haziran ayı sonuna doğru KBA fabrikasında dünya lansmanı yapılacak olan bu makine saatte 15.000 tabaka baskı hızıyla bu ebatta dünyanın en hızlı makinesidir. Ancak burada da önemle belirtmek gereki ki, asıl önemli olan işte işe geçiş sürelerinin yüksek otomasyon unsurları sayesinde çok kısa olmasıdır.”

Perfecta “Dereli Graphic olarak mümessiliğini aldığımız en son marka, giyotin üreticisi Perfecta firmasıdır. Bu fuarda Perfecta’nın TS115 model giyotini ve buna ekli sallama aparatını sergileyeceğiz.”

171


printtek 2013

matbaa&teknik

Canon Pazardaki Gücünü Artıracak

Güvenç Gündüz

“Canon / Océ birlikte daha güçlü” felsefesi ile Printtek 2013’te yer alacak olan Canon Eurasia, 5 farklı dijital baskı makinesi ile yer alacak. Dergimizin sorularını cevaplayan Canon Eurasia Profesyonel Sistemler İş Geliştirme Müdürü Güvenç Gündüz, “Canon pazardaki gücünü, ofsetin tamamlayıcısı olarak artıracaktır”, diyor:

Ofsetin Tamamlayıcısı “drupa 2012 fuarında da görüldüğü üzere dijital, ofsetin tamamlayıcısı rolünü geliştirerek sürdürüyor. Canon da, yaptığı yatırımlar ve ARGE çalışmalarıyla da bu role önemli katkılarda bulunuyor. Canon özellikle renkli imagePRESS serisi ile de bunu yıllar öncesinden kanıtlamış durumda. Dolayısıyla renkli üretim makineleri tarafında üstün renk kalitesi, tutarlılığı ve rekabetçi yapısıyla yatırımının karşılığını fazlasıyla veren imagePRESS serisiyle gücümüzü zaten ortaya koyduk. Océ’nin katılımıyla da Canon’un basım endüstrisi ve özellikle matbaalara yönelik stratejisini çok net ortaya koyduğunu düşünüyoruz. Matbaa sektöründe, renkli ve siyah beyaz geniş ürün portföyü ile Canon pazardaki gücünü, ofsetin tamamlayıcısı olarak arttıracaktır.”

5 Farklı Makine Sergilenecek Mayıs ayında yapılacak olan Printtek Fuarını çok önemsiyoruz. Fuarda 286 m2 lik standımızda Profesyonel Dijital Siyah / Beyaz ve Renkli baskı çözümlerimiz olacak. Türkiye de ilk defa Canon / Océ olarak birlikte daha güçlü felsefesi ile Printtek Fuarında olacağız. Başta Canon imagePRESS C6010 ve Océ’nin daha önce Avrupa’da lansmanını yaptığı Océ VarioPrint DP Line Türkiye’de ilk kez sergileyeceğiz. Bu makine için sloganımız mükemmellik Siyah-Beyaz olarak yeniden tasarlandı. Çok daha kaliteli baskı imkânı sağlayan Océ DirectPress, çok daha az enerji kullanan Océ HeatXchange ve Océ EnergyLogic teknolojileri sayesinde mükemmel çıktı kalitesi ve sıfır Ozon değerlerine ulaşıyoruz. Fuarda 5 farklı makinemizi sergileyeceğiz: Canon imagePRESS C6010 Canon imageRUNNER ADVANCE 8295 PRO Océ VarioPrint DP Line imagePROGRAF iPF 8300S Geniş format yazıcı imagePROGRAF iPF 9400S Geniş format yazıcı

Océ VarioPrint DP Line ve Océ VarioPrint Ultra Line

Önemli Bir Fırsat

“Canon üretim makinelerinde renkli odağını kaybetmeden, yüksek hacimli siyah beyaz üretim makineleri ile pazardaki gücünü daha da arttıracaktır. Canon ve Océ birlikteliğinden oluşan Océ VarioPrint DP Line ürününü pazara tanıtacağız. Amiral gemimiz, siyah beyaz Océ VarioPrint Ultra Line yüksek hacimli üretim serileri ile de pazarda adımızı duyuracağız. Donanım yanında diğer bir amacımız en yenilikçi, en teknolojik ve en doğru çözümleri sunmaktır. Sadece donanımla değil yazılım tarafından da desteklenen nitelikli çözümlerden bahsediyoruz. Üretimin başlangıcından sonuna kadar yapıya dahil olunan bu destek unsurları insana bağlı hataları minimize etmeye yönelik iş akış çözümleridir.”

En son yapılan araştırmalara göre 2020 yılında dijital çıktılardan gelen gelirler, ofsetten gelen gelirleri geçmiş olacak. Ayrıca yan servisler (örn: web tabanlı baskı) pazarında da ciddi bir artış yaşanacak. Dolayısıyla Printtek 2013, bu geleceği görebilenler için önemli bir fırsat sunacak. Basım sektörümüzün bu değişimleri birebir görebilmeleri için Canon standımıza bekliyoruz.

172

Canon profesyonel bir ekiple standımıza gelecek olan müşterilerimizi karşılıyor olacak. Canon – Océ birlikte daha güçlü sloganıyla müşterilerimizi de eşsiz ürünlerimiz ve teknolojilerimizle güçlü bir konuma getireceğimizi düşünüyorum.


printtek 2013

matbaa&teknik

Hayal Ettiğiniz Makinayı Üretiyoruz Türk Basım Endüstrisinin lider üreticisi ve dünyanın en önemli markalarından biri olan Omega ile basım endüstrisinde önemli bir yere sahip olan Duran Makina, Omega Carton Bag 145 ve ilaç kutularında kullanılan Braille baskısını katlama yapıştırma süreci içinde uygulayan Omega Braille Sistem’i ilk defa gösterecekleri bir Omega 45 katlama yapıştırma makinası ile Printtek 2013’de yer alacak. Şirketin Satış ve Pazarlama Müdürü Pınar Küçükaras, “Printtek 2013 Fuarı’nda da son yıllarda başarıyla sürdürdüğümüz ve bizi dünyadaki tüm rakiplerimizden farklı ve avantajlı bir konuma taşıyan “Hayal ettiğiniz makinayı üretiyoruz” temasını sürdüreceğiz” diyor:

Pınar Küçükaras

Makinanız Hayal Gücünüzü Sınırlamamalı “Bu tema karton ambalaj endüstrisi için çok önemli birkaç vurguyu içeriyor. Hep ifade ettiğimiz gibi, bir karton ambalaj matbaasında ürün çeşitliliğinin elde edildiği yer katlama yapıştırma departmanıdır. Farklı kutu türlerini üretebilmek için kullanılan katlama yapıştırma makinasının uygulama çeşitliliğine ihtiyaç vardır. Biz de, sektöre birbirinden son derece farklı kutuları yüksek verimlikle üreten makinalar sunabilmek için önemli bir çaba gösteriyoruz. Üstelik 60 yıllık matbaacılık tecrübemiz sayesinde kullanıcı gözüyle bakarak makina tasarlıyor ve üretiyoruz. Bununla da yetinmeyip standart katlama yapıştırma makinalarının üretemediği farklı tasarımlı kutuları üretecek özel tasarımlı projeler yapıyoruz; “ambalaj tasarımı yapılırken hayal gücü makinenin kapasitesine bağlı olmamalı, serbest olmalı,” diyoruz. Printtek 2013’e yine bu temayla ancak fuara özel olarak hazırladığımız yeni bir tanıtım çalışmasıyla katılacağız.”

Kalabalık ve Çok Uluslu Ziyaretçilerimiz Olacak “Tüm fuar çalışmamızda olduğu gibi Printtek 2013 katılımımıza da uzun soluklu bir ön çalışma ile hazırlandık. Yurt içindeki ve dışındaki genel tanıtımların yanısıra, yurtdışı temsilcilerimiz ve onların ülkelerindeki basın kuruluşları aracılığıyla da fuar katılımımızı pazarında aktif olduğumuz tüm ülkelerde duyurduk. Mart ayında katıldığımız Münih’teki CCE fuarı da bu çalışmaya önemli bir ivme kattı. İlk defa gerçekleştirilen CCE fuarındaki katılımımız beklentimizin de üzerinde başarılıydı. Çoğu üreticinin makine sergilemekten kaçındığı kısa süreli bir fuar olmasına rağmen biz

CCE’de bir Omega Allpro 165 sergileyerek fuarın en çok ilgi çeken standlarından biri olduk. Farklı modellerimizi görmek isteyen ziyaretçilerimizi de Printtek 2013 fuarına davet ettik. Bunların yanısıra temsilcilerimiz aracılığıyla ya da direkt iletişim içinde bulunduğumuz şirketleri kişiye özel davetlerle Printtek 2013’e çağırdık ve davetimiz de çok büyük ilgi gördü. Tabii ki bunda İstanbul’un Mayıs ayında sunduğu güzelliklerin de katkısı vardır; biz de davetlerimizde bunun altını çizdik. Sonuç olarak fuarda yurtdışı temsilcilerimizle birlikte çok çeşitli ülkelerden gelecek kalabalık ve çok uluslu bir ziyaretçi grubu ağırlayacağımızı tahmin ediyoruz ve hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Ama tabii ki Printtek Fuarlarının bizim için en önemli yönü bize ülkemizdeki dostlarımızla tekrar buluşma ve yurtiçinde yeni iş ilişkileri geliştirme fırsatı sunmasıdır. Dolayısıyla her Printtek Fuarı’nda olduğu gibi yurtiçinden ziyaretçilerimizi ağırlamaktan ve onlarla katlama yapıştırma konusundaki ihtiyaçlarını görüşüyor olmaktan büyük mutluluk duyacağız; ziyaretlerini heyacanla bekliyoruz.”

Yepyeni ve İlk Kez Sunulacak İki Çözüm “Her fuarda yeni ürünlerimizi ve ürünlerimizin üzerindeki yeni teknolojik geliştirme çalışmalarımızı sergilemeyi, bu yeniliklerin fuar sunumumuzun odağı olmasını amaçlarız. Printtek 2013’e de tam otomasyonla karton çanta üretimi için özel tasarladığımız Omega Carton Bag 145 ve ilaç kutularında kullanılan Braille baskısını (görme engelliler alfabesi ile kabartma baskı) katlama yapıştırma süreci içinde uygulayan Omega Braille Sistem’i ilk defa göstereceğimiz bir Omega 45 katlama yapıştırma makinası ile katılacağız. Dolayısıyla ilk defa sergileyeceğimiz iki ayrı ürünle Printtek 2013 sunumumuzu yapacağız.”

Omega Turnpro, Omega Prefeeder, Omega Ejection Section Modülleri “Tüm dünyadaki katlama yapıştırma makinaları üreticileri içinde en geniş ürün yelpazesine sahip üreticiyiz. Bugün itibariyle 5 ana seride, farklı teknik özelliklerle tasarlanmış 20 ayrı model Omega katlama yapıştırma makinası ve bu makinaların üretimini kolaylaştıran veya çeşitlendiren özel modüller, ekipmanlar üretiyoruz. Ürünlerimizin tümü her birinin farklı üretim ihtiyaçlarına cevap veriyor olması sebebiyle bizim için de kullanıcıları için de özeldir. Dolayısıyla tüm ürünlerimizi ilgilenen ziyaretçilerimize sunacağız. Ancak tabii ki son dönemde geliştirdiğimiz ve karton ambalaj üretiminin çeşitliliğine ve verimliliğine önemli katkı sağlayan Omega Turnpro, Omega Prefeeder, Omega Ejection Section gibi modüllerimizi de Printtek 2013’te sunacağız.”

173


printtek 2013

matbaa&teknik

Bak-On Blanket ve Technotrans Çözümleri ile Fuarda Olacak Bak-On Printtek 2013 fuarında her tür baskı ve her makine makine için blanket çözümleri ve Technotrans hazne suyu filtrasyon ve merkezi mürekkep sistemleri ile ink doser üniteleri ile yer alacak. Bak-On Satış Müdürü Tamer Yenibeken, “2013 Printtek fuarı dahilinde 2 ana konu işleyeceğiz”, diyor: “Fuarda iki ana konu işleyeceğiz. Bünyesinde baskı blanketi bulunan her makine ve tüm baskı branşları için Vulcan dahilinde üretilmiş blanket çözümleri ve Technotrans grubunun çevreci ve tasarruf temalı üniteleri. (Hazne Suyu Filtrasyon ve Merkezi Mürekkep Sistemleri, İnk Doser Üniteleri)”

Blankette Yeni Anlayış “Değişen ticari koşulların etkisiyle kalite beklentisinin yanında zaman ve çevreci koşullarında gündeme gelmesi, matbaalarda verimlilik arttırmaya yönelik birçok sistem arayışını da beraberinde getirdi. Yeni düzen, artık blankette kalite ile birlikte ne kadar zamanda blanket değiştirildiğini de hesaplayan bir işletim anlayışı geliştirdi. Dolayısıyla Vulcan Ar-Ge çalışmalarını daha uzun periyotlu kullanım üzerine yoğunlaştırarak matbaacılara zaman tasarrufu sağlamayı planlamakta. Bu bağlamda özellikle ambalaj gruplarına hizmet vermek amaçlı özel serilerin hazırlıkları tamamlandı. Ambalaj üreticilerinin özel ilgi göreceği standımızda, her kalınlıktaki kartona baskı yapan matbaacı için blanket çözümlerine yer vermeyi planlamaktayız. Blanket çözümleri ile birlikte , hedefler arasında yaklaşık 15 yıldır bünyemizde bulunan Planatol grubu tutkalların daha fazla matbaacıya ulaşması konusu bulunmakta.Web grubu soğuk tutkallar cephesinde deneyimli olan ekibimiz hotmelt kullanıcıları için yeni seriler ile tutkal pazarında da payını arttırmayı hedeflemekte.”

Tamer Yenibeken Folyoları, Technotrans Soğutma , Mürekkep ve İnk Doser Sistemler, Web grupları yedek parçalar ile birlikte sergileyeceğimiz en önemli konu, kuruluşumuzdan bu yana bir kültür haline getirdiğimiz değişmeyen hizmet kalitemiz ve müşterilerimize karşı duyduğumuz saygı olacak.”

En Önemli Sunumumuz… “Bünyemizde ki Vulcan, Rollin baskı blanketleri, Vanson Ofset Mürekkepleri, Lithotex Termal ve CTcP ofset Kalıpları, Planatol Sıcak Soğuk ve Pur Tutkallar, DuPont blanket silme bezleri, Presbant( tüm ebatlar için) Yapışkanlı Astrolon (tüm kalınlıklar için), Antimarking Transfer Kazan

Sergide Olmayan Diğer Önemli Çözümler “Standımızda sergiye koyamayacağımız önemli teknolojilerden olan İnk Doser Sistemler , özellikle büyüyen ambalaj gruplarının ilgi duyduğu bir konu olarak gündemimizde olacak. Birçok matbaanın yatırım planlamasına dahil olan Technotrans Mürekkep Karışım Sistemleri, gelen talepler üzerine muhtelif broşür ve dökümanlar ile müzakere edilecek. Türkiye’de henüz 6 adet matbaada kullanılmakta olan Hazne Suyu Filtrasyon Sistemleri de fuar bünyesinde sergi de bulunmayan ancak önemli bir talep ile gündemimizde olacak konular arasındadır. Matbaalarda Hazne suyu değişim süresini 5-6 aylara kadar taşıyan sistemler, aynı süre içinde suyun kalitesini stabil tutmayı sağlamakta.Technotrans, özel patentli filtreleri ile tasarruf ve kaliteyi birlikte taşıyan sistemler Heidelberg ve Komori gibi önemli makine üreticileri tarafından da makine ile entegre halde satılmaya da başlandı.”

174


printtek 2013

matbaa&teknik

Steinemann Technology, Printtek 2013 Fuarında Steinemann, Printekk 2013 fuarında sergileyeceği olan LOTUS SF tabaka laminasyon makinalarının üretim kapasitesi ile düşük maliyet özelliğini ön plana çıkaracak. Ferrostaal A.Ş. satış temsilcisi Ersel Oflu

lamine filme göre m2 kare başına 1,8 g - 3,5g PUR tutkal kullanılmakta. Bu da düşük bir değerdir. Düşük maliyetin yanısıra enerji tasarrufu da eklenince rekabet şansını arttmaktdır. LOTUS SF hava ile PUR tutkalını kurutmakta bundan dolayı da kurutucuya ihtiyaç duymamaktadır, ki bu da enerji tasarufuna katkı sağlamaktadır. Ayrıca esnek bir laminasyon sistemi olduğundan diğer bir deyişle farklı baskı malzemeleri ve lamine filmleri kullanabildiğinden üretimde neredeyse sınır tanımamaktadır.”

Son Steinemann Yatırımları Steinemann AG satış müdürü Albert Faessler Steinemann Technology şirketinden yapılan açıklamada “Düşük maliyet, yüksek üretim kapasitesi ve kalitesi Steinemann laminasyon makinalarının son aylarda satılan ve özellikle de kurulan 3 adet LOTUS SF modelinin piyasada rekabet şansının yüksek olduğunun kanıtıdır”, açıklamasına yer verildi. Steinemann Technology AG’den yapılan açıklama şöyle:

LOTUS SF 102 Sergilenecek “Printtek 2013 fuarındaSteinemann Technology AG nin Türkiye temsilcisi Ferrostaal Makina Ticaret ve Servis A.Ş. standında LOTUS SF 102 model makinada basılı malzemenin PUR tutkalı ile selefon işlemini teşhir edecektir. Teşhir edilen laminasyon sistemi dünyanın diğer pazarlarında olduğu gibi Türkiye’de de özelliklerinden dolayı her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Güneydoğu Avrupa ile Ortadoğu bölgesi ülkeleri arasında bulunan Türkiye’de 3 LOTUS SF 102 modelinin montajı yapılmıştır. Yüksek verimli solventsiz lamine makinaları toplamda Türkiye’de 10’a yükselmiştir.”

makinanın özellikleri ve her geçen gün Steinemann makinalarına artan ilgiye ilişkin olarak şu bilgileri veriyor: “LOTUS SF makinaları piyasada etkili rekabet avantajları sağlamaktadır. İster Ambalaj, afiş, etiket, dosya, hediye kağıtları ya da kağıt poşetler olsun – ürünleri düşük maliyetle lamine etme ama aynı zamanda da teknik sistemi sayesinde mükkemmel yüzey sonuçları elde etme imkanına sahipsiniz. Böylece Türkiye’de de artık Steinemann Technology Lotus SF makinalarının kullanımı artmaktadır. Müşterilerimiz Steinemann makinaları ile maliyet konusunda piyasada %20 fiyat avantaji elde ettiklerini beyan etmektedirler. Diğer sistemlerle kıyaslandığında bizim makinalarımızda malzemesine ve

“Tüm bu açılar son alımlarda da etken olmuştur. Buna en güzel örnek Ankara’da bulunan Anıl Kağıtçılık Ambalaj’dır. Ülkenin önde gelen şirketlerinden biri olarak gıda , hijyen, kozmetik ve ilaç şirketleri için çalışmaktadır. Geçen aylarda İzmir’de bulunan Çağlayan Basım Yayın A.Ş. de laminasyon serisinin modellerinden bir makinaya karar kılmştır. Printtek 2013 fuarında sergilenecek olan Lotus SF model makina da Süper Selofan Matbaacılık’a satılmıştır. Şirket kendi alanında Türkiye çapında en büyüğü olmakla birlikte bu makina 2008 drupa’dan sonra yaptığı ikinci Steinemann Lotus SF yatırımı olacaktır. ” Steinemann AG satış müdürü Albert Faessler, konu hakkında “Lotus modellinin çok yönlülüğü uygulamaların esnekliğinden kaynaklanmaktadır ve bu yönü ile piyasaya da pozitif yansımaktadır” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de kurulu bulunan makinalara baktığınızda tüm alanları kapsadığını göreceksiniz Bu sene gerçekleştirilen Printek fuarı bize Avrasya pazarı ile irtibata geçme fırsatı verecektir. ”

Steinemann’ın Sağladığı Maliyet Avantajı Ferrostaal A.Ş.satış temsilcisi Ersel Oflu ise

Steinemann Lotus SF 175


printtek 2013

matbaa&teknik

Xeikon Sizi Bekliyor

Printtek 2013 dijital baskı tedarikçileri katılımcılarından biri olan Xeikon Türkiye’nin Genel Müdürü Nadir Kargı’ya fuarda tanıtacakları teknolojileri sorduk. Fuara Sıgma Temsilcilikle birlikte katılacaklarını, söyleyen Kargı, dijital baskı ve CtP çözümlerini sergileyeceklerini, anlattı:

Nadir Kargı

Tüm Sistemlerde Yapılabilen Tüm Uygulamaları Sergileyeceğiz “Uzun zamandır ilk defa yapılacak olan fuar herkes için olduğu gibi bizim içinde çok önemli. drupa’da anons edilen teknolojiler ve sonrası faaliyetler devamında yurdumuzda böylesi bir fuar düzenleniyor olması çok önemli. Xeikon’un CRM programı kapsamında bulunan veri tabanımız üzerinden Xeikon, Basys ve ThermoflexX ürünlerimizde ortaya çıkan tüm yenilikler ve yeni satışlar sürekli ve düzenli olarak duyurulmaktadır. Fuar kapsamında da veri tabanı çerçevesinde duyurular tabi ki yapılacaktır ancak halen devam eden firma ziyaretlerimiz sırasında da müşterilerimizi ve firmaları birebir temaslarla fuara davet ediyoruz. Bu fuarda oldukça merkezi bir lokasyonda 176 m2 yerimiz var. Fuar standı yapımı, dekorasyon ve diğer faaliyetlerimiz şu aşamada hazırlıkları, projeleri tamamlanmış durumda. Bu arada fuara halen Xeikon ürünlerini pazara sunan SIGMA Temsilcilikle beraber katılıyoruz. SIGMA’nın pazardaki saygınlığının ve sunduğu ilave renk yönetim ve prova baskı çözümlerindeki etkinliğinin standımıza olan ilgiyi artıracağına inanıyoruz. Fuarda Xeikon’un özellikle son yıllarda hem etiket ve hem de ambalaj sektörüne yönelik olarak geliştirdiği ve büyük ilgi gören dijital baskı sistemini sergileyeceğiz. Bu sistem ile her türlü etiket baskı ve ambalaja yönelik uygulamalar yapılacak ve Xeikon güvenlik baskı uygulamalarına yönelik olarak uzun zamandır çalışmalar ve iş ortaklarıyla birlikte işbirliği yapmaktadır. Bu uygulamaya yönelik olarak son “Hunkeler Innovation Days” etkinliğinde de çok yönlü

176

bir baskı uygulaması gerçekleştirilmiştir. Sergilenecek olan Xeikon Dijital Baskı Sistemi ile fuar süresince bu uygulamaya da yer vermeyi planlıyoruz. Bilindiği gibi Xeikon ürün yelpazesi arasında konvansiyonel kalıba esnek çözümlerle pozlandırma yapan ve segmentinde pazar lideri olan BasyPrint CTcP sistemlerini de üretiyor. Fuarda BasysPrint sistemi de özellikle çapraz uygulamalar öne çıkarılarak sergilenecek. Yine Xeikon tarafında üretilen ThermoflexX flexo ve letterpress sistemlere yönelik CtP çözümü yine fuar sırasında sergilenecek olan sistemlerden olacak. Tabi Xeikon Dijital Baskı başta olmak üzere tüm sistemlerde yapılabilen tüm uygulamalar da fuar süresince sergilenecek.”

Hız Herşey Değildir “Kullanıcıların yapacakları yatırımın ortalama 7 yıl gibi bir amortisman süresinde ne tür bir kazanç getireceğini sorgulamalarını ve her türlü girdi dahil tüm parametreyi değerlendirerek çıkan sonuca bakmalarını öneririm. 25 yıldır dijital baskı tecrübesiyle Xeikon çözümlerinin sadece bazı uygulamalara yönelik olmayıp aynı çözümle farklı uygulamaları yerine getirebildiğini incelemelerini öneririm. Bilinen bir anlatımla hız her şey değildir. Hedefe emin ve kaliteli bir şeklide varmak önemlidir. Herkesin yaptığı işlerin değil farklılaşma meydana getirecek ve dolayısıyla katma değeri yüksek uygulamaları yerine getirecek sistemlerle ilgilenmelerini de öneririm. Derginiz aracılığıyla okuyucularınızı ürünlerimizi daha yakından tanımaları, gelecek ile ilgili değerlendirmelerini beraber yapmamıza imkan tanımalarını için Printtek Fuarında Xeikon standına bekliyoruz.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Dijital Sonlandırma İçin Teknoset Teknoset’in fuar planlarını anlatan Berkay Erdem, bu fuara özel olarak dijital baskı sonrasına odaklandıklarını, söyledi. Teknoset standı dijital baskı salonunda olacak ve eski ve yeni müşterilerini ağırlayacak:

Öncelikli Hedef Dijital “Şirketimizin Printek 2013 fuarındaki ana teması Dijital Baskı Sonrası Makinaları olacaktır. Şirketimizdeki makina portföyü oldukça geniş olmasına karşı son dönemde yatırımların daha yoğun olduğunu gördüğümüz dijital baskı sektörünü kendimize birinci hedef müşteri kitlesi olarak seçtik. Onun için fuardaki konumumuz da dijital baskı teknolojilerinin yer aldığı 6. holde olacaktır. Fuardan beklentimiz ve esas hedefimiz öncelikle eski müşterilerimizi tekrar görmek ve yeni müşteriler tanımaktır. Makinalarımız piyasada tanınan makinalardır. Kaliteleri de belli. Fiyat ve ödeme konusunda anlaşma sağlanınca satış zaten olur.” “Fuarda dijital döküman baskısı sonlandırmasında ihtiyaç duyulan hemen hemen tüm ekipmanları çalışır vaziyette göstereceğiz. Makinalar zaten en ileri servo teknolojileri ile çalışıyor. Büyük ölçüde teknolojik gelişimlerini tamamlamış makinalar. Bunların başında, bilgisayarda oluşturduğunuz şablonla istediğiniz ölçüde kesim ve crease yapan, drupa’da da çok ilgi görmüş olan Uchida’nın Aerocut serisi makinaları gelmektedir. Ayrıca Morgana’nın 400 gr/m2 kartonu çatlatmadan kıran ve katlayan makinaları hem dijital hem de ofset ve ambalaj sektörü için ilginç olabilir.”

177

Dijital Dışındaki Çözümler “Sergiye koymayacağımız MKW, Schober ve Rotatek’in endüstriyel makinaları hakkında ise video üzerinden bilgi vermeye çalışacağız. Özellikle ilk makinalarını bu yıl içinde satmış olduğumuz Schober’in IML ve wet label kesim ekipmanları etiket ve ambalaj sektörü için ilginç olacaktır. Ayrıca fuar ile aynı tarihte İstanbul’da kurulumu yapılacak olan, ancak büyüklüğü nedeniyle fuara getirmediğimiz MKW’nin 50x70 cm ebatlı harman ve cilt makinasını ise görmek isteyenlere ise yine fuar alanına 20 dakika mesafedeki müşteri işyerinde gösterebileceğiz.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Farklı İnk Jet Baskı Çözümlerinin Vitrini Ultra AŞ. Dış Ticaret Müdürü Mustafa Yazıcı, şirketin matbaacılarımızın ilgisine sunacağı çözümleri ve özellikle inkjet çözümlerini dergimize anlattı. “Ülkemizin bu en önemli sektör buluşmasında, bir kez daha yerimizi aldık” diyen Yazıcı, Printtek ile ilgili şu bilgileri verdi:

İnk Jet Baskı Ünitelerimizi Sergileyeceğiz “Ultra A.Ş olarak harman makinelerinin yanında, yaklaşık 10 yıldır da dijital ink jet baskı ünitelerinin satışını yapmaktayız. Şirket olarak son yıllardaki rotamızı dijitale çevirmemizden dolayı geçmiş fuarlarda olduğu gibi bu fuarda da, modern baskı teknolojisine sahip, kodlama çözümü olan HP 2,5 TIJ, XAAR 1001, Atlantic Zeiser ink jet baskı ünitelerimizi sergileyeceğiz ve değişken data & bilgi ile kodlama, numaralama, kişileştirme çözümlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacağız. Dolayısıyla standımız, farklı ink jet baskı çözümlerinin vitrini olacaktır. Ink jet baskı üniteleri; sürekli form makinesi üzerinde, kırım katlama makinası üzerinde, etiket sektörü için özel üretilmiş olan etiket sarım makinesi üzerinde baskı yapar halde ziyaretçilerin beğenisine sunulacaktır. Bunların yanında yine kendi üretimimiz olan sürekli form makineler için baskı kasetleri ile birlikte dijital mürekkepler, perfore bıçakları, crimplocklar, punch-die, mekanik numaratörler ve form makineleri için birçok parça sergilenecektir.”

Tüm Baskı Teknikleri İçin Uygun “HP, XAAR ve Atlantic Zeiser ink jet baskı sistemlerimiz, değişken data barkod ve data transferi ile her türlü numara karekod, barkod, adres ve logo basabilmektedir. Şu anda Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, yurtdışı da dahil yüzlerce ink jet kafamız sorunsuzca 7-24 baskı yapmaktadır. Drent, Edelmann, Muller Martini, Rotatek, Didde Glaser gibi web ofset baskı makinalarına ink jet baskı ünitelerinin montajını yaptık. Bu tecrübeden yola çıkarak bu avantajı ambalaj ve etiket sektöründe de değerlendirmek istedik ve son yıllarda Rotoflex, Ashe, Smag, Flexor gibi etiket kontrol & dilimleme makinelerinin ve Nilpeter , Gallus, Omet, Labelman, Gidue gibi baskı makinelerinin üzerine montajlar yaptık ve bu sistemler ile çok düşük maliyetle, etiketlere ve ambalajlara şifre, barkod, tarih ve seri numaları basılarak kişiselleştirilmesini sağladık.” Şunu da eklemek istiyorum, bu sistemlerimizi hem mevcut makinalar

178

Mustafa Yazıcı üzerine montajını yapabiliyoruz, hem de müşterilerimizin böyle bir makinası yoksa ya da mevcut makinasına ilave bir çözüm talep ederse, üretimden gelen avantajımızı kullanarak farklı bir çözüm öneriyoruz. Şöyle ki, etiket ve ambalajlar için bobinden bobine sarım makinesi üreterek, ink jet sistemiyle birlikte anahtar teslim çözümler sunuyoruz. Tabaka için ise, drupa 2012’de de sergilediğimiz feeder, konveyor ve titreşimli masadan oluşan kodlama makinemiz de mevcuttur.”

Fuar Sonrası Yukarı İvme Bekliyoruz “2013 yılına ilişkin daha pozitif beklentilere sahibiz. Geçtiğimiz yıllardaki genel siyasi belirsizlikler ve Avrupa ekonomisindeki durgunluk neticesinde ertelenen birçok projenin 2013 yılı içinde yatırıma döneceğini düşünmekteyiz. Bunun da Printtek 2013 den sonra bir ivme kazanacağını düşünerek; fuarda ürünlerimizi sergileyecek ve sektörümüzle buluşacağız. Amacımız tanıtımlarımızı iyi yaparak, potansiyel müşterilerin ilgisini çekmek ve akabinde de satışlarımızı artırmaya çalışmaktır.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Renz ve Gateway İle Fuardayız RenzTürk Genel Müdürü Cem Uslu, Printtek 2013’de hem yurtiçi hem de yurtdışında çok sayıda ziyaretçi beklediklerini, söylüyor. Şirket fuarda Renz ve Gateway delme ve ciltleme makinelerinin yanı sıra kendi ürünleri olan spiral, helezon vb. malzemeleri sergileyecek. Cem Uslu, “Dünyaca tanınmış ve güvenilir bir marka olmanın bize çok büyük bir avantaj sağlayacağını düşünüyorum”diyor ve ekliyor: “Fuarda Renz Marka Delme & Ciltleme makineleri, Türkiye Mümessili olduğumuz Kanadalı Gateway Firmasının Plastikoil marka plastik helezon spiral ciltleme makineleri ve kendi üretimimiz olan çift halkalı tel spiral, plastik helezon spiral, PVC filament, takvim askısı, kutu tel, ve cilt kapakları gibi sarf malzemelerini sergileyeceğiz.”

Bu Kadar Makineyi Bir Arada Bulmak Fırsatı Kaçırılmaz “Katılımcı listesine bir göz atarsanız Printek fuarının tam bir makine şovu olacağı aşikâr ki kişisel olarak da bu fuarın makine yatırımı yapmayı düşünen firmalar için çok iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Günümüz dünyasında tüm pazarlama faaliyetleri internet yoluyla yapılıyor. Ancak bu kadar çok fazla makineyi aynı zamanda çalışır halde işleyişini görmek gerçekten kaçırılmayacak bir fırsat. Makine anlamında tabi biz de ciltleme sektörünün en güçlü iki markasını temsil ediyoruz Renz ve Gateway. Bizim de öncelikli hedef grubumuz makine yatırımı yapmayı düşünen ziyaretçilerimiz. Zaten makine verdiğimiz tüm müşterilerimiz sarf malzemelerinde de bizi tercih ediyor. Ziyaretçilerimiz için en cazip önerimiz; onlara son teknoloji, zamandan ve iş gücünden maksimum tasarruf sağlayan dünyanın en hızlı ve dayanıklı delme ve ciltleme makinelerini sunacağız.”

Defterciler, Plastikoil’i Görmeli “Plastikoil marka makineler gerçekten de plastik helezon spiralde dünyanın en hızlı ve dayanıklı makineleri. Ocak ve Şubat aylarında çok iyi makine siparişi aldık. Makine siparişi aldığımız bu firmalar, Türkiye’nin en büyük defter üreticileri. 3 yıldan bu yana Türkiye Mümessiliğini üstlendiğimiz Plastikoil Marka makineler şu anda profesyonel anlamda defter

Cem Uslu

üretimi yapan firmaların 90%’ında mevcut. Defter üreticilerinin en çok ilgilendiği sistem olan Plastikoil Dual Inteline Systems’i Printek fuarında da sergileyeceğiz ve bu alanda yatırım yapmayı düşünen defter üreticileri için makineyi çalışır halde görmenin çok iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda da fuardan en büyük beklentimiz makine satışları gerçekleştirmek olacak.”

179


printtek 2013

matbaa&teknik

Mitasan Tarafından Printtek 2013’de Sergilenecek

Sharp’ın Yeni Dijital Baskı Çözümleri Mitasan basım endüstrisi ve matbaalara yönelik stratejisi Sharp’ın bu kanala bakışı ile paralel sürüyor. 2012 yılı sonunda geliştirilen siyah - beyaz üretim makineleri klasmanındaki Hercules II ve renkli üretim makineleri konusundaki Polaris; artık Sharp’ın bu pazarda da güçlü bir oyuncu olarak sahada olduğunu gösteriyor. Mitasan Büro Makineleri A.Ş Teknik Destek Müdürü Nezih Muti, bu çok yeni dijital baskı çözümlerine ilişkin dergimize şu bilgileri verdi:

300 gram kağıda kadar BRA3 Büyüklüğünde Baskı İmkânı “Hercules II serisi dakikada 90/105/120 A4 baskı üretmektedir. 300 gr/m2 ağırlığında ve SRA3 büyüklüğünde medyaya baskı yapılabilmektedir. Vakum sistemi ile çalışan kasetler ve 10 bin baskıya kadar desteklenen çıkış sistemleri ile müşterinin taleplerine cevap verilebilmektedir. Ayrıca sisteme inserter, katlama ünitesi, değişik özellikte sonlandırma ya da giyotin özellikleri eklenebilmektedir. Renkli kulvarda ise Polaris serisi dakikada 62/70 A4 baskı hızı ile sürekli çalışabilmektedir. Sharp’ın yeni uygulama ve buluşları ile makinenin görüntü kalitesi değişmeden non-stop çalışması için bu makinelerde, Developer refresh, otomatik kalibrasyon, sürekli soğutma, vakumlu kaset özellikleri eklenmiştir. Hercules II de değinilen sonlandırma seçenekleri ve ek özellikler bu seride de kullanılabilmektedir. Polaris serisi de 300 gr/m2 ağırlığında ve SRA3 büyüklüğünde medyaya baskı yapılabilmektedir.” Fuar boyunca Hercules II ve Polaris serisi makinelerini sergileyeceklerini anlatan Muti, “Bu çözümlerin yanı sıra günlük ve anlık işler için

kullanılabilecek yeni siyah - beyaz ve renkli makinelerimiz de kullanıcılar ile buluşacaklardır”, diyor ve ekliyor: “Basım sektörüne mesajımız, bu arenada yeni olan Sharp ürünlerini görmeleri ve incelemeleri kendi yararlarına olacaktır. Mitasan – Sharp olarak, bütün katılımcılar için verimli bir fuar olmasını diliyoruz.”

Hizmet ve Pazarlama Odaklı Büyümek İçin Türkiye’deki yeni yapılanmasını tamamlayan Ricoh’un Türkiye Ofisi İş Geliştirme Direktörü Öncü Güyer, ana hedeflerinin özellikle matbaalara yeni iş potansiyeli sağlamak olduğunu, söylüyor. Güyer’e göre Ricoh’un Türkiye’deki hedefi hizmet ve pazarlama odaklı büyümeyi hedefleyen firmalar. Printtek 2013’de de yer alacak olan Ricoh Türkiye, 4 çözüm köşesinde dört farklı tema ile çözümlerini sunacak: “Ricoh Türkiye’nin ana hedefi, basım endüstrisindeki firmalara ve özellikle matbaalara yeni iş potansiyeli yaratmaktır. Mevcut rekabet koşullarının matbaalar tarafından verilen hizmetleri basit bir fiyat rekabetine getirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Dolayısı ile kendi firmasının 2014 yılı, 2016 yılı ya da 2018 yılında nasıl bir konuma geleceğini düşünen ve bunun için fiyat rekabetinden sıyrılarak, hizmet ve pazarlama odaklı büyümeyi hedefleyen firmalara önümüzdeki dönemde çok önemli katkılar sağlayacağımızı söyleyebilirim.”

Ricoh Dört Köşe Olacak “Printtek fuarında 4 farklı çözüm köşemizi, standımızı ziyaret edecek misafirlerimizin görüşüne sunacağız. Bunlardan ilkinde 1 adet PROC901 180

ve 1 adet PROC751 tabaka lazer dijital baskı makinesi kurulmuş ve çalışıyor olacak. İkinci köşemizde dünyada ve ülkemizde kullanılan bobinden bobine dijital baskı makinelerimizin uygulamalarına dönük müşteri dosyalarını paylaşıyor olacağız. Üçüncü köşemiz katma değerli çözümlerimizin yer alacağı Totalflow köşesi olacak ve dördüncü köşemizde de MDS (Yönetilen Belge Sistemleri) çözümlerimiz yer alacaktır.”

Değişime Açık Olanlar Kazanacak “Basım sektörünün girdiği fiyat rekabeti girdabından kurtulabilmesinin tek yolu, firmaların kendi müşterilerine sunacakları katma değerli hizmetlerden geçmektedir. Bunun farkına varabilecek firmalar “Baskı Tedarikçisi” etiketinden sıyrılarak kendilerine karlı yepyeni ufuklar açabilecektir. Bunun için öncelikle “DEĞİŞİME” açık olan ve iş gücünü ve beraber çalışacağı çözüm ortaklarını doğru saptayarak önümüzdeki 5-10 yılın hedeflerini, bu değişim stratejisi altında gerçekleştiren firmalar bu maratonun galibi olacaklardır.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Domino Inkjet Çözümleri, Printtek 2013’de Tempo Makina Yöneticisi Sinan Dölay, 30 yıldan bu yana Türkiye temsilciliğini sürdürdükleri Domino Printing Science – PLC şirketinin yeni dijital ink jet etiket baskı çözümleri ile Printtek 2013’e katılacaklarını, anlatıyor. “Şirketimizin fuardaki ana teması, “Dijital Ink-Jet Kodlama ve Dijital Baskı” makinaları olacak,”diyen Dölay, tüm etiket üreticilerini Printtek 2013’deki standlarına davet ettiklerini, söylüyor. tempo Makine tarafından sunulan inkjet baskı çözümleri ise şöyle:

N600i CMYK dijital baskı makinası “Son birkaç yıl içerisinde son kullanıcılar etiket ihtiyacında kısa sürede sevk, kısa metrajlı baskı, daha çok kişiselleştirilmiş bilgi ancak gene de yüksek kalite ürün talep etmektedirler. Domino firması üretimi olan “N600i” ise 4 renk (CMYK) basan ilk renkli dijital baskı makinamız yüksek işlevsellik ve geliştirilmiş baskı kalitesi sunar. “N600i” yüksek kalite baskının yanı sıra bu baskıyı da yüksek hızlarda yapar. N600i, dijital baskı makinamız 600dpi çözünürlüğe 6pl (picolitre) lik damla çapı ile farklı yüzeylerde ulaşır. Yüksek kalite baskı, laklı kağıt ve plastik etiket üzerine 50-75metre/dakika hızlara ulaşırken, 333mm eninde (genişliğinde) ağ boyutu ile saatte 1500m²’lik baskı sağlar. N600i Pantone renk aralığının %80’inden fazlasını basabilen bir renk skalası sunar. Mürekkebi UV’dir ve yüksek hızlarda, yüksek çözünürlükte ve yüksek kalitede baskı yapar.”

K600i monochore baskı makinası fuarda görülebilir “Domino firması üretimi olan ekteki “K600i” monochrome (tek renk) baskı makinamız ise gene yüksek hızlarda ve çözünürlükte tek renk baskı yapar. Her türlü barkod, 2D kod, serileştirilmiş ardışık rakamlar, değişken veriler, güvenlik numaralaması, kişiselleştirme, şans oyunları, promosyon gibi işleri rahatlıkla yerine getirebilir. Üretim hattına monte edilebileceği gibi hat dışında (off line) tek başına çalışabilir.

Sinan Dölay

“K600i” monochrome (tek renk) baskı makinamızı; Printtek2013 fuarında müşterilerimiz canlı olarak da görebilecektir.”

“Dijital Ink-Jet Kodlama” ile neler yapılabilir? Domino firması üretimi olan “Dijital Ink-Jet Kodlama” makinaları ile her türlü üretim hattı üzerine kolay monte edilecek Ink-Jet kafalarımız ile değişken bilgi yazabiliriz. “K150” ve “K200” modelleri 300dpi çözünürlüğe kadar değişebilen farklı çözünürlükte maksimum 300 metre/dakika hat hızlarına rahatlıkla ulaşır. Bu sayede matbaa, etiket üreticisi, ambalaj üreticisi mevcut (flekso, ofset, letterpress v.s.) baskı hattına veya baskı sonrası kalite kontrol cihazlarına Domino firmasının üretimi olan “K150” ve “K200” modellerinin kafalarını kolaylıkla monte edip baskıdaki işin üstüne gerekli tüm değişken verileri üretim hızını düşürmeden yazarlar.”

181


printtek 2013

matbaa&teknik

Kalitede Farkındalık Just Normlight Color Communicator ışık kabini ile usb ile bağlantı yapılarak ışık şiddeti miktarının eşleştirilmesi sayesinde ışık kabininde bakılan dijital prova ile ekran arasındaki renk eşleşmesi daha kolay ve rahat sağlanmaktadır.” Goksel Şen goksel@eizo.com.tr Odak Grup, Printtek 2013 12. Uluslararası Baskı Teknolojileri ve Kağıt Fuarına Kalite de Farkındalık Sloganı ile Katılıyor. Şirket adına fuar planlarını açıklayan Göksel Şen, “Printtek 2013 Fuarı katılımcısı olarak öncelikli hedefimiz baskı teknolojilerinde iş akışımızı kolaylaştıracak ve kaliteyi ISO standartlarına yükseltebilecekleri en son teknolojik ürünleri ve yenilikleri müşterilerimizle buluşturmaktır”, dedi:

X-Rite: IntelliTrax, EasyTrax Otomatik Tarama Sistemi “Tabaka Ofsette ticari baskılar ve karton ambalaj baskı yöntemleri için endüstri lideri renk ölçüm sistemidir .

Ölçülebilir, Kanıtlanabilir ve Tekrarlanabilir Üretim “Odak Grup olarak kurulduğumuz 1998 yıldan beri müşterilerimize baskı teknolojileri konusunda renk yönetimi ile ilgili hizmet vermekte aynı zamanda kalite kontrol cihazları tedarik etmekteyiz. Öncelikli hedefimiz mümessili olduğumuz sektörümüzde konusunda uzman dünya lideri olan markalarla (Xrite, Pantone, Eizo, CGS_ORIS, Enfocus, IGT, Just Normlight, Dijital Information ) müşterilerimizin kalitesi ispat edilebilir ve sürdürülebilir üretim yapabilmeleri için gerekli olan eğitimleri vermek ve ihtiyaçları olan ürünleri tamamlayarak ölçülebilir kanıtlanabilir ve tekrarlanabilir üretim yapmalarını sağlamaktır. Buna istinaden Printtek 2013 Fuarı katılımcısı olarak öncelikli hedefimiz baskı teknolojilerinde iş akışımızı kolaylaştıracak ve kaliteyi ISO standartlarına yükseltebilecekleri en son teknolojik ürünleri ve yenilikleri müşterilerimizle buluşturmaktır. Baskı Teknolojilerinde Renk Yönetimi bir sistem ve proje çalışması gerektirmektedir. Biz de sadece cihaz tedarikçisi olarak değil tüm bu sistemin eğitimi, kurulumu ve takibini yaparak projenin yaşamasını ve başarılı olmasını sağlamaktayız. Printtek 2013 Fuarından beklentimiz; müşterilerimizin ihtiyaç duydukları yeni ürünleri uygulamalı olarak yakından incelemelerini ve denemelerini sağlamak ayrıca tedarik edecekleri cihazlar ve yazılımlarla kalitelerini ve farkındalıklarını ortaya koymalarına yardımcı olmaktır.”

Color Edge Serisi Profesional Renk Yönetimi Ekranları “Farklı tip baskı ve dijital medyada içerik yayınlayanlar için müşterilerin renkleri nasıl göreceklerini bilmek kritiktir. ColorEdge monitörleri ve onunla birlikte gelen ColorNavigator yazılımı, hem prova hem de dijital cihaz softproof görüntü elde etmek için ve sadece baskıda oldukları gibi tasarlanmasına izin verir. Böylece ister kitap ya da dergi gibi basılı medya ya da ambalaj baskısı için, isterse tablet, akıllı telefon ya da dizüstü bilgisayarlar için üretilmiş bir içerik olsun, müşterilerinizin nasıl renkler göreceğini öngörebilmek mümkün olur. Dijital fotografçılar, renk ayrımcılar, grafik ve baskı üretim departmanlarında ISO 12646 normlarına uygun görüntü elde etmek için kullanılır. Tasarımdan baskıya kadar olan renk yönetimi iş akışında Eizo çok önemli bir yer tutmaktadır.Baskı iş akışında, tasarım ajansları ve baskı şirketleri için ekran kalibrasyonu yapmalarını ve baskı profili paylaşarak iyi bir renk yönetim uygulamaları provası (softproof) yapabilmlerini sağlamaktadır. Fotoğraf, tasarım ve baskı iş akışının her aşamasında ColorEdge monitör kullanarak son baskının nasıl görüneceğini (prova) benzetilebilirler. Bu tüm sektöre maliyet avantajı ve renkleri düzenlemek için harcanan zamanı kısaltılmasına yardımcı olmaktadır. 182

IntelliTrax baskıda üretim departmanında renk kontrolü için X-Rite tarafından geliştirilmiş , otomatik renk yönetimi yapan strip tarama sistemidir. Ultra hızlı IntelliTrax , otomatik olarak özel renkler, PANTONE ® Renkleri, proses renkler ve kağıt renk ölçme yeteneği ile 15 saniyede tipik bir baskı tabakadan renk stribini tarar. IntelliTrax anında ekrana bu sonuçları aktarır, bu nedenle baskı ustaları operatörler hızlı renk ayarlarını yapabilir ve daha hızlı onaylı renk tabakasına ulaşabilirler. IntelliTrax high-end, yüksek hızlı baskı teknolojilerinde kullanılan endüstri lideri kalite kontrol ve tekrarlanabilir baskı işlemleri için ideal bir renk yönetimi çözümüdür. CIP4 ve JDF veri standartlarının kullanımını destekler. Bu sistemin bir kaç faydasından bahsetmek gerekirse, Daha hızlı baskıya girebilmesini sağlamak 11 farklı kritere göre geliştirilmiş kalite kontrol sistemi Kapsamlı raporlama IntelliTrax ve EasyTrax kalite kontrol ve otomatik ölçüm sisteminin G7 veya ISO Standartları ve GRACol için daha kolay baskı yapılmasına yardımcı olmak için işlevleri bulunmaktadır. G7 Proof-toPrint Destek ISO Hedefler üzerinde barındırması ve ISO kontrolü yapabilir Trend Raporlama Bestmatch”

“Digital Information InkZone çözüm ile Xrite ölçüm sistemleri entegre olarak kurulduğunda marka bağımsız tüm baskı makinalarında kullanılan otomatik ölçme değerlendirme ve haznelere müdahale ederek istenilen normlara uygun gerçek ve tutarlı renk sonuçları ve tüm muslukların kontrolü ile baskıda kalite sağlar.


printtek 2013

Aynı zamanda baskı öncesi ve CTP departmanından gelen CIP4 bilgisi ile birlikte tabaka kalıp üzerindeki mürekkep yoğunluğunu da üretim baskı makinasının haznelerine göndererek baskıya olması gereken değerlere çok yakın bir şekilde onaylanmış tabakaya ulaşmak mümkün olur. Bu işletme için zaman tasarrufu sağlayacak aynı zamanda fireyi azaltarak çok hızlı işe girebilmeyi sağlayacaktır.”

matbaa&teknik

donanımsal kontrol özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır. Ripleme hızı çok yüksek hızlı olması , beklemelerin önüne geçmektedir. Epson X900 serisinde Pantone renkleri basabilme yeteneği ve onay raporlarını alınması. Ugra Fogra Medya Wedge basıp sertifikalandırılması, Soft Proof desteğinin olması, 1 bit tiff ten veya pdf den tramlı baskı yapabilme yeteneği başlıca özelliklerindendir.”

Digital Information Ozalit Prova Sistemi “Baskı öncesi departmanında bir de müşterinin text kontrolünü yapması için montajlı işin ozalit provası alınır. Burada yazı kontrolleri mizampaj ve resimlerin doğru konumlandırılıp konumlandırmadığı kontrol edilir. Ozalit genelde 1.hamur kağıda alınır ve arkalı önlü yapıştırılarak katlanır ve maket haline getirilir. Burada sektöre yeni bir çözüm sunan Digital Information arkalı önlü ozalit alınmasını sağlayarak işçilik maliyetini düşürmektedir sarf malzeme ve kağıt tasarrufu yapılmasına olanak tanıyan bir çözüm üretmektedir.” CGS_ORIS’ın ROLAND VS ve UV yazıcı modelleri ile birlikte Ambalaj sektörüne yönelik geliştirdiği yeni teknoloji prova ve maket sistemleri Printtek 2013 Fuarında müşterilerimizle buluşturacağız. “Inkjet Prova ve RIP : Digital Prova Baskı sitemi ISO 12647-7 standartlarına uygun olmalıdır . Burada Prova Rıp yazılımı ve Dijital Baskı makinası çok önemlidir. Rip yazılımı olarak CGS OrisCTW çok önemli özellikleri ile Dünyada ve Türkiye’de ön plana çıkıyor. Roland VS serisi renk evreni çok geniş XG mürekkeplerini kullanması ayrıca turuncu ve yeşil rengi barındırması spot renkleri simüle edebilmesini sağlamaktadır. Ayrıca gümüş yaldız mürekkep barındırması ile metalik Pantone renkleri basabilme özelliği farklılığını ortaya koymaktadır. Bunun yanında Beyaz mürekkebi de bulunmaktadır bu sayede şeffaf ve metalik ve hologram yüzeylerde baskı provası alabilme özelliği söz konusudur. Baskes bıçağının bulunması bıçak izi üzerinden kesme işlemi yapmasına olanak tanımaktadır katlama ve yarım kesme özelliği de mevcuttur bu sebeplerden dolayı maket üretimler için çok önemli bir çözümdür. Üzerinde gümüş yaldız ile metalik renkleri basabilme özelliği farklılığını ortaya koymaktadır. Burada Oris 12 farklı malzeme üretmiş farklı kalınlıkta şeffaf malzemeler metalik malzemeler alüminyum folyo mat ve parlak karton ve şeffaf etiket için malzeme ve opak etiket baskı altı malzemeleri en önemlilerinden biri orjinal malzemenize baskı yapma imkanı veren transfer film malzemeleri. Bugüne kadar klasik provanın çok ötesine geçen bir maket ve prova imkanı vermektedir. Farkındalık ortaya koyacak yeni ve verimli bir prova çözümüdür. Roland LEC serisi UV baskı yapma özellikleri ile baskı altı malzemesi ayırt etmeden üretimden alınan malzemeler üzerinde prova alma imkanı sağlamaktadır. Ayrıca beyaz mürekkebinin bulunması ve mat lak parlak lak lokal lak yada kabartma yapabilmesi yenilikleri arasındadır. Kesme bıçağının esnek olması maket yapma imkanını kolaylaştırmaktadır. OrisCTW Rip yazılımı ile yapılan kalibrasyon ve renk eşlemesi sonucu Iso 12647-7 standartlarına uygun prova çıktısı almak mümkün olmaktadır. Ayrıca Roland yazıcısı için özel üretilmiş patentli yazılımı ile tüm

Epson x900 serisi inkjet yazıcı modelleri kağıt prova almak için ön planda çıkan sistemler arasındadır 11 kartuşlu geniş renk evrenine sahip olması. Üzerinde Spectropoof ile otomatik kendini rip sayasinde kalibre edebilmesi önemli özelliklerindendir. OrisCTW Rip yazılımı ile yapılan kalibrasyon ve renk eşlemesi sonucu Iso 12647-7 standartlarına uygun prova çıktısı almak mümkün olmaktadır. EPSON Ozalit Prova Sistemi baskı öncesi departmanında bir de müşterinin text, tasarım ve görsel kontrolünü yapması için montajlı işin ozalit provası alınır. Burada yazı içerik kontrolleri mizampaj ve resimlerin doğru konumlandırılıp konumlandırmadığı kontrol edilir. Ozalit genelde 1.hamur kağıda alınır ve arkalı önlü yapıştırılarak katlanır ve maket haline getirilir. Burada sektöre yeni bir çözüm sunan Digital Information arkalı önlü ozalit alınmasını sağlayarak işçilik maliyetini düşürmektedir sarf malzeme ve kağıt tasarrufu yapılmasına olanak tanıyan bir çözüm üretmektedir. ISO Standartlarına Uygun PDF Yapmak ve Kontrol Etmek Enfocus PDF kontrol çözümleri ile baskı öncesi departmanında hazırlanan PDF dosyalar ISO 15930 standartlarına uygun olmalı. Her matbaada bulunan CTP markası ve Rip yazılımı farklılık göstereceği için matbaanın kendi yazılım ve donanımına uygun ISO kriterlerini göz önünde bulundurarak ayarlarını yapmalıdır. Pdf dosyalar baskı öncesi departman tarafından da yapılsa müşteriden hazır geliyor da olsa hataların önüne basılmadan önce geçebilmek için Enfocus Pitstop Pro yada Enfocus Pitstop Server yazılımını kullanarak Pdf lerde belirlediğimiz kriterler göre kontrol edilir ve sorunları giderilir. Bu işlem raporlandırılarak müşteriye PDF sorunları ile ilgili detaylı rapor verme imkanı da vermektedir. Enfocus Pdf Standardiser, size her zaman ISO normların uygun içerikli ve toplam mürekkep miktarı dahil ayarlanmış Pdf üretmenizi sağlamaktadır.

Printtek Fuarı bizim için daha birçok sürpriz yenilikleri de müşterilerimle paylaşacağımız bir platform oluşturacaktır. Tüm misafirlerimizi standımıza ağırlamaktan memnun olacağız. Fuar katılımcıları ve ziyaretçiler için oldukça faydalı bir etkinlik olacağına inanıyorum.

183


printtek 2013

matbaa&teknik

Agfa, Çevreyi Kirletmeyecek Nova Baskı Sistemleri, Türkiye temsilciliğini yaptığı firmalardan Agfa ve SCS’nin ürünleri ile Printtek 2013 fuarında çevreci yüzünü ortaya koyacak. Nova Baskı Sistemlerinden Sabri Dizmen, “Firmamızın ana teması, çevreyi kirletmeyen ürünler olacaktır”, dedi. Dizmen’in Printtek 2013 katılımı ile ilgili planlarını anlattığı açıklaması şöyle:

Çevreci Agfa Çözümleri “Özellikle Agfa firmasının, çok büyük bütçelerle yeni ama çevreye zarar vermeyen teknolojiler için Ar-Ge çalışmalarını yaptığını yıllardır biliyoruz. Sanırım fiyat anlamında bunu tüketicilerimiz hissediyor ama çevre bilinci yerleştiğinde, gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmaya çalışan firmalara destek olmaya başlayacağız diye umuyorum. Nova Baskı Sistemleri, Agfa firmasının kimyasalsız CtP sistemi ve yazılımları ile geniş format UV inkjet yazıcısını standda sergiliyor olacaktır. Amacımız doğayı kirletmeyen, kimyasal atık üretmeyen ve çok az su tüketen Agfa’ya ait bu pratik sistemi müşterilerimize pratik bir şekilde göstermektir. Bir de bu donanımı süren bir yazılıma ihtiyaç vardır ve Agfa Apogee Prepress ile bu yazılımları kullanıcıların beğenisine sunuyor olacağız. Sanıyorum gerek işlevsellik gerekse de kullanıcı kolaylıkları açısından işletme sahiplerinin bile kullanmayı isteyecekleri bir yazılıma sahibiz. Bu fuarda sergileyeceğimiz cihaz termal laser ama kimyasalsız kalıp kullanan başlangıç serisinden yarı otomatik bir cihaz olacaktır, bu model haricinde, daha hızlı modeller, violet laser kaynağı ve/veya kimyasalsız kalıp kullanan modeller ve de tam otomatik modeller de mevcuttur ancak bu fuarda sergiliyor olmayacağız.”

UV Dijital Baskı “Bunun yanında, yine insan sağlığını tehdit eden (Eco) Solvent mürekkep kullanan inkjet sistemlere karşılık UV mürekkep kullanan sistemleri göstermek ve hatta UV ile yapılabilecek çeşitli çalışmaları gözler önüne serebilmektir. Bu cihazımız Anapurna ailesinden bir cihaz olacaktır, ancak daha büyük hacimli işler yapmak ya da daha büyük ebatlara ihtiyaç

184

Sabri Dizmen duyanlar için Jeti Titan serisi ve M-Press Serisi UV inkjet yazıcılarımız da vardır ancak onları bu fuarda sergiliyor olmayacağız.” “Bu fuarda, yeni bir kavramı da müşterilerimize göstermeye çalışacağız: Bildiğiniz gibi Türkiye piyasasında Tepe, Dünyaca ve 4P firmaları ile çözüm ortaklığına girmiş bulunuyoruz. Bu oluşumda Nova firması alışala gelen yöneten-yönetilen birlikteliği yerine çözüm ortaklarına hizmet eden bir yapıyı gösteriyor olacaktır. Amacımız hepimizin mutlu ve sağlıklı olarak çalıştığı ortamlar oluşturabilmektir.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Aktif Matbaa Makineleri Baskı Sonrasına Odaklanıyor

Aktif Matbaa Makineleri, Printtek 2013’de baskı sonrası makineleri ile ön plana çıkacak. Murat Şahin, konu ile ilgili olarak baskı makinelerinin pazarda yeterince kapasite oluşturduğunu bu sebeple ağırlıklı yatırım ihtiyacının baskı sonrasına yöneldiğini, söylüyor: “Bu sene yapılacak olan Printtek 2013 fuarında ağırlıklı olarak baskı sonrası makineleri sergilemeyi hedeflemekteyiz. Bilindiği gibi geçtiğimiz dönemde çok büyük oranda baskı ağırlıklı makineler piyasaya girmiş olup bu yöndeki talepleri fazlasıyla karşılamıştır. Bu nedenle biz firma olarak daha çok baskı sonrası işleri tamamlayacak ekipmanı sergilemeyi uygun gördük. Örneğin ambalaj sektöründe gerekli olacak makinler arasında kutu kesim ve sıcak varak yaldız makineleri bulunmaktadır, ayrıca dijital ve mücellit firmaları sert kapak, yumuşak kapak takacak ve ciltleme yapacak makinelere yoğun ilgi göstermektedirler.”

Dijital ve Konvansiyonel İçin Özel Çözümler “Bu nedenlerden ötürü mümessilliğini yaptığımız firmalar ve standımızda sergilemeyi hedeflediğimiz makinelerden bir tanesi de Watkiss kule harman makinesi bulunmaktadır. Watkiss firmasının ürettiği kule harman makinelerinin yanı sıra tel dikiş, kırım ve ağızdan tıraş alma istasyonları bulunmaktadır.

Guowang firmasının ürettiği diğer bir makine de otomatik kutu kesim makinesidir. Printtek 2013 fuarında sergileyeceğimiz diğer makine Guowang 760 x 1060mm ebadında otomatik kutu kesim ve ayıklama üniteli makine olacaktır. Özel aparat sistemi sayesinde kusursuz çalışma sağlayan ve saatte 7 bin 500 tabaka çalışma kapasitesine ulaşan bir yapıya sahiptir.”

Heyecanlı ve Umutluyuz “Bilindiği üzere uzun bir aradan sonra Türkiye’de ilk defa bu kadar kapsamlı bir fuar organizasyonu yapılmaktadır. Bu nedenle ilginin yoğun olacağını ve sektörümüze yararlı olacağını düşünmekteyiz. Açıkçası fuara katılmayı özlemişiz ve bu özlemden dolayı biraz heyecanlıyız tabi ki heyecanla beraber oldukça olumlu umutluyuz da. Bizim ön gördüğümüz izlenimlere ve tecrübelerimize göre, gerek fuar esnasında gerekse fuar sonrasındaki dönemde özellikle baskı sonrası sektöründe yeni bir hareketlilik olacağıdır.” Bu vesileyle Printtek 2013 fuarının tüm sektörümüze faydalı ve hayırlı olmasını dileriz.

Standımızda kurulup çalışacak bir başka makine 46x46cm işleri dikebilen özel büyük ebat iplik dikiş makinesi yer alacaktır. Bu tip battal boy iplik dikiş yapabilecek makineler hem dijital baskı hem de mücellit firmaları tarafından çok sorulmaktadır. Böyle bir talep yoğunluğunun giderilmesi açısından büyük boy iplik dikiş makinesinin sergilenmesinin doğru olacağını düşündük. Firmanın ürettiği daha büyük ebat dikebilen 52x72cm gibi iplik dikiş makineleri de mevcuttur. Ayrıca küçük broşür ve kısa tirajlı işler katlamaya yarayan çok pratik kullanım ve ayar imkanı sunan Matthias Bauerle firmasının 35x50 kağıt ebatlı dört çantalı kırım makinesinin de standımızda sergilemeyi hedefliyoruz.”

Guowang Giyotin ve Kutu Kesim Makineleri “Standımızda sergileyeceğimiz diğer makine de Guowang marka 115cm bıçaktır. Bilindiği üzere Guowang kağıt kesim makineleri Türkiye’de en çok satılan Çin üretimi bıçaklardır. Firmanın sunduğu yüksek teknoloji program ve üretim kapasitesi sayesinde bugün piyasadaki mevcut yerini sağlamıştır. 185


printtek 2013

matbaa&teknik

Konica Minolta, Ödüllü Ürünleri ile Printtek 2013 Fuarı’nda

Konica Minolta, yenilikçi teknolojiye sahip profesyonel dijital baskı sistemlerini Printtek 2013, Fuarı’nda, 400m²’lik alana sahip standında profesyonellerle buluşturacak. Şirket fuarda 6. salondaki standında, geniş ürün yelpazesindeki renkli ve siyah beyaz profesyonel baskı sistemleri ile profesyonel baskılama süreçlerindeki iş akışlarını düzenleyen yazılım çözümleriyle yer alacak. Konica Minolta’dan fuara ilişkin yapılan açıklama şöyle:

Yüksek performansta kaliteli baskı üreten çevreye dost ürünler “Ziyaretçiler Konica Minolta’nın standında RGB renk alanına en yakın renkleri üreten bizhub PRO C70hc ve dakikada 80 sayfa renkli A4 baskı hızıyla yüksek tirajlı dijital renkli baskı üretimi için mükemmel bir sistem olan bizhub PRESS C8000 baskı makinelerini yakından inceleme fırsatı bulacaklar. bizhub PRO C70hc, Konica Minolta tarafından geliştirilen High Chroma toneri ile inanılmaz derecede canlı ve doğal renkleri üretiyor. Ekranda ne görürsen onu alırsın (WYSIWYG) prensibine sahip sistem ile renkler neredeyse ekranda göründüğü kalitede basılıyor. bizhub PRO C70hc, gelişmiş medya yönetimi ve kitapçık, ısısal ciltleme, spiral delme işlemlerini içeren benzersiz medya ve sonlandırma yetenekleri ile de alanında farklılık sağlıyor. Konica Minolta’nın bizhub PRESS C8000 baskı

186

makineleri ise olağanüstü performansı ve rahat kullanım özellikleriyle dikkat çekiyor. Ofsete yakın renk kalitesi, net metin ve çizgiler için Simitri® HD+ polimerize toner, tutarlı renk üretimi için otomatik yoğunluk kontrolü, doğru dubleks baskılama için en yüksek arkalı-önlü görüntü oturtma özelliklerine sahip bizhub PRESS C8000’in zımbalamadan ısısal ciltlemeye kadar çeşitli dahili sonlandırma seçenekleri de bulunuyor.”

Gıda ambalajları için %100 güvenli “bizhub PRESS C8000, olağanüstü performansı ve rahat kullanım özelliklerinin yanında TÜV Rheinland Langenhagen, Almanya tarafından verilen “yüzde 100 food safe” sertifikasına sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Bu sertifika Konica Minolta’nın Simitri HD+ toner teknolojisi kullanılan bizhub PRESS C8000’inden alınan çıktıların gıda paketlemelerinde yüzde 100 güvenle kullanılacağını belgeliyor. Konica Minolta’ya ait Simitri HD+ toner teknolojisi, karbon salınımını da düşüren teknolojisiyle doğa dostu. Standda sergilenecek diğer ödüllü ürünü ise BLI (Buyers Laboratory) 2012’de Yılın Seçimi-Kontrol Paneli Tasarımda Olağanüstü Başarı Ödülü’ne sahip bizhub PRO C754. bizhub PRO C754 ödüllü ofis sistemi, dakikada 75 sayfa siyah&beyaz, 60 sayfa renkli baskı hızı ve 9 inç çoklu dokunuş destekli renkli dokunmatik paneliyle dikkat çekiyor.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Hedefimiz Çözüm Geliştirmek Çok sayıda temsilciliği bünyesinde bulunduran Gönpa Elektronik A.Ş., Printtek 2013’de dijital inkjet, sonlandırma ve akıllı kontrol sistemleri ile yer alacak. Gönpa’dan Dilek Kardeş, “Gönpa olarak hedefimiz daha çok matbaaya ulaşarak yeni oluşan iş uygulamaları ve dijital baskının avantajlarını anlatmak ve onları basım sektöründe bir adım daha ileri taşıyarak, kazanç sağlamalarına yardımcı olmaktır”, diyor:

Hedefimiz Matbaalara Yardımcı Olmak “Türkiye’de basım endüstrisi, alışageldikleri konvansiyonel metotla çalışmakta ve dünyada giderek yaygınlaşan inkjet dijital baskıya geçişte ağır kalmaktalar. İnkjet dijital baskının gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla bugün birçok alanda farklı iş uygulamaları oluşmakta. Gönpa olarak hedefimiz daha çok matbaaya ulaşarak yeni oluşan iş uygulamaları ve dijital baskının avantajlarını anlatmak ve onları basım sektöründe bir adım daha ileri taşıyarak, kazanç sağlamalarına yardımcı olmaktır. Bu, ilk aşamada yeni iş imkânları sağlayacağı ve maliyetleri düşüreceği için matbaalara, genel anlamda ise ihtiyaç kadar basarak daha az kâğıt, kimyasal, işgücü, hammadde kullanımıyla verimlilik artacaktır. Artık şirketlerin daha çevreci politikalar güderek, doğaya daha az zarar veren ürün ve bileşenlerini tercih etmeleri gerektiği yadsınamaz bir gerçektir. Bir kitabın ne kadar satacağını bilmeden on binlerce basmak yerine talebe göre anlık baskı yapmak basım endüstrisi için büyük bir artıdır. Günümüzde internet üzerinden kitap, dergi vb ürün satışı yaygınlaşmıştır, aracı şirketlerin taleplerini karşılayacak şekilde matbaaların dijital baskı yatırımları yapmaları gerekmektedir. Aynı şekilde dergi, bülten, broşür ve benzeri dokümanlarda ihtiyacı karşılayacak kadar baskı yapmak, talebe göre tekrar basmak, gerekirse revizeler yapmak, stok ve üretim maliyetlerini azaltmak hem matbaa

Dilek Kardeş hem de müşteri tarafında önemli değerlerdir. Okullar, dershaneler eğitim dönemi boyunca kullanılmak üzere öğrencilerine dağıttığı dergi ve kitapçıkları hala konvansiyonel metotla çalışan matbaalara yaptırmakta. Her eğitim döneminin başında milyonlarca baskı yapılıyor ve yüksek stok alanı gerektiren bu dokümanların çoğu matbaalar tarafından sağlanan depolarda stoklanıyor. Eğitimde kişiye özel uygulamalar yapmak, kişisel gelişim programlarına uygun dinamik dokümanlar hazırlamak için dijital baskı sistemleri kullanmak gerekir. Bu sayede sadece ders materyallerinde değil başarı düzeyini ölçümlemede kullanılacak sınav materyallerinde de farklı uygulamalar geliştirilebilir. Birçok okul öğrencilerine genel bir çalışma kitabı vermekte, öğrencinin eksik kalan yönlerini tamamlamaya yönelik ek programları uygulayamamaktadır. Gönpa olarak hedefimiz, matbaaların dijital baskı alanındaki stratejilerini, sebep-sonuç ilişkisi çerçevesinde belirleyerek hedeflenen uygulamalara yönelik çözümlerin geliştirilmesinde yardımcı olmaktır.”

Dijital İnkjet Baskının Artılarını Anlatacağız “Fuar bizim için sektöre, baskı işine gönül vermiş insanlara ulaşabileceğimiz en güzel platform. Bugüne kadar hep anlattığımız gibi, dijital inkjet baskının artılarını anlatacağız. Mevcut makine parklarını tamamlayacak, maliyetlerini düşürecek, müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak en uygun çözümleri anlatacağız. Bizim ürün portföyümüz sadece baskı makineleri değil sonlandırma ve akıllı kontrol sistemleri de içeriyor. Dolayısıyla uçtan uça sistem kurabilecek bilgi ve donanıma sahibiz. Bizimle işini paylaşmak isteyen herkesle iş, sistem ve çözüm konuşacağız. Baskı, baskı sonlandırma, doküman paketleme, poşetleme, zarflama, kontrol ve zarf/paket ayrım gibi birçok alanda çözüm arayan, sektöre farklı bir bakış açısından bizimle bakmak isteyen herkesi standımıza bekliyoruz.”

187


printtek 2013

matbaa&teknik

MSM 10. Yılında Yeni Ürünlerle Büyüyor MSM Mümessillik, 2013’de 10. Yılını kutluyor. Şirketin kurucusu Murat Açıkgöz, 10 yıllarına denk gelen bu fuarda yeni CtP çözümleri Doie’nin konvansiyonel ve thermal modellerini sergileyeceklerini, söylüyor

Mart 2013 itibariyle değişim başladı “Bilindiği üzere 2013’de 10 yılımızı doldurduk. 1997’de satış mühendisi olarak –Metro Mümessillik’te başladığım bu sektördeki yolculuğuma 2003 yılında kendi şirketimi kurarak devam ettim. Bu fuarın bizim için önemi oldukça fazla. 2012 yılını bazı sebeplerden dolayı iyi geçiremedik. Geriye gittik, diyemem ama durduk diyebilirim. Ama bu sebepler ticari değil. Daha radikal kararlarımızı -gerekli derslerimizi çıkararakaldık diyebilirim. Bu yılın Mart ayı itibariyle yeniden atağa kalkarak şirkete yeni kazanımlar yapmaya başladık. Şirkete ait Seyrantepe’deki binamızı kiraya verip daha fonksiyonel bir yerde Ataşehir bölgesinde konumlandırdık kendimizi. Makinalarda servis departmanı olarak outsource hizmeti alıp bunu müşterimize profesyonelce yansıtacağız. Bununla ilgili olarak Reproteknik firmasıyla kooperatif bir açılım yaptık. Firma tüm getirdiğimiz makinalara bizim lojistik desteğimizle birlikte hizmet verecek. Bunun daha dinamik ve müşteri memnuniyeti açısından daha efektif çalışacağına inanıyorum. Özellikle servis olarak bu işten ekmek yiyen firmalar bu işin önemi ne kadar önemli olduğunu, içimizde barındırdığımız bir departmandan daha iyi anlayabiliyor diye düşünüyorum.

Fuarda Doie Sergilenecek “Lüscher makine desteğimiz servis ve yedek parça olarak devam etse de bu fuarda Doie firmasının ürünlerini tanıtacağız. Firmanın hem konvansiyonel hem de Termal seçenekleri fuarda sergilenecek. Malzeme

olarak yaptığımız atılımlar yine bu fuarda müşterilerimize gösterilecek. Malzeme olarak en çok kalıplarımızın üzerinde duracağız. Blanket ile ilgili hâlâ net olmasa da bazı çözümleri fuara yetiştirmeye çalışıyoruz. Asıl hedefimiz fuara baskı sonrası ile ilgili ürünleri yetiştirmekti. Ancak sanırım bu zaman alacak. Bizim asıl konumuz hep baskı öncesi olduğundan burada çözümlerimizi ağırlaştırmakta devam edeceğimizi göstereceğiz.”

Fuarlara İhtiyaç Var “Fuarlar bir nevi sektörde sadece mal satma yeri olarak değil de, sektörün dinamiklerinin anlaşılmasında, hatta rakiplerinizle yaptığınız sohbetler açısından bile gerekli diye düşünüyorum. Hep adil bir ortam arzu ettim sektörde. Bu fuarın da herkes için aynı olmasını, hepimizin burada bu bayrağı geçici taşıdığımızı, geçen sene kaybettiğimiz duayenlerimiz gibi bir gün bizim de sıramızın geleceğini ve de geride sadece iyi izlenimler bırakmamız gerektiğini düşünüyorum, arzuluyorum. Herkese iyi bir fuar dilerim.”

Eti Bilgisayar’dan Adobe ve Corel Çözümleri Eti Bilgisayar, Printtek 2013 Fuarı’nda, masaüstü yayıncılık sektöründe lider olan iki yazılım firmasını temsil edecek. Adobe ve Corel. Şirketten fuara ilişkin yapılan açıklamada “6. salon’da 627 numaralı standımızda kullanıcılarımızla buluşarak, hem yeni teknolojiler hakkında bilgi vereceğiz, hem de kampanyalarımızı ve yeni lisanslama olanaklarını tanıtacağız. Ayrıca fuar kapsamında, kullanıcılarımıza özel hediyelerimiz ve çekilişlerimiz olacak”, denildi. Eti Bilgisayar’ın fuara ve etkinliklere ilişkin açıklaması şöyle:

Adobe Creative Cloud Semineri “18 Mayıs Cumartesi günü, 16:30-17:30 saatleri arasında, 12. Salondaki seminer köşesinde Adobe Creative Cloud sisteminin çalışma ve lisanslama sistemi konusunda bir seminerimiz

188

olacak. Seminer sonrasında ziyaretçilerimiz arasında çekiliş yaparak çeşitli Adobe ürünleri hediye edeceğiz. Adobe’nin gelecekteki lisanslama sisteminin olanaklarını öğrenmek için bu semineri kaçırmayın.”

Kullanıcılarımızla İçiçe Corel Türkiye distribütörü ve Adobe dağıtıcısı olarak, mümkün olduğunca kullanıcılarımızın arasında olmaya, sektörel olarak kullanıcı sorunlarını ve ihtiyaçlarını dinleyerek çözümler bulmaya çalışıyoruz. Fuarların iletişim açısından en iyi olanaklar olduğunu biliyoruz. Lütfen standımızı ziyaret ederek, düşüncelerinizi ve ihtiyaçlarınızı bize aktarın, sorularınızı birlikte yanıtlamaya çalışalım. Görüşmek üzere.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Q Center drupa’dan Sonra Türkiye’de

drupa’dan sonra İstanbul’da QCenter “Sergilenecek sistemler haricinde BST müşterilerine ilk defa drupa 2012 de tanıtılan yeni nesil kalite kontrol sistemi olan Q Center ürünün de anlatacak ve tanıtımını yapacaktır.

Etiket baskı kalite kontrol sistemleri üreticisi BST’nin Türkiye ofisi Imex Group ile işbirliği çerçevesinde kalite kontrol sistem ve çözümlerini katılımcıların ilgisine sunacak. BST Türkiye’den Özgür Çetinkaya, Printtek 2013 katılımları ile ilgili olarak “En kaliteli etiket için uyarlanmış sistemler ve teknolojiler bizim fuarda kullanacağımız ve müşterilerimize vermek istediğimiz en önemli mesajdır”, diyor. BST’nin tüm çözüm ve sistemleri Mayıs ayı başında Milan’da gerçekleştirilecek Converflex fuarında da sergilenecek.

Modular dizaynı ile birçok değişik tipte ürün ile çalışmak için tasarlanmış olan Q Center sisteme dahil olan bir adet dijital alan kamerası ile baskıyı izlemenizi sağlar ve tüm baskıyı kontrol etmenizi sağlayan çizgisel kameralar o anda baskının herhangi bir yerinde oluşabilecek hatalı durumu yakalar ve operatörü uyarır, Q Center spektral ise in line (Delta E kontrolu) renk kontrolü sayesinde size o anda basılan işin varsa renk farklılıklarını operatöre Delta E karşılığında verebilmektedir. BST bu özelliği dünyaca bilinen renk kontrol firması X-Rite ile birlikte geliştirmiştir. Q Center Work Flow ise dahili denetleyici Lector yazılımı ile bu loopu kapatmakta ve hatalı bobinlerin hatalarının ayıklanmasında operatöre yardımcı olmaktadır. Bu işlemler hem etiket hem de ambalaj sektöründe kullanılabilmektedir. Son olarak BST geçen yıl bünyesine kattığı iki firma sayesinde (Beta Control ve Protogon) malzeme kalınlık, ağırlık ve kirlilik ölçme prosesine de girmiş bulunmaktadır.”

BST’nin Türkiye’ye Verdiği Önemi Vurgulayacağız “Biz bu organizasyon ile Türkiye’de faaliyet gösteren tüm etiket üreticilerine BST’nin kalite kontrol alanında uyguladığı çözümler ve teknolojileri kendilerine tanıtmak ve toplam kalite yolunda BST’nin kendilerine hangi konularda yardımcı olabileceğini göstermek istiyoruz. Bunu yaparken BST nin Türkiye’ye verdiği önemi sadece sözle değil 2012 yılı başında İstanbul’da açtığı ofis, oluşturduğu teknik ve satış ekibi ve yedek parça stoklarıyla gerçek anlamda hayata geçirdiğinin de bilgisini vermek istiyoruz.”

BST’nin Partneri olduğu Çözümler “Imex Group ile yapılan bu ortak organizasyonda BST partner olduğu üretici makinalarında aşağıdaki sistemleri sergileyecektir: Prati kalite kontrol makinesi üzerine kurulacak olan 100% Hata yakalama sistemi olan Shark4000 Lex sistemi. Nuova Gidue Baskı makinesi üzerine kurulacak olan örnekleme mantığına dayalı kamera ile kalite kontrol sistemi. Nuova Gidua makinesi üzerine kurulacak olan yeni nesil kenar kontrol.”

189


printtek 2013

matbaa&teknik

Bilgitaş, MGI ile Kârlılık ve Verimlilik Sunuyor 17-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Printtek 2013 fuarı dijital baskı salonu katılımcılarından biri olan Bilgitaş, MGI, KYOCERA Document Solutions’ın donanım ürünleri ile birlikte Objetif Lune, Docuware, MYQ gibi çözümlerini matbaacıların ilgisine sunacak. Bilgitaş’ın fuara yönelik çalışmaları hakkında bilgi veren Türkay Terzigil, “Bilgitaş portföyünde bulunan dijital baskı ve sonlandırıcı makinaları , dijital fotokopi ve yazıcılar , yazılım ve kağıt ürünleri ile matbaa sektörüne hem üretim hem de ofis ortamlarında üretkenlik ve verimliliklerini iyileştirebilecekleri, farklılaşarak ciro ve kârlılıklarını arttırabilecekleri çözümler sunarak katma değer sağlamaktadır”, diyor.

getirerek görsel çekicilik oluşturur, marka adına verilmek istenilen mesajı ön plana çıkarıp farklılaşarak değer katar. Geleneksel kısmi UV kaplamadaki pahalı kalıp veya diğer hazırlıklara ihtiyacı ortadan kaldırarak daha hızlı ve az maliyet ile yüksek üretkenlik sağlar. Saatte 3.000 B2 sayfa hızındaki Jetvarnish 3D, A4 boyutundan 52x105 cm’ye varan ebatlardaki ofset/flekso/dijital baskılarla uyumludur. Ürün kişiselleştirilmiş veya özel olarak hazırlanmış kitap kapakları, broşürler, el ilanları, kartvizitler, davetiyeler veya ambalaj gibi işlerdeki düz veya 3D UV kaplamalar için idealdir.” Türkay Terzigil

Matbaa Sektörüne Katma Değer Sağlıyoruz “ Printtek 2013 fuarında 6. salondaki standımız ile yer alıp, fuara Türkiye distribütörü olduğumuz MGI, KYOCERA Document Solutions’ın donanım ürünleri ile birlikte Objetif Lune, Docuware, MYQ’nun yazılım çözümleri ve satışını yaptığımız kağıt ürünleri portföyü ile katılarak matbaa sektörüne hem üretim hem de ofis ortamında sunduğumuz katma değeri anlatacağız. Fuarda Dijital Baskı ve Sonlandırıcı makinaları , Fotokopi ve Yazıcılar , Değişken Data - Doküman Yönetimi - Baskı Takip ve Güvenliği yazılım çözümlerimizi sergileyeceğiz. MGI Jetvarnish 3D ve MGI Meteor DP8700 XL ürünlerimizi öne çıkarmak istiyoruz.”

JETvarnish 3D Türkiye Lansmanı Yapılacak “Türkiye temsilcisi Bilgitaş olan dünyanın önde gelen dijital baskı makinası ve sonlandırıcı çözümleri üreticilerinden MGI Digital Graphic Technology, JETvarnish 3D ürünün son versiyonunu geçtiğimiz kasım ayında Emballage 2012 Paris ambalaj fuarında sergilemişti. Biz de çok talep gören bu ürünün Türkiye lansmanını Printtek 2013 fuarında yapacağız.”

Kısmî Lak Uygulamaları İmkânı “MGI’in ödüllü inkjet teknolojisine sahip JETvarnish 3D baskı hizmeti sağlayıcılarına (ofset, flekso veya dijital teknoloji kullanan) marka bilinirliği, görünürlük ve basılmış işlerdeki kâr marjlarını arttırma imkânı sağlar. JETvarnish 3D bir ya da binlerce adetteki işlerde hem düz hem de 8-100 mikron arasında değişen yükseklikte 3 boyutlu kısmi UV kaplama fırsatı sunar. JETvarnish 3D, baskılarda 3 boyut efekti ile dokunma hissi meydana

190

MGI Meteor DP8700 XL “Diğer ürünümüz MGI Meteor DP8700 XL kağıt, zarf, sentetik, plastik ve banner gibi çok farklı medyalara baskı yapabilen renkli dijital baskı makinası. MGI Meteor DP8700 XL ticari baskı merkezleri, şirket içi üretim merkezleri, plastik kart üreticileri, basımevleri, resmi daireler ve daha birçok kuruma düşük işletim maliyeti ile ihtiyaçları doğrultusunda istenilen adetlerde broşürler, bannerlar, takvimler, görsel pazarlama uygulamaları, kartvizitler, albümler, zarflar, değişken veri ile oluşturulmuş kişiye özel uygulamalar, vb. çözümler sunar. Meteor DP8700 XL 3600 dpi / 270 lpi çözünürlüğü ile ofset kalitesinde yüksek kaliteli baskılar sunarken, 330x1.020mm’ye varan formatlarda tabaka besleme özelliği ile benzerleri arasında tek dijital baskı makinasıdır. Cihazın en doğru ve canlı renkleri basmayı sağlayan güçlü RIP özelliği, standart 4 bin 750 sayfalık medya besleme kapasitesi ve medyaların baskı öncesi yüzeylerinin en uygun hale getirilmesi için geliştirilmiş kızılötesi lamba sistemi ile üretkenlik ve kalite maksimize edilir. Saatte 4 bin 260 A4 veya 2 bin 280 A3 sayfa renkli ve siyah/beyaz baskı hızı ile iş akışını hızlandıran Meteor DP8700 XL modelinde kullanıcılar bir yazdırma işi içinde metin ve fotoğraflar için ayrı satır desenleme özelliğini seçerek en iyi kalitede çıktı alabilirler. Ayrıca otomatik ayarlanabilen ofset besleme tablasından bugün piyasada bulunan en hassas (±0.2 mm) hata payı ile hizalama sağlanır. MGI’ın kuru, yağsız ve silikonsuz toner özelliği sayesinde tam renkli basılmış antetli kağıtlar, zarflar vb. dokümanlar daha sonrasında renk kalitesi bozulmadan standart lazer yazıcılarda kullanılabilir. Dijital renkli baskı talebi, renk kalitesi, baskıda kullanılan medya ve uygulama çeşitliğine verilen önem tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de her geçen gün artmaktadır. Bilgitaş olarak MGI Meteor DP8700 XL modeli ile pazardaki bu ihtiyaçları karşılayarak kısa tirajlı baskı işlerinde maksimum verimliliği sağlayacağız. MGI Jetvarnish 3D ve MGI Meteor DP8700 XL katıldığı her fuarda oldukça ilgi ve talep gören ürünler. Bu ürünleri en iyi şekilde tanıtmayı ve potansiyel alıcılarla iyi bir iletişim kurarak satış bağlantıları yapmayı hedefliyoruz.”


printtek 2013

matbaa&teknik

Asteks’ten Yeni Nesil Nemlendirme Merdanesi Asteks Merdane Pazarlama ve Satış Müdürü Sabri İlknur, Printtek 2013 fuarında yeni nemlendirme merdanesini ön plana çıkaracaklarını, söylüyor. Şirket ayrıca yeni ürünleri hakkında da bilgi verecek. “Öncelikli olarak son üç yıldır üzerinde çalıştığımız yeni nesil “SKM-251 Nemlendirme Merdanesi” bu fuarda tanıtacağımız öncelikli ürünümüz olacaktır. Yine esnek ambalaj sektörü için geliştirdiğimiz baskı ve laminasyon silindir ve sleevlerimizdeki yenilikleri de müşterilerimizle paylaşmayı hedeflemekteyiz.”

Yeni nemlendirme merdanesi “skm-251” ile daha düşük su oranlarında çalışmak mümkün “Firmamız “Ofset Merdaneleri” üretiminde de Türkiye’deki merdane üreticileri arasında “Ekstruzyon Teknolojisi” ile merdane üreten tek firmadır. Bu teknolojide merdane içinde hava kalma riski minimize edilmekte, kauçuk filtre edilerek içindeki mikro partiküller ayrılabilmekte ve çok daha düzgün bir merdane yüzeyi elde edilebilmektedir. Fuarda yeni nemlendirme merdanesi SKM-251 ürünümüzün tanıtımı gerçekleştirilecektir. Yüksek esneme özelliği ve kadifemsi yüzey özellikleri homojen su transferi sağlamaktadır. SKM-251 merdanesi ile daha düşük su oranlarında çalışmak mümkün olabilmektedir. Fuarda sektöre tanıtımını yapacağımız SKM-251 nemlendirme merdanemiz fuar ertesinde de yaygın bir şekilde müşterilerimizin hizmetine sunulacaktır.”

Asteks Merdane Printtek 2013 fuarında yeni ürünlerini de tanıtacak “Özellikle mükemmel sonuçlar alınan “Laminasyon Prösörlerinde” kullanılan geliştirilmiş yeni nesil ürünlerlerimizle ilgili müşterilerimize bilgi paylaşımında bulunmayı hedeflemekteyiz. Laminasyon prösörlerinde çelik mil üstüne kaplama, sleeve üstüne kaplama, komple sleeve ile birlikte üretim, komple çelik mil ile birlikte üretim yapılabilmektedir. Ayrıca tüm bu uygulamalar “Baskı Prösörleri “ içinde yapılabilmektedir.”

Balkay, Yeni Bir Ürün İle Geliyor Varn baskı kimyasallarının tedarikçisi olarak endüstrimizde önemli bir yere sahip olan Balkay Kimya, Printtek 2013 ile ilgili olarak heyecanlı. Balkay Kimya Satış Müdürü Tunca Akgül, fuarda yıllardır başarı ile sağladıkları Varn baskı kimyasallarının yanı sıra tanıtacakları yeni Flint Group Mürekkepleri ile yeni bir heyecan oluşturacaklarını, söylüyor. “Yıllar sonra yine bir Printtek fuarında sektördeki dostlarımızla buluşacağımız için çok heyecanlıyız. Bu seneki fuarın bir öncekine kıyasla daha verimli ve daha fazla katılımla gerçekleşeceğini düşünüyoruz.”

Varn ve Flint Group Balkay Kimya olarak, bu sene misafirlerimizi elbette öncelikle Varn kimyasallarımızla ağırlayacağız. Bunun yanında kalite anlayışımıza en uygun düşen yine basım sektöründe bilinen ve saygı duyulan bir marka olacağına inandığımız Flint Group’un özel bir mürekkebini tanıtmak istiyoruz. Bu ürünümüzle ilgili ilk bilgileri standımıza gelecek sevgili dostlarımızla paylaşacağız. 2013 yılının ilk çeyreğinin sektörümüz adına çok iyi geçmemesine karşın bunu fuar öncesi durgunluğa ve daha büyük bir ivmelenme için hazırlığa yormak istiyoruz. Bu optimist düşüncenin üçüncü çeyrekten itibaren hayata geçeceğine inanarak sektörümüzü daha iyi günlere hep birlikte taşıyacağız.”

191


printtek 2013

matbaa&teknik

Bobst Group Yenilikleri ile Feyzi A.Ş Feyzi A.Ş. uzun bir aradan sonra ilk defa düzenlenecek Printtek 2013 fuarına BOBST Group yenilikleri ile katılacak. Şirketten yapılan açıklamada “Fuarın bu yıl yeniden düzenlenmesinin Türk ambalaj pazarı için çok iyi bir zamanlama olduğunu düşünüyoruz” denildi. Feyzi A.Ş’den yapılan açıklama şöyle: “Sektörün nabzının ölçülebilmesi ve geliştirilen yeni teknolojilerin tanıtımı için Printtek gibi kapsamlı bir fuarın organizasyonu son derece değerlidir ve yurt dışında yapılan diğer büyük fuarlar ile aynı aya denk gelmesinin de Türk pazarının diğer pazarlar ile karşılaştırması için yerinde bir platform olduğunu düşünüyoruz.”

Yüksek Verimli Bobst Çözümleri “Feyzi A.Ş. bu yıl standında sergilenecek BOBST kesim makinesi ile birlikte, farklı sektörlere yönelik yüksek verimli çözümlerinin yanı sıra, BOBST esnek ambalaj çözümlerindeki gelişmelerini ön plana çıkarmayı hedefliyor; Flexo baskıda drupa 2012 prömiyerini yapan, baskı genişliği 1’650 mm, tekrarı 1’200 mm ve hızı 600 m/dk’ya çıkabilen BOBST F&K 20SIX; Bobin beslemeli Gravür baskıda kullanıcıya geniş uygulama yelpazesinde verimli ve kârlı üretim sağlayan BOBST Rotomec 4003 modellerinin en son şaftsız silindir konfigürasyonu; BOBST Coating ve Laminasyon çözümlerinde en düşük atık garantileyen, kullanım kolaylığı sağlayan ve çevreye saygılı çözümlerini CL 850 / CL 1000 multi teknoloji laminatör modelleri ve solventsiz uygulama için SL 850 / SL 1000 modelleri; Vakum metalizasyon uygulamalarında bu senenin yeni ürünü, son çalışma hızda 0.1 mm’den itibaren delikleri ve diğer kusurları belirleyen, sayan ve kategorize eden ve K5000 / K4000 modelleri BOBST General Registron® Hawkeye.”

Kaliteye Servet Ödemeyin Konita CtP sistemleri Türkiye Temsilcisi Esen Group Yönetim Kurulu Başkanı Önder Esen, Printtek 2013’deki ana temalarının “Kaliteye servet ödemek zorunda kalmayın” olacağını, söylüyor ve ekliyor: “Fuarda Konita CtP makinalarımızı, Mylan thermal CtP kalıp ve kimyasallarımızı ve Print Plate CtCP kalıplarımızı sergileyeceğiz.” “Şirketimizin Printtek 2013 fuar teması, matbaaların kalite’ye servet ödemek zorunda olmamalarıdır. Rekabet ortamında maliyetlerin çok önemli olduğunu biliyoruz. Fuardan beklentimiz, sadece Türkiye değil Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerden de ziyaretçilerle tanışmamızı sağlamasıdır. Hedefimiz ise sektöre kendimizi daha iyi ifade edip daha tanınan ve güvenilen bir marka haline gelmek, önyargıları ve alışkanlıkları ortadan kaldırmaktır. Fuarda Konita CtP makinalarımızı, Mylan thermal CtP kalıp ve kimyasallarımızı ve Print Plate CtCP kalıplarımızı sergileyeceğiz. Yüksek kalitenin uygun maliyetlerle elde edilebileceğini gösteren sistem ve ürünlerimizi görmek için tüm dostlarımızı standımıza bekliyoruz.”

192

Önder Esen


printtek 2013

matbaa&teknik

Orhan Çakıl, Kalite ve Yeşile Odaklandı Westland matbaa merdanelerinin Türkiye’deki patently üreticisi olan Orhan Çakıl şirketi Printtek 2013’te sürekli kalite ve yeşil baskıya odaklanacak. Şirketten yapılan açıklamada üç ana başlık altında sunulacak yenilik, kalite ve yeşil baskı stratejileri ve ürünlerine ilişkin olarak şu bilgilere yer verildi: Printtek 2013 fuarında üç ana başlık altında üç ana temamız olacak. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: Baskı Üretiminde Sürekli Kalitenin Anahtarı Orhan Çakıl Yüksek kalitede baskı üretimi elde etmek ve sürekli aynı kalitede baskı üretimi sağlamak için gerekli olan üç anahtar unsur; Westland mürekkep ve nemlendirme merdaneleri, Prisco alkolsüz (IPA-Free) hazne suları, Orhan Çakıl tecrübe, bilgi birikimi, çözüm önerileri ve tam destek.

Yeşilin Değerini Keşfedin, Westland Orijinal Westland patentli, inovasyon ödüllü, gelecek nesil, yeşil basım için çevre dostu, ileri teknoloji LotoTec® mürekkep ve nemlendirme merdaneleri. Gıda üretimi ve gıda ambalaj baskıları için uluslararası FDA sertifikalı ve FABES onaylı merdaneler.

Prisco ile Yeşile Yönlenin FOGRA, GATF, BVD, BGDP onaylı ve gıda ambalaj baskıları için uluslararası ISEGA sertifikalı, alkolsüz (IPA-Free) hazne suları ve matbaa kimyasalları. “Intertech Technology” ödüllü Speedy-Dry mürekkep kurutucu piyasadaki benzerlerinden çok daha hızlı sürelerde mürekkeplerin kurumasını sağlayan benzersiz bir üründür. Speedy-Dry sentetik çeşitler dahil, farklı kağıt yüzeylerinde mürekkep kuruma süresini 24 saatten 1 - 5 saate kadar indirmektedir.

193

Gösterilecek Teknolojiler ve Önemli Sunumlar Westland’ ın ödül kazanmış kendi patentli ürünü NanoTeknoloji bazlı kaplama sistemi LotoTec® ileri teknoloji Yeni Nesil merdane olarak basım dünyasına yepyeni bir boyut kazandırmış ve baskı kalitesini en üst düzeye çıkarmıştır. LotoTec® sistemi ile üretilmiş olan Westland merdaneleri tutucu olmayan kaygan yüzey özelliği sayesinde mürekkep ve su dengesini mükemmel şekilde tutarak yüksek kalitede baskı üretimi, kolay ve hızlı temizlik sağlamaktadır. LotoTec® mürekkep ve nemlendirme merdaneleri kullanan baskı makinelerinde yıkama süreleri yarı yarıya kısalmaktadır. Baskı üretiminde belirgin bir artış ve önemli zaman tasarrufu sağlayan Westland LotoTec® merdaneleri mükemmel kaygan yüzeyi ile sektörün büyük beğenisini kazanmıştır. İstikrarlı Alkolsüz Baskı üretimi için de mükemmel bir yüzeye sahip olan Westland LotoTec® mürekkep ve nemlendirme merdaneleri yüksek doğrulukta su kontrolü sağlamakta ve baskı makinelerinde daha az su, daha düşük solvent ve temizlik kimyasalları tüketimi ve çok daha az bakım gerektirmektedir. Çevre Dostu olan Westland LotoTec® merdaneleri baskı kimyasalları ve solventlere karşı çok daha yüksek dayanıklılığa sahiptir. Kalıp yüzeyinde mükemmel su tabakası dağılımı sağlayan LotoTec® nemlendirme merdaneleri ayrıca şişme ve iz problemlerini de ortadan kaldırmaktadır.

Çevreyi Prisco ile Koruyun Prisco’nun tüm ürünleri müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre yenilendi. Sürekli olarak işinizi son teknolojiyle daha iyi ve daha güvenli olarak geliştirmeye çalışıyoruz. Prisco, 30 yılı aşkın bir süredir basım endüstrisinde çevre dostu çözümler sunan lider konumda bir firmadır. Prisco


printtek 2013

kendini basım endüstrisinin karbon ayak izini azaltmaya ve kıymetli doğal kaynaklar üzerindeki etkisini en aza indirgemeye adamıştır.

Prisco – Basın Odası için Yenilikçi Ürünler Alkolsüz basım alanında lider olan Prisco için yenilik devam eden bir süreçtir. AR-GE çalışmalarımız artan çevre dostu yüksek hız baskı talebine yöneliktir. Yeni Prisco formülleri AB düzenlemelerine ve büyük matbaa üreticilerinin en son kılavuzlarına uyumlu şekilde geliştirilmiştir. Prisco tüm bu çevresel hassasiyetleri üstün basım kapsamı ve baskı kalitesiyle karşılamıştır.

matbaa&teknik

Orijinal RİLSAN kaplama vargel merdaneleri ve Desen Uygulamaları Heidelberg, Roland, KBA, Mitsubishi, Ryobi ve GOSS baskı makinaları için Orijinal Hammadde ile Yüksek Kalitede Baskı Öncesi Merdaneler Fuji, Kodak, Agfa, Presstek, Heidelberg Suprasetter, Raptor ve Prosetter CTP banyo makinaları için

Bakım – Kalitede İstikrarın Anahtarı Baskıda sürekli kalitenin anahtarının bakım olduğuna inanıyoruz. Prisco’nun baskı aralarında ve baskı sırasında kullanılmak üzere geniş yelpazede özel bakım ürünleri var. Nemlendirme sistemleri, baskı silindirleri ve blanketlerin tam bakımını sağlayan ürünlerin yanı sıra mekanik aksamların düzgün bir şekilde çalışmasını sağlayan baskı yağlayıcılarını da içeren ürünlerimiz var. Orijinal Hammadde ile Yüksek Kalitede Baskı Sonrası Merdaneler Kırım Katlama, Selefon ve Lak Kaplama, Kapak Takma, Yapıştırma, Kağıt Çekici ve Taşıyıcı merdaneler Orijinal Hammadde ile Yüksek Kalitede Esnek Ambalaj ve Endüstriyel Merdaneler Flexo boya transfer, Rotogravür baskı pres, Ahşap Baskı kenar bant, Laminant Parke Lak ,Teneke Baskı, Laminasyon tutkal transfer ve Kaşeleme, Kesme ve Dilme, Ekstrüder, Silikon Kaplama Merdaneleri, Makaralar, Teneke Lak ve Emaye Topları Yüksek Kalitede, Paslanmaz Çelik Orijinal Mil ve Aksesuar Üretimi

194


SATILIK

Müller Martini Normbinder NB2 S Harman ve kapak takma Maksimum kitap ölçüsü: 510x320mm Maksimum kitap kalınlığı: 60mm Hız: 10.000 c/h Yıl 1987 15 istasyon harman 272; 1 elle besleme istasyonu; transfer ünitesi; 18 pense; sırt hazırlama ünitesi; 1 freze ve 1 sırt sıcak tutkal and yan tutkallama ünitesi; sürekli kapak besleme ünitesi; bir pressleme istasyonu; Çıkış ünitesi; iki adet 90 derece dönüşlü konveyorler; Muller Martini 3670 3-ağız bıçak, staker çıkışı.








mat ki m 44 yı l r adi or12 0 yı l Wei l bur ger113 yı l l + ABC ALLIED 61 yı 338 yı l

Mat baaKi my as al l ar ı Bas kı Kapl amal ar ı

Bas kı Mal z emel er i

Yal dı zBas kı Mür ekkepl er i

3ası r l ı kt ecr übeyi bi rst anda nası lsı ğdı r dı k? Gör meki çi ns i z i 1722May ı s2013t ar i hl er i ar as ı nda Pr i nt t ek2013Fuar ı 12.Sal on05nol u s t andı mı z abekl i y or uz . ®


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.