KELAM DERS KİTABI

Page 64

KELAM 1. İmanın Sözlük ve Terim Anlamları İman sözlükte, “Sözü onaylamak, doğrulamak, gönül huzuruyla benimsemek, karşısındakine güven vermek, güvende olmak, tereddütsüz içten ve yürekten kabullenmek” anlamlarına gelmektedir. İmanın tanımı ‘kalbin tasdiki, dilin ikrarı, kalbin bilmesi (marifet), amel etmek’ açılarından farklı şekillerde yapılmıştır. Bunlardan en yaygını, Eş’arî ve Maturidî kelamcıların şu tanımıdır: ‘İman; Peygamberimizi, Allah’tan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde onaylamak, onun haber verdiklerini tereddütsüz kabul edip gerçek ve doğruluğuna gönülden inanmaktır.’ İmanın bilgiye, araştırmaya ve delillere dayandırılarak gönülde kökleştirilmesine tahkîkî iman denilmektedir. Her mümin için asıl olan, bilinçli bir şekilde inanmayı ifade eden bu imandır. Allah böyle bir imana sahip kimselerin özelliklerinden bazılarını, “Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçekten müminlerdir. Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır.”1 ayetlerinde açıklamıştır. Delillere dayanmaksızın sadece yaşanan çevrenin telkiniyle elde edilen imana taklîdî iman denir. Taklîdî iman geçerlidir, ancak inkârcıların şüphe ve itirazlarıyla sarsılmaması için, aklî ve dinî delillerle güçlendirerek korumak gerekir. İmanın geçerli olabilmesi için, hür iradeye dayalı kesin bir tercih olmalı, baskı, tehdit veya son nefeste (ye’s durumunda)

gerçekleşmemelidir.2

Mümin, imanın şartlarından birini bile inkâr anlamına gelecek tutum ve davranışlardan kaçınmalı; Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemeli,3 ancak azabından da korkmalıdır.4

Çünkü

korkunun

ağır basması kulu ümitsizliğe sevk ederken, kurtuluşunu garantide görmesi de dünya hayatında onu

OKUYALIM-ÖĞRENELİM İcmâlî iman; inanılması gereken hususlara kısaca ve toptan inanmaktır. Kelime-i şahadet ve tevhitte belirtilen Allah ve Resulüne inanmayı ifade etmektedir. Peygamberimizin Allah’tan getirdiği bütün inanç, ibadet, muamelat (haram ve helalleri) ve ahlak ilkelerini tasdik etmek ise tafsîlî imandır. Müslüman olmayan birinin İslam’a girmesi ve mümin sayılmak için icmâlî iman yeterlidir. Ancak, imanın olgunlaşması ve kökleşmesi için tafsili imanın gereklerine uymak zorunludur.

gevşekliğe iter.5

1 Enfâl suresi, 2-4. ayetler. 2 Mü’min suresi, 84, 85. ayetler. 3 Yûsuf suresi, 87. ayet. 4 A‘râf suresi, 99. ayet; Secde suresi, 16. ayet. 5 Hülya Alper, İmanın Psikolojik Yapısı, s. 60.

64


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.