KELAM Müslüman toplumlar arasında ateizm kavramı “kâfir” ve “zındık” gibi kelimeler yanında özellikle ilhad terimi ile karşılanmıştır. İlhad, Allah’ın varlığı ve birliği, ahiret gibi dinin temel esaslarını inkâr etmek, bunlar hakkında kuşku beslemek ve kuşku uyandırmak anlamında kullanılmıştır. Müslüman toplumlarda Allah’ın birliğini reddeden, peygamberliği ve ahireti inkâr eden, maddenin yaratılmadığını kabul eden akımlar ortaya çıkmışsa da ateizm ciddi bir problem olmamıştır. Kur’an-ı Kerim’de de Allah’ın varlığını inkâr edenlerden daha çok ona ortak koşarak onun birliğini reddedenler üzerinde durulmuştur. Kelam
ilmi
hudus,
imkân,
gaye ve nizam gibi çeşitli delillerle Allah’ın varlığını ispat etmiştir.
“…İBRAHİM, İSMAİL VE İSHAK’IN
Allah’ın varlığını ispat için filozof-
İLÂHI OLAN TEK ALLAH’A KULLUK
lar tarafından daha başka deliller de
EDECEĞİZ…” (Bakara suresi, 133. ayet.)
ileri sürülmüştür. Ontolojik delil, ahlak delili ve dinî tecrübe delili bunlar arasında sayılabilir. Ateist-
“Tanrı öldü” yargısı karşısında herkesin şu üç soruya cevap bulması gerekir: Ölen hangi
ler ise Allah’ın varlığını ispat eden
Tanrı’dır? Kim öldürdü onu? Ve niçin öldür-
bu delilleri eleştirmektedirler ancak
dü? Eğer ölen; günahın, ümitsizliğin, korku ve
onun yokluğunu gösterecek kesin
dehşetin kaynağı olan bir kavram ise varsın
bir kanıt ileri sürememektedirler.
ölsün. Eğer metafizik, yüzyıllar boyunca kurdu-
Evreni yaratanın Allah olduğunu
ğu bir yapıyı, kendi içinden gelen bir çözülme
söyleyenlere karşı ise evrenin olu-
ve nihilizm ile bugün yıkıyorsa, varsın yıksın.
şumunu tesadüfe bağlamaktadırlar.
Ama eğer öldürülmek istenen Tevrat’ın, İncil’in
Kur’an’da, Allah’ın varlığının
ve Kur’an’ın ortaklaşa kullandıkları ifadeyle
delillerinin hem insanın kendinde
“İbrahim’in, İsmail’in ve İshâk’ın Rabb’i” ise
hem de dış dünyada olduğu vurgula-
bu güne kadar hiçbir ateistin bu konuda başarılı
nır. Kur’an’a göre; insanın fıtratında
olduğunu söylememiz mümkün değildir.”
Allah inancı vardır ve onu inkâr sa-
Mehmet S. Aydın, Din Felsefesi, s.227.
dece bir yanılsamadan ibarettir. Dış dünya ise Allah’ın varlığını gösteren işaretlerle doludur. Bu konuda
Kur’an’da şöyle buyrulur: “O, göklerde ve yerde bulunan her şeyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır.”16 Kur’an, evrenin düzen ve ahenk içerisindeki mükemmel yapısı, insan hayatı için dünyanın elverişli kılınması gibi konuları işleyerek bütün bunların gören göz, düşünen akıl ve ibret alan gönüller için Allah’ın varlığı ve birliğinin belgeleri olduğunu ifade eder. 16 Câsiye suresi, 13. ayet.
174