DİNLERDE İBADET VE İBADET YERLERİ 1. Dinlerde İbadet Din, akıl sahiplerini kendi iradeleriyle kurtuluşa sevk eden bir değerler bütünüdür. Din kavramı iman ve uygulamadan oluşan bir bütündür. İbadetler, dinin pratiğe yansıyan boyutudur. Bugün yeryüzünde yaşayan pek çok din bulunmaktadır. Bu dinlerdeki ibadetler, şekil bakımından farklı olsa da nitelik, amaç ve anlam bakımından birbirine yakındır. DİNLERDE BENZER İBADETLER Dua ve Namaz
Oruç
Hac
Sadaka
Kurban
Kutsal Gün ve Geceler
Her dinin bir de ibadet boyutu vardır. Dolayısıyla din ve ibadet kavramları insanlık tarihi kadar eskidir. İbadet; tevazu göstermek itaat ve kulluk etmek anlamlarına gelir. Terim olarak ibadet ise kulun, “Allah’ın razı olacağı işleri yapması”dır. Diğer bir tarife göre “saygının en ileri derecesi” dir.1 İslam’da Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan her iyi ve doğru davranış ibadet sayılmıştır. Allah, insanın yaratılış amacının kulluk etmek olduğunu Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklamıştır: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”2 Yahudilikte ibadet kelimesinin karşılığı avodahtır. Avodah Elohim, yani Rab Yahova’ya kulluk, Tevrat’ta şöyle emredilmiştir. “Allah’ınız Rabb’in ardınca yürüyeceksiniz, ondan korkacaksınız, onun emirlerini tutacaksınız ve ona kulluk edeceksiniz…”3 Hristiyanlıkta ibadetler, sakramentler diye ifade edilir. Diğer dinlerin de ibadeti karşılayan kavramları vardır. Onlar da kendilerince yüce varlığa kulluk ederler ve saygılarını sunarlar.
1.1. Dua ve Namaz Sözlükte “çağırmak, seslenmek, istemek ve yardım talep etmek” anlamlarına gelen dua, bütün dinlerde insanın bütün benliğiyle kutsala yönelerek maddi ve manevi isteklerini ona arz etmesidir. Dua, kul ile kutsal varlık arasında bir diyalog anlamı taşır. Duada saygı ve istek bir aradadır. Dua sadece sıkıntılı anlarda değil, rahatlık durumunda da yapılan bir zikir ve ibadettir. Dualar, kabul edileceğine inanılarak gönülden, alçak sesle ya da gizlice yapılır. Günahtan pişmanlık ve tövbe etmek gibi sebepler yerine getirildikten sonra dua yapılmalıdır. 1 Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 19, s. 233. 2 Zâriyât suresi, 56. ayet. 3 Kitab-ı Mukaddes, Tesniye, 13/4
123