VideoGraph 09

Page 1



a

V

ı d e o

G

r a p h Ocak-Şubat-Mart’ 06

HABERLER

2

CEBIT–BCS her sene daha iyiye... Computorium, CABSAT’ta

3

Show TV’de Shadow MP farkı Digitürk’te mozaik ekranlar

Kullanıcılar

6 8

ODAK Noktası Digiflame Prodüksiyon

4

STV, disk sistemini yeniledi Shadow MP ile moda

5

Habertürk formatını, ekrana yansıttı AS TV’de değişim zamanı

Ürün Tanıtımı

Tıps&Trıcks 3D Reklam Filmi

20

Gerçekçilik

22

reklamın ‘iyi’si ve ‘kötü’sü

24

XDCAM hakkında SSS

26

R e kl a m İ n deks i Arka Kapak ...............COMPUTORIUM Ön Kapak İçi .............................METUS Arka Kapak İçi ........................ AVKOM

10 11 12 14 16 18 19

Edius DVX Procoder 2.0 PDW-510 ve PDW-530 Wasp 3D Metus Let’s Edit 2 AverVision 300i

Teknoloji

27 28 30

Çip mi? Disk mi? Koskoca devler neden birleşir ki? Dijital fotoğraf makineleri -II-


Haberler

CEBIT–BCS her sene daha iyiye...

2

4–27 Kasım 2005 tarihleri arasında Dünya Ticaret Merkezi’nde yapılan CEBIT – BCS fuarında, Broadcast bölümünün sektörün isteği ile bu sene ayrı bir salona alınması, fuar ile ilgili daha net bilgi sahibi olmamıza yardımcı oldu. Uydu satıcıları kısmına gelen ziyaretçilerden farklı bir kitleye hitap eden broadcast sektörü, kendi öz müşterisi ile bu sene nihayet buluşabildi denebilir. Fuarı, toplam 12200 kişi tarafından ziyaret edildiği bildiriliyor. Fuarın bir başka sevindirici yanı ise, geçen yıla göre katılımcılar, bir salon açtıracak sayıya ulaşmıştı. Yine de fuarın Broadcast kısmında yeterince ziyaretçi olmayışı, sektörün kapasitesi çok iyi teşhis edilerek farklı organizasyonlar yapılması gerektiğini gündeme getiriyor. İyi bir tanıtım ve organizasyon ile, fuarın broadcast bölümünü en az 4 – 5 bin kişi ziyaret edebilir, bu da Türkiye için broadcast sektöründe oldukça iyi bir sayıdır. Cebit-BCS’e, sektörün önde gelen firmaları pekçok yeni ürün ile katıldılar. Computorium stan-

dında HD teknolojilerinin yer aldığı Velocity ve Edius köşeleri oldukça ilgi gördü. 3 boyutlu KJ sistemi olan Wasp 3D’de bölümünde ziyaretçiler, kurulan Virtual Set ile kendilerini farklı olayların içinde buldular. Avkom, Sony ve Kramer ürünleri ile ön plana çıkardığı standında Fujinon, Ianiro ve Kroma Telekom’a yer verdi. Baran, Zoom, AGF, Nefan, Erel, Mavi, Bizpro, Teknomaks, Digit, Probis, Akfa, Tan ve Arttek, Cebit-BCS 2006’ya katılan diğer firmalardı.

Computorium, CABSAT’ta

U

luslararası Broadcast Fuarları arasında en çok bilinen NAB ve IBC’den sonra CABSAT’ın da hergeçen yıl yıldızı daha da parlamakta ve ziyaretçi sayısı çoğalmaktadır. 11 yıldır Dubai’de yapılan CABSAT fuarı genel olarak Kablo ve Satellite ekipman ve servisleri, İletişim, Broadcast ve Prodüksiyon ürünleri konusunda, Ortadoğu’dan daha çok, özellikle Afrika ve Batı Asyanın da ilgisini çekmektedir. 7 – 9 Mart tarihleri arasında Dubai World Trade Centre’de yapılan CABSAT 11.880 m2 alana kuruluyor. Computorium, geçen yıllarda IBC’de tanıttığı Dijital Arşiv ve Yönetim yazılımı olan Metus’u, daha geniş kitlelere tanıtmak üzere CABSAT

02 VıdeoGraph

2006’ya katılıyor. 8. Salon A8/36 no’lu stand’ta yerini alacak olan Computorium ve Metus Technology, böylece IBC’dekinden farklı ülkelerde de tanınma şansını bulacak ve daha geniş kitlelerce kullanılması sağlanacak.


Haberler

Show TV’de Shadow MP farkı B irçok Velocity ile başlattığı yayında kalite atağını devam ettiren Show TV, şimdi de kasetsiz yayıncılığa geçiyor.

Reklam ve tanıtım filmlerini Shadow Ingest sistemleri ile dijital ortama aktaran operatörler, şimdi kaset arşivleme ve yedekleme, yıpranan kasetlerdeki kalite kayıpları ile oluşan sorunlardan da kurtulmuş oldular. Ingest ile aktarılan reklam ve tanıtım klipleri network yapısı ile alınarak yayın kuşaklarına göre listeleniyor. Yayın anında dahi, istenildiği şekilde müdahale edilebilen Shadow MP Dijital Playout Sistemleri, diğer ulusal kanallarda olduğu gibi Show TV’de de birçok konuda kolaylık getirmiştir. Yayın listelerinin oluşmasındaki hız, kasetlerde aktarımlarla meydana gelen kalite kaybının ortadan kalkması, kaset kullanımının en aza indirilmesindeki ekonomik kazanç, daha az personel ile daha çok iş yapılmasına imkan sağlaması, Shadow MP serisinin başarısını sağlıyor.

Digitürk’te mozaik ekranlar Shadow MP ile

Ü

lkemizde en çok alternatifli yayını bir arada barındırarak dijital ortamda abonelerine sunan Digitürk, müşterilerine verdiği hizmetleri de her geçen gün arttırıyor. 120 civarında TV ve Radyo kanalını müşterilerine farklı paketler ile sunan Digitürk, yayınladığı kanalları birarada göstererek, izleyiciye seçme kolaylığı getiren Mozaik ekranları şimdi Shadow Ingest ile dijital ortama aktararak Shadow MP’ler ile ekrana veriyor.

VıdeoGraph 03


Haberler

STV, disk sistemini IQSTOR ile yeniledi...

B

irçok firma ile masaya oturan Samanyolu TV teknik ekibi ve yönetimi, yine Computorium ile anlaşmaya vararak STV Dijital Video Arşivleme Sistemi’nin kurulumu için imzayı attı.

üniteleri yer almaktadır. IBM x346 sunucuya bağlı olan disk sistemi Fibre-Channel veri iletim altyapısı ile Fibre-Adaptörler kullanılarak sunucuya bağlanmıştır.

Computorium tarafından geliştirilmekte olan Metus Digital Media Systems projesi kapsamında kurulacak yine en büyük sistemlerden biri olma özelliğine sahip olan bu proje ile Computorium bir kez daha kendisine duyulan güveni ispatladı. AMETİS TECHNOLOGY LTD. şirketi de bu projede Computorium firmasının veri depolama iş ortağı olarak yerini aldı. IQSTOR markası ile sektöre depolama entegratörü olarak giren AMETİS TECHNOLOGY LTD. projeyi en iyi şekilde gerçekleştirdi. AMETİS TECHNOLOGY LTD. firması tarafından sisteme entegre edilen IQSTOR merkezi depolama ünitesindeki disk yapısı RAID-5 olup, 1 adet IQ1000 FC-FC depolama birimi üzerinde 4 adet 6 TB kapasiteli J1200 SATA genişleme

Shadow MP ile moda

B

ir moda kanalı olan Fashion TV’nin Türkiye yayınlarını yürüten IntelMedya, canlı yayın dışındaki program yayınlarını SDI çıkışlı Shadow MP ile yapıyor. 24 saat yayında olan kanalın, oluşturulan tüm yayın listesini oldukça rahat bir şekilde ve kasetsiz bir ortamda yürüten Fashion TV’deki Shadow MP 35 saat video disk kapasitesi ne sahip. Fashion TV’de karakter Jeneratörü olarak da Computorium’un Jade Yellow Profesyonel Multifonksiyon KJ Sistemini kullanmaya başladı. Component, Composite, S-Video (Y/C) Input - Output; Lineer Key çıkışlara sahip olan Jade

04 VıdeoGraph

Yellow ile aynı anda ekranda birden çok roll veya crawl verilirken, logo ve saat de kullanılabilmektedir.


Haberler

Habertürk formatını, ekrana yansıttı

İ

ddialı bir haber kanalı olan Habertürk, izleyenlerini şimdi daha da fazla ekrana bağladı. Ekran formatındaki değişiklik ile ayni anda bir çok bilgiyi izleyiciye ulaştırmaya başlayan Habertürk ekranlarını, Inscriber’ın INCA RTX Developer Studio yazılımı ile yine Habertürk yazılım ekibi oluşturdu. INCA RTX Playback’ler ile yayın anındaki formatın ekrana verilişini sağlıyor. Yayın formatı ile oldukça birbirine yakışan şekilde oluşturulan ekran içinde, haber merkezine gelen her türlü haber başlığı, anında izleyiciye alt yazı şeklinde ulaştırılmaktadır. Günün ekonomi, finans, spor ve yaşam konularındaki önemli haberlerinden spotlarda sık sık değişen renk bantları ile izleyiciyi uyaracak şekilde aktarılmaktadır.

yazısı da ilave olduğu halde yapılan ekran düzeni sayesinde, bu giriş çıkışlar izleyenleri rahatsız etmeden, farklı birçok bilgiyi ayni anda ulaştırmaktadır. Haber esnasında ayrıca haber başlığı ve alt spot ekrana verilmekte böylece o an televizyonunu açanların da bilgilenmesi sağlanmaktadır.

Aynı anda, ekranın sağ tarafında verilen Habertürk animasyonlu logosu altında, günün borsa ve döviz değişimlerine ait bilgiler, sağ üst tarafta ise dünyanın değişik şehirlerindeki saat verilmektedir. Haber programlarında üstte Canlı

Habertürk’te reklam, tanıtım ve tekrar yayınları, diğer pekçok ulusal kanalımızda olduğu gibi Shadow Ingest ile dijital ortama aktarılarak, shadow MP serisi dijital playout sistemleri ile verilmektedir.

AS TV’de değişim zamanı

Ü

lkemizde genel anlamda ekonomik durumda ve dünya çapında teknolojide meydana gelen gelişmelerin ortak bir sonucu olarak, ciddi yatırımlar gerektiren broadcast sektöründe de önemli gelişmeler oluyor. Kurulması planlanan yeni kanalların yanında mevcut kanallar ve yapım şirketlerinde teknolojik gelişmelere paralel olarak yapılmak istenen ve haklı bir bakış açısına göre de yapılmak zorunda olan revizyonlar sektörü zenginleştiriyor. Türkiye’nin yurtdışından canlı yayın yapan tek yerel televizyonu olmak gibi önemli bir özelliğe sahip olan Bursa AS TV’de yatırımlarına devam ederek, uzun süre önce planlanmaya

başlanan sistemin SDI’a dönüştürülmesi projesi konusunda ciddi bir adım attı. Avkom ve sistemin non-linear tarafı için Computorium Proje Yöneticileri ile AS TV yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sonucu rejide Ross Video’nun Synergy1 ve ana kumandada yine Ross Video’unun Synergy 100 SDI yayın masaları kullanılmasına karar verilmişti. Bu plan dahilinde Aralık ayı içinde Türkiye’ye getirilen yayın masaları ve yine Ross Video’nun SDI’dan anolog’a ve analogtan SDI’a dönüştürücüleri bir kaç günlük bir çalışma ile AS TV’nin yayın sistemine entegre edildi.

VıdeoGraph 05


Kullanıcı Görüşleri

ODAK Noktası

Hayaller gerçek oldu, zor şartlarla kuruldu, şimdi de sektörün Odak Noktası oldu

1965 Eskişehir doğumlu olan Metehan ARAS, 1982 yılında girdiği Anadolu Üniversitesi Sinema TV bölümünden 1986’da birincilikle mezun olmuş. Tutkuyla bağlandığı Sinema TV sektörüne hizmet verebilmek için 1987 yılında Eskişehir’den ayrılarak, sırasıyla TRT Ankara Televizyonu, Bursa Flash TV ve Kanal D kurumlarında çalışmış. 1998 yılında Kanal D’den ayrılıp sektörde serbest kameraman ve yönetmen olarak çalışmaya başlayan Sayın Metehan ARAS bundan sonraki süreci ve Odak Noktasının kuruluşunu VideoGraph’a anlattı. Bir şirket kurmak aslında çok kolaydır. Ama hedefiniz senelerdir gözlemdiğiniz sektörel açıkları kapatacak iyi bir şirket kurmak ise bunun için doğru zamanı beklemek ve yeterli alt yapıyı oluşturmak zorundasınızdır. Küçük bir örnek

vermek gerekirse; benim hayalini kurduğum şirkette müşterilerin onlar için hazırlanmış olan filmleri sinema ortamında dev perdede izleme imkanı bile olmalıydı. Evet şu anda Odak Noktasıyla çalışan firmalar bu ortama sahipler. Bu ve buna benzer ayrıntıların bir araya getirilmesi için doğru zaman dedik. Çocuğum olarak gördüğüm ve isim babalığını babam Salih Zeki Aras’ın yaptığı Odak Noktası (Focus Point) işte tüm bu bekleyişten sonra kuruldu. Odak Noktasının Faaliyet Alanı Odak Noktası (Focus Point) aslında çok yeni bir şirket olarak görünse de az önce bahsettiğim gibi uzun zamandır üzerine düşünülmüş ve en ince ayrıntısına kadar tasarlanmış bir şirket. Genel başlıklarla faaliyet alanları; Televizyon Film Yapımı, Reklam ve Turizm Tanıtım Hizmetleri ve Halkla İlişkiler dallarındadır. Odak Noktası (Focus Point) görsel olarak bir çok firmaya danışmanlık yaparken, tanıtım filmi, belgesel, PR, reklam filmi, rejili çekimler, TV programı tasarım ve üretimi ve tüm görsel kreativite alanlarında sektöründe öncü firmalara hizmet vermektedir. Odak Noktasında sistem ve ekipmanlar Bu konudan bahsetmeden önce kısa bir anekdot anlatmak istiyorum. Bu hikaye özel bir insanla

6 VıdeoGraph


ilgili. Çok az birikmiş bir param vardı. Bu parayla bir montaj seti almak istiyordum ama doğrusu biraz zorlanacaktım. Bu düşüncelerle kendimi Computorium’un ortaklarından Abdullah ŞEN’in yanında buldum. Kendisine düşüncelerimden bahsedip bana destek olmasını istedim. Onun yardımları ve sonsuz desteğiyle ilk montaj setim olan DPS Velocity’i aldım. Abdullah ŞEN sadece bir montaj seti almama yardımcı olmadı aslında. Bugün Odak Noktası kurulduysa onun büyük payı olmuştur. Kendisine o günlerdeki desteği için gerçekten çok teşekkür ederim. Bunun dışında yaptığımız iş teknoloji işi biliyorsunuz. Ve teknoloji her an gelişen yepyeni ürünlerin çıktığı bir alan. Yaptığımız işlerde en güzeli yakalayabilmek için bir çok firmayla elimizdeki güçleri birleştirip birlikte çalışıyoruz. Dönence Yapım, İlk-Son, KA Prodüksiyon, Sistem Medya bu şirketlerden bazılarıdır. İsmi geçen şirketlerden kiraladığımız ekipmanlarla, mesleki tecrübemizi birleştirip ortaya güzel ve kaliteli ürünler çıkarıyoruz. Projeler Biz kreatif bir iş yapıyoruz; bu yüzden birlikte çalıştığım ekibimin ve müşterinin her konuda rahat etmesi projelerimizin yapımı sırasında gerçekten çok önemli. Audi, Gillette, Bridgestone, Offline, Lassa, Spy Ajans, Modella reklam ajansı, Bengi-tech, Excel Pr çalıştığımız firmalardan bazıları. Bu firmalara görsel anlamda ihtiyaç duydukları her konuda yardımcı oluyoruz. Önemli olan yapılan iş sırasında müşteriyle doğru sinerjiyi yakalayıp onları da bu ekip çalışmasına dahil etmek

diye düşünüyorum. Eğer bu birleşimi doğru noktada yakalayabilirseniz yaptığınız işin sonucu da başarılı oluyor. Tabi ki gelecek için tasarladığımız bir çok proje var. En büyük projemiz Odak Noktasını adı gibi sektörün odak noktası haline getirmek. Tüm bunlar

bu belgeselleri hayata geçirip izleyiciye sunmak istiyorum. Gerçi bu arada zamanla yarışıyoruz. Çünkü konumuz 30 insan. Daha doğrusu tükenmekte olan iş dallarını yapan ve bu dallar da tek kalmış 30 insanın öyküsü. Kısacası o insanlarla birlikte bu meslekler de yok olacaklar. Anlayacağınız zamanımız az. Diğer bir belgesel projemiz ise “Kırklara karışmak”. Kırkpınar yağlı güreşlerini konu aldığımız bu belgesel, farklı bir bakış açısı ve şiirsellikle tasarlanmış bir proje.

“Bir çok belgesel, Odak Noktası imzasını taşıyor.” dışında ise, kişisel olarak beni çok heyecanlandıran uzun zamandır üzerinde çalıştığımız belgesel projelerimiz var. Biliyorsunuz Türkiye’de belgesel çekmek buna sponsor ve yayınlayacak yer bulmak gerçekten zor. Ama eminim bu konuda aynı heyecanı paylaşabileceğimiz bir grup insan var. Bu kişilerle bir araya gelip şu anda kağıt üzerinde olan

Hedefler Az önce de dediğim gibi en büyük projemiz Odak Noktası ve en büyük hedefimiz Odak Noktası’nı sektörün odak noktası haline getirmek. Bunu yaparken de genç yetenekleri ortaya çıkarıp sektöre kazandırmak, onlara doğru bir alt yapı oluşturmak. Biz çok güzel bir iş yapıyoruz aslında. Yaptığımız iş tüm sanat dallarının, ayrıca ekonominin, psikolojinin ve sosyolojinin teknolojiyle birlikte bir potada eritilmesi. Düşünün bundan daha çok heyecan verici ve keyifli başka ne olabilir ki. Hedefimiz bu özel sektörde daha güzel, unutulmaz ve kaliteli işlere imza atmak.

VıdeoGraph 7


Kullanıcı Görüşleri

Digiflame Prodüksiyon

Türkiye tanıtım filminden, Eurovision logo animasyonuna, belgeselden sinema filmine, işte efekt fabrikanız

D

igiflame Prodüksiyon’un kurucusu Sayın Oğuz Öztürk ile yaptığımız sohbette, görsel efektler ile gündeme gelen “Keloğlan Karaprense Karşı” filmine kadar, kuruluşlarından bu yana herşeyi konuştuk. 2000 yılından itibaren, bilgisayar tabanlı görsel efekt ve animasyon alanlarında hizmet veren Digiflame’in ortağı olduğu ve dizi post prodüksiyonu yapan Stüdyo5 isminde bir firmaları daha var. Sevgili Oğuz Öztürk bize hem Digiflame’i anlattı, hem de sektörde imza attıkları projeleri tanıttı. Digiflame Prodüksiyon’un çalışmalarını yurtdışı ve yurtiçi olarak ikiye ayırmakta fayda var: Yurtdışında yeralan müşterilerimiz için endüstriyel içerikli filmler hazırlıyoruz. Bunların çekim ve tüm prodüksiyonunu biz üstlenmiş durumdayız. Yurtiçinde ise sinema filmleri, reklamlar ve televizyon dizileri için görsel efektler hazırlıyoruz.. 8 Adet Velocity Q Genel olarak Windows işletim sistemi üzerinde Intel ve AMD işlemcili high-end workstationlarla çalışmaktayız. Kurgu sistemi olarak da Digiflame ve Stüdyo5 bünyesindeki toplam 8 adet ünitede Leitch Quattrus tercih ediyoruz. 2006 içerisinde de HD sistemlere geçmeyi planlamaktayız.

8 VıdeoGraph

Eurovision animasyonlarından Keloğlan’a Bunu da yurtiçi ve yurtdışı olarak ikiye ayırmakta yarar var. Mesela hali hazırda yurtdışındaki müşterilerimizden BP için, dünyanın en büyük boru hattı olan ve geçtiğimiz aylarda tamamlanan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının inşaat süreçlerini ve insan hikayelerini konu edinmiş, “Extreme Engineering” tarzında bir belgesel hazırlamaktayız. Bu belgesel için kullanacağımız görüntüleri yaklaşık 2,5 seneden beri üç ülkede, inşaatın her aşamasında, her ay düzenli olarak çektik ve hazırlıklarımızı tamamladık. Diğer uluslararası işlerimizden küçük örnekler vermek gerekirse, tüm dünyada ses getiren Türkiye tanıtım filminin 25 dildeki logo animasyonlarını ve içerisinde yeralan bazı görsel efektleri, ülkemizde gerçekleşen ilk Eurovision şarkı yarışmasının tanıtım ve logo animasyonlarını, Hollanda-Türkiye ortak yapımı “Lale, Doğunun Işığı“ belgeselinin 4 dildeki jenerik ve animasyonlarını sayabiliriz. Türk Sinemasında bir ilk: “Keloğlan Karaprense Karşı” Yurtiçindeki büyük projelerimizden birkaçını sıralamak gerekirse, ilk etapta yeni bitirdiğimiz “Keloğlan Karaprense Karşı” sinema filmi ile başlayabilirim. “Keloğlan Karaprense Karşı” filmi içerdiği görsel efektlerin sayısı ve niteliği bakımından Türk


sinemasında bir ilk olma özelliği taşıyor. Özellikle de Mehmet Ali Erbil’in canlandırdığı Keloğlan ile bir düello sahnesinde yeralan ejderha karakteri bu anlamda Türk sinemasında örneği olmayan bir çalışma. Böylesine kompleks bir karakter canlandırma işlemi şu ana dek hiç bir yerli yapımda yeralmamıştı. Ejderha sahnesi çekim aşaması ve çekim sonrası yapılan çalışmalar gözönüne alındığında efektler açısından filmin en zor sahnesiydi. Öncelikli olarak ejderhanın hem karakter hem de dış görünüş olarak tasarlanması gerekiyordu. Ejderhanın nasıl bir karaktere sahip olacağını yönetmen ve yapımcı firmanın istekleri doğrultusunda belirlendikten sonra kağıt üzerinde dış görünüşünün tasarlanması işine başladık. Bu işlemin çekimlerden önce yapılması ve ejderhanın tasarımının ortaya çıkması gerekiyordu. Sanat ekibimiz, yönetmen ve yapımcının isteklerini göz önüne alarak korkunç ve ürkütücü bir ejderha yerine filmle örtüşecek hafif hınzır karakterde ve biraz da komik bir ejderha görünümünde karar kıldı ve çizimler bu yönde tamamlandı. Ejderha sahnesi ile ilgili ön hazırlıklar tamamlandıktan sonra ejderha sahnesinin çekimlerine başlandı. Ekibimiz, cihazlarımızla beraber filmin çekimi boyunca sette bulundu. Üzerine görsel efekt uygulanacak olan sahneler, çekim ortamında eşzamanlı olarak bilgisayar sistemlerine yüklenerek teknik açıdan kontrol edildi. Çizimlerin ve çekimlerin tamamlanması ile birlikte sıra, kağıt üzerindeki ejderhanın bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak modellenme-

sine geldi. Ejderhanın kanatlarındaki derinin ışık geçirgenliğinden dişlerinin rengine, gövdesindeki dokunun kabartılarından, gözbebeğinin parlaklığına kadar herşey en ince detayına kadar hazırlandı.

şıyordu. Ejderha ile ilgilenen ekibin, ejderhanın kas ve iskelet sistemini de bitirmesi ile birlikte sıra ejderhanın gölgesinin, alevinin, alev toplarının ve dumanının, gerçek görüntüler ile birleştirilmesine geldi.

Keloğlan Karaprens’e Karşı, karakter canlandırma başarısı ile bir ilke imza atıyor

Bu işlemlerin yapılması günümüzün profesyonel bilgisayar sistemleriyle bile uzun zaman aldı. Ejderhanın kimi görüntüleri bu sistemlerle bile günde ancak birkaç kare render edilebiliyordu. Tüm bilgisayar sistemleri yaklaşık olarak 6 hafta boyunca günde 24 saat ejderha ve diğer efektlerin hazırlanması için aralıksız olarak kullanıldı.

Detaylı olarak modellenen ejderhanın istenilen hareketleri yapabilmesi için yine bilgisayar ortamında kas ve iskelet sistemi oluşturuldu. Tüm bunlar devam ederken görsel efekt ekibimizin diğer kısmı da filmin içerisinde yer alan sihirli ayna, uçan halı, devler, cin, kötülerin şatosu, padişahın sarayı gibi yine masalsı mekan ve karakterlerin oluşturulması ile uğra-

Bizim için yorucu ama bir o kadar da eğlenceli olan bu filmin Türk izleyicisi tarafından da çok sevileceğini tahmin ediyoruz. Sihirli Annem’deki sihirler Yurtiçinde ayrıca diziler için görsel efekt işleri yapıyoruz. En popüler olanı, 2003’den beri devam eden, bu hafta 123. bölümü çekilen ve yine Türkiye’de bir ilk olmuş “Sihirli Annem “ dizisi. Dizinin ilk bölümünden itibaren tüm görsel efektleri kesintisiz olarak firmamız hazırladı. Sihirli Annem dizisi dahil olmak üzere bugüne dek televizyonlarda yayınlanmış 5 adet TV dizisinin efektleri tarafımızdan gerçekleştirildi. Takım Ruhu ön planda Hedefimizi öncelikle “takım ruhumuzu koruyarak” hareket edip, sinema için görsel efekt projeleri gerçekleştirmek ve uluslararası platformdaki endüstriyel film çalışmalarımızı devam ettirmek olarak belirtebilirim.

VıdeoGraph 9


Ürünler

Edius DVX Osman Yel Computorium Ürün Sorumlusu oyel@computorium.com dius DVX, Canopus’un NLE kurgu kartlarından DVRaptor RT, DVRaptor RT2 ve en son DVRaptor RT2 Max olarak adlandırılan kartın en son modelidir. Edius DVX’de DVRaptor RT2 Max’in donanımından çeşitli değişiklikler yapılmasının yanında en büyük özelliği ise yeni donanım Edius Pro 3 yazılımına tam entegrasyonu sağlanmıştır.

E Edius DVX ile Edius Pro 3 yazılımı da veriliyor

Edius DVX’de de yine DVRaptor RT2 Max de olduğu gibi DV giriş (burada DV giriş 6 pindir DVRaptorRT2 Max de ise 4 pinlik DV girişi bulunmaktadır) DV ve Analog çıkışlara sahiptir. DV Video üretiminde rakipsiz hız Edius DVX donanım tabanlı DV kurgu hızlandırıcısı segmentindeki en iyi resim kalitesini veren bununla ters orantılı olarak da size rendersız çok hızlı bir kurgu imkanı verir. Tabi bu noktada realtime dan kastımız görüntünün üzerinde yapılan değişiklikleri aynı anda çıkış monitöründe izleyebilirsiniz, bu işlemleri kart olmadan da yapabilirsiniz ancak burada işlemciyi kullandığınız için kartın maliyetine göre işlemcinin maliyeti çok daha ekonomik olacaktır. Edius DVX kutusundan bundle ve full olarak çıkan Edius Pro3 yazılımı gerçek zamanlı çalışma performansınızı etkileyen bir diğer önemli etkendir.

Edius DVX Üretici Firma Canopus Yetkili Satıcı COMPUTORIUM

Fiyatı 574 є+KDV 0 212 320 88 20 www.computorium.com

10 VıdeoGraph

Edius Pro 3’de istediğiniz sayıda video, ses, yazı ve grafik kanalları açabilir bu kanallarda 2D, 3D geçişler ve P-in-P ve alfalı geçişler ile video filtreleri uygulayabilir ve bunları aynı anda dış monitörde izleyerek çok kısa sürede projelerinizi tamamlayabilirsiniz. Yüksek kalitede Analog ve DV bağlantısı Edius DVX gelişmiş analog ve dijital giriş çıkışı sayesinde size yüksek kalitede ve üretimin bütün aşamalarında mükem-

Edius DVX Kart

mel bir senkronize sese sahip görüntüler sunmaktadır.Yüksek kalite analog çıkışlarından desteklemiş olduğu formatların hangisi ile çalışır olursanız olun analog çıkışlarından sıkıştırmasız YUV 4:2:2 çıkış vermektedir. IEEE 1394 DV arayüzü ile kare hassasiyetinde DV cihazları Edius Pro 3 timeline ından kontrol edebilirsiniz. Edius DVX temel özellikleri • Edius Pro 3 yazılımında aynı timeline da DV, MPEG-2 HDV ve uncompressed SD videonun yanında Lossless videoları da gerçek zamanlı olarak kurgulayabilirsiniz. • Yüksek kalitede DV giriş çıkışlara ek olarak composite, S-Video ile unbalanced ses çıkışları vermektedir. • Rendersız olarak DV ve Analog çıkışlar. • Sınırsız ve benzersiz video kanalları filtreler yazılar ve grafik kanalı açabilirsiniz. • Yüksek kalite 2D, 3D ve alfalı geçiş efektleri • Gerçek zamanlı olarak aspect ratio çevirisi yapar (4:3-16:9 dahil). • Gerçek zamanlı olarak NTSC-PAL çevirisi yapar ve çıkış verir. • Adobe Premiere Pro için I/O plug-ini vermektedir. (Sadece girişi çıkış plag-ini). • Edius Proda ki Procoder Express sayesinde timeline üzerinden direk olarak DVD kayıt yapabilirsiniz. • Kurgu ve işlemler Ful YUV 4:2:2 dir.


Ürünler

Procoder 2.0 Osman Yel Computorium Ürün Sorumlusu oyel@computorium.com Mükemmel format çevirici ProCoder 2.0 yazılımı esneklik ve hızı sayesinde video çevirme işinizdeki veriminizi artıracaktır. Uç seviyelere kadar uzanan giriş/çıkış özellikleri, gelişmiş filtreleme batch işleme ve kullanıcı dostu arayüzü ile ProCoder 2.0 yüksek kalite multi-format video format dönüştürmede ideal bir çözümdür. ProCoder 2.0 çok farklı şekillerde kullanılabilir tek başına size harikalar sunarken, nonlinear kurguda da bir plug-inle Canopus EDIUS ve Adobe® Premiere® Pro’da kullanılabilir.

Procoder 2.0, yüksek kalite multi-format video dönüştürmede ideal bir çözümdür

İster DVD üretimi için MPEG görüntüler kodlayın, isterseniz stream yapmak için Windows Media formatına çevirin veya NTSC ve PAL arasında dönüştürmeler yapın, ProCoder 2.0 video format çevirme işinin ne kadar çabuk ve kolay olduğunu size kanıtlayacaktır. Aynı anda bir kaynak dosyayı birden fazla hedef dosyaya göndererek çevirebilirsiniz veya birden çok format çevirme işini önceden ayarlayarak batch modda çalışabilirsiniz veya bir dosya belirleyip bu kaynak dosyaya sürükle bırak mantığı ile koyduğunuz bir dosyayı ayarlamış olduğunuz formata çevirebilirsiniz. ProCoder 2.0 bir çok popüler video codec’ini destekler bunun yanında sistemde yüklü olan codec’leri de tanır. ProCoder 2.0 temel özellikleri • Profesyonel ve yüksek kalitede MPEG1.MPEG-2, Windows Media™, QuickTime™, DivX® ve daha fazlası olmak üzere bütün popüler video formatlarının kodlaması ve çevirmesini yapar • Otomatik kodlama için takip etme ( Watch folder ) özelliği • Öncelik fonksiyonları ile İş sıralama yönetimi özelliği vardır • Birden fazla kaynağı tek dosya haline getirme özelliği • Eş zamanlı olarak birden fazla hedef dosyaya kaynak dosyayı gönderme • Aspect oranları çevrimi • NTSC/PAL çevirimi

• Frame rate iç değerlendirme ve çevrimi • Multi-pass VBR işleme • MPEG ve Windows Media için Ful HD desteği • VOB dosyası ve chapter noktaları ile DVDVideo resmi oluşturma • Ayrı ses import/export seçenekleri • Canopus EDIUS ve Adobe Premiere Pro için Export plug-ini verir • Hızlı encode için Multiprocessor ve HyperThreading desteği bulunur • DivX Pro™ için ful lisansı içermektedir Video filtreleri • 601 den 709 a kadar Color Correction (ITU-R BT 601 SD to ITU-R BT 709-5 HD) • 709 dan 601e kadar Color Correction (ITU-R BT 709-5 HD to ITU-R BT 601 SD) • 601 Correction - Expand Color Space • 601 Correction - Shrink Color Space • Adaptive De-Interlace, • Bitmap Keying • Black/White Correction, • Blur • Circular Blur, • Color Correction • Color Safe, • Crop, • Fade In/Out, • Gamma Correction, • Gaussian Blur, • Median, • Pulldown, • Rotate, • Sharpen, • Temporal Noise Reducer

Procoder 2.0 Üretici Firma

Canopus

Yetkili Satıcı

COMPUTORIUM Fiyatı 482 є+KDV 0 212 320 88 20 www.computorium.com

VıdeoGraph 11


Ürünler

PDW-510 ve PDW-530

XDCAM kameralar Yasir KARADENİZ Avkom Elekt. Ltd. Şti. Satış Mühendisi yasir.karadeniz@avkom.com

S

ony’nin 2003 yılında pazara sunduğu ve halen geliştirmeye devam ettiği XDCAM profesyonel disk sistemi ürün grubunda üç adet kayıt cihazı ve iki adet kamera mevcut. IBC 2005’de optik disk üzerine HD formatta kayıt yapan XDCAM HD ile XDCAM ürün grubunun geldiği son noktayı görmüş olduk.

Optik diske DVCAM ve MPEG IMX formatlarda

Bu sayımızda XDCAM grubunun iki kamerası PDW-510 ve PDW-530’u inceleyeceğiz. Sony PDW serisi kameralar, Betacam ailesi ürünlerin devamı niteliğinde ağır aktüel çalışma koşulları, çalışma kolaylığı ve sağlamlık göz önüne alınarak, mükemmel resim kalitesi hedeflenerek tasarlanmıştır. Buna ek olarak non-linear disk ortamının tüm avantajlarına sahiptirler. Bu özelliklerle birlikte özellikle hızlı program yapmanın birinci öncelik olduğu durumlar için tamamen yeni bir alan çalışması tarzı sunar.

optik filtre (ND) mevcut. Standart 50i çalışma moduna alternatif olarak sinematik resim üretmek için her iki kamera da 25p progressive modunu destekler. XDCAM kameralar 4:3 ve 16:9 şeklinde çekim yapabilen üç adet PowerHAD EX CCD kullanır. Kameraların sinyal gürültü oranı PAL sistemde -63 dB ve low smear seviyesi -140 dB’dir.

kayıt yapabilen XDCAM kameralar Betacam ailesinin devamı niteliğinde özelliklere sahip

PDW 510-530 Üretici Firma Sony Yetkili Satıcı AVKOM

Fiyatı Sorunuz 0 212 320 97 77 www.avkom.com

12 VıdeoGraph

İki kamera arasındaki temel fark PDW-530’un DVCAM’in yanında MPEG-IMX formatta kayıt yapabilmesi. Ayrıca PDW-530’da iki adet dahili optik filtre varken (ND ve CC) PDW-510’da tek

12 bit analog - dijital dönüşüm 12 bit analogtan dijitale dönüştürücü devre PowerHAD EX CCD’den gelen resimlerin en doğru şekilde işlenmesini sağlar. Özel


Arabirimde çeşitlilik Diğer broadcast ekipmanları ile uyum içinde çalışmak üzere geniş bir bağlantı grubu vardır. Analog composite çıkış ve i-Link arabirimi standart olarak geliyor. Ayrıca SDI çıkış ve analog composite girişler uygun opsiyonel plug-in kartı takılarak devreye sokulabilir.

olarak, bu yüksek bit çözünürlüğü resmin orta tonlu bölgelerinde kontrastın daha doğru olarak üretilmesini sağlar.

Kartlar herhangi bir dış adaptör birimine ihtiyaç duymadan kamera şasesi içine kurulabilir. Diğer opsiyonel kartlar ise SDI input kartı ve 4 adet audio input bağlantısıdır.

analog XLR 5 pin çıkış, 4 kanal ses girişi için ve 1 ön mikrofon girişi için seçilebilir MIC/Line seviyesine sahip 2 adet 3 pin XLR konnektöre sahiptir. Bu iki 3 pin XLR konnektör AES/EBU dijital ses girişi için ayarlanabilir. Bu şekilde Sony’nin taşınabilir dijital DMX-P01 mikseri ile tamamen dijital bir ENG/EFP sistem kurulabilir. DVCAM kayıtta 4 kanal, 16 bit, 48 Khz ve MPEG IMX kayıtta 8 kanal, 16 bit, yada 4 kanal 48 bit 48 Khz şeklinde ses kaydı yapar.

Gelişmiş dijital sinyal işleme Temel dijital sinyal işleme fonksiyonları için 30 bitten fazla çözünürlük kullanır. Bu, özellikle ”Multi Matrix” ve “Triple Skin Detail” gibi ileri düzey resim işleme fonksiyonlarında gerekli olan hesaplarda ve yuvarlama gibi durumlarda oluşan kayıpları minimize ederek CCD’lerden maksimum kalitede resim performansı elde etmeyi mümkün kılar.

Görüntü yakalama Görüntü yakalama özelliği (Picture Cache Recording) “Kaydet” butonuna basılmadan önceki 10 saniyelik görüntü ve ses sinyalini otomatik olarak tampon belleğe kaydeder. Böylece umulmadık bir anda ortaya çıkan önemli bir çekim kaçmamış olur.

XDCAM kameraların diğer özellikleri; Küçük resim şeklinde arama özelliği, sahne seçim işlemi, proxy AV data kaydı, Sony WRS-855 serisi kablosuz mikrofon alıcısı için slot, opsiyonel CBK-PC01 network adaptörü veya proxy kaydı için hafıza kartı adaptörü, Sony RM-B150 ve RM-B170 uzaktan kontrol üniteleri ile kameranın uzaktan kontrolü şeklinde sıralanabilir.

SDI çıkış ve analog composite

Şimdi PDW-510 ve PDW-530’un özelliklerini inceleyelim.

girişler opsiyonel kart

Ayrıca kameranın siyah-beyaz ekranı, time code ve batarya seviyesini gösterir. Sık kullanılan fonksiyonları atamak üzere dört adet “Assign” butonu mevcuttur. Kamera renk sıcaklığını ışık değişimlerine uyum sağlamak üzere otomatik beyaz dengesi ayarı ve kamera ayarlarını kaydetmek üzere hafıza kartı vardır.

Şok ve toza karşı dayanıklı disk sürücü İçeri toz girmesini engellemek üzere disk sürücünün girişinde iki adet kapak mevcuttur. Buna ek olarak, disk sürücü bloğun dışardan gelen mekanik darbeleri ve titreşimi absorbe etmesi için amörtisör gibi çalışan dört adet kauçuk parça ile gövdeye bağlanmıştır. Kompakt ve hafif kamera gövdesi Lens, batarya ve diskle birlikte 7.2 kg gelen XDCAM kameralar alan çalışmasında hareket ve taşıma kolaylığı sağlar. 2.5 inch renkli LCD ekran Sahne seçimi ve küçük resim araması gibi özellikleri basitleştiren kullanışlı bir LCD ekrandır. Ergonomik dizayn Kamera Ergonomisinde Sony’nin uzun yıllara dayanan tecrübesi üzerine dizayn edilmiş XDCAM kameralar, hafiflik, hareketlilik ve rahatlık sunar. Omuzluğun konumu değişebilir ve vizörün yüksekliği iki pozisyondan biri olarak seçilebilir. Arka panel konnektörleri batarya paketinden daha rahat ve daha kolay bağlantı için yeterince uzağa konulmuştur.

takılarak devreye sokulabilir

Düşük ışıkta çekim Düşük ışıkta çekim esnasında mükemmel sonuçlara ulaşma ihtimalini arttıran iki özellik mevcuttur. Yavaş shutter frame hızından yüksek shutter hızı imkanı verir. Turbo Gain ise kazancın 48dB’e çıkmasını sağlar. Esnek resim kontrolleri Sony XDCAM kameralar şu ana kadar high-end dediğimiz gruptaki kameralarda mevcut en gelişmiş resim kontrol özelliklerine sahiptir. Bu diske maksimum kalitede resim kaydetme imkanı sağlar.

Böylece Sony’nin XDCAM serisi kameraları PDW-510 ve PDW-530’u yakından tanımış olduk. Şimdi sırada IBC2005’te tanıtılan XDCAM HD kamera F-330 var. Onu da bir başka sayımızda incelemek ümidiyle.

Bu kontroller Elektronik Soft Focus, TruEye İşlemi, Seçilebilir Gama tablosu Üçlü deri tonu detay kontrolü, renk sıcaklığı kontrolü Progresif modda çekim XDCAM serisi kameralar standart olarak 25p modunda çekim yapma imkanı sağlar. Yüksek kalite ses kaydı XDCAM kameralar seçili kayıt formatına göre yüksek kalitede ses kaydı yapar. 2 kamerada stereo ses çıkış için

VıdeoGraph 13


Ürünler

Wasp 3D Selahattin ACAROĞLU Computorium Proje Yöneticisi sacaroglu@computorium.com

C

omputorium Kasım ayı içinde İstanbul Dünya Ticaret merkezinde gerçekleşen Broadcast fuarında yeni ürünü Wasp 3D yi kullanıcıların beğenisine sundu. Fuar boyunca kullanıcılara cihazın demosu gösterildi. Wasp 3D bir realtime grafik cihazının olması yanında bir çok özelliği de beraberinde getirmektedir. Onu 3D objeleri oluşturmak için kullanımının yanında bir CG playout olarak da kullanabilirsiniz.

Wasp 3D’nin realtime özellikleri ve çıkış kalitesi izleyicileri büyüledi

Database destekli borsa, döviz ve birçok haber bilgisinin yanında tam bir channel branding sistemini tarif etmektedir. Wasp 3D geniş kullanım alanıyla bir ulusal TV kanalının tüm KJ ihtiyaçları dışında sanal stüdyo ihtiyaçlarına da cevap verebilmektedir. Genişlemeye müsait yapısıyla rejiler için düşük maliyetli çözümler sunmaktadır. Sting encapsulater Server’a bağlanacak olan Sting Client sayısı genişlemeye oldukça uygun bir yapı sunmaktadır. Farklı kaynaklardan gelebilecek data bilgileri otomatik olarak sisteme girilebileceği gibi Data Buzz ile farklı departmanlar data girişlerini kendileri gerçekleştirebilirler (Haber, spor, magazin departmanları gibi). Rakipleriyle karşılaştırıldığında fiyat avantajının yanısıra texture mapte 4 layer desteklemesi ve phong render yapabiliyor olması bu sistemi tercih edilir hale getirmektedir. Sistem 2 kanal SDI giriş ve bir kanal SDI çıkışa sahip olmasının yanısıra analog prewiew de bulundurmaktadır.

Wasp 3D Üretici Firma Beehive System Yetkili Satıcı COMPUTORIUM

Fiyatı Sorunuz 0 212 320 88 20 www.computorium.com

14 VıdeoGraph

Wasp 3D’nin akışı dört temel üzerinde oturmaktadır. Drone Designer • 3D sahneleri hazırlar. • Çeşitli girişler için taglar hazırlar. • Hazırlanan sahneleri merkezi database gönderir. Comb Builder • Data girişi için sürükle bırak pencereleri oluşturur. • Data giriş interface arayüzünü Hive Manager’e gönderir. Hive Manager • İçerik yönetimi • Program ve playlist yönetim işlemleri • Çoklu data girişleri için kullanıcı arayüzleri Sting On Air Playout kullanıcı tarafından kontrolü sağlar Önemli özellikler • Drone Designer 3D içerikli objeleri oluşturma programıdır. Drone Designer güçlü


Anlık KJ girişleri için render gerektirmeden grafik ekranları hazırlama arayüzü

özellikleriyle grafik artistlerinin 3D animasyonları canlandırmalarına imkan verir. • Comb Builder ve kullanıcı arayüzleri için data girişleri oluşturulmasına ve template dosyalarının hazırlanmasına imkan verir. • Wasp 3D Gerçek zamanlı Phong gölgelendirme yapabilmektedir. • Basit resimler için phong opsiyonunu kullanarak gerçek görünümüne daha yakın kaliteyi sunabilmektedir. • Wasp aynı zamanda Gouraud ve Flat gölgelemeyi de destekler.

Basit şekiller ve geliştirilmiş objeler • Şekiller Adobe Photoshop’ta ve Adobe Illustrator’de dizayn edilerek 3D Wasp’ a import edilebilir. İmport edilen bu şekil üzerinde animasyon uygulanabilir. • Objeler aynı zamanda direct X formatlı dosyalardan ve 3ds MAX veya Maya gibi program çıkışlarından import edebilir.

Comb Builder Comb Builder kullanıcıların, Drone Designer da hazırladığı grafiklere kolay kullanımlı data girişi için kullanılır. Data girişleri için formlara kolay bir şekilde tag eklemek için kontroller konulabilir. C#Net ve VB.NET developerları complex data girişleri için Comb Builder aryüzünden yararlanabilirler.

Online data girişli, dinamik, değişkenli seçim grafikleri gösterim ekranları oluşturabilirsiniz Karakter efektleriyle 3D yazılar oluşturma Objeler, yazılar veya karakterler anime edilebilirler. Text objeler saat objeleri, kronometreler ve tarih- zaman formatları olarak ayarlanabilirler. Objelere çok katmanlı texturemaps ekleme özelliği Her bir materyale birden çok texture maps eklenebilme özelliği bulunmaktadır.Texture Maps basit resimler, Dds maps ler video dosyaları,canlı ve kromakey görüntüler olabilir.

Stüdyo çözümü Wasp 3D Studio, Drone Designer’ı içerir. WASP 3D studio güçlü realtime grafikleri oluşturmada oldukça iyi performans gösterir. O çok güçlü bir karakter Jeneratörü olmasının yanında Video tabanlı çalışan bir video compositor ve canlı video girişiyle birlikte kromakey yapmak için oldukça uygundur. Ayrıca bir virtual set olarak kullanılmasının yanında tam bir 3D paketidir. Wasp akışı özellikle broadcast akış ve uygulamaları için oluşturulmuştur. Wasp 3D haber grafikleri ve haber alt yazı geçişlerinde, canlı video uygulamalarında, borsa ve para durumu alt bant geçişlerinde, virtual set oluşumunda, hava durumu grafiklerinde, seçim grafikleri oluşturmada oldukça başarılıdır.

Objeler üzerinde resim tabanlı geçiş efektleri Image FX texture kullanarak objeler üzerinde transation ve efektler oluşturulabilir. Key Frame tabanlı efektler oluşturulabilir. Live video veya disk video ile kromakey oluşturmak Yeşil veya mavi renkli arka zemin kullanarak çok basit ve temiz şekilde kromakey oluşturabilirsiniz.

VıdeoGraph 15


Ürünler

Metus Dijital varlık yönetimi Taner ÇORT Metus Teknoloji - Ürün Müdürü taner@metus.com

G Kaydet, İzle, Düzenle, Dönüştür ve Arşivle

Metus Üretici Firma Metus Teknoloji Yetkili Satıcı COMPUTORIUM

Fiyatı Sorunuz 0 212 320 88 20 www.computorium.com

16 VıdeoGraph

ünümüzde kullanılan video, ses gibi varlıklar hızla dijital ortama aktarılmakta ve kullanım alanları da artmaktadır. Buna bağlı olarak, dijital kaynakların oluşturulmasını, düzenlenmesini, yönetilmesini ve arşivlenmesini kolaylaştıracak yazılımlara olan ihtiyaç da artmaktadır. Metus, sektörde ortaya çıkan bu ihtiyacı karşılamak amacıyla, Türkçesi Dijital Varlık Yönetimi olan Metus DAM (Digital Asset Management) projesini geliştirmiştir. Metus Dijital Varlık Yönetimi yazılımı iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm dijital varlıkların oluşturulmasını sağlayan Ingest, ikinci bölüm ise oluşturulan bu varlıkların yönetimini ve arşivlenmesini sağlayan Library’dir.

METUS INGEST Metus Ingest, uydu, VTR ve ağdan gelen kaynakların MPEG, DV ve Windows Media formatlarında kaydını yapan ve disk üzerinde bulunan dosyaların mevcut formatlar arasında dönüşümünü gerçekleştiren güvenilir, çok kanallı ve esnek bir kayıt sistemidir. Metus Ingest’in kullanım alanları arasında yayıncılık, medya takibi, medikal ve güvenlik sektörleri bulunmaktadır. Birçok değişik tipte video kartıyla çalışabilmesi sebebiyle Metus Ingest, farklı özelliklerdeki kayıt ihtiyaçlarına cevap verebilmektedir. Metus Ingest, sahip olduğu işlevleri ile çeşitli şekillerde dosyaların oluşturulmasını sağlar ve oluşturulan bu dosyaların depolanmasını kontrol ederek sorun-

suz bir disk yönetimi sağlar. Şimdi Metus Ingest’in sahip olduğu bu özelliklere bir göz atalım. • Metus Ingest son derece güvenli yapısı ve sorun yönetebilme özellikleriyle 365 gün, 24 saat aralıksız kayıt yapabilecek kapasitededir. • Metus Ingest, işlemci hızı, adedi ve kayıt formatına bağlı olarak 1 ila 8 kanal arasında aynı anda kayıt yapabilme yeteneğine sahiptir. • Kullanıcının ihtiyacına göre şekillendirilebilen yapısı sayesinde, hemen hemen tüm formatlarda kayıt profili oluşturulması mümkündür. Desteklenen video formatları arasında; Mpeg1-2-4, DV, H.264, WM9/VC1, M-Jpeg ve ses formatları da; Pcm, Wma, Mp3 bulunmaktadır. • Metus Ingest popüler wrapper’ları da desteklenmektedir. Desteklenen wrapper’lar arasında Avi, Mxf, Qick Time, Windows Media ve Wav bulunmaktadır. • Kayıt esnasında tek tuşa basılarak kaydedilen görüntü sanal parçalara ayrılabilir. Her parça bir klip haline dönüşecek ve farklı metadata girişi yapılması mümkün olacaktır. • Metus Ingest ile tanımlanan tüm kayıtçılar için birden fazla kayıt görevleri oluşturulabilir. • Metus Ingest Pro, Batch Capture özelliği sayesinde RS422 ile kontrol edilen teyp ve okuyuculara bağlanarak, kullanıcı tarafından belirlenen aralıkları otomatik olarak kaydedebilmektedir. • Her kayıtçı ve kayıt profili için bağımsız dosyalama ve arşivleme ayarları yapılarak disk yönetimi yapılabilir. • Tüm kayıtçı ve kayıt profilleri için ayrı ayrı isimlendirme formatları belirlenebilmektedir.


Metus Library, çok geniş format desteğine sahip

• Sürmekte olan kayıtlar, kullanıcı tarafından önceden belirlenmiş bölümlenme ayarları dahilinde dosya büyüklüğü ve kayıt süresine göre otomatik olarak parçalara ayrılabilir. • Kaydedilmekte olan görüntüler, yerel ağ üzerinde veya Internet’te stream edilebilir. • Metus Ingest içerisinde oluşturulan kayıtçılara tek bir merkezden görüntü sağlanması amacıyla sistemde bir video switcher kullanılabilir. • Metus Ingest sistemlerinin birden fazla kullanıldığı uygulamalarda, yedek kayıt sistemi olarak belirlenen kayıtçılardan bir tanesi sistemi kontrol ederek devre dışı kalan bir sistem gördüğü anda kendisini devreye sokar. Yukarıdaki özelliklerin dışında; MXF ve QuicTime desteği, İnternet yayınlarını kaydedebilme, Aktif metadata girişi, Uzaktan kumanda edilebilme, hareket algılandığında kayda başlama, Metus Library ile tam entegrasyon, dinamik içerik girişi, video üzerine üste veri girişi gibi özellikler de bir sonraki versiyonda yer alacaktır. METUS LIBRARY Metus Library bir bilgisayar, bir yerel ağ veya depolama üniteleri üzerinde bulunan her türlü medya dosyasının (ses, görüntü, döküman, resim) taranarak bulunması, analiz edilmesi, üst verisinin (medya içeriği ile ilgili detay bilgiler) alınması ve düzenlenmesi, yardımcı dosyaların oluşturulması, kullanıcı tarafından modifiye edilmesi ve arşivlenme-

si aşamalarını gerçekleştirmeye yardımcı olan üst düzey bir uygulamadır. Metus Library, barındırdığı özellikler ile dijital varlık yönetimini inanılmaz derecede kolaylaştırmaktadır. Peki nedir bu özellikler? Metus Library dört temel üzerine bina edilmiştir. Hız, güvenli çalışma, kullanım kolaylığı ve ileriye yönelik genişleyebilme • Metus Library çok geniş bir format desteğine sahiptir. Desteklenen formatlar arasında: Video formatları: avi, mpg, wmv, Ses formatları: Mp3, wma, wav, midi, Resim formatları: gif, jpg, jpeg, psd, swf, tiff, tif, tga, wmf, bmp, Döküman: doc, pdf, pps, ppt, rtf, txt, xls, xml, html. Belirtilen video, ses ve resim formatları arasında transcoding yapılabilmektedir. • Metus Library, yüzlerce metadata alanlarına sahiptir. Bunlar arasında; Tiff, MXF, Jpeg, Avi ve Mp3 bulunmaktadır. Bunlar dışında kullanıcılar isteklerine göre yeni metadata alanları ekleyebilir. Daha sonra bu metadata alanları kriter olarak kullanılabilir ve isabetli aramalar yapılabilir. • Birbirinden bağımsız birden fazla proje üzerinde aynı anda çalışılabilir.

• Sahip olduğu güvenli arşivleme sistemi sayesinde yetkisi olmayan kullanıcıların program dışında arşive erişmesi engellenebilir. Yetkisi olan kullanıcılar ise sadece uygulama içinden arşive ulaşabilir. • Geniş ve esnek arama yapısı sayesinde istenilen kriterlerde arama yapılabilir. • Esnek güvenlik ayarları sayesinde uygulamadaki kullanıcı ve gruplara istenilen yetkiler verilebilir. • Video, ses, görüntü ve doküman tipindeki dosyalar için toplam resim sayısı, zaman aralığı ve sahne değişimine göre storyboard oluşturulabilir. • Tüm dosya tipleri için izleme amaçlı düşük çözünürlüklü proxy oluşturulabilir. • Metus Library Türkçe ve İngilizce olmak üzere birden fazla dil desteğine sahiptir. • Metus Library, farklı dosya tiplerini oynatmaya ve üzerinde izin verilen işlemleri yapmaya yarayan Asset viewer adı verilen özel bir görüntüleyiciye sahiptir. • Metus Library, Database Server, Archive Server, Messaging Server ve Web Server gibi görevleri farklı sunucularla çalışabilir. Yukarıdaki özelliklerin dışında; SQL Server ve Access veritabanları ile çalışabilme, detaylı loglama, farklı bin tipleri ile çalışma, kullanıcılar arası mesajlaşma ve göreve verebilme ve locator gibi özelliklere de sahiptir. Ayrıca playlist, image matching, dinamik içerik, internet üzerinden proje paylaşımı ve tape library desteği gibi özellikleri de bir sonraki versiyonda yer alacaktır.

VıdeoGraph 17


Ürünler

Let’s Edit 2 Akın ATLAY Computorium Ürün Müdürü akinatlay@computorium.com

C İletişim öğrencilerine başarı, amatör videoculara yönetmenlik fırsatı

Let’s Edit 2 Üretici Firma Canopus Yetkili Satıcı COMPUTORIUM

Fiyatı 148 є+KDV 0 212 320 88 20 www.computorium.com

18 VıdeoGraph

anopus firmasının çıkarmış olduğu Let’s Edit 2 daha eğlenceli, daha hızlı ve daha kolay edit yapabileceğiniz bir kurgu yazılımı. Let’s EDIT 2’nin kullanıcı dostu arayüzü sayesinde capture (görüntü yakalayabilir) yapabilir, görüntüleri kurgulayabilir ve en son olarak ta MPEG-1, MPEG-2 ve DV formatlarında kolayca export yapabilirsiniz. Bu ürünün ön plana çıkan özelliklerini; gelişmiş capture fonksiyonu, mükemmellik yakın MPEG kurgu yapabilme, voice over kaydı, tek dokunuşlu efektler şeklinde sıralamak mümkün. Hollywood stüdyolarında kullanılan özel efektlerin benzerlerini Let’s EDIT 2’nin geniş seçenekli gerçek zamanlı video efektleri, geçiş efektleri ve yazı efektleri arasında görebilirsiniz. Render gerektirmeden ve beklemeden gerçek zamanlı olarak video edit işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Avantajlar Realtime olarak 3 kanal videoyu mixleyip oynatabilirsiniz. Realtime olarak 10 kanal yazı ve grafik kanalı oluşturabilir bunları kolayca sabit ya da hareketli hale getirebilirsiniz. Realtime 2D ve 3D geçiş efekleri ile profesyonel çalışmalar çıkarabilirsiniz. Colour correction, chroma key, Pencil Sketch, Monochrome, White balance, Chrominance, Picture in picture, Old movie, Region gibi sayısız video efektleri. Realtime video efektleri ile kendi stilinizi oluşturabilir, limitsiz özel efektler yapıp kullanabilirsiniz. Hızlı,eğlenceli ve kolay kullanımı ile profesyonel kurgu yapapilirsiniz. Voiceover kayıt imkanı sunar. Filmlerinizi DVD, SVCD, VCD’ye kaydedebilirsiniz. E-mail ve Web tabanlı olarak Klipler oluşturabilir bu şekilde export alabilirsiniz. Herhangi bir DV kaynaktan MPEG-1 ve MPEG-2 formatlarını DV’ye capture edebilirsiniz.

Kurgu esnasında size anında ön izleme, playback ve yapmış olduğunuz tüm işlemlerinizi rahatlıkla görebilirsiniz. Minumum sistem gereksinimleri Intel Celeron, Intel Pentium III, Intel Pentium 4, AMD Athlon, AMD Atlon XP, AMD Athlon Duron işlemci, 800 MHz işlemci ya da daha hızlı. 256 MB RAM veya daha üstü AV-Hızlı hard disk sürücüsü (10MB/sec minimum güçlendirilmiş transfer) Özel olarak ayrılmış 100 MB Harddisk alanı 2.4GB MPEG-2 videolar için boş alan, 13GB DV için boş alan. Grafik kartı; DirectDraw Overlay, 24-bit renk, 1024x768 çözünürlüğü desteklemeli IEEE 1394 FireWire port (DV giriş-çıkış için) Ses kartı DVD yazmak için DVD-R/DVD-RW sürücü (Opsiyonel) Tavsiye edilen sistem Intel Pentium 4 2GHz veya AMD Athlon 2GHz işlemci (multiple CPU ve HyperThreading’i desteklemeli) 512MB RAM Paket içeriği Let’s EDIT 2 kurulum CD’si QuickStart rehberi


Ürünler

AverVision 300i Capture özellikli döküman kamera Akın ATLAY Computorium Ürün Müdürü akinatlay@computorium.com

P

rezentasyon işinin uzmanı AverMedia’dan yeni bir ürün AverVision 300i. AverMedia firmasının tecrübesiyle oluşturulan bu yeni ürünle 3D objeleri ve dokümanları profesyonel olarak sunabildiğiniz gibi, resim hafızası ile PC’nizden yüklediğiniz resimleri veya capture yaptığınız resimleri de artık sunumlarınızda kolaylıkla kullanabileceksiniz. Çoklu çıkış desteği ile de her ortamda ve her koşulda sunumlarınızı rahatlıkla yapabilirsiniz.

Jpeg capture,

webcam özellikleri

ile yeni bir

döküman kamera

Yüksek Kaliteli 1/3 CCD 850K Pixel Kamera AverVision 300i’nin 850.000 pixel CCD kamerası ile 10 -12 punto küçüklüğündeki yazıları projeksiyon veya VGA monitörde kolaylıkla görebilirsiniz. 8X Digital Zoom ve Pan AverVision 300i dijital zoom ve pan özelliği ile dokümanlarınıza veya 3D objelere kolaylıkla zoom yapabilirsiniz. Freeze özelliği ile de görüntüyü dondurabilirsiniz. Bu sayede nesneleri sunumunuzu bozmadan kolayca değiştirebilirsiniz. VGA, DVI, Composite ve S-Video Output özelliği AverVision 300i, 640 x 480, 800 x 600 ve 1024 x 768 çözünürlüklerinde yüksek kaliteli resimleri VGA, DVI, Composite ve S-Video çıkışları ile her yerde izlemenize imkan sunar. 80 resim hafızası ile PC veya kendi kamerasından resim capture ve USB bağlantı yolu ile de video kayıt özelliği AverVision 300i, 80 JPEG resim hafızası ile resim capture yapabilir veya kayıtlı resimleri sunumunuzda kullanabilirsiniz. USB bağlantısı sayesinde kamerasını PC’nizin kamerası gibi kullanabilir (Webcam) veya kayıt yapabilirsiniz. PC’nizdeki resimleri hafızasına yükleyebilirsiniz. Avantajları 3D Objeleri veya Dokümanları DVI/RGB/SVideo/Composite çıkışları ile Projector/Monitor/ TV de gösterim 8x (800%) Digital Zoom ve Pan 21’’ e kadar uzanabilen Mekanik kol 4 Laser Döküman aydınlatma lambası 3 Mode Özelliği

Kamera modu 3D objeler veya Dokümanları Projector/ Monitor/TV de gösterim 1024 x 768 pixel çözünürlük D-Sub 15pin (VGA)/DVI/S-Video/Composite Çıkış PC Mode PC için D-Sub 15pin (VGA) çıkış PC ekranını Monitörde gösterme (VGA girişinden geçerek) Playback Modu 80 resim kayıt hafızası Hafızadaki resimleri gösterme 1024 x 768 pixel çözünürlük USB bağlantısı ile PC kamera desteği (Webcam) Renkli, siyah beyaz, negatife ve gece görüşü efekti Görüntüyü 180° döndürme ve mirror özelliği Freeze özelliği Graphics/text modu 2 seviyeli Flicker Filter kontrol Auto/manual white balance ve exposure Ekranda menu gösterimi Ekranda sunum timer gösterimi Tüm özellikleri için uzaktan kumanda

Avervision 300i Üretici Firma

AverMedia

Yetkili Satıcı

COMPUTORIUM Fiyatı 950 є+KDV 0 212 320 88 20 www.computorium.com

VıdeoGraph 19


Tıps&Trıcks

3D Reklam Filmi Kaddafi TÜRK kaddafi@efektturk.com

B

u sayıdaki konumuz bir reklam filmi. Sinemalarda gösterilecek olan bu reklam filmimizin içinde 3D animasyon ve compositing efektleri var. Biz de bu reklam filmini ele aldık. Reklamın senaryosu aşağı yukarı bitmiş durumdaydı. Reklamın yapımcıları bizden aksiyonu ve görselliği yüksek bir film oluşturmamızı istediler. Biz de reklam filminin giriş kısmını tamamen animasyon yapmaya karar verdik. Bununda tabiki bizim için zor olan bazı yönleri vardı, gerçekçi görünmesi gibi.

Unutmayın ki işe olan

Eğer filmin giriş kısmını gerçekçi bir animasyon şeklinde hazırlayacaksak o zaman gerçek çekimde yapılması çok zor ya da imkansız olan bazı sahneler oluşturmamız gerekiyordu. Aksi takdirde çekim yapmaktan bir farkı olmaz ve animasyon yapmamız da anlamsız olurdu.

motivasyonunuz ve enerjiniz, yaptığınız işin kalitesini doğrudan etkiler

Animasyonun gerçekçi görünmesi hiç de kolay bir iş değildi. Çünkü insan gözü gerçeğe o kadar alışkın ki iki görüntü arasındaki yapaylığı tanımlayamasa bile hangisinin gerçek, hangisinin yapay olduğunu hemen anlayabiliyor. Beyin normal yaşam koşullarındaki bütün etkileri biz farkında olmadan otomatik olarak hesaplıyor ve yanlışlıkları algılıyor. Filmi normal şartlarda çekimi nerede ise imkansız olan bir atmosfer efekti ve kamera hareketleri ile donattık. Modelimizi endüstriyel ortamda hazırlanmış bir model kütüphanesinden satın aldık. Normal şartlarda birçok model tamamen baştan hazırlanır. Fakat bazı

ürünler özellikle de reklamda kullandığımız bu ürün endüstriyel bir tasarımdı. Enerjimizi doğru kullanmak ve işi en mükemmel şekilde hazırlamak için iyi bir planlama yapmak lazım. İşi hızlandıracak ve kaliteyi arttıracak olan tüm yöntemlere başvurmamız gerekiyor. Mümkün olduğu kadar sonuca konsantre olup işi pratik ve etkili bir şekilde çözmek lazım. Bazen kimsenin farketmeyeceği ya da ekranda hiç bir zaman görünmeyecek ayrıntılar için çok fazla vakit ve enerji harcayabiliriz. Unutmayın ki işe olan motivasyonunuz ve enerjiniz o işin kalitesini doğrudan etkiler. İşi hazırlarken plansız çalışmak bazen işi eziyet haline getirebilir. İyi bir plan yapmaksa işi eziyetten çok zevkli bir hale getirir. Aracın model aşamasından sonra sahnemizi oluşturacak kamera hareketleri ve obje hareketleri prova olarak hazırlandı. Gereksiz olan açı ve obje yoğunluğu da bu kamera hareketlerine göre düzenlendi. Komposizyonumuzdaki sahneleri kabaca tasarladıktan sonra plan plan hangi sahnelerde objenin ve maps (doku) ların detaylandırılması gerektiğini tesbit ettik. Çünkü bazı sahnelerde elimizdeki model yetersiz kalıyordu ve onun belirli bölümlerini revize etmemiz gerekiyordu. Prova animasyonumuzda obje-

20 VıdeoGraph


nin detaylandırılması gereken yerleri tesbit ettik. Atmosfer için gerekli olan diğer objeler modellendi. Mekanın görkemli olması için gerçek yaşamda inşaası çok zor olan bir yol yapısı oluşturduk. Bu mekanı değişik objeler ile detaylandırdık. Bayrak, yol refüjleri, elektrik direkleri vb. Obje revizyonlarımızı ve animasyonumuzu tamamlandıktan sonra sıra atmosfer ve materyal çalışmalarında. Sahnenin gerçekçi olmasını sağlamak için materyal çalışmaları çok önemlidir. Solid (katı model) olarak elimizde bulunan aracın dış görünümünün rengi, metal, cam ve plastik bölümlerinin düzenlenmesi yani gerekli materyal ayarlarının yapılması gerekiyordu. Aracın gerçekçi görünmesi bu ayarların doğruluğuna bağlı. Detay görünen bazı bölümdeki dokular (maps) daha yüksek pixelde hazırlandı. Atmosferde kullanılan gökyüzü, stock görüntülerinden temin edildi. Üzerinde birtakım oynamalar yapılarak derinlik kazandırıldı. Dağlar, sis, bulut vb. layerlar eklendi. Yer zemininde bulunan asfalt dokusu üzerlerindeki fren izleri dahi unutulmadı. Aracımızdaki materyal ayarları da tıpkı gerçek bir araçta olduğu gibi doğru parametreleri barındırmalıydı. Bu yüzden önce ayarlar tahmini olarak verildi. (Color, Reflection, Specular vb.) Prova renderlar alınıp ayarların geri dönüşüne bakıldı.

Temel ayarlarımız bittikten sonra test renderlarımızı yaptık. Render ederken Z-Buffer (Pixel derinliği) destekli bir render yaptık. Buda compositing (Birleştirme) efektleri uygulamamız sırasında bize yardımcı oldu. Render

Fondaki bulutumuzda bulunan güneşin bulunduğu yere ve açıya aynı renkleri barındıran bir ışık kaynağı konuldu

Daha sonra ince ayarlar yapıldı. Gerçeğe çok yakın doğru ayarlar bulundu. Aracın materyal ayarlarına paralel olarak atmosfer ayarları da yapıldı. Fondaki bulutumuzda bulunan güneşin bulunduğu yere ve açıya aynı renkleri barındıran bir ışık kaynağı konuldu. Bu da objelerdeki ışığın fondaki görüntü ile birleşmesini sağladı. Gölge ve yansıma desteği ile de güçlendirilmiş oldu.

çıktılarımızı compositing programımıza aldıktan sonra üzerine birkaç efekt yapmamız gerekiyordu. Bunların en önemlisi ise DOF ve Color Correction. DOF (Deep Of fields) alan derinliği diyede tabir edilen, gerçek kamera lensindeki derinliği farklı iki obje arasındaki netlik farkıdır. Bu efekt, derinlik bilgisini resimdeki Z-Buffer’dan alır ve kullandığınız parametreler ile bu derinlik etkisini uygular. Bu da resmin derinliğini arttırıp gerçekçi görünmesine yardımcı olur.

resmi dijital görüntüden uzaklaştırıp daha doğal ve görselliği yüksek tonlara ulaşmasını sağlar. Bunun dışında başka efektler ve filtreler de kullanıldı. Görüntünün aksiyonunu destekleyecek motion blur, kameraya ışık etkisi veren lens flare vb. efekt ve filtreler ile görüntü adeta bir nakış gibi işlendi. Tabii ki mümkün olduğu kadar abartıya kaçmadan doğallık ölçüsünde yapıldı. Renderlarımız tamamlandıktan sonra görüntümüz müzik, ses efekti ve gerçek görüntüler ile oluşturulan kurgu içindeki yerine kondu. Bu sayımızda size kısaca bir reklam filminde kullanılan 3D animasyon filmi ile ilgili bazı teknik konularda bilgi vermeye çalıştım. İşin hazırlanmasında katkıda bulunan Sfx Director Seyit Özcan, Mustafa Aslan, Modeller Vedat Giden ve Murat Ölmez’e de çok çok teşekkürlerimi sunuyorum.

İkinci efektimiz ise Color Correction. Daha önceki yazılarımızda sıkça kullandığımız bu efekt resmimizin ana renkleri, gamaları ve değişik parametreleri üzerinde oynama yaparak,

VıdeoGraph 21


Tıps&Trıcks

Gerçekçilik foto gerçekçilik, hiper gerçekçilik Ali DERELİ Mimar, CG Süpervisor dereli@technosys.net

İ Elektronik ortamın mükemmelliği gerçekçi değildir, mekaniktir. Bu nedenle rahatsızlık verir

nsan var olduğundan beri beğenmeme ve daha iyisini bulma isteği ile yeniliklere ve mükemmelliğe ulaşmaya çalışmıştır. Bu mükemmelliğe ulaşma isteği günümüz dünyasının dijital ortamında da yerini bulmuştur. Aslında dünya sanıldığı kadar mükemmel değildir. Her zaman ufak tefek kusurlar ve farklılıklar gözlenir. Bu durum aslında mekanikliği ve tek düzeliği kırarak, insanoğlunun yaşamdan zevk almasına yardımcı olur. Örneğin, bir müzik parçasının elektronik ortamda çalınması sırasında tam mükemmellik vardır. Her nota tam zamanında ve olması gerektiği gibi çalar. Oysa canlı bir orkestra aynı parçayı çalarken zaman içinde inişler ve çıkışlar olurken, her müzisyenin çalma tekniği ve yorumu buna eklenir. Aslında bir müzik parçasının canlı çalınması bu yüzden daha hoş gelir. Elektronik ortamın mükemmeliği gerçekçi değildir, mekaniktir. Bu nedenle rahatsızlık verir. İşte bu nedenle dijital ortamda, yazılımların yardımıyla hazırlanan animasyonlar, efektler, illisturasyonlar gerçeğinden fazla mükemmeldir. Kullanılan yazılımlarda örneğin sanal kameralar hiç hatasız görüntüler oluştururlar. Oysa gerçek hayatta durum böyle değildir.

Mercek kalitesi, odaklama, alan derinliği, toz, lekeler, çizikler gibi pek çok fiziksel ve insani hata olmaktadır. Kaldı ki insan gözü bile kişiye göre farklılıklar gösterir. Bu durumda sanal ortamda hazırlanan görüntülerin gerçekçi görülmesini sağlamanın pek de kolay olmadığını söyleyebiliriz. Ancak beklentiler de olabildiğince gerçekçi görüntüler oluşturmamız yönündedir. Bu noktada gerçek yaşama dair bazı fiziksel olguları bilmek ve aynı zamanda iyi bir gözlemci olmak gerekmektedir. Sadece bakmakla yetinmeyip görmeyi de öğrenmemiz gerekir. Öncelikle fiziksel olgulara bir bakalım; Işık, görmemizi sağlayan temel unsurdur. Bir objeyi görebilmemiz için bir ışık kaynağından çıkan ışığın, o obje üzerinden gözümüze yansıması ile mümkün olmaktadır. Ancak her zaman bu kadar basit olmaz. Örneğin bir odada yerde kırmızı bir halı var ve duvarlar ile tavan beyaz olarak düşünelim. Odanın bir duvarındaki pencereden de beyaz bir ışık girsin. Bu durumda basit bir düşünce ile odanın duvarlarının beyaz, halının ise kırmızı gözükeceği düşünülebilir. Ancak durum biraz farklıdır. Halı kırmızı gözükürken, duvarlar ve tavan açık pembe bir ton alır. Yani beyaz gözükmez. Bunun temel sebebi pencereden giren ışık demeti, halının üzerinden yansıyarak duvar-

22 VıdeoGraph


lara giderken, halının renk bilgisini almış ve ışın demetinin açıları ile şiddeti değişmiştir. Işığın gücü azalarak da olsa sonsuza dek devam edebilen bu kırılma ve yansımalar sırasında rengi, biçimi, yapısı her malzeme ile değişir. Bu durumu dijital ortamda simule etmek için geliştirilen “Radiosity”, hazırlanan görüntülerin gerçek yaşamdaki ışık ve aydınlanma değerlerine yakın sonuçlar verir. Atmosfer, her ne kadar gözle görülmez desek te belli bir kalınlığa ulaştığında ve gerekli yoğunlukta bir metre önümüzü bile görmemize engel olacak bir sis perdesi haline gelebilir. Ayrıca bulunduğumuz noktadan uzaklaştıkça renklerin grileşmesine neden olur. Bu durumu sanal ortamda oluşturabilmek için hemen her yazılımda sis ve atmosfer etkilerini oluşturabilecek ayarlar vardır. Bunun yanında sanal ve gerçek görüntülerin beraber kullanılması için, sanal ortamda hazırlanan görüntülerin her pikselinin kameradan uzaklığını belirleyen bir “Z” değeri vardır. Bu değer uygun grafik formatlarıyla hazırlanan her karenin üzerine aktarılabilir. Böylece gerçek görüntüler üzerine uygunluk sağlayacak düzeltmeler yapılabilir. Kir, pas ve insan dahil yeryüzündeki herşeyin üzerinde olabilir. Bu durum sanal ortamda hazırlanan görüntüler için en zor işlemlerden biridir. Bir çok yazılım ve eklenti, gerçek yaşamda hiç istenmemesine rağmen

Atmosfer, her ne kadar gözle görülmez desekte belli bir kalınlığa ulaştığında ve gerekli yoğunlukta bir metre önümüzü bile görmemize engel olacak bir sis perdesi haline gelebilir karşımıza çıkan bu olguyu simule etmeye çalışır. Bu durum çoğu kez boyama programları ile hazırlanan dokular ile çözülmeye çalışılır. Örneğin bir ağacın alt kısımları, özellikle kuzeye bakan tarafında genellikle yosunlaşma görülür. Ya da bir metal kapının kenarlarında, bazen üzerinde paslanmalar oluşur. Gerçek yaşamı taklit ederken bu detayları da kullanmak gerekir. Kırılma ve bozulmalar hemen her malzemede görülebilir. Örneğin, çok kullanılan basamakların genellikle orta bölümlerinin aşınması gibi. Sanal ortamda kırılma ve bozulmaları simule etmek için farklı teknikler kullanmak gerekir. Bazen gerçek resimler kullanılırken bazen de üç boyutlu modeller tercih edilebilir.

çalışma ile iyi bir gözlem gerektirir. Sanal ortam için hazırlanan pek çok yazılım, eklenti rüzgar ve dalga içinde mevcuttur. Yerçekimi temel ve statik bir etkidir. Ancak malzeme ve biçim ile yapay etkiler dinamik bir hale gelmesini sağlayabilir. Bir demir kütle havadan bırakıldığında doğrudan düşerken, uçak formunda süzülebilir, motor takıldığında ise uçabilir. Ancak bizi daha çok ilgilendiren kısmı büyüyen bir ağacın dallarının ve yapraklarının yerçekimi etkisi ile aşağı doğru deforme olması gibi yaşamın içinde fazla da dikkat edilmeyen detaylar. Yer çekimi, pek çok yazılım ile simule edilebilmektedir. Bütün bu basit fiziksel gerçekler, iyi bir gözlem yeteneği ile doğru algılandığında, sanal ortamda oluşturulan görüntülerin daha gerçekçi gözükmesini sağlar. Demek ki temel olan gerçekçiliği yakalamak için gerçekleri görmek gerektiği.

Rüzgar ve dalga, genellikle göz ardı edilen bu iki etki aslında gerçek yaşamda çevremizde gördüğümüz pek çok oluşumun temelini oluşturur. Örneğin, denizde yol alan bir gemi, rüzgarla şişen ve dalgalanan yelkenleriyle, dalgaları yararak ilerlerken, su üzerinde yükselir ve alçalır. Bu dinamik bir harekettir. Statik bir şekilde gemiyi ilerletirseniz bu durumda yapay bir görüntü olur. Bu iki etkeni simule etmek biraz daha profesyonel bir

VıdeoGraph 23


Tıps&Trıcks

reklamın ‘iyi’si de vardır ‘kötü’sü de A.Vedat SAMUR MA (Cinema-TV), Yönetmen, BSF Akademi Görsel İletişim Danışmanı vsamur@gmail.com

B

azı genel geçer sözler vardır. Doğrulukları ispat edilmemiştir belki ama sanki değişmez bir kanun gibi herkesçe kabul edilirler. Bunlardan biri de “reklamın iyisi kötüsü olmaz” kanaatidir. Hemen belirteyim, bence reklamlar bu genel geçer kanaatin aksine iyi ve kötü olmak üzere keskin hatlarla birbirlerinden ayrılırlar.

“Kötü reklamcı kötü bir reklamveren yetiştirir; kötü reklamverenin ilk maktulü de onu bugünlere getiren reklamcı olur”

Reklam, her şeyden önce bir haktır. Üretici açısından üretim ve dağıtımı yapılan ürün veya hizmetlerin muhatabına/alıcısına doğru ve düzgün bir şekilde anlatılması, bilgilendirilmesi; tüketici açısından pazarda sunulan çok çeşitli ürün veya hizmetlerin özelliklerinin farkına vararak aralarında tercih yapabilecek alt yapıya sahip olunması anlamlarına gelmektedir. Ekonomik dengeler açısından bakacak olursak reklam, yaratıcı süreci ile reklam sektörünün varlığının nedeni, bu sektörün yansımaları ile başka sektörlerin gelişmesinin sebebi (kağıt, matbaa, yazılı-görsel basın, sinema gibi...) ve tüketimi hareketlendirmesi ile de ekonominin başatlarından biridir. Sağlıklı bir reklam sektörünün ülke refahına katkısı yadsınamaz; üretim artar, ekonomik gelişme sağlanır. Bu nokta biraz döngüseldir, esasında iyi reklamla kötü reklamın birbirine karıştığı yer de tam burasıdır. Şöyle ki, zinde bir reklam sektörü ekonomiyi olumlu etkilediği gibi iyi işleyen bir ekonomi de reklam sektörünü semirttikçe semirtir. Ekonominin darboğazdan geçtiği dö-

nemler iyi/kaliteli iş yapanlarla yapmayanların elendiği bir çeşit sınav gibidir. “Usta kaptan fırtınalı havada belli olur.” atasözünden de anlaşılacağı üzere sıkıntılı süreçlerde kritik kararları ancak backgroundu sağlam, birikimi, tecrübesi yeterli, eğitimi kusursuz ve işine odaklanmış ve adanmış bir beyin isabetle alabilir. Ülke ekonomisinin şişman dönemlerinde iyi ile iyi olmayanı ayırt etmek biraz güçleşir, sonuçta satış gözle görülen bir ölçüttür. Arz-talep dengesi tıkır tıkır işlerken önemli olan göz önünde olmak, GRP2’den pay kapmaktır, ne şekilde olursa olsun. Ama gemi karanlık sulara yönelince ne GRP fayda verir, ne allı pullu mankenler. Satış azaldığı an reklam bir masraf ve lüks görülür ve derhal kesilir. Sonuç: kötü reklamcı kötü bir reklamveren yetiştirir; kötü reklamverenin ilk maktulü de onu bugünlere getiren reklamcı olur. İyi reklamcı ise iyi reklamveren yetiştirir, iyi reklamveren reklamı yatırım ve sermaye olarak görür, iyi günlerde karınca gibi çalışıp ağustos böceği gibi boşa türkü söylememiş olduğu için zor zamanlarda alın terinin karşılığını toplar.

Vedat Samur

24 VıdeoGraph

Bir diğer taraftan reklam, tüketiciyi etkilemeyi amaçlayan ve üreticinin kendi ürün/hizmetini pazardaki rakiplerine nispeten daha tercih edilir hale getirmeye çalışan bir yönlendirme faa-


liyetidir. Kısaca enformasyon verme ve ikna etme. Bu yönlendirme amacından sapacak olursa aşırı makyaj, illüzyon ve hatta yalan olarak da ortaya çıkabilir. Sunulan ürünün/hizmetin kalitesi, kullanışlılığı, fiyat-fayda dengesi, psikolojik getirisi, bir ihtiyacı gidermesi ve sair özelliklerinin yanı sıra sunumunun da şık ve albenili olması o ürün/hizmeti tamamlar. Bir ürün/hizmet sağlam olduğu kadar estetik de olmalıdır çünkü. Tüketicilerin satın alma eğilimlerinde fiyat çok önemli bir etken olsa da psikolojik etkenler hiç de küçümsenmeyecek bir yüzdeye ulaşmıştır. Paket dizaynından renk seçimine, raftaki konumuna, ışıklandırmasına kadar her ayrıntı o mal/ürünün satışını etkiler. Esas psikolojik etki ise o ürün/hizmeti satın alan tüketiciye bir aidiyet duygusu kazandırılmasıdır. Tiki(!) Nişantaşı genci olmak isteyen kendine göre markalar seçecektir mesela. İşin teorik kısmından yavaş yavaş reklamcıların en sevdiği tarafa, ukalalığa geçersek reklam, X ederi olan ve pazarda Y zamanda tüketilecek bir ürün/hizmetin X’den daha fazla fiyata ve Y’den daha az sürede tüketilmesini sağlayan stratejik harekatın adıdır. Bu tür bir strateji kurulurken elimizdeki en büyük sermaye illüzyon ve insanoğlunun zaaflarıdır. Reklamcılar acımasızca her zayıf noktaya tüm güçleriyle en şiddetli darbeyi vururlar. Muhatabımız (tüketici) kimi zaman güler bu darbeyi yiyince, kimi zaman da ağlar… Ama sonunda o ürün/hizmeti satın alma kıvamına (kimileri “kulak memesi kıvamı” der) gelirler.

Bir mal veya hizmetin sürüleceği piyasası ve bu mal veya hizmetin alıcısı olacakları tarafından tanınması için yapılacak araştırmalar, reklam amacının, reklam giderlerinin ve mesaj türlerinin tasarlanması, reklam bütçesi, reklamın ne zaman yapılacağı, sıklığı, hangi iletişim araçlarının kullanılacağı konusundaki kararlar ve reklam içeriğinin

hazırlanması gibi faaliyetlerin bütünü olan reklam aslında çok insani ve çok basit bir süreçtir. Yaratıcılık bizde yanlış anlaşıldığı için bu basit ve insani süreç çok ters işlemektedir. Olur olmaz yapay buluşlar reklam dehası olarak yansıtılır.

Sonuç: İyi zamanların iyi dostları (reklam yaratıcısı - reklamveren) kötü zamanlarda ayrılık besteleri yaratırlar! Yukarıdaki tabloda anlatılan reklamlar beğeni toplasa bile “kötü” reklamlardır. Kötü reklam kötü günde reklamverenini yalnız ve çaresiz bırakan reklamdır. Reklamverenini iyi günde-kötü günde yalnız bırakmayan reklam “iyi” reklamdır. “İyi” reklam da beğeni toplar, yaratıcı beyinler tarafından tasarlanmıştır. İyinin kötüsünden farkı, “iyi” reklam düzgün bir alt yapı üzerine adım adım inşa edilir. Her aşamada algı sorunu düşünülerek çalışılır. Yaratıcı-tasarlayıcı-uygulayıcı-yayınlayıcı ekipler bireyselde ve toplamda belirli standartların üstündeki kişilerden oluşur. İyi bir reklam çalışmasının detaylarına gelince... en iyisi nasıl “iyi” reklam yapılır sorusunun cevabını önümüzdeki sayıya bırakalım. Nasıl olsa ne ekonomi çöker bir ayda ne de tüm yanlışlar bir ayda düzelir. (Gross Rating Points) Bir reklam kampanyasının belirli süre dahilinde elde edilmiş olan toplam izlenme, dinleme veya okunma oranını ifade eder.

İnsanlar üç-beş gün o reklamı konuştukları zaman “çok başarılı bir reklam”, “bir yaratıcılık abidesi” sıfatları yapıştırılır. Medyadaki bol etiketli reklam eleştirmenleri zaten -o gruba iyi reklam verdiyseniz- sizden otomatikman bahsedeceklerdir. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz misali reklamcı dört köşe olmuş becerisini, patron da iş bilirliğini dostlarıyla paylaşır.

VıdeoGraph 25


Tıps&Trıcks

XDCAM hakkında sıkça sorulan sorular Yasir KARADENİZ Avkom Elekt. Ltd. Şti. Satış Mühendisi yasir.karadeniz@avkom.com

S

XDCAM Profesyonel disk sistemi haber, prodüksiyon, post-prodüksiyon, vent videography dahil olmak üzere tüm video

ony neden XDCAM sistemini geliştirdi? Sony esneklik, hız ve maliyetin anahtar parametreler olduğu yapımcılık iş akışında XDCAM Profesyonel disk sistemi gibi bir yapının sağlayacağı önemli avantajlara inanarak XDCAM’i geliştirdi. Profesyonel disk ortamı profesyonel anlamda yapımcılık ve içerik geliştirme çalışmaları için özel olarak geliştirildi. Veri oranı ve kapasitesi, aktarım hızı, sağlamlığı ve veriye hızlı ulaşım özelliği profesyonel kalitededir. XDCAM profesyonel disk sistemi MPEG IMX ve DVCAM “codec”ler kullandığından, sistemin avantajları herhangi bir harcamaya ihtiyaç duymadan anında ortaya çıkar. Sistemin dahili network desteği ve metadata özelliği üretimde çok ciddi esneklik sağlar. XDCAM sisteminde kullanılan profesyonel optik disk ile DVD arasında ne fark var? İkisi de çap olarak 12 cm ve kalınlık olarak 1.2 mm olsa da, XDCAM diskin kapasitesi 5 kat, veri transfer hızı 13 kat daha yüksektir. XDCAM disk özel bir koruyucu kartuş içindedir ve daha kısa dalga boylu lazer ışığı kullanır. XDCAM diskin 23.3 GB kapasitesi varken DVD 4.7 GB’tır. XDCAM decklerin transfer oranı 144 mbps iken DVD’lerde aynı rakam 11 mbpstır. XDCAM mavi laser ışığı kullanırken DVD kırmızı lazer ışığı kullanır.

uygulamaları için geliştirilmiştir

XDCAM disk sistemi kasetin yerini alacak mı? XDCAM optik diski DVCAM ve MPEG IMX’i de içine alan bir grup formatı kaydedebilen yeni bir kayıt ortamıdır. Sony yeni bir kayıt or-

tamı olarak optik diskin mevcut kaset sistemini desteklemesini ve güçlendirmesini hedefler. Kasetin çok uygun olduğu uygulama alanları varken, optik diskin daha kullanışlı olduğu durumlar da söz konusudur. Profesyonel disk sistemi ve kaset önümüzdeki yıllarda birlikte var olmaya devam edecektir. XDCAM Profesyonel disk sistemi ne tür uygulamalar için geliştirilmiştir? XDCAM Profesyonel disk sistemi haber, prodüksiyon, post-prodüksiyon, vent videography dahil olmak üzere tüm video uygulamaları için geliştirilmiştir. XDCAM sistemi hangi sıkıştırma formatını kullanır? Bu kaydedilen video formatına bağlıdır. DVCAM video formatı için sıkıştırmada DCT (Discrete Cosine Transform) kullanılır. MPEG IMX video formatı için MPEG-2, 30, 40, 50 mbps hızlarda 4:2:2 profili kullanılarak kayıt yapılır. XDCAM için maksiumum transfer oranı nedir? Tek kafa ile 72 mbps ve 2 kafa ile 144 mbps. XDCAM disk üzerine maksimum kayıt süresi nedir? Kayıt süresi formata göre değişir. PFD23 Profesyonel disk için ortalama kayıt süreleri; DVCAM için 85 dakika, MPEG IMX 30 mb/s için 65 dakika, MPEG IMX 40 mb/s için 55 dakika, MPEG IMX 50 mb/s için 45 dakika şeklindedir.

26 VıdeoGraph


Teknoloji

Çip mi? Disk mi? Yasir KARADENİZ Avkom Elekt. Ltd. Şti. Satış Mühendisi yasir.karadeniz@avkom.com

B

roadcast teknolojileri IT teknolojileri ile bir adaptasyon süreci içerisinde. Bellek teknolojilerindeki ilerlemeler yüksek kalitede video bilgisini saklayabilecek kapasitede bellek ortamları üretmeyi mümkün kılmaya başladı. Bu noktada “Bu iş için en ideal yol manyetik disk, optik disk ve flash bellek seçeneklerinden hangisidir?” sorusu gündeme geliyor. Çip mi? Disk mi? Her iki teknoloji de iş akış hızını arttırabilir, ikisi de kasetten daha sağlam ve üzerlerinde edit işlemi yapmak daha hızlı ve basit. Ancak hangisi seçilmeli?

XDCAM sağlamlık ve düşük maliyet gibi avantajları koruyarak non-linear kayıt imkanı sunuyor

Kuşku yok ki Avid gibi post prodüksiyon üreticileri her iki sisteme de destek verecekler. Thomson & Broadcast Solutions Panasonic’in P2 hafıza kartına destek veriyor. Fakat başkan Mark Valentin “Müşteriler Sony’nin disk sistemi ile de entegre olmamızı talep ettiler bu yüzden bu desteği de sunacağız” şeklinde yorum yapıyor. Gelecekte Sony’de yarı-iletken yapıda kayıt sistemleri sunabilir. Ancak Sony Business Europe başkanı Miles Flint “Bunun için henüz erken” diyor. “Şu an sahip olduğumuz optik disk sistemini müşterilerle yaptığımız bir kaç yıllık tartışma sonucunda bunun doğru yol olduğuna ikna olarak tercih ettik.”

Sony Business Europe Pazarlama Müdürü Alain Pecot yarı iletken kayıt sisteminin iyi bir teknoloji olduğunu kabul ediyor. “Fakat bu teknolojinin maliyetinde sorun açığa çıkıyor. Bu maliyete değer mi gibi bir soru gündeme geliyor. Öte yandan, durağan fotoğraflarda yarı iletken kayıt sistemi idealken, arşivleme gündeme gelince Panasonic’in de tercihi disktir. Dolayısı ile yine aynı sonuca geliyorlar.” diyor. Kısa çekimler için yarı iletken iyi. Fakat uzun bir çekim söz konusu olunca ne olacak? Pahalı olduğundan çok fazla çip taşıyamazsınız. Peki 1 saatlik bir program için yurt dışında 30-40 saatlik çekim yapma durumunda olan bir belgesel yapımcısı ne yapacak? Ayrıca bir arıza meydana gelirse kurtarma işlemi nasıl yapılacak? Kaset ya da diskte genelde bilgiyi kurtarmak mümkündür. Sony’nin yeni XDCAM grubu kaset tabanlı sistemlerin sağlamlık ve düşük maliyet gibi temel avantajlarını koruyarak yüksek hızda transfer ve yüksek silip yazma kapasitesi, bilgiye doğrudan erişim gibi non-linear ortam avantajlarını sağlamak üzere geliştirilmiştir. Bu sistemlerde kullanılan 23,3 GB profesyonel diskin fiyatı 30 Euro civarındadır. Yani optik diskin fiyatı şu an kullanımda olan kaset fiyatları ile aynı civardadır. Kasetten farklı olarak optik diske problemsiz bir şekilde en az 1000 kez kayıt yapılabilmekte ve disk hızlı bir şekilde formatlanabilmektedir.

VıdeoGraph 27


Teknoloji

Koskoca devler neden birleşir ki? Erdem PEREMECİ DV Editör/Yönetmen erdem@peremeci.com

Y

aşadığımız dönemde, şahit olmaya fazlasıyla alıştığımız bir teslim olma ya da birleşme furyası var. Elbette ki bu teslimiyet ya da birleşme kavramı kişiler değil, kurum ve kuruluşlar arasında gerçekleşiyor. Daha da açık ve net söylemek gerekirse, “koskoca devler” ya birbirlerine satılıyor ya da kendi aralarında büyük birleşmeler yaşıyorlar.

Teknolojik evlilikler devam ediyor. Avid ve Pinnacle Thomson ve Canopus

Firmalara ve sektörlere göre ayrı ayrı incelenmesi gereken bu durum, bilişim sektöründe de kendini fena halde hissedirmeye başladı. Evet bankaların satılması, birleşmesi ya da batmasına çoktan alıştık ama yıllardır bildiğimiz bilişim firmalarının bu evlilik ya da teslimiyetlerini halen şaşkınlıkla izliyoruz. Artık dev dediğimiz bilişim ve teknoloji firmaları ya birbirlerini satın alıyor ya da genel veya özel amaçlı olarak güç ve yetkilerini birleştiriyorlar. Tüm bu olan bitenleri çok açılı bir şekilde değerlendirme lüksümüz var. Bunların başında marka ve ürün fanatizmi ve arkasından gelen hüsran başta geliyor. Nasıl mı? Siz bir marka ve/veya ürüne karşı özel bir fanatizm besliyorsunuz, söz gelimi Avid kurgu yazılımlarına karşı özel bir ilginiz var ve nedense sohbetlerde, forumlar Avid’in diğer tüm yazılımlardan sizce ne denli üstün olduğunu anlatıp duruyorsunuz. Hatta arada farklı firmaların farklı yazılımlarına da sataşmayı ihmal et-

miyorsunuz. Buraya kadar bir sorun yok, herkes istediği marka ve ürünü benimsemekte özgür. Asıl sorun sizin bu denli sahip çıktığınız marka ve ürünün, size ne kadar sahip çıkacağı? Her neyse; siz Avid’in sizin için ne denli üstün bir marka olduğunu ve ürünlerinin nimetlerini anlatırken, bir başka kişi çıkıp aynı savunma ve övgüleri Pinnacle için yapıyor. Siz Avid’in ayrıcalıklarını savunurken, diğeri Pinnacle’ın Avid ile muhattap bile olmayacağını söylüyor. Hatta bu yumuşak tartışma, hararetli, gergin ve sert bir tartışmaya kadar gidiyor. Tüm bu tuhaf tartışma ve yorumların harareti hızla ivme kazanırken, bir süre sonra şu ana kadar konuştuğunuz, söylediğiniz, kızdığınız ya da savunduğunuz herşeyin “boşa” gittiğini anlıyorsunuz. Dahası sizin tekil olarak savunmakta kendinizi paraladığınız marka ve ürünlerin sahiplerinin bu konuda sizden çok daha soğuk kanlı olduğunu görüyorsunuz. Neden mi? Çünkü siz “Avid kendine özel devrimsel

28 VıdeoGraph


yazılımlarla çığır açar –vıdı vıdı vıdı-“ derken, ya da arkadaşınız “Pinnacle, Avid’le ilgilenmiyor bile –vıd vıdı vıdı“ derken... Bir sabah sektör sitelerinde gördüğünüz bir manşet, sizi fena halde hayal kırıklığına uğratabiliyor. “Avid to buy Pinnacle!” Bu ne demek biliyor musunuz? “tartışma bitmiştir!” demek. Avid’ciler “Avid’in Pinnacle’dan üstünlüğü konusunda iddia ederken”, Pinnacle’cılar “Pinnacle’ın bağımsızlığını savunurken”, karşınıza böyle bir haber çıkınca, söylediğiniz hemen herşeyin çöpe gitmiş olmasıyla birlikte, derin bir hayal kırıklığı yaşamanız da muhtemel. Bu haberden sonra, tartışmalar kapanmayacak ve sadece yönü değişecektir. Çok açıktır ki, bu kez Avid’ciler “Avid’in Pinnacle’ı alacak kadar güçlü olduğunu” savunmaya devam ederken, Pinnacle’cılar da “Pinnacle’ın yazılımlarının altına Avid’in kendi imzasını atacak kadar güvenip umut bağladığını” iddia edeceklerdir. Peki ya gerçekte devler neden birleşir? Evet Pinnacle gerçekten iyi ya da gelecek vaad eden bir marka olmasaydı, değil Avid, hiç kimse ona yatırım yapmazdı. Öte yandan Avid iyi bir marka olmasaydı milyon dolarlık yatırımlarla değil Pinnacle hiç bir firmayı bünyesine katamazdı. Yani güçler çok açılı bakıldığında birbiriyle boy ölçüşecek düzeyde yani tuhaf fanatiklerin düşündüğü ya da savunurken kıpkırmızı olduğu kadar duygusal değil hiçbirşey. Firmaların kullanıcı fanatizmi hayal kırıklığına uğratan tavırları sadece Avid ve Pinnacle arasında geçmiyor. Çok farklı amaçlar ve öyküler eşliğinde benzer durumları Adobe ve Macromedia ya da Thomson ve Canopus gibi markalar arasında da görüyoruz.

Sebeplerden yüzde yüz emin olmasak da, yakın tahminlerde bulunma olasılığımız hiç de zor değil tabii önce fanatizmden kurtulmak gerekiyor. Firmaların bu birleşmelerden pazar payını arttırmayı planladıkları üzerinde düşünmeye bile gerek olmayan bir gerçek. Öte yandan beğenilen bir ürün, beğenilen bir marka altına girdiği sırada oluşturacağı kullanıcı potansiyeli öncekine nazaran çok daha fazla olacaktır. Hatta en taze haliyle, Pinnacle’ın Liquid serisinin, artık Avid Liquid olarak listelere yerleştiğini hemen hepimiz gördük. Tüm bunlar birleşmelerin temel sebeplerini oluştururken, bir diğer önemli detayda tamamen “ekonomik” sebeplerin bu tür birleşmelere zemin hazırladığı yönünde. Evet bir firma zaten “mükemmel” düzeyde iş yapıyorsa, ne bir başkasının ürününe markasına ihtiyaç duyar ne de kendini bir başka markaya emanet eder.

ma böyle sürüp giderken, bir saniye ara vererek, satın alanın ticari, satın alınanın ise teknolojik başarısının ağır bastığını söylemem mümkün müdür acaba? Siz, siz olun, hiç bir marka ve ürüne karşı aşırı bir fanatizm beslemeyin. Hiç bir marka ve ürünü gereğinden fazla övmeyin ve kötülemeyin. Zira tepedekilerin aldığı kararlar sizin bu fanatik tavırlarınızla hiç de örtüşmeyecek düzeyde olabiliyor. En basit haliyle, bugüne kadar Avid isminin fanatikleri artık Pinnacle’ın bu güne kadar taşıdığı yazılımları kullanmak durumundayken, Pinnacle’cılar da aynı yazılımları kullanabilmek için Avid ismine alışmak zorundalar. Bırakın devler ne yaparlarsa yapsınlar, bize düşen elimizdeki imkanları en iyi haliyle kullanmak hepsi o, anlaşmalar tartışmalar onların işi.

Fakat tüm bu girişimlerin pazarı genişlettiği ve çok geniş bir düzlemde katma değer faydaları arttırdığı bir gerçek. Ufak çapta farklı bir bakış açısıyla, satın alan değil, satın alınan firmanın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü çok açık bir şekilde sıkı bir potansiyel görünmüş olacak ki bir firma diğerini satın alarak bünyesine katmak istemektedir. Öte yandan satın alan firma öyle başarılı bir firmadır ki bir başka firmayı satın alabilecek düzeydedir. Bu tartış-

VıdeoGraph 29


Teknoloji

Dijital fotoğraf makinelerine “Daha yakından” bir bakış...-IIKemal BAYRAMOĞLU

Satınalma Uzmanı

B

ir önceki makalede, ağırlıklı olarak megapiksel kavramına yer vermiş ve fotoğraf makinesi seçerken, “belirleyici tek kriter olamayacağını” vurgulamıştım. Bu sayıda da kaldığımız yerden – diğer kriterlerden – devam etmeden önce megapiksel parametresini kısaca özetlemekte yarar var: Amatör bir kullanıcının dijital fotoğraf makinesi alırken, 5 megapikselin (MP) üzerindeki cihazları değerlendirmesine pek gerek yoktur. 5 MP çözünürlüklü bir makine ortalama bir kullanıcının hemen her türlü fotoğraf baskısı gereksinimini, 20x30 baskılar dahil olmak üzere rahatlıkla karşılayabilir. Artık, seçimimizi belirleyecek diğer kriterlerden de söz edebiliriz.

Objektiften gören vizör: SLR

Dijital olsun, geleneksel olsun, tüm fotoğraf makineleri temelde iki kategori altında değerlendirilir: DSLR/SLR makineler ve “Bak-ve-Çek” sınıfı kompakt (küçük) makineler. Bir de, tam bu iki sınıfın arasına düşen, İngilizce’de “semipro” ya da “prosumer” gibi türetilmiş sözcüklerle terimlendirilen hibrid (karma) bir kategoriden de söz edebiliriz. Dilerseniz bu kategorileri tek tek inceleyelim: (D)SLR (Single Lens Reflex) kabaca “objektiften gören vizör” mekanizmasının genel adıdır. SLR makinenin tek objektifi vardır. Bu objektif hem filme/çipe, hem de vizöre düşen görüntünün yegane kaynağıdır. Böyle bir

tasarımın dikkate değer avantajları var. Herşeyden önce parallaks etkisini ortadan kaldırıyor. Kompakt sınıf makinelerde objektif ve vizör birbirinden bağımsız oldukları için, aralarında bir açısal “bakışımsızlık” oluşur ve özellikle yakın çekimlerde açıkça farkedilir.. Vizörde çerçevelediğiniz konu ile çekilen konu arasındaki plan farkı olarak kendini gösteren parallaks etkisi nedeniyle vizörde kadraja (resim çerçevesi) sığdığını gördüğünüz obje fotoğrafta kaybolur, yarısı çıkar; ya da tam tersi olur, kadrajda görmediğiniz bir nesne fotoğrafta çıkar. Objektiften bağımsız bir optik vizöre sahip tüm makinelerde şu ya da bu ölçüde bir parallaks sorunu vardır. Nişan, düğün vb. gibi tören veya gezi çekimlerinde rahatsızlık oluşturmayan bu sorun, yakın plan ve makro çekimlerinde çok can sıkıcı olabilmektedir. SLR tasarımının bir diğer avantajı ise, doğrudan objektifin içinden baktığınız için, fotosensör çip üzerine düşen ışık yoğunluğu ölçümünü, odaklamayı (focusing) ve pozlama (exposure) ayarlarını daha keskin bir duyarlılıkla gerçekleştirebilmenizdir. Kuşkusuz bu tür ayarlar “asgari” bir fotoğrafçılık bilgisi ile manuel bir makine gerektirir ama “alan derinliğini” kontrol etmek isterseniz, bir SLR makine almaktan daha ideal bir çözümünüz de yoktur. Buradan SLR/DSLR makinelerin bir diğer avantajına geçtik ve Alan Derinliği (DoF) kavramıyla tanıştık. Alan Derinliği, kısaca, fotoğraf çerçevesi içinde odaklanan nesnenin önünde ve arkasında yer alan diğer nesnelerin de netliğidir. Başka bir anlatımla alan derinliği, kullanılan objektifin odak

30 VıdeoGraph


mesafesine bağlı olarak değişmekle birlikte, fotoğrafçılığın altın oranlarından biri olarak, netlediğiniz nesnenin yaklaşık 1/3 önünde ve 2/3 arkasında kalan nesnelerin de fotoğrafınızda net çıkması olarak özetlenebilir. Açıklayalım: Odakladığınız nesne sizden 4 metre ötedeyse 2 metre önde ve 8 metre arkadaki nesneler de net çıkmalıdır. Bu 6 metrelik mesafenin dışında kalan nesneler bulanık görünecektir. Ek bilgi olarak, objektif telefoto yönünde ilerledikçe, oran ½’ye döner. Yani bu altın oran aslında sabit değildir. Ancak en çok kullanılan konvansiyonale objektifler 50 mm fokal derinlikli olanlardan oluştuğundan ve bu objektiflerde alan derinliği bu değerlerde gerçekleştiğinden “altın oran” oarak bilinir. DSLR makinelerde alan derinliğini bir yere kadar, dilediğiniz ölçüde ayarlamak mümkündür. Oysa amatör makinelerin hemen tamamında alan derinliği hep sonsuz olacak şekilde sabitlenmiştir. Bunun muhtelif nedenleri var. İlk neden taşınabilirlik. Amatör makineler kullanıcı tercihleri ve kullanım kolaylığı gibi nedenlerle küçük boyutlarda üretilirler. Buna, düşük maliyetli fotoçip üretmek için çip boyunun küçük tutulması gerekliliğini de eklerseniz, kullanılacak objektifin de küçük olması gerektiği sonucuna kendiliğinden ulaşırsınız. Öyleyse bundan ne anlamamız gerekiyor? Küçük objektifler, mümkün olduğunca geniş bir görüş açısı elde etmek için, fotoçip düzlemine çok yakın bir noktaya yerleştirilmelidirler. Bu nedenle, kompakt makinelerin objektiflerinin odak mesafeleri çok kısadır ve odak mesafesi kısa objektifler, optik yasaları gereği, neredeyse sonsuz bir alan derinliğine sahiptirler. Aslında tüm bunlar kağıt üzerinde böyle. Amatör makinelerde genellikle ucuz ve dolayısıyla kromatik aberrasyonu veya diğer optik kusurları hayli yüksek ob-

derinliği hiç bir zaman sonsuz değild Ancak insan gözü özellikle küçük bas ebatlarında bunu farketmez. Peki, alan derinliği neden önemlidir?.. Fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için sonsuz alan derinliği arzulanır bir şey olduğu halde, usta fotoğrafçılar kimi durumlarda (örneğin portre fotoğraflarında ya da yakın çekimlerde) sınırlı alan derinliği kullanmak isterler. Amatör makinelerde alan derinliğini ayarlamak genellikle mümkün değildir. Çoğu amatör makine yukarıda açıklandığı gibi sabit objektiflerle donatılmıştır. Üstelik bu objektifler çoğunlukla f/8 –f/11 aralığında bir yerde sabitlenmiş diyaframlarla çalışırlar. Bu diyafram aralığında ise alan derinliği yüksektir. Özetlersek, DSLR makinelerin tamamı alan derinlğini ayarlamanıza yapısal olarak izin verir, kompakt makineler ise, sınırlı sayıda istisnayı bir yana bırakırsanız, bu özellikten yoksundur. Artık biraz da odaklama sistemlerinden söz edebiliriz... Odaklamanın ne olduğundan kısaca söz etmiştik. Odaklama (Auto-Focus) fotoğrafını çekmek istediğiniz nesnenin mesafesine göre fokal derinliğin ayarlanmasıdır ve merceğin çip düzlemiyle nesne arasında bir kaç mm hareket ettirilmesi ile gerçekleşir. Eskiden ucuz fotoğraf makinelerinde sabir odak kullanılırdı. Makinenin odağı, mesela 1 metre ile sonsuz arasında netlenecek şekilde sabitlenirdi. Günümüzde artık otomatik odaklama sistemleri kullanılıyor. Otomatik odaklama sistemleri aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bunlar da kendi aralarında tekrar sınıflandırılırlar ancak yer sorunu nedeniyle daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim. Aktif otomatik odaklama sistemleri radar prensibinden yararlanır. Makine üzerinde bir kızılötesi vericisi baktığınız nesneye doğru bir kızılötesi ışın demeti gönderir. Nesneye çarpıp geri dönen ışınları yine makine üzerinde bir kızılötesi ışın sensörü algılar. Işığın geri dönüş zamanından nesnenin kameraya olan mesafesi hesaplanır ve mercek bu mesafeye göre hareket ettirilerek odaklanır. Pasif odaklama sistemleri ise enstantane perdesine yakın bir yere gömülü başka bir CCD fotosensörün objektiften gelen ışığığın yoğunluğunu ölçmesi prensibiyle çalışır. Objektiften sensörler üzerine düşen ışık yoğunluğu (dolayısıyla konu

netliği) en üst noktaya çıkıncaya dek mercek ileri geri hareket ettirilir. Işık yoğunluğunun tepe yaptığı nokta, aynı zamanda odaklamanın gerçekleştiği noktadır. Amatör fotoğraf makineleri aktif odaklama sistemini kullanırken, DSLR makineler pasif odaklama sistemlerini kullanır. Şimdi de iki sistem arasındaki farklara değinelim. Aktif odaklama sistemleri ucuza malolur ancak pencere camı arkasından çekim yaparken ya da fotoğrafını çekmek istediğiniz nesnenin önünde (kafes vb. gibi) bir engelin olduğu durumlarda doğru odaklama yapamazlar. Ayrıca, mum ışığı vb gibi kızılötesi ışık yayabilen ışık kaynakları ve kızılötesi bandı dahil her ışığı emen siyah yüzeyler de aktif odaklama sistemlerini yanıltabilirler. Aktif odaklama sistemleri çekeceğiniz nesnenin kadrajın tam ortasında olmasını gerektirir ve kabaca 0 – 6 metre bandında etkili çalışır.. Pasif odaklama sistemleri pahalıdırlar ancak daha sofistikedirler, dolayısıyla daha hassas odaklama yaparlar. Nesnenizin çevresinde bulunan diğer nesnelerden, pencere camından yansıyan ışıktan, alev yalımlarından, nesnenin uzaklığından vs. etkilenmezler. Buna karşılık çalışmak için ışığa ihtiyaç duyarlar ki bu durum flaşsız gece çekimlerinde sorun yaratır. Bir diğer sorun ise makinenin kullandığı pasif odaklamanın, türüne bağlı olarak, yatay planda odaklama duyarlılığının düşük olabilmesidir. Böyle makineler hassas odaklama için nesnelerin dikey boyutlarına odaklanmayı gerektirebilir. Her iki sistemin de kendine has avantajları olmakla birlikte, pasif odaklama sistemleri genel olarak daha başarılı performans gösterirler. Gelecek sayıda kaldığımız yerden devam etmek üzere şimdilik hoşçakalın....

VıdeoGraph 31


Sektörden Web Siteleri Broadcast Firmaları AVKOM http://www.avkom.com

BSF Akademi http://www.bsfakademi.net/

Computorium http://www.computorium.com

Dorcoteks http://www.dorcoteks.com.tr

Metus Teknoloji http://www.metus.com

Technosys http://www.technosys.net

ETİ http://www.eti.com.tr

RADIKAL http://www.radikaltr.com

VıdeoGraph İmtiyaz Sahibi Computorium Gelişmiş Bilgisayar Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına

Zafer İPEKÇİ Yazı İşleri Müdürü Abdullah S. ŞEN Yayın Yönetmeni R. Sedat ÇÖLOĞLU scologlu@videograph.com.tr Sayfa Tasarımı Mehmet ÇİFCİ emcifci@videograph.com.tr

2006 Broadcast Fuarları Broadcast-Asia 20-23 Haziran 2006 Singapur http://www.broadcast-asia.com Cabsat 7-9 Mart 2006 Dubai http://www.cabsat.com/ Cebit BCS 23-26 Kasım 2006 İstanbul http://www.cebit-bcs.com CSTB 6-9 Şubat 2006 Moskova http://www.cstb.ru/ IBC 8-12 Eylül 2006 Amsterdam http://www.ibc.org/ NAB 24-27 Nisan 2006 Las Vegas http://www.nabshow.com SATIS 7-9 Kasım 2006 Paris http://www.satis-expo.com

Katkıda Bulunanlar Ali DERELİ A.Vedat SAMUR - BSF Akın ATLAY Erdem PEREMECİ Kaddafi TÜRK Kemal BAYRAMOĞLU Osman YEL Selahattin ACAROĞLU Taner ÇORT Volkan ÖZER Yasir KARADENİZ Baskı: Altan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.

Portallar TÜRK DREAMERS PORTAL http://www.turkdreamers.com

DIGITAL VIDEO http://www.dijitalvideo.net/

KAMERA ARKASI http://www.kameraarkasi.net/

KLAKET http://www.klaket.com/

Kurumlar RTÜK http://www.rtuk.gov.tr/

AES Türkiye Şubesi http://www.aesturkey.org/

MSG http://www.msg.org.tr

RATEM http://www.ratem.org/index.htm

Telekominikasyon Kurumu http://www.tgm.gov.tr

MESAM http://www.mesam.org.tr/

Adres: Piyale Paşa Bulvarı Memorial Center A Blok Kat:10 Pk 34270 Okmeydanı-İstanbul/TÜRKİYE Telefon: + 90 (212) 320 88 20 Fax: + 90 (212) 320 88 27 Web: www.videograph.com.tr E-Mail: info@videograph.com.tr Abonelik İçin: abone@videograph.com.tr

GEÇMİŞ OLSUN Dünyanın etrafında dolaşarak hazırlayacakları belgesel

Reklam Servisi reklam@videograph.com.tr

için, sponsorluklarını yaptığımız Die FROG’lar ekibinden Evren Köse ve Thomas Dönnebrink, geçirdikleri trafik kazası sonucu ağır şekilde yaralanmışlardır. Kendilerine VideoGraph olarak geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve acil şifalar diliyoruz.

VideoGraph’ta yayınlanan her türlü yazı-görüntülü malzeme izin almak ve kaynak göstermek koşuluyla kullanılabilir. Yayınlanan ilanların ve yazarların yazılarının tüm hukuki sorumluluğu firma ile kişilere aittir. VideoGraph Dergisi, Basın Yayın ve Meslek İlkeleri’ne bağlıdır. VideoGraph, ücretsiz dağıtılmaktadır.



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.