Yeşilay Dergisi-Ocak-948.Sayı-Sosyal Paylaşım-Sosyal Medya

Page 6

BAŞYAZI

Sosyal paylaşım ve sosyal medya bağımlılığı Elindeki telefona dalmış bir şeyler yapan ya da yolda kendi kendine konuştuğunu zannettiğimiz ve çeyrek asır önce gören bir kimsenin “deli” hükmünü vereceği garip tiplerle karşılaşıyoruz. Ya da yanı başımızda arkadaşımız, yeğenimiz, çocuğumuz sürekli elinde bir cihaz, başka duygularla, başka tepkilerle bizden ve çevresinden ayrı bir dünyada yaşıyor. Geçen gün bir arkadaş, “eşim doğum günümü sosyal paylaşım sitesinden kutladı” diyerek hayretini dile getiriyor. Gerçekten ne yapıyoruz ve neler oluyor? Türkiye değişiyor. Gelişen ekonomisiyle, bölgesinde ve dünyada üstlendiği misyonuyla dikkat çekiyor. Tarihi, ekonomisi, genç nüfusu bu ilgi sebeplerinin başında geliyor. Bu gelişimin altında teknolojinin ve bu teknolojinin kullanımın büyük etkisi var. Özellikle genç nüfusuyla bu teknolojinin benimsenmesinde ve kullanımında ülkemiz dünyanın birçok ülkesinden önde. Bu teknolojinin kullanımının ülkenin üretim ve ticarî hayatına kattıklarını işin ehillerine bırakıp, bakışımızı teknolojik gelişmelerin doğurduğu güncel sorunlara ve toplumsal perspektife kaydırdığımızda karşı karşıya olduğumuz manzara endişe verici boyutlardadır. Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı olarak ilk beyanatlarımızda dile getirdiğimiz bir gerçek vardı: “Değişen dünyada, klasikleşmiş bağımlılık türleri yanında giderek daha etkin ve zararlı olma eğilimi gösteren yeni ve güncel bağımlılık alanları da özellikle gençlerimizi tehdit etmektedir.” Yeni vizyonuyla Yeşilay, kanıta dayalı ve bilimsel verileri kullanarak, gelişmenin ve ilerlemenin karşısında olmaksızın teknoloji bağımlılığına karşı da uyarıcı ve doğruya yönlendirici bir rol üstlenecektir. Alkol, uyuşturucu ve sigara gibi kötülüğü herkes tarafından kabul edilen maddelerin kullanımı ile ilgili olarak tercih ettiğimiz “bağımlı” kelimesiyle tanımlanacak noktaya gelmiş bir teknoloji kullanımından söz ediyoruz. “Bağımlı olmak ne demek?”, “Bağımlılığın içine neler girer?”, “Bu kadar çok faydası olan bir şeyi bağımlılık olarak nitelendirmek ne kadar doğrudur?”, “Özellikle gençlerin ve çocukların bağımlılığı üzerinden konuşulan bu mesele biz yetişkinlerin teknolojiye adaptasyonuyla ilgili bir problem midir?”, “Bu geçici bir durum mudur?” gibi toplumda herkesin üzerinde durması, tartışması gereken konular netliğe kavuşmuş değildir. Yeşilay dergimizin bu sayısında, eldeki verilere, uzmanların uyarılarına ve toplumsal gözlemlerimize bakarak, kendimizi bu tartışmalara karıştırmadan teknolojik bağımlılığın bir biçimi olan sosyal medya bağımlılığını masaya ya-

tırıyoruz. İnternet kullanımının beraberinde getirdiği paylaşım kültürü üzerine çok fazla tartışma imkanı bulamadan, mobil cihazlarla ayrı bir evreye giren sosyal paylaşımı konuşmak zorunda kaldık. Türkiye’de internetin yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle gençlerimizin kısmen de olsa denetim altında tutulan internet kafelerden veya evde aile gözetimindeki internet kullanımından tamamen bağımsız şekilde bu mobil networka dahil olmaları, gözlerimizi kontrol mekanizmalarından daha çok bunun kullanımı ile ilgili problemlere çevirmeyi gerektirmektedir. Rakamlara başvurduğumuzda, akıllı telefon olarak isimlendirilen ve sadece telefon vazifesi görmekle kalmayıp bilgisayar ve internet teknolojisini birleştiren bir sistemin; piyasaya çıkalı daha birkaç yıl olmasına rağmen, “2012 yılında akıllı telefon satışlarının 717 milyon adet gerçekleşeceği ve bunun geçen yıla göre %45 oranında bir artışa denk geleceği” gibi inanılması zor rakamlara ulaşması düşündürücüdür. Bu alanda görülen artış, öncelikle sadece kanunî ve ailevî kontrolün ne kadar yetersiz kalacağı hususunda ipucu vermektedir. Bu kadar hızlı bir değişimi yakalamak, bizatihi değişimin özünde olan temel değişmezleri tespit edip ona göre bir eğitim ve terbiye metodu üzerinde kafa yormaktan geçer. Öncelikle insanlara nasıl bir fotoğrafla karşı karşıya olduklarını ve bunların ne tür mahzurlar doğurabileceğini anlatmak ve onları en azından bu konuda konuşmaya ikna etmek gerekir. Eğitim sistemimizin teknoloji benimsetmek ve kullandırmak için giriştiği çabaların ilk olarak “bilgisayar” dersi olarak kendine yer bulması, zamanla akıllı tahtalar, tablet uygulamaları gibi getirisi ve götürüsü tespit edilmemiş bir seri uygulamaya kapı açmıştır. Genç nüfusumuzun bu kadar teknolojiye açık hale getirilmesiyle birlikte telefon ve akıllı telefon kullanımının en yaygın olduğu ülkelerden biri haline gelmiş durumdayız. Bunun yanında teknolojinin doğru ve faydalı kullanımı ile ilgili istatistiklerde dünya sıralamasının gerisinde görünüyoruz. Bazı arama motorlarında en çok tercih ettiğimiz kelimeler ilgimizi ve kullanım biçimimizi ele vermektedir. Buna bir de teknoloji devlerinin ve uluslararası şirketlerin yeni teknolojilerini pazarlama ve teşvik etme stratejileri eklenince nüfusumuzun büyük kısmı bu ağın içine girmektedir. Ucuz internet paketleri, bedava SMS gibi uygulamalar ve sürekli yenilenen teknoloji bu bağımlılığı daha da körüklemektedir. Dünya istatistiklerine baktığımız zaman, sosyal paylaşım ağlarını takip etme ve kullanma çabasında bizim ülke-


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.