Yeşilay Dergisi-Ocak-948.Sayı-Sosyal Paylaşım-Sosyal Medya

Page 25

kendisini rahat ifade edemiyordur, var olduğu haliyle kendisini yeterince ortaya koyamıyordur. Böylesi bir insan eğer iletişim ağının içerisine kendisini atar ise kendisini kaptırmış olur. Aslında şöyle de söyleyebiliriz; dürtü bağımlılığın içerisine giriyor, kişi dürtülerine edilgen oluyor. Böyle olunca bireyin aslında internetin içerisinde veya sosyal medyanın içerisinde var olmaya çalışmasını veya bir bağımlılık ilişkisi içerisine girmesini aslında kendisini devamlı dürten, dürtü gönderen bir alanın içerisine bir zorlama olarak güdülenmesi olarak tarif edebiliriz. Bu durum özellikle çocuklarda daha belirgin oluyor… Evet, küçük yaşlardaki çocukların, paylaşım alanları +13 olan sitelere rahatça girebilmesi tehlike sinyalini veriyor aslında. İrade gelişimi henüz ta-

mamlanmamış bir çocuğun dürtü kontrolünü bozarsak eğer, o takdirde bu çocuk iradesi elinde olmadığı için yoğun bir dürtüsel alanın içerisinde kendini kaybedebiliyor. Bir kişiyi sosyal ağdan koruyan tek şey kendisine hayır diyecek iradeye sahip olabilmesi ve istemediği şeyleri itebilecek gücü elinde tutabilmesi ile sağlanır. Henüz iradesini kazanamamış bir çocuğun yoğun bir dürtüsel alanın içerisine girmesi, fren mekanizması olmayan bir aracın trafiğe çıkması gibidir. Dolayısıyla eğer kişi iradesini elinde tutamıyorsa bir süre sonra bir bakıyoruz kişi sosyal ağlarla bir bağımlılık ilişkisine girmiş, orada kendisine yeni bir haz alanı oluşturmuş. Bu haz cinsel bir hazza dönüşmüş olabilir, bireydeki yoksunluğa göre ilgiyi, alakayı onda buluyorsa ona dönüyor olabilir, konuş-


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.