Tekbir edergi

Page 1

SAYI 11 / SONBAHAR 2013 • TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR

yaşam

www.tekbir.com.tr

Yaylaları ile meşhur fındık diyarı

GiRESUN

Röportaj / Emine Şenlikoğlu

EMEKLE YO⁄RULMU BiR ÖMÜR Kombinasyon

BAYRAM ALIVERii iÇiN ALTERNATiFLERiNiZ ÖLÇÜSÜZ GÜZELLiK


Hay覺rl覺 Bayramlar


EDiTÖR’DEN

®

®

yaşam

yaşam

Sayı: 11 • Sonbahar 2013 • TEKBiR’in ücretsiz yayınıdır.

Tekbir A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa Karaduman

Sonbahara girerken...

Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Cafer Karaduman Yönetim Yeri Atlas Cad. No: 18 Mahmutbey Bağcılar / İSTANBUL Tel: 0212 444 0 393 Editör Merve Mücaviroğlu Ayan Moda Editörü Esra Karaduman Uzun

Sıcak yaz günleri geride kalıyor, çantalarımızdaki yelpazeleri, cildimiz için kullandığımız güneş kremlerini, güneş gözlüklerimizi, hasır plaj çantalarımızı, sandaletlerimizi, terliklerimizi bir sonraki yaz kullanmak üzere dolaplarımızın ücra köşelerine yerleştirmeye başladık sanırım. Ne de olsa sonbahar kapıda. Sonbahar, kahveye çalan turuncu yapraklarla, tüyleri ürper-

Yayın Kurulu Muhammed Karaduman Abdullah Karaduman Abdurahman Karaduman Enes Karaduman Hatice Karaduman Psk.Tuba Karaduman

ten ama üşütmeyen rüzgarlarıyla hatta yağmurlarıyla geliyor.

Katkıda Bulunanlar Psk. Dan. Esra Karaduman Dr. Hafize Erkal Fethiye İnal / Teknik Destek Zuhal Deniz

gibi görünen günlerde giymiş olduğunuz ipek ya da şifon blu-

Yapım Metam Medya Tel: 0212 258 04 94 www.metammedya.com

için omzunuza da alabilirsiniz, yanınızda bulunması bile bir

Grafik Tasarım Elif Şit

Yağmur yağacağını hissettiğimde hemen hava durumuna ba-

Baskı Scala Basım Tel: 0212 281 62 00

çıkarım. Önceden de bahsettiğim gibi “keşke şemsiyemi almış

Reklam Satış Pazarlama Metam Medya Tekbir Yaşam Dergisi, Tekbir Giyim San. ve Tic. A.Ş.’nin ücretsiz süreli kurumsal bültenidir. Tekbir Yaşam Dergisi, Metam Medya tarafından hazırlanıp baskıya sunulmuştur. Dergide yayınlanan tüm yazı ve görseller izinsiz kullanılamaz. Tüm sorumluluk Metam Medya’ya aittir. Tekbir, bu dergide yer alan ürünler ve fiyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar. www.tekbir.com.tr tekbir@tekbirgiyim.com.tr adresinde öneri ve görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. facebook/tekbirgiyimm @tekbirgiyim

Geçiş dönemlerinde tedbirli giyinmek gerektiği için ne giyeceğimiz de ayrı bir sorun oluyor. Sizin başınıza geldi mi bilmem ama güneş gözlüğümle çıktığım bazı günlerde “keşke şemsiyemi alsaymışım” dediğim çok oldu. Bu gibi hatalara düşmemek için bazı ayrıntıları düşünmekte fayda var. Yazdan kalma zun üzerine bir hırka almanız, havanın serinlemesi durumunda sizi üşümekten kurtaracaktır. Hırkayı giydiğinizde bunalıp çıkartmak da isteyebilirsiniz, o zaman daha cool bir görünüm avantaj emin olun. Şemsiye taşımayı pek sevmem özellikle de boş yere taşımayı… kıp o gün meteorolojinin tahminlerini değerlendirerek evden olsaydım” demelerim hep meteorolojinin hata payından kaynaklanıyor. Bu baharda en küçük boy şemsiyelerden alıp mütemadiyen çantamda bulundurmayı düşünmüyor değilim. Tavsiyelere uymak her zaman iyidir, işimizi kolaylaştırır. Sizlerin işini kolaylaştırmak için başka tavsiyelerimiz de olacak tabiî ki… Önümüzdeki Kurban Bayramı tatili oldukça uzun, hem akraba ziyaretleri hem de tatille değerlendirebileceğiniz bu uzun dönem için kombin alternatiflerimizi incelemeden alışverişe çıkmayın derim. Eğer tatile gitmeyi düşünüyorsanız seçeneklerinizden biri yaylalarıyla meşhur fındık diyarı Giresun olabilir. Giresun hakkında detaylı bilgi almak için dergimizin gezi sayfasını inceleyebilirsiniz.

Merve Müvaciroğlu Ayan Kurumsal İletişim Koordinatörü


®

yaşam

BiZDEN

Amerikalı Öğrencilerden

TEKBİR MAĞAZALARINA ZİYARET Tekbir’in, hazırladığı tesettür giyim koleksiyonların ünü Türkiye sınırlarını aştı, sadece Ortadoğu ülkelerinde değil Avrupa ülkelerinde de başarılarından söz ettiren Tekbir; son olarak Amerika Birleşik Devletleri Duke University’den gelen Doç. Dr. Banu Gökariksel ve beraberindeki 13 öğrencisi, Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa Karaduman ile görüşüp, Tekbir’in çalışmaları hakkında bilgi aldı. Doç. Dr. Banu Gökariksel, gelme sebeplerini şu sözlerle açıkladı: “31 Temmuz 2013’te Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Duke Üniversitesi’nin “Duke in Turkey” (Duke Türkiye’de) Yaz 2. dönem programı kapsamında Tekbir’in Mahmutbey Bağcılar’daki fabrikasını ziyaret ettik. Bu ziyarette, Mustafa Karaduman eşliğinde 13 öğrencimle birlikte fabrikayı gezdik, moda tasarımcılarıyla tanışıp onların çalışmaları hakkında bilgi aldık. Tekbir fabrikasını ziyaret ettikten

02 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

sonra Fatih Fevzi Paşa caddesindeki Tekbir mağazalarını ve diğer mağazaları ziyaret ettik. Bu gezinin amacı Türkiye’de hızla gelişen tesettür modasını anlamaktı. Duke in Turkey programında verdiğim “Gender, Space, and Politics in the Middle East” (“Ortadoğu’da Toplumsal Cinsiyet, Mekan ve Siyaset”) dersi çerçevesinde öğrenciler 1970’lerden bu yana ortaya çıkan İslami sosyal ve siyasi hareketleri ve yine aynı dönemde güç kazanan Müslüman kimlikli ekonomik oluşumları incelediler. Türkiye’de özellikle 1990’lardan beri tesettür modasının ayrı bir sektör olarak ortaya çıkması ve büyümesi üzerine araştırmalarımı yürütmekteyim. Anna Secor’la birlikte 2008 yılında tesettür üreticileriyle bir anket yapıp, 2009 yılında tesettür modasını takip eden kapalı kadınlarla, bu sektörde çalışan çeşitli kişilerle ve şirket temsilcileriyle görüşmüştük. Bu araştırmanın sonuçları

ondan fazla akademik dergi ve kitaplarda yayınlandı. Duke in Turkey öğrencileri bu yayınları okuyarak 31 Temmuz’daki geziye hazırlandılar. Öğrenciler en çok tasarımcıların yeni sezonu oluştururken nasıl çalıştıklarını ve nereden fikir aldıklarını merak ettiler. Diğer ilgilendikleri konu ise İslami temaların nasıl bu tasarımlarda işlendiği ve bir moda akımının nasıl tesettüre uyarlandığıydı. Tüketim ve tesettür arasındaki ilişkinin nasıl tanımlandığı, manevi değerlerin nasıl maddi olarak temsil edildiği (veya genel olarak maneviyat ve maddiyat arasındaki ilişki) kavramsal olarak ilgilendikleri konulardı. Yaptığımız görüşme sonucunda öğrenciler merak ettikleri bilgileri kaynağında görmüş oldular. ” Tekbir sadece sektördeki başarısı ile değil toplumdaki eğilimleri doğru okuyarak bunu tasarımlarına yansıtmasıyla da dünyanın ilgi odağı olmaya devam ediyor.



®

yaşam

BiZDEN

YENi MAĞAZALAR Tekbir Yönetim Kurulu Üyesi Bayram KARADUMAN, 2013 yılında Tekbir zincirine katılan üç yeni mağaza hakkında bilgi verdi.

GEBZE / KOCAELİ Gebze, Kocaeli iline bağlı olduğu halde İstanbul ile birleşmiş, adeta İstanbul’un bir ilçesi gibi görülmektedir. Sanayi bölgesi olması hasebiyle gündüz nüfusu 1.000.000’u aşmaktadır. Muhafazakâr kitlenin yoğun olduğu bir bölge olması sebebiyle bu bölgede mağaza açmak önceliklerimiz arasındaydı. Gebze’ye en yakın mağazalarımızın Pendik ve İzmit mağazaları olması bu ilçedeki müşterilerimizin ulaşım sıkıntısı yaşamasına neden oluyordu. Yeni bir mağaza için müşterilerimizin yoğun bir talebi de vardı, bu talebi biran önce karşılamak için arayışlarımıza başladık. 21 Temmuz 2013 tarihinde Gebze Cumhuriyet Meydanı’nda açılan mağazamız 3 katlı ve 250 metrekare alanda hizmet vermektedir.

Gebze Mağazası 04 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

Gebze Mağazası


BiZDEN

®

yaşam

AYDIN Mağaza açmayı düşündüğümüz iller listesinin başında Ege Bölgesi’nde Balıkesir ve Aydın illeri de yer alıyordu. Aydın’ın büyük şehir olması, bu şehre öncelik vermemizin en büyük nedeni diyebiliriz. Aydınlı bölgesindeki müşterilerimiz kendilerine yakın olan Denizli ve İzmir mağazalarını tercih etmek zorunda kalıyorlardı. Gebze müşterisi gibi Aydın müşterisi de ulaşım sıkıntısı yaşamaktaydı. Aydın’da mağaza açarak bölge insanına yerinde hizmet vermeyi amaçladık. 18 Temmuz 2013 tarihinde Aydın Adnan Menderes Bulvarı’nda açılan mağazamız 500 metrekare olmasına rağmen şuan için 140 metrekare ile hizmete açıldı. İlerleyen zamanlarda mağazanın genelinde reyon açmayı hedefliyoruz.

Aydın Mağazası

AFYON Afyon mağazamız da hedeflerimiz arasında yer alan bir yerdi. Taleplerimizi karşılayacak olan mağazayı bulmamızla birlikte Afyon halkımızı da Tekbir ile buluşturma şansı yakaladık. Kurtuluş Caddesi’nde 300 metrekare ile hizmet verdiğimiz mağazamız 31 Temmuz 2013 tarihinde açılmıştır. Hedefimiz öncelikle Tekbir mağazalar zincirinin Türkiye’nin tüm illerinde ve büyük ilçelerde oluşmasını sağlamak, mağaza açmadığımız illerde bayilikler vererek tüm illerde Tekbir’i müşterilerle buluşturmak ve müşterilerimize yakından hizmet vermektir. Aydın Mağazası

Önümüzdeki aylarda mağazalar zincirimize yeni halkalar ekleyerek yolumuza devam etmeyi planlıyoruz.

Aydın Mağazası Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 05


®

yaşam

BiZDEN

TEKBİR GiRESUN BAYiSi Giresun bayimiz Hüseyin Ergüner, bizlere mağazası hakkında bilgi verdi. Mağazacılık hayatıma 2003 Mayıs ayında İstanbul Aymerkez’de (Aydınlı group) satış danışmanı olarak başladım. 2006 yılında Giresun Pierre Cardin şubesine yönetici olarak atandım. 2009 yılına kadar sürdürdüğüm görevimden ayrılıp kendi işimi kurmaya karar verdim. Giresun ve ilçelerinde eksikliğini hissettiğimiz tesettürlü bayanlara hizmet edebileceğimiz bir markayı araştırmaya karar verdim. Araştırmalarım sonucunda bölgemizde daha önce Tekbir mağazasının açılmamış olduğunu farklı mağazalarda satılmakta olduğunu öğrendim. Bayanların dilinden düşmeyen modelleri, tasarımları ve kalitesi ile marka büyüklüğü ve bilinirliğiyle, tesettürde dünya markası olmuş Tekbir’in bayilik şartlarını öğrenmek için iletişime geçtim ve Giresun/ Bulancak ilçesinde Tekbir zincirinin bir halkası olma şansı yakaladık. 24 Kasım 2009’da Bulancak ilçemizde 240 metrekare alanda tek katlı bir mağaza açtık ve 2 yıl sonra 2011 Kasım ayında Giresun merkeze 270 metrekare alanda 2. şubemizi de açtık. Hedefimiz uzun yıllar Tekbir ile çalışmak ve yeni şubeler açıp Tekbir’i bölgemizde en iyi şekilde temsil etmeye devam etmek.

06 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam


BiZDEN

®

yaşam

TEKBİR NİĞDE BAYiSi Niğde bayimiz Hüsamettin GÜMÜŞTEPE, bizlere mağazası hakkında bilgi verdi. 2002 yılından beri Niğde merkezde Tekbir bayisi olarak halkımıza hizmet etmekteyiz. Hazır giyim sektörüne 1995 yılında 23 metrekare küçük bir işyerinde başladım. “Beşikten Mezara Kadar” sloganıyla Kader Giyim adı altında konfeksiyon, tuhafiye, manifatura, çorap ve çamaşır işi yaptım. 2002 yılında iş yerimizi yeni adrese taşıyarak 400 metrekarelik mağazamızda Tekbir ürünleriyle hizmetimizi büyüttük. Sektörümüz, hizmet odaklı olması hasebiyle sürekli kendini güncellemek zorundadır. “Ticarette yenilenmeyen yenilir” diyerek 2012 yılının son çeyreğinde yapmış olduğumuz tadilatla mağazamızı baştan aşağı yenileyerek kalitemizi en üst düzeye çıkartma gayretimizle hizmetimizi devam ettirmekteyiz. Güler yüzlü personellerimiz bunun öncülüğünü yapmaktadır. Kaliteli bir hizmet anlayışıyla,

kaliteli ürünleri müşterisiyle buluşturan ve bunu en iyi biçimde başarabilen bir markanın halkalarından biri olmaktan mutluluk duyuyoruz. Niğde Tekbir, deneyimli personeli ve seçkin müşteri portföyünü oluşturarak önümüzdeki yıllara ışık tutacak bir pazarlama anlayışı ve yenilikçi bakış açısıyla birlikte uzun soluklu hizmet standartlarını yakalamayı ve sadece bulunduğu il için değil, çevre illerde dahi emsalsiz bir kalite anlayışını barındırmayı vizyonu olarak belirler. Bu hedef doğrultusunda sürekli büyüme ve yenilenme fikrini ilerici bir anlayışla sürdürecektir. Bu duygu ve düşüncelerle; bir söz geldi aklıma, onu da sizinle paylaşmak istiyorum. “Hayat bisiklet kullanmaya benzer. Hem ileri bakacaksın hem de pedalı çevireceksin”. Tüm meslektaşlarıma başarılar dilerim.

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 07


®

yaşam

BiZDEN

TEKBiR AiLESi iftarda buluştu Ramazan ayı Tekbir açısından oldukça keyifli bir hareketlilik içinde geçti. Artık gelenekselleşen etkinliklerden biri olan iftar daveti bu yıl da oldukça beğeni topladı. Yönetim ile personel arasında, Ramazan’ın ruhuna yakışır bir muhabbet gerçekleşti. İftar yemeği vesilesi ile bir araya gelen Tekbir ailesi güzel dakikalar yaşadı.

08 • Sonbahar 2013 • Tekbir Yaşam


BiZDEN

®

yaşam

Hazırlayan: Abdullah Karaduman

EHLİYET Yok! Park edemeyene, geri viteste gidemeyene ehliyet almayı zorlaştıran yeni düzenlemeyle, sürücü adayları direksiyon eğitimi sınavında ilk kez yer alan “aracı geri viteste kullanma, araçların arasına park etme” yeteneklerine göre de değerlendirilecek.

İOS 7. BU SONBAHARDA SİZİNLE Yepyeni tasarımı ve yepyeni özellikleriyle iOS 7, dünyanın en gelişmiş mobil işletim sistemi. Ve şimdi en gelişmiş formuyla karşınızda.

Yepyeni Özellikler Kontrol Merkezi, iOS için AirDrop ve daha akıllı multitasking, iOS 7’deki muhteşem yeni özelliklerden sadece birkaçı. Üstelik, tüm favori uygulamalarınız her şeye erişmenizi ve kullanmanızı daha da kolaylaştırmak için daha da geliştirildi. Yani iOS 7 ile yalnızca aygıtınızın değil sizin de yetenekleriniz artacak.

Yepyeni Tasarım

APPLE 5C Apple’ın herkesi meraklandıran ucuz iPhone’u, 5C, yeni bir parçasının daha fotoğrafını yayınladı. Apple’ın ucuz iPhone’una ait bir parça bir kez daha internete sızdı, ancak bu kez “iPhone 5C” adıyla. Apple’ın bir sonraki nesil iPhone’unun iPhone 5S olacağını düşünürsek, “iPhone 5C” kulağa mantıksız gelmiyor. WeiPhone forumlarında ortaya çıkan iPhone 5C kutuları, plastikten meydana geliyor ve Apple’ın minimal tasarım dilini koruyor. Apple’ın daha önce karton kutuları tercih ettiği biliniyor. Ancak bu kez maliyeti düşürmek için plastik kutuyu seçmiş olabilir. iPhone 5C’nin taşıdığı “C” harfinin ne anlama geldiği ise bilinmiyor. Tartışılan isimler arasında “Cheap” veya “Colour” var. Twitter’ın Çin sürümü Sina Weibo’da ortaya çıkan görüntülerde ise plastik iPhone, bir kez daha kendini gösterdi. Cihazın en son iPod touch ile hoparlör ızgarası gibi bazı tasarım öğelerini paylaştığı gözden kaçmıyor. iPhone 5S ile beraber çıkması beklenen ucuz iPhone’un iPhone 5’e göre daha iyi bir pil, 2GB RAM, çift LED flaş ve iOS 7 işletim sistemiyle geleceği düşünülüyor.

iOS 7, insanların sevdiği bir deneyimi daha iyi hale getirme tutkusuyla başladı. Daha basit, daha yararlı ve daha keyifli hale getirmek ama yine de onu uzun zamandır tanıyormuşsunuz hissini sağlamak için. iOS 7’nin tasarımı çok güzel, çünkü tüm bu anlattığımız şeylerle dolu. Ve bu, iOS için yeni bir dönemin başlangıcı.

Akıllı telefon pazarındaki rekabette yeni bir gelişme yaşandı. Güney Koreli elektronik devi Samsung, en kârlı akıllı telefon satıcısı haline gelerek Apple’ı tahtından etti. Samsung’un akıllı telefonlardan elde ettiği kâr ikinci çeyrekte 5,2milyar dolara yükselirken Apple’ın iPhone kârı 4,6 milyar dolarda kaldı. Bu sayılarla Samsung, ABD’li rakibini kârlılıkta ilk kez geride bırakmış oldu. Böylelikle Apple, dört yıl sonra en kârlı telefon satıcısı olma unvanını yitirdi. Samsung’un piyasaya sürdüğü telefon adedi ikinci çeyrekte yüzde 15 artarak 107 milyon adede ulaştı. Samsung, bu sayıyla piyasaya en çok telefon süren marka durumunda. Apple’ın piyasaya sürdüğü telefon adedi ise yüzde 20 artışla 31 milyon oldu. Apple, bu miktarla Finlandiyalı Nokia’nın arkasında yer alıyor

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 09


®

yaşam

BiZDEN

Genç Girişimciye

Tekbir Eşarplarla Destek! Şüşütown takipçileri ile markanın kurucusu Şüheda Aydın, 30 Haziran 2013 Pazar günü Yeşil Plaza’da bir araya geldi…

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Geleneksel Şüşütown Buluşmaları”, Şüheda Aydın’ın konukları ile tek tek tanışmasıyla başladı. Hanımlara özel olan bu buluşmada ikramlar eşliğinde uzun sohbetler edildi. Önceki buluşmalardan farklı olarak bu yıl ilk kez farklı konuşmacılar ve Şüheda Aydın’ın annesi Ayşegül Aydın da vardı. Yaklaşık 15 yıllık iş tecrübelerinden bahseden Aydın, kadın girişimcilerin sorunlarına da değindi. Program girişimci kadınların tecrübelerini paylaşmasıyla devam etti. Sektörün sevilen isimlerinden YadigarEvim‘in kusurcusu Sümeyra Nur Güngör, Demet Yıldız, Neşe Kahramantürk,

yenimoda.com kurucu ortağı Zeynep Güzelsoy, Feradje markasının kurucusu Gülhan Balcı, Pembe Pırıltılar Butik’in sahibi Merve Bahçıvan Güler, Aslı Kırlı Collection sahibi Aslı Kırlı, sefamerve.com adına bulunan Oya Erciyes de programda yer alan isimlerden oldu. Program sonunda Şüheda Aydın konuklarına, sponsor firmaların hediyelerini sundu. Tekbir’in yeni sezon ipek eşarp koleksiyonundan oluşan hediyelere ilgi büyüktü. Hediyesini hemen takmak isteyenler de oldu. Bizi de bu güzel organizasyona davet eden Şüheda Aydın‘a teşekkür ederiz.

Program sonunda Şüheda Aydın konuklarına, sponsor firmaların hediyelerini sundu. Tekbir’in yeni sezon ipek eşarp koleksiyonundan oluşan hediyelere ilgi büyüktü. Hediyesini hemen takmak isteyenler de oldu.

10 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam



2013 Sonbahar/Kı sezonuna girdi¤imiz u günlerde bayram hazırlıkları da hız kazanıyor. Renklerin uyumunun ön planda oldu¤u sonbahar kı sezonu için birçok renk seçene¤i sunan Tekbir Erkek koleksiyonu 2014 kıının vazgeçilmez markası olmaya aday. Tüm ürün grupları ve çeitlili¤iyle, özel kampanyalarıyla, güler yüzüyle, ilgisiyle, kalite ve ıklı¤ıyla sizlere en iyi ekilde hizmet vermek adına sizleri Tekbir ma¤azalarında bekliyoruz...

HAYIRLI BAYRAMLAR ®



®

yaşam

KOMBiNASYON

BAYRAM ALIŞVERiŞi iÇiN ALTERNATiFLER Kurban Bayramı tatili oldukça uzun. Hem akraba ziyaretleri hem de tatille değerlendirebileceğiniz bu uzun dönem için kombin alternatiflerimizi incelemeden alışverişe çıkmamanızı tavsiye ederiz.

Ri DE

14 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

Tekbir’in deri koleksiyonu bu sezon farklı yüzlerle karşınıza çıkıyor. Deriler, baskı tekniği, lazer kesim ve nakış modelleriyle gardrobların vazgeçilmezi olmayı hedefliyor.


KOMBiNASYON

®

yaşam

KAFTAN

Kaftan kumaşların büyüklü küçüklü desenleriyle en şık şekilde kullanıldığı koleksiyon, şıklığını yansıtan tüm kadınların vazgeçilmezi olacak.

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 15


®

yaşam

KOMBiNASYON

DENIM

Denim; sezonda deri, ekose ve diğer kombin seçenekleriyle günün her saati rahatlığı arayanlar için vazgeçilmez bir parça. Hemen hemen her ürün ile kombine edilerek, herkesin genç hissetmesi için özel olarak hazırlandı. Son yıllarda egemenliği kimseye kaptırmayan denim bu sezonun da en çok tercih edilen grubu olmaya aday.

16 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam


KOMBiNASYON

®

yaşam

TE ES C R BE Öze dönüşü anlatan “Berceste” koleksiyonu hem şık hem zarif. Gerek ibadet ederken, gerek özel günlerde pratik kullanımıyla kendimize değer katacak olan Bercesteler birçok renk alternatifi ile ipek tuşeli ve akışkan kumaşlarla rahatlığı vaad ediyor.

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 17


®

yaşam

KOMBiNASYON

EKOSE

Ekosenin vermiş olduğu spor görünüm, rahat bir görünüme paralel olarak tasarlanan tunik ve elbise modelleriyle her yaştan bayanın gönlünü fethedecek.

ETNiK

Kimi zaman tuniklerde, kimi zaman pantolonlarda karşımıza çıkan etnik desenleri, garni olarak kullanmak çok daha kullanışlı. Bu sezon vitrinlerde sık sık karşılaşacağımız bu desen günlük kıyafetlere sıra dışı bir şıklık kazandırıyor.

18 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam


KOMBiNASYON

®

yaşam

KAZAYAĞI

Soğuk kış aylarında etrafımızı Hound Stooth yani kazayağı desenler saracak. Ağırlıklı olarak siyah beyaz renklerde kullanılan bu deseni koyulu açıklı her renk ile kullanabiliriz. Kazayağı kullanırken dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta var o da; yoğun ve gözalıcı olması sebebiyle kombine edilirken düz renkli ürünlerle kullanılması.


®

yaşam

KOMBiNASYON

Ölçüsüz GÜZELLiK Bu sezon Ölçüsüz Güzellik gurubumuzun ışığı “KENZ” yani “HAZİNE”. Farkında olunan veya hiç fark edemediğimiz sayısız güzellikteki hazineleri fark edebilmek ve farkımızı fark ettirebilmek amacıyla çıktık yola. Farklı zaman ve mekanlarda değişkenlik gösteren taleplerimiz ışığında size ayrıcalık kazandıracak özel bir koleksiyon tasarladık ve TEKBİR giyinmek isteyenlerin beğenilerine sunduk.


KOMBiNASYON

®

yaşam

4656 her beden ya a “Ö LÇÜ hi ştan ralığı t b a Tek SÜZ p e aya ndak bir GÜ den na i ma ZEL ğaz LiK ala ” gr rın ub da. u ..

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 21


®

yaşam

TARiH

MUR AD

HÜDÂVENDİGÂR Gençliğini, Bursa’da medreselerde, ilim ve sanat adamları ile geçirdi. Bütün hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçmiştir. Hiç durmadan Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye seferler yapmıştır. Bu kadar harp meşguliyetleri arasında, büyük ve kıymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bulmuştur. Bursa’da camiler, medreseler ve imarethaneler yaptırmıştır. Edirne’yi ilk defa, hükümet merkezi yapmıştır. Edirne Sarayı’nı da kendisi bina ettirmiştir. Hazırlayan: Muhammed Karaduman

Sultan Murad uzun boylu, değirmi yüzlü, iri burunlu idi. Kalın ve adaleli bir vücuda sahipti. Başına Mevlevi sikkesi, üzerine yuvarlak testar sarılı bir başlık giyerdi. Çok sade giyinir ve kırmızı zeminli beyaz elbiseden hoşlanırdı. Gayet nazik, sevimli, çok halim ve selimdi. Âlim ve sanatkârlara hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere büyük bir şefkatle muamele ederdi. Halk tarafından “Gazi Hünkâr” diye anılır ve bir baba olarak sevilirdi. Terbiyesi ile annesi Nilüfer Hatun meşgul oldu. Gençliğini, Bursa’da medreselerde, ilim ve sanat adamları ile geçirdi. Bütün hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçmiştir. Hiç durmadan Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye seferler yapmıştır. Bu kadar harp meş-

22 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

guliyetleri arasında, büyük ve kıymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bulmuştur. Bursa’da camiler, medreseler ve imarethaneler yaptırmıştır. Edirne’yi ilk defa, hükümet merkezi yapmıştır. Edirne Sarayı’nı da kendisi bina ettirmiştir. Orhan Gazi’nin vefatında 95.000 kilometrekare olan toprakların genişliğini 500.000 kilometrekareye çıkarmıştır. 1362’de Edirne, 1363’de Eski Zağra ve Filibe’yi fethetmiştir. 1364’te Sırpsındığı Zaferi’ni kazanmış, Haçlılar perişan edilmiştir. 1365’te Kara Biga Osmanlı topraklarına katılmış, 1369’da Hayrabolu, Kırklareli, Pınarhisar ve Vize alınmıştır. 1370’te Bulgar Krallığı Osmanlılar’a tâbi olmuştur. Bir müddet sonra da Çamurlu Savaşı kazanılmıştır. 1371’de Çirmen Za-

feri elde edilmiş, Haçlılar bir defa daha yenilmişlerdir. 1372’de Çatalca Bizans’tan alınmış, 1374’te Sırbistan Osmanlılar’a tâbi olmuştur. 1375’te Nis fethedilmiş, 1378’de Kütahya Vilâyeti Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1382’de , Sofya fethedilmiş, 1383’de Candaroğulları Osmanlılar’a tâbi olmuştur. 1385’de Arnavutluk’un Kuzeyi tamamen alınmış, 1386’da Karamanlılarla harp yapılmıştır. 1388’de Silistre, Ziştovi, Niğbolu, Plevne, Lofça, Deliorman ve Dobruca Türk hakimiyeti altına alınmış, 1389’da Haçlılar bir defa daha perişan edilmiş ve İslâm ordusunun yiğitleri sonunda Kosova Meydan Muharebesi’ni kazanmışlardır. Ne yazık ki, bu şanlı zafer çok büyük bir acı ile neticelenmiş, bütün gazileri derin bir matem


TARiH

®

yaşam

Orhan Gazi’nin vefatında 95.000 kilometrekare olan toprakların genişliğini 500.000 kilometrekareye çıkarmıştır. 1362’de Edirne, 1363’de Eski Zağra ve Filibe’yi fethetmiştir. 1364’te Sırpsındığı Zaferi’ni kazanmış, Haçlılar perişan edilmiştir. 1365’te Kara Biga Osmanlı topraklarına katılmış, 1369’da Hayrabolu, Kırklareli, Pınarhisar ve Vize alınmıştır.1370’te Bulgar Krallığı Osmanlılar’a tâbi olmuştur.

içinde bırakmıştır. Şöyle ki; bu zafer sonunda yaralıların büyük bir kısmı düşman askerleriydi. Ancak yerdekiler arasında tek Türk şehidi de vardı. Sultan Murad her şehidin önüne geldiği vakit büyük bir üzüntü ile “Inna lillâhi ve inna ileyhi râciün” diyor ve şehidin derhal kaldırılarak defnedilmesini emrediyordu. Yaralı bir Türk yanına geldiği zaman, onu okşuyor, yarasının acıyıp acımadığını ve bir arzusu olup olmadığını soruyordu. Böylece dolaşırken biraz uzakta ölüler arasında bir kımıldama oldu. Sultan Murad, o tarafa döndü. Ölüler arasından, dev gibi uzun boylu bir Sırplı’nın kalktığı görüldü. Milos ismindeki bu Sırplı (Kral Lazar’ın damadı) yerden kalkarak padişaha doğru gelmeye başladı. Padişahın muhafızları ise, Sırplıyı derhal yakaladılar fakat Sırplı, padişahı mutlaka görmek istiyordu ve “Beni bırakınız, korkmanıza lüzum yok. Ben Padişahın elini öpmeye ve hem de

Müslüman olmaya geldim. Ayrıca size bir de müjdem var. Kral Lazar yakalandı, bakınız getiriyorlar” dedi. Padişah onun sözlerini işitmişti. İşaret ederek bırakmalarını söyledi. Muhafızlar da Kralın tutulduğu tarafa bakarlarken, yaralı taklidi yapan hain Sırplı, padişaha yaklaştı, elini öpecekmiş gibi eğildi, bir anda ve yıldırım sürati ile koltuğunun altında sakladığı hançerini çekerek, Gazi Hünkâr’ın mübarek göğüs ve karnına sapladı. Muhafızlar neye uğradıklarını anlayamadılar. Katil kaçmaya çalışsa da, muhafızlar tarafından yakalandı. Hünkâr’ın son sözleri şunlardı : “İslâm’ın muzafferiyeti, benim şehit olmama bağlı ise, şehadet şerbetini nasip buyurmasını Cenab-ı Hak’tan dua ve niyaz etmiştim. Duam kabul buyruldu. Hazreti Allah’a hamd ve sena olsun ki, İslâm askerinin zaferini gördükten sonra hayatım sona ermektedir. Oğlum Beyazid’e biat ediniz. Sakın esirleri incitmeyiniz. Mal ve canlarına

tecavüz etmeyiniz. Ben artik sizleri ve muzaffer ordumuzu Cenab-ı Hakk’a emanet ediyorum. Mevla, devletimizi bütün fenalıklardan korusun!” diyerek ebediyete intikal etti. Sultan Murad’ın hançerle parçalanan bağırsakları şehit olduğu yere bir türbe yapılarak gömüldü, cesedi ise Bursa’ya nakledilerek Çekirge’deki türbesine defnedildi. Silsile-i Sadât-i Naksibendiyye’den Hâce Seyyid Emir Kilâl (k.s.) Hazretleri, Mugnullebib isimli eserin sahibi ve topun mucidi olarak bilinen Cemaleddin Abdullah Efendi, Buhari’nin sârihi Semseldin Kirmanı, Birinci Murad zamanında vefat etmişlerdir. İlk kazasker tayinleri, tımar kanunu ve minarelerden salata selâm okuma adetleri bu devirde başlamıştır. Erkek çocukları: Yakub Çelebi, Yıldırım Beyazid, Savcı Bey ve İbrahim. Kız çocukları: Nefise ve Sultan Hatun’dur.

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 23


®

yaşam

PSiKOLOJi

DAMLADAN OKYANUSA ÇIKMAK Hazırlayan: Esra Karaduman / Psikolog Danışman

Sabah uyandığımda güneş, ışıklarıyla odamı doldurmaya başlamıştı bile… Gülümseyerek kalktım ve doğruca aynanın karşısına geçtim. Baktım kendime uzun uzun. Ne kadar kusursuzdu bana verilen emanet. Masamın üzerinde dün geceden kalan neyimi yağlamak için bıraktığım susam yağına kolum kazara değdi ve üzerime döküldü. Panik yapmadım ve daldım düşüncelerin en güzeline,tefekküre. Kıyafetim yağı emmiş ve kirlenmişti. Hiç hoş görünmüyordu ve temizliği de çok zor olacaktı. Ve bu sahneden sonraki kareler… Neden sonra, bedenlerimize verilen harika bir yapıyı düşündüm. Düşünün; metrelerce uzunlukta ama tek parçadan oluşan bir doku düşünün; üzerine ne dökülürse dökülsün emmeyen, akıp giden, kullanımı oldukça kolay, pratik, sağlıklı, hem ısınmayı, hem de serinle-

meyi sağlayacak özelliklere aynı anda sahip olan, darp, kesik ve benzeri hasarlar da kendi kendini onaran, vücut kitlesi büyüdükçe paralel olarak büyüyen, sağlam ama aynı zaman da çok estetik, her türlü dış etkiye karşı çok etkin bir koruma sağlayan bir kumaş, bir doku olsun. İşte bunlar sadece canlılara bahşedilmiş bir tasarım harikası. İnsan vücudunu ve diğer tüm canlıların vücutlarını kaplayan deri dokusu, aktardığım özelliklerin hepsine tek bir anda sahiptir. Pek bilinmez ama deri dokusu da diğer pek çok yapı gibi, eksikliği durumunda insanın ve diğer canlıların yaşamını tehlikeye atacak kadar önemli bir organdır. Derinin sadece bir bölümünün tahrip olması, öncelikle vücutta önemli bir su kaybına sebep olacağı için ölüme yol açabilir.

Derimizin 1 cm. altını kaldırdığımızda karşılaşacağımız manzara, yağların ve proteinlerin oluşturduğu, çok çeşitli damarların da bulunduğu estetik olmayan, hatta ürkütücü bile sayılabilecek bir görüntü olacaktır.

24 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

Derimizin 1 cm. altını kaldırdığımızda karşılaşacağımız manzara, yağların ve proteinlerin oluşturduğu, çok çeşitli damarların da bulunduğu estetik olmayan, hatta ürkütücü bile sayılabilecek bir görüntü olacaktır. Deri bütün bu korkunç yapıyı örtücü özelliği sayesinde hem vücuda çok önemli bir estetik katkıda bulunuyor, hem de tüm dış etkenlerden korunmamızı sağlıyor. Sadece bu özelliği bile derimizin varlığının ne kadar önemli olduğunu göstermeye yeter. Bakın şu işe; birkaç damla susam yağının sebep olup da tefekkür ettirdiği ve O’nun(C.C) varlığını tekrar hissettirdiği güzel şeylere… Ve hikmet okyanusunun ortasında usul usul yüzdürüldüm. Hikmetinden sual olunmaz… Vesselam…


PSiKOLOJi

®

yaşam

DİL GELİŞİMİ Hazırlayan: Tuba Karaduman / Psikolog

Dil, insanı diğer varlıklardan ayıran bir iletişim ürünüdür. Dil gelişimi ise bir bireyin hayatında çok büyük rol oynamaktadır. Piaget’e göre dil, dünyayı temsil eden semboller sistemidir. Dilin gelişim aşamaları; doğum öncesindeki gelişim, doğum sonrasındaki gelişim, bebeklik dönemindeki gelişim ve ilk çocukluktaki gelişim şeklinde başlar ve devam eder. Çocukların dile karşı olan yakınlıkları oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Tüm kültürlerdeki çocukların hemen hemen hepsi ilk sözcüklerini 12-18 ay arasında söylemektedirler. Dört yaşına geldiklerinde ise çoğu cümle kurmaya başlarlar.

gerekse evdeki özel eğitimden aldığı bakıma çok özen göstermemiz gerekir. İyi bir bakıcı, iyi bir eğitmen ve güvenilir bir anaokulunda bunlar sağlanabilir. Bunlara önem verdiğimiz kadar bir o kadar da önem vermemiz gereken başka bir konu daha var. Çocuğun bu duruma hazır olması lazım çünkü aksi bir durumda çocuğun normal bir şekilde işleyen zihin ve dil gelişimi geri tepebilir ve elindeki en etkili olan iletişim aracı beyin ve dil fonksiyonlarına zarar verebilirsiniz.

Dil gelişimi aşamasında öncelikle birinci aylarda iki veya üç heceli sesleri birbirinden ayırt ederler ve dile getirirler. Aynı zamanda bu dönemde diğer sesler ilgilerini çekebilir; duydukları sesin arayışına girebilirler. İkinci aylarında ise; bebeklerin ağlama sesleri farklılık göstermeye başlar. Hemen bunun akabinde ilerleyen aylara doğru Cıvıldama (Cooing), Heceleme (Babbling), Konuşmaya hazır olma ve ilk sözcükler eklenir.

İşte tam bu sırada iş ailelere düşüyor. Bebeklerimizin ve çocuklarımızın gelişim süreçlerindeki tüm bakım ihtiyaçlarını karşılamalıyız ki ileride başka bir sorunla karşılaşmayalım. Onlar için en doğru zaman için uzmanlardan yardım almalıyız. Uzmanlara da başvurmadan önce o kişiyi çok iyi şekilde araştırmanızı tavsiye ediyorum. Yanlış insanlarla yanlış hatalar yapmamak için lütfen dikkatli olalım. Bir çocuğun geleceği söz konusu ise biraz daha fazla hassasiyetten kimseye zarar gelmez diye düşünüyorum.

Dil gelişimi her çocuk için çok önemlidir; bu aşamanın özellikle dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum ve dil gelişimi hakkında genel bir bilgi paylaşımı yaptıktan sonra asıl değinmek istediğim konulardan birisi de 2.dil öğrenme durumudur. Bir çok ailenin çocuğu için bu girişimde bulunduğuna kanaat getirdikten sonra şunlara değinmek istedim.

Ayrıca 2. dil için çocuğun en verimli zamanlarını da boşa harcamamanızı rica ediyorum. Birden fazla etkili öğrenme yöntemi bulunmaktadır; bunlardan birini bularak, uygulayarak veya teşvik ederek çocuğunuzun zamanının verimli geçmesini sağlayabilirsiniz. Hem bir çocuğun erken yaşta dil eğitimine başlaması sosyal yaşamanı olumlu etkilemesiyle eşdeğerdir.

Öncellikle çocukların dil gelişimi özellikle 6-7 yaşa kadar çok hızlı geliştiği için en verimli zaman dilimi bu yaş aralığındadır. Bu yaş aralıklarında bazı uzmanlar 2-3 dil öğrenebileceklerini vurgulamışlardır ve bu yaşlar içerisinde gerek ana okullarından

Çocuğunuzun her zaman sağlıklı, bilinçli bir birey olmasını istiyorsanız; zamana, çevresine uyum sağlamasından yana iseniz veya hayata 1-0 önde başlamasını istiyorsanız. Lütfen! Çocuğunuzun dil gelişimini önemseyiniz.

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 25


®

yaşam

EŞARP

EŞARPLARDA

SONBAHAR / KIŞ KOLEKSiYONU

“2013/14 Sonbahar/Kış dönemi için üretilen birbirinden özel desenlerin bulunduğu Tekbir Eşarp koleksiyonu ipeğin en şık halini bizlere sunuyor. Üretilen kıyafetlerin model ve renklerine kombin olacak şekilde tasarlanan eşarplar kalitesi ve desenleriyle göz dolduracak.

26 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam


EŞARP

®

yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 27


®

yaşam

RÖPORTAJ

EMİNE ŞENLİKOĞLU

EMEKLE YOĞRULMUŞ BiR ÖMÜR Öncelikle Emine Hanım’a bize kıymetli vaktini ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz. Öncelikle sizi sizden dinleyebilmek bizim için çok kıymetli. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Sizler gibi böyle işleri üstlenmiş kişilere yardımcı olmak görevimiz. Kendimi anlatmaktan gerçekten yoruldum, bunu yeterince yaptığıma inanıyorum artık. Yazdığınız kitaplar sizin en önemli temsilcileriniz, en azından toplum , okuyucu kitleniz sizi öncelikli olarak bu kitaplar aracılığıyla tanıdı. Siz hedeflediğiniz yere geldiğinize inanıyor musunuz? Çok şükür Rabbim lütfetti, hedeflediğimin üzerinde bir yere ulaştığıma inanıyorum. Artık sadece gerçekleştiremediğim hayallerime ulaşmak için mücadele ediyorum, yapamadıklarıma doğru koşuyorum. Ancak yapabildiklerim için Rabbim’e şükürler olsun. Yazdığınız onca kitaptan yola çıkarsanız, Yazarların kitaplarının çocukları gibi olduğu fikrine katılıyor musunuz?

28 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

Ve en başarılı olduğunuza inandığınız kitabınızı sorsak, neler paylaşırsınız? Kitaplarınız çocuğunuz gibi olamaz. Ancak bazen çok farklı bir duyguya kapılmanıza vesile olurlar. Örneğin yasaklanan bir kitabımı bir yerde gördüğüm zaman, içimden bir parça kopuyor adeta. Çünkü uzun süren emekler, uğraşlar o sayfalara sığdırılmış ama bir bakıyorsunuz yasaklanmış. Bu çok sarsıcı bir durum. 88 tane kitabım var ve bunların içinden 10 tanesinin benim için ayrı yeri var tabi bu diğerlerini sevmediğim anlamına gelmez. Mevzu derin aşk ve normal aşk ayırımında. Romanlarınızı gerçek hayattan mı alıyorsunuz, yoksa kurgu mu yapıyorsunuz? Konu buraya gelmişken, yakın zamanda okuyucularınızla buluşturmayı planladığınız yeni bir kitabınız var mı? Benim tüm romanlarım gerçek hayattan alıntıdır. Sadece bir kurgu romanım var, “Ada”. 2013 yılı sonuna kadar çıkarmayı planlıyorum. Bu kitap umduğumdan çok daha güzel oldu, hatta de-

falarca dönüp okudum. Bir de şunu fark ettim ki, hayali roman yazmak daha kolaymış, istediğiniz gibi şekillendirebiliyorsunuz. Daha dinlendirici geldi bana. Tabii kurgunun olması için de belli bir hayat birikiminin olması gerekiyor. Ayrıca bu kurgumun dışında “Sorma! Nasılsa Cevabı Yok” isimli yeni bir kitabımı daha okurlarımla buluşturmaya hazırlanıyorum ki, bu romanımın da oldukça ilginç bir konusu olduğunu belirtmek isterim. Okuyucularınız kitaplarınızın çok öğretici olduğunu ve onlardan çok etkilendiklerini savunuyorlar. Peki kitaplarınızı yazarken sizin için ilk sırada hangi kural ya da amaç geliyor? Benim için ilk kural hurafesiz olması, devamında yeni bilgi vermesi ve edebi açıdan güzel olmasıdır. Önceleri edebi güzelliğe çok önem vermesem de artık bu benim için önemli bir kural. Bunların dışında yazdıklarımın okuyucularım için geleceğe doğru kapılar açtırması da son derece hassas olduğum bir noktadır.


RÖPORTAJ

Vefalı bir okuyucu kitlesine sahip olduğunuzu biliyoruz. Sizce bu bağ nasıl oluştu? Bu soru çok tevafuk oldu. Bir gün Rasih Yılmaz ile konuşuyoruz, kendisi, bu gidişle roman piyasasının çökeceğini çünkü herkesin sosyal medyaya dalıp kitap okumayı bıraktığını söylerken, arkasından bana, “ama sizin çok belli bir hedef kitleniz var ve ne olursa olsun onlar sizi bırakmayacaktır” dedi. Gerçekten benim çok vefalı bir okuyucu kitlem var. Twitter, facebook değil, daha niceleri de gelse benim okuyucumu etkilemez. 40.000 civarındaki okuyucularım sadece adımı gördüklerinde kitabımı alabilecek kadar vefalı. Onlarla aramızda çok sağlam bir bağ var. Çağın en hızlı ilerleyen iletişim kanalı olan sosyal medya hakkında neler söylemek istersiniz? Siz de bu alanın et-

kin kullanıcısı mısınız? Sizce bu alanın doğru kullanımı nasıl olmalı, nelere dikkat edilmelidir? Evet ben de sosyal medyanın etkin kullanıcısıyım. Bir ayeti kerimede Allah der ki; geçmiş kavimlere (s.a.v. öncesi) verdiğimi size vermedim, size verdiklerimi de onlara vermedim. İnternet dediğimiz büyük bluş da Allah’ın bize bahşettiği bir nimettir. Allah onun altyapısını hazırlamış ve çok çalışan bir kuluna onu bulmayı nasip etmiştir. İşte Allah’ın bize bahşettiği bu nimetin aleyhinde konuşmanın anlamı yok. Ancak bunu da kötüye kullanan elbette ki vardır. Ama her şey kötüye kullanılabilir. Örneğin evimizde yiyecek keserken kullandığımız bıçağı, insan öldürmek için kullananlar var. Ama bu bizi bağlamaz. Biz interneti hayra kullanmaktan yanayız. Günümüz Türkiye toplumuna dönüp baktığınızda zihninizde oluşan ilk algı nedir? Özellikle genç kuşak hakkında neler düşünüyorsunuz?

Çok güzelliklerle çok çirkinlikler yarış halinde. Hangi taraf daha çok çalışırsa yarışı o kazanacak. Ayrıca müslümanlara baktığım zaman gerçekten çabalayan kısmı görsem de ciddi anlamda gevşeme olduğunu da düşünüyorum.

Açıkçası gidişatı şöyle tanımlıyorum; muazzam yüksek bir binanın ön penceresinden baktığınızda, enfes bir manzara, pırıl pırıl bir gökyüzü görüyorsunuz. Ama aynı binanın arka penceresinden baktığınızda, kirlilik, kötü kokular ve olumsuz birçok şey görürsünüz. İşte bana göre Türkiye’nin durumu böyle. Çok güzelliklerle çok çirkinlikler yarış halinde. Hangi taraf daha çok çalışırsa yarışı o kazanacak. Ayrıca müslümanlara baktığım zaman gerçekten çabalayan kısmı görsem de ciddi anlamda gevşeme olduğunu da düşünüyorum. Çalışanların çalışmayanlardan az olması dengenin bozulmasına neden olur. Bu nedenle bunun bilincinde olmak ve sorgulamak lazım. Genç kuşaktan bahsetmişken, yazar olmaya hazırlanan yeni nesil için tavsiyeleriniz var mıdır? Benim yazarlığa başladığım dönemde farklı mecralarda yazan yaklaşık 50 yazar vardı. Ancak bugün sadece birkaçımız ayakta kalabildik. Yazarlı-

®

yaşam

ğa başlamak değil iradeli olarak neticelendirmektir önemli olan. Kimseyi okumayıp, kendinin en iyisi olduğunu düşünen yazarlar bunun hata olduğu bilincine varmalıdırlar. Allah ayeti kerimede der ki; “elden üstün eller var”.işte bu bilinçle, özellikle biz Müslümanlar olarak, kibirden uzak durmalıyız. Bir de şu var ki, ben şimdiye kadar hiç ödül alamasam da benim kulvarımdan bir arkadaşımın ödül alması benim büyük sevinç yaşamama yeter. Çünkü benim davamın insanı da ben demektir. Son olarak yeni yazar adaylarına tavsiyem, yazarların hayatlarını okuyup nasıl zorluklardan geçtiklerini öğrenip, kurallarını oluşturarak bu işin içinde yer almalarıdır. Eşler arası iletişim ile ilgili çalışmalar yaptığınız biliniyor. Böylesine hassas bir konu ile ilgili düşüncelerinizi ve tavsiyelerinizi okuyucularımızla paylaşır mısınız? Bu konu benim üniversite bitirme tezimdi. Bir hocamızın da teşvikiyle, üzerinde biraz daha çalışarak kitap haline getirdim. Bu alanda yıllardan beri çalışmalar yapıyorum. Yakın zamanda bu konuyla ilgili bir projeyi uygulamaya koyarak, tecrübelerimi aktarabileceğim. Son olarak bu konuda doğru tavsiye ve görüş alınabilecek önemli bir kişi olarak baş örtüsü ve tesettür giyim hakkındaki düşüncelerinizi Tekbir Yaşam okuyucularıyla paylaşırsanız çok seviniriz. Bir kadın kapalı olabilir, ancak tesettürlü olmayabilir. Bu konu, aslında kadınların vücut hatlarını belli eden, dar kıyafetler giydiklerinde neyi kaybettiklerinin bilincine varmalarıyla daha iyi anlaşılacaktır. Tabi ki bu tesettür olmuyor. Ancak baş örtüsü takmanın bir ayrıcalığı da olacaktır. Ancak Allah emrindeki sevabı tam anlamıyla kazanmak en güzel ve doğru olanıdır. Tavsiyem, tesettüre sadık kalsınlar, kalalım hep birlikte. Ayrıca belirtmek isterim, Allah’a şükürler olsun ki, her şeye rağmen kapalıların % 60’a yakını gerçekten kapalıdırlar, ki bu benim tahminim. Okuyucularınıza selamlar…

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 29


®

yaşam

GEZi

Hazırlayan: Abdurrahman Karaduman

YAYLALARI İLE MEŞHUR

FINDIK DİYARI

GİRESUN Giresun, Anadolu´nun kuzeydoğusunda, yeşille mavinin kucaklaştığı Karadeniz’in inci kentlerinden birisidir. Eski Anadolu tarihi araştırmalarında, şehir ve kasaba tarihlerinde dil incelemeleri sonucunda, bu bölgede M.Ö. 2000´li yıllardan beri Türk varlığının mevcut olduğu anlaşılmıştır.

Fotoğraf: Esra Karaduman Uzun


GEZi

GİRESUN’DA GEZİLECEK YERLER PLAJLAR

Giresun Adası Giresun Adası Karadeniz`in tek adası olan kıyıdan bir mil açıkta yer almaktadır. 40.000 metrekare alana sahip olan ada, Aksu şenliklerinde ve yaz aylarında özel seferlerle ziyaret edilmektedir.

KALELER

Giresun Kalesi Oldukça zengin bir tarihi kültüre sahip olan kale, şehrin merkezine kurulmuştur. Kalede Milli Mücadele Kahramanı Topal Osman Ağa`nın anıt mezarı, tarihi saray kalıntıları, mağaralar, kaba taşlarla örülmüş surlar ve taş kabartmalar görülebilecek önemli noktalardır.

KİLİSE VE TÜRBELER Katolik Kilisesi (Çocuk Kütüphanesi) Çınarlar mahallesinde Çocuk Kütüphanesi olarak hizmet veren bina, 18. yy. gotik mimarisi tarzında inşa edilmiştir. Günümüze kadar özgün yapısını korumuştur.

Seyyit Vakkas Türbesi Kapu Mahallesi`nde bulunan 19. yy.dan kalma bir türbedir. Fatih Sultan Mehmet zamanında büyük yararlılıklar gösteren ve bir çatışma sırasında şehit düşen uç beyi Seyyit Vakkas`a aittir. Kendisi 15.yy.da yaşamış olmasına rağmen türbesi 19. yy.da yaptırılmıştır.

Giresun kentinin doğu ve batısındaki sahiller kilometrelerce uzayıp giden doğal plajlar durumundadır. Kent merkezine yaklaşık 5 km. uzaklıkta yer alan, Arif Kumaş, Giresun, Belediye, Emniyet, Tabya ve Jandarma plajları Giresun`un başlıca plajlarıdır. Giresun`da kamping yapılacak plajlar Arif Kumaş, Bulancak Belediye, Keşap Düzköy Belediye Plajı, Tirebolu Plajıdır. Ayrıca yaz aylarında Giresun Adası ile Giresun Limanı arasında her akşam Mavi Tur düzenlenmektedir.

KAPLICALAR Giresun doğal maden suları ile de ünlüdür. İnişdibi Madensuyu, Çaldağ Maden Suyu; Batlama Deresi üzerindedir. Şişelenmesi yapılarak pazarlanan bu maden suları, böbrek taşlarına iyi gelmekte, hazmı kolaylaştırmaktadır. Pınarlar Maden Suyu, Şebinkarahisar yolu üzerinde Kulakkaya yol ayrımında bulunmaktadır.

®

yaşam

TARiH Giresun, Anadolu´nun kuzeydoğusunda, yeşille mavinin kucaklaştığı Karadeniz’in inci kentlerinden birisidir. Şehir, denize doğru uzanan yarımadanın üzerinde yer almaktadır. Yarımadanın karşısında Karadeniz’in tek adası olan Giresun Adası (Aretias), kentin bir kolyesi gibi durmaktadır. Şehrin nerede kurulduğu ve kimler tarafından iskan edildiği konusu tartışmalıdır. Bu tereddüt M.Ö. 350 yıllarına ait kaynaklarda da yer almaktadır. Coğrafyacı Strabon, Farnakia dediği şehrin; bugünkü Giresun kentinin olduğu yerde kurulduğu üzerinde durmuştur. Romalı idareci Arrien Farnakia´nın eski adının Kerasus olduğunu belirtmiş ve buranın Sinoplular tarafından kurulduğunu yazmıştır.

MESİRE YERLERİ Giresun-Trabzon sahil yolu üzerinde ve Giresun kent merkezine yaklaşık 4 km. mesafede bulunan Aksu Deresi Ağzı`nda da gezi eğlenme ve dinlenme amacıyla binlerce kişi bir araya gelir. Halen her yıl 20-23 Mayıs tarihleri arasında tertiplenen “AKSU ŞENLİKLERİ” ile yüzlerce yıllık geçmişe sahip “Mayıs Yedisi” geleneği yaşatılmaya çalışılmaktadır.

SPORTİF ETKİNLİKLER Giresun`a 60 km. uzaklıktaki Karagöller dağ silsilesi yürüyüş sporu için çok elverişlidir. En önemli parkurlar; Eğribel -Çoban Bağırtan, Turna Ovası-Kümbet, Eğribel Avşar Obası- Sağrak Gölü, Kırklar Tepesi- Karagöl Tepesi-Aygır Gölü-Elmalı Obası. Yürüyüş parkurları rakımı 2.250 metrenin üzerindedir.

Şehir hakkında Roma, Bizans ve Rum Pontus İmparatorluğu dönemine ait tatminkar bilgiler yoktur. Eski Anadolu tarihi araştırmalarında, şehir ve kasaba tarihlerinde dil incelemeleri sonucunda, bu bölgede M.Ö. 2000´li yıllardan beri Türk varlığının mevcut olduğu anlaşılmıştır.

Geleneksel Giresun Evleri Kalenin güneydoğusunda yer alan ve Zeytinlik Mahallesi adını alan semt, eski tarihi Giresun evlerinden oluşur. Korunmaya alınmıştır ve ziyaretçilerin uğrak yeridir. Eski evlere meraklı olanlar için gezilip görülecek ilginç bir semttir.


®

yaşam

GEZi

GİRESUN YAYLALARI KÜMBET YAYLASI Ulaşım: Giresun`un 52 km. güneyinde Dereli İlçe sınırlarındadır. Dereli ilçesine kadar 30 km. yol asfalt, Dereli-Kümbet Yaylası arası 22 km. ham toprak yol olup, yaz aylarında dolmuşlarla gidilebilir. Kümbet yayla gezisi gidiş İkisu , dönüş Güdül üzerinden yapılırsa, çok güzel manzaralar görülebilir. Özellikler: 1.640 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmıştır. PTT acentesi, sağlık ocağı, bakkal, kasap, manav, et lokantası, fırın, kır kahvesi, ve oto tamircisi hizmet vermektedir. Aymaç tepesi, Melikli obası, Yavuz kemal gibi çok sayıda yayladan oluşan Kümbet yaylaları kamp ve piknik alanı olarak yoğun kullanılmaktadır.

Kümbet`in 2 km. batısındaki Aymaç eşsiz bir zirvedir. Aymaç`da Temmuz ayının ikinci pazar günü yayla şenlikleri yapılmaktadır. Temmuz ayının üçüncü cumartesi günü “Sis dağı Otçu şenlikleri” yapılmaktadır. Kümbet yaylasında, el dokuması kolan ve örme sepet satılmaktadır. Kasaplarda sadece kuzu eti satılması, Kümbet yaylasının özelliklerinden biridir.

HANALANI (KULAKKAYA) YAYLASI Ulaşım: Giresun`un güneyin de yer

32 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

alan yaylaya 38 kilometrelik toprak yolla ulaşılmaktadır. Yaylaya gitmek için Bektaş Yaylası’na giden dolmuşlar kullanılabilir. Özellikler: 1. 500 m. rakımlı yayla, doğal botanik parkı özelliği taşımaktadır. Tamamen bakir durumdadır.

MELİKLİ OBASI YAYLASI Ulaşım: Giresun`un 40 km. güneyinde bulunan yaylaya, Giresun`dan minibüslerle gidilebilir. Özellikler: 1. 500 m. yüksekliktedir. 2 km. yakınında bulunan Yavuz kemal beldesindeki sağlık ve PTT hizmetlerinden yararlanılabilir.

BEKTAŞ YAYLASI Ulaşım: Giresun`un 59 km. güneyinde, toprak yolla ulaşılan yaylaya, yaz kış minibüs bulunmaktadır. Özellikler: 2. 000 m. yükseklikte bulunan yayla, ağaç yetişme sınırı üzerindedir. Yol üzerinde bulunan Despot kayası ve Gelin kayası birer doğa harikasıdır. Bektaş Yaylası’nın 1 km. doğusundaki Kurttepe mevkii, kışın kayak yapmaya uygundur. Elektrik, su, PTT gibi altyapıya sahip olan yaylada; bakkal, kasap, fırın ve kır kahveleri bulunmaktadır.

GiRESUN’A ÖZGÜ LEZZETLER Her yörenin kendine has mutfağı olduğu gibi, Giresun’un da kendine özgü çok değişik ve lezzetli yemekleri vardır. Özellikle yörenin en önemli sebzesi olan Karalahanadan değişik yemekler yapılmaktadır. Bunun yanında mısır unundan da yemekler yapılır. Tabii ki, Karadeniz denilince aklımıza ilk gelen hamsi, Giresun karalahana çorbası, dolması ve diblesi, ısırgan püresi, mısır ekmeği, fasulye turşusu, kiraz tuzlaması, pezik mıhlaması. Ünlü Giresun pidesi peynirli, kıymalı, karışık vb. çeşitleriyle pazar sabahlarının vazgeçilmez alışkanlığıdır. Denk gelirseniz, fındık tatlısını da mutlaka deneyin.

GİRESUN’A ULAŞIM Karayolu: Doğu Karadeniz Otoyolu üzerinde konumlanmış olan Giresun, Ordu - Trabzon arasındadır. Samsun’dan itibaren çift şeritli ve oldukça düzgün bir asfalt ile ulaşılabilir. Deniz: Kent merkezinde bulunan Giresun Limanı’nın beş rıhtımı bulunmaktadır. Hava: En yakın havaalanı Trabzon ilinde, 165 km uzaklıktadır.

KONAKLAMA Giresun’da 20 civarında 1 ila 4 yıldız arası otel bulunmaktadır. Siz de, zevkinize ve bütçenize uygun ister şehir merkezinde, isterseniz yaylalarda konaklayabileceğiniz otel bulabilirsiniz.



®

yaşam

ADVERTORIAL

34 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam


LEZZET

TON BALIKLI PİRİNÇ SALATASI Malzemeler: • 1 su bardağı pirinç • Yarım su bardağı haşlanmış yada konserve mısır • Yarım su bardağı haşlanmış bezelye • 2 tatlı kaşığı dilimlenmiş siyah zeytin • Yarım su bardağı zeytinyağı • 1 adet kırmızı biber • 1 tutam dereotu • 160 gram ton balığı konservesi • 1,25 su bardağı su • Tuz • Karabiber • Limon suyu Tarif: Pirinci yıkayıp üzerini geçecek kadar sıcak su koyup 20 dakika bekletin. Suyunu süzüp zeytinyağıyla 2-3 dakika kavurun. Sıcak suyu döküp, tuzunu atıp, kısık ateşte, suyunu çekene kadar pişirin. Sonrasında soğumaya bırakın. Mısır, bezelye, dilimlenmiş zeytin, küp küp doğranmış kırmızıbiber, ince doğranmış dereotu, limon suyu, karabiber karıştırın. Soğuyan pilavı ilave edip tekrar karıştırın. Son olarak ton balığını ekleyerek servis kabına alabilirsiniz.

®

yaşam

FINDIKLI KAHVELİ MUFFİN Malzemeler: • 1 su bardağı toz şeker • Yarım su bardağı file fındık • 1 su bardağı sıvı yağ • 1 çay kaşığı karbonat • 2,5 su bardağı un • 1,5 su bardağı süt • 1 yemek kaşığı granül kahve • 1 yemek kaşığı sıcak su • 1 yemek kaşığı fındık kreması • 2 yumurta • Yarım limon Üzeri İçin: • Fındık kreması • Yarım su bardağı file fındık Tarifi: Sütü ısıtıp limon suyunu içine döküp 20 dakika bekletin. Kahveyi sıcak suda çözün. Yumurta ve şekeri köpürene kadar çırpın. Sıvı yağ, süt, kahve, fındık kreması ve file fındığı ekleyip karıştırın. Son olarak un ve karbonatı ekleyip, tereyağıyla yağlanmış kalıplara paylaştırıp 180 derece ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin. Soğuduktan sonra bıçakla üstlerine fındık kreması sürüp file fındık serpebilirsiniz.

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 35


®

yaşam

SAĞLIK

SONBAHARA Merhaba DERKEN! Yaz mevsiminin sonlarına geldik, sonbaharın esintileri kendini hissettirmeye başladı. Gün içinde ve günden güne hava değişimlerinin sık görüldüğü ve üst solunum yolu infeksiyonları, sinüzit, bronşit gibi hastalıkların, psikolojik dalgalanmaların, depressif eğilimlerin yoğun yaşandığı bir mevsim. Peki bu sıkıntıların yaşanmaması ya da mümkün olduğunca hafif atlatılması için ne yapmalıyız?

Hazırlayan: Dr. Hafize Erkal

• Yeterli uyku, yorucu olmayan düzenli egzersiz, dengeli beslenme, pozitif düşünce olarak özetleyebileceğimiz bir yaşam biçiminin bu konuda işimize çok yarayacağını söylemek isterim en başta. • Erken yatmak ve yeterince uyumak, vücut direncimizin iyi olması ve sağlıklı bir beden-zihin için olmazsa olmazlardandır. Kaliteli bir uyku esnasında bedenimiz onarılır, dokular tamir edilir. İyi bir uyku için ise beslenme şekli ve düzeni çok önemlidir . Akşam yemeklerini geç saatlere bırakmamak , hazmı kolay hafif gıdalar tüketmek, az yemek , kafeinli içeceklerden uzak durmak iyi gelecektir. • Sebze ve meyve çeşitlerinin en bol olduğu bu mevsimde, karoten ve antioksidan deposu olan kırmızı, sarı, yeşil meyve ve sebzeleri, kuru baklagilleri, tam tahılları tüketmek damar sağlığı ve yaşlanmayı önleyici etkileri açısından oldukça faydalıdır. İşlenmiş , paketlenmiş katkılı gıdalar, meyveli - aromalı diye sunulan hazır süt ürünleri yerine probiotik içeren doğal yoğurt gibi gıdaları tercih etmek daha doğrudur. 36 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

• Yorucu olmayan egzersizler hem stress azaltıcı, hem dolaşımı yani dokulara kan akışını arttırıcı etkisi dolayısıyla organ ve dokuların beslenmesini ve toksik maddelerden arınmasını sağlar. Egzersizin depresyon üzerine de olumlu etkisi vardır. Ayrıca olayların güzel yönünü yani bardağın dolu tarafını görmek, iyimserlik oyunu oynamak hem ruhumuzu, hem zihnimizi hem de bedenimizi rahatlatan çok önemli bir faktördür. Beynimiz ve düşüncelerimiz tüm vücudumuzu, özellikle de bağışıklık sistemimizi ziyadesiyle etkilemektedir . Keyifle, huzurla, mutlulukla yenen basit bir yemek zengin gıdalardan oluşmuş ama tedirgin, mutsuz ve huzursuz yenen bir yemekten çok çok daha faydalıdır vücudumuz için. Hasılı kelam yine dönüp dolaşıp duygu, düşünce ve inanca dayandık gördüğünüz gibi. Büyük bir alimin tavsiyesine uyarak; güzel görelim, güzel düşünelim, hayatımızdan lezzet alalım. Kalın sağlıcakla...


®

444 0 393 tekbirgiyimm

@tekbirgiyim

HEDİYENİZ BİZDEN , sosyal medyada takipçilerinin gönlünü fethetmeye devam ediyor.

®

Paylaş-Kazan yarışmalarımızın hızla devam ettiği Facebook ve Twitter platformlarında eşarp ve şal kullanmayan takipçi kalmayacak. ®

Sayfamızı takip edin, Paylaş-Kazan yarışmalarımıza katılmaya hak kazanın. Paylaştıkça kazanın, kazandıkça paylaşın...

www.tekbir.com.tr


ki a d n lığı eden a r p a en a hita grubu d e 6 b ayan LLiK” 5 46 ştan b ÜZE ya Z G iR .. her ÇÜSÜ TEKB nda!. L arı l “Ö a ğaz ma


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.