POSTA212 - SAYI 67 EK

Page 1

9’DA

HAFTALIK ÜCRETSİZ

ABD’de açlık A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

27 Ağustos 2014 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 67

Süper Kupa Beyi FENERBAHÇE

KANGREN

■ Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 2006’dan bu yana düzenlenen ve eski Cumhurbaşkanlığı Kupası formatında oynanan, bir önceki sezonun Süper Lig şampiyonu ile Türkiye Kupası sahibini karşı karşıya getiren müsabakada ezeli rakibi Galatasaray’ı penaltı atışları sonucunda mağlup eden Fenerbahçe, 3. kez kupanın sahibi oldu.

OLDU Amerika’da özellikle New York gibi büyük şehirlerde yaşayan aileler açlıkla savaşıyor. 46.5 milyon kişinin yiyecek yardımı aldığı ABD’de en kötü durumda olanlar Siyahlar ve Hispanikler. İşin ilginci yiyecek yardımı alanların yarısını ise Beyazlar oluşturuyor. Öte yandan evsizlerin sayısı da her yıl giderek artıyor.

7’DE

New York’ta evsizlerin dramı büyüdü

Çocuk yapmak herkesin harcı değil

7’DE

MTV ödülünü evsiz aldı ■ 2014 MTV Video Müzik Ödülleri, düzenlenen görkemli törenle sahiplerini buldu. Tören Ferguson'da öldürülen Michael Brown’a saygı duruşu ile başladı. Miley Cyrus, ödülünü almak için sahneye bir evsizi yolladı.

SUNAY AKIN

HER TELDEN

6’DA

9’DA

2’DE

KADİR ÇETİNÇALI İLE KADİRCE

Besim Kazado POSTA212’de

■ Cemiyet hayatının içinde yaşayan, nabzını tutan Besim Kazado POSTA212 Ailesi’ne katıldı. Kazado’nun ilgiyle okuyacağınız ilk yazısı ve haberleri. 2’DE

Fatih Ürek FB USA’nın balosunda

■ Amerika’da bir çocuğa doğumundan 18 yaşına gelinceye kadar en az 245 bin dolar harcamak gerekiyor. Bu masraflara bir de yıllık 40-50 bin dolar olan üniversite harcamaları eklendiğinde işin içinden çıkalması iyice zorlaşıyor.

4’TE

New York’ta Göz kamaştıran ev alacaklara SUV’ler tüyolar

3’TE

Teknoloji Gezip görenin hasta ediyor büyülendiği Kaş

5’TE

Life & Style

11’DE

■ SUV’ler, günümüzde oldukça revaçta. Fiyatları ise her keseye hitap ediyor.

6’DA

Vizyon

■ Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarların hayatımızdaki yeri o kadar çok ki sağlığımız tehdit altında. 7’DE

10’DA

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

11’DE


Yaşam

27 Ağustos 2014 Çarşamba

HER TELDEN

Besim Kazado besimkazado@gmail.com

Samimiyetimle buradayım BU köşenin yerine hemen karar verdik 2. imiş 10. imiş hangi sahife yukarıda, aşağıda sahifenin neresinde olursa olsun enerjin tutarsa sizlerle ile köşen çeker zaten okuyucuyu. Dileğim sizlerle evinize, ofisinize, oturduğunuz kafeye, hatta kuaföre gelip sizlerle sohbet etmek, yanınıza tanıdığınız veya bilmediğiniz kişileri bir kaç dakikalığına olsa da misafir etmek ve tüm samimiyetimle buradayım, buralardan oralardan yeni magazin haberleri ile. New York sürprizler yeri, her geldiğimde yeni bir tamir, yeni bir inşaat, yeni bir restoran, yeni insanlar var ama beni en çok heyacanlandıran yeni Broadway gösterileri. Gelmeden gezmediğim site kalmaz internette (internet yabancısı olmama rağmen) Bu son gelişimde biraz hızlı geliştiği için buraya varmadan fazla inceleme yapamadım. Pozitif enerjiye çok inanırım, bu kez de bu

enerjim galip geldi. KarşımaTemmuz’da başlayıp ağustos sonlarına uzanan Lincoln Festival’i çıktı. Baleden (Swan Lake, Spartacus, Don Quishotte ile Bolshoi balesi), Mozart’la başlayan konserler dizisi, açık hava tiyatro ve konser gösterileri, film festivali ve daha sayamayacağım sanat gösterileri NY sanat merkezlerine ve parklara bölüştürüldü. Ama bir tanesi vardı ki bugüne kadar beni heyecanlandıran gösterilerin üstünde hayacan yaptı. Düşünün en sevdiğim sinema abidelerinden Cate Blanchett kendi ülkesi Avustralya’daki sahibi olduğu tiyatrosunun süper bir oyunu ile 10 günlüğüne NY taydı. Fransız sinemasının en iyilerinden Isabelle Huppert ile Fransız yazar Jean Genet’In “The maids” oyunu ile. Üçüncü oyuncu ise bence bu 2 dev star arasında ezilmeden başarıyla rolünü yapan Elizabeth Debichki harikaydı. Gerek oyun, gerek dekor, objeler ve en önemlisi sanatçıları tüm açıklığı ile dev ekranda canlı canlı gösteren teknik donanım (ki sinema ile tiyatroyu birleştirdi) muhteşemdi. NY yine büyük bir gösteriye kucak açmış oldu bir kez daha. Ekim sonundaki Bradley Cooper’ın Broadway çıkışına kadar izleyemediğim yenilerine gideceğim. Hepsini de size nakledeceğim. Bu arada çok sevdiğim Madison üzerindeki ‘Bar Italya’da NY’lu dostum Şule’m (Haskell) ile akşamüstü sohbetimizi yaparken hemen yakınımızda olan Pierce

Brosnan’la sizin için bir resim çektirmez miyim? Bu ayın 27 sinde başlayacak heyecan dolu yeni filmi ‘Novenber Man’de CIA ajanını canlandırdığını ve tabii ki heyecanlı olduğunu söyledi. Size haftaya görüşünceye dek güzel heyecanlarla dolu günler diliyorum.

Besim Kazado

Pierce Brosnan

AHU DOĞUM GÜNÜM İÇİN GELDİ

G

alatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal’ın eski eşi Ahu Aysal Kerimoğlu, İzlanda’dan doğum günümü kutlamak için New York’a geldi. Ahu Aysal Kerimoğlu New York’un sevilen ve balıklarıyla ünlü bir restoranında Fenerbahçe USA Kurucusu ve Onursal Başkanı, işadamı Ekmel Anda ile bir araya geldi. Sohbet de doğal olarak Fenerbahçe - Galatasaray ezeli rekabeti üstüne yapıldı. Ekmel Anda’nın Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasına davet ettiği Galatasaray’ın eski First Lady’si Aysal, aynı gece kızının düğünü olduğu için katılmayacağını söyledi. Yemekte futbol muhabbeti sporda kalitenin galip geldiğini bir kez daha gösterdi. Aysal ve Anda’nın New York’taki futbol ve dostluk dolu yemekli zirvesine, 25 yıldır New York’ta Türk cemiyetinin sevilen emlakçısı olarak bilinen Şule Haskel de katıldı.

2014 MTV Video Müzik Ödülleri sahiplerini buldu 2014 MTV Video Müzik Ödülleri, Kaliforniya eyaletine bağlı Inglewood kentindeki ‘Forum’ Gösteri Merkezi’nde düzenlenen görkemli törenle sahiplerini buldu

(NEW YORK – POSTA212) Miley Cyrus, "Wrecking Ball" videosuyla her yıl dağıtılan MTV Video Müzik Ödülü'nün sahibi oldu. Cyrus, ABD'nin Inglewood kentinde düzenlenen törenle ödülünü aldı. Ödül töreni Ferguson'da polis tarafından vurularak yaşamını yitiren Michael Brown için saygı duruşu ile başladı. Miley Cyrus'un çıplak halde bir yıkım topunun üzerinde sallanırken görüldüğü video klibi, birçok ülkede tartışmaya yol açmıştı. Klibin yönetmenliği tanınmış moda fotoğrafçısı Terry Richardson tarafından üstlenilmişti. Skandallarıyla adından söz ettiren Miley Cyrus, ödülünü almak için sahneye kendisi çıkmak yerine bir evsizi yolladı. Evsiz, ABD'de sokakta yaşamak zorunda olan 1,6 milyon çocuk ve genç adına bir konuşma yaptı. Uzmanlar, Miley Cyrus'ın böylece Pharrell Williams ("Happy"), Beyoncé ve JayZ ("Drunk in Love") gibi isimleri geride bıraktığına dikkat çekiyor. Gecede Katy Perry de "Dark Horse" klibiyle ödül aldı. Erkek şarkıcı dalında ise Ed Sheeran'ın "Sing" adlı video klibi birinci seçildi. BEYONCE’Yİ AĞLATAN SÜRPRİZ Michael Jackson Video Vanguard Ödülü’nün bu yılki sahibi olan Beyoncé, ödülünü eşi Jay-Z’in elinden aldı. 2014 MTV Video Müzik Ödülleri’ni kazanan isimler:

2014 MTV VİDEO MÜZİK ÖDÜLLERİ ● Yılın Videosu: Miley Cyrus / Wrecking Ball ● En İyi Video (Kadın): Katy Perry / Dark Horse ft. Juicy J ● En İyi Video (Erkek): Ed Sheeran / Sing ● En İyi Pop Video: Ariana Grande / Problem ft. Iggy Azalea ● En İyi Hip-Hop Video: Drake / Hold On [ft. Majid Jordan ● En İyi Rock Video: Lorde / Royals ● Gelecek Vaad Eden Sanatçı: Fifth Harmony / Miss Movin’ On ● Sosyal Mesaj İçerikli En İyi Video: Beyonce / Pretty Hurts ● En İyi Sinematografi: Beyonce / Pretty Hurts ● En İyi Kurgu: Eminem / Rap God ● En İyi Koreografi: Sia / Chandelier ● En İyi Klip Yönetimi: DJ Snake & Lil Jon / Turn Down For What ● En İyi Görsel Efekt: OK Go / The Writing’s On the Wall ● En İyi İşbirliği: Beyonce ft. Jay Z / Drunk In Love ● MTV Clubland Ödülü: Zedd ft. Hayley Williams / Stay the Night ● MTV Clubland Ödülü: Zedd ft. Hayley Williams / Stay the Night ● En İyi Sanat Yönetimi: Arcade Fire / Reflektor


Toplum Yaşam

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Şampiyonluk Balosu’nda Fatih Ürek ile coşacaklar Geçen sezonun şampiyonu Fenerbahçe’nin New York kutlamaları, Soma maden faciası nedeniyle ertelenmişti. Fenerbahçeliler şimdi hem Süper Lig hem de Süper Kupa şampiyonluğunu Fatih Ürek’in şarkılarıyla kutlayacak BESİM KAZADO NEW YORK - POSTA212

G

ecen yıl Süper Toto Süper Lig şampiyonu olan Fenerbahçe’nin kutlamaları Soma maden faciası nedeniyle New Yorklu taraftarları tarafından ertelenmişti. Fenerbahçe USA, 13 Eylül’de New York’ta bir balo düzenliyor ve bu baloda hem lig hem de süper kupa şampiyonluğunu katlamaya hazırlanıyor. Fenerbahçe USA Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanı Ekmel Anda'nın da organizasyonun en iyi şekilde gerçekleşmesi için yoğun bir çalışma içersine girdiği baloda ünlü sanatçı Fatih Ürek sahne alacak. EKMEL ANDA’NIN BİR TELEFONU YETTİ POSTA212’den arkadaşımız Besim Kazado’ya konuşan Fatih Ürek, “Ekmel Anda’nun tek telefonu ile tüm işlerimi bir yana itip geceye katılacağım. Çok heyecanlıyım, Bu gece için özel bir repertuar hazırladım. Aynı geceye aylarca önce aldığım başka bir sahne davetini hiç düşünmeden iptal ettim. Önce Ekmel Anda'yı hayatta kırmam, üzerine sen oradasın, ballı kaymak, tadından geçilmez" dedi. Süper şampiyonluk gecesine özel kostüm-

ler hazırlattığını belirten Fatih Ürek, o gece için aralarında Hayri Yazıcı’nın ve çok sayıda Fener-

bahçeli dostlarının da Türkiye'den gelmelerinin kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi.

Besim Kazado (solda) Fatih Ürek

Türk Festivali’nde geri sayım başladı NEW YORK - POSTA212

Y

‘Vatan’da ders zili çalıyor (NEW YORK - POSTA212) Los Angeles’taki VATAN Türk Okulu yeni öğretim yılına başlıyor. ATASC Ventura County – VATAN koluna ait Türk Okulu’nun yeni öğretim yılına 7 Eylül Pazar Günü başlayacağı ilan edildi. Kayıtların 7 Eylül’de veya 30 Ağustos’taki VATAN pikniğinde yapılabileceği ifade edilirken kayıt ücretinin üyeler için 100, üye olmayanlar için ise 150 dolar olarak belirlendiği söylendi. Okul Takvimi ise şöyle: 7 Eylül, 21 Eylül, 5 Ekim, 12 Ekim, 19 Ekim, 2 Kasım, 16 Kasım, 30 Kasım, 14 Aralık.

aklaşık 5 bin Türk’ün yaşadığı Rochester’da festivaller her sene yapılıyor. Bu yılki festival ise 29-31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Rochester, Amerika’daki büyük şehirler dışında Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı ender yerlerden biri. Bu bölge, Amerika’ya ilk göç edenler arasında ilk 10’da gösteriliyor.


Yaşam

27 Ağustos 2014 Çarşamba

ABD’de çocuk pahalıya patlıyor Orta gelirli bir Amerikalı aile, çocuğunun 18 yaşına gelene kadar yiyecek, barınma, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılamak için yaklaşık 245 bin 340 dolar harcaması gerekiyor. Bu masraflara üniversite harcamaları da eklenirse iş çığrından çıkıyor

AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212

Y

ayınlanan yeni bir rapor, çocuk sahibi olmak isteyen Amerikalı ailelerin bir kez daha düşünmesi için uyarıyor. ABD Tarım Bakanlığı (U.S. Department of AgricultureUSDA) tarafından yayınlanan ABD’de çocuk büyütmenin maliyeti olarak da bilinen “Expenditures on Children by Families” raporuna göre 2013 yılında çocuk sahibi olan orta gelirli bir ailenin, 18 yaşına gelene kadar çocuğunun yiyecek, barınma, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılamak için

yaklaşık 245 bin 340 dolar harcaması bekleniyor. Çocuk büyütmenin maliyeti, 2012 yılında yüzde 1,8 oranında daha azdı. Aile, eğer çocuğunun üniversite masraflarını karşılamak isterse iş çığırından çıkıyor.

KENTLERDE YAŞAYANLAR DİKKAT! Ayrıca, çocuk büyütmek kentler de çok daha pahalıya mâl oluyor. Örneğin, güneyde bulunan kentlerde çocuk büyütmek için 230 bin dolar gerekirken, kırsal alanlarda 193 bin 590 dolara ihtiyaç duyuluyor. Kuzey doğuda bulunan kentler de ise bir çocuk büyütmenin maliyeti 282 bin 480 dolar. Bir çocuğun yıllık maliyeti ise orta gelirli bir ailede çocuğun yaşına bağlı olarak 12 bin 800 ila 14 bin 970 dolar arasında değişiyor. Ailenin geliri de çocuk için harcanın parayı

Kilo verdiren 7 yiyecek!

Kilo vermek için aç kalmayın, unutmayın ki tüketim miktarı kadar, hangi besinleri tükettiğiniz de önemlidir. Artık doğru yiyecekleri tüketerek formunuzu koruyabileceksiniz BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

Y

iyeceğimiz her şeyin önce kalorisini hesaplar olduk. İçtiğimiz, yediğimiz ne var-

sa ya şekersizini ya da diyetini alıyoruz. Bu küçük hesapları bırakmanın zamanı geldi. İşte yedikçe kilo verdiren, yağ yakmamızı kolaylaştıran 7 lezzetli yiyecek:

Şeftali Şeftali gibi kabuklu sulu meyveler, hem az kalorili hem de yüksek lifli meyvelerdir. Şeftalinin glisemik indeksi düşük olduğu için bizi daha uzun süre tok tutar, açlığı bastırır. Ayrıca vücutta insülinin daha az salgılanmasına sebep olur ve böylece metabolizmamız daha iyi çalışır. Uzmanlar günde 1 ya da 2 adet şeftali yemenizi tavsiye ediyor.

ACI Acılı yemekler ve baharatlar yağ yakımını hızlandırarak kilo vermemize yardımcı oluyor. Ayrıca yiyeceklerin sindirilmesini de kolaylaştırır. Yapılan bir araştırmaya göre kahvaltıda tükettiğimiz acı bizi tok tutuyor. Kahvaltı öğününde kahvaltılıkların yanında bir de acı biber tüketirseniz, öğle yemeklerinde normalde yediğinizden daha az yiyeceksiniz.

YULAF Yulaf müthiş bir lif kaynağıdır. İçerdiği yüksek lif sayesinde mide ve bağırsak fonksiyonlarını düzenler ve uzun süreli tokluk hissi yaratarak kilo kontrolüne yardımcı olur. Kan şekeri artışını yavaşlatır.

tein ve çok az yağ içerir. Bildiğiniz gibi, protein vücudumuzda kas inşa eder, bu kaslar metabolizma hızını hızlandırarak yağ yakmanıza yardımcı olacaktır.

PATLAMIŞ MISIR İşte rahatça yiyebileceğimiz bir abur cubur. Tam tahıllardan olan mısır sağlınız için çok faydalıdır, hem de yağ yakıcı özelliğe sahiptir. Ayrıca içinde yüksek miktarda bitkisel antioksidandan bulunur.

TAVUK Yağsız tavuk eti kilo vermeyi sağlayan en iyi yiyeceklerden biridir. Özellikle yağsız tavuk, bol pro-

Kuru yemiş Kuru yemişler doymamış yağ içerir. Bu nedenle kilo aldırmaz ve size de tok tutarlar. Zayıflatan yiyecekler arasında yer alan kuru yemişler kilo almayı önlediği için obezitenin de önüne geçmektedir. Yapılan araştırmalarda, ağaçta yetişen kuru yemişleri tüketen insanlarda obezite yüzde 46 oranında daha az görülüyor. Bu arada belirtmekte fayda var, günde 20-24 badem, 14 ceviz, 28 fıstık, 14 antep fıstığı veya 16 kaju fıstığından fazlasını tüketmeyin.

Bitter çikolata En sevdiğimiz yiyeceklerin başında gelen çikolatayı yemekten korkmayın ama günde 30-40 gramı geçmemek şartıyla! Ve mutlaka kakao oranı yüksek bitter çikolataları tercih edin. Çikolata içerisinde protein, yağ ve şeker içermesinden dolayı çok besleyici bir gıdadır. Aynı zamanda çikolatanın temel maddesi olan kakao antioksidan içeriği bakımından son derece zengindir ve kilo vermenize yardımcı olur.

önemli bir biçimde etkiliyor. Yılda 61 bin 550 dolardan az geliri olan ailelerin, çocukları 18 yaşına gelene kadar 176 bin 550 dolar harcaması beklenirken, yılda 61 bin 550 dolar ila 106 bin 540 dolar arasında geliri olan ailelerin 245 bin 340 dolar harcayabileceği tahmin ediliyor. 106 bin 540 dolardan daha fazla kazanan ailer ise çocukları için 407 bin 820 dolar harcayabilirler.

BESLENME ZORLUYOR Çocuk büyütürken en çok harcama yapılan şeylerin başında ise beslenme geliyor. Aileler, çocuklarına sağlıklı, lezzetli ve maliyeti az yiyecekler sağlamada zorlanıyor. USDA Food (Nutrition and Consumer Services) sekreter yardımcısı Kevin Concannon, içinde bulunulan ekonomik koşullarda gelecek ile ilgili planlar yaparken hazırlıklı olmanın altını çizerek, çocuk sahibi olan ailelerin bu istatistikleri göz önünde bulundurarak daha fazla hazırlıklı olabileceklerini belirtiyor.


Emlak

27 Ağustos 2014 Çarşamba

İstanbul’da konut fiyatları uçtu

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

Konut satış fiyatlarındaki % değişim (Temmuz 2014)

Türkiye’de konut fiyatları hızla yükselirken, temmuz ayında İstanbul’da metrekare başına konut satış fiyatları yüzde 1,80 arttı. Artış sonrası İstanbul, fiyatların en çok yükseldiği kent oldu

R

İSTANBUL - POSTA212

EIDIN Konut Fiyat Endeksi’nden derlediği bilgiye göre, satılık konut fiyatlarında İstanbul Temmuz 2014 verilerinde yıllık bazda yüzde 21,59 ile en çok artış yaşanan il oldu. İstanbul’u, yıllık yüzde 12,41 artış ile Adana ve yıllık yüzde 12,10 artış ile Ankara izledi. Artışın en az yaşandığı iller Kocaeli ve Bursa olarak görüldü. Artış yüzdeleri yıllık bazda sırasıyla yüzde 8,1 ve yüzde 9,03 oldu. Aynı dönem içinde konut satış fiyatları Adana’da yüzde 1,34, Ankara’da yüzde 0,90, Antalya’da yüzde 0,46, Bursa’da yüzde 0,45, İzmir’de yüzde 0,77 ve Kocaeli’nde yüzde 0,57 oranında arttı. REIDIN Konut Fiyat Endeksi 2014 yılı temmuz ayı ülke geneli sonuçlarını değerlendiren REIDIN Kıdemli Analisti Orhan Vatandaş, Türkiye genelindeki yüzde 1,41’lik aylık fiyat artış oranının, yüzde 0,45 olarak gerçekleşen TÜFE’nin oldukça üzerinde olduğunu söyledi.

rek, şunları kaydetti: “Daha da önemlisi kredi faiz oranları. Biliyorsunuz ki konut fiyatları ile kredi faiz oranları ve benzer şekilde kredi hacmi arasında ilişki yüksek derecede önemli. Son iki yıldaki gelişmeleri değerlendirdiğimizde, konut fiyat endeksi ve kredi faiz oranları arasındaki ilişkinin gücü -0,77 iken, konut fiyat endeksi ve konut kredi hacmi arasındaki ilişkinin gücü 0,86 düzeyinde. Dolayısıyla, Türkiye’de konut fiyatlarının gelişiminde kredi faiz oranlarının aşağı yönlü hareketi olumlu etki yaratıyor. Benzer şekilde de faiz oranlarının aşağı yönlü hare-

MALİYETTEKİ ARTIŞ FİYATLARA YANSIDI Vatandaş, bu durumun, enflasyondan kaynaklanan maliyetlerdeki artışın fiyatlara yansımaya başladığının göstergesi olduğuna dikkati çeke-

keti kredi hacminin de artmasına neden oluyor.” Bugün aylık faiz oranının yüzde 0,90 seviyelerinde, yani psikolojik sınır olan yüzde 1’in altına inmiş durumda olduğunu anlatan Vatandaş, böyle bir ortamda talebin artacağı ve buna bağlı olarak fiyatlarda artış yaşanacağı beklentisinin yanlış olmayacağını anlattı. Orhan Vatandaş, diğer yandan geleneksel yatırım aracı olarak değerlendirilen ve uzun vadede diğer finansal yatırım araçlarına kıyasla iyi bir alternatif olan konut yatırımının ekonomik istikrar ve belirsizliklerin

Konut kira fiyatlarındaki % değişim (Temmuz 2014)

Temmuz ayında Antalya’da metrekare başına konut kira değerleri yüzde 1.69 oranında artmış ve Antalya kiraların en çok yükseldiği şehir olmuştur. Aynı dönem içerisinde konut kira değerleri Adana’da yüzde 0.90 oranında; Ankara’da yüzde 1.23 oranında; Bursa’da yüzde 0.38 oranında; İstanbul’da yüzde 1.26 oranında; İzmir’de yüzde 0.85 oranında ve Kocaeli’nde yüzde 0.75 oranında artmıştır.

nispeten ortadan kalktığı günümüz koşullarında daha çok tercih edilebilirlik noktasında önemini ve yerini koruyacağını söyledi.

EMLAK KONUT’TAN BALON AÇIKLAMASI Emlak Konut GYO tarafından konut sektörüne yönelik hazırlanan rapora göre, İstanbul başta olmak üzere konut fiyatlarında gözlenen artışın kaynağı sağlam temellere otururken; fiyatlar balon oluşturmaktan uzak bir nitelikte bulunuyor. Türkiye ve dünyadaki konut fiyatları ile küresel ekonomideki gelişmelerin konut sektörüne etkilerinin ele alındığı “Gayrimenkul ve Konut Sektörüne Bakış” raporuna göre; alt, orta ve orta üst gruba ait konut ihtiyacının yoğun olarak sürdüğü Türkiye’de gözlenen fiyat artışları balon oluşturmaktan uzak seviyede bulunuyor. “Fiyatlar konusunda zaman zaman yaşanabilecek dalgalanmalar ‘çöküş’ veya ‘balon’ olarak adlandırılmamalı” denilen raporda, varlık fiyatlarını etkileyen birçok değişken bulunduğu belirtilerek, bu değişkenler incelendiğinde Türkiye’deki fiyat artışlarının sağlam nedenlere dayandığının görüldüğü belirtildi. BELİRLEYİCİ ETKENLER Buna göre, mortgage kredilerinin

İstanbul’da Temmuz ayında metrekare başına konut satış fiyatları yüzde 1.80 oranında artmış ve İstanbul fiyatların en çok yükseldiği şehir olmuştur. Aynı dönem içerisinde konut satış fiyatları Adana’da yüzde 1.34 oranında; Ankara’da yüzde 0.90 oranında; Antalya’da yüzde 0.46 oranında; Bursa’da yüzde 0.45 oranında; İzmir’de yüzde 0.77 oranında ve Kocaeli’nde yüzde 0.57 oranında artmıştır.

devreye girerek vadeyi artırması sonucu alım gücünün artması, son 10 yılda kişi başı milli gelirin 3,000 dolardan 10,000 doların üzerine çıkması, faiz oranlarının hem küresel bazda hem de Türkiye’de en düşük seviyelere inmesi, ulaşım projeleri sayesinde daha hızlı seyahat olanağı sağlanan şehrin dış bölgelerindeki uygun fiyatlı projelerin ortaya çıkması ve devam eden kente göçlerle konut ihtiyacının artması bu belirleyiciler arasında yer alıyor. Ayrıca mütekabiliyet yasası ile artan yabancı talebinin yanı sıra, kentsel dönüşüm sayesinde merkezi bölgelerde yenilenen konut varlığı da konut fiyatlarındaki artışın nedenleri arasında bulunuyor. Rapora göre, Türkiye’de ABD’deki gibi mortgage kredilerine dayalı finansal varlıkların bulunmaması sonucu olası finansal spekülatif hareketlere de maruz kalınmıyor.

LOKOMOTİF SEKTÖRLERDEN BİRİ Türkiye’de konut ihtiyacının yoğun olarak sürdüğü vurgulanan raporda, “Orta ve orta alt guruba ait

konut ihtiyacı oldukça yoğun olarak sürmekte. Orta üst ve lüks segmentte ise talebin artarak devam ettiği söylenebilir. Türk inşaat ve konut sektörü büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edecek” denildi. Demografik ve ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında ve dünya ile kıyaslandığında sektörün daha çok potansiyel içerdiğinin görüldüğünü belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Ancak fiyatlar konusunda zaman zaman yaşanabilecek dalgalanmalar ‘çöküş’ veya ‘balon’ olarak adlandırılmamalı. Hangi tip varlık olursa olsun ne daima fiyatı artacak, ne de daima düşecektir. Dolayısı ile gerek ülkemiz ile ilgili gerekse sektörle ilgili istikrar ve dinamik yapı devam ettikçe orta vadede eğilim büyüme yolunda olacaktır.” Rapora göre, tüketicilerin İstanbul’da konut alırken dikkat ettiği hususlarda; ulaşım kolaylığı, sosyal çevre ve depreme dayanıklılık ilk üç sırada yer alırken, fiyat unsuru ise altıncı sırada geliyor.

New York’ta ev almadan mutlaka okuyun! New York, dünyanın en istikrarlı gayrimenkul pazarlarından biri . Dünyanın başkenti, mülkiyet yatırımı yapmak isteyenler için en ideal şehirlerden biri. İşte yatırım yapmadan önce dikkat etmeniz gereken önemli noktalar: BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

M

anhattan’ın en başarılı komisyoncularından biri olan Wei Min Tan’a göre diğer ülkelerin ve şehirlerin aksine New York’ta komisyoncuların büyük bir avantajı yok, onların elindeki ilanlara siz de kolayca ulaşabilirsiniz ama işin en önemli detaylarından biri dolgun, istikrarlı bir kazancınız olması. Geriye ise doğru kararı ver-

mek kalıyor.

APARTMAN DAİRESİ Mİ, KOOPERATİF Mİ? İşte alıcıların kafasını en çok karıştıran sorularda biri. Manhattan’ın en iyi komisyoncularından biri olan Jarrod Randolph New York’taki evlerin büyük bir oranda kooperatif olduğunu söylüyor hatta kooperatifler yüzde 30 ila yüzde 40 daha ucuz ama Randolph’a göre dikkat edilmesi gereken başka bir husus daha var; kooperatiflerin onay

Ekşioğlu İnci 2 sitesinde 110 bin liraya daire süresi, alım koşulları, vergi iadeleri apartman dairelerine göre biraz uğraştırıyor. Kooperatiflerin bir diğer zorluğu ise, alımı kolay olmasına rağmen, kiraya vermesi apartman dairelerine oranla çok daha zor.

SEMTİNİZ ÖNEMLİ AMA.. Ev alırken lokasyon elbette kilit noktalardan biri, ama söz konusu Manhattan olunca hangi mahallede yaşarsanız yaşayın posta kodunuz prestijiniz olacaktır.

Randolph yabancı alıcıların yalnızca Times Square, Fifth Avenue, Central Park, and Wall Street gibi merkezi yerleri bildiklerini ve buralara büyük yatırımlar yaptıklarını söylüyor ama kiracılar için bu bölgelerin o kadar da cezbedici değil. Randolph, kiracılar semtin adından çok en yakın tren durağı, bakkal, tırnak salonu veya kuru temizlemeci nerede diye bakarlar, bu yüzden yaşadığınız yerin adı kadar çevresindeki yaşam koşul-

ları da önemli diyor.

KİRALAMAK KARLI OLABİLİR Son dönemde yatırımcılar yüksek fiyatlı apartman dairelerini satın alıyor ve önümüzdeki 3-5 yıl içinde 1.5 kat daha fazla değer kazanmasını bekliyorlar. Bu süre içinde de kira üzerinden kar sağlıyorlar. Komisyoncular da bu konuda hem fikir; yatırımcılara, özellikle aldıkları daireyi kiralamayı düşünüyorlarsa 2 milyon ile 5 milyon ara-

sındaki 2 odalı apartman dairelerini satın almalarını öneriyorlar; böylece hem kiracı bulmak daha kolay olacak, hem de 2 odalı bir daireyi birden fazla kişiye kiralabileceksiniz.

SATIN ALMADAN MUTLAKA GÖRÜN Randolph yatırımcıların mutlaka alacakları evi gidip görmelerini öneriyor hatta komşularına, çevre sakinlerine sorup, semtin ve sokağın iyi ve kötü yönlerini öğrenmeliler diyor.

(İSTANBUL - POSTA212) Ekşioğlu İnşaat tarafından Antalya Konyaaltı bölgesinde projelendirirlen Ekşioğlu İnci 2 sitesinda satışlar başladı. 5 kattan oluşan binada toplam 25 dairenin bulunduğu proje muhteşem doğa ve dağ manzarasına sahip. Proje 4 adet 60 metrekarelik 1+1 daire, 16 adet 2+1 95 metrekare, bir adet 3+1 bahçe dubleks 20 metrekarelik daire ve 4 adet 3+1 dubleks 130 metrekarelik çatı katı dairelerde oluşuyor.

SİTE ÖZELLİKLERİ: Güvenlik, bahçeli, kapıcılı, hidrofor, otopark, yüzme havuzu, çocuk havuzu, oyun parkı

YAKIN ÇEVRE: Denize yakın, Havalanına (20. km), şehir ve doğa manzaralı, toplu ulaşıma yakın, okullara yakın. 30 Mayıs 2016 yılında teslim edilecek olan dairelere 40 ay taksitle, faizsiz, kredisiz, senetsiz ve kefilsiz sahip olabilirsiniz.


Yaşam

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

Çelengin ortasındaki kız LONDRA’DAKİ Kraliçe Savaş Müzesi’nde, Birinci Dünya Savaşı sırasında Türk esirlerin boncuklardan yaptıkları yılanlar sergilenmektedir. Ayrıca, bir hayvanın köprücük kemiğine yapılmış gemi resmi de müzeyi gezenlerin ilgisini çeken eserler arasındadır. Adı bilinmeyen bir Türk esir tarafından çizilen gemi, adına Anadolu’da türküler söylenen “Yavuz”dan başkası değildir! Birinci Dünya Savaşı’nda ağır yara alan Yavuz, Kasımpaşa Tersanesi’ne çekilir. Gemiyi Deniz Binbaşısı Ahmet Saim Bey onararak yeniden savaşa katılımını sağlar. 1938 yılının 19 Kasım günü, Sarayburnu açığında görürüz Yavuz’u. Beklediği, son yolculuğuna uğurlanan, bir daha hiç geri dönmemek üzere İstanbul’dan ayrılan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yavuz’un İzmit’e götüreceği özgürlük çocuğu, oradan da özel bir trenle Ankara’ya uğurlanacaktır. Sarayburnu kıyısına dikilen ilk Atatürk heykeli de zaten, sırtını Topkapı Sarayı’na dönmüş, Anadolu’ya bakmaktadır. Dolmabahçe Sarayı’ndan çıkan Atatürk’ün naaşına birçok siyah çelenk eşlik eder. Bunlardan biri, Güzel Sanatlar Akademisi’nin üç öğrenci tarafından taşınan çelengidir. Çelengin ortasında, iki erkek arkadaşının arasında yürüyen genç kızın adı Cahide Tamer’dir ve bu öğrenci, Yavuz’u onaran Ahmet Saim Bey’in kızıdır! Hocası İbrahim Çallı’nın bir portresini yapıp armağan ettiği Cahide Tamer, Akademi’nin Yüksek Mimarlık Bölümü’nü bitirir. Tamer, 1955 yılında bir gün, Erenköy Kız Lisesi’nde öğrenciyken Fransızca hocası olan Refika Hanım’la karşılaşır. Hocası, kadın mimarın yaptığı restorasyon çalışmasını öğrendikten sonra şunları söyler: “Bizim orada bir evimiz vardı, vaktiyle padişah aileme vermiş.” Tiyatro sanatçısı Lale Oraloğlu’nun annesi olan Refika Hanım’ın “orada” diye söz ettiği ve Cahide Tamer’in onarmakta olduğu yer, Rumelihisarı’dır. 1900’lü yılların başlarında kendi haline bırakılan hisarın avlusunda zamanla bir mahalle kurulur. Birinci Dünya Savaşı yıllarında ise tarihi eserin Deniz Müzesi olarak kullanılması düşüncesi atılır ortaya. Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın isteği doğrultusunda hisarın avlusundaki evlerin istimlak işlemleri başlatılsa da, savaşın yenilgiyle sonuçlanması projenin rafa kaldırılmasına neden olur. Rumelihisarı’nın tarihine bir göz attığımızda, en ilginç olayın 1593 yılında yaşanıldığını görürüz!.. Osmanlı tahtında Sultan III. Murat oturmaktadır. Ağustos ayının son günlerinde, zindan olarak kullanılan Rumelihisarı’ndaki gayrimüslim mahkûmlar, kapatıldıkları kulenin kubbesini delmeyi başarırlar. Yatak çarşaflarını birbirine ekleyerek kuleden aşağıya sarkıtan on altı mahkûm, kimselere görünmeden gecenin karanlığında izlerini kaybettirirler. Bu kaçış olayı III. Murat’ı çok sinirlendirir. O yıl zaten sipahiler ayaklanmış, deprem olmuş ve Avusturya’yla da ilişkiler kötü gitmektedir. Tüm bu olayların üst üste gelmesinden midir, bilinmez, padişah Rumelihisarı dizdarının ve kethüdasının öldürülmesini emreder. Kaçan mahkûmlar her yerde aranılır, ama bulunamazlar. Kaçakların kadınlar gibi kara çarşaflara dolanarak İstanbul sokaklarında gezindikleri, gayrimüslimlerin evlerinde gizlendikleri ve bir Venedik gemisine binerek İstanbul’dan ayrıldıkları, kısa bir süre sonra öğrenilir. Yapımında Fatih Sultan Mehmet’in bizzat bulunduğu, hatta yüzey şeklinin elverdiği ölçüde şeklini imzasına benzetmeye çalıştığı Rumelihisarı’nın bir kadın mimar tarafından onarıldığı bilinmez. Cahide Tamer, hisarın onarımına 16 Mayıs 1955 günü düzenlenen bir törenle başlar. Hisarın yeni haliyle açılışı ise, İstanbul’un alınışının 505. yıldönümü olan 29 Mayıs 1958 tarihinde yapılır. Bu arada, onarım çalışmalarına katılan, emek veren iki kadın mimar daha vardır! Bunlar, Selma Emler ve Muallâ Eyüboğlu’dur. Prof. Dr. Afet İnan, 9 Ekim 1959 tarihli Hayat Mecmuası’nda, bu olayı şu başlıklı yazısıyla duyurur: “Rumelihisarı’nı Üç Türk Kızı Restore Etti” Her üç kadın mimarımız da “yüksek” unvanını taşımaktadır. Bu da bize, Can Yücel’in şu dizelerini anımsatır: Yüksek mimardan geçilmeyen bu ülkede Yüksek olmayan mimar Bir tek Mimar Sinan var Ne gariptir ki, Cemal Süreya’nın da, aynı konuyu ele alan bir şiiri vardır. Şairin Teknokratlar adlı iki dizelik şiiri büyük benzerlik gösterir, Can Yücel’in dizeleriyle: Bütün mimarlar yüksek, mühendisler de Bir sen kaldın alçak mimar ey Sinan Usta! Acaba hangi şair ötekinin etkisinde kalmıştır? Ya da iki şair birbirinden habersiz aynı şiiri mi yazmıştır? Yoksa, biri ötekinden çalmış mıdır?.. Bakın, bu son söylediğimiz, birilerinin iştahını kabartır. O birileri ki, şiir hafiyeliğini marifet sanarak, Türk şiirine “çalıntı” damgasını vurmakta iştahlıdırlar. Biz ise, bu kısır, küçük ve sığ hesapları elimizin tersiyle, ne eli, serçeparmağımızla bir kenara itelim ve kirazıyla da meşhur olan 1961 yılının Rumelihisarı’na gidelim... “Yüksek” mimarların sayılarının çoğalmasına paralel olarak, İstanbul’a tepeden bakan ve güzelliğine gölge yapan yüksek binaların ortaya henüz çıkmadığı 1961 yılının ilkbaharında, Cahide Tamer’i hisarda birini beklerken görürüz. Gelen, tiyatro sanatçısı Muhsin Ertuğrul’dur! Rumelihisarı’na bir açık hava tiyatrosu yapılmasını isteyen Muhsin Ertuğrul’un bu düşüncesi, Cahide Tamer tarafından olumlu karşılanır. Böylelikle tarihi eser, yaz aylarında tiyatro gösterilerine, konserlere de kapılarını açmış olur. Spiker Ümit Aktan, çocukluğunda babasıyla birlikte Rumelihisarı’na tiyatro izlemeye gittiğini anımsıyor. İlk gittiği oyunda çok az sayıda izleyici görünce “Neden kimse gelmedi?” diye sorar babasına. Tiyatroya değer veren güzel baba gülümser: “Evladım, bugün insanoğlu Ay’a ilk kez adım atıyor. Herkes radyosunun başında bu olayı dinliyordur.” O gün, takvim yaprakları Neil Armstrong’un Ay’a ilk adım attığı 20 Temmuz 1969 tarihini göstermektedir!.. Uzaydan Çin Seddi’nin göründüğü söyleniyor. Peki, Rumelihisarı görünüyor mudur? Bırakalım uzayı, Rumelihisarı İstanbul’dan bile görünmüyor. Ne Rumelihisarı... Ne Cahide Tamer... Ne de Muhsin Ertuğrul’un tiyatro sevdası!..

Piyasadaki en pahalı 10 SUV Doksanlı yıllarda büyük beğeniyle piyasadaki yerini alan SUV’ler, günümüzde de artan özellikleriyle oldukça revaçta

milyon dolar

Mercedez-Benz G63 AMG 6x6: Mercedez-Benz G63 AMG’nin standart modelinden farkı sadece büyük motor hacmi değil. Bu model piyasadaki en kaliteli motorlardan birine sahip olmasının yanı sıra aynı zamanda en büyük SUV’lerden biri.

2014 Land Rover Range Rover Autobiography Black Bu model Land Rover’ın 2014’de en çok satan modeli Sport Supercharged Autoniography’nin geliştirilmiş modeli olarak karşımıza çıkıyor. V-8 turbo motoruyla 503 beygir gücüne sahip araç, saatte 100 km’ye 5.1 saniyede çıkabiliyor.

NEW YORK - POSTA212

A

bin dolar

1,25

KUNTER AKIRMAK rtık sadece kar, çamur ve engebeli arazide gidebilme özelliklerinin yanı sıra üstün performansları, geniş iç hacimleri ve yakıt tasarruf seviyeleride oldukça büyük önem taşıyor. Neredeyse spor arabalardan farksız hale gelmeleriyle birlikte bu araçlar arasında karar vermek iyice zorlaşmış görünüyor. İşte bu sene piyasadaki en iyi 10 SUV...

615

2015 Dartz Prombron Şu an da piyasada ki en pahalı SUV olan Dartz Prombron, fiyatının hakkını veriyor. Tamamıyla Kevlar zırhla kaplı araç, aynı zamanda kurşun geçirmez altın kaplama camlarıyla hayalleri süslüyor. Araç aynı zamanda ağır makinalı tüfek ateşine ve mayın patlamalarına da dayanıklı.

2014 BMW X6-M

184 bin dolar

2015 Cadillac Escalade ESV HPE 550

BMW X6-M şu ana kadar üretilen en büyük yarış arabaları arasında yer alıyor. Sedan arabalarla SUV arasında bir büyüklüğe sahip X6-M, 4.4 litrelik motoruyla, hızlı, güçlü ve rahat bir sürüş deneyimi sunuyor.

Cadillac Escalade ESV lüks ve konfor açısından piyasada bulabileceğiniz en iyi SUV. 6.2 litrelik özel üretim turbo motoru, özel klima sistemi geniş iç hacmi ve geliştirilmiş emniyet sistemiyle, konfor deyince akla gelen ilk araç oluyor.

105

94

bin dolar

bin dolar

2014 Mercedes-Benz GL63 AMG

146 bin dolar

G serisi arazi araçları, MercedesBenz tarafından üretilen en lüks SUV’ler arasında yer alıyor. G ailesinin en geniş iç hacmine sahip modeli olan GL63, 100 km’ye 4.8 saniyede çıkan 550 beygirlik motoruyla da oldukça göz dolduruyor.

2014 Porsche Cayenne Turbo-S Porsche’nin Cayenne modeli 2002’de piyasaya çıkmıştı. Aynı modelin geliştirilmiş versiyonu olan Cayenne Turbo-S, 550 beygir gücüyle ve geniş iş hacmiyle en çok tercih edilen SUV’ler arasında yer alıyor.

84 bin dolar

118 bin dolar

2014 Mercedes-Benz G63 AMG

135 bin dolar

Mercedes-Benz G63 6x6’nın bir düşük modeli olan araç, 5.5 litre motoru, konforlu iç hacmi ve uygun fiyatıyla favori modeller arasında yerini alıyor.

2014 Land Rover Range Rover Sport Supercharged Autobiography

2014 Nexus LX 570 1996’dan beri satışta olan LX serisi günümüze bile hala en beğeni toplayan SUV serisi arasında yer alıyor. 383 beygir gücü ve özel sistem bilgisayarı ile önünüze aniden çıkan engellerde frenleri otomatik olarak etkinleştirerek olası kazaları önlüyor.

92 bin dolar

Özel üretim Turbo motoru ile öne çıkan Range Rover Sport modeli, 510 beygir gücü ile oldukça yüksek performans sağlıyor. Yakıt tasarrufu sağlamasıyla da göz dolduran Range Rover Sport, uygun fiyatıyla da ilgi topluyor.


Yaşam

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Amerikalılar ‘açlık oyunları’nda Feeding America tarafından yayınlanan “Hunger in America 2014” raporuna göre her yedi Amerikalı’dan biri yani 46,5 milyon kişi yiyecek yardımı alıyor. Açlık sınırındaki beyaz aileler oransal olarak yüksek olsa da Siyah ve Hispanikler’in durumu çok daha kötü AYSEL TAPAN POSTA212 - HABER MERKEZİ

G

ittikçe kötüye giden ABD ekonomisi nedeniyle yiyecek yardımı alan kişilerin sayısı rekor seviyeye ulaştı. ABD’de yaklaşık 46,5 milyon kişi yoksulluk içinde yaşıyor. İşsizlik ise son beş yıl içinde yüzde 7’nin üzerine çıktı. Feeding America tarafından yayınlanan “Hunger in America 2014” raporuna göre yaklaşık her yedi Amerikalı’dan biri yani 46,5 milyon kişi yetersiz besleniyor ve yiyecek yardımı alıyor. Yetersiz beslenme oranı özellikle federal açlık sınırında ya da sınırın altında gelire sahip olan aileler ve çocukları olan yanlız ebeveynler arasında yaygınlık gösteriyor. Yetersiz beslenen ailelerin yaklaşık yarısı beyaz olsa da yetersiz beslenme Siyah ve

Hispanikler’de iki kat daha fazla kötü durumda. Yiyecek yardımı alan Siyahlar’ın oranı yüzde 21, Hispanikler’in oranı yüzde 20, Beyazlar’ın oranı ise yüzde 43. 47,6 MİLYON KİŞİ Ülkenin en büyük yiyecek yardımı programı olan Supplemental Nutrition Assistance Program (SNAP), 2009’da 33,5 milyon

kişiye gıda sağlarken bu rakam 2013’te 47,6 milyona çıktı. Diğer yiyecek yardımı yapan federal programların destekleri de rekor seviyelere ulaştı. Aynı yıl 21, 5 milyon çocuk okullarda bedava ya da indirimli öğle yemeği yedi. YÜZDE 29’U ÇOCUK 46 binden fazla Feeding America üyesi yiyecek bankası tarafından yapılan anket sonuçları derhal ön-

lem alınması gerektiğinin altını çiziyor. Yiyecek yardımı alanların neredeyse yüzde 29’u çocuk. Yiyecek yardımı alanların yüzde 58,6’sı orta yaşlarda, yüzde 29,8’i 18 yaşının altında, yüzde 11,6’sı yaşlı.

DİYABET BELASI! Yardım alanların yüzde 50’si yoksulluk sınırının altında yaşarken, yüzde 23 işsiz ama iş arıyor. Yiyecek yardımı alanların yüzde 42’si ise yaşlı, engelli ya da sağlığı bozuk olduğu için iş aramıyor, yüzde 57’si ise yarı zamanlı bir işte çalışıyor. Yardım alan ailelerin yüzde 65’inde 18 yaşının altında bir çocuk ya da 60 yaşının üzerinde bir yaşlı bulunuyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 50’si ise sağlık problemleri olduğunu söylüyor. Açlıkla mücadele eden Amerikalılar’ın başı en çok da diyabet hastalığıyla belada. Yardım alan ailelerin yüzde 33’ünde en az bir kişi diyabet hastası. Yardım alan ailelerin yüzde 28,6’sının sağlık sigortası yok.

Bunlar da teknoloji hastalıkları Bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlar artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak bu kadar yoğun ve uzun süreli kullanım sağlığımızı ciddi şekilde tehdit edebilir FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212

H

erkesin elinde akıllı telefonlar, tabletler. Sofralarda sohbetler bile artık uzun sürmüyor. Çocuklar ise sanki ellerinde tabletle doğmuş gibi, sürekli küçücük ekrana bakıp oturdukları yerden sadece parmaklarını hareket ettirip saatlerce vakit geçirebiliyor. Peki, bu kadar uzun süre ekrana bakıp internette dolaşmanın insan vücuduna olumsuz etkileri yok mu? Var hem de ciddi boyutlara ulaşacak sonuçlar doğurabilir. Özellikle bilgisayar ve tablet bağımlısı olan çocukları ileride çok büyük ve ciddi tehlikeler bekliyor. İşte elinden cep telefonunu tabletini düşürmeyen, saatlerce bilgisayar başında vakit geçirenleri bekleyen hastalıklar: Karpal Tünel Sendromu: Çok fazla bilgisayar kullananlar maruz kalıyor. Özellikle klavye ve mouse’un uzun süre aynı pozisyonda ve desteksiz kullanılması etkin oluyor. Önceleri bilek kemiğinde belirgin bir büyüme, ardından parmaklarda uyuşukluk başlıyor. Bilekte dayanılmaz ağrı oluyor, hatta kişi bardak tutmakta, şişe kapağı açmakta bile zorlanır, hatta yapamaz hale geliyor. Bunun nedeni de median sinirlerin bilek kısmında sıkışmasından ileri geliyor. İhmal etmeyip tedaviye başlarsanız ameliyat aşamasına gelmeden iyileşebilirsiniz. Ama elinizi zorlayıp, tedaviyi geçiştirirseniz yani geç kalırsanız tek yol ameliyat. Mutlaka atel kullanmak gerekiyor. Bilek destekli mouse pad ve klavye kullanmalısınız. Bir de sürekli kullandığını eliniz havada değil, masada dirsek altından itibaren kullanmalısınız. Yani, kucakta bilgisayar

New York’un sürekli çoğalan evsizleri!

kullanmaya son… Tenisçi Dirseği: Laptop ve tab-

let kullananlarda görülüyor. Uzun süre dirseğin havada kalması ve bütün gücün bilek üzerine yüklenmesi neden oluyor. Halk arasında tenisçi dirseği hastalığı denilen ve literatürdeki adı ‘Lateral Epikondilit’, işin ilginç tarafı tenisçilerde çok nadir görülüyor. Ön kol kaslarının aşırı yorulması ve gerilmesi sorucu oluşan bu hasar dirsek kemiği üzerinde ağrı, hassasiyet, kemiğin şişmesi, elin gücünü kaybetmesi gibi belirtiler veriyor. Ön kol kaslarını zorlamayacak dirseklik takılması ve dirsek bölgesine günde 3-4 defa buz uygulanması gerekiyor. Bu rahatsızlıktan korunmak için de çalışırken dirseğiniz ve kolunuzun altında destek olmalı. Uzun süre çalışmak zorundaysanız, kısa molalar verip kollarınızı dinlendirin. Bu rahatsızlığın teda-

visini tam uygulamaz veya ilerlemesine izin verirseniz çözüm yine ameliyat. Boyun Düzleşmesi: Uzun süre bilgisayar, tablet veya cep telefonu kullananlar maruz kalıyor. Özellikle ofiste uzun süre masa başı çalışanları da tehdit ediyor. Elinde sürekli tablet oyun oynayan çocuklarınızı iyice gözlemleyin. Bu hastalığa yakalanmaları daha kolay… Henüz gelişimlerini tamamlamadıkları için ileride geri dönülmesi zor rahatsızlıklara yol açabilir. Boyun düzleşmesinin belirtilerini anlamak çok kolay… Sık sık boynunuz ağrıyor, tutuluyor ve sağa sola çevirmekte zorlanıyorsanız hemen doktora gidin. Ama korkmayın, çok ilerlemeden tedaviye başlarsanız boynunuz eski haline gelir. Ancak doktorun verdiği egzersizleri aksatmadan yerine getirmeniz gerekiyor. Ayrıca çalışma şeklini-

zi düzeltin, sürekli öne eğik çalışmayın. Bu hastalığın zamanında tedavi edilmemesi boyun fıtığına yol açabilir. Uzmanlar boyun düzleşmesinin akciğer hastalıkları ve spazma da neden olacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Ayrıca sürekli baş ağrısı ve baş dönmesine de. Göz hastalıkları: Göz kuruluğu, göz yorgunluğu ve göz bozulması… Bunların hepsi bilgisayar, tablet ve cep telefonunu uzun süre kullananları bekleyen tehlikeler. Elinden tablet düşürmeyen çocuklar, daha ergenlik çağını bitirmeden yakını görmekte zorlanmaya hatta gözlük kullanmaya başlayabilir. Uzmanlar çocukların bilgisayar ve tablet ekranlarına günde 3 saatten fazla bakmasını önermiyor. Sürekli ekrana bakarak çalışmak zorundaysanız, belirli aralıkla mola verip gözlerinizi kapatıp biraz din-

lendirin. Her gün en az 10 dakika bakabildiğiniz kadar uzağa, ufuk çizgisine kadar bakıp gözlerinizi rahatlatın. Kireçlenme: Uzun süre aynı pozisyonda oturmaktan dolayı el ve ayak eklemlerinde, sürekli tablet kullanmaktan dolayı parmaklarda kireçlenme meydana gelebilir. Özellikle soğuk ortamlar kireçlenmenin etkisini arttırabilir. Sakın parmaklarınızı çıtırdatmayın, kireçlenmeyi daha da körüklersiniz. İlerleyen durumlarda bu çıtırdatma kist oluşumuna bile neden olabilir. Korunmak için belirli aralıklarla yerinizden kalkın, oturma pozisyonunuzu değiştirin ve basit egzersizler yapın. Egzama: Elinden tablet düşürmeyen çocukları ve gençleri tehdit ediyor. Uzun süre elde tutulan tablet, parmaklarda egzamaya neden oluyor.

(KUNTER AKIRMAK – NEW YORK – POSTA212) Başkan DeBlasio, Ocak ayında başkanlık ofisini devraldığından beri evsizlik oranını düşürmekte zorlanıyor gibi görünüyor. Ocak ayındaki evsiz sayısı 51 bin civarındayken, son yapılan araştırmada ağustos ayında ki evsiz sayısı 54 bini geçmiş olduğu belirlendi. Evsizlerin kaldığı sığınma evlerinin yetersizliği , bu artışın sebepleri arasında gösteriliyor. DeBlasio’nun sözcüsü tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, sayıyı düşürmek için ellerinden geleni yaptıkları fakat şehrin artan yaşam maaliyetleri yüzünden yeni sığınma evleri yapımlarının zaman aldığı belirtildi. New York Belediye Başkanı De Blasio, evsiz sayısını azaltmak için, zorluk çeken aileleri bedava olan kamu konutlarına yerleştirmek ve kira destek programları geliştirmek gibi diğer planlar üzerlerinde çalıştıklarını da belirtti.


Seri ilanlar & Eğlence

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz KOÇ: Bu hafta yeni ve farklı şeyleri hayata geçirmeniz kolaylaşabilir. Özgürce ilerleyebilirsiniz. Kısa zamanda çok fazla iş yapabilirsiniz, enerjiniz oldukça yüksek olabilir. İlişkilerinizde doğru adımları atmak ve bağlılıkların içersinde kendi bireysel seçimlerinizi yaşamak isteyebilirsiniz. Üzerinde düşünmeniz gereken şeyler çoğalabilir, bunlar hayallerinizi tetikleyebilir. BOĞA: Beklenmedik öneri ve yardımlaşmalar hayatınıza olumlu açılımlar getirebilir, sizi neşelendirecek bir takım haberler alabilirsiniz. Özel bir insanla ilişkinizde veya iş hayatınızda sabırla aşmanız gereken durumları daha net görebilirsiniz. Yeni giderler edinebilirsiniz. İnsanlar size enerji aşılayabilir. Sosyal hayatınız ve de geleceğe yönelik hayalleriniz canlanabilir. İKİZLER: Yeni insan ve ortamlara kapılarınızı açabilirsiniz bu hafta. Değişiklikler sizi özgürleştirebilir. Kuralların dışına çıkabilirsiniz. Maddi açıdan ise güzel bir fırsat yakalayabilirsiniz. Bu hafta enerjiniz size fazla da gelebilir bu nedenle kendinizi gergin hissedebilirsiniz bazı zamanlar. Aşk hayatınızda ise kalbinizle bir ilerlemek ve doğru olanı yapmak isteyebilirsiniz. YENGEÇ: Kendinizi şanslı hissetmenizi sağlayacak karar ve gelişmeler geleceğe yönelik yeniliklere kolay adapte olmanızı sağlayabilir. Farklı bir pencereden bakabilirsiniz iş hayatınıza. Yeni bir düzen benimseyebilir, ayrıntılara dikkat edebilirsiniz. Bu hafta ev, aile hayatınızdaki kendini adama ile özgürleşme duygusu arasında denge kurmanız gerekebilir. ASLAN: Bireysel adımlar güzel değişiklikler getirebilir bu hafta. İç dünyanızda neşeli olabilirsiniz. Amaçlarınız ve duygularınızla ilişkili önemli bir takım gerçeklerin de farkına varabilirsiniz, tüm bunlar aşka, zevklerinize, beğenilerinize ve sosyal hayatınıza yenilikler olarak yansıyabilir. Parasal konularda hırslanabilirsiniz. BAŞAK: Bu hafta yeni ve farklı şeyleri hayata geçirmeniz kolaylaşabilir. Özgürce ilerleyebilirsiniz. Kısa zamanda çok fazla iş yapabilirsiniz, enerjiniz oldukça yüksek olabilir. İlişkilerinizde doğru adımları atmak ve bağlılıkların içersinde kendi bireysel seçimlerinizi yaşamak isteyebilirsiniz. Üzerinde düşünmeniz gereken şeyler çoğalabilir, bunlar hayallerinizi tetikleyebilir. TERAZİ: Güzel haberler ve paylaşımlar bu hafta sizin ilişkilerinizi beklenmedik bir biçimde güzelleştirebilir. İş ve gelecek açısından kararlar size şans aşılayabilir. Hayallerinizin etkisinde hareket edebilirsiniz. Bu hafta iletişim kanallarınıza ve yakın akrabalarınızla ilişkilerinize yenilikler getirebilir. AKREP: Parasal konulardaki değişimler, yenilikler bu hafta sizi özgürleştirebilir, istediğiniz yönde ilerleyebilirsiniz. Hedeflediğiniz şeylerle ilişkili iletişim trafiğiniz yoğun olabilir, pek çok konuda karar vermeniz gerekebilir. En doğru, adil seçimleri yapmak adına, sizi günlük yaşantınızda ve iş koşullarınızda sınırlayan durumları aşma ihtiyacı duyabilirsiniz bu hafta. YAY: Aşk hayatınızda bireysel seçim ve tavırlarınız sizi özgürleştirebilir, kendinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Yapmayı planladığınız değişimleri hayata geçirebilirsiniz bu hafta. İş hayatınızda pek çok olay ve durum zihninizi dolu tutabilir. Çevrenizden göreceğiniz destek sizi neşelendirebilir. Tek başınıza olmadığınızı görebilirsiniz. OĞLAK: İçsel değişimlere açıklık kazanabilirsiniz, bu da kendi köklerinize, birikim ve geçmişinize bambaşka gözlerle bakmanıza neden olabilir. Hayatınıza giren insanlar, anlaşmalar ve bağlar size çok olumlu bir takım gelişmeleri ve kararları getirebilir. Amaçlarınız ve planlarınız hakkında bolca düşünebilirsiniz. Kendinizi adadığınız işler ile özel yaşantınız arasındaki dengeye önem verebilirsiniz. KOVA: Cesaretiniz size uzun zamandır hedeflediğiniz bir şeye ulaşma yolunu açabilir. Sosyal hayatınız sizi memnun edebilir, özgürce ilerleyebilirsiniz. İşteki gelişmeler size şanslı olduğunuz noktaları hatırlatabilir. Yapacağınız işler ve görüşmeler sizi çok aktif kılabilir. Kendinizi adadığınız konularda bazen karışıklığa da düşebilirsiniz. BALIK: İş hayatınızdaki beklenmedik gelişmeler sizi maddi açıdan olumlu etkileyebilir, özgürleşebilirsiniz. İnsanlar sizi mutlu ve neşeli tutabilir, kendi isteklerinizi takip edebilirsiniz. Planlarınız ve fikirleriniz sizi heyecanlı, sabırsız yapabilir. Önemli bir kararı hayata geçirebilirsiniz. Zincirlerinizi yeniliklerle kırabilirsiniz.

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın

MANHATTAN’DA DÖNER USTASI ARANIYOR Manhattan, New York’taki dükkanımıza döner ustası aranmaktadır.

$50

İlgilenenlerin 646 208 6627 numaralı telefondan Muhammed Bey ile görüşmeleri gerekmektedir.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Menü dağıtım saatleri; Pazartesi-Cuma (5gün) 8:00am – 3:00pm Bu saatlerde oynama yapılabilir. Ödemeler saat başına olmak üzere yapılacaktır.

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır İlanınız Burada Yayınlansın

E-mail: Nowhiring2014@gmail.com

$40

AŞÇI YARDIMCILARI ARANIYOR

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Manhattan’da bulunan restaurantımızda full time bay aşçı yardımcılarına ihtiyaç vardır.

İlanınız Burada Yayınlansın

Telefon: 347 575 8579

Tezgahtar Aranıyor Manhattan, Midtown’da full time ya da part time çalışacak elemanlar aranmaktadır. İlgilenenler dudunmu@msn.com’a email atabilirler.

Yatılı Bayan Eleman Arıyoruz 5 yaşındaki ikizlerime bakacak, ev işlerinde yardımcı olacak bayan eleman arıyorum. İkizler gündüzleri okula gidiyor, ben zaten evdeyim. Dolayısıyla hem bana arkadaş olacak hem de yardımcı olacak bir bayan arıyorum.

$20

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

New Jersey’de babysitter aranmaktadır 6 yaşında kız ve 11 yaşındaki erkek çocuğumuz için Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri full time yatılı bakıcı aramaktayız. Ev gayet geniş olup kendi özel lavabo ve odanız olacaktır. Detaylı bilgi için 516-765-5796 no’lu telefonu arayabilirsiniz. Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

Türk Pide Ustası aranıyor New Jersey eyaletinde yeni kurulacak iş yerimiz için Türk Pide Ustası aranıyor.

Wellington, Florida Telefon: 561 425 3043

Geleneksel Türk Pidesi’ni yapabilen usta aranmaktadır. E-mail: ahmetcesni@gmail.ccom

Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Ben geçen sene Columbia’dan mezun oldum ve 1 senedir çalışıyorum. 2. oda arkadaşı ise bir Çinli, NY’ta master yapıyor.

Restauranta eleman aranıyor

Menüler legal yollarla, dışarıda verilen adreslerde halka dağıtılıcaktır.

İlgilenen arkadaşlar bizimle kontak kurabilir. Detaylı bilgi telefondan verilebilir. Ulaşamadığınız durumda lütfen sesli mesaj olarak; isminizi, soyadınızı ve cep telefonu numaranızı bırakınız.

3 oda 2 banyolu bir apartman dairesinde 1 boş odamız var. 3. ev arkadaşı arıyoruz. Eğer 1 senelik lease imzalayabilecekseniz ve Manhattan’da oda bakıyorsanız, lütfen mesaj atınız. Kira $1200.

Lower East Side Telefon: 646 228 6821

MENÜ DAĞITIM ELEMANI ARANIYOR Manhattan’da bulunan restaurantımız için menü dağıtacak arkadaşlara ihtiyaç vardır. Başvuran arkadaşların İngilizce bilmesine gerek yoktur.

Manhattan’da kiralık oda

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart. Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667 Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum. New York Telefon: 347 480 9867

Çocuklarınıza güvenilir ev ortamında bakılır Ben evli ve 8 yasında kız çocuk annesiyim. Hem eşime yardım amaçlı hem kızıma arkadaşlık yapacak 0-8 yaş aralığında çocuklarınızla ilgilenebilirim. Emin olun sevecen, sabırlı, inaçlı ve güvenebileceğiniz bir aile kadınıyım. Ayrıca temizlik gibi işler de olabilir. Detaylar için 631 316 4502 no’lu telefondan irtibata geçebilirsiniz.

Eleman Aranıyor

Gas istasyonuna part time eleman aranıyor. Başvuru yapacakların yasal olması ve loto tecrübesi olması gerekiyor. Yer 2 ile 4 trenine yakın. Bronx, NY. E-mail: nycs3rdar34@gmail.com

Dijital Pazarlama (Şirketinize özel eğitim) Google aramalarda da etkili olan sosyal medya içerik yönetimi, markanızın konumlaması ve müşterilerinize ulaşmanız için varolmanız gereken bir yapı. Bu hizmet size: Daha fazla kişiye ulaşmanızı, rakiplerinizin önüne geçmenizi, adınızı daha çok duyurmanızı sağlayacak. Eğitimin içeriği hedef kitlenize ve hedeflerinize bağlı olarak karar verilecektir.

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Port Jefferson, Long Island’da Kiralık Oda Port Jefferson, Long Island’da 350 dolar aylık ile kiralık oda. Deposit yok. Tren ile Manhattan’a 1 saat 45 dakika. Telefon: 631 790 9185 New York’ta tam veya yarı zamanlı olarak tecrübeli çocuk bakıcısı aranmaktadır. E-mail: nydadi@hotmail.com

Kaliforniya’da aileye iş ve ev Tercihen karı koca ya da benzeri iki kişinin bir evde kalabileceği bir ortamda, biri marangozluk gibi bir sanaata ya da tecrübeye sahip olup, bina ve bahçeden oluşan bir alanın bakımından sorumlu olacak, diğeri 16 yatak odasının günlük temizliğini yapacak iki kişiye ihtiyaç duyulmaktadır. İş ve ev ABD’de Kaliforniya’dadır ve aylık maaş ödenecektir. İlgilenenler appleblossomidy@yahoo.com’dan mesaj geçebilirler ve telefon numaralarını bırakabilirler.

Bay/bayan kasiyer aranıyor Brooklyn’deki marketimize; İngilizce bilen, sorumluluk sahibi, tecrübeli bay ve bayan kasiyerler arıyoruz. İlgilenenler 917 702 1390 no’lu telefondan bize ulaşabilirler.

Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511 Arlington, Virginia’da yaşıyorum. Ballston metronun bir blok ötesinde, ev işlerinde bana yardımcı olacak bir bayan arıyorum. Haftada 3-4 gün olabilir. İlerleyen zamanlarda isterse yatılı olabilir. Telefon: 571 438 1782 Long Island, NY’ta çalışacak, Green Card ve en az 18 aylık NY ehliyeti olan, tercihen Long Island’da oturan şoförlere ihtiyaç vardır. İlgilenenlerin daha fazla bilgi için aramaları rica olunur. 631 974 5518

Müşteri kitlenize göre Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest mecralarında: - İçerik yönetimi nasıl yapılır? - Uygun görsellerin hazırlanması ve yayınlanması - Takipçi sayınızı arttırmaya yönelik çalışmalar nelerdir? - İçeriklerinizi zenginleştirmek adına kullanabileceğiniz uygulamalar - Facebook reklam yönetimi nasıl yapılır? - SEO çalışmaları nelerdir? Bütçesi yönetilecek yapılacak çalışmalara göre belirlenecektir.. E-mail: sosyalmedya1@gmail.com

Seri İlan Sayfaları

www.USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır

Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

Posta212 Bulmaca Soldan Sağa:1) Dil bilimi, lisaniyat - Kükürt’ün simgesi 2) Yüce gönüllü İşaret sıfatı 3) Hz. Musa’nın tabi olduğu ırk - Bir bağlaç 4) Eski dilde damla - Eski dilde akıtma 5) Bir hayret sözü - Olgunlaşmamış 6) Bir Otomobil markası- İskambilde birli - Bir nota 7) Klikleri gözden geçiren 8) Bir nota Güreşte bir yenilgi şekli - Bir nota 9) Ad öğrenme sorusu 10) Aksi ters - Kısaca Eti Bank 11) Temel - Eski bir çalgı 12) Tek parça kadın giyisisi - Eski dilde kış 13) Dışı değil - Kısaca Kara Kuvvetleri 14) Bir nota - Fiyakalı - Vilayet. Yukarıdan Aşağıya: 1) Dinsel olmayan - Demirin oksijenle birleşmesiyle oluşan bir madde - Ağzına kadar dolu 2) Vali - Lise öğrencisi 3) Bir yunan halk dansı - Kısaca emar - Bir nota 4) Atılgan - Ekonomik olarak, Ekonomik açıdan 5) Erzurumlu kadın kahraman - Zayıf cılız 6) Kayınço - Eski dilde yuva 7) Hayret sözü - Çevre veya yapı düzenleme - Bir organımız 8) Eski Mısır’da kutsal olarak kabul edilen öküzün adı - Film ve tiyatro gösteri platformu 9) Dilsiz - Ankara’da bir semt 10) Bir tarım gereci - Harap yeli - Nebat 11) Başlıca içeceğimiz - Kazanç - Arap alfabesinde uzatmalı bir harf.


Spor

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Süper Kupa Fenerbahçe’nin TFF Süper Kupa’da normal süresi ve uzatma bölümü 0-0 biten karşılaşmada penaltı atışlarında Galatasaray’ı 3-2 mağlup eden Fenerbahçe, Süper Kupa’nın sahibi oldu

Caner Erkin ve Mehmet Topuz'un penaltı atışlarını kaleci Muslera kurtardı. Sarı lacivertli ekip, dördüncü penaltı atışını gole çevirmeyi başardı. Son atışı değerlendiren Kadlec takımının Süper Kupa'yı kaznamasını sağladı.

İSTANBUL - POSTA212

T

FF Süper Kupa'da normal süresi ve uzatma bölümü 0-0 biten karşılaşmada penaltı atışları sonucunda Galatasaray'ı 3-2 mağlup eden Fenerbahçe TFF Süper Kupa'nın sahibi oldu. Karşılaşmanın 3. dakikasında Meireles’in pasıyla sağ kanatta topla buluşan Gökhan Gönül’ün ceza sahasına gönderdiği topa müdahale eden Chedjou, Kuyt’tan önce topu uzaklaştırmay başardı. 35. dakikada Olcan Adın’ın ceza alanı dışından attığı sert şutta meşin yuvarlak, direğin yanında auta gitti. 42. dakikada Emenike’nin sol kanattan yaptığı ortada Sow’un vuruşunda Muslera topu kontrol etti. Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sona erdi. Müsabakanın 51. dakikasında Caner Erkin'in ceza sahası dışından sert şutunda meşin yuvarlak üstten auta gitti. 78. dakikada Caner Erkin'in sağ kanattan yaptığı ortada savunmadan seken topla buluşan Bekir İrtegün'ün sert vuruşunda kaleci Muslera topu kornere çeldi. Sol kanattan Meireles'in kullandığı köşe vuruşunda Kuyt arka direğe aşırdı. Sow'un indirdiği topa müsait pozisyondaki Emenike istediği gibi vuramayınca Fenerbahçe önemli bir gol pozisyonundan faydalanamadı.

85. dakikada ceza alanı hemen dışında topla buluşan Bruma'nın güzel vuruşunda top üstten auta çıktı. Karşılaşmanın normal süresi golsüz eşitlikle tamamlandığı için uzatma bölümüne geçildi.

UZATMA BÖLÜMÜ 100. dakikada gelişen Fenerbahçe atağında ceza alanı içinde topla buluşan Alper Potuk'un vuruşunda top yandan auta çıktı. İkinci uzatma bölümünün ilk daki-

kasında sol kanattan hızlı gelişen Galatasaray atağında Olcan Adın, Burak Yılmaz'ın yaptığı ortaya yükselmesine rağmen dokunamadı. İki uzatma bölümünde de taraflar eşitliği bozamayınca penaltı atışlarına geçildi.

PENALTI ATIŞLARI Galatasaray taraftarının bulunduğu Spil Kale Arkası tribününün olduğu taraftaki kaleye atılan penaltı vuruşlarında ilk atışı Galatasaray takımı kullandı.

Penaltı atışları sonucunda rakibine 3-2 üstünlük kuran Fenerbahçe, kupanın sahibi oldu Sarı kırmızılı ekipte ilk atışı kullanan Olcan Adın başarılı olurken, Selçuk İnan'ın ve Melo'nun vuruşlarında top üstten auta gitti. Yekta Kurtuluş'un attığı penaltıda ise kaleci Volkan Demirel golü önledi. Sarı kırmızılı ekip, Burak Yılmaz'la da penaltı vuruşunda başarılı oldu. Fenerbahçe'de ise ilk penaltı vuruşunda Kuyt takımı adına gol atarken,

MAÇTA DURAKLAMALAR Karşılaşmanın ikinci yarısı başlamadan önce Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel'in bulunduğu Spil tarafındaki kaleye doğru Galatasaray taraftarları pet şişeler fırlattı. Galatasaraylı futbolcularının uyarısının ardından sahadaki yabancı maddeler temizlendi ve hakem Mustafa Kamil Abitoğlu tarafından anons yaptırıldı. Müsabakanın 82. dakikasında Volkan Demirel'e atılan yabancı maddeler yüzünden hakem Mustafa Kamil Abitoğlu bir kez daha anons yapılmasını istedi. Penaltı atışlarında Melo'nun penaltı vuruşundan sonra Volkan Demirel ve Melo hakem tarafından sarı kartla cezalandırıldı. HAKEM DEVAM EDEMEDİ Müsabakanın 71. dakikasında sakatlanan yardımcı hakem Serkan Ok, Galatasaraylı sağlık ekipleri tarafından tedavi edilmeye çalışılsa da müsabakaya devam edemedi ve 73. dakikada yerine dördüncü hakem Ali Palabıyık geçti. Serkan Ok da müsabakayı dördüncü hakem olarak sürdürdü.

US Open başladı İlk kez 1881 yılında düzenlenen, sezonun dördüncü ve son “grand slam” tenis turnuvası ABD Açık’ın ana tablo maçları New York kentinde başladı (AA-NEW YORK)2014 ABD Açık’ta toplam 38 milyon 251 bin 760 dolar ödül dağıtılacak. Turnuvanın, 7 Eylül’de yapılacak tek kadınlar ve 9 Eylül’de oynanacak tek erkekler finalini kazananlara verilecek para ödülü, 2,6 milyondan, 3 milyon dolara yükseldi. Kariyerinin ABD Açık’taki tek şampiyonluğunu 2011 yılında kazanan erkekler dünya sıralamasının 1 numarası Sırp Novak Djokovic, 8’inci “grand slam” şampiyonluğu için korta çıkacak. Bu yıl Wimbledon’da zafere ulaşan Sırp tenisçi, ilk turda 22 yaşındaki dünya 80’incisi Arjantinli Diego Schwartzman’ın rakibi oldu. Turnuvayı 2004-2008 arasında üst üste 5 kez kazanan 2 numaralı seribaşı İsviçreli Roger Federer, ilk maçını, dünya sıralamasının 77. basamağındaki Avustralyalı Marinko Matosevic ile oynayacak. 2012’den bu yana “grand slam” şampiyonluğuna hasret kalan “Fedex”, Wimbledon’da çok yaklaştığı 18. “grand slam” zaferi için ilk olarak çeyrek finaldeki muhtemel rakibi 7 numaralı seribaşı Grigor Dimitrov’u elemek zorunda. Kariyerinin ilk “grand slam” şampiyonluğuna bu yıl Avustralya Açık’ta ulaşan 3 numaralı seribaşı Stanislas Wawrinka ise ilk maçında 21 yaşındaki dünya 70 numarası Jiri Vesely’in karşısına çıkacak. Fransa Açık’a (Roland Garros) erken vedasını, Wimbledon’da çeyrek finale yükselerek bir nebze unutan İsviçreli raket, en azından 2013’teki yarı finali tekrar etmek istiyor. İlk “grand slam” şampiyonluğunu 2012’de burada kazanan 8 numaralı seribaşı Andy Murray de bu sezonki kötü gidişe, ABD Açık’ta son vermek istiyor. Bir sürpriz olmadığı takdirde, çeyrek finalde Djokovic ile karşılaşacak Murray’in, öncelikle 4. turdaki muhtemel rakibi 9 numaralı seribaşı Jo-Wilfried Tsonga’yı geçmesi gerekiyor. TEK KADINLARDA FAVORİ ÇOK Tek kadınlarda son 2 yılın şampiyon ve 1 numaralı seribaşı Serena Williams, bu yıl hiçbir “grand slam”de son 8’e kalmayı beceremese de seyircisi önünde sezonu şampiyonlukla kapatmanın plan-

larını yapıyor. Buraya Cincinnati Turnuvası’nı kazanarak gelen ABD’li sporcu, ilk turda 18 yaşındaki dünya 103’üncüsü vatandaşı Taylor Townsend ile eşleşti. Kariyerinin “altın” yılını yaşayan 22 yaşındaki 2 numaralı seribaşı Simona Halep, Fransa Açık’ta çok yaklaştığı ilk “grand slam” şampiyonluğunun peşinde olacak. Rumen tenisçi, 2014 ABD Açık serüvenine, evsahibi ülkeden Danielle Collins karşısında başlayacak. Wimbledon şampiyonu unvanıyla New York’a gelen 3 numaralı seribaşı Çek Petra Kvitova, 4. turdan fazlasını göremediği ABD Açık’taki ilk maçında, bu yıl Fransa Açık’ın ilk turunda 2011 şampiyonu Li Na’yı elemeyi başaran dünya sıralamasının 73. basamağındaki Kristina Mladenovic ile karşılaşacak. 2006 şampiyonu ve 5 numaralı seribaşı Maria Sharapova, ilk karşılaşmasını vatandaşı Maria Kirilenko ile yapacak. Sharapova, çeyrek finale kadar yükselmesi durumunda büyük ihtimalle karşısında Halep’i bulacak. Halep gibi bu yıl gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken 7 numaralı seribaşı Eugenie Bouchard da ilk turda Belaruslu Olga

Govortsova’nın rakibi oldu. Bu sezon hem Avustralya Açık hem de Fransa Açık’ta yarı final oynayan, Wimbledon’ı ise finalde kaybeden 20 yaşındaki Kanadalı tenisçi, çeyrek finalde muhtemelen Wimbledon finalinde de yenildiği Kvitova ile eşleşecek. Sakatlıklar nedeniyle kötü bir sezon geçiren eski dünya 1 numarası ve son 2 yılın finalisti Victoria Azarenka, 2011’de yarı final gören 6 numaralı seribaşı Angelique Kerber ve ABD Açık’a hazırlık niteliğindeki Cincinnati Turnuvası’nda finale çıkan 8 numaralı seribaşı Ana Ivanovic de favori isimler arasında sayılabilir. NADAL, HAYRANLARINI ÜZDÜ Tenisseverler, bu yılki ABD Açık’ta erkekler dünya sıralamasının 2 numarası İspanyol Rafael Nadal’ı izlemekten mahrum kalacak. 2010 ve 2013 şampiyonu Nadal, el bileğindeki sakatlık yüzünden 2003’ten bu yana katıldığı ABD Açık’ı 2012’nin ardından 2. kez kaçıracak. Kadınlarda ise bu yıl Avustralya Açık’ı kazanarak sezona iyi bir başlangıç yapan dünya 3 numarası Çinli Li Na, sağ dizindeki sakat-

lık nedeniyle Flushing Meadows’a gelemeyecek. 2011 Fransa Açık şampiyonu Li, 2009 Avustralya Açık’tan bu yana ilk kez bir “grand slam”de oynayamayacak. BİRÇOK UYGULAMA İLK KEZ ABD AÇIK’TA HAYATA GEÇTİ Turnuva, ilk defa 1881 yılının ağustos ayında Rhode Island eyaletindeki Newport kentinde bulunan çim kortlarda organize edildi. Yalnızca ABD Ulusal Lawn Tenis Federasyonu (USNLTA) üyelerinin katılabildiği ilk turnuvayı kazanan Richards Sears, sonraki 6 şampiyonluğu da kimseye bırakmadı. 1887 yılından itibaren kadın tenisçilerin de yarışabildiği şampiyona, 1975-1977 yıllarında çim kortta oynandı. ABD Açık, 1978’de ABD Tenis Federasyonu (USTA) tarafından New York kentindeki Flushing Meadows Corona Park’ına inşa edilen USTA Billie Jean King Ulusal Tenis Merkezi’ne taşındığından beri asfalt veya beton bir zemin üstüne akrilik, lastik ve silikondan oluşan katmanların yerleştirilmesiyle elde edilen “DecoTurf” ismindeki kortlarda düzenleniyor. Sürtünmenin çok düşük düzey-

de olduğu DecoTurf kortta toplar, diğer sert zeminlere göre yerden daha az yükseliyor. ABD Açık’ın diğer kortlardan daha hızlı olan zemini, sert servis kullanan ve güçlü vuruşları olan oyunculara avantaj sağlıyor. ABD Açık, 1970 yılında eşitlikle biten (6-6) setlerin, bir tenisçi, iki fark yakalayıncaya kadar sürmesi yerine “tie break” ile sonuçlandığı, 1973’te ise tek erkekler ve tek kadınlar şampiyonlarının eşit para ödülü aldığı (1973 şampiyonları John Newcombe ve Margaret Court, 25’er bin dolarla ödüllendirildi) ilk “grand slam” turnuvası olma özelliğini de taşıyor. Turnuvanın bir diğer özelliği ise tenisçilerin hakem kararlarına itiraz etmesini sağlayan ”Şahin gözü” adlı bilgisayar sisteminin 2006 yılında ilk kez burada kullanılması. Şahin gözü, 2006 yılında ilk kez merkez kort Arthur Ashe ile Louis Armstrong sahalarında kullanıldı. Tenisçiler, 3 boyutlu (3D) bilgisayar simulasyonundan oluşan “Şahin gözü” sayesinde, hakemin kararına her sette 3 kez itiraz edebiliyor. EN BÜYÜK TENİS KORTU ABD Açık’ı diğer “grand slam”lerden ayıran bir özelliği de merkez kort olarak kabul edilen ve adını Afro-Amerikan tenisçi Arthur Ashe’den alan 22 bin 547 kapasiteli tenis kortuna sahip olması. ”Grand slam”lerin en yüksek kapasiteli kortları sıralamasında, Arthur Ashe’yi, Roland Garros’un finallerine ev sahipliği yapan 15 bin 166 seyirci kapasiteli Philippe Chatrier, kendine has kurallarıyla dikkati çeken Wimbledon’ın 15 bin seyirci kapasiteli merkez kortu ve sezonun ilk turnuvası Avustralya Açık’ın, 14 bin 820 kişilik en büyük kortu Rod Laver Arena takip ediyor. ABD AÇIK’IN “EN”LERİ Geçen yıl tek erkeklerde İspanyol Rafael Nadal, tek kadınlarda ise ABD’li Serena Williams’ın şampiyon olduğu ABD Açık’ta, tek erkeklerde ABD’li Richard Sears, Bill Tilden ve Bill Larned 7’şer kez şampiyonluğa ulaşırken, tek kadınlarda Norveç ile ABD vatandaşı Molla Bjurstedt Mallory 8 kez kupayı kaldırdı.

Kadir Çetinçalı twitter:@mamleba

SÜPER FİNALDEN SÜPER EZİYETE GALATASARAY Başkanı Ünal Aysal ve Fenerbahçe Yöneticisi Mahmut Uslu ne yaptılar ettiler, dostluk demeci ile başlayan Süper Kupa finalini germeyi başardılar. Bir anda maç öncesi hakaret düellosuna dönüşen Süper Kupa Finali’nin tribün görüntüsü de, yönetici seviyesine paralel seviyesizlikte devam etti. Maçın gelirinin Soma faciasında yitirdiğimiz emekçilerin ailelerine verilecek olması da seviyesizliğe set çekemedi. İki takım tribünlerinin sahaya yabancı madde yağdırması ki, Galatasaray Tribünü bu çirkinlikte biraz da olsa öndeydi; derbiyi baştan çekilmez hale getirdi. HAZIR DEĞİLLER Süper Kupa Finali oynayan ve Süper Ligimizin favorisi olan iki takımın oynadığı futbol “Süper Eziyet” olarak 120 dakika boyunca sürdü. Düşünün Türk futbolunun seviyesini. Normalde lig bu hafta başlayacaktı. TFF, bu yaz mevsiminin beklenenden sıcak olması ve sezon sonunda uluslararası bir turnuva olmaması nedeniyle lig başlangıcını bir hafta ertelemişti. Yani takımların artık sezona hazır olmaları gerekiyordu. Gördük ki, Galatasaray da Fenerbahçe de lige hazır değil. 120 dakikanın genelinde kötünün iyisi Fenerbahçe idi. Rakibine oranla daha az sorunlu ve yerli kalitesi daha yukarıda olduğu için İsmail Kartal’ın ekibi galibiyetin kıyısında dolaştı ancak Muslera ve Semih Chedjou ikilisini aşamadı. F.Bahçe rakip orta alandan baskı görmediği için sarı kırmızılı ceza alanı çevresine kadar kolaylıkla gelebiliyordu. Ancak ceza alanı civarında forvetlerin hareketsizliği ve her şeyi Emenike’den beklemeleri F.Bahçe’yi de pozisyon kısırlığına itti. GS’DE SAVUNMA SIKINTISI G.Saray Prandelli ile beraber sorunlarına henüz çözüm bulamamış görünüyor. Savunma geleneksel olarak son yıllarda sürekli sıkıntıda. Bakmayın 120 dakika gol yememelerine, rakip F.Bahçe’de kötüydü çünkü. Prandelli 4-2-3-1 sisteminde ısrarcı görünüyor. Ancak bu sistemin işlerlik kazanması için kanatlarda oynayan Olcan ve Yasin’in çok efektif olmaları zorunlu. Yasin sahada yok gibiydi. Olcan süreklik sağlayamadı. Bunların üstüne sadece 10 gündür antrenman yapan Sneijder’in de, fiziki yetersizliği G.Saray ezeli rakibi karşısında çok silik bir görünüme soktu. BURAK YALNIZ KALDI Önüne gelen Burak Yılmaz’a sallıyor ama Burak rakip savunma içinde yalnız kalıyor ve doğru pasla buluşamıyor. Selçuk İnan’ın formsuzluğunu sürdürmesi Burak için de dezavantaj. Selçuk ve Melo’nun savunmadan çıkarken kaptırdıkları toplar da F.Bahçe adına en tehlikeli dakikaların oluşmasına neden oldu. Prandelli Yekta ve Bruma’yı alarak 2. yarının başlarında orta alanın fiziki direncini artırmayı düşündü. İsmail Kartal ise ilk oyuncu değişikliğini 80’li dakikalarda Alves sakatlanınca zorunlu olarak yaptı. Böyle sürerse İsmail Kartal’ın eline değişiklik kağıdı “Yıldırım” hızıyla protokol tribününden gelir. Ligin favorisi olarak gösterilen G.Saray ve F.Bahçe’nin 4. yıldız çekişmesinin bu sezona damgasını vuracağını düşününler çoğunluktaydı. Süper Final’deki super eziyeti gördükten sonra diyeceği o ki; Beşiktaş hatta Trabzon bile bu ikiliye yıldız takdırmaz gibime geliyor.

Jones, Kartal’dan Amerika’ya uçtu

İSTANBUL (AA) - Amerikan Ulusal Futbol Ligi (MLS) ekiplerinden New England Revolution, geçen sezon Beşiktaş’ta kiralık olarak forma giyen Jermaine Jones’u kadrosuna kattı. New England Revolution Kulübü’nden yapılan açıklamada, serbest oyuncu statüsündeki 32 yaşındaki Jones ile anlaşma sağlandığı duyuruldu. Kariyerine Eintracht Frankfurt’ta başlayan Almanya doğumlu ABD’li milli futbolcu, Bayer Leverkusen ve Schalke 04’te oynadıktan sonra Blackburn Rovers ve Beşiktaş’ta kiralık olarak top koşturdu. Jones, geçen sezon ikinci devrede transfer olduğu Beşiktaş’ta 10 maçta görev yaptı. Brezilya’da düzenlenen 2014 FIFA Dünya Kupası’nda ABD kadrosunda da yer alan Jones, milli takımın formasını 46 kez giydi, 3 gol kaydetti.


Tatil

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Uyuyan devin Ş A gölgesindeki K FİGEN ONUR YOLLARDA

“Kaş’a bir kere giden büyülenir, tekrar tekrar gelmek ister” derler. Türkiye’nin en iyi tatil bölgelerinden olan Akdeniz’in kıyısındaki bu şirin tatil yöresinde sanki günler daha uzun, zaman durmuş gibidir

T

arih, doğa, Akdeniz’in masmavi suları… Her mevsim ayrı bir güzelliği vardır Kaş’ın… Ama Kaş’a ulaşmak, gitmek öyle pek kolay değil. Kısıtlı zamanınız varsa önce Dalaman’a gidip, oradan araba kiralamanız gerek. Dalaman - Kaş arası 150 kilometre. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuktan sonra kendinizi bir anda zaman tünelinden geçmiş gibi fazla el değmemiş, çok fazla şehirleşmemiş bir Akdeniz kasabasında buluyorsunuz. Tarih ve doğa adeta iç içe geçmiş, karşıda Meis Adası manzaralı. Deniz o kadar temiz ki, derin sularda bile dibi görmek mümkün. Kaş’a Antalya’dan gidecekseniz biraz daha uzun sürüyor, 170 kilometre. Ama benim tavsiyem, mutlaka kendi aracınızla gitmeye çalışın. Çünkü Kaş’a gidince sadece Kaş’ı değil, çevresini de gezip farklı bir tatil geçirme şansınız var. Gündüzleri büyüleyici doğasının tadını çıkarırken, geceleri de oldukça hareketli olan gece hayatını yaşayarak eğlenceli bir tatil geçirebilirsiniz. KAŞ’TA NELER YAPILIR? Dalış turuna mutlaka katılın. Türkiye’nin en iyi dalış merkezlerinden olan Kaş’ta birkaç tane dalış okulu var ve günlük turlarla dalış kursu veriyorlar. Likya mezarlarını ziyaret edin. Kaş’ın çarşısını gezin. Günübirlik olarak çevredeki doğal ve tarihi yerleri ziyaret edin, pasaport ve vize hazırlığınız varsa bir günlüğüne Meis Adası’na geçin. Aksiyon sevenlerdenseniz yamaç paraşütü, tırmanış ve trekking yapabilirsiniz. Mutlaka balık yiyin, yanında Ege ve Akdeniz mezelerini unutmayın. KAŞ’IN PLAJLARI Eğer şehir merkezinde değil yarımada tarafında kalıyorsanız büyük bir olasılıkla kaldığınız otelin hemen önünden denize giriliyordur. Merkezde kalanlar için de, yakın mesafe plajlar mevcut. Küçükçakıl: Kaş’ın en gözde plajı olan Küçükçakıl Plajı, Kaş’ın tam merkezinde. Meydan’dan 5 dakikalık bir yürüyüş sonrası Küçükçakıl’a ulaşabiliyorsunuz. Dev kayaların üzerinde, tahta platformlar var. Denize uzun bir merdivenle iniliyor. Yüzerken yanınızdan dev kaplumbağalar geçebilir, sakın şaşırmayın. Büyükçakıl: Küçükçakıl Plajı’ndan yürümeye devam ederseniz 15 dakika sonra Büyükçakıl Plajı’na ulaşabilirsiniz. Yürüyüş sevmeyenlerdenseniz aracınızla 5 dakikalık yol. Denize sahilden girebilirsiniz. Bayındır Limanı: Kaş içinde denize girmek istemiyorsanız tekneye binerek 5-10 dakikalık bir yolculuktan sonra Bayındır Limanı’na gidebilirsiniz. BURALARI MUTLAKA GÖRÜN Kekova: Benim favorilerim başında geliyor. Kara ulaşımı yok. Önce Üçağız Köyü’ne gidiyorsunuz. Burası küçücük bir yer. Hem yöre halkıyla hem de diğer turistlerle bir gün içinde kaynaşıyorsunuz. Küçücük bir meydanı, bir-iki tane balıkçı

yük ilgi görüyor. Antiphellos Antik Kenti: Kaş’ın hemen dibinde bulunan antik kent, özellikle kaya mezarları ile ön plnaa çıkıyor. Yine kayalara oyulmuş tapınaklar da ziyaretçilerin en çok rağbet ettiği yerlerin başında geliyor. Gömbe Yaylası: Kaş ve çevresini gezdikten sonra, "Başka" derseniz, değişik bir deneyime hazır olun. Herkesin pek bilmediği bir yer var: Gömbe Yaylası. Sabah kahvaltıdan sonra arabanıza veya motorunuza atlayıp 70 km yolculuk yaptıktan sonra Gömbe'ye varacaksınız. Yemyeşil, serin ve adeta büyülü bir yer. UYUYAN DEVLERİN AŞKI Kaş ve Meis’in ortak bir efsanesi var. Kaş’ın merkezinden, her yerden görünen uyuyan dev bir erkek siluetini andırır hemen Kaş’ın üzerindeki tepe. Tam karşıdaki Meis Adası’nda da eşi, taştan dev bir kadın uyur. Efsaneye göre, deniz karaya ulaşıp her iki kayadan devleri sararsa bu uyuyan iki aşığın uyanacağı söylenir.

restoranı var. Hepsi denizin kıyısında… Oradan teknelerle Kekova’ya geçebilirsiniz. Mutlaka batık şehri görün. Tabii yine tekneyle... Bir kısmı suyun yüzeyinde ama büyük bölümü denizin altında kalmış. Kekova Köyü’nün üstünde Kale var. Rodos Şövalyeleri tarafından yapılmış. Kale’ye çıkan dik merdiven sağlı sollu köy evleri serpiştirilmiş gibi. Fotoğraf makineniz yanınızda olsun. En güzel pozları yakalayacaksınız. Patara Antik Kenti ve plajı: Türkiye’nin en uzun sahil şeridine sahip Patara’da yılın en güzel zamanları Ağustos sonu ve Eylül başı. Tarihle doğanın kucaklaştığı bu muhteşem plajda mutlaka bir gününüzü geçirin. Plajın başlangıcında yiyecek ve içecek temin edebileceğiniz bir restoran var. Plajda ileri gitmek istiyorsanız yola çıkmadan önce yanınıza mutlaka su ve yiyecek bir şeyler alın. Kumsalda yürürken fark etmeden uzaklara gidebilirsiniz. Patara’dan ayrılmadan önce de antik kentteki kalıntıları gezmenizi tavsiye ediyorum. Türkiye’nin ilk parlamento binası, fener, yollar… Zamanın en parlak medeniyetlerinden birini barındıran kalıntıları keyifle gezeceksiniz. Xanthos Antik Kenti: Likya uygarlığının en eski ve en büyük yerleşim yeri. Acıklı bir hikayesi var. Pers istilasına uğrayıp, kentlerini savunamayacaklarını anladıklarında önce kadınları ve çocukları öldürmüşler… Sonra da binaları yakıp toplu intihar etmişlerdir. Ancak şehrin muhteşem yıllarına ait kalıntılar hala turistler tarafından bü-


Life & Style

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Moda sokakta yaşanır Nurdan Yüzbaşıoğlu

HALDUN AR

MAĞAN

nurdanusa@gmail.com

Soğuk ve güzel

A

HAFTANIN FİLMLERİ

VİZYON

rtık kış aylarından kış modasından bahsetmenin zamanı geldi de geçiyor. Bakmayın siz benim Eylül’ü beklediğime, markalar yeni sezon cicilerini tüketiciyle Temmuz’dan itibaren buluşturmaya başladı bile. Sıcaktan sular seller gibi terlediğimiz şu günlerde paltolar kazaklar vitrinlerdeki yerlerini çoktan aldılar, botlar çizmeler kalem etekler baş köşelere yerleştiler. Bilmem farkında mısınız ama son birkaç sezondur trendlerde genel hava rahatlık yönünde. Bol kazaklar, over size paltolar, sweatshirtler pek revaçta. Bu kış yine düz, kalın tabanlı, aksesuarlı kısa botlar ön planda. Bu botları yırtık jeanler, elbiseler veya eteklerle birlikte kullanabileceğiz. Özellikle New York, İstanbul gibi büyük metropollerde yaşayanlar için bu trend çok uygun. Uzun topuklarla şehir içinde bir yerden bir yere yetişmeye çalışmak demode bile durabilir. Çok gerekmedikçe gündüz topuktan kaçınmakta fayda var. Sezonun bir diğer çarpıcı trendi ise neon renkler. Yine yaklaşık 2,3 sezon öncesinde geliyorum sinyali veren bu canlı renkler bu kış ortalığı panayır yerine çevirecek gibi görünüyor. Benim tavsiyem eğer temalı bir partiye gitmeyecekseniz bu flash renkleri sadece bir parçada kullanmanız. Neon sarısı bir ayakkabı veya çanta, neon turuncu bir triko veya paltonuzda neon çizgilerle hem trendleri takip etmiş olursunuz hem de moda kurbanı olmamış olursunuz. Bu arada topuklu ayakkabı giyeceğiniz zaman da kıyafetinizi sportif parça-

larla kombinlerseniz yine çok trendy görünebilirsiniz. Mesela bir kalem eteği salaş bir tshirtle kombinleyebilirsiniz veya ince bir stilettonun üzerine bir sweatshirt ve skinny jean giyebilirsiniz. Uzun yırtmaçlı seksi bir elbisenin altına ise yine parlak renkli bir spor ayakkabı giyerek grubun en göz alıcı kişisi olabilirsiniz. Bu arada satır arasında bahsettiğim yırtık jean detayının üzerinde daha fazla durmak istiyorum. Çünkü bu sezon bir yırtık jeaniniz yoksa tarzınız demode sayılabilir. Böyle bir jean’i şık bir ceketle, şık bir topuklu ayakkabıyla, veya kocaman bir kazakla kombinleyebilirsiniz. İster kendiniz yırtın isterseniz satın alın ama hemen böyle bir jean edinin. Ayakkabılarda ise modeller çeşit çeşit. En popüler olanları ise renkli ve kürklü olanlar. Düz topuklar, spor ayakkabılar, diz üstü çizmeler, platformlu ayakkabılar, cut-out modeller, bilekten bağcıklılar hepsi emrinize amade. Bol payet ve boncuklu olanların yanı sıra, düz ve sivri burunlu modellerde pek revaçta. Ayakkabılarda da neon renkleri veya metalik renkleri gözden kaçırmamak lazım. Ah birde kimono modası var. Geçen sezondan araya sızan bu parça rahatlığı sayesinde pek tercih edilir oldu. İster püsküllü ister düz her kombinde kullanabilirsiniz. Renklerden ise yeşile ekstra dikkat çekmek istiyorum. Yine gelişini önceden haber veren anahtar trendlerden olan bu renk benim de en sevdiğim renk. Dantel, deri, kadife, kürk, maskülen takımlar ise sezonun gözdeleri. Bu hafta sanırım bu kadar kış modası yeter. Arada yine devam ederiz.

Ünlülerin sokak hallerini merak eder misiniz? Ben çok ederim. Bir ünlünün kırmızı halıda giydiklerinden çok caddelerde neler giydiği her zaman daha çok ilgimi çeker. Kırmızı halıdaki ünlü biz ölümlü insanlardan kopar gider çünkü. Milyonlarca dolar değerindeki mücevherleri, on binlerce dolar değerindeki olağanüstü tasarımdaki elbiseleriyle o artık ulaşılmazdır. Ancak sokaktaki halleri bizdendir, doğaldır, ulaşılabilirdir. Aynı kıyafeti biz de giyebiliriz, o jean için buhran geçirmek gerekmez pek çok mağazada bulabiliriz. Dolayısıyla sokak halleri daha samimi gelir herkese. Bakalım bu ara sokak stiliyle hangi ünlüler dikkat çekmişler.

NO GOOD DEED İki çocuk sahibi, eski bölge avukatı Terri (Taraji P. Henson), sakin bir yaşam sürmektedir, fakat herşey arabası bozulduğu için yardım isteyen Colin (Idris Elba) isimli, hapishaneden kaçmış bir yabancıyı evine almasıyla mahvolur. Sakin hayatları artık bir ölüm kalım mücadelesine dönüşür. Filmin yönetmenliğini Sam Miller yaparken, başrollerde Taraji P. Henson, Idris Elba ve Mark Rhino gibi ünlü isimler yer alıyor. Vizyon Tarihi: 12 Eylül 2014

THE MAZE RUNNER

Beynimizi koruyalım T eknolojik gelişmeler hız kesmeden devam ediyor. Amerikalı bilim insanları son olarak olası travmalar karşısında beynin gördüğü zararı anında tespit edebilecek bir aygıt geliştirdi. Pittsburg Üniversitesi’nin çalışmalarıyla geliştirilen aygıt sayesinde özelikle beyin sarsıntısı geçirme olasılığı yüksek meslek ve spor dallarında anında teşhis yapılabilecek. Shiftdelete.net’in haberine göre bir tür spektroskopi olan cihaz beynin içindeki kan ve oksijen dengesini kontrol edecek. Askeri birlikler, sporcular, zorlu meslek grupları bu buluş sayesinde beyin sarsıntısında yaşanacak zararı kısa sürede öğrenip tedaviyi yönlendirebilecek. Spor tesislerinde bu tür aygıtların bulunması ile birlikte spor-

cu sağlığında önemli bir adımın da atılması sağlanmış olacak. Bir sporcu beyin sarsıntısı geçiriyorsa pratik bir şekilde durumun aciliyeti, rahatsızlığın hangi bilişsel ölçüde olduğu anlaşılabilecek.

Çok satan gençlik romanından uyarlanan filmde, 16 yaşındaki Thomas, nereden geldiğini ve kim olduğunu hatırlamayarak bir asansörde uyanır. Asansörden dışarı çıktığında kendisini aynı yaşta bir sürü erkek çocuğun arasında, gizemli bir labirentin hemen dışında bulur. Diğer çocuklarda orada neden bulunduklarını bilmemektedir. Buradan çıkış yolunun ve onları buraya kimin, neden koyduğunu bulmanın tek yolunun labirenti aşmak olduğunu anlayan gençler, hayatları pahasına labirentten çıkmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Vizyon Tarihi: 19 Eylül 2014

Lexington’daki Türk lezzet durağı Manhattan’daki Anka Grill’in sahibi Levent Arık, Amerika’ya geliş hikayesini anlatarak Türk girişimcilere bazı tavsiyelerde bulundu. Arık, ayrıca Anka ismini neden tercih ettiklerini de açıkladı MELİKE AYAN NEW YORK - POSTA212

Y

aklaşık 6 ay önce Manhattan’da açılan Anka Grill, şimdiden büyük ilgi gören restoranların arasına girmeyi başardı. Biz de Anka Grill’in sahibi Levent Arık’la Anka’nın kuruluş hikayesini, Manhattan’da restoran işletmenin zorluklarını ve avantajlarını konuştuk, öğrendik. İşte o söyleşimiz: ■ ABD’ye geliş hikayenizi, Türkiye’de nereden olduğunuzu, kaç yıldır burada yaşadığınızı ve Anka’yı ne zaman açtığınızı anlatır mısınız? ABD’ye yaklaşık dokuz yıl önce geldim. Üniversite eğitimimi Türkiye’de ilk yılında bırakıp eğitimime burada devam etmek için geldim. Geldiğim günden beri birçok Türk ve yabancı restoranlarda çalıştıktan sonra en sonunda yaklaşık altı ay önce kendime ait Anka’yı ortağımla açtık. ■ Neden Anka ismini koydunuz? Anka ismi nasıl doğdu? Anka ismini seçmemin sebebi kısa ve iki heceli olması hafızada daha rahat şekilde kalma-

sından dolayı. Ayrıca hikaye çok etkileyici olduğu için müşterilere pozitif bir etki bırakabilirdi. Anka ismi bu nedenlerden dolayı doğdu ■ Midtown, Lexington adresini seçmenizin özel bir sebebi var mı? Lexington önemli bir kulvar finans sektörü açısından. Özellikle hafta içi finans merkezli şir-

ketler ve buna bağlı personeller farklı tat arayışında olduklarını biliyorduk. Aslında ilk lokasyon olarak Wall Street’i düşünüyorduk çok aramamıza rağmen uygun bir yer bulamadık önümüzdeki yıl 2015’in ortalarında ikinci lokasyonumuzu açmayı planlıyoruz. Bu sefer Wall Street olacak gibi. Türk yemeklerinin bu bölgede çok servis edilmediği de burayı seçmemin sebepleri ara-

sında gösterilebilir. Lexington bu nedenle seçilmiş oldu. Mevcut iş potansiyelimiz 150 sipariş sularındayken son üç ayda bunu 4’e katladık ve yaklaşık sekizyüz sipariş ile servis potansiyelimizi artırdık. Yoğun saatlerde özellikle saat 11.30 ile 2.00 arasında 450 kişiye servis veriyoruz. Sistemimiz diğer Türk restoranlarından farklı şekilde işliyor müşterilerimiz bize. Ünlü Meksika Grilleri zinciri olan Chipotle ile eşdeğer tutup ‘Turkish Chipotle’ olarak adlandırılıyor yoğun saatlerde kapının dışına kadar çıkıyor. Buna rağmen en fazla sekiz dakika içerisinde kasadan parayı ödeyip ofisine dönebiliyorlar, bekletmemeye çalışıyoruz ve maksimum hızla müşterilerimiz yollamaya çalışıyoruz sebep olarak zamanları çok kısa. ■ Manhattan'da restoran işletmenin zorlukları ve avantajları neler? Manhattan çok güzel bir ada.

Özellikle iş konusunda çok yoğun bir rekabet var. Buna restoran sektörü de dahil. O yüzden bu durum zorluk yaratabilir. Bizim de vizyonumuz belli. Kalite. Her durumda vizyon bir işletmenin en önemli motivasyon kaynaklarından biri oluyor. Bizimde bu zorlu mücadelede ana vizyonumuz, kaliteli çalışıp en lezzetli yemekleri tüketicinin masasına koymaktır. Ayrıca takım ruhumuz ve uyumlu çalışmamız da Manhattan’da sayılı Türk restoranların önüne geçmemizi sağlıyor. Bu da bizi mutlu ediyor tabi. ■ Yeni girişimcilere vermek istediğiniz mesajlar, tavsiyeler neler? Yeni girişimcilere vereceğim tavsiyeler birincisi konstepte dikkat etsinler. Konstepte uygun lokasyon ve kaliteye önem versinler. ■ En sevdiğiniz yemek, yemeğiniz nedir? En sevdiğim yemekler saymakla bitmez ama galiba en lezzetli yemek yaprak döner benim için.

THIS IS WHERE I LEAVE YOU

Babalarının vefat etmesinden sonra dört kardeş, tekrardan bir araya gelip bir hafta boyunca birlikte yaşamak zorunda kalırlar. Aynı zamanda fazla paylaşımcı anneleriyle de başa çıkmak zorunda kalan kardeşler, geçmişlerini hatırlayarak tekrar bağlanmaya çalışırlar. İlk başta oldukça kötü başlayan bu aile buluşması sonraları yerini mizaha, kaos’a ve yer yer üzüntülü bir kardeş dayanışmasına bırakır. Yönetmenliğini Real Steel ve Night at The Museum filmlerinin yönetmenliğini yapan Shawn Levy üstleniyor. Vizyon Tarihi: 19 Eylül 2014


Windows 9 geliyor Microsoft’un 30 Eylül’de Windows 9’u tanıtması bekleniyor. Yeni işletim sisteminde kişisel asistan uygulaması Cortana’nın da bulunacağı iddia ediliyor

NEW YORK - POSTA212

M

icrosoft’un yeni işletim sistemi Windows 9’u beklendiğinden daha erken piyasaya süreceği öne sürülüyor. Sıklıkla dile getirilen iddialara göre ABD merkezli teknoloji devi, yeni

Windows’un tanıtımını 30 Eylül’de yapacak. Şirkete yakın kaynaklardan gelen haberlere göre Microsoft, yeni ürününü tanıtmak için son hazırlıklarını yapıyor. Windows 9 adını alması beklenen yeni işletim sisteminin de şirketin klasikleşmiş eski özellikler ve bazı yenilikleri harmanlaması bekleniyor. BAŞLANGIÇ BUTONU Öne sürülen iddialara göre şirket, yeni ürününde klasikle-

şen başlangıç butonunu yeniden kullanıcılarının hizmetine sunmaya hazırlanıyor. Microsoft, 2013 yılında piyasaya sürdüğü Windows 8’de bu özelliği ortadan kaldırmış ve kullanıcılarından büyük tepki çekmişti. Microsoft’un akıllı telefonlar için geliştirdiği kişisel asistan uygulaması Cortana’yı Windows 9 kapsamında bilgisayarlarda da kullanılabilecek hale getirmesi bekleniyor. Şirketin 30 Eylül’de tanıtması beklenen yeni işletim sistemi Windows 9’u ne zaman piyasaya

süreceği ise henüz bilinmiyor. OPERA FIRTINASI Diğer yandan, Microsoft mobil tarayıcısını seçti: Başta Asha olmak üzere şirketin cep telefonu ürün ailesinde bundan böyle Opera Mini kullanılacak. Opera'nın 10 yıllık rüyası gerçek oldu. Norveçli yazılım geliştiriciler, Microsoft ile 100 milyona yakın cep telefonunu kapsayabilecek bir anlaşmaya imza attılar. Anlaşmaya göre Microsoft, Nokia satın alımıyla birlikte sahip olduğu Asha ve diğer cep telefonlarında varsayılan tarayıcı

olarak Opera Mini'yi kullanacak. Ayrıca yeni cihazlarda da ön yüklü olarak yine Opera Mini gelecek. Opera Software'in özellikle giriş seviye mobil telefonlar (standart cep telefonları) için geliştirdiği Opera Mini adlı tarayıcı, sadece 2014 içerisinde 100 milyona yakın cihaza yüklenebilir. Opera'nın veriyi yüzde 90'a varan oranlarda sıkıştırarak internet paketinin ömrünü uzatan tarayıcısı hali hazırda 250 milyonu aşkın cihazda kullanılıyor ve bu cihazların çoğu gelişmekte olan ülkelerde kullanılıyor.

Hamilelere tuna balığı uyarısı Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu, içeriğinde civa bulunan Tuna balığının, hamileler tarafından tüketilmemesi uyarısında bulundu. Son yapılan incelemelerde Tuna balığında aşırı cıvaya rastlandı

KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

A

www.posta212.com

Antilla, Mumbai, Hindistan Hindistan’ın en zenginlerinden biri olan Mukesh Ambani’nin serveti 23.9 milyar dolar. Ambani’nin Güney Mumbai’da yaptırdığı 27 katlı ev 1 milyar dolarlık değeriyle tüm dünyanın dilinde. Ambani’nin Antilla adını verdiği modern mimarinin ihtişamla buluştuğu bu evde altı katlı otapark, klinik, sinema salonu bulunuyor. Dünyanın en pahalı evi ünvanını alan Antilla’da tam 600 kişi çalışıyor.

1

• YIL 2 • SAYI 67

27 Ağustos 2014 Çarşamba

merikan Gıda ve İlaç Kurumu, hamile kadınların, içeriğinde az cıva bulunan Tuna balığının haftada 3 öğün yenmesini öneriyordu. Yayınlanan son tüketici raporunda, hamilelerin Tuna’dan uzak durması gerektiği belirtildi. Hamilelik döneminde, bebeğin gelişimi için protein ve diğer besleyici öğeler bakımından zengin olan balığın, tek sorunu içeriğinde bulunan civa miktarı. Tuna balığının bulundurduğu miktarın ise deniz ürünleri arasında az olduğu biliniyordu. Neredeyse bütün deniz ürünleri civa içermekle birlikte, fazlası beyine ve sinir sistemine zarar verebiliyor.

Dünyanın en pahalı evleri Dünyanın sayılı zenginlerine ait evlerin fiyatları 1 milyar dolara kadar çıkıyor. Fiyatları ile dudak uçuklatan bu evlerin bazılarında inanması çok zor ama 600 hizmetli bile bulunuyor NEW YORK - POSTA212

D

ünyanın en pahalı evleri, hayal gücünün bile sınırlarını zorluyor. Tenis kortları,

2

Villa Leopolda, Villefranche-surmer, Fransa Akdeniz’in tüm görkemini taşıyan Villa Leopolda’nın sahibi 1.3 milyar dolar net servete sahip olan Lily Safra. Evin 2008’deki satış fiyatı ise 750 milyon dolardı. Kral Leopold, bu ihtişamlı evi 1929-1931 yılları arasında sayıları bir hayli fazla olan sevgilileri için yaptırmış. Ev ayrıca, Birinci Dünya Savaşı’nda askeri bir hastane olarak kullanılmış. Bill Gates’in de bir zamanlar sahibi olduğu bu deniz kenarındaki evde 50 bahçıvan çalışıyor. Evde; 11 yatak odası, 14 banyo, yüzme havuzu, özel sahil, spor kortları ve bowling salonu bulunuyor.

yüzme havuzları bu evlerde sıradan bir ihtiyaç haline geliyor. Bu evlerden biri de New York’ta bulunuyor. İşte dünyanın dudak uçuklatan en pahalı evleri

Fair Field, Sagaponack, New York

3

Milyarder Ira Rennert’in sahibi olan Hamptons’ta bulunan bu evin değeri 2012 yılında tam 248 milyon dolardı. Evde 29 yatak odası, 39 banyo, 3 yüzme havuzu bulunuyor. Amerika’nın en pahalı evlerinden biri olan bu malikanede ayrıca, 164 koltuğun bulunduğu bir sinema salonu, iki bowling salonu, iki tenis kortu, iki squash kortu, iki basketbol sahası var. Hayallerin ötesindeki evin sahibi Ira Rennert’in net serveti 6,5 milyar dolar.

One Hyde Park, Londra, İngiltere

Kensington Palace Gardens, Londra, İngiltere

Evin sahibi olduğu söylenen Lakshmi Mittal’ın net serveti 2008’de 16,5 milyar dolardı. Mittal’ın oğlunun bu evi milyarder Noam Gottesman’dan satın aldığı söyleniyor. Milyarderlere evsahipliği yapan evin değeri ise 222 milyon dolar. Londra’nın en güvenli ve en pahalı caddesi olarak bilinen “Billionaire’s Row”da bulunan ev İsrail Büyükelçiliği’ne komşu.

5

Bu evin satış fiyatı 2011’de 221 milyon dolar olarak belirlenmişti. Evin sahibi 15,4 milyon dolar servete sahip olan Ukrayna’nın en zengin kişilerinden olan Rinat Akhmetov. İngiltere’nin hatta dünyanın en pahalı apartmanında 24 saat Mandarin Oriental otelinin lüks hizmeti sunuluyor.

6

4

Ellison Estate, Woodside, Kaliforniya 43 milyar dolarlık servete sahip olan Larry Ellison’un evi 200 milyon dolar değerinde. Japon mimarisinin hakim olduğu evde yapay bir göl, çay evi, hamam, havuz, şelale, 3 garaj, plaj voleybolu sahası, bir yatak odası ve banyonun ulunduğu bir misafir evi bulunuyor.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.