POSTA212 - SAYI 66 EK

Page 1

Bir gece kalmak bir servet

6’DA

SUNAY AKIN

9’DA

Kanserle Dans Derneği’nden ‘Dev Proje’

KADİR ÇETİNÇALI İLE KADİRCE

Hollywood’da şimdi sıra kimde?

■ POSTA212 bir geceliğine servet ödenen otelleri araştırdı. İşte lüks tutkunlarının tonlarca para ödedikleri yedi yıldızlı oteller. 10’DA

■ Ünlü aktör Robin Williams’ın intihar etmesinin ardından gözler bunalımda olan Hollywood’un diğer yıldızlarında.

2’DE

4’TE HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

20 Ağustos 2014 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 66

Cenneti keşfetti DEMET DEMİRKAYA

■ Yapılan kapsamlı bir araştırma özellikle İstanbul’da aynı semtte aynı özellikte birinci el konutlar ile ikinci el konutlar arasında büyük fiyat farkları olduğunu ortaya çıkardı. Fiyat uçurumunda rekor yüzde 43 ile Başakşehir’de…

■ Sekiz farklı şehirde düzenleyecekleri etkinliklerle ‘Bugün bir saat, yarın bir hayat‘ kampanyasının startını verecekler.

Acar muhabirimiz Demet Demirkaya, Türkiye’nin incisi Ege Bölgesi’ni keşfe çıktı. Zeytin cenneti beldeleri sizin için dolaştı. İşte Ege’de aşk, mitoloji, doğa, emek, sanat dolu bir haber

Gayrimenkulüm ne kazandırdı? 5’TE

Hayatımıza yön veren teknolojik trendler

4’TE

■ Teknolojideki modayı, popüler uygulamaları ve son trendleri kaçırmamak için bilmeniz gerekenleri sizin için listeledik.

MOMA kapılarını gençlere açtı 2’DE

Boston Film Festivali başlıyor NBA 29 Ekim’de start alıyor ■ NBA’da geçen yıl San Antonio Spurs’ün şampiyonluğuyla tamamlanan ligin yeni sezonunun ilk gününde 3 maç var.

6 - 7’DE

■ Geleneksel festival için geriye sayım başladı. Seyircilerin de oy kullanacağı festival kasım ayında yapılacak.

2’DE

Google Glass hayat kurtarıyor

4’TE 3’TE

Küresel doktorlar Ege’de buluştu Life & Style

9’DA

11’DE

11’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

Cenk Sidar’ın Türkiye Rüyası

Vizyon

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

11’DE


Yaşam

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Hollywood ünlülerinde depresyon alarmı 63 yaşındaki aktör Robin Williams’ın intiharının ardından gözler depresyonla savaşan Hollywood’un diğer ünlü isimlerine çevrildi BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

O

skarlı oyuncu Robin Williams’ın ölümü herkesi üzdü ve bir o kadar da şaşırttı. Yıllarca büründüğü karakterlerle herkesi hayran bırakan oyuncu, kocaman gülümsemesinin ardında saklamış mutsuzluklarını.

Williams, son yıllarda verdiği röportajlarında depresyonda olduğunu ve alkolizmle mücadele ettiğini söylüyordu. Ama kimse bu şiddetli depresyonun intiharla sonuçlanacağını tahmin edemezdi. HOLLYWOOD TETİKTE Mental hastalıklara sahip insanların daha üretici, yaratıcı, orijinal ve mizaha yatkın oldukları söylenir.

Uzmanlara göre psikolojik rahatsızlık yaşayan insanlar sıradışı düşünüyorlar. Hatta bu sebeple bipolar bozukluk ‘gift’ yani ‘hediye’ olarak anılır ve sanatçı hastalığı olarak bilinir. Hollywood’daki sanatçıların pek çoğunun mental hastalıklarla mücade etmesi bu teoriyi doğrular gibi. Catherine Zeta Jones bipolar bozukluğu olduğunu ve bununla savaştığını pek çok röportajında dile getirmişti. “Mad Men”in yıldızı Jon Hamm babasının ölümünün ardından depresyonda olduğunu açıklamıştı. Owen Wilson 2007 yılında intihar etmeyi denemişti. Daha sonra avukatı, ünlü oyuncunun depresyonda olduğunu doğrulamıştı. Alkolizimle mücadele ettiği bilinen Billy Joel, 9/11’den sonra ‘derin zihinsel bir sis’ içinde olduğunu açıklamıştı. Richard Pryor, Richard Jeni ve Artie Lange gibi komedyenler de intihar girişiminde bulundu. Richard Jeni’nin ise intihar girişimi ne yazık ki başarılı oldu.

Ellen DeGeneres lezbiyen olduğunu açıkladıktan sonra şiddetli bir depresyon süreci geçirdi.

Depresyon nedir? Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur ve zihinsel faaliyetlerimizi engeller. Hayattan tat alamama, huzursuzluk, karamsarlık, bıkkınlık gibi semptomları olan bir hastalıktır. En sık görülen belirtileri: Yavaşlama, aşırı halsizlik. İştah da belirgin azalma Kilo kaybı ya da aşırı yeme eğilimi. Normalden fazla veya az uyuma. Konsantrasyon sorunları. Huzursuzluk hissi, agresif olma hali.

AMERİKA’DA 16 MİLYON KİŞİ! Uzmanlar depresyonun gerçek bir hastalık olduğunu ve ciddiye alınması gerekildiğini söylüyor ve tedavi edilebilir olduğunun altını çiziyorlar. Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü’nün verilerine göre ABD sınırları dahilinde majör depresyon, en sık görülen akıl hastalıklar içinde yer alıyor. İstatistiklere göre Amerika’da ortalama 16 milyon kişi depresyonla mücadele ediyor, 34 bin kişi ise bu sebeple intihar etti.

‘Kısa’ bir zaman kaldı

Boston Belgesel ve Kısa Film Yarışması’na son başvuru tarihi 20 Ağustos’ta sona erdi. Belgesel ve Kısa Film Yarışması’nın finalist filmleri 7-15 Kasım 2014 tarihleri arasında Boston Güzel Sanatlar Müzesi ve Boston Üniversitesi’nde seyirci ile buluşacak NEW YORK - POSTA212

B

oston Belgesel ve Kısa Film Yarışması’na başvurular 20 Ağustos itibariyle sona erdi. Türkiye’de ve dünyadaki tüm yönetmen ve yapımcılara açık olan ödüllü yarışmada konu kısıtlaması bulunmuyor. İNGİLİZCE ALTYAZI GEREKİYOR Filmlerin yarışma tarihinden önceki iki yıl içinde (2012) çekilmiş ve İngilizce altyazılı olması şartları aranıyor. Yarışmaya her yönetmen veya yapımcı sadece tek bir filmle katılabiliyor. Belgesel ve Kısa Film Yarışması’nda yarışma ve yarışma-dışı gösterim programları da yer alıyor. 2006 yılından beri her yıl düzenlenmekte olan Kuzey Amerika’nın ilk ödüllü Türk belgesel ve kısa film yarışmasının jürisinde;

Harvard Film Arşivi Direktörü Haden Guest, film eleştirmeni Peter Keough, Boston Güzel Sanatlar Müzesi Film Küratörü Carter Long gibi film konusunda saygın isimler yer alıyor. SEYİRCİLER OY KULLANABİLECEK Belgesel ve Kısa Film Yarışması’nın finalist filmleri 7-15 Kasım 2014 tarihleri arasında Boston Güzel Sanatlar Müzesi ve Boston Üniversitesi’nde seyirci ile buluşacak. Seyirciler de “En İyi Belgesel” ve “En İyi Kısa” filmi belirlemek için oy kullanabiliyor. Yarışma Jürisi filmlere özel mansiyon ödülleri de verebiliyor. Ayrıca, finale kalan filmlerin yönetmenlerine yarışmaya katılım sertifikası da veriliyor. Ödül alan filmler 2015’de 14. Boston Türk Film Festivali programında da yer alıyor.

MOMA’dan gençlere fırsat! The Museum of Modern Art, 90 amatör öğrenciyi sanat için bir araya getirdi. Daha önce tuvale bile dokunmamış öğrenciler yeteneklerini keşfetti BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

T

he Museum of Modern Art ücretsiz eğitim vereceği yaz programı için başvuran 300 kişi arasından 90 öğrenciyi seçti. Özellikle tecrübesiz öğrencilerin seçildiği programın amacı, öğrencilerin içindeki tutkuyu ve yetenekleri ortaya çıkartmak ve onları sanat alanında motive etmekti. HAYALLERİ DEĞİŞTİ Ve program amacına ulaştı. Katılan öğrenciler başarılı projelere imza

attı. Justin Madera isimli 14 yaşındaki öğrenci program süresince 1 otobüs, 2 metro hattı değiştirerek kursa katıldı. Madera bu programın hayatını değiştirdiğini ve heykeltraşlık konusunda kendini geliştirmek istediğini söylüyor. 19 yaşındaki Niko Solome ise programa başlamadan önce grafik tasarımı ve mimarlık hayalleri kurarken artık kendini graffiti alanında geliştirmek istediğini belirtiyor. Öğrencilerin üzerinde çalıştığı projeler cuma günü görücüye çıkacak ve 9 Eylül’e kadar sergilenecek.

Macbeth Türk mutfağında NEW YORK - POSTA212

E

n büyük solo tiyatro festivali olan United Solo, 5’inci yıldönümünü kutlayacak. 130 oyunun sergileneceği festivalde, Simge Günsan’da bir performans sergileyecek. Simge Günsan’ın William Shakespeare’in eserinden uyarladığı ve oynadığı Macbeth Mutfakta (Macbeth in the kitchen) gerçek bir mutfakta geçiyor ve karakter sahnede menemen hazırlıyor. Row Tiyatrosu’nda gerçekleşecek festivalin kişi başı fiyatı 20 dolar.


Yaşam

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Chicago’da Maraş dondurması

Türk Evi’nde kitap tanıtımı (WASHINGTON – POSTA212) ATA-DC Kitap Kulubü, 28 Ağustos tarihinde ‘Sidar Küresel Danışmanlar’ şirketinin kurucusu ve yazar Cenk Sidar’ı ağırlıyor. Washington Türk Evi’nde gerçekleştirilecek etkinlikte Sidar’ın “Türkiye Rüyası - Yakın Geleceğimizi Değiştirecek “Yeni Siyaset” Nasıl Olabilir?” isimli kitabı tanıtılacak. 28 Ağustos’ta gerçekleştirilecek olan etkinlik 6.30 PM’de başlayacak. ATAA Derneği tarafından desteklenen etkinliğe katılmak isteyenlerin rsvp@atadc.org adresine kayıt yaptırmaları gerekiyor.

12’nci Chicago Türk Festivali, 4-6 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Chicago’da 2002’den bu yana yapılan festivale katılanlar bu yıl geleneksel Türk yemeklerinin yanı sıra Maraş dondurmasını da tadabilecek

B

NEW YORK - POSTA212

u yıl 12.’si gerçekleştirilecek Chicago Türk Festivali, 4-6 Eylül tarihleri arasında Chicago’nun en uğrak caddesi üzerinde Pioneer Court’ta yapılacak. 2002 yılından bu yana düzenlenmekte olan ve Chicago’nun en çok ses getiren etnik festivali olarak değerlendirilen “Chicago Türk Festivali”, yerel basında geniş şekilde yer alarak on yıldır Türkiye’nin ABD’deki tanıtımına büyük katkı sağlıyor. SÜRPRİZ ZİYARETÇİLER 4 Eylül Perşembe gecesi gerçekleştirilecek gala yemeğiyle başlayacak festival çerçevesinde kurulacak çadırlarda hat sanatı, hediyelik eşyalar, cam ve seramik işleme, kitaplar, giyim eşyaları, restoran ve kafeler ve daha birçok sürpriz ziyaretçileri bekli-

İstismar edilen kapitalizm Yazar Uğur Alkan, Brooklyn Halk Kutüphanesi’nde Sadeka Afrose ile birlikte yazdığı yeni kitabı ‘Exploitation of Capitalism’i tanıttı DOĞUCAN CÖMERT NEW YORK - POSTA212

Y

azar Uğur Alkan, basınla buluşarak yeni çıkardığı kitabı ‘Exploitation of Capitalism’i tanıttı. Toplantıda kitabın içeriğinden bahseden Alkan, kapitalizmin bir istismar anlamına geldiğini, fakat kendilerinin kitapta bundan ziyade kapitalizmi istismar edenleri anlatmak istediklerini vurguladı. İSTİSMAR UNSURLARI Kapitalizmi istismar eden unsurlara da değinen Alkan, birçok alanda bunu görebileceğimizi söylerken, eğitim, din, sağlık gibi alanlardan örnekler vererek kitabın içeriğini anlattı. İstismar edilen kapitalizmin insanlarda büyük kayıplara yol açtığını söyleyen Alkan, dünyada elde edilen gelirin yüzde 94’ünü yüzde 40’lık bir kesimin, geriye kalan yüzde 6’lık geliri de de yüzde 60’lık kesimin paylaştığını vurgulayarak burada bir haksızlık olduğunu dile getirdi. YAZARLIĞA İLGİSİ VARDI Kendisinden ve kitabın oluşum sürecinden bahseden Alkan, 1992 yılında Amerika’ya üniversite eğitimi için geldiğini ve daha sonra

Fort Hays State University’de iletişim eğitimi aldığını ve MBA yaptığını söyledi. Özel sektörde çalışırken aynı zamanda yazarlığa da ilgi duyduğunu kaydeden Alkan, “Kitap okumayı çok seviyorum. Brooklyn Public Library’e de çok sık gelirdim. İlgi duyduğum birçok alan ve bu konularda makalelerim var” diye konuştu. Bangladeşli arkadaşı Sadeka Afrose ile birlikte kitabı oluşturduklarını söyleyen Alkan, arkadaşının da Bangladeş’te tıp eğitimi aldığını ve araştırmaya meraklı olduğunu vurguladı. AMAZON’DAN ULAŞABİLİRSİNİZ Afrose ile birlikte kitap yazmaya karar verdiklerini kaydeden Alkan sözlerine şöyle devam etti: “I-book olarak bir kitap yazmaya karar verdik. I-book insanların hayatında ve yazarlar için kolaylık sağladı. Tanınmayan bir yazarsanız kitap yazmanız çok zor. Yayınevlerinde sıraya alınıyorsunuz ve belki de 1-2 sene bekletiliyorsunuz. O zaman zarfında yazdığınız kitabın da güncelliği yitiriliyor. Ancak bizim yaptığımız şekilde kitap çıkarırsanız Amazon’a verdikten 12 saat sonra kitap satışta oluyor. Kitabı merak edenler Amazon’a girerek ‘Exploitation of Capitalism’ yazdıklarında direkt kitaba ulaşabilirler”

yor olacak. Dünyaca ünlü Maraş dondurması, Chicago’daki Türk restoranları tarafından tedarik edilecek geleneksel Türk lezzetleri, tatlılar ve Türk kahvesinin yanı sıra festivale katılan Chicago sakinleri modern ve geleneksel Türk halk dansları, sema gösterisi, mehter takımı konseri, moda gösterileri ve konserleri de takip edebilecek. BENZERSİZ FIRSAT Türkiye’nin Chicago Başkonsolosu Fatih Yıldız, Pioneer Court’ta Türk Amerikan toplumu’nun Chicago şehri ile işbirliği içerisinde organize ettiği festivale katılmak için pasaport gerekmediğini söyleyerek “Bu tüm Chicago sakinleri için şehirden ayrılmadan Türk kültürü ve damak tadını tanımak adına benzersiz bir fırsat” dedi.

CENK SİDAR KİMDİR? Cenk Sidar 2009 yılında Washington`da kurduğu Sidar Global Advisors (Sidar Küresel Danışmanlar) adlı araştırma ve stratejik danışmanlık şirketinin uzman ekibiyle küresel şirketlere ve finansal kuruluşlara stratejik danışmanlık, risk değerlendirme ve araştırma hizmeti sunmaktadır. Sidar, ABD’deki çalışmalarının yanında, Türk ve küresel basına ekonomi ve dış politika alanlarında yazılar yazmaktadır. Cenk Sidar, 2012 yılında “Diplomatic Courier” dergisi ve “Young Professionals in Foreign Policy (YPFP)” kurumunun hazırladığı “Top 99 Under 33 Foreign Policy Leaders” (33 Yaş Altı En Etkili 99 Dış Politika Lideri) listesine seçildi. 2013 yılında ise Junior Chamber International (JCI) tarafından Türkiye`de siyaset, kamu yönetimi ve hukuk alanında yılın en başarılı genci olarak seçildi.


Yaşam

20 Ağustos 2014 Çarşamba

ABD’li ve Türk küresel doktorlar buluşması Afrika ve geri kalmış ülkelerde gönüllü çalışan Türk doktorlar ile New Jerseyli doktorlar İzmir’de buluştu. Sağlık alanında yaptıkları insani çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunan ABD’li ve Türk doktorlar, işbirliği kararı aldılar

Bugün 1 saat yarın 1 hayat Kanserle Dans Derneği’nin, gezici dev şişirilebilen kolon maketi 8 ilde, 11 ayrı bölgede olacak. Kampanya Bodrum’da başlayacak ve İzmir’de sona erecek

K

NEW YORK - POSTA212

alın Bağırsak (kolon ve rektum) ve Meme Kanseri hakkında toplumun bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılması amaçlanarak Kanserle Dans Derneği, Rotary Kulüpleri işbirliği ve Onkoloji alanında lider ilaç şirketi Roche’un desteğiyle Bodrum’dan başlayıp Denizli’de sonlanmak üzere, 8 farklı şehirde, 11 ayrı bölgede “Bugün 1 Saat Yarın 1 Hayat” projesi gerçekleştiriliyor.

kunarak öğrenmenin yaratacağı farkındalık ilk kez bu kadar kapsamlı bir sağlık projesi ile hayat bulacak.

DEV MAKET KULLANILACAK Proje kapsamında Türkiye’de ilk kez üç metre yüksekliğinde ve on metre uzunluğun-

PROJENİN AMACI Toplumu kanser konusunda bilinçlendirmek, kanser hastası ve yakınlarına destek olmak amacıyla Sosyal Medya’da 2012 yılında başlayan Kanserle Dans oluşumu, 2013 yılında İstanbul’da Kanserle Dans Derneği ve New York da “Dance with Cancer” isimleri altında dernekleşti. Bu proje ile meme ve kalın bağırsak (kolon/rektum) kanserleri ve taramaları hakkında farkındalığı arttırmak, halkı bilinçlendirmek, kendi kendine meme muayenesi, mamografi, gaita (dışkıda) gizli kan ve kolonoskopi gibi hayat kurtaran muayene ve taramalara yönlendirmek amaçlanmakta. Meme ve kalın bağırsak kanserlerinin erken tanı ve taraması konusunda görerek, do-

da Dev Şişme Kolon Maketi kullanılacak. Sindirim sisteminin çok önemli bir parçası olan kalın bağırsak (kolon) sağlığı ve hastalıklarını, gezici dev şişme maket içerisinde yapılacak bir gezinti ile dokunarak ve görerek öğrenmek mümkün olacak. Kadınların bedenlerine dokunmaları, tanımaları ve kendi kendine meme muayenesini öğrenebilmelerini kolaylaştırmak üzere ise çeşitli meme modelleri kullanılacak, yine Türkiye’de ilk kez olmak üzere Meme Yüzeyindeki anormalliklerin Limon Modelleri kullanılarak anlatılması sağlanacaktır. Bu Dev Şişme Kolon Maketi ve meme modelleri alışveriş merkezleri gibi halkın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde sergilenecek.

EĞİTİM MATERYALLERİ DAĞITILACAK Rotary Kulüp üyeleri, Kulüp Proje Doktorları ve Kanserle Dans Gönüllüleri görseller, broşürler ve detaylı kitapçıklarla erken teşhis ve taramanın önemini anlatacaklar ve bu sayede eğitim materyalleri çok sayıda eve girmiş olacak. Gerçekleştirilen bu anlamlı projenin 18 Ekim’de Rotary Day dolayısıyla İzmir’e gelecek olan Uluslararası Kulüp International Başkanı Gary Huang da katılımıyla Gündoğdu Meydanı’nda sergilenmesi planlandı.

Teknolojinin trendleri

“Zaman size uymuyorsa siz zamana uyun” atasözündeki gibi, gelişmeleri yakalamak için teknolojiyi iyi kullanmak şart. Bunun için teknoloji dâhisi olmanıza gerek yok, en son trendleri bilmeniz yeterli

FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212

T

eknoloji o kadar hızlı adımlarla ilerliyor ki, bu baş döndürücü hıza ayak uydurmak için gelişmeleri sürekli takip etmek etmezseniz, sosyal hayatınızda kendinizi çağın gerisinde hissedebilirsiniz. Teknolojideki modayı, popüler uygulamaları, kısacası en son trendleri kaçırmamak için bilmeniz ve kullanmanız gerekenleri sizin için listeledik. Tabii bunlar için elinizden düşürmeyeceğiniz akıllı telefonunuzun olması gerekiyor. Bir de internet bağlantısı tabii ki... WhatsApp: Mesajlaşmada devrim yarattı. Türkiye’nin en popüler uygulamalarından biri… Telefon listenizde bulunan biri bu uygulamayı kullanıyorsa listenize ekleyip anında mesaj gönderebiliyorsunuz. Yazmaya üşeniyorsanız tek tuşa basıp sesinizi kaydedip gönder tuşuna basmanız yeterli. Sadece mesaj değil, re-

sim ve video paylaşımı da var. Listenizdeki arkadaşlarınızdan grup kurarak aynı anda birden fazla kişiye de ileti göndermeniz mümkün. Hatta bir arkadaşınızla buluşacaksınız, telefonunuzun GPS’ini açıp, WhatsApp’ın “Konum gönder” tuşuna basarak arkadaşınıza anında bulunduğunuz yerin haritasını ulaştırabilirsiniz. Türkiye’nin en popüler uygulamalarından biri… Dünya genelinde aktif kullanıcı sayısı 500 milyonu geçmiş durumda. Viber: En önemli özelliği internet üzerinden ücretsiz konuşma yapılması. Amerika’da çok popüler, Türkiye henüz Viber’a tam anlamıyla ısınamadı. Ancak yurt dışındakilerle ücretsiz konuşma yapmak isteyenler tercih ediyor. Anında mesajlaşma, fotoğraf, video ve sesli mesaj gönderme özellikleri de var. Aktif kullanıcı sayısı 350 milyon civarı. Twitter: Sosyal paylaşım sitesi twitter, şu anda dünya genelinde zirveye oturmuş durumda. Paylaşımların 140 karakterle sı-

nırlı olduğu Twitter en çok haberleşme için kullanılıyor. Ünlüleri, gazetecileri ve haber sitelerini takip ederek gelişmeleri anında öğrenebilirsiniz. Yazınızla beraber fotoğraf paylaşabildiğiniz gibi, internet sitelerinin içeriğini de kısa yorum yaparak paylaşabilirsiniz. Twitter ‘dünyadan bir haber’ olmak isteyenlerin tercihi. Dünya genelinde aktif kullanıcı sayısı 260 milyon civarı. Facebook: Facebook, masaüstü ve mobil uygulamalarda en çok tercih edilen sosyal ağ olarak zirvedeki yerini koruyor. Aktif kullanıcı sayısı 1.3 milyar civarı olan Facebook’ta istediğiniz kadar video, fotoğraf, link paylaşımı yapabilirsiniz. Mobil uygulamalar arasında da popülerliğini koruyan Facebook sayesinde arkadaşlarınızın nerede ne yaptıklarını yakından takip edebilirsiniz. Instagram: Fotoğraf paylaşım sitesi olan Instagram da sosyal ağlar içinde hızla yükseldi. Şu anda aktif kullanıcı sayısı 200 milyonu geçen instagram kurum-

sal şirketlerin de dikkatini çekmiş durumda. Kısa videoların da paylaşılabildiği Instagram, ürünlerin tanıtılması ve yeni pazarlama yöntemleri arasında da önemli bir yerde. Bulut teknolojisi: Artık “bilgisayarım çöktü, verilerimi CD’ye DVD’ye yazdım ama çizildi, harici diskim bozuldu bütün verilerim gitti” sorunlarına son. Bulut teknoloji aslında internet üzerinden verilerinizi depoladığınız bir alan. Google kullanıcılarına ücretsiz geniş alan sağlıyor. Bulut teknoloji sayesinde verileriniz sonsuza kadar güvence altına alınmış oluyor. Eğer verileriniz çok fazla yer kaplıyorsa çok az ücret ödeyerek sınırsız depolama alanına sahip olabiliyorsonuz. 2020 yılında dünyadaki verilerin üçte birinin bulut teknolojisiyle saklanacağı ön görülüyor. Bulut teknolojisinin en önemli özelliği de kendi bilgisayarınız bile olmadan internet üzerinden istediğiniz her yerden dosyalarınıza ve verilerinize ulaşabilme olanağınızın olması.

İZMİR - POSTA212

K

üresel Doktorlar, ABD’nin New Jersey eyaletinden gelen on iki kişilik üst düzey eğitimci doktor konuklarını, genel merkezinde ağırladı. Ağırlamada, Amerikalı konukların yanı sıra Esafed Yönetim Kurul Üyesi Uz. Dr. Abdullah Öztürk ve Esafed Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Timuçin Gündem hazır bulundular. New Jerseyli eğitimcilere ilk olarak Esafed tanıtım filmi izlettirildi. Akabinde Federasyonun yurt içi ve yurt dışı sağlık eğitimi ve tecrübe paylaşımı proje ve uygulamaları hakkında yönetim kurul üyesi Uz. Dr. Abdullah Öztürk tarafından bir brifing verildi. Küresel doktorların insanlık âlemi için yaptıkları hizmetlere vakıf olan konuklar oldukça duygulu anlar yaşadılar. New Jersey Eğitim Bölge Müdürü Gail M. Carrick yatığı konuşmada, “Öncelikle böylesi insani sağlık hizmetlerini hiçbir karşılık ummadan, üstelik cebinizden masraf ederek yerine getirdiğinizden dolayı yalnız bizler değil tüm insanlık sizlere minnetlerini sunmalıdır. Bu ayakta alkışlanmalıdır. Gördüklerimiz ve işittiklerimiz karşısında oldukça duygulandık ve şaşırdık. Küresel doktorların sağlık alanında yaptıkları hizmetlerin diğer benzeri sivil toplum kuruluşlarının yaptıklarından farklılıklar arz etmekte olduğunu gördük. Bir kere Küresel doktorların bu işi inançlarının

gereği olarak, insan odaklı yerine getirmeleri oldukça düşündürücü ve özendiricidir” dedi.

ABD’Lİ DOKTORLAR AFRİKA’DA Amerika’nın değişik eyaletlerinde de küresel çapta benzer faaliyetleri yürüten sivil toplum kuruluşları olduğunu hatırlatan Carrick, “Ancak onların sağlık çalışanları belli zaman aralıklarında Afrika’ya giderek teşhis, muayene ve tedavinin ardından tekrar geri dönüyorlar. Bu da Afrika’ daki sağlık alanında yaşanan ve ciddi boyutlara ulaşan problemlere sadece geçici çözüm olabiliyor” diye konuştu. ÇÖZÜM KÜRESEL DOKTORLARDA Afrikalı sağlık çalışanlarını ülkelerinden alıp, masraflarını karşılayıp, Türkiye’deki hastanelerde sağlık ve tecrübe eğitimine tabi tutan İzmirli Küresel Doktorları kutlayan Carrick, “Afrikalı doktorların Türkiye’de tecrübe ve bilgilerini en üst seviyeye çıkartarak geri göndermeniz çok olumlu. Bence Afrika’da ki sağlık problemlerine çözümün esas formülü de bu çalışmadan geçiyor” dedi. New Jerseyli eğitimci doktorlar, İzmir’de yapılan çalışmanın yani Afrikalı doktorların alınıp Türkiye getirilmesi ve burada bilgi becerilerinin artırılıp ülkelerine geri gönderilmesi işleminin ABD’de uygulanabilmesi için proje çalışması yapacakları söylediler.


Emlak

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Satın aldığınız konut gerçekte ne kadar değer kazandı?

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

Ünlü bestecinin evi 27 milyon dolar Bütün birikiminizi yatırıp bir ev sahibi olmak için ilk adımı attınız. Yıllarca mortgage ödemeye ikna da oldunuz. Peki büyük fedakarlıklarla satın aldığınız evin değeri gerçek mi? Ya değilse?

T

ürkiye'de yeni projelerdeki konutların ikinci el fiyatları ile, aynı konutun satış ofisindeki birinci el liste fiyatları arasındaki fark bazı semtlerde oldukça yüksek. Emlak veri platformu Reidin'in The Wall Street Journal Türkiye için yaptığı araştırmaya göre aynı anda hem birinci el hem de ikici elden işlem gören konut projeleri baz alındığında, bazı semtlerde aynı konutun ikinci el satış fiyatı, proje geliştiricisi firmanın aynı anda teklif ettiği birinci el liste fiyatlarının yüzde 43 altına kadar inebiliyor. Baz alınan semtlere göre bakıldığında İstanbul'daki konut projelerinin 2'inci elde fiyat fark oranı ortalama yüzde 18'i buluyor. İnşaat sektörü temsilcileri bunu hem talebe, hem bölgenin potansiyeline hem de arsa sahibinin fiyat kırarak geliştiricinin altında konut satma eğilimine bağlıyor. Fiyatlar arasındaki uçurum da aslında hem o bölgenin potansiyelini, hem de projenin gerçek değerini ortaya koyuyor. Bu fark yeni proje satışlarının sürdüğü bazı semtlerde yüzde 43'lere ulaşırken, bazı projelerde yüzde 1'de kalıyor. Fiyat uçurumunda rekor yüzde 43 ile Başakşehir'de olurken, Ümra-

niye yüzde 42 ile ikinci, Kartal ise yüzde 33 ile üçüncü sırada yer alıyor. Büyükçekmece, Üsküdar, Pendik, Ataşehir, Bağcılar, ve Beylikdüzü gibi bazı semtlerde ise projenin birinci el fiyatı ile ikinci el fiyatı arasındaki fark yüzde 10'un altında.

'PROJEM DEĞER KAZANIYOR' MU? 2 yılda satışını tamamlayan projenin 'başarılı' kabul edildiği Türkiye'de birinci el ile ikinci el arasındaki fark oluşmasının bir nedeni de inşaat şirketinin "Projem değer kazanıyor" diyebilmek için belirli aralıklarla liste fiyatını yükseltmesi. Bu yolla "Projemiz lansmandan sonra yüzde 100 değer kazandı" diyen firmalar, projeye yatırım yapmış olan müşterilerini mutlu ediyor. Ancak durum ikinci el piyasada böyle işlemiyor. Evini satmak isteyen yatırımcı, satılabilir fiyatlara ve evin gerçek değerine ulaşmak isted,iğinde, projenin 'Liste fiyatı'nın oldukça altına inmek zorunda kalıyor. Yatırımcının ne kadar acelesi olduğu ve evi elden çıkartmak isteme hızı da bu farkı tetikliyor. Aslında iki piyasa arasında oluşan bu fark Türkiye'de yeni bir

sektör oluşturdu. 25 yıl aile şirketi Sinpaş'da çalıştıktan sonra ayrılma kararı alan Konut-Der Başkanı Ömer Faruk Çelik, EYG markasıyla yabancı yatırımcılarla birlikte Türkiye'deki markalı konut ve ofislere yatırım yapmaya başladı. İlk yatırımı Mashattan'a oldu. Şimdi yeni projeler için de satılamayan konutları satın alma hazırlığında. Çelik The Wall Street Journal Türkiye'ye verdiği röportajda bu yeni modeli detaylarıyla anlatmıştı. Emlak Konut Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sur'a göre birinci el ve ikinci elde fiyat farkı sorununun temel nedenlerden biri mal sahiplerinin kat karşılığı gerçekleştirdiği projelerde toprak sahiplerine gerekli sınırlamaları koyamıyor olması. Toprak sahibinin çoğu kez araziyi ucuza aldığını, uzun yıllar beklediğini dile getiren Sur "Arazi sahibinin yatırım riski yok. Yüzde 5-10-15 kazanacak şekilde de satabiliyor. Biz buna dual efekt diyoruz. Böyle yapınca da projeyi öldürüyor. Proje geliştirenin fiyatları yüksek kalıyor. Ama artık birçok firma toprak sahibine satmama, satışın aynı satış ofisinden yürütülmesi şartı getiriyor"

diyor. Projelerden yatırım amaçlı konut satın alıp sıkışıp paraya çevirmek isteyenlerin de fiyat kırabildiğini ifade eden Sur "Ben rezil olacağıma malım rezil olsun mantığıyla ucuza satan yatırımcılar da var. Ama asıl neden toprak sahibi" diye konuşuyor.

BLOOMBERG NEWS Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Reidin Veri Uzmanı Hilal Erdoğan Şumnu, "Projelerin satış ofisi fiyatları ile eşzamanlı gerçekleşen ikinci el satış fiyatlarını 2014 yılının ilk çeyreği için ele aldığımızda, ikinci el satış fiyatlarının satış ofisi fiyatlarını geçmediğini görmekteyiz. İkinci el değerlerinde görünen bu eksi değerler için projeler kazandırmıyor yorumu yapmak doğru olmayacaktır çünkü gayrimenkulünü satan yatırımcı kendisine göre karlı bir satış gerçekleştirirken, satış ofisi daha yüksek oranda daire fiyatlarını arttırmış olabiliyor. Aynı zamanda yatırımcının gayrimenkulünü satabilmesi için satış ofisinden düşük değer vermesi sıfır daire ile rekabet şansı da sağlayabiliyor." şeklinde görüş belirtti. Ayşegül GÜVEN / WSJ

Aynı projedeki birinci ve ikinci el dairelerde fiyat farkı İlçe

2'nci el fiyatların liste fiyatıyla farkı

Başakşehir

-% 43

Ümraniye

-% 42

Kartal

-% 33

Esenyurt

-% 33

Sancaktepe

-% 29

Maltepe

-% 17

Çekmeköy

-% 13

Beylikdüzü

-% 9

Bağcılar

-% 8

Ataşehir

-% 8

Pendik

-% 6

Üsküdar

-% 1

Büyükçekmece

-% 1

‘Knicks’ başkanı 4 milyona daire aldı Los Angeles Lakers’ın eski koçu, Knicks’in taze başkanı Phil Jackson, Midtown 57’nci Cadde’de 4 milyon dolara yeni bir daire satın aldı

J

NEW YORK - POSTA212

ackson’ın The Osborne Apartmanları’ndan aldığı yeni dairesinde; 3 yatak odası, 3 banyo, büyük bir mutfak ve dekoratif bir şömine bulunuyor. Jackson bu daire için 4 milyon 85 bin dolar ödedi. The Osborne Apartmanları, 1883 yılında inşa edilmiş Manhattan’ın en ünlü apartmanlarından biridir.

(NEW YORK- POSTA212) Milyarder iş adamı Peter Brant besteci Walter De Maria’nın yaşadığı ve çalıştığı evi satın aldı! Besteci Walter De Maria’nın East Villige’de bulunan, 16 bin 402 metrekarelik, 5 yatak odalı, 4 katlı evi sanat koleksiyonları ile ünlü milyarder Peter Brant tarafından 27 milyon dolara satın alındı. Brant, 1921 yılında tamamlanan bu tarihi evi, sergi alanı olarak kullanmayı düşünüyor.

Dumankaya’dan haftasonu için çok özel fırsatlar (İSTANBUL- POSTA212) Dumankaya İnşaat haftasonu fırsatları adı altında başlattığı kampanyada ciddi indirimler yapıyor. Firma tarafından üretilen emlak projeleri içerisinde kupon daireler mevcut.

DUMANKAYA COLLECTİON

İstanbul Bahçeşehir - Esenyurt’ta bulunan ve Aralık 2015’te teslim edilecek projede 136 metrekare 3+1 daire 372 bin liradan satılırken ‘haftasınu Fırsat’ kampanyasında bu evi 260 bin liraya alabilirsiniz.

DUMANKAYA COLLECTİON

İstanbul Bahçeşehir - Esenyurt’ta bulunan ve Aralık 2015’te teslim edilecek projede 71 metrekare 1+1 daire 169 bin liradan satılırken ‘haftasınu Fırsat’ kampanyasında bu evi 118 bin 300 liraya alabilirsiniz.

FLEX KURTKÖY

İstanbul Kurtköy’de konumlanan bitmiş projede 71 metrekare 1+1 daire 278 bin lira yerine 166 bin 800 liraya alabilirsiniz.

ADRES NATURA

İstanbul Tuzla-Aydınlı’da konumlanan bitmiş hemen teslim 157 metrekare 3+1 daire 488 bin lira yerine 292 bin 800 liradan alabilirsiniz.

MODERN COLLECTİON

İstanbul Bahçeşehir - Esenyurt bölgesinde ve Aralık 2015’te teslim edilecek olan projede 61 metrekare 1+1 daire 215 bin lira yerine 150 bin 500 liraya alabilirsiniz.

ADRES NATURA

İstanbul Tuzla - Aydınlı bölgesinde konumlanan projede hemen teslim 207 metrekare 4+1 daireyi 644 bin lira yerine 386 bin 400 liraya alabilirsiniz.

FLEX KURTKÖY

İstanbul Kurtköyde konumlanan hemen teslim 91 metrekare 2+1 daireyi 319 bin lira yerine 191 bin 400 liraya alabilirsiniz.

MODERN VADİ

İstanbul Bahçeşehir - Esenyurt bölgesinde konumlanan projede hemen teslim 112 metrekare 2+1 daireyi 349 bin lira yerine 209 bin 400 liraya alabilirsiniz.

MODERN VADİ

İstanbul Bahçeşehir - Esenyurt bölgesinde konumlanan projede hemen teslim 240 metrekare 4+1 daireyi 728 bin lira yerine 436 bin 800 liraya alabilirsiniz.

MODERN COLLECTİON

İstanbul Bahçeşehir - Esenyurt bölgesinde ve Aralık 2015’te teslim edilecek olan projede 112 metrekare 2+1 daire 270 bin lira yerine 1890 bin liraya alabilirsiniz. 0216 511 58 00


Yaşam

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

Balıkçı iskemlesini de alarak.. OYUNCAK Müzesi’nin ziyaretçi defterine yazılanları okumak beni çok mutlu ediyor. Şunun çok iyi bilinmesini isterim ki, kurduğumuz müze, dünyadaki örnekleri arasında ilk sıralardadır. Nasıl ki, bir resim müzesinde Dali, Van Gogh, Rembrandt, Picasso, Chagall gibi ressamların olması o müzenin değerini arttırıyorsa, bizim müzede de oyuncak tarihinin o denli önemli örnekleri sergilenmektedir. Bir müze, sergilediği eserlere yenilerini katmalı, koleksiyonunu her yıl daha da zenginleştirmelidir. Oyuncak Müzesi’nin müdavimleri çıtayı nasıl da yükselttiğimizin çok iyi farkındalar. İşte onlardan birinin deftere yazdıkları: “Yeğenlerimle bir kez daha gezdik. Görmeyeli çok güzel gelişmeler olmuş. Herkesin, her zaman kendini mutlu edeceği bir mekân. Ellerine, aklına sağlık…” Bu sözler kime ait biliyor musunuz? Şiirleri kadar yazılarını da çok sevdiğim şair Turgay Fişekçi’ye… Yeğenleri Bertem, Deniz ve Mine’yle “bir kez daha” gezmiş müzemizi güzel şair… Ve “görmeyeli” kazandırdığımız eserlerle müzenin nasıl da geliştiğinin farkında. O ki, bir şairin yazdıklarıyla açtık ziyaretçi defterini, sevgili Turgay’ın da çok seveceği bir yorumla çevirelim sayfalarını. Çağatay Doğramacı’nın neyin eksikliğini duyduğuna bakar mısınız: “Bugünkü ziyaretimden önce duyduğumdan ve takip edebildiğimden çok daha büyük bir dünyanın, bu kadar iyi niyetli şekilde ‘şuncacık binaya’ sığdırılma gayretinin şaşkınlığı içindeyim. Bir dahaki ziyaretimde Boğaz’da balık avlarken kullandığım portatif iskemlemi koltukaltıma sıkıştırıp geleceğim…” Balık avlarken kullandığı iskemleyle müze gezmeye gitmek!.. Camekânların karşısında oturup daha çok bilgi, daha çok duyarlık yakalayabilmek için!.. Ne dersin sevgili Turgay Fişekçi, harika bir metafor değil mi? ‘ÇOK EMEK VERMİŞSİNİZ’ Turgay Fişekçi hayatın akışında, içinde var olan şiiri yakalama konusunda usta bir şair. Bu, denizin derinliklerine dalmak gibi zor bir uğraştır ve o denli güçlü ciğer ister! Balıkçı iskemlesini koltuğunun altına alarak oyuncak müzesine giden bir insanın şiirini bu yüzden ancak o yazabilir. Sevgili Turgay, Oyuncak Müzesi’nin ziyaretçi defterini okusa, kimbilir ne şiirler yakalar!?. Peki ya Defne Alkan’ın yazdıklarına ne demeli: “Topladığınız oyuncaklar benim olsaydı oynamaya kıyamazdım. Çok güzel oyuncaklar ve topladığınız bu kadar oyuncak için çok emek vermiş olmalısınız. Burası ömür boyu gördüğüm en güzel müze...” (Sevgili Defne “ömür boyu” diyor ya, adının yanına parantez açarak şunu yazmış: “9 yaşındayım.”) Bunlar da 70 yaşındaki Feridun Bayram’ın yazdıkları: “Sayın Sunay Akın ve çalışma arkadaşlarına; yetmişlik bir çocuk olarak böylesi bir kültür evini gezmekten çok mutlu oldum.” İlkgençlik yaşlarını yaşayanların, yeni terleyen bıyıklarının altından güldüğü, “Oyuncak mı? Peh!..” dediği bir yerdir oyuncak müzesi… Bu yaşlar için çocukluk, koşar adım kaçılan bir dönemdir, genellikle!.. Özgürlüğü elinden alınmış çocuğa “büyük” denildiğini bilenler de, bu yaşlarda yok değildir. Özgürlüğü teslim etmeyenlerden biri olan Gökhan’ı okuyoruz: “Bugün benim doğum günümdü. Öyle çocuk falan olduğumu sanmayın. Tam 20 yaşıma bastım bugün. Ama içimdeki çocuk hiç ölmedi. Her zaman, her şeyi beraber yaşadık onunla. Ve onlu sayıları bitirip yirmili sayılara geçerken bugün yine hatırlamak istedim çocukluğumu. Ve Oyuncak Müzesi’nin büyülü odalarının yolunu tuttum, kız arkadaşımla… Her ne kadar evimden kilometrelerce uzakta (Hataylıyım) olsam da, evimin sıcaklığını bu müzede buldum.” Didem Gürcün Tapban çok uzaklardan gelmiş İstanbul’a. Onun İstanbul’da kalacağı günler sayılı olduğu için çok değerli… Bir gününü Oyuncak Müzesi’ne ayırmış, hiç tereddüt etmeden ve duygularını şöyle aktarmış defterimize: “Müzeniz bizleri yıllar öncesindeki anılarımıza, mutlu çocukluk günlerimize götürürken çocuklarımıza da bambaşka, değeri ölçülmez bir vizyon, bakış açısı kazandırıyor. Oyuncaklarımız bizlere yakın tarihin özetini en yaratıcı ve renkli şekilde sunuyor. Amerika’dan her yıl yaptığımız ziyaretimizin en keyifli anlarından birini yaşattığınız için müzenin kurucularına ve gönüllülerine en içten teşekkürlerimizi bir borç biliriz.” ‘ÇOCUKLUĞUMA DÖNDÜM’ Atilla Türkmen de uzaktan, Kerkük’ten gelmiş müzemize: “Çok uzaklardan geldim ama kalbime çok yakın hissettim çocukluğumu… Yalnızlığımı ve eski anılarımı giderdi bu müze. Bir anda kendimi eski doğduğum yerlerde hissettim. Sanki çocukluğum yeniden başladı.” Müzeler toplumların belleğidir, hafızasıdır. Şunu çok iyi biliyorum ki, zaman aktıkça, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin ne denli önemli bir hamle olduğu daha iyi anlaşılacak ve öne çıkacaktır. Ben ki, Kız Kulesi’ni bir müze, sanat merkezi olma düşüncesiyle 1992’de “Şiir Cumhuriyeti” ilan ettiğimde en büyük karşı çıkışı, alaycılığı, görevi toplumu aydınlatmak olan sanatçılardan gördüm. Yaşadıklarımın en yakın tanıklarından biri de, bana her zaman destek olan sevgili şair kardeşim Turgay Fişekçi’dir. O da, o günlerde, destek olmak için Kız Kulesi’ne gelip şiir okuyan ileri görüşlü sanatçılardan biridir. Evet, Server Tanilli hocamızın dediği gibi, tarihin elinde bir fotoğraf makinesi vardır ve tarih o makineyle bir gün herkesin fotoğrafını çeker. Önemli olan o fotoğrafta gözlerimizin kapalı çıkmamasıdır. 1992’de çekilen fotoğrafta, gözleri açık çıkan şairlerden biridir Turgay Fişekçi...

Yaşam

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Demet’in yolu cennetten geçti…

REFİKA... POSTA212’nin gözünü budaktan sakınmayan maceracı muhabiri Demet Demirkaya’nın yolu bu kez de 40 yılı aşkın süredir ailesinin yaz tatilini geçirdiği Adatepe’ye düştü… Ve Demet Demirkaya, bir dünya harikası olan beldeyi, bölgeyi dolaştı, mitolojisinden, hikayelerine, tarımından geçim sıkıntısına kadar tüm gözlemlerini kaleme aldı DEMET DEMİRKAYA ÇANAKKALE - POSTA212

G

üzeller güzeli bir kız... Adı Refika… Adatepe köyünün güzel kızı… Ege Denizi’nin doğu kıyısında Edremit’in kuzey ucunda, İlyada Destanı’nda Gargaros olarak anılan bölgede, dağ eteklerinde tüm Edremit Körfezi’nin eşsiz manzarasına hakim bir eski köyde yaşayan billur sesli bir köy kızı… O şarkı söylediğinde herkesin susup sesinin ve güzelliğinin etkisine kapıldığı düğünlerin vazgeçilmez konuğu. Köyün geçim kaynağı zeytincilik. Zeytinler olgunlaşıp da toplama zamanı gelince tüm köy halkı hep beraber toplarlarmış mahsulü. Kendi zeytinlerini topladıktan sonra diğerlerine yardıma koşar, hem zeytin toplar hem de sesiyle türküler söyler o meşakkatli işi sesiyle şenlendirirmiş!.. GÖNLÜ ALİ’YE DÜŞTÜ Zaman 1.Dünya Harbi’nden önceki yıllar… Ve o yıllarda ona hayran köyün delikanlıları gelenekler görenekler gereği açılamamışlar bu güzelliğe… Biraz da cesaret edememişler belki de… Ama Refika'nın gönlünde muhacir Ali yatarmış… Yiğitliğiyle tanınan yavuz delikanlı Ali’nın de gönlü Refika’da. Ondan başkasını görmezmiş gözü. Zeytin karası gözlerine vurulduğu kızı işte o tepelerde, Adatepe'nin tüm Ege’ye selam eden yamaçlarında sevmiş Ali… Bu aşkı yaşamaya başlamışlar. Evlilik hayalleri ile süsledikleri aşk Ali'den başka kimseye şarkı söylemeyecek olmasına söz vermiş olan Refika'nın birgün bir başka erkeğin de hayranlığına maruz kaldığını öğrenmesiyle zorlaşmış. Bu evli ve çocuklu erkek zaman zaman Refika’nın yollarına çıkar, etrafında çok gezer dolanır olmuş. Bilir anlar ama bilmemezlikten, anlamamazlık-

Zeytin ağacı Gılgamış Destanı’nda üç büyük semavi kutsal kitaplarda bahsi geçen “Büyük Tufan” da rivayete göre Nuh Peygamber, tufan biraz durulunca geminin güvertesinden beyaz bir güvercin uçurur. Bu beyaz güvercin bir müddet sonra gemiye ağzında bir zeytin dalıyla döner. Böylece Nuh Peygamber tufanın sona erdiğini ve suların çekildiğini anlar. Bu nedenle ağzında zeytin dalıyla beyaz güvercin çağlar boyunca barışın simgesi olarak bilinir. Zeytinyağı ise mitolojide sıvı altın olarak geçer. Zeytin yaprağı, oleuropein asit adlı sayısız virüse, bakteri ve mantara karşı etkin mikrop kırıcı bir madde içeriyor. Immüne sisteminden mideye, tansiyona, sinuzite, kalbe vs. sayısız hastalığa iyi geldiği bilinen zeytin, yaprağıyla bile harikalar yaratan bir bitki... Peki nasıl toplanır bu zeytin… Hangi sıklıkta ürün verir? Meşakkatını kimler çeker? YOK YILI VAR YILI Ortalama 4-10 metre boya sahip olan ağaç, bir sene az bir sene çok ürün verir… Halk dilinde bir sene yok bir sene var senesi diye de adlandırılır. Nisan - Haziran ayları arasında çiçek verip, ağustosta olgunlaşmaya başlayan zeytin, kasım ayı başı gibi hasata hazır olur… Ancak

tan gelirmiş Refika. Kendi için çılgınca atan bu kalbe ilgi duymazmış hiç. Onun için varsa yoksa Ali’si… Birgün yine takmış sepetini koluna tutmuş zeytinliğin yolunu. Sevgilisinin, muhacir Ali’nin soluklandığı kahvenin yoluna düşmüş… Kahvenin önüne gelince önce bir gözleri aramış Ali’yi orada. Niyeyse göremeyince tarifsiz bir korkuya kapılmış aniden. Ve o sırada yakınlardan gelen 3 el silah sesiyle içi yanmış birden… Herkes sesin geldiği yöne koşmuş. Yerde uzanan bedenin etrafını sarmış uğultular ve Refika kalabalığın içinden geçip baktığında yerde yatanın Ali olmamasına sevinmiş sevinmesine ama umutları ve hayatı yitip giden evli hayranına mı üzülsün yoksa bir daha asla kavuşamayacağı Ali’sine mi!.. İÇİNE KAPANMIŞ Jandarmalar geldiğinde tüm köylü sus olmuş, vermemişler muhacir Ali'nin adını. Ve Ali’yi de o günden sonra gören olmamış bir daha. Refika içine kapanmış, ne sesi ne neşesi kalmış artık. Yüzünde tebessümü görmez olmuş köy halkı. Ağzından hep dökülen sözler, "Güzellik başa belâ bahtın güzel olmayınca" olmuş… Ali'nin aşkı yüreğinde alev alev o eski Refika gitmiş..! 1’inci Dünya Harbi ve Kurtuluş Savaşı derken Yunan işgali sırasında bir Rum yüzbaşı görmüş Refika’yı. Gönlünü kaptırmış o da. Ve savaş sonrasında Yunan terk ederken toprakları kafasına koymuş Refika’yı alıp gitmeyi ve öyle de yapmış. KÖYÜNE ZİYARET Adatepe’den ayrılan Refika’nın ardından türküler yakılmış, özlemi sarmış yöreyi ama bir daha hiçbir ses çıkmamış ondan… Nerede, nasıl yaşar bilmemişler. Ama adının anılmadığı, sesinin özlenmediği bir tek gün geçmemiş Adatepe'de. Yıllar sonra,1940-50 yılları arası birgün

günümüzde erken hasat yapılmakta ve zeytin toplanmaya eylül sonunda başlanmaktadır. Hasat, mart ayına kadar sürebilmektedir. Ancak ocak ayından önce bitirildiği taktirde alınan verim daha yüksek olur... Yetişkin bir ağaç 100 kilogramın üzerinde zeytin verebilmekteymiş. Ancak 4-5 kilo zeytinden 1 kilo yağ elde ediliyormuş… Zeytin toplamaya gelince yaygın olan 2 şekil varmış… Elle toplama ve silkme… Elle toplama genellikle çok zahmetli bir o kadar da kaliteli zeytin elde etme şekli… Silkme ise, dala sırıkla vurma, dalı elle silkme ve dalı tarama şeklinde yapılıyor... Ülkemizde İtalya ve İspanya da uygulanan makine ile silkme yapılamamaktaymış. Çünkü bizim arazilerimiz genellikle eğimli ve ağaçlarımız çok kalın gövdeli olduğundan silkme imkansızmış… Toplama konusunda bu bilgileri bana Küçükkuyu yöresinde kendi arazisinde senelerdir bu meşakkatli işi, zeytinciliği yapan ve çiftçiliği kendine babadan kalma yadigâr meslek sayan zeytinci Hikmet teyzem veriyor. Kendisi senelerdir kapı komşumuz bizim yazlık bellediğimiz Küçükkuyu'da... Yaşı 80’lerinde... Oğullarını bu şekilde okutmuş büyük şehirlerde... Biri bankacı diğeri iktisatçı… Ama o iktisatçı olanı baba mesleğine dönmüş, hem zeytinci hem de artık sebze tarlaları ekip biçiyor.

köy meydanına elinde çantasıyla bir kadın gelmiş. Ağır adımlarla yaklaşmış ağaç altında oturan bir köylüye. Köylü onu zeytin gözlerinden tanımış. Yaşlanmış geçen yıllarda ama hâlâ çok güzelmiş. Eş dost sohbetleriyle birkaç gün geçirmiş Adatepe'de. Geçmişteki kötü olaylardan hiç konuşmamış, konuşturmamış. Çoluk çocuğa karışmış, Sakız Adası’nda yaşarmış bunca zamandır. Giderken bu sefer herkesle teker teker helalleşir gibi vedalaşmış Refika. Kimbilir belki de o görüşmenin köyündeki son görüşmesi olduğunu bildiği içinmiş. 6 sene önce Refikayı tanıyıp bilip gören son tanık da 94 yaşında vefat etmiş. Onu ve hikayesini merak edip araştıranlar inceleyip izine rastlamak isteyenler onu Sakız Adası’nda aramışlar. Ama Refika’yı kimse bilmiyor tanımıyormuş. Son tanık da vefat edince tanıyan bilen kalmamış. YUNAN ADALARI’NDA ARANDI Birgün Adatepe'ye, elinde eskiciden buluduğu fotoğrafla biri çıkagelmiş, Refikayı bulduğunu umut ederek. Öyle anlatılmıştı ki yıllardır, sanki herkes tanıyordu Refika’yı. Resimdeki kadının Refika olduğu bir gerçek mi yoksa onu özleyen hasretinde ve merakındaki köylünün içinden geçenler yüzünden kendilerini ikna etmiş olmalarından mı bilinmez fotoğrafa bakanlar gözyaşlarını tutamamışlar… Onun yaşadığı ve adada olduğu söylentisiyle yine düşmüş bu hikayenin meraklıları yollara ama fotoğraftaki kadının Yunanistan’ın ilk güzellik kraliçesi olduğunu öğrenmişler… Kraliçe Refika’ya mı benzer, Refika mı kraliçeye... Ya da kraliçe Refika’nın kızı mıdır?... Bilinmez… Ama bilinen o ki Refika, Adatepe’nin bugünkü birçok zeytin ve zeytinyağı ürününde resimleri olan, bugünkü köylüsünün yerlisinin bilir tanırmış gibi anlattığı bir billur sesli iyilik kraliçesi....

Zeytin geçim kaynağı Geçim kaynağı zeytincilik tüm bu yörede… Kızlar oğlanlar böyle evlendiriliyor… Adatepe’de sıcağın alnında Zeus tapınağına atlarıyla yolcu taşıyan Ali abi 4 daire yapmış böyle… Diyor ki, “Bizim yörede her bir çocuğa daire yapmak lazım evlendirirken... Öyle taşsız taraksız evlendirilmez erkek evlat..! Benim 2 tarlam var. Ondan da elde ettiğim 4 ton zeytin bana seneler içinde 4 evlat evlendirtti… O iki tarlayı da ben ölünce onlar devam edecekler...” “Zeytin yaşamımızın bir parçası” diyor yaz aylarında da boş oturamayıp atlarıyla yolcu taşıyarak üç-beş kuruş artı gelir sağlayan Ali abi..

ADATEPE KÜÇÜKKUYU Adatepe, Çanakkale il merkezine 105 kilometre, ilçesi olan Ayvacık'a ise 35 kilometre uzaklıkta. Edremit Körfezi İda Dağları yamacında, son sayıma göre de tüm nüfusu 427 kişi olan, sahilden karayolu ile 4 kilometre yukarıda, Zeus Altarı'nın bulunduğu tepenin ardında cam ve zeytin ağaçları ile çevrili bir tarih sığınağı. Sahilden bakıldığında görülmez. Bu bölgedeki köyler korsan saldırılarından korunmak için tepelerde kurulmuş… Ancak diğer köyler sahilden görülebilir. Tehlike kalktıktan sonra sahilde yerleşimler başlamış. Adatepe'nin liman ve gümrük yeri olan Küçükkuyu gelişmiş, Adatepe'nin sahil kesimlerini de bünyesine katarak belediyesi olan bir belde haline gelmiş… Taş yolları, eski Rum evleri ve zeytine verdiği değerle anılan Adatepe, yamaçlarından sahiline olduğu gibi zeytin ağaçlarıyla bezeli Kaz Dağları’nın eteklerinde bir oksijen çadırı. Onun dağ eteklerindeki konumuna Küçükkuyu eşlik ediyor denizi ve sahildeki koylarıyla. Zeytin ağaçlarıyla bezeli köylerinin arkasına aldığı Kaz Dağları saklar biraz Küçükkuyu’yu... Belki de bugüne değin hâlâ el değmemiş koyları, billur suyu ve trend olmayarak koruduğu doğal güzelliğine borçludur bu çok keşfedilmemişliğini. Ailemin, nerdeyse 45 senedir yazlarını geçirdiği Küçükkuyu'nun; Ağustos Böceği, denizi, denizinde kefali, sardalyesi, ahtapotu, ağlarıyla balıkçıları, onlara eşlik eden yunusları, sahilden olta atan küçük çocukları, yaşı ne olursa olsun her yere bisiklet tepesinde giden erişkenleri, höşmerimi, çay bahçeleri, eski Rum evleri, sabah içilen ada çayları, kekik kokulu eti, kahvaltılarından akşam yemeklerine değin sofradan eksik olmayan zeytin ve zeytinyağı, çamaşırdan ev temizliğine ve hijyen için kullanımına mis kokulu doğal zeytinyağlı sabunları, alabildiğine uzanan dağların eteklerindeki zeytin ağaçları ve işte bu yüzden dünyanın ikinci doğal oksijen çadırı ilan edilmiş havası çeker beni...

Yeni yasada neler var? ● 25 dönümden küçük zeytinlikler zeytinlik statüsünden çıkarılacak. ● Tüm zeytinlik alanlar her türlü madencilik, HES, RES, yol projelerine açılacak. ● Zeytin ağacıyla ilgili tüm geleceğe yönelik kararlar, "Zeytin Koruma Kurulu" adı altında valinin başkanlığında, 7’si kamu görevlilerinden oluşan 9 kişilik bir komisyon tarafından alınacak.

Zeytinin idam fermanı

Ö

nerge halinde olan ve ne olacağı belli olmayan yeni yasa tasarılarıyla, asırlara uzanan farklı kültürlere hizmet vermiş bu doğa harikası bölgenin geleceği için… Zeytin için… Zeytin ağacı için elele sessiz bir savaş veriyor Edremit Körfezi… Küçükkuyu Limanı’nda Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Derneği gönüllüsü Filiz Aydın’ın haftalar süren imza topla-

masına katılım, yöreye gelen yerli ve yabancı turistler tarafından da ilgi çekiyor. İmza vermeden geçen yok. Zeytincilik kanununu değiştiren yasa tasarısı geri çekilsin diye... Tarlalar, maden, enerji, HES, RES ve yol gerekçesi ile çiftçilerin ellerinden alınmasın diye… Çiftçi esnaf daha da yoksullaşmasın diye… Doğaya eziyet edilmesin artık diye… Yeşil korunsun… ‘Zeytin Ağacı’ korunsun diye tüm savaş…

● Uluslararası anlaşmalar gereği yapılacak enerji yatırımları söz konusu olduğunda zeytinlikler hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın inşaat faaliyetlerine açılacak. ● Zeytinlik alanların korunması amacını taşıyan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a göre, zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamıyor. ● Ancak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan ve TBMM'ye sunulan, “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile zeytinlik alanlarda yapılaşmanın önü açılıyor. ● Kısaca bu yasa tasarısı "Zeytin Ağacının İdam Fermanı"... ● İşte bu farklı meslek gruplarından gelip de zeytinde birleşen insanlar, doğayı katledecek, yaşamı ve asırlardır süregelen bir geleneği bitirecek, geçimi engeleyerek tarlaları sanayi alanına çevirerek görüntü ve hava kirliligine sebep olacak bu yasa tasarısını protesto ediyorlar haftalardır. Seslerini duyamıyoruz ama oradalar… İzin verildigimiz kadarını biliyor okuyoruz belki de… Bu yüzden birebir görüstüğüm köylüsü çiftiçisi üreticisiyle, efsaneleri hikayeleriyle, tertemiz havasında oksijen çadırında gibi denizine olduğu kadar zeytin ağacına da hayran olduğum Edremit Körfez’i çıkan yasa tasarısına ‘Hayır’ diyor… Ben de… Ya siz?

Zeytinyağı Üreticisi Hüseyin Meral

Zeytinyağı ve Sanat Evi... Estetik uzmanı Asuman Meral Akay ile tanışmam Adatepe’ye her sene Zeus tapınağını ziyaret etmemizle sebebiyle bundan 4 yıl önce gerçekleşti… 2000 yılından beri burada yaşıyor. Kendisi ve hayat arkadaşı Hüseyin Meral ile beraber yayla zeytinini yöre halkından alarak işliyor ve yöredeki diğer zeytin ve zeytinyağı işleyicilerinden daha uzun süren ve üstelikte daha az ürün alınan soğuk press yöntemiyle zeytinyağı üretiyorlar. Yani kontini sistem denilen 2000 devir hızla dönen çekiçlerle ezilen ve sıcak suyla yıkanarak yumuşatılan zeytin işleme yerine uyguladıkları bu sistemle zeytinyağlarındaki mineral ve vitaminleri koruduklarını söylüyor Asuman hanım ve “Karasu ile yağ ayrıştırmada ayrılıyoruz diğer kontini sistemlerle” diye de ekliyor... “Su çözümlü olmayan oleik asit zeytinin içindedir. Atılmazsa vücutta kilo yapar” diyerek sanılanın aksine zeytinyağı kilo yapmaz savını da bu şekilde çürütüyor Asu-

man hanım. “Atılabilirlik için ise oleropain denilen ve antibiyotik olarak da kullanılan mineral lazımdır. Bu da zeytinde mevcut. İşte biz bizim yöntemimizle bu değerleri muhafaza ediyoruz” diyor. EDREMİT KÖRFEZİ’NİN YIKIMI! Zeytini toplamada yöredeki köylerden işçiler tutuluyor. Her sene hem tarla sahipleri hem de çalıştırdıkları işçiler dağ taş demeden tepelerde eşek ve at sırtlarında, soğuğa aldırış etmeden şişen parmaklarına nasır bağlayan ellerine aldırmaksızın geçim kaynakları olan ve Türkiye’nin en güzel en değerli yağını üreten Ege Bölgesi’nin incisi Küçükkuyu, Adatepe, Ayvacık ve Altınoluk yörelerini tamamıyla içine alan Edremit Körfezi’nde zeytincilik yapıyorlar… Tüm yöreyi kaplayan Kaz Dağları’nı sırtına alan bu muhteşem havasıyla meşhur yörenin insanları hükümet tarafından alınmış son kararlardan oldukça rahatsız.


Seri ilanlar & Eğlence

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz KOÇ: Bu hafta yeni ve farklı şeyleri hayata geçirmeniz kolaylaşabilir. Özgürce ilerleyebilirsiniz. Kısa zamanda çok fazla iş yapabilirsiniz, enerjiniz oldukça yüksek olabilir. İlişkilerinizde doğru adımları atmak ve bağlılıkların içersinde kendi bireysel seçimlerinizi yaşamak isteyebilirsiniz. Üzerinde düşünmeniz gereken şeyler çoğalabilir, bunlar hayallerinizi tetikleyebilir. BOĞA: Beklenmedik öneri ve yardımlaşmalar hayatınıza olumlu açılımlar getirebilir, sizi neşelendirecek bir takım haberler alabilirsiniz. Özel bir insanla ilişkinizde veya iş hayatınızda sabırla aşmanız gereken durumları daha net görebilirsiniz. Yeni giderler edinebilirsiniz. İnsanlar size enerji aşılayabilir. Sosyal hayatınız ve de geleceğe yönelik hayalleriniz canlanabilir. İKİZLER: Yeni insan ve ortamlara kapılarınızı açabilirsiniz bu hafta. Değişiklikler sizi özgürleştirebilir. Kuralların dışına çıkabilirsiniz. Maddi açıdan ise güzel bir fırsat yakalayabilirsiniz. Bu hafta enerjiniz size fazla da gelebilir bu nedenle kendinizi gergin hissedebilirsiniz bazı zamanlar. Aşk hayatınızda ise kalbinizle bir ilerlemek ve doğru olanı yapmak isteyebilirsiniz. YENGEÇ: Kendinizi şanslı hissetmenizi sağlayacak karar ve gelişmeler geleceğe yönelik yeniliklere kolay adapte olmanızı sağlayabilir. Farklı bir pencereden bakabilirsiniz iş hayatınıza. Yeni bir düzen benimseyebilir, ayrıntılara dikkat edebilirsiniz. Bu hafta ev, aile hayatınızdaki kendini adama ile özgürleşme duygusu arasında denge kurmanız gerekebilir. ASLAN: Bireysel adımlar güzel değişiklikler getirebilir bu hafta. İç dünyanızda neşeli olabilirsiniz. Amaçlarınız ve duygularınızla ilişkili önemli bir takım gerçeklerin de farkına varabilirsiniz, tüm bunlar aşka, zevklerinize, beğenilerinize ve sosyal hayatınıza yenilikler olarak yansıyabilir. Parasal konularda hırslanabilirsiniz. BAŞAK: Bu hafta yeni ve farklı şeyleri hayata geçirmeniz kolaylaşabilir. Özgürce ilerleyebilirsiniz. Kısa zamanda çok fazla iş yapabilirsiniz, enerjiniz oldukça yüksek olabilir. İlişkilerinizde doğru adımları atmak ve bağlılıkların içersinde kendi bireysel seçimlerinizi yaşamak isteyebilirsiniz. Üzerinde düşünmeniz gereken şeyler çoğalabilir, bunlar hayallerinizi tetikleyebilir. TERAZİ: Güzel haberler ve paylaşımlar bu hafta sizin ilişkilerinizi beklenmedik bir biçimde güzelleştirebilir. İş ve gelecek açısından kararlar size şans aşılayabilir. Hayallerinizin etkisinde hareket edebilirsiniz. Bu hafta iletişim kanallarınıza ve yakın akrabalarınızla ilişkilerinize yenilikler getirebilir. AKREP: Parasal konulardaki değişimler, yenilikler bu hafta sizi özgürleştirebilir, istediğiniz yönde ilerleyebilirsiniz. Hedeflediğiniz şeylerle ilişkili iletişim trafiğiniz yoğun olabilir, pek çok konuda karar vermeniz gerekebilir. En doğru, adil seçimleri yapmak adına, sizi günlük yaşantınızda ve iş koşullarınızda sınırlayan durumları aşma ihtiyacı duyabilirsiniz bu hafta. YAY: Aşk hayatınızda bireysel seçim ve tavırlarınız sizi özgürleştirebilir, kendinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Yapmayı planladığınız değişimleri hayata geçirebilirsiniz bu hafta. İş hayatınızda pek çok olay ve durum zihninizi dolu tutabilir. Çevrenizden göreceğiniz destek sizi neşelendirebilir. Tek başınıza olmadığınızı görebilirsiniz. Aşk ile sosyal hayatınız arasında denge kurmaya çalışabilirsiniz. OĞLAK: İçsel değişimlere açıklık kazanabilirsiniz, bu da kendi köklerinize, birikim ve geçmişinize bambaşka gözlerle bakmanıza neden olabilir. Hayatınıza giren insanlar, anlaşmalar ve bağlar size çok olumlu bir takım gelişmeleri ve kararları getirebilir. Amaçlarınız ve planlarınız hakkında bolca düşünebilirsiniz. Kendinizi adadığınız işler ile özel yaşantınız arasındaki dengeye önem verebilirsiniz. KOVA: Cesaretiniz size uzun zamandır hedeflediğiniz bir şeye ulaşma yolunu açabilir. Sosyal hayatınız sizi memnun edebilir, özgürce ilerleyebilirsiniz. İşteki gelişmeler size şanslı olduğunuz noktaları hatırlatabilir. Yapacağınız işler ve görüşmeler sizi çok aktif kılabilir. Kendinizi adadığınız konularda arada bir karışıklığa da düşebilirsiniz. Yeni insanlar, ortamlar hayatınıza girebilir. BALIK: İş hayatınızdaki beklenmedik gelişmeler sizi maddi açıdan olumlu etkileyebilir, özgürleşebilirsiniz. İnsanlar sizi mutlu ve neşeli tutabilir, kendi isteklerinizi takip edebilirsiniz. Planlarınız ve fikirleriniz sizi heyecanlı, sabırsız yapabilir. Önemli bir kararı hayata geçirebilirsiniz. Zincirlerinizi yeniliklerle kırabilirsiniz.

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın

USTALAR ARANIYOR

Paterson, New Jersey’de; Döner, İçli Köfte, Lahmacun ve Kasap’lık için ustalar aranıyor. İlgilenenlerin 862-600-0420 numaralı telefonu aramaları rica olunur.

$50

Willingboro, NJ’deki restaurantımız için aşçı, bulaşıkçı ve garson aranıyor.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

İlgilenenlerin 609-871-1200 numaralı telefondan aramaları rica olunur.

Menü dağıtım elemanı aranıyor Manhattan’da bulunan restaurantımız için menü dağıtacak arkadaşlara ihtiyaç vardır. Başvuran arkadaşların İngilizce bilmesine gerek yoktur. Menü dağıtım saatleri; Pazartesi-Cuma (5gün) 8:00am – 3:00pm

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır

Bu saatlerde oynama yapılabilir. Ödemeler saat başına olmak üzere yapılacaktır.

İlanınız Burada Yayınlansın

Menüler legal yollarla, dışarıda verilen adreslerde halka dağıtılıcaktır.

$40

E-mail: Nowhiring2014@gmail.com

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Manhattan’da bulunan restaurantımızda full time bay aşçı yardımcılarına ihtiyaç vardır. İlgilenen arkadaşlar bizimle kontak kurabilir. Detaylı bilgi telefondan verilebilir. Ulaşamadığınız durumda lütfen sesli mesaj olarak; isminizi, soyadınızı ve cep telefonu numaranızı bırakınız. Telefon: 347 575 8579

İlanınız Burada Yayınlansın

$20

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Türk Pide Ustası aranıyor New Jersey eyaletinde yeni kurulacak iş yerimiz için Türk Pide Ustası aranıyor. Geleneksel Türk Pidesi’ni yapabilen usta aranmaktadır.

Tezgahtar Aranıyor Manhattan, Midtown’da full time ya da part time çalışacak elemanlar aranmaktadır. İlgilenenler dudunmu@msn.com’a email atabilirler.

E-mail: ahmetcesni@gmail.ccom Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

Yatılı Bayan Eleman Arıyoruz

New Jersey’de babysitter aranmaktadır

5 yaşındaki ikizlerime bakacak, ev işlerinde yardımcı olacak bayan eleman arıyorum. İkizler gündüzleri okula gidiyor, ben zaten evdeyim. Dolayısıyla hem bana arkadaş olacak hem de yardımcı olacak bir bayan arıyorum.

6 yaşında kız ve 11 yaşındaki erkek çocuğumuz için Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri full time yatılı bakıcı aramaktayız. Ev gayet geniş olup kendi özel lavabo ve odanız olacaktır.

Wellington, Florida Telefon: 561 425 3043

Detaylı bilgi için 516-765-5796 no’lu telefonu arayabilirsiniz.

Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Port Jefferson, Long Island’da Kiralık Oda Port Jefferson, Long Island’da 350 dolar aylık ile kiralık oda. Deposit yok. Tren ile Manhattan’a 1 saat 45 dakika. Telefon: 631 790 9185 New York’ta tam veya yarı zamanlı olarak tecrübeli çocuk bakıcısı aranmaktadır.

Manhattan’da kiralık oda 3 oda 2 banyolu bir apartman dairesinde 1 boş odamız var. 3. ev arkadaşı arıyoruz. Eğer 1 senelik lease imzalayabilecekseniz ve Manhattan’da oda bakıyorsanız, lütfen mesaj atınız. Kira $1200. Ben geçen sene Columbia’dan mezun oldum ve 1 senedir çalışıyorum. 2. oda arkadaşı ise bir Çinli, NY’ta master yapıyor.

E-mail: nydadi@hotmail.com

Lower East Side Telefon: 646 228 6821

Restauranta eleman aranıyor

Kaliforniya’da aileye iş ve ev

Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart. Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667 Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum. New York Telefon: 347 480 9867

Dijital Pazarlama (Şirketinize özel eğitim) Google aramalarda da etkili olan sosyal medya içerik yönetimi, markanızın konumlaması ve müşterilerinize ulaşmanız için varolmanız gereken bir yapı. Bu hizmet size: Daha fazla kişiye ulaşmanızı, rakiplerinizin önüne geçmenizi, adınızı daha çok duyurmanızı sağlayacak. Eğitimin içeriği hedef kitlenize ve hedeflerinize bağlı olarak karar verilecektir. Müşteri kitlenize göre Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest mecralarında: - İçerik yönetimi nasıl yapılır? - Uygun görsellerin hazırlanması ve yayınlanması - Takipçi sayınızı arttırmaya yönelik çalışmalar nelerdir? - İçeriklerinizi zenginleştirmek adına kullanabileceğiniz uygulamalar - Facebook reklam yönetimi nasıl yapılır? - SEO çalışmaları nelerdir? Bütçesi yönetilecek yapılacak çalışmalara göre belirlenecektir.. E-mail: sosyalmedya1@gmail.com

Çocuklarınıza güvenilir ev ortamında bakılır Ben evli ve 8 yasında kız çocuk annesiyim. Hem eşime yardım amaçlı hem kızıma arkadaşlık yapacak 0-8 yaş aralığında çocuklarınızla ilgilenebilirim. Emin olun sevecen, sabırlı, inaçlı ve güvenebileceğiniz bir aile kadınıyım. Ayrıca temizlik gibi işler de olabilir. Detaylar için 631 316 4502 no’lu telefondan irtibata geçebilirsiniz.

Eleman Aranıyor

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Gas istasyonuna part time eleman aranıyor. Başvuru yapacakların yasal olması ve loto tecrübesi olması gerekiyor. Yer 2 ile 4 trenine yakın. Bronx, NY. E-mail: nycs3rdar34@gmail.com

Tercihen karı koca ya da benzeri iki kişinin bir evde kalabileceği bir ortamda, biri marangozluk gibi bir sanaata ya da tecrübeye sahip olup, bina ve bahçeden oluşan bir alanın bakımından sorumlu olacak, diğeri 16 yatak odasının günlük temizliğini yapacak iki kişiye ihtiyaç duyulmaktadır. İş ve ev ABD’de Kaliforniya’dadır ve aylık maaş ödenecektir. İlgilenenler appleblossomidy@yahoo.com’dan mesaj geçebilirler ve telefon numaralarını bırakabilirler.

Bay/bayan kasiyer aranıyor Brooklyn’deki marketimize; İngilizce bilen, sorumluluk sahibi, tecrübeli bay ve bayan kasiyerler arıyoruz. İlgilenenler 917 702 1390 no’lu telefondan bize ulaşabilirler.

Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511 Arlington, Virginia’da yaşıyorum. Ballston metronun bir blok ötesinde, ev işlerinde bana yardımcı olacak bir bayan arıyorum. Haftada 3-4 gün olabilir. İlerleyen zamanlarda isterse yatılı olabilir. Telefon: 571 438 1782 Long Island, NY’ta çalışacak, Green Card ve en az 18 aylık NY ehliyeti olan, tercihen Long Island’da oturan şoförlere ihtiyaç vardır. İlgilenenlerin daha fazla bilgi için aramaları rica olunur. 631 974 5518

Seri İlan Sayfaları

www.USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır

Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

Posta212 Bulmaca SOLDAN SAĞA:1) Dil bilimi, lisaniyat - Kükürt’ün simgesi 2) Yüce gönüllü - İşaret sıfatı 3) Hz. Musa’nın tabi olduğu ırk - Bir bağlaç 4) Eski dilde damla - Eski dilde akıtma 5) Bir hayret sözü - Olgunlaşmamış 6) Bir Otomobil markası- İskambilde birli - Bir nota 7) Klikleri gözden geçiren 8) Bir nota Güreşte bir yenilgi şekli - Bir nota 9) Ad öğrenme sorusu 10) Aksi ters - Kısaca Eti Bank 11) Temel - Eski bir çalgı 12) Tek parça kadın giyisisi - Eski dilde kış 13) Dışı değil - Kısaca Kara Kuvvetleri 14) Bir nota - Fiyakalı - Vilayet. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Dinsel olmayan - Demirin oksijenle birleşmesiyle oluşan bir madde - Ağzına kadar dolu 2) Vali - Lise öğrencisi 3) Bir yunan halk dansı - Kısaca emar - Bir nota 4) Atılgan - Ekonomik olarak, Ekonomik açıdan 5) Erzurumlu kadın kahraman - Zayıf cılız 6) Kayınço - Eski dilde yuva 7) Hayret sözü - Çevre veya yapı düzenleme - Bir organımız 8) Eski Mısır’da kutsal olarak kabul edilen öküzün adı - Film ve tiyatro gösteri platformu 9) Dilsiz - Ankara’da bir semt 10) Bir tarım gereci - Harap yeli - Nebat 11) Başlıca içeceğimiz - Kazanç - Arap alfabesinde uzatmalı bir harf.


Spor

NBA 29 Ekim’de başlayacak NBA’de yeni sezon, şampiyon San Antonio Spurs’un de sahaya çıkacağı 3 maçla start alacak NEW YORK - POSTA212

A

merikan Ulusal Basketbol Ligi (NBA) 2014-15 sezonu, 29 Ekim’de sabaha karşı oynanacak 3 maçla başlayacak. NBA’in internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, geçen yıl San Antonio Spurs’ün şampiyonluğuyla tamamlanan ligin yeni sezonunun ilk gününde, Spurs ile Dallas Mavericks, New Orleans Pelicans ile Orlando Magic ve Los Angeles Lakers ile Houston Rockets

takımları karşılaşacak. Transfer sezonunda, 2 kez şampiyonluk yaşadığı Miami Heat’ten ayrılarak eski takımı Cleveland Cavaliers’a giden yıldız basketbolcu LeBron James, Cavaliers formasıyla parkeye ilk kez 31 Ekim’de adım atacak. Cavaliers, all-star forvet Carmelo Anthony’nin takımı New York Knicks’i ağırlayacak. “NBA Global Games” kapsamında 2 karşılaşma, ABD ve Kanada sınırları dışında yapılacak. 13 Kasım’da Minnesota Timberwolves ile Houston Rockets,

Tek madalya ile bitirdik NEW YORK

Z

ürih’deki Letzigrund Stadı’nda yapılan şampiyonada Türkiye, 33 sporcuyla yer alırken, Helsinki’deki 2012 ve Barcelona’daki 2010 Avrupa Atletizm Şampiyonaları ile kıyaslandığında kötü bir performans göstererek sadece 1 bronz madalya ile organizasyonu tamamladı. Toplam 5 Türk sporcu 6 branşta finalde mücadele etti. Erkekler 3000 metre engelli finalinde Tarık Langat Arıkan, erkekler 5 ve 10 bin metre finalinde Ali Kaya, erkekler 200 metre finalinde Ramil Guliyev, kadınlar 3 bin metre engelli finalinde Özlem Kaya ve kadınlar 5 bin metre finalinde Gamze Bulut yarışırken, Türk atletlerden sadece erkekler 10 bin metrede Ali Kaya bronz madalya

kazanma başarısı gösterdi. Kadınlar maratonunda da 5 bin ve 10 bin metrelerde olimpiyat ikinciliği ve Avrupa şampiyonlukları bulunan Elvan Abeylegesse, ilk kez milli takım düzeyinde yarıştığı maratonda 2:29:46’lık derecesiyle mücadeleyi 5’inci sırada tamamladı. Türkiye, 41 sporcuyla katıldığı Helsinki’deki 2012 Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı 4 altın, 2 gümüş ve 1 bronz olmak üzere 7 madalyayla tamamlamıştı. Barcelona’da düzenlenen 2010 Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda ise Türkiye, 3 altın ve 1 gümüş madalya kazanmıştı. 2012’de madalya alan Polat Kemboi Arıkan, Gamze Bulut ve Tarık Langat Akdağ Zürih’te madalya alma başarısı gösteremedi. (AA)

12 Dev Adam ikinci oldu! NEW YORK

A

Milli Erkek Basketbol Takımımız, Sırbistan’ın başkentindeki Acıbadem Belgrad Kupası 2014’ün finalinde Sırbistan ile karşılaştı. Ev sahibi ekip karşılaşmadan 79-64’lük galibiyetle ayrıldı ve Türkiye turnuvayı ikinci olarak tamamladı. Başantrenör Ergin Ataman, maça Ender Arslan, Cedi Osman, Emir Preldzic, Barış Hersek ve Ömer Aşık ilk beşiyle başladı. Sırbistan karşılaşmanın ilk dakikasında 4-0 öne geçerken, takımımızın ilk sayıları Barış Hersek’ten geldi. İkinci çeyreğe Cenk’in basketiyle başlayan Türkiye, ilk üç dakikada rakibine yalnızca iki sayı şansı verdi ve farkı üçe indirdi (25-22). Sırbistan soyunma odasına 39-31 önde giderken, ilk yarının göze çarpan istatistiği ev sa-

hibinin boyalı alandaki 20-10’luk üstünlüğü oldu. Ay Yıldızlılar, ikinci yarının ilk üç dakikasında 5-0’lık seri yakaladı. Sırbistan Bjelica ile farkı dokuz sayıya kadar çıkarsa da (51-42), Oğuz’un isabetlerinin ardından Cedi ile gelen hızlı hücum sayısı farkı tek hanelerde tuttu. Üçüncü çeyrek 57-50 Sırbistan lehine sonuçlandı. Son çeyrekte Bogdanovic’in üst üste bulduğu beş sayıyla toparlanan Sırbistan, son dört dakikaya 66-61 önde girdi. Emir’e çalınan sportmenlik dışı ve başantrenör Ergin Ataman’a çalınan teknik faul sonrasında fark Sırbistan lehine 10 sayıya çıktı. Karşılaşmadan 7964’lük galibiyetle ayrılan Sırbistan, üçüncü kez üst üste şampiyonluğa ulaşmış oldu. Acıbadem Belgrad Turnuvası’nın üçüncüsü ise Arjantin’i 97-87 mağlup eden Porto Riko oldu. (AA)

Meksika’nın başkenti Mexico City’de, 15 Ocak’ta da Milwaukee Bucks ile New York Knicks, İngiltere’nin başkenti Londra’da karşı karşıya gelecek. All-Star maçı, 16 Şubat 2015 tarihinde New York kentindeki Madison Square Garden’da gerçekleştirilecek. 30 takımın 82’şer maça çıktığı normal sezon, 16 Nisan’da sona erecek. Play-off’ların 19 Nisan’da başlayacağı 2014-2015 NBA sezonunun final serisi ise haziran ayında yapılacak. (AA)

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Kadir Çetinçalı twitter:@mamleba

Başkan olmak mı adam olmak mı? GERGİN ve üzücü bir haftayı daha geride bıraktık. Taraflı tarafsız hatta futbol topuyla ilgisi olmayan birçok kimse Süleyman Seba’nın ölümü ile sarsıldı. Beşiktaş Tarihi’nin en büyük efsanesinin vedası sadece Çarşı Semtini değil, tüm Türkiye’yi üzdü. Son 40 yılda üç büyük kulübün başkanlarından çok farklı bir portre idi Süleyman Seba. Futbolcu olarak efsane olduğu kulübünde, başkanlık yapan ve kulübünün makus talihini değiştiren adam. Hileye hurdaya sapmadan sporda varolunabileceğini arsızın hırsızın gözüne sokan, son kahramandı. G.Saray muhabirliğine geçmeden önce 1989 yılında kısa süre Beşiktaş muhabirliği yaptım ve hiçbir özel anım olmasa da, Seba’nın hemen her meslektaşıma saygılı, sevecen ve babacan tavırlarına az da olsa tanıklık ettim. Bugün Seba’yı az çok tanıyan her meslektaşım derin üzüntü yaşıyorsa, bunun asıl nedeni Seba sonrasında tanıdıkları yönetici ve başkan tiplemelerinin çirkinliklerinden sıkılmış olmalarındandır. Seba büyük adamdı, çok iyi insandı mekanı cennet olsun. AZİZ YILDIRIM TEK SORUMLU! Ersin Yanal’ın istifasının ardından F.Bahçe’deki teknik adam arayışı uzun sürmedi. Sürmemesi de sezonun geleceği açısından F.Bahçe adına doğru adımdı. Düşünsenize hazırlık dönemini teknik adam belirsizliği ile geçiren sarı lacivertli ekibin, bu belirsizliğin sürdüğü her saat şampiyonluk hedefindeki riskinin artması demekti. F.Bahçe’nin İsmail Kartal’ı birinci adamlığa terfi ettirdiği toplantıda, Aziz Yıldırım’ın “One Man Show”una tanıklık ettik. İsmail Kartal eline kalemi almış imzaya hazırlanırken, Aziz Yıldırım kükredi; “Zico, Aykut Kocaman ve Ersun Yanal Fenerbahçe’yi şampiyon yapmadılar.” Yav peki kim yaptı? Ben yaptım diyecekti aslında ama frene bastı. İsmail Kartal mutluluğunu bile dışa vurmakta çekindiği imza töreninde doğal olarak gerildi de gerildi. Sezon sonunda F.Bahçe şampiyon olursa İsmail Kartal şampiyon yapmış olmayacak, bu kafadan belli oldu. Gerçekten de öyle, Yanal sonrası bu yıldırım kararın anlaşılan tek sorumlusu F.Bahçe’nin başkanı. Yönetim kurulunun bu işte fazla dahli yok gibi. Aziz Yıldırım, RTE’nin AKP ve Türkiye’yi yönettiği gibi F.Bahçe’yi tek başına yönetiyor. İsmail Kartal başarırsa başkanının efsane apoletini biraz daha parlatacak. Başaramazsa eğer sorumluluğu üstlense de üstlenmese de, Yıldırım’ın hışmından kurtulamaz onu biliyor. İmza töreninde bulunan Mahmut Uslu’nun sözleri durumu özetliyordu; “Allah İsmail kardeşimize yardım etsin!” Sonuçta en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. F.Bahçe’nin teknik adam değişikliğini 3 günlük bir süreye sığdırması, gelecek sezon için oluşabilecek negatiflik sınırını en alt düzeye çekti. Sezonun startına 2 hafta kala F.Bahçe transfer hamlesini tamamlamış tek kulüp. Beşiktaş’ın bir, Galatasaray’ın 2 atımlık transfer barutu daha var. Trabzonspor Yönetimi, teknik direktör Halilhodziç’i yatıştırmak adına transfer bombalarının birinin dumanı sönmeden diğerini patlattı. Bu transferler bomba mı, yakında görürüz. Herşeye rağmen yine gerilimli ve heyecanlı bir futbol sezonu bizi bekliyor.

Rose 9 ay sonra seyircisi önünde (NEW YORK – POSTA 212) Amerikan Ulusal Basketbol Ligi (NBA) takımlarından Chicago Bulls’un all-star oyuncusu Derrick Rose, ABD Milli Takımı’nın Brezilya ile oynadığı hazırlık maçında, sakatlandığı 23 Kasım 2013’ten beri ilk kez sahaya çıktı. Son dünya şampiyonu ABD Basketbol Milli Takımı, İspanya’da düzenlenecek 2014 FIBA Dünya Kupası hazırlıkları kapsamındaki ilk maçında Brezilya ile karşılaştı. Chicago Bulls’un sahası United Center’da oynanan ve ABD’nin 95-78’lik galibiyetiyle sonuçlanan karşılaşmada tüm gözler, sakatlıklar yüzünden son 2 sezonda yalnızca 10 maçta oynayabilen Derrick Rose’daydı. 25 yaşındaki oyun kurucu, 24 dakika süre aldığı mücadeleyi, 7 sayı ve 4 ribauntla tamamladı. 2009’da “yılın çaylağı” ve takip eden yıllarda üst üste 3 kez all-star seçilen Rose, 3. çeyreğin bitimine 3,5 dakika kala attığı akrobatik turnikeyle eski günlerini hatırlattı. ABD Milli Takımı’nın pivotu Anthony Davis, 20 sayı, 8 ribaunt ve 5 blokla sahanın en skorer ismi oldu. James Harden da 18 sayı, 5 ribaunt ve 5 asistle Davis’e eşlik etti. Brezilya’da ise son NBA şampiyonu San Antonio Spurs’te oynayan Tiago Splitter’ın 16 sayılık gayreti yenilgiyi önleyemedi. (AA)


Tatil

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Bir gecelik uyku için servet ödenen oteller Yedi yıldızlı otellerde bir gece konaklamanın bedeli 6 bin dolardan başlıyor ve 19 bin dolara kadar çıkıyor. Bu otellerin aldıkları paranın karşılığını sundukları hizmetlerle verdikleri bir gerçek ama… Burj Al Arab Hotel, Dubai

AYSEL TAPAN HABER MERKEZİ - POSTA212

H

Arapça’da “Arapların Kulesi” anlamına gelen Burj Al Arap, dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olarak ün yaptı. Öyle ki otelde konaklayamayanlar günübirlik 100 dolara düzenlenen “kültür” turlarına katılıyor. Lüksün de sınırlarının aşıldığı otelde gördüğünüz sarı renkteki her şey altın kaplama. Misafirler daha otele gelmeden Burj Al Arap Oteli’nin ihtişamıyla büyüleniyor. Çünkü efsane Rolls-Royce araçlarla havaalanından alınıyorlar. Otelde 202 suit oda bulunuyor. Otelin ucuz suitlerinin fiyatları bin ila 6 bin dolar arasında değişiyor. Sınırları ben de zorlarım diyorsanız geceliği 15 bin dolara kadar çıkan suitler de bulunuyor. Royal Suit’in geceliği ise tam 18 bin 716 dolar. Batı ve Doğu’nun bir karışımı olan Burj Al Arap’ta tüm gün özel uşağınız eşliğinde spada rahatlayabilir, iki özel restoranda lezzetli yemeklerin tadına bakabilir ya da helikopterle 15 dakikalık Dubai turuna çıkabilirsiniz. Her ne yaparsanız yapın Burj Al Arap’ta geçireceğiniz tatil hayatınızın en iyi tatili olacak.

erkes lüksü sever, özellikle de tatildeyken. Birkaç gün bilemedin bir hafta olan sayılı tatil günlerinde kim en iyisini yaşamak istemez ki? Beş yıldızlı oteller yeterince lüks fakat daha fazlasını istiyorum diyenlerin hayal gücünü bile zorlayan 7 yıldızlı otellerde kendinizi gerçek bir kral ya da kraliçe gibi hissedebilirsiniz. İşte dünyanın inanılmaz 7 yıldızlı otelleri:

The Pentominium, Dubai

Town House Seven Stars Galleria, Milano

Tke Pentpminium oteli de lüks denince tüm dünyayı geride bırakan Dubai’de bulunuyor. 1,693 feet yüksekliğinde122 katlı gökdelen, dünyanın en dikkat çekici yapıları arasında gösteriyor. Ünlü Aedas mimarlık firmasından Andrew Bromberg tarafından dizayn edilen gökdelen, 400 milyon dolara mal olmuş. Otel değil de daha çok konut olarak bilinen gökdelenin her katında sadece bir tane 4 yatak odalı daire bulunuyor. Ama burada yaşayanlar 7 yıldızlı bir hizmetle ağırlanıyorlar. Uşak, Pentominium’a ait olan lüks araçlarla ulaşım, muhteşem bir deniz manzarası olan bir havuz ilk akla gelenler.

Pizza, şarap ve rahatlığın başkenti İtalya’da bulunan Town House Galleria, Araplar’ın ihtişamlı otellerini aratmıyor. Avrupa’nın ilk 7 yıldızlı oteli, Milano tarihinin kalbinde bulunuyor. Ünlü mimar Ettore Mocchetti tarafından dizayn edilen otelin giriş kısmı, avlusu ve bahçesi gösterişten uzak ama elit. Geceliği 2 bin 700 euro olan otelin eşsiz 7 suiti, nevresimlerden perdelere ve yastık şeçimine kadar müşterinin isteklerine göre dizayn ediliyor. Yine lüks otellerin olmazsa olmazı 24 saat uşak hizmeti sunuluyor. “La Sinfonia” restoran, misafirlerine farklı tatları en lezzetli haliyle sunuyor.

Pangu Plaza (Morgan Plaza), Beijing (Pekin) Eskiden Morgan Plaza olarak bilinen bu lüks otel birden fazla binadan oluşuyor. Kompleks; bir müze, bir helikopter, üç apartman ve ipek duvar kağıtlarıyla kaplanmış 234 lüks suitin bulunduğu Pangu Plaza Hotel’den oluşuyor. Hotel, dünyaca ünlü mimar C.Y. Lee tarafından Çin astroloji sistemine göre burçların en güçlüsü olarak kabul edilen ejderha formunda tasarlanmış. Bejing’in en lüks ve sıradışı oteli, Bill Gates gibi çok önemli kişileri ağırlıyor. Bu 7 yıldızlı ihtişam Olimpiyat Köyü ve başkent manzarasıyla taçlanıyor. Pangı Plaza’da bir yıllık bir dairenin fiyatının 800 bin dolar olduğu söyleniyor.

iSquare Hotel & Mall, Orlando Şimdiden dünyanın en iyileri arasında gösterilen iSquare Hotel & Mall, Scott Architecture & Designs firmasından Ray Scott tarafından tasarlandı ve 2017’de açılması planlanıyor. Otel, “lüks ve karşı konulmaz heyecanın, misafirlerin kendilerini ünlü ya da bir milyarder gibi ya da her kim olmak istiyorlarsa öyle hissedeceğinin” garantisini veriyor. Ünlü tasarımcıların mağazaları, sinema ve uluslararası üne sahip restoranlar unutulmayanlar listesine adını yazdıracak gibi görünüyor.

Emirates Palace, Abu Dhabi Zengin Araplar’ın gösterişli hayatını yansıtan bir başka 7 yıldızlı otel Emirates Palece. John Elliott Riba tarafından dizayn edilen otelde, 24 saat uşak hizmetinin sunulduğu suitlerin yanı sıra gecelik fiyatların 12 bin dolara ulaştığı 6 çeşit çok özel suit bulunuyor. Otelin manzarası ise tek kelimeyle muhteşem. 14 restoran, kafe ve barda, İtalyan yemeklerinden yerel tatlara kadar ne ararsanız var. Yani alışık olmadığınız yemeklerden dolayı tatilde “aç kaldım” demeniz imkansız. “Krallara layık” bir hizmet verdiğini söyleyen Emirates Palace, rakipsiz lüks hizmetiyle sizi büyülemeye hazır. Emirates Palace, 2010’da 11 milyon dolar değerinde olan dünyanın en pahalı yılbaşı ağacıyla ne kadar iddialı olduğunu kanıtlamıştı.


Life & Style

20 Ağustos 2014 Çarşamba

HAFTANIN FİLMLERİ Nurdan Yüzbaşıoğlu

VİZYON

HALDUN AR

MAĞAN

nurdanusa@gmail.com

Sonsuza kadar yanan ampul

B

ir dünya düşünün ki ampuller yüzlerce yıl dayanıyor, kıyafetler hiç eskimiyor, ayakkabı topukları 10 yıl geçse gıcır gıcır. Aslında tüketime o kadar alıştık ki eskimeyen şeyler eminim bizi çok da mutlu etmez. Ne de olsa modası geçeceğinden 10 yıl aynı ayakkabıyı zaten zor giyeriz. Peki moda diye birşey olmasaydı, herşey uzun yıllar dayansaydı ve ekonomi sadece bu tip bir tüketimle ayakta kalacak yapıda olmasaydı. Kılık kıyafet, masa sandalye, yeni telefon kılıfı almaya harcayacağımız zaman para ve beyin gücümüzü kim bilir nelere kanalize ederdik. En önemlisi doğayı bu kadar hoyratça bozmamış olurduk, daha güzel bir gezegenimiz olurdu. Ancak açgözlü insanoğlu buna izin vermedi, herşey hızla değişir ve bozulur oldu. Aslında insanoğlu ilk seri üretime geçmeye başladığında bu kadar kötü niyetli değildi. Üretilen ürünler çok uzun yıllar dayanacak şekilde yapılıyordu. Örneğin 1895’de Adolphe Chaillet tarafından üretilen bir ampul yıllar-

LIFE OF CRIME Ordell ve Louis isimli iki eski arkadaş, hırsızlıktan hapis yatıp, çıktıktan sonra yeni bir plan yapmak için bir araya gelirler. Buldukları plan çok basittir; fidye istemek için bölgenin ünlü zengin iş adamlarından Frank Dawson’ın eşini kaçıracaklardır. Fakat işler planlandığı gibi gitmez çünkü Frank, metresiyşe birlikte olmak için zaten karısından kurtulmanın yollarının aramaktadır ve fidyeyi ödemeyi reddeder. Filmin başrollerinde ünlü oyuncular Jennifer Anistoni Isla Fisher ve Tim Robbins yer almakta.

J brand jean

S ca dayanacak şekilde tasarlanmıştı. ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı Livermore kenti İtfaiye Müdürlüğü’nün demirbaşı olan bu ampul o tarihten bu yana hala yanmakta. En uzun süre yanan ampul olarak Guinness Rekorlar kitabına geçen ampul yaklaşık 116 yıldır yanmaya devam ediyor. Centennial Light (Yüzyıllık Işık) adı verilen ampul 24 saat boyunca kamera ile izleniyor ve internetten canlı yayınlanıyor. Ampulün şimdiye kadar yeni teknoloji ürünü iki kamera eskittiği söyleniyor, ne kadar ironik değil mi? O yıllardaki teknoloji ile böyle üretim yapılabildiğine göre şimdi teknoloji bu şekilde kullanılsa düşünün neler olur.

Ancak tüketimin pompalanması için karteller iş başında. Herşeyi tüketip atmalı ve yerine ihtiyacımız olmadığı halde yenisini almalıyız. Arada azıcık durup düşündüğümüzde ihtiyacımız olmadığı halde neler aldığımızı hepimiz fark ediyoruz aslında. Bu anlar beynimizin dışarıdan kontrol edilmediği çok kısa anlar oluyor. Sonra hemen kontrolü ele geçiriyorlar ve biz yine hiç ihtiyacımız olmayan bir ürünün peşine düşüyoruz. İşte bu da benim komplo teorim, ne dersiniz sizin de aklınıza yattı mı acaba? Gerçi günümüzde uzun süre yanan ancak sadece kendini aydınlatan ampuller de var, dileğimiz tüm ülkeyi aydınlatacak uzun ömürlü ışıkların icat edilmesi.

Bisiklet yapabilirsin K

endi bisikletini yapmak ister misin? IKEA ürünleri kıvamında düşünülmüş bir tasarımla karşı karşıyayız. Yaklaşık 30 dakikada monte edebileceğiniz bu bisikletin tasarımı oldukça cool. Sandwichbikes bisikleti kapınıza paket olarak geliyor. Birleştirmek için evde olan tornavida benzeri ürünlerden daha fazlasına ihtiyacınız yok. Ürün aynı zamanda 2014 Core77 Design Awards sahibi, ödüllü bir tasarım anlayacağınız.

on yılların ikonik jean markası J Brand Los Angeles’lı tasarımcı Susie Crippen ve denim üreticisi Jeff Rudes tarafından kuruldu. Giydikçe esneyen bollaşan jean markalarından sonra vücuda mum gibi oturan J Brand bir anda tüm starların da gözdesi haline geldi. İster şık ister casual şekilde kombinleyin her türlü kendinizi mükemmel hissedeceğiniz bir jean markası. Proenza Schouler, Christopher Kane, Simone Rocha gibi ünlü tasarımcılarla işbirlikleri gerçekleştiren J Brand her sezon tahtını daha da sağlamlaştırıyor. 2004 yılında kurulan markanın takipçileri arasında Rihanna, Madonna, Beyonce, Jessica Alba, Anjelina Jolie gibi isimler bulunuyor. Markanın sofistike ve aynı zamanda seksi tasarımları mükemmel kalıpla da buluşunca ortaya olduğundan daha iyi görünen şahane vücutlar çıkarıyor.

Vizyon Tarihi: 29 Ağustos 2014

Google Glass hayat kurtarıyor İ lk çıktığında Google Glass’tan bahsetmiştim hatırlarsınız. O zamandan bu yana bu gözlüğü daha sık görür oldum ortalarda. Bendeniz henüz kendisiyle tanışma şerefine nail olamadım ama kullanıcıları hızla çoğalıyor. Hareket halindeyken tüm bilgilere ulaşabilme özelliği çok cazip olmakla beraber başka alanlarda da faydaları ortaya çıktı Google Glass’ın. Örneğin tıp alanında kullanımı gittikçe yaygınlaşmaya başlamış. Pek çok doktor artık ameliyatlara dahi bu gözlükle girer olmuş. Hatta The Boston Globe’da yer alan bir habere göre; mucize

gözlük hayat bile kurtarmış. Dr. Steven Horng beyin kanaması geçiren bir hastanın ameliyatında hastayla ilgili eksik bilgilere gözlük sayesinde anında ulaşarak ameliyatın seyrini bir anda değiştirmiş. Çok sevdim ben bu gözlüğü.

Ofiste sporla sağlıklı kalın

ARE YOU HERE

Dallas ve Ben çok yakın iki arkadaştır. Dallas bekar ve çok çapkın iken, Ben ise çocuksu ruhunu hiç kaybetmemiştir. Ben’in babasının vefatı üzerine, cenaze için yolan çıkan ikili için macera yeni başlamıştır çünkü Ben’e babasından çok büyük bir miras kalmıştır. Buna henüz alışamayan Dallas, Ben’in genç ve güzel “cici annesi” ile tanışmasıyla daha da karmaşık bir hale gelir. Filmin başrollerinde Hollywood’un en komik iki yüzünden olan Owen Wilson ve Zach Galifianakis yer alıyor. Vizyon Tarihi: 22 Ağustos 2014

Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, ofiste bilgisayar başında yoğun iş temposunda çalışanların kendilerine 5 dakika ayırmalarını istedi. Şembursa, bu 5 dakikada sandalyeden kalkmadan yapılacak bir kaç hareketle sağlıklı ve zinde kalınacağını savunuyor

O

ANKARA - POSTA212

fis ortamında, oturarak çalışanlar için 5 dakikada rahatlamak mümkün. Stresli bir günde kendinize ayıracağınız kısa zamanda vücudunuzu ra-

hatlatmak mümkün. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, kıyafetlerinizi değiştirmeden yapabileceğiniz kolay ve pratik olan hareketleri anlattı. Şenbursa’nın, “kaslarınızdaki ağrıların kronikleşmesini engelleyerek postürünü-

zü düzeltir ve stres seviyenizi azaltır” dediği 5 hareketi ayakta yapanları belini çok fazla bükmemeye de özen göstermesini istedi. İşte Şenbursa’nın 5 dakikada 5 hareketle verdiği rahatlama reçetesi:

THE CONGRESS Eskiden film stüdyolarının filmlerinde oynaması için peşinde koşturduğu eski bir aktris, bir film stüdyosuna kendisinin tüm dijital haklarını devreder. Stüdyo vücudunu tarayarak ona benzer genç bir dijital aktris yaratır. Stüdyo ile yaptığı sözleşme gereği artık filmlerde oynayamayacak olan Wright’ın kopyası artık onun yerine her türlü rolde oynar. Film yer yer animasyon, yer yer ise gerçek oyuncuların oynadığı bir film olarak karşımıza çıkacak. Ünlü Polonyalı bilim kurgu yazarı Stanislaw Lem’in “Futurological Congress” isimli romanından uyarlanan filmin başrollerini Robin Wright, Kodi Smit-McPhee ve Paul Giamatti paylaşıyor.

DÖRDÜNCÜ EGZERSİZ: Ayakta veya oturarak yapabilirsiniz. Ellerinizi başınızın arkasında kenetleyin ve başınızı öne doğru çekin. Bu pozisyonda 10 saniye bekleyip gevşeyin.

Vizyon Tarihi: 29 Ağustos 2014

BİRİNCİ EGZERSİZ: Ayakta veya oturarak yapabilirsiniz. Kolunuzu düz bir biçimde diğer omzunuza doğru uzatın, diğer eliniz ile dirseğinizden bastırın. Omzunuzun arka tarafının gerildiğini hissedin. Bu pozisyonda 10 saniye bekleyip gevşeyin.

İKİNCİ EGZERSİZ: Ayakta veya oturarak yapabilirsiniz. Kolunuzu kürek kemiklerinizin arasına doğru bükün ve diğer eliniz ile dirseğinizden aşağıya doğru itin. Bu pozisyonda 10 saniye bekleyin.

ÜÇÜNCÜ EGZERSİZ: Ayakta veya oturarak yapabilirsiniz. Ellerinizi belinize koyun veya ellerinizi kalçanızın üzerinde birleştirin ve kürek kemiklerini birbirine doğru iyice yaklaştırın. Bu pozisyonda 10 saniye bekleyip gevşeyin.

BEŞİNCİ EGZERSİZ: Ayakta veya oturarak yapabilirsiniz. Elinizi başınızın üzerinden geçirin ve yana doru çekin. Bu pozisyonda 10 saniye bekleyip gevşeyin.


New York’un en seksi 4 metro istasyonu NEW YORK POSTA212

9 canlı kedi Gizmo isimli kedi, apartmanın 12’nci katından düşmesine rağmen hayatta kalarak, kazayı küçük yaralarla atlattı (NEW YORK – POSTA212) Sahibi Samuel Jacobs’ın doktor randevusuna gittiği sıralarda, Manhattan’daki apartmanın 12’nci katındaki korkuluklardan kayan Gizmo, 3 katlı bir binanın çatısına düştü. Doktor randevusundan eve dönen Jacobs, Gizmo’nun yemeğine ve suyuna dokunmadığını görünce telaşlanarak evin her yerinde kediyi aramaya başladı. Terasa çıkıp aşağıya baktığında ise gördüklerine inanamadı. Gizmo’yu çatının köşesine oturmuş olarak gören Jacobs, yaralı olduğunu düşündüğü kedisini hemen veterine götürdü. Veterinerin, bir kırık diş ve birkaç çizik dışında Gizmo’nun sağlıklı olduğunu söylemesi üzerine çok şaşırdığını belirten Jacobs, “Hayatta kalması bir mucize; o çok şanslı bir kedi” dedi.

Her gün milyonların yolculuk ettiği New York’un çekici insanları en çok hangi metroları tercih ediyor. İşte en seksi 4 metro istasyonu;

Oyuncu cenneti: Dyckman Street (A treni) Jay Z ve 2 Chainz gibi birçok ünlü şarkıcının uğrak yeri olan eğlence mekanlarına yakın olan bu durakta, çekici aktörlerin ve şarkıcıların yanı sıra, tiyatro oyuncularını da görmeniz mümkün. Modellerin buluşma noktası: Broadway-Lafayette (B,F,D ve M treni) Birçok trenin kesişme noktası olan bu durak, ünlü modacıların ve modellerin cirit attığı istasyonların başında geliyor. Soho gibi sosyetik bölgelere yakınlığı ve çevresindeki modellik ajansları sebebiyle oldukça çekici insanların uğrak yeri haline gelmiş bir durak olarak biliniyor.

Parti sevenlerin tercihi: 125th Street (A,C,B ve D treni) Çevresinde bulunan Minton Jazz Club ve Red Rooster gibi restoranlar, Denzel Washington, Mariah Carey ve hatta Başkan Obama gibi birçok çekici ünlüyü buraya çekmeyi başarıyor. Her kültürden müzik ve dans severin kendini eğlencede kaybettiği bu bölgede, birbirinden çekici parti severi bu istasyon yakınlarında görmek mümkün.

Sörfçü cenneti: Beach 90th Street, Rockaway (A treni) New York şehrinin tek sörf yapılan Rockaway sahiline, 90th Street istasyonundan A treni ile gidebiliyorsunuz. Dans partilerinin ve içkilerin su gibi aktığı bu kumsala ulaşmak için kullanılan Beach 90th Street durağında birbirinden çekici New York’luyu yakalamanız mümkün.

www.posta212.com

Celine Dion ve Richard Gere gibi ünlülerin yaşadıkları evlerin fiyatları 50 milyon ila 100 milyon dolar arasında değişiyor. POSTA212 olarak ünlülerin muhteşem evlerini sizin için inceledik…

• YIL 2 • SAYI 66

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Ünlüler ve multi milyonluk evleri AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212

E

ğer ünlü ya da çok zengin değilseniz bu evleri satın alamayabilirsiniz ama kim bilir belki bir gün siz de milyonlarca dolar değerinde bir ev satın almak isteyebilirsiniz. Zengin olduktan sonra bir star gibi yaşamak istiyorum diyorsanız işte ünlülerin milyon dolarlık evleri:

Tommy Hilfiger Moda devi tasarımcı Tommy Hilfiger, plazanın en üst katında olan dubleks evini 2008’de 50 milyon dolara, 2013’de ise fiyatta artış yaparak 80 milyon dolara satışa çıkarmıştı. Çünkü Hilfiger ve karısı Dee Ocleppo, bu gösterişli evi tam 20 milyon dolar harcayarak restore etti. 6 bin square feet büyüklüğündeki New York’un en pahalı evleri arasında bulunan bu dubleks dairede, dört yatak odası bulunuyor ve Central Park manzarası evin 80 milyon dolarlık fiyatının çok da kötü olmadığını düşündürüyor.

Bon Jovi

Celine Dion Celine Dion, Florida Jupiter Island’da okyanus kenarındaki rüya evini 72,5 milyon dolara satıyor. Lüks ve rahatlık deyince aklınıza gelebilecek her şeyin bulunduğu bu evde Celine Dion, kendisi ve ailesi için adeta ayrı bir dünya yaratmış. Evde, sekiz yatak odalı misafir evi, tenis kortu, iki büyük havuz, hatta su parkı bile var.

Evinin satış fiyatında 2,1 milyon dolar gibi küçük bir indirim yapan Jon Bon Jovi, Manhattan’daki 7 bin 500 square feet büyüklüğündeki penthouse için 39,9 milyon dolar istiyor. Jon Bon Jovi’nin 2007’de 24 milyon dolara satın aldığı bu evde, beş yatak odası, beş banyo, iki mutfak, şömine bulunuyor.

Jeremy Renner 2010’da 7 milyon dolara aldığı geçen yıl 24 milyon dolara satan Jeremy Renner, ev alıp satma işinden oldukça büyük kâr elde ediyor. Ünlü aktörün Holmby Hills- Los Angeles’da bulunan şu an oturduğu ev ise 17 milyon dolar değerinde. 10 bin square feet büyüklüğündeki evde sinema, havuz, spa, altı yatak odası ve 11 banyo bulunuyor.

Ellen DeGeneres

Richard Gere Hamptons’ta akıllıca bir yatırım yapıp 2005’te 11 milyon dolara aldığı huzur ve ihtişamın birleştiği evinin fiyatını 65 milyon dolardan 56 milyon dolara düşürdü. Yani bu evi satın almanız şimdi biraz daha kolay. 12 bin square feet büyüklüğündeki evde; 12 yatak odası ve 12 banyo bulunuyor.

Amerika’nın en ünlü ve başarılı TV figürlerinden biri olan Ellen DeGeneres, 2008 yılında evlendiği eşi Portia de Rossi ile paylaştığı evinin değeri 15 milyon dolar. Ellen DeGeneres de Jeremy Renner gibi ev alıp satma konusunda başarılı olan ünlülerden. DeGeneres ve Rossi, Los Angeles’da 40 milyon dolara satın aldıkları evlerini sadece 6 ay sonra Ocak 2014’de 55 milyon dolara sattılar.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.