POSTA212 - SAYI 65 - EK

Page 1

6’DA

Tulumba.com hızla zirveye koşuyor 7’DE

■ Yazı dizimizin son bölümünde; yurt dışındaki Türkler’in her türlü ihtiyacını karşılamayı amaçlayan tulumba. com’un kurucularından Koray Yılmaz.

SUNAY AKIN

9’DA

Emlakta ortadirek kaybetti, zenginler kazandı

KADİR ÇETİNÇALI İLE KADİRCE

Manhattan’da Çinli işgali ■ Brooklyn’de emlak fiyatları rekor seviyeye ulaştı. New York emlak pazarı yabancıların talebiyle canlanıyor. Özellikle yeni zengin Çinliler 92 milyar dolarlık yabancı emlak pazarında 22 5’DE milyar dolarlık mülk satın aldı.

5’DE

■ 2003’te 88 bin dolar civarında olan ortalama Amerikan aile evi, on yılda 30 bin dolardan fazla bir değer kaybına uğradı. Zengin Amerikalılar’ın evleri ise değer kazanmaya devam ediyor.

11’DE

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

13 Ağustos 2014 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 65

Bunları sadece milyarderler yapabilir ■ Milyarderler, trafikte beklemek yerine helikoptere biniyor, 2 milyon dolarlık konyak içiyorlar ve 100 milyon dolara ev alabiliyorlar.

Türk anchorman Cenk Uygur

65 milyon seyirciye ulaştı “CNN’den daha büyük olacağız” diyen “The Young Turks” programının kurucusu ve sunucusu Uygur, başarısının sırlarını POSTA212’ye anlattı. Türk asıllı Amerikalı sunucu, gazeteci, siyaset yorumcusu, “Bizim işimizde izleyici önemlidir, ‘güç’ değil” diyor

ÜNİVERSİTELİLERİN borç kabusu bitmiyor

Cep yakan menüler ■ Lezzetli ve güzel görünen bir yemek için en fazla ne kadar para ödersiniz? Dünyanın en ünlü restoranlarının hazırladığı ‘tadım menü’lerinin fiyatlarını duyunca çok şaşıracaksınız.

Milyarderlerin tatil cennetleri

3’DE

■ Amerika’da hem üniversite ücretleri hem de öğrenci kredisi alanların sayısı aynı hızla yükselmeye devam ediyor. Yani üniversite mezunu olmak sanıldığından da pahalı.

2’DE

4’TE

Dünyadaki en iyi internet siteleri ■ İnternetin öneminin giderek arttığı şu dönemde Time dergisi 2014’ün en iyi 8 sitesini belirledi.

6’DA

12’DE

Kardashian New York’a yerleşiyor

10’DA

■ Ünlü çiftin New York’ta son baktığı ve beğendiği evin değeri tam 50 milyon dolar.

Life & Style

Tükettiğimiz şekerin uyuşturucudan farkı yok

Dünya Süper Lig’de oynayacak ■ Ünlü futbol oyunu serisinin son çıkan versiyonu FIFA 2015’te artık tüm Süper Lig takımları da yer alacak. Oyunun yapımcısı EA Sports, Süper Lig’deki 18 kulübün, amblemleri, formaları ve kadrolarıyla oyunda yer alacağını duyurdu.

9’DA

4’TE

■ Araştırmalara göre dünyada şeker kullanımı son 50 yılda 3 kat arttı. Uzmanlar, şekerin yasal düzenlemeyle kısıtlanmasını öneriyor.

11’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

Vizyon

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

11’DE


Eğitim

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Öğrenci borçları kabusu Amerika’da üniversite mezunu olmak sanıldığından pahalıya patlıyor. Öğrenci kredisi borcu olmayan kişiler, olanlara göre özellikle finansal konularda daha başarılı olmanın yanı sıra daha sağlıklı ve enerjik AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212

A

merika’da hem üniversite ücretleri hem de öğrenci kredisi alan üniversite öğrencilerinin sayısı aynı hızla yükselmeye devam ediyor. Yüklü miktarda öğrenci kredisi borcu olan kişiler ise finansal problemlerin de ötesinde zorluklarla karşılaşıyorlar. Gallup tarafından 4 Şubat-7 Mart 2014 tarihleri arasında 11 bin kişinin katılımıyla yapılan bir anket, 1990-2014 yılları arasında üniversiteden mezun olan ve 50 bin dolar ya da üzerinde öğrenci kredisi borcu olan Amerikalılar’ın, borcu olmayanlara göre mutluluğun beş bileşeninin dördünde daha başarısız olduğunu gösteriyor. Ankette mutluluğun beş bileşeni ise şöyle tanımlanıyor: Amaç: Her gün yaptığın şeylerden hoşlanmak ve hedeflerini elde etmek için motive olmak

Sosyal: Güçlü ilişkiler kurmak ve hayatını sevmek Finansal: Stres düzeyini azaltmak ve güvenlik hissini yükseltmek için ekonomik hayatını yönetmek Toplumsal: Yaşadığın yeri sevmek, güvende hissetmek ve içinde olduğun toplumla gurur duymak Fizik: Sağlıklı olmak ve günlük işleÖğrenci kredisi borcu miktarına ri yapacak enerjiye sahip olmak

göre başarı oranları

(1999- 2014 yılları arasında mezun olanlar)

Amaç Sosyal Finansal Toplumsal Fiziksel

Borcu yok 49 47 40 43 34

25 bin ve altı 46 45 31 42 30

25 bin50 bin 40 42 26 35 26

50 bin üzeri 40 45 25 38 24

SAĞLIK ELDEN GİDİYOR Borcu olmayan üniversite mezunları, borcu olanlara göre özellikle finansal ve fiziksel anlamda daha iyi durumdalar. Sosyal ve

toplumsal anlamda ise iki grup arasındaki fark, istatistiksel olarak çok az. Anket sonuçlarına göre öğrenci kredisi borcu olayan kişiler, hedeflerini elde etmek konusunda yüzde 49, sosyal, toplumsal, finansal ve fiziksel olarak ise sırasıyla yüde 47, yüzde 43, yüzde 40 ve yüzde 34 oranıda başarılı. 50 bin dolar üzeri borcu olan üniversite mezunları ise hedefler ve sosyal konularda yüzde 40 ve yüzde 45 oranında rahatken, toplumsal anlamda yüzde 38, finansal ve sağlık açısından ise sadece yüzde 25 ve yüzde 24 oranlarında iyi durumdalar. Borcu olmayanlar, borcu olanlardan hem finansal konularda yüzde 16 daha başarılılar hem de yüzde 11 oranında daha sağlıklı ve yaşamak için daha enerjikler.

KREDİ PATLAMASI Amerikan Merkez Bankası verilerine göre Amerika’da verilen öğrenci kredisi miktarı, hem öğrenciler hem de mezun kişiler toplamında 1 trilyon doları aşmış durumda. 2014 eğitim-öğretim yılı için verilen öğrenci kredisinin ortalaması 33 bin dolar. Bu miktar 2004 yılında 18 bin 600 dolardı. 1990-2014 yılları arasında öğrenci kredisi almayanların oranı yüzde 41 iken, bin ila 25 bin dolar arasında alanların oranı yüzde 27, 25 bin ila 50 bin dolar arasında borç alanların oranı yüzde 21, hayatı neredeyse felç eden 50 bin dolar ve üzeri miktarda kredi alanların oranı ise yüzde 11. National Student Clearinghouse Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir başka rapora göre son 20 yılda 31 milyondan fazla öğrenci üniversiteye kayıt yaptırdı ama mezun olmadan okulu bıraktı.

rikalılar’ın yüzde 94’ü, üniversite eğitiminin çok önemli olduğunu söylüyor. Öte yandan bir çok şirket yöneticisinin, üniversitelerin istihdam ihtiyacını karşılayan öğrencileri yeterince iyi hazırlayıp hazırlamadığı konusunda şüpheleri var. Amerika’daki üniversitelerin, öğrencileri iş dünyası için gerekli beceriler kazandırarak mezun edip etmedikleri konusunda iş dünyasının liderlerinin düşünceleri şöyle:

ABD üniversiteleri, iş dünyasının ihtiyacı olan becerilerle öğrencileri mezun ediyor Kesinlikle Kesinlikle katılmıyorum katılıyorum 1 2 3 4 5 %17 %17 %34 %22 %11

İŞ DÜNYASI UMUTSUZ Yine Gallup tarafından yapılan bir ankete göre, Ame-

ABD’den Türkçe’ye destek Türkiye ve ABD, tüm dünyada Türkçe konuşan 8 milyon çocuk için el ele vererek Türkçe-İngilizce sesli kitap koleksiyonu hazırladı. Unite for Literacy koleksiyonunda İngilizce’den sonra gelen dil artık Türkçe AYSEL TAPAN - ANKARA POSTA212

K

ültür ve Turizm Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Transfer Merkezi ile Bill ve Melinda Gates Vakfı işbirliğiyle yürütülen Kütüphan-e Türkiye Projesi (KTP) kapsamında, ABD’nin Colorado eyaletinde bulunan sivil toplum kuruluşu Unite for Literacy (Okuryazarlık için Birleşelim) proje ortaklığı ile hazırlanan “Çocuklar için Türkçe-İngilizce Sesli Kitap Koleksiyonu” çalışması tamamlandı. Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinden oluşan projenin gönüllü ekibi tarafından hazırlanan kitaplar, 0-8 yaş aralığındaki çocuklara yönelik ve kitaplara çevrimiçi olarak ücretsiz erişilebiliyor. Çocuklar, http://www. uniteforliteracy.com adresinden kitapları okuyabiliyor. Unite for Literacy kuruluşunun amaçlarından bir tanesi ABD’de yaşayan Türk çocuklarına kendi ana dillerinde kitapları okuyabilme olanağı sağlamak olduğundan, kitapların bir kısmı sadece ABD’deki yaşam esas alınarak hazırlanmış. Bu kitapların Türkçe’ye çevirisi sürecinde ise uygun olanlar Türkçe’ye ve Türkiye’deki yaşama uyarlanmış. Ayrıca,

Kütüphan-e Türkiye proje gönüllüleri tarafından yapılan çalışma ile Unite for Literacy koleksiyonunda İngilizce’den sonra en fazla sayıda kitabın bulunduğu dil artık Türkçe. POSTA 212’ye konuşan Kütüphan-e Türkiye Projesi Direktörü Prof.Dr. Mehmet Emin Küçük, aynı zamanda Clinton Global Initiative (CGI) üyesi olan Unite for Literacy ile kurulan ortaklığın bu kurumun gerçek anlamdaki ilk uluslararası projesi olduğunu ve

Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen bu projenin, ortak kurum tarafından diğer başka ülkelerle yapacakları çalışmalarda da model olarak benimsenmesi yönünde bir eğilime yol açtığını belirtti.


Toplum Yaşam

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Cenk Uygur zirveye koşuyor Türk asıllı Amerikalı sunucu, gazeteci, siyaset yorumcusu Cenk Uygur başarısının sırlarını POSTA212’ye anlattı. Ayda 65 milyon izleyiciye ulaşan “The Young Turks” programının kurucusu ve sunucusu Uygur, “Bizim işimizde izleyici önemlidir, ‘güç’ değil” diyor kuruluşları acınacak halde. Sadece hükümetin istediklerini yayımlıyorlar, yazıyorlar. Onlar haber sucunucu değil, haber aktörleri. İşte ben tam da bu sebeple MSNBC’den ayrıldım ve bu sebeple milyonlarca izleyicim var. TYT’ü izliyorlar; çünkü neredeyse gerçekleri söyleyen bir tek biziz. Türk gazeteciliğine çok yakın değilim, ama uzaktan gördüğüm kadarıyla pek de iyi gözükmüyor. Eminim iyi sunucular, haberciler vardır ama Türk hükümeti medya üzerinde iyi bir iş çıkarmışa benziyor, tıpkı Amerika’daki gibi.(!)

BANU ÖZTÜRK NEW YORK - POSTA212

M

SNBC’den ayrılmasının ardından dünyanın ilk ve en büyük online haber programı olan ve ayda 65 milyon izleyiciye ulaşan “The Young Turks” programının kurucusu ve sunucusu Cenk Uygur, POSTA212’ye başarısının sırlarını anlattı. İşte, Uygur ile yaptığımız söyleşi:

n Amerika serüveniniz nasıl başladı? Uyum sağlamakta zorluk çektiniz mi? Amerika’ya 8 yaşımdayken geldim. İlk zamanlar bütün ailemi ve arkadaşlarımı özledim ama daha sonra bütün sahalara alıştım. n Televizyoncu, gazeteci olmaya nasıl karar verdiniz? Avukatlık yaparken, bir gün talk show sunuculuğu yapmayı denemiştim ve çok sevdim. O günden sonra hayatımın geri kalanında bu işi yapacağımı biliyordum. MSNBC’YE YÜZLERCE MEKTUP n MSNBC ile nasıl çalışmaya başladınız? Daha sonra neden çalışmayı bıraktınız? İzleyicilerimiz MSNBC’de program yapmam için bir kampanya başlattılar. MSNBC’ye yüzlerce e-mail ve mektup gönderdiler. Bunun üzerine MSNBC beni konuk sunucu olarak denemek istedi ve tabii ki The Young Turk ben olduğum sürece hep çok izlendi, reytingler çok iyi geldi. Bunun üzerine de MSNBC ile resmi olarak çalışmaya başladım. MSNBC ile çalışmayı bıraktım; çünkü hükümeti ve resmi kurumları eleştirmeme, onlar hakkında pek konuşmama izin vermiyorlardı. Bu durum hoşuma gitmedi. Gazeteciliğin dinamiğine aykırıydı. n Kariyerinizde rol model aldığınız biri oldu mu? Howard Stern! Yaptığı show benimkinden tamamen farklı ama ona hep hayranlık duydum. O, her za-

man patronlarına meydan okudu, kim ne düşünürse düşünsün kendi yolundan gitti, kendi vizyonuna güvendi. n İnsanlar en çok hangi yönünüzü eleştiriyorlar? Genelde çok tutkulu ve inatçı olduğumu söylüyorlar. Eğer onlarla aynı taraftaysam buna bayılıyorlar, ama karşıt taraflardaysak bundan nefret ediyorlar. n Amerika’da yaşarken size karşı bir ayrımcılık hissettiniz mi? Hayır. Kimse adımdan Türk olduğumu ya da Müslüman bir aileden geldiğimi tahmin edemez. Çocukken alay edilemeyecek kadar güçlüydüm, kimse benimle uğraşmak istemedi açıkcası. Ne yazık ki günümüzde Müslüman Amerikalılar’ın durumu benim zamanımki gibi iç açıcı değil. Bu ülkenin muhafazakarları Müslüman kökenli insanlara karşı zehirlenmiş sanki. Son yıllarda bu sebeple durum biraz daha kötüye gitti ve daha da gidecek gibi duruyor. n 11 Eylül saldırısının kariyerinizi olumsuz etkilediğini düşünüyor musunuz? Evet ve hayır. 11 Eylül kişisel ka-

riyerimi ve iş şartlarını etkilemedi ama programımız özellikle Bush’u Irak’ı işgal etmeye karar vermesi ile daha ciddi ve politik bir hal aldı. Daha sonra işlerin rengi değişti. O dönem Amerika’da işgalin anlamsız olduğunu söyleyen tek program bizdik. Bence biz haklıydık ve amerikan medyasındaki herkes yanlıştı. Hala bizden özür dileyen olmadı. HAYALİNİ KURMAMIŞTIM n The Young Turks’ün bu kadar başarılı olacağını tahmin ediyor muydunuz? Açıkçası evet. Güçlü görüşlerin ve fikirlerin her zaman daha çok başarı getirdiğini düşünüyorum. Sıkıcı ve nötr birini mi izlemek istersiniz yoksa inandığı şey hakkında tutkulu birini mi? İnsanlar her zaman tutkulu olanı, serikanlı olana tercih ediyorlar. Peki 2 milyon izleyiciye ulaşacağımı tahmin ediyor muydum? Elbette hayır! Bunun ben bile hayalini kurmamıştım. n Günlük ‘medya diyeti’niz nedir, günlük olarak neleri okur, izlersiniz? Okuyabildiğim kadar makale okumaya çalışıyorum. İşim dolayısı ile hayatımda seri bir haber akışı var zaten. Evdeyken çok fazla

Drom’da 30 Ağustos gecesi (NEW YORK – POSTA212) 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Drom’da özel bir gece düzenlenecek. Düzenlenecek gecede DJ partisi olacak. DJ’ler o gece 30 Ağustos’a yakışır müzikler çalacak ve izleyicileri çoşturacaklar. Türk müzikleri eşliğinde geçecek olan 30 Ağustos etkinliğinde katılımcılara Türkiye’den görüntüler de izletilecek. Drom’un işletmecisi Serdar İlhan, bu etkinlikle Türk toplumunu buluşturmak istediklerini belirterek, “Amerika’da, özellikle New York’ta yaşayan Türk toplumunun birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeye ihtiyacı var. Bu tür etkinlikler de buna vesile oluyor” diye konuştu.

ciddi şeyleri izlemek istemiyorum. Genelde; Game of Thrones, Boardwalk Empire, True Detective gibi HBO dizilerini izliyorum ve elbette futbol! n Türkiye’ye taşınmayı ve çalışmayı hiç düşündünüz mü? Dürüst olmak gerekirse, hayır. Ne yazık ki benim Türkçem tabiri caizse paslandı. Tabii Amerikan politikasına olan hakimiyetim ve bilgime, Türk politikasında sahibi olmam ömrümün yarısını alır. Ayrıca dünyanın merkezindeyken, dışına taşınmak istemem. ABD DEMOKRASİSİNİ KAYBETTİ n Amerika’nın gerçekten özgür bir ülke olduğunu düşünüyor musunuz? Sizce sansür Amerikan gazeteciliğini nasıl etkiliyor? Türkiye’deki gazetecilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Amerika demokrasisini kaybetti. Donörler hemen hemen tüm Amerikan siyasetini kontrol ediyor. Amerikalı siyasetçiler, onları destekleyenler ve oy verenleri önemsemiyor, onları temsil etmiyor! Siyasetçiler sadece büyük miktarda nakit parayla kazanabilir ve bu yüzden sadece onlara büyük miktarda paraları verenleri dinliyorlar.Ne yazık ki medya

n Eğer Türkiye’de yaşasaydınız Amerika’daki kadar, başarılı olabilir miydiniz? Bilmiyorum, muhtemelen hayır. Türkiye’de basında çalışmak buradakinden daha zor gözüküyor. Ayrıca biz Amerika’dan izleyicilere ulaşıyoruz ve konuların çoğu Amerika ile ilgili. Doğal olarak dünya çapında daha geniş bir kitleye hitap ediyoruz. Başarıyı doğrudan etkiliyor. n The Young Turks’u kuruluşunda sansür ve baskının etkisi oldu mu? Elbette. Her zaman söylerim, kanalların içeriği ne hakkında olursa olsun; spor, siyaset, eğlence, her zaman gerçekleri söylenmelidir. Hangi gücün kızacağını, alınacağını düşünmeden, özgürce yayımlanmalıdır. Bizim işimizde izleyici önemlidir, ‘güç’ değil.

CNN’den daha büyük olacağız! n The Young Turks nasıl ilerliyor, gelecekle ilgili planlarınız var mı? Bizim networkümüz üzerinde 30 farklı kanalımız var. 2 milyon izleyici, 3 milyon takipçimiz var. Ayda 65 milyon kişi tarafından görüntüleniyoruz. Google, Hulu, Roku, Pluto.TV, Maker Studio gibi birçok kurumla anlaşmamız var. Bu aralar gelecekte daha da büyüyeceğimiz anlaşmalar üzerine çalışıyoruz. Şu anda dünyadaki en büyük online haber showu biziz. Dünyanın en büyük haber networkü olmak istiyoruz. CNN’den daha büyük olacağız!

n Sizce internet haberciliği ve programcılığı, televizyon yapımlarının yerini alacak mı, yoksa çoktan aldı mı? Evet, işte tam olarak bu aşamanın ortasındayız. Şu an TYT olarak 35 yaş altı grupta kablolu yayına göre (CNN, MSNBC, Fox News) daha çok izleyiciye sahibiz. Umarım bu oranlar yakında her yaş grubu için geçerli olacak.

KÖKTEN DİNCİLİĞE KARŞIYIM n Türkiye’nin politik duruşu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben kökten dinciliğie karşıyım. Seküler Türkiye’yi destekliyorum. n POSTA212 okuyucularına söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? Lütfen sitemizi ya da youtube kanalımıza göz atsınlar ve bu kadar insanın bizi neden izlediğine kendileri karar versinler. Hepsine teşekkür ediyorum!

Hoşgeldin Kerem Ali bebek A

BD’de uzun bir süredir yayın yapan Turk of America dergisinin yayıncısı ve POSTA212 yazarı Cemil Özyurt baba oldu. 7 Ağustos sabahı 9.23’de 3,5 kilo olarak New Jersey Hachensak Hastanesi’nde dünyaya gelen erkek bebeğe Özyurt çifti Kerem Ali adını koydu. POSTA212 Ailesi olarak Cemil ve Fidan Özyurt çiftini kutluyoruz. Minik Kerem Ali’ye uzun ve sağlıklı bir ömür diliyoruz.

Fidan, Cemil ve minik oğulları Kerem Ali Özyurt


Yaşam

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Uyuşturucunun yeni adı şeker! Şeker en çok tükettiğimiz besin maddelerinden biri. Ondan kaçmamız neredeyse imkansız. Amerikalı uzmanlar, salgın haline gelen şeker kullanımının yasal düzenleme yapılarak kısıtlanmasını öneriyor BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

Ş

eker o kadar hayatımıza karışmış ki şarküteri ürünlerinden, bebek mamalarına, hazır gıdalardan, içeceklere kadar yediğimiz, içtiğimiz pek çok şeyde az ya da çok şeker var. Araştırmalara göre dünyada şeker kullanımı son 50 yılda 3 kat arttı. Yılda ortalama, her 7 saniyede bir şeker hastalığı yüzünden 1 kişi ölüyor. Besleyici hiçbir değeri olmayan bu gıdanın son zamanlarda tütün kadar tehlikeli ve zarar verici olduğu, hatta bağımlılık yaptığı için uyuşturucu sınıfına sokulması gerektiği tartışılıyor.

SIRADA ŞEKER VAR Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda şekerin alkol ve tütün kadar zararlı olduğu ve bağımlılık yaptığını iddia edildi. Uzmanlar, günümüzde artan hastalıkların en temel sebeplerinden biri olan şeker hakkında, toplumun bilinçlendirilmesi ve yasal düzenlemeler için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyor. The American Journal of Clinical Nutrition’da 2004 yılında yayımlanan, mısır şurubunun kilo aldırması ile ilişkisini gösteren çalışmanın ardından,

Dünyanın en iyi internet siteleri

Time dergisi 2014’ün en iyi internet sitelerini belirledi. Kısıtlı malzeme ile hangi yemeği yapabileceğinizi gösteren sitelerin yanı sıra para kazanmanızı sağlayanlar da var KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

İ

nternetin öneminin her geçen gün arttığı şu dönemde, durmadan ziyaret ettiğimiz belirli başlı internet sitelerinin sayısı da her geçen gün artmakta. Çeşitli amaçlarla girdiğimiz birçok internet sitesi çoğunlukla vaktimizi boşa harcamaktan ileri gitmiyor ama bazı siteler var ki internetin en özel kısmı olarak kabul ediliyor. İşte Time dergisinin derlediği günümüzün en iyi internet sitelerinde bazıları:

www.taskrabbit.com Zaman para demektir. Eğer paranız var, zamanınız yoksa site, evinizi temizlemenize, organize olmanıza yardımcı edecek kişileri sizin için buluyor. Zamanınız var fakat paranız yoksa, siteye kaydolup Taskrabbit servisi verenlerden biri haline gelip para kazanabilirsiniz.

www.rdio.com / Milyonlarca şarkıya rahatça ulaşabileceğiniz Rdio, tamamen bedava olan bir müzik dinleme platformu. Modern dizaynı ile öne çıkan Rdio, müzik kütüphanesini her geçen gün geliştirirken, “You FM” istasyonu ile dinleme alışkanlıklarınıza göre de size şarkı önerileri sunmayı ihmal etmiyor.

www.roadtrippers.com /Arkadaşlarınızla yaptığınız uzun araba gezilerinden daha güzel yolculuklar yoktur. Roadtrippers da size en kolay ulaşım yolunun yanı sıra, yol üzerinde görmeniz gereken yerlerin listesini çıkaran bir site. Aynı zamanda mobil uygulaması da bulunan site, yolculuklarınız için vazgeçilmeziniz haline gelecektir.

www.twitch.tv / Son zamanlarda oyun severler arasında oldukça ünlenen Twitch, oynadığınız oyunları internet üzerinden canlı olarak yayınlamanızı sağlıyor. Eskiden sadece bilgisayar üzerinden yayın yapabilirken son zamanlar PS4 gibi oyun konsollarından da yayın yapabiliyorsunuz. Aynı zamanda büyük oyun turnuvalarını da bu siteden canlı olarak takip edebiliyorsunuz.

www.vine.co / Sayısız takipçileriniz yada paylaşacak 6 saniyelik yaratıcı bir videonuz yoksa bile Vine genede internette en çok eğlenebileceğiniz sitelerin başında geliyor. Twitter tarafından yan proje olarak yapılan Vine da 6 saniyelik videolar çekerek takipçilerinizle paylaşabiliyorsunuz. Siteye son eklenen özellikle televizyonunuzda videoları tam ekran izleyebiliyorsunuz.

www.getpocket.com İnternet sitesinin yanı sıra telefon ve tablet uygulaması da olarak ortaya çıkan Pocket, sonradan okumak istediğiniz internet makalelerini sizin için kaydeden ve çevirimdışı olarak da okumanızı sağlayan bir program.

www.peek.com / Tatille çıktığınız da yeriniz de oturamayanlardansanız eğer Peek tam size göre bir site. Sitede gittiğiniz bölgelerdeki aktivitelerin listesini bulabileceğiniz gibi aramalarınızı fiyat ve kategori olarak da ayırabiliyorsunuz.

www.supercook.com / Yemek yapmayı yeni öğrenenlerdenseniz ve evinizde kısıtlı sayıda yemek malzemesi varsa bu siteye onları girdiğinizde, site sizin önünüze çeşitli internet sitelerinden topladığı yemek tariflerini sunuyor.

insanlar mısır şurubu içeren yiyeceklerden kaçınmaya, bazı üreticiler ise bu maddeyi ürünlerinden çıkartmaya başlamıştı. Ancak Kaliforniya Üniversitesi’nde obezite üzerine araştırmalar yapan Uzman Robert Lustig, şekerin mısır şurubundan daha sağlıklı olduğu fikrinin, şekeri temize çıkartma çabasından ibaret olduğunun altını çiziyor ve “Her ikisi de vücutta eşit derecede toksik etki yapıyor” diyor.

MEYVE VE SEBZEDEN KARŞILAYIN Uzmanlar kadınlar için günlük 6, erkekler için 9 çay kaşığı şeker tüketiminin zararlı olmadığını hatta zihinsel faaliyetlerin yürütülmesi ve ruh sağlığı için ihtiyacımız olabileceğini söylüyor. Tabi bahsi geçen şekeri meyve; pancar, mısır, patates gibi sebzelerin içinde bulunan şeker ile karşılamalısınız. Bu gıdalardaki şeker, içerdikleri lifler sayesinde şekerin kan dolaşımına karışmasını yavaşlatır, bu da kan şekerinizi kontrol altında tutmamıza yardımcı olur. Eğer bu gıdalar şeker ihtiyacınızı gidermiyorsa bal veya akçaağaç şurubu gibi alternatifleri değerlendirebilirsiniz. ŞEKERİN DİĞER İSİMLERİ Aldığınız üründe şeker olup olmadığından emin olamıyorsanız ‘içindekiler’ listesine bir daha göz atın, şeker bu isimler arında saklanıyor olabilir: Sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, sorbitol, mannitol, xylitol, früktoz, meyve şurubu, glikoz, glikoz şurubu, bal, invert şeker, laktoz, maltoz, akçaağaç şurubu, melas, şeker şurubu, turbinado, amazake.

EGZERSİZ YAPSAK? Şekerin bilinen en yaygın etkilerinden biri obezitedir. Çözüm olarak da diyet ve egzersiz önerilir. Uzmanlara göre egzersiz, kalorileri yakmanızı ve kolestrol değerlerinizin değişmesini sağlayabilir ama ne yazık ki şekerin negatif etkilerinden sizi koruyamaz, yani tek yol şekeri hayatınızdan tamamen çıkartmak ya da önemli ölçüde azaltmak. ÖLDÜRMÜYOR, SÜRÜNDÜRÜYOR! Temel besin maddesi gibi evlerimizin başköşesinde bulunan şeker sadece şeker hastalığına ve obeziteye neden olmuyor. Uzmanlara göre şeker ve şekerden yapılmış gıdalar, her organı olumsuz etkiliyor, kanseri tetikliyor ve kanserli hücreleri besliyor. Bunlarla da sınırlı değil, işte şekerin öne çıkan diğer zararları; ● Mineral dengesini bozar. ● Aşırı kilo yapar. ● DNA yapısında zarara yol açar. ● Zehirleyicidir. ● Bağımlılık yapıcı bir maddedir. ● Migrene neden olur. ● Dikkatsizliğe neden olur. ● Şeker kolayca yağa dönüşür. ● Şeker hastalığına ve obeziteye yol açar. ● Görmeyi bozar ve körlük yapar. ● Diş ve diş eti hastalıklarına neden olur. ● Besin alerjisine neden olur. ● Derimizin kollajen yapısını bozar. ● Erken yaşlanmaya sebep olur. ● Kalp, damar hastalıklarına neden olur. ● Felç riskini artırır. ● Meme, yumurtalık, prostat ve kalın bağırsak kanserine neden olur. ● Karaciğer büyümesi ve yağlanmasının nedenidir. ● Hipertansiyonunuz varsa böbrek yetmezliği riskinizi artırır.


Emlak

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Anderson Cooper

Ünlülerin emlak trafiği hızlandı

Ünlü CNN muhabiri Anderson Cooper, deniz kenarında bulunan 3 mülkünü satışa çıkardı. Quogue, 12 Saint George Pl bölgesinde bulunan ilk evi için 2,5 milyon dolar, sadece yazın kullandığı ikinci ev için 3,5 milyon dolar istedi ve bu fiyatın içine hemen yanında bulunan ufak başka bir arsa da dahil. Cooper aslında bu evler için kiracı bakıyordu, fakat ağustos ayında fikrini değiştirerek, satışa çıkarmaya karar verdi.

KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

Amerika’nın ünlü yıldızları kazandıklarının büyük bir kısmını emlağa yatırıyor. Kimi ise sık sık ev değiştiriyor

Faye Dunaway

Amerika’da ortadireğin evleri değer kaybetti

Daha küçük bir eve taşınan ünlü aktris Faye Dunaway, West Hollywood’daki eviyle ayrılmaya hazır görünüyor. Dunaway’in kariyerinden resimlerle süslü dublex ev şu an da 1,75 milyon dolara satışa sunulmuş durumda. Akademi ve Emmy ödüllü Dunaway, 1998’de 315 bin dolara satın aldığı evde uzun yıllar yaşamıştı. Evin 2 yatak ve banyosu ile birlikte arka bahçeye açılan oldukça büyük bir de salonu bulunuyor.

Jack Osbourne Ozzy Osbourne’un oğlu Jack Osbourne, Los Feliz’deki evini 1 yıl kadar önce sattıktan sonra Los Angeles dan 5 yatak odalı, 7 banyolu, 521 metrekare büyüklüğünde bir ev satın aldı. Yeni baba olan Osbourne’ın evinde evde şarap mahzeninden, jakuzi ve buhar odasına kadar herşey düşünülmüş. Osbourne evi 3,2 milyon dolara satın aldı.

(İLHAN TANIR - WASHINGTON - POSTA212) Russell Sage Foundation’ın çalışmasına göre, 2003 yılında 87 bin 992 dolar olan ortalama Amerikan aile evi, on yıl sonra ölçüldüğünde ise 56 bin dolar civarı çıkarak, 30 bin dolardan fazla bir düşüşü veya değerinin üçte birini kaybettiğini gösteriyor.

LÜKS EVLER TAVAN YAPTI Ortalama Amerikan ortalama aileleri bu denli büyük bir değer kaybına maruz kalırken, zengin Amerikalılar’ın evlerinin değeri ise artışa devam etti. Diğer bir anlatımla, zengin Amerikalılar’ın değerli evleri daha da pahalanmasıyla birlikte daha zenginleşirken, ortalama ve düşük gelirli Amerikalılar ise, 2007 ile 2009 arasındaki ekonomik krizden en çok etkilenen sınıflar oldu.

BORSA KAZANDIRDI Foundation’ın raporunda buna neden olarak, zengin ailelerin, ekonomik kriz sonrası yükselen borsaya yaptıkları yatırımın karşılığını alması olarak açıklarken, orta sınıf Amerikalılar’ın evlerinin değerini kaybetmesi olarak görüyor.

GELİR EŞİTSİZLİĞİ SORUNU Raporun sonucu, Amerikalı’nın gelir eşitsizliğinin yakın bir zamanda çözeceğini göstermiyor. Buna göre, birkaç on yıldır artarak süre giden gelir eşitsizliğinin yakın zamanda kapanacağına dair pek de bir işaret görülmüyor.

Yabancılar New York emlak piyasasını zıplattı Brooklyn’de emlak fiyatları rekor seviyeye ulaştı. New York emlak pazarı yabancıların talebiyle canlanıyor. Özellikle yeni zengin Çinliler 92 milyar dolarlık yabancı emlak pazarında 22 milyar dolarlık mülk satın aldılar AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212

A

merika’nın önde gelen gayri menkul firması Douglas Elliman’ın raporuna göre 2014 yılının ikinci çeyreğinde bir gayri menkulün pazarda kalma süresi ortalama 96 gün. Geçen yıl ise bu süre 46 gün daha fazlaydı. Brooklyn konut fiyatları art

arda yedi çeyreklik dönemde yükselmeye devam etti ve rekor seviyeye ulaştı. Satışlar yükselirken konut stoğu azaldı. Brooklyn’de ortalama konut fiyatları 2014 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın ayını dönemine göre yüzde 16,6 oranında yükselerek 783 bin 296 dolara çıktı. Yıllık ortalama satış fiyatları ise 575 bin dolar oldu. İkinci çeyrekte toplamda 2 bin 86 satış gerçekleştirildi ve bu sayı

geçen yıl yapılan satışlardan yüzde 12,5 oranında daha fazla. Ortalama condo fiyatları ise yüzde 5,7 oranında artarak 699 bin dolara ulaştı. Satışlar, konut pazarındaki bu yükselişin Long Island için de geçerli olduğunu gösteriyor.

KİM BU YABANCILAR? CNBC’ye konuşan J. Streicher Asset Management LLC Başkanı Todd M. Schoenberger, Long Islan

konut fiyatlarının yükselmeye devam ettiğini ama bu yükselişin geçen yıl kadar hızlı olmadığını söyledi. Schoenberger ayrıca, konut stoğunun da aynı zamanda arttığına dikkat çekiyor. New York emlak pazarını canlandıran alıcılar ise daha çok yabancılar, özellikle de Çinliler. National Association of Realtors verilerine göre uluslararası satışlar geçen yıl 68,2 milyar dolardan

92,2 milyar dolara çıktı. Çinliler ise bu satışın 22 milyar dolarını gerçekleştirdi. Çinliler, 2013 yılına göre yüzde 19 oranında daha fazla gayri menkul satın aldı ve bu işlemlerin çoğu New York’ta gerçekleştirildi. Asyalı yatırımcılar ise henüz Manhattan’dan gayri menkul satın almıyorlar. Bu yatırımcılar, şuan daha çok Londra ve Sydney’den çılgınca emlak satın alıyorlar.

Future Park’ta 125 bin liraya daire İstanbul Haramidere’de konumlandırılan Future Park projesi 9 bloktan oluşuyor. Toplam 1800 daire ve 2 bin bağımsız bölüm oluşan projenin şimdiden yüzde 50’si satılmış durumda İSTANBUL - POSTA212

H

iper Gayrimenkul tarafından İstanbul Haramidere Parklar mevkiinde hayata geçirilen Future Park projesinde daire fiyatları 125 bin liradan başlıyor. 2015 sonuında teslim edilmesi planlanan projede 50 metrekareyle 196 metrekare arasında değişen 1+0 daireden 4+1 daireye kadar farklı büyüklüklerde daireler mevcut. 35 bin metrekare arsa üzerine konumlandırılan proje 265 bin metrekarelik bir inşaat alanına sahip. Futura Park projesi 11 katlı, 25 katlı ve 30 katlı 9 bloktan oluşuyor. Proje 1800 konut ve 2000

bağımsız bölümden meydana geliyor. Ayrıca projede 3 bin metrekare sosyal alan ve 30 bin metrekare ticari alan bulunuyor.

36 AY SIFIR FAİZ İMKANI Satışların büyük bir hızla devam ettiği projeyle ilgili son durumu paylaşan Hiper Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Genç, yüzde 50’si satılan Future Park’ın bölgedeki tek karma proje olduğunu belirtti. Esenyurt’un en merkezi bölgesinde yükselen projenin yabancı yatırımcı tarafından tercih edilme sebepleriyle ilgili bilgi veren Genç, “Projemizin yıllık yüzde 10 kira garantisi ve yüzde

60 ila 80 arasında gelir prim potansiyelinin olması yerli ve yabancı yatırımcının ilgisini çekiyor. Kendi bünyemizde yaptığımız faizsiz vadelendirme sistemi ise özellikle yabancı yatırımcı için çok cazip oluyor. Banka kredisi kullanmak istemeyen yabancı yatırımcı yüzde 30 oranında vereceği peşinattan sonra 36 ay boyunca sıfır faizle konut sahibi olabiliyor” dedi. Hiper Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Genç, “450 milyon TL’lik yatırım değerine sahip Future Park projemizde akıllı ev uygulamasını hayata geçirdik. Projede uyguladığımız teknolojik donanımlar dünyada

gelinen en ileri düzeyi temsil etmektedir. Evden çıktıktan sonra kapatılmayan enerji ve gaz sistemleri kullanılmadığında otomatik olarak kapanacak ve riskli durumlarda güvenlik sistemi devreye girecektir. Akıllı ev teknolojisinin yediden yetmişe herkesin kullanabileceği kolaylıkta olacağının altını çizen Genç, “Ev sahipleri evlerine gelmeden sıcaklığı ve aydınlatmayı ayarlayabilecek, tüm faturaları ortak uygulamalar sayesinde otomatik olarak ödeyebilecek ve siteye ait tüm duyuruları otomatik mesaj ile ekrandan takip edebilecekler” dedi. www.futurepark.com.tr

Maksimum Life, Aralık’ta teslim ediliyor! (İSTANBUL - POSTA212) BEZA İnşaat’ın, Tuzla Orhanlı’da yapımını sürdürdüğü Maksimum Life projesi “Minimum yatırımla, maksimum kazanç” vaat ediyor. 4 bin 500 m2 alan üzerinde inşa edilen projede 6 blokta, 1+1 ve 2+1 dubleks tipte toplam 160 daire yer alıyor. 8 yılda kendini ödeyen Maksimum Life’ta dairelerin m2 fiyatları 1.100 TL’den başlarken, peşin alımlarda yüzde10 indirim uygulanıyor. Maksimum Life’ta, 60 ve 70 m2 büyüklükte 1+1’ler ile 120 m2 genişliğinde 2+1 dubleks daireler yer alıyor. Yüzme havuzu, kapalı otopark, AVM, süs havuzu, çocuk oyun alanı, spor merkezi ve toplantı salonu gibi sosyal donatılara sahip Maksimum Life projesinde tüm etaplar yılsonunda tamamlanmış olacak. Minimum alanlarda maksimum yaşam sunan proje, 8 yılda kendini ödüyor… TEM Otoyolu, Okan, Sabancı, Süleyman Şah ve Gedik Üniversiteleri, lojistik merkezleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Sabiha Gökçen Havalimanı, Viaport AVM, Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapmış olan İstanbul Park, Teknopark ve Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi (HABOM) ile çevrili olan Maksimum Life, sahip olduğu kira getirisi ile 8 yıl gibi kısa bir sürede kendini geri ödüyor. www.maksimumlife.com


13 Ağustos 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

AY IŞIĞI ALTINDA AFRİKA Abdülmecit Efendi’nin bir tablosu “Haremde Beethoven” adını taşır. Paşa kıyafetli bir erkeğin görüldüğü tabloda bir genç adam viyolonsel çalarken, bir kadın da ona kemanıyla eşlik etmektedir. Odadaki dinleyiciler arasında üç kadının bulunduğu resimde piyano çalan da bir kadındır!.. Ünlü bestecinin adının yazılı olduğu bir nota defteri de, Beethoven büstünün hemen dibinde durmaktadır. Resimdeki paşa Abdülmecit Efendi’nin ta kendisidir. Ressamın üniformalı olmasının nedeni, tabloyu 1. Dünya Savaşı’nın başladığı 1915 yılında yapmasıdır. Resimdeki kadının parmaklarıyla dokunduğu tuşlardan çıkan notalar, Beethoven’in “Ayışığı” sonatına ait olabilir mi? Ben, ne zaman “Haremde Beethoven” adlı tabloyu görsem, Beethoven’in “Ayışığı” sonatını duyarım. Oysa Beethoven ünlü eserini sağırlığını kabullenmeye başladığında bestelemiştir. Eserin taşıdığı yoğun duygusallık, bir bestecinin yaşayabileceği en büyük trajedi olan sağırlık ve böylesi bir dönemde Beethoven’in genç öğrencisi Guicciardi’ye olan aşkının ifadesidir. İşin aslı, Beethoven eserini bestelerken ayışığı aklından dahi geçmemiştir. Bu ölümsüz esere “Ayışığı” adını da zaten kendisi vermemiştir. Alman şair ve müzik eleştirmeni Ludwig Rellstab, Beethoven’in ölümünden beş yıl sonra besteye “Ayışığı”adını uygun görür. Beethoven’in Ayışığı sonatını bestelediği dönemde, Osmanlı Sarayı’nın hareminde III. Selim’in cariyeleri vardır. O dönemin padişahı III. Selim, müziği çok seven, “İlhami” mahlasıyla şiirler yazan, son derece duyarlı ve ince düşünceli bir insandır. İşte, III. Selim’in gökyüzüyle ilgili bir beyiti: Güneş ve ay tutulmuş, çevrelerini zulmet bulutları bürümüş/ Gayret gözüyle bakılacak olsa dünyanın da gözyaşı akıttığı görülür. Türk sanat müziğindeki “Şevkefza”, “Pesendide” ve “Suzidilara” gibi makamlar III. Selim’in eseridir. Ne acıdır ki, canını almak için Topkapı Sarayı’nın harem dairesine giren cellatlara karşı kendini elindeki neyle savunmaya çalışacak ama hunharca katledilecektir. III. Selim, Beethoven’in Ayışığı sonatını bestelediği 1801 yılında, Mısır’ı işgal eden Napolyon Bonapart’ın askerleriyle uğraşmaktadır. Biz de soluğu Mısır’da alalım ama Osmanlı-Fransız savaşına değil, II. Dünya Savaşı’nın sonuna gidelim... 1945 yılında, Libya ve Mısır arasındaki çölün kızgın kumlarındayız... Çölde hummalı bir çalışma yürütülmektedir. İngiliz askerler, savaş sırasında gömdükleri mayınları temizlemektedirler... Birden, bir asker, toprağın altında garip bir şeyin olduğunu fark eder. Bu, dikdörtgen prizma şeklinde ve alçıyla kaplanan büyük bir kütledir!.. Duruma müdahale eden komutanları bunun bir tuzak olabileceğini söyleyerek bombayla imha edilmesini emreder... İşte, tam o sırada bir kamyon şoförünün sesi duyulur: Kuma gömülü kuyruklu piyano Duruuun!.. Bu bir piyano!.. Şoförün adı Avner Carmi’dir... General Montgomery’nin tugayında şoförlük yapmakta olan Yahudi kökenli Carmi, sanatsever, müzisyen bir insandır... İlk görüşte, şüphe uyandıran, toprağa gömülü büyük nesnenin bir piyano olduğunu anlasa da, ötekileri ikna etmesi hiç de kolay olmamıştır. Komutan dikkatli bir şekilde garip nesnenin etrafının açılmasını ve ortaya çıkarılmasını söyler... Askerler, itinayla kumları açtıkça, Carmi’nin haklı olduğu gözler önüne serilir... Evet, karşılarında çölün kumlarına gömülen bir piyano vardır... Üstelik, bu, sıradan olmayan, bir antika piyanodur!.. Çöle gömülen piyanonun öyküsü 1800’lü yıllarda, İtalya’da başlar... Monza Sarayı’ndayken Mussolini’nin dikkatini çeken piyano yerinden koparılır ve faşist diktatörün evinin bir köşesini süsler... Mussolini, savaş başladığında, iyi niyet gösterisi olarak piyanoyu müttefiki olan Almanların ünlü generaliRommel’e armağan eder... Nazilerin Kuzey Afrika’daki birliklerine kumanda eden ve “Çöl Tilkisi”olarak da anılan Rommel, cepheye giderken antika piyanoyu da yanında götürür... Sıcak Afrika akşamlarında savaşın stresini piyanoyla atan Rommel(!) çok geçmeden çöl havasının piyanoya zarar verdiğini görür... Antika piyanoyu korumak telaşına düşen faşist general, alçıyla kapanmasını emreder... Savaşın Nazilerin aleyhine gelişmesi üzerine de Rommel, Afrika’dan çekilirken piyanoyu kuma gömdürür... Niyeti, savaş bittiğinde geri dönmek ve çok sevdiği piyanosuna kavuşmaktır... Ama, bu hiç olmayacaktır!.. Antika piyano, bir kuyruklu piyanoya benzeyen Afrika kıtasının tuşlarına denk düşen kuzeyinde gömülü kalacaktır... Ta ki, bir kamyon şoförü onu tanıyana kadar... Piyano mükafat olarak Avner Carmi’ye verilir... Carmi, görevi sona erince piyanoyu evine götürür... Bir barışsever olan Carmi, kendisiyle röportaj yapan bir gazeteci sayesinde Sedat ve Begin’e şu mesajı gönderir: İsrail ve Mısır arasındaki savaşı sona erdirirlerse piyanoyu Mersa Motrouh Müzesi’ne bağışlayacaktır!.. Uzaydan bakıldığında bir kuyruklu piyanoya benzeyen kıta Afrika’dır!.. Ve bu kıtanın derinliklerinde yalnızca katledilen onca insanın kemikleri değil, bir de bilinmeyen bir piyano öyküsü gömülüdür.

Yaşam

Cep yakan menüler Lezzetli ve güzel görünen bir yemek için en fazla ne kadar para ödersiniz? Dünyanın en ünlü restoranlarının hazırladığı ‘tadım menü’lerinin fiyatlarını duyunca çok şaşıracaksınız

Sublimotion Ibiza 2000 dolar

= BANU ÖZTÜRK NEW YORK - POSTA212

S

on zamanlarda yemeğin tadından çok sunumuna dikkat eder olduk hatta sunumu güzel olan her şeye para ödeyebilir hale geldik. Sosyal medyanın bunda etkisi çok, ne de olsa yemeğimizin iki üç farklı fotoğrafını çekmeden yemeğe başlayamıyoruz. Elbette restoran sahipleri de bu durumun farkında, en havalı sunuma sahip olmak için adeta şefleri yarıştırıyorlar. Bu kısa süren lezzetli deneyim için servet ödemeye değer mi siz karar verin, işte cep yakan restoranlar ve tadım menüleri:

Hard Rock Hotel’in içinde yer alan ve ünlü birçok ismin müdavimi olduğu Sublimotion, dünyanın en pahalı tadım menüsüne sahip. En fazla 12 konuk ağırlayabilen restoranda, 20 görevli müşterilerine azotlu zeytinyağı ve Bloody Mary gibi enteresan karışımlardan oluşan 20 çeşit lezzet sunuyor. Bu menünün kişi başı fiyatı ise 2 bin dolar!

Joël Robuchon Las Vegas 435 dolar

Masa – NYC 450 dolar Japon şef Masayoshi Takayama 10 yıl önce Masa restoranı açtı. Takayama’nın 25 çeşitlik tadım menüsünde beyaz trüf, wagyu, deniz kestanesi ve elbette leziz suşiler bulunuyor. Bu menünün kişi başı fiyatı ise 450 dolar.

Fransız şef Robuchon gelmeden önce Vegas, gece klüpler, striptiz ve kumarhaneleri ile bilinirdi. Robuchon restoranın açılması ile Vegas lezzet meraklılarına yeni bir adres oldu. 16 çeşit tapastan oluşan tadım menüsünün kişi başı fiyatı 435 dolar, tabi yemeye doyabilirsiniz.

Le Louis XV Monte-Carlo, Monaco 406 dolar Dünyaca ünlü şef Alain Ducasse’in 25 yıl önce Paris Hotel’in içine açtığı Le Louis XV Monte-Carlo restoranın menüsündeki her şey çok pahalı. Menünün gözdesi, beçtavuğu ile levrek. Restoranın 3 tane tadım menüsü var; öğle yemeği kişi başı 194 dolar, Les Jardins de Provence kişi başı 308 dolar, son olarak vergisi ve bahşişi dahil Pour les Gourmets ise kişi başı 416 dolar.

Maison Pic – Valence 429 dolar

The Restaurant Meadowood St. Helena 500 dolar Dünyanın en havalı restorlarından biri olan Meadowood, 140 sayfalık şarap menüsü ve özel yapım birkaç bin dolarlık şarap şişeleri ile meşhur. Şarabınıza eşlik edecek tadım menüsünün fiyatı ise 500 dolar. Bu arada Meadowood restorana bebekler kabul edilmiyor, ancak 12 yaşın üstündeki çocuklarınızla gidebilirsiniz.

1930’larda ilk Michelin yıldızını kazanan Maison Pic birkaç çeşit tadım menüsüne sahip. Bunların başında ise peynir tabağı, mavi istakoz ve berlingot geliyor. Menülerin kişi başı fiyatı ise 322 dolar ile 429 dolar arasında değişiyor.

Urasawa – Los Angeles 400 dolar Sadece 10 kişiye servis verebilen Urasawa, suşi ustası Hiro Urasawa’nın adını almış. Restoran tadım menüsünün japon versiyonunu sunuyor, adına da ‘kaiseki’ diyor. Kaisekinin içinde; dev istiridye, deniz kulağı, haşlanmış yılan balığı buğulaması gibi muhtemelen daha önce yemediğiniz 30 çeşit deniz ürünü var. Bu menünün kişi başı fiyatı ise 400 dolar.

The Fat Duck London 371 dolar Dünyanın en iyi 50 restoranı içinde yer alan The Fat Duck’ın tadım menüsünde size okyanus dalgaları çalan bir ipod eşlik edecek. Menüde; ice tea, sahte kaplumbağa çorbası ve salyangoz püresi bulunuyor. Bu menü kişi başı 371 dolar.

L’Arpège - Paris 462 dolar

Guy Savoy – Paris 650 dolar 3 Michelin yıldızına sahip Guy Savoy’un adını duymayan yoktur sanırım. Guy Savoy’un 18 çeşitten oluşan tadım menüsü ‘yenilikler ve ilham’ olarak isimlendirilmiş, menünün kişi başı ise 650 dolar ve ne yazık ki bu fiyata şarap dahil değil.

Evrenin en iyi 50 restoranı arasında yerini alan L’Arpège’in menüsü en pahalı ve en lezzetli malzemelerle hazırlanıyor. L’Arpège’in tadım menüsünün spesiyali sebzeler; hatta sebze sevmeyenlere bile yedirecek kadar iddalılar. Kişi başı tadım menu fiyatı 462 dolar.


Yaşam Dilek Eski Bezirkan’ın ‘Fark Yaratanlar’ dizisinin son konuğu yurt dışında yaşayan Türkler’e her türlü ihtiyacını karşılamayı amaçlayan tulumba. com’un kurucularından Koray Yılmaz... Tulumba. com, 2003 yılında Mustafa Atakay, Koray Yılmaz, ve Ali Gürsel tarafından kurulan bir şirket. Türk kitaplarını ABD’de bulamamaktan şikayetçi olan ortaklardan Mustafa Atakay’ın fikri olarak ortaya çıkmış. Ve kısa sürede ‘marka’ olabilmeyi başarabilmiş bir şirket

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Türk kitabı bulamadı tulumba.com’u kurdu

lazım, o da o kadar kolay olmuyor. Yeni girişimci arkadaşlara denenmemiş alanlara ve de ilerinin trendlerine dikkat ederek girişim yapmalarını tavsiye ederim.

DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK - POSTA212

“F

ark Yaratanlar” dizisinin son konuğu “megastore” kavramı ile yurt dışında yaşayan Türkler’e her türlü ihtiyacını karşılamayı amaçlayan tulumba. com’un kurucularından Koray Yılmaz oldu. Ortağı Mustafa Atakay’ın Türk kitabı bulamamaktan yakınması ve ardından bu fikri geliştirdiğini anlatan Koray Yılmaz, POSTA 212’nin sorularını şöyle yanıtladı:

n Bundan sonraki hedefleriniz nedir? Tulumba.com olarak hedefimiz yurt dışındaki tüm Türkler’e en iyi hizmeti veren en büyük e-ticaret şirketi olmaya uzun seneler daha devam etmek. Bizi farklı kılan unsurun iyi servis olduğunu hiç unutmadan her zaman müşterilerimizin yanında olmaya devam etmek.

n Neden tulumba ismi verildi? Şirketin adının tulumba olmasının sebebi bir kaç kalemden oluşuyor: İçinde u, o vs gibi harfler yok. Ayrıca 8 harften oluşuyor, dolayısı ile toll free telefon numarası ile uyumlu yani 1 866 TULUMBA. Akılda kolay kalıyor Türkler için kolay, yabancılar için ise zor bir isim değil. Domain adı olarak uygundu, hatta en önemli unsurlardan birisi bu. n Şirketin kuruluşunu anlatır mısınız? Tulumba.com 2003 yılında Mustafa Atakay, Koray Yılmaz, ve Ali Gürsel tarafından kurulmuştur. Türk kitaplarını ABD’de bulamamaktan şikayetçi olan ortağımız Mustafa Atakay’ın fikridir Tulumba. com. Megastore kavramı ile yurt dışında yaşayan Türk halkının her türlü ürün ihtiyacına hizmet vermek amacıyla kurulmuştur. Bu süreçte bir dönem Alexa.com tarafından etnik e-ticaret kategorisinda dünyanın 1 numaralı sitesi seçildik (daha sonra Hindistan, Çin gibi daha kalabalık ülkelerin siteleri bizim üzerimize çıktılar)

Ürün datası girme ve datayı güncelleme olayı en zorlu kısmı bizim işin. Biz biraz deli işi diyoruz buna, çünkü 100 binin üzerindeki ürün için sürekli resim, fiyat, vs gibi bilgileri girmenin yanı sıra, bir de bunları sürekli güncellemek gerekiyor değişiklik olduğu zaman. Bunun dışında yüzlerce tedarikçi ile çalışıp mal alımını koordine etmek, ABD’ye girişlerini yapmak, vs gibi işler çok sabır ve sağlam teknik altyapı gerektiriyor. En ufak bir aksama müşteri mutsuzluğuna yol açtığı için bu konulara çok dikkat etmek gerekiyor.

TÜRKLERLE İLGİLİ DATA SORUNU n Şirketin kuruluşunda yaşadığınız zorluklar ne oldu? Kurulum sırasında en büyük sıkıntı yurt dışındaki Türklerle ilgili data toplama çabası oldu. Şu anda konsolosluklarımız daha profosyenelce çalışıyor, ancak o zamanlar hiçbir bilgi yoktu ellerinde. Dolayısı ile biraz el yordamı ile girdik bu işe.

n Marka olmayı nasıl başardınız? Marka olmak zamanla kendiliğinden oldu. Yaptığımız işi en iyi şekilde, kısa dönem değil uzun dönem vizyonu ile elimizden gelen en iyi servisi vererek yaptık. Müşterilerimiz bunu fark etti ve takdir etti. Hatalarımız oldu, yaptığımız iş bir ilk olduğu için bazı şeyleri dene-

me yanılma ile yapmak zorunda olduk. En büyük sıkıntıyı bozulabilir ürünler ile yaşadık (peynir, sucuk, vs). Mesela birisi bir kolonya ve bir peynir alırsa bunu nasıl paketlersiniz. New York’dan alınırsa sorun değil, ama California’dan alınırsa nasıl olacak. Herkes free shipping istiyor ama free shipping diye bir kavram yok, biz ödüyoruz o ücreti. Aslında herkes shipping ücretini ödese e-ticaret çok daha basitleşecek ama Amazon olayı çok komplike hale getirdi. Amazon 20 senede henüz daha kar etmedi, çünkü tek amaçları büyümek. Bunu yaparken de e-ticaret dünyasını çok zora sokuyorlar. FARKLILIK YARATAN İŞLERE GİRİN n Marka olabilmek ya da fark yaratabimek için önerileriniz nedir? ABD’de iş dünyasına girerken bazen çok iyi araştırıp ince eleyip sık dokumak gerekiyor, bazen de gözünü kapatıp atlamak gerekiyor. Bu-

nun seçimini de biraz insanın kendi içinden gelen içduyu ile yapması gerekiyor. ABD’de iş kurmak kolay, biraz büyümek de kolay, ancak küçük şirketten orta boya geçmek çok zor, büyük şirket olmak ise çok daha farklı ortamlar gerektiriyor. Genelde 3 sene içinde şirketlerin yarısı, 5 sene içinde ise büyük çoğunluğu başarılı olamadan kapanıyor. Bu nedenle bankalar üç sene iş yapmayan şirketlere kredi vermez. ABD’de girişimci olmak isteyen arkadaşlara tavsiyem sadece bir fikrin uygulaması kolay diye iş kurmasınlar, çünkü sizin gibi düşünen pek çok insan olduğundan emin olabilirsiniz. Bir farklılık getirebiliyorsanız mevcut fikirlere, denemeye değer. Başkaları yapıyor diye bir işe giriyorsanız başkalarından iyi olmanız

Kasabadaki simitçiniz! MELİKE AYAN NEW YORK - POSTA212

N

ew Jersey'nin en elit kasabalarından Montclair'de Simit House ismi altında, işlek cadde Church Street'te bir Türk cafe restoranı var. Sahibi ise İbrahim Yağcı adında başarılı bir Türk iş adamı. POSTA212 olarak kendisine Simit House’un nereden doğduğunu, nasıl geliştiğini sorduk. Restoranında simit, poğaça, menemen, tavuklu salata, Türk kahvesi, baklava, güllaç gibi otantik Türk tatlılarına da yer veren Yağcı, restoranının duvarlarını Türk çinileri ile süslemiş. Montclair, Bobby Brown isimli ünlü kozmetik firmasının doğduğu yer. Eğitim konusunda ABD'nin top 10’u arasında yer alan Montclair State Üniversitesi’ne ev sahipliği yapıyor. Manhattan'da cerrah, hukuk firması sahibi, finansçı üst düzey yetkililerinin, sakin ve yeşil olması nedeniyle yerleşim alanı, konut sahibi olma yeri olarak da tercih edilen Montclair, bir üniversite ve eski "New Yorker"ları barındıran, Soho'daki restoranları andıran restoran ve şefleri ile ünlü zengin bir kasaba. Bu kasabada, bir Türk işletmecisi İbrahim bey, finanstan simitçiliğe nasıl geçti? Onu sorduk. İşte söyleşimiz: n Simit House fikri nasıl gelişti? Üniversite yıllarımda Türkiye’den

New Jersey’deki Montclair kasabasında Simit House’un işletmecisi İbrahim Yağcı, simitlerinin Türkiye’deki sokak simitlerinin tadını andırmasının sırrının sürekli taze simit üretmek olduğunu söyledi en çok özlediğim yiyeceklerden biri simit ve peynir ikilisiydi. İstanbul, Sultanahmet’te liseyi okurken kahvaltım, öğle yemeğim ve akşam okul çıkışı atıştırmam hemen her zaman simitle oluyordu. Ucuz, lezzetli ve doyuruculuk konusunda benzeri olmayan bir yiyecekti. İşletme derslerinde iş plan çalışmaları yaparken tercih ettiğim endüstri hep yiyecek endüstrisi ve alt kol da mümkün olduğunca Türk restoran ya da kafe modelleri oluyordu. n ABD’ye ilk ne zaman geldiniz? Geliş hikayenizi ve sizi en çok etkileyen olayları anlatır mısınız? Liseyi bitirdikten sonra Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirme isteğiyle ABD’ye 2001 yılının ilk ayında New Jersey eyaletinin Rutgers Üniversitesi’ne öğrenci olarak geldim. Orta sınıf bir ailenin o güne kadar rahat bir yaşam sürdürmüş bireyi olarak mavi yakalı komi, garson, pizza dağıtıcısı gibi işler başta çokça zor geldiyse de Türkiye’deki o dönemin sıkıntılı ekonomik ortamına geri dönmeme kararlılığıyla hızlı bir şekilde Amerika’nın şartlarına adapte oldum. Gelişimin 9. ayında 11 Eylül saldırılarının olması planlarımı tekrar gözden geçirmeme sebep oldu fakat

burada kalmaya ve hedeflerim doğrultusunda çalışmaya karar verdim. Etnik kökenimden dolayı çeşitli zorluklarla karşılaşmama rağmen yılmadım ve yoluma devam ettim. n Montclair, New Jersey iş sahibi olanlara tavsiye edeceğiniz bir yer mi? Siz niçin seçtiniz? Müşteri kitleniz kimler? Montclair çok özel bir yer. Bir kere maddi olarak rahat olan insanların yaşadığı bir yer. 2010 nüfus sayımına göre kişi başına düşen gelir 53 bin dolar ki bu Amerika ortalamasının neredeyse iki katıdır. Ayrıca burada oturanların yüzde 66’sı üniversite mezunudur ki bu da Amerika geneli rakamının yüzde 18 üç katından fazladır. Sadece bu iki parametreye baktığınızda bile 171 yiyecek ve içecek işletmesinin neden Montclair’i tercih ettiğine dair ipuçları yakalayabilirsiniz. Montclair’de yaşayan insanlar gelir ve eğitimin getirdiği fırsatları kullandıklarından pek çok diğer semtte yaşa-

yanlara göre kültür seviyeleri yüksek, dünyayı dolaşmış ve farklı mutfakları, kültürleri yerinde görmüş insanlar. Dolayısıyla farklı tatları tecrübe etme noktasında ortalama bir Amerikalıdan çok daha cesurlar ve meraklılar. n Simit konusunda iddialısınız. Ve simitleriniz gerçekten Türkiye’deki sokak simitlerini andırıyor. Sırrınız nedir? Doğrusu bugün yediğiniz simide giden yol kolay olmadı. Pek çok farklı etkeni ki buna un turu, pekmez, susam, kullanılan fırın ve hatta imalat yapılan mekânın sıcaklık derecesi dahil, pek çok deneme yap-

tık. Belki ilk aylarda yaptığımız simitler bugünkü kadar Türkiye simidine yakın değildi. Fakat başarıya ulaşmak için azmettik çünkü 1. canımız iyi simit yemek istiyordu ve 2. Amerikalılar dahil etrafımızdakilerle bu 500 yıllık mirasın meyvelerini paylaşmak istiyorduk. Verebileceğim en önemli sır katkı maddelerinin hiçbirini kullanmamamız ve katı yağdan kaçınmamızdır. Böyle üretim yaptığımız için simidimizin raf ömrü daha kısa oluyor. Fakat biz kaliteye sadık kalabilmek ve insanlara kendimize layık gördüğümüz tadı sağlıklı bir şekilde sunabilmek için sürekli taze simit üretmenin en doğru yol olduğuna inanıyoruz. n Sizi diğer simitçilerden farklı kılan nedir? Bizimki küçük ölçekli bir işletme. Dolayısıyla elimizdeki kısıtlı imkânları en iyi biçimde kullanarak müşteri memnuniyetini sağlamaya ve o arada da kültürel misyonumuzu işletme karlılığını göz ardı etmeksizin yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz İstanbul’un 100 sene önceki kozmopolit resmini Amerika’da yaşadığımız yerde oluşturma arzusu ve gayreti içindeyiz. O etnik ve kültürel zenginliğin bugünkü Türk mutfağındaki yansımasını çok özel ve pay-

laşmaya değer buluyoruz. n Büyüme planlarınız var mı? New York'a açılmayı düşünüyor musunuz? Neden olmasın. Ama sadece büyümek için büyümeyi değil Montclair’de yakaladığımız bu lezzeti ve ortamı başka semtlere, belki Türkiye coğrafyasından gelmiş olanların yaşadığı Amerika’nın Kuzey Doğusu’ndaki diğer yerlere taşımak harika olur. n Gençlere ve işverenlere tavsiyeleriniz neler? Amerika’daki Türk toplumu olarak belki de en büyük eksiklerimizden biri gençlere birebir kılavuzluk yapabilecek gönüllülerin sayısının az olması. Hani yol göstericinin Amerika’nın en başarılıları listesinde olmasına gerek yok. Burada okumuş veya burada kariyer yapmakta olan yahut işletme sahibi olanların Türk toplumunun kolektif başarısına asıl katkısı gençlere yol göstermek ve onları doğru insanlarla tanıştırmak ile olur diye düşünüyorum. Amerika hala fırsatlar ülkesi. Fırsatlardan istifade edebilmenin önemli yollarından biride eğitim. Yüksek öğretim insanın ufkunu açmanın ötesinde doğru insanlarla tanışmak ve başarıya giden farklı yolları ve yöntemleri öğrenmek için elzem.


Seri ilanlar & Eğlence

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz KOÇ: Plan ve projeleri hayata geçirme zamanı gelmiş olabilir, bu nedenle bu hafta zihinsel bakımdan aktifleşebilirsiniz. Bazı haber, karar ve konuşmalar somut bir takım gelişmelere yol açabilir. Özellikle iş hayatında veriminiz artabilir. Fakat büyüyen ve genişleyen yaşantınız özel ile iş hayatı arasında denge kurmanızı sizden isteyebilir. Ayrıntılara dikkat edebilirsiniz. BOĞA: Yardımlaşmalar ve finansal konular bu hafta hayatınızda öne çıkabilir. Özel bir iş veya insanla anlaşmak, bu noktadaki engelleri aşmak ve gerekenleri yapmak adına ciddi düşünüp hareket edebilirsiniz. Güzel bir haber size şans da getirebilir. Fakat büyük beklentiler taşımamak, genişe yayılmamak daha iyi olabilir. Verimli ve üretken bir hafta geçirebilirsiniz. İKİZLER: Bazen hayattan ciddi, net, somut şeyler isteriz, beklenti beslemek de bizi birazcık soğuk ve karamsar yapabilir. Bu hafta kararlarınızda diğer insanların onayı önem kazanabilir. Tek başınıza karar alıp uygulamak zor olabilir. Fakat çok güzel bir fırsat karşınıza çıkabilir. Şansınıza güvenin. Ve aşka inanın. Bu aşk, hayatınızın genelini kapsayabilir. YENGEÇ: İşler ve ayrıntılar bu hafta sizi çalıştırabilir. Sevdiğiniz bir insanla ilişkili yapmanız gerekenleri, hissettiklerinizi çok fazla ciddiye alabilirsiniz. Kendi beklentilerinize kapılmadan var olan koşulları iyi ve yapıcı yönlerinden değerlendirmeniz sizi mutlu edip ilişkilerinizi güzelleştirebilir. Sevginizi cömertçe sergileyebilirsiniz. ASLAN: Önemli bir kararın etrafında dönebilirsiniz bu hafta. Aşka ve sevdiğiniz şeylere zaman ayırabilirsiniz. Hayallerinizin etkisinde hareket edebilirsiniz. Bu da sizi bazı zamanlar aşırı romantik ve duyarlı yapabilir. Özel bir işle ilgilenmek sizin veriminizi arttırabilir. Sadece gizli gelişmeler ve aklınızı kaplayan çok fazla detay sizi esir alabilir, basit düşünün. BAŞAK: Plan ve projeleri hayata geçirme zamanı gelmiş olabilir, bu nedenle bu hafta zihinsel bakımdan aktifleşebilirsiniz. Bazı haber, karar ve konuşmalar somut bir takım gelişmelere yol açabilir. Özellikle iş hayatında veriminiz artabilir. Fakat büyüyen ve genişleyen yaşantınız özel ile iş hayatı arasında denge kurmanızı sizden isteyebilir. Ayrıntılara dikkat edebilirsiniz. TERAZİ: Kendiniz ve insanlar arasında doğru bir düzlem kurup ilerlemeye çalışabilirsiniz. Bu hafta parasal konulara ciddi yaklaşabilirsiniz bu size önemli bir kararı ve işi getirebilir. Güzel bir haberle yükselebilirsiniz işinizde. Pratik karar ve seçimler sizi canlı tutabilir, az zamanda çok iş başarabilirsiniz. Dağılıp genişe yayılmayın yeter. AKREP: Konuşmalar sabır gerektirebilir. Aşırı karamsarlıktan, katılıktan kaçının. Çünkü amaçlarınıza yönelik her adım şans etkisi altında, bu nedenle inancınızı kamçılayın. Parasal konular hayatınızda öne çıkabilir, harcamalarınız biraz artabilir. İyi anlaşabilirsiniz yakınlarınızla. Dikkat etmeniz gereken fazla beklenti taşımamak ve katılaşmamak. YAY: İnsanlar ve olaylar sizin etrafınızda dönmeye başlayabilir, gücünüzü kavrayabilirsiniz. Gizli bazı konuşmalar ve kararlar hayatınıza farklı bir yön verebilir. Şans etkisi altında bir tür dayanışma, iş açığa çıkabilir. İmkanlarınızı iyileştirmeye yönelik aklınız iyi çalışabilir. OĞLAK: İç dünyanızda olayları ve hayallerinizi değerlendirmeye alabilirsiniz bu hafta. Bir hedefinizle ilişkili somut bir takım haber ve kararlar açığa çıkabilir, bu size şans getirebilir anlaşmalar ve ilişkiler açısından. Çevrenizden destek görmeniz sizi mutlu edebilir. Sosyal hayatınızdaki canlanma bağlarınızı güçlendirebilir, pek çok insanla bir araya gelebilirsiniz. KOVA: Bu hafta iş hayatınız somut ve net bir takım gelişmelerle ilerleyebilir, bu size şans ve başarı getirebilir. Güzel konuşmalar ve paylaşımlar iç dünyanızı kaplayabilir. Sadece genişleyen koşullara içsel uyum sağlamakta biraz zorlanabilirsiniz, bu nedenle basit düşünün, çok genişe yayılmayın. BALIK: Cesaretiniz yerine gelebilir, korkusuzca ilerleyebilirsiniz bu hafta. İş hayatınız canlanabilir, sorumluluklarınızla ilgilenebilirsiniz. Önemli bir kararınızla ilişkili gelişmeler sizi memnun edebilir, dostlarınızdan destek görebilirsiniz. İyi iletişim aşkta sizi şanslı kılabilir. Yapabileceklerinizi net bir biçimde kavrayabilirsiniz, kararlı kalabilirsiniz.

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 New York’ta Full Time Aşçı Yardımcısı Aranıyor Manhattan’da bulunan restaurantımızda full time bay aşçı yardımcılarına ihtiyaç vardır. İlgilenen arkadaşlar bizimle kontak kurabilir. Detaylı bilgi telefondan verilebilir. Ulaşamadığınız durumda lütfen sesli mesaj olarak; isminizi, soyadınızı ve cep telefonu numaranızı bırakınız.

İlanınız Burada Yayınlansın

Salad Bar Konusunda Tecrübeli Eleman Aranıyor

$50

New York’ta salad bar konusunda tecrübeli eleman aranmaktadır. Başvuru yapacak kişilerin referansları ve daha önce çalıştıkları yerler dikkate alınacaktır.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Telefon: 347 575 8579

Restauranta eleman aranıyor

Tezgahtar Aranıyor Manhattan, Midtown’da full time ya da part time çalışacak elemanlar aranmaktadır. İlgilenenler dudunmu@msn.com’a email atabilirler.

Çocuk Bakıcısı Aranmaktadır

İlgilenenlerin 347 615 1609 no’lu telefondan Nurdan Hanım ile görüşmeleri veya sesli mesaj bırakmaları gerekmektedir.

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır İlanınız Burada Yayınlansın

Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart. Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667

Dijital Pazarlama (Şirketinize özel eğitim)

Manhattan’daki yerimize; İngilizce bilen, full time, öğrenci olmayan eleman aranmaktadır.

İlanınız Burada Yayınlansın

Google aramalarda da etkili olan sosyal medya içerik yönetimi, markanızın konumlaması ve müşterilerinize ulaşmanız için varolmanız gereken bir yapı. Bu hizmet size: Daha fazla kişiye ulaşmanızı, rakiplerinizin önüne geçmenizi, adınızı daha çok duyurmanızı sağlayacak. Eğitimin içeriği hedef kitlenize ve hedeflerinize bağlı olarak karar verilecektir.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Müşteri kitlenize göre Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest mecralarında:

Adayların 347 615 1609 numaralı telefondan Nurdan Hanım’ı aramaları ve voice mesaj bırakmaları yeterlidir.

New Jersey’de babysitter aranmaktadır

New York’ta tam veya yarı zamanlı olarak tecrübeli çocuk bakıcısı aranmaktadır.

$40

E-mail: nydadi@hotmail.com

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Manhattan’da Eleman Aranıyor

Port Jefferson, Long Island’da Kiralık Oda Port Jefferson, Long Island’da 350 dolar aylık ile kiralık oda. Deposit yok. Tren ile Manhattan’a 1 saat 45 dakika.

$20

6 yaşında kız ve 11 yaşındaki erkek çocuğumuz için Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri full time yatılı bakıcı aramaktayız. Ev gayet geniş olup kendi özel lavabo ve odanız olacaktır. Detaylı bilgi için 516-765-5796 no’lu telefonu arayabilirsiniz.

Telefon: 631 790 9185

Florida’da Yatılı Bayan Eleman Arıyoruz 5 yaşındaki ikizlerime bakacak, ev işlerinde yardımcı olacak bayan eleman arıyorum. İkizler gündüzleri okula gidiyor, ben zaten evdeyim. Dolayısıyla hem bana arkadaş olacak hem de yardımcı olacak bir bayan arıyorum. Wellington, Florida Telefon: 561 425 3043

Türk Pide Ustası aranıyor New Jersey eyaletinde yeni kurulacak iş yerimiz için Türk Pide Ustası aranıyor. Geleneksel Türk Pidesi’ni yapabilen usta aranmaktadır. E-mail: ahmetcesni@gmail.ccom Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

Bütçesi yönetilecek yapılacak çalışmalara göre belirlenecektir.. E-mail: sosyalmedya1@gmail.com

New York, Manhattan’da Kasiyer Aranıyor Manhattan, New York’ta daha önceden kasiyerlik deneyimi olan ya da yapabileceğine inanan, gece vardiyasında çalışacak bay eleman arıyoruz. Yeterli derecede İngilizce bilmesi gereklidir. Detaylı bilgi için (516) 351-7677 numaralı telefondan Hasan Bey ile sabah 10 akşam 10 arası irtibat kurabilirsiniz.

Manhattan’da kiralık oda 3 oda 2 banyolu bir apartman dairesinde 1 boş odamız var. 3. ev arkadaşı arıyoruz. Eğer 1 senelik lease imzalayabilecekseniz ve Manhattan’da oda bakıyorsanız, lütfen mesaj atınız. Kira $1200. Ben geçen sene Columbia’dan mezun oldum ve 1 senedir çalışıyorum. 2. oda arkadaşı ise bir Çinli, NY’ta master yapıyor. Lower East Side Telefon: 646 228 6821

Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511

Bayan Eleman Aranıyor New York, Upper East Side’daki bayan giyim mağazasında part time/full time çalışacak, satış tecrübesi olan bayan eleman aranıyor. Telefon: 201 394 2429 Rose Hanım

Kaliforniya’da aileye iş ve ev Tercihen karı koca ya da benzeri iki kişinin bir evde kalabileceği bir ortamda, biri marangozluk gibi bir sanaata ya da tecrübeye sahip olup, bina ve bahçeden oluşan bir alanın bakımından sorumlu olacak, diğeri 16 yatak odasının günlük temizliğini yapacak iki kişiye ihtiyaç duyulmaktadır. İş ve ev ABD’de Kaliforniya’dadır ve aylık maaş ödenecektir. İlgilenenler appleblossomidy@yahoo.com’dan mesaj geçebilirler ve telefon numaralarını bırakabilirler.

Bay/bayan kasiyer aranıyor Brooklyn’deki marketimize; İngilizce bilen, sorumluluk sahibi, tecrübeli bay ve bayan kasiyerler arıyoruz. İlgilenenler 917 702 1390 no’lu telefondan bize ulaşabilirler. Long Island, NY’ta çalışacak, Green Card ve en az 18 aylık NY ehliyeti olan, tercihen Long Island’da oturan şoförlere ihtiyaç vardır. İlgilenenlerin daha fazla bilgi için aramaları rica olunur. 631 974 5518

Eleman Aranıyor

Gas istasyonuna part time eleman aranıyor. Başvuru yapacakların yasal olması ve loto tecrübesi olması gerekiyor. Yer 2 ile 4 trenine yakın. Bronx, NY.

Seri İlan Sayfaları

E-mail: nycs3rdar34@gmail.com

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

- İçerik yönetimi nasıl yapılır? - Uygun görsellerin hazırlanması ve yayınlanması - Takipçi sayınızı arttırmaya yönelik çalışmalar nelerdir? - İçeriklerinizi zenginleştirmek adına kullanabileceğiniz uygulamalar - Facebook reklam yönetimi nasıl yapılır? - SEO çalışmaları nelerdir?

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum.

www.USAilan.com

New York Telefon: 347 480 9867

Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

ile ortak hazırlanmaktadır

Posta212 Bulmaca SOLDAN SAĞA: 1) Allah’a karşı sorumluluk bılıncı - Katmerli karışım 2) Arapçada ağaç anlamında bir kelime 3) Mana - Arap alfabesinde bir harf 4) Namaza çağrı - Aklama 5) Yerleştirme - Azot elementinin imi 6) Garez - Kısaca yüzyıl - Valide 7) Bir tabanca markası - Vilayet - Yad etmekten emir 8) Yüz yapısı - Yetersiz - Bir renk 9) Ergenekon’dan çıkarken rehberlik eden bozkurdun adı - Düğüm 10) Hilal - Ezan gibi 11) Göçmen bir kuş - Kükürt elementinin imi - Ekşisi ile meşhur bir meyve 12) Eski dilde su - Meyilli olan - Bir nota 13) Eski dilde Neiroğlu anlamında bir kelime 14) Şu anda - İstanbul’da bir semt. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Seyrüsefer - Zaman gösteren - Bir nota 2) Camın temel maddesini de oluşturan bir element 3) Kelek öven yazı - Güzel anlamında bir bayan adı 4) Üye - Manevi olarak - Genişlikı 5) Asmalar memleketi anlamına gelen bir sözcük - En fazla 6) Fasıla 7) Tavır - İzini olmayan 8) Kısaca Emar - Kırmızı - Kısaca olarak loca - Bir çoğul eki 9) Eski dilde kokteyl - Merhamet dileme sözü - İsmin bir hali 10) Haya - Bir erkek adı - Kainat 11) Yanıt olarak - En koyu renk.


Spor

Zirveden Kartal-Kuyt çıktı! Fenerbahçe Yönetimi, Teknik Direktör Ersun Yanal’ın istifasının ardından toplandı. Sarılacivertli yönetim İsmail Kartal ile prensipte anlaştı. Kartal’ın sahadaki gözü Kuyt olacak (İSTANBUL - POSTA212)

İ

YILDIRIM YETİŞEMEDİ İsmail Kartal ve Kuyt ile geçen hafta pazar günü öğleden sonra yapılması planlanan görüşmeye başkan Aziz Yıldırım ve genel sekreter Mahmut Uslu yetişemedi. Başkan Yıldırım, İsmail Kartal ve Kuyt ile antrenman sonrası bir araya geldi. Bu görüşmede Kartal’a yetkileri bildirilirken, resmi açıklamanın kısa süre içerisinde yapılması bekleniyor.

Arsenal sezona kupayla başladı! Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki rakibi Arsenal, Community Shield Kupası maçında Manchester City’yi 3-0 yendi.

İ

ngiltere “Community Shield Kupası” maçında Manchester City’yi 3-0 yenen Arsenal sezona kupayla başladı. Wembley Stadı’nda oynanan maçta Premier Lig’in son şampiyonu Manchester City ile Federasyon Kupası’nın (FA Cup) son şampiyonu Arsenal karşı karşıya geldi. UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Beşiktaş’ın rakibi olan Arsenal, 21. dakikada Santi Cazorla ve 42. dakikada Aaron Ramsey’in attığı gollerle ilk yarıyı 2-0 öne kapadı. Karşılaşmanın 60. dakikasında Londra ekibinin Fransız forveti Olivier Giroud karşılaşmanın skorunu belirleyen golü attı ve Arsenal güçlü rakibini 3-0 yenerek kupayı 13. kez müzesine götürdü. “Topçular”, bu kupayı en son 10 yıl önce Manchester United’ı 3-1 yenerek 2004 yılında kazanmıştı. Arsenal Menajeri Arse-

Kadir Çetinçalı twitter:@mamleba

VAY BAŞKANLAR VAY! SEÇİM sonuçlarını izledim ve yazıma koyuldum. Cumhurbaşkanı mı seçtik, Devlet Başkanı mı henüz belli değil. Vaziyet kritik yani. Siz Amerika’dakiler sakın Türkiye’ye gelmeyin, oturun oturduğunuz yerde hiç olmazsa hangi sistemde nefes aldığınızı biliyorsunuz. Türkiye’de başkanın dediği olur. İşte Aziz Yıldırım bunun açık örneği. Önceki yazılarımı biliyorsunuz, önümüzdeki sezonun favorisi bana göre Fenerbahçe idi. Son şampiyon oturmuş kadrosu üstüne Diego Ribas gibi önemli bir yıldızı eklemiş, sezona girerken en sorunsuz futbol ekibi görüntüsündeydi. Hatta ben, bu dönem F.Bahçe’nin en önemli rakibinin rahatlık olacağını düşünüyordum ancak eklemiştim, “Aziz Yıldırım tecrübesiyle buna izin vermez” diye.

smail Kartal’ı göreve başlatmak isteyen Fenerbahçe yönetimi, Dirk Kuyt’ı ise onun saha içindeki en büyük yardımcılarından biri olarak görüyor. Kuyt’ın takım içindeki rolünü bilen sarı lacivertliler, Hollandalı yıldızdan da İsmail Kartal’a her boyutta destek vermesini istiyor..

LONDRA (AA)

13 Ağustos 2014 Çarşamba

ne Wenger, yaz döneminde transfer edilen Mathieu Debuchy, Calum Chambers ve Alexis Sanchez’i ilk 11’de sahaya sürdü. Almanya Milli Takımı ile 2014 Dünya Kupası’nı kazanan ve izinli oldukları için sezon öncesi hazırlıklara katılmayan Lukas Podolski, Mesut Özil ve Per Mertesacker 18 kişilik kadroda yer almadı. Manchester ekibinde ise Arjantinli golcü Sergio Aguero ile Frank Lampard mücadelede forma giymedi. Londra ekibi Arsenal, Wembley Stadı’nda 4 ay içinde ikinci kupasını kazandı. Arsenal, 17 Mayıs’ta oynanan Federasyon Kupası (FA Cup) finalinde Hull City’i 3-2 yenerek 2005 yılından bu yana devam eden kupa hasretine son vermişti. Bu arada, 2014 Dünya Kupası’nda Brezilya’da hakemler tarafından kullanan kaybolan sprey, İngiltere’de bu maçla birlikte kullanılmaya başlandı.

FENERBAHÇEYE RAHAT BATTI Ve F.Bahçe’ye rahat battı. Aziz Yıldırım önce Ersun Yanal’ın izin verdiği takımı antrenman sahasına sürdü, Yanal’ı taca atıp futbolculara klasik “Azizsilin’den” bir giriş yaptı. Başkan bir de basın toplantısı yaptı ve çok ustaca Ersun Yanal’ı, “Bir Yalan” haline dönüştürüverdi. Ersun Yanal’ın da bu süreçte hataları olduğu söyleniyor. Peki Aziz Yıldırım, Yanal’ın hatalarını başka türlü tolero edip krizi aşabilir miydi? Aşardı elbet ancak gelecek ne olur bilinmezdi! Çünkü bu ülkede ilk kez bir teknik adamın özel hayatı konuşuluyor, tartışılıyor. Ciddi iddialar var. Ersun Yanal’ın kız arkadaşını Topuk Yaylası’nda kamp binasına bile getirdiği doğrultusunda. Hatta bu durumdan futbolcuların da haberli olduğu ve 2 futbolcunun Ersun Yanal ile kız arkadaşını otururken videoya çektiği söyleniyor. Sonuçta olanlardan Başkan’ın haberi oluyor. Takımı şampiyon yapmış teknik adamı Aziz Yıldırım’ın gözünü kırpmadan istifaya zorladığını görüyoruz. Anlatılanlar gerçek ise Aziz Yıldırım doğru olanı yaptı. Aziz Yıldırım’ın başkanlık duruşu bilinen bir durum. Kendince bir neden bulduğunda takımın soyunma odasına dalıp, teknik direktörü sıfırlayan bir yapıya sahip olduğunu biliyoruz. Ersun Yanal da Aziz Yıldırım’ın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu pekala biliyordu. O halde yakınmaya bile fazla hakkı yok. Ersun Yanal’ın tartışmalı bir kişiliğe sahip olduğu tartışmasız bir durum. Henüz ligin başlamasına 20 gün var ve F.Bahçe uygun bir teknik direktör bulursa bu krizi aşabilir. Ersun Yanal ile lig başladıktan haftalar sonra, yol ayrımına gidilseydi sezonu kurtarmak hiç de mümkün olmayabilirdi. Şimdi F.Bahçe adına hala ümit var. Ancak sezon başındaki yüksek şans oranının gerilediğini düşünüyorum. Ancak Aziz Yıldırım’ın bu kararı sezon sonunda yine tartışılacak hiç kuşkunuz olmasın. DEMBA BA BABA TRANSFER Beşiktaş Feyenord’u Şampiyonlar Ligi’nin dışına atarken 2. maçta Demba Ba’nın hat trick yapması siyah Beyazlı taraftarların sevincini daha artırdı. Çünkü Beşiktaş taraftarının da yıldız oyuncuya gereksinimi var. Galatasaray’da Sneijder, Drogba rüzgarı ile F.Bahçe’deki Diego’nun transferi gibi. Çünkü taraftar yıldız ismi farklı seviyor. Demba Ba’nın takıma hemen uyum sağlaması Beşiktaş adına çok önemli. Transferinin maliyeti önemli. Ve attığı gollerle maliyetini karşılamaya başladı bile. Bu arada şunu da hatırlatalım, tam 2 yıl önce Demba Ba Galatasaray’ın gündemindeydi ve transferi olur noktasına getirildi. Fatih Terim Demba Ba’nın müzmin sakat olduğunu ileri sürüp, bu transfere onay vermedi. Demba Ba 2 yıl boyunca hiç ciddi sakatlık yaşamadı dilerim bundan sonra da yaşamaz.

Drogba’nın emeklilik kararı kabul edilmedi

Süper Lig’i bütün dünya oynayacak FIFA’nın ünlü futbol oyunu serisinin son çıkan versiyonu FIFA 2015’te artık tüm Süper Lig takımları da yer alacak. Oyun yüzde yüz lisanslı olacak NEW YORK - POSTA212

O

yunun yapımcısı EA Sports’tan yapılan açıklamada, Süper Lig’de bulunan 18 kulüp amblemleri, formaları ve kadrolarıyla bu sene oyunda yer alacak. Oyun yüzde 00 lisanslı olarak çıkacağı için eski oyunlar da Türkiye ligi için kullanılan sahte isimler yada amblemler gibi sıkıntılar olmayacak. EA Sports

aynı zamanda Sivasspor’dan Aatif Chahechouhe, Fenerbahçe’den Moussan Sow, Beşiktaş kalecisi Tolga Zengin ve Galatasaray’dan Wesley Sneijder’in FIFA 2015 Ultimate Team’de yer alacağını belirtti. Türk futbol severlerin uzun süredir duymayı beklediği bu gelişme sayesinde oyunun eskisinden daha büyük bir ilgi göreceği kesinleşti. Oyun eylül ayında oyun severlerle buluşacak.

(İSTANBUL-POSTA212) Didier Drogba’nın milli takımı bırakma kararı ülkesini karıştırdı. Fildişi Sahili’nde deneyimli forvetin aldığı kararın şoku yaşanırken, futbol federasyonu da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. 36 yaşındaki yıldız önceki gün instagram hesabından gerçekleştirdiği paylaşımla bu yöndeki kararını resmen açıklamıştı. Fildişi Sahili Futbol Federasyonu ise oyuncunun aldığı kararla ilgili açıklama beklendiğini dile getirdi ve şaşkınlık içerisinde olduklarını duyurdu. Başkan Sidy Diallo imzasıyla kaleme alınan açıklamada şu satırlara yer verildi: “Federasyonumuz derhal Drogba ile iletişime geçerek, resmen emeklilik kararı vermeden önce, alınan kararın altında yatan nedenleri öğrenmek niyetindedir”.


13 Ağustos 2014 Çarşamba

Tatil

Milyarderler nerede tatil yapıyor? Eğer zengin olsaydınız, dünyada nereleri görmek isterdiniz? Dünyanın milyarderleri için özel ada gezileri, safariler, Dünyanın her köşesi sizin için bir seçenek olduğunda içkili partiler ve lüks yatlarla okyanusları keşfetmek artık insanlar, deniz karşısında manzarayı seyretmek ya da ünlü ilgi çekiyor. Peki milyarderlerin en çok tercih ettikleri tatil bir parkı görmek gibi şeylerden artık zevk almıyorlar. bölgeleri nereler? POSTA212 sizin için araştırdı: Richard Branson’ın Necker Adası

KUNTER AKIRMAK

Laucala Adası, Forbes dergisinin sahibi Malcolm Forbes’a aitti. Forbes vefat ettikten sonra adayı Red Bull Enerji içeceklerinin sahibi Dietrich Mateschitz satın aldı. Adaya gelenlerin tatil yapabileceği sınırlı sayıda villa var. Her villada ortalama 25 tane çalışan bulunuyor ve villaların geceliği ortalama 7 bin dolar ile 36 bin dolar arasında değişiyor.

NEW YORK - POSTA212

Virgin şirketler grubunun sahibi Sir Richard Branson’ın, sahip olduğu Necker adası, İngiliz Virgin adalarından biri. 74 akrelik ada, bir çok ünlünün popüler, tatil bölgesi haline geldi. Adada bir çok ünlünün düğünün yapılmasının yanı sıra adada aynı zamanda halkında katılabildikleri parti etkinlikleri de düzenleniyor.

Cottar’ın 1920 kampı ve çiftlik evi

Süper Yat Nirvana

Zenginlerin en çok yapmayı sevdikleri şeylerden biri de Safari’ye çıkmaktır. Safari deyince de akla ilk olarak Cottar’ın 1920 kampı ve çiftlik evi geliyor. Bu yer Kenya’da safariye çıkan herkesin uğrak noktalarından biri olmuştur. Kampta tanesi 12 kişiye yer sağlayabilen 6 tane lüks çadırın yanında, ayrıca göç eden hayvanların da geçim noktalarında bulunuyor. Çiftlik evi ise daha özel zaman geçirmek isteyen zenginlerin kiralayabileceği 8 kişilik çalışanı ve korumalarıyla, milyarderlerin gözdesi haline geliyor.

Oceanco ve Sam Sorgiovanni tarafından üretilen Nirvana’yı ünlüler açık deniz seyahatleri için tercih ediyorlar. 39 kişilik yatın 27’sini mürettebbat oluşturuyor. Yat satılıkta olmasının yanı sıra kiralanabiliyorda. Yatta 3-D sinemanın yanı sıra dans pisti, canlı gösteriler ve tam takım bir spor salonu da bulunuyor. Yatın ortalama fiyatı 267 milyon dolar.

İrlanda kırsalı

Hırvatistan Antik uygarlık kalıntıları ve 13’üncü yüzyıldan kalma kalesiyle, sadece güzel bir sahil ülkesi olmaktan çıkıyor. Oldukça fazla tarih barındıran bu ülke, Bill Gates ve Steve Jobs’ın eşi Laurene Powell gibi ünlü isimler tarafından rahatlamak için sık sık ziyaret edilen yerler arasında. Hırvatistan aynı zamanda Forbes dergisinde adı geçen 45 en güzel ülkenin arasında da yer alıyor.

Müstakil ada olmasa da, ünlü milyarder Steven Spielberg tatillerini İrlanda kırsalında geçirmeyi tercih ediyor. Bölgedeki oteller yerine, ufak bir köyde kalmayı tercih eden Spielberg aynı zamanda bölgede düzenlenen dağ yürüyüşlerine de katılmayı ihmal etmiyor.

David Copperfield’ın Musha Cay Adası

Bermuda Bermuda birçok milyonerin kaçamak yeri olarak bilinen bir yer. Halkın gözünden uzaklaşmak için en iyi mekanlardan biri olan Bermuda ayrıca kişi başına düşen geliri en yüksek olan yerlerden biri. Skandallarıyla bilinen eski İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi ve Ross Perot gibi isimler tatillerini burada geçiriyor.

Musha Cay, ünlü ilizyonist David Copperfield’ın sahip olduğu 11 adadan sadece bir tanesi. ada içinde sınırlı sayıda malikane barındırırken, aynı zamanda sinema, oyun salonu ve gerçek bir korsan hazinesi barındırıyor. İlizyonistin misafirlerine küçük bir oyun olarak tasarladığı hazine bulunursa aynı zamanda 20 bin dolarlık bir ödülün daha sahibi oluyorlar.

The Hamptons Milyarderler Sokağı Milyarderler, işyerlerinden çok da uzaklaşmadan, şehrin kalabalığından kendilerine vakit ayırmak istediklerinde, New York, Long Island The Hamptons milyarderler sokağında soluğu alıyorlar. Sokakta Calvin Klein, David Koch ve Gerald J. Ford gibi zenginler oturuyor.

Laucala Adası

Coco Prive Kuda Hithi Bu özel Maldiv adasında bir gece geçirmek ortalama 27 bin dolar tutuyor. Adada yaşayan 12 çalışanla birlikte kendinizi küçük bir cennette hissetmemeniz elde değil. Adada dalış için eğitmenden, masaj ve istediğiniz her yemeği hazırlayan özel bir şef bile düşünülmüş.


Life & Sytle

13 Ağustos 2014 Çarşamba

HAFTANIN FİLMLERİ Nurdan Yüzbaşıoğlu

VİZYON

HALDUN AR

MAĞAN

nurdanusa@gmail.com

BİR GARİP MODASEVER

İ

nsanoğlu ne enteresandır. Yazın, kışın soğuk ve taze havasını, kışın da yazın sıcacık günlerini özler dururuz. Bu kısır döngü hiç bozulmaz, her yıl aynı muhabbet. Son günlerde kış modasını-trendlerini incelerken birden kendimi o sıcacık kazakların, kürklü botların içinde hayal etmeye başladım bile. Sokaklarda sıcaktan nefes bile alamazken kırmızı bir Moncler montun içine girmek istemek normal olmasa gerek. Ama modanın normal olduğunu kim söylemiş ki. Moda çılgınlık demek, moda hesap kitap dinlememek demek, moda bağımlılık demek. Sizlerin de ilginiz ölçüsünde bildiğiniz gibi moda trendleri birkaç yılda bir radikal değişiklikler gösterir. Bu aradaki dönemlerde de hafif farklılıklarla yoluna devam eder. Çünkü her sezon tüm her şeyi sil baş-

tan değiştirmeye kalksalar bunu takip etmeye insan evladının gücü yetmez. Bu durumda “başlarım modasına “ kıvamında isyanlar

baş göstereceğinden bu bilirkişiler de bir önceki yıldan kalanlarla kombinleyebileceğimiz yeni kıyafetleri fazla çaktırmadan bilinçaltımıza sokuştururlar. Bu dengeyi de öyle güzel ayarlarlar ki; biz ölümlü insanoğlu hiç alışveriş yapmıyoruz zannederek kendimize bile belli etme-

den poşetlerle geliriz eve. Hepsi de gereklidir, hepsi de sadece tamamlayıcıdır. Biz aslında bilinçli alışveriş yapıyoruzdur, diğer kadınların hepsi saçmalıyordur boşa para harcayıp bir de giyinmeyi beceremiyorlardır. Falan filan.. Uzun lafın kısası; sonbahara fazla bir şey kalmadı, ardından da sempatik soğuklar. Önümüzdeki sezonda da geçen yıldan kalma renkleri ve modelleri yine göreceğiz. Araya bazı yeni renkler ve yeni paça boyları girecek tabii. Biliyorum siz çok az alışverişe çıkacaksınız, mantıklı harcamalar yapacaksınız. Ben sadece bu mantığı nasıl kuracağınızı bir sonraki yazımda kendi tecrübelerim ve bilgim doğrultusunda anlatmaya çalışacağım. Haftaya 2014-2015 sonbahar kış trendlerinde görüşmek üzere..

Dubai Miracle Garden

Son dönemde Dubai’nin en can alıcı projelerinden birisi Dubai Miracle Garden. 72 bin metrekarelik alanda 45 milyon çiçekle hayata geçirilen bu proje gerçekten nefes kesici boyutlarda. Çiçek düzenlemesi her yıl yenilenen bahçe çok sıcak dönemlerde ziyaretçilere kapatılıp bakıma alınıyor.Dünyanın en büyük ve en güzel doğal çiçek bahçesi olarak tanımlanan bahçe görmeye değer güzellikte.

THE NOVEMBER MAN

Dominique Ansel Bakery New York Time Out New York tarafından 2012 yılında “ Best Bakery “ seçilen Dominique Ansel Bakery Zagat tarafından 2013 de en önerilen yerlerden birisi olmuş. Nedir bu mekanın sırrı hemen söyleyeyim;

sahip Dominique Ansel’in kendi icadı olan Cronut! Eskiden Paris merkezli gurme şirketi Fauchon’da ardından Daniel Boulud’un New York’daki Michelin’li ünlü restoranı Boulud’da çalışmışlığı

olan Ansel, kruvasan ve donut karışımı bu icadıyla ortalığı birbirine katmış durumda. Az sayıda üretilen Cronut’ı yemek için sabah 05:00 gibi kuyruğa girmeniz gerebilir.

Paylaşma zamanı Ekonomik şartlar gittikçe zorlaşıyor. Dünyanın kapitalist sistemini yaratanlar geri gelseler bile işin içinden artık çıkamazlar. Gittikçe anlaşılmaz bir hal alan bu düzen karşısında insanlar da en az zararla yaşamlarına devam etme arzusundalar. İsteklerin azalmadığı ancak karşılama gücünün gittikçe azaldığı günümüzde yeni projeler üretmek kaçınılmaz oldu. Saksıyı çalıştırmaya başlayan insanoğlu da “paylaşım ekonomisi “ni buldu. Nedir paylaşım ekonomisi; adı üstünde mal ve hizmetleri paylaşmak demek.

Bu yeni sistemde insanlar evlerini, arabalarını, kıyafetlerini, ustalıklarını türlü şeyi paylaşıyorlar. Bu paylaşımlardan elde edilen gelir genelde temel ihtiyaçları karşılamada kullanılıyor. Poshmark. com, www.chegg. com, www.skillshare.com, www.getable. com, www.taskrabbit. com bu amaçla kurulan sitelerden sadece birkaçı. Bilinçsiz tüketim çılgınlığının doğal kaynaklara verdiği zararı düşünecek olursak geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularına destek vermenin önemini de anlamış oluruz. Gelin biraz da bu konuya kafa yoralım.

Sadece milyarderler yapabilir BANU ÖZTÜRK NEW YORK - POSTA212

K

im zengin olmak istemez ki? Para size ayrıcalıklı bir yaşam sunuyor. Trafikte bekleme derdiniz yok, helikopterinize binip istediğiniz yere kolayca ulaşabilirsiniz. Peki Mumbai’de lüks bir daire, 2 milyon dolarlık bir konyak, size ait bir adaya ne dersiniz? Eminim herkes hayatında en az bir kere, milyarder olmanın hayali ile yapacabileceklerinin listesini yapmıştır. Siz hayal kurmaya devam edin, işte milyarderlerin düşünmeden karşılayabildiği şeyler: HAYALLERİNDEKİ EV Kendi evimizi bütçemize göre evlerimizi tasarlıyoruz, hayalimizdeki gibi olmasa da hayalerimizdekine bir şekilde benziyor ya da yetiniyoruz diyelim. Şimdi milyarder olduğunuzu hayal edin, aklınızından geçirdiğiniz her eşyayı alabildiğinizi ve parayı düşünmeden istediğiniz gibi tasarlayabildiğinizi; işte Mukesh Ambani 22 milyar dolarlık serveti ile bunu düşünmeden gerçekleştirebiliyor. Kim hayalindeki evde yaşamak istemez ki? EN İYİ YEMEK VE İÇKİ İçtiğiniz en pahalı şampanya ne kadardı? Eminim bin 800 dolar değildir ya da 2 milyon dolarlık bir Henri IV Dudognon Heritage Cognac Grande’ye para vermemişsinizdir. Peki 25 bin dolarlık bir havyar yediniz mi? İşte milyarderler biz markette peynir seçerken, dünyanın en iyi restorantlarında, en iyi yiyeceklerini tadıp, en iyi içkilerini yudumluyor. BENZERSİZ HOBİLER Milyarderler macerayı ve heyecan yaşamayı seviyorlar belli ki; paraşütle atlama, avcılık,

Para mutluluğu satın alabilir mi? Söz konusu sonu gelmeyen milyarlarca para olunca sanırım mutluluğu da satın alabiliyor

Kod ismi “November Man” olan, eğitimli ve ölümcül eski CIA ajanı Peter Devereaux (Pierce Brosnan), İsviçre’de emekliliğini sakin bir şekilde sürdürmektedir. Son bir görev için sahaya geri dönen Devereaux, Alice Fournier (Olga Kurylenko) isimli görgü tanığını korumak zorundadır. Aynı zamanda bu görev onu eski arkadaşı ve öğrencisi olan David Mason’ın (Luke Bracey) hedefi haline getirecektir. Teşkilatta bir köstebek olduğuna dair kuşkular artarken, Devereaux artık hiç bir kuralın geçerli olmadığını ve kimseye güvenemeyeceğini öğrenir. Eski James Bond Pierce Brosnan’ın başrolünü oynadığı film size aksiyon dolu anlar yaşatacak. Vizyon Tarihi: 27 Ağustos 2014

AS ABOVE, SO BELOW

Bir grup maceraperest, Paris şehrinin altında saklı kalmış, sayısız ruhun ebedi yuvası olan ve kilometrelerce uzanan yeraltı mezarları bulur. Buldukları kemikten yapılma koridorlarda, ölüler şehrinin karanlık sırlarını açığa çıkaracaklardır. Bu dehşet yolcuğunda As Above, So Below, kaşiflerin bir türlü peşini bırakmayan kişisel şeytanları, insan ruhunun derinliklerine işliyor. Quarantine ve Devil gibi ünlü korku filmleriyle bilinen yönetmen John Erick Dowdle tarafından çekilen film size korku dolu anlar yaşatmayı garanti ediyor. Vizyon Tarihi: 29 Ağustos 2014

DOLPHIN TALE 2

uzaya seyehat, yelken bunlardan birkaçı. Bir de dünya rekoru kırma meraklısı olanlar var. Mesela, Richard Branson transatlantiği uçan balonla geçme rekoru kırmayı denedi. Hoş, biz de uçan balona binmek isteyince Kapadokya’ya gidiyoruz. KENDİNE AİT ŞEHİR William “Bill” Koch Vahşi Batı Hatıra Koleksiyonu’ndan kendine bir şehir kuruyor. Tabii Koch’un 4 milyar dolarlık servetini duyduktan sonra şehir kurması çok da garip gelmedi kula-

de 30 bin dini öğenin bulunduğu İncil Müzesi bulunuyor.

ğa. Bir diğer örnek ise Microsoft’un kurucularından biri olan Paul Allen aynı zamanda bir Rock and Roll müzesi, bir bilim müzesinin de sahibi. Evinde

ADA SATIN ALMAK Tatilde kendi adanıza gittiğinizi düşünsenize. Biz araba, ev hayalleri kurarken milyarderler de satın alabilecekleri adaların azlığından şikayetçi. Ada fiyatları ne kadar hemen söyleyeceğim, belki biriktirmeye başlamak isteyenler olabilir; en ucuz adalar 10 milyon dolarla, 45 milyon dolar arasında değişiyor. Tabi

milyarder Larry Ellison Lanai’in 600 milyon dolar ödediği süper lüks adasını duyunca 10 milyon dolar kulağıma az geldi sanırım. TAKIM SAHİBİ OLMAK Futbol izlemeyi seviyorum, hemen kendi takımımı alıyım dediğiniz oldu mu? Benim aklımdan hiç geçmedi açıkçası ama milyarderler arasında takım sahibi olmak bir statü sayılıyor. Mesela Mark Cuban kendi basketbol takımı ‘Dallas Mavericks’ı kurmuş, Microsof’un kurucularından olan Paul Allen ise bir futbol, bir basketbol, bir amerikan futbol takımının sahibi. CÖMERT YARDIMLAR Bazı milyarderler paralarını savurmanın yanı sıra cömert iyiliklere de imza atıyorlar. Mesela Bill ve Melinda Gates çifti kurdukları vakfa 5 milyar dolar bağışladı, bir diğer örnek ise Azim Premji Hindistan’daki çocukların eğitimini karşımalamak için Premji Vakfına 2 milyar dolar bağışta bulundu.

‘Winter isimli yunusun protez kuyrukla mucizevi hayata tutunma hikayesini anlatan Dolphin Tale filmi 2011 yılında vizyona girmiş ve büyük ilgi görmüştü. Dolphin Tale 2’ filmi devam niteliği taşıyor. Genç Sawyer Nelson ve Clearwater Deniz Yaşam Hastanesi’nin deneyimli ekibinin Winter’ı kurtarmasının üzerinden bir kaç yıl geçmiştir. Fakat Winter’ın yaşlı annesi Panama’nın ölmesi üzerine Winter havuzda yalnız kalır. Ekip Panama’nın kaybının üzüntüsünü atlatmaya çalışırken Hayvancılık Bakanlığı’ndan aldıkları uyarı onları daha da üzer. Yunuslar sosyal hayvanlar oldukları için havuzda tek başlarına yaşayamazlar. Bu sebeple eğer Winter’a kısa bir süre içinde bir arkadaş bulunmazsa, ekip Winter’ı başka bir akvaryum a vermek zorunda kalacaktır. Winter’ı yanlarında tutabilmek için ona hızla bir arkadaş arayışı başlar. Vizyon Tarihi: 12 Eylül 2014


Kim Kardashian New York’ta ev arıyor Geçtiğimiz aylarda İtalya’da büyük bir törenle evlenen Kim Kardashian ve Kanye West çiftçi New York’ta satın almak için ev bakıyor. Çiftin son baktığı ve beğendiği evin değeri 50 milyon dolar

KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

Ş

u an da ünlü Rapçi’nin malikanesinde yaşayan Kardashian, Kanye’nin bekar evinden sıkılmış olacak ki, New York’da ev ararken görüntülendi.

Ünlü yıldızın baktığı son evlerden biri çatı katında 714 metre karelik, 50 milyon dolar değerinde bir apartman dairesiydi. Ev, el yapımı metal merdivenler, eve özel asansör ve 204 metrekarelik terasıyla etkileyici bir manzaraya sahip. Apartmanda aynı zamanda ünlü oyuncu Leo-

nardo DiCaprio, 10 milyon dolar değerinde, 2 yatak odalı bir dairenin de sahibi. Ev içeriğindeki özellikleri ile de göz dolduruyor. C vitamini filtreli duş kabinlerinden, kişiye özel uyku düzeni için 24 saatlik ritmik ışıklandırma sistemine kadar evde herşey düşünülmüş.

www.posta212.com

• YIL 2 • SAYI 65

Dikkat çeken diğer detaylar içinde ısıtmalı zemin, anti mikrobik yer kaplaması ve arıtmalı su sistemi var. Kardashian evi annesi, Kris Jenner ve üvey kız kardeşi Kendall Jenner ile birlikte gezdi fakat diğer seçenekleri de göz önünde bulunduracağı biliniyor.

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Amerika’nın en sağlıklı şehirleri! Hava kirliliği, gürültü, trafik sıkışıklığı, pahalılık, dondurulmuş besinler ve stres yaşam kalitemizi ve sağlığımızı düşündüğünüzden daha çok etkiliyor

BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

T

rafikte saatlerce bekliyor, metroda gülümseyen tek bir yüz görmüyoruz. Bir yandan da iş stresi, iki ucunu bir araya zor getirdiğimiz bütçemiz, bozulan sağlığımız da cabası. Peki daha sağlıklı bir yaşam için, yaşadığınız şehri değiştirmeyi düşündünüz mü? İşte Amerika’nın en sağlık şehirleri:

Portland, Oregon Çevre dostu Portland, ABD’nin en sağlıklı çevresine sahip şehir seçildi. Portland’ın yerel yönetimi ABD’nin küresel ısınma politikasını benimseyen birinci bölge oldu. Bisiklet ve yürüme yolları ile eko sisteme destek veren Portland’da her yere ulaşım 20 dakika yürüme mesafesinde.

San Francisco Bay Area, Kaliforniya Kaliforniya Sağlık Departmanı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, San Francisco Amerika’nın en sağlıklı besinlerin üretildiği ve tüketildiği şehri. Araştırmalara göre yetişkinlerin yüzde 56’sı, çocukların ise yüzde 7’i çok sağlıklı, obezite ise Amerika’nın diğer şehirlerine oranla şaşırtıcı derece de düşük.

Burlington, Vermont

Doğa sporlarındaki çeşitlilik, eğitim kalitesi, başarı oranları ve sağlıklı beslenmeye önem vermesi ile öne çıkan Burlington, Amerika’da çocuklarınızı yetiştirebileceğiniz en uygun şehir. Çocuk Sağlığı Örgütü’nün açıkladığı verilere göre, çocukların yüzde 90.2’si çok sağlıklı ve mutlu.

Silikon Valdisi, Kaliforniya Amerika’nın en sağlıklı çalışma koşullarına sahip şehri Silikon Vadisi. Adobe’un Başkan Yardımıcı Donna Morris’e göre fiziksel sağlık, ruhsal sağlık ve finansal olarak huzurlu olabilmek, üretimi artırıyor ve şirkete olan bağlılığı kuvvetlendiriyor. Belli ki Intel, Google, HP, Apple, Microsoft, Facebook, Twitter, Mozilla gibi dünyanın en başarılı şirketlerin sırrı da burada yatıyor.

Honolulu, Hawaii Hawaii yasalarına göre, akıl ve ruhun koordinasyonu çok önemli ve her kişi iyi düşünmek ve karşısındakini iyi hissettirmek zorunda. Bu duruma bir de doğal güzellikler, yaşam tarzları, sağlıklı yemekler eklenince GALLUP’un yaptığı anketlere göre, Hawaii, Amerika’nın en sağlıklı ve mutlu ilk 5 şehrinden biri seçildi.

Plano, Texas

ABD’nin en yüksek yıllık gelirine sahip polis departmanı Plano’da 4 yıllık lisans eğitimi olmayan kimse çalışmıyor. 2013 FBI suç oranları raporuna göre de Amerika’nın en düşük suç oranlarına sahip Plano, Amerika’nın açık ara en güvenli şehri.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.