Posta212 - SAYI 60 - EK

Page 1

Amerikalılar’ın tatil alışkanlığı değişiyor ■ Bu yıl Amerikalılar’ın sadece yüzde 15’i tatile çıkabilecek. Bunların da sadece yüzde 15’i uzun bir yaz tatili yapabilecek. Beşte biri ise kısa süreli tatiller veya haftasonları ile yetinmek zorunda kalacak. Amerikalılar’ın tatil yapamamalarının nedeni ise...

10’DA

3’TE

SERDAR İLHAN

6’TE

SUNAY AKIN

9’DA

KADİR ÇETİNÇALI İLE KADİRCE

page

Şehrin en etkili 50 kadını ■ Yüzlerce sanatçının adresi olan “Manhattan’daki Cihangir” Hell’s Kitchen’de üç Türk’ün sahibi olduğu şarap evi ‘Wine Escape’ gözde mekanların başında geliyor.

■ Politikadan müziğe, iş dünyasından Hollywood’a kadar birçok alanda başarılı olan New York’un en etkili kadınları. Onlar hem New York’u hem de tüm dünyayı sarsıyor.

two Hollywood Dedikoduları

12’DE

2’DE

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 60

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Ev arkadaşlığının Arabozucu Twitter püf noktaları ■ Missouri Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre sosyal medya sitesi Twitter’da fazla vakit geçirmek, ikili ilişkiler ve evliliklerde, sadakatsizlik, ayrılık ve boşanmaya kadar giden sonuçlar doğurabiliyor.

■ Hiç tanımadığın biriyle aynı evi paylaşmak fikri ilk bakışta kulağa pek hoş gelmiyor değil mi? Zorunlu durumlarda kendine uygun bir ev arkadaşı bulmak ise bir o kadar zor diyorsanız bu yazıyı mutlaka okuyun.

Life & Style

5’TE

11’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

Vizyon

11’DE

Amerika’daki Türklerin gözü kulağı

12’DE

6’DA

Genç ve yaşlı eyaletler 7’DE

■ Census Bureau verilerine göre, ABD’nin en genç eyaleti North Dakota. En yaşlı eyaleti ise Florida. Sekiz eyaletin nüfusu gençleşti. Bu eyaletlerden beşi Great Plains’de bulunuyor.

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

Avrupa’nın doğal güzellikleri 7’DE

Bravo Başkan Blasio’ya

3’TE

New York’un Sihirbaz Makas’ı ■ O Wall Street Journal’da haber olan tek Türk kuaför. O New York'un 'Sihirbaz Makas'ı. Konuğumuz Sanat Hair Salon’un sahibi Yüksel Şahin.

Cafe Divan’a yoğun ilgi

11’DE

Amerikalılar okuma tembeli

3’TE

■ New York, gelecek yıl sanat eğitimine 23 milyon dolar daha fazla para harcayacak. Böylece binlerce öğrenci daha sanat eğitimi alma fırsatı yakalayacak.

10’DA

Manhattan’ın evleri cep yakıyor

Amerikalıların başı alkolle dertte

■ Semtte fiyatlar yüzde 20 arttı. Satılık dairelerin fiyatı 1,69 milyon dolardan başlıyor.

7’DE

■ Karaciğer hastalıkları, alkol zehirlenmesi, trafik kazaları, cinayet, intihar gibi birçok olaya neden olan aşırı alkol tüketimi, her yıl on binlerce Amerikalı’nın hayatına mal oluyor.

5’TE


page two

Yayın Danışmanı Daphne Barak

Editör Erbil Günaştı

Lindsay’in son şansı Lohan, sonunda iyi haberler alabi■Lindsay lir gibi görünüyor… Lindsay, bir zamanlar başarılarla dolu olan kariyerini tekrar elde etmek için yaptığı hataların ardından, Londra’daki prestijli West End tiyatrosunda rol alacağına inanıyor. Hollywood “Page two”nun arkadaşlarına konuşan Lindsay, “Bu benim için büyük bir fırsat” dedi. Dengeli ve ayık kalacağını, çalışmak için zaman ayıracağını ve medyanın başka bir yer de değil de sahnede ne yaptığına odaklanmasını sağlayacağını garanti ediyor. Ama bugüne kadar sorunlu aktrisin Londra’daki çılgın

partilerde çekilmiş fotoğraflarını gördük. “Hayır” diyen Lindsay, “Bunun benim için bir şans olduğunu biliyorum ve bu şansı kaçırmayabilirim. Bu fırsat için çok minnettarım ve beni destekleyen insanları hayal kırıklığına uğratmayacağım” diyor. Lindsay’a bol şans diliyoruz!

Bobby Kristina’nın acılı tatili Trajik biçimde ölen Amerikalı şarkıcı ve oyuncu Whitney Houston’ın tek çocuğu Bobby Kristina, önümüzdeki günlerde annesinden kalan mirastan pay alacak. Kristina, akrabaları ile de pek görüşmüyor

K

ristina, iki yıl önce trajik bir biçimde annesini kaybetti. Bu acı kaybın ardından annesiyle ilgi her şeyi anlattığı bir kitap yazdı. Merhum şarkıcı Whitney Houston’ın tek çocuğu olan Bobby Kristina, kendisini yalnız hissediyor, özellikle de tatillerde. Page two’ya konuşan Bobby, “Annemi çok özlüyorum. Bu çok acı veriyor” sözleriyle duygularını dile getirdi. Son zamanlarda, eskiden Whitney’in menajeri olan yengesi Pat ile görüşmüyor. Bobby Kristina, Pat ve kocası Gary’nin (Whitney’in üvey kardeşi) sadece para için annesinin yanında olduklarını hisset-

ti. Bobby Kristina, Whitney’in vasiyetnamesinde adı yazılan tek kişi. Bu nedenle bu baharda milyonlarca dolar değerindeki mirası aldığı zaman, o ve erkek arkadaşı Nick Gordon, Pat ve Gary ile mahkemede biten bir kavgaya girdi. Pat, Nick’e karşı yasaklama emri istedi. Geçen hafta 4 Haziran’da Bobby Kristina, geleneksel aile toplantısını kaçırdı. “Bağımsızlık Günü için New Jersey’e (Anneannesi Cissy’i burada yaşıyor) gitmeyi planladık ama gitmedik. Atlanta’da kalacağız. Burada güneşlenip, alışverişe gidip arkadaşlarla zaman geçireceğiz” dedi. “Arkadaşlar” aile değil…

Hollywood starı ilk defa burada açıklıyor Hollywood’un gelecek vaa■O,deden starıydı. Romantik film “Officer & Gentleman” da genç ve yakışıklı Richard Gere’in kollarındaki kızdı. “Legal Eagles” filminde Robert Redford ve Daryl Hannah ile başrolde oynadı. Hollywood’un önde gelen kadını olmasının yanı sıra havalı Redford ile bir ilişkisi vardı. Ama Debra Winger, birden bire ortadan kayboldu. Rosanna Arquette bile yaşlanan aktristlerle ilgili çektiği belgeseline onun adını verdi:

‘La Culina’ Hills’te bulu■Beverly nan popüler “For Seasons Hotel” deki La Culina restoranda, menü İtalyan, Japon ve Yeni Amerikan (New American) yemeklerinin karışımından oluşuyor. Fakat bu restoranda hangi masayı istediğinizi bilirseniz Hollywood’un elitleriyle omuz omuza yemek yersiniz. Bu restoranda masalar, yemek yiyenler mahremiyetleri düşünülerek düzenleniyor. Dekora görüşü engellemesi için limon ağaçlarının bulunduğu saksılar yerleştiriliyor. Ama bazı tarihlerde özellikle ödül sezonunda, iyi konumlandırılmış bir masada Oscar ödüllü Colin Firth, Ben Kingsley, Emma Thompson ve diğerler starların oturduğu masaların yanında yemek yiyebilirsiniz. Yanınızdaki masada ayrıca üst düzey televizyon yöneticileri, film ya da müzik yapımcıları da yemek yiyor olabilir. Bir kaç saat için gerçekten Hollywood’un bir parçası olduğunuzu hissedeceksiniz. Eğer doğru zamanda doğru masada oturuyorsanız. Hollwood Tour bu konuda size yardım etmekten son derece mutlu olacaktır.

“Debra Winger’e ne oldu?” Bugünlerde Debra, geri dönüş yapıyor. Oynadığı rolleri dikkatli bir şekilde seçiyor. Debra, “Lifetime” TV’de yayınlanmak için çekilen mini dizinin Fas’taki çekimlerini yeni bitirdi. Page two, arkadaşlarına Debra, “Kariyerimin en üst noktasındayken neden bıraktığımın gerçek hikayesi… Fas’ta rol aldıktan sonra buraya tekrar gittim. Bu yere aşık oldum ve kalış süremi uzattım… Fas, yaşam ve kendim hakkında çok şey öğretti…” dedi.


Toplum Yaşam

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Serdar İlhan Bir konserin arka planı

Başkan’dan sanata destek New York, gelecek yıl sanat eğitimine 23 milyon dolar daha fazla para harcayacak ve 120 yeni öğretmen işe alınacak. Böylece, binlerce öğrenci, yeni sınıflarda daha iyi bir müzik, dans, görsel sanatlar ve tiyatro eğitimi alma fırsatı yakalayacak

B

rılacak ve ortaokul ve lise için 120 yeni öğretmen işe alınacak. Böylece, binlerce öğrenci, yeni sınıflarda daha iyi bir müzik, dans, görsel sanatlar ve tiyatro eğitimi alma fırsatı yakalayacak. New York Daily News gazetesinin haberine göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılında artırılan bu

NEW YORK - POSTA212

elediye Başkanı Bill de Blasio, binlerce öğrencinin daha iyi bir sanat eğitimi alması için planladıkları yeni sanat programını açıkladı. 2014-2015 eğitim öğretim yılında sanat eğitimine 23 milyon dolar daha fazla bütçe ay-

bütçeyle aynı zamanda stüdyo, konser salonu ve dans pisti yapılması planlanıyor. Ayrıca öğretmenlere sanatla ilgili ihtiyaçları satın alabilmeleri için ödenek ayrılacak. Scott Stringer tarafından hazırlanan raporun sunulduğu Bronx Sanat Müzesi’nde konuşan Blasio, “Çok uzun bir süre okullarımızdaki

sanat ve kültürel eğitimi inceledik ve bu konu hakkında bir şey yapmanın zamanı gelmişti” dedi. Rapora göre özellikle düşük gelirli bölgelerde bulunan 400’den fazla okulda sanat öğretmeni eksikliği var. Yeni öğretmenlerin işe alınması, bu açığın azalmasını sağlayacak fakat hala birçok okul öğ-

retmensiz kalacak. Evrensel sanat ve kültür eğitimini sağlamak için büyük bir adım atıldığına işaret eden Blasio, bu konuda daha fazla adım atacaklarını ifade etti. Blasio aynı zamanda lisedeyken çocuklar tarafından yazılan bir tiyatro oyununda polis olarak rol aldığı tiyatro deneyimini anlattı.

New York’un sihirbaz makası

21 yaşında hayallerini gerçekleştirmek için Antalya’dan New York’a gelen Sanat Hair Salon’un sahibi Yüksel Şahin, yıllar içinde becerisi, sanatı ve başarılarıyla, alanında dünyaca ünlü starların bile dikkatini çekti nu açmasını sağlayacaktır.

BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

O

Wall Street Journal’da haber olan tek Türk kuaför. O Manhattan’ın kalbi Upper East Side’da bulunan mütevazi kuaför salonunda emeği ile başarıya ulaşmış bir ‘sanat’çı. Yüksel’le sohbet ederken Hollywood starlarından girdik, sosyeteden çıktık, ben de bu arada onu renkli kişiliğini tanıma fırsatı buldum.

Jennifer Dethloff Becker

BİR SİHİRBAZIN HİKAYESİ Yüksel’in 2001 yılında New York’a gelmesi ile New York’un en ünlü kuaförlerinden birinde işe başlaması bir olur ve bu genç Türkte keşfedilen yetenek; onun bir gün hayalini kurduğu, kendi kuaför salonu-

YÜKSEL AND THE CITY Biraz şans, çokça azim ve irade. New York’ta tutunmak zordur, çevre edinmek, kendini kanıtlayabilmek uzun zaman alır, yarısına gelmeden vazgeçer, Türkiye’nin yolunu tutar çoğu. Yüksel o zorlu yolu aşanlardan biri; işe başlaması ile Sex and the City’i ekibinin içinde bulur kendini ve o ihtişamlı ekibin saçlarını yapmaya başlar. Meğer bizim televizyondan izleyip hayran kaldığımız karakterlere bizim Yüksel’in eli değmiş. Sadece onlar da değil, Woopie Goldberg’ten tutun, Julie Hayek’e kadar pek çok sta-

rın saçlarını yapmış. Dünyanın en ünlü moda kanallarından biri olan Fashion One TV’nin modelleri ile sayısız çalışmalara imza atmış. GÖRÜŞLERİNE BAŞVURULUYOR Yüksel, New York Moda Haftası’nın en çok aranılan kuaförlerinden biri ve hatta geçtiğimiz günlerde yapılan bir moda haftasında jüri üyeliği de yapmış. Pek çok dergi ve gazetede de güzellik yazarları tarafından bilgi ve görüşlerine başvurulduğunu da es geçmemek lazım. KADINDA SAÇ GÜCÜ İFADE EDİYOR Son dönemde Miss New York City Jennifer Dethloff Becker’la birlikte Amerikan Güzellik Yarışması’na hazırlanan Yüksel, eğer olur da Jennifer Amerikan Güzeli seçilirse adından ve Sanat Hair Salon’dan sıkça bahsettireceğe benziyor. AMERİKALILAR MÜTEVAZI Yüksel’e göre Amerikalılar mütevazi bu yüzden yeni yüzlere, yeteneklere daha çok şans veriyorlar.

‘İstanbul çok büyük ama New York dediğimizde aklımızda ilk Manhattan geliyor, burası küçük ama her şeyin merkezi; sanat burada, sanatçılar burada, iyiysen seni daha kolay farkediyorlar’ diyor. Yani, özetle New York kimsenin gözünü korkutmasın diyor. YARDIM İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM Özellikle hayvanları çok seven Yüksel, kanserli, lösemili çocuklar ve hayvanlar adına pek çok projenin içinde yer almış. Bu konuda hasasiyetini dile getirirken bir de ‘Lösemili çocuklara saçlarını bağışalayacaklardan para bile almam’ diyor. Açıkcası bu cümle yüzümü gülümsetti, Amerika’da Türklere olan önyargıları Yüksel gibi kalbi cömert, başarılı ve yetenekli Türkler değiştirecek... Bu arada benden duymuş olmayın ama Türk öğrencilere de fiyatlar konusunda bir hayli yardımcı oluyormuş. SANAT HAİR SALON 328 EAST 66 ST Bet 2nd &1 ave New York NY 10065 US

Hillary’ye yüzük tasarlayan Türk KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

O

rhan Bayram bundan tam 30 yıl önce, 1984’te Amerika’ya lisans okumak için gelmiş ve zaten ilgisi olduğu kuyumculuk mesleğine gönlünü kaptırmış biri. Şimdi Cimoğlu Kuyumculuk mağazasının sahibi olan Orhan Bayram başarılarının sırlarını Posta212 ile paylaştı. Orhan Bayram Amerika’ya yerleştiğinde aklında kuyumculuk mesleğini yapmak olmadığını söylüyor. Fakat karşılastığı bir takım zorluklar yüzünden tatillerde Türkiye’de babasının yanında çalışmış, resim ve dizayn’a olan ilgisi sayesinde Amerika’da bir kuyumcuda iş bulmuş. Bu şekilde birçok tasarıma imza atma fırsatı yakalayan Bayram, bir süre sonra mesleğe iyice sarılarak sevmeye başlayıp, kuyumculuğu kendi mesleği olarak edinmeye karar vermiş. Eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın eşi

Hillary Clinton’a yüzük tasarlayan Bayram, bununla da kalmayıp 2011’de ölen İngiliz oyuncu Elizabeth Taylor’a da, üzerinde 35 karatlık pırlanta olan bir karnaval maskesi de yapmış. Yüzük şuan da Arkansas’daki Clinton Müzesi’nde sergilenirken, pırlanta ise Elizabeth Taylor’ın bir dönem başkanlığını yaptığı AIDS vakfına bağışlanmış. SEKTÖRDE EKSİKLİKLER VAR Kuyumculuk sektöründe eksiklik gördüğünü söyleyen Bayram, Türkler’in aradıklarını Amerikan pazarında bulamadıklarını söyledi. Türk halkının bu eksiklerini gidermek için oğlunun da ısrarlarıyla, Amerika’da da bir mağaza açan Bayram, toplumdaki eskiği giderdiklerini belirtti. Türkler tarafından en çok rağbet gören ürünler arasında, evlilik yüzükleri ve tek taş pırlantalar yer alıyor. Adrese ürün teslim edebildikleri gibi, Kanada gibi dış ülkelere de ürün ulaştır-

Orhan Bayram

dıklarını belirten Bayram, en çok satışların Sevgililer Günü’nde gerçekleştiğini söyledi.

BİR konsere gidip keyifli zaman geçirmek hatta beğenmediğiniz birşeyler olduğunda da acımasızca eleştirmek hepimizin sık yaptığı şeyler. Ama hiç bu organizasyonların arka tarafını düşündüğünüz oldu mu? Size biraz İstanbulive konserinin arka planında olup biteni anlatmaya çalışacağım. Ben bugüne kadar hiçbir organizasyonda bu denli aksilik yaşamadım… İstanbulive kapsamında bu güne kadar, Jazz, Roman, Funk, Folk Rock ve Pop müziğinden örnekler sergilemiştik bu sefer de Electronik ve Sufi müziği sanatçısı Mercan Dede (Arkın) ve ikinci grup olarak seçtiğimiz Secret Trio ile ne yapacağımıza karar vermek çok zor olmadı ve hemen hazırlıklara başladık. İlk iş yeterli sponsor bulmaktı , her sene bizi destekleyen sponsorlarımızdan yanımızda sadece Türk Kültür Vakfı, Kıska, Marmara Manhattan Hotel , Arda Beşkardeş ve Drom vardı. Ne THY ne de Kültür Bakanlığı ilgilenmedi bu sefer. Yılmadık yola devam ettik. İlk iş İstanbulive’i yapabilmek için gelir getirebilecek yeni konserler organize ettik. Program bittiğinde, Montreal, Toronto, NY, Chicago ve Cleveland olmak üzere 5 konserlik bir program oluşmuştu Nisan ayında Vize almak için başvuru yaptık ve promosyonlara başladık. Aynı esnada gelecek 5 müzisyen için uçuş sponsoru bulmaya çalışıyorduk, THY ve Turizm Ateseliği’nden istedik, olumsuz cevap aldık ama bu sırada da Kanada Büyükelçimiz destek verebilmek için Dışişleri Bakanlığı’ndan haber bekliyordu. Uzun zaman cevap çıkmayınca, biletlerimizi kendimiz aldık ama 3 gün sonra sayın Ottowa Büyükelçisi’nden yardım talebi geldi ama biletler THY’den alınmalıydı biz ise Delta’dan almıştık, çünkü THY pahalıydı. Neyse bir kaç gün süren yazışmalardan sonra Sayın Büyükelçimiz ikna etti ve Dışişleri Bakanlığı Türkiye –Kanada uçuşumuzu karşılayacağını söyledi. Bu haber güzeldi işte! Kendisine müteşekkiriz bizimle bu kadar candan ilgilendiği için!. Vizeler gecikmeye başlamıştı halen ses yoktu ve konsere 2 hafta kalmıştı, grup Amerikan konsolosluğundan randevu almıştı ve halen onay gelmemişti. Vizeleri çıkmadığı halde rica minnet pasaportlarını alıp interview yaptırmıştık onları İstanbul’da ve çalışma vizelerini sistemde görünce de vizeleri vereceklerini söylemişlerdi. Bu gecikmenin nedeni Vermont’taki H-1 vize başvurularının çokluğuydu onlarda bunu biliyordu. Fakat zaman daralıyordu ve halen grubun çalışma vizesi çıkmamıştı ve çıkacak gibi de gözükmüyordu. Kendimizi garantilemek için premium process’e çevirdik başvurumuzu ama 3-4 gün geçmesine rağmen halen haber yoktu vizelerden… Sonunda Buradan Başkonsolosluğumuz , Ottowadan büyükelçiliğimiz ayrıca biz Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği’ndeki tanıdıklarımızı arayarak hep bir yandan zorlamaya başladık. Cuma günü uçacaktı grup ve sadece iki gün vardı Sonunda çarşamba sabah iyi haber geldi Avukatımızdan! Vize onaylanmıştı ve akşam da sisteme girerdi ertesi sabah vizeyi alacaklardı. Rahatça uyuyabilirdik! Zira son 3 gündür sabah 6am e kadar ayaktaydık bilgisayar ve telefon başında. Ama malesef perşembe gelen telefonla vizeyi alamadıklarını öğrendik çünkü sistemlerinde gözükmüyordu.. Hepimizin başından aşağıya kaynar sular döküldü bir anda. Artık herbir yandan büyük bir baskı yapılmaya başlandı Vermont’taki ofise, çünkü eğer vizeyi sisteme yüklerlerse İstanbul’daki görevli sabah erkenden ofisi açacak ve pasaportlarını verecek onlar da 3pm deki uçaklarına yetişebileceklerdi… Sabah güzel haber geldi ve uçağa binmek üzere havaalanına doğru yoldaydılar. Bende bunun üzerine 15 kişilik bir van ile oğlum Deniz’i yanıma alıp Montreal’e onlarla buluşmak üzere çıktım, babalar günüydü o Pazar ve turneyi birlikte yapmaya karar verdik. Montreal yolunu yarılamıştık ki Avukatımız Arda’dan telefon geldi. Ekip malesef Paris’e aktarma yaparken uçağı kaçırmıştı, bu durumda Montreal’e olan uçuşlarını Toronto’ya değiştirmemiz lazımdı ki program aksamasın. Ben de geri mi döneyim gideyim mi arasında biraz bocaladıktan sonra Montreal’e devam etmeye karar verdim 2-3 saat sonra Montreal’deydik otele yerleştikten sonra da Old Port’a Arkın’ın evine yollandık. Paris’ten haber bekledik. Malesef hiçbir uçakta yer olmadığı için bütün grup havaalanında kalmak zorunda bırakılmıştı. Dışarı çıkmak için de vizeleri olmadığından havalanında sabahlayacaklardı ama neyse ki biletleri Toronto’ya değiştirilmişti. Sabah hazırlandık ve Toronto’ya yola çıktık , 5 saat kadar süren yolculuktan sonra havaalanına ulaştık. Ve beklemeye başladık. Uçak indi ve grubun manageri Alper bavullarının ve bazı müzik alet çantalarının uçaktan çıkmadığını söyledi. Sonunda alandaki Air France yetkilisinin bavulların Paris’ten geleceğini ve bize otele ulaştıracaklarını söylemesinden sonra ayrılıp otele ulaştık. Kısa bir şehir turundan sonra yemekte tekrar valizlerin akıbetini öğrenmek için uğraştık. Ertesi gün konser vardı ve sonrasında da NY’a dönecektik. Problemler henüz bitmemisti, zira Arkın Kanada vatandaşıydı ama yine de çalışma izni aldığımız için bildirmesi gerekiyordu kapıda, fakat bizim elimizde original vize onay kağıdı yoktu! Bunca aksilikten sonra olur ya gümrükteki memurlar kopya onay kağıdını ya kabul etmezlerse! İçimiz rahat etsin diye Arkın’a gel Niagara’ya gidelim hem çocuklar görmüş olurlar biz de Amerika tarafına geçip konuşuruz göçmenlik memuruyla dedim. bir buçuk saat sonra Niagara’daydık ve yürüyerek karşıya geçtik bir problem olmayacağını öğrendik doğru konserin yapılacağı yere yola çıktık artık içimiz rahattı. Bu arada havaalanına valizleri almak için giden arkadaş iki valizin kayıp olduğunu yanlışlıkla Montreal’e gittiğini bildirdi. Mekanda da küçük bir aksilik bekliyordu bizi, perkisyonlar yoktu. Neyse ki dostumuz Alan bir saat içinde hepsini buldu bizim için. Konser çok güzel geçti ve artık New York’a yola çıkabilirdik önümüzde 8 saatlik bir yol vardı. Salı günü İstanbulive 6 bizi bekliyordu… New York yolculuğu önümüze çıkan geyikler dışında güzel geçti sabah Marmara Manhattan’a yerleştirdik bütün grubu ve dinlendik bütün gün. Valizler malesef halen yoktu… Artık Chicago’ya yollamalarını rica ettik. Salı günü İstanbulive konseri mükemmeldi her yer doluydu. Global Beat Festivali’nin en kalabalık konseriydi dedi organizeyi üstlenen Isabel Sofer .Sırada Chicago ve Cleavland vardı. Sabah 7am de bu sefer Mehmet ile beraber son iki konseri yapmak üzere Chicago’ya yolcu ettim grubu. 4 günlük macera’da orada bekliyordu onları. Neyse ki sorunsuz bir 4 günün sonunda “halen kayıp olan bir bavulun dışında” Türkiye’ye yolcu ettik grubu sağ sağlım. Onları Zorlu Center’da 4 konserlik bir seri bekliyordu Temmuz boyunca.


9 Temmuz 2014 Çarşamba

Ramazan Özel

ATA-DC’den iftar daveti Washington DC Amerikan Türk Derneği (ATA-DC), Ramazan ayı vesilesiyle, Türk mutfağı etkinlik serisi adıyla bir iftar programı düzenliyor NEW YORK - POSTA212

W

ashington DC Amerikan Türk Derneği, kutsal ay Ramazan’ın sevincini herkesle paylaşma vesilesiyle 12 Temmuz günü saat 8:30 ile 10:30 arası ramazan sofrası kurmaya hazırlanıyor. Yemekte birçok ülkeden insanın bir araya gelerek, farklı kültürleri ve inançları birbirleriyle paylaşması amaçlanıyor. Etkinlik aynı zamanda, Türk mutfağından birçok lezzetin tanıtımına da sahne olacak. Feast Delight adlı televizyon gösterisinin yaratıcısı ve sunucusu Müge Karslı tarafından verilecek sağlıklı ve lezzetli Ramazan tariflerinin ardından, Turkish Coffee Truck’ın sahibi Gizem Salcigil White’dan Türk kahve gösterisi düzenlenecek. Menünün fiyatı kişi başı 25 dolar olup, ziyafet sonrasında Türk yemeği kitapları için çekilişler yapılacaktır. Adres: Rudy’s Mediterrean Grill 7185 Columbia Gateway Dr Columbia, MD 21046.

Bergen Camii’nde iftar (NEW YORK – POSTA212) Türk toplumunun yoğun olarak yaşadığı yerlerden biri olan Bergen County’deki Bergen Camii ve Kültür Merkezi’nde iftar davetleri düzenleniyor. Ramazan ayıyla birlikte Amerika’da yaşayan Türk toplumunda birlik ve beraberlik duygusu arttı. Amerika’nın birçok yerinde iftar davetleri düzenlenerek Türk toplumu bir araya getiriliyor. Bu yerlerden biri de Bergen Camii ve Kültür Merkezii. Yaptığı etkinliklerle adından söz ettiren Bergen Camii ve Kültür Merkezii iftar davetleriyle Türk toplumunu buluşturmaya devam ediyor.

Ramazan İmsakiyesi


Emlak

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Ev arkadaşı olmanın sırları Tanışmadığın biri ile ev arkadaşı olmak kulağa pek de kolay gelmiyor değil mi? Kendine uygun bir ev arkadaşı bulmak aslında o kadar da zor değil GÖREV DAĞILIMI Haftalık ya da aylık veya tercihlerinize göre ama kesinlikle kağıt üzerinde karara bağlanmış bir görev listeniz olmalı! Evdeki sorumlulukları mutlaka bölün. ‘Bu hafta bulaşıklar bende, tuvalet sende’ böylece neresi pis ise sorumlusu belli; fakat bu demek değil ki kimse kendi arkasını temizlemeyecek. Önce kendi sorumluluklarınızı yerine getirmeli, sonra aynısını karşıdan beklemelisiniz.

Ev arkadaşı adaylarına sormanız gereken sorular Hangi saatte uyanıyor? Soğuk mu, sıcak mı seviyor? l Her koşulda uyuyabilir mi? l Sesten rahatsız olur mu? l Uzun telefon konuşmalarını seviyor mu? l Temiz mi, temizlik hastası mı yoksa pis mi? l Her hangi bir şeye alerjisi var mı? l Sigara, uyuşturucu ya da alkol kullanıyor mu? l Sosyal mi, asosyal mi? l l

BANU ÖZTÜRK NEW YORK- POSTA212

A

ynı mekanda eğlenmiş belki de bir konunun iki ayrı ucundan çekiştirmiş olabilirsiniz, ama bu sizin bir gün aynı evi paylaşmayacağınız anlamına gelmiyor. Hayat tesadüflerle dolu. Ev arkadaşı olmak başlı başına büyük bir mesele. Sorun da diyebiliriz ya da macera! Ev arkadaşlığı aslında gayri resmi bir şirket gibidir. Kuralları olmalıdır. Belli bir resmiyet gerektirir. Kendi evinizde diken üstünde oturmanız ya da hesap vermeniz bile gerekebi-

BİRLİKTE ZAMAN GEÇİRİN Bilinenin aksine yakın arkadaş olmak ve ev arkadaşı olmak o kadar da harika değildir. Yakın arkadaşlar genelde birbirinden çekinmediği için kurallar anlamını zamanla yitiriyor, aşılan sınırlar yüzünden bahsi geçen arkadaşların kavgaları ile son buluyor. Ama aynı evde iki yabancı gibi yaşayamazsınız; ev arkadaşınızla birbirinizi tanımanız ve dinlemeniz empati kurmanızı kolaylaştıracak, ortak paylaşımlar aranızdaki ilişkiyi kuvvetlendirecektir, bu da daha rahat iletişim kurmanızı dolayısı ile sorunları daha kolay çözmenizi sağlayacaktır.

lir. Özetle ev arkadaşı bulmak dert, onunla anlaşmak ayrı dert. Size bu konuda yardımcı olacak birkaç sır vereceğim:

BEKLENTİSİZ OLUN Öncellikle tıpkı ilişkilerde olduğu gibi ev arkadaşlığı konusunda beklentisiz olmanız gerekiyor. Kafanızda bir ideal belirlerseniz, onu bulana kadar kimseyle anlaşamazsınız, açıkcası kafanızdaki kişiyi bulma ihtimaliniz de ruh eşinizi bulmanız kadar zor. Size önereceğim şey; ‘kız olsun, temiz olsun, sosyal olsun’ gibi aradığınız kişinin genel hatlarını çizmeniz lazım.

ÖZEL HAYAT VE ÖZEL ALAN Temel sorunlarından biri özel hayata ve alana saygı meselesidir. Aynı evde yaşamanın verdiği rahatlık, bazen saygı eşiğinin düşmesine sebep olabilir. Buradaki dengeyi iyi sağlamak lazım, bunun da yolu iyi bir iletişimden geçiyor. Birbirinizle konuşun, hoşlandığınız ve asla hoşlanmayacağınız şeyleri açıkça söyleyin. Evliliklerin bile en önemli dinamiklerinden biridir özel hayatın ve alanların korunması. Ev arkadaşınız kapınızı çalmıyorsa ya da sizin özel eşyalarınızı kullanıyor, yerini değiştiriyorsa aranızdaki gerginlik artabilir. El sıkışılmadan taraflar özel hayat ve alan konusunda kesin olarak anlaşmalı.

CÖMERT OLUN, BENCİL OLMAYIN Üzümlerinizden biri eksik mi? Kesin o yedi. Dert değil, yesin, ev arkadaşınızla hayatınızı paylaşıyorsunuz, üzümü, armutu boşverin. Ama özellikle mutfak için aldığınız şeylerin üzerine adınızı yazmanızı öneririm. Ortak ve ortak olmayan şeyler kağıt üzerinde bilinmeli. Böylece size ait bir şeyi almadan önce kendini rahatsız hissedecek, dolayısıyla size sormadan dokunmayacaktır. EMPATİ, EMPATİ, EMPATİ Aynı kültürden ya da dinden olmayabilirsiniz, hayat görüşünüz bir olmayabilir ama yeniliklere açık olun; hoşgörülü ve anlayışlı davranırsanız, karşı tarafın da sizi anlamasını sağlayabilirsiniz.

Manhattan’da ev fiyatları uçuyor

Manhattan’da satılık daireler her geçen gün artarken, fiyatlar da yüzde 20 oranında yükseldi. Manhattan’da daire almak isteyenlerin ortalama 1.69 milyon dolar ödemesi gerekiyor AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212

M

anhattan’da hem daire sayısı hem de astronomik daire fiyatları artmaya devam ediyor. Özellikle son iki yıldan beri az olan satılık daire sayısının artması iyi bir haber fakat bu artış fiyatlarda herhangi bir düşüşe neden olmuyor. Emlak devi Corcoran tarafından yayınlanan rapora göre, Manhattan’daki satılık daire fiyatları 2014’ün ikinci çeyreğinde yüzde 20 oranında yükseldi. Manhattan’da ev almak isteyenler, 2014’ün ikinci çeyreğinde ortalama 1.69 milyon dolar ödediler. Bu rakam 2013’ün aynı döneminde 1.41 milyon dolar olarak kaydedilmişti. Öte yandan, aynı dönemde 3 bin 781 daire satıldı. 2013 yılının ikinci çeyreğine göre yüzde 10 oranında daha az satış yapıldı. Pa-

zarda satışa çıkan daire sayısı ise geçen yıla göre yüzde 18 oranında artarak 5 bin 659’a ulaştı. 2014 yılının ikinci çeyreğinde 1 milyon dolar ya da daha altındaki fiyatlarda satışa çıkan dairelerin pazardaki oranı ise yüzde 41’e düştü. Bu oran 2013 yılının aynı döneminde yüzde 50 olarak kaydedilmişti. 2 milyon dolar ve üzeri fiyatlardaki dairelerin pazardaki oranı ise yüzde 32’den yüzde 37’ye yükseldi. New York’un gittikçe pahalandığına dikkat çeken Corcoran CEO’su Pamela Liebman, daire olmaması nedeniyle fiyatların devamlı olarak arttığı ve artmaya da devam edeceğini fakat alıcıların bu yüksek fiyatları ödemek istemediğini söyledi. Broker firması Douglas Elliman ise pazardaki daire sayısının artmasıyla daha fazla seçeneğin ortaya çıkacağını belirterek, büyümenin “daha sağlıklı ve istikrarlı” bir şekilde devam edeceğini kaydetti.

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

Kirada 10’uncu yılını dolduran kiracılar dikkat! (İSTANBUL - POSTA212) Milyonlarca kişiyi ilgilendiren yasa çıktı. sözkonusuyla birlilte oturduğu ev ve işyerinde 10 yılını dolduran kiracılar sebep gösterilmeden çıkarılabilecek. Borçlar Kanunu’nun kiracıların tahliyeleriyle ilgili maddesi 1 Temmuz itibariyle yürülüğe girdi. Mülk sahipleri kanunun 347. maddesinde yer alan ibareye dayanarak 10 yılını doldurmuş kiracısını mülkünden çıkarabilecek. Bunu kiracısına 3 ay öncesinden noterden göndereceği ihtarname ile bildirecek. İhtarnamede ise kira sözleşmesini 1o yıl dolması nedeniyle uzatmadığını belitmesi yeterli olacak. Türkiye genelinde nüfusun yüzde 65’inin kiracı olduğu düşünülürse ve bu rakamın 2 milyona yakın bir bölümünün de oturduğu yerde 10 yıllarını doldurduğu düşünülürse önümüzdeki günlerde nakliyeciler yaşayacak anlamına geliyor.

İŞYERLERİNDE DURUM DAHA KÖTÜ

Bu yasayla birlikte işyerleri de büyük zarar görecek. Uzun yıllar aynı noktada iş yapan firmalar bu geçmiş 10 yıllarını bir anda sıfırlayarak mülk sahibiyle anlaşamazlarsa başka yerlere taşınmak zorunda kalacaklar. Yani buda işyerleri için ciddi bir parasal kayıp ve marka adres bilinirliklerini kaybetmek anlamına geliyor.

Soyak Siesta Oxygen 02’de 36 ay sıfır faiz (İSTANBUL - POSTA212) Soyak Siesta Oxygen O2’de Ramazan ayına özel kampanya başladı. Gayrimenkul sektöründe hayata geçirdiği öncü projelerden dolayı adından çokça söz ettiren Soyak, İzmir’in mega projesi, Siesta Oxygen O2’de özel kampanya başlattı. LEED Silver sertifika adayı projede 2+1 daireler 198 bin 500 liradan, 3+1 daireler ise 274 bin 500 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Dairelerin 45 metrekare ile 150 metrekare arasında değişkenlik gösterdiği projenin içerisinde; açık yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, çocuk yüzme havuzu, basketbol sahası, fitness center, kafe, tenis kortu, sauna, voleybol sahası ve güneşlenme terası bulunuyor. http://www.soyak.com.tr/

Allure Tower ‘da 1+1’ daireler 236 bin lira! (İSTANBUL - POSTA212) Doruk GYO Şehircilik’in Avcılar’da hayata geçirdiği cazibeli projede fiyatlar 236 bin liradan başlayan fiyatlarla satılıyor. Avcılar E-5 üzerinde yükselen projede daireler 1+1 ve 2+1 olarak tasarlandı. 9 bin 300 metrekare arsa alanına sahip projede dairelerin alanları 71 metrekare ile 137 metrekare arasında değişkenlik gösteriyor. 400 rezidans ve home ofislerden meydana gelen Allure Tower 2015 Aralık'ta teslim edilmesi planlanıyor. Projede; sauna, yüzme havuzu, hamam, fitness salonu, kafeterya, çocuk oyun alanları, basketbol sahası, tenis kortu, 7/24 güvenlik, rezidans hizmetleri, iki katlı kapalı otopark ve toplantı salonları yer alıyor.


Yaşam

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

Bir dans pistidir doğa MÜZİĞİN evrenselliğinde, tüm insanların bir araya geldiği en büyük ülkedir dans alanı. Burada din, dil ve ırk ayrımı yoktur. Hüzünden kahkahaya, mutluluktan öfkeye kadar her türlü duygu, bedenin hareketleriyle anlatılır bu ülkede... Tarihöncesi çağlara kadar iner dansın tarihi. Ayin ve büyü işlerinde kullanılır uzun yıllar. Sonra, duyguların anlatıldığı bir sahne sanatına dönüşür, İrlandalı ünlü yazar Bernard Shaw’un şu sözü, dans ve ibadeti çok güzel bütünleştirir: “Dans etmek sanattır, der Headlam. Sanat ibadettir, der Ruskin. Kiliseye neden uygun olmasın ki o ibadet? Şarkı söylüyoruz da, niçin dans etmeyelim kilisede?” Dramın, geçmişten gelen iki istek olan dans etme ve masal dinlemenin birleşmesinden doğduğuna inanan Shaw’a göre, dans eden bir insan yatay bir isteği dikey anlatma çabasındadır!.. Bir başkaldırıdır dans etmek. Cinsiyet ayrımcılığına karşı açılan bir isyan bayrağıdır. Dans eden insan günlük yaşamında yaptığı hareketlerden arındırır bedenini. Müziğin ırmağında yıkanır ve tüm kirlerinden arınır... Evrensel bir dildir dans. Sözcükler ağızdan değil, bedenin hareketleriyle iletilir karşı tarafa. Duygularınızı yaptığınız dansla bir Afrikalı ya da bir Eskimo’ya rahatlıkla anlatabilirsiniz. Doğayla da bütünleşir dans eden insan. Müzik bir rüzgâr oluverir ve tarladaki başaklar gibi aynı salınıma katar dans edenleri... Ya da çakıl taşlarını hareket ettiren dalgalar gibi insanları aynı ezgide buluşturur. Masallar ülkesinin kapısını açan bir anahtardır dans. Orada, düşlerimiz bizi bekler. Bu ülkede tek yasak yürümektir!.. Dans ederek gezebilirsiniz sokakları. Yürüdüğünüz an sihir bozulur ve Külkedisi gibi balkabağından dünyanıza geri dönersiniz!.. Kadın ya da erkek, çocuk ya da ihtiyar... Herkes, ama herkes dans edebilir. Öyle ki, bedensel özürlü olmayı bile mazeret kabul etmez dans. Duygu!.. Evet, birazcık duygu yeterlidir dans için... Yasaklardan dans da, payına düşeni almıştır. Örneğin, Papa Zacharias, 744 yılında dans etmeyi yasaklamıştır. Ağır tempolu bir İspanyol dansı olan “Sarabande” de, din adamlarının yasaklamalarıyla karşılaşmıştır. Bu dansta, şeytanın rol aldığı iddia edilmekteydi. Ne gariptir ki, Cervantes, ünlü eseri Don Kişot’ta, Sarabande’ye saldıran papazların tarafını tutmaktadır!.. Cinsel duyguları kışkırttığı gerekçesiyle “vals” de saldırıya uğramıştır. Kızılderililer arasında, 1900’lü yılların başında ortaya çıkan “hayalet dansı” engellenen bir başka danstır. Yasağın nedeni, dansın, toplama kamplarında yaşamaya mahkûm edilen Kızılderililer arasında özgürlük duygusunu ateşlemesidir. Dansın başkenti mi?.. Elbette Paris!.. 19. yüzyılda, 1.800 dans salonu vardı, kapıları Paris sokaklarına açılan... Fransa kralı 14. Louis, en çok dans dersi alan insandır. Yirmi yıl boyunca her gün, düzenli olarak dans dersi alan 14. Louis, “Kraliyet Dans Akademisi”nin de kurucusudur. İnsan yaşamında en unutulmaz dansın “evlilik dansı” olduğu söylenir. Ne büyük bir yanılgıdır bu!.. Ne kadın gelinliğin, ne de erkek damatlığın içinde rahattır. Üstünde üniformaya dönüşmüş elbiseyle insan nasıl doğal olabilir, sevgilisinin tenini, dokunuşunu hissedebilir? Bu dansın müziği de mutlaka La Cumparsita’dır. Düğünlerin vazgeçilmezi olan bu şarkı 1917 yılında, Uruguaylı Matos Rodriguez tarafından bestelenmiştir. Genç besteci şarkının telif haklarını editör Ricardi’ye satar. Aldığı tüm parayı da bir at yarışında kaybeder. Yani, insanların “mutluluğa” adım atarken yaptıkları dansın müziği, mutsuzluk getirmiştir bestecisine!.. 1923 öncesinde, bir kadının müzik eşliğinde tek başına dans etmesi “kadın oynatmak” olarak değerlendirilirdi ülkemizde... Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk yıllarındaki tutanaklarına göz atacak olursak, kadının müzik eşliğinde oynaması ya da dans etmesi konusunun hararetli tartışmalara yol açtığını okuruz. Bu tartışmalar sırasında kadınların savunucusu Besim Atalay olmuştur: “Musiki zevki insan için bir ihtiyaç değil mi, bunu da mı inkâr edeceksiniz? IV. Murat sigara içeni astı, çarmıha gerdi; ama başa çıkabildi mi? Tarih okumadınız mı? IV. Murat’ın sigara içiyorlar diye çarmıha gerip omuzlarına mum diktirdiği mahkûmların başına koyduğu nöbetçilerin de, o mumlardan sigaralarını yaktıklarını bilmiyor musunuz? Daha düne kadar, ellerinde zillerle, kadın kılığına girerek oynayan oğlanlar (köçek) vardı. Ve bunları her yerde, en büyük eşrafımız dahi oynatırdı.” Besim Atalay’ın “en büyük eşrafımız” diye bahsettiği hiç şüphesiz ki, Osmanlı padişahıydı. “Köçek” ve “tavşan oğlan” adları verilen erkeklerin dans ettikleri Osmanlı Sarayı, Batılı anlamıyla ilk dansla III. Selim zamanında tanışır. Her şey, Sicilya elçisi Le Comte de Ludauffe’nin, III. Selim’in kız kardeşi Hatice Sultan’ı kasrında ziyaret etmesiyle başlar. Elçi, ziyaret sonrası kente geri dönmek için bindiği kayıkta, Hatice Sultan tarafından konulan çok değerli armağanlar olduğunu görür. Bu ince davranışın altında kalmak istemeyen Ludauffe, genç ve güzel kızını hazırlattığı armağan sandığını sunması için saraya gönderir. Matmazel de Ludauffe, Fransa’nın eski İzmir konsolosunun kızı Matmazel Amoureu’yla birlikte gittiği sarayda, Hatice Sultan’la müzik konusunda sohbete dalarlar. Öyle bir an gelir ki, iki Avrupalı kız, kalkıp dans etmeye başlar. Çengilerin tekdüze atlayıp zıpladıkları dansa hiç benzemeyen bu yeni dans karşısında herkes çok şaşırır. Şaşkınlık, III. Selim’in tüm olup biteni bir paravanın arkasından izlemekte olduğunun öğrenilmesiyle daha da artar. Padişah, gizlendiği yerden çıkarak misafirleri armağanlara boğar. İşte, o günden sonra da Avrupa dansı sarayın cariyelerine öğretilmeye başlanılır. Şairler arasında erkeklerin çoğunlukta olmasından dolayı olsa gerek, şiirimizde dans etme konusuyla çok az karşılaşılır. Dans etmeyen bir şiirimiz olduğunu söyleyebiliriz. Edip Cansever’in “Çarliston Günleri”ni ve “Tangolar”ı anımsadığı şiirlerinin yanında, beni en çok etkileyen Süreyya Berfe’nin şu iki dizesidir: Anasıyla babası dans ederken Samanyoluna baka baka uyudu çocuk. Sahi, kaç çocuk vardır, annesiyle babasını dans ederken gören? Kavga ederlerken gören çoktur!.. Peki ya dans? Dünyanın en çok, 1900’lü yılların ilk yarısında yaşanılan iki büyük savaş arasında dans ettiği kabul edilir. Bu dönemde dans tutkusunun sinemayı da esir aldığı gözlemlenir. İzleyiciye neşeli zaman geçirten müzikal filmlerin mantar gibi bitmelerinin yanında, bir dans yarışmasında yaşanılan dramları ele alan Atları da Vururlar adlı film, sinemanın klasikleri arasına girmeyi başarır. İstanbul’da “Dan Sokağı” var ama “Dans Sokağı” yok!.. Ne demektir ki dan?.. Dan Sokağı’nda çocuklar ellerinde oyuncak tabancalarla birbirlerine “Dan... Dan...” diye ateş ediyorlardır. Dans Sokağı’ndaki çocukların oyunlarını düşleyebiliyor musunuz? Bunca lafı insanlar arasındaki dans için arka arkaya sıraladık. Peki ya, yıldızların gecenin siyah kumaşıyla, rüzgârın yapraklar ve çiçektozlarıyla, dalgaların yosunlarla, çakıl taşlarıyla olan dansı?.. Doğa dans eder; insanlar etse de, etmese de!..

Türkiye’nin Amerika’daki sesi Amerika'nın Türk kanallarını yayınlayan ilk dijital platformu DFH, 1998 yılından beri Türk toplumuna hizmet etmeye devam ediyor. Amerika'da yaşayan binlerce Türk'e yayın yapan Hakan Çizem ve Alinur Velidedeoğlu tarafından kurulan DFH, kendi içinde getirdiği yeniliklerle de büyümeye devam ediyor kiye prime time programlarını, Amerika’da Doğu ve Batı yakası saatlerine uyarlanmış ve Avrupa reklamlarından arındırılmış olarak Amerika prime time saatlerinde izlettirmekteyiz. Bununla birlikte daha fazla kanal izlemek isteyen izleyicilerimiz için DFH IPTV servisimiz ile 55 kanal izleyebilecekleri alternatif servis de sunmaktayız.

BABÜR AKSÜYEK NEW YORK - POSTA212

Y

aklaşık 15 senedir Amerika’da yaşayan Türklere hizmet veren DFH bu zamana kadar yalnızca Türklerin değil Türkiye’yi yakından takip eden yabancıların da değişmezi oldu. Alinur Velidedeoğlu ve Hakan Çizem tarafından kurulan DHF her sene getirdiği yeniklerle Türk televizyonlarını ülkelerinden uzakta yaşayan Türk toplumuna ulaştırmayı başarıyor. DFH’in uydu üzerinden toplam Türkçe yayın yapan 8 adet televizyon kanalı ve IPTV üzerinden yayın yapan 55 televizyon kanalı bulunmaktadır. DFH genel müdürü ve başkan yardımcısı Burak F. Cerrahoğlu, POSTA212’ye Türk toplumuna sunulan hizmetleri ve çok yakında getirilecek yenilikleri anlattı. ■ DFH ne zaman kuruldu? DFH Network şirketi 1998 yılında Alinur Velidedeoğlu ve Hakan Çizem tarafından kuruldu ve 15 yılı aşkın bir süredir Amerika’da yaşayan Türk toplumuna ve Türkçe konuşup anlayan soydaşlarımıza Türk televizyonlarını ulaştırarak ülkelerinden uzakta yaşayan izleyicilerimize en kaliteli ve en samimi hizmeti vermeye devam ediyor. ■ Kaç Türk ailesine hizmet veriyorsunuz? Amerika’da 350 bin Türk olduğu biliniyor fakat DFH Network Türk toplumu haricinde de, hanelerinde Türkçe konuşup Türk dilini anlayan ve Türk kültürünü bilen diğer etnik topluluklara da hizmet veriyor. Şirketimizin 15 yılı aşan bir hizmet süresi mevcut ve bu süreç içinde Kuzey Amerika’daki Türklerin ve Türk soydaşlarımı-

■ Amerika dışında başka nerelere hizmet veriyorsunuz? DFH Network uydu kanalları Kuzey Amerika kıtasına verilmektedir. Bununla birlikte Orta Amerika, Karayipler ve Güney Amerika’nın kuzey kıyılarında da izlenebilmektedir. IPTV servisimizi veren IPWorldTV şirketimiz ile 250’nin üzerinde uluslararası kanalın dünya çapında dağıtımını yapmaktayız.

zın platformu olmayı başardığımızı söylemem doğru olacaktır. ■ Türklerin en çok tercih ettiği kanallar ve programlar hangileri? Türkiye’de son 10 sene içinde prodüksiyon anlamında çok kaliteli projeler yapılmaya başlandı ve dizi sektörü büyük bir aşama kaydetti. Müşteriler kanallardan çok kaliteli yapımları takip ediyor. Dolayısıyla Amerika’da da dizilerin en çok izlenen programların başında geldiğini söylebilirim. Kaliteli yapımların bulunduğu tüm kanalları da izleyicilerimize hem uydu hem de internet servisimizle ulaştırıyoruz. Bununla birlikte gün içinde Müge Anlı ile Tatlı Sert, Esra Erol ile Evlen Benimle ve Doktorum gibi bayan izleyicilerimizin daha çok tercih ettiği programlar da en çok izlenenler listesinde bulunuyor. ■ Neden futbol maçlarını almak istemiyorsunuz? Biz Türkiye Ligi karşılaşmalarını Amerika’da vermeye başladığı-

mızda daha henüz mevcut yayıncı kuruluş kurulmamıştı. O tarihten bu tarihe bu yayınları izleyicilerimize sunmak için gerçekten çok büyük mücadeleler verdik; yayın hakları birçok defa el değiştirdi ve biz her defasında bu yayınları buraya getirmek için çaba sarfettik ve halihazırda da bu çabamız devam ediyor. Bildiğiniz üzere 2013 yılı Haziran ayından itibaren Türkiye’de yayıncı kuruluş ile ilgili bizim kontrolümüz dışında vuku bulan bir süreç oluştu. Şu anda bu süreç ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yayıncı kuruluşun bir başka kuruma satışı söz konusu ve rekabet kurumunun alt lisanslama şartı ile Süper Lig yayın hakları ile ilgili almış olduğu bir karar mevcut. Türkiye’deki gelişmeler ışığında DFH Network her sene olduğu gibi bu yayınları doğru şartlar altında izleyicilerine ulaştırmak için çalışmalarını devam ettirecektir. Şu anda maç bitimi sonrasında Süper Lig maçlarının geniş özetleri ile birlikte Türkiye 1. Lig karşılaşmaları dahil Avrupa’dan futbol ve

farklı spor dallarına ait karşılaşmalar ve programlar ile daha geniş bir spor içeriği vermeye devam ediyoruz. ■ Kanal listenizi daha da genişletmek istiyor musunuz? DFH Network her zaman için müşterilerine daha fazlasını vermek için çalışmakta. 98 yılında iki kanal ile başlayan serüvenimiz şu anda uydu üzerinde 8 kanal üzerinde dönüşümlü yayınlar ile birlikte toplam 10 kanal ile devam etmektedir. Daha fazla kanal daha fazla opsiyon olarak algılansa bile gerçek anlamda izlenen kanal sayısı veya izlenmeye değer kanal sayısı sınırlıdır. Bu noktada izleyicinin tercihi kaliteli ve izlenebilir içeriği olan kanallar oluyor. DFH Network olarak biz Türkiye’nin en çok izlenen ve en kaliteli içeriğe sahip olan kanallarını izleyiciler ile buluşturmaktayız. Bu servisi izleyicilerimize sunarken başka hiçbir platformda bulamayacakları bir hizmet de vermekteyiz. İzleyicilerimize gündüz kuşağında canlı izledikleri Tür-

■ Gelecekle ilgili planlarınız ve hedefleriniz neler? DFH olarak üstlendiğimiz misyonun mesafeleri kısaltmak olduğuna inanıyoruz. En temel ilkemiz her zaman için Türkiye’den uzakta yaşayan vatandaşlarımıza en kaliteli ve en samimi hizmeti vererek Türkiye’de yaşıyormuşcasına gündemi yaşatmak, hissettirmek olmuştur. Bunları gerçekleştirmek için üzerinde çalıştığımız geleceğe yönelik güzel projelerimiz de var. Önümüzde Ramazan ayı olması vesilesiyle özellike DFH-1 kanalında İftar ve Sahur programlarını Doğu ve Batı yakası saatlerine uyarlanmış olarak vermeyi planlıyoruz. DFH-7 kanalımızda çocuklar için çizgi film kuşağının çalışmalarını tamamladık ve tabii ki henüz erken olmasına rağmen yeni sezon programları için hazırlıklarımızı şimdiden yapıyoruz. Şirket olarak en büyük hedefimiz Kuzey Amerika’da yaşayan Türk toplumu için Türkiye dendiğinde ilk akla gelen isim olmaktır.

Beklentiler yüksek Daha büyük ekran, boyut seçenekleri ve daha kıvrımlı bir dizayn. Bunlar yeni iPhone’dan beklenen özelliklerden sadece bazıları KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

İ

nternet, yeni çıkan her Apple ürününde olduğu gibi, yakında açıklanması beklenen iPhone 6 için de bir çok söylentiyle dolu. iPhone 6’nın iki ay içerisinde piyasaya sürülmesi beklenirken, söylentilerin bazılarını sizin için derledik. Apple tarafından res-

mi olarak doğrulanmış olmasa da sızdırılan resimlerden çoğu söylentilerin doğru olduğunu ortaya koyuyor. IPHONE 6’DAN BEKLENEN ÖZELLİKLER 1. GENİŞLETİLMİŞ EKRAN Şu sıralar internette en çok dönen haberlerden biri Apple’ın, iPhone 5 için yaptığı gibi iPhone 6 içinde iki farklı model piya-

saya süreceği oldu. Bu iki değişik model farklı ekran boyutlarına sahip olacak. Standart model 4,7 inçlik bir ekrana sahip olacakken, daha büyük olacak olan diğer modelin 5,5 inçlik bir ekrana sahip olması bekleniyor. 4.7 inçlik modelin 1704x960 çözünürlüklü bir ekranı olacağı tahmin edilirken aynı zamanda büyük modelin daha iyi bir kameraya ve daha geniş bir hafızaya sahip olacağı da söylentiler arasında. 2. YÜKSEK DAHİLİ HAFIZA Telefonun 4,7 inçlik versiyonunun 32 GB ve 64 GB olarak iki versiyonu piyasaya sürülücekken, 5,5 inçlik modeli diğerinden ayırmak isteyen Apple’ın, büyük model için 128 GB’a kadar seçenekler sunması bekleniyor. 3. KAVİSLİ DİZAYN iPhone 4 ve 5’den farklı bir dizayn ortaya çıkarmayı planlayan Apple, bu sefer en büyük rakibi olarak kabul edilen Samsung’un Galaxy serisi gibi daha kavisli bir dizayn oluşturmayı planlıyor. 4. İNCELİK ÖN PLANDA Yeni telefonun iPhone 5’den çok daha ince olması beklenirken, inceliği sayesinde daha hafif olacağı da söylentiler arasında. 5. PARLAK EKRAN VE GÖVDE Telefonun ince yapısının yanı sıra aynı zamanda parlak bir gövdeye ve safir kristali bir ekrana sahip olacağı söyleniyor. Safir kristal ekranın çiziklere karşı dayanıklı olacağı biliniyor. 6. GELİŞTİRİLMİŞ KAMERA Rakipleriyle yarışabilmek için kameranın çözünürlüğünün yükseltileceğine kesin gözüyle bakılırken, hareketli fotoğraf çekimini kolaylaştırabilmek için daha iyi bir görüntü sabitleme sisteminin ekleneceği konuşuluyor.


Yaşam

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Genç ve yaşlı eyaletler Census Bureau verilerine göre, ABD’nin en genç eyaleti North Dakota iken en yaşlı eyaleti Florida. ABD’nin genel yaş ortalaması ise 37,5’ten 37,6’ya yükseldi AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212

A

BD’nin genel olarak nüfusu yaşlansa da petrol nedeniyle Great Plains bölgesinin yaş ortalaması düşüyor. Census Bureau (Sayım Bürosu) tarafından yayınlanan son verilere göre, 2012-2013 yılları arasında sekiz eyaletin nüfusu gençleşti ve bu eyaletlerden beşi Great Plains’de bulunuyor. Census Bureau Müdürü John Thompson, petrol ve gaz endüstrisinde iş arayan erkekler nedeniyle Great Plains’de nüfusu gençleşirken, ülke genelinde baby boom jenerasyonunun en gençlerinin 50’lerine gelmesinin nüfustaki etkilerine dikkat çekti. Ülke genelinde yaş ortalamasında en büyük düşüş 0,6 yaş ile North Dakota’da kaydedildi. Diğer Great Plains eyaletleri ise Montana, Wyoming, South Dakota ve Oklahoma. Alaska ve Hawaii’de de aynı zaman-

da yaş ortalaması düştü. Ortalama yaş, 3 bin 143 ilçenin 403’ünde azaldı. Bunlardan birçoğu Great Plains’de bulunuyor.

de 9.8 ile 65 yaş ve üzerindekilerin en az olduğu eyalet. 5 yaş altı nüfusun yüzde 8,8’i Utah’ta bulunuyor.

67 BİN KİŞİ 100 YAŞINDA Öte yandan, ülke genelinde ortalama yaş yükselmeye devam ediyor. ABD’nin genel yaş ortalaması 37,5’ten 37,6’ya yükseldi. ABD’nin 65 ve üzeri yaş nüfusu 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,6 oranında artarak 44,7 milyona çıktı. Buna karşın 65 yaş altı nüfusun gençleşme oranı ise yüzde 0,3 olarak kaydedildi. 85 ve üzeri yaş nüfusu yaklaşık yüzde 3 oranında yükseldi. 100 yaş ve üzerinde olanların sayısı ise 67 bin olarak kaydedildi. 5 yaş altında olan çocukların sayısı 20 milyonun altında ve bu rakam genel nüfusun sadece yüzde 6,3’ünü temsil ediyor.

HERKES KALİFORNİYA’DA Eğer farklılıkları seviyorsanız Kaliforniya tam size göre. Ülkenin en çok Hispanik olmayan nüfusunun (15 milyon) yaşadığı Kaliforniya’da, Hispanikler’in sayısı 14,7 milyon, Asyalılar 6,1 milyon ve Kızılderililer ve Alaska kökenli olanların sayısı 1,1 milyon. New York ise 3,7 milyon ile en çok siyah nüfusun yaşadığı kent.

EN YAŞLI FLORIDA Florida, yüzde 18,7 ile 65 yaş ve üzeri nüfusun en yoğun olduğu eyaletlerin başında geliyor. Florida’yı yüzde 17,7 oranla Maine takip ediyor. Alaska ve Utah ise yüzde 9 ve yüz-

KADIN VE ERKEKLER NEREDE? Washington D.C. kadınların oranının en yüksek olduğu eyaletler arasında yüzde 52,6 oranıyla ilk sırada geliyor. Diğer eyaletler ise Delaware (yüzde 51.6), Rhode Island (yüzde 51,6), Massachusetts (yüzde 51,5) ve Maryland (yüzde 51.5). ABD’de erkeklerin çoğunlukta olduğu sadece 10 eyalet bulunuyor. Alaska (yüzde 52,4), North Dakota (yüzde 51,1), Wyoming (yüzde 51), Hawaii (yüzde 50,5), Nevada (yüzde 50,4), Utah (yüzde 50.3), Colorado (yüzde 50.2), South Dakota (yüzde 50.2), Montana (yüzde 50,2) ve Idaho (yüzde 50,1).

Amerikalılar okumayı unuttu (AYSEL TAPAN-POSTA 212) – Radyo, televizyon ve şimdi de internet, basılı yayınların sonunu getiriyor gibi görünüyor. Okumak, Amerikalılar’ın boş zamanlarda yapılacaklar listesinin neredeyse son sırasında yer alıyor. ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu (Bureau of Labor Statistics) verilerine göre, 18 yaşının altında çocuğu olamayan çalışan Amerikalılar, günde ortalama 4,5 saat boş zaman aktiviteleri ile meşgul oluyor. 6 yaşından küçük çocuğu olanlar ise boş zaman aktiviteleri için yaklaşık bir saat daha az zaman ayırıyor. 15 ve üzeri yaşlarda olan Amerikalıların yaklaşık yüzde 95’i, televizyon izlemek, sosyalleşmek ya da spor yapmak gibi boş zaman aktiviteleriyle uğraşıyor.

TV’NİN SALTANATI SÜRÜYOR Amerikalı erkekler, kadınlardan daha çok boş zaman aktivitelerine zaman ayırıyor. 15 yaş üzeri erkekler günde 5.9 saat kadınlar ise 5.2 saat boş zaman aktiviteleriyle ilgileniyor. En popüler aktivite ise günde 2.8 saat ile televizyon izlemek. Arkadaşla buluşma ya da sosyal etkinliklere katılmak için ayrılan süre ise ortama 43 dakika. 75 yaşının üzerindeki kişiler ise günde 7.5 saat boş zaman aktivitelere zaman ayırıyor.

HAFTA SONU 4 DAKİKA Ortalama bir Amerikalı, günde sadece 19 dakika okuyor. Gençler de ise bu süre her geçen gün daha da kötüye gidiyor. 25-34 yaş arasındaki kişiler, hafta sonları ve tatilde günde sadece 8 dakika okuyor. 15-19 yaş arası gençler, hafta sonları günde sadece 4 dakikasını okumak için ayırırken 52 dakika oyun oynuyor ya da bilgisayar kullanıyor. 75 yaş ve üzerindeki kişiler ise günde 1 saatini okumaya ayırırken 20 dakikasını, oyun oynayarak ya da bilgisayarda gezinerek geçiriyor.

YÜKSEK SESLE OKUYUN

Alkol Amerikalıları öldürüyor Her 10 Amerikalı’dan biri aşırı alkol tüketiminden dolayı hayatını kaybediyor. Alkolle ilişkili ölüm oranının en yüksek olduğu eyalet New Mexico iken en düşük olduğu eyalet New Jersey AYSEL TAPAN - POSTA212

K

araciğer hastalıklarından alkol zehirlenmesi, trafik kazaları, cinayet ve intihara kadar ölümle sonuçlanan birçok olaya neden olan aşırı alkol tüketimi, her yıl on binlerce Amerikalı’nın hayatını kaybetmesine neden oluyor. ABD Hastalık Kontrol ve Ön-

leme Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention) tarafından alkolle ilişkili ölümler konusunda yayınlanan son rapor, 2006-2010 yılları arasında her on Amerikalı’dan birinin çok fazla alkol tükkettiği için hayatını kaybettiğini gösteriyor. Preventing Chronic Disease dergisinde yayınlanan raporda, aşırı alkol tüketimi (kadınlarda dört, erkeklerde dört ya da beş kadeh içki), ABD’de önlenebilir ölümlere neden olan dördün-

cü faktör olarak gösteriliyor. Alkol tüketiminden kaynaklanan ölüm oranının en yüksek olduğu eyalet, New Mexico (her 100 bin kişide 51 ölüm). Alkolle ilişkili ölümlerin en düşük olduğu eyalet ise New Jersey (her 100 bin kişide 19 ölüm). Tütün kullanımı, yetersiz beslenme ve hareketsiz hayatın önlenebilir ölümlere neden olduğu Amerikada, ölenlerin yüzde 71’i erkek ve bu oranın yarısı aşırı alkol tüketimiyle ilişkili.

Aşırı alkol tüketimiyle ilişkili ölümler Karaciğer hastalıkları Trafik kazaları Zehirlenme (alkol kaynaklı değil) İntihar Karaciğer sirozu Cinayet Düşmeden kaynaklanan yaralanmalar Alkol bağımlılığı sendromu Alkol bağımlısı olmak Felç/betin kanaması Yüksek tansiyon Yangından kaynaklanan yaralanmalar Akciğer kanseri Boğulmak

American Academy of Pediatrics (AAP) tarafından yayınlanan son çalışmada pediyatristler, çocukların erken yaşta okuma yazma öğrenebilmesi için ailelere, çocuklarına her gün düzenli olarak yüksek sesle kitap okumasını öneriyor. Çocuklara yüksek sesle kitap okumak, çocukların kelime bilgisini artmasına ve okulda başarılı olmasını sağlıyor. Özellikle okul öncesi eğitim şansına sahip olmayan yoksul çocukların gelişimi için kritik bir öneme sahip olan çocuklara yüksek sesle kitap okunması, birçok çocuğun daha iyi bir eğitim alarak daha iyi bir hayatının olmasını sağlayabilir. Çünkü Save the Childeren verilerine göre yoksul çocukların yüzde 60’ı üniversiteye gitmiyor, yüzde 70’i tutuklanıyor ve yüzde 40’ı genç yaşta çocuk sahibi oluyor.


Seri ilanlar & Eğlence

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz KOÇ: Hareketli bir hafta geçireceksiniz. Son zamanlarda içten içe hissettiğiniz huzursuzluk kendinizi fazla dinlemenizden kaynaklanıyor. Sosyal hayatınıza daha fazla vakit ayırmalısınız. İş hayatında parlak bir döneme giriyorsunuz. Önünüze çıkan fırsatları değerlendirmeye çalışın. BOĞA: Son zamanlarda parasal konular biraz canınızı sıkıyor olabilir. Bu konuda dikkatli olun. Bir süredir düşündüğünüz projeler için adım atmanın tam sırası. İşbirliği yapmaktan kaçınmayın. Aşk hayatınızda hiç beklemediğiniz sürprizler olabilir. İKİZLER: Bazen kapalı kutu gibi oluyorsunuz ve bu da dostlarınızın size yardım etmesine engel oluyor. Sorunlarınızı içinize atmaktan vaz geçin. Aşk hayatınız için iyi bir hafta değil, yeni ilişkilerden kaçının. İlişkisi olanlar da bu hafta dikkatli olmalı, tartışmalı ortamlardan kaçınmalı. YENGEÇ: Bir süredir görmediğiniz ama son zamanlarda aklınıza gelen eski bir dostunuzla beraber olacaksınız. Sakin bir hafta sizi bekliyor. Yoğun tempoya biraz ara verip kendinize vakit ayırsanız iyi olur. Bu hafta yeni adımlar atmak için uygun değil, bekleyin. ASLAN: Çok sabırsızsınız, her şey hemen sizin istediğiniz gibi olsun istiyorsunuz. Olayları biraz akışına bırakın. Burnunuzun dikine gitmekten vaz geçip, sizi sevenlerin sözlerine biraz kulak verin. Bir süredir kafanızı meşgul eden şeyler için kendinizi ve karşı tarafa zaman tanıyın. BAŞAK: Çalışmayı çok seviyorsunuz hatta bazen kendinizi kaybedecek kadar çok çalışıyorsunuz. Titizliğiniz yaptığınız her işe yansıyor. İnce detaylarla uğraşmaktan vazgeçin, uzun süredir ihmal ettiğiniz aileniz ve arkadaşlarınız çok mutlu olacak. TERAZİ: Canlı ve enerjik bir hafta geçiriyorsunuz. Hazır istim üzerindeyken bir süredir ertelediğiniz şeyleri yapmaya başlayın. Sürekli başkalarını mutlu ekmek istiyorsunuz, kendinizi düşünmenin zamanı. Parasal konularda iyi bir döneme giriyorsunuz, dikkat. AKREP: Sürprizlere hazır olun. Hiç beklemediğiniz güzel olaylar sizi bekliyor. Daha önce yaşadıklarınız yüzünden insanlara biraz kuşkucu yaklaşıyorsunuz. Ama hayata şans vermek gerek. Biraz rahatlayın, hem iş hem de özel hayatınıza renk ve heyecan geliyor. YAY: Sakin günler sizi bekliyor. Özlemini çektiğiniz tatili yapmak için en uygun zaman. Hayatınızda köklü değişiklikler yapmak istiyorsunuz ancak bir türlü ilk adımı atamıyorsunuz. Mevcut durumu ve hayal ettiklerini ölçüp tartmak için en uygun zaman. OĞLAK: İyiliklerinizin karşılığını görmeye başlayacaksınız. Sizi seven dostlarınızla bu hafta daha fazla vakit geçirmelisiniz. Bu günlerde tartışma ortamlarından uzak durun, işle ilgili küçük sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bazı seçimler yapmak zorunda kalabilirsiniz, kendinize güvenin. KOVA: Son zamanlarda sosyal hayatınıza fazla vakit ayırıyorsunuz. İnatçılığınız dostlarınızla aranızın açılmasına neden olabilir. Hem iş hem de özel hayatınızda biraz bencilce davranıyorsunuz, karşı tarafın da hislerine önem vermelisiniz. BALIK: Sürekli şikayet eder haliniz çevrenizde bıkkınlık yaratmaya başladı. Duygularınız sürekli değişiyor. Kendinizi kandırmaktan vaz geçin. Sizi gerçekten seven ve değer veren dostlarınıza sırtınızı dönüyorsunuz, bu da onları üzüyor. Bu dönemde biraz dinlenip yakınlarınıza ilgi gösterin.

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 BAYAN ELEMANLAR ARANIYOR Long Island, New York’ta bulunan gourmet supermarketimizin ofisinde full-time çalışacak BAYAN elemanlar arıyoruz. İlgililerin resumelerini tugce@shopdelight.com adresine göndermeleri veya 516 466 1300 no’lu telefondan Tuğçe Hanım’a ulaşmaları rica olunur.

İlanınız Burada Yayınlansın

Salad Bar Konusunda Tecrübeli Eleman Aranıyor

$50

New York’ta salad bar konusunda tecrübeli eleman aranmaktadır. Başvuru yapacak kişilerin referansları ve daha önce çalıştıkları yerler dikkate alınacaktır.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Telefon: 646 266 4171

SATILIK DÖNER MAKİNESİ, DONDURMA MAKİNESİ, BUZDOLABI, FIRIN

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır İlanınız Burada Yayınlansın

Sadece 3 ay kullanılmış iki İNOKSAN döner makinesi, bir Taylor dondurma makinesi, özel yapım camekanlı buzdolabı, Conveyor fırın satılıktır.

$40

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

İlanınız Burada Yayınlansın

Detaylı bilgi için iletişime geçebilirsiniz. Telefon: 646 266 4171

$20

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Kaliforniya’da aileye iş ve ev Tercihen karı koca ya da benzeri iki kişinin bir evde kalabileceği bir ortamda, biri marangozluk gibi bir sanaata ya da tecrübeye sahip olup, bina ve bahçeden oluşan bir alanın bakımından sorumlu olacak, diğeri 16 yatak odasının günlük temizliğini yapacak iki kişiye ihtiyaç duyulmaktadır. İş ve ev ABD’de Kaliforniya’dadır ve aylık maaş ödenecektir.

İlgilenenlerin 347 615 1609 no’lu telefondan Nurdan Hanım ile görüşmeleri veya sesli mesaj bırakmaları gerekmektedir.

Satış Elemanları Aranıyor

SATILIK CAFE/FAST FOOD Manhattan’ın en işlek bölgesi Hell’s Kitchen’da 3 aylık, işler vaziyette, 300sq-ft, $7500 kiralık café/fast food 10 senelik lease ile satılıktır.

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

New Jersey’de babysitter aranmaktadır 6 yaşında kız ve 11 yaşındaki erkek çocuğumuz için Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri full time yatılı bakıcı aramaktayız. Ev gayet geniş olup kendi özel lavabo ve odanız olacaktır. Detaylı bilgi için 516-765-5796 no’lu telefonu arayabilirsiniz.

Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511

Bayan Eleman Aranıyor New York, Upper East Side’daki bayan giyim mağazasında part time/full time çalışacak, satış tecrübesi olan bayan eleman aranıyor. Telefon: 201 394 2429 Rose Hanım Manhattan’daki hediyelik eşya dükkanımızda geçici olarak part time veya full time çalışabilecek bay/bayan eleman aranıyor. Telefon: 212 252 0030

Müşteri kitlenize göre Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest mecralarında: - İçerik yönetimi nasıl yapılır? - Uygun görsellerin hazırlanması ve yayınlanması - Takipçi sayınızı arttırmaya yönelik çalışmalar nelerdir? - İçeriklerinizi zenginleştirmek adına kullanabileceğiniz uygulamalar - Facebook reklam yönetimi nasıl yapılır? - SEO çalışmaları nelerdir?

Restauranta eleman aranıyor

New York, Telefon: 347 610 7112

Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart.

Bay/bayan kasiyer aranıyor

Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667

Eleman Aranıyor

Geleneksel Türk Pidesi’ni yapabilen usta aranmaktadır.

Long Island, NY’ta çalışacak, Green Card ve en az 18 aylık NY ehliyeti olan, tercihen Long Island’da oturan şoförlere ihtiyaç vardır.

New York, Manhattan’da Kasiyer Aranıyor Manhattan, New York’ta daha önceden kasiyerlik deneyimi olan ya da yapabileceğine inanan, gece vardiyasında çalışacak bay eleman arıyoruz. Yeterli derecede İngilizce bilmesi gereklidir.

İlgilenenlerin daha fazla bilgi için aramaları rica olunur. 631 974 5518

Detaylı bilgi için (516) 351-7677 numaralı telefondan Hasan Bey ile sabah 10 akşam 10 arası irtibat kurabilirsiniz.

Brooklyn, Ocean Parkway’de güvenli bir bölgede, yeni tadilatı bitmiş, banyo ve mutfak ortak kullanım alanlı evimizin geniş ve ferah bir odası Haziran 1 itibariyle taşınmaya müsait olacaktır. $700

Seri İlan Sayfaları

Telefon: 917 615 6799

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Google aramalarda da etkili olan sosyal medya içerik yönetimi, markanızın konumlaması ve müşterilerinize ulaşmanız için varolmanız gereken bir yapı. Bu hizmet size: Daha fazla kişiye ulaşmanızı, rakiplerinizin önüne geçmenizi, adınızı daha çok duyurmanızı sağlayacak. Eğitimin içeriği hedef kitlenize ve hedeflerinize bağlı olarak karar verilecektir.

Türk restaurantına araçlı delivery elemanı aranmaktadır.

İlgilenenler 917 702 1390 no’lu telefondan bize ulaşabilirler.

SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

Dijital Pazarlama (Şirketinize özel eğitim)

E-mail: sosyalmedya1@gmail.com

New Jersey eyaletinde yeni kurulacak iş yerimiz için Türk Pide Ustası aranıyor.

Seri İlanlar Kazandırır!

Lower East Side Telefon: 646 228 6821

Telefon: 914 526 0044

Türk Pide Ustası aranıyor

Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

Ben geçen sene Columbia’dan mezun oldum ve 1 senedir çalışıyorum. 2. oda arkadaşı ise bir Çinli, NY’ta master yapıyor.

Bütçesi yönetilecek yapılacak çalışmalara göre belirlenecektir..

Brooklyn’deki marketimize; İngilizce bilen, sorumluluk sahibi, tecrübeli bay ve bayan kasiyerler arıyoruz.

E-mail: ahmetcesni@gmail.ccom

3 oda 2 banyolu bir apartman dairesinde 1 boş odamız var. 3. ev arkadaşı arıyoruz. Eğer 1 senelik lease imzalayabilecekseniz ve Manhattan’da oda bakıyorsanız, lütfen mesaj atınız. Kira $1200.

New York’ta contracting işinde çalışacak bayan sekretere ihtiyaç var.

İlgilenenler appleblossomidy@yahoo.com’dan mesaj geçebilirler ve telefon numaralarını bırakabilirler.

Gas istasyonuna part time eleman aranıyor. Başvuru yapacakların yasal olması ve loto tecrübesi olması gerekiyor. Yer 2 ile 4 trenine yakın. Bronx, NY E-mail: nycs3rdar34@gmail.com

Manhattan’da kiralık oda

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum.

www.USAilan.com

New York Telefon: 347 480 9867

Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

ile ortak hazırlanmaktadır

Posta212 Bulmaca SOLDAN SAĞA: 1) Mecazlı anlamında olarak Batı dillerinden literatürümüze girmiş bulunan bir kavram - Kükürt elementinin imi 2) Saha - Silahı ateşleyen parça 3) İtiraz etmeksizin uyumak - Bir çoğul eki 4) Yetersiz - Öğrenciye verilir - Arap alfabesinde bir harf 5) İyi trafik 6) Kısaca yok - Daha önce bahsi geçen şiir - Alfabedeki son harfin bir başka okunuşu 7) Kısaca averaj - Kısaca Kolluk Kuvveti - Zamanında Enver Paşa tarafından kurulan gizli teşkilatın simgesi 8) Bir erkek adı - Gaye 9) Üsttün zıddı - Atılgan - Uzaklık anlatır 10) Bir nota - Anadolu şivesiyle işte burada anlamında bir sözcük - Kehle 11) Ayası olmayan güç 12) Sevgili - Telefon sözü 13) Baba bal değil - İhsaş etme, dolaylı olarak anlatma 14) Yaşlı - Kısaca milimetre - Bir ağaç YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Bir ilimiz - Ele avuca sığmaz çocuk 2) Yabancı - Ovma işi yapan 3) Yeni ihdas edilen bir kuruluşun kısa adı - Kısaca rulet - Merhum Özal tarafından kurulan siyasi partinin adı 4) Seçme parçaları içeren kitap - Sınırlı 5) Yemek - Acem lisansıyla narin şahı 6) Orijinal - Bir müzik türü 7) Belagatı olarak anlamında bir ifade 8) Terbiyesi bozuk - Bir Azeri enstrümanu - Rütbesiz asker - Elemli 9) Şu geçirmez toprak - Kısaca emar - Bir element 10) Matik türünden büyüleyici özellik - Bir renk 11) Milli içkimizin adı - Yaş.


Spor

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Amerikan liglerinde Türk futbol takımı sayısı artıyor Fenerbahçe USA’in ardından Giresun USA’yı da Amerika’daki futbol liglerine taşıyan Larry Şuayip Tiyaloğlu, amacının daha fazla sayıda Türk takımını liglere taşımak olduğunu söyledi eyalet New Jersey’de oynamamıza izin vermedi. Sonra Long Island 1. Futbol Ligi’ne katıldık. Ardından turnuvalara katıldık. New York bölgesinde spor salonunda 30’a yakın takımın katıldığı her yıl düzenlenen turnuvada son 5 yıldır şampiyon oluyoruz. Aynı zamanda 30 Ağustos’ta düzenlenen turnuvada da her yıl gider ve kupayı alır geliriz. İyi bir takım olmak için gayret sarfediyoruz.

DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

F

utbol liginde Türkler’i başarıyla temsil eden Fenerbahçe USA’in ardından Giresunspor USA’de yeşil sahalarda mücadeleye hazırlanıyor. Her iki takımın da futbol ligine girmesinde büyük katkısı olan, aynı zamanda Fenerbahçe USA Futbol Takımı’nın Teknik Direktörü Şuayip Tiyaloğlu, daha fazla sayıda Türk takımını liglere taşımayı hedeflediğini söyledi. Amerika’ya 1985 yılında geldiğini ve New York Long Island bölgesine yerleştiğini belirten Tiyaloğlu, geldiği yıllarda tanıştığı Türklerle kendi aralarında futbol oynadığını anlattı. Tiyaloğlu, “Bu bir hastalık, Türkiye’de aramızda hep oynardık. Dolayısıyla burada da insanlarla bir araya gelip futbol oynamayı severdim” dedi. Tiyaloğlu, o dönemde çocuklar için oluşturulan kulüplerde de gönüllü olarak hocalık yaptığını ve liglerde de oynama fırsatı bulduğunu ifade etti. Türkiye’deki okul yıllarında futbol oynadığını belirten Tiyaloğlu, babasının da kendisi gibi

futbolu çok sevdiğini söyledi. Fenerbahçe taraftarı olduğunu da vurgulayan Tiyaloğlu, bununla ilgili anısını şöyle anlattı: “Bir gün babamdan futbol maçlarında oynarken giyebileceğim bir forma istedim. Bunun üzerine babam bana Fenerbahçe forması getirdi. Ben de babama ne-

den Fenerbahçe forması verdiğini sordum. Babam da bana ‘Oğlum Fenerbahçe’nin renkleri çok asil. O nedenle bunu giymeni istiyorum’ dedi. Ben de yıllarca o formayı üzerimden çıkarmadım, hep o forma ile maçlara çıktım. Fenerbahçe sevgisi de babamdan kalan miras.”

İYİ BİR TAKIM OLMA AMACI Long Island’da futbol oynadığı sırada Fenerbahçe USA’nın da ligde oynamasına karar verdiğini kaydeden Tiyaloğlu, takım ile ilgili şu bilgileri verdi: “New Jersey’de 7-8 yıl önce Şampiyonlar Ligi’nde oynadık. Ancak New York’tan katıldığımız için

“TAKIM KURMAK EMEK İSTER” Fenerbahçe USA’in ardından Giresunspor USA’in lige girmesi için destek verdiğini kaydeden Tiyaloğlu, amacının daha fazla sayıda Türk futbol takımının Amerika’daki liglere girmesini sağlamak olduğunu söyledi. Amerika’da takım kurmanın zor olmadığını, ancak bilgi ve emek istediğini ifade eden Tiyaloğlu, “Fenerbahçe USA’yi Ekmel Anda sponsorluk ediyor. Ekmel abinin sayesinde futbol oynuyoruz. Bizim her sezon en an az 30 bin dolar masrafımız oluyor. Bu nedenle büyük emek gerekiyor” diye konuştu.

Djokovic liderlik koltuğuna oturdu Wimbledon Tenis Turnuvası’nda tek erkekler ve tek kadınlarda şampiyonlar belli oldu. Sırp tenisçi Djokovic, 2013’ün ekim ayında Nadal’a kaptırdığı dünya sıralamasının liderlik koltuğuna oturmayı garantiledi NEW YORK - POSTA212

W

imbledon Tenis Turnuvası’nın tek erkekler finalinde Federer’i 3-2 yenen Djokovic, kariyerinin 7’nci “grand slam” şampiyonluğuna ulaştı. Sırp tenisçi, 2013’ün ekim ayında Nadal’a kaptırdığı dünya sıralamasının liderlik koltuğuna oturmayı garantiledi. Sezonun üçüncü “grand slam” tenis turnuvası Wimbledon’ın tek erkekler final maçında, 1 numaralı seribaşı Novak Djokovic, 4 numaralı seribaşı Roger Federer’i 6-7, 6-4, 7-6, 5-7 ve 6-4’lük setlerle 3-2 yenerek kariyerinin 7’nci “grand slam” şampiyonluğuna ulaştı. Maçı, İngiltere kraliyet tah-

tının ikinci sıradaki varisi Prens William ile eşi Cambridge Düşesi Kate’in yanı sıra eski İngiliz futbolcu David Beckham ile eşi Victoria, bir diğer eski futbolcu Andriy Shevchenko, aktris Kate Winslet, aktör Samuel L. Jackson ve Bradley Cooper, şarkıcı Fergie gibi birçok tanınmış kişi de izledi. WİMBLEDON’UN KRALİÇESİ Wimbledon’da tek kadınlarda Eugenie Bouchard’ı 6–3 ve 6-0’lık setlerle 2-0 yenen Petra Kvitova şampiyon oldu. Tek kadınlardaki yarı final karşılaşmasında, 6 numaralı seribaşı Çek Petra Kvitova ile 13 numaralı seribaşı Kanadalı Eugenie Bouchard karşı karşıya geldi.

Salih Uçan Roma’ya UÇTU! Salih Uçan, Roma’nın başarısı için ter dökecek. Genç futbolcu, İtalya’da sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Roma ile sözleşme imzaladı İSTANBUL - POSTA212

R

oma, Fenerbahçe'nin genç futbolcu Salih Uçan'ı kiraladı. Transferini tamamlamak üzere İtalya'nın başkenti Roma'ya gelen Salih Uçan, sağlık kontrolünden geçti. 20 yaşındaki oyuncu Roma'nın Trigoria semtindeki Fulvio Bernardini tesislerinin girişinde Türk gazetecilere, anlaştığını duyurdu. Görüşmelerin ardından kısa bir açıklama yapan Uçan, "Roma ile anlaştım. Emeği geçen herkese teşekkürler. Başta Fenerbahçe Başkanımız Aziz Yıldırım olmak üzere, Roma'da da Sabatini ve hocamız Rudi Garcia'ya da teşekkür ederim. Özellikle Aziz başkanıma da bana bu fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Mutluyum. Çok güzel" diye konuştu. Salih Uçan'ın açıklamasının ardından AS Roma Kulübü de genç oyuncunun sözleşme imzalarken çekilmiş fotoğrafını resmi sitesin-

den paylaştı. Siteden yapılan açıklamada, Salih Uçan'ın 4 milyon 750 bin euro bedelle 2014-2015 ve 2015-2016 sezonları için kiralandığı, üçüncü yılda ise satın alma opsiyonu 11 milyon bedelle Roma'da olmak üzere başka herhangi bir ek ücret olmaksızın transfer edildiği belirtildi. Sarı kırmızılı takımın Türk

oyuncuya ne kadar ücret vereceği ise açıklamada yer almadı. Roma kulübü, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından imza törenine ilişkin fotoğraflar paylaştı. Roma kulübü kaynaklarından edinilen bilgiye göre, sarı kırmızılı takımın yeni sezon için 15 Temmuz'da, Trigoria'daki tesislerde bir araya geleceği, ağustos ayında ise

Roma Olimpiyat Stadı'nda taraftarlarıyla sezon açılışı yapacağı öğrenildi.

TÜRKÇE BAŞARI DİLEĞİ Salih Uçan'ın Roma takımında arkadaşı olacak olan ve 2008-2009 sezonunda Galatasaray'da forma giyen kaleci Morgan De Sanctis, Türkiye'de kaldığı dönemde öğren-

Kadir Çetinçalı twitter:@mamleba

Galatasaray Snejder’i satmalı DÜNYA Kupası bizdeki açık oto pazarı gibi futbolcular açısından bir vitrin. Alışagelmiş bir durumdur; her Dünya Kupası sürpriz kahramanlar yaratırken, birçok hayal kırıklığını da futbolseverlerin gözünün içine sokar. Brezilya’da çoğunlukla kaleciler vitrinin görünen ışıltılı bölümünde yer bulsalar da, Kupa’nın nadide parçası James Rodriguez vitrinde göz kamaştırdı. Dünya Futboluna hakim kişiler için sürpriz ya da bilinmedik bir yıldız değildi ama artık tüm cümle alem 22 yaşındaki Kolombiyalı genci ayakkabı numarasına kadar biliyor. James kupa vitrinin “birinci el” ışıltısı. Kupanın “ikinci el” vitrin yıldızı ise Galatasaraylı Wesley Sneijder. İnter’de futbolu unutma noktasına gelen Wesley, İstanbul’da yeniden doğdu. Bir yıl önce Louis Van Gaal’in Sneijder’ı Hollanda Milli Takımı’na bile almayacağı görüşü ağırlıktaydı. G.Saray’daki çıkışı Sneijder’i Brezilya’da Dünya vitrinine yeniden çıkardı. Kostarika maçında iki muhteşem vuruşu direkleri döverken, artık Sneijder G.Saray için çok karlı bir yatırım aracı haline dönüşüyordu. Hocası Van Gaal, Wesley’i büyük bir olasılıkla önümüzdeki sezon çalıştıracağı Manchester United’a kendisiyle birlikte gelmesi için iknaya çalışacak. Büyük bir olasılıkla da ikna edebilir. G.Saray kadrosundaki en değerli parçayı satmalı mı peki? Evet satmalı. Çünkü tam zamanı. 28 yaşında iken 7,5 milyon euro bonservis bedeli ödeyerek aldığınız oyuncuyu, 30 yaşını aştığı günde 15 veya üzeri milyon euroya satarsanız bu, bugüne kadar bir Türk kulübünün yaptığı en karlı futbol ticareti olur. Ben bu fikrimi Twitter’da paylaştığımda G.Saraylı taraftarların çoğunluğunun olumsuz tepkisini aldım. Ortak görüşleri, “Sneijder satılırsa gelecek sezon F.Bahçe’ye şampiyonluk hediye edilir.” Geçen yıl F.Bahçe uzak ara şampiyon olurken Sneijder ve Drogba neredeydi? Demek ki, şampiyonluk sadece yıldız isimlerle kazanılmıyor. Öncelikle komplike bir takım olmak ve iyi bir teknik adam gerekli başarı için. G.Saray Sneijder’i satmalı çünkü önümüzdeki sezon Dünya Kupası yorgunu oyuncusundan yüksek katkı sağlaması hayli zor. Bir yıl sonra 31 yaşına gelen oyuncusuna müşteri bulamaz ve son sahibi olur. Üstelik Sneijder’in satışından gelecek para ile geleceğe dönük yıldız adayı 2 oyuncu bile satın alabilirsin. Büyük takım oyuncu satarak büyümez görüşünün aksine bazen satarken de kazanırsın. Çünkü kulübün mali durumu gelecek sezonu değil, gelecek 4-5 yılı düşünmenin zorunluğunu fazlasıyla hissettiriyor. Atletico Madrid, Radamel Falcao’yu sattı, peşinden Barcelona , Real Madrid gibi devleri geçip zafere ulaştı. G.Saraylılar’a böyle bir örnek hatırlatayım; 1992 yılında Roman Kosecki satıldığında Adnan Polat topa tutulmuştu. Sonuçta Hakan Şükür ve Mustafa Kocabey ile G.Saray şampiyon olmuştu. 3 yıl önce Arda gitti devamında G.Saray şampiyon oldu. Bazen satarken kazanırsın yeter ki zamanını bil. Şimdi de Sneijder’i satmanın tam zamanı.

Fenerbahçe Joel Campbell’in peşinde

diği Türkçe kelimelerle Roma'nın ilk Türk oyuncusunu karşıladı. De Sanctis, Trigoria'daki tesislere arabayla girişinde, Türk gazetecilerinin, Salih Uçan'ın Roma ile sözleşme imzaladığını hatırlatması üzerine, "Hoşgelmiş" diyerek başarı dileğini iletti.

(İSTANBUL - POSTA212) Takımı kademeli olarak gençleştirmek isteyen Ersun Yanal’ın Emenike’yi tutup, Sow ya da Webo’yu elden çıkarmak istediği biliniyor. Burada belirleyici unsur tekliflerdi. Arap Emirlikleri’nden Al Nasr’ın Webo için 5 milyon Euro’luk önerisi rotayı şekillendirdi. Yönetim bir yandan o pazarlığı yürütecek, diğer yandan Yanal’ın genç gözdesi, Kosta Rika’lı Campbell için Arsenal’e teklif götürecek.

MESAJ YAYINLADI Kişisel Twitter hesabından Roma'ya imza atarken çekilen fotoğrafını paylaşan Salih, "Roma ile anlaştım. Emeği geçen herkese teşekkür ederim" mesajını paylaştı.

ARSENAL DÜŞÜNMÜYOR İngilizler, geçen sezon Olmypiakos’a kiraladığı 22 yaşındaki oyuncuyu yine düşünmüyor, hatta santrfor arıyor. 5 milyon Euro’luk bir pazarı bulunan Campbell için Fenerbahçe’nin bu rakamı gözden çıkarabileceği, kulübü ile işi bitirip oyuncuyla da hemen masaya oturacağı öğrenildi. Kiralanmak istemiyor Genç yaşına rağmen hem geçen sezondan ciddi bir Şampiyonlar Ligi deneyimi bulunan hem de 2014’te Dünya Kupası heyecanı yaşayan Campbell’ın da kiralanmak yerine bonservisiyle gitme fikrine sıcak baktığı gelen haberler arasında.


Tatil

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Avrupa’da gezilmesi gereken yerler Avrupa denildiğinde hep müzeleri, tarihi mekanları, yüzyıllara tanıklık etmiş evleri ve sokakları gelir akla… Oysa başta doğa harikaları olmak üzere, Avrupa’nın her köşesinde birbirinden güzel unutulmayacak anılar yaşayacağınız yerler var. İşte önerilerilerle derlenen gezilesi yerler

Kopenhag, Danimarka:

FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212

D

antel gibi kıyıları, gizli plajları, kayak kayabileceğiniz dağları, sörfle dalgaların üzerinde dans edebileceğiniz sahilleri, güneşin batışını izleyebileceğiniz kanyonları, yemyeşil ovaları… Bunların Avrupa kıtasının birbirinden güzel doğal güzellikleri… Business Insider bir anket düzenlemiş ve okuyucularına “Ölmeden önce Avrupa’da görmek istediğiniz yerler” sorusunu yöneltmiş. Bu araştırma sonucunda da Avrupa’yı gezmiş kişilerin önerileriyle yerler belirlemiş. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bu yerlerden gezdiklerimi kendi gözlemlerimle kısaca aktarıyorum.

İstanbul, Türkiye: Türkiye boğaz turuyla girmiş. Nerede yaşarsanız yaşayın ama hayatınızda bir kez olsun İstanbul boğazında bir gününüzü geçirin. Tur yapan birçok tekne var. Arkadaşlarınızla özel küçük bir tekne de kiralayabilirsiniz. Boğazı bir baştan bir başa geçerken tarihi yalıları, Osmanlı ihtişamını izlerken bir yandan da masmavi denizin tadına varacaksınız.

Kopenhag’deki Tivoli bahçeleri ve eğlence parkı bir gün geçirin. Kendinizi Andersen masallarında hissedeceksiniz. 80 dönümlük arazi üzerindeki bu muhteşem parkta, 26 eğlence parkuru, 32 restoran ve bir çok konser alanı var. İnanın bir günün nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile.

Amalfi, İtalya: Berlin, Almanya: Underground gece kulüplerinde dans edin. Tarih, müze, eski Berlin duvarı, kaçış anıları derken günün kültürel yorgunluğunu çılgın partilerle üstünüzden atabilirsiniz.

Innsbruck, Avusturya: Avustarya’nın dağlarında nefes kesen bir kayak macerası yaşayın.

Kıbrıs Akdeniz’in berrak sularında, rengarenk balıklar arasında unutulmaz bir dalış yapmak istiyorsanız adres Kıbrıs. Hem suyu sıcacık, hem de Akdeniz’in tam ortasında denizin dibinde olduğunuz hissetmek anlatılmaz bir his. Tüplü dalış sevmiyorsanız ya da korkuyorsanız bile maskeyi, paleti kuşanıp birkaç metre olsun dalmayı deneyin. Sualtı dalışı yapanlar hayatlarında bir kez olsun Kıbrıs’ı ziyaret edip, Akdeniz’in güzelliğini bir de denizin altında görmesi gerek.

Güney İtalya Campania Bölgesi’ndeki Salerno şehrindeki Amalfi kıyı şeridi Avrupa’nın en güzel yerleri arasında. Buraya giderken doğal güzellikleri kucaklayan yolda araba kullanmanın keyfini sürün. Eğer motor kullanmayı biliyorsanız, kiralayacağınız motosikletle unutamayacağınız bir yolculuk yaşayacaksınız. Dik derin uçurumların altında deniz ve kıvrıla kıvrıla giden yol, tam motosiklet tutkunları için.

Para yok tatil yok Yapılan bir anket, Amerikalılar’ın yüzde 63’ünün, bu yıl yaz tatili yapmayacaklarını ortaya çıkardı. Araştırmaya göre, Amerikalılar, yeterli paraları olmadığı için tatil yapamıyor İLHAN TANIR WASHINGTON - POSTA212

S

eyahat ve tatil websayfası Skift.com’un yaptığı ankete göre, bu yıl Amerikalılar’ın sadece yüzde 15’i yaz tatiline çıkabilecek. Tatile çıkacakların sadece yüzde 15’i uzun bir yaz tatili yapacaklarını açıklarken, beşte biri ise, bir hafta veya iki haftalık uzun tatiller yerine, uzun bir haftasonu tatili yapacağını açıkladı. RUSLAR’IN YARISI KADAR TATİL 2013’deki rakamlar ise, ortalama bir Amerikalı’nın karşılaştırma yapıldığında ortalama bir Rus’un bir yılda yaptığı tatilin ancak yarısını yaptığını gösteriyor. 2008-2009 ekonomik krizinden beri yüzde 10’lara yaklaşan işsizlik rakamlarından ancak bu yıl ciddi bir düşme gören Amerikalılar, buldukları işlerden yaz tatilinde dahi vazgeçmek istemiyor gibi. Haziran

ayında 288 bin yeni iş yaratıldığını Amerikan Çalışma Bakanlığı açıklamış, bu rakamlarla ABD’nin işsizlik oranı yüzde 6.1’e düşmüştü. Amerikalılar’ın yaz tatilini çokça düşünmemesinin bir dezavantajı ise, bu tür yazlık yerlerdeki işçi alınımında ciddi bir düşüşün yaşanması. Amerikan Çalışma Bakanlığı rakamlarına göre, 2013 yılı Haziran ayında otel ve lokantalarda 204 bin işçi alınmışken, bu yıl sadece 116 bin yeni işçi alındı. Bunun nedenlerinden başka biri olarak ise ABD’nin ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 2.9’luk bir küçülmesi de etkili olarak görülüyor. ALIŞVERİŞ DE PAHALANDI İngiliz gazetesi The Guardian’ın yayınladığı kısa bir analiz, Amerikalıların market alışverişinin de giderek pahalandığını gösteriyor bu yaz. Et fiyatları yüzde 7.7 artarken, süt ve süt çeşitleri yüzde 4.2 artış gösterdi.

Toskana, İtalya:

Amsterdam Hollanda:

Hollanda’ya gittiğiniz hemen bir bisiklet kiralayın. Zaten çevrenizde o kadar çok bisiklet göreceksiniz ki. Hollanda’nın adeta milli aracı haline gelmiş. Amsterdam’daki kanalları, daracık sokakları bisikletle gezmenin keyfine varacaksınız. Hatta aile bisikletleri bile var. Eşinizle, sevgilinizle beraber pedal çevirip, Amsterdam’ın tarihi yerlerine keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz.

İbiza, İspanya: Gündüz tarihi yerleri, müzeleri gezin ama gece için de enerjiniz kalsın. İspanya’da geceler uzundur, hele hele İbiza’da güneş doğana kadar İspanyol müziği dinleyip dans ederek unutulmaz bir tatil anısı yaşayabilirsiniz.

İtalya’ya gidip İtalyan gidip yaşamak istiyorsanız turistik yerlerden biraz uzaklaşıp. Toskana Vadisi’ndeki şarap bağlarını gezin. Orada, bir kır evinde kalın. Şarap bağlarında ellerinizle üzüm toplayıp, şarabın nasıl yapıldığı görün. Ve tabii hepsinden azar azar tadın.

Nice, Fransa: Güney Fransa’daki Nice kentindeki Promenade des Anglais sahilinde mutlaka yürüyüş yapın. Denize girin. Sahil boyunca uzanan kafelerin birinde oturup güneşin batışını izleyin.

Interlaken İsviçre: Aklınıza hemen kar ve kayak geldi değil mi. O da var ama İsviçre’nin bu güzel kasabasında doğanın bütün güzellikleri bir araya gelmiş gibi. Heidi’nin Peter’la cirit attığı Alp dağları manzarasında göl, yeşilin bin bir tonu. Sakin ve dinlendirici bir tatil geçireceğiniz bu şirin kasabanın yakınında bir kanyon var. Adrenalin meraklıları ve Bungee Jumping sevenler, buradaki şelaleden debisi yüksek nehre atlayış yapıyor. Ben ilk başta çok hevesliydim, sonda biraz ürktüm ama atladıktan sonra hayatımın en güzel dakikalarını yaşadım. İnsan tekrar tekrar denemek istiyor.

Lisse, Hollanda: Hazır Amsterdam’a gitmişken Lisse’ye de yolunuz düşerse yine unutamayacağınız bir tatil anınız olacak. Ama burası baharda çok daha güzel. Çünkü Keukenhof Çiçek Bahçesi’nde 7 milyondan fazla çiçek soğanı dikiliyor. Lale’nin ana vatanı olan bu bahçede, yüzlerce fotoğraf çekebilirsiniz. Telefon şarjınız tam dolu olsun. Küçük göl, ağaçlar, yeşilin her tonu. Bu bahçeye aşık olacaksınız.


Kültür Sanat & Etkinlikler

VİZYON

HAFTANIN FİLMLERİ

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Rodarte HALDUN AR

MAĞAN

Nurdan Yüzbaşıoğlu

nurdanusa@gmail.com

Bodrum artık çok büyük

Y SEX TAPE Jay (Jason Segel) ve Annie (Cameron Diaz) 10 yıldır evli, 2 çocuk sahibi ve hala birbirlerine oldukça aşıklardır. Fakat birçok ilişkide olduğu gibi aradan geçen 10 yılda cinsel hayatları oldukça durağanlaşmıştır. İlişkilerini tekrar hareketlendirmek için kendilerini sevişirlerken kaydetmeye karar verirler. Gece iyi geçer fakat farkında olmadıkları birşey vardır. Videoyu kaydettikleri tablet, yakın çevrelerine hediye olarak dağıtacakları bütün tabletlere otomatik olarak yüklenir. Artık özel hayatları sevdiklerine sadece bir tık uzaktadır. Tabletleri dağıttıktan sonra durumu farkeden ikili, bütün tabletlerdeki videoyu silebilmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Vizyon Tarihi: 18 Temmuz 2014

AND SO IT GOES

ıllar önce yürüdüğümüz patika yollar artık birer tesise dönüşmüş. Her yer restoran, otel, butik olmuş. Bu yoğun yapılanma iyi mi olmuş diye sorarsanız ben pek sevdiğimi söyleyemem. Tabii ki aralarda güzel yerler mutlu hissettiren mekanlar var, fakat öyle plansız programsız bir büyüme söz konusu ki sonu nereye varır belli değil. Bu kadar önemli bir tatil yöresi işini iyi yapanların yanı sıra hiçbir şeyden anlamayan bilinçsiz kişilerin de aralara sızması neticesi tam bir kaos yaşıyor. İşletmeler yanlış fiyat politikaları ve kötü servisleri sonucunda, çoğu paralı yerli turisti Yunan adalarına kaçırmış ne yazık ki. Herkes pahalılıktan şikayetçi. Sürekli yazılan çizilen lahmacun fiyatları maalesef doğru. Bu arada şahane havası müthiş manzarası, harika denizi ve ara-

ya serpiştirilmiş hakkıyla işini yapan mekanları sayesinde şimdilik ayakta kalmaya devam ediyor Bodrum. Mimarı açıdan bir bütünlük olmasını sağlamak için sadece beyaz az katlı bina zorunluluğu yeterli sanılsa da şehrin doğal dokusunu korumak için tek başına çözüm değil. O yüzden bir görüntü kirliliği mevcut. Gelişmiş ülkelerde her bir basamak dahi itinalı bir şekilde ölçülür biçilir ona göre ruhsat verilir ticari işletmelere, parası olan kafasına göre denizi kaldırımı dolduramaz. Bir butik açan kaldırıma kahvehane masası gibi masayı atıp gelip geçeni hülyalı hülyalı süzemez. Tüm bu olumsuzlukları bir kenara bırakarak aralarda işini doğru yapan mekanların

hakkını vererek yazıma devam etmek istiyorum. Bu işletmelerden biri 2007’den beri Arjantin lezzetini güzel şekilde sunan ‘Tango’ restoran. Cemiyet hayatında tanınan ve sevilen bir sima olan Kazım Ak’ın kızıyla birlikte açıp işlettiği restoran gerçekten gitmeye değer yerlerden birisi. Yıllarca tüm dünyayı gezerek ve mutfakları inceleyerek geliştirdiği damak zevkini profesyonel bir ekiple ve heyecanlı bir ruhla bu restorana yansıtmış Kazım. Baba kızın uyumlu, sevgi dolu ilişkisi sayesinde bir aile işletmesi sıcaklığına bürünen Tango’da mönü de gayet başarılı. Başlangıçlar, etler, salatalar, tatlılar birbirinden lezzetli. Şimdi bir gürme havasında mönüyü tek tek incelemeyeceğim. Bu konuda bir eğitimim yok. Dünyanın pek çok ülkesinde iyi restoranlarda yemek yemişliğim ve evde güzel yemek yapıyor olmam bu konuda ahkam kesmek için yeterli değil. Her ne kadar bazı arkadaşlar için bundan daha azı bile restoranları ipte sallandırmak için yeterli görülse de bence ayıp. Kaliteli ürün, profesyonel servis ekibi, işinin başındaki işletmeciler, abartısız fiyatlar, temizlik ve hijyen söz konusuysa kimse tiramisu’daki mascarpone peynirinin gramajına bakmaz. Dünyanın en iyi restoranlarında dahi ararsanız hata bulursunuz, önemli olan genel atmosferin iyi olması. Varsa hataların da doğru ve güzel bir yaklaşımla çözülmeye çalışılması. Eleştiriyi nasıl yaptığınız ise sizin kültür düzeyinizi gösterir. Bu açıdan yapıcı ve nazik eleştiri yapmak her iki taraf içinde olumlu neticeler doğurur. Uzun lafın kısası Bodrum hala popüler tatil yerlerinden biri. Bilinçli bir şekilde kontrol edilirse daha güzel şekillenir ve hak ettiği ilgiyi yerli ve yabancı turistten görebilir. İşletmeciler de kısa vadeli vurgunlar yerine uzun vadede başarılı ve kalıcı olmayı hedeflerse ne mutlu Bodrum’a gelenlere.

Biri sanat tarihi diğeri ise İngiliz edebiyatı mezunu Kaliforniyalı iki kız kardeş. Çocukluklarından beri tasarımcı olmayı kafalarına koymuşlar. Bayılıyorum böyle ne olacaklarına çocukken karar vermiş kişilere. Benim çocukken aklım bir karış havada bir gün doktor bir gün pilot olma hayalleriyle darma dumanken millet atına atlamış çoktan. Bu sebepledir ki bu ne olacağı 7’sinde belli kişiler bugün dünya çapında tanınırken bendeniz lokal bazda eşeleniyorum. Neyse bu kadar hayıflanmak yeter dönelim bu maharetli kızlarımıza. Kate ve Laura Mülleavy kardeşler moda dünyasına denkleştirilmiş paralarla atılmalarına rağmen ilk defilelerinden itibaren isimlerini duyurmuşlar. Womens Wear Daily’nin dikkatini çekmeleriyle birlikte markaları Rodarte hızlı bir tırmanışa geçmiş. İkinci sezon yaptıkları sarı ipek elbiseyle markayı yukarılara

Yapay zeka turing testini geçti Alan Turing tarafından ortaya atılan ve amacı bir makinenin zekasını sınamak olan test ilk defa geçildi. Bu test; bir insan, bir makine ve bir sorgulayıcı insan tarafından yapılıyor. Sorgulayıcı karşı taraftaki insanı ve makineyi göremiyor ve duyamıyor. Sorduğu sorularla cevap verenin makine mi insan mı olduğunu anlamaya çalışıyor. Sorgulayıcının soruları ve daha önemlisi aldığı yanıtlar, tamamen ses gizlenerek, yani ya bir klavye sisteminde yazılarak veya bir ekranda gösterilerek veriliyor. Sorgulayıcıya bu test esnasında elde edilen bilgiler dışında her iki taraf hakkında hiçbir bilgi verilmiyor. Tekrarlanan testler sonucunda sorgulayıcı, tutarlı bir şekilde insani saptayamadığı takdirde makine Turing testini geçmiş sayılıyor. Biri Rus diğeri Ukraynalı iki yazılımcının

“13 yaşındaki bir öğrenci” gibi programladığı Eugene Goostman adlı bilgisayar yazılımı, sanal ortamda iletişime geçtiği jüriyi kendisinin insan olduğuna ikna etti. Rus Vladimir Veselov ve Ukraynalı Eugene Demchenko tarafından geliştirilen Eugene Goostman, geçen cumartesi günü yapılan testte jüriden yüzde 33 oranında oy alarak bir rekora imza attı. Şimdiye kadar 65 yıllık bir geçmişi olan testte bu kadar puan alan bir yazılım

Çevresi tarafından pek de sevilmeyen, sinir bozucu bir reklamcı olan Ören Little (Michael Douglas), hayatından gayet memnundur. Tek isteği son bir ev daha satıp huzur içinde emekli olmaktır. Fakat uzun süredir görüşmediği oğlu aniden bir kız torunu olduğunu ve ona bir süreliğine bakması gerektiğini söyleyince hayatı alt üst olur. Torunana nasıl bakacağını bilemeyen Ören, kızın sorumluluğunu sevgi dolu komşusu Leah’ya (Diane Keaton) bırakmaya çalışır. Yavaş yavaş torunuyla, ailesiyle, ve Leah ile kuracağı bağ. Ören’in kalbini açmasına sebep olacaktır. Vizyon Tarihi: 18 Temmuz 2014

THE PURGE: ANARCHY

Güne Cafe Divan’da başlayın Haftanın 7 günü açık olan Cafe Divan, çeşitli kahvaltı seçenekleriyle ve özgün menüsüyle Türklerin olduğu kadar Amerikalıların’da uğrak yeri oldu KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

Arınma Gecesi (The Pürge) filminin devamı niteliğinde olan film, senede sadece bir gece boyunca cinayet de dahil olmak üzere bütün suçların yasal olduğu bir dünyada geçiyor. Leo oğlunu öldüren adamdan intikam almak için kendini sokağa attığı sırada, bir anne ve kızını kurtarır. Bu sırada arınma gecesi başlamadan önce evlerine dönmeye çalışan çiftin benzini biter ve Los Angeles’ın en vahşi gecesinde 5 kişinin yolları kesişirken amansız bir hayatta kalma mücadelesi başlar. Vizyon Tarihi: 18 Temmuz 2014

G

üne başlamak için zengin bir kahvaltıdan daha iyisi olamaz diyor işletme sahibi Tunç Özlü. Çeşitli kahvaltı tabaklarıyla, menemen, börek, gözleme ve simit gibi zengin menüsüyle göz dolduran Cafe Divan, New Jersey Cliffside Park’ta Türk mutfağını tanıtıyor. Waffle ve menemen en çok tercih edilen kahvaltılıklar arasında yer alıyor. Öğle ve akşam yemeğinde soğuk, sıcak mezeler, sandviçler ve salatalarla birlikte, et sote, tavuk kanat da en çok tecih edilen yemeklerin başında geliyor. Yemeklerin helal olması da Café Divan’ın diğer bir özelliği.

Tatlılardan ise kendi özel tarifleri olan Crem Brulee’nin kesinlikle denenmesini tavsiye ediyoruz. RAMAZAN İÇİN ÖZEL MENÜ Ramazan için özel hazırlanan bir menüyle karşımıza çıkan Cafe Divan, çorba, salata, çay ve ana menüden istedikleri yemekleri seçebilme olanağıyla vazgeçilmez hale geliyor. Mekanda 45 kişiye kadar yemekli özel partilerin verilebildiği gibi, Ramazan sonrasında ise Türkü Gecesi programı da düzenlenecek. Menü haricindeki isteklere de hitap edebildikleri gibi, şefleri Serhat Aşık’ın bu konudaki katkısının çok büyük olduğu apaçık ortada. Şu anda proje aşamasında olan etkinlik planlarıyla da müşterilerine sürpriz yapmak için hazırlanıyorlar.

taşıyan kızkardeşlerin bu ikonik elbisesi halen Metropolitan müzesi kostüm enstitüsünün kalıcı parçaları arasında yer almakta. 9 yıl önce kurulan markanın cool ancak bir o kadarda iddialı kıyafetleri bugün en ünlü department store’ların baş köşesinde yer alıyor. Anna Wintour’un hiç bir defilelerini kaçırmadığı bu yetenekli kızlar her bir parça üzerinde çok ciddi bir emek harcadıklarını belirtiyorlar. Kıyafetlerinin hafif olması içinse çok özel teknikler kullandıklarını söylüyorlar. Geçtiğimiz yıllarda Natalie Portman’in başrolde oynadığı ünlü film “Black Swan’ın da kostümlerini tasarlayan kardeşler ünlerine ün katmaya devam ediyorlar. İşinizi ciddiye alır en iyi şekilde yapmaya çalışırsanız ve gerçekten ne istediğinizi bilirseniz başarının kapıları herkese açık. Tüm bu başarı hikayeleri bize bunu anlatıyor aslında.

programının olmadığı belirtildi. Veselov, 13 yaşında bir çocuğun kişiliğini taşıyan yapay zekâ programına inandırıcı bir karakter geliştirmek için çok uğraştıklarını belirtirken, bazı uzmanlar Turing testinin aşılmasının siber suçlar için de yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurgulayarak endişeleniyorlar. Doğal ve yapay zekaların birbirine karıştığı bu ortamda Allah sonumuzu hayırlı etsin.


Twitter aşkı öldürüyor KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212

M

issouri Üniversitesi’nde yapılan ve Cyberpsychology, Behavior and Social Networking dergisinde yayınlanan araştırmada,

sosyal medya sitesi Twitter’da fazla vakit geçirmek, ikili ilişkilerinizde ve evliliklerde, sadakatsizlik, ayrılık ve boşanmaya kadar giden sonuçlar doğurabiliyor. Araştırmaya 581 Twitter kullanıcısının katıldığı ve neredeyse hepsinin ilişkilerinde problemler yaşadıkları be-

www.posta212.com

1.

Beyonce

lirtildi. Geçen sene aynı dergide benzer bir araştırma Facebook içinde yayınlanmıştı. Derginin editörlerinden Brenda Wiederhold, Twitter ve Facebook kullanımının negatif etkilerinin,

diğer sosyal medya sitelerine de yayılabileceğini dile getirdi. Wiederhold, “Instagram gibi birçok sosyal medya sitesi daha başlangıç evrelerinde olduğu için, ikili ilişkilerde nasıl bir negatif etki gösterebileceğini bilemeyiz” diye ekledi.

9 Temmuz 2014 Çarşamba

• YIL 2 • SAYI 60

New York’un en etkili 50 kadını Politikadan müziğe, iş dünyasından Hollywood’a kadar bir çok alanda başarılı olan New York’un en etkili kadınları, hem New York’u hem de tüm dünyayı sarsıyor

3.

Hillary Clinton

İşte New York’un en etkili 50 kadını 1. Beyonce- Şarkıcı 2. Chirlane Mccray- New York’un First Ladysi 3. Hillary Clinton- Eski First Lady, Senatör ve Dışişleri Bakanı 4. Kirsten Gillibrand- Senatör 5. Lena Dumham- “Girls”ün yaratıcısı 6. Mellisa Mark-Viverito- Şehir Konseyi Sözcüsü 7. Diane Savyer- ABS Woorld News Haber Spikeri 8. Arrianna Huffington- Medya İmparatoriçesi 9. Samanta Power- BM Büyükelçisi 10. Barbara Walters- TV haberleri ikonu 11. Jenna Lyons- J.Crew Başkanı 12. Tina Fey- Komedyen 13. Clarie Danes- Aktrist 14. Emma Wolfe- Hükümetlerarası İlişkiler New York Müdürü 15. Kathie Lee Gifford ve Hoda KotbToday şovun starları 16. Kathryn Arrianna WyldeHuffington Partnership for New York City Başkanı ve CEO’su 17. Carmen Farina- Eğitim Dairesi Başkanı 18. Anna Wintour- Vogue Genel Yayın Yönetmeni 19. Eva Chen- Lucky Magazine Genel Yayın Yönetmeni 20. Piper Kerman- Yazar/Aktivist 21. Sonia Sotomayor- Yargıç 22. Diane Paulus- Broadway Yönetmeni 23. Chloe Sevigny- Aktrist 24. Reshma Saujani- Girls Hho Code Kurucusu 25. Sallie L. Krawcheck- Para Uzmanı 26. Kara Walker- Sanatçı 27. Edith Cooper- Goldman Sachs Başkan Yardımcısı 28. Maryanne Gilmartin- Forest City Ratner CEO’su 29. Marissa Mayer- Yahoo CEO’su 30. Aliza Licht- DKNY Başkan Yardımcısı 31. Diane Von Furstenberg- Moda İkonu 32. Loretta Lynch- Savcı 33. Patricia Fili-Krushel- NBC Başkanı 34. Elyse Cheney- Edebiyat Ajanı 35. Audrey Gelman- Skdknickerbocker Başkan Yardımcısı 36. Ivanka Trumb- Trumb Organization Başkan Yardımcısı 37. Jane Rosenthal- Film Yapımcısı 38. Lyss Stern – DivalyssciousMoms Başkanı 39. Rachna Shah – KCD Digital Müdürü 40. Sara Horowitz- Freelancers Union Kurucusu 41. Michelle Dozois- Howaboutwe Editorial Müdürü 42. Marry Ann Tighe- CBRE CEO’su 43. Bette MidlerŞarkıcı/Aktrist 44. Linda Stasi – Köşe Yazarı/Yazar 45. April Bloomfield - Şef 46. Cynthia Nixon – Aktrist /Aktivist 47. Amanda Kludt – Eater Genel Yayın Yönetmeni 48. Nancy Dubuc – A&E Networks Başkanı 49. Amy Schumer- Komedyen 50. Mary Callahan Erdoes – JPMorgan CEO’su

8.

NEW YORK - POSTA212

Y

üzyıllardır tarihin akışını değiştiren kadınların gücü tartışılıyor. İmparatorlukların, ülkelerin, bilimin, sanatın, sporun ve daha birçok şeyin en etkili kadınlar listesi mutlaka var. Peki New York’un en etkili kadınları kimler? New York’un en etkili ilk üç kadını; Beyonce, Chirlane Mccray ve Hillary Clinton. ■ BEYONCE New York Daily News gazetesinin oluşturduğu listeye göre, New York’un en etkili kadını Forbes dergisinin de dünyanın en etkili ünlüsü seçtiği Beyonce. Adını taşıyan yeni albümü ve çıktığı 95 konserlik turnesiyle dünyayı sallayan ünlü şarkıcının yıllık kazancı 115 milyon dolar. ■ HILLARY CLINTON First Lady, Senator ve Dış İşleri Bakanı olarak son on yıla damgasını vuran Hillary Clinton, bu aralar yeni kitabı “Hard Choices” ile gündemde. Başkan adaylığıyla daha da güçlenen Hillary Clinton,

2. Chirlane Mccray New York’un en etkili üçüncü kadını. ■ CHIRLANE MCCRAY Belediye Başkanı Bilasio’nun onsuz hareket etmediği ve belki de onsuz başkan seçilemeyeceği 20 yıllık karısı PR uzmanı ve siyasi metin yazarı 59 yaşındaki Mccray, New York’un en etkili ikinci kadını.

7.

Diane Savyer

6.

5.

Melissa Mark

Lena Dumham

4.

Kirsten Gillibrand


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.