POSTA212 - SAYI 32

Page 3

Güncel &Toplum

Amerika’daki Türkler’den

VAN’A MAHALLE Depremde büyük zarar gören Van’a mahalle kurulması için düzenlenen kampanyanın Amerika’daki çalışmalarını yürüten Uzman Doktor Bahar Uslu, zorunlu hizmetini yaptığı kenti unutmadı DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK - POSTA212

B

undan 2 yıl önce gerçekleşen deprem nedeniyle büyük zarar gören Van için yaraların sarılmasına yönelik birbiri ardına kampanyalar düzenleniyor. Giysi ve yiyecek yardımının ardından Van’ın yeniden inşa edilmesi için mahalleler kurulmasına yönelik kampanyalar da dikkat çekiyor. VAN’DA GÖREV YAPTI Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek ve Yapay Organ aboratuvarı’nda görevli zman Doktor Bahar slu da, zorunlu hizmetini yaptığı Van’ı unutmadı. Türkiye’de bir grup gencin başlattığı kampanyayı Amerika’ya taşıyan slu, “Katılacak kişilerin çorbada tuzu bulunsun niyetine bir tuğlada sen köy şeklinde hissetmesi bizim için yeterli” dedi. BAĞINI HİÇ KOPARMADI Türkiye’de zorunlu hizmet yaptığı Van’a ilk gittiğinde laboratuvar ve personel dahi olmadığını kaydeden slu, büyük uğraşlar sonunda kentin ilk erkek infertilitesi laboratuvarını kurmayı başardığını anlattı. orunlu hizmeti bittikten sonra döndüğü İstanbul’da,

sözedince konuya dahil oldum” diye konuştu.

Uzman Doktor Bahar Uslu

kendi elleriyle kurduğu ve depremde yerle bir olan laboratuvarda haberi sunan spikeri televizyonda ağlayarak izlediğini kaydeden slu, “ Deprem nedeniyle buradaki arkadaşlarım İstanbul’a bize taşındı ve onları misafir ettim. Amerika’daykende bağımı hiç koparmadım. Sonra Türkiye’deki genç ve mali gücü olmayan bir grup arkadaşım mahalle kurulması ihtiyacından

‘BİR TUĞLA DA SEN KOY’ Van için bugüne kadar çok sayıda kampanya düzenlendiğini kaydeden slu, çalışmalarını yürüttüğü kampanya kapsamında sadece para toplanacağını dile getirdi. Söz konusu kampanyanın Türkiye’deki kurucu yönetim kurulunda Serhat Baş, Tamer Serkan Subaşı, Onur Encür, Alper Günay, Gülistan Naycı, Kutlu Esendemir ve Oya Güler Gözlügol’un yer aldığını kaydeden slu, şu bilgileri verdi: ÇORBADA TUZUNUZ OLSUN “Ayrıca dostum Mithat Ali Kabaalı, Yale Üniversitesi’ndeki dostlarım ve öğrenci birliği de destek sözü verdi. Posta212’nin de desteğini görüyorum.

BAŞKAN OBAMA’YA YAKIN KONGRE ÜYELERİNDEN PAYNE:

BU BİR BAŞ AN I ’

Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali ınar, Denetleme Kurulu Başkan Yardımcı sı İbrahim Kurtuluş, Türk Dünyası Başkan Yardımcısı ve ASA Başkanı Tomris Azeri, Hukuktan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan ğmen ile 2 saate yakın görüşme yapan Kongre Üyesi Do nald Payne, Türk toplumu ile çok yakın ilişkide bulunma ve destek verme sözünde bulundu

NEW YORK - POSTA212

T

ADF Başkanı Ali Çınar, TürkAmerikan toplumunun yapısı ve organizasyonu hakkında Payne’e bilgi verirken, TADF Denetleme Kurulu Başkanı İbrahim Kurtuluş ‘Türk toplumunun Afrikan-Amerikalı toplum üyelerine daha 19 0 yıllardan itibaren sahip çıktığını ve rahmetli Washington DC Büyükelçilerinden Münir Ertegün sayesinde başlatılan bu samimi desteğin günümüzde de devam ettiğini’ vurguladı. Çınar ve Kurtuluş, sözde Ermeni soykırımı ve Kıbrıs konularında çok detaylı bilgileri Kongre Üyesi Payne ile paylaşırken, Donald Payne de Ermeni konusunda Türkiye ile ilişkilerin zedelenmemesi gerektiğini bildiğini belirtti. New ersey’deki Türk nüfusunun ciddi artış içinde olduğunu belirten Çınar, ‘sizlerle yakın çalışmayı arzuluyoruz’ mesajını verdi. Kıbrıs konusunda Türk askerinin adaya girme nedeni ve Annan Planını anlatan Kurtuluş, Rum ke-

siminin olumsuz tavırları nedeni ile adanın bütünlüğünün sağlanamadığını da vurguladı. Kongre Üyesi Payne geçen ay Azerbaycan’da olduğunu ve Ermenistan konusunda ciddi şekilde bilgisinin arttığını söyledi. Amerika ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin de gelişmesini istediğini söyleyen Payne, Rusya’nın Ermenistan’ı silah ile beslediğini ve Ermeni lobisinin baskısı ile gelen ‘907’ adlı tasarıya karşı olduğunu açıkça vurguladı. TADF Türk Dünyasından Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Azerbaycan Amerika Cemiyeti Başkanı Tomris Azeri, Azerbaycan ve Amerika arasındaki geçmişi kısaca anlatarak derneklerinin 19 7’de kurulmuş en eski dernekler arasına olduğunu belirtti. Ayrıca kendi bölgesinde yer alan Newark şehrinin, Azerbaycan’ın ikinci en büyük şehri ile kardeş olduğunu hatırlattı. TADF Hukuk işlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Öğmen de Türk toplumunun göç-

menlik konusundaki sıkıntılarını Payne’e aktarırken, Göçmenlik Reformu’na verdiği desteklerden dolayı da ayrıca teşekkür etti. Kongre Üyesi Payne, göçmenlik paketini desteklediğini ancak usulen hataların olduğunu dile getirdi. Örnek olarak Diversity Program (Greencard oto Çekilişi’nin) kaldırılmasının yanlış olduğunu ve bunun tekrar gözden geçirilmesinin doğru olacağını belirtti. 11 Milyon göçmene yasal hakkın da tamamı ile desteklediğini dile getiren Payne, kendi bölgesindeki etnik gruplara göçmenlik sorunları konusunda yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti. Kongre Üyesi Payne, TADF temsilcilerine ofisini de gezdirirken, Newark’ta yapacakları luslararası Festival’e Türk toplumunun da aktif olarak katılmalarını istedi. Donald Payne, ‘Birçok etnik gruptan oluşturulacak festival hazırlıklarında Türk ve Azeri temsilcilerinin de olmasını istiyoruz’ dedi. TADF Heyeti, Kongre Üyesi Donald Payne’e hayatını kaybetmiş olan babasının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Türk Bayrağı altındaki resmini hediye etti. Kongre Üyesi Payne, Başkan Obama’ya ve Hillary Clinton’a yakın olması ile biliniyor. Bunların dışında American Homeland Security Komitesi üyesi olarak da üst düzey sorumlulukları sahip. TADF Başkanı Ali Çınar, toplantı sonunda yaptığı açıklamada toplantının çok verimli geçtiğini belirterek, bu tür ziyaretlere aralıksız ve düzenli olarak devam edeceklerini belirtti.

Yine burada yayınlanan Sultan isimli dergi de destek verecek. Kampanyaya ister duyurumuzu yayarak, isterse küçük meblağlarla bağış yaparak katılabilirsiniz. Ayrıca ismini vermek istemeyen birkaç ünlü işadamımız da kampanyaya maddi katkı sağladı. Hesap numaraları ve gerekli izinlerin alınmasının ardından yardım kutularını çeşitli bölgelere bırakacağız. Bu devamlı birşey olacak. Kısa süreli değil. İhtiyaç oldukça yararlanılacak. Yasal ve bürokratik çalışmaların ve özellikle denetleme mekanizmasının şe af ve açık olması üzerine çalışmalar yapıyoruz. Katılacak kişilerin çorbada tuzu bulunsun niyetine bir tuğlada sen köy şeklinde hissetmesi bizim için yeterli. marım bir kaç çatı yapmak imkanımız olur.”

25 Aralık 2013 Çarşamba

Doğan Uluç doganuluc@aol.com

Sağmalcılar’ı, İmralı’yı Billy Hayes’den öğren İKİSİ AK Parti, bir CHP, bir BDP milletvekilinin imzasını taşıyan Antalya cezaevi raporunun özet içeriğini Cengiz Semercioğlu’nun köşesinden öğrendim. 25 kişilik koğuşta 36 kişi, bir tuvalet, bir banyo, böcekler her yerde, mahkumlar çıplak aranıyor, merdiven boşluğunda üstüste yatıyorlar, eşcinseller ise şiddet hedefi. İnsanlığa burun kıran bir manzara. 40 yıl önce kitabıyla, filmiyle bireylerimizi, milletimizi vahşi, medeniyet dışı diye tanıtan Geceyarısı Ekspresi’nin bir kez daha hortlatılmaya çalışıldığını görüyorum. Acaba mı? Raporu hazırlayan parlamenterler canıyla, kanıyla bizden. Milletvekilleri ülkede öfke dalgalarını yatıştıracak yasal sistemi işletecek güce sahipler. Mecliste, ilgili bakanlıkta henüz bir kıpırdanma duymadım. Sanırım hazırlık yapıyorlar. Türk cezaevlerinin durumunu ilk defa bir yabancıdan dinledim, hem de Geceyarısı Ekspresi’nin kahramanı (!) Billy Hayes’den. Sağmalcılar’dan İmralı’ya kapalı- açık hapishaneleri 4 yılı Türkiye’de mahpuslukla geçen esrarkeş Billy’den daha iyi kim anlatır? İmralı’dan firarını takiben Amerika’da buluştuğum Billy, Türkiye’deki yaşamını anlatmasını istediğimde pek istekli görünmedi. Gecesi, gündüzünün mahpuslukla geçtiğini, tüm arkadaşlarının sabıkalı takımdan olduğunu söylüyor. Cezaevindeki ilk gecesinde ranza komşusunun battaniyesini aldığı için kavgaya tutuşuyor, bir kaç yumruk yedim, diyor. Koğuş ‘baba’ları Türkçe bilmeyen Billy’ye arka çıkıyorlar: ‘’En iyi arkadaşlarım Ayı Hamdi, Kemikkıran Arif, çaycı Ziyat, gangster Mehmet Çelik idi. Beni himayelerine aldılar, kimse kılıma dokunmaya cesaret etmedi.’’ Geceyarısı Ekspres’nin aksine Billy cezaevinde dayak yemiyor. Müdürün cinsel tecavüzüne uğradığı yanlış, hapishanede tanıştığı İsveçli Arne’yle cinsel ilişkiye girdiği doğru. Kaçtığı cezaevi ise Sağmacılar’da değil İmralı adasında. Billy Hayes koğuşlarda hayatın karşılıklı saygı nedeniyle olaysız geçtiğini, Türkiye’de kendisini daha güvenli hissettiğini söylüyor. Yanlış sahneler için Geceyarısı Ekspresi rejisörü Alan Parker’i suçluyor. 1973 sonunda Suriye’den Türkiye’ye girerken bavullar dolusu esrarla yakalanan iki Amerikalı, Jo Ann McDaniel ile Robert Hubbard tutuklanarak 24 yıl hapse çarpıldılar. Amerikalılar mücrim teatisi anlaşmasıyla ülkelerine dönmeden iki gün önce Buca cezaevinde nikah kıydılar. İki suç ortakları Katy Zenz ve Harvey Ray’de dikiş-nakış karşılığı kadın mahkumlara ingilizce öğrettiklerini söyleyip ‘’Mutlu ve güven içinde yaşadık. Amerikan cezaevleri çok sert. İzin verseler cezamızı burada çekeriz’’ dediler. Amerika’da mahkum sayısı 2.4 milyon. Cezaevi kalabalığı başlıca sorun. Etibank, naylon fatura gibi davalardan hakkında gıyabi soruşturma kararı çıkarılan eski bakan Cavit Çağlar New York’ta tutuklandıktan sonra ilk duruşmasında aynı gün Türkiye’ye dönmek istediğini söyledi. Koğuş dışına her çıkışta, temizlenmede ve mahkumlerın gözü önünde çırılçıplak soyunma gibi cezaevi koşullardan şikayet eden Çağlar’ı hakim ‘’Özel uçakla geziye, yıldızlı otellere alışmışsınız, hapishane lüks yaşam yeri değil’’ yanıtıyla tersledi. Dönemin güçlü politikacısı Çağlar’ın duruşmaya el ve ayaklarının zincirlenerek getirilmesi ‘’Görmesem daha iyi olurdu’’ diyeceğim bir manzara idi. Hurriyet.com.tr’den alınmıştır


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.