POSTA212 - SAYI 54

Page 1

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’ye geldi

Madenlerdeki Çinliler ve çocuklar

Kadir Topbaş Ban Ki-mun ile görüştü ■ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BM Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) toplantısı için geldiği New York’ta, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile görüştü.

■ Cumhurbaşkanı Abdullah

■ Soma faciası ile

Gül, oğlu Mehmet Emre Gül’ün Harvard Üniversitesi’nden mezuniyet törenine katılmak ve bazı temaslarda bulunmak sayfa için eşiyle birlikte ABD’nin Boston şehrine geldi.

tekrar gündeme geldi çocuk işçiler. Her ne kadar Bakan Yıldız inkar etse de Türkiye’deki madenlerde çalıştırılan çocuk işçilerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla.

sayfa

13

13

HAFTALIK ÜCRETSİZ

sayfa

A M E R İ K A’ D A K İ T Ü R K L E R İ N G A Z E T E S İ

12

sayfa

6

Türk kızı gururumuz oldu

www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 54

ARANIYOR

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Güzel selfie için 7 altın kural

sayfa

16

■ ABD’nin en genç finans profesörü Hafize Gaye Erkan, First Republic Bank’ın dümenine geçerek büyük bir başarıya imza attı.

sayfa

2 Ermeni Tasarısı Senato Genel Kurulu’na gelmez

sayfa

5

■ ABD Senatosu Dış ilişkiler Komite Üyesi Chris Murphy, ‘‘Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’nın Genel Kurulu’a gelmez’’ dedi

ABD, turiste de göçmen diye bakıyor

Şirket hissesi devralmayın

■ ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Kanu-

nu’na göre her ziyaretçi ya da turist, göçmenlik niyetinde varsayılıyor.

sayfa

4

sayfa

8-9-10 sayfa

3

Gözde diplomattan Güven Mektubu ■ Türkiye’nin Washington’a atanan yeni

Büyükelçisi Serdar Kılıç, güven mektubunu Beyaz Saray’da Başkan Obama’ya sundu.

Eğitim sonrası ABD’den ayrılmak!

sayfa

4

ABD’DE 400 BİN TÜRK KAYIP Yurt dışında yaşayan Türkler ilk kez önümüzdeki ağustosta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandık başına giderek oy kullanacak. Genel oyların yüzde 6’sını oluşturan yurt dışındaki Türkler’in büyük bir çoğunluğu Avrupa’da yaşıyor. Ama ABD’deki Türkler’in durumu farklı. ABD’de 500 binden fazla Türk’ün yaşadığı biliniyor. Ancak oy verecek Türk sayısı sadece 85 bin.

sayfa

15

O’nun işi gökyüzünde yemek satmak ■ 7 yıldır ABD’de yaşayan ve gıda sektöründe olan Çetin Amato, birçok başarılı işadamı gibi macera olsun diye gelenlerden. sayfa Melike Ayan 7 ABD borsası otopilota mı bağlandı?

Et ve kıymada koli basili alarmı sayfa

16 sayfa

sayfa

13

sayfa

14

ABD’de bugünlerde işler oldukça karışık ■ Yapılan araştırmalar, Amerikalı çalışanların duygularının biraz karıştığını gösteriyor.

ABD’de bir Türk üniversitesi: ■ Türkler’in, ABD’de

kurduğu ilk Amerikan Üniversitesi BAU International, Washington’da eylülde eğitime başlıyor.

14

New York’ta Metrocard kalkıyor ■ Her New York’lunun en az bir kere kaybettiği, bir süre sonra yıpratıp kullanılmaz hale getirdiği sarı metro kartları tarih oluyor.

Çetelerden polise ürküten gözdağı

sayfa

14

■ ABD Tarım Bakanlığı

marketlerde satılan et ve kıymalarda koli basili buldu. Dağıtıcıların etleri nerelere verdikleri de tesbit edildi.

Soma’ya yardım kampanyası

sayfa

3


Toplum Yaşam

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Mehveş Koçak mehveskocak@posta212.com

Ceylan'ın Cannes çıkışı.... CANNES film festivalinde Kış Uykusu filmiyle Altın Palmiye’yi kazanan Nuri Bilge Ceylan’ın, ödülünü son 1 yıl içine Türkiye’de hayatını kaybeden gençlere ve Soma’da hayatını kaybeden madencilere adaması gerçek bir sanatçı duyarlılığıdır. Ceylan, verdiği mesaj ile gezi parkı olaylarına ve Soma’daki acizliğe isyan etmiştir aslında. Sessiz kalmadığını tüm dünyaya göstermiştir. Bunu da korksuzca ve yüreklice kendine yakışan bir yol seçerek yapmıştır. Yoksa göz yaşlarına boğulan, bayılan, ayılan, el kepçe divan duran, dini, dili, kıyafetini, yardım ettiği çocukları, yoksul aileleri basının karşında malzeme yapan, işine gelince Kürt devrimcisi işine gelmeyince milliyetçi olan, kadın kuşağı programlarına çıkıp göbek atan sonra şükür duası alan, iftar yemekleri veren kişinin bu yaptıkları sanatçı duyarlılığı değildir. Bu durum kendine sanatçı kimliğini yakıştıran kişilerin karakter özelliğidir. Zaten sanat kavramının ne olduğunu bilmeyenden sanatçı olmaz. Sanat, topluma doğan güneş gibidir: aydınlatır, ışıtır, farklı renk ve tadları keşfetmeyi öğretir. Sessiz kalmaz, isyanları, mutlulukları, düş kırıklıklarını sanatına taşır, toplumla paylaşır. Sağduyulu sanatçılar, zekidir olan bitenin farkındadır. Gördüklerine, duyduklarına tepkisiz kalmaz. Para, iktidar onların sanatının önüne geçmez, gözlerini korkutmaz. O yüzden Türkiye’de gerçek sanatçı olmak yürek ister. Siyasi iniş çıkışların, sosyal karmaşanın, insan hayatına ve özgürlüğüne mal olduğu topraklarda, toplumsal yaraya parmak basan duyarlı sanatçılar hedef tahtasına oturtulur. Ajanlık suçlamalarına maruz kalır. Hatırlayın, Nuri Bilge Ceylan gibi etrafındaki olaylara tepkisiz kalmayan, duygularını toplumla paylaşan, sanatıyla harmanlayan sanatçılar, yıllar önce de yakın geçmişte de nasıl vatan haini ilan edilmişlerdi. Yasa dışı örgüt suçlamalarına maruz kalmışlardı Çoğu baskılara ve aldıkları cezalara dayanamayıp yurt dışında yaşamayı tercih etti. Ülkelerine döndüklerinde de çokta fazla birşeyin değişmediğini anladılar. Dün cunta,,,bugün ise cehalet ile karşı karşıyalar. “Sanatını icra etsin, siyaset yapmasın” diyen sonra barış köprüleri oluşturmak için sanatçıdan elçi olmasını isteyen ikiyüzlü zihniyete karşı sessizce mücadele veriyorlar. Sonuçta, Nuri Bilge Ceylan Türk sanat dünyasında büyük bir adım atmıştır. Cannes’teki bu çıkışıyla Türkiye’de korkutulmuş, tehdit edilmiş, cesareti kırılmış sessiz kalmış birçok sanatçıya da iyi bir örnek olmuştur.

Murphy: Ermeni Tasarısı Genel Kurul’a gelmez Demokrat Parti Etnik Koordinasyon Konseyi Üyesi Ali Çınar ile görüşen ABD Senatosu Dış ilişkiler Komite Üyesi Chris Murphy, sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’nın Senato Genel Kurulu’na gelme ihtimalinin olmadığını söyledi NEW YORK - POSTA212

D

emokrat Parti Etnik Koordinasyon Konseyi Üyesi ve Türk Toplumu Liderlerinden Ali Çınar, Washingtondaki Senato Binası Ofisi’nde ABD Senatosu Dış ilişkiler Komite Üyesi Chris Murphy ile görüştü. Türkiye ile ittifak ülke olarak yakın çalıştıklarını belirten Murphy, Türkiye aleyhine çıkarılmaya çalışılan tasarıların bir fayda sağlamayacağını kaydetti. Murphy, sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’nın Senato Genel Kurulu’na

Chris Murphy

geleceğini tahmin etmediğini söyledi. ‘TÜRKİYE’DEN MEMNUNUZ’ Ukrayna konusunda Amerika’nın birçok çözüm için çaba harcadığını ancak Avrupa Birliği’nin istenilen çabaları göstermediğini savunan Murphy, Türkiye’nin önemli bir konumda olduğunu ve Kırım Türkleri’ne sahip çıkmalarından olayı memnun olduklarını söyledi. Ali Çınar görüşmede, Ahiska ve Kırım Türkleri’nin yaşadıkları sıkıntıları anlattı ve bu konuda Murphy’den destek istedi. Çınar, Senato’da yeni kurulan Türk Dostluk Grubu’nun üyelerinden biri olan Murphy ile yakın ilişkileri korumak için zaman zaman toplantılara devam edeceklerini açıkladı. SOMA’DAKİ MADENCİLER Bu görüşmenin ardından Ali Çınar, Amerikan Kongresi Türk Dostluk Grubu Eşbaşkanlarından Virginia Foxx ile biraraya geldi. İki ülke ilişkilerinin yanı sıra tüm dünyayı yasa boğan Soma’daki maden faciasının da gündeme geldiği görüşmede, Foxx, Kongre Üyeleri adına üzüntülerini Türk-Amerikan toplumuna ve

Justin Timberlake

Virginia Foxx

İSTANBUL - POSTA212

P

Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’a resmi mektup ile bildirdiklerini iletti. BOOKER İLE GÖRÜŞME Öte yandan New Jersey Senatörü Cory Booker ile haziran ayında görüşeceklerini açıklayan Çınar, yaz döneminde yerel ve federal temsilcilerle sıcak temasın ve Türkler’in sesinin daha iyi çıkması için aralıksız çalışmalara devam edeceklerini açıkladı. Çınar, özellikle Kongre seçimlerinin kasım ayında yapılacağını hatırlatarak, seçime kadar Türk dostu adayların desteklenmesinin önemini vurguladı.

Soma için söyledi

Cory Booker

op ve R&B müziğinin önemli isimlerinden Justin Timberlake, İstanbul’da konser verdi. İTÜ Stadyumu’nda, ‘‘The 20/20 Experience’’ adlı dünya turnesi kapsamında hayranlarıyla buluşan sanatçı, konserine ‘‘Tennessee Kids’’, ‘‘Pusher Love’’ ve ‘’Rock Your Body’’ şarkılarıyla başladı. Konserde, sevilen şarkıları ‘‘Rock Your Body’’, ‘‘Cry me a River’’, ‘’Love Stoned’’u da seslendiren ünlü sanatçı, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybedenler için “Until The End of Time” şarkısını söyledi. Timberlake, “Bu şarkı Soma’da hayatını kaybedenler için” dedi. Dansçılar ve orkestradan oluşan 28 kişilik ekiple sahneye çıkan Justin Timberlake’in hayranları, İTÜ Stadyumu’nu doldurdu. Türkiye’de ilk kez solo konser veren Timberlake, yaklaşık 2 saat sahnede kaldı.

Fenerbahçe USA’den duyarlı adım NEW YORK - POSTA212

M

anisa’nın Soma ilçesinde yaşanan faciadan dolayı Fenerbahçe USA Derneği’nin geleneksel balo ve şampiyonluk kutlaması ertelendi. Konuya ilişkin olarak yayınlanan duyuruda, “7 Haziran 2014 tarihinde New York Marriott Marquis otelinde yapmayı planladığımız 2014 sezonu Fenerbahçe USA Derneği Şampiyonluk Kutlaması ve 12.Geleneksel Balosu'nu, Soma'da meydana gelen felaket ile birlikte yitirdiğimiz madencilerimiz ve acısı dinmeyen milletimizin matemine, ortak olduğumuz için önümüzdeki sonbahara ertelendiğimizi, kamuoyuna duyurmayı bir borç biliriz. Fenerbahçe USA Derneği Yönetim Kurulu olarak bizler, mutluluk ve şampiyonluk heyacanımızı, ülkemizden ge-

Kırım Tatar Sürgünü anıldı len acı haber ile birlikte kalbimize gömdük. Haziran ayında kutlamalarımızı bekleyen davetlilerimiz ve misafirlerimizin, erteleme kararımızı anlayış ile

karşılayacağını umuyor, Soma'da hayatını kaybeden madencilerimize Allahtan rahmet, acılı ailelerine ve ulusumuza başsağlığı diliyoruz” denildi.

Kırım Tatarları’nın sürgünü New York’ta düzenlenen törenle anıldı. Törene Türk toplumundan önemli liderler katıldı (NEW YORK - POSTA212) New York Kırım Türkleri Derneği, Kırım Tatarları'nın 1944 yılında Kırım’dan sürülmesinin 70. yılını duygusal bir törenle andı. 18 Mayıs 2014 Pazar günü şehitliğe ziyaretle başlayan merasim Kırım Derneği’nin Brooklyn'deki cami ve toplantı binasında devam etti. New York Türk Konsolosluğu'nun, ATAA ve TADF çatı derneklerinin ve diğer Türk Amerikan dernekleri temsilcilerinin katıldığı programda Kırım Meclisi'nden gelen milletvekilleri ve Kırım Derneği liderleri konuşmalar yaptı. SOMA İÇİN SAYGI DURUŞU Kırım Camii hocası duasını hem sürgün hatırasına hem de Soma'da hayatlarını kaybeden madencilere adadı ve Soma için bir dakika saygı duruşu yapıldı. ABD'DEN MESAJ Amerikan Dışileri Bakanı John Kerry, Kırım Tatar Sürgünü'nün 70. yılı nedeni ile "Biz 1944 yılı trajedisini buruk bir yürekle anıyoruz, bugün de kendi toplumlarına karşı yeni bir tehditle karşı karşıya olan Kırım Tatarlarıyla dayanışma içinde bulunuyoruz" dedi. SÜRGÜNÜN SEMBOLÜ Kırım Tatar Sürgünü, Kırım Tatarları'nın 1944 yılında Özbekistan SSC ve Sovyetler Birliği'nin diğer bölgelerine devletin aldığı kararla organize bir şekilde sürgün edilmesidir. Buhar makinesi sürgünün sembolüdür.


Güncel &Toplum

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Türkiye’nin gözde diplomatı Başkan Obama’yla görüştü Washington’a atanan Türkiye’nin çiçeği burnunda yeni Büyükelçisi Serdar Kılıç, 21 Mayıs günü Beyaz Saray’ı ziyaret etti. Güven mektubunu Başkan Obama’ya sunan Kılıç duygularını Twitter’dan Türkçe ve İngilizce paylaştı İLHAN TANIR WASHINGTON - POSTA212

T

ürkiye’nin Washington’a atanan çiçeği burnundaki Büyükelçisi Serdar Kılıç, 21 Mayıs günü Beyaz Saray’ı ziyaret ederek, güven mektubunu Başkan Obama’ya sundu. Büyükelçi Kılıç duygularını gönderdiği dört faklı Türkçe ve İngilizce tweet ile takipçilerine duyurdu. Kendisi ve eşiyle birlikte olmak üzere Başkan Obama ile çektiği iki resmi de paylaşan Kılıç duygularını da şöyle ifade etti: “Dün Beyaz Saray’da düzenlenen tören münasebetiyle Başkan Obama tarafından kabul edilmekten şeref ve mutluluk duydum.” Washington’a gelmeden önce Tokyo Büyükelçisi olan Serdar Kılıç aynı zamanda MGK eski Genel Sekreteri idi. Serdar Kılıç’ın babası, 1961-1980 yılları arasında 5 dönem CHP Samsun milletvekilliği yapan İlyas Kılıç. Serdar Kılıç‘ın kardeşi Sinan Kılıç ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel doktorluğunu yapan isim olarak biliniyor. Büyükelçi, AK Parti Samsun milletvekili ve yakın zamanda Gençlik ve Spor Bakanı olan Çağatay Kılıç'ın da amcası. Kılıç’ın, Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi olarak son önemli görevi Başbakan Re-

olumlu puanlar olarak yazılması bekleniyor. Bilindiği gibi Türkiye’nin imajı yurtdışında bir süredir yolsuzluk, yargı bağımsızlığı sorunları, insan hakları ve basın özgürlüklerindeki gerilemelerle birlikte anılıyor. Büyükelçi Serdar Kılıç’ın eşi Sinem Kılıç

cep Tayyip Erdoğan’ı ve Türk heyetini ağırlamak olmuştu. Başkan Obama, Beyaz Saray’da Washington’da vazifelendirilen büyükelçilerin güven mektuplarının topluca teslim alındığı basına kapalı bir kabul töreni düzenledi. Büyükelçi Serdar Kılıç, ABD Başkanı Barack Obama’ya güven mektubunu, Endonezya, Malezya ve Almanya’nın şehirdeki yeni büyükelçilerinin de bulunduğu bir törenle Başkan’a sundu.

Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç

KILIÇ, GÖZDE BİR DİPLOMAT Kılıç, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler mezunu. Yani bir Mülkiyeli. Kariyer diplomatı olarak başarılı geçmişiyle tanınıyor. 1984'te bakanlığa girdi ve Doğu Avrupa dairesinde çalıştı. Kuveyt Büyükelçiliği'nde Ataşe, Los Angeles Başkonsolosluğu'nda Muavin Konsolos, NATO Daimi Temsilciliği'nde Müsteşar olarak görev yaptı. 2008'de Beyrut Büyükelçisi oldu, 2010-2012 yıllarında da Milli Güvenlik Kurulu Genel

Sekreteri olarak görev yaptı. Nisan 2012'de ise Japonya Büyükelçisi olmuştu. Henüz iki yılı dahi dolmadan, Washington’a atanmış oldu. ZOR BİR DÖNEM Kılıç’ın Washington’a gelişi, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin en güç dönemlerinin yaşandığı bir zamana denk geldi. Bu dönemde Kılıç’ın diplomasi becerisi ve tecrübesi, Türkiye’nin Washington’daki hanesinde

GÜVEN MEKTUBU NE İŞE YARAR? Güven mektubu, bir devlet başkanından, diğer bir devlet başkanına yazılan ve resmi olarak mektupta ismi bulunan kişiye diplomatik ayrıcalıkları tanınmasının istendiği mektuptur. Bu mektup, ülkenin başındaki isme, o ülkeye atanan yeni Büyükelçi tarafından verilir. Güven mektupları, gidilen ülkenin başkanına bir merasimle büyükelçi tarafından bizzat sunulur. Güven mektubu sunulana kadar, her ne kadar misyon şefi o ülkedeki görevine başlamış olsa da, diplomatik statüye ve korumaya kavuşmuş olmaz.

Doğan Uluç doganuluc@aol.com

Yoksulun hülyası, Amerika'nın rüyası J. TRUSLOW Adams’ın ‘Amerikan Destanı’ 83’üncü yaşını doldurdu. Tarihçi Adams ‘Amerikan rüyası’ deyimini icat eden kişi. Truslow Adams’ın birleştirdiği iki kelime yoksul ülke halklarına Yeni Dünya’da insan eşitliği, demokraside özgürlük, kişisel mutluluk, maddi refaha ulaşma imkanlarına davetiye çıkarıyor. Peki bu sistem nasıl çalışıyor? Yerlisi gibi yabancısı da ABD’de şirket kurmak, ev-araba satın almak şansına sahip. Fabrika işçiliğine de taksi şoförlüğüne kalksa da kimse engellemeye çalışmıyor. Gerekli işlemleri yerine getirdikten sonra. Köşe başını tutmuş erkeği, kadınıyla yabancı dilencilere dahi ses çıkaran yok. İngilizce öğrenmek için ABD’ye göç eden Hamdi Ulukaya dört yılda milyarderler kulübüne girerken basında ‘Yoğurt Kralı’ sıfatına layık görüldü.Yalçın Ayaslı, Kenan Şahin, Hikmet Ersek, Muammer Öztekin, Mehmet Öz, Muhtar Kent’e ilaveten çok sayıda doktor, mühendis, otelci, bilim insanı çeşitli alanda servet, şöhret sahibi oldular. Başarıların da ‘Amerikan rüyası’nı gerçekleştirme arzusu önemli rol oynadı. Son yıllarda ‘Amerikan rüyası’ krize girdi. Önemli bir nedeni sanayi tesislerinde çalışanlar arasında maaş ve ücretlerde giderek açılan fark. 1900’lerin başında en zengin ülke konumunu üstlenen ABD şimdi halkının düştüğü yoksullukla baş edemiyor. Fabrika, perakende satış yerleri, şip-şak gıda yerlerinde işçiler saati 7,5 (New York’ta 8 ) dolar ücretle çalışmaya karşı protesto gösterileri düzenlediler. Yönetim 2012’de 46 milyon ABD’linin yoksulluk içinde yaşadığını açıkladı. Sosyal yardım kurumları yoksullara yılda 750 milyar dolar para takviyesi yapıyor. Uzmanlar bunca mali yardıma rağmen üretime gerekli destek verilmediği için ekonomide büyüme sağlanamadığını söylüyor. OECD’nin son raporunda Amerikan işçisinin Kanadalı meslektaşından 4,6 saat, Fransız’dan 21, Alman’dan 28 saat fazla çalıştığı bildiriliyor. Kanadalı ve Avrupalılar ABD’lilerden daha sağlıklı yaşam sürdürdüğü gibi çocukları uzun ömürlü oluyor. 14-16 yaşları arasındaki Amerikan çocukları teknoloji ve elektronik sınavlarda zengin ülkelerdeki yaşıtlarının aşağısına düştüler. Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz Columbia Üniversitesi’ndeki konferansında fırsat eşitliğinin ‘Amerikan rüyası’nın en değerli ilkesi olduğunu söyledi. Stiglitz, “Rüya bir efsane. ABD, en üst düzeyde ileri ülke olduğu gibi fırsat eşitliğinde en altta” diyor. Raporlara, testlere bakıp ‘Amerikan rüyası’nı dışlamaya kalkışacak değiliz. Karamsarlar “Amerikan rüyasını Kanada’da, Avrupa’da bulabiliriz” diye konuşuyor. Borsada senet ticareti yapan altı yönetici geçen yıl kişi başına 2 milyar doları aşkın komisyonla ödüllendirildi. Peki Texas’lı Walton’lar? 2007-2010 arasında Walmart zincirin altı üyesinin serveti 73 milyardan 90 milyar dolara yükseldi. Avrupa göçmeni Walton’lar Amerikan rüyası peşine takılıp ABD’ye geldiler. Ticarete bir bakkal dükkanı ile başladılar. İşçilerinin sayısı 2 milyon. Walton’ların ‘Amerikan rüya’sı gerçek oldu. hurriyet.com’dan alınmıştır

Konsolosluklardan Soma için ortak yardım kampanyası NEW YORK - POSTA212

S

oma’da yaşanan maden faciasının ardından bir yardım kampanyası da Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nin yanı sıra New York, Chicago, Los Angeles, Houston ve Boston Başkonsolosluklarından geldi. İnternetten ortak yapılan açıklamada, yaralanan vatandaşlarımıza, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine ve madendeki işçilere destek amaçlı yardım kampanyası başlatıldı denildi.

MANİSA SOMA İNSANİ YARDIM KAMPANYASI BANKA HESAP NUMARALARI T.C. ZİRAAT BANKASI ANKARA KAMU GİRİŞİMCİ ŞUBESİ

T. VAKIFLAR BANKASI A.O. TUNALI HİLMİ/ ANKARA ŞUBESİ

T. HALK BANKASI BAKANLIKLAR ŞUBESİ

TL-Hesap IBAN No : TR940001002533555555555099 Hesap No : 55555555-5099 ABD Doları Hesap IBAN No: TR670001002533555555555100 Hesap No: 55555555-5100 EURO Hesap IBAN No: TR400001002533555555555101 Hesap No: 55555555-5101 Banka Swift Kod No: TCZBTR2A

TL-Hesap IBAN No: TR500001500158007302215787 Hesap No: 00158007302215787 ABD Doları Hesap IBAN No: TR710001500158048014688846 Hesap No: 00158048014688846 EURO Hesap IBAN No: TR690001500158048014688882 Hesap No: 00158048014688882 Banka Swift Kod No: TVBATR2A

TL-Hesap IBAN No: TR780001200940800005000020 Hesap No: 05000020 ABD Doları Hesap IBAN No: TR720001200940800058000152 Hesap No: 58000152 EURO Hesap IBAN No: TR450001200940800058000153 Hesap No: 58000153 Banka Swift Kod No: TRHBTR2A


Göçmenlik - Toplum

28 Mayıs 2014 Çarşamba

'Şirket hissesi devralmayın aktiflerini satın alın' Avukat Remzi Güvenç Kulen, işyeri satın almak ya da devralmak isteyenlere şirket sahibinin hisselerini satın almak yerine şirket aktiflerini satın almaları önerisinde bulundu

Eğitim sonrası ABD’yi terk etmek şart Göçmenlik avukatlarından Ayhan Öğmen, Amerika’daki yabancı öğrencilerin eğitimlerini tamamlamalarının ardından ülkeden ayrılmak zorunda olduklarına dikkat çekti DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

A

merika birçok vize başvurusunda ülkeden ayrılma niyetini görmek istiyor. Göçmenlik Avukatı Ayhan Öğmen, çeşitli okullarda eğitim almak üzere bu ülkeye gelmek isteyenlerin başvurduğu öğrenci vizelerinde de eğitimin bitiminin ardından Amerika’dan ayrılma niyetinin gösterilmesini, hatta bu niyeti gösterebilecek bazı beleglerin de istenebileceğini söyledi. Amerika’ya gelmeden önce alınması düşünülen eğitim alanı ile bağlantılı olarak mutlaka konsolosluklardan uygun bir öğrenci vizesi alınması gerektiğini ifade eden Öğmen, ayrıca bu vize türünde öncelikle hangi eğitim kurumuna gidileceği ve buna bağlı olarak da hangi müfredat programının tercih edileceği belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Bu tercihler yapılırken eğitim yapılacak kurumun mutlaka Göçmenlik Bürosu, Öğrenci ve Değişim Vize Programı (SEVP) onaylı bir kurum olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Öğmen, şunları söyledi: “Bu belirlemelere göre daha sonra tercihe uygun vize türü için yani F-1 veya M-1, ilgili eğitim kurumundan gerekli öğrenci kabul belgelerinin istenmesi gerekiyor. Ayrıca kişilerin öğrenci vizesi için yeterli kriterlere sahip olduklarını göstermeleri, eğitimlerinin bitiminden sonra Amerika’dan ayrılma niyetinde olduklarını ve ayrıca öğrenim masraflarını karşılayacak yeterli mali kaynaklarının bulunduğunu belgelemeleri de gerekiyor.” İSTENEN BELGELER Müracaatlar esnasında kişilerden istenen belgelerle ilgli olarak bilgi veren Öğmen, şunları söyledi: “Son 6 ay içinde ve belirli kriterlere uygun olarak çekilmiş bir fotoğraf, DS-160 elektronik vize başvuru formu konfirmasyon sayfası, pasaportların gönderileceği PTT şubesinin belirlendiği adres bilgileri çıktısı ile birlikte öğrenci kabul belgesi (İ-20) ve Öğrenci ve Değişim Programı Sistemi’ne (SEVİS) kayıt olunduğunu ve gerekli SEVİS ücretinin Göçmenlik Bürosu’na ödendiğini gösteren form (İ-901), en son öğrenime ilişkin veya mezun olunan eğitim kurumundan alınmış not dökümleri (transcript), gidilmesi planlanan eğitim kurumu tarafından istenen TOEFL, SAT, GRE, GMAT gibi standart testlerden alınan puanları gösterir belgeler, mali yönden tüm eğitim masraflarının karşılanabilecek düzeyde olduğunu gösterir banka dökümleri veya bu masrafları karşılayacak bir sponsor bulunuyorsa bu sponsora ait gerekli banka dökümleri ve kendisinin gelir düzeyini gösterir

diğer mali dökümanların ibraz edilmesi gerekiyor.” Mülakattan sonra onaylanan vizelerin 5 iş günü içinde gönderildiğini ifade eden Öğmen, ancak bazı hallerde müracaatlarla ilgili ek belgelerin veya formların ayrıca ibrazı istenebileceğini, dolayısıyla bu ek idari işlemlerin 1- 6 ay zaman alabileceğini söyledi. REDDEDİLME DURUMLARI Genellikle Amerika’da eğitim almak üzere gitme niyetinde olup ancak mezun olduğu eğitim kurumundaki notları ya da mezuniyet puanları düşük olan kişilerin başvurularının reddedildiğini kaydeden Öğmen, “Eğitimlerinden sonraki dönemde mesleki kariyerleri adına gelecekte yapmayı düşündükleri işler konusunda yeterli planlamalarda bulunamayanlar, mali durumları düşünülen eğitim süresince yeterli olamayacak düzeyde az bulunan veya eğitimlerini karşılayabilecek düzeyde bulunmayan kişilerin de vizeleri reddedilmekte” diye konuştu. ÇALIŞMA HAKKI Öğrenci vizesi ile Amerika’ya giriş yapıldığında genellikle eğitim programlarının süresi doğrultusunda kalış izni verildiğini ifade eden Öğmen, bu vize ile verilen kalış süreleri ve bu süre içerisinde sahip oldukları haklar ile ilgili şunları söyledi: “Öğrenci statüsü devam ettiği ve ülkede kalındığı müddetçe, vizelerin süreleri bitse dahi bu ülkede kalınabilir. Onaylanmış tatbiki eğitim süresi de dahil olmak üzere öğrenimini tamamlamış ve bu süre boyunca da statüsünü korumuş olan öğrencilere verilen kalış izni; F-1 öğrenci statüsünde

bulunanlar için, Amerika’dan çıkış işlemlerini tamamlamak veya başka bir eğitim kurumuna transfer olabilmek için ilgili program bitiş süresi itibarı ile 60 gündür. Bu süre M-1 öğrenci statüsünde bulunanlar için ilgili program bitiş süresi itibarı ile toplam sürenin bir yılı aşmaması şartıyla 30 gündür. Ayrıca M-1 vize sahipleri 3 yıla kadar da uzatma alabilirler. Ayrıca bu kişiler burada bazı haklara sahip olurlar. Bu hakların arasında güvenlik numarası alabilme, çalışabilme, eğitimin tamamlanmasından sonra staj yapabilme ve ehliyet alabilmeyi sayabiliriz. Bunların dışında öğrenci vizesi sahipleri eş veya çocuklarını da bu haklardan faydalandırabilir.”

vs. gibi sebeplerden kaynaklanan gecikmeler yaşanmakta olduğundan tüm bu detayların mülakat gününden önce mutlaka gözden geçirilmesi ve tüm bu bilgilerin doğru olduğundan emin olunması gerekiyor. Ayrıca mülakatlarda konsolosluk memurlarına eğitim planlar hakkında, gidilecek olan okul ile ilgili detaylar hakkında, alınacak olan eğitim sonrasında geleceğe yönelik planlar hakkında bilgi verebilecek durumda olunmasında fayda bulunmakta. Yine öğrenci vizesi müracaatlarının son ana bırakılmadan, vizeler için ek süre gerekebileceği düşüncesi ile makul süreler içinde olacak şekilde erken zamanda yapılmalı.”

MÜLAKATA İYİ HAZIRLANIN Tüm vize başvurularında olduğu gibi bu vize turu başvurularında da konsololuk görevlileriyle mülakat yapıldığını kaydeden Öğmen, mülakattan önce mutlaka eğitim görülecek kurumla ilgili olarak çalışma planları, eğitimle ilgili beklentiler ve eğitim sonrası kariyer planları ile ilgili olarak yapılması veya gerçekleştirilmesi düşünülen projeler hakkında net bir fikir sahibi olunmasında fayda olduğunu söyledi. Öğmen, şu önerilerde bulundu: “Öğrenci vizesine müracaat etmeden önce istenen tüm form ve belgelerin tam ve eksiksiz olduğundan emin olmak gerekir. Müracaatlarda öğrenci kabul belgesi üzerindeki yanlışlıklar, servis ücretlerinin geç ödenmiş olmasından kaynaklanan ödeme bilgi girişlerinin sistemlerde görünememesi, fotoğrafların istenen boyutlarda olmaması

Türk öğrenciler 10. sırada Öğrenci vizelerine ilişkin 2012-2013 öğretim yılına ait verilere göre de eğitim amaçlı Amerika’da bulunan öğrenciler arasında Türk öğrencilerin 11 bin 278 kişi olarak 10’uncu sırada olduğunu kaydeden Ayhan Öğmen, “Ayrıca dünya ülkelerinden Amerika’ya gelen öğrencilerin eği-

tim almak üzere çoğunlukla tercih ettikleri eyaletlerin başında 111 bin 379 kişi ile Kaliforniya geliyor. Kaliforniya’yı takip eden diğer eyaletler ise 88 bin 250 kişi ile New York, 62 bin 923 kişi ile Teksas, 46 bin 486 kişi ile Massachusetts ve 39 bin 132 kişi ile İllinois izliyor” dedi.

DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK - POSTA212

A

vukat Remzi Güvenç Kulen, işyeri satın almak ya da devralmak isteyenlere bazı tavsiyelerde bulundu. Kulen, şirket sahibinin hisselerinin satın almak yerine şirket aktiflerinin satın alınması tavsiye etti. Hisse transferinin bir şirketteki hisse payının devri ya da satılması anlamına geldiğini kaydeden Kulen, “Bu devir ile devreden kişinin o şirketteki bütün hak ve sorumlulukları devralan kişiye ya da tüzel kişiye geçer” dedi. Hisse transferinin genelde ortaklık yapısının değiştiği durumlarda yaşandığını ifade eden Kulen, burada dikkat edilmesi gereken noktanın hisse transferinin şirketin içtüzüğüne veya ortaklık anlaşmasına uygun olarak yapılması olduğunu vurguladı.

HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ

Eğer şirket içtüzüğü veya ortaklık an-

Göçmenlik Avukatlarından Ayhan Öğmen, geçen yıl Türkiye’den öğrenci vizesi alanların sayısının 6 bin 500 kişi olduğunu ve bu rakamın 517’sinin müracaat sahiplerinin eş ve çocuklarına ait olduğunu söyledi.

laşmasının hisse devri yapılmadan önce belli adımların atılmasını şart koşması halinde bu adımlar atılmadan yapılacak bir hisse transferinin geçerli olmayacağını kaydeden Kulen, şöyle devam etti: “Genelde hisse transfer bedelinin taksitle ödeneceği durumlarda tahsilat sorunu yaşanabiliyor. Buna ek olarak şirketten ayrılan hissedar ayrıldıktan sonra şirkete rakip faaliyetlerde bulunabiliyor ya da müşteriler ile kontağa geçerek onları kendi yeni kurdukları şirkete yönlendirme yoluna gidebiliyor. Bütün bu potansiyel sorunlar iyi hazırlanmış bir hisse devir sözleşmesi ile bertaraf edilebilir. İş yeri devralmak ya da satın almak isteyenlere tavsiyemiz o işyerinin sahibi olan şirketin hisselerini devralmak yerine şirketin sadece aktiflerini satın alma yoluna gitmelerinin tavsiye ederim.”


Göçmenlik - Toplum

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Turistler de göçmen sayılıyor! Göçmenlik avukatlarından Gökhan Yazıcı, Amerika Göçmenlik ve Vatandaşlık Kanunu’na göre her ziyaretçi ya da turist vizesi için başvuru sahibinin göçmenlik niyetinde olduğunun varsayıldığını söyledi DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

A

merika’ya her yıl binlerce kişi iş, yatırım, eğitim ya da ziyaret amaçlı gelmenin derdinde. Ancak diğer vize türlerini bir kenara bırakın ziyaret amaçlı bile olsa bu ülkeye gelmek öyle kolay değil. Göçmenlik avukatlarından Gökhan Yazıcı, Göçmenlik ve Vatandaşlık Kanunu’na göre her turist vizesi başvuru sahibinin Amerika’ya göçmenlik niyetiyle hareket ettiğini ve göçmenlik niyetine sahip olduğu varsayımı esas aldığını kaydetti. Yazıcı, bu nedenle B1 ve B2 olan ziyaretçi ve turist vizesine başvuranların aksini ispatlamak zorunda olduklarını söyledi. Bu vize kategorisinde Amerika’ya geçici olarak iş yani B1, ya da zevk, turistik veya tıbbi tedavi amaçlı B2 giriş yapmak isteyenler için ayrıldığını belirten Yazıcı, ancak pratikte her iki vizenin de birlikte verildiğini kaydetti. AKSİ İSPAT ŞART Bu vize türlerine başvuran kişilerin Amerika’daki ziyaretinin geçici mahiyette olduğunu ve ziyareti süresince bütün giderleri karşılayabilecek yeterli mali kaynağa ya da ona sahip olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu belirten Yazıcı, “Aynı zamanda ikamet ettiği yabancı ülkede kuvvetli sosyal ve ekonomik bağı bulunduğunu, bunu terk etmeye niyeti olmadığını göstermeye ve ispata mecbur” dedi. Turist vize başvurularının genellikle 1 hafta- 10 gün arasında sonuçlandığını da kaydeden Yazıcı, “Ancak Amerika Konsolosluğu herhangi bir aksilik olasılığına karşı seyahatten 6-8 hafta önce başvurulmasını öneriyor. Amerika’ya acil tıbbi nedenlerden dolayı seyahat etmek durumunda olanlar ise Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Konsolosluğu ile bu durum için özel ayrılan e-ma-

il veya telefon aracılığı başvurarak hızlandırılmış randevu talep edebiliyorlar” diye konuştu. BAŞVURU BELGELERİ Başvuru için ikamet edilen yerin yetki alanına giren Amerikan Büyükelçiliği veya Konsolosluğu’ndan randevu alınması gerektiğini kaydeden Yazıcı, başka ülkelerdeki adı geçen yerlere de başvurmanın mümkün olacağını, ancak başvurunun reddedilme olasılığının yüksek olduğunu ifade etti. Yazıcı, 14 yaşın altındaki ve 80 yaşın üstündeki başvuru sahipleri hariç tüm başvuranların konsolosluk görevlisiyle mülakata girmelerine gerek olmadığını söyledi. Genel olarak başvuru için, durumun özelliğine göre değişiklik göstermesine karşılık istenen bazı belgeleri ise Yazıcı, şöyle açıkladı: “Form DS-160, vize için dilekçe, Amerika’ya varış tarihi itibariyle en az 6 ay süreyle geçerli pasaport, fotoğraf, ziyaret amacınızı açıklayan, Amerika’daki akrabanız, tanıdığınız veya iş yaptığınız şirket ve kişilerden alınacak davetiye mektubu, Amerika’da kalacağınız müddetçe bütün seyahat ve yaşama masraflarınızı karşılayabileceğinizi gösterir deliller, gidiş-dönüş bileti, banka hesap ekstreleri, durumunuza uyuyorsa, iş sahibi olduğunuzu gösterir, Ticari Sicil Gazetesi, vergi levhası, imza sirküleri gibi belgelerin fotokopileri, eğer Amerika’da çocuğunuzu ziyarete gidiyorsanız, çocuğunuzun göçmenlik statüsünü gösterir dokümanlar, çalışıyorsa işyerinden alacağı çalıştığını gösterir mektup, bankadan alacağı banka müşterisi olduğunu tevsik eden mektup, W-2 Formları v.s.” MAKSİMUM 1 YIL KALABİLİRLER Ziyaretçi vizesi ile giriş kapısında genellikle 6 ay kalma hakkı verildiğini ve bu vize kategorisi ile maksimum kalma süresinin 1 yıl olduğunu dile getiren Yazıcı, söz konusu sürelerin bitiminden önce ya da en geç

son gün Amerikan Vatandaşlık ve Göçmenlik Bürosu’na (UŞÇİS) ulaşarak sürenin uzatılabileceğini ifade etti. Yazıcı, süre bitimine en az 45 gün kala uzatma başvurusunun yapılmasının tavsiye edildiğini de kaydederek, “Uzatma başvurusu yapıldıktan sonra, bu konuda karar verilinceye kadar ya da 240 gün, bunlardan hangisi önce gerçekleşirse, Amerika’da yasal olarak kalabilirsiniz” dedi. AMERİKA’DA ÇALIŞAMAZLAR Turist vizesi ile Amerika’ya giriş yapan kişilerin turistik gezi, tatil ya da akraba ve arkadaş ziyareti yapabileceğini kaydeden Yazıcı, her iki vize türündeki kişilerin de sahip olduğu haklarla ilgili şu bilgileri verdi: “Hastane ve klinikte tedavi olabilir, ücret almamak kaydıyla amatör spor ve müzik yapabilir, herhangi bir derece öngörmeyen akademik ve sertifika programına dahil olmayan kısa süreli kurslara katılabilirler.

Amerika’da iş sebebiyle ziyaretçi vizesi ile bulunuyorlarsa, sözleşme pazarlığında bulunabilir, mal veya yatırım tanıtımında bulunabilir, planlanan yatırım ve alımları görüşebilir, toplantılara katılabilir, işe alım mülakatları yapıp, işe adam alabilir ve çeşitli iş araştırmaları yapabilir. Ancak uygun bir çalışma vizesini gerektiren; fiilen bir iş ve işletmeyi işletmek, bir işte çalışmak ve eğlence ve spor etkinliklerinde profesyonel olarak yer almak gibi faaliyetlerde bulunamazlar. Vize statüsünün ihlali ağır ve tamiri güç müeyyidelere tabi.” Bu vize türünde başvuruda bulunacaklara da önerilerde bulunan Yazıcı, özellikle mülakat sırasında doğruların söylenmesi, ilk izlenimin önemli olduğunu, bu nedenle mülakata giderken özenli giyilmesi gerektiğini ve konsolosluk görevlilerinin zaman zaman katı ve hoşgörülü olmayan davranışları karşısında da sabırlı ve saygılı olmayı elden bırakmamak gerektiğini söyledi.

Göçmenlik avukatlarından Gökhan Yazıcı, ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın (US Department of Homeland Security) en son 2012 tarihli göçmen yıllığına göre, B1/B2 vive kategorisinde ülkeye, tüm dünyadan 53 milyon 887 bin 286 kişinin giriş yaptığını, bu rakamın 175 bin 993’ünün Türk vatandaşı olduğunu söyledi.

B1/B2 vizesi alan Türkler’in sayısı Devlet Bakanlığı Konsolosluk İşleri Bürosu’nun (US Department of State, Bureau of Consular Affairs) ayrıntılı vize istatistiklerine göre, 2010 -2013 yıllarında Türk vatandaşlarına verilen B1/B2 vizesi sayıları ise şöyledir: YIL 2010 2011 2012 2013

VİZE SAYISI 51,000 63,444 66,376 71,269

KAYNAK: Devlet Bakanlığı Konsolosluk İşleri Bürosu (US Deparment of State Bureau of Consular Affairs)

Welcome.Us hizmete girdi (NEW YORK-POSTA212)Amerika'da göçmenlik reformuyla ilgili tartışmalar devam ederken, reform tasarısının hayata geçmesi için her yöntem deneniyor. Bu tasarının hayata geçmesi için kurulan Welcome.US Amerika'da başarılı olan göçmenlerin hikayelerini konu alan bir platform olarak hazırlandı. WelcomeUS'in kurucuları arasında Mark Zuckerberg, Marissa Mayer, Reid Hoffman ve Bill Gates yer alıyor. Site ayrıca Demokrat Parti'nin de büyük desteğini aldı.Beyaz Saray'ın geçen hafta yaptığı telekonferans toplantısına Demokrat Parti Etnik Koordinasyon Konseyi Üyesi Ali Çınar ile ATA-DC Başkanı Gizem Salcigil White'da katıldı. Beyaz Saray temsilcileri ile WelcomeUS’ın yöneticilerin verdiği brifingte tasarının hayata geçmesi için Kongre Üyelerine yapılacak baskının önemi vurgulandı. Welcome.US adlı platformda ayrıca Üniversiteler ve Sivil Toplum Örgütleri gibi birçok kuruluşa partner olarak destek verilebileceği dile getirildi. Demokrat Parti Etnik Koordinasyon Konseyi Üyesi Ali Çınar, göçmenlik reform tasarısının bu sene hayata geçmesinin zor olduğunu belirtti. ÇInar ayrıca Cumhuriyetçi Parti içinde bazı Temsilcilerin tasarıya sıcak baktığını ancak Meclis Başkanı'nın bu tasarıyı şimdilik Genel Kurula getirme gibi bir niyetinin olmadığını söyledi. Kasım ayında yapılacak Kongre Seçimlerinde Demokrat Partinin çoğunluğu almasının tasarıyı gündeme daha ciddi getireceğini dile getiren Çınar "Göçmenlik konusunda vatandaşlarımızında kendi bölgelerindeki temsilcilerle görüşmesini tavsiye ediyoruz hatta randevuyu vatandaşlarımız için almaya hazırız" dedi.


Ekonomi

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Selim Atalay twitter@SelimAtalayNY

Madenciler yaptıkları işten gurur duyar Bir maden kazasının hikayesi TAM ne olduğunu anlamamıştık. Işıklar kesildi, elektrik gitti. Önce aldırmadım, her zaman olan bir durumdu. Ama galeriden yüzüme hava vurmaya başladı, o zaman gariplik olduğunu anladım. Rüzgar sanki 100 km hızla yüzüme esiyordu... Gürültüyü duydum, herşey karardı, kömür tozu esiyordu, rüzgar baretimi kafamdan koparıp aldı. Yerdeydim, yönümü kaybetmiştim... Crouse yandan seslendi -Kalk, gidiyoruz. Çıkmamız lazım- dedi, kalktım, bana elini verdi, omuz omuza yaslandık. Diğerleri bizden önce uzaklaşmıştı. Tam çıkış yönünü bilmiyorduk ama geldiğimizin tersine yürüdük. Madenden çıktık...” Madenciler Crouse ve Racer ikinci vardiyaya girecekleri taşıyacak dekovil-trendeydiler. Onlar oturmuştu, tren geciken iki kişiyi almak için madenin ağzında bekliyordu. O sırada patlama oldu ve gecikme, hayatları kurtardı. Vaktinde hareket etseler madenin içine ölüme gideceklerdi. ABD’nin Upper Big Branch kömür madenindeki faciayı anlatıyoruz. 2010 Nisan’ında adım adım gelen ve önlenebilir kaza 29 madenciyi öldürdü ve ABD’nin en büyük maden kazaları arasına girdi. Olayın ardından tutulan raporlar, herşeyi en ince ayrıntısıyla anlatıyor. İfadeler alınmış, kanıtlar toplanmış, bütün ihtimaller taranmış ve parçalar özenle birleştirilmiş. Kesici-yükleyici makinanın patlamadan saniyeler önce 14:59:38’de durduğu bile tesbit edilmiş. Saniyesine kadar bütün ayrıntılar var. Karanlıkta kalan, kuşkulu hiçbir nokta yok. Hem ne olduğunun anlaşılması için, hem sorumluların bulunması için, hem de bundan sonra tekrarlanmaması için herşey kayıtta. Raporlar diyor ki: Madenciler yaptıkları işten gurur duyarlar. Uzun ayak madenciliğinde 300-400 metrelik damar traşlanırken, bu işi yapan ekip sorunsuz çalışmanın önemini bilir. Kömürü bu ekip çıkarttığından, madenin üretimi ve şirketin kârı bu ekibe ve makinanın sorunsuz çalışmasına bakar. Makina bir uçtan diğer uca mekik gibi vardığında her seferinde traşlanan kömür, bu ekibin gururudur. Damar yeterince genişse, uzun ayak üretim yapılır ve panoya dev kesici-yükleyici makina getirilir. Yeni madene yatırım, yüz milyonlarca dolardır. Çalışan madene yatırım 40-50 milyon dolardır. Madenci bu yatırımı bilerek ve işinin üretime bağlı olduğunun bilinciyle çalışır. Üretim baskısı yüksektir. Kazaya uzanan haftalarda madende o panoda üretimin tamamlanıp başka yere geçilmesi gerekiyordu, gecikilmişti. Ekipler zamana karşı yarışıyordu. Böyle bir ortamda makinanın her an çalışması gereği ortadayken, kazanın olduğu 5 Nisan’da panoda çalışan ekip makinayı durdurmuştu: 14:59:38... Patlamadan sonra da cesetleri panodan uzakta bulunmuştu. Raporlara göre yangın panonun kenarında başlamıştı. Günler öncesinden sızan ama dedektörler kapalı ya da arızalı olduğu için fark edilmeyen metan gazı, yangın başlatmıştı. Gaz birikiyor, kesici-yükleyicinin tırnaklarının kayaya çarpmasıyla çakan kıvılcım, yangını başlatıyor... Bu yangın normalde söndürülebilir bir yangın. Çünkü makinede su püskürtme sistemi var. Ama o gün makinede su püskürtme sistemi çalışmıyordu. Sprey deliklerinin bazısına su gitmiyordu, bazıları tıkalıydı. Söndürülemeyen yangın gazın biriktiği noktalarda ilerlemeye başladığında, ekip durumun ciddiyetini fark edip, kesici-yükleyiciyi durdurdu ve panodan kaçarak uzaklaşmaya çalıştı. Aynı sırada yangın büyüdü ve ortamda yeterinden fazla bulunan kömür tozu patladı. Ortamda kömür tozu barut gibi olurdu. Patlama, kömür tozunun etkisiyle gideceği bütün galerilere yayıldı, öldürücü basınç sıkışma yaratıp çıkış yeri aradı ve havalandırma deliklerinden boşaldı. Cehennem ortamında toplam süre: 3-4 dakika. Soruşturma komisyonu, metan gazının madene sızıp patlamasında yıldırım düşmesi, hava basıncının değişmesi ve deprem ihtimallerini de gözönüne aldı. Bu faktörler varsa, şirketin kusuru olmayacaktı. Komisyon, meteoroloji raporlarından maden bölgesinde o gün sabah ve gece saatlerinde 293 adet şimşek çaktığını, ancak patlama sırasında havanın normal olduğunu belirledi. Yine dışarıda hava basıncının çok düştüğü sırada madenlerde metan sızıntısının arttığı bilinir. Komisyon, atmosfer hava basıncının normal olduğunu gördü. Ve deprem kayıtlarına bakıldı: Olaydan bir gün önce merkez üssü madenin 100 km uzağında 3.4 büyüklükte bir deprem olmuştu. Ancak deprem patlama yaratmayacak kadar uzak, küçük ve erkendi. Patlama madenin dışında fark edildiğinde, idare binasındaki kontrol masasında bütün göstergeler alt üst olmuştu. Dışarıdaki işçiler koşarak madenin ağzına yönelirken, ne olduğunu birbirlerine soruyordu. Biri -Çökme miydi?- dedi. Deneyimli işçilerden Stewart -Çökmedi. Çökse bir anda olurdu. Bu iş dakikalar sürdü- dedi... -Sence ne oldu?- ‘Patladı’ dedi Stewart. Kontrol bu arada 22 numaralı ayaktaki formene telefonla ulaşmaya çalışıyordu. Patlamanın merkezi orasıydı ve artık o ekip artık cevap vermeyecekti. Orada kurtulan yoktu. Star Gazetesi’nden alınmıştır

HABER OLMAK İÇİN...

haber@posta212.com

ABD bankasına Türk kızı ABD’nin en genç finans profesörü olan 33 yaşındaki Hafize Gaye Erkan, First Republic Bank’ın dümenine geçti. Erkan, 50 milyar dolar aktifi olan bankanın 3 önemli görevini birden üstlendi NEW YORK - POSTA212

A

BD’deki finans çevreleri 33 yaşındaki Türk kızını konuşuyor. Türk bankacı Hafize Gaye Erkan, 2009’da ABD yönetiminin el koyduğu First Republic Bank’ın dümenine geçiyor. Dünyaca ünlü finans

kuruluşlarının transfer etmek istediği genç finansçı, artık 50 milyar dolarlık aktifi bulunan First Republic Bank’ın en önemli ismi olacak. Erkan, ABD’nin TMSF’si olarak bilinen Federal Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (FDIC) tarafından yönetilen banka-

nın en önemli 3 koltuğunu birden yönetecek. ABD’nin “Müthiş Türk Kızı” olarak tanıdığı Hafize Gaye Erkan, First Republic Bank’ın Kıdemli Başkan Yardımcısı görevnin yanı sıra Yatırım Bölümü Başkanı ve Risk Yönetimi Eş Başkanı koltuklarını devraldı.

ABD'de kararsızlık devam ediyor

Amerikalılar ekonomik krizden bu yana geçen yıllara rağmen hala yeterince harcama yapmıyor. Uzmanlar bu durumu tüketicilerin gelir seviyelerinin düşüklüğüne bağlıyor

NEW YORK - POSTA212

A

BD ekonomisinin, tüketici harcamaları ile şirket yatırımlarının artmasına bağlı olarak canlanması bekleniyor ama bir sorun olduğu gözleniyor. Hane halkı ile şirketlerin bu beklentiyi gerçekleştireceklerine dair eldeki kanıt sayısı çok az. Yılın ilk üç ayında daralan ekonominin ikinci çeyrekte çok daha güçlü bir büyüme sergileyeceğine şüphe yok. Şirketlerin işe alım yapma hızının artması ekonomiye daha fazla para enjekte edilmesini sağlıyor.

BÜYÜME DEVAM ETMEYEBİLİR Yine de tüketicilerin gelir seviyesi ve harcamaları tarihi standartlar ile kıyaslandığında hala zayıf. Şirketlerin yatırım yapma hızı da geçmişe kıyasla daha düşük. Bu trend devam eder-

se baharda görülmesi beklenen büyüme artışı yaz ve sonbahar dönemlerinde tekrar etmeyecektir. ITG Yatırım Araştırmaları Baş Ekonomisti Steve Blitz konuyla ilgili olarak, “Bu büyümediğiniz değil, sadece yavaş büyüdüğünüz anlamına geliyor. Ekonomi, yavaş giden bir kamyonun arkasında kalmış ve onu sollayamıyormuş gibi” diye konuştu.

TÜKETİCİLER HALA TEMKİNLİ ABD’liler resesyon öncesi günlerde olduğu kadar fazla harcama yapmıyor. Tüketici harcamaları 2010 yılından bu yana yılda ortalama sadece yüzde 3,4 oranında arttı. 2002-2007 yılları arasında yüzde 4,4, 1992-2000 yılları arasında ise yüzde 6,2 artmıştı. Bu durum, milyonlarca kişinin işini kaybetmesini ve istihdam piyasasın-

ABD Türkiye Avrupa hattı ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekci ile Boston ve Washington’da toplantılara katıldı. Güler, Amerikalı işadamlarını Türkiye’ye yatırım yapmaya davet etti İZMİR - POSTA212

E

konomi Bakanı Sn. Nihat Zeybekci Başkanlığında Türk Hava Yolları’nın ilk uçuşu ile geçen hafta Boston’a giden Dr. Faruk Güler, Boston Başkonsolosluğu Konutunda düzenlenen resepsiyona katıldı. Daha sonra Boston’daki Türk işadamları ile ikili görüşmelerde bulunan Dr. Güler, kendilerine Türkiye’de yatırım yapmalarını tavsiye etti. Ayrıca Harvard Üniversitesi Vakfı tarafından düzenlenen toplantıya katılarak Boston’daki ABD’li işadamları ile bir araya geldi.

TÜRKİYE DE OLMALI Boston ziyaretinin ardından Washington’a geçerek Amerika ile AB arasında yürütülen Transatlantik Ticaret ve Yatı-

rım Ortaklığı (TTIP) görüşmelerine Türkiye’nin katılımı konusunda ABD’li işadamları ile yapılan toplantılara iştirak eden Dr. Güler, işadamları ve çok sayıda firmaya danışmanlık yapan uzman yöneticilerle ikili görüşmelerde bulundu.

YENİ DÖNEM İLİŞKİLER Dr. Faruk Güler ayrıca ESBAŞ- Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. organizasyonunda ve T.C. Ekonomi Bakanlığı himayelerinde, 18-19 Eylül 2014 tarihlerinde, Ege Serbest Bölgesi ESBAŞ Teknoloji Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek olan, “Yeni dönemde TürkiyeAmerika-Avrupa perspektifi: Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı, Fırsatlar ve Riskler” konferansı hakkında bilgi vererek işadamlarını bu konferansa davet etti.

daki iyileşme hızının düşük olmasını yansıtıyor.

YAŞANAN BELİRSİZLİKLER ETKİLİ OLDU Yatırımın neden düşük olduğuna dair çok net kanıtlar olmasa da şirketlerin hızla yol almalarına engel olan çok sayıda bilinmeyen nokta olduğunu savunan bir kesim var. Philadelphia Fed Başkanı Charles Plosser konu hakkında, “Bu resesyonu öncekilerden ayıran noktalardan biri yaşanan belirsizlikler oldu. Vergi politikası hakkındaki belirsizlik, ekonomi hakkındaki belirsizlik, Avrupa hakkındaki belirsizlik. Listeyi daha da uzatmak mümkün. Belirsizliğin kendisi yeni bir şey değil ama boyutu sıra dışı şekilde büyük” diye konuştu. ITG Yatırım Araştırmaları Baş Ekonomisti Steve Blitz de konu hakkında, “Belirsizlik varken şirketler yatırım yapmaz” değerlendirmesinde bulundu.


Ekonomi TURK AVENUE

Cemil Özyurt @cmlzyrtcemil@turkofamerica.com

Herkesi ve her şeyi ötekileştirme sanatı üzerine ROMANA ‘‘şopar’’, Sosyaliste ‘‘pis komunist’’, Milliyetçiye ‘‘faşist’’, Muhafazakara ‘‘gerici’’, Liberala ‘‘liboş’’, Demokrota ‘‘yalaka’’, Zengine ‘‘züppe’’, Fakire ‘‘maraba’’, Laike ‘‘dinsiz’’, Dindara ‘‘yobaz’’, Türbanlıya ‘‘sıkmabaş’’, Alevi’ye ‘‘sapkın’’, Kürde ‘‘kıro’’ denilen güzel ülkemde hepimizin bir ötekileştirme hikayesi vardır. Kendimiz gibi düşünmeyeni, giyinmeyeni, inanmayanı dışlamayı çok iyi beceririz. Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Aşık Veysel’in, Neşet Ertaş’ın feyz aldığı topraklardan biz payımıza düşeni nasıl olmuş da ıskalamışız? Türkiye’de biz başta kendi arkadaşlarımız, komşularımız, mahallemiz, hemşehrilerimiz olmak üzere kimseye saygı duymadan yetiştik. Başarıları alkışlamak yerine küçümsemeyi öğrendik. Okulda Amerikalı bir hocaya, ‘’Amerikalılarla sohbet ederken konu neden bir şekilde hava durumuna geliyor?’’ diye sorduğumda, ‘’Kimseye zarar vermeyen, en güzel sohbet şeklidir,’’ diye açıklamıştı. Tanıştıklarının onuncu dakikasında Demokrat-Cumhuriyetçi tartışmasına giren birilerini görmedim. Ama misafirliğe gittiği evde AK PartiCHP kavgası yüzünden erken ayrılmak zorunda kalanı gördüm. İlkokula başladığımda yan sınıf vardı, düşmanımız! Biz 1-C idik. Onlar 1-A. Teneffüs aralarında silgi, tebeşir ve soba demiri ile bir birimize girerdik. Niye kavga ettiğimizi hatırlamıyorum ama gerekçesi galiba ‘’karşı sınıf’’ olmalarıydı. Doğduğum Mucur, Kırşehir’de mahalle maçlarımız olurdu. Biz Yenice Mahallesi’nde otururduk. Solaklı Mahallesi bizim düşmanımızdı. Maçı biz kazanmışsak bizi takım olarak kendi mahallemize kadar kovalarlardı. Çünkü, ‘’Biz karşı mahalledendik.’’ İlk ve ortaokul yıllarında siyasi kamplaşmalar yoktu. Sabahçılar, öğlenci sınıfları pek sevmezdik. Ortaokulda kaybettiğimiz münazara yarışmasında, kazananların elini sıkmadık. Çünkü juri torpil yapmıştı bize göre! İstanbul Pendik Lisesi yıllarımda okula konuşmacı olarak Ataol Behramoğlu mu, Hekimoğlu İsmail mi gelmeli tartışmaları olurdu. İkisi de gelmezdi ama tartışma alevli şekilde devam ederdi. Üniversitede kamplar hazırdı. ‘’Sağ-muhafazakar-gericilere’’ karşı ‘’pis komunistler-vatan hainleri-Rus uşakları’’ vardı. Necip Fazıl’ı okuyanlar tövbe billah Nazım Hikmet’e el sürmezdi. Bu kadar kamplara ayrılarak yaşayan bir toplumun hangi ortak paydada buluşacağı konusunda ümitsizim. Bir birine tahammülsüz, saygısız ve nezaketsiz bu kadar büyük bir kalabalık olabilir mi? Başa dönüp yine aynı soruyu sormadan edemiyorum: ‘’Beni hor görme kardeşim, Sen altınsın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz, Sen gümüşsün ben saç mıyım? ‘’ diyen Aşık Veysel’in, ‘‘Bilirim sevdiğim kusurun yoktur, Sana karşı benim hayalim çoktur, Haklısın sevdiğim kararın haktır, Hata benim günah benim suç benim’’ diyen Neşet Ertaş’ın, ‘‘Bir kez gönül yıktın ise, Bu kıldığın namaz değil,’’ diyen Yunus Emre’nin, ‘‘Taş yeşermez, Geçmiş olsada nevbahar, Toprak olda bak, Nasıl güller açar’’ diye seslenen Mevlana’nın beslendiği coğrafyada bizlere esin kaynağı olan şey nedir acaba?

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Telefonda çılgın indirimler

Melike Ayan melikea@yahoo.com

ABD Borsası otopilota mı bağlandı?

Bu sıralar Amerika’da Aile Planı çılgınlığı yaşanıyor. Sınırsız konuşma, mesajlaşma ve internet paketlerinin 10 dolara satıldığı bugünlerde T-Mobile ve AT&T bakalım rekabetini daha nereye taşıyacaklar ERTAN BEZEN NEW YORK - POSTA212

G

eçtiğimiz günlerde epey yüksek bir rakama el değiştiren ve yüksek paket fiyatlarıyla bilinen AT&T cep telefonu piyasasına hızlı bir giriş yaptı. T-Mobile'in sürekli uyguladığı Verizon'ın ara sıra katıldığı düşük konuşma ve diğer tarife paketlerine yetişmek ve kullanıcı ağını daha da genişletmek isteyen AT&T özellikli tarifeleri hariç diğer tüm tarifelerinde neredeyse yüzde 50'lere varan indirimler uyguladı. Tabi doğal olarak telefon şirketlerinin aralarındaki bu rekabet en çok kullanıcılarını sevindiriyor. Uygulanan aile paketlerine minimum 2, maksimum 5 kişi katılabiliyor. 5 kişilik sınırsız konuşma, mesaj ve internet aile paketinin aylık toplam 150 doları geçmediği bu tarifelerde ödeme planı ise baba, anne ve çocuklar olarak büyükten küçüğe doğru gidiyor. Paket dahilinde en çok ücreti baba öderken anne ve çocuklar daha az ödüyor. 4 kişilik

bir ailenin 100 dolarlık toplam faturasının 50 dolarını baba 30 dolarını anne 10'ar dolarını da çocuklar ödüyor. AT&T'nin ücret yüksekliği burada da yine hissedilirken T-Mobile'ın 4 kişilik sınırsız aile paketi aylık 130 dolar iken 5'inci kişi eklendiği zaman bu fiyat 150 dolar civarlarına çıkıyor. AT&T'nin 4 kişilik 10 GB internet datası ile sınırlı aile paketi ise 160 dolar. AT&T'de 5 kişilik sınırsız aile planına geçmek isterseniz bu fiyat 175 dolara çıkıyor ve 5'inci kişi için ekstra 15 dolar ödemeniz gerekiyor. Ayrıca bu tarifelere ek olarak smart phone'larınızı upgrade (yenileme) ve sembolik ücretler karşılığında tarifenize ek olarak yeni telefonda alabiliyorsunuz. AT&T her ne kadar yüksek fiyat politikasını ve kendince 'kalitesini' burada da hissettirmeye çalışsa da servis sağlayıcı şirketlerin uyguladıkları bu uygulama kullanıcılar tarafından olumlu karşılanıyor. Şirketlerin mağaza yöneticileri ise, teknoloji sayesinde konuşmanın ve iletişimin ne-

redeyse sınırsız ve ücretsiz bir hale geldiği günümüzde yüksek fiyat uygulamasının kimseye bir fayda sağlamayacağı konusunda hemfikirler. Bu gibi uygulamalar ve sembolik ücretlere smart phone sattıklarını

belirten yetkililer kullanıcılarına her zaman en iyi hizmeti sunmayı ve bunu yaparken onları ekonomik olarak sarsmayacak tarifelere ve uygulamalara dikkat ettiklerini söylediler.

ABD ve Çin ticaretinde casusluk gerginliği ABD ve Çin arasındaki ticari ilişkilerde yaşanan tedirginlik tırmanıyor. Son olarak casusluk tartışmaları gerginliğin artmasına neden oldu

NEW YORK - POSTA212

A

BD’nin büyük danışmanlık şirketleri, bu casusluk ve ticaret atışmalarının son kurbanları olabilir. Bu şirketlerin daha küçük Çinli rakipleri ise bu durumdan fayda sağlıyor. Financial Times’in Çin hükümetinin Çinli devlet şirketlerinin ABD’li danışmanlık şirketleriyle bağlarını kesmesini emrettiğini yazmasından sonra devlet kontrolündeki Çinli danışmanlık şirketi CCİD Consulting Co.’nun hisseleri yükseldi. Rapora göre, ABD’li sektör büyükleri McKinsey ve Boston Consulting Group gibi şirketlerin Çinli ihalelerden dışlanması casusluk endişelerinden kaynaklandı. Bu yasak ABD ile Çin arasındaki artan ticaret sıkıntıları ve siber casusluk davalarının son hamlesi ol-

muş gibi görünüyor. OTOMOTİVDE ABD SEVİNDİ Dünya Ticaret Örgütü (DTO), geçtiğimiz günlerde Çin piyasalarında satılan ABD yapımı otomobillere uygulanan gümrük vergilerinde ABD lehine ve Çin aleyhine karar verdi. Gümrük vergilerini geçen sene aralıkta sonlandıran Çin, 2011’de uygulanan vergilerin ABD’de kriz dönemindeki otomobil yapıcılarına sağlanan kurtarma paketinden kaynaklandığını belirtti. Ancak ABD Ticaret Temsilcisi Michael Froman, Çin’in uygulamasının gerekçesiz olduğunu ve DTO’nun son kararının ABD için “önemli bir başarı” öldüğünü açıkladı. ABD ve Çin arasındaki tansiyon ABD savcılarının 5 Çinli askeri yetkiliyi casusluktan suçlamalarıyla artmıştı. Çin ABD’nin hamlesi-

ne suçlamaları reddederek cevap vermiş, asıl kendisinin ABD’nin siber saldırılarının kurbanı olduğunu iddia etmişti. Bu tartışmalara bağlı olması muhtemel olan başka bir hamleyle Çin’in merkezi hükümeti tüm yeni alınmış hükümet bilgisayarlarında Windows 8’i yasakladı. Bunun üzerine şirket Çin’deki hükümet yetkililerini Windows 7 hizmetini sunmaya devam edeceklerini ve Windows 8 ürünlerini değerlendirmede onlarla birlikte çalışacaklarını açıkladı. Devlet kontrolündeki Xinhua Haber Ajansı’na göre, Çin’in merkezi hükümeti “ulusal güvenliği ve kamu menfaatini” koruma adına yakın bir tarihte Çin piyasalarındaki tüm “önemli bilişim teknoloji ürünleri ve servislerinin” sağlayıcılarına güvenlik kontrolü uygulamaya başlayacak.

DOW Jones, S&P 500 ve Nasdaq endekslerinin üçü de ilk defa cuma seansı sonrasında 2014 yılı içinde kazanca geçti. Özellikle S&P 500 rekor seviyeye ulaşıp 1900 üstünde kapanış sergiledi. Trading (işlem) hacminin Wall Street’de en düşük seviyelere gelmesine rağmen, bu artışların yaşanması düzeltme ne zaman gelecek sorusunu soranların sayısını artırdı. Cuma günü yeni ev satışları 3 aydan beri ilk defa nisan ayı için yüzde 6.4’lük artış gösterdi. Ev alıcılarının düşen mortgage faizlerinden istifade ettiklerini gözlemledik. Bu da ekonomide güven, tüketici güvenini ve tüketici harcamalarının potansiyelini artırdı. Bunu bahane bilen hisse senedi piyasaları Memorial Day Weekend dediğimiz uzun hafta sonuna girerken aşağı yönlü, düşük hacimli bir trend beklentisi içindeyken tam tersine yukarı yönlü kendini adeta otopilota bağladı. Uri Landesman isimli Hedge Fon yöneticisi, “Eğer ki S&P 500 1900 üstünde günü kapatırsa bu önemli bir ivme, ama yazınki düzeltme beklentilerini de kaçınılmaz hale getiriyor” dedi. Birkaç gün yukarı, birkaç gün aşağı yönlü bir çizgi ve volatilite gösteren borsalar, artık son günlerde kendini çıkışa alıştırdı. Çarşamba günkü FOMC, yani ABD Merkez Bankası’nın 29-30 Nisan toplantısının tutanaklarını açıkladığı günde de bir sürprizle karşılanmadı. Fed üyeleri 10 milyar dolarlık aylık tahvil alımı azaltımına devam edeceğini, faiz oranlarını artırma dışında Fed’in yapabileceklerini, faiz oranlarının bir gün artması gerektiğini, ekonominin kademeli şekilde aşama katettiğini, hala konut sektöründe birkaç endişeleri olduklarından bahsettiler. Ama faiz oranlarını ne zaman ve nasıl çıkaracaklarından, digger muhtemel teşvik enstrümanlarını ne zaman ve nasıl devreye geçireceklerinden bahsetmediler. Bu da belirsizlik demek ama piyasa zaten buna alışmış durumda olduğu için büyük tepki görmedik. Tek kesin ve açık konu çıkış stratejisinin müzakerelerinin gelecek toplantılarda da devam edeceğiydi. Haftaya gelecek veriler arasında ise perşembe günü gelecek Gayri Safi Milli Hasıla, yani büyüme öngörüleri, birinci çeyrek için eksiye kadar düşürüldü. Geçen çeyrekte neredeyse durmuş olan büyüme rakamı yüzde 0.1 iken, haftaya gelecek rakamın öngörüleri ise yüzde -0.5. Tabi GSMH’yı meydana getiren digger unsurlar da düşürüldü. Mesela dayanıklı tüketim malları siparişlerinde öngörüler ve tahminler, geçen dönem yüzde +2.6 olmasına rağmen yüzde -0.7’lere düşürüldü. Büyüme ve ekonomi bir türlü rayına oturamadı diyenleri haklı çıkarırcasına düşük tutulan bu tahminlerin yanında Bloomberg Ekonomi Güven Endeksinin de son 7 ayın altına düşürülmesi de eklendi. Bu rapora göre, benzin ve gıda gibi konularda ağırlıklı olarak yaşam maliyeti yükselirken, geçen ay ücretler maliyetle paralel artış göstermemişler. O yüzden de 48’den 42.5’lara düşürülen bu endeks, ekonomiye güvenin, görünüm beklentilerinin en çok güney eyaletleri ile kuzeydoğu eyaletlerinde büyük bir düşüş gösterdiğini (yüzde 2.6 ) belirtti. Sadece batı ve iç batı eyaletlerinde ekonomik görünüm beklentileri, yani güven artmış. Son olarak da Wall Street’in yakından izlediği politik gelişme, Putin’in cuma günü Ukrayna’da yeni gelecek başkan ile anlaşacağım demesiyle politik açıdan farklı bir kapının da açıldığı hafta sonuna ve haftaya giren ABD’liler borsa ve ekonomi konusundaki beklentilerini tartmaya, ölçmeye başladılar. Kazançlı, barış dolu haftalar diliyorum.




Güncel

Mayıs 2014 28 Çarşamba

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri İçin Soru ve Endişeler Var

Oy verirken dikkat!

Türkiye’ye destek artıyor

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurtdışındaki Türk vatandaşları, tarihte ilk kez, oy kullanabilecekler. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yabancı ülkelerdeki temsilcilikler dışında, daha önceden olduğu gibi gümrük kapılarında da oy verilebilecek NEW YORK-POSTA212

Y

urtdışında kullanılacak bu ilk oy verme işleminin birçok önemli detayı var. Süreç ayrıca bazı soru işaretleri de barındırıyor. POSTA212, Amerika’da bulunan yurttaşlar için, seçim süreci ile ilgili bilinmesi gereken bütün detayları ve vatandaşların dikkat etmesi gereken bazı noktaları uyarılar halinde sunarak, inceledi.

Sadece Kayıtlı Olunan Bölgelerde Oy Vermek Mümkün Türkiye vatandaşları bu seçimlerde sadece kayıtlı oldukları eyaletlerde oylarını kullanabilecekler. ABD’deki sistemde kayıtlı olan Türk vatandaşı sayısı ise şu an itibariyle 200 bin civarı. Konuyu yakından bilen uzmanlara göre, bu, Büyükelçiliklere ve Konsolosluklara kayıt yaptırmayanlarla birlikte azami olarak 300 bin sayısına çıkabilir. 89 Bin Vatandaş Oy Kullanabilecek Kayıtlı 200 bin Türkiye vatandaşının ise, İçişleri Bakanlığı’nın Ulusal Veri Kayıdı bilgilerine, 89 bini ABD’de, Ağustos ayında oy kullanabilecek vasıflara sahip. 9/5/2012 tarihinde kabul edilen 6304 sayılı Seçim kanunu, yurtdışında ne şekilde oy kullanabileceğinin şartlarını ortaya koyuyor. “Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu’nca, yurt içerisinde oy verme süresi bittikten sonra, yurt dışından ağzı mühürlü olarak gelen oy torbaları, genel esaslara uygun bir şekilde, Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu’nun denetimi altında, sandık kurullarına açtırılarak sayım ve dökümü yaptırılır ve tutanak altına aldırılır. Bu tutanaklar esas alınarak birleştirme işlemlerine ilişkin tutanak düzenlenir ve sonuçlar Ankara İl Seçim Kurulu’na iletilir. Ayrıca geçici gümrük kapısı seçim kurullarından gelen geçici birleştirme tutanağındaki sonuçlar kendi içerisinde birleştirilir ve bu sonuçlar Ankara İl Seçim Kurulu’na iletilir. Ankara İl Seçim Kurulu’nca da yurt dışı sandıklarından gelen sonuçlar ile gümrük kapılarından gelen sonuçlar birleştirilir ve düzenlenen tutanak en seri vasıtayla Yüksek Seçim Kurulu’na gönderilir.” Soru İşaretleri Kanunun göstermediği ve söylemediği ise, yurtdışı temsilciliklerde hangi partiye, ne kadar oy kullanıldığının açıklanıp açıklanmayacağı. Başka bir ifadeyle, seçimlere sadece üç ay kalmasına rağmen, yurtdışındaki Konsolosluklar ve Büyükelçiliklerde hangi partiye ne kadar oy çıktığının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanacağına dair bir bilgi halen yok. Mevcut şartlarda, bütün dünyada oy verecek olan vatandaşların milyonlarca oyu bir seçim bölgesi olarak değerlendirilmesi sözkonusu. Bu konunun, önümüz-

(NEW YORK - POSTA212) ABD’nin yeni terörle mücadele konseptini açıklayan Obama, New York’taki West Point Askeri Akademisi’nde konuşma yaptı. Obama konuşmasında, “Suriye’nin mültecilere ev sahipliği yapan ve sınırdaki teröristlerle mücadele eden Ürdün, Lübnan, Türkiye ve Irak gibi komşularına destek olmak için gösterdiğimiz çabaları artıracağız” dedi. Obama söz konusu ülkelere destek olunmasını sağlayacak 5 milyar dolarlık terörle mücadele fonunun onaylanması için Kongre’ye de çağrıda bulundu. Obama, teröristlere ve Beşar Esad’a en iyi alternatif olarak gördüğü Suriye muhalefetine desteğin artırılması için Kongre ile birlikte hareket edeceğini sözlerine ekledi.

lerinde yurttaşlar, geçen yıllarda olduğu gibi yine gümrük kapılarında oy kullanmaya devam edebilecekler.

İLHAN TANIR

deki günlerde yayınlanmaya başlanacak YSK genelgeleriyle açıklığa kavuşturulması istenirken, diğer halde, hem vatandaşlar hem de sosyal bilimciler için çok önemli bir bilgiden mahrum kalınarak, yurtdışındaki vatandaşların eğilimleri bilinemeyecek.

Vatandaş Şikayetçi Bu konuda, yurtdışındaki vatandaşlar da Büyükelçilikleri ve Konsoloslukları sıkça arayarak, kendi bölgelerindeki oyların dökümünü istediklerini bildiriyorlar. Türkiye’nin yurtdışındaki temsilciliklerindeki çalışanlar, gelen bu yoğun sorulara karşı bir baskı hissettikleri biliniyor. Vatandaşların istediği şey açık: kendi bölgelerinde çıkan oyların sonuçları bilmek. Oylar Büyükelçilik ve Konsolosluklarda Sayılmayacak Şu andan bilinen ve açıkça seçim kanunun ilgili maddesinde yazılanlara göre, yurtdışında kullanılan oylar, yurtdışındaki temsilciliklerde sayılmayacak. Bu oylar, Ankara’ya gönderilecek ve Ankara’da kurulan Yurtdışı Seçim İlçesi Kurulu’nca sayılacak. Yine şu an elimizdeki bilgilere göre, bu Kurul, milyonlarca oyu sayarak, hepsini sanki bir seçim ilçesi gibiymiş gibi sunacak. Değişmesi Mümkün mü? Seçimlere 2 ay kadar bir süre kaldı. Bundan dolayı da, Meclis hızlı bir şekilde şu an bir değişiklik önergesi verse bile, oyların yabancı temsilciliklerde sayılması ancak bir yıl sonraki genel seçimlere yetişebilir. Bunun nedeni, seçim kanunundaki değişikliklerin, değişimden ancak bir yıl sonra uygulamaya geçebilmesi. Bir değiştirme isteği veya çalışması hazırlığı ise yok. Bu konuda muhalefet partilerine iş düşüyor. ABD’deki temsilciliklerde kullanılan oy ve oy sandıklarının Türkiye’den gelmesi ve tekrar Türkiye’ye taşınması süreci şöyle işleyecek:

Türkiye’den Türk Hava Yolları ile gelecek seçim malzemeleri, yabancı temsilciliklerde kurulacak olan ‘Saklama ve Ulaştırma Kurulu’ tarafından teslim alınacak. Kurul beşer kişiden oluşacak. Bu kurulda geçen seçimlerde en çok oyu alan üç partinin temsilcileri, bir kamu görevlisi, ve o bölgedeki yabancı misyon şefleri olacak. Örneğin Washington’da Büyükelçi Serdar Kılıç, bu kurulun başkanlığını yapacak. Bu kurullarla ilgili olarak YSK duyurusunu yaptı ve partilerden bu kurullara katılacak müşahit isimlerini kendilerine bildirilmelerini istedi.

Saklama ve Ulaştırma Kurulları Dolayısıyla, seçim malzemeleri Türkiye’den yurtdışı temsilciliklerine ve ABD eyaletlerine ulaştığından itibaren, havaalanından temsilcilik binalarına kadar bu ‘saklama ve ulaştırma’ kurulu üyeleri tarafından takip edilecek, bu üyeler şahitlik yapacak. Aynı kurul üyeleri, seçim bittiği günlerin akşamlarında da mühürleyerek, temsilciliklerde belirlenecek bir odada saklanmak üzere, kullanılan oy ve sandıkları kilitli bir odaya bırakacaklar. Bir kez daha, bu sürecin her safhasında kurul üyeleri müşahit olabilecek. Kargo Kapanana Kadar! Seçimlerde dört gün boyunca yurtdışındaki vatandaşlar oy kullanabilecek. Saklama ve Ulaştırma Kurulları, bu süreci izleyecek ve dört gün sonunda, yine THY’ye bağlı uçakların kargosuna teslim edinceye dek oy ve oy sandıklarını izleyecekler. Kurul üyeleri, yurtdışında uçağın kargosuna sandıkları verip, bu kargoların kapanışını da görmek zorunda. Oy sandıklarının mühür ve numaraları olacak. Bu oylar aynı şekilde Ankara’da da, yurtdışı seçim kurulu üyeleri tarafından teslim alınması gerekiyor. Ankara’daki Yurtdışı Seçim Kurulu Üyeleri, kargoya verilmiş sandıkları, yurtdışından kendilerine bildirilen mühür ve

numaralar ile teslim alacaklar. YSK, henüz seçim genelgelerini göndermediği için, Büyükelçilik ve Konsolosluklarda, oyların ve oy sandıklarının dört gün boyunca nasıl saklanacağı hakkındaki ayrıntılar kesin bir şekilde belirlenmiş değil. Konuyu yakından bilen uzmanların belirttiğine göre ise, beklenti, her temsilciliklerdeki bir odanın, oyları saklamak için ayrılması ve bu odanın anahtarlarının da kurulun 5 üyesine dağıtılması olabilir.

Çok Önemli Uyarılar Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının evlerine, Türkiye’de olduğu gibi sandık bilgileri gelmeyecek. Vatandaşlar, YSK’nın web sitesine girerek, kendilerinin hangi gün ve nerede oy kullanacaklarını öğrenmeleri gerekiyor. Vatandaşlar, her ne kadar oy verme süresi 4 gün olsa da, ancak ve ancak kendilerine tayin edilen günde oylarını kullanmaları gerekiyor. Tabi bunun için de hangi gün oy vermeleri lazım geldiğini öğrenmeleri gerekiyor. Bütün bunlardan dolayı, vatandaşların, kendilerine tayin edilen gün değil de, ‘haftasonu gidip oy kullanırım’ gibi rastgele davrandıkları takdirde, sandıklarda büyük bir sürprizle karşılacak, oy kullanamayacaklar. Randevu Alınabilir Bunun yanısıra, vatandaşlar, şimdiden bağlı oldukları yurtdışı temsilciliklerinin web sitelerinden randevu sistemi ile, kendilerinin istedikleri oy kullanma gününü de tayin edebilirler. YSK bu konularda vatandaşların bilinçli olmasının gerekliliğini, nerede ve ne zaman oy kullanacaklarını bilmeleri gerektiğini ifade ediyor. Yani bu bilgilerde yeteri kadar hassas olmayan vatandaşların oy kullanamaması halinde, bunun sorumluluğu vatandaşa aittir ilkesi geçerli. Diğer taraftan, seçimin ilk turu olan 26 Temmuz-10 Agustos, ve ikinci tur icin 17-24 Agustos tarih-

Oy Kullanma Şartları Bir vatandaşın yurtdışında oy kullanabilmesi için iki şarta sahip olması gerekiyor: Birincisi oy verecek olanlar 18 yaşında olmalı. İkinci olarak da, vatandaşların temsilciliklerde adresleri ile kayıtlı olmaları gerekiyor. Bu açıdan konsolosluklara uğramamş olan vatandaşlar varsa, kendilerinin adreslerini kaydettirmemişlerse, temsilciliklere vakit kaybetmeden adreslerini bildirmeleri ve kayıt olmaları gerekiyor. Şimdilik bu kayıtların ne zamana kadar yapılması gerektiği hakkında bir son tarih bildirilmiş değil. Seçim günlerinde ise, akşam saat 5’e kadar vatandaşların gelip, oy verme kuyruklarına girmeleri gerekiyor. Saat 5’i bir dakika sonra dahi gelinip, sıraya girmek isteyenlerin talepleri ise reddedilecek ve bu vatandaşlar oy verme şans ve haklarını kaybetmiş olacak.

“O’nu uçağa bindirebiliriz”

Los Angeles ve Houston Temsilcilikleri Los Angeles ve Houston Başkonsolosluklarında ise, oy verme işlemleri, temsilcilik binalarında değil, ilave mekanlarda yapılacak. Şimdilik bu ilave binaların adresleri belli değil. Miami’de yeni açılmış olan yurtdışı temsilcilik binasının altyapı hazırlıkları hazır olmadığı için, eskiden olduğu gibi vatandaşlar New York’a giderek oylarını kullanmaları gerekiyor.

(WASHINGTON) ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, katıldığı bazı televizyon kanallarından yaptığı açıklamada, terörizmle mücadelelerinin süreceğini söyledi. CBS’ten Charlie Rose ve Norah O’Donnell’ın programında Kerry, ABD’nin dünyadaki liderliğinin devam ettiğini, küresel birçok soruna bakıldığında bunun görülebileceğini anlattı. Kerry, ABD’nin küresel izleme politikalarıyla ilgili gizli belgeleri sızdırarak büyük tartışma başlatan Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) eski sistem analisti Edward Snowden’la ilgili soruları da yanıtladı. Kerry, Snowden’ı ABD’ye dönmesi için cesaretlendirdi. Kerry, “Eğer Sayın Snowden ABD’ye dönmek istiyorsa, bugün bir uçağa bindirebiliriz” diye konuştu. Kerry, Snowden’ı “adaletten kaçan suçlu” olarak tarif ederek, Snowden’ın ulusal güvenliğe verdiği zararın farkında olmadığına vurgu yaptı. Kerry, “Onun zihninin bulanık olduğunu düşünüyorum, bu çok üzücü ama bu ülkesine büyük zarar veren, çalışırken ettiği yeminini bozan ve ülkesine zarar vermek için çok sayıda bilgiyi çalarak kamuoyuyla paylaşan biri” ifadesini kullandı. (AA)

Diğer Yabancı Ülke Büyükelçilikler: POSTA212'nin ulaştığı Washington'daki bazı diğer yabancı misyon şefliklerinde ise oy verme işlemleri şöyle yapılıyor. Washington’daki Polonya Büyükelçiliği’nde, Polonya seçimlerinde oy kullanabilmek için öncelikle kayıt olmak gerekiyor. Birkaç milyonu bulan Amerikalı Polonyalıların ise, sadece yüzbin veya bu sayıdan biraz daha fazlası oy kullanmaktalar. Sayımlar ise Polonya Büyükelçiliği ve diğer temsilciliklerinde yapılırken, oy pusulaları Polonya’ya gönderilmiyor bile. Sadece oylar sayıldıktan sonra, Polonya Büyükelçiliği ve Konsoloslukları bir e-mail ile sonuçlarını Varşova’ya bildiriyor.

A M E R İ K A’ D A K İ

NEW YORK-POSTA212

B

DP’nin Washington’daki temsilcisi Mehmet Yüksel, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yurtdışında yapılış tarzı ile ilgili olarak bazı endişelerini POSTA212 ile paylaştı. Yüksel, son yerel seçimlerde hile iddialarının bu kadar ayyuka çıkmasından sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin şeffaf bir şekilde olması gerekli-

liğinin altını çizdi. Bu seçimlerin yurtdışında yapılış tarzının ise kafalarda soru işaretleri bıraktığını anlattı. Seçimlerin başa baş gitme ihtimali yüksekliğinden bahseden Yüksel, az bir oyun dahi seçim sonuçlarında ciddi etkiler yapabileceğini söyleyerek, böyle ortamlarda yurtdışı oylarının şaibe akla gelmeden yapılmasının herkesin kafasındaki soru işaretlerini silmesi açısından kritik olduğunu

GAZETESİ

28 Mayıs 2014 Çarşamba YIL: 2 SAYI: 54

POSTA 212 PUBLISHING LLC ADINA YAYINCI CAN KAMİLOĞLU

İMTİYAZ SAHİBİ EKMEL ANDA

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

İtalyan, İspanyollar ve Yunanlılar İtalyan ve İspanyollar ise, sandıkta oy kullanma tecrübesini bitirmişler. Bir zamandır İtalyan ve İspanyol vatandaşlar ABD’den oylarını mektupla kullanıyorlar ve mektuplarını doğrudan kendi memleketlerine gönderiyorlar. Oy kullanabilmeleri için kayıtlarını kendi temsilciliklerini yapmaları gerekiyor. Yunanlılar da, mektupla oylarını kullanıyor. Yunanistan'ın AB ülkeleri temsilciliklerinde bizzat kullanma imkanı sunulurken, ABD'den mektupla katılım sözkonusu.

YILMAZ SOYTÜRK YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

AHMET RAVALI

HABER KOORDİNATÖRÜ

HALDUN ARMAĞAN YAYIN DANIŞMANI

AHMET BUĞDAYCI HABER MERKEZİ - EDİTÖRLER MEHVEŞ KOÇAK, ADNAN ONARAN, HÜSEYİN TUNCER, DİLEK ESKİ BEZİRKAN, ERTAN BEZEN, AYSEL TAPAN, MELİKE AYAN, DEMET DEMİRKAYA, SONER MEZGİTÇİ, SERKAN KALFA, DOĞUCAN CÖMERT, JOHNPAUL JASON, BABÜR AKSÜYEK, BANU ÖZTÜRK WASHINGTON TEMSİLCİLİĞİ İLHAN TANIR ANKARA TEMSİLCİLİĞİ DUYGU GÜVENÇ

BDP de endişeli (İLHAN TANIR - WASHİNGİLHAN TANIR TON, DC - POSTA212)

TÜRKLERİN

söyledi. Yüksel, ''Türkiye'ye gönderilecek oyların yolda değiştirilmeyeceğini kim garanti edebilir?'' diye sorarken, Türkiye'de yine mart ayı sonunda yapılan yerel seçimlerdeki elektrik kesintilerini hatırlattı. Sayılmadan Türkiye'ye gönderilecek oyların, hile yapılmasa da, böyle bir izlenim bırakabileceğini söyledi ve oyların yurtdışı temsilciliklerinde, şeffaf bir şekilde sayılması gerektiğini savundu.

İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ FİGEN ONUR GÖRSEL YÖNETMEN ERDAL ÖZBEK SAYFA TASARIM TUNCAY TAPAR - SERHAN AYDEMİR REKLAM TEMSİLCİSİ BARIŞ TUNCER

İDARİ MÜDÜR

MEHVEŞ SÖNMEZ Adres 31 – 00 47th Ave. Long Island City, NY 11101 TELEFON 347 730 42 36 ABONE SERVİSİ abone@posta212.com REKLAM SERVİSİ reklam@posta212.com SERİ İLAN seriilan@posta212.com HABER MERKEZİ haber@posta212.com DAĞITIM dagitim@posta212.com POSTA 212 GAZETESİ ANKA HABER AJANSI ABONESİDİR



Güncel

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Dünyanın çocuk madenciler utancı AYSEL TAPAN POSTA212 - HABER MERKEZİ

Ç

ocuklar hem yerin üzerinde hem de yerin altında sömürülüyor. Milyonlarca çocuk, küçücük bedenleriyle yerin metrelerce altındaki madenlerde zor koşullar altında herhangi bir güvenlik önlemi olmadan çalıştırılıyor. Madenlerde çalıştırılan çocukların çoğu Afrika ve Asya ülkelerinde yaşıyor. Hindistan’ın kuzeybatı bölgesinde sadece 8 yaşında olan çocuklar günde 4 dolara hayatta kalmak için ölümle yaşıyor. Dünyada kötü koşullar altında çalışan 215 milyon çocuk bulunuyor. Uluslararası Çalışma Örgütü -ILO (International Labour Organization) verilerine göre bu çocukların 115 milyonu günde neredeyse 10 saat çok tehlikeli işlerde çalıştırılıyor ve her yıl 32 bin çocuk maden sektörlerine dahil ediliyor.

SONSUZA KADAR UTANÇ “Diamonds are forever” (Elmas, sonsuza kadar) tüm dünyanın bildiği bir slogandır. Fakat aşkın, bağlılığın ve sadakatin sembolü olarak pazarlanan elmasın sonsuzluğu, çocuk işçilerin hayatı için geçerli değil. Angola, Sierra Leone ve Zimbabve’deki elmas madenlerinde çalıştırılan çocukların çıkardığı elmasları tüm dünya “kanlı elmas” olarak biliyor. Sierra Leone’de elmas madenlerinde çalışan çocuklar 10-17 yaş aralığında. Bu çocuklar haftanın 6-7 günü zorla çalıştırılıyor. Hiç kimse bu kanlı endüstride kaç çocuğun çalıştığını bilmiyor. MADENLERİN ‘ALTIN’ ÇOCUKLARI Verilere göre Afrika’daki altın madenlerinde neredeyse bir milyon çocuk çalıştırılıyor. Çocuklar; Burkina Faso, Mali ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde günde 2 dolardan daha az bir ücretle 12-15 saat çalışıyor. Afrika, Asya ve Güney Amerika’da bulunan küçük ölçekli madenlerde yüz

ten elde ediyor. Bolivya, Ekvator ve Peru’da en az 65 bin çocuk çalıştırılıyor. Son derece kötü olan çalışma koşullarında çocuklar günde 10 saat çalıştırılıyor. Çocukların yine uzun saatler boyu çalıştırıldığı tuz madenleri de çocukların sağlığını çok olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bitkinlik, baş dönmesi, ciltte ve özellikle ellerde çatlama en yaygın görülen rahatsızlıklar. Nijer ve Senegal yine en tehlikeli iki ülke olarak öne çıkıyor.

Soma faciası ile yeniden gündeme gelen çocuk işçiler için Bakan Yıldız, “İspatlayın istifa ederim” dedi. 15 yaşında olduğu söylenen Cemal Yıldız 19 yaşında çıktı. Bakan rahatladı ama o çocuk üç yıldır madende çalışıyordu. Tıpkı diğer yaşıtları gibi çocukluğunu gömmüştü yerin yüzlerce kat altına. Tıpkı dünyadaki diğer çocuklar gibi…

MADENLERİN KAYIP ÇOCUKLARI İngiltere’de 19. yüzyılın ortalarında kömür madenlerinde çalışan 10 yaşının altındaki çocukların sayısı 5 bin olarak kayıtlara geçmiş. Modern dediğimiz bugünün dünyasında ise kömür madenlerinde çalıştırılan 18 yaş altı çocuklar diğer madenlerde olduğu gibi kayıt dışı olduğu için verilere ulaşılamasa da ortaya çıkarılabilen kanıtlar kömür madenlerinin karanlığında kaybolan çocukların sefaletini gün yüzüne çıkarıyor. En çarpıcı dramlardan biri yine Hindistan’da yaşanıyor. Hindistan’da binlerce çocuk günde 7 saatten fazla kömür madenlerinde çalıştırılıyor. Tıpkı 19. yüzyıldaki gibi bu çocukların bir kısmı sadece 10 yaşında. binlerce çocuk hem yerin üzerinde hem de yerin altında çalışıyor. Tünellerde ve maden kuyularında, patlamalar, kayaların düşmesi ve tünellerin çökmesi nedeniyle ölümle burun buruna çalışıyorlar. Yerin altında çalışan çocuklar toz ve toksit gaz soluyorlar. Yerin üzerindekiler ise kavurucu güneşin altında boylarından büyük küreklerle çalışıyorlar. Toz ve kimyasallara karşı son derece savunmasız olan gelişme çağındaki bu çocuklarda, solunum yollarıyla ilgili ciddi hastalıklar, baş ağrısı, duyma ve görme bozuklukları,

cilt hastalıkları gibi fiziksel hastalıkların yanı sıra uzun dönemli psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Yasal olmayan altın madenlerinde koruyucu giysileri olmayan çocuklar tünellerde saatlerce çalıştırılıyorlar.

YÜZDE 70’İ 15 YAŞIN ALTINDA ILO verilerine göre dünyadaki madenlerle çalışan tüm çocukların üçte birinden fazlası Afrika’nın Sahel bölgesindeki Burkina Faso ve Nijer’de çalıştırılıyor. Sahel’deki küçük ölçekli madenlerin çoğu mevsimsel ve yasal değil. Bu iki ülkede 200 bin ila 500 bin olan tüm altın madeni işgücünün yüzde 30 ila 50’sini 18 yaşının altındaki çocuklar oluşturuyor. Çocukların yüzde 70’i ise 15 yaşının altında. Çocukların tam zamanlı bir işe başlama yaşı ise 12-14. Çocuklar genellikle her gün 8-14 saat çalışıyorlar. Tanzanya’daki altın maden-

lerinde 24 saat çalıştırılan en küçüğü 8 yaşında binlerce çocuk hastalık ve ölüm riskiyle yaşıyor. Gana’daki küçük ölçekli altın madenlerinde yaklaşık 10 bin çocuk çalışıyor. 10 ila 18 yaş arasındaki çocuklar çok az olan günlük ücretlerle çalıştırılıyor. En zengin altın madenlerinin bulunduğu Moğolistan ise ortalama 14 yaşında olan çocuklar ailelerinin en önemli gelir kaynağını oluşturuyor. Çocukların çoğu okul yerine altın madenine gidiyor. Filipinler’in altın madenlerinde de genellikle 15-17 yaşlarındaki erkek çocuklar çalışıyor. Çocuklar, aile gelirinin yüzde 30’unu altın madenlerinde çalışarak kazanıyor. Latin Amerika’da da küçük ölçekli altın madenleri çok yaygın. Ailelerin çoğu gelirini bu tehlikeli iş-

Taş taşıyan küçük eller Yetişkinlerin bile zorlukla çalıştığı taşocaklarında çalışan çocuklar, başka şansları olmadığı için hayatları pahasına çalışıyorlar. Çocuklar kendi kilolarından ağır taşları taşıyorlar. Guetamala’nın nehir ve göl yataklarında bulunan volkanik kayaların metre küpü yaklaşık 7.50 dolardan satılıyor. Yetişkin bir erkek bir metre küpü yaklaşık iki günde üretiyor. Bir metreküp kaya, 13 yaşındaki bir çocuğun ise yaklaşık üç gününü alıyor. İnanması zor ama 5 yaşındaki çocuklar kayaları kırıp parçalarını topluyor. Hem yetişkinler hem çocuklar haftanın 6-7 günü 8 saatten fazla çalışıyorlar. Nepal’de çocuklar 10 ila 12 yaş arasında taşocaklarında çalışmaya başlıyor. Bu çocukların neredeyse yarısı hem çalışıyor hem okula gidiyor. Madagaskar’da hiçbir güvenlik önlemi olmadan çocuklar günde 8-11 saat çalışıyor.

Amasra madeninde 150 Çinli Soma maden faciası gözleri Türkiye’deki madenlere çevirdi. Bu madenlerden en çok dikkat çekenlerden biri ise 150 Çinli işçinin çalıştığı Amasra’daki maden oldu NEW YORK - POSTA212

A

masra’da deniz seviyesinden 610 metre aşağıdaki Türkiye’nin en derin kömür madeninden birinde Çinli işçiler çalışıyor. Hattat Holding’e bağlı Hema Elektrik Santrali’ne kömür sağlamak için taşeron olarak çalışan Çin’in en önemli madencilik şirketlerinden Datong Cool Mine Group için çalışan Çinli işçiler Karadeniz’in kıyısına Çin’i getirmiş. İşçilerin büyük çoğunluğu Çin’in kuzeydoğusundaki taşkömürü ya-

taklarıyla bilinen Harbin şehrinden ve çevresinden geliyor. Maden de sadece birkaç Türk işçi çalışıyor. Çinli işçiler Türk işçilerden daha tecrübeli olduklarını söyleyen Hattat Enerji ve Maden A.Ş. Amasra işletme müdürü Suat Ölmez Çinli işlerle çalışmalarının nedenini şöyle anlatıyor: “Tecrübe ve teknoloji açısından bizden çok ilerdeler. Bizde bu konuda yetişmiş teknik eleman yok ama Çin bu konuda çok tecrübeli elemanlara sahip. Burada Türkiye’de hiç uy-

gulanmayan teknikler kullanılıyor” diyor.

ÇOK PARA KAZANIYORLAR Çinli işçiler özellikle derin kuyu kazma konusunda uzman oldukları için aldıkları ücret de Türk işçilerden fazla olabiliyor. Çinli bir işçi ayda ortalama 3 bin lira alıyor. Madende çalışan Çinli işçiler, haftalık izinlerini kullanmıyor. Haftanın yedi günü, günde sekiz saat çalışıyorlar. Bazen bunun üzerine fazla mesai yaptıkları da oluyor. Çin’de

yine aynı firmada yedi yıldır çalışırken aldığı maaşı ise 800 dolara yakın. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı istatistiklerine göre, Türkiye’de 8 bin 677 Çinli çalışıyor. Türkiye’de çalışan Çinli işçilerin bin 255’i kömür ocaklarında istihdam ediliyor. Ayrıca Ankara-İstanbul hızlı tren hattı gibi büyük projelerde de Çinli işçi ve mühendisler görev alıyor. Çinliler, Türkiye’de çalışan yabancı işçiler arasında ikinci sırada. AlJazeera Turk Dergi Sadık Güleç

Türkiye’de kayıt dışı cinayet SOMA - POSTA212

S

oma’da yaşanan facia ve hayatını kaybeden 301 kişi, aslında yıllardır var olan sorunların, yerin altından gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV), TÜİK verileri-

ne dayanarak yaptığı araştırmasına göre Türkiye’de 15-19 yaş arası 1.34 milyon çocuk çalışıyor ve bu çocukların sadece yüzde 17’sinin sosyal güvencesi var. Geri kalanlar ise kayıt dışı istihdam ediliyor. Kömür ve linyit madenlerinde çalışan 15-19 yaş aralığındaki çocukların oranı ise yüzde 4.2. Yani kömür ya da madenlerde çalışan işçilerin 164’ü 15 yaşında, 334’ü 16 yaşında, 274’ü 17 yaşında, 916’sı 18 yaşında, 388’i 19 yaşında. Kömür madenlerinde çalışan 18 yaşının altındaki çocukların yüzde 85.5’i kayıt dışı çalıştırılıyor. Kayıtlara göre günde 6 saatten fazla çalışan 18 yaşının altında çalışan çocuklar ayda sadece 226 TL kazanıyor.


Güncel

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Türkler’in Amerika’daki üniversitesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’ye geldi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, oğlunun mezuniyet törenine katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak için ABD’ye geldi

Türkler’in, ABD’de kurduğu ilk Amerikan Üniversitesi olan BAU International, Washington D.C.’de eylül ayında eğitime başlıyor. BAU, lisans ve yüksek lisans programlarına öğrenci alacak WASHINGTON - POSTA212

A

merika’da Beyaz Saray'ın hemen yanıbaşında kurulan BAU International University eylül ayında start alıyor. BAU International University, 2 lisans ve 3 yüksek lisans programı ile eğitime başlayacak. Amerikan yasalarına göre kurulan BAU International University, Ekonomi ve Finans, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler lisans programlarına, Küresel İlişkiler, Executive MBA, Hukuk ve Ekonomi yüksek lisans programlarına öğrenci almaya başlayacak. 2014-2015 eğitim yılı için başvurular 20 Mayıs'ta başlayıp 26 Ağustos'ta sona erecek. BAU International University’li öğrencilerin en büyük avantajı dünyanın siyaset ve hukuk merkezinde eğitim görmeleri, Washington, D.C.’de ki etkinliklere katılıp, iş fırsatlarına en yakın konumda bulunmaları olacak. İngilizce dil yeterlilikleri olmayan öğrenciler, Üniversitenin bünyesinde bulunan İngilizce dil eğitimi veren Mentöra College’dan ingilizce dersleri alıp, lisans ya da yüksek lisans bölümlerine geçiş yapabilecekler.

öğrencilerini, akademik çevrenin ve daha ötesinin yararlanabileceği en üst düzey bilgiyi üretmeyi ve yaymayı amaçlıyor. LİSANS PROGRAMLARI Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bu bölüm; politika, teorik ve pratik siyasi sistem meseleleri, uluslararası çalışmalar, hükümetler arası organizasyonlar, özel organizasyonlar ve diğer politik kurumlar hakkında inceleme imkanı sunuyor. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü politik ilkeleri ve süreçleri ve aynı zamanda farklı ülkeler arasındaki uluslararası ilişkileri inceliyor. Sistematik olarak devleti ve hükümeti, siyasi davranış ve yerel ve uluslararası düzeyde ekonomik birimleri araştırıyor. Bu bölüm ayrıca psikoloji, ekonomi, hukuk, tarih, politik teoriler, sosyoloji ve kültürel çalışmalar gibi yan dalları da içinde barındırıyor.

BAU INTERNATIONAL'IN VİZYONU BAU International University, politik ve kültürel sınırları yıkan, cinsiyet, ırk, renk, mezhep, din ayrımı yapmaksızın insan haklarına saygılı olan global bir vizyona sahip. İnsanlığa barış, refah ve mutluluk getirecek olan bu vizyonu gerçekleştirmek için gereken en temel aracın dünya çapında eğitim olduğuna inanıyorlar. BAU International University,

Yönetim Kurulu Başkanı ENVER YÜCEL Enver Yücel çalışma hayatına eğitim sektöründe başladı. Şu anda okullarında yaklaşık 150 bin öğrenci eğitim görüyor. 1994’te kaliteli, çok dilli ve analitik düşünmeyi öğretmeye yoğunlaşan Bahçeşehir Kolejleri’ni kurdu. 1998’de Bahçeşehir kurumlarında veya başka kurumlarda okuyan öğrencilere finansal destek sağlamak için Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı’nı kurdu. 2004’te Bahçeşehir Kurumları’nın bilişim sistemleri ihtiyacını karşılamak için Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları bünyesinde Bilişim Tekno-

Ekonomi ve Finans Son 30 yılda hız kazanan küreselleşme süreci finansal piyasaları hızla geliştirirken finansal araçlardaki çeşitlilik de giderek artmıştır. Bu gelişmenin sonucunda dünya ekonomisinde finansal piyasalardaki işlem hacminin parasal tutarı, mal ve hizmet piyasalarında gerçekleşen işlemlerin parasal tutarının kat kat üzerine çıkmıştır. Tek başına bu durum bile Ekonomi ve Finans programına neden gerek duyulduğunu açıklamaktadır: ekonomistler finans konusunda yetersiz kaldıkları için finansal piyasaların yaratabileceği etkileri yeterince değerlendirememekte ve bunun piyasalarda nasıl bir şişkinlik ve dolayısıyla kriz yaratacağını öngörememektedir. Benzer şekilde finansçılar da ekonomi biliminin temelle-

Yönetim Kurulu Üyeleri Honorable Harriet Fulbright

Harvard Üniversitesi Radcliffe College’den mezun oldu. Bill Clinton hükümeti sırasında Sanat ve Beşeri Bilimler konseyi başkanlığı yaptı. Şu anda J.William and Harriet Fulbright Merkezi ve koleji başkanlığı yapmaktadır. Aynı zamanda Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumu’nun kurduğu ingilizce dil eğitimi veren okul Harriet Fulbright College’a ismini verdi.

Ekmel Anda

Ekmel Anda Unique Settings of New York Amerikan mücevher piyasasında 12 binden fazla müşteriye hizmet veriyor. 1999 yılında mütevazı şartlarda yola koyulan Unique Settings of New York, Ekmel Anda 10 yıl gibi kısa bir sürede sektörde adından söz ettirmeyi başaran bir marka olmayı başardı.

Honorable Jacqueline McGregor Lewis

5 Mayıs 1982’de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan tarafından hükümetler arası eğitim danışmanlığı konseyi üyeliğine atandı. 1987’ye kadar danışmanlık yaptı.1960-1982 yılları arasında New Brunswick ve İron Mountain, Michigan’da öğretmenlik yaptı. Engelli orta okul öğrencilerini okullara dahil etmek için müfredat hazırladı.

Honorable Esther Coopersmith 1979-1980 yılları arasında Başkan Carter yönetimi altında ABD Birleşmiş Milletler Temsilcisi olarak çalıştı. 1981-1993 yılları arasında, Başkan Reagan yönetimi altında, ABD Birleşmiş Milletler Kadın Statüsü Komisyonu Danışma-

nı olarak Viyana’da çalıştı. Ayrıca 1999 ve 2000’de Başkan Clinton’ın gözlemcisi olarak UNESCO’da çalıştı.

Paul Brunson

Harvard İşletme mezunu olan Paul Brunson, son beş yılda, başarılı bir ilişki uzmanı olarak uluslararası bir üne kavuştu. Yazdığı ‘’Karmaşık’’ kitabıyla dört ay içinde best seller oldu.

William D. Hansen

Bakan yardımcısı olarak, bakanlığın CEO’luğunu yürüttü. 5 bin kişi ve 100 milyar dolar yıllık bütçeyi kontrol etti. Bush’un ajandasını etkili uygulamaktan ve “Hiçbir çocuk arkada kalmasın” projesinin mimarlarından biri olduğu için Yönetim ve Bütçe Ofisi’nden en yüksek dereceyi aldı.

lojileri Danışmanlık Şirketi’ni kurdu. 2004’te, Enver Yücel uluslararası alanda faaliyet göstermeye başladı ve Washington, D.C.’de ingilizce dil eğitimi veren Harriet Fulbright College’ı kurdu. 2013’de Harriet Fulbright’ın emekliliğe ayrılmasıyla Mentöra College adını alan dil okulu şu anda hala Washington, D.C.’de Beyaz Saray’ın hemen yanında eğitim vermekte. 2014 Mayıs ayında alınan lisans ve lisans üstü derecede eğitim verme yetkisinin alınılmasıyla birlikte BAU International Üniveristy’i kurdu.

(BOSTON) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, oğulları Mehmet Emre Gül’ün Harvard Üniversitesi’nden mezuniyet törenine katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağıyla ABD’ye geldi. Cumhurbaşkanı Gül, Harvard Üniversitesi’nde Türkiye’nin çevresindeki güncel bölgesel gelişmelerle ilgili bir konferans verecek, önde gelen Amerikalı şirketlerin üst düzey yöneticileriyle görüşecek, Boston ve çevresindeki Türk akademisyenlerle bir araya gelecek. Ayrıca Cumhurbaşkanı Gül, Boston Belediye Başkanı Martin J. Walsh, New York eski Belediye Başkanı Michael Bloomberg ve Başkan Obama’nın ulusal güvenlik eski danışmanı James Jones gibi yönetici ve kanaat önderlerini de ayrı ayrı kabul ederek görüşecek. (ANKA)

“İstanbullular bize güvendi”

rinden uzaklaştıkları için, finansal piyasalarda yaratabilecekleri büyüklüklerin sınırsız ve reel ekonomiden bağımsız olabileceğini düşünmektedirler. Bu durum, Ekonomi ve Finans alanlarının bir araya getirilmesi ya da en azından yollarının ortak bir dil kullanarak kesiştirilmesi ihtiyacını yaratmaktadır. Ekonomi ve Finans programı işte bu ihtiyaca cevap verebilmek için tasarlanmıştır. YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI Programın amacı teknik uzmanlığınızı arttırmak, gerekli kaynaklara ulaşabilmek için yaşanan rekabetteki anahtar akımları tanımlamak, uygun stratejilere teşvik etmek, değişimleri yönetmek ve yükselen karmaşık küresel çevreler içinde şirketlerine rehberlik yapmak, liderlik kapasitesini geliştirmek ve bu program hızlı hareket etmeyi ve kariyer basamaklarını güvenle çıkmalarını sağlamaktır. Programı bitirenler, kariyerlerini geliştirip, şirketinizde stratejik karar verme merciinde anahtar aktör olabilir, kişisel ve profesyonel ağları güçlendirir. Kendi teşebbüslerini geliştirmede yardımcı olacak veya örgütlerinde yeni ve yenilikçi düşünceler uygulamak için gerekli girişimsel yeteneği kazanırlar. HUKUK VE EKONOMİ Hukuk ve Ekonomi bölümü, hukuk ve ekonomi arasında disiplinlerarası bir program olup, özgün bir eğitim sunmaktadır. Bölümün müfredatı gereği seminer ve workshop dersleri mevcut-

tur. Öğrenciler sınıfta öğrendiklerini gerçek dünya problemlerine Amerika’nın politika oluşturma merkezi olan Washington, D.C.’de uyarlayabilecekler. Böylece, mezun olduklarında, çok yönlü ve dünya vatandaşı olma yolunda yetkinlik kazanmış olacaklar. KÜRESEL İLİŞKİLER Küresel İlişkiler Yüksek Lisans Programı’nın hedefi; uluslararası siyaseti ve küresel sistemi doğru biçimde analiz edebilmek, uluslararası meselelere eleştirel yaklaşabilmek, rasyonel önerilerde bulunabilmek ve diğer sosyal bilimlerden de faydalanan bir bakış açısıyla genel bilgi ve beceri birikimini derinleştirebilmektir. CO-OP İMKANI BAU International Univeristy öğrencilerine CO-OP imkanı sunmaktadır. “CO-OP” (Cooperative Education) Üniversite - İş dünyası işbirliğine dayalı bir eğitim modelidir.CO-OP, öğrencinin lisans eğitimi sırasında bir iş yerinde çalışmasına dayalı bir eğitimdir. Co-Op’un amacı eğitim ile çalışma hayatını bütünleştirmektir. CO-OP eğitimiyle çalışma hayatına hazırlanan öğrenciler bu sayede mezun olduktan sonra iş yerindeki öğrenme süresini en aza indirirler. Daha fazla bilgi için coop@bauinternational. com’a e-mail atabilirsiniz. İletişim Bilgileri: www.bauinternational.com Twitter.com/BAUIntDC facebook.com/BAUInternational Telefon: (202) 644-7200 Email: info@bauinternational. com

(NEW YORK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BM Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) toplantısı için geldiği New York'ta, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile görüştü. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Topbaş, Genel Sekreter Ban ile sürdürülebilir kalkınma için yerel yönetimlerin önemini değerlendirdiklerini belirterek, Ban'ın bu konularda kendilerine çok destek olduğunu söyledi.

GEZİ PARKI OLAYLARININ YIL DÖNÜMÜ Topbaş, gazetecilerin, Gezi Parkı olaylarının birinci yılı dolayısıyla yönelttiği sorular üzerine de, insanların tepki göstermesinin ve kendilerini ifade etmelerinin demokratik bir davranış olduğunu söyledi. Bunların samimi olmasının önemli olduğunu vurgulayan Topbaş, bu olaylarda yeşil ve ağaç hassasiyetinin ötesinde hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan birtakım yönlendirmeler olduğunun görüldüğünü ifade etti.

“OTOBÜS ALIM İHALESİ” "Otobüs alım ihalesi" ile ilgili davaya katılmamasına ilişkin soruları da yanıtlayan Topbaş, İstanbul'da 10 yıl görev yaptığını ve vatandaşların güven duygusu sayesinde bir beş yıl daha görevlendirildiğini söyledi.

“YANLIŞ DEĞERLENDİRİYORUZ” Topbaş, İstanbul'da iş kazalarının önlenmesi ve işçi güvenliğine ilişkin alınan tedbirlere ilişkin soruya karşılık, inşaatlarda ruhsat ve denetleme görevinin ilçe belediyelerinde olduğunu söyledi. İş kazalarının önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmasının zorunluluk olduğunu ifade eden Topbaş, bunların olmaması için daha hassas davranılması gerektiğini söyledi. Topbaş, "Bir yapıyı ihmal etseniz birkaç yıl sonra yenisini yapabilirsiniz ama bir insan gittiği zaman geri getirebilmeniz mümkün değil. Bir ailenin hayatını yok ediyorsunuz" diye konuştu. İhmallerin önlenmesi gerektiğini de dile getiren Topbaş, "Birazcık maalesef tevekkül anlayışını millet olarak yanlış değerlendiriyoruz. Her türlü tedbiri aldıktan sonra tevekkül yapılır. Tedbirler alınmıyor, biraz da farklı duygularla biraz hassasiyetlerimiz geç geliyor" dedi. (AA)


Toplum Yaşam

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Amerika’da işler karışık

Araştırmalar, Amerikalı çalışanların duygularının biraz karıştığını gösteriyor. Çalışan Amerikalılar’ın yüzde 78’i iş arkadaşları ya da patronları ile duygusal bağ kuramadıklarını söylerken, yüzde 68’i patronlarını sevdiğini belirtiyor

Soma’daki çocuklar yalnız değil (NEW YORK - POSTA212) Türk-Amerikan toplumu Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan faciadan sonra babasız kalan 432 çocuk için seferber oldu. Soma’da hayatlarını kaybeden madencilerin çocuklarına yardım için Amerika’daki Bridge to Türkiye Fund (BTF) organizasyonunun “Be The Light For Soma Children” kampanyası çerçevesinde toplanan bağışlar 114 bin doları aştı.

NEW YORK - POSTA212

B

azı araştırmalar, Amerikalılar’ın çoğunluğunun işlerindeki kişilerle duygusal bir bağ kurmadıklarına ve stres altında olduklarını gösterirken, bazıları Amerikalılar’ın patron ya da yöneticilerinden memnun olduğuna işaret ediyor. DUYGUSAL BAĞ KURAMIYORLAR Ülke genelinde bin Amerikalı çalışanla yapılan yeni bir araştırma, çalışanların çoğunun işleriyle duygusal bir bağ kurmadığını gösteriyor. Kelton Global tarafından yürütülen araştırmaya göre, Amerikalı çalışanların yüzde 78’i iş arkadaşları, patronları ya da müşterilerle çok fazla duygusal bir bağ kuramıyor. Çalışanların yüzde 33’ü ise iş yerinde duygularını daha iyi ifade etmek istediklerini söylüyor. Özellikle kadınların yüzde 29-36’sı duygularını ifade etmenin daha iyi bir yolunu arıyor. Amerikalılar, çalışma arkadaşlarıyla güçlü duygusal bağlar kurdukları zaman verimliliğin de artacağını söylüyor. Çalışanların yüzde 54’ü eğer duygusal bağ kurarlarsa yaptıkları işin daha az stresli olabileceğini, yüzde 50’si daha iyi bir performans gösterebileceğini ve etkinliğin yükseleceğini düşünüyor. Duygusal bağın etkinliği ve verimliliği artıracağı-

na erkekler kadınlardan daha çok inanıyor. Çalışanların; mail, yazılı belge ya da mesajlarla iletişim kurarken en çok mücadele ettikleri duygular ise şunlar:

BENZER YARDIM KAMPANYASI Türkiye’de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile işbirliği içerisinde hareket eden BTF, bundan 5 yıl önce de Bursa Mustafa Kemal Paşa Madeninde meydana gelen kaza sonrasında babalarını kaybeden 22 çocuk için de benzer bir yardım kampanyasına imza atmıştı. Yardımseverlerin desteği ile Bursalı çocuklara halen burs sağlandığına dikkat çeken BTF, Soma’daki çocukların eğitimlerini destekleyebilmek için Türk-Amerikan toplumuna bağış çağrısı yaptı.

Kızgınlık/Rahatsızlık: % 57 Hayal kırıklığı: % 39 Zorunluluk: % 35 Mutluluk: % 28 Heyecan: % 27 Memnuniyet: % 27 Anlaşma: % 25

AMAÇ ÇOCUKLARA DESTEK OLMAK

İLETİŞİMDE YÜZLER GÜLÜYOR Son zamanlarda iş yerlerinde yaygın olarak kullanılan duygu ifadeleri ise işlerin tam ters yönde ilerlediğini gösteriyor. Amerikalı çalışanların yüzde 76’sı iş yerinde kurdukları dijital iletişimde duygu simgeleri (emoji) kullanıyor. İşte Amerikalıların işte kullandıkları simgeler: Gülen yüz: % 64 Çok iyi: % 16 Göz kırpmak: % 7 Kalp: % 3 Şaşıran yüz: % 3 Üzgün yüz: % 3 Çok kötü: % 2 Kızgın yüz: % 1 YÜZDE 68 PATRONLARI SEVİYOR Rasmussen Reports tarafından yapılan son araştırmalara göre ise Amerikalılar’ın çoğu birlikte çalıştıkları kişileri sev-

Bu çağrıya büyük bir katılımla destek veren duyarlı Türk-Amerikan toplumu Soma Eğitim Fonu’na bir hafta içinde 114 bin doları aşkın bağışta bulundu. Kampanyanın gönüllüleri arasında bulunan ve yaşları 6 ile 10 arasında değişen küçük hayırseverler de Amerika’da kendi mahalleri ve okullarında Soma çocukları için bağış toplayarak iştirak ettiler. Oluşturulan eğitim fonunun amacı Soma’da babasız kalan çocukların eğitimine burs vererek uzun vadeli destek olmak.

dikleri için işe gitmeyi seviyor. Çalışan Amerikalılar’ın yüzde 68’i patronlarını ya da yöneticilerini “iyi ya da mükemmel” olarak tanımlıyor. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 9’u patronlarına düşük puanlar verdi. BAZILARI İŞE GİTMEYİ SEVİYOR Yapılan son araştırmalara göre Amerikalılar’ın yüzde 28’i,

haftada 40 saat çalışırken yüzde 38’i, 40 saatten fazla çalışıyor. Çalışan Amerikalılar’ın yüzde 10’u ise haftada 50 saatten fazla çalışıyor. Amerikalıların yüzde 62’si ise haftada 40 saatten fazla çalışmasına rağmen işe gitmeyi iple çekiyor. Ayrıca Amerikalılar’ın çoğunluğu kamu işlerinin özel sektörden daha iyi olduğunu düşünürken yüzde 46’sı

ABD Memorial Day’i kutladı NEW YORK - POSTA212

A

BD’de fedaral tatil ilan edilen ‘Anma Günü’ (Memorial Day) aynı zamanda yazın başlangıcı olarak da kabul edilir. Haftasonu ile birleşen tatilde 36 milyondan fazla Amerikalı’nın tatile çıktığı açıklandı. Tatil nedeniyle haftasonu boyunca tren istasyonları ve otobüs terminallerinde büyük bir yoğunluk yaşandı. MEMORIAL DAY NEDİR 1861-1865 yılları arasında

gerçekleşen Amerikan İç Savaşı sonrası hayatını yitiren Amerikalı askerler için, her yıl mayıs ayının son pazartesi günü Amerikanın her yerinde “Anma Günü” düzenleniyor. İlk kez 1882 yılında ‘anma günü’ olarak anılan gün, şehit mezarlarının çiçeklerle dekore edilmesinden dolayı ‘dekorasyon günü’ olarak da biliniyor. Amerikalıların aileleri ile geçirdiği bu günde şehit mezarlıklarını ve anıtları ziyaret edilerek bayrak ve çiçek bırakmaları gelenek haline gelmiştir.

Çetelerden ürperten tehdit

Teksas’ta uyuşturucu çeteleri polise tüyler ürperten bir mesajla tehdit savurdu

New York’un 20 yıllık Metrocard’ı tarih oluyor NEW YORK - POSTA212

H

er New Yorklu’nun en az bir kere kaybettiği, bir süre sonra yıpratıp kullanılmaz hale getirdiği sarı metro kartları 2019 yılında tarih oluyor. Bu sene 20’inci yaşına giren ikonik metro kartı, teknolojiye direnemedi. MTA, New York’un sembollerinden biri haline gelen metro

kartlarını bu yılın sonunda tasarlanmaya başlanacak yeni bir teknoloji ile değiştirmeyi düşünüyor. MTA sözcüsü Kevin Ortiz, yılda ortalama 10 milyon dolar maliyeti olan bu eski sistem yerine, yolcuların temassız geçişini sağlayacak bir kart ya da akıllı telefon aracılığı ile ödeme yapabilecekleri bir sistem istediklerini söyledi.

TEKSAS - POSTA212

M

eksika sınırında, Teksas El Paso’da korkunç bir eylem gerçekleştirildi. El Paso’da reklam tabelalarına boyunlarından urganla bağlı plastik mankenler asıldı. Çetelerin, bu eylemle eyalet polisini tehdit ettiği iddia ediliyor. Takım elbise giymiş bir plastik mankenin iple asıldığı reklam panolarında İspanyolca “Plata o Plombo” yani “Ya gümüş ya kurşun” yazıyor. Latin Amerikalı uyuşturucu çeteleri bu mesajı polisin rüşvet kabul etmediği durumlarda devreye sokuyor. Rüşvetin kabul edilmemesi halinde vurulacaklarını ima ediyor. Yetkililer, Meksika’da yaygın olan bu tehditlerin El Paso’da ilk kez gerçekleştiğini söyleyerek, çetelerin ABD’yi de tehdit etmeye başlamasından endişe duyduklarını dile getiriyor.

kamu sektöründe çalışanların daha iyi kazandığını söylüyor. Amerikalı çalışanların araştırıldığı bir başka çalışmada ise çalışanların yüzde 43’ünün tatildeyken, iş ile çok az ya da hiç bağlantı kurmadığını gösteriyor. Amerikalılar’ın yüzde 84’ü Şükran Günü ve Christmas’da çalışmadığını söylerken yüzde 40’ı ise bazı tatillerde çalışmak zorunda olduklarını söylüyor.


Yaşam

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Gökyüzünde bir Türk markası Yılda 2,5 milyon yolcunun uçtuğu dünyaca ünlü havayolu şirketlerine gıda ürünleri satan Milas, ‘Made in Türkiye’ markalarıyla gözle görülür bir büyüme gerçekleştirdi. Şimdiye kadar 15 havayolu şirketine ürünlerini pazarlayan Milas, daha da büyümekte kararlı DOĞUCAN CÖMERT NEW YORK - POSTA212

Y

aklaşık 7 yıldır Amerika’da yaşayan ve 5 senedir gıda sektörüyle ilgilenen Çetin Amato, birçok başarılı iş adamı gibi Amerika’ya macera olsun diye gelmişti. Gıda sektörüne tesadüfen giren ve Oloves ve Dipin gibi Amerikalılar’ın giderek tanıdığı ve sevdiği markaların sahibi Milas’ın kurucularından Amato, Akdeniz mutfağı tutkunu olduğunu söyleyerek bu işi yapmak için sevgi ve tutkunun şart olduğunu kaydetti.

TÜKETİCİYİ ADAPTE ETMEK Amato, 2009’da kurulan Milas’ın en büyük şansının Akdeniz mutfağı ürünlerini satmaları olduğunu dile getirdi. Amato, Milas olarak asıl vizyonlarının İtalya’dan Lübnan’a kadar uzanan tüm zenginliğiyle Akdeniz mutfağını Batı tüketicisine adapte etmek olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “2009’da piyasaya girdiğimizde İtalyan ürünleri çok popülerdi fakat biz bir sonraki trendin Yunan mutfağı olduğunu o günlerde görebildik, tespit ettik. Bugün yoğurda, kahveye hatta baklavaya Yunan ismi konuldu ve maalesef bu bizim iş yaptığımız piyasanın bir gerçeği. Buradan yola çıkarak firmanın adını da Milas koyduk. Hem baba memleketi, sapına kadar Türk hem de Yunanca bir algısı var. Bu bir milat olur diye ümit ediyoruz, nasıl ki bizim humuslarımız, yaprak

Çetin Amato

sarmalarımız ve zeytinyağımız Türk malı olarak bu kadar kişiye ulaşıyor, hep beraber gayret edersek bir sonraki dalga kesinlikle Türk mutfağı dalgası olacaktır; dillere destan saray mutfağıyla ünlü Osmanlı’yı oluşturan tüm kültürleri yansıtarak...”

“SAĞLIKLI ÜRÜNLER” Ürünlerinin çoğunun İzmir'de üretildiğini kaydeden Amato “Ürettiğimiz ürünler ya organik ya da katkı maddesi düşük; yağ ve şeker oranı azaltılmış ve taze sebze ve hammaddeden üretilmiş sağlıklı gıda ihtiva ediyor” diyerek Amerika'da obeziteyle mücadelenin kendilerini sağlıklı ürünler üretmeye sevk ettiğini dile getirdi. PAHA BİÇİLEMEZ PROJELER Ezmeler, zeytin ve organik konserve olmak üzere 3 temel ürün grubuna sahip olduklarını söyleyen Amato “Bunlardan biri ezme dediğimiz hızlı atıştırmalık ürünler. Or-

tadoğu mezesi olan humus var. Bruşetta ve tapenade dediğimiz İtalyan ve Fransız mutfağının mezeleri var. Bunları biz 100 gr küçük ve hızlı tüketime elverişli paketlerde satıyoruz. Zeytin konusunda iddialıyız. Atıştırmalık ürün haline getirmeye çalıştık. Bunu yaparken de 50 kalorilik ufak paketlere yerleştirdik. Raf ömrü uzun meze ve atıştırmalık ürün konusunda birden fazla teknoloji geliştirdik ve bu çok tutuldu. Amerikalılar’ın porsiyonları küçültme çabaları arttıkça bizim pazarımız da günden güne büyüdü” diye konuştu. Amato, ayrıca Eylül 2014 itibariyle Walmart, Costco ve QVC televizyon kanalı gibi ABD perakende devlerinde de Milas ürünlerinin satılmaya başlayacağını sözlerine ekledi. Bu ürünlerin yanına hazır yemek ekleme gayretinde olduklarını vurgulayan Amato, “Gelecekte trend olabilecek o kadar çok geleneksel lezzetimiz var ki, yakında çok ciddi projelerle Türk yemeklerini Avrupa ve Amerikan pazarıyla buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

ÜNLÜ HAVAYOLLARININ TERCİHİ Toplamda 15 havayolu şirketi aracılığıyla ürünlerinin satıldığını kaydeden Amato, “Birçok ünlü havayolu şirketiyle çalışıyoruz. Bunlardan en büyüğü Delta Havayolları. Türkiye’ye bol turist taşıyan Easy Jet de müşterimiz. Avrupa’da irili ufaklı 8 havayolu şirketine ürün satıyoruz. United Havayolları’na İtalyan bruşettasını Türk malı olarak soktuk ve bunun verdiği hazzı anlatamam” dedi. Gıda sektörünün bir kültür elçiliği görevi olduğunu söyleyen Amato, “Yaptığımız işten keyif alıyoruz. Senede 2.5 milyon yolcunun yolculuk yaptığı firmalara Made in Türkiye imzalı ürünler sat-

maktan gurur duyuyoruz. Ülker’in Godiva’yı satın alması en büyük esin kaynağımiz olmuştu yine aynı şekilde sevgili büyüğümüz Hamdi Ulukaya’nın Chobani markasını tüm dünyaya tanıtması bizlere hem gurur hem de motivasyon verdi” diye konuştu.

GENÇ GİRİŞİMCİLERE TAVSİYELER Girişimci olmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulunan Amato, “Onlardan önce benzer konuları denemiş ve pazara girmiş insanlardan akıl fikir alsınlar. Herkes kendi konusunda işini iyi yapanların kimler olduğunu araştırsın. İstişarede bu-

lunarak bilgi ve birikimleri paylaşmamız lazım, Amerikan Türk toplumu olarak birbirimizi rakip değil birer destek gibi gördüğümüz zaman müthiş başarı hikayeleri çıkacak” dedi. Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü ve City University of New York, Baruch College'dan MBA mezunu olan Amato, başarılı girişimciliğin okullarda anlatılan iş planlarının önemli olduğunu ama risk alarak ve fırsatları değerlendirerek deneme yanılmayla elde edilen tecrübenin yerini hiç bir şeyin tutmadığını söyledi. Milas Foods ürünlerine www.ılovesnacking.com ve www. milasfood.com ‘dan ulaşılabilir.


28 Mayıs 2014 Çarşamba

HAFTALIK ÜCRETSİZ

YIL 2 • SAYI 54

www.posta212.com

Etlerde koli basili Amerikan Tarım Bakanlığı yaptığı araştırma sonucu, et ve kıymalarda koli basili buldu. Dağıtıcıların etlerini Massachusetts, Michigan, Missouri ve Ohio’daki restoranlara verdiğini tespit eden yetkililer ülke çapında bir geri çağırma başlattı

Koli basili bulunan etlerin satıldığı marketler l Gordon Food Service

Marketplace Stores (in Fla., Ill., Ind., Ky., Mich., Ohio, Penn., Tenn. and Wis.) l Surf N Turf Market, 6408 US Highway 27 S, Sebring, Fla. l Giorgio’s Italian Deli, 132 SW Monterey Rd., Stuart, Fla. l Blairsville Seafood Market, 121-A Murphy Highway, Blairsville, Ga. l M Sixty Six General Store, 5900 N. State Rd., Orleans, Mich. l Bronson’s Super Valu,

ALARMI

En güzel selfie için 7 altın kural NEW YORK - POSTA212

A

kıllı telefonların önündeki kamera icat olduğundan beri bütün dünyayı bir çılgınlık sardı. Bugünlerde kendi fotoğrafını çekip sosyal medya sitelerinde paylaşmak hemen hemen herkesin tutkusu. “Selfie” adı verilen bu fotoğraflar kimi zaman çok güzel olurken, kimi zaman tam bir felakete dönüşebiliyor. İşte her zaman en güzel selfieyi çekmenin 7 altın kuralı:

DİKKAT

201 West Main, Beulah, N.D. l Jason’s Super Foods, 324 Main St., New Town, N.D. l Buchtel Food Mart, 5220 SR 78, Buchtel, Ohio l Quick Stop, 1107 Jackson Love Highway, Erwin, Tenn. l Virginia Market, 540 Loyston Rd., Maynardville, Tenn. l Barger Foods, 2616 Eugenia Ave., Nashville, Tenn. l Virginia Heights Travel Store, 1009 N 4th St., Wytheville, Va.

SERKAN KALFA NEW YORK - POSTA212

A

merikan Tarım Bakanlığı (USDA) geçtiğimiz hafta kıymalarda koli basili bulunduğunu duyurdu. Yapılan araştırmalar sonucuna göre hangi dükkanlarda satılan etlerin sağlık riski taşıdığı ise bir liste halinde yayınlandı. Olaydan hemen sonra 1.8 milyon pound kıymayı geri çağıran USDA, yaptığı araştırmalarla koli basili bulaştığı tahmin edilen kıymaların Detroitte bulunan Wolverine Packing Co.’dan çıktığını saptadı. Koli

görünün eğer arkada kalan alan kötüyse çabalarınız boşa gidecektir. Önce çevrenizi düzenleyin, sonra mümkünse düz renkli bir duvar ya da perdenin önüne geçin ve Selfie’nizi çekin.

4

Sabit Durun Telefonunuzdaki ön kamera arka kameradan daha kötü bir kaliteye sahiptir. Özellikle düşük ışık kaynağında çekim yaptığınızda hareketli ve net olmayan görüntüler elde edersiniz. Bu yüzden derin bir nefes alın ve sabit durun.

5 basili içerdiği tahmin edilen etlerin 4 eyalate yayıldığı ortaya çıktı. Araştırmalarına devam eden USDA, daha sonra bu şirketten et alan dağıtıcılara ulaştı. Dağıtıcıların etlerini Massachusetts, Michigan, Missouri ve Ohio’daki restoranlara verdiğini tespit eden yetkililer ülke çapında bir geri çağırma başlattı. PORTLAND’DA SUYA KARIŞTI USDA’in geri çağırma bildirisine göre özellikle 31 Mart – 18 Nisan arası hazırlanmış et ürünleri koli basili içeriyor. Ayrıca son olarak Portland bölgesinden gelen bir haberde şehir su-

1

Ayna Çekimi Yapmayın Güzel selfie’nin en önemli kuralı öncelikle aynalardan kurtulun. Çünkü fotoğrafa bakacak olanın en çok yüzünüzü görmesi gerek. Yüzünüz ne kadar çok alanı kaplarsa, o kadar samimi olur.

2 yunda koli basili bulunduğu bildiriliyor. Yetkililer halkı,musluk suyunu kullanmadan önce mutlaka kaynatması gerektiği konusunda uyarıyor.

Işıklandırmaya Özen Gösterin Unutmayın, iç ya da dış mekanda yüzünüz aydınlık olmalı ve arka plan o ışıktan daha parlak olmamalı.

3

Arka Plana Önem Verin Siz ne kadar iyi görünürseniz

Defalarca Çekim Yapın Bir kerede istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz. Defalarca çekim yapın. Sizin için en doğru ışığı, açıyı ve durumu yakalayıncaya kadar durmayın. Sonra içinden en güzelini seçin.

6

Fotoğrafı Oynayın Sonunda en beğendiğiniz Selfie’yi çektiniz ama hala bir şeyler gözünüze batıyor. Sonuçta akıllı telefonunuz var. Fotoğrafla oynayabileceğiniz bedava yardımcı programlar yükleyebilirsiniz.

7

Yaratıcı Olun Yaratıcı olun ve çılgınlık yapmaktan çekinmeyin. İçinizden geldiği gibi poz verin. Sonuçta moda kataloğu çekimi yapmıyorsunuz. Unutmayın, güzel olmaktan daha iyisi “Cool” olmaktır.

Dünyanın tepesinde ‘selfie’ NEW YORK - POSTA212 us maceraperest Alexander Remnev bu kez dünyanın en yüksek selfiesine imza attı. Daha önce de hiçbir malzeme kullanmadan arkadaşlarıyla beraber çıktıkları kuleler ve gökdelenlerden çektiği fotoğrafları paylaşan Alexander Remnev, bu kez Dubai’de bulunan Prenses Kulesi’ne tırmandı. Genç Rus, 414 metrelik uzunluğuyla ‘dünyanın en yüksek konutu’ olan binanın tepesinde bir ‘selfie’ çekti. Dubai’de tatilde olan gençler, bölgedeki birçok gökdelene tırmanıp çektikleri fotoğrafları Remnev’in Instagram hesabından yayımladı.

R

Kürtaj yasağı yayılıyor LOUISIANA - POSTA212

L

ouisiana eyaletinde kürtaja sıkı denetimler getiren yasa yürürlüğe girdi. Artık Kürtaj belirli ameliyathanelerde ve sadece özel hak sahibi doktorların izini ile yapılabilecek. Yeni yasa kadınların bu konudaki seçim hakkını elinden alırken, aynı zamanda bölgedeki birçok kürtaj kliniğini kapan-

maya zorlayacağı anlamına geliyor. Muhafazakar Cumhuriyetçiler, kürtaj yasasından memnunken, demokratlar ise kararın kadınlara bırakılması gerektiğini düşünüyor. Gallup’un en son yaptığı araştırmalarda yaşam-yanlısı(pro-choice) olanların oranı yüzde 46’yken, seçim yanlısı (pro-life) olanların oranı ise yüzde 47. Yüzde 7 ise bu konuya kayıtsız kalıyor.

Donanma New York’a demir attı JOHNPAUL JASON NEW YORK - POSTA212

A

BD’de federal bütçe kesintileri nedeniyle geçen yıl gerçekleşemeyen geleneksel Donanma Haftası, New York’u ziyaret eden 5 savaş gemisi ve bin 500 denizci ile bu yıl yapıldı. New York’un liman bölgesi ve turist merkezi Deniz Kuvvetleri Sahil Güvenlik ve bahriyelilerle doldu taştı. Hafta kapsamında kentin birçok farklı noktasında çe-

şitli etkinlikler gerçekleştirildi. Savaş jetlerinin geçitleri ve diğer hava gösterilerinin yanı sıra gemi turları, canlı müzik performansları yapıldı. Manhattan’daki Hudson Nehri’nde bulunan Pier 92 adlı iskeleye demirleyen savaş gemisi vatandaşların ziyaretine açıldı. Donanma gemileri ve personelini ağırlamanın heyecanını yaşayan New Yorklular, sabahın erken saatlerinden itibaren ücretsiz ziyaretçi ağırlayan gemileri gezebilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.