Tepe'den sayı 1

Page 1

TEPE’den Sayı: 1 ∆ Eylül 2013

Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin Kurumsal Yayınıdır

Endüstriyel tesis güvenliği Ege Bölge Müdürlüğü'nü ziyaret ettik Dünden bugüne güvenlik kameraları

Tofaş İnsan Kaynakları Direktörlüğü Fiziki Güvenlik Sorumlusu Ersin Akköseler:

"Güvenlik kültürümüzü her geçen gün güçlendirmeye devam ediyoruz"


İçindekiler Odak

Endüstriyel tesis güvenliği...........................................................2

Söz Müşterinin

"Güvenlik kültürümüzü her geçen gün güçlendirmeye devam ediyoruz"...........................................8

Güvenlik Penceresi

Güvenlik sektörü IFSEC İstanbul Fuarı’nda buluşuyor.................................................12

Tepe'den Haberler

Bizden son gelişmeler.......................................................14, 20

8 28

Zaman Yolcusu

Dünden bugüne güvenlik kameraları..............................16

Vaka Analizi

Kağıt kaynaklı fabrika yangını.................................................22

Gelişim Zamanı

Yüz şifreleriyle karakter analizi..............................................24

Tepe'den Haberler

Ege Bölge Müdürü: “Faaliyetlerimizin yüzde 58’ini endüstriyel güvenlik oluşturuyor”.......................................26

Gezgin

Güzeller güzeli İzmir.....................................................................28

Güvenli Adrenalin

Bol adrenalinli ve emniyetli spor: Kaya tırmanışı.....30

Sokaktan Manzaralar

El ve kapı dedektörleri radyasyon yayar mı?..............32

2

TEPE’den Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Yayın Organı, Ya­yın tü­rü: Ye­rel, sü­re­li, dört ay­lık der­gi Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Adı­na İm­ti­yaz Sa­hi­bi: Levent Güler, So­rum­lu Müdür: Sanem Subaşı Ya­yın Koordinatörü: Aylin Tarhan Kuru, Edi­tör: Demet Şeker Akgüneş, Gra­fik Ta­sa­rım: Kadir Kaymakçı Fotoğraflar: Celal Kenç, Doğu Kendigelen, Katkıda Bulunanlar: Güven Aşkın, Ayşe Başcı, Melih Çelik, Merve Bilge Ya­zış­ma Ad­re­si: Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş. Beytepe Köyü Yolu Üzeri, No: 5, 06800 Bilkent/ Ankara Tel: +90 (312) 266 42 15, Faks: +90 (312) 266 48 90, Web: www.tepesavunma.com.tr Ya­pım: Konak Medya Selahattin Pınar Cad. Cemal Sahir Sok. Polat İş Merkezi No: 29 Kat: 4-5 D: 45 Mecidiyeköy / İstanbul Tel: 0 212 216 97 00 www.konakmedya.com Renk Ay­rı­mı ve Bas­kı: Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. A.Ş Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 4. Levent Seyrantepe-İstanbul Tel: 0212 332 28 01 Faks: 0212 332 02 80


editörden

22

Değerli dostlarımız, Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş.’nin kurumsal yayını “Tepe’den” dergisinin ilk sayısında sizlerle birlikteyiz. Çalışanlarımızla aramızda bir köprü kurmak, müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla bağımızı güçlendirmek amacıyla 4 ayda bir yayımlayacağımız “Tepe’den” dergimizde, güvenlik sektörüyle ilgili haber ve röportajların yanı sıra hayatın içinden konuları da paylaşıyoruz. İlk sayımızda odak konumuz endüstriyel tesislerde özel güvenlik. Konuyla ilgili olarak bir uzmanımızdan aldığımız bilgilerin yanı sıra endüstriyel güvenlik hizmeti sunduğumuz müşterilerimize de yer verdik. Güvenliğin, deneyimlerle zenginleşen bir alan olduğunu bildiğimiz için her sayıda vaka analizleri de yapacağız. İlk sayımızda, bir kâğıt fabrikasındaki geri dönüşüm alanında çıkan yangını analiz ettik. Tepe Savunma ve Güvenlik olarak elbette yöneticilerimiz, çalışanlarımız, birimlerimizle bir bütünüz. Dolayısıyla her sayımızda Bölge Müdürlük ve ofislerimize de yer vereceğiz. İlk sayımızda Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Ege Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret ettik. Ege Bölge Müdürü Güven Aşkın ile İzmir’de görüştük ve faaliyetleriyle ilgili kendisinden bilgi aldık.

26

Dergimizin kapağında yer verdiğimiz Tofaş İnsan Kaynakları Direktörlüğü Fiziki Güvenlik Sorumlusu Ersin Akköseler’le, Tofaş’ın Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nden aldığı hizmetleri konuştuk. Dergimizin sayfalarında ayrıca Tepe’den ve sektörden haberleri de sizlerle paylaştık.

24

16

Özel güvenlik alanında insan faktörü kadar cihazlar da çok önemli. Her sayımızda belli bir teknolojik cihazın gelişim hikayesine yer veriyoruz. İlk olarak güvenlik kameralarını ele aldık. Sizleri, günümüzde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen güvenlik kameralarıyla zaman yolculuğuna davet ediyoruz. Hayatın içinden konulara yer verdiğimiz diğer sayfalarımızda ise yüz okuma sanatı fizyognomiye, en riskli ve adrenalini yüksek sporlardan birisi olan kaya tırmanışına ve ülkemizin en güzel şehirlerinden İzmir’e yer verdik. İlk sayımızdaki içerikleri keyifle ve ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Bir sonraki sayıda buluşmak dileğiyle...

30

Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş. 1


Odak

Endüstriyel tesis güvenliği Endüstriyel güvenlik, can ve mal kaybını önlemenin yanında, yoğun emekle, yılların birikimi olan milli servet ve sermayeyi korumaya yönelik yapılan ciddi bir hizmettir. Özel güvenliğin önemli hizmet alanlarından birisi olan endüstriyel güvenlik, stratejik öneme sahip ve ülke ekonomisine katma değer sağlayan tesislere yönelik güvenlik önlemlerini kapsar. Endüstriyel tesislerin tehdit ve tehlikelere maruz kalmamasını; yangın, sabotaj ve hırsızlık gibi tesise ve ürüne zarar verebilecek tehditlerle üretimin kesintiye uğramasına neden olabilecek problemleri çözmeyi; üretim ve ürünü etkileyecek tehdit ve tehlikelerin doğuracağı zararın önüne geçilmesini amaçlar. Endüstriyel güvenlik, can ve mal kaybını önlemenin yanında yoğun emekle, yılların birikimi olan milli servet ve sermayeyi korumaya yönelik yapılan ciddi ve önemli bir

2

Eylül 2013

hizmettir. Bir tesisin yangından zarar görmesinde, ekonomik anlamda büyük zararların oluşmasının yanında, binlerce çalışan ve ailesi de mağdur olur. Tesislerde üretimin durması ya da kesintiye uğraması çok büyük maddi kayıplara neden olabilir. Bu nedenle 5188 Sayılı Yasa’nın güvenlik görevlilerine verdiği görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı güvenlik önlemlerinin uygulanması, tesisin çalışması aksamadan ve kesintiye uğramadan hizmet verilmesi gerekir. Endüstriyel güvenlikte, maddimanevi zararların oluşması durumunda sorumlular tespit edilip güvenlik güçleri tarafından gerekli müdahale yapılır, fiziki güvenliğin teknoloji (kamera, alarm ve devriye sistemleri) ile tehlike oluşmadan önlenmesine yönelik güvenlik sistemi oluşturulur. Güvenlik personelinin endüstriyel kuruluşun özelliklerine uygun olarak yangın, sabotaj, kimyasal madde işlenmesi, üretilen ürünün değerine göre önceliklerini belirleyerek acil durum eylem planlarını oluşturması gerekir.


Çalışma alanları

Endüstriyel güvenliğin çalışma alanları; fabrikalar, enerji santralleri, maden ocakları, limanlar, bina ve depolar, plazalar ve satış noktaları, otomotiv, gıda ve kimya sektörüne yönelik üretimin olduğu yerler, sektörel güvenliğin sağlandığı alanlardır. Endüstriyel güvenliğin,

diğer özel güvenlik çalışma alanlarından belirli farklılıkları vardır. Özellikle yangın, sabotaj ve iş güvenliğini ilgilendiren konularda önleyici faaliyetlerde bulunulması, ürün sevkiyatının kontrolü ve ürünün sorunsuz çıkışının sağlanması ile mal kabul operasyonlarının denetlenmesi konularında

faaliyet göstererek diğer çalışma alanlarından ayrılır. Ayrıca araç trafiğinin denetim ve kontrolleriyle fabrika ve depo personellerinin giriş-çıkış kayıtlarının tutulması konusundaki çalışmalarıyla da diğer alanlardan farklılık gösterir. Özetle, özel

3


Odak

güvenliği ilgilendiren her türlü konunun, endüstriyel güvenlik alanında uygulanma imkânı vardır. Özel güvenliğin diğer çalışma alanlarında her konu tam olarak uygulanamaz. Örnek vermek gerekirse, bir alışveriş merkezinde araç ve ziyaretçi kayıt altına alınamayacağı gibi, bir bankadaki güvenlik görevlisi müşteriyi kayıt altına alamaz.

Riskler ve önlemler

Endüstriyel güvenliğin çalışma alanında bazı risk faktörleri söz konusudur. Endüstriyel güvenlikte, iç ve dış tehditlerin algılanmasıyla birlikte, üretim/ ürün kaybına yönelik hırsızlık, kaza/kırım, sabotaj ve yangın en önemli risk faktörleridir. Olası risklerin önlenmesine yönelik olarak elektronik, otomasyon ve teknolojik güvenlik önlemleriyle güçlendirilen endüstriyel tesislerde; deneyimli ve eğitimli güvenlik personelinin görev alması, tehlikelere karşı güvenlik personelinin eğitilmesi, denetlenmesi ve uygulamalarda

4

Eylül 2013

bilinçlendirilmesi önemlidir. Bu noktada endüstriyel bir tesiste görev yapan özel güvenlik görevlisinin bazı sorumlulukları vardır. Bunlar: ¬¬ Yangın, sabotaj, terörizm, kaza, toplu eylem ve doğal afetlere karşı hazırlanmış acil durum eylem planlarını uygulamak. ¬¬ Her türlü hırsızlık, şantaj ve kavgayla, ürün kaybını önleyici faaliyetlerde bulunmak.

¬¬ Personelin, ziyaretçilerin ve müteahhit firma çalışanlarının; kartlı giriş kontrol sistemi, turnike geçiş sistemleri ve metal dedektörlerle giriş-çıkış kontrollerini yapmak. ¬¬ Erken algılama ve uyarı sistemleri, kamera ve bariyer sistemleri ile tesis çevre güvenliğinin kontrolünü sağlamak. ¬¬ Görev alanında can ve mal güvenliğinin ve kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması ya da bulundurulması yasaklanan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespit edilmesi amacıyla ziyaretçileri dedektörle, x-ray cihazından geçirerek kontrol etmek veya kanunda belirtilen durumlarda gerektiğinde üst araması yapılmasını sağlamak. ¬¬ 5188 Sayılı Yasa kapsamında ve firmaların güvenliğe yönelik özel talimatları doğrultusunda belirtilen talepler sorumluluk alanını kapsar. Bu kapsamda güvenlik görevlisi, görev başında yasaya uygun kılık kıyafet içinde, dikkatli, tedbirli, soğukkanlı, iletişim becerisi yüksek, analitik düşünebilen ve anında karar verebilen bir yapıya sahip olmalıdır. Güvenlik görevlisinin kesinlikle korku ve panikten kaçınması gerekir.

Güvenlik görevlilerinin eğitimi

Güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 Sayılı Yasa gereği zorunlu alınan eğitimlerin dışında, endüstriyel güvenlik hizmetinin verildiği tesisin özelliklerine ve personelin görev tanımına uygun olarak hizmet içi eğitimler verilebilir. Örneğin, limanlarda görev yapacak


güvenlik görevlileri, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verdiği “Liman Tesis Güvenliği" eğitimini alıyorlar. Ayrıca Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nde çalışan güvenlik görevlilerine yönelik olarak yıllık uygulanan eğitim paketleri bulunuyor. Bu kapsamda bazı yerlerde her ay bir konu veya 2-3 ayda bir birkaç konu olmak üzere periyodik hizmet içi ve mesleki formasyon eğitimleri veriliyor. Bu eğitimler, Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri bünyesinde bulunan uzman eğitmenler ya da dışarıdan sağlanan eğitmenler tarafından veriliyor. Güvenlik görevlilerine verilen eğitimler: “Yangına Müdahale ve Önleme”, “Acil Durum Yönetimi”, “İlkyardım, İletişim ve Stres Yönetimi”, “Elektronik Güvenlik Sistemleri”, “X-ray Cihazları”, “Genel Güvenlik Kuralları”, “Özel Güvenlik Görevlisinin Yetki, Görev ve Sorumlulukları” başlıkları altında özetlenebilir. Endüstriyel güvenlik hizmetinde, bir tesiste görev alacak güvenlik görevlilerinin sayısını belirlemede birçok faktör etkilidir. Tesisin büyüklüğü, çalışan personel sayısı, giriş çıkışta kullanılan kapı sayısı, fiziki şartlar, elektronik güvenlik sistemi, kamera sisteminin durumu ve üretim/sevkiyat çalışma saatleri bu faktörler arasında yer alır. Bütün bileşenler değerlendirilerek tesis için uygun güvenlik kadrosu oluşturulur.

Uygulanan yönetmelikler

Endüstriyel güvenlik alanında, başta 5188 Sayılı Kanun ve Yönetmeliği, İş Güvenliği-İşçi Sağlığı ve Yangın Yönetmeliği olmak üzere, iş ve çalışma hayatını ilgilendiren her türlü yönetmelik uygulanır. Örneğin,

yangın riskinin yüksek olduğu ve kimyasal madde üreten bir tesiste görev yapan personelin giydiği kıyafetin, anti-statik ölçümleri yapılarak testlerden geçmiş ve statik elektrik oluşturmayacak bir kumaştan dikilmiş olması gerekiyor. Yine tesisin risk oranına göre, anti-statik çelik burunlu/burunsuz ayakkabı giyilmesi, üretim ve depo alanlarında yapılacak güvenlik kontrollerinde baret, kulaklık, fosforlu yelek ile gözlük gibi kişisel ve koruyucu teçhizat kullanılması yönetmeliklerde belirtilir.

Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin hizmetleri

Endüstriyel güvenlik alanında can ve mal güvenliğini sağlamaya yönelik olarak çeşitli teknolojik ürünler ve sistemler kullanılır. Endüstriyel tesislerde oluşturulan güvenlik sisteminin temeli bilgisayar donanımına dayanır. Kamera, alarm, yangın algılama sistemi, aydınlatma, el dedektörleri, kapı dedektörleri, patlayıcı madde koklama dedektörleri ve x-ray güvenlik cihazları kullanılır. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri,

bunların yanı sıra bazı tesislerde uzaktan erişimli Devriye Tur Kontrol Sistemi’nin kurulması, İzleme Merkezi tarafından güvenlik faaliyetlerinin anlık kontrol ve denetiminin sağlanması ve aksaklıkların raporlanması için çalışmalar yürütüyor. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin endüstriyel güvenlik alanında verdiği hizmetlerden birisi Risk Analizi... Endüstriyel güvenlik hizmeti verilen tesislerin, güvenlik sistemleri incelenerek Risk Analizi

hazırlanıyor ve ardından Analiz müşterilere rapor ediliyor. Tesisin güvenlik açıkları, riskleri ve çözüm önerileriyle alınması gereken tedbirler müşterilerle paylaşılıyor, ihtiyaçlar öncelik sırasına konularak tesisin güvenliği gözden geçiriliyor. Risk Analizi ile güvenlik açıklarını tespit etmek değil, bu konuda Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin bilgi ve deneyimleri müşterilerle paylaşılarak alternatif çözüm önerileri sunmak, tesisi iç ve dış tehditlere karşı daha korunaklı ve güvenli hale getirmek amaçlanıyor.

5


Odak

Mersin Liman İşletme Tesisi’nin güvenliği emin ellerde! Mersin Liman İşletme Tesisi, özel güvenlik hizmetini 2007 yılından beri Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş.’den alıyor. 134 Tepe Savunma ve Güvenlik personeli, 3 ayrı bölgenin güvenliğini sağlıyor. Mersin Liman İşletme Tesisi, 110 hektarlık alanda konuşlanan toplam 21 rıhtımla, 30’a yakın gemiye yükleme- boşaltma hizmeti veriyor. 10 adet giriş çıkış kapısına sahip olan Mersin Liman İşletme Tesisi, Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş.’den özel güvenlik hizmeti alıyor. Mersin Limanı, TOKİ Konteyner Depolama Sahası ve Toros Oto Terminali olmak üzere 3 ayrı bölgede, 9 sorumlu ve 5’i kadın olan toplam 134 Tepe Savunma ve

6

Eylül 2013

Güvenlik personeli, 11 Mayıs 2007 tarihinden beri hizmet veriyor. 109 sabit, 52 dom kameradan oluşan toplam 161 kamera ve donanımlı CCTV ile 24 saat takip edilen Mersin Limanı’nda, 2 doblo devriye aracı, 1 power bot deniz devriye aracı, 4 motosiklet yer alıyor. MİP çalışanları ve diğer personel, Limana giriş ve çıkışlarında Liman ana girişi olan A kapısındaki elektronik turnikelerden kart okutarak, X-Ray cihazı, el ve kapı dedektörleriyle kontrol sonrasında

içeriye alınıyor. Liman giriş kartı ve müsaadesi olmayan kişilerin, Liman sahasına girişine müsaade edilmiyor. Özel güvenlik görevlileri, ayrıca araçgereç, akaryakıt depolarıyla yanıcı maddelerin bulunduğu sahaları planlı olarak kontrol ediyor, patlayıcı madde depolanması gerektiğinde çalışmanın ve insan sirkülâsyonunun olmadığı zamanlarda, İş Güvenliği tarafından belirlenen bölgede emniyet ve kontrolü sağlıyor.


Otokar’ın güvenliğini Tepe Savunma ve Güvenlik sağlıyor

Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş., 1 Mart 2010 tarihinden beri özel güvenlik hizmetini, Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş.’den alıyor. Otokar çalışanları ve diğer personel, tesise giriş ve çıkış yaparken tesisin ana girişi A kapısında bulunan elektronik turnikelerden kart okutarak, X-Ray, el ve kapı dedektörleriyle kontrol edildikten sonra içeriye alınıyor. Personel giriş kartı ve müsaadesi olmayan kişilerin Otokar’a girişine izin verilmiyor. Toplu halde bulunan araç-gereç ile yanıcı maddelerin bulunduğu sahalar, özel güvenlik görevlileri tarafından kontrol edilmekle birlikte, patlayıcı madde depolanması gerektiğinde çalışmanın ve insan sirkülâsyonunun olmadığı zamanlarda, İş Güvenliği tarafından belirlenen bölgede emniyet ve kontrol sağlanıyor.

Kansai Altan, 10 yıldır Tepe Savunma ve Güvenlik’ten hizmet alıyor Kansai Altan Boya Sanayi A.Ş., İzmir Kemalpaşa’da 100 bin m2’lik alanda konumlandırılan, 65 bin ton kapasiteli bir boya üretim şirketi. Aynı zamanda şirket, boyanın ana hammaddesi olan polimer ihtiyacının yaklaşık yüzde 77’sini aynı yerleşim alanında yer alan 16 bin ton kapasiteli Polimer Üretim Tesisi’nden temin ediyor. Üretimin tüm safhaları ve laboratuvar kararları, gerçek zamanlı barkod sistemiyle izleniyor ve kontrol ediliyor. Ar-Ge bölümünün katkılarıyla tasarlanan ve 6 farklı sektöre yönelik, 6 üretim tesisinde, yaklaşık 5 bin 200 ürün üretiliyor. Şirketin, Türkiye ve yurtdışında

toplam 450 müşterisi bulunuyor. Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş., 2003 yılından bu yana 37 özel güvenlik personeliyle Kansai Altan Boya Sanayi A.Ş.’ye başarıyla hizmet veriliyor.

7


Söz Müşterinin

"Güvenlik kültürümüzü her geçen gün güçlendirmeye devam ediyoruz" Yalnızca 2012’de 250 binden fazla araç üreten, 1 milyon metrekarelik alanı kaplayan, çevresi 5 kilometreyi bulan Türkiye’nin en geniş endüstriyel tesislerinden birine sahip olan Tofaş, prototip modellerin de bulunduğu, gizlilik standartları yüksek tesislerinin güvenliğinde Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin uzmanlığına güveniyor. Endüstriyel tesisler, üretimini yaptıkları ürün her ne olursa olsun yüksek güvenlik standartlarına uyumlu olmak durumunda. Bu standartlar, tesis çalışanlarının iş güvenliği standartlarına uyumu

8

Eylül 2013

kadar, gelen ziyaretçilerin güvenliğini de kapsıyor. Temelleri 1968 yılında Koç Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç tarafından atılan, Koç Holding ve Fiat S.p.A.’nın eşit hissedar olduğu Tofaş’ın Bursa’nın hemen girişinde

yer alan tesisleri, yüksek üretim ve güvenlik standartlarıyla günümüzün en modern tesislerinden biri olarak Fiat Grubu’nun önemli üretim üslerinden biri olarak faaliyetini sürdürüyor.


Tesisin ilk kurulduğu 1969 yılından 2010 yılı başına kadar fiziki güvenliğini kendi bünyesindeki güvenlik kadrosu ile sağlayan Tofaş, zaman içinde gerek Türkiye’de gerekse dünyada yaşanan değişimlere ayak uydurabilmek, asli faaliyet alanı olan otomotiv endüstrisine odaklanmak ve Koç Holding tarafından belirlenen politikalara uymak üzere 3,5 yıl önce fiziki güvenlik hizmetinin profesyonel bir kurumdan alma kararı veriyor. Aralık 2009’da fikri hazırlık süreciyle başlayan bu değişim süreci, yaklaşık altı aylık bir dönem sonunda hizmetin Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri tarafından verilmeye başlamasıyla sonuçlanıyor. Projenin Tofaş tarafındaki sürecini başından itibaren yöneten Tofaş

İnsan Kaynakları Direktörlüğü Fiziki Güvenlik Sorumlusu Ersin Akköseler, yaşanan geçiş sürecini ve Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin seçilmesini şu sözleriyle özetliyor: “Kurum olarak, hizmet aldığımız şirketlerin çeşitli kriterleri yerine getirmesini talep ediyoruz. Bunlar arasında kurumsallık, güven verme, tecrübe ve bilgi birikimine sahip

olması, yönetim kademesinin sürekliliği, meydana gelen sorunlarda yönetimin çözüm odaklı samimi yaklaşımları ile disiplinli davranışlar bulunuyor. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri, çalışmalarımızın başladığı günden bu yana değişmeyen yönetim kadrosu ile aynı dilden konuşmamızı ve olaylara aynı hassasiyetle yaklaşmamızı sağladı.”

Sayılarla Tofaş Bursa tesisleri ¬¬ 400 bin metrekaresi kapalı, toplamda 1 milyon metrekarelik alan ¬¬ 5 kilometreyi bulan tesis çevre uzunluğu ¬¬ 7000 çalışan

¬¬ Yaklaşık 100 kişilik güvenlik personeli ¬¬ Günlük 2000–2500 arası giriş çıkış ¬¬ 5 farklı markaya üretim ve yılda 400 bin araç üretim kapasitesi

9


Söz Müşterinin

Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi’nde de Tepe güvenliği Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri ile Tofaş arasındaki ortak çalışmalar yalnızca Tofaş’ın üretim tesislerini kapsamıyor. İstanbul’daki Tofaş Genel Merkezi ile Bursa’da eski bir ipek fabrikasının restore edilmesiyle hayata geçen Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi’nin güvenliği de yine Tepe Savunma personeli tarafından sağlanıyor. Bursa halkı dışında şehre gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği müzede Anadolu’nun 2600 yılı bulan araba tarihini görmek mümkün. Tofaş’ın Türkiye’de ürettiği ilk otomobilin de

10

Eylül 2013

bulunduğu müze alanında ayrıca müzeyi aratmayan bir sergi alanı da bulunuyor. Bu sergi alanında 2014 Nisan’a kadar sürecek olan Zaman Makineleri Sergisi, içerdiği 1800’e yakın saatle bu alandaki en kapsamlı sergilerden biri olma niteliği taşıyor. Sergide bulunan saatler arasında, çeşitli Avrupa devletleri tarafından Osmanlı İmparatorluğu yöneticileri tarafından özel olarak üretilen saatlerden, Atatürk’ün bir çocuğa hediye ettiği kendi cep saatine kadar çok sayıda örnek görmek mümkün.

Tofaş’ın, “Dünya Klasında Üretim" (WCM) alanında, 170 Fiat Grubu fabrikası içinde eriştiği “Gümüş” üretim seviyesiyle ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunun altını çizen Akköseler, Tofaş’ın Bursa’daki tesislerinde bulunan güvenlik sistemlerini şu şekilde özetliyor: “Fiziki güvenlik sistemlerinde son teknoloji elektronik ekipmanlar kullanmaya özen gösteriyoruz. Tesis içindeki fiber optik ağ sistemimizin yanı sıra farklı özellikleri bulunan CCTV kamera, elektronik çit ve sensör sistemlerimiz bulunuyor. 1996’da bu tür güvenlik önlemlerine tesisimizde yer vererek yalnızca sektörümüze değil, ülkemizdeki pek çok büyük tesise de örnek olduk. Bunda, Güvenlik ve Destek Hizmetleri Birimi olarak bağlı olduğumuz İnsan Kaynakları Direktörlüğü Endüstriyel İlişkiler Yöneticiliği’nde bulunan yetkili isimlerin önemli katkılarını belirtmemiz gerek. Temel görevimiz, güvenlik firması tarafından gerçekleştirilen uygulamaların 5188 sayılı kanun ve ilgili diğer yönetmeliklere uygunluğunu şirket adına denetlemek. Ayrıca güvenlik sistem ekipmanlarının güncellenmesi, yeni güvenlik teknolojilerine uygun projelerin hayata geçirilerek


caydırıcılığın artırılması ve çalışanlarımızın kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak önlemleri alıyoruz."

Düzenli eğitimlerle güçlenen ekip

İmzalanan anlaşma sonrasında tesiste görev alacak Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri personeline Tofaş ekibi tarafından yıllarca uygulanan “Kadife Eldiven İçinde Demir Yumruk Gibi Olunuz” kültürü aşılanıyor. Tofaş çalışanlarına güvenli bir ortam sağlandığını ve kötü niyetli kişilere karşı caydırıcılığı hissettiren bu slogan, Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri tarafından seçilen personel tarafından kısa sürede benimseniyor. Üç vardiya sisteminde, yaklaşık 100 kişiden oluşan Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri kadrosunun yetenekleri, iki şirketin yetkilileri tarafından belirlenen program uyarınca hemen her ay düzenlenen eğitimlerle zenginleştiriliyor. Görev bölgelerinde yapılan Tek Nokta eğitimleri ile davranışsal yetkinlik eğitimleri projeye önemli bir katma değer

sağlıyor. Şüpheli paket, araç izleme, eşgal tarifi gibi başlıklardan oluşan farklı eğitimler, zaman zaman tesis dışında da gerçekleştirilebiliyor. Örneğin X-ray uzmanları, eğitimlerini Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin koordinasyonuyla havalimanlarında alıyor.

“Başarılı bir proje gerçekleştirdik”

Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin en büyük endüstriyel tesis güvenliği projelerinden biri olan Tofaş projesi yaklaşık iki aylık bir sürede kademeli olarak tamamlanıyor. Ersin Akköseler, bu aşamayı şu sözleriyle ifade ediyor: “Projenin kapsamı ve niteliği nedeniyle hizmet başladıktan sonra devir teslim bir gecede gerçekleşmedi. Tofaş, kendine has uygulamaları ve gelenekleri olan köklü bir kurum. Eski güvenlik personelinin sahip olduğu Tofaş kültürü ve ekip olma ruhu bu iki aylık dönemde yeni Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri personeline aktarıldı. Bu dönemde, özellikle eski güvenlik personelimizin vermiş olduğu desteği ve özverili

çalışmalarını asla unutamam. Onların çabalarıyla böylesine büyük bir projede geçiş sıfır problemle gerçekleşti. Bu sorunsuz geçişte rol alan Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri yöneticileri Ünal Bay ve Güven Aşkın’a da, mesai ile sınırlı kalmayan, sabahlara kadar haftalarca süren çalışmaları için teşekkür ederim.” Tofaş’ın proje sonrasında pek çok fayda elde ettiğini dile getiren Akköseler, yeni kadronun genç ve dinamik yapısının önemini vurguluyor. Projeyle farklı bir bakış açısı elde ettiklerinin altını çizen Akköseler, yeni ulaştıkları faydaları şu sözleriyle özetliyor: “İç ve dış unsurlarca denetlenen yapı, sürekli ve sağlıklı bir raporlama, üst yönetim tarafından yapılan ziyaretler ilk akla gelen faydalar arasında bulunuyor. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri ve Bilkent Holding kültürünün oluşmasında, yöneticilerin proaktif davranışları ile sağladıkları ilave eğitimler ile güvenlik personelinin mesleki gelişimleri ve aidiyetlerinde artış olduğunu gözlemliyoruz."

11


Güvenlik Penceresi

Güvenlik sektörü IFSEC İstanbul Fuarı’nda buluşuyor

Uluslararası arenadaki en prestijli güvenlik ve yangın fuar & konferansı IFSEC İstanbul, 30 Eylül-2 Ekim 2013 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda sektörün öncü şirketlerini bir araya getirecek. Konferansın açılışı, “Güvenlik Endüstrisinde 2023’e Doğru” vizyonuyla yapılacak. IFSEC İstanbul; Özel Güvenlik Federasyonu, GÜSOD, GESİDER, ASIS, UKTI, BSIA COESS ve Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri Federasyonu gibi sektörün önde gelen birçok yerli ve yabancı sivil toplum örgütü ve kamu kuruluşu tarafından destekleniyor. Türkiye, Güneydoğu Avrupa ve Orta Asya’daki güvenlik endüstrisinin geleceğini şekillendirmeye yardımcı olan kilit isimleri ve güvenlik profesyonellerini

12

Eylül 2013

bir araya getirecek ilk ve tek konferans olma özelliğini taşıyan IFSEC İstanbul, kamu ve özel sektörün üst düzey ziyaretçilerine ev sahipliği yapacak. IFSEC İstanbul konuşmacıları arasında yer alan; Marc Pissens (Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu Başkanı) Hilde De Clerck (Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu Genel Sekreteri) ve Tony Imossi (Uluslararası Özel Dedektifler Derneği Genel Sekreteri, Solicitors Hukuk Hizmetleri Kurucusu ve İngiliz Dedektif Birliği Üyesi) güvenlik endüstrisinin en ilgi çekici ve güncel konularını ele alacaklar. IFSEC Istanbul’da konuşma yapacak bir diğer bir isim de, Londra 2012 Olimpiyatları Güvenlik Başkanı

Andrew Amery olacak. Amery, Londra 2012 Olimpiyatları’nın arkasındaki güvenlik stratejisinin içyüzünü anlatacak. IFSEC İstanbul Fuarı kapsamında, sertifikalı özel güvenlik görevlilerinin katılımına açık “Özel Güvenlikte Çevre ve İnsan” konulu Büyük Ödüllü Fotoğraf Yarışması düzenlenecek. Yarışmanın başvuruları 20 Eylül 2013 Cuma günü sona erecek. Yapılan başvurular jüri tarafından değerlendirilecek ve dereceye giren yarışmacılar para ödülü alacak. Ödül kazanan eserler ise 30 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında IFSEC İstanbul Fuar alanında sergilenecek.


Özel güvenliğin yetkileri arttırılıyor Güvenlik şirketleriyle, özel güvenlik görevlilerinin çalışma usulleri yeniden belirleniyor. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısı taslağına göre büyükşehir statüsündeki illerde, silahlı olarak çalışacak özel güvenlik görevlilerine verilecek net ücret, net asgari ücretin yüzde 70 fazlasından, silahsız olarak çalışacak olanlara verilecek net ücret, net asgari ücretin yüzde 40 fazlasından az olamayacak. Diğer illerde silahlıya net ücret asgari ücretin yüzde 30 fazlasından az olamayacak. Özel güvenlik görevlilerinin ücretlerinden; üniforma, teçhizat, fişek bedeli gibi her ne ad altında olursa olsun herhangi bir kesinti yapılamayacak. Şirket yöneticilerine psikiyatri muayenesi dahil sağlık raporu alma şartı getirildi. Muvazzaf subaylar dahil, sektörde yönetici olarak çalışacak tüm kişilere 4 yıllık yüksekokul mezunu olma şartı getirildi. Şirketlerin sunacağı bu hizmetler için yazılı sözleşme yapılıp Valiliğe bildirilecek. Talih oyunları oynanan yerler ve alkollü içki tüketiminin yapıldığı müstakil eğlence yerlerine özel güvenlik izni verilecek.

Özel Güvenlik Kanunu’nun 9. yılı doldu

Kanuna aykırı hareket eden şirketlere para cezası verilecek. Özel güvenliğin görev yaptığı havalimanı ve spor müsabakalarında metal dedektörle tespit edilemeyen tahta veya plastik cisimlerle sıvıların tespit edilebilmesi amacıyla genel kollukla birlikte görev yapılması halinde, kolluğun gözetim ve denetiminde olmak kaydıyla, yetkili merciin emrine istinaden, özel güvenlik görevlileri kişilerin üst ve eşyasında elle arama yapabilecek.

TBMM’de 10 Haziran 2004’te kabul edilen ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 9. yılı kutlandı. Resmi verilere göre geçen bu sürede; 1523 özel güvenlik şirketi, 746 özel güvenlik eğitim kurumu, 238 bin 767 aktif görev yapan özel güvenlik görevlisi bulunuyor. Yurt genelinde istihdam edilen özel güvenlik görevlisi ve yöneticisi sayısında ciddi artışlar oldu. Ülkemizde 81 ilde hemen hemen tüm alanlarda özel güvenlik hizmetleri veriliyor. Sektörün iş ve işlemlerinin yürütülmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Özel Güvenlik Daire Başkanlığı ile Özel Güvenlik Denetleme Dairesi adlı 2 yeni birim kuruldu. Bu süreçte Dernek, 2 Federasyon ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde bir Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi olmak üzere sivil toplum kuruluşları oluşturuldu.

Milli Sarayları özel güvenlik görevlileri koruyacak TBMM, Milli Saraylara bağlı müze, köşk ve kasırların özel güvenlik tarafından korunması için çalışma başlattı. 2014’te hayata geçirilmesi planlanan projeyle Dolmabahçe ve Beylerbeyi gibi Milli Sarayların güvenliğini sağlayan polisler geri çekilecek ve yerine silahlı özel güvenlikçi istihdam edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki müze ve ören yerlerinde

güvenlikçi açığı olması sebebiyle, ülke çapındaki müzelerde 8 saat, ören yerleri için 12 saat üzerinden güvenlikçi istihdam edilmesi planlanıyor. Müze ve ören yerlerinde bin 934 özel güvenlikçi olması gerekirken, bu sayı şu anda bin 175. Bakanlık yetkilileri, üst düzey koruma için en az bin 200 yeni güvenlikçiye ihtiyaç duyulduğunu açıkladı.

13


Tepe'den Haberler

Ankara Özel Güvenlik Eğitim Kurumu eğitimleri devam ediyor Tepe Ankara Özel Güvenlik Eğitim Kurumu tarafından Mart ayı içinde Real AVM ve PMSA’ya (Philip Morris SA) çeşitli eğitimler verildi. Ankara Etlik’te bulunan Real AVM’deki görevli personele 4-5 Mart 2013 tarihlerinde, Bilkent’teki Real AVM çalışanlarına 6-7 Mart 2013 tarihlerinde, Psikolog Zahide Pamir tarafından “Müşteri İlişkileri ve Etkin İletişim, Şüpheli Şahıs Tanımlama” konulu eğitimler verildi. Eğitmen Psikolog Elif Karadavut tarafından 20-21 Mart 2013 tarihlerinde, Antalya’daki Real AVM’de de aynı konuda eğitimler düzenlendi. 28 Mayıs 2013’te ise Real AVM yöneticilerine yönelik olarak, “Takım Yönetimi, Takım Kuralları, Sinerji-Asinerji, Takım Çalışmasını Engelleyen Faktörler” konulu eğitimler Eğitmen Pdr. Uzm. Dilek Yücedağ tarafından verildi. PMSA’nın Ankara fabrikasındaki görevli personele ise “Temel İlkyardım” konusunda, Eğitmen Behire Sançar tarafından 4-5 Mart 2013 tarihlerinde ve Eğitmen Erol Tereci tarafından 20 Mart 2013’te “Acil Durum, Yangın Bilinci ve Güvenlik Kontrolleri” konulu eğitimler düzenlendi. Eylül-Ekim-Kasım-Aralık 2013 dönemi için planlanan eğitimler: ¬¬ Ankara Cyber Plaza / Suçlu ProfiliAcil Durum Bilinci / Eylül ¬¬ Ankara PMSA / Etkili İletişim ve Stresle Mücadele / Eylül 14

Eylül 2013

¬¬ Ankara PMSA / Elektronik Güvenlik Sistemleri / Ekim ¬¬ Ankara-Bilkent Real AVM / İletişim Süreci, Duruşumuz, Selamlaşma, Konuşma, Dinleme, Müşteri İlişkileri, Stres ve Başa Çıkma, Problem Çözme / 4-5 Kasım ¬¬ Ankara-Etlik Real AVM / İletişim Süreci, Duruşumuz, Selamlaşma, Konuşma, Dinleme, Müşteri İlişkileri, Stres ve Başa Çıkma, Problem Çözme / 11-12 Kasım ¬¬ Adana Real AVM / İletişim Süreci, Duruşumuz, Selamlaşma, Konuşma, Dinleme, Müşteri İlişkileri, Stres ve Başa Çıkma, Problem Çözme / 13-14 Kasım

¬¬ Konya Real AVM / İletişim Süreci, Duruşumuz, Selamlaşma, Konuşma, Dinleme, Müşteri İlişkileri, Stres ve Başa Çıkma, Problem Çözme / 18-19 Kasım ¬¬ Antalya Real AVM / İletişim Süreci, Duruşumuz, Selamlaşma, Konuşma, Dinleme, Müşteri İlişkileri, Stres ve Başa Çıkma, Problem Çözme / 20-21 Kasım ¬¬ Real AVM Yönetici eğitimi / İşyerinde Sorumluluk, Bağlılık, İnisiyatif Kullanma, Başarılı Takım Üyesi Özellikleri, Takım Çalışması İçin Öneriler / 27 Kasım ¬¬ Ankara PMSA / Temel Güvenlik ve Önleyici Güvenlik Tedbirleri / Aralık


Tepe Güvenlik, Türk Telekom işbirliği ile güvende hissetmek gibisi yok! Tepe Güvenlik A.Ş., Türk Telekom ile alarm sistemlerine yönelik işbirliği çerçevesinde günde 1 TL’den başlayan fiyatlarla elektronik güvenlik hizmeti sunuyor. Türk Telekom abonelerinin yararlanabildiği kampanyada; seçilen pakete göre 12 veya 24 ay taksitle Tepe Ev/Ofis Güvenlik Sistemleri sahibi olunabiliyor. Uyumlu alarm cihazı olan herkes, Ev/Ofis Güvenlik Sistemi’ne ayda sadece 29,90 TL ile sahip olabiliyor. Alarm cihazı olmayanlar, 24 ay boyunca ayda sadece 49,90 TL ödeyerek, hem Ev/Ofis Güvenlik Sistemi’ni hem de tercihlerine göre kablolu ya da kablosuz alarm cihazını alabiliyorlar.

Tek tuşla yardım isteyebilirsiniz

Tepe Güvenlik’in sunduğu alarm sistemleri, hırsızlığa karşı çözüm yaratırken, aynı zamanda yangın, gaz kaçağı, acil sağlık ve panik durumları gibi özel çözümleri de kapsıyor. Acil durumlarda tek bir tuşla yetkililerin ev ve iş telefonu kullanıcılarına ulaşmasını mümkün kılan güvenlik hizmeti, yangın, ambulans ve panik düğmeleriyle de kullanıcıların güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor.

olarak ön talep alınıyor, ardından Tepe Güvenlik uzman ekipleri Türk Telekom abonesine ulaşarak uygun sistemi tasarlıyor, söz konusu ev ya da işyerine gidip kurulumu gerçekleştiriyor. Alarm Sistemi’ne isteğe bağlı olarak duman, gaz dedektörü ya da diğer ürünler sonradan ilave edilebiliyor.

Alarm Sistemi nasıl kuruluyor?

Kampanya ile ilgili bilgi almak için 444 83 73 numaralı telefondan veya www.tepeguvenlik.com.tr adresinde yer alan web sitesinden doldurulacak form ile Tepe Güvenlik Çağrı Merkezi’ne ulaşılabiliyor. İlk

Alarm Sistemi, kullanımı kolay bir sistem. Kurulum sonrasında Alarm Sistemi ile ilgili eğitim, montaj ekibi tarafından veriliyor. Kullanımda zorluk yaşanıldığı takdirde, Alarm İzleme Merkezi’nden 7 gün/24 saat destek alınabiliyor. Alarm İzleme Merkezi’nin hizmet verebilmesi için alarm sisteminin internet/intranet, GPRS veya sabit telefon hattından herhangi bir iletişim yolu olması ya da seçilmesi yeterli oluyor. Alarm İzleme Merkezi hizmeti kapsamında gelen alarmlar sınıflandırılarak (soygun, yangın, panik, sağlık gibi alarmlar) değerlendiriliyor. Yetkili teyidi doğrultusunda ilgili yerlere (Kolluk Kuvvetleri, Ambulans, İtfaiye) bildirilerek ekipler olay yerine yönlendiriliyor. Gizlilik temel prensip olduğu için sistemle ilgili işlemlerde parola bilgisi alınmadan bilgi verilmiyor ve işlem yapılmıyor.

15


Zaman Yolcusu

Dünden bugüne güvenlik kameraları Günlük hayatımızda pek çok mekânda yer alan güvenlik kameraları, hem güvenliğimizi sağlıyor hem de toplumsal suç teşkil eden olayların aydınlatılmasında rol oynuyor.

Güvenlik kamerası, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Günümüzde güvenlik kameralarına; sosyal alanlar, okullar, işyerleri, restoranlar, hastaneler, bankalar, plazalar, siteler, emniyet birim binaları, alışveriş merkezleri, mağazalar, köprüler, otoyollar, hatta evlerde rastlamak mümkün. Hırsızlık, gasp ya da toplumsal suç teşkil eden olayların artmasıyla birlikte, insanların güvenlik ihtiyaçları da her geçen gün artıyor. Elektronik güvenlik sistemleri ise insanların ihtiyaçlarına cevap verebilmek için her geçen gün hızla gelişiyor. Kamera, lens, monitör, muhafaza, kablo, kayıt ve izleme cihazı gibi araçlardan oluşan, kameralardan alınan görüntünün ekranda izlenmesi, görüntünün kaydedilmesi

16

Eylül 2013

ve uzaktan izlenmesi gibi işlevlerin gerçekleştirilmesini sağlayan hizmetlerin tamamı “kamera güvenlik sistemi” olarak adlandırılıyor. Güvenlik kamerası, bir binayı ya da açık bir alanı 24 saat izliyor ve görüntüleri kaydediyor. Güvenlik kameraları; renkli ve dome kameraları, çeşitli boyutlarda monitörler ile standart ve zaman atlamalı video kaydedicilerden meydana geliyor. Renkli güvenlik kameraları, gelişmiş güvenlik için daha iyi bir tanımlama ve teşhis yapılmasını sağlıyor. Siyah-beyaz kameralar, daha ekonomik olduğu için daha çok küçük işletmeler tarafından tercih ediliyor. Güvenlik kamerasındaki lensler ise, görüntü mesafesi ve açısı doğru seçildiğinde, daha net görüntüler alınmasını sağlıyor.


17


Zaman Yolcusu Gece görüşlü kameralar, hareketli ve zoomlu speed dome kameralar, IP kameralar gibi birçok güvenlik kamerası çeşidi bulunuyor. Ayrıca ortama göre farklı kamera lensleri ve aksesuarları da kullanılıyor. Gece görüş kameralar, geceleyin yüksek performanslı görüntü kaydediyor. Hareketli ve zoomlu speed dome kameralar, özellikle kontrolün sabit kamera sistemleriyle yetersiz kaldığı geniş alanlar için kullanılıyor, otomatik takip özelliği sayesinde hareket eden nesneleri algılıyor ve zoom yaparak takip ediyor. IP kameralar ise, yüksek çözünürlük ve kayıtta genişleyebilir üstün teknolojik özelliklere sahip. Bu sayede daha fazla resim detayı kaydediyor. Kamera sistemlerinde, kameralardan sonra en önemli ekipman dijital kayıt cihazlarıdır. Kayıt cihazları aracılığıyla güvenlik

18

Eylül 2013

kameralarının kurulu olduğu bölge 24 saat kaydediliyor ve istendiği zaman eski kayıtlar izlenebiliyor.

Güvenlik kameralarının geçmişi

Bugün yaygın olarak kullandığımız güvenlik kameralarını, ilk olarak 1965’te emniyet güçleri toplu yaşam alanlarını denetlemek amacıyla kullanıyordu. İlk güvenlik kameralarının tamamen kapalı devre TV (CCTV) sistemiyle çalışması, ekran karşısında sürekli olarak birisinin

durmasını gerektiriyordu. Yani, bu cihazlardan alınan görüntüler herhangi bir kayıt cihazına aktarılamıyor ve dolayısıyla sonradan izlenemiyordu. 1970’li yıllarda kullanılmaya başlayan videokasetler, güvenlik kameralarının işine yaradı. Artık gözetleme kayıtları, düşük maliyetli videokasetlerde kanıt olarak saklanabiliyordu. Böylece, bankalar, mağazalar ve benzin istasyonlarında güvenlik donanımı kullanılması yaygınlaşmaya başladı. Ayrıca o yıllarda çeşitli ülkelerde, güvenlik kameralarının kurumlar tarafından kullanılması kanuni zorunluluk haline getirildi. 1970’lerde bir monokrom (monitörde siyah, beyaz ve gri renklerinin tüm tonlarını içeren video sinyali) kameranın, makaradan makaraya bir VTR’ye bağlanması bile yeni bir teknoloji sayılıyordu. İlk


dijital kamerayı, 1975 yılında Amerikalı elektrik mühendisi Steven Sasson icat etti. Siyahbeyaz görüntüler kaydeden ilk dijital kamerada, görüntü 23 saniye içinde bir kasete kaydedilirdi. 1980’lerde gün ışığına çıkan en önemli özellik ise CCD (Charge Coupled Device) kameralar oldu. Mikroçip tabanlı olan bu kameralar, düşük ışıkta ve gece kayıt yapabiliyordu. Esasen bellek cihazları olarak geliştirilen CCD’ler, ışığa olan hassasiyetleri keşfedildiğinde o dönem için mükemmel birer güvenlik kamerası halini aldı. CCD kameralar, genellikle “box kamera” olarak adlandırılıyor (görüntüsünün kutu gibi olmasından dolayı). Kullanım yerleri genellikle kasalar ve iç mekânlar. Bu kameraların uçlarındaki lensler isteğe göre kolayca değiştirilebiliyor.

Yıllar içinde bilgisayar fiyatlarının ucuzlaması, dijital gözetlemenin de artmasını sağladı. Gelişmiş sıkıştırma teknolojisi sayesinde güvenlik kayıtları, 1 aya varan sürelerde sabit disklerde saklanabilir hale geldi. Dijital güvenlik sistemleri de daha makul fiyatlara düştü. Dijital yakınlaştırma ve görüntü netleştirme gibi teknolojiler artık standartlaştı. Günümüzde çalışan annelerin sayısının artması, güvenlik kameralarının yepyeni bir pazar olan hanelere girmesini sağladı. Ebeveynler evde yokken çocuklarını ve bakıcılarını takip etmek için “nannycam” gözetleme cihazlarını kullanmaya başladılar. Bu kameraların özellikle ABD gibi ülkelerde adeta satışı patladı.

1990’lardan günümüze

İnternetin yaygınlaşması, güvenlik kameralarında bir sonraki çağı başlatan en önemli etken oldu. Kullanıcılar, basit bir web tarayıcısını kullanarak dünyanın herhangi bir yerindeki gözetleme sistemine bağlanmaya başladılar. Bunu sağlayan ise, mevcut bir ağa kolayca bağlanabilen IP tabanlı gözetleme kameraları oldu. Kaydedilen görüntüler, uzak bir sunucuda depolanarak, izleyen kişinin bulunduğu konumda yayınlanabiliyordu. Zamanla bu kameraların görüntü kalitesi ve çözünürlüğü artarken, hareketle aktif hale getirme ya da hareket tespit edildiğinde e-posta ile uyarma gibi yeni özellikler kullanılabilir hale geldi.

1990’ların başında bulunan dijital çoklayıcı, birkaç kameranın aynı anda kayıt yapmasını mümkün kılarak adeta devrim yarattı. Bugün bile standart olarak kullanılan zamanda atlama ve hareketli kayıt, dijital çoklayıcı sayesinde yapılabildi. 1990’ların ortalarında güvenlik kameraları, müşterilerin yaptığı işlemleri kaydetmek amacıyla bankaların para çekme makinelerine (ATM) yerleştirilmeye başladı. Güvenlik kameralarının kullanımıyla ilgili farkındalığı en çok arttıran olaylardan birisi ABD’deki Dünya Ticaret Merkezi saldırıları oldu. İlk saldırının ardından güvenlik kurumları, bölgeye güvenlik kameraları koydu.

Neden güvenlik kamerası? Her geçen gün farklı teknolojilerle donatılan ve giderek gelişen güvenlik kameralarının, insan hayatı ve güvenliği açısından pek çok faydası var: ¬¬ Gece ve gündüz görüntüleme sağlayarak olası suçları kaydeder ve ortaya çıkarır. ¬¬ Eğitim kurumları, anaokulları ve evlerdeki çocuk bakıcılarının uzaktan izlenmesini sağlar. ¬¬ Evlerde, işyerlerinde ve sitelerdeki kötü niyetli kişilerin tespit edilmesini sağlar. ¬¬ Köprü, yol ve kavşaklarda trafiği görüntüler ve kontrolü sağlayarak olası kazaları kaydeder. ¬¬ Fabrikalarda üretim bandında ürün kalitesini kontrol etmeyi sağlar. ¬¬ Çocuk parkları, oyun alanları ve yüzme havuzları gibi alanlarda tedbirsiz davranışların kontrolünde yararlı olur. ¬¬ Konferans salonu, tiyatro ve stadyum gibi yerlerde gösterinin her yerden izlenebilmesini sağlar.

19


Tepe'den Haberler

Tepe Ortak Sağlık Güvenlik Birimi kuruldu Tepe Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB), Bilkent Holding A.Ş. bünyesinde 12 Nisan 2013’te faaliyetlerine başladı. Tepe OSGB, Bilkent Holding A.Ş.’ye bağlı şirketlerin ve tüm paydaşların İş Sağlığı ve Güvenliği maliyetleri ve risklerini en aza düşürerek, en üst düzeyde fayda sağlamak amacıyla kuruldu.

20

Eylül 2013

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında faaliyet gösteren Tepe OSGB’nin merkezi Ankara’da bulunuyor. Ayrıca Gebze/ Kocaeli'nde Ağustos 2013 itibarıyla bir şube faaliyete geçti. Ankara, Bolu, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Konya, Eskişehir, Çankırı ile birlikte İzmit, İstanbul, Sakarya, Yalova ve Bursa illerine de hizmet vermeye başlıyor.

Ülkemiz, İş Sağlığı ve Güvenliği tedbirlerinin uygulanmasında dünya sıralamasında sondan 3. sırada yer alıyor. Şu ana kadar yaklaşık 850 Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’ne Bakanlıkça yetki verilmesine rağmen Tepe OSGB, holding bünyesinde kurulan birkaç şirketten birisi olma özelliğine sahip.


Bilkent Holding A.Ş. bünyesinde kurulan Tepe Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB), 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında faaliyet gösteriyor. Tepe OSGB’nin hizmetleri

Tepe OSGB, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili çok sayıda hizmet veriyor: ¬¬ İşyerinde mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbiri almak; sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmek; mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak.

¬¬ İşyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izlemek ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlamak. ¬¬ Risk değerlendirmesi yapmak. ¬¬ Müşterinin, işyerinde mevzuata uygun işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve yardımcı sağlık personeli bulundurmasını sağlamak. ¬¬ İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarını düzenlemek, yürütmek ve Kurul sekreterliğini yapmak. ¬¬ İşyerinde emniyetsiz durum ve hareketleri fotoğraflı olarak müşteriye belirli periyotlarda raporlamak. ¬¬ Yılsonu İSG Faaliyet Raporu’nu işyeri hekimi ile hazırlayarak ÇSGB’ye raporlamak. ¬¬ İş kazası ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak. ¬¬ Kaza ve meslek hastalığının nedenlerini araştırmak ve tekrarlanmaması için alınacak önlemler konusunda çalışmalar yaparak müşteriye önerilerde bulunmak. ¬¬ İşyerinde meydana gelen, ölüm ya da yaralanmaya neden olmayan, ancak çalışana, ekipmana veya işyerine zarar verme potansiyeli olan olayların nedenlerinin araştırılması konusunda çalışma yapmak ve müşteriye önerilerde bulunmak. ¬¬ Çalışma ortamının gözetimini yapmak, işyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı gereği yapılması gereken periyodik bakım, kontrol ve ölçümleri planlamak, Mevzuatın uygulanması konusunda yapılacak çalışmaları

planlayarak işverenin onayına sunmak ve yapılanları izlemek. ¬¬ İşyerlerinde faaliyet alanına göre her çalışan için gerekli olan İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerini, işe giriş eğitimlerini, Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik paralelinde vermek. İşyeri Risk Değerlendirme Raporları’nı hazırlamak ve gerekli durumlarda revize etmek. ¬¬ Acil Eylem Planı Raporunu hazırlamak ve Acil Eylem Planı gereği ekipleri oluşturarak tatbikatları, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik paralelinde düzenlemek. ¬¬ Çalışanların sağlık analizleri ve tetkikleriyle ilgili önerilerde bulunmak. ¬¬ İşyerinin bütün bölümlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda inceleme ve araştırma yapmak, gerekli bilgi ve belgelere ulaşmak ve çalışanlarla görüşmek. ¬¬ İşyerinde yapılan çalışmalar ve yapılacak değişikliklerle ilgili olarak tasarım, makine ve diğer teçhizatın durumu, bakımı, seçimi ve kullanılan maddeler de dâhil olmak üzere işi planlamak; kişisel koruyucu donanımların seçimi, temini, kullanımı, bakımı, muhafazası ve test edilmesi konularının, İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı’na ve genel İş Güvenliği Kuralları’na uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene önerilerde bulunmak. ¬¬ Gerekli yerlerde hazırlanacak İş Sağlığı ve Güvenliği talimatlarıyla, çalışma izin prosedürlerini hazırlayarak; işverenin onayına sunmak ve uygulamasını kontrol etmek.

21


Vaka Analizi

Kağıt kaynaklı fabrika yangını Bir fabrikada geri dönüşüm alanındaki kağıt atıklarında yangın çıkarsa ne yapılması gerekir? Olayın özeti: Güvenlik görevlisi, fabrika devriye görevi sırasında, geri dönüşüm alanındaki kağıt atıklarından duman çıktığını tespit ederek dumanın çıktığı alana doğru hareket eder. Olay yerine intikal ettiğinde ambalaj

22

Eylül 2013

kutularının yanmakta olduğunu ve alev aldığını görür. Devriye görevlisi, bu tespitinden sonra ilk müdahalede bulunmak için olay yeri yakınında bulunan, kuru kimyevi toz yangın tüpü ile aleve müdahale eder ve güvenlik merkezine telsiz anonsu ile katı atık alanında yangın çıktığı anonsunu yapar. Güvenlik merkezindeki görevli personel, tehlikeli atık deposunda bulunan yangın ihbar butonunu çalıştırarak yangın ihbar sistemini devreye alır, 110 no’lu telefondan

Bölge İtfaiyesi’ne durumu bildirir ve güvenlik ofisine dönerek yangın ihbar anonsunu yapar. Yangına söndürme tüpleri ile müdahale edilir, Bölge İtfaiyesi’nden gelen yangın ekibinin müdahalesiyle yangın söndürülür. Atık yükleme aracı yangın alanından çekilerek tehlikeli malzeme deposundan uzaklaştırılır. Yangın söndürüldükten sonra soğutma faaliyeti yapılır. Olayın nedeni: Yapılan incelemede yangının mevsim şartları, kendiliğinden


ısınma ve atık tesisinin açık alanda olması sebebiyle “hataya zorlayan şartlar” neticesinde oluştuğu sonucuna varılır. Olası riskler: Yangın değerlendirildiğinde şu olası riskler tespit edilir: ¬¬ Fabrika alanında yangın çıkması ¬¬ Tesisin kullanılamaz duruma gelmesi ¬¬ Üretimin tamamen durması veya kesintiye uğraması ¬¬ Patlama ¬¬ Yanma ¬¬ Yaralanma ¬¬ Dumandan etkilenme/zehirlenme Olayın değerlendirmesi: Olayın meydana gelişi, yapılan tespit ve müdahale süreci incelendiğinde, yangına hızlı ve doğru müdahalede bulunulduğu; patlama, diğer tesislere sıçrama, yanma, yaralanma ve dumandan etkilenme meydana gelmeden gerekli tedbirlerin alındığı tespit edildi. Atıkların açık alanda bırakılması neticesinde, ısının kendiliğinden artması sonucunda yangının meydana geldiği, bu nedenle de atıkların yaz aylarında üstü kapalı sundurma altında depolanmasının veya üstünün kapatılmasının uygun olacağı sonucuna varıldı.

olmasından dolayı, bölgeye yangın ihbar butonu montajının yapılması, ¬¬ Tüm atıkların üzeri kapalı şekilde taşınması ve üstü kapalı alanda toplanması, ¬¬ Güvenlik görevlisinin, yangın ihbarı ve toplanma alanına gidilmesi gerektiği anonsunun idari binada duyulmadığı tespit edildiğinden,

bölgeye yeni anons sisteminin kurulması önerilebilir. Olay sonucundan ve rapordan anlaşılacağı üzere endüstriyel güvenlik hizmeti doğru zamanda doğru müdahale gerektiriyor, büyük felaketlerle sonuçlanabilecek olayları önleyebiliyor, basit alternatif çözüm önerileri ile olayın tekrarlanma olasılığını azaltabiliyor.

Söz konusu olayın tekrarlanmaması için alınabilecek önlemler: ¬¬ Bölgenin takibi açısından kamera sisteminin kurulması, ¬¬ Tehlikeli atık alanında yangın ihbar butonu olduğu, ancak katı atık alanında yangın ihbar butonu bulunmadığından, bunun “ihbar” için zaman kaybına neden 23


Gelişim Zamanı

Yüz şifreleriyle karakter analizi Yüzümüz, vücudumuzun en önemli bölümlerinden birisi. Duygularımızı, düşüncelerimizi, kısacası kendimizi yüzümüzle, mimik hareketlerimizle ifade ederiz. Yüzle ilgili; “Yüzü güzel olanın huyu da güzel olur”, “Yüzünden okumak”, “Yüzünün derisi kalın”, “Yüzü başka, içi başka”, “Yüzünde meymenet yok” gibi çok sayıda deyimi hepimiz duymuşuzdur. Bu deyimlerin temelinde, “yüz okuma” yani “fizyognomi” vardır. Fizyognomi, insanın iç alemi ile dış görünümü arasındaki ilişkiyi inceler. Alman filozof Kant, fizyognomiyi, “iç alemi gözlemleyen bilim dalı” olarak tanımlar. Fizyognomi, yüz hatlarından yola çıkarak insanın özünün yorumlanması şeklinde tarif

Yüz okuma sanatı olan fizyognomiyi, hayatımızın her alanında kullanarak insanların karakterlerini anlayabiliriz. Fizyognomi Uzmanı Halil Altınışık’tan aldığımız bilgileri paylaşıyoruz.

24

Eylül 2013

edilir. Fizyognominin temelinde, ekran veya monitörün kaydedilen bir görüntüyü yansıtması gibi, vücut ve yüzün de ruhi halini yansıttığı anlayışı yatar. Fizyognomi yüz analizi aracılığıyla yüzün ifadelerini, izlerini, hatlarını ve şeklini inceleyerek kendimizi ve başkalarını anlamamıza ve tanımamıza yarayan bir araçtır. Karşımızdaki insanın kişiliğini, sadece yüzündeki işaretlere bakarak yüzde 100 anlamak elbette mümkün değil. Ama zamanla, tecrübeyle ve yüz okuma uzmanlığıyla, o kişiyi çözebilir ve onunla doğru iletişim kurabiliriz. Yüzler, okuyabileceğimiz bir dile sahiptirler. Yüz okuma, bilimsel ve istatistikî verilere dayanan bir

çalışmadır, gözlem ve araştırmaları temel alır. Özellikle insan karakterlerini anlamaya ve tanımaya yöneliktir. Yüzümüz, atalarımızdan gelen genetik özelliklerimizin, içinde bulunduğumuz çevremizin ve elde ettiğimiz yaşam deneyimi ve birikimlerimizin ürünüdür. Yüzümüz, kim olduğumuzun, nereden gelip nereye gitmekte olduğumuzun önemli ipuçlarını verir. Yetkin bir yüz okuma uzmanı yüzün derisine, rengine, nemliliğine, damar ağının yerleşimine, kırışıkların yerleşimine ve derinliğine bakarak insanın sağlık durumu, onun bağışıklık sistemi, potansiyeli ve nihayet karakter yapısı ve psikolojisi gibi pek çok şey ortaya koyabilir.


Bunların yanı sıra, yüzdeki uzuvların (kaşlar, gözler, burun, ağız, çene ve kulaklar) durumu da dikkate alınır. Bütün bunlar yüzün şifrelerini oluşturur.

Yaşadığımız her şey yüzümüzde iz bırakır

Bir yüzü analiz ederken öncelikle doğru açıdan, yani karşıdan bakmak gerekir. Doğru ışık ise yüzdeki çizgileri tam olarak okumak için gereklidir. Analiz ederken, yüzdeki en belirgin özellik olan uzva dikkat etmek gerekir. Böyle bir özellik varsa analize ondan başlamalı, yoksa saç ve alından başlanmalıdır. Ayrıca analiz yaparken simetri kuralına da dikkat etmek gerekir. Çünkü yüzümüzün sağ ve sol yanı farklı özellikler taşır ve farklı anlamlara sahiptir. Fizyognomi ile kişinin; duygusal durumunu, sorun çözme yöntemlerini, karar alma yöntemlerini, iş hayatındaki davranışlarını, iletişim kurma yöntemlerini, maddiyata verdiği değer ve maneviyata yatkınlığı, liderlik yönü, bencilliği ve paylaşımcılığı, merhameti ve acımasızlığı, ketumluğu, arkadaşlığı, içe dönük ya da dışa dönüklüğü ve kararsızlığı gibi özelliklerini yüzündeki işaretlerden anlamak mümkün. Çünkü yaşadığımız her şey yüzümüzde bir iz bırakır. Bir insanın yüzüne bakarak nasıl yaşamış olduğunu ve nasıl yaşayacağını anlayabiliyoruz. Örneğin, çenesi doğrudan boyunla birleşen insanlar hep “evet” demeye, boyun eğmeye alışıktırlar. Çünkü yetiştirilme tarzı, zamanla insanın fizik yapısına da yansır. Çenesi çıkık insanlar daha güçlüdür, onlara “şunu yap” dediğinizde, sorgulamadan yapmazlar. Sürekli baş eğen insanlarda zamanla bu

çene çıkıntısı yok potansiyel suçluları olur. Çene insanın bulabilmek için istekliliğini, arzularını kriminolojiye ait gösterir. Çenesi bir çalışma alanı belirgin insanlar olarak kullanıldığını inatçıdır. Ancak biliyoruz. 19. yüzyılın başlarında Alman fizyognomi ile kişilik beyin uzmanı Franz özellikleri ortaya Josef Gall, beynin konulurken sadece farklı bölgelerinin, tek bir uzva bakarak kişinin kabiliyet karar vermemek ve davranışlarına gerekir. Çünkü bu tesir ettiğini şekilde hareket Fizyognomi Uzmanı ifade etmiş, idam edersek önyargılı Halil Altınışık edilen suçluların davranmış oluruz. kafataslarını inceleyerek, kriminal Ayrıca yüz okumanın da bir etiği bir yatkınlığın göstergesi olabilecek vardır. Karşımızdaki kişi istemediği işaret ve özellikleri aramış. 1876 sürece analiz yapmamak gerekir. yılında İtalyan askeri hekim Cesare Lombroso “Kriminal İnsan” başlıklı Güvenlik alanında yüz okuma kitabında, şüpheli kişilerin belirgin büyüklükte veya küçüklükte Fizyognomi, güvenlik alanında kafatasına, kepçe kulağa, suç analizinde de kullanılan bir kaşların üzerinde şişkinliğe sahip yöntemdir. 18. ve 19. yüzyıllarda olduklarını anlatıyor. fizyognominin, Avrupa’da

Farklı karakterlerin yüz işaretleri Özel güvenlik görevlilerinin işine yarayacak örnek yüz karakterleri: ¬¬ Güvenilir bir kişinin üçgen yüzü, kalın kaşları, aşağı eğimli kaşları, küçük gözü, düşük yerleşimli kulakları, kavisli burnu, ince dudakları ve geniş çenesi vardır. ¬¬ Üçgen yüz, kare yüz, kalın saç teli, kare alın, kavisli burun, ince sıkı dudaklar, geniş yanak ve geniş çene ile altı düz çene işaretleri kararlı bir kişiliğin göstergesidir. ¬¬ Üçgen yüz, kısık gözler, derine yerleşimli gözler, göz kapağı irisin bir kısmını örtecek

şekilde düşük, kısa kaşlar, ağız kenarında küçük çizgiler ve eğik gülüş ise ketum, sır tutan ve gizemli bir kişilik göstergesidir. ¬¬ Yönetici-lider kişinin yüz işaretleri arasında, uzun yüz, kare yüz, yüksek alın, çıkık alın, keskin köşeli kaşlar, aşağı eğimli kaşlar, büyük kulaklar, gaga burun, kavisli burun, çıkık yanaklar ve güçlü çıkıntılı çene yer alır. ¬¬ Öfkeli kişinin yüz işaretleri arasında, düz alın, uzun kaşlar, birleşik kaşlar, yukarı kalkık kaşlar, kavisli burun ve büyük çene bulunur.

25


Tepe'den Haberler | Ege Bölge Müdürlüğü

“Faaliyetlerimizin yüzde 58’ini endüstriyel güvenlik oluşturuyor” Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Ege Bölge Müdürlüğü, 9 ilde ağırlıklı olarak endüstriyel güvenlik alanında faaliyet gösteriyor. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Ege Bölge Müdürlüğü; bin 695 güvenlik personeli, 18 kişilik operasyon ve mali/idari işler kadrosuyla, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Uşak, Manisa, Balıkesir, Çanakkale ve Bursa’da faaliyet gösteriyor. Ege Bölge Müdürü Güven Aşkın, güvenlik personellerinin yüzde 58’inin endüstriyel güvenlik, yüzde 28’inin AVM/perakende sektörü ve banka güvenliği, yüzde 9’unun liman ve marina güvenlik hizmetleri, yüzde 5’inin ise turistik tesis, otel ve diğer iş kollarında görev yaptıklarını söylüyor. Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Ege Bölge Müdürlüğü ne zaman kuruldu? Bölge Müdürlüğümüz, 2002 yılında Ege Bölge Temsilciliği olarak kuruldu ve 2006 yılında Ege Bölge Müdürlüğü olarak faaliyetlerine devam etti. Ege Bölge Müdürlüğü, şirketimizin bu anlamda kurulan ilk bölge yapılanmasıdır. Bu nedenle şirketimiz içinde bir rol model olarak diğer bölge yapılanmalarına öncülük etti.

26

Eylül 2013

Ege Bölge Müdürlüğü olarak nasıl bir yapılanmanız var? Kaç kişilik ekibiniz var? Bölge Müdürlüğümüzde 18 kişilik ekibimizle çalışıyoruz. Ekibimizi, operasyon ve mali/idari işler olarak iki ayrı grupta değerlendirebiliriz. Hizmetin operasyon bölümünde; Operasyon Müdürü, Operasyon Şefi ve Teftiş Uzmanları ile personel sevk ve idaresi yapılıyor, müşteri talepleri, ziyaretleri, eğitim ve denetim faaliyetleri yürütülüyor. Operasyonel faaliyetlerin sağlıklı yürümesini desteklemek amacıyla, mali/idari ve lojistik hizmetler konusunda uzman ekip arkadaşlarımız görev yapıyor. Bu bölümde; personel temini, İK süreci, özlük işleri, fatura takibi ve ön muhasebe ile lojistik hizmetler verilerek operasyonel faaliyetler destekleniyor.

Profesyonel bir şirket olarak ekibinizi nasıl seçiyorsunuz? Personel seçim süreci birkaç aşamadan geçiyor. Ön görüşmelerin dışında bazı yetenek ve yetkinlik testleri uygulanıyor, mesleki geçmiş dikkate alınarak konusunda uzman kişiler tercih ediliyor. Personelinize ne tür eğitimler veriyorsunuz? Hizmet içi eğitimlere ek olarak operasyonel faaliyetlerde görev alan ara kademe yöneticilerimize farklı konularda eğitimler veriliyor. Eğitimler, personelin kişisel gelişimine katkı sağlayarak hizmet kalitesini arttırmayı amaçlıyor. Eğitim konuları: “Yönetim Teknikleri ve Liderlik”, “Müşteri İlişkileri ve İletişim”, “İşyerinde Motivasyonu Yüksek Tutmak”, “Kurum Kültürü


ve Biz Bilinci”, “Takım Yaratmak ve Yönetmek”, “İşyerimde Stresimi Nasıl Yönetebilirim?”. Ege Bölge Müdürlüğü olarak görev alanınızda hangi iller yer alıyor? Ege Bölge Müdürlüğü olarak İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Uşak, Manisa, Balıkesir, Çanakkale ve Bursa sorumluluk alanımızdadır. Bölgemize bağlı 9 ilde bin 695 güvenlik personeliyle farklı iş kollarında hizmet veriyoruz. Ege illerinde ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz? Ege Bölge Müdürlüğü olarak endüstriyel sanayi kuruluşları, liman ve marinalar, AVM ve mağazalar ile turistik tesis ve otellerde hizmet veriyoruz. Bölgesel özellikler nedeniyle hizmet kolları farklılık gösteriyor. Örneğin, merkez bölgeler ağırlıklı olarak AVM ve hizmet sektöründe, Akdeniz Bölge turizm sektöründe ve Ege Bölge endüstriyel sanayi sektöründe hizmet veriyor. Ege Bölgesi’ndeki müşterilerinizle ilgili bilgi verir misiniz? Ege Bölge Müdürlüğü olarak endüstriyel sanayi kuruluşları, liman ve marinalarla AVM ve mağazalarda hizmet veriyoruz. Bölgemizin yapısı gereği ağırlıklı olarak endüstriyel sanayi kuruluşlarına hizmet veriliyor. Toplam personelimizin yüzde 58’i endüstriyel güvenlik alanında çalışıyor. Yüzde 28’i AVM/perakende sektörü ve banka güvenliği, yüzde 9’u liman ve marina güvenlik hizmetleri, yüzde 5’i turistik tesis, otel ve diğer iş kollarında görev yapıyorlar. Bu kapsamda bölgemizde; otomotiv ve otomotiv yan sanayi, ambalaj, tekstil,

tütün ve gıda sektörlerinde kendi alanlarında kurumsallaşmış müşteri profilimiz bulunuyor. Tofaş Otomobil Fabrikası, Kansai Altan Boya Sanayi, Akzo Nobel, Delphi Otomotiv, PHİLSA, CMS Jant Sanayi, Hayes Lammerz, İnci Akü, Aygaz, Arçelik, Opet ve Çimentaş sanayi kuruluşu olarak hizmet verdiğimiz bazı müşterilerimiz arasında yer alıyor. Proje denetimlerini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Teftiş ve Denetim Uzmanlarımızın yaptığı gece denetimlerinin yanında, devriye tur kontrol sistemlerinin raporları ve Operasyon Müdürü ile Şeflerimizin yaptığı denetimlerle gerçekleştiriliyor. Ayrıca kısa bir süre içinde birçok tesisi, anlık takip sistemi kapsamına alarak

hizmet kalitesini daha da arttırmayı hedefliyoruz. Merkezle ve diğer ofislerle aranızda nasıl bir koordinasyon var? Her bölümle koordineli ve uyumlu çalışıyoruz. Güvenlik sektörünün özelliği gereği çok dağınık ve birbirinden uzak lokasyonlarda hizmet veriyoruz. Dolayısıyla hizmetin kalitesine olumlu yansıması bakımından koordinasyonun ve iletişimin önemi büyüktür. Zaman zaman yapılan değerlendirme toplantılarında bir araya gelme fırsatı buluyoruz. Ancak bu iletişim çağında uzak mesafelerin çok önemli olmadığı görülüyor. Her an merkez ve diğer bölgelerle iletişim halinde çalışıyoruz. 2013 yılı nasıl geçiyor? Bundan sonrası için planlarınız neler? Ege Bölge Müdürlüğü olarak 2013 yılının ilk dönemi beklentilerimizi karşılamakla beraber, yeni müşteriler anlamında bazı firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Yıl içinde hizmete başladığımız yaklaşık 10 proje bulunuyor. Hizmet kalitesinden ödün vermeden mevcut faaliyetlere devam etmek, yeni müşteriler kazanarak şirketimizin ve bölgemizin büyümesine katkı sağlamak planlarımız arasında yer alıyor.

27


Gezgin

Güzeller güzeli İzmir Kordon’u, Efes’i, Foça’sı, Alaçatı’sı ile bir başka güzeldir İzmir... Görülecek pek çok tarihi ve doğal güzelliklere sahiptir. İzmir, Ege Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin üçüncü büyük ili. Ege Denizi kıyılarında, İzmir Körfezi’nin iç körfez kesiminde yer alan İzmir, Türkiye’nin en önemli liman şehirlerinden biri. Nüfusu yaklaşık 3,5 milyon. Kıyıları, denizi, dağları, yaylaları, termal suları ve ormanlarıyla Türkiye’nin turizm potansiyeli en zengin şehirleri arasında yer alıyor. Sayısız güzelliklere sahip olduğu için “Güzel İzmir” olarak anılıyor.

Saat Kulesi ve Kordon

İzmir’in sembolü olan, Konak meydanındaki Saat Kulesi, 1901’de

28

Eylül 2013

Sultan Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yıldönümü nedeniyle padişahın emri üzerine, Sadrazam Küçük

Sait Paşa tarafından yaptırıldı. Kule’nin yapımından önce, İstanbullu kuyumcu Zingulli Usta, Kule’nin küçük bir maketini yaptı. Kule'nin ilk ismi “Hamidiye Kulesi”dir. Dört köşesinde çeşmeler bulunan ve 25 metre yüksekliğindeki Kule’nin saatini, Alman İmparatoru 2. Wilhelm armağan etti. İzmir’in en güzel ve en ünlü yerlerinden birisi Kordon’dur. Konak Meydanı ile Alsancak arasında deniz boyunca uzanan ve keyifle yürüyüş yapılan Kordon, İzmir’i ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Kordon, günün her saati güzeldir ancak, günbatımında bir


başka güzel olur. Pek çok restoranın ve eğlence mekanlarının sıralandığı Kordon’da yürüyüşün yanı sıra fayton gezisi yapmak da mümkün.

Efes ve Foça’nın tarihi zenginlikleri

İzmir’in en önemli antik kentlerinden birisi Efes’tir. Tarıma elverişli toprakları, putperestlik ve Hıristiyanlık döneminde çok önemli bir dini merkez oluşu, Efes’in tarihe büyük bir kent olarak geçmesini sağlamış. Efes’in tarihi M.Ö. 6000’lere dayanır. İlim ve sanat dünyasındaki pek çok ünlü kişi Efes’te yetişmiş. Şair Callinos ve Hipponax, filozof Heraklitos ve ressam Parrhasius bu kişilerden bazıları. Efes’in güneyindeki Meryem Ana’nın Evi 1892’de yapılan kazılarda ortaya çıkarıldı. Hz. İsa çarmıha gerileceği zamandan itibaren Hz. Meryem’in 101 yaşına kadar Efes’teki Meryem Ana Evi’nde yaşadığı ve vefat ettiği söylenir. Bugün turistler, 1951’de bu evin yerine kurulan kiliseyi ziyaret ediyorlar. İzmir’in sahil ilçesi Foça, önemli bir arkeolojik tarihe sahip. Foça’da, 1953’te başlayan ve aralıklarla günümüze kadar devam eden kazılarda, Helenistik döneme ait tiyatro, Athena Tapınağı ve Kutsal

Alanı, Kibele’ye ait olduğu düşünülen Liman Kutsal Alanı ile Taş Ev olarak adlandırılan Pers Anıt Mezarı ortaya çıkarıldı. Foça aynı zamanda, Ege’nin eski dokusunu korumuş sahil yerleşim yerlerinden biri. Foça’nın simgesi nesli tükenmekte olan Akdeniz fokları. Günümüzde Foça’da Siren Kayalıkları’nda foklar yaşıyor. Eski Foçalıların simgesi horoz olduğu için Foça’da horoz heykeli bulunuyor.

Sörf merkezi Alaçatı

İzmir’in en önemli tatil ilçelerinden Çeşme, güzel denizleri, plajları ve termal sularıyla önemli bir turizm merkezidir. En tanınmış ve en büyük plajı olan Ilıca’da, denizin içinde

dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen ılıca kaynakları bulunuyor. Alaçatı beldesi, Çeşme’nin önemli turizm merkezi. Eski yel değirmenleri ve ülkemizde rüzgâr kaynaklı enerji üretiminin ilk örneğini oluşturan rüzgâr türbinleri Alaçatı’nın simgesi niteliğini taşıyor. Alaçatı, Türkiye’de rüzgar sörfü yapmaya en uygun yerler arasında yer alıyor. Bu özelliği sayesinde çok sayıda turist çekiyor, aynı zamanda her yıl ulusal ve uluslararası pek çok yarışmaya ev sahipliği yapıyor.

Kemeraltı Çarşısı

İzmir’in tarihi ve turistik yapılarından birisi, bugün İzmir’in en önemli alışveriş merkezlerinden olan Kemeraltı Çarşısı’dır. 1650-1670 yılları arasında inşa edilen Çarşı, eskiden kalan tonoz ve kubbeli dükkanların yanı sıra, modern iş merkezleri, mağazalar, sinemalar ve kafeteryalarla alışveriş ve eğlenceye hitap eden bir mekan. Çarşıda geleneksel Türk el sanatlarından seramikler, çini panolar, ahşap ürünleri, halı ve kilimler, deri ürünlerinin her çeşidini bulmak mümkün.

29


Güvenli Adrenalin

Bol adrenalinli ve emniyetli spor:

Kaya tırmanışı Dağcılık sporunun dalları içinde yer alan bir doğa sporudur kaya tırmanışı… Ne zaman yapılmaya başlandığı konusunda kesin bir bilgi yoktur, ancak tırmanma tarihinin milyonlarca yıl öncesine dayandığı söylenir. Günümüzde teknolojik gelişmelerle birlikte kaya tırmanışı ve dağcılık branşlara ayrılarak spor dalı olarak kabul edilmeye başladı. Kaya tırmanışı; sportif tırmanış ve geleneksel tırmanış olarak ikiye ayrılıyor. Geleneksel tırmanış, daha önceden koyulmuş boltlar olmadan, sadece sporcunun yanındaki malzemeleri kullanarak tırmanma

30

Eylül 2013

şekliyken, sportif tırmanış önceden yerleştirilmiş boltları takip ederek, üstüne ekspres yerleştirerek rota üzerinden tırmanma şeklidir. Kaya tırmanışı, daha çok adrenalin sevenlerin tercih ettiği bir spor. Kısa sürede tutku haline gelen bu spor, fazla risk ve zorluk barındıran bir spor olarak kabul edilir. Kaya tırmanışı, sporcuya heyecan duygusu vermenin yanında, sporcunun stratejik karar verme yeteneğine ve doğaya uyum sağlamasına katkı sağlıyor, denge, esneklik ve güç kazandırıyor. Kaya

tırmanışı, fiziksel güç ve zekânın birlikte kullanmasını gerektiriyor. Vücudun bütün kaslarını çalıştıran kaya tırmanışı, en çok kol, bacak ve karın kaslarının çalışmasını sağlıyor. Türkiye’de kaya tırmanışı yapılan pek çok yer var. En popüler noktalar: Gebze-Tavşanlı Köyü’ndeki Ballıkayalar Kanyonu, BilecikOsmanlı ve Pelitözü, FethiyeFaralya, Bodrum-Akyarlar, Antalya-Sivridağ, Geyikbayırı, İzmirKaynaklar, Dereköy, Belevi, NiğdeAladağlar.


Karabinalar: Genellikle alüminyum alaşımdan yapılan tırmanış malzemeleri bağ oluşturan bir emniyet aletidir. Kilitli veya kilitsiz olabilir.

Kaya tırmanışı, en riskli ve adrenalinli sporlardan birisidir. Bu nedenle de sporcunun güvenliği için pek çok malzeme kullanılır.

Friend: Çatlakların içinde, üzerinde bulunan yay sistemi ile sıkışan emniyet aletidir. Boltlar: Genellikle spor tırmanış rotalarında kullanılan kaya yüzeyine sabitlenen, çekerleri çok yüksek olan emniyet malzemeleridir. Matkapla kaya yüzeyi delinerek yerleştirilirler.

Kaya tırmanışında güvenlik Kaya tırmanışı sporu, eğitim almadan yapıldığı zaman trajik sonuçlara yol açabilecek bir spordur. Ayrıca kaya tırmanışı, riskli bir spor olduğu için bazı güvenlik önlemleri alınarak yapılır. Emniyet amaçlı kullanılan malzemeleri şöyle özetleyebiliriz: Sikkeler: Kaya çatlaklarına çakılarak emniyet alınan metal çivilere sikke denir. Sikkeler; profil, universal, bıçak, yaprak ve halkalı iniş sikkeleri olarak sınıflandırılabilir.

Takozlar: Farklı şekillere sahip metal bir uç ve buna bağlı ip veya telden oluşan bir sapı olan takozlar, kayadaki çatlaklara yerleştirilerek ve saplarına karabina takılarak kullanılırlar. İpler: Ana ipler belirli bir esnekliğe sahip olduklarından “dinamik ipler” olarak isimlendirilir. Yardımcı ipler ise statiktir, yani esnemezler.

Kask: Kask her tür tırmanış sırasında takılması gereken bir malzemedir. Dağcıyı yalnız kayadan düşecek taşlardan değil, düşme sırasında meydana gelebilecek yaralanmalardan da korur. Kaya tırmanış ayakkabıları: Kaya tırmanışları için güvenlik açısından özel ayakkabıların kullanılması zorunludur. Emniyet kemerleri: Bel ve bacakları kavrayan iki kısımdan oluşan emniyet kemerleri, sporcunun düştüğünde üzerine gelecek yükü güvenli şekilde dağıtan emniyet malzemeleridir. Bacak ve bel kısmı sabit olan ve ayarlanabilir olanlar olarak iki çeşidi vardır. Lider ve top rope emniyet malzemeleri: Sporcunun düşmesini güvenli şekilde engelleyen, sürtünme prensibi ile çalışan malzemelerdir.

31


Sokaktan Manzaralar

El ve kapı dedektörleri radyasyon yayar mı? Sokağa çıkıp “El ve kapı dedektörleri nedir?” diye sorduk. Röportajımıza katılanların hepsi dedektörlerin radyasyon yaydığını düşünüyor. Oysa uzmanımız bunun doğru olmadığını söylüyor. Radyasyon yayar

Güvenlik amacıyla kullanılır

Sağlığa zararlı olduğu söyleniyor

Adı-Soyadı: Sabri Başdemir Yaşı: 27 Mesleği: Kuaför

Adı-Soyadı:

Dedektörler, alışveriş merkezleri, havaalanları ve iş merkezlerinde girişte kullanılıyor. Sanıyorum tehlikelere karşı önlem almak ve güvenlik amacıyla tercih ediliyor. Radyasyon yaydığını biliyorum. Hamile kadınlar ve çocuklar dedektörden geçmiyorlar. Bence de sağlık açısından en doğrusu bu.

El ve kapı dedektörlerinin güvenlik amacıyla kullanıldığını biliyorum. El dedektörleri özellikle havaalanlarında kullanılıyor. Kapı dedektörü sinyal verdiği zaman el dedektörüyle üst araması yapılıyor. Radyasyon yaydığı ve sağlığa zararları olduğu söyleniyor. Ne kadar doğru bilmiyorum. Metale karşı duyarlılar.

Sakıncalı maddeleri tespit eder

Sinyale tepki verir

Uzman görüşü

Adı-Soyadı: Fuat Aslan Yaşı: 53 Mesleği: Eczacı

Bekir Yeşiltaş

Adı-Soyadı: Ayşin Kule Yaşı: 43 Mesleği: İşletmeci El ve kapı dedektörleri genellikle alışveriş merkezlerinde bulunuyor. Radyasyon yayıyorlar. Geçenlerde bununla ilgili bir şey yaşadım. Kapı dedektöründen yemek geçirmeyin diye beni uyardılar. Çok büyük zararı olduğunu söylediler. Ben de kapı dedektörlerinden geçmemeye çalışıyorum.

Dedektörler alışveriş ve iş merkezlerinde kullanılır. Sakıncalı ve kimyevi maddelerle silahı tespit ederler. Küçük çocukların ve hamilelerin dedektörden geçmemesi gerekir. Aynı kural kalp pili takanlar için de geçerlidir. Dedektörler çok fazla radyasyon yaydığı için korunulması gerekiyor.

32

Eylül 2013

Adı-Soyadı: Yaşı: 28 Mesleği: Kitapçı El dedektörleri hakkında bir fikrim yok. Ama kapı dedektörlerini biliyorum. Kapı dedektörleri belli bir sinyal aldığında tepki veriyor. Genellikle iş merkezleri ve fabrikalar gibi güvenlik gerektiren yerlerde mutlaka bulunuyor. Dedektörlerin her çeşidinin radyasyon yaydığını biliyorum.

Mülayim Çoruh

Yaşı: 42 Mesleği: Kuruyemişçi

Metal kapı dedektörleri, tehlikeli cisimlerin metal yoğunluğunu tespit eder. Bu cihazlar, sesli ve ışıklı olarak güvenlik görevlisine uyarı verir, aynı zamanda giriş yapan kişi sayısını ekranda gösterir. Bu dedektörler sağlığa zararlı ışınlar yaymaz. Cihazın içinde bulunan yüksek güçlü bobinlerden bir akım geçirilir ve böylece güçlü bir elektriksel manyetik alan oluşturulur. Bu sayede belli büyüklükteki metallerin algılanması sağlanmış olur. El dedektörleri ise tehlikeli cisimlerin yoğunluğunu tespit eden, sesli ve ışıklı uyarı veren, taşınabilir güvenlik cihazlarıdır.



444 15 98


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.