İnovatif Kimya Dergisi Sayi 5

Page 1

İNOVATİF Kimya Dergisi YIL : 1 SAYI : 5

ARALIK 2013

ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM PROF. DR. SABRİYE PİŞKİN İLE

AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN

AYIN RÖPORTAJI

17025

ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM

AĞIR METALLER

SEKTÖRÜ

SUYUMUZU KİRLETMEYELİM

PROSES AKIM ŞEMASI ÇİZİMİ

BENİ YEMEK İSTERSEN

İÇİN FLOSHEET KULLANIMI



Sahibi : İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları

Genel Yayın Yönetmeni : Yavuz Selim Kart İnovatif Kimya Dergisi Okuyucuları, Dergimiz Kimya hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi,bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır. Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizde Kimya Sektörü ile ilgili bilgiler, Kimya Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı ümit ediyoruz. Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimle... İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları

Yayın Danışmanı : Ayşe Emir Dergi ve Yazı Editörleri : Ayşe Emir Caner Kavraz Gültekin Özdemir Ebru Çetinkaya Röportaj Ekibi : Elif Nida Kılıç Sayfa Tasarımı : Yavuz Selim Kart

Bize Ulaşın facebook.com/InovatifKimyaDergisi twitter.com/InovatifKimya inovatifkimyadergisi@gmail.com


Yazarlarımız

YAVUZ SELIM KART

CANER KAVRAZ VAHIT KENAR

ELIF NIDA KILIÇ

MUSA KARADAG

ABDULHAMIT AYDIN ISMAIL KANBAZ

İNOVATİF

Kimya Dergisi


İNOVATİF KURALLARI Kimya Dergisi

1. İnovatif Kimya Dergisi, yazılarını herhangi bir makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız. Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız. 2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız. 3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu değildir. 4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz. Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri. Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar sorumludur. 5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız var ise. Yazıları için AYŞE EMİR ile konuşmaları gerekmektedir. www.facebook.com/groups/147842018740235/ Grubu aracalığı ile ulaşabilirler. Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında gerekli adresler mevcuttur. 6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirtmiş olduğum isimlere sorabilirsiniz. 7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha güzel bir dergi çünkü.

8.Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal , Ünlü bir kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönderirseniz illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybetmemiş olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa bu seferde dergi amacından sapmış olur. 10.Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar 2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz hakkı dergi yönetimine aittir. 11.Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz. 12.Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular aşağıda listelenmiştir. *Akademik Makaleler *Endüstriyel Yazılar *Üniversite Hayatında Kimya *İş Hayatında Kimya *Laboratuvar Üzerine *Kimya Güvenliği 13.Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız.

Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz. Yazılarımız Kimya içeriği dışına çıkmamaya çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında da çalışmalar yapılacaktır. 14. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş buraya ek maddeler yapmaya değiştirmeye ve koymaya yetkilidir. 13. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş sayılırlar. İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları


İçindekiler İnovatif Kimya Dergisi

8

AĞIR METALLER Kozmetik ve temizlik ürünlerinde kullanılan antibakteriyel...

AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN 17025 Kalite standartlarının sürekli olarak güncellenmesi...

18

13

PROF. DR. SABRİYE PİŞKİN İLE AYIN RÖPORTAJ Kimya Mühendisliği Bölümü – Kimyasal Teknolojiler Ana...

ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan sonra tekrar sektörler...

22

25

SUYUMUZU KİRLETMEYELİM Siz değerli okurlarımıza kasım ayı sayısında suyun tanımI...

34

PROSES AKIM ŞEMASI ÇİZİMİ İÇİN FLOSHEET KUL. asarım yaparken çizim programlarına, büyük ihtiyaç...

40

KİMYA BULMACA Her ay kimya terimlerine aşina olacağınız bulmaca...

BENİ YEMEK İSTERSEN Bu yazıda sizlere meyve ve sebze dünyasından iki tanesini...

HER AY 3 WEB SİTESİ Her ay sizlere faydalı olacak 3 web sitesi

KİMYA BULMACA ÇÖZÜMÜ (GEÇEN AY) Geçen ayın bulmaca çözümleri...

30 39 41



Musa KARADAĞ

Anadolu Üniversitesi dengemusa@hotmail.com

1-Triklosan: Kozmetik ve temizlik ürünlerinde kullanılan antibakteriyel ve antimantar ajanlardan biridir. Antibakteriyel sabunlar, diş macunu, deodorantlar, kişisel bakım ürünleri, okul gereçleri (kalem, hesap makinesi, makas), plastik oyuncaklar, temizlik malzemeleri, çamaşır yıkama ürünleri, tekstil ürünleri, halılar ve yapıştırıcılarda kullanılabilmektedir. Bu kimyasalın; hormonal bozukluklara, kas sisteminde bozukluklara, gebelik anomalilerine, cilt, göz ve akciğerde tahrişe neden olduğu ileri sürülmektedir.

1-Triklosan 2-PFCs 3-Ağır Metaller 4-Stiren 2-PFCs: 5-Ftalatlar Poliflorlu bileşikler olan PFC ’ler; halı, teflon tencere ve 6-Parabenler tavalar, şampuan, diş ipi, oje, boya ve cilalar, temizlik 7-Alev Gecik- ürünleri, elektronik ürünlerde kullanılabilmektedir. Bu kimyasalın potansiyel sağlık etkileri şunlardır: Kanser, tiriciler böbrek rahatsızlıkları, tiroit, kalp krizi, karaciğer rahatsızlıkları. 8-BPA/BPS 9-Formaldehit 3-Ağır Metaller: 10-Dioksinler

Kullandığımız ürünlerdeki sağlığa zararlı ağır metaller; antimon, arsenik, berilyum, kadmiyum, krom, kurşun, civa, nikel sayılabilir. Bu ağır metallere hava, su, oyuncaklar, elektronik ürünler, takılar vb. pek çok yolla maruz kalabiliriz. Ağır metaller, başta kanser olmak üzere pek çok sağlık problemi ve hastalığa neden olmaktadır.

8

İnovatif Kimya Dergisi


3.a-Antimon: Oyuncaklar, kıyafetler, boyalar, piller ve plastiklerde bulunabilir. Kalp rahatsızlıkları, üreme bozuklukları, solunum rahatsızlıkları, ciltte tahriş, böbrek ve mide sorunlarına neden olabilir.

3.b-Arsenik: Elektronik ürünler ve basınçlar işlenmiş tahta ürünlerinde bulunabilir. Arseniğin kanserojen olduğu bilinmektedir.

3.c-Berilyum: Televizyonlar, bilgisayarlar, hesap makineleri, elektrik ve elektronik ürünlerinde bulunabilir. Akciğer rahatsızlıkları ve kansere neden olabilmektedir.

3.d-Kadmiyum: Piller, metal içerikli oyuncaklar, boyalar, fotovoltaik araçlar ve plastik ürünlerde bulunabilir. Bilişsel bozukluklar, akciğer rahatsızlıkları, kanser, böbrek hastalıkları ve kemiklerde zayıflığa neden olabilir.

3.e-Krom: Çelik ve metal alaşımları, krom kaplamalar, boya ve pigmentler, deri ve ahşap ürünler, tekstiller, fotokopi makinesi tonerlerinde bulunabilir. Akciğer hastalıkları ve kanser, gastrointestinal ve nörolojik etkiler ile üreme üzerine etkileri olduğu ileri sürülmektedir.

3.f-Kobalt: Alaşımlar, piller, boyalar ve pigmentler (kobalt mavisi), mıknatıslar, lastikler, seramiklerde bulunabilir. Akciğer sorunları, ciltte tahriş, tiroit üzerine etkilere neden olabilir. .

İnovatif Kimya Dergisi

9


3.g-Kurşun: Oyuncaklar, seramik, boyalar, ruj, plastik ürünler, tekstil ürünlerinde bulunabilir. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; beyin ve sinir sistemi hasarları, davranış ve öğrenme sorunları, düşük IQ, işitme sorunları, anemi, hipertansiyon, böbrek fonksiyonlarında azalma, üreme sorunları olarak sıralanabilir.

3.h-Civa: Piller, boyalar, elektronik ürünler, lamba ve ampuller ile termometrelerde bulunabilir. Gelişim sorunları, böbrek rahatsızlıkları, nörolojik rahatsızlıklar, merkezi sinir sistemi, gastrointestinal sistem ve solunum üzerine etkileri olduğu söylenmektedir.

3.i-Nikel: Madeni para, takı, nikel kaplamalar, seramik ve pillerde bulunabilir. Kanser, akciğer rahatsızlıkları ve alerjik reaksiyonlara neden olduğu ileri sürülmektedir.

4-Stiren: Petrol yan ürünü olan stiren ‘köpük’ olarak da bilinmektedir. Plastik, lastik ve reçine yapımında kullanılır. Elde edilen ham maddeler strafor bardak ve gıda kapları, köpük ambalajlar, yapı ve ev bakım ürünleri, fiberglas ve yalıtım ürünleri, halı, kauçuk ve plastiklerde bulunur. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; kanser (lösemi, lenfoma), karaciğer, böbrek ve dalakta hasar, sinir sistemi rahatsızlıkları, solumun ve gözde tahriş, gastrointestinal rahatsızlıklar, görme ve işitme kaybı, hafıza ve konsantrasyonda bozukluk olduğu söylenmektedir.

5-Ftalatlar: PVC ürünlerinde, vinil kaplamalar, inşaat malzemeleri, yemek kapları, kişisel bakım ürünleri ve parfümlerde bulunabilir. Erkek üreme sistemi üzerinde rahatsızlıklara (kısırlık, sperm sayısında azalma, penis malformasyonu) neden olduğu bildirilmektedir.

10

İnovatif Kimya Dergisi


6-Paraben: Kişisel bakım ürünleri, güneşten korunma ürünleri, şampuan, saç kremi, saç şekillendirme ürünlerinde bulunabilir. Hormonal bozukluklara (östrojeni taklit etme, testosteronu inhibe etme) neden olduğu ileri sürülmektedir.

7-Alev Geciktiriciler: Elektronik ve kanepe, paspas köpük yastıklar gibi plastik içerikli ürünler ile yalıtım malzemelerinde sıklıkla kullanılırlar. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; karaciğer, böbrek, testis ve böbrek üstü bezi kanseri şeklinde sıralanabilir.

8-BPA/BPS: Bisfenol A(BPA) geri dönüşüm sembolü ‘7’ ve polikarbon ‘PC’ işaretli plastik kaplarda bulunabilir. Fakat tüm geri dönüşüm sembolü ‘7’ taşıyan plastiklerde bulunmayabilir. Bunun için ‘BPA içermez’ ibaresi bulunan ürünleri tercih ediniz. Konserve kavanozlarının metal kapaklarında aksi belirtilmemişse BPA bazlı astar kullanılmış olabilir. BPA ’nın konserve gıdalar, polikarbon plastik ürünler, oyuncaklar, bahçe hortumları ve yazar kasa fişlerinde bulunabileceği bildirilmektedir. Bisfenol S (BPS) ’nin de yazar kasa fişlerinde bulunabileceği söylenmektedir. BPA ’nın çocuklarda bilişsel ve davranışsal bozuklara yol açabileceği, hormonal bozukluklara yol açarak; prostat üzerine olumsuz etkileri olduğu bildirilmektedir. BPS’ de hormonal bozukluklara yol açabilmektedir.

9-Formaldehit: Yaygın olarak losyonlar, duş jeli, şampuan, inşaat malzemeleri ve tekstil ürünlerinde bulunabilmektedir. Formaldehitin kanser (burun, boğaz, lösemi), göz, burun, boğaz tahrişi, kontakt dermatite neden olabileceği ve astımı tetikleyebileceği bildirilmektedir.

İnovatif Kimya Dergisi

11


10-Dioksinler: Dioksinler doğal olarak bulunan bileşikler değildir. Çeşitli endüstriyel faaliyetler sırasında oluşur, çevreye zararlı olduğu kadar insan sağlığına da zararlıdır. Dioksinler, klor veya brom içeren endüstriyel üretim esnasında veya klor varlığında organik bir maddenin yanması sonucu oluşurlar. Metal işleme ve eritme işlemleri, örneğin; demir, kurşun, çinko, bakır, magnezyum ve titanyumun eritilerek işlemesi, çelik üretimi sırasında dioksinler oluşabilir. Kâğıt hamurunun beyazlatılması sırasında klor ve klorlu bileşikler kullanılmaktadır. Kağıt hamurunun pişirilmesi sırasında bu klorlu bileşikler dioksinlere dönüşmektedir. PVC, klorobenzen, halojenlenmiş difenil eterleri, boya ve pigmentler gibi klorlu bileşikler ile klorun kimyasal üretimi sırasında dioksinleri oluşturabilmektedir. Dioksin; çoğunlukla insan vücuduna gıdalarla et, süt ve balık ürünlerinin tüketimiyle alınmaktadır. Dioksinlerin sebep olduğu başlıca kanser türleri; sindirim, karaciğer ve göğüs kanserleridir. Anne karnında bulunan dioksinin fetüse veya plesantaya geçmesi sonucu; gelişme bozuklukları, lenfoid ve gonadal atrofi, kloroakne, hepatotoksisite, damak yarığı, kusurlu böbrek oluşumu gibi doğuma ait bozukluklar meydana gelebilmektedir. Kaynaklar http://www.musakaradag.com

12

İnovatif Kimya Dergisi


Caner KAVRAZ

Karadeniz Teknik Üniversitesi m.canerkavraz@gmail.com

AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN 17025

Kalite standartlarının sürekli olarak güncellenmesi ve en iyiye ulaşılmasını sağlamak amacıyla çeşitli ulusal ve uluslar arası teşkilatlar bulunmaktadır. Bu teşkilatlara üye olan bütün birimler, kendi ülkelerinde standartlar konusunda en yetkili kuruluşlardır. Türkiye’yi bu konuda geniş kapsamlı olarak TSE(Türk Standartları Enstitüsü) temsil eder. TÜRKAK ve UME de buna benzer kurumlar. Bizim bahsettiğimiz akreditasyon kısmı, EA(European Acreditation) bünyesinde bulunan, TÜRKAK kurumunun çalışma alanına giriyor.

TÜRKAK(Türkiye Akreditasyon Kurumu), Türkiye’de bütün laboratuarların kalite standartlarının oluşturulmasında yetkili ve en yüksek idari otoritedir. Temel amacı ülke içinde akreditasyon sisteminin oluşturulmasının uygulanmasıdır. Bu amaç çerçevesinde başvuru yapan kuruluşları talep ettikleri kapsamda denetleyerek, bu kuruluşların uluslararası standartlara sahip olup olmadıklarını belirler. Peki, standartların İnovatif Kimya Dergisi

hedeflendiği bu kurumun adında yer alan “akreditasyon” ne demektir? Fransızca kökenli “denklik” anlamında gelen akreditasyon terim olarak; laboratuar, muayene ve belgelendirme kuruluşlarının ulusal ve uluslararası kabul görmüş tekniklere göre değerlendirilmesi, yetkinliğinin onaylanması ve düzenli aralıklarla denetlenmesi anlamına gelir. 1999 yılında kurulan TÜRKAK, 2006 yılında Avrupa Akreditasyon Birliği(EA)’ca denetlenerek laboratuar, muayene ve sistem belgelendirme akreditasyonu alanında Karşılıklı Tanınma Anlaşması(MLA)’nı imzalayarak uluslar arası bir akreditasyon kuruluşu haline gelmiştir.

TÜRKAK, akreditasyon kapsamında, eğitimler dahilinde çeşitli sertifikalar veriyor. Ben, sizlere TS EN ISO/IEC 17025 hakkında aldığım temel eğitimin de katkısıyla bazı bilgiler vermeye çalışacağım.

13


17025 belgesi, deney ve kalibrasyon laboratuarlarının yeterliliği için genel şartlar şeklinde ifade edilen standartların belgesidir. Belge bu şartların yerine getirilmesi ve TÜRKAK veya başka bir akreditasyon kuruluşu tarafından denetlenmesi sonucu elde edilir. ISO 17025’in ISO 9001’den farkı; ISO 9001 kalite sisteminin uygulanmasını sağlar

14

ken, ISO 17025 laboratuvarın uygunluğunu sağlar. Aşağıda akredite bir laboratuvar olabilmek için gerekli şartları başlık halinde derledim. Bu belgede 4. yönetim şartları ve 5. teknik şartlar çok detaylı bir şekilde inceleniyor.

İnovatif Kimya Dergisi


Akredite bir laboratuvar oluşturulurken ilk olarak istenilen şey; laboratuvar veya laboratuvarın bağlı olduğu kuruluş, yasal olarak sorumlu tutulabilecek bir kuruş olmalıdır. Bunun yanı sıra laboratuvarların faaliyeti kapsamında uygun bir yönetim sistemi oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir. Yönetim sisteminin politikaları, kalite el kitabı adı altında bulundurulmalıdır. Yönetim sistemin etkinliği sürekli iyileştirilmelidir. Kalite ve teknik kayıtlar, dökümante edilmeli ve belli bir süre bekletilmelidir. Üst yönetim laboratuvar faaliyetlerini düzenli olarak gözden geçirmelidir. Aynı şekilde, tutulan kayıtlar da takip ve kontrol edilmelidir. Bunlar, yönetim şartlarının sadece birkaçıdır. Teknik şartlarda da bazı önemli noktalar bulunuyor. Bunların başında “personel” ile ilgili şartlar, bulunuyor. Laboratuvar yönetimince, personel yeterliliği sağlanmalıdır. Örnek olarak belirli görevleri yapacak olan personelin, sertifikaya sahip olması gerekebilir vs. Laboratuvarın deney ve kalibrasyon olanakları, enerji kaynakları, aydınlatma ve çevre şartları da dahil olmak üzere laboratuvar hizmetinin doğru bir şekilde yapılanması gereklidir. Cihazlar, yetkili personel tarafından kullanılmadır. Bakım ve kullanımı ise güncel talimatlara göre gerçekleştirilmelidir. Kullanılan numune hakkında bilgiler tanımlanmalıdır. Sonuçlar rapor haline getirilmelidir. Laboratuvarın akredite olması bu şartları yerine getirmesiyle gerçekleşmiyor. 17025 belgesini elde etmek için akreditasyon kurumu(TÜRKAK) eşliğinde gerekli aşamalardan geçilmesi gerekir.

Bu aşamalar; - Başvuru dosyası hazırlanır - Akreditasyon kurumunca dosya incelenir ve eksiklerin giderilmesi istenir - Denetim tarihi konusunda mutabakat sağlanır - Denetçiler doküman incelemesi yapar - Saha incelemesi yapılır - Doküman ve saha konusunda varsa uygunsuzlukların giderilmesi istenir - Denetim raporu, TÜRKAK Yönetim Kurulu’na sunulur - Akreditasyon kararı alınır. - TÜRKAK Akreditasyon Kuruluşları listesine eklenerek resmi gazeteden yayınlanır

İnovatif Kimya Dergisi

15


Akredite bir laboratuvar olmanın yararlarından da başlıca bahsedecek olursak; - Laboratuvarların test tekrarları bertaraf etme - Ulusal ve uluslar arası pazarlarda kabul görme - Saygınlık ve ticari üstünlük - Müşteri memnuniyeti - Cihazların sürekli bakımı ve kontrolü - Personelin niteliğinin artması Bunları çoğaltabiliriz.

16

İnovatif Kimya Dergisi


Temel olarak 17025 ile ilgili bunlardan bahsedebiliriz. Bu temel bilgilerin dışında 17025 çok geniş kapsam içeriyor. Temel eğitimin dışında laboratuvar dökümantasyon yönetimi, laboratuvar iç tetkiki şeklinde eğitimleri de veriliyor. Son yıllarda büyük şirketler gerek; Avrupa piyasasında yer almak, gerekse saydığımız bu diğer faydaları sağlamak amacıyla akredite laboratuvar oluşturma çabası içerisindeler. Çoğu şirket, böyle bir laboratuara sahip olmak istiyor; ancak bu böyle bir laboratuara sahip olmanın, maddi yükü çok fazla. İlerleyen zamanlarda ülkemizdeki akredite laboratuarların sayısının artacağına ve bu durumun kimya sektörünü bir adım yukarıya taşıyacağına inanıyorum. Sizlere bu konuda bir ön bilgi niteliğinde birkaç satır oluşturmaya çalıştım. Umarım faydam dokunmuştur… Kaynaklar http://www.isokalitebelgesi.com/iso_belgeleri_egitim_danismanlik/ISO_17025_ akreditasyon_22011/belgesi_nedir_nasil_alinir_1.php http://www.turkak.org.tr/TURKAKSITE/Default.aspx http://www.consultantiso17025.com/ISO_17025_Accreditation.html

İnovatif Kimya Dergisi

17


Merhaba Sevgili Okurlar,

Röportaj

Bu ay ki sayımızda, Elif Nida KILIÇ arkadaşımızın çok sayıda buluşun ve ödülün sahibi Kimya Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü – Kimyasal Teknolojiler Ana Bilim Dalı Başkanı ile gerçekleştirdiği güzel bir röportaja yer verdik. Röportaja geçmeden önce kendisinden biraz söz etmek istiyorum. Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN; 1986-2003; Bölüm Başkanlığı Yardımcılığı, 2003; Dekan Yardımcılığı, 2003-2004; Bölüm Başkanlığı, 2004-2010; YTÜ Kimya Metalürji Fakültesi Dekanlığı ve halen YTÜ Kimya Metalürji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Kimyasal Teknolojiler Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görevine devam etmeElif Nida KILIÇ ktedir. Bor teknolojileri, korozyon, enerji ve yakıt Yıldız Teknik Üniversitesi teknolojileri gibi alanlarda uzmanlıkları bulunan, elifnidaklc@gmail.com akademik kariyerinde de çok güzel çalışmalara yer vermiş bir profesördür. Kendisini daha fazla anlatmadan, hayatı ve çalışmaları ile ilgili ayrıntılar için sözü Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e bırakıyoruz. Keyifle yaptığımız bu röportajı keyifle okumanız dileğiyle…

* Bize biraz kendinizden ve çalıştığınız alanlardan bahseder misiniz? Lisans-yüksek lisans eğitimimi İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde, doktora eğitimimi İTÜ Maden Fakültesi Jeokimya Anabilim Dalı’nda tamamladım. Akademik kariyerime 1975 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak başladım. 1976-1983 yılları arasında İTÜ’de görevime devam ettim. 1986’da YTÜ Kimya-Metalürji Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü’nde yardımcı doçent olarak göreve başladım. 1991’de doçent, 1996’da profesör olarak devam eden akademik hayatıma halen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde devam etmekteyim. Uzmanlık alanlarım Bor Teknolojileri, Mineroloji ve Jeokimya, Malzeme, Korozyon, Enerji ve Yakıt Teknolojileri, Atık Değerlendirmedir.

18

İnovatif Kimya Dergisi


İnovatif Kimya Dergisi

19


* Bu alanlarda çalışmaya nasıl karar verdiniz? Bu aşamaya gelirken neler yaşadınız? Günümüz endüstri piyasasındaki rekabet, şirketler için yenilikçi yaklaşımları zorunlu kılmaktadır. Ürün kalite ve standartları ile üretim prosesleri iyileştirilmiş, yani AR-GE çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Burada üniversitelere büyük görevler düşüyor. Şirketler ve üniversiteler arasında büyük bir yaklaşım farkı var. Şirket ürünü hemen piyasaya sunmak istiyor, üniversite ise gerekli deneyler, analizler ve alt yapı oluşturmadan bir ürünün kararını vermiyor. Bu süreç de bazen seneleri buluyor. AR-GE bir sabır işidir. Bugüne kadar bilimsel çalışmalarımda hiçbir zaman başarısızlığa uğramadım ve hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım çünkü bizim çalışmalarımız varsayım üzerine değil; tamamen uygulama, deneysel ve araştırma üzerine kurulmuştur. Ayrıca, laboratuvarlarımızda bulunan ve ürün geliştirme aşamasında kullandığımız cihazların validasyon ve kalibrasyonlarının periyodik olarak yapıldığı için sonuçlarımızın doğruluğunun arkasındayız.

* Araştırmacı ve yönetici görevlerini üstlendiğiniz birçok projeniz var. Nedir bunlar? Danışmanlığını yaptığım 10 tamamlanmış, 13 doktora tezi ve 34 yüksek lisans tezi bulunmaktadır. Şimdiye kadar SAN-TEZ, DPT, BOREN ve YTÜ-BAPK tarafından desteklenen çok sayıda projenin yürütücülüğünü yaptım. Devam eden 1 sanayi projesi ile birlikte 6 YTÜ-BAP projesi bulunmaktadır. Bununla beraber şimdiye kadar tamamlanan 2 sanayi projesi, 26 alt projesi ile birlikte toplam 4 adet DPT projesi, 9 adet YTÜ-BAPK projesi bulunmaktadır. Bugüne kadar 8 kitap, 75 uluslararası makale, 15 ulusal makale, 117 uluslararası bildiri, 60 ulusal bildiri, 12 uluslararası dergi hakemliğim bulunmaktadır.

* Çevreci buluşlarınızı sıkça görüyoruz. Bu buluşların doğaya katkıları nelerdir? Sağlığımızı tehlikeye sokan çeşitli kimyasal gazlar, solvent buharları ve ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilmiş olması nedeniyle; yüksek rutubetten kaynaklanan küf ve bakterinin oluşması ile yayılan kötü kokuların tutulmasını sağlayan ekolojik ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca hasta bina sendromu, iç ortamda pek çok rahatsızlığa sebep olan yüzyılın en önemli problemlerinden birisidir. Başka yöntemlerle uzaklaştırılamayan bileşiklerin bir şekilde tutularak ortamdan alınması gereklidir. Ayrıca, yaptığım çalışmalardan da görüleceği gibi, bor atıkları, pirit külü, galvaniz çamur, uçucu kül, kırmızı çamur gibi pek çok atığın değerlendirilmesi ile ilgili çalışmalarım bulunmaktadır.

20

İnovatif Kimya Dergisi


* Başarılarınızın arasında bor yakıtının ayrı bir önemi var sanırım. Özellikle bor elementini seçmenizin nedeni nedir? Bor elementi ve mineralleri; cam sanayisinden nükleer uygulamalara kadar neredeyse gıda hariç, bütün uygulamalarda katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. İlave edildiği malzemenin termal ve mekanik özellikleri kuvvetlendirdiğinden, borun kullanımı ve değerlendirilmesi, üzerinde durulması gereken bir konudur.

* Ekibinizi nasıl bir araya getirdiniz? Lisans çalışmaları itibariyle(2.Sınıf ) öğrencilerimi destekledim ve onların başarılı birer mühendis olmaları için elimden geleni yaptım. Bu eğitim süreci dahilinde de öğrencilerimden çalışma disiplinine sahip olanlar ile araştırma ve geliştirme ruhuna sahip olanlarla birebir olarak proje ve tez çalışmalarını gözlemleyerek içlerinde grup çalışmasına yatkın ve istekli olanları ekibime dahil ettim.

* Birçok buluşa imza attınız. Sayısız ödüle sahipsiniz. Bu işin sizce sırrı nedir? Çalışmak, çalışmak, çalışmak!

* Bu alanda çalışmak isteyen genç kimyager ve kimya mühendislerine ne tavsiyelerde bulunursunuz? Çalıştığınız ortamı eviniz, çalıştığınız kişileri aileniz gibi gördüğünüzde yaptığınız işleri benimser ve bu işlerden keyif alırsınız. İşinizden keyif aldığınız zaman da başarı kendiliğinden gelecektir.

* Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? İnsanlar; ancak sevdikleri işi yaparlarsa mutlu olurlar. Dolayısıyla son olarak mutlu ve başarılı olmak için herkesin sevdiği işi yapmasını öneriyorum. İnovatif e-Kimya Dergisi olarak Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e, bize zaman ayırdığı ve verdiği bilgilerden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Röportajı gerçekleştiren Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Elif Nida KILIÇ arkadaşımıza da bu bilgilerin bizlere ulaşmasındaki emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz.

İnovatif Kimya Dergisi

21


Vahit KENAR

Sakarya Üniversitesi vahitkenar@gmail.com

“ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ”

Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan sonra tekrar sektörler hakkında bilgi vermeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Gelecekte insanı zengin eden ilk 15 sektörden biride “GERİ DÖNÜŞÜM” sektörüdür. Bu sektör, günümüzde olduğu gibi gelecekte de sanayileşmenin yol açtığı tahribatı en aza indirmek için vazgeçilmezdir. Bu sektör, yatırıma değer yüksek bir potansiyele sahiptir. Atık sektörü; sera gazı emisyonları, kentsel katı atıkların, tehlikeli atıkların ve tıbbi atıkların yönetim ve bertarafı dolayısıyla açığa çıkan emisyonlar ile atık su artıma tesislerinden kaynaklanan arıtma çamurların oluşumundan ve bertarafından kaynaklanan emisyonları içermektedir. Günümüzde Entegre Atık Yönetimi(EAY) için başlıca 5 ana stratejinin aşağıdaki öncelik sırası ile uygulanması öngörülmektedir:

22

* * * * *

Atık önleme ve azaltılması(Reduce) Yeniden kullanım(Reuse) Geri dönüşüm(Recycle) Geri kazanım(Recovery) Güvenli depolama

Türkiye’de yukarıda belirtilen çerçevede planlanıp uygulanmış bölgesel ölçekte EAY uygulamaları, AB sürecinin de etkisi ile özellikle 2004 sonrası belirgin bir ivme kazanmıştır. Bu kapsamda öncelikle bölgesel düzenli depolama tesislerinin yapımı ile önceki düzensiz depolama alanlarının ıslahı atık kumbaraları ve geri dönüşüm merkezleri üzerinden ambalaj atıkları geri kazanımı uygulamaları yaygınlaşmaktadır. İstanbul, Bursa, Gaziantep ve Ankara’daki bazı düzensiz ve düzenli depolama sahalarında depo gazının doğrudan yakılması veya içten yanmalı motorlar ile elektrik enerjisi üretimi yoluyla sera gazı azatlımı uygulamaları bulunmaktadır.[1]

İnovatif Kimya Dergisi


Atık sektörü; başlıca sera gazları olan metan(CH₄), nitroz oksit(N₂O) ve karbondioksit(CO₂) gazlarının emisyonuna yol açan ana sektörlerden biri olarak iklim değişikliği ve küresel ısınmada önemli rol oynamaktadır. Küresel ölçekte, 2004 yılı itibarı ile insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının %3’ünün atık sektöründen kaynaklandığı tahmin edilmektedir.[2] Geri dönüşüm sektörü, 2.Dünya savaşı sonrası dünyanın kaynak sıkıntısı yaşamasıyla yıldızı parlamış ve sunduğu birçok avantajla cazibesini giderek arttırmıştır. Bu sektöre önem veren ve yatırım yapan ülkeler, yatırımlarının kat ve kat fazlasını kısa vadede geri kazanmıştır. Plastik, kauçuk, demir, çelik, bakır, kurşun, kâğıt, cam, elektronik atıklar gibi maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması; çevre kirliliğini önlemekte, doğal kaynakların tüketimini azaltmakta, ekonomik anlamda büyük tasarruf sağlamaktadır. Geçtiğimiz aylarda da İsveç’in elektrik üretmek için yeterli çöplerinin kalmadığını, dışarıdan çöp ithal etmek zorunda kaldıklarını muhtemelen medyadan duymuşsunuzİnovatif Kimya Dergisi

dur. En ilginci de kişi başına en çok suya sahip ülkelerden biri olmalarına rağmen, kişi başına en az su tüketilen ülke olmaya çalışıyorlar. Kışın günde en fazla dört beş saat güneş görmelerine rağmen, güneşten en çok enerji üreten ülke olmak istiyorlarmış. Bununda yanında dışkılarını bile geri dönüştürme peşindeler. Zaten bu konuda da uygulamaya geçilen çalışmalar mevcut. Bu çalışmalardan bazılarına şöyle bir göz gezdirelim… Yine ömrünü tamamlamış lastiklerin bertarafının büyük bir sorun haline geldiği günümüzde, ülkemizde de birkaç firma bu konuya el atmış vaziyette. Ancak bu firmaların şuan ki bertaraf yöntemleri, lastikleri yakarak veya parçalayarak dolgu malzemesi olarak kullanımını sağlayabilmektedir. Oysa ‘’İtalyan Enerji ve Sürdürülebilir Kaynaklar Ulusal Ajansı’’ tarafından yürütülen, TyGRe Projesi çerçevesinde hurda lastikten silikon karbit ve sentetik gaz üretimi gerçekleştirilebilmekte, böylelikle silikon karbit, düşük maliyetle üretilerek ekonomiye kazandırılmaktadır.

Sanergy firması, gelişmekte olan ülkelerde hem hijyen sağlamakta hem de tuvalet atıklarından enerji ve gelir elde etmekte. Kenya’da barakalarda yaşayan sekiz milyon insan, hijyen koşullarından uzakta yaşıyor. Sanergy, Kenya’da yeni bir geri dönüşüm modeli kullanarak tuvalet atıklarından enerji ve gelir elde edilmesini mümkün kılıyor. Bu projeyi geçtiğimiz yıl başlatan Sanergy, hijyen için dört aşamadan oluşan bir çözüm öneriyor. İlk olarak düşük maliyetli hijyen merkezleri kuruyor. Bunlardan her birinde 77 kişiye hizmet verecek kapasitede sıcak duş ve tuvalet bulunuyor. Bu merkezler, daha sonra ülkedeki girişimciler için franchise sistemiyle pazarlanıyor. Girişimciler, mikro finansman sağlayan bankalarca destekleniyor. Tuvalet atıkları, hava geçirmez konteynerlar da toplanıyor ve her gün el arabaları vasıtasıyla en yakın işleme tesisine gönderiliyor. Kamyonlar atıkları ana işletme tesisine götürüyor, burada atıklar ulusal şebekeye satılabilecek şekilde enerjiye dönüştürülüyor. Dönüştürme işlemi sonucunda büyük ya da küçük çaplı çiftliklerde kullanılabilecek olan organik gübre oluşuyor.[3]

23


Son olarak yerli girişimcilerimizden Can Deniz UYSAL arkadaşımızın çalışmasından örnek verelim. Metalurji Mühendisi Can Deniz UYSAL; Türkiye’nin ilk çip ve akıllı kart dönüşüm tesisini kurarak başta cep telefonlarındaki SIM kartları olmak üzere, neredeyse hayatımızın büyük bölümünde karşımıza, çıkan çipli kartların içinde yer alan altın ve gümüşü ekonomiye kazandırmak amacıyla güzel bir proje hazırlamıştır. Proje kapsamında SIM kartın yanı sıra kredi kartından mağaza kartlarına kadar içinde manyetik alan veya çip bulunan ve yılda 30 milyonu çöpe giden kartlar geri dönüşüme alınacak. Ekonomi Bakanlığı’nın da destek olduğu çalışmanın pilot uygulamaları İstanbul’da başladı. Ayrıca proje İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin(İDDMİB), ilk kez düzenlediği Metalik Fikirler 1.Ar-Ge Proje Pazarı’nda da ödül kazandı.[4]

Sektörde İstihdam Geri dönüşüm sektörü, istihdam konusunda önemli bir sektör. Özellikle sektörün başlıca aktörleri arasında bulunan, sayıları her geçen gün artmakta olan yerel yönetimlerin kurmuş olduğu tesislerde de Çevre Mühendisliğinin yanı sıra çok sayıda Kimyager istihdam edilmektedir. Aslında bu sektörün geliştirilmesi, AR-GE çalışmalarının hız kazanması ve daha da ileri metotların geliştirilmesi için biz kimyagerlerin bu sektördeki rolü çok önemli yer arz etmektedir. Ayrıca bazılarımız çöpe para yatırılır mı diye düşünebilir ancak girişime çok açık bir alandır. Belki biraz kirli görünebilir; ancak yukarıda örneklerini verdiğim gibi çok farklı geri dönüşüm alanları mevcuttur. Eğer olur da ilerde yatırım için bir miktar paranız olursa bu alanı mutlaka değerlendirin

24

derim. Özellikle organik atıkların geri dönüştürülmesi ile ilgili parlak fikirlerim ve çalışmalarım mevcut. İlgilenen arkadaşlarla bilgi paylaşımına açık olduğumu belirtmek isterim. Kısmen ortaklık kapısını açık bıraktım sanırım. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere Sağlıcakla Kalın… Kaynaklar [1] Türkiye’nin Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı’nın Geliştirilmesi Projesi Atık Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu , (2.Taslak ‐ Web, Eylül 2010) [2] IPCC Guidelines for National Greenhouse Gas Inventories. Volume 5: Waste. 2006. [3] http://isfikirlerivefirsatlari.com/ is-fikirleri/yeni-is-fikirleri-is-fikirleri/ insan-diskisindan-enerji-ve-gelir-elde-etmek/ [4] http://www.sabah.com.tr/ Ekonomi/2012/11/06/sim-karttan-altin-cikardi

İnovatif Kimya Dergisi


İsmail KANBAZ

Çukurova Üniversitesi hakverdi76@gmail.com

Suyumuzu Kirletmeyelim

Siz değerli okurlarımıza kasım ayı sayısında suyun tanımı, özellikleri ve insan yaşamı için öneminden bahsetmiştim. Bu ay ki konumuzda ise atık sulardan bahsedeceğim. Suyun farklı amaçlarla kullanılması sonucu oluşan atık suların temizlenmesi, uzaklaştırılması, endüstri ve şehirlerdeki kullanma suyunun temini kullanacağı yerlere göre hazırlanmasına kadar önemli bir sorundur. İçlerinde suda çözünen tuzların, asitlerin, bazların yanı sıra; suda çözünmeyen katılar, sıvılar, süspansiyonlar, emülsiyonlar ve ayrıca çok çeşitli türde zararlı bakteriler bulunmaktadır. Günümüzde büyük sorun haline gelen atık sulara gelin birlikte göz atalım.

ATIK SULAR Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen ya da tamamen değişmiş sulara atık su denilmektedir. Anayasa ’nın Çevre Kanunu ’na göre ; ‘’ Atık sular önlemsiz olarak doğaya bırakılamaz.’’ Evsel atık sular; evler, siteler, konutlar, İnovatif Kimya Dergisi

motel ve oteller gibi yerleşim birimlerindeki kullanım sonucu oluşan kirli kanalizasyon sularıdır. Bu sulardaki en büyük kirlilik yüklerini deterjanlar, organik maddeler ve yağlar oluşturmaktadır. Görüldüğü gibi insan sağlığı için önemli olan suyu yine biz kendi ellerimizle kirletiyoruz.

Atık Suların Fiziksel Özellikleri Toplam Katı Madde: Ortalama olarak evsel atık sular 720 mg/L toplam katı madde içerir. Toplam katı maddenin yaklaşık 500 mg/L ’si çözünmüş halde, geri kalanı ise askıda katı madde durumdadır. Çözünmüş ve askıdaki katılar sabit ve uçucu halde olabilir. Koku: Atık suda bulunan organik maddelerin bozulmasıyla oluşan gazlar, kokuya neden olmaktadır. Yağlar, petrol ve organik çözücüler de atık suyun kokmasına neden olur.

25


Sıcaklık:

Klorür:

Genellikle atık su sıcaklığı, kış aylarında hava sıcaklığından daha yüksektir. Yaz aylarında ise hava sıcaklığından daha düşüktür. Renk: Su renksiz ve kokusuz bir maddedir. İçilebilir nitelikte bir suyun renksiz olması gerektiğini biliyoruz. Suyun rengi; içerisindeki endüstriyel atıklara organik ve inorganik bir takım eriyiklere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Atık Suların Kimyasal Özellikleri Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ):

Evsel atık sularda klorürlerin belli başlı kaynağı insan idrarıdır. Su sertliğinin yüksek olduğu yörelerde su yumuşatıcılarının kullanılması ile büyük miktarda klorür atık suya karışmaktadır.

Alkalinite:

Atık sudaki organik maddelerin biyokimyasal oksidasyonu esnasında mikroorganizmalarca kullanılan çözünmüş oksijen miktarıdır.

Kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum gibi elementlerin hidroksit, karbonat ve bikarbonatların varlığından veya amonyaktan oluşmaktadır. Atık sular genelde alkalidir.

Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ):

Azot(N):

KOİ testi, atık suların organik madde içeriğini ölçmek amacıyla yapılır. Atık suyun KOİ ’si, BOİ ’sinden daha yüksektir. pH: Atık sudaki hidrojen iyonu yoğunlaşmasının parametresidir. Atık suyun pH değeri, biyolojik ve kimyasal arıtma işlemlerinin belirlenmesinde önemlidir. İçme suyunun pH değeri 6-8 arasında deniz suyunun 8, doğal suların 7 ve evsel atık suyun ise 7- 8 arasındadır.

26

Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir. Azot yeterli olmadığı durumlarda atık suyun arıtılması için azot ilavesi gerekebilir. Evsel atık suda azot biyolojik arıtım için gerekli miktarda vardır. İnovatif Kimya Dergisi


Fosfor(P):

yaratılır. Evsel atık sularda, ağır metaller ve zehirli elementler bulunmaz.

Gazlar:

Yine mikroorganizmalar için besin maddesidir. Alıcı ortama deşarj edilen arıtılmış atık suda fosfor varsa alıcı ortamda ötrifikasyona (bitkilerin su içerisinde anormal çoğalması) sebep olabilir.

Kükürt(S):

Evsel atık sularda bulunan gazlar; azot, oksijen, karbondioksit, amonyak ve metandır. Atık sulardaki oksijen miktarı mikroorganizmaların oksijen tüketimi sebebi ile çok düşüktür. Atık suda bulunan organik maddelerin anaerobik parçalanmasının yan ürünlerinden biri metan gazıdır. Bu gaz çabuk alev alan patlama tehlikesi olan bir gazdır. H2S gazının ise toksik etkisi çok fazladır.

Atık Suların Biyolojik Özellikleri Evsel atık sularda bulunan belirgin organizma grupları; bitkiler, hayvanlar, fungi, protozoa, virüsler, bakteriler ve algler gibi mikroorganizmalardır. Evsel atık sudaki mikroorganizmaların birçoğu, insanlar ve hayvanlar için hastalık yapıcı özelliktedir. Koliform bakterileri, insan atıklarından kaynaklanan kirlenmenin bir göstergesidir. Algler de, tat ve koku problemlerine yol açmaktadır. Atık suyun arıtımı esnasında organik maddeler, bakteriler aracılığıyla parçalanmaktadır.

Sülfat iyonu, doğal olarak atık suda mevcuttur. Sülfatlar, kimyasal olarak aneorobik (oksijensiz) koşullarda bakteriler tarafından sülfürlere ve hidrojen sülfüre (H2S) indirgenir. Daha sonra hidrojen sülfüre (H2S) biyolojik olarak sülfürik aside oksitlenir.

Ağır Metaller Ve Zehirli Bileşikler: Nikel, kurşun, krom, kadmiyum, çinko, bakır ve civa gibi ağır metaller ve oluşturdukları bileşikler mikroorganizmalar için zehirlidir. Bu nedenler atık suyun biyolojik arıtımı safhasında sorun İnovatif Kimya Dergisi

27


Aşağıdaki resimlerde evsel ve sanayisel atık suların vermiş olduğu kirliliği gözlemleyebiliriz.

Resim 1: Sanayi atık sularının vermiş olduğu genel görünüm

28

İnovatif Kimya Dergisi


Resim 2: Evsel Atık sularının vermiş olduğu genel görünüm Evet resimlerden de görüldüğü gibi atık su malesef hayatımız için büyük kirlilik ve büyük risk taşıyor. Son olarak günümüzde nüfus artış oranının artması ve sanayileşmenin çoğalması ile birlikte evsel atık su miktarı, gün geçtikçe artmaktadır. Toplu konutlar, askeri birlikler, turistik tesisler, fabrika ve sanayi kuruluşları yazlık siteler, mezbahaneler, köy ve belediyeler, sosyal tesisler, okullar ve hastaneler evsel atık su oluşturmaktadır. Artan atık su kirliliği, günümüz dünyasında küresel ısınmaya neden olmaktadır. Küresel ısınma ile birlikte su kaynaklarımız azalmaktadır. Yani biz insanlar; yaşam kaynağımız olan suyu kullanıyoruz, hem de doğaya kirletilmiş olarak geri veriyoruz. Gelecek nesiller için tehlike oluşturduğumuzun farkında mıyız? Siz değerli okuyucularımıza sesleniyorum bu hayatta en önemli şey sudur. Bütün canlılar susuz yaşayamaz. O yüzden kendimiz için, insanlık için gelecek nesil için, bitki ve hayvanlar için sularımızı kirletmeyelim... Resimler ve Görsel Kaynak http://docs.google.com/file/d/0B4zLgEn_GsmqSngtWlhJZzdpekk/edit?pli=1 Su Teknolojisi, Prof.Dr.Hayri Yalçın, Doç.Dr.Metin Gürü, Palme Yayın https://www.google.com.tr/search?q=at%C4%B1ksu+ar%C4%B1tma+tesisleri&biw=1024&bih=624&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=P8KEUunqFMHcswaUvoCIBA&sqi=2&ved=0CAcQ_AUoAQ#q=at%C4%B1k%20su&tbm=isch&facrc=0%3Bkirli%20su&imgdii=_&imgrc= İnovatif Kimya Dergisi

29


Abdulhamit AYDIN

BENİ YEMEK İSTERSEN…

Çukurova Üniversitesi a.aydin1987@gmail.com

Bu yazıda sizlere meyve ve sebze dünyasından iki tanesini sunarak, içerisinde bulunan ilginç isimli kimyasallarını ve sağlığımıza olan faydaları etkilerini paylaşmaya çalışacağım. Tanıtacağım meyveler; elma ve muzdur.

MUZ

30

İnovatif Kimya Dergisi


Musacae ailesinin üyesi olan muzlar, 3 ile 8 metre arasındaki yüksekteki ağaçlarda yetişirler. Yüzlerce çeşitleri olmasına rağmen temel olarak iki çeşit muz vardır. Bunlardan tatlı muz olan (Musa sapienta, Musa nana) ve muz ağacı olan (Musa paradisiacal) şeklindedir. Normalde her zaman sarı olarak bildiğimiz tatlı muzlar; olgunlaştıklarında kırmızı, pembe, mor ve siyah renklere de dönüşebilirler. Muz ağacı çeşidi ise pişirilir ve özünden istifade edilir. Β-Karoten olarak tatlı muzdan daha fazla değere sahiptir. Bir adet muzda (118 gram) bulunan besinler ve ortalama günlük değerleri aşağıdaki tabloda görülmektedir. Besin Maddesi B6 Vitamini C Vitamini Mangan Lif Potasyum Kalori (105)

Günlük değeri % % % % % %

21,5 17,1 16 12,2 12 5

Kremalı, zengin ve tatlı muzlar; yediden yetmişe herkesin sevdiği bir meyvedir. Sporseverler de, potasyum açısından zengin olan bu yüksek enerjili meyveyi beğenmektedirler. Muzlar, en iyi potasyum kaynağı olarak bilinen besin maddelerinden biridir ve normal kan basıncı ile kalbin işlevi için önemli bir gıda maddesidir. Bu özelliğinin yanında kemikleri de koruyucu özelliği mevcuttur. Ayrıca, muzda bulunan diğer bileşikler, proteaz enziminin çalışmasına yardım ederek mide ülserine karşı koruyucu mukus tabakası oluşturur. Potasyumun yüksek miktarda bulunmasından dolayı, ishal yollu vücutta kaybedilen elektrolit için dengelemeye yardımcı olur ve ishali durdurucu özelliği vardır. Pektin ve dayanıklı nişasta içermesinden dolayı sindirim sistemine de faydası vardır.

ELMA

Elmalar çıtırdayan; kırmızı, sarı ve yeşil rengiyle yemesine doyum olmayan lezzetli bir meyvedir. Elmalar, aslında ilginç olmasına karşın gül ailesinin üyesi bir gıda ürünüdür. Çeşitleri olarak altın ve kızıl lezzetli elmalar, Pippins ve Granny Smith, Brauburn ve Fuji sıralanabilir. Bir adet elmada (182 gram) besinler ve ortalama gündelik değerleri aşağıdaki tabloda görülmektedir. İnovatif Kimya Dergisi

31


Besin Maddesi Günlük değeri Lif C vitamini Kalori (94)

Resimler ve Görsel Kaynak

% 17 % 13,9 %5

•http://www.whfoods.com/genpage. php?dbid=15&tname=foodspice •Auclair S, Chironi G, Milenkovic D et al. The regular consumption of a Elmalar için şaşırtıcı noktalardan biri, polyphenol-rich apple does not influiçerisinde bol miktarda polifenoller ence endothelial function: a randomised bulunmasıdır. Flavonoller açısından double-blind trial in hypercholesterkersetin elma içerisinde bulunan birolemic adults. Eur J Clin Nutr. 2010 Aug 4. [Epub ahead of print]. 2010. incil besin gıda maddelerinden biridir. •Barbosa AC, Pinto MD, Sarkar D et al. Kaempferol ve mirisetin elmanın diğer Varietal Influences on Antihyperglyönemli flavonollerindendir. Klorojenik asit, elmadaki birincil fenolik asitlercemia Properties of Freshly Harvested Apples Using In Vitro Assay Models. J dendir ve elma içerisinde bolca bulunMed Food. 2010 Sep 27. [Epub ahead of maktadır. Elmanın kızıllığı ise, bolca print]. 2010. bulunan antosiyanin maddesinden kay•Bazzano LA, He J, Ogden LG, Loria naklanmaktadır. Kateksin polifenoller CM, Whelton PK. Dietary fiber intake açısından ise elmada en fazla epikatekand reduced risk of coronary heart dissin besin maddesi bulunur. Floridzin flavonoidi (kanamaya karşı kullanabilen ease in US men and women: the Namadde grupları) yaklaşık % 98 oranında tional Health and Nutrition Examinaelma tohumunda bulunmaktadır. tion Survey I Epidemiologic Follow-up Study. Arch Intern Med. 2003 Sep Elmanın faydalarını sıralayacak olursak; 8;163(16):1897-904. 2003. •Boyer J and Liu RH. Apple phytochemicals and their health benefits. •Antioksidan faydalı özelliği sayesinde Nutr J. 2004 May 12;3(1):5. 2004. akciğer kanseri riskini azaltır. PMID:15140261. •Elma alımıyla beraber toplam kolester- •Carrasco-Pozo C, Gotteland M and ol ve LDL-kolesterol seviyesinde düşme- Speisky H. Protection by apple peel polyphenols against indometacin-inler yaşanır. •Glukoz absorbsiyonunu azaltarak duced oxidative stress, mitochondrial vücuttaki karbohidrat sindirimini damage and cytotoxicity in Caco-2 cells. kolaylaştırır. J Pharm Pharmacol. 2010 Jul;62(7):943•Pankreasta bulunan insulin hormonun 50. 2010. dengesinin ayarlanmasına yardımcı olur. •Cho E, Seddon JM, Rosner B, Wil•Astım hastalığına yakalanma riskini en lett WC, Hankinson SE. Prospective az düzeye düşürür. study of intake of fruits, vegetables, •Yaşlıların korkulu rüyalı hastvitamins, and carotenoids and risk of alıklarından biri olan Alzheimer’den ko- age-related maculopathy. Arch Ophrunmak için de elma tüketilmesi öneril- thalmol. 2004 Jun;122(6):883-92. 2004. PMID:15197064. mektedir.

32

İnovatif Kimya Dergisi


•Consumers Union of United States, Inc. Do you know what you’re eating? An analysis of US government data on pesticide residues in foods. Consumers Union of United States, Inc. Edward Groth III, PhD, Project Director, Charles M. Benbrook, PhD, Consultant, Public Service Projects Department, Technical Division. Feb 1999. 1999. •Cutler GJ, Nettleton JA, Ross JA et al. Dietary flavonoid intake and risk of cancer in postmenopausal women: The Iowa Women’s Health Study. Int J Cancer. 2008 August 1; 123(3): 664–671. 2008. •Dai Q, Borenstein AR, Wu Y, Jackson JC, Larson EB. Fruit and vegetable juices and Alzheimer’s disease: the Kame Project. Am J Med. 2006 Sep;119(9):751-9. 2006. PMID:16945610. •Davis PA, Polagruto JA, Valacchi G, Phung A, Soucek K, Keen CL, Gershwin ME. Effect of apple extracts on NF-kappaB activation in human umbilical vein endothelial cells. Exp Biol Med(Maywood). 2006 May;231(5):594-8. 2006. PMID:16636308. •Flood-Obbagy JE and Rolls BJ. The effect of fruit in different forms on energy intake and satiety at a meal. Appetite. 2009 April; 52(2): 416–422. 2009. •Graziani G, D’Argenio G, Tuccillo C et al. Apple polyphenol extracts prevent damage to human gastric epithelial cells in vitro and to rat gastric mucosa in vivo. 2005 February; 54(2): 193-200. doi: 10.1136/gut.2004.046292. 2005. •http://www.whfoods.com/genpage.php?tname=foodspice&dbid=7 •Ensminger AH, Esminger M. K. J. e. al. Food for Health: A Nutrition Encyclopedia. Clovis, California: Pegus Press; 1986. 1986. PMID:15210. •Hills BA, Kirwood CA. Surfactant approach to the gastric mucosal barrier: Protection of rats by banana even when acidified. Gastroenterology 1989;97:294-303. 1989. •Rabbani GH, Teka T, Saha SK, Zaman B, Majid N, Khatun M, Wahed MA, Fuchs GJ. Green banana and pectin improve small intestinal permeability and reduce fluid loss in Bangladeshi children with persistent diarrhea. Dig Dis Sci. 2004 Mar;49(3):475-84. 2004. PMID:15139502. •Rao NM. Protease inhibitors from ripened and unripened bananas. Biochem Int 1991 May;24(1):13-22. 1991. •Rashidkhani B, Lindblad P, Wolk A. Fruits, vegetables and risk of renal cell carcinoma: a prospective study of Swedish women. Int J Cancer. 2005 Jan 20;113(3):451-5. 2005. PMID:15455348. •Sanchez-Monge R, Blanco C, Diaz-Perales A, et al. Isolation and characterization of major banana allergens: identification as fruit class I chitinases. Clin Exp Allergy 1999 May;29(5):673-80. 1999. •Sellmeyer DE, Schloetter DE, Schloetter M et al. Potassium citrate prevents urine calcium excretion and bone resorption induced by a high sodium chloride diet. J Clin Endo Metab 2002;87(5):2008-12. 2002. •Wood, Rebecca. The Whole Foods Encyclopedia. New York, NY: Prentice-Hall Press; 1988. 1988. PMID:15220. •http://www.sanalrisk.com/wp-content/uploads/Elaman%C4%B1n-Faydalar%C4%B1.jpg •http://www.gonlumungulu.com/modules/Resim_Galerisi/resimler/muz_muz_Resimleri.jpg İnovatif Kimya Dergisi

33


Proses Akım Şeması Çizimi için Flosheet Kullanımı

Yavuz Selim KART

Cumhuriyet Üniversitesi kim_muhselim@hotmail.com

Tasarım yaparken çizim programlarına, büyük ihtiyaç duyuluyor. Bunun için birçok program mevcut ve yeri geldikçe birçoğunu üslubumca sizlere anlatmaya gayret edeceğim. Bu ay anlatacağım çizim programımızın ismi “Flosheet” olarak geçiyor. Kimin yaptığını bilmediğimiz bu program, oldukça güçlü yönlere sahiptir. İlk önce programımızı şöyle bir tanıyalım. Programımızı kurmaya gerek duymadan, program içinde bulunan Flosheet ikonununa tıklayarak kolayca çalıştırabiliriz. Program açıldığında ise şöyle bir sayfa ekranımıza geliyor.

34

İnovatif Kimya Dergisi


Yukarıdaki resimde, şekilleri çizeceğimiz alanı ve araç kutularını görmekteyiz. Akım şemamızı burada oluşturacağız. Bu resim içindeki araç kutularını, iyice irdeleyelim. Bu işlemi yaparken de aşağıdaki resim üzerinden anlatalım.

Resimde her bir kısım, ayrıntılı olarak gözükmektedir. Programımız içerik olarak ise şu kısımlardan oluşmaktadır. 1-) 2-) 3-) 4-) 5-) 6-) 7-) 8-) 9-)

Proses Ekipmanları Yardımcı Ekipmanlar Vana ve Boru Teçhizatı Analog Kontrol Dijital Kontrol Ekleme ve bölüm içeriklerini ayarlayabileceğiniz kısım P ve I Diyagram Analog Sistem Dijital Sistem

Bu bölümün içeriğinden bir seçim yapacaksınız ve yan tarafında bulunan “Equipment” kısmından ise seçtiğiniz kısımları görebilirsiniz. Zaten “Layer”dan seçtikten sonra, “Şema Seçme Alanı”nda da seçilen kısımlar ve şekiller ayrıntılı olarak gözüküyor. “Text” kısmında, yazacağınız yazıların şekillerini ve büyüklüklerini ayarlayabilirsiniz. “Page” kısmında ise, çizdiğiniz şekile yakınlaşabilir ve uzaklaşabilirsiniz. “Page”in yanındaki araç kutumuzda ise “Options” kısmı bulunmaktadır. Burada da çizim şemamız noktalı mı olsun renkli bir sayfamız mı olsun vb. gibi tercihlerimizi ve daha birçok şeyi isteğimiz doğrultusunda ayarlayabiliriz. Şimdi, bu programda hangi ekipmanlar var ona bir göz atalım.Ben sadece 2 temel ekipmanı göstereceğim. Diğerleri, sadece eklenti tarzı ufak şeylerdir. Temel ekipmanlar, “Proses Ekipmanları” ve Yardımcı Ekipmanlar” olarak ikiye ayrılır.

İnovatif Kimya Dergisi

35


“Proses Ekipmanları” yukarıdaki şekildeki gibidir.

36

İnovatif Kimya Dergisi


“Yardımcı Ekipmanlar” kısmında ise aşağıdaki kısımlar bulunmaktadır.

Kısımları tanıdığımıza göre artık nasıl şekil çizilir onu öğrenelim. Şekilleri seçtikten sonra, boş alan üzerine tıklayarak şekillerimizi çiziyoruz. Şema alanında görülen kalem işareti ile şekillerimizi birleştiriyoruz. Şeklin hangi yöne gittiğini belirtmek için kalem şeklinin altındaki işareti kullanıyoruz. Yönünü ise şemanın üzerinde bulunan aşağı-yukarı ve sağ-sol işaretleri ile belirliyoruz.Bu yön işlemini şemalarda da kullanarak yön tayin edebiliriz. Silmek için ise şekil üzerine gelip sağa tıklamanız yeterlidir.

İnovatif Kimya Dergisi

37


Bu, örnek olması açısından çizdiğim basit bir şekildir. Basit gibi görünebilir; ancak ayrıntılı ve dikkatli çizerseniz oldukça sağlam şekiller çıkar. Çizdiğimiz şekilleri ise resim şeklinde kaydetme olanağımız yok; ama şekilleri “Print Screen” şeklinde kaydedebilirsiniz. Bu şekilde kayıt, tasarımda kullanırken gereklidir. Ancak şekli daha sonra düzenlemek istiyorsanız, “File-Save-Kayıt edeceğiniz yeri seçin” adımlarını izledikten sonra da kaydedebilirsiniz. Bu aylık anlatacaklarım bu kadar sevgilerimle… Kaynaklar Resimleri ve yazıyı hiçbir yerden yararlanmadan sadece programı kullanarak elde ettim.

38

İnovatif Kimya Dergisi


İNOVATİF Kimya Dergisi

Yararlı Siteler Google’a Kimya yazdığımızda karşımıza çıkan yararlı bir site .Sitede neler var şöyle bir inceleyelim. Ocak 2013’ten beri her ay kimyayla ilgili güncel bilgiler vermekte olan güzel bir site. Sitede ayrıca kimyayla ilgili makaleler, yapılan araştırmalarla ilgili yazılar, önemli kimya haberleri ve ev ortamında yapılabilecek çeşitli deneylerin videoları da yer almaktadır. Kesinlikle ilginizi çekecek , bilginize bilgi katacak bir site incelemenizi tavsiye ediyorum

http://www.altustkimya.com

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kimya Bölümü sitesi. Siteyi ilk açtığımızda bölüm sitesi gibi gözükmesine rağmen içindeki kimya ile ilgili ders notları öğrenci arkadaşlarımız için çok iyi bir kaynak.Sitede neler var bir bakalım.Laboratuvar el kitapları, Laboratuvar dersleri için kaynak dökümanlar, teorik dersler için dökümanlar ve genel kimya, analitik kimya,endüstriyel kimya dersleri için soru bankaları mevcuttur. Bunun yanı sıra kimyagerlik mesleği ile ilgili faydalı sitelere de yer verilmiş. Not sıkıntısı olan arkadaşlara öneriyorum.

http://kimya.bilecik.edu.tr

Bu ay anlatacağım son web sitesi ise daha çok kimya mühendisi olan veya kimya mühendisliği okumakta olan arkadaşlarımızın yararlanabileceği bir site.Bu sitede neler var şöyle bir göz gezdirelim.Siteyi ilk açtığımızda karşımıza forum sayfası,kimya mühendisleri için yararlı dökümanlar, kimya ile ilgili makaleler,son dakika kimya haberleri çıktığını görmekteyiz.Ayrıca sitede birçok kongre,seminer ve etkinlik haberlerini içeren duyuru bölümü de yer almaktadır. İyi incelemeler diliyorum.

http://taner.balikesir.edu.tr/dersler.php İnovatif Kimya Dergisi

39


İNOVATİF Kimya Dergisi

Kimya Bulmacasi 1

2

3

4

5 6 7

8

9

Soldan Saga

Yukaridan Asagiya

1. 02-2 iyonunu oksit bilesiktir. 3. Atomun çekirdeginde bulunan ve kütlesi yaklasik 1 akb olan yüksüz tanecik. 4. Atomun çekirdeginde bulunan kütlesi 1 akb'lik +1 yüklü atom alti parçaciklari. 5. Degismeyen madde miktari. 7. Karisimi olusturan maddeleri fiziksel yöntemlerle ayristirma. 8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde miktardir.Düsük konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik yüksek konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti denir.

2. Kimyasal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler arasindaki iliski. 6. Termal iliski içindeki maddeler arasinda meydana gelen isi akisini tanimlayan fiziksel özellik. 7. Bir elementin tüm kimyasal özelliklerini gösteren en küçük parçasidir.

9. Bir sivinin buhar basincinin ortam basincina esit olmasi.

40

İnovatif Kimya Dergisi


Geçen Ayın Çözümü

İNOVATİF Kimya Dergisi

Kimya Bulmacasi 1

K 2

A 3

S

T

O

4

K

Y

A

O

L

N

I

Y

O M E

T

R

H I D R

5

K

M

I

N

E

R

O

A

L

T

J 6

E 8

K

O

N

S

7

H A

N

T

R

B A

C

R

I

O

M

M 9

B

I

L

E

S

Y

O

S

I

K

i

C

i

N

T 10

H

i

Z

L

A

N

D

i

R E

Soldan Saga 3. Kimyasal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler arasindaki iliski. [STOKIYOMETRI] 5. Belli bir formülü olan dogada saf halde bulunan metal bilesigi. [MINERAL] 8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde miktardir.Düsük konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik yüksek konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti denir. [KONSANTRASYON]

Yukaridan Asagiya 1. Pozitif (+) yüklü iyon [KATYON] 2. Kristal yapisinda belirli miktarlarda su molekülü içeren bilesiklerdir. [HIDRAT] 4. Filiz yapan 6A grubu elementleri [KALKOJEN] 6. Maddenin uzayda kapladigi bosluk. [HACIM] 7. Açik hava basincini ölçmek için kullanilan düzenek. [BAROMETRE]

9. Iki ya da daha fazla cins elementin belirli oranlarda birlesmesinden olusan saf madde. [BILESIK] 10. Elektron, proton ve alfa parçacigi gibi yüklü parçaciklara çok yüksek kinetik enerji kazandiran alet. [HiZLANDiRiCi]

İnovatif Kimya Dergisi

41


İNOVATİF Kimya Dergisi

Bende Yazmak İstiyorum Dergide bende yazmak istiyorum benim de yazılarım olsun diyorsanız. ***Yazacağınız konuyu belirleyin. (Kimya içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz. ***Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli. ***Yazılar kesinlikle facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Çünkü bu oldukça işimizi zorlaştırıyor. Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli. ***Dergi editörlerimiz olan Ayşe Emir, Caner Kavraz,Gültekin Özdemir,Ebru Çetinkaya arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir. ***Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz. Yoksa yazınız yayınlanmayacaktır. ***Ad Soyad Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı) Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz Üniversite İsmi Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz. ***Ocak 2014 ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Aralık 2013 dür. Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar Bir sonraki ay yayınlanacaktır. ***Ve son olarak kopyala-yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor araştırılıyor. Bir şeylere emek verip orjinal şeyler çıkarırsanız rağbet görürsünüz. Lütfen bu konulara dikkat edelim. ***Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Resimleriniz varsa da konu içinde aralarda en az bir tane resim olsun. Fikir düşünce tarzı kimya sektöründe sorun yazıları çözüm yazılarında olmayabilir ama diğer konularda en az bir tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor. ***Şimdilik aklımıza gelenler bunlar sorun olursa eklemeler-çıkarmalar yaparız. ***İnovatif Kimya Dergisi gönderdiğiniz yazıların yayınlanıp yayınlanmaması hakkını elinde tutar.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.