085

Page 1

cmy k

Bu paket AKP’nin elinde patlar Krizle beraber ard› ard›na ‘önlem’ paketleri aç›klayan AKP patronlar›n “bat›yoruz” s›zlanmalar›na kulak vermifl vergi indirimleri, prim aflar›yla sermayedarlar› kurtarm›flt›. AKP’nin krizin etkilerine karfl› önlem plan›nda “s›ra” halka geldi! Haz›rl›klar› yap›lan pakette emekçinin kulland›¤› her türlü mal

ve hizmete zam var. Sermayeye yap›lan k›yaklar ve yerel seçim ulufeleriyle büyüyen bütçenin a盤›n› kapatmak için halk ilaca daha fazla para verecek, sokak ayd›nlatmalar›n›n bile bedelini ödeyecek. Çiftçinin destekleri kesilecek, ö¤retmen daha çok derse girip daha az ücret alacak. 15 Günlük Siyasi Gazete

Y›l 4 • Say› 85 • 23 Temmuz 2009 • 1 TL

‹flsiz oran› rekor düzeyde art›yor; do¤al olmayan afetler, gecekondu y›k›mlar› halk› sokakta b›rak›yor; sa¤l›k ve e¤itim sistemi dökülüyor... AKP ve yandafllar› ise küplerini doldurman›n yoluna bak›yor

I Bu sene yoksul çocuklar›n döküldü¤ü ÖSS’nin kazan›n› özel okul ve dersane sahipleri oldu. Bu sitemin a¤layan› da Gülen’i de belli!

Yoksulun Ahlak›

Abdullah Aysu

Tar›m Havzalar›

Kibele’den Mektup

Tersine dünya

Sayfa 10’da

Tufan Sertlek

Erdo¤an’›n asabiyeti suçluluk duygusundan... Suya zam yapt›klar› belediye meclis toplant›s›ndan polis korumas›yla kaçmalar›, fiavflat ‘ta sel ma¤durlar›n›n karfl›s›na güvenlik ordusuyla ç›kmalar› sertli¤in ard›ndaki halk korkusunu gösteriyor

Sayfa 9’da

Bir terslik var!

Hem korkar›m...

Karadeniz’de selle a盤a ç›kan rant felaketi , Bursa’da ise sa¤l›kta tafleronlaflt›rma can ald›. E¤itimde piyasalaflt›rma okul kap›lar›n› yoksula kapatt›. Ya¤ma düzeni belediyeleri iflasa sürükledi... Erdo¤an ise “Herkes haddini bilecek” diyerek ya¤ma düzenini savundu

Sayfa 7’de

Ferda Koç

Sayfa 3’te

I AKP, özellefltirmeleriyle, yandafllar› besleyen ihaleleriyle belediyelerde s›f›r› tüketirken, a盤› zamlarla kapatmaya niyetleniyor

Hem yerim...

Nedeni kriz de¤il nedeni AKP hükümeti Sayfa 2’de

Bak›m ve temizlik ifllerinde çal›flan kad›n iflçiler sosyal güvence sahibi olabilmek ve insanca koflullarda çal›flabilmek için örgütleniyor. Kad›nlar evlerin içinde maruz kald›kSayfa 10’da lar› sömürüye son vermek istiyor.

Yang›na körükle gidiyorlar AKP’li belediyeler hizmetleri piyasalaflt›rmay› ifrada vard›rd›. Konya Büyükflehir Belediyesi halk›n can güvenli¤ini tehlikeye atmak pahas›na itfaiyecilik hizmetini ihaleye ç›kartt›. Konuyla ilgili görüfllerini ald›¤›m›z itfaiye emekçisi Bereket Aç›kgöz itfaiyede tafleron sistemini “bu bir iflçi k›y›md›r” sözleriyle de¤erlendirerek tehlikenin boyutlar›na dikkat çekti.

I Halk›n sa¤l›¤›n›n kar h›rs›yla tafleron flirketlere emanet edilmesinin sonucu Bursa’daki hastane yang›n›na dair raporla itiraf edildi

I Ulaflt›rma Bakan› ‹stanbul için üçüncü köprü dedi. Derdinin hizmet de¤il inflaat ve emlak rantç›lar›n›n yüzünü güldürmek oldu¤u anlafl›ld›

Tar›mda tehlike çanlar› çal›yor AKP’nin ç›kartmaya haz›rland›¤› tar›m havzalar› yasas› tar›m üreticisinin konumunu temelinden de¤ifltiriyor. Baz› ürünlerin ekimi s›n›rlan›rken tar›m havzalar› da daralt›l›yor. Bu, milyonlarca üreticinin iflçilefltirilmesi anlam›na gelirken tar›msal üretime dair tüm inisiyatifin de tekellere terk edilece¤ini gösteriyor.

Sayfa 8’de

Çin’de göçmen iflçi isyan› Sayfa 7’de

Çin iflsizli¤in artmas›, ücretlerin düflmesi ve iflsiz kalan göçmen iflçilerin evlerine dönmesiyle adeta bir barut f›ç›s› haline geldi. En ufak bir k›v›lc›m›n yang›na dönüflebilecegi ülkede Sin-

can’da büyük bir çat›flma yafland›. Uygurlu ve Han iflçiler aras›nda bafllayan sürtüflme Sincan sokaklar›nda ölümün kol gezdi¤i 180’den fazla insan›n hayat›n› kaybetti¤i bir katliama dönüfltü.

Boru var gaz yok! Rusya’n›n Avrupa Birli¤i aç›s›ndan enerji alan›ndaki tekeliyetini k›rmak amac›yla tasarlanan Nabucco boru hatt› projesinde taraf ülkeler ilk imzalar› att›. AKP’nin büyük bir baflar› olarak sundu¤u projede henüz gaz vermeyi resmi olarak taahhüt etmifl bir ülkenin olmad›¤› göz öcmy k

nüne al›n›rsa fazla iyimser davrand›¤› söylenebilir. Üstelik Türkiye’nin ABD ve AB’nin yüreklendirmesiyle, kendisi için en büyük enerji tedarikçisi Rusya’y› karfl›s›na alarak girdi¤i projede maliyetlerin kimin taraf›ndan hangi oranda karfl›lanaca¤› dahi belirlenmifl de¤il. Sayfa 6’da

Sayfa 9’da


23 Temmuz 5 A¤ustos

2 GÜNDEM

4. Kolektif yaz kamp› bitti Ö¤renci Kolektifleri’nin bu sene dördüncüsü düzenlenen gençlik kamp› 10-16 Temmuz’da Bal›kesir Zeytinli’de gerçekleflti. Farkl› flehirlerden onlarca üniversiteli kamp alan›nda paylafl›m, eflitlik, yarat›c›l›k ve dayan›flma üzerine kurulu bir hafta geçirdiler. Söylefliler düzenleyip atölye çal›flmalar› yapt›lar Yo¤un geçen bir y›l›n ard›ndan 40’› aflk›n üniversiteden gelen ve Bal›kesir Zeytinli’de buluflan Ö¤renci Kolektifleri üyeleri bir kamp yapt›. Kamp›n ilk gününde akflam yap›lan aç›l›fl etkinli¤inde Kolektif Kad›n Atölyesi’nin ve Bal›kesir Ö¤renci Kolektifi üyelerinin müzik dinletileri, ‹zmir Ö¤renci Kolektifleri’nin tiyatro oyunu gerçeklefltirildi. Aç›l›fl etkinlikleri gece yar›s›na kadar sürdü. Kamp›n ikinci günü atölye çal›flmalar› ve turnuvalarla bafllad›. Yöre sakinlerinin de kat›l›m›yla Pandora’n›n Kutusu adl› filmin gösterimi yap›ld›. Üçüncü gün gençlik tarihi, mühendislik fakülteleri ve e¤itim fakülteleri konular›nda söylefliler yap›ld›. Üniversiteli kad›n mücadelesi tart›fl›ld› Kamp›n 3.gününde yap›lan toplant›lardan bir di¤eri

Kamp, ülkenin dört bir yan›ndan gelen üniversiteli ve liselileri buluflturarak, ö¤renci mücadelesine iliflkin farkl› deneyimlerin aktar›ld›¤› bir zemin yaratt›. Bununla birlikte yedi gün boyunca birlikte karar al›p birlikte üreten ö¤renciler, birçok pratik becerinin kazan›ld›¤› ve ufuk aç›c› birçok tart›flman›n yap›ld›¤› kolektif bir kültürü paylaflt›.

de “Ö¤renci Kolektifleri’nden Kad›nlar”a aitti. Türkiye’nin çeflitli bölgelerinden gelen üniversiteli kad›nlar, bir sene boyunca kendi çal›flma alanlar›nda yürüttükleri mücadele ve örgütlenme

deneyimlerini paylaflt›lar. Üçüncü günün akflam›nda yap›lan sohbetlerde soruflturma karfl›t› mücadele, faflizme karfl› mücadele, kitle çal›flmas› olanaklar› ve araçlar› üzerine forum tarz›nda soh-

Bu harç üniversitede tutmaz Harçlara karfl› mücadele programlar›n› Meclis’e yürüyerek bafllatan Ö¤renci Kolektifleri, ülke çap›nda birçok il ve üniversitede düzenleyecekleri eylemlerle harç zamlar›n› geri çektirmekte kararl› olduklar›n› gösterecek. Harçlara yap›lan zamlara karfl› en genifl muhalefet hatt›n› örgütlemeyi hedefleyen Ö¤renci Kolektifleri yarat›c›, militan ve kitlesel bir eylem tarz›n› hayata geçiriyor. Müzikli oturma eylemleri, ö¤renci evlerine da¤›t›lan “Harçlara Hay›r” ya-

z›l› yüzlerce flama ve tiyatro gösterileri Kolektifçileri yüzlerce üniversiteliyle buluflturuyor. Harçlara karfl› mücadele için belirlenen program›n ilk ad›m› 23 Temmuz günü at›ld›. Ö¤renci Kolektifleri ‹stanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa, Samsun, Mersin, Adana, Eskiflehir, Bolu ve ‹zmir’de kent merkezlerinde, AKP ilçe binalar› önünde, üniversitelerde ve ö¤renci yerleflkelerinde efl zamanl› kitlesel eylemlerle harç zamlar›n› protesto etti.

betler yap›ld›. Soruflturma karfl›t› mücadele için deneyimler paylafl›ld›. Kamp›n dördüncü gününde E¤itim Fakülteleri ve gençlik tarihi üzerine tart›flmalar devam etti. Gençlik tarihi tart›flmas›nda ana gündemde Koordinasyon hareketi vard›. Yaflanabilir çevre hakk› tart›fl›ld› Ayn› gün akflam saatlerinde Kaz Da¤lar›’nda alt›n araman›n çevreye ve insan sa¤l›¤›na etkileri üzerine yörede çal›flma yapan GÖMÇET adl› dernek taraf›ndan bir sunum yap›ld›. Sonras›nda Bafl›büyük Mahallesi’ndeki bar›nma hakk› mücadelesini anlatan “Göç” adl› belgeselin gösterimi yap›ld›. Belgesele üniversiteli ve liseli gençli¤in ilgisi büyük oldu.

Kamp›n beflinci gününde Kaz Da¤lar›’na bir gezi etkinli¤i düzenlendi. Akflam ise ülke ve dünya gündemi üzerine bir söylefli düzenlendi. Tart›flman›n bafll›ca gündemini ekonomik kriz, AKP’nin kriz politikalar›, Obama sonras› Ortado¤u politikalar› ve Türkiye’nin stratejik konumlan›fl› oluflturdu. Krizin üniversiteye etkileri tart›fl›ld›. Okumufl ‹nsan halk›n›n yan›ndad›r Kolektif Kamp›’n›n 6. gününde ‘Okumufl ‹nsan Halk›n Yan›ndad›r’ kampanyas›na dair bir toplant› yap›ld›. Bu toplant›da farkl› illerde bu çal›flmay› yürütecek ö¤renciler geçen senenin deneyimlerini ve bu seneki çal›flmaya dair önerileri birbirleriyle paylaflt›lar. Toplant› kampanyaya kat›lmak iste-

yenlerin kay›tlar›n›n al›nmas›yla sona erdi. Kamp›n son gecesinde resim, pandomim, tiyatro, sinema, halkoyunlar› ve müzik atölyeleri tüm hafta boyunca ürettiklerini sergilediler. Kamp›n son gecesi oldukça e¤lenceli ve coflkulu performanslara sahne oldu. Harç zamlar›na karfl› mücadele karar› Kamp›n son günü ö¤renim harçlar›na yap›lan zamlara karfl› mücadele program› da ç›kart›ld›. Ö¤renci Kolektifleri temsilcileri kampta ald›klar› kararlar do¤rultusunda kamp bitiminde Ankara’da ortak bir eylem yapt›. Ö¤renci Kolektifleri’nin dördüncü yaz kamp›, ülkenin dört bir yan›ndaki üniversiteli ve liselileri buluflturarak, ö¤renci mücadelesine iliflkin farkl› deneyimlerin aktar›ld›¤› bir zemin yaratt›. Kamp›n konuklar› da oldu Üniversiteliler kampta Sine-Sen Genel Baflkan› Celal Çimen’i, YTÜ Sanat ve Tasar›m Fakültesi’nden Emrah Günay ve Mahfler-i Cümbüfl tiyatro grubu da konuk olarak kat›ld›. Kampta düzenlenen birçok turnuva ve atölye çal›flmas›nda dayan›flma ve arkadafll›k yönlerini gelifltiren ö¤renciler kamp süresince do¤ayla da içiçe oldular. Kamp›n bir di¤er olumlu yönüyse Ö¤renci Kolektifleri’nin gelecek döneme iliflkin zengin tart›flmalar yap›lmas›na ve mücadele program›n›n flekillendirilmesine olanak sa¤lamas› oldu.

Nedeni kriz de¤il, nedeni AKP iktidar› karyak›ta yüzde 8 zam, flekere yüzde 5,5 zam, içki ve sigaraya yüzde 10 zam. AKP’li belediyeler de bofl durmuyor; ulafl›ma zam, suya zam (k›fl›n elektri¤e ve do¤algaza, yaz›n ulafl›ma ve suya). Üstelik bunlar bafllang›ç, Maliye Bakanl›¤›’n›n aç›klamalar›na bak›l›rsa hem baflka zamlar gelecek hem de bu temel maddelere yap›lan zamlar yeni zamlar› tetikleyecek. Çok söylendi tekrar söyleyelim; Erdo¤an’›n “krizi f›rsata dönüfltürmek” dedi¤i tam da bu: Krizi gerekçe gösterip halk› daha da yoksullaflt›rmak; elinde kalan son kurufllar› da gasp etmek; sermayeye teflvik paketleri aç›klamak; iflsizlik fonunu, yani iflçilerin al›nteriyle y›llarca biriken 41 milyar dolar› bir gece yar›s› operasyonuyla gaspetmek. Sermaye s›n›f› hep bir a¤›zdan ba¤›r›yordur; “kriz bahane, Erdo¤an flahane”. Bu zamlar› gerekçelendirme nedeni de ilginç: Bütçe a盤›n› kapatmak. Bu y›l›n ilk 6 ay›nda bütçe a盤› 13 kat artarak 23,2 milyar liraya ç›km›fl. Y›l sonunda bu rakam›n 60 milyar liraya ç›kaca¤› bekleniyormufl. Dünyan›n en zengin 10 baflbakan›n biri olan Tayyip Erdo¤an’dan bu a盤› kiflisel hesab›ndan kapatmas› beklenemez, kuflkusuz. O zaman bu a盤› kapatmas› gereken halk olmal›. Zam yaparak, dolayl› vergileri artt›rarak. Türkiye, dolayl› vergilerin toplam gelir vergileri içindeki pay› en yüksek ülke. Bu oran Türkiye’de yüzde 70 iken, ikinci yüksek Meksika'da yüzde 50 düzeyinde. Ancak Türkiye'de ise son 10 y›lda kurumlar vergisi oran› yüzde 44'ten yüzde 20'ye düfltü. Toplam vergi gelirlerinin de yüzde 70'i dolayl› vergilerden olufluyor. Peki, bu aç›k bu alt› ayda nas›l oluflmufl? Do¤ru cevap kriz de¤il, yerel seçimler ve sermaye lehine yap›lan teflvikler. Belediye baflkanl›klar›n› tekrar kazanmak için y›rt›nan, var›n›yo¤unu da¤›tan AKP hükümeti ve AKP belediyeleri flimdi iflas›n efli¤inde. Otobüs floförlerine bile maafllar›n› ödeyemeyip, floförleri bilet sat›fllar›ndan ald›klar› komisyonla çal›flmaya zorlayan ‹stanbul Belediyesi, flimdi de ‹DO’yu (deniz otobüsleri) ve ‹GDAfi’› (gaz da¤›t›m›) satma karar› ald›. Karar AKP’li belediye meclis üyelerinin tamam›n›n oyuyla geçti. O üyeler ki suya zam yapan üyeler. Ve içlerinden bir tanesi bile dememifltir ki “ben üç ay önce kap› kap› dolafl›p suya zam yapmak için oy istemedim” ya da

A

“Allah›n suyunu satt›rmam”. Tam da bu yüzden, bu meclis üyelerini bulup seçildikleri yerlerde halka hesap vermelerini istemenin zaman›d›r. Tüm bunlar olurken baflta Gürsel Tekin olmak üzere CHP’li üyelerin “mangalda kül b›rakmad›klar›na” tan›k olmaktay›z. “Halkevleri”nin* ismini “çalmay›” marifet sayan Gürsel Tekin, Erdo¤an’›n taktiklerini çalmay› ancak lafta ak›l ediyor. Hat›rlanaca¤› gibi Tayyip Erdo¤an’a ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkanl›¤› yolunu açan icraat›, RP il baflkan› oldu¤u dönemde (16 y›l önce) SHP’li belediye suya yüzde 5 oran›nda zam yapt›¤›nda ‹SK‹ bahçesine çad›r kurmak olmufltu. AKP’nin 7 y›ll›k iktidar›n›n en çarp›c› ürünlerinden biri daha kendini tüm ç›plakl›¤›yla ortaya koydu; AKP’nin e¤itim projesi iflas etmifltir. Üniversite s›nav›nda 30 bin ö¤renci s›f›r çekmifltir, yani puan› hesaplanmaya de¤er görülmemifltir. AKP’nin e¤itim projesi; 60 kiflilik s›n›flarda, geçici ve k›smi sürelerle çal›flt›r›lan (ücretli ve sözleflmeli), güvencesiz, yetersiz ö¤retmenlerle ve tabii ki gerici yönetici kadrolarla sürdürülmektedir. AKP’nin atad›¤› ‹l Milli E¤itim Müdürleri, flimdi hep beraber “baflar›s›zl›¤›n nedenlerini bulacaklar›n›” söylüyorlar. Baflar›s›zl›ktan sorumlu olanlar, baflar›s›zl›¤›n nedenini nas›l bulabilir. Bu müdürlerin hepsinin derhal görevlerinden uzaklaflt›r›lmas› gerekir; özellikle ‹stanbul ‹l Milli E¤itim Müdürü Ata Özer’in. Deprem güçlendirmesi gerekçesiyle sa¤lanan fonlar›n yandafl müteahhitlere verilmesini sa¤layan (fliflirme ifllerden dolay› neredeyse hepsi mahkemelik), okullarda uyuflturucu kontrolü yapt›rmak için ar›lar üzerinde deneyler yapt›ran Ata Özer’in. Asl›nda AKP’liler tersini iddia edebilirler çünkü ortada bir baflar› vard›r; üniversite s›nav›na girenlerin yüzde 92’si yani 1 milyon 229 bin kifli baraj›n üstüne ç›kt›. Bunlar›n da aç›k ö¤retimle birlikte en fazla 900 bini bir üniversiteye kay›t yapt›rabilecek. Yine de bu büyük bir oran. Ancak bunu sa¤layan, say›lar› her geçen gün artan gecekondu üniversiteler ve fliflirilen kontenjanlar. Bu durum AKP’nin beceriksizli¤i ya da iflbilmezli¤i de¤ildir. Tam tersine bu durum taammüden yarat›lmaktad›r. Amaçlanan ve gerçeklefltirilen; toplumun büyük ço¤unlu¤unu, hiçbir derinli¤i ve zenginli¤i olmayan

bireyler haline getirmek. Böyle bir durum hem yönetmeyi kolaylaflt›racak hem de sermaye için yar› vas›fl› ama çok ucuz iflgücü yaratacakt›r. AKP zihniyetinin ve özellikle de Erdo¤an’›n biat edilmeyi ne kadar çok sevdi¤i zaten biliniyor. Her geçen gün bunun artan örneklerine flahit oluyoruz. Kendisine sayg›da kusur etmeyen (eskiden kap›s›ndan bile giremedi¤i ‹stanbul Üniversitesi’nin fahri doktoras›n› veren), ailesinin ve kendisinin sa¤l›¤›n› emanet etti¤i doktoru Yunus Söylet’i önce ‹stanbul Üniversitesi Rektörlü¤üne ard›ndan da YÖK üyeli¤ine atamas›n› yapt›rmas›, hangi liyakat kriterlerine göre yap›lm›flt›r, tart›flma götürmez. Tart›flma götürmez bir liyakat kriteri de YÖK Baflkan› Yusuf Ziya Özcan için geçerli. Kemal Unak›tan’›n daha önce “‹sterse güzel konuflmas›n” dedi¤i YÖK Baflkan› art›k iyice “güzel” konufluyor. Meslek liselerine katsay› uygulamas›n›n kalkaca¤›n›, yani ‹mam Hatiplilerin de puan kesintisi olmadan üniversitelere girebilece¤ini mufltuluyor. AKP’nin YÖK’e de¤il de YÖK içindeki kadrolara muhalefet etti¤i de bir kez daha kan›tland›. Bu kan›t basitçe YÖK sistemini aynen devam ettirmesi de¤il sadece. Ayn› zamanda bu sistemi yaratan zihniyetle de özdefl olmas›. Bu y›l da üniversite harçlar›na zam yap›ld›. Üstelik ikinci ö¤retime fahifl oranlarda (onlarda çok para var ya). AKP’nin üniversitelilere iliflkin bir fark›ndan söz edilecekse, o da türbanl›lar›n da harç ödemesini sa¤lamak olsa gerek!!! Tabii, y›llard›r sürdürülen mücadelenin (gerek Ö¤renci Koordinasyonu gerekse de Ö¤renci Kolektifleri) bir sonucu olarak bu y›lki zamlar ürkek. Ancak y›llar›n yaratt›¤› meflrulukla bu zamlar da kabul edilmeyecek. *** AKP’nin di¤er cephede yürüttü¤ü ifller ise biraz (ama biraz) kar›flt›. “Askerlerin sivil yarg›da yarg›lanmas›na” iliflkin operasyona karfl› operasyonla cevap verilmek isteniyor.(**) Bu karfl› operasyonun iki kritik ad›m› at›ld›. Birincisi, Hakimler ve Savc›lar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) ikincisi Yarg›tay Baflkan› Hasan Gerçeker ile. HSYK’daki karfl› operasyon klasik biçimde yani gerici medyaya servis edilen haberlerle afl›lmaya çal›fl›lmakta. “HSYK üyesi Ergenekoncularla yakaland›” manfletiyle verilen haberlerde,

HSYK üyesi Ali Suat Ertosun hedef gösterilip operasyon bertaraf edilmeye çal›fl›l›yor. Ertosun, daha önce Devlet Üstün Hizmet Madalyas›yla ödüllendirilmifl ve Cumhurbaflkan› Abdullah Gül taraf›ndan da HSYK Üyeli¤ine atanm›flt›. Sadece bu ödülle de yetinilmedi. Ertosun'a dönemin TBMM Baflkan› Bülent Ar›nç taraf›ndan “Devlet Üstün Hizmet Berat›” da verildi. Ancak Ertosun’u unutanlar için hat›rlatal›m, bu madalyaya ve berata hak kazanmas›na neden olan icraat›, 19 Aral›k 2000'de Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü iken cezaevlerine efl zamanl› olarak gerçeklefltirdi¤i “Hayata Dönüfl” operasyonu oldu. F tipi kapal› cezaevlerine geçifli amaçlayan bu operasyonda, 30 devrimci hayat›n› kaybetti. Bu operasyonu protesto etmek için bafllat›lan ölüm oruçlar›nda yaflam›n› kaybedenlerin say›s› 100'e yaklafl›rken, onlarca mahkûm da sakat kald›. Ortak hedef “sol” oldu¤unda, hepsi ayn› ordunun askerleri. Yarg›tay Baflkan›’na muamele ise daha özel. Meclis’te ç›kan yasan›n anayasaya ayk›r› oldu¤unu aç›klayan Baflkan’a, önce Cemil Çiçek bulaflt› (her uzat›lan mikrofona atlamamak laz›m) ama anlafl›lan, kilosu yetmedi. Devreye Cumhurbaflkan› ve daha sonra da Erdo¤an girdi. Yarg›daki bu ç›rp›n›fllar›n AKP karfl›s›nda özellikle de her yolu mübah sayan Fethullahç›lar karfl›s›nda bir flanslar› yok. Sadece AKP’nin yarg›daki operasyonu biraz daha zaman alacak. Ayr›ca AKP, birçok konuda elini çabuk tutmak zorunda! Seçimlere daha iki y›l olmas›na ra¤men siyasal aktörler haz›rl›klar›na son sürat devam ediyorlar! Sa¤da Hüsamettin Cindoruk solda Ufuk Uras amans›z rakipler! Cindoruk liberal sa¤›, Uras liberal solu toplama u¤rafl›nda. Cindoruk ANAP’tan ve di¤erlerinden arta kalanlar›n peflinde, Uras SHP’den, 10 Aral›kç›lardan ve ÖDP’den arta kalanlar›n. “Su yolunu bulur, bulamazsa buharlafl›r”. (Cem Boyner’i hat›rlayan var m›?) Peki bu karikatür tehditler d›fl›nda AKP iktidar›n› gerçekten tedirgin eden bir fley yok mu? AKP halka yönelik sald›r›lar›n› t›rmand›r›yor ama gayri meflrulu¤unun da fark›nda… AKP’li ‹BB Meclis Üyeleri’nin suya zam yapt›ktan sonra polis korumas›yla kaçmas›, kendilerini bir hafta boyunca panzerlerle korumas›, Çevre Bakan›’n›n selin ard›n-

dan fiavflat’a gitti¤inde polis korumas›yla dolaflmas› bofluna de¤il… Ayn› zamanda Erdo¤an’›n gericilik bayra¤›na sar›lmas› da bofluna de¤il. O, di¤er cephelerde zay›flad›¤›n› hissetti¤i her durumda bunu yap›yor. Ankara ‹l Kongresinde Münevver Karabulut cinayetini kastederek bu cinayetlerin nedeninin gençlikte yaflanan “kontrolsüz ahlaki erozyon” oldu¤unu söylüyor, ailelere nasihatta bulunuyor; “kendinizi hesaba çekin… k›zlar›n›za sahip ç›k›n… Kendi bafl›na b›rak›lan ya davulcuya, ya zurnac›ya...” fiavflatta yaflanan sel felaketi karfl›s›nda “Herkes haddini bilecek. Do¤al afetler karfl›s›nda yerini bileceksin. ’Her fleyi ben hallederim, biz hallederiz’ diyemezsin”… Yani takdiri ilahidir, yapacak bir fley yok, diyerek üzerinden sorumluluk at›yor. Piyasac›l›¤›n y›k›m› s›nav sisteminden, do¤al afetlere her alanda felaketlere yol açarken, zamlar emekçilerin hayat›n› daha da zorlaflt›r›rken AKP’nin emek düflman› politikalar›n› da, AKP’li müteahhidin malzemeden çalmas›n› da, AKP’li kadrolar›n felakete göz yummas›n› da gerici söylemiyle örtbas etmeye çal›fl›yor. Korumalar› da gericilik bayra¤› da AKP’yi kurtaramayacak. Bir baflka güç her geçen gün daha fazla birikiyor… * Gürsel Tekin’in kendisine mal etti¤i muhteflem icatlardan biri de Cumhuriyet Halkevleri (CHE) projesi. Y›llard›r süren Halkevleri mücadelesinin tüm kazan›mlar›n› ismini çalarak kullanma kurnazl›¤›ndakilerin akl›na Halkevlerinin mücadele anlay›fl›n› “çalmak” gelmiyor. ** Hakimler ve Savc›lar Yüksek Kurulu’nda Ergenekon davas›na bakan mahkeme heyeti üyeleri ile ergenekon operasyonu, KCK operasyonu, faili meçhul dosyalar› ve Albay Cemal Temizöz soruflturmas›n› yürüten savc›lar›n görevden al›nmas› isteniyor. Ayr›ca HSYK üyeleri Ankara’da kurulmas› planlanan ikinci özel yetkili mahkeme baflkanl›¤›na Abdullah Gül’ün yarg›lanmas›n› isteyen Sincan A¤›r Ceza Mahkemesi baflkan› Osman Kaçmaz’› getirmek istiyor. AKP hükümetinin Adalet Bakan› ve müsteflar› buna karfl› ç›k›yor. Adalet Bakanl›¤›’n›n atama listesine ise HSYK üyeleri 'siyasi kadrolaflma' gerekçesiyle karfl› ç›k›yor.

2009

TRT halk›nd›r yok edilemez! Halkevleri ‹letiflim Haklar› Atölyesi

ktidara geldi¤i günden bu yana, toplumsal y›k›m ve talan politikalar›n› derinlefltiren, gericili¤i kurumsallaflt›rarak ilerleten AKP iktidar›n›n yaratt›¤› karanl›k tablo, toplumsal yaflam›n her alan›nda a¤›rl›¤›n› hissettirmektedir. Gelinen noktada yoksulluk ve iflsizlik korkunç boyutlara ulafl›p, nüfusun yar›dan fazlas› yoksulluk s›n›r›n›n alt›nda yaflamaya bafllarken, toplumsal hak gasplar› hükümet eliyle yasalaflt›r›lmaktad›r. Ayn› flekilde; gerici kadrolaflma ve cemaatler her alan› kaplarken vurgun ve yolsuzluklar ayyuka ç›kmakta, halk›n kaynaklar› yandafl sermaye ve uluslararas› pazarlara peflkefl çekilmekte, kamu hiç olmad›¤› kadar zarara u¤rat›lmaktad›r. AKP ise, yaln›z halka karfl› de¤il, halk›n kaynaklar›yla oluflturulan kamu kurumlar›na karfl› da s›n›r tan›maz sald›rganl›¤›n› sürdürmektedir. Belirli kamusal hizmet ve sorumluluklar› yerine getirmek üzere oluflturulan ve “kamunun” varl›¤› olan bu kurumlar, AKP iktidar›nda bir yandan yolsuzluk ve vurgunun yeni merkezleri olurken, di¤er yandan gerici kadrolaflman›n karargah› haline getirilmifllerdir. Bu durumun son örne¤i, bir süreden beri TRT’de yaflanmaktad›r. Özerk bir yap›da halka h›zl›, do¤ru ve nitelikli bilgi üretmekle görevli TRT, “kamu yay›nc›s›” olma iddias›yla varl›¤›n› sürdüren ve içeri¤inden finansman›na kadar kamusal sorumluluklar ile öncelikler tafl›mas› beklenen bir kurumdur. Varl›k nedeni budur ve tam da bu nedenle halk›n kaynaklar›yla finanse edilmektedir. Fakat TRT, son dönemde büyük yolsuzluklar, usulsüz ihaleler, çal›flanlara yönelik bask›lar ve yönetimin faflizan uygulamalar› ile çalkalanmaktad›r. Bir yandan, kurum d›fl›na fahifl fiyatlarla yapt›r›lan programlar, ne oldu¤u belli olmayan ajanslara verilen usulsüz ihaleler ve TRT’yi ticarilefltirme yöntemleri ile halk›n paras› yandafl çevrelere ak›t›l›rken; di¤er yandan, usulsüz s›navlar ve atamalar eliyle cemaatçi ve partizan kadrolar TRT’de hakim k›l›nmaktad›r. Ayr›ca; do¤rudan iktidar güdümünde yürüyen ayr›mc›, gerici, sansürcü, çarp›k, niteliksiz ve provokatif içeriklerle donat›lan programlar ve habercilik anlay›fl› TRT’nin baflat yay›n politikas› haline getirilerek halk›n özerk, fleffaf, temiz, nitelikli haber alma hakk› yok say›lmaktad›r. TRT’yi halk karfl›t›-gerici çevrelerin politik ve ticari rant alan› haline getiren iktidar; kurumlar›n› savunan emekçilere ve sendikac›lara karfl› da hukuksuz uygulamalar›n› yo¤unlaflt›rmaktad›r. Haber Sen üye ve yöneticileri; kurumdaki yolsuzluk, özellefltirme ve kadrolaflmalar› deflifre ettikleri, talan› belgeleriyle ortaya ç›kard›klar› için TRT yönetiminin hedefi olmaktad›r. Sendika yöneticilerini sürgün ederek ya da görevden alarak uzaklaflt›rmak isteyen yönetim, usulsüz soruflturmalar ve cezalarla sendikac›lar› susturma gayreti içerisindedir. Haber Sen yöneticilerini TRT binas›na sokmayan, önlerine güvenlik görevlileriyle barikatlar kuran, kendi çal›flan›na kendi binalar›n› yasaklayan, onlar›n bildiri da¤›tmas›n› ve hakk›n› savunmas›n› engelleyen TRT yönetimi, aç›kça suç ifllemektedir. ‹ktidar›n borazanl›¤›n› yapmaya zorlanan ve içeri¤inden kadro yap›s›na, çal›flma koflullar›ndan önceliklerine kadar pek çok alanda altüst olan TRT’de meydana gelen geliflmeler göstermektedir ki, kurum bilinçli ve sistemli bir “AKP’lilefltirme” operasyonuyla karfl› karfl›yad›r. AKP iktidar›n› ve yaratt›¤› karanl›k atmosferi tan›mlayan tüm temel özellikler, TRT’de ete kemi¤e bürünmektedir. Bilinmelidir ki, TRT halka mal olmufl bir kurumdur ve toplumsal belle¤imizin vazgeçilmez bir parças›n› oluflturmaktad›r. AKP iktidar› döneminde her türlü suiistimale aç›k hale getirilen TRT’nin, halk›n yay›n organ› olabilmesi çabas› biliyoruz ki, yaln›z AKP ile iliflkili ve s›n›rl› de¤ildir. TRT’de yaflananlar, temel kamusal zeminlerin ve halk›n kazan›lm›fl haklar›n›n ad›m ad›m yok edilmeye çal›fl›ld›¤› kapsaml› bir ideolojik-fiili sald›r›n›n parças›d›r. Halk›n kaynaklar›yla beslenen TRT bu nedenle bugün, halk›n iletiflim hakk›n›n, kar eksenli yay›nc›l›¤a karfl› durman›n, ortak kaynaklar›m›za sahip ç›kman›n, kamusal sorumlulu¤un ve toplumsall›k vurgusunun simgesi olarak de¤erlendirilmeli ve sahiplenilmelidir. TRT’yi savunmak bugün, halk›n kaynaklar›n› gasp edenlerle de hesaplaflmak demektir. fieffaf, denetlenebilir, demokratik bir içeri¤e ve iflleyifle sahip, nitelikli, özgürlükçü ve halk için yay›n yapan bir TRT talebi, bu mücadele içerisinde anlam ve gerçeklik kazanacakt›r. Halkevleri ‹letiflim Hakk› Atölyesi olarak, TRT’de yarat›lan tahribat› ve Haber Sen yöneticilerinin maruz kald›¤› faflizan uygulamalar› k›n›yor, halk›n kaynaklar›n›n gerici-rantç› çevrelere pefl kefl çekilmesine izin vermeyece¤imizi; TRT'nin özerk, demokratik, sorumlu bir halk yay›nc›l›¤› çizgisine getirilmesi ve bu niteliklerin korunmas› için mücadelenin her zaman takipçisi olaca¤›m›z› kamuoyuna bildiriyoruz


23 Temmuz 5 A¤ustos

2009

GÜNDEM 3

I Polis Tokat’ta vurdu, Akçay’da korktu

I Dursunlu’da Bazc›lar›n gard› düfltü

I Ankara’da ulafl›m zamm› iptal edildi

Tokat'›n Turhal’da yol kontrolü yapan trafik polisleri, üç çocuk babas› 38 yafl›ndaki Mustafa Uslu'yu 'dur' ihtar›na uymad›¤› ve arac›n› üzerlerine sürdü¤ü iddias›yla boynundan vurarak öldürdü. Bal›kesir Akçay’da da 2 polis 14 yafl›ndaki karpuz sat›c›s› fierif K›saç'› dövdü. Olaya tepki gösterip karakolu kuflatan halk, çocu¤un hastaneden gelmesiyle sakinleflti.

Hatay Dursunlu’da 15 Temmuz günü baz istasyonu kurmaya gelen flirket yöneticilerine halk izin vermedi. Çevik kuvvet halka biber gaz› ve copla sald›r›nca halkla polis aras›nda çat›flma ç›kt›. Polis, çat›flman›n büyümesiyle geri çekildi. Baz istasyonunu kurdurtmayan Dursunlulular olay yerine gelen Emniyet Müdürü ve Belediye Baflkan›’na “Bir daha gelirlerse ayn› cevab› veririz” dedi.

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Ankara'da 15 Ekim 2008 tarihinde yürürlü¤e giren ulafl›m zamm›yla ilgili olarak yürütmenin durdurulmas› ve zamm›n iptali talebiyle açt›¤› davay› kazand›. Ankara 9. ‹dare Mahkemesi "yürütmeyi durdurma" karar› verdi. TÜDEF, zamdan dolay› Büyükflehir Belediyesi’nin, halk›n 1 milyar liras›n› gaspetti¤i söyledi.

Üzerimize y›k›l›yorlar AKP’li belediyeler krizin etkisiyle köfleye s›k›fl›nca ellerindeki kurumlar› sat›p zam yapmaya bafllad›. Hükümet de zam ya¤muruna haz›rlan›yor. Hem ‹BB hem de hükümet sermayeyi ürkütmekten imtina ederken, halka sald›rmakta tereddüt etmiyor ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi (‹BB), seçim dönemi da¤›tt›¤› sadakalar›n yaratt›¤› borçlanma ve krizin etkileriyle yüzlefliyor. Borç bata¤›na giren Belediye bir yandan elindeki kurumlar› sat›p savarken bir yandan da ulafl›m, su gibi temel ihtiyaçlara zam yap›yor. Büyükflehir’in uygulamalar› ile AKP’nin Türkiye genelindeki sald›r› program› birbirinin kopyas› niteli¤inde. ‹BB, 1 Haziran’da flehiriçi ulafl›ma yüzde 15, 16 Temmuz’da da Seçim sonras› borç bata¤›na düflen Topbafl, perdeyi ulafl›m zamm›yla açt›. Ard›ndan suya zam yapan Topbafl ‹DO ve ‹GDAfi’› sat›fla ç›kartt›.

suya yüzde 8,45 oran›nda zam yaparken hükümet de 14 Temmuz tarihinde akaryak›ta yüzde 7,8, 19 Temmuz’da da flekere yüzde 5,2 oran›nda zam yapt›. Hükümet önümüzdeki günlerde vergilere ve elektri¤e de zam yapmay› planl›yor. AKP-‹BB ortak sald›r›s› Zamlar karfl›s›nda AKP’li yöneticilerin ve ‹BB’nin aç›klamalar› da birbirinin kopyas› niteli¤inde. 16 Temmuz’da suya yüzde 8.45 oran›nda zam yapan ‹BB, 17 Temmuz’da da ‹stanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.fi. (‹DO) ve ‹stanbul Gaz Da¤›t›m Sanayii ve Ticaret A.fi.’› (‹GDAfi) özellefltirme karar› ald›. Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl, su zamm› için yeni yat›r›mlar› ve “maliyet art›fl›”n› gerekçe gösterirken ‹DO ve ‹GDAfi’›n özellefltirilmesi için de “en rantab›l olan› neyse onu yap›yoruz” dedi. Top-

bafl’a destek, “özellefltirmelerin yan›nday›z” diyen AKP Grup Baflkan Vekili Ergün Turan’dan geldi. Turan, “sat›fltan elde edilecek gelirleri, kentsel dönüflüme ve metroya harcayaca¤›z” diyerek, ‹BB’nin halk›n bar›nma hakk›na yönelik sald›r›lar›n›n devam edece¤i mesaj›n› verdi. Elindekini satamad›¤› zaman temel ihtiyaçlardan kesinti yapan ‹BB, bunun bir örne¤ini 6 Temmuz’da ‹ETT arazisini satamad›ktan sonra otobüs seferlerini azaltarak göstermiflti. ‹BB, ‹GDAfi ve ‹DO özellefltirmeleri sonras›nda ‘yat›r›mc›y› ürkütmemek için’ fiyat belirlemedi¤ini söylerken, ‹stanbul’da yap›lmas› düflünülen 3. köprü projesinin güzergah›nda tüm arsalar›n sat›lmas› AKP’nin ‘yat›r›mc›y› koruma’ söyleminin ard›ndaki rantç› hesaplar› gösteriyor. Zam ya¤muru geliyor Kriz karfl›s›nda aç›klad›¤› istihdam paketleriyle sermayedarlar› kurtar›p halk› iflsizlik, güvencesizlik ve yoksullu¤a mahkum eden AKP hükümeti, faturay› halka kesmeye zamlarla devam ediyor. Akaryak›t ve fleker zam-

m›yla aç›l›fl yapan hükümet, nüfus cüzdan›, sürücü belgesi gibi de¤erli ka¤›t bedellerine de yüzde 50 oran›nda zam yapt›. 90 TL olan pasaport bedeli 135 liraya yükseldi. Maliye bürokratlar›, y›l sonu bütçe a盤›n› tutturmak için bu zamlar›n flart oldu¤unu söyleyerek yeni zamlar›n sinyalini verdi.

Akaryak›t ve flekerden sonra dolayl› vergilere ve elektri¤e zamm›n tart›fl›ld›¤›n› aç›klad›. Buna göre, yüzde 25’lik Özel ‹letiflim Vergisi’nin yüzde 30’a çekilmesi düflünülürken, y›ll›k ödenen Motorlu Tafl›ma Vergisi’ne de yüzde 20 zam yap›lmas› planlan›yor. Henüz elektrik zamm›na da-

ir net bir aç›klama gündeme gelmezken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan› Taner Y›ld›z akaryak›t zamm› sonras› t›pk› Topbafl gibi ‘maliyet yüksek’ ve ‘zorunluluk’ ifadelerini kulland›. Bakan›n aç›klamalar›na karfl›l›k Tüketici Dernekleri Federasyonu Baflkan› Ali Çetin ise akaryak›t maliyetlerinin düflmesine ra¤men yap›lan zamm› keyfi bularak tüketicileri boykota ça¤›rd›.

Afet de¤il DSi katliam› fiavflat’ta meydana gelen selde 5 kifli öldü, Baflbakan kader dedi. fiavflat Belediye Baflkan›, müteahhitlerini suçlad›. Çevre ve Orman Bakan›, fiavflat'a polis korumalar›yla gelebildi Devlet Su ‹flleri (DS‹) taraf›ndan fiavflat Tigrat Deresi üzerinde ihaleyle yapt›r›lan bentlerin ya¤›fla dayanamay›p y›k›lmas› nedeniyle ilçeyi sel bast›. ‹lçenin pazar yeri dahil büyük bir bölümü sular alt›nda kald›. Sele kap›lan 5 kifli hayat›n› kaybetti. fiavflat Belediye Baflkan› M. Naci Köro¤lu, 13 bendin

7’sinin y›k›lmas›na, bentlerin yap›m›nda kullan›lan kalitesiz malzemenin sebep oldu¤unu söyledi. Bay›nd›rl›k Bakanl›¤›’nca bentlerin tanesine belirlenen fiyat›n yar›s›ndan az paraya ihale edildi¤ini belirten Baflkan, bentlerin yap›m›nda malzemeden de çal›nd›¤›n› ifade etti. Devlet, sel sonras› bölgeye gi-

Ya¤›fla dayanamayan bentlerin çökmesi sonucu fiavflat’ta meydana gelen selde Lütfiye Acar, Mavinur Durmufl, Özgen Demiral, Dilder Demiral, Selin Demiral hayat›n› kaybetti.

den Çevre ve Orman Bakan›'n› korumak için neredeyse tüm olanaklar›n› seferber etti. Fakat selde evi y›k›lan çok say›da vatandafl hemflerilerinin yard›m›yla yaralar›n› sard›. Herkes haddini bilecek Polisin yo¤un korumas›yla ilçeye gelen Çevre ve Orman Bakan› Veysel Ero¤lu y›k›lan setleri kastederek “Bu setler olmasayd› daha büyük facia yaflan›rd›” dedi. Bakan› protesto etmek isteyen fiavflatl› gençler korumalar taraf›ndan engellenirken bakan›n aç›klamalar›na karfl› fiavflatl›lar, 150 y›ld›r böylesi bir felaketin yaflanmad›¤›n› belirtip, “Bu bentler olmasayd› yani derenin yata¤›yla oynanmasayd› böyle bir

katliam da olmayacakt›. Olay›n sorumlusu baflta Devlet Su ‹flleri (DS‹) ve (bakan› iflaret ederek) sizlersiniz” dedi. Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an ise 5 kiflinin hayat›n› kaybetti¤i olay karfl›s›ndaki tepkilerle ilgili olarak “Herkes felaketler karfl›s›nda haddini bilecek” dedi. Çevre ve Orman Bakan› Veysel Ero¤lu, selle ilgili olarak yapt›¤› incelemeler s›ras›nda beflinci cesedin de bu-

lunmas› haberi üzerine sevindi¤ini söyleyerek kamuoyunun tepkisini çekmiflti. Akbaba Deniz Feneri kovuldu Sel felaketinin ard›ndan fiavflat’a giden Deniz Feneri derne¤i, halk›n tepkisiyle karfl›laflt›. Deniz Feneri üyeleri, “Dilenci de¤iliz. fiavflat’tan defolun” diyen fiavflatl›lar›n protestosu üzerine önce Kaymakaml›¤a s›¤›nd›, daha sonra da fiavflat’› terk etmek zorunda kald›.

Tafleron yakt›, Bakanl›k bakt› Bursa’daki hastane yang›n›n›n sorumlusu tafleron sistemi ç›kt›. Bakanl›k olay› baz› yetkililerin ihmaline ba¤lad› Bursa Devlet Hastanesi’ndeki yo¤un bak›m ünitesinde 8 kiflinin ölümüyle sonuçlanan yang›n sonras› Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n inceleme raporu aç›kland›. Raporda Burtom Özel Sa¤l›k Tesisleri flirketinin yapt›¤› korumas›z

Faflizm sanata düflman ‹dil Biret konserini basmaya giden Alperenciler, sonra da demokratik tepki gösterdiklerini iddia edip Biret’ten özür diledi Vakit’teki ‘kutsal mekanda flarap içerek konser yap›yorlar’ haberi üzerine Alperen Ocaklar›’ndan provokatörler 12 Temmuz’da ‹dil Biret konserinin yap›laca¤› Topkap› Saray›’n›n önünde eylem yapt›. Polisin uzun süre provokasyona göz yummas›

dikkat çekti. Faflistler saray›n önünde namaz k›ld›ktan sonra konsere kat›lanlara hakaretler ya¤d›rarak içeri girmeye çal›flt›. Eylemle ‘demokratik tepkilerini’ gösterdiklerini iddia eden Alperen Ocaklar› Genel Baflkan›, daha sonra Biret’ten özür diledi.

elektrik kablolar›n›n yang›na sebebiyet verdi¤i aç›klan›rken, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n verdi¤i yetkiyle bafllanan tafleron çal›flt›rma modeline ve hastaneye ayr›lan devlet bütçesine dair hiçbir de¤erlendirme bulunmuyor. Uykusuz dergisi konuyu kapa¤›na tafl›d›

Yüksel’de nefsi müdafaaya 301 Ankara Yüksel Caddesi’nde faflist sald›r›ya u¤rayanlar hakk›nda 301’den dava aç›ld›, sald›rganlara ise henüz hiçbir ifllem yok Haziran ay›n›n bafl›nda liseli ö¤rencilerin ÖSS’ye karfl› imza toplamak için Ankara Yüksel Caddesi'nde açt›¤› stantlara yönelik faflist sald›r›yla bafllayan çat›flmalara iliflkin yasal süreç bafllat›ld›. Yüzlerce kifliye kesici aletlerle sald›ran faflistlere karfl› henüz hiçbir ifllem yap›lmazken, polisin ve faflistlerin sald›r›s›na u¤rayanlara "görevli memura mukavemet", "hakaret", "özel ve kamu mal›na zarar vermek" ve Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci

maddesinden dava aç›ld›. Cumhuriyet Savc›s› Cihat ‹pekçi'nin haz›rlad›¤› iddianamede, sald›r›ya maruz kalanlar›n olay yerine gelen güvenlik güçlerine "Türkiye Cumhuriyeti’ni ve onun polisini tan›mad›klar›n›, Türkiye Cumhuriyeti polisi de dâhil olmak üzere hiçbir otoritenin sözlerini dikkate almayacaklar›n›" söyledikleri öne sürüldü. Faflist sald›r›ya maruz kalan 14 kifli 17 y›la kadar hapis istemiyle yarg›lan›yor.

Bir terslik var! Ferda Koç ferdakoc@hotmail.com

‹lerici bir sendikan›n merkezi geçti¤imiz günlerde tafl›nd›. Tafl›nd›klar› dairede çok büyük bir “sorunla” karfl›laflt›lar. Dairenin elektri¤i, suyu, telefonu hatta ADSL'si dahi kaçakt›. Su saati yoktu; telefon ve ADSL bir baflka daireye giden hatta “kaynak” yap›larak kullan›l›yordu; elektrik tesisat›na “ayar” yap›lm›flt›. Her ifllerini kaça¤a ba¤layan eski kirac›lar›n›n kimli¤i daha da ilginçti: flehit aileleriyle ilgili etkili bir kurulufl! Sendikac›lar tafl›nma gailesinin yan›na bir de su saati ba¤latmaktan bafllay›p bütün di¤er hizmetlerin tesisatlar›n› “yasall›k”la uyumlu bir düzene getirmek için epeyce u¤raflt›lar. Art›k kaçak elektrik ve su kullan›m›n›n büyük bir bölümü sanayide. Büyük sanayi kurulufllar› kulland›klar› elektrik ve su faturalar›n› düflürmek için bin bir “kaçak” yöntem kullan›yorlar. Dünyan›n her yerinde yoksullar›n, d›fllananlar›n bir direnifl biçimi olarak ortaya ç›kan kaçak hizmet kullan›m›nda ise Türkiye'nin yoksul mahalleleri giderek “geriye” düflüyorlar. Art›k hiçbir yoksul mahallede direkten kablo çekilmiyor... Giderek kabaran elektrik, su, telefon faturalar› karfl›s›nda yoksullar›n “sesi”, en çok paras›z, ucuz hizmet talebiyle duyuluyor. Sayaç okuma, açma kapama görevlilerinin “giremedi¤i” “kurtar›lm›fl mahalleler”e daha çok var. Ne sayaçlar sökülüp at›labiliyor, ne ulafl›mda, iletiflimde ve di¤erlerinde hizmete kitlesel “el koyma” hareketleri gelifltirilebiliyor... Gündelik yaflamda “düzen d›fl›l›k” en “milliyetçi-maneviyatç›-devletçi” örgütler ile sermayenin ifli olmaya bafllad› sanki. Bir yandan kriz, bir yandan toplumsal çöküntü ve di¤er yandan da yaz s›caklar›yla birlikte yaflanan suç patlamas› da Türkiye toplumunun nas›l diflinden t›rna¤›na silahl› oldu¤unu ortaya koydu. Sokakta gördü¤ümüz iki kifliden birinin ateflli silah› var neredeyse. Bireysel silahlanma ile faflizan toplumsal kültür aras›nda da ciddi bir örtüflme oldu¤u da biliniyor. 20-30 y›l öncesinin “silah tafl›ma adab›”n›n yerinde yeller esiyor. Ço¤u da “ruhsatl›” silahlar›yla, “Kurtlar Vadisi” kahramanlar› gündelik hayat›m›zda giderek daha fazla boy gösteriyor. Düzen d›fl›l›k ve öz-savunma yetene¤i toplumda bu flekilde yer de¤ifltirirken, solun ve bilinçli emekçilerin gündelik yaflam kültürü de bu bak›mdan tam aksi do¤rultuda gelifliyor. Art›k kimse “izinsiz” afifllemeye, yaz›lamaya ç›km›yor neredeyse. S›k›ysa ç›k, her biri kay›tl› kuyutlu binalarda bulunan partilere, derneklere para cezalar› ya¤›yor. Ço¤unlu¤u ücretli, kay›tl› ifllerde çal›flan parti ve dernek yöneticilerinin flahsen sorumlu tutulduklar› bu tip cezalar bu tip örgütlerin kabusu haline geliveriyor. Türkiye toplumunun en “silahs›z-savunmas›z” kesimini herhalde solcular oluflturuyor. Solcular›n “ruhsatl›” silah almalar› zaten neredeyse mümkün de¤il (avukat, sendikac› gibi gerçekten can güvenli¤i sorunu olan bir iflin varsa ve sab›kas›zsan, bin bir zahmetle alabiliyorsun); evinde ruhsats›z silah bulundu¤unda ise en iyimser tahminle 35 y›l hapis kap›da. “Bilinçli emekçiler” ise yüz yüze geldikleri neoliberal felaketler karfl›s›nda “kamulaflt›rmac›” hareketlere yönelmek yerine “bireysel dayan›kl›l›¤› art›r›c›” yollara sap›yorlar. Kentsel dönüflüm hareketi karfl›s›nda “küçük mülkü” koruma ve kent rant›ndan bireysel olarak “eflit pay alma”n›n ötesine geçmiyorlar. Büyüyen kredi kartlar› sorunu karfl›s›nda, kredi kart› tuza¤›n› “militan-kitlesel” biçimlerle karfl›lar›na almak yerine, faizden ar›nd›r›lm›fl borçlar›n “yeniden yap›land›r›lmas›n›” istemekle yetiniyorlar. Y›llarca ödedikleri yüksek faizlerin “geri ödemeye say›lmas›n›” istemek ve borçsuzluk iddias›nda bulunmak dahi ak›llar›na gelmiyor. “Gündelik hayat” tart›flmas›n› y›llard›r cinsler aras›ndaki iliflkiler, tüketim kültürü, dijital yaflam vb. her alanda yapan “sol kültür” tart›flmac›lar›n›n devrimci harekete temel sunacak bir gündelik hayat tart›flmas› yapmaktan kaç›nmas› da bu “tersliklerin” bir di¤er yüzü gibi görünüyor. Kitlesel hak mücadelelerini kriz ortam›nda yeni ve sosyalist bir programatik ba¤lama s›çratmaktaki “zihinsel engel”in önemli bir unsurunu bu “yeni sol(!) kültür” oluflturuyor.


23 Temmuz 5 A¤ustos

4 GÜNDEM

2009

KEMAL TÜRKLER UNUTULMADI

ÜN‹VERS‹TEL‹LER GEL‹YOR

IMF’YE fiENL‹KL‹ D‹REN‹fi

SHP’DE ‹ST‹FA

AKIN B‹RDAL HESAP SORDU

D‹SK: ‘Davan›n takipçisiyiz’

‘Halk›n yaz okulu var’

IMF toplant›lar›na protesto

Liberalizm tart›flmalar› SHP’de

Çevik Bir için suç duyurusu

22 Temmuz 1980’de faflistler taraf›ndan katledilen D‹SK'in Kurucu Genel Baflkan› Kemal Türkler mezar› bafl›nda an›ld›. D‹SK ayr›ca, 30 Temmuz günü görülecek Türkler davas› için Bak›rköy Adliyesi’nde buluflma ça¤r›s› yapt›.

“Okumufl insan halk›n›n yan›ndad›r” diyen ‹stanbullu Üniversiteliler bu y›l ikinci kez kentin yoksul mahallelerindeki çocuklarla bulufluyor. Ö¤renci Kolektifleri’nden üniversiteliler Bahçelievler, Ümraniye ve Okmeydan› halkevlerinde çocuklar için yaz boyunca gönüllü e¤itmenlik yapacak.

“IMF'ye ve Dünya Bankas›'na Karfl› Direnifl Günleri Koordinasyonu" 6-7 Ekim 2009 tarihinde ‹stanbul'da yap›lacak olan IMF (Uluslararas› Para Fonu) ve Dünya Bankas› y›ll›k toplant›lar›n› 1-8 Ekim tarihleri aras›nda eylemler, flenlikler ve konserlerle protesto etmeye ça¤›rd.›

SHP Genel Sekreteri Ahmet Abakay, partinin Genel Baflkan› Hüseyin Ergün’ü sa¤ ve liberal görüfllü buldu¤unu belirterek istifa etti. Abakay "Sol sosyal demokrat bir partide, sa¤-liberal görüflteki bir Genel Baflkan'›n Genel Sekreteri olarak çal›flmak siyasal çizgime sayg›s›zl›k olur” dedi.

DTP Diyarbak›r Milletvekili Ak›n Birdal 1998’de u¤rad›¤› silahl› sald›r›yla ilgili olarak Çevik Bir hakk›nda suç duyurusunda bulundu. Birdal, Çevik Bir taraf›ndan haz›rlat›ld›¤› anlafl›lan ‘and›ç’ nedeniyle hedef haline getirildi¤ini belirterek Bir’in hesap vermesini istedi.

Aç›l›mdan anlad›klar› teslimiyet Kürt sorununda AKP’nin aç›l›m iddias›yla bafllayan süreç, Kürt Hareketiyle AKP-TSK ikilisi aras›nda karfl›l›kl› hamleler eflli¤inde ilerliyor. AKP’nin ABD patentli çözüm paketinden TRT fiefl d›fl›nda bir fley ç›kmazken yüzlerce Kürt çocu¤u, sendikac› ve kad›n halen tutuklu Türkiye, Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün Mart ay›nda verdi¤i Kürt sorununun çözümünde “iyi fleyler olacak” müjdesinin ard›ndan adeta bir satranç müsabakas› izlemeye bafllad›. S›rr› emperyalistlerle pazarl›k masalar›nda ve Türkiye egemenleri aras›ndaki mutabakatta sakl› olan “Kürt sorununun çözümündeki tarihi f›rsat” an› flimdilik Kürt hareketiyle AKP-TSK ikilisinin karfl›l›kl› hamleleri eflli¤inde yaflan›yor. Türkiye egemenlerinin Ortado¤u ve Güney Asya hatt›ndaki aktif tafleronlu¤unun Kürt sorunu aç›-

s›ndan getirisinin ne olaca¤› henüz net de¤il. Ancak ‹lker Baflbu¤’un ABD seyahatinde meslektafl› M. Mullen’le görüflmesinde, iki ülke ordular› Pakistan ve PKK’ye karfl› mücadeleyi birbirine ba¤lad›klar›n› aç›klad›lar. Taraflar 15 A¤ustos’a kilitlendi Kürt hareketi ise bu “tarihi” momentte daha fazla inisiyatif olana¤› yaratabilmek için çaba sarf ediyor. Egemenlerin ortada somut bir çözüm plan› henüz yokken Abdullah Öcalan 15 A¤ustos’ta bar›fl için bir ‘yol haritas›’ aç›klayaca¤›n› duyurdu. Kürt hareketinin bu ad›m› AKP-TSK ikilisinde de hareketlilik yaratt›. Baflbakan Tayyip Erdo¤an 15 Temmuz’da alt› bakan›n kat›ld›¤› mini de¤erlendirme zirvesi yapt›. Hükümet Kürt sorununda tek gerçek çözüm olana¤›n›n Öcalan’›n muhatap al›nmas›ndan geçti¤ini, PKK ile masaya oturmufl görüntüsü vermemek nam›na reddediyor. Baflbakanl›ktan toplant› sonras›nda yap›lan aç›klamaya göre hükümet “Anadilde e¤itim, Kürtçenin resmi dil olmas›, Öcalan’›n serbest b›rak›lmas›, her türlü özerklik talebi, idari, mali, adli ve kolluk hizmetlerinin yerele devri, ülke genelinde ya da s›n›r ötesinde terör örgütü üyelerine yönelik operasyonlar›n durdurulmas›” taleplerini hiçbir koflulda kabul etmeyecek. K ü r t

halk›na çözüm nam›na sunulacak olan›nsa, “üniversitelerde Kürt dili ve edebiyat› bölümleri kurulmas›, Kürtçe yay›n, Devlet dairelerinde Kürtçe hizmet, gündelik hayatta Kürtçe kullan›m›na iliflkin mevcut yasada düzenlemeler, TBMM’de Faili Meçhulleri Araflt›rma Komisyonu kurulmas›” oldu¤u belirtildi. TÜS‹AD sürece dahil oldu TÜS‹AD ve Do¤an Medya grubu da tart›flmalara Öcalan’›n silah b›rakma koflulunu aç›klamas› yönünde görüfl bildirerek kat›ld›. TÜS‹AD bugüne kadar hiç görüflmedi¤i DTP ile görüflme karar› ald›. Özkök ise Öcalan’›n çözüm sürecinde yok say›lamayaca¤›na dikkat çekerek, AKP ve Genelkurmay’›n tavr›ndan farkl› bir çizgi ortaya koydu. Aç›l›m niyetine teslimiyet Aç›l›m tart›flmalar›yla birlikte Kürt hareketine yönelik sald›r›lar da yo¤unlaflt›. 9 DTP’li vekilin dokunulmazl›klar›n›n kald›r›lmas› için fezleke haz›rlan›rken, DTP hakk›nda aç›lan kapat›lma davas›n›n da sonbaharda sonuçlanmas› bekleniyor. Halen yüzlerce Kürt çocu¤u, Kürt hareketiyle iliflkisi olan sendikac›lar, kad›n ve insan haklar› savunucular› hapishanelerde tutuluyor. Türkiye egemenleri Kürt hareketinin örgütlü kurumlar›n› ezerek teslimiyetçi çözüm ad› alt›nda Kürt halk›na kendi çözüm plan›n› kabul ettirmek istiyor. Ancak Kürt halk›n›n siyasi temsilcilerini yok sayan bir çözümün imkans›zl›¤›, Özkök gibi kalemlere bile ezber bozma ça¤r›s› yapt›r›yor. fiimdilik görünen o ki AKP, Kürt halk›na aç›l›m umudu verirken temsilcilerine sald›rma takti¤ini sürdürecek.

DTP’den bar›fl için uzun yürüyüfl Kürt sorunununda çözümün gerçek muhatab› olan demokratik Kürt hareketi çözüm tart›flmalar›na kendi cephesinden en etkili biçimde kat›l›yor. KCK, eylemsizlik karar›n› Eylül ay›na kadar uzatt›¤›n› aç›klayarak Kürt hareketinin bar›fl için yol haritas› aç›klayaca¤› ve diplomatik görüflmeler yürütmeye çal›flt›¤› yaz döneminin ›l›ml› bir havada geçmesini amaçlad›. DTP, Kürt sorunda demokratik çözümü talebiyle ‹stanbul’da bafllay›p Diyarbak›r’da sona eren binler-

ce kiflinin kat›ld›¤› “Demokrasiye, bar›fla ve çözüme ça¤r› yürüyüflü” gerçeklefltirdi. 10-16 Temmuz tarihleri aras›nda gerçekleflen yürüyüfller ‹stanbul, Adana, Urfa, Van, Batman ve Diyarbak›r’da gerçekleflti. Her bir kentte binlerce kiflinin kat›ld›¤› fiili mitingler yap›ld›. Mitinglerde konuflan DTP’li vekiller hükümete ve Cumhurbaflkan›’na Kürt halk›n›n taleplerini kabul etme ve bar›fl için cesur ad›mlar atma ça¤r›s› yapt›lar. 15 Temmuz’da ise 225 kurumun imzalad›¤› Bar›fl Metni kamu-

oyuna aç›kland›. Metinde, tart›flmalar›n tümden bir çat›flmas›zl›k ortam›na dönüflmesinin sa¤lanmas›, operasyonlar›n durmas›n› ve silahlar›n susmas›, demokratik haklar›n kullan›m›n›n önünün aç›lmas› talep edildi. 20 Temmuz’da Bar›fl Anneleri ‹stanbul’un farkl› bölgelerinde CHP ve AKP ilçe binalar›na topluca giderek görüflme girifliminde bulundular. DTP 1 Eylül Dünya Bar›fl Günü’nde Diyarbak›r’da 1 milyon kiflilik bir miting yapaca¤›n› duyurdu.

Devletin adaleti iflkenceciye Adli T›p Kurumu’nun ard› ard›na verdi¤i raporlar tart›flma yarat›yor. Kurumun raporlar›yla Ergenekon davas›nda yarg›lanan çok say›da isim serbest kal›rken siyasi mahpuslar ölüme terk ediliyor Adli T›p Kurumu’nun ‘adalet’i son bir y›l içerisinde verdi¤i raporlarla s›k s›k tart›fl›l›r oldu. Kurumun verdi¤i tecavüz ma¤durlar›n›n elini rahatlatan raporlar kamu vicdan›n› zedeledi. Son bir y›l içerisinde 8 hasta mahpus Adli T›p Kurumu’nun kay›ts›zl›¤› nedeniyle Ergenekon hayatlar›n› kaybetti. san›¤› Adli T›p üyeleri araJ‹TEMC‹ albay lar›nda kontrgerilla Arif Do¤an Adli komutanlar›n›n da olT›p Kurudu¤u çok say›da isimi mu’nun verdi¤i hapishaneden kurtararaporla serbest cak sa¤l›k raporlar› b›rak›ld›. düzenleme konusunda

oldukça ‘duyarl›’ davrand›. Fakat Güler Zere, Erol Zavar, ‹smet Ablak gibi çok say›da mahpus ölümcül düzeyde hastal›klar› olmalar›na ra¤men bir türlü kurul üyelerinde “hapishanede kalamaz” intibas› uyand›ramad›. Kurum son olarak 14 y›ld›r mahpus olan ve 20 y›l daha cezas› bulunan 4. derece kanser hastas› Güler Zere’ye kat› g›da bile yiyemez halde olmas›na ra¤men “hapishanede tedavi olabilir” raporu verdi. Oysa kanser hastal›¤›n›n son evresine gelen Zere’ye olumsuz rapor veren kurul üyeleri daha önce Susurluk san›¤› ‹brahim fiahin’i verdi¤i “hapishanede ya-

tamayacak kadar sa¤l›¤› bozuk” raporuyla hapishaneden kurtarm›flt›. Tedavi edilemedi öldü Erzurum H tipi hapishanesinde 1994 y›l›ndan beri yatan ‹smet Ablak ise hapishanede yakaland›¤› cilt kanserinin tedavisi yap›lmad›¤› için 19 Temmuz günü yaflam›n› yitirdi. Devrimci mahpuslara yönelik bu uygulamalar sürerken Ergenekon operasyonunda tutuklanan eski komutanlar ard› ard›na tahliye ediliyor. Geçen hafta içinde J‹TEM’ci albay Arif Do¤an da sa¤l›k sorunlar› nedeniyle Adli T›p’›n flefaatinden yararlanarak tahliye edildi.

Erol Zavar’›n y›llard›r süren yaflam mücadelesi Hapishanelerde tedavi olanaklar› engellendi¤i için yaflam savafl› veren isimlerden birisi de Erol Zavar. Mesane kanseri olan ve 20 ameliyat geçiren Zavar’›n tedavi edilmek üzere serbest b›rak›lmas› için 3 y›ld›r giriflimler sürüyor. Fakat Zavar, her geçen gün ölüme yaklafl›rken Adli T›p

da, Zavar’›n cezas›n› erteleme ve affetme yetkisi olan Cumhurbaflkan› da konuya duyars›z kal›yor. Cumhurbaflkan› Gül’ün “vicdan›” Erbakan gibi eski dava arkadafllar›na s›zlarken ölümcül derecede hasta olan 10’dan fazla siyasi mahpusa kay›ts›z kalabilmesi de adalet konusunda tek tart›fl›lmas› gerek kurumun Adli T›p olmad›¤›n› gösteriyor

Türkiyeli iki asker Afganistan’da öldü

Yarg›da atama gerilimi

Afganistan’da görev yapan iki Türkiyeli asker hayat›n› kaybetti. Türkiye iflbirlikçili¤in bedelini ödemeye devam ediyor

Yaklafl›k 1500 hâkim ve savc›n›n terfi atama ve yer de¤ifltirmesinin belirlenece¤i Hâkimler Savc›lar Yüksek Kurulu kararnamesi yarg› içindeki AKP yandafllar› ve karfl›tlar› aras›ndaki restleflme nedeniyle ç›kart›lam›yor. Bu

Türkiyeli iki asker Afganistan’›n Faryap vilayetinin Devletabad ilçesinde hayat›n› kaybetti. Askerlerin trafik kazas› nedeniyle hayat›n› kaybettikleri aç›kland›. Hayat›n› kaybeden askerler Kurmay Albay Faruk Sungur ve Uzman Çavufl Mevlüt Baydur memleketlerinde düzenlenen törenle topra¤a verildi. Pakistan’a

da yay›larak giderek riskli bir hal alan ABD’nin Afganistan savafl›nda daha fazla rol almaya bafllayan Türkiye, ayn› zamanda büyük bir riske de davetiye ç›karm›fl bulunuyor. Gül’ün aç›klamas›yla basit bir kaza olarak yans›t›lmaya çal›fl›lan bu iki can kayb›, ABD iflbirlikçisi siyasetin ilk bedeli.

Egemenler aras›nda yaflanan gerilimin oda¤›nda hakim ve savc› atamalar› var. AKP Ergenekon ve PKK davas› savc›lar›n›n de¤iflmesini engellemek için toplant›lar› kilitliyor t›kan›kl›¤›n nedeni, Ergenekon ve PKK davalar›na bakan savc›lar›n kurul taraf›ndan AKP’nin itirazlar›na ra¤men de¤ifltirilmek istenmesi. Egemenler aras› yarg› alan›nda süren bu gerilim kurulun yeni atamalar yapmas›n› en-

Devrimci Yol davas›nda karar bozuldu 12 Eylül faflizminin iflkence ve hukuk d›fl› uygulamalar›n› yans›tan Devrimci Yol ana davas›nda Yarg›tay mahkumiyet karar›n› bozdu. Dava zamanafl›m›na u¤rayabilir Yarg›tay, Devrimci Yol davas›nda verilen mahkumiyet karar›n› bozdu. Dava, A¤›r Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülecek. 2010 y›l›nda zamanafl›m›na u¤rayacak davan›n düflmesi bekleniyor. 27 y›ld›r devam eden ve 21 kiflinin yarg›land›¤›

Devrimci Yol ana davas›n›n Yarg›tay’da görülen karar duruflmas› 9 Temmuz’da yap›ld›. Sabah saatlerinde bafllayan davada Yarg›tay 11. Ceza Dairesi mahkumiyet karar›n› bozdu. Son karara göre san›klar yeniden yarg›lanacaklar. Mahkeme,

san›klar›n savunma haklar›n›n k›s›tlanmas› ve baz› tan›klar›n dinlenmemesi üzerine karar› bozdu¤unu aç›klarken, dava Ankara 6. A¤›r Ceza Mahkemesi'nde dördüncü kez görülmeye bafllanacak ve 2010’da zamanafl›m›na u¤rayacak.

gellemek için Adalet Bakan› Sadullah Ergin ve Müsteflar Ahmet Kahraman’›n Baflbakan›n talimat›yla toplant›lara kat›lmamas› ile t›rmand›. Yasalara göre Adalet Bakan›’n›n kat›lmad›¤› bir toplant›da atama kararlar› ç›kart›lam›yor.


23 Temmuz 5 A¤ustos

2009

‹NSANCA YAfiAM 5

Yoksula üniversite yasak SBS ve ÖSS sonuçlar› e¤itim alan›ndaki piyasalaflman›n a¤›r sonuçlar›n› gösterdi. E¤itimin kap›lar›n›n giderek yoksullara kapand›¤›na iflaret eden sonuçlar, bir yandan da AKP’nin e¤itim politiklar›n›n t›kand›¤›n› gözler önüne serdi Ö¤renci Seçme S›nav› (ÖSS) ve Yabanc› Dil S›nav› (YDS) sonuçlar› 12 Temmuz günü Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi (ÖSYM) Baflkan› Prof Dr. Ünal Yar›ma¤an taraf›ndan aç›kland›. Buna göre, 1 milyon 324 bin 197 aday›n girdi¤i s›navda tüm puan türlerinden 1 milyon 200 bini aflk›n ö¤renci baraj› geçti. Ancak, üniversiteler kontenjanlar›n› 643 bin 528 olarak belirledi¤i için tercih yapan ö¤rencilerin yar›s› aç›kta kalacak. Do¤u illeri yine en ‘baflar›s›z’ iller olurken 30 bine yak›n aday s›f›r çekti. Dereceye giren adaylar›n ço¤u özel okullardan ç›karken, meslek liseleri en baflar›s›z liseler oldu. Adaylar›n en baflar›s›z oldu¤u bölüm fen bilimleri olurken, iki bölüm halindeki s›navdan ikinci bölümde kalem oynatan ö¤renci neredeyse parmakla gösteriliyor. YÖK’ün bu y›l kontenjan say›s›n› artt›rmas›na ve baraj› geçmeyi kolaylaflt›rmas›na ra¤men baflar› oran›n›n

düflmesi, e¤itimin niteli¤inin düfltü¤ünü kan›tl›yor. E¤itim sistemi s›n›fta kald› ÖSS birincilerinden Berkay Dertsiz, e¤itim sisteminin ezberci oldu¤unu ve hiçbir fley ö¤retmedi¤ini söyledi. Sonuçlar› de¤erlendiren, YÖK Baflkanvekili Prof Dr. ‹sa Eflme ise, ortaö¤retim ve temel e¤itim sisteminin t›kand›¤›na iflaret ederek topu Milli E¤itim Bakanl›¤›’na att›.

E¤itim-Sen Baflkan› Zübeyde K›l›ç, s›f›r çekenlerin yo¤unlukla do¤u illerinde yaflad›¤›klar›n› ve özellikle meslek liseleri mezunlar› olduklar›n› belirtti. K›l›ç, gelir da¤›l›m›ndaki adaletsizli¤in s›nav sonuçlar›na yans›d›¤›n› söyledi. Dersane ö¤retmenleri köleye dönüyor ‹zmir’de bir dersanede tarih ö¤retmenli¤i yapan Ersun Balc›lar, etüt sisteminin ö¤-

rencileri tembelli¤e al›flt›rd›¤›na de¤inerek dersanelerde köle gibi çal›flt›r›ld›klar›n› belirtti. S›nav› kazananlar›n yüzde 80’inin dersaneye giden ö¤renciler oldu¤unu belirten E¤itim Emekçileri Derne¤i baflkan› Sefa Akdemir Yücel de s›nav sonuçlar›n›n s›n›fsal çeliflkileri ortaya koydu¤unu söyledi. Kazanmaya de¤il de¤ifltirmeye çal›flmak laz›m ÖSS’nin, galibi belli olan bir s›nav oldu¤unu söyleyen ‹zmir Ö¤renci Velileri Dayan›flma Derne¤i Baflkan› Orhan Yüce ise “ticarilefltirilmifl e¤itim hem param›z› hem de gelece¤imizi al›p götürmektedir” diyerek velilerin ve ö¤rencilerin bu sistemde baflar›l› olmaya çal›flmaktansa sistemi kald›rmaya çal›flman›n daha do¤ru oldu¤unu vurgulad›. SBS’de de birinciler özel okullardan ç›kt›. E¤itim sistemindeki genel baflar›s›zl›k SBS’ye de yans›d›. S›navda 33 bin 150 ö¤renci 196 puan baraj›n› aflamad›.

Harç zamm›na tepkiler büyüyor Harçlara yap›lan yüzde 8 ile 500’lük zamlara karfl› ‹stanbul, Eskiflehir, Van ve Cizre’de protesto eylemleri düzenlerdi. Ankara'da TBMM’ye yürümek isteyen Ö¤renci Kolektifleri üyelerinne polis sald›rd›. Üç ö¤rencinin gözalt›na al›nd›¤› sald›r› sonras›nda tekrar biraraya gelen ö¤renciler

3 saat oturma eylemi yapt›. Eylemin ard›ndan Yüksel Caddesi’nde demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin de kat›ld›¤› bir bas›n aç›klamas› yapan Ö¤renci Kolektifleri “AKP harç paralar›na yüksek oranlarda zam yaparak krizin faturas›n› ö¤rencilere kesiyor" dedi.

Çay›roval› Büyükflehir’e yürüdü Çay›roval›lar kentsel dönüflüm projesine karfl› bar›nma hakk›n› savunuyor. Büyükflehir’in kap›lar›na dayanan Çay›roval›lar’a depremzedelerden destek geldi

‘Köprü y›k›ls›n, Tayyip alt›nda kals›n’ Rant ve y›k›m ile an›lan ‹stanbul Bo¤az›’na 3. Köprü projesine tepkiler büyüyor. Köprüyü, insanca yaflam› savunanlar tasmaya, rantç›lar ise kolyeye benzetiyor 3. Köprü Yerine Yaflam Platformu bileflenleri 18 Temmuz günü ‹stanbul Bo¤az›’na 3. Köprü projesine karfl› eylemdeydi. Mahalle dernekleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti ve meslek odalar› temsilcilerinden oluflan bin kifli saat 17.00’de Kireçburnu’nda toplanarak Sar›yer’e yürüdü. Yürüyüfl boyunca “Köprü y›k›ls›n Tayyip alt›nda kals›n”, “Köprü de¤il toplu ulafl›m” sloganlar› at›l›rken yoldan geçen arabalar yürüyüfle kornalar›yla destek verdi. Projeyle birlikte y›k›m tehdidiyle karfl› karfl›ya olan yoksul mahallelerden kat›l›m›n yo¤un oldu¤u eylemde Halkevleri’nin ve

mahalle derneklerinin kitlesel kat›l›m› dikkat çekti. Yürüyüflün ard›ndan gelinen Sar›yer Meydan›’nda yap›lan konuflmalarla köprünün y›k›m getirece¤i ve AKP’nin rant için köprüyü yapmaya çal›flt›¤› vurguland›. Kat›l›mc›lar›n 3. Köprüye karfl› mücadele sözü verdi¤i eylem, ‹lkay Akkaya’n›n flark›lar›yla sonland›. Birçok ‹stanbullu, temiz bir çevre için, su ve bar›nma hakk› için 3. Köprü projesine karfl› ç›karken Zaman gazetesi internet sitesinde Köprü’nün ad› için anket yaparak adeta do¤mam›fl çocu¤a don biçiyor.

Gebze Belediyesi’nin kentsel dönüflüm projesi kapsam›nda y›k›m karar› ald›¤› Cumhuriyet mahallesi ve Adem Yavuz mahallesi halk› 15 Temmuz’da bir halk toplant›s› düzenledi. Toplant›da projenin iptali için imza toplanarak Büyükflehir Belediyesi’ndeki ‹l Genel Meclisi toplant›s›na sunulmas› karar› al›nd›. Toplant› sonras›nda 3 bin 500 mahalleli, polisin engellemelerine ra¤men bir yürüyüfl yapt›. Yürüyüfl öncesi halka hitaben konuflan mahalle temsilcisi Sebahattin Günel, Gebze Belediye Baflkan› Adnan Köflker’in sadece AKP temsilcileriyle konufltu¤unu belirterek “Kimse bizim ad›m›za karar alamaz” dedi. Eylem öncesinde Dikmen Vadisi halk› Çay›roval›lar’› telefonlarla arayarak destek mesajlar›n› iletti. Ayn› gün bir toplant›da konuflan Köflker önce “vatandafl›n r›zas› olmadan hiçbir evi y›kmayaca¤›z” dedi ancak sonras›nda “zengin fakir demeden kaçak binalar› y›kaca¤›z” dedi.

17 Temmuz günü Kocaeli Büyükflehir Belediyesi önüne giden 500 Çay›roval›, seçtikleri 5 temsilciyi taleplerini iletmesi için Belediye binas›na gönderdi. Görüflmeden sonra konuflma yapan Sebahattin Günel, baflkan›n “halk istemiyorsa y›kmay›z” dedi¤ini ancak baflkana güvenmediklerini söyledi. Polisin genifl güvenlik

önlemleri ald›¤› eyleme, bürokratlar›n yerlefltirilmesi için evlerinden at›lmak istenen Ar›zl›l› depremzedeler de destek verdi. Çay›roval›lar da, bar›nma haklar› için her akflam meflaleli yürüyüfl yapan Ar›zl›lara destek sözü verdi. 17 A¤ustos'ta depremzedelerin gerçeklefltirece¤i anma töreni ve yürüyüfle Çay›roval›lar›n da kat›laca¤› duyuruldu.

Bebekler ölüyor Bakanl›k gizliyor ‹negöl’den sonra fianl›urfa’da da bebekler öldü. S›cakl›klar›n artmas›yla birlikte hastanelerin yenido¤an ünitelerinde bebek ölümleri de art›yor. Bakanl›k, önlemlerini artt›raca¤› yerde, ölümleri gizlemeye çal›fl›yor SES fianl›urfa fiube Sekreteri Hikmet Evin 10 Temmuz’da yapt›¤› bir aç›klamayla, son 12 gün içerisinde Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Hastanesi'nde 'tan›mlanamam›fl bir nedenle' 8 bebe¤in öldü¤ünü ve hastanede enfeksiyon riskinin oldu¤unu belirtti. Hastane yönetimi ve Sa¤l›k Bakanl›¤› önce ölümleri yalanlasa da sonras›nda ölü say›s›n› 3 olarak aç›klarken, ölüm-

lerin enfeksiyon sonucu olmad›¤›n› iddia etti. Ölümlerden sonra yenido¤an ünitesinin tadilat gerekçesiyle ka-

pat›l›p hastalar›n baflka hastanelere sevk edilmesi enfeksiyon olas›l›¤›n› güçlendirirken SES, yetkililerinin olay› örtbas etmeye çal›flt›¤›n› belirtti ve olay›n takipçisi olacaklar›n› söyledi. ‹negöl Devlet Hastanesi’nde de 30 Haziran günü fenalaflan 10 bebekten biri taburcu edildikten sonra 2 Temmuz günü hayat›n› kaybetmifl ve ölüm yetkililerce gizlenmeye çal›fl›lm›flt›.

Do¤duklar›na piflman ediyorlar Kocaeli Alikahya’da bulunan Kad›n Do¤um Hastanesi yak›nlar›na kurulan baz istasyonuna Sa¤l›k Bakanl›¤› de¤il mahalleliler karfl› ç›k›yor Kocaeli’ndeki Alikahya Kad›n Do¤um Hastanesi’nin girifline kurulan baz istasyonunun kald›r›lmas› için mahalleliler eylem yapt›. 16 Temmuz’da Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarl›¤› önünde bir araya gelen mahalleliler açt›klar› “Baz ‹stasyonu ‹stemiyoruz” pankart› ile baz istasyonunun bulundu¤u alana kadar yürüdü. Mahalle-

li ad›na burada bir bas›n aç›klama yap›ld›. Aç›klamay› okuyan Fevzi Çakmak Mahallesi muhtar› Fatma Keskin, sa¤l›¤a zararl› oldu¤u için yerleflim yerlerine uzak alanlarda kurulmas› gereken baz istasyonlar›n›n hastane giriflinden derhal kald›r›lmas›n› istedi. Hastaneyi sa¤l›k aç›s›ndan tehdit eden baz istasyonunun ayn› zamanda

mahallelerinin sa¤l›¤›n› da tehdit etti¤ini söyleyen Keskin, flirketlerin kar› için sa¤l›klar›n›n feda edilmesine izin vermeyeceklerini dile getirdi. Keskin son olarak, “Baz istasyonu kald›r›lmazsa hukuk mücadelesi de dahil olmak üzere her türlü mücadeleyi verece¤iz. Kendimizin ve çocuklar›m›z›n sa¤l›¤›na sahip ç›kaca¤›z” dedi.

Sat›fl Bakanl›¤›

Kontörlü sayaç soygunu “... Bu tarifelerin tespitinde ... yüzde 10'dan afla¤› olmayacak nispette bir kâr oran› esas al›n›r.” Bu madde, ‹stanbul Su ve Kanalizyon ‹daresi Genel Müdürlü¤ü Kurulufl ve Görevleri Hakk›nda Kanun’un 23. maddesidir. Bu kanun 1981 y›l›n›n MGK toplant›s›nda, bugünlerde intihar› düflünen Kenan Evren’in imzas›yla ç›km›flt›r. Model olarak al›nan bu kanun, kamu hizmetlerinde kar amac› gütme ilkesini yerlefltirerek hizmetlerin özellefltirilmesinin önünü açm›fl ve neoliberal sald›r›lar karfl›s›nda kamunun tasfiyesine zemin haz›rlam›flt›r. Dünya Bankas›’n›n (DB) da özellikle iftihar etti¤i bu model (‹SK‹ modeli) süreç içerisinde birçok ilde hayata geçirilmifltir. Günümüzde ise vites büyüten bir sald›r› dalgas› tam gaz halk›n üstüne geliyor. Neoliberal politikalar t›kand›¤› yerde, zulas›nda biriktirdi¤i yüksek dozajl› sald›r› modellerini hayata geçirmeye çal›fl›yor. Belediyeler de tekellerin kâr›n› garanti eden tafleronlara dönüflüyor. Su alan›ndaki yeni sald›r›n›n ad› ön ödemeli (kontörlü) su sayac›. Belediyelerin su ve kanalizasyon idareleri, ödenmeyen su paralar›n› gerekçe göstererek ön ödemeli sayaç uygulamas›na gittiklerini aç›klasa da, 1981’deki DB sözleflmesinin Türkiye’ye arma¤an› olan ‹SK‹ modeli bize belediyelerin ya da yetkili kurumlar›n gerekçelerinin alt›nda mutlaka bir gasp plan› oldu¤unu gösteriyor.

Kontörlü sayaç ile ne de¤ifliyor? Kontörlü ya da ön ödemeli sayaç ile ilk olarak halk, hizmet garantisi almaks›z›n belediyeye ve belediyelerin anlaflmal› oldu¤u flirketlere ödeme garantisi vermifl oluyor. Mekanik sayaç kullan›c›s›, kulland›¤› suyun paras›n› öderken, kontörlü sayaç kullan›c›s› önceden ne kadar kullanaca¤›n› garanti ediyor. Ad› üstünde ön ödemeli olan sayaçlarla birlikte önce para ödeniyor ard›ndan su kullan›l›yor. ‹kinci olarak su gibi bir temel ihtiyac›n ön ödemeye tabi tutulmas›, halk›n su ihtiyac›n›n karfl›lanmas›n› de¤il, “paran kadar su” yaklafl›m›n› güvence alt›na al›yor. Bu uygulama ile birlikte sayaç üzerindeki k›smi kullan›c› kontrolü de kar mant›¤› ile hareket eden flirketlere geçmifl oluyor. Kapanan suyun, borcunu ödeyemeyen ancak su ihtiyac› “buharlaflmayan” kullan›c› taraf›ndan daha sonra ödenecek cezal› faturalar› göze al›narak “fiilen” aç›lmas› mümkün de¤il. Sayaçlar kontörlü, flirketler AKP’li Türkiye’de kontörlü sayaç ihalelerine giren firmalar incelendi¤inde, MVM, Elektromed, Alfaser ve Termikel flirketler grubunu görmek mümkün. Elektromed ve Alfaser Termikel fiirketler Grubu bünyesindeler. Ayr›ca Termikel bünyesindeki Elektromed daha önce de Alfa ismiyle Ankara do¤algaz sayaçlar› ihalesini alm›flt›. Ayn› grubun bünyesinde, 2007 y›l›nda açt›¤› çukur, bir çocu¤un ölümüne sebebiyet verdi¤i için ceza alan MVM flirketi de var. MVM’nin sahibi Bilal fiahin, Elektromed’in Baflkan› Ahmet Kaya’n›n ablas›yla evli. fiahin ayn› zamanda Baflbakan da dahil olmak üzere birçok AKP kurmay›yla beraber Birlik Vakf›’n›n kurucu kurulunda yer al›yor. Ne yapmal›? Ankara’da kontörlü sayaca aç›lan bir dava kullan›c› lehine sonuçland›. Ancak bu kurumlar, haber vermeksizin abonelerin sayaçlar›n› de¤ifltirerek fiili bir uygulamaya girifliyor. Fiili uygulamaya karfl›, fiili mücadele daha da önem kazan›yor. fiimdilik özellikle suyun fatura borcu sebebiyle kesik oldu¤u dönemlerde daha dikkatli olmak gerekir. Unutulmamal›d›r ki, sayaca yap›lan müdahale asl›nda su hakk›na yönelik bir sald›r›d›r ve bu sald›r› ayn› zamanda bir mücadeleye davettir. Susuz kal›p kalmayaca¤›m›z› belirleyecek olan da bu mücadeledir. Alp Tekin Babaç

E¤itimden çok okul arsalar›n›n de¤eriyle ilgilenen rant sevdal›lar› ‹stanbul’da 45 okulu sat›l›¤a ç›kard› ‹stanbul Valisi Muammer Güler rant de¤eri yüksek arazilerdeki okullar› satmaya haz›rland›klar›n› aç›klad›. Ço¤u tarihi de¤er tafl›yan ve aralar›nda Hababam S›n›f› filmiyle özdeflleflen Çaml›ca K›z Lisesi’nin de oldu¤u 45 okuldan 22'si ilk etapta sat›lacak. ‹stanbul Valili¤i, Bay›nd›rl›k ‹l Müdürlü¤ü, ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü, Milli Emlak Daire Baflkanl›¤› ve Umum Emlakç›lar Odas›'ndan temsilcilerle oluflturulacak ekspertiz komisyonunun gerekli araflt›r-

malar› yapmas›n›n ard›ndan okullar Milli Emlak Komisyonu'na devredilecek. Okul arazileri üzerine al›flverifl merkezi ve turistik tesis yap›lmas›n›n önünü açacak olan imar plan› de¤iflikliklerinin ard›ndan okullar aç›k art›rmayla sat›lacak. Sat›fllardan yaklafl›k 5 milyar dolar bekleyen Vali Güler, ‹stanbul’da arsalar›n çok de¤erlendi¤ini, okuldan çok okul arsas›na ihtiyaç duyduklar›n› belirterek e¤itime de rantç› bir bak›fl aç›s›yla yaklaflt›klar›n› gösterdi.

www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n

Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n

Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n

Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n

Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)


23 Temmuz 5 A¤ustos

6 EMEK Karadeniz Ufla¤› sermayenin ufla¤› olmayacak! Mustafa Eberliköse eberli@sendika.org

Do¤u Karadeniz tar›m›n›n motor gücünü oluflturan çay ve f›nd›k tar›m› bugünlerde neoliberal dönüflüm sürecinin son viraj›na girdi. Devlet çay ve f›nd›k üretiminden tamamen çekilerek üreticileri sermayenin insaf›na terk ediyor. Bugüne kadar Çaykur ve Fiskobirlik arac›l›¤›yla çay ve f›nd›k üretimi desteklenmiflti. AKP iktidar› her iki kurumun da tar›msal üretim alan›ndan tasfiye sürecini h›zland›ran yeni projeler aç›klad›. AKP'nin projeleri hayata geçerse üreticilerin topraks›zlaflma ve iflçileflme süreci h›zlanacak. GSMH içindeki gelir düzeyi zaten Türkiye ortalamas›n›n alt›nda olan bölge insan› daha da yoksullaflacak. Karadeniz ufla¤›n› sermayenin ufla¤› haline getirecek projelere göre yaklafl›k 3 y›ld›r Fiskobirlik'in yerine f›nd›k al›m› yapan TMO bu y›l al›m yapmayacak. F›nd›k fiyat› Vadeli ‹fllem Borsas›’nda (VOB) belirlenecek. Çay al›mlar› için de Çay Borsas› kurulabilmesi için Ulusal Çay Konseyi vas›tas›yla çal›flmalar h›zland›r›ld›. Bunun için öncelikli olarak Çaykur özellefltirilecek. fiu an bölgede yaklafl›k 200 bin çay üreticisi ve 320 bin f›nd›k üreticisi var. Yaklafl›k 3 milyon insan geçimini çay ve f›nd›k üretimiyle sa¤l›yor. Bu durum çay ve f›nd›k al›m›yla u¤raflan sermaye aç›s›ndan avantaj yarat›yor. VOB'lar sayesinde üreticiden daha ucuza ve daha esnek al›mlar yap›labilecek. Çünkü her iki üründe de üretici say›s› çok ve örgütsüz, al›c› say›s› ise az ve kartel biçiminde örgütlü. AKP'nin planlad›¤› senaryo; piyasaya gelen ürünleri, al›c›lar daha ucuza ve daha uzun vadeli ödeme planlar›yla almak isteyecek, ürünlerine sahip ç›kacak kurumlar› olmayan üreticiler de elleri mahkum al›c›lar›n isteklerini kabul edecek. Çay üretiminde dönüflüm tar›msal havzalar projesiyle h›zland›r›lacak. Desteklenecek 16 ürün içine al›nan çay üretimi yaln›zca 3 havzada yap›lacak. Yani sadece ihracata yönelik model çerçevesinde belli bölgeler -ki bu bölgeler de çay›n veriminin yüksek oldu¤u daha yüksek bölgeler- de belli çeflitler de gerçeklefltirilecek. Son iki kalk›nma plan›nda geçen çay ürününün çeflitlendirilmesi ve bu sene deneme üretimi yap›lan organik ve beyaz çay üretimi süreci h›zland›r›lacak. Üreticiler sözleflmeli çiftçiler haline getirilerek, sadece havza içinde kendilerinden istendi¤i kadar ürün üretecek. Binlerce çay üreticisinin üretimden tasfiyesinin yan›nda kalan üreticiler de bu yolla iflçilefltirilecek. Üretim sürecindeki karar aflamalar›n›n hiç birinde yer alamayacaklar. F›nd›kta ise dönüflümün ilk aflamas› bizzat Baflbakan Erdo¤an taraf›ndan aç›kland›. TMO art›k f›nd›k al›m› yapmayacak. F›nd›k al›m›nda VOB uygulamas› bafllayacak. Baflbakan taraf›ndan aç›klanan strateji çerçevesinde, ruhsatl› 406 bin hektar alan d›fl›nda f›nd›k üretimi desteklenmeyecek. Yani düz ve sulak alanlarda f›nd›k üretimi yasaklanarak, f›nd›¤›n› sökenlere para ödenecek. Ve en önemli nokta bu y›l f›nd›¤a para ödenmeyecek. Devletin yapaca¤› al›mlarda ödemeler 2010 y›l›nda bafll›yor. Ürününü toplayan üreticiler eylül ay›nda paralar›n› ceplerine koymak istiyorsa taban fiyat›n bile alt›nda özel sektöre f›nd›klar›n› satmaya mahkumlar. AKP iktidar› çay ve f›nd›k üretimine dair bu kararlar› al›rken üreticileri dikkate almad›. Tamamen tar›mdaki neoliberal dönüflüm süreci kapsam›nda sermayenin istekleri do¤rultusunda bir strateji belirledi. Ekmek paralar› ellerinden al›nan ve topraks›zlaflt›r›larak iflçilefltirilmek istenen Karadeniz uflaklar›n›n tepkileri giderek art›yor. Savafl yardakç›l›¤›na karfl› 'Karadeniz ufla¤› Amerikan ufla¤› olmayacak' diyerek tüm Karadeniz'i köy köy gezen Karadeniz'in asi ve inatç› uflaklar› bu kez sermayenin ufla¤› olmamak için AKP'nin kurdu¤u çarka yine çomak sokacakt›r.

Sermaye kölelik için bast›r›yor Cumhurbaflkan›n›n k›smen veto etti¤i ‘özel istihdam bürolar›’ yasas› ile ilgili tart›flmalar sürüyor. Patronlar yasan›n kabul edilmesi için bast›r›rken, yasan›n veto edilmeyen maddeleri iflsizlik fonunu ya¤maya aç›yor Türkiye Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD) ve Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu (T‹SK), Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün veto etti¤i özel istihdam bürolar› ile ilgili yasan›n yeniden ç›kar›lmas›n› istedi. Konuyla ilgili yaz›l› aç›klama yapan TÜS‹AD, yasan›n “güvenceli esneklik” anlay›fl›yla ele al›nmas› halinde esnek çal›flt›rma imkân›n›n gelifltirilmesine destek olaca¤›n› ifade etti. T‹SK ise yasa tasar›s›ndaki endiflelerin, devlet, iflçi ve patron temsilcilerinden oluflan Üçlü Dan›flma Kurulu’nda uzlaflmayla çözülmesini önerdi. Güvenceli esneklik TÜS‹AD’›n bahsetti¤i “güvenceli esneklik” kavram› Avrupa Birli¤i’ndeki emek piyasas› reformlar›n›n formülü olarak biliniyor. Kavram marksist akademisyen Bob Jessop taraf›ndan yaz›lan “Kapitalist Devletin Gelece¤i” adl› kitapta ele al›nm›flt›. Jessop “güvenceli esneklik” politikalar›n› "ücret esnekli¤i, sigorta-temelli iflsizlik yard›mlar›nda indirimler ve sosyal yard›m gelirleri ve asgari ücretin

indirilmesi ya da yürürlükten kald›r›lmas›" gibi önlemlerle tan›ml›yor. Jessop "güvenceli esneklik" modelinin "kapitalist devletin gelece¤i" aç›s›ndan hayati önemini tafl›d›¤›n› ifade ediyor. K›sacas› tafleron sisteminden daha a¤›r sömürü talep eden, patronlar, “güvenceli esneklik” ad› alt›nda iflçilere güvencesizlik ve sömürünün daha fazla art›r›lmas›n› vaat ediyor.

‹flsizlik fonu ya¤malan›yor Gül taraf›ndan k›smen veto edilen ve patronlar›n yeniden görüflülmesini talep etti¤i yasa tasar›s›n›n veto edilmeyen di¤er maddeleri ile patronlar›n bir süredir ifltah›n› kabartan 41 milyar TL’lik ‹flsizlik Fonu da, patrona destek fonuna dönüfltürülüyor. Yasa tasar›s›n›n ikinci maddesinde, iflverenler iflsizlik ödene¤i

alan bir iflçiyi ifle al›rsa veya mevcut iflçilerine ilave olarak 1 Nisan 2009 ile 31 Aral›k 2009 aras›nda yeni iflçi al›rsa, iflverenin sorumlulu¤undaki sigorta primleri Fon'dan karfl›lanacak. Yasa tasar›s›n›n üçüncü maddesine göre, Fon’un 2009 ve 2010 y›l›nda nema gelirinin dörtte üçünün, 2011 ve 2012 y›l›nda ise nema gelirinin dörtte birinin bütçeye gelir olarak kaydedilmesiyle, iflçilerin paras› hükümet taraf›ndan kullan›labilecek. Yasayla Güneydo¤u Anadolu Projesi’ne de (GAP) kaynak aktar›lacak. Yasa tasar›s›n›n üçüncü maddesinde Fon’un nema gelirlerinin GAP kapsam›ndaki ya-

t›r›mlar öncelikli olmak üzere ekonomik kalk›nma ve sosyal geliflmeye yönelik altyap› yat›r›mlar›nda kullanmak üzere ayr›laca¤› belirtiliyor. Vetonun as›l sebebi ne? CHP taraf›ndan “noter” benzetmesi yap›larak hükümetin kabul etti¤i tüm yasalar› onaylamakla elefltirilen Gül’ün özel istihdam bürolar›yla ilgili yasay› veto etmesinin sebebinin bu elefltiriler oldu¤u ifade ediliyor. Vetonun di¤er sebebi olarak, yasada Anayasa ile çok aç›k uyumsuzluklar›n olmas› ve yasan›n CHP taraf›ndan Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi ihtimali bulunmas› gösteriliyor.

AKP’nin gaz› Nabucco’ya yeter mi? Rusya’n›n enerji tekelinin k›r›lmas›n› hedefleyen projede imzalar Ankara’da at›ld›. Büyük umutlar ba¤lanan proje beklenen gaz› bulamayarak ölü do¤abilir AKP ve medya taraf›ndan büyük anlaflma olarak lanse edilen Nabucco, flu an taraflar›n ‘iyi niyet’ belirtmeleriyle s›n›rl›. Somut ad›m at›lmas›na yönelik ticari ve hukuki anlaflmalar ise önümüzdeki alt› ay içeri-

sinde görüflülecek. Bu süre içinde projenin gider ve gelirlerinin paylafl›m› konusundaki belirsizli¤in nas›l afl›laca¤› ise meçhul. fiu an için gaz›n al›naca¤› tek ülke olan Azerbaycan bile projeye net destek vermifl de¤il. Nitekim imza törenine Bakanl›k düNabucco ad› zeyinde kat›lmas› da ‹talyan besteci bunun mesaj›. Elde Verdi’nin Naolan tek somut veri bucco operas›n- boru hatt› infla anlafldan geliyor. mas› ve Azerbaycan’›n Opera Yahudile- miktar› ne kadar olarin topraklar›nca¤› belli olmayan dan sürülerek, ama “ticari olarak karBabil kral›na l› olursa” vermeyi taesir düflmeleriahhüt etti¤i do¤algaz. nin hikayesini AKP ise Türkiye anlat›yor. üzerinden geçecek gaz›n yüzde 15’ini sat›n

ve yüzde 14,3'le Litvanya izliyor. Almanya ve Fransa’da ise iflsizlik oran› s›ras›yla yüzde 7,7 ve yüzde 8,9'a ulaflt›. ‹ngiltere’de iflsizlik oran› yüzde 7,6 ile son on y›l›n rekor seviyesinde. ‹flsizlik nedeniyle göçmen iflçiler ülkelerine dönmeye bafll›yor. Polonya hükümeti bir y›l içerisinde 400 bin vatandafl›n›n geri dönmesini bekliyor.

Türkiye, Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya flirketleri ortak çal›fl›yor. Rusya’n›n Nabucco hatt›na alternatif “Güney ve Kuzey Enerji Hatt›” olmak üzere iki projesi bulunuyor. Putin yönetimiyle birlikte bölgesel etkinli¤ini yeniden kazanan Rusya, Orta Asya ülkeriyle son dönemde geliflen iliflkileri çerçevesinde hatt›n do¤u aya¤›n›, Avusturya flirketi OMV’nin yüzde 50 ve Macar flirketi MOL’un yüzde 21,2 hissesini alarak bat› aya¤›n› kontrol konusunda önemli bir avantaj yakalad›. Nabucco’nun bir di¤er do¤algaz kayna¤› olarak gösterilen ‹ran ise ABD engeline tak›l›yor. Bu nedenlerle Nabucco projesinin ölü do¤ma ihtimali yüksek.

“Ümü¤ümüzü s›kt›rmay›z” diyen AKP, IMF politikalar›n› IMF’siz uygulayarak yapt›¤› zamlarla halk›n ümü¤ünü s›k›yor

‹talya’da toplanan emperyalist devletler, 20 milyar dolarl›k tar›m fonu ile az geliflmifl ülkelerin tar›m alanlar›n› ya¤maya aç›yor ‹talya’n›n L’Aquila kentinde düzenlenen G8 toplant›s› sona erdi. Toplant›da açl›k ve yoksullu¤un ciddi boyutlara ulaflt›¤› az geliflmifl ülkelere, zengin ülkelerin katk›s› ile 20 milyar dolarl›k bir yard›m fonu

alma flart›n› geri çekmifl görünüyor. Bu geri ad›m, anlaflman›n zora girdi¤inin hükümet taraf›ndan kabulü olarak yorumlan›yor. Nabucco ve Türkiye Türkiye egemenleri de Nabucco projesine Avrupa’n›n enerji tedarikçisi olma hevesiyle giriyor. Türkiye enerjide d›fla ba¤›ml› ve do¤algaz›n neredeyse tamam› ithal ediliyor. Kaynak ülkeler ise baflta Rusya olmak üzere, ‹ran, Nijerya ve Cezayir. Ülkenin do¤algaz ihtiyac›n›n yüzde 60’› Rusya’dan karfl›lan›yor. Rusya’n›n, kendi ç›karlar›n› tehdit etti¤i ortada olan Nabucco projesini engelleme yönündeki giriflimleri, Türkiye egemenleri aç›s›ndan önemli krizler yaratmaya aday. Nabucco’nun öyküsü… Nabucco projesinin ilk ad›mlar› 2002 y›l›nda at›ld›. Projenin ilk amac› Orta Asya do¤algaz›n› Avrupa’ya aktarmak.Projede

IMF’siz IMF program›

G8’den tar›ma yeni konsept

Avrupa’da iflsizlik rekor seviyede Avrupa Birli¤i ‹statistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre Avrupa Birli¤i’nde (AB) iflsizlik oran› yüzde 9,5 ile tarihi bir rekor k›rd›. Bu oran AB'de toplam 20,8 milyon kiflinin iflsiz oldu¤u anlam›na geliyor. AB'de en yüksek iflsizlik oran› yüzde 18,7'yle ‹spanya’ya aitken, ‹spanya’y› yüzde 16,3'le Letonya, yüzde 15,6'yla Estonya

2009

oluflturma karar› al›nd›. Avrupa Birli¤i Komisyonu Baflkan› Jose Manuel Barosso, “g›da yard›m›” yerine “g›da güvenli¤i” yaklafl›m›n› benimseyeceklerini ifade etti. Fonun tar›m›n geliflmesini destekleyece¤i iddia edilirken, emperyalist ülkelerin fon vas›tas›yla az geliflmifl ülkelerin tar›m politikalar›na müdahale edece¤i tahmin ediliyor. Aralar›nda Bill Gates, Rockefelle› ve George Soros’un da bulundu¤u uluslararas› tekellerin tar›ma yat›r›m yapmaya bafllamas› ve ekonomik krizin yol açaca¤› g›da krizi tart›flmalar› göz önüne al›nd›¤›nda, emperyalist politikalar›n tar›m üzerinden flekillenece¤i yorumlar› yap›l›yor.

Sermaye cephesinde, Uluslararas› Para Fonu (IMF) ile yap›lacak olan anlaflman›n gecikmesi tepkiyle karfl›lan›rken, “ümü¤ümüzü s›kt›rmay›z” diyen AKP hükümeti yap›lan zamlarla birlikte anlaflma olmadan da IMF politikalar›n› uyguluyor. Sigaraya, de¤erli k⤛tlara ve akaryak›ta zam yapan hükümet, IMF ile anlaflman›n altyap›s›n›

sak d a IMF'nin program›n› aynen uyguluyoruz. Tek eksik para alm›yoruz!” dedi. ‹talya’daki G-8 zirvesinde konuflan Baflbakan Tayyip Erdo¤an, IMF anlaflmas›n›n Temmuz ya da A¤ustos içinde sonuçland›r›lmas›ndan yana olduklar›n› aç›klam›flt›.

‹flsizlik artmaya devam ediyor TÜ‹K’e göre iflsizlik bir y›lda 5 puan artarak yüzde 9,9’dan yüzde 14,9’a yükseldi. Bir y›lda 1 milyon 285 bin kifli daha iflini kaybetti. ‹flsiz say›s› 3,6 milyona ç›kt› Türkiye ‹statistik Kurumu’nun (TÜ‹K) haz›rlad›¤› verilere göre, 2009 y›l›n›n Nisan ay›nda iflsizlik bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre 5 puan artarak yüzde 9,9’dan yüzde 14,9’a yükseldi. TÜ‹K verilerine göre, iflsiz say›s› bir y›lda 1 milyon 285 bin kifli artarak,

Kredi kart› borçlar› patlad› Merkez Bankas›’n›n (MB) aç›klad›¤› verilere göre kredi kart› borçlar› ödenemiyor. Ödenemeyen kredi kartlar› borçlar› halk› tefecilerin eline düflürüyor. MB verilerine göre 2004 y›l›nda kredi kart› borcunu ödeyemeyenlerin say›s› 25 binken bu rakam 2008’de 410 bine yükseldi. 2009 y›l›n›n ilk befl ay›nda ise bu rakam 322

oluflturarak, anlaflma yap›lmas›n› isteyen sermaye kesimlerini umutland›r›yor. Baz› sermaye kesimleri bu politikalar›n anlaflma için kolayl›k sa¤layaca¤›n› düflünüyor. Garanti Bankas› Ekonomik Araflt›rmalar Müdürü Ali ‹hsan Gelberi, Türkiye'nin hâlihaz›rda IMF program› uygulad›¤›n› ifade ederek, "IMF ile anlaflma yapma-

bine ulaflt›. Ayr›ca kredi kartlar› d›fl›nda tüketici kredilerinin ödenememe miktar›nda da ciddi art›fl var. 2004 y›l›nda 4 bin 305 kifli tüketici kredilerini ödeyemezken, bu rakam 2008 y›l›nda 218 bine ç›kt›. 2004’ten bügüne kadar borçlar›n› ödemeyen kifli say›s› 1 milyon 607 bini buldu. Baflbakan Erdo¤an borçlular için “aç›kças› onlar› dürüst bulmuyorum” demiflti.

3,6 milyon kifliye ç›kt›. Mart-Nisan aras›ndaki farka bakarak istihdam›n 550 bin kifli artt›¤› ve iflsiz say›s›n›n 158 bin azald›¤› ifade edilirken, istihdamdaki bu mevsimsel art›fl›n yüzde 70’inin tar›mda, yüzde 17’sinin inflaatta gerçekleflti¤i ve imalat sektöründe 13 bin kiflinin iflini kaybetti¤i vurguland›.

Bakan›n sözü Bakanl›¤› ba¤lamazm›fl Yozgat'ta Sanayi ve Ticaret Fuar›'n›n aç›l›fl›n› yapan Sanayi ve Ticaret Bakan› Nihat Ergün yapt›¤› konuflmada halk› Çin mallar›n› boykota ça¤›rm›flt›. Fakat Bakanl›k Müsteflarl›¤› Bakan’›n aç›klamas›n›n 30 dakika sonras›nda yapt›¤› aç›klamada “Bakan’›n sözü Bakanl›¤›m›z› ba¤lamaz” dedi. Sincan olaylar›n›n öncesinde Çin’e giden

Cumhurbaflkan› Abdullah Gül yeni ticari anlaflmalar imzalayarak geri dönmüfltü. Bakan›n aç›klamas› bu geliflmeler içerisinde ucuz kahramanl›k olarak nitelendirildi. Bakan’›n kendisi de bir aç›klama yaparak “sözlerinin sadece kiflisel” oldu¤unu belirtmek zorunda kald›. Hali haz›rda ülke ithalat›n›n yüzde 15’i Çin’den yap›l›yor.


23 Temmuz 5 A¤ustos

2008

EMEK 7

Emekli-Sen’den zam eylemi

Tersane iflçileri kazand›

ATV-Sabah grevi durduruldu

‹HD tafllanm›fl kotlar› yakt›

D‹SK’e ba¤l› Emekli-Sen, hükümetin y›l›n ikinci yar›s›nda öngördü¤ü 11 TL’ye denk gelen yüzde 1.83’lük zamm› protesto etti. 12 Temmuz günü K›z›lay’da bir araya gelen EmekliSen’liler Milli Müdafa Caddesi’nde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Emekli-Sen’liler aç›klamada özellikle AKP hükümeti ile birlikte emeklilerin ekonomik ve sosyal s›k›nt›lar›n›n artt›¤›na dikkat çekti. Emekli-Sen’liler AKP'nin sermayenin isteklerine öncelik verdi¤ini, emeklilerin sorunlar›na AKP’nin çözüm bulmayaca¤›na inand›klar›n›, tek seçeneklerinin ise örgütlenmek oldu¤u vurgulad›.

Pendik askeri tersanesinde bulunan CHT firmas› ve tafleronu ‹NTO’da çal›flan iflçiler maafllar›n› alabilmek için direndi ve kazand›. 21 Haziran'da "gemi bitti" denerek tazminatlar› verilmeksizin iflten ç›kar›lan ve bu tarih itibar›yla 5-6 ayl›k birikmifl alacaklar› olan 19 iflçi Limter-‹fl çat›s› alt›nda birleflti. Limter-‹fl öncülü¤ünde 22 Haziran’dan 13 Temmuz’a kadar süren direnifl sonunda iflçiler birikmifl maafllar›n› alabildi. ‹flveren iflçilere olan borcu karfl›l›¤›nda 45 bin liral›k çeki sendikaya teslim etti. Direnifle Harb-‹fl sendikas› da destek verdi.

Çal›k grubuna ba¤l› Turkuvaz Medya bünyesinde süren ATV Sabah grevi ‘flimdilik’ mahkeme karar›yla durduruldu. Özel bir bas›n kuruluflunda gerçekleflen ilk grev olan ve 10 gazetecinin kat›ld›¤› grev 54. gününde ‹stanbul 2. ‹fl Mahkemesi'nin karar›yla durduruldu. Mahkeme yeter say›da sendika üyesi olmad›¤› gerekçesiyle temyiz yolu aç›k biçimde grevi durdurdu. Her Cumartesi yap›lan grev yürüyüflü s›ras›nda duyurulan mahkeme karar›n›n ard›ndan TGS, eylemlerin sürece¤ini ama hukuki süreç tamlan›ncaya kadar grevin durduruldu¤unu belirtti.

‹HD Diyarbak›r fiubesi kot tafllama ifli nedeniyle silikozis hastal›¤›na yakalanan iflçiler için eylem yapt›. ‹HD binas› önünde tafllanm›fl kotlar› yakan ‹HD’liler silikosiz hastalar›n›n durumunun endifle verici boyutlara ulaflt›¤›n› belirterek, kumlanm›fl, tafllanm›fl kot almama ça¤r›s› yapt›. Eylemde Dicle Üniversitesi taraf›ndan yap›lan araflt›rmaya göre Diyarbak›r ve Bingöl çevresinde 79 kiflinin silikosiz hastal›¤›na yakaland›¤›n›n tespit edildi¤i ifade edildi ve bugüne kadar 40 iflçinin bu hastal›k nedeniyle yaflam›n› kaybetti¤i hat›rlat›ld›.

Çay üreticisi hakk›n› istiyor Eme¤inin karfl›l›¤›n› alamayan çay üreticileri soka¤a ç›kt›. AKP’nin kap›s›na dayanan üreticiler, Çay-Kur ödeme takvimini aç›klayana kadar eylem yapacak, haklar›n› korumak için meclis ve komiteler kuracak Karadenizli çay üreticisi hasad›n›n karfl›l›¤›n› alamay›nca eyleme geçti. ‹lk sürgün ürünlerini Çay-Kur’a teslim eden üreticiler paralar›n› alamad›klar› gibi ÇayKur taraf›ndan bir ödeme tarihi konusunda da bilgilendirilmifl de¤il. Üretici çay paras›n›n ödenmemesinden ve ödeme takviminin aç›klanmamas›ndan AKP’yi sorumlu tutuyor. Çay üreticileri, sermayenin ihtiyaçlar›na h›zla cevap veren hükümetin, çay üreticilerine ayn› duyarl›l›¤› göstermemesine öfke duyuyor. Üretici AKP önündeydi Yaflad›klar› ma¤duriyette AKP’nin pay› oldu¤una inanan üreticiler bu nedenle ilk tepki eylemlerini AKP il ve ilçe binalar› önünde yapt›lar. Çay üreticileri 13 Temmuz günü Rize’nin Pazar ve F›nd›kl› ilçelerinde AKP ‹lçe binalar› önünde protesto eylemleri yapt›.

Pazar’da gerçeklefltirilen eylemde Belediye Binas› önünde toplanan üreticiler burada yapt›klar› aç›klamadan sonra AKP Pazar ‹lçe Örgütü’ne yürüdüler ve örgüt binas›n›n önüne siyah çelenk b›rakt›lar. F›nd›kl› çay üreticileri de ilçe meydan›nda buluflarak AKP ilçe binas›na yürüdüler. Burada üreticiler ad›na yap›lan aç›klamada çay üreticisinin borç bata¤›na sürüklendi¤i belirtilerek, “Gübre borçlar›m›z duruyor, bankaya borçlar›m›z duruyor ve faiz ilerliyor. Esnaf›n yüzüne borçlar›m›z yüzünden bakam›yoruz. Çay paralar›m›z derhal ödensin” denildi 21 Temmuz günü ise Hopal› çay üreticileri eylem yapt›. Hopa Park›’nda toplanan üreticiler Cumhuriyet Meydan›’na yürüdü. Meydanda eyleme kat›lanlar ad›na Hopa Halkevi yöneticisi Kamil Ustabafl bir aç›klama

yapt›. Ustabafl, çay üreticisinin geçmiflte 13 Temmuz’da AKP ilçe binalar› önünde yapt›¤› eylemlerle kota eylemler yap›ld›. Çay ve kontenjanlar› yüküreticileri geçen ay seltmeyi baflard›¤›n› da toplad›klar› çay›, hat›rlatarak flimdi de Çay-Kur önüne ödeme takviminin dökmüfltü. aç›klanmas› için soka¤a ç›kt›klar›n› vurgulad›. Ustabafl eylemlerinin uyar› niteli¤inde oldu¤una dikkat çekerek talepleri yerine soka¤a ç›kmaya devam edeceklerini belirtti. Talepleri net Çay-Sen (Çay üreticileri Sendikas›), Tek G›da-‹fl, Halkevleri ve ÖDP’nin lanmas›n› ve bir an önce öncülü¤ünde kurulan Kara- paralar›n›n ödenmesini, deniz Sat›l›k De¤il Platfor- n Özel sektöre de¤il üretimu, çay üretim havzas›n› ciye destek sunulmas›n›, kapsayan bir dizi bölge top- n Üreticinin elindeki çay›n lant›s› yaparak üreticinin so- zaman›nda al›nmas› ve kotarunlar›n› ve taleplerini belir- n›n yükseltilmesini, ledi. Üreticiler; n Çay üreticisinin örgütlenn Çay ödeme plan›n›n aç›k- mesinin önündeki engellerin

kald›r›lmas›n› istiyor. Bu taleplerin yerine getirilmesi için de 16 Temmuz günü Tek G›da ‹fl’te bir araya gelen ÇaySen, Tek G›da-‹fl Ardeflen ve Pazar Temsilcilikleri, Çay Üreticileri Derne¤i. Pazar ve Hopa Halkevi, ÖDP’nin Pazar ve Hopa örgütleri, CHP Ardeflen ‹lçe

örgütü ilk elden bir eylem takvimi ç›kartt›. Toplant›da AKP’nin tar›mda y›k›m politikalar› sürdükçe üreticinin hakk›n› almas›n›n her geçen gün zorlaflt›¤› sonucuna varan çay üreticileri, TrabzonArtvin havzas›n› kapsayan çay emekçileri meclisleri, konseyleri ve komiteleri kurmaya karar verdi.

Dev Sa¤l›k-‹fl güvencesiz çal›flt›rmaya set örüyor Dev Sa¤l›k-‹fl tafleron çal›flt›rmaya karfl› güvenceli ifl talebiyle sa¤l›k emekçileri mücadelesini büyütüyor. Özel istihdam bürolar›na karfl› aktif mücadele çizgisi izleyen sendika, bir yandan da örgütlenme çal›flmalar›yla güçleniyor Sa¤l›k hizmetlerinin tafleronlaflt›r›lmas›na karfl› mücadele yürüten Dev Sa¤l›k-‹fl, güvenceli insanca ifl talebiyle sa¤l›k emeçileri hareketini büyütüyor. Kölece çal›flt›rmaya izin vermeyece¤iz Dev Sa¤l›k-‹fl “Özel ‹stihdam Bürolar›”na karfl› ‹stanbul’da 8 Temmuz’da çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlü¤ü önünde bir eylem

Yang›na körükle gidiyorlar Belediyelerin her türlü hizmeti taflerona devretmesi ifrada vard›. Konya Belediyesi’nde tafleron itfaiye dönemi bafllad›

Konya Büyükflehir Belediyesi ‘itfaiye eri ve itfaiye flöförü"’hizmetini 7 ay süreyle bir flirketten almak amac›yla ihale açt›. Belediyenin asli bir kamu görevini taflerona vermesi üzerine Kamu ‹hale Kurumu'na(K‹K) itirazda bulunuldu. K‹K oy çoklu¤u ile ihaleyi onaylad›. Halk›n Sesi gazetesi itfaiye hizmetinin tafleronlaflt›r›lmas›na iliflkin emektar bir itfaiyecinin görüfllerini sordu Bize kendinizi tan›t›r m›s›n›z? Ad›m Bereket Aç›kgöz. Lise mezunuyum. 16 y›ld›r itfaiyede görevliyim Çal›flma koflullar›n›z nas›l? 24 saat çal›fl›p 48 saat istirahat ediyoruz. ‹flimiz yeri geldi¤inde halk›m›z›n mal ve can›n› kurtarabilmek için kendi can›m›z› tehlikeye atmam›z› gerektirecek kadar fedakarl›k gerektiren bir is. Biz itfaiyeciler olarak yapt›¤›m›z ifl gere¤i fazlaca y›pranmam›za ra¤men y›pranma pay› hakk›ndan faydalanam›yoruz.

Sizce tafleron iflçi çal›flt›r›larak itfaiye hizmeti verilmesinin sak›ncalar› nelerdir? Bir itfaiyecinin tam tecrübeli olmas› için en az 4-5 y›l aktif olarak çal›flmas› gerekir. Çünkü her yang›n›n ya da afetin farkl› özellikleri oldu¤u gibi, bunlara kars› da tecrübeye dayal› müdahale flekilleri vard›r. Bu müdahaleler bilinmedi¤i takdirde çal›flanlar›n can güvenli¤i tehdit alt›ndad›r. Böyle bir giriflim asl›nda bir iflçi k›y›m›d›r. Bunlar› bas›ndan da takip ediyoruz. Ayr›ca tafleronlaflt›rma çal›flanlar aras›nda huzur bozuklu¤una yol acar. Al›nacak tafleron iflçilerinin sendikal haklar› olmayaca¤›ndan toplu is sözleflmelerinden faydalanamayacaklard›r. Bu da çal›flanlar aras›nda al›nacak ücretlerdeki farkl›l›¤a neden olacakt›r. ‹flsizli¤e çare bulunacaksa bunun tafleronlar arac›l›¤›yla de¤il kadrolu, sendikal›, is güvenceli, toplu is sözleflmeli iflçilerin al›nmas›d›r. Özellefltirme ve tafleronlaflt›rma çözüm de¤ildir.

yapt›. Eylemde kurumun binas›n›n çat›s›ndan büyük bir pankart aç›larak “köle iflçi yasas›na hay›r” denildi. Dev Sa¤l›k-‹fl Bursa Bölge temsilcili¤i de 15 Temmuz günü T›p Fakültesi Hastanesi önünde bir eylem yapt›. Örgütlü mücadele büyüyor Antalya’da uzun süredir tafleron sa¤l›k emekçileri aras›nda örgütlenme çal›flmalar› yürüten Dev Sa¤l›k ‹fl, Antal-

ya fiubesinin aç›l›fl›n› yapt›. Onurlu çal›flma hakk›m›z Antalya Dev Sa¤l›k-‹fl fiubesi, Antalya E¤itim Araflt›rma Hastanesi Baflhekimi’nin hakaretine maruz kalan tafleron sa¤l›k emekçileri ile dayan›flma için hastane önünde 14 Temmuz günü eylem yapt›. K›z›lay’da sendika hakt›r Dev Sa¤l›k-‹fl sendikas›nda örgütlü Türkiye K›z›lay Der-

ne¤i iflçileri, 9 Temmuz günü Ankara’da K›z›lay Derne¤i Genel Müdürlü¤ü önünde sendika hakk› için eylem yapt›. Sosyal hizmet emekçileri güvenceli ifl istiyor Sosyal hizmetlerde tafleron çal›flt›r›lan Dev Sa¤l›k-‹fl üyesi psikolog ve çocuk geliflim uzmanlar› 16 Temmuz’da il Sosyal Hizmetler Müdürlü¤ü önünde ifl güvencesi istedi.

Maafl bordrolar›n› yakt›lar Kamu emekçileri hükümetin kendilerine reva görü¤ü %4.5’luk maafl zamlar›n› bordrolar›n› yakarak protesto etti. AKP’yi toplu görüflme masas›na ça¤›rd› Kamu Emekçileri Sendikalar› Konfederasyonu (KESK), yüzde 4,5'luk sefalet zamm›n› ve Hükümetin Toplu ‹fl Sözleflmesi (T‹S) hakk›n› gaspta ›srar eden tutumunu protesto etmek için Türkiye’nin dört bir yan›nda bordro yakma eylemi yapt›. KESK’e ba¤l› sendikalar 15 Temmuz günü ülke çap›nda eylemdeydi.

Kamu emekçileri eylemlerde maafl bordrolar›n› yakarak kendilerine dayat›lan sefalet koflullar›n› kabul etmeyeceklerini belirtti. A¤ustos’ta bafllayacak toplu görüflmeler öncesi soka¤a ç›kan kamu çal›flanlar›, Ankara, ‹stanbul, Mersin, Adana, Samsun, Hatay baflta olmak üzere çok say›da kentte yapt›klar› eylemle AKP hükümetini toplu sözlefl-

me masas›na ça¤›rd›. KESK’liler taraf›ndan yap›lan aç›klamalarda AKP’nin emekçiye reva gördü¤ü zam oran› ve T‹S hakk›n› gasp eden tavr› k›nan›rken toplu görüflme süreçlerinde hükümetle iflbirli¤i yapan Kamu-Sen ve Memur-Sen’in tavr› elefltirildi. Eylemlerde, toplu sözleflme hakk› elde edilene kadar mücadele edecegiz denildi.

‘Haber-Sen susturulamaz’ Kent A.fi iflçisi y›lm›yor AKP’nin sesi haline getirilen TRT’de, KESK Haber-Sen üyelerine yönelik bask› ve soruflturma terörü sürüyor

‹zmir Karfl›yaka’da direnifllerini sürdüren Kent A.fi. iflçileri, “ifle geri al›n›p tafleronu bitirene kadar mücadele” diyor

TRT yönetiminin, Haber-Sen üye ve yöneticilerine dönük bask›, soruflturma ve sürgün politikas›, 16 Temmuz günü TRT Ankara Radyosu önünde protesto edild i . Abdi ‹pekçi Park›’nda buluflan Haber-Sen üyeleri ve eyleme destek veren

30 Nisan’da iflten at›l›p direnifle bafllayan Kent A.fi iflçileri, tafleron firma Altafl’a karfl› flantiyesine sahip ç›k›yor.. ‹flçilerin direnifllerine aileleri de destek veriyor. ‹flçiler, Genel‹fl öncülü¤ünde bafllatt›klar›, “‹flten ç›kartmalar durdurulsun” talepli imza kampanyas›yla mücadelelerini flantiyenin yan› s›ra kent meydanlar›nda da sürdürüyor. ‹flçilerin direnifllerinin bir sebebi de tafleron flirketi belediyeye sokmamak. ‹flçiler bunun

kurum temsilcileri, TRT Ankara Radyosu’na bir yürüyüfl yapt›. Eylemde gerici, rantç› çevrelere hibe edilen ve AKP’nin kanal› gibi kullan›lmaya çal›fl›lan TRT’nin as›l sahiplerinin halk oldu¤u vurguland›. Bask›, sürgün ve soruflturmalara ra¤men Haber-Sen’in, TRT’de mücadelede kararl› olduklar› vurguland›. TRT yönetimi Temmuz ay› içinde üç Haber-Sen yöneticisine soruflturma açm›fl, onlar› a盤a alm›flt›.

için flantiyesinin araçlar›n› tafleron flirkete kulland›rtm›yor. Tafleronu bitirmeye kararl› olan iflçiler hem sendika düflman› olarak ilan ettikleri Karfl›yaka Belediye Baflkan› Cevat Durak’›n karalamalar›yla hem de kriz koflullar›nda paras›zl›kla mücadele ediyor. Çevik kuvvetin zaman zaman yapt›¤› sald›r›lara ra¤men direnen iflçiler, Durak’tan yana tav›r alan Belediye-‹fl bölge baflkan›n› yumurta ya¤muruna tutmufltu.

Yoksulun ahlak› Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri

Antalya’daki bir kamu hastanesinin baflhekimi yapt›¤› bir denetlemede hastane temizli¤inden sorumlu iki temizlik iflçisini hedef alarak “bunlardan her fley beklenir, fuhufl dahil” diyerek afla¤›lamaya çal›flm›fl. Amac› sendikalaflma çabas›ndaki iflçileri sindirmek. Kuflkusuz bilinç alt›ndaki “sald›r›” bofl de¤il. Yoksullar›n her türlü kötü davran›fla meyilli oldu¤u zengin s›n›f›n ve temsilcilerinin çok iyi iflledikleri bir konudur. Hat›rl›yorum, lisedeyken “Din ve Ahlak Bilgisi” isimli kitab›m›zda; uzun uzun ahlak›n toplumsal yaflam›n temeli oldu¤u anlat›ld›ktan sonra, ancak e¤itimli ve itibarl› kiflilerin ahlaki de¤erleri koruyup yaflatabilece¤i anlat›lm›fl ve “Örne¤in hiç, doktorla iflçinin ahlak› bir olur mu” diye somutlanm›flt›. Bu cümlenin, yaz›n›n tamam› okundu¤unda, bir doktorun bir iflçiden daha ahlakl› oldu¤unu kastetti¤i aç›kça anlafl›l›yordu. Bunun üzerine okulda ö¤rencilerin kat›ld›¤› bir eylem yap›p “Din ve Ahlak Bilgisi” kitaplar›n› toplay›p yakm›flt›k. Yanl›fl hat›rlam›yorsam daha sonraki bask›larda bu cümle yer almam›flt›. Kitap, ahlak› “iyi huyluluk” olarak tarif etmifl ve yoksul insanlar›n kötülük yapma (h›rs›zl›k, adam öldürme, fuhufl, sarhoflluk vb.) potansiyeline sahip oldu¤unu ileri sürmüfltü. Burjuva sosyolojisi yoksullukla “kötü huyluluk” (siz ahlaks›zl›k diye okuyun) aras›nda yak›n bir iliflki kurmaya bay›l›r. Ama yoksullar›n boynundaki ipi de tamamen b›rakmamak için onlardan flefkatini esirgemez. Ayn› ideoloji ahlaks›z yoksullara karfl› “anlay›fll›” olmam›z› ö¤ütler. Gazetelerin 3. sayfa haberlerinde “‹flsizlik h›rs›zl›k yapt›rd›” manfletini okuyunca “ne yaps›n adam, mecbur” diye yoksulun “ahlaks›zl›¤›n›” mazur görmeye çal›fl›r›z. Ama ayn› sosyoloji zenginlikle “ahlaks›zl›k” aras›nda hiçbir ba¤ kurmaz. Çünkü zenginler zekalar›, becerileri, f›rsatç›l›klar› ve imkanlar› iyi de¤erlendiren ak›llar›yla bu mertebeye eriflmifllerdir. Onlar›n sosyoloji ve ahlak kitaplar›nda hiç “emek sömürüsü” kavram› yer almaz mesela. Hiç vergi kaç›rma, sigortas›z iflçi çal›flt›rma, rantiyecilik, kara para aklama, silah tüccarl›¤› yer almaz. Bunlar›n hepsi sermaye biriktirmenin gerekleri olarak yer bulur kitaplarda. Burjuva ahlak›yla beyinleri doldurulmufl biz yoksullar flöyle düflünmeye zorlan›r›z: “Adam ne yaps›n iflçi çal›flt›rmak o kadar maliyetli ki, mecburen sigortas›z iflçi çal›flt›r›yor.” Zira üretim araçlar›n›n mülkiyeti kutsald›r. Allah korusun, ya Sabanc› ya Koç olmasayd› ne yapard›k… Nerede ifl bulur çal›fl›rd›k, araba sahibi nas›l olurduk, buzdolab›n› nereden bulurduk… Mesela onlar bankalar›n içini boflalt›rlar, binlerce kifliyi ma¤dur ederler… Ama en fazla “zor durumdaki ifl adam›” mertebesine düflerler. Sonra a¤›r bafll› flekilde TMSF ile pazarl›¤a tutuflurlar. Ama h›rs›zl›¤a zorlanm›fl bir yoksulun pazarl›k flans› hiç olmaz ve o art›k ölene kadar bir h›rs›zd›r ve kendisini öyle hissetmesi için her türlü yasalsosyal/ahlaki tedbir al›nm›flt›r. Oysa öteki, hiçbir fley olmam›fl gibi üç gün sonra yeniden ya piyasalarda fink atmaya bafllar ya da sessizce kötü günler için saklad›¤› trilyonlar›yla hayat›n tad›n› ç›kart›r. Her iki durumda da ondan övgüyle bahsedilir: “Adama helal olsun, hala ayakta.” Bizim baflhekim sendikalaflma çabas›ndaki temizlik iflçilerini afla¤›lamaya çal›fl›rken kendi yönetimindeki tafleron iflçilerin kölelik koflullar›nda çal›flt›r›lmas›nda hiçbir “afla¤›l›k” durum görmez. Ona göre bir iflçiyi 10 y›l 15 y›l asgari ücretle çal›flt›rman›n hiçbir ahlaki sorunu yoktur. Çünkü o, oylar›n›n ço¤unu yoksul ve dar gelirli vatandafllardan alm›fl ve bilmem kaç yüz milyarl›k gemi sahibi o¤lunu savunmak için “ Ne var bunda, böyle bir gemicik herkesin olabilir” demekte hiçbir ahlaki sorun görmeyen bir Baflbakan’›n baflhekimidir. Her neyse, laf› uzatman›n manas› yok. Antalya’daki temizlik iflçisi kad›nlar ne yapacaklar›n› biliyorlar, çözümü kendileri bulmufllar. Ne yoksullaflmay› kabul ediyorlar, ne de kendilerini yoksullaflt›ranlar›n alçakça sald›r›lar›n›. Onlar en büyük ahlaki erdemin haks›zl›¤a karfl› isyan etme hakk›n› kullanmak oldu¤unu ö¤reniyorlar ve zavall› baflhekimin nezdinde bu zavall› kapitalist düzenin yoksul emekçi s›n›flar›n örgütlenmesinden nas›l telafla kap›ld›¤›n› büyük bir gururla izliyorlar.


23 Temmuz 5 A¤ustos

8 DÜNYA

Göçmen iflçilerin isyan› Çin’in kuzeybat›s›ndaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki olaylarda yaklafl›k 180 kifli öldü, binden fazla kifli yaraland›. Çin’de iflsizli¤in artmas›, ücretlerin düflmesi ve göçmen iflçilerin evlerine dönmesi etnik gerilimleri t›rmand›r›yor Çin’in kuzeybat›s›nda bulunan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin baflkenti Urumçi’de ç›kan olaylar sonucu resmi rakamlara göre yaklafl›k 180 kifli öldü, binden fazla kifli yaraland›. Gerçek say›n›n ise çok daha fazla oldu¤u belirtiliyor. Olaylar sonucu yaklafl›k bin 434 kiflinin tutukland›¤›, çok say›da kiflininse kurfluna dizilerek idam edildi¤i iddia edildi. Protestolar›n geçen ay ülkenin güneydo¤usunda bulunan sanayi kenti Guangdong’da Uygur ve Han iflçiler aras›nda yaflananlardan dolay› bafllad›¤› söyleniyor. Guangdong’da bulunan bir oyuncak fabrikas›nda çal›flan Uygur iflçilerinin, 26 Haziran’da "iki Han k›z›na tecavüz ettikleri" iddias›yla yörede çal›flan Han iflçilerin sald›r›s›na u¤rad›¤› belirtiliyor. Tecavüz söylentisinin kayna¤›n›n ayn› fabrikadan iflten at›lan bir iflçi oldu¤unun ortaya ç›kmas› üzerine iflçinin tutukland›¤› bildirildi. Sincan’da yaflayan Uygurlar ise, görgü tan›klar›na göre 60 Uygur kökenli iflçinin öldü¤ü olayla ilgili soruflturma isteyerek Urumçi sokaklar›na ç›kt›. Görgü

Çin’in güneydo¤usunda bulunan sanayi kenti Guangdong’da göçmen Uygur iflçiler ile Han iflçiler aras›ndaki olaylar›n soruflturulmas› talebiyle Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde halk soka¤a döküldü

tan›klar›n›n ifadesine göre 5 Temmuz Pazar günü birkaç yüz kifliyle bafllayan protestolar ilerleyen saatlerde polisin hedef gözetmeksizin atefl açmas› üzerine kitleselleflerek binlerce insana ulaflt›.

Çin resmi kaynaklar›na göre ç›kan çat›flmalarda yüzlerce araç ve iflyerinin zarar gördü¤ü bildirildi. Çin’de göçmen iflçiler Köylerden kentlere giderek çal›flman›n yayg›n oldu¤u Çin’de Uygurlar, ülkenin di¤er bölgele-

rinde daha çok göçmen iflçi olarak çal›fl›yor. Ekonomik krizin etkisiyle iflsizli¤in artmas›, özellikle Guangdong gibi sanayi bölgelerindeki göçmen iflçilerin ifllerinden ayr›l›p evlerine dönmesine neden oluyor. Çin'de yaz aylar›n-

dan bu yana yaklafl›k 30 milyon göçmen iflçinin iflini kaybetti¤i belirtiliyor. Evlerine dönen göçmen iflçilerse, bölgedeki toplumsal gerilimin yükselmesine neden oluyor. Göçmenlerin evlerine dönüfl oran›n›n artmas›yla, Çin’de resmi istatistiklere göre 2009’un ilk üç ay›nda 25 ve daha fazla kiflinin kat›ld›¤› 58 bin eylem oldu¤u ifade ediliyor. Han iflçilerin iflsizli¤in ve ücretlerin düflmesinin sebebi olarak gördükleri göçmen iflçiler, ayr›ca ucuz iflgücü olarak çal›flt›klar› sanayi bölgelerinde de etnik gerilimlere sebep oluyor. Sincan’da yaflanan olaylar›n büyümesindeki etkenlerden birisinin de merkezi yönetimin az›nl›klara karfl› uygulad›¤› bask› politikas› oldu¤u ifade ediliyor. Bölgede faaliyet gösteren köktenci Müslüman gruplar›n oldu¤u, ancak bu gruplar›n marjinal durumda bulunduklar› belirtiliyor. ABD’nin ise bölgede yaflanan etnik gerilimlerden kendi ç›karlar› do¤rultusunda pay ç›karmaya çal›flt›¤› bunu da ABD’de yaflayan Rabia Kader eliyle gerçeklefltirmeye çal›flt›¤› belirtiliyor.

G. Afrika’da Dünya Kupas› iflçileri kazand› Güney Afrika’da 2010 Dünya Kupas› stadyumu inflaatlar›nda greve giden iflçiler kazand›. Patronlar›n yüzde 10 zam teklifine karfl›l›k yüzde 13 talep eden iflçiler, yüzde 12 zam üzerine anlaflarak grevi sonland›rd› Güney Afrika’da Dünya Kupas› stadyumlar›n›n inflaat›nda çal›flan yaklafl›k 70 bin iflçinin bafllatt›¤› grev baflar›yla sonuçland›. ‹nflaat iflçilerinin ba¤l› oldu¤u Ulusal Maden ‹flçileri Sendikas› (NUM) yetkilileri ve iflverenin ortak aç›klamas›na göre, maafllar›na yüzde 13 zam isteyen iflçilerin 8 gündür sürdürdü¤ü grev, 16 Temmuz günü sabah saatlerinde sona erdi. Patron ve sendika yetkililerinin yüzde 12 zam üzerinde uzlaflt›¤› ifade edildi. Direnerek kazand›lar Sendikan›n yüzde 13 ücret art›fl› talebine, patronlar›n yüzde 10 ile yan›t vermesi üzerine iflçiler 8 Temmuz günü greve ç›km›flt›.

2010 Dünya Kupas› için Güney Afrika’n›n farkl› kentlerinde befl yeni stadyumun inflas› ve befl stadyumun ise modernizasyonunda çal›flan iflçilerin greve gitmesi üzerine patronlar, Aral›k ay›nda tamamlanmas› gereken inflaatlar›n Dünya Kupas›’na yetiflmemesinden endifle ediyordu. Ancak sendikalar taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda grevi 2011’e kadar sürdüreceklerini ifade etmifllerdi. Grevci iflçiler, bir yandan

stadyumlar›n önünde nöbet tutarken, di¤er yandan stadyumlar›n bulundu¤u Johannesburg, Durban ve baflkent CapeTown’da protesto eylemleri düzenledi. Güney Afrika ‹flçi Sendikalar› Kongresi de (COSATU) grevdeki iflçilere destek verdiklerini aç›klam›flt›. Güney Afrika’da grevden etkilenen tek yap› stadyumlar olmad›. Devlete ait olan ve sendikan›n örgütlü oldu¤u 4 bin 800 Megawatt’l›k Medupi enerji tesisi de grevden etkilendi. Günde 2 saat elektrik kesintisine gidilen ülkedeki enerji probleminin

büyümesinden endifle edilmifl, grevin devam etmesi durumunda Dünya Kupas› Komitesi’nin harekete geçip geçmeyece¤i konusu tart›fl›lm›flt›. Kriz Kupa’y› etkileyecek Uluslararas› Futbol Federasyonlar› Birli¤i’nin (FIFA) 2010 Dünya Kupas› dan›flman› Horst Schmidt, turnuva haz›rl›klar›n› incelemek için bulundu¤u Johannesburg kentinde yapt›¤› aç›klamada, 11 Haziran-11 Temmuz 2010 tarihleri aras›nda düzenlene-

cek olan 19’uncu Dünya Kupas›’n› izlemek için Güney Afrika’ya gidecek kifli say›s›n›n, beklenenden az olaca¤›n›n öngörüldü¤ünü ifade etti. Güney Afrika hükümetinin 450 bin olan ziyaretçi beklentisinin 300 bini aflamayaca¤› yönünde de uyar›lar yap›lm›flt›.

Mahalla’da tekstil iflçileri grevde M›s›r’›n iflçi kenti Mahalla’da ihracat›n düflmesini bahane eden tekstil patronlar›n›n ücretleri ödememesi üzerine iflçiler greve gitti. Fabrika önündeki yolu kapatan iflçilere polis sald›rd›

Rus iflçiler iflsizli¤e karfl› yol kesiyor Altaylar’da yaklafl›k 200 iflçi ülkenin önemli karayollar›ndan birisini keserek ücretlerinin ödenmesini istedi Yaklafl›k 200 inflaat iflçisi Özerk Altay Cumhuriyeti’nin baflkenti Gorno-Altaisk’in d›fl›nda bulunan M-52 federal karayolunu keserek iflten ç›karmalara karfl› ifl güvencesi ve ücretlerinin ödenmesini talep etti. ‹flçilerin Rusya’n›n en büyük kentlerinden biri olan Novosibirsk’i Mo¤olistan’a ba¤layan karayolunu kesmesi üzerine bölgeye gelen özel polis kuvvetlerinin göstericilere karfl› yo¤un fliddet kulland›¤› gözlemlendi. Polisin iflçilere sald›rmas› üzerine ç›kan çat›flmada yaralanan olmad›¤›, ancak baz› iflçilerin gözalt›na al›nd›¤› bildirildi. Ayn› yolda ikinci eylem Yaklafl›k 100 iflçinin 3 Temmuz günü de ayn› karayolunu kesme girifliminde bu-

lundu¤u ifade edildi. ‹flçiler, Altay Cumhuriyeti yönetimini suçlayarak, 5,6 milyon ruble alacaklar› oldu¤unu belirtti. ‹flçilerin çal›flt›¤› Magistral firmas›n›n 2009 bafl›ndan beri iflçilerin yaklafl›k üçte birini iflten ç›kard›¤› bildirildi. Putin devreye girmiflti Haziran ay›nda iflçilerin Leningrad bölgesindeki yol kesme eyleminin ard›ndan Baflbakan Vladimir Putin’in bölgeye gelerek patronlar› maafllar›n ödenmesi do¤rultusunda azarlamas› üzerine, iflçilerin yol kesme eylemlerini art›rd›klar› ifade ediliyor. Putin’in müdahalesinin ard›ndan, Cumhurbaflkan› Dimitry Medvedev ise benzer eylemleri önleyemeyen valileri görevlerinden almakla tehdit etmiflti.

M›s›r'da son iki y›ld›r tekstil iflçilerinin eylemlerine sahne olan Mahalla el Kubra kentindeki AbulSeba tekstil flirketinde çal›flan yaklafl›k bin iflçi üç ayd›r ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi talebiyle greve bafllad›. Greve genç kad›n iflçilerin öncülük etti¤i bildirildi. Grevci iflçilerin fabrikan›n önündeki ana yolu ö¤leden sonra saat dört ile yedi aras›nda trafi¤e kapatt›¤›, saat yedi civar›nda ise polisin iflçilere sald›r›s› üzerine iflçilerle güvenlik güçleri aras›nda çat›flma ç›kt›¤› belirtildi. ‹flçiler kad›n grevcilere çarpan bir otobüsle çok say›da arac› tahrip etti. Yaklafl›k 500 iflçi 12 Temmuz Pazar sabah› fabrika önünde topla-

narak üç ayd›r ödenmemifl ücretlerinin ödenmesini talep ederek greve bafllad›. Patronlar›n baz› iflçileri iflyerinde zorla tutarak grevcilere kat›lmalar›n› önlemeye çal›flt›¤› belirtildi. Ancak vardiya bitiminde bu iflçilerin de grevcilere kat›lmas›yla bin kadar iflçi fabrika önünde topland›. ‹lerleyen saatlerde fabrika önündeki yolu kapatan iflçilere polisin sald›rmas› ve iflçilerin tafllarla karfl›l›k vermesi sonucunda ç›kan çat›flmalar k›sa sürede büyüdü. Grevci iflçiler ücretlerinin üç

‹flçi aileleri için adalet n Dünya madencilik ve metal iflçileri sendikalar›, Meksika hükümetinin maden patlamas›nda ölen 65 iflçinin ailesini kaderine terk etmesini protesto etti. Uluslararas› Metal ‹flçileri Federasyonu’na (IMF) ba¤l› Arjantinli, Kanadal›, Perulu, Güney Afrikal› ve Amerikal› sendika temsilcileri ölen madencilerin aileleriyle birlikte eylem düzenledi. Maden iflçilerinin ayn› ailenin parçalar› oldu¤unu söyleyen sendikac›lar, madenin sahibi Grupo Mexico flirketini ve ölen iflçilerin aileleri için hiçbir fley yapmayan ve maden iflçilerine yönelik sald›r›lar›n› sürdüren Meksika hükümetini k›nad›. Pasta de Conchos madeninde 16 fiubat 2006’da meydana gelen patlamada 65 iflçi hayat›n› kaybetmiflti.

Ocakta çat›flma: 1 polis öldü n M›s›r’›n Nil nehri üzerinde bulunan Al-Minya kentinde, kentin do¤u ve bat› ba¤lant›lar›n› sa¤layan köprüyü kesen binlerce tafl oca¤› iflçisi polisle çat›flt›. Birçok iflçi yaralan›rken bir polis öldü. Yeni vergilerin konulmas›n› protesto eden iflçilere, polisin göz yaflart›c› gaz kullanarak sald›rmas› üzerine, iflçiler polise tafllarla karfl›l›k verdi. Protestocular son iki haftad›r kapat›lan tafl ocaklar›yla ilgili önlem al›nmas› talebiyle verdikleri dilekçelerden sonuç alamad›klar› için protesto gösterilerine bafllad›klar›n› aç›klad›. Hükümetin tafl ocaklar›ndan ç›kart›lan üründen ton bafl›na 40 M›s›r poundu vergi koymas› baz› tafl ocaklar›n›n kapanmas›na neden olmufltu.

‹ran’da gösteriler sürüyor n ‹ran’›n baflkenti Tahran’da cuma namaz› s›ras›nda gerginlik ç›kt›¤› bildirildi. ‹ran'da eski cumhurbaflkan› Rafsancani'nin Cuma hutbesi s›ras›nda protesto gösterisi yapan Musevi yanl›s› gruba polis müdahale etti. 15 kifli gözalt›na al›nd›. Bir görgü tan›¤›n›n verdi¤i bilgiye göre, eski Cumhurbaflkan› Ali Ekber Haflimi Rafsancani’nin vaaz verdi¤i Tahran Üniversitesi’nin d›fl›nda toplanan muhalefet lideri Mir Hüseyin Musevi yandafllar› sloganlar att›. Polis kalabal›¤› da¤›tmak için göz yaflart›c› bomba ve cop kulland›. Bu arada polisin 15 Musevi yandafl›n› gözalt›na ald›¤› kaydedildi. Eski cumhurbaflkan› Rafsancani’nin ülkenin en zengin din adamlar›ndan oldu¤u ve Musevi’yi destekledi¤i belirtiliyor.

Irakl› iflçiler BP’yi uyard› n Irak’ta devlet mülkiyetindeki Güney Petrol fiirketi iflçilerini temsil eden Irak Petrol Sendikalar› Federasyonu, Irak’›n en büyük petrol yataklar›n› bar›nd›ran güneydeki Rumeyla petrol sahas›n›n enerji devleri BP ve Çin Ulusal Petrol fiirketi (CNPC) taraf›ndan iflletilmesinin yasad›fl› oldu¤unu aç›klad›. Sendika temsilcisi yapt›¤› aç›klamada, bu flirketlerin bu yataklar› iflletmeye bafllamas› halinde, ilk tepkilerinin iflyeri iflgali ve grev eylemleri bafllatmak olaca¤›n› söyledi. Petrol yataklar›n›n yabanc› flirketler taraf›ndan iflletilmesinin yasad›fl› olaca¤›n› söyleyen sendika temsilcisi, halk› bu flirketlere karfl› seferber etme yetene¤ine sahip olduklar›n› aç›klad›.

‹flçilerden bombal› tehdit

ayd›r ödenmedi¤ini ifade ederken, patronlar ise ihracat›n durmas› nedeniyle ücretleri ödeyemediklerini iddia ediyor. 3 bin iflçinin çal›flt›¤› fabrikada özellikle yaklaflan Ramazan ay› öncesinde birikmifl ücretlerin ödenmemesi iflçilerin öfkesini art›r›yor.

Yunanistan ›rkç›l›¤a karfl› ayakta Yunan polisinin göçmenlere uygulad›¤› ›rkç› tutum art›yor. Polisin Afgan mültecilerin kamp›n› vahflice tahliye etmesi, mültecilere atefl açmas› ve iflkence uygulamas› tepkilere neden oldu Patras’ta mülteci yerleflkesinin polis taraf›ndan tahliye edilmesi, Atina’da üç göçmene atefl aç›lmas› ve Simi Adas›’nda göçmenlere iflkence uygulanmas› ülke genelinde tepkilere neden oldu. Atina’n›n bat›s›nda bulunan Patras’taki mülteci kamp› 12 Temmuz Pazar günü sabah saatlerinde polis taraf›ndan kuflat›ld›. Buldozerler yaklafl›k 2 bin Afgan mültecinin yaflad›¤› kamp› y›karken, polis de sert bir flekilde mültecileri kamptan tahliye etti. Polisin mültecileri gözalt›na ald›¤› s›rada kampta yang›n ç›kt›¤› bildirildi. Görgü tan›klar› yang›n›n polis taraf›ndan ç›kart›ld›¤›n› iddia etti. Mültecilere polis kurflunu Patras’taki mülteci kamp›n›n

2009

boflalt›lmas›ndan bir gün önce, 11 Temmuz Cumartesi günü Atina’daki Omonoia Meydan›’nda polisin üç göçmene atefl açt›¤› bildirildi. Yaral› üç göçmenin hastaneye kald›r›ld›¤› ve hayati tehlikeyi atlatt›¤› belirtildi. Pakistanl› göçmenlere iflkence Yunan polisinin göçmenlere uygulad›¤› sistematik iflkencenin son örne¤i 11 Temmuz Cumartesi günü Marmaris aç›klar›ndaki Simi Adas›’nda gerçekleflti. Wassim Sanjat, Mazhjar Ali ve Muhammed Ali’nin sekiz saat boyunca iflkence gördü¤ü bildirildi. Wassim Sanjat, polisin kafas›na silah dayad›¤›n› ve falakaya yat›rarak demir sopayla ç›plak ayaklar›na saatlerce vurdu¤unu ifade etti.

n Fransa’da patronlar›n rehin al›nmas›yla bafllayan iflçi eylemleri, iki iflyerindeki iflçilerin k›dem tazminatlar›nda art›fl olmamas› halinde fabrikay› havaya uçurmakla tehdit etmelerinin ard›ndan yeni bir düzeye s›çrad›. Hafta bafl›nda böyle bir aç›klama yapan New Fabris otomotiv fabrikas› iflçilerinden sonra, Paris yak›nlar›ndaki Nortel Networks araflt›rma merkezindeki çal›flanlar da binan›n etraf›na patlay›c› tüpler yerlefltirdiklerini aç›klad›lar. ‹flyerleri kapat›larak iflten ç›kar›lan ve k›dem tazminatlar›n›n art›r›lmas›n› talep eden iflçiler 42 bin avro tazminat›n ödenece¤i sözü üzerine eylemlerini sonland›rd›.

Zelaya’dan ayaklanma ça¤r›s› n Honduras'ta darbe yapan askerlerin sürgüne gönderdi¤i meflru Devlet Baflkan› Manuel Zelaya, halk› ayaklanmaya ça¤›rd›. Zelaya, Guatemala Devlet Baflkan› Alvaro Colom ile birlikte düzenledikleri bas›n toplant›s›nda, Honduras halk›n›n ayaklanmaya hakk› oldu¤unu belirterek, gayr›meflru hükümet ve darbeci askerler karfl›s›ndaki demokrasi mücadelesinde ayaklanman›n meflru bir hak oldu¤unu savundu. “Honduras halk›na, elimizden al›nmayan tek yer olan sokaklar› terk etmemelerini, halka ait olan yerleri b›rakmamalar›n› söylemek istiyorum” diyen Zelaya, genel grev, gösteri ve sivil itaatsizlik ça¤r›s› yapt›.


23 Temmuz 5 A¤ustos

2009

DOSYA 9

Tar›mda yang›n alarm› AKP tar›mda yeni y›k›m politikas›n› aç›klad›: Türkiye Tar›m Havzalar› Destekleme ve Üretim Modeli. Ülkede biyoyak›t üretimine dayal› tar›m›n ve GDO’lu ürünlerin önünü açacak olan yeni model, çiftçiyi dev tar›m tekellerinin karfl›s›nda korumas›z b›rak›rken, tekelleri de sevindiriyor Tar›m Bakan› Mehdi Eker 9 Temmuz’da bir bas›n toplant›s›yla Türkiye Tar›m Havzalar› Üretim ve Destekleme Modeli’ni aç›klad›. Modelin en geç 2011’de uygulanmas› öngörülüyor. Yeni model, daha önce uygulanan idari s›n›r ve co¤rafi merkezli destek modeli yerine iklim, toprak ve topografik veriler üzerinden ülkeyi havzalara ay›r›yor. Bakan Eker taraf›ndan verilen bilgiye göre bu modelin oluflturulmas› için üç senelik veri toplama süreci iflletilmifl. Yurtiçinden Türkiye Odalar ve Borsalar Birli¤i (TOBB), Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K) ve üniversiteler, yurtd›fl›ndan ise Ekonomik Kalk›nma Üretti¤i ürün destek kapsam›na girmeyen çiftçi,ya gidip baflka bir tarlada çal›flacak ya da tüm varl›¤›n› sat›p kente giderek

ve ‹flbirli¤i Örgütü (OECD), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Avrupa Birli¤i ‹statistik Ofisi, Birleflmifl Milletler G›da Örgütü’nün (FAO) verileri baz al›narak Türkiye 30 tar›m havzas›na ay›r›yor. Modelle, bugüne kadar ürün baz›nda verilen destekler havza baz›nda verilmeye bafllanacak ve arpa, aspir, ayçiçe¤i, bu¤day, çavdar, çay, çeltik, kuru fasulye, kanola, mercimek, m›s›r, nohut, pamuk, soya, yulaf, ya¤l›k zeytine uygun bulunan havzalarda destek verilecek. Bu ürünlerden aspir, ayçiçe¤i, kanola, m›s›r, soya, ya¤l›k zeytin ekim alan› artacakken, bu¤day, çay, çeltik, kuru fasulye, mercimek, nohut, pamuk, yulaf, çavdar ve arpan›n ekim alanlar› daralt›lacak. Bakanl›k, modelin temel hedeflerini tar›m sektöründe arz ve

talep dengesini sa¤lamak, al›mlardan kaynaklanan devlet finansman› pay›n› azaltmak, uluslararas› rekabet gücünü art›rmak ve Avrupa Birli¤i normlar›na tar›msal altyap›n›n uyumlulaflt›r›lmas› olarak aç›klad›. Modele yönelik elefltiriler Uygulamaya geçirildi¤inde devletin tar›m üreticisiyle kurdu¤u iliflkiyi köklü bir flekilde de¤ifltirece¤i yorumlar› yap›lan model, üretici örgütlerinin fikirleri al›nmadan haz›rland›. Belirlenen havzalarda sadece belli ürünler destek alabilecek. Destek verilmeyen ürünler üretilemeyecek. Örne¤in, çeltik üretimi flimdiye kadar 28 havzada destekleniyorken bu model uygulanmaya baflland›¤›nda sadece 16 havzada desteklenecek. Di¤er 12 havzada ise çeltik üretimine destek verilmeyecek. Ayr›ca Bakanl›¤›n aç›klad›¤› ürün destek listesinin darl›¤›, ürün çeflitlili¤inin azalmas› tehlikesini do¤uruyor. Modelde geçen “devlet destek pay›n›n azalt›lmas›” maddesi, tar›msal üretim altyap›s›n›n çökmesine davetiye ç›kar›rken, çiftçinin tar›m tekelleri karfl›s›nda korumas›z kalmas›, ve iflçileflmesi anlam›na geliyor. Model haz›rlan›rken toplanan verilerin tar›msal ihracat› destekleme politikalar›n›n bafl›n› çeken OECD, DTÖ gibi kurulufllardan al›nmas›, ülke içi ihtiyaçlardan çok uluslararas› piyasalar›n ihtiyaçlar›n›n gözetilece-

¤ini gösteriyor. Bu anlay›fl birçok ülkenin tar›msal altyap›s›n›n çökmesine neden oldu. Biyoyak›t yönelimi Üretimine özel destek verilecek ürünlere bak›ld›¤›nda, üretim taban›n›n “g›da tar›m›ndan, enerji tar›m›na” kayaca¤›na dair önemli ipuçlar› tafl›yor. Modelle, dünyada biyoyak›t üretiminde yo¤un olarak kullan›lan m›s›r, kanola, aspir ve soyan›n üretimine tam destek veriliyor. Ülkemizde aspir üretimi 2007 y›l›nda 2

bin 280 tonken 50 bin tona, soya üretimininse 30 bin tondan 657 bin tona ç›kar›lmas› planlan›yor. Petrol ve do¤algaz gibi fosil yak›tlarla birlikte enerji kayna¤› olarak sunulan biyoyak›t üretimi dünyada her geçen gün art›yor. Türkiye’de de biyoyak›t üretimi yapan 144 flirket var. Biyoyak›t üretiminde ise geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmal› (GDO) ürünler yo¤un olarak kullan›l›yor. Türkiye’de

GDO’lu ürünlere dair yasal bir düzenleme yok. Bu nedenle ülkemizde, insan sa¤l›¤› aç›s›ndan ciddi tehditler içeren GDO’lu ürünlerin üretim ve tüketimin miktar›na dair sa¤l›kl› veriler mevcut de¤il. Tar›msal havza modeli Türkiye’yi GDO’lu ürünlerin yayg›nlaflmas› tehlikesiyle karfl› karfl›ya getirilebilir.

Tar›m tekelleri ne istiyor? Tar›m tekellerinin dünyaya önerdi¤i tüm tar›msal çözüm, reform ya da dönüflüm paketlerinin alt›nda kendi krizlerini aflma ve karlar›n› artt›rma çabas› yat›yor Uluslararas› toplant›lar›n hemen hepsinde tar›m önemli bir gündemi iflgal ediyor. Cargill ve Monsanto gibi uluslararas› tar›m tekellerinin dünya tar›m politikalar›n›n belirlenmesinde lobi vb. faaliyetleriyle belirleyici oldu¤u biliniyor. Son olarak ‹talya’da gerçeklefltirilen G8 zirvesinde tar›m alan›nda yeni bir dönüflümün bafllamas› amac›yla “geri kalm›fl” ülkelere 15 milyar dolarl›k bir pay ayr›lmas› karara ba¤land›. Bu bütçenin do¤rudan g›da yard›m› fleklinde de¤il de, ülkelerde tar›m ihracat›na yat›r›m yap›lmas› fleklinde kullan›l-

mas› kararlaflt›r›ld›. Bu karar önümüzdeki süreçte tar›m tekellerinin yeni sömürge ülkelere tekellerin ihtiyaçlar›na göre belirlenmifl tar›m politikalar› dayataca¤›na dair ip uçlar› veriyor. Dünya tar›m tekellerinin önemli hedeflerinin bafl›nda tar›mda serbest piyasa koflullar›n›n tam olarak uygulanmas› geliyor. Tekeller, karfl›lar›nda bir rekabet unsuru b›rakmamak ad›na tar›m üretimindeki devlet de-

netimin s›f›ra inmesini istiyor. Bu yüzden uluslararas› toplant›larda tar›mda en önemli gündemi gümrük vergilerinin kald›r›lmas› ve devletlerin çiftçilere verdi¤i sübvansiyonun azalt›lmas› oluflturuyor. Böylelikle tar›mda tam olarak serbest piyasa koflullar›na geçilmesi öngörülüyor. Tekellerin bir di¤er amac› da yeni sömürge ülkelerdeki ürün sübvansiyonunun azalt›lmas›yla küçük tar›m üreticilerinin mülksüzlefltirilerek

ucuz iflgücü olmas›n› sa¤lamak oluflturuyor. Tekellerin ilk ad›m› bu ülkelerde belli ürünlerin ihracat›n› destekleyerek ürün çeflitli¤ini azaltmak oluyor. Böylelikle tekeller yeni sömürge ülkeleri felakete sürüklerken kendi krizlerini aflmaya çal›fl›yor. Ülkemizde aç›klanan Tar›m Havzalar› Destekleme ve Üretim Modeli, tam da bu noktada Türkiye’yi 30 havzaya bölüp yetifltirilen ya da tar›m› yap›lan yüzlerce ürün içinden sadece 24 ürünün desteklenmesiyle tekellerin ekme¤ine ya¤ sürüyor.

AKP tar›mda ne yapmaya çal›fl›yor? AKP iktidar› son birkaç y›ld›r tar›m› bitirmeye yönelik sald›r›lar›n› h›zland›rd›. Tar›ma ayr›lan pay son y›llarda giderek daha da düflmekte. Gayri Safi M i l l i Has›la’n›n yüzde 1’i

tar›ma ayr›lmas› gerekirken 2007 y›l›nda yüzde 0.62, 2008'de yüzde 0.54, 2009'da ise yüzde 0,49’luk bir pay tar›ma ayr›ld›. AKP bununla da yetinmedi. Çiftçinin devlete ve özel sektöre olan borçlar›n› gecikme faiziyle al›rken, çiftçiye yönelik destekleme primlerini ve ürünlerinin karfl›l›¤› olarak çiftçilerin alacaklar›n› ödemedi. Ürün baz›nda desteklemeler düflerken ürünlerin üretim girdileri olan güb-

Tar›m havzalar› Abdullah AYSU Çiftçi-Sen Genel Baflkan›

C

umhuriyetin bafl›ndan günümüze kadar tar›m çeflitli evrelerden geçti. Cumhuriyetin bafllang›c›ndan 1950 y›l›na kadar tar›mda yap›lmaya çal›fl›lanlar ülke ve köylü ihtiyaçlar›na ve gerçeklerine uygun bir çabayd›, denilebilir. Ancak bu evrede de, tar›m sektörü, sanayi ve tüccara kaynak aktarma ve ucuz hammadde sa¤lama alan› olarak yönetenlerce görüldü, de¤erlendirildi. Cumhuriyetten 1950’lere kadar olan süreçte tar›ma destek verecek ve gelifltirecek Devlet Üretme Çiftlikleri (DÜÇ), Toprak Mahsuller Ofisi, fieker Fabrikalar›, Tar›m Sat›fl Kooperatifleri ve Birlikleri (TSKB), Tar›m Kredi Kooperatifleri (TKK), TEKEL gibi piyasay› üretici ve tüketici lehine düzenleyecek kimi kamu kurulufllar› kuruldu. Bu evrede kamu ö¤reticilik, e¤iticilik ve öncülük görevini yerine getirmeye çal›flt›.

Türkiye tar›m›nda makas de¤iflikli¤i diyebilece¤imiz evreye 1950’lerden sonra girildi. Bilindi¤i üzere II. Dünya Savafl› sonras›nda dünya yeniden düzenlemeye baflland›. Tar›m da bu yeni düzenlemeden nasibini ald›. Tar›mda uygulanan politikalar de¤iflti(rildi). Bu dönemde geliflmifl ülkeler tar›m ve sanayilerini efl anl› gelifltirecek, az geliflmifl ülkeler üretim girdilerinde d›fla ba¤›ml› tar›m ülkeleri olarak kalacakt›. Bu yeni dünya düzeninde Türkiye’ye biçilen rol üretim girdilerinde d›fla ba¤›ml› tar›m ülkesi olma rolüydü. Bu çerçevede örne¤in, DÜÇ’ler, ba¤›ms›z ›slah, gelifltirme görevini terk edecek; geliflmifl ülkelerde yetifltirilmifl tohumlar›n, hayvanlar›n Türkiye’de deneme çal›flmalar›n›n yürütüldü¤ü kurumlar haline dönüfltürülecek; denemelerde bize uyan çeflitler yetifltirildi¤i geliflmifl ülkelerden sat›n al›nacak, üretimde kullan›lacakt›. Bil-

re, mazot ve ilaca yüzde yüzlere varan zamlar yap›larak çiftçinin üretim yapmas› daha da zorlaflt›r›ld›. Tar›msal alandan devlet yavafl yavafl çekilirken özellefltirme süreci h›zland›r›larak çiftçi özel sektörün insaf›na b›rak›ld›. Bunun en yak›c› örne¤i bugünlerde f›nd›kta yaflan›yor. Devlet f›nd›k al›m›ndan tamamen çekilerek Vadeli ‹fllem Borsas› kuruyor. Böylece üretici tamamen flirketlerin insaf›na terk ediliyor.

giye, bilgeli¤e, dayan›flmaya ve bilgi paylafl›m›na dayal› üretim modeli terk edildi. Türkiye d›flardan üretim girdisi ilaç, gübre, traktör ve di¤er alet ve ekipmanlar alarak üretim yapmaya bafllad›. Kimyasal kullan›m›na dayal› endüstriyel üretim modeline geçildi. TKK d›flardan gelen bu endüstriyel üretim girdilerine finans imkan› sa¤layacak biçimde yönetildi, yönlendirildi. K›sacas› ba¤›ms›z ›slah ve gelifltirme çal›flmalar› terk edildi. 1950’lere kadar kurulan tar›msal K‹T’ler ve kooperatifler yeni sisteme göre ifllevlendirildi. Türkiye’de 1980’lere kadar tar›m politikalar› böyle yürütüldü. Bilindi¤i gibi 1980’lerle birlikte dünya yeniden bir kez daha dizayna tabi tutuldu. Bu yeni dizaynda üretici ve tüketici lehine olan tüm tar›msal K‹T’ler özellefltirildi. Elden ç›kar›ld›. Üstü aç›k, do¤a koflullar›na ba¤l› olan tar›m, serbest piyasaya terk edildi. Ve yeni bir evreye girildi. Serbest piyasay› belirleyenler de, dünyada say›lar› 30’a varmayan büyük tar›m, g›da ve ecza flirketleri oldu¤u biliniyor. Tar›m›n serbest piyasa içine al›nd›¤› bu yeni evrede flimdi Tar›m Havzalar› ortaya at›ld›, konufluluyor. Tar›m Bakanl›¤›nca Türkiye’de halen prim deste¤i ödenen 16 üründe 30 tar›m

Halk›n tar›m ve beslenme hakk› var Halkevleri’nin 2006’da düzenledi¤i Halk›n Haklar› Forumu’nda, halk›n tar›m ve beslenme hakk›n›n garanti alt›na al›nabilmesi için flu talepler belirlendi: n Dünya Ticaret Örgütü’nün tar›m ve k›rsal yaflam üzerinde genel düzenleyici ifllem yapma yetkisi reddedilmelidir. n Buna koflut biçimde, IMF ve Dünya Bankas›’n›n, genelde Türkiye’nin, özelde tar›m ve k›rsal yaflam›n üzerinden elini çekmesi sa¤lanmal›d›r. Bu yap›, baflta kad›n eme¤i olmak üzere, giderek

havzas› belirlendi¤i kamuoyu ile paylafl›ld›. Ayr›nt›lar› tam olarak bilinmeyen Tar›m Havzalar› için üretim planlamas› amaçl› oldu¤una dair özlü güzel sözler söyleniyor. Ancak ihracata dayal› üretim planlamas› yap›laca¤› gibi kayg› verici aç›klamalar da yap›l›yor. Endifle verici diyoruz çünkü flu an ülkemizin acil ihtiyac› temel besin maddelerinde kendine yeterlilik sa¤lamakt›r. Sözünü etti¤imiz flirketlerin ç›kar› ise ihracata dayal› üretim yap›lmas›nda. Ayr›ca söz konusu havzalarda tar›m yapan çiftçiler bu uygulanmas› düflünülen politikadan hiç haberdar de¤il. Herkes gibi onlar da bas›ndan duyuyor her fleyi. Bu yan›yla haz›rlanan Tar›m Havzalar› demokratik de¤il. Havzalarda arpa, aspir, ayçiçe¤i, bu¤day, çavdar, çay, çeltik, kanola, kuru fasulye, mercimek, m›s›r, nohut, pamuk, soya, yulaf, zeytin ürünlerinin desteklenece¤i belirtiliyor. Türkiye’de m›s›r, bu¤day, arpa, mercimek, nohut, kuru fasulye hemen her havzada zaten yetifltirilebiliyor. Destekleme kapsam›na al›nm›fl olan çay›n yetiflti¤i alan belli de¤ifltirilemez. Pamuk alanlar› da ha keza belli ve oralarda yetifltiriliyor. Yenilik bunun neresinde. Bir tek bizim için yeni olan aspir, kanola

boyutu artan bir sömürü iliflkisi yaratmaktad›r. n Avrupa Birli¤i Ortak Tar›m Politikas› flirket tar›m›n› tahrik etmekte ve yayg›nlaflt›rmaktad›r. Çevre üzerinde emperyal sömürü iliflkisi kurgulay›c› AB tar›m müktesebat›n›n reddi sa¤lanmadan, Türkiye’de emek yap›lar›na yararl› bir tar›m düzeni kurgulanamaz. n Türkiye’nin tar›m sektörünü piyasalaflt›ran neoliberal yasalar acilen ortadan kald›r›lmal›, yaflama emekten yana müdahil olan tar›m yasalar› yürürlü¤e sokulmal›d›r.

ve soya. Ona da Hükümet taraf›ndan sürekli destek verilmesine karfl›n ne verimlili¤i ne de ekici say›s› kayda de¤er bir oranda artt›r›lam›yor. Çünkü bu ürünlerin üretilmesinde çiftçi isteksiz! As›l olmas› gerekenler yok! Tar›m Havzalar› modelinde yem bitkileri ve meyve sebze üretimi yer alm›yor. Ülkemizde 400 y›ldan bu yana yetifltirilen tütünün ismi bile an›lm›yor. Yine Türkiye’nin ihracatta söz sahibi oldu¤u ürünler olan kay›s›, f›nd›k, üzüm, incir desteklenecek ürünler listesinde say›lm›yor. Kuru fasulye, mercimek, nohut gibi baklagil bitkilerimiz tar›m için yetifltirilmesi zorunlu ürünler. Çünkü baklagiller kendinden sonra ekilecek ürünlere do¤al azot gübresi sa¤l›yor, bu nedenle önemli. Baklagiller, ‹ç Anadolu’da nadas› ortadan kald›rabilecek bitkiler iken bu konunun önem ve mahiyetinde bir belirleme yok. Bu amaçl› uygulamas›na yönelik bir planlamadan söz edilmiyor. Bitkisel üretim ile hayvan yetifltiricili¤inin ad› tar›m. Tar›m Havza politikalar›nda hayvanc›l›k yok. Hayvan yetifltiricili¤i nas›l ve nerelerde olacak belli de¤il. Hayvanlar ile bitki ç›kt›lar›n›n birbirlerine kullan›lmas› ve kullan›labilir olmas› önemli. Tar›m Havzalar›

n Tar›msal yüksekö¤retimin, üretici ile mühendisin ba¤›ms›z bir tar›m modeli alt›nda dayan›flma içinde çal›flaca¤› bir zemin yaratmak üzere yeniden yap›land›r›lmas› sa¤lanmal›d›r. n Planlamac›, yat›r›mc›, mühendis ile köylünün omuz omuza çal›flaca¤› bir zemin üzerinde, üretimi yeniden organize eden; üreticiden tüketiciye do¤rudan bir beslenme zinciri kuran, eme¤in dayan›flmas›yla yükselecek yeni bir mücadele yap›s›, Türkiye tar›m› ve k›rsal›n en acil gereksinimidir.

modelinde hayvan yetifltiricili¤i ile bitkisel üretimin birlikte uygulanmas› için bir çal›flma var m›, bilen yok. Bu sa¤land›¤›nda çiftçiler için as›l o zaman tar›mda devrim yap›lm›fl olunacak. Çünkü hayvan yetifltiricili¤i ile bitkisel üretimin bir arada yap›lmas› flirketlere ba¤›ml›l›¤› azalt›r. Çiftçilerin flirketler taraf›ndan sömürülmesi engellenmifl olur. Üretim do¤aya uyumlu olur, do¤a zarar görmez. Bu konu tamamen belirsiz! Havzalarda yap›lacak üretimdeki çeflit s›n›rlamas› ile biyolojik çeflitlili¤e verilecek zarar ve do¤an›n bu konudaki yaflayaca¤› yoksulluk hesab› da yok. Kamuoyunda Tar›m ve Köyiflleri Bakan› Mehdi Eker’in bu s›ra çokça “devrim” diye aç›klad›¤› “incileri” aras›nda yer alan Tar›m Havzalar› meselesi ülke tar›m ihtiyaçlar›yla örtüflmedi¤i gibi çiftçilerin yarar›na da de¤il. Bizim çiftçiler olarak yönetenlerden aç›klad›klar› içerikte bir Tar›m Havzalar› talebimiz olmad›. Yoksa ülke gerçekli¤ine ve ihtiyaçlar›na uygun, çiftçilerin ve do¤an›n yarar›na bir üretim planlamas› biz çiftçilerin talebidir. Hükümet taraf›ndan aç›klanan bu flirket yanl›s› Tar›m Havzalar› de¤il…


23 Temmuz 5 A¤ustos

10 K‹BELE

2009

KADIN HEK‹MLERDEN KADIN ‹fiÇ‹LERE DESTEK

ÜN‹VERS‹TEDE KÜRT KADINI KONGRES‹

‘YAfiAMAK D‹RENMEKT‹R’

KADINLARDAN MEKTUP VAR

Baflhekim hakaretine karfl› eylem

Hakkari’de Kürt kad›n›n› durumu

Kutsiye Bozoklar’› kaybettik

Tutuklularla dayan›flma büyüyor

Antalya Tabip Odas› Kad›n Kolu, Antalya E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde Baflhekim'in kad›n iflçilere ‘fuhuflçu’ diyerek hakaret etmesini, iflçileri iflten ç›kartmas›n› protesto etti.14 Temmuz’da Baflhekim’in kad›nlara yönelik hakaretini k›nayan bir aç›klama yapan kad›n hekimler, ‘sa¤l›¤›n özellefltirilmesi kadar, güvencesiz, sendikas›z çal›flt›r›lmaya, kad›n iflçilere uygulanan afla¤›lay›c›, bask›ya da karfl›y›z’ dedi.

Hakkari Üniversitesi, ‘Kürt Kad›n Kongresi’ düzenliyor. Rektör Belenli, yapt›¤› aç›klamada kongrenin içeri¤inin, Kürt kad›n›n›n aile içindeki yeri, maruz kald›¤› fliddet, ekonomik güçleri, siyasete karfl› durufllar›, toplum içerisindeki sosyal statüsü üzerine oldu¤unu söyledi. Tarihi henüz belli olmayak kongrede Kürt kad›nlar›n›n anne kimlikleri, yoklukla bafl etme yollar›, zorunlu ve gönüllü göçte yaflad›klar›, Kürt sorunu, gibi konular›n ortaya konmas›k amaçlan›yor.

Devrimci yazar Kutsiye Bozoklar 16 Temmuz günü yaflam›n› kaybetti. Bozoklar, fliirlerinin, öykülerinin, incelemelerinin yer ald›¤› çok say›da kitaba imza atm›flt›. Bozoklar At›l›m gazetesi, Sanat ve Hayat dergisi için yaz›lar yaz›yordu. Gazete yaz›lar›nda Ifl›k Kutlu imzas›n› kullanan Bozoklar, 12 Mart’ta polis taraf›ndan kurflunlanarak tekerlekli sandalyeye mahkum edilmifl, devrimci mücadeleyi yaflam›ndaki her türlü zorlu¤a inat sürdürmüfltü.

Demokratik Toplum Partisi, Demokratik Özgür Kad›n Hareketi ve Kamu Emekçileri Sendikalar› Konfederasyonu üyesi kad›nlar›n "PKK üyeli¤i" suçlamas›yla tutuklanmas›n› protesto eden kad›nlar, 11 Temmuz günü Beyo¤lu Postanesi'nde tutuklu kad›nlara kart ve mektup gönderdi. Postane önünde bir de aç›klama yapan kad›nlar tutuklu mücadele arkadafllar›n›n serbest b›rak›lmas›n› talep ettiler.

U B‹R

H

AB

R

Evin içindeki iflçiler

B

E R‹D

Kibele’den mektup

‘Kad›n ifli’ olarak görülen temizlik iflleri, çocuk ve yafll› bak›m› binlerce kad›n›n çal›flt›¤› bir sektör. Eviçi hizmet üreten kad›n iflçiler güvenceli ifl ve insanca bir çal›flma ortam› için örgütleniyor Türkiye’de ve dünyada çocuk ve hasta bak›m›, temizlik gibi ev ifllerini ücretle yapan binlerce kad›n iflçi var. Evlerin içinde iflçilik yapan ve son günlerde örgütlenmek için kendi olanaklar›yla bir araya gelmeye çal›flan kad›nlarla bulufltuk. Eviçi hizmetlerde çal›flan kad›n iflçilerin sorunlar›na, taleplerine kulak verdik. ‹lk olarak kendinizden ve çal›flma koflullar›n›zdan bahseder misiniz? -Ben Gülhan Benli. 15 senedir çocuk bak›m› ifli yap›yorum. Gerçekten çok a¤›r koflullarda çal›fl›yoruz. -Ben Ayfle Ünal. ‹ki çocuk annesiyim. fiu an ev

iflindeyim. Genelde ev ifllerinde çal›flt›m. Yat›l› kald›m, gelip gitme ifllerine girdim, günlük ifllere girdim. Ama sonuç ortada. Sigorta yok hiçbir fley yok. Saatler uzun. ‹nsanlar›n davran›fllar› afla¤›lay›c›. Genelde memnun kalmad›m ev ifllerinden. ‹nsan›n psikolojisi bozuluyor. Her an huzursuz oluyorsun. -Ben Mariam Tsutskiridze. Gürcistan’dan geldim. Orada 15 y›l postanede çal›flt›m. Sovyetler çökünce iflyerlerimiz kapand›. ‹flsiz kald›m. Befl sene oldu geldi¤im. Çal›flma iznim var. ‹ki y›ld›r çal›fl›yorum. Ama geldikten sonra ilk alt› ay bir yerde çal›fl›p çocuk bakt›m, Maria Tsutskiridze

Gülhan Benli

halen alaca¤›m var oradan. -‹smim Gülhan›m, ilkokul mezunuyum. Eflim emekli ö¤retmen. Ev kad›n›y›m 15 y›ld›r bak›m iflindeyim. Bu iflte çal›flmaya nas›l bafllad›n›z? Ayfle: ‹lkokul mezunu oldu¤um için, baflka ifle giremiyorsun ya çocuk bakmak ya bir ev ifli uygun oluyor bizim için. Gülhan›m: ‹lkokul mezunusun, ev kad›n›s›n, baflka ne ifl yapabilirsin? Maria: Bizim için daha zor. Biz yabanc›y›z. Bizi baflka bir ifl için alm›yorlar. Çal›flt›¤›n›z iflin koflullar› ne? Sizin aç›n›zdan ne gibi

Gülhan›m

Ayfle Ünal

zorluklar› var? Ayfle: Uzun sürüyor. Uzun sürdü¤ü için de sen erken gidemiyorsun. Sürekli flu ifl de yap›ls›n bu da yap›ls›n uzat›yorlar. Kimi evlerde insana yeme¤ini bile yedirtmiyorlar “ifller bitsin yeme¤ini öyle ye” diyorlar. Maria: Bazen de çocuk bakmak diye anlafl›yorsun ama çamafl›r temizlik, her fley üstüne kal›yor. Gülhan: Gördü¤ünüz gibi asl›nda bir kural yok. Saatler, maafl, yapt›¤›n ifl hepsi belirsiz. Sigorta yok. Özellikle yabanc›larda çifte sömürü söz konusu. Onlar› hem ekonomik olarak sömürüyorlar hem de çal›flt›klar› yerlerde baz› alg›lar yüzünden taciz gibi nedenlerle cinsel sömürüye maruz kal›yorlar. ‹zin sigorta gibi konularda durum ne? Ayfle: Sigorta falan bu tür ifllerde yok. Mesela amcam›n k›z› var. 30 y›ld›r bir evde çal›fl›yor, flu anda yatm›fl sigortas› 10 y›ll›k. 20 senesi bofla gitti. Eskiden 15 günde bir gün izin vard› ama flu anda baz›lar› cumadan ç›k›yorlar pazartesi geri geliyorlar. Yapt›¤›n›z iflin zor ve

Eviçi iflçilik Türkiye’de oldu¤u kadar dünya çap›nda da oldukça yayg›n. Bu sektörde göçmen kad›n eme¤i oldukça s›k kullan›l›yor.

tehlikeli yanlar› var m›? Gülhan: Ev içinde çal›flmak güvenli görülüyor ama ifl kazalar› çok yayg›n. Mesela s›k s›k duyars›n›z temizlik yaparken, cam silerken pencereden düflen kad›nlar›. Ayr›ca meslek hastal›klar› var. Bel f›t›¤›, ast›m, sürekli su içinde çal›fl›ld›¤› için kireçlenme ve romatizma evde çal›flan kad›nlar›n meslek hastal›klar› Bir araya gelmek örgütlenmek, asgari talepler belirlemek gibi niyetiniz var m›?

Gülhan: Tabi biz sendikalaflmak istiyoruz. Sendikal› olmay› isterken öncelikli olarak sosyal güvenceyi sa¤lamay› amaçl›yoruz. Ard›ndan da asgari bir maafl belirlenmesi, çal›flma koflullar›n›n düzeltilmesi çal›flma saatlerinin belirlenmesi, bu sürenin 6-8 saate düflürmesi, çal›flma zaman›n› düzenlenmesi hedeflerimiz var. ‹fl tan›m› çok esnek. Niyetimiz o tan›m› daha kurall› hale getirebilmek. Söyleflinin taman›na www.sendika.org’dan ulaflabilirsiniz

Kad›nlar susmad› Hüseyin Üzmez tutukland›! Hüseyin Üzmez davas›nda kad›n örgütlerinin kararl› tutumu sonuç verdi. Adli T›p’›n yeniden ele almak zorunda kald›¤› davada yeni raporla Üzmez tutukland›

Kad›n örgütlerinin peflini b›rakmad›¤› Üzmez davas›nda olumlu geliflmeler yafland›. Mahkeme yeni raporla beraber Üzmez’i tekrar tutuklad›. Çocuk istismar› suçundan yarg›land›¤› davada, Adli T›p Kurumu’nun ma¤dur B.Ç’nin ‘ruh ve beden sa¤l›¤› zarar görmemifltir’ raporu üzerine serbest b›rak›lan Hüseyin Üzmez, yeni raporun aksi yönde görüfl bildirmesinin ard›ndan 14 Temmuz günü tutukland›.

Gözalt›nda tacize sert tepki Diyarbak›r’da bir kad›n›n, polis taraf›ndan cinsel sald›r›ya u¤ramas› üzerine kad›nlar soka¤a ç›kt›, “polisler bulunsun tacizin hesab› sorulsun” dedi Diyarbak›r’da bir kad›n›n ‹HD flubesine yapt›¤› baflvuru üzerine, polis taraf›ndan kald›¤› eve yap›lan bask›n sonras› cinsel sald›r›ya maruz kald›¤› ortaya ç›kt›. Kad›nlar›n, 6 Temmuz günü ‹HD Diyarbak›r fiubesi’nde yapt›¤› bas›n toplant›s›, Diyarbak›r polisinin tecavüze yeltendi¤ini ortaya koydu. Bas›n toplant›s›nda verilen bilgilere göre kad›n mücadelesinin aktif kat›l›mc›s› olan bir kad›n misafir olarak geldi¤i Diyarbak›r’da kald›¤› eve gelen polislerin tacizine u¤rad›. ‹HD yöneticileri taraf›ndan verilen bilgiye göre 21 Haziran günü eve bask›n yapan polisler kad›n› soyarak tecavüzle tehdit etti. Polis tacizinin ortaya ç›kmas›n›n hemen ard›ndan kad›nlar

hesap sormak için sokakta bulufltu. Diyarbak›r 9 Temmuz günü DTP’li kad›n vekiller ve yöneticilerinde aras›nda bulundu¤u yüzlerce kad›n Diyarbak›r Büyükflehir Belediyesi'nden Diyarbak›r Adliyesi’ne yürüdü. Kad›nlar Cumhuriyet Savc›l›¤›’na suç duyurusunda bulundular. 13 Temmuz günü ise Ba¤lar Dörtyol’da toplanan kad›nlar, meflaleler ve sloganlarla Kofluyolu Park› Yaflam Hakk› An›t›’na yürüdüler.

‹stanbul 8 Temmuz günü Taksim Tramvay Dura¤›’nda toplanan yaklafl›k 50 kad›n polis barikat›na ra¤men bir eylem yapt›. Türkçe ve Kürtçe bas›n aç›klamalar›n›n yap›ld›¤› eylemde polis tacizine sessiz kal›nmayaca¤› vurguland›.

Davada neler yaflanm›flt› 2008 Nisan ay›nda çocuk istismar› suçu ile yarg›lanmas›na bafllanan Üzmez, Ekim ay›nda serbest b›rakm›flt›. Üzmez’in 6 ayl›k tutuklulu¤unun ard›ndan tahliyesinde Adli T›p Kurumu’nun ma¤dur B.Ç hakk›nda dü-

zenledi¤i “ruh ve beden sa¤l›¤› zarar görmemifltir raporu” etkili olmufltu. Kamuoyunun tepkisi üzerine mahkeme kurumdan B.Ç’yi ikinci kez de¤erlendirmesini istemiflti. Kuruldan ç › k a n ikinci raporda ise ma¤durun ‘ruh ve b e d e n sa¤l›¤›n›n bozuldu-

Tersine dünya

¤u’ belirtilmiflti. Bunun üzerine Üzmez hakk›nda tutuklama karar› verildi. Davan›n takipçisi olan ve sürekli gündemde kalmas›nda önemli katk›s› olan Halkevci kad›nlar tutuklama karar›n› de¤erlendirerek ‘Üzmez’in davas›nda yürüttükleri mücadelenin sonuç verdi¤ini’ belirtti. Halkevci Kad›nlar, mücadelelerinin P›nar Koyuncular ve Nergis fiiflek’in yarg›lanmas› karfl›s›nda ayn› ›srar ve karal›l›kla sürece¤ini belirtti.

Afla¤›da geçen kifli ve kurumlar hayal ürünüdür. Gerçekle bir iliflkileri yoktur. Ahmet Bey o sabah yine erkenden kalkt›, çay› oca¤a koydu. Ayfle Han›m uyanmadan kahvalt›n›n haz›rlanmas› gerekiyordu. Ahmet Bey y›llard›r, her gün bu ifli düzenli bir flekilde yapt›¤› için çok h›zl› bir flekilde masay› haz›rlad›. Peynir fluraya, zeytin buraya hop masa haz›r. Alican’›n a¤lama sesi geliyordu. Alican, Ahmet Bey ile Ayfle Han›m’›n o¤lu. (Alican henüz üç ayl›k-erkekler bilir, çocuklar bu zaman diliminde s›kl›kla uyan›r ve babalar›n› ister.) Alican alt›n› ›slatm›flt›, Ahmet Bey bütün ifllerdeki h›zl› ve becerikli tavr›n› burada da gösterdi, çünkü Ahmet Bey say›s›n› kendisinin de bilmedi¤i kere bu iflleri yapm›flt›. Hem de hiç bir karfl›l›k beklemiyordu, çünkü o¤lunu karfl›l›ks›z, fedakarca ve her türlü özveriyi göstererek en mukaddes hislerle seviyordu. Baflka türlüsü düflünülebilir mi? O bir babayd› ve evi, o¤lu onun tek yaflama kayna¤›yd›. Her fleyiydi. Ayfle Han›m da uyand›. Kahvalt›s›n› yap›p ifle yetiflmek onun da her gün rutin kayg›s›n› yaflad›¤› fleylerdi. Alican a¤l›yordu, babas› ilgilenirdi çünkü eve ekmek getirip tüm yükü omuzlad›¤›ndan, bu tip ayr›nt›larla ne bedenini ne de kafas›n› yorabilirdi. Tamam o¤lunu tabi ki seviyordu, ama annenin de baban›n da görevi belliydi, herkes görevini yerine getirse sorun da olmazd›. Ahmet Bey Ayfle Han›m’a usulca yaklafl›p pazar al›flverifli için para istedi. Ahmet Bey, Ayfle Han›m’›n uzatt›¤› paran›n yeterli olmad›¤›n› söyledi¤inde Ayfle Han›m söylenmeye bafllad›. Ahmet Bey’in art›k can›na tak etmiflti. ‘Çamafl›r bende, yemek bende, temizlik bende, çocuk bende.”YETER YETER”. Ahmet Bey’in sesi tüm evi ve Ayfle Han›m’›n kulaklar›n› ç›nlatmaya yetti. “YETER ARTIK” Rolleri de¤ifltirme fikri, ‹stanbul’daki mahallelerde kad›nlarla ‘Toplumsal cinsiyet’ konulu tart›flmay› nas›l yapabiliriz diye konuflurken akl›m›za geldi. Orhan Kemal’in Tersine Dünyas› da bize ilham verdi. Eflitsiz bir iliflkide roller de¤iflti¤inde ne oluyordu? Tart›flmak istedik. Hikâye herkesin yüzünde bir parça tebessüm yaratacak fark›nday›z.’ Daha neler, olur mu hiç öyle fley’ serzenifli belki de en çok bu cenderede yaflamaya mahkum b›rak›lm›fl biz kad›nlardan gelecek. Tabi esas istedi¤imiz durumu kabaca ve düz bir mant›kla tersine çevirmek de¤il. Toplumsal cinsiyetle ilgili yapt›¤›m›z tart›flmam›zda ‘ideal anne’, ‘mükemmel efl’, her fleye yetiflen ve her fleyi mükemmel yapmak zorunda olan kad›n›n bu meziyetlerinin onun biyolojik özelliklerinden olmad›¤› sonucuna vard›k. Bugünün dünyas›nda ‘kad›n ifli’ olarak tan›mlanan ev ifllerinin çocuk bak›m›n›n biyolojik özelliklerimizden, s›n›rl› yeteneklerimizden ya da kad›nl›k güdülerimizden dolay› olmad›¤› kanaatine vard›k. Toplumsal cinsiyet denilen ve cinsiyetimiz nedeniyle toplumun bize yükledi¤i görevleri reddedebilmek iki cins aras›nda eflitçe iliflki kurulabilmesinin temelini oluflturuyor. Toplumsal cinsiyete dayal› ifl bölümünde kad›n›n pay›na düflen görevler her iki cinsin de yerine getirebilece¤i nitelikte ifllerdir. Buna inanmak biz kad›nlar›n d›flar›da akan hayata kat›lmas› için ilk ad›m olacak.

Bu cinayet son olsun! Geçen Haziran ay›nda ‘namus’ bahanesiyle efli taraf›nda öldürülen Gülbinflah Yirci’nin ailesi, k›zlar›n›n öldürüldü¤ü yerde ‘kad›n katliamlar›na son’ diyerek eylem yapt›.

Mersin’de 23 Haziran günü efli fiener Yirici’nin flahit oldu¤u bir telefon konuflmas›ndan flüphelenerek 25 b›çak darbesiyle katletti¤i Gülbinflah Yirci’nin ailesi k›zlar›n›n erkek fliddetine verilen son kurban olmas›n› istedi. Aile 11 Temmuz günü Gülbinflah’›n öldürüldü¤ü yerde Mersin Kad›n Platformu’yla beraber bir

eylem yapt›. Yirci’nin k›z kardefli ‘eylemleriyle 'namus' ad› alt›nda ifllenen cinayetlere son verilmese bile toplumsal bilince az da olsa etkide bulunmak istediklerini’ söyledi. Kardefl Gülflah K›l›ç, k›z kardeflinin ‘ne yapm›fl olursa olsun ölmeyi hak etmedi¤ini’ belirtti. K›l›ç, “kad›nlar erke¤in ‘mal›’ de¤ildir” deri.

GSS çal›fl›yor, genç kad›nlar art›k güvencesiz Sosyal Güvenlik ve Genel Sa¤l›k Sigortas› (SSGSS) y›k›m› bafllad›, okumayan genç k›zlar art›k güvencesiz. SSGSS’nin yürürlü¤e girmesinin ard›ndan ilk y›k›c› kural hayata geçiyor. Bu y›l liseyi bitiren k›zlar üniversiteye giremez-

lerse, ailelerinin sigortas›ndan yararlanamaz hale gelecekler. Üniversite s›nav›nda baflar›l› olamayan 18 yafl›n› doldurmufl k›zlar, kendi primlerini ödemez, ifl bulamaz ya da sigortal› birisiyle evlenmezlerse sa¤l›k güvencesinden mahrum kalacaklar.

Yoksullar›n %60’› kad›n Dünya Nüfus Günü’nde bir aç›klama yapan Birleflmifl Milletler (BM) yetkilileri dünyadaki yoksul nüfusun %60’›n› kad›nlar›n oluflturdu¤unu duyurdu. BM yetkilileri üretim ve yeniden üretim alan›n temel dinami¤inin kad›nlar oldu¤unu keflfettikçe Dünya Nüfus Günü temas›n› ‘Ekonomik Krizin Çaresi: Kad›na Destek’ olarak belirledi. Yazar Mustafa Sönmez’in ortaya koydu¤u verilere göre Türkiye’de de kad›nlar›n %60’› iflsiz.


cmy k

Tatilde ne okusam ? Halk›n Sesi genç okurlar›m›z için yaz boyunca e¤lenceli tavsiyeler vermeyi sürdürüyor. Bu say› tatilde okunacak kitaplar konusunda önerilerimizi sunmaya devam ediyoruz

23 Temmuz 5 A¤ustos

Sevdal› Bulut (6-9 Yafl) Naz›m Hikmet Sevdal› Bulut, "edebiyat bütün çeflitleriyle masalla bafllar, masalla biter" diyen Nâz›m Hikmet’in çocuklar için kaleme ald›¤› masallardan olufluyor. Kitapta, Naz›m hem halk masallar›n› yeniden kaleme al›yor hem de o¤lu için yazd›¤› masallar› okurlar›na sunuyor. Sevdal› Bulut, hak etti¤i üzere MEB taraf›ndan tavsiye edilen 100 Temel Eser aras›nda yer al›yor.

Az Gittik Uz Gittik (7-10 Yafl) P.N. Boratav Halk edebiyat› ve Türkiye folkloru üzerine çal›flma yapan en büyük isimlerden birisi olan Pertev Nail Boratav bu kitab›nda 47 ayr› Anadolu masal›n› anlat›yor. Bu hikâyelerin her birisi Boratav’›n titiz çal›flmalar sonunda kay›t alt›na alabildi¤i nesilden nesile sözlü anlat›mla aktar›lm›fl masallardan olufluyor. Masallar Boratav’›n ortaya ç›kartt›¤› de¤erli belgeler olarak görülebilir.

fieker Portakal› (9-14 Yafl) J.M.D Vasconcelos Yoksul bir ailenin çocu¤u olan Zeze’yi anlatan fieker Portakal›’n›n, yazar›n bizzat kendi çocuklu¤unu anlatt›¤› söylenir. Zeze, kalabal›k bir ailede yaflamaktad›r, çocukça dramlar›n ve gerçek yaflam›n yaratt›¤› ac›lar›n üstesinden umut ve hayal gücü sayesinde gelmeye çal›flmaktad›r. Zeze’nin azmi ve hayalleri tüm çocuklara ilham verebilecek kadar güçlü.

2009

A¤r› Da¤› Efsanesi (14+) Yaflar Kemal Anadolu kültürünü tan›mak, do¤as›n›, co¤rafi özelliklerini, insanlar›n› ö¤renebilmek için okunabilecek en iyi yazarlardan birisi Yaflar Kemal’dir. Bilinen bir Anadolu efsanesi olan A¤r› Da¤› Efsanesi’ni Yaflar Kemal’in kaleminden okumak sadece yaflad›¤›m›z co¤rafyay› tan›tm›yor. Kitap okurlara zulme karfl› direnen bir halk›n öyküsüne tan›kl›k etme flans› veriyor.

KÜLTÜR/SANAT 11

Operasyon Valkyrie Bryan Singer’›n 2008 yap›m› filmi, 20 Temmuz 1944 günü Hitler’e düzenlenen suikast giriflimini konu al›yor. Alman ordusunun içinde, bafl›n› Helmuth James Graf von Moltke’nin çekti¤i bir grup subay, Hitler faflizmini ve Avrupa’daki katliamlar› durdurmak için nazi rejimini y›kma ve Hitler’i ortadan kald›rma planlar› yapar. Operasyon Valkyrie bafllar.

Gracias a la Vida

BAWER O⁄URLU

DEN‹Z ÇEL‹K

NURHAK CENG‹Z

‹stanbul Üniversitesi’nde ö¤renciyim. Grup içerisinde gitar çal›yorum ve vokal yap›yorum. Y›llar önce gitar kursuna gitmeye bafllad›m. Müzikle iliflkim bu noktada ortaya ç›kt›. Yaklafl›k 7 y›ld›r müzikle u¤rafl›yorum. Müzikle ilgili nota bilgim var. fiimdi grubumuzda ses eksikli¤imiz oldu¤u için solist olarak da görev yap›yorum.

17 yafl›nday›m, lise ö¤rencisiyim. Grupta solistim. Üç y›l önce Halkevi’ne ba¤lama kursuna gelmeye bafllad›m. Müzikle iliflkim de böyle bafllad›. Ba¤lama çalmaya bafllad›ktan sonra okulda bir grup kurduk. Orada grupta hem ba¤lama çal›yor hem söylüyordum. Sonra Dengê Gelan’›n çal›flmalar›na kat›ld›m.

‹flçiyim ama son yedi ayd›r ifl bulamad›¤›m için çal›flam›yorum. Ben de grupta gitar çal›yorum. ‹ki y›ld›r müzikle ilgileniyorum. Müzikle ilgim bir anda bafllad›. Bir gün bir gitar ald›m ve kursa gitmeye bafllad›m. Sürekli e¤itim alamad›m. Kendimi gelifltirmeye çal›flt›m. fiimdi burada biraraya geldik. Daha iyi fleyler yapabilmek için derslere devam ediyoruz.

‹stanbul Bahçelievler Halkevi bünyesinde çal›flmalar›n› yürüten Dengê Gelan müzik grubuyla bir araya geldik. Tohumlar› iki y›l önce Halkevi taraf›ndan düzenlenen bir etkinli¤in sahne program›nda at›lan Dengê Gelan, müzik çal›flmalar›n› bu tarihten itibaren gelifltirerek sürdürüyor. Grubun ismi Kürtçe ‘halklar›n sesi’ anlam›na geliyor. Her biri farkl› etnik kökenden ve mezhepten gelen grubun üyeleri yükseltilen flovenizme inat halklar›n sesi olmak istediklerini anlat›yor. Bawer, grup olarak halklar›n kardeflli¤ine inand›klar›n› söylüyor ve yapt›klar› müzi¤in de bunu yans›tmas›n› hedeflediklerini anlat›yor. Grup, tarzlar›n› halk ezgilerini kendilerine özgü yorumlarla seslendirmek olarak tan›ml›yor. Deniz, repertuarlar›n› be¤endikleri ezgilerden oluflturduklar›n› anlat›rken popüler parçalar› seslendirmek gibi bir dertlerinin olmad›¤›n› söylüyor.

Biraz grubun öyküsünü anlatabilir misiniz? Bawer: Ba¤lamac› arkadaflla biz dersaneden beri tan›fl›yorduk. O beni iki y›l önce Halkevi’nde Deniz Gezmifller için anma program›nda birlikte dinleti sunmaya davet ettik. Bir müzik grubu oluflturma fikri ortaya att›k. Geçen y›l Bahçelievler Halkevi Kültür fienli¤i’nde ilk defa ismimizle sahne ald›k. fiu anda oluflan kadro son bir y›l içerisinde flekillendi. Bugüne kadar hangi etkinliklerde yer ald›n›z? Deniz: Burada yap›lan etkinliklerin hemen hemen tümünde performans sergiliyoruz. ‹ki y›ld›r yap›lan Halkevi’nin Kültür fienliklerinde sahne al›yoruz. Kiflisel aç›dan ve müzik çal›flmalar›n›z aç›s›ndan de¤erlendirirseniz Denge Gelan’la birlikte ne gibi bir geliflim yaflad›n›z? Deniz: Müzik aç›s›ndan tek bafl›n›za çal›flt›¤›n›z zaman

‹flçi kenti Zonguldak’ta medya tart›fl›ld›

cmy k

sal Bellek, Kamusal Alan, Aile, Toplumsal Cinsiyet, E¤itim, Etik, Çevre, ‹flçi Sinemas›, Reklamlar, Belgesel, Globalleflme, Göç gibi ana bafll›klar medya ile iliflkileri çerçevesinde ele al›nd›. Tül Akbal Sualp, Seray Genç, Özlem Polat Atan, Nilay Ulusoy ve Zahit Atam’›n kat›ld›¤› “Zaman-Mekan ‹çinde Sinema” ile Nurçay Türko¤lu, H›fz› Topuz, Özden Cankaya gibi ‹LAD yöneticilerinin kat›ld›¤› “Medya Gözlem Platformu” oturumlar› sempozyumdaki en canl› tart›flmalar›n yafland›¤› oturumlardan oldu. ‹kinci oturumda salondaki gazeteciler ve akademisyenler iletiflim alan›nda çok yönlü olarak haber alma hakk› için mücadele edecek bir platform ihtiyac›na dikkat çektiler.

Dövüfl Kulübü Amerikan beat kufla¤› yazarlar› Chuck Palahniuk’un sinemaya da uyarlanan kitab› Dövüfl Kulübü, kapitalizmin insan hayat›na sald›r›s›n› ve onun umut tacirli¤ini elefltiren bir öyküyü anlat›yor. Roman, para, flöhret, gibi insanlar taraf›ndan yarat›lan de¤erlerin sahteli¤ine dikkat çekiyor. Palahniuk’un kitab› yeralt› edebiyat›n›n bafl yap›tlar›ndan biri olarak de¤erlendiriliyor.

Bat›kent Halkevi’nden Nasreddin Hoca fienli¤i

Kültür ve medya iliflkisi iflçi kenti Zonguldak’ta düzenlenen 5. Kültür Araflt›rmalar› Sempozyumu’nda ele al›nd› Kültür ve medyan›n ortak alan›nda yer alan sorunlar, bu ay›n bafl›nda Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde düzenlenen bir sempozyumla etrafl›ca ele al›nd›. ‹letiflim Araflt›rmalar› Derne¤i (‹LAD) ve Kültür Araflt›rmalar› Derne¤i taraf›ndan düzenlenen “Medya ve Kültür” bafll›kl› “Beflinci Kültür Araflt›rmalar› Sempozyumu”nda 50’ye yak›n üniversiteden ço¤unlu¤u genç 149 akademisyen bildiri sundu. Sempozyumda; Toplum-

daha eksik kalabiliyorsunuz. Bir grup oldu¤u zaman her fleyin birbiriyle uyumlu olmas› gerekiyor ve siz de ona uyum gösteriyorsunuz o yüzden daha uyumlu olmay› ö¤reniyorsunuz. Nurhak: Ayr›ca sahne alma olana¤› bulduk. fienlikteki ortam ve kalabal›k benim için büyük bir fleydi. Grup çal›flmas› insana çok fley kat›yor. Müzi¤in içinde hissediyorsun kendini. Bawer: Grubun insana katt›¤› çok fley var. Bundan öte yapmaya çal›flt›¤›m›z grup çal›flmas› piyasadaki gibi maddi niyetlerle yap›lan bir grup çal›flmas› de¤il. Bu mahallede asl›nda kültürel anlamda büyük bir yozlaflma söz konusu. Bu mahallede bir fleyler üretebilmek gibi bir amac›m›z var. Çal›flt›¤›m›z kurum da bunun göstergesidir. Müzik yapmaya çal›flan arkadafllar›m›z›n tamam› da sanat›n toplumsal boyutunu düflünüyorlar bu niyetle üretim yap›yorlar.

‘Sessizlerin sesi’ olarak tan›nan Mercedes Sosa’n›n 1996’da ç›kartt›¤› ‘Gracias a la Vida’ albümü ad›n› sanatç›n›n en çok bilinen parçalar›ndan birinden al›yor. ‘Teflekkürler Hayat’ anlam›na gelen ‘Gracias a la Vida’ parças› Arjantin’in güçlü sesi Mercedes Sosa’n›n Joan Baez’le yapt›¤› düet sonras› klasikler aras›na girmiflti.

Bat›kent Halkevi 11–12 Temmuz’da kendi olanaklar›yla Halkevi’nin bahçesinde “Nasrettin Hoca Çocuk fienli¤i” düzenledi fienlik 11 Temmuz Cumartesi günü eflekle gezinti ve göle maya çalmayla bafllad›. Gün boyu Halkevi’nde animasyon gösterileri izleyen Bat›kentli çocuklar maske yap›m atölyesine kat›ld›lar. Hacivat ve Karagöz skeciyle,

Köy tiyatrolar› Antalya’da bulufltu Türkiye’nin farkl› bölgelerindeki köylerden befl tiyatro grubu bu y›l ikincisi düzenlenen Kafl Yeflilköy Köy Tiyatrolar› buluflmas›na kat›ld› Antalya Kafl'›n Yeflilköy beldesinde bu y›l ikincisi düzenlenen Köy Seyirlik Oyunlar› Köy Tiyatrolar› Buluflmas›, 9-11 Temmuz tarihleri aras›nda gerçekleflti. 5 farkl› köy tiyatro grubu buluflmada sahne ald›. Gruplar, köy okulunun bahçesinde oyunlar›n› sahneledi.

Kukla ve Gölge oyununu izlediler. fienli¤in ikinci günü Monologlar ve Nasrettin Hoca’n›n unutulmaz f›kralar›n›n canland›r›lmas›yla çocuklar e¤lenceli vakit geçirdi, kurulan ‘çocuk kürsüsü’nde özgürce konufltu.


Suyun gücü hükümetleri deviriyor Suyun ticarilefltirilmesi süreçleri dünyan›n birçok yerinde çeflitli protestolara vesile oldu. Bolivya’da halk, suyun ticarilefltirilmesi ve tekellere peflkefl çekilmesi yüzünden a¤›r bedeller ödedi. Güney Afrika’da elektrik ve suya yönelik özellefltirmeler karfl›s›nda fiili mücadele belirgin flekilde öne ç›kt›. Elektrik hakk› mücadelesi içinde ortaya ç›kan gerilla teknisyenler, su hakk› mücadelesine de kat›ld›. Borç nede-

niyle kesilen sular› yeniden ba¤layan gerilla teknisyenlerle birlikte mahalle mahale örgütlenen hareket su özellefltirmelerini durdurdu. Hindistan’da da Ganj Nehri’ni parselleyen GDF Suez su tekeli çiftçilerin mücadelesi sonucu ülkeden yat›r›mlar›n› çekmek zorunda kald›. Bolivya’da ise özellifltirme nedeniyle susuzlukla karfl› karfl›ya kalan halkönce özel su flirketlerini kovdu sonra hükümeti devirdi.

‹stanbullular›n suyunu kontöre ba¤lamaya çal›flan AKP’li ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi (‹BB) ve ‹stanbul Su ve Kanalizasyon ‹daresi (‹SK‹) ortakl›¤› halk düflmanl›¤›na devam ediyor. ‹SK‹’nin Temmuz bafl›nda getirdi¤i zam teklifine 16 Temmuz’da ‹BB’den olur geldi. Zam karar›n›n ç›kt›¤› Belediye Meclisi toplant›s›ndan sonra zamc›lar polis korumas›yla kaçt›. Su hakk› için ‹BB önünde 4 gün boyunca nöbet tutan Halkevciler zamma tepki gösterdi. Halkevleri zamlar› geri çektirmek için mücadele edeceklerini aç›klad›

‹stanbul Halkevleri su için nöbet tuttu ‹SK‹’nin suya zam teklifi Büyükflehir Belediye Meclisi’nce 16 Temmuz’da görüflüldü. Büyükflehir suya yüzde 8,45 oran›nda zam yapt›. ‹SK‹’nin ‘maliyet art›fl›’ gerekçesiyle Büyükflehir Belediyesi’ne teklif etti¤i yüzde 15’lik zam önerisine Topbafl, ‘temiz deniz için zam flart’ diyerek yeflil ›fl›k yakm›flt›. Zaml› tarifenin uygulamas›na 1 A¤ustos’ta bafllanacak. Rahat uyuyamayacaks›n›z! ‹stanbul Halkevleri zamm›n görüflülece¤i 13–17 Temmuz tarihleri aras›ndaki Belediye Meclisi toplant›lar› boyunca ‹BB önünde zamm› engellemek için nöbet tuttu. Nöbet, Halkevleri 1. Bölge Temsilcisi Nuri Günay’›n bas›n aç›klamas›yla bafllad›. Günay, bir

insan›n hayat›n› sürdürmesi için günde 150 litre suya ihtiyaç duydu¤unu ve ‹BB’nin zamlarla bunu engelledi¤ini dile getirdi. Günay, ‹BB’nin ayda 18 metreküp suyu her haneye paras›z sa¤lamas› gerekti¤ini söyledi. Halkevleri Örgütlenme Sekreteri Samut Karabulut ise, suya zam yapman›n halk düflmanl›¤› anlam›na geldi¤ini belirterek “‹BB halk düflmanl›¤›na devam etti¤i sürece, yanlar›nda korumalar, önlerinde panzer olmadan rahat uyuyamayacaklar” dedi. Nöbet sürecinde kad›nlar›n yapt›¤› konuflmalar dikkat çekiciydi. Kontörlü sayaçlara de¤inen Gülseren Çetin uygulaman›n rant için yap›ld›¤›n› söyledi. Topbafl’›n 2007’de barajlar›n bofl olmas› gerekçesiyle

suya zam yapt›¤›n› hat›rlatan Çetin “bu sene barajlar dolu yine zam yap›yor” diyerek tepki gösterdi. Ferdane Köseda¤ ise suyun ‘hayat’ oldu¤unu bu yüzden sudan k›s›nt› yapamayaca¤›n› söyledi. Halkevleri’nin su nöbetine 16 Temmuz günü, CHP ‹stanbul ‹l Baflkan› Gürsel Tekin ve ‹stanbul Tabip Odas› (‹TO) Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen de kat›ld›. ‹TO Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen, su zamm›yla salg›n hastal›klar› artaca¤›na dikkat çekerken. Gürsel Tekin de “Zam karar› ç›karsa CHP olarak her türlü eylemi yapaca¤›z” dedi. Suya zam yapt›lar polis korumas›yla kaçt›lar Zam karar›n›n ard›ndan Meclis

üyeleri polis korumas›yla binadan ç›kar›l›rken koflar ad›m uzaklaflan baz› üyeler tökezleyerek düflme tehlikesi geçirdi. Samut Karabulut “Halkevciler olarak gücümümüzün el verdi¤i her yerde bunlar› bir kafl›k suda bo¤aca¤›z. Susuz b›rakt›klar› çocuklar büyüyecek, ve bunlar› tarih sahnesinden silecek” diyerek zamma tepki gösterdi. Recep Tayyip Erdo¤an’›n Büyükflehir Belediyesi Baflkan› seçilme gerekçesinin su oldu¤unu hat›rlatan ‹lknur Birol ise, Topbafl’›n yönetimi terk etme gerekçesinin de su olaca¤›n› belirtip, “Bu halk sizi suya kat›p tarihe gömecektir ve biz Halkevciler bunun için her yerde mücadele etmeye devam edece¤iz” dedi.

Sayac›ma dokunma! Suyu ticarilefltirme plan›n›n bir aya¤›n› da kontörlü su sayaçlar› oluflturuyor. ‹SK‹, sayaçlar› kullan›c›n›n haberi olmadan tak›yor. Halkevleri ise mahallelerde kontörlü sayaca karfl› mücadele yürütüyor

‘Hayat›m›za kastediyorlar’ 1 A¤ustos’ta yürürlü¤e girecek olan su zamm›yla ilgili olarak Sar›yer Ömürtepe’de Filiz Aktafl ve Saadet Karak›fl ile görüfltük Swis Hotel’de çal›flan Filiz Aktafl, ömür boyu çal›flarak bir ev alabildi¤ini ve 2 y›ld›r ev borcunu ödedi¤ini söyledi. 2 kifli olmalar›na ra¤men ay sonunu getirmekte zorland›klar›n› ifade eden Aktafl, suzamm›yla ifllerinin daha da zorlaflaca¤›n›, kalabal›k aileleri ise çok daha zor bir sürecin bekledi¤ini belirtti. Elektri¤e, do¤algaza, ulafl›ma da zam geldi¤ini ancak suyun di¤erlerinden çok daha farkl› oldu¤unu vurgulayan Aktafl, sudan k›s›nt› yap›lamayaca¤›n› söyledi. AKP’li belediyenin seçim öncesi çok para harcad›¤›na de¤ininen Aktafl, “seçim döneminde da¤›tt›klar› sadakalar›n verdikleri çeklerin bedelini bize ödet-

meye çal›fl›yorlar. Bu yüzden suya, yol paras›na zam yapt›lar” dedi. Bir baflka Ömürtepeli Saadet Karak›fl ise Büyükflehir’in kendi gibi yoksul olanlar› hiç düflünmedi¤ini belirterek su zamm›n›n kendileri için çok büyük bir külfet oldu¤unu söyledi. Sabahtan akflama kadar her fleyin suyla yap›ld›¤›na de¤inen Karak›fl, zamm›n bütçelerini etkileyece¤ini ve su d›fl›ndaki ihtiyaçlar›ndan k›saca¤›n› söyledi. Suyun k›s›l›p azalt›lamayaca¤›na iflaret eden Karak›fl, “Zamma karfl› mücadeleye haz›r›m. Herfleyimiz su. Susuz hayat olmaz ve AKP bizim hayat›m›z› elimizden almaya çal›fl›yor” dedi.

‹SK‹, 2008 y›l›nda bafllatt›¤› ön ödemeli sayaç uygulamas›n›, krizin derinleflmesiyle birlikte Nisan ay›ndan itibaren yayg›nlaflt›rd›. ‹SK‹ ekipleri, kamuoyunda yay›lan ‘Montaj paras› yok’ söyleminin alt›na s›¤›narak kullan›c›n›n haberi olmaks›z›n mekanik sayalar› kontörlü sayaçla de¤ifltiriyor. Konu hakk›nda, elindeki mal› satmaya çal›flan tüccara benzeyen ‹SK‹’nin yan›lt›c› bilgileriyle kand›r›lmaya çal›fl›lan ‹stanbullular, uygulamayla karfl› karfl›ya kald›kça kontörlü sayac›n gerçek yüzünü görüyor. Cep telefonlar›ndaki kontörlü sistem ile benzerlik kurarak sayaç uygulamas›yla para olmad›¤› zaman susuz kal›naca¤›n›n fark›na varanlar›n say›s› oldukça yüksek. ‹stanbul Halkevleri, kontörlü sayac›n, halk›n su hakk›na bir sald›r› oldu¤unu ifade ederek uygulamaya karfl› mahallelerde

halk› bilgilendiriyor. Halkevleri’nin sayaçlarla ilgili açt›¤› bilgilendirme masalar›na da halk yo¤un ilgi gösteriyor. fiimdilik, konutlara sayaç tak›lmas› yayg›n olmasa da mekanik sayac› olan kullan›c›lar ‘Sayac›m›n de¤ifltirilerek ön ödemeli sayaç tak›lmas›na onay vermiyorum. Kamu hizmetlerinin sunumu peflin ödemeye ba¤lanamaz (Ankara 12. ‹dare Mahkemesi 2008/1868)’ yaz›l› uyar› ka¤›tlar›n› su sayaçlar›n›n üzerine yap›flt›r›yor. Kontörlü sayaç uygulamas›na iliflkin Sar›yer ve Okmeydan›’nda görüfltü¤ümüz mahalleliler uygulamadan haberleri oldu¤unu ve buna karfl› komflular›yla birlikte önlem ald›klar›n› söylüyor. Kap› çald›¤›nda önce balkondan bakmay› bir al›flkanl›k haline getiren mahalleliler evde kimsenin olmad›¤› zamanlarda kap›lar›n› kapal› tutmaya özen gösteriyor. Kontörlü sayaçlar›n yoksullar› susuzlu¤a mahkum edece¤ini dile getiren mahalleliler, uygulaman›n bir tür soygun oldu¤unu ifade ediyor.

B‹R‹NC‹ GÜN ‹stanbul Halkevleri 13 Temmuz’da, su zamm›n›n görüflülece¤i ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi (‹BB) önünde zamm› engellemek için nöbete bafllad›. Oturma eylemine geçmeden önce Halkevleri 1. Bölge Temsilcisi Nuri Günay bir bas›n aç›klamas› yaparak herkesi zamma engel olmaya ça¤›rd›. Eylemde, kontörlü sayaç uygulamas›na da de¤inen kad›nlar yapt›klar› konuflmalarla suyun her fley oldu¤unu ifade etti., AKP’nin bir icraat› yapmas›nda belirleyenin para edip etmemesi oldu¤unu söyleyen Halkevleri Örgütlenme Sekreteri Samut Karabulut ise “AKP’nin dini iman› para” dedi. Zam görüflmesinin olmad›¤› toplant› sonras›nda Halkevciler, zam görüflmesi olana kadar ‹BB önünde ayn› saatte nöbetlerine devam edeceklerini söyleyerek eylemi sonland›rd›.

‹K‹NC‹ GÜN 14 Temmuz’da su nöbeti 2. gününe girerken, 25 Halkevi üyesi ‹BB önünde oturma eylemi yapt›. Eylemde “Akl›n›zdan bile geçirmeyin, suya zam istemiyoruz, her haneye 18 m_ su paras›z sa¤lans›n” yaz›l› pankart açan Halkevi üyeleri, “Su hakt›r, sat›lamaz”, “Topbafl flafl›rma, sabr›m›z› tafl›rma”, “Susma sustukça susuz kalacaks›n”, “Su hayatt›r sat›lamaz” sloganlar›n› att›. Polisin yo¤un “güvenlik önlemleri” ald›¤› ve 1 saat süren oturma eylemi boyunca Halkevciler da¤›tt›klar› bildirilerle ve yapt›klar› konuflmalarla halk›, tepkilerini dile getirmeye ça¤›rd›. Halkevciler, bir hafta boyunca her gün saat 14.30’da ‹BB önünde olacaklar›n› aç›klayarak oturma eylemlerini ertesi gün tekrar ayn› saatte buluflmak üzere sonland›rd›.

ÜÇÜNCÜ GÜN Halkevciler nöbetin 3. gününde belediye önünden geçenleri bildiriler da¤›tarak su zamm›na tepkisini göstermesi için ‹BB ve ‹SK‹’yi telefonla aramaya ça¤›rd›. “Susma sustukça susuz kalacaks›n”, “Topbafl elini suyumuzdan çek” sloganlar›n›n at›ld›¤› oturma eylemi s›ras›nda ya¤mur bafllad›. Halkevciler ya¤an ya¤muru gösterip “barajlar boflken sular az maliyet yüksek diye zam yapt›lar, flimdi barajlar dolu ve ya¤mur ya¤makta, bu zamlar›n kardan baflka bir amac› yoktur” diyerek Kadir Topbafl’› elefltirdi. Bahçelievler Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Seyit Ali Aydo¤mufl da eyleme destek verdi. Bugünkü toplant›da da su zamm› görüflülmezken, Halkevciler ya¤mura ra¤men 1 saat kadar süren oturma eylemini alk›fl ve sloganlarla bitirdi.

DÖRDÜNCÜ GÜN 16 Temmuz’a gelindi¤inde Halkevleri’nin nöbetine ‹stanbul Tabip Odas› Genel Sekrereteri Hüseyin Demirdizen ve CHP ‹stanbul ‹l Baflkan› Gürsel Tekin kat›larak birer konuflma yapt›. ‹SK‹’nin yüzde 15’lik su zamm› teklifinin görüflüldü¤ü toplant›dan yüzde 8.45’lik zam karar› ç›kt›. Halkevciler karara tepki gösterdi. Protesto nedeniyle polis korumalar›yla binadan ç›kan Belediye Meclisi üyeleri, koflar ad›m binadan uzaklaflt›r›ld›. Baz› üyeler tökezleyerek düflme tehlikesi geçirdi. Eylem, Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol’un tüm ‹stanbullular› zamma karfl› mücadeleye kat›lmaya ça¤›rmas›yla son buldu.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.