091

Page 1

cmy k

Vura vura kardefllik olmaz Kürdün Meclis’teki partisinden emzikteki bebe¤ine kadar herkes namlunun ucundayken, nas›l kardeflleflece¤iz? Bu ülkede küçük bir k›z çocu¤unun bombayla paramparça edilmesi, bir bebe¤in emzikteyken gaz bombalar›na hedef olmas›, panzere tafl atan bacak kadar çocuklar›n yasal izinle vurulmas› karfl›s›nda k›yamet kopar›lm›yorsa, s›rf Kürt olduklar› için bu katliam reva görülüyorsa hangi kardefllikten, hangi bar›fltan söz edece¤iz? Bu ülkenin baflbakan› içli konuflmalarla ekranlarda poz keserken, ellerindeki tafl izi delil gösterilerek hapse at›lan çocuklar için k›l›n› k›p›rdatm›yorsa, hangi

aç›l›mdan söz edece¤iz? Bu ülkenin ordusu, üç karakolun ortas›nda bombalarla paramparça olan bir çocu¤u niye korumad›¤›n›n hesab›n› vermiyor da, “biz öldürmedik” deyip çekiliyorsa hangi bütünlükten söz edece¤iz? Ordu daha fazla savafl için izin istiyor, güya çözüm arayan Meclis savafla tereddütsüz evet diyorsa hangi bar›fltan söz edece¤iz? Türk analar, çocu¤unun parçalar›n› ete¤ine toplayan Kürt analar›n ac›s›na ortak olmazsa biz kardeflli¤i, bar›fl› nas›l savunaca¤›z?

15 Günlük Siyasi Gazete

Y›l 4 • Say› 91 • 15 Ekim 2009 • 1 TL

Ferman devletin haklar bizimdir! AKP aç ve iflsiz b›rak›yor AKP durmuyor! Mahallemize, evimize göz koyuyor, hastadan, ö¤renciden haraç kesiyor. Ücretler yerinde say›yor, elektri¤e, ulafl›ma, suya zam yap›yor. ‹flsizlik f›rsata çevriliyor, emekçinin birikimleri sermayeye peflkefl çekiliyor.

AKP halk› kölelefltiriyor. ‹fl güvencesiz iflçi patrona, köylü tar›m tekellerine ve tüccarlar›na, kad›n erke¤e, Kürtler aç›l›m yalan›na mahkum olsun istiyor. ‹ktidar, tüm toplumu sadakaya duac›, kendisine kul etmek istiyor!

Hastane güncesi

Çi¤dem Çidaml›

“Biji tekoflina jinan”

Sayfa 10’da

25 Ekim’de Ankara’ya

Süheyla E. Tezel

Sayfa 7’de

Ender Büyükçulha

hakk› mücadelesi verenler Direniflçiler Bar›nma Ankara’daki Bar›nma Hakk› Forumu’nda buluflup deneyimlerini paylaflforumda t›. Forumdan, sermayenin rant kap›s› kentsel dönüflüm projelerine karbulufltular olan fl› birlikte mücadele karar› ç›kt›

Sayfa 5’te

Sayfa 9’da

“D›flar›dakiler” Ankara’da bulufluyor

Erdo¤an IMF toplant›lar›nda “d›flar›dakilerin sesine kulak verin” dedi. AKP iktidar›n›n yurttafltan saymad›¤›, sesini yükseltince de sald›rd›¤› “d›flar›dakiler”, 25

Onlar kölelik diyor, biz isyan!

Turc Devrim

Bir isyan müzi¤i: Rap

Ekim’de Ankara’da buluflacak. ‹flçisi, iflsizi, ö¤rencisi, köylüsü, kad›n›, erke¤i, konducusu, engellisi halk›n flartlar›n› aç›klayacak, Baflbakan’›n kulaklar›n› ç›nlatacak

Köprü de¤il yaflam!

Sayfa 11’de

AKP kulluk kölelik istiyor

Sayfa 6’da

Baflbakan, y›k›m anlam›na gelen 3. köprü projesini geçirmekte kararl› görünse de, orman›na, suyuna ve mahallesine sahip ç›kan 3. köprü karfl›tlar› Befliktafl Meydan›’nda hep bir a¤›zdan hayk›rd›: “Baflbakan köprünün ancak maketini görür!”

Binler flenlikte bulufltu

Ankaral›lar zamlara savafl açt›

‹zmitlilerden yürüyüfllü ça¤r›

K›z›l›rmak, Bandista, Edip Akbayram, Mustafa Özarslan ve Hoytur Halk Danslar› Toplulu¤u’nun sahne ald›¤› “Krize karfl› haklar›m›z için birleflelim” flenli¤i 11 Ekim'de Ankara Anadolu ve Gösteri Sanat Merkezi’nde yap›ld›. Halkecilerin örgütledi¤i flenlikte “Güvenceli ifl, insanca yaflam, kardeflli¤in ülkesi” için birleflme ça¤r›s› yap›ld›.

Ankara Büyükflehir Belediyesi’nin art arda yapt›¤› su zamlar›na karfl› mücadele eden Halkevleri'nin, 12 ve 13 Ekim'de Belediye önünde yapt›klar› eylemlere polis sald›rd› ve toplamda 28 kifli gözalt›na al›nd›. Her eylemde polis sald›r›s› yaflanmas›na ra¤men her gün inatla eylemlerini devam ettiren Halkevciler sonunda polisleri y›ld›rd›.

Kocaeli Halkevleri 11 Ekim'de Merkez Bankas› önünden Sabri Yal›m Park›'na kadar süren bir yürüyüfl düzenleyerek 25 Ekim'de Ankara'da yap›lacak mitinge ça¤r› yapt›. Ar›zl› sakinleri, Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut, Dev Sa¤l›k-‹fl ve BES ‘i buluflturan eylemde ‘iflsizlere güvenceli ifl’ talebi öne ç›kt›.

cmy k


15 Ekim 28 Ekim

2 GÜNDEM

2009

‹stanbul dikensiz gül bahçesi olmad› IMF-DB toplant›lar›n›n ilk gününde D‹SK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ça¤›r›s›yla düzenlenen eyleme polis sald›rd›. Taksim çevresinde sokak sokak direnenler ‹stanbul’un dikensiz gül bahçesi olmad›¤›n› gösterdi ‹stanbul’da emekçiler, IMF ve Dünya Bankas›’n› rahat b›rakmad›. Emekçiler IMF-DB toplant›lar› bafllamadan önce bafllatt›klar› protestolar› toplant›lar›n son gününe kadar sürdürdüler. Geldi¤iniz yere gidiniz D‹SK, KESK, TMMOB ve TTB, IMF’nin toplant› davetini geri çevirerek “sizi biz ça¤›rmad›k ve bu ülkenin emekçileri sizi istemiyor” dedi. Dört örgüt, IMF baflkan›na ''Bizden Ald›klar›n›z› Geri Veriniz ve Geldi¤iniz Yere Gidiniz'' bafll›kl› ortak bir mektup yollayarak dialog davetini reddetti. Emekçiler ilk olarak 1 Ekim’de, yani IMF ve DB’nin emriyle AKP’nin SSGSS yasas›n› yürürlü¤e koyuflunun y›ldönümünde soka¤a ç›kt›. Binlerce emekçi Taksim’de “IMF defol, b u

memleket bizim!” diyerek sermaye politikalar›n› protesto etti. Emekçiler 3 Ekim’de de Kartal, Sar›yer ve Tünel’de halk kürsüleri kurarak krizin y›k›m› karfl›s›nda tepkilerini dile getirdi. Kartal’da yüzlerce kiflinin kat›ld›¤› eylem, direniflteki iflçileri bir araya getirerek IMF’ye karfl› tam bir emek dayan›flmas›na dönüfltü. Halkevleri ve Ö¤renci Kolektifleri de 4 Ekim’de Taksim’den Kongre Vadisi’ne yürüdü. Polis barikat›n› aflarak Cumhuriyet Caddesi üzerinden Elmada¤’a kadar ilerleyen eylemciler, bu zirveden emekçiyi daha da yoksullaflt›racak kararlar ç›kaca¤›n› söylediler. Zirvenin protesto edildi¤i eylemlerde iflçilerin yo¤un kat›l›m› dikkat çekiciydi. Özellikle direniflteki iflçi-

ler, hükümetin kriz boyunca izledi¤i ekonomi politikalar›na duyulan öfkeyi IMF eylemlerine tafl›d›lar. Taksim’de büyük öfke En büyük protesto, IMF ve DB toplant›lar›n›n ilk günü olan 6 Ekim’de Taksim’de gerçekleflti. Eyleme D‹SK, KESK TMMOB, TTB, Halkevleri, Ö¤renci KolektifleOkmeydan› Hastanesi’nde Eylül sonunda iflten ç›kart›lan sa¤l›k iflçilerinin tepkileri ri, IMF ve DB IMF protestolar›na da s›çrad›. ‹flçiler IMF’nin ne anlama geldi¤ini anlat›rken, toplanKarfl›t› Birlik, t›larda ekonomi politikalar›n›n iflsizli¤in artmas›na neden olaca¤› “tart›fl›l›yordu”. TKP-ÖDPEMEP, anarflistkar katan bankalar› da hedef bombas›ndan etkilenerek ler ve feministlerin de ara- ald›. Onlarca banka ve ka- kalp krizi geçiren ‹shak lar›nda bulundu¤u birçok ör- pitalist sistemle özdeflleflen Kalvo adl› bir yurttafl ise güt kat›ld›. Eylemde bas›n Mc Donald’s gibi flirketlerin göz göre göre polis taraf›naç›klamas› sona ermek üze- flubelerinin tahrip edildi¤i dan ölüme itildi. Hastaneye reyken, kitleden Kongre Va- eylemlerde küçük esnafa ve yetifltirilmeye çal›fl›lan Kaldisi’ne yönelenler olunca çevre halk›na zarar verilme- vo’nun bindi¤i taksi polis polis gaz bombalar› ile sal- di. Bu seçicilik, medyan›n taraf›ndan engellendi. Dakid›r›ya geçti. Bunun üzerine bütün karfl› propagandas›na kalarca polis barikat› önüneylemciler caddelere çekilip karfl›n, k›r›lan banka camla- de bekletilen Kalvo taksiden polis sald›r›lar›na karfl› ko- r›n›n ard›nda bilinçli bir s›- indirilerek ambulansa bindiyarak protestolar› sürdürdü. n›f eylemi oldu¤unu ortaya rildi. Kalvo hastaneye götü‘H›rs›zlar’ hedefte koyuyordu. Saatler süren ey- rüldü¤ünde çok geç kal›nPolis sald›r›s›n›n ard›n- lemlerde, her türlü fliddet m›flt›. dan Taksim çevresindeki arac›n› kullanmas›na ra¤men Eylemler, toplant›lar›n birçok sokakta yol kesip ba- emekçilerin sesini bast›rmay› ikinci gününde de devam rikatlar kuran baflaramayan polis flaflk›na etti. Polisin fiiflli’de eylem eylemciler, döndü. yapmak isteyenlere sald›rmilyonlarca Polis çat›flmalarda emek- mas›yla bafllayan çat›flmalar iflsiz ve çilere gaz bombalar›, tazyik- fiiflli ve Pangalt› civar›ndan y o k s u l li su, cop kullanarak, kimi E-5’e kadar s›çrad›. ü r e t e n zaman da havaya atefl açaHukukçular ve kitle örkrizde kar- rak sald›rd›. ‹stiklal Cadde- gütleri de polis fliddetini k›l a r › n a si’ndeki dükkan›nda gaz nayan eylemler yapt›.

Direnifl ayakkab›yla bafllad› IMF ve Dünya Bankas›’n›n y›ll›k toplant›s› için ‹stanbul’a gelen ve 1 Ekim’de Bilgi Üniversitesi’nde bir sempozyuma kat›lan IMF Baflkan› Dominique StraussKahn’a hak etti¤i karfl›lamay› Birgün gazetesi muhabiri Selçuk Özbek ayakkab› f›rlatarak verdi. Sar› bas›n kart› veya IMF davetiyesi olmayan›n al›nmad›¤› toplant›da, salonu günlük gülistanl›k yapmaya yönelik çabalar sonuç

vermedi. Kahn’›n sorulara yan›t verdi¤i s›rada “IMF Türkiye'den defol” diye ba¤›ran ÖDP üyesi ve Birgün muhabiri Selçuk Özbek Kahn’a ayakkab› f›rlatt›. Pani¤e kap›lan güvenlikçiler ö¤rencinin üzerine yönelirken salonda sloganlar yükselmeye bafllad›. “H›rs›z IMF Türkiye’den defol” sloganlar› at›l›rken Gençlik Muhalefeti’nden bir ö¤renci de salonda pankart açt›. Özbek ve di¤er ö¤renci gözalt›na al›nd›. Irakl› gazeteci Muntaz›r El Zeydi'nin ABD Baflkan› George W. Bush'a ayakkab› f›rlatmas›n›n ard›ndan, ayakkab› emperyalistlere karfl› tepkilerin simgesi haline gelmiflti.

Tekelci medyan›n s›n›f savafl› IMF-DB toplant›lar›nda yaflanan protestolara en büyük “tepki” bas›ndan geldi. AKP “yandafl› ve karfl›t›” bütün büyük medya iflçi s›n›f›na karfl› s›n›f savafl›nda birleflti

IMF ve Dünya Bankas› toplant›lar›na protestolar kadar medyan›n tutumu da damgas›n› vurdu. Ayakkab› f›rlat›lmas›ndan yaflanan çat›flmalar ve faflist sald›r›lara kadar bütün olaylarda IMF’ye tepki gösterenlerin karfl›s›nda yer alan büyük medya kurulufllar›, bazen yaflananlar› çarp›tt›, bazense olaylara hiç de¤inmedi. Kimin eti¤i? IMF baflkan›na ayakkab› f›rlatan Birgün gazetesi editörü Selçuk Özbek’e Hak-‹fl baflkan›yla birlikte baz› önemli gazeteciler de kan kustu. Özbek’in eylemini kimi yazarlar etik olmad›¤›, kimileri de ‘yarat›c›’ olmad›¤› bahanesiyle elefltirdi. IMF ve onun politikalar›na karfl› yap›lan bu meflru ve örgütlü eylemi elefltirenler, “tarafs›zl›k” alt›nda kendi taraflar›n›n politikalar›n› en i¤renç bir flekilde savundular. Bu yazarlar, taraf›n› aç›k bir flekilde belirten ve sömürüye tepki gösteren eylemcileri bulduklar› ilk f›rsatta linç etmeye çal›flt›lar, piyasan›n kurallar›na uymad›klar› için hedef haline getirdikler. Hangi esnaf? Bas›n›n “nefretinden” toplant› günlerindeki gösteriler de nasibini ald›. Polis bile sadece bankalar›n tahrip edildi¤ini aç›klarken baflbakanla birlikte hareket eden medya, eylemcilerin esnafa sald›rd›¤›n› iddia etti. Bununla yetinmeyen bas›n, Tophane’de yaflanan faflist sald›r›y› da esnaf›n tepkisi olarak verdi. Tophane’deki sald›rganlar› yapt›¤› çeflitli haberlerle cesaretlendiren bas›n›n yaflanacak benzer olaylardan sorumlu olaca¤› da su götürmeyecek bir flekilde ortaya ç›kt›. Polis barikat› nedeniyle uzun süre hastaneye götürülemeyen ve bu s›rada hayat›n› yitiren ‹shak Kalvo olay› ise bas›n taraf›ndan neredeyse hiç sorgulanmad›.

Bir karfl›lama da Halkevciler’den IMF ve Dünya Bankas›’n›n y›ll›k toplant›s› için ‹stanbul’a gelen IMF Baflkan› Dominique StraussKahn, 1 Ekim’de Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’ne geldi. Burada Bilgi Üniversitesi ö¤rencileriyle bir söylefli yapacak olan Kahn’a ilk “hoflgeldin” mesaj› Halkevleri ve Ö¤renci Kolektifleri’nin eylemiyle iletildi. D›flar›dan kat›l›ma kapal› olan

toplant› s›ras›nda, Halkevleri ve Ö¤renci Kolektifleri üyesi 21 antiemperyalist, IMF ve Dünya Bankas›’n› protesto ederek kampüse girmek istedi. “Halk düflman› IMF, DB defol” yaz›l› bir pankart açan eylemciler, “IMF defol, bu ülke bu halk sat›l›k de¤il!” sloganlar›yla girifl kap›s›na yürüdü. Burada polis engeliyle karfl›laflan eylemciler, “IMF gitti¤i her yerde halklar için yoksulluk, sefalet, savafl ve bask›c› rejimler anlam›na geldi. Emperyalizmi, IMF ve DB gibi kurumlar›yla bu ülkeden söküp ataca¤›z” diye konufltu. Kap›da arbede sürerken çevik kuvvet ekiplerinin gelmesiyle, polis eylemcilere sert bir flekilde sald›rarak 21 kifliyi gözalt›na ald›.

‘IMF bi xêr ne hatî’* Demokratik Toplum Partisi (DTP), 7 Ekim’de Taksim Tramvay dura¤›nda bir bas›n aç›klamas› yaparak IMF toplant›lar›n› protesto etti. “IMF-DB ve tüm uzant›lar›na karfl› demokrasi ve emek bayra¤›n› yükseltme”

ça¤r›s›n›n yap›ld›¤› eyleme kat›lmak için ‹stanbul semtlerinden gelecek partililer, Taksim'deki yo¤un polis ablukas› nedeniyle eyleme kat›lamad›. DTP’liler 6 Ekim’deki polis sald›r›lar›n› da k›nad›. *IMF hay›rl› olmas›n


15 Ekim 28 Ekim

2009

GÜNDEM 3

I Sa¤l›k Hakk› Meclisi’nden dava

I Tüm Türkiye: SSGSS iptal edilsin

I Kad›nlar sa¤l›k hakk› için mitingde

Halkevleri Sa¤l›k Hakk› Meclisi, 30 Eylül’de, SSGSS yasas›n›n yürürlü¤e giriflinin üzerinden bir y›l geçmesi vesilesiyle ‹stanbul Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Sa¤l›k Hakk› Meclisi, aç›klamada kat›l›m pay› uygulamas›n›n iptali için bir dava aç›ld›¤›n› da duyururken, SSGSS’nin derhal iptal edilmesini ve sa¤l›¤›n paras›z olmas›n› istedi.

D‹SK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ça¤r›s›yla emekçiler SSGSS’nin 1. y›ldönümü olan 1 Ekim’de baflta ‹stanbul olmak üzere pek çok kentte meydanlara ç›kt›. Emekçiler, AKP’nin IMF ve DB buyru¤uyla yürürlü¤e koydu¤u Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› yasas›n› protesto ettiler. ‹flçi direnifllerinin dinamizminin yans›d›¤› alanlarda, SSGSS’nin iptali istendi.

Genel Sa¤l›k Sigortas›’ndan en çok etkilenen kesim olan kad›nlar kendilerini yok sayan yasaya karfl› alanlara ç›kma ça¤r›s› yap›yor. 18 Ekim’de sa¤l›k örgütlerinin ça¤r›s›yla gerçekleflecek olan mitingde kad›nlar, “sa¤l›k ve sosyal güvenlik hakk›ma dokunma” demek üzere buluflacak. Halkevci kad›nlar miting öncesi sa¤l›k ocaklar›nda da¤›tt›klar› bildirilerle yoksul mahallelerdeki kad›nlar› mitinge ça¤›rd›.

Sa¤l›k örgütleri: ‘Masal bitti’ Sa¤l›kta dönüflüm projesi iflas eden AKP kat›l›m pay› uygulamas›yla iflas›n bedelini de halka ödetmeye çal›fl›yor. Sa¤l›k örgütleri 18 Ekim’de AKP’yi GSS’den vazgeçmesi için uyaracak Genel Sa¤l›k Sigortas› (GSS) yasas› 1 Ekim 2008’de yürürlü¤e girdi¤inde hükümet flunlar› vaat etmiflti: “Sa¤l›k güvencesi olmayan hiçbir vatandafl kalmayacak, ödeyebilenden prim al›nacak, tüm sa¤l›k harcamalar› GSS kapsam›nda olacak, sigortal›lara ek bir yük getirilmeyecek, 18 yafl›n alt›ndakiler sa¤l›k yard›mlar›ndan koflulsuz yararlanacak.” AKP’nin bir y›ll›k sa¤l›k karnesi k›r›k dolu Bir y›l içinde, muayene ücretleri yüzde 650 art›r›ld›, hastaneye yatan, ameliyat olan hastalara da kat›l›m pay› zorunlulu¤u getirildi, ilaçta devletin ödedi¤i pay düflürülüp hastalar›n ödedi¤i pay yükseltildi, özel hastanelere giden sigortal›lar büyük paralar ödemek zorunda b›rak›ld›, 14 milyon insan hâlâ hiçbir sa¤l›k güvencesine sahip de¤il, kriz nedeniyle iflsiz kalan yüz binlerce emekçi ve ailesi sa¤l›k güvencesini de kaybetti, annesi ya da babas› GSS primi ödeyemeyen 18 yafl›n alt›ndaki çocuklar için k›s›tlamalar getirildi, ayn› dönemde ç›kart›lan sosyal güvenlik yasas›yla da 5 bin olan prim gün say›s› 7 bine ç›kar›larak emeklilik hayal haline getirildi. Hastalar› müflteri haline getiren ticarilefltirme uygulamalar›, sermayeye yüksek kar vaat etmeyen koruyucu sa¤l›k hizmetlerini n geri plana itil-

mesine yol açt›. Özel hastane patronlar›n›n zarar görmemesi için elinden geleni yapan hükümet, özel hastanelere kriz döneminde bile para aktarmaya devam etti. Ayn› dönemde sa¤l›k harcamalar›n›n artt›¤›n› söyleyen hükümet, sa¤l›k harcamalar›nda k›s›nt›ya gidilece¤ini aç›klad›. Buna karfl›l›k hastalar›n ödedi¤i kat›l›m pay›n›n kapsam› geniflletilerek miktar› da artt›r›ld›. Kat›l›m pay› soygunu 12 Ekim tarihli Resmi Gazete’de yay›nlanan Tedavi Kat›l›m Pay›n›n Uygulanmas› Hakk›nda Tebli¤’e göre ayakta tedavilerde birinci basamak sa¤l›k kurumlar›nda (sa¤l›k ocaklar› ve aile hekimli¤i) 2 lira, ikinci ve üçüncü basamak sa¤l›k kurumlar›nda 8 lira, özel sa¤l›k kurumlar›nda 15 lira kat›l›m pay› al›nacak. Önceden birinci basamak sa¤l›k kurumlar›nda muayene kat›l›m pay› al›nm›yordu. Her reçete için ayr› kat›l›m pay› ödenirken, her fatura için de kat›l›m pay› ayr› hesaplanacak. Acil durumlarda kat›l›m pay› al›nmayacak. Kat›l›m pay›, muayenenin niteli¤ine göre çal›flan›n bir sonraki maafl›ndan kesilebilecek. Muayene sonras› reçetelenen ilac›n anlaflmal› olmayan eczaneden al›nmas› halinde, muayene kat›l›m pay›; ilaç bedelinin kurum taraf›ndan ödenmesi s›ras›nda, kat›l›m pay›n›n tutar› kadar çal›flana eksik ödeme yap›lacak. Muayenenin niteli¤ini

ise hastaya verilen ilaçlar için düzenlenen fatura veya fatura ekli listelerde yer alan reçeteler belirleyecek. Yeflilkartl›lara eczaneden fifl yok Memurlar›n maafllar›ndan kesilen kat›l›m pay› yeflilkartl›lardan eczanelerde tahsil edilecek. Yeflilkartl›lar kat›l›m pay› karfl›l›¤›nda eczanelerden herhangi bir fifl ya da fatura talep edemeyecek. Fatura ayl›klardan kesilecek Birinci basamak sa¤l›k hizmetlerinde e¤er tedavi sonras› ilaç yazd›rmad›ysa herhangi bir ödeme yapmayaca¤› gibi ayl›¤›ndan kesinti de olmayacak. ‹kinci ve üçüncü basamak muayenelerde ise ilaç yazd›rmayan emeklinin ayl›¤›ndan 5 lira kesilirken, ilaç yazd›rm›flsa ayr›ca eczane taraf›ndan 3 lira tahsil edilecek. Para yoksa tedavi de yok Kat›l›m pay›n› ödemekten kaç›fl yok. Ya muayene sonras› doktorunuzun önerdi¤i ilaçlar› kullanmayacaks›n›z ya reçetenizle eczaneye gidip kat›l›m pay›n›z› da ödeyeceksiniz. E¤er reçeteniz yoksa çok daha fazla para ödemek zorunda kalacaks›n›z. ‹lk dava Halkevleri’nden 18 Eylül’de tebli¤ edilen bu uygulamaya karfl› ilk davay› Halkevleri Sa¤l›k Hakk› Meclisi, Halkevleri eski Genel Baflkan› Abdullah Ayd›n ad›na açm›flt›. 18 Ekim’de Kad›köy’e GSS bir y›l› geride b›rak›rken AKP’nin sa¤l›¤› piyasalaflt›rma, hamleleri, sa¤l›k emekçisini insanl›k d›fl› koflullarda çal›flmak zorunda b›rak›yor. Sa¤l›k alan›ndaki tüm y›k›mlara karfl› ‹stanbul Tabip Odas›, Eczac›lar Odas›, ‹stanbul Veteriner Hekimler Odas›, ‹stanbul Difl Hekimleri Odas›, SES ve Dev Sa¤l›k-‹fl, 18 Ekim saat 13.00’te Kad›köy'de "Vatandafl›n cebinden, sa¤l›kç›n›n eme¤inden tasarruf olmaz" slogan›yla bir miting düzenleyecek.

Kocaeli Halkevleri’nden katk› pay› soygununa karfl› pankartl› eylem: Kocaelili Halkevciler 8 Ekim günü Kocaeli Devlet Hastanesi Baflhekimli¤i'nin 2. kat›n›n penceresine “Sa¤l›kta katk› pay› soygununa son” yaz›l› bir pankart ast›. Pankart› asan Deniz Biçer ve Eren At›fl adl› iki Halkevci eylem boyunca “Sa¤l›kta katk› pay› soygununa son”, “Paras›z e¤itim paras›z sa¤l›k” sloganlar› att›. Çevik kuvvet hastaneye girerek iki eylemciyi afla¤›ya indirip kelepçe takarak apar topar gözalt›na ald›. Polisin engellemelerine ra¤men Halkevciler gözalt›na al›n›rken de sloganlar›n› kesmedi.

Domuz gribi de¤il endüstriyel grip Domuz gribi nedeniyle ilaç tekelleri kar peflinde koflarken, ülkemizde Sa¤l›k Bakanl›¤› etkisi bilinmeyen afl›n›n en büyük al›c›s› durumunda. AKP’nin iflasa sürükledi¤i sa¤l›k sistemiyle salg›n› atlatmak mucize Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün tüm dünyay› domuz gribine karfl› uyarmas›n›n ard›ndan Sa¤l›k Bakanl›¤› ülkemizde 13 milyon kiflinin risk grubunda oldu¤unu aç›klad› ve çeflitli senaryolar yazd›. Bakanl›¤›n en fazla 5 bin 300, en az ise 400 ölümü göze alan iki senaryosu kamuoyunda panik yaratt›. Sa¤l›k Bakanl›¤› A¤ustos’ta, Ekim ay›nda 10 milyon kifliye vurulacak miktarda domuz gribi afl›s› siparifli vermiflti. Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤ afl›lar› methetse de afl›lar›n hastal›¤› önleyip önlemedi¤i ya da yan etkilerinin ne oldu¤u bir muamma. Domuz gribinin ç›k›fl noktas›n›n endüstriyel domuz üretimi yapan çoku-

luslu tar›m ve hayvanc›l›k tekellerinin çiftlikleri oldu¤u biliniyor. Endüstriyel tar›m tekelleriyle ortaklafla projelere imza atan ilaç flirketlerine dair güvensizlik ve piyasaya sürülen afl›lar›n virüse karfl› etkili olup dlmad›¤›n›n bilinmemesi, afl› kampanyalar›yla ilgili soru ifla-

retlerini ço¤alt›yor. Her fley pazar için Sa¤l›k alan›ndaki piyasalaflma, insan-hayvan sa¤l›¤›n› koruma kayg›lar›n›n bir yana itildi¤i ve pazar kavgalar›n›n hüküm sürdü¤ü bir ortam yarat›yor. Domuz gribi salg›n›nda da ilaç ve t›bbi malzeme flirketleri kasalar›n› doldurdu.

T›bbi maske üreten flirketlerin hisseleri borsada tavan yaparken, hastal›k korkusunun özel olarak tetiklenmesi sermayenin kar›n› art›rd›. Salg›n›n efli¤indeki ülkemizde ise koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin paral› hale getirilmesi domuz gribi gibi salg›nlar karfl›s›nda sa¤l›k sistemini güvenilmez k›l›yor. Öte yandan AKP’nin piyasalaflt›rd›¤› sa¤l›k sisteminin çökmüfl durumda olmas› son afl› ata¤› ile güven kazanmaya çal›flan Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n hamlelerini de anlams›zlaflt›r›yor. Bu durum karfl›s›nda kamu sa¤l›¤›n› savunan tüm sa¤l›k örgütlerin acil eylem program› aç›klamas› bekleniyor.

Onlar kölelik diyor, biz isyan... MF-DB toplant›lar›, ard›nda bir dizi sonuçlar b›rakarak bitti. Sermayenin efendileri, krizin tüm dünya halklar› için y›k›c›l›¤›n› daha da derinlefltirdi¤i bu dönemde toplant›lar›n› bizim topraklar›m›zda yapt›lar. Ve Taksim Meydan›’nda, yaratmak istedikleri dünyan›n bir minyatürünü bomba, mermi ve coplarla canland›rd›lar. Kongre salonlar›n›n içinde, sistemin do¤as› gere¤i sürüklendi¤i bu “kriz”den sermayelerini nas›l kurtaracaklar›n› tart›flt›lar. Emekçileri nas›l daha fazla sömürebileceklerini, yoksullaflt›rma programlar›na bu koflullarda nas›l flekil vereceklerini ve kendilerini nas›l yeniden organize edebileceklerini tart›flt›lar. Zira, toplant›lar›n en önemli sonuçlar›ndan birisi IMF’nin ve DB’nin yeniden yap›land›r›lmas›na iliflkin kararlar oldu. Asl›nda toplant› sonuçlar› kendi içinde bir dizi açmaz› ve kapitalist sistemin insanl›k için nas›l bir felaket oldu¤una dair itiraflar› da içeriyordu. Toplant›n›n fonunda bir ara Hasta Siempre ve Guantanamera parçalar› çal›narak IMF teknokratlar› adeta halk ayaklanmalar› tehdidiyle ‘motive’ edilirken, Baflbakan Erdo¤an da “d›flar›daki protestolara kulak verin” diyerek bu tehdidi hat›rlat›yordu. Liberal dönemde kapitalizm art›k günahlar›ndan utanmad›¤›n› DB Baflkan›’n›n a¤z›ndan aç›k aç›k itiraf ediyordu: “1 milyar insan yoksulluk çemberinde, önümüzdeki y›l 90 milyon insan afl›r›

yoksulluk içinde yaflayacak, 59 milyondan fazla insan iflini kaybedecek, Afrika’n›n Sahra alt›ndaki bölgelerinde 30 bin ile 50 bin bebek ölecek.” Elbetteki hepsi bununla s›n›rl› de¤il. Kongre salonlar›n›n d›fl›nda ise ‹stanbul sokaklar›n› dolduran, eme¤ine, ülkesine ve tüm insanl›¤a sahip ç›kan devrimcilerin öfkesi vard›. Zaman zaman ilerici emek örgütleri ve solun öncülü¤ünde ortaklaflan emekçilerin, zaman zaman öfkesini kuflanan devrimci gençlerin, iflten at›lan güvencesiz iflçilerin, tüm yaflamsal haklar› elinden al›nan yoksullar›n sesi bir hafta boyunca yükseldi. “Ben mazlumlar›n protestosunu kastettim, sokaktakilerin de¤il” diyor Baflbakan Erdo¤an. O’na göre kumarhane kapitalizmi sessizce protesto edilmeliydi. ‹flçiler, iflsizler, kad›nlar, gençler, köylüler ve yoksullar, masalar›na bir fifl gibi sürüldükleri kumarhanelerin camlar›n› k›rmamal›yd›lar. Halk sessiz olmal› ya da en fazla beddua etmekle yetinmelidir. Yoksullar, sadece hayatlar›ndan ve geleceklerinden de¤il, onurlar›ndan da vazgeçmeli ki; onlar daha rahat yönetebilsinler. Oysa biz biliyoruz ki baflkald›r› olmadan onur kazan›lmaz, isyan olmadan mutlu bir gelecek kurulamaz. Yeryüzünün yeni tanr›lar›na ve fermanlar›na tek bir yolla cevap verilebilir: isyan! Evet önce küçük isyanlar fermanlar› y›rtmay› deneyecek, olmazsa tekrar ve daha büyük….

Her gün fermanlar›n› okuyorlar yüzümüze; panzerler, robocoplar, coplar, gaz bombalar› eflli¤inde: “Duyduk duymad›k demeyin! Yoksullar›n mahalleleri, evleri y›k›l›p yerlerine lüks konutlar, al›flverifl merkezleri yap›lacak… Okullarda her çocuktan para al›nacak; paras› olmayan›n anas›na tuvalet temizlettirilecek… ‘Katk›’ da bulunmayan hiçbir hastaya bak›lmayacak; ölenler bile para almadan sahibine verilmeyecek… Bu topraklardan ç›kan her damla su kollanacak; her damlas› sat›lacak… Toplu ulafl›mdan kar edilecek; makam araçlar› her y›l yenilenecek… Hiç kimsenin iflgüvencesi olmayacak; iflçiler her an ‘kap›n›n önüne konulurum’ diye korkutulacak, çok çal›flt›r›l›p az para verilecek… Kad›nlar evden ç›kmayacak; en az üç çocuk do¤uracak, ölenin yerine yenisi yap›lacak… Nüfusun üçte biri iflsiz kalacak, böylece iflçi ücretleri düflürülecek, sadaka karfl›l›¤› oy toplanacak… Engelliler ortal›kta dolaflmayacak; eve kapan›p ibadet edecek… Ormanlar, dereler, madenler sat›lacak; her fley paraya çevrilecek.…” Evet! Eksi¤i var, fazlas› yok bu ferman›n.

Mahallelerimizi binalardan ve sokaklardan ibaret gören, buralarda yaflayanlar› yok sayanlara, kentsel dönüflüm ad› alt›nda evlerimizin, kentlerimizin ya¤malanmas›na karfl› ç›kmak için… Depremzedeleri soka¤a at›p, depremzede konutlar›n› personeline verecek kadar dinleri, imanlar›, vicdanlar› metalaflanlara “dur” demek için… Üniversitelerin ticarethaneye dönüfltürülmesine karfl› “Üniversiteler bizimdir” demek için... Toplu ulafl›m› bir kamu hizmeti de¤il ticaret olarak gören, zam üstüne zam yapanlar› durdurmak için… Otomotiv ve petrol tekelleri için flehirlerimizi talan eden 3. köprü tipi cinayetleri engellemek için… Kay›t paras›, katk› pay› ad› alt›nda e¤itimin ticarilefltirilmesine karfl›… Çayda, f›nd›kta, üzümde, flekerpancar›nda, bu¤dayda borsa sistemi kurup çiftçiyi tüccarlara ve tefecilere ezdirenlere karfl›… ‹flçilerin köle gibi al›n›p sat›ld›¤› tafleron sistemine ve özel istihdam bürosu ad›yla kurulan yeni marabal›k sistemine karfl›… Sular›m›z› içilemez hale getirdikten sonra ticarilefltiren, halka karfl› su savafllar› bafllatan halk ve do¤a düflmanlar›na karfl›… Sa¤l›k ocaklar›m›z›n kapat›l›p, sa¤l›¤›m›z›n tüccarlara teslim edilmesine karfl›… Toplumu tarikat, cemaat; kendilerini fleyh, imam gibi gören gerici AKP’lilere karfl›…. Halka zulmetmeyi iktidar olman›n gere¤i sayanlara dur demek için…15 y›l ‹stanbul’u

yönetmenin bedeli olarak 36 yurttafl›m›z›n selde bo¤ulmas›na, fiavflat’ta 5 insan›m›z›n ölümüne neden olan AKP’li paragözlere “dur” demek için…. fiimdi birleflme zaman›. Haklar›m›z için ayr› ayr› verdi¤imiz mücadeleleri birlefltirme zaman›. E¤itim hakk›m›z›, sa¤l›k hakk›m›z›, bar›nma hakk›m›z›, su hakk›m›z›, insanca yaflam hakk›m›z› “halk›n haklar› var” diyerek mücadelede birlefltirme zaman›. Bankac›lar, borsac›lar, emek h›rs›zlar›, insan tacirleri, yani kapitalistler ve onlar›n iflbirlikçileri haklar›m›z› yemekten vazgeçmeyecekler. Biz de eme¤imize, onurumuza, gelece¤imize sahip ç›kmaktan vazgeçmeyece¤iz. Bu bir temenni de¤il gerçektir! Bar›nma hakk›n›n zaferi Dikmen’de kalmayacak, tafleron iflçilerinin Prometeus’u Devrimci Sa¤l›k-‹fl yirmi hastanede durmayacak. Kent A.fi. iflçileri yenilmeyecek. Harç zamlar›n›n geriletilmesi paras›z e¤itime giden yolun daha bafl›. 14 yafl›ndaki k›z çocuklar›n›n yasal ve yasad›fl› tacizcileri devrimci kad›nlardan kaçamayacak. Filistin’de tanka tafl atan çocuklar› Diyarbak›r cezaevi durduramayacak. ‹zmit’ten Ankara’ya elinde ilaç torbas›yla “ömrümün son günlerini yetimlerin hakk›n› aramaya adad›m” diyerek yürüyen 70’lik Necla Nine’nin eme¤i bofla gitmeyecek. Evet “onlar açl›k diyor, biz…”


Kamu emekçisi genel grev haz›rl›¤›nda Kamu emekçileri toplu sözleflme haklar›n›n tan›nmamas› ve sosyal ekonomik taleplerinin hükümet taraf›ndan kabul edilmemesi üzerine üretimden gelen güçlerini kullanarak greve ç›k›yor. Kamu emekçileri 12 Ekim günü Ankara Mülkiyeliler Birli¤i’nde gerçeklefltirdikleri bir bas›n toplant›s›yla 25 Kas›m’da grev yapacaklar›n› duyurdu. KESK Genel Baflkan› Sami Evren ve Kamu-Sen Genel Baflkan› Bircan Aky›ld›z’›n kat›ld›¤› bas›n toplant›s›nda konfederasyonlar grev ta-

rihinde ortaklaflt›klarn› ancak grev sürecini ayr› örgütleyeceklerini belirtti. Vaktiyle KESK’e karfl› devlet taraf›ndan kurdurulan Kamu-Sen, hem tabanlar›nda oluflan tepkilerin hem de AKP’nin önünü açmas›yla gittikçe güçlenen Memur-Sen’in bas›nc› karfl›s›nda KESK’in grev önerisine eklemlendi. Toplu görüflme sürecinde KESK’in toplu görüflme yerine Toplu ‹fl Sözleflmesi (T‹S) talebi hükümet taraf›ndan reddedilmifl ve kamu emekçi-

lerine sefalet ücretleri dayat›lm›flt›. KESK bu süreçte “tiyatro yap›yorlar” diyerek toplu görüflme masas›n›n meflru olmad›¤›n› söylemifl ve görüflmelere kat›lmam›flt›. Ard›ndan KESK, “T‹S yoksa grev var!” slogan›yla ifl b›rakma dahil ülkenin dört bir taraf›nda eylemler örgütlemifl ve T‹S talebini diri tutumufltu. Ancak KESK içerisindeki Devrimci Kamu Çal›flanlar› (DKÇ) bu süreçte Kamu-Sen ile KESK’in inisiyatif ortakl›¤›na elefltirel yaklafl›yor ve KESK’e

karfl› kurdurulan Kamu-Sen ile bir araya gelinmesinin do¤ru olmad›¤›n› söylüyor. DKÇ, gerçek bir mücadele örgütünün kamu emekçilerinin talebinin halk›n talepleriyle buluflmas› noktas›nda oluflaca¤›n› ifade ediyor. DKÇ, bu nedenle tüm olumsuzluklara karfl›n grevin etkili bir flekilde örgütlenmesi için bütün gücünü seferber edece¤ini, kazan›m›n toplumun tüm kesimlerinin hak mücadeleleri etraf›nda yürütülecek bir halk greviyle mümkün olaca¤›n› söylüyor.

15 Ekim 28 Ekim

4 GÜNDEM

2009

Kepenkler aç›l›m yalan›na kapal› Baflbakan’›n AKP Kongresi’nde edebi al›nt›larla süslü bir “hoflgörü” konuflmas› yapmas›n›n hemen ard›ndan Kürt çocuklar›n›n ard› ard›na katledilmesi, iktidar›n inand›r›c›l›¤›n› yerle bir etti Katledilen çocuklar, hapishanelerdeki çocuklar, DTP’ye yönelik bask›lar ve son olarak da çat›flmalar› derinlefltirecek olan tezkerenin geçmesiyle AKP’nin aç›l›m samimiyetsizli¤i iyice ayyuka ç›kt›. Yine de bar›fltan vazgeçmeyen Kürt halk› geçen hafta gerçeklefltirdi¤i kepenk kapatma eylemleriyle AKP’nin aç›l›m yalan›na kanmad›¤›n› gösterdi. M›zrak çuvala s›¤m›yor Baflbakan’›n 4 Ekim’de AKP Kongresi’nde edebi al›nt›larlara süsledi¤i “k›ble kardeflli¤i” konuflmalar›, Kürtlere yönelik bask›lar› ve Kürt halk›n›n örgütlü kurumlar›na dönük tasfiye çal›flmalar›n› örtmeye yetmiyor. Baflbakan’›n Türkiye tarihinin önemli isimlerinden örneklerle “insanl›k dersi(!)” verdi¤i hafta Adana’da protesto gösterileri s›ras›nda polise tafl att›klar› gerekçesiyle tutuklanan çocuklardan 4’ü daha 26

y›l hapis cezas› ald›. 12 yafl›ndaki Ceylan Önkol Diyarbak›r Lice'ye ba¤l› Paflaçiya Mezras›’nda bir patlama sonucu hayat›n› kaybetti. Küçük k›z›n parçalanm›fl bedenini gören aile yak›nlardaki askeri karakoldan at›lan havan topunun k›zlar›n› öldürdü¤ünü aç›klad›. Bu aç›klaman›n akabinde Genelkurmay havan topuyla ölüm iddialar›n› yalanlarken olaydan 15 gün sonra aç›klanan raporda da küçük k›z›n daha önce bölgeye at›lm›fl bir mühimmat yüzünden hayat›n› kaybetti¤i iddias› ortaya at›ld›. Ceylan’›n ölümü konusunda inand›r›c› bir aç›klaman›n beklendi¤i günlerde Diyarbak›r Cizre’de bir eylem s›ras›nda 1 yafl›ndaki Mehmet Uykun’un ana kuca¤›nda süt emerken, polisin f›rlatt›¤› gaz bombas›yla a¤›r yaraland›¤› haberi geldi. Bebek hastanede yaflam mücadelesi verirken polis h›zla aç›klama yapt›: “Taflt›r tafl” Ayn› gün Hakkâri Yüksekova’da gösteriler s›ras›nda 14 yafl›ndaki Enter Yard›mc› da polis kurflunuyla yaraland›. Öte yandan 80 kiflilik Parti Meclisi’nden 54 kiflinin tutuklu bulundu¤u DTP’nin Meclis’teki vekilleri polis zoruyla ifadeye götürülme ihtimaliyle karfl› karfl›ya kald›. Yerel yö-

netimlerdeki yöneticilerinden 35’i ise DTP’li belediyelere dönük ikinci bir operasyon dalgas›n›n hedefi oldu. Eller savafl için kalkt› AKP ise sonras›n› ve gelecek tepkileri düflünmeden yapt›¤› aç›klamalar›n bedelini ödüyor. Sorunu çözmek iddias›yla yola ç›kan hükümetin henüz aç›l›m›n içeri¤ine dair herhangi bir aç›klama yapmamas›, somut bir ad›m atmad›¤› gibi TSK’n›n talebi üzerine çat›flmalar› derinlefltirecek olan s›n›r ötesi tezkeresini onaylamas› bu konuda AKP’nin savafl çizgisini sahiplendi¤ini gösterdi. Gelinen noktada AKP milliyetçiler ve ulusalc›lar nazar›nda “bölücülerin” müttefiki, Kürt halk› aç›s›ndan ise “güvenilmez” bir parti görüntüsü çiziyor. Derman› d›flar›da ar›yorlar Aç›l›mdan sorumlu Bakan Beflir Atalay yapt›¤› konuflmalarda 15 Ekim’den sonra somut ad›mlar atacaklar›n› duyursa da bu tarihin 9 Bakanla beraber Baflbakan’›n güvenlik iflbirli¤i anlaflmas› imzalamak üzere Irak’a gitti¤i tarih olmas› da ülke içi demokrasi kayg›s›ndan çok uluslararas› düzleme önem verildi¤ini gösteriyor. AKP’nin Kürt aç›l›m›ndan Irak Kürdistan’› Bölgesel Yönetimi’yle iyi iliflkileri anlad›¤› da yavafl yavafl netlefliyor.

‘Onurlu bar›fl için direnifl’ AKP aç›l›mdan murad›n› daha da do¤rusu samimiyetsizli¤ini bu kadar aflikar ortaya koyunca Kürt halk› da operasyonlar›n durdurulmas›, kültürel kimliklerinin Anayasayla güvence alt›na al›nmas› gibi taleplerini güçlendirerek kitlesel eylemlerine yeniden bafllad›. DTP 3-4 Ekim’de yapt›¤› kongrede daha a¤›r bir bask› ve fliddet sürecine girilece¤i tespitini yaparak parti örgütünde buna uygun tahkimat yapt›. Partiye yönelik tüm bask›lara ra¤men kongreden, demokratik çözüm için Kürtlerin iradesinin tan›nmas›nda ›srar ve mücadele karar› ç›kt›. Öcalan’›n Suriye’den ç›kart›l›fl›n›n ve yakalan›fl›na giden sürecin bafllang›c›n›n y›ldönümü olan 9 Ekim’de ülke çap›nda kitlesel eylemler yap›ld›. Diyarbak›r’da Bakan Beflir Atalay’›n ziyaretine denk gelen bu günde kentte yüzde 90’l›k bir kat›l›mla kepenk kapatma eylemleri gerçekleflti. Bölgeden gelen haberler Kürt halk›n›n Öcalan taraf›ndan kaleme al›nan fakat devlet taraf›ndan el koyulan çözüm plan›na atfen “yol haritam› istiyorum” eylemleri yapmaya haz›rland›¤›n› ortaya koyuyor. Aç›klamalarda teslimiyet dayatmas›na karfl› “tarihi direnifl” bafllataca¤›z deniliyor.

‘Kardefllerimizi, ö¤rencilerimizi geri istiyoruz’ Kürt çocuklar›na ölüm ve hapishanelerin reva görülmesi 5 Ekim Dünya Çocuklar› Koruma Günü’nde yap›lan eylemlerle protesto edildi. Kardeflleri için sokaktayd›lar Uzun bir süredir “Kardefllerimizi geri istiyoruz” slogan›yla bir çal›flma yürüten Adana Liseli Genç Umut, 6 Ekim günü hapishanelerdeki Kürt çocuklar›na kart att›. Belediye önünde bir araya gelen liseliler Kürtçe ve Türkçe “Kardefllerimizi geri istiyoruz” pankart› açarak postaneye do¤ru yürüyüfle geçti. Yürüyüfl boyunca sivil polisler taraf›ndan gerçeklefltirilen tacizler ve aç›klaman›n yap›laca¤› yerde toplanan baz› faflistlerin küfürlü sataflmalar› liseliler taraf›ndan püskürtüldü. Eylem, postane önünde gerçeklefltirilen bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan postaneden kart at›larak sona erdirildi. E¤itim emekçilerinden eylem ‹stanbul E¤itim-Sen flubeleri de hapishanedeki çocuklar için eylem yapt›. 5 Ekim Dünya Çocuklar› Koruma Günü’nde Maltepe Cezaevi önünde buluflan E¤itim-Sen yöneticile-

ri burada bir bas›n aç›klamas› yaparak öldürülen ve hapishanelerde tutulan çocuklar› yaln›z b›rakmama ça¤r›s› yapt›. E¤itim-Sen’liler ad›na Hatun ‹ldemir taraf›ndan yap›lan aç›klamada “Çocuklar›m›z›n, ö¤rencilerimizin hapishanelere kapat›lmad›¤›, savafllarda öldürülmedi¤i gelece¤i yaratmak için mücadele edece¤iz” denildi.

‘Universiteler bizimdir!’

AKP polisi iflbafl›nda

Üniversitelerin aç›l›fl töreninde AKP’lilere aç›lan kap›lar, üniversitenin gerçek sahipleri olan ö¤renciler taraf›ndan isyanla kapat›ld›

AKP’nin polisinin son icraatlar›na bak›l›rsa parkta içki içmek ölüm riski tafl›yor. Ahmet Kaya flark›s› söylemek ve okulda karfl› cins ile konuflmak da polise göre dayak sebebi

Gençlik bu sene de üniversitelerin aç›l›fl›n›, direniflle selamlad›. Ço¤u üniversitenin aç›l›fl töreninde ise AKP’lilere aç›lan kap›, üniversitenin gerçek sahiplerine yani üniversitelilere kapand›. Türkiye’nin dört bir yan›nda üniversitesine sahip ç›kan ö¤renciler, AKP’yi gitti¤i her yerde protestolarla karfl›lad›.

28 Eylül-‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul Üniversitesi, ‘ö¤rencilerin al›nmad›¤›’, cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün de davetli oldu¤u bir törenle aç›ld›. AKP’li Cumhurbaflkan› içeride “farkl› görüfllere karfl› hoflgörü”den bahsetti¤i s›rada, AKP’nin polisi de fakülte önünde eylem yapan ‹stanbul Üniversitesi Ö¤renci Kolektifleri’ne sald›r›yordu. Gül’ün ard›ndan söz alan di¤er bir AKP’li; Rektör Yunus Söylet ise okulun ilk gününde 32 ö¤renciye, ‘2.5 y›la varan’ cezalar ya¤d›rm›flt›.

7 Ekim-Kocaeli Üniversitesi Kocaeli Üniversitesi akademik y›l aç›l›fl›na gelen Devlet Bakan› Nihat Ergün de ö¤rencilerden nasibini alanlardan. Jandarma ve ÖGB’lerin engellemesi sonucu aç›l›fl›n oldu¤u salona al›nmayan ö¤renciler, AKP’li bakan› d›flar›da sloganlarla protesto etti.

Güney Tuna ‹stanbul Avc›lar’da bir parkta içki içti¤i için polisler taraf›ndan dövüldü. Yunus ad› verilen motosikletli polis ekipleri park› terk etmesini istedikleri Tuna’y› 10 dakika sonra parkta görünce sald›rd›. Polis taraf›ndan darp edilerek götürüldü¤ü karakoldan al›n›p babas› taraf›ndan hastaneye kald›r›lan Tuna’n›n beyin

7 Ekim-Y›ld›z Teknik Üniversitesi Baflbakan›n Y›ld›z Teknik Üniversitesi aç›l›fl›na gelmesi üzerine ola¤anüstü güvenlik önlemleri al›nd›. “fiüpheli” göründü¤ü söylenen 3 ö¤renci Oditoryum önünde gözalt›na al›nd›. Baflbakan›n ç›k›fl› s›ras›nda salon d›fl›nda “IMF iflbirlikçisi AKP, üniversiteden defol” yaz›l› döviz açarak tepkisini gösteren Ö¤renci Kolektifleri'nden bir ö¤renci de gözalt›na al›nd›.

8 Ekim-Karadeniz Teknik Üniversitesi KTÜ Ö¤renci Kolektifi üyeleri, bu y›l KTÜ’de toplanan YÖK Genel Kurulu’nu daha protesto etmeden özel güvenlik biriminin ve sivil polislerin biber gazl› sald›r›s›na u¤rad›. Polis sald›r›s›n› püskürten ö¤renciler bas›n aç›klamas› yaparak, YÖK’ü ve uygulamalar›n› protesto etti.

9 Ekim-Ankara Üniversitesi Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Cemil Çiçek, Avrupa Komisyonu ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ‹nsan Haklar› Merkezi’nin düzenledi¤i “Demokrasi ve ‹nsan Haklar›” konulu bir etkinli¤e kat›ld›. Üniversiteliler, Cemil Çiçek’in insan haklar› ad›na konuflma yapmas›n› protesto ettiler. Çiçek, konuflmas›n› yapamadan salondan ayr›lmak zorunda kald›.

9 Ekim-Gaziantep Üniversitesi Gaziantep Üniversitesi'nde Maliye Bakan› Mehmet fiimflek'in konuk oldu¤u 2009-2010 Akademik Y›l› Aç›l›fl Töreni sonras›nda üniversite d›fl›ndan gelen faflist grup, fiimflek’i protesto eden üniversite ö¤rencilerine sald›rd›.

12 Ekim-Ankara Üniversitesi Kültür ve Turizm Bakan› Ertu¤rul Günay, konuflma yapmak için gitti¤i Ankara Üniversitesi Dil Tarih Co¤rafya Fakültesi’nde ö¤rencilerin protestosuyla karfl›laflt›. AKP’yi ve gericili¤i okullar›nda istemediklerini hayk›ran ö¤renciler, güvenlikçiler taraf›ndan darp edilerek susturulmaya çal›fl›ld›.

kanamas› geçirdi¤i ve baca¤›n›n k›r›ld›¤› anlafl›ld›. Avc›lar’da 2 y›l önce de polis taraf›ndan dövülen Feyzullah Ete hayat›n› kaybetmiflti. Ayn› nakarat Polisin sonraki dura¤› ise Bahçelievler oldu. Lise ö¤rencisi Jehat Kaplan Ahmet Kaya flark›s› söyledi¤i için polis taraf›ndan dövüldü. Baflbakan

AKP Kongresi’nde yapt›¤› konuflmada “Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin flark›lar› eksik kal›r” demiflti. Polis’ten ahlak daya¤› Ankara’da yeni bafllat›lan bir uygulamayla beraber “okul polisi” 2 Ekim’de 15 yafl›ndaki bir lise ö¤rencisini “k›z arkadafllar› ile konufltu” diye herkesin içinde dövdü.

Naz etme, boykot et! AKP hükümetinin giriflimiyle, Konya’daki Anadolu Kartal› tatbikatlar›na bu y›l ‹srail’in ça¤r›lmamas› büyük yank› yaratt›. Karar TSK’n›n internet sitesinde duyurulurken, ‹srail ve di¤er yabanc› ülkelerle ortaklafla gerçeklefltirilecek olan tatbikat›n D›fliflleri Bakanl›¤› marifetiye ertelendi¤i belirtildi. Yani, AKP yandafllar› ve düzen içi muhalifleri ne kadar tantana kopar›rsa kopars›n AKP hükümetinin ‹srail’le askeri iliflkileri kesmesi gibi bir durum yok. Yaln›zca, ‹srail’in Gazze’ye yönelik sald›r›lar› dö-

neminde AKP’yi oldukça zora sokan bir ortak askeri tatbikat›n ertelenmesi söz konusu. Tayyip Erdo¤an’›n, Davos’ta ‹srail cumhurbaflkan› Perez’e “Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözleriyle ç›k›flt›¤› “Van Münit” flovunun ard›ndan, ‹srailli pilotlar›n öldürmeyi Konya’daki tatbikatlarda ö¤rendi¤i dile getirilmiflti. AKP’nin flimdiki erteleme karar› ile ‹srail karfl›s›nda somut tav›r al›yor görüntüsü vermeye ve muhalefetin kozlar›n› elinden almaya çal›flt›¤› anlafl›l›yor. Ancak ‹srail ile askeri iliflkiler Konya tatbikat›yla s›n›rl› de¤il. Milyar dolarlar› bulan füze, casus uçak ve tank modernizasyonu anlaflmalar›, Do¤u Akdeniz tatbikat›, ‹srail sermayesi ile ortakl›klar aynen sürdürülüyor. ‹srail’e karfl› tav›rlar›nda samimi olanlar›n bu iliflkileri kal›c› bir flekilde ask›ya almas›, ‹srail’i boykot etmesi gerekiyor.

Ali Öz

Celalettin Cerrah

Reflat Altay

Ramazan Akyürek

Tayyip’in Adamlar› AKP, Ergenekon operasyonu vesilesiyle kontrgerillay› tasfiye ediyormufl gibi böbürlenirken kontrgerillan›n iflbafl›nda oldu¤unun en aç›k delili Hrant Dink davas› olmaya devam ediyor. Rakel Dink’in, mahkemeye gönderdi¤i dilekçesindeki “Dava tetikçilere kilitlendi. Gerçekler derin bir irade taraf›ndan karart›l›yor” sözleri kontrgerilla gerçe¤ine iflaret ediyor. “Devletin güvenlik ve istihbarat birimlerinin cinayette önemli rolü ve katk›s› vard›r” diyen Dink ailesi, mahkemeye yönelik taleplerinin sürekli reddedilmesine dikkat çekiyor. Hrant Dink’in ‹stanbul Valisi Muammer Güler’in maka-

m›nda devlet görevlilerince tehdit edilmesi bile soruflturma konusu olmazken dönemin ‹stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, ‹stanbul ‹stihbarat fiube Müdürü Ahmet ‹lhan Güler, ‹stihbarat Daire Baflkan› Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürü Reflat Altay ve Jandarma Alay Komutan› Ali Öz’ün tan›k olarak dinlenmesi talebi savc›l›k taraf›ndan reddediliyor. Bu geliflmeler yaflan›rken “Hrant’›n katili kontrgerilla” demek yerine sokaklarda kitleye “Hrant’›n katili Ergenekon çetesi” sloganlar›n› att›rmaya çal›flan liberal kesimler tetikçilerin ard›nda gizlenen yeni kontrgerilla cihaz›n› akl›yor.


15 Ekim 28 Ekim

2009

‹NSANCA YAfiAM 5

‘Birleflince güçlüyüz’ Türkiye’nin farkl› flehirlerinde bar›nma hakk› için mücadele eden yoksullar Ankara’da düzenlenen Forum’da bulufltu. Kat›l›mc›lar kentsel dönüflüm bahanesiyle yo¤unlaflan sermaye sald›r›lar› karfl›s›nda ortak mücadele karar› ald› Çevre Mühendisleri Odas›, Mimarlar Odas›, ‹nflaat Mühendisleri Odas› ve fiehir Planc›lar› Odas›’n›n Ankara fiubeleri ile Mamak ve Dikmen Vadisi Bar›nma Hakk› Bürolar›’n›n bir araya gelerek düzenledi¤i “Bar›nma Hakk› Forumu”, 3–4 Ekim tarihlerinde Ankara’da gerçeklefltirildi. ‹lk gün Ekin Sanat Merkezi’nde, ikinci gün ise Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu’nda yüzlerce kiflinin kat›l›m›yla gerçekleflen forumda; meslek insanlar› ve akademisyenler konufltu, verilen hak mücadelesine Türkiye ve dünya ölçe¤inden bak›fllar›n› anlatt›. Çankaya Büyükflehir Belediyesi Baflkan› Bülent Tan›k’›n yapt›¤› k›sa bir konuflman›n ard›ndan, aç›l›fl konuflmas›n› yapan TMMOB ‹nflaat Mühendisleri Odas› Ankara fiube Baflkan› Nevzat Ersan, ortak mücadele hatt› yaratman›n önemini vurgulad›. Ersan’›n ard›ndan, TMMOB fiehir Planc›lar› Odas› Ankara fiube 2. Baflkan› Gökçen Kunter, kentsel dönüflüm alanlar›ndaki mevcut durumun analizini bir slayt gösterisi ile anlatt›. Bar›nma hakk› ve kentlerin dönüflümü Ethem Toruno¤lu’nun moderatörlü¤ündeki ilk oturumda; Yrd. Doç. Dr. Nihan Sönmez, uygulanmakta olan neoliberal politikalar›n; kentleflme ve Türkiye aç›s›ndan analizini içeren bir sunufl

yapt›. Sönmez’in ard›ndan söz alan akademisyen Menaf Turan, devlet mülkünün kiflisel mülk haline getirilip belirli kesimlere nas›l aktar›ld›¤›n› anlatt›. Bu oturmda konuflan isimlerden Doç. Dr. Kenan Göçer, kentsel dönüflümün ekonomi politi¤ini incelerken, Çi¤dem Çidaml›, bar›nma hakk› ve vatandafll›k hakk› konusunda bir sunufl yapt›. Ö¤leden sonraki 2. oturumda, Bar›nma Hakk› mücadelesi farkl› aç›lardan tart›fl›ld›. Baflar Toros bar›nma hakk› mücadelesinin evrelerini anlat›rken; Serdar Karaduman bar›nma hakk› mücadelesinde mimar, mühendis ve flehir planc›lar›; Av. Ender Büyükçulha bar›nma hakk› mücadelesinde avukatlar; fieyda Yüksel ise bar›nma hakk› mücadelesinde kad›n, konular›n› ele alan sunufllar yapt›lar. Moderatörlü¤ünü Kutay Meriç’in yapt›¤› son oturumda ise; Süleyman Dirlik bar›nma hakk› mücadelesinde üniversitelileri anlat›rken, Tar›k Çal›flkan Dikmen Vadisi deneyimini, Gürkan Akgün ve Mehmet Deniz ise ‹stanbul’da yaflad›klar› deneyimlerden yola ç›karak bar›nma hakk› mücadelesinin olanak-

lar›n› tart›flt›. Ayn› oturumda söz alan Arjantinli avukat ve insan haklar› savunucusu Eduardo Suarez, ülkesindeki mücadele deneyimlerini anlatarak, buradakilere örnek olmas› gerekti¤ini belirtirken, Metin Ye¤in ise dünyan›n farkl› yerlerindeki mücadele örneklerini aktard›. Mücadele deneyimleri paylafl›ld› Forum’un Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu’nda gerçekleflen 2. gününde, hak mücadelesi veren mahalleliler uzun vadede karfl›laflacaklar›

sorunlar› ve bunlara karfl› gelifltirilecek mücadele hatt›n› tart›flt›. Aç›l›fl konuflmas›n› Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu temsilcisi Candafl Türky›lmaz’›n yapt›¤› programda, Mamak Belediye Meclis Üyesi Yusuf Sa¤l›k, haklar mücadelesi etraf›nda birleflip örgütlenme ça¤r›s› yapt›. Konuflmac›lar›n ard›ndan sahneye ç›kan Dikmen Vadisi Çocuk Korosu’nun dinletisi büyük be¤eni toplad›. Araplar Mahallesi, Mamak esnaf› ve Dikmen Vadisi’nden birer temsilcinin bar›nma hakk› mücadelesi de-

neyimlerini anlatt›¤› forumda, Bar›nma Hakk› Bürosu avukatlar›ndan Murat Safkalp, iflleyen hukuki süreçten bahsetti. Kentsel dönüflüm projesinin esas yüzünü anlatan TMMOB ‹nflaat Mühendisleri Odas›’ndan Taylan Ulafl Evcimen’den sonra söz alan Ar›zl› halk›, aylard›r sürdürdükleri bar›nma hakk› mücadelesinde ne kadar kararl› olduklar›n› bir kez daha gösterdi. 25 Ekim’de haklar›m›z için birleflelim! Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu, ‹stanbul Tozkoparan Mahallesi, Cumhuriyet-

Adem Yavuz Mahallesi-Gebze- ‹zmit, Yenimahalle Mehmet Akif Ersoy Mahallesi, ‹stanbul Sar›yer, ‹stanbul Gülsuyu-Gülensu ve Ankara fiirintepe’den de birer temsilci kendi mahallelerindeki bar›nma hakk› mücadelesini anlatarak, Türkiye’nin dört bir yan›nda hak mücadelesi veren halk›n birleflmesi gereklili¤inin alt›n› çizdi. Forumun sonunda, sunufl özetleri ile bir sonuç bildirgesi haz›rlanaca¤› duyurulurken, foruma kat›lan ve hak mücadelesi veren herkes; 25 Ekim’de Ankara’da gerçekleflecek olan mitingde buluflma sözü verdi

Geçmiflimizden güç alarak yola ç›k›yoruz Halk›n farkl› kesimlerini bir araya getiren Bar›nma Hakk› Forumu fikrinin ortaya ç›kt›¤› çal›flma grubunda yer alan kurumlar›n temsilcilerinden ve kat›l›mc›lardan, forumun düzenlenme amac› ve bar›nma hakk› mücadelesi hakk›ndaki görüfllerini ald›k Banu Altun-ÇMO Ankara fib. YK üyesi: “Halk›n kent alanlar›nda her türlü kullan›m ve hizmetlerde söz sahibi olmas› gerekir. Yerel yönetimlerin; bir yeri kentsel dönüflüm alan› ilan ederken, oradaki halk›n görüfllerini almas›, kamu yarar›n› gözetmesi gerekir. ÇMO, ‹MO, fiPO ile Bar›nma Hakk› Bürolar›’n›n oluflturdu¤u çal›flma grubundan böyle bir forum karar› do¤du. Bu forum ile bar›nma hakk› mücadeleleri, kentsel dönüflüm gibi konular hakk›nda mühendis, mimar, flehir planc›lar›, akademisyenler, avukatlar, farkl› bölgelerde bar›nma hakk› mücadelesi verenler buluflup, farkl› aç›lardan tart›flma imkan› buluyor.”

Taylan Ulafl Evcimen-‹MO Ankara fib. YK Üyesi: “Toplumun bütünü üzerinde y›k›c› sonuçlar yaratan neoliberal dönüflüm programlar› kentsel mekan› ve buradaki yaflam› sarsacak biçimlerde sürüyor. Bunun araçlar›ndan birisi olan kentsel dönüflüm programlar› kamu yarar› gözetmeksizin, kentin bütününü tehdit etmekte ve do¤rudan yoksul mahallelerde yaflayan halk›n bar›nma hakk›n› hiçe saymaktad›r. Düzenledi¤imiz bu forumda, süreçle ilgili meslek insanlar› olarak, bar›nma hakk› mücadelesi veren halkla birlikte tart›flarak, üreterek, fikri ve eylemsel düzeyde mücadeleyi büyütmeyi hedefliyoruz.”

Gökçen Kunter-fiPO Ankara fib. ‹kinci Baflkan›: “Forumda, hep birlikte ortaklaflma, bir ortak dil oluflturma ve birlikte mücadele etme anlay›fl›n› gelifltirmeyi amaçlad›k. Bu amac›n gerçekleflti¤ini düflünüyorum. Bar›nma hakk› do¤al bir hakt›r, özellefltirilemez, meta haline getirilemez. Görüyoruz ki, projeler yap›ld›klar› alanlardaki kiflileri yerinden etme ve birilerine en fazla kentsel rant› getirmeyi amaçl›yor. Bu forumda, kentlerimizin as›l sahiplerinin biz kentliler oldu¤unu, uygulamalar›n sa¤l›klaflt›rma ve iyilefltirme de¤il, kentin bütününe yönelik sosyal y›k›m projeleri oldu¤unu söyledik.”

Menaf Turan-Akademisyen “Bar›nma Hakk› Forumu’nda, akademinin kuram ile uygulama aras›nda kurmas› gereken iliflkinin boyutlar› sergilendi. Toplumsal yap›n›n içinden ç›kan, onu analiz eden bilimsel çal›flmalar›, halka yani konunun ilgililerine aktarmak, yol göstermek akademinin görevlerindendir. ‹leride yap›lacak olan çal›flmalarda kentsel toplumsal hareket niteli¤i tafl›yan ve baflka co¤rafyalarda hak mücadelesi kavram›na katk› yapan bu tür hareketler incelenmelidir. Hak mücadelesi, halk›n haklar› kavram› ile somut içerik kazan›r. Buradan ç›kan sonuçlar›n di¤er hak mücadelesi alanlar›na da yayg›nlaflt›r›lmas› önemli bir gereklilik.”

Barikat›n önündeki kad›nlar

Çok uzaktan geldiler Bar›nma haklar› için 10 gün boyunca yürüyen Ar›zl› halk›, önlerine ç›kan bütün engellere ra¤men Forum’dayd› Kocaeli Ar›zl› Irak konutlar›nda oturan depremzedeler, konutlar›ndan ç›kart›larak yerlerine bürokratlar›n yerlefltirilmesine karfl› yapt›klar› 10 günlük yürüyüflün ard›ndan Ankara’ya vard›. Verdikleri mücadeleyi ve karfl›laflt›klar› zorluklar› forumda anlatan Ar›zl› halk›, salon taraf›ndan ayakta alk›flland›. ‹lk günkü foruma gelirken, sokakta sivil polislerin sald›r›s›na u¤rayan depremzedeler,

pankartlar›n›n arkas›nda sloganlarla ve alk›fllarla forumun ikinci gününe kat›labildiler. Ar›zl› temsilcisi fienol Sancaktutan, verdikleri hak mücadelesinde iflgalcilikle suçland›klar›n› belirterek, “Bu forumda anlad›k ki bize yap›lan›n Mamakl›lara, Dikmenlilere yap›landan bir fark› yok. Hepimiz ayn› mücadeleyi veriyoruz, hakk›m›z› alana kadar da mücadelemizi sürdürece¤iz” dedi.

Bar›nma Hakk› Forumu’nda, bugüne dek mücadelenin en ön saf›nda yer alan kad›nlar da kendilerini ifade etti. Kad›nlar ad›na fieyda Yüksel taraf›ndan yap›lan sunuflta; düzen içi üretim iliflkilerinde kad›n›n konumu gere¤i eve hapsoldu¤unun ve kentsel dönüflüm projelerinin bunu daha da tetikledi¤inin alt› çizildi. Yüksel sunuflunda flu görüfllere yer verdi: “Yaflam›n› ço¤unlukla evde geçiren kad›n için bar›nma alan›n›n yani evinin, çal›flma alan› olmas›, kad›n›,

onun yaflam alan›na dair herhangi bir müdahalenin en bafltaki muhatab› konumuna getiriyor. Bu durum, evini koruma güdüsüyle harekete geçen kad›nlar›n örgütlü bir bar›nma hakk› mücadelesinin içinde yer almas›n› kolaylaflt›r›yor. Bu mücadelede kad›n art›k yaln›zca kendisine ait olan konutun derdinde olmaktan ç›k›yor, komflular› ve di¤er ma¤dur insanlarla dayan›flma içinde ortak bir yaflam alan›n› ve kültürünü savunmaya bafll›yor.”

‘Belediyeye yanl›fl› kabul ettirdik’ Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu Temsilcisi Candafl Türky›lmaz forumu gazetemize de¤erlendirdi: "Biz Mamak’ta belediye yönetimleriyle görüflüp, kentsel dönüflümün mahalleliye verece¤i zararlar› anlatt›k. Bize hak verdiler, onlara ‘biz bir yerde yanl›fl yap›yoruz, böyle

projelerin görüfl ve önerilere aç›k olmas› gerekmektedir’ dedirttik. Bu forumda, Türkiye’nin dört bir yan›nda bar›nma hakk› mücadelesi veren halk tecrübelerini paylaflt›, mücadelelerini ortaklaflt›rd›. Bunlar›n yan›nda, önümüzdeki sürecin ortak planlanmas›n› tart›flt›k.”

‘Birlikte mücadele zaman›’ Dikmen Vadisi Bar›nma Hakk› Bürosu’ndan Tar›k Çal›flkan, Türkiye’nin farkl› bölgelerinde, kentlerinde bir kentsel dönüflüm ortaya at›ld›¤›na dikkat çekerek, kendi alanlar›nda mücadele edenlerin birli¤inin önemini flu sözlerle dile

getirdi: “Önümüzdeki süreçte uluslararas› sermayenin planlar› oldu¤unu görüyoruz. AKP, anayasay› de¤ifltirerek istedi¤ini yap›yor. Bu sadece Mamak’›n ya da Dikmen’in meselesi de¤il, bu emekçilere yap›lan bir sald›r›d›r, insanl›k suçudur. Önümüzdeki süreçte vurucu eylemler ve büyük mitingler örgütlemeyi önümüze koymal›y›z.”

Yürüyoruz 25 Ekim’de Ankara’ya... Ender Büyükçulha Ankara Çankaya s›rtlar›nda Turan Günefl Bulvar› k›y›s›nda bulunan küçük bir ormanda her sabah yürüyüfle ç›kar han›mlar ve beyler. Ço¤unlukla Or-An semtinin sakinlerinden oluflan bu topluluk, kentin ve hatta ülkenin kalburüstü tabakas›n›n tan›nm›fl simalar›n› da içerir. Bu semtin sakinleri sabah saatlerinde sa¤l›kl› yaflam yürüyüflündedirler. Hemen afla¤›da ise bizim Dikmen Vadisi yer al›r. ‹. Melih Gökçek’in vadiye hizmet veren belediye otobüslerini kald›rmas›ndan bu yana, orada da ayn› saatlerde bir sabah yürüyüflü, tabi zorunlu olarak ve ekmek kavgas› ad›na topluca yap›l›r. Çamur ve çukur içindeki sokaklardan bafllayan emekçi halk›n bu sabah yürüyüflü, ayn› semtin yak›nlar›ndaki otobüs duraklar›na ulafl›ncaya kadar sürer. Bu esnada, elinde bir boya f›rças› veya keser ile çal›flt›¤› inflaata yetiflmeye çal›flan bir vadili emekçi, üzerindeki eflofmanlar›n fiyat› onun bir ayl›k ücretine denk gelen bir say›n bey veya han›m ile k›sa bir süre birlikte yürümüfl olur. Önce birbirlerini flöyle bir süzerler, sonra gizliden bir yar›fla tutuflurlar ve hep bizimkiler kazan›r. Birileri eve ekmek götürüp açl›ktan ölmemek, di¤erleri de daha uzun ve sa¤l›kl› bir ömür sürmek için kan ter içinde ad›m atmaktad›r; ancak sonuçta her iki kesim de ayn› amaç için yürümektedir; hayatta kalmak. Güzel memleketimizin insanlar›n›n; zengin ve yoksul, vatandafl fleklinde, hiç olmad›¤› kadar derin ve kal›n çizgilerle ikiye bölündü¤ü günümüzde; haramiler ile ötekilerin yollar›n›n tuhaf kesiflme anlar›ndan biridir iflte. Geride kalan cumartesi günü Dikmen Vadisi’nin afla¤›s›na yani 3’üncü etaba do¤ru da bir yürüyüfl gerçeklefltirdi vadi halk›. O gün orada 3’üncü etab›n aç›l›fl› vard›. “Biz de var›z, buraday›z” demek için yaklafl›k bir saat süren bir yürüyüflle bu aç›l›fl töreninin yap›ld›¤› alana ulaflt›k. Ancak polis ve belediyenin özel güvenlik birimleri almad› bizi içeriye. Do¤rusu çok da ›srarc› olamad›k, çünkü 3’üncü etap denilen o cennet bahçesi, bizim olmayan ve bize yasakl› bir baflka dünya idi. Sanki uzak bir gezegenin yörüngesine düflmüflüz de; orada yaflamak, nefes almak mümkün de¤ilmiflcesine, öyle uzaktan izlemekle yetindik. Ar›zl›l› depremzedelerde o günden bir hafta öncesinde Kocaeli’den Ankara’ya yürümüfllerdi. Ankara’ya girdikleri gün S›hhiye semtinde polisin “Neden yürüyorsunuz ?” sorusu ve müdahalesi ile bafllayan Ankara ziyaretleri, sorunlar›na anlatma çabas›yla birkaç gün daha sürdü. Ankara’da Dikmen Vadisi’nde misafir oldular ve yaklafl›k dört y›ld›r bar›nma hakk› için yürüyüp duran vadi halk›, asla onlara “Neden yürüyorsunuz?” diye sormad›. Yürüyoruz; ama sanmay›n ki fazla kilolar›m›zdan ya da kollestrol sorunumuzdan muzdaripiz. Ekmek için, afl için, ifl için, okul için ya da evlerimiz için yürüyoruz. ‹nsan ve vatandafl yerine konulmad›¤›m›z bu düzende, haklar›m›z için yürüyoruz. ‹lk insanlar binlerce y›l önce Afrika k›tas›ndan ç›k›p neden yürüdülerse bilinmeyen topraklara, k›y›lara; biz de atalar›m›z gibi hala ayn› yolculu¤u sürdürüyoruz; daha iyi bir yaflam ve gelecek ar›yoruz. Bize “Neden yürüyorsunuz?” diyenler rahat verse, belki flurac›kta biraz durup soluklanaca¤›z ama, nedense zaman hep aleyhimize iflliyor ve kurt sürüleri hala peflimizde, o yüzden h›zl› h›zl› at›p ad›mlar›m›z› boyuna yürüyoruz. Anam›z›n babam›z›n evinde, onlar›n sevinç 盤l›klar› aras›nda, hani koltu¤a sehpaya tutunup da ilk ad›mlar›m›z› att›¤›m›z bebekli¤imizden beri, flimdi o evleri bile bafl›m›za y›kman›n hesaplar›n› yapanlar var diye yürüyoruz. Ama san›lmas›n ki, o haramilerden korkup kaçmak için; onlar›n üstüne üstüne yürüyoruz ! Halk›n haklar› için yürüyoruz; henüz bir sel olamasak da, o selin yata¤›n› açan dereler gibi ak›yoruz. 25 Ekim gününe sözlefltik, Ankara’ya yürüyoruz !

www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n

Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n

Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n

Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n

Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)


15 Ekim 28 Ekim

6 ‹NSANCA YAfiAM

2009

‘Utanm›yoruz çünkü direniyoruz’ Kentsel talan›n önünü açacak olan 3. köprü projesine karfl› temiz çevre, su, bar›nma hakk› ve toplu ulafl›m› savunanlar, köprüye karfl› ç›k›p üzerinden geçenleri utanmazl›kla suçlayan Baflbakana, ‹stanbul Befliktafl Meydan›’ndan seslendi: “Bu rant projesini engelleyece¤iz” Kentsel rant ve y›k›m projesi olan 3. köprüye karfl› orman›na, suyuna ve mahallesine sahip ç›kan 3. Köprü Yerine Yaflam Platformu 11 Ekim günü üç koldan Befliktafl Meydan›’na yürüdü ve burada bir miting yapt›. Mitingde KESK, TMMOB, akademisyenler, sanatç›lar, mahalle dernekleri, çevre dernekleri ve demokratik kitle örgütleri de yerlerini ald›. Polis, Halkevleri ve mahalle derneklerinin oldu¤u grubu kald›r›mda yürütmek istese de grup yolun tek fleridini trafi¤e kapatarak yürüdü. Kortej, Y›ld›z Park›’ndan gelen TMMOB, KESK, akademisyenler ve sanatç›lar›n oluflturdu¤u kortejle birleflerek Befliktafl Meydan›’na girdi. Meydanda onlar›, Bo¤az’›n öteki yakas›ndaki Beykoz’dan gelen çevre örgütleri karfl›lad›. Befliktafl Meydan›’ndaki miting konuflmalarla bafllad›, horonla devam etti. Mitingde Ömürtepe Mah a l l e -

si’nden, Maden Mahallesi’nden, sahil rant› ile gündeme gelen Ataköy’den, sel felaketini yaflayan ‹kitelli’den gelen kat›l›mc›lar›n yan›s›ra Halkevleri, BOÇEV, mahalle dernekleri, çevre dernekleri ve Orman Mühendisleri Odas› ad›na da konuflmalar yap›ld›. “Sorunu bo¤az›n k›y›s›ndakiler de¤il s›rtlar›ndakiler çözecek” Mitingde konuflan Sar›yer Maden Mahallesi’nden Ali Do¤an, mahallelerinde 30 y›ld›r altyap› ve su olmadan yaflad›klar›n›, iktidar›n da muhalefetin de yoksullar› ezme konusunda birleflti¤ini söyledi. Do¤an, köprüyle gündeme gelen kentsel dönüflüm projelerinin Sar›yer’de oturan yoksullar›n evlerini tehdit etti¤ini belirtti ve “Bu sorunu Sar›yer’de bo¤az›n k›y›s›nda lüks evlerde oturanlar de¤il, Sar›yer’in s›rtlar›ndaki Maden, Derbent, Karabekir ve P›nar mahalleleri çözer” dedi. Baflbakan halkla aras›ndaki köprüleri at›yor Mitingde konuflan Halkevleri Örgütlenme Sekreteri Samut Karabulut, Baflbakan’›n halka f›rça atarak ülkeyi yönetti¤ini söyledi. “Sel oluyor Baflbakan ölenlere k›z›yor, afetler karfl›s›nda “haddinizi bilin” diyor, çocuk kuyuya düflüyor ailesine k›z›yor” diyen Karabulut, mitingin yap›ld›¤› alan›n etraf›n› çeviren gaz maskeli çevik kuvvet polisini iflaret ederek “Hakk›n› arayanlar›n karfl›s›na polis dikiyorlar, bir ülkenin Baflbakan›, hakk›n› arayan halk›n karfl›s›na polis dikiyorsa sona yaklaflm›flt›r” dedi. “‹deolojimizi sürdürece¤iz” Orman Mühendisleri Odas›’ndan Besim Sertok, Baflbakan’›n “Köprüye karfl› ç›k›yorlar, utanmadan üzerinden geçecekler” sözüne ilifl-

Befliktafl’taki mitingde konuflan Ömürtepe Mahallesi’nden Filiz Aktafl flunlar› söyledi: “3. köprü ormanlar›m›z›, su kaynaklar›m›z› talan edecek. Köprü projesi ile birlikte kentsel dönüflüm projeleri ile evlerimizi bafl›m›za y›kacaklar. Bar›nma hakk›m›za sald›racaklar. Ömürtepeliler olarak bu rant projesine karfl›y›z. Halk›n bar›nma, temiz bir çevre, su hakk›n› gasp edenlere karfl› halk›n haklar› için Halkevleri’nin 25 Ekim’de Ankara’da yapaca¤› mitingde olaca¤›z.”

kin, “Rant projesi olan iki köprünün de üzerinden yerin dibine girerek geçiyoruz çünkü bizi bu utanca mahkum ediyorlar” dedi. “Ama biz utanm›yoruz çünkü direniyoruz” diyen Sertok, 3. köprüye karfl› olmalar›n› siyasi ve ideolojik olarak nitelendirenlere ise “Biz bilimin ›fl›¤›nda bu projeye karfl› ç›k›yoruz ve bu ideolojiyi de sürdürece¤iz” dedi. ‘Baflbakan 3. köprünün ancak maketini görür’ Konuflmalar›n ard›ndan Baflbakanl›k binas›na yürümek isteyen 3. köprü karfl›tlar›n›n önü polis barikat›yla kesildi. 20 dakikal›k bir oturma eylemi sonras›nda 3. Köprü Yerine Yaflam Platformu ad›na Jeoloji Mühendisleri Odas› Yönetim Kurulu’ndan fierafettin Çengel bas›n aç›klamas›n› okudu. Bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan

“Baflbakan köprünün ancak maketini görebilecek” denilerek 3. köprü maketi, “Baflbakan binsin bu helikoptere de dolafls›n” denilerek de helikopter maketi Befliktafl Meydan›’na b›rak›ld› ve eylem sona erdi. ‘Güzergah buras› de¤il’ ‹stanbul’u finans merkezi yapma çabas›n›n merkezine oturan 3. köprü bir yan›yla büyük bir kentsel y›k›m projesinin de habercisi. 3. köprü projesi 90’l› y›llar›n sonlar›nda gündeme gelmifl ancak Arnavutköy halk›n›n mücadelesi sonucu proje rafa kald›r›lm›flt›. 3. köprünün sadece Sar›yer’in de¤il tüm ‹stanbul’un bir sorunu oldu¤unu tart›flt›rmay› baflaran 3. köprü karfl›t› muhalefet, güzergah tart›flmalar›n› aflarak mücadelelerini bar›nma, temiz çevre ve su hakk› mücadelesi temelinde gelifltiriyor.

Selzedeler de mitingdeydi: ‘Ya¤mur de¤il ihmal öldürür’ 3. Köprü Yerine Yaflam Platformu taraf›ndan düzenlenen mitinge selzedeler de kat›ld›. “Ya¤mur suyu insan› öldürmez, bu kent böyle yönetilmez”, “Ya¤mur de¤il ihmal öldürür, ölümleri unutturma” yaz›l› dövizleriyle mitingde yerlerini alan selzedeler ad›na konuflan Yusuf Sabah ve devletin selzedeye bir ayd›r yard›m elini uzatmad›¤›n› söyledi. Mitingdeki konuflmas›n›n ard›ndan sel ma¤duru Yusuf Sabah ile görüfltük. ‹kitelli’de oturan Sabah bizlere, evlerinin kullan›lmaz hale geldi¤ini ve bir ayd›r hemflehrilerinin evlerinde kald›¤›n› anlatt›. Selden bir hafta sonra AKP’li Küçükçekmece Belediyesi’nin zarar gören ailelere yapt›¤› 1000 liral›k yard›m›n kendisine ula-

fl›p ulaflmad›¤›n› sordu¤umuzda, “o parayla çocuklar› memlekete gönderdik ve okutmaya çal›fl›yoruz” dedi. Çocuklar›n›n okul masraflar›n› dahi yetifltiremedi¤ini söyleyen Sabah, “Benim gibi neredeyse bin aile var” dedi. Yusuf Sabah görüflmelerimizin sonunda, rant projelerine izin veren zihniyet de¤iflmedi¤i sürece sel gibi afetlerin can kayb›na yol açmaya devam edece¤ini söyledi.

Okul yolu engellerine tepki Okullar›n aç›lmas›yla ö¤renci, veli ve e¤itim emekçilerinin okul yolundaki engellerle mücadeleleri de bafllad›. Bal›k istifi tafl›ma yapan okul servislerinin fahifl fiyatlar›, tadilat› süren okullar, flehir içi ulafl›m bedelinin fazlal›¤› ve üniversite yurtlar›n›n yetersizli¤i karfl›s›nda protestolar yükseliyor Artvin’de ö¤renciler servis ve yurt istiyor Artvin Çoruh Üniversitesi ö¤rencileri bar›nma ve ulafl›m hakk› talebiyle Seyitler Kampüsü'nde 8 Ekim günü bir eylem yapt›. Ö¤renciler; tek araçla ulafl›m, ücretsiz ö¤renci servisi, dolmufl ücretlerinin 1 TL’ye indirilmesi ve yurtlar›n inflaat›n›n bir an önce bitirilmesi gibi talepleri dile getirdi. Eylemde ö¤renciler ad›na Erhan Erbek bir bas›n aç›klamas› okudu. 200 ö¤rencinin kat›ld›¤› eylemde, “Müflteri de¤il ö¤renciyiz”, “Ulafl›m ve bar›nma hakk›m›z engellenemez” sloganlar› at›l›rken “Kalacak yurt, ulaflacak araç istiyoruz” dövizleri tafl›nd›. Ö¤renciler bar›nma ve ulafl›m problemleri çözülene kadar taleplerinin takipçisi olacaklar›n› söyledi ve toplad›klar› imzalar› Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlü¤ü’ne ve Artvin Valili¤i’ne vermek üzere eylemlerini sonland›rd›.

Sefaköy’de veliler Kaymakaml›¤a yürüdü ‹stanbul Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi’ndeki Kaya Sebati ‹lkö¤retim Okulu’nda yaz bafl›ndan beri süren tadilat›n bitmemesi ö¤rencileri ve velileri zor durumda b›rakt›. Ö¤renciler servislerde bal›k istifi biçiminde Akflemsettin Mahallesi’nde bulunan baflka bir ilkokula tafl›n›yor. Okul tadilat›n›n bir an önce bitirilmesi ve tadilat süresince verilen servis hizmetinin daha nitelikli olmas›n› isteyen 400 veli, Sefaköy’deki Küçükçekmece Kaymakaml›¤› önünde eylem yapt›. Kaymakamla görüflerek s›k›nt›lar›n› ve taleplerini iletmek isteyen veliler, polis tehdidine ra¤men eylemlerini sürdürdü. Velilerin kararl› eylemi sonucu Küçükçekmece Kaymakam› kat›ld›¤› baflka bir toplant›dan ç›karak velilerin oluflturdu¤u heyeti kabul etmek zorunda kald›. Görüflme sonucunda Kaymakam d›flar› ç›karak bin 600 ö¤rencinin tafl›mas›n›n yap›laca¤›n›, okul inflaat›n›n bitiminin yasal süresinin 31 Aral›k oldu¤unu ancak bunun h›zland›r›laca¤›n› söyledi.

Halkevcilerden elektrik zamm› tepkisi Yaz aylar›nda suya, k›fl aylar›nda da elektri¤e, do¤algaza zam yapan AKP hükümeti bu y›l da gelene¤ini bozmad›. Halk› adeta elektrikli sandalyeye oturtmaya çal›flan AKP’nin son iki y›lda elektri¤e yapt›¤› zamlar toplamda yüzde 70’i bulurken en son zam 1 Ekim günü yürürlü¤e girdi. Faturalara bu ay yans›yacak olan yüzde 11’lik elektrik zamm›na karfl› 1 Ekim’de Mersin ve ‹zmir’de eylemler yap›ld›. Mersin’de Halkevciler, Halkevi binas›n›n önünden TEDAfi önünde kadar yü-

rüyerek burada bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada halk›n bir araya geldi¤inde zamlar› engelledi¤ine, y›k›mlar› durdurdu¤una dik-

kat çekildi. ‹zmir Halkevleri de Kemeralt› giriflinde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Yap›lan aç›klamada, AKP’nin zamlar›n›n giderek yoksullaflan halka iflkence gibi geldi¤i belirtildi. Aç›klama öncesinde Halkevcilerin sergiledi¤i zam konulu skeç halktan yo¤un ilgi görürken çevredekiler alk›fllar›yla eyleme destek verdi. ‹ki eylemin sonunda da halk›n haklar› için 25 Ekim’de Ankara’da gerçeklefltirilecek mitingin ça¤r›s› yap›ld›.

E¤itim-Sen’den paras›z ulafl›m talebi ‹stanbul E¤itim-Sen flubeleri, 3 Ekim günü Taksim Tramvay Dura¤›’ndan Galatasaray Lisesi önüne kadar yal›n ayak yürüyerek “Herkese paras›z ulafl›m” talepli bir kampanya bafllatt›. “Paras›z, bilimsel, laik, demokratik e¤itim hakt›r, engellenemez” pankart› aç›p yal›n ayak yürüyen e¤itim emekçileri, IMF ve AKP karfl›t› sloganlar att›. Anadilde e¤itim hakk› talebinin de vurguland›¤› yürüyüfl, çevredekiler taraf›ndan s›kça alk›flland›. E¤itim emekçilerinin yürüyüflüne üniversite ve lise ö¤rencilerinin yan›s›ra ö¤renci velileri de kat›ld›. Galatasaray Lisesi önündeki bas›n aç›klamas›n› E¤itim-Sen 8 No’lu fiube Baflkan› Hatun ‹ldemir okudu. Ulafl›m alan›ndaki s›k›nt›lar›n artmas›n›n ve toplu ulafl›m›n giderek zamlanmas›n›n kendilerini böyle bir kampanya yapmaya zorlad›¤›n› kaydeden ‹ldemir, ulafl›m anlay›fl›n›n kamu ihtiyaçlar› do¤rultusunda; kad›nlar›n, engellilerin, iflsizlerin de durumu gözetilerek yeniden düzenlenmesi gerekti¤ini belirtti. ‹ldemir’in aç›klamas›n›n ard›ndan oluflturulan serbest kürsüde üniversite ve lise ö¤rencileri atanmas› yap›lmayan ö¤retmenler konufltu

Dersim’de 20 bin kifli hayk›rd›: “Munzur özgür akacak” Dersim’e 6 baraj ve 2 hidroelektrik santralinin yap›lmak istenmesini protesto etmek için toplanan 20 bin kifli bir yürüyüfl ve miting düzenleyerek “Dersim’de Baraj istemiyoruz” dedi. 10 Ekim’deki mitinge Dersim Belediyesi, DTP, EMEP, KESK, D‹SK, ÖDP, Partizan ve ESP’nin içinde bulundu¤u 37 kurum ve kurulufl kat›ld›. Miting öncesi, Türkiye'nin dört bir yan›ndan gelen yüzlerce araçl›k konvoy merkez K›flla Meydan›'nda karfl›land›. DTP Dersim Milletvekili fierafettin Halis, Belediye Baflkan› Edibe fiahin, ‹l Genel Meclis

Baflkan› Serdar Erdo¤an, sanatç› Ferhat Tunç, Metin Kahraman, Mikail Aslan'›n yan› s›ra çok say›da Dersimli, sanatç›, ayd›n ve yazar,

demokratik kitle örgütü temsilcisi, ilçe belediye baflkan›, mahalle muhtar› ve çevre örgütü temsilcisi de eyleme destek verdi. Yürüyüfl ve miting boyunca, “Munzur özgür akacak”, “Munzur faflizmi bo¤acak” sloganlar› at›ld›. Tekerlekli sandalyeliler, bisikletliler, Dersimsporlular, yöresel k›yafetli kad›nlar da eyleme kat›ld›. Mitingde söz alan fierafettin Halis, Ankara’dakilere ra¤men halk›n baraj› engelleyece¤ini dile getirirken Edibe fiahin ise, “Kendi topraklar›m›zda yaflama hakk›m›z›n barajlarla gasp edilmesini istemiyoruz" dedi.


15 Ekim 28 Ekim

2009

EMEK 7

Ekmek ve adalet yoksa bar›fl da yok Sendikal› olduklar› için iflten ç›kart›lan tafleron sa¤l›k emekçilerinin direniflleri her gün sabah 6'dan mesai saati bitimine kadar devam ediyor Okmeydan› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi'nde 'hizmet sat›n al›nmas›' yöntemiyle tafleron flirketler üzerinden çal›flt›r›lan sa¤l›k çal›flanlar›ndan 18'i Dev Sa¤l›k-‹fl’e üye olduklar› için 2 Ekim'de iflten ç›kar›ld›. Sürekli olarak aç›lan ihalelerde flirket de¤iflmesi nedeniyle hala hangi flirkette çal›flt›klar›ndan bile haberdar olmayan iflçiler, yine sadece ihale almak d›fl›nda hastaneye gelmeyen dolay›s›yla iflçilerin b›rak›n çal›flmalar›n›, yüzlerini bile görmeyen tafleron flirket sahipleri taraf›ndan iflten ç›kar›ld›lar. Asl›nda iflçiler hangi flirkette çal›flt›klar›n› bilmeseler de iflten at›lma sebeplerini çok iyi biliyorlar: Tafleron sistemi. Hat›rlanaca¤› gibi Okmeydan› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi'nde çal›flan tafleron sa¤l›k iflçileri iflyerlerinde yaflanan sorunlar karfl›s›nda Dev Sa¤l›k-‹fl'te örgütlenmifl ve ilk olarak 2 ayd›r alamad›klar› maafllar› için eyleme geçmifllerdi. Yap›lan eylemler sonuç getirerek iflçilerin paralar›n›n ödenmesini sa¤lam›flt›. ‹flçilerin hastane içinde örgütlü olarak hareket etmesi ve haklar›n› elde etmelerinden rahats›z olan hastane yönetimi sendikay› ve sendikal› iflçileri hastaneden

ç›kartmak için harekete geçti. ‹lk olarak Dev Sa¤l›k-‹fl'te örgütlü olan 18 tafleron sa¤l›k iflçisinin ifline son verildi. Üstelik iflçiler iflten at›l›rken muhattap bile al›nmad›. ‹flçilere iflten at›ld›klar› cep telefonlar›na gelen sesli mesajlarla iletildi. Cep telefonu mesaj›yla iflten at›ld›lar Cep telefonlar›na gelen sesli mesajlarla iflten at›ld›klar›n› “teknolojik” bir biçimde ö¤renen iflçiler, tüm tarihi kazan›mlarla dolu olan iflçilere yak›fl›r biçimde direnifle geçtiler. Her sabah gün a¤armas›yla iflyerlerinin yolunu tutan iflçiler akflam mesai bitimine kadar hastane önünde eylemdeler. Her gün bas›n aç›klamalar›, sloganlar ve alk›fllarla hastane önünde bekleyen iflçilerin direniflleri, içeride koltuklar›nda oturan hastane yönetimini o kadar rahats›z etmifl ki hastane içinde çal›flan di¤er sendikal› iflçilere hergün tehdit ve bask› yaparak korkular›n› yenmeye çal›fl›yorlar. Direniflteki iflçilere destek büyüyor Hastane önünde direnifllerini sürdüren iflçiler hergün yapt›klar› eylemlerle haklar›n› arama mücadelesine devam ediyor. Direniflteki tafleron sa¤l›k iflçilere

Reyhan Tok: Hastanede çal›flt›¤›m›z tafleron firmalar sürekli olarak de¤ifliyor. fiu anda hangi flirkette çal›flt›¤›m› bilmiyorum. ‹flten at›lma haberini cep telefonuma gelen sesli mesajdan ö¤rendim. Neden iflten at›ld›¤›m› ö¤renmek için kap› kap› dolaflt›m ama muhattap bulamad›m. Ben hakk›m› ar›yorum. Çocu¤umun r›zk›n› kimseye yedirmem.

destek de büyüyor. 9 Ekim cuma günü ö¤len saatlerinde yap›lan eylemde birçok kurum iflçilerin yan›ndayd›. Baflta D‹SK olmak üzere sa¤l›k alan›ndaki di¤er örgütler SES, TTB ve Halkevleri iflçileri ziyaret ederek desteklerini sundular. Hastanede yatan D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi iflçilere mesaj göndererek “Dik durun ve inan›n. Mutlaka kazanacaks›n›z” dedi. Suç duyurusunda bulunularak yasal süreç bafllat›ld› Eylem s›ras›nda bir konuflma yapan Devrimci Sa¤l›k ‹flçileri Sendikas› Genel Baflkan› Arzu Çerkezo¤lu iflten ç›karmalar›n haks›z ve hukuksuz oldu¤unun alt›n› çizerek “Sendikaya üye olmak, yasalarla güvence alt›na al›nm›fl Anayasal bir hakt›r” dedi. Sendikal bask› uygulaman›n suç oldu¤unu belirten Çerkezo¤lu, fiiflli Cumhuriyet Savc›l›¤›'na suç duyurusunda bulunarak yasal süreci bafllatt›klar›n› ifade etti. Eylem sonras› ise çeflitli bas›n kurulufllar›na konuflan direniflçi iflçiler son sözü söylediler: “De¤il 7 gün, de¤il 70 gün, 700 gün olsa da hakk›m›z› almak için mücadeleye devam edece¤iz.”

Hastanelerde 2009/32 sayl› genelge kald›r›ls›n! Sa¤l›k Bakanl›¤› Kartal Kofluyolu Yüksek ‹htisas ve E¤itim Araflt›rma Hastanesi’nde maafllar›n›n düflürülmemesi ve güvenceli ifl talebiyle Dev Sa¤l›k-‹fl'te örgütlenen tafleron sa¤l›k iflçileri, 13 Eylül'de Baflhekimli¤in önünden Acil Servise yürüyerek bas›n aç›klamas› yapt›. Yap›lan aç›klamada, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n 12/05/2009 tarihli ve“hizmet al›mlar›nda çal›flt›r›lacak iflçi say›s›n›n tespiti ve öngörülecek ücretler” konulu

2009/32 say›l› genelgesinin kald›r›lmas› talep edildi. Bu genelge, güvencesiz ve düflük ücretle çal›flt›r›lan tafleron sa¤l›k iflçilerini daha da kötü koflullarda çal›flmaya mahkum edecek. Geçen ay uygulanmaya bafllanan genelge ile iflçilerin ücretleri düflürülmüfltü. D‹SK Dev Sa¤l›k-‹fl Sendikas› üyeleri genelgenin kald›r›lmas› taleplerini ve insanca yaflamak için mücadele edeceklerini bas›na ve kamuoyuna duyurdular.

Ali Çerkin:

Atiye M›s›rl›:

Hastane yönetiminin personel yönetim sistemi yanl›fl. Bu flekilde hastalara sa¤l›k yerine hastal›k götürüyoruz, uygulanan bu çal›flma sisteminde çal›flma ortam›n›n hijyenik olma flans› yok. Tafleron sisteminden de oldukça muzdaribiz. Di¤er iflçi arkadafllarla da sürekli “Kurtaral›m art›k bu tafleron belas›ndan” diye konufluyoruz. Eminim ki birgün kurtulaca¤›z.

Baflbakan Tayyip Erdo¤an'a sesleniyorum. “Üç çocuk yap›n” diyorsun ben bir tanesinin bile karn›n› doyuram›yorum. Çocu¤uma iflten at›ld›¤›m› hala söyleyemedim. Geçen gün çocu¤un okulundan verdikleri kitap için ö¤retmeni 7 TL istemifl. Onu bile veremedim. Bize bask› yap›yorlar ama ben bütün bask›lara ra¤men sonuna kadar mücadele edece¤im.

Direnifller sürüyor! Kent A.fi. iflçisi Ankara kap›s›na dayand› n Eskiflehirliler: ‘Renta iflçisi yaln›z de¤il’ Candy Group’a ait Eskiflehir’deki Renta fabrikas›nda, Birleflik Metal‹fl’e üye olduklar› için iflten ç›kart›lan iflçilerin 23 Eylül günü bafllatt›klar› direnifl sürüyor. Eskiflehir emek ve demokrasi güçleri, iflçileri direnifllerinin ilk gününden beri yaln›z b›rakmad›. Direniflin birinci haftas›nda Halkevleri ve Ö¤renci Kolektifleri, TKP, ÖDP ve D‹SK Emekli-Sen fabrika önündeki direnifl çad›r›n› ziyaret etti. 4 Ekim günü demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve sendikalar›n kat›l›m›yla bir destek yürüyüflü yap›ld›. “At›lan iflçiler geri al›nacak, zafer direnen emekçinin olacak” pankart›yla yürüyen gruba, halktan da alk›fll› destek geldi. Renta’da çal›flan 140 iflçinin 107’sinin Birleflik Metal-‹fl’e üye olmas› patronu rahats›z etmifl, Renta patronu, iflçileri “düflük performans” gerekçesiyle 23 Eylül günü iflten ç›kartm›fl, iflten ç›kart›lan 16’s› Birleflik Metal-‹fl üyesi 18 iflçi direnifle geçmiflti.

n ‘Mahkeme karar› uygulans›n’ Mahkeme karar›na ra¤men iflbafl› yapt›r›lmayan Arçelik iflçilerinin 29 Eylül’de bafllatt›klar› direnifl Arçelik Genel Müdürlü¤ü önünde sürüyor. 31 Aral›k 2007’de sendikal› olduklar› için iflten ç›kart›lan D‹SK Nakliyat-‹fl üyesi Arçelik iflçileri aylarca direnmifl ve dava açm›flt›. Mahkeme, iflçilerin haks›z yere iflten at›ld›¤›na ve iflçilere 4 ay boflta geçen ifl süresi dahil toplam 16 ayl›k ücretlerinin de ödenmesine karar vermiflti.

n Direne direne kazanacaklar ‹stanbul’daki Arçelik iflçilerinin, Okmeydan› Hastanesi iflçilerinin, ‹zmir’den Ankara’ya yürüyen Kent A.fi. iflçilerinin, Eskiflehir’deki Renta iflçilerinin yan›s›ra ‹stanbul’da, iflten at›lan Esenyurt Belediye iflçilerinin, Ayzi Moda iflçilerinin, Aka Deri iflçilerinin, Sinter iflçilerinin, Dearsan Tersanesi Pozitif Denizcilik iflçilerinin, A¤ Tekstil iflçilerinin ve Entes Elektronik iflçisi Gülistan Kobatan’›n ifllerine geri dönebilmek için bafllatt›klar› direniflleri sürüyor. Öte yandan ‹stanbul’da ‹GDAfi sayaç okuma iflçileri, Sega Otomotiv iflçileri ve Stil Tekstil iflçileri ücretlerini alabilmek için direnirken, Gebze’deki E-Kart ve Bursa’daki Asemat iflçilerinin grevleri devam ediyor.

30 Nisan’dan bu yana direniflte olan Kent A.fi. iflçileri 16 Eylül’de ‹zmir’den yürüyüfle bafllay›p bir ay sonra Ankara’ya ulaflt›. ‹flçiler, siyasetçilerin de sorunlar›n› çözememesi durumunda direnifllerini sürdürecek. 16 Eylül’de ‹zmir’den yola ç›kan Kent A.fi. iflçileri Ankara’ya ulaflt›. ‹flçiler, ifle geri al›nma taleplerinin yan›s›ra tafleron sisteminin ve iflsizli¤in son bulmas›, AKP’nin belediye iflçileri aleyhinde yapt›¤› düzenlemelerin geri al›nmas› taleplerini de Ankara’ya tafl›d›. ‹flçileri 9 Ekim’de Ankara’n›n Polatl› ‹lçesi’nde SES ve Dev Sa¤l›k-‹fl karfl›lad›. Uzun süredir yürüyen iflçiler, SES üyeleri taraf›ndan sa¤l›k kontrolünden geçirildi. 16 Ekim günü Ankara Gar›’nda olacak. ‹flçileri burada demokratik kitle örgütleri karfl›-

layacak, iflçiler buradan demokratik kitle örgütleri ile birlikte Abdi ‹pekçi Park›’na kadar yürüyecek. Kent A.fi. iflçilerinin sendikas› D‹SK Genel-‹fl’in yetkilileri ayn› gün CHP’li yetkililerle görüflecek ve iflçilerin sorununun çözülmesini isteyecek. ‹flçiler, görüflmelerden bir sonuç ç›kmamas› durumunda “Sonsuza kadar Ankara’da kalacak de¤iliz, siyasiler sorunu çözemezse mücadeleye kendi yöntemlerimizle devam edece¤iz” diyor. Direniflteki Kent A.fi. iflçilerinin 60’› Ankara’ya yürürken geri kalan iflçiler aileleri ile birlikte ‹zmir’in Karfl›-

yaka ilçesi Örnekköy Mahallesi’ndeki flantiyenin önünde, direnifl çad›rlar›nda nöbet tutuyor. Karfl›yaka’da temizlik, çöp toplama ifllerini yapan Belediye bünyesindeki tafleron Kent A.fi. firmas› iflçileri “daralma” gerekçesiyle iflten ç›kart›lm›flt›.

TRT’de tafleron için iflçi k›y›m› TRT ‹stanbul Televizyonu 46’s› E¤itim-Kültür, 22’si Çocuk bölümünden olmak üzere 68 kadrosuz çal›flan›n› iflten ç›kart›rken tafleron çal›flan al›mlar›na tüm h›z›yla devam ediyor. ‹flten ç›karmalar›n ‹stanbul Televizyonu Müdürü Ömer Erdem’in yerine fiakir Özbek’in getirilmesiyle ilgili oldu¤u ifade ediliyor. TRT Genel Müdürü ‹brahim fiahin’in okul arkadafl› olan Özbek, ayn› zamanda ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Baflkan› Kadir Topbafl’›n eski 1 numaral› Hukuk Dan›flman›yd›. Avukat fiakir Özbek, 2007 genel seçimlerin-

de kendisi milletvekili aday› olmamas›na ra¤men Tokat'taki AKP'li milletvekili adaylar›yla birlikte köy köy dolaflarak partisine oy istemiflti. Di¤er yandan, iflten ç›karmalara ra¤men, TRT’de iflçi çal›flt›ran Birbey ‹nsan Kaynaklar› firmas›nda eleman al›mlar›n›n devam etti¤i belirtiliyor. fiirketin internet sayfas›nda “Televizyon yay›nc›l›k hizmetlerinde görevlendirilmek üzere, tecrübeli personel al›nacakt›r” ifadesi dikkat çekerken, internet sitesinin “Referanslar” bölümünde ise TRT’den baflka bir firma bulunmuyor.

Hastane Güncesi Süheyla E. Tezel Rüyada m›y›m? Pazar sabah› evde bir rehavet içinde yalan kutusuna bakarken, bakt›m sa¤l›k bakan›m›z bir kanalda aç›klamalar yap›yor. Aç›klamalar o kadar flafl›rt›c› ki ister istemez bir heyecan ve çarp›nt› (taflikardi de diyorlar) hissettim. Say›n bakan öyle güzel fleylerden bahsediyordu ki; genel sa¤l›k sigortas›ndan, herkesin her sa¤l›k merkezinden ücretsiz yararlanabilece¤inden, hekimlerin ve di¤er sa¤l›k çal›flanlar›n›n özlük haklar›n›n iyilefltirilece¤inden falan falan falan... Birden ben de büyük bir mutlulukla sa¤l›k bakan›m›z›n yaflad›¤› ülkede yaflamak istedim. Acaba buras› nereydi? Anlat›lan yer Türkiye olmad›¤›na göre! Evet, evet kesinlikle ya bakan›m, ya ben, ikimizden biri farkl› bir ülkede yafl›yor olmal›yd›k. Rüyaym›fl:( Halbuki bizim memlekette biliyoruz ki paras›z sa¤l›k diye bir kavram yoktur. Paras›z hiçbir fley yoktur! Ne sa¤l›k, ne e¤itim, ne adalet, ne de baflka bir fley. Mesela sa¤l›¤› ele alal›m, sa¤l›¤›n›zla ilgili her konuda para vermek zorundas›n›zd›r. En basiti muayene olmak için veya ilaç yazd›rabilmek için, hatta hastaneye yat›fl için katk› pay› ad› alt›nda ayakbast› paras› al›n›r, devlet hastanelerinde 8 lira, özel hastanelerde 15 lira. Neye katk› bu ya, neye? Sa¤l›k herkesin hakk› de¤il midir? Anayasam›zda, imzalad›¤›m›z ve kat›ld›¤›m›z› beyan etti¤imiz uluslararas› sözleflmelerde, sözlü ve yaz›l› hukukumuzda sa¤l›k herkesin hakk› de¤il mi? Kata kata bizde kalmad›! Evet, ne diyorduk, sa¤l›k herkesin hakk› de¤il mi? Demek ki de¤il, paras› olmayan›n hakk› de¤il! Verdin katk› pay›n› kuzu kuzu, bu yeter mi san›rs›n yetmez! Daha ilaca verece¤in yüzde paras› var, özel hastanedeysen fark paras› var, kronik hastal›¤›n varsa heyet raporu paras› var, her tetkik her yerde yap›lamaz, yap›labilirlik paras› var, her ilac› her hekim yazamaz, yaz›lan her ilac› alamazs›n ucuzunu ald›n ald›n, alamad›n aradaki fark paras› var, Bakanlar bakar da bilmez mi? Halk›m bunlar› bilir de bakan›m›z neden bilmez? Çünkü onlar devasa görünümleriyle 5 y›ld›zl› otelleri aratmayan hastanelere gidebilen insanlar› halk san›r. Birer marketler zincirine dönen ve markalaflan bu tip özel hastaneler, alg›m›zda ülkemizdeki sa¤l›¤›n ticarilefltirilmesi çarp›kl›¤›n› daha da perçinler. Paras› olana güler yüz tatl› dil ve -niteli¤inden pek emin olamasak da- sa¤l›k hizmeti vard›r. Zaten bu tür yerlerin patronlar› büyük ço¤unlukla sa¤l›k sektöründen insanlar de¤ildir. Para sektöründen insanlard›r ve dolay›s›yla insan sa¤l›¤› üzerinden para kazanma yollar›n› arar, bulur ve uygularlar. Hele ki bir de tarikat iliflkili sermayedar olurlarsa yeme de yan›nda yat! Bu patronlar›n alt›nda tüm sa¤l›k çal›flanlar› iflçidir, tüm hastalar müflteridir, sa¤l›k sektöründe kullan›lan her fley de mald›r. Kim bu mal› güzel ambalajlar ve reklam yapar satarsa o daha çok kazan›r. Devlet hastaneleri daha m› parlakt›r? Hiç de de¤il, zaten yak›nda onlar da özel hastane, flimdilik yumuflak geçiflte. Kazanmaya bafllasak art›k! Peki, kaybeden kim? Kim mi? Tabii ki yalan kutular›nda büyüklere masal anlatanlard›r kaybedenler, iyi biline. Gerçe¤i gören, yaflayan, haks›zl›¤› fark eden, haks›zl›¤a susmayan, hakk›n› arayan asla kaybetmez, kaybetmeyecek. Bu ülkenin insanlar› gerçe¤i iliklerine kadar yaflamaktad›r. Özürlü çocuklar›n›n hastanesinin neden y›k›ld›¤›n› bilir; hastanelerde bebeklerinin neden öldü¤ünü bilir; katk› paylar›n›, fark paralar›n› bilir; hastanelerimiz neden yanar bilir; sa¤l›k ocaklar›n›n neden elinden al›nd›¤›n› bilir. Geçen say›da ne demifltik, ‘laklak de¤il eylem vaktidir!’ Eylemlerin habercisi, bafllang›c› 18 Ekim’dir. 18 Ekim’de beyaz önlüklüler, sa¤l›k çal›flanlar›, iflçiler, memurlar, kad›nlar, çocuklar, sa¤l›k hakk› için Kad›köy Meydan›’nda da olacak. Peflinden 25 Ekim’de Ankara’da hak mücadelelerinin büyük buluflmas› var. Sa¤l›k hakk›n›n yan›nda bar›nma, e¤itim ve insanca yaflam hakk›n› esas alan. Susmayaca¤›m›z› ülke çap›nda duyuracak olan…

Davutpafla unutulmayacak Davutpafla patlamas›nda hayat›n› kaybeden ve yaralananlar›n yak›nlar› hukuk mücadelesini sürdürüyor. Davutpafla ma¤durlar› her Cumartesi Taksim Tramvay Dura¤›’nda eylem yap›yor. 3 Ekim günü yap›lan aç›klamada, Davutpafla’da 20 iflçinin can›na mal olan sistemin devam etti¤i ve devletin bunu görmezden geldi¤i söylendi. Örnek olarak ‹stanbul’daki selde 8 kad›n tekstil iflçisinin yaflam›n› yitirmesi ve Sakarya’daki havai fiflek fabrikas› patlamas› gösterildi. Davutpafla ma¤durlar› ‘hak aramaya devam’ diyerek aç›klamay› bitirdi. Bilirkifli raporuna göre Zeytinburnu Belediyesi, ‹stanbul

Büyükflehir Belediyesi, BEDAfi, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› ile patlaman›n oldu¤u atölyenin sahibi Selçuk Bafllar suçlu bulunmufltu. Davutpafla ma¤durlar›n›n suç duyurusundan sonra aç›lan davada 6 kifli tutuksuz olarak yarg›lan›yor. 31 Ocak 2008’de Davutpafla’da bulunan bir ifl merkezindeki tekstil atölyesinin buhar kazan› patlam›fl, ayn› ifl merkezinde bulunan maytap atölyesine s›çrayan yang›n patlamalar›n artmas›na neden olmufl ve 20 iflçi hayat›n› kaybetmiflti.


15 Ekim 28 Ekim

8 DÜNYA

Kapitalizmin krizine karfl› IMF’ye yeni görevler IMF ve DB toplant›lar›nda liderler s›k s›k iflsizlikten söz ederken, sonuç IMF’nin müdahale alanlar›n›n geniflletilmesi oldu Bir hafta boyunca ‹stanbul’u esir alan ve antiemperyalistlerin direnifline sahne olan Uluslararas› Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankas› (DB) toplant›lar› sona erdi. Toplant›larda al›nan kararlar›n ana vurgusunu IMF‘nin görev tan›m›n›n de¤ifltirilmesi oluflturdu. Yoksulluk iflsizlik ve savafl IMF Baflkan› Dominique Strauss-Kahn ve DB Baflkan› Robert Zoellick’in aç›klamalar›nda yoksulluk, iflsizlik ve savafl vurgusu öne ç›kt›. DB Baflkan› Zoelick, toplant›n›n aç›l›fl›nda yapt›¤› konuflmada küresel krizin sonucu olarak bu y›l 59 milyondan fazla insan›n iflini kaybedece¤ini, Afrika’n›n Sahra Alt› bölgelerinde 50 bin bebe¤in krize ba¤l› bak›ms›zl›ktan ve yetersiz beslenmeden ölebilece¤ini kaydetti. IMF Baflkan› Kahn ise, krizden sonra 90 milyon insan›n a¤›r yoksullukla karfl› karfl›ya kalaca¤›n› ifade ederek, sadece iflsizli¤in artmas›n›n ve insanlar›n sat›n alma gücünün azalmas›n›n söz konusu olmad›¤›n› belirterek, “düflük gelirli ülkelerde bu, bir ölüm kal›m meselesi. Bu ülkelerde toplumsal huzursuzluklar, siyasi istikrars›zl›klar ve hatta savafl bile görülebilir’’ dedi.

IMF-DB baflkanlar›n›n sözlerindeki vurgulara karfl›n, toplant›larda iflsizlik veya yoksullu¤un hiçbir biçimde tart›fl›lmamas› “küresel krizin sonunun yaklaflt›¤›”n› iddia eden paran›n patronlar›n›n dünya halklar›n›n mutlulu¤una dair sarf etti¤i sözlerin yalan oldu¤unu gözler önüne serdi. Toplant›da al›nan kararlar›n içeri¤i ise egemenlerin krizin çözümüne dair hiçbir program› olmad›¤›n› ortaya koydu. IMF’nin müdahale alan› geniflliyor Eylül sonunda ABD’nin Pittsburgh kentinde toplanan G-20 zirvesinde ele al›nan ve mutabakata var›lan konular›n tekrar görüflüldü¤ü ifade edilirken, IMF-DB toplant›lar›nda temel olarak dört karar›n al›nd›¤› bildirildi. Birinci olarak, IMF’nin geleneksel olarak üzerinde yo¤unlaflt›¤› alanlar ile küresel krizin iliflkisinin olmad›¤› ifade edilirken, bu ba¤lamda IMF’nin görev tan›m›n›n kapsam›n›n geniflletilmesi gerekti¤i belirtildi. Bu durumda IMF’nin müdahale alanlar› makroekonomi ve maliye alanlar›n›n daha do¤rudan denetlenmesi yönünde geniflleyecek. Toplant›da bahsi geçen ikinci konu ise Esnek Kredi Hatt›’n›n

Dünya Bankas› Baflkan› Robert Zoelick (solda) 50 bin bebe¤in krize ba¤l› bak›ms›zl›ktan ve yetersiz beslenmeden ölebilece¤ini söyledi. IMF Baflkan› Kahn ise (sa¤da) düflük gelirli ülkelerde siyasal istikrars›zl›klar›n ve hatta savafllar›n ç›kabilece¤ini ifade etti.

daha ileriye götürülmesi. Esnek Kredi Hatt›’n›n ilerletilmesi IMF’nin finansman araçlar›n›n farkl›laflmas› ve çeflitlenmesi anlam›na gelmekle birlikte küresel krizin afl›lmas›nda nas›l bir rol oynayaca¤› tart›flma konusu oldu. Toplant›da ele al›nan üçüncü konu ise krize karfl› erken uyar› modellerinin ele al›nmas› oldu.

Dünyaca ünlü liberal iktisatç›lar›n bile kriz öncesinde krize dair uyar›da bulundu¤u hat›rland›¤›nda, bu tart›flman›n bofl sözlerden ibaret oldu¤u ortaya ç›k›yor. Dünya Bankas›’nda, geliflmekte olan ülkelerin oy hakk›n› artt›rma çal›flmalar›na de¤inen DB Baflkan› Zoellick, bu ülkelerin kotalar›n›n yüzde 3 artt›r›lmas›yla, Banka

içindeki toplam oy haklar›n›n yüzde 47’ye ç›kaca¤›n› söyledi. ABD’nin yüzde 17’lik pay› nedeniyle veto hakk› bulundu¤u göz önüne al›nd›¤›nda ise bu karar›n çok fazla bir anlam ifade etmedi¤i, sadece geliflmekte olan ülkelerdeki sermayedarlar›n “kalbini çalmaya” yönelik bir hamle oldu¤u yorumlar› yap›l›yor.

BM ‹nsan Haklar› Konseyi’nin haz›rlad›¤› Gazze raporu tart›flma yaratmaya devam ediyor. Abbas’›n raporun ertelenmesini talep etti¤i iddia edilirken, ayn› zamanda Abbas’›n Barak’tan Gazze sald›r›s›n›n sürdürülmesini istedi¤i öne sürülüyor Birleflmifl Milletler (BM) ‹nsan Haklar› Konseyi’nin haz›rlad›¤› ‹srail’in Gazze’de savafl suçu ifllemesi ile ilgili rapor tart›flma yaratmaya devam ediyor. ‹srail'i Gazze'de sivilleri kas›tl› öldürmekle ve savafl suçu ifllemekle suçlayan Goldstone raporunun BM ‹nsan Haklar› Konseyi'nde 2 Ekim'de yap›lmas› beklenen görüflülmesi, Mart ay›na ertelenmiflti. Filistin Yönetimi Baflkan› Mahmud Abbas, ABD’deki gö-

rüflme sonras› raporun BM ‹nsan Haklar› Konseyi’nde görüflülmesinin ertelenmesini talep etmesinin ard›ndan, Filistin halk›n›n yo¤un tepkisi sonucu çark ederek, raporun görüflülmesini istedi¤ini belirtti. Abbas, bir televizyon kanal›nda Filisitin’in BM elçisi kanal›yla BM ‹nsan Haklar› Konseyi’ni raporun görüflülmesi için ola¤anüstü toplant›ya ça¤›rd›klar›n› aç›klad›. Daha önce BM ‹nsan Haklar› Konseyi'nde raporun gö-

tan›flan Che, 26 Temmuz Hareketi’ne kat›ld›. 1959 y›l›nda devrimin baflar›ya ulaflmas›n›n ard›ndan Küba hükümetinde önemli görevler üstlenen Che, di¤er ülkelerdeki devrimci mücadeleyi yükseltmek 1965 y›l›nda Küba’dan ayr›ld›. Che, ilk olarak Kongo’ya, ard›ndan Bolivya’ya gitti. 9 Ekim 1967’de Bolivya Ordusu ve CIA’nin ortak operasyonu sonucu yakalanarak yarg›s›z infazla katledildi. Bedeninin 30 y›l sonra ortaya ç›kt›¤› küçük kasabada, duvarda flöyle bir yaz› yaz›l›yd›: “Che, onlar›n hiçbir zaman istemedi¤i kadar hayatta”. Dünya halklar› bugün hala Che’nin izinden yürüyor. Hasta la victoria siempre! Zafere kadar, daima!

rüflülmesini erteleten Abbas'›n bu karar›, Filistinli insan haklar› örgütlerinin Gazze fieridi ve Bat› fieria'daki protesto gösterilerinden sonra vermek zorunda kald›¤› düflünülüyor. M›s›r gazetesi Düstur’da yay›nlanan habere göre ‹srail ile Filistin temsilcileri aras›nda yap›lan toplant›da gösterildi¤i iddia edilen videoda Abbas’›n dönemin ‹srail Savunma Bakan› Barak’› Gazze sald›r›s›n› sürdürmesi konusunda

ikna etmeye çal›flt›¤› öne sürülüyor. Gazetede ayr›ca ‹srailli bir yetkili ile Abbas’›n sekreteri aras›ndaki telefon görüflmesinde sekreterin Gazze sald›r›s› ile ilgili “sivillerin hepsi Hamas’a oy verip kendi geleceklerini seçti” dedi¤i iddia ediliyor. Öne sürülen iddialar Filistin kamuoyunda infiale neden olurken, Filistin yönetimi liderleri hakk›nda soruflturma aç›lmas› talep ediliyor.

n ‹flçi haklar› savunucusu Aynur Kurmanov, Kazakistan’›n en büyük kenti Almat›’da kimli¤i belirsiz kifliler taraf›ndan sald›r›ya u¤rad›. Sald›r›n›n, Almat i n s k i i Vagon Fabrikas› ve Almatinski A¤›r Makine Tesisi’nde yak›n zamanda Kurmanov’un öncülü¤ünde gerçeklefltirilen grevler ve kampanyalar ile ilgili oldu¤undan flüphe ediliyor. Kurmanov’un çal›flmalar› sonucu buralarda çal›flan iflçiler greve gitmifl, çeflitli protesto gösterileri ve kampanyalar düzenlemifllerdi. Gerçeklefltirilen grev ve gösteriler sonucunda yüzlerce iflçi ifle geri al›nm›fl ve tesis iflas etmekten kurtar›lm›flt›. Kazakistan sendikalar› Kurmanov’a sald›ranlar›n bulunmas› için uluslararas› kampanya bafllatarak, tüm dünya emekçilerinden Kazak yetkililere bask› yapmas›n› talep ediyor.

Honduras’ta darbe hükümeti ile Zelaya’n›n temsilcileri aras›ndaki müzakerelere üç gün ara verildi¤i aç›klan›rken, darbe karfl›t› direnifl güçleri “eylemlere devam” dedi Honduras’ta Darbeye Karfl› Ulusal Cephe (FNGE), anayasal haklar›n ask›ya al›nmas›na ra¤men demokrasinin yeniden tesis edilmesi talebiyle eylemlerine devam edece¤ini aç›klad›. FNGE lideri Juan Barahona, “bask›c› s›k›yönetim üzerimize sald›rsa bile s›n›f mücadelemize devam edece¤iz” diyerek, darbe hükümetinin 26 Eylül’de anayasal haklar› ask›ya ald›¤›n›, ancak karar›n resmi gazetede yay›nlanmamas› nedeniyle geçer-

siz oldu¤unu ifade etti. Müzakere masas›nda, meflru devlet baflkan› Manuel Zelaya’n›n ve darbe hükümetinin üçer temsilcisi ile Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) heyeti bulunuyor. Müzakere heyeti içerisinde yer alan FNGE lideri Barahona, meselelerin ço¤unlu¤unu ele ald›klar›n› ancak, Zelaya’n›n göreve dönüflünün can al›c› oldu¤unu ve darbe hükümeti temsilcilerinin bunu kabul etmedi¤ini belirtti.

Savafl tanr›s›na ‘bar›fl’ ödülü Nobel Bar›fl Ödülü, dünya halklar›n›n “yeni” katili Obama’ya verildi. Bar›fla dair birçok söz söyleyen Obama’n›n gerçeklefltirdi¤i tek vaadi Afganistan’daki savafl›n derinlefltirilmesi Nobel Bar›fl Ödülü, Bush’un kald›¤› yerden dünyay› kana bulamaya devam eden ABD Baflkan› Barack Obama’ya verildi. Ödülün aç›klanmas› s›ras›nda bir gazetecinin “Obama sadece konufluyor, bu ödülü almas› do¤ru mu?” sorusu üzerine, Nobel komitesi yetkilisi ödülün “Obama’n›n aç›klamalar›na ve yapmak istedi¤i fleylere” dayanarak verildi¤ini ifade etti. Nobel yetkilisinin ifadesi, Obama’n›n ABD baflkanl›¤›na seçilmesi ile dünya kamuoyunda yarat›lmaya çal›fl›lan “de¤iflen Amerika” imaj›n›n Nobel eliyle

sürdürülmeye çal›fl›ld›¤›n› gösteriyor. Ödülün verilmesinin en önemli nedeninin “nükleer silahlar›n azalt›lmas›” yönündeki aç›klamalar› oldu¤u ifade edilirken, bu politikan›n somut bir içeri¤inin olmad›¤› ve sadece ‹ran’› diplomatik olarak s›k›flt›rmak amac›yla gündeme getirildi¤i bilinen bir gerçek. Ödülün bir di¤er nedeni ise ABD askerlerinin Irak’tan çekilmesi. Oysa, Obama göreve gelir gelmez Irak’tan çekece¤i askeri birliklerle Afganistan’daki savafl› derinlefltirerek, savafl› Pakistan’a tafl›yaca¤› sözünü vermiflti.

n Brezilya’n›n Rio de Janeiro kentinin kuzeyinde trenlerin sürekli gecikmesine ve ar›zalanmas›na öfkelenen yolcular, bir trenin iki vagonunu atefle verdi. Globo News televizyon kanal›n›n haberinde, yolcular›n kentin bu yoksul bölgesindeki tren iflletmesinin kötü koflullar›n› protesto etmek amac›yla önce raylar› iflgal etti¤i, ard›ndan da tesislere sald›rmaya çal›flt›klar› belirtildi. Haberde, protestoculara terörle mücadele biriminin sald›rd›¤› ve 11 kiflinin yaraland›¤› kaydedildi. K›sa bir süre önce 2016 Olimpiyat Oyunlar›’na ev sahipli¤i yapmak üzere seçilen Rio de Janerio kentinin en önemli sorunlar›n›n bafl›nda gelen toplu tafl›mac›l›¤›n iyilefltirilmesi için 5,5 milyar dolarl›k bir yat›r›m yap›lmas› öngörüldü¤ü belirtiliyor.

1700 kifli iflten ç›kar›ld› n ‹ngiliz havayolu flirketi British Airways, 1700 çal›flan›n› iflten ç›karaca¤›n› duyurdu. Havayolu flirketinden yap›lan aç›klamada, iflten ç›karmalar›n yan›s›ra, kabin görevlilerinin ücretlerinin 2 y›l boyunca dondurularak, masraflar›n azalt›lmas›n›n hedeflendi¤i kaydedildi. Tasarruf kapsam›nda al›nan önlemlerin, yolculara verilecek hizmeti aksatmayaca¤›n› belirten British Airways, ekonomik krizden dolay› uzun süredir mali sorunlar yafl›yor. fiirket, geçen May›s ay›nda 1987 y›l›nda özellefltirildi¤inden bu yana en büyük zarar›n› aç›klam›flt›.

‹flçiler yine müdürü rehin ald›

Müzakerelere ara, direnifle devam

Ernesto Che Guevara katlediliflinin 42’nci y›l›nda dünya halklar›n›n emperyalizme karfl› mücadelesinde yaflamaya, yaflat›lmaya devam ediyor 1967 y›l›nda, Bolivya'da gerilla mücadelesi verirken, CIA ve Bolivya ordusunun ortak operasyonu sonucu yakalanan ve yakaland›¤› yerde yarg›s›z infazla katledilen Ernesto Che Guevara, katlediliflinin 42’nci y›ldönümünde sömürgecilerin kâbusu, emperyalizme karfl› mücadele eden dünya halklar›n›n bayra¤› olmaya devam ediyor. 14 Haziran 1928’de Arjantin’de do¤an Ernesto Guevara, t›p e¤itiminin ard›ndan Latin Amerika’y› bafltan bafla dolaflt› ve insanlar›n karfl› karfl›ya kald›¤› yoksullu¤u do¤rudan gözlemleyebildi. Bölgedeki yoksullu¤un sebebinin tekelci kapitalizm oldu¤una ikna olan Che, bu eflitsizlikleri ortadan kald›rman›n tek yolunun devrim oldu¤una karar verdi. 1955 y›l›nda Meksika’da sürgünde bulunan Raul ve Fidel Castro ile

‹flçi önderi sald›r›ya u¤rad›

Öfkeli yolcular treni yakt›

Gazze katliam›na iflbirlikçi deste¤i

Hasta la victoria siempre!

2009

n Fransa'n›n Orleans kentinde fabrikalar›n›n kapat›lmas›n› protesto eden iflçiler, iflyerinin müdürünü rehin ald›. Otomobil yan sanayisi alan›nda üretim yapan Amerikal› Dow Chemical isimli grubun fabrikay› kapatma karar›n› protesto eden iflçiler, Rohm Hass de Semoy isimli müdürü, ö¤le saatlerinden akflam saatlerine kadar al›koydu. Müdürün al›konuldu¤una iliflkin haberlere karfl› ç›kan sendika temsilcileri, "Kendilerinin grevde oldu¤unu, müdürün istedi¤i takdirde fabrikay› terk edebilece¤ini, ancak flu ana kadar kendileriyle birlikte kalmay› tercih etti¤ini" belirtti. Sendika, 97 iflçinin çal›flt›¤› fabrikan›n gelir getirmesine ra¤men kapat›lmas›n› protesto ettiklerini bildirdi.

Kamu çal›flan› greve ç›kt› n Romanya'da ö¤retmen, doktor ve d i ¤ e r meslek gruplar›ndan 800 bin kamu çal›flan›, IMF program› do¤rultusunda on binlerce kamu çal›flan›n›n iflten ç›kar›lmas›n› ve maafllarda kesinti öngören yasay› protesto etmek amac›yla bir günlük grev yapt›. Ülkede kamu çal›flanlar›n›n grevi nedeniyle baz› okullar bir günlü¤üne kapat›ld›, baz›lar›nda ise ö¤retmenler yaln›zca idari görevlerini yerine getirdi, hastanelerde de doktorlar sadece acil vakalar› tedavi etti. Polis greve destek vermek için beyaz kolluklar takt›. Kamu Çal›flanlar› Federasyonu, hükümete, maaflla ilgili yasan›n yeniden görüflülmesi, iflten ç›karmalara ve ücretsiz izinlere son vermesi ça¤r›s›nda bulundu.


15 Ekim 28 Ekim

2009

EKONOM‹ 9

Zengine derman, fukaraya ferman ‘Hepimiz ayn› gemideyiz’ laf›n› a¤z›na sak›z eden AKP iktidar› ve sermaye el ele vermifl, iktidar gücünü de arkalar›na alarak her gün, yeni yasal düzenleme yap›yorlar. Her yeni düzenlemeyle halk daha fazla yoksullafl›rken patronlar daha fazla zenginlefliyor, ekonomik kriz ise yine halk›n s›rt›na y›k›l›yor AKP hükümeti ‘krize karfl› zafer’den bahsediyor ama 2008 Ekim’inden bu yana yüzde 14 artan d›fl borçtan bahsetmiyor. Krizin emareleri ortadayken 2009 y›l› için yüzde 4 büyüme iddias›yla yola ç›k›p yüzde 6’n›n üzerinde bir küçülme nas›l bir baflar›, bunu aç›klamak da hükümete düflüyor. Bu küçülmenin bedelini de servetlerine, karlar›na dokunulmayan patronlar de¤il emekçiler ödüyor. Orta Vadeli Programlar›nda (OVP) 2009 için iflsizlik oran›n› gayet “iyimser” biçimde yüzde 14.8 olarak belirleyen AKP hükümeti krizi atlatmakla övünüyor. ‹fl aramaktan vazgeçip iflsizlik oranlar›ndan ç›kar›lan milyonlar› hesaba bile katm›yor. ‹fl bulabilme flans›n› yakalayanlar›n yoksullaflmas› ise hükümetin kapsama alan› d›fl›nda kal›yor. Resmi veriler bir y›l içerisinde çal›flanlara ödenen reel ücretin yüzde 4 civar›nda geriledi¤ini ortaya koyuyor. Binbir tür manipülasyonla türetilen bu hesaba, ticarileflen, paral›laflan hizmetlerin getirdi¤i ekstra yük dahil edilmiyor ancak yine de iktidar›n kurumlar›

yoksullaflmay› gizleyemiyor. Özellikle tekstil ve metal sektörlerinde çal›flan emekçilerin ücretlerinde yaflanan yüzde 20’lik erime resmi olarak kabul edilirken

AKP patronlar, bankalar ve tüccarlar için ne yapt›? Patronlar›n masraflar›n› üstlendi AKP hükümeti, patronlar›n “s›rt›ndaki” yükleri hafifletmek, kar oranlar›n› daha fazla art›rabilmek için birçok yasal düzenleme yapt›. Yap›lan düzenlemelerle sigorta primlerindeki iflçi ve iflveren pay› ile genel sa¤l›k sigortas› primi iflsizlik fonundan karfl›lan›yor. Böylece iflçinin paras›yla iflçinin “masraflar›n›” karfl›layan patronlar, AKP'nin kendilerine sunduklar› bu ilac› daha çok iflçi almak için de¤il daha çok kar elde edebilmek için kullan›yor. Birçok iflyerinde kriz nedeniyle üç-befl kiflinin ifli bir iflçiye yapt›r›l›yor. ‹flçilerin geçmiflte kazand›klar› birçok hak yeni ç›kart›lan kanunlar ve kararnamelerle tahrip edilerek iflçilerin k›dem ve ihbar tazminat› haklar› yok edilmeye çal›fl›l›yor. Bir taraftan da alt iflveren üst iflveren iliflkisi karmafl›k bir hale getirilerek tafleron sistemi meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›l›yor. Tafleron sisteminin iflverenler aç›s›ndan en büyük sorunlu taraf› olan, üst iflverenin sorumlulu¤u ortadan kald›r›lmak isteniyor. Patronlar›n iflçileri iflten atmalar› konusundaki en büyük engel olan k›dem tazminat› hakk› ise henüz gasp edilemedi ama yeni düzenlemelerle elde edilmesi zorlaflt›r›l›yor. Teflvikler art›yor, vergiler ve sigorta borçlar› af oluyor Sektörel ve bölgesel teflvikler konusunda oldukça hareketli olan AKP, tüm teflvikleri kendi yandafl sermayesinin geliflebilmesi için seferber etti. Verilen teflviklerin sonucu ne istihdam art›fl› ne de iflçilerin haklar›nda daha fazla bir geliflme sa¤land›. Vergiyle ilgili yap›lan birçok düzenleme sonucu AKP patronlardan vergi alm›yor, tüm vergi yükünü halka y›k›yor. fiu anda elde edilen vergi gelirlerinin yüzde 70'ini KDV ve ÖTV gibi dolayl› vergiler oluflturuyor. AKP bununla da yetinmiyor, yeni düzenlemelerle halktan ald›¤› vergileri artt›rmak için yeni çal›flmalar yap›yor. Kira ve çevre temizlik vergilerini artt›rmay› hedefleyen AKP, patronlara yönelik vergi art›fl› yapmayaca¤›n› her f›rsatta duyurarak “piyasalara” güven veriyor. Sigorta borçlar›n›n tecil, taksitlendirme yetkileri ile usul ve esaslar›na dair birden fazla genelge yay›nlayarak düzenlemeler yapan AKP, patronlar›n biriken borçlar›n›n büyük k›sm›n› ya siliyor ya da taksite ba¤layarak ödenme süresini uzat›yor. Biriken gecikme faizleri ise her yeni genelgede affolmaya devam ediyor. SGK gelirlerini patronlara peflkefl çekiyor IMF, Dünya Bankas›, TÜS‹AD gibi yerli ve uluslararas› sermaye örgütlerini arkas›na alan AKP, sa¤l›¤›n tamamen ticarilefltirilmesi, piyasalaflt›r›lmas› ve özellefltirilmesi hedefine ad›m ad›m yaklafl›yor. AB Ulusal Program›'na sa¤l›k alan›n›n özellefltirilmesini alan AKP; devletin “sa¤l›k iflletmecili¤i” pay›n›n azalmas›n› hedefliyor.

AKP'nin sa¤l›k alan›na yönelik yapt›¤› düzenlemeler sonras› elleri rahatlayan özel hastane patronlar›, sa¤l›k hakk›n› “piyasa mal›” hastalar› “müflteri” olarak görüyor. Sa¤l›kta yap›lan özellefltirmelerle devletin yükü azalt›laca¤› yalan›na art›k kimse inanm›yor. Sa¤l›kta özellefltirme artt›kça devletin sa¤l›¤a ay›rd›¤› pay artmaya devam ediyor. Çünkü SGK kaynaklar› bu yolla patronlara aktar›l›yor. Kamu arazileri ya¤malan›yor Kamu arazilerine dönük yap›lan düzenlemelerle bu araziler TOK‹ kanal›yla sermaye gruplar›na peflkefl çekiliyor. Bu düzenlemeler dahilinde Hazine'ye ait olan sahiller, plajlar, tar›m arazileri ve orman-

l›k arazileri önce TOK‹'ye oradan da ihalelerle patronlara de¤erlerinin çok alt›nda peflkefl çekiliyor. Orman Kanunu'nda yap›lan düzenlemelerle 2B maddesi kapsam›ndaki alanlar orman vasf›n› kaybettikleri gerekçesiyle orman d›fl›na ç›kart›l›p rant alanlar› haline getirilerek rantç›lara peflkefl çekiliyor. ÖTV ve KDV indirildi sat›fllar artt› Krizi bahane eden AKP, yeniden üretime geçmenin önündeki en büyük engel olan stoklar› eritebilmek için Özel Tüketim Vergisi ve Katma De¤er Vergisi'nde indirime giderek iç pazar› canland›rmaya çal›flt›. Yapt›¤› indirimle yetinmeyen AKP halk›n cebindekini patronun cebine aktarabilmek için çeflitli reklam kampanyalar› da düzenlemeyi ihmal etmedi. Patronlar ise yine en iyi bildikleri ifli yaparak yap›lan vergi indirimlerini halka de¤il ceplerine yans›tarak karlar›n› art›rd›lar.

“krizin kazan›m›” olarak sermayenin hanesine yaz›l›yor. AKP hükümeti IMF ile anlaflma yapmad›¤› için Kas›mpaflal›l›k taslarken takiyyenin alas›n› yap›yor. AKP

herkesin bildi¤i IMF program›n› IMF’den para almadan uyguluyor. IMF ç›pas›n› içsellefltiren iktidar, d›fl ç›palardan da tamamen vazgeçmiyor. OVP kapsam›nda Avrupa Birli¤i’ne sundu¤u ilerleme raporundaki taahhütler de bildi¤imiz IMF reçetelerinin fotokopisi niteli¤inde: Özellefltirmelere, kamu harcamalar›n›n daralt›lmas›na, baflta yerel yönetimlerde ve e¤itimde olmak üzere hizmetlerin ticarilefltirilmesine, esnek çal›flma ad› alt›nda güvencesiz çal›flt›rma biçimlerinin daha da gelifltirilmesine ve tar›msal desteklerin azalt›lmas›na devam deniyor. AKP’nin neoliberal ferman›n›n karfl›s›na halk›n haklar› mücadelesiyle ç›kmak bir görev haline geliyor.

AKP iflçiler, köylüler ve kad›nlar için ne yapt›? ‹flsizlik Fonu'nu gasp ediyorlar AKP, ‹flsizlik Fonu'nu önce K›sa Çal›flma Ödene¤i ile patronlara do¤rudan peflkefl çekmek istedi. Sonra daha da ileri gitti ve fonun gasp›n› yasalaflt›rd›. 5920 No'lu yasayla iflsizlik fonu nema gelirlerinin dörtte üçünün gasp edilmesinin önü aç›ld›. ‹flçilerden al›nan bu kaynak, Maliye Bakanl›¤› taraf›ndan “Güneydo¤u Anadolu Projesi kapsam›ndaki yat›r›mlar öncelikli olmak üzere ekonomik kalk›nma ve sosyal geliflmeye yönelik altyap› yat›r›mlar›nda kullanmak üzere ilgili idare bütçelerine ödenek olarak aktar›lacak” dendi. Bu ifadelerin anlam›, bu kayna¤›n, altyap› ihaleleri baflta olmak üzere türlü çeflitli yollarla, iktidara yak›n müteahhit flirketlere yap›lacak olan ödemelerde kullan›lacak. Dörtte üçü gasp edilecek olan fonun kalan k›sm› milyonlarca iflsize nas›l da¤›t›lacak, belli de¤il. Ancak iflçilerin fondan yararlanabilmeleri patronlardan daha zor. Sa¤l›k paral›laflt›r›ld› AKP sa¤l›k alan›n› paral›laflt›rabilmek için o kadar çok yasa ç›kard›, o kadar çok yeni düzenleme yapt› ki kendi yapt›¤› yasalar bile kendi içlerinde çeliflti. Sadece Genel Sa¤l›k Sigortas› (GSS) uygulanmaya bafllad›¤› son bir y›lda muayene ücretlerine yüzde 650 zam yap›ld›. ‹laca devletin ödedi¤i pay durmadan düflürülüyor, hastalar›n ödedi¤i pay ise art›r›l›yor. Hastaneye yatan, ameliyat olan hastalara kat›l›m pay› zorunlulu¤u

getirildi. Özel hastanelere giden sigortal›lar büyük paralar ödemek zorunda b›rak›ld›. ‹flsiz kalan yüzbinlerce emekçi ve ailesi sa¤l›k güvencesini kaybetti. Yak›n zamanda ise hastaneler A-B-C-DE diye s›n›flara ayr›larak “ilave ücret”ler de bu s›n›flara göre uygulanacak. Paras›z hizmet tarih oluyor Son olarak aç›klanan Orta Vadeli Program'da belirtildi¤i üzere sosyal harcama yap›lmayaca¤›n› garantiye alan programlar hayata geçiriliyor. “Mali kural uygulamas›”, “sa¤l›k hizmet ve harcamalar›n›n etkinlefltirilmesi” ve “aile hekimli¤i uygulamas›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›” ad› alt›nda kamunun paras›z hiz-

met anlay›fl› tarih olacak. Ücretlere zam yok, elektri¤e, suya ve ulafl›ma zam var Patronlara var›m›z› yo¤umuzu peflkefl çekmekte oldukça bonkör davranan AKP, söz konusu iflçiler, emekçiler ve emekliler olunca farkl›lafl›yor. ‹nsanca yaflam için gerekli ücretin çok alt›nda alan emekçiler her zam taleplerinde coplarla karfl›lan›yor. Yasal düzenlemelerle tamamen özellefltirilmeye çal›fl›lan elektrik, su ve ulafl›m hizmetleri bir yandan da zamlanmaya devam ediyor. Son bir y›l içinde birçok kamu hizmeti yüzde 100’e yak›n oranlarda zamland›. Çiftçiler tüccarlara ve bankalara kurban edildi Baflta çay ve f›nd›k olmak üzere tar›msal ürünlere verilen destekleme al›mlar› ve yard›mlar AKP taraf›ndan teker teker kald›r›ld›. Birçok üründe taban fiyat uygulamas› terk edildi. Tar›msal ürünlerin fiyatlar›, oluflturulan ürün borsalar›nda ‘piyasa’ ad› verilen tüccarlarca belirlenirken üreticiler tar›m tekellerinin ve baronlar›n›n insaf›na terk edildi. Toprak sahibi köylüler h›zla topraks›zlaflt›r›larak mevsimsel tar›m iflçisi haline dönüfltürülmekte. Çiftçiler tüccarlara ve bankalara borçlar›n› ödeyemiyor. Tarladaki traktör, ah›rdaki öküz icra yoluyla çiftçinin elinden al›n›yor. Son olarak tar›msal alanlar› havzalara bölen AKP, tam da uluslararas› tar›m tekellerinin istedi¤i biçimde birçok ürünü ve tar›m alan›n› yok etme peflinde. Halk›n bar›nma hakk› gasp ediliyor “Zenginlerin iktidar›” AKP, halka insanca yaflam için ihtiyac› olan kamusal hizmetleri sunmak bir yana halka ait olan her fleye göz dikiyor. Bunlar›n en bafl›nda da bar›nma hakk› geliyor. AKP kentsel rant yaratabilmek için yoksullar›n evlerine sald›r›yor, evlerini bafllar›na y›k›yor. Halk›n bar›nma hakk›na dozerler, panzerler, y›k›m ekipleri ve polislerle sald›ran AKP, yoksullar› flehrin d›fl›na atarken yerlerini lüks konutlar, yüksek güvenlikli siteler, devasa al›flverifl merkezleri yap›labilmesi için yandafllar›na, sermayeye peflkefl çekiyor. Yaflanabilir bir çevre hakk› yok ediliyor T.C. Anayasas›’n›n 56. maddesinde tan›mlanan, “Herkesin Sa¤l›kl› Bir Çevrede Yaflama Hakk›” uluslararas› tekeller ve maden flirketlerinin istekleri do¤rultusunda ç›kar›lan yasalarla, yasal düzenlemelerle gasp ediliyor. Alt›n arayan uluslararas› firmalar tar›m› yok ediyor, topra¤› öldürüyor. Kentlerde nefes almay› sa¤layan ormanl›k araziler, parklar, gezi alanlar› ranta feda ediliyor, y›k›l›yor, yok ediliyor. Sular›m›z enerji ve su tekellerine peflkefl çekiliyor.

Bunlar da halk›n flartlar› ‹nsanca çal›flma hakk›m›z var! Herkese insan onuruna yarafl›r bir ifl sa¤lans›n. n ‹flten ç›karmalar yasaklans›n. Tüm iflsizlere kamuda istihdam sa¤lans›n. n Tüm kad›nlara sosyal güvence ve asgari geçim ödene¤i sa¤lans›n. n Tüm iflsizlere ifl buluncaya kadar iflsizlik maafl› verilsin. ‹flsizlik fonu iflsizler içindir, sermayeye peflkefl çekilmesin. n Üretim araçlar›n›n patronlarca kaç›r›lmas› ya da iflçilerin onay› olmadan tafl›nmas› engellensin. Üretimi durdurulan iflletmelere tüm varl›klar›yla birlikte kamu taraf›ndan el konulsun. n Tar›msal üretim desteklensin, devlet tek al›c› olsun, beslenme hakk› güvence alt›na al›narak açl›k tehlikesi bertaraf edilsin. ‹nsanca yaflama hakk›m›z var. Temel kamusal hizmetler yaflamsal ihtiyaçlar ölçüsünde ücretsiz hale getirilsin. Borçla yaflamaya mahkum edilen halk› soyan f›rsatç›lar engellensin. n Her haneye 18 m3 su, 140 m3 do¤algaz, 230 kw saat elektrik paras›z verilsin. 06.00-09.00 ve 17.00-21.00 saatleri aras›nda ulafl›m paras›z olsun. n Okullarda para toplanmas›na son verilsin, e¤itim paras›z hale getirilsin. n Hastanelerde, tüm sa¤l›k birimlerinde sa¤l›k hizmetlerinden para al›nmas›n. n Devlet, halk›n bar›nma hakk›n› güvence alt›na als›n. Hiç kimse "kentsel dönüflüm" ad› alt›nda evinden at›lmas›n. n Engelli olan yurttafllar›m›z›n tümüne ifl, e¤itim, sa¤l›k ve sosyal güvenlik gibi yaflamsal haklar sa¤lans›n, maruz b›rak›ld›klar› her türlü onur k›r›c› ve ayr›mc› tutum ve uygulamalara son verilsin. n Borçla yaflam son bulsun, kredi kart›, esnaf ve çiftçi kredisi borç faizleri silinsin.


15 Ekim 28 Ekim

10 K‹BELE

‹nsanca yaflam için

25 Ekim’de Ankara’ya

cigdem@sendika.org

Kad›nlar özgürlüklerinin önündeki engelleri aflmaya, yoksullu¤a, haks›zl›¤a karfl› 25 Ekim’de Ankara’ya gidiyor, özgür bir yaflam için krefl istiyoruz demeye haz›rlan›yor yalar›n› örgütleyen kad›nlar, her mahalleye yeterli ve güvenilir, paras›z ve nitelikli kamu krefllerinin aç›lmas›n›n, çocuk bak›m›ndan özgürleflmenin ilk ad›m› oldu¤unu biliyorlar. Çal›flma hakk› ise, bütün insanlar gibi kad›nlar için de toplumda özgür, eflit ve yarat›c› bireyler olarak yaflaman›n ve kendini gerçeklefltirme hakk›n›n vazgeçilmez bir parças›. Bu yüzden son dönemde mahallelerde krefl talepleri günden güne daha da görünür hale geliyor. Yaflad›¤›m›z toplumda kad›n, ev içinde ücretsiz aile iflçisi olarak çal›flt›r›l›rken, çocuk bak›m› di¤er ev iflleriyle birlikte bu ücretsiz iflçinin en önemli görevlerinden birisi haline geliyor. Toplum çocuk

bak›m›n› sadece kad›n›n görevi say›yor. Böylece kad›n ev d›fl›nda çal›flt›¤›nda da cinsiyetçi koflullara tabi biçimde istihdam ediliyor. Çocuk bak›m›n›n kad›na has bir ifl say›lmas›, kad›nlar›n çal›flma hakk›n›n ve eflit koflullarda çal›flmas›n›n önündeki en önemli k›s›tlardan birisi haline geliyor. Kad›nlar iflsiz güvencesiz b›rak›ld›klar›n›, babaya kocaya ba¤›ml› k›l›nd›klar›n›, her zaman ucuz iflgücü deposu ve ev kölesi olarak görüldüklerini biliyorlar. Yaflanan küresel krizle birlikte yaflam flartlar›n›n zorlu¤unu en çok hisseden kad›nlar, toplumsal cinsiyetçi ifl bölümlerinin kad›n›n üzerinde daha da yük olmas›na art›k isyan

ediyorlar. ‹flte kad›nlar tüm bu sömürü düzenine itirazlar›n› ve isyanlar›n› 25 Ekim’de Ankara’da hayk›racaklar, “‹fl, afl, krefl istiyoruz” diyecekler. Krefl istiyoruz çünkü “Krefl istiyoruz! Çünkü çocuk bak›m›n› tek bafl›m›za yüklenmek istemiyoruz. Krefl istiyoruz! Çünkü bu dünyaya getirdi¤imiz ve bu dünyan›n gelece¤i olan çocuklar›m›z›n e¤itim hakk›n› savunuyoruz. Çal›fl›rken çocuklar›m›z› sokaklara b›rakmak istemiyoruz. Krefl istiyoruz! Çünkü çocuk bak›m›n›n toplum taraf›ndan paylafl›lmas›n› istiyoruz

Krefl istiyoruz! Çünkü çal›flmak ve sosyal yaflama özgür ve eflit bireyler olarak kat›lmak istiyoruz” diyecekler. Kad›nlar bu sözlerle krefl hakk› talep ederken ayn› zamanda çal›flma hakk›n›, çocuklar›n›n 1-6 yafl aras›ndaki kifliliklerinin oluflmaya bafllad›¤› dönemde olmalar› gereken e¤itim hakk›n›, sosyal yaflama kat›lma ve birey olma hakk›n› da istiyorlar. Kad›nlar ataerkil düzene ve toplumsal cinsiyetçi ifl bölümüne karfl› birlikte kol kola krefl için yürüyecekler. Özgürleflmek ve s›rtlar›na yüklenen ifllere art›k yeter demek için Ankara’da krefl hakk› kortejinde birleflecekler.

Üzmez’e karfl› kad›nlar›n ikinci zaferi Hüseyin Üzmez’in cinsel istismar suçlamas›yla mahkûm olmas›n›n ard›ndan kad›nlar hukuki mücadelenin ikinci aflamas›n› da kazand›. Üzmez’i protesto ettikleri için yarg›lanan P›nar ve Nergiz ilk celsede beraat etti Üzmez’i protesto eylemi nedeniyle yarg›lanan P›nar Koyuncular ve Nergiz fiiflek’in davas› ilk celsede düfltü. Dava günü Türkiye’nin farkl› kentlerinden gelen çok say›da Halkevci ve Ö¤renci Kolektifleri’nden kad›n Bursa’da bulufltu. Geçen fiubat ay›nda Hüseyin Üzmez’i mahkeme giriflinde yumurta ve flemsiyelerle protesto ederek ceza almas›nda etkili olan Bursa Halkevi yöneticisi P›nar Koyuncular ve Ö¤renci Kolektifleri’nden

Hepimiz medya ve reklamc›l›k dünyas›n›n ilgi toplamak için kulland›¤› cinsiyetçi yöntemlere aflinay›z. ‹flin s›rr›, ilgili ilgisiz her konunun kad›n görüntüleriyle beraber sunulmas›d›r. Baz› reklâmlarda kad›n öyle kullan›l›r ki ne ürünün, ne de kad›nlarla ilgisinin ne oldu¤unu anlamak mümkündür. Ama piyasa toplumunda araba lasti¤ini, telefonu, yiyece¤i ya da saati tan›t›rken ürünün yan›na bir de güzel ve al›ml› bir kad›n›n konulmas›n›n alt›ndaki mesaj aç›kt›r: “Baflar›l› erkek her ‘mal›’ götürür”. Dondurma reklâmlar› ise ürünü kad›n ve cinsel ça¤r›fl›m eflli¤inde sunmakta birincili¤i alm›fl durumdalar. Üç farkl› markaya ait dondurma reklâmlar›n›n hepsinde de baflrolde kad›n›n olmas› tesadüf de¤il. Birinde fluh tav›rl› üç güzel kad›n son derece erotik hareketlerle dondurma yerken, di¤erinde çiçekli elbiseli atkuyru¤u saçl› makyajs›z kad›n, dondurmay› yedi¤i anda “seksi” bir kad›na dönüflüyor. Üçüncü markan›n dondurma reklâmlar› ise piyasaya ç›kt›¤› ilk günden beri “dondurma yeme faaliyetini” kapsaml› bir erotik simgeye dönüfltürmüfl durumda. Cinsel imalar, çift anlaml› sözcükler cinselli¤i k›flk›rtarak, üstelik de bunu kad›nlara karfl› kad›n bedenini kullanarak yap›yor. Dondurman›n erkek ciddiyetine yak›flmayan,“kad›nlara mahsus" bir yiyecek olarak etiketlendi¤i bir dünyada, bu ürünlerin reklamlar›nda sürekli kad›n cinselli¤inin vurgulanmas›ndaki ticari amaç nedir? Belli ki bu reklamlar, hayatlar›n› televizyon, maç ve kad›n›n ikincil olarak görüldü¤ü bir uyaranlar dünyas›nda geçiren erkekleri de “pazar paylar›na" dahil etmek istiyor. Bunu sa¤laman›n en kestirme yolu yine ürünlerle fanteziler aras›nda iliflki kurarak kad›nlar› her an sekse haz›r obje olarak göstermekten geçiyor. Ama bu reklamlar›n daha da ilginç yan›, kad›n cinselli¤ini kad›nlara karfl› k›flk›rtmas›. Bu ürünlerin ana tüketicisi olan genç, orta s›n›ftan kad›nlara, reklâmda sunulun ürünü tükettiklerinde kendilerinin de o “mükemmel” fluh kad›n haline gelebilecekleri düflündürülmeye çal›fl›yor. Kad›nlar›n bedenlerini ve cinselliklerini cendere içine al›p her an denetlemeye çal›flan toplum, belli ki kad›nlar piyasadaki ürün tüketicilerine dönüfltürüldüklerinde cinselliklerini serbestçe hayal etmelerine izin veriyor. Ama bu iznin sokakta da sürece¤ini sanan kad›n›n vay haline!

Nergiz fiiflek hakk›nda aç›lan hakaret ve basit yaralama davas› ilk celsede düfltü. Duruflmaya flikayetçi s›fat›yla kat›lan Üzmez kendini savunurken yine tacizin arkas›nda durdu: “Bu benim zevkim… Fasulye çubu¤u gibi kad›nla yatmak zorunda m›y›m?” sözleriyle kad›nlara yönelik hakaretlerini sürdürdü. ‹ki genç kad›n›n yarg›land›¤› 1 Ekim sabah› Türkiye’nin farkl› flehirlerinden gelen 150’yi aflk›n kad›n da k›z kardeflleriyle dayan›flma için

Bursa Adliyesi önündeydi. Halkevci kad›nlar, Ö¤renci Kolektifleri’nden kad›nlar, TMMOB Bursa ‹KK Kad›n Komisyonu, Yerel Gündem 21 ve EHP’li kad›nlar polisin tüm taciz ve tehditlerine ra¤men pankartlar› ve dövizleriyle duruflma boyunca Adliye önünde beklediler. Polisin slogan at›lmas›n› engelleme giriflimi “sloganl› sessiz film” ve “sesli-sessiz” halaylarla protesto edildi. Eylem, davan›n düfltü¤ünün aç›klamas› üzerine zafer sloganlar›yla sona erdi.

Onu ‘hepimizin ac›s›’ öldürdü Sabanc› Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde namus cinayetleri üzerinde araflt›rmalar yapan Ko¤ac›o¤lu, 5 Ekim günü arkas›nda “Çok ac› var dayanam›yorum” yaz›l› bir notu b›raka-

PORTRE: COMANDANTE RAMONA

Kad›nlara mahsus yiyecekler

“Biji tekoflina jinan!*” Çi¤dem Çidaml›

krefl flart Kad›nlar, 25 Ekim’de Halk›n fiartlar›’n›n meydanlara tafl›naca¤› mitingde “krefl hakk›” kortejiyle yerlerini alacaklar. Y›llard›r birçok mahallede kad›nlar taraf›ndan örgütlenen çal›flmalarda yayg›nlaflt›r›lan nitelikli, paras›z ve kamu krefli mücadeleleri Ankara’da tek bir kortejde birleflecek. Kad›nlar›n çal›flma ve e¤itim hakk› taleplerini de içeren paras›z, nitelikli, kamu krefli hakk› korteji kad›nlar›n özgürlüklerinin önündeki engellerin kald›r›lmas› için verdi¤i mücadelenin birçok temas›n› da içerecek. Neden krefl hakk› talebi? Kad›nlar aç›s›ndan paras›z, nitelikli krefl hakk› talebi çal›flma hakk› talebinin temel koflullar›ndan birisini oluflturuyor. Y›llard›r mahallelerinde krefl kampan-

2009

rak Bo¤az Köprüsü’nden atlay›p intihar etti. Dicle hocay› sevgiyle an›yor, “neden” sorusunun yan›t›n› kendi sözlerinde buluyoruz: “Aram›zdaki bütün farkl›l›k ve eflitsizliklere ra¤men hepimizin nas›l oturup kalkaca¤›m›zdan, nerelere gidece¤imize, kentin hangi bölgelerini, hangi ulafl›m araçlar›n› seçece¤imize, ne zaman seviflece¤imize kadar vücudumuzla ve hayat›m›zla ilgili birçok tercihimizde namus rol oynuyor. Türkiye’de kad›n bedenlerinin namus üzerinden disipline edildi¤i ve kad›nlar›n kendi kendilerini bu kurgu üzerinden disipline ettikleri bir düzende yafl›yoruz.”

Kad›nlar hiçbir fleyleri olmad›¤›n› ve harekete geçmezlerse onlara kimsenin bir fley vermeyece¤ini anlam›fllard›.

Yüzünü hiç görmedik, çünkü onu kar maskesiyle tan›d›k. Gerçek ad›n› bilmiyoruz, çünkü o ad›n› mücadeleden ald›. Yüzü tüm Meksikal› kad›n savaflç›lar›n yüzüydü. Yüzü en kenarda kalan, en yoksul Meksikal› kad›nlar›n; yüzü dünyan›n ezilenlerinin yüzüydü. O bir kad›n gerilla lideriydi: “Zapatista Ulusal Kurtulufl Ordusu’nun (EZLN) önderlerinden komutan Ramon a ” .

Toplumsal Cinsiyet: Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyetten farkl› olarak, içinde yaflanan erkek egemen kültür taraf›ndan kiflilere, cinsiyetlerine göre yüklenen düflünce ve davran›fllar› içerir. Fakat ço¤u zaman kifliler sadece biyolojik cinsiyetin fark›ndad›rlar; kad›nlara veya erkeklere has kabul edilen özellikleri biyolojik cinsiyetin bir parças› olarak yorumlarlar. Simone de Beauvoir’in “Kad›n do¤ulmaz kad›n olunur” sözü toplumsal cinsiyet kavram›na atfen söylenmifltir.

Aile hekimli¤i sa¤l›¤a tehdit Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n, zarar etmemek u¤runa t›bbi koflullar›n› yerine getirmeden düzenledi¤i tüm kad›nlara K›zam›kç›k afl›s› kampanyas›, kad›n sa¤l›¤›n› tehlikeye düflürdü! Kullan›lan k›zam›kç›k afl›lar›-

Hayat›na dair çok az fley biliyoruz. 1959’da do¤du¤u san›l›yor. Tzotzil yerlilerinden “küçücük dev” bir kad›n. 1983’de yerli ve melezlerden oluflan, befli erkek biri kad›n 6 isyanc›, Güneydo¤u Meksika da¤lar›nda kurdu EZLN’yi. 1 Ocak 1994’te binlerce silahl› yerli EZLN bayra¤› alt›nda Chiapas’daki 7 belediye binas›n› ele geçirerek Meksika hükümetine karfl› savafl ilan etti. Düfl gerçe¤e dönüflmüfltü. Ramona 150 kiflinin öldü¤ü isyanda yer alm›fl, ayn› y›l hükümetle masaya oturanlar aras›na kat›lm›flt›. Üçte biri kad›nlardan oluflan EZLN ordusunun önderli¤indeki CCRI (Devrimci

n›n son kullanma tarihinin yaklaflmas› üzerine Aile Hekimli¤i uygulamas›na geçilen 33 kentte "Gebelik takibi” yap›lmadan ve yeterli bilgi verilmeden yap›lan afl›lar nedeniyle çok say›da gebe kad›n sorun yaflad›. ‹zmir’de bulunan sa¤l›k meslek örgütleri sadece kendi flehirlerinde 100 hamile kad›ndan 60’›n›n panik halinde kürtaja baflvurdu¤unu ortaya ç›kartt›. Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n zarar etme kayg›s›, gebelik takibi yapan sa¤l›k ocaklar›n›n yerine bu gibi hizmetleri sunmayan ‘aile hekimli¤i’ uygulamas› ile birleflince ortaya bu rezalet manzaras› ç›kt›. Kad›nlar riskli gebelik ve kürtajla karfl› karfl›ya kald›

Yeralt› Yerli Komitesi) içindeki yedi kad›ndan birisiydi. Örgütlü ve özgür bir halk›n nas›l olmas› gerekti¤ini göstermek için yaflam› yeniden kuran EZLN’de kad›n haklar› ve taleplerinin mücadelenin ana gündemlerinden biri haline gelmesini sa¤layan kad›n önderlerden biri oldu. 1993’de binlerce yerli kad›nla birlikte toplumda ve EZLN içinde kad›nlar›n kaderlerini kendi elleriyle belirlemeleri ve gerçek eflitlik için Devrimci Kad›n Yasas›’n› oluflturdu. Devrim yasalar›na kad›nlar›n “mücadele içinde yer alma, topluluk ifllerini yönetme, ifl sahibi olma, e¤itim ve Zapatista örgütlenmesi içinde lider olma ve askeri

Yaflad›¤›m›z topraklardaki kad›n kurtuluflu mücadelesi, a¤›rl›kla yoksul s›n›flardan gelen kad›nlar›n çok dilli, çok renkli ve zengin taleplere sahip hak mücadeleleri biçimini kazanarak gelifliyor. Diyarbak›r’da “Ya Özgürlük Ya Hiç” temas›yla toplanan Mezopotamya Sosyal Forumu (MSF) Kad›n Asamblesi sonuç bildirgesinde vurguland›¤› gibi: “Türkiye’nin özgürleflmesi meselesi, kad›nlar›n özgürlü¤ü meselesinden ba¤›ms›z de¤il.” Bu yüzden savafl ve bar›fl, güvencesiz çal›flma ve gericilik gibi temel sorunlar, t›pk› kad›na karfl› fliddet, namus ve ev içi eme¤i gibi birer “kad›n sorununa” dönüflüyor. Kad›nlar, kendilerini ve ülkelerini özgürlefltirmek için sosyal haklar mücadelesine, gericilikle mücadeleye, güvenceli ifl mücadelesine, bar›nma hakk› mücadelesine özgün sesleriyle kat›lmaya bafll›yorlar. Yine MSF bildirgesinden devamla: “Ortak mallar›n sermayenin mal› haline geldi¤i günümüzde her türlü vatandafll›k duygusundan yoksun b›rak›lan kad›nlar”, bu topraklar üzerinde yaflayan insanlar aras›nda yeni bir vatandafll›k hukukunun gelifltirilmesi ihtiyac›n› belki de herkesten daha çok hissediyorlar. Önümüzdeki dönemin gündemi, kad›nlar›n yak›c› somut talepleriyle birleflerek sokaktaki mücadelenin daha aktif öznelerine dönüflebilecekleri zengin bir içerik sunuyor. Her gün yeni bir çocu¤un vahflete u¤rad›¤›, bir kad›n cinayetinin yafland›¤› ve kad›na karfl› fliddetin t›rmand›¤› bir ortamda, 17-18 Ekim’de ‹stanbul’da toplanma ça¤r›s› yapan Bar›fl ‹çin Kad›n ‹nisiyatifi Giriflimi, “fliddetin hayatlar›m›zda nelere mal oldu¤unu en iyi biz kad›nlar biliyoruz. ‹flte bu yüzden bir arada olmak, birbirimizin yüre¤ine dokunmak, bar›fl taleplerimizi ve neler yapabilece¤imizi konuflmak istiyoruz. ‹flte flimdi tam zaman›... Bar›fl ‹çin Kad›n Forumu'nda bir araya gelelim” ça¤r›s›yla, kad›nlar›n Diyarbak›r, Ankara, Hakkâri-Berçelan Yaylas› ve ‹stanbul Taksim’e uzanan bar›fl yürüyüfllerinde yeni bir ad›m at›yorlar. 14 yafl›nda parçalanan Ceylan'a, memeden süt emerken vurulan 18 ayl›k Mehmet’e, hapisteki Kürt çocuklar›na ve kad›n sendikac›lara sahip ç›kma, yaflanan k›y›m karfl›s›nda sessizli¤i bozma görevi en çok kad›nlar› bekliyor. K›y›m›n tek hedefi Kürt kad›nlar ve çocuklar› de¤il. Toplumsal y›k›m kendisini küçücük k›zlar›yla birlikte Porsuk nehrinde intihar eden Eskiflehirli kad›n olarak resmediyor. Toplumsal y›k›m kendisini tacizci day›s›n›n açt›¤› 21 b›çak darbesiyle ölen 14 yafl›ndaki k›z çocu¤u olarak resmediyor. Devletin vurdu¤u k›zam›k afl›s› yüzünden kürtaj olmak zorunda kalan kad›nlarla, kitlesel olarak iflten at›lanlarla, 3 kurufla çal›fl›rken her türlü afla¤›lanmaya maruz kalan kad›nlarla, evi bafl›na y›k›lanlarla resmediyor. Kad›nlar toplumsal y›k›m›n kurbanlar› olmaktan ç›k›p, y›k›m karfl›s›ndaki mücadelenin örgütlü özneleri haline gelmek için ad›mlar›n› s›klaflt›r›yor. Mamak’ta bar›nma hakk› veren kad›nlarla Dikmenli kad›nlar mahallelerindeki ortak toplant›larda bulufluyor. Sa¤l›k hakk›ndan yoksun kad›nlar 18 Ekim’deki ‹stanbul sa¤l›k hakk› mitingi öncesinde kad›nlar› mücadeleye davet eden bildiriler da¤›t›yor. Y›llard›r paras›z, nitelikli kamu krefli için imza kampanyalar› düzenleyen kad›nlar bütün kad›nlar› 25 Ekim’de Ankara’da krefl hakk› kortejinde çal›flma, e¤itim ve krefl hakk› taleplerini birlefltirmeye ve ülke çap›nda bir krefl hakk› kampanyas› örgütlemeye ça¤›r›yor. Evlerde temizlik iflçisi, bürolarda güvencesiz sekreter, al›flverifl merkezlerinde güvencesiz kasiyer, kafelerde güvencesiz garson olarak çal›flan kad›nlar, 7 Kas›m’da tafleron çal›flmaya karfl› yap›lacak mitingde güvenceli ifl ve sosyal güvenlik talep eden kad›n kortejiyle seslerini duyurmaya haz›rlan›yor. “K›z kardeflime dokunma” diyerek Üzmez’i haklayan kad›nlar, krefl ve çal›flma hakk› talepleriyle, bu topraklar üzerinde bir k›z kardefllik hukukunu yaratma bilinçleriyle, en az öfkeleri kadar büyük olan enerjileriyle savafl›n ve toplumsal y›k›m›n yol açt›¤› fliddete, k›y›mlara karfl› ve kad›nlar›n kurtuluflu ve özgürlü¤ü için “halk grevleri” örgütlemeye haz›rlan›yor.

(*Yaflas›n kad›nlar›n kurtuluflu!)

kadroya kat›lma hakk› oldu¤u” hükmü konuldu. Zapatistalar, ‘hiçbir kad›n›n dövülemeyece¤ini ya da kötü muamele göremeyece¤ini, kad›nlar›n kaç çocuk sahibi olacaklar›na karar verme ve esini seçme hakk› oldu¤unu ve evlilik anlaflmas› yapmaya zorlanamayaca¤›n›’ ilan ettiler. Zapatist kad›nlar kapitalizme karfl› mücadeleye erkek egemenli¤ine karfl› mücadeleyi eklediler. Ramona 1994 isyan›ndan sonra, “kad›nlar mücadeleye kat›ld›lar çünkü adalet için baflka yol olmad›¤›n› biliyorlard›” diyordu. 1996’da kansere yakaland›. Hastal›¤›yla da mücadele etti. Meksika hükümetinin EZLN liderleri-

ne yönelik ölüm emri nedeniyle tabi oldu¤u hareket k›s›t›, ölüme yaklaflt›¤› dönemde tedavi için dokunulmazl›k almas›yla geçersiz oldu. Böbrek naklinden sonra Chiapas’a halk›n›n yan›na kofltu. En temel sa¤l›k hizmetine ulaflmak için 12 saat yürümesi gereken yerli kad›nlara k›yasla flansl› oldu¤unu söylüyordu. 6 Ocak 2006’da yaflama veda etti. Sömürü ve bask› alt›nda süren “s›radan” yaflamlar›n›n de¤ifltirilemez oldu¤unu düflünen kad›nlar›n mücadele içinde nas›l devrimci kad›n önderlere dönüfltü¤ünü gösterdi. Kad›nlara yaflamlar›n› ve dünyay› de¤ifltirebilecekleri inanc›n› verdi.


cmy k

Iflçi Filmleri Festivali K›br›s’tayd› Dünyan›n dört bir yan›ndan emekçilerin öyküsünü perdeye yans›tan ‹flçi Filmleri Festivali ikinci kez K›br›s’ta Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali ikinci kez K›br›s’ta. K›br›s Baraka Kültür Merkezi’nin aralar›nda bulundu¤u 11 ayr› emek ve kitle örgütü taraf›ndan düzenlenen festival 10 gün boyunca festival filmlerinin seçkilerini K›br›sl› emekçilere sundu. K›br›s halk› 2007 y›l›n›n Aral›k ay›nda düzenlenen ilk festivalin ard›ndan ‹flçi Filmleri Festivali’yle ikinci kez bulufltu. K›br›s’ta örgütlü sendikalar ve kitle örgütleri, bugüne dek festivalde

15 Ekim 28 Ekim

gösterilen filmlerden oluflan bir seçkiyi 3-13 Ekim tarihleri aras›nda izleyicilere sundu.

Festivale coflkulu aç›l›fl Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali, K›br›s program› coflkulu bir aç›l›fl töreniyle bafllad›. Tören 3 Ekim akflam› Lefkofla Atatürk Kültür Merkezi bahçesinde verilen kokteyl ve Sol Anahtar› konseri eflli¤inde yap›ld›. Grup Sol Anahtar› yeni ç›kartt›¤› albümünden besteleri eme¤in festivali için seslendirdi. Gecede fes-

tivali düzenleyen kurumlar ad›na K›br›s Türk Orta E¤itim Ö¤retmenler Sendikas›’ndan Hasan Sarpten bir konuflma yaparak ‹flçi Filmleri Festivali’ni anlatt›. Aç›l›fl etkinli¤i ‘Ulak’ filminin gösterimiyle sona erdi.

Festivalin gazetesi var ‹flçi Filmleri Festivali’nin Türkiye program› öncesi festival gönüllüleri taraf›ndan ç›kart›lan Festival gazetesinin bir benzeri K›br›s’ta da ç›kart›ld›. Ada’da festivali düzenleyen kurumlar

taraf›ndan ç›kart›lan gazetede festival boyunca gösterilecek filmler tan›t›ld›, festival program› sunuldu. Festivalin K›br›s düzenleme komitesi KTÖS, KTOEÖS, KTAMS, BES, T›p-‹fl, DAÜ B‹RSEN, GÜÇ-SEN, KTMMOB, Baraka Kültür Merkezi, Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i ve Ö¤renci Mücadelesi’nden olufluyor. Ayr›nt›l› bilgi için Baraka Kültür Merkezi’nin www.baraka.cc adresini ziyaret edebilirsiniz.

2009

KÜLTÜR/SANAT 11

Ü

Latin Amerika’n›n siyah saçl› y›ld›z›, “sessizlerin sesi” Mercedes Sosa, ard›nda direnifle umut olmufl ezgiler b›rakarak dünyaya veda etti (Gracias a la Vida: Teflekkürler hayat. Gözümü her açt›¤›mda, beyazla siyah›, gökyüzündeki y›ld›zlar› ve kalabal›ktaki sevdi¤im insan› ay›rt eden iki göz verdi¤in için teflekkür ederim./ Gece gündüz a¤ustos böceklerinin c›rc›rlar›n›, kanaryalar›n flark›lar›n›, çekiç ve motor seslerini, köpek havlamalar›n›, f›rt›nalarla sevdi¤imin titrek narin sesini bana duyuran iki kulak verdi¤in için teflekkür ederim. / Hayk›r›p düflünebildi¤im kelimeleri, “anne, arkadafl, kardefl, yanan ›fl›k ve sevdi¤ime giden ruhumun rotas›” gibi kelimeleri düflünüp aç›klayabilmek için bana sesi ve alfabedeki harfleri verdi¤in için teflekkür ederim./ fiehirleri,

göletleri, deniz k›y›lar›n›, çölleri, da¤lar›, genifl düzlükleri ve senin evini, soka¤›n›, bahçeni gezmek için yorgun ayaklar›m›n yürüyüflünü verdi¤i için teflekkür ederim. / Aya¤a kalk›fl› y›k›nt›lardan ay›rabilmeyi, herkesin flark›s›yla ayn› olan flark›m› oluflturan iki temel maddeyi; gözyafl›n› ve kahkahayla gülmeyi verdi¤in için teflekkür ederim. Teflekkürler hayat...) Latin Amerika’da do¤an ve dünyan›n ezilen tüm halklar›n›n sesi olan Mercedes Sosa hayat›n› kaybetti. “Sesi olmayanlar›n sesi” olarak an›lan “Negra” (esmer), en zorlu zamanlarda bile tavizsiz duruflundan ödün vermedi.

Ülkesini sevmenin ‘bedeli’ sürgün Sosa, on befl yafl›nda kat›ld›¤› bir ses yar›flmas›nda birinci olarak profeyonel müzik yaflam›na bafllad›. 1959’da ilk albümünü ç›kartt›. 1960’lar›n ortas›nda ünü tüm k›taya yay›lm›flt›. 1976’da ülkesinde askeri darbe gerçekleflti¤i s›rada k›s›tlamalara ve sansürlere maruz kald›. Generaller, ülkenin ayd›n, entelektüel, sanatç› ve özellikle de ö¤renci kesimine karfl› çok ac›mas›zd›. Ama o riskleri göze alarak, fiilili halk kahraman› Victor Jara, flair Pablo Neruda, Perulu flark›c› Alicia Maguina ve Kübal› Ignacio Villa ile beraber, devrimci fikirlerinin öncülü¤ünde mü-

zi¤iyle direnerek yürüdü. ‹flte bu y›llarda verdi¤i bir konser s›ras›nda tüm seyircilerle beraber gözalt›na al›narak ülkesinde flark› söylemesi yasakland›. Tarihin bir yerinde bir güvercin daha tafllanm›flt›. Sosa, t›pk› fiilili muhalif müzik grubu ‹nti ‹llimani gibi ülkesinden uzakta zor günler geçirdi. Onun derin ve tok sesi, ordunun sürdürdü¤ü kirli savaflta halk›n›n sembolü oldu. Sürgünde geçen üç y›l›n ard›ndan 1982’de ülkesine döndü. Bu tarihten itibaren çal›flmalar›na ülkesinde devam eden sanatç›, 30’u aflk›n albüme imza att›. Tüm dünyada konserler verdi. Sa¤l›¤› bozulana kadar politik mücadelesini sürdürdü.

‘Yeni fiark›’ ak›m› ve Sosa Sosa’n›n öncülerinden oldu¤u “Yeni fiark›” ak›m›; günümüz “dünya müzi¤i” kavram›n›n temellerinde yatan, yerel kültürü sahiplenme ama ayn› zamanda evrensellik ilkesini unutmama temeline dayan›yordu. 60’larda ortaya ç›kan bu ak›m, eski melodik formatlar›n yenilenmesi ve özgün düzenlemelerle harmanlanmas›n› savunuyordu. ‹flte Sosa tam bu dönemde parlad›. 1965’te Arjantin’in en önemli yerel müzik festivali olan Nacional de Folklore de Cosquin’de sahne alarak özgün fliirsel ve politik flark›lar›n› genifl kitleye duyurma f›rsat› yakalad›. Bunu takip eden on y›ll›k süreç içerisinde Sosa, ülkesinin önemli sanatç›lar›yla bir araya

gelerek, k›tadaki sol hareketin marfl olarak kabul etti¤i ‘Cansion del Derrumve Indio (Yerlinin Parçalanmas›n›n fiark›s›), “ Chayita del Vidalero” parçalar›n› seslendirdi. “Homenaje a Violeta Para” ve “Hasta la Victoria” albümleriyle Küba devrimini sonuna kadar destekledi¤ini ima etti. Bunu en iyi dile getiren flark›s› ise “Hasta la Victoria Siempre” (Zafere Kadar) oldu. Art›k Sosa, “sessiz kitlelerin sesi” idi.

Comandante’yi anarken

D›flar›s› bizi tükürürse… Ça¤an Irmak’›n s›ra d›fl› bir anne o¤ul iliflkisini anlatt›¤› yeni filmi Karanl›ktakiler’i izlerken “güldük, cesaret bulduk, dibe vurduk” Ça¤an Irmak’›n yeni filmi 'Karanl›ktakiler’ vizyona girdi. Film, s›ra d›fl› ama bir o kadar da ola¤an bir anne o¤ulun öyküsünü anlat›yor. Senaristli¤ini ve yönetmenli¤ini Ça¤an Irmak’›n yapt›¤› ‘Karanl›ktakiler’ 2 Ekim’de vizyona girdi. “Kaç›k” bir anne ve onunla yaflad›¤› ak›ld›fl› evle d›flar›daki hayat aras›nda kalm›fl o¤lunun öyküsünü anlatan filmin aç›l›fl› Montreal Film Festivali’nde yap›ld›. Meral Çetinkaya, Erdem Akakçe ve Derya Alabora’n›n baflrollerinde yer ald›¤› Karanl›ktakiler bir anne-o¤ul filmi olarak niteleniyor. Delirmifl bir anne olan Gülseren’le, bir reklam ajans›nda temizlikçi (modern tabiriyle ofis boy) olan ve annesini idare eden Egemen’in hikâyesi tüm s›rad›fl›l›¤›na ve kasvetine ra¤men herkesin günlük yaflam›n›n bir parças›n› oluflturuyor. Filmin ilk cmy k

yar›s› a¤›r bir tempoda geçiyor fakat bu ilk yar› ancak yaflam›n kendisi kadar s›k›c› ve a¤›r. ‹kinci yar›yla beraber filmin neden izlenmeye de¤er oldu¤u da daha net anlafl›l›yor. Egemen’in, annesinin ve filmdeki hemen hemen tüm karakterlerin yaln›zl›¤›, içine düfltükleri ç›kmazlar ve korkular, filmin ak›ld›fl› karakterlerine ra¤men bizi gerçek hayat›n içine ça¤›r›yor, kendimizle bafl bafla b›rak›yor. Karanl›ktakiler, günlük hayatta herkesin s›kl›kla karfl›laflt›¤› ‘hiç kimselerin’ öykülerini anlat›yor. Evimize geldi¤i için tad›m›z› kaç›ran misafirin, iflyerinin sessiz ama gizemli temizlikçisinin, mahallemizdeki kaç›k ve huysuz kad›n›n “belki de” denilebilecek öykülerini izlemek ve kendi yaln›zl›¤›m›zla yüzleflmek için Karanl›ktakiler izlemeye de¤er bir film.

Che’nin yaflam öyküsünü anlatan en iyi kitaplardan biri, John Lee Anderson’un ‘Che Guevara Devrimci Bir Hayat’ adl› yap›t›d›r. Kronik hastal›klarla bo¤uflan, radikal sola burun k›v›ran, orta s›n›f kökenli, yüksek egolu, zamparal›k peflinde koflan bir insan›n bir devrimciye dönüflümünü merak ediyorsan›z bu kitab› okuyun. Latin Amerika’da 1950’lerin siyasal geliflmelerini, Küba Devrimi’nin

efsanelerden ar›nd›r›lm›fl gerçekli¤ini, yeni insan›n do¤ufl öyküsünü, Fidel’le Che’nin yoldafll›¤›n›, Çin-Sovyet kutuplaflmas›na kurban edilmifl yeni sömürge devrimlerini, Küba Devrimi’nin neden hala ayakta oldu¤unu merak ediyorsan›z bu kitab› okuyun. Hem kal›n hem kolay okunur, hem e¤lenceli hem e¤itim listelerine girmeye aday nadir kitaplardan biri; kitapl›¤›n›zda bulunsun.

Sinemada hasat zaman› Y›l boyunca dünyan›n farkl› kentlerindeki festivallerde gösterilen filmler bu y›l sekizincisi düzenlenen Filmekimi’yle beraber ‹stanbul’a geliyor ‹stanbul Kültür Sanat Vakf› taraf›ndan bu y›l sekizincisi düzenlenen ve piyasan›n bir cilvesi olarak bu y›l sponsorsuz kalan Filmekimi 17-25 Ekim tarihleri aras›nda ‹stanbul’da gerçeklefliyor. Y›l boyunca dünya si-

nemas›na kazand›r›lan yeni yap›mlardan Festivallerden ödüllerle dönen bir seçkiyi izleyicilere sunan Filmekimi’nde bu y›l Steven Soderberg’in Che-1 ve Che-2, Gosta Gavras’›n Cennet Bat›da, Michael Moore’un Kapitalizm filmlerinin de bulundu¤u 20’yi aflk›n film bulunuyor. Beyo¤lu Emek Sinemas›’nda Film Ekimi yap›lacak gös17-25 Ekim’de

terimler 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30 olmak üzere befl seansta gerçekleflecek. Festival’de hafta içi gündüz gösterimlerinde bilet fiyatlar› yine 3,5 TL. Festivalin gerçekleflti¤i dokuz gün boyunca her akflam henüz Türkiye’de vizyona girmemifl bir film gösterilecek. Bu gala gösterimlerinin biletleri ise 15 TL olarak belirlendi. Festivale dair ayr›nt›l› bilgi ve program www.iksv.org/filmekimi_2009 adresinde.

lkemizde Rap müzik denilince hep ak›llara yozlaflt›r›lm›fl, marjinal kültür ve onun müzi¤i gelir. Ac›mas›z elefltiriler, dar bak›fl aç›s› ve sermaye düzeninin sisteme baflkald›ran her müzik gibi Rap’i de ele geçirmeye çal›flmas› tart›flmada egemen olur. Asl›nda Rap, do¤uflundan geliflimine bir isyan müzi¤idir. Hiphop olarak adland›r›lan yaflam tarz›n›n bir parças› olan Rap müzi¤in kökenleri yüzlerce y›l öncesinde Afrika’ya uzan›r. As›rlar boyunca Afrika efsanelerini ritmik müzikler eflli¤inde anlatan “griots”lar›n (ozanlar ve dengbejler gibi) sanat› bugünkü rap müzi¤in atas› say›labilir. Bugünkü biçimiyle ise Rap, 1970’lerin Amerika’s›ndaki siyah gettolar›nda do¤du. Afrika k›tas›ndan Amerika’ya getirilen siyahlar, köle olduklar› bu yeni k›tada kendi müzik tarzlar›n› yaratt›lar. Jazz, Soul ve Blues gibi farkl› türlerde müziklerle ifade ettiler. Rap de siyahlar›n sokaklarda, okullar›nda ve hapishanelerde yasad›klar› olaylar› özetlemeye çal›flt›klar›, bir çeflit isyan niteli¤indeki müziktir. Siyahlar taraf›ndan seslendirilen Rap flark›larda müzisyenler genelde itilmifl olmaktan ve karfl›laflt›klar› zorluklardan flikâyet ederler. Yaflad›klar› problemler, yaflama bak›fllar› ve yaflay›fl tarzlar›yla süslenmifl sözler ard› ard›na (genellikle kafiyeli olmas› önemlidir) s›ralan›r. Rap müzi¤in bugünkü anlamda ilk örne¤i 1979’da keflfedilen King Tim III’nin, ‘Personality Jock’ kayd›d›r. Rap müzik bunu takip eden süreçte Hiphop kültürüyle beraber tüm dünyada yayg›nlaflm›fl ve zaman içerisinde de¤iflim geçirmifltir. Rap müzik seksenlere kadar ciddi anlamda bir ilgi görmedi. Ama seksenlerde müzikle beraber teknolojinin geliflmesi, kullan›lan samplelar›n (üst müzikler) rock klasik müzik v.b. türlerinde ço¤almas›yla rap ciddi anlamda bir patlama yaflad›. Rapper'lar çeflitli düetlerle adlar›n› duyurmaya bafllad›. Bu sayede Rap, baflta Amerika ve Avrupa metropolleri olmak üzere tüm dünyaya yay›ld›. Rap’teki bu zenginlik de Rap'e oldskool (Eski Okul), newskool (Yeni Okul), Gangsta gibi kollar kazand›rd›. Bu farkl› kollardan en önemli ikisi East Coast, West Coast ekolleridir. West Coast Rap, daha çok cinsellik, para, silah, hayat›n güzelliklerini konu al›rken, East Coast Rap daha politik ve depresiftir. Adaletsizlik, eflitsizlik gibi konular› ele al›r. Rap geliflmekteyken elbette bunu ilk fark edenlerden biri de uluslararas› kapitalist müzik flirketleri oldu. Ama Rap müzik hep politik yan›n› ve isyan›n› korudu. Baz› rapçiler büyük paralar kazan›rken geldikleri yerleri unutmad›lar. Ezilmiflliklerini hep müziklerine yans›tt›lar. Gelecek say›: Rap müzik neden politiktir?

Halit Refi¤ hayat›n› kaybetti Halit Refi¤ Türkiye’de ve belki de dünyada filmi yak›lan ilk yönetmendi. 11 Ekim günü 75 yafl›ndayken aram›zdan ayr›lan yönetmen Halit Refi¤ arkas›nda öncülü¤ünü yapt›¤› dev bir dizi sektörü, 60’› aflk›n film b›rakt›. Türkiye’de ulusal sinema fikrini ortaya atan ilk isim olan Refi¤, Gurbet Kufllar›, Sultan Gelin, Teyzem, Kar›lar Ko¤uflu ve ‹ki Yabanc› gibi çok say›da filme imza atm›fl 1980 döneminde TRT için çekti¤i Yorgun Savaflç› filmi cunta taraf›ndan yak›lm›flt›. Yönetmen, 1975’te TRT için Türkiye te-

levizyonlar›n›n ilk dizisi olan Aflk-› Memnu’yu çekerek dizi sektörünün ilk tohumunu ekmiflti.


‹flten at›lan sa¤l›k iflçileri direnifllerini Ankara’ya tafl›yacak Funda Kelefl: Güvenceli ifl, insanca yaflanacak ücret, sendikal› çal›flmak için 25 Ekim'de ben de Ankara'da olaca¤›m. 16 y›l bu ülke insan›na sa¤l›k hizmeti veren bir hemflire olarak sendikal› oldu¤um için iflten at›ld›m. ‹flsizlik fonundan hükümet taraftar› müteahitlere peflkefl çekilecek pa-

ran›n iflsiz kald›¤›m süre içinde ve benimle birlikte iflsiz kalan tüm ma¤durlara sa¤l›k hizmeti verilmesinde kullan›lmas›n› istedi¤im için yürüyece¤im. Yakmad›¤›m do¤algaz›n paras›n›n cebimden ç›kmamas› için yürüyece¤im. Her geçen gün harami zihniyetiyle en temel ihtiyaçlar›m›za zam yapan hükümeti protesto etmek, politikalar›-

n› onaylamad›¤›m için yürüyece¤im. “Param›z yok, bütçe aç›k” diyen hükümetin, ‹MF toplant›lar›na 6000 iflçinin asgari ücreti tutar›nda para gömdü¤ünü hayk›rmak için yürüyece¤im. Çocu¤umun e¤itim ve sa¤l›k hakk› için ve bu kadar adaletsiz bir dünyaya beni niye do¤urdun, dememesi için yürüyece¤im.

Fermanlar› yakanlar geliyor Karadenizliler horonlarla geliyor Harun Üst: Bizler Karadeniz Sat›l›k De¤il Platformu olarak yaklafl›k iki y›ld›r bir çal›flma yürütüyoruz. Bu çal›flmada amac›m›z uluslararas› sermayenin ve onun iflbirlikçisi AKP hükümetinin bölgemizde yapm›fl oldu¤u çal›flmalar› topluma anlatmak, toplumu bilinçlendirmek ve bu sald›r›lara karfl› toplumsal bir cephe örgütleyebilmekti. Bu kapsamda çay üzerine oynanan oyunlara karfl›,0 Çay-Kur'un özellefltirilmesine karfl›, tüm akarsular›m›z› ve içme sular›m›z› yok etmeye yönelik HES projelerine karfl› bölgemizi savunmaya devam ediyoruz. Tüm bunlar› daha yüksek sesle ve tüm Türkiye'ye anlatmak, Karadeniz'in sahipsiz olmad›¤›n› göstermek için 25 Ekim'de Ankara'da olaca¤›z.

‹zmir, çal›flmalar› aral›ks›z sürdürüyor

Hak mücadeleleri 25 Ekim’de Ankara sokaklar›nda birleflecek. ‹flçiler, Kamu emekçileri, çiftçiler, iflsizler, üniversiteliler, çevreciler, emekliler ve kad›nlar bugüne kadar verdikleri hak mücadelelerini alanlara tafl›yacak Geliyorlar! Gökçek'in kentsel dönüflüm hevesini kursa¤›nda b›rakan Dikmen Vadisi halk›, y›k›m projelerinin önüne siper olan Mamakl›lar, kentlerine sahip ç›kan, rant köprüsü yerine orman, su, temiz bir çevre ve toplu ulafl›m hakk› isteyen ‹stanbullular, “Karadeniz sat›l›k de¤ildir” diyerek çay›na, f›nd›¤›na ve derelerine sahip ç›kan Karadeniz uflaklar›, nükleer santral projelerine direnen Sinoplular, Mersinliler, çevre haklar›na sahip ç›kan Samsunlular, okullar›na, çocuklar›na sahip ç›kan ‹zmirli veliler, halk›n ucuz ekmek yeme hakk›n›n can siparane savunucusu Eskiflehirliler, iflsizler ordusunun büyüdü¤ü Kocaeli’deki iflsizler, halklar›n kardeflli¤ini savunan, çocuklar›n katledilmesine, hapsedilmesine dur diyen Adanal›lar, Diyarbak›rl›lar, Üzmezgillerin hakk›ndan gelen Bursal›lar, yerin alt›nda alt›n de¤erinde ak›tt›klar› al›nterlerine sahip ç›kan Zonguldakl›lar, çokuluslu tar›m tekellerinin ya¤mas›na direnen Egeli çiftçiler, tüm ülkede üniversitelerine sahip ç›kan, harç zamlar›n› geri çektiren üniversiteliler, okullar›nda özgürlük ve paras›z e¤itim talebiyle red bayra¤›n› açan liseliler, tafleron çal›flt›rma karfl›s›nda direnifle geçen sa¤l›k iflçileri, ücretsiz ulafl›m hakk›na sahip ç›kan ö¤retmenler, güvenceli çal›flma haklar›n› isteyen iflsiz, güvencesiz ö¤retmenler ve flemsiyelerini kollar›na takan, kimisi ev iflçisi, kimisi zorulu koflullarda çal›flan iflçi, emekçi, köylü kad›nlar... Sermayeye karfl› eme¤in saf›ndakiler geliyor! AKP iktidara geldi¤inden bu

yana yaflam alanlar›m›za yönelik neoliberal sald›rganl›k günden güne fliddetini art›rd›. Öyle bir düzen yarat›l›yor ki halk sürekli yoksullafl›rken sermaye sürekli karlar›n› art›r›yor. Bir tarafta temel yaflamsal ihtiyaçlar›n› karfl›lamakta zorlan›rken evle-

ri, tarlalar›, gelecekleri haczedilerek sefalete itilen bir halk, di¤er tarafta o halk›n s›rt›ndan zenginli¤ini daha fazla art›rmaya çal›flan bir avuç zengin var. Daha fazla esnek çal›flma isteniyor, güvencesiz çal›flma isteniyor, tafleron çal›flma isteniyor, yetmiyor maafllar ödenmiyor, yetmiyor sosyal haklar gasp ediliyor, yetmiyor elektrikler, sular kesiliyor, yetmiyor ulafl›m zamlar› yap›l›yor, ifle tabana kuvvet gidilmesi isteniyor, yetmiyor yoksullar›n oturdu¤u

evler y›k›l›yor, yetmiyor ekonomiye daha fazla “can” verilmesi isteniyor. Bu ya¤ma düzenine, bu sald›rganl›¤a karfl› her yerde direnifl ateflleri yak›ld›. Halk yaflam alanlar›n›, haklar›n› savunmak için tüm ülkede büyük bir direnifl ateflininin i l k

k›v›lc›mlar›n› tutuflturdu, flimdi alevi harlay›p büyütme zaman› geliyor. 25 Ekim'de Ankara'da haklar› için birleflecek binler, bir son de¤il bir bafllang›ç için orada olacaklar. Halk›n haklar› mücadelesini bundan sonra daha bir hararetli, daha bir cesaretli ve at›lgan savunmak için Ankara'da olacaklar. Hak mücadelelerinin birikimini de yanlar›na al›p, konu komflu toplan›p Ankara'da olacaklar. D›flar›daki sese kulak verin! Meclis'in içinde eme¤e karfl›

Sad›k Göksel ‹nce: ‹zmir'de 3 Ekim'de Kemeralt› Girifli'nde yapt›¤›m›z bas›n aç›klamas›yla 25 Ekim çal›flmalar›m›z› bafllatt›k. Konak Metro girifline açt›¤›m›z standdan her gün mitingin ça¤r›s› yap›l›yor. Mitinge kat›lmak isteyenler standlar›m›z üzerinden bizimle temasa geçiyor. Miting haz›rl›klar› kapsam›nda önümüzdeki günlerde ise bir dizi program›m›z var. 18 Ekim günü Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Marmara Salonu'nda saat 14.00 da hak mücadeleleri tart›fl›ld›¤› bir toplant› gerçeklefltirilecek. Ayr›ca Gültepe Halkevi, Ç›nartepe ve Atamer Mahalleleri'nde kurulan baz istasyonlar›n› kald›rmaya yönelik bir çal›flma bafllatt›, bu çal›flman›n gündemlerinden biri de 25 Ekim mitingi. Çi¤li Halkevi, Çi¤li Belediyesi önünde stant açarak miting duyurusu yap›yor.

‹flçiler haklar› için Ankara’da olacak

Mehmet Boyraz: Ben iflçiyim. 15 y›ld›r kamu kurumunsermayenin ç›karlar›n› savunanlar, da çal›fl›yorum. Bu süre zarf›nda gerek ald›¤›m›z ücret bir avuç zenginin kar ve rant h›rzamlar›, gerekse hemen her gün suya, elektri¤e, do¤algas›na hizmet eden fermanlar ç›kar›rza yap›lan zamlar ve sosyal güvenlik kesintileri ile alm›fl olken, bu fermanlar› yakanlar, hakladu¤umuz ücret yeteri kadar budanmakta. Ayl›k kazanc›r›n› savunanlar Ankara meydanlam›n yüzde 80’i fatura harcamalar›na gidiyor. Kalan k›sr›ndan hayk›racak. m›yla da ev kiras›, e¤itim harcamas›… Ve kal›rsa da karn›m›z› doyuraca¤›z. Bu yüzden Ankara’da 25 Ekim’de yap›Ar›zl›l›lar, Dikmenliler, Mamaklacak “krize karfl› halk›n haklar› var” mitingine kat›laca¤›m. l›lar, Gebzeliler, Samsunlular rantç› kentsel dönüflüm fermanlar›n› yakacak, bar›nma haklar›n› savunacak. ‹stanbullular 3. köprü ferman›n› yakacak; evlerini, ormanlar›n›, su havzalar›n› savunacak. ‹stanbullu selzedeler, Baflbakan'›n felaketi f›rsat bilip helikopterden yazd›rd›¤› yeni rant fermanlar›n› tan›mad›klar›n› söyleyecek. Artvin'de rantç› imar nedeniyle sele can veren Borçkal›lar, fiavflatl›lar verdikleri canlar›n hesab›n› soracak. Ülkenin dört bir yan›ndan gelen engelliler, hak mücadelesinde engel tan›mayacak. Zehir madenine dur diyen Uluk›fllal›lar, gericili¤e dur diyen Sivasl›lar, flovenizme dur diyen Mersinliler, Adanal›lar, Zorunlu din derslerinin kald›r›lmas› ve eflit yurttafll›k hakk› talepleriyle Aleviler de alanda yerlerini alaHatayl›lar, Antalyal›lar cak. AKP iktidar› döneminde Aleviler içinde önemli bir kesim giderek belirginleflen bir ayr›flma yaflaomuz omuza verecek... yarak devletçi, cemaatçi çizgiden uzaklaflt› ve eflit yurttafll›k hakk› talebini öne ç›kard›. Üniversitelerini gericili¤e ve neoliberalizme teslim etmeyen gençlik, e¤itim hakk›n› savunacak; GSS ferman›n› yakmak için yola ç›kan Sa¤l›k Hakk› MecHande Yanar: 25 Ekim’de Ankara’ya paral› e¤itime ve gericili¤e karfl› üniversitelilerin lisi sa¤l›k hakk›n› savunacak; sahte dayan›flmas›n› ve mücadelesini tafl›mak için geliyoruz. Ankara’da bar›nma hakk›na, sendika ferman›n› yakarak grev kasa¤l›k hakk›na, e¤itim hakk›na sahip ç›kan iflçilerin, iflsizlerin, kad›nlar›n, emekçilerin rar› aç›klayan kamu emekçileri inyan›nda olmak ve onlarla beraber mücadele etti¤imizi göstermek için ben de üniversiteli bir kad›n olarak o meydanda olaca¤›m. Yüzlerce üniversiteli ifl bulamama korkusanca bir yaflam talebini hayk›rasuyla okurken Tayip Erdo¤an’›n “her mezun cak. ifle girmek zorunda de¤il” aç›klamas›na karfl› Sermayenin dünyas›na karfl› gelece¤imize, yaflam›m›za sahip ç›kaca¤›z. eme¤in dünyas›ndan yükselen tüm Tüm üniversiteli kad›nlar olarak 25 Ekim’de hak mücadeleleri bir araya gelecek di¤er hak mücadeleleriyle mücadelemizi ve eflit, özgür, kardeflçe yaflan›lan birlefltirmek için Ankara’da olaca¤›z. bir ülke kurmak için yola ç›kacak.

Üniversiteliler de Ankara’da olacak

Tar›msal üreticiler ürünlerine sahip ç›kmak için Ankara’da olacaklar

“Art›k yeter” diyen, bu gidifle “dur” diyenler, haklar›n› isteyenler, Türkiye'nin dört bir yan›ndan Ankara'ya ak›yor. Ekme¤ine, eme¤ine ve onuruna sahip ç›kanlar haklar› için birlefliyor.

Tarlalar›ndaki f›nd›klar› söktürülmek istenen Karadenizli f›nd›k üreticileri f›nd›k dikim alanlar›na sahip ç›kmak için 25 Ekim'de Ankara'da olacak. Y›llard›r f›nd›¤›n de¤erini düflürmeye dönük uygulanan tar›m politikalar›na karfl› direnen f›nd›k üreticileri hesap sormaya geliyor. Tar›m›n havzalara bölünmesiyle ellerindeki tek geçim kayna¤›n› kaybetme riskiyle karfl› karfl›ya kalan, Çay-Kur'un özellefltirilme giriflimleriyle özel sektöre iyice mahkum edilen çay üreticileri tulumlar›, kemençeleriyle geliyor. Y›llard›r uluslararas› tekellere meze edilen, borçlar›n› ödeyemediklerinde tarlalar›, ah›rlar›ndaki hayvanlar› haczedilen Egeli tütün, üzüm, pamuk üreticileri de seslerini duyurmak için 25 Ekim'de Ankara'da olacak.

Üniversitelerde paras›z e¤itim mücadelesi veren, AKP gericili¤ini ve onun temsilcilerini bir bir üniversitelerden kovan üniversiteliler de 25 Kas›m’da Ankara’ya üniversitelerin solu¤unu tafl›yacaklar. Yoksul halk›n çocuklar›na kapat›lan üniversitelerin kap›lar›n› açmak için kendi talepleriyle, sloganlar›yla meydanlara ç›kacaklar.

Kad›nlar paras›z ve nitelikli kamusal krefllerin aç›lmas›n›n özgürleflmeleri için önemli bir ad›m oldu¤unu biliyor ve bunun için mahallelerde krefl talepleri günden güne görünür hale getiriyor. Mahallelerde yükselen krefl talebi ve özgürlüklerin önündeki engellerin kald›r›lmas› için verilen mücadeleler 25 Ekim’de Ankara’da birleflecek.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.