Noel Tehlikesi

Page 1

Bu Eserin Tüm Hakları Arifan Yayınlarına Aittir Noel Tehlikesi İsimli Kitabı Dağıtmak için 444 18 10 Nolu Telefon Numarasını Arayabilirsiniz


Bu eserin baskısına sahip olmak, adınıza dağıttırmak istiyorsanız, 444 18 10 numaralı telefonu arayabilirsiniz

www.ismailagahaber.com


www.ismailagahaber.com

MEVÂ‫ލ‬IZ-I AHMEDøYYE -1-

NOEL TEHL�KES� Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli) Hoca Efendi’nin Muhtelif Vesîlelerle Yapt� Vaazlarndan Derlenmi�tir

www.arifankitapevi.com


Seri ismi Seri no Kitap ismi

Mevâiz-i Ahmediyye 1 Noel Tehlikesi

Yazar

Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca)

Kapak tasarım

Beyzade Prodüksiyon

Mizanpaj

Barbaros Parisa

Baskı

8. Baskı

ISBN

978-605-4215-40-9

Baskı ve cilt Yayınlayan Yayıncı Sertifika iletişim

Promat Matbaacılık San. ve Tic. A.Ş. Beyzade Prodüksiyon 13866 444 18 10 www.arifankitapevi.com bilgi@arifandergisi.com

© Beyzade Prodüksiyon. Bu eserin tüm hakları saklıdır


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

ِ ����� ����� ِ َ ْ ���َ ِ ����� ٌ َّ ُ ���� َ ُ ْ َ ��� ْ ْ ُ ْ ْ ُ َْ َ ِ ْ ������ � ������� ِ َ ْ ُ ْ �� ِ َ ������ َ ْ َ ْ َ َ �������ِ ُْ َْ َ ُ​ُ َ​َ œ�������� ٰ ُ َ َ ُ ِ ْ ُ ْ �� َ ِ ���� ُ​ُ ‫ئכ‬

“İçinizden bir cemaat bulunsun ki; (dînî ve dünyevî) hayr (ve faydalar)a davet edeler, (Kitap ve Sünnet’e uygun olup, şerîʽat ve akl tarafndan da güzel bilinen) maʽrûfu emrederler, (Kitap ve Sünnet’e uygun olmayp, şeriʽat ve akl tarafndan da reddedilen) münkerden nehyedeler! İşte sana! Ancak onlar felâha eren (umduklarna nâil olup korktuklarndan emniyete erişen)lerin ta kendileridir.” (Âli ʽImrân Sûresi:104)

-3www.arifankitapevi.com


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

-4www.arifankitapevi.com


‫‪NOEL TEHLİKESİ‬‬

‫��א�א ِ�� َ�א و�א ُ��א ِ َ ِ‬ ‫‪ِ ِ ِ ُ َْ‬‬ ‫�ي َ ْ���َ‬ ‫א���� ّٰ� َّא��ي َ َ َ ٰ َ َ َّ ْ َ‬ ‫���� َ‬ ‫َ ْ‬ ‫א�ُ‪�َ �ْ�َ�َ ،‬אَءْت ُرُ�ُ� َر ِّ�َ�א ِ�ْא�َ� ِّ�‪œ‬‬ ‫��א�א ّٰ‬ ‫َْ‬ ‫أن َ َ َ‬ ‫ٍ‬ ‫����‪:‬‬ ‫َ ُّ‬ ‫���א َ َ‬ ‫��� َ ُ ِ َ‬ ‫ر����א ُ َ َّ‬ ‫ﺍَﻟﻠﱠﻬﹸﻢﱠ ﺻﹶﻞﱢ ﻋﹶﻠَﻰ ﺳﹶﻴﱢﺪﹺ�َﺎ ﻣﹸﺤﹶﻤﱠﺪﹴ ﻭﹶﻋﹶﻠَﻰ ﺃَﻟﹺﻪﹺ ﻭﹶﺻﹶﺤﹾﺒِﻪﹺ ﻭﹶﺳﹶﻠﱢﻢﹾ‪.‬‬

‫ٍ‬ ‫����‪:‬‬ ‫َ ُّ‬ ‫��� َ ِ ِ‬ ‫���א َ َ‬ ‫���� ُ ُ‬ ‫���� َِ�א ُ َ َّ‬ ‫ﺍَﻟﻠﱠﻬﹸﻢﱠ ﺻﹶﻞﱢ ﻋﹶﻠَﻰ ﺳﹶﻴﱢﺪﹺ�َﺎ ﻣﹸﺤﹶﻤﱠﺪﹴ ﻭﹶﻋﹶﻠَﻰ ﺃَﻟﹺﻪﹺ ﻭﹶﺻﹶﺤﹾﺒِﻪﹺ ﻭﹶﺳﹶﱢﻠﻢﹾ‪.‬‬

‫ٍ‬ ‫����‪:‬‬ ‫َ ُّ‬ ‫���א َ َ‬ ‫��� َ ِ ِ‬ ‫���� ُ ُ‬ ‫���� َِ�א ُ َ َّ‬ ‫ﺍَﻟﻠﱠﻬﹸﻢﱠ ﺻﹶﻞﱢ ﻋﹶﻠَﻰ ﺳﹶﻴﱢﺪﹺ�َﺎ ﻣﹸﺤﹶﻤﱠﺪﹴ ﻭﹶﻋﹶﻠَﻰ ﺃَﻟﹺﻪﹺ ﻭﹶﺻﹶﺤﹾﺒِﻪﹺ ﻭﹶﺳﹶﱢﻠﻢﹾ‪ .‬‬ ‫@@‬ ‫@@‬

‫أ��� � ّٰ ِ‬ ‫ِ ِ ِ‬ ‫א����� ِ�� َّ َ ِ‬ ‫א����אن ِ ِ‬ ‫رب‬ ‫‪ُ ُ َ‬‬ ‫א����� ْ َ ِ َ‬ ‫א�����‪ِّ َ ،‬‬ ‫ِא� َّ‬ ‫ْ‬ ‫َّ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫أن‬ ‫���אت َّ َ ِ ِ‬ ‫َُ ُ‬ ‫א���א���‪ُ ُ َ َ ،‬‬ ‫رب َ ْ‬ ‫�� َ َ َ‬ ‫أ��� ِ� َכ ْ‬ ‫وأ��� � َِכ َ ِّ‬ ‫����ون‪ِ �ِ��ِ ،‬‬ ‫ُ ِ‬ ‫א� א��ْ�ٰ�ِ� א��ِ�ِ��‪œ‬‬ ‫ْ‬ ‫َ ْ ُ‬ ‫َّ‬ ‫ّٰ َّ‬

‫א���� ٰأ���א ِ ْ ِ‬ ‫�����א َ ِ ً ِ‬ ‫ِ‬ ‫א����‬ ‫أ��א َّ ِ َ َ ُ‬ ‫����א � َ� َّ َ‬ ‫‪�َ ‬א َ ُّ َ‬ ‫إن ُ ُ‬ ‫ِ‬ ‫א�כ�אب ��دو�� ��� ِ ِ‬ ‫ُأو��א ِ‬ ‫�א����‪œ‬‬ ‫إ��א�כ� َ ِ َ‬ ‫ُ ْ َ َ َ ُ ُّ ُ ْ َ ْ َ َ ُ ْ‬ ‫‪-5-‬‬


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

ِ ْ �‫א‬ ِ �ِ��‫ َאّٰ���� ْא�َ��َ�א ِ�ْא�ُ��ٰأِن ْא‬،�����‫א‬ ،�� َ َ َ D ُ َ ْ َ ُ ّٰ ��� ُ َّ ْ ِ ِ ����‫ وא‬،��� ِ َ ،���ِ�‫� رِب א��א‬ ِ ِ ‫و�אر� َ َ��א‬ �����‫وأ‬ ْ ِ َ​َ ُ ْ َ ْ َ َ َ َ ْ ّ َ ّٰ ُ ْ َ ْ َ ِ ��َ�‫ ��ْ��ُכ� ِ�ْא��ِ� ْא‬،�����‫א‬ ‫�� َّא�ِ�ي‬ ���‫א� א‬ ُّ ّ َ ْ ُ َّ َ َ ُّ َ ْ َّ َ ْ َ ّٰ ‫�ء ِ��َ َ�ْ�َل‬ ُ �ُ�َ َ� ُ �ْ�َ‫ َوَد‬،‫�ت أَ​َ�ً�א‬ ُّ �ُ‫� َ�ْ�ُכ‬ َ ��‫א‬ ِ ِ �ِ��‫א� ْא��ِ�ِ� ْא‬ C.�� َ ّ َ ّٰ �ِ َّ �‫َو�َ ُ�َّ�َة ِإ‬

Ehl-i Sünnet olan insanlarla bir arada olmak her zaman fazîletlidir. Bir hadîs-i şerifte Kâinatn Efendisi Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:

ِ ّٰ ‫ر��ل‬ ِ ِ ْ ��� ��‫א��א‬ َ َ ُ ُ َ ‫�אل‬ ِ ِ َّ �����‫א‬ َ ُ َ َ D :U �‫א‬ ِ ِ ْ ��‫�א‬ ِ َ ِ ��َ ‫ ِإ ْن‬،‫א���כ‬ ��� ِ ِ َ ���� َِ​َ​َ ُ ْ ‫���כ‬ ْ ْ ُ ْ ِ ِ ِ ��ِ ‫�א�כ‬ C.���‫ر‬ ْ َ َ َ َ‫��ء أ‬ ٌ ْ َ

“Sâlih meclis arkadaş, misk sâhibine (güzel koku satcsna) benzer. (Sattğ) kokusundan sana vermese bile, onun (üzerindeki ve dükkânndaki) kokusundan sana (yine de) isâbet eder.” -6www.arifankitapevi.com


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

İyi âlimlerle, Ehl-i Sünnet Müslümanlarla oturan, İslam üzerine sohbet eden, âyet-hadis dinleyen; misk kokusu, gül kokusu taşyanla oturana benzer. Onun dükkânna girersiniz, oturursunuz, ya kokuyu beğenip parayla satn alrsnz, bir hayrolur ya da paranz yetmez, o size hediye eder, bu da sizin için hayrl olur. Eğer o da hediye etmediyse orada durduğunuz müddetçe hoş kokular üzerinize sirâyet ettiği için istifade edersiniz ve dşar çktğnzda size sarlan kişiler: “Kokucuda mydn be mübârek ne güzel kokuyorsun” derler. Kötü meclislerde bulunmaksa sakncaldr ve kötüdür. İnsann üzerinde kötü bir etki brakyorsa kötü meclistir. Zina ve fuhuş meclisleri bu kötüler arasndadr. O kötü meclisleri izleyen olsun, o kötü meclislere iştirak edenler olsun; velev ki, tek başna izlesin fark etmez, biz işin neticesine bakarz ve neticede bu meclisler çirkin meclislerdir. “Benim olduğum yerde içki, zina vesâire yok” diyenler oluyor ama seyrettikleri şeylerde her biri mevcut bulunuyor. Yine ayn şeye denk geliyor. Bunun durumu neye benzer? -7www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

C����� ِ ِ ْ ����� ِ ِ َ َ D körük üfleyene benzer. Adam körüğü üflüyor üstü baş simsiyah oluveriyor, eğer sen de onun yanna gidersen ne olur? Üzerine mutlaka bir şeyler bulaşr, temiz elbisene kötü bir leke vurur. Kötü bir i’tikat, yanlş bir inanç, yanlş bir amel öğrenirsin ve Allâh muhâfaza helâk olursun. Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi Sellem)den gelen bir diğer hadîs-i şerifte:

ve

ِ ْ َ ���� ِ ِ َْD ��� ������ ِ ِ ْ ُ ْ �� ِ َ �ُ ��� َ ْ َ ������ ِّ َ ُ ������ ْ َ ُ ُ َّ ْ ِ ِ​ِ ِ ٍِ C.����� ْ ���� َ َ �� ْ َ ُّ �����

“İyi bir mecliste bulunmak mümin kişinin evvelce katldğ iki milyon kötü meclise kefâret eder” buyurmuştur. Bugüne dek kötü bir mecliste bulundunuz mu? Bulundunuz. Sadece televizyonlarda izlediklerinizi ele alrsak, birçok kötü meclis, kötü toplant saylabilir. Belki de binlerce çkar. Bu yaşa kadar neler neler izlemişsinizdir değil mi? -8-


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Hadîs-i şerifte de buyurduğu üzere; “İyi bir mecliste bulunmak, o kişinin daha önceden bulunduğu iki milyon kötü meclisi siler atar ve kefâret olur.” Görüldüğü üzere bir iyi meclis iki milyon adet kötü meclisi temizliyor. Belki de bu sohbete iştirâkinizden ötürü birçoğunuzun durumu da sfrlanmş oluyor öyle değil mi? Kötü meclislerde bulunmamaya gayret edelim ve o meclislere bir daha bulaşmayalm. Önümüzde noel tehlikesi vardr. Noel tehlikesi milletimizi saran bir beladr. Şimdiden her yerde standlar kuruldu, hediyeler, promosyonlar, indirimler düzenlendi. Bütün bunlar İslam’da hiçbir yeri olmayan noel kutlamas için yaplyor. İslam’da böyle bir gün, böyle bir gece ve böyle bir kutlama yoktur. Vatanmz bölmek ve milletimizi parçalamak isteyenlerin, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu kötü durumu perçinlemek isteyenlerin emelleridir bütün bunlar. Bizim içimize kendi kültürleriyle girdiler. Kendi âdet, gelenek ve göreneklerini içimize sokarak bize kendi günümüzü ve gecemizi unutturdular. -9www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

Her şey bunlara göre düzenlendi. Dikkatle incelediğimizde görüyoruz ki; snrda bizim askerimizle çatşan kişinin, baz teröristlerin üzerinden haç çkyor. Çocuklarmza izlettiğimiz çizgi filmlere varncaya kadar her yere papazlar koyuyorlar. Kiliseye yaknlk ve papazlarn doğruluğu aşlanmaya çalşlyor. Ama herhangi bir Müslüman hoca bir konuda yanlş yapsa, o yanlş İslam’a mâl ederler. Lâkin bir papaz yanlş yapsa; onu papazn kendine mâl ederler. Milletimiz hiç bilmediği bir yöne doğru ilerliyor, pusulasn şaşrmş, gözlerini açamyor. Bu tpk ineğin hikâyesine benzer. Biri alaca danasn, ineğini bekliyormuş ama ineği gelmemiş. Aramaya koyulmuş ve yol üzerinde ineğini görmüş. Bir de bakmş ki inek yere yatmş ve gözlerinin üstü sineklerle dolmuş, önünü göremiyor. Koca inek olmuş esîr-i sinek. Hemen yanna varp gözlerine üfleyerek sinekleri kovmuş, inek yerden kalkmş ve evin yolunu tutmaya başlamş. - 10 -


NOEL TEHLİKESİ

İşte bu koca inek, gözlerindeki sinekleri defedemediği için evinin yolunu bulamad. Milletin de gözlerine üflemek lazm. İnşâallâh bu sohbetlerimiz milletimizi şuurlandrma vesîlesi olacak ve insanmz gavur modalarn brakacak, kendi öz kültürlerine, İslam’n gelenek ve göreneklerine dönecek ve böylelikle bizi içten çökertmeye çalşanlar umduklarn bulamayacaklar. Yllardr süre gelen bir düşmanlk vardr. Her gün onlarca askerimiz şehid oluyor. Düşmanlarmzn emelleri var. Vatan milleti böldürmek istiyorlar. Allâh (Celle Celâlühü) askerimize ve polisimize yardm etsin, kuvvet versin. Biz bu memlekette namusumuzu koruyorsak, ibadet ediyor namaz klyorsak onlarn koruyuculuğu, onlarn nöbetleri sâyesindedir. Hadîs-i şerifte buyrulduğu üzere:

ِ ّ ِ � ������ C.������ِ ُ َ ْ َ ْ ���� َ َّ ِ D َّ

“Ameller niyetlere göredir.” Müslümanlar koruma niyetiyle gayret eden askerimiz, polisimiz ecir alyorlar. - 11 -


NOEL TEHLİKESİ

Allâh bize ne güzel imkânlar sunmuş, biz bu imkânlar İslam adna güzel işler yapmakta kullanalm, İslam’ yaşayp yaşatmaya kullanalm. Onu yüceltelim. Baknz dünyann birçok yerinde kan dökülüyor. Irak, Filistin, Keşmir, Doğu Türkistan ne durumda haberiniz var m? Şöyle diyenler olabilir: “Hoca efendi ben bara, pavyona, kiliseye gitmem, papazn suratn görmem, çam devirip hindi kesmem.” Bunlarn bir de hindi kesme olaylar var. Fakir bir adam almş eline hindiyi gidiyor. Ona: “Bu hindiyi sen nerden buldun? Bildiğimiz kadaryla senin buna yetecek paran da yok. Nerden bu hindi?” dediler. O da buna karşlk: “Ben kimin kzndan aşağym, komşu ald noel kutluyor, ben niye noel kutlamayaym ki?” dedi. Çam pahalysa da naylon çam alyorlar ve deviriyorlar, vitrine koyup süslüyorlar vesaire. Birisi de diyor ki: “Hoca efendi ben ylbaşna özel bir şey yapmyorum, sadece oturup televizyon seyrediyorum, onu da m bana çok görüyorsun.” - 12 -


NOEL TEHLİKESİ

Çok görmüyorum olur mu, çok tehlikeli görüyorum. Her yere yetişmeye ne vaktin ne de paran yeter. Televizyon başnda o noel programlarn izleyerek nasl zehirlendiğini biliyor musun? Kâʽbül Ahbar Hazretleri buyuruyor: “Allâh-u Te‛âlâ Hazretleri ezelde bir yaz bir hüküm-karar yazd ve bunu Arş’n altna yerleştirdi, meleklerden bile bunu gizledi. O karar da şuydu:

ِ ِ ����‫���א‬ َ َ َ ���� ُ َ ْ َ ��� ٌ ُ َ ‫כאن‬ َ َ ��ْ َ D ِ ِ َ ��� َ َّ ���� ِ َّ ‫���א‬ ِ َّ ُ ْ �� ��� ُ َ ْ َ‫���� أ‬ َ ُ َ ‫أن‬ ْ َ ��� َ َ َ ،�‫����א‬ َ َْ ُ ُ َ ْ ُ ‫���ن‬ َ َ ����� ِ ِ ْ ��� ����‫�أ‬ َ ِ َّ ُ ْ �� �ْ�� َ َ ،�‫����א‬ َُ​َ َ َ َ ��‫����א‬ َ َ َ ْ َ ُ ُ ُ ْ َ ‫���א‬ ً ْ ِ ���� ِ ْ َ ْ ���� ‫���ن‬ َ َ َ ���� ُ َ ْ َ ��� ٌ ُ َ ‫כאن‬ َ ُ َ ‫أن‬ ْ َ ��� َ َ ِ ِ َ ��� َ ْ َ ������ َ ِ ِ َّ ‫���א‬ ِ ْ َ ْ ����‫���א‬ ���‫أ‬ ُ َ ْ َ ���� َ َ َ ،������ َ ِ ُ​َُ ْ ُ َ َ ����� َّ �� َ ٍ َ ِ ِ ْ ��� ����‫�أ‬ َ �‫���א‬ ٰ ِ ْ َ ْ �� C.������ ��‫����א‬ ُ ْ َ ُ َ َ َ َ ْ َ َ َ �ُ�َ‫أَ�א‬ َ َ ُ

‘Benim bir kulum bütün Allâh dostlarnn yaptğ amelleri, hayrlar ve sevaplar, tüm ibadetleri yapsa da, oturduğu kalktğ, - 13 -


NOEL TEHLİKESİ

sohbet edip görüştüğü insanlar Benim düşmanlarmsa, onun yaptğ bütün ibadetleri günaha çevirecek, kyâmet günü mahşerde onu fâcir-fâsklarla haşredecek olan Benim. Bir adam bütün günahlar yapmş olsa, ama sevgi beslediği, oturup kalktğ insanlar Benim dostlarm, sâlih kullarmsa, onun bütün günahlarn sevaplara döndürecek ve kyâmet günü onu dostlarmla haşredecek olan da Benim’ buyuruyor Allâh-u Te‛âlâ.” Buhârî hadisinde geçtiği üzere:

َ ْ �� C.��‫أ‬ ُ ْ َ َْD َ َ َ ����� َّ َ ��

“Kişi sevdiğiyle beraber olacaktr.” Bu çok büyük bir meseledir. Kâinatn Efendisi Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in yanna geldiler ve:

ِ �����D C.� ِ�ِ� ���� ‫��� ����� ���א‬ ْ ْ َ ْ َ َّ َ َ َ ْ َ ْ ُّ ُ ُ ْ َ ْ َ

“Yâ Rasûlellâh! Bir adam âlimleri, amel-i sâlih işleyenleri seviyor ama onlar kadar ameli yok, bunun durumu ne olur?” dediler. Bu soruya cevap olarak:

َ ْ �� C.��‫أ‬ ُ ْ َ َْD َ َ َ ����� َّ َ �� - 14 -

www.arifankitapevi.com


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

“Kişi sevdiğiyle beraber olacak” buyurdu Efendimiz Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem). Enes (Radyallâhu Anh)n rivâyetine göre Sahâbe-i Kirâm bu hadîse sevindikleri kadar hiçbir hadîse sevinmemişlerdir. Medîne bayram etmiştir bu hadisin sonrasnda. Sevgi şâhit, delil ister, kuru kuruya sevmek olmaz. Seven sevdiğini çok anar, seven sevdiğinden çok bahseder, seven sevdiğine itaat eder ve sözünü dinler. Seven sevdiğini ölesiye dinler. Sevginin kanunu, kural budur.

ِ َّ َ ����َ ��ُ �‫��و‬ ِ ،���‫أ‬ ُّ ُ D ِّ ُ َ ��� ُ ُ ْ َّ ِ C.‫ب‬ َ ُّ ِ ُ ٌ ‫أ��כ ِإَّن ْא�َ�ْ�َ� �ْ�َכ َ�َ�אِز‬

“Mektûbat”ta İmâm- Rabbâni (Kuddise Sirruhu) böyle buyuruyor: “Hem benim düşmanm seveceksin, hem de benim seni sevdiğimi sanacaksn. Gerçekten senin akln kayptr.” Bir insan düşmann seveni sever mi? Nasl ki düşmann sevmez, onu seveni de sevmez. Biz İslam tarafndayz, Kur’ân’dan yanayz, tarafmz belli etmeliyiz. Bizler düşman tarafnda değiliz. - 15 -


NOEL TEHLİKESİ

Birisi de şöyle diyor: “Yahu hoca efendi, ben nefretle seyrediyorum.” Ben de diyorum ki; sen o yalan git, inanana anlat! Ben o kadar da saf değilim. İnsan sevmediğiyle gece yarlarna kadar oturur mu, onun başnda uyuklar m? Kimi kandryorsun? Allâh her şeyi görendir. Allâh buyuruyor:

ِ ��ِ ��‫��� ُ�وא �ِ�א‬ ِ َ َ� ‫���א‬ ِ َّ ‫�א َأ��א‬ ���‫دو‬ ُ َ ‫א���َ� ٰأ‬ َّ َ ُّ َ ُْ ُ ْ ًَ َ ِ َ �� �������ْ � �‫�א‬ ْ َ ْ ��� ُّْ ِ َ ‫ودوא َ�א‬ ُّ َ ً�‫��א‬ َ ْ َ ���� ُ َ ���‫א‬ َ​َ ُْ َ ُ َ َ ِ ْ ُ ‫أ��א��ِ � و�א‬ ِ ْ َ ��ِ َ ���‫��و‬ ���� ‫���א‬ ْ ْ َ ���‫أ‬ ُ َّ َّ َ �� ُ َ َ ُ ُ ْ َ ْ َُ ْ ِ �‫א‬ ٰ ُ َ œ‫�����ن‬ ‫�א� ِإن‬ َ ُ ِ ْ َ ���� َ ْ ��� ْ ُُْ ْ ُ

“Sizden olmayan iç srrnza vâkf tutmayn, sizden olmayanlarla muhabbet kurmayn, onlar size karş fesad eksik etmezler, hep sizin kötülüğünüzü isterler.” Avrupa birliğini görüyorsunuz! “Teröristlerin ne kadar kanal varsa serbesttir, rahatça konuşsunlar” diyor. Hani Avrupa bizimle dosttu?! - 16 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ �� ‫ودوא‬ “Onlar sizin sknt çekmeœ���� ْ ُّ َ َ ُّ َ nizi severler, ağzlarndan çkana baksanz size nefretlerini kusarlar, kalplerinde gizledikleri niyetler daha fenâdr ve daha büyüktür. Ey Müslümanlar size bu kadar ayet okuyoruz eğer aklnz varsa (Bizi dinleyin)!” (Âli ʽImrân Sûresi:118)

Onlar sizin Kadir Gecenizi mi kutluyor? Onlar sizin bayramnza m katlyor? Onlar sizin hangi örfünüze katlyor? Sizler bütün peygamberlere ve gelen tüm kitaplara inanrken onlar sizin biricik peygamberiniz, Kâinatn Efendisi Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i kabul etmiyorlar ve onlar ileri gidip Kur’ ân’a sövüyorlar. Siz nasl oluyor da, sizin peygamberinize ve mübarek kitabnza bu kadar dil uzatan, küfreden kişileri dinleyebiliyor ve izleyebiliyorsunuz? Hatta onlar sevebiliyorsunuz. Bunu nasl yapabiliyorsunuz? Ondan sonra da kalkp nasl “Ben Müslümanm” diyebiliyorsunuz? Sakn Allâh-u Te‛âlâ’nn düşmanlarnn âdetlerine, örflerine, modalarna, merâsimlerine katlmayn! - 17 -


NOEL TEHLİKESİ

Yetmiş bin evliyânn reisi İmâm- Rabbâni (Kuddise Sirruhu) şöyle buyuruyor: “Bizim bir komşumuz vard, Müslümand. Fakat baz yanlşlar vard. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakk üzere beni çağrdlar. Gittim ve gördüm ki komadadr. Kendini kaybetmiş olarak onu gördüğümdendir ki teveccühte bulundum, mânevî bir yönelişle kendisine yanaştm. Kalbine mânevî bir hal üzere nazar ettim (baktm), zifiri karanlk bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmş olarak gördüm. Komşuluk hakkn mülâhaza ederek ne yapabileceğimi düşündüm. Karanlklar dağtmak amacyla teveccüh ettim lakin zerre kadar karanlk açlmad, dağlmad. Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok. Üçüncüde de olmaynca ‘Yâ Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün’ diye düşündüm. ‘Bu kadar Sana müracaat ettim ama hiçbir faydas olmad’ diye niyâz ederken tam o esnada kalbime bir nida: ‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmş olsaydn, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağlar yerinden sökerdim. - 18 -


NOEL TEHLİKESİ

Ama bu adamdan sen bir karanlk açamazsn, çünkü bunun karanlğ baz amel noksanlklarndan değil, baz günahlar işlediğinden değil, dinsizlerin ve müşriklerin Hindularn şirk merâsimlerine katlmasndandr. Burada şirk vardr ve bu nedenle senin teveccühün burada sökmez’ diye bir ilham geldi. O zaman Hindistan’da şirk bayramlarnda boyal, renkli pilav pişiriyorlarmş ve birbirlerine bunu hediye ediyorlarmş. Bu Müslüman adam da onlardan etkilenmiş ayn günde ayn şekilde pilav pişiriyormuş, yiyor, dağtyormuş ve de kutluyormuş. Bakn başna gelen belaya. Son nefesinde ya senin imann tehlikeye girerse seni kim kurtaracak? İmâm- Rabbâni bile bir şey yapamad! İmâm- Rabbâni vam ediyor:

(Kuddise Sirruhu)

şöyle de-

“En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldm. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi. Ne yapacağm düşündüm. Cenazesine gideyim mi? Gitmeyeyim mi? Bu konuda şüphede kaldm. - 19 -


NOEL TEHLİKESİ

Durum böyle olunca istihâre yapmaya karar verdim. İstihâremde buyruldu ki: ‘O kişi zor da olsa îmann kutrararak öldü, cenazesine gidebilirsin’…” Bir Müslümann imann kurtarmas ne demektir? O kişi son nefeste çok zorland. Kefen mi yrtmak istiyorsunuz? Bas bas bağrmak m istiyorsunuz? Şeytann tasallutuna m uğramak istiyorsunuz? Peki meleklerin gelip şeytanlar defetmesini istemiyor musunuz? Birisi de: “Efendim ben bir yere gittim, onlar da televizyonu açmşlar, özel noel program vard, ben de seyrettim. Ne diyebilirim ki bu durumda. Kapatn desem de kapatmayacaklard, ben de seyretmek durumunda kaldm” diyor. Eğer onlar kapatmyorlarsa sen oradan dşar çkarsn. Birisi anlatyor: “Bir yaknmz bizim evdeyken namaza durdu, biz de televizyonun sesini edep gereği kstk. Namaz selam verip bitirdikten sonra bize yüksek bir sesle bağrd, ‘Ne kstnz sesini ben takip ediyordum!’…” - 20 www.arifankitapevi.com


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Ona dedik ki: “Namazda değil misin?” Dedi ki: “Ben ayn anda her taraf takip ederim.” Bazs da daha takva geçiniyor: “Uşağm ben yandaki odaya namaza gidiyorum, sen biraz sesini aç!” diyor. Halbuki o durumda bir odadan diğerine geçmek bile hicrettir. Hicret illâ Mekke-Medîne aras kadar mesafe gitmekle olmaz. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ٍ َ ���َ ِ ‫رض‬ ٍ َ‫ِ���� ِ�� أ‬ ِ ِ ِ � ��َ ��D ��‫و‬ ‫أرض‬ ،����ِ ‫כאن‬ َ َ َ ْ َ ْ ْ ْ ًْ َّ ْ َ ٍ ِ ِ ���‫ر‬ ِ ‫ِ������ ����� وכאن‬ ����‫و‬ َّ َ ُ َ ������� َ َ ْ َ َ َ َ َ َ َّ َ ْ َ َ ْ َ ْ @ @C.����� ُ َ َّ ‫����ِ َ�א‬ َْ َ

“Bir karşlk yer olsun dininle bir yerden bir yere kaçan kişi cenneti vâcib eder ve (hicret eden) İbrâhîm ve Muhammed (Aleyhimesselâm)n komşusu olur” buyuruyor.

ٍ ْ ‫��א‬ ِ ُ َ َ ْ َ َ ‫���אر‬ ِ ���� ِ َّ �� œ‫���א‬ ��� ���‫وכ‬ َ َ ْ �‫�����כ‬ ْ َ ُ َ َ َ َ ْ ُُْ َ

“Siz cehennem çukurunun ağznda do-

lanyordunuz, düştünüz düşecektiniz, Allâh sizi çekti-çkard. - 21 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

İslam’, Kur’ân’, Muhammed Mustafa’ y gönderdi. Allâh sizi cehennemden kurtard” buyuruyor Kur’ân. (Âli ʽImrân Sûresi:103) Peki şimdi yeniden mi ateşe düşmek istiyorsun? Hazreti Îsâ (Aleyhisselâm) havârîleriyle beraber bir memlekete uğradlar. Herkes olduğu yere düşmüş ve ölmüş. Bakkal dükkânnda, işçi tarlada, manav dükkânnda yani herkes olduğu yerde ölmüş ve kimse kimseyi gömememiş. Kimse kimseyi gömemediğinden dolay cesetlerin hepsi ortada kalmş. Hazreti Îsâ (Aleyhisselâm) bu durum karşsnda bakakalmş. Havâriler demişler ki: “Ey Allâh’n Peygamberi! Bunlara ne gibi bir belâ vurduğu hakknda Allâh-u Te‛âlâ’ya sorar msn?” Bunun üzerine Îsâ (Aleyhisselâm) Rabbimize mürâcaat etti. Mevlâ buyurdu ki: “Yâ Îsâ! Şimdi git, hava karardğnda bu kasabaya gel ve sonra onlara seslen. Kendileri sana cevap verecekler.” Hava karard ve Hazreti Îsâ geldi. - 22 www.arifankitapevi.com

(Aleyhisselâm)


NOEL TEHLİKESİ

ِ َ ْ ��‫أ‬ Havârîler arkasnda dikildiler, C������ َ ْ َ ‫ َ�א‬D َْ “Ey karye ahâlisi!” diye seslendi. Bir tek kişiِ ّٰ ‫���� �א روح‬ den ses geldi: C�� َ ُ َ َ ْ َّ َ D “Ey Allâh’n Peygamberi buyur!” dedi. Îsâ (Aleyhisselâm): C���‫�א‬ ‫�א‬D “Durumunuzu ُْ ُ َ َ merak ediyoruz, ne oldu size?” dedi. O cevaِ ِ ْ ��ِ ‫� َِ��א‬D ِ َ ِ ben: C.č��‫���אو‬ ْ ْ َ ْ َ َ ���‫���א‬ َ َ ْ �� ‫وأ����א‬ َ َ

“Geçtiğimiz gece shhatli, âfiyetli bir şekilde yedik, içtik, eğlendik, dedik, güldük haramlarla lezzetlendik, sabah kendimizi cehennemin dibinde bulduk” dedi. Îsâ (Aleyhisselâm): “Peki günahnz neydi?” dedi. Adam hemen cevap verdi: “Dünyay sevmekti.” Îsâ (Aleyhisselâm): “Peki dünyay nasl sevdiniz?” dedi. Adam cevap verdi: “Ey Allâh’ n Peygamberi, biz dünyay çocuğun anasna bağlanmas gibi sevdik.” Çocuk annesinden dayak yer yine “Anne” diye ağlar. Enayi çocuk “Baba” diye ağlasa babas onu belki kurtarr. İşte dünya da insana neler eder, insan yine dünyay sever. Halbuki Rabbini sevse Rabbi onu kurtarr. - 23 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Sonra Îsâ (Aleyhisselâm) şöyle dedi:

C.�ٍ��َ�ِ�َ �ِّ‫���ْ��א َرْأُس ُכ‬ ��D َ ُّ ُّ ُ

“Dünya sevgisi bütün günahlarn başdr.” Bu ylbaş kutlamalarnn nedeni nedir? Dünya sevgisi! Bu kadar yeme, içme, eğlenme, merasim, keyif bu kadar haramn sebebi ne? Dünya sevgisi! Âhirete iman olann, âhirete iştah olann ne işi var bunca melanette? Mevlâ’ ya dönmedik, dünyaya taptk kaldk. Ardndan Îsâ (Aleyhisselâm): “Burada bu kadar insan gördük, hepsi ceset olmuş, kimse konuşmuyor da neden bir tek sen cevap veriyorsun?” deyince, adam hemen cevap verdi: “Ey Allâh’n Peygamberi, ben bunlardan değildim, dün gece misâfir gelmiştim. Bunlarn eğlencelerine ortak oldum, hiçbir şey de demedim. Bunlara vuran belâ bana da vurdu. Şimdi bunlar cehennem çukurunun dibindeler, ağzlarna ateşten gem vuruldu, konuşamyorlar. Beni ise çengelde askda braktlar, ağzm da açk braktlar. Sana cevap verebiliyorum ama ben de aşağya m itileceğim yoksa yukarya m çekileceğim bilemiyorum.” - 24 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ www.arifankitapevi.com

İşte bu anlatlandan ders çkarmak lazm. Ölüm ve hesap var. Sen her ne kadar ruhun mezara gittiğini sansan da, ruh ya hemen bir cennet bahçesine gidiyor ya da cehennem çukuruna indiriliyor. Yani dirilmeyi beklemiyor, zaten her şey ölmekle başlamş oluyor. Çünkü arada berzah var, geçit âlemi olan mezar var. Mezarda da ruh ya azaptadr ya nîmettedir. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ِ ِ ��ِ ��‫رو‬ ِ َ ِ ْ ���‫ر‬ D َْ ُ ‫א����� َ ْأو‬ ٌ���� َ ْ ٌ َ ْ َ ��‫א���� ِ َّإ‬ ُ َْ َْ ِ ِ ّ ِ �� C.�‫א����א‬ ِ َ �ُ �� ْ َ

“Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir ya da cehennem çukurlarndan bir çukurdur” buyuruyor. Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bakn ne buyuruyor:

ِ ُ ��ِ ���َ ������ ٍ َ َ َ ��‫وأ‬ ٍ َ َ َ ��� ٍ ْ َ ��� ���‫و‬ َ َ ���‫أ‬ َّ ْ ٌ ْ َّ َ ِ َ َ D ِ ‫�����א‬ ِ َ َ َ �‫��د‬ C.������‫و‬ ً َ ُ ِ ْ ُ �َ َ َ - 25 -


NOEL TEHLİKESİ

“Âhir zamanda benim ümmetimden bir cemaat olacak. Bunlar yiyecekler, eğlenecekler, şmaracaklar, Allâh’ ve kitab unutacaklar, bir gecenin sabahnda maymun ve domuza dönüşecekler.” Bu hadîs-i şerîf sahihtir. Bahsedilen bu ümmettir. Gelecekte bizleri neler beklemektedir? Peki sen noel gecesinin sabahnda ne olacağndan korkmuyor musun? Allâh’n azab m gelecek? Saatin kaçnda gelecek bu azap diye hiç düşünüyor musun? Peki düşünüyorsan, korkmuyor musun? Allâh-u Te‛âlâ şöyle buyurdu:

ٍ َ � �‫א‬ œ�� َ ِ ‫َو‬ َ َ َ ‫إذא‬ َّ َ َ َ��َ ��� ً ُ ���ِ ُ َ ‫��د‬ ْ ُ ّٰ ‫أرאد‬

“Allâh bir kavme azap göndermek isterse, kimse onu reddedemez ve geri çeviremez. Hiçbir güç buna yetmez.” (Raʽd Sûresi:11’den) Kendini neden rahmete mazhar edeceğin yerde, azaba namzet ediyorsun? Arkadaşlar! Bu dünyay elde ettik diye her şeyi kazandk sanmayalm, dünya hayatna aldanmayalm. Böyle yapanlar Mevlâ sevmiyor, bakn ne buyuruyor: - 26 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ ْ � ‫ور��א‬ ِ َّ ِ  ‫א����א‬ َ ُ ْ َ َ� ����‫א‬ َْ ُّ �‫ِא���א‬ َ َ َ ِ ‫����ن‬ ُ َ َ ‫��אء�א‬ َ َّ ‫إن‬ َ​َ ِ ‫����א �ِ�א‬ َ �‫وא‬ œ‫�א���ن‬ ����‫وא‬ َ ُ ِ َ ‫�א��א‬ َ ِ َ ‫�� ٰأ‬ ْ َ �� ْ ُ َ َّ َ َ ُّ َ ْ َ

“Öyle kullarm var ki, hiç Bize kavuşacaklarn akllarndan bile geçirmezler. Öleceğim, dirileceğim ve sonra Rabbime hesap vereceğim diye hiç düşünmezler. Dünyalk bir şey kazandklarnda mutlu olurlar, dünyalk bir şey kaybettikleri zaman mahzun olurlar” (Yûnus Sûresi:7) buyuruyor. Bir nâmahreme baktğnda içinin seni kemirmesi lazm. İçinden bir sesin sana “Harama baktn sen” demesi lazm. Allâh ile aray bozduğun vakit bütün huzurunun kaçmas lazm. Sen ancak, maaşn kesilince, işten atlnca, araban bozulunca ya da çocuğun hastalannca moralsiz oluyorsun ama namaz ve orucu kaçrp günaha batnca hiç mi hiç umrunda olmuyor. İşte senin durumun ve târifin bu âyete uyuyor. Allâh-u Te‛âlâ:

œ‫�כ���ن‬ ٰ ُ َ ُ ِ ْ َ ‫כא��א‬ َ ِ �‫أو‬ ُ َ ‫א��אر � َِ�א‬ ُ​ُ َ ْ َ ‫ئכ‬ ُ َّ ��‫��وא‬ - 27 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

“Onlar dünya ile teskin oldular, dünya ile yetindiler. Onlar ki, Bizim âyetlerimizden gâfil kaldlar. İşte kazandklar kötü şeyler sebebiyle onlarn barnaklar ateş olacak” (Yûnus Sûresi:7-8) buyuruyor. Allâh’n dinini yaşayanlarla ondan gâfil kalp gevşeklik yapanlar hakknda Kâinatn Efendisi Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şu misâli veriyor:

ِ ّٰ ‫ود‬ ِ ِ ِ �ُ� ��َ� �ِ‫�َ�ُ� ْא�َ�ِאئ‬D ‫��א‬ َ ُ َ � �ِ�‫א� َوْא�َ�א‬ َ ��ُ�ُ�ْ�َ ‫אب‬ �َ​َ��َ �ٍ��َ�ِ�َ ��َ�َ ‫ ِאْ�َ�َ�ُ��א‬،‫َכَ�َ�ِ� َ�ْ�ٍم‬ َ ْ ِ َ ‫ َ�َכ‬،‫أَ��َ�א و��ُ��� أَ�َ�َ��א‬ ‫�� ِ�� أَْ�َ�ِ�َ�א‬ َ ��‫אن َّא‬ َ ْ ْ ُ َْ​َ َ ْ ِ ��‫ِإَذא א��َ��א ِ�� ْא‬ �ْ�َ ‫אء َ�ُّ�وא َ�َ�� َ�ْ� َ�ْ�َ�ُ�� َ�َ�א�ُ�א‬ َ َ ْ َ ْ ْ ‫أَ​َّ�א َ��ْ�َ�א ِ�� َ�ِ�ِ��َ�א َ��ً�א َوَ�� �ُْ�ِذ َ�ْ� َ�ْ�َ�َ�א َ�ِ�ْن‬ ْ ْ َ ِ ��َ�َ ‫��א َوِإْن أَ​َ�ُ�وא‬ ُ ‫��ْ� َوَ�א أَ​َر‬ ُ ‫َ�ْ�ُ�ُכ‬ ً ��َ ‫אدوא َ�َ�ُכ�א‬ ِ ِ َ C.‫��א‬ ً ��َ ‫أْ����ِ ْ� َ�َ�ْ�א َوَ�َ�ْ�א‬

“Allâh’n hudûdunu koruyanla, yasak snrlarn içine düşenlerin hali bir cemaate benzer ki onlar sahile geldiler. - 28 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

İki katl bir gemiye girdiler. Paylaştlar ve kura çektiler. Kimin nerede kalacağn kararlaştrmak üzere toplandlar. Herkes en havadar yerde kalmak istedi. Kimse aşağda boğulaym kalaym istemiyordu. Bu nedenle kura çekimi usûlüne başvurdular. Herkes hakkna râz geleceğini açklad. Kimisi üst kata, kimisi de alt kata çkt. Baz ihtiyaçlarn gidermek için alttakiler devaml üst kata çktlar, bu durum üst katta kalanlar rahatsz etti. Alttakiler, su ve hava alma ihtiyaçlar olduğunu belirttiler. Üst kattakiler, kurada çkana göre hareket edilmesi gerektiğini aksi takdirde durumun daha kötüye gideceğini söylediler. Bunun üzerine alt kattakiler planlar yapmaya başladlar. Denize yakn ksmda kendileri oturduklarndan, su ihtiyaçlarn gidermek için bir balta, çekiç vastasyla gemiye delik açmay uygun gördüler. Böylelikle suyun fşkracağn ve ihtiyaçlarn gidereceklerini düşündüler. - 29 -


NOEL TEHLİKESİ

Gemiye delik açmaya başladlar. O esnada üsttekiler alt kata inerek onlara yaptklarndan dolay sitem ettiler. Alttakiler: ‘Biz kendi oturduğumuz yerin altn deliyoruz, bu konuda size laf düşmez’ dediler. Üst kattakilerden bazlar onlara hak verdiler. Kendi bölgeleri olduğundan dolay fazla ses çkarmadlar. Fakat üst kattakilerin bir ksm hararetli bir şekilde bağrarak ‘Sakn ama sakn! Onlarn elinden tutun, gemiyi deldirmeyin yoksa hepimiz helâk olacağz’ dediler. Şimdi bu durumda onlarn elinden tutup, bunu yapmamalarn ve ne gerekirse meşru bir şekilde karşlayacaklarn söyleseler o da kurtulur, bütün gemi halk da kurtulur. Eğer onlarn ellerini tutmazlarsa ve gemiye su girerse, kim ne yaparsa yapsn o adam da helâk olur, diğerleri de ayn şekilde helâk olur.” Burada emr-i bi’l-mâʽruf nehy-i âni’lmünker devreye giriyor. İyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek. - 30 -


NOEL TEHLİKESİ

Kendin katlmasan da kutlamasan da, böyle bir alşkanlğ ya da meyli olana annda vaazu nasihat ederek caydrc duruma geçmek. Bunu yapmadğnda bütün ümmet büyük bir azâbn beklentisi içine giriyor. Bu hususta Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ِ ��َ� ‫��ن‬ ِ َّ �� ِ ���‫و‬ ْ ْ َ َ ،�ِ����‫א‬ C.‫���� َ�َ�� ْא�َ� ِّ� أَ ْ��א‬ َّ ُ َ َ َّ ُ ُ ���َ​َD ً ُ

“Günah işleyen ve zulmedenin elinden mutlaka tutmalsnz. Yapma, etme demelisiniz. Onun elini hakka doğru bükmelisiniz. Elinizden geliyorsa elinizle, yoksa dilinizle ama mutlaka müdahale etmelisiniz” buyurdu. Başka bir hadîs-i şerifte:

َ ‫ ِإن א���� ِإذא‬D � ِ���‫���א‬ ��� �����‫رأوא א‬ ْ ْ َ َ ْ َ َ ْ َ َ َ ْ ُ ْ ُ َ َ َ َّ َّ ِ �‫����و‬ ِ ��� C.�ِ​ِ ����ِ ‫���� َأن‬ ّٰ ����� َ ِ � ُ�‫א‬ ُ ُ َّ ُ َ ْ ُ ُ ُ ُ ّ َ ُ ْ َ َ

“İnsanlar ortalkta İslam’a uymayan şeyler işlendiğini görüyorlarsa, Allâh’n dînine karş hareketlerin sergilendiğine şâhitlik ediyorlarsa ve kimse buna bir müdahalede bulunmuyorsa o zaman beklesinler Allâh’n azâb toptann kaplayacak ve hiçbiri istisna olmayacaktr” buyuruyor. - 31 -


NOEL TEHLİKESİ

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ِ ِ � �������� ٰ َ �� ِ ،���ِ ‫رأى ِ���� ����א‬ ْ َD َ ُ َّْ ُْ َ ًَ ُْ ْ ُ ْ ِ ِ ِ ِ ْ َ ِ َ ����� ِ ِ ِ ِ َ ����� ،������ ‫ ِ��ن‬،������� ‫ِ��ن‬ ْ َ ْ َ �� ْ َ ْ َ �� َ َْ ْ َ َْ ْ َ ِ ‫وذ‬ ِ ِ ْ �� َ �� C.‫א����ن‬ �‫أ‬ ٰ َ ُ َ ْ َ َ

“Sizden bir münker gören onu eliyle değiştirsin, gücü yetmeyen diliyle vaaz etsin, gücü yetmeyen kalbiyle buğz etsin. ‘Yâ Rabbi! Bu işten sen râz değilsin, ben de râz değilim’ desin. İşte bu, îmann en zayf derecesidir” buyuruyor. Bir rivayette:

ٍ �����ِ ��ِ ‫و��� ورאء ذ‬D ٍ ِ ��ِ ���� ٍ َ َ ��ِ ��� C.‫إ���ن‬ َ ْ ْ ْ َّ َ ُ َ ْ َ ٰ َ َ َ َ ْ َ َ

“Bunun aşağsnda hardal tanesi kadar iman yoktur” buyrulmuştur. Çünkü kalbiyle buğz etmeyen o işten râz demektir. Küfre rzâ küfürdür, mâsiyete rzâ günahtr.

Hazreti Yûşâ (Aleyhisselâm)a gelen vahye dikkat edin. Allâh-u Te‛âlâ Yuşâ ibni Nûn Hazretleri’ne yaptğ vahiyde: - 32 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ ِ ِ ��ِ ���� ِ ��ِ ���� ِ ���ِ ِ ���� ‫�א‬D ��‫��אر‬ ْ َ ْ َ َْ ْ ٌ ُْ ّ ُ َ ُ َ ِ ِ َ ِ ِ ِ ��� ِ ،‫�ر���� َ���א‬ C.‫���א‬ ً ْ َ ����� َ ْ َ ��‫���ر‬ ْ َ ْ َ ًْ َ َْ

“Ey Yûşâ! Ben senin ümmetinin iyi olanlarndan, namaz klan, oruç tutan, ibâdet eden ve günah işlemeyenlerinden krk bin kişiyi, günah işleyenlerinden de yetmiş bin kişiyi helâk etme karar aldm” buyurdu. Hazreti Yûşâ Rabbinden gelen bu vahye şaşryor. Bunun üzerine Rabbine:

ِ َ �D َ ْ ��� C.‫אل ْ��َْ��ِאر‬ �َ ‫ َ�َ�א‬،‫�����ر‬ ُ ْ ُ ٰ ُ َ َ

“Yâ Rabbi! Anladm, kötüleri helâk edeceksin ama niçin bu iyi insanlara dokunuyorsun?” dedi. Rabbimiz de:

ٰ ����� ������� C.����‫��אر‬ �� ����ِ D ِ َ َ ِ ������ ْ ُ َُ َ َ ْ ُ َُ َ ُ َ ْ َ ْ َ ْ ُ َّ

“O iyiler, Benim kzdğm işleri yapanlara kzmadlar, oturup onlarla beraber yediler, içtiler. Onun için iyilerinden de krk bin kişiyi helâk edeceğim” buyurdu. - 33 -


NOEL TEHLİKESİ

Hadîs-i şerifte ne buyrulmuştu?

ِ ً َ �� ٍ ِ َ ��� ��‫�א‬ َ ْ َ ��� َ​َ َ ‫���א‬ َ ْ ‫���א‬ َ ���� َ َّ َ D َ ْ ُ ّٰ ��� ِ ِ ْ َ ْ ��� C.�‫�����א‬ �� ُ َ َ ��� َ ُْ​َُ َ

“Allâh meleklerini, bir memleketin altn üstüne çevirmeleri için gönderdi. Oradakilerin hepsini yok etmeleri için kendilerine emir buyurdu. Orada âlim, zâhid, peygamberler gibi amel eden on iki bin kişi vard. Bu kişileri görünce melekler adresi şaşrdklarn düşündüler, yanlş bir yere geldiklerini sandlar. Melekler Rabbimize: ‘Yâ Rabbi! Bir Allâh diyenin hatrna kyameti koparmayacağn biliyoruz, burada on sekiz bin âlim sabaha kadar teheccüd klyor, durum buyken bunlar gerçekten helâk m edeceksin?’ dediler. Mevlâ: ‘Hikmetimden sual olmaz, azâbm geldi reddolmaz. Helâk edin hepsini!’ buyurdu.” - 34 -


NOEL TEHLİKESİ

Hatta ve hatta:

ِD ِ � ِ�ِ� ������ C. ُّ��َ ��ِ ������ ����� ��َ ���� َّ ُ َ َ ُ ُ ْ ُ ُ ُ َ َّ َ ْ ْ ْ ْ ْ َّ

“O sabaha kadar namaz klan âlimler varya, onlardan başlayn! Benim kzdğm şeyleri gördüklerinde onlarn yüzleri bile değişmezdi” buyurdu. Bu durum üzerine melekler haddi aşamadlar, soru-sual edemediler, verilen emri yerine getirdiler. Bu konuyla ilgili sahâbe-i kirâm Kâinatn Efendisi Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e sordular: “Yâ Rasûlellâh! Bu on iki bin âlimin olduğu memleket nasl batt?!” Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Allâhu Te‛âlâ’nn onlar hakknda: “Onlar Benim gazabmla gazaplanmazdlar, iyiliği emretmezdiler, gördükleri kötülüklerden nehyetmezdiler, ‘Yapmayn, etmeyin’ demezdiler. Nemelâzm deyip onlarla beraber otururdular” buyurduğunu nakletti. Hazret-i Kur’ân’da geçen: - 35 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

ِ َ ْ �� ِ �ْ ��� ِ َّ ������ َ  œ����� ���� ِ ْ ْ ����� َ َ َ َ َ ْ ِ َ ������� َ َ ُْْ ْ َ

“Onlara o deniz kenarndaki kasabadan sor” (Aʽraf Sûresi:163’ten) âyet-i celîlesinden bahsedelim. Dâvûd (Aleyhisselâm) zamannda, deniz kenarnda “Eyle” adndaki kasabada, onun ümmetinden olan İsrâiloğullarndan bir cemaata Allâh-u Te‛âlâ imtihan olsun diye cumartesi günü balk avlamay haram kld. Bu Kur’ân’da da geçmektedir. Alt günde balk serbest ama cumartesi günü yasak. Bu alt gün boyunca denize ağlarn atyorlar ama bir tek balk oltaya taklmyor. Cumartesi günü gelince balklar ortaya çkyor ve hareketlilik oluyor. Sanki balklar “Hadi beni avla da sen de avlan” diyorlar. İşte imtihan böyle olur. Sana hoş gelecek ki, sen yapmamak üzere imtihan olacaksn. İmtihan ne zamandr? Canna hoş geldiği zamandr. Durum böyle olunca, şeytan bunlara bir adam klğnda geldi ve: “Sizde usturann ağzna sürülecek kadar akl yok” dedi. “Neden böyle diyorsun?” dediler. - 36 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

Şeytan: “Bak size bir akl vereyim. Allâh size cumartesi günü balk avlamay yasak etti. Siz denizin içine bir takm havuzlar yapn, cumartesi günü bu balklar havuzlara doldurun, balklar kaçmadan onlar havuzlara kapatrsnz, o zaman balklar denizden çkmaz siz de harama girmemiş olursunuz. Balklar da pazar günü denizden alrsnz” dedi. Böylelikle memleket üçe ayrld. Bir ksm bu durumun hîleye kaçmak olduğunu savundular. Bu hîleden ötürü Allâh onlar o anda helâk etmedi. Aradan yirmi-otuz sene geçtikten sonra, cumartesi günü yasağndan bezdiler ve bugünde balk avlamamann bir saçmalk olduğu kanaatine vardlar. Halbuki mantkl düşünseler her şey ortada. Alt gün boyunca denizde balk yokken cumartesi balk bolluğunun olmas tamamen imtihandr, bu yllarca sürmüştür. Bu inceliği yakalayabilselerdi her şeyi daha rahat anlayacaklard. İmtihan bitmedi ki sana cumartesi günü balk geliyor, anlasana! - 37 -


NOEL TEHLİKESİ

Olaylar bu boyuta varnca, hocalar geldiler ve vaaz ettiler. Haddi aştklarndan ve bu yaptklarnn Allâh katnda haram iş olduğundan söz ettiler. Fakat o insanlar bu haramdan caymadlar. Bunun üzerine hocalar onlarla aray açma ve onlarla ayn ortamda bulumama karar aldlar. Eğer ayn yerde bulunurlarsa kendilerinin de helâk olacağndan korktular. Memleketin ortasndan geçen bir snr koymaya karar verdiler. Haram işleyenler snrn ötesinde, işlemeyenlerse duvarn berisinde oturacaklard. “Hiç olmazsa Allâh bizi görsün ki biz sizden râz değiliz” şeklinde düşündüler. Birinci ksmda haram işleyenler, diğerinde işlemeyenler ikâmet etti. Üçüncü ksmsa kendileri haram işlemeyen, vaaz edenlere de “Bunca yldr akllanmayan bu milleti doğru yola getirmek arzusundan bkmadnz m?” şeklinde yaklaşanlard. “Allâh onlara zaten büyük azâb edecek, brakn vaaz vermeyi kesin” dediler. Hocalara vaaz etmemeleri ve uyarmamalar konusunda telkinde bulundular. - 38 -


NOEL TEHLİKESİ

Hocalarsa en azndan Allâh rzâs için ve âhirette Allâh-u Te‛âlâ’ya özür beyan edebilmek için vaaz etmenin doğru olduğunu savundular. Bu üçüncü ksm topluluk evlerini, yurtlarn da değiştirmediler. Beraberce yaşayabileceklerini düşündüler. Âyet-i kerîmede:

ِ َ ْ َ �ِ​ِ � ����� ����� َ ْ َ ْ َ ����� ُّ ِ ُ ��َ ���� َ َّ ������ َْ ُ َ ���� َّ َ َ  ِ ٍ ِ ����ِ ِ َ ْ َ َ ����� ���� ِ َ َُ َ ����� َ َّ ������ َ ٍ َ َ � ����� َ ُّ �� œ������ َ ُ ُ ْ َ ����� ُ َ ��َِ �

“Onlar vaazlar unutunca o kötülükten nehyeden ve insanlara ‘Yapmayn, yaptklarnz haramdr, Allâh katnda günahtr’ diyenleri Biz kurtardk, o zâlimleriyse fâsklklar nedeniyle çetin bir azapla yakaladk” (Eʽ raf Sûresi:165) buyruluyor. Görüldüğü üzere zâlimler burada iki ayr snfa ayrlyor. Birincisi, haram açk olarak işleyenler, ikincisi ise “Brak göz göre göre ateşe gidiyorsa gitsin bize ne?” diyenler. - 39 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Mevlâ Teʽâlâ ne buyuruyor:

��� ���� ��� ���� �� �� ���� ���� ْ ُ َ َ ْ ُ ُ ْ َ ُ ُ َ ْ َ ْ َ َ َّ َ َ ِ ِ َ ‫����� ِ��� ًة‬ œ������ َ َ ُ ُ َ

“Onlar ne zaman ki snr tanmadlar haddi aştlar, Biz de onlara bir gece yars ‘Çabuk maymunlara dönüşün reziller!’ buyurduk.” (Eʽraf Sûresi:166) Sabah olduğunda yaşllar domuz oldular, gençlerse maymuna dönüştüler. Akllar, beyinleri yerindeydi ve insan gibi düşünebiliyorlard, birbirlerine bakp konuşmaya çalşsalar da dillerinden hayvânî seslerin dşnda herhangi bir insanî lafz çkmyordu. Kuyruklar vard ve onlar sallyorlard. Orada bulunan iyiler kendilerine “Biz sizlere vaaz etmedik mi?” dediklerindeyse sadece kafalarn sallayabiliyorlar lakin konuşamyorlard. Böylece onlar üç gün yaşadlar ve sonra öldüler. İşte bütün bunlar bizlere Kur’ân söylüyor. Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendi ümmetinde de bunun olacağn ve yaşanacağn bizlere hadîs-i şerifte bildiriyor. - 40 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

“Biz maymundan türedik” diyenlerin sapklğ işte buradadr. Yani, maymundan bir insan türememiştir fakat insandan maymuna dönüşme yaşanmştr. Maymun, insan olmamştr ama insan maymun olmuştur. Muhammed Mustafa Sellem):

(Sallâllâhu Aleyhi ve

ِ ّٰ ���� ����� �� ‫ ِإن‬:U �� َ َD ُ ُ َ �‫�א‬ َ َ ْ َ َ ‫���א‬ ْ ِ ْ ُ �� ً ْ َ ‫���כ‬ ْ َ َ ّٰ َ C.‫ َوِإَّن ْ��ِ��َدَة َوْ��َ�َ�ِאز�� َכא�ُ�� َ��َ� ٰذِ�َכ‬،ً���ْ َ ��� ْ َُْ َ َ

“Allâh bir milleti domuza maymuna döndürdüğünde, artk onlarn neslini brakmaz, maymunlar ve domuzlar bunlardan önce de vard” buyuruyor. Bu hadîs-i şerîf “Müslim”de geçer. Efendi Hazretleri Bitlisli Şeyh Hâlid Efendi’den naklederdi. Birisi meşayhtan birine: “Bu millete onca vaaz-u nasihat ediliyor da hiç ders almyorlar. Bu neden oluyor?” diye sorunca o zat: C����� ُ ِ ُD - 41 -


NOEL TEHLİKESİ

“Mesholundular, bizim ümmetin yüzü gözü çevrilmedi ama kalbi domuza, maymuna çevrilmiş. Onun içindir ki, ne kadar da vaaz-u nasihat dinleseler kâr etmez” buyurdu. Sizler de evlerinizi Kur’ân ve Sünnet ocağna çevirin. Hayrlara anahtar, şerlere kilit olun! Yoksa bak Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ٍ َ ��ِ ‫�א‬D ِ ،��‫ِא���א‬ ُ َ ْ َ ��� ٌ ُ َ �ْ ِ���ِ ‫���ن‬ ُ ُ َ ��� َ َ ْ � ���� ْ ْ َ ِ ِ ��� �‫����و‬ ِ ‫����ون ��� َأن‬ ‫���כ‬ ُ ِ ُ ،�‫���ُ�و‬ َّ ُ ْ َ​َ َُّ ُ ْ َ َ َ ُ َْ C.������ ٍ َ َ � ُ�� ‫َأن‬ َ ْ َ ����ِ ّٰ ����� ْ َ ��� ُ ُ َ ‫أن‬ ُ ُ َّ ُ َ ْ

“Bir cemaatin içinde günahlar işleyen bir adam bulunur da ellerinden dillerinden geldiği halde o cemaat ona hiçbir şey demezlerse, o günahlar işlenirken onlar orada otururlarsa, işte bu kişiler ölümü beklemesinler, ölmeden önce Allâh’n azâb onlar kaplayacaktr” buyuruyor. O nedenledir ki, bu hususta hassas davranalm, Allâh’n ahkâmnda gevşeklik yapmayalm. Eğer yaparsak bu gevşeklik bizleri mahveder. - 42 -


NOEL TEHLİKESİ

Rabbimiz buyuruyor:

ِ ُّ ��ِ ���� œ������ َ ُ ْ َ َ ����� ُ َ ْ ُ ��� ً َ ْ َ ������ َ َْ

“Sûra üfürüldüğü zaman mahşere çkacaksnz. Cemaat cemaat geleceksiniz.” (Nebe

Sûresi:18)

İnsanlarn kimisi domuz şeklinde, bazs maymun şeklinde, fâiz yiyenler; saral ve cin çarpmş gibi gelecek. Herkes belli şekillerle Rabbinin huzuruna varacak. Rabbimiz bizi ahsen-i takvim üzere yaratt ve bu kyafetimizi muhâfaza ettirsin, bu insan şeklimizi bozmasn. Âmîn! Rasûlüllâh ruyor:

(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)

buyu-

ِ ِ ُ ��ِ ���� ِ ِ ِ ُ ��ِ ���َ ����� ������ D َ ْ َ ���� َّ ْ ٌ َ َ ��ْ ��� ْ ُ ْ ُ َ ْ ُ ِ ّٰ ���َ ِ ِ ِ ْ ���� ِ ��������� ِ ِ َ َ ْ َ ������ َ َ َ �� َ َ ����� َ َ َ ُ ��� ِ ِ ْ َ �� � ِ���� ����� ������� ُّ َ ْ َ ������ َ ُ َ َ ��َِ � َ ْ َ َ َ ْ ��� ْ C.�������� َ ُ ِ َ ْ َ ��� ُْ َ - 43 -


NOEL TEHLİKESİ

“Benim ümmetimden bir topluluk, kyâmet günü mahşere maymunlar ve domuzlarn sûreti üzere haşrolunacaklardr. Bunlar kendileri günah yapmaktan öte, günah yapanlara nemelâzmclk edip yağclk ettiler, ellerinden ve dillerinden geldiği halde onlara engel olmadlar. Bu nedenle maymun ve domuz klğnda çkacaklar.” Değerli kardeşlerim; ölüm ve kabir var. Hepimiz mezara gireceğiz. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ِ ِ ��� ِ ِ َ َّ ���� ِ َD C.������ َ َ ْ ������ ُ ْ

“Keyifleri kaçran ölümü çokça hatrlayn” buyuruyor. Bu kabiri insanlara anlatmazsak, önümüzdeki duraktan onlar haberdar etmezsek, bu milletin kafasna keyif girer. İşte bu zamanda lezzetleri kaçran ölümü skça hatrlayn. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e sordular: “Şehit olmadğ halde mahşere şehitlerle çkacak olan var mdr?” Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): - 44 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

ِ َ َّ ����� ِ ������‫و‬ ��ِ ����� �� ،���D َ ْ َ ْ �‫��כ‬ ْ َ َْْ ُ​ُ َْ ْ َ ْ َ​َ ِ C.��� ً َّ َ �����‫و‬ َ ِ ْ َ ‫���א‬ ً ْ َ

“Evet, bir insann aklna günde yirmi veya yirmi beş kere ölüm gelirse, kişi yatağnda da ölse şehitler arasnda mahşere çkacaktr” buyurdu. Şimdi sen tesbihi alp yirmi beş kere “Öleceğim” desen laklakay lisân olur, dil alşklğna gelir, kafada hiçbir şey kalmaz. Böyle yaparak bir adam kabri düşünemez ama bir sohbet dinlese kalbine tesir edebilir. Hadis ve âyet okunduğunda ölümün farkna varr. Eskiden köylerde mezarlar, kabirleri bahçeye koyarlard. Gelir giderken bir Fâtiha Sûresi okunsun da ölüye de faydas olsun, okuyana da. Dolaysyla ölüm var, kabir var, mahşer var. Lezzetleri kaçran ölümü skça hatrlayn. Adamn biri Kâbe’ye girmiş. O zaman kandiller zeytinyağyla yanyordu. @ ِ ّٰ ��‫ و����� َز‬،�� ِ ِ ّٰ ��� �����ْ َ D C.�� ُ َْ ُ َْ ُ ْ ُ ْ َّ َ ّٰ ��� ُ ْ َ �����‫و‬ ُ ْ َ ْ َ ،�� - 45 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

“Kul Allâh’n, ev Allâh’n, yağ Allâh’n” diyerek bandrmş yağa yiyor. Bekçi de bunu ِ ّٰ ��ِ ������� görmüş ve: C.�� َ ُ َ َ ْ َ َْD

“Sopa da Allâh’n” deyip adama girişmiş. Demek ki sana varan bela da Allâh’n. Srplar Bosna Hersek’in başna yollayan, Ruslar Afganistan’n başna yollayan, Müslümanlarn başna gavuru yollayan kimdir?! Allâh (Celle Celâlühü). Her şey O’nun ilmindedir. İsrâ Sûresi’nin birinci sayfasndaki Buhtü Nassâr kâfiri hakknda geçen âyetler bizzat Rabbimizin Kendi azamet ifadesiyle buyruluyor.

ِ ُ َ ‫����א‬ ��‫��א‬ ‫و�� ُ�و���א‬ َ َِ ُ ْ َ ‫���� َ� َאء‬ ً َ ����� ْ ْ َ ََْ​َ َ ُ َ ٍ ِ ٍ ِ ِ َ ��� �‫�א‬ ِّ ‫א��� ِ��َ َل‬ َ َ ����َ ���ْ َ ��‫َ َ��א ُ�و‬ ُ �� œً����� َ َ َ ً ْ َ ‫وכאن‬ ُ ْ َ ���‫و‬

“O gavurlar da bizim kullarmz ve Biz onlar sizin başnza ‘Müntekim’ ismimizi tecelli ettirmek için yolluyoruz. Yani o gavurlar yollamakla ‘el-Müntekim’ ismini ispat ediyor. Bunlar gezip dolaşacaklar ve evlerinizin ortasna girecekler. - 46 -


NOEL TEHLİKESİ

Bu gerçekleşmiş bir vaaddir” (İsrâ Sûresi:5) buyuruyor Mevlâmz. Bizler Kur’ân’ hikâye gibi dinlemiyoruz, bugüne tatbik etmek için dinliyoruz. Kyâmete kadar bu belâlar tekerrür edecektir. Bugün de olan nedir? Rabbimiz kâfirleri başmza musallat etmektedir. Zaten o kâfirlerden de intikamn en büyüğünü Kendi alacaktr, ebedî cehennem onlar beklemektedir. Bir kadn: “Benim kocam abdest-namaz nedir bilmezdi. Srplarla şarap içip âlem yapard. Şimdi cephede namaz klyor elhamdülillâh! Belâlar gördük de Allâh’a döndük” diyor. Rabbimiz sevdiğini Kendisine döndürüyor. Mevlâmz: “Müslümanlara sahibim, kâfirlere sahip değilim” buyuruyor. Şimdi hepiniz diyecek ki: “Rabbimiz, neden sahip olduğun Müslümanlar mağlup oluyor da sahip olmadğn kâfirler gâlip geliyor?” O zaman Rabbimiz: “Benim mümin kullarm dinime sahip olsaydlar, Ben onlara sahip çkardm ve dünyada gâlip ederdim” buyuruyor. - 47 -


NOEL TEHLİKESİ

Peki etmedi mi?! Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i gâlip etmedi mi?! Ashâbn, etbâʽn etmedi mi?! On dört asrdr İslamiyete izzet, devlet göstermedi mi?! Allâh-u Te‛âlâ Hazretleri: “Onlar Benim dostluğumdan bezerlerse, düşmanlarmla dostluk kurup anlaşrlarsa Ben de onlar rezil ederim” buyuruyor. Baknz sevgili kardeşlerim, yüz senedir kâfirlere meyil gösterilmiş ve İslam âlemi tamamen Avrupa’ya meftûn ve medyûn olmuş. Fakat hep geriledikçe gerilemişlerdir, şerefleri iki paralk olmuştur, kafalar harpten, belâdan kurtulmamştr, izzet, devlet, istiklal yok olmuştur. Adamn biri: “Hoca efendi haklsn, bu gavurlarn peşine gittik ilerleyemedik hatta geriledik ama sana neden gerilediğimizi söyleyeyim mi? Çünkü tam gavur olamadk. Ne gavur olduğumuz belli ne Müslüman. İki câmi arasnda bî namaz kalmşz Avrupa da bizi kabul etmiyor yardm da yapmyor, İslam âlemi de bizi sahiplenmiyor” diyor. - 48 -


NOEL TEHLİKESİ

Bu adam ilerleyememenin sebebini nerede aryor? Tam gavur olamamakta. Bu ne demek? Tam olarak Avrupal olamamakta. Rusya komünizmde çğr açmşt ama batt gitti helâk oldu. Adamn biri bu konu hakknda: “Onlar tam olarak komünizmi beceremediler de ondan helâk oldular” dedi. İslam dünya ve âhiret saâdeti getiren bir düzendir. Millet İslam kol, bacak, kafa kesmek sanyor halbuki İslam kolunu bacağn, maln namusunu sana bağşlar, saadete ulaştrr. Kâinatn Efendisi Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) savaşa yolladğ ordulara ve komutanlara ne buyurmuştu:

ِ ّٰ �� ِ ِ ّٰ �ِ�‫»ِאْ�َ�ِ�ُ��א ِ�א‬ ِ �‫א� وَ�َ�� ِ�َّ�ِ� ر‬ ،�‫א‬ َ ّٰ �ِ ‫א� َو‬ ْ ُ َ ،‫ َو�َ َ�ِ���א‬،ً��ْ�ِ َ�‫ َو‬،‫َو�َ َ�ْ�ُ�ُ��א َ��ً�א َ�ِא��א‬ ً ْ ً «.‫ َو�َ ُ�َ�ِ�ُّ��א‬،‫َو�َ ْא��أًَة‬ َ

“Allâh’n ismiyle, Allâh(n yardmy)la, Rasûlüllâh’n sünneti üzere gidin. Yaş geçmiş fânileri, çocuklar, küçükleri ve kadnlar öldürmeyin. Kimsenin kolunu, burnunu, kulağn kesmeyin.” - 49 -


NOEL TEHLİKESİ

İşte büyük medeniyet budur. Bu Srplar, bu Hristiyanlar ve bu Avrupannki hangi medeniyettir? Bu yaptklar zâlimlikler hangi medeniyete girer? Onlar Filistin’de, Afganistan’da, Irak’ta, Doğu Türkistan’da Müslümanlar dilim dilim doğrarken bizim Müslümanlar onlarn bayramlarn nasl olur da kutlayabiliyor? Bu millet Allâh’a ne demek istiyor?

ِ ِ ��ِ ���‫أ‬ ِ َ ْ �‫��א‬ َ ِ َ ْ �‫��א‬ C.�‫א���א‬ ُ َ ِD َ ْ ُ َ ْ �‫א��א‬ َ

“Hal ve vaziyet dili söz dilinden daha iyi konuşur.” Biz her ne kadar ellerimizi açmş “Rabbimiz bu belâlar def et” diyorsak da, geri kalanlar bu noele iştirakleriyle, çam devirip hindileri kesmeleriyle, mezeler hazrlayp içki içmeleriyle ve televizyon başnda sabahlara kadar eğlenmeleriyle Allâh’a ne demek istiyorlar? “Yâ Rabbi belâmz âcil gönder” diyorlar. Bu millet Kur’ân’a değer verdikçe Allâh indindeki yeri değerlenecektir ve milletin Rabbimiz katndaki değeri de artacaktr. Dersimizin başnda okuduğum âyet-i kerîmede Rabbimiz buyuruyor: - 50 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ ْ ِ ����‫����� ٰأ‬ ِ ً ِ َ ������ ِ ����� ُ َ َ ِ َّ ���‫أ‬ َ َّ �� َ ����� َ ُّ َ ��َ  ُ ُ ‫إن‬ ِ ِ ِ ��� ������ ������ ِ ����‫ُأ‬ œ������ َ ِ َ ������‫إ‬ ْ ُ َ َ ْ َ ْ ُ ُّ ُ َ َ َ ْ ُ

“Sizden önce kitap verilmiş Yahudi ve Hristiyanlarn ekseriyetine inanrsanz, itaat ederseniz sizi döndürürler, gavur olmaya çevirirler. Ey inananlar; Yahudi ve Hristiyanlara uyarsanz sizi bu imân şerefinden ayrp gavur ederler, cehennemde kendilerine arkadaş ederler.” (Âli ʽImrân Sûresi:100) Şimdi bu gece Hristiyanlarn noel gecesidir. Allâh-u Te‛âlâ ve Tekaddes Hazretleri kimileri hakknda uğursuz olan bu geceyi bizim hakkmzda mübarek klsn. İmâm- Rabbâni (Kuddise Sirruhu): “Zamanlarn kendileri açsndan uğursuzluklar, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in gönderilmesiyle kaldrlmştr” buyuruyor. Ancak, saatler, günler, geceler, vakitler kendilerinde yaplan ameller ve hareketler muâcehesinde sahibi hakknda ya mübarek olurlar ya meşʽum (uğursuz) olurlar. - 51 -


NOEL TEHLİKESİ

Hangi vakitte insan Allâh-u Te‛âlâ’nn taat ve rzas uğrunda bir amel işliyorsa o vakit onun hakknda mübarektir. Hangi vakitte insan zamann, Allâh-u Te‛ âlâ’ya isyan ile, O’ndan yüz çevirerek ve O’na karş gelerek Rabbinden gafil olarak geçiriyorsa, o vakit onun için uğursuzdur. Çünkü taat, ibâdet ve zikir rahmet-i mûciptir. İsyan, gaflet ve Allâh’tan yüz çevirmek ise lânet-i mûciptir. Bu gecenin gece olarak bir uğursuzluğu yoktur ama bu insanlar bu kadar mâsiyet işliyorlarsa, mâsiyet dozu arttğ için, günah snr aşldğ için bu gecenin birçok kişi hakknda uğursuzluğu, musibeti, şerri vardr. Biz onlardan etkilenir miyiz? Etkilenmez miyiz meselesine gelince “Biz onlar gibi yapmazsak etkilenmeyiz” diyemeyiz. Müminler yaplan günahlar elleriyle, dilleriyle ve kalpleriyle red ve inkâr etmedikçe, bu günahlara müptela olanlara merhamet edip, acyp davet etmedikçe, vaaz etmedikçe, tebliğ etmedikçe onlar da sorumluluğa ortaktrlar. Teblîğin ve dâvetin çok tesiri vardr, insanlar unutuyor, gafil avlanyor. - 52 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Bütün bu olanlar doğal ve normal zannediyorlar. “Ne var ki bunda?” gibi geliyor ama, içlerine düştükleri bu büyük tehlikenin farknda olmuyorlar. Uyanklar uyuyanlar uyandrr da böylece Allâh (Celle Celâlühü)nun belas kalkar inşâallâh. Yoksa bela bekleniyor.

�� �� œ������� ُ َّ َ َ َ �ِ ٌ �ّ ��� َ َ ُ ٌّ ُ ْ ُ

Allâh buyuruyor: “Herkes (amelinin karşlğn) bekliyor, siz de bekleyin.” (Tâhâ Sûresi: 135’den)

Onlar; “Bu müslümanlar ne zaman helâk olacak? Bize vaaz edenler bizi huzursuz ediyorlar, bize şu günah yapma, bu günah yapma, cehennem var, ölüm var, kabir var, azap var diyerek bize eziyet ediyorlar, bizim moralimizi, bozuyorlar, keyfimizi kaçryorlar bunlar ne zaman susturulacak bunlar ne zaman durdurulacak” diye bekliyorlar. Onlar bir bekleyiş içerisindedirler. Tabi ki Müslümanlar Allâh-u Te‛âlâ’nn kâfirlere ve zâlimlere tehdit buyurduğu azaplarn gelmesini bekliyorlar, herkes bekliyor. - 53 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

Ama bizler kimsenin aleyhine bedduac, lânetçi olmayalm. “Allâh belasn versin, Allâh azap etsin, gazap etsin” demeyelim, düşmüşe bir tekme de biz atmayalm, ya ne yapalm? Dua edelim, ama ne yapmayalm? Yaplan melânetleri normal karşlamayalm. Bu gecede içilen içkiler bir seneye eşittir. Bir sene içilecekle bu gece içilen eşittir. Bu geceki kumarlar, zinalar, eğlenceler, bu geceki âlemler, keyifler… Biz bu konuyu işlenen günahlar açsndan ele alyoruz. Bir de “Kutlanan merasim ne? Ne var bunda” diyorlar. Ne var bunda olur mu? Senin, hem dînî hem mânevî hem millî bütün değerlerin ayak altna alnmş durumdadr. Kâfirlerden senin ramazan bayramn, kurban bayramn kutlayan var mdr?! Sen onun paskalyasn, noelini kutladğn zaman iş neye dönüyor? Ayn Rabbimizin buyurduğuna dönüyor.

ِ �� ������� ِ ‫�� َ ْ���� ُ��� ِء‬ œ������� ْ ُ َ ُّ ُ َ َ ْ ُ َ ُّ ُ َ ُْ َ - 54 -


NOEL TEHLİKESİ

“Ey Müslümanlar! Sizler o yanlş yapan kimselersiniz ki, siz kâfirleri seversiniz onlar sizi sevmezler.” (Âli ʽImrân Sûresi:119’dan) Muhammed Mustafa Sellem) hakknda:

(Sallâllâhu Aleyhi ve

œ��ُّ�ِ�َ ‫َ�ِ�ٌ�� َ�َ��ِ� َ�א‬ ْ ْ

“O Peygamberiniz ki sizin skntlarnz ona zor gelir, ayağnza diken batsa ona ağr gelir, o size ananzdan babanzdan yakn gelir” buyruldu. (Tevbe Sûresi:128’den) Kâfirler içinse tam tersi olarak,

œ��ُّ�ِ�َ ‫َوُّدوא َ�א‬ ْ

“Sizin skntnz, zahmetiniz musibet ve felakete uğramanz onlar sevindirir. O Hristiyanlar, o Yahudileri, o müşrikleri, o kitapszlar, kâfirleri sevindirir” buyruldu. (Âli ʽIm-

ran Sûresi:118’den)

ِ َ ��ِ �‫��� א����א‬ ِ َ �� œ� ِ��‫���א‬ َ َْ ْ َ ْ ْ ُ َ ْ َْ

“Ağzlarndan buğuz, nefret ve kin fşkryor.”

ِ ْ ُ ‫و�א‬ َ ���‫���� ��و‬ œ���� َ​َ َُ ْ ْ ُ ُ ُ ُ - 55 -


NOEL TEHLİKESİ

“Kalplerinin gizlediği daha büyüktür.”

(Âli ʽImran Sûresi:118’den)

Irak’ bir düşünün, Filistini bir düşünün! Diyorlar ki: “Bize karş hiçbir saldr olmayana kadar krmaya-geçirmeye devam edeceğiz.” Zaten kimsenin sana saldrdğ yok ki! Durup dururken milleti evinden çkartyorsun, tutukluyor ve gözaltna alyorsun vesâire. Kendi vatannda insanlar muhâcir etmişler. Bu açk ve net bir gerçektir. Şimdi Irak’ta kadnlar: “Bizi kirlettiler, gelin artk bizi öldürün!” diye bas bas bağryorlar, millete işkence ve eziyet ediyorlar, adamlar camilerin içinde öldürüyor, her yeri yakp ykp viran ve ifsâd ediyorlar. Adamn önünde karsna ve kzna tecâvüz ediyor bu insanlar. Mevlâmz:

ْ � œً�‫������� َ��א‬ َ ُْ َ ُ َ َ

“Sizden fesad eksik etmezler, sizden en ufak bir bozgunculuğu noksan etmezler” buyuruyor. (Âli ʽImran Sûresi:118’den) Sen Allâh’tan iyi mi biliyorsun bunu? - 56 -


NOEL TEHLİKESİ

Mevlâmz:

œ�� ّٰ ‫َو‬ َ �ُ�َ�ْ�َ َ� �ْ�ُ�َْ‫��ُ َ�ْ�َ�ُ� َوأ‬

“Allâh bilir, siz bilmezsiniz” buyuruyor.

(Bakara Sûresi:216’dan)

Sen hâlâ: “Ben iyi geçineceğim, o benim dostumdur, ona öyle yapyor bana yapmaz” diyorsun, hangi zihniyettesin? Hangi iddiâdasn? Rabbinden iyi dost mu buldun? Sana beyan ediyor “Kalplerinin gizlediği daha büyüktür” (Âli ʽImran Sûresi:118’den) buyuruyor. Bizim ecdâdmzn tatbikât, İslam’n icraat ortadadr. Hazreti Fâtih’in İstanbul’u fethi ortadadr, Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Mekke fethi meşhurdur. Güneş takvimi ile 1 Ocak tarihi, bu fethin nasip olduğu tarihe denk gelmektedir. Kâinatn Efendisi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ne yapt? Kendisine o kadar eziyet edenlere, kendisini vatanndan sürenlere, hiç bir fesad gizlemeyen o Mekke müşriklerine Mekke’yi fethettiği zaman ne yapt? Eman vermedi mi, güvence vermedi mi? “Kan dökülmeyecek” buyurmad m? - 57 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

İstanbul’un fethine bakn, “Kilisedeki adama dokunmayn, hastaya dokunmayn, kadna dokunmayn, yaşlya dokunmayn! Ancak sana saldran def edeceksin!” denmedi mi? Başka çare yok zaten zulüm kaplamş İstanbul’un içini millet işkencede. Rum milleti bile “Papaz tac göreceğimize Müslüman sarğ görelim” diyordu, öyle zulüm vard Kostantin’de. Oysa İslam adalet getiriyor, rahmet ve merhamet getiriyor. Fransz tarihçileri “Dünya, müslümanlardan daha güzel fâtihler görmedi” diyor. Onlarn nice memleketleri fethedildi ama kendi yaptklar zulümler, eziyetler, İslâm’n gelmesiyle rahata kavuşturuldu, gavurlar bile huzur ve adâlete kavuşturuldu. Gavurlar ne zaman birbirine girse, onlar barştrsnlar yahut eziyet edene karş kendilerine yardm etsinler diye Müslümanlardan medet umarlard. Müslümanlar böyle davranyor, İslam bunu emrediyor. Ne güzel dindir İslam. Orada Müslüman kzkardeşine tecavüz eden, camilere saldran, oray buray ykan in- 58 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

sanlarn merasimine mi katlp kutlayacaksn? Onlarn gecesine iştirak edeceksin? “Ben öyle anlamyorum” diyor kimisi… Fakat, ortada bir gerçek var ki, bu kimsenin anlayşna göre değişmez. Ortada bir vâka var, bu onlarn dînî merâsimi, bu onlarn dînî bayramlar. Bunun başka bir îzah yok. Sana yakşr m buna katlmak ve bunu kutlamak? Bir Müslümana yakşr m bu kutlama? Yakşmaz! Yani orada onu tebrik edip “Gel bana da bu zulümleri yap” m demek istiyorsun? Herkes bekliyor sen de mi belan bekliyorsun? Bu yakşmaz, o halde uyanmak ve uyandrmak lâzm, belki insanlar bu mânây veremiyorlardr ama mâhiyet bundan ibarettir. Rabbimiz buyuruyor:

ِ �� ٰ ُ َ ���� œ��� َْ َّ َّ َ �� َ ْ ��� ُ

“Biz size âyetleri açkça beyan ettik.” (Âli

ʽImran Sûresi:118’den)

œ‫�����ن‬ ‫ ِإن‬ َ ُ ِ ْ َ ���� ْ ُُْ ْ

“Ben size akl verdim, akl vermediğime sorumluluk yüklemedim.” (Âli ʽImran Sûresi:118’ den)

- 59 -


NOEL TEHLİKESİ

Mevlâ Te‛âlâ buyuruyor: “Size akl verdim.” Siz anlyor musunuz? Anlyorsunuz. Kâr zarar biliyor musunuz? Biliyorsunuz. Kendiniz, âileniz, çoluk çocuğunuz ile ilgili menfaati seçiyor musunuz? Seçiyorsunuz. Dostunuzu düşmannz seçiyor musunuz? Size iyiliği olan ile kötülüğü olana ayn m davranyorsunuz? İyi olan iyi gününde tebrik ediyor, kötü gününde tâziyeye gidiyorsunuz. Kötü olann kötü gününde bayram ediyorsunuz, iyi gününde ise üzülüyorsunuz çünkü o sizin düşmannz. Bu nasl bir meseledir? “Hem düşmanm seveceksin, sonra da benim de seni sevdiğimi zannedeceksin. Sen kafay yemişsin” diyor İmâm- Rabbâni (Kuddise Sirruhu). Kafa yok neden? Çünkü “Sen benim düşmanm seveceksin ve benim seni sevdiğimi sanacaksn.” Bu olacak şey mi?! Hepimizin dostlar, düşmanlar var, kiminin akrabâdan, kiminin âileden, kiminin aşîretten, kiminin şahsî, kiminin ticaretten, kiminin de ortaklktan. Herkesin bir alanda dostu, düşman, rakîbi var. - 60 -


NOEL TEHLİKESİ

Samimi olduğu, nefret ettiği kimseler var öyle değil mi? Kimini görünce yüzü asldğ var, kimini görünce yüzü güldüğü var. Konuştuğunda daraldğ var, konuştuğunda ferahladğ var. Hepimizin yok mu? Var! Peki o zaman dostunuzun iyi gününde seviniyor, kötü gününde üzülüyorsunuz, zaten sevgi ve muhabbet bunu gerektirmiyor mu? Düşmannzn kötü gününde ise seviniyor, “Oh oldu” demiyor musunuz? Kâide bu değil mi? “Böyle mi yapmak lazm” konuşmuyoruz, yaplan bu değil mi? Gayri ihtiyâri insann doğasnda var bu; düşmannn kötü gününde sevinir, iyi gününde üzülür. Bunlar şu anda senin Müslüman din kardeşini, İslam vatanlarn, İmâm- Âzam’n câmisini, bütün türbeleri, bu kadar mukaddesat çiğnemiş geçiyor. Ana haber bültenlerine bakn, bütün bunlar ben uydurmuyorum, herkes izliyor ve bütün bu olanlar dünya görüyor arkadaşlar. Kâinat yaratan buyuruyor ki: “Bir fesâd sizden eksik etmezler, ağzlarndan düşmanlk ve nefret çkyor, kalplerinde gizledikleri daha büyüktür.” (Âli ʽImran Sûresi:118’den) - 61 -


NOEL TEHLİKESİ

Herşey de ellerinden gelmiyor, eğer ki gelse sizi lime lime edecekler. Hiç sizin iyiliğinizi istemezler, siz ne kadar sknt çekerseniz o kadar sevinirler. Onlarn zihniyeti bu! Medineli Hac Osman Efendi Hazretleri vard. Allâh rahmet eylesin! Bu zat büyük velîlerden, büyük âlimlerden idi. Beykoz’da dururdu. Efendi Hazretlerimiz onun câmisinde vaaz ederdi. Efendi Hazretlerimiz de onu tanrd. Ali Haydar Efendi Babamzn muâsryd, akrânyd. Bu mübârek insann Arapça eserleri de vardr. Efendi Hazretleri de o zaman Efendi Babamzn izniyle Beykoz’da vaaz verirdi. Efendi Babamz: “Garip zamandr oğlum, istiyorum yanmda durasn. Ama nasl göndermeyeyim ki seni? Sohbete istiyorlar seni, o nedenle git” derdi. Efendi Hazretleri o zaman yalnz başna, bir-iki kişi ile gemilere biner giderdi mübarek. Efendi Hazretlerinden dinlediğime göre şöyle anlatt: - 62 -


NOEL TEHLİKESİ

“Bir keresinde dönüyoruz. Hac Osman Efendi de bize rastlad, o da bizimle ayn gemide dönüyordu. Hac Osman Efendi denizi göstererek: ‘Bu denizler günde yetmiş kere Allâh’a mürâcaat ediyor. Yâ Rabbi! Müsâade et, şu âsileri boğalm!’ diyor. Allâh-u Te‛âlâ’nn vaadi var: ‘İznim olursa yaparsnz’ buyuruyor. Denizleri teskin ediyor, sakinleştiriyor Mevlâ dedi.” Mevlâmz:

ِ َ َّ َ ������� ���� ‫���د‬ ُّ َ ْ َ َ ��� ُ ْ َ ْ ����‫و‬ ُ ْ ‫�����ن‬ ْ َ َ ُ َ َ َّ ُ َ َ ِ œ��� ُ َ ِ ْ ���‫و‬ ًّ َ ������ ُّ َ َ

“Az kalsn yedi kat gök çatlayacak ve ayrlacak, dökülecek, düşecek, yer yarlacak, insanlar açlan oyuklarna alp yutacak, dağlar düşecek, insanlar ezecek ama Ben tutuyorum!” (Meryem Sûresi:90) buyuruyor, sebep?

ِ œ��� ْ َ ً َ ‫����� ِ� َو‬ ْ َ َ ‫أن‬ ٰ ْ َّ ���‫د‬

“Allâh’n oğlu var dedikleri için! Allâh doğurdu dedikleri için (böyle olacakt)!” (Meryem Sûresi:91) Hâşâ ve kellâ! - 63 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Peki kimdir o “Allâh doğurdu” diyenler? İşte bu noel kutlayanlar, işte bu Îsâ (Aleyhisselâm) n doğum gününü kutlayanlar. Bu noel bayram onun bayram. İşte Allâh’a ortak ettikleri, “Oğlu var” dedikleri bayram bu bayram. Mevlâ buyuruyor: “Az kalsn gökler çatlayacak, yerler yarlacak, dağlar düşecekti.” İşte bu sözün azametinden, büyüklüğünden dolay gökler çatlayacakt, yerler yarlacakt, dağlar düşecekti! Mevlâ’ya yakşr m? Mevlâ’ya sövüyorlar! “Baba-oğul, Rûhu’l Kudüs” diyorlar, üç ilâha kâil oluyorlar. “Îsâ (Aleyhisselâm) da zor duruma düşürüyorlar” diyeceğim ama Îsâ (Aleyhisselâm) zor duruma düşer mi? O cevabn veriyor ama mahşerde de bunu soracak.

ِ ُ ��‫����و‬ ِ ُ ِ َّ ����� ِ ِ ��� ��‫وأ‬ َ ْ َ َ‫أ‬ َّ َ ْ ُ ��‫أ‬ َّ َ ِ ّٰ ‫دون‬ ِ ُ ��ِ ��� œ�� ْ ِ ْ َ ��ِٰ

“Sen mi dedin insanlara ki Allâh’ brakn da, benimle anam ilah tutun?” (Mâide Sû-

resi:116’dan)

- 64 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLÄ°KESÄ°

ĂŽsâ (Aleyhisselâm)a bunun denmesiyle mafsallarďƒľ kesiliyor, tiril tiril titriyor. CebrâÎl (Aleyhisselâm)ďƒľn mafsallarďƒľ kesiliyor Mevlâ’nďƒľn azameti karĹ&#x;ďƒľsďƒľnda! Kim tutunabilir? ĂŽsâ (Aleyhisselâm):

��Ů? ��� ŮŽ Ů? ŮŽ ‍أن‏ Ů’ ŮŽ ��Ů? ‍���ن‏ Ů? Ů? ŮŽ ��ŮŽ ������ ŮŽ ŮŽ ŮŽ Ů’Ů? ŮŽ Ů’ ŮŽ ��ŮŽ ���‍أ‏ Ů? Ů’ �َ ��Ů? �� ���� Ů? Ů’ ŮŽ ŮŽ ����Ů’ Ů? ��� ��� Ů’ Ů? ��Ů? Ů‘Ů? ŮŽ ďż˝ Ů? ŮŽ Ů’ ŮŽ ��� Ů? Ů? Ů? Ů’ Ů? ‍ؼن‏ ŮŽ Ů? ŮŽ Ů’ ŮŽ ����� Ů? Ů’ �َ ��Ů? �� ���‍أ‏ ŮŽ ��‍ؼ‏ ŮŽ Ů? ��� ������ Ů? Ů? Ů’ ‍أ�� ŮŽ�� ŮŽŮ‘ Ů?م‏ Ů’ ŮŽ ŮŽ Ů‘ŮŽ ŮŽ ŮŽ Ů? ŮŽ Ů’ ŮŽ��ŮŽ Ů? Ů? ŮŽ ŮŽ �� Ů‘ŮŽ �‍�� Ů? Ů’��� ŮŽ��� Ů?ؼ‏ Ů? ŮŽ ďż˝Ů?Ů? ďż˝ �����‍أ‏ ďż˝Ů?�ّ �َ �� Ů? Ů? Ů’ ‍أن‏ ŮŽ ŮŽ Ů‘Ů° ������ Ů’Ů? Ů? Ů’ŮŽ ŮŽ Ĺ“����� Ů’ Ů? Ů‘ŮŽ ŮŽ ŮŽ

“Ya Rabbi seni, çocuktan, eĹ&#x;ten, evlattan tenzih ederim. Hakkďƒľm olmayan Ĺ&#x;eyi sĂśylemek bana yakďƒľĹ&#x;ďƒľr mďƒľ. Zaten demiĹ&#x;sem, sen onu bilmiĹ&#x;sin. Ben onlara sadece: ‘Benim de Rabbim Allâh’tďƒľr, sizin de Rabbiniz Allâh’tďƒľr, ancak O’na ibadet edin!’ dedimâ€? diye cevap veriyor. (Mâide SĂťresi:116-117) di:

ĂŽsâ

(Aleyhisselâm)

bir keresinde de Ĺ&#x;Ăśyle de- 65 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ �ِ�ّ �َ �� َ َ َ َ ِ َ ْ ِ ��ِ �َ ��َ ������ ُ ُ ْ ������‫إ‬ ُ َ ْ ���� َ ّٰ ������ ِ ّٰ � ���� ِ َ �� ��ِ ���� ‫��م‬ ��� ّٰ َ ْ ِ ْ ُ �ْ �َ ��‫إ‬ َ ْ َ َ ُ َّ ِ ����� َ ُ ْ ْ ُ َّ َ َ َّ ِ ِ ِ َّ ِ ��� ����� ������ ْ َ َّ َ ْ ٍ َ ْ َ �� œ����‫أ‬ ْ �������� َ َ َ ُ َّ ُ َ َ َ �����

“Ey İsraîloğullar! Benim ve sizin Rabbiniz olan Allâh’a kulluk edin. Allâh’a bir şeyi ortak koşana Allâh cenneti haram klar, yerini ateş klar, şirkten büyük zulüm olmaz. Allâh’a çocuk, eş isnad etmekten büyük zulüm olmaz, zâlimlerin ensâr, yardmcs olmaz, Allâh’tan başka kimse onlar kurtaramaz. Allâh da onlara yardm etmeyecek, helâk olacaklar.” (Mâide Sûresi:72) Mesîh bunu dedi. Îsâ (Aleyhisselâm) bunu dedi ama onlar kalktlar bu fikre kâil oldular, Îsâ (Aleyhisselâm)a “Allâh’n oğlu” dediler. Şimdi onun doğumunu ve mîlâdn kutluyorlar. Eğer bu işe şirk katmasalard, O’nu Allâh’a ortak saymasalard o zaman başka! Biz Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğumu biz kutluyor muyuz? Mevlid Kandili var m? Var. - 66 -


NOEL TEHLİKESİ

Bunda bir saknca var m? Yok! Neden? Çünkü Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Allâh’a dua etti.

C.�ُ��ُْ� ‫َאّٰ��ُ�� �َ َ�ْ�َ�ْ� َ��ِ�ي َوَ�ً�א‬D َ ْ َّ

“Allâh’m benim mezarm taplan bir put yapma! Beni Kendine ortak koşturulacak duruma getirme! İnsanlar bana taptrta, bana secde yaptrma Yâ Rabbi!” dedi. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in duas kabul oldu. Ona ilah diyen var m? Hâşâ! Yok. Onun için onun doğum günü kutlanyor ama tabî ki diğer peygamberlerin doğumundan da teberrük ederiz, tevessül ederiz velâkin Îsâ (Aleyhisselâm)n doğumunu neye çevirdiler? Onu Allâh’a ortak ettiler, oğlu dediler, dinlerini tahrif ettiler, kitaplarn değiştirdiler. Eh şimdi bu iş Îsâ (Aleyhisselâm)n doğumundan çkt. Peki ya ne oldu? “Şirk merâsimi, küfür bayram” oldu! Buna bir Müslümann iştirâkinin ne mânâs var? - 67 -


NOEL TEHLİKESİ

Şimdi bazlar soruyor: “Eh Hoca Efendi şimdi onlarnki ayn yirmi beşinde, biz şimdi birindeyiz. Beş gün olmuş, bu gece bir hindi yesek nasl olur acaba?” Câiz olmaz. Zaten onlar bir hafta resmen tatil ediyorlar, bir hafta boyunca kutluyorlar. Ya da biri: “Ben ylbaş için değil de, öylesine bir hediye göndersem nasl olur acaba?” diyor. Olmaz! Bu sefer diyor ki: “Ee ama ben ylbaş için göndermiyorum.” O zaman niye şimdi gönderiyorsun? “Arkadaşn doğum günü.” O kişinin doğum günü o gün ise o başka. O ayr bir şey. Her zaman yaptğn şey bu güne çatabilir, her zaman yaptğn bir şeyi ylbaş için yapmyorsun ama sen şimdi hiçbir vesîle hiçbir neden yokken “Bayramnz kutlu olsun” dersen ve hindi kesersen olmaz. Onu on gün sonra, bir sene sonra, bir ay sonra ye. Şimdi ylbaş özel programlar var. “Ben her gün program seyrediyorum bunu da seyretsem herhalde câizdir” diye düşünüp kendi fetvâlarn kendileri veriyorlar. - 68 -


NOEL TEHLİKESİ

Adam diyor ki: “Onu zaten yapyorum, bunu da yapsam herhalde câizdir.” Şadrvan müftüsü oturmuş kendi kendine pişirmiş. Zaten her gün seyrediyorum, o gün de seyretsem bir şey olmaz diye düşünüyor. Her gün seyrediyorsa zaten özrü kabahatinden büyük ama şimdi onu karştrmayalm bu işe. Sana ne diyorlar? “Ylbaş Özel” diyorlar. Biz de sana ne diyoruz? Özellerden kaç! Çünkü o güne mahsus bir masraf yaplmş, o kutlamaya dair bir önem bir özen gösterilmiş, dolays ile iştirak olur, katlmak olur, hisse almak olur, pay almak olur ama aldğn pay da azaptan olur, ateşten olur, gazaptan olur. O pay ateşten cehennemden olur! Nerden pay alacağm? Gavura rahmet mi yağyor da sen payn alacaksn? Küffâra lânet yağarken “Bana da, bana da” diye başn sokacaksn. “Belam ver Yâ Rabbi” demiş olacaksn. - 69 -


NOEL TEHLÄ°KESÄ°

Ne gereÄ&#x;i var? Ä°stediÄ&#x;ini al ye ama bu gĂźnĂź bulma, zâlimlere iĹ&#x;tirakçďƒľ olma!

Ů? �� Ů° Ů? ŮŽ ��Ů‘ŮŽ ��ŮŽ �� ‍�����ن‏ ‍��� Ů?ؼن‏  ŮŽ Ů? Ů? Ů’ ŮŽ ���� ŮŽ Ů’ ��� Ů’ Ů?Ů’Ů? Ů’ Ů? Ů‘ŮŽ Ů’ ŮŽ Ů? �� ������� Ů? ‍�� ŮŽ Ů’أ��� Ů?أ�� Ů?إ‏ ‍������ن‏ ŮŽ Ů? Ů? Ů’ Ů? ŮŽ ������� Ů’ Ů? ŮŽ Ů‘Ů? Ů? ŮŽ ŮŽ Ů’ Ů? ŮŽ Ů‘Ů? Ů? ŮŽ Ů’Ů? ŮŽ Ů? Ů‘Ů? Ů? ������Ů? Ĺ“��� Ů? ŮŽŮ? Ů’ ďż˝

“Aklďƒľnďƒľz varsa size âyetlerimi açďƒľklďƒľyorum. Siz onlarďƒľ seviyorsunuz, onlar sizi sevmiyor. Siz bĂźtĂźn kitaplara inanďƒľyorsunuz, onlar sizin kitabďƒľnďƒľza inanmďƒľyor, siz bĂźtĂźn peygamberlere inanďƒľyorsunuz, onlar sizin peygamberinize inanmďƒľyor. Siz hiç mi anlamďƒľyorsunuz?â€? (Ă‚li Ę˝Imrân SĂťresi:118-119) buyuruyor Allâh-u Te‛âlâ. Bakďƒľn ne buyuruyor Rabbimiz:

Ů? ������ Ů? Ů? Ů‘ŮŽ ŮŽ ŮŽďż˝ ���� Ů? ŮŽ ‍����� ٰأ‏ ŮŽ Ů? ŮŽ Ů’ ������ ŮŽ Ů‘ŮŽ ���‍أ‏ ŮŽ Ů‘Ů? ŮŽ ��ŮŽ  Ů? œ‍أ����إ‏ ŮŽ ŮŽ Ů’ ŮŽ �������� ŮŽ ŮŽ Ů‘ŮŽ ŮŽ

“Ey ĂŽmân etmiĹ&#x; kullar! Sakďƒľn Yahudi ve Hristiyanlarďƒľ dost edinmeyin.â€? (Mâide SĂťresi: 51’den)

- 70 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ œ‫���א‬ ُ َ ‫א���� ٰأ‬ َ َّ ‫أ��א‬ َ ُّ َ ‫ َ�א‬ “Ey îman etmiş kullar!”

(‫ )َ�א‬harfi burada nidâdr. “Hey size sesleniyo-

rum” demektir. (‫“ )أَُّ�َ�א‬Sizi uyaryorum” demekِ tir. (‫�� ٰأَ��ُ�א‬ َ ��َّ‫“ )َא‬Bir de sizin Müslüman olduğunuza şâhitlik ediyorum, şâhit olarak ben yeterim, eğer inanyorsanz Beni dinleyin” demektir.

ِ œ�‫أو��א‬ ُ ِ َّ َ َ� َ ُ َ ْ ‫����وא‬ َ َ ْ َ ‫وא���א�ى‬ َ َ َّ َ �����‫א‬

“Sakn Yahudi ve Hristiyanlar dost edinmeyin.” (Mâide Sûresi:51’den) Ee, bundan büyük dostluk mu olur? Onlara “Bayramn kutlu olsun” demiyorsun ama onlarn bayramn kendi bayramn gibi kutluyorsun. Onlara “Bayramn kutlu olsun” demiyorsun, gavur gibi oturup o bayram kutluyorsun. Hem de onlardan beter kutluyorsun. Kadköy’de, Nişantaş’nda, açk havalar, şarklar, türküler, danslar, şu otelin rezervasyonu şu kadar, şunun üç yüz milyon geceliği, isteyen gemide, isteyen, yerin dibinde. Bu nedir bu kadar? Ne buyuruyor Kur’ân? - 71 -


NOEL TEHLİKESİ

Yats namazn kldrrken Mustafa Hoca da okumuştu:

��‫و�� َأن َأ‬ ‫�����א‬ َ ْ َ َ َ ‫وא���א‬ ُ َ ‫א���ى ٰأ‬ ْ َ َّ َ ‫���א‬ َ ُ ْ َ ْ َّ ْ َ َ ِ ِ ِ َ ْ �‫א���א‬ ِ ٍ َ � ِ���� ‫����א‬ ْ َ َ ���‫وא‬ َ �‫���א‬ ُ َّ َ ���‫و‬ ْ َ َ َّ �� َ َ ْ َْ َ ِ َ ‫أ�� ْא� ُ��ى‬ ُ ْ َ ����‫أ‬ َ ُ ِ ْ َ ‫�א��א‬ ُ َ ‫�����א�� � َِ�א‬ َ َ َ َ ‫�����ن‬ ُْ َْ َ َ َ ِ ِ ْ ‫َأن‬ ‫������ ْ����א ��א�א‬ ��‫أ‬ ُ ْ َ ��‫أ‬ َ ُ ِ َ ��‫و‬ َ َ ‫�א���ن َ َأو‬ ْ ُ َ ً َ​َ َ ُ َ ْ ُ َ َ ْ ِ ْ ْ َ ‫א���ى‬ ‫�����ن‬ َ ُ َ ْ َ ��‫و‬ َ ُ ْ َ ������ ُْ َ ��� ً ُ ‫����א‬ ُْ َ َ ‫أن‬ َُْ ِ ّٰ ��� ِ ّٰ ��� َِ َ ����‫א‬ ‫أ�����א‬ َْ َ ���� ُ َ ْ َ َ��َ �‫א‬ ُ ْ َ ْ َّ ��ِ �‫א‬ َْ َ ُ َ œ‫א��א��ون‬ َ ُ ِ َ ْ

“Eğer şehirliler, köylüler Bana doğru dürüst inansaydlar, haramlarmdan saknsaydlar, gökten ve yerden bereket kaplarn açardm. Lâkin yalanladlar, inkâr ettiler, Biz de onlar yaptklaryla yakaladk. Şehirliler, köylüler evlerinde, ocaklarnda, eğlenip zevklenirken, geceleri uykudayken, Bizim çetin azabmzn onlara gelmeyeceğini nereden bildiler? Neye güvendiler? - 72 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

Ya da kuşluk vakti, gündüz ortasnda, çarş pazar dolaşrken, bir anda Bizim güç ve takat yetirilmez, def edilemez azabmzn kendilerini yakalamayacaklarna nerden emin oldular? Yoksa onlar Allâh bize bir şey yapmaz diye bir garanti mi aldlar? Dünyasn ve âhiretini kaybetmiş o hüsrana uğrayanlarn dşnda hiçbir kavim Allâh’n azâbndan, gazabndan emin olmaz.”

(ʽEraf Sûresi:96-99)

Bizler de emin olmayalm kardeşlerim. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) duasnda buyuruyor:

C.‫���כ‬ ��� ّٰ D َ َ ْ َ ����� ّ ِ ِ ْ ُ َ� �� َّ ُ َ

“Yâ Rabbi! Beni nekrinden emin etme.” “Mekrinden emin etme” ne demek. Yani “Bana bir şey olmaz, düzenim bozulmaz, tuzum kuru, tkrm yerinde, ben ne yaparsam yapaym Allâh bana gazap etmez, azap etmez” diye düşündürme demek. Korkun! Ödünüz kopsun! - 73 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

“Allâh muhafaza” deyin, her an herşey olabilir. Tabi belânn en büyüğü ölmek değil, imansz ölmektir. Yoksa bazlar hakknda ölmek nimettir. Şehâdet büyük nimettir. Esas belâ nedir? Gaflettir! Belâ gaflette, isyanda ölmekte, Allâh-u Te‛âlâ’nn gazabyla ölmek, onun rzâs dşnda yaşayp ölmektedir! Bundan Allâh’a sğnacağz.

��� ّٰ D َ�‫ َو‬،‫ َو�َ ُ�ْ�ِ�ِ�� ِذْכَ�َכ‬،‫���כ‬ َ َ ْ َ ����� ّ ِ ِ ْ ُ َ� �� َّ ُ َ ِ​ِ ِ ِ ِ C.�� َ ����َ��ْ �َ�َ ���ْ�َ�ْ�َ َ�‫ َو‬،‫َ�ْ�َ�ْ� َ��ّ� �ْ�َ�َכ‬

“Yâ Rabbi! Beni mekrinden emin klma, zikrini bana unutturma! Perdeni benden kaldrma, beni gâfillerle beraber klma.” Böyle dua ederdi Rasûlüllâh leyhi ve Sellem).

(Sallâllâhu A-

Neye emin oldular, neye güvendiler, “Şuraya gideriz, orada bir şey olmaz” diye mi düşündüler? “Burada ev bir kat zelzele de olsa bir şey olmaz, zaten ahşap, yklsa da bir şey olmaz” m dediler? “Ktalar aras gidelim orada felaket bizi yakalamaz” diye mi düşündüler? - 74 -


NOEL TEHLÄ°KESÄ°

Ne dĂźĹ&#x;ĂźndĂźler? Kur’ân-ďƒľ KerĂŽm bu âyet-i kerĂŽmelerle dolu.

Ů?  �� â€ŤŮˆŘĽŘ°×?‏ Ů? Ů’ �‍×?��� Ů?�� Ů’×?‏ Ů‘ŮŽ ŮŽ ��� Ů’ ŮŽ �� Ů‘Ů? Ů‘Ů? ���� ŮŽ Ů? Ů? Ů‘ŮŽ ŮŽ ŮŽ ŮŽ ŮŽ ���‍×?‏ â€ŤŮˆ×›×?ن‏ Ů? ��‍����ن Ů?ŘĽďż˝ Ů?ŘĽďż˝×?ďż˝ ���×? ��×?כ� Ů?ؼ‏ ŮŽ ŮŽ ŮŽ �����‍أ‏ Ů’ Ů? Ů’ ŮŽ Ů’ Ů‘ ŮŽ Ů’ ŮŽ Ů’ Ů? Ů‘ŮŽ ŮŽ Ů‘ŮŽ ŮŽ ŮŽ Ů? Ů‘ŮŽ Ů‘ŮŽ ŮŽ Ů? Ů’ ŮŽ Ů? Ů? ŮŽ ŮŽ ‍כ���×?‏ ��‍�×?‏ ďż˝ ���� ŮŽ Ů? Ů’ ŮŽ ‍أن‏ Ů’ ŮŽ ������‍أ‏ Ů? ŮŽŮ’Ů?Ů’ ŮŽ ŮŽ ��Ů? Ů‹ Ů? ŮŽ ‍×?���×?ن‏ Ů’Ů? Ů’Ů?Ů’ ŮŽ Ů? Ů? ‍×?��� ŮŽŘŁŮˆâ€Ź Ů? ďż˝ �� ‍�×?��×?‏ ��� â€Ťďż˝ďż˝ďż˝Ůˆ×?‏ ����� ���� Ů? Ů’ Ů? ŮŽ Ů? ŮŽ ŮŽ Ů‘ŮŽ Ů? Ů‹ ŮŽ Ů’ Ů? Ů’ ŮŽ ŮŽ ŮŽ Ů’ Ů? Ů’ Ů‘ ŮŽ Ů’ Ů? Ů? Ů? �‍����כ‏ Ů? ���‍أ‏ Ů’ ŮŽ ����‍أ‏ Ů‹ ŮŽ ŮŽ ��� Ů’ŮŽ Ů? ��‍�×?‏ Ů?Ů’ ŮŽ Ů? Ů? ‍أن‏ Ů?Ů’ Ů’ ŮŽ â€ŤŮŽŮˆ×›��Ů‹ ŮŽ ْأم‏ Ů? ‍��� ďż˝ ŮŽŮ?ďż˝×?‏ ���� ����‍×?‏ ����� Ů? Ů? ��Ů? ‍�×?��×?‏ Ů‹ Ů? ŮŽ ����� Ů’ Ů? ŮŽ Ů’ Ů?ŮŽ Ů? Ů‘ ŮŽ Ů’ Ů? Ů’ŮŽ ŮŽ ŮŽ Ů’Ů?ŮŽ Ů? ŮŽ ŮŽ ��� Ů? ďż˝ �� ����‍כ‏ œ‍����×?‏ â€Ťďż˝ďż˝ďż˝Ůˆ×?‏ Ů‹ Ů? ŮŽ ďż˝Ů?ďż˝ ‍����×?‏ Ů’ ŮŽ Ů’ Ů? ŮŽ Ů? ŮŽ ŮŽ Ů‘ŮŽ Ů? Ů’ Ů? Ů’ ŮŽ ŮŽ

“Denizde korktunuz batacak, boÄ&#x;ulacaÄ&#x;ďƒľz sandďƒľnďƒľz, Allâh diye baÄ&#x;ďƒľrdďƒľnďƒľz. Gemiye bindikleri, dalgalara tutulduklarďƒľ zaman tĂźm putlarďƒľnďƒľ unuturlar. Benim dďƒľĹ&#x;ďƒľmda bĂźtĂźn dua mercĂŽleri kaybolur. Bir tek Ben kalďƒľrďƒľm bana yalvarďƒľrlar. Ayaklarďƒľ karaya basďƒľnca karada ĂślĂźm yok derler, yine bana kĂźfrederler, insan bĂźyĂźk kâfir oldu. Peki karada sizi yere batďƒľramaz mďƒľyďƒľm? Peki yeniden sizi denize gĂśtĂźremez miyim? - 75 -


NOEL TEHLİKESİ

Sizi karann dibine batramaz mym? Emin mi oldunuz? Yoksa kafanza kayalar vuracak kuvvetli kasrgalar çkaramaz mym? Sonra kendinize bir vekil bulamazsnz, aleyhime dava açtracak avukat da bulamazsnz.” (İsrâ Sûresi:68-69)

Amerika’da çok oluyor kasrgalar, memleketleri kaldrp götürüyor. Fâili mâlum! O da kim? Allâh-u Te‛âlâ! Kim hesap soracak şimdi? Vekil de bulamazsnz. “Yok ben daha denize gitmem” öyle mi? Sen gitmezsen deniz sana gelir! Denizle karann ne fark var, yerlerin alt hep su! Nûh (Aleyhisselâm)a dediler; “Yâ Nûh sen deli misin? Mecnun musun? Karann ortasnda gemi yapyorsun, bu denize gitmez, deniz buraya gelmez” dediler. Nûh (Aleyhisselâm) da: “Deniz buraya gelir” dedi. Geldi mi? Dünyay gark etti mi tufan? Etti. Denizlere baksana günde yetmiş kere izin istiyorlar, bir izin alsalar, insanlar hep içine alacaklar, Mevlâ “Durun, durun, durun!” buyuruyor. - 76 -


NOEL TEHLİKESİ

Dağlar izin istiyor “Düşelim üstlerine, gökler izin istiyor, yarlp çaklalm üzerlerine!” diye. Yerler izin istiyor, “Yarlalm, açlalm, yutalm bunlar! Bunlar Sana oğul isnâd ediyorlar, Sana sövüyorlar, Sana iftira ediyorlar Yâ Rabbi!” diye. Bu Müslümanm diyen millet de onlarla beraber oluyor, Mevlâ’ya “Oğlun var” diyenlerin merâsimine katlyor. Suçun boyutuna, azametine bak! “Ben böyle bilmiyordum”larla olur mu? Şimdi Endonezya’da zelzele ve tusunami oldu. Bütün dünya ülkelerinde “Ne yapacağz, ylbaşmz da zehir oldu” diyorlar. “Bu kadar kayp varken kutlama m yapacağz, yas m tutacağz” diyorlar. Oraya gidip cenazesi gelen turistler de var, sadece o memleketin halk yok ki. Tabutlar yetişmedi, cesetler koktu, her taraf ceset, çoğu adalara daha hiç ulaşlmamş. Ne zaman ki Allâh’n azab gelir kimin elinden ne gelir? Ancak hadîs-i şerifte: - 77 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ ِ ْ َ ��ِD C.������ ُ ِ َ َّ �َ ُ��� ْ َ ������ ْ َ ‫أن‬ َ َّ ����‫أ‬ َ ْ

“Zelzelelerin çoğalmas kyâmet alâmetlerindendir” buyruluyor. Eskiden bu kadar zelzele haberi duyuyor muyduk? Her yer beşik gibi olmuş, sanki denizin üzerinde gibi sallanyoruz. Onca yaşayan var eskiden bu kadar çok sallanyor muyduk? Allâh İstanbul’u da bu ümmeti de halâs eylesin. Allâh-u Te‛âlâ:

ِ ّٰ ��� ٍ � ����� ���ِ ُ ْ َ َ���� ْ َ ْ ُ َ ْ َ ����� َ َّ �� َْ َ ِ َ َ​َ œ���� ُ ْ َ ْ ����� َ

“Allâh insanlardan bazsnn bazsnn şerrini defetmeyeydi elbette yeryüzü fesada uğrard” (Bakara Sûresi:251’den) buyuruyor. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ِ ���� ِّ َ ُ ��ِ َّ ِ D ْ َ � ���‫�� ُ َّأ‬ ْ َ ������ َ َ َ ْ ���� ُ َ ْ َ �� َ ّٰ ‫إن‬ ������ ِّ َ ُ َ� ��� ِّ َ ُ َ ��� ِّ َ ُ ��ِ ْ َّ َ ���� ْ َ ��َ ����� ْ َّ َ C.��� ُّ ُ َ َ� ��� ُّ ُ َ ��ِ ْ َّ َ ��� ْ َ ��َ - 78 -


NOEL TEHLİKESİ

“Namaz klan hürmetine klmayandan, zekat veren hürmetine vermeyenden, hacca giden hürmetine gitmeyenden Allâh azab kaldryor” buyurdu. Tabi dünyalk olarak, âhirette herkesin hesab kendine ama dünyada yaşamak için Allâh ibadet edenlerin, zikredenlerin, dua edenlerin yüzü suyu hürmetine öbürlerinden de belay kaldrdğ oluyor. Allâh buyuruyor ki: “Böyle yapmasam hepten yok olmuştunuz!” Allâh-u Te‛âlâ ne buyuruyor:

ِ ��� ��� ��ِ� ����� �� ����� َ َ َ ��َ ����� ُ َ َ َ َ َّ ُ ّٰ ُ َ ُ ْ َ َ ٍ ��ِ ����� œ���� َ​َ َّ َ ْ َ ِ ْ َ ���

“İnsanlarn yaptğ, zulmün, şirkin ve isyânn ukûbetini hemen verip yakalayacak olsam, değil insan yeryüzünde ayak debeleyen bir karnca bile brakmam.” (Fâtr Sûresi:

45’den)

Bu Yâsin’den bir önceki ayettir. Yâsin’den evvelki iki satr bunu söylüyor. “Sizin günahnzdan karnca brakmam” buyuruyor. - 79 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ ِ œ���� ٍ َ َ ���َ ِ ������ ُْ ُ ّ َ ُ ���� ْ َ َ ًّ َ ُ ���

“Koyverdim belli zaman var, saatli bomba kurulmuş ne zaman ki vakti gelir, o zaten patlar, ben her şeyi kadere bağladm” (Fâtr Sûresi:45’den) buyuruyor. Allâh-u Te‛âlâ:

ٍ َ �� ٍ َ َ � ������ ���ِ  œ���ِ ُ َ ْ َ َ ��� ْ َّ ُ َّ

“Hesapsz kitapsz hiçbir şey yok, herşey ölçüyledir” (Kamer Sûresi:49) buyuruyor. Onun için inad, isyan Rabbimizin düşmanlaryla dostluğu brakalm. Kendimize çeki düzen verelim. Tamam meşrû sûrette eğleneceksen eğlen, çerez yiyeceksen ye, muhabbet edeceksen et, konuş, görüş, şakalaş. İslam’n müsâade ettiği çerçevede mutlu ol, memnun ol anladk ama senin bayramn yok mu?!

ٍ ������ ِ َ œ���  ْ َ ُ َ ْ ����� ْ ُ ُ َْ - 80 -


www.ismailagahaber.com

NOEL TEHLİKESİ

“Onlar birbirlerinin dostudur. Size dost olmazlar” buyuruyor Rabbimiz. (Mâide Sûresi:51’ den)

C.ٌ����‫و‬ D ُ َّ ِ ����� َ ِ َ ��� ُ ُْ َْ

“Küfür tek millettir” buyurdu Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem).

ُ ����ِ ������ ��‫و‬ ‫��و� ِئכ‬ œ‫�������ن‬ َ ُ ِ َّ �� ُ ُ َ ٰ َ ْ ُ ْ ْ ُ َّ َ َ َ ْ َ َ

“Sizin içinizden her kim onlar dost edinir ise onlar da zâlimlerin ta kendileridir” (Tevbe Sûresi:23’den) buyruluyor bir âyet-i kerîmede.

ِ ����ِ ����ِ ������ ��‫و‬ œ���� ْ ُ ْ ُ َّ َ ْ ُ ْ ْ ُ َّ َ َ َ ْ َ َ

“Sizden kim onlarla dostluk kurarsa o da onlardandr” (Mâide Sûresi:51’den) buyurdu Rabbimiz. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

«.��ُ�ْ�ِ �َ�ُ�َ ‫»َ�ْ� َ�َّ��َ� ِ�َ�ْ�ٍم‬ َ ْ

“Kim bir topluma benzer ise o da onlardandr” buyurdu. - 81 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

Başka bir hadîs-i şerifte:

ِ ِ � ِ������ ِ َ ��� َ ْ D � ِ����� ��ِ ��� ُ ً ْ َ ��� َ َّ َ �� َ ْ َ َ ���� ْ َُْ ْ َ ِ � ������� ِ ِ ْ ‫���� ��م‬ ِ ‫و‬ � ِ�ِ����ِ ُ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ ِ َ � ���� �� ‫وإن‬ ِ C.� ِ������ِ ْ َ ْ ْ َ َْ َْ ْ َ

“Kim bir toplumun yaptğn beğenir, amelini severse onlarn yaptğn yapmasa da mahşere onlarn zümresinde çkacak, defter tutulurken ayn o amelini sevdiği kişinin hesabyla muhasebeye görecek” buyruluyor. İçki içmese de, kumar oynamasa da, zina etmese de onlar yapanlar sever benimser ise ayn hesaba tabî olacak. Onun için İbn-i Mesʽ ûd Hazretleri düğüne davet edilirken yoldan geri döndü: “Aman efendim yapmayn etmeyin rezil oluruz gitmeyin dediler.” “Oradan eğlence sesleri duydum” dedi ve bu hadîs-i şerifi rivayet etti, sonra: “Orda onlar gibi çalp oynamasam da orada bulunmak onlar sevmek, benimsemek, beğenmek olur, bunlarn hesab ile muhasebeye benim gücüm yok”dedi. - 82 -


NOEL TEHLİKESİ

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):

ٍ ���� ��� ��D ِ ��� ��� C.���� ْ ُ ْ َ ُ َ ْ َ َ َ َ َ َّ َ ْ َ

“Bir toplumun karartsn artran onlardandr” buyuruyor. Burada on kişi olsak, birisi gelse onunla on bir olsak, o da kimdendir? Bizdendir. Bir milyar Hristiyan ylbaş kutlarken bir Müslüman oraya gitti, bir milyara ilave bir kişi oldu, o da onlardandr. İçinizden onlar dost edinen onlardan olur.

ِ ِ َّ ����� ِ œ�������� َّ ِ  َ َ ْ َ ْ ����ْ َ َ� �� َ ّٰ ‫إن‬

“Allâh onlar yola almaz, onlara hidayet nasip etmez” (Mâide Sûresi:51’den) buyuruyor. Allâh muhâfaza bunlarn kalpleri mühürlenir, damgalanr, tövbeleri de kabul olunmaz. Allâh tövbe de nasip etmez. Neden nasip etmez? Çünkü “Bu günah değil, bunda ne var” diyorlar. Zaten onu dediği anda iş bitmiştir. Ben ne yapyorum ki gazinoya m gittim? Pavyona, bara m gittim? “Almşm iki kuruyemiş ylbaş özel program izliyorum” diyorlar. Daha ne yapacaksn? - 83 -


NOEL TEHLİKESİ

Senin şimdi bu kadar bara, programa, gazinoya gitmeye ne vaktin ne paran yeterdi. Ama o televizyon ne yapt? Hepsini senin ayağna getirdi! Şimdi her şey senin evinde, hokkabaz da, papaz da, dinsiz de dansözde . Ama sen şimdi “Ben ne yapyorum ki kuruyemiş incir yiyorum” diyorsun. sun?

Yannda hindi de var m? Ne kadar yiyor-

“Benim param yok, ben yirmi milyonluk yiyorum” diyorsun. Madem yirmi milyon paran var bari onu gavura ortak etmesene sen be adam. Allâh bizi uyaranlardan, bize duyuranlardan râz olsun. Biz Allâh dostlarn bulmasaydk, onlardan bu haberleri duymasaydk biz ne olurduk şimdi? Onlardan beter olurduk. Bizi ara ki bulasn şimdiye kadar nerenin dibinde idik! Allâh onlardan raz olsun. Bizler de nesillerimize ulaştralm inşâallâh. Allâh-u Te‛âlâ: - 84 -


NOEL TEHLİKESİ

ِ ���� ُ ِ َّ َ َ� ���� ُ َ ‫����� ٰأ‬ َ َّ ���‫أ‬ َ ُّ َ ��َ  ِّ ُ َ ������ ِ ِ ْ � � ِ����َ ِ ����� ������ِ َّ َ َ ْ ْ َ ُ ْ ُ �����‫أ‬ َ َ ْ َ ������ ْ ُ َّ ُ َ َ ِ ُ œ���� ��ِ� ����� ��� ِّ َ ْ �� َ ����� ْ َ َ َ َُ​َ َْ َ

“Ey inananlar hem benim hem de sizin düşmannz olan kâfirleri sakn dost edinmeyin, onlara mevedded, muhabbet, sevgi beslemeyin. Onlara dostluk gösterisi yapmayn, merâsimlerine katlarak ‘Biz de sizdeniz’ der gibi yapmayn, çünkü onlar size gelen hakka, hakîkate, İslâm’a, Kur’ân’a, Muhammed Mustafa’ya küfrettiler, kâfir oldular” (Mümtahine Sûresi:1’den) buyuruyor. Siz sevmediğiniz kişinin, babanzn katilinin ya da düşmannzn sevindiği günde sevinir misiniz?! Allâh-u Te‛âlâ ne buyuruyor?

ِ œ����� ُ​ُ َّ َ َ َ ����� ُ َ ْ َ َ��َ  َ َّ ���َ ِ ������ ُ َّ ������ ُ َ َ �����

“Sakn o zâlimlere azck olsa da meyletmeyin, onlara azck bile yamulmayn. - 85 -


NOEL TEHLİKESİ

Azck dahi meylederseniz, onlar yakacak ateş size de değer.” (Hûd Sûresi:113’den) Meyilden kast nedir? Onlar gibi giyinirseniz, onlar gibi Amerikan traş traş olursanz demektir. “Ftrat- Tağyir Risâlesi”nde bunlar hep yazmştm. “Onlar gibi giyinmeyin, onlar gibi ev döşemeyin, onlar gibi traş olmayn, onlar gibi evlenip onlar gibi boşanmayn. Hiç bir bakmdan onlara benzemeyin, izlerinde gitmeyin, modalarna uymayn. Yoksa onlara değecek ateş size de dokunur!” buyuruyor Rabbimiz. İnşâallâh sonunda iman olanlar cehennemden çkacak ama ne lüzum var gavurun hatr için biraz yanp çkmaya? Sonraki mesele şu; “Eğer imanl ölürseniz, ne kadar da gavurlara meyletmiş olsanz, cehennemde yanarsnz, sonra çkarsnz.” Peki ya onlara benzeme neticesinde imannz kaybederseniz? O zaman ebediyyen cehennemden çkamayacaksnz! Eğer imannz kaybetmezseniz ateş size bir süreliğine değer ama imannz kaybederseniz ebediyyen değer. - 86 -


www.arifankitapevi.com

NOEL TEHLİKESİ

Böyle bir tehlike var m? Var! Kâfirlere benzemenin neticesinde çok büyük tehlikeler var. Îtibar son nefesedir. İmâm- Rabbânî (Kuddise Sirruhu)nun komşusunun durumunu anlattk geride, beş paralk keyif için imann tehlikeye atmaya, âhireti kaybetmeye değer mi?! Rabbim muhâfaza eylesin.

ِ ‫دون‬ ِ َ ��ِ �� ِ ُ ��ِ ��� œ‫����ون‬ ����‫أو‬ َ ُ َ ْ ُ َ� �� ْ ْ ُ َ ��‫و‬ َ َ َّ ُ َ َ ْ ْ ّٰ

“Kâfirlere meylederseniz sizi Allâh’tan gayr kimse kurtaramaz çünkü O’ndan başka dostunuz yok. Sonra yardm da olunmazsnz. Ben size yardm etmezsem, kimse yardm edemez” (Hûd Sûresi:113’den) buyuruyor Allâh-u Te‛âlâ. Şimdi sanarsnz Avrupa dostum, şu dostum, bu dostum. Dostun değil! Allâh-u Te‛âlâ bir âyet-i kerîmede:

ٍ َ ��ِ �� ِ ّٰ ��ِ ���� ِ ‫�� ٰذ‬ ��� َ َ �� ْ َ ��ْ َ ��‫و‬ َ َ ْ َ َ َ ْ ْ œ���� �ِ ����� ‫ِ�� َأن‬ ً َ ُ ��� ْ ُ ْ ُ َّ َ ْ َّ - 87 -


NOEL TEHLİKESİ

“Yahudi ve Hristiyanlarla dostluk kuranlar bilsin ki benimle hiçbir alâkalar kalmamştr, korkmanz müstesna” (Âli ʽImrân Sûresi:28’den) buyuruyor. Bu takiyye meselesi. O da nedir? Sen eline düşersin seni bir şeye mecbur eder o başka! Ama sen şimdi gavurdan beter gavurcu, kraldan beter kralc oluyorsun. Hiçbir zorakiliğin yokken kendi elinle azab satn alyorsun. Büyüklerden birisi, sanyorum Abdullah ibni Mübârek’tir, kendisi mânâ âleminde görüldü, “Efendi Hazretleri ne âlemdesiniz” diye soruldu. Şöyle anlatt: “Otuz senedir tevkifteyim, tevkiften kurtulamadm. Çünkü bir gün bir din düşmanna dalgnlğmla güleç yüzle bakabilmişim. Mevlâ bana:

ِ ُ ��َ ��ِ D C.����� ِ ِّ ��ِ �‫��و‬ ِّ ُ َ ‫���د‬ َ ْ َ

‘Sen niçin Benim din düşmanma Bana düşmanlk ettiği için düşmanlk etmedin?’…” buyurdu. - 88 www.arifankitapevi.com


NOEL TEHLİKESİ

www.ismailagahaber.com

“Otuz senedir bunun hesabndaym” diyor böyle bir zat. Ya bize neler sorulacak?! fa

(Celle Celâlühü) Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e:

Allâh

Musta-

�����‫א‬ ُ َ ْ َّ ‫�����כ‬ َ َّ َ ِ ْ ُ ‫�إ�א‬ َْ ّ ِ ��� َ ْ َ ��� ْ ُ ْ �َ َ��َ �‫א����א‬ َّ ِ َ  ِ ِ َّ ����‫א‬ ِ َ ْ �� œ����‫א��א‬ َ ْ َ َ

“Şeytan sana unutturur da, müşriklerle bir arada bulundurursa, sakn bu vaazlardan sonra zâlim güruhla oturma!” (Enʽam Sûresi:69’dan) buyuruyor. “O zâlim güruhla birlikte oturma” buyruluyor. Onlar orada program yapyor, sen de oturup izliyorsun, onlarn yaptğn yapmyorsun ama onlarla birlikte oturuyorsun. Bu nasihatten sonra onlarla oturann hali nice olur? Bir yanlş bakşla en büyük velîler Allâh’n sitemine maruz kalyor, ya bizim halimiz nice olur? O nedenle ne lüzum var imanmz kaybettirecek skntl işler yapmaya? İnşâallâh imanmz, çoluğumuzu, çocuğumuzu Allâh’a emanet edelim. - 89 -


NOEL TEHLİKESİ

Şimdi iki şey tavsiye edelim. Birincisi yatarken. Bir yatyoruz sabaha nasl kalkacağmz belli değil. Dünyada depremler, seller, neler neler oluyor, sizler de biliyorsunuz. Bu durumda imanlarmz kurtarmak için âzami gayret göstereceğiz. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Berâ ibni Âzib Hazretleri’ne buyuruyor ki:

ِ َ َ ُ ����� َِ ْ ����� َ ِD َ َ َ ْ َ ���‫أ‬ َ ْ َ َ ‫إذא‬ ُ َّ َ َ َ ‫����כ‬ َّ ‫����כ‬ َ ْ ‫��כ‬ ��ُ ��‫א‬ ّٰ :�� �� ����‫א‬ َ َ ����‫א‬ َ ِّ ِ ��� ْ ِ َ ْ �� َّ َ ْ ُ َّ ُ ِ َ ْ َّ ُ ِ ْ َ ����‫أ‬ ،‫إ��כ‬ َ ْ َ ِ � ِ��� َ ْ َ ِ ���� ُ ْ َّ َ َ ،‫إ��כ‬ ُ َْ َْ ْ َ ����� ،‫إ��כ‬ ِ ْ َ ����‫�أ‬ ِ ْ َ ����� َ ْ َ ِ ���� َ ْ َ ِ ���‫أ‬ ُ ْ َ ْ َ َ ،‫إ��כ‬ ُ ْ َّ َ َ ِ ����� ���� َّ �‫��כ ِإ‬ َ ْ ِ ���� َ ْ َ َ��َ َ���� َ ْ َ َ� ،‫إ�� َכ‬ َْ ً َ ْ َ َ ً َ ْ َ ِ َّ ‫��� � ِ​ِ��א� َِכ‬ ‫����כ‬ ��‫א‬ ّٰ ،‫ِإ��כ‬ َ ِّ ِ َ َ ،����‫أ‬ َ ْ َ ْ َ ���‫א‬ ُ ْ َ ‫�� ٰأ‬ َ َّ ُ َ َ ْ َ ِ ِ ��� ِ ْ ِ ْ ��� ِ َّ ‫א‬ ‫�א����א‬ َ َ �� َ ْ َ ْ َ ��� َّ �� َّ ْ ِ َ ،����‫أ‬ َ ْ َ ْ َ ،�����‫א‬ َ C.�� ُ �ُ�َ ‫ٰأِ�َ� َ�א‬ - 90 -


NOEL TEHLİKESİ

“Abdestin varsa gerek yok ama abdestin yoksa namaz abdesti gibi abdest alrsn. Sonra sağ yanna yatarsn ve şöyle dersin: ‘Ey Allâh’m kendimi Sana teslim ettim, yüzümü Sana döndürdüm, işimi Sana smarladm, Senin azabndan Senden kaçacak hiçbir yer yok ancak Sen varsn! Senden Sana sğnlr, Senden başkasna sğnlmaz! Senden gelecek azaba karş sğnak ancak Sensin! Ey Allâh’m! İndirdiğin Kitabna iman ettim, gönderdiğin Peygamberine iman ettim, inandm’ dersin ve yatarsn. Eğer bunu okuyup ölürsen o öldüğün gece İbrahim (Aleyhisselâm)n milleti üzere, İslam ftrat üzerine ölürsün. Bu duay konuşmalarnn sonuna brak, dünya kelam konuşmadan uyu.” Allâh cümlemize nasip etsin. Eşiniz bir laf derse, siz de ona cevap verirseniz tekrar okuyun, ne yapn ne edin son kelamlarnz bu dua olsun. Allâh’a bunla kavuşun. Bakn bunca insan nerede yatyor, nerede kalkyor, inşâallâh biz cennette kalkarz. - 91 -


NOEL TEHLİKESİ

İman üzere ölmek istiyorsanz bu duay terk etmeyin. “Dualarm” kitabnda 227. sayfada hadisi, 228. sayfada duas var. Ezbere bilmiyorsanz yataktayken kitab alr, duay okur kapatr, öyle yatarsnz. Allâh cümlemize iman selameti nasip etsin, cümlemizi tehlikelerden halâs etsin inşâallâh. Cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin. Âmîn diyen dilleri Nâr-i Cahîm’inden âzâd eylesin. Âmîn!

- 92 -



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.