Avusturya_26

Page 15

1 -7 Temmuz.qxp

30.06.2008

11:57

Page 15

ZAMAN

15

AVUSTURYA

Bir ilim ýþýðý daha göçtü Türkiye’nin Ýlk Atom Mühendisi ünvaniyla 1969 yýlýnda Profesör olan Özemre Ýstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Teorik Fizik Kürsüsü ve Matematiksel Fizik Anabilim Dalý baþkanlýklarýný 11 yýl yürüttükten sonra 1984'de kendi isteðiyle emekliye ayrýlmýþtýr. Ayrýca Çekmece Nükleer Araþtýrma ve Eðitim Merkezi Müdürü, Ýst.Üniv. Fen Fakültesi Dekaný, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araþtýrma Kurumu (TÜBÝTAK) Bilim Kurulu Üyesi, TÜBÝTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araþtýrma Merkezi kurucu kurul üyesi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Baþkaný, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý Danýþmaný ve Nükleer Santral Proje Koordinatörü gibi görevlerin yanýsýra Türkiye'yi NATO Bilim Komitesi'nde, OECD Nükleer Enerji Ajansý Yönetim Kurulu'nda, CERN (Avrupa Nükleer Araþtýrmalar Merkezi) Konseyi'nde ve Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý nezdinde de yýllarca temsil etmiþtir. 1998-2000 arasýnda Türkiye Elektrik Üretim Ve Ýletim A.Þ. nin Genel Müdürü'nün "Akkuyu

Ýlim ve fikir adamý, Ahmet Yüksel Özemre vefat etti. Özemre, Karacaahmet Mezarlýðý'nda defnedildi. Nükleer Santral Ýhâlesi" konusunda Danýþmaný olarak çalýþmýþtýr. Pozitif, sosyal ve dinî ilimler konularýnda 400 kadar makale ve raporu bulunan Prof. Özemre'nin hâlen üniversitelerimizde okutulan ve defalarca yeniden basýlmýþ olan 12 cild ders kitabý yanýnda 40 cild kadar da genel kültür meselelerine ait kitaplarý ve tercümeleri vardýr. Gebze Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (GESÝAD) Prof. Özemre'ye 1993 yýlý Türkiye'de Yýlýn "Ýlim Adamý" ödülünü vermiþtir. Türkiye Yazarlar Birliði kendisini: 1996 yýlýnda Üsküdar'da Bir Attâr Dükkâný (6 baský) isimli eseriyle Hâtýrat Dalý'nda ve 1998 yýlýnda da Prof.Dr. Toshihiko Ýzutsu'dan çevirdiði Ýbn Arabî'nin Fusûs'undaki Anahtar-Kavramlar (3 baský) baþlýklý çevirisiyle Çeviri Dalý'nda "Yýlýn Sanatçýsý" ödüllerine lâyýk görmüþtür. Üsküdar Belediyesi ise, Prof. Özemre'nin Üsküdar'a hizmetlerinden ötürü, 2002 yýlýnda Çengelköy'de inþâ ettirdiði bir

Kültür Merkezi'ne Ahmed Yüksel Özemre Kültür Merkezi adýný vermiþ bulunmaktadýr. Özemre Fransýzca, Ýngilizce, Ýtalyanca, Almanca ve Ýspanyolca bilmekteydi.

ABD'de Türkçe kursu

Ankara sokaklarýnda inek var! Paris, New York, Monaco, Moskova, Sidney, Tokyo ve Londra'nýn da aralarýnda bulunduðu dünyanýn pek çok önemli kentinde düzenlenen ve büyük ilgi gören "COW Parade" etkinliði rengarenk 150 inek heykeliyle bu kez Ankara'yý þenlendirecek. Fiberglastan gerçek boyutlarda yapýlan ve her biri deðiþik firmalarýn desteðiyle birbirinden farklý desenlerde hazýrlanacak inek heykelleri, 15 Aðusto'stan itibaren 2 ay boyunca Baþkent sokaklarýný mekan tutacak. Ýnekler, etkinliðin ardýndan oluþturulan müzayedede açýk artýrmayla satýlacak ve elde edilen gelir, çeþitli yardým kuruluþlarýna ve vakýflara baðýþlanacak. Etkinlik, geçen yýl 1 Aðustos-31 Ekim tarihleri arasýnda rengarenk inek heykelleriyle Ýstanbul'da düzenlenmiþ ve büyük ilgi görmüþtü.

Ýstanbul Turkish Cultural Center, Türk Kültürünü, Dilini ABD’ye tanýtma çerçevesinde organize ettiði Türkçe kursunun ilk mezunlarýný verdi. Mezuniyet programýna aileleriyle birlikte katýlan öðrencilerin Türk diline olan ilgisi dikkat çekti. Lexington Avenuede bulunan merkezde Türkçe Kursu Bitirme belgelerini alan öðrencilere Türk

mutfaðýndan yemeklerin ikram edildiði gece özel bir müzik ziyafeti ile son buldu. Türkçe hocasý Emre Püsküllüoðlu; ABD’de her geçen gün Türkçeye olan ilginin arttýðýný ve talebi karþýlayamadýklarýný belirtti. Tatillerini Türkiye’de geçirecek olan öðrenciler oldukça heyecanlý gözüktü. Türkçe kursuna önümüzdeki sezon için kayýtlarýn baþladýðý, ilginin bir hayli fazla olduðu açýklandý

Robert De Niro ve Al Pacino ayný filmde Hollywood'un iki ünlü aktörü Robert De Niro ve Al Pacino'yu bir araya getiren 'Dürüst Katil - Righteous Kill', 12 Eylül'de ABD ile ayný anda Türkiye'de de vizyona girecek. Yönetmenliðini 'Kýzarmýþ Yeþil Domatesler', '88. Dakika' ve 'Kýzýl Köþe' filmlerinden tanýnan Jon Avnet'in yaptýðý filmin senaryosunu Russell Gewirtz kaleme aldý. Film, New York þehir polisine baðlý iki emektar dedektifin yasadýþý yoldan huzuru saðlamaya çalýþan bir seri katilin izini sürmesini konu alýyor.

1 - 7 TEMMUZ 2008 KÜLTÜR

“Kürtler millî maçlarý nasýl izler?”e takriz Bejan Matur`un, Zaman Gazetesi’nin Türkiye baskýsýnda yayýnlanan ve baþlýðýný týrnak içine aldýðým yazýsý malum… Mevzuya direk giriyorum: Bejan Haným, bendeniz ve diðerleri… Anadili Kürtçe olan ama sözcüklerin o büyülü dünyasýný Türkçeyle keþfeden sanatçýlar. Belki de Türkçeyi en az Yahya Kemal`ìn “Aðzýmdaki anamýn ak sütü” ifadesi kadar yasayan, hisseden ve onun maviliklerine kulaç açmaktan hep mistik bir haz alan yolcular… Bizler bu ülkedeki Kürt gerçekliðinin sanattaki, düþüncedeki yansýmalarýyýz hani! Peki milli maçlarý izlerken, Türkçe öyküler kurgularken, Türk þiirini konuþurken yahut gecenin bir vaktinde yorganýmýzý baþýmýza çekerken ortak kaderimiz hep arafta olmak mý sahiden? Bejan Matur meseleyi kendinden hareketle irdeliyor; ben de diasporadan bir örnekleme olarak kendimden devam edeyim o halde: Akþamki Almanya maçýný beklerken göðsümdeki Türk bayraðýyla ve sýrtýma da bir yafta gibi aldýðým bu sualle dolaþýyorum Viyana sokaklarýnda. Benim gibi yedi ceddi Kürt olan hanýmýn evin dört bir yanýný bayraklarla donatmýþ olmasý ve heyecan dolu doksan dakika bir nebze sanalHÜSEYÝN laþtýrýp alýyor bu yaftadan, BAYÇÖL ama talihsiz yenilgi bir kez h.baycol@zamanavusturya.at daha yakýcý bir þekilde yüzleþtiriyor beni o dayatýlmýþ etiketle. Bejan Matur`ùn indirgemeci mantýðýný da, düþtüðü açmazý anlamak zor deðil, lakin bir hakikat var bilinmesi gereken: Bu iþler de bu fikirler de bizim irademizle geliþmedi. Daha açýðý þu: Kürt entelenjansiyasi meseleyi bir türlü anlayamadýðý için Araflara düþüyor. Zira Kürtler modern zamanlardaki ilk isyanlarýný Fransýzlarýn Kürdistan`da okul açmalarýna karþý gösterdiler. Tamamen soldaki ve araftaki Kürt aydýnlarýnýn da, resmi ideolojinin de anlayamadýðý nirengi nokta burasýdýr. Sadeleþtirirsek: Derinlerdeki, en derinlerdeki problem modernitenin dayatmacýlýðýna isyandýr. Avrupa’nýn baþkentlerindeki reddiyeci Kürtsistlerle gelinen noktadaki sol Kürt kuþaðý bu derinlerdeki isyanýn lümpen savrulmalarýdýr ve kesinlikle tablonun özü deðildir. Bu yüzden kiþisel durum tespitlerinden toplumsal reçeteler aramanýn hiçbir anlamý yoktur. Bütün genellemeler yanlý ve yanlýþ olur. Bejan Matur basliktan itibaren genellemeyle haksizlik yapýyor, kitleleri tek tipleþtiriyor ve ateþe körükle gidiyor. Tabi ki bahse konu olanlarýn Türkiye’deki ve diasporadaki varlýklarýný kimse inkar edemez ama çizilen kompozisyon bütün Kürtleri deðil, her toplumda görülebilecek marjinal bir kitleyi tarif etmektedir. Biz de genelleme yapmayalým; lakin o yazýyý okuyanlarýn çoðu bilir ki Kürtler de milli maçlarda Türkler kadar heyecanlýdýrlar. Hatta meseleye yüreklerinin de tenleri gibi esmer olmasý katýlýrsa; ihtimal karakterlerinden dolayý, atýlan gollere Türklerden daha fazla sevinmekte yenilenlere daha fazla üzülmektedirler. Araftakilerin varlýðýný kabul etmemek elde deðil; ancak Kürtlerin batýdakiler tarafýndan karþý tribüne gönderildiði genellemesi de en açýk ifadesiyle bir yaftadýr, bir haksýzlýktýr. Meselenin kýrýlma noktasý aslýnda altmýþlarda köyden kente inen moderniteyle sorunlu Kürt örgencilerinin ve kentlerdeki Kürt orta sýnýfýnýn o yýllarda dünyaya egemen hazýr ideolojik þablonlarý giymesi ve bunu þimdilerde Kürtleri tarif etmede kullanmasýdýr. Yoksa Bejan Haným ve þürekâsý bu çok büyük gereçekliði göremeseler de milli maçlarda kitleler pekâlâ birlikte coþuyor, birlikte hüzünleniyor. Entelektüel birikimi Troçkist yorumlardan öteye gidemeyen ve kendi toplumlarýna asla selim bir kalple bakamayan Kürt aydýn gettolarý bilmeseler de, benim anam gibi Türkçe okuma yazma bile bilmeyen nice analar, kendi esmer çocuklarýndan hiçbir farký olmayan ekranlardaki o delikanlýlara, yürekten hem de çok yürekten dua ediyorlar. Anamýn çocuklarýnýn heyecanla izlediði maça dualar yaptýðýný da bu ülkedeki okuma yazma bilmeyen diðer Türk analarý biliyor; her ne kadar dile getiremeseler de… Zaman Gazetesi’nin cesur bir þekilde her sese açýk durmasýný alkýþlýyoruz, lakin maþer-i vicdanýn sesi Bejan Matur`un genellemesiyle haksýzlýk yaptýðý þeklindedir. Bu meselelerin bir de maþer-i vicdanin sesi olacak Kürtler tarafýndan tartýþýlmasý gerek. Kim bilir, belki de zamaný geldi artýk.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.