qazaq

Page 253

tadığımız yerden ayrılıyor öğleye kadar y ü r ü y o r d u k . Akşam üzeri tekrar yola devam ediyorduk. Böylece düşmanı yanıltmağa çalışıyorduk. EFENDİ BİR TİBETLİ Bir g ü n başında şapka bulunan bîr Tibetliyi ya­ kalayıp getirdiler. Bu, diğerlerine nazaran biraz efen­ diye benziyordu. Ayağında deri elbise yerine pan­ tolon bulunuyordu. Bize işaretle, buradan birçok Tür­ kistanlının gelip geçtiğini anlatmak istiyordu. Tibet­ lilere düşman, olmadığımızı izah edebilmek gayesiy­ le, kendisine bir t ü f e k hediye ettik. Bu-belkİde za­ vallının aleyhine olacaktı. Ç ü n k ü komünistler yaka­ ladığı takdirde, kendisine birşey yapabilirlerdi. ■ ÇEMBER'E GİRİYORUZ Geceli g ü n d ü z l ü y ü r ü y o r d u k . Bir g ü n , taştan yapılmış b i r k a ç eve tesadüf ettik. Kaynaş'ın riyasetin­ d e yapılan araştırmada, buranın tapınak olduğu mey­ dana çıktı. Bu' arada b i r k a ç tane de elbiseli adam ge­ tirdiler. Onlara buralarda komünistlerin olup olmadı­ ğını sorduk. İşaretle « y o k » cevabını verdiler. Halbu­ ki yanlış anlaşmışız. Sabah g e ç vakitlere kadar isti­ rahat etmiş İyice uyumuştuk. Nöbetçilerimiz de et­ rafı gözlemişlerdi. Ertesi g ü n ü ağır adımlarla göç'e devam etmeğe başlamıştık. Fakat sonradan anladık ki çok tehlikeli bir bölgede bulunuyormuşuz. Sağımız­ da çamurlu bir g ö l , solumuzda da b ü y ü k bir kayalık vardı. Bu sebeple tek bir geçitten geçmemiz gereki­ yordu. Turdu Kan ve Delilhan buradan geçmişler; Alîbeg Hakim de geçidin tam başında atından İne­ rek, vaziyeti İdare ediyordu. Tam bu sırada bir silâh —

260 —


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.