Yelpaze Istanbul Dergisi

Page 1

aylık alışveriş ve ya şa m der gİsİ

yıl: 8

27 haz İ ran - 27 temmuz 2011

s a y ı

B

A

H

Ç

E

Ş

E

H

İ

R

93

İyİ Tatİller... B a h ç e şe h İ r , A r d ı ç l ı , I spa rta k u l e , E se nk e n t, B o ğ a z k ö y h a l k ın a d a ğ ı t ıl ır . a l a b İ l İ r s İ n İ z .


Büyük Yaz Sezon

indirimi

HIGHFASHIONISM BOUTIQUE Farkıyla Bahçeşehir’de Yeni sezona %50 indirimle girin.

Bir çok dünya markasını sizlerle buluşturan HIGHFASHIONISM BOUTIQUE; SİZLERE ÇOK ÖZEL BİR TEKLİF SUNUYOR. Dünyaca ünlü bir çok marka da %50 İNDİRİM FIRSATI... Üstelik tüm kredi kartlarına 12 aya varan taksit imkanı ile...

3.Cadde KC Blok-F Çarşısı Kat:1 Tel.: 669 00 61


Çocuk Kulübü Siz hedefinizi belirleyin, biz en kısa zamanda ve en sağlıklı şekilde sizi hedeflerinize ulaştıralım.

6 Hafta da 6 Kilo

0212 608 13 40 Çınar Villaları 09 Villa 02 Bahçeşehir 1. Kısım Bahçeşehir - İSTANBUL


KLiMADA SMART PLUS DEVRiMi BiR SMS iLE UZAKTAN KUMANDA EDiLEBiLEN TÜRKiYE’NiN iLK VE TEK KLiMASI!

0212 669 07 70 - 0212 669 00 97 Bahçeşehir 2. Kısım Mh. Şelale Cd. Bahçeşehir Hillpark Çarşı G-1



EDİTÖR

Nihat Emeksiz

nihat.e@yelpazeistanbul.com

Bu ayki yazıma, uzun yıllar Bahçeşehir de ailesiyle birlikte yaşayan okuyucumuz Prof. Dr. Sabri Ergüney’in gönderdiği e-mail ile başlamak istiyorum. Sayın Nihat Emeksiz, Bahçeşehir’in, özlediğimiz günlerine dönmesi, ancak başımızdaki tiranlığın sona ermesi ile mümkündür. Öncelikli yapılması gereken, referandumla (milli irade!) kurulmuş olmakla beraber, direnç ve protestolara rağmen gasp edilmiş Bahçeşehir Belediyesi’nin yeniden ihdas edilmesidir. Bahçeşehir, örneğin Çatalca’ya dahi -Başakşehir’e olduğundan- her anlamda daha yakındır. Gerçeği hepimiz bilmekle beraber, gerekçe olarak gösterilen sadece “daha iyi hizmet?” olmuştur. “Daha iyi hizmet”, her gün tanık olduğumuz yeşil alanların betonlaşma lehine yok olması, nüfus katlanarak artmasına rağmen özellikle ulaşım hizmetlerinde bir arpa boyu ilerleme olmaması, en az ikiye katlanan emlak vergileri olmuştur. Dolayısıyla, değerli köşenizde yer verdiğiniz “okuyucu soru ve görüşleri” bu temel hak gaspının yanında bir anlam taşımamaktadır. Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’na aykırı olarak Başakşehir’e bağlı olmamız saçmalığın ötesinde hepimizin bildiği bir niyet ürünüdür. Saygılarımla, Prof.Dr.Sabri Ergüney

“BAHÇEŞEHİR

yeniden belediye olmalıdır“

GELİŞİM AKADEMİSİ YIL SONU SERGİSİ... 30 Mayıs 2011 günü cep telefonuma gelen bir mesaj sonrası Gelişim Akademisi mezuniyet törenine gittim. Keman solosundan sonra Belediye Başkanı Mevlüt Uysal açılış konuşması yaptı. Başkan konuşmasına; Sayın Genel Başkan Yardımcımız ve Bakanımız, kurucu İlçe Başkanımız ve Kademe Başkanlarımız, Kadın Kolu Başkanımız v.s diye başlayınca kendimi bir parti kongresinde hissetmeye başladım. Hayrete düştüm. Sayın Başkan partisinin ilçe kongresindeymiş gibi hareket ediyordu. İzlediğim kadarıyla orada bulunanlar arasında kendi partililerinden hiç kimse yoktu. Olsalardı konuşmadan sonra, Başkan Mevlüt Uysal’ı görevlilerin dışında alkışlayanlar olurdu. Sema Karagöz EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEN RİCAMIZ... Zaman zaman özelikle gece 24 sularında bir veya birkaç genç eksozu sökülmüş araçlar ile Testili Kızlar kavşağından başlayarak Ahmet Taner Kışlalı caddesi üzerinde hız denemesi yapmaktadırlar. Testili kızlardan sonra bir de ters yönde aynı gösteriyi yapan bu kişilere ya Belediye ya da Emniyet Müdürlüğünün dur! Demesi gerekir. Gündüz trafik arabalarının dolaştığını görüyorum. Bir de gece dolaşsalar iyi olmaz mı? Eskiden jandarma vardı. Sokaklarda gece devriyeler dolaşıyordu. Emniyetten de aynı duyarlılığı bekliyoruz. Safiya İbili

Sayın Sabri Bey’e... Bu yazınızı “BAHÇEŞEHİR yeniden belediye olmalıdır“ diye yorumluyor ve doğrudan tartışmaya açıyorum. Bu fikir üzerinden herkes görüşünü bildirerek tartışmaya katılabilir. Editör MSG NEDİR? BELEDİYELER MSG KONTROLÜ YAPIYOR MU? CEVAP: MONO SODYUM GLUTAMAT... Yiyeceklerin içine katılarak, olduğundan daha fazla lezzet kazanmasına neden oluyor. Piyasalarda Çin Tuzu adı altında satılıyor. Yiyecek bağımlılığı yarattığı iddia ediliyor. Halim Vural /Biyolog

6 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

TRAFİK CİZGİLERİNİ KİM YENİLİYOR... Bahçeşehir’de yayaların karşıdan karşıya geçmesi bir çile gibi. Sürücüler ne yaya geçidi dinliyor ne yaşlı ne özürlü. Basıyorlar gaza. Hele Süzer Bulvarı’nda Testili Kızlar Çeşmesine çıkarken araçlar son gazla ilerliyor. Şimdiye ka-

dar çok kaza gördüm. Korkum ağır kazalardan. Yaya geçitlerin silinen çizgilerinin yenilenmesi Belediye ye çok mu yük getiriyor ki sık sık yenilenmiyor? Lütfen Belediye Başkanımız biraz Bahçeşehirli ile ilgilensin. Ali Yaşar BELEDİYE ÇOCUK PARKI ADI ALTINDA GÖLET BÖLGESİNDE YENİ BİR BETON ALAN DAHA YARATTI. Bahçeşehir’de Gölet alanı ve bu alanda geçmişten kalan söğüt ağaçlarının ayrı bir önemi vardır. Bahçeşehir, Bahçeşehir olmazdan önce bu gölet alanında bir çiftlik varmış. İşte bu söğüt ağaçları bu çiftlikten kalan ağaçlardır. Kesilen söğüt ağaçları çiftliğin bir parçasında kendilerini bu güne kadar saklayarak adeta doğal bir alan oluşturmaktaydı. İşte bu doğal alanın peyzajını bozup, doğaya bir hançer gibi saplanan beton yollarla Bahçeşehir’e kötülük ettiniz. Bahçeşehirli’nin geçmişi ile olan bağını kopardınız. Biliniz ki bu parkın yapılmasından inşaatı yapan müteahhitten başka birde kendilerine arka bahçe kazandırdığınız çay bahçesi sahipleri memnundur. Şeref Yelta BU PİSLİĞE DUR DİYEN YOK MU?.. Bahçeşehir’in ortasından geçen bir yanında Ispartakule diğer yanında yürüyüş parkı bulunan Eşkinoz Deresi kokular salarak akışını sürdürüyor. Son sel felaketinde de taşarak çevreye zarar veren bu derenin ıslahı ile ilgili Başakşehir Belediyesi, İSKİ, İl Çevre Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı her kim ilgilenecekse ilgilensin bu kötü duruma dur! Desin. Besim Sarı


PAZARTÜRK BAHÇEŞEHİR HALKININDIR. ASLA SATILAMAZ... 17 bin metre kare kapalı alana sahip PAZARTÜRK Bahçeşehir’in bir ihtiyacı sonucu kurulmuş bir pazardır. Yapımını Pazar da yer satın alan Bahçeşehirliler sağlamıştır. Halka sorulmadan kesinlikle Pazar yeri Belediye tarafından konut yapımı için satılamaz. Gerekirse halk oylaması yapılmalıdır. Serap Yılmazer Sorularınıza yanıt: IŞIKLI CAMİYİ KİM YAPTIRDI?.. Bu caminin adı Osman Işıklı camidir. Hakkın rahmetine kavuşan Mehmet Işıklı babası Osman Işık adına yaptırmıştır. Mehmet Işık’lı bir zamanlar BADER (Bahçeşehirliler Derneği) denetleme kurulu başkanlığı da yapan Besni vakfı eski başkanlarındandır. Editör

Kent meclisi neden kurulmaz?.. Kent meclisi son yerel yönetimler yasasına göre seçimlerden sonra kurulması zorunlu bir danışma meclisidir. Niçin kurulmadığının yanıtını Başakşehir Belediye Başkanına sizin ağzınızdan bir kez de biz soralım. Editör BELEDİYEMİZ ULUSLAR ARASI FLİM FESTİVALİ DÜZENLİYOR.. Ana teması “DARBELER” olarak belirlenen festival gösterimleri 23 - 30 Eylül 2011 tarihleri arasında Başakşehir Belediyesi, Hukuk Fakültesi salonları ve Beyoğlu’nun seçkin mekanlarında yapılacağı duyurulmuştur. Ancak bir Bahçeşehirli olarak şu soruları sormadan bu festivali değerlendirmem mümkün olamaz. Başakşehir Belediyesi bir ilçe belediyesi olmasına karşın uluslararası bir projenin sorumluluğunu alırken amacı nedir? Projenin finansmanı hangi kaynaktan sağlanmaktadır? Festivalin bir bölümü olan” Terazi dengesini kaybederse” bölümü ne anlam taşımaktadır? Festivalin ana teması niçin “DARBELER” seçilmiştir? Editör


EDİTÖR

Yavuz Saltık

yavuz@yelpazeistanbul.com

KEMAL AYDIN ASIL ŞİMDİ KAYBETTİ...

isterdim ama en samimi arkadaşım evlenince hafta sonu hasta halimle ancak Hırvatistan’a gidebildim. Bir arkadaş sohbetinde duydum ki Başakşehir Belediyesinde CHP’li meclis üyeleri AK Parti’ye geçmiş. “Siz söylemeden hemen söyleyeyim dedim kesin bunlar Kemal Aydın ve Mehmet Kaban’ın önerdiği ilk 3 sıradaki adamlarıdır” diye. Arkadaşlar isimleri söyleyince haklı olduğumu anladım. CHP’nin ilk üç sırası dedim ama ilk 2 si AK Partiye geçmiş. Bu çetenin ele başısı olan zat çok kurnaz olduğu için önden bu iki saf meclis üyelerini göndererek tepkileri onların üzerine yönlendirdi.

Epeydir yazmıyorum diye merak edenlere müjdeyi vereyim. Ölmedim sağım. Ama başta bel fıtığı olmak üzere, şeker, reflü ve böbrekte taş gibi dertlerle uğraştım. Tüm rahatsızlıklarım için kilo vermeye çalışan bir mağdurum anlayacağınız. Hastayken insan garip oluyor. İşler bir birine karışıyor. Yemek kokusundan nefret ediliyor, davetler nazikçe reddediliyor. Uzaklarda çok uzaklarda mesela Kore’de olmak

8 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

Emin olun bugün yarın O’da geçecektir. Yanlış anlaşılmasın Ak Partiye nasıl geçerler diye bir derdim yok. Nereye gittikleri umurumda bile değil. ANAP işte bu anlayışta olduğu için tabela partisi olarak bile kalamadı. Seçimlerden bir gün önce AK Partiye geçen bu iki zevatın davranışı tipik ANAP’lı tüccar davranışıdır. Bunları bildiğim için taa başta söylemiştim bu maya tutmaz diye. Bahçeşehir’in efsane başkanı olarak anılacak iken Kemal Aydın hedefe ulaşacak tüm stratejilerini yanlış belirlediği için siyaseten hiçbir yerde olamadı. Bunun nedeni vizyonu Ankara olarak belirleyip bu stratejiyi Esenler’den gelen bir kafaya teslim etmesidir. Bu da O’na son danışmanlığım olsun. Merak etmesin dostluğumuz gibi danışmanlığımız da bedelsizdir. RE-AL BALIK EL DEĞİŞTİRDİ... İnsanın çok sık görmese de çok sevdiği dostla-

rı vardır. Yaklaşık 15 yıl önce tesadüfen tanıştığım Hülya Ömür benim için öyle biridir. Tuttuğunu koparan başarılı bir tekstilci, örnek bir anne ve zeki bir insandır o. Dün gece aradı “Hadi Gölet bölgesindeki Re-Al Balık’a gel” deyince şaşırdım. Hastaydım ama Hülya’nın ısrarını kıramayıp çok uzatmadan gittim. Kapıda beni eşi Ayhan Bey karşıladı. Oturduğum masada Re-Al Balık’ın işletmesini aldıklarını öğrenince çok sevindim. Kadın eli değen her yer değişir ama Hülya, o mekanın fiziksel altyapısını kusursuz hale getirip eşine teslim eder bundan adım gibi eminim. Tesadüfen de olsa mekanda Hülya Hanım ile tanışma fırsatı yakalarsanız sohbetinden keyif alacağınızdan emin olun. Balık zor bir ürün. Taze olmadıktan sonra kim nasıl pişirirse pişirsin ben sevmem. Ama işletme sahibi Ayhan Bey’i dinledikten sonra Re-Al Balık’ı şiddetle öneririm. Ayhan Bey balıkları anlaşmalı balıkçılardan taze olarak aldıklarını ve bu konuda iddialı olduklarını söyledi. Re-Al balık’ın çok güzel bir bahçesi var Ayhan bey iyi bir işletmeci olduğu kadar iyi bir dinleyici. Efkar dağıtmaya gelenleri de aşık olanları da eşiyle arası bozuk olanları da dinliyor. Moral versin diye şampanya ısmarladığı müşterisi ertesi gün kucak dolusu çiçeklerle mekana gelmiş. Ben de tam bu ana denk geldim. Hafta içi canlı müzik yapılacak mekan bir yandan hizmet vermeye devam ederken yeni kurumsal kimliği ile Eylül ayında resmi açılışını da yapmış olacak. Arkadaşım Hülya ve eşi Ayhan Bey’e sonsuz başarılar diliyorum. Bu arada canlı müzik yapılmadığı akşamlarda Ayhan Bey’den isterseniz belki sizi kırmayıp bir türkü mırıldanır. Sesi duyunca şaşırabilir O’na albüm teklifinde bulunabilirsiniz.



İSTANBUL AKTÜEL

Yaz tatili

12 Eylül olarak belirlenen okulların açılış tarihi, bir hafta ertelendi.

uzadı!..

Daha önce 12 Eylül 2011 Pazartesi günü olarak belirlenen okulların açılış tarihi, Ramazan Bayramı tatili, okula yeni kayıt yaptıracak öğrencilerin uyum programları ve e-okul sistemi üzerinde yeni öğretim yılına geçiş işlemleri nedeniyle bir hafta ertelendi. Milli Eğitim Bakanlığı, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı çalışma takvimini yeniden belirledi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu imzasıyla yayımlanan genelgede, Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim-öğretim kurumlarında 2011-2012 eğitim-öğretim yılının daha önce 12 Eylül 2011 Pazartesi günü olarak belirlendiği anımsatıldı. Genelgede, ''Ancak Ramazan Bayramı tatili ile ilköğretim okullarına yeni kayıt olan öğrencilerin uyum programları ve e-okul sistemi üzerinde yeni öğretim yılına geçiş işlemleri dikkate alınarak 2011-2012 eğitim-öğretim yılının 19 Eylül 2011 Pazartesi günü olarak başlayacağı'' belirtildi.

İstanbullu taksisini seçiyor... İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen “Taksi Tasarım Projesi” Yarışması'nda halk oylaması başlıyor. Oylamalar 29 Haziran 2011 tarihine kadar sürecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbulluya daha konforlu ulaşım hizmeti verebilecek taksilerin tasarlanması amacıyla düzenlediği Taksi Tasarım Projesi Yarışması’nda son aşamaya gelindi. Teknolojik gelişmelere uygun, yüksek güvenlik ve emniyet tedbirlerine sahip, engellilerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek, İstanbul’a özgü bir taksi tasarımının elde edilmesi amacıyla düzenlenen yarışmada, ‘kazanan proje’ halk oylamasıyla belirlenecek. Ulusal çapta düzenlenen yarışma, Genel taksi tasarımı, Eko- araç taksi tasarımı, Taksi durağı ve Taksi iletişim sistemleri tasarımı konularında yapıldı. Yarışmaya, Profesyoneller, Üniversite Öğrencileri ve Orta Öğretim Teşvik Kategorisi olmak üzere 3 farklı kategoride yarışmacı katıldı. Jürinin; 4 konu için belirlediği toplam 20 proje halk oylamasına sunulacak. Projeler 15 Haziran 2011 tarihi itibariyle http://taksitasarim.ibb.gov.tr adresinden oylanabilecek. Halk oylamasıyla seçilen projelerin ilanı 01 Temmuz 2011 tarihinde yapılacak.

Taksim Meydanı trafiğe kapatılıyor... Başbakan'ın İstanbul için ikinci projesi Taksim Meydanı projesi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul için ikinci projemiz, Taksim Meydanı projesi. Taksim’de Tarlabaşı Bulvarı–Cumhuriyet Bulvarı araç trafiğini yer altına alıyoruz. Ayrıca Atatürk Kültür Merkezi önü ve Taksim Anıtı çevresinde bulunan araç yollarını da yeraltına alıyoruz. Böylece tüm Taksim Meydanı’nı yayalara tahsis etmiş oluyoruz" dedi... İstanbul için üçüncü projenin Adalar Projesi olduğunu belirterek, "Yassıada ve Sivriada’yı yeniden ele alıyor, farklı bir çehreye kavuşturuyoruz. Bu iki adayı, İstanbul’un, Türkiye’nin, dünyanın önemli iki sembol adası haline getirmeyi planlıyoruz. Bu projeyle, Yassıada’yı ’yaslı ada" olmaktan çıkarıyor, bir demokrasi adası haline getiriyoruz. Her iki adayı da uluslararası birer kongre merkezine dönüştüreceğiz" dedi. 10 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11



YAŞAM-AKTÜEL

7

Dünya Nüfusu

Milyarı Aşacak!

BOYUTLU 33Çekim Yapan Kamera

Alman Dünya Nüfusu Vakfı (DSW), 2011 yılının ortalarında dünya nüfusunun 7 milyarı aşmasını beklediklerini açıkladı. Vakıf tarafından yapılan açıklamada, 1 Ocak 2011 tarihinde dünya nüfusunun bu yılın başına göre yaklaşık 80 milyon artarak, 6 milyar 934 bin 196'ya çıkmasının beklendiği belirtildi. Bu verilerden yola çıkarak dünya nüfusunun 2011 yılı ortalarında 7 milyar sınırını aşmasının öngörüldüğü ifade edilen açıklamada, dünyada her saniyede ortalama 2,6 çocuğun doğduğunun tahmin edildiği kaydedildi. Açıklamada ayrıca, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 82'sinin kalkınmakta olan ülkelerde yaşadığına işaret edildi.

Panasonic şirketi, ilk kez üç boyutlu çekim yapan STD750 model video kameralarını tanıttı. Yeni model kameraya takılan 3D aksesuarı sayesinde üç boyutlu çekim yapılabilecek.

3 boyutlu görüntüleme teknolojileri ve uyumlu cihazlar son dönemin en popüler ürünleri arasında yer alıyor. Panasonic daha önce Full HD özelliğine sahip Viera markasıyla 3D yetenekli plazma panelini tanıtmıştı. 3 boyutlu ürünlerde dünya pazarında liderliği elinde bulunduran Panasonic, plazma modellerinin yanı sıra bu yılın başında yine düzenlenen bir fuarda DMP-BDT300 Blue-ray 3D Disk oynatıcı, LCD televizyonları, Lumix fotoğraf makineleri, dijital kameralar, ev ses ve görüntü sistemlerini tanıtmıştı. Panasonic'in entegre Full HD 3D kamerası kullanıcıların evlerinde bile 3 boyutlu çekimi mümkün kılacak. 3D özelliğini taşıyan lensi ve bellek kartı bulunan STD750 modeli, lensi çıkarıldığında bile Full HD kalitesinde çekim yapıyor. Yeni kamera, kaydedilmiş içeriğe anında ve rastgele erişimle hızlı ve daha yüksek kayıt kapasitesi sunuyor. Panasonic CEO'su Avrupa sorumlusu Laurent Abadie, Panasonic'in ürettiği çevre dostu ürünler sayesinde yılda 3.5 milyon ton emisyonun azalmasına yardımcı olacağını söyledi. Panasonic'in Avrupa'daki eğitim merkezlerinde hava kirliliğinin ne şekilde önlenmesi konusunda eğitim verdiklerini belirten Abadie, bu eğitim merkezlerinde bulunan çocukların Avrupa'da meydana gelen atıkların ne şekilde geri dönüşümü yapılacağı konusunda da eğitildiklerini dile getirdi. Yeni 3 boyutlu çekim yapan kamerayı da izleyicilere tanıtan Abadie,video kameranın dünyada bir ilk olduğunu ve ürünün Ekim ayından itibaren Avrupa'da satışa sunulacağını duyurdu.

Annenin Sesi

Dil Gelişimini Etkiliyor...

Annenin sesinin, yeni doğanın beyninde dil öğrenmeyle ilgili bölümlerin etkinleşmesinde özel bir rol oynadığı bildirildi. Montreal Üniversitesi ve Sainte-Justine Üniversite Hastanesi Araştırma Merkezi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, yeni doğanların beyinlerinde dil öğrenmeyle ilgili bölümlerin, annenin sesiyle etkinleştiğini ortaya koydu. Araştırma çerçevesinde, bebeklerin doğumdan sonra 24 saat içinde beyinlerindeki elektriksel kayıtlar izlendi. İzleme sonucu, beyin sinyallerinin bebeklerin diğer kadın seslerine, annelerinin seslerine verdikleri tepkiyi vermezken, bu seslerin, sadece beyinde seslerin tanınmasıyla ilgili bölümlerini etkin hale getirdiğini gösterdi. Araştırma ekibinin lideri Doktor Maryse Lassonde, "Bu, yeni doğanın beyninin, annenin sesine güçlü biçimde yanıt verdiğini ilk kez kanıtlayan ve bilimsel konuşmak gerekirse, annenin sesinin bebekler için özel olduğunu gösteren heyecan verici bir araştırma" dedi. Bilim adamları, 16 yeni doğanın başına uyurken elektrot bağladı. Bu sırada, anneden sesli harf olan "A" sesini çıkarmaları istendi. Aynı çalışma, daha sonra bebeği laboratuara getiren kadın hemşireyle yapıldı. Araştırmada, anne konuştuğunda, bebeğin beyninde özellikle motor beceriler ve dil öğrenmeyle ilgili sol lobda açık tepkiler, yabancı biri konuştuğunda ise sesin tanınmasıyla bağdaştırılan sağ lobda tepkime gözlendi. Araştırmanın sonuçları Cerebral Cortex dergisinde yayımlandı. 12 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11


YAŞAM-AKTÜEL

Uçak Nasıl

Havada Duruyor? Uçaklar pervaneleri ve kanatlarıyla hava dokusunu etkiler ve çevresindeki havanın dağılışını ve akımını denetler. Motorlarında yerçekimsel dalga motoru bulunur. Uçağın kanatlarının altındaki hava basıncı üstündekinden fazla olduğu durumda uçak yerçekimini yenerek havalanmaya başlar. Uçak, uçuş sırasında 4 kuvvetin etkisi altına girer. Bunlar yerçekimi kuvveti, kaldırma kuvveti, geri sürükleyici ve ileri sürükleyici kuvvettir. Kaldırma kuvveti; uçağın havalanıp, uçmasını sağlar.

Bilim Adamlarından 80 yaşında 20 yaşındaki gibi kaslarınız olacak. Mucizevî Buluş! Bilim adamları öyle başarılı bir deneye imza attı ki yaşlansanız da kaslarınız güçlü kalacak... Yaşlılar da artık delikanlılara taş çıkartabilecek. ABD’nin Colorado Boulder Üniversitesi bilim adamları, farelere aşıladıkları kök hücreyle, kemirgenlerin kaslarında birkaç günde iki misli onarım ve büyüme kaydetti. Science Translational Medicine tıp dergisinde yayımlanan araştırmada, Dr.Bradley Olwin ve ekibi de buluşlarından şaşkın. Olwin “Fare kaslarında kök hücrenin olağanüstü iyileşme sağlaması bizi şaşırttı” dedi. Dr. Olwin, kas yapısına destek ve kuvvet sağlayan mekanizmanın ileride insanda yaralanmalarda ve yaşlanmada kullanılabileceğini bildirdi. Araştırma sonuçlarına göre, fare ayak kaslarında kök hücre nakli yüzde 170 büyüme sağladı. ABD’nin Ulusal Sağlık Kas Distrofisi Birliği desteklediği araştırma insan yaşamında çığır açacak gibi görünüyor. Yaşlansa da “Güçlü fare” deneyi, kasları erimemiş “Güçlü İnsan” olmak için çığır açacak nitelikte. Yaşlılar artık her işini kendi yapabilecek. Bastonu atıp zımba gibi yürüyen, kilolarca ağırlığı taşıyan “Süper Nine” ve “Süper Dedeler”i yakın zamanda çevremizde görmemiz işten bile değil.

Yorgunluk Arıları Da Vurdu!..

Arıların da tıpkı insanlar gibi yoruldukları zaman hata yapmaya başladıkları tespit edildi.

İşçi arılar, kovandaki diğer arıların nerede polen bulacaklarını bilmelerini sağlıyor. Bu bilgiyi diğer arılara, nektar bakımından zengin çiçeklere yönlendirmek için bir nevi “sallanma dansı” yaparak aktarıyor. New Scientist'teki habere göre, işçi arılar uykusuz kaldıklarında bu yetenekleri zayıflıyor ve bu bilgiyi iletme görevi sekteye uğruyor. Yorgun arıların dansları, dinlenmiş olanlara nazaran daha yavaş ve daha az belirgin oluyor. ABD'nin Texas eyaletindeki Austin Üniversitesinden Dr. Barrett Klein, uykusuz kaldıklarında insanların iş performansının düşmesine benzer şekilde, uykusuz bal arılarının da iletişim problemi çekmeye ve yiyecek kaynaklarını diğer arılara müphem bir şekilde iletmeye başladıklarını ifade etti. Araştırmada, bazı arıların uykuları manyetik bir cihazla bozulduktan sonra bunların davranışları dinlenmiş ve uyanmış arılarınkiyle karşılaştırıldı. Dr. Klein, uykusuz arıların dansının yanlış olmadığını ancak dinlenmiş arıların dansından daha belirsiz olduğunu bildirdi. Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11 13


YAŞAM-AKTÜEL

KENDİ BAŞARINIZ DEĞİLAileler mutlaka okuyun! Karne sonucu iyi annelik veya babalık olarak değerlendirilmemeli.

ailenin çocuğuna güveninin sürmesinin önemli olduğunu ifade eden Dr. İşiten, başarılı ve ya başarısız karnenin olabileceğini söyledi. İşiten ailelere uyarılarda bulundu. Dr. Nuket İşiten; ÇOCUĞUNUZUN BAŞARISINI KENDİ BAŞARINIZ OLARAK GÖRMEYİN!..

Dr. Nuket İşiten karne sonrasında velilere uyarılarda bulundu. Karne sonucunun iyi annelik veya babalık olarak değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken İşiten, karnenin ebeveyn başarısı ya da başarısızlığı şeklinde algılanılmamasını söyledi. Ülke Tv'de katıldığı günün içinden programında karne sonuçlarını ve psikolojik yansımalarını değerlendiren NPİSTANBUL Hastanesi Doktoru Nuket İşiten önemli değerlendirmelerde bulundu. Karnedeki nota paralel çocuğun yaşadığı duygunun ve

"Aile bunu kendi başarısı ya da başarısızlığı gibi algılamamalı. Çocuklarının performanslarını kendi performansı olarak görmemeli. Karne sonucunu iyi annelik, iyi babalık şeklinde sonuç çıkararak algılamasınlar.” Karne iyi anne veya babalıkla alakalı değil. Ebeveynler çocukları için tabiî ki en iyi karneyi getirmelerini isteyecek ve ellerinden geleni de yapacaklardır. Ama kötü karne karşısında; "Biz sana ne imkanlar sunduk, ne okullarda okuttuk, elimize geçmeyen fırsatları sana verdik, sen şunları yapmak zorundasın, beni hayal kırıklığına uğrattın. vs. tepkiler vermemeli. Çocuğa, 1 yılık emeğinin farkında olunduğu hissinin verilmesi çocukta güven oluşturur ve çocuk ailem benim yanımda, bana güveniyor gibi düşünmeye başlar. KARNEYE GÖRE TATİL PLANLAMASI YAPIN!.. Gelen karneye göre yaz dönemine ilişkin planlama yapmak gerekir. Belli alanlarda sıkıntı varsa o alanlar tespit edilip çocuğa bu yönde destek planlamasına gidilmeli. Onu örseleme-

YUMURTA ZiHNi AÇIYOR Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karakaya, çocukların ve gençlerin, zihinsel gelişimleri için büyümelerini tamamlayıncaya kadar günde 1-2 adet yumurta tüketmesi gerektiğini söyledi. Karakaya, sağlıklı ve dengeli bir beslenme için hayvansal gıdaların mutlaka düzenli şekilde alınması gerektiğini belirtti.

14 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

den tatili tatil gibi değil de ceza gibi algılamayacağı şekilde geçirmesi sağlanmalı. Çocuk anne ve babasının yanında olduğu duygusunu yaşamalı daha güzel olacağını düşünmeli. Çok iyi karne getiren çocuk ise yaşamın diğer alanlarında desteklenmeli, sosyalleşmesi sağlanmalı. Örneğin yüzme, tenis, bale gibi ilgi ve beceri alanlarına çocuk yönlendirilebilir. SINAV ÇOKLUĞU ÖĞRENCİYİ ÖRSELİYOR... Bu kadar çok sınava girmek onları örseleyen sistem. Sınav olmadan performanslarına göre değerlendirebilecek sistem var gelişmiş ülkelerde. Öğrencilerimiz o şekilde yönlendirilirse daha uygun bir sistem olacağını düşünüyorum. Çocukların ilgi ve beceri alanlarına göre ayırmak gerekiyor bugün çoklu zekâdan söz ediliyor. Ona göre beceri alanlarına göre ayrışabilseler bu yönlendirmeler yapılsa çocuklar daha başarılı olacaklardır. Kimi resim de kimi müzik de çok iyi olabilir kiminin de el manipülasyonu iyidir ya da matematik zekası. “Çeşitlendirilerek yönlendirilirseler hem daha mutlu hem de başarılı olurlar. Bakıyorsunuz sınav döneminde bütün çocuklar çok mutsuz. Yılardır alınan eğitimin, verilen çabanın sonucu kısacık zamana sıkışıyor. Hâlbuki anlık, kesitsel değil daha uzun zaman içinde performansın değerlendirilmesi, öğrencinin ilgi ve becerisine göre bir alanda ilerlemesini sağlamak makul bir durum." Şaban Özdemir (NP GRUP)

Çocuklar zihinsel gelişimleri için büyümelerini tamamlayıncaya kadar günde 1-2 adet yumurta tüketmeli.

İnsan beslenmesinde ve vücut gelişiminde proteinlerin büyük önem taşıdığını vurgulayan Karakaya, et, süt ve yumurta gibi hayvansal ürünlerin de protein açısından zengin kaynaklar olduğunu bildirdi. YUMURTADA KALİTELİ PROTEİN VAR... Karakaya, biyolojik değeri en yüksek olan proteinlerin yumurtada bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Yumurtanın bileşiminde bulunan proteinler, tüm gıdalardaki proteinler arasında en kaliteli olanlardır. Yumurta, protein, yağ, vitamin ve mineral gibi besin maddelerinin pek çoğunu içeren önemli bir gıda kaynağıdır. Çocuklar ve gençler özellikle zihinsel gelişimleri için, büyümelerini tamamlayıncaya kadar günde 1-2 adet yumurta tüketmeli. Bu yaşlarda yumurta veya et, süt gibi hayvansal gıdaları yeterince almadan büyümesini tamamlayan bireyler, ileri yaşlarında bu gıdaları ne kadar alırlarsa alsınlar

zihinsel gelişimleri üzerinde artık çok fazla etkili olmayacaktır. Özellikle çocukların zihinsel ve bedensel gelişiminde önemli rol oynayan yumurtanın her yaşta düzenli olarak tüketilmesi, bazı hastalıklardan korunma açısından da faydalıdır. Bu nedenle özellikle anneler, küçük yaştaki çocuklarına zihinsel gelişimlerini tamamlayabilmesi için yumurta yedirmeyi ihmal etmemeli." Tüm bu faydalarına karşın, yumurtanın aşırı tüketilmesinin de yanlış olduğunu, et, süt ve yumurtanın yanı sıra bitkisel gıdaların da dengeli şekilde alınması gerektiğini anlatan Karakaya, yüksek oranda yağ ve karbonhidrat içeren gıdaların tüketiminde aşırıya kaçılması durumunda kilo artışına bağlı bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini bildirdi.


BAHÇEŞEHİR - ESENKENT

YETKİLİ BAYİ Esenkent Kiler Market Altı Kar Center No: 1/16 Tel: 0212 605 0 414 (Pazar Günleri Açığız.)

• BRODE TÜL PERDE • ORGANZE TÜL PERDE • FON PERDE • İP PERDE • BALON PERDE • STOR PERDE • DİKEY PERDE

• ZEBRA PERDE • JALUZİ • RUSTİK • NEVRESİM • UYKU SETİ • YATAK ÖRTÜSÜ • BORNOZ TAKIMI

ÇEŞİTLERİMİZLE HİZMETİNİZDEYİZ.

Türkiye’nin her yerinden online sipariş için www.nevresimevi.com


YAŞAM-AKTÜEL

YABANCI DiL

FOBiMiZ VAR Uzmanlar, Türkiye'de yabancı dil öğrenme fobisi olduğunu söyledi. Türk insanı yabancı dil öğrenmeye yanaşmıyor. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yabancı Diller Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (OYDEM) Müdürü Prof.Dr. Zeki Karakaya, Türkiye'de yabancı dil öğrenme fobisi olduğunu söyledi. En çok zaman ve paranın yabancı dil öğrenimi için harcandığını belirten Prof.Dr. Karakaya, "Yabancı dil öğreniminde çok geç kalıyoruz. Bir çocuğun 3 yaşından sonra okula gidene kadar ana dilde olduğu gibi yabancı dili de yaşayarak, doğal şekilde edinmesi lazım" dedi. OYDEM Müdürü Prof.Dr. Zeki Karakaya, Türkiye'de yabancı dil bilen ve akıcı şekilde konuşan kişi sayısının oldukça az olduğunu belirterek, yabancı dil öğrenilememesinin birçok nedeni olduğunu ifade etti. Türkiye'de insanların en fazla parayı ve zamanı yabancı dil öğrenimine harcadığını fakat en az verimi de bu alanda aldıklarını belirten Prof.Dr. Karakaya, "Yabancı dil edinimi, ana dil ediniminden sonra başlar. Çocuk ana dilini edindikten sonra ana dil gibi doğal biçimde, kendiliğinden, duyarak, yaşayarak yabancı dili de edinmeye başlamalı. 3 yaşından itibaren yabancı dili doğal şekilde edinen çocuğa okula başladığında da sistemli olarak dil eğitimi verilmeli" diye konuştu. Türkiye'de yabancı dil eğitiminde geç kalındığını vurgulayan Prof.Dr. Zeki Karakaya, "Çocuklarımıza buluğ çağına girdikten sonra yabancı dil öğretilmeye başlanıyor. Ana okullarında ve kreşlerde iletişimin bir bölümünün yabancı dille yapılması lazım. Ancak o zaman başarılı olunur. Yaş ne kadar küçük olursa dil edinimi de o kadar hızlı ve etkili olur" dedi. Yabancı dil öğrenen kişilerin, kendilerine o dilde herhangi bir soru sorulduğunda cevap vermekten çekindiklerini ve korktuklarını belirten Prof.Dr. Karakaya, "Öğrenciler cesaret edip konuşmaya teşebbüs edemiyorlar. Önce

16 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

cümleyi dil bilgisi açısından çözmeye uğraşıyorlar. Sonra, ”Acaba yanlış mı söylerim? Yanlış konuşursam rezil mi olurum?” gibi düşüncelere

kapılıyorlar. Bu durum birkaç defa tekrarladığında da yabancı dil konuşma fobisi oluşuyor. Bu konuşma fobisi bizim dil öğrenmemize engel oluyor. Maalesef bizim yabancı dil öğrenme fobimiz var" diye konuştu.



10 DEKORASYON

a ımda

d

i eal evinizi yaratın! Evinize kendinizden ve sevdiklerinizden izler katmak için sizinle paylaşabileceğimiz 10 önerimiz var...

Eviniz size keyif vermiyorsa bir şeyler yanlış ya da eksik demektir. Önemsiz gibi görünen detaylar, küçük, zahmetsiz dokunuşlar ve sizi siz yapan değerler, evinizi bir mutluluk mabedine çevirebilir. O kapıdan her girişinizde "dünyanın en güzel yeri benim evim!" demeniz gerek, bunu unutmayın! Klasiklerden en az birine sahip olun!..

Onlar tasarım terimini yaratanlar... Onlar bugün okullarda okutulan tasarım kurallarını belirleyenler, kitaplarını yazanlar. Onlar kahraman! Charles-Ray Eames, Le Corbusier, Arne Jacobsen, Frank O. Cehry, Frank Wroyd Wright, George Nelson, Verner Panton... Yaşadıkları tarihlerde tasarım dünyasında çığırlar açan, çizgileriyle başkaldıran, yeni patikalar yaratan, protestolarını yaşam biçimlerine taşıyan bu dahilerin orijinal çizgilerini takip edin! Evinize en az birini misafir edin!

Evinizde sanat eserlerine yer verin...

Sanat, üzerine vakit harcadıkça bilgilenebileceğiniz bir konu. Bir resme ya da bir heykele bakıp hemen karar vermeyin. Sanatçısını tanımak, yıllar içindeki değişimini takip etmek, ne anlattığını öğrenmek, kendini ona yakın hissetmek, hatta mümkünse onunla konuşmak ve bir bağ kurmak gerek. Evinizde mutlaka çok sevdiğiniz bir sanatçıya ait bir sanat eseri olmalı. Hatta bir kural koyabilirsiniz kendiniz için: "Her yıl bütçemi ayarlayıp, evime bir sanat eseri, bir resim ya da heykel alacağım" sözünü bugün verin.

Aileden kalma eşyalara, objelere yer verin...

İdeal bir evin geçmişi vardır. Modern kent hayatının ritmi, çarpık bir ekonomik sistemle birleşince bir süre sonra insan bırakın baba/ dede evinde yaşamayı, dede topraklarını neresi olduğunu dahi bilme/hatırlama ihtiyacı duymuyor. Ancak "memleket neresi kardeşim" sorusuna verilen cevaptan öte bir şeydir memleket. Belki işe bir aile ağacı yaratmakla başlamalısın. Burada bulacağın kendi hikayendir! Geçmişini simgeleyen objeler ve eşyalara sahip olup, onlarla yaşamak, geçmişe saygının da bir göstergesi. Unutmayın ki siz de "geçmiş" olduğunuzda sizi de yaşatacak eşyalar onlar olacak...

Modern markalardan birini edinin...

Her ne kadar hızlı tüketim çağı, trendleri çok çabuk tüketse de ve firmalar üç ayda bir yeni koleksiyonlarını çıkardıkları halde, vitrine taşır taşımaz ertesi gün kopyaları çıksa bile ve sizin tarzınız her yeni gelen trendle biraz değişse bile, günümüz tasarımcıları, bugünün güçlü markaları bir şeyleri doğru yapıyor emin olun! Philippe Starck ve Karim Rashid için iyi reklam yapıyor diyenleriniz, Ross Lovegrove'un organik çizgilerinden sıkılanlarınız olabilir. Ama onlar "Herkesin 5 dakika bile olsa ünlü olduğu" günümüz yaşamına karşı aradan sıyrılarak

18 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

yıllardır tercih edilir ve başarılı kalmayı başardı. Vitra, B&B Italy, Molteni, Minotti, Maxalto, Moooi, Moroso, Cappelini ve daha nicesi... Bu modern markaların tümü ülkemizde de satılıyor. Teknolojik, ergonomik ve en yeni tasarıma evinizde yer açın! Onu koruyun çünkü o, geleceğin klasiği olacak.

Evinizi hatırlatan bir melodi var mı?..

Önce iyi bir müzik sistemi gerek. Eve geldiğinizde "Play" tuşuna basacak ve dışarıdan gelen koma seslerini, sirenleri, kargaşayı bastıracak


güzel notalar dökülecek hoparlörlerden. Belki evin her yerine yayılacak, hatta banyoya bile... Gelen misafirler sizin tarzınızı bilecek, daha zili çalmadan duyacaklar sizi. Çünkü belki siz de avaz avaz o şarkıyı söylüyor olacaksınız saç fırçasını mikrofon yapıp. Hayatın keyfini çıkarıyor diyecekler. Ve siz gittiğiniz her yere o melodileri taşıyacaksınız. Müzik sizden ve eviniz müzikten hiç ayrılmamalı...

Seyahatlerinizden hatıraları sergileyin...

Farklı kültürlerin izlerini peşinize takın, onları evinizde yaşatmaya devam edin. Etnik eşyalar, dinsel objeler, şans getiren heykeller ya da o romantik kentin en sevdiğiniz binasının küçük bir maketi. Sizin seçimlerinizle, sizin hikayelerinizle ve anılarınızla daha da önem kazanan bu objeler, evinizi diğerlerinden farklı kılacak. Bu esrarengiz rotalar ilham kaynağınız, enerjiniz, renginiz olacak.

Fotoğraflara yer açın!

İster atalarınıza, aile büyüklerine ait eski fotoğraflar olsun, ister bugünün dostları, eşleri, çocukları, teyzeleri olsun, evinizde fotoğraflarınız için köşeler yaratın. Eski fotoğraflar çocuklarınızın ve sizin geçmişinize ışık tutar, aidiyet duygunuzu geliştirir. Hatta bir aile ağacı yapmak da hiç fena bir fikir olmaz bu durumda. Duvarlarınız ve çerçeveleriniz için fotoğraf seçerken hep mutlu anların, keyifli birlikteliklerin fotoğraflarını koyarsanız çevrenizde pozitif bir enerji yaratmış olursunuz. Dostlarınızın eğlen-

celi fotoğraflarını komik magnetlerle buzdolabınıza asın. Antreler de bu tip fotoğraf köşeleri için ideal olur.

Evinde taze çiçekler olsun...

Kendine çiçeklerle bir dünya yaratmış olan tekstil tasarımcısı Tricia Cuild bakın ne diyor: "Çiçekler hem renk, hem grafik olarak hep etrafımdadır benim. Tazesini bulamazsam yapmasıyla yetinir, o da yoksa derginin birinden kestiğim fotoğrafını tam karşıma yapıştırırım. Birkaç dal zambak bile enerjimi değiştirmeye yeter.” Gerçekten de arada renklerini seyredebileceğiniz, yanından geçtikçe hoş kokusuyla sizi gülümsetecek birkaç dal çiçek her zaman evinizde olmalı. Gösterişli aranjmanlar, ilave dal parçaları ve yapraklarla zenginleştirilmiş, süslü buketlerden de bahsetmiyorum. Aksine yalın ve basit düzenlemeler çiçeklerin formunu daha güzel ortaya çıkarır. Aynı çiçekler birbirinden farklı vazolarda farklı etkiler yaratırlar. Hangi boyda kesildikleri, düzenlemenin boyutları ve nereye yerleştirildikleri de önemlidir. Tüm bunlar neşeli, duygusal, romantik ya da huzurlu ortamlar yaratabilirler. Modern, kışkırtıcı ya da gizemli olabilirler. En kasvetli kış günlerinde bile, yaşam, umut ve coşku verebilirler.

Evinizde kitaplarla dolu kütüphane olsun...

Kitaplar, dergiler, gazeteler, ansiklopediler, notlar... Okumaya dair her şey evinizde elinizin altında olmalı. Milano mobilya fuarında da gözümüze takılan devasa kitaplıklara bakılırsa, evdeki okuma köşeleri gitgide büyüyor. "En iyi dostunuzun ekip arkadaşlarına uygun köşeler yaratın! Aradığınız kitapları bulmak için hafta sonlarında kitapçılarda, sahaflarda vakit geçirin, kendi "en güzel kitaplar" listenizi oluşturun.

Lezzetli sofralarınız olsun...

Beklenmedik misafirler için birkaç şişe iyi şarap dolapta, hızlı, lezzetli ve kesinlikle farklı atıştırmalık lezzet listesi de aklınızda olsun. Masanın üzerinde mevsim meyvelerinin tepeleme durduğu bir tabak, kuru üzüm, incir ve cevizlerle dolu bir kâse bulunsun. Çekmecenizde patlamamış mısır son çare olarak saklansın. Kendi evinizde aç kalmayın, civar pizzacılardan da uzak durun... Arada bir misafir olmasa bile, sırf kendi keyfiniz için güzel sofralar kurun, kendinize bir bardak şarap hazırlayın. Ağzınızdaki tat hem sağlığınıza, hem de yaşam tarzınıza yansır. Damakta kalan tatların akılda kalan adı olun!

Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11 19


RÖPORTAJ

SİNEMA BANA BABAMDAN KALAN BİR MİRAS REYHAN KARACA

Ünlü Pop Sanatçısı REYHAN KARACA ile Arzu Yetiş Kocatepe’nin YELPAZE İSTANBUL DERGİSİ için gerçekleştirdiği Röportajı...

20 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11


Değerli okuyucularım, bu ayki ünlü sanatçı konuğum birbirinden güzel albümlere imza atmış, Türk Pop dünyasının buğulu sesi REYHAN KARACA… 8 Kasım 1970'de İstanbul'da doğdu. Yeşilçam'ın ünlü oyuncularından değerli sanatçı Ahmet Karaca'nın kızı olmanın verdiği genetik yetenekle daha çocuk yaşlarında ilk olarak İstanbul Çocuk Korosu'nda müzik eğitimi almaya başladı. Eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Çalgı bölümünü Kabak Kemani eğitimiyle bitirdi. İTÜ Sosyal Bilimler Müzik Bölümü'nde master yaptı. Müzik öğretmeni olarak da İTÜ, özel lise ve kolejlerde görevlerde bulundu.

oyuncu olarak zevkle seyrediyoruz. Önümüzdeki zamanda dizi veya uzun metrajlı filmlerde de görmek isteriz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, gelen teklifleri değerlendirecek misiniz? Sinema bana babamdan kalan bir miras. Çocukluğum film setlerinde geçti. O yüzden hiç yabancılık çekmedim. Misafir oyuncu olarak önce TRT 1’de ki "KAYIP ARANIYOR" dizisinde, daha sonra" ANS YAPIM" a ait olan "KANIT" dizisinde rol aldıktan sonra yapımcıların dikkatini çektim sanırım. Projeler geliyor, bakalım zaman neler gösterecek...

1987 yılında profesyonel müzik çalışmalarına başladı. Birçok ünlü isme vokal ve enstrüman ile eşlik etti. 1991 yılında İtalya'da ki Eurovision şarkı yarışmasında İzel ve Can Uğurluer'le birlikte Türkiye'yi temsil etti. 1993 yılında "Başlangıç" adlı ilk albümünü çıkardı. 1995'de "Gölge Çiçeği" adlı dizinin müziğini seslendirerek büyük bir çıkış yaptı. 1997'de "Sevdik Sevdalandık"; 2000'de "Yarın Olacak"; 2003'te "Mesela"; 2007'de "İmza"; 2009'da "Sevmeyi Bilmeyen Adam" adlı albümleri ile hayran kitlesini her geçen gün arttırdı. En son çıkardığı "YENİDEN" isimli maxi single albümü ile yine bizlerle... Prodüktörlüğünü ve albümdeki "Yeniden" adlı şarkının söz ve müziği ünlü söz yazarı ve besteci Şehrazat'a ait. "Hayat Arkadaşım" adlı şarkı ise ünlü besteci ve söz yazarı Bülent Yetiş imzası taşıyor. Bu şarkıların Ozan Yılmaz ve Yasin Keleş tarafından hazırlanan remixleride single da bulunuyor. Son zamanlarda sizi önemli dizilerde, konuk

En sevdiğim şehir: İstanbul, Londra, NewYork En sevdiğim hayvan: Sokak hayvanları dahil bütün hayvanları ayırt etmeden çok ama çok severim. Favorilerim evimdeki kırma köpeğim olan oğlum Maylo ve kardeşimin bana yadigar bıraktığı kedisi Juliet.. En sevdiğim renk: Beyaz Sevdiğim Star: GEORGE MICHAEL Modacı: Bora Aksu Ailenizin hayatınızdaki önemini bizimle paylaşır mısınız? Ailem o kadar küçüldü ki çekirdek olduk artık. Annem, ablam ve ben. Onlar benim en değerli varlıklarım. Allah başımdan eksik etmesin ikisinide... Türk Pop Müziğinde "Reyhan Karaca" denildiği zaman müzik kariyerinizle buğulu sesiniz, duruşunuz ve çizginizle önemli bir yere sahipsiniz. Bundan sonrasında Türkiye'de ve dünyada müzik adına yapmayı istediğiniz projeleriniz neler?

Okuyucularımın ünlü kişilerin bazı yönlerini çok merak ettiğini gelen maillerden biliyorum. Örneğin biz sizin hep müzik dünyasındaki başarılarınızla tanıyoruz. Ama Reyhan Karaca’nın en sevdiği yemek; En sevdiği şehir; En sevdiği hayvan; En sevdiği renkler nelerdir? En sevdiğiniz Dünyaca ünlü Star kimdir? En çok çizgilerini beğendiğiniz dünyaca ünlü modacı kim? En sevdiğim yemek: Sebze yemeklerinin hepsi, Sushi, Çin yemekleri..

Kısa aralıklarla singlelar çıkarmak, geçen zamanı değerlendirmek başarılı işler yapmak istiyorum. Artık görsellik de önemli o yüzden kendime daha iyi bakmalı, sporumu yapmalı ve daha çok çalışmalıyım. Her sabah kalktığımda böyle programlarım kendimi. Attığım her adım geçen her dakika lehime işlemeli. Her şey geri döner ama zaman asla! Etrafıma pozitif ve sevecen yaklaşıyorum. Ben iyi düşünürsem her şey iyiye gidiyor. Ve zamanla neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Sevgili Reyhan Karaca tüm samimiyetinizle, o güzel enerjinizle sorularımızı cevaplandırdığınız için okuyucularımız adına çok teşekkür ederim. Her daim o güzel çalışma ve projelerinizin takipçisi olacağız. Buradan tüm okurlarınıza teşekkür ederim, hepimiz için keyifli bir yaz diliyorum.

Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11 21


YAŞAM-AKTÜEL

5

DAKiKA

Çocukların fiziksel büyüme hızlarının yanı sıra, mental gelişim hızlarını da kaydetmek artık mümkün olabilecek.

BEYİN ANALiZi

Beş dakikalık tarama ile çocukların beyin gelişimini çek etmek mümkün Diagramda, beyin bölgeleri arasında yaşla birlikte güçlenen fonksiyonel bağlantılar turuncu ile, zayıflayan bağlantılarsa mavi ile gösterilmiş. Bilim adamlarına göre, çocukların fiziksel büyüme hızlarının yanı sıra mental gelişim hızlarını da kaydetmek artık mümkün olabilecek.

lıklı bağlantılar kayboluyor ve yerine daha uzun aralıklı bağlantılar gelişiyor. Aynı ekip bu kez yaşları 7 ile 30 arasında değişen, 238 kişi üzerinde bu nörolojik gelişimi haritalandırdı. MRG cihazı ile bu kişilerin beyinleri tarandı. Verilerin tümü daha sonra kompleks algoritmik bilgisayar programına yüklendi. Ve beyin matüritesini temsil eden, tek bir "skor" oluşturuldu.

Manyetik rezonans görüntüleme cihazı ve bir matematik programı sayesinde çocuklardaki mental gelişimi haritalandırmak mümkün. Geçtiğimiz yıl Washington Üniversitesinden bir ekip beyin fonksiyonunun yaşla birlikte nasıl geliştiğine ilişkin bir çalışma yayınladılar. Beynin içerisindeki kan ve nöron akımını izlemek için manyetik rezonans görüntüleme tekniğini kullandılar.

Çalışmanın lideri Dr Nico Dosenbach'ın ifadesiyle beş dakikalık tarama ile fonksiyonel beyin bağlantılarına dair 13,000 ölçüm yapılabiliyor. Bu basit ölçümler daha sonra "matürasyon eğrisine" yerleştiriliyor. Ve yaşla uzun aralıklı beyin bağlantılarının gelişimi arasındaki ilişki tespit edilebiliyor. Verilerden averaja nispetle çocuğun beyin gelişiminin ne kadar hızlı veya yavaş olduğunu görmek mümkün olabiliyor. Dr Dosenbach'ın görüşüne göre, aynı teknik nörolojik ve psikiyatrik bozukluklarda, şizofreni veya otizm gibi spesifik durumların teşhisinde de kullanılabilecek.

Çalışmada, küçük çocuklardaki beyin içi bağlantıların büyük ölçüde belli bölgelerde konumlandığı görüldü. Büyüdükçe, bu kısa ara-

SEVGİ BEYNİ Birbirini seven iki kişinin

YONTUYOR!

birbirlerinin beyninde yontma yaptığını biliyor muydunuz? Kişi hiç farkında olmadan karşı tarafın üzerinde sevgi oluşturarak kendini kopyalatıyor, bu durum daha sonra kemikleşerek yüz ifadesine yansıyor. Buna biyolojide Mikelanj Fenomoni deniyor. Prof. Dr. Tarhan bu fenomeni anlattı.

bir temeli vardır. 'Mikelanj fenomeni' diye adlandırılan olguda, bir heykeltıraşın taşı yontması gibi insanların da zaman içerisinde birbirlerinin biyolojik yapıları üzerindeki etkinliklerini gösterir.

Yapılan araştırmaların birbirini seven ve aynı evde oturan iki insanın yüz çizgilerinin birbirine benzer olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Timaş Yayınlarından raflardaki yerini alana "TOPLUM PSİKOLOJİSİ" isimli kitabında önemli bir konuya dikkatleri çekiyor. Sevginin beyin üzerindeki etkisini işleyen Rektör Tarhan "Mikelanj Fenomeni" başlığında çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor.

Bu olayın biyolojik temelini şöyle açıklayabiliriz: Yapılan araştırmalar, birbirini seven ve aynı evde oturan iki insanın yüz çizgilerinin birbirine benzer olduğunu gösterir. Birbirini seven iki insanın yüz hatlarının çizgileri, mimik ve jestleri birbirine çok benzediği için gülüş tarzları da çok benzer.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan; "Modernlik, kültürel devrim yapmak isteyenlerin toplum mühendisliği projesidir. Kültürel devrimi ne Rusya ne de Çin başarabildi. Başarılamamasının sebebi, kültürde devrimin değil evrimin gerçekleşmesidir. Bu başarısızlığın da biyolojik 22 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

Evliliklerle ilgili tahmin çalışmaları, yüz çizgileri birbirine benzeyen çiftlerin boşanma riskinin, benzemeyenlere oranla daha düşük olduğunu gösterir. Mikelanj fenomeninde sanatçının heykeli yontması gibi, bir arada bulunan iki kişi de sevdiğinin beyninde yontma yapmaktadır. Kişi hiç farkında olmadan karşı tarafın üzerinde sevgi oluşturarak kendini kopyalatır, daha sonra kemikleşerek yüz ifa-

desine yansır. Beyindeki networkta yol yaparak bir çeşit yontarak kalıcı hale gelir. Birbirini seven ve birbirine yakın olmuş iki kişinin zevkleri, yürüyüşleri, el tutuşları, konuşmaları aynı olur. Aralarında paylaşım ve birliktelik, dostluk ve arkadaşlık boyutunu oluşturur ve kalıcı hale getirir. Bu romantizmden daha yüksek bir durumdur. Bu kalıcı durum beyinde nöroplastisteyle ilgilidir." Şeklinde dile getiriyor.


SİHİRLİ MUTFAK butik cafe ilk şubesini Bahçeşehir’de açtı. Bir cafe mutfağından çıkarak ev lezzetlerini, kendisine özel spesyalleri şıklıkla birleştirerek size sunmayı ve damağınızda o muhteşem tadı unutmamanızı hedef seçti. Katkısız butik lezzetler, tatlılar, pastalar, sadece SİHİRLİ MUTFAK'ta bulacağınız organik içecekler, şifa şatları ve menüsü sizi bekliyor. SİHİRLİ MUTFAK, eski toplama eşyaların biraraya getirilerek kendi tarzını yaratan dekorasyonu ve Marilyn Monroe fotoğrafları ile büyülüyor. Catering hizmeti, doğum günü ve toplantılarınız da ev sahibi olmayı bekliyor. Ayrıca mutfağımızda yemekleriniz nasıl pişiyor görebiliyorsunuz. Butik pastaların lezzetine hayran kalmanız sizi mutfağa yönlendiriyorsa, butik pasta kurslarımıza katılabilirsiniz.

Ramazana özel organizasyonlar ve iftar yemekleri

kahvaltı - ev yemekleri spesyaller - butik tatlılar paket servis - catering hizmeti toplantı ve davetler - doğum günleri özel butik pasta - pasta kursu

0212

608 03 93

www.sihirlimutfak.com.tr facebook:sihirli mutfak Bahçeşehir

2. Kýsým Þelale Mevkii Barýþ Sk. Bahçeþehir Park Cd. Hill Park H Blok No:5


SAĞLIK

SIKI iLiSKi VAR! ARALARINDA Bilimciler araştırdı ve açıkladı. İşte çarpıcı sonuçlar... Depresyon ve abdominal obezite ilişkisine yeni kanıt.

Alabama - American Journal of Public Health'in Haziran sayısında yayımlanan yeni bir çalışma, kanser ve kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla da ilişkili olabilecek depresyon ve abdominal obezite arasındaki ilişkiyi doğruladı. Çalışmayı yürüten Dr. Belinde Needham, 15 yıl boyunca bir grup genç erişkini izlediklerini, depresyon düzeyleri yüksek olan kişilerde daha hızlı kilo artışı görüldüğünü bildirdi.

Çalışmanın araştırmacılarından Alabama Üniversitesi'nden Dr. Belinde Needham, obezitenin kontrol edilmesi halinde obeziteye bağlı hastalık risklerinin de ortadan kaldırılacak olması açısından bu çalışmanın önemli olduğunu şu sözlerle dile getirdi: "Depresyon da bu şekilde tedavi edilebilecek hastalıklar arasında. Depresyon yalnızca akıl hastalığı olarak görülmemeli, ciddiye alınmalı. Ayrıca akıl hastalıklarının fiziksel sonuçlarının da olabileceği unutulmamalı". Dr. Needham, kardiyovasküler hastalığın öncül belirteçlerini belirlemek amacıyla yapılan ve yaşları 18-30 aralığında 5115 erkek ve kadının katıldığı boylamsal bir çalışma olan Genç Erişkinlerde Koroner Arter Riskinin Gelişimi (CARDIA: Coronary Artery Risk Development in Young Adults) adlı çalışmanın verilerini inceledi. Dr. Needham, bu çalışmada vücut ağırlığının

24 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanan beden kitle indeksleri ve bel çevresi ölçümlerinin depresyonda artış ile ilişkili olup olmadığını veya depresyonun çalışma süresin-

Depresyon tedavi edilebilecek hastalıklar arasında. Depresyon yalnızca akıl hastalığı olarak görülmemeli, ciddiye alınmalı. Ayrıca akıl hastalıklarının fiziksel sonuçlarının da olabileceği unutulmamalı. ce beden kitle indeksi ve bel çevresi üzerinde herhangi bir değişikliğe yol açıp açmadığını araştırdı.

CARDIA çalışmasında katılımcıların kilo ve bel çevreleri ölçülmüş, beden kitle indeksleri hesaplanmıştı. Araştırmacılar, katılımcılardan 5, 10, 15, 20 puan üzerinden depresyon düzeylerini değerlendirmelerini istemişti.

Dr. Needham, CARDIA çalışmasına katılan hasta verilerini kullanarak, incelenen herkeste 15 yıllık zaman diliminde kilo artışı görüldüğünü, ancak başlangıçtaki yüksek depresyon düzeylerinin, 5.yılda daha düşük depresyon düzeylerine sahip kişilere kıyasla, abdominal obeziteyi ve beden kitle indeksini artırdığını belirtti. Beşinci yılda depresyon düzeyleri yüksek olan kişilerin bel çevresi, depresyon düzeyleri düşük olan kişilere kıyasla 1.6 cm daha fazlaydı. Yirminci yılda ise bu artış 2.6 cm'di. Buna karşın, başlangıçtaki yüksek beden kitle indeksi ve bel çevresi, zaman içerisinde depresyon semptomlarında herhangi bir değişikliğe neden olmadı. Dr. Needham, stres hormonu kortizolun, depresyon ve abdominal obezite ile ilişkili olduğunu gösteren bilimsel raporlar olduğunu, bu nedenle yükselmiş kortizol yüzünden depresyonlu kişilerde, vücutlarının diğer kısımlarındaki yağ birikiminden ziyade, abdominal obezite riskinin daha yüksek olabileceğini açıkladı.


DERSLERİMİZ İstanbul Amerikan ROBERT LİSESİ ve ABD’de, HARVARD, PENNSYLVANIA, COLUMBIA, NEW YORK Üniversitelerinden mezun uzman eğitimciler tarafından birebir ya da maksimum 5 kişilik gruplarla verilir.

Bahçeşehir

İngilizce ve Bilgisayar Eğitim Danışmanlığı İngilizce Eğitim Programlarımız:

TOEFL / IELTS / KPDS / ÜDS / YDS / SAT / GRE Proficiency (İngilizce Hazırlık Atlama) Genel Amaçlı İngilizce Teknik İngilizce

Microsoft ve Cisco Sertifika Sınavlarına Ön Hazırlık

İngilizce Çeviri Detaylı bilgi ve randevu için:

EĞİTİM SİSTEMİMİZ Seviye belirleme sınavları Konuşma / Diction Dilbilgisi (İngilizce ve Türkçe) Bilgisayar ile destek ve uygulamalar Güncel eğitim programları Uluslararası saygın ders dökümleri

Bahçeşehir Atrium Mavi Çarşı 2. kat, No: 214 Tel:669 52 63–64, 669 77 25 info@bahcesehirenglish.com

Maximum, Axess, Bonus ve World kredi kartlarına 5 taksit imkanı


SAĞLIK-YAŞAM

STRESLi

ERKEKTEN

KORK!

İşte ABD'de yapılan araştırma ve sonuçları.

Ani kararlar vermeye daha yatkın oluyorlar! ABD'nin Güney California Üniversitesi bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre erkekler, stres altındayken ani kararlar vermeye kadınlara oranla daha yatkın. Buna karşın kadınlar, stres altındayken karar veremiyor, karar alma işini zamana bırakmayı tercih ediyor. Araştırmaya göre iki cinsin beyin aktiviteleri, "karar verme" sürecinde birbirinden farklı çalışıyor. Araştırma ekibinin başkanı Nichole Lighthall, kadın ve erkeğin stres altındayken davranış biçimlerinde görülen farklılıkları nedeniyle, herhangi bir ortak karar verme eyleminde, iki cinsin "ortak hareket etmelerinin" daha yararlı olacağını belirterek, "Böylece birlik olup daha doğru bir karar alabilirler" dedi.

ERGENLiĞiNi TAKİP EDİN Kızlar anneleri, erkek de babalarının boyları kadar uzar. Çocuklardaki büyümede, en önemli dönem ergenlik öncesi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun anlatıyor; Yenidoğan bebeğin boyu ortalama 50 santim olur. Bebeklerin boyu birinci yıl 25, ikinci yıl ise 10 santim uzar. Sonraki yıllarda, büyüme hızı giderek azalır. Çocuklar 3-4 yaş arasında yılda 7 santim, 5-6 yaş arasında 6 santim,

26 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

6 yaştan ergenlik dönemine kadar 5 santim uzar. Bu nedenle, ergenlik öncesi dönemde, yılda 4.5 veya 5 santimden daha az büyüyen çocuklar mutlaka bir hekime gösterilmelidir. Büyümede patlama görülen ergenlik döneminde, kız çocukları ortalama 15, erkek çocukları ise 20 santim uzar. Ergenlik dönemi bitiminde, boy uzaması durmaktadır. Yapısal

boy kısalığı olan çocukların tedavisi mümkün değildir. Bu çocukların büyüme hızları yönünden izlenmesi gerekir. Bu durumdaki çocuklar, aynı zamanda ergenliğe de geç girerler. Bu çocuklardan 14 yaşına geldiği halde ergenliğe girmemiş olanlara ilaç vermek gerekebilir.Doğru kararlar verilmesi için hekimin yardımına ihtiyaç vardır.


Hayat覺n覺z覺 tazeleyin...

BUDERUS 襤LAN


SAĞLIK

Antidepresanlara

Dikkat!

Aşık olabilirsiniz!.. Uzmanlar, kontrolsüz alınan antidepresanların duygu durum bozukluğu olarak tanımlanan ”mani” hastalarında... Uzmanlar, kontrolsüz alınan antidepresanların duygu durum bozukluğu olarak tanımlanan ”mani” hastalarında ilgi gösterene ”aşık” olma durumunun gözlendiği uyarısında bulunuyor. Stres, maddi sıkıntı, aşırı yorgunluk gibi şikayetlerden, hekim bilgisi dışında ya da doz aşımı yaparak ”antidepresan” kullanarak kurtulmak isterken, kendinize ilgi gösterenlere ”aşık” olma eğilimi gösterebilirsiniz. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hekim bilgisi halinde kullanılan antidepresanların faydalı olduğunu ifaderek, gereksiz ve aşırı antidepresan kullanımının sakıncalarına dikkat çekti. Türkiye’nin 2010 yılında ”35 milyon kutu antidepresan ilaç tükettiğini” dile getiren Tarhan, ”Türk Eczacılar Birliği’nin rakamlarına göre 2007′de 27 milyon 573 bin kutu antidepresan tüketilirken, son üç yıldaki yüzde 21′lik artış uzmanları endişelendiriyor” dedi.

28 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

ÇİZGİYİ AŞINCA MANİK DURUM ORTAYA ÇIKIYOR... Tarhan, kontrolsüz kullanılan antidepresanların ”mani” hastalığına yol açtığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:”Depresyonu tedavi ederken çizginin üzerine çıkınca manik durum ortaya çıkıyor. Manide duygu yoğunluğu yaşandığı için kişi kendisine ilgi gösterenlere aşık oluyor. Bu durum evli insanların da başına geliyor. Örneğin, bir hanım kendisine müzik dersi verene aşık olup, evden kaçmıştı. Sonra birden ‘ben ne yapıyorum’ dedi ve ilacın etkisiyle bu durumu yaşadığı ortaya çıktı. Birçok meslektaşım, hastası aşık olup boşanma dilekçesini verdikten sonra ‘hastaya iyilik mi yaptım kötülük mü’ bunu sorguluyor.”

KİŞİYE GÖRE İLAÇ ÖNERİSİ... Tarhan, düzenli takip ile söz konusu riskin azalacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: ”Kişiye göre ilaç verilirse, bu durum yaşanmaz. Mani halinde duygusal karar verme mekanizması bozuluyor. Kişi ‘eşimi sevmiyorum ayrılacağım’ diyor. Bunun gibi duygu durum değişikliklerine antidepresanların kullanımında karşılaşılıyor. Antidepresan bırakıldığında ise bu durum normale dönüyor. İlaçlar, kimyasal silahtır ve doğru kullanılmadığında zarar verir.”



DÜŞL Yaz sezonuna özel %30 indirimler ve erken üyeliklerle spora başlamanın tam zamanı... Uluslararası sertifikalý yüzme eðitmenleri eşliğinde özel yüzme dersleri başlamıştır. Fitness Pointte 10 derste herkese yüzme öðrenme garantisi...

DÜŞLEDİĞ

Ozon sistemiyle temizlenen açık havuzu ve güneşlenme alanlarıyla keyifli zaman geçirmenin

Bahçeþehir’deki tek adresi


LEDİĞİNİZDEN FAZLASI !..

YAZ SEZONUNA HAZIR... TANGO ÇOCUK KULÜBÜ PILATES TOTAL BODY SHAOLIN CONDITION

ĞİNİZDEN FAZLASI !..

BODY PUMP ZUMBA BODY COMBAT YOGA SPINNING KICK-NOX YÜZME

Şelale Cd. Banu Sk. (Düden evleri karşısı) Teras Garden No: 30-31 Bahçeşehir - İSTANBUL

0212

669 669 5


GEZİ-REHBER

?

Yunan Adalarını

daha yakından tanımak ister misiniz

"İki farklı ülke, iki farklı millet ama aynı deniz neredeyse aynı ilkim paylaşıyorlar, aynı ürün, aynı doğal hayat ve çağlar boyunca ortak bir tarih... Türk ve Yunan mutfaklarının böylesine benzer olması işte bu yüzden hiç şaşırtıcı değil".

Yunanistan ve Yunan adaları, mitolojisiyle, tarihiyle, medeniyetiyle, plajlarıyla, tabiatıyla bambaşka bir dünyayı andırıyor ! Burada Türkiye'den itibaren rahatlıkla gidilebilecek en ilginç şehirler ve adalarını sunuyoruz. Patmos Bembeyaz evleri ile tipik Akdeniz mimarisini ve kültürünü yansıtan Patmos, bir yeryüzü cenneti. Feribotlar, yatlar ve gezi tekneleri genellikle, Adanın merkez ve liman şehri olan Skala'da demirliyor. Şehirde çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve butik var. Limandan Adanın Büyük kumsallarına her gün kayık ve küçük tekne turları düzenleniyor.

Kos (Istanköy)

Patmos

Samos Sahil şeridinde pek çok tipik ev var. Uzun yürüyüşü sevenler için tertemiz havası ile ideal bir parkur. Burada zamanın geçmesini istemeyeceksiniz. Yunanlılar ile ortak noktalarımız çok fazla. Mezeler ve uzo, muhteşem bütünlüğü sağlıyor. Tıpkı ülkemizdeki gibi Tzaziki, bildiğimiz cacık. Ancak suyu yok, son derece koyu ve bol sarımsaklı... Samos

Kos (Istanköy) On iki adanın arasında en büyük ikinci ada olan Kos, çok bereketli topraklara sahip. Yumuşak bir iklimi var. Kos limanı yat ve tur tekneleri ve kaldırım kafeleri ile sıralı. Her sezon kalabalık olan liman kasabasında antik ile günümüz yapıları adeta iç içe. Nafklirou adi verilen barlar sokağı oldukça kalabalık, canlı ve renkli bir sokak. Kos kasabasında 560 yaşında bir ağaç ve 211 yıllık bir çeşme bulunuyor.

Ikaria

32 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

Delos Mykonos'un kardeşi olarak bilinen efsanevi Delos'a ilk yerleşim M.Ö. 3000 yılında gerçekleşmiştir. Yunan Hükümeti tarafından Kutsal Ada ilan edilen Delos'ta dünyanın en görkemli medeniyetlerinden birine ait kalıntılar bulunmaktadır. Ada fiziksel olarak büyük olmamasına rağmen Rum tarihi ve mitoloji açısından bakıldığında çok önemlidir. Delos sadece Kikladeslerin merkezi değil Antik Yunan önde gelen ticaret ve din merkezlerinden biridir. Ikaria Halkı tarafından Nicaria denen bu ada Ikarus'un efsanesinden ve değişik değişik manzaralarından ün kazanmış. Ikaria'nın diğer cazibesi radiumlu kaplıcaları, Nicaria'daki Bizans kalesi, Fanari'deki harika tabiatı, M.Ö. 3.YY'dan kalma Yuvarlak kulesi ve turistleri çeken sayısız minik plajları ve koyları ile ziyaret etmekten keyif alabileceğiniz bir ada.

Rhodos (Rodos) Diğer on iki adanın yönetim merkezi olan Rodos, çevresini saran kumsalları, yürüyüş yolları ve canlı gece hayatıyla herkesi büyüleyecek nitelikte. Milattan önce 5. ila 3. Yüzyıllar arasında önemli bir merkez olan Rodos, hem Roma hem de Bizans imparatorluklarının bir parçası idi. Ada daha sonra St. Jean Şövalyeleri tarafından ele geçirildi ve 1519 yılına kadar şövalyelerin yaşadığı şehir oldu. Yeni Rodos kenti kurulusunu 1920'li yıllarda tamamlandı. Çeşitli bölgelerden oluşan yeni Rodos kentinde İtalyan etkisi hakim. Kentin batı kıyısı, hareketli sokakları ve kalabalık kumsalıyla hareketli bir turistik...


GEZİ-REHBER

Lesvos (Midili) Naxos

Santorini Santorini Siyah kum sahillerinin yukarısından volkanik kayalara tutunan beyaz köyleriyle ünlü Santorini Adası, ismini 13. Yüzyılda Azize Irene'ye atfen almış. Ada da ki en önemli yerler Akrotiri, Antik Thira, Fira ve Oia bölgeleri. Adanın merkezi olan Fira, 1956 depreminden sonra yeniden kuruldu. Harika bir manzaraya sahip olan bu merkez, küçük liman Skala Fira'ya 580 basamak uzaklıkta. Bu limana teleferik veya basamaklar üzerinden katırla ulaşmak mümkün. Adanın üçüncü büyük limanı olan Oia depremden sonra geleneksel bir yerleşim birimi halini almış. MykonosMykonos kasabası beyaz renkli dar sokakları ve küp seklindeki evleriyle her ziyaretçinin ilgisini çekiyor. Yunanistan'ın en gösterişli adalarından biri olan Mykonos 1615 yılında kurulmuş. Kumsallarıyla ünlü olan bu Adanın en iyi kumsalı güney kıyısında yer alıyor. Mykonos kasabasından 4 kilometre mesafede olan bu kumsalın adı Platis Gialos. Arkasında otel ve restoranların yer aldığı bu kumsal Adanın başlıca plajı. Mykonos; daracık sokakları, beyaz evleri, yollara taşmış pembe, beyaz çiçekleri ile bir Ege klasiği. En sıra dışı özelliği ise Adada yer alan Çıplaklar Kampı. Paros

Naxos Naxos Kiklades'lerin en sakin, en büyük ve en çekici adasıdır. Avrupa çapında bulunabilen parlak beyaz mermeri ile meşhurdur. Örneğin Delos'taki Aslan Teraslarında kullanılan mermerler. Yeşil ve verimli bir ada olan Naxos'ta çeşitli sebzeler ve meyveler yetiştirilir. Ana caddede yürürken, çiftliklerde üretilen peynir (Xinotyro ve Mizithra) satıcılarına rastlanabilir. Balıkçılık önemli bir geçim kaynağıdır. Ören yerleri, Venedik kaleleri, manastırlar ve kiliseler gezilecek yerler arasındadır. Syros

Lesvos (Midili) Midilli, ödül kazanan plajları, geleneksel köyleri, çok çeşitli kuşları ve çiçekleri, çam ağaçları, Orta Çağ kaleleri, ucuz deniz ürünleri restoranları ve Yunanistan’ın en iyi iki müzesiyle mutlaka görülmesi gereken sakin bir ada. Romatizma gibi birçok hastalığa iyi gelen sıcak şifalı suları da Midilli’nin diğer önemli bir özelliği. Midilli’yi eşek veya at üzerinde de gezebilirsiniz. Midilli’de günler süren birçok festival düzenleniyor. Yüzölçümü 1631 kilometre kare, nüfusu yaklaşık 100 bin olan adaya Kalloni koyundan geçilerek ulaşılıyor. Chios (Sakız)

Syros Syros'un kuzeyi dağlık arazilerle kaplıdır fakat iç kısmında değişik bir coğrafyaya sahiptir. Syros sahilleri birden fazla burun ile çevrelenmiştir. Ve iki büyük koya (doğuda Ermoupoli ve batıda Finikas) sahiptir. Arkeolojik kazılar Syros'taki ilk yerleşim Neolitik dönemde gerçekleştiğini gösterir. Kastri ve Halandirani kazıları ile prehistorik çağdan bir akropolis, erken Kikladik döneminden bir yerleşim ve mezarlık gün ışığına çıkarılmıştır. Paros Paros'un plajları oldukça popüler. Antiparos'ta -Paros'a komşu olan Küçük Paros Adası- plajlar ve Café'ler Paros'tan daha güzel ve daha rahattır. Paros Yunanistan'ın Windsurfing merkezidir. Paros herkesin aradığını bulabileceği bir adadır. En lüksünden en basitine kadar her kategoride oteller, çeşitli restoranlar, barlar, plajlar bulunmaktadır. Tipik bir Yunan adasının ihtişamına sahip olmamasına rağmen, Paros'ta Mykonos'taki gibi eğlenebilir, sevdiklerinize kredi kartınızı kullanmadan ekonomik hediyeler alabilirsiniz.

Chios (Sakız) Adanın volkanik yapısı gözümüze ilk çarpan özelliği. Tarihte Ege Denizi oldukça hareketli bir kompozisyon çizmiş. Yunanistan’ın en büyük adalarından bir tanesi. Uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğunun yönetiminde kalan adanın bir kaç yerinde tarihi camiler bulunuyor. Liman oldukça geniş ve tüm kordon boyu hareketli kafe ve disko barlarla dolu. Genç nüfus adada çok fazla. Bu da doğal olarak adaya hareket getiriyor. Adanın pek çok yerinde kiliseler var. Özellikle ikonlar çok dikkat çekici. İkonlar adeta sanat ile dinin buluşmasını yansıtıyor. Görmek gerekli. Duvar süslemeleri de çok çarpıcı... Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11 33


TEST

BEYNİNİZ

KADIN MI ERKEK Mİ

Erkek ve kadın beyinleri, temel fonksiyonlar açısından bir hayli benzer olsa da bilim dünyasındaki yaygın teoriler, erkek beyninin daha ziyade analiz ve keşfe yönelik "sistematik" bir yol izlediğini; karşısındakinin ruh halini erkeklerden çok daha kolay anlayabilen kadın beyninin ise "empatik" bir karakteri olduğunu gösteriyor. Ancak bu özelliklere sahip olmak için mutlaka o cinsin bir üyesi olmak gerekmiyor.

YATKINLIKLAR FARKLI

Çünkü erkeklerde “kadın beyni”, kadınlarda da “erkek beyni” olabiliyor. Hatta Cambridge Üniversitesi tarafından 82 kişi üzerinde uygulanan bir testte, erkeklerin yüzde 17’sinin kadın beynine, kadınların yüzde 17’sinin ise erkek beynine sahip olduğu ortaya çıktı. Bunun ortasında yer alanların ise “dengeli beyin” tipine sahip olduğu belirtiliyor.

ERKEKLER

KADINLAR

• Satrançta daha iyi • Görüşte derinlik ve perspektif iyi • Nesnelerle daha yakından ilgili • Beynin sağ yarısı daha büyük • Sol kulağını kullanmayı tercih ediyor • Matematik sorularını konuşmadan çözer • Çok işi aynı anda yaparken zorlanmaz • Az göz teması kurar • Dikkati çabuk dağılır • Daha fazla duygu arar • Acıya yavaş tepki verir

• Yabancı dilde daha iyi • Resmi bütün olarak daha iyi görüyor • Yüzler ve insanlarla ilgileniyor • Beynin sol yarısı daha büyük • İki kulağıyla birden dinliyor • Aritmetik işlemleri konuşarak yapar • Aynı anda çok işi yapmak zorlayabilir • Göz teması fazladır • Dikkat süresi uzundur • Daha az duygu arar • Acıya çabuk tepki verir

Test: Beyniniz kadın mı, erkek mi? AŞAĞIDA Kİ testi çözerek, beyninizin kadınsı ya da erkeksi taraflarını ölçebilirsiniz. 1 - Birisi üzüldüğü zaman sebebini anlayabiliyor musunuz? A) Evet, hemen anlıyorum B) Hayır, genelde anlamıyorum

8 - Harita okumanın sizin için zorluk derecesi nedir? A) Çok zor B) Çok kolay

2 - Otomobil alacak olsanız motor hakkında detaylı bilgi ister miydiniz? A) Hayır B) Kesinlikle

9 - Sosyal ortamlarda ne hissedersiniz? A) Rahat olurum B) Bir an önce gitmek isterim

3 - İlişkileriniz sizin için ne kadar önemli? A) Çok önemli B) Öncelik konusu değil

10 - Eviniz düzenli mi? A) Hayır B) Gayet düzenli

4 - İş yaparken kolaya mı kaçarsınız? A) Evet B) Hayır kılı kırk yararım

11 - Evde elektrik sisteminiz arızalanırsa ne yaparsınız? A) Elektrikçi çağırırım B) Kendim tamir etmeye çalışırım

5 - İlk seferde bir konuyu anlamayan birine durumu 2 kez anlatmak zor gelir mi? A) Çok kolay B) Çok zor

12 - Matematik dersinde neler hissederdiniz? A) Sıkılırdım B) Rakamların büyüsüne kapılırdım 13 - Hava durumunu izlerken ne hissediyorsunuz? A) Detaylar beni sıkıyor B) Meteorolojik olaylar bana ilginç geliyor

6 - Ne okumayı tercih edersiniz? A) İlişkiler hakkında romantik yazılar B) Somut gerçeklere dayalı makaleler 7 - Birisi sohbetinize katılmak istiyor, ne hissedersiniz? A) Buyursun gelsin B) Rahatsız olurum DEĞERLENDİRME

14 - Tartışma ortamlarında tutumunuz nasıldır? A) Fikirlerimi dayatıyorsam rahatsız olurum B) Nerede duracağımı bilmem

•A'lar B'lerden çoksa: Kadın beynine sahipsiniz. •B'ler A'lardan çoksa: Erkek beynine sahipsiniz. •A'lar ve B'ler eşitse: Dengeli bir beyniniz var.



SAĞLIK-YAŞAM

DiKKATEKSİKLİĞİ VAR! Çocuğu okula yollayan anne, baba her şey normal zannederken günün birinde okula çağrılır...

Çocuğu okula yollayan anne, baba her şey normal zannederken günün birinde okuldan bir telefon alır ve okula çağrılır. Okulda anneye ve babaya; çocuğun dikkat eksikliği olduğu derslere kendini veremediği, yerinde duramadığı, kelimeleri ve heceleri yazamadığı, arkadaşlarına göre yazısının çok geri olduğu vs. söylenir.

ne neden olur. Gerekliği görülen tüm tetkikler yapılarak çocukta dikkat eksikliğine neden olabilecek herhangi bir hastalığın olmadığı kanıtlanmalıdır. Çocukta altta yatan bir hastalığın olmadığı kanıtlandıktan sonra; çocukta ne tür bir dikkat eksikliği olduğu anlaşılmalıdır.

Bazen de, ebeveynlere çocuklarında dikkat eksikliğinin yanı sıra, hiperaktivitenin olduğu çocuğun yerinde duramadığı daima taşkınlık yaptığı söylenir.

Anaokulunda ve büyük çoğunluklada ilkokul birinci sınıfta çocuğun öğretmeni veya rehberlik öğretmeni tarafından fark edilen dikkat eksikliği, çocuğun annesini, babasını, öğretmenini ve en çokta çocuğun kendisini etkileyen psikolojisini ve güven duygusunu bozan bir durumdur.

Her iki durumda da; çocukların doktor ve eğitmenlerden yardım alması önerilir. Anne ve babalar bu durun karşısında şoke olurlar ve bu durumu kabullenmekte zorlanırlar. Özellikle çocukta yalnızca dikkat eksikliği varsa, çocuk hiperaktif değilse; bu durumun kabullenmesi zorlaşır. Bundan sonra ne yapılması gerekir? Bu anne babalar için en önemli soru ve sorundur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin çözümü anne babanın okuldaki öğretmeni ve uzman doktoru koordineli çalışmasına ve dayanışmasına bağlıdır. Bu üçlü gruptan birisinin ihmalkarlığı çocuğun tedavisini olumsuz etkiler. Öncelikle; çocukta herhangi bir beyin ve sinir hastalığının olmadığı uzman bir hekim tarafından kanıtlanmalıdır. Bazı epilepsi türleri (sara hastalığı) doğumda oluşan ve fark edilemeyen beyin hasarları, bazı metobolik hastalıklar vs dikkat eksikliği-

36 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

Çocuklarda görülen dikkat eksikliği türlerini şu şekilde sıralayabiliriz. 1. Dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tip; 2. Dikkat eksikliği hiperaktivite (aşırı hareketlilik) ile beraber görüldüğü tip 3. Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüselliğin bir arada görüldüğü tip

Bu kavramları kısaca özetlemek gerekirse; Dikkat eksikliği; Dikkatini ayrıntılara verememe, okul ödevlerinde, derslerde ve diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapma, dikkatin dağılması verilen işin ve görevin tamamlanmaması, dış uyaranlara dikkatin hemen dağılması, kendisiyle konuşulduğunda dinlemiyormuş gibi hissedilmesi belirtilerini içerir. Bu çocuklarda takıntılarda çok olur. Belli eşyalara bağımlı olurlar. Tüm bunlara rağmen bu çocukların zekaları normaldir.. Dikkat eksikliği olan bu çocukların sezgileri genellikle çok gelişmiştir. Sıra dışı olaylardan hoşlanırlar. Düzenli ortamlara ihtiyaç duyarlar. Dikkat eksikliği olan çocuklardaki en büyük sorunlardan bir tanesi de ertelemedir. İstemedikleri olayları özellikle ders çalışmayı devamlı ertelerler. Yukarıda çok kısa bahsettiğim belirtiler dikkat eksikliğinde sorulan belirtilerdir. Çocuğun durumunu iyi gözlemlemek, doğru tedavi ve eğitimle bu sorun kesinlikle çözülür. Doktor tavsiyesiyle ilaç tedavisi, aile ve okul işbirliği ve gerekirse özel eğitimle sorun kontrol altına alınır. Dikkat eksikliği tedavisinde en etkili yöntemlerden biride yapmaktır. Spor yapmak, enerjinin fazlasını kullanmayı, dikkati toplamayı arttırır. Çocuklarda dikkat eksikliği olan anne babalar durumu kabullenmeli, doğru tanı koydurup, üstlerine düşen görevleri yerine getirmelidir.

Anneyiz biz !..


Yeni Sezon Ürünlerimizle Mağazalarımızda Sizleri Bekliyoruz...

Size yakın bir Aziz Bebe şubesi mutlaka vardır...

• MERKEZ: ORTA MH. CUMHURİYET CD. FERHA İŞ MRK. NO:28 Tel: 0212 678 36 81 • BAŞAKŞEHİR - 0212 486 30 03 • İKİTELLİ - 0212 472 94 87 • YENİBOSNA - 0212 551 37 10 • SEFAKÖY - 0212 426 36 33 • CENNET - 0212 541 03 65 • MİMARSİNAN - 0212 863 29 23 • BAĞCILAR - 0212 634 76 90 • BAHÇELİEVLER - 0212 441 96 38 • GÜNEŞLİ - 0212 655 75 67 • ŞİRİNEVLER - 0212 503 94 01 • FATİH - 0212 521 39 63 • AVCILAR - 0212 694 60 74 • ATAŞEHİR - 0216 573 18 32 • BAŞAKŞEHİR - 0212 487 18 63 • GÜRPINAR - 0212 871 19 85-86


EĞİTİM

İTÜ BİLİM MERKEZİ ve TRİO ART

ECOLE

YAZ OKULUNDA

Ecole Anaokuluna gelen çocuklar bu yaz çok farklı bir deneyim yaşayacaklar.

Elifser TAŞAN

Eğitim alanındaki 37 senelik tecrübesini ÉCOLE Anaokulu’nun farkıyla birleştiren, okul müdürü Elifser TAŞAN, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

ÉCOLE Yaz Okulu’nda çocukların geçirecekleri bir günü anlatır mısınız?.. Çocuklar bir gün içerisinde sanatsal aktivitelerle yaratıcılıklarını geliştirirken aynı zamanda bilimin ne kadar eğlenceli olduğunu yapacakları deneylerle keşfedecekler. Alanında son derece deneyimli öğretmenlerden oluşan TRIOART Grubu ile yağlıboya resim, seramik, kukla yapımı, drama, ritm, orff ve latin dansları yapacak olan çocuklarımız öğleden sonra ise İTÜ BİLİM Merkezi/Eğlen Bilim’in profesyonel kadrosu eşliğinde mutfakta bilimden, dedektiflik bilimine, yeniden kağıt yapmaktan, yıldızları tanımaya kadar birçok farklı konuyu eğlenerek öğreneceklerdir. ÉCOLE Yaz Okulu’yla başlayacak olan sanat ve bilim atölyelerimiz Eylül ayından itibaren hafta sonları da devam edecektir. Anaokulu seçiminde hangi kriterleri dikkate almak gerekir?.. Öncelikle, anaokulu binalarının, temiz, düzenli, donanımlı ve hareket rahatlığı sağlayacak şartlarda olması çok önemlidir. Bununla birlikte görev yapan tüm kişilerin kültürlü ve takım ruhu içinde olduğunu yansıtacak seviyede olmaları da çok önemlidir. Daha da önemlisi, çocukları gerçekten seven, onların kişiliğine değer veren, sosyal ve kültürel açıdan donanımlı bireyler yetiştiren eğitimcilere çocuklarını emanet etmek ebeveynler için hassas bir ko-

38 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

nudur. İşte biz, bu birbirini tamamlayan kriterleri ÉCOLE Anaokulu’nda bir araya getirdik. Kendini mesleğine adamış bir eğitimci olarak okul öncesi eğitimi ile ilgili ne söylemek istersiniz?.. Biz Eğitimciler çocuklarımız için okul öncesi eğitimin ne kadar önemli olduğunu yıllarca ifade etmeye çalıştık. Ne mutlu ki son bir kaç yıldır başta değerli aileler olmak üzere eğitime gönül vermiş kişiler, kurumlar, yetkililer ve Bakanlığımız okul öncesi eğitimin gelişip yaygınlaştırılması için gereken önemi ve hassasiyeti göstermektedirler. Konuşmaya ve yürümeye başlayan her çocuğun ilköğretim okuluna başlayana kadar, yaşına ve kişilik özelliklerine uygun olan anaokullarına giderek, okul öncesi eğitiminde temel kazanımlar edinmeleri gerekiyor. Anaokulunun, çocukların sosyal becerilerinin gelişmesi ve ilerideki eğitim dönemlerine hazırlanmaları açısından harika bir yol olduğunu düşünüyorum. ÉCOLE Anaokulu hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?.. 2 yaş “Okula İlk Adım” oyun grupları ile 3- 6 yaş grubu çocuklara yönelik eğitimin verileceği okulumuz 08:00 - 18:00 saatleri arasında açık olup, anaokulu programımız 16.30 da


sona erecektir. Saat 18.00’e kadar etüt saati ile etkinlikler devam edecektir. Tam gün ve yarım gün uygulamalarının yapılacağı okulumuzda; Doğa Eğitimi, İş Eğitimi, Sportif oyunlar, Didaktik Oyunlar, Fen- Matematik, Okuma - Yazma Hazırlık Çalışmaları, Rollü Oyunlar, Art Terapi, Karakter Eğitimi, Mental Aritmetik, Müzik-Orff, İngilizce - Fransızca - Almanca Dil Eğitimi ve Kulüp çalışmaları yapılacaktır. Öğrenim alanlarımız özellikle çocuk odaklı hazırlanmıştır. Sınıflarımız geniş, yaş gruplarına uygun eğitim materyalleriyle düzenlenmiş olup, çocukların yaratıcılıklarını geliştirmek üzere tasarlanmıştır. Karma eğitim sistemimizdeki yaklaşımımız; çocukları bir birey, öğretmenleri ise bir rehber olarak görmektir. ÉCOLE Anaokulu’na gelen geleceğin büyüklerinin, Büyük Önder Atatürk’ün ilkeleri ışığında, akademik başarısının yanı sıra sosyal aktivitelere katılan, görev alan, sorumluluk sahibi, mutlu, özgüveni yüksek, çevresine duyarlı, sporu hayat tarzı olarak benimseyen, bireysel ilişkileri başarılı bir şekilde sürdüren, görgü kurallarına dikkat eden, gelecekteki eğitim hayatlarında da başarılı olacak bireyler olmalarını hedefliyoruz. ÉCOLE Anaokulu’nda, hızla gelişen, teknoloji ve bilgi çağında kendileri küçük ama düşünceleri büyük olan sevgili çocuklarımızın gelişimlerine katkımız ne olabilirin sürekli araştırması yapılmaktadır. Sizi henüz tanımayan okurlarımız için mesleki tecrübenizden biraz bahsedebilir misiniz?.. Mesleki branşım olan ilköğretim okulu sınıf öğretmenliğimin 8. yılından sonra ilköğretim okulu müdürü olarak 14 yıl, toplam 22 yıl ilimizin resmi bir ilköğretim okulunda görev yaptım. Daha sonra 8 yıl Özel ilköğretim okullarında Okul Müdürlüğü, ardından hedefim ve hayalim olan Anaokulu Yöneticiliği ile son 8 yıldır Bahçeşehir ve Ardıçlı Evler bölgesinde meslek hayatıma devam etmekteyim. ÉCOLE de ise, eğitime gönül vermiş, okul öncesi eğitimin, çocuklarımız için ne kadar önemli ve ciddi bir iş olduğuna inanan, geçmişte iş hayatının farklı birimlerinde aktif olarak görev almış ve yöneticilik yapmış, aynı zamanda anne olan Ebru Akyüz ve Gülşah Çabuk ile yola çıktık; Farkımızı görmek üzere sizleri okulumuza davet ediyor ve Yeni eğitim-öğretim yılını heyecanla bekliyoruz...

“Tüm çocuklarımıza keyifli ve mutlu bir yaz tatili diliyorum”

Yelpaze İstanbul Dergisi; ÉCOL Anaokulu’na yeni öğretim yılında başarılar diler...


EĞİTİM

BÜYÜKÇEKMECE’DE EĞİTİMİN STANDARDI YÜKSELİYOR Eğitim dünyasının başarılarından dolayı yakından tanıdığı Çınar Koleji büyük bir yatırımla bölgemizde faaliyetlerine başlıyor. Beylikdüzü-Büyükçekmece Tüyap Yokuşu’nda alış veriş merkezi olarak inşa edilen bina, 32 bin m2’lik kapalı alana sahip, son derece modern, beş yıldızlı bir okula dönüşüyor ve bölgemizde eğitimin standardı iyice yükseliyor.

Veysel KAFALI Kurucu Temsilci

40 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

On altı yıllık eğitim tecrübesiyle LYS ve SBS’de birçok başarının sahibi olan Çınar Koleji, şimdi de yeni eğitim kampüsüyle Büyükçekmece’de. Çınar Koleji 2010 ÖSS’de Türkiye birincisi olana kadar 2004 yılından itibaren her yıl elde ettiği birinciliklerle zirvedeki yerini korudu. AVM olarak inşa edilmişken modern bir tasarımla okula dönüştürülen bina, açık ve kapalı geniş alanları, dikkat çekici mimari tasarımı ve estetik dizaynı yanında en yeni

tekniklerle donatılmış alt yapısıyla bölge insanının hizmetinde olacak. 32 bin m2 kapalı alana sahip kampüs öğrencilerin her türlü ihtiyacını karşılayacak şekilde düşünülmüş. Kantin, kafeterya gibi sosyal hizmet alanlarından, bowling, buz pateni, onlarca kulüp çalışmasına imkan sağlayan kulüp alanlarına, öğrencilerin temiz hava almasını sağlayacak sınıf klima sisteminden, bilgisayar, dil laboratuarları gibi teknik donanımlara, en son görüntü


EĞİTİM ÇINAR KOLEJİ’NİN BAŞARILARINDAN BAZILARI

ve ses sistemleriyle donatılmış Etkinlik Salonundan, öğrencilerin nezih ve hijyenik bir ortamda yemeklerini yiyebilecekleri deniz ve göl manzaralı yemekhanesine kadar her yönüyle pırıl pırıl bir eğitim yuvası. Yeni açılan şubeyle ilgili görüştüğümüz Çınar Koleji Kurucu Temsilcisi Veysel Kafalı Büyükçekmece kampüsünün modern tasarımı ve mimari estetiğiyle özel okullar arasında örnek gösterilecek bir proje olacağını söyleyerek, “yeni

eğitim dönemine Çınar Koleji’ne yakışır yepyeni bir kampüsle merhaba diyeceğiz” dedi. Konumu itibariyle okulun çok merkezi bir yerde olduğunu söyleyen Kafalı, “Şubemiz İstanbul’un yerleşim itibariyle son dönemde en çok tercih edilen gözde ilçelerinden Beylikdüzü-Büyükçekmece bölgesinde Tüyap Yokuşu’nda merkezi bir noktada yer alıyor” diyerek avantajlı konumuna işaret etti. Çınar Koleji’nin kuruluş felsefesinde “eğitim sevgiyle başlar” sloganının

olduğunu söyleyen Kafalı, “Her çocuğun özel olduğu düşünüyoruz. Başarıya inanmış, yetenek ve kabiliyetleriyle öne çıkan, özgüven ve sorumluluk sahibi nesiller yetiştirmek, bölgedeki çocuklarımızın da Çınar’ın sevgi ikliminden yararlanmasını sağlamak için açılıyoruz.” şeklinde konuştu. Bizler de bölgeye kazandırılan bu modern kampüsten dolayı Çınar Koleji’ni tebrik ediyor, bölge için hayırlı olmasını diliyoruz.

Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11 41


SAĞLIK-YAŞAM

Yeni Çağın HASTALIĞI

Elektromanyetik

Kulakta rahatsız edici ve kalıcı uğultuya sebep olan ve kişinin hayatını alt-üst eden bu hastalık tıp literatürüne “Elektromanyetik Dalgalara Karşı Aşırı Duyarlılık” (Hiper Sensitivite) olarak geçti. Elektromanyetik dalgalar konusunda ciddi araştırmalarıyla tanınan Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, özellikle cep telefonları baz istasyonlarından kaynaklanan bu hastalığın giderek yaygınlaştığını belirterek, yakın bir zamanda toplum sağlığını tehdit eder bir düzeye gelebileceğini söyledi. Çerezci, "Bu dalgalar beyin içerisinde sıcaklık artışına ve genleşmeye sebep oluyor. Bu da kulakta, vızıltı ile uğultu arasında rahatsız edici yeni ve sürekli bir ses dalgası meydana getiriyor. Kişi üst seslerin olmadığı ortamlarda, yani evde dinlenirken ya da uyumaya çalışırken bu ses dalgasını daha belirgin duyuyor. Bu da dinlenmesini ve sağlıklı uyumasını engelliyor, yaşam kalitesini düşürüyor. Ayrıca baş ağrısı, huzursuzluk ve tedirginlik de yan belirtileri olarak görülüyor." diye konuştu. Hastalığın özellikle baz istasyonlarına yakın yerlerde oturanlarda daha sık görüldüğünü ifade eden Çerezci, Türkiye'de bu hastalığın bilinmediğini, ancak Avrupa'da tıp literatürüne girdiğini vurguladı. Özellikle 3G hizmetinin devreye girmesinden sonra bu tür şikayetlerin

42 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

Türkiye'de arttığını dile getiren Çerezci, şu bilgileri verdi: "Özellikle baz istasyonlarına yakın yerlerde oturanlarda daha sık görülüyor. Bu insanlar elektromanyetik dalgalara karşı şiddetli duyarlılık gösteriyor. Son bir iki yıldır çok sayıda insan bu rahatsızlıktan şikâyetçi. Bu insanlar önce kulak burun boğaz uzmanına gidiyor. Ancak şikâyetleri geçmiyor. Bize de birçok hasta gelip yardım istiyor. Türkiye'de hastalığın teşhisi konusunda sıkıntı yaşanıyor. Bu rahatsızlık ancak elektromanyetik dalga testine tabi tutularak teşhis edilebiliyor. Ülkemizde bununla ilgili bir merkez yok. Avrupa'da teşhis bu konuyla ilgili özel merkezler bulunuyor. Ancak tedavi noktasında henüz bir gelişme yok. Sadece insanlara baz istasyonlarından uzak durmaları öneriliyor."

Bilgisayar, cep telefonu, baz istasyonları, mikrodalga fırın gibi cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgalar yeni bir çağ hastalığını beraberinde getirdi.

"YATAK ODASININ DALGALARDAN ARINDIRILMIŞ HALE GETİRİLMESİ GEREKECEK" Baz istasyonlarının bütün şehirleri sardığını ve artık neredeyse her mahallede bir baz istasyonu bulunduğunun altını çizen Çerezci, elektromanyetik dalgalardan kurtulmanın mümkün olmadığını belirtti. Yakın bir zamanda evin bir odasının, muhtemelen yatak orasının elektromanyetik dalgalardan arındırılmış hale getirilmesinin gerekeceğini anlatan Çerezci şöyle konuştu: "O günlere doğru gidiyoruz. Tıp dünyası hastalığın tedavisi konusunda çaresiz. Bu hastalığın giderek yaygınlaşması ile artık her evin bir odasının elektromanyetik dalgalardan arındırılması gerekecek. Ancak bu şu an için bu çok masraflı. Bu gün 20 metrekare bir odayı bütün sinyallerden arındırmak için 60–80 bin dolar arasında bir masraf gerekiyor. Ancak bu rahatsızlığı yaşayan insanlar için bir şeyler yapılması, maliyetlerin düşürülmesi gerekir. İleride elektromanyetik dalgalardan tamamen arındırılmış özel bir oda yapılabilir." Çerezci, bugün piyasada elektromanyetik dalgaları önleyici olduğu ileri sürülen perde, boya gibi ürünlerin koruyucu olmadığını da sözlerine ekledi.



SAĞLIK

YAŞLILIKTA FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER -3 Doç. Dr. Selim NALBANT

GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi İç Hastalıkları Servisi

SİNDİRİM SİSTEMİ... Gastrointestinal sistem (GİS) immatür kök hücrelerden hızlıca terminal matür hücrelere farklılaşma potansiyeline sahip hücreler topluluğundan oluşur. Yaşlanan GİS post-mitotik hücre seviyesinde diğer sistemlere göre farklı bir fenomene sahiptir. Yapılan hayvan çalışmalarında yaşlı mide, ince barsak ve kalın barsak epitelyal hücrelerinde diğer sistemlerin aksine hipoproliferasyon değil hiperproliferasyon gelişir. Proliferasyondaki bu yüksek potansiyel travma, toksisite, açlık ve aşırı beslenme durumlarında uyarılan GİS epitelyal dokuda aşırı proliferatif cevapta da görülür. Bu yapının kalıtımsal bazı özelliklerle birlikte yaşla GİS kanserlerindeki artışın da muhtemel nedeni olabileceği düşünülmektedir. Sindirim sistemi yaşlanmadan birkaç şekilde etkilenir. Ancak, bu değişikliklerin hiç biri yaşlının sindirim fonksiyonlarını etkilemez. Özofagus kasları daha az kasılmasına rağmen lokmaların iletilmesinde sorun yaşanmaz. Mide daha yavaş boşalır ve daha az yiyecek tutabilir, çünkü mide elastisitesi azalmıştır. Ancak çok az insan bu değişiklikleri hissedebilir. Laktaz üretimi yaşla birlikte azalarak, süte karşı intolerans gelişmesine yol açar. Özellikle fazlaca süt alan yaşlılarda aşırı gerginlik hatta ishal görülebilir. Kalın barsaklar, içlerindeki besinleri daha yavaş iletir. Bazı yaşlılar bunu kabızlık olarak hissedebilirler. Karaciğer hücre miktarındaki azalmaya bağlı olarak küçülür, kan akımı ve bazı enzimlerin etkinliği azalır. Etkinliği azalan bu enzimlerin bazıları bazı ilaç ve toksik veya toksik olmayan maddelerin işlenmesinden sorumludur. Dolayısıyla, özellikle bazı ilaçlar daha uzun süre etkili olabilir. BÖBREKLER ve GENİTO-ÜRİNER SİSTEM... Böbrekler de azalan hücre sayısı nedeniyle küçülür ve içlerinden daha az kan geçer. Otuz yaşından başlayarak, böbrekler daha az kan filtre etmeye başlarlar. Yıllar geçtikçe, kanı daha az temizlerler, daha çok kalıntı kanda kalır. Daha çok su atılımına neden olarak dehidratasyona da neden olurlar. Bununla birlikte her zaman iyi çalışır ve vücudun ihtiyaçlarını karşılarlar. Mesane kapasitesi azalır; mesane kasları idrar

44 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

yapmanın dışında da kendiliğinden bazen kasılırlar ve idrar yapma hissi uyandırırlar. Mesane kasları zayıflayarak rezidü miktarının artmasına neden olurlarken, bu durum yaşlılarda sıklığı artan inkontinans sebeplerinden de biridir. Kadınlarda menopozla birlikte üretra kısalır ve iç yüzey kalınlığı azalır. Üretra sfinkter tonusu azalacağından, idrar kaçırma olayları artacaktır. Bu değişikliklere en büyük neden östrojen miktarındaki azalmadır. Erkeklerde ise, prostat büyümeye meyillidir ve idrar geçişini engelleyecek kadar büyüyebilir. Genital sistem değişiklikleri özellikle menopozdan itibaren östrojen seviyelerinde azalmaya bağlı olarak, daha belirgindir. Gebelik bu dönemde mümkün değildir. Hormonal seviyedeki azalmalar uterus ve overlerin atrofisine neden olacaktır. Vajen dokusu daha ince, kuru ve daha az elastiktir. Göğüsler ise, daha sert, fibröz ve sarkıktır. Menopoz döneminde başlayan bu değişiklerin bazıları seksüel aktivite ile ilintili olabilir. Ancak, çoğu kadın için yaş seksüel aktivite üzerinde bir etkiye sahip değildir. Erkeklerde genital sistem değişiklikleri daha az dramatiktir. Çoğu erkek ölene kadar fertildir. Hatta testosteron seviyelerinde azalma olmasına rağmen sperm sayılarında ve libidolarında çok az bir düşüş olur. Çoğu, ömür boyu ereksiyon ve orgazm kabiliyetlerini kaybetmezler. Ereksiyonun kalitesi, süresi azalırken ve ikinci ereksiyon için ihtiyaç duyulan sürede artışlar olabilir. Her şeye rağmen empotans erkeklerde yaşla birlikte artmaktadır. ENDOKRİN SİSTEM... Yaşlılarda meydana gelen fiziksel değişikliklerin çoğu fizyolojiktir. Ancak, bu fizyolojik değişikliklerin bir kısmının da hormonal aktivitede azalmaya bağlı olduğunu gösterir bulgular saptanmıştır. Bu nedenle pek çok hormon yerine koyma stratejileri geliştirilmiştir. Geliştirilen bu stratejilerin çoğu henüz tartışmalıdır ve bir kısmının güvenli olmayabileceği düşünülmektedir 41. Yapılan çalışmalar, özellikle üç hormonal sistemin serum konsantrasyonlarında ciddi azalmalar olduğunu göstermiştir. 1) östrojen ve testosteron, 2) dehidroepiandrosteron, 3) büyüme hormonu/insülin benzeri büyüme faktörü (I) aksı.

Hormonal profilde meydana gelen bu değişikliklerin seksüel, kemik-mineral, kas-iskelet sistemi ve sirkadiyan ritm üzerinde olan olumsuz etkileri dışındaki etkileri henüz tam olarak ortaya konulamamıştır. Bu sistemlere ek olarak, yaşla birlikte aldosteron seviyesindeki düşüş ile yaşlı daha az dehidrate olur.. Bazı hormonal değişiklikler vücut fonksiyonlarını etkilemezler. Ancak, çevresel şartların etkisiyle vücut fonksiyonları etkilenebilir. Örneğin, aşırı miktarda yenilen yemek sonrası pankreastan gerçekleşen aşırı insülin salınımı eskiden olduğu kadar etkili olmaz. İnsülin etkinliğinin azaldığını gösteren bu durum, şeker seviyesinin yaşlıda hafifçe yükselmesine ve daha geç normale dönmesine neden olacaktır. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ... Bağışıklık sisteminin fonksiyonunda da azalma olur. Bu durum enfeksiyonlara karşı hassasiyetin artmasına ve enfeksiyonların daha ciddi seyretmesine neden olabilir. Erken yaşlarda tüberküloz ile enfekte olan yaşlılarda bağışıklık sisteminde meydana gelen düşmeye bağlı olarak tüberküloz alevlenmeleri de sıktır. Yaşlılarda bağışıklık sistemi kendinden olan ile olmayanı ayırt edemez ve sonuç olarak, otoimmün hastalıklar daha sık görülür. İmmün hücrelerin yaşlılarda kanser hücrelerini, bakteri ve diğer yabancı cisimleri temizleme hızları azalmıştır. Bu yavaşlama, yaşlılarda kanser sıklığındaki artışın sebeplerinden biridir. Ayrıca, pnömoni ve influenza enfeksiyonları da bu nedenle yaşlılarda daha ölümcüldür. Bağışıklık sistemindeki değişikliklerin tek olumlu yanı allerjik semptomların ciddiyetindeki azalmadır...


K AVİTASYON

2.500 TL

8 Seans Kavitasyon Radyo Frekans 8 Seans Ultrasonik Tripolar Radyo Frekans 8 Seans Ultra Monopole Radyo Frekans 8 Seans Lenf Dranaj 4 Seans Pasif Jimnastik 36 Seans Toplam

L T 9 4 8

Cihazımızın artıları yüzde, göğüslerde ve komple vücutta botoks etkisi uygular, aynı zamanda toparlayıcı etkisi vardır. Selülit tedavisinde de uygulanır.

Garanti veriyoruz bir seansta en az 2 cm en fazla 12 cm incelme...

240 TL

ŞOK KAMPANYA!..

L T 9 8

Lütfen Randevu Alınız!..

Boya + Saç Bakımı + El Bakımı + Ayak Bakımı + Manikür + Pedikür + Kaş + Bıyık

Saç Kaynak ( garantili ) Kalıcı OJE

49 TL

69 TL Brezilya FÖNÜ

Nano keratin yanmış yıpranmış saçlara ultra bakım + kalıcı düz fön 5-8 ay kalıcıdır.

600 TL

249 TL

Türkiye’de bir ilk ekip Diva’da örgü kaynak

(acıtmaz, baş ağrısı yapmaz, görünmez, tamamen doğal ve kullanışlı)

350 TL Protez Kirpik İpek Kirpik 5-8 ay kalıcıdır.

250 TL

149 TL

Kalıcı Makyaj Tasarım

Her yeni müşteriye

Permanent make up Designer Aslı Öztürk Kaş kontur - Eyeliner - Dudak kontur

boya + kesim ve balyaj da

Stüdyosu Tanışma Fırsatı

600 TL

300 TL

40

%

iNDiRiM


SAĞLIK

ŞİZOFRENİYİ ÇÖZECEKLER...

Yapılacak üç yıllık çalışma ile şizofrenin genetik mi yoksa çevresel faktörlerle mi geliştiği belirlenecek. AB projesi kapsamında 13 ülke ile birlikte yürütülecek "Şizofrenide Gen-Çevre Etkileşimi (EU-GEI) Projesi" kapsamında yapılacak üç yıllık çalışma ile şizofrenin genetik mi yoksa çevresel faktörlerle mi geliştiği belirlenecek. Hollanda, Almanya, Hırvatistan, İspanya'nın bulunduğu iş paketinin Türkiye liderliğinde, "Şizofreniye yatkınlık ve hastalık şiddeti" araştırılacak. Araştırmaya, Türkiye'den yaklaşık bin şizofreni hastası ve aynı sayıda şizofreni hastasının kardeşi ve sağlıklı kişi dahil edilecek. Şizofreni hastalarının genetik incelemelerinin de yapıldığı araştırmada, hastalardan alınan kan örneklerinden akyuvar hücreleri ayrıştırılacak ve özel bir işlemle ölümsüzleştirilerek, Ankara Üniversitesi (AÜ) Beyin Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Hücre Serisi Biyobankası'nda saklanacak. Türkiye'deki tüm araştırmacılar için sınırsız bir kaynak niteliği taşıyacak bu örnekler, ilerleyen araştırmalarda kullanılabilecek. Araştırma ile şizofreninin sebepleri, tanısı ve tedavisi ile ilgili önemli ilerlemelere yol açması öngörülüyor. Projenin Türkiye koordinatörlüğünü AÜ Tıp Fakültesi Öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem Atbaşoğlu ile Doç. Dr. Meram Can Saka yürütecek.

46 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

"TÜRKİYE'DE HER YÜZ KİŞİDEN BİRİNDE ŞİZOFRENİ GÖRÜLÜYOR" Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları Uygulama Merkezi Müdürü ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Atbaşoğlu, şizofreninin kronik bir hastalık olduğunu ve genellikle 15-20'li yaşlarda başladığını söyledi. Şizofreninin, muhakeme kusurları, gerçeği ayırt edememe, yanlış şeylere inanma, gerçekte olmayan algılamalar görülmesi, işlev kaybına yol açabilen davranışa başlama ve eyleme dökme kapasitesinde azalma ile hayattan zevk almama gibi belirtilerle kendi gösterdiğini belirten Atbaşoğlu, hastalığın yaşam boyu tedavi gerektirdiğini ifade etti.

şoğlu, şizofrenide kalıtımın rolünün çok iyi bilindiğini, ancak yeni hastalıkların çoğunun ailesinde şizofreni olmayan kişilerde görüldüğüne dikkati çekti. Şizofreniye etki eden faktörlere ilişkin dünya ölçeğinde çeşitli çalışmalar yapıldığını, ancak genetik ile çevresel etmenlerin birlikte incelenmediğini belirten Atbaşoğlu, yeni tanıların "bünye kadar çevrenin de şizofreninin ortaya çıkmasında etkili olduğu varsayımını güçlendirdiğini" ifade etti.

Atbaşoğlu, şiddet yönelik basında çıkan eylemleri yapanların "şizofreni hastası" olarak fişlenmesinin yanlış olduğunu; şizofreni hastalarında saldırganlığın fazla olduğuna dair bir veri olmadığını, şizofreninin çok önemli halk sağlığı sorunu olduğunu dile getirerek, Türkiye'de her yüz kişiden 3'ünde psikoz, her yüz kişiden birinde ise şizofreni görüldüğünü söyledi.

"ŞİZOFRENİYİ BÜNYE Mİ YAPAR ÇEVRE Mİ?" Bugüne kadar dünya genelinde şizofrenide genetik ve çevresel faktörlerin birlikte incelendiği boyutta araştırmanın yapılmadığını dile getiren Atbaşoğlu, AB Projesi kapsamında 13 ülke ile birlikte yürütülecek üç yıllık "Şizofrenide Gen Çevre Etkileşimi" isimli çalışma ile şizofrenin genetik mi yoksa çevresel faktörlerle mi geliştiğinin belirleneceğini söyledi. Atbaşoğlu, her ülkenin incelemeye alacağı alanın farklı olduğu projenin Türkiye ayağının Ankara Üniversitesi'nden kendisi ile birlikte ile Doç. Dr. Saka'nın koordinatörlüğünde "Şizofreniye Yatkınlık ve Hastalık Şiddeti"nin araştırılacağını belirtti.

Şizofreninin, hasta, hasta yakını ve toplum için büyük ıstırap ve zorluklara neden olabildiğini ifade eden Atbaşoğlu, hastalığın çocukluk döneminde yaşanan travmalar, anne-baba davranışları ve genetik faktörlere bağlı olduğunun düşünüldüğünü anlattı. Atba-

"TÜRKİYE'DE 1 MİLYON AVRO HARCANACAK" Doç. Dr. Meram Can Saka'nın verdiği bilgiye göre, AB "Şizofrenide Bünye-Çevre Etkileşimi Araştırılması" için 12 milyon Avro araştırma bütçesi ayırdı. Bu kaynak ile tüm Avrupa'yı kapsayan bir araştırma ekibi kuruldu. Araştır-


SEZiN & ALPER

KUAFÖR

ma kapsamında toplam 13 ülkede 6 iş paketi olarak adlandırılan farklı başlıklarda incelemeler yapılacak. Bu ekibin "hastalığa yatkınlık ve hastalık şiddetini araştıran" kolu Türk araştırmacılar tarafından idare edilecek. AÜ'den Doç. Dr. Saka ve Prof. Dr.

Atbaşoğlu koordinatörlüğündeki iş paketinde 2.5 milyon Avro harcanacak. Bu paranın bir milyon Avro'su Türkiye'ye geldi ve araştırma için "Türkiye Şizofreni Ağı" kuruldu. Başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere Türkiye'nin 10'dan fazla ilinde yürütülecek olan çalışma ile şizofrenide bünye-çevre etkileşimi, şimdiye kadar en detaylı ele şekilde alınacak. Araştırmanın, şizofreninin sebepleri, tanısı ve tedavisi ile ilgili önemli ilerlemelere yol açması öngörülüyor. Araştırmanın Türkiye ayağında toplam bin şizofreni hastası, aynı sayıda şizofreni hastasının kardeşi ve sağlıklı kontrol grubu incelenecek. Şizofreni hastalarının genetik incelemelerinin de yapıldığı araştırmada, hastalardan alınan kan örneklerinden akyuvar hücreleri ayrıştırılacak ve özel bir işlemle ölümsüzleştirilerek Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Hücre Serisi Biyobankasında saklanacak. Sınırsız bir kaynak niteliği taşıyacak olan bu örnekler ilerleyen araştırmalarda kullanılabilecek. PROJEYE KATILMAK İÇİN BAŞVURMAK YETERLİ Projede yer alabilmek için, çalışmanın yürütüldüğü merkezlere başvurulması yeterli oluyor. İlgilenen ve katılmak isteyen hastalar ve hasta yakınlarının, AÜ Psikiyatri Bölümünden araştırma ekibi ile "(0312) 5957109 ve 5956672, 5956615, 5956780" numaralı telefonlar ile temasa geçmesi gerekiyor. Başvurunun ardından projeye katılan kişilerle detaylı yapılan görüşmenin ardından, psikolojik testler uygulanacak ve bünyesel özelliklerin değerlendirilmesi için kan alınacak. Tüm işlemler bir gün içerisinde bitecek. Projeye katılmak için ailede bir psikoz hastası bulunması ve gönüllü olmak yeterli olacak. Bunun dışında, merkezde hala şizofreni, depresyon, disleksi başta olmak üzere birçok hastalık ve sağlıklı kişilerle ilgili çalışmalar yürütülecek.

AÇI LD I K... Atrium (Mavi) Çarşı’da HİZMETiNiZDEYiZ...

Saç Boyamada %20 25 Haziran - 25 Temmuz tarihleri arasında

iN Di RiM

Salonumuzda Ürünleri kullanılmaktadır. Kemal Sunal Cd. Atrium Çarşı Kat:2 No:205 Bahçeşehir - İstanbul Tel: (0212) 608 0 806 Gsm: 0546 411 63 38 • 0534 356 48 36


YAŞAM-AKTÜEL

YARATCILIK;

Düzensiz gelen bilgiler veya sinyallerin beyinde yeniden, kendiliğinden düzene girmesiyle yaratıcılık ortaya çıkıyor...

YARATICILIK BEYiN Herkes yaratıcı olabilir, ama bazı koşulları var! v e

Geçtiğimiz günlerde Londra’da bulunana Dana Centre’de düzenlenen toplantıda, üstün yetenekli dehaların beyinlerindeki bilimsel farklılıklar tartışıldı. Toplum olarak yaratıcı ve üstün zekâlı kişilere karşı toleranslı olmadığımızı savunan ünlü Amerikalı psikiyatrist Dr. Andreasen, salt zekânın yeterli olmadığını bunun yanında bir de risk alma ve hata yapmayı göze almanın önemini de vurguladı. Psikiyatrist Dr. Nancy Andreasen ‘in yazdığı ‘The Creating Brain: The neuroscience of genius’ (Beyin yaratmak: Dahilerin nörobilimi) adlı kitapta da belirtildiği gibi, yaratıcılık ile zekâ aynı şey değil. Yaratıcı olmanın kuralı materyallere beklenenin dışında bir şekil ve hayat verebilmek. Beyin araştırmalarını destekleyen Avrupa Dana Fonu ile Dana Yayınları’nın organize ettiği geceye söz konusu kitabın yazarı, Iowa Üniversitesi’nde görevli Dr. Andreasen, Wellcome Trust’tan Dr. Ken Arnold, Londra Üniversitesi’nden davranış nörobilimi konusunda yaptığı çalışmaları ile tanınan Dr. Daniel Glaser ve Sanat Derneği başkanı David Barrie konuşmacı olarak katıldılar. Toplantının yönetimini ise The Guardian gazetesi eski bilim editörü Tim Radford üstlendi. İnsan beyninin 48 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

yaratıcı hamleleri nasıl yapabildiği, genlerin ve çevrenin etkisi, standart eğitimin rolü ve akıl sağlığı ile dehanın ilişkisi tartışılan konu başlıklarındandı.

Yaratıcılık nereden gelir? Herkes yaratıcı olabilir mi? Michelangelo’nun babası taşçı, Shakespeare ise orta sınıf bir tüccarın oğlu idi. Bazı insanların kendi mütevazı hayatlarından sıyrılıp yaratıcı dahiler olarak adlandırılmaları ve yükselmelerinin nedenleri ne olabilir?

HEPİMİZİN YARATICILIK YETENEĞİ VAR MI? Dr Andreasen, herkesin yaratıcılığa sahip olduğu görüşünde. Konuşmak, yeni kelimeler, yeni cümleler ile kendimizi anlatabilmek bunun en basit örneği. Ancak, çok azımız Michelangelo gibi bir David heykeli, Mozart gibi bir opera ortaya çıkarabiliyoruz. Dr. Glaser ise, yaratıcılığın kaynağının beyinde olduğunu yapılan bilimsel çalışmalar ile gösterildiği fakat beyinin kendi dünyasını anlayamadan birçok sorunun cevapsız kalmaya devam edeceğini belirtti. Bundan 200 yıl önce yaratıcılığın bilimsel bir soru olmaktan çok dini temelleri olduğuna dikkat çeken Dr. Arnold ise, konunun çok daha kapsamlı olduğunu ve bu yüzden de tek başına bilim, tarih, felsefe veya din ile açıklanamayacağını söyledi. David Barrie, konunun sanat kısmını ele alarak, yaratıcılığın değerlendirilmesinin göreceli olduğuna dikkat çekti. Şöyle ki, birçok eser bugün beğenilmiyor, örneğin Van Gogh eserlerini yaşarken satamıyordu bile. Bu sosyal kabul


görmeme sanatçının yaratıcılığını etkileyebileceği gibi eserinin değeri hakkında o anda karar vermeyi de zorlaştırıyor. NASIL ORTAYA ÇIKIYOR? Peki yaratıcılık nasıl ortaya çıkıyor? Dr. Andreasen’a göre bu süreç, beynin bilinçsizce çalışmasının sonucu. Bunu, kaos teorisine* benzetmek mümkün. Yani, düzensiz gelen bilgiler veya sinyallerin beyinde yeniden, kendiliğinden düzene girmesiyle yaracılık ortaya çıkıyor. Önemsiz sandığımız birçok şey bilinçsizce aklımızı karıştırıyor ve belki de ilerideki başarılarımızın temellerini atıyor. Dr. Arnold ise sadece beynin anlaşılması ile yaratıcılığın çözülemeyeceğini, bireyin etrafında olanların da irdelenmesi gerektiğini kaydetti. Bu aşamada benim aklımı kurcalayan soru ise şuydu: Bilinç nedir bilmeden bilinçsizliği nasıl anlayabiliriz ki? Rüyalarımızı hâlâ açıklayamıyoruz örneğin. Neden rüya gördüğümüzü, tamamen hafızamızdan sildiğimizi sandığımız şeylerin nasıl birden bire, yemek yerken mesela ya da yolda yürürken aklımıza geldiğini bilmiyoruz. Sanırım ancak beynin çalışmasını tam olarak çözdüğümüz zaman bu sorular anlamını yitirecek. SORUNU TAM ÇÖZMEK ZOR Toplantının tam da bu noktasında, Dr. Arnold beynin yaratıcılıktaki önemini anlasak bile, sorunun tamamını çözemeyeceğimizi belirtti. David Barrie ise, orkestrada çalan bir sanatçı ile yalnız başına şiir yazan bir şairin yaratıcılık seviyesinin aynı olmadığını savundu. Modern tıbbın sunduklarından, FMR (fonksiyonel manyetik rezonans) tekniği ile bugün yaratıcılığı beyinde ölçebiliyoruz. Buradan elde ettiğimiz bilgi ne işimize yarayacak? Yaratıcılık geliştirilebilir mi? Bir kadın olarak, bundan 100 yıl öncesine kıyasla, günümüz kadınlarının


yaratıcılık başarısını eğitim sistemine bağlayan Dr Andreasen eğitimin çok büyük önem taşıdığını söyledi. Dr.Andreasen’e katılmakla birlikte, Dick-ens’ın, Cervantes’in dönemlerindeki eğitimin kalitesini ile yaratıcılıklarının düzeyini düşünmeden edemedim. Eğitim çok önemli olmakla birlikte yaratıcılık kavramını ortaya çıka-

eleştirmenlerin de rolü yok mu? Birileri dikkatimizi söz konusu esere, sanatçıya çekmiyor mu? Yaratıcılığı kendi duyularımız ve düşüncelerimizle bağımsız olarak ne kadar değerlendirebiliyoruz?

“David Barrie bu konuda pek de başarılı olmadığımız görüşünde.”

Örneğin Raphael’in bahsi geçen kriterlerin kurbanı olarak yaşarken sanatçı kimliğinin öne çıkarılmadığını söyledi. Ardından duygularımızın yaratıcılık kavramına etkisi irdelendi. Bir insanın mesela kızgın olmasının kızgınlık üzerine iyi yazması için yeterli olmadığı, yani duygularımızın yaratıcılığımızı sadece tetikleyebileceği belirtildi.

ran bir unsur değil bana göre, çünkü yaratıcılık, verilen bilgilerden çok, beyindeki bilgileri seçip işlemekle ortaya çıkıyor. YARATICILIK, RİSK VE HATA Diyelim ki, yaratıcılığın nedenlerini, aşamalarını anladık. Peki hepimiz dahi olursak? Toplum olarak yaratıcı ve üstün zekâlı kişilere karşı toleranslı olmadığımızı savunan Dr. Andreasen, salt zekânın yeterli olmadığını bunun yanından bir de risk alma ve hata yapmayı göze almanın önemini de vurguladı. Kuralları koyma, risk alma, oyun oynama gibi tavsiyelerin bilim için ne kadar geçerli olduğu ise bence tartışılır. Günümüz koşullarında bile kimsenin aklına gelmeyen, çok değişik bir bilimsel öneri desteklen(e)miyor. Öne sürülen fikirlerin ne kadar ‘gerçekçi’ ne kadar ‘uygulanabilir’ olduğu ile ölçülüyor projelerin, bilimsel makalelerin değerleri. Bugün eserlerini beğeni ile dinlediğimiz, incelediğimiz pek çok sanatçının ününde

50 Yelpaze Bahçeşehir I 27 Haziran ‘11

YARATICILIK ve AKIL SAĞLIĞI Gecede tartışılan bir diğer ilginç konu başlığı ise yaratıcılık ve akıl sağlığı ilişkisi idi. Özellikle şizofreni ve ünlü yazarlar, düşünürler konuşulurken çıkan soru ise kafa karıştırıcı idi; akıl hastalıklarını tedavi etmeye çalışırken toplumun yaratıcılığını mı engelliyoruz?Cevabı son derece basit aslında bu sorunun. Tıbbın yaptığı, yapmaya çalıştığı ‘kötüyü’, hayatımızı devam ettirmemize engel olanı ortadan kaldır-

maya, böylece yaratıcılığa yol açmaya yönelik aksine değil. İnsan beyni yaratıcılık sürecine nasıl giriyor? Nasıl bir şiir, şarkı veya bir denklem ortaya çıkarabiliyor? Belki de bu soruların cevabı insan olmanın temelinde yatıyor. Tarih öncesinde atalarımızın kendilerini nasıl karanlık mağaraların dışına attığı, ateşi bulduğu, modern dünyayı kurduğunu anlamak sorunun gerçek cevabı belki de... İnternetten konuşmaları dinlemek için http://www.danacentre.org.uk/calendar. asp?filter=webcastarchive adresine girmeniz yeterli. KAOS TEORİSİ NEDİR? Karmaşık sistemlerde (genellikle lineer olmayan sistemler) yapılan ufak tefek oynamaların ilerdeki zamanda büyük değişikliklere yol açabileceğini savunan teori. Temelinden kaos teorisi determinizme karşı değildir. Yakın gelecekte olan şeylerin tahminin kolay, daha sonraki zamanda olacakların ise tahmininin zor olduğuna dair bir teoremdir. Amerikalı matematik ve meteoroloji uzmanı Edward Norton Lorenz, bilgisayarında anlamsız veriler belirince, bunların her zamanki aksaklıklardan kaynaklandığını düşünmüş ve hatayla ilgili ipuçlarını elde etmek için kâğıttaki çıktı üzerinde çalışmaya başlamış. Bilgisayarının, başlamak için ilk sonuçları eşleştirdiğini, ancak daha sonra haritayı yok ettiğini görmüş ve ardından, bilgisayara aynı girdileri ikinci aşamada yüklememiş, bu küçük farklılık da, sonraki birkaç hafta boyunca, tamamen değişik sonuçlar vermiş. Böylece, Lorenz, hava durumu gibi küçük olayların bazen çok büyük sonuçlar doğurabileceğini açıklayan kaos teorisini ortaya atmış.



İSTANBUL etkinlikler rehberi Evde Tiyatro Keyfi! • 22 Haziran - 30 Haziran • İstanbul

RoboCup 2011-Günlük Giriş • 07 Temmuz 2011 - 10:00 • 10 Temmuz 2011 - 10:00 • İstanbul Fuar Merkezi, İstanbul

Uluslararası İstanbul Opera Festivali

• 01 Temmuz - 21 Temmuz • İstanbul

Bon Jovi - Localar • 08 Temmuz Cuma • Türk Telekom Arena - İstanbul

Eşref Vakti • 01 Temmuz 2011 21:00 • Balans Cadde

Red Bull BC One Avrasya Finali • 09 Temmuz 2011 - 19:00 • Refresh The Venue, İstanbul

Tiyatro İstanbul - Özel Hayatlar • 01 Temmuz 2011 - 21:15 • Enka Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul

IV. Murat • 02 Temmuz 2011 - 21:00 • Topkapı Sarayı, İstanbul

Nev • 02 Temmuz 2011 - 22:00 • Jolly Joker Balans

Elton John • 05 Temmuz 2011 - 21:00 • Küçükçiftlik Park

Levent Yüksel • 09 Temmuz 2011 - 22:00 • Jolly Joker Balans

Yüzyılın Aşkı • 13 Temmuz 2011 - 21:15

• Enka Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul

Bruno Mars • 15 Temmuz 2011 - 21:00 • Küçükçiftlik Park

Aşk-ı Memnu Operası • 15 Temmuz 2011 - 21:00 • Yıldız Sarayı, İstanbul

Kyle Eastwood Band • 05 Temmuz 2011 - 21:30 • 06 Temmuz 2011 - 23:00

Zaide • 20 Temmuz 2011 - 21:00

Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü

Cezayir’de Bir İtalyan Kızı • 21 Temmuz 2011 - 20:30

• İstanbul Jazz Center

• 06 Temmuz 2011 - 21:00 • Rumeli Hisarı, İstanbul

Aysa Prodüksiyon - Düğün • 06 Temmuz 2011 - 21:15

• Enka Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul

• Topkapı Sarayı, İstanbul

• Haliç Kongre Merkezi, İstanbul

Serkan Çağrı & Rumeli Band: Live Project • 30 Temmuz 2011 - 21:00 • Jolly Joker Balans


İSTANBUL HARBİYE CEMİL TOPUZLU AÇIKHAVA SAHNESİ Zuhal Olcay - Bülent Ortaçgil • 10 Temmuz 2011 - 21:00

Roberto Bolle & Friends • 21 Temmuz 2011 - 21:00

Sezen Aksu • 16 Temmuz 2011 - 21:00

Gökhan Tepe • 08 Temmuz 2011 - 21:00

Sezen Aksu • 17 Temmuz 2011 - 21:00

Feridun Düzağaç İyilik Güzellikspor Konseri • 09 Temmuz 2011 - 21:00

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

Leman Sam • 18 Temmuz 2011 - 21:00

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

Tosca • 04 Temmuz 2011 - 21:00

• Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul

İSTANBUL KURUÇEŞME ARENA Sibel Can • 02 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena

Türk Popunun 45 Yılı Yıldızlar Geçidi ile Selçuk Ural • 03 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena

Yaşar • 05 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena

etkinlikler Tango Feeling • 19 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena, İstanbul

Ozan Doğulu • 20 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena

Zülfü Livaneli • 21 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena

Komedi Dükkanı • 06 Temmuz 2011 - 21:00

Kubat Senfoni • 23 Temmuz 2011 - 21:00

•Turkcell Kuruçeşme Arena, İstanbul

• Turkcell Kuruçeşme Arena

MFÖ • 13. Temmuz 2011 - 21:00

Gülben Ergen • 27 Temmuz 2011 - 21:00

• Turkcell Kuruçeşme Arena

• Turkcell Kuruçeşme Arena

Ajda Pekkan • 14 Temmuz 2011 - 21:00

Kenan Doğulu • 29 Temmuz 2011 - 21:00

• Turkcell Kuruçeşme Arena

Funda Arar • 16 Temmuz 2011 - 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena

etkinlikler

• Turkcell Kuruçeşme Arena

Yalın • 30 Temmuz 2011 21:00 • Turkcell Kuruçeşme Arena


İşinize Yarayacak Küçük Bilgiler...

PROFESYONEL KURU TEMİZLEME & TERZİ

B AH Ç E Ş EHİR M A Ğ A Z A İÇ İ

Yenilenmiş Hizmet Anlayışı ve Ekibiyle Sizlerin Hizmetinde

TAKIM ELBİSE PARDESÜ PALTO KABAN MONT CEKET PANTOLON GÖMLEK KAZAK ETEK BLUZ KRAVAT EŞARP

: 15 TL : 15 TL : 13 TL : 11 TL : 10 TL : 9 TL : 6 TL : 5 TL : 7 TL : 6 TL : 6 TL : 4 TL :4 TL

Halılarınızın ezilmiş yerlerini düzletmek için, ıslak bir bezle ılık ütüyü bu ezilmiş yerlerin üzerinde gezdirin. bu işlemi yaparken ütüyü çok fazla bastırmamaya çalışın. Ezilmiş olan kısımların dikleştiğini göreceksiniz. Gerekirse biraz da fırçalayabilirsiniz.

Çiçekleriniz Bozuluyorsa... Evinizdeki çiçekler bazen böcek yüzünden kurur. Onların çiçek köklerini yemelerini önlemek için sigara külünden yararlanın. Çiçek köküne dökeceğiniz küller, böceğin hastalanıp ölmesini sağlar.

Koltukların Tozunu Alırken...

ÜTÜ FİYATI TEMİZLEME FİYATININ YARISIDIR

EV TEKSTİLİ

TÜL METREKARE PERDE METREKARE YORGAN BATTANİYE

Ezilmiş Halılar...

Elektrik süpürgeniz yoksa ve koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi uygulayın. Tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli beze yapışınca hem oda tozlanmaz, hem de eşyalarınız tertemiz olur.

: 2 TL : 4 TL : 15 TL : 15 TL

Kahve Dökülürse... Üzerinize veya halıya kahve dökülürse, lekeyi soğuk suyla ıslattıktan sonra hemen birkaç damla gliserin ile çitileyin.

2 SAATTE KURU TEMİZLEME

BAYAN TERZİMİZ HİZMETENİZE GİRMİŞTİR

ÜCRETSİZ ADRESE TESLİM

669 63 31

0530 443 45 45

KAPIDA KREDİ KARTI İLE ÖDEME

Paslı Eşyalar... Makas ve bıçaklardaki pas lekesini çıkarmak için en iyi çare gazdır. Pas olan yeri birkaç defa gaza batırılmış bir bezle silin. Sonra da yünlü bir kumaş parçasıyla kurulayın.


ŞELALE BÜFE

Tahta Kapı ve Çerçeve Temizliği... Ellerinizin beyaz veya açık renge boyanmış kapı ve tahtalar üzerinde nasıl kötü izler bıraktığını bilirsiniz. Tahta eşyalar böyle kirlendiği zaman yapacağınız işlem şundan ibaret: Çiğ bir patatesi ortadan ikiye bölün ve lekeli yere hafifçe sürün. Lekeler hemen yok olacak ve eşya eski haline dönecektir. Ayrıca tahta eşyayı temizlemek için şu yöntem de çok etkilidir. İki çorba kaşığı çayı kaynar su içine atın. Su soğuduktan sora renkli kapı veya tahta eşyayı sünger yardımıyla bu su ile yıkayın. Yumuşak bir bezle kurutun.

Evlere Servis Yapılır Çalışma Saatlerimiz

Güvelerden Kurtulmak İçin... Güvelerin dolaplarınızı istila etmelerini önlemek için, büyükçe bir portakal alın, üzerine kabuğu görünmeyecek kadar sık biçimde karanfil batırın. Bu karanfilli portakalı giyecek dolabınıza ya da sandığın bir köşesine koyun. Böylece güveleri giyecek dolaplarınızdan uzak tutmuş olursunuz.

08:00 - 02:00

Çivi Çakmak İçin... Duvara büyük çivileri çakmak hiç de kolay değildir. İnsanı oldukça uğraştırır ve sıvanın dökülmesine de neden olabilir. Bunu önlemek için çiviyi çakmadan önce sabuna bulayın. Böylece çivi duvara kolayca girer.

GÜNERLER YAPI DEKORASYON

BÜYÜK KAMPANYA

30

%

Tüm tadilat ve yenileme işlemlerinde

indirim

Kartonpiyer - Asma Tavan - Alçı Sıva - İthal Boya İç ve Dış Boya - Duvar Kağıdı - Fayans Kalebodur - Dış Cephe - Mantolama - Parke Çatı

işleri itina ile yapılır Mehmet Güner

0212 596 31 27 0533 683 31 02 - 0535 460 52 06

Örnek Mh. 1372 Sk. No: 63 Esenyurt - İSTANBUL www.günerleryapidekorasyon.com info@ günerleryapidekorasyon.com

669 08 85 669 17 73 0 535 440 63 18


İlan vermek çok kolay!.. Hemen arayın:669 0212

BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ BADER BAHÇEŞEHİR KÜLTÜR DERNEĞİ BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİ BAHÇEŞEHİR A.D.D. BAHÇEŞEHİR ROTARY CLUB BAHÇEŞEHİR SPOR KLÜBÜ Ç.Y.D.D. BAHÇEŞEHİR LİONS BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ YELPAZE İSTANBUL ESENKENT ESENYURT BELEDİYESİ GÜVENLİK ISI DAĞITIM KENT YÖNETİMİ TAKSİ ESENKENT NAKLİYAT

669 62 09 669 22 78 669 57 51 672 70 16 289 74 04 669 29 50 672 01 05 669 23 33 0532 232 07 31 607 13 77 669 83 86 596 30 00 672 64 11 672 16 13 672 11 62 672 62 72 672 72 04

EĞİTİM ARDA ÇANKAYA BAHÇEŞEHİR KOLEJİ BİLGİSAYAR İNGİLİZCE OKYANUS KOLEJİ BAHÇEŞEHİR SATRANÇ KULÜBÜ TAY SÜRÜCÜ KURSU YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ

0532 777 83 38 669 51 77 669 52 63 605 06 09 669 27 26 669 84 04 669 16 50

VETERİNER KLİNİKLERİ BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ GÜNER PET

607 09 39 608 0 432 0532 266 14 91

KAFE & RESTAURANT & GIDA BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL BAHÇE KEBAP ESENKENT PROFİTEROL MİE PASTANESİ ÜSKÜP İŞKEMBECİSİ

669 73 45 669 43 43 0531 310 01 20 669 05 89 669 66 10

İŞLETME REHBERİ AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta AJANS YELPAZE

596 41 33 669 83 86

MİMARLIK & DEKORASYON PLATİN 669 86 69 3G MİMARLIK 699 11 61- 0532 780 57 26 ELEKTRONİK BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK

669 56 14

OTOMOTİV PEUGEOT MEPA AVCILAR OTOMOTİV PEUGEOT MEPA İKİTELLİ

422 55 55 698 44 44

SAĞLIK & GÜZELLİK & SPOR B-FIT SPOR MERKEZİ

669 98 32

KYBELE YUSUF KAHVECİ KUAFÖR SU SERVİSİ SIRMA SU KARDELEN SU ALIŞVERİŞ AZİZ BEBE CEYO DAGİ GÖZLÜKS PLAZA İPEKYOLU ORGANİZASYON

83 86

672 89 85 608 23 04

Nöbetçi Eczaneler

607 10 55 672 51 56 672 59 18 608 18 30 669 99 12 422 0 444 669 23 39

BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR AİLE HEKİMLİĞİ (DAHİLİ206) 444 0 669 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62/63 GELİŞİM MERKEZİ 669 97 12 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş 669 00 03 BAHÇEŞEHİR GÜVENLİK MERKEZİ 669 76 32 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BELEDİYE 444 0 669 BOĞAZKÖY HİZMET BİNASI 607 19 60 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37 - 669 38 60 ELEKTRİK TEKNİKLERİ 669 68 23 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 86 86 TEB BAHÇEŞEHİR 669 23 00 BAHÇEŞEHİR NAKLİYAT 669 11 34 Telefon rehberi alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.

3. CADDE ECZ. 608 00 26 ARMAĞAN ECZ. 689 93 00 AYDIN ECZ. 669 38 02 BAHÇEŞEHİR ECZ. 669 34 34 BOĞAZKÖY ECZ. 607 06 06-07 BUKET ECZ. 672 21 25 DEFNE ECZ. 669 96 59 DERMAN ECZ. 605 02 14 DİLEK ÖZ ECZ. 669 70 10 ECZANE FİLİZ. 672 01 63 ELİT ECZ. 669 33 88 ESENKENT ECZ. 672 11 60 GÜNGÖR ECZ. 672 94 01 iDEAL ECZ. 608 22 95 ISPARTAKULE ECZ. 669 33 88 MAVİ ECZ. 669 59 51 MOLİNO ECZ. 607 32 12 OKSİJEN ECZ. 669 44 66 SELİN ECZ. 669 30 40 SU ECZ. 669 97 97 ŞEHİR ECZANESİ. 608 17 27 ŞELALE ECZ. 669 09 11 YILDIZ ECZ. 607 06 10

İLAN VERMEK ÇOK KOLAY !..

Reklem Rezervasyon ve bilgi için

(0212) 669 83 86 Okurlarımızın Bilgisine; Yelpaze Bahçeşehir Dergisi 28 Mayıs baskılı nüshasında Yusuf Kahveci başlıklı haberimizde Sun Line Solaryum işletmesinin adı geçmiş ve aynı ismin bünyesinde olarak belirtilmiştir. Aslında her iki işletmede farklı isimlerde bağımsız olarak hizmet vermektedir.

Hatadan dolayı özür dileriz.

I

S

T

A

Temmuz

Ağustos

3 - 12 15 11 -30 18 22 - 31 8 - 27 7 - 26 9 - 28 4 - 23 10 - 29 6 - 25 14 13 2 - 21 16 1 - 20 5 - 24 17 19

19 3 - 22 27 6 - 29 10 - 25 15 14 16 11 - 30 17 13 2 - 21 1 - 20 9 - 28 4 - 23 8 - 18 12 -31 5 - 24 7 - 26

N

B

U

Demet Teoman Bingöl

Editörler Zuhal Ünal Yavuz Saltık Nihat Emeksiz Arzu Yetiş Kocatepe Sanat Yönetmeni Veysel Şahin veysel@yelpazeistanbul.com Katkıda Bulunanlar Beril Doğu Protokol Dağıtım Aras Kargo

Şan Ofset

Güvercin Sk. Papağan Çıkmazı Badem 16 Villa 1 Bahçeşehir İstanbul

L


TEKNİK SERVİSÇağrı Merkezi

669 90 99 1978 den beri,Teknik uzmanınız

SATIŞ SONRASI HİZMETLER Beyaz Eşya

Ev Aletleri

Klima

www.arzumakina.com

ELEKTRİK & ANAHTAR & ÇİLİNGİR

7/24 SAAT ÇİLİNGİR HİZMETİ Anahtar & Çilingir Hidrofor Tamir - Bakım

Mustafa Kale Elektrik Teknisyeni

Elektrik & Tadilat İşleri Elektrik & Sözleşme İşleri

YETKİLİ BAYİİ

0532 556 79 08 - 0543 406 41 41

0212 6697919

Galeria İş Merkezi Zemin Kat No:6 Bahçeşehir-İSTANBUL

Kombi


BAHÇEŞEHİR - YENİKAPI 146T BOĞAZKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

05:30 05:50 06:00 05:55 06:10 06:15 ¦06:05¦ 06:30 06:30 06:05 06:45 06:45 06:20 07:00 07:00 ¦06:30¦ 07:15 07:15 06:30 07:30 07:30 06:40 07:45 07:45 07:00 08:00 08:00 07:15 08:15 08:20 07:30 08:45 08:35 ¦07:30¦ 09:00 08:50 07:50 09:20 09:05 08:10 09:40 09:20 08:30 10:00 09:35 ¦08:30¦ 10:20 09:50 08:50 10:40 10:10 09:10 11:00 10:30 09:35 11:20 10:50 10:00 11:40 11:05 10:20 12:00 11:20 10:40 12:20 11:40 11:00 12:35 11:55 11:15 12:55 12:10 11:30 13:10 12:30 11:45 13:30 12:50 12:00 13:50 13:10 12:20 14:10 13:30 12:40 14:35 13:45 13:00 14:50 14:00 13:20 15:10 14:20 13:40 15:30 14:40 14:00 15:50 15:00 14:20 16:10 15:20 14:40 16:25 15:40 15:00 16:35 16:00 15:20 17:00 16:20 15:40 17:15 16:40 16:00 17:40 17:00 16:20 18:00 17:25 16:40 18:20 17:40 17:00 18:40 18:00 17:20 19:00 18:15 17:40 19:20 18:30 ¦17:50¦ 19:40 18:45 18:00 20:00 19:00 18:20 20:25 19:20 ¦18:30¦ 20:50 19:40 18:40 21:15 20:00 ¦19:00¦ 21:40 20:20 19:00 20:40 19:20 21:00 19:40 21:20 20:00 21:40 20:20 20:45 21:05 21:30

YENİKAPI KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

06:35 06:35 07:00 06:45 07:05 07:15 07:05 07:30 07:30 07:35 07:50 07:45 08:10 08:10 08:00 08:30 08:30 08:20 09:00 08:50 08:35 09:15 09:05 08:55 09:30 09:25 09:10 09:45 09:45 09:30 10:00 10:00 09:50 10:15 10:20 10:10 10:30 10:40 10:25 10:50 11:00 10:40 11:10 11:20 10:55 11:30 11:40 11:10 11:50 12:00 11:30 12:05 12:20 11:50 12:25 12:40 12:10 12:40 13:00 12:25 13:00 13:20 12:40 13:20 13:40 13:00 13:40 14:00 13:15 13:55 14:15 13:30 14:15 14:30 13:50 14:30 14:45 14:10 14:55 15:00 14:30 15:10 15:20 14:50 15:30 15:40 15:10 15:50 16:00 15:30 16:10 16:20 15:50 16:30 16:40 16:05 16:55 17:00 16:25 17:15 17:25 16:40 17:35 17:45 16:50 17:55 18:00 17:20 18:15 18:20 17:40 18:35 18:40 18:00 18:55 19:00 18:20 19:15 19:20 18:40 19:40 19:40 19:00 19:55 20:00 19:15 20:15 20:15 19:30 20:30 20:30 19:45 20:50 20:45 20:00 21:05 21:00 20:20 21:25 21:20 20:40 21:40 21:40 21:00 22:00 22:05 21:20 22:20 22:30 21:20 22:45 22:55 21:40 22:00 22:40 23:00

BAHÇEŞEHİR - TAKSİM 76D BAHÇEŞEHİR KALKIŞ İŞ GÜNÜ

05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:05 13:25 13:45 14:00 14:20 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:30 17:50 18:05 18:25 18:45 19:05 19:25 19:45 20:05 20:20 20:35 21:00 21:20 21:40 22:00

Aksaray güzergahında çalışır.

BAHÇEŞEHİR KALKIŞ C.TESİ

PAZAR

06:30 06:30 07:10 06:50 07:10 07:40 06:50 07:35 08:10 07:35 07:55 08:40 07:55 08:15 09:10 08:15 08:50 09:40 08:50 09:30 10:10 09:30 10:05 10:40 10:05 10:35 11:10 10:35 11:05 11:40 11:05 11:45 12:15 11:45 12:30 13:00 12:30 13:10 13:40 13:10 13:40 14:10 13:40 14:10 14:40 14:10 14:45 15:15 14:45 15:30 16:00 15:25 16:10 16:40 16:10 16:35 17:20 16:35 17:10 18:00 17:10 17:45 18:40 17:40 18:30 19:20 18:00 19:10 20:00 18:20 19:35 20:40 19:00 20:10 21:20 19:45 20:15

BAKIRKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

06:10 06:25 06:40 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:45 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:25 17:45 18:05 18:20 18:35 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55

PAZAR

07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:55 19:15 19:35 19:55 20:15 20:35 20:55 21:15 21:40 22:05

TAKSİM KALKIŞ İŞ GÜNÜ

07:25 07:45 08:05 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:05 16:20 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:25 23:50

C.TESİ

07:40 07:55 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:25 15:45 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

PAZAR

08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:10 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

Otolar Avcılar yan yola girmez, E-5 yolundan gider.

BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY E 57 İŞ GÜNÜ

C.TESİ

C.TESİ

PAZAR

07:40 07:40 08:10 08:25 08:25 08:40 08:25 08:50 09:10 08:50 09:20 09:40 09:20 09:40 10:10 09:40 10:10 10:50 10:10 11:00 11:30 10:10 11:35 12:10 11:00 12:05 12:40 11:35 12:35 13:10 12:05 13:15 13:45 12:35 14:00 14:30 12:35 14:40 15:10 13:15 15:10 15:45 13:15 15:40 16:15 14:00 16:10 16:45 14:40 16:55 17:20 15:10 16:55 18:00 15:40 17:40 18:40 15:40 18:10 18:40 16:10 18:40 19:20 16:10 19:05 20:00 16:40 19:50 20:40 16:40 19:50 21:20 17:00 20:30 22:00 17:40 21:10 22:40 17:40 22:00 18:10 18:40 18:40 19:10 19:10 19:45 19:45 20:30 21:15 22:00 22:00

BAHÇEŞEHİR - M.KÖY E 58 BAHÇEŞEHİR KALKIŞ İŞ GÜNÜ

06:15 06:45 07:25 07:40 08:00 08:30 09:00 09:40 10:10 10:40 11:20 12:00 12:40 13:20 14:00 14:30 15:00 15:30 16:10 16:45 17:25 18:10 18:50 19:25

C.TESİ

06:30 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 15:45 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30

PAZAR

07:30 08:30 09:30 10:15 11:00 11:45 12:30 13:30 14:30 15:30 16:15 17:00 18:00 19:00 20:00

MECİDİYEKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

07:20 07:20 07:55 07:55 08:30 08:30 09:00 09:00 09:30 09:30 10:00 10:00 10:30 10:30 11:00 11:00 11:30 11:30 12:10 12:10 12:50 12:50 13:30 13:30 14:10 14:10 14:50 14:50 15:25 15:25 16:00 16:00 16:40 16:40 17:35 17:35 18:00 18:00 18:35 18:35 19:10 19:10 19:45 19:45 20:30 20:30 21:30 21:30

C.TESİ

PAZAR

07:45 08:15 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:15 21:15

08:45 09:45 10:45 11:30 12:15 13:00 13:45 14:45 15:45 16:45 17:30 18:15 19:15 20:15 21:15

BOĞAZKÖY - BAKIRKÖY 146 BOĞAZKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

05:35 05:35 06:10 05:55 05:55 06:30 06:10 06:10 06:50 06:25 06:25 07:05 06:40 06:40 07:20 06:50 06:50 07:35 07:00 07:00 07:50 07:15 07:15 08:05 07:30 07:30 08:30 07:50 07:50 08:45 08:10 08:10 08:55 08:30 08:30 09:10 08:45 08:45 09:20 09:00 09:00 09:35 09:15 09:15 09:45 09:30 09:30 09:55 09:45 09:45 10:10 10:05 10:05 10:25 10:25 10:25 10:40 10:45 10:45 10:55 11:05 11:05 11:05 11:20 11:20 11:15 11:40 11:40 11:30 12:00 12:00 11:45 12:15 12:15 12:00 12:30 12:30 12:15 12:45 12:45 12:30 13:05 13:05 12:50 13:25 13:25 13:10 13:45 13:45 13:30 14:05 14:05 13:50 14:25 14:25 14:05 14:50 14:50 14:20 15:10 15:10 14:35 15:25 15:25 14:50 15:40 15:40 15:05 16:05 16:05 15:20 16:20 16:20 15:40 16:35 16:35 16:00 16:55 16:55 16:20 17:10 17:10 16:40 17:25 17:25 17:00 17:40 17:40 17:15 17:55 17:55 17:30 18:10 18:10 17:45 18:30 18:30 18:00 18:45 18:45 18:15 19:00 19:00 18:30 19:15 19:15 18:45 19:30 19:30 19:00 19:55 19:55 19:20 20:10 20:10 19:35 20:20 20:20 19:50 20:40 20:40 20:10 20:55 20:55 20:20 21:20 21:20 20:40 21:45 21:45 21:00 22:05 22:05 21:30 22:25 22:25 22:00 22:50 22:50 22:45

BAKIRKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

06:30 06:30 07:20 06:45 06:45 07:50 07:00 07:00 08:10 07:15 07:15 08:25 07:30 07:30 08:40 07:45 07:45 08:55 08:05 08:05 09:10 08:20 08:20 09:25 08:40 08:40 09:40 09:00 09:00 09:55 09:20 09:20 10:10 09:40 09:40 10:25 09:55 09:55 10:40 10:15 10:15 10:55 10:30 10:30 11:05 10:45 10:45 11:15 11:00 11:00 11:30 11:15 11:15 11:45 11:30 11:30 12:00 11:45 11:45 12:10 12:05 12:05 12:25 12:25 12:25 12:40 12:50 12:50 12:55 13:05 13:05 13:10 13:25 13:25 13:25 13:40 13:40 13:40 13:55 13:55 14:00 14:15 14:15 14:20 14:30 14:30 14:40 14:45 14:45 15:00 15:05 15:05 15:20 15:25 15:25 15:35 15:50 15:50 15:50 16:15 16:15 16:05 16:35 16:35 16:20 16:50 16:50 16:40 17:05 17:05 17:00 17:20 17:20 17:20 17:35 17:35 17:40 17:50 17:50 18:00 18:05 18:05 18:10 18:25 18:25 18:25 18:40 18:40 18:40 19:00 19:00 18:50 19:15 19:15 19:05 19:25 19:25 19:20 19:40 19:40 19:35 20:00 20:00 19:45 20:15 20:15 20:00 20:30 20:30 20:20 20:45 20:45 20:40 21:00 21:00 20:55 21:20 21:20 21:10 21:40 21:40 21:25 22:00 22:00 21:40 22:20 22:20 21:55 22:40 22:40 22:10 23:00 23:00 22:35 23:15 23:15 23:00 23:30 23:30 23:30 23:59 23:59

TREN SEFERLERİ ISPARTAKULE - İST.

NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.

08:25 12:03 20:47

İST - ISPARTAKULE 08:28 15:47 17:49

ESENKENT - TAKSİM 76 E ESENKENT KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

06:00 06:10 06:30 06:20 06:35 07:00 06:40 07:00 07:25 07:00 07:25 07:50 07:20 07:50 08:10 07:40 08:15 08:30 08:00 08:40 08:50 08:20 09:05 09:10 08:40 09:30 09:30 09:05 10:00 10:00 09:30 10:30 10:30 10:00 11:00 11:00 10:30 11:25 11:25 11:00 11:50 11:50 11:25 12:15 12:15 11:50 12:40 12:40 12:15 13:05 13:05 12:40 13:30 13:30 13:05 14:00 14:00 13:30 14:25 14:25 14:00 14:50 14:50 14:25 15:15 15:15 14:50 15:40 15:40 15:15 16:10 16:10 15:40 16:40 16:40 16:10 17:10 17:10 16:40 17:40 17:40 17:10 18:10 18:10 17:40 18:40 18:40 18:10 19:05 19:05 18:40 19:30 19:30 19:05 20:00 20:00 19:30 20:30 20:30 20:00 21:00 21:00 20:30 21:30 21:00

TAKSİM KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

07:20 07:50 07:50 07:50 08:15 08:15 08:15 08:45 08:45 08:45 09:20 09:20 09:20 09:45 09:45 09:45 10:05 10:05 10:05 10:30 10:30 10:30 10:55 10:55 10:55 11:20 11:20 11:20 11:45 11:45 11:45 12:10 12:10 12:10 12:40 12:40 12:40 13:05 13:05 13:05 13:30 13:30 13:30 13:55 13:55 13:55 14:20 14:20 14:20 14:50 14:50 14:50 15:20 15:20 15:20 15:50 15:50 15:50 16:20 16:20 16:20 16:50 16:50 16:50 17:15 17:15 17:15 17:40 17:40 17:40 18:05 18:05 18:05 18:30 18:30 18:30 18:55 18:55 18:55 19:20 19:20 19:20 19:50 19:50 19:50 20:20 20:20 20:15 20:45 20:45 20:45 21:10 21:10 21:10 21:35 21:35 21:35 22:00 22:00 22:00 22:30 22:30 22:30 23:00

BOĞAZKÖY - AVCILAR KAMPÜS 142 BOĞAZKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

05:45 05:45 05:45 06:00 06:00 06:00 06:20 06:20 06:20 06:30 06:30 06:30 06:40 06:40 06:40 06:40 07:00 07:00 07:00 07:10 07:10 07:10 07:30 07:30 07:30 07:40 07:40 07:40 07:50 07:50 07:50 08:05 08:05 08:05 08:20 08:20 08:20 08:35 08:35 08:35 08:50 08:50 08:50 09:05 09:05 09:05 09:20 09:20 09:20 09:40 09:40 09:40 09:55 09:55 09:55 10:10 10:10 10:10 10:25 10:25 10:25 10:40 10:40 10:40 10:55 10:55 10:55 11:10 11:10 11:10 11:25 11:25 11:25 11:50 11:50 11:50 12:10 12:10 12:10 12:30 12:30 12:30 12:50 12:50 12:50 13:05 13:05 13:05 13:20 13:20 13:20 13:35 13:35 13:35 13:50 13:50 13:50 14:05 14:05 14:05 14:20 14:20 14:20 14:40 14:40 14:40 15:00 15:00 15:00 15:15 15:15 15:15 15:30 15:30 15:30 15:45 15:45 15:45 16:00 16:00 16:00 16:15 16:15 16:15 16:30 16:30 16:30 16:50 16:50 16:50 17:10 17:10 17:10 17:30 17:30 17:30 17:45 17:45 17:45 18:00 18:00 18:00 18:15 18:15 18:15 18:30 18:30 18:30 18:45 18:45 18:45 19:05 19:05 18:45 19:15 19:15 18:55 19:30 19:30 19:05 19:45 19:45 19:15 20:15 20:15 19:30 20:45 20:45 19:45 20:15 20:45

AVCILAR KALKIŞ İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

06:10 06:35 06:35 06:35 06:55 06:55 06:55 07:10 07:10 07:10 07:25 07:25 07:25 07:40 07:40 07:40 07:55 07:55 07:40 08:10 08:10 07:55 08:25 08:25 08:10 08:45 08:45 08:25 09:00 09:00 08:45 09:15 09:15 09:00 09:30 09:30 09:15 09:45 09:45 09:30 10:00 10:00 09:45 10:15 10:15 10:00 10:30 10:30 10:15 10:50 10:50 10:30 11:10 11:10 10:50 11:30 11:30 11:10 11:45 11:45 11:30 12:00 12:00 11:45 12:15 12:15 12:00 12:30 12:30 12:15 12:45 12:45 12:30 13:05 13:05 12:45 13:20 13:20 13:05 13:40 13:40 13:20 14:00 14:00 13:40 14:15 14:15 14:00 14:30 14:30 14:15 14:45 14:45 14:30 15:00 15:00 14:45 15:15 15:15 15:00 15:30 15:30 15:15 15:50 15:50 15:30 16:10 16:10 15:50 16:30 16:30 16:10 16:45 16:45 16:30 17:00 17:00 16:45 17:15 17:15 17:00 17:30 17:30 17:15 17:45 17:45 17:30 18:05 18:05 17:45 18:15 18:15 17:55 18:30 18:30 18:05 18:45 18:45 18:15 19:00 19:00 18:30 19:20 19:20 18:45 19:40 19:40 19:00 20:00 20:00 19:20 20:20 20:20 19:40 20:40 20:40 20:00 21:00 21:00 20:00 21:10 21:20 20:20 21:20 21:40 20:40 21:40 22:00 21:00 22:00 21:10 21:20 21:40 22:00

Not: İŞ GÜNLERİ 16:50-17:50-18:40-18:50 SAATLERİNDE EK SEFER DÜZENLENMEKTEDİR. İŞ GÜNLERİ;06:10-06:40-07:10-17:50-14:45 SAATLERİNDE EK SEFERLER DÜZENLENMEKTEDİR.


iNGiLiZCE

YAZ KAMPI “ Englis h is easy NOW ”

YETİŞKİNLER İNGİLİZCE KUR PROGRAMI

160 SAAT AY

KUR TEKRAR I HEDi YE

SPEAKING PROGRAM

1 KUR

7 90 TL YOUNG LEARNERT

Özel Derslerde Çok Uygun Fiyatlar

669 00 71 Güvercin Sk. Papağan Çıkmazı Badem 16 Villa 01 Bahçeşehir - İSTANBUL (Bahçeşehir Üniversitesi Öğrenci Yurdu Karşısı)


1. ŞUBE 2. ŞUBE


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.