Yelpaze İstanbul Alışveriş ve Yaşam Dergisi 100.Sayısı

Page 1

aylık alışveriş ve ya şa m der gİsİ

yıl: 10

29 şubat - 29 mart 2012

s a y ı

B

A

H

Ç

E

Ş

E

H

İ

R

100

10. YIL, 100. SAYIMIZDA, BİZLERİ DESTEKLEYEN OKURLARIMIZ VE REKLAMVERENLERİMİZE

SONSUZ TEŞEKKÜRLER ... Bahçeşehİr, Ardıçlı, Ispartakule, Esenkent, Boğazköy halkına dağıtılır. alabİlİrsİnİz.


MÜCADELE ÖNCE YERELDE BAŞLAR!.. Bahçeşehir’in Başakşehir’e bağlanması ile ne yazıktır ki duyarlı birçok Bahçeşehirli’nin de bölgemize dair umutları ve heyecanları kırıldı. “Olumsuz Sonuçları değiştiremeyeceğiz nasıl olsa” , “Ne yaparsak yapalım bir yere varamayız” zihniyeti ile derneklerden uzaklaştık, yaşadığımız bölgenin sorunlarını dile getirmedik, fikir üretmedik. İnsan; Vatanseverliği, duyarlılığı, uğrunda savaşanlara vereceği değeri ve desteği önce ailesinden görür, öğrenir... Sonrasında yaşadığı mahallesinden, semtinden, kentinden ve en sonunda da ülkesinden. Kısacası mücadele önce yerelde başlar. Üzülerek belirtmeliyiz ki; Yıllarca “ülkem elden gidiyor, gittiğimiz yol yol değil” derken ve birbirimize veryansın ederken, bir türlü dayanışma içinde olamadık. Birlikte bayrak sallamakla sorunlar biter zannettik... Ertesi gün birbirimizi unuttuk... Omuz omuzayken isimlerimizi sormadık ve iletişimimizi başlamadan bitirdik. Bizler daha evimizin önünü temiz tutamazken, ülke sorunlarına nutuklar attık. Unutulmamalıdır ki; sayıları her geçen gün azalan; Duyarlı gönüllüler de bölgemize sahip çıkmaz, birbirini motive edemezse, çevremizde tanıklık ettiğimiz olumsuzlukların ortağı olmaya devam edeceğiz. Böylece bizlerin bir araya gelmesinden zaten memnun olmayan düşüncelerinde ekmeğine bal sürmüş olacağız. Çevremizde yaşanan olumsuz yapılaşmadan, gelecekte yaşanacak trafik çilesine, artan nüfusla birlikte alacağımız hizmetlerin kalitesine kadar birçok konuda bir duruş sergilemeliyiz. Hiçbir katkımız yoksa dahi; Yaşadığı semt için fikir sunan, emek veren ve risk alan duyarlı katılımcıları motive etmeliyiz. Bu bağlamda sizleri; “Bahçeşehir’in Geleceğine” katkı sunmaya, derneğimize üye olmaya, hatta ve hatta üye olmakla da kalmayıp elinizi taşın altına koymaya davet ediyoruz. Saygılarımızla, Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Barış Karabulut

Detaylı Bilgi ve Üye Olmak İçin; www.bahcesehirliler.org

facebook/bahçeşehirliler derneği







İstanbul Aktüel

Kanal İstanbul Çalışmaları Başladı... Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Çılgın Proje" Kanal İstanbul'da gemilerin yüzmesi için tarih verdi. ihalesi açılır. Bu ihale süreci de 6 ay sürer. Projenin tamamlanması ise minimum 4, maksimum 8 yıl olur. Maliyeti 4 ila 10 milyar dolar arasında olabilir. Çünkü bu maliyet güzergâha göre belirlenecek. 3. Köprü İçin C Planı...

Kanal İstanbul için fizibilite çalışmalarının başlatıldığını söyleyen Ulaştırma Bakanı Yıldırım, maliyetin güzergâha göre 4 ila 10 milyar lira arasında değişeceğini açıkladı. Hedef projeyi minimum 4, maksimum 8 yılda tamamlamak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Çılgın Proje" Kanal İstanbul'da gemilerin yüzmesi için tarih verdi. Kanalın fizibilite çalışmalarının önümüzdeki yıl tamam-

lanacağını açıklayan Yıldırım, gazetecilerin mega projelere ilişkin sorularını yanıtlayarak şu bilgileri verdi; Maliyet 4-10 Milyar Dolar... Hiçbir proje bizde uyutulmaz. Kanal İstanbul ile ilgili fizibilite ve güzergâh etütleri, jeolojik etütler yapıyoruz. Bu çalışmalar iki yıl sürer. İki yılın sonunda projeye ilişkin yap-işlet

Üçüncü köprü için nisan ayında teklifler alınacak. 340 kilometrelik bağlantı yollarını milli bütçe ile yapacağız. Köprü, 60 kilometrelik ana aks ve 34 kilometrelik bağlantı yolu ise yap-işlet modeli ile yapılacak. Toplam maliyet 5.2 milyar dolar. Bunun 2.5 milyar doları yap-işlet sistemi, geri kalanı milli bütçeden karşılanacak. Biz bu proje için yola çıkarken talep gelmeyeceği ihtimalini görmedik. Yap-işlet ile yapılacak 94 kilometrelik bölüm ya tünel ya viyadük olacak. Başka türlüsüne arazi müsait değil. Köprü geçişi 3 dolar olacak. Hazine garantisi olacak. Ayrıca günlük 135 bin araç geçişi garantisi verilecek. Bu rakamın altındaki tutarı devlet ödeyecek. Köprüye nisan ayında da talip çıkmazsa elbette C planımız var.

Nevizade Restore Edilecek... Beyoğlu'nun tarihi ve turistik mekanlarından biri olan Nevizade Sokağı restore edilecek. Beyoğlu Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, Nevizade Esnafları Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen toplantıda esnaflar, turizmciler, otelciler ve Beyoğlu Belediyesi, ''Geleceğin Nevizadesi''ni konuştu. Nevizade esnafının taleplerini dinleyen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, burada yaptığı konuşmada, esnafın ''kalite'' arayışında olmasından büyük mutluluk duyduğunu, 8 yıllık belediye başkanlığı döneminde tüm çalışma ve planlarını bu

8

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

kavram üzerine oturttuğunu kaydetti. Demircan, Talimhane'de otelcilerle birlikte çalışma yaptıklarını, bu dönemde 6 bin olan yatak kapasitesinin 21 bine, 30 dolar olan ortalama oda fiyatının 120 Euro'ya çıktığını söyledi. Aynı çalışmayı Nevizade esnaflarıyla birlikte gerçekleştirmeye hazır olduğunu, belediyenin sonuna kadar esnafın yanında bulunduğunu ve bundan mutlu olacağını aktaran

Demircan, Beyoğlu'nun artan turist kapasitesinden Nevizade esnafının daha fazla pay almasını arzuladığını bildirdi. Demircan, sokağın turizm amaçlı restore edileceğini belirtti. Beyoğlu'nun tarihi ve turistik mekanlarından biri olan Nevizade Sokak, aslını koruyarak restore edilecek. Nevizade Sokak, 36 işletme ve 4 bin kişilik kapasitesiyle, kongre turizmine de hitap edecek şekilde yeniden düzenlenecek.



İstanbul Aktüel

Türkiye'nin Borla Çalışan İlk Yerli Otomobili... 1 kilo borla 35 kilometre... Dünya bor rezervlerinin yüzde 70’inden fazlasına sahip olan Türkiye borla çalışan ilk yerli otomobili üretmeyi başardı. İçinde yine yerli yapım olan 20 beygirlik elektrik motoru bulunan araç 80 km hız yapabiliyor. 35 km’de 1 kilo borhidrür tüketiyor.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü bünyesinde yürütülen proje kapsamında Sodyum Borhidrürlü Yakıt Pilli aracı test etti. Sodyum Borhidrür Yakıt Pilli Araç projesi 2009 yılı aralık ayında Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) desteğiyle TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde (MAM) başladı. Proje kapsamında araç üzerine entegre borhidrürden hidrojen üreten sistem geliştirildi ve yine araç üzerinde bulunan yakıt piline beslenerek aracı sürmek için gerekli enerji üretildi. 2023 Vizyonu Çerçevesinde En Önemli Hedeflerden Biri... Ergün Türkiye'nin 2023 vizyonu çerçevesindeki en önemli hedeflerinden birinin küresel çapta markalar oluşturmak olduğuna işaret etti. Ergün bu heBOR ELEMENTİ HAKKINDA BİLGİLER: Bor, periyodik tabloda B simgesi ile gösterilen, atom numarası 5, atom ağırlığı 10,81 olan metalle ametal arası yarı iletken özelliğe sahip bir elementtir. Periyodik cetvelin 3A grubunun ilk ve en hafif üyesidir. Temel hal elektron konfigürasyonu 1s2 2s2 2p1’dir. Bor elementi 8B, 10B, 11B, 12B, 13B izotoplarından oluşmaktadır. En kararlı izotopları 10B ve 11B’dir. Bu izotopların tabiatta bulunma oranları sırasıyla % 19.1-20.3 ve % 79.7-80.9’dir. 10B izotopu, çok yüksek termal nötron tutma özelliği gösterir. Böylelikle nükleer malzemeler ve nükleer enerji santrallerinde

10

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

def doğrultusunda Bakanlık olarak otomotiv sektörüne yönelik çalışmaların başında yerli bir otomobil markası oluşturmak geldiğini hatırlatarak içten yanmalı motor teknolojileriyle birlikte yeni nesil teknolojilere bu alandaki çalışmalara da ayrı bir önem verdiklerini söyledi. Bugün dünyada otomotiv sektöründe mevcut teknolojilerin yanı sıra elektrikli ve hibrit elektrikli araçlar gibi yeni nesil teknolojilerde de yoğun çalışmalar yapıldığını vurgulayan Ergün Bakanlık olarak dünyadaki gelişmelere paralel olarak elektrikli ve hibrit elektrikli araçlar gibi alternatif yakıt teknolojileri kullanan araçlar konusundaki çalışmalara önemli destekler verdiklerini ifade etti. Sodyum Borhidrür Yakıt Pilli Araç... Araca ilişkin verilen bilgiye göre proje kapsamında araca uygun yakıt depolama gaz yıkama hidrojen üretim reaktörünün tasarımı ve üretim katalizörlerinin sentezi yapıldı. Üretilen katalizör proje kapsamında özel olarak sentezlendi. Başlangıç anından itibaren 3 dakika içinde tam kapasitede gaz üretimine başlayan sistemde üretilen gaz 3 kW'lık kullanılabilmektedir. Türkiye’de 10B izotop oranı yüksek bor cevher yatakları bulunmaktadır. Çeşitli metal veya ametal elementlerle yaptığı bileşiklerin gösterdiği farklı özellikler, bor bileşiklerinin birçok endüstride kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Bor, bileşiklerinde metal dışı bileşikler gibi davranır, ancak, farklı olarak saf bor, karbon gibi elektrik iletkenidir. Kristalize bor, görünüm ve optik özellikleri açısından elmasa benzer ve neredeyse elmas kadar serttir. Borun saf elementi ilk kez, 1808 yılında Fransız kimyager J.L. Gay-Lussac ve Baron L.J. Thenard ile İngiliz kimyager H. Davy tarafından elde edilmiştir.

yakıt pilini sürekli olarak çalıştırabilmekte. 3 kW'lık yakıt pili sistemi proje kapsamında özel olarak tasarlandı. Tamamen Yerli Yapım... Tamamen yerli yapım olarak gerçekleştirilen araç içerisinde 20 beygirlik elektrik motoru bulunuyor. Proje için özel olarak yaptırılan tamamen yerli motor ile aracın maksimum hızı 80 km/saat ve menzili 100 km olarak ölçüldü. Araç 1 kilogram borhidrür ile 35 kilometre yol gidebiliyor. Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) verilerine göre dünya rezervinin yüzde 70'inden fazlasına sahip olan Türkiye'de yaklaşık 900 milyon ton bor rezervi tespit edildi. Tarım ahşap selülozik izolasyon çimento yakıt enerji alanında kullanımı için 101'i tamamlanmış 43'ü devam eden 24'ü değerlendirme ve 1'i onaylanıp sözleşme aşamasında olan projeyle birlikte toplam 334 çalışma bulunan borla ilgili en son "Doğrudan Sodyum Bor Hidrürlü Yakıt Pili Üretimi ve Entegrasyonu"yla ilgili Türk patent Enstitüsü'nden patent de alındı. DÜNYADA BİLİNEN BOR REZERVLERİNİN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI İSE ŞÖYLE: Ülke Türkiye ABD Rusya Çin Arjantin Bolivya Şili Peru Kazakistan İran Toplam

Toplam Rezerv (Bin ton) 885.000 80.000 35.000 47.000 9.000 19.000 41.000 22.000 102.000 1.000 1.241.000


ESSE MURANO Avize ve Aydınlatma

sahibi Züleyha Dükel

sizleri kahve içmeye bekliyor.

AÇILIŞA ÖZEL TÜM ÜRÜNLERDE %40 iNDiRiM FIRSATI... • İsteğe Özel Tasarımlar • Mimarlık Hizmetleri • İthal Duvar Kağıtları • Aksesuar Çeşitleri • Ücretsiz Montaj

Ataürk Bulvarı Hadımköy Yolu (Akbatı AVYM Karşısı) No: 2 Park City E Blok 16 - Esenyurt -İSTANBUL

T: (0212) 672 54 74 - F: (0212) 672 57 75 www.essemurano.com


Gezi-Rehber

Ülkemizin 10 Rüya Şehri

Ölmeden önce yapılacaklar listenize kendi ülkenizde kesinlikle görmeniz gereken bu 10 yeri de ekleyin!.. Aspendos... Antalya ili Serik ilçesinde bulunan anfi tiyatrosuyla meşhur bir antik kenttir. MÖ 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuş ve antik devrin mamur zengin kentlerinden biridir. Buradaki Tiyatro M.S. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiştir. Aspendos'un en önemli yapısı tiyatrosudur. Antik tiyatrolar arasında en iyi şekilde korunarak gelmiş bir açık hava tiyatrosudur. Bu tiyatro Anadolu'daki Roma Tiyatrolarının günümüze sahnesi ile ulaşabilen en eski ve sağlam bir örneğidir. Mimarı Aspendos'lu Theodorus'un oğlu Zenon'dur. Antonius Piu zamanında yapımına başlanmış Marcus Aurelius zamanında tamamlanmıştır (138-164). Tiyatro, kentin yerli tanrıları ile imparator ailesine sunulmuştur.

Türkiye'de yaşayıp bu güzellikleri hala görmediyseniz en yakın zamandaki tatiliniz için bu şehirleri de değerlendirin.

sekliğindeki beyaz “Kalenin” üzerine inşa edilmişti. Pamukkale UNESCO tarafından belirlenen Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır. Bodrum... Kumsalları, dar sokakları ve sofistik restoranlarıyla Bodrum tatilcilerin en gözde mekanlarındandır. Eski çağlarda Halikarnas olarak anılan şehir Halikarnas Mozolesi olarak bilinen dünyanın yedi harikasından sayılan esere ev sahipliği yapmaktadır. Bodrum Kalesi 15. yy'da Haçlı orduları tarafından inşa edilmiştir. Nemrut Dağı... 2134 metre yüksekliğindeki Nemrut Adıyaman ili sınırları içerisindedir.Kommagene Kralı Antiochos tarafından inşa ettirilmiştir. Nemrut Dağı zirvesi etraftaki dağların izlenmesi açısından muhteşem bir manzaraya sahiptir. Özellikle heykellerin oradan gün batımını izlemek çok keyiflidir.

Patara Plajı... 14 kilometre uzunluğundaki Patara plajı Akdeniz'in en uzun kumsallarından biridir. Kumsalda Likya ve eski Roma dönemi eserlerini görmek mümkündür. Patara Plajı ayrıca nesli tükenmekte olan caretta carettaların da üreme sahasıdır. Patara Plajı'nın yakınındaki bulunan kasaba 4.yy rahibi olan St. Nicholas'ın doğduğu yerdir.

Ölüdeniz... Ölüdeniz Ege Denizi'nin güneybatısında yer alan ufak bir kasabadır. Tamamen soyutlanmış gibi görünen kumsalları ve masmavi denizi ile cennetin ülkemizdeki halidir. Turkuvaz tonlarındaki su ile Akdeniz'de en çok fotoğrafı çekilen kıyılardan biridir. Yamaç paraşütü için ise çok uygun bir coğrafyaya sahiptir.

Pamukkale... Pamukkale, güneybatı Türkiye'deki Denizli ilinde doğal bir mevkidir. Eski Hierapolis kenti, toplam 2700 metre uzunluğunda, 600 metre genişliğinde ve 160 metre yük-

Sultanahmet Camii... Altı minareli Sultanahmet Camii her yönden etkileyici bir yapıdır. Hala bir camii olarak kullanılan bu yapı İstanbul'a ziyarete gelenlerin görmeden gitmemesi gereken eserler-

12

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

dendir. 1609-1616 yılları arasında inşa edilmiştir. Camiinin kubbesi 20.000 mavi çini ile süslenmiştir. Selçuk Kütüphanesi... Efes kalıntıları ülkemizin en ünlü tarihi kalıntılarından biridir. Efes şehri bir zamanların yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı ile özdeşleştirilmiştir. Büyük Tiyatro ve Selçuk Kütüphanesi bu tapınaktan günümüze kadar ulaşmış olanlardır. Kütüphane M.S. 125 yılında inşa edilmiştir. İçerisinde 12.000 yazmayı barındırdığı bilinir. 1970li yıllarda orijinaline uygun olarak restore edilmiştir. Göreme Peri Bacaları... Kapadokya en garip ve doğal kayalara ev sahipliği yapmaktadır. Göreme'de dünyanın en ilginç kayaları bulunur. Tüflerin aşınması sonucu oluşan bu kayalara Peri Bacaları denmektedir. Rüzgar ve su erozyonu sebebiyle oluşmuşlardır. Tüflerin aşınması sonucu ise tepesi sivri uzun kuleler gibi kaleler meydana gelmiştir. Ayasofya... VI. yüzyıldan kalma Ayasofya ilk olarak Doğu Roma İmparatoru 1. Justinian tarafından bir bazilika olarak inşa ettirilmiştir. Roma mimarisinin şaheserlerinden biri olan kubbesi ile 1000 yı boyunca dünyanın en büyük kapalı alanlarından sayılmıştır. 1204 yılında Haçlılar tarafından yağmalanan kilise Osmanlılar tarafından 15. yüzyılda camiye çevrilmiştir. 1935 yılında bir müzeye dönüştürülen Aya Sofya ülkemizde en dikkat çeken eserlerdendir.


MANTOLAMA (ISI YALITIM)

İÇ MİMARLIK TASARIM ve PROJE

• Enerji Tasarrufu Nedir?.. • Niçin Mantolama Yapılır?.. • Mantolamaya Nasıl Karar Verilir?.. • EKB Enerji Kimlik Belgesi Nedir?.. • Binalarda EKB Nasıl Alınır?.. • Enerji Kimlik Belgesi Almak Zorunlu mudur?.. • Bina Enerji Sınıfını Yükseltmek İçin Neler Yapılabilir?.. • Bina Enerji Sınıfının Yüksek Çıkmasının Avantajları Nelerdir?.. • TS.B25 Bina ısı yalıtım kuralları standartı hakkında ne biliyorsunuz?..

• DUVAR KAPLAMA İTALYAN DEKORATİF BOYA UYGULAMASI En iyi İtalyan tarzı dekorasyon malzemeleri, hem iç hem de dış mekanlarda kullanılmaya uygun ev dekorasyonunda beklentileri en iyi şekilde karşılıyor. Eşsiz kendine özgü etkisi, ışık renk tonları ve nüanslardan oluşuyor. • ZEMİN KAPLAMA PARKE Lamine, Laminant, Ahşap • AHŞAP MERDİVEN, KORKULUK VE KÜPEŞTELER • HALI Halıflex - Karo Halı - Çim Halı - Pvc Mineflo. • FAYANS-SERAMİK, MERMER-GRANİT Granit - Mermer - Çimstone Mutfak Tezgahı. • MOBİLYA (DEKORATİF ÖZEL TASARIMLAR) Ev Mobilyası - Ofis Mobilyası - Mutfak Dolabı - Tv Üniteleri - Banyo Dolabı - Amerikan Kapı - Çelik Kapı Ahşap Kaplama Kapı - Bahçe Mobilyaları. • ALÇI VE ALÇIPAN UYGULAMALARI Asma Tavan - Bölme Duvar - Taş Yünü ve Metal Asma Tavan - Flexi Cam Açma Tavan - Kartonpiyer. • DUVAR KAĞIDI İthal - Yerli. • PLASTİK BOYA - SATEN BOYA - YAĞLI BOYA • ALÜMİNYUM Pvc Doğrama - Cam Balkon - Kompozit Panel Kaplama - Merdiven Korkulukları - Cam İşleri. • PEYZAJ Bahçe Düzenlemesi - Bahçe ve Park Projelendirmesi. • BANYO EKİPMANLARI Kompakt Sistemler - Akrilik Küvet ve Duş Teknesi - Şok Duşlar - Mini Havuzlar ve Tamamlayıcı Ürünler.

Cumhuriyet Mh. Atatürk Bulvarı Bey-City Residence No: 3 A Blok Kat: 1 D: 2 Beylikdüzü - İSTANBUL T: 0212 872 00 52 F: 0212 872 00 63 www.goldyapimimarlik.com


Bahçeşehir Yerel

Bahçeşehir Şelale Parkı Yıkımına Dur Denilmeli!

Bahçeşehir’in artan yapılaşmalarla azalan yeşil dokusuna bir hançerde 14 Şubat 2012 sabahı saplandı. Şelale Parkı’nda vinçlerle başlayan yıkım, yüzlerce semt sakinini ve Bahçeşehirliler Derneği’ni isyan ettirdi. Dernek Yönetimi olarak yıkım başlar başlamaz olay yerine geldiğimizde karşımızda duran manzaraya inanamadık. Başta Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut, 2.Başkan Nihat Emeksiz ve yönetim kurulu üyesi Ayfer Dikbaş dozerin önüne geçerek bu yıkımın biran önce durdurulması gerektiğini belirttik. Şantiye Şefinin talimatıyla geçici olarak yıkım durdurulsa da Başakşehir Belediyesi’nin verdiği bilgiye göre, burada yapılacak CAFE&RESTORAN’nın 09.09.2011 tarihinde Başakşehir Meclis toplantısında, ne yazıktır ki muhalefet partili meclis üyelerinin

de oybirliği ile karara bağlandığı olmuştur. Edindiğimiz bilgiye göre burada 500-600 m2 lik bir alanda bu restoran&cafe projesi gerçekleşecektir. Tüm bu bilgiler ışığında derneğimiz duyarlı Bahçeşehirlilerin sesine kulak vermiş, çevrede yaşayan Düden, Tortum, Saklı Bahçe Villaları ve Şelale Villa sakinlerine ulaşmıştır. Bugüne dek hiçbir semt sakini, burada kamuya açık bir parkın ticari bir işletmeye dönüşmesine onay vermemiştir. Bu yıkıma devam edilirse, kamu vicdanı tamiri mümkün olmayan bir hasar alacaktır. Elbette yasalara uygun hale getirilen, hiçbir itiraz da olmaksızın, masa başlarında yöneticiler karar alabilirler,, kendilerine göre bu kararlarında haklı da olabilirler. Ancak unutulmamalıdır ki alınan kararlar kamunun menfaatine değilse ve kamuoyu alınan karara itiraz ediyorsa, yöneticiler

Bahçeşehirliler UYUMUYOR!.. Bahçeşehirliler Derneği önderliğinde Şelale Parkta yapılması düşünülen cafe&restoranı protesto toplantısına duyarlı onlarca Bahçeşehirli katıldı.

bunu da dikkate almalıdırlar. Ben karar aldım, ben yaparım, size sormak zorunda değilim tarzında yaklaşım ve söylemler, sağduyulu, ülkesini seven halkın, yöneticilere olan güvenini zedeler ve tahrip eder. Gelişmiş ülkelerde yöneticiler aldıkları kararları kamuoyunun vicdanı ile restleşerek sağlamazlar. Bu bağlamda siz duyarlı Bahçeşehirlileri parklarına sahip çıkmaya, yasal haklarını ve itirazlarını yetkili mercilere iletmeye davet ediyoruz. Saygılarımızla, Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulu; adına, Uğur Barış Karabulut (Yönetim Kurulu Başkanı) Konu hakkında detaylı bilgi için: www.bahcesehirliler.org, facebook/bahçeşehirliler derneği 15.02.2012 tarihinde 19:30’da başlayan protesto etkinliğine katılan tüm duyarlı Bahçeşehirlilerin ortak fikri BAHÇEŞEHİR'DE bundan böyle YAPILAŞMALARA BİR SON VERİLMESİYDİ. Bu konuda ara vermeden mücadele edeceklerini belirten katılımcılar, Şelale Bölgesi'nde yaşanan yıkımın da bir an önce son bulmasını ve parkın eski haline kavuşmasını talep ettiler. Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulu’ndan aldığımız bilgiye göre Başakşehir Belediyesi, Başakşehir Kaymakamlığı ve Savcılığa itiraz dilekçelerini ilettiklerini, ancak bu yapılanlarla sonuç bulunmazsa “BAHÇEŞEHİRLİLERLE” çok daha kapsamlı bir “PROTESTO GÖSTERİSİ” yapacaklarını belirttiler.

14

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12


Basın Açıklaması..

Şelale Parkı Ailelere Açılacak... Bahçeşehir semtimizin sembol parklarından biri olan Şelale Parkı ve çevresinde, halkımızın talepleri doğrultusunda bir düzenlemeye gidilmiştir. Ailelerin kullanımına açmak düşüncesiyle yapılacak düzenlemede, bu semtte yaşayan halkımızın menfaati birinci derecede gözetilmiştir. Mülkiyeti Belediyemize ait olan Parkın içinde ailelerin de kullanabileceği bir mekanın oluşturulması teklifi, Başakşehir Belediyesi meclisine bir önerge olarak gelmiş ve hukuk komisyonu tarafından da incelenerek; 5393 sayılı Belediye kanunun 18 maddesinin "e" bendine uygun bulunmuştur. 09.09.2011 tarihinde Belediye Meclisinde oylamaya sunulan öneri, tüm partilerin oybirliği ile kabul edilmiştir. Yaklaşık 40 dönümlük bir alanı kaplayan Şelale parkının bir bölümü; kay kay pisti ve çocuk parkı, açık hava fitness aletleri, engelliler için oyun grupları olarak daha önce düzenlenmiş, son revizyonla birlikte küçük bir bölümüne de yarısı açık yarısı kapalı olmak üzere toplam 1 dönümlük bir alan, aileler için caferestorant olarak düşünülmüştür. Ayrıca ilkbaharla birlikte parkın tamamını kapsayan peyzaj, ışıklandırma ve çevre düzenleme çalışmaları da yapılacaktır. Şelale Parkımızın çehresini güzelleştireceğine inandığımız bu revizyon hayata geçtiğinde, bazı çevrelerin kışkırtması ile oluşan endişelerin yersiz olduğu görülecektir. Çevrenin korunması ve yeşil alanların oluşturulması konusunda Belediyemizin hassasiyeti ortadayken bu tür menfi propagandaların amacı halkımızca iyi bilinmektedir. Kısa bir süre önce Bahçeşehir Gölet Bölgesinde bulunan ve imar planında park, spor ve rekreasyon alanında kalan 47.000 m2lik bir alanı satın alıp Bahçeşehirlilere yeşil alan olarak armağan etmemiz de bu yöndeki gayretlerimizin küçük bir göstergesidir. Bunun yanında, Şelale Parkının düzenlemesi ile önergenin belediye meclisimizde bulunan tüm partilerin oybirliği ile kabul edilmiş olması, doğru bir adım atıldığı anlamına da gelmektedir. Ama Mecliste bu önergeye oy veren arkadaşlarımızın, alanlarda karşı çıkması ise anlaşılamaz bir çelişki olarak görülmektedir. Parkları ve onları çevreleyen alanları yalnızca doğayla ilişki kurulan yerler olarak değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel mekanlar olarak tasavvur eden Belediyemiz, sosyal sorumluluğun gereği olarak Bahçeşehir Şelale parkına yönelik bu revize projeyi hazırlamıştır.


Editör

Nihat Emeksiz

nihat.e@yelpazeistanbul.com

BAHÇEŞEHİRLİ OLMA BİLİNCİ...

Fotograf: Veysel Şahin

Y.O.R.U.M: GÜNAYDIN Bahçeşehir; Merhaba Komşularım. Bu sözleri söylemek isteyen yüzlerce komşum var. Söylemek isteyip söyleyemeyen, duymak isteyip duyamayan komşularım birbirini de tanımıyorlar, selamlaşmıyorlar, konuşmuyorlar. Sanki bu kentte yaşamıyorlarmış gibi davranıyorlar. Sabah gidip akşam geliyorlar. Burası yatakhane midir?.. Mahalle midir?.. Site midir?.. Kent midir?.. Adına ne derseniz deyiniz. Burası Türkiye’nin en güzel kentlerinden birisidir. Bahçeşehir’de; İnsanların Yaşadığı Bilinmelidir. Osmanlının kuruluş felsefesini kuran Şeyh Edebali ”insanı yaşat ki, devlette yaşasın” demiştir. Yani insanlar yaşayacak ki kentler ayakta kalabilsin. İnsan olmadan şehirler yaşar mı?.. Tam 700 yıl önce şehirlerin birer canlı varlık olduğunu keşfetmiş Şeyh Edebali. Bahçeşehir’in İnsanı; Sinekli Mahallesinin İnsanı Değildir. Bu günlerde TV’de izlediğimiz bir dizi var; Keşanlı Ali Destanı. Haldun Taner’in yazmış olduğu tiyatro oyunu biraz değiştirilmiş olsa da bir gerçeği gözlerimizin önüne seriyor. Olayın geçtiği Sineklidağ mahallesinde halk sorunların kaynağını bilmediğinden sürekli birbiri ile didişiyor. Elbette ki, Bahçeşehir Sineklidağ değildir. Bahçeşehir halkı Sinekli sakini de değildir. Bahçeşehirli Sineklidağlı’ların tam aksine sorunlarının ne olduğunu biliyor. Ama, sesini çıkarmıyor. Sorunları görmezden geliyor. Biri Çıksın “Kral Çıplak “Desin... Bekliyor ki birileri çıksın sorunları dile getirsin ve çözsün. Tıpkı, ülkenin birinde ortada çıplak dolaşan kralı görmesine rağmen görmezden gelen insanlar gibi. Artık demokra-

16

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

si ile yönetilen ülkelerde birileri çıkıp kral çıplak diyebiliyor. Yıllardır, Bahçeşehirliler Derneği olarak Bahçeşehir’de kral çıplak diyoruz. Bahçeşehir’in Büyük Resmini Yapmak İstiyoruz. Sorunlar büyüdükçe sivil toplum örgütlerinin kral çıplak demesi yetmiyor. Hep birlikte kral çıplak dememiz gerekiyor. Bunun içinde burada Bahçeşehir’in büyük bir resmini yapmak istiyoruz. Sorun diye gördüğümüz her konuyu bu resim içinde gösterelim diyoruz. Sonra da bu resme dönüp baktığımızda ulaşımdan hastane sorununa, hırsızlıktan, betonlaşmaya, Cavlan parkının bakımsızlığından, Boğazköy’ün bozuk yollarına kadar her konuyu aynı anda bu resim içinde bir bütün olarak görelim. Yetkililere diyelim ki, Bahçeşehir’in sorunları bunlardır. Yardım ederseniz hep birlikte çözelim. Yardım etmezseniz biliniz ki, sizleri hep birlikte eleştiririz. -Yukarıdaki yazı yazıldığında Bahçeşehir Şelale Parkı’nda yıkımlar başlamamıştı.-

sitesi’ne girerek olanı biteni izleyebilirler. İşin önemli iki yanı var. Birincisi, Şelale Parkı’nın yapılaşmaya açılması, ikincisi yapılaşma için bulunan kılıfın çirkinliği. “Şelale Parkında fuhuş yapılıyormuş, burada lokanta yapılırsa fuhuş önlenirmiş.” ŞELALE PARKINA LOKANTA Şelale Parkını yapılaşmaya açan Başakşehir Belediyesi, ilk olarak şelalenin olduğu kısma GUSTO CAFE RESTORAN tarafından içkisiz bir lokanta yapılmasına izin vermiştir. Belediye’nin Şelale Parkına 2 milyon TL yatırım yapacağı, buna karşın yıllık on bin TL kira alacağı Belediye Başkanı tarafından ifade edilmiştir. BAHÇEŞEHİRLİ, BAHÇEŞEHİR’İ DİNLİYOR...

Şelale Parkında “FUHUŞ “ Yapılıyor!.. Bu Sözler Kime Aittir?..

Bahçeşehirliler Derneği BADER tarafından 12 Şubat Pazar günü Bahçeşehir Koleji konferans salonunda düzenlenen panel de; Herkes, Bahçeşehir’e bir bütün olarak bakmalıdır. Bahçeşehir’de tek bir sorun bütün sorunları etkiler, ama bir sorunun çözümü Bahçeşehir’in tüm sorununu çözmez görüşü benimsenmiştir. Şelale parkında olanları 14 Şubat da hep birlikte izledik. Görmeyenler “fecabook” da “Bahçeşehirliler Derneği” grubundan veya internetten www.bahcesehirliler.org


Ürünlerimizde Koruyucu Katkı Maddeleri Kullanılmamaktadır. YANGIN TÜPLERİ 4 YILDA BİR YENİLENECEK!.. Şimdiye kadar 2 yılda bir yenilediğimiz apartmanımızdaki yangın söndürme cihazlarımızın, yönetmelik değişikliği yapıldığı için bundan böyle dört yılda bir yenilenerek hidrostatik testi yapılması gerekiyormuş. Bu nedenle, biz de dahil çok sayıda aparmana dolum süremizin dolduğuna dair yapılan bildirimlerin yönetmelikteki değişikliği dikkate alarak tüplerinizi gözden geçirmeliyiz. Ayrıca tüpleri değiştirirken boş olarak veriniz, içindeki maddenin çimenleriniz için yararlı olduğunu da unutmayınız. A16-17-18 Blok yönetimi...

BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİNE 19 ŞUBAT PAZAR AKŞAMI DÜZENLEDİKLERİ KEYİFLİ KONSERDEN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİZ. Bader Yöneticilerine Çağrı... Bader olarak yeni yönetime geldiğinizde apartman yönetimlerinin BADER çatısı altında örgütlendiğini yazmıştınız. Bu konuda çalışmalar ne oldu?.. - Hasan Çalışkan Çalışmaları Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Funda yöneticisi olan Çetin ÇOLAK yürütüyor. Fırsat buldukça Bader yönetimi apartman yönetimlerini dolaşarak yöneticilere bilgi vereceklerdir. - Nihat EmeksizBAŞAKŞEHİR’DE DESTEK KART SAHİPLERİ NE KADARDIR?.. Başakşehir Belediyesi sosyal yardımda, Başakşehir İlçesinin diğer ilçelerden farkı olarak daha çok kişiye DESTEKKART dağıtmakla övünç duyduğunu Bahçeşehir Yakası Gazetesinde okudum. 2011 yılında Başakşehir Belediyesinin 6341 aileye Destek Kart verildiğini yazmaktadır. Destek Kart sahibi olan aileler istedikleri marketlere giderek kart’larına yüklenen gıda yardımlarını kullanıyorlar mı?.. Yoksa belli marketlere mi gitmek zorundalar?.. - Veysel YılmazSayın Veysel Bey; Bunları Başakşehir Belediyesinin 444 0669 telefonuna, kent portalından Başakşehir Belediyesi bilgi edinme kısmına başvurarak doğru olup olmadığını öğrenebilirsiniz. GENÇLER İŞ ARAMAYA BURADAN BAŞLAYABİLİR... Eğitimli gençler için iş alanları son derece kısıtlı olduğu gibi, bunları iş hayatına hazırlayacak iş kur gibi kuruluşlar da yok. AMA, HAYATA BİR YERDEN BAŞLAMAK İÇİN BECERİ EĞİTİMİ ALMAKTA YARAR VARDIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. Hiç olmazsa, SGK başlangıcının sağlanmış, az da olsa bir ücret alınmış olur. Bilinmiyor diye başvuru noktalarının e-mail adreslerini aşağıda yazıyorum. Proje ile ilgili detaylı bilgiler için; www.beceri.org.tr, www.beceri10.org.tr, www.beceri-10.org.tr, www.becerion. org.tr, www.beceri-on.org.tr, www.umem.org.tr adreslerinden proje internet sayfasına erişim sağlanabilmektedir. Ayrıca her türlü sorunuzu bize, beceri10-admin@tobb.org.tr adresine e-posta olarak ulaştırabilirsiniz.

Diğer MODELLERiMiZi Sitemizden Görebilirsiniz... Akasya 05 Ada K10 Villa Bahçeşehir-İstanbul

www.miepastanesi.com

0212 669 05 89 0212 669 94 33


Bahçeşehir Yerel

Bahçeşehirliler Panelde BULUŞTU... Bahçeşehirliler Derneği 12 Şubat Pazar günü Bahçeşehir Koleji Konferans Salonunda “Bahçeşehir Bahçeşehir’i Dinliyor” başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Haber&Foto: Yelpaze Bahçeşehir Bahçeşehirliler Derneği Yeni Yönetim Kurulu göreve geldikten çok kısa bir süre sonra çalışmalarına hızlı başladı.Bahçeşehir’de dayanışma ve işbirliğini arttırtmayı hedefleyen dernek yönetimi bu kapsamda i ilk etkinliğini Bahçeşehir Koleji Konferans Salonunda Şubat ayı içerisinde düzenledi. Panele duyarlı Bahçeşehirlilerin yanı sıra, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Rotary Kulübü, Boğazköylüler Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği Bahçeşehir şubelerinin başkan, yönetim kurulu ve üyeleri de katıldılar. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından panelin açılış sunumunu Bahçeşehirlliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut yaptı. Barkovizyon eşliğinde derneğin dünden bugüne yapmış olduğu faaliyetleri katılımcılarla paylaşan Karabulut; “Bahçeşehir’de nedendir bilinmez her geçen gün duyarlı, Bahçeşehir’e sahip çıkan kişilerin sayısı azalmakta. Bahçeşehir’de eğitim ve gelir seviyesinin yüksek olmasına rağmen gönüllü katılımcılara ulaşmakta güçlük çekiyoruz.” dedi. Konuşmasının ardından paneli yönetmek için kürsüyü derneğin 2.Başkanı Nihat Emeksiz’e bıraktı. Panelin işleyişi ile ilgili katılımcılara bilgi aktaran Emeksiz; “Bugün burada Bahçeşehir’in artılarını, eksilerini masaya yatıracak ve genel bir Bahçeşehir fotoğrafı çekeceğiz. Bu bağlamda bu panelin panelistleri sizler, yani DUYARLI Bahçeşehirlilerdir. Günümüzde, gerek ülkemizde gerekse dünyada Kralın Çıplak olduğunu herkes görmekte ancak görmemezlikten gelmektedir. Bizler yani sivil toplum kuruluşları ve liderleri “KRALA ÇIPLAK” diyebilen kişilerdir.” dedi. Nihat Emeksiz konuşmasının ardından mikrofonu Bahçeşehirlilere uzattı. İşte katılımcıların paylaştıkları...

18

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

Kadriye Zongür Bahçeşehir Musiki Derneği Başkanı; Bahçeşehir’de gerek sivil toplum kuruluşları gerekse tüm halkımızın dayanışma içerisinde olması gerektiğine inanıyorum. Derneğimizin yıllardır birçok etkinliğinde Bahçeşehirliler Derneği, Yelpaze Bahçeşehir Dergisi yanımızda oldular, bu desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bundan sonrasında da bir arada olmalıyız. Erdal Samur Günışığı Evleri Yön. / Bader Eski Başkanı; Bahçeşehir bir markadır ve korunmalıdır. Bu bağlamda her kurum, her site, ada yöneticisi ve hatta burada yaşayan tüm halkımız bu markaya sahip çıkmalıdır. Bahçeşehir’in ilçe kalması adına geçmişte yürüttüğümüz kampanyada 25.000 imza toplamış ve Ankara’da meclise giderek bu imzaları muhalefet partilerine iletmiştik. Elbette hükümetin aldığı karar tüm ülkeyi kapsıyordu ve Bahçeşehir’e özel bir uygulama yapmaları beklenemezdi. Ancak biz dernek olarak üzerimize düşen görevi yaptığımızı düşünüyoruz. Bir konuya daha değinmek isterim. Başakşehir’de çok yakın zamanda Başakşehir Belediye’nin düzenlediği ve yasal olarak kurulması zorunlu kent meclisi kuruldu. Bu mecliste Bahçeşehirliler Derneği başta olmak üzere Bahçeşehir’e emek veren diğer STK’lara da söz hakkı verilmeliydi. Ancak bu oluşumdan haberdar edilmedik, haber verildiğinde de kent meclisi zaten kurulmuştu. Bir Bahçeşehirli olarak derneklerimize sahip çıkmalıyız ve desteklerimizi eksik etmemeliyiz.

Tunca Demirci - Funda Bölgesi Bankacı; Bahçeşehir’e taşınalı 6 ay gibi kısa bir süre oldu. Burası hakkında düşüncem bölge halkının duyarlı, yaşadığı çevreye sahip çıkan bir kitle olduğu kanısındaydım. Bu panele de bu duygularla katıldım. Ancak ne yazık ki beklediğim çoğunluğu burada bulamadım. Bu konuda ümitsizliğin hakim olduğu kanaatine vardım. Katılımcı sayısını arttırmalıyız diye düşünüyorum. Hayrettin Özbakır Mesa Nurol Evleri / Mali Müşavir; Başakşehir’de kurulan sözde kent meclisini yadırgıyorum. Bu mecliste amaç farklı düşüncelere kucak açmak olmalıyken, muhalif düşünceler davet bile edilmemişlerdir. Ayrıca bir Bahçeşehirli olarak ucube yapılara ve kanun bilmez imarlaşmalara karşı sessiz kalmamalıyız. Bahçeşehirliler Derneği çatısı altında düşüncelerimizi paylaşmalı, birlik olmalı ve ortak akıl ve mantıkla Bahçeşehir’in geleceğine ışık tutmalıyız. Çetin Çolak - Funda Bölgesi Yönetici; Bahçeşehir’li Tür-kiye’nin en pahalı doğalgazını kullanmaktadır. Bu konuda bizleri çaresiz bırakanları kınıyoruz. Bahçeşehir’de site yönetimleri birleşerek ada yönetimlerini kurmalı, bununla da kalmayıp Bahçeşehir genelinde ada yönetimlerinin birleştiği bir çatıyı organize etmeliyiz. Zaten Bahçeşehir’in ilk kurulduğu yıllarda her sitenin altına imzasını attığı bir işletme planı vardır. Bu planda bu çatının


nasıl kurulacağı da açık açık belirtilmiştir. Eğer bir araya gelir bu çatıyı oluşturabilirsek, trafikten sağlığa, güvenlikten uygunsuz yapılaşmaya birçok konuda güç unsuru oluşturabiliriz. Bu dayanışma sayesinde aldığımız birçok hizmetin kalitesini arttırabilir ve yetkili mercilere sesimizi daha gür iletebiliriz. Deniz Bayraktar - ÇYDD. Bahçeşehir Şubesi Başkanı; Öncelikle Bahçeşehirliler Derneği’ne düzenlediği Bahçeşehir Bahçeşehir’i Dinliyor Paneli için derneğim adına teşekkür ediyorum. Benim sitemim bölge yaşayanlarına sunulan projelere sahip çıkmamaları. Etkinliklerde hep aynı isimler, hep aynı kurumlar yer almakta. Oysa dernekçilik dayanışma ile oluşuyor. Halkımızın bizleri desteklemelerini bekliyoruz. Şaban Sönmez - Emekli Noter; Daha önceki yıllarda derneklere destek daha fazlaydı. Son yıllarda ise toplumun genelinde bir ürkeklik söz konusu. Herkes kendisini baskı ve tehdit altında hissediyor ve bu tür etkinliklerden kaçınıyorlar. Bu yüzden de STK’ların sağlıklı olarak yaşamalarının imkanı her geçen gün azalıyor. Bahçeşehir’e dair şunları paylaşmak isterim. Bahçeşehir girişinde kamyon giremez levhası var ancak bu yolda kamyonların ardı arkası kesilmiyor. Zaten trafik her geçen gün keşmekeş bir hal alıyor ve buna sebeplerin başında da bu kamyonlar geliyor. Belediye ve trafik bu konuda cezai işlem yürütmeli, Bahçeşehir içine ve yan yola kamyon girişini yasaklamalıdır. Fahri Atabay - Bahçeşehir Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi; Bahçeşehirliler Derneği’nin yapmış olduğu çalışmaları yakından takip ediyor ve katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ben Esenkent’te yaşayan biri olarak Bahçeşehir markasının bizler içinde önemli bir yer ettiğini söylemek isterim. Bu markayı korumalı, elimizi taşın altına koymalıyız. Bu bağlamda önerim Bahçeşehir’deki tüm STK’larla önceki dönemlerdeki gibi ortak projeler üretmeli ve bir araya daha sık gelmeliyiz. Saide Özgündüz - Bahçeşehir Sakini; 12 yıldır Bahçeşehir’de yaşıyorum. Başakşehir Belediye’sinin tüm etkinliklerine katılmalıyız diye düşünüyorum. Belediye ile birlikte hareket etmeli, Bahçeşehir’e dair ortak çözümler ve etkinlikler düzenlemeliyiz. Nazan Pamir - Bahçeşehirliler Derneği Üyesi; Avrupa’dan birçok şeyi örnek alıyoruz ancak bir şeyi atlıyoruz. Orada herkes en az 3 derneğe üye değilse yadırganırken, bizde derneklere üye olmayı bırakın olan kişilerin önlerini tıkıyoruz. Sadece eleştiriyoruz ancak hiçbir katkı sağlamıyoruz. Aktivitelere katılmıyor, hedefi olanların peşinden gitmiyoruz. Sonuçta ağacıyla, göletiyle, tenis kortları, sosyal tesisleriyle bu kent bizim hepimizin. Kentimize sahip çıkmalıyız.

Murat Dalkılıç’la Fen ve Matematikte

“Birebir” Özel Dersler... Kendi evinin rahatlığında bire bir ders alan öğrencilerin, yolda geçen zaman ve vücut yorgunluğundan korunduğunu söyleyen Murat Dalkılıç; Her öğrencisiyle bire bir ilgilenerek kişiye özel çalışma programı hazırlamakta. Bu yüzden yoğun ısrarlara rağmen, HER SENE SINIRLI SAYIDA ÖĞRENCİYLE ÇALIŞMAKTADIR.

6-7-8 -

HAZIRLIK PROGRAMI

MURAT DALKILIÇ bütün öğrencileriyle bire bir ÇALIŞMAKTADIR.

HAZIRLIK PROGRAMI

Murat Dalkılıç

muratdalkilic71@hotmail.com

T: 0505 584 03 52 - 0532 616 96 14

Özel Ders Tecrübesi •

• •

Fen Bilimleri Dershanesi Kurumun Konu Kitap, Deneme Kontrolü. Marmara Analitik dershanesi Yeditepe Dershanesi

Aktif Görev Soru

-

MURAT DALKILIÇ’LA BAŞARININ SIRLARI; Murat Dalkılıç Eğitim bilimlerinde yüksek lisans yapmış, 15 senelik tecrübesiyle mesleğinde başarıyı yakalamış bir öğretmen... Murat Dalkılıç gençlerin ergenlik döneminde yaşadığı sorunları ve bu sorunların okul başarısı üzerindeki etkilerini iyi bilmekte, bilişsel psikolojinin ilkelerini göz önüne alarak her gencin başarılı olabilmesi için kişiye özel öğrenim stratejileri geliştirmektedir. Öğrenilen bilginin kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarılmasında kullanılan süreçler farklı özelliklere sahip her birey için farklılık göstermektedir. Bu nedenle farklı zeka türlerine sahip (matematiksel, sözel, bedensel, görsel, müziksel, sosyal…) bireylere kişiye özel eğitim modelleri geliştirmektedir.


Bahçeşehir Yerel

Bahçeşehir’de Ulaşımın Yarını...

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve Başakşehir Belediye Meclisi Üyesi Serdar Bayraktar’a kentsel ulaşımda Bahçeşehir’i ilgilendiren ulaşım projelerini sorduk; Geçen yıl İstanbul Kentsel Ulaşım Ana Planı yayımlandı. Kuzey Anadolu Karayolu sistemine yani 3. Köprüye göre revize edilerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Daire Başkanlığı, Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nün yayımladığı planda, İstanbul’un geleceğine yönelik birçok çalışma ve kararı görmek mümkün. Planın ana dosyasına ibb.gov.tr adresinden ulaşılabilir. Bu planda bugünün ve yarının ulaşım verilerine ilişkin bazı ilgi çekici bilgiler var. Sosyoekonomik parametreler arasında nüfusa baktığımızda 2023 yılında 17 milyon 217 bin öngörülüyor. Ancak gerek yeni yerleşime açılan alanlardaki yoğunluk değerlerinden, gerek içme suyu yatırım verilerinden, gerekse ulaşım stratejilerinden bu değerin çok daha yukarı çıkacağını, asli bir değişiklik olmazsa iki bin yirmili yıllarda 30 milyonlu rakamları söylüyor olacağımızı düşünüyorum. Öncelikle raylı sistemlere ilişkin Bahçeşehir’i ilgilendiren 4 hattan söz edebiliriz. Bunlar; 1. P1-2: Tekstilkent–İstoç–Olimpiyat Köyü – Bahçeşehir (Ispartakule) Metro Hattı (12,5 km, 2014-2017) 2. PP-10: Halkalı-Çatalca Banliyö Hattı (46,8 km, 2019-2021) 3. P2-7: Ispartakule–Kıraç–Büyükçekmece–Silivri Banliyö Hattı (13,8 km, 20202023) 4. P2-6: Ispartakule–Beylikdüzü–Avcılar Metro Hattı (10,5 km, Etüt aşamasında)

20

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

• Yeni metrobüs hatlarına ilişkin açıklamalarınız olmuştu, son günlerde Sayın Kadir Topbaş’ın Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerinden metrobüs geçişine ilişkin etüt çalışmaları yapıldığına ilişkin açıklaması oldu, bu konuda ne düşünüyorsunuz?..

ve TEM’den E5’e bağlantı sağlayan yeni hatların da Mahmutbey-Topkapı, MahmutbeyAtatürk Havaalanı, Mahmutbey-Kozyatağı olacağını tahmin ediyorum.

Metrobüs sisteminde şu anda Avcılar–Söğütlüçeşme metrobüs hattı hizmet vermekte, bu ana güzergaha, yapılmakta olan Avcılar–Beylikdüzü hattı kısa bir süre içerisinde eklenecek.

Ulaşım Ana Planında (İUAP) karayolu planlarında temel yapı olarak Kuzey Marmara Otoyolu adıyla 3. Köprü ve bağlantı yollarının inşa edilmesi öngörülüyor.

Ulaşım Ana Planında (İUAP), bu hatlara ek olarak; Gürpınar (Beylikdüzü)-Kumburgaz, Çamlıca-Kurtköy, Mahmutbey Hadımköy, Kumburgaz-Silivri metrobüs hatlarının yapılması öngörülmüş. Yapılan açıklamalardan bu yatırımların 2014 yılına kadar devreye alınmasının hedeflendiğini anlıyoruz. Ancak Boğaziçi Köprüsü’nde ana bakım çalışmalarının yaklaşması, E5 üzerindeki hattın kapasitesinin yetersiz kalması ve raylı sistemlerin kısa dönemde bu hatları destekleme olasılığının az olması nedeniyle iki çözüm yolu görünmekte. Birincisi E5 üzerindeki hattın şerit sayısının artırılması, ikincisi ve muhtemel olan ise TEM üzerinde yeni hatların açılması. Ayrıca TEM ile E5 üzerindeki hatları birbirlerine bağlayan yeni hatların yapılacağını düşünüyorum. TEM üzerinde olan

• Karayolu planlarında neler var?..

Bunlara ek olarak kısa ve orta vadede gelişim alanlarında yani Avrupa yakasında Arnavutköy, Altınşehir-Kayabaşı, Ispartakule, Küçükçekmece-Halkalı, Kıraç ve Yakuplu civarı, Anadolu Yakasında ise Pendik ve civarında karayolu yatırımları öngörülmekte. Bizim bölgemizde en belirgin değişiklik Başak ve Başakşehir Mahallelerinin kuzeyinden, Kayaşehir’den, Sazlıdere Barajının güneyinden geçip Armina Evlerin hemen yakınından ISISO Sanayi Sitesi yakınına bir bağlantı veren ve Çatalca’ya doğru uzanacak olan Başakşehir Kuzey Yolu olacak. Tabi bu yola TEM’den yapılacak bağlantılar olacak. Bunlardan Bahçeşehir’e en yakın olanı Ispartakule Evleri’nin arkasındaki Fırat Caddesi ve devamı olacağını görüyoruz.


A

Y

D

I

N

L

A

T

M

A


Bahçeşehir Yerel

AREA HOME Bahçeşehir’de... Özyurtlar NTepe projesi altında Area Home hizmete açıldı. Ev ve Ofis Dekorasyonuna dair duvar kağıdı, parke, aydınlatma ürünlerinin bulunduğu dünya markalarını içerisinde barındıran mağaza, açılışına özel %50’ye varan indirimlerle Bahçeşehir, Esenkent ve Boğazköy halkı ile buluşuyor. Büyük sezon indirimi ile Mart ayı sonuna kadar devam edecek olan kampanyada, ayrıca bölgemize özel ücretsiz keşif ve montaj uygulaması da yapılmakta.

Presitige Mall’de Farklı Bir Sergi “Love Fish” Prestige Mall’de Sevgililer Günü nedeniyle yapılan “LOVE FİSH” sergisi Bahçeşehirlilerin yoğun ilgisini çekti. Bahçeşehir Prestige Avm’de yapılan sergide İstanbul Akvaryum’u tanıtan sanatçılar tarafından yapılmış 20 özel balık sergilendi. Sergi Bahçeşehir sonrası Taksim Meydanı ve Nişantaşına taşınacak. Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde yapılan etkinlikler öncesi Prestige Avm’yi ziyaret eden sanatçılarında yoğun ilgi gösterdiği sergi aynı zamanda çocuklara doğal yaşamla ilgili farkındalık yaratma hedefinı taşıyor. Seriyi 1 Mart’a kadar Prestige Mall Avm’de ziyaret edebilirsiniz.

Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nden Özel Sürprizler... Akbatı AVYM’de Alışveriş yapanları Lavanda Butik Otel’de rüya gibi bir haftasonu tatili bekliyor... İstanbul’un en büyük alışveriş merkezlerinden biri olarak hayata geçen Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi, ziyaretçilerine sunduğu birbirinden özel sürprizlerle dikkatleri üzerine çekiyor. 11 Şubat-11 Mart 2012 tarihleri arasında yeni bir kampanyaya ev sahipliği yapacak olan Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi, ziyaretçilerine heyecanlı anlar yaşatacak. Aynı gün içinde tek seferde 75TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçiler, alışverişlerini yaptıkları gün kampanya masalarından şifreli kartlarını alarak çekilişe katılma hakkı kazanacak. Gerçekleştirilen özel çekiliş sonrasında 11-13 Mayıs 2012 ve 25-27 Mayıs 2012 tarihlerinde değerlendirilmek üzere toplam 18 çifte, Lavanda Butik Otel’de keyifli bir hafta sonu tatili hediye edilecek. 200’e yakın mağazadan oluşan seçkin marka karması ile her yaştan insanı kendine çeken Akbatı, farklı atmosferini ve sürprizlerini misafirlerine en özel şekilde yaşatacak.

22

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12


%70’e Varan

İNDİRİM

Yeni Sezon Ürünlerimizle Mağazalarımızda Sizleri Bekliyoruz... Size yakın bir Aziz Bebe şubesi mutlaka vardır...

• MERKEZ: ORTA MH. CUMHURiYET CD. ŞAHiN SK. NO:28 Tel: 0212.678 14 77 •FABRiKA: 0212.678 36 81 •BAŞAKŞEHiR: 0212.486 30 03 •iKiTELLi: 0212.472 94 87 •YENiBOSNA: 0212.551 37 10 •SEFAKÖY: 0212.426 36 33 •CENNET: 0212.541 03 65 •ESENKENT (SUN FLOWER AVM): 0212.672 59 18 •MiMARSiNAN: 0212.863 29 23 •BAĞCILAR: 0212.634 76 90 •BAHÇELiEVLER: 0212.441 96 38 •GÜNEŞLi: 0212.655 75 67 •ŞiRiNEVLER: 0212.503 94 01 •FATiH: 0212.521 39 63 •AVCILAR: 0212.694 60 74 •ATAŞEHiR: 0216.573 18 32 •BAŞAKŞEHiR: 0212.487 18 63 •GÜRPINAR: 0212.871 19 85-86 •ARENA AVM iKiTELLi: 0212.470 99 89-39 •BiLECİK BOZÖYÜK AVM: 0228.315 77 62 •SiLiVRi: 0212.728 95 79-80 •iNEGÖL AVM: 0224.715 20 71-73


Teknoloji

Herkes İstediği Alan Adı Uzantısını Alabilecek. Şubat ayından itibaren web adresi son eki olarak neredeyse her kelimeyi almak mümkün olacak. Böylece '.com' ve '.org' gibi son eklere, '.pepsi', '.virgin', '.itv' gibi son ekler de katılacak. Yeni üst seviyede alan adı uzantıları hayatımızdaki yerini almaya hazırlanıyor. Bu değişim, 20 yılı aşkın zamandan sonra alan adı sistemindeki en büyük yenilik olacak. Var Olan Uzantılar Yetmiyor... BBC News’un haberine göre alan adlarını düzenleyen ICANN, bu değişimin fırsatları ve rekabeti artıracağını düşünüyor. Zira 1985 yılında temeli atılan ve sonradan genişletilen alan adı uzantılarının çeşitliliğinin artık sayıları birkaç milyara varan kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediği düşünülüyor. Bununla birlikte başvuru için verilmesi gereken ücret 185 bin dolar. Bu da yeni uzantılardan birine sahip olmak isteyenler için ciddi bir finansal yük anlamına geliyor. Uzmanlara göre, bu işin toplam maliyeti yarım milyon doları bulabiliyor. Bu maliyet, bazı sivil toplum kuruluşları arasında da tartışma sebebi. Çünkü STK’lar, siber işgalcilerden kendilerini korumak için çok yüklü paralar harcamak zorunda kalacaklar.

Yoğun Başvuru Var... Reuters geçtiğimiz günlerde; Birleşmiş Milletler, IMF ve benzeri diğer 26 uluslararası kuruluşun ICANN’den '.imf' gibi son ekleri siber işgalcilerden koruması için başvurduğunu yazmıştı. Söz konusu maliyete rağmen, Nisan ayında başvurular sona ermeden önce bu üst seviyede alan adlarına başvurulara önemli bir ilginin kendini göstermesi bekleniyor. Daha şimdiden birçok şirket başvurularla yoğun olarak ilgileniyor. Bu başvuruların önemli bir bölümü Fortune 500 şirketlerinden geliyor ve bu şirketlerin büyük bir bölümü de perakende ve finansal hizmet sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Sadece Markalar Değil Şehir ve Semtler De Kullanılacak... BTnet'in haberine göre; markalar kadar, '.london', '.nyc' gibi yer isimlerinin de bu son ek ilgisinden payını alması bekleniyor. Hatta Katalanlar şimdiden '.cat' uzantısını aldı

bile. Konuyla ilgili bir diğer endişe, bunun Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington gibi ismi çok sık rastlanan yerlerde yaratabileceği karmaşa. Örneğin dünya genelinde Wellington ismini taşıyan yaklaşık 20-30 başka şehir var. Bu karmaşaya karşılık yapılacak olası düzenlemeler ve siber işgalcilere karşı alınacak önlemler şu an için ICANN’ın önündeki en büyük sorunlar olarak duruyor.

İnternet Kullanımında İlk 10'dayız!.. TNS'in yaptığı son araştırmaya göre internet kullanıcı sayısı bakımından dünya genelinde 10'uncu sırada yer alan Türkiye'de kullanıcılar interneti daha çok sosyal ağ sitelerine girmek için kullanıyor.

Online yaşamın tüketiciler üzerindeki etkileri ve bunun pazarlama dünyasına yansımaları her geçen gün değişiyor. 60 ülkede 72 bin kişi ile gerçekleştirilen TNS Digital Life Araştırması, tüm dünyada internet kullanıcılarının yüzde 93’ünü temsil ediyor ve dijital dünyanın kullanıcıları hakkında detaylı bilgi veriyor. Dünyanın en önemli araştırma şirketlerinden biri olan TNS, tüketicilerin dijital dünyayı nasıl kullandıklarını ve bu dünyada nasıl yaşadıklarını araştırdı. 7 Şubat 2011 Salı günü gerçekleştirilen toplantıda TNS Teknoloji ve Medya Direktörü Dirk Steffen dijital dünyanın detaylarını anlattı. Dirk Steffen, araştırmanın Kullanıcılara Ulaşmak, Tüketicilere Ulaşmak, Marka Savunucularını Belirlemek ve Müşteriler ol-

24

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

mak üzere 4 temel üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. Bu temellere bağlı olarak rakamlar ise şaşırtıcı: • Araştırmada kapsanan 60 ülkede aylık toplam 1.938.059.098 kişi çevirim içi. • 1.627.969.642 kişi sosyal paylaşım sitelerinde ve 767.471.403 kişi bu sitelerde markalarla ilişki kuruyor. • 846.931.826 kişi markalar hakkında yazıyor. 1.391.526.432 kişi ise yazılanları okuyor ve bu yorumlardan etkileniyor. • 1.577.580.106 kişi satın alacakları ürünü ve hizmetleri araştırmak için interneti kullanıyor. Türkiye'den Çarpıcı Rakamlar!.. • Çalışmaya katılan 60 ülkeyle kıyaslandığında, Türkiye internet penetrasyonu ortalama düzeyde (Yüzde 44) buna karşın dijital büyüme indeksi yüksek: Belli başlı Güneybatı Asya ve Eski Sovyet Ülkelerini takiben 10. sırada yer alıyor. Türkiye’de internet kullananların yüzde 71’i her gün internete giriyor. En önemli motivasyon ise “eğlenmek”. • Her 10 internet kullanıcısından 9’u markalar

hakkında internetten araştırma yapıyor, bilgi alıyor. Bu oran dünya ortalamasının üzerinde. • Bir diğer ilginç bulgu ise cep telefonundan internete giriş ile ilgili. Türk halkının yüzde 22’si cep telefonundan internete giriyor. Cep telefonunda internete en çok girilen saatlerin, işe giderken ya da eve dönüşte, yani trafikte geçirilen zamanlar ya da gece yatarken, uykuya dalmadan önceki dakikalar olduğu göze çarpıyor. Çoğumuz gece yatmadan önce son birkez acaba Facebook’ta ya da Twitter’da neler oluyor diye bakıyoruz. • Geçtiğimiz yıl 191 olarak gerçekleşen ortalama arkadaş sayımız bu sene 219’a yükseldi ve Dijital Dünyada 8'inci sıradayız. • Türk halkı Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerine sıklıkla giriyor. İnternet kullanıcılarının yüzde 36’sı hergün sosyal paylaşım sitelerinde geziniyor. Aynı zamanda sosyal mecralarda markalar ile arkadaşlık yapmayı da seviyoruz. Yine sosyal mecralarda dünya ortalamasına göre yüksek düzeyde “marka” arkadaşlığı kuruyoruz ve temel motivasyonumuz markalardan elde edeceğimiz promosyonlar.



Eğitim

Söyledikleri Sevimli Değil, Tehlikeli Olabilir!.. Minik ağzından çıkan sözler size sevimli geliyor olabilir, fakat yanlış telaffuzlar size bir mesaj veriyor. Bir uzman görüşüne mutlaka başvurun.

Özel ENT KKB Tıp Merkezi’nden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Özlem Akgün Bilgili, artikülasyon bozukluklarıyla ilgili ailelere önemli bilgiler verdi. “Seslerin, hecelerin ya da kelimelerin yanlış üretilmesine artikülasyon bozukluğu deniyor. Örneğin; “R” ve “S” seslerinin farklı söylenmesi ya da hiç söylenememesi. "Arı" yerine "Alı" veya "Kitap" yerine "Kipat" demek buna örnek. Bozukluğun şiddeti, küçük ve önemsiz aksaklıklardan tamamen anlaşılmayan bir konuşmaya kadar değişebilir.” Onu anlayabiliyor musunuz?.. Bir kişinin anadilinin seslerini üretememesinin pek çok nedeni olabilir. Özellikle anatomik ve fizyolojik yapıların değerlendirilerek çocuğun sesleri üretmesine engel olan bir sorununun olup olmadığının saptanması gerekiyor. Bu durumda diş, damak, dil, dudak ve burun gibi organların yapıları, hareketleri incelenmeli. Değerlendirmede şüphe uyandıran bir durum olduğunda çocuğun bir uzman tarafından da görülmesi istenmeli. Bunun

26

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

yanı sıra çocuğun işitme fonksiyonunun da değerlendirilmesi gerekir. Konuşmasının anlaşılırlığı çok az olan, konuşma seslerinin çoğunda sorun yaşayan ve konuşmaya geç başlamış çocukların mutlaka uygun bir objektif işitme testinden geçirilmeleri gerekiyor. İşitme frekanslar halinde gerçekleşen bir olay. Çocuk, kalın frekanstaki sesleri duyuyor ve bu seslere tepki veriyor olabilir. Ancak "S, Z" gibi daha ince frekanslardaki sesleri duymuyor olabilir. Bu durum, genellikle ebeveynlerin çocuğun tüm sesleri duyduğunu zannetmelerine yol açıyor. Oysaki çocuk bu frekanstaki sesleri, işitemediğinden dolayı üretemeyebilir. Küçük yaşlarda sık geçirilen orta kulak iltihabına bağlı olarak bu gibi durumlar gelişebiliyor ya da orta düzeydeki işitme kayıpları gözden kaçırılabiliyor. Konuşma seslerinin üretilememesi zeka düzeyiyle de ilişkili. Orta ve ağır dereceli zeka geriliği olan çocuklar bazı sesleri hiçbir zaman net olarak üretemiyor. Konuşmasını sık sık düzeltin!.. Sesletim bozukluğunun en sık görüldüğü bir diğer grup geç konuşan çocuklar. Genellikle

geç konuştuğu söylenen çocuklarda hafiften ileri düzeye kadar sesletim bozukluklarına rastlanıyor. Yukarıda belirtilen durumlar haricinde belirgin bir nedene bağlı olmaksızın çeşitli düzeylerde sesletim bozuklukları da görülebiliyor. Bazen ebeveynler çocuğun bebeksi telaffuzlarını sevimli bulur ve düzeltme yapmaz. Hatta pek çok ailede “Çocuk gibi konuşma”, onun söylediği yanlışları hoş karşılayıp aynı yanlış söyleyişi tekrar etme eğilimi var. Bu gibi yanlış pekiştirmeler çocuğun doğru bir şey söylediğini zannetmesine yol açıyor ve dile düzeltilmeyen hatalar yerleşiyor. Belli bir süre sonra ebeveynler hataları düzeltmek istediklerinde bu kez de çocuk doğrusunu söyleyemez ya da düzeltilmeye karşı tepki gösterebilir. Okuma-yazmayı olumsuz etkiliyor!.. Evebeynlerin çoğu, artikülasyon bozukluklarının zamanla kendiliğinden düzelebileceğine, okuma-yazma öğrenilince sorunun ortadan kalkacağına inanıyor. Ancak pek çok çocuk için durum böyle değil. Yani konuşma sorunu, çocuğun sosyal ve akademik başarısını olumsuz yönde etkiliyor.


Baby

Premium Şanslı Bebe; yeni ismi,

Baby Premium yeni yeri, ve yepyeni konseptiyle

Prestige Mall zemin katında,

HiZMETiNiZDE...

0212

669 66 42


Sağlık

Kadınların Buluşma Noktası; Club First Lady, Türkiye'nin ilk ve tek “Kadınlara özel fitness merkezi” • Club First Lady’den Biraz Bahsedebilir Misiniz?.. Burada bayanların vücüt yapısı ve ihtiyaçlarına uygun bir hizmet sunuyoruz. Tesisimizde son teknoloji ürünü fitness ekipmanları, SPA (sauna, Türk hamamı, masaj odası, buhar odası) bölgeleri spinning'den pilatese kadar entrend derslerin verildiği stüdyoların yanı sıra büyük bir kapalı havuz, üyelerinin çocuklarını emanet edebileceği çocuk odası ile ibadet edebilecekleri bir mescid de bulunuyor. Yine tesis içinde yer alan güzellik salonu ve cafe restaront bölümleri ile tesiste kadınlar için herşey düşünülmüş durumda. • Kadınlar Niçin Club First Lady’i Tercih Etmeli?.. Club First Lady her yaştan hervucut yapısından kadının geldiği ve bir arada olduğu, onların rahatı ve mennuniyeti için herşeyin mevcut olduğu bir tesis. Kadınlar, nasıl göründüklerini ya da ne giydiklerini umursamadan konforlu bir ortamda spor yapabilecek, arkadaşlarıyla keyifli bir vakit geçirebilecek nasıl daha sağlıklı ve formda bir hayata kavuşabileceklerini öğrenebilecekler.

28

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12



Sağlık

Erkeklerin Kâbusu:"Yaşlanan Adam Sendromu" Orta yaştan sonra yaşam hanesine eklenen her yeni yıl, erkeklik hormonu testosteronun düşmesine yol açıyor. Bunun sonucunda da erkeklerde göbek çevresinde yağlanmadan cinsel sorunlara, uyku bozukluklarından depresif ruh haline kadar pek çok sorun ortaya çıkıyor. Bu tür sağlık problemlerinin önüne geçebilmek içinse her sağlıklı erkeğin 45 yaşından sonra ürolojik muayenesini yaptırması gerekiyor!.. Yaşlanmayla birlikte erkekler, kadınlardaki menopoza benzeyen bir süreç yaşıyor. Kadında östrojen hormonunun eksikliğiyle başlayan bu sürecin erkekteki tetikleyicisi ise testosteron seviyesinin düşmesi oluyor. Her ne kadar erkekte kadınlardaki kadar büyük bir kayıp olmasa da, azalan erkeklik hormonu yüzünden bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Andropoz, bir başka deyişle "Yaşlanan Adam Sendromu" olarak adlandırılan bu rahatsızlıkla ilgili olarak en çok merak edilen soruları Acıbadem Kocaeli Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Deveci yanıtladı. • Yaşlanan Adam Sendromu nedir?.. "Yaşlanan Adam Sendromu" aynı zamanda erkek menopozu, andropoz ya da yaşlanan adamda hipogonodizm olarak da adlandırılıyor. Her erkek 30’lu yaşlardan sonra 10 yılda bir, kanında bulunan testosteronun yüzde 10’unu, 50 yaşından sonra ise yüzde 25’ini kaybediyor. Testosteron denince herkesin aklına ilk olarak cinsellik gelse de, aslında bu sadece cinsellikle ilgili bir hormon değil. Testosteron hem erkekte hem de kadında ruh halini düzenliyor. Cesaret, iyi olma hali, entelektüel aktivite, kas gücü, karın bölgesinde zayıflama ve kilo artışı da bu hormonla ilgili oluyor. Testosteron seviyesi düşen erkeğin psikolojisi olumsuz etkileniyor, kaslarında zayıflama başlıyor, göbek bölgesinde yağlanma oluşuyor ve entelektüel aktivitesi zayıflıyor. Bununla birlikte depresif ruh hali, uyku bozuklukları, cilt değişiklikleri, cinsel isteksizlik ve ereksiyon problemleri de ortaya çıkıyor. Tüm bu belirtilerin toplamı, "Yaşlanan Adam Sendromu"nu oluşturuyor. • Erkekler kaç yaşından itibaren ürolojik takip yaptırmalı?.. Kesin bir yaş olmasa da, 45 yaşından sonra tüm erkeklerin ürolojik olarak takibe alınma-

30

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

ları gerekiyor. Bu takip, prostat kanserinin ve “Yaşlanan Adam Sendromu”nun erken tanısı için önem taşıyor. • Takiplerde rutin olarak neler yapılıyor?.. "Yaşlanan Adam Sendromu" ve prostat kanserinin takibi farklı olduğu için değerlendirmeler ayrı ayrı yapılmalı. Prostat kanserine erken tanı konulabilmesi için toplumda gereken bilinç oluştu. Ancak "Yaşlanan Adam Sendromu" henüz bilinmiyor. Bu sendrom prostat hastalıklarından farklı değerlendiriliyor. Yaşlanan Adam Sendromu’nda, yaşlanma ile erkeklik hormonu olan testosteron seviyesindeki düşüş bir arada seyrediyor. • Bu şikayetlerle ilgili olarak doktora başvuru oranı nedir?.. 45 yaşından sonra prostat hastalıkları açısından muayene olma alışkanlığı gelişse de, bu muayene kapsamında "Yaşlanan Adam Sendromu" değerlendirilmiyor. Çünkü hastalık çok iyi bilinmiyor. Entelektüel aktivitede zayıflama, göbek çevresinde yağlanma ve kaslarda zayıflama, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak görüldüğü için bu durumun üzerinde fazla durulmuyor. Ancak "Yaşlanan Adam Sendromu" önemli bir sağlık sorunu olduğu için tüm bu belirtilerin önemsenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. • Tanı nasıl konuyor?.. Testosteron düzeyi, kan örneği alınarak ölçülüyor. Bu uygulamanın, sabah 08:0010:00 saatleri arasında yapılması gerekiyor. Çünkü bu saatlerde, erkeklik hormonu en yoğun seviyede oluyor. Testosteron düzeylerinde düşüklük varsa ve hastalığın semptomları görülüyorsa, hastaya "Yaşlanan Adam Sendromu" tanısı konuluyor ve testosteron hormon replasmanına başlanıyor.

• Testosteron takviyesine hangi aşamada karar veriliyor?.. Bundan 5 yıl önce, testosteron replasmanının (azalan hormonu yerine koymanın) prostat kanseri riskini artıracağı düşünülüyordu. Ancak araştırmalar bu iddianın gerçeği yansıtmadığını gösterdi. Günümüzde prostat kanseri olanlara bile testosteron replasmanı yapmak mümkün olabiliyor. Hormon replasmanı prostat kanseri riskini artırmadığı gibi, prostat kanserlilerde kanserin ilerlemesini artırmadığı konusunda son dönemlerde yayınlar bulunuyor. • Testosteron takviyesi uygulaması hangi durumlarda sakıncalı?.. Erkeklerde görülen meme kanserinde, uyku apnesinde ve bu durumdan etkilenebilecek olan diğer bazı hastalıkları olanlarda testosteron replasmanı yapılması sakıncalı bulunuyor. • Testosteron da östrojen gibi birlikte mi veriliyor?.. Kadın ve erkek mekanizmaları birbirinden farklı olduğu için kadınlarda replasman yapılırken östrojen ve testosteron birlikte kullanılıyor. Çünkü testosteronun aktif olması için östrojen de gerekiyor. Ancak erkeklerde böyle bir durum söz konusu olmadığı için sadece testosteron replasmanı yapılıyor. Replasmanı uygulamanın farklı yöntemleri var. Replasman ağızdan, damar içine ya da cilde sürme yoluyla yapılabiliyor. Bu uygulama teknikleri arasında cilt üzerine jel sürme, en basit ve yaygın olanı. Hastanın jeli cildinin üzerine, günde bir kez, sabahları uygulaması yeterli oluyor. Tedavide yaş sınırlaması olmadığı gibi, tedavi ömür boyu da sürebiliyor. Ayrıca biz artık yaşamın her evresinde sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmenin mümkün olduğuna inanıyoruz.



Sağlık

2012'nin En Sağlıklı Beslenme Trendleri... Kilo vermek için öldürücü diyetler yapmaya gerek yok!.. Yeri geldiğinde makarna yiyerek de fazla kilolarınızı verebilirsiniz. Yeni beslenme trendleri, diyet yanlışlarının üzerine sünger çekmeye kararlı...

Kaynak: Sabah Fazla kilolarını vermek için sürekli diyete girip iki gün sonra vazgeçen insanların sayısı hiç de az değil. Ünlü beslenme uzmanları, zayıflamak için kendinizi şartlamamanız gerektiğini belirterek, yenecek gıdaların sağlıklı olmasına özen göstermenizi öneriyor. Diyete sadece kendi isteğinizle başlamanızın önemini vurgulayan diyetisyenler, "Zayıflamak için kendinize söz verin. Stresten uzak durmaya özen gösterin. Kesin kararlı olarak başladığınız diyeti sonuna kadar götürebilirsiniz" diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Selahattin Dönmez: Faydası kanıtlanmış gıdalara ağırlık verin... Ben “Fonksiyonel Beslenmeyi” önemsiyor ve kesinlikle yasak koymadan besinlerin kanıtlanmış hastalık koruyucu etkilerinden faydalanarak; danışanlarıma kişisel beslenme planları hazırlıyorum... Sizlere de, 2012'de bu yiyecekleri daha fazla tüketmenizi öneriyorum: İlaç Niyetine Tüketin... Soğan ve sarımsak: Kolesterolü düşürür,

32

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

tümör oluşumunu engeller, kanser yapıcı maddeleri zararsız hale getirir. Salatalara çiğ olarak ve ince ince doğranmış şekilde eklenmelidir. Pişirildiklerinde ise aktif bileşenleri kaybolmaktadır. Günlük beslenmenizde; bir adet soğan, iki diş sarımsak ve yarım pırasa yeterlidir. Keten tohumu: Kolon, meme ve akciğer

kanseri riskini azaltır, kalbi korur. Günde bir yemek kaşığından fazla kullanılması gerekmektedir. Soya fasulyesi: Kemik yoğunluğunu artırır, kansere karşı korur. LDL denilen kötü huylu kolesterolün kandaki seviyesini azaltarak kalp sağlığını destekler. Bu nedenle günde 40 gram, yani yaklaşık dört yemek kaşığı haşlanmış soya fasulyesini salatalara eklemek yeterlidir. Kolestrol Düşmanları... Yulaf: İçeriğindeki beta glukan ile kalbi korur. Ekmek olarak öncelikle yulaf ekmeğini tercih etmek ve her öğünde bir dilim yemek, bu bileşenin vücuttaki etkinliği için yeterlidir. Kırmızı ve siyah üzüm: İçerdiği polifenolik bileşikler ile LDL kolesterolün hızla düşmesini sağlar. Bir kase taze üzüm veya bir su bardağı üzüm suyu tüketmek sağlıklı beslenmeyi destekler. Et ve süt: Yağsız kırmızı et ve az yağlı süt; düzenli tüketildiği zaman vücuttaki yağ dokusunu azaltıp kas yoğunluğunu artırmaktadır. Bir avuç içi kadar ince yağsız kırmızı et


Sağlık ve iki su bardağı yağsız süt yeterlidir.

olan farkındalıktır. Hatalarınızı bir kağıda yazıp onu çöpe atarak onların esiri olmaktan kurtulun.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç: Seçim yaparken 7 enerji rengine öncelik verin...

Düzenli uyuyun: Günlük uyku zamanı, 7-8 saat arasında olmalıdır. Fazla uyumak kadar az uyumak da kilo almanıza neden olur. Stres de insanların her zamankinden fazla yemesine zemin hazırlayabilir. Stresinizi azaltmaya çalışın.

Yeni yılın ilk günlerinde, kesin bir karar verin. Aynanın karşısına geçin, kendinizle göz temasında bulunun ve bedeninize iyi mi, kötü mü davrandığınızı hissedin. 2012'nin; toksinlerinizden kurtulacağınız, ruhsal ve bedensel olarak daha sağlıklı olacağınız ve bilinciniz daha yükseleceği bir yıl olacağını imgeleyin.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli: Karakter yapınıza uygun beslenmeye özen gösterin...

Renklere Göre Beslenin!.. Gıdalarınızı, yedi enerji merkezine ve onların renklerine göre (kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor, eflatun) ayarlayın. Yemeğin de bir enerji olduğunun bilincine vararak sofraya oturmadan önce nefes alın. Mümkünse, dua edin ve yemek bittikten sonra teşekkür edin. GDO'lu gıdaları, mevsim dışı turfandaları, ağır yağlı kızartmaları, beyaz un ve beyaz şekeri daha az tüketin. Koruyucu katkı maddeli ve elektromanyetik kirliliğe maruz kalan gıdalar da beslenme düzeninizde yer almamalı. Önümüzdeki aylarda, Türkiye'de sağlıklı fast food dönemi başlayacak. Artık çocuğunuzla sağlıklı hamburger yiyebileceksiniz. Şişmanlatmayan tatlılar, kabızlığa karşı kek, cinsel gücü artıran salatalar tüketebileceksiniz. Stresten Uzak Durun!.. • Lokmaları oturarak, yavaş ve küçük lokmalar halinde çiğneyin. Yemek sırasında stres verici faaliyetlerde bulunmayın. Bir yemeği bir kereden fazla buzdolabına sokmayın; tekrar tekrar ısıtmayın. • Yemeğin yağını, piştikten sonra ekleyin ve kavurmayın. • Yemek sonrası tatlı tüketmemeye özen gösterin. • Evde reçel, domates kurusu, turşu, pestil, peksimet, ekmek ve yoğurt yapmaya başlayın. Beslenme ve Diyet Uzmanı Banu Kazanç: Tatlı ve makarna özlemi diyeti yarım bıraktırıyor... Kalori yanılgısı: Diyette en çok yapılan hatalardan biri, düşük kalorili yiyeceklerin ma-

sum olduğunu düşünmektir. Sağlıklı besinler aslında düşük kalorili değildir. Pek çok sağlıklı besinin kalorisi yüksek olabilir ama içerikleri kalitelidir ve tokluk hissi yaratırlar. Şartlanmayın: Çoğu insan, diyet yaparken makarna ve tatlıdan uzak durmaları gerektiğini düşünür. Bu şartlanma ise diyette sürekliliği engeller. Böyle düşünenler bir süre sonra diyeti bırakabilir. Yeri geldiğinde makarna da yiyin. Doğru alışveriş: Sağlıklı beslenme, sağlıklı alışverişle başlar. Bunun için de mutfağınıza, alışveriş listenizi yazabileceğiniz bir not panosu asın. Yemek istediğiniz sağlıklı gıdaları aklınıza geldikçe bu panoya yazın. Sonra da markete gidip alın. Hata listesi: Diyetinizi nelerin sabote ettiğini ortaya koyacak bir hatalar listesi oluşturun. Ara sıra hedefleriniz şaşabilir ama önemli

Diyette olmak çoğunlukla sadece fikir olarak bile yorucu bir şeydir. Uğruna acı çektiğiniz bu süreci 2012'de de başarıyla sonuca ulaştırmak için size vereceğim dört önemli ipucuna dikkat edin. 1. Kişilik etkisi... Kilo vermeye çalışırken kişiliğinize göre hareket edin. Kişilik, yiyeceklere yönelimlerimizde doğrudan rol oynar. Eğilimlerinizi bilemek, sizi kendi zaaflarınıza karşı korumanın ilk adımıdır. Aceleci bir yapıdaysanız; elinizin altında duran ve bir çırpıda ağzınıza atabileceğiniz şeyleri kendinizden uzaklaştırın. İnatçı bir kişiliğe sahipseniz de; diyetten başarıyla çıkacağınızdan endişeniz olmasın. 2. Kararı siz verin!.. İş değiştirmek üzere veya dikkatinizi dağıtacak türde geçiş dönemlerinin arifesindeyseniz; diyete başlamayı erteleyin. Çözülmemiş uzun vadeli kişisel sorunlarınız da kilo kaybetmenizi doğrudan etkiler. Hazır olduğunuzu kendinize her anlamda taahhüt etmelisiniz. Birileri istedi, baskı yaptı, sizi zorladı diye değil; ihtiyacınız olduğuna karar verdiğiniz zaman diyete başlamalısınız. Hazır olana dek, ihtiyacınız olan sabrı kendinize gösterin. En önemlisi, kendinizle sözleşin... Çünkü insanın kendisine verdiği sözü tutması kadar nefis bir şey yoktur!.. 3. Amacınız unutmayın!.. Nasıl kilo vereceğinizden önce, ne kadar kilo vereceğinize odaklanın. Porsiyon ölçünüzü belirleyin ve günden güne azaltın. Sıkı sıkıya inandığınız veya kısa vadede sonuç aldığınız yanlış diyetler, başarınızı bloke ediyor olabilir. 4. Harekete geçin!.. Her zaman jimnastik salonuna gitmeye vakit bulamayabilirsiniz. Bunun yerine her gün yarım saat bile olsa ev içinde yürüyüş yapmanız kilo verme sürecinde size fayda sağlar.

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

33


İstanbul’un Ödüllü Gurme Balık Restorantı Papalina Ataköy Marina’dan Sonra Şimdi Bahçeşehir’de... Lezzeti ve kalitesi ile basında sıksık adından söz ettiren Papalina Balık, konuklarını şimdide Bahçeşehir’de ağırlıyor. Dünyaca ünlü ege ve cundanın enfes mezelerini ve günlük deniz mahsüllerini tüm tazeliğiyle denizden tabağınıza sunan Papalina Restorant hiçbir yerde tatmadığınız spesialleri sizlere tattırmayı bekliyor.

PAPALiNA BALIK RESTAURANT DOĞA PARKI GÖLET CADDESİ BAHÇEŞEHİR-İSTANBUL

T: 0212 669 97 10-20-30 F: 0212 669 97 19 www.papalinarestaurant.com


BAHÇEŞEHİR

SAYFİYE’DEN YEPYENi BiR DAVET MEKANI DAHA;

SAYFiYE HAVUZ BAŞI...

SAYFiYE KIR DÜĞÜNÜ...

Bahçeşehir gölet mevkii doğa parkının büyüleyici ortamında yeşil ile mavinin buluştuğu davet alanlarında unutulmayacak bir kır düğünü için doğru adrestesiniz. 1.000 kişi kapasiteli mekanda yemekli, koktely, barbekü, büfeli davetler düzenleyebiliyoruz. Bahçemiz sizin zevkinize göre dekore edilebiliyor ve en mutlu gününüzün kusursuz olması için her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülüyor. Ayrıca her türlü toplantı, lansman, kurumsal piknik ve yemekleriniz için bekliyoruz... Doğa Parkı Gölet Bölgesi Golf Tesisleri Bahçeşehir T: (0212) 669 97 68 - F: (0212) 669 97 48 www.bahcesehirsayfiye.com Sayfiye Havuzbaşı: Doğaparkı Cd. Bahçeşehir T: (0212) 669 97 10-20-30 - F: (0212) 669 97 19


Aktüel

Çok Üşüyorsan Sebebi Bu Olabilir!.. Memorial Hizmet Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Bedia Sander B12 vitamini eksikliğini anlatıyor. İştahsızlık ya da saç dökülmesi şikayetlerini anlamlandıramıyorsan, çok üşüyorsan ve çabuk yoruluyorsan B12 vitamin eksikliği nedeni ile ortaya çıkan kansızlık sorunun olabilir. B12 vitamini eksikliği kansızlığa ve ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor... Vitamin B12 alyuvarların kemik iliğinden üretilmesi için gereklidir. B12 vitamininin yeterli miktarda olmaması halinde kansızlık oluşur. Besinlerle alınan B12 vitamini emiliminin olabilmesi için mide, pankreas ve ince bağırsağın fonksiyonlarının normal olması gerekir. Bunlardan birindeki bozukluk B12 vitamininin eksikliğine yol açar. B12 vitamin eksikliği ciddi zihinsel sorunlara neden olur. Kansızlık görülür. El ve ayaklarda uyuşma zihinsel fonksiyonlarda azalma, unutkanlık, çarpıntı, sararmış cilt, şişmiş ağrıyan ve hassas dil, yorgunluk, gibi belirtiler görülür.

Bu gıdaları tüketmelisin... Karaciğer, böbrek, kırmızı et, yumurta, süt, peynir ve balık B12 vitamini içeren besinler arasındadır. Mayalı soya ürünleri ve deniz yosunu da B12 vitamini bulunan yiyecekler arasındadır. B12 vitamini içeren gıdaların yeterli miktarda tüketilmemesi, yeteri kadar tüketilmesine rağmen vücuttaki emilim bozukluğu nedeni ile yeteri kadar alınamaması, alkol kullanımı, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı bu vitaminin eksikliğine neden olur. Vejetaryenler, yaşlılar, devamlı diyet yapanlar da B12 eksikliği riskiyle karşı karşıyadır. Kan sayımı yaptırmalısın.. Basit bir kan sayımıyla kansızlık teşhis edilebilir. Altta yatan nedeni öğrenmek için kan testleri yapılması ve kronik kansızlığın tedavisinde, kansızlığa yol açan rahatsızlığın düzeltilmesi gerekir.

Esmerlere Makyaj Önerileri...

Kendine yakışan makyajı yapmayı başarmış esmer bir kadının karşısında hiçbir şey duramaz!.. "Esmersen güzelsin" derler, tabii güzelliğini ön plana çıkarıyorsan. Güneş değmiş teninizi, koyu kaşlarınızı bir avantaja dönüştürebilirsiniz. Tabii bunu harika duruyor diye düşündüğünüz "pembe" rujla yapmayın. Teninize uygun fondöten seçmesini bilin, gözlerinizi ön plana çıkarın... Makyajın amacı fazla efor sarf etmeden ve abartıdan kaçınarak yüzünün karakteristik güzelliklerini vurgulamak ve cildini kusursuz göstermektir. Belki inanmayacaksın ama yaptığın makyaj saç rengine bağlı... Yani kumral ya da kızıl saçlı birinin yaptığı makyaj seni son derece silik gösterebilir.

Marilyn ile Bir Hafta... Monroe ile ilgili gerçekliği tartışılan iki romandan yola çıkılmış bir film. 1956 yılında, 23 yaşında genç bir delikanlı olan Colin Clark (Eddie Redmayne), Oxford'da okuduğu bölümü terk ederek, sinema sektörüne girer. Kendisini çekimlerine başlanan “The Prince and the Showgirl” adlı filmin setinde, en alt kademedeki asistanlardan biri olarak bulur. Sir Laurence Olivier (Kenneth Branagh), efsanevi yıldız Marilyn Monroe (Michelle Williams) ve o dönem yeni evlen-

36

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

diği kocası, İngiliz tiyatro oyun yazarı Aurthur Miller'ı (Dougray Scott) merkezine alan film, asistan Colin'in gözünden Monroe'nun İngiltere'de geçen bir haftasını anlatıyor. Colin Clark'ın günlüklerinden uyarlanan filmde iki genç insan arasında yaşanan karşı konulmaz çekim bir kez daha beyazperdeye taşınıyor.


BE F L A M ARŞI’da

GALE

RiA Ç

FE’nin A C K ANTi .

ESKi E R i N D E. . Y

2 ADET

DEV PROJE

KSİYONDA

TAŞ FIRINDA

ODUN ATEŞiNDE

LAHMACUN ve PiDE ÜSTADLARI

LİG T V KEY F HEMDE İ ÜCRETSİZ

GAZiANTEP KiLiSLi MEHMET MARiNLi ve UĞUR TOPALÖMER...

ET YEMEKLERi, MAKARNA ve iTALYAN YEMEKLERiNDE

SELAMi DEMiR ve AHMET DURMAZ ARTIK FLAMBE’DE...

MENÜ 1 -

6.50 TL

GÜVEÇTE KURUFASÜLYE PİLAV AYRAN

8.00 TL

ÇORBA TAVUK YEMEĞİ PİLAV veya MAKARNA

ÇORBA SEBZE YEMEĞİ PİLAV veya MAKARNA

MENÜ 4 -

MENÜ 2 -

11.50 TL

MENÜ 5 -

MENÜ 3 -

9.00 TL

ÇORBA ET YEMEĞİ PİLAV veya MAKARNA

12.00 TL

ÇORBA PARÇA ET YEMEĞİ PİLAV veya MAKARNA SiPARiŞ TEL:

MENÜ 6 MEXICAN CHICKEN WRAP 33 CL COCA COLA

669 67 35-36

14.50 TL


Bunları Biliyor musunuz?.. • İnsan elinin en yavaş uzayan tırnağının baş parmak olduğunu, en çabuk uzayan tırnak ise orta parmağınki olduğunu, • Hawaii alfabesinde sadece 12 harfin bulunduğunu, • Başkan John J. Kennedy, yirmi dakikada dört gazete okuyabildiğini, • Eskiden mumyaların ayak parmaklarının tek tek sarılarak mumyalandığını, • Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekorunun 440 saat olduğunu, • Bir camın kırıldığında, ufalanan parçaların saatte üç bin millik bir yol aldığını, • İnsan saçının 3 kg. ağırlık kaldırabilecek esneklikte olduğunu,

• Günümüzde evlenenlerin %50’sinin boşandığını, • Beethoven’ın beste yapmadan önce kafasını soğuk suya soktuğunu, • Türkiye’de her 25 kişiden birinin astım hastası olduğunu, • Dünyadaki hayvanların % 80’inin 6 ayaklı olduğunu, • Sadece Uranüs’ün çıplak gözle görüldüğünü, • Kaplumbağaların üç yıl hiçbir şey yiyip içmeden yaşayabildiklerini, • İnsanları parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanımanın mümkün olduğunu, • Eskimoların, buzdolaplarını yiyeceklerinin donmaması için kullandıklarını, • Gözlerimiz açıkken hapşırmanın imkansız olduğunu, • Sıcak suyun, soğuk sudan daha ağır olduğunu, • İnsanların yılda 1.500 kere rüya gördüklerini, • Ketçabın önceden ilaç olarak kullanıldığını, • Sarışınların, esmerlere göre daha fazla saçının olduğunu, • Bir insanın günde 23 bin kere nefes alıp verdiğini, • Dünyada en çok kullanılan ismin Muhammed olduğunu, • Vücudumuzdaki en güçlü kasın dilimiz olduğunu, • Yunus balıklarının bir gözleri açık uyduklarını, • Döllenmeden doğuma kadar bir bebeğin ağırlığının 5 milyon


kat arttığını, • Atların insanlardan 18 tane fazla kemiği olduğunu, • Mavi balinaların çıkardığı seslerin 850 km kadar uzaktan duyulabileceğini, • Fillerin günde ortalama 2 saat uyduklarını, • Kediler için 7. kattan düşmenin, 32.kattan düşmekten daha tehlikeli olduğunu, • Kelebeklerin ayaklarıyla tat aldıklarını, • Sıçan ve farelerin 10 memelerinin olduğunu ve bunların dördünün göğüste, altısının da kasıkta olduğunu, • Okyanus kaplumbağasının hiçbir şey yiyip içmeden 1 yıl yaşayabileceğini, ömürlerinin de 200 yıl olduğunu , • Bir okyanus kertenkelesinin (iguana’nın) su altında hiç nefes almadan yarım saat durabildiğini, • Arı kuşlarının saniyede yaklaşık 60-70 defa kanat çırptığını, • Bir timsahın su altında hiç nefes almadan 4-5 saat kalabildiğini, • Timsahların güneşe çıktıklarında rahatlamak için ağızlarını açtığını,

• Köpekbalıklarının, yiyeceği canlının titreşimlerini tam 100 m öteden hissettiklerini, • Somun balıklarının çoğalmak için 100 km ileri gittiğini, • Kuşlar içinde en büyük yumurtanın deve kuşu yumurtası olduğunu, bu yumurtaların yaklaşık 1,5 kg ağırlığında olduğunu, • Günümüzden 700 yıl önce soyu tükenen fil kuşlarının yaklaşık 12 kg. ağırlığında yumurta yumurtladığını, • Gülmek için 17, kaşlarımızı çatmak için 42 kasımızın çalışması gerektiğini, • En küçük yumurtanın aynı zamanda en küçük kuş olan sinek kuşuna ait olduğunu, bu kuşların yumurtalarının yarım gramdan daha hafif ve bir buğday tanesinin yarısından daha küçük olduğunu, • Çiğ yumurtayı elimizle döndürüp tekrar tuttuğumuzda içinin döneceğini, • Dünyanın en büyük çiçeğinin Endonezya’daki yağmur ormanlarında yaşayan Raflezya adındaki çiçek olduğunu ve bu çiçeğin çapının 1 metreden fazla olduğunu, • Bazı bitkilerin et yediklerini, sinek kapan bitkisinin yapraklarının, dokunulduğunda hızla kapandığını ve bu bitkinin, yaprağına konan böceklerle beslendiğini...


Aktüel

Yoğurdun Mucizevi Faydaları!.. Türk mutfağının olmazsa olmazların biri olan yoğurdun, kilo vermekten diş sağlığına kadar pek çok faydası bulunuyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, yoğurdun uygun bir diyetle beraber özellikle karın bölgesindeki yağları erittiğine dikkat çekiyor. Kadınlar günde yarım kilo yoğurt yesin. Yüksek kalsiyum kaynağı olan yoğurt, içeriğindeki konjuge linoetik asit (CLA), nedeniyle karın yağlarını eritiyor. Yapılan araştırmalara göre bir sene boyunca, diyetinde her gün yoğurt tüketen kişiler, tüketmeyenlere göre yüzde 22 daha fazla kilo veriyor. Her gün düzenli olarak yoğurt tüketilmesi daha hızlı yağ yakımına sebep oluyor.

Faydaları Bitmek Bilmiyor, Bağırsak Kanseri Riskini Azaltıyor... Suyundaki B2 vitamini nedeniyle ağız yaralarına iyi gelen yoğurt, karın yağlarını azaltıcı etkisinin yanısıra, bağışıklık sistemini kuvvetlendirirken, barsak kanseri riskini de azaltıyor. Tatlıyı Fazla Kaçırınca Yoğurt Yiyin... Şekerin vücuda verdiği etkiyi nötralize eden yoğurt, yüksek şekerin ani insülin salgılatma özelliğini azaltırken; iştahı keser, daha uzun süre tok kalmayı sağlar. Günde 3 bardak tüketildiğinde vücudun tüm kalsiyum ihtiyacını sağlayan yoğurt, kan yağlarını azaltır; kötü kolestrolü düşürürken, iyi kolestrolü artırır. Kalp ve damar sağlığına iyi gelir. Cilde parlaklık katan yoğurt, aynı zamanda ağız sağlığı dostudur. Günde 2 kez sadece 90 gr. yoğurt tüketmek; plak oluşma riskini azaltır, kötü nefes kokusunu engeller. Evde De Yapabilirsiniz... Etin olmadığı öğünlerde, mutlaka yer alması

gereken yoğurt, her bütçeye uygun kuvvetli bir protein kaynağıdır. Tercih edilirse, günlük sütten evde de yapabilecek yoğurt, 1 lt süte 3 kaşık maya eklendikten sonra ılık bir ortamda 4-5 saat beklenerek elde edilir. Dr. Ayça Kaya'nın, Tok tutan yoğurtlu salata tarifi: 1 göğüs eti iyice didiklendikten sonra, karabiberle iyice ovulur. Yarım bağ maydanoz ve yarım bağ dereotu ince ince doğrandıktan sonra, tavuk eti ve sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır. Üzeri kırmızı biberle süslenir.

Peynir Dolgulu Biber

Peynir Dolgulu Makarna

Pratik yemek tarifleri arasında özel bir yere sahip.

Lezzetli bir makarna için, haşlarken suyuna çok az süt ilave edin.

Malzemeler: • 6 çarliston biber, • 200 gr krem peynir, • 100 gr beyaz peynir, • Tuz, • Karabiber, • 10 gr tereyağı, • Kırmızı pul biber, • Taze Kekik, • Zeytinyağı.

Malzemeler: • 1 paket mantı makarna, • 1 çay bardağı su, • tuz, • Yumuşak az tuzlubeyaz peynir, • Maydanoz ( 5 - 6 dal yeterli ), • 2 yemek kaşığı sıvı yağ, • 2 adet domates, • 1 tatlı kaşığı salça.

Hazırlanışı: Peynirleri bir kasede karıştırın. Tuz, karabiber, pul biber ve kekiği ilave edin. Biberleri yumuşayıncaya kadar hafif közleyin ve uzunlamasına tek tarafından keserek çekirdeklerini temizleyin. Peynir karışımını içlerine doldurun. Üzerlerine zeytinyağı sürüp fırında kızarıncaya kadar pişirin. Sıcak servis yapın. Peynirli karışıma rendelenmiş kaşar peyniri de ilave edebilirsiniz. Aynı lezzeti kırmızıbiber ile de hazırlayabilirsiniz. Tercih sizin.

Hazırlanışı: Tuzlu ve az yağlı suda makarnaları yaklaşık 10-12 dakika haşlayıp süzün. Haşlanmış makarnayı soğuk sudan geçirmeyin. Bu lezzetini azaltır. Beyaz peyniri ezip içine ince doğranmış maydanozları katıp karıştırın. Tavada kabuğunu çıkarıp rendelediğiniz domatesleri sıvıyağla beraber kavurup ardından içine salçayı ilave edip kavurmaya başlayın. Tuzunu ve 1 çay bardağı suyu ilave edip kıvamlı bir sos elde edene kadar pişirip ocaktan alın. Pişen makarnaların içine ufaladığınız peynirleri doldurun. Servis tabağına sosu güzelce yayıp üzerine makarnaları tek tek yerleştirin. İsterseniz üzerine maydanoz serpiştirin. Afiyet olsun.

Peynir dolgulu biber artık hazır. Afiyet olsun.

40

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12


3.50

Yeni

KOKOREÇ

TL

KOKOREÇ

SUCUK SUCUK SUCUK SUCUK SUCUK SUCUK SUCUK SUCUK Sucuk ekmeğin tek adresi...

- 16:00KÖFTE arası TONTON TAVUK 5.00 TL KÖFTE KOKOREÇ 12:00 TAVUK KOKOREÇ TAVUK

KÖFTE KOKOREÇ TAVUK KÖFTE KOKOREÇ TAVUK 8.50

TL

7.50

TL

6.50

TL

TL

Midye Dolma 7 Adet (Porsiyon)

KÖFTE KOKOREÇ 11.00

7.50

TL

KÖFTE KOKOREÇ TAVUK

5.00

TL

5.00

6.00

TL

TL

“Tabakta Porsiyon” KÖFTE KOKOREÇ TAVUKservisimiz KÖFTEmevcuttur... KOKOREÇ TAVUK

0212 669 Sipariş Hattı:

HEP AÇIK

60 70

%100

TÜRK MALI fast food

KÖFTE KOKOREÇ TAVUK KÖFTE KOKOREÇ TAVUK www.tontonbaba.com Loca İstanbul D Blok Bahçeşehir-İstanbul www.meshursucukcu.com


HAYATINIZI SAĞLIKLI KILIN!..

Ozon sistemiyle temizlenen açık-kapalı yüzme havuzu ve güneşlenme alanlarıyla keyifli zaman geçirmenin

Bahçeşehir’deki tek adresi...


DÜŞLEDİĞİNİZDEN FAZLASI !..

ZUMBA

TANGO

BODY COMBAT

ÇOCUK KULÜBÜ

YOGA

PILATES

SPINNING

TOTAL BODY

KICK-BOX

BODY PUMP

SQUASH

SHAOLIN CONDITION

YÜZME

BİLGİSAYARLI KONDİSYON ALETLERİ

Şelale Cd. Banu Sk. (Düden evleri karşısı) Teras Garden No: 30-31 Bahçeşehir - İSTANBUL

0212

669 669 5


Aktüel

Mamografi Ne Zaman ve Kimlere Yapılır?.. Mamografinin kullanımı ile daha önce tedavi şansı çok düşük olan meme kanseri, günümüzde birinci evrede yakalanabiliyor ve tedavide başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde seyrediyor. Meme kanseri ile mücadelede mamografi en büyük güç!..

Kimler Dikkatli Olmalı?..

Mamografi tarama veya tanı amaçlı yapılıyor. Tarama amaçlı mamografiler, hiç yakınması olmayan kadınlara topluca yapılan incelemeler olarak adlandırılıyor. Bu incelemelerin ücreti de bir sağlık kuruluşu, kamu veya sivil toplum örgütü tarafından karşılanıyor. Herhangi bir yakınma veya kaygı ile kendiniz doktora başvurduğunuzda, muayeneden sonra sadece ultrasonografi ile yeterli bilgiye ulaşabiliyorsa bununla yetinilebilinir. Tanısal amaçlı mamografi de çekilmesi gerekiyorsa, bu noktada tanısal amaçlı tetkik her yaştaki kadına yapılabiliyor. Ancak unutmamak gerekir, 35-40 yaşından önceki mamografiler sınırlı ölçüde bilgi veriyor. Koçer, “Herhangi bir meme yakınması olan bir kadın bana başvurduğunda; muayenesine, ailesel risklerine, kişisel risklerine ve memenin yoğunluğuna bağlı olarak 35-40 yaş aralığında ilk mamografisini çektiriyorum. Özel takip gerektiren bir patolojisi yoksa 40 yaştan sonra düzenli takibe başlamasını öneriyorum” diyor.

Yaş ilerledikçe kanser görülme riski artarken, beraberinde kanserin de mamografi ile teşhis edilme şansı artıyor. Bu nedenle ileri yaşlarda çekilen mamografiler meme hakkında daha çok bilgi veriyor.

Rutinde 40 yaşın üzerinde her yıl ya da 2 yılda bir mamografi ve ultrasonografi çekilmesi öneriliyor. Unutmayın; düzenli kontrol, meme kanserinin tedavi edilebilir bir evrede yakalanma şansını artırıyor.

Tüm dünyada meme kanseri görülme oranları artarken, ölüm oranlarında ise aksine azalma söz konusu. Memedeki kanser ya da kanser dışı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan şişliklerin erken dönemde teşhis edilmesinde mamografi önemli rol oynuyor. Öyle ki kendi kendine ya da bir hekimin muayenesinde ele gelebilecek büyüklüğü ulaşmamış kitlelerin saptanmasında da mamografi etkin bir yöntemdir. Neolife Tıp Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Hamdi Koçer, mamografinin gerektiğinde her yaştan kadına güvenle uygulanabildiğini belirtiyor ve ekliyor: “Memede aydınlatılması gereken şüpheli bir durum varsa, hem ultrasonografi hem mamografi yapılabilir. Ancak genç yaşlarda meme dokusu çok yoğun olduğundan mamografinin yerine, ultrasonografi daha kolay uygulanır.”

Neden Öpüşüyoruz?.. Gayri resmi bir kutlama ya da şiddetli romantik bir jest olarak kullanalım, öpüşmek açıklamalara meydan okuyan yerleşik insan davranışlarından birisidir. Pek çok maksadı zarın üzerine kondurulan ve sonra üfleneni, toprakla kavuşma anında direk hasret gidereni, uzaktan havaya salınarak gönderileni ve Hollywood’un uzun yumuşak olanları farklı anlamlar taşısa da doğada aynıdır. Peki öyleyse bu eylemi neden bu kadar seviyoruz?.. Bir Öpücük Sadece Bir Öpücük Değildir!.. Öpüşmeyi araştıran bilim adamları, insanların en başta niye birbirlerinin dudaklarına yöneldiklerinden tam olarak emin değiller. En olası teori, primat annelerin çiğnedikleri yiyecekleri yavrularının dişsiz ağızlarına vermelerine dayanıyor. Dudak dudağa temas evrim geçirmiş olabilir, sadece idamenin gereği zorunluluklar değil sosyal bağ kurma için ve aşkın ifadesi olarak da. Ama o zamandan bu yana öpüşmede bariz bir devrim yaşandı. Artık öpüşmenin sadece yemek transferinden

44

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

Gayri resmi bir kutlama ya da şiddetli romantik bir jest olarak kullanalım, hepimiz öpüşmeyi seviyoruz!..

çok, kritik bilgi transferine yardımcı olduğuna inanılıyor. Öpüşmek, öpüştüğümüz kişinin kasten tasfiye etmediğimiz asli karakteristik özelliklerini değerlendirme fırsatı tanıyor. Bu bilgi alışverişi feromonlar (Hayvanlar arasında mesajlar yollamalarına yardımcı olan kimyasallar.) tarafından kolaylaştırılır. Feromonların insanlarda da işe yaradığına dair yapılan araştırmalar sürüyor. Erkekler Dikkatsiz, Kadınlar Seçicidir!.. Davranışsal araştırmalar bu biyolojik muhakemeyi destekliyor. 2007’de, Albany Üniversitesi’nde 1,041 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada, erkek ve kadınların öpüşmeyi farklı algıladıklarını gösterdi. Kur yapma aşaması ortak olmasına rağmen, kadınlar öpüşmeyi daha çok önemsiyor ve çoğu öpüşmeden önce seks yapmaya yanaşmıyor. Erkekler, diğer yandan, daha önce öpüşmedikleri bir kadınla cinsel ilişkide bulunabiliyor, hatta iyi öpüşmeyen bir kadınla da cinsel ilişkide bulunmaktan çekinmiyor. Kadınların

eş seçiminde daha özenli oldukları düşünüldüğünde, öpüşme konusunda bu farklılıklar anlam kazanıyor.


1 2 3 4 1 2 3 4

2009 Girişimci Ödülü

B-Fit Sistemi Nedir?.. Ve Neden 30 Dk... Tüm dünyada uygulanan bu istasyon sistemle vücudun her noktasının verimli bir çalışma ile 30 dk.'da ihtiyacı olan günlük sporu sağlayabileceği kanıtlanmıştır. “AYRICA” 30 dk.'lık egzersiz programları arasında istasyon çalışmaları en çok kalori yakandır, hızlı sonuç verir ve herkesin kendine ayıracak bir 30 dk.'sı vardır.

B-Fit Neden Bu kadar Ucuz?.. Ucuzuz!.. Çünkü makinalarımız bizim için özel yapılıyor. Bir aracı yok. Makinalarımız görsellikten çok işlevselliği ile ön plana çıkıyor. Aksesuar farkı yok, sadece 100 m2 yere ihtiyacımız var. Ülke olarak sokağa atacak paramız olmadığının bilincindeyiz ve desteği sizden alacağımıza inandık.

B-Fit’te Spor Yapmanın Ayrıcalığı Nedir?.. Hem zamanınız hemde paranız boşa harcanmamış oluyor. Üye bilgileri gizli tutuluyor. Kadınların spor merkezi olmaktan daha çok kadınların spor ve yaşam merkeziyiz. Temiz hijyenik salonlarımızda sadece kadınların olmasının işleyiş acısından kolaylık sağlayacağını gördük ve “Önce Kadınlar” sözünden yola çıkarak B-Fit’i kadınlara armağan ettik.

B-Fit’te Başka Neler Yapabiliriz?.. Bir kadın spor kulübüdür. B-Fit hem spor yapıp incelip hem sosyal aktivitelere katılıyoruz. Her ay düzenli olarak düzenlediğimiz ücretsiz cilt bakımı diyetisyen seminerlerimiz var. Plates zumba ve masaj gibi ekstra hizmetlerimiz de söz konusu.

www.b-fit.com.tr B-Fit İstanbul Bahçeşehir M. Süzer Bulvarı KC- E Çarsısı No: 48 Kat: 1 Bahçesehir

T: 212 - 669 16 72

Yoga | Plates | Masaj | Oryantal | Latin Dans | Diyetisyen


Aktüel

Kadınların Ömrü Daha Uzun!.. Türkiye’de doğum sayısında erkek nüfusu kadın nüfusundan fazlayken, ileri yaştaki kadın nüfusunun daha fazla olduğu ortaya çıktı. Kadınların ömrü daha uzun... Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Yaş Grubu ve Cinsiyete Göre Nüfus istatistiklerinde Türkiye’de doğum sayısında erkek nüfusu kadın nüfusundan fazlayken, ileri yaştaki kadın nüfusunun daha fazla olduğu ortaya çıktı. TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi veri tabanı incelendiğinde, Türkiye’de yaşı 90’ı aşan 79 bin 428 kişiden 20 bin 159’u erkek. Yaşı 90’ı aşan kadınların sayısı ise 59 bin 269. Kadın nüfusun sayısal çoğunluğu, 8589 yaş grubunda da sürüyor. Bu yaş grubundaki 94 bin 160 erkeğe karşılık, 190 bin 434 kadın yaşıyor. 80-84 yaş grubundaki kadınların sayısı da erkeklerden yüzde 64,5 daha fazla. Bu yaş grubunda 428 bin 485 kadın varken, erkeklerin sayısı 260 bin 355’te kalıyor. 75-79 yaş grubundakilerde kadın hakimiyeti yine sürüyor. Bu yaş grubundaki kadınların sayısı erkeklerden yüzde 25 daha çok.

Genç-Orta Yaş Nüfusunda Erkekler Önde... TÜİK verileri, 0 ile 55 yaş grubuna kadar her 5 yaşlık dilimde erkeklerin sayısal çoğunluğunu gözler önüne seriyor. Örneğin son 4 yılda doğup, yaşamına devam eden 6 milyon 199 bin 824 bebekten 3 milyon 184 bin 160’ı erkek, 3 milyon 15 bin 664’ü ise kız. 5-9, 10-14, 15-19, 20-24, 25-29 yaş gruplarında hep erkeklerin sayısı daha çok. Genç nüfus ve orta yaş grubunda erkeklerin sayısı her ne kadar kadınlardan daha fazla görünse de oransal farklılık yüzde 4’ü aşmıyor. Ancak, orta yaşlara gelindiğinde erkeklerin kadınlara olan sayısal üstünlükleri yüzde 1,5’lara kadar geriliyor. 55 yaşından sonra ise kadınlar sayısal üstünlüğü ele geçiriyor. Türkiye’nin toplam nüfusunda ise erkeklerin oranı, kadınlardan yüzde 0,91 daha fazla. Türkiye’de yaşayan toplam 74 milyon 724 bin 269 kişiden 37 milyon 532 bin 954’ü erkek, 37 milyon 191 bin 315’i ise kadınlardan oluşuyor.

Soğuk Ten İçin Kızıl Tonda Saç Rengi... Soğuk ten renklerine sahip kızıl saçlı kadınlar, genellikle yumuşak renkleri tercih ederler. Ancak sahip olduğunuz mükemmel... Renklerle daha açık tonlardan kontrastlara kadar farklı renkleri deneyebilirsiniz. Yeşil gözlerinize farklı bir boyut kazandıracak ve güçlü toprak renkler, dudaklarınızı fazlasıyla besleyecektir. Çiller İçin Tavsiye; Eğer çil sorununuz varsa onları koyu bir fondötenle kapatmaya çalışmayın.Aksine, bir maske etkisini engellemek için fondöteninizin cildinize uygun bir renkte olmasına özen göstermelisiniz. Bu görüntü, aşağıdaki seçenekler geçerliyse size uygun bir sonuç verecektir. • Saç renginiz açık veya koyu kırmızı tonlarındaysa... (Bu kurallar saç renginiz solduysa bile geçerli olacaktır.) • Gözleriniz mavi, gri, ela veya yeşilse... • Fildişi tonlarından pembeye doğru değişim gösteren bir cildiniz varsa... A-1: Fondöten ve kapatıcı uyguladıktan sonra; Elmacık kemiklerinize şeftali tonlarında krem allık sürün. Kremi parmaklarınızla yayabilirsiniz, elinizin sıcaklığı kremin daha iyi dağılmasını sağlayacaktır. Krem allığı az miktarda kullanın. Şeffaf bir pudra ile bu aşamayı tamamlayın.

46

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

A-2: Şeftali tonlarındaki göz farı, göz renginizle çatışmadan yüzünüze büyük bir uyum sağlayacaktır. Dengeli bir etki yaratabilmek için kirpiklerinize yakın sürmeye özen gösterin. A-3: Kızıl saçlı kadınların genellikle güzel kaşları vardır. Bu nedenle gözlerinizde arzu ettiğiniz etkiyi yaratabilmek için onları da belirginleştirmelisiniz. Aksi takdirde, ilgi çeken bölge alnınız olacağı için makyajınız dengesiz bir görüntüyle sonuçlanabilir. Gri kahverengi tonlarında çok açık bir kalem kullanın. Tüysüz bölgeleri doldurmaya özen göstererek kaşlarınızı belirginleştirin. Daha sonra bir kaş fırçasıyla kaşlarınızı tarayarak çizgileri yumuşatın. A-4: Kaşlarınızın hemen altındaki kemiğe bir miktar altın tonlarında parlak göz farı sürün. Böylece gözlerinize fazladan boyut ve çarpıcı bir görüntü sağlayabilirsiniz. Bu işlem aynı zamanda iris tabakanızdaki altın ışıltılarının ve sıcaklığında ortaya çıkmasını sağlayacaktır. A-5: Kirpiklerinizin altına süreceğiniz yeşil bir göz kalemi harika görünecektir ancak farı fazla dağıtmamalısınız; aksi takdirde bu, yüz hatlarınızın hoş görünmesini engel-

leyecektir. Yumuşak bir görüntü kazandırabilmek için temiz bir kulak temizleme çubuğuyla farı yayın. Kalıcı olmasını garantilemek için şeffaf bir pudrayla üzerinden geçin. Bu aşamayı iki kat süreceğiniz kahverengi maskara ile tamamlayın. A-6: Göz alıcı turuncu tonlarında bir ruj görünümünüzü tamamlayacaktır. Rengin yayılmasını engellemek için dudak çevrenizi dudak kalemiyle belirginleştirin. Çizdiğiniz sınırların içine bir ruj fırçası kullanarak rujla doldurun.


Klinik D

“OZON MUCİZESİ İLE CİLDİNİZ SIKLAŞIRKEN, SELÜLİTLERDEN VE TOKSİNLERDEN KURTULURSUNUZ.” OZON NEDİR ?.. Ozon atmosferde doğal olarak bulunan bir gazdır. Her ozon molekülü üç oksijen atomundan oluşan bünyesinde yüksek enerji barındıran bir kimyasal bileşiktir. Ozon doğada çok az bulunan oksijen atomu allotropudur. Tedavide üç oksijen atomundan yalnızca biri aktif olur,öbür ikisinin normal oksijen molekülü olarak açığa çıkması, tedavi sonrası oluşan atıkların bedenden tehlikesizce temizlenmesinde kullanılır. Ozonun bu çok kuvvetli oksitleyici ve bakteri öldürücü niteliklerinin olması dolayısıyla sağlık dışında, havanın temizlenmesi, sulardaki mikropların öldürülmesi ve atık maddelerin temizlenmesi, içme sularının arıtılması, kötü kokulu gazların kokularının giderilmesinde, kumaşların, mumun, nişastanın, fildişinin ve kağıtların ağartılması, şarabın, odunun, naylon, poliester, selüloz asetat eskitilmesi, kurutucu yağların hazırlanması, gıda sanayinde kullanılır. OZON TERAPİ NEDİR ?.. Ozon gazı kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere ozon terapi denir.Ozon gazı tıpta hastalıkların tedavisinde ikiyüz yıldır uygulanmaktadır. Avrupa ve Amerika’da da yaygın olarak kullanılan bu yöntem kanserden diabete, hepatitten AIDS’e, kronik yorgunluktan strese, antiaging’ten kozmetiğe kadar yüzlerce hastalıkta kullanılmaktadır. OZON TERAPİNİN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR NELERDİR ?.. Bağışıklık sistemi güçlendirme ve alerji, yara yanık tedavisi, solunum sistemi hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, kas, eklem ve romatizmal hastalıkları ile bel ve boyun fıtıkları, böbrek ve ürolojik hastalıklar, enfeksiyon, virüs hastalıkları ve hepatit, mide ve bağırsak hastalıkları, solunum sistemi, cilt ve saç hastalıkları, kadın hastalıkları, kronik yorgunluk ve stres, ağrı tedavisi, detoks, zeka ve hafıza güçlendirme, sağlıklı yaşlanma ve

antiaging gibi burada sayılamayan pek çok hastalıkların tedavisinde kullanılır. OZON TERAPİ NASIL UYGULANIR ?.. Ozon terapi hastaya ve hastalığa özgü olmak üzere vücuda farklı yollarla verilebilir. En sık uygulanan yöntem; majör terapidir. Bu yöntemde, hastadan 50-200 ml. kan alınarak, belli miktarda ozonla karıştırılıp hastaya aynı yolla geri verilir. Minör terapi, cilt altı ve vücut boşluklarına uygulama, solunum ve torbalama, eklem içi ve çevresi uygulaması, kupa yöntemi, saç ozonlama, ozonlanmış ürünlerin uygulanması ve son zamanlarda sıkça kullanılan, buharlı bir kabin içinde vücuda ozon emdirilmesi yöntemi olan OZON SAUNA diğer ozon terapi yöntemidir. OZON SAUNA NİÇİN KULLANILIR ?.. Sıcak kabin içinde deri yolu ile vücuda ozon gazı verilme yöntemidir. Stres, sellülit giderici, zayıflatıcı, toksin atıcı, sindirim, dolaşım düzenleyici, cildi sıkılaştırıcı ve güzelleştirici gibi özellikleri vardır. Ozon sauna, buharlı klasik saunaya göre daha fazla terleme sağlar.Sıcaklığın etkisi ile açılan deri gözeneklerinden emilen ozon ; vücudun kan, lenf ve yağ dokusuna geçer. vücudu toksinlerinden arındırır, cildi temizler, kasları gevşetir, kan dolaşımını hızlandırır ve bakteri, virüs mantarları öldürür. OZON TERAPİYİ KİMLER UYGULAYABİLİR ?.. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ozon terapi, eğitim almış uzman kişiler tarafından, standart ekipman ve hijyenik koşullarda yapılması uygundur. Not: Yukarıdaki yazılar bir yöntemle ilgili bilgilendirme amaçlıdır. Ozon tedavisi konusunda çalışan bir doktora danışarak size uygun tedavi biçiminin seçilerek uygulama yapılması sağlığınız için önerilir.

www.klinikd.com www.drdevrim.com doktordevrim@gmail.com

669 00 45 G: (0541) 669 69 80 T : (0212)

Kemal Sunal Caddesi Defne 02-03 B-10 K:3 D:14 Bahçeşehir - İstanbul


BAHARA; COAX MUCiZESi

+ GARSHAN

TERAPi iLE GiRiN!.. Vücudunuzu fazlalıklardan ve toksinlerden arındırın. Dr.Sami Tan Sarıgül, Glikojen detoksu ve Garshan terapi ile 45 günde 8 kg yağ kaybının mümkün olduğunu, Coax RF (Kavitasyon+Radyofrekans) ile de vücudunuzu istenilen biçime kavuşturabileceğinizi söylüyor.

Glikojen detoksu nedir?..

Dr. Sami Tan Sarıgül

Glikojen depolarımız azalmadıkça vücut yağ yakım evresine geçemez. Biz önce 2 günlük glikojen detoksu yaptırıp sonra yağ yakım evresine geçiyoruz ve vücudun haftada 1 ile 1,5 kg yağ yakmasını sağlıyoruz. Bunu yaparken kişi kesinlikle aç kalmıyor, öğün atlamıyor. Zaten agresif diyet programlarıyla sağlanan yağ yakımının kalıcı olmadığı, diyeti bıraktıktan sonra vücudun daha fazla yağ

depoladığı da bilimsel olarak kanıtlanmış bulunmaktadır. Glikojen detoksundan sonra tarafımdan önerilen destek programlarıyla aç kalmadan bahar mevsimi boyunca da yağ yakımınız devam etmekte, herkesin korkulu rüyası olan yaz mevsiminde şişmanlama kabusunuz sona ermektedir. Biz bunlara ilave olarak bölgesel problemleri olanların sorunlarını da Coax RF ile çözmekteyiz.

Süzer Bulvarı Şehr-i Bahçe Evleri C2 Blok Kat: 1 Daire: 3-4 (Mc Donald’s ve Mado Karşısı) Bahçeşehir-İstanbul


Selülitlere “Elveda” deyin...

Ultrakavitasyon yöntemi, bölgesel incelme ve selülit görünümünün azaltılmasında gözle görülür sonuçlar almasından ötürü tüm dünyada ilgiyle karşılanmışltır. Bu yöntemi Bahçeflehir’e getiren Dr.S.Tan Sarıgül, “Özellikle uzun seanslarla çözümlerden sıkılan, zaman problemi olan, yoğun çalışılan kesimleri mutlu edeceklerini ifade etmektedir. Bu uygulama, vücutta biriken yağ dokusunu ve ultracavitasyon yardımıyla cilt dışından yağları eriterek şekillendirme esasıyla çalışıyor.” diyen Sarıgül, cerrahi bir operasyon olmamasının işlemin iyileşme süresini ve konforunu arttırdığını söylüyor.

Ultracavitasyon nedir?..

Ultrakavitasyon sistemi, bölgesel yağlanma ve selülitle ultrasonun etkisiyle savaşan, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun cavitasyon dalgası, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklerine neden olur. Bununla birlikte oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki; yağı sıvılaştırıp hücrelerin duvarları nı tahrip ederek depo yağların yapısını bozar. Bu dokudaki yağ hücreleri ve açığa çıkan yağ asitleri parçalanarak, lenf yolları sayesinde buralardan uzaklaştırılmaya çalışılır. Serbestleşen bu yağlar, adalelerde yakılarak ya da üriner sistem ve karaciğer yoluyla vücuttan dışarı atılırlar.

Özel bir çaba gerektirmez.

Özel bir diyet, spor takviyesi gerekmemekle birlikte, nasıl olsa böyle bir uygulama yaptırdım diye fazla yemek yemek kaybedilen yağlara yenisini ekler. Bazen bu yanılgıya düşüldüğünü görmekteyiz. Yine de serbestleşen yağ asitlerini harcamak ve yenilerini depolamamak için ultrakavitasyon veya hipoosmolar lipotomi ertesi, 3 gün yağsız (mümkünse sıfır yağ) bir beslenme ve hareket etmenin dışında özel bir çaba gerektirmemektedir. Sonuçları nı ilk seanstan itibaren görmekteysek de 15. günden itibaren daha hızlı bir incelme gözlemlemekteyiz.

Ağrı yok sızı yok...

Ultrakavitasyon yöntemi, yazılımı sayesinde etkinleştirilmiş, kuvvetlendirilmiş, güvenli

COAX CRF hangi alanda mucize yaratıyor?..

• Selülit. • Bölgesel fiekillendirme. • Anti Aging. • Cilt Germe (Karın sarkmaları, doğum sonrası). • Beden Küçültme (Tek seansta 3-8 cm kalıcı incelme). Nefertiti Liftingi Botoksun özel bir solüsyon ile karıştırılıp düşük dozda uygulanmasıyla, yüz ve boyunun daha genç ve parlak görünmesini mümkün kılan bu uygulama tek seansta gerçekleştirilmekte ve işlem toplam yarım saat sürmektedir. ve acısız bir ultrason uygulamasıdır. Bu yöntem, cerrahi işlem gerektirmez. Uygulama esnasında ve sonrasında birkaç saat kadar süren hafif bir ısı hissedilebilir. İşlem esnasında, sadece o kişi tarafından işitilen yüksek bir vızıltı sesi olmaktadır, işlem biter bitmez ses de kesilmektedir. Uygulamanın ağrı veya acı vermesi söz konusu değildir.

Ütülenmiş gibi bir cilt...

Kavitasyon yönteminin daha iyi sonuçlar vermesi için lenfatik drenaj infrared ve radyofrekans sistemlerinin üçünü birden bünyesinde bulunduran “Velashape” cihazından da yararlanmaktayız. Hatta bu iki yönteme ilave olarak terapistlerimiz manuel lenfatik drenaj masajları yaparak etkinin maksimum noktaya ulaşmasını sağlamaktadırlar. Sonuçta bu iş bir ekip çalışlmasıyla başarıyı da beraberinde getirmektedir. Kurtulmak istenilen, yerleşmiş bölgesel yağları öncelikle eritmek, selülitli bölgelerin görünümünü düzeltmek için kullanılan güçlü bir sistemdir.

Garshan Zayıflama ve Selülit Terapi Geleneksel Hint Tıbb’ında önemli bir yere sahip olan Garshan Masajı, cilt altı yağ dokusunda ve lenfatik sistemde dolaşımı canlandırarak, toksinlerin ve metabolik artıkların vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.

masına tabi tutulur. Bu yöntem zayıflama ve antiselülit programının önemli bir ayağı olduğu gibi, vücudun kendini tazelemesi, sakinleşip dinginleşmesi için bedene gerekli yaşam enerjisini sağlar.

Özel Garshan aparatı içinde 20 dakika buharda kalan vücut önce ham ipek eldivenle kuru Garshan masajı, daha sonra özel karışımlarla yağlı Garshan uygula-

Ciddi bir şekilde bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanında detoksa yardım eder. Migren uykusuzluk ve bağımlılık gibi rahatsızlıkları giderir.

T: 0212 608 18 17 - F: 0212 608 18 16 - www.kliniksonnokta.com


Güzellik

Makyaj Hileleriyle Cilt Lekelerinden Kurtulun!.. Kadınların güzelliğini gölgeleyen cilt lekelerini silmede; dermatoloji doktorunun önerdiği medikal tedavinin yanı sıra makyaj hilelerinden de yararlanabilirsiniz! Yeşil renkte kapatıcı kalemle yüzünüzdeki kızarık bölgeleri, mor kalemle sarı lekeleri, pembe kalemle de doğum lekelerini gizleyebilirsiniz. Tabii fondöteni eklemeyi unutmadan!.. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Dermatoloji Uzmanı Dr. Can Cengiz ; kadınların güzelliğini gölgeleyen cilt lekeleriyle ilgili şu bilgileri verdi: • Dermatoloji bölümüne muayeneye gelen hastaların üçte biri, cildinde hiperpigmentasyon (cildin belirli kısmının diğer bölgeden daha koyu olması) şikayetiyle gelir. Görünüş olarak rahatsız edici ve inatçı nitelikte olan bu lekeler, hastaların hayatını olumsuz etkiler. Ancak derinin biyolojisi ve hiperpigmentasyon nedenleri bilindiğinde neredeyse herkesi mutlu etmek mümkün olmaktadır. • Leke, cildimize renk kazandıran melanin hücrelerinin fazla çalışmasından kaynaklanan bir sorundur. Öncelikle söylenmesi gereken, deriye rengini veren melaninin miktarı, kalitesi ve dağılımıdır. Deriye rengini veren melanin; derinin basal tabakasında bulunan melanosit hücrelerin içinde bulunan melanosomlar (pigment üretici makineler) tarafından üretilir. Leke İçin Neden Çok!.. • Cilt lekelerine neden olan melanin hücrelerinin fazla çalışması sorununa birçok faktör zemin hazırlayabilir. Kullanılan ilaçlar, sistemik hastalıklar, yanlış kozmetikler, ge-

50

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

netik nedenler, yoğun güneşe maruz kalınması, hormonlar, bazı enfeksiyon hastalıkları ve dermatolojik hastalıklar lekeye neden olabilecek başlıca sebeplerdir. • Dermatoloğa en sık gelen lekelenmeler şunlardır: 1- Melazma (gebelik lekesi), 2-Solar lentigo (güneş lekesi), 3- Postinflamatuar hiperpigmentasyon, 4- Göz altı koyuluk (morluk). Lekeleri Makyajla Kapatma Tüyoları... • Cilt lekelerinde; tıbbi tedavilere ve piyasadaki bulunan ürünlere geçmeden önce, tedavilerden sonuç alınana kadar homojen ve pürüzsüz bir cilt görünüm isteyenler bazı makyaj hilelerine başvurabilir! Lekeleri makyajla kapatmak için bir sonraki kozmetik alışverişinizde şu öneriler size faydalı olabilir: • Yeşil renkte kapatıcı kalemler: Yüzünüzdeki kızarık bölgeleri daha az belirgin hale getiren renktir. • Mor, eflatun (ve tonları ) renkte kapatıcılar: Mor ve tonları, yüzdeki sarı renkte lekelenmeleri kapatır. • Beyaz, sarı ve tonları ile pembe ve tonları kapatıcılar: Melazma ve kahverengi lekelenmeleri kapatmak için kullanılır. • İlk önce yukarda belirlenen kapatıcı (concealer) uygulandıktan sonra, bunun üzerine normal renginize uygun kapatıcıyı (fondöten veya pudranız) kullanmalısınız. • Dermatoloğunuz tarafından verilen medikal tedavi, en önemli ve zorunlu yöntemlerdir. Ancak bu tedaviyle birlikte cilt bakımınızda kullanacağınız bu tip ürünler, özellikle lekeye meyilli ciltler için kurtarıcı olacaktır!.. Doğum Lekelerine Özel Karışım...

Cildinizdeki lekeleri makyaj hileleriyle kapatabilirsiniz. Kırmızı lekeleri yeşil, sarı lekeleri mor kalemle kapatın. Doğum lekelerine ise beyaz kalem sürün. Elbette fondöteninizi kullanmayı unutmayın!.. • Melazma yani gebelik lekesi; yüz bölgesinde genellikle üst dudak, burun üstü, yanaklar, alında ve daha nadir olmak üzere boyunda değişik kahverengi tonlarda lekelenmelerdir. Melazmaya oluşumunda ve de artışında birden çok sebebin rol oynadığı düşünülmektedir: • Doğum veya gebelik lekesi olarak adlandırılan melazma, doğum kontrol ilaçları kullanıldığında da ortaya çıkmakta, bu da bize östrojen ile bağlantısını göstermektedir. Menopoz sonrası renginde hafifleme olabiliyor. • Güneşin UV ışınları, bu lekenin oluşmasının başlıca sebebidir ve şiddetlenmesin de tek sebebi UV ışınıdır. Epilepside kullanılan ilaçlar ve hormon salgılanmasına neden olduğu için stres de var olan melazmayı artırabilir. Wood Işığına Bakın!.. • Melazma lekesinin derecesi, dermatolog tarafından yapılan Wood ışığı muayenesinde anlaşılır ve ne kadar açılacağı bu muayenede belirlenir. • Melazmanın tedavisinde; günlük bakımın yanı sıra dermatolog size özel tıbbi ilaç ve/ veya karışım ve durumunuza bağlı olarak peeling (glycolic,salisilik asit,TCA veya kombine) önerebilir. Bununla beraber eğer uygun görürse lazer de önerebilir. Güneş Lekeleriniz Varsa... • Güneş lekeleri; genellikle 1 cm çapında yuvarlak kahverengi lekeler olarak hem yüzde hem el sırtında görülür. Tek oluşma sebebi güneştir! Genellikle 50 yaş ve üzeri beliren bu lekeler; yanlış adıyla bilinen ‘yaşlılık lekeleri’ değildir. Güneşten korunmuş bir ciltte bu lekeler hiçbir yaşta oluşmaz!..


• Solar lentigolar daha fazla epidermal olduklarından, tedavide mikrodermabrazyon, cryotherapy (dondurma işlemi) ve uygun lazer türü kullanılabilir. • Solar lentigonun tek sebebi güneş olduğundan, bu tür lekesi olan tüm hastaların mutlaka ben muayenesi yapılması gerekir. Bu muayene, diğer sadece güneşe bağlı deri kanserlerinin erken teşhis ve tedavisi için önemlidir.

Cilt Lekelerinizin Nedeni Ağdalar Olabilir... • Cilt lekelerinden Postinflamatuar Pigmentasyon (PİH); deride bir böcek ısırığı, bir kesi, egzama, alerji, kıl dönmesi ve ağda sonrası gibi derinin iyileşirken bıraktığı kahverengi leke olarak kalan izdir. • Burada en önemli tedavi; bu tür lekelenmelerin oluşmasını engellemektir. Örneğin; ağda (özellikle sir ağda), uygun olmayan cilt bakımları, kullanılan yanlış cilt ürünleri vs. sizde bu tür istenmeyen lekeler yapıyorsa, bunları yapmamak en uygun koruyucu önlem olur. • Tedavide dermatatoloji doktoru hydroquinıne, retinoid,azeleic acid vs. önerebilir. Tüm lekelenmeler için geçerli güneş koruyucularını da hayatınızdan hiç eksik etmemeniz gerekmektedir. Göz Altlarına K Vitaminli Krem... • Göz altında beliren lekelenmelerin (koyuluk ve morluk) genellikle iki tipi vardır. Birincisi genetik sayılır ve göz altındaki kan dolaşımın daha yavaş olmasına bağlıdır. Bu genetik yatkınlık daha sık Latin Amerikalı ve Akdeniz ülkelerinde bulunur. Yavaş kan dolaşımı, göz derisinin hemosiderin (demir taşıyan bir pigment) birikimine sebep olur. • Diğer bir neden de daha koyu cilt tiplerinin özellikle göz altlarında daha çok melanin oluşturmalarıdır. Uykusuzluk önemli bir nedendir; ödem yarattığı ve dolaşımı daha da azalttığı için göz altı lekelerini arttırır. Esmerler Sünger Gibi!.. • Göz altı lekelerinden korunmada en önemli silah; güneş koruyuculardır!.. Yaz ve kış kullanılmalıdır. Göz altı lekeleri, en zor tedavi olabilecek lekelenmelerdendir. Artmaması için güneş koruyucu ve gözlük en önemli etkendir. • "Koyu tenliyim güneşten korunmama gerek yok" inanışı büyük bir yanılgıdır!.. Tam tersine; daha koyu tenliler güneşi sünger gibi çekerek, zaten koyu olan deri bölgelerini koruma amacıyla daha da koyulaştırır. • Piyasada mevcut K-vitaminli kremlere dermatoloğunuz uygun görürse retinol eklenebilir. Bu lekelenmelerde, aşırı peeling ve lazer tedavilerinin fazla yeri yoktur.

GÜZELLİK SALONU

B E L L oAnunda

Sal Güzellik azırlık Yaza H yalarını n a p m a K yın... Kaçırma

RMDA YAZA FO ... GİRİN

3 AYLIK KURLARDA Diyetisyen Rehberliğinde 10 Seans Kavitasyon ve Masaj

1.000 TL

LAZER EPİLASYON TAM BACAK + GENiTAL + K.ALTI

990 TL

YAZI PÜRÜZSÜZ BİR CİLTLE KARŞILAYIN. Tasarımcılar İş Merkezi 1115 Sk. K:1 D:10 Esenyurt

T: 0212 620 64 54 G: 0535 086 38 03


Editör

Berrin Tavman berrin@yelpazeistanbul.com

“İKİZ OLMAK!..” Buna benzer sorular bize sıklıkla soruluyor. Biriniz düştüğünde diğerinizin de canı yanıyor mu?.. İçiniz sıkıldığında diğerinizde benzer şeyleri yaşıyor mu?.. Aynı anda aynı şeyleri yaşıyor musunuz?.. gibi. Ancak biz şimdiye kadar böyle bir deneyim yaşamadık. • İkizlerin çocukluklarından beri aynı kıyafetleri giyme gibi özellikleri var. Siz nasılsınız bu konuda?.. Çocukluğumuzda durum aynen belirttiğiniz gibiydi ama biz bundan hiç hoşlanmazdık. Her ne kadar ikiz olsanız da zevkleriniz farklı oluyor. Mesela Pınar daha soluk renklerden hoşlanıyor. Büyüdükçe akrabalar ve arkadaşlarımız artık aynı şeyleri hediye almamaya başladılar. Gelen hediyeleri biz zevkimize göre aramızda paylaşıyorduk. • Şimdi her ikinizde evlisiniz doğum günlerinizde ne yapıyorsunuz?..

Oldum olası ikizlerle ilgili aklıma gelen ilk duygu karşındaki birine baktığında sanki aynaya bakarmış gibi kendini görmenin nasıl bir duygu olduğudur. Bir de üzerine ki otoriteler bunun çok yanlış olduğunu düşünüyor çorabından tokasına kadar aynı kıyafetleri giydiğinizde aynadaki yansıma kusursuz oluyor. Benim ikiz kavramıyla tanışmam doğumumla başladı çünkü bende ikizim Ancak ikizim Zerrin ile birbirine hem fiziksel hem de ruhsal olarak o kadar tezat bir görüntü çiziyoruz ki çok zaman bırakın ikiz olduğumuzu kardeş olduğumuzu bile ispat için Nüfus Cüzdanlarımızı göstermek durumunda kalıyoruz. Bu derece aykırı olmamız nedeniyle ben kendimi hiç ikiz gibi hissetmedim ama ikizlere dair çok yazı okudum. Gözlem yaptım. Belki de bu nedenle hayatımın her evresinde mutlaka ikizler oldu bir şekilde… Şu anda çalıştığım şirkette kendi ekibimde olan Çınar‘ı ve satış ekibinde olan ikizi Pınar‘ı izlerken bu ayın konusunu İkiz Olmak yapmak istedim. Onlarla kısacık keyifli bir sohbetimiz oldu. Önce ikizlere sorulan en sık soruyu sordum onlara “Gerçekten birinizin hissettiğini diğerinizde hissediyor mu?..“

52

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

Biz halen doğum günlerimizi birlikte kutluyoruz. Bu bir alışkanlık oluyor diğer taraftan da ailelerimiz, akrabalarımız, ortak arkadaşlarımız her ikimize de gelmek istiyor doğal olarak. Bu nedenle ayrı kutlama yapmak zaten pek mümkün olamıyor. • Okul hayatınız nasıldı?.. İlkokulda aynı sınıftaydık, sonra ayrılmak istedik biraz kendimizi bulmak , arkadaşlarımızı farklılaştırmak için ortaokulda ayrıldık. Bizim için iyi bir deneyim oldu kişiliğimizin gelişmesi açısından, sonra lisede tekrar aynı sınıfa devam ettik. • Arkadaşlarınızla İlişkileriniz Nasıldı?.. Sizi Tek Kişi Gibi Görürler miydi?.. Mesela Birinizle Küsen Diğeriyle Küser mi?.. Küçükken bu yaşadığımız bir sorundu ama yetişkin olduğumuz dönemde hiç yaşamadık. • İlk kim evlendi?.. Nasıl bir duygu yaşadınız?.. İlk Pınar evlendi. Ben biraz özgürlük hissi yaşadım. Dolapların hepsi bana kaldı sanırım bu yine tüm kardeşlerin yaşadığı bir his olsa gerek.

• Peki bir de şu isim konusunu konuşalım. Acaba neden ikizlere illa ki kafiyeli isim koyarlar. Kesinlikle haklısınız ama herhalde genel eğilim bu yönde mesela bizim göbek adlarımızda Seda ve Eda Bir rahatsızlık duymuyoruz bu durumla ilgili... • Başka kardeşiniz var mı?.. Evet bizden 2.5 yaş küçük bir erkek kardeşimiz var. Biz üçüz gibi olduk bir dönem sonra, kardeşler arasında yaş farkının az olması çok önemli bir konu. Gerçi cinsiyette önemli iletişim yönünden. • İkiz olmanın sizce en güzel yanı nedir?.. Kendinizi hiç yalnız hissetmemek duygusu çok özel, Özellikle öğrenciliğin ilk yıllarında. Biliyorsunuz ki yanınızda her daim bir destek var. Aynı okulda okuyan kardeşlerde bu duyguyu belki yaşar ama ikizlerin duygusu daha farklıdır. Biz işi biraz daha ileri taşıdık mesai arkadaşı olduk aynı yerde çalışıyoruz. Şirketimiz bu anlamda çalışanları hem destekleyen hem de aile ortamı yaratabilen bir şirket ikimizde mutluyuz.


DERSLERİMİZ

İstanbul Amerikan ROBERT LİSESİ ve ABD’de HARVARD, PENNSYLVANIA, COLUMBIA, NEW YORK Üniversitelerinden mezun

UZMAN EĞİTİMCİLER tarafından verilir.

Başarınız İçin Bahçeşehir

İngilizce ve Bilgisayar Eğitim Danışmanlığı İngilizce Eğitim Programlarımız:

• TOEFL / IELTS / KPDS / ÜDS / YDS / SAT / GRE / ICAO • SBS Sınavları için ingilizce • Proficiency ( ingilizce hazırlık atlama ) • Genel Amaçlı İngilizce • Teknik İngilizce • Microsoft ve Cisco Bilgisayar ile destek ve uygulamalar Sertifika Sınavlarına Ön Hazırlık Detaylı Bilgi ve Randevu İçin: Bahçeşehir Atrium Mavi Çarşı 2. Kat, No:214 T:(0212) 669 52 63-64 Gsm: 0536 815 06 04

dökümleri

info@bahcesehirenglish.com


Aktüel

İstanbul'un Semt İsimleri Nereden Geliyor?.. Aksaray: Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler. Ahırkapı: Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi. Aşiyan: Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsça'da kuş yuvası anlamına gelen 'Aşiyan' isimli evinden alıyor. Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor. Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması. Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde. Beyazıt: Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından

54

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı. Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.

Bakırköy: Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı. Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor. Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı. Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi. Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor. Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın" denilmeye başlandı. Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti. Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor. Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam


Aktüel

Feri'den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı.

ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.

Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi.

Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı. Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu.

Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı. Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.

Horhor: Fatih'te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar. Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış. Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu

Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.

Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı. Teşvikiye: Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor.

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

55


Bu Röportajı Mutlaka Okumalısınız!.. Sokak Hayvanlarının Umudu Haytap Tarih Yazıyor... Bahçeşehir sakini ve bir HAYTAP gönüllüsü İlksen Çebi ile çok zor olan bir mücadele sürecini ve onun kahramanlarını konuştuk. insan merkezci bir yaklaşımdır. Ekosistemdeki tüm canlılar eşit yaşam hakkına sahiptir. Zincirin bir halkası zarar gördüğünde tüm zincir etkilenir. Hiçbiri önem sırasında birbirinin üstünde değildir ,söz konusu olan candır. İnsana verilen önemi de zaten doğaya olan yaklaşım belirler.

•Hayvan ve insan arasında nasıl bir bağ vardır?.. Toplumumuzda hayvana karşı nasıl bir bakış gelişmiştir?.. İnsanlarla diğer canlılar arasında içgüdüsel ve organik bir bağ vardır Bu bağ yeryüzünde yaşayan tüm canlı türlerinin oluşturduğu ekolojik yaşam birliğinden ve etkileşiminden gelmektedir. İlk çağlarda insan ve hayvanlar arasındaki bağ, sağladığı faydalardan dolayı sadece işlevsel boyuttaydı, zamanla duygusal bir bağa dönüştü. İnsan kendisini yeryüzünün efendisi gibi hissetse de yeryüzündeki canlı türlerinden biridir sadece. Hayvan ile arasındaki fark biyolojiktir, düşünmekonuşma yetisine sahiptir. Temelde aynı organizmanın farklı versiyonlarıdırlar fakat bazı insanlar bunu böyle görmez. Gerek içinde büyüdüğü kültür, gerek öğretilmiş davranışlar, gerek yanlış dini inançları kendisini üstün, hayvanı ise pis bir mahlukat gibi görüp, onun duyguları, fiziksel ihtiyaçları, ruhu, bilinci, yokmuşçasına davranmasına sebep olur. Bu bakış açısı rahatlıkla şiddet eylemlerine de dönüşebilir. Hayvanların yaşam hakkının neredeyse hiç sayılmadığı, toplumun bu bilince sahip olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Önemli olan hayvanı sevmek değil, bir canlı olarak yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu ortamı sağlamaktır.Bu bir ahlaki sorumluluktur. Biz insanoğluna düşen görev yaşam zincirinin en zayıf halkası olan, derdini dile getiremeyen, yeryüzünü paylaştığımız, bizlere yaşam veren bu değerli varlıkları huzur içinde yaşatmaktır. •İhtiyaç sahibi insanların hayvanlardan daha önemli olduğuna ve hayvanların değil önce onların önemsenmesi gerektiğine dair fikirlere ne diyorsunuz?.. Bu fikir, hayvanların trajedisinin yaratıcısı olan, varoluşa karşı evrensel bir bakış geliştirememiş

56

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

•Hayvana karşı şiddetin toplumsal uzantısı nasıldır?.. İşkence ve eziyete maruz kalan hayvanlar aynı şiddetin insana da yönelebileceğini gösteren acı örneklerdir. Bu şiddet potansiyelinin insana ve topluma uzanan boyutu bilinçsizce görülmemekte veya göz ardı edilmektedir. Şiddet potansiyeli arz eden kişilerde davranış bozukluğu vardır: Kişisel hak ve kuralları ısrarla ihlal ederler, başkalarının duygu ve iyiliklerini önemsemez, empati yapmazlar, saldırgan ve zarar verici şekilde hareket ederler. Katillerin, canilerin, sapıkların çocukluklarında davranış bozuklukları ve hayvanlara yaptıkları eziyet tespit edilmiştir.

•Çocukların pozitif gelişiminde hayvanların nasıl etkileri olabilir?.. Sevgiyle kurulan çocuk ve hayvan etkileşiminin çok olumlu sosyal ve psikolojik sonuçları vardır. Sorumluluk duyguları gelişir. Canlılara ve doğaya saygı ve sevgi duymayı öğrenirler. Sosyal özelliklerin yanında kişisel özellikleri gelişir, empati yeteneği oluşur bu da onun ileride insanları daha iyi anlamasını ve etkili iletişim kurmasını sağlar. Ayrıca doğum, kaza, hastalık, ölüm gibi hayata dair dersler alırlar.

•Hangi şartlar hayvan sahibi olmaya uygundur ve evcil hayvan nereden edinilebilir?.. Öncelikle şunu belirtmek gerekli; insanın hayvanlarla olan ilişkisi ev hayvanlarıyla sınırlı hale geliyor. Kapitalizmin insana dair her alanı endüstrileştirmesinden hayvanseverlikte nasibini aldı. Evcil hayvanlar ticari bir sektörün nesneleri oldular. Kaçak yollarla ve nice eziyetler çektirilerek getirilen hayvanlar fahiş fiyatlara satılıyorlar. PET SHOP denen ticari kapılar sokak hayvanı trajedisinin kaynağıdır. Bir heves uğruna alınan hayvanlar bakılamayınca yazlıklara, sokaklara, barınaklara terk edilmekteler.Bunun, ailenin bir ferdi gibi aidiyet duygusu taşıyan hayvanda yarattığı acı psikoloji tarif edilemez. •Kentleşmenin sokak hayvanlarının yaşamı üzerindeki etkisi nasıldır?.. Kentler yüksek bina ve yol yığıntısına dönüştükçe, mahallelerde etrafı çevrili, izole, kitlesel yerleşim siteleri halini aldıkça, gelişen imkanlar beraberinde kişisel ilişki kurma gereği ve isteği azaldıkça insan sadece kendi dünyasına yönelik yaşayarak toplumsal duyarlılığını yitirmeye başladı. Doğal alanların tahribi ve yapılaşmanın çoğalması, hayvanların yaşam alanlarını daraltmakta. Betonların arasında modern insanın hoyratlığına, umarsızlığına, rahatsız edici varlıklar olarak görülüp şikayet edilerek bazı belediye ekipleri tarafından bilinçsiz ve merhametsizce toplanmaya ve itlaflara maruzlar. Artık günlük yaşamımızın bir parçası olarak görmek istemiyor toplum onları. Halbuki eskiden mahallelerimizin maskotuydular, bekçisiydiler, çocukların arkadaşlarıydılar, bir sevgi ortamı vardı. Şimdi ise şehirler gibi ruhlarımızda betonlaşıyor... •Artan kentleşme sorunu içinde Belediyeler sokak hayvanları için üzerine düşen görevleri sizce yeterince yerine getiriyorlar mı?.. 5199 sayılı yasa ve Hayvanları Koruma Yönetmeliği’nin maddelerine göre Belediyelerin ve denetleyici İl Çevre Müdürlükleri’nin yerine getirmeleri gereken yükümlülükleri vardır. Fakat çoğunlukla bu görevler olması gerektiği gibi yerine getirilmiyor. Sokak hayvanlarının bakımı ve rehabilitasyonu için belediyelere gerekli ödenek temin edildiği halde bu ödenek amacı için kullanılmıyor bazılarınca. Aslında hayvan sevmeyen kazara veteriner olmuş bazı belediye veterinerlerinin yanlış uygulamaları ve yönlendirmeleri yüzünden veya iyi bir hayvan bakımevinin nasıl olacağının bilinmemesi yüzünden barınak denen ölüm kampları oluşmuş durumda. İnsanlar barınakları hayvanların tok ve rahat yaşadıkları, iyi bakıldıkları bir ortam zannediyorlar. Fakat buralar hasta,hamile, yavru, yaşlı, evinden yeni atılmış, agresif, sakin her tip hayvanın bir arada yığın halinde yaşam savaşı verdiği,birbirlerini parçaladığı, cahil ve sevgisiz çalışanların kötü


YGS-LYS-SBS ve

muamelelerine, keyiflerine terk edildiği , sadece hastalık ve acı üreten ölüm kampları maalesef... Belediyeler öncelikle, sokak hayvanlarından sorumlu tüm birimlerinin eğitilmesini sağlamalı ve bütçelerini zehirli etlere, iğnelere değil sokak hayvanlarının rehabilitasyonuna ve sorunun gerçek çözümüne harcamalıdır.

Arasınıf öğrencileri; Matematik ve Geometri

derslerinden Birebir Çalışma...

•İyi bir hayvan bakımevi nasıl olmalıdır?.. Bakımevi dendiğinde “beton fayans ve demir parmaklık” çağrıştırıyor belediye görevlileri için. İyi bir bakımevi doğala yakın koşullara sahip, geniş gezinti alanlarının, bitkilerin, toprağın olduğu hayvanların sağlık ve fiziksel özelliklerine göre ayrı bölümlerde bulunduğu yerdir. En önemlisi BAKIMEVLERİ HASTA-YAVRULU-YARALI-MAĞDUR ve EVİNDEN ATILMIŞ HAYVANLAR İÇİN olmalı, bunun dışındakiler 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve genelgeler gereği kısırlaştırılıp küpelenerek alındıkları yere bırakılmalı o yerlere de su ve beslenme odakları kurulmalıdır. •Türkiye’de doğa, çevre ve hayvan hakları ihlalleri konusunda faaliyet gösteren önemli bir sivil toplum kuruluşunun gönüllüsüsünüz. Bize HAYTAP’ı tanıtır mısınız?.. Nedir, ne yapar?.. Haytap Hayvan Hakları Federasyonu klasik “dernekçilik” anlayışından uzak derneklerin bir araya getirmiş olduğu ilk federasyondur. Türkiye’deki hayvan hakları ihlalleri ve sahipsiz hayvan konularında yapmayı hedeflediği özellikle halkla ilişkiler, eğitim, hukuk, devlet makamları ile görüşme, hayvan hakları üzerine seminerler verme konusunda bugüne kadar yerleşmiş bakış açısından daha farklı bir yapıya sahiptir. Kendilerini ifade edemeyen hayvanların da insanlar gibi etik ve hukuki özne olmalarını savunur. Haytap’ın hedefi tek tek sokaktaki hayvanlardan ilgilenmekten ziyade makro çalışmalar, ekip çalışmaları, ulusal çapta yüzbinlerce canlıyı etkileyen çalışmalar yapmaktır. Dava açmak, hukuki süreçleri takip etmek, lobicilik, eğitim ve halkla ilişkiler çalışmaları çok daha önemlidir. Yani Haytap bataklığın etrafındaki sineklerle değil, bataklığı kurutmakla ilgilidir. •Kimler Haytap’a katılabilir?.. Haytap’a katılmak için hayvansever olmak gerekmiyor, bilinçli bir yaşam hakkı savunucusu olmak, kurumsal hareket edebilen, dayanışmacı ve uzlaşmacı bir yapıya sahip olmak ve faydalı projeler üretebiliyor olmak yeterli. •Haytap’ın bugüne kadar ne gibi başarıları oldu?.. Haytap’ın en önemli başarısını hayvanlara karşı işlenen suçların Kabahatler Kanunu kapsamından çıkarılıp Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması konusunu Başbakanlık katına çıkarabilmiş olmasında görüyorum. Şu an TBMM’de Parlamento’da görüşülmektedir.Biz müjdeyi şimdiden almış gibiyiz.Neticenin beklenildiği gibi olacağından hiç kuşkum yok. Ayrıca Türkiye’nin her yerine en zor koşullarda bile yılmadan giden, halka, çocuklara, müftülüklere, belediyelere hayvan hakları konusunu anlatan,onları eğiten, sorunlara çözüm götüren “HAYTAP Bir Damla Yaşam” aracı ekibinin başarıları anlatmakla buraya sığmaz. Haytap ile işbirliğinde olan belediyeler çok önemli gelişmeler kaydettiler. Eğitim çalışmaları daha farkında ve duyarlı bir toplum oluşturacaktır. İğne ile kuyu kazmak kadar zor olsa da uzun vadede yaratacağı değeri bilmek en büyük haz... Haytap’ın başarıları her geçen gün büyüyor, Haytap bir tarih yazıyor. •Son olarak eklemek istediğiniz var mı?.. Hayatımızın farklı dönemlerinde bilgi ve farkındalığımızın arttığı idrak anları yaşarız. Bu röportaj umarım bu konuda farkındalık oluşmasına vesile olur ve yaşam zincirine iyilik halkaları eklenir. İnsan türünden olmayan canlıların sömürülmesine destek vermemekle, onların ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamakla olacaktır bu iyilik…

EĞİTİMDE BAŞARIYI YAKALAMAK İÇİN... • Öğrencinin akademik geçmişinin iyi “Analiz” edilmesi... • Öğrencinin düşünebilme “Güç”ünün tespit edilmesi... • “Hedef”lerin belirlenmesi... • Belirlenen hedefler doğrultusunda detaylı bir “Çalışma programı”nın oluşturulması... • Süreç içerisinde kullanılacak "Doğru" yayınların belirlenmesi... • İzlenen çalışma programı yardımıyla öğrencinin “Yetenek”lerinin açığa çıkarılması ve matematiksel düşünme becerisinin geliştirilmesi... • Belirli periyotlarla “Aile” ile durum değerlendirmesi yapılması gerektiğini düşünerek çalışmaktadır.

Ersin DOĞAN Kimdir?..

19 senelik dershane, özel ders ve yayıncılık tecrübesi ile çalıştığı kurumlarda zümre başkanlığı görevini üstlenen Ersin DOĞAN'ın bu kurumlara yazdığı test ve kitapların dışında kendi adına piyasada yayımlanan altı adet kitabı bulunmaktadır.

Ersin DOĞAN’ın Yanımlanmış Kitapları; GEOMETRİ

GEOMETRİ

GEOMETRİ

GEOMETRİ

ERSİN DOĞAN

ERSİN DOĞAN

ERSİN DOĞAN

ERSİN DOĞAN

İNTEGRAL

TÜREV

0532 415 80 42 ersindogan46@gmail.com Spradon Kuleler A1 Bahçeşehir “Talep edenlere Ücretsiz Eğitim Danışmanlığı verilir.”


Eğitim

Çocuklara Okumayı Sevdiren Kitaplar!.. "Televizyon, bilgisayar varken, çocuklar nasıl kitap okur?.." diyorsanız, sesli kitapların onlar üzerindeki cazibesinden habersizsiniz demektir...

Ağaç yaşken eğilir. Çocuklara kitap sevgisini küçük yaşta aşılamak bu bakımdan çok önemli. Eğer gelecekte saygın ve bilgi sahibi insanlar olmasını arzu ediyorsunuz, onlara kitabı sevdirmenin önemini tartışmaya gerek yok.

Kitapların illüstrasyonu ünlü ressam ve illüstratör Uğur köse tarafından yapıldı. Kitapların içeriğinde kayıtlı orijinal şarkıların besteleri müzisyen Metin Ceyhan tarafından yapıldı.

"Bir yanda televizyon, bir yanda bilgisayar, bir yanda oyun konsolları varken bu mümkün mü?.." diye soruyorsanız, bu sorunun cevabı; "Zor ama imkansız değil." Sesli kitaplar, hele de çocukların televizyon ekranlarından tanıdığı kahramanlar üzerine kurgulanmış hikayelerle oluşturulmuş sesli kitaplar, çocuklara kitap okumayı sevdirebilmek için en iyi alternatif. Hemen her yaş grubuna hitap eden sesli kitaplar, çocukları hem klasik kitap şeklini sevdiriyor, hem gereken zamanda gereken ses düğmesine basmasını sağlayarak algılarını, yetenekleri ve kendine güvenini geliştiriyor hem de oyur oynar gibi kitap okuma zevkini çıkartmasını sağlıyor. Uzman görüşleri doğrultusunda geliştirilen konuşan kitapların, küçük yaştan itibaren çocuklara kitap sevgisi kazandırma, alet kullanma, kavramsallaştırma, bağlantı kurma gibi birçok beceriyi kazandırmanın yanı sıra kişilik gelişimine büyük katkılar sunacağına inanılıyor. Kitapçı raflarının yanı sıra ve oyuncak mağazalarında satışa sunulan konuşan kitaplar, özellikle küçük yaştaki çocuklarına oyuncak arayışındaki ebeveynler için ideal birer hediye. ARTUR SERİSİ... Serinin kitapları; Arthur'un Bisikleti, Arthur'un Müzik Grubu, Arthur'un Bahçesi, Arthur Kampta, Arthur Odasını Topluyor adlarını taşıyor.

58

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

Arthur'un Bahçesi... Konusu: Çok televizyon izlemenin zararları. 14 sayfadan oluşan, pırıl pırıl baskılı, selefonlu ve sert kapak ciltlemesi ile serinin bu kitabı televizyon izleme alışkanlığı üzerine eğitici bir kitap. Çocuklara şarkılar ve efektler ile çok televizyon izlemek yerine daha insan ilişkileri odaklı işler yapmanın yararları üzerine nefis bir öykü anlatan Arthurun Bahçesi kitabı toplam 3 konuşu şarkı, 2 efekt ve birer sorun ve tavsiye cümlesi içeren ses kaydı ile tüketiciye sunulmaktadır. Arthur Odasını Temizliyor... Konusu: Oda ve oyuncak/eşyalarımızı düzenli tutma. 14 sayfadan oluşan, pırıl pırıl baskılı, selefonlu ve sert kapak ciltlemesi ile serinin bu odamızı ve eşyalarımızı düzenli tutmak üzerine eğitici bir kitap. Çocuklara şarkılar ve efektler ile, ebeveynlerin en çok şikayet konusu yaptıkları oda dağınıklığı üzerine ne-

fis bir öykü anlatan Arthur Odasını Temizliyor kitabı toplam 3 konuşu şarkı, 2 efekt ve birer sorun ve tavsiye cümlesi içeren ses kaydı ile tüketiciye sunulmaktadır. Arthur'un Bisikleti... Konusu: Eski eşyaların tekrar kullanımı. 14 sayfadan oluşan, pırıl pırıl baskılı, selefonlu ve sert kapak ciltlemesi ile serinin bu kitabı eski eşyaların tekrar kullanımı üzerine eğitici bir kitap. Çocuklara şarkılar ve efektler ile eski eşyaları hemen atmamak ve tekrar kullanımı üzerine nefis bir öykü anlatan Arthurun Bisikleti kitabı toplam 3 konuşu şarkı, 2 efekt ve birer sorun ve tavsiye cümlesi içeren ses kaydı ile tüketiciye sunulmaktadır. Arthur Kampta... Konusu: Önyargının zararları. 14 sayfadan oluşan, pırıl pırıl baskılı, selefonlu ve sert kapak ciltlemesi ile serinin bu kitabı önyargılar ve acele verilen kararların yanlışlığı üzerine eğitici bir kitap. Çocuklara şarkılar ve efektler ile başkaları hakkında yargılara varırken daha dikkatli olmak ve önyargılı olmamak üzerine nefis bir öykü anlatan Arthur Kampta kitabı toplam 3 konuşu şarkı, 2 efekt ve birer sorun ve tavsiye cümlesi içeren ses kaydı ile tüketiciye sunulmaktadır. Arthur'un Müzik Grubu (sesli kitap)... Konusu: Paylaşım ve birliktelik. 14 sayfadan oluşan, pırıl pırıl baskılı, selefonlu ve sert kapak ciltlemesi ile serinin bu kitabı paylaşım, saygı ve birliktelik üzerine eğitici bir kitap. Çocuklara şarkılar ve efektler ile birlikte hareket etmenin, paylaşmanın ve karşımızdakine saygı duymanın önemi üzerine nefis bir öykü anlatan Arthurun Müzik Grubu toplam 3 konuşu şarkı, 2 efekt ve birer sorun ve tavsiye cümlesi içeren ses kaydı ile tüketiciye sunulmaktadır.


CEMAL TEMEL ÇOCUĞUNUZ CAN İLE TAŞITLARI TANIYOR... Taşıtlar serisinde; Can adlı kahramanın kısa serüvenleri eşliğinde çocuklar taşıtların işlevlerini oynayarak algılama ve tanıma şansı buluyorlar.

TAKViYE EĞiTiM MERKEZi

Hava Taşıtları: Kitabın kahramanı Can bu öyküde uçak, pervaneli uçak, helikopter ve paraşüt araçlarını tanımaktadır. Yarış Taşıtları: Kitabın kahramanı Can bu öyküde sırası ile araba, motosiklet, yarış arabası ve go kart araçlarını tanıtıyor. İnşaat Araçları: Kitabın kahramanı Can bu öyküde inşaat araçlarını tanımaktadır. Sırası ile kazıcı kepçe, kamyon, kırıcı ve vinci çocuklar ile tanıştırıyor. Deniz Taşıtları: Kitabın kahramanı Can bu öyküde deniz araçlarını tanımaktadır. Sırası ile yelkenli, hız motoru, vapur ve sandalı tanımaktadır. Acil Durum Taşıtları: Kahramanımız can acil durum araçlarını tanımaktadır. Sırası ile polis aracı, ambulans, itfaiye ve çekici aracı tanımaktadır. ÇOCUĞUNUZ GÜL İLE HAYVANLARI TANIYOR... Hayvanlar serisinde Gül adlı kahraman, kısa serüvenler eşliğinde hayvanları çocuklarla tanıştırıyor. Hayvanat Bahçesi: Kitabın kahramanı Gül, hayvanat bahçesine yaptığı bir gezi ile hayvanat bahçesinde yaşayan hayvanları sesleri ile birlikte tanımakta. Kitapta sırası ile sincap, kaplan, timsah ve yılan işlenmiş. Evcil Hayvanlar: Kitabın kahramanı Gül, bu kitapta evde beslenen hayvanları tanımakta. Kitapta sırası ile kedi, köpek, muhabbet kuşu ve papağan işlenmiş. Kuşlar: Kitabın kahramanı Gül, bu kitapta kuşları tanıtıyor. Kitapta sırası ile güvercin, serçe, karga ve leylek işlenmiş. Sirk Hayvanları: Kitabın kahramanı Gül, bu kitaptaki serüveninde sirk hayvanları ile tanışıyor. Kitapta sırası ile ayı, fil, aslan ve maymun işlenmiş. Çiftlik Hayvanları: Kitabın kahramanı Gül, bu kitaptaki serüveninde hayvanat bahçesinde. Gül bu serüveninde sırası ile horoz, inek, at ve koyunla tanışıyor. YUP Pİ İLE EĞLENEREK ÖĞRENME İMKANI... Yup Pi minik çocukların basit kavramları öğrenebilmesi için ideal bir oyun arkadaşı. 6 kitaplık bu seride kahraman Yup pi, çocukları gün, ay, yıl, saat, renkler, yönler ve sağ, sol kavramları ile buluşturuyor ve bu kavramları onlara algılattırmaya gayret ediyor.

Boğaziçi Mezunu, 35 yıllık Deneyimli, Bahçeşehir’de Devlet Lisesinden Emekli • HER SEVİYEDE TÜM DERSLERDEN OKULA TAKVİYE... • UZMAN KADRODAN, EVİNİZDE VEYA KURUMUMUZDA GARANTİLİ EĞİTİM... • DENEME DERSLERİMİZ ÜCRETSİZDİR. • ÖĞRENCİYE REHBERLİK YAPILARAK, SİSTEMLİ VE PROGRAMLI ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ KAVRATILIR. • DERSLERİMİZ BİREBİR VEYA MAKSİMUM 4’ER KİŞİLİK SINIFLARDA VERİLMEKTEDİR.

BiZiMLE TANIŞMADAN KARAR VERMEYiNiZ!.. 1.CADDE ADAY KONUT B-2 NO:28/1 BAHÇEŞEHiR-iSTANBUL

607 27 04 - 607 27 05 0532 648 75 21 www.cemaltemel.com cemaltemel@e-reklams.com


Eğitim

Çocuğunuz 12 Adımda Özgüven Sahibi Olsun!.. Çocuğunuzun, hem okul hayatında hem de hayat okulunda başarılı olmasını, toplum içinde kendini rahat ifade edebilmesini, hakkını aramasını, toplumsal duyarlılığının artmasını, kendine ve çevresine karşı farkındalığının oluşmasını, yaşıtlarına göre fark yaratmasını istiyor musunuz?.. Cevabınız evet ise 12 adımda çocuğunuza özgüven kazandırabilirsiniz.

Öğrenme Terapisti Psikolog İnci Özkoray; Okula başlama yaşının gittikçe azaldığını, aileler açısından başarısızlıkların olumlu karşılanmadığını, dolayısıyla çocukların bu tempoya ayak uydurabilmesi için güçlü sinirlere, kalıcı bir özgüvene ihtiyaçları olduğunu vurguluyor. Özgüvenin çocukta, ait olma hissi, kendi bildiğine inanma, takdir edildiğini görme gibi duyumlarla başladığını, gelecekte ise bir hayat öpücüğü kadar önem taşıdığının altını çiziyor. Güçlü bir öz farkındalık ve özgüvenin temel yapı taşlarının ise aile içinde yerleştiğini belirtiyor. Özgüven Nasıl Gelişiyor?.. Öğrenme Terapisti Psikolog İnci Özkoray; Çocuğun ilk derin ilişkisini anne ve baba ile kurduğunu, ilk muhatabı olan bu kişilerle sorunlar yaşadığında, bocaladığında zorlandığını vurguluyor.

12 ADIMDA ÖZGÜVEN...

ve bunu onun duyması yeterli olacaktır.

1- Şartsız Sevmek: Çocuğunuzu şartsız sevin.

8- Kıyaslamalardan Kaçınmak: “Neden kız kardeşin gibi uslu olamıyorsun?..”, “Neden Ali gibi çalışmıyorsun?..” gibi örnekler çocuğunuza başarısız olduğu şeyleri hatırlatacak, utanç duyma, kıskanma gibi olumsuz hislerle kendi öz değerlerini indirgemesine sebep olacaktır.

2- Güvenmek: Ona güvenin. Sorumluluk alıp başarı hissini yakalamasına yardımcı olun. 3- Dikkatli Dinlemek: Çocuğunuzun anlattıklarını dikkatli ve kesintisiz dinleyebilmek için zaman ayırın ve onu göz teması kurarak dinleyin. 4- Sınırlar Koymak: Bazı kuralları koymanız gerekecektir. Uyarılarınızı tekrar etmekten kaçınmayın. Kararlı ve açık bir şekilde uyarın ve kendisinin doğru davranacağına güvendiğinizi hissettirin. 5- Sınırlı riskler almasını desteklemek: Çocuğunuzun değişik yemekleri denemek, yeni bir arkadaş edinmek, bisiklete binmek gibi yeni deneyimlerde bulunmasını destekleyin.

Ailenin sorunlara yaklaşım biçimleri çocuk için çok önemli bir rol model oluyor. Çevresindeki olaylara nasıl yaklaşması gerektiğini, çatışma ve zorluklarla nasıl ustaca baş edebileceğini işte bu rol model belirliyor.

6- Yanlışlara Geçiş Serbestliği: Risk almaya başlayınca tabii ki yanlışlar da eşlik edecektir. Bunlar onun özgüveni için değerli yaşantılardır. Yanlışlarını bağışlamanız çocuğunuzun kendi hataları ile daha kolay baş edebilmesini sağlayacaktır.

Çocuk ancak ailesinin desteği ile yüksek bir özgüvene sahip olma şansını yakalayabiliyor.

7- Pozitifi Yüceltmek: Her çocuk cesaret bekliyor. Onun iyi başardığı şeyleri övmeniz

60

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

9- Seçici olmak, her şeyi kabullenmemek: Her şeyi beğenmeyiniz!.. 10- Hislerinizi açık yaşayın: Hislerinizi gösterin, gizlemeye çalışmayın. Kızmak, kavga etmek, üzülmek ve sevinmek her ailede olabilecek ruh halleridir ve normaldir. Sakinleştiğinizde ve neşeniz yerine geldiğinde çocuğunuz da bu ruh hallerini aynen hissedecektir. Bu da özgüveni güçlendiren bir örnektir. 11- Empati: Çocuğunuz kendisini başkaları ya da kardeşi ile kıyasladığı zaman ona yakınlık gösterin ve artı özelliklerini övün. 12- Cesaret Vermek: Cesaret vermek ilerlemeyi takdir etmektir, sadece başarıyı değil. Övgü ile cesaretlendirmek arasında fark vardır. Birincisi yapılan işi ödüllendirirken diğeri kişiyi ödüllendirir.


ANAOKULU İLKÖĞRETİM AKŞAM LİSESİ • Kaliteli Eğitim uygun ücretlerle Tay Koleji’nde •

Türkiye'de bir ilk, Tay Koleji’nde Çocuk Trafik Pisti hizmete girdi. Eğitim-öğretim modelini yaparak ve yaşayarak benimsemiş olan Tay Koleji bu anlayışını öğrencilerinin trafik eğitimi konusunda bilgi almaları için bir minyatür trafik eğitim pisti kurdu. Kolej içerisine inşa edilen pist ile öğrenciler bundan böyle trafik ile ilgili bilgileri uygulamalı olarak öğrenebilecekler.

Alternatifsiz değilsiniz!.. Namık Kemal Mh. Ekin Cd. No: 13 Torium Yanı| İSTANBUL | TÜRKİYE T: (0212) 690 92 07 F: (0212) 690 92 08 Gsm: 0554 534 37 02

www.taykoleji.com - info@taykoleji.com


Aktüel

Yaratıcılığın Temelinde Yalnızlık Yatıyor... Yaratıcılığın sırrı çözüldü. Çözüm yalnız kalıp kendi kendine düşünmek.

Geçenlerde Time dergisine konuşan Başkan Obama, soğuk ve mesafeli tarzı ve Temsilciler Meclisi Başkanı John A. Boehner ile ilişkilerinin kötü olduğu iddialarına cevap verdi. “Aslında Kongre ile ilişkilerde önemli olan kişisel bağlar değil. Bana sorarsanız, bu tür eleştirilerin temelinde benim Washington’daki partilerin çoğuna gitmemem yatıyor. Bu yüzden Washington basını belki de onlarla çok da zaman geçirmediğimi düşünüp benim soğuk ve ilgisiz olduğum sonucuna varıyor” dedi. Belki de bu çok daha verimli çalıştığı anlamına geliyor. Araştırmalara göre insanlar tek başlarına zaman geçirince çok daha yaratıcı ve verimli oluyor. İnternette dolaşan açık ofis, sosyal medya ve grup çalışmalarını destekleyen makalelere rağmen inovasyon, başarı ve kavramanın temelinde yalnız kalmak yatıyor olabilir. “Sessizlik: Susmayı Beceremeyen Bir Dünyada İçe Kapanıkların Gücü” adlı kitabın yazarı Susan Cain, “Kültürel olarak karizmadan o kadar etkileniyoruz ki, yaratıcılık sürecinin sessiz olması gereken kısmını unutuyoruz” diyor. Cain, büyük bir bulmacanın ayrı bölümlerini çözen insanların oluşturduğu bir grupta olmanın verimli olabileceğini söylü-

62

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

yor. Ancak bitmeyen toplantılar veya video konferanslarıyla zamanınızı harcadığınız bir ofiste çalışma arkadaşlarınızın ses ve bakışlarıyla dikkatinizin dağılmasının da mümkün olduğunu söylüyor. Cain, “Araştırmalara göre açık ofisler çalışanları daha sinirli, güvensiz ve dikkatsiz yapıyor” diyor.

araştırmacıların “işbirlikçi saplantı” adını verdiği bir süreç, grup üyelerinin birbirlerinin fikirlerini kopyalamasına yol açıyor. Peki tüm üyelerin tek bir fikre odaklanmasını nasıl önleyebiliriz?..

Ayrıca bu tür çalışanların yüksek tansiyon, stres, nezle ve yorgunluktan muzdarip olma ve hata yapma riski artıyor. Ancak yine de insanlar ortak alanlarda sürekli bir araya gelip fikir alışverişinde bulunuyor. Bu tür beraberliklerin yaratıcılığı ve verimliliği artırdığı düşünülüyor. Geçen ay The New Yorker’a yazan Jonah Lehrer, “İster beğenin, ister beğenmeyin. Yaratıcılık büyük oranda bir grup süreci oldu” dedi.

New Yorklu bir pazarlama uzmanı olan Mark Trippetti, geçenlerde Colorado’da ücra bir dağ merkezine girip bir ay boyunca dizüstü bilgisayarını ve iPhone’nunu kullanmadı. Bu süre boyunca yaptıkları meditasyon ve mantra söylemekten ibaretti. Tripetti, “Buradaki ana fikir, kendinize yakından bir bakıp gerçekten nasıl bir insan olduğunuzu anlamak” diyor.

Ancak Texaslı araştırmacılar Nicholas Kohn ve Steven Smith’in geçenlerde yayınladığı bir çalışmaya göre, fikir alışverişinde bulunmak verimsiz bir süreç. Peki, buradaki problem ne?.. Özetle: Diğer insanlar. Bir grupta kişiler ya tek bir fikre odaklanıp alternatiflerle ilgilenmiyor ya da tembellik yapıp diğer insanların tüm işi yapmasını bekliyor. Ve sonuç olarak

Çözüm yalnız kalıp kendi kendine düşünmek.

Tibet Budizm’inde “lerung” adı verilen bu inzivaya çekilme tekniği, son zamanlarda son derece popüler. Meditasyon ve inziva merkezleri, geceliği 25 ila 35 dolara yorgun profesyonellere nefes alma şansı sunuyor. Connecticut’ta bir bankada çalışan Tai Pimputkar, Vermont’taki Karme Choling Shambhala Meditasyon Merkezi’nde tek başına 8 gün kaldı. Pimputkar, “Kendin için neyin sağlıklı olduğunu ve hayatından neyi çıkarıp neyi saklayacağını anlıyorsun” diyor.


!

HER GÜNE FARKLI BiR PROJE PROJE PAZARTESi SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

: YARATICI DRAMA - WOLDORF : SOSYAL SORUMLULUK - MÜZiK - STARYLiNE : KiŞiSEL ZAMAN, FARKINDALIK, YOGA : FARKLI KÜLTÜRLERE YOLCULUK, REGGiO EMiLiA : HOBi, AKIL OYUNLARI, BECERi ÇALIŞMALARI

0-3 YAŞ ANNELi

OYUN GRUBU • 0-3 YAŞ ÇOCUKLARININ HAFTA SONU VE HAFTA iÇi AiLELERi iLE BiRLiKTE KATILABiLECEKLERi SICAK BiR OYUN SAATiDiR.

NEMZ 2. DÖ I LARIM KAYIT

HIZLA M DEVA ... R EDiYO

• GERÇEK NESNE VE OBJELERLE ÇALIŞMA... • SiZDE ÇOCUĞUNUZLA MUTLU VE EĞLENCELi BiR 2 SAAT GEÇiRMEK iSTEMEZMiSiNiZ?..

Akasya 11 Villa 3 Bahçeşehir-İstanbul T: (0212) 608 11 42 - (0212) 669 90 95 www.istanbulpark-anaokulu.com


Sağlık

Kimler Daha Yaratıcıdır?.. Dünyaya önyargısız, özgün bakabilirler, yeni deneyimlere ve maceralara açık, belirsizliklere tahammül ederler... Peki kimler daha yaratıcıdır?..

nın başkalarının göremediği şeyleri yaratıcı bireyin görebilmesini sağladığını böylece de bu kişilerin etraflarına gelenekçiliğin at gözlükleriyle bakmayacaklarını kaydediyor.

Bunlar yaratıcı olan kişilerin özelliklerinden sadece bir kaçı. Herkes yaratıcı olabilir mi?.. Kimler yaratıcı olabilir ve bunun için ne yapmalı?.. Yrd. Doç. Dr. Fuat Beşkardeş yaratıcı kişileri ve özelliklerini anlattı... NPistanbul Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fuat Beşkardeş yaratıcı kişilerin temel özelliklerinin deneyime ve maceraya açık olma, asilik ve bireysellik olarak tanımlıyor. Öyle ki bu kişilerde duyarlılık, ısrarcılık ve merak normalden çok daha fazla. Yaratıcı kişilerin dünyaya önyargısız ve özgün şekilde bakmaya eğilimli kişiler olduklarının altını çizen Beşkardeş, yeni deneyimlere açık olma-

64

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

Yaratıcı kişiler ve özelliklerine ilişkin ise Yrd. Doç. Dr. Fuat Beşkardeş şunları ekliyor; • Deneyim ve maceraya açık olanlar belirsizliklere tahammül edebilirler. • Siyah ve beyazın mutlakiyetine muhtaç değildirler, grinin tonlarında oldukça mutludurlar. • Cevaplanmamış sorular ve bulanık sınırlarla dolu bir dünyada yaşamak onlara daha fazla zevk verir. • Maceraperesttirler, keşfetmeyi severler, keşfederken de sosyal geleneklerin sınırlarını zorlayabilirler. Yaratıcılığı Besleyen Çevre... • Özgürlük, yenilik ve sınırda olma hissi: Örneğin rönesans floransası,’Her çeşit bilgi beni ilgilendirir. • Yaratıcı bir toplulukla iletişim: Yaratıcı beyin yeni bağlantılar kurup yeni fikirler üretir. • Özgür ve adil bir rekabet ortamı • Ustalar ve hamilerle beraber olabilme • Ekonomik refah Daha İyi Beyinler Geliştirmek İçin Öneriler... • Beyin her değişiklikte yeni bir şeyler öğrenir.

• Beyin hücreleri arasında yeni bağlantılar oluşur. Bunun için alışkanlıkların getirdiği rutinden kurtulabilmek için sürekli yaptığımız şeylerden farklı bir şeyler yapmak faydalı olabilir. Yani bazen her zaman dinlenilenden farklı müzikler dinlenilebilir hiç okumadığımız ilgimizi çekmeyen konularla ilgili bir şeyler okunabilir. • İşyerine ya da eve her zaman gidilenden farklı bir yoldan gidilebilir. • Yeni ve bilmediğiniz bir bilgi sahası seçip derinlemesine keşfe çıkın. • Her gün meditasyon yapmaya ya da "Yalnızca düşünmeye" zaman ayırın. • Gözlem yapma ve tanımlama alıştırmaları yapın. • İmgeleme alıştırmaları yapın. • TV’yi kapatın, çocuklarınızla birlikte etkileşim içinde okuyun. • İlginç sorular sorun. • Dışarı çıkıp doğal yaşamı izleyin. En güzel sözü Mevlana söylemiş: Her gün yeni bir yere göçmek ne iyi, Her gün yeni bir yere konmak ne güzel, Bulanmadan donmadan akmak ne hoş, Dünle beraber gitti cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım...


E C Z i L i G N i “ Englis h is easy NOW ”

SPEAKING PROGRAM

Özel Derslerde Çok Uygun Fiyatlar

YOUNG LEARNERT

İlköğretim Öğrencilerine Özel 7 Kişilik Sınıflarda Hafta İçi Kursları Gölet Yolu Badem 16 Villa 01 Bahçeşehir - İSTANBUL (Eski Bahçeşehir Üniversitesi Öğrenci Yurdu Karşısı)

669 00 71


ETKiNLiK TAKViMi MART 2012

04 MART ‘12 Saat - 13:00

ÇOCUK OYUNU FARELİ KÖYÜN KAVALCISI

Ülkenin birinde bir köy varmış, bu köydeki halk mutlu günlerini geçirirken bir gün köyü sevimli fareler basar. Komik Fareler köydeki bütün evleri ve dükkanları ele geçirirler. Fırıncı’nın ekmekleri, Bakkal’ın peynirleri, Manav’ın meyve-sebzeleri hepsi sevimli fareler tarafından yenir. Danslar, şarkılarla şirin fareler ve insanlar arasında kovalamaca başlar. Bu durumdan rahatsız olan halk bir çözüm aramak için toplanırlar. Çözüm olarak Kral’ın huzuruna çıkıp ondan yardım istemeye karar verirler.

18

MART ‘12 Saat - 13:00

ÇOCUK OYUNU OYUNCAKLAR

Bozuldukları için bir rafa atılan oyuncaklar artık işe yaramadıkları için çok üzgündürler ama yaz gelince açılan pencereden tesadüfen eve giren uğur böceği ile bir anda hayatları değişir. Çünkü Uğur böceğinin tamir etme yeteneği vardır. Bozuk oyuncaklarla dost olan Uğur böceği, onları teker, teker tamir etmeye başlar. Bu arada çocuklara yeni bir robot oyuncak alınmıştır. Bu robot, bozuk oyuncakların tamir olduğunu görünce gözden düşmemek için, bir gece tamir olan oyuncakları tekrar bozar.

11

MART ‘12 Saat - 20:30

KONSER CAN BONOMO

13

MART ‘12 Saat - 20:30

TİYATRO VAN GOGH

17

MART ‘12 Saat - 20:30

KONSER ZUHAL OLCAY

Eurovision temsilcimiz CAN BONOMO, 11 Mart’ta Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde! 57. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil edecek olan Can Bonomo, Alaturka nağmelerden indie melodilere gezinen, zengin ve müzikal olarak çok renkli sahnesi ile dinleyicilerin kulakları için yine bir ziyafet sunmaya hazırlanıyor!Farklı ve cesur müzik çalışmaları ve internet üzerinden gerçekleştirdiği online konserler ile dikkatleri çeken Bonomo, 11 Mart’ta Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde sahne alacak.

Van Gogh’un resme başlamasından intiharına kadar geçen süreye, aşklarına, resim tutkusuna, kardeşi ile mektuplaşmalarına, Van Gogh’un atölyesinde yakından tanık olacaksınız... “Bir yüzden sevgi çıkarılabilir mi ya da bir yüze sevgi eklenebilir mi?..” Hakan Gerçek: Ben de bu müthiş ressamı sahneye taşıyorum ve soruyorum: “Onun hakkında ne düşündüğümü aktarmak istedim. Bilmiyorum, bilemiyorum başarabildim mi?..”

Duru sesi ve dinamizmi ile büyük beğeni toplayan Zuhal Olcay, en az oyunculuk kadar başarılı olduğu yorumculuğuyla, sevenlerine keyifli bir konser verecek.

20

24

25

ÇOCUK OYUNU

27

TİYATRO

MART ‘12 Saat - 20:30

TİYATRO ÜSTÜN DÖKMEN KÜÇÜK ŞEYLER

Gösteri Prof. Dr. Üstün Dökmen’ in akademik bilgileri ve gözlemlerini paylaşacağı, eğlenceli parodilerle renklendirilmiş, zaman zaman seyircinin katılımıyla interaktif bir boyuta taşınan, bilgilenmenin aynı zamanda çok eğlenceli bir süreç olabileceğini gösteren teatral şov tasarlanmıştır. Toplumda bizi oluşturmada, takım kurmada, ekip olmada ve sinerji arttırmada sağlıklı iletişim ve uzlaşmanın önemi toplumda ve ailede ortaya çıkan iletişim çatışmaları ve çözüm yolları açısından duyguları fark etme, ifade etme ve kontrol etme.

MART ‘12 Saat - 20:30

KONSER EZGİNİN GÜNLÜĞÜ

Ezginin Günlüğü için Sunay Akın’ın dizeleridir, Ezginin Günlüğü’nün kapağı ne renktir, bilemem... Çünkü bu günlük hiç kapanmamıştır, sürekli açıktır sayfaları. Şunu söyleyebilirim yalnızca; Sayfalarından biri Asya, öteki Avrupa kıtasıdır. Tam ortasından da bir deniz akar, gider. Ezginin Günlüğü İstanbul, İstanbul Ezginin Günlüğüdür. Bu yüzden, sayfaları çevirirken bir bakarsınız ki, yosun kokmaktadır parmaklarınız. 24 Mart Cumartesi Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde.

Sevilen sanatçıya konserde kendisine Gürol Ağırbaş, Cem Tuncer, Birol Ağırbaş, Tolga Kılıç, Göksun Çavdar ve Levent Bursalı eşlik edecek. 17 Mart Cumartesi akşamı saat 20:30 Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde...

MART ‘12 Saat - 13:00

MART ‘12 Saat - 20:30

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ

GENCO ERKAL KEREM GİBİ



Sağlık

Tükenmişlik Sendromundan Kurtulun!.. Son zamanlarda kendinizi sürekli mutsuz, huzursuz, yorgun hissediyorsanız, çok çabuk sinirlenip geriliyorsanız, hayattan zevk alamıyorsanız, sabahları işe gitmek zor geliyor hatta işe gitmemek için bahaneler bulmaya çalışıyorsanız, işinize olan motivasyonunuzu kaybettiyseniz dikkat! Tükenmişlik Sendromu yaşıyorsunuz demektir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Ayşegül Tohumcu'nun verdiği bilgilere göre, tükenmişlik Sendromu ilk kez 1974 yılında psikolog Herbert Freudenberger tarafından, “uzun dönemli karşılanmamış iş stresine bağlı olarak, duygusal ve fiziksel enerji tükenmesiyle karakterize patolojik durum” olarak tanımlandı. Kimler Risk Altında?.. Tükenmişlik Sendromu, günümüzün yoğun ve stresli iş ortamında, pek çok insanın kariyerlerinin bir döneminde karşılaştığı bir sorundur. En çok doğrudan insana hizmet verilen meslek mensuplarında, özellikle sağlık çalışanlarında, öğretmenlerde, psikologlar ve çocuk bakıcılarında, idarecilerde, bankacılarda görülmektedir. Hem kişisel hem de işe ait özellikler Tükenmişlik sendromuna zemin hazırlamaktadır. Her şeyi mükemmel olarak yapmaya çalışan, esneklik gösteremeyen, takıntılı ve ayrıntıları çok fazla önemseyen kişilerde tükenmişlik daha sık görülür. İşe ait özellikler arasında da, devamlı sayılarla çalışma, çalışma saatlerinin uzun olması, güçlü bir rekabet ortamı sayılabilir. Kendinize Yeterince Zaman Ayırıyor musunuz?.. Tükenmişlik sendromu fiziksel, duygusal

68

Yelpaze Bahçeşehir I 29 Şubat ‘12

ve zihinsel bulgu ve belirtiler içerir. Fiziksel tükenmişlik belirtileri; kronik yorgunluk, güçsüzlük, enerji kaybı, yıpranma, hastalıklara daha hassas olma, sık baş ağrıları, bulantı, kas krampları, bel ağrısı, uyku bozuklukları gibi değişik sorun ve yakınmaları içerir. Duygusal tükenmişlik bulguları depresif duygulanım, desteksiz, güvensiz hissetme, ümitsizlik, evde gerilim ve tartışma artışı, kızgınlık, sabırsızlık, huzursuzluk gibi negatif duygulanımlarda artış, nezaket, saygı ve arkadaşlık gibi pozitif duygulanımlarda azalma içermektedir. Zihinsel tükenmişlik bulguları doyumsuzluk, kendine, işine ve genel olarak yaşama karşı negatif tutumlar içerebilir. Sonuçta işi bırakma, savsaklama gibi davranışlar görülebilir. Son yıllarda Tükenmişlik sendromunda ciddi bir artış görülmekte çünkü çok çalışmak amaç ve değer haline getirilmekte ve insanlar kendilerine gerekli nitelikli zamanı ayırmamaktadır. Kendine zaman ayırma olarak görülen yoğun ve yorucu spor egzersizleri ise zamanla bir iş veya görev gibi yapılmakta ve kişiyi tüketmeye devam etmektedir. Tükenmişlik Sendromuna Çözüm: Orijinal Yoga Sistemi... En eski kişisel gelişim ve sağlık sistemi olan

“Orijinal Yoga Sistemi” tükenmişlik sendromu ile baş edebilmek için mükemmel ve işe yarar çözümler sunmaktadır. Orijinal Yoga Sistemi’nde her yaştaki ve her durumdaki insan için uygun milyonlarca nefes, biyoenerji, duruş, konsantrasyon, gevşeme teknikleri vardır. Bu teknikler, düzenli uygulandığında, öncelikle kas, eklem ağrıları olmak üzere her türlü vücut ağrıları geçmeye başlar. Enerjiyi tüketen ve halsiz bırakan yorucu spor egzersizlerinin aksine, kişi enerji ile dolar. Biyoenerji alanı onarılır ve güçlenir. Tekniklerin özel etkilerinden dolayı, vücudun salgı sistemi yani hormonal sistem dengelenir. Organlar daha verimli çalışmaya başlar. Bağışıklık sistemi güçlenir ve kişi hastalıklara dayanıklı hale gelir. Sinirsel gerginlik atılır. Zihin sakinleşir, yaşamın temposu yavaşlar ve zorluklarla daha kolay başa çıkılır. Bakış açısı değişir, olumsuzlık içeren olayların sonuçları büyütülmez. Olumsuz düşünceler kontrol altına alınır ve düşünce akışı olumlu yöne yönlendirilir. Bunlar, Orijinal Yoga Sistemi’ni uygulamanın yararlarından sadece bazılarıdır. İşin en güzel tarafı, tüm bu faydalara kendinizi zorlamadan, tüketmeden ulaşabilmeniz. Kendinize ayıracağınız haftada en az 1,5 saat ile Orijinal Yoga Sistemi’ni uygulayarak Tüken-


www.deryayapi.com deryayapi@hotmail.com

mişlik Sendromundan kurtulabilir, daha güzel, tatmin edici ve verimli bir iş hayatına merhaba diyebilirsiniz… Orijinal Yoga Sisteminin Etkileri... Yoga Academy eğitmeni Pelin Evrensel’in açıklamalarına göre Orijinal Yoga Sistemi ile son yıllarda artan Tükenmişlik sendromunun önüne geçmek mümkün. Sendromun semptomları ve Orijinal Yoga Sistemi’nin etkisini şöyle açıklayabiliriz.

MAĞAZA CEPHESİ

• Pimapen PVC Sistemleri • Pimaş Cam Oda Katlanır Sist. • Panjur Sistemleri • Alüminyum Doğrama Sistemleri • Fotoselli Kapı Sistemleri • Mağaza Cephesi • Kale Çelik Kapı • Kale Çelik Kasa (Ofis & Ev tipi) • Sineklik Sistemleri • Cam Arası Jalüzi Sistemleri • Panelduş Kabin • Laminat & Lamine Parke • Teras Kapatma • Akordion Kapı

Enerji kaybı: Gün içerisinde enerjimizi emenlere karşı enerjitik alanımızı güçlü tutup, enerjimizi kaybetmemek mümkün. Yıpranma: Orijinal Yoga Sistemi sayesinde kişi ve olaylara karşı daha toleranslı olunur. Pozitif bakış açısı geliştirilir. En üzücü olaylar dahi gelip geçici bir düzenin parçaları olarak görülmeye başlanır. Kişi başına gelenleri kendini yıpratmadan kabul edebilme yeteneğini geliştirir ve koşulları değiştirebilecek özgüvenini kendinde bulur.

FOTOSELLİ KAPI

KIŞ BAHÇESİ

OFİS BÖLME

BALKON CAMKAPLAMA

MOTORLU PANJUR

DUŞAKABİN

Hastalıklara daha hassas olma: Uygulanan nefes teknikleri kandaki oksijen miktarını artırır. Solunum sistemi aktifleşir ve metabolizma canlanır. Bağışıklık sistemi güçlenir. Sık görülen baş ağrıları: Oksijen yetersizliği yada gerilim kaynaklı baş ağrıları ortadan kalkar. Bulantı: Stres ve gerilimden kaynaklanan sindirim sistemindeki rahatsızlıklar yok olur. Sindirim sistemi düzene girer, bulantılar, şişkinlikler giderilir. Kas krampları, bel ve boyun ağrısı: Uygulanan Asanalar (duruşlar) kişinin kendini daha hafif, zinde, esnek ve güçlü hissetmesini sağlar. Omurgadaki duruş bozuklukları giderilir, böylelikle iç organlarda sağlıklı çalışır. Bel, boyun, sırt ağrıları, kasların ve eklemlerin yıpratılmadan çalıştırılıp güçlenmesiyle giderilir. Pek çok spor dalında kas yırtılmaları, eklem sakatlanmaları olası iken Orijinal Yoga Sistemi uygulayıcılarında bu tip vakalar görülmemektedir. Uyku bozuklukları: Orijinal Yoga Sistemi uygulamasında her seansın son çalışması olan derin gevşeme tekniği ile çok daha kaliteli, dinlendirici ve yenileyici bir uyku sağlanır, uykusuzluk problemi ortadan kalkar. Yoga nidra (bütünleşerek uyumak) tam bir fiziksel, zihinsel ve duygusal gevşeme haline ulaşmak için sistematik ve bilimsel bir yöntemdir. Düzenli uygulandığında stres kaynaklı tüm gerginlikler giderilir, kişinin uyku ihtiyacı azalır. Kişi, zinde, mutlu ve gerçekten dinlenmiş biçimde uyanarak, güne pozitif başlar.

DIŞ CEPHE KAPLAMA

Bahçeşehir : Atrium Çarşısı Kat:2 No:207 Tel. : (0212) 669 61 71 İmaltat Tel.

: Ümraniye M.Kemal Mh. 3056 Sk. No:49 : (0216) 315 53 92

Altunizade : Altunizade Nuhkuyusu Cd. No:161/B Tel. : (0216) 342 86 19 - 342 21 82 Fax : (0213) 334 38 42


Sarı Sayfalar

YELPAZE Bahçeşehir

Sarı Sayfalar

ÖZEL DERS

Sadece Özel Ders Değil!..

BiLGi KUVVETTiR, KULLANILDIĞINDA BiLiME ULAŞILIR. BiLiM iSE ENERJi, GÜÇ YANi BAŞARMAK VE KAZANMAK'TIR... AKADEMiK ALT YAPILI, Dershane deneyimli eğitimcilerden ilköğretim ve tüm lise öğrencilerine yönelik, ara sınıflar için ders takviye ve SBS + YGS + LYS’ye (Üniversite giriş sınavları) pedagojik yöntemler kullanılarak ve öğrenci koçluğu destekli başarı garantili tüm derslerden ÖZEL DERS VERiLiR.

Grup dea Grup idea Koordinatör: L. Tamer İlhan ( 0555 487 6 777 )

Doğal Kaynak Suyu 1582’ den beri...

Taşdelen Lezzetini

Tarihi CAM GALON’lardan

tadın...

Her biri 3 Litrelik, 4’lü kasalarda... Cam Şişe’de Su Keyfi... 0212

669 1 669

0546

669 1 669

www.vakiftasdelensu.com


SERVİ İLANI PDF OLARAK AYRICA GÖNDERİLECEK...


İlan vermek çok kolay!.. Hemen arayın:669 0212

CAĞDAS YAPI 18YILDIR

NALBURiYE VE ELEKTRiK MALZEME SATIŞ

Bahçeşehirlilerin hizmetindeyiz.

Firmamızın verdiği hizmetler; • Malzeme Satış, • Polisan Boya Bayiliği Mix Center, • Tadilat ve Dekorasyon İşlerinizde Hizmetinizdeyiz. • Elektrik arıza ve Tadilat, • Sıhhi Tesisat Tamiratı, • Kalorifer Tesisat Tamiratı, • Alurad Petek Satışı ve Montaj, • Çilingir ve Anahtar, Kilit İşleri, • Duşa Kabin, Süperduş Bayiliği.

LOCA AVM’DE

YENi ŞU BEMiZ HiZMETiN LE iZE GiRDiK.. .

Merkez: Bahçeşehir Ticaret Merkezi No: 18 -Bahçeşehir

Tel: (0212) 669 08 94 - Gsm: 0532 323 92 38 Şube: Loca AVM D Giriş No:12 Seyidoğlu Bitişiği -Bahçeşehir

Tel: (0212) 669 97 65 - Gsm: 0532 276 27 13

83 86

BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ BADER 669 62 09 BAHÇEŞEHİR KÜLTÜR DERNEĞİ 669 22 78 BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİ 669 57 51 BAHÇEŞEHİR A.D.D. 672 70 16 BAHÇEŞEHİR ROTARY CLUB 289 74 04 BAHÇEŞEHİR SPOR KLÜBÜ 669 29 50 BAHÇEŞEHİR LİONS 669 23 33 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ 607 13 77 Ç.Y.D.D. 672 01 05 YELPAZE İSTANBUL 669 83 86

Nöbetçi Eczaneler Şubat

Mart 8 - 31

VETERİNER KLİNİKLERİ BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞ. MER. 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91

3. Cadde Eczanesi

608 00 26

14

Armağan Eczanesi

669 93 00

6 - 29

23

Aydın Eczanesi

669 38 02

21

7 - 30

ESENKENT ESENYURT BELEDİYESİ ESENKENT NAKLİYAT GÜVENLİK ISI DAĞITIM KENT YÖNETİMİ TAKSİ

Bahçeşehir Eczanesi 669 34 34

17

11

Boğazköy Eczanesi

607 06 07

24

16

Defne Eczanesi

669 96 59

3

2 - 25

Derman Eczanesi

605 02 13

15

9 - 26

Dilek Öz Eczanesi

669 70 10

12

6 - 29

Güngör Eczanesi

672 94 01

7

1 - 24

Mavi Eczane

669 59 51

8 - 26

20

Molino Eczanesi

607 32 12

1 - 22

18

Oksijen Eczanesi

669 44 66

4

4 - 27

Su Eczanesi

669 97 97

19

13

Şehir Eczanesi

608 17 27

16

10

Şelale Eczanesi

610 70 91

23

17

Yıldız Eczanesi

607 02 19

9

3

Deniz Eczanesi

672 43 03

20

14

İstanbul Eczanesi

672 33 30

18

12

Eczane Akbatı

397 01 17

10 - 27

21

Elit Eczanesi

672 33 32

5 - 28

22

Elvin Eczanesi

669 18 27

2 - 25

19

Kent Eczanesi

596 55 53

13

7 - 30

Eczane Filiz

672 01 03

11

5 - 28

596 30 00 672 72 04 672 64 11 672 16 13 672 11 62 672 62 72

BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 AİLE HEKİMLİĞİ (DAHİLİ206) 444 0 669 ALO AMBULANS 669 55 66 BARINAK 669 47 29 BELEDİYE 444 0 669 BOĞAZKÖY HİZMET BİNASI 607 19 60 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62 - 63 BAHÇEŞEHİR NAKLİYAT 669 11 34 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş 669 00 03 BAHÇEŞEHİR GÜVENLİK MERKEZİ 669 76 32 ELEKTRİK TEKNİKLERİ 669 68 23 GELİŞİM MERKEZİ 669 97 12 İTFAİYE 669 31 37 - 669 38 60 PTT 669 16 00 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 86 86 TEB BAHÇEŞEHİR 669 23 00 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 Telefon rehberi alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.

Y.T.Ü.

Endüstri Mühendisliği Mezunundan, İlköğretim ve Lise Seviyesinde

Matematik Geometri - Fizik ve İngilizce Özel Dersleri verilir. Çok Hesaplıdır... İletişim

0212 669 91 72 0535 659 18 62

I

S

T

A

N

B

U

L

Demet Teoman Bingöl

Sanat Yönetmeni Veysel Şahin veysel@yelpazeistanbul.com Editörler Berrin Tavman Yavuz Saltık Nihat Emeksiz Protokol Dağıtım Aras Kargo

Hacettepe

Ünviversitesi Mevzunu Dershane Deneyimli,

Matematik Fizik Fen Bilgisi

Şan Ofset

Güvercin Sk. Papağan Çıkmazı Badem 16 Villa 1 Bahçeşehir İstanbul

Özel Ders verilir. Canan Çelik İletişim

0533 773 73 12

Sayın Okurlarımızın Dikkatine;

Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy halkına ve İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese teslim gönderilerde sağlayacağız. Adrese teslim taleplerinizde yalnızca dergi ücreti tahsil edilmektedir. Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotograflar kaynak gösterilerek kullanılabilinir.


EKENLER LASTİK OTOMOTİV

GIDA.TUR.iNŞ.SAN.TiC.LTD.ŞTi.

Kıs o 7 C’de başlar. o

7 C’nin altında, güvenliğiniz için

MICHELIN

kış lastiği kullanın.

Alkent 2000 Mh. Hadımköy Yolu Cd. No:11/2 B.Çekmece-İstanbul

T: (0212) 889 20 08 F: (0212) 889 20 06


BAHÇEŞEHİR - YENİKAPI 146T BOĞAZKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:10 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

C.TESİ

05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:10 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

PAZAR

05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:10 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

YENİKAPI KALKIŞ İŞ GÜNÜ

06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45

C.TESİ

06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45

PAZAR

06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45

BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY E-57 BAHÇEŞEHİR KALKIŞ İŞ GÜNÜ

06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:05 17:40 18:10 18:40 19:15 19:50 20:25 20:50

C.TESİ

PAZAR

06:25 06:50 07:10 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:05 17:40 18:10 18:40 19:15 19:50 20:25 20:50

07:10 07:35 08:00 08:20 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10

BAKIRKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:35 19:10 19:45 20:15 20:45 21:20 21:50 22:20

C.TESİ

PAZAR

07:40 08:15 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:35 19:10 19:45 20:15 20:45 21:20 21:50 22:20

08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40

BAHÇEŞEHİR - TAKSİM 76D BAHÇEŞEHİR KALKIŞ İŞ GÜNÜ

05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:05 13:25 13:45 14:00 14:20 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:30 17:50 18:05 18:25 18:45 19:05 19:25 19:45 20:05 20:20 20:35 21:00 21:20 21:40 22:00

C.TESİ

PAZAR

06:10 06:25 06:40 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:45 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:25 17:45 18:05 18:20 18:35 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55

07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:55 19:15 19:35 19:55 20:15 20:35 20:55 21:15 21:40 22:05

TAKSİM KALKIŞ İŞ GÜNÜ

07:25 07:25 07:45 08:05 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:05 16:20 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:25 23:50

C.TESİ

PAZAR

07:40 07:55 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:25 15:45 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:10 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Kırmızı Servisler Özel Halk Otobüsü servisidir.

BAHÇEŞEHİR - M.KÖY E 58 BAHÇEŞEHİR KALKIŞ İŞ GÜNÜ

06:05 06:30 07:00 07:20 07:40 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30

C.TESİ

PAZAR

06:30 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 15:45 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:10

07:30 08:30 09:30 10:15 11:00 11:45 12:30 13:30 14:30 15:30 16:15 17:00 18:00 19:00 20:00

MECİDİYEKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

07:20 07:50 08:20 08:45 09:10 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 19:05 19:40 20:15 20:50 21:25

C.TESİ

PAZAR

07:45 08:15 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:15 18:00 18:45 19:30 20:15 21:00 21:45

08:45 09:45 10:45 11:30 12:15 13:00 13:45 14:45 15:45 16:45 17:30 18:15 19:15 20:15 21:15

Not: 08:00 - 11:00 - 14:00 - 17:00 - 20:00 SAATLERİNDE EK SEFER DÜZENLENİR.

09:30 - 12:30 - 15:30 - 18:30 - 22:00 SAATLERİNDE EK SEFER DÜZENLENİR. Not: Kırmızı Servisler Not: Kırmızı Servisler Özel Halk Otobüsü servisidir. Özel Halk Otobüsü servisidir. NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.

BOĞAZKÖY - BAKIRKÖY 146 BOĞAZKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

05:15 05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:25 22:50

BAKIRKÖY KALKIŞ

C.TESİ

PAZAR

İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

05:15 05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:25 22:50

06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:15 22:40

06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 17:55 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:10 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 24:00

06:30 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 17:55 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:10 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 24:00

07:20 07:40 08:00 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:35 09:50 10:05 10:20 10:35 10:50 11:05 11:20 11:35 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:35 19:50 20:05 20:20 20:35 20:50 21:05 21:20 21:35 21:50 22:05 22:20 22:40 23:00 23:20 23:40 24:00

Not: Kırmızı Servisler Özel Halk Otobüsü servisidir.

TREN SEFERLERİ ISPARTAKULE - İST.

08:25 12:05 20:50

İST - ISPARTAKULE

07:30 15:20 18:00

Not: 08:25 - 12:05, Giden trenler Bakırköy istasyonunda durmaktadır.

ESENKENT - TAKSİM 76 E ESENKENT KALKIŞ İŞ GÜNÜ

06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00

C.TESİ

PAZAR

06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00

06:30 07:00 07:25 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 10:00 10:30 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:05 19:30 20:00 20:30 21:00

TAKSİM KALKIŞ İŞ GÜNÜ

07:20 07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:15 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30

C.TESİ

PAZAR

07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30

07:50 08:15 08:45 09:20 09:45 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 18:55 19:20 19:50 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:30

Not: Kırmızı Servisler Özel Halk Otobüsü servisidir.

BOĞAZKÖY - AVCILAR KAMPÜS 142 BOĞAZKÖY KALKIŞ İŞ GÜNÜ

05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:05 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:25 11:50 12:05 12:40 13:05 13:30 13:45 14:05 14:25 14:50 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:45 18:00 18:15 18:30 18:50 19:00 19:15 19:45 20:00 20:20 20:40

AVCILAR KALKIŞ

C.TESİ

PAZAR

İŞ GÜNÜ

C.TESİ

PAZAR

05:45 06:00 06:20 06:30 06:40 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:25 11:50 12:05 12:40 13:05 13:30 13:45 14:05 14:25 14:50 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:50 17:10 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:30 19:45 20:00 20:30

06:00 06:20 06:40 07:00 07:15 07:30 07:45 08:05 08:25 08:45 09:05 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:40 12:00 12:20 12:40 12:55 13:10 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00

06:30 06:40 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:05 10:25 10:50 11:15 11:40 12:00 12:20 12:45 13:05 13:25 13:50 14:10 14:35 14:55 15:15 15:35 16:00 16:15 16:45 17:00 17:15 17:25 17:35 17:45 18:00 18:10 18:25 18:50 19:20 19:35 19:45 20:00 20:20 20:40 21:05 21:30 22:00

06:30 06:35 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:05 10:25 10:50 11:15 11:40 12:00 12:20 12:45 13:05 13:25 13:50 14:10 14:35 14:55 15:15 15:35 16:00 16:20 16:45 17:00 17:20 17:30 17:45 18:05 18:15 18:30 18:50 19:10 19:30 19:45 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00

06:55 07:15 07:35 07:55 08:10 08:25 08:40 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:40 11:55 12:10 12:30 12:45 13:00 13:15 13:35 13:50 14:05 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:05 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00

Not: Kırmızı Servisler Özel Halk Otobüsü servisidir.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.