Yelpaze Bahçeşehir Dergisi 121.Sayısı

Page 1

1

ay l ık a l ı ş v e r İş v e ya ş a m d e r g İs İ

yıl: 12

2 9 M A RT - 2 9 N İ S A N

2014

121

bahcesehir.web.tv iphone

İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014 www.yelpazeistanbul.com


2

Metropol

DA YAKIN

!

YIZ 1. KATTA

0-12 YAŞ BEBEK&ÇOCUK GİYİM MAĞAZASI

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


3

DAMLA ARI 2.ŞUBESİYLE Bahçeşehir LOCA'da hizmetinizde...

Akademik Uzmanlığıyla birçok TV Programına, moda çekimlerine ve şovlara modeller hazırlayan DAMLA ARI, gelin saçı ve özel geceler için tasarlanan topuzlar konusunda da eğitimler veriyor... Bahçeşehir 2. Kısım Avni Akyel Bulvarı Loca B Blok 3/3 Dk:26 Başakşehir, İST. Tel: 0212 669 92 58 Gsm: 0532 665 94 74

www.damlaari.com

DAMLAARI

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


4

YEPYENİ BİR CİLT, YEPYENİ BİR VÜCUT İÇİN SİZLERİ EN YAKIN ZAMANDA KLİNİĞİMİZE BEKLİYORUZ... BAHÇEŞEHİR

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


5 BAHÇEŞEHİR

ANTE-AGE TEDAVİ YÖNTEMLERİ Dolgu Enjeksiyonu

HİZMETLERİMİZ

Botox D-Lift Mezolift PRP (Platelet Rich Plasma) IAL System (Gençlik Aşısı)

LAZER EPİLASYON UYGULAMALARI 4. Nesil Ütüleme Teknolojisi ile Diot Lazer 3. Nesil Alexandrite ile Gentle Lase Pro

Ameliyatsız Burun Estetiği E-Matrix (Altın İğne) Silhouette Soft (Amliyatsız Yüz Germe) Fibrocell (Kök Hücre Tedavisi) Dudak Dolgusu Face Lifting Jet Peel

BÖLGESEL İNCELME TEDAVİLERİ Aqualyx Lipoliz Mezoterapi D-Lift ile Vücut Sıkılaştırma AWT (Akustik Şok Terapi)

LEKE TEDAVİLERİ Kimyasal Peeling Spot (Işık Peeling) TCA Peeling QSWITCH (Karbon Peeling) ND Yağ Lazer ile Dövme Silme Oksijen Terapi Lopez Bakımı Klopatra Bakımı Kök Hücre İçerikli Cilt Bakım Uygulamaları Octoline ile Profosyonel Cilt Bakımı

Ultra Kavitasyon Therma Lipo (Radyo Frekans) G5 LPG Power Plate York Testi Lenf Dranaj Karboksi Terapi Ozon Tedavisi

PPX İle Akne ve Leke Tedavileri Micro Dermabrasion

Çınar Mah. Ada 11 Villa No:8 Bahçeşehir Tel: 0212 669 82 59 Fax: 0212 669 82 56 Gsm: 0533 810 46 36 www.dermamed.com.tr Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


6

BAHÇEŞEHİR’İN SESİ

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


7

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


8

Metropol

İstanbul ve Bahçeşehir’den

EN GÜNCEL HABERLER www.yelpazeistanbul.com yenilenen haber portalında VE SOSYAL MEDYADA

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

İ

S

T

A

N

B

U

L


BALKAYA PETROL’DE Euro Diesel ve Motorin’de

423 31 49 690 91 72

iNDİRiM!

Euro Diesel’de %3 İNDİRİM...13Kuruş Motorin’de %4 İNDİRİM...17Kuruş Not: İndirim sadece ticari araçların, nakit alımlarında geçerlidir. Saadetdere Mah. Doğan Araslı Bulvarı 5. Sok. No: 2 Esenyurt/İstanbul Tel: 0212 423 31 49 - 690 91 72 - 423 26 80 Faks: 0212 690 35 43 E-Mail: balkaya@esenyurtbp.com

www.esenyurtbp.com

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

9


10

ubk@yelpazeistanbul.com

“Bir şey üreten ve olayları olduran küçük bir seçkin grup, olup biteni seyreden oldukça büyük ikinci grup, nelerin olup bittiğini bilmeyen muazzam kalabalık.” Nicholas Murray UĞUR BARIŞ KARABULUT

“Üzülmek ancak üzülmemek için

mücadele edenlerin hakkıdır”

Seçimler sona erdi. Bir yanda zafer çığlıkları bir yanda derin hezimet hissi... Çok söylenecek söz var ama hepsi az söz kalacak! Öncelikle demokrasi kazandı, halk kazandı, Türkiye, İstanbul, Başakşehir, Bahçeşehir ve biz kazandık... Başta Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve ekibine başarılarının devamını diliyorum. Bahçeşehir mahallemizde geçmiş dönemde görevlerini başarıyla sürdürmüş olan Sakine Turhan Hanımı ve Selahattin Paker beyefendiyi yeniden muhtar seçildikleri için tebrik ediyorum. Bu arada seçim gününde Selahattin Paker Beyefendinin centilmen, çalışkan ekip arkadaşlarıyla tanıştık. Çok ama çok çalıştılar, onlara da ayrıca inançları için iyi dileklerimi iletiyorum. Seçimler öncesinde Başakşehir genelinde insan emeğinin olabilecek son limitleriyle çalışan, daha öncesinde ilçe başkanı olduğu dönemde de inancını hiç ama hiç yitirmeyen, CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı, namı değer atom karınca Özgür Karabat’ı mücadelesinden dolayı şahsım adına kutluyorum. Yine bu mücadele de kendisine gönülden destek olan, lafta değil, sosyal medyada fotolarda gözükmek için değil, kalpten, menfaatsiz ve hiçbir koltuk beklentisi olmaksızın emek veren, yürekli takım arkadaşlarına da başarılarının devamını diliyorum.

Dikkat ettiyseniz hiç kimseye olumsuz bir cümle kurmadım. Her şeye pozitif ve farklı bir pencereden baktım. Çünkü artık değişme zamanı! Değişime önce kendimde başlamalıydım. Önceden olsa bana yukarıdaki cümleleri hiçbir his yazdıramazdı... Ama bundan böyle kazanan taraf olmak istiyorum! Bu arada atlamadan iki isme daha sözlerimde yer vermek isterim. Bahçeşehir 1.ve 2.kısım muhtar adayları Sayın Hamdi Demir ve Nihat Emeksiz Ağabeylerim! Sizin neyinize Bahçeşehir Gölet inşaat olmasın, Şelale Park’ta parklar otopark olmasın, restorant çocukların oyun alanına kurulmasın demek! Size ne Bahçeşehir’de emlak vergileri %40 arttığında şikayet etmekle kalmayıp yasal süreçlerde etkin rol oynamak. Size ne Bahçeşehir’in kaybolan yeşilinden, kalitesinden... Size ne! Sizde herkes gibi sisteme ayak uydurup emekliliğinizi huzur içinde geçirmek varken, neden gençlere öncülük etmek için kendinizi sahaya atıyorsunuz? Neden bizleri mücadele edelim diye motive ediyorsunuz? NEDEN? Yazık değil mi onca verdiğiniz zama-

Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com

Nihal Ergenç, Fidel Yıldız, Bahar Varol, Yasemin A. Karaman Rashid, Av. Kayhan Selek Protokol Dağıtım Aras Kargo

Görsel Yönetmen Selma Pakdamar selma@yelpazeistanbul.com

Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın

Editörler Nihat Emeksiz,

Reklam ve Rezervasyon Tel : 0212 669 83 86 Gsm: 0533 551 87 17

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

na, emeğe, paralarınıza... Günahtır lütfen devamını getirmeyiniz... Çünkü sizden aldığımız heyecanla bizlerde çevremiz için umutlanıp harekete geçiyoruz. Yapmayınız lütfen... Gelelim Bahçeşehirliler Derneği’ne (BADER) ve BADER’e gönül veren emektar yönetim kuruluna. Teşekkür etmemi bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü daha teşekkürü hiçbirimiz hak etmedik. Yolumuz ve yolculuğumuz yeni başlıyor. Ellerini ovuşturanlar, süngümüzün düştüğünü varsayanlara çağrımdır! BADER’i ve bizleri izlemeye devam etsinler... Mücadelemiz kaldığı yerden yılmadan, usanmadan devam edecek. En başta işte bu yüzden biz kazandık dedim. Çünkü yeni mücadelemiz herkesin anlayabileceği algı düzeyinde gerçekleşecek. Yeter ki birbirimize elimizi uzatmaya devam edelim! Sevgiyle kalın... Allah yolumuzu açık, hedeflerimizi payidar eylesin!

Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/ İST Tel: 0212 289 24 24 Basım Tarihi: Nisan 2014 Yayına Hazırlık Yelpaze İstanbul Güvercin Sk. Papağan Çıkmazı Badem 16 Villa 1 Bahçeşehir-İstanbul Tel: 0212 669 83 86 Tel/Faks: 0212 669 16 50

İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese teslim gönderilerde sağlayacağız. Adrese teslim taleplerinizde yalnızca dergi ücreti tahsil edilmektedir. Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul’da yayınlanan yazı Sayın Okurlarımızın Dikkatine; Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, ve fotograflar kaynak gösterilerek kullanılabilinir. Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy halkına ve


11

BAHÇEŞEHİR

AN F ÇARŞISI’ND

SONRA

ÇOK YAKINDA

MALL OF iSTANBUL’dayız... Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


12

Bahçeşehir’in Sesi NİHAT EMEKSİZ

nihat.e@yelpazeistanbul.com

Yerel yönetime karşı

denetleme görevimize devam edeceğiz...

B

elediyeler, vatandaşın doğumundan ölene kadar olan yaşamını düzenlemekle sorumludurlar. Bu sorumluluğu 5393 sayılı yasanın 15. maddesine göre; halk tarafından seçilen kişiler eliyle yerine getirirler. Seçilenin yönetme, seçenin de denetleme sorumluluğu vardır. İyi bir yurttaşa göre; sorumluluk tek taraflı olmayıp çift yönlüdür. Yapılanlardan, yönetenler kadar yönetilenlerde sorumludurlar. Bu bakımdan bir vatandaş olarak üzerimize düşen görevlerden biri de seçmiş olduğumuz kişileri denetlemektir. Bu açıdan, denetleme görevini başlatmak için yeni Başakşehir Belediye yönetimine aşağıda ki konularda çalışmalarına önem vermelerini öneriyorum. Tabii, yaparlarsa taktirlerimizi, yapmazlarsa eleştirilerimizi alacaklarını şimdiden duyurmak istiyorum.

1- 2012 yılında 8 park yaptığınızı söylüyor-

sunuz. Yapılan parklar içinde Bahçeşehir 1.Kısım, 2.Kısım, Boğazköy, Hoşdere ve Yeşiltepe’de yaptırdığınız herhangi bir park var mı? Buralar için de yeni parklar yapacak mısınız? Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

2- Bahçeşehir 2.Kısım Şelale Parkta

4.800.18 m2 onarım yaptığınızı söylüyorsunuz. Yaptığınız bu onarım mahkemece yasal olmadığı kanıtlanmış bir işyerinin kullanımına hizmet amacı ile yapıldığı bilinmektedir. Şimdi, burada mahkeme kararını uygulayıp Şelale Parkı içinde ki lokantayı ne zaman yıkacaksınız.

3-

Caddeler, sokakların, meydanların araröz ve yol yıkama makinası ile yıkadığınızı söylüyorsunuz. Bu yıkadığınız yer yalnızca Başak mahallesinde ile sınırlı kalmamalı, Boğazköy ve Bahçeşehir caddeleri için de aynı uygulamayı yapmanızı bekliyoruz.

4-

İlçemiz sınırları içerisinde dağıtılan 5976 DESTEK KART’tın Boğazköy-Yeşilyepe-Hoşdere semtlerinde yaşayan ihtiyaç sahiplerine de dağıtılmasını istiyoruz.

5-

Bahçeşehir ve civarında ticari hayatın gelişmesi için önlem almaya, esnafa halk sağlığı konusunda eğitim vermeye, işyerlerini sık sık denetleme, zor durumda olan esnafa yardım yapmak için ne gibi çalışmalarınızın olduğunu görmek istiyoruz.

6- Bahçeşehir eğitimli genç işsizlerin en yo-

ğun olduğu bölgelerden biridir. Bu gençlerin iş bulamaması durumunda yardıma ihtiyaçları

vardır. Bu gençlere iş buluncaya kadar yardım yapılmalıdır.

7-

Bahçeşehir’in en fazla ihtiyacı olan okul ve sağlık konusuna bu güne kadar belediye olarak hiç ilgi gösterilmemiştir. Bahçeşehir’in bir devlet hastanesine acilen ihtiyaç bulunmaktadır. Bahçeşehir 1 ve 2 kısım ile Boğazköy’de devlet okullarına ayrıca ihtiyaç bulunmaktadır.

8-

Bahçeşehir Spor merkezini ücretsiz yapınız.

9-

Başlangıçta 2830.960 m2 olan yeşil alan miktarını her yıl kaç kaç m2 artırdığınızı açıklayınız.

10- Deprem bölgesi olan ilçemizin, jeolojik

ve jeomorfolojik yönden araştırmasını yapınız. Bunları yayınlayınız. Deprem toplanma merkezleri yapınız. Deprem sonrası hazırlık konusunda halka eğitim veriniz.

11- Bahçeşehir’de engelli rampaları

gözden geçiriniz. Önüne park edilmesini önleyiniz. Sayılarını artırınız.

12- Bahçeşehir’de trafiği rahatlatmak, ula-

şımı kolaylaştırmak için bu güne kadar kesin çözüme ulaşan herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bundan sonra, expres otobüslerin tek


13 bilete inmesi, şehrin içinde tekrar dolaşmaların kaldırılması, otobüs sayılarının artırılması, Bahçeşehir merkezli Eminönü, Y.Bosna, Aksaray hatlarının ilave edilmesi konusunda çaba gösterilmelidir.

13- Bahçeşehir veya Boğazköy de bir futbol sahası yapılmalıdır. 14- Belediyeler yasasının 76.maddesine göre kurulması zorunlu

olan Kent Meclisine düzmece dernekleri çağırarak işlevsiz hale getirmekten vazgeçirilmeli, kent meclisi çalışma yönetmeliği yapılarak önceden açıklanmalıdır. Kentimizdeki tüm dernekler bu kurulun üyesi yapılmalıdır.

15- Büyük yüklü bütçelerle düzenlediğiniz adına uluslar arası

film festivali gibi sadece 6 seyircinin katıldığı gösterilerden, konferans adı altında tek taraflı söyleşilerden vaz geçiniz. Bütçeyi belli amaçlara hizmet etmek için harcamayınız.

16-

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vatandaşın itirazı üzerine Gölet İmar değişikliğini iptal edince, çok sevindiğinizi belirterek mesajlar çektiniz. Sonra da gidip iptal kararına arsa sahipleri ile birlikte itiraz ettiniz. Amacınız yeni SOFA, LOCA’lar yapmak ise bundan vazgeçiniz.

17- Gişelerin kalkması Bahçeşehir’de her ailenin gelirine ortala-

ma 120 TL katkı sağlayacaktır. Bu konuda yetkinin karayollarında olduğunu bilmekle beraber, gişelerden en çok etkilenen bir ilçenin belediyesi olarak sayın başkabakanın Mahmutbey gişelerinin kalkması için vermiş olduğu sözün takipçisi olunuz.

18- Belediyede bulunan 241 aracın 196 tanesi kiralık. Kiralık 196 aracın 99 tanesi ise binek araç. Bu araçların kimden kiralandığını, yıllık bakım ve kira giderlerinin ne kadar olduğunu, ayrıca 28 otobüsün belediyede ne maksatla kullanıldığını açıklayınız. Belediye personelinin özelde kullandığı araçların yakıt giderlerini takip ediniz.

19- Önce ki dönemden kalan belediyeye ait 1 villa, 13 konut, 6 dükkan, 1702.656 m2 arsanın belediye için yıllık gelirleri ne kadardır?

20- Başakşehir Belediyesinin borcu ne kadardır? 21- Bahçeşehir olarak Belediye bütçesinden kahve fincanı, saksı çiçek vs. dağıtılmasını istemiyoruz.

22- Bahçeşehir’in bahçe sulama sorununu çözmek için atıl

durumda bulunan arıtmayı çalıştırınız. Yeraltında çürümekte olan boruları kurtarınız.

23- Emlak vergilerini arttırmak yerine azaltınız. 24- Başakşehir belediyesin yıllık tanıtım ve propaganda giderini

her yıl açıklayınız.

25- SOFA inşaatın devamı olan hastane arsası olarak ayrılmış

alanı lütfen satmayınız. Buraya yukarıda belirttiğimiz gerekçe ile bir devlet hastanesi yapımını sağlayınız.

26-

Bahçeşehir’in bir meydanı bulunmamaktadır. Meydan olmaya müsait iki alandan biri olan PAZARTÜRK alanının şehrin meydanı olarak düzenlenmesi arsanın belediyeye devri amacına da uygun düşeceğinden, Pazartürk meydan yapılmalıdır.

27- Bahçeşehir’in marka değerini tekrar kazanması adına ilçe olması çalışmalarını destekleyiniz.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


14

BAHÇEŞEHİR’İN SESİ

Pazartürk Bahçeşehir’in meydanı olmalıdır! Avrupa da şehirler kurulurken, önce o şehirlere meydanlar yapılmıştır. Meydanın bir ucunda ibadet yeri, diğer ucunda pazar yerleri oluşturmuşlardır. İnsanlar meydana indiklerinde tanışıklıkları daha da artmış, sosyalleşmeye katkı sağlamıştır. Kutsal günlerde, milli günlerde, sevinçli ve hüzünlü günlerde meydanlar onların toplanma alanları olmuştur. Sosyalleşmeyi, ticareti, sevgiyi, evliliğe ilk adımı atmayı kısacası, insanların insanlarla olan ilişkilerini hep bu meydanlarda öğrenme şansları olmuştur. Bu nedenle bir kentten bahsederken ilk aklımıza, o şehrin meydanı gelmesi bundandır.

Bahçeşehir’de meydan nerede

Bahçeşehir kurulurken şimdi KC diye bilinen bölge, kent alanı olarak anılıyordu. Bu meydanın bir köşesine Belediye binası, karşısına da park yapıldı. Geri kalan kısmı tören alanı olarak kullanılmaya başlanmıştı. Süleyman Demirel İlköğretim Okulu ise daha önce yapılmıştı. Bayram kutlamaları, ramazan eğlenceleri devamlı bu meydanda yapılırdı. Belediye bu alanın etrafına ağaçlar diktirdi, çiçeklerle süsledi. Bizler, yani Bahçeşehir sakinleri burasının şehir meydanı olduğunu biliyorduk. Meğer ki yanılmışız. Yada aldatılmışız.

mi? Tabii, bu durumda ilk akla gelen TOKİ’nin malı olan, belediyeye pazar alanı olarak kullanması için verilen PAZARTÜRK güzel bir meydan yeri olabilir. Zaten Belediye’ye de bu amaç için verilmedi mi? Pazartürk bundan böyle kentimizin meydanı olarak anılmalı. En doğrusu bu.

n

Yerel seçimlerden arta kala

Görüntüler

Bahçeşehir Kızlı Havuz Meydanı ve Ticaret Merkezi yolu üzerinde seçimler sırasında, otobüslerden yayılan sesleri, motorlardan çıkan gürültüleri ve kulakları sağır eden acı fren seslerini bolca duyar olduk. Daha önce böyle değildi

Ben, Bahçeşehir’de ilk yapılan 1999 seçimlerini de yaşadım. O zaman böyle gürültüler olmazdı. Şimdi ise tahammül edilemez noktadayız. Gündüzleri direkler arasına asılan parti bayrakları, geceleri ipleri kopartılıp yerlere atılan çöp olmuş bayraklar. Yazık değil mi? Bunlar milli servet değil mi? Bunları gördükçe hiçbir şeye saygımızın olmadığını görüyor, herkes gibi bende üzülüyorum. Başta iktidar partisi olmak üzere tüm partileri çevreye saygılı olmaya çağırıyorum.

Seçimler sırasında en inandırıcı vaatler

Sonra ne oldu

TOKİ bu alanı kat karşılığı müteahhitlere devretti. Karşılığında ne kazandı bilmiyorum ama sonunda güzelim alanı yok etti. Şimdi burada bankalar, kafeler ve evler sıra sıra dizildi. İnsanlar meydan olmasa da, meydan özlemini gidermeye çalışıyor. Dikilen ağaçlar ve çiçekler yerlerini beton binalara terk ettiler. İşyerleri ile doldu, meydansız kaldık.

Bahçeşehir’de işte meydan

Şimdi Bahçeşehir’in kent olmasını istiyoruz. Ama bu kentte bir meydan gerekeceğinden şimdiden meydan yeri belirlememiz gerekmez

Oy verenlere

İster belediye başkan adayı olsun, ister meclis üyesi adayı olsun isterse muhtar adayı olsun, her adayın belli özellikleri olması istenir. Bizim özelliğimiz, Bahçeşehir’in sorunlarını gündeme taşıyarak yetkililerden çözüm üretmelerini sağlamak olmuştur. Gölet olaylarında, Pazartürk’de, Şelale Park’ta daha bir çok olayda bu özelliğimizle tanınıyorduk. Ama, Bahçeşehir’in tamamına bu özelliğimizi duyuramadık yada Bahçeşehirli daha farklı davranışta adaylar bekledi. Emlak vergilerinin yükseltilmesine itiraz dahi etmeyi düşünmeyen eski muhtarları tercih etti.. Bu bakımdan bize oy vermiş dostlarımıza teşekkür etmekle şimdilik yetinelim. Onlarla mücadeleye devam edeceğiz.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

Bu seçimde vaat edilen 2 projeyi en gerçekçi buluyorum. Birincisi Bahçeşehir’e devlet hastahanesi yapılması, ikincisi Bahçeşehir’in İlçe olması için çalışacağız öneriler olmuştur. Ne yazık ki, bu sözleri veren CHP Başakşehir Belediye başkan adayı Özgür Karabat ve Bahçeşehir 2.Kısım Muhtar Adayı Nihat Emeksiz seçilemediler. Ama en azından Bahçeşehir’e doğru mesajlar verdiler. Mustafa Mutlu İbili

Dernek Üyelerimize ve Bahçeşehirlilere

Önemle Duyurulur Bahçeşehirliler Derneği olarak 30 Ağustos törenlerine katıldığımız, betonlaşmaya ve gölette imar değişikliğine hayır demek adına toplantı düzenlediğimiz için, dernekler masası tüzüğümüze aykırı hareket ettiğimiz gerekçesiyle cezalar kesmiştir. Bu bağlamda üyelerimizin yıllık aidatlarını ödemelerini önemle rica ederiz. Ayrıca derneğimize ve çalışmalarına destek olmak için bağışlarınızla da destek olabilirsiniz. Bahçeşehir'in ilçe olması adına çalışmalarımıza da ayrıca desteklerinizi bekliyoruz. Bader Yönetim Kurulu Bahçeşehirliler Derneği banka hesabı İŞ BANKASI BAHÇEŞEHİR ŞUBESİ İBAN: TR 240006400000112740016680


15

Damla Arı Bahçeşehir LOCA’da hizmetinizde...

Bahçeşehir Loca’da 2.şubesini açan Damla Arı Bahçeşehirli kadınlarla buluştu. Yirmi yılı aşkın süredir aile salonlarında hizmet veren Damla Arı, yurtiçi ve yurtdışında mesleğine dair çeşitli eğitimlerle akademik kariyer yaptı. Damla Arı salon çalışmaları dışında meslektaşlarına uzmanlığı olan gelin saçı ve özel geceler için tasarlanan topuzlar konusunda da eğitimler veriyor. Birçok TV programına, moda çekimlerine ve şovlara modeller de hazırlayan Damla Arı, yeni şubesinde tamamı profesyonellerden oluşan ekibiyle tüm kuaförlük hizmetlerini A kalite olarak Bahçeşehir’de servis etmeye devam edecek.

Esenkent Atatürk İlköğretim Okulu’nda

Tiyatro gösterisi

Esenkent Atatürk İlköğretim Okulu 2/A sınıfı öğrencileri Sağlık konulu bir Karagöz-Hacivat oyunu sergiledi. Yönetmenliğini sınıf öğrencilerinden Serra Alona Saltık’ın yaptığı oyun 19 Şubat 2014 günü sınıf öğretmeni Dilek Türkçü’nün koordinatörlüğünde Esenkent İÖO salonunda gerçekleştirildi. Söylenen her şeyi yanlış anladığı için tüm arkadaşlarına komik cevaplar veren Karagöz’ün Kulak rahatsızlığını konu eden tiyatro gösterisi öğrenciler tarafından oldukça beğeni ile izlendi.Bu ve benzeri sanatsal etkinliklerin öğrencilerin yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini geliştirdiğine dikkat çeken Dilek Türkçü, Öğrencilerinin tiyatro gösterisinin okulun başka etkinlik törenlerinde de gösterileceğini belirterek oyunu yöneten ve rol alan tüm öğrencilerini tebrik ederek başarılar diledi. Oyunda Mercan Binboğa, Halil İbrahim Gürel, Işık Ozan Doğan, Yiğit Ceylan, Kayra Akın, Zeynep Şenocak, Miray Ecem Akgün, Dicle Bilgin rol aldı. Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


16

BAHÇEŞEHİR

Bahçeşehirliler Derneği

Bahçeşehir'in kuruluş yılları ile birlikte kurulan BADER, 17.yılını yönetim kurulu ve Bahçeşehir'i seven birbiriden değerli dostlarıyla bir arada sevinçle kutladı. Avcılar Double Tree By HILTON'da gerçekleşen kutlama gecesinde "Bahçeşehir'e değer katanlar ve emek verenler ödülleri" de sahiplerini buldu.

B

ahçeşehirliler Derneği'nin organizasyonuyla gerçekleşen gece derneğin özelikle son 10 yılında hizmetlerini sergileyen barkovizyon sunumu ile başladı. Bader'in 17.yıl kutlama gecesinde derneğe sivil toplum mücadelesinde destek verenlerin yanı sıra Bahçeşehir'in marka değerine değer katan kişi ve kurumlara da plaket ve teşekkür belgeleri takdim edildi. Çevresine duyarlı katılımcıların bir arada olduğu kutlama da birlik ve beraberliğin yanı sıra dayanışmaya dair gelecek adına birliktelik de pekişmiş oldu.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

Gecede ödüle layık görünen kişi ve kurumlara gelince, Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulunun oybirliği ile belirlediği, Bahçeşehir'e değer katan, gönüllü destek olan sivil toplum kuruluşları yönetimleri, işletmeler ve kişilere kupa, plaket ve teşekkür belgeleri (madalyalar) verildi. Bahçeşehir 17.yıl kupasını doğaya ve çevresine olan duyarlılığı ile tanıdığımız Prof.Orhan Kural, Bahçeşehir Şelale Park yıkımı protesto etkinliklerinde derneğe sağladığı katkılardan dolayı aldı. Gecede 2.Bahçeşehir kupasını dernek yöneti-

minin oy birliği ile yayın grubumuz aldı. Bahçeşehir'in değerlerine sahip çıkan yayın politikamızla, Bahçeşehir'in çevre ve sosyal yaşamına sağladığımız katkılardan dolayı verilen kupayı, dergimiz yazarlarından Nihat Emeksiz aldı. Emeksiz derginin fikir babası Uğur Barış Karabulut'a cesur yayıncılık anlayışı için teşekkür etti ve kupayı yayın organının fedakar, cefakar çalışanları adına almaktan duyduğu mutluluğu belirtti.

Gecede Onur ve Teşekkür Plaketleri Toplumsal duyarlılıklarıyla Bader'e sağladıkları katkılardan dolayı Bahçeşehir Rotary Kulübü adına Erdal Samur, Bahçeşehir Mu-


17

siki Derneği adına dernek başkanı Kadriye Zongür, Bahçeşehir Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) adına dernek başkanı Serdar Bayraktar, Bahçeşehir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) adına dernek başkanı Deniz Bayraktar aldı. Bahçeşehir'in kültürel yaşamına sağladığı katkılardan dolayı Bahçeşehir'de ADD'nin kurucusu ünvanını taşıyan Mustafa Karakaya'da teşekkür plaketi alanlar arasındaydı. Yine derneğe sponsorluk desteği sağlayan Asmalı Evler Projesi adına Salih Kuzu'da duyarlılığından dolayı ödüle layık görüldü.

Gecede plaket alanlar arasında davet edilmelerine rağmen katılmayan Başakşehir Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü'de, Başakşehir genelinde sokak hayvanları için gerçekleştirdikleri otomatik yem/su noktaları uygulaması adına ödüle layık göründü.

Bahçeşehir'e değer katan kişilere de teşekkür belgeleri ve BADER madalyaları verildi… Çalışmalarıyla Bahçeşehir'de görevler üstlenen ADD geçmiş dönem başkanı Namsel USLU, Bahçeşehir'in sanatsal değerlerine sağladığı katkılardan dolayı Cengizhan Sönmez, duyarlılığı ve çevresel duyarlılık-

larıyla derneğin gizli kahramanları Erdal Samur, Çetin Çolak, Emine Sarıhan Erbaş, Ayfer Dikbaş, Nihat Emeksiz, Av.Fuat Ekin, Av.Nihal Ekin, Murat Demirbaş ve Selma Pakdamar'da ödül aldılar.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


18

BAHÇEŞEHİR

Bahçeşehirliler Derneği

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


19

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


20

SİYASET

Seçimlerde İstanbul Türkiye'nin,

Başakşehir İstanbul'un aynası oldu YİHA-01.04.2013 İstanbul Türkiye'nin aynasıdır diyor ve yerel seçim değerlendirmemizi yaşadığımız şehirden yapıyoruz. Bu değerlendirme 2009 ve 2014 yerel seçim sonuçlarının kritiği olacak. Yine bu kritikte dağıtım ağımıza giren Başakşehir'de yaşayan bölge halkının da yerel yönetime bakış açısını da değerlendireceğiz. nce İstanbul'dan başlıyoruz;

İstanbul'da 2009 yerel seçimlerinde toplam geçerli oy sayısı 6.946.435'di. İstanbul'da 2009 yerel seçimlerinde 3.105.555 kişi (%44,71) Ak Parti adayı Kadir Topbaş'a oy vermişti. İstanbul 2009 yerel seçimlerinde Kadir Topbaş'ın rakibi CHP'den Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu. Kılıçdaroğlu 2009 seçimlerinde 2.568.710kişinin (%36,98) oyunu almıştı. Yine 2009 İstanbul yerel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi adayı Ahmet Turgut 348.269 kişinin (%5,01), Saadet Partisi Mehmet Bekaroğlu 337.014 kişinin (%4,85) Demokratik Toplum Partisi Akın Birdal 314.229 kişinin (%4,52) oylarını almışlardı.

Gelelim 2014 İstanbul Yerel seçimlerine,

İstanbul'da 2014 yerel seçimlerinde toplam geçerli oy sayısı 8.465.810 kişi oldu.İstanbul 2014 yerel seçimlerinde Ak Parti yeniden Kadir Topbaş'ı aday gösterdi. Topbaş seçimlerde 4.051.214 kişinin (%47,85) oyunu alarak İstanbul'da yeniden belediye başkanı seçildi. CHP'nin büyük umutla aday gösterdiği Mustafa Sarıgül ise 3.379.995 kişiden (%39.93) aldığı oyla Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

seçim yarışında 2.oldu. Diğer adaylardan Sırrı Süreyya Önder HDP adına 398.064 kişinin (%4.70) oyunu alırken, MHP adayı Rasim Acar 348,492 kişinin (%4,12) oylarını aldılar.

Değerlendirme

Yukarıda son iki yerel seçim sonuçlarını elde ettiğimiz son bilgiler ışında sizlere aktardık. Görülüyor ki İstanbul'da 5 yılda seçmen sayısı 1.519.375 kişi artmış. Bu artış İstanbul'a göçlerden mi yoksa genç seçmen sayısında ki artıştan mı kaynaklanıyor araştırmakta fayda var gibi görünüyor. Ülkede gezi olayları ve sonrasında yaşananlar, yolsuzluk söylemleri, yayınlanan tapeler, bakanlar ve çocukları hakkında basına yansıyan onca bilgi, seçim öncesi ülkemizi kasıp kavuran konulardı. Büyük bir kesim bu seçimlerin önceki hiçbir seçime benzemediği, ülkede köklü bir değişimin bu yerel seçimlerle başlayacağına olan benzer algılarıydı. Ancak sonuçlar bu yüksek beklentisi olan kesimin bırakın beklentilerini karşılamayı, tam tersine hayal kırıklığına uğramalarına neden oldu. İstanbul genelinde Ak Parti Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş (%47,85) oy oranıyla 2009 yerel seçimlerine oranla (%3,14) oyunu arttırdı. Yani İstanbul'da artan seçmen sayısı ile paralel olarak 2009 seçimlerine kıyasla 945,659 kişi daha Topbaş'tan memnun olduğunu gösterdi. Ancak burada asıl kıyaslamayı elbette beklentilerin çok yüksek olduğu Sarıgül'e yapmamız gerekiyor. İstanbul'da 2009 seçimlerinde Kılıçdaroğlu 2.568.710 kişinin (%36,98) oyunu almıştı. Artan 1,5 milyon seçmeni dikkate alırsak 2014 CHP İstanbul adayı Sarıgül 3.379.995

kişiden (%39.93) oy aldı. Yani 2009 seçimlerine göre partisinin oylarını yalnızca %2,95 arttırabildi. Bu artışı bir başarı mı yoksa bir başarısızlık mı olarak görecekler elbette bunu CHP'nin beyin takımı ileriki günlerde açıklayacaklardır. Ancak bizim değerlendirmemize göre ülkede ve özelikle de İstanbul'da son bir yıldır yaşananlar , yasaklar, usulsüzlükler, dayatmalar dikkate alındığında, yıpratılan bir hükümet ve Ak Parti teşkilatı göz önüne getirildiğinde, hatta ve hatta MHP, Saadet Partisi ve diğer sol partilerin seçim maratonunda Sarıgül'ü destekler bir seçim atmosferi sergilediklerini dikkate aldığımızda, bu seçimlerde İstanbul'da ve Başakşehir'de CHP başarısız olmuştur diyebiliriz. Söze İstanbul Türkiye'nin aynasıdır demiştik, o yüzden bu tespitimiz Türkiye içinde geçerlidir.

Gelelim Başakşehir'e...

Başakşehir 2009 yerel seçimlerine yeni bir ilçe olarak girmişti. Hatta önceden var olan Bahçeşehir Belediyesi kapatılarak bölge halkına sorulmadan, hiçbir referandum yapılmadan Başakşehir ilçesinin bir mahallesine dönüştürülmüştü. Bahçeşehirliler bu süreçte marka değeri olan bir kentin ellerinden alınmasına, ev fiyatlarının düşmesine, yeşil alanlarının ranta kurban edilmesine karşın sorunlarını dile getirmek adına BADER (Bahçeşehirliler Derneği) öncülüğünde topladıkları 25.000 imzayı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde muhalefet partilerine teslim etmiş ve çare aramışlarsa da sonuç değişmemişti. Bu yıl yapılan genel kurullarında BADER Yönetimi tüzüklerine ilave yaparak, derneğin amaç maddelerine "BADER Bahçeşehir'in İlçe Olması adına çalışmalar yürütürü" eklemiştir.


21

Dernek yönetiminden aldığımız bilgiye göre Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Yasası gereği halkın yasal referandum hakkı olduğu ve bu haklarını kullanmak adına önümüzdeki aylarda halkı bilgilendireceklerini de öğrendik. Dönelim Başakşehir'de 2009 ve 2014 yerel seçim sonuçlarını değerlendirmeye... 2009 yılında Başakşehir'de toplam geçerli oy sayısı 100.693 kişi olmuştu. Ak Parti Başakşehir Belediye Başkan Adayı Mevlüt Uysal 38.959 kişinin (%38,69) oyunu alarak başkan seçilmişti. O dönem Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı Mehmet Kaban'dı. Kaban 31.869 kişinin (%31,65) oyunu alarak seçim yarışında 2.olmuştu. Saadet Partisi adayı Mehmet Salih Beşir 11.795 kişinin (%11,71), Demokratik Toplum Partisi adayı Mehmet Şamil Altan 9.768 kişinin (%9,70) Milliyetçi Hareket Partisi adayı Zeki Bulgan'da 5.623 kişinin (%5,58) oylarını almışlardı. 2014 yılına geldiğimizde Başakşehir'de toplam geçerli oy sayısı 173,332 kişi oldu. Yani 2009'a kıyasla Başakşehir genelinde geçerli oy sayısında 72,639 kişi artmıştır. Bu da geçerli oyların yaklaşık %40 arttığını gösterir. 2014 yılı seçim sonuçlarına göre Ak Parti Başakşehir adayı Mevlüt Uysal 86.099 kişinin (%49,67) oyunu alarak 2.kez başkan seçilmiştir. CHP Başakşehir ilçe teşkilatında seçime beş ay kala değil 5 yıl öncesinden başlayan, çalışmalarıyla kendisini kanıtlamış ve sonrasında haklı olarak belediye başkanlığına aday gösterilmiş namı değer Atom Karınca Özgür Karabat ise, seçimlerde 60.493 kişinin (%34,90) oyunu alarak 2.olmuştur. HDP Adayı Şemsettin Arslan 10.836 kişinin (%6,25), MHP Adayı Muharrem Kaya 8.192 kişinin (%4,73), SP adayı Neşet Çevik ise 5.572 kişinin (%3,21) oylarını alarak yerel seçim yarışını tamamlamışlardır.

Değerlendirme

Başakşehir genelinde 2009'a oranla geçerli oy sayısı yaklaşık 72 bin artmıştır. Bilindiği üzere

Başakşehir kenti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyükşehir belediyesi döneminde Kiptaş'la birlikte geliştirdiği bir kenttir. Yani Ak Partinin İstanbul'da kalesi olarak anılmıştır yıllarca. Başakşehir seçmeni de Mevlüt Uysal'a bu seçimlerde 86 bin oy vererek bunu tekrar kanıtlamıştır. CHP'nin kalesi olarak görünen Bahçeşehir'de bile bir önceki seçime oranla Ak Parti oylarını %10'un üzerinde arttırmıştır. Buradan şu sonuca varmak mümkün elbette. Bahçeşehir belediyeden mahalleye dönüştüğü yıllarda önce içten dışa bir göç yaşandı. Bahçeşehir'e ilk taşınan ağırlıkta sol düşünceye hakim kesim Bahçeşehir'den taşındılar. Sonraki yıllarda özelikle Boğazköy, Ispartakule ve Bahçeşehir'e katılan yeni yapılarla nüfusta bir artış başladı. Son 5 yıl içerisinde artan nüfusun siyasi tercihinin bu %10 artışa etkisi olduğunu düşünebiliriz. Seçimler öncesinde yapılan matematikte 2009 seçimlerini Mehmet Kaban'la yaklaşık 7.000 (%7,4) oyla kaybeden CHP Başakşehir, seçim sürecinde kendisi ve ekibiyle kenetlenen Özgür Karabat'ı heyecanlandırıyordu. Çünkü Karabat 5 yıl ilçe başkanlığı döneminde bölgeleri çok iyi tahlil ettiğini düşünüyor, kritik kararlarda bu deneyimleriyle hareket ederek kazanacaklarından emin görünüyordu. Nitekim ülkede iktidar partisi adına yaşanan olumsuz konjonktür, Saadet Partisi'nin Başakşehir'de bu seçimlerde bir öncekine göre daha fazla oy alacağının düşünülmesi (Ak Parti oylarından kaymalar), hizmet hareketi mensuplarının (cemaat) Başakşehir genelinde daha fazla yaşıyor olacağı algısı da Karabat'ın başarılı olma ümitlerini arttırıyordu. Ancak beklenen olmadı. Özgür Karabat CHP oylarını Başakşehir'de 2009 yerel seçimlerine oranla yalnızca yaklaşık %3,3 arttırabildi. Artan nüfusla paralel CHP Başakşehir'in, Ak Parti Başkan Adayı Mevlüt Uysal'la oy farkı 2009 yılına göre artarak yaklaşık 25,600 kişi oldu. Diğer partilerden DTP şimdiki yapılanmasıyla HDP, Saadet Partisi 2009'a oranla oylarında düşüş ya-

şarlarken, MHP seçmen sayısına oranla kısmen de olsa yerini korumuş gibi görünüyor.

Sonuç

Elbette her tercih bir diğer tercihten vazgeçmek demektir. Seçimlerde sadece bir kazanan varken, kaybedenler aslında hep daha fazla olmuştur. Ancak bu kısır döngüde her kaybediş de bir kazanımdır felsefesinden hareketle, herkesin kepini önüne alıp kaybedenler kulübünden ne zaman transfer olacaklarını düşünmeleri gerekir. Bu iş ciddi ve riskli bir iştir. Hazır kalıp düşünceler, benzer söylemler, kısır parti içi çekişmeler, ortak paydada buluşamama ve daha sayılabilecek birçok neden, kaybedenleri mutsuz etmeye devam edecek gibi görünüyor. Muhalefetin en büyük kaybı ülkede herkesin kendileri gibi düşündüğünü zannetmesi, bu yüzden de zamanlarını ve emeklerini zannetmelerle geçirmelerindendir. Her organizasyonda olduğu gibi siyasette de başarı ekip çalışmasına ve toplumda bıraktığınız güvene bağlıdır. Muhalefette olan düşüncelerin neredeyse tamamı birbirine benzer söylemlerden, vaatlerden kurgulanmaktadır. Hastalığı tespit edenlerin sayısı, hastalığa müdahale edenlerin sayısından ne acı ki hep ama hep daha fazla olmuştur. Her parti aynada kendisine bakmalı, partide ön planda olan yönetim kademesinde ki kişileri egolarından arınmış, vizyoner liderden seçmelilerdir. Kısacası kurumsal bir tavırları olmalıdır. Aksi takdirde hem partilerini hem de onlara inanan ve oylarıyla destekleyenleri hüsrana uğratmaya devam edeceklerdir. Bu bağlamda yeniden seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'a başarılar diliyoruz. Umarız İstanbul'da önümüzdeki 5 yıllık süreçte yeşilin, doğanın ve çevrenin ön planda tutulduğu, trafiğin, betonun azaldığı haberleri daha çok yaparız. YİHA (Yelpaze İstanbul Haber Ajansı) Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


22

Demokrasi Nedir

Ne Değildir

Av. Kayhan SELEK

kayhan.s@yelpazeistanbul.com

Demokrasinin kötü olan bir yönü, iyi tedbir alınmamışsa, kolayca çoğunluğu yönetenlerin tiranlığına dönüşebilmesidir. O, herkesin giyemeyeceği kadar nadide ve kırılgan bir elbisedir. Giyenlerin, gereken itinayı göstererek ona layık olabilmesi gerekir.

D

emokrasi, vatandaşların, devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Yunanca dimokratia (halk zümresi, iktidar) sözcüğünden türemiştir. Geniş anlamıyla “cumhuriyet”, egemenliğin, birden fazla iradeye bağlı olduğu devlet yönetim biçimidir. Dar ve teknik anlamı ile cumhuriyet, yönetenlerin ve özelliklede devlet başkanının seçimle ve belirli bir süre için belirlendiği yönetim biçimidir. 1789 Fransız Devrimi ile ortaya çıkan cumhuriyetin temel ilkesi eşitlik, özgürlük ve kardeşlik eksenine oturtulmuş ve bunlar aynı zamanda insan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi‘nin özünü oluşturmuştur. Ancak günümüzde ülkemiz ve geri kalmış bir çok ülkede demokratik bir yönetim biçimi olarak empoze edilmektedir. Oysa cumhuriyet rejimi ile yönetilen her devlet, demokratik devlet değildir. Kaldı ki, İngiltere, İsveç, Norveç, Belçika ve Japonya gibi kimi ülkelerde, halkın egemenlerin yetkilerini sınırlaması mücadeleleri çerçevesinde, demokrasinin işlemesi yönetim biçimi cumhuriyet olmadan da gerçekleşmiştir. “Avrupa’nın geliştirdiği demokrasi üzerinde,Türk toplumunun etkin bir rolü olmamakla birlikte yüz yılı aşkın süredir, kendi demokrasisini geliştirme süreci

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

içinde olduğunu da söyleyebiliriz “ Ülkemizde demokrasi konusunda, Osmanlı İmparatorluğu’nda, halkın yönetime katılması yönünde ilk adım 1. Meşrutiyet’le atıldı. 1876’da ilan edilen anayasada ilk kez kişi hak ve özgürlüklerinden söz ediliyor ve üyeleri seçimle belirlenecek bir meclis kuruluyordu. Kısa süren bu dönemi 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı ve anayasanın meclisin yetkilerini genişletici yönde değiştirilmesi izledi. 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti “halk egemenliği” temeline dayanıyordu. 1924 ve 1930’daki çok partili demokrasiye geçiş girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. II.Dünya Savaşı sonrasında yeni partilerin kurulmasına olanak tanındı. 1946’da kurulan Demokrat Parti 1950’de yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nden daha fazla oy alarak iktidara geldi. II.Dünya Savaşı sonrasında yeni partilerin kurulmasına olanak tanındı. 1946’da kurulan Demokrat Parti 1950’de yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nden daha fazla oy alarak iktidara geldi. 1982’de halkoylamasıyla kabul edilen yeni anayasa bazı hak ve özgürlüklere sınırlamalar getirdi. Günümüzde, Türkiye’de demokrasinin tüm ilke, kural ve kurumlarıyla yerleştirilmesinin ve sürdürülmesinin gerekli olduğu görüşü toplumun hemen hemen bütün kesimlerince kabul edilmektedir. Demokrasi, şu an yeryüzünde uygulanmakta olan yönetim biçimlerinin en iyisi olmakla birlikte aynı zamanda en zor olanıdır da. Ülkemize herkes, her grup, her ayrımcı, demokrasiyi kendi ideallerine göre tarif etmek istemektedirler. Ülkeyi bölmek, ayrıştırmak amacında olanlar bile, bundan faydalanmaya çalışmaktadırlar. Demokratik rejimler, kendini kontrol mekanizmasını mutlaka yanında taşımalıdır. Aksi halde, oy çoğunluğunu şu ve bu sebeble elde edenler, kendi diktasını kurabilirler. Demokrasilerde, oy çokluğunun aşamayacağı kesin sınırlar vardır ve olmalıdır. Yoksa onun adı, demokrasi değil, toplum diktası olur. Demokratik ülkelerde cumhuriyet, bağımsızlık, laiklik, hukuk devleti, insan hakları bir arada bulunması zorunlu olan ilkelerdir: İnsan hakları onurlu, eşit ve özgür

yaşamak demektir: “Bütün insanların, insan olması hasebiyle sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerdir. Örneğin, hayat hakkı, özgürlük hakkı, düşünce ve ifade hakkı gibi. Milliyet, ırk, etnik, cinsiyet veya din farkı gözetilmeksizin insan olması hasebiyle bütün insanların sahip olduğu haklar, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, her bireyin bütünlüğünü ve onurunu tanıyan uluslararası standartlar. İngiltere’de 1689 devriminden sonra geliştirilen Yurttaş Hakları Beyannamesi, aynı şekilde 1776 ABD Bağımsızlık Bildirgesinde de aynı liberal ve dini söylem bulunmaktadır. Bildirgeye göre, “bütün insanlar eşit yaratılmıştır, yaratıcı tarafından kendilerine bahşedilen devredilemez hakları vardır. Bunlardan bazıları yaşama hakkı, özgürlük ve mutluluğu arama hakkıdır” ve bu gerçeklerin meşruiyeti kendiliğindendir. 1789 tarihli Fransa İhtilali sonrasında ilan edilen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesinde de benzer bir anlayış görülmektedir. Devleti idare edenlerin esas olarak millete karşı sorumlu olduğunu, hiç kimsenin dini ve sosyal inançları yüzünden kınanamayacağını ortaya koyuyordu. 1945’te Birleşmiş Milletler’in (BM) kurulmasıyla insan hakları, kurumsal olarak da dünya politikasına girmiştir. İnsani, ahlaki, sosyal, siyasal, ekonomik, hukuki ve kültürel boyutları olan insan hakları, kişi ve topluma güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamaya çalışırken, dünya sisteminde de barışı öngörmektedir. Demokrasilerde özgürlük ve eşitlik, demokratik konsolidasyon için gerekli bazı unsurlar vardır. Bunlar: Anayasal vatandaşlık - Bütün vatandaşlar eşittir ilkesinin uygulanması, Aktif demokratik kurumlar - Sivil toplum ve sivil toplum kuruluşlarının varlığı, Hukukun üstünlüğü - Bağımsız ve tarafsız yargı, Yolsuzluğun olmaması - iyi yönetişim, Dağıtım kapasitesi - refah devleti, Ayrımcılığın olmaması - etnik, dil, din ve cinsiyet eşitliği,


Hesap verebilir bir bürokrasi - şeffaf devlet. Demokratik çoğullaşma- Ekonomik, siyasi çoğullaşma ve medyanın çoğullaşması. Demokrasinin tanımı tartışması günümüzde hala devam eden bir tartışmadır. Bunun sebepleri ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması (Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gösterilebilir. Çoğunluğun diktatoryası değildir. Aksine azınlık haklarını koruyan bir rejimdir. Ülkemizde herkes, demokrasiyi, kendi ideallerine göre tarif etmek istemektedir. Hatta ülkeyi bölmek, ayrıştırmak amacında olanlar bile, bu çarpıtma imkanından faydalanmak istemektedirler. Son yüzyılda, devletlerin demokratik görünme çaba ve hevesleri artmıştır. Hatta Cumhuriyet rejiminde olmayan ülkeler bile, (İngiltere, hollanda. Japonya, ……) kendilerine göre bir demokrasi tarifi bulmuşlardır. Liberal, komünist, sosyalist [muhafazakar, anarşist ve faşist] düşünürler kendi demokratik sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok fazla sayıda değişik tanımı oluşmuştur. Kısaca demokrasi, Halkın yönetime katılmasıdır. Cumhuriyet ve yönetici seçimlerinin yapılması bunun en önemli göstergesidir Mevcut yönetim biçimleri içersinde, en iyi görünen rejimler demokrasi ile yönetilen rejimler olarak gösterilmektedir. Kendisini tamamen bu fikre kaptırmış, henüz bu yolda acemi ve deneyimi olmayan ülkelerde yanlış ve toplum menfaatına aykırı uygulamalar doğmaktadır. Demokraside “çoğunluk ne dedi ise doğru olan odur” fikri; “bazen gerçek doğrunun, ilmin, ahlakın, milli değerlerin, o ülke insanlarının gerçek menfaatlerinin tersine hareket etme yanılgısına götürmektedir. Bu ise demokrasinin, sadece çoğunluk oyunun idaresi olmadığının göstergesidir. Cumhuriyet rejimi ile yönetilmeyen ülkelerde, insan haklarına azami bağlılık gösterilmekle beraber; devlet, millet, o ülke insanın menfaatleri ön planda tutulmaktadır. Örneğin, dünyada, doğru veya eğri hiçbir kural, İngiliz devlet ve milletinin aleyhine kullanılamaz ve kabul edilemez. Bu kurallar, İngiliz menfaatlerine uygun değilse, kendilerine uygun yeni kurallar (ekonomik, askeri, ahlaki, uluslar arası ilişkiler…….) icat etmektedirler. 19.yüzyılda liberal sistemi, Mancester fabrikalarının imalatının dünyaya ihracının sağlanması için üretilmiş, Keynes ekonomik teorileri, dünyaya kabul ettirilmiş ekonomik İngiliz kurallarıdır. Bizim ülkemizde de demokrasiyi; milliyetçiler, sendikacılar, etnik ayrım yaratmak isteyenler, hep kendilerine göre bir demokrasi tarifi üretmişlerdir. Bu sapmalarda da ülkemizin milli bir menfaati de yoktur. Geri kalmış ülkeler demokratik kurallar bakımından, kimin neye hizmet ettiği belli olmayan, tam bir kaos içindedirler. Bu gün dünyada demokrasi hakkında kökleşmiş görüş ve tereddütleri ifade eden anekdotlardan bazılarını bu yazının sonuna eklemek isterim:: Kelimenin tam anlamıyla gerçek bir demokrasi,hiçbir zaman var olmadı ve var olmayacaktır. “Gerçek demokratik ilke, hiç kimsenin halkın üzerinde bir güce sahip olmaması demektir.” “Demokrasinin kötü olan bir yönü çoğunluğun tiranlığına dönüşmesidir.” “Demokrasi” ve “demokratik devlet” kavramlarının kullanımı ve tanımı konusunda büyük bir eksiklik vardır. Bu kelimeler açıkça tanımlanmadıkça ve anlamları üzerinde uzlaşılmadıkça insanlar bu anlam karmaşası üzerinde yaşamaya devam edeceklerdir ve bu tartışmalar, demogoji yapanların ve despotların işine yarayacaktır.”

SÜRÜCÜ ADAYI

23

İMİNDE Ç E S U S R U K Ü C Ü SÜR

hildir. eksiyon Eğitimi daödeme.

at Dir Kurs ücretine 12 sa

ücret iyon eğitimine ilave ks re di K ÇI P Hİ SA HAKKINA

akika kesintisizdir. Bir ders saati 50 d birebir yapılmak Direksiyon Eğitimi olarak yapılmaz. zorundadır. Toplu

sanız içimizdeki Siz seçici davranır R ayıklanır. ÇÜRÜK ELMALA

YILDIRIM

SÜRÜCÜ KURSU

777 76 29 0536 425 37 27

0212

Esenkent Mah. Bahçeşehir Hadımköy Yolu Özyurtlar NTepe No: 7 Esenyurt / İstanbul Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014 Tel: 0212 777 76 29 Gsm: 0536 425 37 27


24

Limited Şirket mi

Anonim Şirket mi

YMM. Ali Rıza AYIN

ardenetim@gmail.com

Yelpaze Bahçeşehir ve www.yelpazeistanbul.com haber sitesini ziyaret eden okuyucularımızla bundan böyle ülkemizde muhasebe, vergi düzenlemelerine dair bilgilerimi paylaşacağım. Bu ay Limited şirketlerle Anonim Şirketler arasında mevzuata dair farklılıkları sizler için derledim.

1

3 Ocak 2011’de TBMM tarafından kabul edilen,14 Şubat 2011’de Resmi Gazete’ de yayınlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sermaye şirketleri şunlardır:

a- Anonim Şirket b- Limited Şirket c- Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket. Türkiye’de en yaygın sermaye şirket türü ; anonim ve limited şirkettir. Bu yazımızda bu iki şirket türünün benzer yanları , farklılıkları, avantajları, ticaret ve vergi hukuku yönlerini açıklamaya çalışacağım.

A- Ortak Yanları

• Şirket ana sözleşmeleri yazılı olarak yapılır, ortaklarca imzalanır. Kuruluş aşamasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi değildir. • Kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç için kurulabilir. • Tek kişi ile kurulabilirler. • Her yıl Genel Kurul yapılması zorunludur. • Kurum kazancı % 20 Kurumlar Vergisine tabidir.

B- Farklılıkları

• Anonim şirkette ortak sayısında sınır yoktur, Limited Şirkette ise ortak sayısı 50’yi geçemez. • Anonim Şirketin esas sermayesi 50.000 TL, Limited Şirketin esas sermayesi 10.000 TL’den az olamaz. • Anonim Şirket ortakları taahhüt etmiş oldukları sermaye payı ile şirkete karşı sorumludur. • Anonim Şirketler hisse senedi, çıkarabilir , Limited Şirketler hisse senedi çıkaramazlar. • Anonim Şirketler tahvil çıkarabilir. Limited Şirketler tahvil çıkaramazlar. • Anonim Şirkette şirket işlerini idare ve temsile Yönetim Kurulu yetkilidir. Limited Şirkette

şirket işleri seçilmiş müdür veya müdürler tarafından yürütülür. • Anonim Şirkette ortakların cebren mahkeme kararıyla şirkette çıkarılması söz konusu değildir. Limited Şirket sözleşmesinde bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. • Yönetim Kurulu üyesi olmayan, sermaye taahhüt borcunu tamamen ödemiş ortakların, şirketin vergi, ssk primi gibi kamu borçları dolayısıyla sorumluluğu yoktur. • Limited Şirkette ortaklar, şirketten ve müdürden tahsil edilemeyen vergi borçlarına karşı sermayeleri oranında sorumludurlar. SSK prim borçlarında her bir ortak borcun bütününden sorumludur. • Anonim Şirket ortağı gerçek kişi 2 sene elinde bulundurduğu ortaklık paylarını satması halinde ortaya çıkan kazanç vergiye tabi değildir. • Limited Şirket ortağı gerçek kişi ortaklık paylarını satması halinde elde tutma süresine bakılmaksızın elde edilen kazanç vergiye tabidir. • Anonim Şirket esas sözleşmesinde belirtmek kaydıyla, hissedarlar arasında imtiyaz oluşturabilir. Bunun için hisseler farklı gruplara ayrılabilir. Yazımızın detaylı kısmı www.yelpazeistanbul.com web adresinden okunabilir.

Ali Rıza Ayın kimdir? 1960 Yılında Çorum Sungurlu ilçesinde doğdu. İlköğretim ve Lise öğrenimini Sungurlu’da tamamladı. 1982 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun oldu. 1985 -1987 çeşitli şirketlerde Muhasebe Müdürlüğü - Finans Koordinatörlüğü olarak görev yaptıktan sonra 1987 yılında kendi bürosunu açarak 2007 Yılına kadar Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik yapmıştır. Ayrıca Özel Dershanede eğitmen olarak çalıştı. İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi Mezunlar derneği üyesi olup, bu dernekte bir dönem İstanbul Şubesi başkanlığı yapmıştır. Ayrıca İstivak İstanbul Yüksek Ticaretliler Vakfında bir dönem Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. 2007 yılında Yeminli Mali Müşavir imtihanlarını kazanmış ve bu tarihten itibaren Yeminli Mali Müşavir olarak çalışmaktadır. Evli ve bir kızı vardır.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


25

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


26

RÖPORTAJ

Toplu yemek üretimi ciddi bir iştir Bahçeşehir'de yaşayan ve sivil toplum çalışmalarında en önde yer alan Ülgen Ailesi'nin, genç ve girişimci kızları Özlem Ülgen'le Aşgana Yemek Üretim A.Ş.'nin çalışmalarını konuştuk. Şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı'da olan Özlem Ülgen şirketlerine dair sorularımızı yanıtladı.

Aşgana Yemek Üretim A.Ş.'nin kuruluş serüvenini öğrenmek isteriz... 1998 yılında toplu yemek üretimi ve gıda sektörünün değişik türlerinde iş yapan 7 girişimcinin bir araya gelmesi ile Hadımköy ISISO Sanayi Sitesinde kuruldu şirketimiz. 700 m2 yemek salonu ile başlangıçta sanayi içindeki şirket çalışanlarının yemek sorununu çözmekle başlayan üretimlerimiz, sonrasında beğeninin artması ile çevre fabrikalar ve iş yerlerine de hizmet vermeye devam etti. AŞGANA Catering, ismini Orta Asya’dan almakla birlikte Anadolu’nun eşsiz yemek kültüründen de payını almaktadır. Şuan geldiğiniz noktada tesisinizin üretim kapasitesi nedir? Hazır yemek üretim tesislerimiz 10.000 kişiye hizmet verecek şekilde modern bir mutfak olarak dizayn edilmiştir ve bu şekilde hizmet vermektedir. Hizmetleriniz yalnızca şirketlerle mi sınırlı? Hijyen ve teknoloji alt yapısına sahip olan AŞGANA Catering'de istendiği takdirde eğitimli personelimiz toplu organizasyonlar da da yerinde hizmet verebilmektedir. Yeme- İçme sektörü çok riskli ve ciddiyetle yapılan sektörlerin en başında

geliyor. Hizmet kalitenizin standardizasyonlarından bahseder misiniz? Hijyeni öncelikleri arasına alan şirketimiz TSE ISO 9000 HACCP gibi belgelere sahip olarak insan sağlığını her şeyin önünde tutmaktadır. AŞGANA Catering ürün satın alımlarında TSE ISO 9001 HACCP kurallarına uygun olan ürünleri almaya dikkat etmektedir. Çalışanlarını 3 ayda bir sağlık kontrolünden geçirmekte, sağlık raporlarını da her 6 ayda bir yenilemektedir. Merkezi ve yerinde üretim mutfaklarımızda yemek üretiminin ilk basamağı olan hijyeni, yüksek niteliklere sahip teknolojik makineler aracılığı ile gerçekleştirmekteyiz. Mutfak çalışanları dışında hiçbir personel mutfağa girememekte, mutfak çalışanları ise kıyafet, temizlik gibi dezenfekte işlemlerinden geçtikten sonra mutfağa girmektedir. Bugün ki konumumuzun mirasını hijyene borçluyuz. Dışarıdan gelen yemek siparişlerine nasıl ulaşıyorsunuz? Mutfak olanağı olmayan müşterilerimize, merkezden üretim ile ulaşmayı sağlayan firmamız, yemek taşıma esnasında, yemeklerin besin değerlerini bozmayacak özel taşıma kaplarında (thermobox) ve her taşımada dezenfekte edilen araçlar aracılığı ile tüm müşterilerine tam zamanında hizmet vermekte. Dezenfekte işlemi her

Aşgana Yemek Üretim A.Ş. Yönt. Kurulu Bşk. Yrd. Özlem Ülgen

taşıma öncesi ve sonrasında düzenli olarak yapılmakta. Az önce yerinde üretimden bahsetmiştiniz bu hizmetinizi biraz daha açar mısınız? AŞGANA yemek üretim tesisi taşıma yemek hizmeti ile özel araçlarla yemeklerin besin değerini koruyarak müşterilerin diledikleri yerlere yemekleri ulaştıran servis ağına sahiptir. Gerekli fiziki olanak ve eğitimli çalışanları ile yerinde üretim yapmakta ve kamusal ya da özel tüm kurumlarda ‘mutfak kurma’ hizmeti de götürmektedir. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Bizde size yayın hayatınızda başarılarınızın devamını dileriz.

www.asganayemek.com.tr Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


27

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


28

RÖPORTAJ

Bahçeşehir'e değer katan sanatçımız

TRT'nin açtığı ses yarışmasında 7000 katılımcı arasından Türkiye Birincisi seçilen Cengizhan Sönmez, TRT İstanbul Radyosunda ve Televizyonunda da birçok programda solist olarak yer aldı. İstanbul'da birçok Musiki Derneği'nde hocalık ve şeflik yapan Sönmez, Bahçeşehir'de de uzun yıllardır Bahçeşehir Musiki Derneği'nde de çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. BADER'in 17.yıl gecesi kutlamalarında Bahçeşehir'e değer katan kişiler arasında ödüle layık görünen Cengizhan Sönmez'e, çalışmalarını ve yeni hedeflerini sorduk. Müziğe ilk ne zaman ilgi duydunuz? Müziğe ne zaman ilgi duymaya başladığımı hatırlamıyorum hatırlayacak yaşta değildim. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Ailem benim yeteneğimi küçük yaşta fark etti. O dönemki müzik ve enstrüman kurslarına beni gönderdiler. Müziğe merakım enstrümanlar ile arttı. Ben mandolin çaldım, bağlama çaldım, ud çaldım, tambur çaldım, gitar çaldım… Bunlarla birlikte müzik aşkım iyice perçinleşti. Fakat müzik yaşantımın buralara geleceğini ve bu kadar ciddi bir boyut alacağını bilmiyordum o dönem. Konservatuara girme arzum lise yıllarında oluştu. Bu konuda çok teşvik gördüm dostlarımdan. Her şey konservatuara girdikten sonra hızla devam etti. 1.sınıfta okurken aldığım Türkiye birinciliği vesaire ile birden olaylar benim beklentimin üzerinde bir boyut aldı. Sanat müziği dışında ilgi duyduğunuz müzik türleri var mı? Hemen hemen tüm müzikleri dinleyen, tüm müzik türlerinden keyif alan bir dinleyiciyim. İcracı olarak ise Türk Sanat Müziği icracısıyım. Küçük yaşlarda halk müziği de ilgimi çekmişti. O zaman bağlama dersleri alıyordum ve bu sıralarda halk müziği ile de ilgilenmiştim. Son albümünüz Ödül’e gelelim. Ödül albümünüzün hazırlık sürecinden bahseder misiniz? Ne kadar zamanda oluştu bu albüm? Ben bu albümü sağlık problemlerim olduğu

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

bir dönem içerisinde hazırladım. Evde kaldığım bu hastalık döneminde boş durmadım oturdum beste yaptım. Şarkı sözü yazdım, besteledim. Bunlar birikince 2.albümüm Ödül kapıya dayandı. Bu yaklaşık 2 senedir düşündüğüm bir projeydi. Hayata geçirme sürecim ise 2013 baharından itibaren başladı. Ödül albümünüzde kimlerle çalıştınız? Ödül albümümde çok sanatçının emeği var. Başta müzik yönetmenliğini sevgili dostum Tamer Özkan yaptı. Aynı zamanda bir çok şarkının aranjörlüğünü de Tamer Özkan yaptı. Selim Çaldıran’da aranjörlük yaptı. Taşkın Sabah yönetmenlik yaptı bir şarkıda kemanları yazdı. Fırat Özbaylar yine birkaç şarkıda aranjörlük yaptı. Bunun dışında Türkiye’de tanınmış aklınıza kim geliyorsa enstrüman sanatçısı onlar çaldılar. Lütfü Bayülgen çok emek verdi. Çok kıymetli isimler bunlar, çok başarılı yapımlara imza atan isimlerdir bunlar. Ödül albümünüzde 11 adet şarkı bulunuyor. Albümdeki şarkılardan bahseder misiniz? Ben bir Türk Sanat Müziği sanatçısıyım. Türk Sanat Müziği’ne çocuk yaşlarımdan beri duyduğum sevgi ve aşkı bu albüme yansıtmaya çalıştım. Son zamanlarda Türk Sanat Müziği ilgi kaybetmiş gibi konuşuluyor. Popüler müzik tüm gündemi kaplıyor Türk Sanat Müziği eskisi gibi dinleyici bulmuyor gibi söylemler var. Ben bunlara katıl-

mıyorum. Türk Sanat Müziğine yeni şarkılar, sözler gerektiğine inanıyorum. Bu albümde de ben onu yaptım. Yeni müzikler, yeni sözler, yeni bestelerle bu albümü yaptım. Bu albümde yedi tane benim bestem olan şarkı var. Bunların üç tanesinin de sözlerini ben yazdım. Bir tane Yıldırım Gürses şarkısı var, söz müzik Yıldırım Gürses’e ait. Bu vesile ile Yıldırım Abiyi rahmetle anıyorum. Bir tane Tamer Özkan bestesi var, müzik yönetmenliğini yaptığı için çok beğendiğim bir şarkısı. Onun dışında iki tane de anonim eser var. Bunlardan biri Kırmızı Gülün Alı Var adlı bir Rumeli Türküsü. Çok sevilen bir Türküdür. Aynı zamanda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de çok sevdiği bir şarkıdır. Bilhassa bu şarkıyı da albüme aldık. Bir de İstanbul Türküsü var, o da çok keyifle dinleyeceklerini umduğum bir çalışma oldu. Bahsettiğiniz gibi yedi tanesi size ait. Şarkılarınızı nasıl yazıyorsunuz? Nelerden ilham alıyorsunuz? Aslında bu soru tehlikeli bir soru. Her zaman karşılaştığımız ve geçiştirmeye çalıştığımız sorulardır bunlar. Üstat Yesari Asım Arsoy böyle bir soruya yıllar evvel bir röportajında şöyle cevap vermiş. Son baharı bir genç kızla hisarlarda geçirdim diye bir şarkı yapmış, gündem de şarkı. Bir gazeteci soruyor; “Hocam bu şarkıyı hangi ruh haliyle bestelediniz, hisarlarda bir genç kız…”. Üstat Yesari Asım Arsoy; “Müstefilatün Müsatefilatün” diyor.


29

“Türk Sanat Müziği albümü çıkaran, yeni bir şey yapan maalesef günümüzde kalmadı gibi. Benim amacım Türk Sanat Müziği’nin atıl ve bir kenarda kalması değil; gençlerin ve tüm Türk halkının da beğenisine hitap edecek yeni yapımlar çıkarmaktı.”

le Türk Sanat Müziğini daha günümüze yakışan bir alt yapı ile çok seslileştirerek bir nevi Yıldırım Gürses’in 80’li yıllarda yaptığı çalışmalar gibi, biraz daha modern bir alt yapı ile sunarak tüm Türk insanına yeni bir yapım çıkarmayı hedefledim. Umarım başarılı olacaktır.

Manası da şöyleymiş; bir lisede sözlü edebiyat imtihanında bir çocuğa soruyorlar “Müstefilatün vezninde bize bir şey söyler misin” diyorlar ve süre veriyorlar. Çocuk bir süre düşünüyor fakat bulamıyor zira hiç çalışmadığı bir vezin, aruz vezni. Hocalar “hadi cevap ver “ diye sıkıştırırken, çocuk kendi kendine fısıldar gibi “çattık belaya” diyor. Hocalardan biri bunu duyup “ne dedin oğlum” diyor. Çocuk çekiniyor “yok hocam bir şey demedim” diyor, söylediğini saklamaya çalışıyor. Çekinme evladım söyle diyor hocalar. Çocuk “ben kendi kendime konuştum” diyor. “Peki ne dedin?” deyince hocalar çocuk “çattık belaya” dedim diyor. Hocalar “tamam evladım sana 100 veriyoruz işte istediğimiz cevap buydu” diyorlar. “Çattık belaya” aruz vezninde müstefilatün’e tekabül ediyor. Yani Yesari Asım Arsoy röportaj da müstefilatün derken “çattık belaya” demek istiyor ama anlayana. Ben ise şunu söyleyebilirim. Benim özel bir ilhamım yok. Çok ciddiye alıyorum şarkı bestelemeyi. Ama bazen trafikte oluyor, bazen evde bir çay içerken oluyor. Ne zaman çıkacağı belli olmuyor. Enteresan bir ruh halidir. Ödül şarkınızın sizin için anlamı nedir? Bir hikayesi var mı? Ödül’in sözleri Zafer Öztürk’e ait. Sözleri bana gönderdiğinde ben çok beğendim.

Hakikaten çok güzel sözler. Bazı sözleri sevsem bile bir şey yapamıyorum. Ödül ise öyle olmadı… Hikayesi şöyle; Trafikte sözler üzerine başladım şarkıyı söylemeye. Önce nakaratı çıktı. Bahçeşehir’den Levent’e gelmiştim ki şarkı bitti. Yaklaşık 45 dakikalık bu trafikte Ödül bitmişti. Sanat müziği adına eserler vermek iddialı bir yaklaşım. Sanat müziği konusunda eser üretimini ne durumda görüyorsunuz? Yeterince eser veriliyor mu? Kaliteli eserler veriliyor mu? Bu soru çok güzel bir soru. Benim zaten bu albümü çıkarma amaçlarımdan birine değindiniz: Türk Sanat Müziğine yeni eserler kazandırmak. Bence besteciler bu konuda inançlarını yitirmiş gibi duruyorlar, sanatçılar da öyle. Eskisi gibi Türk Sanat Müziği dinlenmiyor gibi düşüncesiyle artık Türk Sanat Müziği yapılmıyor nerdeyse. Bunu kurumumuz, TRT, olmasa böyle yapımlar nerdeyse yapılmıyor denecek kadar az hale geldi. Belli isimler, onlar da zaten geçmişten gelen kıymetli sanatçılar. Yani 35-40 yılını bu sanat adamış, TRT’nin tek kanal oluğu dönemden beri tanınmış sanatçılar haricinde Türk Sanat Müziği albümü çıkaran, yeni bir şey yapan maalesef günümüzde kalmadı gibi. Benim amacım Türk Sanat Müziği’nin atıl ve bir kenarda kalması değil; gençlerin ve tüm Türk halkının da beğenisine hitap edecek yeni yapımlar çıkarmaktı. Özellik-

Genç kuşağın şarkılarınıza tepkileri ve ilgileri nasıl? Şarkılarımı çok beğeniyorlar. “Bu benim şarkım olsun” şeklinde bir çok tepki alıyorum. Daha geniş kitlelere duyurmak da hedefim. Hemen her kesimden Türk insanının bu şarkıları seveceğine inanıyorum. Şu ana kadar aldığım tepkilerden çok memnunum. Ülkemizde Türk Sanat Müziği eğitimini yeterli görüyor musunuz? Bence burada şunun altını çizmek lazım: Önemli olan bu işe gönül veren, müzisyen olmak isteyen kişilerin kendince çok ciddi bir çaba göstermesi gerekiyor. Eğitimini devlet konservatuarlarından, amatör derneklerden edinebilir. İnternette bile Türk Müziği nazari bilgileri ile ilgili, nasıl icra edilmesi ile ilgili bir çok kayda ulaşabiliyorsunuz artık. Ancak önemli olan kişinin eğitim ve ulaştığı bilgiler haricinde kendince çok ciddi çalışmalar yapması. Bunu aynı zamanda ders veren bir hoca olarak söylüyorum. TRT’de bir radyo programınız var. Radyo programınızın içeriğinden bahseder misiniz? Perşembe akşamları; TRT Nağme Türk Sanat Müziği kanalında yayınlanan bir program. Saat 21.00-22.00 arası canlı performans yapıyorum. Programımda şiir de seslendiriyorum. Şiir ve şarkılardan oluşan bir program. Türk Sanat Müziği ve aynı zamanda şiir sevenlere de bu programı tavsiye ediyorum. Yaklaşık dört senedir süren programımız için çok da teveccüh görüyoruz. Bu vesile ile de dinleyicilerimize çok teşekkür ederiz.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


30

yle ü z ö G k u c o Ç e c n Ö n a Açılımd

1

980’lerin sonunda otobüsle yaptığımız Doğu Avrupa seyahatimizin başlangıcında, İstanbul’dan Bulgaristan sınır kapısına varmamız sadece 2-3 saatimizi almıştı. Ama sınırda, neredeyse tüm günümüzü harcadık. Bulgar otoriteleri otobüsteki bütün valizleri açtılar, otobüsten inip, gümrüğe yürümemizi, sonra geri dönmemizi, sonra tekrar yürümemizi istediler. Bu böyle birkaç kere devam etti. Açıkça, amaçları geçişimizi kolaylaştırmak değildi. Sonunda geçişimize izin verildiğinde, otobüsümüz içinde dezenfektan olan bir sıvının içinden geçirildi ki, Türkiye’den Bulgaristan’a mikrop taşımayalım. Ülkeden ilk izlenimim, küçücük Lada arabalarının bolluğu ve bunlar içinde taşınılan insan ve mobilya miktarıdır. Görüntü bir parodi gibiydi. Sanki tüm Bulgarlar bütün aile mensuplarını ve bütün hayatlarını bu küçük arabalara sığdırıyorlardı. Otobüsümüz mola vermek için durduğunda, yaşlı bir kadın yanımıza gelip bize kayısı satmak istedi. Türkçe konuştuğumuzu duyduğunda, bizimle Türkçe konuşmaya başladı. O zamanlar, Bulgaristan’da Türkçe konuşmanın yasak olduğunu biliyorduk. Kadına korkup korkmadığını sorduğumuzda, yüksek sesle korkmak için çok yaşlı olduğunu söylemişti. Sonra, biz bir dükkânda dolaşırken, sarışın satış elemanının gözleri açıldı ve yüzünü bir gülümseme kapladı. Eline bir parça kâğıt aldı ve üstüne şunları yazdı: “Ben de Türk’üm ama konuşmam yasak.” Farklı bir dönemdi o zamanlar. Bosna’yla ilgili ilk hatırladığım (o zamanlar sadece Yugoslavya vardı), sabah sisi adında saklanmış güzel ve yeşil tepelerin yamacındaki bir köyde verdiğimiz moladır. Korkunç derecede soğuktu ve hala karanlıktı. Kibar ve güleryüzlü yaşlı köylü adam bahçesindeki tuvaletini kullanmamıza izin

Doğu Avrupa vermişti. Tuvalet yere kazılmış bir çukurdan oluşuyordu. Bu benim Avrupa’ya ilk seyahatimdi ve Bosna bana çok Avrupai, hoş ve zengin gelmişti. İnsanlar mutlu ve özgür görünüyordu. Sokaklar düzenli ve temiz, pencereler renkli çiçeklerle güzelce süslenmişti. Hayatımda ilk defa burada sokaklarda rahatça öpüşen çiftler görmüştüm. Bir çocuk olarak bu sahneye tanık olmam beni utandırıyordu çünkü annem ve babam da yanımdaydı. Otobüsümüzün Türkiye’den geldiği açıkça belli olduğu için Bosna’da sıcakça karşılanıyorduk. Eski Saraybosna’dayken sanki bir Anadolu kasabasındaymışım gibi hissetmiştim. Osmanlı etkileri çok barizdi. Bir kebapçıya gittiğimizi hatırlıyorum ve burada Boşnakçada kebabın “kebabçiçi” olduğunu ve diğer bazı Türkçe kelimelerin sonralarına “çiçi” eklenerek Boşnakçaya çevrildiğini öğrenmiştik. Tarihi kent Mostar’a yaptığımız yolculuk sırasında, bir şehirden diğerine seyahat etmek için resmi izne ihtiyacımız olduğunu öğrenmiştik. Herhalde, zannettiğim kadar da özgür değillerdi. Mostar’da tanık olduğumuz çöl sıcağını hala hatırlarım ve tabii ki köprüyü de. ..Gerçek Mostar Köprüsü üzerinde yürüyebilmiş olmaktan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. O güzel ve özel köprü… Parlak, beyaz mermerden yapılmıştı ve o kadar kaygandı ki birkaç kere düşme tehlikesi yaşamıştım. Savaş başlayıp da köprü bombalanınca kahrolmuştum. Annemin bana hatırlattığına göre, bombalama gününde, köprünün çöktüğünü televizyonda gördüğüm zaman, işten yeni dönmüş olan anneme koşup,

ağlayarak “Köprü yıkıldıııı!” diye haber vermişim. Bosna’da beni en çok etkileyen nehirlerin keskin temizliğiydi. Tek kelimeyle muhteşemdiler. Aynadan bile daha açıktılar. Savaş sırasında bu nehirlerin kan dolmuş olduğunu düşünmek çok üzücü. Belgrad’dayken buranın Yugoslavya’daki ana şehir olduğunu kesinlikle anladık. Tam bir şehir havası vardı. Arnavut kaldırımlı, bana İstiklal Caddesi’ni anımsatan ana bir caddesi olduğunu hatırlıyorum. Burada yüksek, gri binalar ve mağazalar vardı. Ne yazık ki, burada yerlilerle pek bir muhabbetimiz olamadı. Makedonya, yine neredeyse karşılaştığımız herkesin bizimle Türkçe konuştuğu başka bir yerdi. Erkekler kahvehanelerdeki taburelerde oturmuş, tavla oynuyor, sigara ve çay içiyorlardı. Bu resim Türkiye’nin herhangi bir kenarında çekilmiş olabilirdi. Bana, o yaşta, bu yer oldukça yalın, pek bir ülke gibi değil ama bir İç Anadolu köyü gibi gelmişti. Ne olursa olsun, insanlardan kaynaklanan sıcak bir havası vardı. Travelogueress.blogspot.com

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


31

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


32

EĞİTİM

Eğer daha önce yurtdışında eğitim görmüş herhangi birine sorarsanız, size söyleyeceği bunun hayatını tamamen değiştiren bir deneyim olduğu ve bugüne kadar yaptığı en iyi şeylerden biri olduğudur. Büyük ihtimalle, eğitim için bir süre yurtdışında yaşamanın size ne gibi kazançlar sağlayacağından emin değilsiniz. İşte size yurtdışında eğitim almak için 5 farklı neden:

1. Yurtdışında eğitim, yabancı dil öğrenmek için en iyi yollardan biridir: Yurtdışında eğitim almak yabancı dil öğrenimi için en iyi ve etkili yollardan birisi olarak sayılabilir. Etrafınızda günlük yaşantılarında öğrenmek istediğiniz dili konuşan birçok insan bulunur. Bu şartlar altında dil öğrenimi daha kolay ve hızlı gelişebilir.

2. Yurtdışında eğitim almak farklı ülkelere seyahat etme olanağı sunar: Hafta sonları ve okul tatillerinde kaldığınız ülkeyi veya çevredeki yerleşim yerlerini keşfedebilirsiniz. Böylelikle yeni yerler görmüş, yeni insanlar, yeni kültürler tanımış ve vizyonunuzu genişletmiş olursunuz.

3. Yurtdışında bir üniversiteden mezun olmak, iş ararken sizi bir adım öne geçirir: Birçok şirket, işe alımların-

da yurtdışında eğitim almış kişileri tercih etmektedir. Bunun en önemli sebebi; tabii ki yabancı dil konusundaki yetkinliğinizdir. Fakat bunun yanı sıra yurtdışında edindiğiniz yaşam deneyimleri de şirketler için önem taşır. Yurtdışında yaşadığınız sürece geliştireceğiniz; yeni ortamlara, yeni insanlara kolay adapte olma özelliğiniz, problem çözmeye yönelik sonuç odaklı bakış açınız, bağımsız ve açık görüşlü tavrınız sizi diğer adayların önüne geçirecek özellikler olacaktır.

4. Yurtdışı eğitim deneyimi sizi olgunlaştırır ve özgüveninizi arttırır: Yurtdışında yaşamanın size kazandıracağı önemli avantajlardan biri de ailenizden, arkadaşlarınızdan uzakta, kendi başınıza bir yaşam kurma ve bu yaşamı sürdürme deneyimidir. Zorlukları olmayacak mı, tabii ki olacaktır; fakat size kazandıracağı artıların daha fazla olacağı kesin. Günler geçtikçe olgunlaştığınızı, yapabildiklerinizi gördükçe kendinizi daha özgüvenli hissettiğinizi göreceksiniz.

5. Yurtdışında eğitim almak bakış açınızı geliştirir: Yurtdışında eğitim süresi içerisinde karşılaşacağınız farklı kültürler, farklı yaşam tarzları, gelenekler, yeni insanlar, değişik fikirler bir süre sonra size farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. Sorunların tek bir çözümü olmadığını, farklı gibi görünen pek çok şeyin aslında eşit olduğunu anlayacak, dünyaya daha açık gözler ve daha açık bir düşünce yapısı ile bakmaya ve hayatı bu şekilde değerlendirmeye başlayacaksınız. Tüm bunların yanı sıra, yurtdışında yaşama deneyimi sırasında edineceğiniz ve yıllarca, hatta belki torunlarınıza bile, anlatabileceğiniz anılar biriktireceksiniz. Dünyanın farklı yerlerinden birçok insanla tanışacak ve güzel dostluklar kuracaksınız. Daha da önemlisi kendinizi keşfedecek, daha yakından tanıyacak ve hayata daha sağlam adımlarla devam ediyor olacaksınız. Hotcourses Turkey

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


33

2014 YAZINDA 7-18 YAŞ Arasındaki Gençlerin Hem Gezip Hem De Dil Eğitimi Alabileceği

YAZ OKULU SEÇENEKLERİMİZ

669

1020

GRUP YAZ OKULLARI İngilizce : Amerika, İngiltere, Malta Fransızca : Fransa

BİREYSEL YAZ OKULLARI Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Aşık Mahsuni Şerif Caddesi Çınar 08 Villa 04 No: 83 Bahçeşehir, İSTANBUL Tel: 0212 669 1020 Gsm: 0530 230 9055 E-mail: bahcesehir@bilimevi.com

www.bilimevi.com

İngilizce : Amerika, İngiltere, Kanada, İrlanda, Türkiye Almanca : Almanya, Avusturya, İsviçre Fransızca : Fransa, İsviçre İtalyanca : İtalya İspanyolca: İspanya Japonca : Japonya Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


34

YAŞAM

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, yılda 50 bin sterlin (yaklaşık 183 bin lira) ve üzeri para kazanan insanlar, çok daha kolay sevgili bulabiliyor. Buna göre, ne kadar çok kazanırsan “aşk bulman” o kadar kolay oluyor. Buna göre, ne kadar çok kazanırsan “aşk bulman” o kadar kolay oluyor. Araştırmada yılda 50 bin sterlin kazanan insanların sadece yüzde 4’ünün hayatlarında kimsenin olmadığı tespit edildi. Yılda 9500 sterlinden (34 bin 500 lira) az kazananların ise yüzde 17’si partner bulamıyor. Sevgililer Günü için Mintel araştırma şirketi tarafından yapılan araştırmada, yılda 50 bin sterlin üzeri kazananlar, diğer

daha az kazananlara göre hayatları boyunca 5 kez daha fazla âşık oluyor. Araştırmada ortaya çıkan ilginç bir diğer unsur ise erkeklerin Sevgililer Günü’ne kadınlardan daha çok önem vermeleri. Ankete katılan erkeklerin yüzde 26’sı bu özel günü “aşklarını ortaya koymak için iyi bir fırsat” olarak değerlendirirken, kadınlarda bu rakam ise yüzde 19’da kalıyor.

Dünyanın ilk mavi gözlü adamı mı? İspanya’da bulunan 7 bin yıllık iskelet araştırmacılara genetik evrimin ipuçlarını verdi. İspanya’da, arkeolojik kazıların yapıldığı La Brana-Arintero’da 2006’da bulunan, 7 bin yıllık bir iskeletin üzerindeki incelemeler onun Afrika ve Avrupalı genlerin karmasına sahip olduğunu ortaya koydu. Dağlık bölgedeki bir mağarada bulunan iki erkek iskeletinden biri olan ve “La Brana1” adı verilen iskeletteki incelemelerin, insanoğlunun genetik evriminin ipuçlarını verdiğini belirten uzmanlar “Nature” adlı bilimsel yayın organında bir makale yayımladı. Makalede, “Dişten alınan DNA örnekleri siyah saçlı, esmer ve mavi gözlü olduğuna işaret ediyor. Dünyanın ilk mavi gözlü adamıyla karşı karşıya olabiliriz” ifadeleri kullanıldı. Araştırma ekibinin lideri Prof. Carles Lalueza-Fox, göz renginin ten renginden daha erken değişim gösterdiğini, La Brana 1’in İsveç ve Finlandıyalılarla genetik benzerlikler taşıdığının da altını çizdi.

Türkiye daha sıcak olacak

Uzmanlar uyardı! Türkiye 2070 yılında...

kilo verdirmiyor

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü'nün "mevcut koşulların devamı halinde Türkiye'nin 2070 yılında, bu yıla göre 3 ile 6 derece daha sıcak olacağı" senaryosuna; WWFTürkiye, sıcaklık artışının 2030'lu yılların sonuna kadar sınırlı kalacağı, bu dönemden sonra hızlı bir artış gözleneceği raporu ile destek veriyor. WWF-Türkiye de sıcaklık artışının kış mevsiminde 4, yazın ise 6 santigrat derece civarına ulaşmasını bekliyor.

Yapılan araştırma düşük kalorili içeceklerin kilo vermede etkisi olmadığını gösterdi.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

ABD'de Johns Hopkins Üniversitesi tarafından 24 bin kişi üzerinde yapılan araştırma düşük kalorili içeceklerin kilo vermede etkisi olmadığını ortaya koydu. Denekler içeceklerinin diyet olup olmamasına bakılmaksızın her gün aynı kaloriyi almayı sürdürdü. Uzmanlar düşük kalorili içecek tercih edenlerin psikolojik olarak daha fazla yemeye meyilli oldukları yorumunu yapıyor.


35

BAHÇEŞEHİR ‘de

11. Yılımızda

, i s e r t s m e d n Gü

cinsel hayatı vurdu Araştırmalara göre Türkiye'de son 3 aydır yaşanan siyasi gerilim, vatandaşlarda cinsel isteksizliğe neden oldu. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), 17 Aralık operasyonuyla başlayan siyasi kriz ve ekonomide hissedilen yansımalarının toplumun yüzde 30’unun cinsel yaşamını askıya aldığını ortaya koydu.

İnternet üzerinde 1000 kişiyle yapılan araştırmaya göre, kadınların yüzde 70’inin, erkeklerin ise yüzde 60’ının yaşanan siyasi ve ekonomik krizden cinsel yaşamları ciddi şekilde etkilendi. Her 3 erkekten biri ekonomik kaygılar nedeniyle cinsel isteksizlik yaşadığını belirtti.

CİSED Genel Başkanı Psikiyatr & Psikoterapist Uz. Dr. Cem Keçe, “Cinsel işlev bozukluklarının tetikleyicisi olan olumsuz duygu birikimleri, ruhsal hastalıklara, sertleşme sorunlarına, cinsel isteksizliğe ve erken boşalmaya neden olabiliyor” dedi.

İşsiz Kalma Korkusu

Psikolog Danışman Çiğdem Tiryaki “İşsiz kalma veya maaşını alamama korkusu depresyon, panik atak, endişe ve kaygı bozukluğu gibi pek çok soruna neden olabiliyor. Ekonomik krizler ayrıca uyku bozukluğu, aile içi şiddet ve hatta intihar vakalarının artmasına bile neden olabiliyor” dedi.

Sizlere Hizmet Vermekten Gurur Duyuyoruz..

PROFESYONEL EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE

ÖZEL DİREKSİYON DERSLERİ TÜM DERSLERDEN BİREBİR ÖZEL EĞİTİM İLE SİZLERİ BAŞARIYA ULAŞTIRIYOR

SİMİLATÖR DESTEKLİ KİŞİYE ÖZEL EĞİTİM

PROFESYONEL EĞİTMENLERİMİZLE

BİREBİR MOTORSİKLET EĞİTİMİ ( VİTESLİ – OTOMATİK)

Aldatmak için “Bahane”

Cinsel performans kaybı yaşayan erkeklerin, bunu tekrar kazanmak için başka partnerlere yönelebildiğine de değinen Cem Keçe “internette ilişki arayan her 10 erkekten 4’ü istikrarlı ilişkisini canlandırmak için başka biriyle maceraya hazır” diye konuştu.

TRAFİKTE TEKRAR YOKTUR, HAYATINIZI RİSKE ATMAYIN Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

Defne 03 Villa 7 (İNG Bankası Yanı) BAHÇEŞEHİR


36

GÜZELLİK

MEZOTERAPİ ve LİPOLİZ ile

SAĞLIKLI ZAYIFLAYIN Baharın gelmesiyle doğa yenileniyor. Peki ya siz? Doğaya ayak uydurarak bedeninizi ve ruhunuzu yenileyebilir, daha sağlıklı bir yaşamın keyfini çıkarabilirsiniz. Kış aylarında alınan fazla kiloları vererek bedeninizdeki yenilenmeye başlayabilirsiniz. Hızlı ve şok diyetlerden uzak durarak, sağlığınızı kaybetmeden, sporun ve dengeli beslenmenin temele oturtulduğu bir zayıflama süreci çok önemli. Siz de çok kısa sürede Venüs’ü bile kıskandıracak kadar zayıf ve sağlıklı bir bedene kavuşabilir, yaz aylarında kilolarınızı saklamak zorunda kalmayabilirsiniz.

ir Bahçeşeh liniği’nde K d e m a Derm i tik Hekim te s E l a ik Med dikal este e m , n u lt A Dr.Gülen yıflamaya a z in in r e il ızlı tik tedav k, daha h a r la o ı c yardım yi sağe m r e v o il k ve sağlıklı Dr.Gülen . r o iy t r li e a ladığını b l zayıflam e s e lg ö b n Altun ile ında gele ş a b in in r tedavile terapisi ve o z e m t u vüc kında lipoliz hak konuştuk.

facebook.com/Dr.GulenAltun

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

twitter.com/Dr_GulenAltun

youttube.com/DrGulenAltun


Dr.Gülen Altun Hakkında:

37

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1999 yılında mezun oldu. 1999-2001 yılları arasında özel sektörde, 2001-2005 yılları arasında kamu sektöründe hekim olarak görev yaptı. Yurt içi ve yurt dışında uygulamalı bir çok eğitim programı, kongre, fuar etkinlikleri ile deneyimlerini geliştirdi. Medikal estetik literatürünü çok yakından takip eden ve klinik uygulama¬larında başarılı sonuçlara imza atan Dr. Gülen Altun, Kasım 2013 itibariyle Bahçeşehir Dermamed Kliniği’nde göreve başlamıştır. Botox, dolgu, cilt yenileme, akne ve akne izi tedavisi, cilt çatlakları, leke tedavileri, dövme silme, ben tedavisi gibi lazer uygulamaları, gençlik aşısı, PRP ile cilt tedavileri, mezoterapi, roller gibi iğneli medikal uygulamalar, oksi¬jenterapi, göz çevresi tedavileri ve zayıflama protokol uygulamaları gibi çok geniş bir yelpazede hizmet vermektedir.

Mezoterapi ve lipoliz, fazla kilolarından veya bölgesel yağlanmalarından şikâyetçi olanlar için kısa sürede sonuç veren çok başarılı uygulamalardır. Özellikle yağlanmanın fazla olduğu karın, kalça, mide, kol, sırt, iç bacak gibi bölgelere uygulanabilen bu iki tedavi, yerleşmiş ve zor verilen kilolardan kısa ve pratik yoldan kurtulmayı sağlıyor. Mezoterapi uygulamasında; vitamin, mineral, ilaç ve amino asitler içeren ilaçlar, çok ince uçlu iğnelerle istenen bölgedeki cilt altına enjekte edilmektedir. Bu uygulamayla kan dolaşımı düzeltilir, ödem çözülür, doku uyandırılıp, hücreler içindeki yağların kolay çözülmeleri ve dolaşıma atılmaları sağlanır. Bu nedenle, kısa sürede 10-20 cm arasında hızlı bir incelme ve zayıflama meydana gelir. Mezoterapi tedavisi, kişinin yağ oranına ve kilosuna bağlı olarak değişmekle birlikte, ortalama 5-10 seans sürer. Seanslar 10-15 dakika sürer ve tedaviden sonra kişi günlük hayatına rahatça devam edebilir. Bazen iğnenin uygulandığı bölgelerde küçük morarmalar görülse de bu morarmalar ortalama 5-7 gün içerisinde geçer. Mezoterapinin bir diğer avantajı ise, incelme ve zayıflama sağlanırken, ciltte toparlanma

ve şekillenme sağlaması, ciltteki sarkmaları engellemesidir. Lipoliz tedavisinde ise; soyalesitin bazlı ilaçlar çok ince uçlu iğnelerle istenen bölgedeki yağ dokusuna enjekte edilmektedir. Yağ dokusuna erişebilmek amacıyla mezoterapide kullanılan iğnelerden daha uzun iğneler kullanılmaktadır. Lipoliz, mezoterapinin aksine daha uzun aralıklarla, ortalama 2-3 haftada bir uygulanabilen bir yöntemdir. Lipoliz ve mezoterapi, 18-65 yaşındaki tüm kadın ve erkeklerde kullanılabilir tıbbi yöntemlerdir. Bölgesel zayıflama tedavilerinin başında gelen bu iki tedaviyi, hastanın durumuna göre birlikte uygulayabiliyor ve daha etkili sonuçlar alabiliyoruz. Aynı zamanda; mezoterapi ve lipoliz tedavileri, akustik dalga (wave) terapi ile kombine edildiğinde daha etkili sonuçlar elde edilmektedir. Bölgesel yağlanmanın dışında, kişide fazla kilo sorunu var ise, mezoterapi ve lipoliz tedavileri ile birlikte kişiye özel diyet programı hazırlıyoruz. Kas kaybına neden olmadan, düzenli ve sağlıklı beslenme programı sayesinde ayda 5-8 kilo arasında kilo verilebilmektedir.

Çınar Mah. Ada 11 Villa No:8 Bahçeşehir Tel: 0212 669 82 59 Gsm: 0533 810 46 36

www.dermamed.com.tr

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


38

YAŞAM

İnternet

kullanımında

müthiş rakam Halkın yüzde 87'si internet kullanıcısı. Amerikalı yetişkinlerin yüzde 87'sinin internet kullanıcısı olduğu belirlenen araştırmada, söz konusu oranın, yıllık geliri 75 bin doların üzerinde olanlar arasında yüzde 99'u bulduğu ortaya çıktı. 

Ülkedeki üniversite mezunları ile 18-29 yaş arasındaki gençler arasındaki internet kullanımının ise yüzde 97 seviyesinde olduğu tespit edildi. Araştırma, kullanıcıların yüzde 68'inin internete bağlanmak için tablet bilgisayar ve akıllı telefon gibi mobil cihazları tercih ettiklerini de ortaya koydu.Araştırmaya katılan Amerikalıların yüzde 90'ı internetin kendileri için 'iyi' olduğunu belirtirken, internetin 'kötü' olduğunu

belirtenler yüzde 6'da kaldı. İnterneti hem 'iyi' hem de 'kötü' olarak niteleyenlerin oranı ise yüzde 3 olarak belirlendi.

 Araştırmada ayrıca, ABD'li kullanıcıların yüzde 53'ü internetten vazgeçmenin 'çok zor' olduğu yönünde görüş bildirirken, bu oranın 2006 yılında yüzde 38 olduğu kaydedildi. Ankete katılan Amerikalılardan yüzde 49'u cep telefonundan, yüzde 35'i TV'den, yüzde 28'i ise sabit telefondan 'çok zor' vazgeçebileceklerini ifade etti.

Sanat ve eğlence VIaland Canlı Müze’de buluşuyor Yeni bir sanat dalı olan ve 3 boyutlu resim, video ve enstalasyonlardan oluşan Canlı Müze’nin çok özel çalışmaları Türkiye’de ilk defa VIALAND AVM’de.

Sanat Hiç Bu Kadar Eğlenceli Olmamıştı Japonya'da ortaya çıkan, oradan tüm uzak doğuya yayılan ve yavaş yavaş dünyayı saran Canlı Müze, 3 boyutlu resim, video ve enstalasyon (yerleştirme) çalışmalarına izleyicileri de dahil eden bir konseptten oluşuyor. Ziyaretçiler üç boyutlu resimlerin yanında, önünde, hatta içinde fotoğraf veya video çektirebiliyorlar. VIALAND Canlı Müze’de ünlü ressamların eserlerinin reprodüksiyonları, dünyaca ünlü isimlerin fotoğraflarından yola çıkılarak oluşturulan imajların 3 boyutlu video ve animasyon olarak yeniden oluşturulmuş versiyonları yer alıyor. Bu müzede fotoğraf çekmek serbest Ziyaretçiler, Canlı Müze'de yaşadıkları deneyimi fotoğraf ve video çekerek Facebook, Twitter, Instagram, Vine gibi sosyal medya platformlarında anında paylaşabilecekler. Müzeyi gezenler, Picasso, Van Gogh, Édouard Manet gibi sanat dünyasının en ünlü isimlerinin eserlerini, üç boyutlu olarak deneyimlerken, aslında sanatın bir parçası olacaklar. Hayalle gerçeğin, gerçekle yanılsamanın arasındaki çizgileri bir süreliğine ortadan kaldıran müzede, bu ilginç ve modern sanat deneyimini fotoğraf ve videolarla ölümsüz hale getirmek de mümkün olacak. Detaylı Bilgi: www.canlimuze.com

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


CiLT ÇATLAKLARI

39

kabusunuz olmasın!

Yaz aylarına yaklaştığımız şu günlerde özelikle kadınların en önemli sorunlarının başında cilt çatlakları geliyor. Ancak doğru tedavi ve yöntemlerle bu çatlaklardan kurtulmanız imkansız değil. Bahçeşehir'de uzun yıllardır kendi kliniğinde hizmet veren Dr.Devrim Çağlarer Avcı konuya dair sorularımızı yanıtladı.

ÇATLAK NEDİR? Çatlaklar, cilt üzerinde sağlıklı deriden ayrı bir görüntüye sahip, normal doku düzeyinden yüksek veya alçakta oluşan, meydana geliş zamanına göre mor, kırmızı, beyaz renkte olabilen farklı derinliklere sahip çizgilerdir. Normal cilt destek dokusu, %80 kolajen ve %4 elastin liflerinden oluşan gözenekli bir ağ yapısına sahiptir. Cilt yapısında bulunan elastin, cilde esnekliğini veren ve gerilmesini mümkün kılan bir proteindir. Elastin, cilt içerisinde cildin esnemesine ve daha sonra orijinal konumuna geri çekilmesine izin veren balık ağı benzeri bir yapı oluşturur. Bu elastin lifleri hasar gördüğünde cilt çatlakları oluşur. Çatlak oluşumuna, hormonal değişimler neden olur. Bazı durumlarda, buna mekanik etkiler de eklenir. Sonuç olarak, ciltteki esnek lifler hasar görür. Vücudumuzda iyileşmekte olan bir yara olduğunda, vücudumuz kollajen proteinlerini ve yaralanan tüm cilt yapısını yeniler. Ancak elastin lifleri üretemediğinden doku hiçbir zaman eski elastikiyetine kavuşamaz. Biodermogenesi nasıl çalışır? Bu yöntemde, çatlak dokusu ile cildin yapısal özelliklerinin de düzenlenmesi amaçlanır. İlk aşamada, mekanik bir peeling yapılarak ölü deri tabakası temizlenir. İkinci aşamada, cildin beslenmesine yönelik geliştirilen özel ürünler uygulanır. Üçüncü aşamada, derin dokuda ısı artışı sağlanarak, yüzeysel dokuda kan akışı hızlandırılır. Dokunun oksijenlenmesiyle, kollajen ve elastin üretiminin desteklenmesi ve hücre detoksu gerçekleştirilir. Dördüncü aşamada ise; lenfatik dolaşım aktive edilerek dolaşımdaki toksinlerin uzaklaştırılması sağlanır. Ne kadar süredir uygulanıyor? Sekiz yıl önce geliştirilen, insanlar üzerindeki klinik çalışmaları yaklaşık altı yıldır bağımsız üniversitelerde yapılmış olup, etkinliği ve kalıcılığı kanıtlanmış bu yöntem, Eylül 2013 tarihinden beri Türkiye’ de kullanılmaya başlanmıştır. Biodermogenesi güvenli bir tedavi midir? Biodermogenesi ile yapılan çalışmalarda herhangi bir yan etki görülmemiştir. Üretici tarafından yapılan çalışmalara ek olarak, Profesör Bacci tarafından

yürütülen çalışma sonucu da, herhangi bir yan etkisi olmadan 25.000’in üzerinde seansta tedavinin mutlak güvenliğini kanıtlamıştır.

Dr.Devrim Çağlarer AVCI

Biodermogenesi yöntemi ile çatlak tedavisindeki yenilikler nelerdir? Yeniliklerin ilki ve en önemlisi, özellikle eskiden oluşmuş çatlaklarda, çok düşük olan tedavi başarısının artması mümkün kılmıştır. İkincisi ise, çatlakların güneşe maruz kaldığında normal cilt yüzeyi gibi bronzlaşmalarını sağlayan tek yöntemdir. Deride melanin olarak isimlendirilen renk üretiminin yeniden uyarır. Bu sayede beyaz çatlak dokusunda yeniden renklenme elde edilebilmektedir. Bu nedenle genellikle beşinci seanstan itibaren solaryum ve güneşlenme önerilerek, melanin sentezinin uyarılması ve renk farklılıklarının kapatılması önerilir. Seans sayısı ve seans aralıkları nasıl düzenleniyor? Sorunun şiddetine göre değişmekle birlikte ortalama 15-20 seans tedaviye gerek vardır. Tedavi, seans aralıkları 48 saatten uzun olmak koşulu ile haftada 2 veya 3 seans uygulanabilir. Biodermogenesi seansı ne kadar sürer? Bir bölge tedavisi ortalama 30 dakikadır. Aynı seansta sadece bir bölge tedavi edilmektedir

Biodermogenesi ile 20 seans öncesi sonrası - Arşiv: P.A. Bacci-S.Frappi-Roma

Biodermogenesi ile 18 seans öncesi sonrası - Arşiv: P.A. Bacci-S.Frappi-Arezzo

Biodermogenesi kimlere uygulanmaz ? Hamileler, emziren anneler, ileri düzey şeker hastaları, hormonal sorunları kontrol altına alınamamış vakalar ve kalp pili olanlarda uygulama yapılmamaktadır. Biodermogenesi hangi bölgelere uygulanabilir ? Diz arka çukuru, genital bölge, koltukaltı, kulaklar, dudaklar ve göz çukuru hariç, vücudun her bölgesinde uygulanabilir.

Biodermogenesi ile 15 seans öncesi sonrası - Arşiv: Dr.C. Colonzi - Rieti

Biodermogenesi başka alanlarda da uygulanabilir mi? Yüz ve vücuda elastikiyetini kazandırmak, cildin nem miktarını arttırarak gergin ve genç görünüme kavuşturmak amaçlı olarak kullanıldığı gibi, göğüs bakımında da başarıyla uygulanmaktadır.

Kemal Sunal Cad. Defne 02-03 B.10 D.14 Bahçeşehir-İstanbul

6690045 G: 0530 9386269 T: 0212

w w w . k l i n i k d . c o m Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


40

SAĞLIK Uzmanı Dr. İlkay Değerli o karışımı şöyle tarif ediyor: “1 litre suya 1 tatlı kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı kadar karbonat.” Bu kadar basit.

Deniz Suyu Da Faydalı

Polenlere karşı evde hazırlayacağınız karışım, sizi oldukça rahatlatacak. Ama “vaktim yok” ya da “ben unuturum” derseniz, deniz suyu olarak bilinen ve serum fizyolojik olarak eczanelerde de satılan suyla da burun temizliğini yapabilirsiniz. Sizi önemli ölçüde rahatlattığını göreceksiniz. Ama

Dışarı Çıkış Saatine Dikkat İşe gidenler için şüphesiz evden çıkış saatini polenlere göre belirlemek mümkün değil. Ama şartları uygun olanlar, polenlerin yoğun olduğu saatlerde açık alanlara çıkmamaya özen göstermeli. Sabahın erken saatleri ve yağmur sonrasında polenler azalıyor. Alerjisi olanlar bunu dikkate alabilir. Çim polenine alerjiniz varsa da, bahçe çimlerinden uzak durun. Çim biçilirken hemen oradan kaçın.

Polenlere

meydan okumanın

dozuna dikkat. Günde 3 kereyi aşmamalı. Zira her şeyin fazlası zararlı. Ve çok basınçlı püskürtmeyin.

Düşmanınızı Tespit Edin!

Baharın gelmesiyle çoğu kişiye “illallah” dedirten polenler de havada uçuşmaya başladı.

H

alk arasında saman nezlesi, bahar alerjisi ya da yaz gribi olarak adlandırılan “alerjik rinit” vakalarını artıran polenler, hem çocukları hem de alerjik rinit ve astım hastalarını tehdit ediyor. Burunda kaşıntı ve tıkanıklıktan hapşırma, göz sulanması ve öksürük nöbetlerine dek pek çok şikayete yol açan polenler, yazın müjdecisi bahar aylarını kabusa çevirebiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Değerli, polenlere karşı koymanın 10 yolunu anlattı.

Evde Bu Karışımı Hazırlayın

Polenler önemli ölçüde burundan alınıyor. Burnunuzu evde hazırlayacağınız şu basit karışımla temizlediğinizde alerjenlerden uzaklaşmış olursunuz. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Doktorunuza danışarak, uygun bir yöntem ile hangi polenin bünyenizde alerjiye yol açtığını belirleyin. Her bitki yılın belli bir döneminde polen ürettiği için, alerjik olduğunuz polene göre önceden koruyucu tedaviye başlayarak hazırlık yapabilirsiniz. Bu tedavi de sizi rahatlatacak.

Çamaşırları Dışarıda Kurutmayın

Ev içinde çamaşır kurutmak zararlı ama bahar aylarında dışarıda da çamaşır kurutmamaya özen gösterin. O anda kullanmadığınız bir odada kurutmak en iyisi. Zira, bahar aylarında çamaşırları dışarıda kuruttuğunuzda giysileriniz polenler ile kaplanma riskiyle karşı karşıya. O nedenle yaz aylarına kadar kesinlikle açık havada kurutmayın. Yine her gün giysilerinizi değiştirin, aynı giysi üst üste 2 gün yıkanmadan giyilmesin.

Pencereleri Açmayın

“Bahar geldi, temiz havayı içimize çekmeyecek miyiz?” diyeceksiniz şüphesiz. Ama bahar aylarında güneş göz kırpsa da maalesef hava temiz değil! Tam tersine polenler çevreyi esir almış oluyor. Bu nedenle polen mevsiminde biraz sabredin ve pencereleri özellikle de ılık, kuru ve güneşli günlerde kapalı tutmaya özen gösterin. Sabahın erken saatlerinde evi havalandırabilirsiniz.

Polenleri Yakalayan Otomobil Alın

Otomobil alacağınız ya da değiştireceğiniz zaman, polen yakalayıcı hava filtreleri olan modelleri tercih edin. Otomobillerdeki polen filtresinin bakımını düzenli olarak yaptırın. Otomobil kullanırken de camların açık olmamasına dikkat edin. Zira dört bir yanda uçuşan polenler aracınızın camından ister istemez içeri girecek ve sizi rahatsız edecektir.

Her Gün Ilık Suyla Banyo

Her dönemde hastalıklardan korunmanın en önemli ve en basit yolu, el ve yüz temizliğine dikkat etmek. Siz siz olun çocuklarınıza da sık sık ellerini ve yüzünü yıkama alışkanlığı kazandırın. Polenlerle mücadelede akşamları yapılacak ılık bir banyo da büyük önem taşıyor. Hem kendiniz hem çocuğunuz her gün ılık suyla banyo yapıp polenlere karşı koyabilirsiniz.

Deniz Kıyısında Tatil

Mümkünse polenlerin uçuştuğu dönemde tatile çıkın. Özellikle alerjik astım şikayetlerini tetikleyen polenlerin bulunmadığı deniz kıyısı bölgeler size çok iyi gelecek.

Çiçekseverler Dikkat!

Alerjiniz var ama çiçek yetiştirmekten de vazgeçmek istemiyor musunuz? O halde gül gibi böcekler vasıtası ile döllenen renkli süs bitkilerini tercih edin. Bu tarz çiçeklerin polenleri hava ile taşınamayacak kadar ağır olduğu için semptomlara yol açma olasılıkları daha düşük. Milliyet

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


DİYABETİK RETİNOPATİ HASTALIĞI

41

VE TEDAVİSİ

Bir İnci Göz Hastanesi’nden Op.Dr.Umut Güner, diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına ve ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğini açıkladı. Retinanın en büyük iki düşmanının şeker ve hipertansiyon hastalıkları olduğunu vurgulayan Dr.Güner; kan şekerinin düzensiz yükseliş ve düşüşlerinin retinada çeşitli hasarlara yol açtığını ve bu hasarların zamanında tedavi edilmediğinde katarakt, glokom, kırma kusurları, görme siniri iltihabı, göz kasları felci yanında retinada çeşitli hasarlara sebep olabileceğini söyledi.

Diyabetik Retinopatinin Risk Faktörleri Diyabetli hastalarda en sık karşılaşılan göz sorunu olan diyabetik retinopatiyi ağırlaştıran faktörler şeker hastalığının yanı sıra hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek bozukluğunun (diyabetik nefropati) varlığı ve gebeliktir.

Göz Dibi Muayenesinin Önemi Düzenli olarak yapılacak tam bir göz ve göz dibi muayenesine ilave olarak FFA (floresein anjiyografisi) ve OCT (göz dibinin lazer tomografisi) gibi yardımcı muayene yöntemleri ile teşhisin kolaylıkla konulabildiğini belirten Dr.Güner sözlerine şöyle devam etti: “Diyabetik retinopati genellikle her iki gözü de etkilediğinden hastalığın ilerlemesinden kaçınmak için şeker hastalarının kan şekeri, kan kolesterolü ve kan basıncı düzeylerinin mutlaka sıkı kontrol altında tutmaları gerekmektedir.”

Diyabetik Retinopati Ne Gibi Şikayetlere Yol Açar? Diyabetik retinopati en erken evrelerde hiçbir şikayete yol açmaz. Hatta ileri evrelere kadar hastanın görme şikayeti olmayabilir veya görme kaybı yavaş yavaş ilerlediğinden kişi günlük yaşamını

etkileyecek derecede görme bozukluğu gelişene kadar farkına varmayabilir. Hastalarımızın bize başvuru şikayetleri genellikle görme bulanıklığı, ani görme kaybı, gözünün önünde uçuşmalardır.

Şeker Hastaları Dikkat!

“Şeker hastalarında şeker hastası olmayanlara göre katarakt 2 kat sık görülmektedir. Kataraktı ilerlemiş hastalarda göze anjiyografinin ve lazer tedavisinin yapılabilmesi için kataraktın alınması gerekmektedir. Ancak katarakt ameliyatından sonra retinopati hızlanabileceğinden kontrollere çok önem verilmesi gerekir.

Diyabetli Hastalarda Göz Muayenesi Hangi Sıklıkla Yapılmalıdır? Retinasında hiçbir problem olmayan hasta yılda bir kez, kısmı problemleri oluşmuş bir hasta eğer doktoru daha erken çağırmamışsa 6 ayda bir kez retina muayenesi olmalıdır. Bunun dışında görmede herhangi bir sıkıntı hissedildiği an derhal göz hekimine muayene olunmalıdır.” dedi.

Lazerle Tedavi

Retinada ortaya çıkan bozuklukların tedavisinde günümüzde kullanılan başlıca tedavi yöntemi Argon Lazer Fotokoagulasyondur. Günümüzde lazere ek olarak görme merkezinde ödem (su toplanması) ve yeni damar oluşumları varsa- göz içine kortizon (intravitreal triamsinolon enjeksiyonu) uygulanması oldukça iyi sonuçlar vermektedir. Eğer gözün içinde görmeyi engelleyen yaygın kanamalar varsa ya da yeni damar oluşumları büzülerek retina tabakasını yerinden ayırdıysa, “vitrektomi” adı verilen cerrahi yöntemin uygulanması gerekebilir.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


42

SAĞLIK

MİGRENİ tetikliyor

çınlama riskini düşürüyor Yapılan araştırmaya göre, günde üç, dört fincan kahve kulak çınlamasını azaltıyor. Kanadalı ve ABD’li bilim adamları, 30-44 yaş grubundaki 65 bini aşkın hemşirenin verilerini inceleyerek yaptığı araştırmada, günde üç veya dört fincan kahve tüketmenin, tıptaki adı “tinnitus” olan kulak çınlamasına karşı koruyucu olduğunu saptadı. Geçmişte, kahvenin kulak çınlamasına olumsuz etkisi olduğuna işaret

eden araştırmaların aksi bir sonuca varılan çalışmada, binlerce kadının sağlık durumu 18 yıl süreyle incelendi. Araştırmaya göre, günde üç, dört fincan kahve içenlerde kulak çınlaması yüzde 15, daha fazla kahve içenlerde ise yüzde 20 azalıyor. Uzmanlar, kulak çınlamasının intihara bile neden olabildiğini belirtiyor

Grip için hemen ilaç

kullanmayın! Uzmanlar, soğuk havalarda iyice yaygınlaşan grip ve nezleye karşı uyarıyor ve vücudun iyileşmesi için hemen ilaca başvurulmaması gerektiğini söylüyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, grip hastalığının tek çaresinin ilaç olmadığını belirterek “Grip olduktan sonra bol sıvı alınmalı. Ilık duş yapılmalı. Bunlara rağmen ateş düşmüyorsa, ilaçlara başvurmak lazım. Çünkü ilaç kimyasal maddedir. İlaçların kimi böbreğe, kimi karaciğere zarar verebilir. Dirençli mikropların gelişmesine yol açabilir. Bu hastalıklarda ilacın hiçbir yeri yok. Bol bol sebze ve meyve yemek kafi” dedi. İlaç konusunda hastaların dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Küçükusta, grip ve nezle oldum diye vitamin alınmasını da eleştirdi. C vitamininin sağlıklı olmak için şart olduğunu vurgulayan Küçükusta, “Vitamini yüksek dozda almanın hiçbir manası yok” dedi. Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

Yapılan araştırmaya göre, sakız çiğnerken alt çenenin yorulmasından dolayı baş ağrısına neden ortaya çıktı. İsrail’deki Tel Aviv Üniversitesi’nden Dr. Nathan Watemberg ve ekibi, gençlerden 1 ay sakız çiğnememesini istedi. Sakız çiğnemeyi bir süre bırakanların baş ağrıları tamamen kayboldu. Kronik baş ağrıları olan ve günde 1-6 saat sakız çiğneyen gençlerin katıldığı araştırmada, tekrar sakız çiğnemeye başlayanların baş ağrıları geri döndü. Watemberg, sakız çiğnerken alt çene yorulmasının baş ağrılarına neden olduğunu belirtti.

Ojeli ayakla

çizme giymeyin! Oje sürerken bir öneri... Ayak Sağlığı Uzmanı İsmail Tuncel, ojeli tırnakların uzun süre bot veya çizmede kalmasının, varis, tırnak batması, şekil bozukluğu, mantar enfeksiyonu gibi rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti.


43

Detoks için en iyi

İşte vücudunuzdaki toksinleri atmanızı sağlayacak detoks işlevi gören yiyecekler... Detoks programları vücutta biriken ve çeşitli hastalıklara neden olabilecek toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayan, belirli zamanlarda belirli yiyeceklerin tüketilmesi ile yapılan programlardır. Detoks için özel bir program uygulanmasa da vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayan ve detoks işlevi gören yiyecekler vardır.

Limon: Sabahları bir bardak suya birkaç damla damlatıldı-

ğında vücuttaki asit oranını düşürür ve sindirime destek olur. Toksin atıcı ve yağ yakıcı etkisi vardır.

Pancar: İçeriğinde oldukça fazla lif bulunan pancar detoks

için oldukça etkilidir. Safra kesesi rahatsızlığı olanların doktora danışarak kullanmaları gerekir.

Elma: İçerisindeki lifler ve vitaminler ile vücudu temizler ve enerji verir. Sarımsak: Vücut için antibiyotik etkisi görerek hastalıklara karşı vücudu korur ve vücut fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olarak detoks etkisi yaratır.

Brokoli: Özellikle suyunun içilmesi karaciğer fonksiyonlarını aktifleştirerek toksinlerin atılmasını sağlar.

Yeşil çay: Günün her vaktinde tüketilebilir ve karaciğer fonksiyonlarını düzenleyerek toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Enginar: Detoks için en etkili besinlerden biridir. Karaciğer ve safra kesesinin fonksiyonlarını yerine getirmesine yardım eder. Sindirimi düzenler ve hazımsızlığı önler. Maydanoz: Tüm diyet listelerinin vazgeçilmezi yeşili olarak bilinir ve sirkeli suda birkaç dakika bekletilip tüketildiğinde vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


44

GÜZELLİK

Rujunuzun tonunu teninizin rengine göre seçin. Her kadının makyaj çantasında mutlaka bir kırmızı ruju vardır. İddialı bir makyaj yapmak istediğimizde ilk tercih kırmızı rujdan yana olur. Başkasında görüp beğendiğiniz kırmızı ruj acaba size de yakışacak mı? Kırmızı ruj beyaz tenli kadınlarda daha gösterişli ve çekici durur. Beyaz ve kırmızı zıt renkler olduğu için beyaz tenliler kırmızı ruju daha iyi taşırlar. Özellikle beyaz tenli olup saç rengi siyah ve tonları olan kadınlarda kırmızı rujun tüm tonları harikalar yaratır. Giydiğiniz elbiseye de uyum sağlaması gerekli Genelde kadınlar siyah bir elbise giydiklerinde kırmızı ruju tercih ediyorlar. Siyah bir elbiseyle kırmızı ruj kullanacaksanız elbisenizin boyuna dikkat etmelisiniz. Boyu uzun olan siyah elbiseyle kırmızı ruj hoş durabilir ve ayrı bir hava katar. Ama kısa siyah elbise giyecekseniz kırmızı ruju tercih etmemelisiniz. Çünkü basit bir görünüme sebep olabilir. Cilt rengine göre oluşturulan rehber niteliğindeki tavsiyelerimiz işinizi kolaylaştırabilir.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


45

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


46

KİŞİSEL GELİŞİM

boyu ele veriyor Cinsiyet ve yaşı “ele veren” sesin, konuşan kişinin boyuyla da ilgili ipucu verdiği ortaya çıktı.

Sendromu

Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar. Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görür. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çarparak düşer.
Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenir. Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.
Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı “hayat dersi”ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini gösterir. İşte buna “cam tavan sendromu” denir. Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. Başka bir değişle: “Yapabileceğin, yapabileceğini düşündüğün kadardır.”

Washington ve Indiana üniversitelerindeki araştırma, dinleyicilerin, konuşan kişinin boyunun kaç santimetre olduğunu sadece sesinden tahmin edebildiğini gösterdi. Bilim adamları, dinleyicilere ipucunu “ses tellerinin alt kısmında (subglottis) oluşan özel bir titreşimin” verdiğini belirtti. Araştırmaya imza atanlardan John Morton, bu titreşimleri, kısmen dolu bir şişeye üflendiğinde oluşan sese benzeterek; “Su ne kadar azsa şişeden çıkan sesin o kadar pes olduğu” örneğini verdi. Morton, titreşimlerin kişinin boyuna göre farklılık gösterdiğini, boy uzadıkça titreşimlerin kademeli olarak pesleştiğini vurguladı.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

Peki insanlar neden sınırsız düşünmezler ? Ya da insanlar neden yapamayacaklarını , yapabileceklerinden önde görürler?

O zaman insanlar çaresizliği nasıl öğrenir? Toplumumuzda pozitif başarı eğitiminden daha çok negatif başarısızlık eğitimi veriliyor. Nasıl yapabilirsini anlatanlardan çok, nasıl yapamazsını anlatanların sesi çıkıyor. Kıraathanelerde, televizyon programlarında, aile içi sohbetlerde, “yapamazsın, olamazsın, mümkün değil” cümleleri, “hayır yapabilirsin” cümlelerinden daha çok kuruluyor. İnsanlar çaresizliği öğrenmekle kalmıyor, çevrelerine de öğretiyor. Özellikle çocuklara karşı ilginç bir korumacılık var. Hayal kırıklığına uğrar diye çocuklarının büyük hayal kurmasını istemiyorlar. Bu da öğretilmiş çaresizliktir.


MiSS DURU

47 I T T A H A LI YIKAM

1 7 0 0 9 6 6 ALO HA

HALI YIKAMA FABRiKASI

HA

LI

İZ

LİK

hizmetinizde... YIK

AMA & E

T ND.

EM

HIZMETLERIMIZ

• Makine Halı • Yün Halı • El Dokuma Halısı Kilim

• Shaggy Halı • Koltuk • Overlok

HIZMET AĞIMIZ

Bahçeşehir- Ispartakule - Ardıçlı- Boğazköy- Esenkent- Eston Şehir Mesa Nurol - Gün Işığı - Armina Evler-Beylikdüzü- Avcılar- Büyükçekmece Halı yıkamada son teknoloji makinalarla yıkama ve sıkma işlemi sağlanırken, temizlikte kullanılan ürünler TSE onaylı ve çevre dostu kimyasallardan seçilmektedir. Halılarınızın son temizliği Amerika'nın Organik Ürün Üreticisi AMWAY'dan sağlanmaktadır. Halılarınızın hijyeni kadar sağlığınız da bizim için önemlidir. Tahtakale mah.Trafo Mevkii Ulus Sok. Ispartakule, Altınşehir/İST.

T: (0212) 669 00 71 G: (0532) 405 02 90

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


48

ALIŞVERİŞ

çeken aran modelleriyle dikkat çık e ön ği nli ine fem de im İç giy tif ürünleriytlarını kolaylaştıran inova Yeni İnci, kadınların haya ki diğer yahat esnasında bavulda Se r. yo yu ko ya ta or ı kın le de far nler, buruşma riski taşıyan sütye r. eşyalarla birlikte ezilme ve ilk günkü formunu koruyo de sin ye sa ı as nt ça a şım sütyen ta

Stil ve tarzını baştan belirleyenlerin markası Levi’s, 2014 sezonuna dinamik, çekici ve gizemli modelleri ile biz kadınların hayatına giriyor. 2014 gözlük koleksiyonunda yer alan yeni modellerinin dizaynları; güçlü tasarımları ve doğal renkleri ile Levi’s stilini farklı bir boyuta çıkartıyor. Kendine has tarzları sayesinde bizlerin beğenisi kazanmakla kalmayıp, “Stay Coll” sloganı ile tarzlarını yaratmak istelen kullanıcılar için vazgeçilmez bir ürün kimliği taşımaya devam ediyor.

Mükemmel Görünmek için Farmasi Cosmetics’den

Dünyaca ünlü Fransız dermokozmetik markası NUXE, %90’a yakın doğal içeriğe sahip vücut bakım serisi NUXE BODY ile kusursuz bir cilde sahip olmamız için bizlere ucizevi ürünler sunuyor. Pürüzsüz, sıkı bir görünüme sahip olmak isteyen biz kadınlar, artık hayallerimiz bu bakım serisi ile gerçek oluyor.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

Hyaluronik asit içeren mucizevi formülü ile cildinizi yenileyen BB Plus, kolajen ve argan yağı desteğiyle ciltte yaşa bağlı gelişen elastike kaybını kontrol ediyor. Gözenekleri tıkamadan maske etkisi göstermeden cilt kusurlarınızı kapatan BB Plus, iki farklı cilt tonu seçeneği ile %60 indirimli fiyatıyla Farmasi kataloglarında.


49

Filorga’dan

En son medikal tekniklerden ilham alan Filorga, kadınların daha genç görünümlü ellere sahip olmaları için özel olarak dizayn edilmiş, aktif içeriklerin yavaş ve aşamalı salınımını sağlayan 'ilk antiaging el maskesi'ni sunar. 1) Dolgunlaştırıcı etki: Hyaluronik asitli dolgunluk arttırıcı aktif içerikler cildin hacmini arttırır, elin dış kısmını pürüzsüzleştirir ve kırışıklıkları gidermeye yardımcı olur. 2) Leke Karşıtı etki: Şerbetçiotu özü melanin sentezini düzenler ve koyu halka oluşumunu azaltmaya yardımcı olur. 3) Tırnak Bakımı: Tırnakları güçlendiren ve daha güzel ellere sahip olabilmek için sağlıkla uzamalarını sağlayan besleyici destek sağlar. Sonuçlar: İlk uygulamadan itibaren daha yumuşak eller, daha dolgun ve elastik bir cilt oluşumunu destekler. 6 haftalık düzenli kullanımdan sonra, kırışıklık ve koyu halkalarda azalma, daha güçlü tırnaklar, daha güzel eller. Bakımlar haftada 3 kere 30 dakika süreyle uygulanmalıdır. Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


50

TEKNOLOJİ

Google Glass

iPhone 6

çerçeveleri yapacak

Apple’ı

Google, akıllı gözlüğü Glass’ı teknolojik yetenekleri dışında görünüşü ile de cezbedici kılacak. Firma, Ray-Ban ve Oakley gibi dev gözlük firmalarının sahibi Luxottica Group ile anlaştı.

Apple'ın geçen yıl piyasaya sürdüğü yeni iPhone'lardan iPhone 5C'nin hayal kırıklığı yaratmasına rağmen iPhone 5S'in beğeni kazanması, üzerine de iOS 7'nin kullanıcılar tarafından sevilmesi ve hızla yaygınlaşması şirket için olumlu gelişmeler olarak kayda geçmişti. Apple'ın yakasını bırakmayan Android üreticilerinin hızla pazar payını kemirmeleri sonucunda giderek pazardaki oranını kaybeden Apple buna rağmen güzel karlar açıklıyor olsa da bu yıl hisse senetleri gerçek değerinin çok altında seyrediyordu.

Luxottica Group ile Google arasında yapılan anlaşma kapsamında, Ray-Ban ve Oakley, Google Glass’a özel çerçeveler tasarlayıp satışa sunacaklar. Google anlaşmaya dair çok detay vermezken, Luxottica şirketlerinin tasarladığı çerçevelerin, Glass satışa sunulduğunda Ray-Ban ve Oakley mağazalarında satılmaya başlayacağını duyurdu. Şu an için tanıtılacak yeni bir çerçeve olmasa da, yapılan anlaşma Google Glass için hayatî önem taşıyor. Herkes, kendi zevkine uygun bir Glass bulabilecek. Google, Glass uyumlu yeni çerçeveleri geçtiğimiz ocak ayında satışa sunmuştu. Ray-Ban ve Oakley’nin tasarladığı çerçevelerin ise cihaz herkes için satışa sunulduğunda ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.

Telefonunuzdan Su Elde Edin

“uçuracak!”

Yatırım uzmanları, uzun zamandır beklenen iPhone 6'yı bu sene piyasaya sürmesi beklenen Apple'ın, yeni iPad versiyonlarını da hesaba katınca, yine büyük kar edeceğini düşünüyor. Bu beklenti de Apple'ın önümüzdeki sene hisse değerlerinin bugünkü değerine göre yüzde 20 değerli olacağını tahminini ortaya çıkarıyor. Eğer bu öngörü gerçekleşirse, Apple'ın teknoloji dünyasında yine en değerli marka olarak listenin başına oturması mümkün olacak.

YAZARKASA POS’UN SON TRENDİ

Hem de telefonu kullanmayarak!

UNICEF, son zamanlarda fazlasıyla insanların elinde bulunan akıllı telefonları bırakıp doğaya katkıda bulunmalarını sağlayacak bir çalışma ile karşımızda. Dünya genelinde 768 milyon insanın temiz su kaynaklarına erişememesinden dolayı böyle bir proje başlatan UNICEF, akıllı telefonunuzu sadece 10 dakika kullandırtmayarak bir çocuğun günlük su ihtiyacını karşılıyor. Akıllı telefonunuzun tarayıcısından uniceftapproject.org yazıp katılabileceğiniz bu projede, telefonunuzu 10 dakika kullanmayarak bir çocuğun günlük temiz su ihtiyacını karşılamış oluyorsunuz. 10 dakika beklerken konu hakkında size ilginç bilgiler de veren bu site böylece 10 dakika boyunca yeni bilgiler de öğrenmenizi sağlıyor. Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

y a r a s o r Mik

Yazarkasa POS, son ayların en hareketli pazarı. Görünen o ki bu hareketlilik önümüzdeki dönemde daha da artacak. Çünkü her geçen gün pazara yeni oyncular giriyor. Bunlardan biri de Mikrosaray… Evet, Mikrosaray’ın yeni cihazlarını Güney Kore’den ithal edip yazılımını geliştirdiği Pidion markalı yazarkasa POS’lar yakında pazarında fark yaratacak.


51

İNDİRİM

2.YILIMIZA ÖZEL İ NİTEL

KLİ

Mİ İ T İ Ğ RE

ÇİN

IZ N I Ğ I ARAD EY Ş R E H A D A R BU

0 %10 ik

an org enme l

bes

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


52

DEKORASYON

Mint yeşili trendi kıyafetlerden sonra ev dekorasyonunda da yerini aldı. Banyo, yatak odası ve oturma odası dekorasyonundan duvar kağıdına, koltuğa, vazo gibi aksusuarlardan minik detaylara kadar mint yeşili mekanlara tatlı bir sıcaklık katıyor.

Bu rengin dekorasyonda işinize yarayacağını düşündüğümüz önemli püf noktaları.. Ferah, aydınlık ve huzurlu bir ortam yaratmak için duvar rengi olarak mint yeşilini kullanabilirsiniz. Gri ve beyazla çok yakışan mint yeşili, dekorasyonunuzda sade ama çarpıcı bir etki yaratmanıza yardımcı olur. Banyolarda duvar ve yer karoları, mutfaklarda beyazla kombinlenerek dolaplarda, yemek odasında ise perdeler ve aksesuarlarda bu renk tercih edilebilir. Oturma odası ve salonlarda koltuklar, mobilyalar, halı, perde ve yastıklar mint yeşili olarak kullanılabilir. Aksesuarlar, örtüler ve küçük mobilyalar farklı renklerle birlikte uyumlu bir şekilde dekorasyonunuzda yerini alabilir. Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


UZMAN ELLERLE GÜZELLİK YANI BAŞINIZDA

Bahçeşehir Medical Center EPİLASYON CİLT BAKIMI ZAYIFLAMA

BAHÇEŞEHİR 1. KISIM ARDIÇ CD. NO:45/B (City Club Yanı) BAHÇEŞEHİR / İSTANBUL

Tel: 0541 942 46 42

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

53


54

Metropol

KONSER

K İ TAP

Nobel ödüllü yazar Alice Munro’nun son romanı “Firar” Metallica, Metallica By Request dünya turnesiyle İstanbul’da! 13 Temmuz 2014 17:00 İTÜ Stadyumu, İstanbul Metallica, önümüzdeki yaza damga vuracak sahne performansını istek parçalardan oluşacak özel bir konser ile İstanbul’daki hayranlarıyla buluşturacak. Sayısız ödüllü heavy metal grubu ilk kez gerçekleştireceği Metallica By Request projesiyle, müzikseverleri çığır açan interaktif Metallica konseri deneyimi ile tanıştıracak. Bu özel Metallica konseri, Pozitif Live organizasyonuyla 13 Temmuz Pazar günü İTÜ Stadyumu’nda gerçekleşecek. Metallica by Request turnesi kapsamında 13 Temmuz 2014 İstanbul konserinde tüm bilet alıcıları şarkı oylamak için hak kazanmaktadır. Detaylı Bilgi için: www.biletix.com

G ÖST E

İnsan Vücuduna Çarpıcı Yolculuk 28 Mart - 31 Mayıs tarihlerinde İstanbul Akvaryum Bilim Merkezi’nde! Gforce Exhibitions, heyecan verici gerçek insan vücutları ve örneklerinin yeni sergisini Aqua Florya Alışveriş Merkezi içerisinde bulunan İstanbul Akvaryum Bilim Merkezi’nde açıyor. Dikkatlice parçalara ayrılmış 200 adet tam ve kısmi insan vücudu ve örneğine dikkat çeken The Human Body Exhibition, insan vücudunun mucizesini ve işlevlerini yerine getirişini sergileyerek derinin altında olup bitenleri, eşsiz şekilde üç boyutlu görüntüyle sunuyor.İnsan anatomisinin temel unsurlarına dikkat çeken ve insan vücuduna zarar veren sigara, obezite ve diğer etkileri görselleştiren dokuz galerisiyle ziyaretçileri, hayatlarını değiştirecek bir yolculuğa çıkarıyor. Bu sergiyle ziyaretçiler, sağlıklı bir akciğerle, sigaradan fazlasıyla zarar görmüş ve kararmış bir akciğeri karşılaştırabilir. Bir cerrahın gözünden bakmak ve tüm karmaşık gizemiyle insan vücudunu keşfetmek için hayatınızın fırsatı olabilir... Detaylı Bilgi için: www.biletix.com Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

En iyi öykü yazarları arasında yer alan, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alice Munro’nun “Firar” kitabı bir solukta okunacak kadar sürükleyici 8 farklı öyküden oluşuyor. Derlinliği ve çok boyutluluğu ile öne çıkan kitapta yazarın ne denli seçiciği olduğuna herkes kolayca tanık olacaktır. Öykülerin tümü ölüm olgusunu işlerken aynı zamanda her öykü beklenmedik, hatta açıklanamayacak insan davranışlarını ele alıyor. Alice Munro, hiçbir eserinde cinselliği ön plana çıkarmadığı halde Firar kitabında cinsellik farklı farklı biçimdelerde bütün öykülerin içerisinde yer alıyor. Sanatçının eşsiz betimleri ile yarattığı karakterleri birebir hissederken kurgulanan mekanlarda seyahat ettiğinizin farkına varacaksınız.

DV D

Arkeoloji Sırları Koleksiyon Kitap + 9 adet DVD İnsanlık tarihini ve medeniyetleri keşfedin Arkeoloji tutkunlarının merakla beklediği bu çalışmada; Türkiyenin yanı sıra, Ortadoğu, Güney Amerika, Afrika ve tarih öncesi Avrupanın Babil, Fayyum, Malta ve Olympia gibi sıra dışı antik merkezlerine dair unutulmaz bir serüven gizli. Son derece şık tasarlanmış kutusunda sunulan Arkeoloji Sırları içindeki DVDler için de özel bir kartonet bulunuyor. Koleksiyon kitabının sayfalarında yepyeni bir dünyaya adım atarken, kitabınızla birlikte sahip olacağınız DVDlerde ise; -Ortadoğunun kayıp kervan şehirleri ve antik ticaret yollarını keşfedecek, -Afrikadaki zengin Roma şehirlerine girecek, -Anadolunun unutulmuş medeniyetlerini araştıracak, -İki bin yıl öncesinin Latiumundan insan ve şehir manzaralarına şahit olacak, -Kayıp Maya şehirlerini yeniden bulacaksınız.


55

AL B ÜM

Gökhan Türkmen’den Yeni Albüm: “En Baştan” Gökhan Türkmen, dört yıl aradan sonra üçüncü albümü ‘En Baştan’ ile müzikseverlerle buluşuyor. Gökhan Türkmen, dört yıl aradan sonra üçüncü albümü “En Baştan” ile müzikseverlerle buluştu. Bundan önceki albümünü 2010 yılında yayımlayan Gökhan Türkmen, arada çıkardığı teklilerinden sonra, bu güne kadar yapılmış en geniş repertuarlı albüm çalışması ile dinleyicilerle buluşuyor. Gökhan Türkmen, 2012 yılında çıkardığı “Bitmesin” isimli teklisi ile listelerde 11 hafta boyunca bir numarada yer alırken, aynı şarkı 18 hafta listelerin ilk 5’inden inmedi. Bu başarı ile konser maratonuna devam eden Gökhan Türkmen bu arada yeni albüm çalışmalarıyla ilgilendi.

SONU HAF TA

Zifiri karanlıkta yemek keyfine ne dersiniz? Bir an için kapatın gözlerinizi, görmediğinizi düşünün! Nasıl algılardınız çevrenizi? Duyarak, koklayarak, dokunarak, tadarak... Zifiri karanlık hemen hemen herkes için daha önce deneyimlediği bir duygu. Karanlıkta yemek adeta hayal gücünüzle lezzetin buluşması. Yemeklerin yaydığı kokuyu daha yoğun hissediyor, yemek salonunu, sunulan lezzetleri hayal gücünüzle algılamaya çalışıyor ve bundan çoğu zaman büyük bir keyif alıyor, hayretler içinde kalıyorsunuz. Karanlıkta yemekte en önemli unsurlardan biri de ‘güven’. Gelen yemeğe, size servis yapan görme engelli garsonlara, çevrenizdekilere duyduğunuz güven. Görmediğiniz müzisyenlerden canlı müzik, bilmeden yediğiniz yemekler, karanlıkta dans; size eğlence ve adrenalini iç içe yaşatıyor. Adres: Serdar-ı Ekrem Sk. No:16D Galata / Beyoğlu T: 212 252 51 61-62 www.karanliktayemek.com

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


Metropol

BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ BADER BAHÇEŞEHİR KÜLTÜR DERNEĞİ BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİ BAHÇEŞEHİR A.D.D. BAHÇEŞEHİR ROTARY CLUB BAHÇEŞEHİR SPOR KLÜBÜ Ç.Y.D.D. BAHÇEŞEHİR LİONS BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ YELPAZE İSTANBUL ESENKENT ESENYURT BELEDİYESİ GÜVENLİK ISI DAĞITIM KENT YÖNETİMİ TAKSİ ESENKENT NAKLİYAT EĞİTİM ARDA ÇANKAYA BAHÇEŞEHİR KOLEJİ TAY SÜRÜCÜ KURSU YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ VETERİNER KLİNİKLERİ BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ GÜNER PET SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ KAFE & RESTAURANT & GIDA BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL MİE PASTANESİ GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye)

669 62 09 669 22 78 669 57 51 672 70 16 289 74 04 669 29 50 672 01 05 669 23 33 607 13 77 669 83 86 596 30 00 672 64 11 672 16 13 672 11 62 672 62 72 672 72 04 0532 777 83 38 669 51 77 669 84 04 669 16 50 607 09 39 608 0 432 0532 266 14 91 0532 646 14 31 669 73 45 669 05 89 0539 456 03 00

İŞLETME REHBERİ AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86 ELEKTRONİK BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 56 14 SU SERVİSİ TAŞDELEN SU 669 1 669 EMLAK ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR AİLE HEKİMLİĞİ (DAHİLİ206) 444 0 669 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62/63 GELİŞİM MERKEZİ 669 97 12 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş 669 00 03 BAHÇEŞEHİR GÜVENLİK MERKEZİ 669 76 32 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BELEDİYE 444 0 669 BOĞAZKÖY HİZMET BİNASI 607 19 60 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37 - 669 38 60 ELEKTRİK TEKNİKLERİ 669 68 23 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 86 86 TEB BAHÇEŞEHİR 669 23 00 BAHÇEŞEHİR NAKLİYAT 669 11 34

Telefon rehberi alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.

Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi Armağan Eczanesi Bahçeşehir Aydın Eczanesi Bahçeşehir Eczanesi Boğazköy Eczanesi Defne Eczanesi Deniz Eczanesi Derman Eczanesi Dilek Öz Eczanesi Eczane Akbatı Eczane Filiz Elit Eczanesi Elvin Eczanesi Güngör Eczanesi İstanbul Eczanesi Kent Eczanesi Mavi Eczane Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi

608 00 26 669 93 00 608 00 37 669 34 34 607 06 07 669 96 59 672 43 03 605 02 13 669 70 10 397 01 17 672 01 03 672 33 32 669 18 27 672 94 01 672 33 30 596 55 53 669 59 51 669 44 66 608 17 27 669 09 11 669 97 97 607 08 10

Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.

Bahçeşehirli ikinci dili ALMANCA yurtdışı tecrübeli referanslı, emekli hanım çocuğunuzla ilgilenir.

videolarınızı

HER YAŞ GRUBUNA DERS VERİLİR.

gönderin

MİNE GÖHL

paylaşalım

İletişim 0536 947 01 03

bahcesehirtv@yelpazeistanbul.com

İstanbul Üniversitesi Mezunu Deneyimli Öğretmenden

Almanca Dersi

12 yıllık özel ders tecrübesi olan öğretmenden

her yaşa ve seviyeye İngİlİzce özel ders verİlİr.

Melis Öğretmen

05326010952 Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014

İlker Yalçın Prestige Mall AVM’ndeki Çocuk Giyim mağazamızda çalışacak TAKIM ARKADAŞLARI arıyoruz. İletişim: 0532 574 83 32

0507 438 42 24 2. el oto alım-satım, Satılık - Kiralık Emlak İşveren ve iş arayanlar bu sayfaya

ücretsiz ilan verebilirler iletişim 0532 405 02 90


57

DOĞRU ADRES - SORUNSUZ TESLİMAT GÜVENİLİR TEMİZLİK

• İPEK • ÇİN • NEPAL • DECO • YÖRÜK

• ŞAGE • KİLİM • BATTANİYE • YORGAN • MİLAS

• STEP • BÜNYAN • ANTİK • LADİK

Halılarınız El Değmeden En Son Teknoloji İle Yıkanır, Kurutulur, Evinizden Alınıp, Evinize Steril Ambalajda Teslim Edilir. HER TÜRLÜ HALIFLEKS-KOLTUK YIKANIR YERİNDE HALIFLEKS YIKANIR HALI KENARLARINA OVERLOK YAPILIR

(0212) 876 63 22

(0535) 206 41 38

Yakuplu Merkez Mah. 46. Sk. No:32 Beylikdüzü, İstanbul Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014


Metropol

76D

146T

BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış

taksim Kalkış

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika

BOĞAZKÖY Kalkış

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR 19:15 19:15 19:15 05:30 06:10 06:30 05:45 06:25 07:00 19:30 19:30 19:30 06:00 06:40 07:20 19:45 19:45 19:45 06:10 06:55 07:40 20:00 20:00 20:00 06:20 07:05 08:00 20:15 20:15 20:15 06:30 07:15 08:20 20:30 20:30 20:30 06:40 07:30 08:40 20:45 20:50 20:45 06:50 07:45 09:00 07:00 07:55 09:15 21:00 21:10 21:00 07:15 08:10 09:30 21:15 21:30 21:15 07:30 08:25 09:45 21:30 21:50 21:30 07:45 08:40 10:00 21:50 22:10 21:50 08:00 08:55 10:15 22:10 22:30 22:10 08:15 09:10 10:30 22:30 22:50 22:30 08:30 09:25 10:45 08:45 09:40 11:00 22:50 23:10 22:50 09:00 09:55 11:15 23:10 23:30 23:10 09:15 10:10 11:30 23:30 23:50 23:30 09:30 10:25 11:45 23:50 00:15 23:50 09:45 10:40 12:00 10:00 10:55 12:15 10:15 11:10 12:30 10:30 11:25 12:45 10:45 11:40 13:00 11:00 11:55 13:15 11:15 12:10 13:30 11:30 12:25 13:45 11:45 12:40 14:00 12:00 12:55 14:15 12:15 13:10 14:30 12:30 13:25 14:45 12:45 13:40 15:00 13:00 13:55 15:15 13:15 14:10 15:30 13:30 14:25 15:45 13:45 14:40 16:00 14:00 14:55 16:15 14:15 15:10 16:30 14:30 15:25 16:45 14:45 15:40 17:00 15:00 15:55 17:15 15:15 16:10 17:30 15:30 16:25 17:45 15:45 16:40 18:00 16:00 16:55 18:15 16:15 17:10 18:30 16:30 17:25 18:45 16:45 17:40 19:00 17:00 17:55 19:15 17:15 18:10 19:30 17:30 18:25 19:45 17:45 18:40 20:00 18:00 18:55 20:30 18:15 19:10 20:50 18:30 19:30 21:10 18:45 19:50 21:30 19:00 20:10 21:55 19:15 20:30 22:10 19:30 20:50 19:50 21:10 20:10 21:30 20:30 21:50 Not: Otolar Avcılar Yanyola Girmez, E-5 20:50 22:10 Yolundan Gider. 21:10 Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) 21:30 servisidir. 21:55

İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:25 05:45 05:55 06:10 06:20 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:50 12:15 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:15 14:30 15:00 15:20 15:35 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:20 18:40 19:00 19:25 19:45 20:05 20:25 20:45 21:15 21:45

05:25 05:45 05:55 06:10 06:20 06:35 06:45 06:55 07:05 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 09:00 09:20 09:40 10:00 10:20 10:40 11:00 11:20 11:50 12:15 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:15 14:30 15:00 15:20 15:35 15:50 16:10 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:50 18:20 18:40 19:00 19:25 19:45 20:05 20:25 20:45 21:15 21:45

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY

06:15 06:40 07:00 07:20 07:45 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 10:45 11:15 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 17:00 17:25 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 20:15 20:45 21:15

06:15 06:40 07:00 07:20 07:45 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 10:45 11:15 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 17:00 17:25 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 20:15 20:45 21:15

PAZAR 06:50 07:10 07:30 07:50 08:15 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10

05:30 05:50 06:10 06:30 06:50 07:10 07:30 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:15 10:40 11:05 11:30 11:55 12:20 12:45 13:10 13:35 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:00 16:25 16:50 17:10 17:30 17:50 18:10 18:30 18:50 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:35 22:00

YENİKAPI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:15 06:30 06:45 07:00 07:25 07:35 07:50 08:20 08:35 08:50 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:45 11:00 11:15 11:45 12:00 12:20 12:40 13:00 13:15 13:45 14:00 14:20 14:50 15:05 15:20 15:40 16:00 16:15 16:45 17:05 17:20 17:35 18:05 18:25 18:40 18:55 19:10 19:35 20:00 20:20 20:45 21:05 21:30 21:50 22:10 22:30 22:55 23:20 23:50

06:15 06:30 06:45 07:00 07:25 07:35 07:50 08:20 08:35 08:50 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:45 11:00 11:15 11:45 12:00 12:20 12:40 13:00 13:15 13:45 14:00 14:20 14:50 15:05 15:20 15:40 16:00 16:15 16:45 17:05 17:20 17:35 18:05 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 20:00 20:15 20:30 20:50 21:30 21:50 22:10 22:30 22:55 23:20 23:50

PAZAR 06:20 06:40 07:00 07:25 07:45 08:10 08:30 08:55 09:15 09:40 10:00 10:25 10:45 11:05 11:30 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:45 17:05 17:25 17:45 18:05 18:30 18:50 19:15 19:35 20:00 20:20 20:45 21:05 21:30 21:50 22:15 22:35 23:00 23:20 23:45 00:10

E - 58

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış

PAZAR

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

E - 57

İŞ GÜNÜ C.TESİ

146

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45

07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45

PAZAR 08:05 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:05 06:30 06:50 07:25 07:50 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15

06:00 06:15 06:40 06:55 07:25 07:50 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15

PAZAR 07:00 08:00 08:50 09:40 10:30 11:20 12:10 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10

07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

PAZAR 09:30 10:30 11:20 12:10 13:00 13:50 14:30 15:10 15:50 16:30 17:10 17:50 18:30 19:10 19:50 20:30 21:15 22:00

76E

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika

BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:00 05:07 05:14 05:21 05:28 05:34 05:44 05:50 05:56 06:02 06:08 06:14 06:20 06:26 06:32 06:42 06:48 06:54 07:04 07:10 07:16 07:22 07:32 07:38 07:46 08:02 08:10 08:20 08:30 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:45 09:55 10:05 10:15 10:25 10:35 10:45 10:55 11:05 11:15 11:25 11:35 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30

05:10 05:19 05:28 05:37 05:46 05:54 06:02 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30

PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:35 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 06:20 06:30 06:38 06:46 06:54 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 07:58 08:06 08:14 08:26 08:34 08:42 08:54 09:02 09:10 09:18 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:55 14:05 14:20 14:30 14:45 14:55 15:10 15:20 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 16:55 17:05 17:15 17:25 17:35 17:45 17:55 18:05 18:15 18:24 18:32 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:40 23:55

06:30 06:37 06:44 06:51 07:00 07:15 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:45 11:00 11:10 11:20 11:30 11:45 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:15 14:30 14:40 14:50 15:00 15:15 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:45 17:55 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:35 22:50 23:10 23:30 23:50

PAZAR 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:30 22:40 22:55 23:10 23:20 23:30 23:40 23:50 24:00

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

Yelpaze Bahçeşehir / 29 Mart 2014 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.

ESENKENT BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (EKSPRES)

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:05 06:30 06:40 06:55 07:10 07:20 07:35 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

05:50 06:05 06:30 06:40 06:55 07:10 07:20 07:35 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

PAZAR 07:00 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:30 10:50 11:10 11:30 11:50 12:10 12:30 12:50 13:10 13:30 13:50 14:10 14:30 14:50 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:50 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:15 19:40 20:05 20:30 21:00 21:30

TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

PAZAR 19:15 19:40 20:05 20:30 20:55 21:20 21:45 22:10 22:35 23:00

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika

BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:25 06:50 07:15 07:40 08:05 08:30 08:55 09:20 09:50 10:30 11:05 11:40 12:10 12:45 13:15 13:50 14:50 15:40 16:30 17:20 17:45 18:10 18:35 19:00 19:50 20:15 20:40 21:55 23:35

06:20 06:50 07:20 07:50 08:30 09:00 09:30 10:10 10:40 11:10 11:50 12:20 12:50 13:30 14:00 15:00 15:50 16:40 17:30 18:20 18:50 19:20 20:00 20:30 21:00 22:10 23:40

PAZAR 07:00 08:40 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 23:10

İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:50 07:15 07:40 08:05 08:30 09:00 09:40 10:10 10:45 11:20 11:55 12:25 13:00 14:00 14:45 15:40 16:30 16:55 17:20 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:40 21:05 21:30 22:45 00:20

07:00 07:40 08:10 08:40 09:20 09:50 10:20 11:00 11:30 12:00 12:40 13:10 14:10 14:50 15:50 16:40 17:30 18:00 18:30 19:10 19:40 20:10 20:50 21:20 21:45 23:00 00:20

PAZAR 07:50 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 22:10 00:15


59

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


60

Metropol

Yelpaze Bahรงeล ehir / 29 Mart 2014


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.