YEDEK PARÇA USTASI / 04 - 2015 İZLEr vE YANsımALAr
61
Cunda’ya buralardan giden Rumlar, ‘Kokulu Ada’ anlamına gelen ‘Moshonisi’ derlermiş. Adını meyve olan ayvadan veya bu kesimde bulunan bir midye türü olan ‘ayvada’dan aldığı söylenen Ayvalık’a ilk yerleşimin Midilli’nin Kydonia Köyü olduğu söylenir.
Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı çiçeklerinin kokuları içinde yürümek bir başka güzellik… Evlerden sarkan begonviller, sarmaşıklar, limon ve nar ağaçları, çeşitli bitkiler, zarif bir genç kız edası içinde sanki bizlere ‘hoşgeldiniz’ diyorlar. Bu renklere adanın gerçek ev sahipleri; sevimli kuşları, kedileri, köpekleri, kuzuları, tavşanları, atları, eşekleri de eklenince… Bu güzel karşılama içinde, adaya gelmekle ne kadar isabetli bir karar verdiğimizi daha iyi anlıyoruz.
Yahya’ya atfedilmiş. Devrin önemli azizleri, patrikleri ve keşişleri bünyesinde ağırlayan manastırın ilginç mimarisi ve vazgeçilmez bir parçası olan şapelindeki kitaplığı 1835 senesinden itibaren zenginleşmeye başlıyor. Özellikle 17.-18. asrın kilise hukuku hakkındaki yayınlarıyla da ün salıyor. 1912’deki mübadele sonrasında ise, büyük bir olasılıkla manastıra un sağlayan değirmenden geriye sadece temel taşları kalıyor… (*)
Dünün kilisesi, bugünün Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı… Yıllar yılı harap şekilde kalan değirmen ve kilise; kültür varlığı olan eski eserlerin kurtarılmasına yönelik girişimleri ile Rahmi Koç tarafından restore ettirilerek 2007’de kütüphane olarak hizmete sunuluyor. Emekli Büyükelçi Necdet H. Kent ve eşinin ismi verilen bu kitaplığa, 1300’ü aşkın kitap bağışlayan Sevim ve Necdet Kent’in kitap koleksiyonu görülmeye ve okunup araştırmaya değer zenginlikte. Cunda’nın dört tarafı, masmavi denizin ortasındaki adacıkları ve karşımızda Ayvalık’a bir de Aşıklar Tepesi’nden bakıyoruz. Panoramik görüntü harika…
Cunda’nın görkemli kilisesi Taksiyarhis’i restorasyon sebebi ile göremiyoruz. 1873’te inşa edilmiş olan bu kilisenin önemli parçası olan çanı ise Bergama Müzesi’nde sergileniyormuş. 1858 yılında inşa edilen kilise, Cunda Adası’nın ilk kilisesi olarak bilinmekte. Mübadele dönemine kadar kilise ibadete açıkmış. Zaman içinde kilise kapanınca yıkılmaya başlamış ve günümüzde sadece üç duvarı zamana direnebilmiş.
DÜNÜN KİLİSESİ, BUGÜNÜN KİTAPLIĞI Ve yukarıya doğru tırmandıkça karşımıza eski bir Rum değirmeni çıkıyor. Yakınına gelince yel değirmeninin yanında ayrıca Ortaçağ Hisarı tarzında manastır ve kilise olduğunu görüyoruz. Dünün Agios Yannis Kilisesi, Edremitli iki keşiş tarafından, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden çok kısa süre önce kurulmuş ve Aziz
GEZİ-ESİN BAYRAKÇI BOZDEMİR.indd 61
Rengârenk işlemeli, cumbalı, dökme demir balkon korkulukları, pencere kafesleri, ahşap ya da kesme taş işlemeli sarımsak taşından yapılmış evler geçmiş zamanların izlerini günümüze taşıyor.
21.10.2015 12:00:05