PLASFEDDERGİ Sayı 1

Page 1

PL A S T İK S A N AYİ C İ L ERİ F ED ERASYONU DER G İSİ

ARALIK 2012 - ŞUBAT 2013 / 1. SAYI

Plastik sektörünün Türkiye'nin gelişmesine katkısı artıyor

PLASTİK SANAYİİNE “BÜYÜME” CEZASI

1 PL YA A ŞI SF N ED D A

ME”





BAŞKANIN MESAJI

PLASFEDDERGİ

PLASFED’den Merhaba Selçuk Aksoy

PLASFED olarak sizleri sevgi ve saygı ile selamlarken sektöre yeni bir yayın kazandırmanın

Başkan PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu

gururunu yaşıyoruz. Dergimiz öncelikle sektör içinde iletişimi arttırmayı hedefliyor. Hem federaryonumuzun kurucu derneklerinin üyeleri hem de diğer sektör mensuplarımız arasında bilgi ve sorunların paylaşılması, meslektaşlarımızın derneklerini ve federasyonlarını daha iyi tanıması en önemli amaçlarımız. Öte yandan kamuya da birlikte daha gür çıkacak sesimizi duyurmak istiyoruz. Bugün için beş derneğin ortak sesi olan bu yayının, ilerideki günlerde diğer derneklerin de federasyonumuza katılımıyla çok daha zenginleşmesini ve gelişmesini arzu ediyoruz. Bu ilk sayının hayat bulmasında emeği geçen başta PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci olmak üzere PAGDER Yayın ve Tanıtım Araçları Komitesi, tüm dernek başkan ve yönetim kurulu üyeleri, yayın ekibi ve reklamları ile yayınımızı destekleyen kıymetli sektör mensuplarımıza en derin şükranlarımızı sunuyoruz. Dünya bugün inanılmaz bir hız ile değişiyor. Artık bu hızı öyle kanıksadık ki, mesela yola çıkmadan önce dünyanın herhangi bir yerinde gideceğimiz adresin uydudan çekilmiş fotoğrafını incelemek ya da dünyanın herhangi bir yerindeki biri ile görüntülü görüşmek artık sıradan şeyler. Dünyada her gün yüzlerce insansız yani robot hava aracının savunma ya da saldırı amaçlı kullanılıyor olması ya da Mars üzerinde küçük bir araba büyüklüğünde bir araştırma robotunun yarı bağımsız olarak dolaşıyor olması da kimseye pek garip gelmiyor. Yukarıda saydığımız ve bunlara benzer gelişmeleri mümkün kılan en önemli malzeme olan plastikler ise ne yazık ki kamuoyunda bu yönleri ile ilgi çekmiyor. Eski Yunancada kolay şekil alabilir anlamına gelen plasticos kelimesinden türemiş olan ‘Plastik’, bugün insanlık ve insanlığın yaşam kalitesini yükselten teknolojiler için vazgeçilmez bir malzeme. Ucuzluğu, hafifliği, işleme ve geri dönüştürme kolaylığı gibi sebepler ile giderek daha yüksek oranda klasik malzemelerin yerini aldığı için 21. yüzyılın malzemesi olarak isimlendiriliyor. Dünya petrol tüketiminin %96’sını yakıt amaçlı tüketim ve diğer kimyasalların üretimi oluştururken, geri kalan %4’ünden elde edilen plastiklerin sağladığı hafiflik ve ısı izolasyonu gibi özellikler sayesinde bu miktardan çok daha fazlası tasarruf ediliyor. Böylece insanlığın bu sınırlı kaynaktan daha uzun süre yararlanabilmesinin önü açılıyor. Dünya üzerinde, kendisi için harcanan kaynaklardan daha fazlasının tasarruf edilmesini sağlayarak sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan başka bir malzeme çeşidi bulunmuyor. İşte bu yüzden tüm sektör mensuplarımıza düşen ortak görev, bulundukları her platformda plastik malzemelerin avantajlarını ve insanlığa sağladıkları bu katkıları tekrar tekrar dile getirerek sektörün hak ettiği saygıyı ve ilgiyi görmesine katkıda bulunmak olmalı. Sağlıcakla Kalın.

3


PLASFEDDERGİ

İÇİNDEKİLER

PLASFED 1 Yaşında, Birlikte ve Daha güçlü

50 PLASFEDDERGİ Plastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi e-dergi; www.plasfed.org.tr

14

• PLASFED Adına İmtiyaz Sahibi Selçuk Aksoy • Yayın Kurulu Hüseyin Semerci - Şenmak Makina Reha Gür - Eurotec Yavuz Eroğlu - Sem Plastik Sibel Destereci Yılmaz - Tepsan Plastik Mevlüt Çetinkaya - Petkim Ahmet Yalçınkaya – Yalçınkaya Plastik Kurt Kuruç - Farmamak Erdoğan Çiçekçi – Çipitaş Sentetik Mehmet Turhan Onur – Ravago Group Yakup Ülçer - Enplast Murat Cansever - Eurotec Talha Apak – Apak YMM Adnan Akkurt – Gazi Üniversitesi Behçet Gülenç – Gazi Üniversitesi Hüseyin Yıldırım – Yalova Üniversitesi Kerem Cankoçak – İstanbul Üniversitesi Levent Kurnaz – Boğaziçi Üniversitesi Mehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik Üniversitesi Mehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknik Üniversitesi Mustafa Öksüz – Yalova Üniversitesi Nevzat Artık – Ankara Üniversitesi Nurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi

Pano : APSD’den tanıtım atağı

26

16 Pano: BURPAS plastik para kullanılmasını önerdi

38

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Barbaros Demirci

Pano: İTO Davlumbaz sorununu çözdü

• Editör Mehmet Pala • Yayın Sorumlusu Erol Türker

Pano: Kimya 2012-2016 strateji belgesi yayınlandı

• Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı • Grafik Tasarım Burak Çetiner – Pusula Basım Tel: 90 212 671 8303

58

62

• Reklam Koordinatörü Selçuk Bostancı • İletişim Barbaros Cad. İstanbul Ticaret Sarayı, No:294 Giyimkent – İSTANBUL Tel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593 www.plasfed.org.tr plasfed@plasfed.org.tr

Başarı Öyküsü: Behruz Vatandost

• Baskı Ümit Matbaacılık Tel: 90 212 565 4269 Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

4

Atlas: Brezilya sektör için güçlü fırsat


PLASFEDDERGİ

6

8

PlaStk: Derneklerden Mesajlar

18

Pano: PLASFED İzleme Raporu

Pano: Ekim ayı ihracat şampiyonu Kimya

20

Pano: EGEPLASDER Menemen OSB’de yatırım başlıyor

40

10

24 Pano: PAGDER Aslan OSB’de sektör toplanacak

Pano: KAYPİDER PETO ve PETSİ çocuklara plastiği anlatacak

52

“BÜYÜME”

ME”

Kapak/Gündem: Büyümek isteyen sektöre ek maliyet yüklendi

68 Profil: Mehmet Aydın

Deneyim: Muammer Yüceler

94

74

From the Industry(Eng): First Half Performance Gives Hope

104

Endüstriden: Plastikte ilk yarı ümit verici

Breaking News: News In English

5


PLASFEDDERGİ

PlaSTK

Sektörümüz için işbirliği ve güçbirliği Ankara Plastik Sanayicileri Derneği olarak kurulduğumuz 11 Ocak 2011’den bugüne hızla kurumsallaşma çalışmalarına giriştik. Bu kapsamda, Ankaralı plastik sanayicilerine ”showroom” hizmeti veriyoruz. Ürün ve firmalarımızın yer alacağı rehber ve katalog hazırlığımız son aşamaya geldi. Kümelenme çalışmalarımız da son aşamada bulunuyor. Diğer il ve bölgelerdeki meslektaşlarımızla birlikte PLASFED’e kurucu üye olmaktan dolayı mutluyuz.

Necmi ATALAY Ankara Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı

Sektörümüzde işbirliği ve güçbirliği gayretimizi devam ettiriyoruz. Sektörümüzün daha da güçlü olacağına inanıyor ve güveniyoruz. Ostim, Sincan, İvedik, Temelli, Polatlı Organize Sanayi Bölgeleri Kazan ve Siteler, Gimat ATB, Öz Ankara Sanayi Siteleri ile oluşan güçlü potansiyele, savunma, sağlık ile başlayan üs çalışmalarının tüm sektörlere ve sektörümüze oluşturacağı itici güce inanın. Ankara’da son 10 yılda 10’a katlanan sanayi-ticaret potansiyelinin daha da hız kazanması için en önemli eksikliğimiz olan işbirliği - güçbirliğine önem verelim. Sektörümüz kazansın, biz kazanalım, ülkemiz kazansın. Gayret bizden.

Ülke ekonomisine katkı Bursa’daki plastik sektör imalatçıları şişirme, enjeksiyon, ambalaj, otomotiv parça üreticileri şeklinde dörde ayırabiliriz. Ambalaj üreticileri, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlarına göre 34 olup 1.500 kişi ile istihdam sağlamakta, ihracatı ise Türkiye ortalamasında yüzde 1’i bulmaktadır.

İlker BİLİKTÜ Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı

Ancak görünen o ki 2013 – 2015 yılları arasında yatırımların artacağını göz önüne alırsak Türkiye genelinde yüzde 2 seviyelerine geleceğini tahmin etmekteyiz. Diğer gruplarda ise toplam firma sayısı 400 olup, 30.000 kişi istihdam edildiği için Türkiye ihracatında önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de ilk 500 firma arasında Bursa’dan bir firma (B PLAST) bulunmaktadır. Yayın hayatına başlayan PLASFED Dergisi’ni çıkaran herkese teşekkür ederim. Bu derginin bütün plastik camiasının ufkunu açacağını ümit ediyorum.

Küresel kriz rekabeti yoğunlaştırdı

Erol PAKSU Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği Başkanı

Sektörümüzün sesini, ulusal ve uluslararası arenada en iyi şekilde duyurmaya çalışan PLASFED ile sektörümüz daha da güçlü olma yolunda ilerliyor. Federasyonumuzun oluşan şevk ve heyecanla en etkili şekilde görev yapmaya devam edeceğine inancımız tamdır. Farklı ölçeklerde çok sayıda firmanın faaliyet gösterdiği ve Petkim gibi önemli bir tesisin bulunduğu İzmir‘de uluslararası fuar ihtiyacını karşılamak için İZFAŞ ile birlikte PLASTECH fuarı’nı hayata geçirdik. Bu ilk fuarımıza varlığından mutluluk duyduğumuz PLASFED ve PAGDER desteğinin gelecekte de devam etmesini bekliyoruz. Sektörümüz, AB ülkelerindeki kriz nedeniyle yoğun rekabet ortamında bulunmaktadır. Büyümenin devam etmesi, sektör içi rekabetten kaynaklanan sıkıntıların çözümü için Federasyonumuz üyelerimizi desteklemelidir. Bütün firmaların hızlı çözüm bulmak zorunda olduğu günleri yaşıyoruz. Sektörümüzün etkin 5 derneğiyle kurulan PLASFED’in, sektörümüzü daha da yukarıya taşıyacağına olan inancımla; tebrik eder, meslektaşlarımıza bol kazançlı günler dilerim. 6


PlaSTK

PLASFEDDERGİ

Sektörümüzü Savunmalıyız Kayseri plastik sektörü, yaklaşık 200 firma ve 4.000 civarındaki çalışanıyla Türkiye’de 9’ncu yer almaktadır. Plastik malzemelere ihtiyaç artarken, ürünlerimize karşı yapılan haksız saldırılara yanıt vermez, sorunlarımızı dile getirmezsek, sektörümüzün gerileyeceği aşikârdır.

Yusuf ÖZKAN Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği Başkanı

Kayseri’deki plastik sanayicileri olarak el birliğiyle, iletişimi güçlendirmek, rekabet ortamını korumak amacıyla 2008’de 45 kurucu üyemizle, Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği-KAYPİDER’i kurduk. Dernek olarak, tanışma toplantıları yaptık, kendimizi kabul ettirdik. Plastik ürünlere karşı yapılan haksız kampanyalara başarıyla yanıt verdik. Kapak toplama kampanyası ile engelli öğrencilerimize tekerlekli sandalye sağladık. Hatta TSK mensuplarımız aracılığıyla Afganistan’a da gönderdik. KUÇEP projesi ile ilköğretim öğrencileri geri dönüşüm tesislerini gezdirdik, PLASFED’in desteğiyle, okullarda dağıtacağımız geri dönüşüm konulu filmi son aşamaya getirdik. Talas ilçemizde parklara engelliler için spor aletleri yerleştirdik. Sektörümüzün güçlü temsili konusunda çatı kuruluşumuz PLASFED ile birlikte çalışmalarımızı güçlendireceğiz.

Plastik sanayicileri sektör meclisini hakediyor Hüseyin SEMERCİ Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı

Yatırımları, ihracatı ve güçlü yapısıyla Avrupa’da 3’ncü büyük üretim kapasitesine sahip sektörümüzün gelişimi için birlikte çalışıyoruz. Bu birliğin daha da güçlenmesi, büyümesi için yeni adımlar, atılımlar yapmaya hazır olmalıyız. PLASFED’in kuruluşu, bu güç veren birlikteliğin ilk ve çok önemli bir meyvesi oldu. Şimdi, sektörümüzün hak ettiği değeri görebilmesi, büyüklüğüne paralel temsil edilebilmesi için TOBB bünyesinde sektör meclisimizin kurulması için de yeni bir girişimi başlattık, “TOBB Plastik Sektör Meclisi” kurulması için ilk adımları attık. Türkiye’nin 2023 ihracat hedefleri kapsamında, plastik sanayiinin 17-18 milyar Dolar ihracata ulaşması bekleniyor. Bu hedef bizim gözümüzü korkutmuyor, aksine motive ediyor. Sektörümüz bu bilgi, birikim ve girişim gücüne sahiptir. Ancak ayağımıza ket vuracak, bizim dışımızdaki karar vericilerin uygulamaları olan gümrük vergilerinin yükseltilmesi, yeni teşvik sisteminde sektörümüzün bir yönüyle göz ardı edilmesi, bu hedefe ulaşma yolunda ne bize, ne de ülkemize yardım eder gibi görünmüyor. Plastik sektörüne yön veren ve çalışma arkadaşları olarak gördüğümüz Türkiye’nin her yerindeki plastik sanayicilerini, örgütlenmeye ve PLASFED çatısı altında toplanmaya davet ediyorum. Büyüyen sorunları ancak PLASFED gibi büyük ve kuvvetli yapılar ile, “Ben” değil “Biz” diyebilen kafalar ile aşacağımıza yürekten inanıyorum. Çalışma arkadaşlarımıza selamlarımı sunuyorum.

7


PLASFEDDERGİ

PANO

PLASFED İzleme Raporu: Plastik inşaat malzemeleri ve ambalajda dış ticaret fazlası sürüyor PLASFED 2012 ilk yarı izleme raporu sonuçlarına göre, plastik inşaat malzemeleri ve plastik ambalaj ürünlerinde Türkiye ilk altı ay sonunda dış ticaret fazlası verdi. Dış ticaret fazlasının yıl sonunda da süreceği tahmini yapıldı.

lık büyüklüğe ulaştığı belirtildi. Yıl sonu itibariyle, ihracatın ithalatı karşılama oranının da, miktar bazında yüzde 161, değer bazında ise yüzde 118 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Raporda, 2011 yılında miktar olarak 2,7 milyon ton ve değer olarak da 10,8 milyar Dolar olan plastik ambalaj malzemeleri toplam üretiminin 2012 yılı ilk 6 aylık gerçekleşmeleri doğrultusunda yıl sonu itibarıyla miktar bazında yüzde 8 (2,93 milyon ton), değer bazında ise yüzde 3,6 artış (11,2 milyar Dolar) göstereceği tahmini yapıldı. Sektörün yurtiçi tüketiminde ise yüzde 8,5 oranında büyüme bekleniyor. Bu veriler ışığında, sektörde dış ticaret fazlasının miktar bazında yüzde 7,9 ve değer bazında ise yüzde 11 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Türkiye’nin net ihracatçı olduğu “Plastik

nunda bir önceki yıla göre miktar ve değer

İnşaat Malzemeleri”nde, 2012 yılı sonu itiba-

bazında yüzde 11 gerileyeceği tahmin ediliyor.

riyle 2012 yılında dış ticaret fazlası 563 bin

Bu ürün grubunda en fazla ithalat, plastikten

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Sel-

tona ve 1,2 milyar dolara yükselmiş olacağı

tüpler, borular, hortumlar, conta, dirsek ve ra-

çuk Aksoy, ilk yarı verileri sonuçlarına yönelik

öngörülüyor.

korlardan oluşuyor. PLASFED raporuna göre,

yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin katma

Türkiye’de profil, temiz su boruları, pis su bo-

değerli sektörlerinden biri olan plastik ambalaj

”PLASFED Plastik İnşaat Malzemele-

ruları, boru bağlantı elemanları, pencere sis-

ürünlerinin büyümesinden memnuniyet duy-

ri 2012 İlk Yarı İzleme Raporu”nda yapılan

temleri, banyo ve mutfak evyeleri ve hortum

duklarını vurgulayarak, “Sektör olarak 2011 yı-

tahminlere göre, Türkiye’nin toplam plastik

gibi plastik inşaat malzemesi üreten 697 firma

mamul üretiminde yüzde 22 paya sahip olan

bulunuyor. İstanbul, İzmir ve Ankara’da faa-

plastik inşaat malzemeleri sektöründe, 2011

liyet gösteren firmaların sayısı ise bu sayının

sonunda 1,01 milyar Dolarlık dış ticaret fazlası,

yaklaşık yüzde 63’ünü oluşturuyor. PLASFED

bu yılın sonunda 1,2 milyar Dolara yükseleceği

Başkanı Selçuk Aksoy, plastik inşaat malze-

öngörülüyor.

meleri sektörüne yönelik olarak, “Sektör üretim gücüyle yerli inşaat sektörüne rekabetçi

Raporda, 2011 yılında 1,45 milyar dolarlık

avantaj sağlarken, aynı zamanda verdiği dış

565 bin ton ihracatı gerçekleşirken, yılın ilk

ticaret fazlasıyla Türkiye’ye küresel pazarlar-

lında plastik ambalaj mamulleri dış ticaretinde

altı ayı sonunda 774 milyon Dolarlık 315 bin

da bu alanda iyi bir oyuncu olma fırsatı veriyor”

194 bin ton ve 247 milyon Dolar fazla vermiş-

ton ürün ihracatı yapıldı. Yıl sonu itibariyle

değerlendirmesini yaptı.

tik. Dolayısıyla sektörün sürekli yükseliş gös-

1,55 milyar Dolarlık 631 bin ton ürün ihracatı

teren dinamizmi ve dış pazarlardaki atak yak-

yapılması bekleniyor. Bu projeksiyona göre,

laşımı, Türkiye’nin ihracat hedeflerine enerji

plastik inşaat malzemesi ihracatı, 2011 yılına göre miktar bazında yüzde 12, değer bazında ise yüzde 7 oranında artacak.

Türkiye toplam plastik ambalaj mamullerinde de dış ticaret fazlası sürecek PLASFED

“Türkiye

Plastik

Ambalaj

sağlama noktasında bizlere umut veriyor. Bu çerçevede sektörün önünü açmayı hedefleyen her türlü desteğin ülkeye getirisinin çok yüksek olacağı yolundaki kanaatimizi koruyoruz” dedi.

2012 sonunda ithalatın ise 388 milyon

Mamulleri Sektörü 2012 Yılı İlk Yarı İzleme

Dolar değerinde ve 68 bin ton miktar olarak

Raporu”na göre plastik ambalaj mamulleri bir

gerçekleşmesi bekleniyor. Bu yılın ilk altı ayı

başka dış ticaret fazlası verilen sektör oldu.

Toplam plastik üretimi içinde miktar ba-

sonunda 194 milyon Dolar değerinde 34 bin

Raporda sektörün, 2012 yılının ilk 6 ayında,

zında yüzde 40 paya sahip olan plastik am-

ton mamul ithal edildi. İthalatın, bu yılın so-

2,9 milyon tonluk üretim ile 11,2 milyar Dolar-

balaj sektörü, 2011 yılında 1,5 milyar Dolar değerinde 327 bin ton ithalat gerçekleştirdi.

8


PANO

PLASFEDDERGİ

2012 yılının ilk 6 ayında ithalat ise 755 milyon

plastik ambalaj mamulü ihracatı, yılın ilk altı ayı

milyon ton; değer bazında ise yüzde 3,5’luk

dolarlık 172 bin ton ürün ithal edildi. Yıl sonu

sonunda 276 bin ton olarak gerçekleşti. 2012

artışla 10,9 milyar Dolarlık hacme ulaşacağı

itibarıyla ithalatında miktar bazında yüzde 5

yıl sonu itibarıyla ihracatın 553 bin tona çıka-

belirtildi. 2012 yılı ilk 6 ayında plastik ambalaj

ve değer bazında ise yüzde 0,3 artarak, 2012

rak miktar bazında 2011 yılına kıyasla yüzde

malzemelerine olan talep, 1,26 milyon ton ve

sonu itibarıyla 1,5 milyar Dolarlık ithalat ger-

6 artacağı tahmin ediliyor. Değer bazında ise

5,45 milyar Dolar olarak gerçekleşti.

çekleştirmiş olacak.

2011 yılında 1,75 milyar dolarlık ihracat yapıldığı, 2012 sonunda ise ihracat fiyatlarındaki

Bu arada, Türkiye’nin 2007 yılında 29

PLASFED raporuna göre, 80’den fazla

gerilemeye paralel olarak yüzde 2 dolayında

kilogram ve 107 Dolara olan kişi başına plas-

ülkeden ithalat yapılıyor. Yılın ilk altı ayında

artacağı ve 1,78 milyar dolar düzeyinde ger-

tik ambalaj malzemeleri tüketiminin 2012 yılı

Almanya, Çin, İtalya, G. Kore ve Fransa en fazla

çekleşeceği tahmini yapıldı.

sonunda 36 kg ve 144 dolara yükseleceği tahmin ediliyor.

ithalat yapılan 5 ülke oldu. Raporda, yurtiçi talepte ise yıl sonu itibariyle miktar bazında yüzde 8,5’luk artışla 2,73

150 ülkeye ihracat yapılıyor

Sektör dinamizmini koruyor

Plastik ambalaj üreticileri 150’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptığı belirtilen raporda,

PLASFED raporuna göre, bu yıl toplam

en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkenin, toplam

plastik ambalaj mamulleri üretimin miktar

ihracatın yüzde 51’ini oluşturduğu kaydedildi.

bazında yüzde 19’u, değer bazında ise yüzde

Yılın ilk 6 ayında, Almanya, Irak, İngiltere, Fran-

16’sı ihraç edilirken, yurtiçi tüketimin miktar

sa ve İran en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke

bazında yüzde 13’ü ve değer bazında ise yüz-

oldu. 2011 yılının tamamında 520 bin ton olan

de 14’ü ithalatla karşılanmış olacak.

PLASFED’den 10’ncu Kalkınma Planı için sektör hazırlık raporu PLASFED Genel Sekreteri Barbaros Demirci tarafından hazırlanan ve Ekonomi Bakanlığı’na sunulan raporda, Dünya plastik tüketiminin 1950 - 2005 yılları arasında yılda ortalama yüzde 9,5 arttığı kaydedildi. Plastiğin, günlük yaşamda hemen her alanda kullanıldığı, ambalaj, inşaat, otomotiv, elektrik ve elektronik sanayilerinin en fazla talep ettiği malzemelerden olduğu belirtilen raporda şu değerlendirme yapıldı: “Avrupa Birliği’nde 15 milyon kişiye istihdam sağlayan plastik sektörü yılda ortalama 160 milyon Euro katma değer yaratıyor. Dünya plastik sektöründe ise 60 milyon kişiye istihdam sağlandığı ve yılda ortalama 700 milyar Euro katma değer yaratıldığı tahmin edilmektedir. Geçen yıl ekonomiye 11 milyar dolar katma değer sağlayan plastik sektörümüz, Avrupa Birliği’nde üretim olarak Almanya ve İtalya’dan sonra 3’ncü sırada yer almaktadır. Ülkemizde

Türkiye’de plastik sektörünün önde gelen şirketlerinin üyesi olduğu Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED, hazırlıkları süren 10. Kalkınma Planı çerçevesinde yaptığı “Türk Plastik Sektörü 10. Kalkınma Planı Hazırlık Raporu”nu kamuoyuna sundu. Genel Sekreter Barbaros Demirci tarafından hazırlanan raporda, plastiğin küresel ekonomi içindeki potansiyeli ve dinamiklerine dikkat çekilerek, Türkiye plastik sektörü ve pazar potansiyeli hakkında bilgi verildi. 250 bin kişiye istihdam olanağı sağlayan sektörümüzün gelişmeye açık yüzü, ekonomimizin gelecek hedefleri itibariyle sanayicimize büyük bir motivasyon sağlamaktadır. Türkiye’de plastik tüketimi kişi başı 70 kilo civarındadır, bu tüketim oranı, dünya ortalamasının iki katıdır. Ancak yetişmeyi hedeflediğimiz gelişmiş ülkelerin ise yarısı kadar plastik tükettiğimiz gerçeği, bize sektörün önündeki potansiyelin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle PLASFED olarak 10. Kalkınma Raporu ışığında

ve sektörümüzdeki gelişmeleri dikkate alarak kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmayı kamuoyu ve yetkililerle paylaşırken, raporumuzun plastiğin ekonomi içindeki gerçek potansiyelini ortaya koymasını ve bu alanda yapılacak vizyoner çalışmalara ışık tutmasını arzu ettik. Dünya pazarlarında Türk ekonomisini temsil eden üyeleriyle her geçen gün daha da büyüyen PLASFED, plastikle ilgili gelişmeleri ve fazla bilinmeyen gerçekleri, bundan sonra da kamuoyu ile paylaşmayı sürdürecektir.

Plastik işleme makinelerinde yüzde 80 dış bağımlılık sürüyor Türkiye’nin plastik işleme makinelerinde kısmi ihracat artışına rağmen yüzde 80 oranında dışa bağımlılığın sürdüğü, ucuz makinelerin Türk makine üreticilerinin rekabetini güçleştirdiği açıklandı. PLASFED tarafından yapılan değerlendirmede, 2012 yılında tahmini olarak plastik işleme makineleri üretiminin, önceki yıla oranla yüzde 7, ithalatının yüzde 9 azalacağı belirtildi. Bu yıl plastik işleme makinelerinde yurtiçi satışlarında yüzde 10 gerileme, ihracatta ise yüzde 5 artış olacağı tahmin edildi. PLASFED değerlendirmesinde, 2003 – 2012 yılları arasında toplam 5,7 milyar dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yapıldığı, plastik işleme makineleri, aksam ve parçalarında talebin yüzde 80’inin ithalatla karşılandığı belirtildi. Raporda, sektörün dış pazara açılma hızından daha düşük hızda yerli makine üretimi gelişmesi yaşandığı belirtilerek, başta Çin olmak üzere ucuz makine üreticisi ülkelerden sektörü fiyat baskısı altına aldığı kaydedildi. PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, makine sektörüne yönelik genel bir devlet stratejisi uygulanması gerektiğini belirterek, “Türkiye, yetişmiş insan gücü ile makine üretimindeki deneyim avantajını kullanarak, global makine üreticilerini Türkiye’de yatırım yapmak için gerekli teşvik altyapısını kurabilir ve global oyuncuların Türkiye’de yapacağı plastik işleme makine yatırımlarına özel teşvikler sağlayabilir. Bu şekilde uygulanacak bir teşvik altyapısı ile en azından plastik işleme makinelerinin bazı modelleri için Türkiye üretim ve ihracat üssü haline getirilebilir” değerlendirmesini yaptı.

9


PANO

PLASFEDDERGİ

Kimya sektörü 1.6 Milyar Dolarla Ekim ayı Türkiye ihracat lideri oldu Kimya sektörü, Ekim ayında da Türkiye ihracatının lideri oldu. Daha önceki aylarda önce tekstil-konfeksiyonu geçen Kimya sektörü, son yılların “ihracat lideri” otomotivin üzerinde kalarak -uzun bayram tatiline rağmen- en fazla ihracat yapılan sektör oldu.

İKMİB Başkanı Murat Akyüz, yaptığı de-

başına ihracat rakamları da Türkiye ortalama-

ğerlendirmede, kimya sektörü içinde plastik

sının üzerinde yer alıyor. Bu rakamlar, başarı-

ve kauçuğun önemli bir yer tuttuğunu belirte-

mızı özetler nitelikte. Öne çıkan grupları ise;

rek, sektörün ihracatına en fazla katkıyı veren

5,02 Dolar ile kauçuk ve kauçuk ürünleri 2, 59

alt sektörlerden biri olduğunun altını çizdi.

Dolar ile plastik mamulleri oluşturuyor.

Akyüz, “Plastik, ilaç, boya ve kozmetik, kimya sektörümüzün en önemli alt grupları. Türkiye

Plastik sektörü, yarattığı katma değer ve

ihracat liderliğine oturmamızda tüm alt sek-

ürün çeşitliliği ile Türkiye ekonomisinde kilit

törlerin büyük payı var. Plastik ürünler ise,

bir öneme sahip. Avrupa’dan da büyük bir pay

kimya sektörünün en çok ihracatı yapılan alt

alıyor. Avrupalı rakiplerimiz krizden etkilene-

kalemlerinden biri ve dolayısıyla kimya ihra-

rek küçülürken, Türk plastik sektörü büyüme-

catında önemli bir pay oluşturuyor. Plastikler

ye devam ediyor. Avrupa’nın en büyük üçüncü

ve mamülleri; Ocak-Ekim döneminde 3 milyar

üreticisi olan plastik sektörünün, İtalya’yı da

Ekim ayında, ihracatını yüzde 23,35

900 milyon Dolar ile en çok ihracat yaptığımız

geçerek Avrupa’da 2’nciliğe yükselmesi ülke-

oranında artıran kimya sektörü, 1 milyar 659

ikinci alt sektör oldu. Kauçuk ve kauçuk eşya

miz için gurur verici bir gelişme olacaktır” diye

milyon Dolarlık seviyeye ulaştı. Ocak – Ekim

ihracatımız ise, 1 milyon Dolara yaklaşmış du-

konuştu.

dönemindeki kimya ihracatı ise 14 milyar 625

rumda.

milyon Dolara ulaşarak son yıllardaki en parlak Kimyevi maddeler sektörünün kilogram

ihracat başarılarından birini gösterdi.

AB pazarındaki daralmaya rağmen başarı arttı Kimya sektörü, en fazla ihracat yapılan pazarlardan

Kimya sektörü ihracatı (2012 Ocak –Ekim)

biri

olan Avrupa Birliği

Ocak - Ekim 2011

Ocak - Ekim 2012

2011-2012 Fark (%)

Değer (Dolar )

Değer (Dolar )

Değer

ülkelerinde

955.002

354.333

-62,90

şanan ekonomik

Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler

4.409.021.633

5.151.855.223

16,85

daralmaya ve kü-

Anorganik kimyasallar

1.036.590.508

1.050.581.856

1,35

resel

Organik kimyasallar

448.913.144

554.003.827

23,41

krize rağmen ihracat başarısını sürdürdü. Sağ-

Eczacılık ürünleri

476.633.499

533.212.003

11,87

lanan artış ile kimya “Türkiye’nin ihracat artışını sırtlayan sektör” oldu.

Mal Grubu Gliserin, bitkisel mamüller, degra, yağlı maddeler

ve diğer Avrupa ya-

ekonomik

Gübreler

174.276.511

121.103.476

-30,51

Boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları

535.982.029

587.515.389

9,61

Uçucu yağlar, kozmetikler

474.391.425

516.735.035

8,93

Ağustos ayında ilk kez otomotiv sektör

Sabun ve yıkama müstahzarları

653.417.712

710.048.507

8,67

ihracatını geride bırakarak, Türkiye’nin en faz-

Yapıştırıcılar, tutkallar, enzimler

112.602.855

147.490.163

30,98

la ihracat yapan sektörü olan kimya, gelecekte

6.538.033

6.282.929

-3,90

de ihracat konusunda en üstte kalacak sektör-

14.660.865

19.939.139

36,00

Barut, patlayıcı maddeler ve türevleri Fotoğrafçılık ve sinemacılıkta kullanılan ürünler Muhtelif kimyasal maddeler Plastikler ve mamülleri Kauçuk, kauçuk eşya İşlenmiş amyant ve karışımları, mamülleri GENEL TOPLAM:

331.603.998

365.865.116

10,33

3.613.455.591

3.901.037.878

7,96

989.201.042

959.132.854

-3,04

396.773

172.350

-56,56

13.278.640.618

14.625.330.078

10,14

10

lerden biri olduğunu ispatlamış oldu. Kimyevi maddelerin tüm alt sektörlerinde yüksek oranlı ihracat artışları dikkat çekti. Kimyevi maddeler sektörünün kilogram başına ihracat rakamları, Türkiye ortalamasının üzerinde


3$*(9 7h5. 3/$67รง. (1'h675รง6รง .21*5(6รง .DVร P 6ZLVVRWHO 7KH %RVSKRUXV รงVWDQEXO

d(95( รงdรง1 3/$67รง.'( รง129$6<21 ยฆ7LVDQ 0ย KHQGLVOLN NRQJUHQLQ UHVPL VSRQVRUXGXU ยง

Mรผhendislik Plastikleri ยธ+Lศ LYSP OLY HUร U PsPUKLยน

7รง6(67(5

7รง6OPLEN

7รง6$.5รง/

7รง6LAMID 6 7รง6LAMID 66

7รง6(67(5 7รง6OPLEN 7รง6LAMID 66 7รง6LAMID 6 7รง6(67(5 7รง6LAMID 66

WDVDUร P DVR DMDQV

7รง6LAMID

7รง6ARBON

7รง6$.5รง/

7รง6BLEND

7รง6LAMID 66

7รง6OPLEN

7รง6OPLEN

7รง6LAMID 6

7รง6OPLEN

7รง6LAMID 66

7รง6REN

7รง6BLEND

7รง6LAMID 6

Tisan WVSPTLY Tย OLUKPZSPR HS[ `HWร Zร Uร ]L RPT`HZHS [HZHYร T IPSNPZPUP" ย YL[PT ]L ZH[ร ฮ ZVUYHZร KLZ[LR Zย YLsSLYP PSL VYNHUPaL LKLY ;LRUVSVQPR KLอ Pฮ PRSLYP ]PKH NLVTL[YPSLYPUL ]L LRZ[Y\KLYSLYPUL `HUZร [ร Y [LRUPR THSaLTL IPSNPZP PSL KVUH[ร Y HYa\SHKร อ ร Uร a MHYRร UKHSร อ ร YLRHIL[P RHSP[LSP ย Yย USLYP PSL ZPaL Z\UHY

7รง6OPLEN (PPH) 7รง6(67(5 (PBT) 7รง6REN 36

7รง6$.5รง/ $%6

7รง6/$0รง' (PA6 / PA66) 7รง6OPLEN (PPC)

7รง6(7รง/(1 (PE) 7รง6ARBON (PC) 7รง6BLEND

7LVDQ 0ย KHQGLVOLN 3ODVWLNOHUL 6DQ 7LF /WG รจWL Mรผhendislik Plastikleri

(NรฉLRรฆOX 0DK <DYX] 6HOLP &DG 6N 1R $OHPGDรฆ ,VWDQEXO 7h5.รง<( 7HO 3E[ )D[ ZZZ WLVDQ FRP WU ( PDLO LOHWLVLP#WLVDQ FRP WU

REACH


PANO

PLASFEDDERGİ

yer alıyor. Bu alt sektörlerden bazıları şöyle: Ec-

Ekim ayı kimya ihracatında ise; ilk sırada

yapılan diğer ülkeler ise; Irak, Romanya, ABD,

zacılık 29,86 Dolar, işlenmiş amyant 6,77 Dolar

yine Mısır yer aldı. Mısır’a olan kimya ihracatı

Brezilya, Rusya, Almanya, İran ve İspanya ola-

, kauçuk ve kauçuk ürünleri 5,02 Dolar, uçucu

geçen yılın Ekim ayına kıyasla yüzde 26,92

rak sıralandı. İKMİB’in Güney Amerika pazarına

yağlar ve kozmetikler 3,52 Dolar, yapıştırıcılar,

oranında artarak, 201 milyon Dolara ulaştı.

yönelik çalışmaları da meyvelerini veriyor. Bre-

tutkallar, enzimler 3,21 Dolar, plastik mamulleri

Mısır’ı yüzde 365 rekor ihracat artışıyla Mal-

zilya, 73 milyon Dolarlık kimya ihracatıyla Ekim

2, 59 Dolar ve organik kimyasallar 1,62 Dolar .

ta izledi. Ekim ayında, en fazla kimya ihracatı

ayının en dikkat çeken ülkesi oldu.

Yılın 10 ayında 14.6 milyar Dolar ihracat

2012 Ekim ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler Ekim 2011

Ekim 2012

Değişim

ÜLKE

Değer (Dolar )

Değer (Dolar )

Değer (%)

MISIR

158.679.812,33

201.399.032,14

26,92

(Ocak – Ekim) da, 14 milyar 625 milyon Do-

MALTA

21.750.576,82

101.144.298,69

365,02

lar ile son yılların en önemli başarılarından

IRAK

80.227.932,32

97.828.462,32

21,94

ROMANYA

38.201.577,59

88.302.298,66

131,15

Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Bu ülkeleri sı-

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

20.890.295,58

75.065.164,82

259,33

rasıyla Almanya, Malta, Rusya, İran, İtalya,

3.138.640,59

73.506.539,70

2.241,99

RUSYA FEDERASYONU

55.722.725,43

60.219.469,36

8,07

ALMANYA

61.067.357,65

55.471.451,44

- 9,16

BREZİLYA

İRAN

48.239.532,62

52.871.139,06

9,60

İSPANYA

21.747.374,96

51.865.812,88

138,49

Sektör, yılın 10 aylık dönemi sonunda

birine imza attı. Sektörün, bu dönemde en çok ihracat yaptığı ilk üç ülke Mısır, Irak ve

ABD ve Yunanistan izledi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, yaptığı değerlendirmede, kimya sektörünün Ekim ayında ihracat liderliğini elde etmesinin tesadüf

Dolar bazında en fazla ihracat yapılan ülkeler (2012 Ocak-Ekim)

olmadığını vurguladı. Avrupa’daki daralma ve dünya ekonomisindeki endişelere karşın,

Ocak – Ekim 2011

Ocak - Ekim 2012

Değişim

ÜLKE

Değer (Dolar )

Değer (Dolar )

Değer (%)

lider olmayı başardıklarını söyleyen Akyüz,

MISIR

955.750.508,48

1.586.448.054,26

65,99

“Türkiye ihracatına en fazla katkı sağlayan

IRAK

713.477.588,46

885.153.125,76

24,06

sektör olmamız, istikrarlı çalışmalarımızın

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ

668.286.844,74

764.891.579,28

14,46

bir sonucu. İhracata dayalı büyüme mode-

ALMANYA

677.845.720,63

623.879.483,33

-7,96

lini başarıyla uygulayan Türkiye’nin, ihracat

MALTA

389.154.032,72

599.625.016,25

54,08

RUSYA FEDERASYONU

463.367.386,61

521.560.060,41

12,56

İRAN

435.494.989,36

498.051.752,46

14,36

Biz kimya sektörü olarak bu konuda

İTALYA

510.242.572,00

490.616.236,95

-3,85

önemli bir ilerleme kaydettik. Birçok alt

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

327.193.792,32

432.206.227,46

32,09

sektörümüz kilogram başına ihracat oran-

YUNANİSTAN

382.878.949,59

385.654.011,21

0,72

larında Türkiye ortalamasının üzerinde

ihracatta pazar ve ürün çeşitliliğine giderek

ile yarattığı değeri çok daha yukarılara taşıması gerekiyor.

rakamlara ulaşmış durumda. Bunun hem sektörümüz hem de ülkemiz için önemli bir

Aylara göre kimya sektörü ihracatı (2012 Ocak-Ekim) Ocak

başarı olduğuna inanıyoruz” dedi.

2011 (Dolar)

2012 (Dolar)

FARK (%)

1.182.838.689,39

1.307.276.664,03

10,52

Kimya sektöründeki büyümenin ekonomiye pozitif katkısına da dikkat çeken İK-

Şubat

1.147.180.885,63

1.389.682.939,41

21,14

Mart

1.301.320.496,36

1.647.755.183,26

26,62

Nisan

1.557.699.829,33

1.487.128.194,43

- 4,53

oranları önümüzdeki aylarda tüm sektörler-

Mayıs

1.385.470.065,06

1.489.199.972,66

7,49

de bir büyüme gerçekleşeceğinin de haber-

Haziran

1.384.471.137,71

1.391.858.009,63

0,53

cisi niteliğinde. Yılsonu hedefimiz olan 18

Temmuz

1.302.862.882,15

1.301.349.048,92

-0,12

milyar Dolara çok yaklaştık. Şimdiye kadar

Ağustos

1.448.322.166,83

1.459.636.652,69

0,78

elde ettiğimiz ihracat rakamları ışığında,

Eylül

1.223.225.808,84

1.492.415.799,87

22,01

Ekim

1.345.248.656,87

1.659.265.929,93

23,34

382.878.949,59

385.654.011,21

0,72

YUNANİSTAN

12

MİB Başkanı Murat Akyüz, “Neredeyse tüm sektörlere girdi sağlayan kimyadaki artış

yılın geri kalanında da Türkiye ihracatına pozitif katkı sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.


PANO P ANO

PLASFEDDERGİ PLASFE PLA SFED SFE DDER D Gİ G

“ Kendimize güvenimiz “

±* oO 2UWDNOÑN²

±$ 6WURQJ 3DUWQHUVKLS² www.serrezistans.com

13


PLASFEDDERGİ

PANO

Ankara Plastik Sanayicileri Derneği’nden tanıtım atağı Ankara Plastik Sanayicileri Derneği, (ASPD) Ankara’da plastik ve kauçuk sektöründe faaliyet gösteren firmaların tamamını kapsayan yeni bir rehber yayınladı. Mina Ajans işbirliği ile hazırlanan rehberle, sektördeki firmalar ve üretimleriyle ilgili bilgilere yer verilecek. Ankara’nın köklü OSB’lerinden OSTİM ve İVEDİK’te faaliyet gösteren firmaların yanında ilçelerdeki firmaları da içeren rehberde, kalıp, enjeksiyon, şişirme, vakum, film çekme, özel profil, köpük profil yanında hammadde, mamül, yan sanayi ve kompozit ürünler ve üreticileri yer alıyor. Rehberde, sektörle ilgili detayların tamamının kavranabilmesi için tedarikçi olarak faaliyet gösteren işletmelere de yer ayrıldı. Ankara Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Necmi Atalay, rehberle Türkiye’nin önemli kapasitelerinden birine sahip Ankara’da faaliyet gösteren firmaların tanıtımına katkı yapmayı hedeflediklerini ayrıca, sektör içinde işbirliğine imkan verecek bilgi akışına yardım etmeyi amaçladıklarını vurguladı.

ASPD’den üniversitelilere: İşiniz hazır Öte yandan Ankaralı plastik ve kauçuk sanayicileri üniversite eğitimini sürdüren öğrencilere yönelik bir tanıtım faaliyetine katıldı. Ankara Plastik Sanayicileri Derneği ASD Başkanı Necmi Atalay, ASO Plastik ve Kauçuk Komitesi Başkanı Mustafa Korkmaz, ASO Meclis Üyeleri Akman Karakülah ve Turan Değirmenci, Gazi Üniversitesi OSTİM MYO Müdürü Doç. Dr. Behçet Gülenç ve OSTİM ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi sanayicilerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Öğrencilere, sektör hakkında bilgi verildi ve ayrıca, sektörde talep edilen insan gücünün niteliklerine ilişkin öğrencilerle görüş alış-verişinde bulunuldu. Öğrencilere, “Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda gelişmeleri durumunda işlerinin hazır” olduğu mesajı verilen toplantıda, bunu sağlamak üzere staj programlarıyla gençlerin sektöre ilk adımlarını atması istendi. Sektörün nitelikli işgücü talebinin, şu anda eğitimlerini sürdürenlerden daha fazla seviyede olduğunun altı çizilen toplan-

tıda, sektör firmalarının nitelikli öğrencilere iş teklifi yapmaya başladığı hatırlatıldı.

APSD, üyelerin ürünlerini showroom ile sergiliyor Kümelenme konusunda yoğun çalışmalarını sürdüren ve bu alanda öncü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Ankara Plastik Sanayicileri Derneği, üyelerine yönelik olarak tanıtım faaliyetlerinde showroom uygulamasıyla dikkat çekiyor. Dernek idare binasında modern bir showroom oluşturan APSD, üye işletmelerin ürünlerini inceleme ve toplu halde gösterme imkanı sağlıyor.

14


PANO

PLASFEDDERGİ

PLASFED liderliğindeki sektör işbirliği küresel kuruluşlara taşınıyor Plastik sektörünün Türkiye’deki örgütlenmesi yanında, küresel kuruluşlarda temsil edilmesi için faaliyetler yoğunlaştı. PLASFED, kuruluşunun ilk yılında. Dünya Plastik Dernekleri Direktörler Konseyi’ne (CIPAD), PAGDER ise Avrupa Plastik Mamul Üreticileri Birliği’ne (EUPC) üye oldu. Türkiye’de, plastik sektöründe örgütlenmeyi üst düzeye taşıyan PLASFED ve üye dernekler küresel alanda Türk plastik sanayiinin tanıtımı için de faaliyetlerini sürdürüyor. PLASFED, Dünya plastik sektörünün öncü kuruluşlarından olan Dünya Plastik Dernekleri Direktörler Konseyi’ne (CIPAD) üye olarak, küresel anlamda da sektörü temsil etme çabalarına yeni bir halka ekledi. Bilgi paylaşımı ve küresel plastik sektörünün ortak konularında işbirliği sağlayan dünya Plastik Sanayicileri Derneği Yöneticilerinin üye oldukları bir platform olan Konsey, yılda iki kez toplanarak, sektörün sorunları, koordinasyon ve bilgi paylaşımı yapıyor. Konseye, Dünyanın bütün bölgelerinde çalışan, 49 ülkeden 64 Plastik sivil toplum örgütü üye bulunuyor. Konsey’in başkanlığını SPI – ABD Genel Sekreteri William Carteaux yürütüyor.

PAGDER üyelerini Endonezya Fuarı’nda tanıttı Öteyandan, PAGDER, 10-13 Ekim 2012 tarihlerinde Cakarta’da Endonezya’da düzenlenen 25. Endonezya Plastik & Kauçuk Fuarı ve Endonezya Ambalaj Fuarı’nda stand açarak üyelerini tanıtmaya yönelik faaliyet yürüttü. Türkiye’nin Cakarta Ticaret Müşaviri Okan ÖZTÜRK’ün de destek verdiği faaliyette, PAGDER Yönetim Kurulu ve Uluslararası STK’larla

PAGDER Avrupa arenasında PLASFED’in kurucu üyeleri arasında bulunan PAGDER ise EUPC – Avrupa Plastik Mamul Üreticileri Birliği’ne üye oldu. Avrupa bölgesindeki sektörel derneklerin temsil edildiği ve Brüksel merkezli Birliğin en önemli fonksiyonlarından birini AB parlamentosunda sektör lehine lobi faaliyetleri oluşturuyor. Birlik, başta otomotiv, elektrik ve elektronik, ambalaj ve inşaat olmak üzere tüm alanlarda alt komiteler kurarak, pazar geliştirme, sağlık, emniyet, çevre, hammadde ve iletişim konusunda çalışmalar yürütüyor. EuPC’ye 20’den fazla ülkede 25 plastik dernek üye durumda bulunuyor.

PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy British Plastics Federation’u ziyaret etti PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, İngiltere Plastik Federasyonu British Plastics Federation BPF’yi ziyaret ederek, Genel Müdür Peter Davis ile görüştü. BPF Halkla ve Endüstri ile İlişkiler Direktörü Philip Law ve Kıdemli Proje Yöneticisi Tim Marsden’in de katıldığı görüşmeyi değerlendiren Başkan Selçuk Aksoy, BPF’nin 80 yıla yayılmış tecrübesinden istifade etmek, faaliyet geliştirme konusunda görüş alışverişinde bulunmak istediklerini vurguladı. Görüşmede, PLASFED ve kurucu derneklerin tarihçesi, bugüne yapılan faaliyetler ve gelecek döneme ilişkin planlar hakkında görüş alış-verişinde bulunuldu.

15

İlişkiler Komitesi Üyesi Ferit ÖZTİMUR katılımcı ve ziyaretçilerin sorularını yanıtladı, broşür, katolog ve cd dağıtımı gerçekleştirdi. Öztimur, Endonezya’lı sektör firma ve sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumlarıyla görüşmeler de yürüttü. Öztimur, Endonezya pazarına ilişkin olarak, hammadde açısından zengin olan Endonezya’nın plastik makine, aksam ve kalıp konusunda dışa bağımlı olduğunu, pazara halen Tayvan’lı makine üreticilerinin hakim görüldüğünü kaydetti. Müslüman bir ülke olan Endonezya’da Türk üreticilerin sempati ile karşılandığını belirten Öztimur, Endonezya’nın Ekonomi Bakanlığı’nın 15 Hedef Ülke 2013 ülkelerinden biri olduğunu hatırlattı. Öztimur, fuarda 27 önde gelen Endonezya’lı plastik ve kauçuk distribütörüyle ve 6 sektörel dernekle ikili temaslar gerçekleştirildiğini kaydetti.


PLASFEDDERGİ

PANO

BURPAS Başkanı İlker Biliktü, plastik paraya geçilmesini önerdi Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) Başkanı İlker Biliktü, dünya’da “plastik para” basımının hızla yaygınlaştığını ve Türkiye’nin de plastik para basımına geçmesi gerektiğini söyledi. İlker Biliktü, BURPAS yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, sektöre ilişkin yürütülen negatif kampanyanın anlamsız olduğunu da vurguladı.

süresi olan bu paraların en önemli tercih sebebi de geri dönüştürülebilir olmasıdır.” Plastik para basımı konusunda Türkiye’de henüz bir çalışmanın yapılmadığını belirten Biliktü, PLASFED bünyesinde konunun Türkiye gündemine getirilmesi için çalışma yapmayı amaçladıklarını kaydetti.

ürünlerin önemli bir gelişme alanı olduğunu kaydetti. Orhan Ünsal, “İlk aşamada bozulmanın (kaybolmanın) oksijen ile başladığını, ısı, ışık gibi etmenlerle de bu sürecin hızlandığını ve mikroorganizmaların devreye girmesiyle ilk aşamanın tamamlanıyor. İkinci aşamada ise plastik topraktaki bakterileri besin olarak kullanarak, biokütle ve suya dönüşüyor.” bilgisini verdi.

Sektörün 2012’de yüzde 6-8 aralığında büyüyeceğini tahmin eden Biliktü Türkiye plastik sektörünün, plastik işleme oranına göre dünya’da ilk üçe girmesinin sözkonusu olduğunun altını çizdi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre, ambalaj ve plastik sektöründe, Bursa’da 35 firmanın 3 bin 500 işçi ile çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı. Sektörün, kamuoyu nezdinde yürütülen negatif kampanyadan etkilenmemeye çalıştığının altını çizen İlker Biliktü, “Biz biliyoruz ki plastik doğaya zarar vermiyor, aksine doğayı koruyor. Doğayı koruyor çünkü, plastik geri dönüştürülebilir. Çevreye zarar vermiyor. Bu geri dönüşümde yüzde 5 oranında bile bir kalıntı çevreyi kirletmiyor. Plastiğin yerine kullanılması düşünülen kağıt ve cam gibi malzemeler doğada tahribat yaratıyorken, plastik üzerine oynanan bu oyunu anlayamıyoruz” bilgisini verdi. Dünyada, plastik kullanımının arttığını ve yeni ürünlerin plastik malzemelerden yapılmaya başlandığını hatırlatan Biliktü, bunun en somut örneklerinden birinin de “para” olduğunu hatırlattı. Biliktü, şunları kaydetti: “Dünyadaki diğer merkez bankaları plastik paraya geçiyorlar. Kanada ve Avusturalya’da plastik para basılırken, Türkiye’de hâlâ plastik poşetin ve plastiğin yararı ve zararı tartışılıyor. Özellikle çevreye duyarlı oluşundan ötürü tercih edilen bu paralar uzun yıllar yıpranmıyor. Üretim biçimi bakımından bu paralar polimer malzemeden üretiliyor. 6 yıllık bir dayanım

Plastik sektörü Ortadoğu ve Afrika’yı dikkatle takip etmeli BURPAS ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde yapılan toplantıda, plastik sektörünün Ortadoğu ve Afrika pazarında ihracat açısından büyüme fırsatı olduğu belirtildi. Sektörün gelecek 10 yılının değerlendirildiği

toplantıda konuşan BURPAS Başkanı ve BTSO 31. Komite Meclis Üyesi İlker Biliktü, plastiğin olmadığı bir dünyanın mümkün olmadığını hatırlatarak, Bursa ve Türkiye açısından vazgeçilemez nitelikte olan plastik sektörünün geliştirilmesi yönünde adım atılması gerektiğini vurguladı. Toplantıda konuşan Continental Kimya Ürün Müdürü Uğur Yavuz, plastik sektöründe 2009 yılından bu yana Ortadoğu ve Afrika’nın en büyük 2’nci ithalat pazarı konumunda olduğunu belirtirken, 2014 yılına doğru bu bölgenin ihracatçı haline geleceğini kaydetti. Biopol Bölge Temsilcisi Orhan Ünsal ise çözünebilir ürünlere ilişkin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin sürdüğünü ve yeni ürünlerin piyasaya çıkmakta olduğunu, sektör için bu

16

BURPAS Başkanı İlker Biliktü: “Plastik olmasa dünya çöl olurdu” Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) Başkanı İlker Biliktü, plastiğin çevreye zararlı olduğu iddiaları bulunduğunu

belirterek, “Plastik olmasa dünya çöl olurdu. Tarımda verimlilik 4 kat azalırdı. Yeraltı, yerüstü kaynakları ve insan ömrü azalırdı” dedi. Plastiğe ilişkin çevre konulu yaklaşımlarda yanlışlıklar bulunduğunu belirten Biliktü, geri dönüşümü mümkün olan ve bu yolla hem katı atık yönetimi, hem de yeniden kullanım nedeniyle enerji ve hammadde verimliliği açısından plastiğin büyük imkanlar sağladığını hatırlattı. Çevre konusunda bilincin artmasından memnuniyet duyduklarını söyleyen Biliktü, insanların duyarlılığının artmasıyla başta plastik olmak üzere geri dönüştürülebilir ürünlerin terk edilmeden yeniden toplanmasının sağlanacağını, bu yolla plastiğe yönelik iddiaların da etkisinin azalacağı görüşünü savundu.



PLASFEDDERGİ

PANO

Egeli sanayiciler Türkiye’nin büyümesine daha fazla katkı vermeye hazırlanıyor EGEPLASDER

bünyesinde

örgütlenen Ege Bölgesi plastik sanayicileri, Menemen’de yapılan Plastik İhtisas OSB’de yatırıma başlamaya hazırlanıyor. Sektörün geleceği için analiz ve altyapı çalışmalarını hızlandıran EGEPLASDER gelecek dönemde, rekabet gücünün artırılması ve ihracata odaklanma yönünde çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Plastik sanayicileri İzmir’de bir araya geldi: Büyümede katkımız daha fazla olabilir PLESFED’e üye beş dernek, İzmir’de yapılan toplantıda sektörün geleceğini tartıştı. Plastik Zirvesi’nde bir araya gelen sanayiciler, sektörün Türkiye’nin genel büyümesinin üzerinde bir büyüme ile ülkeye katkısının arttığını vurguladılar. Zirvede, sektörün, savunma, medikal ve elektronik sektöründeki payının artırılması için potansiyel bulunduğu ve bu üç alanda çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiği vurgulandı. Zirvede konuşan Ege Plastik Sanayicileri Derneği Onursal Başkanı ve Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, sektörün ihracatın önemli parçalarından biri olduğunu hatırlatarak, 2023 hedefi olarak konulan 500 milyar Dolarlık ihracat için bütün sektörlerin ortalama yıllık yüzde 15 büyümesi gerektiğini, plastik sektörünün bu ivmeyi yakalamasının mümkün görüldüğünü hatırlattı. Ekonominin soğutulması kararı çerçevesinde plastik sektörünün de yıllık büyümesinin yüzde 10 olarak gerçekleşeceği tahminini yapan Esen, “Dünya ile rekabet şansımızın her geçen gün azalmasına rağmen, dinamik bir sektör olarak hızlı büyümeye devam ediyoruz. Maliyetlerdeki sıkıntıların sona ermesi, hammadde ithalatındaki zorlukların ortadan kaldırılması halinde büyüme rakamlarının kısa sürede en az ikiye katlanması mümkün. Sektörümüz şu anda bile 3’üncü büyük ihracatçı durumda. Ekonomiye geçen yıl 11 milyar dolarlık katkı sağladık” dedi.

PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy ise Dünya plastik sektöründe 60 milyon kişinin çalıştığını hatırlatarak, “Sektör, Türkiye’de 250 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyor. Plastik tüketimimiz kişi başına 70 kilo civarında. Bu tüketim oranı, yetişmeyi hedeflediğimiz gelişmiş ülkelerin ise yarısı kadar. Tonu ortalama 300 dolar olan hampetrol, plastik hammaddesi haline geldiğinde değeri bin 900 dolara çıkıyor. Türkiye’de son fiyat artışları ile sektör sıkıntılı bir sürece girdi. Devletin bu konuda sektöre bazı destekler vermesi gerekiyor. Bizim de firmalar olarak bundan sonraki süreçte katma değeri yüksek olan ürünlerin üretimi için Ar-Ge’ye daha çok kaynak ayırmamız gerekiyor” diye konuştu. Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Semerci de, plastik sektörü olarak ArGe çalışmalarına daha çok kaynak ayırmaları gerektiğini vurguladı. Sektörün katma değeri yüksek savunma, medikal ve elektronik sana-

yiine odaklanması gerektiğini belirten Semerci, sektör yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini, bu bağlamda yatırımların, teşvik sistemi içinde en yoğun teşviklerin verildiği 6’ncı Bölgeye dahil edilmesini talep etti.

18

Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırım başlıyor Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın girişimiyle ve EGEPLASDER desteğiyle yürütülen Menemen Plastik OSB’de yatırım aşamasına gelindi. Plastik sanayicilerine, yapılaşma, üretim ve ulaşım altyapısı sağlanmış bir yatırım-üretim ortamı sağlanacak olan OSB’de, 2012 sonu2013 başında yatırımların başlaması bekleniyor. Bölgede 15 bin kişiye istihdam sağlayabilecek 45 parselin bulunduğu, bunların 34’ünün satın alınmış durumda olduğu kaydedildi. Bölgeye geliştirme aşamasında 8 milyon TL’yi aşan yatırım yapıldığı belirtildi.

EGEPLASDER ve İzmir Ticaret Odası’ndan plastik endüstrisine rekabet katkısı EGEPLASDER ve İzmir Ticaret Odası, plastik sanayiinde faaliyet gösteren şirketlerin ihracatını artırmak ve küresel piyasada rekabet etkinliğini artırmak için “Plastik Sektöründe Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi” projesini uygulamaya koydu. Ekonomi Bakanlığı desteğiyle yürütülen proje kapsamında, 34 plastik sanayi firmasının katılımıyla yapılan çalışmada, mevcut ihracatın durumu, uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak amacıyla eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile hedef pazarlar konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. İhracatın artırılmasına odaklanılarak yapılan analizlere dayalı olarak, bu yönde yapılacak çalışmalara yol haritası niteliğinde “Plastik Sektöründe Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi İhtiyaç Analizi’’ raporu hazırlandı. Raporda, firmaların dış ticaret ve rekabet eğitimi ve danışmanlık hizmetleri, yurtdışı pazarlama (ortak pazar araştırmaları, pazar ziyaretleri, ticaret heyetleri, yurtdışı fuar ziyaretleri, eşleştirme, küme tanıtım faaliyetleri gibi diğer organizasyonlar), alım heyeti programlarına ihtiyaç duyulduğu tespit edildi. Hazırlanan ihtiyaç analizinde, İzmir’deki plastik sektöründe katma değerin gerileme eğiliminde olması ve ulaşım zorluğu sorun alanı olarak belirlendi.


PANO

PLASTECH Nisan 2013’te kapılarını 2’nci kez plastik sanayicilerine açacak

EGEPLASDER’in İZFAŞ ile birlikte sanayinin hizmetine sunduğu PLASTECH Fuarı 1114 Nisan tarihleri arasında kapılarını 2’nci kez sanayiciler için açacak. 10-13 Mayıs 2012’de ilk kez gerçekleştirilen fuara, 22’si yabancı 156 katılımcı ile 4 bin 501 m2 alanda düzenlendi.

Yerli ve yabancı 4 bin 126 kişi tarafından ziyaret edildi. Fuar ziyaretçilerinin 4 bin 025 kişisi 26 ilden yerli ziyaretçilerden oluştu. Fuarı, 24 ayrı ülkeden 101 yabancı ziyaretçi de gezdi 2’nci kez düzenlenecek PLASTECH, kapılarını 11-14 Nisan 2013 günleri arasında plastik sanayicilerine açacak. Bu fuar da EGEPLASDER ve İZFAŞ işbirliği ile gerçekleştirilecek.

PLASFEDDERGİ

meslek liseleri ile ortak çalışma başlatıldı. Bu kapsamda, okullara sektör hakkında bilgi ve-

EGEPLASDER bölge paydaşları ile ortak çalışmalar geliştiriyor Ege bölgesinde faaliyet gösteren plastik sanayicilerinin bir araya geldiği EGEPLASDER, sektörün gelişimi için bölgesinde bulunan kuruluşlarla işbirliği modelleri geliştiriyor. Bu kapsamda, Ege İhracatçılar Birliği ve Petkim ile birlikte “Ege Plastik ihracatçıları Birliği” kurulması için çalışmaların başlatıldığı kaydedildi. Dernek, bu yolla dış ticaret etkinliğini artırmayı hedeflediğini vurguladı. Öte yandan, Ege Üniversitesi MYO Plastik Bölümü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mazhar Zorlu Plastik Meslek Lisesi ve diğer

rilmesi ve eğitimin endüstrinin ihtiyaçlarına uygun şekillenmesi ile okulların ihtiyaçlarının giderilerek eğitim niteliğinin yükseltilmesi amaçlandı. Bu arada, Avrupa Birliği tarafından da desteklenen Plastik Sektöründe Bölgesel Mesleki Eğitim ve İstihdam Projesi uygulandı. Proje kapsamında, Mazhar Zorlu Meslek Lisesi bünyesinde 160 genç endüstride çalışabilirliği sağlamak amacıyla sertifikalı eğitime tabi tutuldu. Öğrenciler, plastik operatörü olarak eğitildi.

JEFLEX 19


PLASFEDDERGİ

PANO

KAYPİDER’den plastik sektörüne tanıtım ve sosyal sorumluluk katkısı Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği KAYPİDER, plastik sektörünün tanıtımı ve sosyal sorumluluk kapsamında üç ayrı projeyi uygulamaya koydu. Bölgesinde faaliyet gösteren kamu kurumları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte, gençlere ve engellilere yönelik projeler kapsamında, sektörün çevre bilinci ve engellilere yönelik farkındalık oluşturmada etkin uygulamalar hayata geçirildi. Plastiği PETO ve PETSİ tanıtıyor KAYPİDER, plastiğin geri dönüşümü ve kullanımına yönelik çocukları eğitmek için bir kampanya hazırladı. PETO ve PETSİ isimli iki karakter tasarlanan kampanyayla, ilkokul öğrencilerine ulaşılacak. Resim, kukla ve maskot olarak çocuklara ulaşacak PETO ve PETSİ’nin kullanıldığı İngilizce altyazılı bir film üretilecek, PETO ve PETSİ maskot ve kuklaları okul ziyaretleri ya da etkinliklerde çocuklara plastiği anlatacak. KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan, çocukların ilgisini çekebilecek bir proje hazırladıklarını, plastik kullanımı yanında çevre bilincini de aşılamayı amaçladıklarını kaydetti. Proje Koordinatörü ve kampanyanın fikir sahibi Çiğdem Karakuzu, karakterler için şarkı da besteleneceğini, PETO ve PETSİ karakterleriyle plastiğin çöp değil atık olduğu bilincini eğlenceli şekilde anlatmayı amaçladıklarını vurguladı. PLASFED’in de desteklediği kampanyada, televizyon için kamu spotu hazırlanması da planlanıyor.

animasyonlar, tiyatro gösterileri ile öğrencilere anlatmak bu konuda ilk adımı ekiple bir araya gelerek istişare yaparak gerçekleştirdik. Kayseri’de bu alanda çok önemli işlere imza atan Murat Özdeniz ve ekibi ile İstanbul’da bu işleri profesyonel olarak yapan bir tiyatro ekibi bizlere yardımcı olacaklar. PLASFED sponsorluğunda yaptıracağımız CD’leri okullara dağıttıracağız” dedi. CD içeriğinde bulunacak oyun ve filmlerde, plastiklerin geri dönüşümüyle ekonomiye kazandırılması ve plastik bilinci işlenecek. CD’nin, sadece Kayseri içinde değil, Türkiye çapında dağıtımı konusu da değerlendirmeye alındı.

Mavi kapaklar tekerlekli sandalye ve engelliler için spor alanı oldu KAYPİDER’in geri dönüşüm bilincini artırma yönünde uyguladığı başarılı kapak top-

Başarılı bu projenin ardından Kayseri Talas Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve KAYPİDER bir protokol imzalayarak ilçe genelindeki okul ve kamu kuruluşlarında kapak toplama kampanyası başlattı. Bu kampanya ile de Talas’taki parklarda engelliler için spor aletleri yaptırılması hedeflendi. Proje, Talas Belediye Başkanı Rıfat Yıldırım, İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ceylan, İlçe Milli Eğitim Müdürü İhsan Köker, KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan’ın katılımıyla kamuoyuna tanıtıldı. Belediye Başkanı Rıfat Yıldırım yaptığı değerlendirmede, “Biz parklarda engelli vatandaşlarımıza toplumun katkılarıyla daha yaşanabilir alanlar yapmayı istedik. Bu tür hayırlı projeleri mutlaka çoğaltmamız gerekir.” dedi. İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ceylan ise “Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak çok önemli. Onlar için ne yapılsa azdır. Çünkü hiçbir engelli vatandaşımız engelli

Sektörde bir ilk: Gençlere sektör tanıtılacak KAYPİDER, uygulamaya koyduğu proje ile plastik sektöründe bir ilke imza atıyor. Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü, Kayseri ve İstanbul tiyatro ekiplerinin de katılımıyla, öğrencilerin plastik konusundaki bilgisini artırmak, çevre bilincini artırmak amacıyla bir oyun ve bu oyunun yer aldığı bir CD hazırlanıyor. Kayseri’deki bütün öğrencilere dağıtılacak CD ile öğrenciler, plastiğin hayatımızdaki yeri ve plastiğe yönelik yanlış bilgileri düzelten animasyon ve tiyatro oyunu öğrencilere ulaştırılacak. KAYPİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Özkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Milli Eğitim yetkilileri ve tiyatrocu Murat Özdeniz ve İstanbul’da faaliyet gösteren tiyatrosu projeye ilişkin ilk adımı attı. Proje hakkında bilgi veren KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan; “Gayemiz plastiğin insan hayatındaki yerini ve önemini

lama kampanyaları genişliyor. Kayseri ilinde yapılan ve mavi kapak toplayarak elde edilen tekerlekli sandalyelerin engelli öğrencilere verildiği kampanya başarıyla sonuçlandı. Hatta bu kapsamda Afganistan’da görev yapan TSK mensupları da kapak toplayarak, havayoluyla Kayseri’ye gönderdi. KAYPİDER de, Afganistan’a tekerlekli sandalye göndererek, Afganlı engellilere destek oldu.

20

olmayı kendi seçmiyor. Bütün okullarımızla bu kampanyanın en büyük destekçisi olacağız” diye konuştu. KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan da bu tür projelerle amaçlarının toplumun dikkatini geri dönüşüme çekmek olduğunu dile getirdi. Özkan, dönüşümün ekonomik değeriyle birlikte katma değer oluşturduğunu sözlerine ekledi.


PANO


PLASFEDDERGİ

PANO

CIPAD Dünya Plastik Dernekleri Direktörler Konseyi Milano’da Toplandı didini konuşuyor, acaba Türkiye Çin’den sonra kendileri için yeni bir tehdit oluşturabilir mi? “ yorumunu yaptı.

Küresel kriz dışında da riskler var Toplantıda, sektörü ilgilendiren kısa vadeli risklere ilişkin değerlendirmeler de yapıldı. Buna göre, 2013 yılının ortalarında Yunanistan’ın Euro bölgesinden ayrılma ihtimalinin Avrupa Birliği ülkelerinde önemli bir soruna neden olabileceği değerlendirildi. Küresel krizin geri dönüşünde önemli unsur-

Barbaros Demirci: Avrupa ikincisi olabiliriz Milano’da toplanan CIPAD (Council of International Plastics Associations Directors – Dünya Plastik Dernekleri Direktörleri Konseyi) başta Avrupa ülkeleri olmak üzere hemen hemen tüm ülkelerde plastik mamul üretim ve talebinin 2011’den bu yana gerileme veya duraklama sürecinde olduğu tespitinde bulundu. Her yıl toplanan ve Türkiye’den PLASFED’in de üyesi olduğu “CIPAD 2012 Direktörler Toplantısı”, 11 – 12 Ekimde İtalya’nın Milano – Stresa kasabasında gerçekleştirildi. Her yıl bir ülke derneğinin ev sahipliğinde yapılan ve tüm dünya ülkelerinin plastik derneklerinin üye olduğu CIPAD’in toplantısında, ülke sunumları yanında, sektörün küresel krizinden nasıl etkilendiğine ilişkin gündem de tartışıldı. Sektörün, hemen hemen bütün ülkelerde 2011’den bu yana olumsuz etkilendiği, ülkelerde duraklama ya da gerileme gözlendiği belirtildi.

nin sergilendiğini belirten Barbaros Demirci, 2005 yılında sektör platformu şeklinde başlayan ortak çalışmanın, 2011’de beş önemli derneğin Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED’in kurulmasıyla önemli bir hamleye dönüştüğünü anlattı. PAGDER’in PAGDERAslan Özel Organize Sanayi bölgesi ile birlikte dağınık üretim tesislerini biraraya toplayacak bir organize sanayi bölgesi girişimine öncülük etmesinin de güçlü bir adım olduğunu belirten Demirci, bunu Türkiye’nin plastik üretim ve ihracat merkezi oluşturulması ve PAGDER tarafından başlatılan ortak hammadde tedariği projesi ile de rekabet avantajı sağlanmasına yönelik adımların takip ettiğini kaydetti. Türkiye plastik sektörünün 150 ülkeye ihracat yaptığını ve ihracatın artış trendin-

lardan biri olan ABD ekonomisindeki toparlanmanın 2013 yılı sonunda- 2014 yılı başında başlayabileceği belirtilirken, bir diğer önemli unsur olan Çin’in ihracata dayalı büyüme stratejisinin limitleri zorladığı görüşü paylaşıldı. Çin’in iç pazar talebinin artması nedeniyle, üretiminin de iç pazara dönmesinin muhtemel olduğu, başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülkeler, Asya bölgesi ve Latin Amerika ülkelerinde ise gelişmenin devam edeceği tahmininde bulunuldu. Toplantıda, tüm ülkelerin plastik sektörleri için en önemli riskler; Euro Bölgesi borç krizi, Çin’de ekonomik yavaşlamanın sert inişe dönüşmesi, İran’ın yaşadığı siyasi ve diplomatik sorunlarla ortaya çıkabilecek petrol fiyatı şoku ve Ocak 2013 yılında ABD mali sorunları olarak belirtildi. Plastik sektörünün sorunlarının birbirine benzediği ve bu nedenle işbirliğinin artırılması önerilen toplantıda, ABD Plastik Sektörü (SPI) Genel sekreteri tekrar CIPAD Başkanı

PLASFED’i temsilen toplantıya katılan Genel Sekreter Barbaros Demirci, Türkiye plastik sektörüne yönelik yaptığı sunumda, genel eğilimin aksine Türkiye’de sektörün büyüme sürecinde olduğunu, hali hazırda AB ülkelerinde Almanya ve İtalya’dan sonra proses kapasitesi ile 3’ncü sırada bulunduğunu, kısa bir süre sonra ikinciliğe yükselebileceğini anlattı. Türkiye’nin yeni bir teşvik sistemini yürürlüğe koyduğunu belirten Demirci, avantajlı bir yatırım imkanı bulunduğunu, gerileme sürecindeki ülkelerin büyüyen ve konum olarak avantajlı bir yere sahip Türkiye’de yatırım yapabileceklerini vurguladı.

de olduğunu vurgulayan Barbaros Demirci, PAGDER’in tüm önemli plastik fuarlarının Türkiye temsilciliğini alması girişiminin önemine değindi. PLASFED’in CIPAD, PAGDER’in de EuPC Plastics Europe ve Euromap üyeliğinin iletişim gücünü artırdığını, diğer ülkelerdeki üretici dernekleriyle işbirliği anlaşmaları yaptıklarını belirten Barbaros Demirci, gelecek dönemde daha yakın işbirliği imkanları araştırdıklarını kaydetti.

PAGDER’in öncülüğünde, yatırımlar ve sektör yönetimi açısından bir başarı hikayesi-

Barbaros Demirci’nin sunumu sonrasında, bazı üyeler “Bugün herkes sadece Çin teh-

olarak seçildi. İngiltere, Almanya, İtalya ve Hindistan Genel Sekreterleri de CIPAD’in icra kuruluna seçildiler. Sonraki toplantıların 17-18

22

Haziran’da Brüksel’de ve Ekim 2013’de K Fuarı sırasında Düsseldorf’da yapılması kararlaştırıldı. İtalyan plastik ve kauçuk işleme makineleri birliği Assocomaplast’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; ABD, Japonya, Hindistan, Almanya İngiltere, İspanya, Finlandiya, Mısır, İsrail, Nepal , Türkiye ve Güney Afrika plastik derneklerinin yanı sıra, EuPC, Plastics Europe, VDMA, Assocomaplast, ABD’den Danışman şirketi IHS ve Society of Plastics Engineers temsilcileri katıldı.



PANO

PLASFEDDERGİ

PAGDER, sektöre yönelik yatırımlara ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık veriyor Plastik sanayiinin önemli sivil toplum örgütlerinden olan PAGDER, sektörün tanıtımı, savunulması ve uygun yatırım ortamına yönelik faaliyetlerini hızlandırdı. Türkiye’nin ilk İhtisas Plastik OSB’si olacak PAGDER ve Aslan OSB projesini lanse eden PAGDER, sektöre yönelik ücretsiz katalog çalışmalarına da başladı. PAGDER, sektör raporlarıyla da sektörü yakından izliyor.

PAGDER & ASLAN OSB sektörü bir araya toplamayı hedefliyor

bilgilerine ücretsiz olarak yer verilecek. Kata-

seyin Semerci, projeye ilişkin olarak, OSB’nin

log, baskı versiyonu dışında, CD ve USB bellek

(PAGDER), (PAGD plastik

büyüme alanları da dahil edildiğinde 100 - 110

olarak da yayımlanacak.

uy-

plastik fabrikasına ev sahipliği yapacağını, 10

gun bir ortamda

bini aşkın kişiye istihdam imkanı sağlayacağı-

faaliyetlerini faa

nı belirterek, yaklaşık 600 milyon TL toplam

sürdürmesi

yatırım bedeli tahmin edildiğini kaydetti. 60

sanayiinin sanay

’d

%

50

şvik tırım Te

i*

Desteğ

için yenir ırıldığı ekle yapıland esel dest ım olarak bölg yatır as OSB ota göre len % 50 ım tik İhtis no.’ veri lu dipn ve yatır , Plas 1 no ’lu r olarak sayısı AN OSB yer alan rans değe personel k gösterir. R & ASL B ekinde DER tir. Refe edilecek GDE 2 *PA * PAG değişikli dirilecek dam yasası teşvik nda değerlen yeni istih miktarına göre i kapsamı ek miktarı, nılacak kred dest ak kulla sb.org teşvik nı olar www.pao aosb.org sma finan b@p 41

Ya

paos 438 58 Tel: 0212

der.org www.pag agder.org pagder@p438 26 19 Tel: 0212

PAGDER Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever’e sektör sorunlarını iletti

başlat-

hektarlık kuruluş ve 120 hektarlık genişleme

PAGDER, plastik hammadde ithalatına

tı tığı çalışma

sahası bulunan PAOSB’un 2013’de inşası baş-

getirilen vergilerin sektöre yansıyacak olum-

hızlandı.

layacak.

suz etkilerini, Ekonomi Bakan Yardımcısı Sa-

için içi

yın Mustafa Sever ile yaptığı görüşmede dile

Kırklareli Vize’de,

Plastik

tişim bilgileri ile başlıca ürün gruplarını içeren

olacak. PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hü-

rkiy

li - Vize

veriler ışığında katılan tüm firmaların isim, ile-

ve yapı kullanma izni harcından da müstesna Plastik SanaPla

Tü İhtisias lastik s ÖzelrgP. San. BeöKulgrulueyor. Kırklare

Sektör Kataloğu 2013”te güncellenen bütün

gelerindeki yapı ve tesisler, bina inşaat harcı

yicileri Derneği’nin

e’nin İlk

O

linden muaf tutulacak. Organize Sanayi Böl-

Organiz Organize

Sanayi

Plastik sektörü envanter çalışması başladı PAGDER tarafından, Türk plastik sektö-

Bölgesi’ndeki yaklaşık 600 milyon TL toplam

getirdi. PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hü-

yatırım bedeliyle hayata geçecek PAGDER &

rünün bütün firmalarının ın yer

seyin S Semerci Başkanlığında PAGDER Yö-

ASLAN OSB, plastik sektörünün yapılaşmasın-

alacağı

envanter

netim K Kurulu üyeleri, Ankara’da Ekonomi

da örnek olmayı hedefliyor.

niteliğindeki sektör

Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Sever

katoloğu Türkiye’nin ilk ”İhtisas Plastik Organize

çalışması

başladı.

ile bir araya geldi. Plastik hammadde ithalatına halat getirilen vergilerin sektördeki firmaların rm global pazarlardaki rekabeti-

Sanayi Bölgesi” olarak faaliyete geçecek Pagder ve Aslan OSB (PAOSB), İstanbul ve Marma-

Bilgi

ra bölgesindeki havalimanları, limanlar ve ula-

güncellenmesi

şım koridorlarına yakınlığıyla avantaj sağlıyor.

cıyla da yapılan çalışma, ma,

de d 80’ini ithal ettiğini, bu mamullerin

Plastik İhtisas OSB olarak yapılandırıldığı için

firmaların güncel iletişim şim

yerli y üretim ikamesinin de bulunma-

yeni Teşvik kararnamesinden yararlanacak

bilgileri ile birlikte üretireti-

dığını hatırlattı. Hammadde İtha-

olan bölge, yatırım kapsamındaki inşaatların

ci firmaların üretim sayısı, ayısı,

latının üzerine bindirilen vergilerin

bitirildiği tarihten itibaren beş yıl süreyle em-

mamuller, ithalatçı ve ticari

sektöre maliyetinin m 260-300 milyon Dolar

lak vergisinden ve merkezi atıksu arıtma tesisi

firmaların başlıca ürünlerini de içeriyor. Türk-

arasında olacağını ve 35. haftada yapılan ver-

işleten bölgelerdeki işletmeler atıksu bede-

çe ve İngilizce yayınlanacak “Türkiye Plastik

gi artışı sonrası piyasalarda oluşan fiyat hare-

24

bankasının n amaa-

ni daha d da azaltacağını aktaran heyet, sektörün se hammadde ihtiyacının yüz-


PANO

PLASFEDDERGİ

ketliliğini kendilerine raporlanacağı kaydedildi. PAGDER, Uluslararası Rekabetçiliğin Ge-

PAGDER, PlasticsEurope Akdeniz Bölge Danışma Kurulu’na üye oldu

Öte yandan, PAGDER Makine Komitesi,

liştirilmesinin Desteklenmesi (URGE) kapsa-

İthalat Genel Müdür Vekili Mehmet Azgın ile

mında, plastik sektörüne yönelik projesiyle

de bir toplantı gerçekleştirdi. 2009’un so-

işbirliği kurumu olarak ilan edilmişti. Genel

nundan bu yana Ekonomi Bakanlığı ile ortak

program, 400 bin Dolar olan eğitim ve danış-

PAGDER, Avrupa plastik endüstrisinin

yürüttüğü 8477 GTİP no’lu ikinci el plastik iş-

manlık hizmetleri; hibe tutarı her bir program

önde gelen sivil toplum örgütlerinden olan ve

leme makinaları ithalatındaki son durumun ele

beş bölge üzerinden yürütülen Brüksel mer-

alındığı toplantıda PAGDER’in çözüm önerileri

kezli PlasticsEurope’un Türkiye’nin dahil ol-

de sunuldu.

duğu Akdeniz Bölgesi Danışma Kurulu’na üye oldu. Avrupa plastik hammadde üreticilerinin

PAGDER, İleri Dış Ticaret Eğitimi başlattı

yüzde 90’ından fazlasını kapsayan PlasticsE-

PAGDER, ihracata yönelik girişimleri ge-

leriyle birlikte endüstrinin 1,5 milyon kişinin

liştirmeyi hedeflediği “İleri Dış Ticaret Eğitimi”

çalıştığı bölümünü bünyesinde bulunduruyor.

programı tamamlandı. Eylül ve Ekim 2012 için-

PlasticsEurope’a, derneklerin yanında 60’ın

de çeşitli fazlarda, Ekonomi Bakanlığı ile birlik-

üzerinde büyük üretici firma da üye bulunu-

urope, hammadde, mamul ve makine üretici-

te gerçekleştirilen eğitim programında, temel

yor. PAGDER, PlasticsEurope’nin yeni vizyonu

uluslararası ticaret bilgiler, uluslararası tica-

için 150 bin Dolar olan 5 adet Yurt Dışı Pazar

doğrultusunda oluşturulan yeniden yapılan-

rette kullanılan belgeler ve mevzuat açısından

Araştırma Desteği Programı, hibe tutarı her

ma sonrası, iki önemli yapıdan biri olan Ulusal

detaylar işlendi. Eğitim programı kapsamında;

bir program için 100 bin Dolar olan on adet,

Dernek Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan

Satışçılar İçin Pazarlama, Müşteri Memnuniye-

Yurt İçi Alım Heyeti Programları olmak üzere

Bölgesel Danışma Kurulları kapsamında Akde-

ti, Değişim Yönetimi ve İnovasyon, Satışçılar

toplamda 2 milyon Doları aşkın bütçeyle yü-

niz Bölgesi Danışma Kurulunda görev aldı.

İçin Pazarlama, Müşteri Memnuniyeti başlıklı

rütülecek.

eğitim sunumlar gerçekleşti.

25


PLASFEDDERGİ

PANO

İTO, plastik sanayicisinin davlumbaz derdini bitirdi İTO Kauçuk Meslek Komitesi’nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdindeki girişimi olumlu sonuç verdi. Böylece, İstanbullu sanayicinin ekstrüzyon ve enjeksiyon ünitelerinde davlumbaz kullanma zorunluluğu

Avdagiç: Gereksizdi ve maliyetliydi… İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Plastik- Kauçuk Meslek Komitesi Meclis Üyesi Şekib Avdagiç, “Plastik sanayicisinin ekstrüzyon ve enjeksiyon üniteleri emisyon çıkışı olmayan birimlerdir. İleri teknolojilerde üretim yapan fabrikalarımızın her birimi ileri donanımlarla çalışmaktadır. Bu nedenlerle davlumbaz kullanılması gereksizdi. Bu uygulama, ayrıca, hem ekstra yatırım hem de ekstra enerji anlamını taşıyordu. Komitemiz, hem İstanbul Çevre Müdürlüğü’ne hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Girişimimiz olumlu sonuçlandı” dedi.

bitti.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi, İstanbullu plastik sanayicisini davlumbaz derdinden kurtardı. Komitenin, bu uygulamanın kaldırılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurusu olumlu sonuçlandı. Böylece; yaklaşık iki 2.5 yıl önce, İstanbul İl Çevre Müdürlüğü’nün başlattığı, plastik sanayicisinin ekstrüzyon ve enjeksiyon ünitelerinde davlumbaz kullanma zorunluluğu ortadan kalktı.

Yalnızca İstanbul’da zorunluydu Plastik sanayicisi, ekstrüzyon ve enjeksiyon ünitelerini artık davlumbazsız çalıştırabilecek. İTO Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi Meclis Üyesi Mustafa Cebeci, “İstanbul’da bazı sanayi tesisleri için zorunlu tutulan bu uygulama, bir yönetmeliğe dayandırılarak başlatıldi ancak bu yönetmeliğin yalnızca İstanbul’da uygulandığını, diğer illerde uygulanmadığını da Bakanlık’a yaptığımız girişimler sırasında öğrenmiş olduk” dedi.

Demir: İTÜ’ne rapor hazırlattık İTO Plastik Kauçuk Meslek Komitesi Meclis Üyesi Hava Demir, “İstanbul Çevre Müdürlüğü, ekstrüzyon ve enjeksiyon ünitelerinin üstüne davlumbaz sistemlerinin yapılmasını talep etmişti. Bir plastik fabrikasında en az 100 makine bulunduğunu varsayarsak, bu talep 100 davlumbaz ve 100 baca çıkışı anlamını taşıyordu. Makinelerimizin bu basit tekniğe ihtiyacı yok, zaten kendi temizliklerini otomatik olarak ve ileri sistemde yapıyorlar. Ayrıca ekstrüzyon ve enjeksiyon ünitelerinde organik çözücü kullanılmaz, dolayısıyla dışarıya çıkan bir emisyon söz konusu değildir. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden bir bilirkişi heyetine rapor hazırlattık. Avrupa’da da bu uygulamanın olmadığını zaten biliyorduk. İstanbul Çevre Müdürlüğü’ne ve Bakanlık’a başvurduk. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, talebimizi olumlu karşıladı ve bu uygulama nihayet kaldırıldı.” görüşünü dilegetirdi.

PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy: Sektör örgütlülüğünün önemi görülüyor PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, sektörün ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu belirterek, İTO Plastik-Kauçuk Meslek Komitesi’nin yaptığı çalışmanın kendilerini memnun ettiğini vurguladı. Aksoy, sorunların çözümü konusunda kurumsal çalışmanın öneminin bir kez daha görüldüğünü vurgulayarak, sektörün her kademede güçlü bir örgütlenmeye gitmesi gerektiğini vurguladı.

Cebeci, İTO Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi’nin el birliği ile konunun üzerine gittiğini dile getirerek, “Bu gereksiz ve ekstra maliyet yükü getiren bir zorunluluktu. Çok şükür kurtulduk. Bunun için Komitemiz elbirliğiyle çalıştı. Sektör üyeleri olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden bilirkişi raporu aldık. Yurtdışından mühendisleri inceleme gezileri için davet edip, AB kriterleri doğrultusunda uygulamalarla eşleştirmelerini istedik. AB’de de böyle bir uygulama olmadığını öğrendik. Plastik sanayici ve üreticisi üyelerimiz derin bir nefes aldı. Çok şükür aklı olduğumuzu kanıtladık ve bu sorundan kurtulduk” şeklinde konuştu.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Sektör için olumlu bir adım atılmış oldu PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, karara ilişkin yaptığı değerlendirmede İTO Plastik- Kauçuk Meslek Komitesi yönetici ve üyelerine teşekkür ederek, sektöre yüklenen ek maliyetlerden birinin ortadan kaldırılmasında sağlanan başarıdan memnuniyet duyduklarını kaydetti. Semerci, sektörün geleceği için her kademede sektör yönetim kademelerinin eşgüdüm içinde çalışmasının önemine değindi.

26



PLASFEDDERGİ

PANO

EUROMAP’in yeni başkanı Luciano Ancesti PAGDER’in üyesi olduğu Avrupa Birliği Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri Birliği EUROMAP İcra Komitesi toplantısı 18 Ekim ve Genel Kurul toplantısı da 19 Ekim 2012 tarihlerinde Almanya’nın Friedrichshafen şehrinde yapıldı. EUROMAP İcra Kurulu projelerdeki ilerlemeyi tartıştı

Olağanüstü niteliğinde toplanan Genel Kurul’da, 2005 yılından bu yana EUROMAP başkanlığını sürdüren Bernard Merki’nin başkanlıktan ayrılması nedeniyle, yeni başkan ve başkan yardımcılığı seçimi yapıldı. Yapılan seçimler sonucunda, Daha önce EUROMAP Başkan yardımcılığı görevini sürdüren Luciano Ancesti (TRIA Milano firmasını ortağı ve CEO’su) Başkan, Helmut Henson (ARBURG Satış Direktörü) ise Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. VDMA Genel Sekreterliği görevine ise Thorsten Kuhmann tekrar seçildi. Yeni yöneticiler, 2015 yılına kadar bu görev yapacak. Başkan seçilen Luciano Ancesti, görev dönemindeki öncelikleri hakkında Genel Kurul’a bilgi verdi. Buna göre, • AB ülkelerinde üretilen plastik işleme makinelerinin güvenlik standartlarının geliştirilmesi ve bu standartların tüm dünyada kullanılabilir olmasının sağlanması, • Avrupa pazarına giren diğer tüm makinelerde bu standartların aranması, • Artan enerji maliyetleri nedeniyle üretilen makinelerde enerji tasarrufunun arttırılması, • Üye ülkelerin talepleri doğrultusunda değişik konularda seminerlerin düzenlemesi, • Desteklenecek fuar sayısının arttırılarak EUROMAP gelirlerinin yükseltilmesi • Dünya plastik sektörünün çok sayıda raporlarla analiz edilmesi öncelikli çalışma alanları olarak görülecek. Genel kurulda sektörün değerlendirmesini yapan Genel Sekreter Thorsten Kuhmann, Çin’in dünya plastik işleme makineleri pazarında çok hızlı biçimde payını arttırdığını, buna karşılık AB ülkeleri, ABD ve Japonya’nın payının gerilemekte olduğunu kaydetti.

PAGDER’i temsilen Genel Sekreter Barbaros Demirci’nin iştirak ettiği EUROMAP İcra Komitesi toplantısında ise daha önce uygulanmaya başlanan çalışma ve projelerdeki ilerlemeler değerlendirildi. Projelerde gelinen aşama şöyle:

Plastik İşleme Makinelerinde Enerji Tasarrufu Çalışmaları: EUROMAP’in enjeksiyon kalıplama makinelerinde enerji tüketimi konusundaki 60 uzman tarafından uzun süredir devam eden çalışmalar tamamlandı. Eylül 2012 ayındaki son teknik toplantıda iki ayrı öneri sunuldu. İlk öneride, özel bir makinenin enerji tüketimi değerlendirilirken, diğer öneride ise ürün bazında enerji tüketimi baz alındı. Kasım ayı ortalarında teknik komite bu iki öneriyi sonuçlandırarak EUROMAP İcra Komitesi’nin onayına sunacaktır. Ekstrüder, blow molding ve termoforming makinelerinde enerji tüketimi konusundaki çalışmalar ulusal düzeyde sürmekte olup, henüz EUROMAP İcra Komitesi’ne sunulacak şekle gelmemiştir.

Plastik İşleme Makinelerinde ISO / TC 270 Standardizasyon Çalışmaları : İtalyan Standartlar Enstitüsü plastik işleme makinelerinde güvenlik standartlarını geliştirmek için bir verdiği teklifi değerlendirmek amacıyla bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubunun 13 – 14 Aralık 2012 tarihlerinde Milano’da toplanması, mevcut EN standartlarını ve ISO ve CEN standartlarının birleştirilmesi konusundaki Viyana Anlaşması’nı baz alarak, ISO standartlarını geliştirilmesi kararlaştırıldı. Bu çalışma grubuna Türkiye’den bir PAGDER temsilcisinin katılması amaçlanıyor.

Avrupa Pazarına Giren ve Güvenlik Standartları Uygun Olmayan Makinelerin Daha Sıkı Denetimi : Avrupa pazarına giren ve güvenlik standartlarına uymayan makinelerin sıkı denetimi

28

için EUROMAP’e üye ülkelerin derneklerince ulusal bazda lobi faaliyetlerinde bulunması konusu tartışıldı. İthal edilen makinelerin mutlaka güvenlik standartlarına sahip olması, aksi halde yerli üreticiler aleyhine haksız rekabete neden olacağı konusunda mutabakat sağlandı.

Sektör fuarları: Plast Eurasia İstanbul’a destek teklif edildi, fuarın K Fuarı ile çakışmaması için görüş birliği sağlandı EUROMAP’ın, hızlı gelişme gösteren Plast Eurasia İstanbul, BrasilPlast ve Plastimagen’e destek vermesi teklif edildi. 3 fuarla ilgili henüz pozitif sonuç alınamadığı, görüşmelerin sürdüğü açıklandı. Toplantıya PAGDER temsilcisi olarak katılan Barbaros Demirci, PAGDER’in K Fuarı’nın yapıldığı yıllarda Plast Eurasia Fuarı’nın yapılmaması yönündeki teklifini tekrarladı. 165 firmanın yanı sıra Avrupa menşeli makine firmalarının da PAGDER görüşünü desteklediğini belirten Demirci, EUROMAP icra kurulunun da bu görüşe iştirak etmesini talep etti. EUROMAP icra komitesi üyeleri, PAGDER’in görüşünü destek vereceklerini ve TÜYAP’la görüşmelerde bu öneriyi sunacaklarını, PAGDER’in sürece dahil edileceğini belirttiler. Sürekli olarak desteklenen fuarlardan EUROMAP fuar başına 30 bin Euro komisyon alıyor. Desteklenen fuarlar EUROMAP web sitesinden ilan ediliyor ve Avrupa plastik üreticilerinin bu fuarlara iştirak etmeleri öneriliyor. EUROMAP bu fuarların tanıtımına da destek veriyor, fuarlarda EUROMAP standı açılıyor. Bu destek modelinin EUROMAP’in bütçesini desteklemek olduğu vurgulandı. Toplantıda, 2013 K Fuarı’na büyük talep olduğu ve fuarla ilgili EUROMAP etkinliklerinin planlandığı belirtildi. Barbaros Demirci, PAGDER’in bu fuara İKMİB ile milli katılım düzenlediği ve 200 civarında firma temsilcisiyle katılım sağlanacağını açıkladı.

Üye ülkelerin pazar analizi yapılacak İcra Kurulu toplantısında, EUROMAP tarafından seçilen ve Türkiye’nin de dahil olduğu 47 ülkenin plastik pazarlarının incelenmesi kararlaştırıldı. EUROMAP İcra Kurulunun bir sonraki toplantısının 4 – 5 Nisan 2013 tarihinde BPF – British Plastics Federation ev sahipliğinde Londra’da yapılması kararlaştırıldı.



PANO

PLASFEDDERGİ

ASSOCOMAPLAST Genel Sekreteri Maggiani: Türkiye, İtalyan üreticiler için önemli bir ülke Dünyanın en büyük plastik işleme makineleri üreticisi ülkelerinden biri olan İtalya’da sektör küresel krize rağmen büyümeye devam ediyor. PLASFED dergisine Türkiye-İtalya plastik işleme makineleri ticare-

ASSOCOMAPLAST VE PAGDER iyi işbirliğinin tanıkları

tini değerlendiren ASSOCOMAPLAST (İtalyan Plastik ve Kauçuk İşleme

Mario Maggiani, İtalyan makine üretici-

Makineleri ve Şekillendiricileri Üreticileri Derneği) Genel Sekreteri Ma-

leri ile Türk kullanıcıları arasındaki işbirliğinin

rio Maggiani, sektörde faaliyet gösteren İtalyan firmalarının 600 dolayında patente sahip olduklarının altını çizdi.

sektörün her iki taraftaki temsilcileri ASSOCOMAPLAST ve PAGDER’in uzun yıllardır tanıklık ettiğini vurgulayarak, “8 Ekim 2012 tarihinde İstanbul’da, sekiz İtalyan plastik ve kauçuk makinaları üreticisi ile Türk kullanıcı muhatap-

tan dönüştürme sürecinin çevresel bakımdan

larının iştirak ettiği plastik işleme teknolojileri

sürdürülebilirliğini iyileştirmek için teknolojik

teknik seminerlerinden, işletmeler arası or-

çözümler getiren tesisler, makinalar ve dona-

taklık ve tanıtım faaliyetlerine kadar geniş bir

nımlar temin edebilmektedir” ifadesini kullandı.

yelpazede başarılı işbirliğine tanık olduk” diye konuştu. Maggiani, İtalya menşeli makinelerin

Türkiye’ye satış 6 ayda 46 milyon Dolar oldu

kullanıldığı Gebze’de açılan meslek lisesinin 2002’de eğitime başladığını hatırlatarak, bundan mutluluk duyduklarını anlattı.,

İtalyan makine üreticileri için Türkiye’nin geleneksel olarak önemli bir hedef Pazar olduğunu vurgulayan Maggiani, 2011 yılı sonu

Milano’da PLAST ve İstanbul’da PLAST EURASIA

itibariyle İtalyan plastik ve kauçuk makine üreticilerinin toplam ihracatının yüzde 3.96’unu

PAGDER’in organizasyonu ile 14 Türk şir-

Türkiye’ye gerçekleştirdiğini ve 96 milyon

ketinin Milano’da 8-12 Mayıs 2012 günlerinde

İtalya’nın plastik ve kauçuk işleme tek-

Euro değerindeki hacimle en fazla ihracat ya-

yapılan PLAST 2012’ye katıldığını hatırlatan

nolojilerinde dünyanın en gelişmiş ülkele-

pılan ülkeler sıralamasında 7’nci sırada bulun-

Maggiani, ASSOCOMAPLAST’ın da yaklaşık 12

rinden biri olduğunun altını çizen Maggiani,

duğunu belirtti. 2012’nin ilk altı ayı sonunda da

üretici ile geçmişte olduğu gibi PLAST EURA-

20 mm’den 400 mm’ye tek ve çift vidalı eks-

Türkiye’ye ihracat tutarının 46 milyon Euro’ya

SIA 2012’de yer aldığını belirtti.

trüzyon makinaları, 20 ile 10,000 ton arasın-

ulaştığını anlatan Maggiani, 2012’nin geçen yıl

da tutma kuvvetine sahip enjeksiyon döküm

ile aynı seviyede kapanacağını tahmin ettikle-

makinaları, hem küçük şişeler hem çok büyük

rini anlattı.

Mario Maggiani, İtalya’nın 50’li yıllardan itibaren plastik ve kauçuk makinelerinde Avrupa’da ön plana çıkmaya başladığını

kaplar üretmeye uygun çok çeşitli ekstrüzyon ve enjeksiyon-üfleme döküm makinaları, rijit

Maggiani sözlerini şöyle sürdürdü:

hatırlatarak, sürekli bir büyüme döneminde

ve esnek poliüretan köpükler için çok çeşitli

“İtalyan makine sektörünün Türkiye’ye

olduğunun altını çizdi. İtalyan şirketlerin, son

makina türleri, başta olmak üzere plastik işle-

yaptığı ihracatın önemli bir bölümünü eks-

tüketicilerin ihtiyaçları ve verimlilik esaslarını

me ve şekillendirmeye yönelik geniş makine

trüzyon makinaları ve ekstrüzyon hatları

gözeten makine tasarımlarıyla dikkat çektiğini

üretim kapasitesi bulunduğunu belirtti.

oluşturuyor. Bunlar, çoğunlukla müşterilerin

vurgulayan Maggiani, makinelerin özgünleş-

özgün isteklerine göre ısmarlama yapılmış

mesinde tüketici taleplerinin önemli rol oyna-

yüksek katma değerli makinelerden oluşuyor.

dığını anlattı.

İtalyan makine üreticilerinin plastik geri teknolojilerin

Türk işlemecilerin

ABD ve Avrupa ülkelerinde beğeni kazanma-

tesislerini iyileştir-

sının ardından gelişmekte olan ülkelerde de

mek için özel maki-

yoğun bir taleple karşılaştığını kaydeden Mag-

ne talepleri olması,

giani, İtalyan üreticilerin AB güvenlik stan-

İtalyan üreticilerin

dartlarına uygun olarak gerçekleştirdikleri

de bu ihtiyaca kar-

imalatların, makinelere yönelik talebi olumlu

şılık veren ürünleri

yönde etkilediğini kaydetti. Maggiani “İtalyan

anahtar

dönüşümünde

geliştirdikleri

İtalya plastik ve kauçuk makineleri, donanımı ve kalıpları üretim ve ihracatı (milyon Euro) 2010

2011

2011/2010 (%Değişim)

Üretim

3,600

4,000

+11.1

teslimi

İhracat

2,010

2,430

+20.9

üreticilerin, mevcut eğilimin ışığı altında, müş-

teknolojiyle sağla-

İthalat

570

605

+6.1

terilere, bir taraftan Avrupa güvenlik stan-

ması iyi bir işbirliği-

İç pazar

2,160

2,180

+0.9

dartlarına tamamen uygun olan diğer taraf-

nin göstergesidir”

Ticaret dengesi (fazla)

1,440

1,825

+26.7

30


ekonomiyi seven ekoloji BASF plastiklerinden yapılan otomobil parçaları araçların daha hafif olması ve böylelikle yakıt tasarrufu imkanı sunması için metal parçalar yerine kullanılabiliyor. Bu daha düșük emisyon, daha az yakıt ve daha fazla tasarruf demek. Artık hem çevreyi hem de cebinizi koruyabilirsiniz. Çünkü BASF’de biz kimya yaratıyoruz. www.basf.com.tr


PLASFEDDERGİ

PANO

Nurhan Kaya: “Hammadde sorunu çözülürse dış ticaret fazlası veririz” Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, kauçuk sanayisinin madeni yağ vergileme ve ithalat sistemi nedeniyle ek yüklerle karşı karşıya olduğunu, sentetik kauçukta dışa bağımlı ithalat ile toplam sektör hammadde/girdi ithalatının yüzde 95’lere ulaştığını belirtti. Buna karşılık ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 80 seviyesinde olduğunu belirten Nurhan Kaya, ithal hammadde bağımlılığının azalması halinde kısa sürede dış ticaret fazlasına geçilebileceğini söyledi. Kaya, sektörün girdi olarak kullandığı madeni yağlarla ilgili düzenlemelerin de baskısı altında kaldığını vurguladı

Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, sektörün dış ticaret fazlası vermesinin mümkün olduğunu ancak hammadde bağımlılığının ve vergi düzenlemelerinin rekabet güçlerini sınırladığını vurguladı. PLASFED Dergisine değerlendirmelerde bulunan Nurhan Kaya, doğal kauçuk ve sentetik kauçukta dış bağımlılığın yüksek seviyelerde gerçekleştiğini hatırlattı. Kaya, “Hammadde olarak dışa bağımlı bir sektörüz. Malezya, Vietnam, Kongo, Singapur ve Tayland gibi ülkelerden kauçuk alıyoruz. Zaman zaman sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Hammadde ithal ettiğimiz için aslında ülke ekonomisine olumsuzluk getiren bir sektör değiliz. Kauçuk sektörü ülkemizde hızla gelişen, dolaylı ve direkt ihracata ve istihdama çok büyük oranda katkısı olan, teknoloji, bilgi, emek yoğunluklu bir sektördür. Avrupa ve Ortadoğu ile başlayan büyüme tüm dünyada etkinliğini artırarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır” görüşünü vurguladı. Kauçuk sektörünün güçlü bir ihracat potansiyeli bulunduğunun altını çizen Nurhan Kaya, başta hammadde ve vergi sorunları nedeniyle bu potansiyelin tam olarak gözlenemediğini vurguladı. Türkiye’nin genel olarak ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 60’larda seyrettiğini ve zaman zaman da bunun altına düştüğünü anlatan Nurhan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatın ithalatı karşılama oranında Türkiye ortalaması yüzde 61. Kauçuk sektörü hammaddede yüzde 95 dışa bağımlı bir sektör olmasına rağmen, sektörün tamamına bakıldığında ihracatının ithalatı karşılama oranı yüzde 80 düzeyinde. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, hammadde olarak dışa bağımlılık seviyesini yüzde 50’lere düşürebilmiş olsaydık, ihracat fazlası sağlayabilirdik. Bunu sağ-

layabilmek için de sektörümüzün en önemli kimyasalı olan Karbon siyahı ve tüm sentetik kauçuklar Türkiye’de üretilmelidir. Türkiye’de kauçuk üretimi olursa ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 120’lere kadar çıkacağını söyleyebilirim. Doğal olarak bu ülke ekonomisine daha fazla katkı anlamına gelecektir.”

“Sektörümüz için en önemli maliyet artışı, madeni yağlardaki yeni ÖTV düzenlemesi ile gelmiştir. Sektör olarak üretimimizde bu yağları kullanmaktayız. Geçmiş dönemlerde ÖTV tutarlarının artışıyla ilgili olarak yaptığımız görüşme ve çalışmalar sonucunu vermiş bulunmaktaydı. Ancak bu kez mümkün olmadı.

Türkiye’deki hammadde üretiminin artmasıyla ilk etapta 5 milyar Dolara kadar çıkabilecek kauçuk ihracatı sözkonusu olacağını belirten Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, 3 milyar Dolarlık ithalatın da ortadan kalkmasıyla sağlanan faydanın artacağını belirtti.

10 numara yağ sorunun devam etmesi nedeni ile merkezi hükümet tarafından, Ekim 2012’deki yeni tebliğ ile tecil terkin sistemi kaldırılarak iade sistemi getirilmiştir. Sanayici, üretici olduğunu ve üretimde kullandığını tevsik etmek suretiyle ödediği ÖTV’yi geri alabilecek. Kapasite raporu, Sanayi Odası’ndan alınacak ekspertiz raporu, diğer evraklar ile YMM tasdiki sonrası vergi dairesine ibraz edilecek ve miktar geri alınacak. Ekonomik sorunlarla boğuşan sanayicimiz için bu da, yeni bir iş yükü ve istihdam, maliyet demek.”

Kauçuk sektöründe, 2023’de 10 milyar Dolarlık bir ihracatın mümkün olabileceğini kaydeden Nurhan Kaya, “İlk etapta, 4-5 milyar olan ihracatımızı 13-14 milyar Dolarlara çıkarabiliriz. Ülkemiz, 2023 ihracat hedefi olarak 500 milyar Dolar belirledi. 100 milyar Dolar seviyelerden bu miktara ulaşılacak. Şu anda sektör olarak yaklaşık 2.5 milyar Dolar ihracatımız var. Aynı doğrultuda bakarsak, üstümüze düşen, görev ihracatımızı 2023’de 12.5 milyara getirmek. Biz bu rakama 2015’de dahi ulaşabileceğimize inanıyoruz. Türkiye’nin enerji koridoru değil, üretim yapan ülke olması lazımdır.” görüşünü vurguladı.

Düzenlemeler üretim yapmamızı zorlaştırıyor Nurhan Kaya, sektörün güçlü bir potansiyel vaat etmesine rağmen bazı düzenlemelerin olumsuz etkileri altında kaldığını belirterek, idari değişikliklerin olumsuz etkisini vurguladı. Sektörün girdi olarak kullandığı ürünlerin ÖTV uyarlamaları ve usul yönünden yapılan değişiklikleri hatırlatan Kaya, şunları kaydetti:

32

Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, sektörün ÖTV yüksekliği nedeniyle de girdi/ hammadde maliyetlerinin yüksek seviyede olduğunu hatırlattı. 2008 yılında yapılan değişiklikle madeni yağ ithalatında uygulanacak olan ÖTV tutarları ve tecil-terkin işlemlerinin değiştirildiğini anlatan Nurhan Kaya, daha önce 350 TL/ton olan ÖTV tutarının 934,50 TL/ton olarak düzenlendiğini belirtti. Sanayi Sicil Belgeli ve Kapasite Raporu’nda kullanımı görünen Sanayici için tecil-terkin rakamının 35 TL/ton’u teminat olmak üzere; 50 TL/ton dan, 750 TL/ton’a çıkarıldığını, bilahare 750 TL/ton düzenlemesinin 300 TL/Ton olarak değiştirildiğini kaydeden Nurhan Kaya, sektörün ana beklentisinin yerli hammadde yatırımlarının gerçekleştirilmesi yanında vergi ve idari düzenlemelerde kolaylık sağlanması olduğunu anlattı.


PANO

PLASFEDDERGİ

Tüketicinin “gözdesi” şeffaf plastik oldu Tüketici davranışları ve tercihlerine yönelik olarak yapılan bir araştırmada, şeffaf, plastik- kabartmalı ambalajın cazip bulunduğu tespit edildi. ABD Güney Carolina Clemson Üniversitesi’nin Almanya merkezli Klöckner Pentaplast’ın desteğiyle yaptığı araştırmada, tüketicilere, şeffaf plastik kabartmalı ambalaj içinde satılan bir ürünün, baskılı karton kutuda satılan aynı üründen daha sempatik geldiği tespit edildi. Araştırmada, plastik ambalajdaki ürünlerin, karton kutudakilere kıyasla daha kolay bulunduğu, daha sık ve daha uzun süreyle incelendiği bulgusuna ulaştı. Aynı ürünlerin, farklı ambalajlarda olmasının satışlara da yansıdığı, plastik ambalajlı ürünün dört kat daha fazla satın alınma eğilimine konu olduğu belirtildi. Araştırma 18 ve 65 yaş grubunda, yüzde 76,5’i evin en fazla ihtiyaçlarını satın alan bireylerini kapsayanlar üzerinde yapıldı. Çok çeşitli gelir gruplarından seçilen 68 denek ci-

hazlarla da ölçüme konu oldu. Bu cihazlardan birinin oldukça hafif olan ve gözün yaptığı hareketleri takip ederek bakma-inceleme süresi ve yerlerini tespit eden gözlük olduğu kaydedildi. Bir süpermarket ortamında, deneklere bir tıraş bıçağı, bir elektrikli diş fırçası ve oda spreyi bulmaları söylenerek yapılan deneyde, süpermarketin içinde aynı ürün biri plastik baskılı diğeri karton kutu baskılı iki farklı ambalajda sunuldu. İki gün boyunca devam eden deneyde raf sırasının sonucu etkilememesi için ikinci günde ürünlerin raf yerleri de değiştirildi. Katılımcıların göz hareketlerinin ölçüldüğü deneyde şeffaf ambalajlardaki ürünler yüzde 40 gibi daha kısa sürede denek tarafından bulundu. Ayrıca, şeffaf plastik baskılı ambalaj-

33

lar, yüzde 343 daha fazla süreyle incelendi ve yüzde 675 oranında daha fazla denekler tarafından odaklanıldı. Tüketici davranışı olarak da şeffaf plastik ambalajdaki ürün, yüzde 402 daha fazla satın alındı.


PLASFEDDERGİ

PANO

PLASFED ve PAGDER Kore’de Türk Plastik sektörünü tanıttı Barbaros Demirci: Serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle ticaret güçlenecek. PLASFED ve PAGDER Genel Sekreteri Barbaros Demirci, Kore Ticaret ve Yatırım Teşvik Ajansı tarafından düzenlenen Middle East Business Forum’da yaptığı konuşmada, Türkiye ile Kore arasında plastik sektöründe dış ticarette büyük dengesizlik bulunduğunu söyledi. Demirci, imzalanan ve 2013 yılı içinde onay süreci tamamlanması beklenen Serbest Ticaret Anlaşması ile (STA) Türkiye’nin, Kore’nin diğer ülkelerle imzaladığı STA’lardan yararlanma imkanı bulacağını vurguladı.

sındak işbirliğinin artmasına yönelik beklentilerini vurguladı.

PLASFED ve PAGDER Genel Sekreteri Barbaros Demirci, Türkiye ile Kore arasında plastik sektöründe ciddi bir dış ticaret dengesizliği bulunduğunu, imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’yla bu dengesizliğin giderilmesinde bir fırsat yakalanacağını vurguladı. Barbaros Demirci, Kore Ticaret ve Yatırım Teşcik Ajansı KOTRA‘nın (Korea Trade & Invsetment Promotion Agency) 13 ila 14 Kasım 2012 tarihlerinde Seul’de yapılan Middle East Business Forum’a katıldı. Kore Bilgi Bakan Yardımcısı Jae Do Moon’un açılış konuşmasını yaptığı, Türkiye, Dubai, Kuveyt, Umman, Irak, Libya Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin çeşitli sektörlerinden 200’e yakın firma ve sektör temsilcisinin katıldığı toplantılarda, Kore ve Orta Doğu ülkelerinin üretim, yatırım ve ticaret imkanları tartışıldı. Barbaros Demirci, toplantı kapsamında yaptığı sunumda, Türkiye ile Kore arasında başta plastik olmak üzere bütün sektörlerde işbirliği potansiyeli bulunduğunu belirtti. İki ülkenin 1 Ağustos 2012 tarihinde imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) 2013 içinde onay süreci tamamlanarak yürürlüğe girmesinin beklendiğini hatırlatan Barbaros Demirci, Çerçeve Anlaşma ve Mal Ticareti Anlaşmaları ile başlayan sürecin Türkiye aleyhine 1’e 12 seviyesinde bulunan dış ticaretin dengelenmesi için bir fırsat vereceğine işaret etti. Demirci, iki ülke arasında işbirliğinin çeşitlenmesine, Türkiye’deki Kore yatırımlarının artmasına ve iki ülkenin plastik sektörleri ara-

PLASFED ve PAGDER Genel Sekreteri Barbaros Demirci, iki ülkenin plastik sektöründe de Türk firmaları aleyhine dış ticaret dengesizliği bulunduğunu, Kore’nin Türkiye’ye hammadde, Türkiye’nin de Kore’ye mamul madde sattığını belirtti. Mal Ticareti Anlaşması’nın sanayi ürünlerinin tamamının 7 yıl içinde tüm vergilerinin sıfırlanması hükmünü kapsadığını belirten Barbaros Demirci, Türkiye plastik sektör girişimcilerinin Kore’nin diğer ülkelerle imzaladığı STA’ları da kullanarak önemli avantajlar elde edebileceğini belirtti.

Dolar, Kore’nin dış ticaret fazlasının ise 598 milyon Dolar seviyesinde olduğunu belirten Demirci, Türkiye’nin Kore’ye yüzde 71 oranında plastik ürün sattığını, bunun içinde de yüzde 62’sinin inşaat, yüzde 35’inin de plastik ambalaj mamüllerinden oluştuğunu vurguladı. Demirci, Türkiye’nin Kore’den ithalatının yüzde 77’sinin plastik hammaddeden oluştuğunu belirtti. İki ülke arasındaki plastik ticaret hacminin 2015 yılında 675, 2020 yılında da 785 milyon Dolara çıkacağı tahminini yapan Barbaros Demirci, gelecek dönemde de mevcut hammadde ve plastik mamul ağırlıklı ticaretin gelişeceğini vurguladı.

Türkiye güçlü üretici Sunumunda, Türkiye’nin Arupa’nın en büyük üçüncü plastik üreticisi konumunda olduğunu hatırlatan Barbaros Demirci 7,3 milyon ton üretim kapasitesine sahip plastik sanayicilerinin yıllık 5 milyar Dolar doğrudan ihracat yaptığını belirtti. PLASFED tarafından hazırlanan 10. Kalkınma Planı vizyon hedefine göre, sektörün 2023 yılında ihracatını 18 milyar Dolara çıkarmayı hedefleyen Türkiye plastik üreticilerinin, hammadde temini için süratle yeni petrokimya yatırımlarına ihtiyaç duyduğunu anlattı. Türkiye ile Kore arasında 2011 verilerine göre plastik dış ticaret hacminin 604 milyon 34

Plastik Sanayicileri Federasyonu’nun Türkiye Plastik sektörünün şemsiye kuruluşu olduğunu belirten Barbaros Demirci, Koreli plastik firmalarının PLASFED üyesi firmalarla ortaklıklar kurabileceğini, Türkiye ile ticari ve sınai işbirliği konularında Plastik Sanayicileri Federasyonu’nun tek adres olduğunu anlattı. PLASFED ve PLASFED kurucu derneklerini de tanıtan Barbaros Demirci, Türkiye plastik sektörünün çok hızlı bir ivme ile geliştiğini belirterek, Koreli plastik yatırımcılarını Türkiye’de yatırım yapmaya davet etti. Barbaros Demirci, Koreli plastik yatırımcılarının, PAGDER ve Aslan Özel Organize Sanayi Bölgesinde yüzde 50 teşvik alarak yatırım yapabileceğini söyledi.



PANO

PLASFEDDERGİ

Türkiye Plastik Sektörü PAGDER ile 2013 Almanya, Brezilya, BAE ve Çin fuarlarına hazırlanıyor Dünyanın en büyük plastik ve kauçuk fuarı, Almanya’da

Türkiye

Plastik

sektörü,

2013’de milli katılım ve KOSGEB

Türkiye, 16-23 Ekim

destekli heyetlerle yoğun bir fuar

2013 tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek ve dünyanın en büyük plastik ve kauçuk fuarı olma niteliğindeki “K 2013-Uluslararası Plastik ve Kauçuk Fuarı”na ikinci kez milli düzeyde katılım için hazırlıklarına başladı. İKMİB, AKİB-Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği işbirliğiyle yürütülen hazırlıklarda, 2013 fuarına daha önceki yıllardan daha görkemli bir katılım sağlanmaya çalışılıyor. Sektörün en önemli fuarı niteliğinde, üç yılda bir düzenlenen fuara, 2010 yılında 222 bin 486 ziyaretçi sağlanmıştı. ”2010 K Fuarı”na, Türkiye’den bireysel ve milli katılım çerçevesinde 74 firma iştirak etmişti. Fuarda, 56 ülkeden 3 bin 94 firma ürünlerini sergilemişti. ”2013 K Fuarı”na, yüzde 50 destek veriliyor. Fuar aynı zamanda, 2013 yılı prestijli fuarlar kategorisinde bulunması sebebiyle de azami destek tutarı 50 bin Dolara yükseltildi. PAGDER, 2010 fuarına 180 kişilik ziyaretçi delegasyonu organize etmişti. 2013 fuarı için de yine yüzde 50 KOSGEB destekli olarak 200 kişilik bir heyet bekleniyor.

trafiğine hazırlanıyor. dünya’nın

Chinaplas-2013 Guangzhou’da 20-23 Mayıs tarihlerinde Türkiye plastik ve kauçuk firmaları, Çin’in

en büyüğü olan ”Almanya K fuarı” dahil, önemli fuarların takvimlendiği 2013’te, yine Güney Amerika’nın en büyük fuarı olan Brezilya fuarı da gerçekleşecek. Shangay ve Guangzhoun şehrinde dönüşümlü olarak her yıl yapılan “ChinePlas” fuarına hazırlanıyor. 2012 yılında Türkiye’den PAGDERPlastik Sanayicileri Derneği ve İKMİB-İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği aracılığıyla Türkiye milli katılımı çerçevesinde 15 Türk firmasının iştirak ettiği Chinaplas Fuarı, sektör açısından başarıyla tamamlanmıştı. 2012 fuarına 36 ülkeden 2,742 katılımcı ile, 210 bin metrekare alanda gerçekleştirildi. Fuar, 150 ülkeden 109 bin 858 profesyonel tarafından ziyaret edildi. Çin’in Guangzhou kentinde, 20-23 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenecek fuara Türkiye yine milli katılım organizasyonu ile hazırlanıyor. Chinaplas 2013 Fuarı’na, Ekonomi Bakanlığı’ndan izin alınması ve yeterli başvurunun olması durumunda, yine İKMİB organizasyonunda, AKİB ve PAGDER işbirliğinde, yüzde 70 destekli olarak Türkiye milli katılımı için çalışmalar sürdürülüyor. Fuara, PAGDER tarafından 2012 yılında olduğu gibi, yüzde 50 KOSGEB destekli 150 kişilik ziyaretçi delegas-

yonuna benzer şekilde, 2013 fuarı için de girişimde bulunulduğu kaydedildi.

Güney Amerika’nın en büyük fuarı Feiplastic (Brasilplast) Bölgesinin enbüyük fuarı olan Brasilplast, uluslar arası katılımı da vurgulamak amacıyla ismini 2013’ten itibaren “Feiplastic” olarak değiştirdi. Türkiye’nin 2011’de PAGDER ve İKMİB aracılığıyla milli katılım düzenlediği fuarda, 504’ü uluslararası olmak üzere 30’un üzerindeki ülkeden bin 390 iştirak sağlandı. Fuara, 60 ülkeden 65 bin ziyaretçi sağlandı. Türkiye’nin hedef ülkeleri arasında bulunan Brezilya’daki fuara, 2013 için yüzde 70 destekli katılım sağlanabileceği kaydedildi. Sao Paolo’da, 20-24 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek fuarda yüzde 20 KOSGEB destekli iş seyahati organizasyonu da yapılması planlanıyor.

Sektör, Arabplast 2013 Dubai pazarına hazır Türkiye plastik sektörü, 2013’ün ilk fuarı olarak 7-10 Ocak 2013 tarihleri arasında BAE Dubai şehrinde düzenlenecek Arabplast 2013’e çıkarma yapacak. İKMİB ve PAGDER tarafından milli katılım düzenlenecek fuarla sektör öncelikli pazarlar arasında bulunan Arap pazarına yönelik girişimlerini yoğunlaştıracak. Dubai’de iki yılda bir düzenlenen “Arabplast - Arab International Plastics & Rubber Industry Trade Show and Conference”a 2011’de 36 ülkeden 703 katılımcı sağlamıştı. Fuarı 107 ayrı ülkeden 18 bin 860 kişi ziyaret etmişti. Fuara, yüzde 50 KOSGEB destekli seyahat programı da uygulanacak.

Plastik sanayicileri toplu hammadde tedariği için harekete geçti. Plastik sektörünün en önemli sorun-

Sektöre yapılan çağrıda, OSO

sonucunda, bankacılık uygulamaları, lojistik

larından biri olan hammadde tedarik ve

Ortak Satınalma Organizasyonu’nca

çözümleri gibi altyapı çalışmaları tamamlandı.

operasyonel faaliyetleri yürütülecek

Uygulama safhasında bulunan projede, plas-

“Toplu Hammadde Tedariği“ pro-

tik mamul üreticilerinin plastik hammadde,

yışları hızlandı. PAGDER, sektörün ”Ortak

jesinde ilerleme sağlandı. Yapılan

mühendislik plastikleri ve masterbatch girdi

Satınalma Organizasyonu” çerçevesinde,

çalışmalar sonucunda yüzde 10’lara

maliyetlerinin önemli ölçüde düşürülmesi ve

kadar karlılık sağlanacak şekilde top-

firmalarımızın global pazarlarda rekabetçi üre-

lu tedarik programının uygulanabile-

tim ve ihracat olanaklarının artırılması amaçla-

ceği görüldü. İki yıl süren çalışmalar

nıyor.

fiyat dalgalanmalarına ilişkin çözüm ara-

toplu hammadde tedariği sistemi uygulaması için girişim başlattı. 36



PLASFEDDERGİ

PANO

Kimya sektörü Strateji Belgesi 2012-2016: Hammadde yatırımları artırılmalı Kimya sektörünün gelişimi için önemli bir aşama olan Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.Vizyonu “Katma değeri yüksek ürünler üreterek Türkiye’yi yatırım üssü haline getirmek” olarak, genel amacı ise “Yüksek katma değerli, çevreye ve insan sağlığına duyarlı süreç ve ürünlerle; kimya sektöründe sürdürülebilir ve rekabetçi bir şekilde dış ticaret dengesini ülke lehine geliştirerek, dünyada söz sahibi bir konuma gelmek” olarak belirlendi. Sektörün mevcut durumunda hammadde ve aramalında dışa bağımlılığın önemli bir zayıflık olduğunun altı çizildi. Strateji belgesinde, hammadde dışa bağımlılığı sorununun özellikle plastik sektörü için geçerli olduğu kaydedildi. Belgede, “2011 yılında toplam hammadde arzı içinde yerli üretimin payı yüzde 17, ithalatın payı ise yüzde 83 olarak gerçekleşmiştir. Yerli

pıldığı belirtildi. Kimya sektörüne yönelik yapılan rekabet analizinde ise hammadde bağımlılığına işaret edilerek, bunun çözümü için yatırımları özendirilmesi gerektiğin kaydedildi. Kimya sektöründe AB ülkeleri hâkimiyetinin son yıllarda Uzak Doğu ve Asya ülkelerine geçtiği vurgulandı. Strateji Belgesinde, kimya sektörünü yakından ilgilendiren AB REACH uygulamasına yönelik geniş kapsamlı bilgi ve uygulama örnekleriyle, sektöre yönelik yeni yatırım teşvik uygulamasının tanıtımı da yer aldı.

GZTF analizi Strateji belgesinde, kimya sektörünün “Güçlü-Zayıf yönler, Fırsatlar-Tehditler” analizi de yer aldı.

üretimi bulunan AYPE, AYPE-T, YYPE, PVC, PP ve PET’de üretimin toplam arz içindeki payı sırasıyla yüzde 23, yüzde 25, yüzde 10, yüzde 19, yüzde 15 ve yüzde 18 olarak gerçekleşmiş; ancak bunların dışındaki tüm plastik hammaddeler yüzde 100 oranında ithalatla karşılanmıştır” bilgisine yer verildi. Strateji belgesinde mevcut tesislerin yüzde 73,8 kapasite kullanım oranında olduğu, TÜİK verilerine göre kimya sektöründe 2009 itibariyle 421 bin 836 işletmede 229 bin 465 kişinin çalıştığı belirtildi. Yine 2009 verilerine göre, sektörün imalat sanayi içindeki ağırlığının yüzde 12,2, GSYH içindeki payının ise yüzde 5 seviyesinde bulunduğu vurgulandı. Sektör ciro endeksi verilerine göre ise 2005=100 bazlı yapılan endeksin, 2011 sonunda 196,5’e yükseldiği kaydedildi. Sektörün ar-ge harcamasının artırılması gerektiği belirtilen raporda, 2009 itibariyle 242.8 milyon TL ar-ge harcaması ya-

Sektörün güçlü yönleri, genç nüfus, girişimci potansiyeli, dinamik iş gücü, özel sektörün itici gücü, iç piyasada geniş bir tüketim alanı, ürün çeşitliliğinin fazla olması, lojistik avantajlar, rekabete açık ve güçlenen bir sanayi yapısı, yaratıcılık gücü, potansiyel yeraltı zenginliklerinin bulunması, alternatif enerji kaynaklarına uygun iklim yapısı olarak sıralandı. Sektörün zayıf yönleri ise Ar-Ge ve yenilikçilik, yatırım ortamı, işbirliği ve koordinasyon (eksikliği), üretim maliyetlerinin yüksekliği, insan kaynakları, kayıt dışılık, üretim yapısı, KOBİ’lerde eğitim eksikliği olarak belirtildi. Buna karşılık, fırsatlar da, Kimya sanayi stratejisi ve envanterinin yapılması, katma değeri yüksek kimyasallar üretiminin planlanması, yerli hammadde üretimi ve doğal kaynak işlenmesinin yapılabilmesi, denetleme yolu ile kayıt dışılığın azaltılması, öncelikli yatırım alanlarının tespit edilebilmesi olarak vurgulandı. Tehditler ise, etkin eğitim gücü eksikliği, yabancı sermayenin yerli üretim yerine ithal tercihi ve yatırımların hizmet sektörüne yapılması, güvene dayalı etkin katılımların sağlanamaması ve işbirliği ortamının oluşturula-

38

maması, yeni AB kimyasallar Direktifi REACH kapsamında ihracatta çıkabilecek sorunlar olarak belirtildi.

Hedef ve eylemler Strateji belgesinde, belirlenen hedeflere yönelik eylem önerileri de yer aldı. İlk hedef olan “Kimya sektöründe katma değeri yüksek insan ve çevre sağlığına duyarlı ürünler üretim ve ihracatının gerçekleştirilmesine” yönelik olarak, kümelenmenin yaygınlaştırılması, şirket birleşme ve satınalmaların teşviki, çevre kurallarına uyum için çalışma yapılması önerildi. “Yüksek katma değerli üretim yapısına geçilerek ara girdi ithalatının azaltılması” hedefine yönelik olarak ise; kümelenme merkezli bir yaklaşım önerildi. Ayrıca, yerli üretimin artırılması için hammadde üretimi konusunda avantajlı konumda olan İran, Suudi Arabistan, Rusya gibi ülkelerin Türkiye’de yatırım yapmasının teşvik edilmesi istendi. “Kimya sektörünün genel amacına uygun Ulusal ar-ge politikaları oluşturularak bilincin artırılması” hedefine yönelik olarak; üniversiteler ile sektörün ihtiyaç duyduğu ar-ge programlarının uygulanmaya konulması, yerli hammaddeye dayalı ürünlerin geliştirilmesi, “ulusal odak projeler” seçilerek kamu desteğiyle yürütülmesi önerildi. “Kimya sektörünün her kademesi için nitelikli insan gücü yetiştirilmesi” hedefine uygun eylemler ise; sektörün ihtiyaçlarına yönelik eğitim standardı oluşturulması, yarı zamanlı lisansüstü eğitim ile yarı zamanlı çalışma modellerinin eğitimde kullanılması, meslek lisesi ve yüksek okulu sayısının artırılması önerildi. “Güvene dayalı, paydaşların etkin katılımın sağlandığı ortak hedeflere yönelebilecek işbirliği ortamı oluşturulması” hedefini yerine getirmek için de; kamu kurumları arasında eşgüdümün sağlanması-yetki çatışma noktalarının belirlenmesi, kamu alım sisteminde şartname hazırlama sürecinin iyileştirilmesi, sektör görüşlerinin düzenleme süreçlerine dahil edilmesi eylemleri önerildi. “Yerli ürünlere yönelik talep yaratılarak dış ticaret dengesinin ülke lehine dönüştürülmesi” hedefini yerine getirmek için ise; Pazar araştırmasına dayalı dış ticaret heyeti oluşturulması, ihracat kaybı yaşanan ülke ve bölgelere ilişkin özel çalışma yapılması, sektörün çevre duyarlılığının artırılması, firmaların pazarlama becerilerinin geliştirilmesi eylemleri önerildi.


PANO

PLASFEDDERGİ

PLASFED ISO 500 ve ikinci 500 raporunu yayınladı 2009’da en yüksek sayı olan 23’e yükseldiği

PLASFED, ISO 500 firmaları değerlendirme raporunu yayınladı İstanbul

Sanayi

ve yayınlandığı yıldan bir önceki yıla ilişkin veriler-

yılında 19, 2011’de ise 18 plastik üreticisinin

i

A

ASIND

00 úLKM5 ANIN ALAM

ASI SIR

OD NAYø BUL SA øSTAN

2011

dan hazırlanan

düğü belirtilen değerlendirme notunda, 2010

sanay plastik

Odası tarafın-

ISO -

İSO birinci 500 listesinde bulunduğu hatırla-

“Plastik sektörü Türkiye’nin İkinci 500

tıldı. Değerlendirme notunda, “2011 yılında

Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında, 26 şir-

2010 yılına kıyasla ortalama olarak dönem karı

ketle yer aldı.

dışındaki tüm göstergelerde pozitif per-

FúøNR E

formans

STøK N PLA GøRE

IN RIN ø ALA øLMES FøRM NDøR ERLE

øÇ

İSO ”İkinci 500 büyük sanayi kuruluşu” listesinde plastik sanayisine ilişkin olarak ise şu değerlendirme yapıldı:

belirtildi. Bu tarihten sonra azalmaların görül-

sağlamalarına

karşı, plastik firmaları

DEö

brüt katma değer, öz GDleriER Dernegi PASanayici

p

2011 yılında ISO sıralamasında, ikinci

anayi lastik s

500 firma içine giren 26 firma, 964 milyon TL’lik üretim yaparken, bunun 261 milyon dolarını ihraç etti. Bu arada top-

1969

büyük 500 ve ikinci 500’ünü içeren lis-

Plastik

RCú s DEMú Barbaro kreter l Se Gene D - PAGDER FE

PLAS

sermaye, net aktifler dönem

karlarında

gerileme yaşadı. 2011 yılında ilk 500 firma içine

tedeki plastik sektöbir değerlendirme

giren 18 plastik firmasının,

yapan PAGDER, ilk 500’deki plastik firma sayı-

2010 yılına kıyasla ve cari

sının biraz azaldığını belirtti.

fiyatlarla ve toplam bazda;

rü firmalarına ilişkin

üretimden satışları yüzde 16,

lam sektör üretiminin yüzde 3,4’ ünü '$

0$6,1

,5$/$

$6, 6

gerçekleştiren bu firmalar toplam

&ú ú.ú1 $1,1ø. ú50 /$67

2011

le Türkiye’nin en

<ø 2' 6$1$ 1%8/

7$ ,62 ø6

sektör mamul ihracatından da yüzde

) ø1( *ø5(1 3

,1,1 $/$5 (6ø )ø50 (1'ø5ø/0

ød

8 oranında pay aldı. Aynı yıl, plastik

5/

'(ö(

sektöründeki tüm firmaların top1969

*'leri(5 Dernegi 3$Sanayici Plastik

ú 0ú5& URV '( %DUED ter l Sekre ER Gene FED -

PLAS

lam mamul üretimleri ise 28,5 milyar Dolar olarak gerçekleşirken,

PAGD

sektör, toplam mamul üretiminin

Raporda, 1993 yılında sadece 5 plastik

satış hasılatları yüzde 17, İhra-

yüzde 12’sini oluşturan 3,5 milyar

firmasının İSO birinci 500 listesinde olduğu

catları yüzde 8 ve istihdamları

Dolarlık kısmını ise doğrudan yurtdışına sattı.”

hatırlatılarak, yıllar içinde bu sayının artarak

yüzde 2 arttı” bilgisine yer verildi.

39


PLASFEDDERGİ

GÜNDEM

İhracat ve yatırımı düşünen

Türk plastik sektörünün gündemi değişti Türkiye, küresel krizin de etkisiyle 2012 ve 2013’ü potansiyelinin altında büyüme oranlarıyla geçirecek. 2013’te bu yılın aksine net ihracatın büyümeye katkısı olmayacağı, iç yatırım ve tüketime dayalı büyüme gerçekleşeceği varsayıldı. Türkiye’nin yatırıma, tüketime ve ihracata duyduğu ihtiyaç resmi programlara yansıdığı günlerde ise üretimin, tüketimin ve ihracatın en önemli aktörlerinden plastik sektörüne 300 milyon Dolar ek yük getirecek vergi düzenlemesi yapıldı.

“BÜYÜME”

ME”

Orta vadeli programda, 2012 için büyüme

tırıma ayrılan her bir Liraya ihtiyaç duyulacağı

Vergisi iki katından fazla bir oranla yüzde 6,5’a,

tahmini yüzde 3,2’ye revize edildi. 2013 büyü-

açıklanan dönemde, 30 milyar Dolar hacminde

yüksek yoğunluklu polietilen ve polipropilen

me hedefi ise yüzde 4 olarak belirlendi. 2013

bölgenin üçüncü büyük üreticisi Türkiye plastik

için de yüzde 3 olan Gümrük Vergisi, bu yıl so-

programında, bu yıl net ihracatın büyümeye

sektörü, yıllık 300 milyon Dolarlık ek yük getire-

nuna kadar yüzde 4,8’e ve 2013 yılından itiba-

katkı yapacağı, 2013’de ise iç yatırım ve tüke-

cek vergi sorunuyla karşı karşıya bırakıldı.

ren ise yüzde 6,5’e yükseltildi.

time dayalı büyüme sağlanacağı, net ihracatın katkının sıfır olacağı tahmin edildi. Resmi

Bakanlar Kurulu’nun 6 Eylül 2012 günü

Türkiye plastik sektörü için yıllık 260-300

belgelere göre, Türkiye iki yılı, küresel krizin

yayınlanan Resmi Gazete’de yer alan kararına

milyon Dolara kadar ek yük getirme potansi-

etkisiyle potansiyel büyümesinin altında geçi-

göre, gelişme yolundaki ülkelerden gelen alçak

yeli bulunan karar şaşkınlıkla karşılandı. Orta

recek. İhracatla kazanılacak her bir Dolara, ya-

yoğunluklu polietilen için yüzde 3 olan Gümrük

ölçekte bir petrokimya tesisi kurmaya imkan

40


GÜNDEM

PLASFEDDERGİ

PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy: Yatırım şevkimiz azaldı “Vergi artışlarının ardından doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyat ayarlamalarıyla yüksek enerji girdisi kullanan sanayicimiz zorlu bir döneme girdi. Sektörümüzün ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalması muhtemeldir. Büyümemizin önünde zorlu engeller doğduğu ortadadır. Gerek Teşvik Yasası çıkarılırken sektör olarak teşvik sisteminin dışında bırakılmamız, gerekse alınan bu kararlarla başta plastik sektörümüz olmak üzere ambalaj sanayimiz, otomotiv, beyaz eşya, tekstil, elektronik ve tarım gibi çok sayıda ihracatçı sektörün bu vergi artışlarından olumsuz yönde etkileneceği açıktır. Sektörümüzün yüzde 80-85’i oluşturan bizleri değil, geri kalan yüzde 15 -20’nin isteklerinin kabul edilmesi, sektörümüzün ve ülkemizin sırtına ek yük bindirmiştir. Açıkçası, yatırım şevkimizin azaldığını söyleyebilirim. Bu karar, aynı zaman da bize ilave dış ticaret açığı olarak da dönecektir. Katma değerli ihracat odaklı üretimi, yani bizleri her alanda destekleyeceğini dile getiren bakanlığımızın bu yaklaşımını anlamakta güçlük çekiyoruz. Sanayinin, üretimin içinden gelen Ekonomiden Sorumlu Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın sorunlara çözüm bulacağı inancını henüz yitirmedik. Sorunlarımızı bıkmadan usanmadan sonuç alıncaya değin anlatacağız”

verecek kadar ek maliyet doğuran karardan,

yüzde 70’ini hammadde oluşturuyor. Bu un-

dalgalanmaları ve yurtiçi kur dalgalanmaları da

plastikle ilgili ve plastik türevi imalat sanayii-

sur, aynı zamanda alınan kararın maliyete et-

bu anlamda farklılık oluşturuyor.

nin büyük bir kısmını oluşturması nedeniyle,

kisini göstermesi bakımından da önem taşıyor.

başta ambalaj olmak üzere, otomotiv, beyaz eşya, tekstil, elektronik ve tarım sektörlerinin olumsuz yönde etkilenmesi bekleniyor.

Plastik sektörü sınai maliyet kalemleri ve toplam maliyete oranı Maliye Kalemleri

Plastik sektöründe hammadde maliyetin büyük kısmını oluşturuyor Plastik ürünlerin çok çeşitli standartlarda ve çeşitlerde üretim yapması, detay bir mali-

Ortalama Payı (%)

Hammadde

İhracatta rekabet avantajı azalacak 2011 yılı itibariyle, doğrudan ve dolay-

70

lı olarak yaklaşık 10 milyar Dolarlık ihracata

Yardımcı Madde

5

kaynaklık eden sektörde; ciddi rekabet avan-

İşçilik

15

tajı riski doğdu. Küresel kriz nedeniyle bütün

Enerji

4

üretici ülkelerin yeni pazarlar aradığı, varol-

6

dukları pazarda da güçlerini artırmaya çalıştığı

100

dönemde, Irak, Almanya ve Rusya Federasyo-

Diğer TOPLAM

yet analizine imkan vermiyor. Ancak, büyük

nu gibi ülkelerde Türk ihracatçıların hesapları

firmaların analizlerine bağlı olarak yapılan

Sektörün hammaddede yerli ikamesi olmadığı

çalışmada, sektördeki sınai maliyet kaleminin

bir üründe dışa bağımlı olması hassasiyetini

toplam maliyetlerin yüzde 80’i dolayında ger-

artırıyor. Vergi ve diğer kalemlerdeki ani de-

Yüzde 85 oranında ithal girdi kullanan

çekleştiği ortaya çıktı. Toplam sınai maliyetin

ğişiklikler bir yana, petrolün uluslararası fiyat

sektörde, vergi artışı getirilen üç üründe 2011

bozuldu.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Sektöre ek maliyet yüklendi Bu karar bizlere; binlerce plastik mamul sanayicisinin yerli üretici olarak görülmediği, yeterince değer görmediğini düşündürdü. Yeni teşvik yasasında unutulan, yok sayılan sektörümüz; en yoğun kullandığımız hammaddelerimiz olan polietilen ve polipropilene getirilen ilave vergilerle ikinci büyük hayal kırıklığını yaşadı. Teşvik yasası ile ihsan etmeyenler, getirilen ilave vergilerle sektörümüz üzerine gölge düşürmüşlerdir. Bu, bizim için olumsuz bir ortamın doğmasına neden olmuştur. Oysa, hammadde ithalatına ağır vergiler konularak sektöre ket vurma yerine, petrokimya tesislerinin girdi maliyetlerini azaltmak ve bu tesislerin daha avantajlı fiyatlarla sektöre hammadde satışı yapmaları gibi çözümleyici çalışmaların acilen yapılması gerekmektedir. AYPE, YYPE ve PP‘nin GYÜ ülkelerinden yapılan ithalatına ek vergi getirilmesi kararı, sektöre ciddi bir darbe vurma niteliği taşımaktadır. Büyüyen, ancak hammadde fiyatlarının yükselmesi nedeniyle kar marjları giderek azalan sektörümüzün global pazarlardaki rekabetini daha da azaltacak uygulamaların önünü açmaktadır. İlk 500 içinde yer alan firmalarımızın dahi satış karlılığı yüzde 5.1 mertebesinde iken, sınai maliyet kalemlerinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan hammaddeye getirilen bu ilave vergilerle ilgili konunun muhatapları plastik kamuoyuna bir açıklama yaparlar diye bekliyoruz. Çünkü biz söyleyecek söz bulamıyoruz. Çok merak ettiğim bir husus da, alınan bu tip kararlar sonrasında bakanlığımız bir ölçme değerlendirme çalışması yürütmekte midir? Örneğin, konulan ilave vergiler hedefledikleri sonuca ulaştırmış mıdır bakanlığımızı? İlave vergiler kime, kimlere, hangi ülkelere yaramıştır? Plastik hammadde ticaretinde eksen kayması olmuş mudur? Plastik kamuoyu ve bizler karara gerekçe oluşturan unsurların, gerekçelerin neler olduğu ile ilgili bir açıklamayı beklemeye devam edeceğiz, elbette sonuçlarıyla birlikte.

41


PLASFEDDERGİ

GÜNDEM

BURPAS Yönetim Kurulu Başkanı İlker Biliktü: Kararın geri alınmasını istiyoruz

KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan: Stratejik konumdayız ama..

“Polietilen ve polipropilen ithalatına getirilen ek vergiler üreticilerimizin maliyetini arttırmakta ve ihracat yapan firmaları

“Türkiye’de, plastik tüketimi

ciddi anlamda etkilemektedir. Maliyetler,

kişi başına 70 kilo ile Avrupa’daki

zaten çok düşük kar marjları içinde çalışı-

gelişmiş ülkelerin neredeyse yarısı

lan sektörde çok önemli bir unsurdur ve

seviyede. İç piyasada gelişme po-

sanayicinin harekat kabiliyetini imkansız

tansiyeli olduğu kadar, ihracat için

kılmaktadır. Rekabet gücünün yitirilmesiy-

avantajlı bir pazarın merkezi duru-

le sonuçlanabilecek böyle bir karar, ihracat

mundayız. Tonu ortalama 300 Dolar olan ham petrol, plastik

hedeflerine ulaşmak için hemen her alanda ciddi çalışmaların yapıldığı bir

hammaddesi haline geldiğinde değeri 1,900 Dolara çıkıyor.

ortamda, amaca uygun bir yaklaşım olmamıştır. Kararın sektör açısından

Bazı özel ürünlerde ise ton fiyatı ise 3 - 4 bin Doları buluyor.

değerlendirme fırsatı bulunmadan hızlı bir şekilde hayata geçmesi de,

Yüksek katma değerli plastik için Türkiye son derece stratejik

çözüm önerisi üretme fırsatını bulamamamız anlamına gelmektedir. Bu

bir konuma sahip. Bütün bu avantajlar ortadayken, sektörün

uygulamayı hükümetten en kısa zamanda kaldırılmasını istiyoruz. Vergi

Türkiye ihracatı içindeki payı artarken, bu gücü pekiştirecek

artışı şu anki fiyatlara artış olarak yansıyacaktır. Bu vergi artışı sadece

kararlar yerine tartışmalı kararlarla sanayicinin ek yüklerle

sektörümüzü değil, gıdadan tekstile, otomotivden market ve mağazacılı-

karşı karşıya bırakılmaması gerekiyor. Bu alanda yatırım, ih-

ğa kadar birçok sektörü etki etme potansiyeline sahip bulunuyor.”

racat ve üretim için her türlü destek verilmeli.”

yılı verilerine göre yerli üretim 508 bin ton ola-

ikame imkanı olmadığı için doğan ek maliyet

linde değerlendirilen karar sonrası, sektörün

rak gerçekleşirken, toplam tüketim 2 milyon

doğrudan sektör tarafından üstlenilmek zo-

geleceği için yapısal önlemler talep edildi. Ge-

608 bin tona ulaştı. Yerli üretimin tamamı iç

runda bırakıldı.

çici koruma önlemleri ya da ek yük getirecek piyasa düzenlemelerinin uluslar arası rekabet

Sektörde faaliyet gösteren üretici der-

nedeniyle daralan kar marjları içinde karşılan-

nekleri tarafından, “Bu durumun bize söyledi-

masının mümkün olmadığını belirten sektörde

ği şudur, Ekonomi Bakanlığımız yüzde 15 -20

daralma endişesinin gözlendiği vurgulandı.

üretimi kısmi olarak korumak adına sektörün tamamının sırtına, ülke ekonomisinin sırtına yük bindirmiştir. Bu karar aynı zaman da bize ilave dış ticaret açığı olarak da dönecektir.

Kısa vadede karar geri alınmalı, orta vadede petrokimya yatırımı cazip kılınmalı

Dış ticaret açığının azaltılması, yerli üretimin desteklenmesi için çaba harcandığı belirtilen

Karar sonrası, Ekonomi Bakanlığı nezdinde gi-

bir dönemde, ihracatı ve ihracat potansiyeli

rişimler başladı. Kararın geri alınmasının talep

piyasaya satılsa dahi ihracat dahil ihtiyacın

her geçen gün artan sektörün tamamına yük

edildiği görüşmelere başlandı, sektöre yönelik

yüzde 18’ini karşıladığı ortamda, kısa vadede

getirilmesini anlamakta zorluk çekiyoruz” şek-

kısa vadeli raporlama yapılması kararı da alındı.

Ankara Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Necmi Atalay: Yatırımlar devam ediyor “Sektörümüzün

kümelenme

Egeplasder Başkanı Erol Paksu: Büyümenin sürmesi gerekiyor

ve

“Yaklaşık yıllık yüzde 15 büyüme or-

gelişmiş altyapılı bölgelerde üretimini

talaması ve 7 milyon ton üretim kapasite-

devam ettirmesi için yatırımların yoğun-

siyle Türkiye’nin en önemli sektörü haline

laştığı bir dönemde vergi artışı yoluyla

gelen plastik sektöründe alınan kararların

sektör ciddi bir kararla karşı karşıya bı-

elbette sektör ile yakın işbirliği içinde ha-

rakıldı. Bu kararın yansımaları elbette

zırlanması gerekiyor. Egeli plastik sana-

olacaktır. Ortaya çıkacak yeni durumda

yicileri her zaman bu büyümenin önemli

maliyetlerimizin artacağı, bizim de fi-

aktörlerinden olmuştur. Ancak özellikle AB

yat ayarlamaları konusunda mecburen

ülkelerindeki kriz nedeniyle tüm sektörler

hareket edeceğimiz ortada. Sektörün

gibi bizim sektörde de zor rekabet koşulları doğmuştur. Büyümenin de-

kümelenmesi, eğitimi ve nitelikli insan gücüyle teçhiz edilmesi yö-

vam edebilmesi için, sıkıntıların aşılması için geniş kapsamlı çalışmalar

nünde yoğun çaba harcanan bir dönemde, sektör ile görüşülme-

yapmak zorundayız. Her sanayicimizin, derneklerimizin, federasyonu-

den bir karar alınması mutlaka sektöre etki edecektir.”

muzun çözüm yönündeki çabalarına katkı vermesi gerekiyor.”

42



PLASFEDDERGİ

GÜNDEM

Fleksibıl Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Vedat Baylan:“Fiyat artışları son tüketiciye de yansıyacak” Fleksibıl ambalaj sanayi, doğrudan plastik film üreten ve plastik film ağırlıklı malzemelere baskı ve laminasyon işlemleri yaparak bu malzemeleri ambalaj malzemesine dönüştüren firmalar ile sektöre tedarik yapan baskı mürekkebi, tutkal ve baskı silindirleri üreten diğer firmalardan oluşuyor. Fleksibıl ambalaj sanayi hammaddesi olan plastikler, özellikleri gereği iç piyasadan temin edilemiyor, çok büyük oranda ithalatla sağlıyoruz. Vergi artışlarının üreticilerimizi etkilemesi kaçınılmaz. Bunları sıralamak gerekirse: Plastik film üreticilerinin fiyat artışları, bu malzemeleri girdi olarak kullanan fleksibıl sektörünün maliyetlerini yükseltecek. Yükselen fiyatlar son kullanıcıya kadar yansıtılmak zorunda kalınacak ve dolayısıyla enflasyona da olumsuz etki yapacak. Vergilerdeki artış, Avrupa gibi ülkelerde fiyatlara doğrudan yansıtılmakta ve ucuz hammadde tedarik eden malzeme üreticileri ile rekabet gücünü azaltacaktır. Bu azalma, ambalaj sektöründe en yüksek oranda ihracat yapan fleksibıl ambalaj sektörünün ihracatının azalmasına yol açacak endişesindeyiz. Her şey bir yana, fleksibıl ambalaj malzemesi ithalatında vergi artışı olmadığından, ülkemizdeki yatırımlara rağmen ithalat artma olasılığı yükselmektedir.

Ekonomi Bakanlığı tarafından ek vergilere yö-

KİM yatırımı dışında, dışında başlangıç aşama-

zün böyle ani gümrük vergisi oranlarındaki ar-

nelik herhangi bir gerekçe açıklanmadı. Sektör,

sında bir girişim olduğu, sürdürülebilir yatırım

tışlardan olumsuz etkilenmesi gayet doğaldır.

kısa vadede çözüm önerisi olarak vergi artışı-

için sektörün güvenceye kavuşması gereğinin

Çünkü bu artışın hammadde fiyatlarını karar

nın geri alınmasını, orta vadede ise petrokim-

altı çizildi.

günü itibari ile etkilemesine rağmen, mevcut siparişlere yansıtılması mümkün değil” uyarı-

ya alanındaki yatırımların özendirilmesini talep etti. Bu amaçla ana girdilerden olan enerji maliyetlerinin desteklenmesi, diğer girdilerin

Rekabet gücü ani ve büyük oranda kayba uğradı

sında bulundu.

de maliyet avantajlı elde edilmesinin sağlanması istendi. Petrokimya tesis yatırımlarının

Vergi artırım kararının sektör ile yeterin-

başlangıç ve büyüme döneminin özellikleri

ce görüş alışverişi yapılmadan alınması şirket-

nedeniyle kurulması ve işletilmesi bakımından

lerde şaşkınlık yarattı. Abdioğulları Yönetim

farklılık ve güçlükler bulunduğunu belirten

Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, kararın ani olma-

sektör uzmanları, uluslararası fiyat dalgalan-

sının ek sıkıntı unsurlarından biri olduğunu ha-

maları nedeniyle, ürün fiyatlarının sektöre

tırlatarak, “Plastik sektöründeki firmalar, mev-

yansıtılmayacağı bir mekanizma kurulmasının

cut siparişlerinin fiyatlarını, gelecek mallarının

Üretim için ithalat bağımlılığı olan ve

önemine işaret etti. Sektör dernekleri tarafın-

ortalama fiyatlarını baz alarak belirler. Zaten

yerli ikamesi mümkün olmayan firmaların

dan, PP ve PE’de üretime yönelik mevcut PET-

çok düşük kar marjları ile çalışan sektörümü-

hem yurtiçinde hem de yurtdışında rekabet

Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Korkut: “Hammadde sıkıntısı yaşamayan ülke üreticilerine pazarımızı kaybedebiliriz Ambalaj sektöründe, ciddi oranda hammadde ve ara malı açığı olduğu görülüyor. Cam ve ahşap dışındaki kâğıt, karton, kraft kâğıdı, alüminyum, çelik ve plastik esaslı ambalajların üretiminde kullanılan hammaddelerinin üretimine yönelik yatırımlar arttırılmalıdır. Hammadde yurtiçi arzı, sektörümüzün büyüme oranına ayak uyduramıyor. Bu nedenle, ambalaj sanayicilerinin yurtdışından hammadde talep etmeye devam edeceği ortadadır. Ancak, yerli hammadde üretiminde ürün kalitesi kadar, ambalaj sektörünün gelişmesini engellemeyecek istikrarlı fiyat politikası da şarttır. Yurtiçi fiyat dengesizliğini fırsat bilen AB ülkeleri gibi küresel aktörlerin fiyat yükselttiğini gözlüyoruz. Büyüyen, ancak hammadde fiyatlarının yükselmesi nedeniyle kar marjları giderek azalan ambalaj sektörünün; küresel pazarlardaki rekabet gücünü düşürecek uygulamalarla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Hammadde ithalatında vergiler artarken; mamullerde aynı oranda vergi artışı yoktur. Ülkemiz Avrasya’nın ambalaj üretim merkezi olabilecek potansiyele sahiptir. Hammadde ithalatında yeni vergi düzenlemeleri gibi uygulamalar yüzünden, yakın coğrafyamızda hammadde sıkıntısı yaşamayan ülkelere pazarımızı kaptırmak tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktayız.

44



GÜNDEM

PLASFEDDERGİ

mesi halinde ise ne olacağı belirsiz. Türkiye

Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk: Vergi artışı yürürlükten kaldırılmalı

içinde spekülasyon amaçlı stok tutmaların yaşanmasından endişe ediliyor. İran’ın kararı kısa süre içerisinde geri çektiği ortaya çıktı ancak

“Alçak Yoğunluk Polietilen’in ithalatında yapılan vergi artışı Polietilen kullanıcısı plastik üreticilerine ek maliyetler yüklemiştir. Mevcut durumda sadece PETKİM’in

bu yönde bir karar alabileceğini de göstermiş oldu. PLASFED

ürettiği ancak Türkiye’nin ihtiyacını karşılayamadığı ve bu

EGEPLASDER

nedenle ülkemizin dünyada önde gelen ithalatçı ülkeler

ve Yö-

netim Kurulu Üyesi

arasında yer aldığı bilinen bir husustur. Alçak Yoğunluk Polietilen başta olmak üzere, yüksek yoğunluk polietilen

Ahmet Yalçınkaya,

ve polipropilenin yerli üretiminin iç talebi karşılayama-

hammadde

ması nedeniyle anılan ham maddelerin ithalatından vergi

nunun

karmaşık-

artışını düzenleyen 2012/3592 sayılı Bakanlar Kurulu Ka-

laşma

eğilimine

rarının yürürlükten kaldırılması yönünde yeni bir düzen-

girdiği bir dönem-

lemenin yapılması gereklidir. Aksi takdirde maliyet artışı nedeni ile büyük bir ihracat

de, Türkiye’nin bu

potansiyeli yakalamış olan sektörün rekabet gücü azalacaktır.”

sürece sanayicisini

soru-

koruma yönünde müdahil olmasını istedi. Yalgücünü ani olarak yitirmesinin firmalara ciddi engel teşkil ettiğini belirten Sütçü, kısa vadede, kapasite düşüşleri, istihdam ve yatırımların olumsuz etkilenmesinden endişe ettikle-

çınkaya, “İnsan ister istemez, İran Türkiye’ye

Bölge plastik hammadde ticaretinde ciddi kararlar peş peşe geliyor

misilleme mi yapıyor?” diye düşünebilir. Şahsi görüşüm çok kısa ve net; hükümetimiz, ithalata vergi veya fon koyacağına, hammadde

rini vurguladı. Sütçü, “Kararın yarattığı etki bir

Türkiye’nin gümrük vergisi ayarlamala-

ihracatına vergi veya fon uygulasa daha fay-

yana, nedenini-gerekçelerini de tam bilmiyo-

rıyla ithalat yönündeki ciddi kararı sonrası,

dalı olmaz mı? Ülke içinde üretilen hammadde,

ruz. Kamuoyuna bir açıklama yapılması gerek-

sektörü etkileyecek bir haber de İran’dan gel-

içeride işlenerek daha fazla istihdam ve katma

tiğini düşünüyoruz. Ülke sanayicisini korumak,

di. İran, Çin ve Türkiye’nin en önemli hammad-

değer yaratılması sağlanmış ve üretilen yarı

rekabet gücünü arttırmak adına, en azından

de kaynakları arasında bulunuyor. İran resmi

mamul veya mamuller ihraç edilmiş olur. Hat-

bu tip kararların uygulaması için bir süre tanın-

haber ajansı IRNA’ya göre, aralarında polieti-

ta daha da ileriye giderek şöyle bir öneri daha

ması, ( ilave artışların 2013’ten itibaren geçerli

len (PE), polipropilen (PP), PVC, polistiren (PS),

geliştirebiliriz (ki dünya ülkelerinde örnekleri

olacağının bildirildiği gibi) tedariklerini ithalat

polietilen tereftalat (PET) ve akrilonitril büta-

var.) İthalatta sübvansiyon uygulanması dahi

yolu ile karşılamak zorunda kalan sanayicilerin

dien stiren (ABS) gibi polimerlerin de yer aldığı

gündeme gelmelidir. Ülkeye ucuz hammadde

önlerini görmesi ve buna göre maliyet hesap-

toplam 50 farklı endüstriyel hammaddenin

girdisi sağlanarak üreticinin rekabet gücü art-

ları yaparak kararlar almasını kolaylaştıracak-

ihracatı yasaklandı. Bölge fiyatlarına şimdilik

tırılması mümkündür.

tır” değerlendirmesinde bulundu.

etki etmeyen karar sonrası, talebin güçlen-

Sürekli koruma yanlış

Sektör 250 bin kişiyi istihdam ediyor

Koruma önlemlerinin her sektörde olduğu gibi plastik sek-

Türkiye plastik sektörü, doğrudan ve do-

töründe de kısa vadeli olarak uygulanması gereğinin altını çizen

laylı olarak 250 bin kişiyi istihdam ediyor. Al-

PAGEV Başkan Yardımcısı ve PAGDER Başkan Yardımcısı Yavuz

manya ve İtalya’nın ardından Avrupa’nın 3’ncü

Eroğlu ise alınan kararın, Türkiye içindeki yatırımlar açısından

büyük plastik üreticisi durumundaki Türkiye

riskli bir sürecin başlamasına yol açtığını anlattı. Türkiye’nin

plastik sektörü, son beş yılda ortalama yüzde

çevresinde plastik alanındaki yatırımlara avantaj sağlayan ül-

10-15 aralığında büyüdü. Konum olarak, Av-

keler olduğunu ve bir “yatırım rekabeti ortamı” bulunduğunu

rupa pazarına yakınlık yanında, Kuzey Afrika,

kaydeden Eroğlu, “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri

Ortadoğu, Rusya, Balkanlar ve Orta Asya gibi

Türk üreticisini ülkelerine çekmek için bedava araziden ucuz

plastik kullanımının gittikçe arttığı pazarlara

hammaddeye kadar her türlü teşviki veriyor” uyarısında bulundu. Eroğlu, “Böyle bir ortamda,

yakınlık, sektör için güçlü bir potansiyel su-

yanlış kararlarla plastik mamul üreticisini bu ülkelere kaçırmayalım. Petrokimya, plastik gibi

nuyor. Sektör, 150 dolayında ülke ve bölgeye

istihdam yaratan bir sektör değil. Dünyada genel olarak bir korumacılık trendi söz konusu.

ihracat yaparak pazarlama gücünü ispatlamış

Koruma kısa süreli bir tedbirdir ancak sürekli koruma bağımlılık yapar, pazarı zayıflatır, sek-

durumda. Plastik ürünler yanında, Türkiye’de

törü iyiye götürmez. Avrupa’nın en büyük üçüncü plastik mamul üreticisi olan firmalarımız

güçlü bir makine üretim sektörü de bulunuyor.

250 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Bu başarıyı takdir etmek ve yatırımları yurtdışına

Plastik ve kauçuk işleme makine üreticileri,

kaçırmamak gerekir” görüşünü dile getirdi.

2012 yılını 274 milyon Dolarlık üretim ve 107,4 milyon Dolarlık ihracat tahmini yapılıyor. 46



PLASFEDDERGİ

GÖRÜŞ

2013 Yılına Girerken Türkiye Dr. Mahfi EĞİLMEZ Konuk Yazar

Küresel sistem, 2013 yılında genel bir toparlanma vaad etmiyor. Özellikle Euro bölgesi sorunlarını çözmeye yetecek bir sıçrama yapabilecek güçten oldukça uzak bir konumda görünüyor. ABD’nin göreli olarak toparlanmasının sürmesi, Çin’in tahminler çerçevesinde yavaşlama eğiliminden çıkması 2013 yılının kazançları olacak ve en azından sonraki yılları küresel sistem genelinde olumlu etkileyebilecek. Türkiye açısından küresel sistemin yansımalarından bir sonuç çıkarmamız gerekirse, sıkıntılı bir yıla hazırlanmakta yarar olduğunu söylememiz gerekiyor. Bunun başlıca iki nedeni var: (1) Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumundaki Euro bölgesi ekonomileri yavaşlama hatta daralma içinde oldukları için ithalatları düşüyor. Bu durumda Türkiye’nin ihracat sıkıntısı çekmesi kaçınılmaz görünüyor. (2) Türkiye’nin dış finansman bulmakta zorlanması özellikle Avrupa’nın içinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle kaçınılmaz görünüyor. Türkiye’nin 2013’de potansiyelinin altında büyümesi bekleniyor. Bu, potansiyelinin altında büyüyeceğimiz ikinci yıl olacak. 2012 yılındaki düşük büyüme hızı, 2010 ve 2011 yıllarının sırasıyla yüzde 9,2 ve 8,5’luk çok yüksek büyüme hızlarının ardından geldiği için onların ivmesiyle pek fazla hissedilmedi. Oysa şimdi ikinci kez düşük hızlı bir büyüme sıkıntıları daha fazla gün yüzüne çıkaracak. Büyümenin düşmesi, geçen yılların ivmesiyle azalan, işsizlik oranını yeniden yükseltmeye başlayacaktır. Türkiye’nin ne kadar düşürmeyi başarsa da 7’nin altına düşüremeyeceği tahmin edilen cari açığını karşılamakta gerekli olan dış finansman açısından sorunlu bir yıl yaşaması bekleniyor. Yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşüş bir başarı öyküsü olsa da yüzde 7’lik cari açığın hala dünyanın en yüksek cari açıklarından birisi olduğu unutulmamalı. Yurtiçi tasarrufların oranının yüzde 15’i bulması iyimser bir tahmini yansıtıyor ama bu orana çıkılması halinde bile yatırım tasarruf dengesi açığı 5 - 7 puan arasında oluşacak. Dış finansman bulma zorluğu ve iç tasarrufların yetersizliği sorununun faizden başka pek bir çözümü olmadığını dikkate alırsak TCMB’nin faizi düşürme ve ekonomik gerçekler arasında iyice sıkışıp kalacağını tahmin etmek zor olmasa gerekir. Türkiye’nin başta Almanya olmak üzere Euro bölgesine yaptığı ihracatın düşmesinin yaratacağı sıkıntıları azaltmaya yönelik alternatif ihracat odakları yaratma hamlesinin ne kadar doğru olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Özellikle yukarıda büyüme potansiyeline değindiğim Gelişen Asya ve Orta ve Güney Afrika bölgelerine yönelik ihracatı artırmakta yarar olduğunu vurgulamak gerekir. Bu, yalnızca 2013 yılını kurtarmaya yönelik bir hamle değil aynı zamanda geleceğe yönelik daha geniş kapsamlı bir hamle olarak alınmalı. Türk vergi sisteminin ithalat vergilerine ağırlık veren yapısı gereği cari açık düşerken bütçe açığı artıyor. Böylece Türkiye ekonomisinin en belirgin özelliklerinden birisi olan ters yönde işleyen ikiz açık olgusu bir kez daha yaşanıyor. Bunu önlemenin yolu yapısal reformlara girişmekten geçiyor. Küresel sistem, 2013 yılında 2012 yılından daha iyi bir görünüm sunmuyor. O nedenle sıkıntılı bir yıla hazır olmakta yarar var. Planları, programları ve bütçeleri ayda bir revize edecek şekilde yapmak uygun olur.

48


Factory

www.idealplastik.com

info@idealplastik.com

sales@idealplastik.com

: Kıraç Sanayi Bölgesi Esenyurt - İSTANBUL / TURKEY

Bayrampaşa Office : Maltepe Mah. Yeni Maltepe Yolu, Emintaş Onur Sanayi Sitesi No:63 Bayrampaşa - İSTANBUL / TURKEY

Head Office Adress : İstoç 18. Ada No:11 - 13 Bağcılar - İSTANBUL / TURKEY Head Office Phone : +90 212 659 0939 Fax: +90 212 659 1808


PLASFEDDERGİ

FEDERASYON

PLASFED 1 yaşında, birlikte ve daha güçlü

Türkiye’nin dünya pazarlarında en güçlü olduğu sektörlerden biri olan plastik sanayiinde, “Birlikte ve daha güçlü” sloganıyla başlayan yeni dönemde bir yıl geride bırakıldı. Sektörün önde gelen beş derneği ve toplam 800 dolayında üyeyi kapsayan Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) faaliyetlerine başladı.

Sektörün daha güçlü temsili ve savunuculuğu için bir araya gelen plastik sanayicilerinin attığı adımın, duyulan ihtiyaç da çok geçmeden ortaya çıktı. Önce teşvik sisteminde sektör göz ardı edildi, ardından da hammadde ithalatında gümrük vergisi yükseltildi. Sektöre yönelik negatif algı oluşturan haber ve yorumlar da devam etti. PAGDER-Plastik Sanayicileri Derneği, EGEPLASDER-Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği, KAYPİDER-Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği, BURPAS-Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği ve Ankara Plastik Sanayicileri Derneği’nin güç birliğiyle kurulan PLASFED-Plastik Sanayicileri Federasyonu, kuruluşunda belirlediği sektörün sesi olmak ve sorunların çözümü için çalışmak ilkeleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdü.

Plastik sanayicileri artık daha güçlü ve örgütlü Avrupa’nın üçüncü büyük üretim kapasitesine sahip olan ve İtalya’yı geçerek ikincilik kürsüsüne oturmak isteyen plastik sanayicileri yatırımlarını sürdürüyor. PLASFED, bu süreçte sektörün sağlıklı, sürdürülebilir ve karlı olması için temel öncelikler belirledi. Aynı zamanda çözülmesi gereken yapısal sorunların tanımlanması da olan bu sıralamada, hammaddede dışa bağımlılık, enerji maliyetlerinin yüksekliği, kâr oranlarının düşüklüğü, nitelikli ara eleman sıkıntısı ve plastiklerle ilgili olumsuz algı öne çıktı. Sektörün bütün oyuncularını birlikte daha güçlü bir plastik sanayi için işbirliğine çağıran PLASFED kuruluşunun ardından genel kurulunu da yaparak ilk yönetimini oluşturdu. Türkiye’nin, potansiyel büyüme hızının altında kaldığı son dönemde, her yatırıma, her bir Dolar ihracata ihtiyacı varken, bunu sağlama yönünde en güçlü sektörlerden biri olma potansiyeline sahip plastik sanayi uzun vadeli

50

yapısal sorunları yanında kısa vadeli engellerle de karşılaştı. Ancak, geçmişte olduğundan daha güçlü biçimde bu kez süreçlere müdahale edilebildi. PLASFED ve üye dernekler, hem ülke çapında, hem de kendi bölgelerinde artan bir ivmeyle kamuoyu oluşturma ve çözüm üretmeye yönelik girişimler başlattılar. 2023 ihracat hedefleri doğrultusunda, sektörün 16 milyar Doların üzerinde bir ihracata ulaşması hedeflendiği dönemde, üstelik bunu sağlamaya yönelik potansiyelin farkına varıldığı günlerde sektör, sorunları aşmak için daha ümitli bir süreci yaşadı.

Yüzyılın malzemesi ama bugünlerde çevre bilincinin artması sürecinde en haksız saldırılardan birine uğrayarak “yüzyılın mağdur malzemesi” yapılmaya çalışan plastik sanayicileri, kuruluşunun ilk yılında sektörün büyümesi, plastiğe hak ettiği değerin verilmesi ve kamuoyunda algının düzeltilmesi için faaliyetlerini güçlü biçimde yürütüyor.



PLASFEDDERGİ

DENEYİM

Muammer Yüceler: “Kazanan herkes, topluma birşeyler vermeli” Plastik sektörünün bugünlere gelmesinde büyük katkısı olan, plastik sanayicileri derneği kurucularından ve onursal başkanı Muammer Yüceler, “Sektörün bugünkü dinamizmini gördükçe şaşırıyorum. 30-40 yıl önce ihracat yapabileceğimize ihtimal dahi vermezdim” diyor.

Muammer Yüceler, birkaç atölyeden 30 milyar TL hacminde bir endüstriye dönüşen Türkiye plastik sanayiini, bugünlere taşıyan isimlerin başında geliyor. Yüceler geçmişte, plastik sanayiine emek ve gönül vererek; olağanüstü şartlarda çalışmış ve sektöre kimliğini kazandırmış girişimcilerden. Plastik Sanayicileri Derneği Kurucularından ve Onursal Başkanı olarak “Duayen” sıfatını hakkıyla taşıyan Yüceler, 1955 yılında işe başladıktan sonra sanayicilerin sivil toplum örgütlenmesi içinde hakkaniyete dayalı bir piyasa için birlikte çalışması gerektiğine inandı ve sektöre kimliğini kazandıran isimlerden biri oldu. Sektörün, hurda plastik toplayıp kutu imal edilen birkaç atölyeden ibaret olduğu yıllarda, Sürmeneli Muammer Yüceler olarak iş hayatına adım atan Yüceler ilk yıllarını şöyle anlattı: “Aslında bıçak işleriyle uğraşan zanaatkar bir aileydik. Ayrıca Karadeniz’de kent kent

dolaşıp ticaret yapardık. Askerliğimi yaptığım 1950 senesinden sonra iki yıl daha bu işleri yaptım. 1955 senesinde İstanbul’a gelip çalışmak istedim. 2 bin 250 Lira sermayem vardı, bir bakkal dükkanı işletmeye başladım. Yine

elimde bin Lira sermaye kalmıştı. Bakkal dükkanında yapılan işin hacmi beni tatmin etmiyordu. Bu parayı değerlendirmek istiyordum. Çünkü hayatım boyunca daima arayış içinde oldum. O sırada birader de bir yerde plastik

“Sektörün kurumsallaşması için çalıştık” Muammer Yüceler, plastik sanayiine ilişkin duygularını şöyle özetledi: “Sektörde irili ufaklı 6 bin 500 civarında firma bulunuyor. Eskiden tarlasını satan bu sektöre girer, sigorta yok, herkes çoluk çocuk ailecek çalışırdı. Ancak sektörün kurumsallaşması için arkadaşlarla birlikte bir hayli çaba gösterdik. Tabi ki, şu andaki halini görmekten insan büyük bir gurur duyuyor. Etrafınıza baktığınızda gördüğünüz eşyanın yüzde 80’i plastiktir. Biz kişi başı 70 kilo tüketimle Avrupa’nın çok gerisindeyiz. Üstelik bizim tüketimimiz leğen, mandal tabir ettiğimiz gündelik eşyalardır. Bunları üretmek kolay ama bugün işgücünün bizden ucuz olduğu her yerde yapılabilir... Sanayii bizim ürettiğimiz plastiğin belki de yüzde 10’unu kullanıyor oysa bu oran Avrupa’da tam tersi seviyede. Otomotivden elektroniğe her sanayide katma değeri yüksek plastik kullanılıyor. Dolayısıyla Avrupa’da (kişi başı) 130 kilo tüketim dediğimiz zaman aslında çok daha yüksek bir kar marjı olan işten söz ediyoruz. Türkiye’de de işin tabii ki bu düzeye gelmesini arzu ederiz. Önemli olan katma değeri, dolayısıyla uzun vadede gelirleri artırmaktır”

52


DENEYİM dir. Hammadde temin sorunu ise hala çok ağırdır. Yüceler, arkadaşlarıyla birlikte İstanbul Sanayi Odası’na katılmanın şart olduğunu görür. İSO, büyük firmaların ağırlıkta olduğu, devletin yaptığı tahsisin (makine teşviki gibi) dağıtımındaki yetkileriyle de kritik bir kurumdur. Muammer Yüceler ile birlikte plastik sanayicileri İSO’ya kayıt olmak için çalışmaya başladıklarında 10 yıl sürecek bir mücadeleye başladıklarının farkında değildirler:

işiyle uğraşıyor, serde zanaatkarlık var. Bu işi yapmak bana cazip geldi. Şişe kapakları, tüp şişeler, laboratuvar ve eczanelere çeşitli ambalajlar yapıyorduk.” Muammer Yüceler, o günlerde Mısır Çarşısı’nın arkasında bulunan Ankara Eczanesi’nin sahibi olan, 1965’te TOBB Başkanlığı da yapacak Sırrı Enver Batur ile tanışır. Bu tanışıklığın ardından aldığı siparişi, Kasımpaşa’da bir ustaya kalıplar yaptırarak üretir ve teslim eder. Ardından, sokaklarda “yakalara balina” diye satılan düğmeleri üretmeye girişir. Kartonlara dizdirdiği düğmeleri işportacılara sattırır, ağabeyi ile birlikte işleri geliştirmek için yolar arar.

“Odaya 36 yıldır kayıtlıyım. O günlerde İSO yönetiminde Koç, Sabancı, Profilo gibi bugünün büyükleri hakimdi, tabi ki tahsislerin nasıl dağıtılacağına da onlar karar veriyordu. Bizler bu tahsislerden faydalanamıyorduk. Bunun için önce Oda’ya kaydolmayı başardık. Hiç unutmuyorum. İSO’nun sabit bir komite listesi vardı. Emin Cankurtaran orada, mecliste sürekli aynı kişiler, manzara pek değişmiyor. Nihayetinde biz de bastırmaya karar verdik ve üç sene sonra ağırlığımı koydum. Komiteyi kazanmak önemli, çünkü komiteyi kazanınca iki kişiyi İSO Meclisi’ne gönderebiliyordunuz. Ben 25 kişiyi biraraya getirdim, CHP’den de bizi destekleyen bir milletvekili vardı çalıştık ve komiteye girdik. Yalnız bütün bunlara rağmen o günlerin genel havasını anlatmam lazım. Tüm bu mücadele sürerken büyüklere karşı mesafemizi ve saygımızı hep koruduk. Örneğin, o dönemde Vehbi Koç’un veya Raif Dinçkök, Boyner ya da Sabancı’nın önünde rasgele otu-

Sanayi ve ticaret yeterince serbest değildir ve plastik hammaddesi İzmir Tariş Kooperatifi ile Sirkeci’de bir avukatın kurduğu bir başka kooperatifin tekelindedir. Ürün karaborsa, maliyetler katlanılmaz seviyededir. Hatta Yüceler, o dönemde hammadde için verdiği bir parayı zor kurtarır. Gerçek girişimcilerin biraraya gelmesinin öneminin farkına varan Muammer Yüceler, karaborsacılara karşı mücadele edecek sektörün ilk derneği olan Plasder’in 1969’daki kuruluşuna öncülük eder.

Sanayi Odası’nda itibar mücadelesi Altmışlı yıllar, aynı zamanda sektörün Yüceler’in ifadesiyle “çanak çömlek derken” genişlemeye, çeşitlenmeye başladığı dönem-

53

PLASFEDDERGİ

ramazdık. Sakıp Ağa bir istisnaydı, tam bir halk adamıydı, zaten o gelir bizim hatırımızı sorardı. Özetle saygı ve sevgi vardı.”

Genç girişimcinin İSO heyecanı Plastik sanayicileri, İSO’da kolayca yer edinemez. Yüceler, çeşitli tartışmalara katılır, öneriler sunar. Bunlar arasında hala tartışılan kıdem tazminatının fon esaslı yönetilmesi de vardır. O günlerde, İSO Başkanı olan İbrahim Bodur, Meclis toplantısında plastik sanayicilerini biraz küçümseyince, Yüceler yanıt verir: “İzleyicilere oradaki topluluğun yüzde 80’inin Tahtakale mezunu olduğunu hatırlattım. Tahtakale’nin ciddi bir okul olduğunu ve kimsenin buradan mezun olanlara sataşma hakkı yoktur, dedim. Serde gençlik ve cesaret de var ama konuşmamı ciddiye aldıklarını gördüm.” Plastik sanayicileri artık kabul edilmeye başlanmıştır. Yüceler, proje üretmeye devam eder. Şaka yapılsa da sözü dinlenir, uygulanır olmaya başlamıştır: “Bana 1 milyar Dolar verin, bütün sanayiyi merdiven altından kurtarıp bir yere toplayayım! dediğim için odadaki adım ‘Bir Milyarcı Muammer’e çıktı. Ama böylece odada herkesin sevgisine mazhar olmuştum.” “Bir milyar Dolar” harcanmaz ama öneri yerindedir ve takip eden yıllarda Gebze ile Çorlu’ya iki organize sanayi bölgesi kurulur. Muammer Yüceler, sadece İSO içinde değil, baştan beri sivil toplum örgütleri yoluyla da sektörün istikrarı için çalışır. Kooperatif kurulmasına öncülük eder ardından hammadde sıkıntısını çözmek için PETKİM ile dernek aracılığıyla müzakereler yürütür, sanayicilerin talebinin karşılanmasını sağlar. Dernek çalışmalarına, muhalefet edenleri de yönetime alarak devam eder.


PLASFEDDERGİ

DENEYİM Girişimci veya yönetici, ben cemiyette yeri olmayan insanın başarılı olacağına pek inanmam. Dolayısıyla tabii ki herkes kazandığının bir miktarını mutlaka kendine ayıracaktır ancak ciddi paralar kazanan insanların bulundukları topluma da bir şeyler vermesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin en büyük kapasitelerinden birine sahiptim. Rahatlıkla da yüzde 10-20 daha fazla kazanabilirdim ama bir noktada kendimi sosyal işlere vakfetmeyi daha uygun ve doğru bir davranış olarak gördüm. Bugün Sürmene’ye yaptığımız tesislerden her yıl 6-7 bin Sürmeneli ekmek yiyor. Sektöre bazı etkinlikler düzenleyerek vakıfı desteklemeye çalışıyorum. Ama bunun da tabii ki bir bedeli var, mesela şahsi olarak vakıftan 1,5 milyon Lira alacağım var”.

“Girişimci sosyal olmak zorunda” Esnaf Hastaneleri’nin kuruluşunda bulunan, sektörün vakıf, dernek ve kooperatif gibi ilk oluşumlarına katkı veren Yüceler, Plasder Derneği (1969), Plastik Vakfı (1989), PaKoop (1990-1991) kuruluşlarını da destek sağlayan birkaç isimden biri. Muammer Yüceler, sektörü genç nesillere emanet ettikçe, ağırlığını sosyal çalışmalara vermesinin nedenini şöyle özetliyor: “Kazandığımızda topluma borcumuz oluyor. Tüm bu gayretler bu borcu ödemek içindir

ancak tuhaf olan yine bu süreçte en fazla toplumla uğraşırsınız. Bu sizi yıldırmamalı. Çünkü Anadolu’da bir söz vardır, meyve veren ağacı taşlarlar, derler. Bu toplum neden beni bağrına bastı? Çünkü ortaya koyduğumuz eserleri herkes gördü. Bugün sektördeki gençlerin de benzer bir performans içinde olduklarını görmekten mutluyum. Dernekçilik çok önemlidir. Artık eskiden olduğu gibi odaların vasfı pek kuvvetli değil, sivil toplum örgütü olarak dernekler kendi gündemlerini oluşturup takip edebiliyorlar. Bu nedenle böyle güzel bir dergiye önayak oldukları için PLASFED’i ve PAGDER’i kutlar, başarılarının devamını dilerim.

“Az kaldı plastik sanayiini batırıyorduk!” Muammer Yüceler, cemiyet hayatının da sevilen isimlerinden oldu. İşlerin pek de umulduğu gibi gitmediği, Kanarya Adaları’na onun öncülüğünde yapılan gezi unutulmuyor. Yüceler geziyi anlatıyor: “ 1978 yılında kosterle denizden Kanarya Adaları’na tur düzenledik. Önde gelen plastik sanayicisi arkadaşların hepsi geziye katıldı. Deniz koşulları iyi değildi. Elimde deniz tutmasına karşı haplarla kabin kabin dolaşıp arkadaşlara yardım ettim. Az kalsın Türkiye plastik sanayiini Cebelitarık’ta batırıyorduk. Üç günde Kanarya Adaları’na ulaşabildik. İlk kez yapılmış bir seyahatti. Bu aksilikler de olunca, katılan herkese ‘Gemiyle Kanarya Adaları’na ulaşmıştır’ sertifikası verdik.”

54


2006 yılından beri Özka ve Karmusan markalarıyla mobilyadan tekstile, plastikten kırtasiye sektörüne kadar farklı sektörlerde kullanılan karton roliklerin ve gri mukavvaların üretiminin yanı sıra 2011 yılı itibariyle ambalaj naylonu üretimine de başlamıştır. Rulo ve torba olarak baskılı-baskısız shrink, düz, balonlu ve sandeviç naylon üretimi yapan firmamız aylık 900 ton üretim kapasitesine sahiptir. Plastik atık ürünlerin doğaya karışmaları çok uzun zaman almaktadır. Bu sebeple plastik ürünlerin geri dönüşümünün hem ekonomi açısından hem de çevre duyarlılığı açısından ne kadar önemli olduğunu bilen Özka Ambalaj kendi geri dönüşüm tesisini de bünyesine katmıştır.

www.ozkaambalaj.com alaj.com j ÖZKA AMBALAJ KAĞIT PLASTİK SANAYİ LTD. ŞTİ Adres : 1. Organize Sanayi Bölgesi 14. Cadde No:44 38070 Kayseri/ Türkiye Telefon : +90 352 322 01 00 Fax : +90 352 322 08 51

www.ozkaambalaj.com info@ozkaambalaj.com


PLASFEDDERGİ

İNNOVASYON

Atık plastiklerden dizel yakıt üretimi yaygınlaşıyor Küresel krizin etkisiyle giderek artan yenilenebilir enerji kaynakları arayışı ve enerji için atıkların yeniden kullanımı konusunda çalışmalar yoğunlaştı. Plastikten akaryakıt üretimine ilişkin bir yanda Ar-Ge faaliyetleri devam ederken, verimli olarak üretime geçmiş çok sayıda firma da sözkonusu. Pilot Jeremy Roswell’in Kasım 2012’de küçük bir uçakla Sydney’den Londra’ya altı günlük bir uçak seyahatini ilk duyanlar elbette fazlaca önemsemeyecektir. Artık küçük uçakların teknolojisi dahi dünyanın etrafını defalarca dönmeye imkan verecek ölçütte. Bu seyahati ilginç kılan ise son dönemde bütün dünyada yoğun çalışmalarla araştırılan atıkların enerjiye dönüştürülmesine yönelik farkındalığı artırma amaçlı bir uçuş olması. Zira Roswell’in küçük uçağı bu seyahatte tamamen atık plastiklerden üretilmiş dizel yakıt kullanacaktı. Petrol fiyatlarının küresel kriz dönemindeki dalgalanması herkesi korkuttu. Varil fiyatının –şimdilik- tarihi zirvesi olan 132 Doları aştığı günlerde, dünyanın her yerinde atıklar ve biyolojik kaynaklar dahil petrol dışında enerjiye dönüştürülebilecek ne varsa üzerinde çalışmalar çoktan başlamıştı. İlk akla gelen de “atıkların” akaryakıt başta olmak üzere enerjiye dönüştürülmesi oldu. Plastik sektörünün ve dolayısıyla petrolsüz bir dünyanın şimdilik sözkonusu olamayacağı ortada. Ancak, atık değerlendirmenin önünde bir engel yok. Hatta plastik sanayicilerinin yıllardır savunduğu biçimde, plastik ve diğer petrol türevi atıklarının her türlü değerlendirilmesi, üretiminde enerji

tüketimi sınırlı olan, ağaçlar kesilmeden üretilen plastiğin geri dönüşüm yoluyla daha da çevreci hale getirilmesi için yoğun çaba harcanmalı. Aslında, plastiklerin geri dönüşümü yeni bir teknoloji değil. Birçok alanda geri dönüştürülen plastikler kullanılıyor. Hatta Türkiye plastik sektörünün birçok firmasının ilk adımı bu yolla oldu. Ancak dizel akaryakıt üretiminde atık plastik kullanımı yeni bir teknoloji. Biyodizel kadar belki de daha fazla verim almak mümkün. Dünya’da 20 dolayında işletme, bazıları kendi teknolojisini geliştirerek atık plastiklerden dizel yakıt üretiyor. PVC dışındaki her türlü plastik atığı 50 ppm kükürt oranına sahip dizel yakıtlara çevirmek mümkün. Yüksek ısı ve basınç altında plastik tamamen parçalanarak akaryakıt haline getirilebiliyor. Plastik bileşikleri LDPE, HDPE, PP, PPE, PET ve kauçuk esaslı atıkların dizel yakıta dönüşmesi mümkün. Verimli bir tesis büyüklüğü 10 ton/gün işleme kapasitesiyle başlayabiliyor. Teknoloji transferilisans ile yatırım yapılacaksa yatırım maliyeti 4 milyon Euro ile başlıyor. Bugünlerde fırınlama işlemi için yeni teknolojiler geliştiriliyor. Azot kullanımı yoluyla verimin artırılması, kirletici atıkların azaltılması yönünde ticari sonuca dönüşebilir araştırma-

lar var. Hatta ABD’de kızılötesi ışınlarla sürece katkı veren bir teknolojiyi deneme aşamasına getirdi. Pilot Jeremy Roswell’de aslında bir atık dönüştürme şirketinin sponsorluğunda uçuş gerçekleştirecek. İrlandalı Cynar şirketi piroliz (oksijensiz) teknolojisi kullanarak atık plastikten dizel yakıt üretiyor. Şirket, İngiltere’de bir fabrikanın kurulması aşamasında. Ayrıca ortak olduğu SITA/Suez ile 10 tesis kurmak için çalışıyor. Bir Alman firması da Almanya’da birçok noktada dönüşüm tesisi kurmak için lisans topluyor. Bu şirketin topladığı lisansın 150’ye yaklaştığı öne sürülüyor. Atık plastikten akaryakıt üretim sistemleri her gün gelişiyor ve verimleri artıyor. Örneğin Roswell’in uçuşunda kullanacağı 4 bin litre yakıt, 5 bin kilo atık plastikten üretilecek. Avrupa’da ve Türkiye’de plastik geri dönüşüm oranının yüzde 30 dolayında olduğu düşünüldüğünde, uzunca bir süre bu alanda girdi sıkıntısı yaşanmayacağı söylenebilir. Atık yağlarla başlayan geri dönüşüm kaynaklı enerji üretiminin, hemen her alana yayılacağını şimdiden söylemek mümkün.

Artık pencereler şeffaf polimer ile elektrik üretebilecek UCLA bünyesinde çalışan bilim insanları, kızılötesi ışınlara duyarlı polimer güneş pili ve şeffaf iletken geliştirerek yeni bir tür güneşten elektrik enerjisi üreten pil geliştirdi.

Dünyanın sayılı üniversitelerinden olan UCLA’da bilim insanları, polimerleri kullanarak hem ışığı geçirerek görüş imkanı sağlayan hem de elektrik üretebilen yeni bir

güneş pili geliştirdi. Üniversitenin bu konuda çalışan bilim insanları, gözle görülemeyen kızılötesi ışığı emen ve yüzde 70 şeffaflık sağlayan yeni bir tür enerji üreten polimer güneş pilini (PSC) geliştirdiklerini açıkladılar. Yeni “fotoaktif plastik” güneş pili, soslüsyon prosesinden geçmiş şeffaf polimer güneş hücrelerinin, yakın kızılötesi ışığa duyarlı polimer birleşimi ve elektrot olarak da gümüş nanotel kompozit film kullanımıyla elektrik üretebilir cihaza dönüştü. Yeni PSC’lerin hafif olması nedeniyle inşaatlar için uygun bunun yanında düşük maliyetli olması nedeniyle de

56

etkin bir güneş pili imkanı sağladığını vurgulayan araştırmacılar, taşınabilir elektronik aletler, akıllı pencereler, binaya entegre edilebilen fotovoltaik araçlar ve diğer uygulamalarda kullanılabilir bir elektrik piline ulaşıldığını vurguladılar. İletken olarak gümüş nanotel ve titanyum dioksit nano parçacıkların birleşiminden elde edilmiş şeffaf malzemenin kullanılmasının da önemli bir gelişme olduğunu belirten araştırmacılar, şeffaf polimer güneş hücreleri için yüzde 4 enerji çevrimi verimliliği sağlandığının altını çizdiler.


DÜNYA

PLASFEDDERGİ

Çin’de poliolefin tüketimi artmaya devam ediyor Küresel krizin etkileri geleneksel pazarlarda büyümeyi zorlarken, Çin’in yavaşlayan ancak yine de büyüyen ekonomisi, plastik sektörünün de kısmi olarak gelişimini sürdürmesini sağladı. Uluslararası yayınlarda yer alan bilgilere göre, Çin’in petrokimya ürünlerine yönelik talebi artmaya davam etti. Çin’de 2008’de 11 milyon ton olan PE tüketiminin 2012 sonunda 19 Milyon tona ulaşacağı belirtildi. 2012 sonunda 72 milyon ton olarak tahmin edilen dünya PE tüketiminin yüzde 25’i anlamına gelen bu miktarla Çin hala bu ürüne yönelik tüketimin neredeyse tek başına büyümesini sağlamış oldu. Çin’in PE ihtiyacının yarısını yerli üretimle karşıladığı ve gelecek dönemde bu kapasitesini artırmaya yönelik yeni yatırımların devam ettiği kaydedildi.

geçeceği tahmini yapıldı. Dünya PP tüketiminin tek başına yüzde 32’sini yapan Çin, toplam PP talebinin yarısını da yerli firmalarından sağladı. PP’de dünya tüketimi 20 milyon ton dolayında bulunuyor. Çin PP’yi ağırlıklı olarak örgü çuval, big bag, elyaf ve BOPP film üretimi için tüketirken, yılda 14 milyon adete ulaşan otomotiv üretiminde de 400 Bin ton PP kulanılıyor.

Çin’in küresel krize rağmen süren büyümesi sonucu kişi başına düşen plastik tüketimi de Dünya ortalamasını geçti. Çin’de son verilere göre kişi başına tüketimin 46 kilogram olduğu, plastik sektörünün büyüme hızının da ülkeÇin’in, PP’de de benzer bir konumda oldu- nin genel ekonomik büyümesini aşarak yüzde ğu vurgulanan yayınlarda, 2008’deki 10 milyon 14’ler seviyesinde devam ettiği belirtildi. ton tüketimin 2012 sonunda 16 Milyon tonu

HOŞGÖR PLASTİK AMBALAJ

HOŞGÖR PLASTİK ZIRAİ SULAMA

Shrink Film Naylon Torba Hışır Poşet Hışır Torba El Geçme ( Takviyeli) Poşet Yumuşak Kulplu Poşetler Perdelik (PE - Siyah ) Film

Ziraai Sulama Boruları ve Ek Parçaları Kaytanlı Tip - Kelepçeli Tip - PVC Borular Mandallı ve Kelepçeli Politen Borular Yağmurlama Ekipmanları Karık Sulama Boruları Silaj Örtüsü ve Silaj Torbası Fide Torbası

Fabrika: Yalıntaş Cad. No:13 Tatkavaklı Mustafakemalpaşa – BURSA Tel: 0224 618 04 24 – 0224 618 10 20 Faks: 0224 618 04 84 – 0224 613 24 50

Büro: Balıkesir Cd. No:13 Mustafakemalpaşa – BURSA Tel: 0224 613 19 76 Faks: 0224 613 24 50 57

bilgi@hosgorplastik.com www.hosgorplastik.com


PLASFEDDERGİ

BAŞARI ÖYKÜSÜ

Yenilikçiliğin ve cesaretin öyküsü Behruz Vatandost Bugünlerin moda kelimesi “inovasyon” ve “verimlilik”, Vatan Plastik için kuruluşundan bu yana ana ilkelerden biri oldu. 1957’den bu yana sektörde sürekli başarılarıyla gündeme gelen Behruz Vatandost’un iş yaşamı, genç girişimcilere meslek dersi olacak nitelikte.

Her girişimcinin işini kurmak için verdiği çaba, ulaştığı sonuç elbette bir başarı öyküsüdür. Ancak bazıları vardır ki, yaşamları da başarı öyküsüne dönüşür. İran Azerbaycan’ında başlayan bir yaşam mücadelesinin 50 yılda Türkiye’nin en büyük 6 plastik firmasından birine dönüşmesi ise geniş anlamıyla bir başarı öyküsü oluşturur. Vatan Plastik, bugün en büyük üreticilerden biri ve 40’ın üzerinde ülkeye yaptığı ihracatla herkes için örnek olmayı hak ediyor. “Çok yaramaz bir çocukluğum olmuştu, beni kolay kolay bir yerde tutamazlardı. Bu nedenle ağabeyim de “Gönderin o yaramazı ben burada onu adam ederim” demiş. Annem de beni onun yanına göndermek zorunda kalmış.

açar. İlk yaptıkları iş ortaklarıyla birlikte düğme

film makinesi yaptırarak plastik film üretmeye

Geliş o geliş...”

üretmektir. Okur Han’da 25 metrekarelik bir

girişirler. İşleri büyüdüğü ve başarının sonuç-

atölyede plastik bant üretme denemeleri der-

ları gelmeye başladığında, sağlanan bir tahsis-

İstanbul’a gelişi böyle olur ve iş dünyası

ken, kendilerini plastik işinde bulurlar. Bir usta

le 10 bin Dolarlık bir film makinesi daha satın

ile tanışması çok zaman almaz. Ağabeyinin

sayesinde ilk makinalarına sahip olurlar. O

alırlar. Vatandost’un öyküsü Türkiye’de giri-

atölyesinde torba dikerek çalışmaya başlar.

günlerin hatırası olan bu bant makinası bugün

şimciliğin gelişmesindeki unsurları içerir.

İstanbul Bostancı’da oturan ağabey-kardeş

Vatan Plastik’in Kartal’daki modern tesislerin-

sabahın beşinde tramvayla Kadıköy’e iner ve

deki girişte hala durmaktadır.

ve yeri geldiğinde de kendi makinelerimizi

Kadıköy’den vapurla Eminönü’ne geçerek o Vatan Plastik’e giden yolda dikkat çe-

yapmak zorundaydık. Türk Parasını Koruma

kici unsurlardan biri de sürekli yeni ürünlere

Kanunu var, kolay kolay akreditif açılmıyor. Ni-

yönelik merakları olur. Yeni makine ile hurda

hayet Tahtakale Ziraat Şubesi’nden lisansım

günlerde çuvalcılık gibi işlerin merkezi olan Asmaaltı’ndaki atölyelerine giderler.

“Biz plastikçiler yenilikleri takip etmek

Atölye’ye gelen bir ahbaplarının “Plastik

plastikten elde edilmiş hammaddeyle günde

olduğunu haber verdiler ve böylece akreditif

diye bir şey çıkmış” demesi üzerine ilgilen-

yaklaşık bin top bant saran genç girişimciler,

de çıkmış oldu” sözleriyle yatırım yaparken ya-

dikleri bu yeni malzeme onlara farklı kapılar

1962 yılında Ayvansaray’da bir yerli ustaya

şanan sıkıntıları hatırlatan Behruz Vatandost,

58


BAŞARI ÖYKÜSÜ

PLASFEDDERGİ

1966 senesinde Eminönü Hasırcılar’da branda ve torba gibi ürünler için satış merkezine sahip olan Behruz Vatandost, bir yandan da daha büyük makine arayışı içinde o döneme göre bir başka yenilik olan ve açıldığı zaman sekiz metre olan ilk dört metrelik film makinesini Umberto Usta’ya yaptırır. “O sıralarda bu makineyi bizde gören ‘Artık Türkiye’de kimse makine yapmasın, Vatan Plastik yapmış’ diyorlardı. Türkiye’de o tarihlerde kimse iki-üç metreden geniş ürün çekemiyordu. Bu kapasite artışı anlamında ciddi bir yenilikti.” Behruz Vatandost’un bir diğer yeniliği -bugün için şaşırtıcı gelebilir- poşet ve torbaların üzerine İtalya’dan getirdiği makine ile baskı yapmaya başlaması olur. Büyük Valide Han’ın iki bodrum katında yürü-

“O sıralarda hortumlar PVC’den üretiliyordu.

yen tesisin işlere yetmediği günlere gelmişler

Bu konuda Liberty meşhur bir markaydı. Yan

ve daha büyük yer arayışına girmişlerdir.

çekilerek üretilen bir üründü. Biz de ustamız-

Yeniliğe ve dünyaya açık girişimci

la konuştuk, yukarıya doğru çekip üretebilir

Yeniliğin ve cesaretin büyüsü gücünü gösteriyor.

miyiz, diye düşündük. Çünkü verimlilik ve ka-

Behruz Vatandost Japonya’nın teknik gü-

pasite artacaktı. Ancak dünyada çok az kurum

cünün uygun maliyetler sunduğunu fark eden

yumuşak PVC’yi yukarı çekip üretmeyi göze

ilk girişimcilerden biridir. Avrupa’da polipropi-

Okur Han, Valide Han, Eminönü Hasırcı-

alabilir. Kolay bir iş değildir. Ustamız ise gözü

len film makineleri 100 bin dolarlar seviyesin-

lar, Rami’de atölyeler derken Behruz Vatan-

pek bir adamdı, sistemini oluşturduk ve ger-

deyken, Japon üreticiler 20 bin Dolara saatte

dost, yeniliklere devam etmektedir. Hortum

çekten de bu şekilde üretime başladık. Herkes

50-60 kilo ürün çeken makineler satmaktadır.

talebi dikkatini çekmiştir ve 1964’te bu konu-

saatte 20 kilo üretirken biz 50 kilo hortum

Vatandost, Japonya’da sektörü inceler ve bir

da cesaretle attıkları adımı Behruz Vatandost,

üretebiliyorduk. Liberty hortumu 500 mikron

çember makinesi almaya karar verir. Satıcı

üretirken, biz 250 mikron üretmeye başladık.

firmanın mühendisi sistemin çalışması hak-

Balıkesir, Bursa havalisi çiftçilerine ciddi ha-

kında bilgi vermek istemez. Firmanın sahibi

cimlerde hortum satmaya başladık. Her gün

ise kendine güvenmektedir: “Müşterimiz tabii

Tahtakale şubesine Anadolu’dan havaleler

ki bu makinanın bir benzerini kendi ülkesinde

yağıyordu. Şube müdürü bile çok fazla iş olma-

yapacaktır ama biz o sırada çok daha iyisini

ki biz de makina üretebiliriz ve üretiyoruz

yan o günlerde düzenli havale gelmesinden

üretmiş olacağız”. Behruz Vatandost, bu sözü

da. Ancak bu konuda doğru yaklaşım şudur:

çok şaşırmış, bize işin sırrını soruyordu” cüm-

unutmaz ancak çember makinesinin yerli ver-

Dışarıda adam bir kilovatla belli bir miktar

leleriyle eskiyi anımsıyor.

siyonunu da elbette üretmiştir.

Girişimcilere öğüt: Verimlilik ve kurallara saygı “Her şey bir verimlilik konusudur. Tabii

üretim gerçekleştiriyor. Eğer siz aynı üretimi dört kilovatlık enerjiyle yapıyorsanız tabii ki bu alanda rekabetçi olamazsınız.” “Ben Türkiye’de hukuka daima saygılı oldum. Bu yüzden birlikte çalıştığım insanlar her şeyi kuralına göre yapma konusunda aşırı titiz olduğumu bilirler.” “Ticaret nedir aslında, biliyor musunuz? Bugün Hollanda’ya bakalım. Adamlar 600 milyar Dolarlık ihracat yapıyorsa bu miktarın 100 milyar Dolarını dışarıda alıp sattıklarıyla gerçekleştiriyor. Makina ve hammadde bugün dünyanın herhangi bir yerinde daha cazip daha uygun fiyatlarla bulunabilir. Siz bunların üzerine bir şey ekleyebiliyorsanız, şanslısınız, demektir.”

59


PLASFEDDERGİ

BAŞARI ÖYKÜSÜ Günümüzde plastiğe kalsit katan ilk üretici olarak binlerce ton polietilen tasarrufu sağlayarak yerli üreticinin maliyetini düşüren Vatan Plastik aynı zamanda yurtiçi kaynağımız olan kalsiti satmış ve torba üreticilerin ihracat imkanı vermiştir. Vatan Platik bu üretim yeniliğiyle pazara dayanıklı ve ucuz plastik sunmanın bir yolunu bulmuştur. O günlerde sandalye, inşaat plastiği gibi ürün için kullanılan compound plastik, bugün dünyada büyük talep gören Türk beyaz eşyalarının içinde bir ara mamul olarak yerini almıştır. Vatandost, “Beyaz eşyalarımız Londra’da diğer Avrupa markalarıyla birlikte

Maliyet ve verimlilik avantajı arayışları

plastik ara malı üreterek kendisini her anlam-

sergileniyor. Çin malları ise uzak bir köşede

da kabul ettirmiştir.

ucuzluk standlarında duruyor. Yerli sanayiye katma değer sağlamaktan büyük bir gurur du-

Behruz Vatandost’un yenilik ve verim arayışı hep devam eder. Sera örtüsü, bran-

Türk plastik sanayiine itibar hediyesi yenilik

yuyoruz” sözleriyle haklı bir gururu dile getirmektedir.

da gibi ürünlerle çeşitlenen üretim, Vatan Plastik’in 70’lerin ilk yarısında 400 mikron ye-

“Her şeyi hukukuna göre yaptığında kim-

rine 180 mikron sera örtüsü üretme başarısıy-

se hiçbir şeye itiraz edemez. Her maliyet un-

la devam eder. Bu yolla, kaliteli, maliyet etkin

surunun resmen tarif edilmiş bir ölçüsü, birim

Behruz Vatandost ilk ihracatını İran’a ya-

ve geri dönüşümlü bir ürün sunulmuş olur. Va-

fiyatı vardır. Bunları bilmezsen zarar edersin.

par ama ürün plastik değildir. İran’a 860 bin

tan Plastik malzeme mukavemetini artırıp malı

Mesela, üretimi sadece kiloyla tarif etmeyi bi-

dolarlık meyve sebze sattığı günlerde ihracat

inceltmiş, hammadde kullanımını ve döviz çıkı-

lir ama 1 kwA enerjiyle dakikada kaç metre po-

da kolay bir iş değildir. 80’li yıllarda Irak’ta ya-

şını azaltmış, ürünün fiyatını da düşürmüştür.

lietilen film üretiyor bilmez. Maliyetine hakim

pılan büyük bir ihaleyi kazanan Behruz Vatan-

değildir, sonra iflas ettiğinde şaşırır”

dost, o günlerde Pamukbank Genel Müdürü

Doğduğu topraklara ilk ihracat

Hüsnü Özyeğin ve aynı bankada dış ilişkiler-

Antalya Kumluca’daki üreticiler seralarına Vatan Plastik’in ürününü kaplamaya başlar.

Behruz Vatandost, bu unsurun sadece

den sorumlu İbrahim Betil’in her gün gelip

Tarım Kredi Kooperatifleri metresi 36 liradan

bir görüş olmadığını, Türkiye plastik sanayi-

ihraç kaydıyla gelen malı kontrol ettiklerini

çiftçiye muşamba vermektedir, Vatan Plas-

ine hediye ettiği yenilikle ispat etmiş bir gi-

anımsatarak, bu tavrı da her iki ismin başarılı

tik 30 kuruşa ürün teklif eder, yazı gönderir.

rişimcidir. Hammaddesini Türkiye’de sadece

olmasının bir anahtarı olarak gösteriyor. Aynı

Kibarca, “Ne cevap aldığımı hatırlamıyorum”

Petkim’in ürettiği plastiği kalsitle işleyerek çok

dönem, İngiltere’ye çöp torbası, poşet gibi

diyor ancak satış gerçekleşmiş olsa hatırlaya-

büyük miktarda maliyet etkin üretim imkanı

basit ürünleri de satma başarısını gösterdiği

cağını tahmin edebiliyoruz.

sağlamıştır.

yıllardır. Başlayan bu hamlelerle, bugün 2011 sonu itibariyle 70 milyon dolar ihracata ulaşır.

Vatan Plastik, Petkim’e yakınlığı nedeniyle halen üretimini sürdürdüğü Kartal’daki 24

Vatan Plastik: Sektörün güçlü firması

dönümlük arsayı Yunus Çimento’dan satın alır. Yenilikler de devam eder. 70’li yılların başında

Faaliyete geçtiği 1957’den itibaren yeniliklerle büyüyen Vatan Plastik, sek-

süngerle tanışan Vatandost buradan elde ettiği kazançla Tuzla’da bir yer satın alır. Bugün

törün gelişimi için sivil toplum çalışmalarına da katkı verdi. Behruz Vatandost,

İstanbul içinde dört, İstanbul dışında iki yerde

PAGEV’in eğitim yatırımlarının sürüncemede kalmasından üzüntü duyduğunu

süren yatırımların temeli o günlerde atılan

her zaman dile getirdi. Sektörün PAGDER ve PLASFED gibi önde gelen sivil top-

adımlara dayanmaktadır. Vatan Plastik zaman

lum örgütlerine katılan Vatan Plastik, 2012’de Kompozit Sanayicileri Derneği’ne

içinde plastik şerit, ambalaj malzemesini de

de üye oldu. Dördü İstanbul’da ikisi İstanbul dışında üretim tesisi sahibi Vatan

ürünleri arasına ekler.

Plastik’in kardeş kuruluşu Vatan Kimya’nın, Tuzla’daki ikinci fabrikasının açılışını gerçekleştirdi. Şirket üretiminin yüzde 40’ını başta İngiltere ve Rusya olmak

Vatan Plastik 500 tonluk üretim seviye-

üzere Ukrayna, Almanya, Azerbaycan, Norveç, Tacikistan, Romanya, Kıbrıs, İr-

sinden, bugün 30 bin ton compound (katkılı)

landa, Gürcistan, İran, Cezayir ve İsrail’e düzenli olarak ihraç ediyor.

üretime çıkmış, onlarca ülkeye ihracat yaparak ve dahası beyaz eşya üreten ünlü firmalara

60



PLASFEDDERGİ

ATLAS

BRIC ülkesi Brezilya plastik sektörü için güçlü bir fırsat olma özelliği taşıyor Dünya’nın 6. büyük ekonomisi olan Brezilya, artan refahı ve plastik tüketimiyle, sektörün uzak ama gözde ülkelerinden biri olma özelliğini taşıyor. Ekonomi Bakanlığı’nın 15 hedef ülkeden biri olarak seçtiği Brezilya’da 2014 FIFA Dünya Kupası ve 2016 Yaz Olimpiyatları öncesinde özel sektör dahil 526 milyar dolarlık bir yatırım öngörülen ülkede ekonomik istikrarın devam etmesi bekleniyor. Türkiye’nin Latin Amerika ülkeleri içinde en yüksek ticaret hacmine sahip olduğu ülke konumunda bulunan Brezilya, yeni dönemin dikkat çekici ekonomik oyuncularından biri haline geldi. Gelişen ekonomilerden ayrılarak yeni bir kategori olarak geliştirilen BRIC sınıflaması (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) içinde bulunan Brezilya, Türk sanayicilerine yeni fırsatlar anlamına geliyor. Brezilya da Türkiye gibi yakın dönemde ciddi ekonomik ve finansal krizlerden geçti. Yine Türkiye gibi bu krizlerin ardından yapısal dönüşüm programları uyguladı. MERCOSUR-Güney Amerika Ortak Pazarı üyelerinden biri olan Brezilya, petrol üreticisi olmasının da avantajıyla hem sanayi hem de hizmet kollarında hızlı bir gelişme dönemine girdi. Türkiye’nin ihracatı artırma ve yeni pazarlar oluşturmaya yönelik programı çerçevesinde, Ekonomi Bakanlığı tarafından oluşturulan “15 Hedef Ülke” programının bir parçası olan Brezilya ile 2011 sonu itibariyle 2 milyar Dolar ithalatımızın, 883 milyon Dolar ihracatımızın bulunduğu, ihracat yönünde gelişime açık bir ülke konumunda.

Brezilya dünyanın en popüler ülkelerinden biri Brezilya, Türkiye için de ve elbette dünyada özellikle futbol merkezli olarak popüler ve sevilen bir ülke. Turizm ve futbol ile tanınıyor ancak iş dünyasının da bildiği gibi petrol üreticisi olması yanında, uçak sanayi dahil teknolojik olarak gelişmiş bir kapasiteye sahip ülkelerden biri. Ayrıca, MERCOSUR içinde ağırlığı olan ülkelerden. Brezilya gelecek dönemde hem BRIC ülkesi olarak hem de üstleneceği uluslararası organizasyonlarla göz önünde olmaya devam edecek. Dünyanın en

büyük iki spor organizasyonu olan FIFA 2014 Dünya Kupası ile 2016 Yaz Olimpiyatları’na evsahipliği yapacak. Her iki organizasyon için 12 stadyum, 15 havaalanı, 6 milyon sokak lambası ve Rio de Janeiro, Sao Paulo ve Campinas kentlerini birbirine bağlayacak hızlı tren projesi de dahil olmak üzere yatırımlar devam ediyor.

Plastik sektörü gelişmeye açık Plastik sektörüne bakıldığında ise Brezilya, dünyanın 7’nci büyük plastik üreticisi olarak dikkati çekiyor. Sektörün geneline bakıldığında, bir adet gaz-kimyasal kompleksine, üç adet de büyük petrokimya kompleksine sahip Brezilya, reçine sanayisinde ise Braskem isimli ulusal çapta faaliyet gösteren bir büyük grupla dikkati çekiyor. Ülkenin diğer dikkat çekici reçine üreticisi firmaları ise Unigel ve Innova’dan (Petrobras) oluşuyor. Bunlara ek olarak; Dow, SABIC, Basf, Solvay, Rhodia da ülkede faaliyet gösteren uluslararası şirketler olarak bulunuyor. Brezilya’da plastik işleme sektöründe 11

62

bin dolayında firma bulunduğu tahmin ediliyor. Brezilya plastik sektörü, 2011 sonu itibariyle 13 milyar Dolar yıllık satış hacmine ulaşmış durumda. Brezilya’nın plastik ürünler ithalatında aldığı gümrük vergisi yüzde 2 ile 25 arasında bulunuyor. Ağırlıklı olarak ise yüzde 12-14 aralığındaki vergiler uygulanıyor. Bunun dışında ise gümrük vergileri yanında ülkeye özgü bazı iç vergiler ve KDV ödenmesi gerekebiliyor. Bu vergilerin dahil edilmesiyle yüzde 43 ile 76 arasında toplam vergi yükü oluşuyor. Brezilya’da 20-24 Mayıs 2013 günleri arasında Sao Paulo’da gerçekleştirilecek Feiplastic (eski adıyla Brasilplast) Türk firmalarının ülkeyi tanıması açısından kullanacakları araçlardan biri olarak dikkat çekiyor. Fuara, PAGDER ve İKMİB tarafından milli katılım organize ediliyor. Brezilya plastik sektörü gelişmeye açık görünüyor. Yıllık kişi başına tüketim 30 kg seviyesinde bulunuyor. Kuzey Amerika’da kişi başına tüketimin 100 kg olduğu düşünüldüğünde, ülke ekonomisinin ve dolayısıyla refahının hızla arttığı da göz önünde bulundurulduğunda pazarın gelişim alanı bulunduğu gözleniyor.



PLASFEDDERGİ

ATLAS

Plastik yatırımları için iyi bir dönem Nüfus açısından, 193 milyon 946 bin kişi ile dünyanın 5’nci büyük ülkesi konumundaki Brezilya’da, son dönemde sağlanan ekonomik büyüme ile refah hızla artıyor. Dolayısıyla, refah ve ekonomik büyüklük ile doğrudan orantılı bir sektör olan plastikte de yatırım için uygun koşullar oluşuyor. Ekonomik ve siyasi istikrar

küresel krizin geldiği aşama olan gelişmekte olan pazarlarda büyüme yavaşlamasının etkisi de hissediliyor. GSYH büyümesi 2010’da yüzde 7 seviyesinde olan Brezilya, 2011 yılında yüzde 2,1 oranında büyüdü. Bu yılın üçüncü çeyreği sonunda ise yüzde 1 büyümeye ulaştı. Yıl sonunda büyüme yüzde 1 ile 1,5 arasında bekleniyor. Genel büyüme hızındaki düşüş, plastik sektörüne de yansıyor. Brezilya Plastik Sanayii Derneği (Abiplast), sektördeki büyümenin 2011’de yüzde 6 olduğunu ancak bunun büyük kısmının ithalattaki artıştan kaynaklandığını, iç üretimin yüzde 1,5 oranında gerilediğini açıklamıştı. Sektör, Brezilya içi üretimin pahalı

gaz ve nafta ağırlıklı petrokimya üretimini değiştirmek için yeni bir fırsatı değerlendiriyor. Yeni petrol rezervlerinin keşfinin ardından Petrobras, Rio de Janeiro Petrokimya Kompleksi (Comperj)’nde polimer üretmeyi de sağlayacak yeni bir yatırımı başlattı. Aynı bölgede ek bir rafineri de yatırım aşamasına geldi. Plastik sektörünü yakından ilgilendiren kamu yatırımları da hız kazandı. Ülkede, 20072010 yılları arasında özel sektör dahil 220 milyar Dolar altyapı yatırımı gerçekleştirildi. Büyümeyi Hızlandırma Programı (PAC-Programa de Aceleração Crescimento) adı altında yapılan yatırımların 2011-2014 dönemini kapsayan ikinci fazı uygulamasında 526 milyar

Dünyanın en büyük turizm destinasyonlarından biri Yeni dünyanın en popüler ülkelerinden biri olan; yağmur ormanı, futbol, plaj, eğlence, samba ve karnaval ülkesi Brezilya, 21 Nisan 1500 yılında Portekizliler tarafından kolonileştirilmeye başlandı. Ülke, Portekiz veliahdı Dom Pedro’nun kral ilan edilmesiyle 7 Eylül 1822’de imparatorluk, 1889’da yapılan bir darbe ile monarşin kaldırılmasıyla cumhuriyet oldu. 1914’de ise iç sorunlar tamamen çözülerek dünya devletlerinin tanıdığı modern Brezilya doğdu. Dünya’nın en uzun nehri Amazon ve en büyük orman olan Amazon ormanı Brezilya’ya benzersiz bir doğal özellik kazandırıyor.

döneminde bulunan Brezilya bu anlamda ciddi bir ticaret-yatırım ülkesi haline geldi. Brezilya verilerine göre 2003 yılından bu yana 20 milyon kişi yoksulluktan çıktı ve ülkede genel yoksulluk oranı yüzde 40’dan yüzde 24’e indi. Orta sınıfın büyümesi sonucu plastik tüketimi de hızlanmaya başladı. Ülkenin en büyük petrokimya şirketi Braskem ambalaj, züccaciye ve kişisel bakım ürünleri gibi tüketim mallarında ve benzer ürünlerdeki harcamalarda düzenli bir artış beklediğini ilan etti. Dow Performance Plastics’in Brezilya Satış Müdürü Axel Labourt da; tüketicilerin ambalaj memnuniyet eksenli beklentileri çerçevesinde, özellikle gıda ve içecek ambalaj sektörlerini güçlü büyüme alanları olarak gördüğünü açıklamıştı. Mühendislik plastikleri alanına ilişkin olarak ise SABIC Innovative Plastics Güney Amerika Genel Müdürü Ricardo Knecht, ülkede cep telefonu tutkunluğuna atıfta bulunarak, otomotiv, elektronik, konut, beyaz eşya ve sağlık alanlarındaki büyümenin plastik sektörüne sunacağı fırsatlara işaret ediyor.

Yatırımlar sürüyor Brezilya, Dünya Kupası ve Yaz Olimpiyatları dışında gelişmekte olan bir ekonomi olarak bütün alanlarda hızlı bir yatırım hamlesine girmiş durumda. Sektörü ilgilendiren yatırımlardan biri olan Brezilya Devlet Petrol Şirketi Petrobras hem karada hem de denizde petrol arama faaliyetlerini artıracağını ilan etti. Brezilya, küresel krizde dünya ekonomisi içindeki ağırlığını artıran ülkelerden biri oldu. Ancak

İstanbul’un kardeş şehirlerinden biri olan Rio de Janeiro, İsa heykeli yanında şehrin içindeki Copacabana ve Ipenama plajlarıyla ve elbetet Karnaval ile ünlü. Her yıl 3 milyon turist çeken Karnaval, 1700’lü yıllarda başladı, 1950’lerde tanındı ve 1980’li yıllardan itibaren de Dünyanın en büyük etkinliklerinden biri oldu. Karnaval, 2013’de 9-12 Şubat günlerinde, 2014’de ise 1-4 Mart tarihleri arasında yapılacak. Şehir, 2016 Yaz Olimpiyatlarına da ev sahipliği yapacak. Brezilya 2014 FIFA Dünya Kupası’nın da evsahibi. 12 milyon kişinin yaşadığı Sao Paulo Güney Amerika’nın en büyük kenti. Sanayi, ticaret ve finans kenti olan Sao Paulo, ülkenin üretiminin üçte birini gerçekleştiriyor. Sao Paulo’da da Rio kadar ünlü olmasa da eyalet sınırları içinde plajları bulunuyor. Amazon ormanları 250 bin kilometre kare alanı ile dünyanın en büyük ormanı olarak niteleniyor. Amazon’da hala keşfedilmemiş bölümler bulunuyor. Amazon nehri ve ormanına Brezilya’nın çok sayıda kentinden turlar düzenleniyor. Brezilya’nın koloni ve sömürge tarihin başladığı Bahia kenti de ülkenin ilgi çeken bölümlerinden birini oluşturuyor. Atlas Okyanusu kıyısındaki şehir, koloni dönemi görünümü, plaj ve karnavallarıyla çok kültürlü yapısıyla öne çıkıyor.

hammadde, yüksek vergiler, enerji ve işçilik maliyetleri nedeniyle rekabet avantajını kaybetme eğiliminde olduğu görüşünü belirtiyor. Brezilya petrol şirketi Petrobras, ülkenin

Dolarlık bir yatırım öngörülüyor. Planlanmış yatırımların tutarının 346 milyar Dolara ulaştığı açıklandı. Ayrıca, küresel krizin etkisiyle ülke ekonomisinde beklenen yavaşlamaya karşılık vermeyi amaçlayan 65,6 milyar Dolarlık bir

BREZİLYA GSYİH BÜYÜME ORANI Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki Değişim Yüzdesi (3 Aylık Periyotlar)

4 2

1.6

2 1.2

1.6

1.1

2

1.8 1.8 1.8 1.5

2.5 2.4

2

1.6

4 1 1.1

2 0.6 0.5

0

-0.1

-2

64

-4

-4.2

2008

0 -2

-1.7

-4 -6

0.3 0.2 0.4

2010

2011

2012

-6


ATLAS kamu teşvik paketi uygulamaya konuldu. İlk fazda 65,6 milyar dolarlık teşvik 5 yıl içinde ulaştırma ağırlıklı olarak harcanacak. Brezilya Ticaret ve Yatırım Tanıtım Ajansı (Apex-Brasil) Türkiye’deki Ekonomi Bakanlığı programlarına benzer biçimde plastik dahil avantajlı sektörlerde ihracatı artırma programı uyguluyor. Bu çalışmalar içinde “Plastik İhracat Programı” ile şu ana kadar 2,5 milyar Dolarlık özel-kamu sektör yatırımı desteklenmiş durumda. Programa dahil edilen 70 dolayında firmanın yıllık yüzde 30 dolayında büyüme hızına ulaştığı belirtiliyor. Ülkede plastik sektörüne yönelik dikkat çekici bazı Ar-Ge faaliyetleri de yapılıyor. Bu kapsamda, Sao Paulo Eyalet Hükümeti tarafından desteklenen Teknolojik Araştırma Enstitüsü (IPT), Kimyasal İşlemler ve Parça

Teknolojileri Laboratuarı (LPP)’nın firmalara geri dönüşüm ve formülasyon teknik desteği sunuyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yeni polimerler geliştirme programı çerçevesinde araştırma yürütülüyor. Bu çalışmanın içinde biyoreaktörlerin ölçeğini artırmayı, biyopolimerleri ayıklamak ve saflaştırmak için enzimler ve çözücüler kullanılmayı, biyopolimerleri özelliklerine göre sınıflandırmayı, ve aktif ilaç maddeleri kontrollü teslimatları için polimerlerler geliştirmeyi içeriyor. Sao Paulo Araştırma Vakfı (FAPESP) ise yenilenebilir enerji kaynaklarından plastik benzeri yeni materyaller geliştirmeye çalışıyor.

Dünyanın 6’ncı Büyük ekonomisi BRIC ülkelerinden biri olarak Dünyanın gözlerini çevirdiği ülkelerden Brezilya hali hazırda yine dünyanın 6’ncı büyük ekonomisi haline gelmiş durumda. 2011 yılı sonu itiba-

PLASFEDDERGİ

riyle 2.4 trilyon Dolarlık GSYH büyüklüğü ile en güçlü pazarlardan biri olan ülke, Güney Amerika’da 8,5 milyon metrekare ülke büyüklüğü, Amazon ormanları ile en dikkat çekici ülkelerden biri konumunda. Ülkenin para birimi Real’in, Ekim 2012 itibariyle Dolar değeri 2,03 seviyesinde. Türkiye gibi uzun yıllardır enflasyonla mücadele eden ülke 2011’i yüzde 6,5 enflasyonla tamamladı. Ülkede, demir, boksit, bakır, nikel, manganez, uranyum ve diğer cevherlerden oluşan zengin bir maden altyapısı bulunuyor. Ülke, dünyanın 10’ncu Büyük petrol rezervine sahip yataklara sahip durumda. Ülkede, uçak, makine, demir cevheri, çelik, tekstil, ayakkabı, sığır, tropik meyveler ve tarımsal ürünler önemli ihracat kalemi olarak görülüyor. Brezilya petrol üreticisi ülkelerden biri olmasına rağmen, otomotivde 30 yıldır uygulanan şekerkamışı türevli etanol türevi yakıtı kullanmasıyla da dikkat çekiyor.

BREZİLYA – TÜRKİYE Kimya, Plastik ve Toplam İthalat – İhracat (USD) Kaynak: TÜİK 2008 ISIC adı Kimyasalların Ve Kimyasal Ürünlerin Imalatı

TOPLAM

İhracat

2009 İthalat

İhracat

2010 İthalat

2011

İhracat

İthalat

İhracat

2012 (Ocak-Eylül) İthalat

İhracat

İthalat

25.407.337

82.559.059

17.122.038

89.430.160

36.589.861

115.788.764

51.890.432

158.363.105

29.492.602

127.493.281

21.718.796

9.720.993

8.817.912

5.703.317

20.272.729

7.804.822

30.333.188

10.303.330

22.908.404

5.941.675

318.027.480

1.423.867.764

388.206.717

1.105.889.970

614.551.000

1.347.524.940

883.471.294

2.074.353.931

689.139.973

1.326.211.097

1995 yılında Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde kurulan ve plastik sektörünün önde gelen kuruluşlarından biri olan Sümer Plastik, polikarbon üretiminde tecrübeleriyle büyük başarılara imza atarak üretim bandını genişletmeye devam etmektedir. Bu süre içerisinde hem yerli kullanıcılara hem de ihracat ağıyla yabancı müşterilere hizmet vermekte olup, yurt içi ve yurt dışı sürekli büyüyen bayilik ağıyla sektördeki açığı kapatarak plastik sektörüne yeni yatırımlarla yoluna devam etmektedir. 2007 tarihinde bünyesinde kurduğu Penta Plastik Kayseri’de ve Türkiye’de ilklerden olan solid ve akrilik üretim bandını açmıştır. Son teknoloji ürünü olan makinelerle sürekli güçlenen ve daha kaliteli hale gelen makine parkımızla, daima üstün ve kaliteli hizmet anlayışı ilkemizden yola çıkarak, sizlerle beraber olmanın ve hitap ettiği sektörlere uygun çözümler üreterek müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşamaktayız.

Organize Sanayi Bölgesi 16. Cadde No:3 Kayseri/ TÜRKİYE

Tel : (0 352) 321 17 77 pbx Faks : (0 352) 321 22 42 65

bilgi@pentaambalaj.com.tr www.pentaambalaj.com.tr


PLASFEDDERGİ

GÖRÜŞ

ÇAĞDAŞ PORTRELER XII:

STEVE JOBS

Güran TATLIOĞLU Konuk Yazar

xxon petrol şirketinden sonra dünyanın piyasa deĝeri en büyük şirketi 370 milyar dolar varlıĝı ile Apple gelmektedir. 1976’nın başında kurulan bu şirketin, o zaman 21 yaşindaki temel fikir sahibi, kurucusu, ortaĝı ve iki devre CEO ‘luĝunu yapmış olan Steve Jobs bundan bir kaç ay önce pankreas kanserinden bu dünyadan 57 yaşında iken ayrıldı.

Steve’in annesi üniversitedeyken ona hamile kalmıştı. Doĝar doĝmaz onu evlâtlık verdi. Onu alan ilk aile kız çocuk istediĝinden, 1955’de bebek iken Paul ve Clara Jobs tarafından evlât edinildi . Aile yoksul bir aile idi ; evlerinde ikinci el mobilya ve yalnız siyah beyaz televizyon bulunuyordu ve tatile gitme olanakları yoktu. Genç delikanlı iken diĝer çocuklardan farklıydı.Daha lisede iken alternatif elektrik akımını kontrol eden bir rectifier icad etmiş ve bir teknik fuarda sergilemişti. Reed College , Portland , Oregon’da kaligrafi dersleri aldı. Üniversiteden,ailenin okul taksitleri ödeme zorluĝu nedeniyle mezun olmadı. Bu estetik bilgisi ve yeteneĝi Apple ‘ın ilk bilgisayarı Macintosh’ı 1984 ‘de üretmesine neden oldu. “Think different” - farklı düşün – onun hayatı boyunca vazgeçilmez rehberi oldu.

Ikinci kez 1997’de Jobs’ın CEO ‘luĝa getirilmesinden ölümüne kadar geçen sürede Apple iki yüz milyondan fazla iPod, iTunes yoluyla bir milyardan fazla şarkı, 26 milyon iPhone ve 60 milyondan fazla bilgisayar sattı. Bunun yanıra Jobs bilgisayar animasyon şirketi Pixar’ı, kendi kaynakları ve yönetimi ile batmaktan kurtardı ve Pixar’ın kümülatif olarak beş milyar dolarlık satışa erişmesini saĝladı. Steve Jobs 20. yüzyılın son çeyreĝinde, Edison ve Ford yüzyılın başinda yaptıĝı gibi, bütün dünyada herkesin yaşamını deĝiştiren kişi olarak tarihe geçti. Modern elektroniĝi herkesin sahip olmayı arzu ettiĝi, vazgeçilemez, bir ürün haline dönüştürdü. Walter Isaacson , Little , Brown tarafından 2012’de yayınlanan Steve Jobs adlı kitabında Steve Jobs için “ O akıllı mıydı?” diye soruyor ve “Hayır , istisna deĝildi . Fakat o bir deha idi” diye yanıtlıyor. Gerçekten o iş hayatında yavaş öĝrenen biri idi. 1976’da yirmi bir yaşinda iken arkadaşi Wozniak ile birlikte bilgisayarlar için “printed circuit boards” üretmek amacı ileApple Computers’u kurduktan sonra bilgisayar ihtilâlini gerçekleştirdi. Fakat kendi yeni şeyler bulma ihtirasını frenleyemediĝi ve büyük şirketlerin çalışma dinamiĝini anlayamadıĝı için 1985’de Apple’ın CEO’ luĝunu bırakmak zorunda kaldı. (Michael Moritz; The Daily Telegraph ; 27.8.2011). ‘97’de tekrar Apple’a , Apple’in büyük bir kriz içinde olduĝu sırada dönünceye kadar boş durmadı. Fakat çok zorluklar çekti. NeXT ‘i kurdu ve onu daha 50.000 bilgisayar satışına ulaştıĝı dönemde 400 milyon dolara sattı.

Geçtiğimiz yıl pankreas kanserine yakalandığını öĝrenerek, tedaviye başlayan Apple’ın CEO’su Steve Jobs, başarılı bir ameliyat geçirdi.Öĝrencilere seslenirken, başlangıçta doktorların kendisine eve gidip,ailesiyle vakit geçirip, işlerini yola koymasını, yani bir anlamda ‘ölmeye hazırlan’ mesajını ilettiğini anlatan Jobs, gençlere zamanlarının kısıtlı olduğunu hatırlattı. Son derece dramatik olan konuşma unutulmaz bir ders niteliğinde idi: “Yaşamınızdaki noktaları birleştirirken, geçmişe bakarak bunu yapamazsınız.Geçmişteki noktaları birleştirerek çözüme ulaşilır. Noktaların gelecekte bir biçimde birleşeceğine güvenmek zorundasınız. Bir şeye güvenmek zorundasınız: Kadere, sezgilerinize, karmaya, vs. Benim yaşamımdaki en önemli öge bu yaklaşımım oldu. Beni asla yanıltmadı. İkinci

66

öyküm aşk ve kaybetmek üzerine. Apple’ı 20 yaşindayken, garajda kurdum. On yılda 4 bin çalışanıyla 2 milyar dolarlık bir şirket yarattık. 30 yaşında, kendi kurduğum şirketten yönetim kurulunun kararıyla kovuldum.Yaşamımın merkezinde olan şeyi kaybedip, umutsuz biçimde ortada kaldım. Hala Apple’a aşıktım. Yeniden başlamaya karar verdim. Başarının ağırlığı yerini, yeniden başlamanın hafifliğine bıraktı. Yaşamımın en yaratıcı dönemlerinden birine başladım. Sonraki beş yılda, sıfırdan başlayan birisinin rahatlığıyla, NeXT ve Pixar’ı kurdum. O sırada şimdiki eşime aşık oldum. Pixar dünyadaki ilk bilgisayar yardımıyla tasarlanmış filmi, Toy Story’yi yarattı. Pixar bugün dünyanın en başarılı animasyon stüdyosu. Sonra Apple NeXT’i aldı, ben de tekrar işime kavuşmuş oldum. Bu arada şahane bir ailem oldu. Apple’dan kovulmamış olsaydım, bunların hiçbirisi olmayacaktı. Acı bir ilaçtı, ama anlaşılan hastanın buna ihtiyacı vardı. Bazen yaşam kafanıza bir tuğla atıyor. İnancınızı yitirmeyin. Neyi sevdiğinizi anlayın. İş,yaşamınızın büyük bir bölümünü dolduruyor, eğer hâlâ bulamadıysanız, aramayı sürdürün. Aşkta olduğu gibi, bulduğunuzda onun olduğunu bilirsiniz. Son 33 yılda, hergün aynaya baktım ve kendime sordum,”Bugün hayatının son günü olsa, şimdi yaptığın işi yapar mıydın?” Cevabımın hayır olduğu günlerin sayısı arttığında, işimi değiştirmem gerektiğini anladım. Yakında öleceĝimi bilmek yaşamdaki büyük kararları almamda yardımcı oldu. Çünkü tüm beklentiler, gurur, başarısızlık, utanç ve korku ölümün yüzü karşisında parçalanır. Öleceĝinizi unutmamak kaybedecek bir şeyinizin olduğu tuzağından sizi çıkartır.Zamanınız kısıtlı, başkasının hayatını yaşayarak onu boşa harcamayın.Başkalarının fikirlerinin sesinin iç sesinizi bastırmasına izin vermeyin.Kalbinizi ve sezginizi takip edecek cesaretiniz olsun. Geri kalan herşey ikincildir.” demişti



PLASFEDDERGİ

PROFİL

Araştırmaya, yatırıma ve eğitime sevdalı sanayici Mehmet Aydın

Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden Aydınlar Plastik ve Gema Polimer’in sanayi serüveni, son yıllarda değişim geçiren Türk sanayicisinin de bir özetini sunuyor. Son yılların en önemli iki yatırımına devam eden Gema, Ar-Ge’ye verdiği önemle de dikkati çekiyor. Mehmet Aydın, Türkiye’nin 1980’li yıllarda başlayan değişim sürecindeki başarılar kadar, başarısızlıkları da yansıtan iş yaşa-

Türkiye, 80’li yıllardan itibaren açık ekonomik düzene geçti ve girişimcilik, sanayicilik yeni bir boyut kazandı. Bu dönemde iş dünyasına girişimci olarak katılan Mehmet Aydın, Türkiye’nin en sağlam girişimlerden birini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyor. Üstelik yeniliğe, yatırıma olan inancını hiç yitirmemiş. Mehmet Aydın, memleketi Şile’nin ünlü Şile bezini işleyerek iş hayatına girdi. 1980 sonrası ise profesyonel olarak çalıştığı şirketlerde plastik ile tanıştı. Türkiye’nin çok partili siyasal sisteme başladığı ve ekonominin serbestleşmesinin ilk adımlarının atıldığı 1984’te ise Aydınlar Plastik’i kurarak iş hayatına atıldı.

mıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Bir girişimin “farklılık” yaratacağı her za-

68

man ilk adımda belli olmayabilir ama Aydınlar Plastik’in Bomonti’deki imalathanesinde faaliyete başlamasından hemen sonra güçlü beyaz eşya firmalarına ürün vermeye başlaması, girişimin temelinin sağlam atıldığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Takip eden yıllarda Aydınlar Plastik, hızlı bir büyüme dönemine girdi. 4. Levent’teki yeni fabrikada üretime geçildi. Mehmet Aydın, bu büyüme dönemini, “Sadece biz değil, plastik sektörü çok hızlı büyüyordu. 1980’lerde renkli televizyona geçildi, elektronik sanayisinde gelişmeler oldu, beyaz eşya tüketimi arttı ve plastik kullanımı hızla yaygınlaşmaya başladı. Kapasiteler dolmaya başladı, günlük mal yetiştirmeye çalışıyorduk, doğal olarak kapasite artışına gittik. İşe 10 kişi


PROFİL

başlamıştık, sonra 1985-90 arasında, 80 ve 120 çalışana kadar yükseldik. ” sözleriyle hatırlıyor. Sürekli yatırıma ve büyümeye odaklanan,

PLASFEDDERGİ

Gema’nın ilk işaretleri 1996 yılında gelmeye başlamıştır.

İlk geri dönüşüm lisanslarından biri Gema Polimer’in

İstanbul’da kurulan ve kendisi ile oğulları Gürkan ve Erkan’ın isimlerinin baş harfi

Gema Polimer’in ticari faaliyetleri devam ederken, bugün bütün dünyanın bir sanayi dalı

Türkiye’nin en güçlü firmalarının tercih ettiği üreticilerden biri

“Rakiplerle aynı şartlara sahip değiliz”

olan Aydınlar Plastik ilk ihracatını 1986 yı-

İhracat desteklenmek isteniyorsa, rakiplerle aynı avantajı

lında yapar. Ortadoğu

kullanmalıyız. Avrupalı ihracatçılar uzun vadeli satışlarda 6 -12

ve Avrupa ülkelerine

aya varan vadeler ile rekabetçi olmaktadırlar. Oradaki ihracat

açılım da bu dönem-

bedellerini çok düşük fiyatlar ile sigorta edebiliyor, ayrıca ihracat

den itibaren hızlana-

bedellerini de çok düşük fiyatlar ile nakite çevirebiliyorlar. Türki-

rak gelişir.

ye’deki ihracatçılar Avrupalı ihracatçılara oranla aynı işlemleri 2 ya da 3 katına yapabilmektedirler. Ayrıca kaynak kullanım fonu

Yeni

ekonomik

yani KKDF Türkiye’deki ihracatçıların rekabetinde tehdit unsuru

düzende

Türkiye’nin

oluşturmaktadır. Bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.

1994 yılındaki ilk büyük finansal krize rağmen Aydınlar Plastik yoluna devam eder. Mehmet Aydın, girişimci kelimesinin hakkını vererek ilk fırsatta yeni yatırımları gündeme alır. Bugün mühendislik plastikleri ala-

ile soyadlarının ilk harfinden türetilen Gema Polimer önce mühendislik plastiklerini ithal edip satarak faaliyete başlar. Bu faaliyet aynı zamanda bir pazar analiz çalışması niteliğini taşımaktadır.

nında en güçlü yatırımlardan biri olacak olan

olarak kabul ettiği ancak o dönem yeni yeni farkına varılan geri dönüşüm de şirketin ilgisini çekmiştir. Gema Polimer geri dönüşüm üretim tesisi lisansı alır ve bu alanda Türkiye’de ilk şirketlerden biri haline gelir. Mehmet Aydın, mutlulukla anlattığı bu girişime ilişkin “Çeşitli beyaz eşya üreticilerinin hurdalarını alıp işlemeye başladık. Geri dönüşümde 500-600 ton aylık üretimlere geldik. Bir ara 1000 ton işlediğimiz de oldu” görüşünü dile getirdi. Mühendislik plastikleri üretim yatırımı konusunda incelemelerinin devam ettiği bir dönemde 1999 ekonomik krizi yaşanır. Ancak bu kez özkaynaklarına dayalı büyüme stratejisi içinde bulunan Aydınlar Plastik ve Gema krizin sindirildiği dönemde kararını verir ve İzmir’de bugün ikinci faz yatırımları süren mühendislik plastiği üretimi tesislerinin temelini atar.

Kaliteli üretim için laboratuvar çalışması gerekli Yatırım yeri olarak Petkim ve kalsit teda-

69


PLASFEDDERGİ

PROFİL

rikçisi OMYA’ya yakınlığı nedeniyle İzmir Serbest Bölgesi seçilir. Gema ismini taşıyan ikinci şirket kurulur. Aylık 5 bin ton üretim ve yüzde 60’a kadar ihracatı hedefleyerek kurulan tesis, üretim kadar önemli olan ürün kalitesi konusunda da şirkete yeni ufuklar açar. Mehmet Aydın, ürün kalitesine ilişkin genç sanayicilere de örnek olabilecek şu unsurların altını çiziyor:

aylık bin ton üretim, 2010’da 3 bin tona yük-

“Mesela biz, dolgulu plastikler yapıyoruz,

de üretilen mühendislik plastiklerinin yüzde

kalsitli, talklı, cam elyaflı polipropilen, polieti-

65’ini, 25 ayrı ülkeye ihraç ediyor. Her üreti-

len grubu var. Otomotiv, beyaz eşya sektörü-

cinin “korkulu rüyası” Çin ise Gema Plastik’in

ne yoğun olarak kullanılan ürünler. Mühendis-

müşteri portföyündeki ülkelerden biri.

selmiş, ilk faz yatırımı olarak da 6 milyon dolar harcanmıştır. Bu dönemde başlayan ve modern tesislerde 9 bin metrekarelik kapalı alana sahip ikinci faz yatırım da 2012 yılı sonunda üretime başlar. Mehmet Aydın, 2015’e kadar bu yatırımlar toplamının 18 milyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Gema Plastik, bugün İzmir tesislerin-

lik plastiklerinde üretim kolay bir iş değildir. Ar-Ge, laboratuar, ürün geliştirme süreçleri önemlidir. Sertifikalarını almak, ürünleri sınıflandırmak, kalite standartlarını oluşturmak

İç piyasa ve kara yoluyla ulaşacak pazarlar için Çerkezköy’e yeni yatırım

uzun süreçlerdir. Hızla gelişen plastik sanayiinde iç pazarda rekabet yoğunlaşmaktadır. Mehmet Aydın, özellikle yabancı şirketlerin Türkiye pazarına yönelik baskısının kar marjlarını yüzde 5-8 aralığına kadar çektiği bir ortamda rekabete karşılık yatırım kararı alır ve küresel kriz nedeniyle 2007’de ertelenen Çerkezköy yatırımını yakın dönemde tekrar raftan indirir. 2013’ün ilk çeyreğinde temeli atılacak yeni üretim tesisiyle 10 bin metrekare alanda ilk fazda 6 Genelde, yeni ürünü ortaya çıkarmak önemli bir iş, uluslararası sertifikalarını almak zor bir süreçdir. Böyle bir laboratuvarda sektörde tahmin ederim 1’nci sırada olabiliriz. Ürünlerin testlerini yapıyoruz. Yoğunluk, mukavemet, uzama katsayıları, tür tespiti hepsini yapıyoruz çünkü başka türlü ürün satmanız,

milyon Dolar ile 60 kişiye istihdam sağlanması planlanmaktadır. Çerkezköy yatırımı, iç piyasa yanında Doğu Avrupa-Balkanlara ihracat yapmak için de kullanılacak.

Mehmet Aydın: “Gençlerimizi eğitmeliyiz ”

ihracat yapmanız çok zor.” Gema Elektro Plastik İzmir yatırımının ilk fazı 2002 yılında üretime başlar, birkaç ürün çeşidinden 15 ürüne kadar çıkar. 2003’teki

Plastik sektörünün büyümesi için bütün imalat sanayiinde olduğu gibi yetişmiş nitelikli iş gücünün önemini gören Mehmet Aydın bu yöndeki çabalara katkı verir. Mehmet Aydın eğitimle ilgili görüşlerini, “Nüfusumuz

70

genç, onlara istihdam sağlamak için evvela eğitmemiz lazım. Yeni meslek liseleri açılıyor, hükümetin bu konuda aldığı kararları destekliyorum. Ama istihdama yönelik sanayiciyi desteklerseniz, sanayicinin önünü açarsanız başarı gelir. Bugünden yarına olmaz ama süreç içinde mutlaka başarı gelecektir” sözleriyle anlatıyor. Mehmet Aydın, hiçbir zaman sektöre ve sanayiciliğe küsmemiş ancak “sanayicilik zor iş” diyerek her dürüst girişimci gibi çıkan zorlukların yarattığı yükleri hatırlatıyor. Aydın, “Vergi adaletsizlikleri sürüyor, biz kurumsal bir şirketiz. Taşın altında eli olan hep bizim gibi firmalardır. ” diyor ama yılgınlığa düşmeden, olumsuzlıklara rağmen yatırımlara devam edeceğini belirtiyor.



PLASFEDDERGİ

GÖRÜŞ

Turgut DOYRAN Genel Koordinatör Vatan Plastik San. ve Tic. A.Ş

Uzun süren ve somut neticelere ulaşamayan ”Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Toplantıları” geniş ve masraflı bir çalışmaydı. Küreselleşen dünyaya ve global pazara son derece çabuk adapte olan Türk sanayinin yatırıma yönelik arazi ihtiyaçları miktarı rekor düzeyde olan devlet arazilerine rağmen gerçekleşmedi ve bir türlü sistem altına alınamadı . Ekonomimizin lokomotifi olan ihracatta büyük bir paya sahip olan plastik sektörü Avrupa’da 2023 yılına giderken şu anda Almanya ve İtalya’dan sonra 3’ncü durumdadır. 250 bin kişi istihdam seviyesine ulaşan sektörümüz 2’ncilik hedefine bilindiği üzere gönül koydu. Ancak bu hızlı ilerleme karşısında yeni Yatırım Teşvik Kanunu Cumhuriyet tarihinin sanayici için en iyi düzenlemesi olarak takdim edilse de birçok eksiklikleri ve revizyonu içermektedir. Hazırlanan kanunda yatırım bölgeleri gösterilmiş sektör kodlamalarında alt sektörlerden bazıları unutulmuştur. Bunlardan bir tanesi de plastik alt sektörüdür. Eskiden şehir dışında olan fabrikalarımız sanayi alanları ayrılmadığından şehir içinde kalmış ayrıca her ilde olan Kentsel Dönüşüm Projeleri ile birlikte yerel yönetimler tarafından baskı ve tehdit altına alınmıştır. Sanayicilerin ülke ve sektör hedeflerine ulaşabilmesi için tek çıkar yol şehir dışındaki OSB’lerine gitmelidirler. Şehir dışına çıkarılan ve haksız bir şekilde zorlanan bu kuruluşlara devlet tarafından hiçbir yer gösterilmemiştir. Ancak Kentsel Projeler ile imalatları durdurulma aşamasına kadar zorlanmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de sanayicimiz kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılmıştır. Plastik sanayicilerimizin yeni teşvik sürecinde hür iradelerini ve yatırım yeri seçme hakkını tek bölgeye 6’ncı bölgeye indirmek verimlilik açısından sektörü geriye doğru çekmek gibi büyük bir hataya sürüklemektedir. Teşvik hazırlanırken unutulan sektör kodumuzun bütün bölgelere konarak düzeltilmesi en büyük temennimizdir. Bacasız sanayi olarak çevreci bir özelliğe sahip sektörün kısıtlanması için hiçbir sebep gözükmemektedir. Kağıt sektörü gibi plastik sektörü de dünyada kullanım oranlarıyla kalkınma parametresidir. İncelediğimizde tekstil sektörü gibi kapasite fazlası olan bir sektör değildir. Ülke kullanımı içinde eksiklikten dolayı halen yatırıma açık bir konudur. Yatırım eksikliği vardır. Ayrıca istihdamın ve kalkınmanın ülke genelinde yaygınlaşması için sektörün tüm bölgelere açık olması gerekmektedir

72



PLASFEDDERGİ

ENDÜSTRİDEN

Plastikte İlk Yarı Performansı 2012 Sonu İçin Ümit Veriyor

Yüksek katma değerli plastikte Türkiye stratejik bir konuma sahip. Ortadoğu bölgesindeki devreye giren yeni ve dev ölçekli petrokimya tesisleri ile büyük ölçekli Batı pazarları arasında köprü konumunda bulunan ülkemiz mevcut ve planlanan doğal gaz ve ham petrol boru hattı projeleri ile bir enerji terminali olmayı hedefliyor. Ayrıca, Türkiye’nin Avrupa pazarlarına yakınlığı ise JIT teslimat ve servis gibi konularda plastik üreticilerine büyük bir avantaj sağlıyor.

Küresel ekonomiye bağlı olarak yavaşlayan Türkiye ekonomisine rağmen plastik sanayii tüm zorluklara karşın dinamizmini koruyarak büyümesini sürdürüyor. PLASFED ve PAGDER’in yayınladığı ve Türkiye plastik hammadde, plastik mamul ve plastik işleme makineleri sektörlerinde 2012 ilk altı aylık gelişmeleri yansıtan raporlar, sektörün gerçek dinamizmi ortaya koyuyor

2012 itibariyle plastik mamul ürün sektöründe yüzde 9 büyüme beklenirken, plastik işleme makineleri ihracatında da yüzde 5’lik bir artış öngörülüyor. Plastik hammadde üretimi için yapılan projeksiyonlar ise üretimin 2011 ile aynı düzeyde seyretmesine karşılık hammadde ithalatının ise değer olarak yaklaşık yüzde 3 oranında artacağına işaret ediyor.

74


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE, PLASTİK MAMUL VE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNDE 2012 YILI İLK 6 AYLIK GELİŞMELER Barbaros Demirci Genel Sekreter PLASFED - PAGDER

1. PLASTİK MAMUL : Türkiye plastik mamul işleme kapasitesiyle Avrupa’nın kayda değer ekonomilerinden biridir. Geçen yıl yüzde 10 büyüyen toplam mamul üretiminin bu yıl da ivmesini sürdürmesi bekleniyor. Türkiye, 2011’de AB ülkeleri arasında Almanya ve İtalya’dan sonra kapasitesi ile üçüncü sırada yer alarak gerçek potansiyelini ortaya koydu. PLASFED’in kurucu derneklerinin bulunduğu illerin (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Kayseri) toplam üretimden yüzde 72 pay alacakları tahmin ediliyor.

1.1. PLASTİK MAMUL ÜRETİMİ : 2011 yılında, plastik sektörünün toplam mamul üretimi 6,7 milyon tona çıkarak 2010 yılına kıyasla % 10 artmıştır. AB ülkeleri plastik sektörlerindeki daha düşük düzeydeki yıllık büyüme tahminleri baz alınarak, 2011 yılında Türkiye plastik sektörünün AB ülkeleri içinde, Almanya ve İtalya’dan sonra proses kapasitesi ile 3.ncü sırada yer aldığı bilinmektedir. 2012 yılının ilk 6 ayında plastik mamul üretiminin 3,68 milyon ton olarak gerçekleştiği ve aynı trendle üretimin yıl sonunda 7,34 milyon tona çıkarak 2011 yılına kıyasla % 9 artacağı tahmin edilmektedir.

Plastik Sektör Üretimi 7.336 6.764 5.256 5.425

5.251

1000 Ton

4.808 4.108 3.052

2.684

6.155

4.458 3.668

3.482

2.433

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011 2012 / 6 2012 / T

2012 yılında 2,93 milyon tonluk üretimle plastik ambalaj malzemelerinin üretimde başı çekeceği, plastik inşaat malzemeleri üretiminin ise 1,6 milyon tonla ambalajı takip edeceği tahmin edilmektedir.

Plastik sektörünün yoğun olarak üretildiği ilk 10 ilin toplam plastik mamul üretimi içindeki payı % 87 olup bu 10 ilde yıl sonunda toplam 6,3 milyon ton plastik mamul üretiminin geçekleşeceği tahmin edilmektedir. PLASFED’in kurucu derneklerinin bulunduğu illerin ( İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Kayseri ) toplam plastik üretimlerinin 2012 sonunda 5,3 milyon tona erişeceği ve toplam üretimden % 72 pay alacakları tahmin edilmektedir. 75


PLASFEDDERGİ

ENDÜSTRİDEN

1.2. PLASTİK MAMUL İTHALATI : 2011 yılında 483.000 ton olan plastik mamul ithalatı, 2012 yılının ilk 6 ayında 243.000 ton olarak gerçekleşmiştir Aynı trendin devamı halinde plastik mamul ithalatının yıl sonunda 487.000 tona çıkması ve 2011 yılına kıyasla miktar bazında % 1 artması beklenmektedir. 2011 yılında 2,7 milyar dolar olan plastik mamul ithalatı, 2012 yılının ilk 6 ayında 1,28 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı trendin devamı halinde ithalatın yıl sonunda 2,57 milyar dolara çıkacağı ve 2011 yılına kıyasla değer bazında % 3 gerileyeceği tahmin edilmektedir. Türkiye’nin toplam plastik ithalatı içinde plastik mamul ithalatı hem miktar hem de değer bazında küçük bir yer tutmaktadır. Sektörün dış ticaret açığı da plastik hammadde de yaşanılan ithal bağımlılığından kaynaklanmaktadır. Son 2 yıldır 100’ün üzerinde ülkeden plastik mamul ithalatı yapılmıştır. 2012 yılının ilk 6 ayında ilk 10 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın miktar bazında % 73’ünü, değer bazında da % 76’sını oluşturmuştur. Almanya, Çin ve İtalya son 2 yıldır plastik mamul ithal ettiğimiz ilk 3 ülke konumunu korumuştur. Çin, miktar bazında değerlendirildiğinde en çok mamul ithal ettiğimiz ülke konumundadır.

Plastik Mamul İthalatımızda İlk 10 Ülke $\

h/.(/(5 Almanya

7RQ

0LO\RQ $%'

h/.(/(5

7RQ

0LO\RQ $%'

83

554

Almanya

41

264

135

528

úWDO\D

65

259

úWDO\D

42

261

Rusya Federasyonu

20

116

Fransa

22

172

úUDQ

11

80

Güney Kore

28

149

<XQDQLVWDQ

13

77

úQJLOWHUH

13

107

0×V×U

6

48

A.B.D.

10

89

%XOJDULVWDQ

5

43

Belçika

18

81

Azerbeycan

8

36

úVSDQ\D

9

69

Romanya

4

29

Belçika

Çin

3

47

ú/. h/.( 723/$0,

362

2.058

'úø(5 h/.(/(5

121

589

'úø(5 h/.(/(5

65

310

*(1(/ 723/$0

483

2.646

*(1(/ 723/$0

243

1.284

-DSRQ\D

ú/. h/.( 723/$0,

5

21

178

974

.D\QDN 78ú.

1.3. PLASTİK MAMUL İHRACATI : 2011 yılında 1,16 milyon ton olan plastik mamul ihracatı 2012 yılının ilk 6 ayında 656 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Aynı trendin sürmesi halinde yıl sonunda ihracatın 1,31 milyon tona çıkacağı ve 2011 yılına kıyasla miktar bazında % 13 artacağı tahmin edilmektedir. 2011 yılında 3,49 milyar dolar olan plastik mamul ihracatı 2012 yılının ilk 6 ayında 1,94 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı trendin sürmesi halinde yıl sonunda ihracatın 3,88 milyar dolara çıkacağı ve 2011 yılına kıyasla değer bazında % 11 artacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin toplam plastik malzeme ihracatının hem miktar hem de değer bazında büyük kısmını mamul ihracatı oluşturmaktadır. İMMİB verilerine göre, plastik ve mamulleri ( hammadde dahil ) ihracat kayıtları 2012 yılının ilk 6 ayında 2011 yılı eş dönemine kıyasla % 9,8 artarak 2,31 milyar $’a ulaşmıştır. Türkiye, yaklaşık 200 ülkeye plastik mamulleri ihraç etmektedir. 2011 yılında 10 ülke, toplam ihracattan miktar bazında % 56, değer bazında da % 55 pay almıştır. İlk 10 ülkenin 2012 yılının 6 ayındaki payı miktar bazında % 54 değer bazında da % 52’ye gerilemiştir. Bu durum, plastik ihracatçılarının daha değişik pazarlara yönelmekte olduğunu göstermektedir. Son iki yıldır, Irak, Almanya ve Rusya Fed. plastik mamul ihraç edilen ilk 3 ülkeyi oluşturmuştur.

76



ENDĂœSTRÄ°DEN

PLASFEDDERGÄ°

TĂźrkiye’nin Plastik Mamul Ä°hraç EttiÄ&#x;i Ä°lk 10 Ăœlke $\

h/.(/(5

7RQ

0LO\RQ $%'

h/.(/(5

7RQ

0LO\RQ $%'

179

415

Irak

113

250

Almanya

64

233

Almanya

32

111

Rusya Federasyonu

56

202

Rusya Federasyonu

32

108

ĂşUDQ

62

193

Azerbeycan

36

94

Fransa

42

167

ĂşQJLOWHUH

27

88

Romanya

58

167

Fransa

24

87

ĂşQJLOWHUH

49

165

ĂşUDQ

24

86

Azerbeycan

56

165

Romanya

24

68

*Â UFLVWDQ

48

130

*Â UFLVWDQ

25

63

Irak

28

95

Ăş/. h/.( 723/$0,

643

'úø(5 h/.(/(5

*(1(/ 723/$0

%XOJDULVWDQ

21

55

Ăş/. h/.( 723/$0,

'úø(5 h/.(/(5

*(1(/ 723/$0

656

/LE\D

.D\QDN 78Ăş.

2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda plastik mamul ortalama ithal birim fiyatÄą 5.276 ABD $ / ton, ortalama ihraç birim fiyatÄą ise 2.958 ABD $ / ton olarak gerçekleĹ&#x;miĹ&#x; olup, ortalama ihraç birim fiyatÄą, ortalama ithal birim fiyatÄąnÄąn % 56’sÄą dĂźzeyindedir. 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda 2011’e kÄąyasla ortalama birim ithal fiyatÄą % 4, ihraç fiyatÄą ise % 2 gerilemiĹ&#x;tir. Plastik mamullerde birim ithal fiyatlarÄą 2000 yÄąlÄąndan bu yana birim ihraç fiyatlarÄąnÄąn daima Ăźzerinde seyretmiĹ&#x;tir. 2006 yÄąlÄąnda eĹ&#x;itlenmiĹ&#x; ancak daha sonraki yÄąllarda fark ithal fiyatlarÄą lehine artmÄąĹ&#x;tÄąr.

1.4. PLASTÄ°K MAMUL İÇ PAZAR TĂœKETÄ°MÄ° : 2000 yÄąlÄąnda 2,7 milyon ton olan plastik mamuller iç pazar tĂźketimi 2011 yÄąlÄąnda 6,1 milyon ton kadar çĹkmÄąĹ&#x; ve 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda 3,25 milyon ton olarak gerçekleĹ&#x;miĹ&#x;tir. AynÄą trendle sĂźrmesi halinde iç pazar tĂźketiminin 2012 yÄąlÄą sonunda 6,5 milyon tona çĹkacaÄ&#x;Äą ve iç tĂźketimin % 7’sinin ithalatla karĹ&#x;ÄąlanacaÄ&#x;Äą tahmin edilmektedir. Ancak, 2012 yÄąlÄąnda iç pazarda satÄąlacaÄ&#x;Äą tahmin edilen 6.500 tonluk plastik mamulĂźn yaklaĹ&#x;Äąk 1.300 tonu, otomotiv, ambalaj, inĹ&#x;aat ve elektronik gibi ihracatçĹ sektĂśrler kanalÄą ile dolaylÄą olarak ihraç edilmektedir. Kalan 5.200 tonluk kÄąsÄąm ise doÄ&#x;rudan tĂźketici tarafÄąndan kullanÄąlacaktÄąr. TĂźrkiye’de doÄ&#x;rudan tĂźketici tarafÄąndan kullanÄąlan kiĹ&#x;i baĹ&#x;Äąna plastik mamul tĂźketimi 2007 yÄąlÄąnda 58 Kg iken 2008 ve 2009 yÄąllarÄąnda 51 ve 50 Kg’a gerilemiĹ&#x;tir. 2009 yÄąlÄąndan itibaren artan kiĹ&#x;i baĹ&#x;Äąna tĂźketimin 2012 yÄąlÄą sonunda 67 Kg’a çĹkacaÄ&#x;Äą tahmin edilmektedir. Bu dĂźzeydeki kiĹ&#x;i baĹ&#x;Äąna tĂźketim seviyesi, geliĹ&#x;miĹ&#x; batÄą toplumlarÄąnÄąn % 60’I dĂźzeyindedir. Bu durum, iç pazarÄąn doyum noktasÄąnÄąn çok altÄąnda olduÄ&#x;unu ve TĂźrkiye’de plastik tĂźketimine yĂśnelik potansiyel talebin çok bĂźyĂźk olduÄ&#x;unu gĂśstermektedir.

Toplam ve KiĹ&#x;i BaĹ&#x;Äąna Plastik Mamul TĂźketimi 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 TĂźketim (1000 Ton) .LĂźL %Dß×QD 7 NHWLP .J

2007

2008

2009

2010

2011

2012 / T

4.069

3.668

3.657

4.322

4.815

5.066

57,6

51,3

50,4

58,6

64,5

66,9

80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 0,0

Plastik Ăźretiminin yoÄ&#x;un olduÄ&#x;u ilk 10 ilin plastik tĂźketimi, TĂźrkiye toplam tĂźketiminin % 45’i dĂźzeyindedir. PLASFED kurucu derneklerinin bulunduÄ&#x;u beĹ&#x; ilin ( Ä°stanbul, Ankara, Ä°zmir, Bursa ve Kayseri ) toplam plastik tĂźketimi ise TĂźrkiye toplam tĂźketiminin % 35’ini oluĹ&#x;turmaktadÄąr.

78


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

1.5. PLASTİK MAMULLERDE GENEL ARZ VE TALEP DENGESİ VE 2012 BEKLENTİLERİ : 2012 yılının ilk 6 aylık verileri baz alınarak yapılan tahminler 2012 yılı sonunda plastik mamullerde ; Üretimin ton bazında % 9 değer bazında % 5 artacağını, ithalatın ton bazında % 1 artarken, değer bazında % 3 gerileyeceğini, ihracatın ton bazında % 13 değer bazında da % 11 artacağını, dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere yurtiçi tüketimin ton bazında % 7, değer bazında % 4 artacağını, dış ticaret fazlasının ton bazında % 22, değer bazında % 57 artacağını, Yerli üretimin ton bazında % 18’inin, değer bazında % 11’inin ihraç edileceğini, dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere toplam yurtiçi tüketimin ton bazında % 7’sinin, değer bazında % 8’inin ithalatla karşılanacağını, doğrudan tüketiciye giden miktarın % 7,3 artacağını ihracatın ithalatı karşılama oranının ise ton bazında % 270, değer bazında da % 147 olarak gerçekleşeceğini göstermektedir.

Plastik Mamullerde Genel Arz ve Talep Dengesi ve 2012 Yılı Beklentileri

1000 TON Üretim úWKDODW úKUDFDW Yurtiçi Tüketim 'ROD\O× úKUDFDWD *LGHQ 'RùUXGDQ 7 NHWLFL\H *LGHQ '×ü 7LFDUHW )D]ODV× úKUDFDW hUHWLP

úWKDODW <XUWLoL 7 NHWLP

úKUDFDW úWKDODW

2011 6.709 483 1.158 6.034 1.273 4.761 675 17 8 240

2012 T 7.336 487 1.313 6.510 1.400 5.110 826 18 7 270

0ú/<21 $%' $UW×ü 8,5 0,7 13,3 6,9 7,6 7,3 22,3

2011 28.459 2.646 3.485 27.620

839 12 10 132

2012 T 31.064 2.406 3.535 29.935

$UW×ü 5,3 -3,0 11,4 3,7

1.129 11 8 147

56,9

2. PLASTİK HAMMADDE :

Toplam plastik hammadde ithalatımız, bu yıl sonunda, tahminlerimize göre ton bazında yüzde 10, değer olarak ise yaklaşık yüzde 3 artmış olacak. Bu yıl ihracatın ithalatı karşılama oranının ilk kez çift haneli gerçekleşmesi bekleniyor. En fazla ithalat yaptığımız ilk üç ülke, S. Arabistan, Almanya ve Belçika toplam plastik hammadde ithalatımızdan yaklaşık yüzde 32 pay alırken Türkiye, 100’ün üzerinde ülkeden ithalat yaparak rekabet avantajını kullanıyor.

2.1. PLASTİK HAMMADDE ÜRETİMİ : 2012 yılının ilk 6 ayında, PETKİM tarafından toplam 335.000 ton PE, PP ve PVC, diğer üreticiler tarafından da 75.000 ton civarında PET ve 25.000 ton civarında PS imal edildiği ve 2012 yıl sonunda da üretimin 2011 yılı düzeyinde ve benzer kompozisyonda gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, 2012 yılının ilk 6 ayında toplam plastik hammadde üretimi içinde AYPE, YYPE, PVC, PP, PS ve PET’in yüzde payının 2011 yılındaki aynı düzeyi koruduğu bilinmektedir.

2.2. PLASTİK HAMMADDE İTHALATI : 2011 yılında 5,2 milyon ton olan plastik hammadde toplam ithalatı 2012 yılının ilk 6 ayında 2,87 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, aynı trendi sürdürmesi halinde yılsonunda 5,73 milyon tona çıkması beklenmektedir. Bu durumda, toplam plastik hammadde ithalatının 2011 yılına kıyasla

79


PLASFEDDERGÄ°

ENDĂœSTRÄ°DEN

miktar bazÄąnda % 10 artabileceÄ&#x;i tahmin edilmektedir.

2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda, toplam plastik hammadde ithalatÄąnÄąn miktar bazÄąnda % 29’unu PP, % 25’ini PE, % 15’ini PVC % 10’unu PS ve % 10’unu PA oluĹ&#x;turmuĹ&#x;tur. DiÄ&#x;er tĂźm plastik hammaddelerin miktar bazÄąnda toplam ithalattaki payÄą % 11 dĂźzeyindedir.

2011 yÄąlÄąnda 9,9 milyar dolar olan plastik hammadde ithalatÄą, 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda 5,13 milyar dolar olarak gerçekleĹ&#x;miĹ&#x; olup, aynÄą trendle sĂźrmesi halinde yÄąl sonunda 10,25 milyar Dolara çĹkmasÄą beklenmektedir. Bu durumda, toplam plastik hammadde ithalatÄąnÄąn 2012 yÄąlÄąnda 2011 yÄąlÄąna kÄąyasla deÄ&#x;er bazÄąnda % 3 artmasÄą beklenmektedir.

2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda toplam plastik hammadde ithalatÄąnÄąn deÄ&#x;er bazÄąnda % 28’ini PP, % 23’ßnĂź PE, % 13’ßnĂź poliasetaller, % 11’ini PS ve % 9’unu PVC oluĹ&#x;turmuĹ&#x;tur. DiÄ&#x;er tĂźm plastik hammaddelerin deÄ&#x;er bazÄąnda toplam ithalattaki payÄą % 16 dĂźzeyindedir.

TĂźrkiye, 2011 ve 2012 yÄąlÄąnÄąn 6 ayÄąnda 100’ßn Ăźzerinde Ăźlkeden plastik hammadde ithal etmiĹ&#x; olup, toplam ithalatÄąn 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda miktar bazÄąnda yaklaĹ&#x;Äąk % 62’si, deÄ&#x;er bazÄąnda da % 64’ß 10 Ăźlkeden yapÄąlmÄąĹ&#x;tÄąr. 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda, 2011 yÄąlÄąnda olduÄ&#x;u gibi, toplam plastik hammadde ithalatÄąnda ilk ßç sÄąrayÄą S. Arabistan, Almanya ve Belçika almÄąĹ&#x;tÄąr. Bu ßç Ăźlkenin toplam plastik hammadde ithalatÄąmÄązdan toplam % 32 pay almaktadÄąr.

Plastik Hammadde Ä°thalatÄą YapÄąlan BaĹ&#x;lÄąca 10 Ăœlke

$\

h/.(/(5

h/.(/(5

7RQ

0LO\RQ $%'

7RQ

0LO\RQ $%'

Suudi Arabistan

845

1.398

Suudi Arabistan

512

796

Almanya

387

1.041

Almanya

180

463

Belçika

350

728

Belçika

179

360

Hollanda

217

492

Hollanda

130

269

GĂźney Kore

214

490

GĂźney Kore

165

260

ĂşVSDQ\D

241

474

ĂşVSDQ\D

112

250

ĂşWDO\D

199

464

ĂşWDO\D

107

240

ĂşUDQ

270

450

ĂşUDQ

120

226

Fransa

221

417

Fransa

126

222

A.B.D.

235

380

A.B.D.

140

204

Ăş/. h/.( 723/$0,

6.335

Ăş/. h/.( 723/$0,

'úø(5 h/.(/(5

'úø(5 h/.(/(5

*(1(/ 723/$0

*(1(/ 723/$0

2.3. PLASTÄ°K HAMMADDE Ä°HRACATI: Miktar bazÄąnda deÄ&#x;erlendirmeye gĂśre, 2011 yÄąlÄąnda 492.000 ton olan plastik hammadde ihracatÄą 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda 297.000 ton olarak gerçekleĹ&#x;miĹ&#x; olup, aynÄą trendle sĂźrmesi halinde yÄąl sonunda 595.000 tona çĹkmasÄą ve 2011 yÄąlÄąna kÄąyasla % 21 artmasÄą beklenmektedir.

DeÄ&#x;er bazÄąnda deÄ&#x;erlendirmeye gĂśre ise; 2011 yÄąlÄąnda 894 milyon Dolar olan plastik hammadde ihracatÄąnÄąn 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda 504 milyon olarak gerçekleĹ&#x;tiÄ&#x;i ve aynÄą trendle sĂźrmesi halinde de yÄąl sonunda 1 milyar DolarÄą geçeceÄ&#x;i ve 2011 yÄąlÄąna kÄąyasla % 13 artacaÄ&#x;Äą tahmin edilmektedir.

Son iki yÄąldÄąr 100’ßn Ăźzerinde Ăźlkeye plastik hammadde ihracatÄą yapÄąlmÄąĹ&#x; ancak ilk 10 Ăźlke toplam ihracattan 2011 yÄąlÄąnda miktar bazÄąnda % 52, deÄ&#x;er bazÄąnda da % 45 pay almÄąĹ&#x;tÄąr. 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda ise ilk 10 Ăźlkenin payÄą miktar ve deÄ&#x;er bazÄąnda % 58’e çĹkmÄąĹ&#x;tÄąr. 2012 yÄąlÄąnÄąn ilk 6 ayÄąnda Almanya, Ä°talya ve Rusya Federasyonu plastik hammadde ihracatÄąmÄązda ilk ßç sÄąrada yer almÄąĹ&#x;tÄąr.

80



PLASFEDDERGİ

ENDÜSTRİDEN

2011 Yılında ve 2012 ( 6 Ay ) Döneminde Plastik Hammadde İhracatı Yaptığımız İlk 10 Ülke

$\

h/.(/(5

7RQ

0LO\RQ $%'

h/.(/(5

7RQ

0LO\RQ $%'

Almanya

34

88

Almanya

20

50

Rusya Fed.

28

72

úWDO\D

24

41

úWDO\D

36

65

5XV\D )HGHUDV\RQX

13

34

<XQDQLVWDQ

34

45

úUDQ

16

34

0×V×U

33

42

<XQDQLVWDQ

25

31

8NUD\QD

17

40

0×V×U

24

29

%XOJDULVWDQ

26

39

%XOJDULVWDQ

19

23

$]HUEH\FDQ

22

38

$]HUEH\FDQ

11

19

úUDQ

12

32

5RPDQ\D

10

17

Belçika

18

28

ú/. h/.( 723/$0,

489

'úø(5 h/.(/(5

232

*(1(/ 723/$0

492

894

úVUDLO

10

15

ú/. h/.( 723/$0,

293

'úø(5 h/.(/(5

*(1(/ 723/$0

2012 yılının ilk 6 ayında plastik hammadde ortalama birim ithal fiyatı 1788 $ / Ton olarak gerçekleşmiş olup, 2011 yılı ortalamasına göre % 6 gerilediği görülmektedir.

2012 yılının ilk 6 ayında plastik hammadde ortalama birim ihraç fiyatı 1696 $ / Ton olarak gerçekleşmiş olup, 2011 yılı ortalamasına göre % 7 gerilediği izlenmektedir.

2.4. PLASTİK HAMMADDE GENEL ARZ VE TALEP DENGESİ VE 2012 BEKLENTİLERİ : 2012 yılının ilk 6 ayında, yerli olarak üretilen plastik hammaddenin % 68’i ihraç edilirken, yurtiçi plastik hammadde tüketiminin % 95’i ithalatla karşılanmıştır. İhracatın artması neticesinde ihracatın ithalatı karşılama oranı % 10’a çıkmıştır.

2012 yılının ilk 6 aylık verileri baz alınarak yapılan tahminler, 2012 yılı sonunda plastik hammaddede üretimin aynı düzeyde kalarak 870.000 ton olarak gerçekleşeceğini, ithalatın % 10 artacağını, ihracatın % 21 artacağını, yurtiçi tüketimin % 7 artacağını, dış ticaret açığının % 9 artacağını, yerli üretimin % 68’inin ihraç edileceğini, yurtiçi tüketimin % 95’inin ithalatla karşılanacağını, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise % 10’a çıkacağını göstermektedir.

2011 Yılında ve 2012 ( 6 Ay ) Döneminde Plastik Hammadde İhracatı Yaptığımız İlk 10 Ülke

2011

2012 (6 Ay)

2012 (T)

$UW×ü 7DKPLQL

Üretim

870

435

870

0

úWKDODW

5.218

2.866

5.732

10

492

297

595

21

5.596

3.004

6.008

7

-4.726

-2.569

-5.138

9

úKUDFDW hUHWLP

57

68

68

úWKDODW <XUWLoL 7 NHWLP

93

95

95

9

10

10

úKUDFDW Yurtiçi Tüketim '×ü 7LFDUHW $o×ù× )D]ODV×

úKUDFDW úWKDODW

82


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

3. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ : Plastik sektörünü yüzde 80 oranında dışarıya bağımlı kılan plastik işleme makinelerinde ucuz makine üreticisi ülkeler yerli makine sanayicisini tehdit ediyor. PLASFED araştırmasına göre 2012 yılında tahmini olarak plastik işleme makineleri üretimi, önceki yıla oranla yüzde 7, ithalatı yüzde 9 azalacak. Ayrıca bu yıl plastik işleme makinelerinde yurtiçi satışlarında yüzde 10 gerileme beklentisine karşılık ihracatın ise yüzde 5 artması öngörülüyor.

3.1. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ ÜRETİMİ : 2003 yılında 53 milyon Dolar olan plastik işleme makineleri üretimi, 2008 yılında 243 milyon Dolara çıkmış ancak 2009 ve 2010 yıllarında küresel krizin olumsuz etkileri nedeniyle geriledikten sonra 2011 yılında tekrar 296 milyon dolara yükselmiştir. 2012 yılının sonunda üretimin 274 milyon Dolara inerek, 2011 yılına kıyasla değer bazında % 7,4 gerilemesi beklenmektedir.

Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri Üretimi 350 296

300

274 243

Milyon ABD $

250 200 164

150 100 50 0

180

179

167

141

137

83 53

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

2012 yılının ilk 6 aylık gerçekleşmeleri, yıl sonunda 2011’e kıyasla enjeksiyon makinelerinde üretimin % 6,8, ekstrüzyon makinelerinde ise % 633 artacağını, aksam ve parçalar üretiminin ise % 54 azalacağını göstermektedir.

Plastik İşleme Makineleri Üretimi (Milyon $)

GTİP NO

2011

2012 / 6

2012 / T

% Artış (T)

2012/2011

847710

Enjeksiyon Mak.

19,1

10,2

20,4

6,8

847720

Ekstrüzyon Mak.

5,6

20,5

41,0

633,2

847730

Püskürtme Mak.

67,9

2,5

5,1

-92,5

847740

Dış lastiğin dökümüne mahsus mak

29,0

10,6

21,2

-26,8

847751

Sırt kaplama ve şekil verme mak

17,8

0,8

1,6

-91,0

847759

Presler

14,4

9,9

19,7

36,8

847780

Kesme, yarma, biçim verme mak.

20,0

54,6

109,2

446,7

847790

Aksam ve Parçalar

122,3

27,9

55,8

-54,3

TOPLAM

296,1

137,0

274,0

-7,4

83


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

2012 yılının ilk 6 ayında plastik işleme makineleri toplam üretimi içinde, değer bazında enjeksiyon makineleri % 7, ekstrüzyon makineleri % 15, kesme- yarma ve biçim verme makineleri % 40, aksam ve parçalar üretimi de % 20 pay almıştır.

3.2. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İTHALATI : 2003 yılında 257 Milyon ABD $ olan plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları ithalatı sürekli olarak artmış ve 2008 yılında 507 milyon dolara çıkmıştır. Ancak 2009 yılında küresel krizin olumsuz etkisi ile 312 Milyon dolara indikten sonra 2011 yılında 692 milyon dolara çıktığı görülmektedir. 2011 yılında plastik işleme makineleri ithalatı en üst düzeye erişmiştir.

Plastik İşleme Makineleri İthalatı 800 692

700

627

Milyon ABD $

600 500 408

400 300

459

421

486

507 452 314

312 257

200 100 0

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

2012 yılının ilk 6 aylık göstergeleri, yıl sonunda ithalatın 2011 yılına kıyasla tüm makinelerde ve aksam ve parçalarda önemli ölçüde gerileyeceğini göstermektedir. Toplam plastik işleme makinelerinde ithalatın 2011 yılına kıyasla % 9,3 oranında gerilemesi beklenmektedir.

Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları İthalatı (Milyon $)

GTİP NO

2011

2012/6

2012/T

% Artış (T)

2012/2011

847710

Enjeksiyon Mak.

203,3

89,3

178,6

-12,2

847720

Ekstrüzyon Mak.

138,7

66,1

132,2

-4,7

847730

Püskürtme Mak.

20,4

5,1

10,3

-49,7

847740

Dış lastiğin dökümüne mahsus mak

27,2

10,7

21,5

-21,0

847751

Sırt kaplama ve şekil verme mak

31,9

15,6

31,2

-2,4

847759

Presler

34,4

11,4

22,8

-33,6

847780

Kesme, yarma, biçim verme mak.

192,3

94,7

189,4

-1,5

847790

Aksam ve Parçalar

43,3

20,6

41,2

-4,8

TOPLAM

691,6

313,6

627,2

-9,3

Kaynak: TUİK

2012 yılının ilk 6 ayında toplam ithalatın % 30’unu kesme, yarma, biçim verme makainleri % 28’ini enjeksiyon % 21’ini de ekstrüzyon makineleri oluşturmuştur.

2012 yılının ilk 6 ayında 10 ülke toplam ithalattan değer bazında % 91, adet bazında da % 92 pay almıştır. Çin, Almanya ve İtalya, plastik işleme makineleri ithal ettiğimiz ilk 3 ülkeyi oluşturmaktadır. 2011 yılında toplam ithalatta ikinci sırada bulunan Çin, 2012 yılının ilk 6 ayında en çok plastik işleme makineleri ithal ettiğimiz ülke konumuna ulaşmıştır.

84


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları İthalatı (Milyon $) 2011 ÜLKELER

2012 / 6

Milyon $

Adet

ÜLKELER

Milyon $

Adet

Almanya

210

1.068

Çin

86

1.575

Çin

130

5.459

Almanya

68

405 286

İtalya

104

2.422

Avusturya

44

143

İtalya

41

Japonya

22

Tayvan

35

21

383

Tayvan

19

174

Fransa

27

88

Avusturya

19

89

İsviçre

24

70

A.B.D.

14

45

Hollanda

21

104

Hollanda

5

7

Japonya

16

32

Hindistan

5

21

Kanada

15

32

10 ÜLKE

624

9.801

Güney Kore

DİĞER

67

771

TOPLAM

692

10.572

10 ÜLKE

5

113

286

2.736

DİĞER

28

237

TOPLAM

314

2.973

Kaynak: TUİK

3.3. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İHRACATI : 2003 yılında 21,6 milyon dolar olan plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları ihracatı, 2008 yılında 94,6 milyon dolara çıktıktan sonra küresel krizin olumsuz etkisi nedeniyle 2009 ve 2010 yıllarında gerilemiştir. 2011 yılında 102,6 milyon dolara çıkan ihracatın, 2012 sonunda 2011 yılına kıyasla % 4,7 artarak 107,4 milyon dolara çıkacağı tahmin edilmektedir.

Plastik İşleme Makineleri İhracatı 120,0 107,4

102,6

100,0

Milyon $

94,6

80,0 65,5

60,0

0

72,3

64,9

56,9

40,0 20,0

71,6

53,7

32,9 21,6

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

Plastik İşleme Makineleri ve Aksam - Parçaları İhracatı (Milyon $)

GTİP NO

2011

847710

Enjeksiyon Mak.

847720 847730

2012 / 6

2012 / T

% Artış (T)

2012/2011

9,6

5,1

10,2

6,8

Ekstrüzyon Mak.

2,8

10,2

20,5

633,2

Püskürtme Mak.

27,1

1,0

2,0

-92,5

847740

Dış lastiğin dökümüne mahsus mak

11,6

4,2

8,5

-26,8

847751

Sırt kaplama ve şekil verme mak

7,1

0,3

0,6

-91,0

847759

Presler

5,7

1,4

2,9

-49,8

847780

Kesme, yarma, biçim verme mak.

8,0

24,3

48,7

507,2

847790

Aksam ve Parçalar

30,6

7,0

14,0

-54,3

TOPLAM

102,6

53,7

107,4

4,7

85


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

2012 yılının ilk 6 ayında toplam plastik işleme makineleri ihracatının % 44’ünü kesme, yarma ve biçim verme makineleri, % 13’ünü aksam ve parçalar, % 19’unu ekstrüzyon, % 10’unu da enjeksiyon makineleri oluşturmuştur. 2012 yılının ilk 6 ayında 10 ülkeye yapılan plastik işleme makineleri ihracatı toplam ihracatın dolar bazında % 55’ini, adet bazında da % 45’ini oluşturmuştur. Plastik işleme makineleri ihracatımızda ilk 3 sırayı Rusya, İran ve Bulgaristan almıştır.

Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları İhracatında İlk 10 Ülke 2011 ÜLKELER

2012 / 6

Milyon $

Adet

ÜLKELER

Milyon $

Adet

İran

17,2

507

Rusya Federasyonu

6,1

148

Rusya Federasyonu

14,5

271

İran

4,8

162

Azerbeycan

5,2

141

Bulgaristan

3,8

71

Bulgaristan

4,8

146

Azerbeycan

3,0

48

Romanya

4,2

59

Güney Afrika

2,5

15

Almanya

3,8

52

Almanya

2,5

16

Güney Afrika

3,4

14

Irak

2,1

102

Kazakistan

3,1

155

Kazakistan

1,9

146

Özbekistan

2,4

75

Fas

1,5

9

Irak

2,2

149

Libya

1,5

25

10 ÜLKE

60,8

1.569

10 ÜLKE

29,8

742

DİĞER

41,7

1.444

DİĞER

23,9

900

TOPLAM

102,6

3.013

TOPLAM

53,7

1.642

3.4. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ BİRİM DIŞ TİCARET FİYATLARI : Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ithal fiyatı 2011 yılında 13,25 dolar / kg iken, fiyat 2012 yılının ilk 6 ayında 12,06 dolar / kg’a gerilemiştir. Bu dönemde ortalama ithal fiyatlarında % 9 gerileme yaşanmıştır.

Plastik İşleme Makineleri Birim İthal Fiyatları ( $ / Kg ) GTİP NO

2011

% Artış (T)

2012 / 6

2012/2011 -14,0

847710

Enjeksiyon Mak.

6,97

5,99

847720

Ekstrüzyon Mak.

22,15

21,07

-4,9

847730

Püskürtme Mak.

27,79

18,45

-33,6

847740

Dış lastiğin dökümüne mahsus mak

18,48

12,70

-31,3

847751

Sırt kaplama ve şekil verme mak

13,79

9,13

-33,8

847759

Presler

23,64

15,83

-33,0

847780

Kesme, yarma, biçim verme mak.

20,13

23,82

18,4

847790

Aksam ve Parçalar

35,72

47,76

33,7

TOPLAM

13,25

12,06

-9,0

Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ihraç fiyatı 2011 yılında 11,2 dolar / kg iken 2012 yılının ilk 6 ayında % 9,4 artarak 12,24 dolar / kg’a çıktığı görülmektedir. 2012 yılında enjeksiyon, presler, kesme, yarma ve biçim verme makineleri dışındaki tüm kalemlerde birim ihraç fiyatının önemli ölçüde arttığı izlenmektedir. Plastik işleme makineleri birim ithal fiyatları, 2003 yılından buyana birim ihraç fiyatlarının daima üstünde seyretmiştir. Bu durum, Türkiye’nin geçmiş yıllarda katma değeri daha yüksek makineler ithal ettiğini ve buna karşılı katma değeri düşük makineleri üreterek ihracat yaptığını göstermektedir.

3.5 PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ DIŞ TİCARET AÇIĞI : Türkiye, plastik işleme makineleri dış ticaretinde daima dış ticaret açığı vermektedir. 2011 yılında dış ticaret açığı 589 milyon dolarla en üst düzeye çıkmıştır. 2012 yılında dış ticaret açığının % 12 azalarak 520 milyon dolara inmesi beklenmektedir. 2012 yılında, Sırt kaplama makineleri ile aksam ve parçalar dışındaki tüm kalemlerde, dış ticaret açığının önemli ölçüde gerilemesi beklenmektedir. Plastik işleme makineleri toplam dış ticaret açığından, enjeksiyon makineleri % 33, kesme, yarma ve biçim verme makineleri % 27, ekstrüzyon makineleri ise % 21 pay almaktadır.

86


ENDÜSTRİDEN

PLASFEDDERGİ

3.6 PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İÇ PAZAR SATIŞLARI (PLASTİK SEKTÖRÜNÜN MAKİNE ve TEÇHİZAT YATIRIMI) : Plastik sektörü, işleme kapasitesindeki artışa paralel olarak her yıl artan ölçüde makine ve teçhizat yatırımı yapmaktadır. Sektörün 2003 yılında 288 milyon dolar olan makine teçhizat yatırımı 2011 yılında 885 milyon dolarla en üst düzeyine çıkmıştır. Toplam makine teçhizat yatırımının 2012 yılında % 10,3 azalarak 794 milyon dolara gerilemesi beklenmektedir.

Plastik İşleme Makineleri İç Pazar Satışları 900 800

Milyon ABD $

700 600 500 400 300 200 100 0

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

2012 yılında ekstrüzyon makineleri dışında tüm makinelerde iç satışların önemli ölçüde gerilemesi beklenmektedir.

Plastik İşleme Makineleri İç Pazar Satışları (Milyon $) GTİP NO

2011

% Artış (T)

2012 / 6

2012/2011 -11,3

847710

Enjeksiyon Mak.

212,9

188,8

847720

Ekstrüzyon Mak.

141,5

152,7

7,9

847730

Püskürtme Mak.

61,1

13,3

-78,2

847740

Dış lastiğin dökümüne mahsus mak

44,6

34,2

-23,3

847751

Sırt kaplama ve şekil verme mak

42,6

32,1

-24,6

847759

Presler

43,1

39,6

-7,9

847780

Kesme, yarma, biçim verme mak.

204,2

249,9

22,4

847790

Aksam ve Parçalar

135,1

83,1

-38,5

TOPLAM

885,2

793,8

-10,3

Plastik sektörü, 2003 – 2012 yılları arasında toplam 5,7 milyar dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yapmış olup bunun, % 25’i enjeksiyon, % 19’u ekstrüzyon, % 28’i kesme yarma ve biçim verme makinelerinden oluşmuştur. Plastik sektörünün 2012 yılının ilk yarısında gerçekleştirdiği makine yatırımının % 24’ünü enjeksiyon, % 19’unu ektrüzyon, % 31’ini kesme, yarma ve biçim verme makineleri % 10’unu da aksam ve parçalar oluşturmuştur.

3.7. 2012 YILINDA PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ ARZ – TALEP DENGESİ TAHMİNİ : Plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları sektöründe 2012 yılında 274 milyon dolar üretim, 627 milyon dolar ithalat, 107 milyon dolar ihracat ve 794 milyon dolar da iç pazar satışları ( plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımı ) beklenmektedir.

Plastik İşleme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) 2011

2012 / 6

2012 / T

% Artış (T)

2012/2011

Üretim

296

137

274

-7,4

İthalat

692

314

627

-9,3

İhracat

103

54

107

4,7

İç Satış

885

397

794

-10,3

İhracat / Üretim (%)

35

39

39

İthalat / İç Satış (%)

78

79

79

İhracat / İthalat (%)

15

17

17

2012 yılında, plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları sektöründe, iç satışların ( sektörün makine teçhizat yatırımının ) % 79’unun ithalatla karşılanacağı, toplam üretimin % 39’unun ihraç edileceği, ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 17 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 87


PLASFEDDERGİ

ENDÜSTRİDEN

4. SONUÇ : Ülkemiz, Avrasya bölgesindeki hem en büyük plastik işleme kapasitesine sahiptir hem de en fazla plastik ürün ihracatını gerçekleştirmektedir. En önemli pazarımız olan AB ülkelerinde yaşanan kriz ve daralma ve ülkemizde “ yumuşak iniş” için alınan ekonomiyi soğutucu önlemlere rağmen sektörümüz ilk altı ayda hem büyümüş hem de ihracatını arttırmayı başarmıştır. Türkiye plastik sektörü, bölgesinde parlayan bir yıldız olmaya devam etmektedir. Ambalaj, yapı malzemeleri, beyaz eşya, otomotiv ve tarımda kullanılan plastik ürünlerin üretiminde ciddi bir teknoloji birikimimiz bulunmaktadır. Öyle ki, çevre ülkelerde yeni yatırımlar yapılırken Türkiye’den teknik insan gücü transfer edilmektedir. Ancak, son yıllarda hammadde fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar ve aşırı değerli Türk Lirası nedeniyle firmalarımızın karlılığı ve sermaye gücü olumsuz etkilenmiştir. İhraç ettiğimiz ürünlerin fiyatları ile ithal ettiklerimizin arasındaki makas yıllardır kapanamamaktadır.

Ortadoğu’da plastik işlemeye yönelik yapılan yatırımlara verilen teşvikler gelecek için risk oluşturmaktadır. Firmalarımızın ürettikleri ürünlerdeki katma değeri ve karlılığı arttırmaya yönelik Ar-Ge çalışmalarına daha fazla eğilmeleri ve elektronik, iletişim, savunma sanayi ve sağlık gibi ileri teknoloji ile çalışan sektörlere yönelik ürün geliştirmeye önem vermeleri faydalı olacaktır. Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebin % 70 – 80’ini ithalatla karşılayan, bu mamullerde net ithalatçı konumunda bulunan ve 2012 yılında birim ihraç fiyatlarının ithal fiyatlarını geçmiş olmasına rağmen, çok düşük ihraç fiyatları ile yeterli katma değer sağlayamayan bir ülke konumundadır. Plastik sektörü hızla büyürken plastik işleme makineleri üretimi bu hıza paralel olarak gelişmemekte ve sektör başta Çin olmak üzere ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında hızla erimektedir. Plastik işleme makineleri sektörüne yönelik bir devlet stra-

tejisinin bulunmaması, yerli üreticinin yeterince korunmaması ve plastik mamul üreticilerinin rekabet üstünlüğü sağlamak için ucuz ve ikinci el makine ithalatını tercih etmeleri, Türkiye’de plastik işleme makineleri sektörünün hızla küçülmesine neden olmaktadır. Sektör için yeni bir vizyonun ve yol haritasının belirlenmesi ve bunun bir devlet politikası olarak kabul ettirilmesi, plastik işleme makineleri üreticilerinin bağlı oldukları sivil toplum örgütlerinin görevidir. Plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları sektörü için benimsenebilecek stratejik hedefler özet olarak şu şekilde olabilir ; Türkiye, ucuz ve yetişmiş insan gücü ile makine üretimindeki deneyim avantajını kullanarak global makine üreticilerini Türkiye’de yatırım yapmak için gerekli teşvik altyapısını kurabilir ve global oyuncuların Türkiye’de yapacağı plastik işleme makine yatırımlarına özel teşvikler sağlanabilir. Bu şekilde uygulanacak bir teşvik altyapısı ile en azından plastik işleme makinelerinin bazı modelleri için Türkiye üretim ve ihracat üssü haline getirilebilir. Bunun başarılması halinde diğer model makinelerinin de Türkiye’de üretilip, batının makine ihtiyacı Türkiye’den sağlanabilir. Bunun gerçekleşmesi için ana makine ve bu makinelere yönelik parça üreten firmalar arasında “Rekabet Öncesi İşbirliği“nin sağlanması gerekmektedir. Küresel rekabetin sürdürülebilirliği için makine ve aksam ve parçalar üreticisi ilişkilerinin karşılıklı güvene dayanan, ortak tasarımı içeren uzun vadeli bir “İş Ortaklığı” olarak ele alınması gerekmektedir. Aksi takdirde, global oyuncuların Türkiye’de yatırım yaptıktan sonra aksam ve parça ihtiyaçlarını yurt dışından karşılayıp katma değeri yurt dışına transferleri mümkün olabilir. Türkiye’nin makine üretiminde global oyuncu olması, bu sektöre yönelik aksam ve parçaların da hızla üretilip daha büyük katma değerle ihraç edilmesine olanak verecektir. Bugün katma değer sağlayan makinelerin üretimi çok büyük Ar–Ge harcamaları gerektirmektedir. Tümü KOBİ düzeyinde bulunan yerli makine üreticilerinin bu ölçeklerde Ar-Ge harcamaları yaparak batının makineleri düzeyinde teknolojik düzeye erişmeleri mevcut finansal güçlerinin yetersizliği nedeni ile zordur. Bu nedenle Türkiye’de ana makine üretimi yerine bu makinelerin aksam ve parçalarının istenilen kalite düzeyinde üretilerek sektörümüzün küresel oyuncuların parça tedarik sistemine girmeleri ve Türkiye’nin plastik işleme makineleri aksam ve parçalarında üretim ve ihracat üssü haline getirilmesi izlenebilecek ikinci stratejiyi oluşturabilir. 84. fasıl itibariyle 2001 yılında 1.7 milyar dolar olarak gerçekleşen makine ihracatımız, 10 yıl içerisinde yıllık ortalama % 22 artışla 11.4 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır. Al-

88

manya 1991 yılında 80 milyar dolar olan makine ihracatını 2010 yılında 221 milyar dolara, Çin ise 1992 yılında 3.2 milyar dolar olan makine ihracatını 2010 yılında 309 milyar dolara çıkarmıştır. Türkiye Makine Sektörü, 2023’te 500 milyar dolar olarak hedeflenen ülkemiz toplam ihracatı içerisinde 100 milyar dolar makine ihracatı gerçekleştirerek dünyada ilk 5 makine ihracatçısı ülke arasına girmeyi ve Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payını gelişmiş ülkeler seviyesine, yani % 20’ye çıkarmayı hedeflemektedir. Ülkelerin toplam ihracatı içinde makine ihracatlarına bakıldığında Çin’de bu rakam % 20, Almanya’da % 18, ABD’ de % 14, Japonya’da % 19, ülkemizde ise % 9’dur. Dünya Makine ve Aksamları ihracatında 20012010 yılları arasındaki artış oranları incelendiğinde, en çok ihracat yapan 30 ülke arasında, 10 yıllık artış oranı incelendiğinde Türkiye % 22’lik artış oranı ile 4. sırada yer almaktadır. Bu büyüme oranlarında % 29’la Çin birinci olurken bu ülkeyi Çek Cumhuriyeti, Polonya ve ülkemiz takip etmiştir. Buna rağmen 2010 yılı dünya makine ihracatı 1.766 milyar dolar olarak gerçekleşirken aynı yıl ülkemiz ihracatı 9.42 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve dünya makine ihracatından aldığımız pay ise % 0,53 gibi oldukça küçük bir payda kalmıştır. Üyesi olduğumuz EUROMAP (Avrupa Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri Üreticileri Birliği) 2011 yılı verilerine göre Avrupa’da plastik ve kauçuk işleme makinaları sektöründe faaliyet gösteren 992 firma, 9.779 milyar Euro üretim yapmış, bu üretimin de 7.032 milyarını ihraç etmiştir. Bu üretimde % 50,2’lik

bir oranla en çok payı Almanya alırken, onu % 23’lük pay ile İtalya takip etmiş, ülkemiz ise üretim pastasından ancak % 1,3 oranında pay almıştır. İhracatta da Almanya % 47,1’lik payı ile birinci sıraya otururken %19,2’lik payı ile İtalya ikinciliğe oturmuş, ülkemiz plastik işleme makineleri sektörü ise ihracat pastasından % 0,7’lik bir pay alabilmiştir. Dünyanın önemli üreticilerinden ve ihracatçılarından Çin ise bu dönemde Plastik İşleme Makineleri ihracatının % 28,4’ünü Almanya’ya, % 27,9’ unu Japonya’ya, %12’sini Tayvan’a yapmıştır. EUROMAP üyeleri içinde ise % 67,8 ile Almanya, %12,5 ile İtalya ve % 10,5 ile Fransa başı çekmiştir.


ENDÜSTRİDEN

Bu değerler de gösteriyor ki Çin sadece ülkemiz plastik işleme makinaları sektörünün başını ağrıtmıyor, tüm dünyanın başını ağrıtıyor. Geleceğe dair projeksiyonlarımızı oluştururken bu realiteyi göz ardı etmemeliyiz. Çin’e karşı topyekûn fiyat ve adetsel rekabet yerine katma değeri düşük ve rekabet şansımızın olmadığı aksam ve parçalarda Çin faktörünü yanımıza almalı ve esnek üretim anlayışımız ile birleştirerek güce tahvil etmeyi denemeliyiz. Ülkemiz plastik işleme makinaları sektörü çevre ve komşu ülkelere kıyasla teknolojik üstünlüğü ve yerleşik sanayi kültürü ile 2023 hedeflerine ulaşılmasına ve dünya makine ticaretinden aldığımız payın yukarılara taşınmasına katkı koymalıdır. Yeni Teşvik Yasası ile makine sektörü İstanbul ili hariç olmak üzere tüm illerde ve teşvik bölgelerinde desteklenen sektörlerden biri olarak göze çarpmaktadır. Bu ayrıcalığın sebebi şüphesiz 2023 hedeflerinde makine sektörünün hedefin % 20’sini sırtlayacak lokomotif sektörlerden biri olarak ön plana çıkmasıdır. Yatırım planlaması içinde olan sektör mensuplarımız, promosyon dönemi olarak tanımlanan dönem geçmeden ve özelikle OSB’ler içinde yatırımlarını yaparak ekstra indirimlerden istifade etsinler. Yeni teşvik yasasını fırsat bilerek Batı Avrupa ( Almanya-Avusturya-İtalya ) ve Uzakdoğu (Çin-Tayvan) orjinli meslektaşları ile ülkemizde ortaklaşa yatırımlar yapmak ülkemiz plastik işleme makinaları sektörü için yeni ufuklar açacaktır. Bizim öne çıkan özelliklerimiz esneklik ve girişimcilik ile bizim eksikliklerimiz, onların fazları olan inovatif üretim ve güçlü sermeye özelliklerini bir araya getirerek, ülkemizi Uzakdoğu için Avrupa’ya açılan bir pencere, Avrupa için ise Uzakdoğu ile rekabet edecek kalite ve fiyat avantajlarını sunabilecek bir üs yapabiliriz. Ülkemizde bilinirliği yüksek ve kalitesi tüm dünyaca kabul edilmiş yabancı makine üreticilerine yeni teşvik yasasının sağladığı imkânlar, ilgili üreticilerimiz tarafından anlatılmalı ve davet çıkarılmalıdır. PAGDER olarak 2009 yılının son çeyreğinden itibaren Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne ülkemize giren ikinci el plastik işleme makinaları ile ilgili görüş vermekteyiz. Bu görüşleri oluştururken ülkemiz plastik sektörünün bir bütün olarak düşünüp bütünün tamamının çıkarlarını gözetmeye ve adil olmaya çalıştık. Küçük de olsa Plastik İşleme Makine üreticileri için yeni fırsatlar yaratmaya çalıştık. Bu dönem içinde kayıtlarımıza giren ikinci el ithalat talepleri 314 adet enjeksiyon, 28 adet ekstrüzyon, 31 adet şişirme, 154 adet diğer olup bu makinaların 355 adetinin ithaline uygunluk, 169 adetinin ithaline ise olumsuz görüş verdik.

PLASFEDDERGİ

dir. Ancak bu yatırımların hammaddede olduğu gibi %80 oranında ithalat ile karşılanmış olması fazlası ile üzücüdür. Sektörün ithalat hacmine bakıldığında, yüzde 60’ının Avrupa, ABD ve Japonya gibi ileri teknoloji ile üretim yapan ülkelerden gerçekleştiğini görmekteyiz. Yüzde 40’lık payı ise maliyet avantajı olan Çin, Tayvan, Kore gibi ülkeler oluşturmaktadır.

2011 yılında ülkemize sadece 2696 adet sıfır enjeksiyon, 607 adet ekstüzyon ve 96 adet de şişirme makinesi ithal edildiği düşünülürse esasen tehdidin ikinci el makineler değil sıfır makineler olduğu gerçeği malumun ilanı olarak ortaya çıkmaktadır. Plastik sektörü 2011 yılında 886 milyon dolarlık yatırım yapmış, bu yatırımın ise 194 milyon dolarlık kısmını yerli üreticiden geri kalan 692 milyon dolarlık kısmını ithalat ile karşılamıştır. Sektör kapasite olarak, 2003 yılında ülkemizde yapılan yatırımın % 16’sını karşılarken 2011 yılında % 33 oranında karşılar duruma gelmiş olmasına rağmen yeter seviyeden uzaktır. İkinci el makineler konusunda üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışan derneğimiz, özellikle uzak doğudan gelen makineler konusunda da İthalat Genel Müdürlüğü Korunma Dairesi nezdinde sektör mensuplarına yardımcı olmakta, bilgilendirme ve koordinasyon noktasında kadrolarını sektör mensuplarının hizmetine vermektedir. Yakın dönemde konuyla ilgili yapılan bilgilendirme toplantılarının yanı sıra sektör mensuplarımızın yaptığı “gözetim uygulama” müracaatlarına refakat edilmiştir.

2023 yılındaki 500 milyar dolar hedefine ulaşmak için plastik sektörünün de kendi adına düşeni yapması yani her yıl üst üste % 25 oranında ihracat büyümesini sağlaması gerekmektedir. Bu agresif büyümeyi sağlamak için, sektörün her geçen gün büyüyen, işleme kapasitesi olarak Avrupa’da üçüncülüğe yerleşen Türkiye Plastik sektörünün güvenini kazanması şarttır. Bu güçlü rüzgarı arkasına almayı başarabilen plastik işleme makine üreticileri ihraç pazarlarında da kendisini kabul ettirmekte zorlanmayacaktır. Ülkemizdeki ekonomik büyümenin lokomotiflerinden biri olan plastik sanayinin 2003 -2012 döneminde 5.7 Milyar ABD Doları makine ve ekipman yatırımı yaptığı öngörülmekte89

2011 yılında rekor büyüme kaydeden pazarın 2012’de yüzde 10 küçülmesi beklenmektedir. Gerek iç pazarda uygulanan büyümeyi soğutucu önlemler gerekse Avrupa’da giderek şiddetlenen ekonomik kriz yatırım kararlarını askıya aldırmıştır. Son 20 yıla kadar ihtiyacı karşılayabilen Türk plastik işleme makineleri üreticileri gümrük duvarlarının kaldırılması ile önce Avrupa’ya daha sonra da tüm dünyaya hızla yayılan Uzakdoğulu makinecilere karşı önemli ölçüde pazar kaybetmişlerdir. 80’lerden sonra Türkiye Plastik sektörü gerek iç piyasada gerekse ihracatta hızlı bir büyüme trendi yakalamıştır. Ancak yerli üreticilerin gerek teknolojik yeniliklere adapte olamamaları gerekse üretim kapasitelerini hızla arttırmaya ve müşteriyi finanse etmeye yönelik enstrüman bulamamaları sebebiyle bu trendi takip etmemeleri mümkün olamamıştır. Nispeten daha az sermayeye ihtiyaç duyulan yardımcı ekipman, aksam ve kalıp üretimi ise bugün daha rekabetçi durumdadır. Öte yandan konusunda uzmanlaşan ve kalitesini koruyan az sayıda makine üreticimizin hem iç piyasada hem de yurtdışında başarı ile rekabet edebildiği de görülmektedir. Bugün dünyada büyük makine üreticileri ancak çok kritik parçaların üretimini kendi bünyelerinde yapmakta, daha ziyade işin mühendisliğine odaklanarak işleme teknolojisini geliştirmeye yönelmektedirler. Bu amaçla alanlarında önde gelen plastik işleyen firmalar ile işbirlikleri gerçekleştirmektedirler. Bu şekilde daha yüksek verimle üretim yapabilen, daha az enerji tüketen ve insan gücüne daha az bağımlı üretim hatları geliştirmekte ve pazar paylarını arttırmaktadırlar. Ülkemizde de önemli ölçekte üretim yapan firmaların varlığını dikkate alarak makine ve ürün üreticileri arasında bu tür işbirliklerinin oluşturulması orta vadede her iki tarafın da lehine olacaktır. Günümüzde plastik işleme makinelerinde söz sahibi olan büyük gurupların birçoğunun hisselerinin özel yatırım firmalarına ait olduğu görülmektedir. Bu firmalar bünyelerinde ileri teknolojiyi barındırsalar da kuvvetli finans desteği olmadan dünya piyasalarında satış yapmak mümkün olamamaktadır. Yerli makine üreticilerimizin büyüyebilmeleri için mutlaka özel finansal enstrümanlar ile desteklenmeleri gerekmektedir.


PLASFEDDERGİ

FROM THE INDUSTRY

First Half Performance in Plastics Gives Hope for the End of 2012

Turkey has a strategic position in high-value-added plastics Serving as a bridge between the new petrochemical facilities of gigantic scale in Middle East region and large-scale markets of the West, Turkey aims to become an energy terminal with both existing and planned natural gas and crude oil pipelines. Also, proximity of Turkey to European markets provides an advantage to plastics manufacturers in terms of JIT delivery and service.

Plastics industry keeps its growth and dynamism despite the Turkish economy which has slowed down in relation with the global economy. The reports published by PLASFED and PAGDER which reflect the developments of the first six months of 2012 in plastics raw material, plastics products, and plastics treatment machinery sectors of Turkey show the real dynamism of the sector.

While a growth of 9 per cent is expected in finished product sector, a 5-per-cent increase is predicted in the export of plastics treatment machinery. Even though the projections made for production of raw materials of plastics point to a 3-per-cent increase in the value of imported raw material although the production keeps at the same level as in 2011.

90


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

DEVELOPMENTS OF THE FIRST 6 MONTHS OF 2012 IN TURKISH INDUSTRIES OF PLASTICS RAW MATERIAL, PLASTICS FINISHED PRODUCTS AND PLASTICS PROCESSING MACHINERIES Barbaros Demirci Secretary General PLASFED - PAGDER

1. PLASTICS FINISHED PRODUCTS With its plastics finished product treatment, Turkey is one of the most significant economies of Europe. Total production of goods, which grew by 10 per cent last year, is expected to keep its momentum this year. Turkey has established its true potential in 2011 by standing in the third place after Germany and Italy among EU countries. The provinces where the founding associations of PLASFED are established (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, and Kayseri) are estimated to have a 72 per-cent share from the total production.

1.1. PRODUCTION OF PLASTICS FINISHED PRODUCTS: Total production of plastics finished products increased to 6,7 million in 2011 with a 10 % increase from 2010. Based on lower annual growth estimations in the PLASTİCS industries of EU countries, Turkish PLASTİCS industry is known to be in the third place in 2011, with its process capacity, after Germany and Italy among EU countries. Production of plastics finished products is known to be 3,68 million tons in the first 6 months of 2012 and with the same trend, the production is predicted to increase to 7,34 million by a 9 % increase in 2011.

Production of Plastics Sector 7.336 6.764 5.256 5.425

5.251

1000 Tons

4.808 4.108 3.052

2.684

6.155

4.458 3.668

3.482

2.433

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011 2012 / 6 2012 / T

In 2012, plastics packaging materials are expected to lead production with 2,93 million tons, followed by the production of plastics construction materials with 1,6 million tons. 10 leading provinces of production in plastics sector hold a share of 87 % within the total plastics production, and the total production of plastics goods is expected to be 6,3 million tons by the end of the year.

Production in provinces where the founding associations of PLASFED are established (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, and Kayseri) is expected to reach 5,3 million tons by the end of 2012 and account for 72 % of the total production.

91


PLASFEDDERGİ

FROM THE INDUSTRY

1.2. IMPORT OF PLASTICS PRODUCTS: Having been 483.000 tons in 2011, import of plastics products was at the level of 243.000 tons in the first 6 months of 2012. If this trend continues, import of plastics finished products is expected to increase to 487.000 tons by the end of the year with a 1% increase compared to 2011. 2,7 USD billion in 2011, the import of plastics products was 1,3 USD billion in the first six months of 2012. If this trend continues, import is predicted to increase to 2,6 USD billion by the end of the year, decreasing by 3 % compared to 2011 values. Imports of plastics finished products hold a small place in terms of both amount and value in Turkey’s total import of plastics Foreign trade deficit of the sector arises from the ongoing dependency on import. For the last 2 years, plastics products have been imported from more than 100 countries. Imports made from the top 10 countries in the first 6 months of 2012 make up the 73 % of the amount, and 76 % of the value of total import. Germany, China, and Italy have retained their status of the first 3 countries Turkey has been importing plastics products from, for the last 2 years. China is the country we have imported the highest amount of plastics finished products from.

Top 10 Countries in Turkish plastics Product Imports 2011 COUNTRIES Germany

2012 (6 Months)

x1000 Tons

x Million USD

COUNTRIES

x1000 Tons

x Million USD

83

554

Germany

41

264

135

528

China

65

259

Italy

42

261

Italy

20

116

France

22

172

France

11

80

South Korea

28

149

South Korea

13

77

England

13

107

England

6

48

U.S.A.

10

89

U.S.A.

5

43

Belgium

18

81

Belgium

8

36

9

69

Spain

4

29

Japan

China

Spain

3

47

Top 10 Country Total

362

2.058

Others

121

589

Total

483

2.646

Japan

Top 10 Country Total Others Total

5

21

178

974

65

310

243

1.284

6RXUFH 78ú.

1.3. EXPORT OF PLASTICS PRODUCTS: 21,16 million tons in 2011, export of plastics products was 656 million tons in the first 6 months of 2012. If this trend continues, the exports are predicted to increase to 1,31 million tons by the end of the year with a 13% increase compared to 2011. 3,5 USD billion in 2011, exports of plastics products were 1,94 USD billion in the first 6 months of 2012. If this trend continues, the export is predicted to increase to 3,88 USD billion by the end of the year with an 11 % increase compared to 2011. Exports of finished products make up the majority of total plastics export of Turkey in terms of both amount and value. According to İMMİB (İstanbul Mineral and Metal Exporters’ Association) data, exports records of plastics and plastics products (including raw material) have reached $2,31 billion in the first 6 months of 2012 with an increase of 9,8 % compared to the same period of 2011. Turkey exports plastics products to approximately 200 countries. In 2011, 10 countries held 56 % of total, and 55 % of total value of export. Share of top 10 countries fell down to 54 % in amount and 52 % in value in the first 6 months of 2012. This shows that exporters of plastics are head towards different markets. For the last two years, Iraq, Germany, and Russia have made up the top 3 countries of Turkey’s plastics export.

92


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

Top 10 Countries of Turkey’s plastics Products Exports 2011 COUNTRIES

2012 (6 Months)

x 1000 Tons

x Million USD

COUNTRIES

x 1000 Tons

x Million USD

179

415

Iraq

113

250

Germany

64

233

Germany

32

111

Russia

56

202

Russia

32

108

Iran

62

193

Azerbaijan

36

94

France

42

167

England

27

88

Romania

58

167

France

24

87

England

49

165

Iran

24

86

Azerbaijan

56

165

Romania

24

68

Georgia

48

130

Georgia

25

63

Bulgaria

28

95

Libya

21

55

Top 10 Countries

643

1.931

Top 10 Countries

357

1.011

Rest of the world

551

1.756

Rest of the world

300

931

1.158

3.485

Total

656

1.942

Iraq

Total 6RXUFH 78ú.

In the first 6 months of 2012, average unit price of plastics products was USD 5.276 / ton for imports, and USD 2.958 / ton for exports, which means that the average unit price for exports amounts to 56 % of the average unit price for imports. In the same period, average unit price fell by 4 % for imports, and by 2 % for exports. In plastics products, unit import prices have always been higher than unit export prices since 2000. These prices were equalized in 2006 but the gap has been widened with the increase in import prices since then.

1.4. DOMESTIC CONSUMPTION OF PLASTICS PRODUCTS: Having been 2,7 million tons in 2000, domestic consumption of plastics products increased to the level of 6,1 million tons in 2011, followed by 3,25 million tons in the first 6 months of 2012. If this trend continues, domestic consumption is predicted to reach 6,5 million tons at the end of 2012 with 7% of domestic consumption being met by imports. However, 1.300 tons of 6.500 ton plastics product that is predicted to be sold in domestic market is exported indirectly through exporting industries such as automotive, packaging, construction, and electronics. The remaining 5.200 tons, on the other hand, will be used directly by consumers. Direct consumption of plastics products by consumers in Turkey fell down to 51 and 50 kg per capita in 2008 and 2009 respectively, while 58 Kg in 2007. Consumption per capita which started to increase by 2009 is predicted to reach 67 Kg by the end of 2012. This level of consumption per capita is at the level of 60 % of developed western societies. This shows that the domestic market is far below the saturation point and that potential demand for consumption of plastics in Turkey is very high.

Total and Per Capita Consumption of Plastic Products 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 Consumption (x1000 Tons) Consumption Per Capita

2007

2008

2009

2010

2011

2012 / T

4.069

3.668

3.657

4.322

4.815

5.066

57,6

51,3

50,4

58,6

64,5

66,9

80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 0,0

Consumption of plastics in top 10 provinces of production of plastics is at the level of 45 % of total consumption in Turkey. Total consumption of plastics in 5 provinces where founding associations of PLASFED are located (İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, and Kayseri) makes up 35 % of total consumption in Turkey.

93


PLASFEDDERGİ

FROM THE INDUSTRY

1.5. SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM IN PLASTICS PRODUCTS AND EXPECTATIONS FOR 2012: Predictions based on the data of first 6 months of 2012 show that plastics products production will increase by 9 % in tonnage and 5 % in value while import will increase by 1 % in tonnage and decrease by 3 % in value; export will increase by 13 % in tonnage and 11 % in value; domestic consumption including the indirect export will increase by 7 % in tonnage and 4% in value, foreign trade surplus will increase by 22 % in tonnage and 57 % in value, 18 % of domestic production in tonnage and 11 % in value will be exported; 7 % of domestic consumption in tonnage and 8 % in value will be met by import, the amount of goods distributed directly to consumers will increase by 7,2 %; and the import coverage to exports will be 270 % in tonnage and 147 % in value by the end of 2012.

Plastics Products Supply and Demand Equilibrium and Expectations For 2012

x 1000 TONS Production Import Export Domestic Consumption Use in Indirect Export Direct Distribution to Consumers Foreign Trade Surplus Export / Production ( % ) Import / Domestic Consumption ( % ) Export / Import ( % )

2011 6.709 483 1.158 6.034 1.273 4.761 675 17 8 240

2012 T 7.336 487 1.313 6.510 1.400 5.110 826 18 7 270

MILLION USD % Increase 8,5 0,7 13,3 6,9 7,6 7,3 22,3

2011 28.459 2.646 3.485 27.620

839 12 10 132

2012 T 31.064 2.406 3.535 29.935

% Increase 5,3 -3,0 11,4 3,7

1.129 11 8 147

56,9

2. PLASTICS RAW MATERIAL:

According to our estimations, total plastics raw material imports will have increased by 10 per cent in tonnage, and 3 per cent in value by the end of this year. In 2012, Import coverage ratio of export is expected to be double-digit for the first time this year. While the top three countries we import materials from – Saudi Arabia, Germany, and Belgium – receive a total share of 32 per cent from total plastics raw material imports, Turkey uses its competitive advantage by importing from more than 100 countries.

2.1. PRODUCTION OF PLASTICS RAW MATERIALS: In the first 6 months of 2012, PETKİM produced 335.000-ton PE, PP and PVC, and other manufacturers produced about 75.000-ton PET and 25.000-ton PS, and in the end of 2012, it is expected to follow a pattern similar to the level of composition in 2011. On the other hand, percentage of LDPE, HDPE, PVC, PP, PS, and PET in total production of raw materials in the first 6 months of 2012 is known to keep the same level as 2011.

2.2. PLASTICS RAW MATERIAL IMPORTS: Total plastics raw material imports, which were 5,2 million tons in 2011, reached the level of 2,87 million tons in the first 6 months of 2012, which is expected to increase to reach 5,73 million tons by the end of 2012 if this trend continues. This means, the total plastics raw material imports may increase by 10 % in value compared to 2011.

94


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

In the first 6 months of 2012, total amount of plastics raw material imports was made up of PP by 29 %, PE by 25 %, PVC by 15 %, PS by 10 %, and PA by 10 %. Share of all other plastics raw materials in total amount of imports is about 11%.

Having been 9,9 USD billion in 2011, plastics raw material import was 5,13 USD billion in the first 6 years of 2012, and is expected to reach 10,25 USD billion if this trend continues. This means, compared to 2011, total PLASTİCS raw material imports are expected to increase by 3 % in value in 2012.

In the first 6 months of 2012, total value of plastics raw material import was made up of PP by 28%, PE by 23%, polyacetals by 13%, PS by 11 %, and PVC by 9 %. Share of all other plastics raw materials in total value of import is about 16 %.

In 2011 and the first 6 months of 2012, Turkey imported plastics raw material from more than 100 countries with 10 countries accounting for approximately 62 % in amount and 64 % in value of total import in the first 6 months of 2012. As it was the case in 2011, the first 3 place in total plastics raw material import was Saudi Arabia, Germany, and Belgium in the first 6 months of 2012. These 3 countries have a share of 32 % in our total plastics raw material import.

Top 10 Countries of Turkey’s plastics Raw Material Imports

2011

2012 (6 Months)

COUNTRIES

x1000 Tons

x Million USD

COUNTRIES

x1000 Tons

x Million USD

Saudi Arabia

845

1.398

Saudi Arabia

512

796

Germany

387

1.041

Germany

180

463

Belgium

350

728

Belgium

179

360

Netherlands

217

492

South Korea

130

269

South Korea

214

490

Iran

165

260

Iran

241

474

Netherlands

112

250

France

199

464

Italy

107

240

Spain

270

450

Spain

120

226

Italy

221

417

France

126

222

U.S.A.

235

380

140

204

TOP 10 COUNTRIES

3.179

6.335

TOP 10 COUNTRIES

1.772

3.290

REST OF THE WORLD

2.039

3.597

REST OF THE WORLD

1.094

1.834

TOTAL

5.218

9.932

TOTAL

2.866

5.124

U.S.A.

2.3. PLASTICS RAW MATERIAL EXPORT: According to the evaluations based on amounts, plastics raw material exports, which were 492.000 tons in 2011 reached 297.000 tons in the first 6 months of 2012, which is expected to reach 595.000 tons by the end of the year with a 21 % increase compared to 2011 data, if this trend continues.

According to the evaluations based on values, plastics raw material exports, which were 894 USD million in 2011 reached 504 USD million in the first 6 months of 2012, which is expected to reach 1 USD billion by the end of the year with a 13 % increase compared to 2011 data, if this trend continues.

For the last 2 years, plastics raw material has been exported to more than 100 countries. However, top 10 countries of Turkey’s exports had 52% share in amount and 45% share in value of total imports in 2011. In the first 6 months of 2012, share of the top 10 countries increased to 58 % in amount and value. In the first 6 months of 2012, Germany, Italy, and Russian Fed. took the first 3 places in Turkish plastics raw material export.

95


PLASFEDDERGİ

FROM THE INDUSTRY

Top 10 Countries of plastics Raw Material Export in 2011 and (First 6 Months of) 2012

2011 COUNTRIES

2012 (6 Months)

x1000 Tons

x Million USD

COUNTRIES

x1000 Tons

x Million USD

Germany

34

88

Germany

20

50

Russia

28

72

Italy

24

41

Italy

36

65

Russia

13

34

Greece

34

45

Iran

16

34

Egypt

33

42

Greece

25

31

Ukraine

17

40

Egypt

24

29

Bulgaria

26

39

Bulgaria

19

23

Azerbaijan

22

38

Azerbaijan

11

19

Iran

12

32

Romania

10

17

Israel

18

28

Belgium

10

15

TOP 10 COUNTRIES

260

489

TOP 10 COUNTRIES

172

293

REST OF THE WORLD

232

405

REST OF THE WORLD

125

211

TOTAL

492

894

TOTAL

297

504

Plastics raw materials average import unit price is observed to be $1788 / Ton in the first 6 months of 2012 with a 6 % decrease in comparison to 2011 average.

plastics raw materials average export unit price is observed to be $1696 / Ton in the first 6 months of 2012 with a 7 % decrease in comparison to 2011 average.

2.4. SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM IN PLASTICS RAW MATERIAL, AND 2012 EXPECTATIONS: While 68 % of domestic raw materials was exported in the first 6 months of 2012, 95 % of domestic consumption of plastics raw material was met by import. As a result of the increase in exports, import coverage ratio of export increased to 10 %.

Estimations based on the data of the first 6 months of 2012 show that, in plastics raw material, production will remain at the same level of 870.000 tons, imports will increase by 10 %, exports will increase by 21 %, domestic consumption will increase by 7 %, foreign trade deficit will increase by 9 %, 68 % of domestic products will be exported, 95 % of domestic consumption will be met by imports, and import coverage ratio of export will increase to 10 % by the end of 2012.

Supply and Demand Equilibrium in plastics Raw Materials (x 1.000 Tons)

2011

2012 (6 Months)

2012 (T)

% Increase (2012 / 2011)

870

435

870

0

Import

5.218

2.866

5.732

10

Export

492

297

595

21

5.596

3.004

6.008

7

-4.726

-2.569

-5.138

9

Export / Production ( % )

57

68

68

Import / Domestic Consumption ( % )

93

95

95

9

10

10

Production

Domestic Product Foreign Trade Deficit/ Surplus

Export / Import ( % )

96


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

3. PLASTICS PROCESSING MACHINES: Countries manufacturing cheaper plastics processing machines which make the plastics industry foreign-dependent threatens the domestic manufacturers of machinery. According to the estimations of a survey conducted by PLASFED, in 2012, there will be a 7 percent decrease in production and 9 percent decrease in imports of plastics processing machinery in comparison to previous year. Also, domestic sales of plastics processing machinery are predicted to decrease by 10 percent while exports are predicted to increase by 5 percent.

3.1. PRODUCTION OF PLASTICS PROCESSING MACHINES: Having been 53 USD million in 2003, production of plastics processing machinery increased to 243 USD million in 2008, and 296 USD million in 2011 after a decline in 2009 and 2010 which was due to the negative effects of global crisis. Production is expected to decline to 274 USD million by the end of 2012 with a 7,4 % decrease in value in comparison to 2011 data.

Production of Plastic and Rubber Processing Machinery 350 296

300

274 243

Million USD

250 200 164

150 100 50 0

180

179

167

141

137

83 53

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

First 6 months’ data of 2012 show that production will increase by 6,8 % in injection machines and 633 % in extrusion machines, and that production of accessories and parts will decrease by 54 % in comparison to 2011 data.

Production of Plastics Processing Machines (Million $

GTİP NO

2011

2012 / 6

2012 / T

% Increase (T)

2012/2011

847710

Injection Machines

19,1

10,2

20,4

6,8

847720

Extrusion Machines

5,6

20,5

41,0

633,2

847730

Blasting Machines

67,9

2,5

5,1

-92,5

847740

Machine for Molding of Outer Tire

29,0

10,6

21,2

-26,8

847751

Back coating and forming machine

17,8

0,8

1,6

-91,0

847759

Presses

14,4

9,9

19,7

36,8

847780

Cutting, splitting, and forming machines

20,0

54,6

109,2

446,7

847790

Accessories and parts

122,3

27,9

55,8

-54,3

Total

296,1

137,0

274,0

-7,4

97


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

In the first 6 months of 2012, injection machines had a 7 % share, extrusion machines had a 15 % share, cutting-splitting and forming machines had a 40 % share, accessories and parts had a 20 % share in total production of plastics processing machines.

3.2. PLASTİCS PROCESSING MACHINERY IMPORTS: Having been USD 257 million in 2003, import of plastics processing machines and their accessories and parts increased constantly and reached 507 USD million in 2008, and then 692 USD million in 2011 after a decline to 312 USD million in 2009 due to the negative effects of global crisis. Import of plastics processing machines has reached its peak level in 2011.

Imports of Plastic Processing Machineries 800 692

700

627

Million USD

600 500 408

400 300

459

421

486

507 452 314

312 257

200 100 0

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

First 6 months’ data of 2012 shows that by the end of the year, there will be a significant decline in the imports of all machines, accessories and parts in comparison to 2011. Imports in total plastics processing machines are expected to decline by % 9,3 compared to 2011 data.

Import of Plastics Processing Machines, Accessories and Parts (Million $)

GTİP NO

2011

2012/6

2012/T

% Increase (T)

2012/2011

847710

Injection Machines

203,3

89,3

178,6

-12,2

847720

Extrusion Machines

138,7

66,1

132,2

-4,7

847730

Blasting Machines

20,4

5,1

10,3

-49,7

847740

Machine for Molding of Outer Tire

27,2

10,7

21,5

-21,0

847751

Back coating and forming machine

31,9

15,6

31,2

-2,4

847759

Presses

34,4

11,4

22,8

-33,6

847780

Cutting, splitting, and forming machines

192,3

94,7

189,4

-1,5

847790

Accessories and parts

43,3

20,6

41,2

-4,8

Total

691,6

313,6

627,2

-9,3

Source: TUİK

In the first 6 months of 2012, cutting, splitting, and forming machines had a 30 % share, injection machines had a 28 % share, and extrusion machines had a 21% share in total import.

In the first 6 months of 2012, 10 countries had a 91 % share in value, and 92 % in piece of total imports. China, Germany, and Italy are the first 3 countries of plastics processing machineries imports. China, which was in the second place in total imports in 2011 took the first place in the first 6 months of 2012.

98


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları İthalatı (Milyon $) 2011 COUNTRIES

Million $

2012 / 6 Months x pcs

COUNTRIES

Million $

x pcs

Germany

210

1.068

China

86

1.575

China

130

5.459

Germany

68

405

Italy

104

2.422

Italy

41

286

Austria

44

143

Japan

22

21

Taiwan

35

383

Taiwan

19

174

France

27

88

Austria

19

89

Switzerland

24

70

U.S.A.

14

45

Netherlands

21

104

Netherlands

5

7

Japan

16

32

India

5

21

South tKorea

Canadat

15

32

TOP 10 COUNTRIES

624

9.801

REST OF THE WORLD

67

771

TOTAL

692

10.572

TOP 10 COUNTRIES

5

113

286

2.736

REST OF THE WORLD

28

237

TOTAL

314

2.973

Source : TUİK

3.3. EXPORT OF PLASTICS PROCESSING MACHINES: Having been 21,6 USD million in 2003, exports of plastics processing machines, and their accessories and parts, increased constantly and reached 94,6 USD million 2008, and then 102,6 USD million in 2011 after a decline in 2009 and 2010 due to the negative effects of global crisis. By the end of 2012, exports are estimated to increase to 107,4 USD million with a 4,7 % increase in comparison to 2011.

Production of Plastics and Rubber Processing Machinery 120,0 107,4

102,6

100,0 Million USD

94,6

80,0 65,5

60,0

0

72,3

64,9

56,9

40,0 20,0

71,6

53,7

32,9 21,6

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

Export of Plastics Processing Machines, Accessories And Parts ( Million ABD $ )

GTİP NO 847710

2011 Injection Machines

2012 / 6

2012 / T

% Increase (T)

2012/2011

9,6

5,1

10,2

6,8

847720

Extrusion Machines

2,8

10,2

20,5

633,2

847730

Blasting Machines

27,1

1,0

2,0

-92,5

847740

Machine for Molding of Outer Tire

11,6

4,2

8,5

-26,8

847751

Back coating and forming machine

7,1

0,3

0,6

-91,0

847759

Presses

5,7

1,4

2,9

-49,8

847780

Cutting, splitting, and forming machines

8,0

24,3

48,7

507,2

847790

Accessories and parts

30,6

7,0

14,0

-54,3

Total

102,6

53,7

107,4

4,7

99


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

In the first 6 months of 2012, cutting-splitting machines had a 44 % share, accessories and parts had a 13 % share, extrusion machines had a 19 % share, and injection machines had a 10 % share in total exports of plastics processing machines. In the first 6 months of 2012, plastics processing machines exported to 10 countries accounted for 55 % of total exports in value, and 45 % in pieces. Russia, Iran, and Bulgaria took the first 3 places in exports

Top 10 Countries of Our Plastics Processing Machine Export 2011 COUNTRIES

2012 / 6 Months

Million $

x pcs

Million $

x pcs

Iran

17,2

507

Russia

COUNTRIES

6,1

148

Russia

14,5

271

Iran

4,8

162

Azerbaijan

5,2

141

Bulgaria

3,8

71

Bulgaria

4,8

146

Azerbaijan

3,0

48

Romania

4,2

59

South Africa

2,5

15

Germany

3,8

52

Germany

2,5

16

South Africa

3,4

14

Iraq

2,1

102

Kazakhstan

3,1

155

Kazakhstan

1,9

146

Uzbekistan

2,4

75

Morocco

1,5

9

Iraq

2,2

149

Libya

1,5

25

TOP 10 COUNTRIES

60,8

1.569

TOP 10 COUNTRIES

29,8

742

REST OF THE WORLD

41,7

1.444

REST OF THE WORLD

23,9

900

TOTAL

102,6

3.013

TOTAL

53,7

1.642

3.4. FOREIGN TRADE PRICES OF PLASTİCS PROCESSING MACHINES: Average unit import price of plastics processing machines and their accessories and parts decreased to 12,06 dollars / kg in the first 6 months of 2012 from 13,25 dollars / kg in 2011. In this period, average import prices declined by 9 %.

Import Unit Prices of Plastics Processing Machines ( $ / Kg ) GTİP NO

2011

2012 / 6

% Increase (T)

2012/2011

847710

Injection Machines

6,97

5,99

847720

Extrusion Machines

22,15

21,07

-14,0 -4,9

847730

Blasting Machines

27,79

18,45

-33,6

847740

Machine for Molding of Outer Tire

18,48

12,70

-31,3

847751

Back coating and forming machine

13,79

9,13

-33,8

847759

Presses

23,64

15,83

-33,0

847780

Cutting, splitting, and forming machines

20,13

23,82

18,4

847790

Accessories and parts

35,72

47,76

33,7

Total

13,25

12,06

-9,0

It is seen that average unit import price of plastics processing machines and their accessories and parts increased to 12,24 dollars / kg by a 9,4 increase in the first 6 months of 2012 while 11,2 dollars / kg in 2011. In 2012, import unit price is observed to increase in all items except injection, press, cutting, splitting, and forming machines. Unit import price of plastics processing machines have always been higher than unit export prices since 2003. This shows that Turkey imported higher-value-added machines while producing and exporting lower-value-added machines over past years.

3.5 FOREIGN TRADE DEFICIT IN PLASTICS PROCESSING MACHINES: Turkey always has a foreign trade deficit in foreign trade of plastics processing machines. In 2011, foreign trade deficit peaked with 589 USD million. Foreign trade deficit is expected to decline to 520 USD million with a 12% decrease. In 2012, foreign trade deficit is expected to decline significantly in all items except back coating machines, and accessories and parts. Injection machines have a 33 % share, cutting, splitting and forming machines have a 27 % share, and extrusion machines have a 21 % share in total foreign trade deficit of plastics processing machines. 100


FROM THE INDUSTRY

PLASFEDDERGİ

3.6 DOMESTIC SALES OF PLASTICS PROCESSING MACHINES ( MACHINERY AND EQUIPMENT INVESTMENTS OF PLASTİCS SECTOR): In parallel with the increase in processing capacity, plastics sector makes investments on machinery and equipment increasingly. 288 USD million in 2003, sector’s investment on machinery and equipment peaked with 885 USD million in 2011. Total investment on machinery and equipment is expected to decline to 794 USD million with a 10,3 % decrease in 2012.

Domestic Sales of Plastics and Rubber Processing Machinery 900 800 700 Million USD

600 500 400 300 200 100 0

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012/6

2012/T

Domestic sales are expected to decline significantly in all machines except extrusion machines in 2012.

Domestic Sales Of Plastics Processing Machines (Million $ GTİP NO

2011

2012 / 6

% Increase (T)

2012/2011

847710

Injection Machines

212,9

188,8

847720

Extrusion Machines

141,5

152,7

7,9

847730

Blasting Machines

61,1

13,3

-78,2

847740

Machine for Molding of Outer Tire

44,6

34,2

-23,3

847751

Back coating and forming machine

42,6

32,1

-24,6

847759

Presses

43,1

39,6

-7,9

847780

Cutting, splitting, and forming machines

204,2

249,9

22,4

847790

-11,3

Accessories and parts

135,1

83,1

-38,5

Total

885,2

793,8

-10,3

Between 2003 and 2012, plastics sector invested 5,7 USD billion in machinery and equipment, which was made up of injection machines by 25 %, extrusion machines by 19 %, cutting, splitting and forming machines by 28 %. Within the machinery investment made in the first half of 2012, injection machines had a 24 % share, extrusion machines had a 19 % share, and cutting, splitting and forming machines had a 10 % share.

3.7. ESTIMATION OF SUPPY & DEMAND EQUILIBRIUM FOR PLASTICS PROCESSING MACHINES IN 2012: In PLASTİCS processing machines, accessories and parts sector, 274-million-dollar production, 627-million-dollar imports, 107-million-dollar exports, and 794-million-dollar domestic sales (plastics sector’s investment on machinery and equipment) are expected in 2012.

Supply & Demand Equilibrium For Plastics Processing Machines (Million $) 2011

2012 / 6

2012 / T

% Increase (T)

2012/2011

Production

296

137

274

-7,4

Import

692

314

627

-9,3

Export

103

54

107

4,7

Domestic Sales

885

397

794

-10,3

Export / Production ( % )

35

39

39

Import / Domestic Sales ( % )

78

79

79

Export / Import ( % )

15

17

17

It is estimated that 79 % of domestic sales in plastics processing machines, accessories and parts sector (sector’s investment on machinery and equipment) will be met by imports, 39% of total production will be exported, and import coverage ratio of export will be 17 % in 2012.

101


PLASFEDDERGİ

FROM THE INDUSTRY

4. CONCLUSION: Our country has the highest plastics processing capacity in Eurasia territory and exports the highest amount of PLASTİCS products. In spite of the crisis and recession in EU countries, which make up our most important market, and cooling-down easures taken in Turkey for a “soft landing”, the industry both managed to grow and increase its export in the first six months. Turkish plastics sector keeps its role as the leading light of its territory. We have a serious technological experience in the production of packaging, construction materials, domestic appliances, automotive, and agriculture, which reaches the extent that technical labor force is transferred from Turkey while new investments are being made in surrounding countries. However, fluctuations in raw material prices and extreme value of Turkish Lira have affected the profitability and capital power of our companies negatively. The gap between the prices of our export and import products does not narrow down for years. Incentives

granted to investments made on plastics processing in Middle East pose future risks. It would be good for our companies to pay more attention to R&D work intended for increasing the added value and profitability in products they manufacture, as well as giving importance to manufacturing products for sectors such as electronics, communication, defense industry, and health, which operate on advanced technology. Turkey is a country which meets 70% to 80 % of its demand of plastics processing machines, accessories and parts through imports as a net importer in these products, and cannot provide sufficient added value with very low export price figures even though unit export prices have exceeded import prices in 2012. While the plastics sector grows rapidly, production of PLASTİCS processing machines does not develop in parallel with the speed of this growth, thus melting down rapidly in the face

of the import from manufacturers of cheaper machinery, particularly China. Lack of a government strategy for plastics processing machines industry, lack of protection for domestic manufacturers, and domestic manufacturer’s preference of cheaper and second-hand machine import together cause Turkish plastics processing machine industry to shrink down rapidly. Adoption of a new vision and roadmap for the sector, and acceptance of this as a government policy is the duty of non-governmental organizations that manufacturers of plastics processing machines are affiliated with. Strategic targets that may be adopted by plastics processing machines, accessories and parts industry can be summed up as follows: Using cheap and qualified labor and experience in advantage of machinery manufacture, Turkey can establish the incentive infrastructure to attract global machinery manufacturers to investment in Turkey, and special incentives can be provided for investments on plastics processing machines to be made in Turkey by global players. Turkey can be made a manufacturing and export base for at least certain models of plastics processing machines through an incentive infrastructure implemented this way. If this is achieved, other models of machines can be manufactured in Turkey to meet the machinery need of the Western world. In order to achieve this goal, a “Precompetitive Cooperation” should be established between the manufacturers of such machines and manufacturers of parts for these machines. For sustainability of global competition, the relationship between manufacturers of machinery and parts should be considered a long-term “Business Alliance” based on mutual trust and common design. Otherwise, it is possible that the global players mentioned meet their need for accessories and parts from abroad after investing in Turkey, transferring the added value to abroad. Turkey’s status as a global player in machine manufacture will make it possible for accessories and parts intended for the industry to be manufactured rapidly and exported with a greater added value. Today, production of machines that provide added value requires large-scale R&D expenditures. Due to the insufficiency of their financial power, it is difficult for domestic manufacturers of machinery, all of which are SMEs, to make R&D spending of such scale to reach a technological level of the machines manufactured in the West. For this reason, introduction of Turkish plastics processing industry into parts supply system of global players, and turning Turkey into a manufacturing and export base of accessories and parts of plastics processing machines by manufacturing accessories and parts of desired level of quality, in-

102

stead of main machines, in Turkey, could be the a second strategy that can be followed. In accordance with the Article 84, machinery export, which was 1.7 USD billion in 2001, reached the level of 11.4 USD billion with a 22 % increase in 10 years. Germany raised its export of machinery, which was 80 USD billion in 1991, to 221 dollars in 2010; and China raised its export of 3.2 USD billion in 1992 to 309 USD billion in 2010. Turkish Machinery Industry aims to be one of world’s top 5 five exporters of machinery with an export value of 100 USD billion by 100-billion-dollar machinery export in our country’s aimed 500-billion-dollar total export in 2023, and increase its share in total export to 20 %, which is the level prevalent in developed countries. The rate of machinery export in total export is 20 % in China, 18 % in Germany, 14 % in the USA, 19 % in Japan, and 9 % in Turkey. When the global rates of increase in the export of Machinery and Accessories and the rate of 10-year increase among top 30 exporting countries between the years 2001 and 2010 are analyzed, Turkey is in the 4th place with a 22 % increase. While China leads these growth rates with 29 %, it is followed by Czech Republic, Poland, and our country. Nevertheless, in spite of a global machinery export of 1.766 USD billion in 2012, the export of Turkey in the same year was 9.42 USD billion, which amounts to a very small share of 0,53 % in global export of machinery. According to 2011 data of EUROMAP (European plastics and Rubber Machinery), which PAGDER is a member of, in Europe, 992 com-

panies operating in PLASTİCS and rubber processing machinery sector made a production of 9.779 billion Euros, and exported 7.032 billion of this production. While Germany leads this production with 50,2 %, and is followed by Italy with 23 %, Turkey received a 1,3 % share from total production. Exports are also led by Germany with 47 %, which is followed again by Italy with 19,2 %, while Turkey had a 0,7 % share in total export. One of the leading manufacturers and exporters of the world, China made 28,4 % of its total export of plastics Processing Machinery to Germany, 27,9 % to Japan, and 12 % to Taiwan in this term. Germany, Italy, and France led EUROMAP members by 67,8 %, 12,5


FROM THE INDUSTRY

%, and 10,5 % respectively. As indicated by these values, China is not a trouble for only Turkish plastics processing machinery sector, but for the entire world. We should not overlook this fact while forming the future projections. Instead of a total price and piecewise competition with China, we should act in coordination with the Chinese factor for accessories and parts with lower added value, for which the Turkish plastics processing industry has no chance of competition, and transform this factor into industry’s force by combining with a concept of flexible production. With technological advantage and stable industrial culture compared to neighboring countries, Turkey’s plastics processing machinery sector should contribute to attaining our 2023 goals and raising Turkey’s share in global trade of machinery With the new incentive law, machinery sector stands out as one of the sectors supported in all provinces and incentive territories except İstanbul. Undoubtedly, the reason for this privilege is that machinery sector stands out as one of the locomotives for attaining 2023 goals by undertaking 20 % of these goals. Members of the sector in investment planning should make investments in Organized Industrial Zones to benefit from extra discounts before the end of the term defined as the promotional term. Making mutual investments in Turkey with colleagues of Western European (Germany, Austria, Italy) and Far Eastern (China, Taiwan) origin to take the opportunity of the new incentive law, will open up new horizons for our plastics processing machinery sector. Combining our outstanding traits of flexibility and entrepreneurship with their traits of innovative production and powerful capital force, which we lack, we can turn Turkey into a window that opens to Europe for Far East, and a base that can provide competitive quality and price advantages with Far East for Europe. The opportunities that the new incentive law provides to well-known foreign manufacturers of machinery with globally-accepted quality should be communicated well by relevant manufacturers, and these manufacturers should be invited to Turkey. PAGDER has been sharing her opinions on second-hand plastics processing machines with General Directorate of Export of the Ministry of Economy since the last quarter of 2009. While forming these opinions, PAGDER tried to consider plastics sector of the country as a whole, looking out for the benefit of the entire sector and trying to be fair. It has been tried to create new opportunities for the manufacturers of plastics Processing Machines. PAGDER’s

recorded second-hand import requests in this period were 344 injection, 30 extrusion, 31 blow molding, and 161 other kinds of machines, and PAGDER approved the import of 392 of these machines, and disapproved 1174 of them. Considering that 2696 new injection machines, 607 extrusion machines, 96 blow molding machines were imported to Turkey in 2011, the actual threat turns out to be new machines, rather than used ones. plastics sector made an investment of 886 USD million in 2011, and 194 millions of this investment was from the domestic manufacturer, and 692-million-dollar part was met by imports. While the sector meets the 16 % of investment made in country in 2003 and about 33 % in 2011, it is still far from the sufficient level. Trying to do its part of second-hand machines in the best way, PAGDER helps the sector members with the machines imported from Far East before Protection Office of the General Directorate of Import, and puts its staff in the service of sector members at the point of information and coordination. As well as the information meetings held recently on this subject,

applications of “implementation of supervision” by the sector members are accompanied. In order to attain the 500-billion-dollars goal in 2023, the sector should do its part and keep an import growth of 25% for consecutive years. In order to facilitate this aggressive growth, the sector has to gain confidence of Turkish plastics sector, which keeps growing and has taken the third place in processing capacity in Europe. If manufacturers of plastics processing machines manage to gain this momentum, it will not have much difficulty with making itself accepted in export markets. One of the locomotives of Turkish national economic growth, plastics industry is predicted to make a USD 5.7 billion investment in machin103

PLASFEDDERGİ

ery and equipment between the years 2003 and 2012. However, the fact that 80 % of this investment was met by imports, as it is the case in raw material, is a quite sad occasion. When the import volume of the sector is analyzed, sixty per cent of import is made from the countries such as Europe, USA, and Japan, which make production with advanced technology. The forty-percent share, on the other hand, is made up of countries with cost advantage, such as China, Taiwan, and Korea. The market which showed a record growth in 2011 is expected to shrink down by 10 percent in 2012. Both cooling-down measures implemented in domestic market and escalating financial crisis in Europe have caused investment decisions to be suspended. Having been able to meet the need up till the last two decades, Turkish manufacturers of PLASTİCS processing machinery lost significant market share to first Europe, and then to Far Eastern machinery manufacturers spread rapidly to the world. After 80s, Turkish plastics sector attained a trend of rapid growth both in domestic market and in export. However, they could not follow this trend due to the failure domestic manufacturers to adopt technological innovations and find instruments to finance the customer. They are in a more competitive status in production of auxiliary equipment, accessories, and molds, which require relatively less capital. It is also obvious that our small number of machinery manufacturers keep competing successfully both inside and outside the country. Today, large machinery manufacturers manufacture only the most critical parts in their facilities, rather focusing on the engineering part, and trying to develop processing technology. To this end, they cooperate with world’s leading plastics processing companies. In this way, they increase their market share by developing more efficient assembly lines that consume lower energy and depend less on human force. Considering the presence of companies with large scale production in our country, it will be good for both parties to attempt such cooperative activities in medium term. It is seen that the shares of many large groups that have a say in the market belong to private investment corporations. Even though such companies incorporate advanced technology, it is impossible for them to sell their goods in global markets without a strong financial support. In order for Turkish domestic machinery manufacturers to keep growing, they should be supported with special financial instruments.


PLASFEDDERGİ

BREAKING NEWS

PLASFED Greets Thee We are currently feeling proud of ourselves for bringing in a new publication to the sector as PLASFED. Our journal, initially, aims to increase the communication within the sector. The information exchange and sharing of the problems amongst Selçuk Aksoy both the members of PLASFED (Plastic Indusfounding associations trialists Federation) Chairman of Board of Directors and other members of the sector and the opportunity for our colleagues to have more knowledge on their associations and federations are our most important purposes. On the other hand, we want to make the public hear our voice that will even get stronger when we are together. We desire for this publication, which is currently the common voice of five associations to prosper and develop with the participation of other associations to our federation. We would like to extend our deepest gratitude to PAGDER Press and Advertisement Media Committee, especially to the President of PAGDER (Plastic Industrialist Association) Hüseyin Semerci, who has been a cornerstone in bringing the first issue into life, all association presidents and members of board of directors, press team and our esteemed sector members who supported our publication with their advertisements. ‘Plastic’, which derives from the Ancient Greek word ‘Plasticos’ which means easily shapeable, is one of the indispensable materials for humanity and technologies which increase the quality of life of mankind. The one common duty of our sector members must be to contribute in providing the sector to receive the due respect and attention by continuously expressing the advantages and the aforementioned contributions to mankind of plastic materials in every platform they attend to.

Message from PLASFED Member Associations Plastic industrialists deserve a sector assembly We are jointly working for the development of our sector which has the 3. biggest production capacity within Europe with its investments, exports and high-powered structure. We must be ready to take new steps, leap forward in order to strengthen and develop Hüseyin SEMERCİ President of Plastic In- this union even more. The dustrialist Association establishment of PLAS(PAGDER) FED (Plastic Industrialists Federation) has been the first fruitful outcome of this roborant collocation. Now, we have initiated a new initiative for the establishment of our sector assembly within the body of TOBB (Union of Chamber and Commodity Exchanges) in order for our sector to receive the mostly deserved worth and to be defended, we have officially made the first request for the establishment of

“TOBB Plastic Sector Assembly”. I believe wholeheartedly that we will overcome the difficulties with the power of entrepreneurship as plastic industrialists throughout Turkey.

Cooperation/Coalition for our Sector We have begun our exercises to quickly institutionalize beginning from the date 11 January 2011 on which we were established as Ankara Plastic Industrialists Association up to today. Within this scope, we provide showroom Necmi ATALAY service for plastic inPresident of Ankara Plastic Industrialists Associa- dustrialists that opertion ate within Ankara. Our preparations for a guide and catalogue which will contain our product and companies have now reached its final stage. Also, our aggregation operations are in their final stage. We are deeply grateful to be a founding member of PLASFED with our colleagues from other provinces and regions. We continue our cooperation/coalition efforts within our sector. Thus, we believe and know that our sector will get even stronger. We must give importance to cooperation – coalition which is the most important deficiencies for our industry-trade potential which has risen tenfold in the last 10 years in Ankara to gain more speed so that it would be a win-win situation for our sector, for us and for our country. However, we must be the ones that put effort to it.

Contribution to National Economy We can categorize the plastic sector manufacturers in Bursa as heading, injection, package, automotive part manufacturers. According to Bursa Chamber of Commerce and Industry, the number of package manufacturers is 34 and around 1500 individuals İlker BİLİKTÜ President of Bursa are employed and also Plastic and Packaging their export is about 1 Industrialists Associapercent of the average tion of Turkey. However, it seems that if we take into account that their investments will increase between the years 2013 – 2015, we presume that they will reach a level of 2 percent throughout Turkey. The other groups hold an essential rank in Turkey’s exportation as they are comprised from a total of 400 companies with around 30 thousand employees. There is 1 company (B PLAST) from Bursa which is amongst the top 500 companies in Turkey. I would like to extend my gratitude to everyone who played a role in the publishing of PLASFED Journal which began its publication life and hope that this journal will open up the horizon of all plastic community.

104

Global crisis intensified the competition Our sector is currently taking the steps to be more powerful with PLASFED (Plastic Industrialists Federation), a federation that tries to make the voice of our sector heard in the best manner there is in the national and international arena. In order Erol PAKSU President of Aegean Plas- to meet the need of an tic Industrialists Solidarity international fair in İzmir Association where many company with different scales are operative and an important facility such as Petkim is situated, we arranged the PLASTECH fair together with İZFAŞ. We wish for the continuation of the support of PLASFED and PAGDER that we are truly glad for our first fair. Our sector, currently, is within an intense competitive environment due to the crisis in EU Member States. I would like to congratulate PLASFED which was established with 5 active association of our sector and I believe to be the key for the development of our sector and wish our colleagues a prosperous business.

We must defend our sector Kayseri plastic sector is the 9th biggest plastic sector in Turkey with its approximately two hundred companies and around four thousand employees. While the need for plastic materials is on the increase, if we do not respond to the unrighteous attacks Yusuf ÖZKAN President of Kayseri made to our products Plastic Managers As- and do not express our sociation problems, it is obvious that our sector will lose ground. We established KAYPİDER-Kayseri Plastic Managers Association together with the plastic industrialists in Kayseri in 2008 with the 45 founding members in order to strengthen the communication and to preserve the competitive environment. As an association, we arranged acquaintance meetings and gained acceptance. We successfully responded to the unjust campaigns against plastic products. Furthermore, we will strengthen our cooperations with PLASFED (Plastic Industrialists Federation) which is the umbrella organization for the profound representation of our sector.

BOARD/NEWS FROM THE SECTOR PLASFED Monitoring Report: Foreign Trade Surplus continuous for Plastic construction materials and packaging According to the results of PLASFED 2012 first half monitoring report, Turkey passed in foreign trade surplus in the first six months for plastic construction materials and plastic packaging products. It is envisaged that the foreign trade surplus will continue to the end of the year.


BREAKING NEWS

The 2012 foreign trade surplus of Turkey, which is a net exporter for “Plastic Construction Materials” as from the end of 2012 has gone up to 563 thousand tons and 1.2 billion dollars. A c c o rd i n g to the estimations made within the PLASFED Plastic Construction Materials 2012 First Half Monitoring Report, the foreign trade surplus of 1.01 billion dollars at the end of 2011 for plastic construction materials sector which has a 22 percent share in the total plastic goods production of Turkey will go up to 1.2 billion dollars at the end of this year.

The foreign trade surplus also in the total plastic packaging goods of Turkey to continue According to PLASFED “Turkish Plastic Packaging Goods Sector 2012 First Half Monitoring Report, plastic packaging goods was another sector which gave away foreign trade surplus. It was reported in the report that the sector reached a scale of 11.2 billion dollars in the first 6 months of 2012 with a production of 2.9 tons. By the end of the year, it is expected the rate for export to meet the import to be 161 percent on the basis of amount and 118 percent on the basis of value. It is estimated within the report that the total production of plastic packaging materials for which the figures were 2.7 million tons on the basis amount and 10.8 billion dollars on the basis of value in 2011 will experience an increase of 8 percent (2.93 million tons) on the basis of amount and 3,6 percent (11.2 billion dollars) on the basis of value in accordance with the accruals in the first 6 months of 2012.

Murat Akyüz: The chemical industry took the first place in Turkish export in September with 1.6 billion Dollars The chemical industry has been ranked 1st in Turkish export in September, too. The industry which left the textile-apparel industry behind in recent months became the leading exporter by keeping itself President of the İKMİB in front of the automotive (Association of İstanbul industry, “the leader of Chemical Substances and export”, despite the long Product Exporters) official holiday. The chemical industry, increasing its export values by 23.35 percent in September, reached an export value of 1 billion 659 million Dollars. Chemical substance and product export, with its value of 14 billion 625 million Dollars between January and September, achieved one of its brilliant successes in the recent years. Murat Akyüz, the president of the İKMİB, said that products which played the key role in

the industry were plastics and rubber materials which also constituted one of the sub-sectors making the greatest contribution to export activities. In his remarks he declared, “Plastic is one of the most exported materials of the chemical industry which means that plastic products have a significant share in export of chemical materials. Plastics and plastic products had the second place among the most exported materials between January and September with a value of 3 billion 900 million Dollars. Rubber and rubber product export worth nearly 1 billion Dollars. Relevant export figures per kilogram relating to the chemical substance industry are far above the Turkish average which also summarizes our success. Outstanding groups include: rubber and rubber products with 5.02 Dollar, and plastic products with 2.59 Dollar. Turkish plastic industry keeps growing while our European competitors downsizing due to the economic crisis. It will be a satisfactory development that Turkish plastic industry which has the third place among the European manufacturer for now to ascend to the second place by getting ahead of Italy.”

Message from APSD to University Students: Jobs on your front door On the other hand, plastic and rubber industrialists from Ankara participated to a promotional activity towards the students who continue their university education. A meeting was held to with the participation of President of APSD Ankara Plastic Industrialists Association Necmi Atalay, President of ASO plastic and rubber Committee Mustafa Korkmaz, ASO Council Members Akman Karakülah and Turan Değirmenci, Gazi University OSTİM Vocational School of Higher Education and industrialists from İvedik Organized Industry. Within this meeting, information regarding the sector was shared with students and also an exchange of ideas regarding the quality of labor force requested in the sector with the students was made. The youth was requested to take their first step into the sector with the internship programs at the meeting within which the students were told that “Their jobs were ready if they were to develop in line with the needs of the sector”. It was reminded that the sector companies began to make job offers to qualified students during the meeting where the qualified labor force demand of the sector is higher than of the individuals who are currently continuing their education.

Sectoral cooperation under the leadership of PLASFED is taken to global institutions Aside from the organizing of plastic sector in Turkey, the activities for its representation before global institutions are intensified. PLASFED became a member of Council of International Plastics Association Directors (CIPAD) within its first of establishment and PAGDER, on the other hand, became a member of European Plastics Converters (EUPC). CIPAD, which is a platform to which Direc-

105

PLASFEDDERGİ

tors of World Plastic Industrialists Association which provides cooperation for information exchange and common matters of global plastic sector, gathers twice a year and discusses the problems of the sector, coordination and conducts information sharing. The council has 64 plastics non-governmental organizations members from 49 countries which are active in all regions of the world.

BURPAS’s president, İlker Biliktü, recommended to use plastic banknotes President of the Bursa Plastics and Packing Material Manufacturers Association (BURPAS), İlker Biliktü, said, “Utilization of plastic banknotes are getting widespread all across the globe. I recommend replacing our banknotes with the plastic ones.” İlker Biliktü, in the press conference held together with the members of the BURPAS’ board of directors underlined that negative policies imposed on the industry did not make sense. Biliktü, reminding that level of plastic material utilization was getting larger in the world and that there were lots of new products made of plastics, said that plastic coin was a prominent example of those applications. Biliktü said, “Other central banks in the world start to utilize plastic banknotes . Turkey is still debating on benefits and harms of plastic bags while Canada and Australia are minting plastic banknotes . The advantage of these banknotes which are preferred as they are eco-friendly is that they are resistant to wear and tear. They are made of polymers. Having a six-year useful life, these banknotes are recyclable.” Biliktü, declaring that there was no study toward minting plastic banknotes in Turkey, announced a new study to putting the issue in the Turkey’s agenda with the contribution of PLASFED.

EGEPLASDER to develop joint studies with the region’s stakeholders The EGEPLASTER, uniting plastics manufacturers in the Aegean Region, is developing cooperation models to involve organizations within the region to improve the sector. In this sense, it has been announced that relevant studies to establish “the Aegean Plastics Exporters’ Association” in partnership of the Aegean Exporters’ Association and PETKİM. The association declared its aim: to enhance foreign trade efficiency.

Investment in the Menemen Specialized Plastics Organized Industrial Zone to start Investment phase of the Menemen Plastics OIZ project executed with the support by the Aegean Region Chamber of Industry and the EGEPLASDER will start soon. Regarding the project which will provide plastic manufacturers with an investment and production environment with a


BREAKING NEWS

PLASFEDDERGİ

complete structuring, production and transportation infrastructure, relevant investments will be commenced at the end of 2012-beginning of 2013. It has been said that there were 45 building plots in the industrial zone that will create an opportunity to employ 15 thousand people, and 34 of these 45 plots had already been sold. It has been declared that more than 8 million TL had been invested in the zone during the development phase.

KAYPİDER A first in the Sector: Introducing the sector to the youth KAYPİDER blazed a trail in the plastic sector with the project that it has put into practice. With the participation of Kayseri Directorate of National Education and Kayseri and İstanbul theater groups, a game and a CD which includes the game is being prepared in order to increase the knowledge of students regarding plastics and their environmental consciousness. The anima-

for plastics of Turkey benefits the manufacturers with its close distance to the airports, ports and transportation network located in İstanbul and Marmara Region. The plants within the borders of the Zone which will benefit from the new Incentive Decree issued recently as it has structured as a specialized OIZ will be exempt from property tax, and those that will be within the regions having a central waste water treatment facility will be exempt from the waste water charges for 5 years from the completion of buildings within the scope of investment. The buildings and plants in the said zone will also be exempt from the building construction charge and the fee relating to the certificate of occupancy. Hüseyin Semerci, the chairman of the PAGDER’s board of directors said, regarding the project, that the OIZ would host about 100110 plastics plants when expansion areas were included, and would create an opportunity to employ more than ten thousand people. Semerci added: “The project’s estimated total investment cost will be 600 million Turkish Liras.” Construction of PAOSB with its initial area of 60 hectares and 120 hectares of expansion area will commence in 2013.

İTO ends ‘fume hood’ trouble of plastic industrialist

tion and theatre play will be supplied to students which will correct the wrong information regarding the place of plastic within our lives and plastics with the CD which will be distributed to all of the students in Kayseri. KAYPİDER President Yusuf Özkan, who gave information concerning the project stated, “We will distribute the CDs which will be prepared under the sponsorship of PLASFED. The consciousness of bringing in the plastics to the economy with recycling and plastics will be imposed with the games and movies within the CD. The distribution of this CD does not have to be limited with Kayseri; it could be distributed throughout Turkey”.

PAGDER & ASLAN Organized Industrial Zone investment to be accelerated The study commenced by the Plastics Industr Industry Association (PAGD (PAGDER) to provide the plastic plastics industry with İhtisas lastik si ÖzelrgP. San. Bölge an adequate infraO struc structure to enable it to ccarry out its activities and operations * esteği ha has been acceleratşvik D Te m rı Yatı ed ed. The PAGDER & A ASLAN OIZ with its in investment cost of about 6 600 million TL to be established in the Organized Industrial Zone for Plastics located in Vize, Kırklareli aims at being a model for structuring of the plastics industry. ’nin İlk

Türkiye

or.

ze’de

eli - Vi

Kırklar

Kuruluy

%

50

yeni ı için andırıldığ destekler k yapıl sel ım OSB olara göre bölge 50 yatır ım İhtisas ’luu dipnota k verilen % Plastik no.’l no ı ve yatır olara OSB, alan 1 değer nel sayıs rir. ASLAN e yer Referans cek perso iklik göste ER & DER 2 B ekindirilecektir. edile *PAG * PAGD yasası göre değiş rlend istihdam teşvik da değe rı, yeni miktarına kapsamın k mikta nılacak kredi deste kulla b.org teşvik olarak ı .paos www sb.org finansman

@pao 41 paosb 438 58 Tel: 0212

er.org www.pagdagder.org pagder@p438 26 19 Tel: 0212

The PAGDER & ASLAN OIZ (PAOSB) to be the first specialized organized industrial zone

İstanbul Chamber of Commerce (İTO) Plastics and Rubber Profession Committee succeeded in its study to eliminate the obligation of using fume hood of plastic industrialists of İstanbul. The application of the committee for the elimination of this implementation made to the Ministry of Environment and Urbanization was approved. Thus, the obligation to use fume hood for extrusion and injection units of plastic industrialists which was initiated by İstanbul Provincial Environmental Directorate approximately 2.5 years ago is taken out of the picture.

President of Rubber Association Nurhan Kaya: The foreign trade of the sector could be equalized if the raw material problem is solved

oils which are used by the sector as input create difficulties.

Chemistry Sector Strategy Paper 2012-2016: Raw Material investments must be increased The Chemistry Sector Strategy Paper and Action Plan, which is an important phase for the development of chemistry sector, came into force after being published in the Official Gazette. Its vision has been designated as “The transformation of Turkey as an investment base by producing products with high value-added” and its general purpose as “To have a corner in the world for the chemistry sector by improving the foreign trade balance to the favor of the country with high value-added, environment and human health friendly process and products”.

Turkish Plastics Sector PAGDER participates in important fairs to be held in Brazil, UAE, and China in 2013. Through the organizations supported by PAGDER, Turkish plastics sector is preparing for an intensive fair traffic in 2013 with national participation and delegations supported by KOSGEB. Germany K fair and Brazil fair stands out among these organizations as the world’s and South America’s greatest respectively. Being prominent fairs of the sector and the region, Arabplast Dubai and ChinaPlas are two fairs that Turkish plastics manufacturers will participate in 2013.

COVER/AGENDA Nurhan Kaya pointed out that the rubber industry is faced with additional loads due to its mineral oil taxing and importation system and that the fo re i g n depend e n t importation for synthetic rubber and total sector raw material importation is up to 95 percent. On the contrary, Nurhan Kaya, who pointed out that the export coverage ratio of import is around 80 percent, said that they could pass on to foreign trade surplus in short time if the imported raw material dependency is to be reduced. Kaya emphasized that the administrative arrangements regarding the mineral 106

Agenda of Turkish plastics sector, which intends for export and investment has changed With the effect of global crisis, Turkey is expected to go through with a growth rate below potential. Unlike this year, net export in 2013 is not assumed to contribute to growth, which is expected to depend on domestic investment and consumption. When Turkey’s need for investment, consumption and export reflected on official programs, a tax regulation that brought a 300-million-dollar additional burden to plastics sector, one of the key actors of consumption and export, was made. According to official data, with the effects of global crisis, Turkey is expected to keep below its potential growth. At a time when even one Dollar made by export and one Lira spared for investment would be needed, Turkish plastics sector, the third most prominent manufacturer of its region with a volume of 30 billion dollars, is ex-


BREAKING NEWS

posed to a tax problem that will bring a 300-million-dollar additional burden. According to the Cabinet Decree published in Official Gazette on September 6, 2012, the 3

“BÜYÜME”

ME”

percent Tax Duty for low-density polyethylene was increased to 6,5 percent, which is more than two times its original rate, 3 percent Tax Duty for high-density polyethylene and polypropylene was increased to 4,8 percent until the end of this year, and to 6,5 percent by 2013. The decree which has the potential to bring an additional burden of 260 to 300 million Dollars on Turkish plastics sector was received with astonishment. Sectors of packaging, automotive, domestic appliances, textile, electronics, and agriculture are expected to be affected adversely by the decree which gives rise to an additional cost sufficient to allow establishment of a midsize petrochemical facility as they constitute the majority of plastics-related and plastics-derived manufacturing industry.

Raw material makes up the majority of the cost in plastics sector The fact that plastic products are manufactured in various standards and kinds prevents a detailed cost analysis but the research conducted in relation to the analyses of larger corporations reveals that industrial cost item in the sector was about 80 per cent of total costs. Raw material makes up 70 per cent of total industrial costs. This factor is also important as it shows the decision’s effect on costs. Sector’s dependence on outside for a product without a domestic substitute increases its sensitivity. Let alone the sudden changes in taxes and other items, international price fluctuations and of petrol and domestic fluctuations of exchange rate makes a difference in this respect.

The decree should be revoked in short term and investment on petrochemistry should be made desirable in mid-term After the decision, steps have been taken before the Ministry of Science, Industry and Technology. A short-term reporting is also decided in discussions in which revocation of the decision is requested. The Ministry of Economy has made no justification is for the additional taxes. The sector has suggested revocation of tax increase in short term, and encouragement of investments on petrochemistry in mid-term. To this end, support for energy costs, one of the main inputs, and acquisition of other inputs with cost advantage was requested. Sector’s specialists who point out differences and difficulties for the investments of petrochemical facilities due to the properties of their initial and growth

terms, noted the importance of establishing a mechanism which would prevent reflection of product prices on the sector. Associations of the sector has pointed out that there is an attempt for production in PP and PE apart from the investments of PETKİM with an emphasis on the sector’s need for an assurance for sustainable investment.

PLASFED is 1 year old, as one and even stronger Plastics industry, which is one of the strongest sector of Turkey within the world markets surpassed its one year milestone which began with the motto “As one and even stronger”. Plastic Industrialists Federation which is comprised of the leading 5 Associations of the sector and a total of around 800 members is now 1 year old. Plastic industrialists who came together for a more profound representation and advocacy of

the sector carried out activities against regulations such as public incentives towards investments and increase in the customs tax for raw material importation with PLASFED within the that one year. The federation also conducted studies for to strengthen the communication with public opinion.

EXPERIENCE / Muammer Yüceler “Every winner must give something back to community” Muammer Yüceler, the leader of non-governmental organizations which played a significant role in the development of the plastics sector stated, “I am astonished by today’s dynamism of the sector. I could not even regard that we could carry out exportation 30-40 years ago as possible”. Muammer Yüceler is one of the leading actors in the development of the Turkish plastics sector which turned into a 30 billion TL industry from just a few workshops. Yüceler, who is the founder of Plastic Industrialists Association and Honorary President and a living proof of the term “Cognoscenti”, after starting his professional life in 1955, believed that the industrialists needed to co-work within a market based on equity through non-governmental organizations and became one of the individuals to establish the identity of the sector.

107

PLASFEDDERGİ

SUCCESS STORY / Behruz Vatandost A story of innovation and courage: Behruz Vatandost Today’s fashionable terms “innovation” and “efficiency” have been two of main principles for Vatan Plastik since its establishment. Business life of Behruz Vatandost, who has stood out with his achievements since 1957, could be a lesson for young entrepreneurs. Effort of every entrepreneur to establish his business and the result he reaches is naturally a success story. However, there are such entrepreneurs that their life makes a success story. Turning a life struggle that started in Persian Azerbaijan into one of the top 6 plastics companies in Turkey in 50 years, on the other hand, is a success story in the full sense. Vatan Plastik is one of the largest manufacturers today, and its export to more than 40 countries, it deserves to be a model for everyone.

PROFILE/MEHMET AYDIN Mehmet Aydın, the industrialist passionate about research, investment and education Aydınlar Plastik and Gema which are the leading manufacturers of Turkey, provides a summary regarding the Turkish industrialist

who underwent a change within the last years. Gema, which continues the two most important investments of the last few years, draws attention with the importance it puts on R&D. Mehmet Aydın answered our questions regarding his professional life that began in the 1980s and reflects both his successes and failures. Turkey transcended to open economy system In the 80s and entrepreneurship, industrialism gained a new dimension with the aforementioned transition. Mehmet Aydın, who participated in the business world as an entrepreneur during this period, is honored to have executed one of the most profound enterprises of Turkey. On top of it, he also did not lose his faith in innovation and investment.




PLAS T İ K S AN AY İ Cİ LERİ F ED ERAS Y ON U D ERG İ S İ

ARALIK 2012 - ŞUBAT 2013 / 1. SAYI

Plastik sektörünün Türkiye'nin gelişmesine katkısı artıyor

ME”

ARALIK 2012 - ŞUBAT 2013 / 1. SAYI

1 PL YA A ŞI SF N ED D A

PLASTİK SANAYİİNE “BÜYÜME” CEZASI

PLASTİK SANAYİİNE “BÜYÜME” CEZASI


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.