TULPAR

Page 15

KÜLTÜR daha hayırlı olarak telakki edilmektedir. Nevruz dini bir gün olmadığından, elbette kadir gecesiyle kıyaslanamaz. Ancak şairin burada nevruz gününün milli örf ve gelenek-

ler açısından önemini vurgulamak istediği muhakkaktır. Şimdi böylesine kutlu bir günü nasıl değerlendirmek gerektiği hususuna temas edecek olursak, tarihini M.Ö. devirlerden takip edebildiğimiz Hunlardan itibaren, Türklerde bu gün ile ilgili kutlamalar gelenekselleşmiştir. Nevruz bayramını Türkler o devirlerden asrımızın ilk çeyreğine kadar fasılasız kutlayarak gelmiştir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de kutlandığı bilinen Nevruz, Cumhuriyet’in ilk yıllarında resmi bayram olarak büyük törenlerle kutlanmıştır. 1925 senesinde Ankara’da Nevruz münasebetiyle Mustafa Kemal Paşa’nın huzurunda

yapılan resmi geçitte askeri kıtalar sancaklarla yürümüştür. Ancak 1926 yılında miladi takvimin kabulüyle nevruz yılbaşı olmaktan çıkmış, fakat mart ayı son senelere kadar Türkiye Cumhuriyeti devletinde mali yılbaşı olarak varlığını korumuştur.

bayramı olduğunun idrakine varılmalıdır. Çünkü tabiat hepimize ortaktır. Bütün insanlık için aynı öneme haizdir. Bu yüzden bahar bayramını bütün insanlık olarak kutlamak gerekir. Bu günde bütün dünya olarak tabiat ve çevre sorunları tartışılabilir.

Orta Asya’da ise Çarlık Rusya’sının yıkılmasından sonra kurulan Sovyet yönetimi Nevruz gibi milli geleneklerin yaşatılmasına müsaade etmedi. Kazakistan’da en son Nevruz kutlamasının 1926’da yapıldığını biliyoruz. Bundan sonra kesintiye uğrayan nevruzun Türk dünyasında 1988 yılından itibaren tekrar kutlanmaya başladığını görüyoruz. Şimdi, Azerbaycan, Kazakistan, Kıbrıs, Kırgızistan, Özbekistan, Tataristan, Türkiye gibi bütün Türk devletlerinde ayrı ayrı, büyük törenlerle kutlanmaktadır. Nevruz kutlamalarının esasını eski Türk takvimine göre yılbaşı teşkil etmesine rağmen, biz günümüzde o takvimi kullanmıyoruz. Bu yüzden yılbaşı kutlamaları 1 Ocak günü yapılmaktadır. Bu sebeple nevruzun bahar bayramı özelliğini ön plana çıkarmakta fayda vardır. Böylece bilhassa gençler, bir sene içinde iki yılbaşı kutlamasının niçin yapılmakta olduğu mantıksızlığından kurtulmuş olacaktır. Elbette nevruzu bahar bayramı olarak kutlamakla birlikte, onun eski Türklerde yılbaşı olduğu da gençlere hatırlatılacaktır. Mesele yalnızca bahar bayramının özellikle vurgulanmasındadır. Hatta bunu yaparken, onu yalnızca Türk halklarının değil, bütün dünya halklarının bahar

Türk dünyasının meşhur yazarı Cengiz Aytmatov, hayatının son yıllarında Türk dünyasının Nobel ödülünü düzenlemenin zamanı geldiği konusundaki fikrini devamlı tekrarlamaktaydı. İşte bu fikir gerçekleştirilecek olursa, ödüllerin dağıtılacağı en uygun gün nevruzdur. Ödüller Türkiye’de her sene gerçekleştirilen dünya Türkleri nevruz kutlamalarında veya bu kutlamaları her sene bir Türk ülkesinde düzenleyerek, orada verilebilir. Ödüle de “Nevruz Ödülü” adı konabilir. Ödüller, sadece Türk dünyasında müzik, ilim, edebiyat, sinema, sanat, tıp vb gibi çeşitli alanların başarılı isimlerini teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda ödül sahiplerini belirleme aşamasında yapılacak elemeler esnasında, Türk dünyasında ne gibi eserler ve ilmi buluşlar yapıldığı konusunda bilgilenmiş de olacağız. Böylece kardeş ülkeler arasında ilmi ve kültürel sahadaki münasebetler ile işbirliği güçlenecektir. İşte böylece geçmiş tarihi ile geleceğine ilişkin görüşlerimizi ifade ettiğimiz Nevruz geleneğine sahip çıkmalıyız. Çünkü nevruz gibi kültürel özelliklerimiz bizim bilgi çağında kültürel değerlerimizi devam ettirmemize yardımcı olacaktır.

13


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.