2. Uluslar Arası Öğrenci Kongresi

Page 86

POSTER: 2

KANDAKİ KAOS: SITMA Yusuf Uygur, Miran Gasanlı, Melih Çıplakkılıç, Muhammed Zaroura Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 1 Danışman: Doç. Dr. Sevsen Cebeci

Sıtma tarihin bütün zamanlarında önemli bir sağlık sorunu olmuş ve insanlığa büyük zararlar vermiştir. Zarardan da öte birçok uygarlığın yok olmasında önemli bir etmen olmuştur. Bu nedenle de üzerinde en çok çalışılan, çare aranan ve birikim yapılan hastalılardan biridir. Plazmodiumların çeşitli türlerinin dişi anofel cinsi sivrisinekleriyle insanlara bulaşan ateşli bir hastalıktır. Otuz milyon yıllık jeolojik katmanlarda sivrisinek fosillerinin bulunması insanlığın yazılı tarihten önce sıtma ile karşılaştığının kanıtıdır. Bağışıklıkla ilgili genler üzerinde yapılan çalışmalar sıtma hastalığını 10 bin yıl kadar önce ortaya çıktığını göstermektedir. Tarihin başlangıcından beri ölen erkek kadın ve çocukların yarısı sıtmanın kurbanı olmuştur. Sıtma ölüm açısından bütün savaşları, kıtlıkları ve salgınları geçmiştir. Sıtma Romalı Tertullianus un tanımladığı şekliyle insan soyunun görkemli gelişiminin ağır ve sabırlı budayıcısıdır. Sıtma insan tarihinin en büyük düşmanlarından biridir. Antik Yunanın, Romanın çöküşünde yozlaşmadan ve diğer etkenlerden daha fazla rol oynamıştır. Sıtma paraziti aynı zamanda Büyük İskender’den Genaral Westmoreland’inkine kadar birçok görkemli orduların da kökünü kazımıştır. Vietnamda ABD birlikleri arasında günde binde 53 gibi yüksek bir sıtma oranı görülmüştür. Sıtma dünya nufüsuna da büyük darbe vurmuştur. İnsan kanına yerleşen dört plazmodyum kabilesinden plazmodyum falciparum en öldürücü olanıdır. Ulaşım için anofel sineğinin bağırsaklarını seçen parazit insana geçmek içinde etkili ve önlenemez bir yol seçmiştir. Sıtma hastalığının temelini tatlı patates ve nişasta yetiştirmek amacıyla yağmur ormanlarını yok eden Afrikalı çiftçilerin attığı düşünülmektedir. Yok olan ormanlar yerlerini içi su dolu çamurlu göllere bırakınca anofellerin hızla üreyeceği bir ortam haline geldi. Sıtma paraziti yeni inşaatların yolların ve sulama kanallarının yarattığı durgun su havuzlarında üreyerek insan ilerlemesinin yılmaz bir takipçisi olmuştur. Hatta tropiklerde pirinç tarımının yapıldığı her yerde sıtma salgını yağmur kadar tahmin edilebilir bir olguydu. Heredot Eski Mısırda bataklık arazilerin yakınında oturan bazı toplulukların kendilerini sivrisineklerden korumak için balık ağlarından yararlandıklarından ve kule benzeri yüksek evler inşa ettiklerinden söz etmiştir. Aynı şekilde Eski Mısır papirüslerinde, Nil taşkınlarından sonra ortaya çıkan ve aralıklı ateşle seyreden hastalık salgınlarından söz edilmektedir. Hipokrat bu hastalığı ayrıntılı olarak tanımlayan ilk hekimlerden biridir. Yakın çağlarda bir bölgede sıtma görülmesi halinde bölge hemen karantinaya alınır, elbise ve eşyalar kaynatılır ve hatta yakılırdı. Sıtmalı hasta olan gemilere karantina konur ve limanla her türlü ilişkisi kesilirdi.

84

Günümüzde sıtma WHO sayesinde daha sınırlı yayılan ama çok daha zalim bir hastalık haline gelmiştir. Ayrıca plazmodyumun sıtma tedaviside kullanılan klorokin ilacına direnç kazanması bu ilacın Asya ve Afrika da etkisini yok etmiştir. Dünya sağlık örgütü 1957 yılında sıtmayı kontrol etmek amacıyla DDT kullanımını arttırdı.1960 larda 76 ülkede 76 bin ton DDT kullanıldı. Bu kimyasal madde anofeli yok etmesine rağmen bu maddeye karşı dirençli onlarca yeni sivrisineğin üremesine neden oldu. DDT çok yaygın olarak kullanılması ve dayanıklılığından ötürü hayvanlar için tehlikeli olduğu ve doğadaki besin zincirinin bozulmasına yol açtığı zamanla anlaşılarak 1970’lerde DDT ‘nin yerini daha az dayanıklı ve daha az zehirli maddeler aldı. Kaynak: Mahşerin Dördüncü Atlısı Salgın ve Bulaşıcı Hastalıklar Tarihi Andrew Nıkıforuk

FATİH ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ / FATÜBAT II.ULUSLARARASI ÖĞRENCİ KONGRESİ / 15-17 NİSAN 2011 ANKARA


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.