Poster 2

Page 1

ANKARA’NIN DOĞAL MAĞARALARI NATURAL CAVES OF ANKARA Tulga ŞENER, Havva YILDIRIM, Emre Baturay ALTINOK ÖZET: Ankara’yı doğal mağara gelişimi açısından litolojik olarak iki zona ayırabiliriz. Birinci bölge Gölbaşı-Haymana-Polatlı arasında kalan ve PermoKarbonifer yaşlı olan kireçtaşlarıdır. İkinci bölge ise Ayaş-BeypazarıNallıhan hattında yeralan Jura-Kretase yaşlı kireçtaşlarıdır. Sözü edilen bölgelerde, farklı mağaracı gruplarca çok sayıda mağara araştırılmıştır. Yeni keşfedilen mağara sayısı da her geçen gün artmaktadır.

ABSTRACT: Ankara’s natural cave development can be divided into two zones lithologically. The first zone that extend between Gölbaşı, Haymana and Polatlı consist of Permo-Carboniferus age of limestones. The other zone is the one on Ayaş-Beypazarı-Nallıhan line and this region contains JurasicCretaceaus limestones. Various caving croups have investigated many caves in these regions and new caves are found every day.

ANAHTAR KELİMELER: Ankara, mağara

KEY WORDS: Ankara, cave

Ankara sınırları içinde, derin ve uzun mağara sistemlerine rastlanmamakla beraber, yeni bulunan mağaraların sayısı her geçen gün artmaktadır. Burada, farklı gruplarca araştırılan tüm mağaralar tek tek ve kısaca ele alınmıştır. Araştırılan mağaraların jeolojik, arkeolojik, antropolojik ve biyolojik açıdan araştırma eksiklikleri bulunmaktadır. Bunların da tamamlanmasıyla, daha sağlıklı envanter ve koruma çalışmaları yapılabilecektir.

Hamamboğazı Dikey: Yatay mağaranın yaklaşık 20 metre sağında yer almaktadır. Ankaralı mağaracıların dikey mağaracılık eğitimi için tercih ettikleri mağaraların başında gelir. Yaklaşık –60 metre derinliğindedir. ÇAKALİNİ MAĞARASI Nallıhan ilçesi Çayırhan beldesi yakınlarında Sarıyar Baraj Gölü kıyısında bulunmaktadır. İlk araştırması MAD tarafından yapılan mağara, 2007 yılında ANÜMAB tarafından haritalanmıştır. Uzunluğu 117 metre olan mağara sifonla sonlanmaktadır. Yaz aylarında su seviyesinin azaldığı ve mağarada bir miktar daha ilerlenebildiği rivayet edilmektedir.

ANKARA VE ÇEVRESİNİN GENEL JEOLOJİSİ Ankara’yı doğal mağara gelişimi açısından litolojik olarak iki zona ayırabiliriz. Birinci bölge Gölbaşı-Haymana-Polatlı arasında kalan ve PermKabonifer yaşlı olan kireçtaşlarıdır. İkinci bölge ise Ayaş-Beypazarı-Nallıhan hattında yeralan Jura-Kretase yaşlı kireçtaşlarıdır.

KARAHAMZALI MAĞARASI 1999 yılında MAD tarafından araştırılmıştır. Polatlı’ya bağlı Karahamzalı Köyü yakınlarında bulunan mağara dar bir çatlak şeklindedir ve 55 metre derinlikte sonlanmaktadır.

Birinci Bölge: Ankara ve çevresinde Triyas yaşlı Ankara Grubu’nu oluşturan muskovit kuvars şist, serisit-klorit-kuvars şist, serisit-klorit şist, fillit, kuvars-albit-klorit şistler bölgede gözlenen en yaşlı kayaçlardır ve temeli oluştururlar. Bu temel üzerine alttan üste doğru metamorfizma derecesi azalan, ilksel halini kısmen koruyan ve/veya yeşil şist fasiyesi sınırları içinde metamorfizma geçirmiş çakıltaşı, kumtaşı, çamurtaşı, kumlu kireçtaşı, kireçtaşı ile aglomera, volkanit ve tüften oluşan ve içinde değişik yaşlarda allokton kireçtaşı blokları içeren seri gelmektedir. Karstlaşmanın ve dolayısı ile mağara gelişiminin en yaygın görüldüğü Permiyen yaşlı kireçtaşları bu seri içinde allokton bloklar şeklinde bulunmaktadır. Bu seri ile aynı yaşlı, kısmen düşük derecede metamorfizmaya uğramış bazalt(spilit), diyabaz türü kayaçlar ile bunların tüflerinden, volkanik malzemeli kumtaşlarından ve aglomeralardan oluşan diğer bir seri de bulunmaktadır. Üst Triyas yaşlı gri beyaz renkli kireçtaşları Ankara Grubu’nun en genç birimidir. Bunların üzerine bölgenin doğusunda ve güneyinde, bindirmeli olarak gelen ofiyolitler bulunmaktadır. Ofiyolitlerin üzerine uyumsuz olarak volkanik çakıllı çakıltaşı, pelajik killi kireçtaşı ve olistostromlardan oluşan birim gelmektedir. Bölgenin doğu, güneydoğu ve güneyinde sığ denizel ve resifal ortamda çökelmiş kireçtaşı, killi kireçtaşı, kumtaşı, marn, çakıltaşlarından oluşan formasyonlar yüzeylenmektedir. Miyosen göllerinde ve bu gölleri besleyen akarsularda çökelmiş ve yer yer aralarında tüf, andezit ve aglomeraların bulunduğu, çamurtaşı ve jipslerden oluşan formasyonlar bölgenin kuzey, batı ve doğusunda yüzeylenmektedirler. Özellikle Ankara ve çevresinde oldukça geniş alanlarda yüzeylenen Piyosen göl çökelleri diğer birimleri uyumsuz olarak örtmektedir. Genelde kırmızıkahverengi-sarı bir görünüme sahip olan bu çökeller gevşek çimentolu bir çakıltaşı ve yer yer küçük çakıl içeren kumlu-siltli-killi seriyi içerir. Bölgede Kuvaterner, alttaki birimleri uyumsuz olarak örten ve akarsu vadilerinde çökelen çakıl, kum ve siltten oluşan alüvyal çökellerle temsil edilmektedir. İkinci Bölge: Bölgede başlıca Mesozoyik ve Senozoyik yaşlı birimler vardır. Volkanitler Mesozoyik oluşukların temelini oluşturur. Bunların üzerine yine Üst Jura-Alt Kretase yaşlı kireçtaşları gelmektedir. Bu birim üzerine de uyumsuz olarak tabanı da çakıltaşı olan kiltaşı, çakıltaşı ve marn litolojisi gelir. Üzerinde çörtlü kireçtaşı bulunmaktadır. Palojen, kumtaşı, çakıltaşı, çamurtaşı ardalanmasından oluşan Paleosen yaşlı formasyon ve kumtaşı-marn ardalanmasından oluşan Eosen yaşlı formasyon ile temsil edilmektedir. Miyosen birimleri bu bölgede geniş yer kaplamakta olup gölsel fasiyeste oluşan kömürlü bir birimdir. Bölgede Kuvaterner yaşlı oluşumlar aktüel derelerin yatağında gevşek tutturulmuş çakıl, kum, kil boyutundaki malzemeler ile temsil edilmektedir.

TULUNTAŞ MAĞARASI

Demirözü Mağarası (Fotoğraf: Ertuğrul KULAKSIZOĞLU)

Gölbaşı ilçesi Tuluntaş Köyü yakınlarındaki mağara, 1992 yılında, Ankara çevre yolu yapımı sırasında, taş ocağı olarak kullanılan alanda yapılan patlatmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Aynı yıl MAD ve MTA tarafından ortaklaşa araştırılmış ve haritalanmıştır. 549 metre uzunluğundaki mağara, oluşum yönünden oldukça zengindir. Ancak yerleşim yeri ve yola yakınlığı nedeniyle, mağara içindeki tahribat her geçen gün artmaktadır.

TABUROĞLU MAĞARASI 1991 yılında ANMAK tarafından araştırılmış ve haritalanmıştır. Haymana İlçesi, Demirözü Köyü Kızılhisar Mevkii’nde bulunmaktadır. 27 metre uzunluğundaki mağara ağıl olarak kullanılmaktadır. HÜSEYİN GAZİ MAĞARASI Ankara’nın doğusunda, 15 km uzaklıktaki Hüseyin Gazi Dağı’nda bulunmaktadır. Alçak tavanlı bir girişten hemen sonra, 2-3 metre uzunluğunda kısa bir pasaj geçilerek sonunda küçük bir gölcük olan salona ulaşılmaktadır. TOKLU KALESİ MAĞARASI 1991 yılında ANMAK tarafından araştırılmıştır. Şereflikoçhisar ilçesi Demirciobası Köyü yakınlarındaki Toklu Kalesi kalıntılarının içinde yer almaktadır. Girişi, bir insanın sığabileceği genişlikte, bir delik şeklinde olan mağara, 45 derece eğimle, aşağı doğru tek bir galeri şeklinde devam etmekte ve yaklaşık 40 metre kadar sonra küçük bir gölle sonlanmaktadır. Mağaranın insan eliyle genişletilmiş doğal bir kaya çatlağı olma olasılığı çok yüksektir. LÖMBÜRDEKİNİ MAĞARASI Kalecik yakınlarındaki mağara, 1991 yılında MAD tarafından bulunmuştur. Dar bir ağızdan sürünülerek girilen mağara, 12 metrelik bir inişten sonra geniş bir salonla sona ermektedir.

Tuluntaş Mağarası (Fotoğraf: Kubilay Erdoğan)

ENDİL MAĞARASI 1992 yılında ANMAK tarafından araştırılmış ve haritalanmıştır. Ayaş İlçesi, Çanıllı Köyü yakınlarındaki Endil Çayı Kanyonu’nda, kanyon duvarı üzerinde bulunmaktadır. Uzunluğu 40 metre olan yatay, fosil bir galeri şeklindedir. ABDÜLSELAM TEPESİ MAĞARASI 1992 yılında MAD tarafından araştırılmış ve haritalanmıştır. Ayaş İlçesi, Gökler Köyü yakınındaki Abdülselam Tepesi’nde bulunmaktadır. Çok geniş bir giriş ağzı vardır. 50 metre uzunluğundadır.

Rüzgarlı İnkonu Mağarası

Endil Mağarası

Çakalini Mağarası

Hamamboğazı Mağaraları Hüsengazi Mağarası İmiçankaya Mağarası Abdülselam Tepesi Mağarası

İMİÇAN KAYA MAĞARASI 2001 yılında MAD tarafından araştırılmış ve haritalanmıştır. Elmadağ, Sarayözü mevkiinde, İmiçan Kaya olarak adlandırılan kayalıklar üzerinde yer almaktadır. 14 metre uzunluğunda ve 15 metre derinliğindedir. Mağarada SRT kullanımı gerekmektedir.

Tuluntaş Mağarası

Karahamzalı Mağarası

RÜZGARLI İNKOLU MAĞARASI Demirözü Mağarası Inega Mağarası

Nallıhan ilçesi Çayırhan Beldesi yakınlarında Sarıyar Baraj Gölü kıyısında bulunmaktadır. MAD tarafından araştırması devam etmektedir. Dar geçitlerle birbirine bağlanan geniş salonların bulunduğu fosil bir mağaradır. Her geçen gün bulunan yeni kollarla beraber uzunluğunun 800-900 metre olabileceği tahmin edilmektedir.

Taburoğlu Mağarası

Toklu Kalesi Mağarası

Ankara Mağaralarının Konumu

Katkılarından Dolayı Koray TÖRK, Kubilay ERDOĞAN, Özlem BİRGÜL, Türker BENDER ve Yavuz İŞÇEN’e teşekkür ederiz. REFERANSLAR: -AKYÜREK, B:, DURU, M., SÜTÇÜ, Y., PAPAK, İ., ŞAROĞLU, F., PEHLİVAN, N., GÖNENÇ, O., GRANİT, S., YAŞAR, T., 1/100000 Ölçekli Açınsama Nitelikli Türkiye Jeoloji Haritaları Serisi, Ankara-F15 Paftası, 1997, MTA Yayınları, Ankara

İnega Mağarası (Fotoğraf: Çağan ÇANKIRILI)

-COŞKUNER T., Tuluntaş Mağarası’nın (Gölbaşı-Ankara) Karst Morfolojisinin Jeolojik Yapı Açısından İncelenmesi, 2004, Hacettepe Üniversitesi, Jeoloji (Hidrojeoloji) Müh. ABD Yüksek Lisans Tezi, Ankara

İNEGA MAĞARASI (ÖKÜZİNİ) 1991 yılında ANMAK tarafından araştırılmış ve haritalanmıştır. Haymana ilçesi, Demirözü Köyü yakınlarında, Kızılhisar Mevkiinde bulunan mağaranın, giriş ağzı ağıl olarak kullanılmaktadır. 396 metre uzunluğundaki mağara oluşum açısından oldukça zengindir. İnega adı Kürtçe Öküzini anlamına gelmektedir ve mağarayla bağlantısı olan bacalardan birinden düşen bir öküz nedeniyle konulmuştur. ANMAK aracılığıyla, mağaradan alınan seramik örneklerinin, Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinde yapılan analizinde, Roma dönemine ait olduğu anlaşılmıştır.

-ERDEMİR H., Ankara Mağaraları, 2. Ulusal Speleoloji Sempozyumu Kitapçığı, MAD, 1998, Ankara -İLHAN F., Hamamboğazı Mağaraları, MAD Bülteni, Sayı 4, 1988, Ankara Hamamboğazı Mağaraları (Fotoğraf: Emrah SINMAZ, Ferhat AYTEKİN)

-KAYAKIRAN, S., ÇELİK, E., Beypazarı Trona (Doğal Soda) Yatağı Maden Jeolojisi Raporu, 1986, MTA Yayınları, Ankara

HAMAMBOĞAZI MAĞARALARI

-NAZİK L., ÖZEL E., TÖRK T., TUNCER K., ACAR C., Çıngırdaklı Mağara Araştırma Raporu, 2004, MTA Yayınları, Ankara

DEMİRÖZÜ MAĞARASI Demirözü Köyü Kızılhisar Mevkii'nde İlk kez 1938 yılında Ş.A. Kansu araştırmalar yapmıştır. TTK adına yapılan bu araştırmanın raporunda mağaranın sadece ismi geçmektedir. Ancak mağara içinde ilk araştırmalar 1945 yılında K. Kökten tarafından yapılmıştır. Daha sonra 1952 yılında biospeleolog K. LİNDBERG, G. ÖTKÜN ve hidrobiolog R. GELDİAY tarafından araştırılan mağara, 1987 yılında MAD tarafından haritalanmıştır. 974 metre uzunluğuyla Ankara’nın en uzun mağarasıdır. Yaklaşık 150. metrede erken hristiyanlık dönemine ait mezar kalıntıları ve bir su sarnıcı bulunmaktadır. Yatay girişli bir mağara olup fosil ana galeriye bağlı birçok koldan meydana gelmiştir. Mağaranın sonuna doğru yaklaşık 30 m'lik SRT kullanımı gerektiren dik bir çatlak vardır. İnişin sonu, bir yarasa kolonisin yaşadığı salona açılmaktadır

Ayaş İlçesi, Sinanlı Kasabası yakınlarındaki Hamamboğazı mevkiinde, biri yatay biri dikey olmak üzere iki mağara bulunmaktadır. Bölge ilk kez 1988 yılında MAD tarafından araştırılmıştır. Yatay mağara 2004 yılında MTA tarafından da araştırılmış ve haritalanmıştır.

-ÖZBEK O., ALTAY B., Haymana Temirözü Mağarası Araştırma Etkinliği, MAD Bülteni, Sayı 3, 1988, Ankara

Hamamboğazı Yatay (Çıngırdaklı Mağara): 128 metre uzunluğundadır. Mağaranın girişinde Romalılardan kalmış olduğu düşünülen örme taş duvar yer almaktadır. Yine mağaranın hemen hemen ortalarında 3x4 metre boyutlarında 2 metre derinliğinde bir su sarnıcı bulunmaktadır.

- TAY– TME (Türkiye Arkeolojik Yerleşimler Projesi, Türkiye Mağara Envanteri), 2006, İstanbul

-ÖZGÜR, C., GÖKMENOĞLU, O., ERDURAN, B., Ankara-Beypazarı Trona Sahası Hidrojeoloji Etüdü, 2002, MTA Yayınları, Ankara

- TÖRK K., Tuluntaş Mağarası, MAD Bülteni, Sayı: 9, 1993, Ankara - ANMAK, 1991-1995 Yılları Arasında Yeni Tespit Edilen Mağaralar, 1997, Ankara

4. ULUSAL SPELEOLOJİ SEMPOZYUMU ANKARA 21-24 ŞUBAT 2008


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.