Dedemlinin Sesi Haziran

Page 1

Haziran 2014 Yıl: 1 Sayı: 2

Ayın Konusu:

Tulukta Ayran ve Sade Yağ Yapımı


Seyyid Bayram Velî Hazretleri’nin Rüyası ve Bulutu Rehber Edinmesi

DEDEMLİNİN SESİ AYLIK YEREL SÜRELİ HABER KÜLTÜR SANAT DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ: Metin BİLGİLİ YAZI İŞLERİ SORUMLUSU: Ramazan BİLGİLİ

FOTOĞRAFLAR: Hasan SAYIN Sevgi YILDIZ Metin BİLGİLİ Ramazan BİLGİLİ BASIM TARİHİ: Haziran 2014 YAYIN İDARE ADRESİ: Dedemli Mah. Hadim/KONYA İLETİŞİM: Metin Bilgili: Cep: 0537 662 90 62 Ev: (0332) 359 95 11

Ramazan Bilgili 0507 212 73 08 0535 546 09 86 BASIM YERİ ve ADRESİ: KELEBEK FOTOKOPİ Kayalıpark PTT Arkası Ulusoy İşhanı No:22 Meram/KONYA Bu dergi 09.06.2004 tarih ve 5187 sayılı kanun kapsamında basım ve yayımı yapılmaktadır. Her hakkı saklıdır. Yayın içeriği kaynak belirtmek koşuluyla ticari olmayan amaçlarla kullanılabilir. www.dedemlininsesi.com ramazanbilgili@hotmail.com

Dedemli ve yöre halkı eski zamanlardan bu yana Seyyid Bayram Veli hazretleri ile ilişkili çeşitli rivayetler, efsaneler anlatırlar. Öyle ki bu rivayetlerin başlangıcı Seyyid hazretlerinin doğduğu kabul edilen Horasan beldesinde vuku bulmaya başlamıştır. Rivayete göre: “Seyyid Bayram hazretleri Horasan beldesinde hali vakti yerinde mütevazı bir yaşantı sürmektedir. Kendini dini ve fenni ilimlerde yetiştirmiş bilgili bir insandır. Aynı zamanda ibadetlerine de son derece önem vermektedir. Bir gece rüyasında daha önce hiç görmediği bilmediği diyarlarda yolculuk ettiğini görür. İlk başlarda bu rüyayı önemsemez. Günler geçtikçe aynı ya da benzeri rüyaları sık görmeye devam eder. Ömrü boyunca Horasan beldesinin dışına çıkmayan Seyyid Bayram hazretleri hiç tanımadığı bugünkü Dedemli beldesinin en ücra köşe bucaklarına bile aşina olmaya başlar. Yine de bir anlam veremez, yorumlamak istemez. İlerleyen zaman içinde rüyalar aynı şekilde devam ederken son zamanlarda bir sesin kendisine seslenerek ailesini de yanına alıp yolculuğa çıkmasını, bir vatan kurmasını, edindiği ilmi irşat etmesini söyler. Ertesi sabah bu durumu eşine anlatır. Eşi de bir anlam veremeyeceğini söyler. Günler geçtikçe aynı ses aynı şeyleri tekrar eder durur. Ancak bu kez ses daha yakından ve gür gelmeye başlar. Hatta son zamanlarda bu ses yüzünden uykusundan uyanmaktadır. Uykularını kaçıran bu olayın Allah tarafından kendisine bir işaret olduğu kanısına varan Bayram hazretleri ellerini semaya açarak rüyalara anlam veremediğini, nereye gideceğini, nasıl gideceğini, ne yapacağını bilemediğini ve bir işaret göndermesini ister. O akşam rüya görmez ancak aynı ses kendisine hitap ederek kuşluk vakti doğudan bir bulutun çıkacağını ve onu takip etmesini söyler. Hemen eşini uyandırır ve duyduğu bu sesi anlatır. Birlikte kuşluk vaktine kadar eşyalarını hazırlayıp bulutu beklerler. Rüyasında tarif edilen bulut doğudan yükselmiş ve Seyyid hazretlerinin çadırı üzerinden Hicaz bölgesine hareket etmiştir. Bulutun gölgesinde bugünkü Arabistan, Tunus, Sivas gibi çeşitli diyarlardan geçerek son durağı rüyasında gördüğü Dedemli olmuştur. Bulut Dedemli’nin üzerine gelince yükselerek kaybolmuştur. Seyyid hazretleri ve yolculuk esnasında kafilesine katılan obalar, aşiretler, aileler çadırını bu ıssız yere kurarlar. Seyyid Bayram Veli hazretleri hakkında kesin resmi, yazılı yada görsel bilgilere sahip değiliz. Atalarımızdan dedelerimizden duyduğumuz kadarıyla anlatılagelenler bu yöndedir. Bu ve buna benzer hikâyeler, efsaneler, rivayetler Anadolu coğrafyasında da sık sık dile getirilmektedir. Dedemli halkı arasında çoğunlukla bilinen ve anlatılan şekliyle derledim.

“Maksadın yüceliği, yolun sıkıntısından belli olur” Hz. Mevlana


Adıysam Ağız Eğmek Akran Alamet Alçakdam Allengir Annah Arbışmak Asbap Atgı Avar Avayıt Avkalamak Aydaş

: : : : : : : : : : : : : :

Babıç Batma Batman(1) Batman(2) Bayam Belen Belerme Belik Belişmek Berenarı(1) Berenarı(2) Billur Bislancık Bitkin Bittik Boduç Boydak Böğet Böyü Bulgurcuk Bunar Busana Buy (Buymak) Bük Büllü Bülüç Büngül

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Cağışdama Camöğü Cerge Cezir Cıngırlak Cırcır Cırnak Cıvlatma Cimbit Cingildeme Cip Combuldama Curba

: : : : : : : : : : : : :

<A> Halbuki, Zira Alaylı Bir Şekilde Taklit Etme Yaşıt Büyük Yılan Evin Üstü Açık Çekme Balkonu Çetrefilli Hayret Ünlemi, Deme Yahu Uzanmak, Tırmanmak Çamaşır Kaşkol Patates Ekili Bahçe Hediye Çitilemek Bir Çeşit Psikolojik Hastalık <B> Ayakkabı Hayvanların Yem Yediği Yer Yayıktan Ayran Alınan Kova 2-8 Okka Arasında Değişen Ağırlık Türü Badem Mini Tepe, Görünen Tepe Anlamsızca Bir Yere Bakma Bölünmüş Paylaşmak Ne İyi Ne Kötü, Ortalama İyiye Yönelik Kıyaslama Bardak Kertenkele Pekmezin Belli Derece Şekerlenmesi Kalın Yufka Ekmek Testi Yürüyerek Suni Gölet, Derin Su Yatağı Bir Örümcek Türü Dolu Yağışı Pınar, Çeşme Çok Soğuk Ortam Üşümek, Donmak Dere Kenarı Civciv Serçe Yavrusu Köşe, Bucak <C> Ses Çıkarma Çarşı Ağaç Dallarından Yapılmış Çadır Havuç Tahtarevalli Fermuar Tırnak Ağaç Dalını Kabuğundan Ayırma İki Tırnak Arasına Alınan Zerre Ağlama, Nazlanma Azlık-Çokluk İfadesi Suda Yürümek Üzüm Çekirdeği Veya Posası

Çapıt : Çare : Durumu Çebiç : Çelen : Çelki : Çemkirmek : Çeşit : Çevre : Çıkla : Çırpıt : Çıvgın : Çıymık : Çiğin : Çilpi : Çilte : Çimke : Çimmek : Çirik : Çiye : Çiyecik : Çobansalık : Dinlendirdiği Yer Çoka :

<Ç> Bez, Kumaş İneğin Doğumundan Sonra Ki Keçi İle Oğlak Arası Dam Saçağı Ev Civarına Yapılan Ardiye Bağırmak Renkli Kalem Mendil Aynısı, Çokça Meyvesi Bol Olan Ağaç İnce, Uzun Esnek Söğüt Dalı Odun Lifi Omuz İnce Dal Kırıkları Minder, Şilte Zerre Yıkanmak, Yüzmek Yünden Dokunmuş Kumaş Kıvılcım Çok Az Çobanın Güttüğü Hayvanları

Taşların Birarada Toplanması <D> Dabış : Küçüklere Şaka İçi Söylenen Deyiş Dağan : Darağacı Şekline Kullanılan Veya Kurulan Sadece Yayık Asmak İçin Kullanılan Ağaç Dağar : Şırahna Oluğunun Önüne Konan Topraktan Yapılmış Geniş Ve Derin Kap Dahana : İşte Orada Anlamında Dapduru : Yataktan Hızlıca Kalkmak Dasdar : Başörtüsü Dayak : Merdiven Demşek : Geveze Deşdiven Evi : Ağaç Dallarından Yapılmış Çadır Deşirme : Toplama Deşme : Eşyaları İzinsiz Kurcalamak Dıdık : Gaga Dıkım : Az Biraz Dilik : Uzununa Kesilmiş Dilme : Fasulyenin Çapraz Kesilmiş Hali Doma : Evlerin Dam Saçaklarına Konan Lata Biçimindeki Tahtaları Tutan "L" Şeklindeki Ağaç Dombuldama : Ne Dediği Anlaşılmayan Konuşma Doşarmak : Normal Duruşunun Dışında Farklı Bir Eda Sergilemesi Dul (Üst-Alt) : Kuytu Yer, Rüzgârın Esmediği, Genelde Kadınların Çene Çaldığı Yer Düğen : Düven Düğüşşü : İnekleri Çağırmak İçin Hitap Şekli Dümşük : Çok Çalışıp Az İş Görmüş Ama Hiç Birşey Yapmamış Psikolojisi Dürü : Gelinin Damat Evine Hediyesi (Devamı Gelecek Sayıda)

“Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.” Hz. Mevlana


Bayram Gündoğdu

Ayşe Bağcı

1974

1974

Mehmet Aydın

Hayriye Çetin

1984

1984

Mustafa Özkan

Ayşe Akçırahan

Mürşit Uçar

Fatma Tokat

1978

1978

1976

1976

Ali Öksüz

Sultan Yalçın

Abdül Gani Özer

Huriye Kıs

1979

1979

1973

1973



Halk arasında “Ağlayan Gelin”, Dedemli’de ise “Boyunduruk” ismiyle tanınan bu çiçek; ülkemizde yetişen 43 Ters Lale çeşidinden bir tanesidir. Kuzey, İç ve Güney Anadolu’da yetişen endemik bitkidir. 1000 ile 2500 rakımları arasında, kayalık yamaçlarda, stepte ve karın erimeye başladığı yerlerde yetişir. Soğanlı ve çok yıllıklıdır. NisanMayıs-Haziran aylarında çiçeklenir.


SHE’S BİJUTERİ HİKMET ESER TOPTANCILAR (Merkez) Telefon: 0332 237 37 79 Fax: 0332 237 37 79 Adres: Feritpaşa Mah.Güldağı Sokak. Toptancılar Sitesi No: 27/A KONYA ZAFER ŞUBESİ -1 Telefon: 0332 351 69 15 Adres: Beyazıt Mah. Kazım Karabekir Cad No: 40/A (Pizza&Pizza yanı) KONYA ZAFER ŞUBESİ -2 Telefon: 0332 353 41 03 Adres: Beyhekim Mah. Kazım Karabekir Cad. No:8/A (Çamlıca Pastanesi yanı) Selçuklu/ KONYA


Günümüz dünyasının getirdiği yenilik ve kolaylıklar bağlamında, dönüp geçmişe baktığımız zaman nelerin kaybolduğunu dahi hatırlamakta zorluk çekeriz. Türk Milleti’nin Orta Asya’dan günümüze kadar nice gelenek, görenek, örf, adet ve yaşam biçimi değişti yahut kayboldu bilemiyoruz. Ancak şu bir gerçek ki; modern zaman, kuşaklar arası farklılaşmayı giderek artırıyor. Buna verebileceğim pek çok örnek var. Bu sayıda bunlardan bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Otomobil, kamyonet gibi tekerlekli araçların henüz memleketimizde bulunmadığı zamanlarda araçların yerine yük hayvanları kullanılıyordu. Hayvanların kullanılamayacağı durumlarda da insanlar kendi beden güçlerini devreye sokmaktaydı. Örneğin cenaze defnedilmesi gibi. Dedemli merkezinde cenaze defni kolaydır. Lakin Çatdere, Kaynarca, Kumluçukur hatta Yağlıpınar’da vefat eden birinin salını omuzlarda taşıyarak Dedemli’ye getirmek zahmetlidir. Patika yollarda koşar adım ilerleyenler ister istemez yorulup ve nefes nefese kalmaktaydı. Çare olarak uygun bir mecrada oturup dinlenilir. Bunun için de en uygun yer Su Battığı ile Su Çıktığı mevkiinin ortasıdır. Ölmüşlere olan derin saygıyı bu kısacık dinlenme esnasında da eksik etmemek en münasip adetlerimizdendi. Bu sebeple omuzlarda taşınan sal rasgele bir yere bırakılamaz. Taşlar toparlanarak bel hizasını geçecek yükseklikte ve sal boyunda yığın yapılarak üzerine konur. Bu yığın artık mevtanın “Dinlendirme”sidir. Bir sonraki mevta bu dinlendirmeye konulamaz. Yani her vefat eden için ayrı ayrı taş yığınlar yapılır. Günümüzde araçların çokluğundan dolayı Dinlendirme’ye ihtiyaç kalmadı. Dedemli tarihi içinde büyük yer edinen bu detayı birkaç kuşak sonrakiler belki de bilemeyecek.


KONYA MEZAR Mezar Taşı ve Yapı İşleri

METİN BİLGİLİ 0537 662 90 62 (0332) 359 95 11 www.konyamezar.com


Yöremizde bu mantarlara “Mor Mantar” adı verilmektedir. Dünyada en fazla yetişen mantarlardan birisidir. Genellikle bahar yağmurları sonrasında çayırlık ve açık alanlarda kendiliğinden yetişmektedir. Sapı ve şapkası beyazdır. Lamelleri ise kahverengidir. Türüne göre lamellerin rengi ve şapkasının şekli değişmektedir. Etli ve lezizdir. Bu mantar türünün birçok çeşidi bulunmaktadır. Özel yetiştirilen Kültür Mantarı da bu mantarlardan elde edilmiştir. Kor üzerinde kavrularak tüketilebileceği gibi, yahni, çorba, sos ve çeşitli şekilde tüketilebilir. Bol yetiştiği için kışlık kurutma da yapılır. Nihayetinde mantar olduğu için toplarken, pişirilirken ve tüketilirken dikkatli olunmalıdır. ●


Haziran ayı içerisinde mevsim şartlarına göre pek çok tarımsal faaliyetler yapılır. Ancak bu sayımızda Dedemli’de “Avar” olarak nitelenen patates ekim alanındaki işlerden fotoğraf karelerini sunacağım. Avar ekilen yerde en zorlu işlerden birisi yabani otlardan arındırma ve sulamadır. Her ne kadar Dedemli’de su bol olsa da bazı yerlerde sulama için sıra beklenir.


MS 552’li yıllarda Göktürkler’in dünyaya kazandırdığı içecek. Millî içeceğimiz. Her dilde aynı isimle okunur yazılır. Anadolu köylerinde sofradan asla eksik edilmez. Çoban azıklarında vazgeçilmez. Bulgur pilavının yanında soğan ve ayran olsun bir öğün savulur. Haziran sıcağında sineyi serinletmek için en tabii içecektir. Faydalıdır. Bizimdir. Emektir. Hakikaten büyük emek ve özveri ister. Hele de Toros Dağlarının kara bağrından süzülen ayran epey zahmetten sonra sofraya gelir. Dilerseniz keçinin güdülmesinden soframıza ayran olarak gelmesine kadar geçen süreyi kısmen inceleyelim. Zira gelecek sayılarda bazı kısımları daha detaylı işleyeceğim. Bu minvalden yola çıkarak keçilerin güdülmesinin zorluğunu hepimiz biliriz. Baharın gelişi ile birlikte yaylaya göç eden çobanlar davarları için adeta üzerlerine titrerler. Geçit vermez Toros Dağlarının patikaların da otlak alan bulup keçinin doyurulması sağlanır. Davarın midesine suni yem ya da hormon girmez. Her şey doğaldır. Çiçek ve hoş kokulu otlarla beslenir. Davara yedirdiğin şey süt için önemlidir. Akşam olup obaya tok dönen keçiler evin kadınları tarafından sağılır. Eğer evde küçük çocuklar varsa onla da büyük oranda yardımcı olurlar. Sağılan sütler toplanır, süzgeç le süzülür ve kara tencerelerde odun ateşi ile pişirilir. Sütün kaynamamasına dikkat edilmelidir. Süt pişirildikten sonra biraz soğutulur ve yoğurt ile mayalanır. Mayalanan süt kabı kalın bezlerle etrafı sarılır. Odanın herhangi bir yerinde bir gün bekletilir. Dedemli’de bu bekletme işlemine “sütün üyütülmesi” adı verilir. Bir gün dolduktan sonra yoğurdumuz hazır olmuş demektir.

“Modern zamanlar, uzakları yakın kıldı. Buna karşılık, en yakınımızdaki şeylerin uzağına düştük.” İbrahim Tenekeci


Ana hatlarıyla yoğurdun nasıl yapıldığını gördük. Şimdi de hazırladığımız yoğurdun ayran ve sadeyağ olma sürecini inceleyelim. Geçmişten günümüze kadar yoğurdu ayran yapmak için çok çeşitli yöntemler, araçlar ve gereçler kullanılmıştır. Bildiğim kadarıyla tahta, ağaç oyma, deri, mekanik ve elektronik yayık çeşitleri bulunuyor. Şu anda Dedemli’de kullanımı devam eden ve nostalji olmaya aday “Tuluk” ile ayran yapımını anlatacağım. Tuluk: Sadece erkek keçi yani “Teke” derisinden yapılır. 3 Odun ile darağacı şeklinde düzenek kurulur. Tuluk bu düzeneğe sağlam bir şekilde asılır. İçerisine hazırladığımız yoğurdu dökerek üzerine soğuk su ilave ederiz. Yine ağaçtan yapılmış Bişşek denilen tokmakla yoğurtlu suyu tuluğun içinde döveriz. Bu işlem ayranın kıvamına gelinceye kadar devam eder. Ayran kıvamına ulaştıktan sonra üzerine yağ birikmeye başlar. Bu yağı kaşıkla alarak başka bir kaba aktarırız. Biraz daha döverek köpük elde edebiliriz. Yukarıda tuluğun sadece teke derisinden olması gerektiğini belirtmiştim. Hem dayanıklılık hem de ayranı kolay tahliye etmek için teke derisi gereklidir. Burada çok fazla detaya girmeden ana hatlarıyla Tulukta Ayran Yapımını yada genel adıyla söylemem gerekirse “Dövme Ayranı” yapılışını anlattım. Ayran; insan sağlığı için çok önemlidir. Bakteri üretmez, zehirleme yapmaz hatta zehirlenmelere karşı ayran içilir. Antitoksidan etkisi olduğu bilinmektedir. Vitamin, kalsiyum ve protein deposudur.

Çaresiz sizleri biraz korku, biraz açlık, biraz maldan, candan ve ürünlerden eksiklik ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabırlıları. (Bakara Sûresi 155)


Dedemli’yi tarihi süreç içerisinde ele alacak olursak gelenek göreneklerinin tamamına yakını sosyal paylaşımı esas almaktadır. Arife günü türbe ziyareti, bayram damı, düğün ve cen aze gibi merasimlerde uygulanan gelenekler sosyal toplum bilincine dayalıdır. Zengin bir kültür mirasına sahip olan Dedemli’de Ramazan öncesi-sonrası olduğu gibi idrak edilen bu kutlu ay içerisinde de sosyal yönü kuvvetli gelenekler vardır.

Bu geleneklerden en bariz olanı çarşı içerisine iftarlık sofranın kurulmasıdır. Dedemli halkı evlerinden, bahçelerinden nevale getirerek çarşı içinde sofra kurar. Burada ki amaç; evinde yalnız yaşayan, yolculuk eden, evinde yiyeceği olmayan insanları gözetmektir. İftar zamanı yoldan bir yolcu geçerse hemen buyur edilir. Eşi, çoluk çocuğu olmayanlar bu vesile ile hep birlikte iftar açarlar. Evinde yemeği olmayanlar için sığınılacak bir limandır.



GEL DE GÖR KÖYÜMÜ Çıktım Uğurlu’ya seyran eyledim Gel de gör şirin köyümüzü Kurulmuş bir çukur içine Gel de gör şirin köyümüzü Her yanını dut ile ceviz bürümüş Çevresini kirazlar almış yürümüş Ömrümüz gurbet elde çürümüş Gel de gör şirin köyümüzü Yolları yokuş yaylalara dayanır Yoksulluk olsa da Mevla’sına güvenir Kimler görse seve seve beğenir Gel de gör şirin köyümüzü Hasan BİLGİLİ

Fotoğraflarda görülen sahne; Haziran aylarında köy yaşamının vazgeçilmez sahnelerindendir. Herhangi bir şehir merkezinde bu görüntüye kolay kolay rastlanmaz. Bazen dutu bile marketten alan hatta ilk defa manavda görenler bile çıkabilir. Hadim, Bozkır ve Taşkent’e bağlı köylerde konu komşu bir araya gelince sohbet ortamı hazır olur. Kuru kuruya sohbet olmaz. Hemen kömür çuvallarından diktikleri branda ya da satı naylon tedarik edip bir dut ağacının altına tutarlar. Genç bir delikanlı ağaca çıkarak dalları sallar. Erginleşmiş dutlar hafif bir sallantıyla doğruca naylonun üzerine düşer. Bir miktar dut silkelendikten sonra barhana kurulur sohbet eşliğinde afiyetle yenir. Bundan 15-20 seneye kalmaz bu dut silkme işleri de maziye karışır diyebilir misiniz?


İğdeli Dörtyol Kavşağı Dedemli/Hadim (0332) 415 83 07 0537 682 80 35




Ot işlemeye, davar gütmeye ya da sabahın erken vaktinde tarlaya giderken hazırlana n azığın vazgeçilmez katığıdır hamur kızartması. Hemen hemen herkes hamur kızartmasının yapılışını bilir. Ama ben yine de bilmeyenler için kısaca tarif edeyim. Yumurta, yoğurt ve un ile birlikte birazda su ilave edilerek karıştırılır. İsteğe göre kabartma tozu da atılabilir. Uygun kıvama geldikten sonra ocakta ısıtılan kızgın yağa parça parça atılarak kızartılır.



“Başarmak zordur, kolaya kaçarsan sonuç basitleşir. Unutma! Yokuş aşağı inmek kolaydır ama manzara tepeden seyredilir.” Dan Brown












Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.