Petrol-İş Dergisi Kasım 2011 sayısı

Page 1

Kasım 2011

26. OLAĞAN GENEL KURULUMUZ 17-18 EYLÜL’DE YAPILDI

“Saldırılara karşı emek hareketi ancak birleşerek başarı kazanabilir”


İÇİNDEKİLER

Türkiye, Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası Yayın Organı

PETROL-İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU Mustafa ÖZTAŞKIN Genel Başkan Ali Ufuk YAŞAR Genel Sekreter İbrahim DOĞANGÜL Genel Mali Sekreter Nimetullah SÖZEN Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Ahmet KABACA Genel Yönetim Sekreteri SAHİBİ Türkiye,Petrol,Kimya, Lastik İşçileri Sendikası Petrol-İş Adına Genel Başkan

Mustafa ÖZTAŞKIN Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü

Mehmet YILMAZ Grafik Tasarım ve Uygulama

Zeynep ALTUN

Yönetim Yeri Altunizade Mah. Kuşbakışı Cad. No:23 34662 Yerel, süreli ve aylık yayın e-mail: merkez@petrol-is.org.tr Web Adresi: www.petrol-is.org.tr Tel: (02l6) 474 98 70 (l0 Hat) Fax: (02l6) 474 98 67 Baskı : Ezgi Matbaası Sanayi Caddesi Altay Sokak No:10 Çobançeşme/Yenibosna-İSTANBUL Tel: 0212 452 23 02 - 654 94 18 Baskı Tarihi: 03.11.2011

Başyazı............................................................................................................ 1 Terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz................................................................ 2 Depremzedeler için yardım kampanyası başlattık............................................. 3 26. Olağan Genel Kurul ................................................................................... 4 Yeni dönemin ilk Başkanlar Kurulu................................................................ 35 Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarı Taslağı/Değerlendirme................................... 36 SGBP toplantıları sürüyor.............................................................................. 39 Sendikal Güç Birliği Platformu....................................................................... 42 Kıdem Tazminatı kazanılmış haktır................................................................. 44 Toplu iş sözleşmeleri..................................................................................... 47 Petlas’ta kadro sevinci................................................................................... 48 KİTEM kuruldu.............................................................................................. 49 Rafineri işçileri 1 saat iş bıraktı..................................................................... 52 Dosya/ICEM 5. Dünya Kongresine Doğru...................................................... 33 Bir Görüş/ Yavuz Pak..................................................................................... 61 Emekçiler Ankara’da İnsanca Yaşam mitinginde............................................ 64 Botaş işçilerinin hak kaybını önlemek için toplantı......................................... 65 Petrol-İş’e ziyaretler...................................................................................... 66 Gazeteci Gözüyle/ Ferhan Şaylıman............................................................... 68 Futbol Turnuvalarımız.................................................................................... 70


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 1

BAŞYAZI

Türk-İş Genel Kurulu Türkiye sendikal hareketinde bir dönüm noktası olacaktır Değerli üyelerimiz, değerli okurlar... Sendikamız17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği 26. Olağan Genel Kurulu ile yeni bir döneme girmiştir. Merkez Yönetim Kurulu'ndaki iki arkadaşımız bu genel kurulda görevlerini devretmiş, aramıza iki yeni arkadaşımız katılmıştır. Görevlerini devreden Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar ve Genel Yönetim Sekreterimiz Mehmet Güray'a, Petrol-İş'e ve sendikal harekete yaptıkları hizmet ve katkılarından dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluklar diliyoruz. Yeni dönemde bayrağı devralan Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar ve Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca'ya da yeni görevlerinde başarılar diliyoruz. Örgütümüzün diğer organlarına seçilen arkadaşlarımıza da yeni görevlerinde başarılar diliyor, görevlerini devreden arkadaşlarımıza da sağlık ve mutluluklar temenni ediyoruz. Sendikamızın 26. Olağan Genel Kurulu'nun en önemli gündem maddelerini, kapitalizmin küresel ekonomik krizi, işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği, dünyada ve ülkemizde emeğe, emekçilerin kazanılmış haklarına saldırılar ve tüm bu saldırılar karşısında duyarsız kalan Türk-İş'in bugünkü durumu oluşturmuştur. Küreselleşme denen uygulamalar sonucunda bütün dünyada emek düşmanı politikalar giderek yaygınlaşmış, ülkemizde de kıdem tazminatının gaspı, bölgesel asgari ücret, kiralık işçilik, esnek çalışma, taşeronlaşma gibi yeni saldırılar gündeme gelmiştir. Sorunlarımız dağ gibi büyüktür ancak bu sorunlar çözümsüz değildir. Artık Türkiye işçi sınıfı ayağa kalkmalı, örgütlenmeli, sendikalarına sahip çıkmalı, sınıfsal çıkarlar doğrultusunda çalışmayan, sendika yönetimlerini değiştirmeli, dayanışmayı, demokrasiyi ve değişimi önüne koymalıdır. İşte aralarında sendikamızın da yer aldığı 10 sendika bu amaçla Sendikal Güç Birliği Platformu adlı birlikteliği oluşturmuştur. 10 sendikanın genel merkezler düzeyinde oluşturmuş ol-

duğu bu birlikteliğin bölgeler düzeyinde de yatay örgütlenmesinin önünü açmak, bu 10 sendikanın şube başkan ve yöneticilerinin, temsilcilerinin, üyelerinin birlikteliğini sağlamak ve bölgesel düzeyde de bu sendikaların tek vücut halinde ortak mücadele yürütmeleri için toplantılar bölgeler düzeyinde organize ettik. İstanbul, Lüleburgaz, İzmir, Bursa, Adana ve Diyarbakır yapılan toplantıların ardından Ordu, Ankara ve yine İstanbul'da toplantılar organize ediyoruz. Bizler Türk- İş içerisinde sendikal anlayış birlikteliği aynı olan, sorunlara sınıfsal perspektifle bakan, bütün karşılaştığımız sorunları ve çözüm önerilerini emeğin çıkarları doğrultusunda değerlendirip yine emeğin çıkarları doğrultusunda çözüm üreten, mücadeleci bir sendikal anlayışa sahip sendikalarız. Amacımız; öncelikle kaybolan, unutturulan sınıf dayanışmasını yeniden inşa etmektir. Önce işçilerin kendi arasındaki sınıf dayanışmasını, ardından bütün işçiler ve emekçiler arasındaki sınıf dayanışmasını ve yine kendini emekle ilişkilendiren bütün siyasi parti ve siyasi anlayışlarla da siyasal dayanışmayı hedefleyen bir anlayışa sahibiz. Sendikal harekette yeni bir umut, yeni bir heyecan yaratacağız. Bu mücadelenin kısa ve uzun vadeli hedefleri var; uzun vadede bu sendikalar birlikteliklerini her koşul ve şartta büyüyerek devam ettirecekler, programlarını uygulayacaklardır. Kısa vadede ise Platformun hedefi Türk-İş Genel Kurulu'dur. 8-9-10-11 Aralık tarihlerinde Ankara'da Türk-İş Genel kurulu toplanıyor. Türk-İş Genel Kurulu'nda bu 10 sendika,10 sendikayı destekleyen sendikalarla birlikte Türk-İş yönetimine talip olacak, yönetim listesini çıkaracaktır. Sendikal Güç Birliği Platformu olarak alternatif olduğumuzu bütün Türkiye'ye göstereceğiz. İşçilerin desteğiyle Türk-İş yönetimini bu dönem biz üstleneceğiz. Türk-İş yönetim kurulunu kazanırsak Platformun ilkeleri ve programı Türk-İş yönetimi tarafından da uygulanır hale gelecektir. Türk-İş Genel Kurulu Türkiye sendikal hareketinde bir dönüm noktası olacaktır. Mustafa ÖZTAŞKIN Genel Başkan petrol-iş

1


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 2

TERÖR SALDIRILARINI BİR KEZ DAHA ŞİDDETLE KINIYORUZ

24 asker, 5 polis şehit; biri çocuk 3 vatandaşımız daha can verdi

B

itlis'in Güroymak ilçesinde yola yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu 18 Ekim’de 5 güvenlik görevlisi ve biri çocuk 3 yurttaşımızın yaşamını yitirmesi, 20 vatandaşımızın yaralanması, Hakkari'nin Çukurca ve Yüksekova ilçelerindeki güvenlik birimlerine ve sınırdaki askeri birliklere 19 Ekim gecesi yapılan terör saldırılarında 24 askeri-

mizin şehit olması, 22 askerimizin de yaralanması ülkemizin dört bir yanında yüreklere ateşler düşürmüş, ülkemizi ve örgütümüzü yasa boğmuş, acılarımıza yeni acılar katmıştır. Şehit olan askerlerimize, güvenlik görevlilerimize, sivil yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı askerlerimize ve yurttaşlarımıza ise acil şifalar

diliyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözümü yönünde yeni Anayasa çalışmalarına başlandığı bugünlerde artan terör saldırıları toplumsal barışı dinamitlemekte, kardeşliğimizi bozmayı hedeflemekte, sorunlarımızın demokratik yollardan çözümünü güçleştirmektedir.

bir an önce çözülmesi için başta Hükümet olmak üzere bütün siyasi partileri sorumluluk almaya ve politika üretmeye davet ediyoruz. Aliağa, Adana, Kocaeli, Ankara ve Bandırma şubelerimiz ise bölgelerinde ve işyerlerinde yapılan terörü kınama toplantı ve mitinglerine katılarak, şiddeti protesto ettiler.

Terör, hiçbir davanın haklı gerekçesi olamaz. Bu sorunun

Üyemiz Engin Yıldırım da terör kurbanı oldu... 27 Eylül'de Hakkari - Yüksekova'da uğradığı silahlı saldırıda öldürülen sendikamız üyesi Engin Yıldırım için İzmir- Buca'da cenaze töreni düzenlendi. Törende bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Engin Yıldırım'ın barış isteyen bir kişi olduğunu, ülkesini ve insanları sevdiğini söyledi. Cenazesi hava yoluyla İzmir'e getirilen Engin Yıldırım için ailesinin, yakınlarının, çalışma arkadaşlarının, Petrol-İş üyesi Tüpraş ve Petkim işçilerinin, Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın ile genel merkez yöneticilerimizin, Aliağa ve İzmir şube başkan ve yöneticilerinin, ör-

2

petrol-iş

gütlü olduğumuz işyerlerinde çalışan Petrol-İş üyesi işçilerin, emekçilerin İzmir halkının katılımıyla Buca Cemevi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törende acılı baba İsmet Yıldırım, Yüksekova'da kaldıkları kısa sürede yaşadıklarını anlattı. Törende bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Engin Yıldırım'ın barış isteyen bir kişi olduğunu, ülkesini ve insanları sevdiğini söyledi. Öztaşkın, Yıldırım'ın bu nedenle eşi Sevcan Yıldırım'ın Hakkari - Yüksekova'daki Vali Erdoğan Gürbüz İlköğretim Okulu'na rehber öğretmen olarak gitmesini ve Yüksekova'daki çocuklara eğitim vermesini teşvik ettiğini

söyledi. Yıldırım ailesinin yakınları da Engin Yıldırım'ın Yüksekova'ya tayini çıkan eşine, “ Gitmemeyi aklımızdan bile geçirmeyelim. O çocuklara biz de sahip çıkmalıyız. Gitmemek bize yakışmaz” dediğini aktardılar. Engin Yıldırım'ın henüz 4 aylık kızı Deniz de öksüz kaldı.

Buca Cemevi'nde yapılan törenin ardından Engin Yıldırım'ın cenazesi Buca Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verildi. Engin Yıldırım'a rahmet, eşine, yakınlarına, çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Örgütümüzün başı sağolsun.


Fotoğraf Ali İhsan Öztürk / A.A

matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 3

Merkez üssü Van olan 7.2 şiddetindeki depremle ülkemiz yine büyük bir acıyla sarsıldı

ACIMIZ BÜYÜK, ÜLKE OLARAK BAŞIMIZ SAĞOLSUN!

V

an merkez olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde 23 Ekim'de yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde yüzlerce vatandaşımızın yaşamını kaybetmesi, yüzlerce vatandaşımızın yaralanmasıyla ülkemiz yine büyük bir acıyla sarsıldı. Depremin en fazla sarstığı Erciş ilçesinde yüzlerce insanımız yaşamını kaybetti. 80'in üzerinde bina çöktü. 20 bine yakın can alan 7.4'lük Marmara depreminden sonra ülkemiz bu kez de 7.2 şiddetindeki Van depreminin büyük şokunu yaşıyor. Petrol-İş Sendikası olarak bu büyük depremde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyoruz. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Ülkemizin başı sağolsun. Van merkezli bu büyük depremde en fazla dikkat çeken konulardan biri ise oldukça fazla binanın çökmesi ve depremde yerle bir olmasıdır. Bütünüyle bir deprem kuşağında yer alan ülkemizde yaşanan bu depremler, bir kez daha gösteriyor ki aslında deprem değil, çürük binalar öldürüyor. Van depremi de, 7.4 şiddetindeki Marmara depremini yaşayan ve 20 binin üzerinde vatandaşını kaybeden Türkiye'nin bu büyük depremden yeterince ders almadığını gösteriyor. Toplum, devlet ve siyasi iktidarlar bu büyük acılardan dersler çıkartmalı ve ülkemizin bütünüyle deprem kuşağında yer al-

dığını asla ve asla unutmadan konutunu, kamu binasını, yolunu, köprüsünü bu gerçeğe göre inşa etmeli ve gerekli tedbirleri almalıdır. Ülkemiz birlik ve beraberlik içerisinde, maddi ve manevi dayanışma ile bu büyük felaketin de yaralarını saracaktır.

Petrol-İş, yardım kampanyası başlattı 23 Ekim'de Merkez üssü Van - Erciş olan ve bütün Doğu ve Güneydoğu illerimizi sarsan 7.2 şiddetindeki depremde yüzlerce kardeşimizi kaybettik; yüzlerce kardeşimiz de yaralandı, yüzlerce bina yıkıldı, büyük can ve mal kaybı oldu. Türkiye bu depremle bir kez daha büyük bir acıyla sarsıldı. Acımız büyük; ülkemiz bu büyük yarayı dayanışma içerisinde hep beraber saracaktır. Sendikamız Petrol-İş bütün imkanlarıyla, maddi ve manevi olarak Van halkının yanındadır ve Van halkına yardım kampanyası başlatmıştır. Petrol-İş Sendikası, genel merkez ve şube yöneticileriyle, genel merkez ve şube çalışanlarıyla, örgütlü olduğu işyerlerindeki 25 bin üyesiyle sağladığı maddi destekle de açılan deprem yaralarının bir an önce sarılması için çaba göstermektedir. petrol-iş

3


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 4

GENEL KURUL

26. OLAGAN GENEL KURULUMUZ 17-18 EYLÜL'DE YAPILDI

“Saldırılara karşı emek hareketi ancak birleşerek başarı kazanabilir”

Genel kurula siyasi partilerin, sendikaların, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, sendikamızın eski genel başkan ve şube başkanları, merkez yöneticilerimiz, şube başkanlarımız, şube yöneticileri ile delegeler katıldı. İki gün süren genel kurula çok sayıda da yabancı konuk sendikacı katıldı.

S

endikamızın 17-18 Eylül'de yapılan 26. Olağan Merkez Genel Kurulu, 17 Eylül Cumartesi günü Genel Merkez Konferans Salonu'nda Genel Sekreter Mustafa Çavdar'ın açış konuşmasıyla başladı. Genel kurula si-

4

petrol-iş

yasi partilerin, sendikaların, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, sendikamızın eski genel başkan ve şube başkanları, merkez yöneticilerimiz, şube başkanlarımız, şube yöneticileri ile delegeler katıldı. İki gün

süren genel kurula çok sayıda da dünya sendikalarından konuk katıldı. Yoğun bir katılımın olduğu genel kurul ilk gün saat 24.00'e kadar sürdü. İkinci gün ise seçimler yapıldı.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 5

Ne Dediler” adlı iki film gösterildi. Petrol-İş'in 60. Yıldönümü İçin “Bir Mücadele Öyküsü” adlı belgeseli hazırlayan Documenta film ekibi tarafından hazırlanan filmler ilgiyle izlendi ve kongredeki izleyiciler tarafından defalarca alkışlandı. Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar, “Sendika Geleceğindir” ve Petrol-İş İçin Ne Dediler” filmlerinin gösteriminden sonra konuşmasını yapmak üzere Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın'ı kürsüye davet etti. Alkışlarla kürsüye çıkan Öztaşkın, genel kurula katılan tüm konuklara, “Hoş geldiniz” diyerek kendilerini selamladı.

Krizin nedeni kapitalizmin kendisi Genel kurulda açılış konuşmasını yapan Öztaşkın, gelişmiş ülkelerde 2008 yılında patlak veren ve bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yıkıma yol açtığını, 1970'li yıllarda kapitalizmin yapısal krizini aşmak için uygulamaya konulan, neoliberal politikaların çöküşüne de neden olduğunu söyledi.

Tüm katılımcıları Petrol-İş adına selamlayan ve 26. Olağan Merkez Genel Kurulu'nu onurlandırdıkları için herkese teşekkür eden Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar, katılımcıları Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kurtuluşu için, emperyalizme karşı mücadele verirken şehit düşenler ve işçi sınıfının eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

“Sendika Geleceğindir” filmi Saygı duruşundan sonra “Sendika Geleceğindir” ve “60.Yılında Petrol-İş İçin

Krizin aynı zamanda, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere dayatılan IMF ve Dünya Bankası politikalarının iflasının da göstergesi olduğunu belirten Öztaşkın, “Krizin asıl nedeni ise, kaynakların toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda eşit ve adilce dağıtımını engelleyen ve sadece karı merkeze alan, kar için herşeyi mübah sayan kapitalizmin kendisidir” diye konuştu. Öztaşkın, insanlığa eşitsizlik ve adaletsizlikten başka bir şey getirmeyen, işsizliği ve yoksulluğu sürekli artıran, açlıktan insanların ölmesine neden olan, kâr için doğayı kirletip, tahrip eden genetiği değiştirilmiş ürünlerle insan sağlığını tehdit eden, dünyayı yaşanmaz hale getiren bu sistemin artık değişmesi gerektiğini söyledi.

Emek düşmanı politikalar yaygınlaşıyor Sermayenin kendisi için en uygun koşulların oluştuğu yerlerde ve ülkelerde hiçbir engelle karşılaşmadan, hatta teş-

vikler alarak üretim yapmasını sağlayan ve ürettikleri ürünlerini dünyanın her yerinde hiçbir engellerle karşılaşmadan pazarlayabildikleri ve adına küreselleşme denen uygulamalar sonucunda, bütün dünyada emek düşmanı politikaların giderek yaygınlaştığını belirten Öztaşkın, “Çünkü dünya üretimini elinde tutan çok uluslu şirketler, dünya genelinde gerçekleştirdikleri üretimlerinde rekabeti ucuz, güvencesiz, örgütsüz ve esnek işgücü üzerinden yapmaktadırlar. Bu politikaları hayata geçirebilmek için de, kazanılmış haklara el uzatılmakta, sosyal devlet uygulamaları ortadan kaldırılmaktadır. Sermayenin dünya genelindeki emek karşıtı uygulamalarına, sadece işyeri, işkolu ve ülke düzeyinde verilen mücadelelerle karşı koymaya çalışmak, Don Kişot'un yeldeğirmenlerine savaş açmasına benzemektedir. Bunun için yüzümüzü dünyaya dönmeli, sendikacılıkta günübirlik işlerimizin de küresel ayağını oluşturmalıyız. Küresel sendikal yapıları güçlendirmeliyiz” dedi.

Toplumsal muhalefet sindirildi Türkiye'de 4 yılda, siyasal gerilimlerin had safhaya vardığını, bir siyasal dönüşüm süreci yaşandığını, yargının bağımsızlığını yitirdiğini, bir gecede çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yasama ve yürütme süreçlerinin işlevsiz hale getirildiğini belirten Öztaşkın, AKP hükümeti eliyle, Türkiye'nin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel çehresi yeniden şekillendirilirken, toplumsal muhalefetin sindirildiğini, antidemokratik bir iklim yaratıldığını bildirdi. Toplumsal barışın önündeki en büyük engelin Kürt sorununun çözülememiş, demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlük taleplerinin görmezden gelinmiş, hak arayanların talebinin baskı ve şiddetle bastırılmaya çalışıldığını kaydeden Öztaşkın, şöyle devam etti: “Hakları ve özgürlükleri güvence altına alacak, Anayasa değişiklikleri iktidar partisinin anlayışı doğrultusunda gerçekleşmiş, sivil Anayasa yapılamamıştır. Ayrıca geçtiğimiz dönemde krize karşı önlem adı altında sermayeye ciddi kaynaklar aktarılmış, sıcak paraya dayalı, dışa bağımlı ekonomik politika sürdürülmüş, gelir dağılımı adaletsizliği daha da artpetrol-iş

5


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 6

mış, gerçek işsizlerin sayısı 6 milyona ulaşmış, işçi ücretleri son 3 yılda reel anlamda yüzde 7 gerileyerek yoksulluk artmış, işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 5'lere kadar gerilemiş, iş cinayetleri artmıştır.”

Anayasa tartışmalarında taraf olacağız Petrol-İş Sendikası'nın Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünde her zaman taraf olduğunu, her zaman söyleyecek sözü olduğunu belirten Öztaşkın, “Sendikamız düşünceye, inanca, kimliklere, kültürlere saygılı olmuş, bir arada, barış içinde kardeşçe yaşamı savunmuştur. Dört yıllık dönemde, Kürt sorununun

6

petrol-iş

ülke bütünlüğü içinde, aynı bayrak altında, demokratik yöntemlerle, demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlük temelinde çözümünü savunmuş, her türlü şiddetin son bulmasını, silahların susmasını, Türk olsun Kürt olsun, kimliği ne olursa olsun hiçbir ananın yüreğinin yanmamasını savunmuştur, önümüzdeki dört yılda da bu anlayışı savunmaya devam edecektir. Yeni Anayasa, Kürt sorununun çözümünde de, ülkemizin gittiği yönün belirlenmesinde de önemli bir gösterge olacaktır. Petrol-İş Sendikası, Anayasa'nın toplumsal mutabakatla hazırlanmasını, herkesin kendisini bu Anayasa ile ifade edebilmesini, siyasetin, ekonominin, toplumsal ve sosyal yaşa-

mın emeğin çıkarları doğrultusunda şekillenmesini savunmakta, insanların düşünce, inanç ve kimliklerinden dolayı dışlanmadığı, her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, insan olmanın gerektirdiği evrensel hakların ve özgürlüklerin yaşam bulduğu, doğanın metalaştırılmadığı, cinsiyet ayrımcılığının son bulduğu, kadına yönelik şiddetin sona erdiği, gençlerin geleceğinin güvence altına alındığı, çocuk haklarına saygılı, özgür ve demokratik bir Türkiye'yi savunmaktadır” diye konuştu.

İşçi sınıfı ayağa kalkmalı Türkiye işçi sınıfının artık ayağa kalkması, örgütlenmesi, sendikalarına sahip


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 7

çıkması, sınıfsal çıkarlar doğrultusunda çalışmayan, sendika yönetimlerini değiştirmesi, dayanışmayı, demokrasiyi ve değişimi önüne koyması gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, bunun için Sendikal Güç Birliği Platformu oluşturduklarını, işyeri işyeri, bölge bölge dolaşarak Türkiye İşçi sınıfının umudu olacaklarını kaydetti. “Türkiye'de birleşik emek hareketini yaratacağız. Türk-İş Genel Kurulu'nda da aynı kaygıları paylaşan, aynı anlayışları taşıyan ve bizimle beraber olmak isteyen sendikalarla, emek dostlarıyla listemizi çıkaracağız, alternatif olduğumuzu tüm Türkiye'ye göstereceğiz, seçimi kazanamasak bile birlikteliğimizi devam ettireceğiz. İlkelerimizi, prensiplerimizi ve programımızı uygulamaya devam edeceğiz” diyen Öztaşkın saldırıların karşısında duracaklarını söyledi.

katılarak Petrol-İş'i onurlandıranlar şu isimler oldu: Cemail Bakındı - Türk-İş Teşkilatlandırma Sekreteri, Toleyis Genel Başkanı, Mustafa Türkel- Tekgıda-İş Genel Başkanı, Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan- Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Soydal Sılay- Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı, Erdal Aksüngür- CHP İzmir Milletvekili, Süleyman Çelebi- CHP İstanbul Milletvekili,Yakup Akkaya- CHP Genel Başkan Yard.- Basın-İş Genel Başkanı, Gürsel Tekin- CHP Genel Baş-

kan Yardımcısı, Sezgin Tanrıkulu- CHP Genel Başkan Yardımcısı, Hakan Yıldırımoğlu- Koç Holding A.Ş. Endüstri İlişkileri Başkanı, Bilal Çetintaş- Kristal-İş Genel Başkanı, Polat Akbaş- Kristal-İş Genel Eğitim Sekreteri, Mehmet Çelik- Petrol-İş E. Genel Teşkilatlanma Sekreteri, Kenan Öztürk- TÜMTİS Genel Başkanı, Av. Mahmut TanalCHP İstanbul Milletvekili, Nejat ElibolPetrol-İş Eski Şube Başkanı, Bayram Yıldırım- Petrol-İş E. Genel Başkanı, Refik Baydur- KİPLAS Başkanı, Aziz

Divan Başkanı Atilay Ayçin Öztaşkın'ın konuşmasının ardından divan kurulu oluşturuldu. Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin Divan Başkanı olurken, Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş Başkan Yardımcısı, Petrol-İş 1 Nolu Şube Delegesi Şirin Akay ve Petrol-İş Bursa Şube Delegesi İpek Elibol divan üyesi seçildiler. Katılım yoğun oldu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, Genel Kurula petrol-iş

7


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 8

Hacısalihoğlu- Koop-İş İst. Şube Başkanı, Eyüp Kasap- Türkiye Denizciler Sendikası Genel Sekreteri, Turgut Aktaş- T. Haber İş Genel Teşkilat Sekreteri, Hasan Uluşan- Deri-İş Teşkilat Sekreteri, İrfan Mete- T. Denizciler Sendikası Genel Teşkilatlanma Sek., Erdoğan Kefele- Belediye -İş Toplu İş Sözleşmesi Genel Sek., Rıdvan BudakTekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı, Musa Servi- Deri-İş Genel Başkanı, Eyüp Alemdar- Koop-İş Genel Başkanı, Levent Tüzel- İstanbul Bağımsız Milletvekili, Mustafa Başoğlu- Sağlık-İş E. Genel Başkanı, Ziya HepbirPetrol-İş E. Genel Başkanı, İsmail Topkar-Petrol-İş E. Genel Başkanı, M.Ali Alabora- Oyuncular Sendikası Genel Başkanı, Şebnem Sönmez- Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri, Ferit İlseverİşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Atilla Özsever- Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi. Adnan Özcan-Petrol-İş E. Genel Başkanı. Sabri Topçu- EMEP Genel Başkan Yrd. Osman Gürsu- Tezkoop-İş Genel Başkanı. Atilay AyçinHava-İş Genel Başkanı. Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak. Myra Ajans: Rauf Kösemen ve Damla Özlüer.

Dünya sendikacıları Petrol-İş kongresinde ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda, EMCEF Genel Sekreteri Michael Wolters, RETUNSEE Başkanı ve Romanya

8

petrol-iş

Kimya ve Petrokimya İşçileri Sendikası Başkanı Petre Tancau, ICEM Sanayi ve Şirket İlişkileri Direktörü Kemal Özkan, RETUNSEE Genel Sekreteri ve Yunanistan Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası Başkanı Nikos Orfanos,Yunanistan Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Panagiotis Kontousiadi, RETUNSEE Başkan Yardımcısı ve Slovenya Enerji İşçileri Sendikası Başkanı Franc Dolar, Romanya Kimya ve Petrokimya İşçileri Sendikası'ndan Ana Maria Dolhascu, Slovenya Enerji İşçileri Sendikası'ndan Mitja Fabian, RETUNSEE Başkan Yardımcısı ve Sırbistan Bağımsız Enerji ve Petrokimya İşçileri Sendikası'ndan Zoran Jovanovic, Makedonya Kimya ve Metaldışı Sanayi İşçileri Sendikası Başkanı Zoran Mironovski, Kıbrıs Dev-

rimci İşçi Sendikaları Federasyonu Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federerasyonu Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, Kıbrıs Sağlık-Sen Başkanı Kemal Oktar da Petrol-İş kongresine katıldılar.

Genel kurula çok sayıda da kutlama mesajı geldi Genel Kurula mesaj gönderenler: Faruk Çelik- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Mustafa Kumlu- Türk-İş Genel Başkanı, Musa Çam- CHP İzmir Milletvekili, Doğu Perinçek- İşçi Partisi Genel Başkanı, Necdet Pamir, Mürsel Taşçı- Ağaç-İş Genel Başkanı, Ramazan Ağar- T. Yolİş Sendikası Genel Başkanı,TürkHarb İş Merkez Yönetim Kurulu, Muzaffer Akpunar- Liman-İş Genel Başkanı, Prof. Numan Kurtulmuş-Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı, Avni ErakalınEmekli Sendikacılar Derneği, Bedrettin Baykaç- Tarım-İş Genel Başkanı, Pevrul KavlakTürk-İş Genel Sekreteri- TürkMetal Genel Başkanı, İzzet ÇetinCHP Ankara Milletvekili, Dr. Masum Türker- DSP Genel Başkanı, Nazmi Irgat- Teksif Genel Başkanı, Serkan Mutlu- Hava-İş İzmir Şube Başkanı,Doç.Dr. Serpil Çakır- İ.Ü Öğretim Üyesi genel kurulumuza mesaj gönderdiler.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 9

Kılıçdaroğlu: Taşeronu kaldıracağız

G

enel kurulda konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendi içinde bölünmüş işçilerin haklarını koruyamayacağını, sendikacılara biraz da sitemde bulunmak istediğini söyledi. “Susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganını hatırlatmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Madem ki alınterinin, emeğin harman olduğu bir salondayız. O zaman ben de sitemlerimi dile getireceğim. Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın'ın, 'Yöneticiliğini korumak için herşeyi mübah sayan, inancını, heyecanını yitirmiş, “hak verilmez alınır” şiarını, “ hak verilir, koltuk korunur”a dönüştüren sendikacılar da eklenince bugünkü dramatik durum ortaya çıkmaktadır' sözlerini tekrarlamak istiyorum. Sizin güzel bir sloganınız vardı; 'susma, sustukça sıra sana gelecek' diye. Sizin sloganınızı size hatırlatırken, eğer birlik olamıyorsanız, güç olamıyor, kararlı duramıyorsanız, bilin ki birileri gelir sizi parçalar.” Uluslararası alandaki sendikal ve sosyal hakların Türkiye'de kabul görmemesini içlerine sindiremediklerini belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “ Hangi sendikacılıktan bahsediyorsunuz? “Sırtını iktidara dayamış, kamu bankalarından kredi alan sendikacılık anlayışı mı, işçinin hakkını sonuna kadar savu-

Petrol-İş işçilerin hakları için mücadele eden bir sendika ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda kogrede yaptığı konuşmada, “Burada kongrenizde bulunmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyuyor ve nazik davetinizden dolayı teşekkür ediyorum. ICEM ailesinin sizlere selamlarını ve

nan sendikacılık anlayışı mı? Tabii ki emeğin hakkının savunan sendikacılık anlayışı. Partimizin varlık nedenlerinden biri de budur; emeğin hakkını savunmak.” Çalışanların haklarının ülkemizde yeterince korunmadığını belirten Kılıçdaroğlu şöyle bir örnek verdi: “Her yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanır. Bu toplantılardan birinde toplantıya katılan bir sendika temsilcisi asgari ücret miktarını yeterli bulurken Devlet Planlama Teşkilatı temsilcisi yetersiz buluyordu. Bu sendikacılık anlayışı, sendikacılığı geriye götürdü.” Ücret sendikacılığına da karşı olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir fabrikanın yaşaması gerektiğini biliyoruz, ancak emeğin uluslararası alanda kabul dilen haklarının, Türkiye'de kabul görmemesini de içimize sindiremiyoruz. Uluslararası alanda haklar varsa, bu haklara bizim işçimizin de sahip olmasını istiyoruz.” Sendikalaşmanın önündeki en büyük engelin taşeronlaştırma olduğunu, taşeronun en çok kamuda yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, taşeronlaşmanın hem sendikaların hem de demokrasinin önünde engel olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “ Taşeron işçisi 18 saat çalışıyor. Kim bu kadar saat çalışamam diyebilir. Dese

dayanışma dileklerini getirdim. Petrolİş bu küresel ailenin çok nemli üyelerinden biridir. Petrol-İş Sendikası'na İstanbul'da dünya kimya konferansına ev sahipliği yaptığı için de teşekkür ederim.” Warda, Petrol-İş kongresine 132 ülke ve 500 sendikasından 20 milyon üyenin se-

kapının önüne konulur. Taşeronlaşma demokrasinin önünde de bir engel. Taşeronu kaldırmak CHP'nin boynunun borcudur” dedi. Kılıçdaroğlu, yakasına taktığı “Sendikalı Ol” rozetini göstererek, “ Sendikalı Ol” rozetini memnuniyetle taktım. Çünkü biz CHP olarak herkesin sendikalı olmasını savunuyoruz. Kayıtdışını kaldırmanın en kolay yolu o işyerindeki işçileri sendikalı yapmaktan geçer. Siz hiç sendika olan bir yerde vergi kaçağının olduğunu, prim kaçağının olduğunu gördünüz mü?” dedi. İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki paraların işsizler için kullanılmadığını, Ekonomik Sosyal Konsey'in toplanamadığını belirten Kılıçdaroğlu, oy versin vermesin bütün işçilerin, emekçilerin, işsizlerin, emeklilerin, köylülerin sözcüsü olacaklarını söyledi.

lamını getirdiğini belirterek, Petrol-İş'in üyelerinin haklarını korumak için mücadele eden bir sendika olduğunu, dünyanın her yerindeki dinamikleri hayata geçirdiğini kaydetti. Batı Avrupa, Almanya, Fransa gibi ülkelerin çok uluslu şirketlerinin davranışlarının utanç verici olduğunu belirten Warda, bu şirketlerin kendi ülkelerindeki işçilere tanıdıkları petrol-iş

9


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 10

hakları Türkiye'deki şirketlerinde çalışan işçilere tanımadığını belirtti. Warda, bu tür çifte standartlı uygulamaların karşısında ise Petrol-İş'in direndiğini kaydetti. Warda, ICEM olarak Petrol-İş'le Novamed'de, Bericap'ta, Polyplex'te dayanıştıklarını belirterek küresel sendikalar arasındaki birleşmede Petrol-İş'in verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Petrol-iş sendikası çok büyük mücadeleler veriyor. Petrol-iş sendikasına her zaman destek vermeye devam edeceğiz. Bu ülkeyi seviyorum, sizlerle olmak bize keyif veriyor. Özellikle Petrol-İş in örgütlenme kampanyalarını takdir ediyoruz. Uluslararası birleşmelere verdiği destekten dolayı petrol-İş e teşekkür ederiz. Önmüzdeki Haziran ayı içerisinde küresel federasyonu kuracağız ve 55 milyon emekçi bu çatı altında mücadele edecek. Petrol-İş'in ve diğer sendikaların da bu birleşmede önemli rolleri oldu. Daha sonra Warda'ya dünya sendikal hareketine ve Petrol-İş'e verdiği hizmetlerden, desteklerden dolayı Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın bir teşekkür plaketi verdi. Küresel sendikaların birleşmesinde önderlik ettiğini belirtti.

Warda’ya teşekkür plaketi

WOLTERS: Uluslararası dayanışmada yapılacak çok iş var

E

MCEF Genel Sekreteri Michael Wolters yaptığı konuşmada, Petrol-İş'in kongresine katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti ve Petrol-İş ile sıkı ve samimi bir ilişki içinde olduklarını, Petrol-İş'i faaliyetlerinden dolayı takdir ettiklerini söyledi. Wolters, uluslararası dayanışmada daha yapılacak çok şey olduğunu söyledi. Wolters şöyle konuştu: “ Petrol-İş'teki dostlarımla tekrar birlikte olmaktan gerçekten memnuni-

10 petrol-iş

yet duyuyorum. Sendikal alandaki meslek yaşamım boyunca Petrolİş'le sıkı ve samimi bir ilişki içinde oldum. Bu ilişkiler Almanya'daki sendikamın uluslararası ilişkiler sorumlusu olarak 1990'larda başladı, daha sonra ICEM'de Kimya ve Lastik İşkolları Sorumlusu olduğum dönemde sürdü ve şimdilerde EMCEF Genel Sekreteri olarak daha da gelişiyor. Bütün bu görevlerim boyunca, uluslararası çalışma söz konusu olduğunda Petrol-İş'in verdiği destek ve katkıyı hep takdir

ettim. Elbette daha yapacak çok iş var. Ayrıca, bir Avrupa sendika federasyonu olarak EMCEF'in Petrolİş'le köklü bir işbirliği geleneği var; ve ben kişisel olarak, Petrol-İş yönetiminin Güneydoğu Avrupa Enerji Sendikaları Bölge Ağı RETUNSEE'yi geliştirme çabalarını takdirle karşılıyorum. Bu Avrupa düzeyinde dayanışma ve politik eylem sorumluluğunun iyi bir örneğidir. Üstelik, Petrol-İş'in sadece Avrupa'da olup biteni izlemekle kalmadığını, Türkiye sendikal hare-


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 11

ketinin Avrupa sendikal hareketinin bir parçası olması konusundaki kararlılığını da gösteriyor. Bu nedenle, kanımca, AB karar organlarının ve AB üyesi bütün ülkelerin Türkiye'nin AB üyeliğini kabul etmesi son derece mantıklıdır. AB Antlaşması'nın gereklerini yerine getirmek üzere, sendikal düzeyde olduğu gibi politik düzeyde yapılacak birçok çalışma var. Açık söylemek gerekirse, bu alanda ilerleme kaydetmeye elverişli büyük bir stratejik fırsat söz konusu: Ülkenizdeki kısıtlayıcı ve sendika karşıtı mevzuat miadını dolduruyor. Bu bir fırsattır ve kullanılmalıdır. Bu yılın başlarında Maden-İş'in kongresine katıldım ve Mustafa Öztaşkın'ın Türkiye'deki sendikaların önündeki görevler konusunda coşkuyla ve açıkça söylediklerinden etkilendim. Öztaşkın'ın öbür sendikaların başkanlarını da ikna edebileceğini umuyordum ve hâlâ umuyorum.”

Yaşadığımız dönem büyük zorluklarla dolu. Yaşadığımız dönemin büyük zorluklarla dolu olduğunu belirten Wolters, “Sadece Avrupa'daki ve

Başrol Dayanışmanın Oyuncular Sendikası Başkanı Mehmet Ali Alabora yaptığı konuşmada” Petrolİş'in Genel Kurulu'nda bir sendika baş-

dünyadaki mali ve ekonomik krizden dolayı değil; bütün dünyada sendikaları güçlendirmek de büyük bir zorluk olarak önümüzde duruyor. Uluslararası düzeyde, 3 büyük ve saygın küresel sanayi federasyonu gelecek yıl Haziran ayında yeni ve daha güçlü bir federasyon kuracak. Ayrıca, gelecek yıl Mayıs ayında, metal ve tekstil federasyonlarıyla birlikte yeni bir Avrupa Federasyonu'nun kurulmasından sorumlu olduğumu söylemekten de gurur duyuyorum” dedi. Bütün Avrupa'da yaklaşık 8 milyon üyeli yeni bir dev federasyonun kurulmasına sadece bir adım kaldığini,

kanı olarak konuşacağım aklıma gelmezdi. Bizim oyuncular olarak sloganımız “Başrol dayanışmanın.” Ama biz sadece oyuncularla değil,tüm işçilerle dayanışmak istiyoruz. Tüm işçilerle dayanışmanın kabul edildiği madde oybirliği ile tüzüğümüze de eklendi.

üye örgütlerle yeni bir çatı kurmakla kalınmayacağını; o çatıya hayat vermek istediklerini belirten Wolters, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ise yeni federasyonun politik hedefleri konusunda ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Sendikal haklar için ve sendikal hak ihlallerine karşı mücadele her zaman somut bir eylem alanı olacaktır. İkinci olarak, bağlı olduğumuz sektörlere, o sektörlerde çalışan işçilere ve onların ailelerine sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için sanayi politikası alanında vereceğimiz mücadelede birçok ülkeden sendikaları bir araya getirmek zorunda olduğumuzu son dönemdeki deneyimlerimizden öğrendik. Demin sözünü ettiğim RETUNSEE ağı bunun örneklerinden sadece biri. Konuşmamı bitirmeden önce, sizleri yeni federasyonda geçmişte olduğunuz kadar aktif olmaya çağırıyorum. Avrupa düzeyindeki sendikal çalışma ile uluslararası sendikal çalışma arasındaki ilişkilerin politik ve kişisel yönden gelecekte çok daha güçlü olacağından emin olabilirsiniz. Örgütümüz EMCEF ile uluslararası federasyon arasındaki ilişkilerin çok iyi olacağından emin olabilirsiniz.”

nularda işçi sınıfının saldırılarla karşı karşıya olduğunu, bu saldırılara karşı işçi sınıfının tam da ayağa kalkma zamanının geldiğini söyledi. 10 sendika-

Bundan sonra birlikte olacağız, emekten yana dünyayı birlikte kuracağız” dedi.

İşçi sınıfının ayağa kalkma zamanı Genel Kurulu Blok olarak selamlayan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel yaptığı konuşmada, Torba Yasa, Ulusal İstihdam Stratejisi, Özel İstihdam Büroları, Kıdem Tazminatı gibi kopetrol-iş

11


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 12

nın kurduğu Sendikal Güç Birliği Platformu'nun çok önemli olduğunu belirten Tüzel, “Sendikal hareketin çok önemli görevleri var. Saldırıların farkındaysak, yüzde 8'lik büyümeden işçilerin payına bir şey düşmediğini de görüyoruz demektir. Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü konusunda işçi sınıfının üzerine büyük görev düşüyor. Bu savaşın durması için barış çığlığının daha gür atılması gerekiyor” dedi. İşçi sınıfının “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” mücadelesi vermesi gerektiğini dile getiren Tüzel, Blok olarak Ekim ayında Mecliste işçilerin sözcüsü olarak, demokratik ve eşitlikçi bir anayasa için birlikte mücadele edeceklerini söyledi. Tüzel, Petrol-İş'in “Sendikalı Ol” çalışmasının yanında olduklarını ve desteklediklerini belirti.

Türkiye, ABD'nin piyonu yapılmak isteniyor Genel Kurul'un ilk gününde öğleden sonraki bölümünde ise diğer konuklar birer konuşma yaptılar. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever yaptığı konuşmada Ulusal İstihdam Stratejisine değinerek sınıf mücadelesinin daha da yükseltilmesi gerektiği koşullarla karşı karşıya olunduğunu, Ulusal İstihdam Stratejisi'nin özünün taşeronlaştırma, kuralsızlaştırma, güvencesiz çalışma olduğunu söyledi. İlsever 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu'nun sendikal harekette önemli bir adım olduğunu belirtti. Türkiye'nin ABD emperyalizminin piyonu yapılmaya çalışıldığını ifade eden İlsever, ülkeyi bölme anayasasına karşı da hep birlikte mücadele edilmesi

geriktiğini sözlerine ekledi.

Kıdem tazminatınıza sahip çıkın Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır yaptığı konuşmada, üç siyasi liderin idam edildiği 17 Eylül gününün Türkiye demokrasi tarihinde bir kara gün olduğunu, siyasi düşüncelerin-

den dolayı idamlara karşı olduklarını belirtti. “Ben bir işçiyim, metal işkolunda sendikacılık yaptım” diyen Hazır, kıdem tazminatının bir işçiye yüzde 8 getirisi olduğunu, Hükümetin verdiği Avusturya örneğinde bu getirinin ücretin içinde ancak yüzde 1.3'e kadar düştüğünü belirterek işçilerin kıdem tazminatı haklarına sonuna kadar sahip çıkmaları gerektiğini bildirdi.

Cemail Bakındı: Türk-İş hasta yatağında Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve TOLEYİS Genel Başkanı Cemail Bakındı Türk-İş'in hala hasta yatağında

12

petrol-iş

yattığını ama gelecekte yeniden eski Türk-İş olacağını söyledi. Sendikal Güç Birliği Platformu'nu oluşturan 10 sendikanın mevki peşinde koşmadığını, sendikal hareketin çaresizliği içinde bir çare aradıklarını belirten Bakındı “Tüm bu olumsuz koşullara rağmen işçi hareketinden kopamayız. Türk-İş yönetimi bildiriyi yazanlara “Gelin bakalım, ne yapıyorsunuz, niçin bunu yazıyorsunuz?” diyecek yerde ayrıştırmaya çalışıyor. Bu tavrı doğru bulmuyorum. Tabanla birlikte hareket edecek bir Türk-İş'e ihtiyaç var. Türk-İş Anayasa referandumu sürecinde de sınıfta kaldı. Kıdem tazminatımıza da dokunacaklar, işçilerin diğer haklarına da dokunacaklar. Özlenen Türk-İş'i hep birlikte kurmamız lazım” dedi. Kapitalizmin iflas ettiğini, krizin faturasının işçilere ödetildiğini belirten Bakındı, vergi sisteminin de adaletsiz olduğunu, çalışanların bu sisteme karşı çıkması gerektiğini çünkü bu sistemin sermayeyi teşvik sistemi olduğunu belirtti.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 13

Sendika Geleceğindir filminde oynayan sanatçılara plaket “Sendika Geleceğindir” filminde rol alan oyuncular Altan Gördüm, Feride Çetin, Mehmet Erbil ve Bahadır Bingöl ile film ekibi de Genel Kurul’a katılırken, Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın sanatçılara birer plaket plaket verdi. Oyuncular ve film ekibini sahneye davet eden Öztaşkın, kendilerine teşekkür ederek plaketlerini sundu. Kürsüye çıkan sanatçılar da birer konuşma yaptılar. Aynı filmde oynayan Erkan Can ise ödül törenimize katılamadı. Feride Çetin törende, “Bir işçi çocuğu olarak, bütün çocukluğu grevlerde geçmiş biri olarak bu ödülü almaktan gurur duyuyorum” derken Altan Gördüm de “Bu onurlu projede yer almış olmaktan çok mutluyum. Sendikalar demokrasinin vazgeçilmez kurumlarının başında gelir. Ben bu filmde seve seve rol aldım. Çünkü Türkiye işçi sınıfına inanıyorum” diye konuştu. Mehmet Erbil ve Bahadır Bingöl de Petrol-İş Sendikası'na teşekkür ederek, işçi sınıfı mücadelesinde başarılar dilediler.

Emek hareketi birleşmeli Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan genel kurulda yaptığı konuşmada, kapitalizmin sonunun geldiğini, çözümün herşeyden önce taraf olmakta olduğunu söyledi. Türkiye' de çalışma hayatında kıdem tazminatı tartışmalarına gelmeden önce hemen yapılması gerekenlerin, kayıt dışı çalış-

mayı ortadan kaldırmak ve kamuda taşeron işçi çalıştırılmasını derhal sonlandırmak, bütün çalışanların sendikalı, toplu sözleşmeli çalışma düzenine geçmesinin yolunu açmak olduğunu belirten Kılıçarslan şöyle devam etti: “Bu dönemde emek hareketini birleştirici bir güç birliğine ihtiyaç var. İşçi-memur

bütün çalışanlarla ortak hareket edilmeli. Bugün hastaneler başta olmak üzere taşeronlaşma gittikçe yaygınlaşıyor. Sendikalı işçiler taşeron işçiler için ne yaptığını sorgulamalı. Etnik, dini, mesleki, tüm kesimler eşitlik, adalet, özgürlük için biraraya gelmeli ve birlikte mücadele etmeli. Hükümetin İstihdam Paketi adını verdiği ve esasta çalışma hayatını esnekleştirme petrol-iş

13


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 14

sinin çok zorlaştığını, yandaş medya, yandaş yargı sistemi, yandaş konfederasyon yaratıldığını, bu iktidarla birlikte kitlelerin, muhalefetin susturulmaya çalışıldığını söyledi. Bugünkü zor koşullarda Türk-İş içinde nasıl bir sendikacılık yapılması gerektiğini uzun uzun konuşup tartıştıklarını ancak Türk-İş yönetiminin mücadeleci sendikacılık anlayışını benimsemediği için 10 sendika olarak biraraya geldiklerini belirten Türkel konuşmasını şöyle sürdürdü: adına bugünkünden daha da fazla düzensizleştirecek ve işçiler aleyhine değiştirecek tasarılardan biri de Kıdem Tazminatının kaldırılıp yerine "Kıdem Tazminatı Fonu" oluşturma düşüncesidir. Bu konudaki yasa tasarısı henüz resmi olarak açıklanmasa da gerek hükümet yetkililerinin açıklamalarından gerekse çeşitli kaynaklardan basına yansıyan bilgiler bu tasarı ile işçilerin kazanılmış haklarının önemli ölçüde yitirme tehlikesi içinde olduğunu göstermektedir. Kıdem Tazminatı'nın bugünkü önemli işlevlerinden birisi toplu olarak işçilerin işten çıkarılmalarına karşı bir güvence oluşturmasıdır. Bu yasayla bu ortadan kaldırılmış olacaktır. Çünkü işveren bir tazminat ödemeyecektir. Böylelikle işçiler işsizlik tehlikesi altında çok daha fazla boyun eğdirilmeye zorlanacaktır."

Türkel: Türk-İş işçi sınıfını oyalamakla meşgul Sendikal Güç Birliği Platformu adına bir konuşma yapan Tekgıda-İş Genel Başanı Mustafa Türkel de Petrol-İş'in sınıf mücadelesinde önemli bir konumu olduğunu, özelleştirmelere, işten atmalara karşı mücadele ve dayanışmayı önüne koyan bir sendika oluğunu belirterek, “Petrol-İş, Irak işgalinin bir özelleştirme harekatı olduğunu kamuoyuna aktarmaya çalışmış, Petkim ve Tüpraş'ın özelleştirilmesine karşı mücadele vermiş, Tekel işçilerinin mücadelesini de desteklemiştir” dedi. AKP iktidarı ile birlikte emek mücadele-

14

petrol-iş

“Daha sonra bu güç birliğini ve nasıl bir sendikacılık yapacağımızı 1 Temmuz'da kamuoyuna deklare ettik. Emek mücadelesine emek veren herkesle, her kesimle

DİSK; KESK de dahil her kesimle bu mücadeleyi genişletmeyi, yeni bir çekim merkezi yaratmayı istiyoruz. Bu oluşum sürecinde baskı, engelleme ve sendikacı dostlarımızdan eleştiri de aldık. Hükümetin gündeminde işçi sınıfına yönelik birçok saldırı planı var. Ama Türk-İş işçi sınıfını oyalamakla meşgul. Kıdem tazminatı tekrar gündeme geliyor. Sendikalar Yasası gündemde. Sendikaların üzerindeki baskıların kalkması için, 12 Eylül yasalarının kalkması için bu iktidar olumlu yönde hiçbir yasal düzenleme yapmayacak. Hatta 12 Eylül yasaları dediğimiz Sendikalar Yasası'na bile rahmet okutacak bir düzenleme yapacak. Bunu göremiyorlarsa sendikal hareketin önderlerine “Yuh” olsun. 18 haktan 9'u elden gider-

ken, “şu elimizde kalıyor” diye sevinilebilir mi?” Siyasi iktidarın “engelleri kaldıracağız” söyleminin altında mutlaka işçilerin haklarının elinden alınacağının geldiğini belirten Türkel, kıdem tazminatının kaldırılmak, bölgesel asgari ücretin, özel istihdam bürolarının getirilmek istendiğini, bu koşullarda kimilerinin ise iktidarı eleştirmek yerine sendikaları eleştirdiğini söyledi. Türkel, Sendikal Güç Birliği Platformu'nun tüm bunlara karşı mücadele etmek için yola çıktığını, kıdem tazminatına dokunulduğu gün kamu ve özel sektörde şarteri indireceklerini belirtti. Türkel, “İktidara yalakalık yapmak için bu konuları tartışalım diyorlar. Bu konular tartışılmaz. Bizim elimize, ayağımıza kelepçe vurulmasına izin vermeyin. Kıdem tazminatımıza dokunurlarsa herkesi şarterin bir kenarından tutmaya çağırıyoruz. Sendikal Güç Birliği Platformu olarak bizler eğilmeyeceğiz, teslim olmadık ve olmayacağız.” Kadın Emeği İstihdamını Geliştirme Merkezi adına konuşan Serap Güre de kadınlara ilişkin Petrol-İş'in tüzüğünde yaptığı olumlu değişikliklerden memnuniyet duyduklarını ve bunları desteklediklerini belirtti. Güre, tüm sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının bu yönde çalışmalar yapması gerektiğini bildirdi.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 15

Yabancı sendikacılar kürsüde...

D

aha sonra ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda, EMCEF Genel Sekreteri Michael Wolters, RETUNSEE Başkanı ve Romanya Kimya ve Petrokimya İşçileri Sendikası Başkanı Petre Tancau, ICEM Sanayi ve Şirket İlişkileri Direktörü Kemal Özkan, RETUNSEE Genel Sekreteri ve Yunanistan Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası Başkanı Nikos Orfanos,Yunanistan Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Panagiotis Kontousiadi, RETUNSEE Başkan Yardımcısı ve Slovenya Enerji İşçileri Sendikası Başkanı Franc Dolar, Romanya Kimya ve Petrokimya İşçileri Sendikası'ndan Ana Maria Dolhascu, Grosu Constantin, Slovenya Enerji İşçileri Sendikası'ndan Mitja Fabian, RETUNSEE Başkan Yardımcısı ve Sırbistan Bağımsız Enerji ve Petrokimya İşçileri Sendikası'ndan Zoran Jovanovic, Makedonya Kimya ve Metaldışı Sanayi İşçileri Sendikası

Başkanı Zoran Mironovski, Kıbrıs Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federerasyonu Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, Kıbrıs Sağlık-Sen Başkanı Kemal Oktar hep birlikte platforma davet edildiler. Yabancı sendikacıların her biri kürsüde söz alarak geldikleri ülkelerin işçi sınıfının ve sendikalarının se-

lamlarını, dayanışma dileklerini getirdiklerini belirterek, Petrol-İş kongresinin başarılı geçmesi, Türkiye ve dünya işçi sınıfına hayırlı olması temennisinde bulundular. Yabancı konuklar Petrol-İş'in davetine de teşekkür ederek, sektördeki dünya sendikaları olarak Petrol-İş ile birlikte daha güçlü olduklarını, ekmek, barış ve özgürlük mücadelesinde Petrol-İş ile birlikte mücadele etmekten onur ve gurur duyduklarını, mutlu olduklarını dile getirdiler. Petre Tancau yaptığı konuşmada, “Retunsee ağının genel başkanıyım. Burada binlerce Retunsee üyesi adına sizlere merhaba diyorum. İyi bir kongre geçirmeniz dileğiyle hepinize teşekkür ediyorum” dedi. Nikos Orfanos yaptığı konuşmada, “Bugün bütün dünyada ortak sloganımız; ekmek, barış ve özgürlük. Hepimiz, dünyanın bütün işçileri, emekçileri, sendikacıları olarak bir-

petrol-iş

15


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 16

ya'nın küçük bir ülke, sendikalarının da küçük bir sendika olduğunu söyleyerek, “ Ama bizi biz yapan bizim hak mücadelemiz ve kalbimizdir. Her işveren ve siyasi iktidar emekçiyi daha çok çalıştırmak, daha düşük ücret vermek, daha çok sömürmek ister. Petrol-İş'i özelleştir-

likte olmalı, hep birlikte mücadele etmeliyiz, edeceğiz de” dedi.

adına saygıyla selamlıyorum. Bizler bitmeyen kavganın neferleriyiz. Birlikte mücadele ederek, dayanışma ile kazanacağız” dedi.

Türk-İş'in sadece tabelası kaldı Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı da yaptığı konuşmada, “ Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın'ın konuşmasının altına imzamı atarım. Özelleştirme KKTC'de de gündeme geliyor. Özelleştirilmek istenen mallar halkın malı. Siz kimin malını kime satıyorsunuz? Özelleştirme Yasası'na karşı şarteri indireceğiz. Türk-İş bizimle konuşmuyor. Biz de Türk-İş

Franc Dolar ise bugün dünyada ekonomik ve sosyal krizlerin yaşandığını, krizin yükünün emekçilere yüklenmemesi için, bunu başarmak için çalışanların iktidarı ele alması gerektiğini, bir gün mutlaka halkın iktidara geleceğini söyledi. melere karşı, işçi sınıfına saldırılara karşı mücadelelerinden dolayı destekliyor ve tebrik ediyoruz. Sendikanız ile işbirliğini devam ettirmek istiyoruz” dedi. Kıbrıs Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Genel Başanı Mehmet Seyis Petrol-İş kongresine katılanları selamlayarak başladığı konuşmasında “ Hepinizi Dev-İş

Zoran Jovanovic yaptığı konuşmada, Petrol-İş kongresinde bulunmaktan gurur duyduklarını, işçi sınıfının ve sendikacıların görevinin büyük ve ağır olduğunu, bu ağır sorumluluk isteyen görevi başarılı çalışmalarla yerine getirebileceklerini söyledi. Zoran Moronovski ise Makedon-

16

petrol-iş

yönetimine 'Ne kararınızı ne de temsilcinizi tanıyoruz' dedik. Sendikal Güç Birliği Platformu'na 11. örgüt olarak bizi de dahil edebilirsiniz. Türk-İş'in sadece tabelası kaldı. Türk-İş'in başına işçi sınıfını gerçekten temsil edecek yöneticilerin gelmesi lazım” dedi. Bıçaklı, daha sonra Petrol-İş adına Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın'a Kıbrıslı emekçilerin ürettiği armağanı takdim etti.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 17

Petrol-İş Eski Başkanları kürsüde...

G

enel Kurula Petrol-İş eski başkanları Ziya Hepbir, İsmail Topkar, Bayram Yıldırım ve Adnan Özcan da katıldılar. İsmail Topkar Genel Kurul'da yaptığı konuşmada ağır sanayiiden gelme bir işçi ve sendikacı olduğunu, siyasi partilerin sülük gibi halkın yakasına yapıştığını ve ezmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Siyasi partilerin, siyasi iktidarların bu anlayışından, emekçileri ezen politikalarından nefret ediyorum. Çünkü çalışanları, üretim yapan insanları, emekçileri sefalete sürüklüyorlar. Ancak biz bu siyasi iktidarlara, sermayeye karşı ciddi bir duruş sergilersek onlar bu politikaları uygulayamazlar. Bugün başarısız olabilirsiniz ama umutsuz olmayın, umudunuzu kaybetmeyin. 31 Aralık 1961'de yapılan tarihi Saraçhane Mitingini düşünün. Sendikalar o dönemde maddi olarak çok yoksuldu, para yoktu. O günkü koşullara rağmen mücadele ettik. O günlerdeki gibi bugünlerde de tarihi Saraç-

mitingine götürdüğünüzde hiçbir güç karşınızda duramaz.” Bugünkü Türk-İş yönetiminin sorunlara karşı çok duyarsız olduğunu, 10 sendikadan oluşan Sendikal Güç Birliği Platformu'nun işçi sınıfı mücadelesine çok büyük katkılarının olacağını ifade eden Topkar, Türkiye sendikal hareketinin de Sendika Akademisi kurması gerektiğini, TİSK'in Akademisi'nde 58 profesörün çalıştığını belirtti.

Hepbir: Tuttuğunuz orucu bozmayın, yoksa hapı yutarsınız! Petrol-İş Eski Genel Başkanı Ziya Hepbir kürsüde konuşmasına Divan Başkanı Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin'e atıfla, “ Hava-İş'i doğuran da Petrolİş'tir. Görüyorsunuz ki emeklerimizin karşılığını alıyoruz. Bütün delege arkadaşlarımın alnından bu temiz dudaklarımla öperim” diyerek başladı. Petrol-İş'in İsrail'e Başbakan Erdoğan'dan önce “one minute” dediğini belirten Hepbir o dönemlere ilişkin anılarını da şöyle anlattı: hane Mitingi gibi mitingler düzenlemeliyiz. Kıdem tazminatı hakkını yok etmeye çalışanlar cehennemin dibine kadar gitsin. Sıkılmış yumruk gibi birleştiğinizde, 3-5 milyonu Saraçhane

“Ben Uluslararası Petrol İşçileri Federasyonu'nun 2. Başkanıydım. Bir toplantı için Ürdün'e gittim. İsrail gelmiş, Ürdün'ü işgal etmişti. Yine başka bir toplantı için Mısır'da bulunuyordum. İsrail

orayı da işgal etmişti. İsrail Lübnan'daki uçakları duman etti; bir Cuma günü millet namazda iken hepsini sıfırlayıp gitti-

ler. Bunların hepsini gördüm.1969'da Cenevre'de dünya sendikalarının bir toplantısında bulunuyordum. O toplantıda İsrail'in uyguladığı politikalardan dolayı kınanması için Petrol-İş olarak ilk teklifi biz verdik. Yani biz Petrol-İş olarak İsrail'e Erdoğan'dan önce “one minute” demiş bir sendikayız. Şimdi de sülükler Ortadoğu'da, Libya'da etrafı sardı. İngiliz ve Fransızlar Türkiye Başbakanından önce, Türkiye'yi bertaraf etmek için Libya'ya gittiler, sırf petrol için. Ancak TPAO orada verimli bir kuyu buldu, gravitesi yüksek petrol rezervine ulaştı.” petrol-iş

17


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 18

Paşabahçe grevi başladığı dönemde 1617 sendikanın bu grevi desteklediğini ancak daha sonra grevi destekleyen sendika sayısının 6-7'ye düştüğünü, o dönemde Genel-İş Başkanı Abdullah Baştürk'ün DİSK'i birlikte kurma teklifi getirdiklerini belirten Hepbir şöyle devam etti: “Ancak bizler Türk-İş içinde kalarak sendikal mücadele vermeyi tercih ettik. DİSK şu anda daha pasif hale geldi. Türk-İş'in sesi soluğu çıkmıyor. 10-11 sendikanın biraraya gelerek güçbirliği oluşturmalarını çok önemsiyorum. Tuttuğunuz orucu bozmayın. Bunu devam ettirirseniz köprüyü geçersiniz, yoksa hapı yutarsınız.” Muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu'nun kongrede yaptığı konuşmada ağzından genel grev sözü çıkmadığını, işçi sınıfının hak grevi, genel grev haklarını almadan, şarter indirerek sorunlarını çözemeyeceğini söyleyen Hepbir şöyle devam etti:

nedeni grev yapma hakkımızın olmasıydı. Şu anda tosun gibi bir genci çelik hücreye koydular. Nefes alıyor, soluk alıyor ama bir türlü dışarı çıkamıyor. Hücreden çıkabilmesi için hak grevine, genel grevine hazır olması lazım. Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Kocaeli'nde bir fabrikada çalışıyordu.

“Geçmiş dönemlerde siyasi iktidarların, sermayenin Petrol-İş'ten çekinmelerinin

Yıllar öncesinden Kılıçdaroğlu'nu tanırım. Kendisine bir mektup yazdım. Top-

DELEGELER KONUŞUYOR

Genel Kurulda konuşan delegeler işçi sınıfının, sendikal hareketin içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek, örgütlenme ve birleşik mücadeleyi gündeme getirdiler.

18

petrol-iş

lum içine girdiğinizde genel grevi, hak grevini eksik etmeyin diye. Ama bu konularda kendisinden bir ses çıkmıyor.” Daha sonra Komisyon raporları okundu ve oylandı. Merkez yönetim kurulu adaylarının okunması, çalışma raporlarının okunması ve müzakerelerden sonra delegelerin konuşmalarına geçildi.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 19

İbrahim Karataş - Gebze Şube:

Yüzbinlerce işçi bizleri bekliyor ama biz onlara ulaşamıyoruz

P

etrol-İş 1950'de kurulmuş bir sendika. 61 yıldır işçi sınıfına hizmet ediyor. Her şey patronlara göre düzenleniyor da neden ekonomik krizler çıkıyor? 2008'de çıkan finans krizinin bedelini biz işçiler ödüyoruz. Demek ki patronlar herşeyi iyi bilmiyor. Bu krizlere rağmen her yıl yeni dolar milyonerleri listeleri yayınlanıyor. Aklın yolu birse akılsızlığın yolu da birdir. İşçi sınıfı bu krizlere çaresiz yakalandı. İşçiler daha da yoksullaştı. Kriz daha da derinleşiyor, hak gaspları daha da yaygınlaşıyor. Petrolİş'e, bizlere ise daha fazla sorumluluk düşüyor. Mesele, örgütlü gücümüzle, tüm kalbimizle işçi sınıfı için daha fazla çalışmak. Arap Emirliklerinde işçiler başkaldırdı, diktatörler devrildi. Özgürlük, eşitlik adalet için mücadele edenlere buradan selam gönderiyoruz. Latin Amerika işçi sınıfı, Ortadoğu halkları, Avrupa işçi sınıfı ayağa kalktı. Çünkü saldırılar hala sürüyor, herşey sarsılıyor. Türkiye'de ise sendikal hareket kan kaybediyor, eriyoruz. Kıdem tazmi-

natı, Kürt Sorunu, Ortadoğu'daki gelişmeler tartışılıyor ama bunları anlamak bize yetmemeli, müdahale etmeli, tavır almalıyız. Olduğu yerde duran, söylemlerle yetinen bir örgüt mü olacağız? Yoksa etkileyen, değiştiren bir örgüt mü olacağız? Hepimiz fabrikada işçiyiz ama mahallede şucu, bucu oluyoruz. Dinamizme, örgütlü güce sahip değiliz. Bugünün şartlarında fabrikalarda örgütlenmek zor ama bu mazaret olamaz. Örgütlenme işinde yeteri kadar kararlı, ısrarlı, başarılı değiliz. Bunca değişim olurken biz bu işi beceremiyoruz. Örgütlenmeye yeteri kadar önem vermiyoruz. İdari önlemlerle sorunlarımızı çözmeye çalışıyoruz. Bu mesele yazıp çizmekle, akademisyenlerle, salt mesai saatlerinde çalışarak çözülemez. Biz örgütlenmeyi Gebze'de başardık. Gebze şubeyi en iyi şube haline getirdik. Binlerce, yüzbinlerce işçi bizi bekliyor ama bizler fabrikalara ulaşamıyor, küçük rakamlarla uğraşıyoruz. Eğitimlerimiz ulaşılabilir, anlaşılabilir olmalı. Bu konuda

da eksiklerimiz var. Dünyayı ve Türkiye'yi doğru yorumlayamıyoruz. Eğitim sistemimizi ciddi bir şekilde tartışmamız lazım. 10 sendika Türkİş'i eleştiriyor ama bu sendikaların içinde de hatalar yapılıyor. Sorunları çözmek için hukuk servislerine havale ediyoruz. O zaman sendikaları kapatıp işyerlerine hukuk bürosu açalım. Niçin birarada olduğumuzu asla unutmamalıyız.

Selahattin Deveci- Adana Şube:

Örgütlenmeye çok önem vermeliyiz

P

etrol-İş'i “Sendikalı Ol” kampanyasından dolayı kutluyorum. Son yıllarda işçi sınıfının örnek gösterilebilecek ön önemli direnişi Tekel direnişi oldu. Ancak Türk-İş tutarsızlıklarıyla sendikal mücadelede sınıfta kaldı. Sendikal Güç Birliği Platformu'nu oluşturan 10 sendikayı kutluyor ve bu hareketi destekliyoruz. Şu sağcıdır, bu solcudur diye şubelerde dedikodu yapılıyor. Bu durum genel kurula da yansıdı.

Hangi işi kim daha iyi yapabilecekse onu seçmemiz gerekir. Görevi kim daha iyi yapacaksa ona bakmamız lazım. Sermaye bunu böyle yapıyor. Sendikamızın gelirleri giderlerini karşılamıyor. Savurganlık var. Sendika radikal kararlar almalı. Bunun için örgütlenmeye çok önem vermeliyiz. Geleceğin aydınlık olmasını, genel kurulumuzun işçi sınıfına ülkemize hayırlı olmasını dilerim.

petrol-iş

19


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 20

İsmail Doğan- Aliağa Şube Başkanı:

İşinin ehli yöneticilerin ipini çekmek için oy kullanmayalım

B

u salondaki delegeler 25 bin işçiden yetki alarak bu genel kurula geldiler. Sendika yöneticilerini seçerken ne bizim köylüyü, ne bizim partiliyi ne de bizim arkadaşı seçelim; işinin ehlini seçelim. Seni sevmiyorum ama sen bu işi daha iyi yaparsın demek lazım. İşinin ehli yöneticilerin ipini çekmek için oy kullanmayalım. Sendikalar dedikodu ile yönetilemez. İşin ehline görev vermezseniz, dedikoduculara oy verirseniz arabayı ehliyetsiz sürücüye teslim etmiş

olursunuz. Üye- sendika ilişkisi son yıllarda çok zedelendi. Şimdi keselenmek lazım. Bölünmekten yana değil, birleşmekten yana tavır alalım. Petkim'de 2006'da bir kazık yemiştik. Bu işe yeni giren çocukların hepsi sorunlara benim baktığım yerden bakmaz. Cebimizde para yetmiyordu. Koç gibi direnerek toplu iş sözleşmesiyle ücretlerimizi arttırdık. Toplu iş sözleşmelerinde, “kriz geliyor, bu para alınamaz” derseniz, böyle sendikacılık da böyle yöneticilik de olmaz.

Hüseyin Belmen - Aliağa Şube:

Dünyanın bütün işçileri, dünyanın bütün sendikaları birleşin

B

u piramidin en altında vardiyalı çalışan bir işçiyim. Petrol-İş üyesi olmaktan, Petkim'li olmaktan gurur duyuyorum. Haklarımız 12 Eylül öncesinin de gerisinde. O tarihten bu yana sendika sayısı arttı ama haklarımız azaldı. Ülkemizde bir o kadar memur sendikası, konfederasyonu, bir o kadar da işçi sendikası, konfederasyonu var. Daha çok sendika, daha çok hak mı, daha çok demokrasi mi? Hayır. Geçen yıl 12 Eylül'deki Anayasa referandu-

20

petrol-iş

munda bir işyerinde iki sendikanın olmasını da oyladık. Çok sendika, çok örgüt bizim aşımızı arttıracak mı? Hayır. Tabela sendikaları çoğalıyor. Ancak bunlar işinin değil, işverenlerin haklarını koruyor. Küreselleşme dünyayı ve ülkemizi işverenler ve hükümetler için cennet, işçiler için cehennem haline getirdi. Ne yapmamız lazım peki? Birlik olmamız lazım. Ancak birlik olursak haklarımızı alabiliriz. Dünyanın bütün işçileri, dünyanın bütün sendikaları birleşin. Yoksa hiç birimizin kurtuluşu yok!


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 21

Ahmet Akpunar - İstanbul 1 Nolu Şube:

Saldırıları ancak emek ekseninde birleşerek püskürtebiliriz

T

ürkiye'de sendikacılığın okulu yok. Emekçiler, işçi liderleri fabrikada yetişir. Yaşam tarzları iş, ekmek, özgürlük mücadelesi temelinde şekillenir. Tekel işçileri 4/C'yi kabul etmeyerek Ankara'nın soğuğunda, ayazında, yağmurunda, çamurunda 78 gün direndiler. Türkiye'nin her yerinden gelen işçiler emek ekseninde birleştiler. İşçi sınıfının en önemli gündemi emek-sermaye çelişkisidir. Saldı-

rıları ancak emek ekseninde birleşerek püskürtebiliriz. Tüm sektörlerde çalışma koşulları düne göre daha da zorlaşıyor. Tekstilde normal çalışma süresi 12 saate çıktı. Yeni bir ekonomik kriz yakın zamanda yine kapımızda olacak. Bu kongrelerde bu sorunlarımızı da konuşmalı ve alınacak tedbirleri, izlenecek politikaları tartışıp değerlendirmeliyiz.

MERKEZ YÖNETİM KURULU'NA ADAY OLANLAR KONUŞUYOR

D

elegelerin konuşmaları bittikten sonra kürsüye Merkez Yönetim Kurulu'na aday olanlar çıkarak birer konuşma yaptılar. Genel Yönetim Sekreterliğine aday olan Adana Şube Başkanımız Ahmet Kabaca, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine aday olan Kırıkkale Şube Başkanımız Recep Sefer, Genel Mali Sekreterliğine aday olan İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Reşat Tüysüz ve Merkez Denetim Kurulu Başkanımız Muhlis Nergiz, Genel Sekreterliğe aday olan Kocaeli Şube Başkanımız Ali Ufuk Yaşar birer konuşma yaptı. Adaylar bu görevlere neden talip olduklarını anlattılar. Merkez Yönetim

Kurulu'na aday olanların konuşmalarından sonra Genel Merkez yöneticilerimiz kürsüye çıktı. Genel merkez yöneticilerimizden ilk konuşmayı Genel Yönetim Sekreterimiz Mehmet Güray, ikinci konuşmayı Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreterimiz Nimetullah Sözen, üçüncü konuşmayı da Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül yaptı. Daha sonra Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar ve Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın birer konuşma yaptılar. Genel merkez yöneticilerimiz yaptıkları konuşmalarda dört yıllık dönemde yapılan faaliyetleri anlattılar.

petrol-iş

21


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 22

Ahmet Kabaca- Genel Yönetim Sekreteri Adayı- Adana Şube Başkanı:

Mücadele için taze kan gerekiyor; ben yeni bir soluk için adayım

Y

oksulluk ve yolsuzluğun had safhada olduğu bir dönemdeyiz. Hükümet emekçilere adeta düşman. Uzlaşmak yerine ayrıştırma politikaları izlenmekte. Siyasi iktidar; “Ya benimle olacaksın, ya da yok olacaksın” diyor. Örgütlenme imkansız hale gelmiş, sendikal hareket Türkiye'de kriz yaşamakta. Mücadele zayıfladı, sendikal yapılar dağınık. Bu zor koşulların altından kalkabilmemiz için sendikal birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. 26. Genel Kurul bu sorunların tartışılması için önemli bir platformdur. Mücadele için taze kan gerekmektedir. Ben yeni bir soluk için adayım. Şube başkanlığımda üyelerimizi en iyi temsil ettiğime inanıyorum. Grevler, direnişler yaşadık. Örgütlenmenin olumlu örneklerini de, olumsuz örneklerini de yaşadık. Ben değil, biz demek için aday oldum. Bu görevde fedakarlık ve özveri göstermek, 24 saat çalışmak, ekip ruhunu geliştirmek için, ben değil biz yaptık demek için aday oldum. Sadece TİS için değil, tüm sorunların çözümü için aday oldum. Bölgemizde sendikamızı emek ve işçi sınıfı adına en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum. Adaylıkları doğal karşılamak gerekir. Petrol-İş tüm değerli katmanları içinde barındıran bir örgüt. Bu sendika herşeyin en iyisini hak ediyor. Sendikamızda Güneydoğu Anadolu Bölgesinin temsil edilmesini hep olumlu karşıladım ve karşılıyorum. Biz üyelerimizi, delegelerimizi,

temsilci ve yöneticilerimizi alt kimlikleriyle değil, Petrol-İş kimliği ile değerlendiriyoruz.

Recep Sefer: Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine Aday-Kırıkkale Şube Başkanı:

Pes etmemek, geri adım atmamak, tecrübelerimizi, bilgi birikimimizi buraya aktarmak zorundayız

D

ünyada olduğu gibi ülkemizde de 30 yıldır neoliberal politikaların uygulandığı bir dönemde yaşıyoruz. İşçi sınıfının 150 yıllık kazanımları son 30 yıldır elinden alınmaya çalışıldı. Bu dönemde işçi sınıfı zulüm ve baskıdan başka bir şey görmedi. Refah devleti dönemi kapandı, vahşi kapitalizm dönemini yaşıyoruz. Başta özelleştirmeler olmak

22

petrol-iş

üzere taşeronlaşmanın, esnek, güvencesiz çalışmanın, her türlü kölelik düzeninde çalışmanın yaygınlaştığı bir dönemde genel kurul yapıyoruz. Pes etmemek, geri adım atmamak, tecrübelerimizi, bilgi birikimimizi buraya aktarmak zorundayız. Ben işe 1989'da Petlas'ta müteahhit işçisi olarak başladım. 26 yaşında mücadele ederek, müteahhit işçilerini kadroya aldıran


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 23

bir işçiyim. Sendikamızın her Olağan Genel Kurulu'nda bir konu işleniyor. Daha önceki dönemde özelleştirme konusu işlenmişti. Bu dönem ise örgütlenme ve eğitim konusu işlendi. Ben de kendime güvenerek Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğini seçtim. İşçi sınıfının nereye gittiğini bilmemiz ve anlatmamız gerekir. Bu bilinci vermek durumundayız. 2002'de iktidara gelen AKP çıraklık, kalfalık dönemini geride bıraktı, çalışma yasalarında ustalık dönemine geçti. Köle pazarının ortaya konduğu bir dönemi yaşıyoruz. Kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özelleştirme, müteahhitleştirme, taşeron işçiliği konularında saldırılarını sürdüren ve bu konularda ustalık dönemine geçen siyasi iktidara karşı ustalık dönemini yaşayacak ve yaşatacak bir sendikal harekete ihtiyaç var. Türk-İş'in partiler üstü mü, partiler altı mı politika izlediği, yoksa arka bahçe mi olduğu belli değil. Biz kimi eleştiriyoruz? İktidarın arka bahçesi olarak uzlaşı ile hak aramaya çalışan bir sendika mı olacak Petrol-İş? Yoksa onurlu geçmişi olan Petrol-İş aydınlık bir gelecek için mi mücadele edecek. Ben işçi sınıfına inanmış biriyim. Bu inanç içinde din, dil, ırk, mezhep barındırmaz. Bu kongrede asıl olarak önümüzdeki dört yıllık dönemde nasıl bir Petrol-

İş hayal ettiğimizi ortaya koymalıyız. Sendikal Güç Birliği Platformu'nu çok önemsiyorum. Bu platformun içi mutlaka doldurulmalı. Yeni bir ışık, yeni bir bir mücadele anlayışı mutlaka ortaya konulmalı.

Reşat Tüysüz- Genel Mali Sekreter Adayı- İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı

Özel sektör işyerlerinde örgütlü şubelerden gelen sendikacılar da Petrol-İş yönetiminde olmalı

B

en Genel Mali Sekreterliğe adayım. Ben yaptığım görevlerde yapamayacağım hiçbir şeyi vaat etmedim. Biz genel kurullara birbirimizle itişip kakışmak için geldiysek bu bize yakışmaz, delegeye yakışmaz. Bir delege 100 işçinin oyuyla bu genel kurula geliyor. Petrol-İş'i bugünlere getirenlerden hayatta olanlara uzun ömürler, ölenlere rahmet diliyorum.

Ben bu genel kurul sürecinde hiçbir adaya “çekil” baskısı yapmadım. Hiçbir yerden de icazet almadım. Sendikamıza üye kamu işçi sayısı 19 binlerden 6 binlere düştü. Genel merkez yöneticilerimizin 5'i de kamudan geliyor. Özel sektör işyerlerinde örgütlü şubelerden gelen sendikacıların da Petrol-İş yönetiminde olması gerekir. Ben delegeden aldığım güçle aday oldum. Oy verin, vermeyin kimseye karşı bir küskünlüğüm olmaz. Genel Kurulun 6-7 ay öncesinden başlayan bazı ittifakların olduğunu duyuyoruz. Türkiye işçi sınıfı zaten çok zorlu bir dönemden geçiyor. Petrol-İş'in bir adım geriye adım attırılması Petrol-İş'e de, işçi sınıfına da ihanettir. Kıdem tazminatı gündeme geldi; Türk-İş yönetimi uyuyor. Bizleri de uyutmak için biraz daha çaba sarfediyor. Genel Başkanımız Aliağa'dan geldi, Genel Mali Sekreterimiz Aliağa'dan geldi, başka şubelere şans verilmeyecek mi? Ben göreve gelirsem herkese eşit mesafede davranacağım. Koltuk yapmak için gelmeyeceğim. Dost eleştirmeli ve açık konuşmalı. Sermaye, süren savaştan ve şoven politikalardan ötürü işçi sınıfını bölüyor. Kürt Sorunu birlik ve beraberliğimizden taviz verilmeden, haklar ve özgürlükler temelinde çözülmeli. Sermayenin oyununa gelmeyelim. “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” diyerek sözlerimi bitiriyor, bu genel kurulumuzun işçi sınıfına, ülkemize ve Petrol-İş'e hayırlı olmasını diliyorum. petrol-iş

23


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 24

Muhlis Nergiz: Genel Mali Sekreter Adayı - Genel Merkez Denetleme Kurulu Başkanı:

Yenilenme, değişim, yeniden yapılanma istiyorum

B

en Genel Mali Sekreterliğe adayım. İşçi sınıfı bir yandan grevlerle, direnişlerle köhnemiş sendikaları, sendikacıları silkelerken, sendikacılar da koltuklarını korumaya çalışıyor. Ben işçi sınıfının 1989 Bahar Eylemlerinde olduğu gibi yine sınıfsal mücadeleyi en üst noktalara çıkaracağına inanıyorum. Ülkemizde acılarımız dinmiyor; emperyalizm hem bölgenin, hem ülkemizin sınırlarını yeniden çizmeye çalışıyor ama biz bu ülkeyi ABD'ye, İngiltere'ye bırakmayacağız. Etle tırnak gibi içiçe geçmiş bu ülke insanlarının arasını hiçbir güç bozamaz. Kürt Sorunu demokrasi ve barış temelinde çözülmelidir.

ğını zannetmesin. Kendilerini dev aynasında görmeyecekler. Ben seçilirsem asla sizleri terk etmeyeceğim. Yenilenme, değişim, yeniden yapılanma istiyorum. Artık yeter diyorum. Heyecanı kalmamış insanları evine göndermek gerektiğine inanıyorum. Değişim istiyorum. Değişim olmadan dönüşüm olmaz. Yeniden yapılanma diyorum. Eski kafayla yeni bir örgüt kurulamaz. Bu örgüt, şubesiyle, genel merkeziyle, çalışanıyla yeniden yapılanmalıdır. Yeni dönem atılım dönemi olacaktır. Eğitimde, araştırmada, hukukta, bilgi-işlemde, örgütlenmede atılım diyoruz. Eğer atılıma varsanız elinizi uzatın.

Şiddet yöntemlerini reddediyoruz. Gönlümüz hiçbir gencin ölmemesinden yanadır. Karanlıktan beslenenler susacaktır. Ben uzun yıllar Merkez Denetleme Kurulu üyeliği yaptım, defalarca seçildim. Her zaman örgütlü mücadeleyi savundum. Hiçbir ekibe yaslanmadan siz delegelerin oyuna güvendim.Her zaman bu saygın örgüte bir yararım olması için çaba gösterdim. MYK'ya seçilirsem bir yararım olur mu diye düşündüm. MDK üyeleriyle birlikte bu örgüte çok şey kattığımıza inanıyorum. Yusuf Ziya Kahyaoğlu'na, Satı Çelik’e, Şuayip Gül'e, Ecvet Eşlegül'e teşekkür ediyorum. Yaptığımız görev sırasında herhangi bir şubeyi kayırmadık. Mücadele edenleri teşvik ettik, övdük. Genel merkez ve şubelerimiz ne varsa bizden karşılığını aldılar. Bu örgüt hatalarını konuşmazsa hatalarını düzeltemez. Denetim Kurulu bu örgütün vicdanıdır. Alnı açık, başı dik bir örgütümüz var. Bizim örgütümüz bu sayede hayırsız işlerden korunur. Denetim Kurulu'nun aşırı hassas olduğu yönünde eleştiriler oldu. Aslında daha fazla hassas olunmalı. Uyarılar gizli kapaklı yapılmamıştır. Her şey açık, şeffaftır. Örgütte 1989'dan beri temsilcilik, Şube Yönetim Kurulu üyeliği, MDK üyeliği yaptım. Genel Mali Sekreterliğe adayım ama elbette eğitim, örgütlenme, basın-yayın, dış ilişkiler programımız var. Aday olmamda birinci sebep şudur; hiçbir makam, hiçbir koltuk vazgeçilmez olmamalıdır. Kimse yerinin doldurulamayaca-

Türkiye işçi sınıfı birlikte hareket ederse Türk-İş bugünkü Türk-İş olamaz. AKP işsizlik sigortasına, kıdem tazminatına el atacak. Bu örgüt hiçbir zaman bir siyasi partinin arka bahçesi olmayacaktır.

Ali Ufuk Yaşar- Genel Sekreter Adayı - Kocaeli Şube Başkanı:

Ekip halinde büyük sorunlarımızı çözmeye talibiz 60 yıllık geleneği sürdürmek üzere bu salona gelen çok değerli delegasyon, temsilci ve yönetici arkadaşlarım. Sabahtan beri konuşmaları dinliyoruz. Eski Genel Başkanımız Ziya Hepbir'i başından beri bu kongrede görmek bizi duygulandırdı. İki şeyin altını çizmek istiyorum. Birincisi taraf olmak, ikincisi de ekip olmak. Ben Petrol-İş'e gökten zem-

24

petrol-iş

bille inmiş bir adam değilim. Petrol-İş'in adabını, usülünü bilirim. 4-5 yıllık temsilcilik, Kocaeli Şube'de Denetim Kurulu üyeliği yaptım. 12 yıldır da Şube Başkanıyım. Bizim birbirimizi yıpratmaya değil, birbirimizi kucaklamaya, o kadar ihtiyacımız var ki. Temsilcilik benim için mücadele geleneğinin bir okuluydu. Ben o zaman da siyonizme, em-


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 25

peryalizme karşıydım, bugün de Tunus'ta siyonist ve emperyalist güçlerin yıkılmasından keyif alıyorum. Farklılıklarımızın zenginlik olduğunu çok iyi biliyorum. Biz Kocaeli şube olarak çok eylemler, direnişler yaptık. Bu eylemlerdeki başarımızda birlikteliğimizin, beraberliğimizin, ekip ruhuyla çalışmamızın büyük etkisi olmuştur. Birlikte mücadele ettiğimiz arkadaşlarımı bu salonda gördükçe duygulanıyorum. Bu mücadeleyi hiç kimseyi ötekileştirmeden yaptık, herkesi bağrımıza bastık. Etnik, mezhepsel, yönetsel hiçbir farklılık göstermeden beraber başardık biz bu işleri. Ben Genel Sekreterliğe adayım. Şubede 3-4 dönemdir görev yapıyorum. İtiraf ediyorum; bu süre içinde insan bazen heyecanını kaybediyor. Sayın Mustafa Çavdar ile hiçbir sorunumuz yok. Bu dönem yetki devrini istiyorum. 17 yıldır kendisini destekledik. Bu dinamizmimizi bir daha değerlendirmek istiyoruz. Özelleştirme öncesinde veya sonrasında, taşeronlaşmada, müteahhitleşmede, düşük ücretler konusunda hangi eylem kararını aldık da biz yapmadık? Genel grev kararı alındı, koca koca sendikalar bu kararı aldı ama uyulmadı. Biz Kocaeli Şube olarak uyduk, Tüpraş'ta genel grev yaptık, Gübretaş'ta, Ege Kimya'da bu kararı uyguladık. Ama diğer taraftan toplumda sendikaların, sendikacıların imajının maalesef çok kötü olduğunu görüyoruz. Maalesef toplumda, “sendikacı mı,sözüne inanılmaz, gene bize palavra atıyor” algısı var. Türk-İş kıdem tazminatı ile ilgili genel grev kararını söyledi mi söyledi. O zaman bunun kararını alalım. Ankara'ya gidelim, var mısınız? Sendikacılık bir meslek, iş değildir. Biz bir vicdan işi yapı-

yoruz. Hiç kimseyi yaftalamadan, işe bakalım. Gübretaş'ta bizim işimiz bitmişti. 20 işçi atmıştı işveren. Onları geri aldırdık. Gübretaş'ta müteahhit-taşeron işçisi kalmadı. Biz icraatçıyız. Biz bu dinamizmi Petrol-İş Genel Merkezine taşımak istedik ama bölücü olduk. Ya siz kimlerle işbirliği yapıyorsunuz, Batman Şube ile...Biz birbirimizi sevmeden nasıl iş yapacağız? İş yapabilecek ekibi oluşturmak çok önemli. Biz ekibiz. Ekip halinde Petrol-İş'in büyük sorunlarını çözmeye talibiz. Bırakın Petrol-İş'i daha iyi temsil edelim, Petrol-İş'in sorunlarını hep birlikte çözmeye çalışalım.

GENEL MERKEZ YÖNETİCİLERİ ELEŞTİRİLERİ YANITLIYOR Mehmet Güray- Genel Yönetim Sekreteri:

Kimse sözleşme masasını hafife almasın 12 yıldır toplu iş sözleşmelerinden sorumlu başkan olarak görev yapıyorum. “Heyecanımızı yitirdik” diyenler var. Heyecanınızı yitirdiyseniz bu işlerden çekilin, köyünüze, evinize gidin, gidilecek bir yer vardır mutlaka. Biz bu dönemde 540 TİS yapmışız. Bu görevi yaparken temsilcisiyle, yöneticiyle birlikte yaptık. Her müzakere 6-10 arasında süren görüşmeden oluşuyor. 3 bin 500 oturum yapan bir sendikada yöneticilik yapacaksınız, işçinin hak ettiği tek kuruşu işverende bıraktıysak yediklerim haram olsun. Aday olacaksan “Sen şunu yapmadın, bunu yapmadın” diyecek, bunları söyleyeceksin. Somut iş yapacaksın. “Ekibimiz” diyorsun, Petrol-İş'te ekip olmaz. Bu sendikada herkes birbirini tanır ve herkesin ne yapabileceği bilinir. Burası siyasi platform değil, emek platformu. Bölgeler üzerinden siyaset yapmak bize yakışmaz. “Eskiysen, bırak git” olmaz. Görevimi yapamıyorsam giderim. Yönetim denilen birbirini ikna etme sanatıdır. Kimse sözleşme masasını hafife almasın. Bizim oradaki ahlakımız bilinir. petrol-iş

25


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 26

Nimetullah Sözen - Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri:

Petrol-İş dünyada eşi benzeri olmayan bir örgütlenme kampanyası yaptı

B

u kürsüden, bundan dört yıl önce size hitap etmiştim. Yüreğimi, beynimi size açtım. Dört yıl içerisinde size layık olmaya çalıştık. Bu dönemde 100 yılın en kapsamlı krizi yaşandı. Bu kriz de bizim dönemimize denk geldi. Bu kriz yaşanırken sendikamızı, üyelerimizi, onların çocuklarını, onların haklarını nasıl koruyacağımızın, krizi nasıl atlatacağımızın mücadelesini verdik. Krizi en az zararla atlatan sendika olduk. Bizim yüreğimiz var; biz yürekli insanlarız. Hiç kimse burada arkadaşlarımızın yüreğini sorgulayamaz. Bizi tanıyanlar nasıl bir mücadele verdiğimizi bilir. Biz Petrol-İş'in 60 yıllık geleneğini yüceltme adına her türlü fedakarlığı yaptık. Eğitimle ilgili eleştiri yapmak vicdansızlıktır, eğitim uzmanlarımıza hakarettir. Dört yılda eğitim verdik; biri bana talep ettiği halde eğitim verilmediğini söyleyemez Yine örgütlenme konusunda eleştiriler getirildi.. Petrol-İş dünyada eşi benzeri olmayan bir örgütlenme kampanyası yaptı. Düzce, Gebze, Bursa, Gaziantep, İzmir, Adana, Trakya ve Ankara'da örgütlenme kampanyaları yaptık. Bunlar kendiliğinden mi oldu? Birileri tepeden mi geldi, yaptı? Bu örgüt yaptı. Eğitim ve örgütlenme bu örgütün temel ilkeleridir. Bu kürsüden konuşanlar Başkanlar Kurulu üyesidir. Açın, hepsinin kayıtları vardır. Başkanlar Kurulu'nda öveceksiniz, kürsüde eleştireceksiniz. Bu vicdansızlıktır. Petrol-İş'in eğitimine katılanların hiç birinden, “ Bu eğitimler kalitesizdir” diye bir söz duydunuz mu? Siz şubeler olarak örgütlenme yaptınız da Genel Merkez size destek vermedi mi? Ayın 19'undan itibaren örgütlenme seferberliğini başlatacağız. Örgütlenme şubelerle irtibatlı yapılacak ama genel merkeze yeni örgütlenme uzmanları alacağız.

Örgütlenme büroları açacağız. Bugün bazı şubelere harcanan para ile 50 uzman alabilir, örgütlenme yapabilirsiniz. Siz şubeler olarak her türlü desteğe rağmen örgütlenme yapmayacaksınız ama atıp tutacaksınız. Atıp tutmakla olmaz. Petrol-İş boş konuşanı affetmez.Yapabileceklerini konuşacaksın. Biz bu işe kellemizi koymuşuz, ölümüne yapmışız. Bizim hayatımız mücadele ile geçti. Dedemizin, babamızın mirasıyla geçinmedik. Emeğin ne olduğunu, değerin ne olduğunu biliyoruz. 26. Genel Kurulumuz kadın sorunuyla, Kürt sorunuyla ilgili önemli kararlar aldı. Sendikamız eğitimlere toplumsal cinsiyet eğitimini ekledi. Biz kadını da güçlendireceğiz, kadına da değer vereceğiz. Sanki bu ülkeyi, bu işçi sınıfını bu hale getiren biziz. Bütün siyasi partiler birbirine benziyor. AKP bütün partilerin kötü örneğidir. Sermaye lehine onlarca yasa çıkarıldı. Bu ülkenin insanlarını hiçe sayarak antidemokratik yasalar çıkartılırken yandaş meyda bu yasaların bizim lehimize olduğunu söy-

26

petrol-iş

ledi.1960'ların, 12 Mart'ların, 12 Eylül'lerin bu ülkeden neler götürdüğünü sorgulayın. Bütün yaşanan bu sorunların kaynağında darbeler ve sermaye vardır. Bu ülkede cunta yasaları ile yönetiliyoruz. Her türlü hakkımızı elimizden alan, işyerlerimize grev yasağı koyan 12 Eylül yasalarıdır. Şimdi işçi sınıfına yeni saldırılar gündemde. Şimdi yeni Anayasa gündemde. Kiminle yapıyor bu yeni Anayasa'yı? Hiç kimseyle... Tüm bunlara karşı bizim konfederasyonumuzun birşeyler yapması gerekmiyor mu? Ama yapmıyor. Türk-İş yok artık. Türk-İş öldü; şu anda morgda. İşte siz bu koşullarda bile yeni bir ruh yaratacaksınız. Neredeyse bizleri de kendilerine benzetiyorlardı. Biz korkakları asla örnek almayacağız. Cesur, yiğit kurumları örnek alacağız. Bizim yüreğimizde dostluk, kardeşlik var. Hiç kimse bizi barıştan, kardeşlikten, dostluktan vazgeçiremez. Ben ölümüne, barışı, kardeşliği seçtim. Şu kapıdan çıktığımda kafama kurşun sıksalar da barıştan vazgeçmeyeceğim. Kardeşliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Ben siyasi kimliğimi öne çıkarmadım, çıkarmayacağım da. Siyaset yapacak olsam gider düşüncemde olan partide görev alırım. Ben Petrol-İş'in ilkelerini, geçmişini bilen biriyim. Petrol-İş'i hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmaya terk etmeyeceğiz. Merak etmeyin, bu örgüt ne yapacağını gayet iyi bilir. Ben Batmanlı olduğum için değil Türkiyeli olduğum için sizlerin desteğini bekliyorum. Bu kongre biter ama biz yine omuz omuza olacağız. 25 bin üyenin yükü siz delegelerin omuzlarındadır. Sizlerin en doğrusunu yapacağına eminim.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 27

İbrahim Doğangül - Genel Mali Sekreter:

Anti-kapitalist olmamız lazım, yoksa başarı şansımız yok!

Ö

ncelikle Genel Kurul'da bizleri izleyen Eski Genel Başkanlarımızdan Ziya Hepbir'in o metanetini, direngenliğini herkesin huzurunda saygıyla takdir etmek istiyorum. Diğer eski genel başkanlarımız da burada. Bir eski genel başkanımız daha burada ama O sessizce salonun ardında, O da sabırla sabahtan beri orada oturuyor. Ben çok isterdim ki Eski Genel Başkanımız, Eski Genel Mali Sekreterimiz Adnan Özcan, Adnan Ağabeyimiz de şurada, karşımızda otursun. Usuldür; hani içinde bulunduğunuz durumu anlatabilmek için önce dünyada olan bitenden söz eder, sonra memleketteki ahval ve şeraitten bahsedersiniz. Sonra sendikaya gelir, detaylara girersiniz. Bu doğru bir yöntemdir. Analitik bakış açısıdır. Ama hem sizin zamanınız yok, hem de zaten her ne kadar sendikamızın Genel Başkanı tarafından açış konuşması olarak sizlere sunulsa da o konuşma, MYK'yı temsilen söylenmiş, sendikamızın bir nevi resmi bakışıdır. Açış konuşmasında bütün bunlardan söz edilmiştir. Ben onları onları tekrarlamadan geçiyorum ki diğer konulara daha çok zaman kalsın. Kapitalizm dünyayı yok ediyor. Başka bir şey söylemeyeceğim. Anti kapitalist olmak lazım. Her ne olursa olsun, her nerede bir şey yapmaya çalışırsanız çalışın eğer antikapitalist değilseniz toplumsal hareketlerde artık başarı şansınız yok. Dışarıda o slogan duruyor; “Başka bir dünya mümkün.” Başarı, bugün Arap baharı dediğimiz, yoksul İslam ülkelerinde başlayan, Madrit'te, Tel Aviv'de süren, dün Porto Allagre'de, Seattle'de, Prag'da söylenen “Başka bir dünya mümkün” de-

mekte yatıyor. Yani İngilizcesiyle “Another world is possible...” Bunun umutlarını henüz ülkemizde pek göremiyoruz diyebilirsiniz. Bizim milletimiz geç uyanıp geç harekete geçer ama bizim milletimizin de diğer mazlum milletlerden hiç farkı yoktur. Başbakan geçenlerde Gazze'ye, Mısıra gitti. Orada umut, Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasındadır. Hiç şaşırmayın. AKP'li arkadaşlara mesaj vermek için söylemiyorum. Kimden ne alınabilecekse alacaksın kardeşim. Nedir o biliyor musunuz? Sayın eski genel başkanımız Hepbir da konuşmasında değindi. “One minutte”dir. Ama “one minute” diyenin de samimiyeti şarttır. Öyle her “one minute” diyenin de peşinden gidilmez. Ama ben o akşam haberlerde izlediğimde helal olsun sana dedim, helal olsun. Neden? İsrail zalim bir devlet. Ona karşı kim başkaldırıyorsa onu alkışlamak da bizim gibi mazlum insanların boynunun borcudur. Kahire'de Arapça bilmenin de verdiği avantajla Başbakan, kendisini sevinçle karşılamaya gelen Arap halkına, Mısırlı'lara, Kahireli'lere Arapça birkaç cümle söz söyledi; “kardeşim” dedi, “ birlik” dedi, “başaracağız” dedi. Ondan sonra Arap halkının Erdoğan'ı nasıl coşkuyla karşıladığını gördünüz değil mi? Mesele önderliktedir, halk hareketlerinde bunun örneğini görüyoruz. Bizim ülkemizde de kriz teğet geçti, meğet geçti diyorlar ama bu bizi aldatmasın. Bunu vurgulamak istiyorum; kapitalizm krize girdi diye kendiliğinden gebermez. Her seferinde büyük savaşlar çıkartarak, faşizmi kitlesel hale getirerek, başka bin bir türlü numara bularak sistem kendi krizini aşar. O yüzden nasıl olsa krizi var bunların, bunların sonu geldi diyerek ondan kurtulamazsınız. Çaba göstermeniz gerekir, bunun yolu da mücadele etmekten geçer. Çünkü biz bir sendikayız. Bu konular en çok bizi ilgilendirir. Ve dünyada, ülkemizde barış, onurlu bir barış ancak sevmekle başlar. “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey” demiş şair. Nasıl seversiniz birbirinizi? Yaşasın barış, kardeşlik demek yetmez, bununla bitmez. Şimdi bize öğretilen şeyler, dayatılan şeyler var; biz zannediyoruz ki bugün böyle yaşıyorsak 50 yıl önce de, 100 yıl önce de, 200 yıl önce de böyleydik sanıyoruz. Eğer tarih bilginiz, bilinciniz yoksa öyle zannedersiniz. Yaptığınız eylem size göre işçi sınıfının bugüne kadar yaptığı ilk eylemdir. Oysa bakarsınız ki sizden önce o eylemler yapılmış. Bugün eğer biz barıştan, kardeşlikten yana olmak istiyorsak tuzağa düşmeyeceğiz. Bu ülke büyük bir imparatorluktan miras kalmış. Anadolu coğrafyasının büyük bir bölümü, Mezopatamya, Kafkaslar, Ortadoğu bu coğrafyada. İstanbul'un petrol-iş

27


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 28

8 bin yıl önceki buluntulularına rastlandı. Hangimiz İstanbulluyuz? 8 bin yıl öncekiler de İstanbullu, buraya göç etmek zorunda kalan Mardinli de İstanbullu. Ama beraber yaşarken bunu unutmayacağız. Mesela komşunuz yeni göç etmiş birisi olabilir, sizin mahallenizde o size her sabah hayırlı sabahlar der, günaydın der, Kürttür mesela...Göçmendir, mesela bizim de ona rojbaş dememiz lazım. Bu yaklaşımla, kafayla ilgili; bize öğretilmiş şeyle ilgili. Bütün farklılıkları zenginlik olarak göreceksiniz. Kim ki çareyi, sorunları çözmeyi şiddette, terörde, kan dökmede ararsa ve bu yaklaşımı sorun çözme yönünde bir bahane olarak gösterirse onu da hep beraber yuhlamamız gerekiyor. Gelelim bize; benim karşımda iki aday var. İki aday da konuşmalarında bana karşı bir şey demediler, eleştiri yok. Gerçekten şaşırdım. Ben adayım arkadaşlar. Ben öyle heyecanımı yitirmedim, bu iş yaşla başla oluyorsa yaşım genç. Mesela 87 yaşında benden daha gençtir Ziya Başkanımız. Aday olan arkadaşlar şu anda yaptıkları görevlerde heyecanlarını yitirdiklerine belirtiyorlar. Bu düşünceye katılırım. Ben bu sendikanın çeşitli kademelerinde 1989'den bu zamana kadar görev yapıyorum. Hiçbir görevi iki dönemden fazla yapmadım. Temsilcilik 2 dönem, Baştemsilcilik 2 dönem... Şube başkanlığımın 6 senesinde genel merkeze geldim. Önümüzdeki dönem eğer bu örgüt bana genel mali sekreterlik yap derse “Hayır, bu prensiplerime aykırı diyeceğim.” Ama siz 16 senede bunun farkına varıyorsunuz, Günaydın. Son dört yıllık dönemdeki yaptığımız işlere gelirsek; telefon giderlerin düşürmeye çalıştık ve düşürdük. Elektrik, doğalgaz sistemlerinde iyileştirmeler yaptık. Bilgi işlem sistemimizi yeniden ele aldık ve yeniledik. Bu sendikaya Pardus'u getiren arkadaşlara da teşekkür ediyoruz. Sendikamızı bağımlılıktan kurtardılar ve binlerce dolar kaybı önlediler. Onları üzmeden, kırmadan personel sistemimizi yeniden ele aldık. Uygulanan yanlış personel politikalarını düzelttik. Dört yıl boyunca, tanıdığımı, akrabamı işe alayım mantığına hiç baş vurmadık. Bunların hepsi bu örgütte iyi şeylerdir arkadaşlar. Maaş ve iş avansları konusunda yeni düzenlemeler

yaptık. Maaş avanslarında bütün personelimize, bütün yöneticilere uyguladığımız şey şudur; birisi bir ay içerisinde normalde alabileceği ücret ne ise çok sıkıştığında ayın ister ikisinde isterse 28'inde ancak onu alabilir dedik. Bu sendikanın parası hiç kimseye çar çur edilemez, kusura bakma dedik, inanmayan varsa baksın. Eskiden böyle miydi? Eskiyi bilenler anlatır. 60. yıl etkinliği yaptık 50. yıl etkinliğinden farklı olarak Antalya'da yaptığımız bu etkinlik için ne dışarıdan bir sanatçı getirdik, ne sanatçı kaprisi yaşadık. Kırıkkale'den, Aliağa'dan, Bandırma'dan, Adıyaman'dan, Batman'dan kardeşlerimiz geldiler, çaldılar söylediler. Kendi kendimize çaldık, söyledik. Bence bu da bu sendikanın yaptığı en güzel kutlamalardan bir tanesi oldu. Tarihinde ilk defa şube merkez ayırımı yapmaksızın bütün personelimizi oraya götürdük. Genişletilmiş başkan kurulu modelini değiştirdik. Birinci günü toplantı, ikinci günü savsaklamak yerine, bu ülkenin tarihi, kültürü, doğal güzellikleri, önemli yerleri neresiyse oralara gidelim dedik. Batman'a, Van'a, Antakya'ya gittik, Çanakkale şehitlerini ziyaret ettik. Geçen dönem genel kurul raporunda lojmanların atıl durumda kaldığına, buranın satılarak veya başka bir şekilde değerlendirilerek sendikamıza bir eğitim ve sosyal tesis kazandırılmasına değinen Merkez Denetim Kurulumuz bu dönem hazırladığı raporunda lojmanlarla ilgili faaliyetimizi hiç görmemiş. Bu lojmanların ihalesi, yapıldı, arsa payımızı arttırdık. 31 olan daire sayısı 36'ya çıktı. Lojmanlar yeniden yapılıyor, yapı yükseliyor. Biz bu lojmanları, maliyet hariç yapılması için bizden 5 milyon TL rüşvet istenen bir kentte, İstanbul'da kimseye 5 kuruş rüşvet vermeden yaptırıyoruz. Bu sendika tarafından böyle güzel bir iş yapılıyor ama tek kelime yok denetim raporunda. Hani siz doğru gördüklerinizi yazardınız buraya, yakalandınız! Bu sendikada bu dönem, şubelerin üye sayılarının tespiti için tüzükte değişiklik yaptık. Biliyorsunuz her şubenin üye sayısı delege seçimi ve ücretli şube yöneticilerinin artması veya düşürülmesi yönünden çok önemli. Sistemi yeniledik; son ay yatırılan aidatla delege seçimine katılma adaletsiziliğini ortadan kaldırdık. Emekli olan üyeleri üyelikten düşürdük, tertemiz bir üye sayısı tespit ettik. Petrol-İş üyesi olmaktan yeniden onur duymak için atılım yapacağız deniyor. Ben bu sendikaya 1984'te üye oldum. Başkanlar değişti, yöneticiler değişti ama ben bu sendikanın üyesi olmaktan hep gurur duydum. Ben ehilim arkadaşlar, bu işi bana verin. Ben ölmedim. Dimdik ayaktayım. Hani diyorlar ya arkasında şubesi yok. Öyle mi zannediyorsunuz siz. Siz yarın sandık açılınca göreceksiniz, benim arkamda Petrol-İş'in bütün şubeleri var. İttifaklardan, ekiplerden bahsediliyor. Hiçbir delege arkadaşım aklı basmazsa senin kurduğun ittifakı oya çevirmez. Eğer çevirirse de size hakkımı helal etmem. Neden? Beğenmediğiniz yöneticilere laf edeceksiniz, memlekette ne kadar

28

petrol-iş


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 29

bozuk şey varsa onların müsebbibi kimse onlara dair mangalda kül bırakmayacaksınız. İş kendi hayatınıza, kendi kararınıza gelince başka biri olacaksınız, duruşunuz, tavrınız değişecek. Bana genel başkanlık teklifinde de bulunanlar oldu. Beni o göreve layık görenlere teşekkür ederim. Ama ben böyle mal bulmuş magribi gibi, hani karşısına bir fırsat çıkınca onu değerlendirecek tiplerden değilim, lütfen beni bağışlayın. Ben biliyorum, herkes kendini bilir. 24-25 yıllık sendikal hayatım, işçilik hayatım, yaşadıklarım, biriktirdiklerimle tam kıvamındayım. Temsilcilik yaptım, baştemsilcilik yaptım; 4 bin 100 üye vardı Petkim'de ben baştemsilci iken ve seçimle gelmiştik her yıl. Ne eylemler yaptık, ne mücadeleler ortaya koyduk. Bunların hepsi birikimdir. Kimisi para pul biriktirir, kimisi dost biriktirir, eylem biriktirir. Bize ikincisi düştü. Bunları biriktirdik de nerede kullanacağım bu deneyimlerimi, nerede kullanacağım ben? Buraya ben gökten zembille mi inmeliydim? Sendikaya üye olup ertesi gün genel başkan olacağınızı mı sanıyorsunuz? Kademe kademe, sindire sindire, her alanı öğren öğrene geleceksiniz. Bana “git” diyorlar. Şu anda aklı başında bir gerekçe ile git dense, gideceğim. Daha yeni geldim ben, bir yere gitmeyeceğim. Ben İstanbul'dayım 4 dört yıldır. İstanbul'un da hakkını veriyorum.

“Haramilerin saltanatını yıkacağız. Bekle o günler gelsin, gelsin İstanbul Sen bize layıksın biz de sana ey İstanbul Tophanenin karanık sokaklarında Koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle. Bekle o günler gelsin. Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi ey İstanbul. Sen bize layıksın biz de sana.” Kim bunu söyleyen? Vedat Türkali...Bu şiiri 1941'de yazmış, şu anda 97 yaşında 1 Mayıs'a tekerlekli sandalye ile geliyor. Ben İstanbul'da haramilerin saltanatını yıkmak için çaba gösteriyorum. Nerede bir eylem, direniş varsa ya sendikam görev verdiği için gidiyorum, ya da karımla gidiyorum. Ben Petkim işçisiyim. Petkim'de kıdemim hala duruyor. Burada görevim bittiğinde Petkim'de çalışmaya başlayacağım. Ben burada bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sizleri temsil etmeye çalışacağım. Seçilen herkesin temsil yetkisi vardır ama seçilen herkesin temsil kabiliyeti yoktur. Ben temsil kabiliyetimin olduğunu düşünüyorum. Sizleri hakkıyla temsil ettiğimi düşünüyorum.”

Mustafa Çavdar- Genel Sekreter

Sınıfsal bakışımda benim kafam ve yüreğim nettir

D

eğerli delegeler, değerli yönetici arkadaşlarım; konuşmamı uzatıp sizi sıkmayacağım. “Yetkiyi devret” diyorlar. Bize bu yetkiyi veren delegedir. Bu genel kurulda dikkate alınması gereken bir nokta var; konuşan delege arkadaşlarımızın sayısı azdı. Demek ki eksikliklerimiz, yapılacak işlerimiz var. Tabandan yeni insanlar, yei anlayışlar gelsin ki değişim olsun. 15 şube de genel kurullarını yaptı. Örgütte değişimin yolu açıldı. Dört yıl daha yapacak işler var. Elbette sendikal yaşamın dışında da başka bir dünya var. Ben solculuğumu tartıştırtmam. Kimseyle de siyaset tartışmam. Delege iş yapana oy verir. Bugüne kadar ne yaptıysam bundan sonra da onu yapmaya devam edeceğim. Örgütümüze sahip çıkın. Petrol-İş'i kimsenin, hiçbir siyasi partinin arka bahçesi yaptırmayın. Ona göre oy kullanın. Sınıfsal bakışım konusunda benim kafam, yüreğim nettir. petrol-iş

29


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 30

Mustafa Öztaşkın - Genel Başkan

Tabanda birlik ve beraberliği sağlamak için çok çalıştık

B

u genel kurul sürecinden memnun olduğumu söyleyemem. Gidişattan da memnun olduğumu söyleyemem. Bu örgüt ne durumdaydı, bugün nasıl bir konumda? Üyemizde, tabanımızda sorun yok. Örgütte ayrılıklar üzerinden siyaset yapılıyor. Bu örgütü toparlamak, tabanda birlik ve beraberliği sağlamak için çok çalıştık. Üst kimliğimizi Petrol-İş olarak kuracağımızı, bütün düşüncelere ve inançlara saygı duyacağımızı söyledik. Tabanımızda kimseye siyasi görüşlerini sormadık. Herkese eşit mesafede yaklaştık, bu örgütteki ayrımcılıkları kaldırmaya çalıştık. Seçimle ilgili parçalanmalar, ikiye, üçe ayrılmalar süreci yaşanıyor. Seçim süreci yorucu; ayrışmalar yaşanıyor. Kim bu örgütte ötekileştirildi? Dışlanmışların bu örgütteki temsilini biz sağladık. Dışlanan, ötekileştirilen kim? Kim Kürt sorunu konusunda bizden daha açık tutum sergiledi? Bunlar üzücü, yaralayıcı durumlar. Örgütümüzü kimler ileriye taşıyabilir, kimler bu hedefleri gerçekleştirebilir? Bunları siz tespit edeceksiniz. Örgütümüzün dış kamuoyunda prestiji iyi. Ama biz daha fazlasını istiyoruz. Biz siyasi partilerin hepsine eşit mesafedeyiz ama emeğe yakın olanlarla birlikte hareket ediyoruz. Biz değerlendirmelerimizi o partinin emeğe yaklaşımı üzerinden yaparız. Eğitim paralı hale gelmişse, ulusal istihdam stratejisi adı altında emeğe saldırılar yapılmışsa, kıdem tazminatına göz dikilmişse elbette bu partiye tavır alacağız. İşçi olmanın, emekçi olmanın getirdiği davranış budur. Ne yapacaktık? Tutum belirtmeyip de seyirci mi kalacaktık? Biz sermaye gibi davranmıyoruz. Siyasetin emeğin çıkarları doğrultusunda yapılanmasını gerçekleştiremiyoruz. Biz sınıf olmamızın, emekçi olmamızın bilincine varıp siyasi tavır alırsak başka bir dünyayı kurabiliriz. Ben hiçbir partinin üyesi de-

30

petrol-iş

ğilim, hiçbir partinin bu sendikayı dizayn etmesine de izin vermeyeceğiz. İşçi sınıfı tarihi mücadele edenlerin tarihidir; rica edenlerin tarihi değildir. Sorunlar üyemize, tabanımıza dayanarak, mücadele ederek çözülür. Sendikal Güç Birliği Platformu'nu oluşturan 10 sendika olarak ricacı değil, sınıfa dayanarak toplumsal mücadele yolunu seçtik. 10 sendikaydık, 11 olduk. TOLEYİS Genel Başkanı Cemail Bakındı Başkanın sözleriyle 12 olduk. Sayımız ne olursa olsun ilkelerimiz var. Bizim tarihsel birliğimiz de var ama bütün birlikteliğimizi bir programa dayandırdık. Hiçbir arkadaşımız Türk-İş'te koltuk sevdasında değil. Her konuda söylemimiz ve programımız olacak. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nda biz önereceğiz, karar çıkmazsa biz yapacağız. Örgütlenmeye ilişkin yeni modeli de bu


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 31

sendikalarla birlikte öreceğiz. Genel Kurul'dan destek aldık, biz bu mücadelemizde yolumuza devam edeceğiz. Biz Türk-İş'i değiştirip dönüştürmeye talibiz; içinde olup değiştireceğiz. Kıdem tazminatının kaldırılması genel grev nedenidir diyoruz. Bu konuda gücümüz neye yetiyorsa onu yapacağız. Petrol-İş'in kamuoyundaki imajının iyi olmasında üyelerimizin büyük katkıları var. Biz bir mirasın bugünkü taşıyıcılarıyız. Petrol-İş'i, mücadele ruhunu kaybetmeden ileriye götürmek herkesin görevidir. Maalesef sendikal hareketin yaşadığı sorunları bizler de yaşıyoruz, küçülüyoruz. 25 bine yakın üyemiz var. Ücret seviyelerimiz düştü; çünkü Türkiye'de ucuz işçilik stratejisi izleniyor. Sendikaların hem üye sayıları azaldı hem de ücretlerin düşük olması nedeniyle gelir azaldı. Bu genel kurulda örgütümüzün yeniden yapılanmasını kararlaştırdık. Bazı şubeler büroya dönüşecek. Tedbirleri alma zamanı geldi. Sendika çalışanlarına iş değerlendirmesi yaptık. Bir ücret

modeli oluşturuldu. Ücret sisteminin yeniden ele alınmasına ihtiyaç var. Örgütü derleyip toparlayacağız, kimse merak etmesin. Sendika içi demokrasiyi en iyi biçimde işleten bir sendikayız. Ekip kültüründe tek adamlık vardır ama bana göre uzlaşı kültürünü, birarada yaşama kültürünü benimsemiş bir anlayışa sahipseniz bu daha iyidir. Sendikamız kadın konusunda yeni dönemde yeni bir anlayışla faaliyet gösterecektir. Bu zamana kadar nerede bir eylem, örgütlenme, toplu sözleşme var ise oraya gittim, bundan sonra da gideceğim. Genel kurullarda herkesin aday olma hakkı var. Tüm adaylara başarılar diliyorum. Öztaşkın'ın konuşmasından sonra E. Genel Başkanlarımızdan Ziya Hepbir Genel Başkanımıza toplu iş sözleşmesi yasası çıkmadan önce Petrol-İş'in imzaladığı toplu iş sözleşmesini çerçevelenmiş haliyle hediye etti. Hepbir, yaptığı konuşmada, “Bu sendika TİS yasası çıkmadan TİS imzalamış, TİS yapmış bir sendikadır. Bunun bir diğer adı da sivil itaatsizliktir. Bu da işçilerin örnek alması gereken, etkili bir eylem türüdür” diye konuştu.

İkinci gün, seçim ve sonuçlar...

G

enel merkez yöneticilerinin konuşmalarından sonra hesaplar ibra edilerek kongrenin ilk günü tamamlandı. İkinci gün ise seçimler yapıldı. Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın'ın rakipsiz girdiği seçimler sonucunda Genel Sekreterliğe Ali Ufuk Yaşar, Genel Mali Sekreterliğe İbrahim Doğangül (yeniden), Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine Nimetullah Sözen (yeniden), Genel İdari Sekreterliğe ise Ahmet Kabaca seçildiler. petrol-iş

31


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:57 PM Page 32

0(5.(= *(1(/ .858/8 6(dยฐ0 6218&8 0(5.(= <g1(7รด0 .858/8

0(5.(= 'รด6รด3/รด1 .858/8 $6รด/

*HQHO %DรถNDQ 0XVWDID g]WDรถNร Q

hPLW รดQND\D

*HQHO 6HNUHWHU $OL 8IXN <DรถDU

+DPLW 7XQo

*HQHO 0DOL 6HNUHWHU รดEUDKLP 'RรณDQJย O *HQHO gUJย WOHQPH YH (รณLW 6HNUHWHUL 1LPHWXOODK 6|]HQ *HQHO <|QHWLP 6HNUHWHUL $KPHW .DEDFD

0HKPHW .DUDDVODQ

0(5.(= 'รด6รด3/รด1 .858/8 <('(.

2VPDQ *|รณoH 7ROJD $WHรถ\DNDQ รดONHU 7XIDQ h67 .858/ 7h5. รดรต '(/(*(/(5รด 0XVWDID g]WDรถNร Q

0(5.(= <g1(7รด0 .858/8 <('(. h<(/(5รด 6ย OH\PDQ $N\ย ] รดVPDLO 'RรณDQ รดVPDLO .D\DQ 7XUJXW 'ย รถRYD =H\QDO (URรณOX

6ย OH\PDQ $N\ย ] รดVPDLO .D\DQ 0HKPHW *ย UD\ 1LPHWXOODK 6|]HQ 0XVWDID dDYGDU $KPHW .DEDFD รดEUDKLP 'RรณDQJย O =H\QDO (URรณOX 0XVWDID 0HVXW 7HNLN

0(5.(= '(1(7รด0 .858/8 $6รด/

6DWร dHOLN )DWLK 3DW <XVXI =L\D .DK\DRรณOX

รดVPDLO 'RรณDQ 0XKOLV 1HUJL] รตXD\LS *ย O $OL 8IXN <DรถDU 7XUJXW 'ย รถRYD

0(5.(= '(1(7รด0 .858/8 <('(.

<DYX] .DWร UDQFร 5HFHS 5HFHSRรณOX +ย VH\LQ .|VH 32

%HK]DW (NPHQ 5HFHS 6HIHU 5HรถDW 7ย \Vย ] 1XUL +DQ (FYHW (รถOHJย O


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 33

MERKEZ YYÖNET‹M KURULUMUZ KURULUMUZ

Mustafa Öztaşkın- Genel Başkan 01.1958 tarihinde Bodrum'un Gümüşlük Beldesi'nde doğdu. Öztaşkın, ilk ve ortaokulu Bodrum'da, Endüstri Meslek Lisesi'ni İzmir Mithatpaşa'da bitirdi.1975 yılında İzmir'de Sümer Makine işyerinde çalışma yaşamına atıldı.

P

etrol-İş'in 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Başkanlığa seçilen Mustafa Öztaşkın, 02.

işyeri sendika temsilciliği yaptı. Askerden sonra yine İzmir'de önce Sanayi Sitesi'nde, daha sonra Ege Endüstri işyerinde çalıştı. 06. 12. 1982 tarihinde Aliağa Petkim'de işbaşı yaptı. Petkim'de 1985-1988 yılları arasında Baştemsilcilik, 1988-1989 yılları arasında Petrol-İş Aliağa Şube Mali Sekreterliği, 1989-1997 yılları arasında Aliağa Şube Başkanlığı yaptıktan sonra

1976 yılında işten çıkarılınca yine İzmir'de Şenkaya isimli işyerinde işe başladı. Bu işyerinde 1978-1979 yıllarında

tekrar Petkim'de eski işine döndü. Öztaşkın, Ekim 1999 yılında yapılan Petrol-İş'in 23. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Başkanlığa aday oldu ve seçildi. 1999 yılından beri Petrol-İş'in Genel Başkanlığını yürüten Öztaşkın, 17-18 Eylül 2011 tarihinde yapılan 26. Olağan Genel Kurul'da tekrar Genel Başkanlığa seçildi. Öztaşkın, evli ve iki çocuk babasıdır.

Ali Ufuk Yaşar - Genel Sekreter

S

endikamızın 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Sekreterliğe seçilen Ali Ufuk Yaşar, 04. 08.1963 tarihinde İzmit'te doğdu. İzmit Endüstri Meslek Lisesi / Elektrik Bölümünü bitiren Yaşar, 1983 yılında askere gidene kadar piyasada serbest elektrikçi olarak

çalıştı.1984 yılında ise askerliğini bitirdikten sonra 19841986 yılları arasında Türkiye Elektrik Kurumu'nda teknisyen olarak çalışmaya başladı. 1986 yılında İzmit'te Tüpraş'a girerek çalışma yaşamını sürdürdü. 1994 yılında Petrol-İş İşyeri Temsilcisi olan Yaşar, Ko-

caeli Şubesi'nde Denetim ve Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. Yaşar, 1999 yılında ise Kocaeli Şube Başkanlığına seçildi. Yaşar, sendikamızın 17-18 Eylül 2011 tarihlerinde yapılan 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Sekreterliğe seçildi. Yaşar, evli ve iki çocuk babasıdır.

İbrahim Doğangül- Genel Mali Sekreter

P

etrol-İş'in 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Mali Sekreterliğe seçilen İbrahim Doğan-

gül, 1959'da İzmir'de doğdu. İlköğrenimini İzmir'de, Meslek Lisesi'ni 1973-1976 yılları arasında Konya'da tamamladı. Aynı yıl (1976) İzmir'de Kenan Şenözen Makine San. Tic. Ltd. Şti.'nde tornacı olarak başladığı (sigortalı) çalışma yaşamı, 1981 yılında ASMAŞ'ta sürdü; 1982'de ASMAŞ'tan ayrılarak Petkim A.Ş. -Aliağa

Kompleksi'ne kontrol teknisyeni ve işletme operatörü olarak işbaşı yaptı. 1984 yılında üyesi olduğu Petrol-İş Sendikası'nın bu işyerindeki temsilciliğini (1989-1992) ve Baştemsilcilik (1994-2002) görevlerini yürüttü. 2002 yılından, Genel Mali Sekreterliğe seçildiği 9 Eylül 2007 yılına kadar

Aliağa Şube Başkanlığı görevinde bulundu. Doğangül, sendikamızın 17-18 Eylül 2011 tarihlerinde yapılan 26. Olağan Genel Kurulu'nda tekrar Genel Mali Sekreterliğe seçildi. Doğangül'ün 1981 yılında evlendiği Ayşe (Kızıltan) ile birlikte sahip olduğu Bilgen ve Kardelen Ezgi adlı iki kızı var.

33


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 34

Nimetullah Sözen- Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri

P

etrol-İş'in 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine seçilen Nimetullah Sözen, 1950 yılında Kurtalan- Oyutaş köyünde doğdu. Sözen, ilkokulu İskenderun'da, ortaokulu Kurtalan'da okudu. 1976 yı-

lında Tüpraş Batman Rafinerisi'nde işe başladı. Sözen,1983 yılından 1992 yılına kadar Petrol-İş Sendikası Batman Şubesi'nin değişik kademelerinde görev yaptı ve 1995 yılında Petrolİş Batman Şube Başkanlığına seçildi. 7-8-9 Eylül 2007 ta-

rihlerinde yapılan 25. Olağan Genel Kurul'da Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine seçilen Sözen, 17-18 Eylül 2011 tarihinde yapılan genel kurulumuzda tekrar aynı göreve seçildi. Sözen, iki çocuk babasıdır.

Ahmet Kabaca -Genel Yönetim Sekreteri

S

endikamızın 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Yönetim Sekreterliğine seçilen Ahmet Kabaca, 01.01. 1962 tarihinde Osmaniye'nin Bahçe İlçesi'nde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Bahçe'de yapan Kabaca, askerlik gör-

evini tamamladıktan sonra 09.12.1983 tarihinde Adana'da SASA Suni Sentetik ve Elyaf Sanayi A.Ş'de iş hayatına başladı. Kabaca, 09.05.1999 tarihinde sendikamızın Adana Şube Başkanlığına seçildi.

12 yıl Şube Başkanlığı görevini yapan Kabaca, Petrolİş'in 17-18 Eylül 2011 tarihlerinde yapılan 26. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Yönetim Sekreterliğine seçildi. Kabaca, evli ve iki çocuk babasıdır.

Merkezi kurullarda görev dağılımı tamamlandı Petrol-İş Sendikası 26. Olağan Genel Kurulu sonunda yapılan seçimlerin ardından oluşan Merkez Disiplin ve Merkez Denetim Kurulları Sendika Genel Merkezi'nde toplanarak görev bölüşümünü gerçekleştirdi. Petrol-İş Sendikası 26. Olağan Genel Kurulu sonunda yapılan seçimlerin ardından oluşan Merkez Disiplin ve Merkez Denetim Kurulları Sendika Genel Merkezi'nde toplanarak görev bölüşümünü gerçekleştirdi. Merkez Denetim Kurulu görev dağılımı, Başkan Yusuf Ziya Kahyaoğlu, Raportör Fatih Pat ve Üye Satı Çelik olarak belirlendi. Merkez Disiplin Kurulu görev dağılımıysa, Başkan Ümit İnkaya, Raportör Hamit Tunç ve Üye Mehmet Karaaslan şeklinde gerçekleşti. Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri, ilk toplantılarını sendika genel merkezinde tamamladılar.

34

petrol-iş


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 35

DEVİR-TESLİM TÖRENİ YAPILDI

Yeni dönemin ilk Başkanlar Kurulu toplandı

Y

eni dönemin ilk Başkanlar Kurulu sendikamız genel merkezinde 19 Eylül tarihinde yapıldı. 27. Dönemin ilk başkanlar kurulu toplantısı başlamadan önce devirteslim töreni gerçekleştirildi. Başkanlar Kurulu görev devri, dilek ve temenniler ve Başkanların yapacağı değerlendirmeler ile başladı. Genel Başkan Mustafa Öztaşkın yaptığı konuşmada birlik, beraberlik mesajı vererek şunları söyledi: “Genel Kurullar sevinci ve üzüntüyü içinde

rağmen başarılı bir Genel Kurul’u geride bıraktık, iki arkadaşımız seçimi kaybetti. Her iki arkadaşımıza da bugüne kadarki hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Gönül ve mücadele birlikteliğimiz devam edecektir. Yeni gelen arkadaşlarımıza da başarılar diliyoruz.”

barındırır. Kimimiz seviniyoruz, kimimiz üzülüyoruz. Fakat biz bir aileyiz, aday olan, görev yapan herkes ai-

lemizin bir bireyi. Genel Kurullar da yarışlar yaşanıyor, bu yarışta zaman zaman insanlar birbirini üzebiliyor, kırıcı olabiliyor. Her şeye

Başkanlar Kurulu, yaptığı toplantıda Genel Kurul'da alınan kararları ve önümüzdeki dönem izenecek politikaları değerlendirdiler.

ADANA VE KOCAELİ ŞUBELERİMİZDE GÖREV DEĞİŞİMİ

P Salih Akduman

etrol-İş'in 17- 18 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği 26. Olağan Merkez Genel Kurulu sonrası Kocaeli Şube Başkanı Ali Ufuk Yaşar ve Adana Şube Başkan'ı Ahmet Kabaca'nın Merkez Yönetimine seçilmesi nedeniyle boşalan Kocaeli Şube Başkanlığına Salih Akduman, Adana Şube Başkanlığına ise Abdülmecit Dönmez getirildi. Kocaeli Şube yeni görev bölüşümü için toplantı yaptı. Kocaeli Şube'de görev dağılımı şu şekilde gerçekleşti; Şube Başkanı Salih Akduman, Şube Başkan Yardımcısı Nesimi Yetişoğlu, Şube Başkan Yardımcısı Tekin Kara (Mali) oldu. Yönetim Kurulu ise Y. Sami Çınar, İrfan Kaçar, Temel Aktaş, Teoman Aydınoğlu'ndan oluştu.

A

dana Şubede ise yeni görev bölüşümü şu şekilde gerçekleşti: Şube Başkanı Abdülmecit Dönmez, Şube Başkan Yardımcısı Cemalettin Çetinkıran, Şube Başkan Yardımcısı (Mali) Hüseyin Cahit Çimen oldu. Yönetim Kurulu ise Selahattin Kurt, Yalçın Baytar, Osman Nuri Akkuş, Ayhan Çiftçi'den oluştu. Abdül Mecit Dönmez

Görevlerini devreden genel merkez yöneticilerimizin yeni iletişim bilgileri: Sayın Mustafa Çavdar: 0530 - 772 02 03 - Sayın Mehmet Güray: 0533 - 388 96 98

petrol-iş

35


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 36

2821 ve 2822 SAYILI YASALARDA DEĞİŞİKLİK ÖNGÖREN TASARI TASLAĞINI DEĞERLENDİREN ÖZTAŞKIN:

“İşkolumuzda özellikle grev yasaklarının korunması bizim açımızdan hayal kırıklığı” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 12 Eylül yasaları olarak bilinen 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nda değişiklikler öngören ve iki yasanın birleştirilmesiyle hazırlanan Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarı Taslağını Bakanlar Kurulu'na sundu. Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, konfederasyonlara da gönderilen taslak ile ilgili değerlendirmesinde, “Özellikle grev yasaklarının işkolumuzda korunması bizim açımızdan hayal kırıklığı yaratmış durumda” diye konuştu.

12 Eylül 1980 darbesinden sonra yeni anayasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte çalışma hayatını düzenleyen 2821 ve 2822 sayılı yasaların 1983 yılında yürürlüğe girdiğini, bu yasaların yasakçı, baskıcı, özgürlüklerden uzak, sendikaları ve sendikacıları kalıba sokmayı hedefleyen, toplu iş sözleşmesi yapma yerine yapmamayı, grev yapma yerine yaptırmamayı, örgütlenme yapma yerine yaptırmamayı hedefleyen yasalar olduğunu söyleyen sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, “Bu yasaların hedefi ve içeriği bu şekildeydi. Ve uzun yıllar bu yasalar tartışılıyor. Bir taraftan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye'yi listeye alarak bu yasaların değiştirilmesini istiyor. Diğer taraftan AB İlerleme Raporlarında bu yasaların değiştirilmesi için Türkiye'ye telkinlerde bulunuluyor” dedi. Fakat bugüne kadar işbaşına gelen iktidarların çeşitli yasa tasarıları hazırlamalarına rağmen bu yasalarda bir değişikliğe gitmediklerini, dolayısıyla bu yasaların 12 Eylül'ün izlerini hala taşımaya devam ettiklerini belirten Öztaşkın şöyle devam etti: “Şimdi Üçlü Danışma Kurulu diye tabir edilen yani hükümet, işçi ve işveren sendikalarının temsil edildiği kon-

36

petrol-iş

federasyonlar düzeyindeki kurulda bu yasalar tartışılmaya açıldı ve bir uzlaşıya varıldı. Bu görüşmelere bizleri temsilen Türk-İş yönetimi ve uzmanlar katıldılar. Yeni taslağa şöyle bir göz attığımız zaman öncelikle 2821 olarak adlandırılan Sendikalar Kanunu ile 2822 olarak adlandırılan Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu birleştirilerek tek bir yasaya dönüştürülüyor; adına da Toplu İş İlişkileri Kanunu verilmiş durumda. Bu taslakta önemli diyebileceğimiz bazı değişiklikler olduğu gibi eski yasaların tamamen özünün ve ruhunun korunduğu maddeler de

var. Ve bir yönüyle de grev yasakları devam ettiriliyor.” İşçilikle ilgisi olmayan kişiler sendika kurabilecek! Taslağa Sendikalar Kanunu açısından bakılacak olursa, sendikaların kurulması ve işleyişi açısından bazı kolaylıklar getirilmiş olduğunu ifade eden Öztaşkın şöyle şu değerlendirmeleri yaptı: ”Mesela kurucularda aranan nitelikler bir hayli azaltılmış. Bu noktadaki en önemli değişiklik şöyle; bir sendikanın kurucusu ve aynı zamanda yöneticisi olabilmek için o işkolunda fiilen çalışıyor olma koşulu vardı. Bu koşul ortadan kaldırılmış. Bunun anlamı şu; hiç işçilikle ilgisi olmayan kişiler çeşitli amaçlarla sendikaları kolaylıkla kurdurabilecekler ve faaliyetlerini yürütebilecekler. Bir yönüyle olumluymuş gibi gözüküyor. Ama işçi olmayan insanların sendika kurması demek; o sendikaların ya işverenler tarafından kurdurulacağı veyahut da bir takım siyasi ve başka amaçlar için kurdurulacağı ve faaliyet göstereceği açıktır. Ancak kurucularda aranan


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 37

niteliklerden T.C. vatandaşı olma niteliği de kaldırılmış durumda. Bu aynı zamanda yabancıların da Türkiye'de sendika kurabileceği anlamına da gelmektedir. Noterden üye olma şartının kaldırılması olumlu Taslak ile sendikalara üye olma koşullarının kolaylaştırıldığını, noterden üye olma şartının kaldırıldığını belirten Öztaşkın şu değerlendirmeleri yaptı: “Aynı şekilde istifa ederken de noterden istifa etme şartı kaldırılıyor. Bunun yerine e-üyelik yani elektronik üyelik sistemi getiriliyor. Bunu biz olumlu bir değişiklik olarak görüyoruz. Sendikalı olma yaşı 18'den 15'e indiriliyor. Böylelikle gençlerin de sendikaya üye olmasının önü açılıyor. Bu yasa değişikliklerinde merak edilen konulardan biri şuydu. Geçen yıl yapılan Anayasa referandumunda bir işyerinde iki sendikanın olabileceğine ilişkin hüküm konmuştu.. Bunun Sendikalar Kanuna nasıl yansıtılacağı önemliydi. Bu noktada şöyle bir düzenleme yapılmış durumda; yine bir işyerinde birden fazla sendikaya üye olma yasağı devam ettiriliyor ancak işçi çalıştığı işyeri dışında başka bir işyerinde de çalışıyorsa o durumda işçiye ikinci bir sendikaya üye olma hakkı tanınıyor. Bunu da doğal, olağan bir şey olarak algılıyoruz.” Yeni taslak ile sendikaların yetkili olup olmadığına ilişkin açılan davalarda yetki işlemlerinin durdurulmadığına dikkat çeken Öztaşkın,”Şu andaki uygulamada bir dava açıldığı zaman, Çalışma Bakanlığınca yürütülen yetki işlemleri bekletici sebep olarak görülüyor ve yetki işlemleri durduruluyordu. Yeni düzenlemede bu durdurulmuyor ve yetki işlemleri devam ediyor” dedi. Sendikalara yeminli mali müşavir denetimi 4857sayılı İş Kanunu'nda iş güvencesinin yer almasıyla buna paralel olarak sendika temsilcilerinin iş güvencesinin Yasa'dan kaldırıldığını, bu taslak ile yeniden sendika temsilcilerine iş güvencesi getirildiğini belirten Öztaşkın, “ Yeni düzenleme

Yeni düzenlemede de TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞ’ta grev yasağı sürüyor ile işten çıkartılan bir temsilcinin haklı nedenlerle işten çıkarıldığının ispatı işverene bırakılıyor ve 1 aylık basit yargılama usulüyle davalar görülüyor. İşe iadede ise işveren çıkarılan temsilciyi işe almak zorunda. Eğer işbaşı yaptırmaz ise temsilcinin işyerinde çalışıyormuş gibi ücret ve diğer alacaklarını ödemeye devam ediyor. Bu da olumlu bir değişiklik” dedi. Sendika aidatlarının mevcut yasada bir yevmiye olduğunu, yeni taslakta bunun kaldırılarak miktarının tamamen sendikaların tüzükle belirlemeleri yönünde bir düzenlemeye gidildiğini belirten Öztaşkın, sendikaların mali açıdan denetlenmesinde değişikliğine gidildiğini ifade ederek şunları söyledi: ”Sendikaların mali açıdan denetlenmesine ilişkin yine sendikaların denetim kurulları yetkilendirilmiş. Ancak iki genel kurul arasındaki dönemi kapsayan sürenin yeminli mali müşavirce denetlenmesi öngörülmüş. Böylece yeminli mali müşavirler tarafından sendikaların denetleneceği yasa hükmü haline getirilmek isteniyor.” Delege seçimleri yargı denetiminde değil Taslakta göze çarpan en önemli eksikliğin delege seçimlerinin yargı denetimi ve gözetiminde olmadığına dikkat çeken Öztaşkın sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece delege seçim sonuçlarına itiraz; iki gün

içinde iş mahkemelerine yapılabiliyor. Ve itirazı mahkeme kesin karara bağlıyor ama bizim talebimiz delege seçimlerinin de yargı güvencesinde, hakim güvencesinde yapılmasıydı. Zaten sendika içi demokrasinin hayata geçirilmesinin en temel ilkelerinden birisi bu. Yani bütün üyelerin seçme ve seçilme haklarını özgürce ve demokratik yöntemlerle kullanabilmeleri. Birçok sendikada ne yazık ki bu konu istismar ediliyor ve anti- demokratik yöntemler uygulanıyor. Hatta bazı sendikalar da hiç delege seçimi yapmadan seçim yapılmış gibi tutanaklar düzenlenerek delegeler sendika yönetimlerince tespit ediliyor.” Zorlu TİS prosedürü aynen korunmuş Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nda da önemli değişikliklerin yapıldığını kaydeden Öztaşkın şöyle devam etti: “Bir sendikanın TİS yapabilmesi için yüzde 10 olan işkolu barajı binde 5'e indirilmiş durumda. Aynı zamanda yüzde 50 işyeri barajı vardı. Bu aynen korunuyor. İşyerinde TİS yapabilmeniz için işyerinde çalışanların yüzde 50+1'ini sendikaya üye yapmak zorundasınız. Bu noktadaki tek değişiklik işletme sözleşmelerinde; bu oran yüzde 40+1'e indirilmiş durumda. Burada bir iyileştirme söz konusu. Sözleşme prosedürlerinde ise hiçbir değişiklik yok. Prosedürler yine uzun ve karmaşık bir şekilde taslakta yer almış. Örneğin TİS'in yasada görüşme süresi yine 60 gün olarak kalmış. Anlaşmazlık petrol-iş

37


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 38

“Sözleşme prosedürlerinin sadeleştirilmemesi, kolaylaştırılmaması, sürelerin uzun tutulması, arabulucuk makamının korunması, YHK makamının korunması, grev yasaklarının iş kolumuz açısından önemli ölçüde korunması, grev ertelemenin yine Bakanlar Kuruluna verilmesi, ayrıca genel grev hakkının, dayanışma grevi hakkının tanınmamış olması bu yasaların birçok eksiklikleri taşıdığını gösteriyor.” olması halinde hiçbir işlevi olmamasına rağmen arabuluculuk mekanizması devam ediyor. Dolayısıyla neredeyse üç dört ay süren bir TİS prosedürü bu yasada da korunmuş. Bu konuda bizlerin talebi bu sürecin son derece basit ve kısa olmasıydı. Yüksek Hakem Kurulu (YHK) yine yasada korunmuş. Sözleşmelerde yeni birtakım sözleşme tanımları getirilmiş. Örneğin grup sözleşmesi tanımı getirilmiş. Aynı zamanda eğer bir işyerinde veya bir işkolunda bir çerçeve sözleşmesi varsa tarafların bu çerçeve sözleşmesine uyma zorunluluğu getirilmiş. Örneğin şu anda kamu sözleşmelerinde Türk-İş ile Hükümet arasında çerçeve sözleşmeler imzalanıyor. Bunun hukuki anlamda hiçbir bağlayıcılığı yok. İlgili sendikalar ve işyerleri buna uymak zorunda değil. Bu kanun ile buna uyma zorunluluğu getiriliyor.” İşkolumuzda grev yasakları sürüyor Yeni taslakta grev yasaklarının bir kısmının kalktığını ancak önemli bir kısmının devam ettiğini belirten Öztaşkın şöyle konuştu: “Örneğin can, mal kurtarma işleri, arama kurtarma, cenaze, elektrik, doğalgaz, pet-

rol üretimi, tasfiyesi, dağıtımı, bankacılık ve kamu kuruluşlarında yürütülen itfaiyecilik, şehir içi ulaşımı gibi işkollarında veya işlerde grev yasağı devam ettirilmiş. Bizim iş kolumuz açısından baktığımız zaman petrol sektörünün tamamında grev yasağı vardı. Bu yasak yine büyük ölçüde korunuyor. Sadece petrol arama ve sondaj işlerinde grev yasağı kaldırılmış. Bir de hammaddesi nafta olan petro-kimya tesislerinde yasak kaldırılmış. Bunun da anlamı Petkim de grev yasağı kapsamındaydı. Şu anda işkolumuzda bir tek Petkim'e grev hakkı tanınmış. Diğer örgütlü olduğumuz TPAO, BOTAŞ gibi kamu kuruluşlarında grev yasağı aynen korunmuş. Grev ertelemeleri yine Bakanlar Kurulu'na bir hak olarak verilmiş, Kamu güvenliği ve sağlığı gerekçeleriyle Bakanlar Kurulu 60 gün grevi erteleyebiliyor. Burada tek değişiklik şöyle; şu andaki yasada 60 günlük ertelemenin sonunda taraflar anlaşamamış iseler sözleşmeniz YHK'ye gönderiliyor ve YHK tarafından bağıtlanıyordu. Yani yeniden greve çıkma şansınız yoktu. Erteleme fiilen yasaklama şeklinde uygulanıyordu. Taslaktaki değişiklikle 60 günlük sürenin sonunda anlaşma sağlana-

Yeni taslakta, işkolumuzda bir tek Petkim’de grev yasağı kaldırıldı.

38

petrol-iş

madığı takdirde taraflar yeniden grev kararını devam ettirebilirler hükmü düzenlemeye konulmuş. Bu yasanın da bütününe baktığınız zaman birtakım iyileştirmeler gözükse de eksiklikler hala giderilmemiş. Özellikle sözleşme prosedürlerinin sadeleştirilmemesi, kolaylaştırılmaması, sürelerin uzun tutulması, arabulucuk makamının korunması, YHK makamının korunması, grev yasaklarının iş kolumuz açısından önemli ölçüde korunması, grev ertelemenin yine Bakanlar Kuruluna verilmesi, ayrıca genel grev hakkının, dayanışma grevi hakkının tanınmamış olması bu yasaların birçok eksiklikleri taşıdığını gösteriyor. Uluslararası normlara uyulmadı Yapılan değişikliklerde uluslararası normlara, ILO'nun sözleşmelerine uyulmadığını, AB'nin bu konudaki yaklaşımlarının ve uyarılarının dikkate alınmadığının açıkça görüldüğünü belirten Öztaşkın sözlerini şöyle tamamladı: “Her ne kadar bu yasa değişikliklerin amacının, uluslararası sözleşmelere Türkiye'deki yasaları uyumlu hale getirmek olduğu iddia edilse de buna uyulmamış. Bu yasalar, uluslararası sözleşmeleri baz alarak hazırlama yerine tamamen Türkiye'nin kendi koşullarını gözeten, işyerlerini koruyan, grev yapmayı engelleyen, sözleşmeyi zorlaştıran birçok hükümler içermektedir. Dolayısıyla biz bu yasa tasarısına temkinli yaklaşıyoruz. Elbette bazı değişikliklere, noter şartlarının kalkması, barajların indirilmesi gibi konulara olumlu bakıyoruz. Ancak özellikle grev yasaklarının işkolumuzda korunması bizim açımızdan hayal kırıklığı yaratmış durumda. Oysa daha önceki tartışmalarda bu grev yasaklarının kaldırılacağı ifade edilmişti. Son dakikada bu grev yasakları tekrar tasarıya konulmuş. Değişikliklerin bir olumlu tarafı 28 olan işkolu sayısının 18'e indirilmiş olması. Burada da ILO'nun normu aslında 16'dır ve en üst sınırdır. Bu sayı 8-10'a çekilebilir. Tam ILO standartlarına uyulmamış ama o sayıya yaklaşılmış. Yasa değişikliklerinde olumlu yönler var ama olumsuzlukları da bizim için hayal kırıklığı yarattı.”


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 39

SENDİKAL GÜÇ BİRLİĞİ

SENDİKAL GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMUNUN TOPLANTILARI SÜRÜYOR

Öztaşkın: 'Sendikal hareketi ayağa kaldırmak istiyoruz'

Sendikal Güç Birliği Platformu’nun (SGBP) bölgesel toplantıları genelinde sürüyor. İstanbul, Lüleburgaz, İzmir, Bursa toplantılarından sonra beşinci toplantı da 22 Ekim 2011 tarihinde Adana Galeria İş Merkezi Seyir Tiyatro Sanat Evi Toplantı Salonu’nda yapıldı.

A

ralarında sendikamızın da yer aldığı Sendikal Güç Birliği Platformu'nun ülke genelinde yaptığı toplantılar sürüyor. Platformun beşinci toplantısı 22 Ekim 2011 tarihinde Adana Galeria İş Merkezi Seyir Tiyatro Sanat Evi Toplantı Salonu’nda yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Basın-İş Genel Başkanı Yakup Akkaya, Adana'nın bir zamanlar fabrikalarıyla ve işçileriyle ünlü bir şehir olduğunu, ancak günümüzde bu durumundan hayli uzaklaştığını söyledi. Adana'da 52 fabrikanın kapandığına dikkati çeken Akkaya, "Bu fabrikalar yanlış yürütülen politikalar nedeniyle iflasa gitti. Üretmeden, zenginleşip refaha kavuşamayız. Adana bugün Türkiye'nin işsizlikte birinci kenti haline getirildi. Bu bir kader değil. Aksine, siyasal dayatmadır. Türkiye'deki ekonomi politikaları işsizliği

derinleştirdi. Satın almaya dönük bu politikalarla, Türkiye başka ülkelerin işsizlik sorunlarına çözüm getirdi" dedi. Yaşanan duruma karşı duracak bir sendikal hareketin olması gerektiğine değinen Akkaya, şunları söyledi: "Bunların yanlış olduğunu, Türkiye'deki iş gücünün heba edilmemesinin gerektiğini söyleyecek bir anlayışın olması gerekiyor. Ve böyle bir anlayış olmadığı için biz böyle bir çıkış yaptık. 2002 yılından bu yana uygulanan politikalar iş hayatına darbe vuran politikalardır. “2002 yılından bu yana işçinin, memurun yararına çıkan yasalar var' diyebilecek kimse var mıdır? Yok. Çünkü böyle yasalar çıkartılmadı. Hükümet geldiğinde ilk yaptığı, İş petrol-iş

39


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 40

Güvencesi Kanunu değiştirmek oldu. Buna karşı konfederasyonumuzun da bir tepkisi olmadı. Onun için biz 'Sendikal Güç Birliği' adı altında bu algıyı değiştirmek, Türkiye'de örgütlü bir gücün olduğunu herkese ilan etmek ve tepkili toplum yaratmak için elimizi taşın altına sokuyoruz. Konfederasyonlar sadece toplu iş görüşmeleri için değil, ülkenin sosyo-ekonomik sorunlarına çözüm bulmak için de çalışır. Çağdaş ve demokratik ülkelerde böyle olur.”

'Sendikal hareketi ayağa kaldırmak istiyoruz' Toplantıda Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın da bir konuşma yaptı. Öztaşkın şunları söyledi:

40

petrol-iş

“Biz Türk-İş içerisinde 10 sendika, geçtiğimiz aylarda birlikteliğimizi daha anlamlı ve yolumuzu daha net bir şekilde çizmek için bir araya geldik. Önümüze kısa ve uzun vadeli hedefleri koyduk ve bu hedeflerimizi hayata geçirmek için çalışmalarımıza başladık. Türk-İş Genel Kuruluna yeni bir anlayış getirmek için biraraya geldik. Biz ne ricacıyız, ne de maceracıyız. Biz mücadeleci bir sendikal anlayışa sahibiz. Biz unutturulan dayanışma ruhunu işçiler, emekçiler ve toplumun bütün kesimleri arasında yaratılmasını hedefliyoruz. Ülkemizde demokrasinin yerleşmesini istiyoruz. Sendika içi demokrasinin yine bütün sendikalarda uygulanmasını istiyoruz. Başta da konfederasyonumuz Türk-İş’te sendika içi demokrasinin uygulanmasını istiyoruz ve sendikal hare-


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 41

Sendikal Güç Birliği Platformu, 2 Kasım'da Diyarbakır'da toplandı. Platform 12 Kasım'da Ordu'da, 19 Kasım'da Ankara'da, 26 Ocak 2012 tarihinde ise tekrar İstanbul'da toplanacak. kette değişimi istiyoruz. Giderek küçülen, parçalanan, etkisizleşen, güçsüzleşen, itibarsızlaşan bir sendikal hareketi canlandırmak, ayağa kaldırmak istiyoruz. Bunun için de değişimi ve yenilenmeyi önümüze temel bir politika olarak koyuyoruz.” Yıllardır sendikacılık yapmayı unutanları, sendikaları siyasi partilerin arka bahçeleri haline getirenleri ve bulundukları, oturdukları koltuklardan kalkmayan, o koltukları korumak için kendi sendikasında her türlü anti-demokratik uygulamaları yapan sendika yöneticilerinin işçilerin desteğiyle alt edileceğini belirten Öztaşkın sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz yarın Türk-İş’in yönetimine geldiğimizde Türk-İş’i sizlerle beraber yönetmeyi vaat ediyoruz. Yüzümüzü işçiye, emekçiye dönüyoruz. Türk-İş Genel Kurulu Türkiye sendikal hareketinde bir dönüm noktası olacaktır. Ya mevcut düzen devam edecek, her gün kazanılmış haklarımız

elimizden alınacak, sendikal hareket küçülmeye, bölünmeye devam edecek; kıdem tazminatı gibi, bölgesel asgari ücret gibi, kiralık işçi gibi esnek çalışmanın bütün maddeleri getirilip önümüze dayatılacak ve ucuz işçilik bu ülkenin bir kuralı haline getirilecek veya da bu işe “dur” diyeceğiz. İşte 8 Aralık günü, 'Yeter artık, bu işe dur diyoruz, bu işe biz el koyuyoruz, ayağa kalktık, geliyoruz, değiştiriyoruz, her şeyi tersine çevireceğiz' diyeceğimiz bir gün olacaktır.” Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kurtuluşunun Anadolu'dan başlayacağını söyleyerek bu konuda işçilere görev düştüğünü belirtti. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise ülkemizde barış istemeyenlerin başında ABD emperyalizminin geldiğini vurguladı. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi de toplantıda tutuklu gazetecilerin isimlerini saydı ve yaklaşan Kurban Bayramı'nda tutuklu gazetecilere kart gönderilmesi çağrısı yaptı. Sendikal Güç Birliği Platformu, 2 Kasım'da Diyarbakır'da, toplandı. Platform 12 Kasım'da Ordu'da, 19 Kasım'da Ankara'da, 26 Ocak 2012 tarihinde ise tekrar İstanbul'da toplanacak.

SGBP'den deri işçilerine destek dikanın o direnişin yanında olacağını söyledi. Hükümetlerin, sendika bürokratlarının işçileri uyutma döneminin bittiğini aktaran Ayçin, Türkiye işçi hareketinin yeni bir nize sanayi bölgesindeki diğer leştirerek güçlenecektir” diye ivme kazanarak kendisini iktidara taşıyacak cepheyi oluştuderi işçileri ile birlikte Sendi- konuştu. racağını dile getirdi. kal Güç Birliği Platformunun da bunu gösterdiğini söyleyen NAMUS BORCUMUZ Savranoğlu ve diğer deri patServi, “Türk-İş’in artık mücadeleden geri durma gibi bir Sendikal Güç Birliği Plat- ronlarına seslenen Ayçin, “Siz lüksü yok. SGBP sendikal bü- formu sözcüsü ve Hava-İş bu mücadelenin sadece Derirokrasiyi ortadan kaldırarak, Genel Başkanı Atilay Ayçin, İş’e ait olduğunumu zannettiişçi sınıfına yapılan saldırılar Türkiye’nin neresinde olursa niz? Bu direniş, bu mücadele karşısında tüm emekçileri bir- olsun bir direniş varsa 10 sen- aynı zamanda 10 sendikanın da mücadelesidir. Hangi vicdana hangi akla hizmettir ki 1 yaşındaki bir çocuktan sırf sendikaya üye olduğu için annesi ayrılır. Deri patronları şunu iyi bilsin hangi oyunu oynarsanız oynayın nereye kaçarsanız kaçın biz peşinizde olacağız. Bu artık biz işçilerin sendikacıların namus borcudur” dedi.

Türk-İş’e bağlı 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) işten atılan Savranoğlu işçilerini ziyaret etti. Ziyarette konuşan Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Savranoğlu ve Kampana Deri’de yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi

Z

iyarette konuşan Deriİş Genel Başkanı Musa Servi, Savranoğlu ve Kampana Deri’de yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Kampana patronunun iki fabrikasında da örgütlenme çalışmalarını tamamladıklarını belirten Servi, patronun örgütlülüğü dağıtmak için İzmir’deki işçileri Tuzla’ya sürgün ettiğini ifade etti. Savranoğlu işçilerinin bu sabah itibarıyla işten atıldığını aktaran Servi, patronun hukuk, yasa tanımaz tutumunun katlanarak sürdüğüne dikkat çekti. Buradaki mücadelede işçilerinin yalnız olmadığını, orga-

petrol-iş

41


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 42

6HQGLNDO * o %LUOLîL 3ODWIRUPX¶QX QHGHQ ROXìWXUGXN"

Önümüzdeki acil gündem maddeleri neler? %L] 7 UN ðë LoLQGH RUWDN \DNODëÎPODUD VDKLS D\QÎ VHQGLNDO DQOD\ÎëODUÎ EHQLPVH\HQ VHQGLNDODU RODUDN GHPRNUDWLN YH VÎQÎI P FDGHOHVL SHUVSHNWLILQH VDKLS J oO \HQL ELU VHQGLNDO KDUHNHW \DUDWPDN ]HUH \ROD NR\XOGXN 7 UN ðë¶LQ J oO P FDGHOHFL GHPRNUDWLN ELU \DSÎ\D NDYXëPDVÎQÎ VDíODPDN |QFHOLNOL KHGHILPL] DUDVÎQGD \HU DOÎ\RU

T

UNL\H VHQGLNDO KDUHNHWL FLGGL ELU W×NDQ×N O×N LoLQGH YH LüoLOHULQ YH GLùHU HPHNoL NH VLPOHULQ NDUü× NDUü×\D ROGXùX VRUXQODUD \| QHOLN HWNLOL o|] POHU UHWHPH] KDOH JHOPLü GXUXP GD úüoL V×Q×I×Q×Q KDN YH o×NDUODU× FLGGL ELoLPGH WDK ULS HGLOPHNWH oDO×üPD YH \DüDPD NRüXOODU× \ ] \×O YDKüL NDSLWDOL]PLQH EHQ]HU ELU KDO DOPDNWDG×U 6HQGLNDO KDUHNHW LVH EX V UHFH P GDKDOH HWPH YH WHUVLQH oHYLUPH NDSDVLWHVLQGHQ X]DN NDOP×üW×U <D VDO VL\DVDO N×V×WODPDODU YH LüYHUHQOHULQ VHQGLND NDU ü×W× X\JXODPDODU× VHQGLNDO KDUHNHWL J oV ] N×OP×üW×U %XQXQ VRPXW VRQXFX VHQGLNDO KDUHNHWLQ WRSOXPVDO Dù×UO×ù×Q×Q D]DOPDV× YH WDEDQ×Q GDUDOPDV× RODUDN RU WD\D o×NPDNWDG×U 6HQGLNDO KDUHNHWLQ LoLQGH EXOXQ GXùX EX WDEOR NDUü×V×QGD \DS×VDO ELU G|Q ü PH JLW PHN DFLO ELU LKWL\DoW×U 7 UNL\H·QLQ HQ E \ N HPHN |UJ W RODQ 7 UN úü·LQ <|QHWLPL EX VRUXQODU×Q o|] P QGH URO VWOHQHEL OHFHN DQOD\×üWDQ HQHUMLGHQ YH LQDQoWDQ \RNVXQGXU 7 UN úü <|QHWLPL oDO×üPD KD\DW×QGDNL VRUXQODU NDU ü×V×QGD úü <DVDV×·QGD \DS×ODQ GHùLüLNOLNOHUGH WDüH URQODüW×UPDQ×Q \D\J×QODüW×U×OPDV× LoLQ \DS×ODQ \DVDO GHùLüLNOLNOHUGH VRV\DO J YHQOLN YH VDùO×N VLVWHPL QLQ G|Q üW U OPHVL V UHFLQGH VX\D VDEXQD GRNXQ

42

PD\DQ Do×NODPDODUOD EDüWDQ VDYPD H\OHPOHUOH LNLU FLNOL WDY×UODUOD YH VXVNXQOXNOD LNWLGDU×Q EX V UHoWHNL VRUXPOXOXùXQD RUWDN ROPXüWXU úüoL V×Q×I×QGDQ \ N VHOHQ GD\DQ×üPD YH P FDGHOH oDùU×ODU×QD DUNDV×Q× G|QHUHN WHPVLO HWWLùL NHVLPOHUGHQ JLGHUHN X]DNODü P×üW×U úüWH EX QRNWDGD 7 UN úü \HVL RQ VHQGLND RODUDN LQL VL\DWLI DOG×N YH ELU DG×P |QH o×NW×N %L] 7 UN úü LoLQGH RUWDN \DNODü×PODUD VDKLS D\Q× VHQGLNDO DQ OD\×üODU× EHQLPVH\HQ VHQGLNDODU RODUDN GHPRNUDWLN YH V×Q×I P FDGHOHVL SHUVSHNWLÀ QH VDKLS J oO \HQL ELU VHQGLNDO KDUHNHW \DUDWPDN ]HUH \ROD NR\XOGXN 7 UN úü·LQ J oO P FDGHOHFL GHPRNUDWLN ELU \DS×\D NDYXüPDV×Q× VDùODPDN |QFHOLNOL KHGHÀ PL] DUDV×QGD \HU DO×\RU .×GHP WD]PLQDW× ND]DQ×OP×ü KDNW×U 6DYXQDFDù×] (Q DFLO J|UHYLPL] LVH N×GHP WD]PLQDW×Q× VDYXQPDN + N PHWLQ ú0) YH ' Q\D %DQNDV×·Q×Q ´WDYVL\HOH ULµ GRùUXOWXVXQGD N×GHP WD]PLQDW×Q×Q NDOG×U×OPDV× \D GD UDGLNDO ELU ELoLPGH EXGDQPDV× SODQODU×QD LOLü NLQ EDV×Q DUDF×O×ù×\OD \ U WPHNWH ROGXùX QDE×] \RN ODPD RSHUDV\RQXQGD VRQD \DNODüW×ù×P×] DQODü×O×\RU + N PHW ELU \DQGDQ VHQGLNDODU× JHUoHN \H VD\×OD U×Q× \D\×QODPDNOD WHKGLW HGL\RU GLùHU \DQGDQ GD N× GHP WD]PLQDW×QD LOLüNLQ G ]HQOHPHOHULQ W P VRV\DO WDUDÁ DU×Q NDW×O×P× LOH \DS×ODFDù×Q× V|\O \RU %XQXQ DQODP×Q Do×NW×U K N PHW LüoL VHQGLNDODU× YH NRQ IHGHUDV\RQODU×QGDQ EX LVWLüDUHOHUGH NRQX PDQNHQL JLEL GDYUDQPDODU×Q× LVWL\RU %X VDOG×U×\D NDUü× P FDGHOH\L \ NVHOWPHPHPL] KD OLQGH oRN E \ N ELU KDN JDVS×Q×Q JHUoHNOHüWLULOHFHùL


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 43

J Q JLEL RUWDGDG×U ûX DQ LQLVL\DWLÀ Q $.3 K N PH WLQGH ROGXùX Do×NW×U 'ROD\×V×\OD N×GHP WD]PLQDW×Q GD ND]DQ×OP×ü KDNODU×Q NRUXQGXùX NLVYHVL DOW×QGD |G QOHU YHUHUHN ELU VRQXo ROPDN P PN Q GHùLOGLU %|\OH ELU |G Q E|OJHVHO DVJDUL FUHW |]HO LVWLKGDP E URODU× GDKD ID]OD HVQHN oDO×üPD YE L]OH\HFHNWLU Asgari ücret sefalet ücreti ROPDNWDQ o×NDU×OPDO×G×U 7 UNL\H·GH DVJDUL FUHW G ]H\LQGH YH DVJDUL FUHW G ]H\LQLQ ELOH DOW×QGD FUHW DODQ LüoLOHULQ VD\×V× KHU JHoHQ J Q DUWPDNWDG×U 2\VDNL DVJDUL FUHW LQVDQ RQXUXQD \DN×ü×U ELU \DüDP G ]H\L VDùODPDNWDQ oRN X]DNW×U %X GXUXP KHUKDQJL ELU Do×NODPD \DSPD\× JHUHNWLUPH\HFHN NDGDU Do×NW×U $VJDUL hFUHW .RPLV\RQX·QXQ \DS×V× YH LüOH\LüL PXWODND GHùLüWLULOPHOL YH GHPRNUDWLNOHüWLULOPHOLGLU $VJDUL FUHWLQ DOW×QGD FUHW YHUPH X\JXODPDODU× |QOHQPHOLGLU 7 UNL\H·GH RUWDODPD FUHW DVJDUL FUHWH GX\DUO×G×U %X QHGHQOH DVJDUL FUHWLQ DUW×U×OPDV× DVJDUL FUHWWHQ ID]OD FUHW DODQ LüoLOHULQ \DüDP NRüXOODU×Q×Q L\LOHü WLULOPHVL EDN×P×QGDQ GD NULWLN |QHP WDü×PDNWDG×U %|OJHVHO DVJDUL FUHW X\JXODPDV× LVH PHYFXW GX UXPX GDKD GD N|W OHüWLUPHNWHQ oDO×üDQ \RNVXOODU× GDKD GD \RNVXOODüW×UPDNWDQ YH ONH LoLQGH N|OHOLN NRüXOODU×Q×Q JHoHUOL ROGXùX XFX] HPHN E|OJHOHUL \D ULOPHVLQL J|UHY VD\×\RUX] 3ODWIRUPXPX] HPHN J o UDWPDNWDQ EDüND ELU DQODP WDü×PD\DFDNW×U %|\OH ELU OHUL DUDV×QGDNL E|O QP üO N SDUoDODQP×üO×N YH D\ \|QHOLü VRV\DO GHYOHW DQOD\×ü×\OD WDEDQ WDEDQD ]×WW×U U×PF×O×ù× PXWODND DüPD\× DPDoODPDNWD RUWDN SD\ GDP×] RODQ ´V×Q×IVDO o×NDUODUµ HNVHQLQGH ELUOHüPH \L KHGHÁ HPHNWHGLU 9HUJL DGDOHWVL]OLùLQH VRQ YHULOPHOLGLU %HQ]HU ELU ELoLPGH YHUJL DGDOHWVL]OLùL GH DN×O DOPD] ER\XWODUD XODüP×üW×U E WoHVLQGHNL YHUJL SROLWL úüoL V×Q×I×QD \|QHOLN V UHQ VDOG×U× YH KDN JDVS× JLUL NDV×\OD K N PHW \HUOL YH \DEDQF× VHUPD\H oHYUHOHUL üLPOHUL DQFDN FHVXU |QF YH P FDGHOHFL ELU VHQGL QH ú0) ROPDGDQ GD HPHùLQ V|P U V Q Q KHP UH NDO KDUHNHW HOL\OH GXUGXUXODELOLU WLP V UHFLQGH KHP GH YHUJLOHU DUDF×O×ù×\OD J YHQFH DOW×QD DOG×ù×Q× J|VWHUPLüWLU 'DKD |QFHNL K N PHW OHU JLEL $.3 K N PHWL GH YHUJL DODPDG×ù× VHUPD\H GHQ E WoH Do×ù×Q× NDSDWPDN ]HUH ERUo SDUD DOPDN WD E \ N oRùXQOXùXQX HPHNoLOHUGHQ DOG×ù× YHUJL OHUL GH VHUPD\H V×Q×I×QD DNWDUPDNWDG×U %X PDQW×NOD GHYDP HGLOGLùL V UHFH 7 UNL\H·GH YHUJL DGDOHWVL]OLùL 7RSODQWÐ 6DORQX 6$/21 )Þ*$52 GH JLGHUHN GDKD NRUNXQo ELU KDO DODFDNW×U %LUOHüHUHN ND]DQDFDù×] úoLQGHQ JHoWLùLPL] G|QHPGH \DS×OPDV× JHUHNHQ HPHùLQ HQ JHQLü WHPVLOLQL VDùOD\DFDN W P HPHNoL OHULQ JLGHUHN RUWDNODüDQ VRUXQODU×Q× J QGHPH WDü× \DFDN J oO VRV\DO VL\DVDO SODWIRUPODU \DUDWPDNW×U %L] EX W U SODWIRUPODU×Q \DUDW×OPDV×Q× YH J oOHQGL

7DULK .DVÐP &80$57(6Þ 6DDW

$'5(6 + UUL\HW 0DK 'RNWRU &HPLO %HQJ &DGGHVL 1R .DW dDßOD\DQ ÞVWDQEXO 7HO

6HQGLNDO * o %LUOLîL 3ODWIRUPX %DVÎQ ñì %HOHGL\H ñì 'HUL ñì +DYD ñì .ULVWDO ñì 3HWURO ñì 7HNJÎGD ñì 7H]NRRS ñì 7 PWLV 7*6

43


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 44

KIDEM TAZMİNATI

DOKUNDURTMAYACAĞIZ

Kıdem tazminatı kazanılmış haktır

Sendikamız Petrol-İş'in de dahil olduğu Sendikal Güç Birliği Platformu, "Kıdem Tazminatı Kazanılmış Haktır-Dokundurtmayacağız" diyerek 1 Ekim'de İstanbul-Taksim'de kitlesel basın açıklaması yaptı.

S

endikamız Petrol-İş'in de oluşumunda yer aldığı Tek-Gıda-İş, Belediye-İş, Tez Koop-İş, TÜMTİS, Deri-İş, Hava-İş, Kristal-İş, Basın-İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından oluşturulan Sendikal Güç Birliği Platformu 1 Ekim'de İstanbul- Taksim'de yaptığı kitlesel basın açıklamasıyla, "Kıdem Tazminatı Kazanılmış Haktır- Dokundurtmayacağız” diyerek siyasi iktidarı ve sermayenin bu yöndeki girişimlerini protesto etti.

44

petrol-iş

Sendikal Güç Birliği Platformu'nu oluşturan sendikalara üyeler ve sendikaların genel Başkanları 1 Ekim Cumartesi günü, saat 12.00'de Galatasaray Lisesi önünde toplandılar. Buradan “Kıdem Tazminatı Kazanılmış Haktır- Dokundurtmayacağız” ortak pankartı arkasında siyasi iktidarı protesto sloganları atarak Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler. Platformun yürüyüşüne Harb-İş Sendikası üyesi işçiler, siyasi oluşumlar, demokratik kitle örgütleri de destek

verdi. Yürüyüşte EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ile çeşitli meslek odası yöneticileri ile akademisyenler de destek verdi. Prof. Dr. Alpaslan Işıklı da yürüyüşe katılarak Taksim Meydanı'nda toplanan kitleye hitaben bir konuşma yaptı. Yürüyüşe sendikamızdan Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Nimetullah Sözen, Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca, İstanbul 1 Nolu Şube Başkan ve yöneticileri ile Petrol-İş üyesi işçi-


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 45

ler ve uzmanlarımız katıldı. Galatasaray Lisesi önünden “Kıdem tazminatı kazanılmış haktır - Dokundurtmayacağız”, Sendikalar elele, genel greve”, “Susma haykır, sendika haktır”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Suskun Türk-İş istemiyoruz”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, şeklinde sloganlar atarak Taksim Meydanı'na yürüyen kitle burada toplandıktan sonra Platform'un bu ayki sözcüsü Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin hitap ederek ilk sözü Profesör Dr. Alparslan Işıklı'ya verdi. Işıklı, yaptığı konuşmada, işçilerin kıdem tazmınatı hakkının Cumhuriyet döneminde kazanılmış çok önemli bir hak olduğunu belirterek bu haktan kesinlikle taviz verilmemesi gerektiğini söyledi. Kıdem tazminatının işçinin ödenmeyen ücretinin topluca ödenmesi ve iş güvencesi anlamına geldiğini belirten Işıklı, İşsizlik Sigortası Fonu'nun kullanımına dikkat çekerek kıdem tazminatının bir fona devredilmesine kesinlikle karşı durulması gerektiğini vurguladı. AKP Hükümeti çalışanın haklarına karşı geniş bir saldırı hazırlığı içinde Daha sonra söz alan Sendikal Güç Birliği Platformu Dönem Sözcücü, Havaİş Genel Başkanı Atilay Ayçin ise Platformun ortak bildirisini okuyarak şunları söyledi:

“10 yıla yaklaşan iktidarı döneminde ortaya koyduğu uygulamalarla emek karşıtlığı tescilli hale gelen AKP hükumeti, çalışanın haklarına karşı geniş çaplı bir saldırı hazırlığı içinde. Saldırı hazırlığının odağında da kıdem tazminatı var. Hükumet, milyonlarca çalışanın sahip olduğu en önemli kazanıma, vazgeçilmez bir hakka gözünü dikmiş vaziyette. Kıdem tazminatı hakkını tasfiye etmek istiyor. Kıdem tazminatı çalışanların iş güvencesine olumlu katkı yapan, işsizlik sigortası, emekli ikramiyesi, emeğin yıpranma bedeli, ücretin ödenmeyen kısmının karşılığı, yaşlılık sigortası gibi nitelikler taşıyan bir haktır. Kıdem taz-

minatı bütün bu nitelikleriyle birlikte işçiye sosyal riskler karşısında güvence sağlayan bir gelir, bir işyerinde ömür tüketen, kas ve beyin gücünü, bilgisini birikimini o işyerinde harcayan çalışanın emeğinin yıpranma bedelidir.” Bu hak 1936 yılında alındı Bu hakkın ilk kez 1936 yılında 3008 sayılı yasa ile mevzuata girdiğini, o tarihten 1980 yılına kadar yapılan yasal değişikliklerin tamamına yakınının çalışanların lehine düzenlemeler içerdiğini, kıdem tazminatına daraltıcı müdahalenin 12 Eylül askeri darbesi ile geldiğini belirten Ayçin konuşmasını şöyle sürdürdü: “12 Eylülcüler önce kıdem tazminatı asgari ücretin yedi buçuk katı ile sınırlandırdılar. Bunu da yeterli görmemiş olacaklar ki ardından da kıdem tazminatının tavanı en yüksek devlet memurunun bir hizmet yılı için alacağı azami emeklilik ikramiyesine endekslendiler. 12 Eylülcülerin yaptığı düzenlemeler kıdem tazminatından yararlanan işçilerin ekonomik kayba uğramasına yol açtı; ama onu tasfiye etmeye yeltenmediler. AKP hükümeti ise 12 Eylülcülerin açık diktatörlük koşullarında cesaret edemediği şeyi yapmak, kıdem tazminatını tasfiye sürecini başlatmak istiyor. Yapacakları düzenlemeye işçiler, sendikalar rıza göstersin, kamuoyunda petrol-iş

45


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 46

dahalesine açık, siyasal iktidarlar tarafından amacı dışında kullanılan mali birikim demektir. Dün yaşadığımız Zorunlu Tasarruf Fonu ve Konut Edindirme Yardımı deneyimi, bugün İşsizlik Sigortası Fonu'nun amaç dışı kullanımı ortadayken kimse bizi fona ikna edemez. Aynı yoldan gidip başka bir sonuç alınacağını ileri sürülemez.” Ateşle oynuyorsunuz

bir tepki oluşmasın diye toplumun karşısına büyük çarpıtma(yalan) ile çıkıyorlar. Bu yalan yaptıkları düzenlemeyi, ödeme güçlüğü içine düşen işverenlerin, çalışanlara ödemesi gereken kıdem tazminatını garanti altına almak amacıyla yani işçiyi düşünerek yapmayı düşündüklerini söylemeleridir. Asgari ücreti belirlerken, çalışanların grev hakkını ortadan kaldırırken, iş güvencesinin kapsamını daraltırken, çalışma yaşamını, çalışma kamplarına çeviren düzenlemeleri yaparken işçiyi düşünmeyenlerin şimdi işçiyi düşündüklerine inanmak oldukça zor. Gerçekten dert, işverenlerin ödeme güçlüğü nedeniyle verilmeyen kıdem tazminatlarını garanti altına almaksa, -ki yapılan araştırmalar bu oranın yüzde on olduğunu ortaya koyuyoro halde AKP hükümetine bir önerimiz var: Gelin, İşsizlik Sigortası bünyesindeki Ücret Garanti Fonu gibi, Kıdem Tazminatı Garanti Fonu kurarak ödeme güçlüğü içine düşen işverenlerin, çalışanlarının kıdem tazminatı garanti altına alalım. Ama gerçek niyetin bu olmadığı apaçık ortada. “ Kıdem tazminatı mevcut haliyle korunmalı Hükümetin, sermayenin en büyük şikayetlerinden bir olan kıdem tazminatını, fona devretmek suretiyle tedrici olarak ortadan kaldıracak düzenlemeye imza

46

petrol-iş

atmak istediğini belirten Ayçin sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Sendikal Güç Birliği Platformu olarak, kıdem tazminatının mevcut haliyle korunmasından yanayız. Bugün çalışanların da, gelecekte çalışacak olanların da bu haktan bugünkü biçimiyle yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. Kıdem tazminatının, hangi biçim altında olursa olsun, fona devredilmesine kesinlikle karşıyız. Çünkü, Fon demek, Kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulan işverenlerin daha kolay işçi çıkarabilme imkanına kavuşması demektir. Çalışma yaşamınını daha da güvencesiz hale getirmek demektir. Fon demek, zamanında ödenmeyen primler, siyasal iktidarların mü-

“Hükumeti buradan bir kez daha uyarıyoruz: Ateşle oynuyorsunuz. Milyonlarca emekçinin hakkına gözünüzü dikmekten vazgeçin. Kıdem tazminatımıza dokunmayın. Dokunan yanacak” diyen Ayçin sözlerini şöyle tamamladı: “Biz Sendikal Güç Birliği Platformu olarak, Hükümetin, çalışanların iş ve gelir güvencesini daha da zayıflatacak saldırı hazırlığına karşı tüm emek örgütlerini birleşik bir mücadeleye çağırıyoruz. Kıdem tazminatına dokunulmasını genel grev çağrısı sayarız diyen ve bunu Genel Kurul Kararı haline getiren Türk-İş'i sorumluluklarının gerektirdiği gibi tutum almaya davet ediyoruz. Hiçbir hak bize bahşedilmedi, hiçbir hak ricayla, minnetle korunamaz. Hakları korumanın yolu birlik, dayanışma ve mücadeleden geçer. Türk-İş'i bakanlık koridorlarında günü kurtaracak çözümler aramak yerine mücadele alanlarında birlikte olmaya davet ediyoruz.”


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 47

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ

TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ - İMZALANAN TİS'LER Yeni dönemde, sendikamızın örgütlü olduğu işyerlerinde toplu iş sözleşmeleri imzalanmaya başladı.

Polimer Kauçuk'ta TİS imzalandı

İ

stanbul 1 No’lu Şubemiz kapsamında bulunan 1434 üyemizin çalıştığı ve ortalama ücretin 936.-TL olduğu işyerinde 11 Mayıs 2011 tarihinde başlayan TİS görüşmeleri ücret zammı ve bazı idari maddeler üzerinde anlaşmaya varılamaması nedeniyle uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Sendikamız 12 Ekim 2011 tarihinde grev uygulama kararı almıştır. Grev uygulaması öncesinde yapılan toplantıda 27.09.2011 tarihinde anlaşma sağlanmıştır. 1.1.2011-31.12.2012 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi ile birinci yıl için 225.-TL, ikinci yıl için yıllık enflasyon oranına 2 puan refah payı ilavesi ile bulunacak oranda ücret zammı yapılması kararlaştırılmıştır. Yapılan anlaşma sonucunda, sosyal yardımlar birinci yıl için %8 ile %17 arasındaki oranlarda, ikinci yıl için ise ikinci yıl ücret zammı oranında artırılması kabul edilmiştir.

MKE'de imza töreni MKEK Genel Müdürlüğüne bağlı 03 nolu iş kolundaki işyerlerinden, Kırıkkale şubemize bağlı, Barut Fabrikası Müdürlüğü, Ankara şubemize bağlı, Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası Müdürlüğü işyerleri için toplu iş sözleşmesi imza töreni 11.10.2011 günü MKEK Genel Müdürlüğü binasında yapıldı.

Plascam toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı 29 Eylül 2011 tarihinde imzalanan ve 3 yıl süreli olan toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi 01. 07. 2011- 30.06.2014 tarihleri arasında olacak. İmzalanan TİS ile sendikamız üyesi Plascam işçilerinin ücretlerine 1. yıl için 100 TL seyyanen zam yapıldı. Ücretler ikinci yıl ise enflasyon oranına 1 puan eklenerek arttırılacak. Üçüncü yıl zammı da enflasyon artı 30 TL seyyanen zam şeklinde olacak. Plascam işçileri 1 ve 2. yıl 2.5

aylık ücret, üçüncü yıl ise 3 aylık ücret tutarında ikramiye alacaklar. Plascam işçileri imzalanan TİS ile değişik miktarlarda izin, bayram ve yılbaşı ödentileri ile aile zammı da alacaklar. petrol-iş

47


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 48

ÖRGÜTÜMÜZDEN HABERLER

300 müteahhit - taşeron işçisi kadroya geçti

Petlas'ta kadro sevinci

K

ırşehir'de kurulu Petlas Lastik Sanayi işyerinde müteahhit-taşeron işçisi olarak çalışan yaklaşık 300 işçi 27. 10. 2011 tarihinde, Petlas işvereni ile Petrol-İş sendikası işyeri temsilcileri ve Kırıkkale şube yöneticilerinin katılımı ile protokol imzalanarak kadroya alındı. Halen 2000'e yakın işçinin çalıştığı Petlas'ta 700 işçi sendika üyesi ve kadrolu olarak çalışmakta. Kadroya alınan 300 işçi makine başında üretim yapan müteahhit-taşeron işçilerinden oluşmaktaydı İşveren ve sendikanın ortaklaşa yürüttüğü kadro çalışması 10 aydır devam etmekteydi. İşverenin kadroya alacağı işçilerin geçis süresi ve ücretle ilgili önerilerinin sendikamızca kabul edilmemesi üzerine 24 Ekim 2011'den beri Petlas işyerinde 1000 işçinin katılımı ile eylemler ve etkinlikler yapılmaktaydı. İşverenin 26 Ekim akşamı sendika yetkililerini çağırarak görüşmeleri başlatması ile yapılan müzakereler sonucunda anlaşma sağlanarak kadro talepleri yerine getirilmiş oldu. Böylece Petlas işyerinde makine başında üretim üretim yapan müeahhit-taşeron işçisi de kalmamış oldu.

Ankara şube yöneticilerimizden Botaş ve TPAO işyerlerine ziyaret

A

nkara Şube yöneticilerimiz, şubemizin örgütlü olduğu BOTAŞ Doğalgaz İşletmeleri Bölge Müdürlüğüne bağlı Eskişehir ve Çorum işyerleri ile TPAO Jeofizik Hizmetler Müdürlüğüne bağlı Sismik Ekiplerini ziyaret ederek, bu işyerlerimizde çalışan üyelerimizin sorunlarını dinlediler.

48

petrol-iş


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 49

EĞİTİM/ NİTELİKLİ İŞGÜCÜ

Kimya Sektörü Test ve Belgelendirme Merkezi (KİTEM) kuruldu

Hedef, sektörde belgeli çalışan nitelikli işgücü yaratmak

O

rtakları arasında sendikamız Petrol-İş'in de yer aldığı, Türkiye Kimya Petrol Lastik ve Plastik İşverenleri Sendikası (KİPLAS) tarafından kurulan Kimya Sektörü Test ve Belgelendirme Merkezi'nin Kurulum Projesi'nin tanıtım ve bilgilendirme toplantısı, 28 Eylül'de, İstanbul-Taksim'de Elite World Otel'de yapılan bir basın toplantısıyla gerçekleştirildi. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen projenin genel hedefi, Türkiye kimya sektöründe, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (AYÇ) doğrultusunda, uygun bir değerlendirme, ölçme ve belgelendirme sistemi oluşturarak etkin ve sürdürülebilir bir Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi (UMYS) kurmak, iş piyasası ihtiyaçlarıyla uyumlu bir mesleki eğitim sisteminin temellerini atmak, mesleki belgelendirme alanında yer alan çok başlılığı ortadan kaldırmak.

Ülkemizin kimya sektöründe öncü ve sektöre yer veren kuruluşları arasında yer alan sendikamız Petrol-İş, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD), Türkiye Kimya Derneği (TKD), Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) da projede ortak olarak yer alıyor. Projenin iştirakçileri arasında ise Yakacık Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu bulunuyor.

Türkiye kimya sektörünün ve mesleki eğitim sisteminin geleceği açısından çok önemli bir yere sahip olan bu projenin tanıtım toplantısında, KİPLAS Genel Başkanı Refik Baydur, sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Bayram Akbaş, İKMİB Başkanı Murat Akyüz yaptıkları açılış konuşmalarında projeyle ilgili açıklamalarda bulundular. KİPLAS Genel Sekreteri Av. Saadet Ceylan da konuşmaların ardından yaptığı sunumda projede gelinen süreçle ilgili bilgi verdi. Bilgilendirme ve basın toplantısına, Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar, sektörden, mesleki eğitim okullarından, meslek odalarından, sanayi ve ticaret odaları ile sektörle ilgili derneklerden birçok yetkili ve sendikamız uzmanları katıldı. KİPLAS Genel Başkanı Refik Baydur toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Sanayimizin hızlı gelişmesi, hiç

şüphe yok ki eğitimli, bilinçli ve yaptığını geliştirebilen insanların varlığıyla mümkündür. Geçmiş dönemdeki eğitimsiz hareketlerimiz, ucuz işçi pazarından yararlanmak; hem kalifikasyonda geri kalmamıza neden olmuş, hem maliyetleri düşürmeyi zorlaştırmış, hem de pazarlarda rahat hareket etmeyi daima aksatmıştır. İstihdam yatırımı, yatırım kaliteli ve eğitimli işçiyi gerektirmektedir. Bu durum milletlerarası arenada bile bir problem haline gelmiş ve sorunun çözümü için yıllar önce çalışmalar yürütülmüştür. Türkiye ise bu işe yeni başlamaktadır. Bu konuyu Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ile başarmaya çalışmaktayız. Bu kurumun gerek çalışmaları, gerek yaklaşımları, gerekse bu projenin ortakları bizlere ayrıca cesaret vermektedir” dedi. En başından beri bu projeye gönüllü olarak katılan ve des-

tek veren Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı'na ve bu projeye katkı sunan çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Baydur, ülkemizde mesleki yeterlilik konusunun sorun haline gelinceye kadar, Yasa'nın adı geçen Kurumla uygulanmaya başlanmasına kadar gelişigüzel bir sistem ve mesleki yeterlilik standartlarının uygulandığını söyledi. Baydur, Yasa çıkana kadar mesleki yeterlilik konusunun şahıslara ve müesseselere göre farklılıklar gösterdiğini ancak Yasa'nın çıkmasının ve MYK'nın kurulmasının sektöre yön verdiğini belirtti. Baydur, bu proje ile hem sektörde yer alan kurum ve kuruluşları birarada topladıklarını hem de Petrol-İş gibi saygın bir işçi sendikasının bu projede yer aldığını söyleyerek, projede emeği geçen herkese teşekkür etti. Bu çalışmalar çalışanların lehinedir Sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ise yaptığı konuşmada, mesleki yeterliliklerin petrol-iş

49


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 50

ulusal düzeyde belirlenmesi çalışmalarının AB ile uyum çerçevesinde 2009'da başladığını, Petrol-İş'in de sektörde meslek standartlarının belirlenmesine yönelik çalışmalarını KİPLAS'in öncülüğünde başlattığını söyledi. Öztaşkın şunları söyledi: “Sektörün bileşenlerinin neredeyse tamamı, gerek işveren sendikası, gerek işçi sendikası olarak bizler, gerekse bu alandaki meslek odaları, dernek ve birlikler biraraya geldi. Ve uzunca bir süreden beri bir çalışma yürüttüler. Bu çalışmanın mutfağını uzman arkadaşlarımız başarı ile yürütmekteler. Şu ana kadar 26 meslek standardı için çalışma yapıldı. Meslek Yeterlilik Kurumu’nun onayıyla, bunlardan 10’u Resmi Gazete'de yayımlandı. Biz sektör olarak başarılı bir işbirliğini gerçekleştiriyoruz. Sektörümüzdeki bu işbirliği birçok sektöre örnek olabilecek bir düzeyde, niteliktedir ve sürmektedir. Umut ediyorum ki önümüzdeki günlerde bu birlikteliğimizin meyvelerini çok farklı alanlarda da alacağız. Bu birliktelik, sadece meslek standartlarının belirlenmesinde değil, bu sektörün sorunlarının birlikte çözümüne yönelik ortak çalışmaların da önününü açabilecek düzeye gelmiştir. Bugün de Kimya Sektörü Sınav ve Belgelendirme Merkezi'nin tanıtım toplantısını gerçekleştiriyoruz. Biz de bu projede yer alıyoruz. Sendika-

50

petrol-iş

mız meslek yeterlilik sisteminin ve meslek standartlarının sektörümüzün ve sektörde mesleklerin gerçeklerine uygun ve çalışanların yararına oluşturulmasını hedeflediği için başından buyana bu çalışmaların içerisinde yer almıştır. Meslek standartlarının belirlenmesi ve ardından da mesleklerin sertifikalanması çok önemli bir konu. Bu, işgücündeki eğitimin yükselmesini ve beraberinde kalifikasyonu getirecek. Ve işsizliğin had saf-

bu işin bir vakıf, bir eğitim merkeziyle taçlandırılması, sektörümüzde kalıcı ve sürekli bir işbirliğinin sağlanması için sendika olarak bizler de destek vermeyi sürdüreceğiz. Uzlaşı kültürünü, birlikte çalışma kültürünü yerleştirmemiz lazım. Buna sektör olarak da ihtiyacımız var, ülke olarak da ihtiyacımız var. Aslında bütün toplumsal sorunların çözümünde de buna ihtiyacımız var. Buradan bu

hedef sektör de kimya sektörü. Projenin temel faaliyetleri ise şöyle; Ulusal Meslek Yeterlilikler ve soru bankalarının oluşturulması, Kimya Sektörü Test ve Belgelendirme Merkezi KİTEM'in kurulması, pilot sınavların yapılması, akreditasyon süreçlerinin tamamlanması, proje tanıtımları ve Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi farkındalık faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi. Proje kısa vadede 7 mesleğin Ulusal Yeterliliklerinin hazırlanarak Ulusal Mesleki Yeterlilikler Çerçevesine yerleştirilmesini, proje konusunda mesleklerde çalışan veya çalışmak isteyen 250 adayın yapılacak sınavlarının değerlendirilip belgelendirilmesini, kimya sektöründe UMYS'ye olan farkındalığın arttırılmasını hedefliyor. Projede orta-uzun vadede ise şunlar hedefleniyor:

haya ulaştığı ülkemizde bu sınavdan geçmiş ve elinde mesleki yeterlilik belgesi olanlar elbette iş bulmada daha avantajlı konuma gelecekler. Ve hatta sadece Türkiye'de değil, AB'de, diğer ülkelerde de çok rahatlıkla iş bulabilecek bir konuma gelebileceklerdir. Dolayısıyla bu çalışmalar çalışanların lehinedir. Biz sendika olarak bu çalışmalara bundan sonra da destek vermeye devam edeceğiz. Sayın Refik Baydur'un da ifade ettiği gibi

çalışmalara destek veren Meslek Yeterlilik Kurumumuz Başkanı Bayram Akbaş'a, bu projeye destek veren bütün kurum ve kuruluşlara, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, projenin başarılı olmasını diliyorum.” Projenin temel faaliyet alanları ve hedefleri neler olacak? Kimya Sektörü Sınav ve Belgelendirme Merkezi Kurulumu Projesi 24 ay süreli;

Kimya sektöründe mesleki bilgilendirme alanında yaşanan çok başlılığın sona ermesi, istihdam süreçlerinin rasyonelleşmesi, çalışan verimliliğinin artması, modern teknoloji kullanımının yaygınlaşması, iş kazalarının azalması, bilinçli atık yönetimi, ulusal yeterliliklere, dolayısıyla sektörün ihtiyaçlarına uygun eğitim modüllerinin oluşturulması. Kimya Sektör Platformu'nu temsilen proje sahibi KİPLAS ile MYK arasında 25 Mart 2009 tarihinde imzalanan protokol uyarınca 7 mesleğin Ulu-


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 51

sal Yeterliliklerini hazırlamak ve Mesleki Yeterlilik Kurumu'ndan onay almak, kimya sektörüne yönelik olarak İstanbul'da etkin ve sürdürülebilir bir belgelendirme merkezi kurmak, MYK'dan onaylı “Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşu” olmak da projenin amaçları arasında.

KİTEM neler yapacak? KİTEM, KİPLAS bünyesinde, Kimya Sektörü Test ve Belgelendirme Merkezi Kurulumu Projesi kapsamında, ulusal yeterlilikleri hazırlanan ve hazır-

lanacak olan meslekler için bu mesleklerde çalışan ve çalışmak isteyeceklerin yeterliliklerini test etmek amacıyla kuruldu. KİTEM bünyesinde teorik ve pratik sınavlar gerçekleştirilecek. Kurulacak olan pratik sınav alanı, sektörün ihtiyaçları çerçevesinde kurgulanacak. KİPLAS'ın Üsküdar - Altuni zade'de bulunan merkez binasında kurulacak olan teorik sınav alanı ise aynı anda 12 katılımcının teorik sınavlara katılmasına izin verecek şekilde tasarlandı.

III. Sosyal Haklar Uluslararası Sempozyumu yapıldı Petrol-İş'in de destekleyicileri arasında bulunduğu III. Sosyal Haklar Uluslararası Sempozyumu 2526 Ekim 2011 tarihlerinde Kocaeli Üniversitesi’nde yapıldı.

mını gerçekleştirdi. “Ulusal” düzeyde gerçekleştirilen ikinci sempozyum, 4-6 Kasım 2010 tarihleri arasında Petrol-İş Sendikası ve Tek Gıda-İş Sendikası ile İş Müfettişleri Derneği’nin destekleriyle, Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü tarafından Petrol-İş'in de destekleyicileri düzenlenmişti. arasında bulunduğu III. Sosyal Haklar Uluslararası Sempoz- Sempozyumun tanıtımı ile ilyumu yapıldı. Avrupa Sosyal gili hazırlanan internet sitesinŞartı'nın 50. yıldönümü dola- deki çağrıda şu ifadeler yer yısıyla 25-26 Ekim 2011 tarih- aldı: lerinde Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fa- "1980’li yıllardan beri tanık kültesi Çalışma Ekonomisi ve olunan küreselleşme ve neoliEndüstri İlişkileri Bölümü ta- beral politikalar, yaşanan siyarafından Kocaeli’de düzenle- sal, sosyal ve ekonomik nen sempozyumun teması gelişmeler sosyal haklar konuAvrupa Sosyal Şartı olarak be- sunda birçok tartışma ve yeni lirlendi. sorun alanlarının doğmasına yol açmıştır. Bu tartışma ve soSempozyumu, Petrol-İş, Bele- runlardan en önemlileri sosyal diye-İş, Koop-İş, TOLEYİS ve hakların tanımlanması ve İş Müfettişleri Derneği'nin insan haklarından sayılıp sadestekliyor. Petrol-İş geçen yıl yılmaması, insan haklarının olduğu gibi bu yıl da sempoz- bölünmezliği ve karşılıklı bayum tebliğleri kitabının bası- ğımlılığı, devletin sosyal hak-

olarak sosyal haklar”ın disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Disiplinlerarası bir yaklaşım ve katılımla düzenlenmesi gerektiğine inandığımız Sosyal Haklar Sempozyumlarının, 2009 ve 2010 yıllarında başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından, her yıl düzenli biçimde sürdürülmesi gerektiğine inanmaktayız. lar karşısındaki konumu ve sosyal hakların hak öznelerince kullanılması olarak ana başlıklar halinde belirtilebilir. Sosyal devletin geleneksel kazanımlarının yok edilmesi kapitalistleşme olgusunun çeşitli olumsuzluklarından biri olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'deki tüm hak öznelerini de doğrudan etkilemekte ve tehdit etmektedir. Sosyal haklar karşıtı neoliberal yaklaşım ve uygulamaların ürünü olan bu olumsuz gelişmelerin çok yönlü neden ve etkilere sahip olması, “insan hakları

Sempozyumların “uluslararası” nitelikteki birincisini, 22-23 Ekim 2009 tarihlerinde Akdeniz Üniversitesi Sosyal Hizmetler Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (AKSUM) öncülüğünde, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Belediye-İş Sendikası ve Mülkiyeliler Birliği Antalya Şubesi’nin destekleriyle, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü ve İş Müfettişleri Derneği düzenlemiştir."

petrol-iş

51


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 52

7h35$í ñí9(5(1ñ1ñ1 h1ñ7( $0ñ5/(5ñ1ñ .$36$0 ',í,1$ $/0$. ñ67(0(6ñ 3527(672 ('ñ/'ñ

3HWURO ðë \HVL UDILQHUL LëoLOHUL VDDW Lë EÎUDNWÎ

T

SUDü LüYHUHQLQLQ LP]DODQDQ WRSOX Lü V|]OHüPHVLQLQ ED]× PDGGHOHULQH X\PDPDV×Q× ED]× QLWH DPLUOHULQL NDSVDP G×ü×QD DOPDN LVWHPHVLQL SURWHVWR HGHQ .RFDHOL $OLDùD %DWPDQ YH .×U×NNDOH 5DÀQHULQGH oDO×üDQ VHQGLNDP×] \HVL LüoLOHU (NLP VDEDK× VDDWOLN Lü E×UDNPD H\OHPL \DSDUDN LüYHUHQLQ EX WXWXPXQX SURWHVWR HWWLOHU 6DEDK YDUGL\DV×QD JHOHQ 7 SUDü UDÀQHULOHUL LüoLOHUL LOH J QG ] YDUGL\DV×QGD oDO×üDQ LüoLOHU UDÀQHULOHULQ DQD JLULü NDS×ODU×QGD VHUYLVOHUGHQ LQHUHN WRSODQG×ODU *LULü NDS×ODU×QGD WRSODQDQ \HOHULPL]H KLWDEHQ NRQXüDQ Lü\HUL WHPVLOFLOHUL YH üXEH EDüNDQODU× EX X\JXODPDQ×Q DG×P DG×P

VHQGLNDV×]ODüW×UPD ROGXùXQX EHOLUWHUHN EXQD VHVVL] NDOPD\DFDNODU×Q× ELOGLUGLOHU YH EX-

QXQ LüYHUHQH ELU LND] ROGXùXQX V|\OHGLOHU úüYHUHQLQ QLWH DPLUOHOHULQL NDSVDP G×ü×QD oDNDUWPDN LVWHPHVLQH NDUü× 7 SUDü *HQHO 0 G UO ù YH 7 SUDü ú]PLW 5DÀQHULVL LüoLOHUL GH J Q VDDW JHo LüEDü× \DSW× .RFDHOL ûXEH %DüNDQ×P×] 6DOLK $NGXPDQ UDÀQHUL |Q QGH WRSODQDQ 3HWURO úü \HOHULQH NRQX LOH LOJLOL Do×NODPDODUGD EXOXQGX $OLDùD ûXEH %DüNDQ× úVPDLO 'RùDQ GD J Q JHoWLNoH ONH JHQHOLQGH LüoLOHUH NDUü× VDOG×U×ODU×Q \RùXQODüW×ù×QD GLNNDW oHNHUHN ´dLùOL·GH 0HQHPHQ·GH LüoLOHUH VDOG×-

U×ODU \DS×O×\RU %X VDOG×U×ODU 7 SUDü·WD GD GHYDP HGL\RU úoLPL]GHQ ELU N×VP×Q× V|]OHüPH\L LKODO HWPH SDKDV×QD NRSDUPD\D oDO×ü×\RUODU 1L\HW E|O QP ü SDUoDODQP×ü ELUELULQH G üP ü LüoLOHU \DUDWPD\D oDO×üPDN 1L\HW HVQHN oDO×üPD\× VRQXQD NDGDU X\JXODPDN 7RSOX V|]OHüPH Lü\HULQLQ NXUDOODU×Q× EHOLUOHPHN LoLQ \DS×O×U FDQODU× LVWHGLùL ]DPDQ EHQ V|]OHüPH\L LKODO HGL\RUXP GL\HELOL\RUODUVD R ]DPDQ EL]H GH V|]OHüPH\L LKODO HWPH KDNN× GRùDU %XQXQ NRüXOODU×Q× E|OJHGH ROXüWXUDELOLUVHN EL] GH V|]OHüPH\L UHGGHGHELOLUL]µ GHGL

J QO N 7HNHO GLUHQLëLQH YHUGLíL GHVWHNWHQ GROD\Î 3HWURO ðë¶H DQÎW KH\NHO

3

HWURO úü 7HNHO LüoLOHULQLQ YHUGLùL J QO N P FDGHOH\H NDWN×ODU×QGDQ GROD\× ´DQ×W KH\NHOµ LOH |G OOHQGLULOGL 7HNJ×GD úü 6HQGLNDV×·Q×Q HPHùLQ KDN YH |]J UO NOHUL XùUXQD V UG UG ù |G QV ] P FDGHOHGH J|VWHUGLùL LüELUOLùL YHUGLùL GHVWHN YH NDWN×ODU×QGDQ GROD\× VHQGLNDP×]D DQ×W KH\NHO YHULOGL 7HNJ×GD úü 6HQGLNDV×·Q×Q LNL E \ N LGHDOL ´(PHN YH g]J UO Nµ DG×QD KD]×UODQDQ DQ×W KH\NHO J QO N 7HNHO GLUH-

52

petrol-iş

QLüL\OH ELU NH] GDKD üDKODQDQ E \ N P FDGHOH UXKXQX NDUDUO×O×ù× NDUGHüOLùL YH HüLWOLùL VHPEROL]H HGL\RU 7HNJ×GD úü 6HQGLNDV× *HQHO %DüNDQ× 0XVWDID 7 UNHO·LQ YHUGLùL DQ×W KH\NHOL VHQGLNDP×] DG×QD *HQHO %DüNDQ×P×] 0XVWDID g]WDüN×Q DOG× 7 UNHO LQVDQ× YH \DüDP× DQODPO× N×ODQ HQ \ FH GHùHULQ HPHN ROGXùXQX EHOLUWHUHN J QO N 7HNHO GLUHQLüLQGH 3HWURO úü 6HQGLNDV×·Q×Q YHUGLùL GHVWHN J|VWHUGLùL LüELUOLùL YH GD\DQ×üPD QHGHQL\OH

NHQGLOHULQH WHüHNN U HWWL 7 UNHO 7HNHO LüoLOHULQLQ P FDGHOHVLQH YHUGLNOHUL GHVWHNWHQ GROD\× +DYD úü 6HQGLNDV×·QD 'HUL úü 6HQGLNDV×·QD %DV×Q úü 6HQGLNDV×·QD GD WHüHNN U HWWL 7 UNHO +DYD úü 6HQGLNDV× *HQHO %DüNDQ× $WLOD\ $\oLQ·H 'HUL úü 6HQGLNDV× *HQHO %DüNDQ× 0XVD 6HUYL·\H %DV×Q úü 6HQGLNDV× *HQHO %DüNDQ× <DNXS $NND\D·\D GD J|VWHUGLNOHUL LüELUOLùL YHUGLNOHUL GHVWHN YH NDWN×ODU×QGDQ GROD\× VHQGLNDODU× DG×QD DQ×W KH\NHO YHUGL


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 53

DOS YA 'Îì ñOLìNLOHU 6HUYLVL 'Îì ñOLìNLOHU 6H HUYLVL

,&(0 ' ,&(0 'h1<$ .21*5(6ñ1( '2ï58 'h1<$ .21*5(6ñ1 ( '2ï58 EYLEM BELGELER ICEM EYL LEM PLANINDAN BE ELGELER :

gUJ WV ]OHULQ |UJ WOHQPHVL |QFHOLîLPL]GLU gUJ WV ]OHULQ Q |UJ WOHQPHVL |Q QFHOLîLPL]GLU 6XQXì 6XQ QXìì Merhaba! Mer rhaba! 8OXVODUDUDVÐ 6HQGLNDODUÐ 8OXV VODUDUDVÐ .LP\D (QHUML 0DGHQ 0 YH *HQHO àÞoL 6HQ QGLNDODUÐ )HGHUDV\RQX ,&(0 WDULKLQGH $UMDQWLQ·LQ ,&( (0 .DVÐP WDU ULKLQGH .RQJUHVLQL $UM MDQWLQ·LQ %XHQRV $LUHV NHQWLQGH \DSDFDN NHQW WLQGH \DSDFDN ,&(0 0D\ÐV |UJ WOHQPH ,&( (0 .RQJUH |QFHVL 0D D\ÐV WDULKLQGH |UJ W WOHQPH LÞoL KDNODUÐ YH VHQGLNDO oHUoHYH VHQG GLNDO KDNODU N UHVHO oHUo oHYH V|]OHÞPHOHU N UHVHO ÞLUNHW DâODUÐ \HQL ELU N UHVHO VHQGLNDO IHGHUDV\RQ ROXÞWXUXOPDVÐ JLEL EDÞOÐNODUÐQ |QH oÐNWÐâÐ ELU H\ N UH HVHO VHQGLNDO IHGHUDV\RQ ROXÞWXUXOPDVÐ R JLEL EDÞOÐNOD DUÐQ |QH oÐNWÐâÐ ELU H\ OHP SODQÐ \D\ÐQODGÐ (\OHP SODQÐQÐQGD \HU DODQ NRQXODU KDNNÐQGD \H VHQGL OHP SODQÐ \D\ÐQODGÐ (\OHP SODQÐQÐQGD S \HU DODQ NRQXOD DU KDNNÐQGD \H VHQGL NDODU HOHÞWLULOHULQL YH NDWNÐODUÐQÐ VW |UJ W P ] ,&(0·H LOHWWL NDOD DU HOHÞWLULOHULQL YH NDWNÐODU UÐQÐ VW |UJ W P ] ,&(0·H H LOHWWL 'HUJLPL]LQ EHOLUOL 'HU UJLPL]LQ EX VD\ÐVÐQGD EX E H\OHP SODQÐQÐQ EHOLUO OL E|O POHULQL VL]OHUH SD\ODÞÐ\RUX] SD\O ODÞÐ\RUX]

53


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 54

ICEM 5. DÜNYA KONGRE EYLEM PLANI : gUJ WV ]OHULQ |UJ WOHQPHVL |QFHOLîLPL]GLU ,&(0 .DVÎP WDULKLQGH $UMDQWLQ¶LQ EDëNHQWL %XHQRV $LUHV¶WH EHëLQFLVLQL \DSDFDíÎ G Q\D NRQJUHVLQH \|QHOLN H\OHP SODQÎQÎ W P \H |UJ WOHUH VXQGX %X PH WLQ ,&(0¶LQ |UJ WOHQPH\H EDNÎëÎ YH |UJ WOHQPH\H \|QH OLN N UHVHO G ]H\GH L]OHQHELOHFHN VWUDWHML\L DoÎNOÎ\RU

Ç

RùX VDQD\L ONHVLQGH |]HOOLNOH \HQLGHQ \DS× ODQPD UHWLPLQ WDü×QPDV× YH VHUPD\H NDo×ü× GROD\×V×\OD VHQGLND \HOHULQLQ VD\×V× G üHU NHQ ELUoRN ONHGH LüYHUHQOHU VHQGLNDODüPD YH WRS OX V|]OHüPH PHüUX KDNN×Q× D\DNODU DOW×QD DOPDN LoLQ Lü \DVDODU×QGDNL ERüOXNODU× NXOODQ×\RU %LUoRN JHOLü PHNWH RODQ ONHGH LVH VHQGLNDODU×Q ]D\×Á ×ù× YH üLU NHWOHULQ Dù×U VDOG×U×V× QHGHQL\OH \H VD\×V×QGD G ü PH \D GD GXUDNODPD \DüDQ×\RU % W Q G Q\DGD K N PHWOHU VHQGLNDO |UJ WOHQPH\L J YHQFHVL] LVWLKGDP LOLüNLOHULQL GH NXOODQDUDN oH üLWOL \|QWHPOHUOH EDVN× DOW×QGD WXWX\RU gWH \DQGDQ VHQGLNDODU×Q GDKD HWNLQ |UJ WOHQPH DUDo YH \|QWHP OHUL JHOLüWLUPHVL NDG×QODU×Q YH JHQo LüoLOHULQ |UJ W OHQPHVLQH \|QHOLN SROLWLNDODU X\JXODPDV× JHUHNL\RU ,&(0 üLUNHWOHULQ VHQGLNDV×]ODüW×UPD \|QWHPOHUL QH PDUX] NDODQ VHQGLNDODUD oHüLWOL ELoLPOHUGH GD\D Q×üPD YH GHVWHN YHUL\RU úüoLOHULQ VHoWLNOHUL VHQGLND ODUGD |UJ WOHQPH KDNN×Q×Q \DVDODU×Q \HWHUVL]OLùL \D GD K N PHWOHULQ NXVXUX QHGHQL\OH \D\J×Q ELU üHNLO GH LKODOL NDUü×V×QGD ,&(0·LQ HOLQLQ DOW×QGDNL E W Q DUDoODU× ,/2·QXQ XOXVODUDUDV× À QDQV NXUXPODU×Q×Q YH 2(&'·QLQ üLNk\HW PHNDQL]PDODU× GDKLO NXOODQ PDV× JHUHNL\RU . UHVHO üLUNHW DùODU× VD\HVLQGH V×Q×U |WHVL GD\DQ×üPDQ×Q RODQDù× YH HWNLQOLùL DUW×\RU %X W U IDDOL\HWOHULQ J|U ü OPHVL YH SODQODQPDV× ,&(0 VHNVL\RQ NRQIHUDQVODU×Q×Q YH E|OJH WRSODQW×ODU×Q×Q DQD NRQXVX KDOLQH JHOL\RU

54

gUJ WOHQPH YH WRSOX V|]OHüPH KDNODU× N UHVHO oHUoH YH V|]OHüPHOHUGH DQD XQVXUX ROXüWXUPDNWDG×U ,&(0

SURMH oDO×üPDODU×Q×Q DQD KHGHÀ \H WDEDQ×Q×Q J o OHQGLULOPHVL YH SD]DUO×N J F Q Q DUW×U×OPDV× LoLQ VHQGLNDO NDSDVLWHQLQ JHOLüWLULOPHVLGLU gUJ WV ]OHULQ |UJ WOHQPHVL HQ E \ N |QFHOLùL WDü× PDNWDG×U

Örgütümüz ICEM: h\H |UJ WOHUL \HQL \H ND]DQPD NRQXVXQGD WHÞYLN HWPHOLGLU ßLUNHWOHULQ YH K N PHWOHULQ GLUHQLÞLQL NÐUPD\D \| QHOLN XOXVDO |UJ WOHQPH NDPSDQ\DODUÐQÐQ YH RUWDN NDPSDQ\DODUÐQ GHVWHNOHQPHVLQH HQ E \ N |QFHOLâL YHUPHOLGLU h\H |UJ WOHULQ oDOÐÞPD \DVDODUÐQÐQ L\LOHÞWLULOPHVL YH VHQGLNDODUÐQ WDQÐQPDVÐ LoLQ YHUGLNOHUL P FDGHOH \H GHVWHN YHUPHOLGLU ,/2·QXQ XOXVODUDUDVÐ ILQDQV NXUXPODUÐQÐQ YH 2(&'·QLQ ÞLNk\HW PHNDQL]PDODUÐQÐ NXOODQPD\D GH YDP HWPHOLGLU YH EX NXUXPODUÐ VWDQGDUWODUÐQ X\JXOD WÐOPDVÐQGD GDKD DNWLI ROPD\D oDâÐUPDOÐGÐU * YHQFHVL] LVWLKGDPD NDUÞÐ YH |]HOOLNOH J YHQFHVL] YH NÐVD V UHOL WDÞHURQ LÞoLOHULQH VHQGLNDO KDNODU WD QÐQPDPDVÐQD NDUÞÐ P FDGHOH HWPHOLGLU 6HUEHVW 7LFDUHW %|OJHOHUL·QH \|QHOLN |]HO NDYUDP ODU JHOLÞWLUPHOLGLU .DGÐQODUÐQ YH JHQo LÞoLOHULQ VHQGLNDODUD ND]DQÐO PDVÐQD HQJHO RODQ |UJ WOHQPH N OW UOHULQLQ DÞÐOPD VÐQGD \H |UJ WOHUH \DUGÐPFÐ ROPDOÐGÐU %LU ÞLUNHWOH N UHVHO oHUoHYH V|]OHÞPH EDâÐWODUNHQ VHQGLNDODUÐQ WDQÐQPDVÐ YH WRSOX SD]DUOÐN NRQXODUÐQ GD |]HOOLNOH ÐVUDUFÐ ROPDOÐ YH \H |UJ WOHUL N UHVHO oHUoHYH V|]OHÞPHOHUL |UJ WOHQPH DUDFÐ RODUDN NXO ODQPD NRQXVXQGD WHÞYLN HWPHOLGLU


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 55

6HQGLNDO +DNODU YH รฑรฌoL +DNODUร ,&(0 (\OHP 3ODQร QGD Eย Wย Q Gย Q\DGD VHQGLNDO KDN ODUร Q YH LรผoL KDNODUร Qร Q JHOLรผWLULOPHVL NRQXVXQGD JH oHQ G|UW \ร O LoHULVLQGH QDVร O ELU SROLWLND \ย UWWย รนย Qย RUWD\D NR\X\RU (\OHP SODQร D\Qร ]DPDQGD ,&(0ยทLQ JHOHFHNWH XOXVODUDUDVร GD\DQร รผPDQร Q GDKD GD \D\Jร Q ODรผWร Uร OPDVร GRรนUXOWXVXQGD Nย UHVHO Gย ]H\GH |UJย WOHQ PHQLQ |Qย QGH GXUDQ HQJHOOHUH NDUรผร QDVร O Pย FDGHOH HGLOHFHรนLQLQ VWUDWHMLN KDWWร Qร oL]L\RU ,/2ยทQXQ |UJย WOHQPH YH WRSOX SD]DUOร N |]Jย UOย รนย \ OH LOJLOL YH QROX V|]OHรผPHOHULQGH ]RUOD oDOร รผ Wร UPD\OD LOJLOL YH QROX V|]OHรผPHOHULQGH D\ร Uร PFร Oร NOD LOJLOL YH QROX V|]OHรผPHOHULQGH oR FXN LรผoLOLรนL\OH LOJLOL YH QROX V|]OHรผPHOHULQ GH YH WDULKOL dDOร รผPD <DรผDPร QGD 7HPHO รบONHOHU YH +DNODUOD รบOJLOL ,/2 %LOGLUJHVLยทQGH |QJ|Uย OHQ KDN ODUร Q LKODOL \D\Jร Q ELU KDO DOPร รผ EXOXQX\RU %ย Wย Q Gย Q\DGD ,&(0 ย \HVL VHQGLNDODU EX WHPHO KDNODUร Q Dรนร U LKODOOHULQH NDUรผร Pย FDGHOH YHUL\RU

ย 6HQGLNDODรถPDN LVWH\HQ \D GD GLรตHU WHPHO KDNODUร Qร WDOHS HGHQ LรถoLOHUH WDFL] WHKGLW YH D\ร Uร PFร Oร N X\ JXODQPDVร

ร rnek vermek gerekirse:

,&(0 ย \H |UJย WOHULQ WHPHO LรถoL KDNODUร LoLQ Pย FDGH OHVLQGH RQODUD oHรถLWOL ELoLPOHUGH GD\DQร รถPD VXQGX ย 0HNVLNDยถGD Kย Nย PHWLQ YH รถLUNHWOHULQ ย \HPL] /RV 0HNVLNDยถGD /RV 0LQHURVยถX ,UDNยถWDNL ย \H VHQGLNDOD 0LQHURVยถD YH GLรตHU GHPRNUDWLN YH LOHULFL VHQGLND Uร GHVWHNOHPH\H \|QHOLN Nย UHVHO NDPSDQ\DODU EXQXQ NXUPD JLULรถLPOHULQH \|QHOWWLรตL VDOGร Uร ODU |UQHNOHUL DUDVร QGDGร U )LOLVWLQ YH %XUPD KDONODUร \ ย %HODUXV Kย Nย PHWLQLQ EDรตร PVร ] VHQGLNDODUร EDVNร DO OD \ย ]OHUFH VHQGLND DNWLYLVWLQLQ |OGย Uย OGย รตย YH EDรถ Wร QD DOPD\D \|QHOLN VDOGร Uร ODUร NDODUร Qร Q GD |Oย P WHKGLWOHUL DOGร รตร .RORPEL\DยถGD Lรถ oLOHUOH YH VHQGLNDODUOD Vย UHNOL GD\DQร รถPD |UJย WOHQ ย ,UDNยถWD 6DGGDP +ย VH\LQ G|QHPLQGHQ GHYUDOร QDQ YH GL %LUoRN ROD\GD ,&(0 ย \H |UJย WOHULQ GHVWHรตLQL KD LรถoLOHULQ \ย ]GH ยถร Qร Q VHQGLNDODรถPDVร Qร HQJHOOH\HQ UHNHWH JHoLUGL Kย Nย PHWOHUOH YH รถLUNHW \|QHWLPOHUL\OH \DVDODUร Q KkOk \ย Uย UOย NWH WXWXOPDVร GRรตUXGDQ WHPDVD JHoWL LKODO ROD\ODUร Qร Nร QDGร YH Nย ย =LPEDEYH =DPEL\D YH GLรตHU $IULND ย ONHOHULQGH Kย UHVHO NDPXR\XQD GX\XUGX Nย PHWOHULQ VHQGLNDODUร Q LoLรถOHULQH Pย GDKDOHVL ย .RUHยถGH 7D\ODQGยถGD YH GLรตHU $V\D ย ONHOHULQGH YH Gย Q\DQร Q KHU \HULQGH LรถoLOHUL VHQGLNDODUร Q Gร รถร QGD WXWPDN LoLQ WDรถHURQ LรถoLOLรตLQLQ \D\Jร Q NXOODQร Pร ย $%'ยถGH 7ย UNL\HยถGH $YXVWUDO\DยถGD <HQL =HODQGDยถGD YH GLรตHU ย ONHOHUGH LรถoLOHULQ WRSOX V|]OHรถ PH KDNNร Qร Q JDVSHGLOPHVL ย 5RPDQ\D 0DFDULVWDQ YH $UQDYXWOXN JLEL $YUXSD ย ONHOHULQGH ELOH Kย Nย PHWOHULQ VHQGLND YH WRSOX V|] OHรถPH KDNODUร Qร Nร Vร WODPD\D oDOร รถPDVร ย .RORPEL\DยถGD YH /DWLQ $PHULND $IULND YH $V\DยถGDNL GLรตHU ย ONHOHUGH PDGHQOHUGH oRFXN LรถoLOLรตL QLQ NXOODQร OPDVร ย %ย Wย Q Gย Q\DGD รถLUNHW \|QHWLPOHULQLQ oDOร รถPD \D รถDPร QGD NDGร QODUD Doร N \D GD |UWย Oย D\ร Uร PFร Oร N X\ JXODPDVร

,&(0 H\OHP SODQร QGD รถX oDOร รถPDODUร Vย UGย UHFHรตLQL LODQ HGL\RU ย %DรตOD\ร Fร Oร N WDรถร \DQ HYUHQVHO LรถoL KDNODUร Qร \HQL ELU Nย UHVHOOHรถPH PRGHOLQLQ DQD XQVXUX KDOLQH JHWLUPHN LoLQ XOXVODUDUDVร VHQGLNDO KDUHNHWLQ ELU SDUoDVร ROD UDN NDPSDQ\DODU Gย ]HQOH\HFHNWLU ย ,/2ยถQXQ 2(&'ยถQLQ YH XOXVODUDUDVร ยฟ QDQV NXUX OXรถODUร Qร Q GHQHWLP VLVWHPLQLQ Jย oOHQGLULOPHVLQL YH EX VLVWHPLQ VWDQGDUWODUร Qร Q HWNLQOHรถWLULOPHVLQL VDรตOD \DFDNWร U ย +ย Nย PHWOHULQ YH\D รถLUNHWOHULQ VDOGร Uร Vร DOWร QGDNL ย \H |UJย WOHUH JHUHNWLรตLQGH HWNLQ Nย UHVHO NDPSDQ\D ODU GDKLO GHVWHN YHUHFHNWLU

55


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 56

0HNVLND ,UDN 7 UNL\H 7D\ODQG .RUH .RORPEL \D YH $%'¶GH VHQGLNDO KDNODU LoLQ N UHVHO NDPSDQ \DODU YH GD\DQÕöPD H\OHPOHUL G ]HQOHPH\H |]HOOLNOH GHYDP HGHFHNWLU

%X VRV\DO GL\DORJ SROLWLNDV× ED]× üLUNHWOHU WDUDI×QGDQ NDEXO J|UP üW U %XQD NDUü×O×N ELUoRN üLUNHW LVH LüoL KDNODU×QD YH VHQGLNDO KDNODUD NDUü× VD\J×V×] GDYUDQD UDN EX W U ELU L\LQL\HWOL WXWXPX UHGGHWPLüWLU

2UWDGRõX YH .X]H\ $IULND KDONODUÕQÕ %XUPD¶GDNL YH G Q\DQÕQ GLõHU ONHOHULQGHNL KDONODUÕ GHPRNUDVL |]J UO N YH VRV\DO DGDOHW P FDGHOHVLQGH GHVWHNOH\H FHN YH )LOLVWLQ KDONÕQD |]HO GD\DQÕöPD YHUPH\H GH YDP HGHFHNWLU

%UH]LO\D PDGHQ üLUNHWL 9DOH YH *UXSR 0H[LFR·\D NDUü× \ U W OHQ NDPSDQ\DODU ,&(0·LQ ,0) LOH ELU OLNWH EX W U üLUNHWOHUH NDUü× N UHVHO WXWXPXQXQ LNL |U QHùLGLU %X NRQXGD EDüND |UQHNOHU GH YDUG×U

' Q\DGD oRFXN LöoLOLõLQLQ N|N Q Q NXUXWXOPDVÕ LoLQ N UHVHO VHQGLNDODUÕQ \ U WW õ RUWDN NDPSDQ\D \Õ GHVWHNOH\HFHNWLU

. UHVHO dHUoHYH 6|]OHìPHOHU íLUNHW .DPSDQ\DODUÎ gUJ W P ] ,&(0·LQ ZHE VD\IDVÑQGD N UHVHO oHUoHYH V|]OHùPHOHULQ YH ùLUNHW NDPSDQ\DODUÑQÑQ LùOHYLQL ù|\OH DoÑNOÑ\RU µ,&(0 N UHVHO V|]OHùPHOHUL YH ùLUNHW NDP SDQ\DODUÑ ELU ùLUNHWLQ LùOHWPHOHULQLQ EXOXQGXüX KHU \HUGH LQVDQ KDNODUÑ\OD VHQGLNDO KDNODUOD YH VDüOÑN J YHQOLN oHYUH\OH LOJLOL VWDQGDUWODUÑQ \HUOHùWLULOPHVLQL YH WXWDUOÑ ELU ùHNLOGH X\JXODQPDVÑQÑ VDüOÑ\RU µ

dRNXOXVOX üLUNHWOHUOH N UHVHO oHUoHYH V|]OHüPH OHU EDù×WODQPDV× RQ N VXU \×OG×U ,&(0·LQ SROLWLND V× ROGX %X NRQJUH G|QHPLQGHNL GHQH\LP J|VWHUGL NL üLUNHWOHU EDüND ONHOHUGHNL \HUHO \|QHWLFLOHULQ N UH VHO oHUoHYH V|]OHüPHOHUGHNL \ N PO O NOHUH JHUHN OL DQOD\×ü YH VD\J×\× J|VWHUPHVLQL VDùODPDN LoLQ KkOk GDKD oRN oDED KDUFDPDN ]RUXQGD gWH \DQGDQ N UHVHO oHUoHYH V|]OHüPHOHULQ LüoLOHU LoLQ GHùHUOL ELU DUDo ROGXùXQX J|VWHUHQ ROXPOX |U QHNOHU GH YDU ûLUNHW PHUNH]OHUL V|]OHüPH \ N PO O NOHULQLQ \HUHO G ]H\GH LKODOL KDOLQGH \D GRùUXGDQ \D GD ,&(0·OH ELUOLNWH ROD\D P GDKDOH HGL\RU g]HOOLNOH VHQGLNDODU×Q WDQ×QPDV×\OD LOJLOL V|]OHüPH K N POHULQLQ Do×NO×ùD NDYXüWXUXOPDV× YH SHNLüWLULO PHVL \|Q QGH EDüDU×O× DG×PODU DW×O×\RU 7DüHURQ LüoL OHULQL NDSVD\DQ PDGGHOHU |QHULOL\RU YH ED]DQ NDEXO HGLOL\RU %D]× üLUNHWOHU IDDOL\HW J|VWHUGLNOHUL ONHOHU GHNL LüoLOHUL WHPVLO HGHQ N UHVHO VHQGLND DùODU× NXUXO PDV× NRQXVXQGD ,&(0·OH DQODü×\RU .RQJUH G|QHPLQGH LNL \HQL N UHVHO oHUoHYH V|]OHü PH EDù×WODQG× ELU GL]L üLUNHWOH J|U üPHOHU GH V U \RU

56

ICEM: %DQJNRN¶WDNL ' Q\D .RQJUHVL¶QGH NDUDUODöWÕ UÕOGÕõÕ ]HUH N UHVHO oHUoHYH V|]OHöPHOHU YH öLUNHW NDPSDQ\DODUÕ LOH LOJLOL LONHOHUL WH\LW HWPHNWHGLU . UHVHO oHUoHYH V|]OHöPHOHUOH LOJLOL oDOÕöPDODUÕ GDKD GD \RõXQODöWÕUDFDNWÕU . UHVHO oHUoHYH V|]OHöPHOHU LP]DODQPDGDQ |QFH LOJLOL \H |UJ WOHUH P PN Q ROGXõX NDGDU GDQÕöDFDN YH RQODUÕQ EDõÕWODQPD YH X\JXODPD V UHFLQH NDWÕOÕ PÕQÕ VDõOD\DFDNWÕU h\H VHQGLNDODUD |UJ WOHQPH RODQDõÕ \DUDWPDN DPDFÕ\OD VHQGLNDODUÕQ WDQÕQPDVÕ \ N PO O õ Q Q HWNLQ ELU öHNLOGH X\JXODQPDVÕQÕ VDõOD\DFDNWÕU . UHVHO V|]OHöPHOHUOH LOJLOL RUWDN HõLWLPOHU G ]HQ OHPHN YH N UHVHO YH\D E|OJHVHO G ]H\GH G ]HQOL GL \DORJ PHNDQL]PDODUÕ NXUPDN ]HUH öLUNHWOHUOH DQODö PD\D oDOÕöDFDNWÕU 9DOH YH *UXSR 0H[LFR SROLWLND GHõLöLNOLõLQH JLGHQH NDGDU EX öLUNHWOHUH NDUöÕ N UHVHO NDPSDQ\DODUÕ V U G UHFHNWLU


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 57

h\H |UJ WOHUGHQ ELUL ELU öLUNHWLQ VDOGÕUÕVÕQD XõUD GÕõÕQGD IHGHUDV\RQ LoL HWNLQ GD\DQÕöPD\Õ KDUHNHWH JHoLUHFHNWLU %X W U GXUXPODUGD ,&(0¶LQ GRõUXGDQ P GDKDOH VLQL VDõOD\DFDNWÕU

. UHVHO VHQGLNDO LìELUOLîL ´7HGDULN ]LQFLUOHULQGH LùoLOHULQ KDUHNHWH oHoLULOPH VL LOH oRNXOXVOX ùLUNHWOHUGH VHQGLNDODUÑQ |UJ WOHQPH YH PHYFXW |UJ WO O N NDSDVLWHVLQL DUWÑUDUDN GDKD NDSVDP OÑ YH HWNLQ ELU P FDGHOH KDWWÑQÑQ |U OPHVLQH \|QHOLN |QHPOL ELU DGÑP µ

6RQ RQ \×OG×U XOXVODUDUDV× VHQGLNDO KDUHNHWWH ELUOL ùLQ YH LüELUOLùLQLQ J oOHQGLULOPHVL \|Q QGH JHQHO ELU WUHQG YDU ,78&·XQ NXUXOPDV× 8OXVODUDUDV× + U 6HQ GLNDODU .RQIHGHUDV\RQX ,&)78 LOH ' Q\D (PHN .RQIHGHUDV\RQX :&/ DUDV×QGDNL WDULKL E|O Q PH\L JLGHUPHNOH NDOPDG× VRPXW JLULüLPOHUH RGDN ODQDQ FDQO× ELU |UJ W GH \DUDWW× . UHVHO 6HQGLNDODU .RQVH\L·QLQ NXUXOPDV× LVH N UHVHO IHGHUDV\RQODU LOH ,78& YH 78$& DUDV×QGDNL LOLüNLOHUL VRPXW LüELUOLùL RUWDN JLULüLP YH NRRUGLQH H\OHP G ]H\LQH WDü×G× %XQXQ ELU |UQHùL ,&(0 *HQHO 6HNUHWHUL·QLQ EDü NDQO×ù×Q× \ U WW ù oDO×üPD LOLüNLOHUL JUXEXGXU *UXS J YHQFHVL] LVWLKGDPD NDUü× P FDGHOHGH E W Q N UH VHO VHQGLNDODU×Q J oOHULQL ELU DUD\D JHWLUL\RU YH GHùL üLN ONHOHUGH VRPXW H\OHP SODQODU× ROXüWXUX\RU ,&(0·OH ELUOLNWH |E U N UHVHO VHQGLNDODU ,78& YH 78$& 0HNVLND ,UDN 7 UNL\H .RORPEL\D YH GLùHU ONHOHUGH VHQGLNDO KDNODU×Q ND]DQ×OPDV× LoLQ P FD GHOH HGL\RU 9DOH NDPSDQ\DV×QGD JHQLü LüELUOLùLQH YH RUWDN H\OHPOHUH JLGLOGL YH ,/2·QXQ QROX PD GHQOHULQ J YHQOLùL V|]OHüPHVLQLQ RQD\ODQPDV×\OD LO JLOL ,&(0 JLULüLPL E \ N GHVWHN DOG×

LNOLP GHùLüLNOLùL NRQXODU×QGD VHQGLNDO KDNODUOD LO JLOL NDPSDQ\DODUGD YH oRNXOXVOX üLUNHWOHULQ VDOG×U× V×QD XùUD\DQ VHQGLNDODUOD GD\DQ×üPDGD ,&(0 ,0) YH ,7*/:) ELUOLNWH GDYUDQG× 7DüHURQ LüoLOLùL YH J YHQFHVL] LVWLKGDP NRQXVXQGD GD RUWDN VWUDWHMLOHU JH OLüWLUGLN ,&(0 \HVL ELU VHQGLND HWNLQ GHVWHùH LKWL \Do GX\GXùXQGD ,0) YH ,7*/:) KHPHQ \HOHUL QLQ GHVWHùLQL KDUHNHWH JHoLUGL %X LüELUOLùL YH RUWDN H\OHPLQ VDùODG×ù× LWLFL J o OH ,0) YH ,7*/:) LOH RUWDN ELU N UHVHO IHGHUDV\RQ NXUPD J|U üPHOHUL LOHUOL\RU %DQJNRN .RQJUHVL·QLQ WDYVL\HOHUL GRùUXOWXVXQGD J oOHULPL]L WHN ELU N UH VHO IHGHUDV\RQ oDW×V× DOW×QGD ELUOHüWLUPHN VXUHWL\OH üX RODQDNODUGDQ \DUDUODQDELOHFHùL] 7HGDULN ]LQFLUOHULQGH LöoLOHUL KDUHNHWH JHoLUPH YH |UJ WV ] LöoLOHUL |UJ WOHPH NDSDVLWHPL] DUWDFDN dRNXOXVOX öLUNHWOHU NDUöÕVÕQGDNL J F P ] DUWDFDN dRNXOXVOX öLUNHWOHUGH HWNLQ VHQGLND DõODUÕ NXUDFD õÕ] 1LWHOLNOL LVWLKGDP LoLQ YH J YHQFHVL] oDOÕöPD\D NDUöÕ P FDGHOHPL]L J oOHQGLUHFHõL] 6HQGLNDO KDNODUÕ LKODO HGHQOHUH NDUöÕ GDKD J oO NDPSDQ\DODU G ]HQOH\HELOHFHõL] 6 UG U OHELOLUOLN YH LNOLP GHõLöLNOLõL NRQXVXQGDNL N UHVHO J|U öPHOHUGH YH NDUDUODUGD VDQD\L LöoLOHUL QLQ HWNLQOLõL DUWDFDN 7RSOXPVDO FLQVL\HW YH Lö VDõOÕõÕ J YHQOLõL DODQOD UÕQGDNL oDOÕöPDODUÕQ HWNLQOLõL DUWDFDN % W Q G Q\DGD VHQGLNDODUÕQ J F YH EDõÕPVÕ]OÕ õÕ DUWDFDN %|OJHVHO G ]H\GHNL J F P ] DUWDFDN

gWH \DQGDQ oLPHQWR Nkù×W YH RUPDQF×O×N VHN W|UOHULQGH 8OXVODUDUDV× úQüDDW YH $ùDo úüoLOHUL )HGHUDV\RQX·\OD %:, YH SHWURO YH JD] VHNW|UOH ULQGH 8OXVODUDUDV× 1DNOL\DW úüoLOHUL )HGHUDV\RQX·\OD ,7) NXUXODQ LüELUOLùL oHUoHYHVLQGH ELU GL]L RUWDN JL ULüLP JHUoHNOHüWL (Q |QHPOLVL LVH %DQJNRN .RQJUHVL·QGHQ EX \DQD ,0) YH ,7*/:) LOH JHOLü WLUGLùLPL] LüELUOLùL ROGX +HU JLULüLP NDPSDQ\D YH H\OHP ,0) YH ,7*/:) LOH NRRUGLQDV\RQ VDùODQDUDN JHUoHNOHüWLULOGL . UHVHO NUL]LQ HWNLOHULQH NDUü× o×N×üODUGD V UG U OHELOLUOLN YH

57


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 58

ICEMโ in sektรถrel faaliyetleri ยต (\OHP SODQร VHNW|UHO IDDOL\HWOHUH JHQLรน \HU YHUL\RU 6HQGLNDPร ]ร Q |UJย WOย ROGXรผX HQHUML YH NLP\D VHNW|UOH UL NRQXVXQGD ,&(0ยทLQ EDNร รนร Qร DรนDรผร GD \D\ร QOร \RUX] ยต

+L]PHW YH\D LPDODW VHNW|UOHUL\OH LOJLOL VRUXQODUร HOH DODQ \DSร ODU oRN VHNW|UOย Nย UHVHO ELU IHGHUDV\RQGD |QHPOL ELU UROย \HULQH JHWLULU ,&(0 ยถWHNL NXUX OXรถ .RQJUHVLQGHQ EX \DQD Gย ]HQOL Gย Q\D VHNW|U NRQ IHUDQVODUร \DSDUDN EX LรถOHYLQL Vย UGย Uย \RU %X NRQIH UDQVODUGD VHNW|UGHNL VSHVLยฟ N ]RUOXNODU YH JHOLรถPHOHU WDUWร รถร Oร \RU Gย ]HQOL ELOJL DNร รถร \DUGร PODรถPD RUWDN |UJย WOHQPH YH รถLUNHW NDPSDQ\DODUร YH Nย UHVHO oHUoH YH V|]OHรถPHOHU ย ]HULQH oDOร รถPDODU Vย UGย Uย Oย \RU %X IDDOL\HWOHU oHUoHYHVLQGH RUWD\D NRQXODQ H\OHP SODQร NDUDUODรถWร Uร Oร \RU

,&(0ยถLQ |QFHOLNOL RODUDN EHOLUOHGLรตL NRQXODUGD KD UHNHWH JHoLOPHVL LoLQ Hรถ]DPDQOร RODUDN Jย oOย YH Vย UHNOL ELU WHPHO ROXรถWXUXU ,&(0 VHNW|U oDOร รถPDODUร QD Eย \ย N |QHP YHUL\RU %X oHUoHYHGH EX oDOร รถPDODUร Q Vย UGย Uย OPHVL JHUHNL\RU 2UWDN oร NDU oHUoHYHVLQGH ELUGHQ oRN VHNW|UGH IDDOL \HW \ย Uย WHQ ,&(0 ย \HOHUL DUDVร QGDNL NRRUGLQDV\RQ KDOL KD]ร UGD Vย UGย Uย Oย UNHQ ROXรถWXUXODFDN \HQL ELU Nย UHVHO IHGHUDV\RQ WHGDULN ]LQFLUL DODQร QGD RUWDN KD UHNHW HGLOPHVLQH \|QHOLN GLNNDWH GHรตHU ELU VLQHUML \D UDWDFDNWร U

Enerji Sektรถrรผ

Enerji sektรถrรผ ICEMโ in imalat sektรถrlerindeki DQD IDDOL\HW DODQODUร QGDQ ELULGLU ,&(0ยทLQ ,0) YH ,7*/:) LOH ELUOLNWH NXUDFDรนร \HQL Nย UHVHO LPDODW IH GHUDV\RQX GLNNDWH GHรนHU ELU VLQHUML \DUDWDFDNWร U .| 6HNUHWDU\DGD J|UHY \DSDQ VHNW|U VRUXPOXODUร VHNW|U Pย U YH XUDQ\XP LรผoLOHUL HOHNWULN ย UHWLPLQH \|QHOLN GHNL IDDOL\HWOHULQ YH RUWDN JLULรถLPOHULQ NRRUGLQH HGLO KDPPDGGH WHPLQ HGL\RU 6HNW|UGH ย UHWLOHQ SHWURO YH PHVL DODQODUร QGDNL VSHVLยฟ N GHQH\LPOHUL YH \HWHUOL JD] D\Qร WHNVWLO HQGย VWULVLQGHNL VHQWHWLN ร EHU ย UHWLPL OLNOHUL LOH ELUHELU LรถYHUHQOHUOH ,/2 2(&' 81(3 JLEL NLP\D YH LODo HQGย VWLOHULQLQ DQD KDPPDGGHVL '7g JLEL XOXVODUDUDVร |UJย WOHUOH XOXVODUDUDVร ยฟ QDQV QL ROXรผWXUX\RU ,&(0 ย Uย Q LรผOHPH HQGย VWULOHUL HQHUML NXUXOXรถODUร \OD YH VHNW|UOH LOLJLOL VWDQGDUW EHOLUOH\HQ \RรนXQOXNOX HQGย VWULOHU YH HQHUML SROLWLNODUร YH ร \DW NXUXOXรถODUOD RODQ LOLรถNLOHUGH WHPVLO J|UHYOHULQL \ย Uย ODUร ย UHWLP PDOL\HWOHUL LOH Vร Nร Vร Nร \D LOLรผNLOLGLU $QD Wย UOHU PHWDO ย UHWLPL YH HULWPHGH ROGXรนX JLEL PHWDO VHNW| Uย QGH NXOODQร ODQ ย UHWLP \|QWHPOHULQLQ ELU oRรนX HQHU ,&(0 <|QHWLP .XUXOX VHNW|U oDOร รถPD SODQร Qร Q ML \RรนXQOXNOXGXU <HQL ROXรผWXUXODFDN Nย UHVHO IHGH RQD\ODQPDVร \OD VHNW|UGHNL WHPHO VRUXQODU YH LKWL\Do UDV\RQXQ HQHUML SROLWLNDVร LPDODW HQGย VWULOHUL LOH ELU ODUOD LOJLOL LQLVL\DWLI JHOLรถWLUPHN LoLQ NDPSDQ\DODUOD OLNWH PDPXO PDGGHOHUL NXOODQDQ HQGย VWULOHULQ GH LรผLQ GHVWHN \DUDWPD\D \|QHOLN KDUHNHWH JHoHU %LU VHNW|U LoLQH NDWร OGร รนร ELU LรผELUOLรนL YH SODQODPD oHUoHYHVLQGH GH VHQGLNDODU DUDVร QGD NXUXODQ Dรต WRSOXPVDO FLQVL\HW NXUXOPDVร QD LKWL\Do YDU Vย UGย Uย OHELOLUOLN YH WDรถHURQ LรถoLOLN JLEL JHQHOGH <HQL Nย UHVHO IHGHUDV\RQ JLGHUHN JHOLรผHQ GHULQ GHQL] VRQGDMร YH \HQL VRQGDM NXOHOHUL JHPL \DSร P EHFHUL VL YH PXD]]DP PHWDO NXOODQร Pร JHUHNWLUHQ \ย ]HU ย UH WLP GHSRODPD YH ERรผDOWPD ELULPOHUL )632 DOD Qร QGD JHOLรผHQ SHWURO YH JD] RSHUDV\RQODUร LOH DUWDQ oDOร รผPD Doร Vร QGDQ GD ELU oRN Iร UVDW \DUDWร \RU (OHNW ULN HQHUMLVLQGH ROGXรนX JLEL EHOLUOL |]HO รผLUNHWOHU WD UDIร QGDQ \HQL JHOHQHNVHO HOHNWULN VDQWUDOOHUL YH Qย N OHHU VDQWUDOOHU NXUXOXPX EXQODUร Q Eย \ย N ELU E|Oย Pย PHWDO LรผoLOHUL VHQGLNDODUร QGD |UJย WOย \HQL LรผELUOL รนL DODQODUร \DUDWDFDN %X Vย UHo ]DWHQ $5(9$ LOH ROD Vร ELU Nย UHVHO oHUoHYH V|]OHรผPH LOH RUWDN Pย ]DNHUH OHUOH EDรผODPร รผWร <HQL Nย UHVHO IHGHUDV\RQXQ \HQLOHQH ELOLU HQHUML WHNQRORMLOHULQGH |UJย WOHQPH\H RGDNODQ PDVร |QHPOL

58

(รผ ]DPDQOร ย UHWLP VDรนOD\DFDN Vย UGย Uย OHELOLU JHOLรผPH ,&(0 oDOร รผPDODUร Qร Q PHUNH]LQGH \HU DODFDN (QHU ML SROLWLNDODUร Qร Q EHOLUOHQPHVLQH \|QHOLN SROLWLNDODU ROXรผWXUXODFDN .DUERQ \DNDODPD YH GHSRODPD EHOLU


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 59

UHVHO VHNW|UHO LOLüNLOHU YH HWNLQ GD\DQ×üPD ROXüWX UDUDN \H VHQGLNDODUD RODQDNODU \DUDWDUDQ J oO ELU VHNW|UHO oDO×üPD JHOHQHùLQH VDKLS (NLP WDULKOHULQGH 7 UNL\H·QLQ úVWDQEXO NHQWLQGH \DS×ODQ ,&(0 ' Q\D .LP\D .RQIHUDQV×QGD ,&(0 JHOHFHN G|QHP |QFHOLNOHULQL EHOLUOH\HUHN URWDV×Q× oL]GL ,&(0 NLP\D VHNW|U oDO×üPDV× N UHVHO oDSWD J oO YH JHOLüPLü oDO×üPD LOLüNLOHULQL V UG UPH\H |QFHOLN YH UL\RU %X oHUoHYHGH ,&(0 N UHVHO oDO×üPD LOLüNLOH ULQL ,&(0 YH \H VHQGLNDODU× LOH LüYHUHQ |UJ WOHUL YH oRNXOXVOX üLUNHWOHULQ \DS×F× LOLüNLOHU NXUGXùX JHQHO ELU oHUoHYH RODUDN GHùHUOHQGLUL\RU %X LOLüNLGHNL DQD LONHOHUGHQ ELUL VHNW|UGH YH LOJLOL üLUNHWOHUHGH |UJ W OHQPH |]J UO ù QH YH WRSOX V|]OHüPH KDNN×QD VD\J× J|VWHULOPHVLQL VDùODPDNW×U ,&(0 ' Q\D (QHUML .RQIHUDQV× (\O O WD ULKOHULQGH 1RUYHo·LQ 6WUDYDQJHU NHQWLQGH \DS×O G× 6HNW|UGH Lü J YHQOLùL 'HULQ 'HQL] 8INX .D]D V× 0HNVLND .|UIH]L·QGHNL ND]D 1LMHU\D YH ,UDN NR QXVXQGD NDUDUODU DO×QG× $\U×QW×O× ELU H\OHP SODQ× WDU W×ü×OG× YH JHOLüWLULOGL ,&(0 ,7) 3HWURO YH *D] úüoL OHUL úWWLIDN× DOW×QGD 8OXVODUDUDV× 1DNOL\DW )HGHUDV\R QX ,7) LOH P PN Q RODQ KHU \HUGH LüELUOLùLQH GHYDP HGL\RUX] %X LüELUOLùL ,UDN·WD \HOHULPL]LQ o×NDU×QD RODQ oDO×üPD\D 'D\DQ×üPD 0HUNH]L·QLQ GHVWHùL LOH SHNDOD GHYDP HGL\RU . UHVHO oHUoHYH V|]OHüPHOHU E|OJHVHO DùODUD GDLU 2UWDGRùX YH .X]H\ $IULND E|O JHOHULQGH GDKD LOHUL\H \|QHOLN JHOLüPHOHU YDU gQ P ]GHNL G|QHP DüDù×GDNL NRQXODUGD oDO×üPDODU \DS×ODFDNW×U 6 UG U OHELOLUOLN YH HÞ ]DPDQOÐ UHWLP (QHUML LKUDo HGHQ YH LWKDO HGHQ ONH VHQGLNDODUÐ DUDVÐQGD GD\DQÐÞPD\Ð YH HQHUML UHWLFLOHUL YH W NH WLFLOHUL DUDVÐQGD VHNW|UHO LÞELUOLâLQL GH LoHUHFHN GH PRNUDWLN HQHUML SROLWLNDODUÐQÐQ WHÞYLN HGLOPHVL . UHVHO oHUoHYH V|]OHÞPHOHU NRQXVXQGD V UHNOL oD OÐÞPD ,&(0 ,1:81 1 NOHHU (QHUML àÞoLOHUL $âÐQD V UHNOL GHVWHN YH E|OJHVHO YH DOWE|OJHVHO G ]H\GH VHN W|UHO DâODUD \RâXQODÞPD

. UHVHO LüYHUHQ |UJ WOHUL YH üLUNHWOHU LOH N UHVHO VRV \DO GL\DORJXQ JHOLüWLULOPHVL ,&(0·LQ JHOHFHNWH NLP \DVDOODUD \|QHOLN H\OHP SODQ×QGD |QFHOLN WDü×PD\D GHYDP HGHFHN 8OXVODUDUDV× .LP\D úüYHUHQOHUL ¶dD O×üPD úOLüNLOHUL .RPLWHVL· /5& LOH 0D\×V ·GH \DS×ODQ WRSODQW× JHOHFHNWHNL oDO×üPD SODQ× LoLQ ELU WH PHO ROXüWXUDFDN . UHVHO VRV\DO GL\DORJ ,/2 WRSODQW×ODU×QGDNL oDO×ü PDODUD \DQV×W×ODFDN ,&(0 (NLP WDULK OHULQGH &HQHYUH·GH \DS×ODFDN \HQLGHQ \DS×ODQPD GD VRV\DO GL\DORJXQ WHüYLN HGLOPHVL YH EXQXQ NLP\D YH LODo VDQD\L LVWLKGDP×QD HWNLOHUL ]HULQH \DS×ODFDN oO WRSODQW×GD /5& LOH LüELUOLùL \DSDFDN G|QHPLQGH \DS×OPDV× |QJ|U OHQ NLP\D VDQD\LGH LQ VDQD \DN×ü×U oDO×üPDQ×Q WHüYLN HGLOPHVLQH \|QH OLN JLULüLPOHULQ HOH DO×QDFDù× ,/2 . UHVHO 'L\DORJ )RUXPX·QGD GD D\Q× oDED J|VWHULOHFHN %XQXQOD ELUOLNWH ,&(0 .LP\D VHNW|U IDUNO× ROD QDNODU× NXOODQDUDN WHN WHN LüYHUHQOHUOH VRV\DO GL\D ORJXQ WHüYLN HGLOPHVLQH \|QHOLN oDO×üDFDN %$6) LOH E|OJHVHO VRV\DO GL\DORJ oDEDODU× EXQD ELU |UQHN <LQH 5KRGLD LOH ¶. UHVHO úüJ YHQOLùL 3ODWIRUPX· ELU GLùHU |UQHN PRGHO

Kimya Sektörü

7DUDIV×]O×N YH Lü\HULQH JLULü JLEL VHQGLNDO |UJ WOHQPH IDOL\HWOHULQL NROD\ODüW×UDFDN K N POHU LoHUHQ GDKD ID]OD N UHVHO oHUoHYH V|]OHüPH EDù×WODQPDV× NLP \D VHNW|U QGH |QFHOLùLQL NRUX\RU 5KRGLD (YRQLN YH 8PLFRUH LOH \DS×ODQ N UHVHO oHUoHYH V|]OHüPHOHU OH \H VHQGLNDODU×Q L]OHPH V UHoOHULQH DNWLI NDW×O×P RODQDù× J oOHQGLULOPLüWLU . UHVHO V|]OHüPHOHUGH \HU DODQ WDüHURQ LüoLOLùL J YHQFHVL] oDO×üPD JHoLFL LV WLKGDP JLEL |]HO NRQXODUOD ELUOLNWH Lü VDùO×ù× YH J YHQOLùL YH oHYUHVHO VWDQGDUWODU J oOHQGLULOHFHN

,&(0 NLP\D VHNW|U QGH ELUoRN DUDo YDV×WDV×\OD N

gQGH JHOHQ YH \HQL RUWD\D o×NDQ oRNXOXVOX üLUNHW

g]HOOLNOH ,UDN .RORPEL\D 0HNVLND YH 1LMHU\D·GD K N PHWOHULQ YH LÞYHUHQOHULQ VDOGÐUÐODUÐ LOH NDUÞÐ NDU ÞÐ\D JHOHQ \H VHQGLNDODUÐQ GHVWHNOHQPHVLQH \|QH OLN HWNLOL NDPSDQ\DODU EDÞODWPD 6HNW|UGHNL VHQGL NDO |UJ WOHQPH\L GHVWHNOHPH

59


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 60

OHU KHGHÁ HQHUHN N UHVHO E|OJHVHO YH XOXVDO oDSWD üLUNHW G ]H\LQGH YH VHNW|UHO G ]H\GH DùODU ROXüWXU PD ,&(0·LQ |QHPOL ELU oDO×üPD DODQ× RODFDN ,&(0 |]HOOLNOH VRV\DO PHG\D LOHWLüLP DUDoODU×Q×Q NXOODQ×O PDV×\OD GDKD HWNLQ \|QHWLPOHU ROXüWXUPDN LoLQ \H VHQGLNDODU×Q DNWLI NDW×O×P× \|QWHPL\OH YDURODQ Dù ID DOL\HWOHULQLQ JHOLüWLULOPHVLQH |QFHOLN YHUHFHN 0HYFXW VHNW|UHO YH DOWVHNW|UHO DùODU RODUDN DGODQG× U×ODQ ¶. UHVHO úODo 6DQD\L 6HQGLNDODU× $ù× $V\D 3DVLÀ N úODo 6HQGLNDODU× $ù× 2UWD YH 'RùX $YUXSD .LP\D YH úODo 6HQGLNDODU× $ù× YH 2UWDGRùX .X]H\ $IULND úODo 6HQGLNDODU× $ù× J oOHQGLULOHFHN $\Q× üH NLOGH N UHVHO E|OJHVHO YH XOXVDO üLUNHW Dù×ODU× RODUDN DGODQG×UG×ù×P×] /DWLQ $PHULND $N]R 1REHO 8QL OHYHU ,8) LOH ELUOLNWH 'XSRQW ([[RQ0RELO 1R YDUWLV %$6) 6ROYD\ %D\HU 6DQRÀ $YHQWLV /DQ [HV 'XSRQW 'RZ &KHPLFDOV DùODU× %$6) YH /LQ GH $V\D 3DVLÀ N %|OJH $ùODU× J oO ELU üHNLOGH GHV WHNOHQHFHN %X DùODU×Q oDO×üPD NDOLWHVLQLQ DUW×U×OPDV× DPDF×\OD \HQL ND\QDN DUDüW×UPDV× \DS×ODFDN %X EDùODPGD ,&(0 $YUXSD úüOHWPH .RQVH\OHUL YH $YUXSD )RUXPODU× $YUXSD 6RV\DO 'L\DORJX YH LOJL OL WRSOX SD]DUO×N oHUoHYHVLQGH $YUXSD 0DGHQ .LP\D YH (QHUML 6HQGLNDODU× )HGHUDV\RQX (0&() LOH \DN×Q LüELUOLùLQL GHULQOHüWLUHFHN ,&(0 GLùHU |UJ WOHUOH ,/2 81(3 YH 2(&' JLEL GLùHU %0 NXUXOXüODU× VWDQGDUW ROXüWXUPD YH L]OHPH NXUXOXüODU× IRUXPODU oRN WDUDÁ × JUXSODU YH VLYLO WRS OXP NXUXOXüODU× RODQ LOLüNLOHULQL D]DPL G ]H\H o×NDU PDN LoLQ NLP\D VHNW|U oDO×üPDODU×Q× DUW×UDFDN 6HNW|UGH |QHP YHULOHFHN GLùHU NRQXODU LVH V UG U OHELOLU JHOLüPH J YHQFHVL] LVWLKGDP Lü VDùO×ù× YH J YHQOLùL WRSOXPVDO FLQVL\HW YH NDPSDQ\DODU YH LOH WLüLPOHU úü VDùO×ù× YH J YHQOLùL DODQODU×QGD üLUNHW YH VHNW|U G ]H\LQGH HQ L\L |UQHNOHULQ EHOLUOHQPHVL ,&(0 NLP \D VHNW|U LoLQ |QHPOL ELU DODQ RODFDN úüOHWPH YH üLUNHW G ]H\LQGH VHQGLNDO NDW×O×P×Q GHVWHNOHQPHVL QH |]HO |QHP YHULOHFHN *HOLüPHNWH RODQ QDQRWHNQR ORML ]HULQGH GXUXODFDN YH EX NRQXGD ,/2 LOH LüELUOL ùLQH JLGLOHFHN ,&(0 8OXVODUDUDV× .LP\DVDO 0DG GH <|QHWLPLQH 6WUDWHMLN <DNODü×P 6$,&0 hoO 6R UXPOXOXN *HQHO úü 6DùO×ù× YH * YHQOLùL .LP\DVDO 0DGGHOHULQ 6×Q×Á DQPDV× YH (WLNHWOHQPHVLQH úOLüNLQ . UHVHO 8\XP 6LVWHPL *6+ .LP\DVDO 0DGGHOHULQ 7HVFLOL 'HùHUOHQGLULOPHVL YH ú]QH %DùODQPDV× 5(

60

$&+ YH ,/2 DUDoODU×Q×Q NXOODQ×OPDV×Q× |]HQGLUHFHN ,&(0 NLP\D VHNW|U QGH NDG×Q LüoLOHUH YH JHQo LüoL OHUH |]HO ELU |QHP YHUL\RU YH WRSOXPXQ EX NHVLPOH ULQH oHüLWOL RODQDNODU VXQX\RU

,&(0 (\OHP SODQÎQGD 7 UNL\H HPHN KDUHNHWLQH \|QHOLN WHVSLWOHU 7 UNL\H \ NVHOHQ ELU HNRQRPL ROPDVÕ QHGHQL\OH ,&(0¶LQ J QGHPLQGH |QFHOLNOL ELU ONH ROPXöWXU %DONDQODU¶D 2UWDGRõX¶\D .X]H\ $IULND¶\D .DINDV ODU LOH 2UWD $V\D¶\D .DUDGHQL]¶H YH $NGHQL]¶H FRõ UD¿ \DNÕQOÕõÕ 7 UNL\H¶\H E \ N HNRQRPLN DYDQWDM ODU VDõOÕ\RU $%¶\H \HOLN J|U öPHOHUL V UHQ DGD\ ONH ROPDVÕQD UDõPHQ 7 UNL\H¶GH VHQGLNDO |]J U O NOHU YH LöoL KDNODUÕQÕQ YDU ROGXõXQX V|\OHPHN ]RU GXU 7 UNL\H ,/2¶QXQ YH QROX V|]OHöPHOHUL QL RQD\ODPÕö ROPDNOD ELUOLNWH \ U UO NWHNL PHY]XDW VHQGLNDO |UJ WOHQPH\L HQJHOOH\LFL ELU LöOHY J|UPHN WHGLU 0HPXU VWDW V QGHNL NDPX oDOÕöDQODUÕQÕQ WRSOX V|]OHöPH YH JUHY KDNODUÕ \RNWXU ,&(0¶LQ ONHGHNL \H |UJ WOHUOH oDOÕöPDODUÕQÕ X\XPOX KDOH JHWLUPH\H \|QHOLN ELU 7 UNL\H .RRUGL QDV\RQ .XUXOX YDU +ROODQGD VHQGLNDVÕQÕQ GHVWHN OHGLõL gUJ WOHQPH YH 6RV\DO 'L\DORJ NRQXOX ,&(0 SURMHVL VRQ GHUHFH EDöDUÕ\OD X\JXODQGÕ YH ,&(0 VRQ G|UW \ÕOGD 7 UNL\H¶GH o VHNW|U NRQIHUDQVÕ G ]HQOH GL ,&(0 7 UNL\H¶GHNL \H |UJ WOHUOH ELUOLNWH . UH VHO 6HQGLNDODU .RQVH\L¶QLQ 8OXVODUDUDVÕ 6HQGLND ODU .RQIHGHUDV\RQX¶QXQ ,78& YH GLõHU N UHVHO IH GHUDV\RQODUÕQ GD NDWÕOÕPÕ\OD ONHGHNL oDOÕöPD \DVD ODUÕQÕQ ,/2 QRUPODUÕ YH $% NULWHUOHULQH X\JXQ ROD UDN GHõLöWLULOPHVL LoLQ DNWLI ELU NDPSDQ\D \ U WHFHN ,&(0 XOXVODUDUDVÕ NXUXPODU LöYHUHQOHU YH NDPXR\X QH]GLQGH NDSDVLWHVLQL KDUHNHWH JHoLUPHN VXUHWL\OH 7 UNL\H¶GHNL \H |UJ WOHULQ \ U WW õ |UJ WOHQPH oDOÕöPDODUÕQD YHUGLõL GHVWHõL GH V UG UHFHN ,&(0 D\UÕFD 7 UNL\H¶GH PDGHQ VHNW|U QGH WDöHURQODUOD YH HõLWLPOH LOJLOL G ]HQOHPHOHULQ \HWHUVL]OLõLQL GH GLN NDWH DODUDN PDGHQ J YHQOLõL\OH LOJLOL QROX ,/2 V|]OHöPHVLQL RQD\ODPDVÕ LoLQ 7 UNL\H K N PHWLQH EDVNÕ \DSDFDN .D\ÕW GÕöÕ HNRQRPLQLQ JHQLöOLõL YH J YHQFHVL] oDOÕöPDQÕQ QLWHOLõL J|] |Q QGH EXOXQGX UXODFDN ROXUVD ,&(0¶LQ 7DöHURQ óöoLOLõL .DPSDQ\D VÕ 7 UNL\H DoÕVÕQGDQ |QHP WDöÕ\RU


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 61

BİR GÖRÜŞ

LEVİATHAN’IN ESARETİNDE BİR İNSANLIK ÖZLEMİ: “BARIŞ” Yavuz PAK Siyaset Bilimci

“Bellum omnium cantra omnes” … ”Herkesin herkesle savaşı”… İnsanoğlunun doğası gereği savaşçı bir canlı olduğunu anlatan bu Latince deyiş, ilk insandan bu yana insanın savaşçı kimliğini vurgulamayı amaçlayan tüm düşünce akımları tarafından temel ilke olarak kabul edilmişti. İnsanlığın doğuşundan bu yana, “insanın insanı kurdu olduğunu” ve bu önkabulün gereği olarak, “savaşların” insanlık tarihinin vazgeçilmez bir parçası olarak görülmesi gerektiğini savunan görüşün, gerçekte insanların kurtlarınkinden çok farklı olmayan doğal/tarihsel koşullarda yaşadıkları ilkel döneme ait bir “güdülenme” olabileceğini sorgulama gereksinimi dahi hissetmemişti. Antik Çağ’dan Aydınlanma Çağı’na, oradan günümüze uzanan binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca, çeşitli felsefi akımların ve etkileşimde bulundukları egemen ideolojilerin ısrarla vurgulamaya devam ettikleri “insan savaşan canlıdır” yargısı, tarihin bu en trajik olgusunu meşrulaştırmanın, hatta olumlamanın dayanağı olarak dillendirilmeye devam edilmiştir. İnsana, topluma ve dünyaya dair tüm sorunlarda, bu sorunların tespitinde ve analizinde en kritik noktalardan biri süreci neden-sonuç ilişkisini göz önüne alarak başlatmaktır. Bu ilişki kurulmadığında ya da kurulamadığında bir başka ifadeyle, nedenlerle sonuçlar birbirine karıştırıldığında sorunu anlamak, isabetli tespitler yapmak mümkün olmaktan çıkar. “Sonuç” ların “neden” varsayıldığı tüm tespitler, yüzeysellik ve sığlıktan kurtulamaz ve olan biteni anlamayı zorlaştırmaktan başka bir iş-

levleri de olmaz. Bu bağlamda, insanlığın karşı karşıya kaldığı tüm savaşları anlayabilmek ve değerlendirebilmek için görünürde olanın arkasına bakmak, önümüze sürüldüğü biçimiyle değil, tarihsel bütünlüğü içinde asli nedenlerini bulup oradan hareket etmek isabetli sonuçlara varılmasını mümkün kılacaktır. “Savaş Karşıtlığı” bir pozisyon almaktır. Savaş karşıtlığı pozisyonunu neden-sonuç ilişkisi içinde ele almak, aynı zamanda başka nelere karşı olunması gerektiğini de ortaya çıkaracaktır. KORKU SİYASETİNİN EJDERHASI: LEVİATHAN Aydınlanma Çağı’nın, düşünceleri o günden bugüne egemen siyaset felsefelerine ilham kaynağı olmaya devam eden ünlü filozofu Hobbes, 1651 yılında yazdığı “Leviathan” adlı eserinde, toplumları kaostan ve savaştan korumanın yolunun bireylerin / yurttaşların özgürlüklerinden vazgeçerek, mutlak güç ve yetki sahibi tek bir insana ya da yönetici azınlığa biat etmelerinden geçtiğini anlatır. Hobbes, "korkunun teorisyeni" olarak da nitelenir. Ona göre, "ölüm korkusunun belirleyici olduğu kaotik doğa halinden kurtulmanın yolu olarak, bütün özgürlüklerimizi devredeceğimiz çok güçlü bir egemen, bir Leviathan (ejderha) yaratılmalıydı. Özgürlükleri-

mizden vazgeçip bu Leviathanın kucağında "huzurlu" bir uykuya dalmamızı istiyordu Hobbes. Korku siyasetinin en önemli sonucu, siyasetin içini boşaltmaktır. Çünkü korku, aklı devre dışı bırakır; insanı bilinçli hareket eden bir özne olmaktan uzaklaştırır, etki edemeyeceği güçler arasında oynanan bir oyunun nesnesi haline getirir. Korkuya teslim olan insanlar, derin bir kadercilik girdabına sürüklenirler. Yani korku, insanı kendine yabancılaştırır, toplumsal bilinci felce uğratır. Hobbes'tan beri, korku siyaseti, despotik iktidarların en belirgin özelliği olarak bilinir. Örneğin, 20. asırda, Latin Amerika'daki askerî diktatörlükler, dönemin modası "komünizm tehlikesiyle” meşrulaştırdılar kendilerini. Korku siyaseti üzerine bir vahşet yönetimi kurdular. Bugün, ABD, sınırsız sömürüye dayanan dünya egemenliği projesini, "küresel terör" tehdidiyle meşrulaştırmaya çalışıyor. Savaşları ve hak ihlallerini, kendi toplumuna "korku"ları kaşıyarak dayatıyor. Aynı korku, Avrupa ülkelerinde de, hükümetlerin elinde özgürlükleri kısıtlamanın başlıca gerekçesini oluşturuyor. Bu ülkelerdeki neofaşist hareketler de, insanların başka korkularıyla oynayarak güç topluyorlar. petrol-iş

61


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 62

Korku, Türkiye'de de siyasal hayatı belirleyen en güçlü faktörlerden biri olageldi. Bu coğrafyada, askeri darbelerin, sıkıyönetimlerin, olağanüstü hal rejimlerinin nedeni; hep ülkeyi "büyük tehlikeler" den kurtarmak olarak açıklandı. Zulüm politikaları, toplumun korkuları üzerine inşa edildi, bazen açık, kimi zaman örtülü… Son aylarda, yine bu faktörün sistematik bir biçimde siyasal hayatın merkezine yerleştirilmek istendiğini görüyoruz. Korku; motive edici, biçimlendirici ve meşrulaştırıcı bir işlevle ve hamasi bir edebiyat eşliğinde kullanılıyor bugünün egemenleri tarafından. LEVİATHAN’IN MİRASI: KANDAN KINA YAKAN BİR TARİH

İnsanlık tarihi, Hobbes’un Leviathan’ının farklı türevlerinin egemen olduğu toplumsal yapıların canlı tanığı olagelmiştir ne yazık ki. Yazılı tarihin son 3.500 yılında sadece 270 yıl savaş görülmemiştir.Taş ve sopalarla başlayan insanlığın şiddet ve savaş süreci bugün teknolojin en yeni, en gelişmiş olanaklarının kullanıldığı, konvansiyonel silahlar, devasa bir savaş sanayi ve profesyonelleşmiş ordularla hızla tüm dünyaya yayılan bir şiddet sarmalına dönüşmüş durumda. Kapitalizmin ürünü ulus-devletlerin inşa sürecinde, pazar bütünlüğü odak noktasıydı. Devletler hukuku, merkantalist gelişme ve ticaret sermayesinin ilkel birikimini sağlayan ilk sömürgecilikle birlikte yeryüzünü, tek bir kapitalist pazara dönüştürme süreçlerinde oluşuyordu. Temelinde tüccarın işin kolaylaştırmak, ulus-devletlerin egemenliklerinin kurallaştırılması, bunların birbirleriyle ilişkilerinin ve savaşlarının belirli davranış normlarına bağlanması yoluyla meşrulaştırılması yatmaktaydı. Küreselleşmeye başlayan uluslararası sermaye kendi iç ve dış barışını da bu temel üzerine kuruyordu. Kapitalizmin bu serüveninin, insanoğlunun, barışın, özgürlük ve adaletin hazin öyküsü uzun. Arada sömürgecilik, emperyalizm, paylaşım savaşları, nükleer dehşet dengesi bulunuyor. Dünya tek bir kapitalist pazara dönüştükçe sermaye globalleştikçe savaş da dünyanın en ücra köşelerine

62

petrol-iş

kadar yayılmış, ama barış hala onu gerçekten barış yapacak değerlerin diyet bedeli olarak ödenmesi koşuluna bağlı tutulagelmiştir. Bu diyetin rakamlara yansıması sanırım daha açıklayıcı olacak… Tarih boyunca savaşlarda ölen insan sayısı 3,5 -5 milyar arasında olduğu tahmin ediliyor Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporlarına göre; Dünya, 20. yüzyıl içerisinde iki büyük dünya savaşı olmak üzere, bugüne kadar bölgesel savaşların da içerisinde yer aldığı 250 savaşa sahne oldu ve bu savaşlarda yaklaşık olarak 110 milyon kişi yaşamını yitirdi. 250 milyon insan yaralandı. Tarihin en büyük savaşı olan 2.Dünya Savaşı'na ise 110 milyon asker katıldı, bunların 27 milyonu cephede öldü, sivil nüfustan ise 25 milyon insan hayatını kaybetti.

TTB’nin 2003’de yayınladığı rapora göre, savaşlarda ölümler giderek sivilleri vurmaya başlamıştır. Etkisi artan silahlar, kitlesel imha silahlarına dönüşmüş bulunuyor artık. 1.Dünya Savaşı’nda ölen sivillerin oranı yüzde 14 iken 2. Dünya Savaşı’nda bu oran yüzde 70 oldu. Bugün ise savaşlarda ölenlerin % 90’ı sivller. Bu durum, artık savaşların ordular arasında olmaktan çok uzaklaşarak toplumları tehdit ettiğinin de göstergesi. Tarihte büyük savaşları bilinir ve anlatılır hep… Ama bu savaşlardan sonraki manzara da farksızdır. Örneğin, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana 194 savaş yaşanmış ve 45 milyon insan ölmüştür. 120 milyondan fazla insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmış, kıtlık ve hastalıklar yaşanmıştır Biraz daha dramatize edecek olursak, son 10 yılda 2 milyon çocuk savaşlarda öldü, 6 milyon çocuk sakat, 12

milyon çocuk da evsiz kaldı. Çok sayıda çocuk işkence ve tecavüz ve bulaşıcı hastalıktan etkilendi. Savaşlarda en az 250 bin çocuk-asker kullanıldı. Bu savaşların hemen hemen tamamı uluslararası güçlerin bölgesel alanları denetim altına alarak sömürgeleştirmek ve tek tek ülkelerin zenginliklerine el koymak için doğrudan veya dolaylı olarak yürüttükleri savaşlar. Eşitsizlikler, borçlanma, silahlanma, petrol-doğalgaz ve madenlerin kontrolü, enerji nakil yollarının kontrolü bugünkü savaşların en önemli nedenleri. SIPRI’nın hazırladığı rapora göre; 11 Eylül saldırılarının ardından 2002'de yeniden yükselişe geçen silahlanma harcamaları soğuk savaş yıllarına yaklaştı. Birçok ülkede kamu harcamalarında kesinti yapılırken, ordulara ayrılan bütçe sürekli artış gösteriyor. Dünya piyasalarını altüst eden finansal krizde, iflasın eşiğine gelen ülkeler bile savunma harcamalarından taviz vermedi ve arttırmaya devam ettiler. Dünya çapında askerî harcamalar 2010′da bir önceki yıla oranla % 1,3′lük artışla 1 trilyon 630 milyar dolara çıktı! A.B.D. dünya savunma bütçesinin yaklaşık yarısını elinde bulundururken, bu ülkeyi Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya takip ediyor. Bu 5 ülke bugün dünya silah ticaretinin yaklaşık %90’ını gerçekleştiriyor ve bu sayede sadece ABD üçüncü dünya ülkelerinin % 73’ünü kontrol ediyor. Ekonomisi zayıf olan ülkelere silah satılıp borç krizi yaratılırken, en büyük silah ithalatçısı Hindistan'da yılda 9 milyon çocuk açlıktan ölüyor! Dünyadaki silah sanayisinin yüzde 43'ünü elinde bulunduran ABD'de silaha ayrılan bütçe 689 milyar dolar iken ABD’de 12 milyonu çocuk olmak üzere, 31 milyon insan açlık sınırında yaşamakta olduğunu hatırlamakta yarar var. Amerikan nüfusunun %3'nün açlık çektiğini de. Askeri bütçeden yapılacak kısıtlamalar ile açlık, fakirlik, ekolojik bozulma, salgın hastalıklar gibi dünyanın geleceğini tehdit eden sorunlarla mücadeleye daha çok kaynak ayırma imkanı olacaktır. Yapılan araştırmalar günümüzde dünya nüfusunun yarısının günde 2 dolardan, 1,5 milyar insanın ise günde 1 dolardan daha


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 63

az bir gelirle yaşadığına işaret etmektedir. Dünya genelinde açlık çeken 800 milyonu aşkın insanın %80’ini, gelişmekte olan ülkelerin kırsal yörelerinde yaşayanlar oluşturmaktadır. Dünyada her yıl 11 milyon kişinin açlık veya yetersiz beslenme yüzünden öldüğü tahmin edilmektedir. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2015 yılına kadar dünyada açlık çeken kişi sayısını yarı yarıya azaltarak bugünkü 800 milyondan 400 milyona indirmek için, 24 milyar dolara ihtiyaç olduğunu bildirmiştir. Bu rakam her yıl silahlanmaya harcanan yüzlerce milyar doların yanında “devede kulak” mesabesindedir. Silahlanmaya ayrılan fonun yüzde 10’u ile tüm dünyada insanların temel ihtiyaçlarının karşılanabileceği gerçeğini bu verilere eklemeyi unutmamak gerek. Türkiye ise 2010 yılında silaha 15,634 milyar dolar harcadı. Bu yılın, Dünya Barış Günü’nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bugüne kadar teröre giden paranın “400 milyar doları” bulduğunu itiraf ediyordu. Öte yandan, 2011 yılında, Türk-İş’in hesapladığı bir aile için açlık siniri olan 839 TL baz alınarak yapılan hesaba göre, Türkiye’de, 6,6 milyon kişi (nüfusun %9,1’i) açlık sınırının altında yaşamaktadır. Yine, Türk-İş’in belirlediği bir aile için yoksulluk sınırı olan 2.734 TL baz alınarak yapılan hesaba göre, Türkiye’de 46 milyon kişi, yani nüfusun %63,3’ü, yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu insanların tamamı cephede ölüme, gerisinde sefalete itilen işçi, emekçi ve işsizlerden oluşuyor. LEVİATHAN’IN KUCAĞINDAN BARIŞA VE ÖZGÜRLÜĞE DAİR Türkiye, son aylarda, “komşularla sıfır sorun” siyaseti fırlatılıp yerine konjonktüre uygun olarak son derece saldırgan bir politkaya yöneliyor. Estirilen neo-

Osmanlı rüzgarlarının yarattığı hülyalara kapılarak komşulara karşı saldırgan bir politika izlenmeye başlanırken, aynı sürece ülke içinde de her geçen gün şiddetlenen çatışmaların eşlik ediyor oluşu bir tesadüf müdür? Türkiye’de bugün iktidar odaklarının siyasi demeçleri 20 yıl öncekilerle tıpatıp aynı. 20 yıl sonra aynı hamasi nutukları, aynı sözcüklerle dinliyoruz ne yazık ki. Tarihsel bir trajediden başka tanımlaması olamaz bu tekerrürün! Savaş borularının malum odakların tüm gayretleriyle kulakları sağır edercesine çalındığı bir süreçten geçiyoruz. Öyle ki, “barış” sözcüğünü telaffuz etmek bile çok yönlü bir korku siyasetiyle toplumu sindirme çabalayanların indinde, “öteki” hatta “vatan haini” ilan edilmek için yeter sebep. Aynı korku filmini aynı duygularla yeniden izlememizi bekliyorlar. Kapitalizmin şaşmaz kuralını anımsamakta yarar var: “artan sömürü artan baskıyı ve şiddeti, savaşları dayatır. Eskisi gibi sürdürülemeyen iktidarların devamı, en kolay bu yolu izleyerek sağlanır. Bugün neo-liberalizmle tümüyle bütünleşerek yıldızı parlatılan Türkiye, görünmeyen yüzünde giderek kronikleşen bir işsizlik, sosyal-ekonomik-siyasal hak gaspları, artan yoksulluk, açlıkla yüzyüze bırakılan insanlar, umutsuz ve geleceksiz bir gençlik, güvencesiz ve kuralsız çalışma koşullarına itilen ve hatta “köleleştirilmesi” gündeme gelen geniş emekçi kesimleriyle eskisi gibi yönetilmekten uzak. Ulusal ve uluslar arası medyada, Türkiye ekonomisinin son yıllarda yaşadığı Lale Devri’nin sonuna gelindiği giderek artan bir dozda dillendiriliyor. Tüm bu ekonomik, siyasal, sosyal koşulların içeride ve dışarıda düşman yaratılarak “savaşların” körüklendiği bir süreçle eşzamanlı oluşu bir başka tesadüf müdür? Devamını biliyoruz biz bu filmin… İktidarlarını kaybetme korkularını kendi korkularımız olarak görmemizi; tek çaremizin arkalarına takılmak olduğunu telkin edecekler; haklarımızdan özgürlüklerimizden ve iradelerimizden vazgeçmemizi isteyecekler. İktidar odaklarının kendi elleriyle besledikleri, her "müdahalelerinden

sonra biraz daha güçlenen bir "tehlikelere" karşı, yine kendilerini bir kurtarıcı olarak sunacaklar. Bunu yaparken, en çok da hafızasızlığımıza güveniyorlar; geçmişte yaşadığımız hezeyanları unutmamızı bekliyorlar. Bunları unutursak; uygulanan neo-liberal politikaların sonunda ortaya çıkan açlığı, yoksulluğu, her geçen gün daha çok budanan hak ve özgürlüklerimizi unutturacaklar fütursuzca. Her türden baskıyı sineye çekmemizi ve susmamızı bekleyecekler. Her türlü muhalif hareketi, hak arayışını “milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan süreçte” vatana ihanetle özdeşleştirerek engelleyecekler. Ve tam da sıkışmaya başladıkları bir süreçte, her kritik süreçte yaptıkları gibi, kendilerine can simidi ettikleri savaş tehditlerini ve korkuları, özgürlük ve eşitlik taleplerini boğmak için, en küçük hak arayışını anında bastırmak için kullanacaklar. Peki biz, yine ve yeniden, kendimizden vazgeçip Leviathan’ın kucağında "huzurlu" bir uykuya dalacak mıyız? Yoksa, işçiden, emekçiden yana bir dünya, eşit ve özgür bir toplum yaratma idealimizi daha yüksek sesle haykırabilecek miyiz? Leviathan’ın kucağının huzur ve barış değil; savaş, kan ve gözyaşı sunduğunu anlamak için daha kaç savaştan geçmesi gerekecek insanlığın? Aklı devre dışı bırakan korkunun esaretinden kurtulduğumuz oranda, içgüdülerin yerini, insanı insan yapan yanları olan “akıl ve bilinç” ne zaman alacak? Savaş, bugün ilkelliğinden binlerce fersah uzaklaşmış insanoğluna dayatılmış bir kültürse, bir barış kültürü yaratmak da mümkün. Savaşın ve şiddetin, bugünün egemenlerinin mirasını yaşattıkları Leviathan’ın tutsak ettiği “insanların doğasından değil, insanların içinde yaşamaya mahkum edildikleri “ sömürü ve baskıya dayalı toplumsal yapının doğasından” kaynaklandığını anlamakla başlayacak belki herşey. İnsanın doğasını da dönüştürecek olan; sömürünün, savaşın ve baskının ortadan kalktığı “özgürlükler dünyasının” aynı zamanda “gerçek bir barış” ortamını da oluşturacağı gerçeğini anlamakla… petrol-iş

63


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 64

Emekçiler Ankara'da 'İnsanca Yaşam'mitinginde...

K

ESK, DİSK, TTB ve TMMOB’un çağrısıyla Sendikamız Petrol-İş’in de destek verdiği, tüm illerden on binlerce emekçinin katıldığı “İnsanca yaşam için eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye” mitingi 8 Ekim’de Ankara Sıhhiye Meydanında yapıldı. Şube Yönetim Kurulumuz, üyelerimiz, Bandırma ve Batman Şubemiz, Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar ve Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül’ün de katıldığı mitingde, kıdem tazminatına yönelik saldırılara, güvencesizliğe ve esnek çalışmaya, kadına yönelik şiddete, baskıya, işsizliğe, yoksulluğa, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya karşı sloganlar atılırken, emekçiler “Grevli Toplu Sözleşme” hakkının engellenemeyeceğini haykırdı.

Bandırma Petrol-İş'te Avrasya Maratonu sevinci

P

etrol-İş Bandırma Şubesini temsilen Avrasya Maratonu'na katılan İlhan Kart 15 kilometrelik kısmı 1 saat 27 dakikada koşarak birinci oldu. 16 Ekim Pazar günü İstanbul'da gerçekleştirilen yarışa katılan 74 yaşındaki İlhan Kart'ın 376 madalyası, 52 kupası ve 27 pla-

64

petrol-iş

keti bulunuyor. Kart, "Bu koşuda sponsorluğumu yapan Bandırma Petrolİş Sendikası Şube Başkanı İsmail Kayan'a teşekkürlerimi sunarım" diye konuştu. Şube Başkanımız İsmail Kayan ve Başkan Yardımcısı İsmail Eryılmaz da Kart'ı kutladı ve başarılarının devamını diledi.

Ceyhan Botaş Bölge Müdürlüğü'nde emeklilere plaket töreni

C

eyhan Botaş Bölge Müdürlüğü'nde 07/10/2011 tarihinde 40 üyemizin emekliye ayrılması nedeniyle düzenlenen plaket törenine Genel Yönetim Sekreterimiz Sayın Ahmet Kabaca, Adana Şube Başkanımız ve Şube Başkan Yardımcılarımız katılarak üyelerimize bundan sonraki yaşamlarında başarılar diledi.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 65

Öztaşkın ve Kabaca'dan Soda Sanayi ve Kromsan'ı ziyaret

G

enel Başkanımız Mustafa Öztaşkın ve Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca 21 Ekim 2011 tarihinde Mersin Şubemizi ziyaret etti. Şube ziyaretinin ardından Soda Sanayi A.Ş ve Kromsan Fabrikası'na geçerek üyelerimizle sohbet edip bilgi alış verişinde bulundular.

Sendikamız üyesi 98 Botaş işçisinin hak kaybını gidermek için toplantı yapıldı

M

üteahhitlik işçiliğinden 2002 yılında Botaş Ceyhan Bölge Müdürlüğü'nde daimi kadroya geçen Petrol-İş üyesi 98 Botaş işçisinin hak kayıplarını gidermek için 13 Ekim'de bir toplantı yapıldı. Adana şubemiz öncülüğünde yapılan toplantıya Avukat Ali Murat Bilgiç de katılarak, üyelerimizi bilgilendirdi. Toplantıda müteahhitlik işçiliğinden 2002 yılında Botaş'ta daimi kadroya geçen işçilerin kök ücretlerinin ve kıdem teşvik ücretlerinin belirlenmesi konuları değerlendirildi. Bu konularda sendikamız üyesi işçilerin hak kaybına uğramamaları

için yapılması gerekenler tartışıldı. Petrol-İş üyesi Botaş işçilerinin hak

kaybına uğramamaları için dava açılacak. Botaş işçileri davayla ilgili olarak Av. Ali Murat Bilgiç'e vekaletlerini verdiler.

petrol-iş

65


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 66

*HQHO .XUXO VRQUDVÎ 3HWURO ñì¶H ]L\DUHWOHU íLìHFDP *UXEX \|QHWLFLOHUL 3HWURO ñì¶WH 7 UNL\H ûLüH YH &DP )DEUL NDODU× $ û .LP\DVDOODU *UXS %DüNDQ× 6HEDKDWWLQ * QFH OHU 7RSOXOXN (QG VWUL úOLü NLOHUL 'LUHNW|U (UWDQ úUHQ YH .LP\DVDOODU *UXEX úQVDQ .D\QDNODU× 'LUHNW|U úPUDQ (URùXO JHQHO PHUNH]LPL]GH *HQHO %DüNDQ×P×] 0XVWDID g]WDüN×Q·× ]L\DUHW HWWL

T

UNL\H ûLüH YH &DP )DE ULNDODU× $ û .LP\DVDO ODU *UXS %DüNDQ× 6HEDKDW WLQ * QFHOHU 7RSOXOXN (QG VWUL úOLüNLOHUL 'LUHNW|U (UWDQ úUHQ YH .LP\DVDOODU *UXEX úQVDQ .D\ QDNODU× 'LUHNW|U úPUDQ (URùXO JHQHO PHUNH]LPL]GH *HQHO %Dü NDQ×P×] 0XVWDID g]WDüN×Q·× ]L\D UHW HGHUHN PHUNH] \|QHWLP NXUX OXQD \HQL G|QHPGH EDüDU×ODU GL

OHGLOHU 6HQGLNDP×]×Q JHUoHNOHü WLUGLùL 2ODùDQ 0HUNH] *HQHO .XUXOX VRQUDV×QGD JHUoHNOHüHQ ]L\DUHWWH 7 UNL\H ûLüH YH &DP 7RSOXOXùX \|QHWLFLOHUL 3HWURO úü 6HQGLNDV× LOH X]XQ \×OODUD GD\D O× L\L LOLüNLOHULQLQ ROGXùXQX EX LOLüNLQLQ EXQGDQ VRQUDNL V UHo WH GH GHYDP HWPHVLQL DU]XODG×N

ODU×Q× EHOLUWWLOHU 6HQGLNDP×]×Q 0HUVLQ üXEHVLQLQ |UJ WO ROGXùX 6RGD 6DQD\L $ û *HQHO 0 G U O ù 6RGD .URPVDQ .URP %LOH üLNOHUL )DEULNDV× 6RGD 6DQ $ û 7X] úüOHWPHVL 7 UNL\H ûLüH YH &DP )DEULNDODU× $ û .LP\DVDO ODU *UXEX·QXQ À UPDODU× RODUDN ID DOL\HW V UG U \RU

.RFDHOL hQLYHUVLWHVL 5HNW|U 3HWURO ñì¶WH .RFDHOL hQLYHUVLWH VL 5HNW|U 3URI 'U 6H ]HU .RPVXRùOX .RFDH OL ûXEH %DüNDQ×P×] $OL 8IXN <DüDU·×Q 3HWURO úü 6HQGLNDV× *HQHO 6HNUH WHUOLùLQH VHoLOPHVL GROD \×V×\OD JHQHO PHUNH]LPL] GH <DüDU·× ]L\DUHW HGH UHN \HQL J|UHYLQGH EDüD U×ODU GLOHGL .RPVXRùOX *HQHO %DüNDQ×P×] 0XV WDID g]WDüN×Q·× GD ]L\D UHW HGHUHN \HQL PHUNH] \|QHWLP NXUXOXQD EDüDU× GLOHNOHULQL LOHWWL

66

petrol-iş

.RFDHOL hQLYHUVLWHVL 5HN W|U 3URI 'U 6H]HU .RP VXRùOX .RFDHOL ûXEH %Dü NDQ×P×] $OL 8IXN <DüDU·×Q 3HWURO úü 6HQGLNDV× *H QHO 6HNUHWHUOLùLQH VHoLOPH VL GROD\×V×\OD JHQHO PHUNH ]LPL]GH <DüDU·× ]L\DUHW HGH UHN \HQL J|UHYLQGH EDüDU× ODU GLOHGL .RPVXRùOX *H QHO %DüNDQ×P×] 0XVWDID g]WDüN×Q·× GD ]L\DUHW HGHUHN \HQL PHUNH] \|QHWLP NXUX OXQD EDüDU× GLOHNOHULQL LOHWWL .RPVXRùOX·QXQ ]L\DUHWL V× UDV×QGD \DS×ODQ J|U üPHGH .RFDHOL hQLYHUVLWHVL úNWLVDGL YH úGDUL %LOLPOHU )DN OWHVL dDO×üPD (NRQRPLVL YH (Q

G VWUL úOLüNLOHUL %|O P |ù UHQFLOHULQLQ VWDMODU×Q× 3HWURO úü 6HQGLNDV×·QGD \DSPDOD U× NRQXVX GD J|U ü OHUHN ND UDUD EDùODQG× gQ P ]GH NL J QOHUGH EX NRQX\OD LO JLOL VHQGLNDP×] LOH .RFDH OL hQLYHUVLWHVL DUDV×QGD ELU SURWRNRO LP]DODQDFDN 'DKD

|QFH GH 0DUPDUD hQLYHUVL WHVL LOH VHQGLNDP×] DUDV×Q GD EHQ]HU ELU SURWRNRO \DS×O P×üW× +DOHQ 0 h úNWLVDGL YH úGDUL %LOLPOHU )DN OWHVL dD O×üPD (NRQRPLVL YH (QG VW UL úOLüNLOHUL %|O P |ùUHQFL OHUL VWDMODU×Q× 3HWURO úü·WH \D S×\RUODU


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 67

*HQHO PHUNH] \|QHWLFLOHULPL]H \HQL G|QHPGH EDÜDUÐ GLOHNOHULQL LOHWWLOHU

.RFDHOL EDVÎQ HPHNoLOHULQGHQ 3HWURO ñì¶H ]L\DUHW

K

RFDHOL PHG\DV×Q× ROXüWXUDQ DMDQV JD]HWH YH WHOHYL]\RQ ODU×Q EDV×Q HPHNoLOHUL 2ODùDQ 0HUNH] *HQHO .XUXOX VRQUD V×QGD .RFDHOL ûXEH %DüNDQ×P×] $OL 8IXN <DüDU·×Q 3HWURO úü 6HQGLNDV× *HQHO 6HNUHWHUL VHoLOPHVL GROD\×V×\ OD NHQGLVLQL ]L\DUHWH JHOHUHN <DüDU·D \HQL J|UHYLQGH EDüDU×ODU GLOHGLOHU *HQHO %DüNDQ×P×] 0XVWDID g]WDüN×Q YH *HQHO gUJ WOHQPH YH (ùLWLP 6HN UHWHULPL] 1LPHWXOODK 6|]HQ·L GH ]L \DUHW HGHQ JD]HWHFLOHUOH \DS×ODQ J| U üPHOHUGH LüoLOHULQ HPHNoLOHULQ \DüDG×ù× VRUXQODU N×GHP WD]PLQDW× YH VD\×O× \DVDODU VD\×O× úü <DVDV×·Q×Q HVQHN oDO×üPD\× GD\DWDQ PDGGHOHULQLQ \DUDWW×ù× V×N×Q W×ODU 6HQGLNDO * o %LUOLùL 3ODWIRUPX 7 UN úü *HQHO .XUXOX <HQL $QD\D VD WDUW×üPDODU× E|OJHVHO DVJDUL FUHW |UJ WOHQPH VRUXQODU× HVQHN oDO×üPD XOXVDO LVWLKGDP E URODU× JLEL NRQXODU J QGHPH JHOGL *HQHO PHUNH] \|QH WLFLOHULPL] GH ]L\DUHW QHGHQL\OH .R FDHOLOL JD]HWHFLOHUH WHüHNN U HGHUHN 3HWURO úü·LQ 7 SUDü·×Q |]HOOHüWLULOPH VLQH NDUü× YHUGLùL P FDGHOH V UHFLQ GH EX LOLPL]GHNL EDV×Q RUJDQODU×Q×Q JD]HWHFLOHULQ 3HWURO úü·H 7 SUDü Lü oLOHULQH YHUGLùL GHVWHùL XQXWPDG×NOD U×Q× D\Q× GHVWHùL EXQGDQ VRQUDNL V UHoWH GH YHUHFHNOHULQGHQ ELU NXüNXOD U× ROPDG×ù×Q× V|\OHGLOHU

ROXüDQ .RFDHOLOL JD]HWHFLOHU .RFDHOL ûXEH %DüNDQ×P×] $OL 8IXN <DüDU·×Q 3HWURO úü *HQHO 6HNUHWHUOLùLQH VHoLO PHVLQGHQ GROD\× GX\GXNODU× PHPQX QL\HWL GLOH JHWLUHUHN <DüDU·D \HQL G| QHPGH EDüDU× GLOHNOHULQL LOHWWLOHU

P ]GHNL \×OO×N ELU V UHoWH GH JH QHO PHUNH]GH oDO×üDFDù×P .ROWXNODU LQVDQD ELU üH\ NDWPD] gQHPOL RODQ LQVDQODU×Q R PDNDPODUD ELU üH\ NDW PDV×G×U %X J|UHYH VHoLOPHPOH GDKD E \ N ELU VRUXPOXOXN DOP×ü EXOXQX g]J U .RFDHOL *D]HWHVL·QGHQ dH \RUXP $PDF×P EX \HQL J|UHYLPGH WLQ * URO &XPKXUL\HW *D]HWHVL .R FDHOL 7HPVLOFLVL $KPHW .XUW .R <DüDU LVH \DSW×ù× NRQXüPDGD ´%L \HQL SURMHOHU UHWPHN HPHNoL V×Q×I× FDHOL *D]HWHVL·QGHQ 6HUNDQ %RU ]LP VHQGLNDF× RODUDN \DSW×ù×P×] Lü QD GDKD ID]OD KL]PHW HWPHN LüoL V×Q× ODN úKODV +DEHU $MDQV×·QGDQ *|N oDO×üDQODU×Q KDNN×Q× KXNXNXQX NR I×Q×Q o×NDUODU×Q× GDKD L\L VDYXQPDN KDQ $\DU 79 ·GHQ (UHQ 'HPLU UXPDNW×U \×OO×N ûXEH %DüNDQO× W×Uµ GHGL g]WDüN×Q GD .RFDHOLOL ED W UN dDùGDü .RFDHOL *D]HWHVL·QGHQ ù× YH WHPVLOFLOLNOH ELUOLNWH .RFDH V×Q HPHNoLOHULQLQ ]L\DUHWL V×UDV×QGD )DWPD $\G×QRùOX .RFDHOL 'HPRN OL 3HWURO úü·WH \×O J|UHY \DSW×P \DSW×ù× NRQXüPDGD ´.RFDHOL üXEH UDW *D]HWHVL·QGHQ 6 UL\H dDWDN *D 3HWURO úü *HQHO .XUXOX·QGD JHQHO PL] 3HWURO úü·LQ |QHPOL üXEHOHULQGHQ ]HWH .RFDHOL·GHQ 6HYLO %×oDNo×·GDQ VHNUHWHU VHoLOPHP QHGHQL\OH |Q ELULGLU .RFDHOL·\L 3HWURO úü·WH VRQ o G|QHPGLU *HQHO <|QHWLP 6HNUHWHUL PL] 0HKPHW * UD\ WHPVLO HGL\RUGX .RFDHOL EX G|QHP *HQHO 6HNUHWHU OLùH VHoLOHQ $OL 8IXN <DüDU LOH WHP VLO HGLOHFHN %X EL]L VRQ GHUHFH PXW OX HGL\RU <DüDU·×Q \×OO×N üXEH EDü NDQO×ù× YDU gUJ W Q KHU NDGHPHVLQ GH oDO×üDUDN J|UHY \DSP×ü ELU DUND GDü×P×] %XUDGD GD EHUDEHUFH ELU HNLS KDOLQGH oDO×üDFDù×] $PDF×P×] 3HWURO úü·L GDKD GD E \ WPHN LüoL V× Q×I×QD GDKD ID]OD KL]PHW HGHELOPHN WLUµ GL\H NRQXüWX

petrol-iş

67


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 68

GAZETECİ GÖZÜYLE

FİLLER TEPİŞİRKEN EZİLENLER KİM OLACAK? Nihai amaç, BM desteğinde muhtemel bir insani müdahaleye zemin hazırlamaktır. Bunun gerçekleşmesi başka gerginliklere yol açacaktır. İsrail kaçınılmaz olarak olaylara dahil olacaktır. Akdeniz’den Çin- Afgan sınırına kadar bütün Ortadoğu- Orta Asya bölgesi hızla alevler içinde kalacaktır.’’ Sıcak gelişmelerin yaşandığı böyle bir aşamada Financial Times’da çıkan ‘‘Türkiye Liderlik İstiyor’’ başlıklı yazıya da değinmeden geçmeyelim. Gazetede, Bingazi’ye giden Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, isyancıların Trablus’a girmesinden hemen sonra muhaliflerin üssünü ziyaret eden ilk yabancı devlet adamı sıfatı taşıdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin kendi bölgesinde liderliğe oynadığı belirtiliyor. Yazının devamında Davutoğlu’nun ‘İsyancılara 300 milyon dolar verdik.’ sözleri anımsatılarak, Ankara’nın geniş bir Ortadoğu coğrafyasındaki konumuna ısrarla vurgu yapılıyor. Bu yakıştırmaların, gaz vermelerin altı ne kadar boş ve dayanaktan yoksunsa, ABD Başkanı Obama’nın aynı zamana denk düşen açıklamaları da o kadar boş ve saçma. Hani bazı kavramlar vardır, kimilerinin ağzına hiç yakışmaz, hatta o kavramın kapsadığı içeriği kirletir, çirkinleştirir. Obama bunların başında geliyor. Başkan, Kaddafi’nin devrilmesinden sonra Libya halkına devrimin tadını çıkarmalarını önerirken, asıl mutluluğunu şöyle dile getirmiş: ‘‘Libya’daki halk hareketi, oraya tek bir Amerikan askeri yollanmadan gerçekleşmiştir.’’ Sanki Trablus’u haftalardır bombalayan Nato uçaklarının Amerika’yla hiç ilgisi yok. Sanki bu süreçte kahramanlığa soyunanlar, kraldan çok kralcı kesilenler, kendi özgür iradeleriyle girişimde bulunuyorlar. Tüm dünyayı aptal yerine koyan inanılmaz, trajikomik bir hikaye. Ama biz şimdi asıl kendi hikayemize dönelim. İtalya, İspanya ve Yunanistan’da ekonomi çöktü. Fransa, Almanya ekonomik krizi atlatmanın yollarını arıyor. İngiltere’ de sokaklar savaş alanı. Bu kargaşada Türkiye nasıl oluyor da, ( üs-

Türkiye’yi kuşatan ateş çemberinin ucu, dünyadaki enerji kaynaklarının hızla tükenişiyle doğrudan bağlantılı. Bunu böyle söylediğinizde başta Amerika olmak üzere gezegenimizin jandarmalığına soyunan ülkelerin kullandığı dille pek uyum sağlayamıyorsunuz.

Ferhan Şaylıman Yazar - Gazeteci Haber Programcısı

68

petrol-iş

1960’larda Mcluhan, iletişim alanındaki baş döndürücü gelişmeleri değerlendirirken, dünyanın küreselleşen bir köye dönüştüğünü söylemişti. Artık o köyde yaşam öyle hale büründü ki, bakıyorsunuz kıtalar ötesi toplumsal bir dalgalanma kıyılarınıza kadar hızla ulaşıvermiş. Sözü hiç uzatmadan kitabın ortasından giriyorum: Türkiye’yi kuşatan ateş çemberinin ucu, dünyadaki enerji kaynaklarının hızla tükenişiyle doğrudan bağlantılı. Bunu böyle söylediğinizde başta Amerika olmak üzere gezegenimizin jandarmalığına soyunan ülkelerin kullandığı dille pek uyum sağlayamıyorsunuz. Örneğin Irak’ta yüz binlerce sivilin öldürülmesiyle sonuçlanan katliamın aslında insan haklarının yaygınlaştırılması, demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla yapıldığını iddia etmek, hakim dili kullananların mantığına daha yakın, daha uygun. Bu kepazeliği şimdi ‘‘Arap Baharı’’ adını verdikleri son oyunlarında sergiliyorlar. Tunus, Mısır ve Libya gibi yıllardır baskı ve şiddetle yönetilen ülkelerde her ne hikmetse halk ayaklandı, başlarındaki diktatörleri devirdi, sıra demokrasinin bütün kurum ve kuruluşlarıyla yerleştirilmesine geldi. Nasıl da kışkırtıcı bir yaklaşım, kulağa ne hoş geliyor. Sırada iç karışıklığın sürdüğü Suriye var. Bakın Amerika’nın emperyalist politikalarını yakından izleyen Kanadalı Profesör Michel Chossudovsky bir söyleşisinde durumu nasıl özetlemiş: ‘‘Suriye, ABD’nin askeri müdahale gerektiren haydut devletler listesinde yer almaktadır. Eski Nato Komutanı General Wesley Clark tarafından dillendirildiği üzere, beş yıllık askeri operasyon planı Irak ile başlayarak Suriye, İran, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’ı içermektedir.


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:58 PM Page 69

telik güneydoğuda terör saldırıları birden tırmanışa geçmişken, yani kendi canımız yanarken) İsrail’le ‘‘Mavi Marmara’’ gerginliği dahil, ucu açık, ateş hattını büyütecek benzeri girişimleri ısrarla sürdürüyor? Sorunun yanıtı, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde, Amerika’nın Türkiye’ye yüklediği görevde yatıyor. Yeraltı petrol kaynaklarının yüzde 64’üne sahip bu bölgenin yeniden düzenlenmesinde topraklarımızı, askeri gücümüzü dilediğince kullanmayı amaçlayan, son derece tehlikeli bir oyun bu. Artık komşularımızla sıfır sorun masalının bittiğini, ülkemizin dipsiz bir bataklığa doğru sürüklenme olasılığının giderek arttığını görmek için uzman olmaya gerek yok. Tam bu noktada sorulması gereken soru şu olmalı: Böyle bir maceranın bedelini öncelikle kimler ödeyecek? Geçmişe baktığımızda edindiğimiz deneyimler emeğiyle, alın teri dökerek çalışan geniş kesimlerin öncelikle topun ağzında olduklarını söylüyor bizlere. Yani, Mcluhan’ın küreselleşen köyünde filler tepişirken bunun faturası yine emekçilere kesilecek. Bu, kıyılarımıza kadar ulaşan kıtalar ötesi dalganın toplumdan gizlenen en somut yansıması. Peki söylediklerimizin, iddialarımızın dayanağı ne? AKP iktidarının geride bıraktığımız dönemde ülkenin kaderine damgasını vuran bazı temel uygulamaları var. Uygulamaların önemli bir kısmını ‘‘Demokrasinin yaygınlaştırılması’’ başlığı altında toplayabiliriz. Süreç içerisinde demokrasimiz öylesine yaygınlaştırıldı ki örneğin sivil toplum örgütleri adeta çökertildi, medya kendini askeri disiplin altına aldı, yazanlar, çizenler, düşünenler fişlendi, herkesin dinlendiği, izlendiği bir korku imparatorluğu kuruldu. Ortaya eskisinden daha karanlık bir tablo çıktı. Sonunda Amerika’nın başta Irak olmak üzere hedefindeki diğer ülkelere aşıladığını, aşılayacağını ileri sürdüğü demokrasiyle yakın akrabalığı olan bir anlayış tepeden tırnağa kuşattı hayatımızı. Şimdi dilerseniz, kıtalar ötesinde kurgulanıp dalgaları

kıyılarımıza kadar ulaşan yeni dünya düzenine ilişkin benzer politikaların kitleleri ilgilendiren sonuçlarını önceden görerek harekete geçenlerin seslerine kulak verelim. İlginçtir, o ses Türk-İş’in içinden yükseldi. Hani yakın tarihimizin en büyük işçi hareketi olan Tekel direnişinde baskılara boyun eğen Türk-İş’ten söz ediyorum. Ülkemizin bu en büyük sendikal kuruluşu, iktidarın ateşle oynadığı süreçte, kader niteliği taşıyan bir genel kurula gidiyor. Geçtiğimiz 1 Temmuz’da Türk-İş’e bağlı 10 sendika, konfederasyonda değişimin, umudun önünü açmak amacıyla son derece önemli bir girişimde bulundu. Basın-İş, Belediye-İş, Deri-İş, Hava-İş, Kristal-İş, Petrol-İş, Tek Gıda- İş, Tez Koop-İş, TGS ve Tümtis, ‘‘Demokratik, mücadeleci, güçlü yeni bir sendikal hareket için bir araya geldik, yola çıkıyoruz.’’ başlığıyla yaptıkları açıklamada hedeflerini, kaygılarını, beklentilerini somut biçimde ortaya koydular. Ülkemizin nereye doğru sürüklendiğini, emeğiyle ayakta duran kitleleri hangi tehlikelerin beklediğini anlamak açısından bu metni iyi okumak gerekiyor. Metin doğal olarak Türk İş yönetimine uyarıyla başlıyor. ‘‘Yasal, siyasal kısıtlamalar ve işverenlerin sendika karşıtı uygulamaları sendikal hareketi güçsüz kılmıştır…Türkiye’nin en büyük emek örgütü Türk İş’in yönetimi bu sorunların çözümünde rol üstlenebilecek anlayıştan, enerjiden ve inançtan yoksundur.’’ Daha önceden defalarca altını çizdiğimiz üzere başından beri iktidarın hedefi, Hak İş gibi Türk İş’i de arka bahçesi haline çevirmekti. Bu büyük ölçüde başarıldı. Tekel direnişinde işçilerin bütün kararlı tutumuna rağmen yönetimin pısırık, ürkek tavrı, Erdoğan’ın ‘‘Eyleme son verin.’’ uyarısını yapmak üzere Başbakanlığa çağırdığı Türk İş Genel Başkanı Kumlu’nun çıkıştaki şaşkın hali, sorunların çözümünde rol üstlenebilecek enerji ve inançtan yoksunluğa en somut örnekti. Tabi sözünü ettiğimiz açıklama metninde özellikle ‘‘…güvencesiz istihdamın, kuralsızlaştırmanın, esnek çalışma biçimlerinin, temel hizmet alanlarının ticarileştirilmesinin ve özelleştirme politikalarının

emeğin hak ve kazanımlarına yönelik en ciddi saldırılar olduğuna…’’ dikkat çekilerek, ‘‘…iş yasasında yapılan değişikliklerde, taşeronlaştırmanın yaygınlaştırılmasında, sosyal güvenlik ve sağlık sisteminin dönüştürülmesi sürecinde…’’ Türk İş yönetiminin suya sabuna dokunmayan yaklaşımlarla iktidarın güdümü altına girdiği vurgulanıyor. AKP’nin 9 yıl boyunca kararlı biçimde sürdürdüğü uygulamalarını adeta özetleyen bir dille kaleme alınmış metnin en çarpıcı bölümü, Türkiye’nin içine düştüğü durumu ve yaklaşan tehlikeyi şu tümceyle gözler önüne seriyor: ‘‘Platformumuz baskıcı, otoriter, anti-demokratik karakteri belirgin hale gelen ‘yeni’ rejime karşı da demokrasiyi savunmaktadır.’’ Bu noktadan hareketle özellikle yeni rejim tanımının içini iyi doldurmak, gelişmeleri o perspektiften gözlemlemek kaçınılmaz sorumluluklar yüklemeli herkese. Yeni rejim yüzde yirmilere yaklaşan işsizliğin, bizzat hükümetin en yetkili ağızlarının ifade ettiği ekonomik kriz uyarılarının gölgesinde, rotasını tehlikeli sulara doğru çevirmiş durumda. Yeni rejim Amerika’nın Irak’ta demokrasi adına yaptığı uygulamaların çok uzağında değil. O nedenle sendikalar platformunun ‘‘Yeni rejime karşı demokrasiyi savunma.’’ çağrısını hak ettiği biçimde değerlendirmek son derece önemli. Türkiye Amerika’nın kuşatması altında zor bir döneme doğru ilerliyor. Bu süreç toplumsal tarihimize demokrasinin tümüyle rafa kalktığı bir dönem olarak geçecektir. Böyle bir aşamada emekten yana kesimler güçlü, ilkeli sendikal örgütlere her zamankinden fazla gereksinme duyacaklardır. Türk İş şimdiki yönetim anlayışıyla bunlara yanıt verecek kararlılığı üstlenmekten uzak görünmektedir. Sendikalar platformunun çizdiği hedefler, yaptığı uyarılar doğrultusunda konfederasyondaki üst yapının genel kurulda değişmesi yaklaşan tehlikeye karşı bir umut ışığı doğuracaktır. Yalnızca sendikal mücadeleye emek verenlerin değil ülkesini seven herkesin içerisinde Petrol İş’in de yer aldığı sendikalar platformunun çabalarına destek olmaları tarihsel bir sorumluluktur. petrol-iş 69


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:59 PM Page 70

FUTBOL TURNUVALARIMIZ

ìXEHOHULPL]GH )XWERO 7XUQXYDODUÎ .ÐUÐNNDOH·GH âDPSL\RQ ¶.RUXPD * YHQOLN· WDNÐPÐ ROGX 7 SUDü YH 3HWURO úü 6HQGLNDV×·Q×Q KHU \×O RUWDNODüD G ]HQOHGLùL JHOH QHNVHO VRQEDKDU IXWERO WXUQXYDV×QGD üDPSL\RQ ´.RUXPD YH * YHQOLNµ WDN×P× ROGX 7 SUDü .×U×NNDOH 5D ÀQHULVL YH 3HWURO úü 6HQGLNDV× ROD UDN QLWHOHU DUDV×QGD GRVWOXùXQ JH OLüPHVL Lü\HUOHULQGH VSRUXQ VHYGLULO PHVL HVNL YH \HQL oDO×üDQODU×Q ND\ QDüPDV× DPDoODQDQ RUJDQL]DV\RQGD KHGHÁHQHQ VRQXFD XODü×OG× 7XUQXYD WHUWLS NRPLWHVL RODUDN VHQGLND úü\H UL %Dü 7HPVLOFLVL gPHU 2OJXQ .R UXPD *UXS ûHÀ <×OPD] $\G×Q %D N×P 3ODQ 3URJUDPF×V× $ 7HNLQ $UV ODQ úQVDQ .D\QDNODU× %Dü PHPXUX 1HFDWL .RQXFXN J|UHY DOG×ODU QLWHQLQ IXWERO WDN×P×Q×Q NDW×OG× ù× WXUQXYDGD FLGGL ELU VSRU \DUDODQ PDV×Q×Q JHUoHNOHüPHPHVL LoLQ 7XU QXYD 7HUWLS .RPLWHVL YH W P VSRU FX DUNDGDüODU VRUXPOX GDYUDQ×ü VHU JLOHGL GRVWOXN LoHULVLQGH ELU WXUQXYD WDPDPODQG×

*HQHO 0HUNH] \|QHWLFLOHUL GH ILQDOH NDWÐOGÐ 7XUQXYD ÀQDOLQH *HQHO 0DOL 6HN UHWHULPL] úEUDKLP 'RùDQJ O YH *H QHO <|QHWLP 6HNUHWHUL $KPHW .DED FD GD NDW×OG× 0HUNH] <|QHWLP .X UXOX \HOHUL WXUQXYD |QFHVLQGH 7 S UDü .×U×NNDOH UDÀQHULVLQGH LüoLOHU OH ELU VRKEHW WRSODQW×V× DQW×V \DSW×NWDQ

70

GDKD VRQUD 5DÀQHUL 0 G U (QJLQ $UGDQXo·X \HULQGH ]L\DUHW HWWLOHU 7 SUDü YH 3HWURO úü VRQEDKDU IXWERO WXUQXYDV×QD G|Q N oRN \RùXQ LOJL VRQXFXQGD ÀQDOL üDPSL\RQOXN NX SDV×Q× ´%DN×P (QVWU PDQµ WDN×P× Q× \HQHQ ´.RUXPD * YHQOLNµ WDN×P× ND]DQG× ûDPSL\RQODU NXSD V×Q× 3HWURO úü 0HUNH] <|QHWLP .X UXOX h\HVL úEUDKLP 'RùDQJ O YH 7 SUDü hUHWLP 0 G U 0HKPHW úO KDQ =HQJLQ·LQ HOLQGHQ DOG×ODU úNLQ FLOLN NXSDV×Q× ´%DN×P (QVWU PDQµ WDN×P×QD 3HWURO úü 0HUNH] <|QHWLP .XUXOX \HVL $KPHW .DEDFD YHUGL ho QF O N NXSDV×Q× ´hUHWLP (QHUMLµ WDN×P×Q× \HQHQ ´3ODQODPD 6DW×üµ WDN×P× DOG× .XSD\× 3HWURO úü 6HQ GLNDV× .×U×NNDOH ûXEH %DüNDQ× 5H FHS 6HIHU YHUGL 7XUQXYDQ×Q HQ FHQ WLOPHQ WDN×P× NXSDV×Q× ´8V *UXSµ WDN×P× DOG× .XSD\× 7 SUDü úQVDQ .D\QDNODU× 0 G U úKVDQ 2UDO YHU GL 7XUQXYDQ×Q JRO NUDO× JHoHQ \×O RO GXùX JLEL ´.RUXPD * YHQOLNµ WDN× P×QGDQ úVD 'RùDQ ROGX YH NXSDV× Q× 7 SUDü * YHQOLN 0 G U 0XVWD ID g]HUWHP·GHQ DOG× 7XUQXYDQ×Q HQ D] JRO \L\HQ WDN×P×Q×Q NDOHFLVL ROD UDN HQ L\L NDOHFL NXSDV×Q× ´hUHWLP (QHUMLµ WDN×P×Q×Q NDOHFLVL (PUDK * P üKDQ DOG× * P üKDQ·×Q NXSD V×Q× .RUXPD YH * YHQOLN $PLUL $K PHW < NVHO YHUGL úO +DNHP .XUXOX %DüNDQ× <DVLQ 7RQJD·\D GD WXUQX YD\D NDWN×ODU×QGDQ GROD\× 3HWURO úü


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:59 PM Page 71

6HQGLNDV× .×U×NNDOH ×NNDO ûXEH %DüNDQ <DUG×PF×V× 0HUWJ Q $OW×QRN WDUDI×QGDQ SODNHW YHULOGL àVWDQEXO 1ROX áXEH·GH )XWERO 7XUQXYDVÐ 6HQGLNDP×]×Q úVWDQEXO 1ROX ûXEHVLQH EDùO× Lü\HUOHUL DUDV×QGD )XWERO 7XUQXYDV× (NLP WDULKLQGH EDüODG× KDIWD V UHFHN RODQ WXUQXYDQ×Q Do×O×ü×QD *HQHO 6HNUHWHU $OL 8IXN <DüDU LOH *HQHO <|QHWLP 6HNUHWHUL $KPHW .DEDFD NDW×OG×ODU WDN×P YH PDoWDQ ROXüDQ EX IXWERO WXUQXYDV× $UDO×N 3D]DU J Q VDDW ·WH \DS×ODFDN RODQ ÀQDO PDo×\OD VRQD HUHFHN úVWDQEXO 1ROX ûXEH %DüNDQ×P×] (FYHW (üOHJ O WXUQXYD LOH LOJLOL RODUDN ´úü \HUOHULPL] YH \H OHULPL] DUDV×QGD ELUOLN EHUDEHUOLN YH ND\QDüPD\× VDùODPDN DPDF×\ OD \DS×ODQ EX WXUQXYDP×]D W P \H OHULPL]LQ NDW×O×P×Q× EHNOL\RU YH WDN×PODU×P×]D EDüDU×ODU GLOL\RUX] 7XUQXYDP×]×Q FHQWLOPHQFH JHoPHVLQL PLW HGL\RU YH VD\J×ODU VXQX\RUXPµ GHGL %DQGÐUPD âXEHPL] +DOÐ 6DKD )XWERO 7XUQXYDVÐQÐQ JDOLEL %DJIDâ 6HQGLNDP×]×Q %DQG×UPD ûXEHVL·QLQ KHU \×O JHOHQHNVHO RODUDN ´+ VH-

\LQ %XùGD\F×µ DQ×V×QD G ]HQOHGLùL YH EX \×O ·QFLVL G ]HQOHQHQ +DO× 6DKD )XWERO 7XUQXYDV× VRQD HUGL 7XUQXYDQ×Q JDOLEL %DJIDü ROGX ·QFL +DO× 6DKD )XWERO 7XUQXYDV× (NLP dDUüDPED DNüDP× \DS×ODQ ÀQDO PDoODU× LOH VRQD HUGL %X \×ONL WXUQXYDGD <DOo×Q ûHQ\LùLW YH &LKDG %R]NXUW GD DQ×OG× %DQG×UPD /LYDW\D 'XUX +DO× 6DKD WHVLVOHULQGH JHUoHNOHüWLULOHQ WXUQXYDGD ND]DQDQ %DJIDü WDN×P× ROGX %25$.6 WDN×P× GD WXUQXYDQ×Q LNLQFLOLùLQL DOG× 7XUQXYDQ×Q VRQ J Q QGH o QF O N YH ÀQDO PDoODU× R\QDQG× .DODEDO×N ELU VH\LUFL WRSOXOXùX |Q QGH R\QDQDQ PDoODUGD WXUQXYDQ×Q · QF $6ú7%25ú. WDN×P× ROXUNHQ · QF O ù $6ú7%25ú.·L ·OLN VNRUOD PDùOXS HGHQ 0(085/$5 DOG× .XSD W|UHQL |QFHVL N×VD ELU NRQXüPD \DSDQ %DQG×UPD ûXEH %DüNDQ× úVPDLO .D\DQ WXUQXYD\D NDW×ODQ WDN×PODUD YH HPHùL JHoHQ KHUNHVH WHüHNN U HWWL .D\DQ·×Q NRQXüPDV×Q×Q DUG×QGDQ NXSD W|UHQL JHUoHNOHüWLULOGL 7XUQXYD\× ND]DQDQ WDN×P RODQ %$*)$û ELULQFLOLN NXSDV×Q× %DQG×UPD %HOHGL\H %DüNDQ <DUG×PF×V× 2]DQ 2QXU·XQ HOLQGHQ DOG× 7XUQXYDGD RODQ %25$.6·D NXSDV×Q× 3HWURO úü *HQHO 6HNUHWHUL $OL 8IXN <DüDU RODQ 0(085/$5·D *HQHO <|QHWLP 6HNUHWHUL $KPHW .DEDFD YH RODQ $6ú7%25ú.·D . D GD %DQG×UPD .HQW .RQVH\L %DüNDQ× DüNDQ× ND

71


matbaa_icin:Layout 1 11/4/11 12:59 PM Page 72

'U 6HOLP 3DQo YHUGL 7XUQXYDQ×Q JRO NUDO×QD WXUQXYD ER\XQFD KLo NDUW J|UPH\HQ FHQWLOPHQ WDN×P×QD KLo JRO \HPH\HQ NDOHFLVLQH YH PDoODU× \|QHWHQ KDNHPOHUH GH ELUHU |G O YHULOGL %DQG×UPD ûXEH %DüNDQ× úVPDLO .D\DQ 'XUX +DO× 6DKD 7H VLVOHUL VDKLEL gPHU 'XUXHU·H GH VDKDQ×Q NHQGLOHULQH WDKVLVL NRQXVXQGD \DUG×PF× ROGXùX LoLQ WHüHNN U HGHUHN SODNHW YHUGL 7XUQXYD NXSD W|UHQLQGH + VH\LQ %XùGD\F×·Q×Q N×]× <DùPXU %XùGD\F× GD \HU DOG× ûXEH %DüNDQ× úVPDLO .D\DQ·D oLoHN WDNGLP HGHQ <DùPXU %XùGD\F×·\D .D\DQ GD WHüHNN U HGHUHN KHGL\H YHUGL 7 SUDâ oDOÐâDQODUÐ +DUXQ (UGHPLU YH (QJLQ <ÐOGÐUÐP DQÐVÐQD )XWERO 7XUQXYDVÐ G ]HQOHGL $OLDùD üXEHPL] YH 7 SUDü ú]PLU 5DÀQHULVL LüELUOLùL LOH 7 SUDü·GD oDO×üDQ \HOHULPL] (QJLQ <×OG×U×P YH +DUXQ (UGHPLU DQ×V×QD IXWERO WXUQXYDV× G ]HQOHQGL 7 SUDü ú]PLU 5DÀQHULVLQGH oDO×üDQ \HPL] +DUXQ (UGHPLU JHoLUGLùL WUDÀN ND]DV×QGD KD\DW×Q× ND\EHWPLüWL 7 SUDü ú]PLU 5DÀQHULVLQGH oDO×üDQ \HPL] (QJLQ <×OG×U×P LVH +DNNDUL·GH XùUDG×ù× WHU|U VDOG×U×V×QGD \DüDP×Q× \LWLUPLüWL &XPKXUL\HW )XWERO 7XUQXYDVзQGD ILQDO 7 SUDü YH 3HWURO úü .RFDHOL ûXEHVL·QLQ &XPKXUL\HW·LQ NXUXOXü \×OG|Q P QHGHQL\OH ELUOLNWH RUJDQL]H HWWLùL &XPKXUL\HW )XWERO 7XUQXYDV×Q×Q ÀQDOL (NLP WDULKOHUL DUDV×QGD 'HULQFH <DYX] 6SRU 7HVLVOHULQGH \DS×OG× <DNODü×N D\ V UHQ YH WDN×P×Q NDW×OG×ù× WXUQXYD ÀQDOL SOW LOH SOW WDN×PODU× DUDV×QGD \DS×OG× 0Do× ND]DQDQ SOW WDN×P× WXUQXYDQ×Q üDPSL\RQX ROGX ho QF O N PDo× &DIH *HQoOLN LOH 7h35$û *HQHO 0 G UO ù DUDV×QGD \DS×OG× 0Do× ND]DQDQ &DIH *HQoOLN WXUQXYDQ×Q ROGX 7XUQXYDQ×Q JRO NUDO× 3OW WDN×P×QGDQ $GHP (UWXQo ROXUNHQ HQ FHQWLOPHQ WDN×P LVH SOW WDN×P× ROGX 'HUHFH\H JLUHQ WDN×PODUD |G OOHULQL 3HWURO úü .RFDHOL ûXEHVL DG×QD %DüNDQ 6DOLK $NGXPDQ LOH %DüNDQ <DUG×PF×V× 1HVLPL <HWLüRùOX 7 SUDü DG×QD *HQHO 0 G U <DYX] (UNXW *HQHO 0 G U <DUG×PF×V× <×OPD] %D\UDNWDU YHUGLOHU

72


“Sen bensin ben de senim” … Mevlana

Bi tane daha... bu Anadolu var ya bu Anadolu bu misli menendi görülmemiş cömert ana bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül bu zırnık almadan veren habire veren yediveren gül bu Anadolu var ya bu Anadolu bu üç yosma denizde üç defa ıslanan gürbüz ırmaklar ortasında susuzluktan çatlayan bu Anadolu var ya bu Anadolu bu sapsarı sıtma, bu masmavi gurur ne tosunlar doğurmuş ne tosunlar bak daha neler doğurur. Bedri Rahmi Eyüboğlu

Van depremi bizlere Anadolu duygusunun özel bir duygu olduğunu, bütünleştirici olduğunu bir kez daha gösterdi.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.