OTO AKTÜEL SAYI:5

Page 1

HAFTALIK DİJİTAL DERGİ

OTO AKTÜEL YENİ GOLF

Sayı: 45 1311 Kasım Aralık 2012 Sayı:

KIŞ LASTİĞİ İÇİN KAR YAĞMASINI BEKLEMEYİN!

g

kin k e r T 00L

Fiat 5

r

e t s e r o F u r a b u S

Audi

t n a v A RS 6

2 1 0 F 2 GE F O İS EN L L A CH

‘ADAM’ GELiYOR


HAFTALIK DİJİTAL DERGİ

HAFTANIN FOTOĞRAFI

OTO AKTÜEL

11 Aralık - 17 Aralık 2012

AKTÜEL

GÜNCEL

46: LOS ANGELES SANTE FE

6-9: TÜRİYE’DEN VE DÜNYADAN HAFTANIN PANORAMASI Navigasyonlu Hyundai Elantra

BU HAFTA 50: LOS ANGELES FUARI FIAT 500 E

2012 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyeri gerçekleştirilen yeni modellerle Hyundai model skalasındaki zenginliğini geliştirmiş oldu.

Starpet’ten çevre eğitimi

OFF-ROAD İSTANBUL

TUNING 58: HAMANN RANGE ROVER E 1986’dan beri araç modifikasyonları geliştirip üretmekte olan Alman HAMANN Motorsport’un en son eseri Range Rover Evoque, beğenilere sunuldu.

İSOFF CHALLENGE 2012 TANITIM

10: YENİ GOLF Volkswagen’in efsane modeli Golf’ün yedinci nesli satışa sunuldu. Yeni Golf, satışa sunulduğu iki haftalık süre içerisinde aldığı 1.900 adetlik taleple sınıfının en beğenilen modellerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı.

LASTİK

Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Candaş Kurtay

Yayıncı: Medyaport Medya Yapım

Adres: Kuyumcukent 1. Plaza 3/9 Çobançeşme-İstanbul TÜRKİYE

Genel Yayın Yönetmeni: Abdullah Kurtay

iletisim@otoaktuel.net www.otoaktuel.net

HAFTALIK DİJİTAL DERGİ 13 Kasım - 19 Kasım 2012

3

Abdullah KURTAY

kurtay@otoaktuel.net Son zamanlarda sürekli ezilmiş kedi veya köpek manzarasıyla karşılaşıyorum. İstanbul’un her yerinde de hummalı bir ‘budama’ çalışması var. Ama ne budama!.. Neredeyse ağaçları kökünden kesecekler, hele zakkumlara reva görülenler inanılacak gibi değil!.. Ya ezilen kedi ve köpekler!..

Ya diğer sürücüler!.. Çalı çırpı üzerinden geçiyorlarmış gibi, hiçbir reaksiyon göstermeden, üzerlerinden geçiyorlar. 28: KIŞ LASTİKLERİ

Tüm dünyada trafik kazalarının nedenleri arasında yağmur, kar ve buzlanma üst sıralarda yer alıyor.

YAŞAM

Manzara böyle raporlanınca da çevremizdeki ağaçları yok etmek, kuşları, kedileri, köpekleri öldürmek, ezmek, eziyet etmek yaşamın doğal bir parçası olarak algılanıyor. Oysa doğadaki her şey yaşama farklı lezzetler katıyor. Bu dünya tüm canlıların. Bu ülke ise bizim. Merak ediyorum: Türkiye’yi yaşanmaz hale getirme yolunda var gücümüzle uğraşmak yerine, daha yaşanır hale getirmek için, azıcık çaba göstermek çok mu zor!

Sürücülerin inanılmaz pervasızlıklarına alıştık. Uzman beylerin, hanımefendilerin yorumları hazır: Trafik canavarları!.. Eğer tespit doğruysa hepimiz birer canavarız. Çünkü bencillik herkesin bilincini bir şekilde esir almış durumda. Ve en vahimi, herkes sadece kendisinin doğruları gördüğünü ve sadece kendisinin haklı olduğunu kabullenmiş. Eleştiriye dahi tüm kapıları kapatmış bir pozisyondayız. İşte bu yüzden durum vahim. Sürücü eğitimi, trafik kültürü oluşturma gibi büyük laflar dinlemek hele hele uymak, bize ters!..

Editor: Rezzan Alavant

OTO AKTÜEL

Her canlının yaşama hakkı var, ama!..

Hadi birileri istemeyerek, ya da farkına varmadan eziyor, zavallı hayvancıkları.

66: İSTANBUL OFF-ROAD YARIŞI İSOFF’un, Formula görüntüleri ile zorlu off-road parkurlarını harmanladığı yeni nesil yarış konsepti İSOFF CHALLENGE, Kemerburgaz’da yapıldı.

PIT STOP

62: AMERİKAN GÖSTERİSİ Sportif Motor Sporları tarafından İstanbul’da gerçekleştirilen Hot Rod Tour etkinliği birbirinden renkli görüntülere sahne oldu...

Çünkü toplumun algılaması değişti. Trafik kazası geçirmiş ve devrilen aracın altında feryat figan kurtulmayı bekleyen kazazedelere yardım etme yerine, ya da manzara karşısında yüreği burkulacağına akıllı telefonuna sarılıp, olayı baştan sona videoya çekmeyi tercih eden duygusuz, duyarsız bir toplum olduk.

4


6 5

HAFTANIN FOTOĞRAFI

IVECO 2012


AKTÜEL

GÜNCEL

Renault Grubu liderliğini sürdürüyor 13 yıldır binek araç lideri Renault, %13,9 pazar payı ile Ekim 2012 sonu itibariyle binek araç pazarı liderliğini korumaya devam ediyor. Fluence, Ekim ayı sonuçlarıyla segmentinin lideri oldu. Dacia markası toplam pazarda %3,6 pazar payı ile 8. sırada yer aldı.

Otokar, Transist’de

Dacia, Ekim 2012 sonu itibariyle binek otomobil pazar payını %4,9’a yükselterek geçen senenin aynı dönemine göre (Ocak – Ekim 2011) pazar payını %71 arttırmış oldu.

Toplu taşımacılık alanında bir çok yeniliğe RENAULT GRUBU imza atarak 5,5 metrelik minibüslerden 12 metre- Renault Grubu (Renault + Dacia), lik otobüslere kadar çok Ocak-Ekim döneminde binek + hafif geniş bir ürün yelpazesi ticari pazarda birinciliği elde etti. bulunan Otokar, 28-30 Kasım 2012 tarihlerinde düzenlenen Transist 2012 Fuarı’nda toplu ulaşımda entegrasyonu vurgulayacak.

Grup, 91 bin 389 adet satış gerçekleştirerek toplam pazarda (Ocak – Ekim 2012) %15,5 pazar payı kaydetti. Binek araç pazarında Renault Grubu, gerçekleştirdiği 77 bin 343 adet araç satışı ile %18,3 pay aldı.

RENAULT MARKASI

Renault, Ocak – Ekim 2012 dönemin- Renault markası, binek otomobil pazarında gerçekde 69 bin 838 satış adedi ile toplam leştirdiği 56 bin 773 adet satış ile %13,4 pazar payı elde etti ve liderliğini sürdürdü. Fluence, on aylık toplam satış sonuçlarına göre Türkiye’nin en çok satan ilk 3 otomobili arasında yer alarak başarısını sürdürüyor.

7

Brisa’dan kış lastiğine teşvik Brisa, son kullanıcıları kış lastiği kullanmaları yönünde teşvik etmeye devam ediyor. Brisa sürücülere, sürüş emniyeti için bugünlerde lastiklerini kontrol ettirmelerini tavsiye ediyor ve kampanyalarıyla yıpranmış lastiklerini yenilemeleri için fırsatlar sunuyor.

Spark Los Angeles Fuarı’nda

DACIA MARKASI Pazar %14 düşerken (Ocak - Ekim 2012) Dacia, geçen yılın aynı dönemine göre toplam pazarda, satış adedini %32 arttırdı. Binek otomobil pazarında ise yine aynı dönemde Dacia markası satış adetlerini %57 arttırdı. Dacia, bu performans ile satış adedini en çok artıran marka oldu. Dacia, 2012 yılı on aylık toplam pazarda 9. sırada yer aldı. Marka, Ocak – Ekim 2012’de 21 bin 551 adet toplam satış ile geçen yılın aynı dönemine göre 1,3 puan artış kaydederek %3,7 toplam pazar payı elde etti.

GM Finans’tan büyük adım General Motors Co.’nun (NYSE: GM) yüzde yüz iştirakli bir şirketi olan General Motors Financial Company, Inc., (GM Finans) Ally Financial Inc. (Ally Finans) şirketinden Latin Amerika, Avrupa ve Çin’deki otomotiv finans operasyonlarını satın aldığını açıkladı.

pazardan %11,8 pazar payı elde etti ve en çok satış gerçekleştiren ikinci marka oldu.

Vitrin

Hyundai Elantra artık navigasyonlu Tamamen yenilenen tasarımı ve gelişen teknolojisi ile Türkiye’de satışa çıktığından beri sınıfının en iddialı otomobillerinden biri olan Hyundai Elantra, yeni donanım paketi ve navigasyon seçeneğiyle artık çok daha fonksiyonel hale

geldi. Yeni versiyonunda Style donanım paketinde RDS ve Bluetooth’lu müzik sistemi kullanılan Elantra, Tune donanım seviyesindeyse artık Türkiye şartlarına uyumlu olan navigasyon sistemiyle sunuluyor.

Chevrolet, 30 Kasım – 9 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek Los Angeles Otomobil Fuarı’nda, markanın popüler yeni mini otomobili Spark’ın elektrikli versiyonunu tanıtacak. Spark EV lansmanı 2013’te gerçekleştirilecek.

Bir milyonuncu Fiat 500 üretildi Fiat’ın yaklaşık 5 yıl önce ilk olarak Polonya’da, 2011 yılından itibaren ise Meksika’da da üretimine başladığı Fiat 500 modelinin 1 milyonuncusu geçtiğimiz günlerde banttan törenle indirildi. Fiat’ın Polonya’daki fabrikasında üretilen Fiat 500, kısa sürede ulaştığı satış ve üretim başarısıyla Fiat’ın stil sahibi ikon modeller geliştirme konusundaki başarısını en iyi biçimde kanıtlayan modellerin başında geliyor.

Mercedes’ten jest MercedesCard Mercedes-Benz Türk ve İş Bankası işbirliği ile sadece Mercedes-Benz kullanıcılarına özel yeni bir kredi kartı çıkıyor Türkiye İş Bankası ve Mercedes-Benz, Türkiye’de ilk kez bir otomobil markasının kullanıcılarına özel bir kredi kartı programı sunuyor.

8


AKTÜEL

Starpet’ten çevre eğitimi Starpet tarafından hayata geçirilen Verimli Tüketim Hareketi projesi kapsamında Kasım ayı içerisinde İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı 7-12 yaş çocuk yuvalarında yaklaşık 600 çocuğa çevre bilinci oluşturmaya yönelik eğitimler verilecek. Gönüllü eğitmenler tarafından verilen ve çocuklara özel oluşturulmuş eğitimlerle doğanın korunması ve verimli tüketimin teşvik edilmesi amaçlanıyor. İstanbul’da başlayan eğitimlerin bir sonraki aşmasında, daha çok çocuğa ulaşması hedeflenmekte.

FiloTürk’ten uluslararası atak FiloTürk, uluslararası yatırım fonu Mediterra ile gerçekleştirilen stratejik ortaklık ile dünya çapında oyuncu olma yolunda önemli bir adım attı.

9

GÜNCEL

İstanbul Auto Show’dan tarihi rekor Ziyaretçilerin %19’u fuara satın alacağı modeli seçmek için gelirken. 4 Kasım’da 116 bin kişi ile Türk fuarcılık tarihinde günlük ziyaretçi rekoru kırıldı. İstanbul Autoshow 2012’yi fuar süresince toplamda 576 bin 304 kişi ziyaret etti. Gelenlerin yüzde 92’si fuardan memnun olarak ayrıldı.

ODD (Otomotiv Distribütörleri Derneği) ve TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. işbirliği ile 2-11 Kasım 2012 tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlenen, 45 markanın 500’e yakın model ile katıldığı İstanbul Autoshow 2012’de 4 dünya lansmanı, 1

Avrupa Lansmanı ve 31 Türkiye lansmanı gerçekleştirildi. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği İstanbul Autoshow 2012’nin sonuçları 16 Kasım’da düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Basın toplantısında, ODD Genel Koordinatörü

Oto World Asya

Dr. Hayri Erce Dr. Hayri Erce, Tüyap Tüm Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal ve Tüyap Tüm Fuarcılık Autoshow Başkanı İlhan Ersözlü fuar sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

FUAR SEKTÖRE GÜÇ KATTI ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce konuşmasında Autoshow’un sektöre güç kattığını vurguladı. Erce: “İstanbul Autoshow 2012 başarısının arkasında çok büyük emek ve titiz bir hazırlık süreci vardı. Tüm fuar kurulumu, organizasyonu yurtdışındaki Autoshow örnekleri gibi profesyonelce yürütüldü. Bu yıl Autoshow 2012 ile bir üst lige çıktığımızı gururla söyleyebilirim” dedi. Avrupa’nın buluşma noktaları olan Cenevre Fuarını 700 bin kişi, Paris Fuarını 1.2 milyon kişi, Frankfurt Fuarını 900 bin kişinin ziyaret ettiğini söyleyen Erce: “İstanbul Autoshow 2012 ile; Cenevre, Paris ve Frankfurt gibi Avrupa’nın buluşma noktası olan otomobil fuarlarıyla yarışır duruma geldik” dedi.

“Bebek Haklı” dedi, Toyota GT86 kazandı Toyota’nın, düzenlediği kampanyasında spor otomobil GT86’yı kazanan talihli belli oldu. Bursa’lı 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Merve Kula, kampanyadan kazandığı Toyota GT86’nın anahtarını Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un elinden aldı.

Vitrin

Anadolu Yakası, Has Şirketler Grubu ve Evra Group imzasını taşıyan Oto World Asya projesiyle ilk Oto AVM’sine kavuşuyor. Otomotiv pazarı için büyük önem taşıyan proje, inşaat sektörünün iki deneyimli firması Has Şirketler Grubu ile Evra Group ortaklığıyla hayata geçiriliyor.

Opet eğitim kampanyası

“Tarihe Saygı Projesi” ile Gelibolu Yarımadası’ndaki uygulamalarını altı yıldır aralıksız sürdüren OPET, son olarak Eceabat’ta Türközü İlköğretim Okulu’nun yerine, yeni bir okul inşa etti.

Shell, madeni yağda küresel lider Shell’in güçlü rekabetçi konumu, geçtiğimiz birkaç aydır madeni yağ sektörünü inceleyen lider araştırma firmalarının dikkatini çekiyor. Shell’in küresel pazar payındaki liderliği Kline&Co. firmasının en son raporunda doğrulanırken Ipsos MORI ve Harris Interactive firmaları yaptığı araştırmalarda Shell’in Çin, Malezya, Tayland, Rusya ve ABD’de (Pennzoil) en çok tercih edilen binek araç ve ağır hizmet dizel motor yağı markasıolduğu sonucuna vardı.

Infiniti’den Avrupa’da yatırım kararı Geleceğin lüks kompakt otomobili olarak tanımlanan yepyeni bir modelin üretimi için fizibilite çalışmalarını tamamlayan Infiniti, bu modeli Avrupa’da kendi bünyesinde üretmeye karar verdi. Markanın, Avrupa pazarında büyümesi için fırsat yaratacak olan bu yeni model, yine Avrupa’daki bir tesiste üretilerek lojistik avantaj sağlayacak. Yeni modelde, Mercedes’le birlikte geliştirilen platformun kullanılması planlanıyor.

Vespa LXV 125 yeniden Türkiye’de ‘Avrupa’nın En Çok Satan 2 Tekerleklisi’ Vespa’nın tüm dünyada bir ikon olarak görülen 125 cc’lik modeli LXV 125 ie, yeni ve daha gelişmiş bir elektronik yakıt enjeksiyon sistemiyle yeniden Türkiye’de satışa sunuldu.

10


TANITIM

TÜRKİYE YOLLARINDA

Yeni Golf, Antalya’da düzenlenen bir deneme sürüşü ile medyaya tanıtıldı

YENİ GOLF 42 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor.

11

12


TANITIM

TÜRKİYE YOLLARINDA Doğuş Otomotiv Volkswagen tarafından ilk kez İstanbul Autoshow Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Volkswagen’in efsane modeli Golf’ün yedinci nesli Fuar’ın bitimiyle birlikte satışa sunuldu. Yeni Golf, Autoshow’da sergilendiği ilk günden itibaren iki haftalık süre içerisinde aldığı 1.900 adetlik taleple sınıfının en beğenilen modellerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. 1974 yılında pazara sunulmasıyla birlikte yeni bir sınıfın oluşmasını sağlayan ve bugüne kadar 30 milyon adede yakın bir satış rakamına ulaşan Golf modelinin yedinci nesli, İstanbul Autoshow’da Türk tüketicilerle ilk kez buluştu. Fuarda sergilendiği ilk günden itibaren iki haftalık süre içinde 1.900 adet talep toplanan Golf VII, Türkiye’de üçü benzinli; biri dizel olmak üzere dört farklı motor seçeneğiyle ve 42 bin 900’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor. Bugüne kadar geliştirilen en iyi Golf olma özelliği taşıyan yedinci nesil Golf, malzeme, işçilik kalitesi, konfor ve teknolojisiyle sınıfının üzerinde konumlanıyor. Volkswagen’in sunduğu tüm yeni sürüş destek sistemlerinin; ESP, XDS (elektronik, dinamik diferansiyel kilidi), DSR (Dinamik Direksiyon

13

YENİ GOLF

önerisi), İkincil Çarpışma freni ve yorgunluk tespit sisteminin standart olarak sunulduğu Yeni Golf, BlueMotion Technology özelliği sayesinde ‘Start/Stop’ ve ‘Fren Enerjisi Geri Kazanımı’ gibi teknolojilerin sağladığı düşük yakıt tüketimi ve karbon salınımı ile çevre dostu yolculukları mümkün kılınıyor.

MOTOR SEÇENEKLERİ Yeni Golf ailesinin benzinli versiyonları 1,2 TSI 105 PS, 1,4 TSI 122 PS ve 1,4 TSI 140 PS, BlueMotion Technology ile sunuluyor. Ayrıca, yine 1,4 TSI 140 PS versiyonunda ACT adı verilen aktif silindir yönetimi sistemi mevcut. Aktif silindir yönetimi “ACT” teknolojisi, 140 PS’lik motorun 100 km’de sağladığı 4,8 litrelik yakıt tüketimi değeriyle, bir önceki nesilden yüzde 16 oranında daha tasarruflu. Yeni Golf’ün

BlueMotion Technology ile donatılan dizel versiyonu ise 1,6 litrelik TDI motora sahip ve 105 PS güç üretiyor. Midline Plus, Comfortline ve Highline olmak üzere üç farklı donanım seviyesiyle satın alınabilecek Yeni Golf, daha güvenli, daha konforlu ve boyutları itibariyle bir önceki nesle göre daha geniş olmasına karşın, 100 kg’a kadar daha hafif.

Candaş Kurtay, AntalyaIsparta güzargahında Yeni Golf’ü denedi.

Volkswagen’in bir devrim niteliğindeki modüler platform yönetimi MQB üzerinde yeniden tasarlanan 7. nesil Golf, yeni multimedya sistemleri, gelişmiş sürüş destek sistemleri, yeni iç ve dış tasarımıyla segmentinin standartlarını yeniden belirliyor. Bir önceki versiyona göre 13mm daha geniş olan Golf VII’nin bagaj hacmi de önceki nesle oranla 30 litre artırılmış.

9

14


TANITIM

TÜRKİYE YOLLARINDA

YENİ GOLF

Ayrıca Yeni Golf’te ikincil çarpışma freni (Multi Collision Brake) ve yorgunluk tespit sistemi (Fatigue Detection) gibi gelişmiş güvenlik sistemleri standart olarak sunuluyor. TAMAMEN FARKLI BİR GOLF Yeni Golf, tasarımı, sahip olduğu sürüş destek sistemleri ve kendi sınıfında fark yaratan donanım özellikleriyle, önceki nesillerinden tamamen ayrılıyor. Bir önceki nesliyle bile oldukça geniş bir kullanım alanı sunan Golf, yedinci nesliyle bunu bir adım daha ileriye taşıyor; Aracın uzunluğu 56 mm artarken, dingil mesafesinin 59 mm artmasıyla ön ve arka koltuklardaki diz mesafesi de olumlu yönde etkileniyor. Bu değişim aynı zamanda, aracın ön ve arka çıkın-

15

START STOP SİSTEMİ

VII’de de kullanılmasına olanak sağlıyor. Ayrıca, üretim hattında ve aracın yaşamı boyunca karşılaşabileceği onarımlarda standardizasyon da sağlayan MQB, aracın ağırlık merkezini daha ortaya taşıyarak dengeyi de olumlu etkiliyor.

Yeni Golf, bir önceki neslinde sadece BlueMotion modelinde sunulan ve Start&Stop ve fren enerjisi geri kazanımı sistemlerini barından BlueMotion Technology’yi artık tüm motor seçeneklerinde standart olarak sunuyor. Yeni Golf’de yer alan yeniliklerin en önemlilerinden biri, aynı zamanda diğer pekçok gelişimin de temelini oluşturan MQB yani enlemesine yerleşimli motorlar için modüler platform kiti. Segmentler arası da kullanılabilen MQB, bu sayede üst sınıflarda yer alan teknolojilerin Golf

Golf VI’da sadece DSG şanzımanlı modellerde standart olarak sunulan ESP’nin yanısıra, elektromekanik park freni ve AutoHold, yorgunluk tespit sistemi (Fatique Detection), ikincil çarpışma freni (Multi Collusion Brake), elektronik dinamik diferansiyel kilidi XDS ve dinamik direksiyon önerisi (DSR) gibi özellikler, Yeni Golf’te standart olarak sunuluyor. MQB’nin kazandırdığı üst sınıf pasif güvenlik önlemleri arasında yer alan çarpışma hazırlığı (PreCrash) ve yine MQB’nin Yeni Golf’e taşıdığı

tılarının kısalmasına ve 28 mm alçalan tavanıyla birleşerek çok daha sportif bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.

adaptif hız sabitleyici (ACC), Front Assist, şehir içi acil durum fren sistemi (City Emergency Brake), şerit takip asistanı (Lane Assist) gibi gelişmiş sürüş destek sistemleri de opsiyonel olarak alınabiliyor.

16


YAŞAM

MACERA HİÇ BU KADAR “FRANSIZ” OLMAMIŞTI Peugeot’nun, yeni tasarım kodlarını üzerinde barındıran yeni otomobili Peugeot 301 Kasım ayı itibariyle ilk olarak Farklı kullanım ve yol koşullarına Türkiye pazarına sunuldu. uyum sağlayacak şekilde geliştirilen Yeni Peugeot 301, her koşulda tüm Türkiye’de test edildiği çok özel bir organizasyon ile Ekim ayında Türkiye yollarına çıktı. Peugeot 301, yolculuğu esnasında uğrayamadığı illerden gelen yoğun istek ve talebin ardından maceraya devam ediyor. Sunucu-oyuncu Ali TINAZ eşliğinde Yeni Peugeot 301’in yolculuğunun 2. Ayağı 12 Kasım tarihinde başladı. 13 Aralık 2012 tarihine kadar sürecek proje kapsamında ziyaret edilecek 23 şehri sembolize eden temaların yansıtıldığı tasarımlar takipçileri tarafından Peugeot’nun facebook sayfası http://www.facebook.com/ peugeoturkiye ve twitter sayfası http://twitter.com/peugeotturkiye üzerinden görülebiliyor. Böylece Peugeot 301 ticari lansmanı ile birlikte Türkiye’nin 40’dan fazla şehrini ziyaret etmiş, Türkiye yollarında 20 binden fazla kilometre yol yapmış olacak. Takipçiler etkinliğe ait maceraları ise sosyal medyanın yanısıra videolar eşliğinde youtube üzerinden de izleyebilecekler.

17

18


GÜNCEL

TÜRKİYE’DE YOLLARA ÇIKAN İLK HİDROJENLİ ARAÇ

HYUNDAI ix35 FUEL CELL

Hyundai’nin hidrojenle çalışan ve sıfır emisyona sahip çevre dostu elektrikli otomobili ix35 Fuel Cell, İstanbul’da açılan ilk ‘Hidrojen Dolum İstasyonu’nda ilk dolumu yapıldıktan sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş tarafından denendi. 19

20


GÜNCEL Başkan Kadir Topbaş ile Hyundai Assan Genel Müdürü Ümit Kararaslan aracı basın mensuplarına tanıttılar...

Dünyada hidrojenle çalışan yakıt hücreli otomobillerin üretimine başlayan ilk marka olan Hyundai, aynı zamanda Türkiye’de de bir ilke imza attı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve UNIDO-ICHET işbirliğiyle hizmete açılan “Türkiye’nin İlk Hidrojen Dolum İstasyonu”nda ilk resmi dolum Hyundai ix35 Fuel Cell ile gerçekleştirildi. Dolumun ardından Hyundai ix35 Fuel Cell’in direksiyonuna geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş, böylece Türkiye’de yollara çıkan ilk hidrojenli aracı kullanmış oldu.

HYUNDAI ix35 FUEL CELL 21

İlk olarak Danimarka ve İsveç’teki belediyelerle yapılan anlaşmalar doğrultusunda Hyundai ix35 Fuel Cell’lerden oluşan filolar dünya çapında kamu hizmetinde kullanılmaya başlandı. İstanbul’un da “Çevre Dostu Şehirler” kapsamında Avrupa’nın en önemli şehirleri

arasında yer almasını sağlayan Hidrojen Dolum İstasyonu sayesinde gelecek dönemlerde de Hyundai ix35 Fuel Cell’ler ile deneme sürüşlerinin yapılması ve İstanbul ile diğer şehirlerimizde altyapı çalışmaları tamamlandığı taktirde yakın bir tarihte halkın kullanımına sunulması hedefleniyor.

Sadece su açığa çıkıyor Hyundai’nin geliştirdiği en son teknoloji ürünü olan ix35 Fuel Cell, hidrojen ile çalışıyor. Hidrojen, havadaki oksijen ile tepkimeye girdiği sırada açığa çıkan enerjiyi yakıt hücreleri elektrikli motora yönlendiriyor ve aracın hareket etmesi sağlanıyor. Bu tepkime sırasında da iki hidrojen ve bir oksijen atomu sayesinde su (H2O) elde ediliyor ve egzozundan sadece su ve su buharı açığa çıkarak çevreye hiç zarar verilmemiş oluyor.

Hyundai’nin dünyadaki en büyük entegre otomotiv üretim tesisi unvanına sahip olan Ulsan Fabrikası’nda üretimine başlanan ix35 Fuel Cell’lerden 2015 yılına kadar toplam 1.000 adet bantlardan inmiş olacak. İlk olarak Danimarka ve İsveç’teki belediyelerle yapılan anlaşmalar doğrultusunda ix35 Fuel Cell’lerden oluşan filolar kamu hizmetinde kullanılmaya başlandı. Ayrıca Kore, Amerika ve çeşitli Asya ülkelerinde de deneme sürüşleri gerçekleştiriliyor. Hyundai, 2015 yılından itibaren de yıllık 10 bin adetlik hedefle ix35 Fuel Cell’lerin seri üretimine başlamayı hedefliyor. Hyundai Ar&Ge Bölümü Başkan Yardımcısı Woong Chul Yang, bu üstün teknoloji ürünüyle ilgili; “ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin

22


GÜNCEL Başkan Kadir Topbaş açılışta bir konuşma yaptı...

gelişmiş mühendisliği ve çevre dostu teknolojiye sahip taşımacılıkta otomotiv endüstrisinin lideri olduğunun kanıtıdır. Sıfır emisyonlu araçlar artık bir rüya değil. Bizim geliştirdiğimiz ix35 Fuel Cell artık herkesin kullanımı için hazır ve kendinden emin bir şekilde yollarda dolaşıyor” diye söylüyor.

Hyundai ix35 Fuel Cell, aslında sürüş özellikleri ve performans olarak standart ix35 ile aynı, ancak günümüzdeki elektrikli araçlardan daha verimli. Hidrojen dolumu yine yakıt dolumu gibi birkaç dakika süren ix35 Fuel Cell, 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşıyor, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor ve arada başka bir doluma gerek duyulmaksızın tam basınçla dolum yapıldığında 588 km yol yapabiliyor. Hyundai bu teknolojiyi geliştirirken özellikle ix35 modelini seçti çünkü ix35, Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesinin ilk modeli ve i30’dan sonra Avrupa’da en çok tercih edilen ikinci aracı. Hyundai ix35, hem aile hem de iş yaşamında kullanılabiliyor, sürücü odaklı performans sergiliyor ve 5 kişinin rahatlıkla oturabileceği ergonomik bir kabin sunuyor. Şu an Avrupa’da belirli hükümetler hidrojen dolum istasyonlarının altyapısı için çeşitli yol haritaları geliştirdiler ve gerekli fonları oluşturdular. Büyük Avrupa ülkelerinde mevcut hidrojen dolum istasyonları bulunuyor ve bunlara ek olarak yeni istasyonlar yapılıyor ve yapımı planlanıyor. Bu doğrultuda kamu ve özel filo kullanımları için kullanılacak sıfır emisyonlu ix35 Fuel Cell araçlar, karbon emisyonlarını düşürmek açısından önemli bir ortak olacak. Böylece mevsimsel değişimlerin önüne geçmek için güçlü ve büyük bir adım atılmış olacak. Hidrojen, sayısız yol ve yöntem ile geliştirelibildiği ve sınırlı araç talebi olduğu için günümüzde hidrojen dolumunun maliyeti ülkeden ülkeye değişkenlik gösterebiliyor. Şu an Avrupa’da bu maliyet ortalama

23

Hyundai ix35 Fuel Cell’in test versiyonları, Avrupa Parlamentosu tarafından 2011 boyunca kullanılmıştı. Ayrıca Hyundai’nin yakıt hücreleriyle geliştirilen otobüs ve ix35 Fuel Cell’ler, Kore’de Mayıs-Ağustos ayları boyunca gerçekleştirilen 2012 Yeosu Dünya Fuarı’nda kullanıldı. Hyundai ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin Mabuk’ta sadece çevre dostu araçların gelişimi için kurulan Ar&Ge merkezinde yüz milyonlarca Euro harcanarak 14 yılda bugünkü durumuna getirilen bir proje. Bu proje dahilinde araçlar, Avrupa, ABD ve Kore’de farklı yol ve hava şartlarında 3 milyon km’den fazla yol yaparak test edildi. 2012 başında bir adet Hyundai ix35 Fuel Cell, Oslo ile Monaco arasındaki yaklaşık 2 bin 500 km’lik yolu, Avrupa’daki mevcut hidrojen dolum istasyonlarını kullanarak tamamladı ve bir dünya rekoruna imza atmış oldu. Hyundai Otomotiv Grubu Başkanı Mong-Koo Chung, yakıt hücresi programını şirketin en öncelikli programı olarak belirledi ve Hyundai’nin çevre dostu teknolojileri geliştirmede öncü marka olmasını ve topluma daha iyi bir gelecek bırakma konusunda kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirmesini sağlamış oldu.

Hyundai ix35 Fuel Cell Hyundai ix35 Fuel Cell, hem markanın geliştirmiş olduğu en yüksek teknolojiye sahip araç hem de kamu ve özel filolarda günlük kullanıma uygun olarak yollarda kullanılabiliyor. Sürücü ve yolcu açısından ix35 Fuel Cell’in bildiğimiz standart içten yanmalı motora sahip ix35’ten çok büyük bir farkı bulunmuyor. En büyük fark, ix35 Fuel Cell’de bulunan elektrik ateşlemeli ünite sayesinde motor gürültüsünün olmaması. Hyundai’nin bu yakıt hücresi grubunun boyutlarını minimum seviyeye indirmesi sayesinde kabin içinden hiçbir alan çalınmadan beş kişinin oturabileceği bir

Ali Kibar...

HYUNDAI ix35 FUEL CELL

Hyundai’nin çevre dostu teknolojilerini tek bir çatı altında topladığı Blue Drive markasının gözbebeği olan ix35 Fuel Cell, özellikle günümüzde tüm dünyada çevre kirliliğini azaltmak için uğraş veren hükümet, kurum ve kuruluşlar için değişimin simgesi olacak. Avrupa Birliği’nin G8 ülkeleri arasında 2009 yılında imzalanan “2050 itibariyle karbon emisyonlarını yüzde 80 oranında düşürme” hedefi ve “Kaliforniya Sıfır Emisyonlu Araç” kurallarına en uyumlu araç olarak dikkat çekiyor.

100 km’de 10 Euro civarında seyrediyor. Tam dolum yapılan bir ix35 Fuel Cell, yaklaşık 5.6 kg hidrojen alabiliyor ve ikinci bir doluma ihtiyaç duymadan 588 km yol alabiliyor. Bu da yaklaşık 56 Euro’luk bir tam dolum sunuyor. Bu rakam içten yanmalı motora sahip olan ve günümüzde kullanılan standart araçlara göre yaklaşık yüzde 20-25 arasında değişen oranda tasarruf edilmesi anlamına geliyor.

24


GÜNCEL oturma alanı sunuluyor. Ayrıca sürücülerin, yayaların ve tüm dünyadaki herkesin farkedeceği gibi ix35 Fuel Cell uzun yol yapabiliyor ve egzozundan sadece evlerimizde içtiğimiz ve günlük hayatta kullandığımız su açığa çıkarmış oluyor. Hyundai, hidrojenle çalışan yakıt hücreli araçların gelişimine ilk olarak 1998 yılında başladı ve araçların gelişimi aralıksız olarak devam etti. Üçüncü jenerasyon araç olarak hazırlanan bu yeni nesil ix35 Fuel Cell, bir önceki nesline göre yüzde 10 oranında geliştirildi. Sistemin çalışma prensibini oluşturan parçalar, bildiğimiz araçların modüllerinin boyutlarına indirildi ve bu sayede ix35 Fuel Cell’in, Hyundai’nin Ulsan’daki fabrikasında standart ix35’ler ile aynı bantta üretilmesi sağlandı. Ayrıca Avrupalı sürücülerin beklentilerini karşılayacak şekilde yol tutuş ve sürüş özellikleri geliştirilen ix35 Fuel Cell’in Avrupa yollarına en iyi uyumu gösterecek şekilde ayarları yapıldı.

Hyundai ix35 Fuel Cell’in üstünlükleri Hyundai’nin ix35 Fuel Cell’inin diğer rakiplerine göre kullanım açısından sunduğu farklılıkları bulunuyor. Diğer yakıt hücreli araçlarda oksijeni sağlamak için sıkıştırılmış hava tankları kullanılıyor ve bu da yakıt tüketimini artırıp gücü yüzde 50’lere kadar düşürebiliyor. Ayrıca diğer araçlarda kullanılan hava kompresörü nedeniyle kabin içinde istenmeyen gürültü oluşabiliyor. Hyundai ix35’te ise yakıt hücresi grubunun yanında, markanın Sonata Hybrid modelinde bulunan lityum polimer pil kullanılıyor. Sürücü frene bastığında ya da yokuş aşağı inerken kinetik enerji dönüşüm sistemi, pili şarj ediyor. Araçta dur-kalk teknolojisi de bulunuyor ve bu sayede araç rolantideyken sadece pilin gücü kullanılarak şehir içinde enerji kaybı minimize edilmiş oluyor. Böylece ix35 Fuel Cell, hem standart ix35’in özelliklerini sunuyor hem de sıfır emisyon ile doğaya hiç zarar vermemiş oluyor.

çevre dostu yürüyen aksamları hazırlanıyor. Aynı zamanda binanın yapısı ve mimarisi itibariyle de enerji tüketimini en aza indirerek LEED sertifikası alan bu merkezde, Hyundai’nin kendi yakıt hücresi grupları geliştiriliyor ve markaya ait bir hidrojen dolum istasyonu bulunuyor. İlk kez 1998 yılında startı verilen program dahilinde 2012 yılı sonu itibariyle üretimin başlaması ve 2015 yılı itibariyle de araçların ticarileştirilmesi hedefiyle yola çıkılmıştı. Şu an itibariyle Hyundai, bu programın ilk adımını tamamlamış oluyor. Yakıt hücrelerinin Ar&Ge’sinden sorumlu Dr. Tae-Won Lim, bu teknoloji konusunda son sözü söylüyor: “Mabuk Araştırma-Geliştirme Merkezi’mizin misyonu, ticari olarak ulaşılabilir sıfır emisyonlu araçları hazırlamak. Biz, ix35 Fuel Cell ile bunu başardık ve tüm kamu ile özel filolar için araçlarımızı kullanıma sunarak dünyanın çevreyi koruma konusunda öncü markası olduğumuzu ispatladık”

ix35 Fuel Cell Teknik Özellikler Uzunluk: 4,410 mm Genişlik: 1,820 mm Yükseklik: 1,655 mm Tek dolum ile menzil:588 km Araç verimliliği: 0.96 kg H2/100 km Maksimm hız: 160 km/s Hızlanma(0-100 km/s):12.5 saniye Yakıt hücresi gücü: 100 kW Enerji depo sistemi: Pil, 24 kW Yakıt:(700 bar, 5.6 kg) Hidrojen Egzoz gazı: Su ve su buharı

Hyundai ix35 Fuel Cell’in dolumunu Kadir Topbaş yaptı...

Hyundai Yakıt Hücresi Programı Hyundai’nin yakıt hücresi programı, firmanın Kore - Mabuk’ta bulunan Çevre Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’ndeki mühendisler tarafında geliştiriliyor. Bu merkezde, Hyundai’nin

25

Törenle açılan ilk ‘Hidrojen Dolum İstasyonu’nun ilk müşterisi Hyundai ix35...

HYUNDAI ix35 FUEL CELL 26


KIŞ LASTİĞİ

Goodyear Türkiye Genel Müdürü Emin Özkan:

Ticari araçlarda kış lastiği zorunluluğu, trafik güvenliği için çok önemli bir karar Goodyear Türkiye Genel Müdürü Emin Özkan, Ticari Araçlarda Kış Lastiği Zorunluluğu Yasası’nı desteklediklerini belirterek, “Trafik güvenliği için çok önemli bir karar. Düzenlemede net olmayan bazı hususların da ilgili yetkililerce en kısa sürede açıklığa kavuşturulacağını umuyoruz” dedi. Goodyear Türkiye Genel Müdürü Emin Özkan, “12 Kasım 2012 tarihi itibariyle tüm Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de yürürlüğe giren Ticari Araçlarda Kış Lastiği Zorunluluğu Yasası’nı destekliyoruz” açıklamasını yaptı. Bu yasanın, yolcu ve yük taşıyan ticari araçlara her yıl 1 Aralık -1 Nisan tarihleri arasındaki dönemde, uygun kış lastiği kullanma zorunluluğunu getirdiğini belirten Özkan, “Konuyla ilgili olarak yapılan düzenlemede tam olarak net olmayan bazı hususların ilgili yetkililerce en kısa sürede açıklığa kavuşturulacağını umuyoruz” dedi. Yaz lastiklerinde kullanılan kauçuğun, +7 derecenin altında tutunma özelliğini kaybettiğini söyleyen Özkan, “Bundan dolayı, karlı ve buzlu yollarda performans düşüklüğü ortaya çıkar. Oysa kış lastiklerinde kullanılan özel kauçuk sayesinde, +7 derecenin altında da lastiğin tutunma özelliği korunur. Bu da tüketiciler için çok daha güvenli sürüş performansı demektir. Kış lastiği kullanma zorunluluğunun tüm araç grupları için geçerli olmasının trafik güvenliği açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz”

27

şeklinde konuştu. Türkiye’de tüketici lastikleri yenileme pazarında yaklaşık 10 milyon adet lastik satıldığını söyleyen Özkan, “Kış lastiklerinin toplam tüketici lastikleri pazarına oranı %20-25 seviyelerinde. Ticari lastikler yenileme pazarında ise yaklaşık 1,5 milyon adet lastik satılıyor ve M+S (çamur+kar) işaretli lastikler ticari araçlarda çeker aksta kullanılmaktadır. Ancak yasal düzenleme bu kullanımı doğru sınırlara oturtacaktır. Kış lastiği kullanımının önemi hakkında artan iletişim çalışmaları, yeni yasa ve kış lastiği uygulaması üzerine beklentiler ile birlikte kış lastiği segmentinde büyümenin artarak devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.

Tüketicinin kış lastiğinden beklentisi “güvenlik” Özkan sözlerine şöyle devam etti: “Kış lastikleri, en zorlu kış koşullarında bile sürücüye maksimum güvenlik ve ideal sürüş konforu sağlar. Eğer sürücüler en zorlu kış koşullarında; daha fazla fren emniyeti, aracı yönlendirme kabiliyeti, üstün çekiş, etkin su boşaltımı, ıslak ve buzlu zeminlerde yola tam temas, suda

kızaklamaya karşı direnç ve +7 derecenin altında bile üstün yola tutunma bekliyorlarsa, kış lastikleri kullanmalıdır.”

“AB ülkeleri yol koşullarına bakılmaksızın belirli dönemlerde kış lastiği uygulamasını zorunlu kılmış” Özkan, AB ülkelerindeki uygulama ile Türkiye’deki yasa hakkında ise şunları söyledi: “Genel kural olarak, hava sıcaklığının +7 derecenin altına düşmesiyle kış lastiği kullanımının yol güvenliğine olan katkısının arttığı yönündedir. Bununla birlikte; lastiğin minimum diş derinliğini karşılıyor olması ve lastik basıncının tavsiye edilen seviyede olması yol güvenliği için önemli olan diğer hususlardır. Ülkemizde de birçok Avrupa ülkesine benzeyen hava koşulları yaşanmaktadır. Bu nedenle, ticari araçlarda özellikle çeker aks lastiği için tanımlanan kış lastiği zorunluluğu yasasının geçerli olması trafik güvenliği açısından son derece önemlidir.”

28


KIŞ LASTİĞİ Niçin kış lastiği kullanmalısınız?

• Yaz lastiklerinin yere temas eden yüzeyi +7 dereceden itibaren sertleşir. Bu nedenle ıslak ve soğuk yolda yeterli kavrama sağlamaz. Kış lastikleri ise yapılarındaki doğal kauçuk payları sayesinde düşük ısılarda bile esnekleşirler ve tutuşları artar. • Kışın yaz lastikleri ile fren mesafesi uzar, virajda araç merkezkaç kuvvetinin etkisi ile daha fazla dışarıya doğru savrulur, araçlarda önden veya arkadan kaymalar artar. Bu nedenle kış lastiği kullanılması sürücü ve sürüş güvenliği açısından büyük önem gösterir. • Karla kaplı bir zeminde 50km/h süratte standart lastik ile fren mesafesi 43m iken kış lastiği ile bu mesafe 35m’ye düşmektedir. Aradaki 8 metrelik fark ciddi kazaların önlenmesi anlamına gelmektedir. • Buzlu zeminde ise 30km/h süratte standart lastik ile fren mesafesi 68m iken kış lastiği ile bu mesafe 57m’ye düşmektedir. Buzlu zeminde araçların 30 km’den daha hızlı yol aldıklarını düşündüğümüzde, iki lastiğin durma mesafesi arasındaki fark iyice açılmaktadır ve daha olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

KIŞ LASTİĞİ İÇİN KAR YAĞMASINI BEKLEMEYİN! • Kış lastiklerinin blok desenlerinin üzerinde bulunan derin yivler, lastiğin adeta yere yapışmasını sağlayarak ekstra bir tutunma sağlamaktadır.

Kış lastiği kullanımının önemine dikkat çeken Continental Türkiye Binek Lastikleri Satış Müdürü Mehmet Akay, kışın güvenli sürüş için sürücülere önemli ipuçları verdi.

Güvenliğin altın kuralı Tüm dünyada trafik kazalarının nedenleri arasında yağmur, kar ve buzlanmanın üst sıralarda yer aldığının altını çizen Mehmet Akay, kış lastiği kullanımının önemine dikkat çekti. Yaz lastiklerinin yere temas

29

eden yüzeyinin +7 dereceden itibaren sertleştiğini, bu nedenle ıslak ve soğuk yolda yeterli kavrama sağlamadığını belirten Akay, kış lastiklerinin ise yapılarındaki doğal kauçuk payları sayesinde düşük sıcaklıklarda bile esnekleşip tutuşlarının arttığını ifade etti.

Mevsiminde doğru lastik Mevsiminde doğru lastik kullanımının sürücüler için önemine değinen Mehmet Akay, “Araç sahiplerinin

ortalama olarak 2,5 – 3 senede bir lastik değiştirdiklerinden yola çıkarsak; 6 senede toplamda iki takım lastik kullanılıyor. Kış döneminde araçlarına kış lastiği takmaları durumunda, sürücüler için herhangi bir değişiklik yaşanmayacaktır” dedi.

Kış lastiğinin önemi Continental’in dünya çapında kış lastiği kullanımına yönelik yaptığı son araştırma sonuçlarına göre binek ve 4x4 segment araçlar için kış lastiği

Mehmet Akay, kış lastği kullanmanın önemini anlattı Araştırma sonuçlarında, kış lastiğinin zorunlu olmadığı Fransa ve Lüksemburg gibi ülkelerde sürücülerin kış lastiğine yönelik talepleri artış gösterdi. Türkiye’de de ticari araçlar için kış lastiği zorunluluğuna yönelik kanunu memnuniyetle karşılayan Mehmet Akay, “Continental olarak tam 60 yıldır kış lastikleri üretiyoruz. Sürücülere kış lastiği kullanımının önemini anlatıyoruz. Kış lastiği kanunu ile sürücü ve sürüş güvenliğinin en üst düzeye çıkması sağlanırken, yolların temizlenmesi ve aşınması gibi birçok maliyet kalemi de hafifleyecek” derken, kış koşullarının sürüş sırasında boşa harcamaya neden olduğu akaryakıtı da azaltacağını ve böylece çevre kirliliği gibi olumsuzlukların da önüne geçileceğini ifade etti.

piyasası genişliyor. Araştırma sonuçlarına göre, 2011 yılında Batı ve Orta Avrupa’da 90 milyon kış lastiği satıldı. 2010 yılında 207 milyon binek ve 4x4 araç lastiği satılırken, bu rakam 2011’de 218 milyona yükseldi. Kış lastikleri, 7 derecenin altına inen sıcaklıklarda, sürüş güvenliğini tehdit eden tüm faktörleri en aza indirerek sürüş güvenliğini en üst düzeye çıkarıyor. Kış lastiklerinin yalnızca kar yağdığı zaman ihtiyaç duyulan ve sadece karlı yollarda kullanılan bir

lastik olmadığını önemle vurgulayan Mehmet Akay kış aylarında alınan güvenlik önlemleri hakkında “Ekim ayından itibaren düşen sıcaklıklar ve hava koşulları için çeşitli güvenlik önemleri alınıyor. Ancak, kış lastikleri, kış koşulları için en güvenli ve tartışmasız en iyi çözümdür” dedi.

Kış lastiklerinin üstün tutunma ve kavrama özellikleri, sadece karda buzda değil, ısının +7 dereceye düştüğü tüm hava ve yol şartlarında gereklidir.

30


YENİLİK

YOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR Opel’in şık ve neredeyse sınırsız bireyselleştirme imkanı sunan yeni küçük otomobili ADAM, 2013 yılı Mart ayında pazara sunulacak. Jam - Glam Slam olmak üzere üç farklı model seçeneğiyle satışa sunulacak ADAM 70 HP güç üreten 1.2 lt benzinli motora sahip.

31

OPEL ADAM 32


YENİLİK

YOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR Opel yeni modeli ADAM ile 2013 yılında 250 adetlik bir satış hedefliyor.

33

OPEL ADAM

Bütünüyle Almanya’da geliştirilen ve üretilen tek otomobil olan Yeni ADAM ile Opel, A segmentinde anahtar markalardan biri konumuna ulaşmayı amaçlıyor.

34


YENİLİK

OPEL ADAMYOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR Küçük olmasına rağmen kaslı bir görünüme sahip ADAM yaklaşık 3.70 metre uzunluğunda ve 1.72 metre genişliğinde (aynalar hariç). Bu şık, üç kapılı hatchback şehir içi sürüşlerde sağladığı kolaylıkla rahat bir sürüş imkanı sunuyor. Bununla birlikte sahip olduğu sürüş dinamikleri, eğlence ve çevikliğe odaklanan şasi ve direksiyon ayarları sayesinde şehir dışında da dikkat çekici ve konforlu bir sürüşe olanak tanıyor. İç mekanda ADAM, dört kişiye üst sınıf otomobilde seyahat ediyormuş hissi sunarken aynı zamanda önde oturan yolcular küçük bir otomobilden beklenmeyen yüksek bir ferahlık duygusunun keyfini sürüyorlar. ADAM’ın kokpiti de, geniş renk, dekor, şık tavan döşemesi ve ışık efekti seçenekleriyle sahibinin zevkine göre bireyselleştirilebiliyor.

35

Opel ADAM ayrıca üst segmentlerin seçkin teknolojilerini de sunuyor. Araç sahibinin araç içerisindeki akıllı telefonunu (Android ve Apple iOS) entegre eden yeni IntelliLink araç içi bilgieğlence sistemi bu otomobili en iyi bağlantıya sahip küçük otomobil haline getiriyor. ADAM’ın doğal şehir ortamı için ideal diğer özellikler arasında, en dar alanlarda dahi park etmeyi kolaylaştıran Gelişmiş Park Pilotu, sürüş güvenliği sağlayan Kör Nokta Uyarı Sistemi ve özellikle şehir içi kullanımlarda direksiyonu farkedilir derecede yumuşatan yeni hidrolik direksiyon sistemi “CITY” modu yer alıyor. ADAM yalnızca rakiplerinden daha fazla bireysellik sunmakla kalmıyor: Yüksek bir standart donanım seviyesi ile aynı zamanda paranızın

karşılığında size daha fazla otomobil sunuyor. 51 kW/70 bg 1.2 litrelik benzinli motora sahip ADAM’ın giriş fiyatı 11.500 Avro (Almanya’da KDV dahil Tavsiye Edilen Satış Fiyatı). Üst sınıf teknolojiler ve sınırsız bireyselleştirme seçenekleri bile ulaşılmaz değil. Örneğin, IntelliLink bilgi-eğlence sistemi fazladan yalnızca 300 Avro karşılığında sunulurken, yıldızlı bir gökyüzü izlenimi yaratan 64 LED lambayla aydınlatılan starlight tavan döşemesi yalnızca 380 Avro karşılığında satın alınabiliyor.

Küçük lifestyle otomobil segmentindeki yeni çocuk ADAM ADAM, Opel’in ürün atağı yaptığı bu süreçte çok önemli bir anda piyasaya giriyor. 2008’den

bu yana Opel, amiral gemisi Insignia ile başlayıp yüksek hacimli modelleriyle devam eden biçimde model yelpazesini tümüyle yeniden şekillendirdi ve artık pazarda yeni segmentlere giriyor ya da yeni segmentler yaratıyor: Ampera (menzil uzatma sistemine sahip elektrikli otomobil), Mokka (Küçük SUV), ADAM (şık küçük otomobil) ve yakında gelecek Cascada (orta boy convertible) modellerinin tümü, bu geniş büyüme programının üçüncü dalgasının parçaları olup, Opel portföyünün genişlemesine katkıda bulunuyorlar. Şu anda Opel özellikle, 3.70 metrelik ADAM, 3.74 metrelik Agila, 4.00 metrelik çekirdek model Corsa, 4.28 metrelik yeni Mokka SUV ve 4.29 metrelik Meriva’yı içeren A ve B segment-

36


YENİLİK

OPEL ADAM

YOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR

Almanya’da Üretildi: Eisenach’tan Avrupa’nın yollarına ADAM hakkında dikkate değer bir diğer nokta da onun yalnızca Almanya’da (Rüsselsheim’daki Uluslararası Teknik Geliştirme Merkezi’nde) geliştirilmekle kalmayıp aynı zamanda Almanya’da üretileceğidir. Opel, küçük bir otomobil için böyle bir karar veren tek otomobil üreticisi ve Eisenach fabrikasının yüksek verimliliği bunu mümkün kıldı. Opel, en güncel standartları karşılamak için Eisenach tesislerini sürekli olarak güncelliyor. ADAM’ın üretimine başlamak için toplam 190 milyon Avro yatırım yapılmış olup, bunun 120 milyonu tesisin kendisine yapılan yatırımdır. Bu yatırım, yeni binaları ve yeni, teknoloji harikası üretim tesislerini içeriyor. lerindeki varlığını güçlendiriyor. Şık ADAM modelinin gelişiyle Opel, 5 kapılı Agila ile birlikte A segmentindeki sunumunu da tamamlıyor. Agila, sahip olduğu yüksek işlevsellik seviyesi ve kullanışlı özellikleriyle tüketiciyi ikna ederken ADAM, rakipsiz bireyselleştirme potansiyeli, kaslı tasarımı ve üstün teknolojisiyle öne çıkıyor. ADAM taze ve cesur bir yol izliyor ADAM tanıdık tarifleri taklit etmiyor. Segmentteki başlıca rakipleri retro tasarım yolunu seçerken ADAM taze ve cesur bir yol izliyor. Öncelikle, sahip olduğu modern, modaya uygun görüntüsü, neredeyse sınırsız kişiselleştirme olanakları ile bir araya gelerek onu tüm rakiplerinden ayırıyor. Ayrıca ADAM, kokpitindeki yüksek kaliteli unsurların kullanımında ve güvenliğini, konforunu ve eğlence faktörünü pekiştiren teknolojilerde ortaya koyduğu gibi, normalde yalnızca üst sınıf araç-

37

ların premium modellerinde sunulan özellikleri sunuyor. Aynı zamanda, Opel tüm versiyonlarda yüksek bir standart donanım seviyesi ile ADAM’ın ücretlerini ulaşılabilir düzeyde tutuyor. Opel, ADAM müşterilerinin yaklaşık %80’inin gerçek şahıslar olmasını ve bunların yarısından fazlasının yeni müşteriler olmasını bekliyor. Fakat ADAM şirketler ve işletmeler için de bir imaj aracı olarak öne çıkacak: satışların yaklaşık %20 ’sinin filo ve ticaret sektöründe olması bekleniyor. Genel olarak ADAM, otomobilinin kendi bireysel kişiliğini yansıtmasını isteyen, tarz sahibi genç ve kendisini genç hisseden erkekler ve kadınları cezbedecek. Bu insanlar, moda bilinci ve bireyselliğe büyük önem verirler; onlar yalnızca trendleri takip etmez, onları bizzat yaratırlar ve bu sebeple fikir liderleridirler. Uzmanlar, ADAM’ın yeni bir yarışmacı olduğu

yaşam tarzına odaklı alt segmentin önümüzdeki yıllarda istikrarlı biçimde büyüyeceğini tahmin ediyorlar. 2000 yılından bu yana A segmentindeki şık otomobillerin (yaklaşık 3.70 metre uzunluktaki) satışı %30 civarında artarken, B segmentindeki lükse odaklı otomobillerin (yaklaşık 4.00 metre uzunluktaki) satışı %110 arttı. 2008 yılındaki 450.000 otomobil tesciline karşılık 2011 yılında Avrupa’da bu şık araçlardan yaklaşık 630.000 adet trafiğe çıktı. Küçük otomobil pazarına yeni oyuncu Şimdi Opel bu büyüyen pazarı ADAM ile fethetmek istiyor. Özellikle İtalya’da küçük otomobillere yönelik yüksek bir talep görülüyor ve bu pazar ADAM’ın en büyük pazarı haline gelebilir. Opel’in bu yeni yaşam tarzına odaklı küçük otomobili için diğer başlıca pazarlar Almanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda olacak.

38


4X4

2013’TE EFSANENİN 4. NESLİ GELİYOR

SUBARU

FORESTER

39

Yeni Forester 240 beygir gücündeki Turbo versiyonlu 6 ileri CVT şanzımanlı spor otomobillerin sürüş zevkinin 4x4 bir SUV’da da yaşanabileceğini ispatlıyor. Yeni bir AWD kontrol sistemi olan “X-MODE” ise tümsekli ve kaygan yol koşullarında denge sağlıyor.

40


4X4

2013’TE EFSANENİN 4. NESLİ GELİYOR

SUBARU

FORESTER

Zarif ve kompakt tasarımı, güçlü 4X4 özellikleri ve sadece Subaru’ya özgü Boxer motoru sayesinde farklı bir konumda yer alan Forester’ın 4. neslinin dünya lansmanı 13 Kasım’da Japonya’da yapıldı. Spor otomobiller yaratma konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahip olan Subaru’nun, “Confidence in Motion” mottosu ile yeniden geliştirdiği 4. Nesil Forester modelinde sportif bakış açısı ön plana çıkıyor. 240 beygir gücündeki Turbo versiyonu ile yollara çıkmaya hazırlanan Yeni Forester, spor otomobillerin

41

sürüş zevkinin 4x4 bir SUV’da da yaşanabileceğini ispatlıyor. Yeni Forester mükemmel yakıt verimliliği ve güvenlik performansı ile konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor. Daha işlevsel hale getirilen kabininin yanı sıra yüksek düzeyli araç performansı sağlayan AWD kontrol sistemi ile donatılan Forester’da “sürüş keyfi” maksimuma çıkartılıyor. Düşük yerçekimi merkezine ve üstün bir ağırlık

SUBARU’nun amiral gemisi olarak nitelendirilen Forester modeli yenilendi. Performans, güven ve dayanıklılığı birleştirmesiyle dünyanın en beğenilen 4X4’leri arasında yer alan SUBARU FORESTER, 2013 yılında sınıfında fark yaratacak yeniliklere imza atıyor. Gerçek bir SUV karakteri ve spor otomobil kavramları harmanlanarak yeniden geliştirilen Forester, daha yüksek bir sürüş platformuna, maksimum sürüş performansına ve ortalama yüzde 11 daha düşük yakıt tüketimine sahip.

dengesine sahip olan Forester AWD sistemi sayesinde farklı yol koşullarına uygun sürüş kalitesi sunuyor. Lineartronic şanzıman ile birleştirilmiş yeni nesil boxer motor sayesinde yüksek yakıt tasarrufu elde ediliyor. Gövde ve şasi bölgesinin geliştirilen rijitliği sayesinde daha konforlu bir sürüş sağlanıyor. Yeni nesil boxer motor Yeni nesil motorların çevre duyarlılığını artırmak için Subaru’nun geleceğe yönelik motor stratejisinin baş-

langıç aşamasında geliştirilen bu motor, çevre dostu özelliklerle donatılmış mükemmel sürüş performansı sunuyor. Subaru geleneğinden gelen karşılıklı yatay konumda yerleştirilmiş 4 silindirli benzinli motor çevre dostu özelliklere sahip. Motor tüm vites aralıklarında yumuşak bir hızlanma performansı sunuyor. Bu özellik yeni nesil motorların taleplerini karşılamak üzere Subaru mühendisleri tarafından geliştirildi.

42


4X4

2013’TE EFSANENİN 4. NESLİ GELİYOR

SUBARU

FORESTER Büyüyen bagaj alanı ve konforlu ferah kabin Kabinde her bir direğin konumumun ve arka bölümdeki zemin şeklinin yeniden tasarlanması ile birlikte hem ferahlık hem de açıklık hissi sağlanıyor. Koltuk pozisyonları da bir önceki modele göre arka koltukta oturanlar için daha iyi bir görüş açısı sunuyor. Bagaj alanı ve arka kapı açıklığı büyütülerek bagajın kullanım alanı artırılmış. Elektrikli bagaj kapısı ile bagaj otomatik olarak kolayca açılıp kapanabiliyor. Daha geniş kapı açıklıkları ve alçak yan eşikler, yolcuların araca giriş çıkışı kolaylaştırılıyor. Çok fonksiyonlu ön konsol

43

Bu yeni tasarım, karşılıklı yatay düzeneğin hafiflik, kompakt yapı, alçak ağırlık merkezi ve üstün titreşim dengesi gibi mevcut avantajlarından taviz vermeden sergilediği performansı yeni bir boyuta taşıyor. Yeni geliştirilen motor; Düşük Yakıt Tüketimi (Ortalama %11daha az tüketim) ve Euro 5 standartlarına uyumlu egzoz emisyonu değerlerine sahip.

sinin kullanıldığı yeni Forester’da yakıt silindirlere doğrudan püskürtülerek, yanma verimliliğine ulaşılıyor ve bunun sonucunda yüksek bir motor ve yakıt verimliliği elde ediliyor. Düşük motor hızlarında üstün bir tepkiye sahip olan ve yeni geliştirilen twin-scroll tuboşarj sayesinde düşük devirlerde yüksek tork elde edilerek başarılı değerlere imza atılıyor.

Direk Enjeksiyonlu Turboşarjlı motor

Rahat kullanım olanağı sağlayan X MODE özelliği

Yeni Subaru Forester’ın 4x4 mekanizması, her yol koşulunda üstün sürüş performans sağlaması için yeni bir X-MODE sistemine sahip.

Yeni Forester’da sportif sürüşlerin gerçekleşmesine olanak sağlayan direkt enjeksiyonlu ve turboşarjlı tamamen yeni bir motor da kullanıma sunuluyor. Subaru’ya ait direkt enjeksiyonlu turbo motor teknoloji-

Forester’ın şasi ve gövdedeki rijitliği artırılarak yoldan kaynaklanan tüm sarsıntılar absorbe ediliyor. Gövdenin yanlara hareketi minimuma indirilirken, aynı zamanda çevik araç kontrolü ve gürültüsüz sarsıntısız sürüş

Yeni bir AWD kontrol sistemi olan “X-MODE” tümsekli ve kaygan yol koşullarında aracın dengede kalmasını sağlıyor. X-MODE düğmesine basarak sistem kolaylıkla aktif hale getiriliyor.

konforu sağlanıyor. Aracın şasisi turboşarjlı modele özel olarak ayarlandı. Yüksek hızlarda daha iyi denge sağlamak amacıyla süspansiyon rijitliği sağlamlaştırılan modelde şerit değişimlerinde ve virajlarda üstün denge sağlanıyor.

Verimli ve güvenli sürüş için ön konsolda çok fonksiyonlu ekran yer alıyor. Aracın yokuşta kalkış yardımı fonksiyonu da bulunuyor. Bu sistem sayesinde araç dik bir yokuşta dursa bile sürücü kolaylıkla aracı çalıştırabiliyor. “EyeSight” ile maksimum güvenlik Subaru’nun benzersiz sürüş destek sistemi “EyeSight”ın ikinci versiyonu hem turbolu hem de turbosuz modellerde yer alıyor. Ön camın üst kısmına yerleştirilen sensörler sayesinde yolculuk sırasında yolu tarayan ve tehlikeleri uyaran sistem, güvenli sürüşler için referans oluyor.

44


GÜNCEL

Ford Fiesta dijital pazarlama uygulamalarından iki ödül birden kazandı

Avrupa ve Türkiye’nin satış rekortmeni, Red Dot tasarım ödüllü Fiesta; üstün teknolojilerini tanıttığı online medya kampanyasıyla DPİD’den birincilik, Sesli Kontrol Sistemi uygulamasının yaratıcılığıyla Digital Age’den Başarı Ödülü aldı. Türkiye otomotiv sektörünün lideri Ford, Fiesta için hazırladığı dijital pazarlama kampanyalarıyla iki yarışmadan ödül aldı. DPİD tarafından düzenlenen 5. Doğrudan Pazarlama Ödülleri’nde Entegre Online Medya Kampanyası Kategorisi’nde birincilik ödülü alan Fiesta Kampanyası, Digital Age Yaratıcılık Ödülleri’nde ise En Yaratıcı Dijital Reklam Uygulamaları kategorisinde Başarı Ödülü kazandı.

45

Ford Fiesta “Hayat Kurtaran Teknolojileriyle” DPİD ödüllerinde birinci oldu

olarak mobil mecrada interaktif rich medya çalışması hayata geçirildi.

357 projenin katıldığı DPİD (Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği) Doğrudan Pazarlama Ödülleri’ne Ford Fiesta, Anahtarsız Giriş Sistemi, Türkçe Sesli Kontrol Sistemi ve USB Bağlantısı özelliklerinin vurgulandığı online medya kampanyasıyla birincilik ödülüne layık bulundu. Her özellik için ayrı ayrı tasarlanan uygulamalarla, hedef kitlenin bulunduğu mecralarda Fiesta’nın “Hayatı Kolaylaştıran Teknolojiler” sloganına dikkat çekildi.

“Türkçe Sesli Kontrol” sistemi için ise bu özelliğin birebir yaşatıldığı rich medya çalışmaları ve projeler yapıldı. Ntvmsnbc ve Mynet siteleri farklı karakterlerle açılarak, Fiesta’nın “Türkçe Sesli Kontrol” özelliğine paralel olarak Türkçeleştirildi. Fizy ve MSN’de ise kullanıcı deneyimi odaklı çalışmalar yapılarak kullanıcının site içerisinde sesi ile arama/yönlendirme yapması sağlandı.

“Anahtarsız Giriş Sistemi” için video sitelerinde filmler gösterilirken, “USB Bağlantısı” ile ilgili

Ayrıca sosyal medyada kampanyanın bilinirlik ve erişim oranını yükseltmek amacıyla Facebook’ta premium reklam modeli kullanıldı.

Türkçe Sesli Kontrol Sistemi uygulaması, yaratıcılığıyla Başarı Ödülü getirdi Yaratıcılıkta sınır tanımayan dijital pazarlama fikirlerini ödüllendiren Digital Age Yaratıcılık Ödülleri’nde ise Ford Fiesta, MSN’de uyguladığı proje ile En Yaratıcı Dijital Reklam Uygulamaları Kategorisinde Başarı Ödülü’ne layık bulundu. Ford Fiesta’nın Türkçe Sesli Kontrol Sistemi, hedef kitlenin bulunduğu MSN’e entegre edilerek, kullanıcılara ürün özelliğini vurgulayan farklı bir deneyim yaşatıldı. Ürün özelliği ile sitede kategoriler arası geçiş işlemi bütünleşti ve kolaylaştı. MSN ana sayfasından Türkçe Sesli Kontrol Sistemi’nin duyurusu yapıldı ve “Yandaki başlıklardan birini söyle, ben de seni oraya götüreyim” mesajıyla birlikte

kategoriler sıralandı. Listelenen kategoriler içinde gitmek istediği kategoriyi söyleyen kullanıcı Fiesta ile birlikte o kategorinin ana sayfasına yönlendirildi. Uygulamayı 1.730.888 tekil kişi kullandı, 30.259 tekil kullanıcı ise reklam ile etkileşime geçti.

Tasarım ödüllü Fiesta Avrupa ve Türkiye’de satış rekortmeni Pazara sunulduğu 1976 yılından bu yana dünya çapında 15 milyon adetten fazla satılan Ford Fiesta, Avrupa ve Türkiye pazarlarında satış rekorlarına devam ediyor. Sıradışı tasarımıyla dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan Red Dot Tasarım Ödülü’ne layık bulunan Fiesta, dinamik dış ve ince bir zevkin ürünü olan iç tasarımıyla da göz kamaştırıyor.

Bulunduğu sınıfın en çok satılan modeli konumundaki Fiesta’da 2012 model yılı ile artık tüm donanım seviyelerinde USB bağlantısı ve 6 hoparlör standart olarak sunuluyor.

Zengin donanım paketi Fiesta ile sunulan ve çok satan X Paket ile birlikte gelen Elektrikli Katlanan Yan Aynalar, Karartılmış Arka Camlar, Otomatik Yanan Farlar, Yağmur Sensörü, Otomatik Kararan Dikiz Aynası ve Hız Kontrol Sistemi’ne ilave olarak ile Plus Paket ile Anahtarsız Giriş & FordPower Anahtarsız Çalıştırma Sistemi, Bluetooth & Türkçe Sesli Kontrol özelliklerini içeren Sony Müzik Sistemi, sürücü/ön yolcu yan perde havayastıkları ve sürücü diz hava yastığı gibi yüksek teknolojik özellikler son derece cazip fiyatlarla kullanıcılara sunuluyor.

46


LANSMAN

LOS ANGELES’TA DÜNYA PRÖMİYERİ YAPTI

SANTE FE

7

KOLTUKLU

2012 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyeri gerçekleştirilen yeni modellerle Hyundai model skalasındaki zenginliğini geliştirmiş oldu. Beş kişilik Santa Fe de ilk kez Nisan ayında Amerika’da düzenlenen New York Uluslararası Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkmış ve daha sonra bu pazara hızlı bir giriş yapmıştı. Bu model baz alınarak geliştirilen yedi kişilik Santa Fe ise daha fazla oturma alanı isteyen geniş aileler için hazırlandı. Hyundai’nin “New Thinking New Possibilities” felsefesi doğrultusunda müşterileri için sunduğu Santa Fe, hem beş kişi-

47

lik, hem de yedi kişilik iki farklı versiyonuyla oldukça ayrıcalıklı bir seçenek olacak. Yeni Santa Fe, yedi kişilik versiyonunda beş kişilik modele göre daha uzun dingil mesafesine sahip. Güncel modelden 100 mm daha uzun olan aracın dingil mesafesinin genişliği ise 2800 mm. 4905 mm uzunluğa sahip araç beş kişilik kardeşine bu anlamda 215 mm fark atmış oluyor. 1885 mm genişliğe (5 mm daha fazla) ve 1690 mm (10

mm daha fazla) de yüksekliğe sahip yedi kişilik Santa Fe, bu haliyle daha iri ve daha heybetli olduğunu gözler önüne seriyor. Uzun dingil mesafesi ve verimli iç mekanıyla aile odaklı müşteriler için maksimum konfor sağlayan araç aynı zamanda rakiplerinden çok daha fazla geniş bir yaşam alanı sunmuş oluyor. Oturma alanı standart 40:20:40 oranında katlanabilen arka koltuklarıyla artırılırken bu koltukların hemen arkasın-

daysa mükemmel bir yükleme kapasitesi de sunuluyor. Kayak malzemeleri, Golf, Snowboard veya Sörf Tahtası gibi uzun ekipmanlar için ideal olan bagaj hacmine ek olarak 50:50 oranındaki yatırılan koltuklar sayesinde de daha fazla yükleme alanı elde edilebiliyor. Boyutları genişleyen yedi kişilik Santa Fe’de yeni sis farları, altıgen ızgara ve ek olarak yeni krom barlar, yeni tasarımlı 18 inç jantlar, farklı tip çift çıkışlı

son susturucu, tampon ve stop lambalarıyla dikkat çekiyor. 294 beygir gücündeki 3.3 litrelik GDI Lambda motorla donatılan Santa Fe aynı zamanda altı ileri otomatik şanzımanla kombine edildi. Amerika pazarı için limitli sayıda üretilecek olan 3.3 litrelik bu modelin maksimum torku 376 Nm. Hyundai, yeni versiyonda bir dizi yenilikleri de beraberinde getiriyor. Hyundai, panoramik cam

tavan, yedi adet hava yastığı, Araç Denge Yönetimi (VSM) ve sürüşe bağlı olarak seçilebilir direksiyon modlarıyla birlikte yeni nesil navigasyonlu multimedya sistemini de sunuyor. Yedi koltuklu Santa Fe, 2013’ün ilk aylarından itibaren Amerika pazarında satılmaya başlanacak. Beş koltuklu Santa Fe Amerika’da Santa Fe Sport adıyla satılırken yeni model ise Santa Fe adını kullanmış olacak.

48


LANSMAN

Veloster C3 Convertible Concept

Asi sporcu

Hyundai, modern premium felsefesine sadık kalarak ürün gamını genişletmeye devam ediyor. Markanın sportif üyesi Veloster ise Convertible gövde tipine sahip üstün konsepti ile dinamizmin kapılarını aralamaya devam ediyor. 2012 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyeri gerçekleştirilen bu yeni modelle birlikte Hyundai her kullanım zevkine göre üstün modeller sunuyor. 49

Amerika ve Avrupa’da çoğu kişi tarafından el üstünde tutulan Hyundai’nin sportif temsilcisi Veloster, Los Angeles Fuarı’nda ilginç bir konseptle görücüye çıktı. C3 yani Cabrio 3 kapı anlamına gelen yeni konsept de markanın sportif başarılarına bir yenisini daha eklemeyi hedefliyor. Üstü açık coupe tarzındaki bu konsept kullanıcısına keyif yaşatırken aynı zamanda da büyük bagaj işlevselliğini sunmuş oluyor. Egzotik üçüncü kapı ise Veloster’ın simgesi olmaya devam ederken yenilikçi rulo şeklindeki

bez tavanıyla da dikkat çekiyor.

Günlük hayata son derece uyumlu bir otomobil Hyundai Kuzey Amerika Baş Tasarımcısı Chris Champan yeni konsept ile ilgili olarak “ Yuvarlanan taş yosun tutmaz” atasözünden etkilenerek bu aracın tavanını geliştirdik söyledi. Chapman “ Veloster C3 rulo tavan kavramı günlük hayata son derece uyumlu bir otomobil ve kişiselleştirme açısından özgürlük sunuyor” dedi.

50


LANSMAN

Fiat’tan Elektrikli 500 Atağı! Fiat 500e, 2013 baharında satışa sunulacak! İtalyan otomobil üreticisi Fiat, 2012 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda geçtiğimiz günlerde 1 milyonuncusu ürettiği Fiat 500 modelinin elektrikli versiyonunu tanıttı. Fiat 500e adı verilen yeni model, 2013 yılının ilk çeyreğinde ABD pazarında ve öncelikli olarak Kaliforniya’da satışa sunulacak. Fiat Kuzey Amerika Başkanı Tim Kuniskis; “Fiat 500e, elektrikli araç pazarındaki bir paradigmayı değiştirmeyi hedefliyor. Fiat 500e, tüm hava koşullarında tutarlı bir performans sağlayan akü teknolojisi ile birlikte ikonik İtalyan tasarımını ve yüksek menzilli performansı birleştirmesiyle ön plana

51

çıkıyor” açıklamasını yaptı. Fiat 500e adını alan yeni çevreci tasarım ikonu, Fiat markasının güçlü sürüş ve tasarım değerlerinin çevre dostu sıfır emisyon teknolojisiyle kombine edilerek yollara çıkışını temsil etmesi bakımından büyük önem taşıyor. Fiat Kuzey Amerika Başkanı Tim Kuniskis; “Fiat 500e adı verdiğimiz yeni model, 2013 yılının ilk çeyreğinde ABD pazarında ve öncelikli olarak Kaliforniya’da yer alan Fiat bayilerinde satışa sunulacak. Fiat 500e, giderek hızlı bir şekilde kalabalıklaşan elektrikli araç pazarındaki bir paradigmayı değiştirmeyi

hedefliyor. Fiat 500e, tüm hava koşullarında tutarlı bir performans sağlayan akü teknolojisi ile birlikte ikonik İtalyan tasarımını ve yüksek menzilli performansı birleştirmesiyle ön plana çıkıyor” açıklamasını yaptı. Fiat 500e; 111 HP (83 kW) üreten, 2. seviye (240 volt) dâhili şarj modülü (OBCM) ile 4 saatten daha kısa sürede yeniden şarj olabilen ve sıfır egzoz emisyon üreten teknolojik yapısının yanı sıra 160 km’lik şehir içi menziliyle de dikkat çekiyor. Fiat 500e’nin dünya standartlarında elektrikli araç kontrolü ve frenleme performansı sunmasını

sağlayan Fiat-Chrysler mühendisleri, yeni EV güç aktarma organı için yeni bir şasi ve süspansiyon tasarlarlarken Avrupai sürüş dinamiklerini daha da sağlamlaştırdılar. Fiat 500e’nin kabin içerisinde ise retro-fütüristik tasarıma ek olarak EV teknolojisine ait öğelerin bir araya getirilmiş olması ön plana çıkıyor. Yeni 7 inçlik ince filmli (TFT) gösterge paneli; araç fonksiyonlarını, şarj seviyelerini ve yol bilgisayarı bilgilerini sürücü ve yolcularına iletmek için tam renkli grafiklerden faydalanıyor. Yeni TomTom navigasyon ünitesiyse sürücüye aracın şarj

miktarını, menzili ve güç akışı durumunu gözlemleme imkânı verirken aynı zamanda gerçek zamanlı olarak yakında bulunan şarj istasyonlarını da gösterebiliyor. Bununla birlikte yeni geliştirilen Fiat 500e Smartphone uygulaması sayesinde (iPhone ve Android ile uyumlu), Fiat 500e sürücü ve yolcularının sürekli olarak şarj işlemini kont-

rol edebilmesi, sürücünün enerji kullanımını takip etmesi, aracın ve yakında bulunan şarj istasyonlarının konumunu belirlenmesi imkanı da sağlanıyor. Fiat 500, “Elektrikli Turuncu” rengine ek olarak Nero (siyah) olarak veya Steam (beyaz) kodlu renkler kullanılarak kabin içinde sıra dışı bir görsellik elde edilmiş.

52


BMW ????

LANSMAN

Fiat 500L Trekking 2012 Los Angeles Fuarı kapsamında Fiat 500L modelini tanıtan İtalyan otomobil üreticisi Fiat, asıl sürprizini ise Fiat 500L Trekking’i ilk defa günışığına çıkarak gerçekleştirdi. Fiat 500L’nin modern ve şık tasarım öğelerinin maceracı unsurlarla desteklenmiş versiyonu olarak ön plana çıkan Fiat 500L Trekking, 17 inçlik jantları, daha geniş tekerlek yuvaları ve gövde barlarıyla hem şehir içinde hem hafif arazi şartlarına uygun bir otomobil olarak dikkat çekiyor. Kuzey Amerika pazarında satışa sunulacak olan Fiat 500 L ve Fiat 500L Trekking modellerinin kaputu

53

altında ise 1.4 litre silindir hacimli, MultiAir Turbo teknolojili 160 HP güç üreten benzinli motor görev yaparken, hem 6 ileri vitesli manuel hem de 6 ileri vitesli otomatik şanzıman seçenekleriyle müşterilerin beğenisine sunulacak. Fiat’ın yeni müşteri taleplerini karşılama hedefinin bir parçası olarak üretimine start verdiği Fiat 500L modelinin Kuzey Amerika pazarı tanıtımı, 2012 Los Angeles Otomobil Fuarı kapsamında gerçekleştirildi. Fiat, fuar kapsamında aynı zamanda Fiat 500L Trekking modelini ilk kez tanıtarak büyük bir sürprize imza attı. Fiat 500L’nin modern ve şık tasarım öğe-

lerinin maceracı unsurlarla desteklenmiş versiyonu olarak ön plana çıkan Fiat 500L Trekking, 17 inçlik jantları, daha geniş tekerlek yuvaları ve gövde barlarıyla hem şehir içinde hem hafif arazi şartlarına uygun bir otomobil olarak dikkat çekiyor. Fiat Kuzey Amerika Başkanı Tim Kuniskis, “ Gucci’den Abarth’a kadar farklı versiyonları bulunan Fiat 500 modelimiz ve şimdi de yenilenen Fiat 500L modelimiz, aslında Fiat markasının aynı metal levhadan üretebileceği farklı kişilikleri ve yetenekleri gözler önüne sermektedir. Fiat 500L Trekking’in dayanık-

lı ve maceracı yapısıyla daha geniş bir müşteri kitlesini kendimize çekeceğimize inanıyoruz” açıklamasını yaptı. Kuzey Amerika pazarında satışa sunulacak olan Fiat 500 L ve Fiat 500L Trekking modellerinin kaputu altında ise 1.4 litre silindir hacimli, MultiAir Turbo teknolojili 160 HP güç üreten benzinli motor görev yaparken, hem 6 ileri vitesli manuel hem de 6 ileri vitesli otomatik şanzıman seçenekleriyle 2013 yılının yaz aylarında müşterilerinin beğenisine sunulacak.

54


GÜNCEL

Audi’den çığır açan performans

YENi AUDI RS 6 AVANT

RS model ailesinin yeni üyesi RS 6 Avant, performans ve verimliliğin ideal birleşimini sergiliyor. 4.0 TFSI twin-turbo V8 motoruyla 560 hp güç ve 700 Nm tork üreten ve Audi’nin hafif yapı teknolojisiyle ağırlığı azaltılan RS 6 Avant, 0’dan 100 km/s hıza 3,9 saniyede çıkabiliyor.

Günlük kullanıma uygun yüksek performanslı bir spor otomobil olarak tasarlanan yeni Audi RS 6 Avant’ın karakteri ve sportiflikten taviz vermeyen tarzı, AUDI AG’nin yüzde yüz iştiraki olan quattro GmbH’nin çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. Şirketin RS modelleri, güçlü motorlarıyla markanın dinamik ruhuna öncülük ediyor. “RS” kısaltması ise, quattro sürekli dört çeker sistemi, üstün direksiyon hakimiyeti, ikonik araç tasarımı ve aracın her yönüyle günlük kullanım uygun olmasıyla, model serisinin en güçlü versiyonunu temsil ediyor. Lansmanı geçen yıl gerçekleştirilen 4.0 TFSI, Audi’nin motor boyutlarını küçültme stratejisinin mükemmel bir örneği olarak öne çıkıyor. Yeni Audi RS 6 Avant’ın twin-turbo V8 motoru, 3.933 cc silindir hacmiyle her tür sürüş koşulunda güven veren bir güç üretimi sunuyor. Araç 5.700 ile 6.700 d/d aralığında 560 hp maksimum güce ulaşıyor ve 1.750 ile 5.500 d/d aralığında 700 Nm sabit tork üretiyor.

RS’e özel sayısız tasarım detayı, yüksek performanslı Avant’ın kendine özgü görünümünü öne çıkarıyor. Bunlardan en dikkat çekici olanlar, gövdedeki mat alüminyum uygulamalar, aracın ön kısmındaki ekstra parlak siyah renkteki koruyucu ızgara, tamponlar, çamurluk, parlak kapı eşikleri ve geniş tavan rüzgârlığı. Arka kısımdaki difüzör ve iki adet büyük oval egzoz borusu ise, araca cesur bir görümüm kazandırıyor. Yaklaşık yüzde 20’si alüminyumdan üretilmiş olan gövde, yüksek dayanımlı çelikten yapılmış birçok bileşen içeriyor. Yeni Audi RS 6 Avant önceki modele kıyasla yaklaşık 100 kilogram daha hafif. Audi RS 6 Avant’ın sportif ve şık kokpiti, sürücü için özel olarak tasarlandı. Siyah renkli göstergeler beyaz kadran ve kırmızı rakam çizgileriyle dikkat çekiyor. Kokpikte; ortası düz, üç kollu, çok fonksiyonlu direksiyon simidi; aydınlatmalı kapı eşikleri; takometre, MMI göstergeleri, sürücü bilgilendirme sistemi (DIS) ve sportif RS logoları öne çıkıyor. RS spor koltukların belirgin yan yükseltileri, entegre koltuk başlıkları ve RS 6 logoları da yine standart olarak sunuluyor. Koltuklar siyah Alcantara ve deri kombinasyonu kaplamalarıyla dikkat çekiyor. Güçlü twin-turbo V8 motor sayesinde yeni Audi RS 6 Avant 0’dan 100 km/s’ye segmentinin en kısa süresi olan 3,9 saniyede ulaşıyor. Standart konfigürasyonda, maksimum hız elektronik olarak 250 km/s ile sınırlandırıldı. Opsiyonel olarak bu rakam 280 km/s veya 305 km/s’ye kadar yükseltilebiliyor. Yüksek performanslı Avant, 100 km’de ortalama yalnızca 9,8 litre yakıt tüketiyor. Bu özelliğe katkıda bulunan faktörler arasında yeni standart start-stop sistemi ve ilerici ısı yönetim sistemi yer alıyor. Aracın yakıt tüketimi, önceki modele kıyasla yaklaşık yüzde 40 azaltıldı.

55

56


GÜNCEL Yeni Audi RS 6 Avant’ın verimliliğini artıran bir diğer öncü teknoloji de Cylinder on Demand (silindir kapatma) sistemidir. Sistem düşük - orta seviyedeki yük ve motor hızlarında, 2, 3, 5 ve 8 numaralı silindirlerin emme ve egzoz valflerini kapatıyor. Bu durumda 4.0 TFSI motor, sürücü yeniden hızlanarak gücü artırana kadar dört silindirli bir motor gibi çalışıyor. Böylece aktif silindirlerin çalışma verimliliği artıyor, çünkü yük arttıkça çalışma noktası silindirlere dağıtılıyor. Dört silindirli çalışma sisteminden sekiz silindirliye geçiş hissdilemeyecek kadar kısa zaman içerisinde gerçekleşiyor. Sürücü bu değişikliği yalnızca gösterge panelindeki uyarı sayesinde fark edebiliyor.

YENi AUDI RS 6 AVANT

4.0 TFSI motor, geçiş süreleri kısaltılmış sekiz ileri vitesli triptonic şanzımanla birlikte sunuluyor. Vites geçişini kendisi yapmak isteyen sürücüler, direksiyonun üzerindeki düğmeleri veya vites kolunu kullanabiliyor. Tork dağıtma sistemine sahip quattro sürekli dört çeker sisteminin merkezinde kendinden kilitlemeli merkezi diferansiyel duruyor. Bir yağ soğutucusu, diferansiyelin sıcaklığını düzenliyor. İstenildiğinde, sportif diferansiyel gücü kesintisiz olarak arka tekerlekler arasında dağıtarak aracın kıvraklığını ve dengesini artırıyor. Frenler performanstan kesinlikle taviz vermiyor. 390 milimetre çapındaki ön diskler, altı pistonlu siyah renkli kaliperlerle sıkıştırılmış..Ayrıca 420 milimetre çapındaki karbon fiber seramik fren diskleri de isteğe bağlı olarak sunuluyor. Bu disklerin kaliperleri ise antrasit gri renkte boyanmış. Sürücü bilgilendirme sisteminin RS menüsündeki yeni özelliklerden biri de vites geçiş uyarı ışığı. Devir arttıkça göstergedeki yeşil kısımlar aydınlanıyor. Devir kırmızı çizgiye yaklaştığında ise, gösterge çubuğu kırmızı oluyor ve yanıp sönmeye başlıyor. Seçilen vitesin, basınç artışının, yağ sıcaklığının gösteriliyor olması ve dijital bir hız göstergesi, RS 6’nın özel sürücü bilgilendirme sistemini tamamlayan diğer özellikler. Yeni Audi RS 6 Avant’ın standart donanımları, zengin bir liste oluşturuyor. Bunlar arasında Xenon plus farlar, LED arka ışıklar, lastik basınç kontrol sistemi, aydınlatmalı kapı eşikleri ve özel sürücü bilgilendirme sistemi yer alıyor. Ayrıca araç, Audi park sistemi plus, hız sabitleme sistemi, üç bölgeli otomatik klima, MMI touch (dokunmatik MMI) özellikli MMI navigasyon plus ve 10 hoparlörlü Audi ses sistemi gibi özelliklere de sahip. Diğer seçenekler arasında benzersiz tasarımlı LED farlar, seramik ön ve arka frenler, spor arka aks diferansiyeli, spor süspansiyon ve Dinamik Sürüş Kontrol Sistemi (DRC) yer alıyor. MMI navigation plus sisteminin mükemmel bir tamamlayıcısı olan Bluetooth online araç telefonu ise, size otomobilinizin içinde web tabanlı Audi bağlantı hizmetlerini sunuyor.

57

58


TUNING

BOĞAZ’DAKİ ASİLZADE

HAMANN Range Rover Evoque

Alman modifiye devi HAMANN’nın tasarımcıları Range Rover Evoque’a ayrıcalık katarak onu çok daha cazip hale getirdiler. Ekip bu küçük Range Rover’a gerçekleştirdikleri sihirli dokunuş ile ona hacim vermek ile kalmayıp gerek yolda gerekse yol dışında Evoque’u gerçek bir kıskançlık nesnesine dönüştürdü.

HAMANN Evoque çok maskülen!

Otomotiv tutkunları için 1986’dan beri ilgi çekici araç modifikasyonları geliştirip üretmekte olan Alman HAMANN Motorsport’un en son eseri Range Rover Evoque, İstanbul’da beğenilere sunuldu. 59

HAMANN’ın tasarladığı yeni body kit hassas işçiliğin ve ileri teknolojinin yanı sıra kusursuz yüzey düzlüğünü ve aerodinamik paketin kalitesini de ortaya koyuyor. İki parçalı ön spoyler, aracın dinamik ön yapısının esas bileşenlerini oluştururken çamurluk kaplamaları

HAMANN SUV’a “en maskülen” sıfatını kazandırıyor. Yan marşpiel setiyle desteklenen bu çamurluklar serinin gövdesini ön aksta 70 milimetre ve arka aksta 80 milimetre genişletmiş. HAMANN Evoque’ un arka orta paneli ise aracın kendine güveninin ortaya çıkartmış, yuvarlatmış çift çıkışlı paslanmaz çelik susturucunun yankılanmasına olanak tanımış. Araçtaki göz alıcı XXL jantlar genişletilen çamurlukları doldurmakta ve aracın kişiselleştirilmesini tamamlamakta.

HAMANN ile performans her şeydir! HAMANN Evoque ile performans her şeydir. Yüksek performansın

Evoque tutkunları için ne demek olduğunu çok iyi bilen HAMANN en üst düzey motor gücü artışı sağlamak için bileşenleri en iyi şekilde optimize etmiş.

65 Nm tork artışı sağlanmış Spor hava filtresi kadar egzoz sisteminin de performansını arttıran HAMANN tüm bileşenleri optimize etmesiyle motor çekiş güçlerinde büyük oranda artış sağlamış. Evoque’un sahip olduğu 2.2TD4 ve 2.2ED4 dizel motorların gücünü 31 PS/25 kW, torkunu ise 65 Nm arttırmış. Benzinli motorda da önemli güç artışı sağlayan HAMANN, 2.0Si4 motorun gücü 38 PS / 31 kW, torkunu ise 55 Nm artmış.

60


TUNING

HAMANN Range BOĞAZ’DAKİ ASİLZADE Rover Evoque Üstün motor performansını tamamlayan en önemli unsurlardan birinin jantlar olduğunu çok iyi bilen HAMANN’ın Türkiye temsilcisi Penta Oto, Evouque tutkunlarını heyecanlandıracak ve onların taleplerini karşılayacak bir jant programı da sunmakta. Göz alıcı sportif bir görünüş kadar daha zarif ve lüks bir görünüme de sahip olan bu tek parçalı 22 inç jantlar Anniversary Evo ve Anniversary Evo Blackline isimleri altında satışa sunulmakta. Bu özel tasarım jantlar için önerilen kombinasyon ön ve arkada 10.5Jx22-inç jant

61

ve 295/30ZR22 lastikten oluşmakta. HAMANN’ın yeni Evoque’na Türkiye’de Penta Otomotiv’den erişilecek. Evoque’un sahip olduğu 2.2TD4 ve 2.2ED4 dizel motorları için güç artışı paketinin maliyeti yaklaşık 1,490Euro iken 2.0Si4 motor için bu paketin maliyeti 1,790Euro’yu buluyor. Evoque’u maskülen gösteren ön tampon, çamurluk kaplamaları, yan marşpiyel, arka orta panel ile susturuculardan oluşan yeni HAMANN Body Kiti yaptırmak isterseniz ise yaklaşık 7,900Euro’luk bir maliyeti gözden çıkartmanız gerekiyor.

HAMANN Evoque ile performans her şeydir. Yüksek performansın Evoque tutkunları için ne demek olduğunu çok iyi bilen HAMANN en üst düzey motor gücü artışı sağlamak için bileşenleri en iyi şekilde optimize etmiş.

62


YAŞAM

TOP WHEELS-HOT ROD TOUR’DA

AMERİKAN GÖSTERİSİ

Sportif Motor Sporları tarafından İstanbul’da gerçekleştirilen Hot Rod Tour etkinliği birbirinden renkli görüntülere sahne oldu... 63

64


YAŞAM

TOP WHEELS-HOT ROD TOUR’DA

AMERİKAN GÖSTERİSİ

Amerikan otomobil meraklıları geçtiğimiz günlerde ‘Top Wheels - Hot Rod Tour İstanbul etkinliğinde bir araya geldiler. Etkinliğe; katılan ünlü isimler, Amerikan otomobiller ve Extreme Audio’daki müzik ziyafeti damgasını vurdu. Yurtdışında bir çok ülkede büyük ilgi toplayan Hot Rod Tour, Türkiye’de ilk defa Sportif Motor Sporları tarafından İstanbul’da gerçekleştirildi. İstanbul’un tanınmış simalarından Ekrem Vardar, Ali Vardar, Gökhan Arsoy, Taylan Kümeli, Neslihan Kozanoğlu, Başar Kozanoğlu, Melisa Çakarlar, Turgay Sancaktaroğlu, Tolga Savacı,

65

Nermin Bezmen, Ali Kuranel, Serdar-Figen Özer gibi isimleri buluşturan etkinlik renkli görüntülere sahne oldu. Etkinlik program dahilinde katılımcıların dinlenme molası verdiği Extreme Audio’nun Sheraton Maslak’taki showroom’undaki müzik ziyafeti güne damgasını vurdu.

66


SPOR Fotoğraflar: Yiğit Çırpanlı

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU 67

İSOFF’un, Formula görüntüleri ile zorlu off-road parkurlarını harmanladığı yeni nesil yarış konsepti İSOFF CHALLENGE’da start’ın ardından daha ilk metrelerde başlayan büyük rekabet, ilerleyen kilometrelerde amansız bir mücadeleye dönüştü.

68


SPOR

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU

2012’ye yayılmış 3 ayağın sonunda toplanan puanlar Ali Doğaner – Baybars Öztürk’ü 2012 İSOFF Challenge Şampiyonu yaptı. İkinci Can Tahincioğlu – İlyas Tahincioğlu, 3. Serdar Uludağ – Ataer Ekener oldu. 18 Kasım Pazar günü, Kemerburgaz’da İSOFF’un organize ettiği İSOFF Challenge 2012’nin 3. ayağını izlemek için toplanan binlerce seyirci, sene başından bu yana devam eden mücadelenin son heye-

69

canını yaşadılar. Aynı anda start alan 19 ekip, kıran kırana bir yarışın sonunda finişe ilk gelen ve kupayı alan ikili olmak için yarıştı. İlki 20 Mayıs’ta, ikincisi 21 Ekimde organize edilen 3 ayaklık şampiyonanın

üçüncü ve son ayağında ikinci ayağı da birinci olarak tamamlayan Can Tahincioğlu – İlyas Tahincioğlu birincilik kupasını aldı. İlk iki ayakta co-pilotluk koltuğuna oturarak yarışa

ısınan İlyas Tahincioğlu bu son kritik ayakta pilot koltuğunda yerini aldı. Üçayakta toplanan puanlar da 2012 şampiyon ekibi belirledi: Ali Doğaner – Baybars Öztürk.

70


SPOR

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU

İSOFF’un, Formula görüntüleri ile zorlu off-road parkurlarını harmanladığı yeni nesil yarış konsepti İSOFF CHALLENGE’da start’ın ardından daha ilk metrelerde başlayan büyük rekabet, ilerleyen kilometrelerde amansız bir mücadeleye dönüştü.

BİRBİNDEN ZOR RAMPALAR

2.5 km uzunluğundaki parkurda tam 20 tur süren bu çekişmeli off-road gösterisi, alana toplanan binlerce seyircinin tezahüratları ile renklendi. İSOFF CHALLENGE parkuru; dimdik tırmanış rampaları, su ve balçık

71

geçişleri ile seyircilere, güzel ikili mücadelelerle renklenen harika bir off-road şöleni yaşattı. Start pozisyonlarını belirleyecek sıralama turlarında Hürriyet Grit – Hüseyin Afşar ekibi en iyi dereceyi yaptı. Suzuki Grand Vitara’sıyla 2.5 km uzunluğundaki parkuru 02.29,6 dereceyle geçen ekip start’da pole pozisyonunda bulunmaya hak kazandı. Modifiye edilmiş ve oldukça değiştirilmiş Cherokee’siyle Kubilay Tüfekçi – Bülent Kaya 02.34,9 ile onu takip etti. Sıralamam turlarında 3. Dereceyi ise 02.36,6 ile Pajero ile yarışa giren Arif Çarpışantürk – Salih Çarpı-

Ali Doğaner – Baybars Öztürk 2012 İSOFF Challenge Şampiyonu oldu.

şantürk yaptı. Start anından itibaren ekipler, sıralama turları sonucu elde ettikleri yer avantajını korumak için müthiş bir mücadele içine girdiler. 20 tur süren yarışta pilotaj kadar strateji ve dayanıklılık da sonucu belirleyen önemli faktörler oldu. Yarışın en güzel görüntülerinden biri start alan araçların tümünün ilk rampaya saldırıp havada uçarak hep birlikte geçmesi oldu. Kuru zeminde süren yarış su geçişlerinde renkli görüntüler verdi. Oldukça kırıcı geçen yarışta araçlarını parçaladıkları,

lastiklerini neredeyse kaybettikleri halde yarışa hırsla devam eden ekiplerin hevesi seyircilerin futbol maçlarını aratmayan yoğun tezahüratları ile desteklendi. 19 ekipten 6’sı damalı bayrağı göremeden yarışı terk etmek zorunda kaldı. Adnan Ofluoğlu ile yarışan tanınmış dizi oyuncularından Emre Kızılırmak da ilk off-road deneyimini edindiği bu yarışı tamamlayamayan isimler arasında yer aldı. Sıralama turlarında en iyi dereceyi yapan Hürriyet Grit – Hüseyin Afşar ve Arif Çarpışantürk – Salih Çarpışantürk abandone olan ekipler arasında yer aldılar.

72


SPOR

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU

73

Oldukça kırıcı geçen yarışta araçlarını parçaladıkları, lastiklerini neredeyse kaybettikleri halde yarışa hırsla devam eden ekiplerin hevesi seyircilerin futbol maçlarını aratmayan yoğun tezahüratları ile desteklendi.

74


SPOR

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU

Ali İşeri – Canberk İşeri, Leyon Benzesin – İzak Benzesin ve Metin Akyüz – Emirhan Kutlu mekanik arızalar nedeniyle yarışı tamamlayamayan ekipler oldu. Heyecanla izlenen yarışın sonunda Can Tahincioğlu – İlyas Tahincioğlu, Buggy araçları ile damalı bayrağı 56:04 derece ile göğüslediler. Onları +1:18 ile Hüseyin Memioğlu – Şükrü Arslan ve Cherokee’leri takip etti. Üçüncülük kupası ise bir diğer Cherokee’ye, +2:34 derece ile Adnan Ofluoğlu – Ahmet Yurtseven’e gitti. Gün içinde koşulan yarışta Genel Klasman ve Sınıf derecelerini alanlar kupalarını seyircilerin alkışları arasında alırken, 2012 Şampiyonları İSOFF gecesinde kupalarına kavuşacaklar.

75

76


SPOR

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU

İSOFF CHALLENGE parkuru; dimdik tırmanış rampaları, su ve balçık geçişleri ile seyircilere, güzel ikili mücadelelerle renklenen harika bir off-road şöleni yaşattı. 77

78


SPOR

İSOFF Challenge 2012’de

KUPA SAHİBİNİ BULDU

İstanbul Off Road Kulübü; İSOFF’un hayata geçirdiği Challenge yarışlarında araçların hepsi birlikte start aldığı için yarış kıran kırana bir mücadele içinde gerçekleşiyor. 79

80


HAFTALIK DİJİTAL DERGİ

www.otoaktuel.net

OTO AKTÜEL

Altıncı sayıda buluşmak üzere...


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.