Oto Aktuel Sayı:9 Eylul 2013 by Abdullah Kurtay

HARLEY DAVIDSON’IN EFSANELERİ MADE IN TURKEY: HYUNDAI i10 İZMİT’İN YENİ YILDIZI

KAZAN TIRMANMA YARIŞI

OTOAKTUEL

Eylül 2013 Sayı:9

KÖRFEZ KARTİNG YARIŞI

2013 FRANKFURT OTOMOBİL FUARI’NIN SÜRPRİZLERİ Ferrari 458 Speciale

Suzuki iV-4

Opel Adam Black Link Chevrolet Spark Buble

EYLÜL 2013

SAYI:9

İÇİNDEKİLER 24 4

DİJİTAL DERGİ

GEÇEN AYIN PANORAMASI

SEAT LEON ST

Ağustos ayında otomotiv sektöründe yaşanan tüm gelişmelerden öne çıkan olayların özetleri...

2013 FRANKFURT OTOMOBİL FUARI YENİLİKLERİ

SEAT’ın tamamen yenilenen ve pazara sunulduğu günden itibaren büyük beğeni toplayan modeli Yeni Leon ailesine üçüncü üye eklendi...

HYUNDAI i10

Avrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen yeni i10, kalabalık şehirlerin sempatik ve pratik yeni üyesi olarak “Made In Turkey” armasıyla üretilip Avrupa yollarında dolaşmaya başladı.

AUDI A1 SPORTBACK -

YENİ SUPERB TÜRKİYE’DE SATIŞA SUNULDU

Çek üretici Skoda’nın amiral gemisi olan Superb geçtiğimiz ay yapılan lansmandan sonra Türkiye’de satışa sunuldu.

5 kapılı A1 Sportback, şimdi 1,6 litrelik TDI motor ve S tronic şanzıman seçeneğiyle showroomlarda yerini aldı.

Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Kurtay kurtay@otoaktuel.net EYLÜL 2013

SAYI:9

DİJİTAL DERGİ

w w w . o t o a k t u e l . n e t

Editör Rezzan Alavant rezzan@otoaktuel.net

Yazıişleri Müdürü: Candaş Kurtay candaskurtay@otoaktuel.net

GOODWOOD 2013 HIZ FESTİVALİ

2013 TÜRKİYE TIRMANMA ŞAMPİYONLARI

Alfa Romeo, Goodwood 2013 Hız Festivali’ne, yeni Süper Coupe modeli, üstün performanslı 4C’nin yanı sıra Alfa Romeo Müzesi’nden getirilen tarihi 6 modelle katıldı.

2013 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın final ayağı Ankara Otomobil Sporları Kulübü tarafından Ankara Kazan’da düzenlendi... Son yarışla birlikte kategorilerinde 2013 şampiyonları belirlendi.

YENİ PANAMERA EXECUTIVE

SÖYLEŞİ: KAMİL KARAKAŞ

Porsche’nin Panamera ailesi, Executive modeliyle daha da genişledi. 15 santimetre daha uzun aks mesafesiyle Panamera Executive daha geniş arka oturma alanı ve daha iyi sürüş konforu sunuyor.

20 yıldır otomobilsporunun sıkı takipçisi olan ve bu sezon tırmanma ile ulusal şampiyona kovalamaya başlayan Kamil Karakaş Oto Aktüel’in sorularını yanıtladı...

‘YOLA SAĞLAM ÇIK’ PROJESİ

KÖRFEZ KARTİNG YARIŞI

HARLEY DAVIDSON’IN EFSANELERİ

Türkiye Karting Şampiyonası´nda beşinci ayak yarışları, İstanbul Karting ve Otomobil Kulübü (İKOK) tarafından Körfez Karting Pisti´nde düzenlendi.

TOSFED KUPASI: ARMUTLU RALLİSİ

TOSFED Ralli Kupası dördüncü yarışı Armutlu Rallisi, 4 ayrı kategoride 21 pilotun heyecan dolu mücadelesine sahne oldu. Bursa Otomobil Sporları Kulübü tarafından Armutlu Belediyesi katkıları ile organize edilen rallide 17 ekip finişe ulaşabildi.

PIRELLI WRC’E GERİ DÖNÜYOR

Harley-Davidson, Project RUSHMORE kapsamında geliştirdiği 2014 model yeni Touring modelleri ile üç tekerlekli Trike ve Custom Vehicle Operations™ (CVO) serisi modellerini motosiklet tutkunlarının beğenisine sundu.

100 yıldan fazla süredir motorsporlarında elde ettiği başarılar ile adından söz ettiren Pirelli, Dünya Ralli Şampiyonası’na (WRC) 2014 yılında geri dönüyor.

Yeni Octavia’ya tasarım ödülü Skoda markasının kalbi olarak nitelenen Yeni Octavia, Alman Tasarım Konseyi tarafından düzenlenen 2013 Otomotiv Markaları Yarışması’nın “Exterior Volume Brand” kategorisinde büyük ödülü almaya hak kazandı. Tasarım yarışmasında ilk defa yer alan bu kategoride, bağımsız jürinin değerlendirmesiyle Octavia’ya birincilik ödülü verildi. Skoda markasının en çok satan otomobilinin ilk görüşte etkileyen yeni tasarımı, tasarım şefi Jozef Kaban ve ekibi tarafından dizayn edildi. Octavia’nın üçüncü jenerasyonu yeni tasarımıyla birlikte genişliği, işlevselliği, yenilikçi güvenlik ve konfor sistemleri ile yakıt verimliliği gibi birçok özelliği ile dikkat çekiyor.

Skoda CEO’su Winfried Vahland, Yeni Octavia’nın “Simply Clever” felsefesinin ürünü pratik özellikleriyle öne çıkan bir otomobil olduğunu belirterek “Yeni Octavia Skoda’ya özgü fiyat/değer oranıyla da etkileyici. Skoda Octavia markamızın kalbi ve şu ana kadar en çok satan otomobili” dedi. Alman Tasarım Konseyi Genel Müdürü Andrej Kupetz, Otomotiv Markaları Yarışması’nda jürinin tüm markalar arasında tasarım değerlendirmesi yaptığını kayde-

derek, “Otomotiv endüstrisi için bu yarışma çok önemli. Bağımsız jürimiz seçim yaparken tüm kıstasları inceliyor. Markalar uzun süren bir inceleme sonucunda tarafsız bir şekilde değerlendiriliyor. Konseyimiz 9 kategori ile 4 özel kategoride ödül veriyor” şeklinde konuştu. Alman Tasarım Konseyi tarafından düzenlenen 2013 Otomotiv Markaları Yarışması’nda Yeni Octavia’ya ödülü, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda düzenlenecek “Otomotiv Tasarımcıları Gecesi”nde verilecek.

Goodyear Tüketici Lastikleri Yeşil Lastik lideri Michelin Michelin’e göre ‘Yeşil Lasyeni Direktörü Ersin Özkan tik’ler sayesinde 20 yıl içinde HacettepeÜniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü’nden 1986 yılında mezun olan Özkan, Goodyear Türkiye Tüketici Lastikleri kapsamındaki tüm operasyonlardan sorumlu olacak. Özkan, evli ve bir kız çocuğu babası.

16 milyon litre yakıt tasarrufu sağlanabilir. Bu sayede 41 milyon ton karbondioksit salınımının önüne geçilebileceği tahmin edilirken, 2012 yılında binek otomobiller için 4, ağır vasıtlara içinse 3’üncü nesil ‘Yeşil Lastik’leri üreten Michelin, bu alanda küresel lider konumunu da elinde bulunduruyor.

Bluepet ilk istasyonunu açtı 10 bin sürücüye ÖTL dersi Lastik Sanayicileri Derneği; İstanbul’da 10 binin üzerinde ticari araç sürücüsünü atık lastikler konusunda bilgilendirirken ilk 6 ayda 51 bin ton ÖTL’yi toplayıp geri dönüşüm merkezlerine ulaştırdı.

Ergaz’ın’ın akaryakıt sektöründeki markası Bluepet’in bu ilk istasyonu, Adapazarı Erenler’de, D-100 Karayolu üzerinde bulunan Ayşah Petrol oldu. Açılışa, Ergaz Genel Müdürü Ebubekir Yağız, Yardımcıları Ömer Yağız, Faruk Demirci, Cafer Aytekin ve Satış Koordinatörü Yaşar Yılmaz ile Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk, Sakarya Emniyet Müdürü Mustafa Aktaş katıldı.

Lastik Sanayicileri Derneği (LASDER) 2013 yılı hedefleri kapsamında düzenlediği mobil eğitimlerini sürdürüyor. LASDER mobil ekipleri; İstanbul’da 10 binin üzerinde ticari araç sürücüsünü ÖTL (Ömrünü Tamamlamış Lastik) konusunda bilgilendirdi. LASDER Genel Sekreteri Korhan Ul, “Öncelikle lastiklerin daha çabuk ömrünü tamamladığı ticari araçları ve sürücülerini hedef aldık. İstanbul’da başlattığımız mobil eğitim çalışmasında ekipler- Delta Yakıt, Antoil’i satın alıyor imiz, taksi, dolmuş ve minibus duraklarında 10 binin Delta Yakıt Antalya, Burdur ve Isparta ilüzerinde ticari araç sürücüsüne ÖTL’yi anlattı.” dedi. lerinde 40 istasyonu bulunan Antoil Şirke-

tinin hisselerini devralacak sözleşmeyi imzaladı.

Son dönemde organik büyümenin yanında şirket satın alarak büyüme alternatifi üzerinde çalışan Şirketin bu yönde yaptığı çalışmalar ilk sonucunu verdi ve Delta Akaryakıt’ın bağlı olduğu Delta Yakıt Antalya, Burdur ve Isparta illerinde 40 istasyonu bulunan Antoil Şirketi’nin hisselerini devralmak üzere sözleşmeyi imzaladı.

Castrol Türkiye ve Korlas işbirliği! Castrol Türkiye, Ducati, MV Agusta ve Triumph markalarının distribütörü olan Korlas Motor ile yeni bir işbirliği anlaşmasına imza attı. Castrol’ün motosiklet için ürettiği Power1, bundan sonra Ducati, MV Agusta ve Triumph markalı motosikletlerin de ilk tercihi olacak. Motosiklet tutkunlarının ilk tercihi olan Power1, ülkemizde halen BMW - Motorrad, Harley Davidson, KTM ve Ferco Motor (Vespa, Piaggio, Gilera, Aprilia, Moto Guzzi, Derbi) gibi markaların tercihi olmasıyla da dikkat çekiyor.

Bir milyonuncu Hyundai Hyundai’nin 2008 yılı Kasım ayında üretime başlayan Çek Cumhuriyeti Fabrikası (HMMC), geçtiğimiz günlerde 1 milyonuncu aracını bantlardan indirdi. İlk nesil i30’un üretimiyle başlayan serüvende, bantlardan inen 1 milyonuncu otomobil ise i30’un ikinci nesli oldu.

Opel, Yeni Insignia'nın seri üretimine başladı

Yeni Opel Insignia’nın seri üretimi Rüsselsheim tesisinde başladı.

Ford B-MAX, Türkiye ve Avrupa’da ‘1 Numara’

Opel Insignia tasarımı ve yenilikçi teknolojisi ile 2008 yılında piyasaya sürüldüğünden bu yana “2009 Yılının En İyi Otomobili” dahil olmak üzere 40’ın üzerinde uluslararası ödüle layık görüldü. Test edilen tüm otomobiller içinde en düşük hata oranını belirleyen DEKRA ödülünü de üst üste iki kez 2012 yılı içerisinde sahibi oldu. Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, “Bugün, Opel olarak geniş model portföyüne sahibiz ve eylül ayındaki Frankfurt Autoshow’da resmi olarak gösterime sunacağımız modellerimizden Yeni Insignia, model atağımızın çok önemli bir parçası. Amiral gemimiz artık daha sofistike ve dikkat çekici; ama tüm bu zarafetin ortasında bile işin özünden uzaklaşmıyor. Amacımız sürücüler ve yolculara yeni teknolojilerle konforlu ve güvenli bir sürüş deneyimini sunmak.” dedi.

Ford B-MAX, yılın ilk 6 ayında, Avrupa’da ve Türkiye’deki satış rakamlarıyla sınıfının lideri oldu.

19 Avrupa ülkesinde yüzde 15,8 pazar payı ile sınıfında en çok satan araç olan B-MAX, Türkiye’de yüzde 40’lık pazar payı ile açık ara liderliğini sürdürdü.

Efsane Scania Streamline yeni yüzü ile geri döndü Teknoloji yatırımlarıyla işletme maliyetlerini her geçen gün biraz daha düşüren Scania, yeni Streamline G ve R Serisi ile uzun yol araçlarında tasarruf potansiyelini artırıyor.

2013 ULUSLARARASI F Chevrolet, yenilenen özelliklere sahip ürün gamını Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergiliyor Chevrolet, araç ürün gamında güvenliği ve kolay kullanımı arttıran bir dizi yenilik ile 2013 Frankfurt Motor Fuarında görücüye çıkaracak. Chevrolet'nin Avrupa'daki en popüler modelinim hayran sayısını daha da artıracak olan yeni Spark Bubble serisi, şirketin tasarım konusundaki yeni vizyonunu da öne çıkarıyor.

SPARK BUBLE Chevrolte’nin popüler şehir otomobili Spark Bubble'ın özel sürümü olan yeni Spark Bubble üzerinde; spor bir tampon, yan rocker molding, 15-inçlik beyaz boyalı alaşımlı jant yanı sıra ön çamurluklarda parlak beyaz veya pembe renkli “Bubble” çıkartmaları da bulunuyor. ESC sayesinde daha yüksek güvenliğe sahip olacak olan Spark Bubble Euro5+ emisyon kriterlerini karşılayacak. Gösterge grubu ve döşemeleri de yeniden tasarlandı. AVEO Chevrolet MyLink bağlantılı radyoya sahip Aveo satın almak isteyen müşteriler, araçla birlikte standart olarak verilen arka görüş kamerasına da sahip olacaklar. CRUZE Chevrolet Cruze'a ikinci MyLink ve yeni güvenlik özellikleri ilave edildi Yeni model yılından itibaren, Cruze artık her ikisi de akıllı telefon içer-

iğini araca sorunsuzca entegre edebilen iki farklı MyLink radyoyla birlikte satışa sunulacak. Cruze bütün gövde tiplerinde sunulan benzinli motor ailesini 1.4L 100hp ve 1.4L Turbo 140 hp ile dörde çıkartacak. ORLANDO Yeni model yılından itibaren, Orlando'da Kör Nokta Uyarı Sistemi bulunacak. Ayrıca, üst donanım seviyelerinde sunulan Gelişmiş Park Yardımı sayesinde, Orlando şehir içinde park etmeyi daha kolay hale getirecek. DİZEL MOTORLU MALIBU Standart Start/Stop özelliğine ve kombine çevrimde 4,7L/100 km gibi daha düşük yakıt tüketimine sahip olan 2.0L dizel-motorlu Malibu üst versiyonlarda yer alan arka görüş kamerası ile daha fazla güvenlik sağlıyor.

TRAX Trax, sonbahardan itibaren 1.4 Turbo benzinli versiyonu Akıllı 4X4 sistemine ek olarak önden çekişli olarak da sunulacak. Trax'ın bu versiyonu 100 km/sn hıza 9,5 saniyede ulaşabiliyor. Ortalama yakıt tüketimi 100 km'de 6,0 litre; bu da km başına 139 gr CO2 emisyonu anlamına geliyor. Önden çekişli 1.4 Turbo motor seçeneği ayrıç 6 ileri otomatik vitesle de sunuluyor.

FRANKFURT OTOMOBİL FUARI

Ferrari 458 Speciale Frankfurt’ta görücüye çıkıyor Ferrari, sınırsız teknolojik yenilik ve araştırmaya dayalı temel felsefesi doğrultusunda, sıra dışı modeli 458 Italia’yı, güç aktarım organı, aerodinamik yapısı ve aracın temel dinamiklerini yeniden yorumlayarak, adına yaraşır bir şekilde 458 Speciale versiyonuyla otomobilseverlerin beğenisine sunuyor. Eylül ayındaki Frankfurt Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanı yapılacak Ferrari’nin yeni süper sporu 458 Speciale, aerodinamik özellikleriyle tamamıyla yeni bir spor araç konseptini temsil ediyor. Ferrari 458 Speciale, 2.13 kg/hp’lik ağırlık/güç oranıyla, 0’dan 100 km/s hıza sadece 3.0 saniyede çıkarken, 0 – 200 km/s hızlanmasını da 9.1 saniyede gerçekleştiriyor.

2013 ULUSLARARASI F Infiniti Q30 Frankfurt’ta gün ışığına çıkıyor

Q30 Concept, tasarımı ve taşıdığı özellikleri ile yeni nesil premium müşteri kitlesine hitap edecek ilk Infiniti olma özelliğini taşıyor. Performans, tasarım ve kalite algısı ile yeni nesil Infiniti’lerin neye benzeyeceği konusunda ipuçları taşıyan Infiniti Q30 Concept, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda 10 Eylül Salı yapılacak toplantı ile tanıtılacak. GELECEĞİN İZLERİ Gelecekteki Infiniti kompakt lüks anlayışının yansıması niteliğini taşıyan Q30 Concept, Infiniti kalitesinin başlangıç modeli rolünü üstlenecek. İlk kez 2013 Ocak ayında Detroit’te Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarında görücüye çıkarılan Infiniti Q50 gibi, Q30 Concept modeli de vizyon yaratan Infiniti konsept üçlemesinin (Essence, Etherea ve Emerg-e) dramatik tasarım ipuçlarını üzerinde taşıyor. RADİKAL DEĞİŞİKLİKLER Infiniti, premium kompakt segmentinde radikal bir değişikliğe

Infiniti’nin Frankfurt Otomobil Fuarı sürprizi belli oldu. Kompakt premium segmentine hareket getirecek yeni Infiniti modelinin öncüsü niteliğindeki Q30 Concept, 10 Eylül’de ortaya çıkıyor. imza atıyor. Q30 Concept modelinin maceracı tasarımı ve zarif atletizmi, günümüzde pazarda ağırlıkla bulunan tasarımlara yönelik olarak daha fazla beklentiye de esin kaynağı oluyor. GLOBAL BÜYÜME STRATEJİSİ Infiniti Motor Company, Ltd. Başkanı Johan de Nysschen: “Infiniti Q30 Concept modeli, agresif global büyüme stratejimizin temelini oluşturan ürün portföyü genişlemesine bir başlangıç niteliği taşıyor. Modern ve genç düşünce sistemine sahip premium müşterileri cezp etme arayışımızda, Infiniti Q30 belirgin bir tarza sahip olması ile yeni kalite seviyemizi belirliyor olacak’ diye konuştu. ÇİTA’DAN GELEN İLHAM Infiniti Baş Tasarım Sorumlusu Alfonso Albaisa bu konuyu şöyle dile getiriyor: “ Q30 Concept modeli oldukça şık, zarif ve baştan çıkarıcı.

Çitalar gibi hızlı. Büyük kedilere baktığınızda, bu kedilerin bir zarafete ve hafif uzun adımlarla hareket etme özelliğine sahip olduklarını görürsünüz. Neredeyse yüzüyor gibi görünürler. Q30 Concept ile hedeflediğimiz kas yapısı işte bu.” SEBASTIAN VETTEL DESTEKLİ Infiniti’nin yakında çıkacak olan kompakt premium giriş modeli, Infiniti’nin Performans Direktörü Sebastian Vettel’in en başından itibaren etkide bulunacağı ilk Infiniti modeli olacak. TEKNİK TAKIMLAR BİR ARADA Üç kez Formula 1 dünya şampiyonu olan Infiniti Red Bull Racing pilotu, markaya safkan yarış performansı aşılamak için, dünyanın dört bir yanındaki Infiniti teknik takımları ile bir araya gelerek yeni ürün yaratılma sürecinin içerisinde yer alıyor.

FRANKFURT OTOMOBİL FUARI Yeni Mazda3’ün prömiyeri IAA’da gerçekleşecek

Yeni Mazda3, bu yıl Frankfurt’ta düzenlenecek olan Uluslararası Otomobil Fuarında (IAA) Mazda standının en dikkat çekici modeli olacak. ZENGİN DONANIM Yeni modelin donanımı, sınıfındaki bir araç için oldukça zengin. Mazda’nın yeni bağlantı konsepti, şirketin en çok satan modelinin Avrupa’nın C segmentinde yolcularına online olma olanağı sağlayan ilk modellerinden biri olma özelliği kazandırıyor. Halihazırda mevcut olan e-posta, metin ve navigasyon özelliklerinin üzerine ilave edilen sistem; Facebook ve Twitter’ın sesli akışlarını, radyodan sesli kitaba ve daha fazlasına kadar on binlerce bulut tabanlı istasyona sahip olan Aha™ özelliği de dahil olmak üzere, ücretsiz mobil içerikleri aracın içine

Mazda’nın başarılı yeni nesil araçlarının üçüncü modeli Frankfurt’ta sahneye çıkıyor. Yeni Mazda3, Ekim ayında Avrupa showroom’larında olacak...

kadar güvenle getiriyor. KODO TASARIMI Neslinin ilk iki modeli gibi, yeni Mazda3 de ödüllü KODO tasarımından esinlendi. Mazda3’ün sportif kompakt yapısına uyarlanan gövdesi, enerji birikimini ifade eden cesur ve güçlü duruşu ile üstün üretim kalitesini bir araya getiriyor. İster hatchback isterse de sedan olsun, segmentinin en iyi aerodinamik özelliklerine sahip olan şekiller de yakıt tasarrufu sağlıyor. SIRADIŞI TEKNOLOJİ Araç içerisinde, Mazda’nın yeni kabini güvenli ve ergonomik bir konfor sunuyor. Birçok açıdan eski modelden daha geniş olan yeni Mazda3, aynı zamanda optimize edilmiş bir insan-makine arayüzüne de (HMI) sahip. Öne çıkan

özellikler arasında Aktif Sürüş Ekranı, sınıfında nadir olan Mazda’nın yeni göz hizası ekranı ve bilgi-eğlence fonksiyonlarının gözle temas kurulmadan etkin şekilde kullanılmasını sağlayan yeniden tasarlanan döner kumanda bulunuyor. MOTORLAR Yeni Mazda3, tüm SKYACTIV Teknolojilerine sahip olan üçüncü model, ultra-verimli sıkıştırma sunan 100 - 120 -165PS benzinli motorlar ve 150PS’lik temiz dizel motora sahip. Bu motorlar oldukça geniş ve düz bir güç bandında üstün performans, etkileyici bir yakıt ekonomisi ve CO2 emisyonu seviyesi sunmak amacıyla, oldukça çevik yapıya sahip altı vitesli otomatik ve düz şanzımanlarla eşleştirildi.

2013 ULUSLARARASI F Opel’in Frankfurt yenilikleri

Opel Adam Black Link ve White Link Modelleri 12-22 Eylül tarihleri arasında Frankfurt'taki Uluslararası Motor Show’da dünya galasını gerçekleştirecek. IntelliLink bilgi-eğlence sistemine ve Siri Eyes Free sesli kontrol donanımına sahip olan iki yeni model, ileri teknoloji bilgieğlence sistemi ile dikkat çekiyor.

Adam Black Link ve White Link modelleri, Opel tasarım felsefesine bilgi-eğlence teknolojisiyle yeni bir yorum getiriyor. Siyah ve beyaz renk seçeneğiyle otomobilseverlere tipik bir akıllı telefon görüntüsü veriyor. Akıllı telefona sahip olan Adam sürücüleri, rahat ve güvenli bir şekilde direksiyon üzerindeki kumandadan standart olan Siri Eyes Free özelliğini etkinleştirebilir ve yol esnasında sesli komutla çalıştırabiliyor. SİYAH BEYAZ TASARIMINDAN İLHAM ALAN İLERİ TEKNOLOJİ İleri teknoloji ve Opel’in tasarım felsefesi, Adam Black Link ve White Link modelleriyle ortaya çıkıyor. Gövdenin geri kalanına vurgu yapan kontrastlar; Opel logosunu taşıyan ızgara bar, renkli arka cam ve tekerlek klipleriyle Twister tasarımlı 18 inç jantlar uyum içinde. Diğer bir göz alıcı unsur da siyah ya da beyaz standart tavan spoyleri, LED gündüz farları ve LED stop lambaları.

Opel’in yeni amiral gemisi, ileri bilgi-eğlence sistemi ve yeni elektronik kullanma kılavuzu ile Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanını gerçekleştirecek. Yeni Opel Insignia, ücretsiz olarak indirilebilen myOpel uygulamasıyla kullanıcılara yüzlerce sayfa içinde arama kolaylığı tanıyacak. 12

Otomobilin iç mekanı, koltukları ve gösterge paneli otomobilin rengi ile uyum sağlamakta. Adam Black Link modelinde, koltuk minderlerindeki siyah (Morrocana) renkte. Orta konsolun ve gösterge panelinin siyah renkte olmasına rağmen kapı çıtaları, torpido gözü, deri vites topuzu ve el freni kolu beyaz (Sky Cool Grey) renkte.

FRANKFURT OTOMOBİL FUARI Peugeot, Yeni PEUGEOT 308’in dünya prömiyerini yapıyor

Peugeot 65. Frankfurt Fuarı’ndaki standında, iddialı hedeflerinin ve ürün gamında yükseliş stratejisinin yeni kozlarını vitrine çıkarıyor. Yeni Peugeot 308 ile olay yaratan Peugeot yenilenen 3008 ve 5008 modellerini sergiliyor. Minimum CO2 salınımına sahip özel teknoloji ile üretilmiş Euro6 uyumlu dizel BlueHDi motoru, HYbrid4 dizel hibrit modelleri, 208 HYbrid FE demo aracı ve 2008 HYbrid Air

Peugeot’nun hem bugün ve hem de yarınlar için attığı teknolojik ve çevresel adımların somut halleri olarak sergileniyorlar. Ayrıca, Peugeot RCZ R, konsept otomobil ONYX ve yarışlarda zafer kazanmış olan iki 208 ile Peugeot,

otomobil heyecanının ve sürüş keyfinin kalbinde olduğunu ifade ediyor. Son olarak, Yeni 308’e ayrılan özel alanda sergilenen ultra-sportif konsept model 308 R Concept, seri üretim modelin saf tasarımını ve özgün kimliğini yüceltiyor.

2013 ULUSLARARASI F Skoda’nın Frankfurt sürprizi Rapid Spaceback olacak

Skoda, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda, genç ve popüler orta sınıf hatchbacklerin en genç üyesi olacak Rapid Spaceback’i tanıtacak. Dinamik tasarımının yanı sıra geniş iç hacmi, "Simply Clever" fikirlerle ortaya çıkarılmış donanımları, ilgi çekici kişiselleştirme seçenekleriyle iddialı olan Rapid Spaceback, fuardaki dünya tanıtımının ardından ekim ayında Avrupa pazarına sunulacak. Çek üretici Skoda, Frankfurt’ta yine bir ilki yaşayacak. Markanın, popüler orta sınıf hatchbackler arasında yer alacak ilk modeli olan Rapid Spaceback’in dünya tanıtımı, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda gerçekleşecek. Skoda’nın dinamik ve yeni bir genç tüketici grubuna da açılmasını sağlayacak Rapid Spaceback, panoramik cam tavanı ve uzun arka camıyla farklı bir yere

sahip olacak. Araç, ekim ayından itibaren Avrupa pazarına sunulmaya başlanacak. Yeni Rapid Spaceback, sportif ve dinamik tasarımıyla cazibesini ilk bakışta ortaya koyuyor. Klasik hatchback modellere kıyasla, bir coupe gibi daha sportif ve uzun görünen Spaceback, bu dinamizmini arka kapı camındaki yüksek tornado çizgisiyle ortaya koyuyor. Araç, ayrıca arka bölüm-

de üçüncü bir yan cama sahip. Fuardaki dünya prömiyerinin ardından ekim ayında Avrupa pazarına sunulacak olan Rapid Spaceback’in, Skoda markasının ürün gamında önemli bir yer tutması bekleniyor.

FRANKFURT OTOMOBİL FUARI Subaru, Frankfurt’ta “Yeni WRX Konsept” ve “VIZIV Konsept”i sergileyecek

Subaru, 65. Frankfurt Motor Show’da sergileyeceği iki konseptiyle adından söz ettirecek. Subaru, markayı geleceğe taşıyan konsept modellerini dünya otomotiv sektörünün en önemli fuarları arasında yer alan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda 8’inci salondaki standında sergileyecek. 14 Eylül 2013 tarihinde ziyaretçilere kapılarını açmaya hazırlanan fuarda Subaru, sergileyeceği iki konseptiyle adından söz ettirecek. New York Otomobil Fuarı’nda gün yüzüne çıkmış olan WRX Konsept, bu kez ilk defa Avrupalı otomobil severlerle Frankfurt’ta buluşacak. Subaru’nun ilk boxer dizel hibriti VIZIV Konsept modeli de Avrupa’da Cenevre Fuarı’ndan sonra ikinci kez Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilenecek. Subaru WRX konsept, öncelikle WRX geleneklerine göndermeler yapan bir tasarım diline sahip. Efsanevi "WR Blue Pearl III" rengi ve Floresan Sarı detaylar konseptin gerçek bir WRX olduğunu ispat eden unsurların başında geliyor.

2013 ULUSLARARASI F Alto, Splash, Swift, Swift Sport, SX4 S Cross, Jimny, Grand Vitara ve Kizashi de sergilenecek. Suzuki’nin kişisel kompakt SUV için yarattığı yeni konsepti iV-4’ün dünya prömiyeri 10-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan “65. IAA Frankfurt Motor Fuarı”nda gerçekleştirilecek. TASARIM MODERNLİĞİ VE YENİLİKÇİLİĞİ YANSITIYOR

Suzuki’nin Compact SUV Konseptindeki Yeni Modeli iV-4 Almanya’da sahne alıyor

Suzuki’nin kompakt SUV konsepti iV-4, şirketin ünlü SUV serisi için gelecekte izleyeceği yolun bir göstergesi olacak. “Kendi Alanını Kap” (Grab Your Field) temasıyla geliştirilen konsept model, SUV’un temelde sahip olduğu sağlamlığı temsil ediyor. Suzuki SUV’un bazı tasarım özellikleri olan istiridye şeklindeki motor kapağı ve 5’e bölünmüş ön ızgara miras olarak kalırken, baştan aşağıya tüm tasarım modernliği ve yenilikçiliği yansıtıyor. ÜSTÜNDEKİ PERDE BASIN GÜNÜ KALKACAK Modern tasarımıyla fuarın ilgi görmeye aday otomobilleri arasında yer alan Suzuki iV-4’ü Frankfurt’ta, Hol I 9.0, stant B08’de görmek mümkün. İlk bilgiler ise açılış günü yapılacak basın toplantısında detaylı olarak kamu ile paylaşılacak.

Japon otomobil üreticisi Suzuki, bu yıl düzenlenecek Frankfurt Motor Fuarı’nda yeni compact SUV modeli iV-4’ü sergileyecek. 16

SERGİLENECEK OLAN DİĞER MODELLER Frankfurt Fuarı’nda, Suzuki’nin diğer modelleri olan Alto, Splash, Swift, Swift Sport, SX4 S Cross, Jimny, Grand Vitara ve Kizashi de sergilenecek.

FRANKFURT OTOMOBİL FUARI Toyota 420 HP’lik Yaris Hybrid-R’nin dünya prömiyerini gerçekleştirecek

Dünyanın lider otomotiv üreticisi Toyota, 2013 Frankfurt Motor Show’da Yaris Hybrid-R konseptinin dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Yaris Hybrid-R konsepti 1,6 lt benzinli global yarış motoru (GRE) ile birlikte çalışan iki güçlü elektrik motoru sayesinde akıllı 4 çeker performansı sunuyor. Yaris Hybrid-R konsepti özellikle motor sporlarında kullanılmak üzere Toyota Motor Sporları Takımı için tasarlanan 4 silindirli 300 beygir gücündeki 1,6 turbo motor ile donatıldı. Arkadaki iki tekerlek Yaris Hybrid modelinde kullanılan 60 beygirlik elektrik motoru ile destekleniyor. Yaris Hybrid-R konsepti, bu hibrit güç sistemi ile toplamda 420 beygirlik güç sunuyor. Hızlanma anında benzin motorunu destekleyen bu iki elektrik motoru frenleme esnasında elektrik jeneratörü vazifesi de görüyor. TS030 hibrit yarış otomobilinde olduğu gibi fren sırasında depolanan enerji ile hızla şarj edile-

bilen Yaris Hybrid-R konsept, hız ve yüksek enerji yoğunluğu konusunda da spor bir otomobile uygun teknolojiye sahip bulunuyor. Yaris Hybrid-R konsepti fren yaptığında süper kapasitör sayesinde 10 saniye içinde enerjisini yeniden kazanıyor. Hibrit otomobillerde kullanılan piller ile karşılaştırıldığında süper kapasitör daha yüksek güç yoğunluğuna ve çok yüksek verimlilikte şarj/deşarj hızına ulaşıyor. GELİŞMİŞ ÇEKİŞ KONTROLÜ Yaris Hybrid-R konseptinin motor ve 6 vitese sahip sıralı şanzımanı arasında bulunan 3’ncü 60 beygirlik elektrik motoru, süper kapasitörü beslemek için yavaşlama esnasında bir jeneratör gibi

çalışıyor ve hızlanma sırasında da arka elektrikli motorları destekliyor. Jeneratör, ivmeyi artırmak ve yol tutu- şunu iyileştirmek amacı ile motor gücünü sınırlamak yerine elektronik çekiş kontrol sistemi gibi çalışmasını sürdürüyor ve tork gücünü arka tekerleklere elektrik enerjisi olarak yönlendiriyor. TORK DAĞILIMI Arka elektrik motorları büyük ölçüde sol ve sağ arka tekerlekler arasında tork dağılımını değiştirerek virajlarda Yaris Hybrid-R’ın yol tutuş performansını artırıyor. Her bir elektrikli motor, akıllı tork dağılımı elde etmek için jeneratör veya motor olarak bağımsız olarak da kullanılabiliyor.

Skoda’nın Yenilenen ‘A

SUPERB

Amiral Gemisi’

TÜRKİYE’DE

SUPERB TÜRKİYE’DE Skoda’nın “Amiral Gemisi” olan ve 2001 yılından bu yana orta üst sınıfta standartları yeniden belirleyen Superb, şimdi daha çekici hale geldi. İç mekânı kapsamlı biçimde yeniden geliştirilen Superb, yenilikçi teknik özelliklere kavuşurken, yüzde 19’a varan oranlarda daha az yakıt tüketiyor.

Yenilenen Superb, Türkiye’de biri benzinli, toplam dört farklı motor seçeneği ve 58 bin 900 TL’den başlayan özel tanıtım fiyatlarıyla satışa sunuldu. Yenilenen Superb’den, yıl sonuna kadar 1700 adet satılması hedefleniyor.

Superb Combi ise, sadece 1.6 lt TDI 105 HP dizel motorla sat覺l覺yor.

SUPERB TÜRKİYE’DE

Çek üretici Skoda, yeni model atağına Superb ile devam ediyor. Skoda’nın “Amiral Gemisi”, markanın yeni tasarım unsurlarıyla daha etkileyici bir görünüme bürünürken, yenilenen iç mekânı ve artırılan teknik özellikleriyle de iddialı. Bununla birlikte bazı motor seçeneklerinde yakıt tüketimi yüzde 19’a varan oranlarda düşerken Superb, daha çevreci bir araç haline geldi. Yenilenen Superb, Türkiye’de biri benzinli, toplam dört farklı motor seçeneği ve 58 bin 900 TL’den başlayan özel tanıtım fiyatlarıyla satışa sunuldu. Skoda Superb’in, ilk kez piyasaya sunulduğu 2001 yılından bu yana orta üst sınıfın standartlarını yeniden belirlediğini, her zaman müşterilerine, kullanıcılarına beklentilerinin üzerinde konfor sunduğunu anlatan Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, yenileme operasyonu sonrasında ortaya, “Amiral gemisi” tanımlamasını tam olarak hak eden bir otomobil çıktığını ifade etti. Yenile-

nen Superb’in, biri benzinli toplam dört farklı motor seçeneğiyle satılacağını belirten Senyücel, 1.6 lt’lik 105 HP gücündeki TDI motor ve DSG otomatik şanzıman kombinasyonunun, “sadece Türkiye pazarına özel” geliştirildiğine dikkat çekti. Bu özel motor ve şanzıman seçeneğinin, Skoda’nın Türkiye pazarına verdiği önemin bir başka göstergesi olduğuna da değinen Senyücel, “Bugüne kadar 7 bin adedin üzerinde Superb satışı gerçekleştirdik. Yenilenen Superb modelimiz için ise bu yılın sonuna kadar 1700 adetlik satış hedefi koyduk. Superb için özel bir tanıtım fiyatı da belirledik. 1.4 lt TSI 125 HP’lik versiyon 58 bin 900 TL, 1.6 lt 105 HP DSG versiyonu da 73 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunduk. Superb’in yanında, elbette yeniliklerimiz hız kesmeyecek. Çünkü Skoda, 2015 yılına kadar tüm model yelpazesini yenilemiş ve genişletmiş olacak. Bu arada Türkiye’deki yapılanmamızı da her

Superb Combi de, isteğe bağlı olarak DSG otomatik vites seçeneğiyle satın alınabiliyor.

anlamda yenilemeyi, geliştirmeyi sürdürüyor, geleceğe hazırlanıyoruz. “ dedi. AĞIRBAŞLI VE DAHA DİNAMİK Markanın yeni tasarım felsefesine uygun olarak ön ve arka görünümü yenilenen Superb, artık ağırbaşlı kimliğinin yanı sıra dinamik tasarımıyla da sınıfında çıtayı bir adım daha yukarı taşıyor. Aracın ön bölümü, A sütununa kadar yeniden tasarlandı. Radyatör ızgarası, logo, ön farlar ve sis lambaları, tampon, ön çamurluk ve motor kaputu tamamen yeni. Superb, ilk kez LED teknolojili gündüz farlarının entegre edildiği bi-xenon farlara ve LED teknolojili sinyal lambalarına sahip oldu. Aracın arka bölümü de tamamen yeniden tasarlandı. Arka lambaların girintileri yeniden biçimlendirilirken, C-şeklindeki görüntü LED lambalar sayesinde artık daha dikkat çekici şekilde Superb’te yerini alıyor.

KONFORDA DA RAKİPSİZ Superb’te kullanılan ve patenti Skoda’ya ait olan akıllı Twindoor bagaj kapağı, yenilenen versiyonda da yerini korudu. Bagaj kapağının iki değişik şekilde açılmasına olanak tanıyan bu sistem sayesinde kullanıcılar, isterlerse sadece bagaj bölümünü isterlerse de arka camla birlikte kapağın tamamını açabiliyor. Açma mekanizması, yenilenen Superb’de daha da kullanışlı bir hale getirildi. Superb, sınıfının arka koltuktaki yolculara en fazla diz mesafesi sunan aracı olmaya devam ediyor. Aracın arka koltuğunda oturanlar için 157 mm’lik diz mesafesi bulunuyor. Superb’in yükleme bölümü de rakipsiz. Sedan versiyonun bagaj kapasitesi 565 litre, Combi’ninki de 603 lt. Her iki aracın bagaj hacimleri, arka koltukların yatırılmasıyla 1.670 ve 1.835 litreye yükseltile-biliyor. YAKIT TÜKETİMİNDE DAHA CİMRİ Skoda Superb, motorlar ve sürüş sistemleri konusunda da bir adım ileri gidiyor. Tüm dizel motorların yanı sıra 1.4 lt TSI 125 HP benzinli motorda standart olarak sunulan Start/Stop ve fren enerjisini geri kazanım sistemleri sayesinde yakıt tüketimi ve emisyon oranları yüzde 19’a varan oranlarda azaltıldı. Yenilenen Superb, Türkiye’de tamamı Greentech teknolojisine sahip bir benzinli ve üç de dizel motor seçeneğiyle satışa sunuldu. Benzinli motor seçeneği, 125 HP gücündeki 1.4 TSI. Bu motor, manuel şanzımanla satılıyor. Dizel motorlarsa, 1.6 lt 105 HP’lik TDI ile başlıyor. Bu motor, manuel vites kutusunun yanı sıra sadece Türkiye’ye özel DSG otomatik şanzıman seçeneğine de sahip. Manuel viteste 4.5 litre ortalama yakıt tüketimi ile eskisine oranla yüzde 10 daha ekonomik. 1.6 TDI 105 HP DSG şanzıman verisi ise 4.6 litre ile sınıfının en rekabetçi model-

lerinden biri olduğunu kanıtlıyor. Superb, tamamen dolu bir depo ile yaklaşık 1300 km’yi kat edebiliyor. Aynı motorun manuel vitesli versiyonu ise, bir öncekine göre yüzde 10 iyileştirme ile 100 km’de ortalama 4,5 lt’lik bir tüketim değeri ile ekonomikliğini kanıtlıyor. Yenilenen Superb’de ayrıca 2.0 lt TDI 140 HP DSG, 2.0 lt TDI 170 HP DSG ve 2.0 lt TDI 170 HP DSG 4x4 seçenekleri de bulunuyor. Superb Combi ise, sadece 1.6 lt TDI 105 HP dizel motorla satılıyor. Superb Combi de, isteğe bağlı olarak DSG otomatik vites seçeneğiyle satın alınabiliyor. YENİ NESİL OTOMATİK PARK YARDIMCISI Skoda Superb’in güvenlik ve konfor donanımları genişletildi. 6 hava yastığının yanı sıra ABS, Elektronik Denge Kontrol Sistemi (ESC), Patinaj Önleyici Sistem (ASR), Motor Çekiş Kontrol Sistemi (MSR), Lastik Basınç Kontrol Sistemi, Hidrolik Fren Asistanı (HBA), Elektronik Diferansiyel Kilidi (EDL), Elektronik Stabilite Frenleme Sistemi (ESBS), Direksiyon Yönlendirme Tavsiyesi (DSR), Yokuş Kalkış Desteği (Hill Holder) ve Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi gibi güvenlik unsurları standart olarak sunuluyor. Yenilenen Superb’te donanım seçeneklerine göre artık daha fazla konfor donanımı sunuluyor. İkinci nesil Otomatik Park Yardımcısı

bunlardan biri. Sistem, yola paralel park etme ve park yerinden çıkma fonksiyonuna ek olarak, artık dik olarak ve geri manevrayla da park edebilmeye olanak tanıyor. Adaptif Bi-Xenon farlar, yine isteğe bağlı alınabilen Solar Hücreli Sunroof, KESSY (Anahtarsız Giriş-Çıkış ve Çalıştırma Sistemi),10 hoparlörlü ses sistemi, ısıtmalı ve havalandırmalı ön koltuklar, ısıtmalı arka koltuklar gibi unsurlar da, isteğe bağlı donanımlar arasında bulunuyor. Solar Hücreli Sunroof, araç güneşli havada park halindeyken, güneş panellerindeki enerjiyle çalışan bir vantilatör sayesinde iç mekanın sıcaklığını yaklaşık 25 derece kadar düşürebiliyor.

Performans

SEAT’ın tamamen yen günden itibaren büyü Yeni Leon ailesine üç

ve çok yönlüğün yeni yorumu

nilenen ve pazara sunulduğu k beğeni toplayan modeli çüncü üye eklendi...

Leon serisinin beğeni toplayan tasarım dili, ST için daha da v Yan taraf boyunca şekillendirilmiş olan çizgiler, ışık ve gölge arasında etkile Leon ST’de ayrıca, enerji ve canlılığı s ve

BENZERSİZ TASARIM DİLİ

vurgulu bir hale getirilmiş. eyici bir görsellik sunuyor. simgeleyen keskin çizgiler hassas köşeler yer alıyor.

SEAT Leon ailesinin genç, dinamik, tasarım odaklı ve sportif özelliklerini, sıra dışı düzeyde kullanışlılıkla bir araya getiren yeni üyesi Leon ST tanıtıldı. Leon ailesinin üçüncü üyesi Leon ST, spor karakteri ile günlük kullanımdaki kolaylığı bir arada sunan özellikleriyle sınıfında son derece iddialı. GENİŞ TAŞIMA ALANI En ince ayrıntısına kadar etkileyici derecede çok yönlülük ve işlevsellik sunan Leon ST, işçilik ve üst seviye kalitedeki malzemeleriyle öne çıkıyor. Leon ST’nin 587 litre olan bagaj kapasitesi, arka koltuk arkalıkları yatırıldığında 1470 litreye yükseliyor ve oldukça geniş bir taşıma alanı sağlıyor. YÜKSEK KALİTE GELENEĞİ SEAT tasarım dilinin yanı sıra malzeme ve işçilikteki yüksek kalite geleneğinin devam ettiği Leon ST, yol

tutuş özellikleri itibarıyla da ailenin diğer iki üyesi; Leon ve Leon SC kadar hassas ve dinamik. Üstelik, Full-LED far ve yorgunluk tespit sistemi gibi ilerici teknoloji seçenekleri de müşterilere opsiyonel olarak sunuluyor. MOTOR SEÇENEKLERİ Belirgin sportif özelliklerin yanı sıra üstün bir verimlilik seviyesinin de geliştirmede ön plana alındığı Leon ST, 1.2 ile 2.0 litre arasında değişen hacimlerde, 105 hp ile 265 hp arasında güç üreten, yakıt verimliliği yüksek TDI ve TSI motorlarla alınabiliyor. SINIFININ EN HAFİF AĞIRLIKTAKİ MODELİ Leon ST’de sağlanan etkileyici yakıt tasarruf değerleri, hafif yapı teknolojisinin bir sonucu. Baz versiyonda ağırlığı sadece 1233 kilogram olan Leon ST, beş kapılı

Leon’a göre sadece 45 kilogram fazla. Bu değeriyle sınıfının en hafif modeli olan Leon ST, aynı zamanda günlük hayatta kullanışlılık açısından büyük yarar sağlayan birçok işlevsel ayrıntıya da sahip. Bagaj bölmesinden kolaylıkla yatırılabilen arka koltuk arkalıkları, yükleme ve boşaltmayı kolaylaştıran zemin, uzun eşyaların taşınmasına olanak sağlayan yatırılabilen yolcu koltukları bu detayların başında geliyor. BENZERSİZ TASARIM DİLİ Leon serisinin beğeni toplayan tasarım dili, ST için daha da vurgulu bir hale getirilmiş. Yan taraf boyunca şekillendirilmiş olan çizgiler, ışık ve gölge arasında etkileyici bir görsellik sunuyor. Leon ST’de ayrıca, enerji ve canlılığı simgeleyen keskin çizgiler ve hassas köşeler yer alıyor.

Bagaj bölmesinden kolaylıkla yatırılabilen arka koltuk arkalıkları, yükleme ve boşaltmayı kolaylaştıran zemin, uzun eşyaların taşınmasına olanak sağlayan yatırılabilen yolcu koltukları bu detayların başında geliyor. 27 santimetre uzatılmış olan arka bölüm, cömert bir yük alanı sağlarken, açılı arka cam, kibarca yuvarlatılmış tavan çizgileri ve kaslı omuzlar, otomobilin öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor. Leon ST’nin teknik zarafeti, isteğe bağlı Full LED farlar ve LED arka farlarla daha da güçleniyor. DİNAMİK VE VERİMLİ MOTORLAR Yeni Leon Sport Tourer’de bulunan teknoloji paketi, Leon ve Leon SC’dekiyle büyük oranda benzerlikler içeriyor. 105 HP güç üreten 1,2 litrelik TSI motor, manuel ve DSG olmak üzere iki versiyon halinde sunuluyor. Her iki versiyon da 100 km’de ortalama 4.2 litre yakıt tüketiyor. 140 HP gücüne sahip 1,4 litrelik TSI motor, yalnızca 5,3 litrelik yakıt tü-

ketimiyle en yeni teknolojiyle üretilmiş güç ünitesi olma özelliğine sahip. Yeni Leon ST’nin 105 HP güç üreten 1,6 litrelik TDI motoru manuel ve DSG olarak iki versiyon halinde sunuluyor. 1500-2750 devir aralığında 250 Nm tork üreten 1.6 TDI motor, manuel seçeneğinde 99 g/km’lık çok düşük bir karbon emisyonuna sahip ve 100 km’de ortalama 3,8 litre yakıt tüketiyor.

Bilgi ve eğlence yönetimini yapan SEAT Easy Connect işletim sistemi mükemmel araç içi eğlence sistemleri için temel oluşturuyor. Arayüze, kokpitte bulunan ve büyüklüğü 5,8 inçe kadar çıkabilen dokunmatik ekrandan ulaşılıyor.

Ailenin 265 HP güç üreten sportif üyesi 2,0 litrelik TSI CUPRA, manuel ve DSG motor seçenekleri sunuluyor. EN YENİ TEKNOLOJİYE SAHİP BİLGİ-EĞLENCE SİSTEMLERİ Bilgi-eğlence sistemleri söz konusu olduğunda yeni SEAT Leon ST, en yeni teknolojilerle donatılmış bir otomobil.

Toplam 1.2 milyar TL’lik yatırımla Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda üretiliyor.

HYUND

Avrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen yeni i10, ka sempatik ve pratik yeni üyesi olarak “Made In Turkey” ar ayından itibaren üretilip Avrupa yollarında gururla dolaşm 30

DAI i10

“MADE IN TURKEY”

alabalık şehirlerin masıyla Eylül maya başladı. 31

HYUNDAI i10

Konfor ve güvenlik bakımından üst segment araçlardan bile daha zengin donanıma sahip olacak yeni i10, dinamik dış tasarımı ve kalitesi artırılmış iç mekanıyla dikkat çekiyor. BEŞ YILDAN SONRA Önceki modelin ortaya çıkmasının ardından geçen beş yıllık süre içerisinde önemli aşamalar kaydeden i10, eskisine göre çok daha büyük ve kullanışlı. Fonksiyonellik bakımından da segmentinin sınırlarını aşan i10, geniş yükleme kapasitesine sahip. Yüksek donanım seviyesiyle üretilen araç, sessiz kabini, artırılmış

malzeme kalitesi ve estetik kokpit dizaynıyla ön plana çıkıyor. Yeni i10, konforlu iç mekanı ve sportif dış tasarımına ek olarak geliştirilmiş sürüş özellikleri ve şaşırtıcı seviyedeki sessiz kabiniyle de adından sıkça söz ettirecek. Yeni Hyundai i10’da klima, lastik basınç sensörü, ESP, VSM, elektrikli ön ve arka camlar, USB-AUX girişleri, Bluetooth, direksiyondan kumandalı müzik sistemi, LED gündüz farları, sis farları ve 15 inç çift renkli alüminyum alaşımlı jantlar gibi bir üst segmentteki araçlarda bile bulunmayan birçok donanım yer alıyor. Eski jenerasyona göre 80 mm daha

uzun olan Hyundai i10, 65 mm daha geniş ve 50 mm daha alçak. Büyüyen boyutlarıyla beraber daha geniş bir oturma alanına kavuşan i10, artırılmış diz mesafesi ve yüzde 10 büyüyerek 252 litreye ulaşan bagaj kapasitesiyle de sınıfının en iyi değerlerini sergilemiş oluyor. KARARLI BİR YOL TUTUŞ Tamamen yepyeni bir platform kullanan Hyundai i10, sürüş özellikleri bakımından da segmentinin sınırlarını aşmış oluyor. Eskisine göre 5 mm daha uzun dingil mesafesine sahip olan i10, yeni süspansiyon sistemi sayesinde de tüm yol şartlarında kararlı

Dış tasarımındaki sportifliği iç mekanındaki şık hatlarla birleştiren Hyundai tasarımcıları, yüksek kaliteli malzemeler kullanarak bir üst segmente de atıfta bulunmuş oluyorlar.

bir tutuş sergiliyor. ÜST SEGMENTE ATIF Hyundai Avrupa Tasarım Merkezi Baş Tasarımcısı Thomas Bürkle ve ekibinin hummalı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan i10, dinamik hatlarını markanın akıcı tasarım felsefesinden alıyor. Dış tasarımındaki sportifliği iç mekanındaki şık hatlarla birleştiren Hyundai tasarımcıları, yüksek kaliteli malzemeler kullanarak bir üst segmente de atıfta bulunmuş oluyorlar. Hyundai Avrupa Başkan Yardımcısı ve COO’su Allan Rushforth yeni i10 ile ilgili olarak, “Yeni nesil i10, Hyundai için oldukça önemli bir adım. Aracın dört bir yanı tama-

men Avrupalı müşterilerin beklentilerine göre hazırlandı. Bu sebeple müşteriler için son derece avantajlı fiyat ve kaliteyi bir arada sunan i10, sınıfına yüksek donanımlar ve fonksiyonellik getiriyor. Müşterilerimiz bu sınıftaki bir araçta birden fazla deneyimi bir arada yaşamış olacaklar” dedi.

YÜZDE 90’I İHRAÇ EDİLECEK Eylül ayında, Kocaeli İzmit’te bulunan Hyundai Assan Fabrikası’nda üretimine başlanacak olan yeni i10’un yüzde 90’ı Avrupa ülkelerine ihraç edilecek ve yeni i20 ile birlikte tam kapasite üretime geçildiğinde yıllık üretim 200 bin adete ulaşacak.

JEEP COMPASS TÜRKİYE’DE Türkiye’de Tofaş tarafından temsil edilen Jeep markasının kompakt SUV sınıfında yer alan başarılı temsilcisi Compass’ın yenilenen versiyonu, 83 bin 750 TL’den başlayan satış fiyatıyla Ağustos ayı itibariyle Türkiye’de satışa sunuldu. Yenilenen Jeep Compass’a 2.0 litre 156 HP’lik 6 ileri Power Tech otomatik şanzıman ile sahip olunabilecek. Satışa çıktığı günden bu yana rakipleri arasından sıyrılan Jeep Compass; Limited versiyonu ile Türkiye’deki yerini aldı. Kompakt

bir aracın performansı, güvenlik unsurları ve fiyatıyla birlikte, bir SUV’nin donanım seviyesini ve kabin konforunu bir arada sunan Jeep Compass, geçtiğimiz yıl Avrupa’da yakaladığı satış başarılarının ardından, daha yüksek kaliteli on-

road özelliği, daha fazla konfor, performans, kalite ve yüksek teknolojili içeriği ile beklentileri daha da üst seviyeye taşıyacağının sinyallerini veriyor. DAHA FAZLA GÜVENLİK VE KONFOR Yenilenen dış tasarımı, daha yüksek kaliteli ve konforlu kabininin yanında Jeep Compass zengin donanım paketi ve güvenlik ekipmanları ile dikkatleri üzerine çekiyor. Jeep Compass, kullanıcılarına ön hava yastıkları, yan-perde ön ve arka hava yastıkları, Fren Destekli Elektronik Denge Programı (ESP), Fren Çekiş Kontrolü, Elektronik Devrilme Önleyici (ERM), kilitlemesiz frenleme sistemi (ABS) gibi standart güvenlik özelliklerine ek olarak, ParkView geri görüş kamerasını standart olarak sunuyor.

İLAVE DONANIMLAR İlave standart donanımlar arasında, Elektronik Araç Bilgileri Merkezi (EVIC) ile 6.5 inç dokunmatik ekrana ve 40 GB sabit diske sahip AM/FM/ CD/ DVD/ MP3/ HDD radyolu Medya Merkezi, çift fonksiyonlu projektör halojen ön farlar, 18 inçlik alüminyum jantlar, otomatik klima ve TPM (lastik basıncı ekranı) bulunuyor.

çizgili ızgarasıyla dikkat çekmeyi başarıyor. Bununla birlikte yeni ön çamurluklar ve ön farlarla bütünleşen tasarımı, Jeep Compass’a daha da güçlü bir görünüm sağlıyor. Yeni Jeep Compass’ın iç mekân yenilikleri arasında ise kahverengi delikli deri koltuklar, yeni satenkrom dokunuşlu orta konsol kullanıcısına konforlu bir sürüş sağlamak için hazır bulunuyor.

Jeep Grand Cherokee’yi andıran tasarımı ile yenilenen Jeep Compass, tüm Jeep modellerinde yer alan 7

DİKKAT ÇEKİCİ DETAYLAR Jeep Compass’ın gövdesi, siyah çerçeveli sportif halojen ön farlar,

yenilenen sis far çerçeveleri ve 18 inç alüminyum jantlar ile daha belirgin siyah arka stopları ile dikkat çekiyor. 2.0 BENZİNLİ MOTOR Jeep Compass’ın kaputunun altında görev yapmakta olan 2.0 litre benzinli motor, 156 HP güç ve 190 Nm tork üretiyor. 0-100 km/s hızlanmasını 11.2 saniyede tamamlayan ve 185 km/s’lik maksimum hıza erişebilen Jeep Compass, 100 km’de ortalama 8,3 litrelik yakıt tüketim değeriyle de dikkat çekiyor.

2012 yılı başında start çizgisindeki yerini alan A1’in geçtiğimiz günlerde satışa sunulan 5 kapılı versiyonu A1 Sportback, şimdi 1,6 litrelik TDI motor ve S tronic şanzıman seçeneğiyle showroomlarda yerini aldı. 36

Türkiye’de satışa sunulmasının ardından yoğun ilgi gören A1 Sportback, 1,6 litrelik TDI motoru ve S tronic şanzımanıyla daha da iddialı.

Audi’nin A1 model ailesinin beş kapılı seçeneği A1 Sportback, 1,6 litrelik TDI motorlu versiyonla genişledi. Tasarımı, kullanım konforu, boyutları ve ekonomisiyle büyük beğeni toplayan A1 Sportback 1,6 TDI, S tronic şanzımanla alınabiliyor.

Gücün tekerleklere aktarımını sağlayan 7 ileri S tronic şanzıman, A1 Sportback’in, sınıfında üstlendiği liderlik rolünün altını çizerken, bu çift kavramalı şanzıman, sarsıntısız, son derece seri bir şekilde vites değişimine ve kesintisiz bir güç akışına olanak tanıyor.

Her motor seçeneğinde etkileyici ölçüde verimlilik sunan A1 Sportback’in S tronic şanzımanla donatılmış 1.6 litrelik TDI motoru 100 km’de ortalama olarak sadece 3,8 litre yakıt tütemi değerine ve km’de 99 g CO2 emisyonuna sahip.

ETKİLEYİCİ DIŞ TASARIM Eğimli üst köşelere sahip tek çerçeveli ızgaranın hakim olduğu ön kısmıyla hemen dikkat çeken A1 Sportback’te motor kapağı ve bagaj kapağı tüm gövdeyi sarıyor, omuz çizgisi de otomobilin tama-

mını çevreliyor ve zarif bir akışa sahip olan tavan, bütünleşik spoyleri ile dik eğimli C sütununa geçiş yapıyor. Kontrast renkli tavan ise üç kontras renkten biriyle opsiyonel olarak alınabiliyor. AUDİ KLASİĞİ; KALİTELİ İŞÇİLİK Son derece geniş ve aydınlık bir iç mekana sahip Audi A1 Sportback’in kademeli ön kısmı ile gösterge paneli bir uçağın kanadını andırıyor; yuvarlak hava menfezleri jet motorlarının izlerini taşıyor. Orta konsol hafifçe sürücüye eğimlidir; orta tüneldeki konsol ise bir

yatın arkasıyla benzer özellikler taşıyor. Audi’nin klasik güçlü yönlerinden biri olan net kumandalar ve mükemmel işçilik A1 Sportback’te de kendini hemen hissettiriyor. Dikkatle tasarlanmış birçok ayrıntı A1 Sportback’in üst düzey kişiliğini belgelerken, yeni renkler de gençlik dolu özelliğini vurguluyor. İster renkli hava menfezi yuvaları ister kaliteli deri döşemeler olsun, A1 Sportback, kullanıcılarına bireysel yaşam tarzlarını yansıtacak şekilde kişiselleştirme konusunda sayısız imkân sunuyor.

FARK YARATAN DONANIM SEÇENEKLERİ Standart olarak klima ve elektrikli camlarla sunulan A1 Sportback, Attraction ve Ambition donanımın yanısıra, bir dizi sportif, şık, ayrıcalıklı unsurların yer aldığı paket de mevcut. Üst düzey seçenekler, delüks otomatik klima ve konforlu anahtardan, vites değiştirme kulakçıklarının bulunduğu çok fonksiyonlu deri direksiyona kadar uzanıyor. En üst sırada MMI sisteminin yer aldığı bilgi eğlence ve multimedya

sistemleri yelpazesi bu segmentte standartları belirliyor. Bu üst düzey sistem, sabit disk, MMI çalışma ilkesi, DVD sürücü ve akıllı sesli kumandayı içeriyor. YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜ ÜÇ BOYUTLU GRAFİKLER Gösterge panelinden çıkan katlanır monitör, yüksek çözünürlükte üç boyutlu grafikleri sergiliyor. 465 watt’lık Bose surround ses sistemi, Audi’nin temin ettiği üst düzey tamamlayıcı modüllerin sadece bir örneği.

Goodwood 2013 Hız Festivali’nde

ALFA ROMEO RÜZGARI ESTİ! Alfa Romeo, sektörün prestijli etkinliklerinden Goodwood 2013 Hız Festivali’ne, yeni Süper Coupe modeli, üstün performanslı 4C’nin yanı sıra Alfa Romeo Müzesi’nden getirilen tarihi 6 modelle katıldı. 40

8C 2900 B Special “Le Mans” (1938), Gran Premio Tipo 159 “Alfetta” (1951), 1750 GT Am (1970) ve 33 TT 12 (1975) modelleri 4C ile birlikte tırmanma yarışına katılırken, 2000 Sportiva (1954) ve 3 Stradale prototipi (1967) Alfa Romeo standında sergilendi.

Alfa Romeo, İngiltere’de düzenlenen Goodwood 2013 Hız Festivali’ne damgasını vurdu. Etkinlikte, Alfa Romeo’nun etkileyici standında, Alfa Romeo Müzesi’nden gelen altı tarihi modelle birlikte (8C 2900B Speciale “Le Mans” (1938), Gran Premio Tipo 159 “Alfetta” (1951), 2000 Sportiva (1954), 33 Stradale prototype (1967), 1750 GT Am (1970)

ve 33 TT 12 (1975)) yeni Alfa Romeo 4C modeli sergilendi. İtalyan stili sportifliği ile zarafet anlayışını birleştiren ve ilk defa sergilenen yeni Alfa Romeo 4C, dört tarihi Alfa Romeo modeliyle birlikte (8C 2900 B Special “Le Mans” (1938), Gran Premio Tipo 159 “Alfetta” (1951), 1750 GT Am (1970) ve 33 TT 12 (1975)) festivalin ana etkinliği olan Goodwood Tırmanma Yarışı’na katıldı. Ser-

gilenen diğer modeller 2000 Sportiva (1954) ve 3 Stradale prototipi (1967) ise ziyaretçilerin yoğun ilgisini gördü. Alfa Romeo, Goodwood Hız Festivali’nde ayrıca, Mart 1963’te kurulan resmi yarış departmanı Autodelta’nın 50. yılını ve Alfa Romeo’nun en sportif modellerini tanımlamak için kullanılan efsanevi dört yapraklı yoncası Quadrifoglio Verde’nin 90. yılını da kutladı.

Ak覺ll覺 otomobil

INFINITI Q50

Infiniti’nin sportif sedan modeli Q50, sürücünün tercihlerine bağlı olarak araç ve sürücü arasında mükemmel bir senkronizasyona imkan tanıyarak kişiselleştirme olanağı sunuyor. Farklı sürücü ayarlarına ve sürüş özelliklerine kolayca erişimi sağlayan i-Key özelliği ve yeni nesil akıllı bağlantı sistemi Infiniti InTouch™ çift dokunmatik ekran, işlevsel ve konforlu seyahat imkanı sunuyor.

INFINITI Q50

soğutma, ses, navigasyon ve telematiklerde önceden yapılmış ayarları otomatik olarak harekete geçiriyor. Örneğin, sadece kişiselleştirilmiş modda 96’ya kadar opsiyonel ayar sunuluyor. Yenilikçi çift dokunmatik ekranlar üzerinden ayarların kolay bir şekilde yapılması veya değiştirilmesi sağlanıyor. Infiniti’nin gelişmiş i-Key sistemi ile çalışan hafıza birimi her biri, iki farklı sürücü için kişisel ayarları saklıyor. Otomatik olarak kaydedilen kullanıcı bilgileri dokunmatik ekranlar aracılığıyla kolaylıkla güncellenebiliyor veya silinebiliyor. Bu hafıza sistemi kişisel profillerin özelleştirilmesini, 16 adede kadar fotoğrafın yüklenmesini de içeriyor.

Hafıza işlevleri; ülkeler ve Q50 modelleri, motor ve şanzımanlar arasında farklılık gösterirken, yeni “Infiniti Sürüş Modu Seçici” her modelde bulunuyor. Orta konsol üzerinde bulunan bir düğme ile çalıştırılan seçici; aralarında Ülkeye ve modele bağlı olarak kişisel seçeneği, sürücünün motor Standart, Spor, Eko, Kar ve Kişiselin de bulunduğu ve şanzıman değişikliklerine ek performans seçenekleri sunuluyor. Sportif sedan Q50, “Benim arabam beni tanır” konsepti ile Premium standartları sınırların ötesine taşıyor.

kalmıyor, aynı zamanda iki adet dokunmatik ekranından birinde arkadaş- ların ve ailenin fotoğraflarını da görüntüleyebiliyor.

Infiniti’nin “Q” ön ismini taşıyan ilk modeli olan Q50, sürücüyü araca girdiği zaman ismiyle karşılamakla

i-KEY ÖZELLİĞİ i-Key özelliği her bir sürücüyü tanıyarak sürüş pozisyonu, ısıtma ve

olarak, Elektronik Direksiyon (sterby-wire) Doğrudan Adaptif Sürüş sistemine sahip araçlarda sürüş ağırlığı ve tepki tipi gibi kendi ideal performans hissini de seçebileceği özel bir ayar olarak tanımlanıyor. Infiniti Q50, sürüşü iyileştirmek ve aracı sorunlardan uzak tutmak üzere her bir sürücünün tercihlerini

teknolojisi “Önden Çarpışma Uyarı” sistemi tercih ediliyor. Sürücüye ve seyahate göre kişiselleştirilebilen diğer sistemler arasında; “Arkadan Çarpışma Müdahalesi”, “Akıllı Fren Yardımı Plus”, “Yan Denge Arttırma”, “Aktif İz Kontrolü”, “Akıllı Seyir Kontrolü”, “Mesafe Kontrol Yardımı”, “Uzun Far Yardımcısı”, “Kör Nokta Müdahale ve Uyarısı” ile “Doğrudan Adaptif Sürüş” sistemi ile “Aktif Şerit Kontrolü” sistemi bulunuyor.

de hatırlayabiliyor. Bu sistem basit bir açma/kapamadan elektronik müdahalenin gerekli olduğu seviyeye kadar sürücüye kontrol seçenekleri sunarken, ayarlar kaydedilebiliyor ve aynı sürücü tekrar direksiyona geçtiğinde otomatik olarak bu ayarlara geçiliyor. OTOMATİK EMNİYET KALKANI Otomobili kullanan kim olursa olsun, Q50’nin yenilikçi Emniyet Kalkanı herhangi bir düğmeye basma veya menüler arasında gezinme ihtiyacı olmadan sürücü için otomatik hazır hale geliyor. Bu emniyet kalkanı özellikleri arasında ise; öndeki aracın hızına/mesafesine tepki vermek üzere bugüne kadar geliştirilmiş en ileri sensör

MAKSİMUM SÜRÜŞ KEYFİ Infiniti Q50’nin kabini premium kaliteyi modern lüks ve kullanıcı odaklı ileri düzey teknoloji ile bir araya getiriyor. Kabindeki her bir öğe yüksek işçililik kullanılarak birbirine entegre edilmiş. Konforlu kokpitte sürücü pozisyonuna özel önem veriliyor. Q50’de sürücünün tercihlerine göre kabin içi konfor özellikleri kişiselleştirilebiliyor. Sürücünün direksiyona her geçişinde tercih ettiği özellikler otomatik olarak devreye giriyor. Modele bağlı olarak sürüş pozisyonu (koltuklar, direksiyon kolonu ve dış aynaların konumu), havalandırma kontrolü, navigasyon güzergahları ve seçenekleri ile Infiniti InTouch™ iletişim, eğlence ve bilgi işlevlerine ilişkin tercihlerin tamamı ayarlanıp kaydedilebiliyor.

Bunun yanı sıra ekranlar, dil seçenekleri, renkler, fotoğraflar ve kısa yollar seçilebiliyor. Ayrıca gelişmiş hafıza sistemi l/100km veya mpg, Fahrenhayt veya Santigrat, analog veya dijital saat tercihini de hatırlıyor. TÜRKİYE PAZARI Infiniti’nin sportif sedan modellerinde göze çarpan efsanevi tasarım, performans ve teknolojik özelikleri baz alınarak geliştirilen Q50, 170 HP motor gücüne, 400 Nm torka ve 115g/km CO2 emisyonuna sahip 2.2 litre dört silindirli dizel motor seçeneği ile Türkiye pazarında satışa sunuluyor. 2.2 litre 4 silindirli yeni dizel motor Infiniti Q50’nin, 2.2 litre direkt enjeksiyonlu dört silindirli turbo dizel motoru, bir yandan düşük bir CO2 emisyonu sağlarken (115 g/km’nin altında) diğer bir yandan da yüksek bir güç ve tork sunuyor; bu özelliği, Infiniti sürücülerinin beklediği dinamik sürüşü garanti etmenin yanı sıra, Q50'yi Avrupa'da premium sedan pazarının merkezine yerleştiriyor. 6 vitesli düz ve 7 vitesli otomatik şeklinde sunulan iki şanzıman da Infiniti’ye özel gereksinimlere uygun şekilde geliştirildi. 170HP güce, 400Nm torka ve 115g/km CO2 emisyonuna sahip 2.2 litre dört silindirli dizel motor, 9 saniyenin altında 0’dan 100 km/s’ye hızlanma ve 4.4 l/100 km yakıt tüketimi sunuyor.

FERRARI İLK Ferrari’nin, “markanın özel konumunu koruma stratejisi”, istikrarlı büyüme ile birlikte %22 kâr artışı getirdi!.. Ferrari’nin, 2013’ün ilk yarısındaki ticari kârı 176 milyon Euro’ya, net kârı ise 116,2 milyon Euro’ya ulaştı. Ticari kâr bir önceki yıla oranla %22, net kâr ise %20 oranında arttı. Ülkemizde, Tofaş çatısı altındaki Fer Mas tarafından temsil edilen Ferrari’nin global finansal sonuçları açıklandı. 2013’ün ilk yarısında, 3.767 adet Ferrari’nin teslim edildiğini belirten Ferrari Yönetim Kurulu Başkanı Luca di Montezemolo; “Ferrari, yılın ilk altı ayında bir kez daha mükemmel sonuçlar elde etti. İki ay önce, etkileri önümüzdeki altı ayda daha net bir şekilde görülebilecek stratejik bir adımla, Ferrari markasının özel imajını korumak amacıyla hacmi sınırlamaya karar verdik. Bu karar şimdiden etkisini göstermeye başladı. İkinci çeyrekte sadece %2.8 seviyesinde gerçekleşen hacim artışı, yüksek kârlılığı beraberinde getirirken, markanın özel duruşunu koruma çabamızı da destekledi.” dedi.

MARKANIN ÖZEL İMAJINI KORUMAK ÖNCELİKLİ Ferrari Yönetim Kurulu Başkanı Luca di Montezemolo başkanlığında toplanan Ferrari Yönetim Kurulu, markanın özel imajını korumak amacıyla alınan hacim sınırlama kararının öncü etkilerine dikkat çekti. İLK YARI TİCARİ KARI %22 Ferrari’nin ticari kârı, 2013’ün ilk yarısında, 2012’nin aynı dönemine göre %22 artışla 176 milyon Euro, net kârı ise

%20 artışla 116,2 milyon Euro seviyesine ulaştı. Aynı dönemde dünya genelinde Ferrari bayilerine 3.767 adet araç teslim edildi. Şirketin net nakit konumu 1,220 milyon Euro ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşırken, gelirler 1,177 milyon Euro olarak gerçekleşti. STRATEJİNİN ETKİLERİ Yapılan açıklamada, söz konusu stratejinin, toplam hacim üzerindeki etkisinin yılın ikinci yarısında daha net hissedileceği belirtilirken, ikinci çeyrekte büyümenin planlar doğrultusunda gerçekleştiği ifade edildi.

YARIDAKARINIKATLADI ABD VE KANADA RAKAMLARI Ferrari, 2013’ün ilk 6 ayında ABD’de teslim ettiği 1.048 araçla, Kanada’nın da dahil olduğu bölgede %9’luk bir büyümeye imza attı.

California 30 ve 458 Spider olumlu sonuçlar almaya devam ederken, 12 silindir segmentindeki FF’in satışları gücünü korudu. Bu dönemde F12 Berlinetta da oldukça

iyi sonuçlar elde etti. F12 Berlinetta’nın motoru, 458 modelinin V8 başarısından sonra, üç yıl üst üste “Yılın En İyi Performans Motoru” seçildi.

AVRUPA SATIŞ RAKAMLARI Aynı dönemde Büyük Britanya, %6’lık artış ve 415 araç teslimatıyla Avrupa pazarının lideri haline gelirken, 388 teslimat ile Almanya ikinci sırada yer aldı. İtalya’da ise 116 araç teslim edildi. ORTADOĞU, ÇİN VE JAPONYA %39 büyüyen Ortadoğu pazarında toplam 264 adet araç teslimatına imza atılırken, %28 büyüyerek kriz öncesi seviyelere ulaşan Japonya pazarında 172 adet araç teslimatı gerçekleştirildi. Çin Halk Cumhuriyeti, Hong Kong ve Tayvan’da ise 2013’ün ilk yarısında 350 civarında Ferrari satıldı. EN ÇOK SATAN MODELLER Söz konusu dönemde 8 silindirli

CITROEN DS 3 CABRIO TÜRKİYE YOLLARINDA

DS serisinin ilk ürünü DS3, dünya genelinde elde ettiği rekor seviyede satış başarısının ardından beş kişilik cabrio keyfi yaşatacak olan DS3 CABRIO ile Türkiye yollarında.

1.6 dizel otomatik seçeneği ile üstü açık otomobil keyfini 3,8 litrelik rekor seviyede düşük yakıt tüketimi ile birlikte sunan DS3 Cabrio, sınıfındaki tek gerçek beş kişilik cabrio otomobil olma ayrıcalığını da elinde tutuyor. DS3 Cabrio; üstü açılabilir otomobil kullanmayı kolaylaştıran akıllı tasarımı ile kullanıcılarına gün ışığından sonuna kadar yararlanma zevki sunuyor. Her koşulda farkını hissettiren ve 120 km/s hızda bile tavanı açılıp kapanabilen DS3 Cabrio, 74.000 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışta... Citroen’in efsanevi modeli DS’in köklü mirasından ilham alarak tasarlanan DS serisinin ilk ürünü olan DS3 yıl içerisinde 150.000 adetten fazla satış adedine ulaşarak başarısını ispatladı. Citroen DS3 serisinin eşsiz

karakterini gözler önüne seren DS3 Cabrio; Siyah, mavi ve DS Monogramlı gri olmak üzere üç farklı renkte açılır tavan seçeneği sunarak, Cabrio otomobilde de kişiye özel olma hissini tatmin ediyor. DS3 Cabrio sahip olduğu 3D arka farları ve orijinal bagaj kapısının açılmasıyla da DS serisinin tüm zarafetini sergiliyor. DS3 Cabrio, köpekbalığı yüzgeçlerini andıran çamurluğu, ön yüzde LED lambalarını taşıyan yan rüzgârlıkları, Citroen’in yeni imzası olan 3 boyutlu LED arka stop farları ile de fark yaratıyor. DS3 Cabrio 5 kişiye kadar oturma kapasitesini rahatça sağlayacak boyutlarda tasarlandı. 3.95 m uzunluk, 1.71 m genişlik ve 1.46 m yükseklik ile orijinal kompakt boyutlara sahip olan araç çeviklik ve dinamizmi temsil ediyor. DS3 Cabrio 245 litrelik bagaj hacmiyle yine kategorisinin en

geniş bagaj hacmine sahip aracı. Hatchback modeli ile aynı kabin hacmine sahip. Arka kısmında ayrıca 60/40 boyutunda ayrı katlanabilir bir alan mevcut, bu alan birçok günlük ihtiyaç için kullanılabilir. DS3 STİLİ DS3 Cabrio’nun tasarımı tamamen DS3 karakterine uygun. Tente tavanı ise aracın kusursuz kimliğine katkı sağlayan birçok orijinal renk seçeneği ve tasarımlarıyla sürücülere farklı bir kişiselleştirme imkanı sunuyor. 3D LED ARKA STOP FARLARI Far tasarımları Revolte ve Survolt konsepti araçların tasarımlarından esinlenerek geliştirildi. Far orta kısmı 31 adet LED ışıktan oluşan dikdörtgen şekilli opalin bir setten ve kılavuz ışığı sonsuzluğa yansıtan yarı yansıtmalı bir ayna takımından oluşuyor. 3D geceleri farlar yakıldığında, gündüzleri ise sürücü frene bastığında aktif hale geliyor. Zarif bir detay olarak da 3D far üzerinde kabartmalı siyah DS zemini üzerine yerleştirilmiş krom detaylı bir DS logosu bulunuyor. KENDİ TAVANINI YARAT Farklı tavan desenleri ve renkleri mevcut olan DS3 CABRIO; temel özelliği olan kişiselleştirmeyi cabrio serisinde de devam ettiriyor.

DS3 Cabrio için üç tavan rengi mevcut: siyah, mavi ve DS Monogramlı gri Citroen arka kenar panellerini siyaha boyayarak ve açılabilir tavan rengini aracın yan kısımlarına, ön çizgisine ve arka rüzgârlıklarına yansıtarak açılabilir tavana özgü ayırt edici özellikleri korumayı başarıyor. Gösterge paneli üzerindeki, havalandırma boşluğu çevresindeki ve vites kolu çevresindeki aksesuarların rengi de gövde rengi ve tavan rengi ile uyumlu. DS3’ün benzersiz tavan yapısının bir diğer özelliği ise 120 km/s hıza kadar açılıp kapanıyor olabilmesi. Üç farklı moda kullanılabilen tavan toplam 16 saniyede kapanarak yüksek hızda kullanım sırasında bile kabini güneşle buluşturabilme özelliğini koruyor. AKUSTİK İÇ MEKAN Tente tavan açıldığında optimum akustik konfor sağlamak amacıyla aerodinamik bir deflektör tasarlandı. Bu cihaz tavan açılır açılmaz devreye girerek hava akımının yönünü değiştiriyor ve ses darbelerini engelliyor. Böylece tavan açık ya da kapalıyken müziğin akustiği hissediliyor. Böylece DS3 Cabrio, sahip olduğu özel gövde yapısı sayesinde cabrio otomobillerdeki gürültü sorununu yok etmiş oluyor. Motor, yol ve rüzgar gürültüsünü absorbe eden bu yapı konforlu seyahat yapmayı standart hale

getiriyor. Açılabilir tavanın iç kaplaması DS3 Cabrio’nun içinde en üst kaliteyi hissetmenizi ve birinci sınıf akustik konforu yaşamanızı sağlıyor. STANDART KONFOR Zarif tasarımı ile dikkat çeken DS3 CABRIO, oldukça zengin bir donanım tablosu ile satışa sunuluyor. ABS;EBA,EBD,ESP, hill holder ve 6 hava yastığı güvenlik standartlarını belirlerken; navigasyon, hız sabitleyici – hız sınırlayıcı, otomatik klima, ışık ve yağmur sensörleri , hifi ses sistemi de konfor ayrıntılarını oluşturuyor. Standart olarak sunulan 17” Alüminyum alaşımlı jant ise araca farklı bir stil kazandırıyor. HAVALI VE CİMRİ Citroen DS3 Cabrio, markanın kendini ispatlamış ve milyonlarca otomobilde kullanılan 1.6 litre dizel e- HDI motorla piyasaya sunuluyor. 230 Nm tork değeri taşıyan motorun maksimum gücü 90 Hp. 99g / CO2 değeri ile çevreye duyarlı yapısını gösteren bu motor, DS3 CABRIO’da 100 Km’ için ortalama 3,8 litrelik düşük bir yakıt tüketimi sağlıyor. Rekor seviyede düşük yakıt tüketimi ile DS3 Cabrio uzun yolculukların yapılabilmesine imkan tanıyor.

DÜNYANIN İLK SERİ ÜRETİMİ

HYUNDAI ix35 FUEL CELL ŞİMDİ İNGİLTERE’DE Dünyanın hidrojenle çalışan ilk seri üretim yakıt hücreli otomobili Hyundai ix35 Fuel Cell, Danimarka ve İsveç’in ardından İngiltere’de de trafiğe çıktı. Londra Hidrojen Ağı Genişletme (LHNE) projesi kapsamında kullanılacak olan beş adet Hyundai ix35 Fuel Cell, yeni nesil teknolojisi ve çevreye duyarlı yapısıyla projenin en önemli oyuncularından biri olacak. Hidrojenle çalışan yakıt hücreli araçların global merkezi haline gelmeyi amaçlayan Londra, böylelikle projenin resmi olarak başlamasında etkili olacak.

Hyundai ix35 Fuel Cell, tamamen hidrojen ile dolu deposuyla 594 kilometre durmaksızın gidebiliyor. Kullanımı son derece kolay olan hidrojen, güvenilir ve pratik olmasıyla da öne çıkıyor. LHNE Projesi’nin en büyük araç destekçisi ve tedarikçisi olan Hyundai, Londra ile Güney Doğu İngiltere’de hidrojen ulaşım ağını kuracak olan alt yapı ve işletme konusundaki uzman şirketlerin oluşturduğu konsorsiyumun bir parçası olacak. Teknoloji Strateji Kurulu ve İngiliz hükümeti tarafından da desteklenen proje sayesinde, günlük hayatta hidrojen yakıtlı araçların yaygınlaştırılmasıyla çevreye karşı üst düzey koruma sağlanmış olacak. Ülke genelindeki dolum istasyonlarının sayısının artması ve yaygınlaşması için çalışmaların son hızla sürdüğü İngiltere’de özellikle filokiralama şirketlerinin ve bireysel kullanıcıların bu beş adet Hyundai ix35 Fuel Cell’leri kiralayarak kullanması hedefleniyor. Konuyla ilgili yorumlarda bulunan Londra Belediye Başkan Yardımcısı Londra Hidrojen Ortaklığı Başkanı Kit Malthouse, “Londra, hidrojen ortaklığı ve diğer projelerin geleceği için öncülük yapıyor. Elektrikli araçlar büyük bir teknoloji ama faks makinesi gibi sadece geçicidir. Düşük

menzil ve sürekli şarj etme zorunluluğu nedeniyle pek tercih edilmiyorlar. Londra’da 1300 şarj noktası olmasına rağmen insanların gece boyunca otomobillerini evlerinin etrafında şarj edecek bir yerleri yok. Hidrojen ise bu noktada çok daha hızlı ve daha pratik bir çözüm” dedi. Gelişmiş teknolojiyle üretilen ix35 Fuel Cell, sadece hidrojen ile çalışıyor. Yakıt hücreleri bu hidrojeni elektriğe dönüştürerek aracın hareket etmesini sağlıyor. Bu işlem sonucunda hidrojen ile oksijenin tepkimeye girmesi nedeniyle sadece su açığa çıkarak çevreye hiç zarar verilmiyor. Hyundai ix35 Fuel Cell, aslında sürüş özellikleri ve performans olarak standart ix35 ile aynı, ancak günümüzdeki elektrikli araçlardan daha verimli. Hidrojen

dolumu yine yakıt dolumu gibi birkaç dakika süren ix35 Fuel Cell, 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşıyor, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor ve arada başka bir doluma gerek duyulmaksızın 594 km yol yapabiliyor. Hyundai’nin dünyadaki en büyük entegre otomotiv üretim tesisi unvanına sahip olan Ulsan Fabrikası’nda Ocak ayında üretimine başladığı ix35 Fuel Cell’lerden 2015 yılına kadar toplam 1.000 adet bantlardan inmiş olacak. İlk olarak Danimarka ve İsveç belediyelerine teslim edilen araçların ardından bu 5 araç İngiltere’de yollara çıkmış olacak. 2015’e kadar üretilen diğer ix35 Fuel Cell’ler ise ağırlığı Avrupa’da olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde kullanılmış olacak.

Türkiye’de satışa sunuldu

Daha fazla Panamera keyfi YENİ PANAMERA EXECUTIVE Porsche’nin tüm dünyada büyük ilgi gören dört kapılı modeli Panamera ailesi, Executive modeliyle daha da genişledi. 15 santimetre daha uzun aks mesafesiyle Panamera Executive daha geniş arka oturma alanı ve daha iyi sürüş konforu sunuyor. Türkiye’de geçtiğimiz günlerde satışa sunulan Panamera Turbo Executive ve Panamera 4S Executive modellerinde diğer Panamera modellerine göre 15 santimetre daha uzun aks mesafesi bulunuyor. Bu da arka koltuklarda daha geniş bir oturma alanı yaratıyor. DAHA KONFORLU SÜRÜŞ Daha uzun B sütunu ve pencereler ise, yolculuğu daha konforlu hale getiriyor. İki Executive modelde de standart olarak sunulan Porsche Aktif Süspansiyon Yönetimi (PASM), daha konforlu bir sürüş sunuyor. DAHA AZ TÜKETİYOR 3.0 litre V6 motora sahip Panamera 4S Executive, önceki modelde, kullanılan V8 motora kıyasla 20 HP daha fazla güç ve daha fazla tork üretirken, aynı zamanda ortalama yüzde 18 daha az yakıt tüketiyor. 520 HP GÜÇ SUNUYOR Panamera 4S Executive, 420 HP güç üretiyor. 4,8 litre V8 motora sahip Panamera Turbo Executive, ise 520 HP güç üretiyor.

OTOMATİK ŞANZIMANIYLA DAHA KONFORLU

YENİLENEN HYUNDAI ix35 Hyundai için yeni bir çağın başlangıcı olarak gösterilen ve piyasaya sunulduğu andan itibaren tüm dünyada oldukça beğeni toplayan Hyundai ix35, yenilenmiş özellikleri ile şimdi eskisinden daha da şık...

SUV-C segmentinin en önemli modellerinden biri olan ix35, artık 1.6 litre benzinli motor seçeneğinde de sunulan 6 kademeli otomatik vites seçeneğiyle ön plana çıkıyor. ix35 bu sayede 135 bg’lik motorunun güçlü ve çevre dostu özelliklerinin yanına şehir içi kullanımda artırılan konforu da eklemiş oluyor.

modlarını seçerek sertlik derecesini değiştirmek mümkün oluyor. Bu özellik C-SUV segmentinde bir ilk olarak dikkat çekiyor. Ayrıca yüzeye duyarlı amortisörler (ASD) ile daha fazla konfor vaad eden ix35, yoldaki bozuklukları kabine daha az iletmiş olurken aynı zamanda daha iyi yol tutuş özellikleri sunuyor.

Hyundai ix35, aynı zamanda sürüş modunda da bir takım yenilikleri beraberinde getiriyor. Hyundai i30 ile başlayan ve markanın diğer modellerinde de kullanılmaya başlanan değişken direksiyon modu “Flex Steer”, geliştirilmiş ix35’te de yer alıyor. Daha fazla sürüş zevki veren ve direksiyon hissini maksimum seviyelere çıkaran “Flex Steer” sayesinde “Normal, Konfor ve Spor”

LED gündüz farları ve LED posizyon lambalarıyla daha estetik bir dış görünüm sergileyen ix35, tasarımı değiştirilen 17 ve 18 inç’lik jantlarla Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesini daha fazla yansıtıyor. Avrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen ix35, geliştirilmiş ESC (Elektronik Stabilite Kontrol) sistemiyle donatılırken, römork çekme fonksiyonu sayesinde ix35 sahip-

lerine artık daha rafine bir sürüş zevki sağlıyor. Hyundai ix35’in yenilikleri kabin içinde de devam ediyor. Araçta koltuk ve kapı döşemeleri daha kaliteli malzemelerle sunuluyor. Havalandırma ızgaraları ise artık krom kaplamalarla karşımıza çıkıyor. Ön taraftaki bardak tutucular da yeni seride aydınlatılmalı olarak sunuluyor. Bu donanımlar sayesinde çok daha modern hale gelen ix35, sınıfının en fazla donanıma sahip seçeneklerinden birisi olarak ön plana çıkıyor. Supervision gösterge paneli ve 4.2 inçlik renkli LCD bilgi ekranıyla donatılan iç mekan, sürücüsüne daha modern bir görsellik sunuyor. Hyundai ix35’in kaputu altında Türkiye’de en çok tercih edilen Elektronik Kontrollü Direkt Enjeksiyonlu 1.6 litrelik benzinli motor dikkat çekiyor. İkisi de 6 kademeli olan manuel ve otomatik şanzımanla satışa sunulan ix35’in 1591 cc hacmindeki motoru, 4x2 önden çekiş seçeneğiyle 6300 d/d’de 135 bg maksimum güç ve 4850 d/d’de 165 Nm maksimum tork üretiyor. 100 km’de 6.8 litre ortalama tüketime ve 158 gr/km gibi düşük bir CO2 emisyonuna sahip olan manuel versiyona karşılık otomatik şanzımanlı ix35 ise ortalama olarak 8.8 lt yakıta gereksinim duyuyor. Toplam 4410 mm uzunluğa, 1820 mm genişliğe ve 1665 mm yüksekliğe sahip olan ix35’in 591 litrelik bagaj hacmi bulunurken, arka koltukların yatırılmasıyla birlikte toplam 1436 litre yükleme kapasitesi elde edilebiliyor. Manuel versiyondan sadece 19 kg ağır olan 1.6 lt otomatik ix35’in toplam ağırlığı ise 1397 kg.

çok tercih edilen SUV’lerden biri oldu. Geliştirilmiş ix35 ile bu rakamların daha da artırılması hedefleniyor. Türkiye’de Style ve Elite olmak üzere iki ayrı donanım paketi ve 1.6 litre GDI ile 2.0 litre dizel olmak üzere de iki ayrı motor seçeneğiyle satılan yeni ix35’lerin fiyatları 59 bin 200 TL’den başlıyor. SUV’ler arasında en ulaşılabilen fiyata sa-

hip olan otomatik şanzıman için sadece 3 bin TL fark ödeyerek 62 bin 200 TL’ye ix35 1.6 GDI Style Otomatik sahibi olunabiliyor. Bir üst donanım olan Elite için manuel şanzımanlı aracın fiyatı 65 bin 500 TL iken yine 3 bin TL fark ödenip 68 bin 500 TL’ye otomatk şanzımanlı Elite donanım alınabiliyor. Hyundai ix35 2.0 Dizel otomatik ise sadece Elite donanımıyla 115 bin TL’ye alınabiliyor.

İlk satışa sunulduğu 2010 yılı Mart ayından bu yana Avrupa’da 220 bin adetten fazla satılan Hyundai ix35, Türkiye’de de toplam 13 bin adedin üstünde satış rakamına ulaşarak en

‘Yola Sağlam Çık Projesi’ kapsamında 3500 şoförle bir araya gelindi. 2347’si ile anket yapıldı. Ortaya çıkan sonuçlar ilginç!...

UZUN YOL SÜRÜCÜLERİ ARASINDA

Galatasaray ve kebap çok revaçta

Uzun yol şoförleri hareketsizlik ve fazla kilolarından memnun değiller; trafikteki en büyük şikayetleri ise hatalı araç kullanan sürücüler… En çok İbrahim Tatlıses dinliyorlar. Çoğunluğu Galatasaray’ı tutuyor ve elbette en çok kebap yemeyi seviyorlar. Türkiye lastik sektörünün lideri Brisa, uzun yol sürücülerini daha sağlıklı bir yaşama teşvik etmek üzere Lassa markasıyla hayata geçirdiği “Yola Sağlam Çık” projesi kapsamında Türkiye genelinde 3.500 şoförle bir araya geldi. Proje dahilinde 2.347 kişi ile yapılan

anket sonucunda elde edilen veriler; görüşülen sürücülerin %7075’inin fazla kilolarından rahatsız olduğunu; öte yandan öğün atlayan, aşırı şeker ve yağ tüketen, uzun saatler çalıştıkları için spor yapmaya fırsat bulamayan sürücülerin tansiyon, şeker ve kan yağı

değerlerinin yükseldiğini ortaya koydu. Lassa “Yola Sağlam Çık” projesi kapsamında uzun yol şoförlerinin kişisel tercihlerine dair ilgi çekici detaylar da gün yüzüne çıktı. En çok İbrahim Tatlıses, Orhan Gence-

Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman...

bay ve Ferdi Tayfur dinlemeyi sevdiği ortaya çıkan uzun yol şoförlerinin %32’si Galatasaray, %24’ü Fenerbahçe, %12’si Beşiktaş, %7’si ise Trabzonspor taraftarı. Yemekte tercihini kırmızı et yemeklerinden yana kullanan şoförleri, trafikte en çok sinirlendirenler arasında hatalı araç kullananlar ilk sırada yer alıyor. Türkiye lastik sektörünün lideri Brisa tarafından uzun yol sürücülerini daha sağlıklı bir yaşama

teşvik etmek üzere 2011 yılında Lassa markasıyla hayata geçirilen “Yola Sağlam Çık” adlı sosyal sorumluluk projesinin 2013 yılı Türkiye turu tamamlandı. Önceki dönemlerde göz sağlığına dikkat çeken çalışmalar yapılan projenin bu yılki temel konusu, sağlıklı beslenme ve egzersiz idi. Projede görevli beslenme uzmanı ve spor eğitmeni, Mayıs ve Haziran aylarında 45 farklı nokta arasında 7.616 km yol yapılarak ulaşılan uzun yol şoförlerine, , beslenme ve sporun emniyetli sürüşe etkileri konusunda bilgi verip önerilerde bulundu. Lassa “Yola Sağlam Çık” projesi sonucunda elde edilen veriler; görüşülen sürücülerin %70-75’inin fazla kilolu olduğunu; öte yandan öğün atlayan, aşırı şeker ve yağ tüketen, uzun saatler çalıştıkları için spor yapmaya fırsat bulamayan sürücülerin tansiyon, şeker ve kan yağı değerlerinin yükseldiğini ortaya koyuyor. Yanlış beslenme alışkanlıkları hareketsiz-

likle birleştiğinde birçok hastalığa davetiye çıkardığı gibi, trafik güvenliğini de tehlikeye atıyor. Hareketsizlik nedeniyle sık sık kramp ve boyun-bel tutulması gibi sorunlar yaşayan uzun yol şoförleri, vücutlarına hakim olmakta güçlük çektikleri için kaza riski artıyor. Öte yandan yanlış beslenme neticesinde kan şekeri düşüklüğünün yarattığı uyku hali ve ağır yiyecekler tüketilmesinden kaynaklanan hazımsızlık gibi sorunlar da trafikte dikkat dağınıklığına yol açarak kaza olasılığını arttırıyor. Lassa “Yola Sağlam Çık” projesiyle ilgili görüşlerini dile getiren Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) günümüzde trafik kazalarının dünya genelinde 9. ölüm sebebi olduğunu açıkladığına, bunun Türkiye için de kanayan bir yara olmaya devam ettiğine dikkat çekti. Lassa “Yola Sağlam Çık” projesini bu tablonun iyileştirilmesi ve uzun yol sürücülerinin yaşam kalitesinin

Uzmanlardan uzun yol sürücülerine tavsiyeler Proje kapsamında uzun yol sürücüleriyle birebir görüşen Lassa “Yola Sağlam Çık” ekibi, fiziksel sorunların önüne geçebilmek adına sürücülere çeşitli tavsiyelerde bulundu. Spor eğitmeni sabah uyanıldığında küçük egzersiz hareketleriyle kasları esnetmenin ve uzun yoldayken 2-4 saatte bir mola vererek,

yürüyüş ve açma-germe hareketleriyle kasların kasılmasını önlemenin önemine vurgu yaparken; beslenme uzmanı ise aşırı yağlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durulması, bunların yerine daha hafif ve besin değeri yüksek gıdaların tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

arttırılması adına önemli bir adım olarak gördüğünü belirten Bayman, “Türkiye’nin lider lastik üreticisi olarak, bu hedef doğrultusunda mevcut tabloyu değerlendiriyor; trafikte emniyetin arttırılmasına katkı sağlamaya yönelik projeler geliştirerek üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için çalışıyoruz” dedi. Brisa Ticari Ürünler Pazarlama Direktörü Zeki Bilsel ise “Ağır çalışma koşulları altında ülkemize hizmet eden uzun yol şoförlerimize sağlıklı yaşam ve trafik güvenliği konularında danışmanlık sağlamaktan gurur duyuyoruz. Lassa markamızla hayata geçirdiğimiz “Yola Sağlam Çık” projemizle son üç yıldır uzun yol sürücülerine yüzyüze ulaşarak, günlük hayatları içinde bir mola almalarını, trafikte sağlıkla ve emniyetle ilerlemeleri için kendilerine bilgi sağlamayı hedefliyoruz. Lassa “Yola Sağlam Çık” projemiz ile Türkiye’yi yaygın bir rota ile geziyoruz. 2013 yılında 35 ilde 45 noktada 3.500 sürücüye ulaştık. Yaptığımız görüşmeler ve anketler gösteriyor ki günde ortalama 10 saat çalışan uzun yol sürücülerinin %75’i aşırı kilo ve hareketsizlikten şikayetçi. %42’si ayda 10.000 km’nin üzerinde yol kateden sürücüler, kırmızı et ağırlıklı yiyeceklerle besleniyor. Bu sürücüler ile hem dengeli bir beslenmenin nasıl olması gerektiği, hem de basit kültür-fizik hareket-

leriyle yaşam kalitelerini nasıl yükseltebilecekleri ve trafikte daha sağlıklı yol alabilecekleri üzerine kıymetli bilgiler paylaştık. Görüştüğümüz sürücülerin yaklaşık %36’sının trafikte hatalı araç kullanımına sinirlendikleri ortaya çıktı. Öte yandan görüşmelerimiz sonucunda sürücülerin kişisel zevklerine ilişkin olarak da birçok bilgi edindik. Örneğin uzun yol şoförlerinin %14’ünün en sevdiği sanatçının İbrahim Tatlıses olduğunu, bunu %7 ile Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur’un izlediğini öğrendik. Tutulan takımlar arasında ise Galatasaray’ın % 32’lik bir oranla ilk sırada yer aldığını, sürücülerin %24’ünün Fenerbahçe, %12’sinin Beşiktaş, %7’sinin ise Trabzonspor taraftarı olduğunu gördük” dedi.

Leyla Ağaçkoparan:

Uzun yol sürücülüğü yorucu ve zor Türkiye’nin ilk kadın tır şoförü olarak tanınan, Lassa “Yola Sağlam Çık” projesinin şekillenmesinde Brisa yetkilileri ile beraber çalışan ve uzun yol tecrübelerini paylaşan Leyla Ağaçkoparan da uzun yol şoförlüğünün son derece yorucu ve zor bir meslek olduğunun altını çizerek, sürücülerin zorlu hayat koşullarında kendilerine öncelik veremediklerini, özellikle sağlıklı yaşam ile ilgili kolaylıkla uygulayabilecekleri bilgilere ihtiyaç duyduklarını söyledi. Sağlığın trafikte emniyetli sürüşle bağlantısı ile ilgili de sürücülere bilgi verilmesinin önemini vurgulayan Ağaçkoparan, “Ben 20 yıldır bu mesleği icra eden biri olarak, benim görüşlerimi de alarak şekillendirdikleri Lassa ‘Yola Sağlam Çık’ projesiyle yaşadığımız sorunları gündeme taşıyan ve bu sorunlara çözüm önerileri getiren Brisa’ya teşekkür ediyorum” dedi.

Yola Sağlam Çık 2013, Anket Sonuçları 3.500 uzun yol şoförüyle görüşülen projede 2.347 kişi de ankete katıldı.

Şoförlerin %60’ı günde tek öğün yemek yiyor. Günde 2 öğün yiyenlerin oranı ise %30.

Meslekte ortalama 20 yılı geride bırakan şoförler, günde 10 saat çalışıyor.

Şoförlerin %27’si en sevdiği yemek olarak kırmızı et ve kebap türlerini sayarken; %26’sı sebzeli ev yemeklerini, %17’si ise etli ev yemeklerini tercih ediyor. Kahvaltı tarzı hafif yemekleri tercih edenlerin oranı

Şoförlerin %40’ı ayda 5.000- 10.000 km arası yol yaparken; %42’si 10.000 km’yi aşkın yol yapıyor.

%7 iken, tahıl/baklagil sevenlerin oranı ise %5. Şoförlerin %32’si Galatasaray; %24’ü Fenerbahçe, %12’si Beşiktaş, %7’si ise Trabzonspor taraftarı. TATLISES RAKİPSİZ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR Uzun yol şoförlerinin en sevdiği sanatçılar sıralamasında İbrahim Tatlıses %14’lük bir oran ile ilk sırada yer alıyor. Tatlıses’i %7 ile Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur; %5 ile de Müslüm Gürses ve Sibel Can takip ediyor.

Uzun yol şoförlerinin %36’sı kendilerini en çok “trafikte hatalı araç kullananların” sinirlendirdiğini belirtiyor. Şoförlerin %10’u ise “küçük araçların olumsuz hareketleri”nden rahatsız olduklarını belirtiyor. Uzun yol şoförlerinin %8’i korna vb. “trafikte görsel ve işitsel rahatsızlık verici davranışlar”dan; %7’si ise “trafik yoğunluğu”ndan şikayetçi olduklarını dile getiriyor.

HARLEY-DAVIDSON’IN YENİ EFSANELERİ YOLA ÇIKTI! Harley-Davidson 2014’e yepyeni bir touring motosiklet anlayışıyla giriyor. Ayrıca yenilenen Fat Bob Styling, yeni CVO Softail Deluxe ve Standart ABS ile gelen Sportster modelleri göz dolduruyor.

Dünyanın efsanevi motosiklet ve aksesuarları markası Harley-Davidson, sürüş deneyimini her yönüyle geliştirmek amacıyla hayata geçirdiği Project RUSHMORE kapsamında geliştirdiği 2014 model yeni Touring modelleri ile üç tekerlekli Trike ve Custom Vehicle Operations™ (CVO) serisi modellerini motosiklet tutkunlarının beğenisine sundu.

HARLEY-DAVIDSON

Dört senelik yoğun bir ürün geliştirme programı olan Project RUSHMORE kapsamında geliştirilen yeni Touring modelleri; kaliteli ses, Bluetooth® erişimi, sesli kontrol ve yanıt, GPS Navigasyon, dahili haberleşme desteği ve CB iletişimini tek bir modül içerisinde bir araya getiren Boom! ™ Box bilgieğlence sistemi, Daymaker™ LED farlar, ayrı çıkışlı havalandırmaya sahip yeni grenaj ve Twin-Cooled™ High Output Twin Cam 103™ güç aktarma ünitesi ile Touring’de yeni bir dönem başlatıyor.

Trike modellerini Harley tutkunlarının beğenisine sunuyor.

jik yenilikleri kullanıcılarına sunuyor. Bu gelişmeler Harley tut-kunları tarafından dört bölüme ayrılıyor:

TOURING MODELLER YENİDEN TANIMLANIYOR

İNANILMAZ MOTOSİKLETLER Project RUSHMORE’un baştan sona Harley tutkunları tarafından yürütülen bir ürün geliştirme süreci olduğunu belirten HarleyDavidson Motosiklet Planlama Direktörü Scott Habegger; “Harley tutkunları ile birlikte hareket ederek hazırladığımız Project RUSHMORE modellerimizi geliştirme ve yenileme konusunda son derece önemli bir adım. Project RUSHMORE sonucunda da 2014 için gerçekten inanılmaz motosikletler geliştirdik" dedi.

Harley-Davidson, sürüş deneyimini her yönüyle geliştirmek amacıyla hayata geçirdiği Project RUSHMORE ile 2014 serisi Touring ve

AKILLI TEKNOLOJİLER Project RUSHMORE, Harley-Davidson Touring ve üç tekerlekli Trike motosikletleri için akıllı ve teknolo-

KONTROL İyileştirilen Daymaker™ LED veya İkili Halojen Aydınlatma, Reflex™ ABS'li Bağlantılı Frenler ve TwinCooled™ High Output Twin Cam 103™ ve High Output Twin Cam 103™ güç aktarma organları sürücü güvenini ateşliyor. BİLGİ VE EĞLENCE SİSTEMİ Yeni renkli-ekran Boom!™ Box bilgi eğlence sistemleri; kaliteli ses, Bluetooth® bağlantısı, sesli kontrol, sesli yanıt sistemi, GPS navigasyon, dahili haberleşme desteği ve CB iletişimini tek bir modül içerisinde bir araya getiriyor.

her zamankinden daha iddialı bir görünüme sahip olan 2014 model Harley-Davidson® Fat Bob®, soğukkanlı ve otoriter duruşuyla yollarda hakimiyet kuruyor. Yeni Fat Bob®’da gömülü çift halkaya sahip LED arka far ile çapraz kesim arka çamurluk öne çıkan özellikler arasında yer alıyor. ÖZGÜRLÜĞÜ DAHA YAKINDAN HİSSETMEK ABS'nin güven veren kontrolü Iron 883™ dışında tüm 2014 HarleyDavidson Sportster® model motosikletlerde artık standart donanım olarak geliyor. Sekiz modele sahip Sportster serisi, güncelleştirilmiş el kontrol kumandaları ve fren parçaları, iyileştirilmiş servis erişimi ve standart H-D® Akıllı Güvenlik Sistemi ve yakınlığa duyarlı handsfree emniyet anahtarıyla yeni anahtar girişsiz kontak gibi özellikleri kullanıcılarına sunuyor.

HİS Daha fazla konfor için yeni ayrı çıkışlı havalandırmaya sahip yarasa kanatlı grenajdan geliştirilmiş yolcu oturma alanına kadar aerodinamik ve ergonomik dokunuşlarla karşımıza çıkıyor. TARZ Yeniden şekillendirilen Tour-Pak® ve kullanışlı One-Touch tasarım elemanlarına sahip yan çantalar, sadeleştirilmiş çamurluklar, hafif döküm alüminyum jantlar ve hassas el kontrol anahtarları ile tutkunlarına birçok yenilik sunuyor. HEYECAN YARATAN YENİLİKLER Daha Koyu ve Daha Sert: HarleyDavidson® Fat Bob® HarleyDavidson Styling tarafından tasarlanan ve ikili ön farlarından güçlü lastiklerinin dolgun dişlerine kadar

DAHA FAZLA STİL, LÜKS, DAHA FAZLA TEKNOLOJİ Harley-Davidson® Custom Vehicle Operations (CVO)™ dört özel üretim modelle fabrika custom motosikletini tamamen farklı bir lüks, performans ve stil seviyesine taşıyor. Yeni CVO™ Softail® Deluxe modelini nostaljik stili “convertible” özellikleriyle birleştirerek yüksek kapasiteli touring motosikletini bir cruiser haline getiriyor. Project RUSHMORE kapsamında sürüş deneyiminin tüm yönlerini iyileştirmek ve touring motosikletçilerin beklentilerini gerçekleştirmek üzere baştan yaratılan 2014 model CVO™ Road King® ve CVO™ Ultra Limited modelleri de yeni özellikleriyle benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Bir custom Softail chopper olan, uzun ve alçak görünümlü CVO™ Breakout™ da yeni jantları ve üç farklı boya tasarımıyla göz kamaştırıyor. Ayrıca Twin Cam 103™ güç aktarma organı artık tüm Harley-Davidson Dyna ve Softail® serilerinde standart donanım olarak geliyor.

2014 sezonu için Project RUSHMORE'un bu öğelerinin uygulandığı Harley-Davidson modelleri ve özellikleri ROAD KING® CLASSIC Reflex™ ABS'li bağlı frenler yüksek çıkışlı Twin Cam 103™ motor Daha sert 49 mm'lik çatallar İkili Halojen ön far ve halojen sis lambaları Beyaz yanaklı lastikler ile profil bağlı jantlar Yeni kilitlenebilen yan çantalar Düşük profilli ön çamurluk İyileştirilmiş gösterge grafikleri Yeni hassas el kumandaları STREET GLIDE® Yüksek çıkışlı Twin Cam 103™ motor Açık fren rotorlu Reflex™ ABS'li bağlantılı frenler Hidrolik debriyaj Renkli ekrana sahip Boom! Box 4.3 bilgi eğlence sistemi, USB portu ve Bluetooth bağlantısı Ayrı çıkışlı havalandırmaya sahip yeni Yarasa kanadı grenaj Daha sert 49 mm'lik çatallar İkili halojen ön far Güçlü döküm alüminyum jantlar Tek dokunuş kilitli ve %8 daha fazla kapasite sağlayan yeniden tasarlanmış yan çantalar Tek Dokunuş yakıt kapağı Düşük profilli ön çamurluk İyileştirilmiş grafikleriyle daha büyük göstergeler Yeni hassas el kontrol kumandaları ELECTRA GLIDE® ULTRA CLASSIC® Yüksek Çıkışlı Twin Cam 103™ motor Hidrolik debriyaj Reflex™ ABS'li bağlı frenler Renkli ekrana sahip Boom! Box 4.3 bilgi eğlence sistemi, USB portu ve Bluetooth bağlantısı Ayrı çıkışlı havalandırmaya sahip yeni Yarasa kanadı grenaj. Daha sert 49 mm'lik çatallar Daymaker LED ön far ve sis lambaları Tour-Pak üzerinde LED arka aydınlatma Kanat döküm alüminyum jantlar Tek dokunuş kilidi ve artan kapasiteyle yeniden tasarlanmış Tour-Pak Tek dokunuş yakıt kapağı Düşük profilli ön çamurluk İyileştirilmiş grafikleriyle daha büyük göstergeler Yeni hassas el kontrol kumandaları

HARLEY-DAVIDSON

HARLEY DAVIDSON® CUSTOM VEHICLE OPERATIONS(CVO)™ Harley-Davidson CVO motosikletleri özel bileşenler ve boya işlemleri ve Harley-Davidson® Genuine Motor Accessories'den birçok ürünle custom hale getirilmiştir. CVO programı genellikle yeni custom parçaların ve tekniklerin ayrı aksesuarlar olarak piyasaya sunulmadan önce tanıtılması için kullanılmaktadır. Tüm Harley-Davidson CVO model motosikletler 1800 cc V-Twin ile çalışır. 2014 CVO Ultra Limited, en zorlu yükler ve sürüş koşulları altında maksimum performansı muhafaza etmek için, hava soğutmalı ve hassas sıvı soğutmalı stratejileriyle yeni Screamin’ Eagle Twin-Cooled™ Twin Cam 110™ motoruna sahiptir. Diğer 2014 CVO modelleri 116.5 ft. lbs. torka sahip

Screamin’ Eagle Twin Cam 110™ V-Twin motoruyla çalışmaktadır. Assist & Slip Clutch Pack, vites düşürürken aktarmaya yük binmesini önlemek için bir kayma özelliği ve vites kolu sertliğini ve zorluğunu azaltmak için hidrolik debriyaj kumandası sağlamaktadır. Tüm fabrika çıkışlı 2014 HarleyDavidson CVO modelleri elektronik seyir kontrolü, kilitlenme önleyici fren sistemi (ABS), anahtarsız kontak ve H-D Factory Emniyet Sistemi ve CVO logosu olan iç mekan/dış mekan saklama brandası ile donatılmıştır. 2014 CVO™ Softail® Deluxe: Nostalji lüksle buluşuyor. Geniş beyaz yanaklı lastikler, Harley-Davidson Softail şasesinin rafine çizgileri ve belirgin Art Deco stili boya tasarımı yüksek performanslı bir motor ve touring performansına elverişli teknolojiyle birleşiyor. Ön camda bir Road Tech zumo 660 GPS Nav-

igasyon cihazı bulunuyor. Çabuk çıkan bir ön cam, yan çantalar, koltuk arkalığı ve yolcu koltuğu gibi convertible parçalar sayesinde CVO Softail Deluxe modelini dakikalar içinde bir touring aracından cadde tipi bir cruiser motosiklete dönüştürebiliyor. Alçak ağırlık merkezi, alçak selesi ve diğer ergonomik detayları CVO Softail Deluxe'ü daha ufak yapılı sürücüler için ideal seçenek haline getiriyor. 2014 CVO™ Ultra Limited®: Süper seçkin bir touring motosikleti olan CVO Ultra Limited, müşteriler tarafından sürüş deneyiminin her yönünü iyileştirmek için yürütülen bir Harley-Davidson girişimi olan Project RUSHMORE öğeleriyle daha da geliştirildi. Daymaker™ LED ışıklandırma, Reflex™ ABS'li bağlantılı frenler ve eşsiz TwinCooled™ Twin Cam 110™ güç aktarma mekanizması sürücünün kendine güvenini artırıyor. The

Boom! ™ Box 6.5 GT bilgi-eğlence sistemi, kulaklarınıza hitap eden ses performansı ve renkli dokunmatik ekran, Bluetooth® bağlantısı ve GPS navigasyon gibi kapsamlı bir bilişim teknolojileri donanımı sunuyor. Yeni Yarasa Kanadı, grenaj yeniden tasarlanarak, sürücünün baş kısmındaki titremeyi azaltmak için ayrı çıkışlı bir havalandırma ile donatılmıştır. Yolcu oturma alanı, konforu artırmak için yeniden düzenlenmiş tüm kontroller ve göstergeler ergonomik olarak iyileştirilmiştir. Project RUSHMORE özelliklerine ek olarak, CVO Ultra Limited 75 watt'lık amfisiyle ve Boom! Audio High Performance Boom! Bagger™ hoparlörleriyle gelişmiş ses performansı, yenilenmiş GPS navigasyonu, yüksek kaliteli çıkarılabilen bagaj, arkadan ışıklandırılmış el kumandaları ve torpido anahtarları içerir. Mükemmel konfor, rahatlık, güç ve stil sunmak için CVO Ultra

Limited her şeyin en iyisini isteyen sürücüleri mutlu edecek bir touring motosikleti olma özelliğine sahip.

2014 sezonu için Project RUSHMORE'un bu öğelerinin uygulandığı Harley-Davidson modelleri ve özellikleri

2014 CVO™ Road King®: Sürüş deneyiminin her yönünü iyileştirmek için yürütülen bir HarleyDavidson girişimi olan Project RUSHMORE, CVO Road King'i Daymaker™ LED ışıklandırma, Reflex™ ABS'li bağlantılı frenler, yeni 49mm çatallar, Tek-Dokunuş kilitleriyle yeniden şekillendirilmiş yan çantalar, revize edilmiş el kumandaları ve yeni ön çamurlukları gibi özellikleri Road King® için tasarlamıştır. CVO Road King 2014 ayrıca Harley-Davidson Dark Custom tasarımından da etkilenerek gidon, kumandalar, aynalar, güç aktarma mekanizması ve kılıflar gibi tamamen siyah yeni bir takım bileşenler içermektedir.

ELECTRA GLIDE® ULTRA LIMITED®

Susturucuların etrafını saran yeni uzatılmış yan çantalar ve yeni alçak profilli iki parçalı selenin kolay çıkarılabilen bir yolcu koltuğu ile donatılmıştır. Yüksek performanslı Twin Cam 110™ V-Twin motorunda yeniden ayarlanmış bir Heavy Breather hava temizleyici ve giriş ızgarası yer alıyor. 2014 CVO™ Breakout™: Yeni Softail chopper motoru olan CVO™ Breakout™, kullanıcılarına üç yeni boya tasarımı kapsamında yakıt deposundaki elle cilalanmış çelik parçalar ve hafif boyalı çamurlukları ile göze çarpıyor. Yeni simsiyah deri sele ise tribal detaylar içeriyor. Kontrast kromlu türbin çarkları ve yeni krom depo madalyonu dikkat çekerken, güç aktarma mekanizması yeni bir Heave Breather yüksek akış filtre ve hava temizleyici ile ön plana çıkıyor. Kesik çamurluklar, geniş lastikleri ortaya çıkarıyor. CVO™ Breakout™’ta krom alüminyum benzin deposu, geniş krom çatallar ve dahili yükseltici üzerine alçak seviyede monte edilmiş gösterge paneli yer alıyor.

Twin-Cooled™ Yüksek Çıkışlı Twin Cam 103™ motor Hidrolik Debriyaj Reflex™ ABS'li bağlı frenler Daha sert 49 mm'lik çatallar Renkli ekrana sahip Boom! Box 6.5 bilgi-eğlence sistemi, entegre GPS haritaları ve sesli kontrol (9 dilde) Ayrı çıkışlı havalandırmaya sahip yeni Yarasa kanadı grenaj Siyah cilalı iç grenaj Daymaker LED ön far ve sis lambaları Tour-Pak üzerinde LED arka aydınlatma Kontrast Krom Kanat dökme alüminyum jantlar Tek Dokunuş kilidi ve artan kapasiteyle yeniden tasarlanmış Tour-Pak Tek Dokunuş yakıt kapağı Düşük profilli ön çamurluk İyileştirilmiş grafikleriyle daha büyük göstergeler Yeni hassas el kumandaları Isıtmalı elcikler Tour Pak bagaj rafı TRI GLIDE® ULTRA CLASSIC® Twin-Cooled™ Yüksek Çıkışlı Twin Cam 103™ motor Hidrolik Assist & Slip debriyaj Renkli ekrana sahip Boom! Box 6.5 bilgi-eğlence sistemi, entegre GPS haritaları ve sesli kontrol (9 dilde) Ayrı çıkışlı havalandırmaya sahip yeni Yarasa kanadı grenaj. Daha sert 49mm'lik çatallar Daymaker LED ön far ve sis lambaları Tek dokunuş yakıt kapağı Düşük profilli ön çamurluk İyileştirilmiş grafikleriyle daha büyük göstergeler Yeni hassas el kumandaları Benzersiz hidrolik bağlantılı frenleme sistemi (Arka freni ön tekerleğe bağlar fakat ön lastiği arka frene bağlamaz.) Yüzde 16 daha büyük rotorlara sahip yeni arka frenler Ayak kontrollü park freni

PAHALI BENZİNE ÇÖZÜM

MOTOSiKLET Avrupada en pahalı benzinin satıldığı ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen MOTED Başkanı Başarı Erbaş, “Akaryakıt giderlerini düşürmenin yolu motosiklet kullanımından geçiyor. Bireysel ulaşımda motosiklet, bir otomobilin üçte biri kadar yakıt tüketir. Yine üçte biri kadar yer kaplar. Yani motosiklet hem ekonomiye katkı sağlar hem de trafik yükünü azaltır” dedi. Avrupada benzinin en pahalı satıldığı ülke olan Türkiye’de bireysel ulaşımda motosiklet halâ istenilen seviyeye gelmedi. MOTED BAŞKANI BAŞARI ERBAŞ’TAN ÖNERİLER Akaryakıt giderlerini düşürmenin yolunun motosiklet kullanımını artırmaktan geçtiğini söyleyen Motosiklet Endüstrisi Derneği (MOTED) Başkanı Başarı Erbaş, “Çünkü Bireysel ulaşımda motosiklet, bir otomobilin üçte biri kadar yakıt tüketir. Yine üçte biri kadar yer kaplar. Yani motosiklet hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de trafik yükünü azaltıyor” dedi. GELİRİN YÜZDE 20’Sİ BENZİNE GİDİYOR Sürücüler açısından motosiklet kullanmanın son derece avantajlı olduğunu belirten Başarı Erbaş sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de yüzde 65’i vergi olan benzin fiyatı, yapılan son zamla yine Avrupa sıralamasının en başına oturdu. Türkiye benzin fiyatı ile Avrupa’da en üst sırada olmasına karşın kişi başına düşen

ortlama milli gelir sıralamasında ise sonlarda bulunuyor. Otomobil kullanıcısı gelirinin yüzde yirmisini yakıta veriyor ama çözüm olarak motosiklet kullanmak aklına gelmiyor. Oysa aynı sürücü motosikleti ulaşım aracı olarak tercih etse, yakıta ayıracağı miktar en az yarı yarıya azalıyor.” MOTOSİKLET KULLANIMI ARTMALI Şehir trafiğinde ulaşım için kullanılabilecek bir skuter’ın 100 km’de yaklaşık 2-3 litre benzin tükettiğini ifade eden Erbaş, “Yakıtın yanısıra sağlayacağı vergi, otopark, zaman gibi diğer ekonomik avantajlarıyla birlikte motosiklet kullanımının artmasını umuyoruz” diye konuştu. Motosiklet kullanımının artmasıyla birlikte daha az otomobilin yola çıkacağını ve trafik sorununun çözüleceğini belirten Erbaş, motosiklet kullanımının tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de hak ettiği yeri alması gerektiğini anlattı.

2013 TÜRKİYE TIRMANM ŞAMPİYONLARI BELLİ O

MA OLDU

Yarıştan sonra kategorilerinde dereceye girenler kupalarıyla objektiflere gülümsedi...

2013 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın final ayağı, 18 Ağustos Pazar günü 4 ayrı kategoride toplam 11 pilotun katılımı ile Ankara Kazan’da gerçekleştirildi. Kısa adı ANOK olan Ankara Otomobil Sporları Kulübü tarafından dü-zenlenen Kazan Tırmanma Yarışı, 8,5 kilometrelik asfalt zeminli parkurda iki çıkış üzerinden koşuldu.

Kategori 6’da İzmirli Opel Corsa S1600 sürücüsü Kamil Karataş birinciliğe ulaşırken, Opel Astra GSI ile mücadele eden iki Ankaralı pilottan Cem Şit ikinciliği ve Tansel Tunca da üçüncülüğü elde etti. Kategori 5’de Antalyalı Subaru Impreza GC8 sürücüsü İbrahim Şendil bir kez daha birinciliği kazan-

mayı başarırken ayrıca 04.27.770 ile günün en iyi zamanını kaydetti. Bu kategoride Subaru Impreza GC8 ile mücadele eden Ankaralı pilot Yavuzhan Cabbaroğlu ikinciliği ve yarışın tek bayan pilotu VW Polo ile İzmirli Onur Karataş üçüncülüğü kazandı. Kategori 2’de İzmirli pilot Egemen

Çivicioğlu Citroen Saxo VTS ile kategorisinde günün en hızlı ismi olurken, Peugeot 106 GTI ile kariyerinin ilk startını alan Eskişehir’den Uğur Aytaç ikinciliğin sahibi oldu.

mücadele eden İzmirli pilot Erkan Yanıkoğlu antrenmanlarda kaza yaparak, kategori 2 yarışmacılarından Yüksel Sucu da mekanik arıza nedeniyle abandone oldular.

Kategori 1’de tek yarışmacı olan Alper Özdemir Fiat Palio ile birincilik kupasını kaldıran isim oldu. Kategori 5’te Renault Clio Sport ile

Final yarışının arından 2013 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nda, Kategori 1'de Ahmet Salih Kandemir, kategori 2'de Egemen Çivi-

cioğlu, Kategori 3'de Tansel Karasu, Kategori 4'de Alkan Erden, Kategori 5'de İbrahim Şendil ve Kategori 6'da da Tansel Tunca şampiyonluklarını matematiksel olarak garantileyen isimler oldular. Kategorilerdeki şampiyonluklar, TOSFED tarafından ilan edildikten sonra resmiyet kazanacak.

3 72

Resim Bilgileri: 1. Ahmet Salih Kandemir 2. Erkan Yanıkoğlu 3. Tansel Karasu 4. Ali Gülan 5. Egemen Çivicioğlu 6. Ödül töreni, TOSFED Başkanı Metin Çeker’in katılımıyla gerçekleşti...

5 2013 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın sondan bir önceki yarışı olan 7. ayağı, 04 Ağustos Pazar günü 6 ayrı kategoride toplam 20 pilotun katılımı ile Kartepe’de düzenlendi. Kocaeli Otomobil Sporları Kulübü tarafından Kartepe Belediyesi katkıları ile düzenlenen organizasyon, 6 kilometrelik asfalt zeminli parkurda iki çıkış üzerinden koşuldu. 6

YARIŞIRKEN İST BİR ŞEY DÜŞÜNE

KAMİL KARAKAŞ

‘‘

Ben bu spora başladığımdan beri trafikte eskiye nazaran daha dikkatli ve yavaş araç kullanıyorum. Sürat zevkimi ise tamamen yarışlarda ve pistlerde tatmin ediyorum. Ayrıca şunun da altını çizmeden edemeyeceğim otomobil sporları çok fazla disiplin gerektiren bir spor dalıdır.

Otomobil sporları ile ne zaman, nasıl tanıştınız? Aslında çok eskiden beri otomobillere ve otomobil sporuna ilgim vardı. Rahmetli babam Yaşar Karakaş çok hareketli ve aktif bir insandı. İlk motorumu aldığımda 18 yaşındaydım ve o zamandan beri hala motor tutkum devam ediyor. Otomobil sporlarıyla ilgim ise 1999 yılında ilk Subaru’mu almamla başladı. Taner Şengezener’le dostluğumuzda o yıllarda başladı. Daha önceleri işlerimin yoğunluğundan dolayı pek fırsat bulamıyordum. Ama bu sene t-max ailesine dahil oldum ve ilk yarış

’’

arabam olan Opel Corsa’yı aldım. Kocaeli tırmanma rallisi de yarış hayatımın başlangıcı oldu diyebilirim.

onasının sonunu yakalayabildim. Sadece son 2 yarışa katıldım ve ikisinde de birincilik kürsüsüne çıkmayı başardım.

Lisanslı olarak ne zamandan bu yana yarışıyorsunuz? Gerekli eğitimleri almam ve lisansımın çıkması hepsini sayarsak 3-4 aydır profesyonel olarak yarışıyorum. Ancak aşağı yukarı 20 senedir bu sporun sıkı takipçisiyim. Hangi branşlarda yarıştınız? İlk olarak drag ve time treal yarışlarıyla başladım. Daha sonra tırmanma yarışlarına katıldım. Maalesef Türkiye Tırmanma şampiy-

Ne gibi dereceleriniz var? Drag ve time trael yarışlarında birinciliklerim var ama onlar daha çok bölgesel yarışlardı. Ulusal olarak İstanbul Kartepe tırmanma ve Ankara kazan tırmanma şampiyonalarında kendi klasmanımda birinciliklere sahibim. Antrenman yapabiliyor musunuz? İşlerimin yoğunluğundan dolayı pek fazla antrenman yapamıyorum. Ama bu sporun antrenman ve

TESEM DE BAŞKA EMİYORUM!..

20 yıldır otomobilsporunun sıkı takipçisi olan ve bu sezon tırmanma ile ulusal şampiyona kovalamaya başlayan Kamil Karakaş Oto Aktüel’in sorularını yanıtladı... hazırlık kısmının yarışmaktan çok daha önemli olduğunun da farkındayım. İnşallah ilerleyen günlerde daha çok vakit ayırabilirim. Yarıştığınız için çevrenizden olumluolumsuz ne gibi tepkiler alıyorsunuz? Genelde çevremden olumlu tepkiler alıyorum. Özellikle ailem en büyük destekçim diyebilirim. Bütün yarışlara çocuklarımda benimle beraber geliyorlar hatta onlar benden daha heyecanlılar. Eşim Onur Karakaş da benim gibi lisanslı sporcu aynı zamanda. Çocuklarınızın otomobil sporu ile ilgilenmesine nasıl yaklaşırsınız?

Az öncede söylediğim gibi iki oğlum var. Biri 10 yaşında diğeri 6 yaşında ve zaten doğuştan otomobile ilgileri çok fazla. Baba olarak ileride çocuklarımın otomobil sporuyla ilgilenmelerini çok isterim. Maalesef ülkemizde trafik terörü diye bir gerçek var. Onların otobanlarda değil profesyonel pist-lerde yarışırken görmek isterim. Otomobil sporu beden ve ruh sağlığı açısından kişiye ne katar? Mesela size ne katıyor? İşimin yoğun temposu içerisinde kafamı tamamen boşaltabildiğim

tek spor diyebilirim. Birçok hobim oldu winsörf, tekvando, badybulding, serbest ve tüplü dalış gibi. Ancak hiçbiri bu spor kadar etkili bir rahatlama sağlamadı. Otomobil sporu diğer tüm sporlardan daha fazla konsantrasyon isteyen bir spor. Direksiyonun başına oturduğumda istesem de başka hiçbir şey düşünemiyorum. Bu sayede günün ve işin bütün stresinden uzaklaşıyorum. Bu durumda beni olumlu yönde etkiliyor bir nevi deşarj oluyorum diyebilirim. Halkın arasında bu sporla ilgili yanlış kanılar var; Örneğin otomobil sporu

zengin sporudur gibi.. Veya bu işi yapanlar trafikte hızlı kullanan kişilerdir gibi... Tırmanma yarışlarının en az bütçe gerektiren branşlardan biri olduğunu biliyoruz. Siz tırmanma kovalayan biri olarak; yarışmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? Otomobil sporu trafik terbiyesi sağlar mı, yoksa kişi iyi kullandığına güvenip, biraz daha kuralsız mı olur? Otomobil sporunun pahalı bir spor olduğu doğrudur. Hatta diğer spor dallarına bakıldığında en pahalı olanı bile diyebiliriz. Bu konuda sizinle hem fikirim ancak bu işi yapanlar trafikte hızlı araç kullanan kişilerdir görüşünüze katılmıyorum. Çünkü ben bu spora başladığımdan beri trafikte eskiye nazaran daha dikkatli ve yavaş araç kullanıyorum. Sürat zevkimi ise tamamen yarışlarda ve pistlerde tatmin ediyorum. Ayrıca şunun da altını çizmeden edemeyeceğim otomobil sporları çok fazla disiplin gerektiren bir spor dalıdır, her şeyden önce insan güvenliği ön plandadır ve güvenlik önlemleri çok sıkı takip edilir. İşte insan bu sporun içine girince ve o önlemlerini ve tedbirleri gördükten sonra trafikte kendini daha güvensiz ve risk altında hissediyor. Bu durumda sizi trafik kurallarına uymaya ve trafikte daha dikkatli hareket etmeye sevk ediyor. Tırmanma yarışlarıyla ilgili konuya gelince en az bütçe gerektiren branşlardan biri olduğu kanısında değilim sonuçta tırmanma yarışları Türkiye’nin dört bir yanında yapılmakta ve bu sporun en büyük maliyeti araç transferi servis ekibi transferi konaklama ve lojistiktir. Bütün bunların pist ve ralli yarışlarından bir farkı yoktur sadece tırmanma yarışlarının kilometreleri ralli ve pist yarışlarının kilometrelerine göre daha azdır. Benim tırmanma yarışlarını tercih etmemin en büyük sebebi ralli ve pist yarışlarına göre daha sprint oluşudur. Ve rekabet seviyesi en üstte olan yarıştır. Rallide strateji geliştirip yavaş giderek bile yarış kazan-

abilirsiniz ama tırmanma yarışlarında 2 hakkınız vardır ve bunu en üst limitlerde gerçekleştirmeniz gerekir. Limitlerimi her zaman ve her konuda zorlamayı seven biri olarak tercihim tırmanma yarışları olmuştur. Otomobil sporu organizasyonları veya yarışanlar sizce sponsor bulmakta neden zorlanıyorlar? Ya da bulmak için neler yapılabilir?

Otomobil sporu sponsorluğu sadece aracın üzerine yazı yazdırmak olarak algılanmamalıdır. Sponsorluk dediğimizde hem bu sporu doğru tanıtmak hem de bilinirliğini artırmak acısından medya ve basın ayağı çok daha etkili kullanılmalıdır. Son dönemlerde sponsorlukların bu ayağında eksiklikler olduğu için ve yurtdışına nazaran ülkemizde otomobil sporuna olan ilgi az

özellikle gençler pistlere gelip yarış seyretmek yerine bu tip aktiviteleri internet üzerinden takip edip katılmayı tercih ediyorlar işte bu otomobil sporlarının hakkettiği izleyiciyi artık bulamamasının sebebidir. Geçmişteki örneklere baktığımızda ise bu sporun daha popüler canlı ve hareketli olduğunu görüyoruz bunun sebebi ise buyuk marka ve sponsorların bu konudaki destekleridir. Buna bağlı olarak TOSFED'in sporu tabana yayması için sizce neler yapması gerekir? Öncelikle tosfed in bu sporu tabana yayabilmesi için bu işin başlangıcı olan yarış okullarına destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca yeni başlayanlar için kayıt ve lisans ücretlerini düşük tutup yarış araçlarının transferi konusunda destek olmalı. Bu sene de TOSFD kupası adı altında yapılan amatörlere yönelik rallide bunun örneğini yaşadık ve katılımın me kadar arttığına şahit olduk. İşadamı olmak yerine dünyaca ünlü bir pilot olmayı tercih eder miydiniz? Tercih etmezdim çünkü işimi severek yapıyorum ve ülkesine katma değer katan en büyük firmalardan biri olmak benim için çok önemli. Otomobil sporu ise sadece bir hobi. İşime daha fazla konsantre olabilmek ve dolayısıyla ülkeme daha fazla hizmet edebilmek için bir araç diyebiliriz. Yarış günlerinden unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? olduğundan dolayı kişi ve kuruluşlar sponsorluklara çok sıcak bakmamaktalar. Yani bence sponsor bulmakta zorlanmanın en büyük sebebi sponsor firmalarının beklentilerinin tam olarak karşılanmamasıdır. 1960, 70, 80 ve hatta 90'ların başını gözlemlediğimizde; Türkiye'nin ekonomik koşulları bu günkü seviyelerde olmamasına ve teknolojinin daha

geride olmasına karşın; çeşitli branşlarda yarışan otomobil sayısına baktığımızda günümüzdekinden çok daha fazla olduğunu görüyoruz. Buradaki ters orantının sebebi sizce nedir? Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte özellikle yeni nesil her şeye daha kolay ulaşır oldu. Bu yüzden eski yarışlara bakacak olursak seyirci sayısında ve ilgide ciddi derecede azalma olduğunu görebiliriz. Artık

Daha yeni başladığım için şimdiye kadar girdiğim bütün yarışlar benim nazarımda unutulamayan anılardır. Son olarak; sizi okuyanlara vermek isteğiniz bir mesajınız var mı? Gençlerin trafikte hız yapmak yerine otomobil sporuna başlayıp surat zevklerini bu tip disiplinli ortamlarda gerçekleştirmeleri çok daha doğru ve güvenlidir.

KÖRFEZ KARTİNG YARIŞI Türkiye Karting Şampiyonası´nda beşinci ayak yarışları, İstanbul Karting ve Otomobil Kulübü (İKOK) tarafından Körfez Karting Pisti´nde düzenlendi.

Junior Podyum Berkay Besler birinci, Gülhüseyin Abdullayev ikinci, Bora Özcan üçüncü oldular.

KÖRFEZ KARTİNG YARIŞI

Formula Masters Kategorisi Mehmet Çınar

Senior Kategori Orçun Aydemir

İstanbul Karting ve Otomobil Kulübü tarafından düzenlenen Türkiye Karting Şampiyonası (TKŞ) 5. ayak ve İstanbul Karting Dayanıklılık Birinciliği (Prokart) 1. ayak yarışları 31 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde Körfez Karting Pisti’nde yapıldı. İki organizasyonda toplam 46 pilot ile start sezonun start rekoru kırıldı. SENIOR KATEGORİ TKŞ Formula Senior kategorisinde Orçun Aydemir 3 yarışı da kazanarak günü birinci tamamladı. İkinciliği Gülhüseyin Abdullayev, üçüncülüğü Berk Durak aldı. JUNIOR KATEGORİ Formula Junior kategorisinde ise 3 yarışı da kazanan Berkay Besler birinci olurken, Gülhüseyin Abdullayev ikinci, Bora Özcan üçüncü oldular. MİNİ KATEGORİ Mini kategoride 2 yarışta birincilik alan İzel Karasu birin-

cilik kürsüsüne çıkmayı başardı. İlk yarışı kazanan Sarp Atasever ikinci olurken, üçüncülüğü Ömer Asaf Kolot elde etti. MASTERS KATEGORİ Formula Masters kategorisinde 3’de 2 yapan Mehmet Çınar birinciliğe ulaşan isim oldu. Kerem Zengin ilk ayağı kazanmasına rağmen ikinci olurken, bu kategoride üçüncülüğü Osman Aydemir kazandı. Bu sonuçlardan sonra Senior’da Orçun Aydemir, Junior’da Berkay Besler, Masters’da Kerem Zengin, Mini’de Sarp Atasever şampiyonada kategori liderliklerini sürdürdüler. DAYANIKLILIK YARIŞI Yeni formatı ve yeni Rotax Max motoruyla ilk defa düzenlenen İstanbul Karting Dayanıklılık Birinciliği’nin (Prokart) 1. ayak yarışında ise, bonus puanların da toplamıyla, Kuzey Yıldızı 58 puanla zirvede yer alan takım oldu. Chronos Racing 54 puanla ikinciliği, Team46 da 45 puanla üçüncülüğü aldı.

Mini Kategori İzel Karasu

TOSFED Ralli Kupası 4. Yarışı

Kategori 1’de Fiat Palio ile Ümit Can Özdemir-Gökay Gökşen ekibi birinci oldu...

Kategori 2’de İzmir’den Bora Çantepe-Soner Çevik Fiat Palio Kit Car ile birinci oldu...

Kategori 3’de Bursalı ekip Hakan Ertarman-Yunus Emre Bol bu sezon 4. birincilğe Armutlu’da ulaşmayı başararak liderliğini sürdürdü.

Kategori 4’de birincilik Citroen C2 R2 ile yarışan tecrübeli ekip Yüksel Özgür-Aras Dinçer ekibinin oldu...

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından bu yıl başlatılan amatör sürücülere yönelik TOSFED Ralli Kupası’nın dördüncü ayağı olan Armutlu Rallisi, 31 Ağustos-01 Eylül tarihlerinde 4 ayrı kategoride 21 pilotun katılımı ile organize edildi. Bursa Otomobil Sporları Kulübü (BOSSEK) tarafından Armutlu Belediyesi katkıları, Energaz, İhlas

Armutlu Tatil Köyü, Mahal Palas ve Armodies sponsorluğunda düzenlenen organizasyon Armutlu halkının da yoğun ilgisine sahne oldu. 116,80 km. uzunluğundaki parkurda Mecidiye, Hayriye, Fıstıklı istikametindeki 3 özel etabın üçer kez geçilmesinden oluşan rallide 17 ekip finişe ulaşabildi.

syonda, aynı gün akşam Armutlu İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen seramonik start ile resmen başlamış oldu. Armutlu Kaymakamı Bahadır Güneş, Armutlu Belediye Başkanı Mehmet Birkan ve sponsor firma yetkilileri de starttan ödül törenine kadar organizasyonu yakından takip ettiler.

31 Ağustos Cumartesi günü teknik kontrol ile başlayacan organiza-

Kategori 1’de Fiat Palio ile Ümit Can Özdemir-Gökay Gökşen ekibi

birinciliğin sahibi olurken, benzer otomobillerle Kerim Tar-Kutay Ertuğrul ikinci, Bora Yakın-Ersin Tunç üçüncü sırada finişe ulaştılar. Kategori 2’de İzmir’den Bora Çantepe-Soner Çevik Fiat Palio Kit Car ile birinciliği elde ederken, 4 yıl aradan sonra parkurlara dönen Burak Nomer-Hakan Solay ekibi Ford Escort MK7 ile ikinci ve Eskişehir’den Peugeot 106 GTI ile

Rıdvan Dereli-Mernuş Dertli üçüncü sırada yer aldılar. EN İYİ BAYAN PİLOT ÇİÇEK GÜNEY Kategori 3’de Bursalı ekip Hakan Ertarman-Yunus Emre Bol bu sezon 4.birincilğe Armutlu’da ulaşmayı başararak liderliğini sürdürdü. Bu kategoride ikinciliği Ford Fiesta ST ile Alptekin Işıkalp-Çiçek Güney kazanırken, milli sporcu

Çiçek Güney aynı zamanda En İyi Bayan Co-Pilot ödülünün de sahibi oldu. Kategori 3 üçüncülüğünü ise Peugeot 306 s16 ile İlhan MutluayGürkal Menderes ekibi kazandı. Kategori 4’de birincilik Citroen C2 R2 ile yarışan tecrübeli ekip Yüksel Özgür-Aras Dinçer ekibinin olurken, ikinci sırada da Opel Astra GSI ile Bursalı baba-oğul ekip Yiğit Yalçın-Ahmet Yalçın yer aldı.

LOEB, 380 BEYGİR GÜCÜNDEKİ CITROEN C-ELYSEE İLE WTCC’DE YARIŞACAK

Citroën, WTCC 2014’e katılacağını açıkladıktan bir ay sonra pistlerde Sebastien Loeb tarafından kullanılacak olan otomobilini tanıttı. Citroën C-Elysée WTCC, FIA tarafından koyulan yeni kurallara uygun olarak tasarlanan ilk otomobil olarak yarışlarda yerini alacak. CElysée 2012 yılında İstanbul Autoshow Fuarı’nda dünyada ilk kez Türkiye’de satışa sunulmuştu. Citroën; 2014’te dünyaca ünlü yarış organizasyonu olan( World Touring Car Championship) WTCC’e, efsane pilot Sebastian Loeb tarafından kullanılacak olan

Citroën C-Elysée ile katılarak, yaratıcı teknolojisini bir kez daha gözler önüne sermeye hazırlanıyor. Markanın globalleşme stratejisinde önemli bir yere sahip olan C-Elysée, Türkiye dışında Latin Amerika, Çin ve Rusya pazarlarında Citroën satışlarını artıran model olarak dikkat çekiyor. C-Elysée şimdiden hedeflerinin yüzde 30 üzerinde bir performans göstererek 30.000 adetlik satış rakamına ulaşmış durumda. Citroën CEO'su Frederic Banzet; ‘WTCC yarışlarının Fas, Latin Ame-

rika, Çin ve Rusya da yapılıyor olması bizim için büyük bir avantaj, C-Elysée’yi yarış otomobili olarak seçmemizin sebeplerinden biri de markamızın bu bölgelerdeki tanıtım faaliyetlerine olacak katkısıdır.‘ diye konuştu. Citroën Racing Teknik Direktörü Xavier Mestelan-Pinon; ‘Teknik bakış açısı olarak yarışacak aracın üç hacimli bir sedan olması aerodinamik değerler için idealdir. Bu kapsamda C-Elysée mükemmel bir seçim oldu. Ancak bu bizim pist yarışları için tasarladığımız ilk araç. Bu yüzden yaptıklarımızı ve aldı-

ğımız kararları sürekli olarak sorguladık. Bu da operasyonun en heyecanlı kısmını oluşturdu’ şeklinde görüş belirtti.

380 hp güce sahip. 18 inçlik jantları ve kaslı ön tamponu ile dikkat çeken C-Elysée, arkada kullanılan kanat tasarımı ile tam bir yarış oto-

mobili görünümü sunuyor. Yeni sezonda Sebastian Loeb’ün direksiyon başına geçeceği C-Elysée’nin test sürüşleri devam ediyor.

Dünya Ralli Şampiyonası’nda kazandığı başarılar ile markalar klasmanında 8 kez üst üste şampiyonluğunu ilan eden Citroën; WTCC’e C-Elysée modeli ile katılarak, motor sporlarına verdiği önemin altını bir kez daha çiziyor. C-Elysée WTCC, 1,6 litrelik direkt enjeksiyon turboya sahip DS3 WRC ile aynı motoru paylaşıyor. Önden çekişli ve 6 vitesli bir şanzımana sahip olan C-Elysée toplam

Juho Hänninen ve Bryan Bouffier’dan sonra Hyundai Motorsport takımına katılan üçüncü test pilotu Chris Atkinson ile birlikte zorlu parkurlarda test edilen i20 WRC, her geçen gün geliştirilmeye devam ediliyor. Resmi yarış sezonundaki tüm zorluklara hazır olması ve aracın dinamiklerini ölçmek adına yapılan bu ilk testte, takımın test pilotları direksiyon başına geçerek i20 WRC’nin limitlerini zorlamış oldu. Temmuz ayında başlayan testler,

2014 yarış sezonuna hız kesmeden hazırlanan

Fransa’nın güneyinde yer alan Chateau Lastours ve Mazamet’te gerçekleştirildi. Farklı yol koşullarını bir arada sunan bu iki test parkuru, aracın geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor. Hyundai Motorsport Takım Patronu Michel Nandan testlerle ilgili olarak, “Geçtiğimiz ay çok önemli ve bir o kadar da zorlu testler gerçekleştirdik. Bu testler sayesinde Hyundai i20 WRC’nin potansiyel performansını gözlemlemiş olduk. Toprak üzerindeki ilk testlerimiz olduğu için geliştirmemiz gereken

noktaları görmüş olduk. Testlerin asıl amacı, bu aracın neler yapabileceğini görmekti. Aracı en iyi şekilde analiz etmek için zamanımız var. Test pilotlarımız Juho, Bryan ve Chris’in toprak zeminde gösterdiği performanstan ve aracın dengesinden memnunuz. Mühendislerimiz ve tasarım ekibimiz, Almanya-Alzenau’da kurulu olan Hyundai Motorsport merkezimizde son testlerde elde edilen verileri inceleyerek aracın mekanik, süspansiyon ve buna bağlı komplike donanımlarını sürekli olarak geliştirmeye devam ediyorlar. Bu yüz-

den Hyundai i20 WRC için koordineli bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Daha önce asfalt üzerinde test edilen aracımızı olumlu yönde geliştirdik. Çok kısa bir süre içerisinde birçok iş yaptık ve sağlam bir ekip ruhu taşıyarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde çakıl zemin testlerimiz başlayacak ve bu da i20 WRC için oldukça önemli bir aşama olacak. Monte Carlo’dan önce kalan sürede de aracımızı gözlemlemek ve ekipçe hedefe ulaşmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.

100 yıldan fazla süredir motorsporlarında elde ettiği başarılar ile adından söz ettiren Pirelli, Dünya Ralli Şampiyonası’na (WRC) 2014 yılında geri dönüyor.

Otomobillerin ve lastiklerin her türlü zorlu koşulda mücadele ettiği Dünya Ralli Şampiyonası, lastik ve otomobil üreticileri için elde ettikleri bilgi ve tecrübeleri günlük kullanımlara aktarmaları açısından büyük önem taşıyor. 2008 – 2010 yılları arasında Dünya Ralli Şampiyonası’nın tek resmi lastik tedarikçisi olarak başarılara imza atan Pirelli, aynı zamanda genç pilotları desteklemek ve geleceğin başarılı pilotlarının yetiştirilmesi için Star Driver ve WRC Akademi gibi pro-

jelerde yer almaya devam ediyor. Formula 1’in tek resmi lastik tedarikçisi olan Pirelli, diğer üç lastik üreticisiyle birlikte, 2014 Dünya Ralli Şampiyonası’na da lastik tedarikçisi olacak. Pirelli’nin rallide hem tek marka olarak yer aldığı hem de farklı markalarla birlikte mücadele ettiği uzun ve tanınmış bir geçmişi var. Milano doğumlu şirket, Dünya Ralli Şampiyonasında 1973’den itibaren 180 zafer elde etti.

FIA Ralli Başkanı Jarmo Mahonen ise: “Pirelli’nin Dünya Ralli Şampiyonasına dönüşü çok pozitif bir karardır. Dört markanın birlikte çalışacak olması, şampiyonada yarışacaklar için seçim olanağı ve çeşitlilik sağlayacaktır.” Şeklinde görüşlerini dile getirdi. 2014 FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nın Pirelli’nin de yer alacağı ilk ayağı 14-19 Ocak tarihleri arasında Monte Carlo’da gerçekleştirilecek .

“LASTİKLERİMİZİN KALİTESİNE GÜVENİYORUZ” Pirelli’nin Motorsporları Direktörü Paul Hembery: “FIA’ya katılımımıza olan sıcak yaklaşımı için teşekkür ediyoruz ve kendimizi evimizde hissettiğimiz bir spora geri döndüğümüz için çok mutluyuz. Dünya ve Avrupa şampiyonalarının düzenlemeleri birbiriyle oldukça paralellik gösterirken bu kararı almamızdaki en büyük etken müşterilerimizin talepleridir. Lastiklerimizin kalitesi konusunda kendimize çok güveniyoruz ve ürünlerimizin Dünya Ralli Otomobil sanayisindeki son teknoloji ile daha da rekabetçi olacaklarına inanıyoruz. Lastik üreticisi için ralli, değişken iklim koşulları açısından ve lastiğin her türlü yol koşulunda test edilmesi açısından muhteşem bir deneyimdir.” dedi.

Pirelli’nin rallide hem tek marka olarak yer aldığı, hem de farklı markalarla birlikte mücadele ettiği uzun ve tanınmış bir geçmişi var.

IAA Özel Dosyası Ekim Sayısında... Otomobilli yaşamın adresi