Nalbur Teknik Ocak 2013

Page 1










Yıl: 10 Sayı:112 Ocak 2013

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR AHMET FARUK KOYUNCU faruk.koyuncu@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr GRAFİK TASARIM RECEP ÜNAL recep.unal@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr ABONE HATİCE ERDÖNMEZ hatice.erdonmez@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Bizi takip edin takipsiz kalmayın Yeni bir döneme 2013’e merhaba dedik. Ne diyelim daha güzel ve verimli bir yıl olsun. Sektör umduklarının ve umutlarının karşılığını en kısa sürede alsın. En azından sektör firmaları erteledikleri yatırımlarını tamamlayacakları bir dönem olsun. Geldiğimiz noktada Türkiye, bölgesinde inşaat malzemeleri alanında üretim üssü konumunda olduğunu söylemek mümkün. Ancak Türkiye, uzun vadede bölge lideri olması için teknoloji üssü olmaya doğru yönelmeli. Diğer yandan Türkiye, teknolojik anlamda büyümesini devam ettirirken pek çok inşaat alt sektöründe de üretim kapasitesiyle destek vermekte. Türkiye, ihracat açısından son dönemde büyük bir sıçrama gerçekleştirerek, en büyük ihracatçılar arasında çok şükür yerini almayı başarmıştır. Ancak, inşaat malzemeleri sektörü, bu yer değiştiren üretim kapasitesinden pay alarak üretim gücünü ve pazardaki yerini daha da sağlamlaştırma fırsatı ile karşı karşıya gelmiş durumdadır. Burada her şeyden önemlisi sektörde yerinde üretimin gerekliliği olduğunu ifade etmek lazım. Özellikle inşaat malzemesi üretiminde, lojistik maliyetler, hammaddeye yakınlık gereksinimi ve ülke bazında ürün özelliklerinin farklılaşması, birçok alt sektörde hedeflenen pazarlara yakın üretim kabiliyetini de gerektirmektedir. Son dönemde, ihracat performansımızın hızla arttığı yakın coğrafyamızdaki pazarlarda kalıcı başarı sağlanması için bu sefer pazara girişte geç kalınmaması ve yerel üretim fırsatlarının değerlendirilmesi gereklidir. Önemli konulardan bir diğeri ise inşaat sektöründe kullanılan ürünlerin artık kalite yanında biraz daha dekoratif bir alana yönelmesidir. Sektörün ilerlemesinde yol haritası olan fuarlar ise adeta bir kılavuz niteliğinde. Buna ilave olarak, 17-20 Ocak tarihleri arasında sektör Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı Zow’da bir araya geliyor. Bu bağlamda sektör fuarlarında yer alan dergimiz her geçen gün farklı olduğunu iyiden iyiye hissettirmektedir. Sektörün sesi, gözü ve kulağı olan “sizlerin dergisi diyorum artık. Çünkü, sizler ile büyüdük.” Her dönem büyümesine yeni ivmeler kazandırmayı başarmıştır. O zaman biz diyoruz ki; Bizi takip edin haberiniz olsun… Yeni bir sayıda görüşmek dileği ile. Saygılarımızla,

Nalbur Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.

Ihlas


90 yıllık geçmişi ile sektörün köklü kuruluşu: Reis Makine

10 Kentsel Dönüşüme Unicera’dan büyük destek

16 İş sağlığı ve güvenliği kanunu tanıtıldı

30 Alışkanlıkların bir adım daha ötesi

60 reklam indeksi 3M .............................28-29 AKDENİZ ÇİVİ ................. 91 AKTİF ISI ........................ 67 ATLAS ZIMPARA .......44 -45 AYAN ................................6 AYVAZ ...............................7 AZİM İNŞAAT .................. 59 BİLGESAN ...........25 -41 -71 BOYSAN ...................... A.K.İ CERMİX ........................... 19 DİZAYN .........................4- 5 EMRE BAHÇE .................. 63 EMÜLZER .................... Ö.K.İ ENTEGRE ........................ 53

ERATAŞ .......................... 31 GÜLAL ............................ 21 KALE KİLİT ..................... 39 KANCA ............................ 49 MAKRO ....................73 - 77 MARMARA MEKANİK ...... 65 PENCERE ........................ 97 POLİMER ........................ 17 REİS MAKİNA ................ Ö.K RENK PLASTİK ............... 23 SEL ................... 79 -81 – 83 .......................... 85 – 87 -89 SELSİL ..............................2 SEMBOL ....................... A.K

SANTEK .......................... 35 TESA ............................... 27 TİGİAD ............................ 47 TÜM PLASTİK ................. 51 TÜM PLASTİK ................. 55 UNİCERA ........................ 93 YAPAŞ ............................ 15 YAPI ................................ 95 YILTEK ............................ 33 YOLDAŞ ............................1 ZOW ................................ 75


Reis Makina olarak öncelikli amacımız; sektörün talep ve ihtiyaçlarını karşılayan doğru atılımlar yaparak, alanında en kaliteli ürünleri, rasyonel fiyat ve maksimum hizmet politikasıyla müşterilerimize sunmaktır. Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci

90 Yıllık geçmişiyle sektörün köklü kuruluşu; Reis Makina Rize’li Topçu ailesinin yarım yüzyılı aşan emek ve gayretleriyle bugünlere taşınan sektörün güven ve istikrar abidesi olarak ilerlemesini devam ettiren Reis Makina, sektörde 90’ncı yılına ulaşmanın sevincini yaşıyor

1

950’li yıllardan itibaren ticari faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren grup; yapı, inşaat ve sanayinin her kolunu ilgilendiren ürün grubuyla, profesyonel uluslararası tanınmış markaların Türkiye mümessilliğini sürdürmekte. Bünyesinde yer alan markalar arasında özellikle; Makita, Knipex, Optimum, Bea, BMI, Virax, Scheppach, Fini, Proxxon, Leica, Lavorwash gibi sektörünün dünya devleri yer almakta. Ayrıca Reis Makina, son yıllarda distribütörlüğünü de yaptıkları markalara ilave olarak, kendi markalarıyla üretim süreçleri planlayan ve bunu başarıyla uygulayan bir yapı içinde hareket etmekte. 20.000’i geçen ürün çeşidi, 100’ü aşkın tanınmış markasıyla sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını söyleyen Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci; “Japonya’dan Amerika’ya Dünya’nın her yerinden profesyonel kaliteli ürünlerin ithalatını gerçekleştirip, rasyonel fiyat ve maksimum hizmet anlayışıyla sektörümüzün hizmetine sunuyoruz Özellikle kendi markalarımızla gerçekleştirdiğimiz ürün çalışmalarımızın, sektörümüze ait Türk

10

nalburteknik.com

Ocak’13

markalarının oluşması adına önemli bir adım olduğuna inanıyoruz” dedi. Sektörün yeni dönemde daha hareketli bir seyir izleyeceğini söyleyen ve 90’ncı yıla varmanın onuru ile ilerlemeye devam ettiklerini belirten Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci 90. yılında Reis Makina’nın sektörde geldiği noktayı anlattı

Reis Makina’nin kuruluşundan bahsederek, çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? “Reis Makina’nın 1923’lerden bu yana ticari faaliyetlerini sürdüren bir grup olduğunu öncelikle ifade edeyim. Kökü mazide olan, geleceğe güvenle bakan bir grubuz. Bu grup ülkemizdeki birçok kuruluşumuz gibi bir aile şirketi. Rize’li Topçu ailesinin yarım yüzyılı aşan emek ve gayretleriyle bugünlere taşıdıkları Reis Makina, sektörünün güven ve istikrar abidesi olarak görülen bir kurumdur. 1950’li yıllardan itibaren ticari faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren grubumuz; yapı, inşaat ve sanayinin her kolunu ilgilendiren ürün grubuyla, profesyonel uluslararası tanınmış markaların Türkiye mümessilliğini


sürdürmektedir. Bu markalar arasında özellikle Makita, Knipex, Optimum, Bea, BMI, Virax, Scheppach, Fini, Proxxon, Leica, Lavorwash gibi sektörünün dünya devleri bulunmaktadır. Son yıllarda distribütörlüğünü yaptığımız markalara ilave olarak, kendi markalarıyla üretim süreçleri planlayan ve bunu başarıyla uygulamaya devam eden bir yapımızın olduğunu da altını çizmek isterim. Özellikle jeneratör ve motor da Kama by Reis markasıyla, kaynak makinasında WELDER’le, dalgıç pompalarında RAINPUMP’la, el aletlerinde MAXPOWER’la, yıkama makinalarında POWERWASH’la, iş güvenliğinde MAXSAFETY markasıyla sektörü sürükleyen bir grup olmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

GENİŞ BAYİ AĞI Reis Makina’nın sektördeki yeri hakkında bilgi verir misiniz? “Reis Makina’nın, içinde bulunmuş olduğu sektörün, her konuda öncü ve piyasa yapıcı bir kuruluşu olduğunu özellikle belirtmeliyim. Ülkemizin her yanında 2000’i aşkın bayimiz ile tüm illerimize doğrudan ya da dolaylı mal arz eden bir firma konumundayız. Bayi olarak Reis Makina ile çalışan önemli bir müşteri portföyümüz olduğu gibi, bunun yanında yürüttüğümüz Reis Shop Projesi’yle çok daha ciddi işbirliklerine imza attığımız stratejik ortaklarımız mevcuttur. Özetle, sektörümüzün profesyonel kanadını tüm Türkiye’de Reis Shoplar ve Bayilerimizle kucaklamış durumdayız. Sektörün hobi kanadı olarak nitelendirebileceğimiz yapı marketler de Reis Makina’nın 3. müşteri ayağını oluşturmaktadır. 20.000’i geçen ürün çeşidi, 100’ü aşkın tanınmış markasıyla sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Elektrikli el aletlerinden, jeneratöre, torna tezgahlarından bahçe ve yıkama makinalarına,

güvenlik ekipmanlarından, el aletlerine çok geniş bir ürün yelpazemiz var. Bu ürünler dünyanın her yerinden özenle seçilerek, reel sektörümüzün kullanımına sunulmaktadır. Japonya’dan Amerika’ya Dünya’nın her yerinden profesyonel kaliteli ürünlerin ithalatını gerçekleştirip, rasyonel fiyat ve maksimum hizmet anlayışıyla sektörümüzün hizmetine sunuyoruz. Bunun yanında ticari bir köprü vazifesi gördüğüne inandığımız Türkiye’mizden, Yunanistan’da dahil tüm komşu ülkelerimize ürünlerimizin ihracatını gerçekleştirmekteyiz. Özellikle kendi markalarımızla gerçekleştirdiğimiz bu ihracatların, sektörümüze ait Türk markalarının oluşması adına önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.”

Reis Makina’nın kurumsal yapısı hakkında neler söylemek istersiniz? “2008 yılında, ISO 9001 kalite anlayışıyla yapılandırdığımız Reis Makina’nın en tepesinde 7 kişiden oluşan Yönetim Kurulumuz bulunmaktadır. Profesyonel kadroda Genel Müdüre bağlı, Satış ve Pazarlama Direktörlüğü, Dış Ticaret ve Finans Direktörlüğü, Destek Hizmetleri ve İletişim Direktörlüğümüz ve Servis Hizmetleri Direktörlüğümüz faaliyetlerini sürdürmektedir. İç müşteri olarak değerlendirdiğimiz çalışanlarımızın seçiminde kurum kültürüne uygunluk ve müşteri odaklı düşünme prensibinin kurumsal geleceğimizin yapıtaşı olduğuna inanıyoruz. Reis Makina’yı yıllık belirlenen bütçe hedefleri doğrultusunda yönetmeye azami gayret gösteren bir ekibimiz bulunmaktadır.”

“KAMA BY REİS AYDINLIK ÇÖZÜMLER SUNAR” Reis Makina’nın öne çıkan ürünleri nelerdir? “Bizim sektörümüzde elektrikli el aletleri olmazsa olmaz bir ürün grubudur.

Ocak’13

nalburteknik.com

11


öne çıkan bir ürün grubumuz Kama by Reis markalı jeneratörlerimizdir. Dünyanın en büyük jeneratör üreticilerinden bir grupla ortaklaşa yürüttüğümüz bu projede, çok kısa bir süre içerisinde elde edilen başarı bizlerin ve sektörümüzün bu ürün grubuna olan ilgisini arttırmıştır. “Aydınlık Çözümler Sunar” sloganıyla Türkiye piyasasına sunmuş olduğumuz ürünlerimiz aynı zamanda ihracat hedeflerimizde de en önemli kalemi teşkil etmektedir. Özellikle Kafkasya ve Ortadoğu, bu ürün grubunda bizim hedef piyasalarımızdır. Makita ve Kama by Reis’e ilave olarak, dünyanın en kaliteli el aletlerinden biri olan Knipex Markasını, Dolmar Ağaç Kesim Motorlarını, Optimum Metal İşleme Makinalarını ve Lavorwash Basınçlı Yıkama Makinalarını öne çıkan ürünlerimiz olarak yer almaktadır.”

REİS SHOP’LAR SEKTÖRÜMÜZÜN MARKALAŞMA PROJESİ Reis Shop Projesi’ni detaylarıyla anlatır mısınız?

1992 yılından bu yana Türkiye’de temsilciliğini yaptığımız Makita 300’ü aşkın modeli ile profesyonel kullanıcılar için vazgeçilmez bir ürün haline gelmiştir. Avrupa’da yaklaşık % 50 pazar payına sahip Makita’nın başarısının sırrı Ar-Ge çalışmalarına verdiği önemdir. Makita elektrikli el aletlerinin sektörümüzün bir prestij markası haline geldiğini söyleyebilirim. Diğer

12

nalburteknik.com

Ocak’13

“Reis Shop projesi, sektörümüzün yeniden yapılanma projesinin adıdır. Bu yeniden yapılanma, geleneksel nalburiye-hırdavat ve makina sektörünü “şemsiye bir marka” altında toplamayı amaçlamaktadır. Reis Shop, sektörümüzün markalaşma projesidir. Markalaşmayı başarabilen bir sektör; kendi değerini ve önemini tüketicinin gözünde arttırmış olacaktır. Reis Shop projesi, sektörümüzün iş yapma biçiminde ciddi bir dönüşümü öngören bir yenileşme (innovation) projesidir. İnancımız o dur ki, kendi içinden marka değeri olan bir yapı üretme başarısı gösterecek olan sektörümüz, çok daha karlı ve rekabetçi bir konuma


gelebilecektir. Reis Shop projemize tüm Türkiye’de gösterilen teveccüh bizlerin geleceğe daha güvenle bakmasını sağlamıştır. Küresel markaların, küçük ekonomik birimleri tüm dünyada silip süpürdüğü, her an dünyanın farklı yerlerinde iflasların, krizlerin yaşandığı yeni bir ekonomik çağdayız. Bu yeni dönemde çok daha güçlü işbirliklerine olan ihtiyaç hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Reis Shop, aynı zamanda bu işbirliği anlayışının bir ürünüdür. Reis Shop, franchise gibi sistematik bir yapı, ancak ondan farkı; bir isim bedelinin ödenmeyişi. 50-60 yıldır birlikte çalıştığımız iş ortaklarımızla yeni bir sistemle sektörümüzün standartlarını, rekabet gücünü yükseltiyoruz. Amacımız, Türkiye’nin her yerinde profesyonel kullanıcıların güvenle, kaliteli ürünleri satın alabilecekleri mekanlar oluşturmaktır. Bu mekanların “Türkiye’nin Yapı Merkezleri” olmasını arzuluyoruz.”

“2013 BEREKETLİ VE BAŞARILI GEÇECEK” İçinde bulunduğunuz sektörün Türkiye’deki gelişimi ve bugünkü durumu hakkında bilgi verir misiniz? Bu pazarın geldiği noktayı ve geleceğini nasıl görüyorsunuz? “Bizler reel sektörün temsilcileriyiz. Fabrikaların

çalıştığı, inşaatların yapıldığı ve satıldığı bir Türkiye, bizim sektörümüz için de büyüme anlamına gelmektedir. 2013 yılının ilk çeyreğinde bulunduğumuz şu günlerde, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada ekonomik beklentilerin pozitife dönüyor olması, bizlerin geleceğe daha ümitle bakmamızı sağlıyor. Kaliteli ürün, rasyonel fiyat, maksimum hizmet anlayışı sektörümüzün geleceği açısından dikkate alınması gereken hususlardır. Kârlılık, firmaların çalışmaların da önümüzdeki dönemde öne çıkması, çıkartılması gereken bir husustur. Bu nedenle, ekonomik aktivitelerin canlanmasıyla, 2013 yılının çok daha bereketli ve başarılı bir yıl olacağı ümidindeyiz.”

Toparlamak gerekirse son olarak Reis Makina geleceğe nasıl bakıyor?

“Elbette geleceğe ümitle bakıyoruz. Ümitlerimizin gerçekleşmesi için çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Bu nedenle sürekli pozitif değişim ve gelişime açık, sektörünün en hızlı ve hizmet odaklı büyüyen kurumu olma iddiamızı sürdürmeye kararlıyız. 2013 yılı da sektörümüze yeni marka ve ürünleri kazandıracağımız bir yıl olacak. Bu vesileyle 2013 yılının hepimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

Ocak’13

nalburteknik.com

13




Kentsel Dönüşüm’e Unicera’dan büyük destek Türkiye’de bugüne kadar başlatılmış en büyük imar hareketi olan “Kentsel Dönüşüm Projeleri” kapsamında kullanılacak olan tüm seramik, banyo ve mutfak ürünlerini Türkiye Seramik Federasyonu ve TİMDER işbirliğiyle hazırlanan Unicera 25. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda yer alacak

U

nicera Yapı Sektöründeki Hareketliliğe 25. yılında da hız kazandırmaya devam ediyor. Tüyap’ta 27 Şubat - 3 Mart 2013 tarihlerinde hazırlanacak olan Unicera, ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biri olan seramik ve banyo endüstrisinin yerli ve yabancı firmalarının katılımı ile bu yıl 25. kez düzenlenecek. Unicera’da seramiğin lider ve en büyük firmaları; yeni ürünlerinin lansmanlarını yaparak sektörde seslerini duyurmaya devam edecekler.

16

nalburteknik.com

Ocak’13



16 ÜLKEDEN 308 FİRMA Türk seramik ve yapı sektörünün yüzünü güldüren Unicera 2012 yılında Amerika, Avustralya, İtalya, Fransa, Bulgaristan, Almanya, Polonya, Belçika, Japonya, İspanya, İngiltere, İsviçre, Çin, Tayvan, Fransız Guyanası ve Türkiye olmak üzere 16 ülkeden 308 firma ve firma temsilcisinin katılımı ile kapılarını açtı ve toplam 65.686 nitelikli ziyaretçi tarafından ziyaret edilmişti. Unicera, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da 97 ülkeden 4.306 yabancı ziyaretçisi ile iş bağlantıları gerçekleştirme anlamında bir adım daha önde olduğunu kanıtladı. Fuar Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Slovenya, Bulgaristan, Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Ürdün, İran, Irak, Lübnan, Yunanistan, Fas, Suriye, Umman, Mısır, Tunus, İsrail, Özbekistan, Belçika, B.A.E., İtalya, İspanya, Almanya, Hollanda, Bahreyn ve Fransa’dan alım heyetleri ile 2012 yılına damgasını vurdu.

CERAMICTECH ÖZEL BÖLÜMÜ İLE UNICERA ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR Türk seramik karo, vitrifiye sektörlerinin imajını yükseltmesi ve küresel pazar payını artırması için bu yıl da en önemli uluslar arası pazarlama platformuna ev sahipliği yapacak olan fuar, kapsamına üretimde kullanılan kimyasal hammaddeler, makineler, makine yedek parça ve yan sanayi ürünleri ile CERAMICTECH Seramik İşleme Teknolojileri Özel Bölümü’nü ekleyerek yoluna tüm hızıyla devam ediyor. Yapı sektörüne dair birçok ürünün aynı platformda sergilendiği UNICERA’da en yeni ürün, teknoloji ve tasarımları yakından incelemek isteyen herkes bu özel etkinliği ajandalarına not ediyor.

18

nalburteknik.com

Ocak’13



3M’nin Çorlu yatırımının temelini Bakan Çağlayan attı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan 3M firması tarafından Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi’nde yaptırılacak olan 500 milyon dolarlık yatırımın temel atma törenine katıldı. Bakan Çağlayan temel atma töreni öncesinde yaptığı konuşmada, bundan sonra Türkiye’ye gelecek yatırımcılar konusunda seçici olacaklarını söyledi

Temel atma törenine Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yanı sıra Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Çorlu Kaymakamı Hulusi Doğan, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, 3M Uluslararası Yatırımlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı H.C. Shin ve 3M Türkiye Genel Müdürü Andrei Holban katıldı

Ç

orlu Avrupa Serbest Bölgesi’ndeki (ASB) yatırımın temel atma törenine Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yanı sıra Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Çorlu Kaymakamı Hulusi Doğan, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, 3M Uluslararası Yatırımlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı H.C. Shin ve 3M Türkiye Genel Müdürü Andrei Holban katıldı. Temel atma töreni öncesinde konuşan Bakan Çağlayan, Çorlu ASB’nin 19 serbest bölge içinde bugün elde etmiş olduğu başarıyla yatırımla, ciroyla 4. sıraya çıktığını ve kurulduğu 1996 yılından bugüne kadar hacmini, cirosunu tam 132 kez arttırdığını ifade etti. “Sadece burada yapılan yatırımlar, istihdam edilen insan, dış ticaret rakamları direkt beni ilgilendirmiyor; ilgili birimlerimiz serbest bölgelerin sorunları ile yakından ilgileniyor” diyen Bakan Çağlayan, “Kemal Şahin her toplantıda benim başımın etini yiyordu.

20

nalburteknik.com

Ocak’13

Yolları söylüyordu, işte yol yapılıyor. Daha fazlasını yapıyoruz, kısa süre içerisinde bitirilecek. Dolayısıyla siz yatırımları yapın, diğer yolları yapmak bizim boynumuzun borcu” ifadelerini kullandı.

500 MİLYON DOLARLIK İHRACAT Önemli bir zamanda önemli bir temel atma töreninde olduklarını kaydeden Bakan Çağlayan, “Daha 2 ay önceydi, mürekkebi kurumamış bir şekilde bu yatırımın anonsunu yaptık. Önümüzdeki 3 yıl içinde 500 milyon doları bulacak olan bir yatırım ve 5 yılın sonrasında 1 milyar doları bulacak olan bir ciro ve yine 3 - 5 yıl içerisinde 500 milyon doları geçecek olan bir ihracatın temelini atıyoruz. Binden fazla Tekirdağlı kardeşimizin istihdam edileceği bir yapının temelini atacağız. Bunların çok basit bir tören, birkaç kişinin gelip konuşmasını yapmış olduğu bir tören diye kesinlikle değerlendirmemiz gerekiyor. 3M dünyaca ünlü, 85



ülkede dünyanın çok önemli çok büyük şirketlerinden biri. Amerika’da yapmış olduğum ziyarette bu yatırım öncesi çok önemli temaslarımız, görüşmelerimiz olmuştu. Kendilerine Türkiye’de yapmış oldukları yatırımlara devam ettikleri müddetçe kendilerinin kazançlı çıkacağını söylemiştim. Tabii ki 3M firması bir Hilal-i Ahmer değil, bir hayır kuruluşu değil. 3M firması, teknolojiyi kendi bünyesinde barındıran, dünyadaki rakipleri ile ciddi bir şekilde yarışan ve para kazanmayı hedeflemiş olan ticari bir kuruluş. 3M, boşuna 3M olmadı. Süreci boyunca bugün bu noktaya gelmişse yöneticilerinin almış olduğu doğru kararlar, zamanında uygulamaya koymuş olduğu kararlar etken olmuştur. Ben bunları televizyonlardan, kitaplardan öğrenen biri değilim iş dünyasının içinden gelen biriyim. Benzer kararları zamanında aldığı zaman kazanmış almadığı zaman kaybetmiş biri olarak ifade ediyorum. Türkiye’ye niye geldiklerini ve böyle bir yatırımı niye yaptıklarını ifade ettiler. Bizler söyleyince kendi kendimize söylüyormuş gibi algılanabilir. Ama milletimizin artık böyle algılamadığını çok net bilmekle beraber önemli olan Türkiye’ye güvenen, Türkiye’deki istikrarı, Türkiye’deki ekonomik gelişmeyi ve bilhassa Türkiye’deki lojistik, coğrafi iş gücü avantajlarını görerek, bilerek Türkiye’ye yatırım yapanların söylemesi, beni şüphesiz çok keyiflendiriyor. Ben söylediğim zaman rutin şeyleri söylemiş oluyorum ama bir yabancı yatırımcının ki yabancı kelimesini burada kaldırıyoruz, onlar da artık bizim bir firmamız, bizim en yakın dostlarımız, bir firmanın temsilcisinin Türkiye’de

22

nalburteknik.com

Ocak’13

niye yatırım yaptığını en iyi şekilde dile getirmesi inanın ki ben bin kere söylesem onların bir kere söylemesi çok daha anlamlı hale geliyor” dedi.

“İSTİKRAR YATIRIMI DA BERABERİNDE GETİRİYOR” Çağlayan: “Kuşkusuz ülkemizde gelen ülkemize yatırım yapan 3M`in de içinde olduğu 31 bin şirket ve son 8 yılda ülkemize 120 milyar dolarlık doğrudan yatırım yapan uluslararası yatırımcılar, şirketler bizim kara kaşımıza kara gözümüze boyumuza posumuza gelmiyorlar tabi bunu söylerken kaşımız, gözümüz, boyumuz, posumuz da fena değil şükürler olsun. Türkiye`ye gelenler, Türkiye`nin kendi değerlerine lokasyonuna ve içinde bulunduğu coğrafi avantajı görerek geliyorlar. Bugün Türkiye`ye 3M firmasının böyle önemli bir yatırım yapmasının altında yatan en büyük sebep Türkiye`de siyasi istikrarın sağlanmış olmasıdır. Ne anlama geldiğini onlar çok iyi biliyorlar. Türkiye`nin ekonomik istikrarının sağlamış olmasıdır” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE BİR İLK” 2003’ten sonra ve bilhassa 2008 küresel krizinin fırsata çevrilmesiyle Türkiye’nin başarıya koştuğunu ve bunun dünyanın her tarafında anlatıldığını belirten Çağlayan, “Bugün Türkiye’mizin başarı hikâyeleri, dünyanın her yerinde anlatılıyor. Dünyanın her yerinde bunu duyuyoruz. Artık Türkiye mucizesini, Türkiye başarısını anlatıyorlar. Bugünlere kolay gelmedik, ancak elde



edilen başarıyı Türkiye’nin gerçek performansı açısından yeterli görmediğimizi sizlere ifade etmek istiyorum. Gelmiş olduğumuz mesafe son derece anlamlı. 9 yıl önce benim de içinde bulunduğum ihracatçılar, Türkiye’de toplam 36 milyar lira ihracat yapardı. Ama bugün bundan birkaç gün önce ayın 1’inde açıklanan rakamla birlikte Türkiye Cumhuriyet tarihinde adeta bir yenilik gerçekleştirdi. Türkiye ihracatının yarısını yapmış olduğu Avrupa`da yaşanan ekonomik krize rağmen, ihracatının yüzde 75’ini yapmış olduğu pazarlardaki problemlere, sıkıntılara piyasa daralmasına, talep daralmasına rağmen ihracatımız Kasım ayı ihracat rakamlarının açıklanması ile beraber, 1 Aralık günü son 12 aylık olarak 151.5 milyar doları bulmuştur. Bu ihracata katkı veren herkesi gönülden tebrik ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Gelmiş olduğumuz seviye gerçekten önemli. Kişi başına gelirin 3.5 katı artması, Türkiye’nin milli gelirinin 3 katından fazla artması, artan nüfusa rağmen işsizliğimizin bugün yüzde 8.8’ler civarında olması, gelmiş olduğumuz bu son 9-10 yıldaki Türkiye ekonomisinin gerçek performansı açısından son derece önemli rakamlar. Sanayi Odası Başkanı olduğum dönemde, AK Parti iktidarının ilk yıllarında ‘öyle bir gün gelecek ki 9 yıl sonra Türkiye’nin ihracatı 151,5 milyar dolara çıkacak ve Türkiye çok büyük bir küresel krizden adeta bağımlı hale gelmiş olduğu IMF desteği olmaksızın çıkacak’ deseydiler kesinlikle bunların olmayacağına dair iddiaya girerdim ve mutlaka da kaybederdim” diye konuştu.

oluşması, bizim olmazsa olmaz şartlarımız içindedir. Bundan dolayıdır ki yeni yatırım teşvik sistemimizin tamamını bu sistem üzerinden dizayn ediyoruz. Cari açık Türkiye’nin kaderi değil. Türkiye aynen bu yıl gördüğünüz gibi cari açığın üstesinden çok rahat gelebilecek bir ekonomik yapıya ve anlayışa sahip. 1923 - 2003 arasında ülkemize gelen toplam doğrudan yatırımlar, yabancı yatırımlar sadece 14.5 milyar dolardı. 2003’ten itibaren 120 milyar dolara çıkmıştır. Yani 80 senede gelenin 8 katından fazlası son 8 yılda gelmiştir. Türkiye`ye gelenler, Türkiye’nin 75 milyon nüfusunun 29 yaş ortalamasına geliyor. Türkiye’ye gelen 120 milyar dolarlık doğrudan yatırımın yüzde 70`i Avrupa kaynaklı” dedi.

“DAHA SEÇİCİ DAVRANACAĞIZ”

Törende bir konuşma yapan 3M Uluslararası Yatırımlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı H.C. Shin, bu yatırımın 3M için büyük önem taşıdığını ve yaklaşık bir yıl kadar önce başlayan süreçte Türk hükümet yetkililerinden büyük destek aldıklarını söyledi. H.C. Shin şöyle konuştu: “Geçtiğimiz Ekim ayındaki basın toplantımıza katılan Bakan Zafer Çağlayan 3M’yi ‘3 İ’ ile çok güzel özetledi; ‘İstihdam, İhracat ve İnovasyon’. Bu üç sözcük bize ilham veren ve burada olmamızı sağlayan temel değerler. Bu değerleri hayata geçirdiğimiz Super Hub yatırımımıza verilen eşsiz destek için kendisine teşekkürü borç bilirim.” HC Shin, 3M’nin müşterilerine yakınlık, inovasyon yatırımı ve bölgesel yetkinlik için özel çaba sarf ettiğini, bu çerçevede de yeni yatırım için en uygun yer olarak Türkiye’yi gördüklerini belirtti.

Gelinen seviyenin son derece önemli olduğunu ama yeterli olmadığını söyleyen Bakan Çağlayan, “Biz hükümet olarak da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmiş, ihracatını 500 milyar dolara çıkartmış, 150 milyar dolar hizmet ihracatı yapan ve o günün şartlarında 84 milyona çıkan nüfusunun her bir ferdinin ortalama kişi başına 25 bin dolar gelir seviyesinin aştığı bir Türkiye’yi inşallah kurarız. İhracatımızın her yıl yüzde 12 artması gerekiyor ki 500 milyar dolar ihracatı yakalayalım. Şimdi Türkiye Kasım ayında yüzde 20’lik bir ihracat artışı, yılın ilk 9-10 ayında da yüzde 13-14’lük bir ihracat artışı yakalamış olan bir ülke olarak, bu hedefimize rahat bir şekilde ulaşabileceğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Tabii ki bu hedefe ulaşmak sadece dilemekle, sadece istemekle, sadece umut etmekle olmuyor. Her yerde söylüyorum, söylemeye devam edeceğim. Ben sanayiciyim, ben mühendisim. Ar-Ge’yi, inovasyonu çok net bilen bunun ne anlama geldiğini hayatında yaşayan biri olarak ifade etmek isterim ki Türkiye bugünkü üretim yapısıyla, bugünkü ihracat yapısıyla 500 milyar dolarlık ihracatı yakalayamaz. Bizim 500 milyar dolarlık ihracatı yakalamamızın ve dünyanın ilk 10 ekonomisine girmemizin olmazsa olmaz şartı inovasyona, ArGe’ye önem veren, yüksek katma değerli, yüksek teknolojik ürün üretim ve ihracatına yönelen bir yapıya girmiş olmamızdır. Bundan sonra artık seçiciyiz. Ülkemize gelecek olan ve gelen yatırımların mutlaka yüksek katma değer, ileri teknoloji ürünlerinden

24

nalburteknik.com

Ocak’13

3M’NİN AÇILIMINI YAPTI 3M’nin açılımını kendi ifadeleriyle yapan Bakan Çağlayan, “Bana göre 3M’nin birinci M’si, marifettir. Çünkü marifet iltifata tabidir. 3M firması hakikaten her türlü marifete layık olan ve bunu hak etmiş olan bir firmadır. İkincisi mükemmelliktir ve ben bu yatırımı bilhassa inovasyon odaklı olduğu için mükemmel bir yatırım olarak bulduğumu ifade etmek istiyorum ve diyorum ki ikinci M de bundan dolayıdır. Geliyorum asıl üçüncü M’ye. Biz de böylesine güzel böylesine değerli yatırımlar olduğu zaman önemli şeyler olduğu zaman nazar değmesin diye ne deriz. 3. M de maşallahın M’sidir. Bu yatırımın ASB’ye, Tekirdağ’a, ülkemize, tüm iş gücüne ve çalışanlarımıza hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

İSTİHDAM, İHRACAT, İNOVASYON

TÜRKİYE BÖLGEDEKİ EN DİNAMİK ÜLKELERDEN BİRİ Shin sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirketimizin inovasyonla eş anlamlı olarak anılması bize büyük bir gurur veriyor. Çalışanlarımızın işbirliği kültürü, dünya çapında inovatif çözümler üretmeye kendilerini adamış olmaları, şirketin başarısının arkasındaki en büyük güçlerden biri. Bugün 65 ülkede faaliyetimiz var ve 200 ülkedeki müşterilerimize tüketici ürünlerinden otomotive, sağlıktan sanayiye ürünlerimizle değer katıyoruz. Yıllık 30 milyar dolarlık ticari faaliyetimizin arkasındaki vizyon ise her şirketi teknolojimizle ileriye taşımak, her evdeki yaşamı ürünlerimizle kolaylaştırmak ve inovasyonlarımızla yaşam kalitesini yükseltmek.”



3M için uluslararası operasyonların önemine de değinen HC Shin, Türkiye’nin bölgedeki en dinamik ülkelerden biri olduğunu ifade etti. “Türkiye, 4 saatlik uçuş mesafesinde toplam 1.5 milyarlık nüfusa erişebilen, dünyanın en önemli enerji koridorunun tam ortasında yer alan benzersiz bir ülke. Buradaki genç ve yetenekli işgücü, 3M’in küresel büyüme stratejisi için büyük bir potansiyel barındırıyor” sözleriyle Türkiye’de yatırımın önemini vurguladı. Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi’ndeki yatırımın sürekli artarak devam edeceğini söyleyen Shin, Türkiye’deki üretim kapasitesinin en az 10 kat artacağını belirtti. HC Shin, “Yatırım kararı tüm 3M ailesine büyük heyecan veriyor. Tüm planlarımız yönetim kurulumuz tarafından hızla onaylandı ve 2012 sonunda tesisimizde faaliyete geçmeyi hedefliyoruz. ASB’deki tesisimiz esnek yapılanmasıyla pek çok farklı sektöre yönelik üretim yapacak ve binden fazla kişiye istihdam sağlayacak. Super Hub kapsamında ilerleyen dönemlerde yapılacak Ar-Ge yatırımı, teknolojinin yerelleştirilmesi için de büyük bir olanak sağlayacak” dedi.

“35 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ” Törende 3M Türkiye adına bir konuşma yapan 3M Genel Müdürü Andrei Holban, 3M bünyesindeki 20 yıllık geçmişinde kendisini en çok heyecanlandıran görevi yürütmekten büyük onur duyduğunu söyledi. Geçtiğimiz on yıl içerisinde Türkiye’de yaşanan büyük değişimin getirdiği dinamizmin bir parçası olmanın 3M için önemini vurgulayan Holban sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık ikinci evim olan Türkiye’de bu yıl 3M’in 25. yılını kutluyoruz. Bugün 400’den fazla çalışanımız ve son iki yıldır Türkiye’nin en büyük 1000 ihracatçısı arasına sokan 170 milyon dolarlık ciromuzla 1987’deki mütevazı günlerimizden bu yana büyük bir gelişim yaşadık. Türkiye’deki milyonlarca müşterimizin yanı sıra dünyanın 35 ülkesine ihracat

26

nalburteknik.com

Ocak’13

yapıyoruz. Şu anda yürüyüş dönemimizde olup maraton için koşmaya hazırız. Bir başka deyişle, 25 yaşında genç bir yetişkiniz.” Yatırımla ilgili de bilgi veren Holban, “Türkiye’deki firmalara daha önceden ithal edilenlerin yerine Türk Malı damgalı ürünleri sunacak ve Türk ekonomisine destek olacağız. Üretimden sağlayacağımız ihracatla da hem cari açığın kapatılmasında, hem de Türkiye’nin 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde üzerimize düşeni yapacağız. Tüm bunları göz önüne aldığımızda 3M Türkiye bölgemizde ve dünya çapında önemli bir oyuncu haline geleceğine inanıyorum” dedi.

YATIRIM EKONOMİYE KATKI SAĞLAYACAK 3M Türkiye bünyesinde kurulan Müşteri Teknik Merkezi sayesinde müşterilerin ihtiyaçlarına göre ürün yapılandırması olanağına sahip olduklarını ifade eden Holban, Super Hub yatırımının da farklı sektörlere yönelik Ar-Ge altyapısına sahip olacağını vurguladı. Türkiye’nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajıyla birleştiğinde yatırımın Türkiye ekonomisine önemli bir katkı yapacağını belirten Holban şunları söyledi: “Bu süreçte tüm idari birimlerden ve yetkililerden büyük destek gördük. Bize yardımcı olan herkese teşekkür ederim. Ancak en önemlisi, biz asıl teşekkürümüzü Türkiye’deki faaliyetlerimizi büyüterek, inovatif ürün ve çözümlerimizi her şirkete ve her eve ulaştırarak sunmak kararlılığındayız.” Konuşmaların ardından ASB Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a ASB`ye yapılan son yatırımları simgeleyen üzerinde 1 milyar dolar ibaresi bulunan temsili bir çek, 3M firmasının Uluslararası Yatırımlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı H.C. Shin’e de günün anısına şilt takdim etti. Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan ve 3M yöneticileri butona basarak 500 milyon dolarlık yatırımın temelini attılar.



Yavuz Hırdavat Firma Yetkilisi Hüseyin Yavuz anlatıyor; “3M; marka kalitesini dünya çapında ispatlamış bir firma. Bunun yanı sıra, sık sık yeni bir ürünün çıkması, 3M’in Ar-Ge çalışmalarına çok önem verdiğinin ve kalıcı bir firma olacağının ispatıdır.” Firmanız hakkında bilgi verebilir misiniz? “Kurucumuz Sebahattin Yavuz, otel işletmeciliği yaptığı 1993 yılında ikinci bir işe girişim yapma kararı alarak henüz küçük bir ilçe olan Çorlu’da 80 metrekare bir dükkânda Yavuz Hırdavat’ı açmıştır. Aynı dönemde inşaat sektörünün gelişmesi, ürün çeşitliliğinin artmasıyla, çalışma alanını mobilya aksesuarlarının toptan ve perakende satışına çevirmiştir. İşlerin büyümesi ve yeni fırsatların doğması sonucu Sebahattin Bey kardeşlerini de yanına almış ve firmayı daha da güçlendirerek bugünkü yapısını kurmuştur. Geldiğimiz noktada Yavuz Hırdavat 700 metrekare’lik bir alan ile Çorlu’da, 130 metrekare ile Edirne’de ve 100 metrekare Çorlu Yeni Sanayi’de olmak üzere toplam 3 farklı mekanda, tüm Trakya bölgesine toptan ve perakende hırdavat-mobilya aksesuarları alanında hizmet vermektedir.” Gelişen Türk ekonomisi içersinde firmanızın ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? “Bizim de içerisinde yer aldığımız hırdavat ve mobilya aksesuarları pazarı inşaat sektörünün çok önemli bir kısmıdır ve son kullanıcıların en çok dikkat ettiği unsurdur. Ayrıca Türkiye ekonomisi son 10 yılda inşaat sektörünün de katkılarıyla çok gelişmiştir. Biz bu gelişmenin artarak devam edeceğini de düşünmekteyiz. İnşaat sektörüne çeşitliliği ve hareketliliği getiren, yeni bir inşaatı diğerinden farklı kılmayı sağlayan en büyük araç, hırdavat ve mobilya aksesuarlarının çeşitliliğidir. İnsanlar artık projelerde kullanılan ürünün hangisi olduğuna, önceki yıllara göre farklı bir ürün kullanılıp kullanılmadığına daha çok dikkat etmekte ve karşılaştırma yapmaktadırlar. Müşterilerin yeni ve farklı ürün arayışı içerisinde olması bizim gibi çok çeşitli ürün gamıyla çalışan firmaların daha da güçlenmesine imkan tanımaktadır.”

3M ürünleri ve Türkiye’deki faaliyeti hakkındaki görüşleriniz? “3M; marka kalitesini dünya çapında ispatlamış bir firmadır. Ayrıca 3M ürünleri birçok faaliyet alanında çözümler üretmektedir. Ürün gamının her kesime hitap etmesi ve binlerce ürünün altında 3M firmasının imzası olması, 3 M’i tercih etme sebeplerimizden biridir. Çünkü son kullanıcının, firmanın büyüklüğünü bilmesi, ürünlerin kalitesine olan yüksek inancı, ürün satışını kolaylaştırmakla birlikte bizim için de bir itibar kaynağı olmaktadır.” Scotch-Weld ürünleri ile ilgili müşterilerinizden aldığınız geri bildirimlerden bahsedebilir misiniz? “ Müşterilerimiz bir ürün satışında, o üründe 3M’in veya Scotch Weld’in logosunu gördüğünde tereddüt etmeden almak istemektedir. Bunun yanı sıra, sık sık yeni bir ürünün çıkması, 3M’in Ar-Ge çalışmalarına çok önem verdiğinin ve kalıcı bir firma olacağının ispatıdır.”



İş sağlığı ve güvenliği kanunu tanıtıldı

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu

30

nalburteknik.com

Ocak’13

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında her işyerlerinin, işyeri hekimi ve işyeri güvenliği uzmanı çalıştırmak zorunda olduğunu belirterek, “Uygulamanın 5 yıllık sürece yayılmasını, işyeri sağlığı uzmanları yetiştirilmesi konusunda sürecin kısaltılmasını talep ediyoruz” dedi.



Ç

alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından Gaziantep Dedeman Hotel’de düzenlenen seminerde, “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” tanıtıldı. GSO Yönetim Kurulu Başkanı Konukoğlu, yaptığı konuşmada, ülkemizde verimliliği artırmanın yollarından birisinin de işyerlerinin sağlıklı ve güvenli ortamlarıyla sağlanabileceğini, bu açıdan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu önemsediklerini söyledi. İşyerlerinin, kendileri ve çalışanları için iş sağlığı ve güvenliği standartlarına uyması gerektiğini ifade eden Konukoğlu, şunları kaydetti:“Fakat, 6331

Sayılı Kanun’un, uygulama ve zamanlama konusunda bazı sıkıntılar var. 1 Ocak 2013’ten itibaren kanun kapsamında, her işyeri, işyeri hekimi ve işyeri güvenliği uzmanı çalıştırmak zorunda. Bu uygulama, çalıştıracak iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulmak açısından işvereni sıkıntıya sokacaktır.”

“İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI YETİŞTİRMEK İÇİN BİZE MÜSAADE EDİN” 6331 Sayılı Kanunun; çok tehlikeli işyerlerinde A sınıfı, tehlikeli işyerlerinde B sınıfı ve az tehlikeli işyerlerinde C sınıfı iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırmayı yükümlü kıldığına dikkati çeken Konukoğlu, “Gaziantep’te bildirge veren işyeri sayısı 26 bin civarında, çalışan sigortalı sayısı 215 bin kişi. Gaziantep’te bildirge verenlerin yüzde 50’sini C sınıfı kabul etsek bile, 13 bin iş güvenliği uzmanı ve 13 bin işyeri hekimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu rakam bile, Türkiye’de iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ihtiyacının ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” diye konuştu. Kanun kapsamında para cezalarının çok ağır olduğunu, bunun düşürülmesi gerektiğini ifade eden Konukoğlu, “Bugün 50 kişinin altında çalışanı olan işyerlerimizin, KOBİ’lerimizin bu ağır hükümleri kaldırma şansı sıfırdır. Bin liradan başlayıp 400 bin liraya kadar ceza yeme durumu var. Bizim sermayemiz kaç para ki, bunun altından kalkmak mümkün olmayacak” dedi. Uygulamaya geçmek için yeterli zaman olmadığını belirten Adil Konukoğlu, Türkiye’de toplam 14 bin 500 “C lisanslı iş güvenliği uzmanı” olduğunu ve sınavların 6 ayda yapılacağına dikkati çekti.

“TIRNAĞINA ZARAR GELEN İNSANIN ISTIRABINI BİZ ÇEKİYORUZ” Konu ile alakalı olarak Konukoğlu, şöyle konuştu: “İş güvenliği uzmanı sınavı her ay yapılmalı ki, sanayiciler olarak elemanlarımızı eğitimlere gönderelim. Aldıkları sertifikalarla bir an önce başlatalım. Çünkü her tırnağına zarar gelen insanın ıstırabını biz çekiyoruz.

32

nalburteknik.com

Ocak’13



Biz ister miyiz, bir elemanımızın herhangi bir sıkıntısı olsun? Günlerce yatamıyoruz. Kanun çıktığına göre, iş güvenliği uzmanı arkadaşlarımızı bir an önce yetiştirelim. Bunun için bize müsaade edin. Mutlaka bu konuda bize esneklik getirilmesini özellikle talep ediyoruz ve uygulamanın 5 yıllık sürece yayılmasını doğru olduğunu, işyeri sağlığı uzmanları yetiştirilmesi konusunda sürecin kısaltılmasını özellikle altını çizerek talep ediyoruz. Bu konu çok önemlidir. Sanayicimizden ben her gün yüzlerce telefon alıyorum, ‘sayın başkan ne yapacağız’ diye.” Konukoğlu, teknik lise mezunlarına da C sınıfı iş sağlığı uzmanı olabilme şansı verilmesini istedi. İşyerlerinde her türlü önlem alınmasına rağmen, yaşanabilecek iş kazalarında işveren ve işveren vekilleri sorumlu tutulmaması gerektiğini de vurgulayan Konukoğlu, “İş güvenliği uzmanı çalıştırmak için İşKur’a başvuran işyerleri, kendilerine uzman gönderiline kadar cezalardan muaf tutulmalıdır” dedi.

“STANDARTLARI EN YÜKSEK SEVİYEYE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ” Kanunla ilgili tebliğ, yönetmelik ve uygulama esaslarının Henüz çıkmamış olmasının da belirsizlikler doğurduğunu belirten Konukoğlu, “Hedefimiz, tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği standartlarını en yüksek seviyeye çıkarmaktır. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun da gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde hedefimize önemli katkılar sunacağına inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

DÜZGÜN ÇALIŞMA ORTAMLARI İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı İsmail Gerim de konuşmasında, Bakanlık olarak 81 ilde kanunu tanıtma toplantıları başlattıklarını söyledi. İkincil mevzuat hazırlıklarının sürdüğünü, tüm toplumun görüş ve düşüncelerini alarak mevzuata aktarmak istediklerini belirten Gerim, iş sağlığı ve güvenliği konusunun bütün ülkelerinin sorunu olduğunu, dünyada iş kazaları ve meslek hastalıklarından yılda 2,3 milyon kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Gerim, şunları kaydetti: “Türkiye, ekonomik olarak çok iyi noktalara geldi. Toplumdaki gelişme ve sosyal refahın artmasıyla birlikte çalışana verilen değerde birkaç kat daha artıyor. Çünkü işveren kaliteli ürün üretmek için rekabet etmek için bu çalışmayı yapmalı. İş kazalarının olmaması meslek hastalıklarının ortaya çıkmaması için düzgün çalışma ortamının temini gerekmektedir.” Türkiye’de kayıtlı 33 bin işyeri hekimi ve 13-14 bin civarında iş güvenliği uzmanı olduğunu belirten Gerim, “Mükemmellik bir hedeftir. Yasa uyguladıkça geliştirme, daha iyi çözümler bulma imkanımız olacak” dedi.

34

nalburteknik.com

Ocak’13



Tek dokunuş ile

hem güven hem konfor… 60 yıldır faaliyet gösteren güven, kalite ve garanti kavramlarıyla özdeşleşmiş bir marka olan Kale Kilit, pazara sunacağı yeni ürünleri ile anahtar taşımaya son veriyor ve bir tuşla ‘hem güven hem konfor’ bir arada sunuyor

K

onforlu ortamların vazgeçilmezi olarak sektörde birçok projede tercih edilen ‘Kale Otomatik’ ismi ile yeni bir ürünü pazara sunacak olan Kale Kilit, uzaktan kumandalı olduğu için anahtar taşımayı bile gerektirmeyen ürünü ile tek tuş ile hem güven hem de kaliteyi bir arada sunuyor. Hem ev hem de iş yerlerine yönelik ürünleriyle tüketicinin zihninde güvenliği çağrıştıran bir unsur olarak farklı bir yere sahip olan Kale Kilit, Türkiye’de kilit deyince akla gelen ilk markalar arasında yer almakta. Türk tüketicisinin kilit tercihi konusunda daha çok fiziksel olarak kilidin güvenlik olduğu algısının kendinde oluştuğunu söyleyen Kale Kilit Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan; “Bugün yalnızca ülkemize değil, dünya pazarlarına da bütünsel güvenlik önlemleri sunuyoruz. Teknolojiyi ihraç eden sayılı markalardan biri olduğumuzu söyleyebilirim” dedi. Yeni ürünleri arasında yer alan Kale Otomatik, çelik kapılarda ‘kilitlemeyi unutma’ riskini ortadan kaldırdığını belirten Kale Kilit Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan’dan başarı hikâyelerini dinledik.

36

nalburteknik.com

Ocak’13


Kale Kilit’in gelişim süreci ve ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? “Kale Endüstri Holding 1953 yılında temelleri atılmış, 1979’da Kale Kilit ile atağa kalkmış, 1988 yılında tüm şirketlerini holding çatısı altında toplamış, dev yatırımları ile büyümeye devam eden bir kurumdur. Bugün, Kale Endüstri Holding çatısı altında Kale Kilit, Kale Kilit Dış Ticaret, Kale Çelik Eşya, Kale Kapı Pencere Sistemleri, Kale Güvenlik Sistemleri, Kale İnşaat, Kaleyapı Gayrimenkul, Kale Topkapı Bina İşletme, Kale Sigorta Acenteliği, Kale Kilit FZCO ve Kale Kilit Shangi olmak üzere onbir ayrı firma bulunmaktadır. Kale Kilit, her türlü kilit, bağlantı elemanları, kapı pencere sistemleri ve yapı marketlere ürün temin eden güçlü bir marka konumundadır. Kale Çelik Eşya’nın temel uzmanlık konuları ise özel butik kapılar ve projeler için çelik kapıların yanı sıra, yangın kapısı ve çelik para kasalarıdır. Bütün bu alanlarda güvenliği ön planda tutan ürün politikaları ile sektöre yön veriyoruz.“Kale” bugün hem ev hem de iş yerlerine yönelik ürünleriyle tüketicinin zihninde güvenliği çağrıştıran bir unsur olarak farklı bir yere sahip bulunuyor. Kale Kilit, 2012 yılında büyüme hedeflerini gerçekleştirdi. 2013 ve sonraki yıllarda da bu büyüme trendini sürdürerek mevcut yapılandırmamızı buna göre tasarlıyoruz. Kale Kilit olarak 2000’e yakın çalışanımızla günde 100.000 adet kilit ve 50.000 adet silindir/barel üretim kapasitesiyle müşterilerimize mükemmel ürün ve hizmet hedefiyle hizmet veriyoruz.”

EN ÖNEMLİ UNSUR‘GÜVEN’ Tüketicilerin kilit konusunda en çok dikkat ettikleri nokta nedir? Türk tüketicisinin kilit alışkanlığı nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? Kale Kilit Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan

“Tüketicinin kilitle ilgili dikkat ettiği en önemli nokta kilidin güvenliğidir. Özellikle nihai tüketici tarafında kilit tercihi, eğer mevcut yaşadığınız bir mekânın kilidiyle ilgiliyse ya o mekâna yeni taşındığınızda ya da başınıza kötü bir olay geldiğinde buna özellikle dikkat ediyor.

Ocak’13

nalburteknik.com

37


Türk tüketicisi kilit tercihinde daha çok fiziksel olarak kilidin güvenli olduğu algısını kendinde oluşturmak istiyor. Ancak son dönemde güvenlik algısının yanı sıra işin biraz modern ve teknolojik tarafı da ön plana çıkmış durumda. Güvenlik, konfor ve rahatlık bir arada olsun isteniyor. İster istemez bu da sistemin mekanikten elektromekaniğe doğru kaydığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.”

JENERİK MARKA Kale Kilit ürünleri hangi sektörlere hitap ediyor. Ayrıca kapı ve kilit pazarında Kale hangi konumda? “Genel olarak doğrudan veya dolaylı yoldan en çok hitap ettiğimiz sektör inşaat sektörüdür. İnşaat sektörünün gelişmesiyle birlikte son yıllarda güvenlik sistemlerinde önemli gelişmeler kaydedilmekte. Mekanik kilit üretimiyle başlayan sektör son dönemde teknolojik ürünlerin de piyasada ağırlık kazanmasıyla sektör daha büyük bir boyuta ulaştı. Türkiye’de kilit deyince akla gelen ilk markadır Kale Kilit. Sektöründe öncü olmuş ve tüketici zihnide algısı en yüksek olan bir markadır. Kapı tarafında ise Kale Çelik Kapı olarak hem üst düzey ürün kalitesi hem çelik kapı sektörünün oluşturulmasında temel faktör olarak yer alan Kale Çelik Kapı jenerik marka olarak yer almaktadır.”

100’DEN FAZLA ÜLKEDE 100’DEN FAZLA KAPIDA İç ve dış pazardaki faaliyetlerinizi nasıl yürütüyorsunuz? “İç pazarda mevcut bayii ağımızla büyük toptancı nalbur, hırdavatçı ve anahtarcı/çilingir olmak üzere bir ürün akışı söz konusu. Biz büyük toptancı bayilerimizle

38

nalburteknik.com

Ocak’13

tüm noktalara ulaşıyoruz. İhracat tarafında ise ülke bazında distribütörlerimiz kanalıyla o ülkede satışımızı gerçekleştiriyoruz. Ayrıca dış pazarda bölgesel güç olma yolunda önemli adımlar attık. Orta, Güney Afrika, Ortadoğu ve Uzakdoğu’daki pazarların talebini zamanında karşılamak için Dubai ve Çin’de şirket kurduk ve lojistik desteğimizi güçlendirmek için depomuzu hizmete açtık. Bu şirketler, başta Güney ve Güneydoğu Asya olmak üzere Körfez bölgesine ve Doğu Afrika’daki müşterilerimize lojistik destek sağlamak ve yeni pazarlar bulmak amacıyla oluşturuldu. Global marka olma yolunda ihracat, hedefimizi destekleyen önemli bir faaliyet alanımız. Yıllar itibariyle değişiklik gösterse de ihracat ciromuzun ortalama yarısı denebilir. Bugün yalnızca ülkemize değil, dünya pazarlarına da bütünsel güvenlik önlemleri sunuyoruz. Teknolojiyi ihraç eden sayılı markalardan biri olduğumuzu söyleyebilirim. Kale Kilit’in ürünleri bugün 100’den fazla ülkede 100 milyon kapıda tercih ediliyor.”

İLGİ GÖREN ÜRÜNLER Sektöre ve ülkemize sunduğunuz yenilikler nelerdir? “En son teknolojiyle üreterek yeni güvenlik çözümleri sunduğumuz ürünlerimiz büyük ilgi görüyor. Örneğin “Kale Tuzaklı Silindir” dışarıdan zorlandığında, silindirin dışarıda kalan kısmının kırılmasını sağlıyor. Böylece dışarıdan yabancı bir cisimle silindire ikinci bir müdahaleyi imkânsız hale getiriyor. Ürün normal silindirlerin uygulandığı her kapıda kullanılabiliyor. Kırıldığında bile çalışır olma özelliğiyle mekân sahibinin silindir kırılmış olsa bile anahtarıyla



yeniden kapısını açıp içeri girebilmesine imkân tanıyor. Yine yeni ürünlerimiz arasında yer alan Kale Otomatik, çelik kapılarda ‘kilitlemeyi unutma’ riskini ortadan kaldırıyor. Kale Otomatik, yardımcı mandalı sayesinde, içerden ve dışarıdan kapının anahtarla kilitlenmesine gerek duymadan, otomatik kilitlenmeyi gerçekleştiriyor. Elektronik blokajlı kilidimiz de yeni bir güvenlik seviyesine sahip. Bu ürünün kırarak açılması mümkün değil. Bu kilit kesinlikle açılmaz ancak kapının kırılması gerekiyor. Uzaktan kumandalı olduğu için anahtar taşımıyorsunuz, elleriniz dolu olduğu durumda bile bir tuşa dokunduğunuzda kapı otomatik olarak açılıyor böylece konfor da sağlıyor.”

2012’de mevcut hedeflerini gerçekleştirerek yeni dönemde büyüme trendine giren 60 yıldır faaliyet gösteren Kale Kilit,‘güvenlik, konfor ve rahatlığı’ bir arada sunuyor

Yurtdışındaki firmalar Türkiye’yi büyük bir pazar olarak görüyorlar. Buna ilaveten Çin faktörü devam ediyor mu? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? “Her üretim ve satış kanalında günümüzde Çin faktörü az veya çok kendini gösteriyor. Türkiye’nin mevcut nüfus yapısı ve hızlı gelişmekte olan ülkeler içinde yer aldığı için yurtdışındaki firmalar tarafından her zaman cazip bir pazar olarak görülmüş ve görülmeye de devam edecektir. Yurtdışındaki firmaların ülkemize yatırım ve mevcut kurumlara ortaklık başta olmak üzere çok fazla noktada girişimleri devam edecektir.”

İnşaat sektörü hareketlenmeye ve bir dizi konut projeleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Sizin ürünleriniz bu tür özel projelerde kullanılıyor mu? Ayrıca inşaat sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? “Bizim ürünlerimizin kullanıldığı birçok proje var. Mevcut “Kentsel Dönüşüm uygulaması ve yabancılara mülk satışı kanunu ile ekstradan hareketleneceği düşünülen sektörün 2013 yılında ayrıca bir ivme kazanacağı ve büyüyeceği tahmin ediyoruz.”

2012 yılı Kale Kilit açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2013 beklentileriniz, hedefleriniz ve yeni bir ürün çalışmanız olacak mı? “2012 mevcut hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. Sektörümüzün ilk Ar-Ge merkezini açarak, burada yenilikçi ürün yaklaşımımızı ve üretimdeki deneyim ve uzmanlığımızı değerlendirerek sektöre yeni ürünler kazandırdığımız ve kazandırmaya devam edeceğimiz bir sene geçirdik. Nihai tüketiciye ulaşma noktasında showroomlarımız İstanbul’da iki noktada faaliyete başladı. 2013 büyüme hedeflerimiz.”

GÜVEN, KALİTE VE GARANTİ Kalite ve çevre konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? “Kale Kilit 60 yıldır faaliyet gösteren güven, kalite ve garanti kavramlarıyla özdeşleşen bir markadır. Kalite tüm ürünlerinde ve hizmetlerinde olmazsa olmaz bir olgudur. Kale Kilit, WWF Türkiye’nin ülkemizin doğal kaynaklarını koruma konusundaki projelerine finansal destek sağlıyor. Ayrıca oluşturulan fon, Sivas’ın Divriği ilçesinde 3 hektar büyüklüğündeki, alanın ağaçlandırma projesine aktarıldı. Onun dışında sağlık konusunda 2012 yılında yaptırılarak Sağlık Bakanlığına devredilen Divriği Sadık Özgür Devlet Hastanesi

40

nalburteknik.com

Ocak’13

yaklaşık olarak 30 milyon TL bir bedelle yaptırılarak halkının hizmetine sunuldu.”

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “İnşaat sektörünün gelişmesiyle birlikte son yıllarda güvenlik sistemlerinde önemli gelişmeler kaydedilmekte. Mekanik kilit üretimiyle başlayan sektör, son dönemde teknolojik ürünlerin de piyasada ağırlık kazanmasıyla farklı bir boyuta doğru yönelmekte. Global kilit ve silindir talebinde mekanik ürünlerin kullanımı, sektörde hala büyük payı alıyor. Dünyada elektronik güvenlik ürünleri pazarındaki yıllık büyüme ise, mekanik güvenlik ürünlerinden iki-üç kat daha fazla hızla büyüyor. Önümüzdeki dönemin öne çıkan ürünleri tüketicinin hayatını kolaylaştırarak yaşam kalitesini artıran ürünler olacak.”



Gedik’in Hendek tesisleri her geçen gün büyüyor

Gedik Döküm ve Vana, Hendek’te 2012 yılının ilk aylarında devreye aldığı kum döküm tesisini yeni hatlar ekleyerek genişletmeye devam ediyor

G

edik Döküm, 20 ton/saat kapasiteli yeni FTL reçineli kalıplama hattı, 1200x1000mm model arabasıyla ve 1000x800x800mm model bağlama kapasitesiyle yeni otomatik hattını devreye aldı. Sistemde 1200 kg’a kadar tek parça dökülebiliyor. Bu yeni sistem kum mikseri, roll-over, carousel sistemi, otomatik döküm hatları, sarsak, soğutucu ve ayırıcıdan oluşuyor. Sistem 2 ton/saat kapasiteli çift potalı, dual track indüksiyon ocakları ile besleniyor. Gedik büyük ebatlı sfero üretimlerini bu sistemde gerçekleştiriyor.

ÜSTÜN ÖZELLİKLİ YENİ ÜRÜNLER Gedik Döküm ve Vana yeni tesiste üstün özellikli vanalar geliştirmeye devam ediyor. Gedik Döküm ve Vana A.Ş., son olarak Termo – Valco işbirliği ile üç eksenli kelebek vana üretimine başladı. Enerji santralleri ve yüksek sıcaklıkta kullanılan üç eksenli kelebek vanalar DN150... 1200 ebatlarında ve PN16 – 40 basınç sınıflarında üretiliyor. Çift yönlü sürtünmesiz kapama, esnek metal conta ile sıfır sızdırmazlık, yüksek sıcaklıkta ve soğutmada kullanım, sertleştirilmiş sit yüzeyi gibi özelliklere sahip olan TERMO üç eksenli kelebek vanalar istenilen boyut ve normlarda (DIN,ASME) üretiliyor. Termo - Valco ortaklığı ile üretilen bir diğer ürün olan yüksek basınçlı glob vanalar ise PN100 basınç sınıfında, DN15…125 ebatlarında üretiliyor. Yüksek basınçlı enerji santralleri, endüstriyel tesisler, petrol ve petrokimya tesislerinde

42

nalburteknik.com

Ocak’13

kullanılan vanalardan gövde malzemesi 1.0460 olarak üretilenler 400 °C, 1.7335 olarak üretilenler ise 550 °C’ye kadar dayanıklılık gösteriyor. Genellikle kaynak boyunlu (BW) olarak üretilen yüksek basınçlı glob vanaların üretimi Türkiye’de ilk kez Gedik Döküm ve Vana A.Ş. tarafından gerçekleştirildi. Gedik Döküm ve Vana A.Ş.’nin 2012 yılında üretimine başladığı API 6D sertifikalı küresel vanalar 150 class - 300 class basınç sınıflarında, DN50…300 ebatlarında ve ASME standartlarında üretiliyor. Üç parçalı ve alttan yataklı küre (turinnion) dizaynı ile ve her türlü aktüatör kullanımına uygun tasarlanan API vanalar genellikle doğalgaz, petrol ve petrokimya tesislerinde kullanılıyor.


ÜRÜNLER İSVEÇ’TE GÖRÜCÜYE ÇIKTI

% 100 YERLİ KELEBEK VANALAR

Gedik Döküm ve Vana İMMİB’in (İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri) düzenlediği Milli Katılım organizasyonuyla 6-9 Kasım tarihlerinde İsveç’in Jönköping şehrinde düzenlenen Elmia Subconstructors Fuarı’na katıldı. Yoğunlukla İskandinav ülkelerinin katılımcı ve ziyaretçi olarak yer aldığı fuarda Türkiye çadırında firma yer aldı. Bu fuarla birlikte ilk kez bir İskandinav ülkesine milli katılım gerçekleştirilmiş oldu. T.C. İsveç Büyükelçiliği Ticaret Ataşesi fuar süresince Türkiye çadırında katılımcılara destek verdi. İsveç ve İskandinav ülkelerinden pek çok büyük sanayi kuruluşunun katıldığı fuara, İsveç üniversitelerinin araştırma birimleri de yoğun ilgi gösterdi. Günde 4000 civarında kişinin ziyaret ettiği Elmia Subconstructors Fuarı’nda Gedik standına Türkiye’de üretim konusuna sıcak bakan endüstri şirketlerinin ilgisi büyüktü. Fuarda Gedik Döküm ve Vana’nın Hendek’teki yeni modern kum döküm işletmesinin de tanıtımı yapılırken özellikle otomotiv sanayisinde faaliyet gösteren İskandinav ülkeleri ile işbirliği fırsatları konusunda görüşmeler yapıldı.

Gedik Döküm ve Vana 27-29 Kasım 2012 tarihlerinde Almanya’nın Duesseldorf şehrinde düzenlenen Valve World Expo Fuarı’na da katıldı. 50 ülkeden katılımcıların yer aldığı fuarda Çin ve Hint firmalarının çokluğu dikkat çekti. 10.300 kişinin ziyaret ettiği fuar esnasında 60’a yakın seminer ve workshop düzenlendi. 15.700 metrekarelik bir alanda düzenlenen fuarda Gedik standını ziyaret edenler arasında dünyanın çeşitli ülkelerinden önemli şirketler de mevcuttu. Türkiye’de üretime yönelik yoğun ilginin gözlemlendiği fuarda sergilenen Termo’nun API 6D normuna uygun sertifikalı vanaları özellikle Orta Doğu ülkelerinden gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başardı. Stantta ayrıca % 100 yerli kelebek vanalar, gemi sanayisi için üretilen bronz vanalar, üç eksenli kelebek vana, hassas ve kum döküm parçaları ile GeKa kaynak sarf malzemeleri sergilendi.

Ocak’13

nalburteknik.com

43




Dalgakıran yeni teknolojilere yelken açıyor Enerji verimliliği avantajı sağlayan projelerin hayata geçirilmesi üzerinde çalışan Dalgakıran Kompresör, Gardner Denver ile yaptığı stratejik ve teknolojik işbirliği sayesinde yeni teknolojilerini kullanıcıların beğenisine sunacak

1

965’te kurulan 6523 Kompresör Türkiye’nin en büyük hava kompresörü ve basınçlı hava ekipmanları üreticisi olarak ilerlemeye devam ediyor. Ayrıca Hindistan ve Almanya arasındaki coğrafyada en geniş ürün gamına ve üretim kapasitesine sahip firma haline gelen Dalgakıran Kompresör; Almanya, İngiltere, Rusya ve Ukrayna’daki şirketleri ile de yüksek kalitedeki sanayi ürünlerini makul fiyatlara dünya çapındaki müşterilerine ulaştırıyor. 42 ülkede distribütörlükleri ve yaklaşık 110 ülkede de ürünlerinin yer aldığını belirten Gardner Denver Operasyon Müdürü Cenk Akyol’dan Dalgakıran Kompresör’ün gelişimi ve faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Dalgakıran Kompresör’ün gelişim süreci ve faaliyet alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Gardner Denver Operasyon Müdürü Cenk Akyol

“1965’te kurulan Dalgakıran Kompresör Türkiye’nin en büyük hava kompresörü ve basınçlı hava ekipmanları üreticisidir. Şirket 2004’den bu yana yaptığı yeni yatırımlar ile toplam 25.000 metrekare kapalı alana sahip, birbirine entegre 3 fabrikada yılda 8 bin vidalı, 12 bin pistonlu kompresör üretim kapasitesine ulaşmıştır. Bu kapasite ile Hindistan ve Almanya arasındaki coğrafyada en geniş ürün gamına ve üretim kapasitesine sahip firma haline gelen Dalgakıran Kompresör Almanya, İngiltere, Rusya ve Ukrayna’daki şirketleri ile yüksek kalitedeki sanayi ürünlerini makul fiyatlara dünya çapındaki müşterilerine ulaştırmaktır. Bir aile şirketi olarak başlayan ve bugün uluslararası piyasada söz sahibi olan Dalgakıran Kompresör’ün, 45 yılda profesyonelleşme ve kurumsallaşma konusunda aldığı mesafenin temelinde uluslararası arenanın zirvesindeki şirketlerle birlikte yer alabilmek için yapılan doğru analizler ve hamleler yer almaktadır.”

Dalgakıran Kompresör’ün ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca yakın zamanda piyasaya sunduğunuz veya sunacağınız yeni bir ürününüz bulunuyor mu? “ Ürün gamımızda yağsız ve yağ enjekteli vidalı

46

nalburteknik.com

Ocak’13



ve pistonlu kompresörler, değişken devirli vidalı kompresörler, basınçlı hava kurutucuları ve filtre grupları, marine tipi yüksek basınçlı kompresörler, alçak basınç kompresörleri, dizel seyyar kompresörler, hava kalitesi ekipmanları, PET şişeleme sistemleri, jeneratörler ve soğutma sistemleri yer almaktadır. Bunlarla birlikte ürün gamımıza enerji verimliliği sağlayan, yüksek performansa sahip ve çevreye duyarlı kompresör serileri ekledik. Ayrıca Ar-Ge ekibimiz standart kompresörlere enerji verimliliği sağlayan teknolojik opsiyonlar sunma konusunda projelerine devam etmektedir.”

Gardner Denver ile yaptığınız işbirliği hakkında bilgi verir misiniz? Bu işbirliği firmanıza ve sektöre ne gibi katkılar sağlayacak? “Dalgakıran olarak Gardner Denver ile yaptığımız stratejik ve teknolojik işbirliği ile basınçlı hava ve vakum sistemlerinde çözüm üreten tek ve rakipsiz firma konumunda ilerleyerek, yatırımlarımız sayesinde makine sanayi sektöründe global pazardaki rekabet gücünü arttırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gardner Denver ile yaptığımız bu anlaşma ile yağsız kompresörler, yağsız PET şişirme kompresörleri, yüksek basınçlı yağ enjekteli ve yağsız, gaz ve hava kompresörleri, paletli kompresörler ve vakum pompaları ile basınçlı hava sistemleri çözümlerinde müşterilerimize artık daha geniş paydada hizmet

sunacağız. Gardner Denver gibi bir dev ile yapmış olduğumuz işbirliği ileri teknoloji üreten firmamıza uluslararası bir destek sağlamak ve bir sinerji oluşturma vizyonumuzun sonucudur. Sanayinin olduğu her yerde faaliyet gösteren firma olma misyonumuz ile bu stratejik işbirliği ile daha geniş coğrafyada daha fazla çözüm üreteceğiz.”

DOĞAYA VE ÇEVREYE SAYGILI ÜRÜNLER Dalgakıran Kompresör 2012 yılını nasıl geçirdi. Ayrıca 2013 yılına ilişkin hedefleriniz nelerdir? “Bu yıl en büyük hamlemizi yurtiçi piyasada yeni yapılanma, bayi teşkilatını kuvvetlendirme ve satış organizasyonumuzu sektörel hedeflere yönlendirme ile yaptık ve ilk 3 çeyrekteki % 25’lik büyümemiz bu hareket planımızın doğru olduğunu bize kanıtladı. Her yıl yeni hedefler belirlemek ile birlikte sektöründe her zaman ön sıralarda olan Dalgakıran’ın sürekli gelişimini sağlama amacını taşıyan hedeflerimiz de var. Bunların başında her yıl ürün gamımıza yeni ve teknolojik bir ürünler eklemekteyiz. Bu yılki çalışmalarımızda doğaya ve çevreye saygılı, enerji verimliliği avantajı sağlayan projelerin hayata geçirilmesi üzerinde durduk. Yağ enjektelividalı kompresörlerimizde müşterimize sunduğumuz EkoKit enerji geri dönüşüm opsiyonu sanayicilerimiz tarafından büyük talep gördü. Bununla birlikte müşterilerimiz ile iletişimizi güçlendirmek, satış ve pazarlama performansımızı arttırmak için Dalgakıran ve Dalgakıran bayilerine özel CRM yazılımı yatırımı gerçekleştirdik. Bu şekilde hem firma içi hem de bayiler ile satış ve pazarlama aktiviteleri hakkında hızlı bir iletişim sağlıyor ve hem de günden güne gelişimimizi izleme fırsatı bularak motivasyonumuzu arttırıyoruz.”

ONLİNE PAZARLAMA KANALLARI İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “Rusya, Almanya ve Ukrayna’daki kendi firmalarımız, 42 ülkede distribütörlüklerimiz ve yaklaşık 110 ülkede ürünlerimiz bulunmaktadır. Global çapta daha etkin bir satış ve satış sonrası organizasyonu sağlamak adına online pazarlama kanalları kullanarak oluşturduğumuz marka iletişim stratejisini uygulamaya geçirdik. Marka bilinirliği ve cirosal anlamda kaydettiğimiz gelişmeler bizler için gurur kaynağı oluyor. Yapmış olduğumuz yatırımları önümüzdeki yıllarda da arttırarak devam ettireceğiz.”

Ar-Ge çalışmalarınız yanında trendleri belirleme anlamında firmanızın son dönemde piyasaya getirdiği ya da getireceği yenilikler var mı? “Her sene yeni bir patent hedefleyen, 30 mühendis istihdam eden Ar-Ge merkezimiz ile rakiplerine göre

48

nalburteknik.com

Ocak’13



kullanıcılarına avantajlar sağlayan yüksek performanslı teknolojik ürünler üretiyoruz. Tüm sektörleri için en önemli gündem maddelerinden biri olan doğaya saygı ve enerji verimliliği konularına hassasiyet ile yaklaşarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarını minimum enerji ile karşılamalarına olanak sağlıyoruz. Bu anlamda sektörümüzün global piyasada hakim sürekli gelişen teknolojiyi yakinen takip edip, projelerimizi bu gelişmeler ışığında geliştiriyoruz. Çevreye ve sosyal sorumluluk projelerine duyarlı, dinamik kadrosu ile küreselleşen pazarda müşteri memnuniyeti odaklı, ülke ekonomisine katkıda bulunan, dünyada gelişen teknolojiyi yakından izleyerek katma değer oluşturan ürünler üreten bir firma olarak yurtiçi piyasadaki rakiplerimize öncülük yapma misyonu taşıyoruz.”

10 MİLYON EURO’LUK BİR PAZAR Faaliyet gösterdiğiniz sektörün genel değerlendirmesini yapacak olursanız neler söylemek istersiniz? “Dünya kompresör pazarı 10 milyar euro’luk bir büyüklüğe ulaştı. Türkiye kompresör pazarında yerli ve yabancı yaklaşık 40 firma faaliyetlerini sürdürüyor. Yeni ürün ve satış sonrası hizmetler birden göz önüne alındığında ülke pazarı 150 Milyon Euro büyüklüğüne ulaşıyor. Her yıl 5.000’den fazla vidalı kompresör satılan sektörde, son dönemde doğaya saygılı ürünler pazarın büyümesinde itici güç oluyor. Endüstriyel sektördeki müşteri profilinin artık en az diğer sektörlerdeki tüketiciler kadar bilinçli tercihler yapması dikkat çekiyor. Türkiye’de elektrik fiyatlarının pahalı olması nedeniyle satın alma yetkilileri fiyat avantajı kadar kompresörün tükettiği enerji miktarına da önem veriyor. Bu durum da sektörü birim maliyetini azaltıcı ürün ve uygulamalarla pazarı genişletmeye zorluyor. Dolayısı ile kompresör sektörü enerji tasarrufunu esas alan ürün grupları ile karbon salımı düşük olan çevreci ürünlerin üretimine yönlendiriliyor. Bununla birlikte makine sektöründe genel olarak ülke talep miktarına göre aşırı sayıda üretici olmasından kaynaklanan belirli bir ölçeğe ulaşılamamaktadır. Ölçek ekonomisi olmadan çok sayıda üreticinin bulunduğu pazarda yatırımlar ve büyüme için gerekli birikim sağlanamamaktadır.”

Türkiye’nin dünya ile rekabette sahip olduğu avantajlar ve dezavantajlar hakkında neler düşünüyorsunuz? “Nitelikli iş gücünün sağladığı mühendislik kabiliyetiyle, düşük üretim maliyetlerini

50

nalburteknik.com

Ocak’13

başarıyla birleştiren Türk makine sanayisi, uluslararası arenada her geçen gün ağırlığını artırmakta, ürettiği yüksek kaliteli ürün ve makine aksamlarıyla tanınır hale gelmektedir. En önemli avantajı, sahip olduğu genç nüfus ve girişimcilik potansiyelidir. Bu avantajın etkin kullanımı ise genç nüfus ve girişimcilere devletin tanıdığı imkanlar ile doğru orantılıdır. Bunun yanı sıra en büyük dezavantaj ise Türk sanayicilerin Ar-Ge’ye ayırdığı yatırımın düşüklüğüdür. Rekabette üstünlük büyük oranda sanayinin gelişimine, sanayinin gelişimi ise Ar-Ge projelerine yapılan yatırım ve tanınan imkânlara bağlıdır.”

ÖZGÜN TASARIMLI ÜRÜNLER Dalgakıran Kompresör’ün rakiplerine göre müşterilerine sunduğu avantajları nelerdir? “1965 yılında kurulmuş olan firmamız, 1966 yılından beri özgün ürünler tasarlayıp, üretmektedir. Ürün tatmini yanında müşterilerimize satış sonrası hizmetlerde de sektörden alabilecekleri en üstün servis ve koruyucu bakım hizmeti sunmaktayız. 444 2012 numaralı çağrı merkezimiz ülke çapında 7 x 24 sürekli hizmet vermekte ve kısa sürede hizmet almalarını sağlamaktadır. Servis bölümünden alınan ilgili raporlar sonucunda, ürünlerin saha koşullarında takibi, müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda, kullanıcılara her konuda avantaj sağlayan ürünlerin geliştirilmesi için gerekli revizyonlar yapmakta, her yeni ürünümüzün bir öncekinden daha kaliteli ve performanslı olmasını hedeflemekteyiz. Sürdürülebilir gelişim, Dalgakıran’ın bu günlere gelmesindeki en önemli ilkelerinden biridir. 5 kıtada 110 ülkede çalışan binlerce kompresörü, Almanya, Rusya ve Ukrayna’daki şirketleri ile dünya çapında satış ve servis organizasyonuna sahip olmanın sağlamış olduğu ürün çeşitliliği ve yetkin hizmet ile müşteri memnuniyetimizi her geçen gün arttırıyoruz.”

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek ve söylemek istedikleriniz nelerdir? “Sanayi ürünlerinin artık ekonomik ömrünü tamamlamadan eski teknoloji haline geldiği artık bir gerçek, Bu sebeple sanayi ürünleri üretiminde en önemli rekabet gücünün Ar-Ge ve Ür-Ge olduğunun bilinci ile 2005 yılında kurduğumuz Ar-Ge bölümümüz bu güne değin 40 ‘a yakın proje tamamlamıştır. 2009 yılından bu yana Tübitak Teydeb Projeleri yürütmekteyiz. Bu zamana kadar 1 i tamamlanmış, 2 si de devam etmekte olan toplamda 3 onaylanmış Sanayi Arge projemiz mevcuttur.”



SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu

“Türkiye’nin 2013’te büyümesi % 5’in altına inmeyecek” İhracattaki büyük artışlar devam ederse Türkiye’nin büyümesinin devam edeceğini belirten SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu; “Türkiye’nin 2013’te her ne kadar seçimler yaklaşacaksa da büyümesini yüzde 5’in altında beklemiyorum” dedi

S

ANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Türkiye’nin 2013’te en az yüzde 5 büyümesini beklediklerini söyleyerek, “İhracattaki büyük artışlar devam ederse, Türkiye’nin büyümesini tutamazsınız” dedi. A Haber kanalında Şelale Kadak’ın sunduğu “İş’te Hayat” programına katılan Konukoğlu, Türkiye’nin bölgesindeki olayları, ekonomik büyümeyi ve SANKO Holding’in yatırımlarını konuştu. Kardeş ülke Suriye’de yaşanan olayların üzücü olduğunu, binlerce kişinin mülteci olarak ülkemize geldiğini belirten Konukoğlu, Türkiye ile Suriye arasındaki sıcak ilişkilerin son olaylardan etkilendiğini, Gaziantep’te özellikle küçük esnafa olumsuz yansıdığını söyledi. Avrupa ülkelerinden, Suriye olaylarının sonlandırılması için

52

nalburteknik.com

Ocak’13

duyarlılık çağrısında bulunan Konukoğlu, “İnşallah bu kan dökme biter, biran önce sağduyular hakim olur, aralarında bir anlaşma yapılır. Aslında Avrupa bir araya gelip, el atsalar bu iş biter. Ama nedense Müslüman ülkesi olduğu zaman biraz daha geri duruyorlar. Bunu hissedebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.

“BİZ TÜRKİYE’DE BÜYÜYECEĞİZ” Gaziantep’in 5 milyar dolarlık ihracatının içinde Suriye’nin 80 milyon dolar payı bulunduğunu anlatan Konukoğlu, “Baktığınız zaman çok büyük zararımız yok, ama bizim önemsediğimiz ihracat kaybı değil orada kan dökülmesini önlemek, mümkün olduğu kadar insanların acısını dindirmek” dedi. ‘Arap Baharı’ öncesinde Türk sanayicilerin Suriye, Mısır



gibi ülkelerde yatırıma yöneldiğinin hatırlatılması üzerine Konukoğlu, “Biz de zaman zaman düşündük, ama orada yatırım yapma fikrine bir türlü ısınamadık. Mısır’da da öyle oldu, oraları da çok etüt ettim. Sadece Halep, Mısır falan değil, mesela; Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan’da da var. Ama Türkiye’de bu kadar işsiz varken, buradaki sermayeyi oraya götürmek, başka bir ülkede tesis kurmak benim içime sinmedi. Kardeşlerimle oturduk karar verdik; biz Türkiye’de büyüyeceğiz dedik” ifadelerini kullandı.

İHRACAT OLURSA PAZAR BÜYÜR SANKO Holding’in amiral gemisinin tekstil olduğunu bildiren Abdulkadir Konukoğlu, 2013 yılında tekstile 150-200 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını, bin-bin 500 civarında yeni istihdam sağlayacaklarını kaydetti. Türkiye ekonomisinin büyüme hedefinin yüzde 3’lere gerilemesi ve ekonomiyi soğutma çabalarına ilişkin görüşlerini açıklarken, Türkiye’nin ortalamasının böyle olmakla birlikte tekstil ve makine sektörünün çok büyüdüğünü aktardı. Konukoğlu, “Türkiye’nin 2013’te, her ne kadar seçimler yaklaşacaksa da

54

nalburteknik.com

Ocak’13

büyümesini yüzde 5’in altında beklemiyorum. En az yüzde 5 olur. Eğer Avrupa canlanırsa Türkiye biraz daha hareketlenir. İhracattaki büyük artışlar devam ederse Türkiye’nin büyümesini tutamazsınız. Ekonomiyi ne kadar soğutursanız soğutun, ‘su akar yolunu bulur’ derler ya, ihracat olursa, pazar olursa ekonomi büyür” değerlendirmesine yer verdi. Konukoğlu, SANKO Holding olarak Türkiye’nin büyüme ortalamasının üzerinde büyüdüklerini söyledi. Faaliyet gösterdikleri tekstil, enerji, sağlık ve eğitim sektörlerinde yatırımlarının devam ettiğini belirten Konukoğlu, şunları söyledi: “Enerjinin her dalıyla ilgileniyoruz ama bunların içinde en masumu rüzgâr ve sudur. Havayı kirletmeden, daha kaliteli ve daha tabiata uygun enerji üretiyorsunuz. Bizim Karadeniz’deki HES’leri bir gidin, gezin. Biz aynen bir ressam gibi yaptık ve dağların içerisine gömdük. Bugün dünya örnek gösteriyor.” Gaziantep’te 611 yataklı hastaneleri olduğunu ifade eden Konukoğlu, “İnşallah önümüzdeki yıl sağlık bilimleri alanında üniversiteyi kuruyoruz. Amacımız bütün Doğu ve Güneydoğu halkına hizmet etmek, para kazanmak değil” sözlerine yer verdi.



10. yaşa özel 120 milyon Tl’lik yeni yatırım Türkiye’de inşaat alanında özellikle yalıtım sektöründe lider markaların üreticisi olan Eryap, 10. yaşını yaklaşık 50 kat büyüme ile taçlandırdı

G

aziantep, İstanbul ve Sakarya’da toplam 150 bin metrekareyi aşan modern ve son teknoloji ile donatılmış tesislerinde üretim faaliyetlerine devam eden Eryap, istihdam ettiği 350 personeli, yüksek üretim kapasitesi ve gerçekleştirdiği ciro ile sektör liderliğine emin adımlarla yürüyor. Yarım asırlık sanayici kimliği ve yapı sektöründeki 10 yıllık üretim tecrübesiyle yalıtım, polimer dış cephe kaplama ve kapı-pencere ihtiyacını karşılayan Eryap, 2012 yılında da öncü ve yenilikçi markaları ile hızla büyümesini sürdürüyor. Eryap CEO’su Emrullah Eruslu, Eryap’ın 10. yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda, şirketin kuruluş hikâyesi, yatırımları ve gelecek hedeflerini anlattı. Eruslu, yarım asırlık sanayici kimliği ile 2002 yılında başladıkları üretim çalışmalarını, bugün yalıtım, polimer dış cephe kaplama ve kapı-pencere üretiminde öncü ve yenilikçi markaları ile zirveye taşıdıklarını söyledi.

56

nalburteknik.com

Ocak’13

İLK 5 YILDA 130 MİLYON TL YATIRIM 50.000 metrekare alanda 2001 yılında Gaziantep’te kurdukları tesislerinde, sektörün ilk polimer dış cephe kaplaması üretimini gerçekleştirerek Türkiye’nin jenerik markası olan American Siding’i kazandırdıklarını anlatan Eruslu büyüme süreçlerini şöyle anlattı: “2001 yılında kurulan Gaziantep fabrikamızın ardından Silivri’de kurulan tesisimizde ilk olarak 2005 yılında Bonuspan markalı XPS ısı yalıtım levhası, 2007 yılının son çeyreğinde ise Focus Membran markalı bitümlü su yalıtım örtülerinin üretimine başladık. 2011 yılına kadar yapılan ek yatırımlarla birlikte sırasıyla Bonusmax, Winer ve Focus Shingle markalı ürünlerimizi iç pazarın hizmetine sunarken, toplamda 130 milyonTL’lik yatırım gerçekleştirdik.” Ayrıca American Siding, Bonuspan, Focus Membran, Bonusmax, Winer ve Focus Shingle gibi lider markaları Türkiye pazarına kazandıran Eryap, yeni ürünü Wooler ile de sektördeki öncülüğünü ve yalıtımdaki iddiasını bir adım öteye taşımış durumda.


sonucunda yaklaşık 400milyonTL mertebesinde enerji tasarrufu sağlanırken hane ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlanmıştır. Focus Membran su yalıtım örtüleri ile 5 yıl içerisinde 35 bin bina depreme dayanıklı hale getirilmiş ve bu sayede 1milyon kişinin daha güvenilir yapılarda yaşamını sürdürmesi sağlanmıştır.” Eruslu sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılına kadar 2,500.000 metreküp’lük üretim kapasitesiyle ısı yalıtım pazarının % 20’sine sahip olacak Eryap, Türk Yapı Sektörün önemli bir oyuncusu olmasının yanı sıra özellikle American Siding ve Winer markaları sayesinde çevre ülkelerde marka bilinirliği ve pazar payı ile ihracatta gurur kaynağı olacaktır. 2015 yılında 500 milyon TL ciroya ulaşırken 750 kişilik istihdam ile Türkiye’nin ilk 300 sanayi kuruluşu arasında yer almak Eryap olarak temel hedefimizdir” dedi.

DOĞA İLE DOST Eryap CEO’su Emrullah Eruslu, Eryap’ın 10. yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda, şirketin kuruluş hikâyesi, yatırımları ve gelecek hedefleri hakkında bilgiler verdi.

120 MİLYON TL YENİ YATIRIM Hızlı büyümelerinin devam ettiğini söyleyen Eruslu; “Bu hızlı büyümemizi, fizibilite ve kurulum çalışmaları 5 Avrupa ülkesinden alanında uzman 9 farklı firma ile yürütülen çalışmalarla şekillendirdiğimiz Sakarya, Hendek’te 60.000 metrekare’lik alanda kurduğumuz Eryap taş yünü tesisi ile daha da ileriye taşıyoruz. Toplam 120 Milyon TL yeni yatırım ile gerçekleştireceğimiz Eryap taş yünü tesisinin ilk bölümü 2012 yılı Mart ayında devreye alınmıştır. Sakarya, Hendek’te 60.000 metrekare’lik alana yerleşik tesisin altyapı ve kurulu kapasitesi 120.000 ton/yıl olarak projelendirilmiş; ilk yıl üretim kapasitesinin 40.000 ton’a ulaşması hedeflenmiştir” dedi.

Eruslu sözlerine şöyle tamamladı: “Yer kürede mevcut durumun sürdürülebilir olmadığı ve insanlık olarak hızla bir felakete doğru sürüklendiğimizi gösteren birçok veri bulunmaktadır. Eryap, gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçlarımızı temin etmek amacıyla faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde “ürünhizmet-yaşam döngüsü” sorumluluğunu taşıyor. Sürdürülebilirlik anlayışı doğrultusunda doğaya dost, çevresel risk faktörlerini izleyen Eryap, istihdamı artırmak ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak için, kaliteli mal ve hizmetler üreterek pazarın etkin ve belirleyici oyuncularından biri olmayı sürdürecektir” şeklinde konuştu.

YENİ NESİL TAŞ YÜNÜ Eruslu yeni yatırımla üretimine başlanan Wooler marka taş yünü ile alakalı olarak da şu bilgileri verdi: “Konutlar, sanayi tesisleri ve gemi inşası gibi farklı sektörlerde; çatı, dış cephe, yüzer döşemeler, ara bölme duvarlar; kazan ve tesisatlar olmak üzere birçok farklı alanda ve sektörde tercih edilen Wooler taş yünü, yapıları bina ömrünce bir zırh gibi korumaktadır. İleri teknolojideki üretim prosesi sayesinde Wooler daha düşük enerji ile üretilebilirken, mükemmel ısı yalıtım değeri ve zengin ürün çeşitliliği ile yüksek kalitede ürün elde edilmesine olanak sunmakta, rakiplerinden ayrışarak “Yeni Nesil Taş Yünü” söylemini hak etmektedir. Öte yandan yatırım tutarı ve üretim kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük taş yünü tesisi olarak yerini almıştır.”

İLKLERİN YAŞANDIĞI MARKALAR “American Siding ile 10 yıl içerisinde 30 bin yapı estetik açıdan güzelleştirilirken enerji verimli yapılar haline gelmeleri sağlanmıştır. Bonuspan ısı yalıtım levhaları ile 7 yıl içerisinde yapılan ısı yalıtım uygulamaları

Ocak’13

nalburteknik.com

57


Ayvaz tesisat buluşmaları büyük ses getiriyor On birincisi İzmir’de toplam 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Ayvaz geleneksel tesisat buluşması sektörden büyük beğeni toplamayı başardı

B

ugüne kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Adana ve Kocaeli gibi sanayisi gelişmiş şehirlerde düzenlenen seminere ağırlıklı olarak proje firmaları, mekanik tesisat taahhüt firmaları, kamu kurumları, tekstil, kağıt ve tütün sanayinden katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği belirtildi. Organizasyonda İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Ari Armaturen Teknik Satış Müdürü Tim Wallis, Ayvaz Yalıtım Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Tavukçuoğlu ve Ayvaz A.Ş. Kocaeli Bölge Müdürü Ersun Gürkan konuşmacı olarak yer aldı. Buluşmaların açılış konuşmasını yapan Ayvaz A.Ş. Satış Müdürü Süleyman Alço; şirketin tarihçesini, kalite politikasını, iç ve dış pazardaki başarılarını detaylı bir şekilde dinleyicilerle paylaştı. Kısa adı AEQ olan Avrupa Kompansatör ve Esnek Metal Hortum Üreticileri Birliği’ne üye olan ilk ve tek Türk şirketinin Ayvaz olduğunu da dile getiren Alço, şirketlerinin sektörde yine bir ilke imza attığını vurguladı.

10 BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ VE 78 BAYİ Gerçekleştirilen sunumunda ardından Ayvaz A.Ş. Kocaeli Bölge Müdürü Ersun Gürkan, Ayvaz’ın ürün gamını, sektöre sunduğu yeni ürünleri ve şirketin bugün geldiği noktayı 45 dakika süren sunumuyla aktardı. Şirketin yurt içinde 10 bölge müdürlüğü ve 78 bayi ile hizmet çıtasını yükselttiğini belirten Gürkan, yurt dışında ise geniş distribütörlük ağları sayesinde son bir yılda 84 ülkeye ihracat yaptıklarının altını çizdi. Dış pazarlardaki taleplere daha hızlı yanıt verebilmek için, 2010 yılında Rusya’da ve 2011 yılında Bulgaristan’da fabrikalar kurduklarını dile getiren Gürkan, “Üretim de yaptığımız bu iki ülkeye ek olarak; İtalya, Ukrayna, Irak ve Suudi Arabistan’da da bölge müdürlüklerimiz ve satış ofislerimiz var. Sektörümüzde küresel çapta güçlü bir marka olma yolunda büyük adımlar atıyoruz” dedi. Ayvaz’ın ürün gamına her yıl en

58

nalburteknik.com

Ocak’13

Ayvaz A.Ş. Satış Müdürü Süleyman Alço

İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

az iki yeni ürün eklendiğini de söyleyen Gürkan; “2012 yılında TS-EN 14800 standardındaki doğal gaz bağlantı hortumu, boru konnektörü, kondens toplayıcı, Nanoflex izolasyonlu solar hortumu, Indoor-flex bina içi tesisat hortumu, yangın dolabı ve pistonlu vana gibi ürünlerin öne çıktığını” sözlerine ekledi.

ARİ ARMATUREN’İN TÜRKİYE’DEKİ TEK DİSTRİBÜTÖRÜ Ersun Gürkan’ın ardından kürsüyü Ari Armaturen’in Almanya’daki genel merkezinde Teknik Satış Müdürü olarak görev yapan Tim Wallis alarak, Ari Armaturen’in teknolojisini, ürünlerini ve organizasyon yapısını katılımcılarla paylaştı. Ayvaz’la başlayan yeni stratejik iş birliğinin önemine de değinen Wallis, ticaretin karşılıklı ilişki ve güven üzerine kurulu olduğunu belirterek Ari Armaturen markasının Türkiye’deki tek distribütörünün Ayvaz olmasının sektör açısından da kazançlı olacağının altını çizdi. Ari Armaturen’in ve Türkiye pazarının Ayvaz markasına olan güveninin daha büyük başarıları getireceğine inandığına değinen Wallis, Türkiye tüketicisi için Almanya’da güçlü bir stok kapasitesi olduğunu ve Ayvaz’ın yeni lojistik merkezi ile bu gücün ikiye katlandığını belirtti. Tim Wallis’in ardından Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, “Yağmurlama (Sprinkler) Sistemleri Tasarım ve Uygulama Esasları” başlığı altında yaklaşık 45 dakika süren keyifli bir sunum yaptı. İTÜ Makine Fakültesi’nin değerli duayeni izleyicilerin büyük ilgi gösterdiği ve güncel olaylardan örnekler vererek zenginleştirdiği sunumunu sorucevap şeklinde tamamladı. Seminerin ardından açıklamalarda bulunan Ayvaz Yalıtım Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Tavukçuoğlu, yalıtımın ne olduğunu, endüstriyel yalıtımın hayati önemini, Aspen Aerogels yalıtım ürünlerinin performans olarak başarısını ve ülkemizin enerji tasarrufu konusunda ne noktada olduğunu özetleyen 40 dakikalık bir sunum gerçekleştirdi.



Alışkanların bir adım daha ötesi

Geniş ve çok çeşitli ürün yelpazesinden oluşan ürünleri ile farklı zevklere sahip kullanıcılara kaliteden ödün vermeden farklı seçenekler sunan ÇEBİ, alışkanlıkları tersine çeviriyor

1

979 yılından bu yana dekoratif mobilya aksesuarları alanında faaliyet göstermekte olan ÇEBİ, Kapı kolu, kulp, düğme, askı, metal ayak, bağlantı aparatları, çocuk ve genç mobilyaları için aksesuarları üretmekte. Firma ayrıca mobilya kapak ve çekmece sistemleri ile mutfak aksesuarları üreticisi İtalyan FGV markasının da distribütörlüğünü yürütmekte. Tüketicilerin kapı kolunda aradıkları başlıca özellikler dayanıklılık ve uzun ömürlülük olduğunu söyleyen Çebi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çebi: “ Bunların yanında ardından tabi ki tasarım geliyor. Kullanılacak mekanın dekorasyonu ile kapı kolunun ne kadar uyumlu olduğu artık Türk tüketicisi için de önem kazanmış vaziyette. Mekanların farklı tarzda döşeniyor olması kapı kolları tasarımlarının da çeşitlenmesine yol açtı” dedi. Tüm bunların tüketicinin önüne birçok alternatif sunulmasını gerekli kıldığını belirten Çebi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çebi’den yeni hedefleri konusunda bilgiler aldık.

ÇEBİ’nin gelişim süreci ve ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz?

Çebi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çebi

60

nalburteknik.com

Ocak’13

“Firmamız 33 yıllık çaba, yatırım ve özverili çalışmanın sonucu olarak; ÇEBİ soyadını çalışanları, bayileri, alt-bayileri ve tedarikçisi olduğu mobilya üreticileri gibi iş ortakları ile genişletmiş durumda. Öncelikle yalnızca mobilya aksesuarı konusunda üretim yapan firmamız, 2006 yılından itibaren kapı kolu sektörüne de girmiştir. Ayrıca 2007 yılından itibaren de ABS plastik malzemeden genç odaları için de aksesuarlar üretmektedir. Böylelikle sürekli genişleyen ürün ailesi; modern ve klasik tarzda mobilya kulpları, askılar, mobilya ayakları, genç mobilyası aksesuarları ve kapı kollarından oluşmaktadır diyebiliriz.”


TASARIM VE DAYANIKLILIK Tüketicilerin kapı kolu konusunda en çok dikkat ettikleri nokta nedir? Türk tüketicisinin kapı kolu alışkanlığı nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? “Tüketicinin kapı kolunda aradığı başlıca özellikler dayanıklılık ve uzun ömürlülük. Ardından tabi ki tasarım geliyor. Kullanılacak mekanın dekorasyonu ile kapı kolunun ne kadar uyumlu olduğu artık Türk tüketicisi için de önem kazanmış vaziyette. Mekanların farklı tarzda döşeniyor olması kapı kolları tasarımlarının da çeşitlenmesine yol açtı. Bu da tüketicinin önüne birçok alternatif sunulmasını gerekli kılıyor. Tercihleri ile kendini ifade eden günümüz tüketicisi için de bu durum çok kıymetli.”

ÇEBİ’nin ürünleri hangi sektörlere hitap ediyor. Ayrıca kapı ve kilit pazarında firmanız hangi konumda? “ÇEBİ artık yerel bir markadan ziyade mobilya tasarımcıları, üreticileri, mimarlar ve inşaat sektörü çalışanları için global bir çözüm ortağı. Hem ulusal hem de uluslararası anlamda mobilya aksesuarı konusunda kendini kanıtlamış ve bununla yaratmış olduğu pozitif izlenim kapı kollarının da pazarda kendine kolaylıkla yer bulmasına ön ayak olmuştur.”

41 ÜLKEDE YETKİLİ BAYİ AĞI İç ve dış pazardaki faaliyetlerinizi nasıl yürütüyorsunuz? “Sektördeki trend belirleyici bir rolümüzü ülke çapında 12 adet satış ve pazarlama sorumlusu, bu ekibin başında bulunan bir pazarlama müdürü ile mobilya üreticisi firmalar ile doğrudan bağlantılı bir İş Geliştirme Direktörü ve büyük ölçekli toplu konut projelerinden sorumlu bir Proje Müdürü’nden oluşan ekip ile yürütmekteyiz. Ayrıca yurt dışında da 41 ülkede yetkili bayiler, bölgesel ve ülke distribütör ve temsilcileri bağlamında iş birliği içerisindedir.”

ÇEBİ’nin sektöre ve ülkemize sunduğunuz yenilikler nelerdir? “Üretim teknolojimize yapmış olduğumuz yatırımlar, süreklilikle devam eden teknoloji ve malzeme araştırmaları sayesinde uluslararası düzeyde mobilya üreticileri tarafından takdir edilen ve iş birliği yapılan bir konuma yükseldik. Geniş ve çok çeşitli bir ürün yelpazesi oluşturan ürünlerimiz ile farklı zevklere sahip kullanıcılarımıza kaliteden ödün vermeden birçok seçenek sunmaktayız.”

YENİLİKÇİ TASARIMLAR Yurtdışındaki firmalar Türkiye’yi büyük bir pazar olarak görüyorlar. Buna ilaveten Çin faktörü devam ediyor mu? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? “Belli segmentler, özellikle de ekonomik ürün gruplarında Çin halen etkisini sürdürüyor diyebiliriz. Firma olarak bu durumla başa çıkabilmenin tasarımla farklılaşan yenilikçi adımlarla mümkün olacağı kanaatindeyiz. Elbette klasikleşmiş, temel formlardaki ürünlerde Çin’le olan rekabetimiz devam

Ocak’13

nalburteknik.com

61


böylece hem dönemin taleplerini karşılayan hem de uzun yıllar raflarda yer bulan ürünler ortaya çıkarmak. Ayrıca 2013’ün ilk ayında yapılacak olan ZOW İstanbul fuarında yeni koleksiyonlarımızı kullanıcılarımız ve bayilerimiz ile buluşturmayı hedefliyoruz. Bir yandan geçtiğimiz sene piyasaya çıkardığımız ve oldukça ilgi gören klasik serimiz Empire Collection genişlerken bir yandan da ÇEBİ’nin alışılmış çizgisinde modern bir seri de kullanıcılar ile buluşacak. Ayrıca oldukça ilgi gören ve başarısı ödüllendirilmiş olan Joy Collection ailesi de birbirinden eğlenceli ürünler ile büyüyor. 2013 yılından öncelikli beklentimiz yeni koleksiyonlarımızın da en az eskileri kadar ilgi ve beğeni toplaması elbette. Diğer yandan mevcut pazarlarda gücümüzü sağlamlaştırırken girmeyi planladığımız diğer sahalarda da kendimize yer bulabilmek için uğraşlarımız devam ediyor.”

Toparlamak gerekirse son olarak kalite ve çevre konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? “Türk kalite belgelerinin yanı sıra uluslararası alanda Alman LGA belgesine de sahip olan firmamız, üretim süreçlerinde duyarlı bir yaklaşım sergiliyor. Üretim sırasında ortaya çıkan atıkları, kendi bünyemizde bulundurduğumuz tesislerde arıtıyor; ham madde ve yarı mamullerde çevreye zararı olmayan ve bunu belgeleyebilen firmalarla çalışıyoruz.”

etmekte. Fakat bu durumda da kalitemiz ve satış sonrası desteğimizle farkımızı ortaya koyuyoruz. Toparlamak gerekirse belli başlı sektörler ve anlayışını değiştirmeyen firmalar için Çin faktörü korkutucu bir şekilde devam edecektir diyebiliriz.”

İnşaat sektörü hareketlenmeye ve bir dizi konut projeleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Sizin ürünleriniz bu tür özel projelerde kullanılıyor mu? Ayrıca inşaat sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? “İnşaat sektöründeki hareketlenme elbette mobilya ve mobilya aksesuarı sektörünü de doğrudan etkileyecektir. Ülkemiz konut piyasasındaki bu hareketlenme de bir rekabet ortamı oluşturarak sektördeki firmaları kalite ve farklılaşmaya teşvik etmektedir. Detaylarda da kalite arayışına devam eden projeler de sıklıkla kapımızı çalmaktalar. Seçkin konutlar, kaliteli aksesuar arayışı içinde olan firmalar projelerinde ÇEBİ markasını kullanmayı tercih ediyorlar. Dolayısıyla markamızı bu projelerde görme şansınız oldukça yüksek.”

2012 yılı firmanız açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2013 beklentileriniz, hedefleriniz ve yeni bir ürün çalışmanız olacak mı? “2012 yılını başarılı bir şekilde geride bıraktığımız şu dönemde beklentilerimizin çoğuna ulaştık diyebiliriz. ÇEBİ olarak öncelikli hedefimiz değişen mobilya trendlerini takip edip fakat bunu yaparken de özgünlüğünden ve çizgisinden ödün vermeyen,

62

nalburteknik.com

Ocak’13



Dünyanın en güçlü kırıcısı Profesyonel el aletleri kullanıcılarının en büyük yardımcısı Bosch elektrikli el aletleri, kullanıcıların çalışma yaşamını kolaylaştıracak yenilikçi ürünlerini sunmaya devam ediyor

S

ınıfının en iyi güç ve ağırlık oranına sahip, dünyanın en güçlü 11 kilo kırıcısı yeni GSH 11 VC Professional, özel dizaynının yanı sıra 12 farklı pozisyonda kilitleme imkanı ile profesyonel kullanıcılara büyük kolaylık sağlıyor. Dayanıklılığı ve ürün çeşitliliği ile kullanıcılarının güvenilir iş ortağı olan Bosch, düşük titreşim değeri ile ergonomik çalışma sağlayan yeni ve dünyanın en güçlü 11 kilo kırıcısı GSH 11 VC Professional kırıcıyla profesyonellere daha verimli çalışma imkanı sağlıyor. 12 farklı pozisyonda kilitleme imkanı sunan Vario-Lock SDS-MAX uç tutucuya sahip GSH 11 VC Professional, Bosch’un profesyonel kırıcılarının en yenisi olarak kullanıcıların karşısına çıkıyor. 1700 Watt güç ve 23 Jul darbe kuvveti ile sınıfında dünyanın bu en güçlü kırıcısı aynı zamanda en iyi güç ve ağırlık oranına sahip Bosch’un yeni ürünü, bu özellikleri sayesinde profesyonellere daha hızlı çalışma imkanı sunuyor.

KULLANICILARIN EN BÜYÜK YARDIMCISI Bosch’un geliştirdiği GSH 11 VC Professional kırıcı, özel dizaynı ile ağırlık merkezini daha dengeli tutarken pazardaki diğer modellere göre daha uzun olması sayesinde özellikle zemin çalışmalarında kullanıcılara büyük rahatlık sağlıyor. Betonda her türlü kırma ve düzeltme işlerinin yanında boru ve kablo döşeme işleri için kanalların açılması ve fayansların sökülmesi gibi birçok farklı uygulamada kullanılabiliyor. Darbe sayısı dakikada 900-1700 devir arasında uygulamaya göre ayarlanabiliyor. Bosch’un en yeni kırıcısı GSH 11 VC Professional’de tutamaklarda ve makine içindeki kırma mekanizmasında bulunan titreşim engelleyici çözümler sayesinde sadece 8 m/s2 ‘lik titreşim değeri ile kullanıcıyı yormadan çalışma imkanı sağlıyor. GSH 11 VC Professional hızlı aksesuar değişimini sağlayan SDS-Max mandreni ile çok farklı aksesuarlarla çalışabiliyor. Özellikle RTec Sharp yassı keski ve RTec Speed sivri keski modellerinin kendinden bileynen tasarımları sayesinde çok yüksek kazıma değerlerine ulaşabiliyor. Servis uyarı lambası, sabit elektronik sistemi ve tutamakta özel tasarlanmış açma/kapama anahtarı ile yeni GSH 11 VC Professional profesyonel kullanıcıların hizmetine çıkıyor. Bosch GSH 11 VC Professional ürününe tüm yetkili Bosch bayilerinden ulaşabilirsiniz. Bosch GSH 11 VC Professional’ın teknik özelliklerini aşağıda bulabilirsiniz.

64

nalburteknik.com

Ocak’13



Doğayla dost çevreyle barışık ürünler Foamex ile Türkiye’de ilk kez çapraz bağlı polietilen köpük üretimini gerçekleştiren Berkosan, insan hayatına değen tüm alanlarda yalıtımın konforunu sunarken, çevre dostu özeliğiyle de ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlıyor

Y

alıtım sektöründe ilklere imza atan Berkosan, ileri seviye inşaat çözümleri için Foamex ürün grubunu geliştiriyor. Tescilli markası Foamex ile Türkiye’de ilk kez çapraz bağlı polietilen köpük üretimini gerçekleştiren Berkosan, insan hayatına değen tüm alanlarda yalıtımın konforunu sunarken, çevre dostu özeliğiyle de ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlıyor. Polietilen bazlı ürünlerde sektördeki ilk yerli üretimi gerçekleştiren, ürün gamı ve kullandığı ileri teknolojiyle birçok ilki sektöre kazandıran Berkosan, Foamex ürünüyle inşaat endüstriden otomotive, spor malzemelerinden ayakkabı çanta ve tesisat yalıtımına kadar pek çok alanda çözüm sağlıyor. Hemen her sektörde farklı yalıtım ihtiyaçlarına alternatif çözümler üreten Berkosan, geniş ürün yelpazesi ve özel üretim çözümleriyle de sektörde fark oluşturuyor. BerkosanFoamex inşaat grubunda üretimi inşaat mühendisleri & yüksek mimarlar planlıyor, sektörün ihtiyacını sektörün uzmanı çözüyor. 5 farklı ürün grubuna sahip olan Foamex, darbelere dirençli yapısı, farklı renk alternatifleri ile üretilebilme imkanı ve ısıyla kolayca şekillendirilebilme özelliği sayesinde talep edilen her ihtiyaca uygun çözüm sunuyor. 27kg/ m3-200kg/m3 arası istenilen yoğunlukta üretilen Foamex’in, standart kalınlıklar haricinde 100 mm kalınlığa kadar levha alternatifi bulunuyor. Tekyüz & çiftyüz folyo, film, bant ve kumaş laminasyonlu olarak

66

nalburteknik.com

Ocak’13

imal edilen Foamex, talep durumunda isteğe bağlı olarak yangın mukavemeti için performans arttırıcı katkı malzemesiyle üretilebiliyor. Çevre dostu olan ve hidroklorofllorokarbon içermeyen Foamex, ses ve titreşimi de emebilme özelliği taşıyor. Özellikle ısı ve ses yalıtımına karşı sunduğu ileri performans ile inşaat sektörünün çözüm ortağı olan ve büyük metrajlı inşaat projelerinde tercih edilen Foamex’in, özellikle katlar arası şap altı, havalandırma, çatı ve duvar arası ısı ve ses yalıtımında kullanılan levha bant ile su ve buhara karşı uzun ömürlü ve yüksek dirençli izole boru ürün grubu tercih ediliyor.



Tasarımın gücü Hafele ışıltısı ile parıldıyor

8

8 yıllık deneyimi ve güvenirliği ile müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan ve geliştirilen ürünler sunan Hafele, İstanbul Dudullu’da bulunan merkez mağaza ve stok alanlarını içeren tesisleri ve yurt çapında konumlanan franchise mağazalarıyla iş ortaklarına ve son tüketiciye daha hızlı ve verimli hizmet sunmayı hedefliyor. Türkiye pazarında mobilya, kapı aksesuar ve donanım alanlarında hizmet veren Hafele, uzman kadrosu ve sektörde eşi bulunmayan 100 binin üzerinde farklı üründen oluşan geniş yelpazesiyle iş ortaklarının ihtiyaçlarını karşılayacak en uygun çözümleri tek elden sunuyor. Türkiye pazarında mobilya, kapı aksesuar ve donanım alanlarında hizmet verdiklerini belirten Hafele Türkiye Genel Müdürü Hilmi Uytun’dan Hafele’nin yenilikleri hakkında bilgi aldık.

Hafele’nin gelişim süreci ve ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? “88 yıllık deneyimi ve güvenirliği ile müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan ve geliştirilen ürünler sunan Häfele olarak, İstanbul Dudullu’da bulunan merkez mağazamız ve stok alanımızı içeren tesislerimiz ve yurt çapında konumlanan franchise mağazalarımızla iş ortaklarımıza ve son tüketiciye daha hızlı ve verimli hizmet sunmayı hedefliyoruz. Türkiye pazarında mobilya, kapı aksesuar ve donanım alanlarında hizmet veriyoruz. Uzman kadromuz ve sektörde eşi bulunmayan 100 binin üzerinde farklı üründen oluşan geniş yelpazemizle iş ortaklarının ihtiyaçlarını karşılayacak en uygun çözümleri tek elden sunuyoruz.”

Hayatın her alanında olduğu gibi konut projelerinde de artık rahatlığın ön plana çıktığı bir dönemde konforlu ortamlarda olmak isteyenler ‘Hafele’nin’ ışıltısı ile parlayacak

MARKA ÇOK DİKKAT ÇEKİYOR Tüketicilerin kilit konusunda en çok dikkat ettikleri nokta nedir? Türk tüketicisinin kilit alışkanlığı nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? “Tüketiciler artık markaya çok dikkat ediyor. Biz de zaten bu yüzden çok hızlı büyüyoruz. Sessiz kilit dediğimiz az ses çıkararak çalışan kilit dilimiz ve yeni ürünümüz manyetik dilli kilidimiz sektörün vazgeçilmezleri içinde yer alıyor.”

Hafele ürünleri hangi sektörlere hitap ediyor. Ayrıca kapı ve kilit pazarında firmanız hangi konumda? “Kapı kilit, konut, inşaat, otel ve sağlık yatırımlarındaki ana tedarikçisi durumundayız. Dünyadaki yenilikleri aynı anda sektörün hizmetine sunmaktayız. Marka şemsiyemiz altında sunduğumuz ürünler yüzünden sektörün vazgeçilmezi olduğumuza inanıyoruz.”

68

nalburteknik.com

Ocak’13


HER GEÇEN GÜN BÜYÜYEN BİR YAPI Hafele iç ve dış pazardaki faaliyetlerini nasıl yürütüyor? “2007 yılında vurguladığımız franchise iş modeli ve perakende mağazalarımız aracılığıyla giderek daha çok noktada küçük ve orta ölçekli mobilya üreticisine ve mimar, iç mimar, marangozuyla birlikte çalışan hanımlara ulaşmaya da başladık. Şu an Dudullu’da bulunan merkez mağazamız dışında; İstanbul- Bahçelievler, Çağlayan, Dudullu, ve İkitelli ile, Adana, Ankara, Antalya, Bodrum, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İnegöl, İzmir, Kayseri, Konya ve Kıbrıs’ta mağazalarımız bulunuyor. Sektördeki yenilikleri yansıtabilmek amacıyla sürekli yenilenen mağazalarımızdan müşterilerimiz gerek perakende gerekse proje adetlerinde anında ürün satın alabiliyorlar.Diğer yandan Hafele markasının uluslararası ölçekte ilk örneği olan bu girişiminin başarıya ulaşması, ayrıca Hafele Türkiye’ye ek olarak kendi bölgemizde 6 ülkenin de bağlanmasını getirdi. Bu uygulama Hafele dünyasında bir ilki temsil ediyor. Türkiye stoklarımızdan İran, Irak, Gürcistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’a da hizmet vermeye başladık. Öncelikle İran ve Gürcistan’da mağazalarımız açıldı ve bu ülkelere özel hazırladığımız Farsça ve Rusça kataloglarımız ve uzman ihracat ekibimizle bölgesel bir dağıtım merkezi konumuna geldik.”

Ocak’13

nalburteknik.com

69


Hafele Türkiye Genel Müdürü Hilmi Uytun

TEKNOLOJİYE YATIRIM Hafele sektöre ve ülkemize hangi yenilikleri sunuyor? “Bilgisayar teknolojilerine ve internete yatırım yapıyoruz. Kataloglarımız ıpad üzerinden okunabiliyor. Global bir şirket olan Hafele’nin dünyada sunduğu yenilikleri, Türkiye’de müşterilerimizle aynı anda paylaşıyoruz.”

Yurtdışındaki firmalar Türkiye’yi büyük bir pazar olarak görüyorlar. Buna ilaveten Çin faktörü devam ediyor mu? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? “Çin dünyanın ikinci büyük ekonomisi, Türkiye pazarı Çin kadar büyük değil. Ancak Türkiye pazarı ve büyüme potansiyeli ve büyüme becerisiyle dünyanın 16. büyük ekonomisi ve büyümeye devam ediyor.”

YENİ PROJELERİN GÖZDESİ İnşaat sektörü hareketlenmeye ve bir dizi konut projeleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Hafele ürünleri bu tür özel projelerde kullanılıyor mu? Ayrıca inşaat sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? “Hayatın her alanında olduğu gibi konut projelerinde de artık rahatlık ön planda. Artık herkes konfora para ödüyor. İnşaat şirketleri bu anlamda çağın kendisine, hatta ilerisine uygun bir bakış açısı geliştirmek durumunda kalıyor. Dolayısıyla bu amaca hizmet eden konsept projelerin öne çıktığını biliyoruz. Yüzyılın yaklaşımı diyebileceğimiz bu gelişme, bizim ürün

70

nalburteknik.com

Ocak’13

yelpazemiz ve hizmet yöntemimizle bire bir uyum gösteriyor, bu yüzden de hem yeni, hem de yenilenen konut projelerinde Hafele olarak çok tercih ediliyoruz. Gücümüzü elbette en çok marka güvenilirliğimiz ve kalitemizden, ama aynı zamanda da bu yeni yaklaşımla örtüşen hizmet kalitemizden alıyoruz. 2013 yılında inşaat sektörünün ise çok hareketli olmasını bekliyoruz.”

2012 yılı Hafele açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. Ayrıca Hafele’nin 2013 hedefleri ve yeni bir ürün çalışması olacak mı? “2012 çok başarılı geçti. Büyüme hızımızdan memnunuz, bu şekilde büyümeye devam ediyor olacağız. 2013’te gayrimenkul sektörünün ise çok hareketli olmasını bekliyoruz. Temel hedefimiz operasyonel verimliliğimizi arttırmak. İddialı olduğumuz müşteri odaklılığımızı, stoktan teslim kabiliyetimizi, tek çatıda her şeyi tedarik edebilme becerimizi, kendimizle yarışarak daha da iyi seviyeye getirmeye çalışmak her zaman olduğu gibi 2013’te de hedeflerimiz arasında olacak.”

Toparlamak gerekirse son olarak kalite ve çevre konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? “Şirket olarak çevreye duyarlı ve saygılıyız. Kağıt ve pil gibi atıklarımızı geri dönüşüm olarak değerlendiriyoruz. Bunları artırmak adına yeni uğraşlarımız devam ediyor.”



Aynı çatı altında 10.yıl coşkusu Kentsel dönüşüm süreciyle birlikte daha da hızlı büyüyeceği öngörülen ve 2012 yılında 130 milyon metrekare büyüklüğe ulaşan çatı kaplamaları sektörünün sivil toplum örgütü Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), aynı çatı altında 10. yılını kutladı

Ç

ATIDER’in Moda Deniz Kulübü’nde gerçekleştirilen “Aynı çatı altında 10 yıl” temalı etkinliğe, ÇATIDER üyesi firmalar, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler katıldı. Gecede, çatı sektörünün duayenleri hem sektörü değerlendirdi hem de yeni yıla sayılı günler kala birlikte eğlenme fırsatı yakaladı. Etkinlikte,“Aynı çatı altında 10 yıl” filmiyle ÇATIDER’in 10 yıllık öyküsü ve imza attığı başarılı projeler de anlatıldı. Gecenin açış konuşmasını yapan ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Atila Gürses,

inşaat sektörünün önemli kollarından biri olan çatı sektörünün her geçen gün biraz daha büyüdüğünü söyledi. Gürses,2011 yılında 123 milyon 700 bin metrekare olan düz ve eğimli çatı kaplamalarının toplam sektör büyüklüğünün, 2012 yılında daha da artarak 130 milyon metrekareye yaklaştığını açıkladı. Türkiye’nin çatı kaplama sektöründe dünya pazarından yaklaşık yüzde 1,3’lük pay aldığını ifade eden Gürses, bu payı artırarak Türk çatı sektörünü gelecekte dünya pazarlarında söz sahibi yapmayı hedeflediklerini vurguladı.

16 MİLYON BİNANIN ÇATI VE CEPHE YALITIMI YOK Sektörün sorunları konusunda açıklamalarda bulunan ÇATIDER Başkanı Atila Gürses, ülkemizdeki konutların 12 milyona yakınının gecekondu ve kayıtsız konutlar olduğunu belirterek niteliksiz yapılara ve çatılara dikkat çekti. Konut stoğunun yüzde 60’ını 20 yaşın üzerindeki binaların oluşturduğunu ifade eden Gürses, yaklaşık 16 milyon binanın çatı ve cephe yalıtımının olmadığını söyledi. Gürses, bu 16 milyon çatının, bugünkü çatıların kalitesini sağlamaktan çok uzakta, geleneksel uygulama metotları ve malzemelerle yapılmış eski usul çatılar olduğunun da altını çizdi. ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Atila Gürses

72

nalburteknik.com

Ocak’13

EN BÜYÜK SORUN ÇATI KATLARI Türkiye’deki binaların en büyük sorunlarından biri



ÇATI ARALARI ATIL KALMAMALI

olan çatı katları olduğunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nda çatı aralarının ortak alan olarak kabul edilmesine rağmen kat malikleri böyle düşünmediği için sorunlar yaşandığını hatırlatan Gürses, bu nedenle çatı katlarının terk edilmiş, atıl mekanlar olmaya mahkum edildiğini söyledi. Gürses, bu alanların sağlayacağı katma değerden yararlanabilmek için çatı eğimlerinin en az yüzde 45’e çıkarılması ve çatı altlarının bağımsız bölüm olarak ruhsatlandırılmasının önünün açılması gerektiğini belirtti.

“SEKTÖRÜN GELİŞİMİ İÇİN ÇALIŞMALIYIZ” Kentsel dönüşüm, Enerji Verimliliği Kanunu, Enerji Kimlik Belgesi gibi çatı sektörü için olumlu gelişmeler yaşandığını söyleyen Gürses, Türk çatı sektörünün gelişme potansiyeli olan, önü açık bir sektör olduğunu vurguladı. Gürses, ayrıca sektördeki sorunların çözümünün ve sektörün sağlıklı büyümesinin, ÇATIDER çatısı altında hareket etmekle mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

74

nalburteknik.com

Ocak’13

Etkinlikte, Cumhuriyet dönemi mimarlık tarihi örnekleri arasında sayılan değerli yapılara imza atmış ünlü mimar Cengiz Bektaş ise çatılardan yararlanmak, çatılarla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri, kentlere yeni olanaklar sağlamak gibi konuları içeren bir konuşma gerçekleştirdi. Bektaş, özellikle çatı aralarının kullanılmaması ve iyi değerlendirilmesi sorununa dikkat çekerek, çatı aralarının atıl kalmaması gerektiğini belirtti. Çatı boşluğunun iyi havalandırılmasının çok önemli olduğunu ifade eden Bektaş, çatılarda yalıtımın önemine de değindi. Bektaş, “ÇATIDER’in yapmış olduğu ve bundan sonra yapacağı yol gösterici çalışmalarla artık kendi konusunda başvurulacak ve onayı alınacak yegane merci olacağına gönülden inanıyorum” şeklinde konuştu. Ayrıca ÇATIDER’in 10. yıl kutlamasında bir konuşma yapan önemli isimlerden biri de Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdür Yardımcısı Sadi Özdemir oldu. Gecede, ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Atila Gürses ve ÇATIDER Genel Sekreteri Mehmet Öztürk tarafından ÇATIDER’de 10. yılını dolduran 23 üye firmaya teşekkür plaketleri takdim edildi. Plaket alan firmalar; Ahmed Karaer İnşaat, Akgün İnşaat, Arımeks, Atermit, Atersan, Avrasya İnşaat, Balcıoğlu, Canpa İzolasyon, Çatı Market, Çatıcılar Çatı İzolasyon, Dupont Türkiye, Engin İzolasyon, Güvendik Çatı Sanayii, İlkay Yapı, Mardav, Braas Çatı Sistemleri, Ni-Me İnşaat, Onduline Avrasya, Sedefoğlu Yapı Malzemeleri, Skyline, Timaş, Ünar Yapı ve Yazlar Pazarlama oldu. Plaket takdiminin ardından kapanışta gerçekleşen parfe şov ile keyifli dakikalar yaşandı.



Sektörün itici gücü Arıman, fuar’da yeniliklerini sergiledi Sektöründe tercih edilen bir marka ve çözüm ortağı olmak ideali yanında geniş bir ürün portföyü ile hizmet sunan Arıman Ticaret, katılımcı olarak yer aldığı Bursa Metal ve Sac İşleme Teknolojileri Fuarı’nda yeniliklerini sergiledi

müşteri sayısını ve bilinebilirliğini arttırmak için bu fuara katıldık. Bursa ile beraber Eskişehir, Kütahya ve Balıkesir’de çözüm ortaklığı sunduğumuz birçok kurumsal firma yetkilileri ve küçük orta ölçekli firmalarla tanışma ve buluşma imkânımızda oldu” dedi.

BAŞARILI DÖNEM

B

ursa Ticaret ve Sanayi Odası 23. Komite ‘Hırdavat Ticareti’ ve Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği (TİGİAD) işbirliği ile hazırlanan Bursa 3. Hırdavat ve İş Güvenliği Fuarı’nda katılımcı olarak yer alan Arıman Ticaret, fuarda yeni ürünlerini kullanıcılar ile buluşturdu. Bu yıl 3’ncüsü düzenlenen ve 11 senedir devam eden fuar ile alakalı açıklamalarda bulunan Arıman Ticaret Genel Müdürü Serhan Arıman; “Fuar öncesinde yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde, standımıza olan katılım yoğun olarak kendini göstermiştir. Ancak genel anlamda fuarın daha başarılı geçmesi için Bursa ve çevresindeki büyük işletmelerin satın alma, lojistik ve teknik personelini toplu olarak getirerek sektörün güncel konularına hakim olması, teknolojik yeni ürünlerin tanıtılması ve tedarikçi ile son kullanıcının buluşma noktası olması sektörümüz için çok önemli olacaktır. Bununla beraber çevre illerin de bu konuda haberdar edilmesi ve iletişimin yoğunlaşması gerekmektedir.”

“BİLİNİRLİĞİMİZİ ARTIRDIK” Arıman olarak Türkiye’de taşıma ve kaldırma ekipmanlarında ilk İhtisas mağazalarını konuşlandırdıklarını ve bunu da Tüyap Fuarı’nda sergilediklerini belirten Arıman; “Fuar’da; ceraskallar, zincirli çektirmeler, elektrikli zincirli vinçler, transpaletler, platformlar, yarı akülü-tam akülü istif makineleri, hidrolik silindirler ve kaldırma aksesuarlarını sergiledik ve tanıttık. Diğer yandan Bursa’da 1 buçuk senedir faaliyette olan firmamızın,

76

nalburteknik.com

Ocak’13

Arıman Ticaret, Arıman Ticaret Evi olarak 1969 yılında sektörün tanınan ismi Nihat Arıman tarafından Eskişehir’de kurulmuştur. Arıman, sektördeki tecrübesi ve güvenilirliği ile tanınan bir firma olarak anılmakta. Şu anda Arıman Makine-Hırdavat adı ile hizmet veriyor. Genel olarak makine ve hırdavat ürünleri alanında hizmet vermekte olan firma, merkezi Eskişehir sanayi bölgesinde yer almaktadır. Arıman’ın şehir merkezinde de çarşı satış mağazası bulunmakta olduğunu söyleyen Arıman; “2011 yılında bir şubemizi de Bursa’da makine ağırlıklı olarak hizmete açtık. Bursa’nın güçlü bir ticaret merkezi olması nedeniyle yaptığımız çalışmalar sonucu birçok distribütörlük ve bayilik alarak bölgede güçlü bir firma olma yolunda ilerlemekteyiz. Müşterimize, taahhüt edilen kalite seviyesinin en üstünde hizmet vermek adına, bütün çalışanlar ile fikir birliği oluşturarak, firmamıza en uygun olanı ne ise onu kararlaştırarak katmaya çalışıyoruz. Kurumsal bir kalite anlayışı oluşturduğumuzu ve bunu en temel sorumluluk olarak benimsemiş durumdayız. Ayrıca tedarik ettiğimiz ürünleri kalite ve kontrolden geçirip, stantlarımıza yerleştiriyor ve müşterilerimize sunuyoruz” dedi. Arıman yıllardır sektörün içerisinde, kaliteli hizmet vererek katkı sağladıklarını, bununda hem firmaları adına hem de sektör adına iyi sonuçlar vereceğine inandıklarını da sözlerine ekledi.



kısa kısa

DPP 10. yılını kutladı Doğan Grubunun Dergi pazarlama ve planlama şirketi DPP 10. yaşını personeli ve 10 yıllık iş ortağı yayınevleri ile birlikte kutladı. OttomanPlace Taksim Square Otelde yapılan kutlama gecesine DPP ve Yaysat’ın yöneticilerinin yanında birçok yayınevi ve dergi grubu katıldı. 10. Yılını dolduran yayınevlerine de plaket takdim edildi. DPP, portföyündeki grup içi ve müşteri tüm ürünler için satış noktası bazlı planlama hizmeti sunuyor. DPP’nin planlama ve pazarlama hizmeti verdiği 133 yayınevine ait, 546’sı yerli, 733’ü yabancı 1279 çeşit ürünün bayilere ve satış noktalarına dağıtımı ise Yaysat tarafından yapılıyor. DPP’deki uzman planlamacılar her gün yeniden planlama yaparak zaman, enerji tasarrufu sağlıyor ve müşterilerin ürüne ulaşmalarını kolaylaştırıyorlar. İHLAS DERGİ GRUBUNA PLAKET Geceye katılan İhlas Dergi Grubu dağıtım sorumlusu Hakkı Günerkan’a da bugüne kadarki iş ortaklığından dolayı plaket verildi.

Mesleki eğitime destekler devam ediyor Isıtma soğutma sektörünün lider markası DemirDöküm, Alaplı Zonguldak Meslek Lisesi öğrencilerini ağırladı. DemirDöküm Bozüyük Tesisleri’nde ağırlanan 50 öğrenci, DemirDöküm’ün faaliyetleri konusunda bilgilendirildi. Ayrıca kombi, klima, panel radyatör, su ısıtıcıları gibi ana ürün grupları hakkında da öğrencilere teorik bilgiler verildi. Bilgilendirmenin ardından, tesisi gezen öğrenciler, kombi, panel radyatör, su ısıtıcıları ve solar fabrikalarını görme imkanı buldular. Böylece teorik olarak bilgi edindikleri ürünler ve üretim süreçlerini yakından görme şansı buldular.

Eskimolar Türk Olsaydı Kültür sanat alanındaki çalışmalarına toplumu bilinçlendirmek için bir yenisini daha ekleyen Ferroli’nin Eskimolar Türk Olsaydı isimli karikatür kitabı, Sanatçı Serkan Altuniğne tarafından hazırlandı. Isıtma-soğutma sistemleri alanında 57 yıldır pek çok ülkede yenilikçi çözümler sunan, Türkiye’de ise 23’üncü yılını dolduran ve 5 yıldır üretim yapan Ferroli, Eskimolar Türk Olsaydı projesiyle, doğru ısınma ve enerji verimliliği konularında tüketiciyi bilgilendirme misyonunu bu sene mizah ve karikatürle birleştirdi. Proje kapsamında Penguen Dergisi Çizeri Serkan Altuniğne’nin usta çizgileriyle hayat bulan Eskimolar Türk Olsaydı Karikatür Kitabı, Alaska soğuğunda, kendine özgü komik üreticiliklerin ısınmaya çalışan bir Türk Eskimo Dünyası’nı anlatıyor. Kitapta, bu dünyanın temsilcisi iki Türk ailesi Kombililer ve Donbililer’in komik maceralarının yanı sıra, doğru ve tasarruflu ısınmanın yolları ve ne gibi önlemler alınması gerektiği yine mizah yüklü manilerle veriliyor.

78

nalburteknik.com

Ocak’13


Isı yalıtımı yaptıranlara vergi indirimi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2013 bütçesine ilişkin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamada, kiraya verilen gayrimenkul için yapılan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufunu artırmaya yönelik harcamaların beyan edilen gelirden düşüleceğinin müjdesini verdi

I

sı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen konu ile ilgili yaptığı açıklamada üzerinde çalışılan kanun tasarısını desteklediklerini, hem vatandaş hem de sektör için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Şen, standartlara uygun ürünlerle doğru yalıtım yapılmış binalarda ortalama % 50 oranında enerji tasarrufu sağlandığını ve bu nedenle yalıtımın vatandaş için bir masraf değil tasarruf aracı olduğunu vurguladı. Isı yalıtımlı bir binada klima ve doğalgaz ihtiyacının en aza indirgendiğini hatırlatan Şen; soğutma için kullanılan elektrik, ısıtma için kullanılan yakıt faturalarının da en az yarı yarıya düşeceğini belirtti. Ertuğrul Şen; Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’nın, Isı yalıtımı - enerji tasarrufunun arttırılması ve vatandaşı teşvik açısından da çok önemli bir tasarı olduğunu vurguladı. Şen; vergi indiriminin yanı sıra vatandaşın ısı yalıtımı yaptırmak için ödediği maliyeti, faturadan yaz - kış sağlayacağı tasarruf ile 3 - 4 yıl içerisinde amorti edebileceğini de sözlerine ekledi. Şen; konuyla ilgili bu açıklamanın devamının getirilmesini, önerdikleri Isı yalıtımı malzeme ve uygulamalarındaki % 18’lik KDV oranının % 1’e indirilmesini beklediklerini ve sağlıklı ve konforlu bir yaşam için Isı Yalıtımı’nın şart olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.

Ocak’13

nalburteknik.com

79


kısa kısa

Yaşat Ki Yaşayasın

İş aletleri ile dolu bir çanta Dremel kullanıcılarını birbirinden şahane yeni yıl promosyonuyla 80.yıl dönümü kutlamalarına davet ediyor: İşlerini kendi yapmaktan zevk alanlar için içi birbirinden farklı iş aletleriyle dolu takım çantası ile hobiciler ve zanatkarlar için kapsamlı dekorasyon kitleri sunuyor. Dremel 3000, kendi işini kendi yapmasını sevenler için 80.yıldönümünde alet çantasının içini sizler için Dremel takımları ve aksesuarları ile hazırladı. Özellikle kesme, öğütme, zımparalama, delme ve bunun gibi birçok uygulama ile Dremel kendi işini kendileri yapmayı sevenlerin gözünü açacak. Geniş ve fonksiyonel alet çantası çok fonksiyonlu Dremel 3000 iş aletlerini ve EZ serisi ile döner başlıklı montesi, kolay zımpara veya matkap için size üstünde de Dremel’in 80.yılına özel rozeti ile koleksiyonculara, hobicilere ve zanaatkarlara sunmaya hazırlandı. Aynı zamanda içerisinde 45’lik yüksek kalite tek düğmeye basarak hızlıca değiştirebileceğiniz EZ Speed Click kesim tekerlekleri ile ek parçalarını da içinde bulunduran yılbaşı seti 99.99 EU olarak sizlerle buluşuyor.

BKY/Babıali Kültür Yayıncılığı yazarlarından Ediz Hun’un ‘Yaşat Ki Yaşayasın’ isimli kitabı çıktı. Kitap ile alakalı açıklamalarda bulunan Türkiye Gazetesi Ediz Hun’la Yeşil Sayfa’nın yazarı olan Ediz Hun kitap hakkında şunları söyledi: “Değerli çevre dostları, Çok kırılgan bir yapıya sahip olan doğada, insan eliyle bilerek veya bilmeyerek meydana getirilen bir tahribatın geriye dönüşü, ne yazık ki mümkün olmamaktadır. İçinde barındırdığı birbirinden bağımsız ekosistemlerle hayatın en temel öğesi olan bu eşsiz hazineyi koruyarak güzel ve mutlu yarınlara ulaşmak hepimizin asli görevlerinin başında gelmektedir. Yarım yüzyıllık çalışmalarım sonucu edindiğim tecrübeler ile yerli ve yabancı bilim insanlarının görüşlerinden faydalanarak kaleme aldığım bu kitap; çocukluk yıllarımdan bugüne önce merakla, daha sonraları ise hayranlıkla araştırmalar yaptığım doğanın her geçen gün daralan yeşil alanlarının ve kötüleşen denge sisteminin çok geç olmadan korunabilmeleri amacını gütmektedir. Kitap hazırlama fikrim, bu husustaki teşvik ve desteklerin yanı sıra, sadece çok sevdiğim ülkem insanına bildiğim konularda hizmet etmek arzusundan kaynaklanmıştır” dedi.

AkzoNobel Marshall’da bayrak değişimi AkzoNobel Marshall, bundan sonra yeni Genel Müdürü Petros Katsampouris’in liderliğinde insanların hayatına renk katmaya devam edecek. 2002’den bu yana Yunanistan boya endüstrisinin lider şirketi AkzoNobel Vivechrom S.A.’nın Genel Müdürlüğü’nü yürüten Katsampouris, “Yunanistan’da Yılın En Kaliteli Lideri 2009” ve “Avrupa’nın En Kaliteli Lideri Adaylığı 2010” gibi önemli yöneticilik ödüllerine layık görüldü. Yunanistan Ticari İşletmeleri Federasyonu Genel Konseyi üyesi olan Katsampouris, Atina ve Yunanistan Üniversiteleri’nde konuk eğitmen olarak reklam ve satış üzerine dersler de veriyor. Hayata renk katma misyonu ve yenilenmeye odaklı vizyonu ile Türkiye’nin ve dünyanın efsane küresel markalarından biri olma yolundaki hedefini Nisan 2012’de açıklayan AkzoNobel Marshall, yeni yıl hedeflerine yeni Genel Müdürü liderliğinde ilerliyor. Türkiye’nin bir numaralı ve sektörünün en beğenilen boya markası AkzoNobel Marshall’ın Genel Müdürlük koltuğuna 2002’den bu yana Yunanistan boya endüstrisinin lider şirketi AkzoNobel Vivechrom S.A.’nın Genel Müdürlüğü’nü yürüten Petros Katsampouris oturdu.

80

nalburteknik.com

Ocak’13


Artık otoparkların hacmi iki katına çıkıyor

Ürün yelpazesini her geçen gün artırarak, yüksek standartlar için yepyeni ve yaratıcı çözümler üreten, asansör sektörünün lider ismi Kleemann, yeni park sistemi Kleemannpark ile otopark alanlarının kapasitesini maksimum düzeye ulaştıran bir yenilik oluşturuyor. Yeterli park alanı bulunmayan yerlerde, hidrolik park asansör sistemlerinin kurulumuyla 1 ya da 2 araçlık park alanlarına 2 ya da 4 araç park edebilme olanağı sağlayan bu sistem, park alanlarının kapasitesini iki katına çıkarıyor. Marka, park edilecek bölgeye rampa inşaa edilememesi durumunda da 2 ve daha fazla katlar arasında dikey araç taşınması için özel oto sistemleri ile çözüm getiriyor. Kleemann Hellas Ar-Ge mühendislerinin üstün tasarım bilgisi ve yoğun çalışmaları sonucu ortaya çıkan Kleemannpark, kolay ve hızlı montaj özellikleri ile de dikkat çekiyor. HİDROLİK OTOPARK ASANSÖRÜ KPS İLE DAHA GENİŞ PARK ALANI Hidrolik otopark asansörü KPS sistemi, özellikle yeni yapılan binalardaki park alanlarını genişletmek ve daha fazla araç park edebilmek için her ayrıntısıyla mükemmel... Makine direktifi 98/37/AT ve EN 14010 standartlarına uygun olarak imal edilen sistem, farklı alanlara farklı uygulama olanakları da sunuyor. Çeşitli büyüklük ve tipte araçların park edilebilmesini mümkün kılan KPS sistemi için gereken tek şey ise yeterli derinlik ve yüksekliğin olması. Ek park alanı yaratan bu sistemde üstteki araç, park yeriyle tamamen bağımsız konumda kalıyor ve alttaki aracı hareket ettirmeye gerek olmaksızın park yerinden çıkarılabiliyor. RAMPA YAPILAMAYACAK ALANLARA HİDROLİK OTO ASANSÖRÜ KTS Kleemann’ın getirdiği bir diğer yenilik ise Kleemannpark hidrolik oto asansörü KTS... İki ya da daha fazla kat arasında, çok az kuyu dibine ihtiyaç duyacak şekilde araç taşınabilmesi için tasarlanan KTS oto asansör modeli, rampa yapılamayacak alanlar ve binalar için en uygun çözüm. Ocak’13

nalburteknik.com

81


kısa kısa

Buderrus’tan yenilikler devam ediyor Avrupa’nın önde gelen ısıtma sektörü markası Buderus klima alanında iki yeni ürününü pazara sunuyor. Buderus’un soğutma sektöründeki iki yeni üyesi olan Logavent AC Comfort Inverter ve Comfort serisi klimaları, kullanıcılarına A sınıf performans sunarken, yüksek verim ve konforuyla fark oluşturuyor. Bosch Termoteknik firması Buderus, ürün gamını Logavent AC Comfort Inverter ve Comfort serisi klimalarla genişletiyor. Isıtma sektöründeki lider konumunu ve gücünü şimdi soğutma sektöründe de göstermeyi amaçlayan Buderus, yüksek teknolojisiyle maksimum verim sağlayan yeni klima serisiyle hem iç hem de dış ünitede düşük ses seviyesiyle dikkat çekiyor. Soğutma sektörüne de iddialı bir adım atan Buderus Logavent AC Comfort serisi, Inverter ve non inverter olmak üzere iki ayrı seriyi tüketicisiyle buluşturuyor. Enerji verimliliği sağlayan tasarruflu bu klima serisi sıcaklık farkını koruyarak ortama gerekli ısıtma ya da soğutma enerjisini de beraber veriyor.

Duvarlar daha renkli Bina elektrik ve dijital altyapı ürünleri ve sistemleri konusunda dünya lideri Legrand, yeni anahtar priz serisi SALBEİ ile 2013 yılında da duvarlarınızı süslemeye devam edecek. Piyasaya çıktığı günden itibaren kalitesiyle, renkleriyle ve fiyatıyla çok konuşulan anahtar priz serisi SALBEİ pazardaki iddiasını sürdürüyor. Her ihtiyaca yanıt veren işlevleri, beyaz, bej, alüminyum, antrasit, şampanya ve ahşap renk seçenekleriyle SALBEİ, yeni yılda da yaşam alanlarınıza hareket getirecek.

Fonksiyonel ve kompakt kullanım İklimlendirme sektöründe dünyanın önde gelen firmalarından Daikin’in Airfel markalı Hermetik Şofben’i özellikle kış aylarının vazgeçilmezi oluyor. Konfor ve kaliteyi bir araya getiren Airfel Hermetik Şofben, kullanıcılarına üstün emniyet sistemiyle güven içinde sıcacık banyo yapma olanağı tanıyor. İklimlendirme sektörünün lideri Daikin’in ısıtma ürünleri markası Airfel, yeni Hermetik Şofben’i ile kış aylarında sıcacık banyo ve duş keyfi sunuyor. Airfel Hermetik Şofben, sıcak suyun konforunu üstün emniyet sistemleri ile birleştiriyor. Airfel Hermetik Şofben; aşırı ısınma halinde emniyet sensörünü devreye sokarak 85 derecede gazı otomatik olarak kesiyor. Ayrıca alev kontrolü, hava akış kontrolü, donma, gaz ve elektrik kesilmesi emniyet sistemleri ile yüksek su basıncı emniyeti gibi özellikleri de bünyesinde barındırıyor. Dar mekanlar düşünülerek tasarlanan Hermetik Şofben, kompakt tasarımı ile her yere rahatça monte edilebiliyor.

82

nalburteknik.com

Ocak’13


Henkel, 2016 yılında her alanda daha fazla büyüme ve güçlenmeyi hedefliyor Henkel, 2016 yılına ilişkin büyüme stratejisi ve finansal hedeflerini açıkladı. Üç iş alanının tamamında hızlı büyüme ve artan karlılığa yöne lik güçlü bir potansiyeli amaçlayan Henkel’in hedefleri arasında 20 milyar Euro satış, yükselen pazarlarda 10 milyar Euro satış, yüzde 10 hisse başı kazanç büyümesi ve yatırımların artırılması da yer alıyor

2

016 yılına kadar olan dönem için yeni stratejisini ve finansal hedeflerini açıkladı. Şirket, yılın ilk dokuz aylık döneminde elde edilen güçlü ticari performansa dayanan 2012 mali yılı öngörülerini de yeniden teyit etti. Henkel iş birimlerinin her birinde hızlı büyüme ve artan karlılık için önemli bir potansiyel belirledi. Şirket, yatırımlarını artıracak. Sermaye giderlerini yüzde 40 oranında yükselterek 2016 yılına kadar toplamda 2 milyar Euro seviyesine çıkartacak. Henkel CEO’su Kasper Rorsted, “Yeni strateji, kurumsal değerlerimizin üzerine inşa ediliyor. Bu, marka ve teknolojilerde bir dünya lideri olmaya yönelik uzun vadeli vizyonumuzun gerçekleştirilebilmesi için önümüzdeki yıllarda Henkel’in başarılı bir şekilde gelişmesini sağlayacak. Yeni stratejimizin temeli olarak, basitleştirilmiş operasyonlar ve son derece ilham verici bir ekiple birlikte globalleşmiş bir şirket olarak rekabette daha iyi bir performans göstereceğiz. Üç iş alanımızın tamamında büyümeyi hızlandıracağız ve karlılığı artıracağız. Özellikle temelimizin ve büyüme kategorilerimizin geliştirilmesine, yükselen pazarlardaki işlerimizi büyütmeye odaklanırken, yapılarımızı adapte etmeye ve global ekibimizi güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

2016 YILI FİNANSAL HEDEFLERİ Henkel, 2016 yılı itibariyla 10 milyar Euro’su yükselen pazarlardan olmak üzere satışlarını 20 milyar Euro’ya artırmayı amaçlıyor. İmtiyazlı hisse senedi başına kazanç için ise 2016 yılına kadar yüzde 10’luk bir birleşik yıllık büyüme oranı hedefliyor

Ocak’13

nalburteknik.com

83


kısa kısa

BASF Kids’ Lab projesi ile ödüle layık görüldü

Artık trendler parlaklaşıyor Evinizin, işyerlerinizin şıklığını ve doğal ışığını Glossmax’ın özel tasarımı ile kapılarınız, dolaplarınız ve mobilyalarınız yansıtacak. Ayna parlaklığındaki ahşap, göz kamaştıran bir zerafeti taşıyacak. Glossmax, ahşap doğallığını yansıtırken, dekorasyonunuzun rengini bozmadan farklı renk seçenekleriyle mekanınızı ayna parlaklığı ile zenginleştirecek. Premium Series mobilya renk kartelasının 2012 trendlerini yansıtan son teknolojideki ürünü Glossmax, tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de 15 farklı rengi ile satışa sunuluyor. Kapı, mutfak-banyo, yer, dolap gibi kadar tüm ahşap dekorasyon malzemelerinde ve mobilya üretiminde şıklık ve kalitenin simgesi olarak kullanılabilecek olan Glossmax parlak levha ürünleri, ayrıca, çizilmeme, darbelere karşı estetik üretim yapısı ve parlak görüntüsünü uzun sure koruma teknolojisi ile sektörde yeni bir dönemi açıyor.

BASF Kids’ Lab “2012 KSS Kamu-Özel Sektör Toplumsal Etki Ödülü”nü kazandı. Organizasyonda yer alan dünyanın lider kimya şirketi BASF, “Kids‘ Lab” projesi ile “2012 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Toplumsal Etki Uygulamaları Ödülü”ne layık görüldü. Şirketlerin sosyal, ekonomik ve çevresel sorumluluklarını yerine getirebilmesi için gerekli araç, kaynak ve yöntemlerin geliştirilmesine katkı sağlama misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKSSD) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “KSS Çözümleri Pazaryeri” etkinliği, “İşletme 2023; Cumhuriyetin 100. Yılında Kurumsal Sosyal Sorumluluk” başlığı altında 21 Aralık 2012 tarihinde Kadir Has Üniversitesi’nin Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirildi.

Şantiyede çalışmak daha zevkli Bosch, kullanıcılarına yenilikçi ve akılcı ürünler sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda tüketiciyle buluşan GML 10,8 V-LI Proffesional radyo, küçük ve kompakt olmasından dolayı rahat bir kullanım fırsatı sunuyor. Zengin orta dalga kalitesi ve frekans modülasyonu (AM ve FM) bulunan Bosch L-Boxx radyo, Aux-in port bağlantısı sayesinde başka oynatıcı cihazlarda da kullanılabiliyor. Bosch Elektrikli El Aletleri’nin geliştirdiği yeni şantiye radyosu GML 10.8 V-LI Professional, iki adet 5 wattlık hoparlör, 20 kademe ses ayarı ve bas /tiz ayarları için ekolayzır fonksiyonuyla şantiyede kaliteli müzik dinleme fırsatı sunuyor. AM ve FM bantlarında beşer adet istasyon hafızaya alabilen GML 10.8 V-LI Professional radyo sayesinde, kullanıcılar, favori istasyonlarını kolaylıkla bulabiliyor ya da çalışma arkadaşlarının müzik zevki farklı ise bir istasyondan diğerine hızlı bir şekilde geçebiliyor. Ayrıca radyoya, aux-in portu üzerinden MP3 çalar gibi cihazlar da bağlanıyor. Radyonun ön kısmında bulunan kontroller toz korumalı olup kullanım kolaylığı sağlıyor. Dijital ekran saati, frekansı ve batarya durumunu gösteriyor.

84

nalburteknik.com

Ocak’13


Yalıtım bilinci her geçen gün artıyor İzocam, GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi” kapsamında 9 farklı ilden profesyonellere ‘yalıtım’ı anlattı

G

AP Bölge Kalkınma İdaresi ile İYEM “İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi” arasında yapılan protokol doğrultusunda GAP Bölgesi’ndeki uygulayıcı kurumların kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla 9 farklı ilden profesyonellerin katıldığı yalıtım eğitimlerinin ilki İstanbul’da gerçekleştirildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim ve kullanımın yaygınlaştırılması, “Ekonomik Kalkınmanın Gerçekleştirilmesi” başlıklı gelişme ekseni altında yer alan eylemlerden birisi olarak GAP Eylem Planı’nda yer alıyor. Bu “eylem” kapsamında, ilk olarak GAP BKİ (Bölge Kalkınma İdaresi) tarafından Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile işbirliği içerisinde “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” konulu bir proje geliştirildi. Bu doğrultuda GAP BKİ sorumluluğundaki 9 ilden görevli profesyoneller kapasite geliştirme, kurumlarla işbirliği oluşturma ve bilgi paylaşımı sağlanması amacıyla İstanbul’a teknik ziyarette bulundu. Türkiye’de yalıtım sektörünün lideri İzocam’ın yetkililerinden teorik olarak Yalıtım Malzemeleri ve Teknik Özellikleri, Binalarda Yalıtım ve Uygulama Esasları, Türkiye, Enerji, Çevre ve Yönetmelikler, TS-825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları ve Yangın Güvenliği üzerine bilgi aldılar. Proje görevlileri, teorik bilgilendirmenin ardından İzocam Üretim Tesisi’ni ve Kalite Laboratuvarı’nı ziyaret etti. Trakya Cam, Wilo, Alarko, Multiplan ve Weber de kendi tesislerinde verdikleri destekleyici eğitimlerle kurumsal kapasitenin geliştirilmesi projesine İzocam ile birlikte katkı sağladı.

Ocak’13

nalburteknik.com

85


Nitelikli binalar yalıtımla koruma altına alınıyor Kentsel dönüşümle 6,5 milyon binanın yıkılıp yeniden yapılması planlanıyor. Gelecek nesiller için sağlıklı bir yapılaşmanın hedeflendiği kentsel dönüşüm hareketi, binaların enerji verimli olarak inşa edilmesi için büyük bir fırsat

K

entsel dönüşümle yeniden inşa edilecek binaların tümüne ısı yalıtımı yapılması halinde yılda yaklaşık 3 milyar dolar tasarruf sağlamak mümkün. Binalara daha kalın ‘manto’lar giydirerek bu rakamı çok daha yukarıya taşımak mümkün.Kentsel dönüşüm hareketi Türkiye’yi çağdaş ve sağlıklı binalara kavuşturmak için atılmış önemli bir adım. Ülkemizdeki binaların büyük bir çoğunluğu bina ömrünü tamamlamış ya da tamamlamak üzere. Mevcut yaşlı bina stoğuna bakıldığında yüzde 85’inde ısı yalıtımı olmadığı görülüyor. Bu nedenle ülke ve bireyler olarak her yıl enerjimizi ve paramızı havaya savuruyoruz. Bunun sonucunda enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğumuz için daha fazla enerji ithal ediyor ve yüksek elektrik ve doğalgaz faturalarıyla mücadele ediyoruz. Ayrıca çevreye verdiğimiz zarar da ciddi boyutlarda.

CE BELGELİ ÜRÜNLER İLE % 50 TASARRUF Blue’Safe Mavi Kale yöneticileri, kentsel dönüşümün tam da bu noktada önemli bir kurtarıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Kentsel dönüşümle yıkılıp yeniden yapılacak binalar, yönetmelikler gereği ısı yalıtımlı olarak inşa edilmek zorunda. Bu da hem bireylerin

86

nalburteknik.com

Ocak’13

hem de ülke ekonomisinin tasarruf edeceği anlamına geliyor; ancak her ısı yalıtımı uygulaması bina ömrü boyunca performans sağlamıyor. Standartlara uygun, CE belgeli, bölgesel iklim koşullarına uygun kalınlıklarda sert köpükten yapılmış ısı yalıtım levhaları ile binaların mantolanması halinde enerji giderlerinden yüzde 50 tasarruf sağlamak mümkün.

HER YIL 7,5 MİLYAR DOLAR HAVAYA GİDİYOR Ülkemizde17 milyon konutun yüzde 85’i hala yalıtımsız olduğunu belirten Mardav Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Doğruer; “Bu binaları ısıtmak ve soğutmak için yüzde 50 daha fazla enerji tüketiyoruz. Isı yalıtımı olmayan binalarda oturanlar zamlarla birlikte iyice yükselen doğalgaz ve elektrik faturalarıyla boğuşuyor. Ülke olarak da yalıtımsız binalar yüzünden her yıl ortalama 7,5 milyar doları havaya savuruyoruz. Bunun yanı sıra çevreyi de hızlı bir şekilde kirletiyoruz. Kentsel dönüşümle birlikte yıkılıp yeniden yapılması planlanan 6,5 milyon binanın ısı yalıtımlı olmasıyla ülkemiz her yıl 3 milyar dolar tasarruf sağlayacak. Enerjiyi daha verimli kullanarak da gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakacağız” dedi.


Mardav Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Doğruer ve Kalekim Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Akbaş, kentsel dönüşümün önemli bir proje olduğunu söylediler.

MANTOSUZ BİNA KALMASIN Kentsel dönüşümle birlikte yıkılacak olan tüm binalar TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları standardı gereğince ısı yalıtımı yapılarak inşa edilmek zorunda olduğunu söyleyen Kalekim Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Akbaş; “Burada önemli olan nokta yeni inşa edilecek binaları geleceğin 40-50 yılını düşünerek inşa etmek ve buna göre binaların ısı yalıtımını yapmak. AB ülkeleri yüzde 95’lere varan oranda düşük enerjiyle sıfır emisyon salınımını yakalayan ‘Pasif Evlere’ yani yıllık enerji tüketimi 15 kWh/metrekare’nin altında olan binalara geçmeye hazırlanıyor. Kentsel dönüşüm bu anlamda ülkemiz için önemli bir fırsat barındırıyor. Pasif Ev’ler bölgesel iklim koşulları doğrultusunda ancak çok kalın ısı yalıtım levhaları kullanılarak oluşturulabiliyor. Türkiye olarak biz de kentsel dönüşümle binalarımıza kalın mantolar giydirerek enerjiden maksimum oranda tasarruf elde edebilir ve dünyaya örnek olabiliriz.”

Ocak’13

nalburteknik.com

87


İşlevsellik ve estetik bir arada Şık görünümü son derece kullanışlı işlevsellik ile bir araya getiren Grohe, modern bir mutfak eviye bataryasından bekleyeceğiniz her şeyi sunuyor hazırlamaya adanmış bir mutfak, eviye de dahil olmak üzere, her alanda en yüksek standartlara göre donatılmayı da hak ediyor. Profesyonel mutfaklarda geliştirilen ve amatör şeflerin ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanan Grohe K7’nin planlamacılar tarafından seçilmiş olmasının ardında da bu neden yatıyor. Şık görünümü son derece kullanışlı işlevsellik ile bir araya getiren K7, modern bir mutfak eviye bataryasından bekleyeceğiniz her şeyi sunuyor. Mümkün olan en uzun erişim ve en yüksek hareket özgürlüğü için, 360 derece dönebilen profesyonel spiral çıkış ucu tek elle de kullanılabiliyor. Bir diğer akıl dolu özellik ise, yüzde 30 oranında geriye ve yüzde 70 oranında ileriye dönebilen K7 profesyonel tek kollu karıştırıcı. Bu akıllı tasarım, eviye bataryanın duvara yakın şekilde yerleştirildiği durumlarda dahi kolun rahat şekilde kullanılabilmesini sağlıyor. Tüm K7 eviye bataryaları, doğru su akışı kontrolü için Grohe SilkMove, krom cilanın uzun ömürlü olması için Grohe StarLight ve batarya ucu ve ağızlarında kireç birikimini önleyen Grohe SpeedClean gibi katma değerli teknolojileri de içeriyor. Hatta Grohe, özel tercih ve ihtiyaçlara uyacak bir dijital K7 alternatifi de sunuyor.

G

eçtiğimiz yaz tesislerini yenileyen Congusto Aşçılık Okulu, artık işlevsellik ile estetiği mükemmel şekilde birleştiren modern ekipmanlardan faydalanıyor. Milano merkezli dünyaca ünlü aşçılık okulu Congusto da GROHE’nin sunduğu profesyonel ürünlerin avantajlarından yararlananlar kervanına katıldı. Geçtiğimiz yaz tesislerini yenileyen Congusto Aşçılık Okulu, artık işlevsellik ile estetiği mükemmel şekilde birleştiren modern ekipmanlardan faydalanıyor. Bu kapsamda, yeni mutfak lavaboları da, son derece işlevsel ve merak uyandırıcı güzellikteki GROHE K7 eviye bataryaları ile süslendi. Katılımcıları zarif tatların ve gastronomik saflığın hayranlık uyandıran dünyası ile tanıştıran Congusto, iki katta 400 metrekarelik bir alanda kurulu. Okulun deneysel mutfağındaki uzmanlar sürekli olarak yeni tatlar ve yemek pişirme deneyimleri yaratıyor. Bu mükemmel zevk, aynı zamanda tesiste gerçekleştirilen en son yenilik için taze ve çağdaş bir tasarım hazırlayan İtalyan mimar Eugenio Maria Longo tarafından da ortaya konuyor. İç mekan için seçilen parlak yeşil ve yumuşak kahverengi tonları hem coşkulu ve hem de aynı zamanda sıcak bir atmosfer oluşturuyor. Dekorda vurgulanan parlak mutfak cihazları, yemek pişirme araç gereçleri ve diğer mobilyalar böylece tesisin amacına, yani yemek pişirme ve öğrenmeye odaklanıyor.

KİREÇLENMEYİ ÖNLEYEN UÇLAR En iyi malzemeleri kullanarak en mükemmel yemekleri

88

nalburteknik.com

Ocak’13


Alsecco büyümeye odaklandı Dış Cephe Isı yalıtım proje pazarında % 20’lik pazar payına sahip olan Alsecco, bayi toplantıları ile yenilikçi ve farklı yapısını güçlendiriyor

B

u yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Alsecco Bayi toplantısı, 13-16 Aralık tarihleri arasında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da gerçekleştirildi. Ülkemizdeki birçok önemli ve prestijli projede imzası bulunan Alsecco’nun bayi toplantısı kapsamında, Bulgaristan’ın başkenti Sofya şehir turu ile tamamlandı. Diğer yandan toplantının ikinci gününde ise 2012 yılının genel değerlendirmesi, 2013 yılı hedefleri ve gelecek vizyonu bayiler ile paylaşıldı. Alsecco Bayi Toplantısının ikinci gününde Betek Yalıtım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk, ‘Yalıtım Sektörü Değerlendirmesi’ başlıklı konuşmasında ‘Genel Pazar Değerlendirmesi’, ‘Dünya ve Türkiye’deki Trendler’,’Çevre ve Enerji Verimliliği’ ile ‘Alsecco 2013 Pazarlama Programından’ söz etti. Toplantı kapsamında Alsecco Satış Müdürü Bulut Uzun yaptığı sunumunda, Alsecco’nun 2009-2012 arasında % 60’lık bir büyüme gerçekleştirdiğinden ve bu başarıda bayilerin rolünden söz etti. Bulut Uzun ‘Pazardaki Gelişmeler’, ‘Deprem ve Kentsel Dönüşüm’ konulu sunumlarının ardından ‘2023 Sürecinde Pazarda Beklenen hareketlilik ile birlikte, Alsecco ve Bayilerinin 2023 vizyonunu çizerek Alsecco ailesinin Rolü ve Pozisyonlanması’ konuları üzerinde durdu. 2023 vizyonunda Alsecco’nun yenilikçi ve farklı yapısının daha da geliştirileceği, bugüne kadar hizmette ve kalitede farklılaşan Alsecco’nun önümüzdeki dönemde de pazar hakimiyetini ‘Alsecco Ailesinin Farklılaşarak’ elinde tutmaya devam edeceği konusunda” bilgi verdi. Alsecco Marka Yöneticisi Gülçin Burunca ise 2012 ve 2013 pazarlama aktiviteleri ile pazara sunacakları darbe dayanımı yüksek Alprotect Carbon ve Alprotect Nova Organik Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri başta olmak üzere INOTEC Makina Sistemleri, Alsecco Elastic Brick Tile, Alsecco Alsitex Photo Design, Alsecco Püskürtme Granit ve Alsecco Kompakt Laminat ürünlerini toplantıya katılan Alsecco bayileri ile paylaştı.

Ocak’13

nalburteknik.com

89


Çimsa’dan 40. yıl coşkusu 1972 yılında faaliyetlerine başlayan, yüksek kaliteli ve yenilikçi ürünleriyle Türkiye çimento ve beton sektörüne damgasını vuran Çimsa 40. kuruluş yıldönümünü özel bir etkinlikle kutladı “ÜLKEMİZİN EN İYİ ÇİMENTO ÜRETİCİSİYİZ”

4

0. kuruluş yıldönümünü özel bir gece ile kutlayan Çimsa’nın gecesinde bir konuşma yapan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı: “Sabancı Holding olarak başarılarla dolu bir 40 yılı geride bırakan Çimsa’nın, emin adımlarla ilerlediğini görmekten gurur duyuyoruz” dedi. Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkâmiloğlu; “40 yaşın insanın hâlâ kendini genç hissettiği, aynı zamanda birçok tecrübe kazandığı bir yaş olduğunu” hatırlatarak, bugüne dek birçok başarıya ve ilke imza atan Çimsa’nın Türkiye’nin en iyi çimento şirketi olduğunu” vurguladı. Birbirinden güzel parçalarını seslendiren Candan Erçetin geceye renk kattı. İstanbul Swiss Hotel’de yapılan Çimsa 40. Yıl gecesine Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Serra Sabancı, Sabancı Holding Çimento Grubu Başkanı Mehmet Göçmen, Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkâmiloğlu, iş dünyasının temsilcileri ve diğer davetliler katıldı. Çimsa 40. yıl tanıtım filminin gösterildiği gecede Güler Sabancı’ya Çimsa’nın ilk hisse senedi hatıra olarak verilirken, Çimsa’nın eski yöneticilerine, çalışanlarına ve bayilerine 40. yıl anı plaketleri verildi.

“SEKTÖRE ÖNCÜLÜK EDİYORUZ” Etkinlikte bir konuşma yapan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı şunları söyledi: “Sabancı Holding olarak başarılarla dolu bir 40 yılı geride bırakan Çimsa’nın, Türkiye’nin en değerli çimento ve hazır beton şirketi olma vizyonu doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini görmekten gurur duyuyoruz. İhracat alanında da Çimsa her yıl sektörüne öncülük ediyor. Bu, şirketimizin ürün geliştirme ve kaliteli üretim becerisi kadar, yeni pazarlar oluşturma ve bunları büyüterek koruma anlamındaki gücünü de gösteriyor” dedi.

90

nalburteknik.com

Ocak’13

Daha sonra söz alan Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkâmiloğlu ise “40 yaşın insanın hâlâ kendini genç hissettiği, aynı zamanda önemli tecrübe kazandığı bir yaş olduğunu hatırlatarak” Çimsa’nın da kendini genç hissettiğini vurguladı. Hacıkâmiloğlu şöyle devam etti: “Her yıl ülkemizde iş dünyamızla ilgili pek çok kamuoyu araştırması yapılır. Bu araştırmalarda Sabancı Topluluğu her zaman en çok güvenilen şirketler arasındadır. Çimsa bu güvenin mirasçılarından ve üreticilerinden biridir. Belki Türkiye’nin en büyük şirketi değiliz, ama iddia ediyoruz ki, ülkemizin en iyi çimento üreticisiyiz. Varlığımızın yegâne sebebi olan müşterilerimize her zaman daha iyi ürünler ve hizmetler sunmaya çalışıyoruz. Bayilerimize, tedarikçilerimize yani iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza yıllardır ‘emin ellerdesiniz’ diyoruz. Bizi diri tutan ve rekabetçi olmamızı sağlayan rakiplerimize adil rekabet sözü veriyoruz. Türkiye’ye fayda sağlamadan hiçbir işi yapmamaya özen gösteriyoruz. Sadece ekonominin değil, çevrenin korunmasına ve toplumun gelişimine katkıda bulunmaya çalışıyoruz” dedi. Konuşmalar ardından sahneye çıkan Candan Erçetin en beğenilen parçalarını seslendirerek geceye katılanlara renkli ve keyifli anlar yaşattı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Çimsa’nın Türkiye’nin en değerli çimento ve hazır beton şirketi olma vizyonu doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini görmekten gurur duyduklarını söyledi.

40 YILLIK BAŞARI ÖYKÜSÜ Çimsa 1972’den bu yana önemli başarılara imza attı. İşte bunlardan bazıları: Uzun yıllardır kurumlar vergisi sıralamasında Türkiye’nin ilk 100 şirketi arasında yer almakta. 1990’lardan bu yana çimento sektöründe Türkiye’nin en büyük küresel oyuncusu olan Çimsa bugün 50’den fazla ülkeye ihracat yapmakta. 2008 yılında ISIDAÇ 40’ın Altın Çekül ödülünü, geçen yıl CEM IV ürünü ile Alman Yapı ve Çevre Enstitüsü’nden yeşil sertifikasını alan; Altın Yaka ödüllerinde 2 yılda 4 birincilik ve 2 mansiyon kazanan Çimsa her zaman yeniyi ve kaliteliyi aramaya devam ediyor. Çimsa’nın Hazır Beton tesisleri ve fabrikaları iş güvenliği alanında birincilik ödülleri kazanmış durumda. Çimsa beyaz çimento üretiminde dünya üçüncüsü konumunda.


Üst seviyede şık ve göz alıcı Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark oluşturan VİKO’nun Thea ailesine dahil ettiği en yeni modüler seri Ultima ile ön plana çıkıyor

E

lektrik anahtar ve priz sektörü lideri VİKO’dan modüler kategorinin üst segmentinde sınırları zarafet ve incelikle çizen yeni bir seri, Thea Ultıima. Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark oluşturan VİKO’nun Thea ailesine dahil ettiği en yeni modüler seri Ultima, yaşam alanlarına ve dekorasyon dünyasına kattığı üst seviyede şıklık, konfor, ayrıcalıkla öne çıkıyor Ailenin yeni üyesi Ultima, modüler segment ürün gamını tamamlarken, üst sınıf dekorasyon zevklerini de beklenen VİKO kalitesi ve garantisiyle buluşturuyor. Cam, Metalik, Ahşap, Eloxal serilerine sahip olan Thea Ultima’da 4 farklı malzeme ile 14 farklı çerçeve renk alternatifi bulunuyor.

PARLAK METAL SEÇENEĞİ Üst segment modüler tasarım Ultima’nın metalik renk seçenekleri arasında “Chrome, Inox, Una, Gold” yer alıyor. Dekorasyon çözümlerine parlak bir öneri getiren Ultima’nın parlak metal seçeneği ise Thea için bir ilk olma özelliği taşıyor.

FARKLI BİR DURUŞ Kendine has özel bir dokuya sahip olan Ultima Eloxal “Bronz, Gümüş, Siyah” renkleriyle farklı bir duruş arayanlara sesleniyor. Sağlam görünümünü tasarımla birleştiren Ultima Eloxal sıra dışılığı yaşam alanlarına taşımak isteyenler için üretildi.

DEKORASYON DÜNYASINA ULTIMA İLE CAMIN IŞILTISI YANSIYOR Seçkin görünümüyle hem kullanıcılar hem de tasarımcılar için prestij simgesi olmaya aday Ultima, “Beyaz, Açık Yeşil, Siyah, Bordo” renk seçeneklerine sahip özel cam koleksiyonuyla dekorasyon dünyasında zarif bir yenilik arayanlara sesleniyor.

Ocak’13

nalburteknik.com

91


Türk tasarımları SAMET ile Milono’da Türkiye’nin lider mobilya aksesuar markası SAMET, Türk tasarım ve kalite anlayışını İtalya’ya taşıyor

M

obilyaya hayat veren ’SAMET, tasarımın başkenti Milano’da Türk bayrağını dalgalandıracak. ‘Mobilyaya hayat verir’ mottosuyla geliştirdiği yenilikçi ürünlerini kullanıcılara sunan Türkiye’nin lider mobilya aksesuar markası SAMET, Türk tasarım ve kalite anlayışını İtalya’ya taşıyor. Dünyada sektörün 5 büyük oyuncusundan biri olan SAMET, Milano-Bergamo’da 1000 metrekare’lik showroom’uyla İtalya pazarına iddialı bir giriş yaptı. Çekmece, menteşe, sürme kapak, mobilya aydınlatma, mobilya bağlantı ve kalkar kapak sistemleri ürünleriyle dikkat çeken SAMET, dünyaca ünlü İtalyan mobilya markası Poliform markalı mobilyalarla hazırladığı İtalya Showroom’unda ürün gamındaki yenilikçi ürünlerle İtalyan mobilya üreticilerini buluşturacak.

TASARIM VE İNOVASYON Açılışta konuşan SAMET İtalya Srl Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Kızıltan; “SAMET olarak inovasyon ve tasarımı öncelik olarak belirledik. Bu nedenle tasarımın merkezi olarak kabul edilen İtalya pazarının bizim için önemi büyük. İtalya, ağırlıklı olarak ihracat yapan 500 milyon Euro hacminde büyük bir pazar, Türkiye pazarından2,5 kat daha büyük bir pazardan söz ediyoruz. İtalya, mobilya aksesuarında global olarak 3 numaralı ülke, ihracatta ise 2.sırada yer alıyor. Global pazarda kartlar yeniden dağılırken; SAMET olarak Almanya, Avusturya gibi markaların en önemli

92

nalburteknik.com

Ocak’13

alternatifi olarak bu pazarlara girmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle bizim için çok doğru bir zaman olduğuna inanıyoruz” dedi.

“PAZARA İDDİALI GİRİŞ YAPMAYI PLANLIYORUZ” SAMET Stratejik Pazarlama Grup Müdürü Noyan Özkaya ise; “İtalya pazarına girerken; çok ciddi bir şekilde analiz ettiğimiz bu pazarın ihracat gücüne güveniyoruz. Alternatif ürünler kadar, hiç rakibi olmayan ürünlerle de bu pazara iddialı bir giriş yapmayı planlıyoruz. İlk etapta %5 pazar payı hedefliyoruz. Bu da 25 milyon Euro’ya tekabül ediyor. Sonraki seneler için ise hedefimiz pazar payımızı %2,5 artırmak.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “İtalya’da sadece aydınlatma ürünleri pazarı 80 milyon Euro büyüklüğünde…SAMET olarak LED üretim tesisimizde bu pazara da hizmet vereceğiz.”



Dünyada ilk kez deniz yüzeyinin 250 metre altından borularla su taşınacak

Türkiye ve KKTC’yi, dünyada ilk kez kullanılacak bir teknikle, denizin 250 metre altında askıda kurulacak 80 kilometre uzunluğundaki su boru hattı ile birbirine bağlayacak olan KKTC Su Temin Projesi için Mersin Taşucu’nda kurulan dev tesiste boru üretimine başlandı

O

rman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Yüksek Yoğunluklu Polietilen boruların imalatı için kurulan tesiste imal edilecek bir borunun çapı 1.6 metre, yekpare uzunluğu 500 metre, ağırlığı basınç sınıfına göre 148 ton ile 183 ton arasında olacak. Proje, boru üretim tesis ve teknolojisi ile de örnek teşkil edecek. KKTC Su Temin Projesi, deniz dibindeki basınç düzeyinin borularla su aktarımı imkansız kılması sebebiyle, özel bir teknikle inşa edilecek. 80 bin 151 metre uzunluğundaki boru hattı deniz dibinden değil 250 metre derinlikte kurulacak askılarla KKTC’ye su taşıyacak. Anamur-Dragon Çayı üzerinde inşası devam eden Alaköprü Barajı’ndan alınacak yıllık 75 milyon metreküp su, deniz altındaki boru hattı ile KKTC’de Girne yakınlarındaki halen inşa edilmekte olan Geçitköy Barajı’na aktarılacak.

94

nalburteknik.com

Ocak’13

DOĞAL AFETLERE KARŞI ÖNLEM Deniz altından su geçiş hattı güzergahı; boru başlangıç ve bitiş koordinatlarını korumak, deniz tabanındaki elverişsiz kısımlardan, dik eğimlerden ve heyelan bölgelerinden kaçınmak, mümkün olduğunca düz bir hat izlemek gibi önemli kıstaslar dikkate alınarak seçildi. Jeolojik araştırmalarla bölgedeki sismik aktivite incelendi ve deprem katalogları oluşturuldu. Denizin akıntı ve dalga rejimini belirleyebilmek için oşinografik araştırmalar yapılarak 12 aylık veri toplandı. Yüksek yoğunluklu polietilen boruların su altında deniz etkileri sebebiyle bozulmaya uğrayıp uğramadığını tespit etmek üzere tam ölçekli 11 adet boru ile deney yapılarak 6 aylık aralıklarla iki yıl boyunca ölçüm gerçekleştirildi. 0,15 m/s ile 0,5 m/s arasında değişen sabit akıntı hızları ve 90-75-30 derece akıntı geliş açıları durumunda sistemin tepkisi değerlendirildi. Son



30 yılın önemli fırtına kayıtları toplanarak bilgisayar üzerinde dalga modeli oluşturuldu.

HASARLAR ÖNCEDEN TESPİT EDİLECEK Oşinografik araştırmalar ile toplanan veriler kullanılarak model kalibre edildi. Yapılan deneyler sayesinde deniz altından KKTC’ye su taşıyacak sisteminin yorulma ömrünün 125, sünme ömrünün ise bin yıldan fazla olduğu hesaplandı. Çalışmada ayrıca deniz altına yerleşilecek borulara vericiler takılacak. Bu vericiler ve sensörler sayesinde muhtemel hasarlar önceden tespit edilip müdahaleler zamanında yapılacak. Borularda sızıntı ihtimaline karşı tuzluluk sensörleri sürekli işler durumda tutulacak.

Sektörde daha kaliteli üretici varken Çin’den boru ithal edilmesini doğru bulmadıklarını belirten Çelik Boru İmalatçıları Derneği Başkanı (ÇEBİD) Ahmet K. Erciyas, KKTC- Anamur Su Temin Hattı Projesi’nde Çin’den ithal edilen boruların kullanılacak olmasına Türk çelik boru sektörünün tepkili olduğunu söyledi.

96

nalburteknik.com

Ocak’13

KKTC’NİN 50 YILLIK SU İHTİYACINI KARŞILAYACAK KKTC’ye aktarılacak yıllık 75 milyon metreküp suyun yüzde 50,3’ü içme-kullanma, yüzde 49,7’si sulama suyu olarak değerlendirilecek. Projenin gerçekleşmesi ile, halen yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarının kısıtlı olması



sebebiyle su sıkıntısı çekilen KKTC’de, 50 yıllık içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanacak. Ayrıca 4 bin 824 hektarlık alanda tarımsal sulama yapılacak.

ASRIN PROJESİ’NDE ÇİN MALI BORULAR KULLANILACAK Yavru Vatan’ın içme suyu daha kaliteli yerli boru varken Çin malı borularla taşınacak. KKTC - Anamur arasında yapılacak su temin projesi, ‘Asrın Projesi’ olarak kabul ediliyor. Projenin başarısındaki en önemli bileşen ise suyu taşıyacak olan borular. Ülkemiz çelik boru üretiminde Avrupa birincisi, dünya beşincisiyken, Asrın Projesi’nde Çin malı borular kullanılıyor. Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Başkanı Ahmet K. Erciyas, “Projede kullanılacak boruların ülkemizden rahatlıkla temin edilme imkânı varken, Çin’den hem de daha pahalıya ithal edilmesi kabul edilemez” dedi.

TÜRKİYE AVRUPA’DA BİRİNCİ, DÜNYADA İSE BEŞİNCİ SIRADA Türkiye’den KKTC’ye içme suyu götürülmesini sağlayacak Asrın Projesi olarak kabul edilen KKTCAnamur Su Temin Hattı Projesi’nde Çin’den ithal edilen boruların kullanılacak olmasına Türk çelik boru sektörü tepkili. Konuyla ilgili açıklama yapan Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Başkanı Ahmet K.Erciyas şunları söyledi: “Türkiye çelik boru üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada ise beşinci sırada. Sektörümüz referans projelerle kalitesini de kanıtladı. Buna karşın bu kadar önemli bir projede Çin malı boruların kullanılmasını doğru bulmuyoruz” dedi.

YERLİ ÜRÜN KULLANIMI Çelik Boru İmalatçıları Derneği Başkanı (ÇEBİD) Başkanı Ahmet K. Erciyas, söz konusu durumun,

98

nalburteknik.com

Ocak’13

Başbakanlığın, kamu kurum ve kuruluşlarınca gerçekleştirilecek mal alımlarına ilişkin uygulamalarda yerli ürün kullanılması ile ilgili 28046 sayılı genelgesine de aykırı olduğunu belirtti. Ahmet K. Erciyas,“Barajlardan gelen su iletim hatlarında bugüne kadar işletme güvenliğine ve uzun ömre sahip olan çelik borular kullanılırken bu projede dökme demir boruların kullanılmasında dikkat çeken bir diğer konu” dedi.

KOREZYONA KARŞI DAYANIKLI Türkiye çelik boru sanayinin yaklaşık 4 milyon tonluk üretimiyle Avrupa’da birinci dünyada ise beşinci sırada yer aldığını belirten Ahmet K. Erciyas, şöyle devam etti: “Türkiye çelik boru sanayi, üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını 140’tan fazla ülkeye ihraç ediyor. Sektörümüz, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Mavi Akım ve Melen Projesi gibi ulusal ve uluslararası birçok enerji ve su iletim hattı projelerinde de yer alarak kalitesini ve yetkinliğini kanıtladı. Son yıllardaki teknolojik gelişmelere de paralel olarak üretilen Türk çelik borularının kullanıldığı iletim hatları, korozyona dayanıklı iç ve dış kaplama ve ilaveten yapılan katodik koruma yöntemi sayesinde 100 yıla kadar sorunsuzca çalışıyor.”

“BORU İTHAL EDİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ” Ahmet K. Erciyas: “Günümüz Türkiye ekonomisinin en önemli problemlerinden birisi cari açık. Hükümet cari açıkla baş edebilmek için birçok tedbir aldı. Ülkemizde daha kalite üretim yapan çelik boru üreticileri varken yapılan bu ithalatın gereksiz yere cari açığa yol açtığını düşünüyoruz. Ayrıca küresel piyasalarda büyük bir rekabet içerisinde olduğumuz Çin’den, bizim fiyatlarımızdan daha yüksek fiyatlarla boru ithal edilmesini sektör olarak doğru bulmuyoruz” dedi.



Graniser’den ihracat rekoru Cirosunun % 46’sını ihracattan elde eden Türkiye’nin en önemli seramik markaları arasında yer alan Graniser, 2013’te yeni pazarlara açılmayı hedefliyor

T

ürkiye’nin en önemli seramik markaları arasında yer alan Graniser, ürün kalitesi ve çeşitliliğini Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesiyle paylaşıyor. Cirosunun % 46’sını ihracattan elde eden Graniser, oran olarak sektörde 1.sırada yer alıyor. Özellikle Kuzey Amerika, İsrail, İskandinav ülkeleri, Yunanistan, Romanya, Azerbaycan ve Avrupa’ya yoğun olarak ihracat yapan Graniser’de hedef, 2013’te pek çok yeni pazara girmeyi hedefliyor. Gerek iç, gerekse dış pazarda gösterdiği başarılarla Londra merkezli yatırım fonu Bancroft’un ortak olduğu Graniser, ortaklığın verdiği güç ile yurt içi ve dışında pek çok yeni yatırımı da gündemine almış durumda.

ENERJİ SEKTÖRÜN BÜYÜMESİNİ ETKİLİYOR Her yıl olduğu gibi 2012 yılında da ihracatta

100

nalburteknik.com

Ocak’13

gösterdikleri başarıdan ötürü mutlu olduklarını dile getiren Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu, Türkiye’de sektörün bugün çok ileri bir noktaya geldiğini fakat yeteri kadar destek alamadıklarının altını çizdi. Ülkemizin ihracatta rekabet gücünü, enerji zamlarının düşürdüğünü belirten Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu “Tüm dünyada 2 Milyar metrekarelik bir ihracat pazarı var. Bu pazarda Türkiye, Çin, İtalya ve İspanya’dan sonra geliyor. Ülkemizin dünya sıralamasındaki konumu onur verici. Daha da çok büyüme potansiyelimiz var ancak enerji zamları sektörün büyüme ivmesine sekte vuruyor. Sektörde markaların giderlerinin % 40’ını enerji giderleri oluşturuyor. Devlet çeşitli teşviklerle sektöre daha fazla destek olursa Türkiye çok daha iyi bir noktaya gelir” dedi.



Ustalar her zaman usta Boya sektöründe 58 yıllık deneyime sahip olan, Türkiye’nin ilk yerli boya markası olarak sektörde ilerlemesini devam ettiren Dyo, boyadaki uzmanlığını ısı yalıtımı sektörüne Klimatherm ile taşıyor

K

ışın doğalgaz, yazın elektrik faturalarından tasarruf etmenin en etkili yolu ısı yalıtımından geçiyor. Üstelik, 2011 yılında çıkan yönetmelik gereği yeni yapılan binalarda zorunlu bir uygulama. Mevcut binalarda ise 2017 yılına kadar ısı yalıtımı yaptırılması gerekiyor. Binaları dış etkenlerden korurken, yaşam konforunu da artıran ve sağladığı enerji tasarrufu ile çevreyi koruyan ısı yalıtımının ise tam zamanı. Kışa hazırlıklı girmek ve doğalgaz faturanızı yarı yarıya düşürmek istiyorsanız, Dyo’nun Isı Yalıtımı Sistemi Klimatherm ile tanışın. Boya sektöründe 58 yıllık deneyime sahip, Türkiye’nin ilk yerli boya markası Dyo, boyadaki uzmanlığını ısı yalıtımı sektörüne Klimatherm ile taşıyor. Dyo’nun dış cepheye yönelik ürün gamının ısı yalıtım ürünleri ile birleştiği Klimatherm, 2006 yılından bu yana ısı yalıtımı alanında hizmet veriyor. Binalarda yüzde 50’ye varan enerji tasarrufu sağlayan Klimatherm, yalıtım eksikliğinden kaynaklanan yoğuşma sorununu çözerek küf, bakteri oluşumu gibi sorunları ortadan kaldırıp binalardaki yaşam konforunu da artırıyor.

TEORİK UYGULAMA EĞİTİMLERİ

Tüm yapılarda uygulanabilen Dyo Klimatherm Isı Yalıtım Sistemi, yalıtım malzemeleri ve boya konusunda uzman personeli ve teknolojisi ile komple bir hizmet sunarken, 5 yıl boyunca ürün sistem garantisi veriyor. Dyo’nun Türkiye çapında 7 Bölge Müdürlüğü’ndeki ısı yalıtımı konusunda uzman kadrosu, projenin tüm aşamalarında teknik destek sağlıyor. Isı yalıtımında doğru ürün tercihi ve doğru uygulama, en iyi sonucu almak açısından önem taşıyor. Dyo Klimatherm uzmanları, termal kamera ile yapılan çekimlerle binadaki ısı kayıplarını raporlayarak, binanın özelliklerine ve bulunduğu bölgenin hava şartlarına göre en doğru malzemenin belirlenmesi konusunda öneriler

102

nalburteknik.com

Ocak’13

getiriyor. Uygulamaların sağlıklı sonuç vermesi için müşterilere ve uygulamacılara, teorik ve uygulamaya yönelik eğitimler de veriliyor.

YENİ YÜZÜ GÖRME İMKANI

Proje Renklendirme de Klimatherm’in öne çıkan hizmetlerinden biri. Bu sayede, bina sahiplerinin hayallerindeki renge ulaşmaları amacıyla Dyo’nun binlerce renk seçeneği arasından gerçeğe en yakın renklendirme yapılarak, binanın yalıtım sonrası nasıl bir görünüme sahip olacağı önceden görülebiliyor. TSE- ISO-10.002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi’ne sahip olan ve müşteri odaklı yaklaşımı benimseyen Dyo, ısı yalıtımında müşterilerinin karşılaştıkları her türlü soru ve soruna da hızlı çözümler üretiyor. Isı yalıtımında Dyo Klimatherm’i tercih edenler, Dyo güvencesi ve kalitesi ile binalarını koruyup ömrünü uzatırken, ısınma ve soğutma amaçlı giderlerinde de yüzde 50’ye yakın enerji tasarrufu sağlıyor. Klimatherm Isı Yalıtım Sistemi’nin uygulandığı binalarda, Dyo’nun üstün teknolojileri ile dikkati çeken PTFE katkılı boyası Teknotex ve nanoteknolojikboyası Nanotex kullanılıyor.

YAĞMUR SUYU İLE KENDİNİ TEMİZLİYOR

Akrilik emülsiyon esaslı Dyo Teknotex,PTFE katkısı sayesinde yüksek kir ve su itme direncine sahip. Yağmur suyu ile kendini temizliyor ve yüksek su buharı geçirgenliği ile nemin dışarı çıkmasına da olanak tanıyor. Ayrıca güneş ışınları ve deniz kıyılarındaki tuzlu nemin olumsuz etkilerine karşı da son derece dayanıklı bir boya. Fotokatalitik özelliği taşıyan Dyo Nanotex ise ışıkla kendini temizleyebiliyor. Kışın doğalgaz faturaları, yazın ise klima kullanımı ile artan elektrik faturalarını dert etmemek ve konforlu bir binada yaşamak için Dyo, tüm aşamalarda uzman teknik destek sağladığı ve 5 yıl garanti sunduğu Klimatherm’i daha yakından tanıma imkanı da tanıyor.



pazarola

Prof. Dr. İsmail KAYA ismail.kaya@gmail.com

Mahkûm mu, mahbub mu? İnsanı, müşteri ve tüketici rolüyle odağına yerleştiren pazarlama, bir şeyler vererek, karşılığında bir şeyler almanın peşinde. “Müşteri Bilimi” sıfatıyla da anılan pazarlama, alınan verilenlerle; alıp verme, kazanma ve kazandırmanın temelinde yatan inceliklerle ilgileniyor. Hikmet ehli zatların “İnsanlara bir şey verirken, önce dualarını almalı. Müşteriler aldıklarını beğenip, Allah razı olsun, diyebilmeliler. Bir seferliğine satıp müşteriden para almak marifet değil. Önemli olan, güvenini kazanıp onu devamlı müşteri haline getirmek; daha da önemlisi, onun duasını almaktır” sözleri kulaklara küpe olmalı. Bu sözler, pazarlamanın önemli konularından MİY (Müşteri İlişkileri Yönetimi) anlayışının da özü. Ama bunu hakkıyla hayata geçirmek herkese nasip olamıyor. Müşterileri özel durumlarıyla birlikte değerlendirmeyi öngören MİY bile kimilerince yanlış uygulanıyor. Yeniyi ödüllendirmek için eski müşteriler cezalandırılıyor. Bu, bir bakıma, sadık müşterilerin rantını ve kârını yeni müşteri edinmede kullanmak anlamına da geliyor. Sırtını bir yere veya bir güce dayayıp, herhangi bir rantın peşine düşenler kadar, müşterileri bir şekilde kendine mecbur, mahkûm ve mahpus hâle getirmeyi bir ranta

104

nalburteknik.com

Ocak’13

dönüştürenlere de rastlanıyor. Dünyada ve bizde, pazarlamayla ilişkilendirilen, müşteriyi kuşatma, hapsetme ve kaçışını engellemede kullanılan yöntem, araç ve malzemeler değişse de temel mantık hep aynı kalıyor. Firmalar rakipleriyle tekil olarak veya dernek, birlik, kulüp ve benzeri X ilişkiler altında, toplu olarak rantları paylaşmada yarışıyorlar. Anlamadığımız husus şu: Neden firmalar eski, sadık, bağlı, dostluğunu kanıtlamış müşterilerine daha fazla ödül, hizmet, kolaylık sağlamazlar da, yeni müşterilerine nispî olarak daha fazla tâviz, ucuzluk üstüne ucuzluk, vaad üstüne vaadler sunarlar ve bir de onları 24 aylık taahhütlere bağlayıp ayrılmak isteyenleri cezalandırırlar? Elbette, kuzular kurt, kurtlar kuzu olamıyor. Ama, tavır ve davranışlar değişebiliyor. Ya bir gün müşteriler topluca huy değiştirirlerse... İşi bu noktaya getirmemek lazım.

Prof. Dr. İsmail Kaya, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanıdır. Kendisine ismailkaya@gmail.com adresinden ulaşılabilir. Başka yazıları için, http://pazarola.blogspot.com http://pazarlamabitanedir.blogspot.com http://pazarlamazekasi.blogspot.com blogları ziyaret edilebilir.



yorum

M.Ali Özbudun mehmetali.ozbudun@tg.com.tr

Şablonu değiştirelim! İktisatçıların sık sık yaslandıkları ve referans noktası olarak kullandıkları, son derece konforlu kavramları var. Bunlardan biri, adıyla sanıyla.. -Potansiyel büyüme oranı Ne işe mi yarıyor? Özetlemek gerekirse: -Bir ekonominin “potansiyel büyüme oranının” (enflasyonist baskı oluşturmayan ve finansal istikrarı tehdit etmeyen büyüme oranı) üzerine çıkması arzu edilmediği gibi, potansiyel büyüme hızının altına düşmesi de istenmiyor. Ne var ki, gerçekleşen büyüme, bazen hedefi üstten, bazen de alttan ıskalayabiliyor. 2011 yılında potansiyel büyüme hızının üstüne çıkmıştık; 2012’de,?epeyce?altına düştük. 2013’de daha yüksek bir büyüme bekliyoruz. Tamam da.. Büyüsek bir türlü, büyümesek bir başka türlü. Hiçbir büyüme rakamı, bize yaranamıyor. Birileri, büyüdüğümüzde ya da daraldığımızda, durumdan vazife çıkarmaya bayılıyor. *** Hızlı büyüdüğümüzde, şablonu biliyoruz. Mikrofonu kapan, başlıyor söylenmeye: -Sıcak paranın desteğiyle, düşük kurdan ithalatı pompalayarak, cari açığı genişleterek büyümek marifet değildir. -Bu büyüme, hormonludur; balondur. -Büyüme, sürdürülebilir değildir; krizin tohumlarını eken bir büyümedir. -Büyüme, istihdam artışı getirmiyor, kayıt dışı istihdamı artırıyor, ülkeyi fakirleştiriyor, gelir dağılımını daha da bozuyor.

106

nalburteknik.com

Ocak’13

-İthalata dayalı büyüme, esnafı ve tüccarı öldürüyor. -Halkın alım gücünü düşürerek enflasyonu bastırmak, bir başarı olarak takdim edilemez. Liste uzatılabilir. Peki, büyüme tökezlediğinde ne oluyor? -Bir başka kasvetli şablon hemen devreye giriyor. Diyeceksiniz ki.. -Yok mu bunun ortası? *** Büyüme rakamlarından vazife ve gürültü çıkaranlardan rica ediyoruz. Mesela.. -Enflasyonu azdırmayan, fiyat istikrarını tehdit etmeyen -Ekonomiyi “sıcak para” ile değil “soğuk para!” ile hormonsuz büyüten -İstihdamı arttıran, büyümeyi cebe yansıtan -Cari açığı tırmandırmayan -Borç dinamiklerini bozmayan - Ekonominin potansiyel büyüme oranını yükselten -Ayakları yere basan, bir alternatif program bekliyoruz. *** Ne diyelim? -Her zamanki “mükemmel” fakat “imkânsız” çözümlerinizden kaçınmanız ve şablonunuzu değiştirmeniz dileğiyle..



Kilit kilit üstüne

Aslında sizin sesinizi duyar gibiyim. Kilitsiz kapı olur mu diyorsunuz. Peki, bazı yörelerde sürgülü kilitlere ‘zırza’ dendiğini kaç kişi biliyor? O zaman gelin kapalı kapılar ardında biraz gezintiye çıkalım

E

ski zamanlarda dışarıdan açılan kapılar vardı. Bu kapıları yeni nesiller belki hatırlayamayabilir. Fakat mutlaka bu kapıları hatırlayanlarımız vardır. Lakin o, kimi göz’e hitap eden can alıcı duruşu ile bizleri cezbeden mandallı ahşap kapıları görmek ne mümkün şimdi. Hani şu, çalmaya gereksinim duymadan, üzerindeki delikten sarkan ipini çekip tuttuğunuzda

108 nalburteknik.com

Ocak’13

hemen açılıverenler. Gelen misafiri sorgusuz sualsiz kabul edişin, konukseverliğin ve güvenin bir göstergesi olduğunu algılamaksızın içeriye, özgürce dalışın zamanlarına ait kapılar. Bir zamanlar onlara her yerde, büyük kentlerde bile rastlanırdı. Geleneksel dokusunu ve anlayışını taşıyan, kentin küçük mahallelerindeki evler, mülkiyeti koruma kaygısına ve birbirlerine yabancılaşmaya inat, kapılarını açık tutarlardı hep.


Bilinen en eski kilitler, dört bin yıl önce kullanılmış olan tahta Mısır kilitleridir. Bu kilit örneklerine, hem piramitlerde, hem de o tarihlerden kalma alçak kabartmalarda rastlanmıştır. Söz konusu kilitler, içi boşaltılmış dili bulunan pimli bir türdü. Anahtarı, eğri ucunda pimler bulunan, yassı bir tahta çubuktan oluşurdu. Anahtar kilide sokularak yukarı doğru kaldırıldığında, pimler, lokmadan dilin içine sarkan pimleri yukarı doğru kaldırıp, dilin geri çekilmesini sağlardı. Bu kilitler yaklaşık 60 cm büyüklükte yapılıyordu. Mısır kilidinin bir türü, İskandinavya ve İngiltere gibi bazı ülkelerde, XX. yüzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır. Fakat bunlarda anahtar, dilin içinden değil de, lokma üstündeki bir delikten pimlere ulaşır ve dil, anahtardan ayrı çekilirmiş.

ÇENGEL-YAY SİSTEMİNE SAHİP ASMA KİLİT

Eskiden çok kullanılan bir başka kilit türü de, Çin’de dünyanın başka bölgelerinde rastlanan, çengel-yay ilkesine göre çalışan asma kilitti. Bu kilidin dilinde, içine bir yaprak yayın girip sıkıştığı çentik vardı. Düz bir metal lama biçimindeki anahtar, dilin içine sokulur, yaya bastırarak, çengelleri girintiden kurtarır, böylece dil geri çekilirdi. Başka bir yalın kilit türü de, vida hareketli asma kilittir. Bunun anahtarı yalın bir cıvatadır. Anahtar döndürülürken, göbek geri çekilerek kelepçeyi serbest bırakır. Bütün Avrupa’da kullanılmış olan bu kilit, İran’da hala yapılmaktadır.

ESKİ KİLİTLER GÜVENLİ DEĞİLDİ

Herhangi bir anahtarla açılabildiklerinden, eski kilitlerin hiçbiri güvenli değildi. Özel biçimli anahtar gerektiren ilk madenî kilitler, Romalılar tarafından yapıldı. XIII. yüzyılda Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bu dişli kilitler, kilit içindeki çıkıntılar nedeniyle, yalnızca kendi anahtarıyla açılabilirdi. Her anahtar diline, belirli bir kilidin dişlerine geçecek ayrı bir biçim verilirdi. Bazen anahtarlar, hareketsiz bir çıkıntıya uyacak boru biçiminde de yapılırdı. Bu durumda kilit, yalnızca bir yandan kullanılabilirdi. Ucu çıkıntılı, içi dolu anahtarlarsa, kilide iki yandan da girebilirdi. Romalılar, yüzük olarak takılabilecek kadar küçük anahtarlar yapmışlardır. Söz konusu dönemde, kilit yapımı ustalık isteyen bir iş haline geldiğinden bir dizi olağanüstü diş çeşidi üretilmiştir. Bazı türlere ise dili kapalı tutmaya yarayan yaylar eklenmiştir. Daha sonra anahtar dişlerinin yayı dilden iterek çıkardığı, arkadan yaylı

TAHTA MISIR KİLİTLERİ

Malum artık günler ilerledi, zaman hızla akıp gidiyor, teknoloji ise aldı başını gidiyor. Onlar artık kıyıdan köşeden uzaklarda, pek kolay erişilemeyecek yerlerde kalmış görünüyor. Peki, kapılara kilit ne zaman vurulmuştu: Kilidin tarihine baktığımızda hatırlamaya çalışmamızın boşuna olacağını görürüz. Çünkü mülkiyeti koruma çabası sandığımızdan çok daha eskilere gidiyor. Aslında sizleri biraz daha gerilere götürmek isterim. Buyurun biraz derinlere dalalım.

Ocak’13

nalburteknik.com

109


dişlerinin yayı dilden iterek çıkardığı, arkadan yaylı kilitler yapılmış. Ama, arkası yaylı kilitler, eski Mısır kilitleri kadar bile güvenli olmadığından kilit, dilin ucuna uygulanan herhangi bir baskıyla açılabiliyordu. Ardından bazı dişli kilitleri açabilen maymuncuklar da üretilmiştir. Ayrıca, bir ek güvenlik önlemi olarak, anahtar deliğini gizleyen levhalar ve kilidi kurcalayanı yanıltmaya yarayan yalancı anahtar delikleri geliştirildi. Ana dilin harekete geçirdiği manivelalarla çalışan, çok dilli, dişli kilitler de vardı. Bu kilitlere ise bazı eski sandıklarda hala rastlanmaktadır. Fakat, yalnızca ana dilin yerinden oynatılmasıyla açıldıklarından, pek güvenli sayılmazlar.

ÇOK PİMLİ KİLİT, GÜNÜMÜZDE BİRÇOK KİLİDİN DE TEMELİNİ OLUŞTURUYOR Gerçek anlamda güvenli kilit yapımı, XVIII. yüzyılda pimli kilidin bulunmasıyla başladı. Bu kilitlerin pimi, dil üstündeki bir deliğe giren bir mandal ya da diştir. Anahtar bu mandalı kaldırır. Pimli kilidin yalın türünde pim, bir maymuncukla kaldırılabilir; Ama 1778’de İngiliz Robert Barron’un geliştirdiği çift etkili kilitte, dilin çekilebilmesi için, karşılıklı iki pimin, uygun yüksekliğe kaldırılması gerekmektedir. Geldiğimiz noktada çok pimli kilit, günümüzde de birçok kilidin

110

nalburteknik.com

Ocak’13

temelini oluşturmaktadır. Barron pimli kilidinin ilginç bir türü, 1818’de Jeremiah Chubb tarafından patenti alınan düzenektir. Bu tür kilit kurcalandığında, bir pim yükseltilmiş durumda kalır ve doğru anahtarla geriye doğru döndürülene kadar, sürgünün açılmasını önler.

BRAMAH VE PİNİLİ YALE KİLİDİ Barron’un çift etkili kilidi gibi, XVIII. yüzyılda geliştirilen bir başka kilit de, Bramah kilididir. Bu kilit, değişen boyutlarda çentikleri bulunan boru biçimli bir anahtarla açılır ve çentikli diyafram plakası ile birkaç tane yaylı radyal kızak içerir. Çentikli anahtar kızakları, diyaframın üstündeki çentiklere uyana kadar iterek, kilidin silindir biçimindeki göbeğinin döndürülmesini sağlar. Günümüzde sokak kapılarında en yaygın kullanılan kilit, birçok kilidin en olumlu özelliklerini birleştiren silindir biçimli, Pinili Yale Kilididir. Yale kilidi, 1848 yılında Connecticut’lı (A.B.D.) Linus Yale tarafından bulunmuş ve oğlu tarafından geliştirilmiştir. Silindir içindeki lokmanın dönüşü, Mısır kilidindeki pimlerin boşaltılmış sürgü içine uzanmasına benzer biçimde, lokma içine uzanan beş pimle önlenir. Pimler üst ve alt yarılara bölünmüştür; alt yarılara (tümler), üst yanlara adı verilir. Hem pimler, hem de iticiler, değişik uzunlukta yapılır. Yalnızca uygun ağzı


ELEKTRONİK KİLİT 1970’lerde A.B.D deki bazı yapılar, tuşlu telefon ilkesine göre çalışan elektronik kilitlerle donatılmaya başlandı. Bu kilitlerin dışında, basıldığında elektronik sesler veren birkaç yaylı tuş vardır. Doğru ses tonları kilidi çalıştırır. Gelişigüzel saatlerde onarım ya da koruma personelinin girip çıktığı yerlerde bu kilit, anahtar gerektirmemesi bakımından kolaylık sağlar. Ayrıca hem açılması zordur hem de güvenlik nedeniyle şifre sık sık değiştirilebilmektedir.

YALE KİLİDİ

Zırza

olan bir anahtar, lokmanın dönmesini sağlayarak, beş pimi uygun yüksekliğe kaldırabilir. Pimli kilitler yayla donatılmıştır. Böylece, uygun bir anahtarla açılmadıkları sürece, kilitli durumda kalırlar.

Linus Yale isimli bir Amerikalı ressam, baba mesleği olan kilitçiliğe merak duyarak 1865’te dünyaca Ünlü Yale Kilidini geliştirmiş. Bu yeni kilit, çok çabuk tutulmuş ve dünya çapına yayılmıştır. İlerleyen dönemlerde fabrikasyon olarak büyük sayılarda imal edilmeye başlanmıştır. Yale kilidinin, istenilen kalınlıktaki kapıya takılabilmesi de tercih sebebi olmaktadır. Büyük binalarda her kapının ayrı bir anahtarı olmakla beraber, ‘master key’ adı verilen bir anahtar, her kapıyı açabilmekte ve böylece çok sayıda anahtar taşımaya lüzum kalmamaktadır. Kilitlerin kullanılma maksadına göre pek çok çeşitleri vardır. Kapı kilidi, otomobil kilidi, kabin kilidi, kumbara kilidi, bisiklet kilidi, telefon kilidi vs. gibi. Yale kilidinde, hareketli bir silindir vardır. Silindir içindeki ve aynı hizada dışındaki yataklara metal çubuklar yerleştirilmiştir. Çubuklar anahtar yoluna doğru küçük yaylarla itilmektedir. Anahtar, kilidin içine girdiği zaman anahtar dilindeki çıkıntılar, silindir üzerindeki çubukları aşağı-yukarı doğru hareket ettirir. Bu çubuklar da üstteki çubukları hareket ettirir. Yanlış bir anahtar kilide tatbik edildiği zaman, silindir üzerindeki çubuklar, silindir çevresinin içinde veya dışında kalır ve silindir dönme hareketi yapamaz. Çubukların uzunlukları, kendi anahtarlarına göre ayarlanmıştır. Kendi anahtarları tatbik edilince çubuklar silindirin çevresi ile aynı hizaya gelirler ve silindir döner. Böylece kilit açılmış olur.

ŞİFRELİ KİLİTLER Şifreli kilidin sürgü ya da kelepçesinde yuvalar vardır. Bu yuvaları halkalar çevreler. Halkaların dış yüzeyinde harf ya da sayılar, iç yüzeyindeyse deliklere uyabilen uzantılar bulunur. Sürgünün çekilebilmesi için, halkaların doğru biçimde sıralanması gerekir. Sözgelimi kilitte, her birinin üstünde yüz sayı bulunan üç halka varsa, içlerinden yalnızca birinin kilidi açacağı bir milyon olası birleşim vardır. Şifreli kilit, Avrupa’da XVI. yüzyıldan bu yana bilinmekteydi, ama eski örnekler günümüze kalmamıştır. Modern türlerin önünde, içindeki halkalar bir sıraya girene kadar ileri sürülen bir gösterge bulunur. Şifreli kilitlerin çoğu, zaman zaman şifreleri değiştirilebilecek biçimde düzenlenmektedir. Bunlara ilave olarak birde kasalar vardır. Kasalar genellikle şifreli kilitlerle donatılır. Bunlarda, içine patlayıcı maddelerin yerleştirilebileceği anahtar delikleri bulunmaz. Bazılarında saatli kilit mekanizmaları da vardır. Böylece kasa, şifreyi bilen kişi tarafından bile, belirli saatler dışında açılamaz.

Ocak’13

nalburteknik.com

111





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.