Nalbur Teknik Şubat'13

Page 1












Yıl: 10 Sayı:113 Şubat 2013

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR AHMET FARUK KOYUNCU faruk.koyuncu@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr GRAFİK TASARIM RECEP ÜNAL recep.unal@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Hayallere kavuşmanın tam zamanı Bir fuardan bir diğerine koşmaya devam ediyoruz. Bir önceki ay “7. Ahşap, Çelik, Otomatik, Endüstriyel Kapı ve Yan Sanayi İhtisas Fuarı olan Door Fair ve yine bununla eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Mobilya Yan Sanayi ve İç Tasarım Tedarik Fuarı olan ZOW”da yer aldık. İki fuarda da çok güzel ürünler sergilenmişti. Birinde güvenlik konusunda en son teknolojiler ile donatılmış olan kapılar yer alırken bir diğerinde ise mobilya aksesuarları konusunda ne ararsanız hepsinin bir arada bulabiliyordunuz. Bu kadar güzel renklerin bir arada sunulduğu arenada stantlar arasında gezerken, firmalarımızın ne kadar güzel tasarımlara imza attığının fark ediyorsunuz. Ülkemizde gerçekleştirilen yatırımlar neticesinde, firmaların birbirinden şık ve güzel ürünleri ile bu kadar büyük arenalarda yer almaları ise inanın çok güzel ve çok sevindirici… Diğer yandan fuar koşuşturmaları hiç bitmiyor. 28 – 30 Mart tarihleri arasında İhlas Fuarcılık tarafından İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Boru ve Ek Parçaları Fuarı’nda olacağız. Yolunuz düşerse bekleriz. Bu etkinlikler tüketicilerin bilinçlenmesine yarar sağlarken diğer yandan da karar verme aşamasında kendilerine yol gösteren pusula görevini üstleniyor. Bu bağlamda 2013 yılının seramikbanyo modasının ve sektördeki son yeniliklerin sergileneceği Unicera, 27 Şubat - 3 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Hanımların evlerinde en önem verdikleri köşeleri malum mutfak ve banyodur. Bir hanım için mutfak elbette güzel gözükmelidir. Ama kabul etmek gerekir ki banyonuz ve mutfağınız ne kadar güzelse eviniz o kadar modern ve güzel gözükür. Bu konuda genelde akıllarda yerleşmiş olan “Banyom ne kadar büyükse o kadar güzel dizayn edilir o kadar güzel gözükür” gibi olumsuz fikirler vardır. Bu fikirlerinizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Artık 2013’te hayallerinizdeki banyoya kavuşmanın tam zamanı. Ne diyelim en güzel, en renkli banyolar sizin olsun. Bir sonraki sayıda yeniden bir arada olmak dileği ile. Saygılarımızla,

Nalbur Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.

Ihlas


Boru Sanayi’nin Devleri Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı’nda bir araya gelecek

12

Hayatınıza renk katmanın tam zamanı

40 Sağlıklı ve Konforlu binalara yalıtım ile kavuşun

68 Yeni tasarımlar göze hitap ediyor

78 reklam indeksi SEDA ENDÜSTRİ ...............1 AYAN DIŞ TİCARET ..........8 BİLGESAN .........................9 POLİMAR ........................ 17 KALE KİLİT ..................... 19 KANCA ............................ 21 GÜLAL ............................ 23 3M .............................24-25 BİLGESAN ....................... 33 BAYDAR .......................... 35 YILDIRIM TEKNİK ........... 37 ERATAŞ .......................... 39 TÜM PLASTİK ................. 41

BOYSAN ....................44 -45 RENK PLASTİK ............... 47 HOROZ DEMİR ................. 49 AZİM İNŞAAT .................. 51 CERMİX ........................... 55 AKTİF ISI ........................ 57 İZOTEX ............................ 59 TÜM PLASTİK ................. 65 MARMARA MEKANİK ...... 67 MAKRO TEKNİK .......73 - 77 TİGİAD ............................ 75 BİLGESAN ....................... 79 SEL .................. 81 – 83 – 85

SEL................... 87 – 89 – 91 UNİCERA ........................ 93 YAPI İSTANBUL .............. 95 PENCERE FUARI ............. 97 WİLCO .......................... Ö.K CENTER ........................ A.K YDS ............................. Ö.K.İ SEMBOL ...................... A.K.İ SELSİL ..........................2 -3 DİZAYN TOLS .............. 4 – 5 BİLFA RULO ..................6 -7


İhlas Fuarcılık tarafından 28 - 30 Mart 2013 tarihleri arasında düzenlenecek Türkiye’nin ilk ve tek Boru, Profil, Ek Parça, Yassı Ürünler, Makine ve Ekipmanları Fuarı, yerli ve yabancı dev markaları İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor

Boru Sanayİ’nİn dev markaları 8. Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı’nda bİr araya gelecek

Ü

lkemizin gelişimiyle doğru orantılı olarak büyüyen boru sanayii, kalitesini, hizmetlerini ve ürün çeşitlerini boru ihtisas fuarında profesyonel ziyaretçileri ile buluşturuyor. Yurt dışından katılım gösteren firmaları ve dünyanın dört bir yanından gelen yabancı ziyaretçileri ile geçtiğimiz senelerde başarısını kanıtlayan Boru ve Ek Parçaları Fuarı, sekizinci senesinde de, yenilikleri ve gelişmeleri sektörle paylaşmayı, sektörün ihtiyaç duyduğu bilgi platformunu oluşturmayı ve ticareti canlandırmayı hedefliyor.

TÜRKİYE DÜNYANIN 8. BÜYÜK ÇELİK ÜRETİCİSİ Dünyanın en büyük sekizinci çelik üreticisi olan Türkiye, yedinci sırada bulunan Almanya ile arasındaki

12

nalburteknik.com

Şubat’13

farkı gün geçtikçe kapatıyor. Toplam yassı çelik tüketimi içinde ithalat oranı, yüzde 54’e varan Türkiye, yılda yaklaşık 6.5 milyon ton yassı mamul ithal ediyor ve çelik sektörümüzün ekonomiye katkısı artıyor. Yılın son çeyreğine, ham çelik üretiminde %8.4, çelik ihracatında ise miktar yönünden %10.2 oranında artış ile giren çelik sektörü, geçtiğimiz yıl ekonomik büyümenin iki misli büyümüş, bu yıl da büyümesini sürdürmektedir. Demir çelik sektörümüz, ekonomiyi oluşturan temel sektörlerden, inşaat, otomotiv, beyaz eşya ve makine gibi sanayi kollarına girmiş, söz konusu sektörlerin sağlıklı gelişimine destek sağlayan konumu ile stratejik önem taşımaya devam etmektedir. İnşaat, otomotiv, beyaz eşya, makine gibi çelik kullanıcısı sektörlerin gelişmelerini sürdürmelerinin


KOSGEB tarafından desteklenen, “Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı”, yurtdışı temsilciliklerin ve alım heyetlerinin katılacağı, ikili görüşmelerin gerçekleşeceği bir organizasyona hazırlanıyor

ve özellikle 2023 yılı için belirlenen ihracat hedeflerine ulaşabilmelerinin, istikrarlı bir girdi temini ile mümkün olabileceği bilinmektedir. Bu yönüyle çelik sektörümüz, yurt içindeki çelik tüketicisi sektörleri mümkün olan en üst seviyede destekleyebilmek için, yatırımlarını ve ürün çeşitliliğini her geçen gün artırmaya devam etmektedir. Sektör kuruluşları, çelik tüketicisi sektörlerin en azından çelik girdisini sürdürülebilir bir temelde tedarik etmelerini sağlamak için yoğun bir çaba sarf etmekte ve üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirme gayreti içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedirler. Makine ve otomotiv gibi çelik tüketen sektörlerin, büyümeleri ve 2023 ihracat hedeflerine ulaşabilmelerinde, güçlü bir çelik endüstrisinin varlığının önemli bir destek olacağı değerlendirilirken, Türk çelik sektörü, 2000’li yıllardaki

üstün performansı ile Türkiye’nin iddialı büyüme hedeflerine verdiği desteği, önümüzdeki yıllarda da sürdürme kararlılığı içinde bulunmaktadır. YURTDIŞI KATILIMI YOĞUN Sektörün Türkiye’deki en önemli tanıtım ve dağıtım ayağı olan Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı, Almanya, Avusturya, Belarus, BAE, Çin, Fransa, Hindistan, Hollanda, İtalya, İngiltere, İsviçre, Japonya, Kanada, Kore, Mısır, Pakistan, Romanya, Sırbistan, Slovakya, Tayvan ve Türkiye ülkelerinden katılacak yerli ve yabancı firmalara da ev sahipliği yapacak. 8. Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı, ülke ekonomisine büyük kazançlar sağlarken, sektör temsilcilerinin dünya ülkeleri ile entegre olmasında büyük bir köprü görevi üstleniyor.

Şubat’13

nalburteknik.com

13


14

WEB PORTALLARI VE YAYINLARDAN BORU FUARINA TAM DESTEK

2013’DE ABD, KUZEY AFRİKA VE ORTA DOĞU ÖNEMLİ

Her geçen gün gelişimini sürdüren, ürün kalitesi ve çeşitliliği ile dünyayla yarışan farklı coğrafyalarla ihracat gerçekleştiren boru fuarı, pek çok yayın tarafından destekleniyor. Mesteel.com, mesteelmag. com, Tube Products İnternational, tube& pipe technology, stainless stell, platts, Automotive Exports, Boru Dergisi, Nalbur Teknik, Yapı Malzeme, Metalsan, Steel Business Network, Gas Techics, Petrol Plus, Tesisat Plus, Tube today.it, Doğalgaz, Tesisat, Yangın ve Güvenlik, Yatırımlar Dergisi, Energy world, Subcon Turkey, Steel Orbis, Prime Dergi, Yeni Organize, Demir Çelik Store fuarı destekleyen yayınlar ve web portalları arasında yer almaktadır. Boru ve Ek Parçaları Fuarı, boru üreticisi ve kullanıcısı çok sayıda profesyoneli bir araya getirerek boru sektörüne hem ulusal hem de uluslararası anlamda yepyeni boyutlar yeni pencereler açmaktadır. Türkiye’de faaliyet gösteren boru üreticilerinin kalitelerini artırma, marka olma, yeni pazarlarla tanışma isteği ve İhlas Fuar’ın spesifik fuarlardaki başarıları sektörün fuarı sahiplenmesine sebep olmuştur. 8. Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı, bu anlamda sektörün devlerinin buluştuğu, gövde gösterisinin yaşandığı son yeniliklerin, ürünlerin sergilendiği bir platform olacaktır. Fuarda hem rekabet halinde olan rakiplerin birbirleri ile olan durumları, paylaşımları hem de bilgi alış verişleri firmaların pazardaki paylarında büyük artış sağlamaktadır. Yapılan araştırmalara göre, bu sektör her yıl yeni kazanımlara doğru adım atmaktadır.

2012 yılında çözülmeye başlayan küresel ekonomik krizle beraber, birçok ülke korumacı ekonomik politikalar uygulayarak kendi pazarlarını koruma altına almaya çalıştı. 2011 yılında 3.76 milyon ton üretim ve 1.6 milyon ton ihracat gerçekleştiren çelik boru sektörü, üretimini ve ihracatını artırmaya devam etti. Ocak ve Kasım dönemi itibariyle ihracat, % 13.3 oranında artarak 1. 67 milyon tona ulaştı. Yıl sonunda ise bu rakamın 1. 8 milyon ton olacağını tahmin edilmektedir. Birçok ülkede talepte azalma olmasına rağmen, çelik boru sektöründeki artış, büyük bir başarıdır. 2013 yılında ülkemizdeki kentsel dönüşüm projelerinin 2013 yılının ilk yarısında iç talepte hareketlenmeye sebep olacağı beklenmektedir. Bunun yanı sıra, ülkemizden geçecek olan “Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı” boru sektörü için çok önemli bir proje olacaktır. Yılın ikinci yarısında yapımına başlanması beklenen proje, özellikle büyük çaplı boru talebinde önemli artışlar sağlayacaktır. İhracat pazarlarında, Avrupa Birliği ülkelerinin taleplerinde yılın ikinci yarısına kadar önemli bir artış olması beklenmemekle beraber, 2013 yılında ABD, Türkiye’deki üreticiler için önemli bir pazar olmaya devam edecek ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika ülkelerine olan boru ihracatlarının da artış göstermesi beklenmektedir.

nalburteknik.com

Şubat’13

BULUŞMA PLATFORMU: İSTANBUL Kıtaları birleştiren coğrafyası ve asırlara tanıklık eden tarihi konumu ile İstanbul dünya üzerindeki


en özel şehirlerden biridir. Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren İstanbul, Ortadoğu ve Avrupa’ya yakınlığı, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile sürdürdüğü sıcak ilişkiler ile ticareti de verimli hale dönüştürmeyi başarıyor. İstanbul, jeopolitik konumu sayesinde, 8. Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı’nın başarısına başarı katacaktır. Sekizincisi 28-30 Mart 2013 tarihleri arasında düzenlenecek olan fuarda, fuarın etkinliğini ve verimliliğini artırmak üzere yeni düzenlemeler de yapılmıştır. Fuara eklenen 2 yeni bölüm, boru hattı teknolojisi ile demir ve çelik (yassı ürünler). Metal boru, profil, ek parça, yassı ürünler, makine ve ekipmanları alanlarını bir arada sunan, boru fuarını, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.

ZİYARETÇİ PROFİLİ Boru 2013 Fuarı, yeni eklenen bölümleriyle daha geniş ve etkin bir kapsamda profesyonel ziyaretçilerin ilgisini çekecek ve beklentilerini karşılayacaktır. Sektör firmalarının yoğun ilgi göstermesi beklenen fuarda, en büyük 1000 sanayi kuruluşunun yanı sıra inşaat ve taahhüt şirketleri, petrokimya sanayi kuruluşları, beyaz eşya üreticileri, çelik eşya üreticileri, otomotiv sanayi kuruluşları, mobilya üreticileri, gemi sanayi kuruluşları, sondaj şirketleri, gaz dağıtım şirketleri, su ve kanalizasyon idareleri, devlet su işleri, belediyeler, üniversitelerin inşaat, metalurji, malzeme, makine mühendislikleri ve çevre bölümü akademisyenlerinin de fuarı ziyaret etmesi bekleniyor.

ZENGİN KATILIMCI PORTFÖYÜ 8. Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı, her türlü boru ve ek parçaları üreticileri ile zengin bir ziyaretçi profilini buluşturacak. Türk boru sektörünün spesifik

fuarının katılımcı ürün profili ise şu şekilde olacak: Boru ve Ek Parçalar başlığı altında, demir ve alaşım borular, paslanmaz çelik, demir dışı metal ve alaşım, kompozit, beton, iletim, yapı, hassas borular ve ek parçaları. Boru üretim makinaları başlığı altında, döküm, haddeleme, kaynak, ısıl işlem, boru işleme ekipmanları başlığı altında, şekil verme, kesme, delme, galvanizleme, kaplama, taşlama, parlatma, genişletme, çapak alma, işleme teknolojisi araçları, test, ölçme ve kontrol teknolojileri, tesis mühendisliği ve inşaatları, çelik servis merkezleri, lojistik, güvenlik teknolojisi, çevre koruma, restorasyon, yazılımlar, danışmanlık ve hizmetler, sivil toplum kuruluşları ve yayınlardan oluşmaktadır. Ayrıca, boru hattı teknolojisi, profil ve makinaları, sıcak ve soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplama işlemine tabi tutulmuş yassı ürünler.

İHLAS FUARCILIK HAKKINDA İhlas Fuarcılık olarak faaliyetlerini sürdüren şirketimiz, iş dünyasına profesyonel çözümler sunması sebebiyle, yakından tanınan bir şirkettir. İlk organizasyonunu 1988 yılında Tekstil Makineleri fuarı ile gerçekleştiren şirketimiz, yayıncılıktaki başarısı, fuarcılıktaki 100’e ulaşan profesyonel organizasyonu, uluslararası kongre organizasyonu, 30’a yakın web sitesi ve internet portalları ile ekonomi dünyasının merkezinde bulunup, yenilikçi ve çözüm odaklı yapısı ile müşterilerine yön vermektedir. İhlas Magazin Grubu ve İhlas Fuarcılık olarak iki ana kolda faaliyetlerini yürüten şirketimiz, iş dünyası tarafından yakından tanınmaktadır. İhlas Magazin Grubu olarak çıkardığımız sektörel ve aktüel yayınlar ile Türkiye’nin en köklü sektörel yayıncısı konumundayız. İş dünyasına yönelik sürekli projeler sunan şirketlerimiz, çalışmalarını ve başarılarını artırarak yoluna devam etmektedir.

Şubat’13

nalburteknik.com

15


Profesyoneller için özel güçlü taş motoru Elektrikli el aletleri ve aksesuarları konusunda dünya lideri Bosch, sağlam ve kompakt yapılarıyla rahat ve güvenli kullanım sağlayan yeni GBG 6 ve GBG 8 Profesyonel Taş Motoru’nu pazara sundu

B

ağımsız olarak ayarlanabilen büyük kıvılcım koruyucular sayesinde profesyonel kullanıcıyı taşlama sırasında kıvılcımlara karşı koruyan yeni ürünler, bakım gerektirmeyen endüksiyon motoru sayesinde uzun ömürlü kullanım imkanı sağlıyor. Elektrikli el aletleri ve aksesuarları konusunda lider firmalardan biri olan Bosch’un pazara sunduğu GBG 6 ve GBG 8 Profesyonel Taş Motoru, bıçak, keski ve matkap uçlarını taşlamak ve bilemek, metal profillerde çapak gidermek ve metal parçalarda pası kaldırmak için kullanılabiliyor. Profesyonel kullanıcılara hitap eden Bosch’un yeni taş motorları, atölyede çok az yer kaplıyor. Ayrıca, bakım gerektirmeyen endüksiyon motoru sayesinde çok sessiz ve düşük titreşimle çalışabiliyor. Yeni taş motorları kapalı rulmanlar, güvenlik şalteri ve motoru için toz koruma özellikleriyle daha uzun kullanım ömrü sunuyor.

16

nalburteknik.com

Şubat’13

DAHA SESSİZ KULLANIM Bosch yeni taş motorları model güç ve taş çapı konusunda birbirinden ayrılıyor. GBG 6 Profesyonel 350 watt ve 150 mm taş çapına, GBG 8 Profesyonel ise 600 watt ve 200 mm taş çapına sahip bulunuyor. Her iki modelde de sağlam alüminyum pres döküm gövde var ve lastik ayakları sabitleme sağlayarak titreşimi azaltıyor. Ayrıca 4 vidayla çalışma tezgahına sabitlenerek rahat bir kullanım da sağlıyor. Bağımsız olarak ayarlanabilen büyük kıvılcım koruyucular, kullanıcıyı taşlama sırasında kıvılcımlara karşı etkili şekilde koruyor. Taşlama diskinin ön kısmına monte edilen iki aletsiz ayarlanabilir parça dayanağı, kullanıcının kusursuz şekilde çalışmasına yardımcı oluyor. 24 kum taşlama diski ve 60 kum taşlama diskiyle birlikte bir karton içinde satışa sunulacak olan Bosch GBG 6 ve GBG 8 Profesyonel Taş Motorları, ocak ayından itibaren uzman perakende satış noktalarından satın alınabilecek.



Ayvaz’dan ‘Güven Bana’ kampanyası Ayvaz “Güven Bana” kampanyası ile güvenli doğal gaz hortumu konusundaki bilinç düzeyini artırmayı hedefliyor

K

urulduğu ilk günden bu yana, adı sürekli olarak ilklerle anılan bir firma düşünün. 60 yılı aşkın süredir Türkiye’de olmayanı üretmek felsefesiyle yol alan ve büyüyen bir firma. İşte Ayvaz bunlardan sadece bir tanesi.1948 yılında küçük bir imalathane ile başlayan yolculuğu bugün 600’e yakın kişinin çalıştığı 32.000 metrekare kapalı alana sahip dev bir fabrika ile devam ediyor. Merkez fabrikası yanında yurt dışından gelen taleplere anında cevap verebilmek için Rusya ve Bulgaristan’da kurduğu üretim tesisleri ile de çalışmalarını devam ettirdiklerini belirten Ayvaz A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut; “Kompansatörlerden esnek metal hortumlara; seviye kontrol cihazlarından kondentoplara; vanalardan yangın grubu ürünlerine kadar uzanan geniş ürün gamımız, gemi sanayinden güneş enerjisi sistemlerine kadar pek çok alanda üstün çözümler sunuyoruz” dedi. Güvenli doğalgaz hortumları konusunda güzel çalışmalar yaparak kullanıcıların bilinç düzeyini artırmayı hedefleyen Ayvaz, “Güven Bana” kampanyası ile konuya farklı bir bakış açısı getiriyor. 65 yıllık tecrübeyi devralmış dinamik bir ekiple çalışıyor olmanın, daha büyük başarıları getireceğine inandıklarını anlatan Ayvaz A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut’tan hem Ayvaz’ın gelişim süreci hakkında hem de “Güven Bana” kampanyası hakkında bilgiler aldık.

Öncelikli olarak Ayvaz’ın gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

“Hacı Ayvaz Endüstriyel Mamuller, 1948 yılında kurulmuş. İlk yıllarında gemi sanayine musluk üreten şirket, 1960’lı ve 1970’li yıllarda farklı tipteki vana ve armatürlerin üretimi konusunda gelişim göstermiş. 1980’li yıllarla birlikte kompansatör ve kondenstop, yani buhar kapanı üretimi başlatılmış. Bu yıllarda Perşembe pazarında üretim yapan Ayvaz, yurt içinden ve yurt dışından yoğun talep alıyor. Bu talebe cevap verebilmek için 1984 yılında Avcılar’daki fabrikada üretime başlanıyor. Avcılar’daki fabrika ile birlikte Türkiye’ye sadece ithalat yoluyla gelen, yani üretimi bulunmayan ürünler üretilmeye başlanıyor. Paslanmaz çelik hortumlar bu dönemden itibaren Ayvaz’ın ürün gamındaki yerini almaya başlıyor. 2000’li yıllara kadar bu fabrikayı kullandık. Fakat artan talepleri bu fabrikamız da karşılayamayınca 2003 yılında şu anda da hizmet veren Hadımköy fabrikamıza geçtik. Şu anki fabrikamız; 32.000 bin metrekare kapalı alana sahip. Aynı arsa üzerinde 6.000 bin metrekare kapalı alana sahip depo ve lojistik merkezimiz de yer alıyor. Şu an 100’ü beyaz yaka, 480’i mavi yaka olmak üzere 600’e yakın çalışanımız var.”

“BİRÇOK MARKANIN DİSTRİBÜTÖRÜYÜZ” Ayvaz’ın sektöre sunduğu ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz?

Ayvaz A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut

18

nalburteknik.com

Şubat’13

“Ayvaz olarak üretimini yaptığımız ve satışını gerçekleştirdiğimiz ürünlerini altı ana kategoride toplayabiliriz. Bunlar; kompansatörler, esnek metal hortumlar, seviye kontrol cihazları, kondenstoplar, vanalar ve yangın ürünleri. Kompansatörler, bildiğiniz üzere tesisatta oluşabilecek her türlü hareketi, titreşimi, genleşmeyi önlemek için dizayn edilen özel bağlantı elemanlarıdır. Kauçuk ve metal körüklü olarak iki alt kategoride üretim yapıyoruz. İkinci grup olan



esnek metal hortumları, endüstriyel tip hortumlar, gaz, su, sprinkler bağlantı hortumları, güneş enerjisi sistemlerinde kullanılan izolasyonlu hortumlar ve Omega-flex’ler olarak gruplandırabiliriz. Seviye kontrol grubunda; buhar kazanı seviye kontrol cihazları, kapasitif, refleks camlı, manyetik, mekanik seviye göstergeleri, yüzey ve dip blöf sistemleri başı çekiyor. Kondenstop grubunda ise mekanik, termostatik, termodinamik, bimetalik ürünlerimize ek olarak boru konnektörlerini ve kondens toplayıcıları da bu alana geçen yıl dahil ettik. Beşinci grubumuz vanalar. Burada da glob, gate, küresel, kelebek, balans vanalarının yanı sıra çekvalfler, pislik tutucular gibi ürünler öne çıkıyor. Yangın grubunda ise, alarm vanalarından kaplinlere, hidrantlardan yangın dolaplarına uzanan çok geniş bir alanda hizmet veriyoruz. Bunlara ilave olarak ayrıca alanında dünya çapında tanınan birçok markanın Türkiye distribütörüyüz. Bu firmalardan özellikle Ari Armaturen ile geçen yıl özel bir iş birliği yaptık. Türkiye’de bu markanın ürünlerini satma yetkisine tek sahip firma Ayvaz oldu. Ayrıca 2011 yılında Amerikan Aspen Aerogels firmasının Türkiye distribütörü olduk. Bu firma, NASA’nın uzay mekiklerinde bile kullandığı, aerojel denen özel bir malzemeyi içeren yalıtım malzemeleri üretiyor. Bu ürünleri de Türkiye pazarına sunmak için Ayvaz Yalıtım Teknolojileri adında bir şirket kurduk.”

EN 14800 GEÇERLİ BİR STANDART Doğal gaz bağlantı hortumları AB uyum yasaları gereğince, artık TS-EN 14800 standardında olmak zorunda. Bu anlamda sizin bu sürece ne gibi katkılarınız olacak?

“EN 14800 standardı, sizin de bildiğiniz gibi Avrupa’nın birçok ülkesinde uzun yıllardır geçerli olan bir standart. Bu standart, doğalgaz yakan fırın, ocak ve soba bağlantısında kullanılacak hortumunun malzeme cinsinden, örgüsüne, PVC kılıfından, bağlantı uçlarına kadar, ürünün tüm parçaları ile ilgili detaylı şartlar getiriyor. Tüm bu şartlar, tüketicinin güvenli bir şekilde doğalgaz kullanması ve olası hayati tehlikelerin önüne geçilmesi için oluşturulmuş. İhracata önem veren bir şirket olarak, bu standarda uygun ürünleri çok uzun süredir üretiyor ve AB ülkelerinden gelen talebi karşılıyorduk. TS-EN 14800 standardının ülkemizde kabul edildiği anda da, Türkiye’deki en deneyimli üretici konumunda yine biz vardık. Bu deneyimle ürettiğimiz ürünleri iç pazara sunduğumuz zaman, tüketicinin standart hakkında bilgisiz olduğunu gördük. Standarda uygunmuş gibi görünen “taklit” hortumların çok kısa

20

nalburteknik.com

Şubat’13

bir sürede piyasaya yayıldığını fark ettik. Kullanıcıların “ucuz olduğu için tercih ettiği” standart dışı ürünlerden örnekler toplamaya başladık. Bu örnekleri, standardın gerektirdiği testlere tabi tutmaya başladık; sonuç gerçekten korkunçtu. Bükülme ve gerilme testlerinden geçemeyenler, hortum örgüsündeki hatalar, standart dışı contalar ve bağlantı uçları, CE ve üretim şarjı markalamasındaki yanlışlar. Tüm bu ürünler, evinizdeki veya iş yerinizdeki doğal gaz tesisatının “en zayıf halkası” olarak hayatınızı tehlikeye atmayı bekliyor olabilir. Biz bu araştırmalardan sonra, kendi ürünümüzden ziyade TS-EN 14800 standardını ve doğru ürünü son kullanıcıya anlatmak gerektiğini anladık ve Güven Bana kampanyasına başladık.”

Ayvaz TS-EN 14800 doğalgaz bağlantı hortumlarının özellikleri nelerdir?

“Ayvaz TS-EN 14800 standardında üretilen hortumlarına N-Gas adını verdik. N-Gas’ın hortumunda AISI 316L paslanmaz çelik kullanılıyor. Fittings adını verdiğimiz rakor ve nipel bağlantı uçları ve hortumun üzerini kaplayan örgü de gerçek paslanmaz çelikten üretiliyor. Hortumların metal bağlantı uçlarına baktığınızda Ayvaz markasını göreceksiniz. Lazer ile yapılan bu kalıcı markalama, yangın gibi herhangi bir felaket sonrasında dahi okunabilecek bir teknoloji ile yapılır ve üreticinin ürünün arkasında durduğunu gösterir. Bu teknoloji yerine, ürünün PVC kaplaması üzerine yapılan markalamalar faydasızdır. Hortumlarımızın üzerinde bulunan PVC kılıf, ürünü temizlik maddelerinde bulunan aşındırıcılara karşı korur. Doğrudan ateşe tutulsa bile ateş yürümez bir yapıya sahip olduğu için, kendi kendini söndürür. Bu kılıf, kolaylıkla temizlenebildiği için daha hijyeniktir ve görüntüsü eski tip hortumlara göre daha şıktır.”

Peki tüketiciler neden sıradan bir hortum yerine Ayvaz hortumlarını tercih etmeli?

“Piyasada farklı markalar altında çok sayıda sahte yani standart dışı hortum var. Bu hortumlar, standardın gereklerini yerine getirmediği için halkın hayatını tehlikeye atıyor. Mesela bu standart, hortumun rakor ve nipel bağlantı uçlarının gerçek paslanmaz çelik olması gerektiğini söylüyor. Bazı üreticiler, iç piyasadaki denetim eksikliğinden de yararlanarak düşük kaliteli bir çelik kullanıyorlar. Bu çelik zaman içerisinde korozyon riski doğurabilecek, dolayısıyla gaz sızıntısına neden olabilecek ucuz bir malzeme. Bu firmalar, insan hayatını tehlikeye attıkları gibi ucuz ürünleri piyasaya sürmek yoluyla haksız rekabete



de yol açıyorlar. Size tüketicinin neden Ayvaz’ı tercih etmesi gerektiğini üç başlıkta anlatmak istiyorum. Birincisi, Ayvaz Türkiye’nin ilk esnek metal hortum üreticisidir. Bu alanda ülkemizdeki en tecrübeli şirket olan Ayvaz, yurt dışı pazarlarda en çok talep gören markadır. EN 14800 hortumlarında muazzam bir uluslararası deneyimimiz ve farklı ülkelerin zorlu sertifikasyon sürecini rahatlıkla geçen bir ürünümüz var. İkinci neden, Avrupa Kompansatör ve Esnek Metal Hortum Üreticileri Birliği’nde ülkemizi temsil eden tek marka biziz. Kısa adı AEQ olan bu birlik, yeni standartlar oluşturan ve var olan standartların iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapan bir oluşum. Bu birliğe üye olmak, bir şirketin üretim teknolojisi ve kalitesi açısından yüksek standartlara sahip olduğunun göstergesidir. Son olarak Ayvaz N-Gas hortumları, standardın belirlediği gereksinimleri fazlasıyla karşılayan güvenli bir ürün. Şöyle bir örnek vereyim. Doğalgaz bağlantı hortumları parçalar halinde üretilir. Bu parçalar kaynak ile birleştirilerek ürün ortaya çıkarılır. Biz bu aşamada lazer kaynak kullanıyoruz. Lazer kaynak teknolojisi sayesinde, işçilikten doğabilecek hatalar sıfıra indiriliyor ve gaz sızıntılarına karşı yüksek güvenlik sağlanıyor.”

“Güven Bana kampanyası, son kullanıcıyı da hedefleyen ilk kampanyamız diyebiliriz. Bu çalışmaların sonucunda, imkanlarımız el verdiği kadar çok kişiye ulaşarak “güvenli doğal gaz hortumu” konusundaki bilinç düzeyini artırmayı hedefliyoruz.”

Kampanyanız henüz çok yeni. Şimdiye kadar olan ilgiden memnun musunuz?

“Ayvaz N-Gas şu an Türkiye’nin en çok satan doğal gaz bağlantı hortumu arasındadır. Sanırım mahallenizdeki sıradan bir tesisatçıda bile Ayvaz markasını rahatlıkla bulabilirsiniz. Ama ola ki bulamadınız, size en yakın satış noktasını öğrenmek için bize telefon açabilir, web sitemizden mesaj atabilir veya e-posta gönderebilirsiniz.”

“Öncelikle bu kampanyanın uzun süreceğini bildirmek isterim. Kullanıcıların standartla ilgili tüm detayları bilmesi mümkün değil. Ama en azından “Mutfağımda kullandığım bir hortum var, şuna bir göz atayım” diyen insan sayısını artırmak istiyoruz. Kampanyanın gördüğü ilgiden çok memnunuz. Şu ana kadar mikro sitemiz 13.000’in üzerinde ziyaretçi aldı, kampanyanın Facebook sayfasındaki takipçi sayısı 1.400’ü buldu, teaser ve bilgilendirici reklamlarımız yaklaşık 10.000 kez seyredildi. Yıl sonuna kadar bu rakamların 10’a katlanacağını düşünüyoruz.”

Tüketicileri bilinçlendirme kapsamında ortaya çıkarmış olduğunuz ‘Güven Bana’ kampanyanız kapsamında hangi iletişim çalışmalarını yürütüyorsunuz?

İLKLERİN MARKASI Tesisat sektöründeki güçlü markaların distribütörlüğünü uzun yıllardır başarıyla sürdüren Ayvaz’ın yeni işbirlikleri olacak mı?

Tanıtımlarını yaptığınız bu hortumlara tüketiciler nereden ulaşacak ve nasıl temin edecekler?

“Güven Bana kampanyası için entegre bir iletişim kampanyası yürüttüğümüzü söyleyebilirim. İlk olarak 10’ar saniyelik iki teaser yani meraklandırıcı reklam filmi çektik. Bu filmleri web sitemizde, sosyal medyadaki Ayvaz sayfalarında, E-Bülten çalışmamızda, Youtube ve Vimeo’da paylaştık. Filmlerin packshot’larında izleyiciler www.guvenbana. com adresine yönlendiriliyor. Burada da kampanyanın mikro sitesi sizi karşılıyor. Bu standardın ne olduğu, ne işe yaradığı, basit kontrol metotları gibi bilgiler son kullanıcının anlayacağı basit bir dille aktarılıyor. Bunların yanı sıra, dergi reklamları, banner’lar, kampanyaya özel bir Facebook sayfası, e-mailing gibi çalışmalar yapıyoruz. “

Dikkat çekici sloganlar ile bu yolda ilerliyorsunuz. Bu sloganlarda anlatılmak istenenler nelerdir? “Güven Bana” söz öbeği halk arasında yaygın olarak kullanılıyor. Samimi, içten; dostane bir tınısı var. Kampanya özelinde ise bir yan cümlecik olarak kullanılıyor. “Bu devirde babana bile güvenme demeyeceğim, güven bana!” ve “güvendiğin dağlara kar yağabilir demeyeceğim, güven bana!” mesajlarıyla dikkat çekmeye çalıştık. Aslında reklam filmlerindeki dış ses de, bu ürünün veya markanın sesi.”

22

Bu kampanya ile neleri amaçlıyorsunuz? Beklentileriniz nelerdir?

nalburteknik.com

Şubat’13

“Ayvaz, 65 yıllık tarihine bakıldığında ilklerin markası. Bu bağlamda, Türkiye’de olmayanı üretmek veya getirmek başından beri bizim misyonumuz. Bu nedenle çok net olarak diyebilirim ki; Ayvaz markası var olduğu sürece yeni iş birlikleri oluşturmaya devam edecektir. İç piyasanın talep ettiği ürün ve hizmetleri her zaman fark oluşturacak şekilde sunmayı hedefliyoruz.”

Toparlamak gerekirse 2012 yılı değerlendirmesi ve 2013 öngörüleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

“2012 Ayvaz için gayet güzel geçti. Önceki yıl belirlediğimiz hedeflerimizin rahatlıkla üzerine çıktığımızı söyleyebilirim. Yılın ortalarında birçok ülkede çıkan sorunlara rağmen, hedeflerimizi aştık. 2013 için de iddialı hedefler koyduk ve çıtayı yüksek tuttuk. Yönetim kurulu üyelerinden, şirketimize yeni dahil olan müşteri temsilcisine kadar, bu hedefleri şirket olarak benimsiyoruz. Tabii ki, şirketimiz sadece yıllık ciro hedefleri koyarak yoluna devam etmiyor. Bunun yanı sıra orta ve uzun vadeli projelerimiz için de önemli stratejik adımlar atıyoruz. Ayrıca Ayvaz’ın artık tam anlamıyla çok uluslu bir şirket olduğunu belirtmek istiyorum.65 yıllık tecrübeyi devralmış dinamik bir ekiple çalışıyor olmanın, daha büyük başarıları getireceğine inanıyorum.”



Emniyet Ticaret’ten Yakup Bey anlatıyor; 3M; ürün tanıtımı konusunda ve satış sonrası sağladıkları teknik hizmette müşterilerimize sonsuz destekte bulunmaktadır, bu da firmanın Türkiye yapılanmasının çok sağlam bir organizasyon olduğunu göstermektedir. - 3M ürünleri ve Türkiye’deki faaliyeti hakkındaki görüşleriniz? 3M markasının bilinirliliğini sağlayan en önemli özellikleri yaratıcı ve yenilikçi olması, birbirinden farklı bir çok sektörde lider olmasıyla birlikte ürün aile gamının çok geniş olmasıdır. Tüm bu özelliklerin aynı markada bir arada olması satışı daha güvenli hale getirmekte ve olumlu geri bildirimler almamızı sağlamaktadır . Bizim bölgemiz için düşünecek olursak 3M; ürün tanıtımı konusunda ve satış sonrası sağladıkları teknik hizmette müşterilerimize sonsuz destekte bulunmaktadır, bu da firmanın Türkiye yapılanmasının çok sağlam bir organizasyon olduğunu göstermektedir.

Firmanız hakkında bilgi verebilir misiniz? Kuruluşu, kısa tarihçesi. Hangi alanlarda ve bölgede faaliyet gösteriyorsunuz? Firmamız Emniyet Ticaret ; merhum Yakup DOĞAN tarafından 1955 yılında Mersin’nin Tarsus ilçesinde kurulmuştur. İlk kurulduğumuz yıllardan günümüze kadar Çukurova bölgesinde Hırdavat ve Boya ticareti yapmaktayız . 90’lı yıllardan günümüze kadar hem bölgemizde hem de Türkiye’de çeşitli satış birinciliklerimiz bulunmaktadır. Şu anda 500 m2 showroom olmak üzere toplamda 900 m2 alanda 5000’i aşan ürün çeşitliliği ile müşterilerimize hizmet vermekteyiz . Şuanda yönetim 3.nesile aktarılmıştır ve Yakup DOĞAN tarafından sürdürülmektedir . Şirketimiz ; müşteri memnuniyeti odaklıdır ve doğru zamanda doğru malzeme tedariğini sağlamak için çalışmaktadır.

- Gelişen Türk ekonomisi içersinde firmanızın ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Hırdavat; sanayi ve inşaata bağlantılı olarak yükselen bir sektördür. Ülkemizin ihracata verdiği önem son yıllarda artmıştır ve artmaya devam etmektedir. Bu durum sanayinin gelişmesine dolayısı ile pazarın gelişmesine çok büyük katkı sağlamaktadır. Türkiye’nin,3M gibi dünya çapındaki firmalar için ilgi çeken bir pazar haline gelmesi sonucu ülkemizde üretim daha kaliteli ve az maliyetli olarak yapılabilmektedir. Gelişen pazar ile birlikte bizim gibi perakende ticaret yapan şirketler de büyümesini sürdürecektir.

- Scotch-Weld ürünleri ile ilgili müşterilerinizden aldığınız geri bildirimlerden bahsedebilir misiniz ? Scotch-Weld ürünleri rakiplerine göre çok daha yenilikçi olmakla birlikte performansı da oldukça yülsektir. Fiyat - kalite karşılaştırması yapıldığı zaman ise hem ekonomik hem de kalitelidir bu da ürünün tercih edilmesini sağlamaktadır. 3M logolu tüm ürünlerde olduğu gibi, Scotch-weld ürünleri ile ilgili de aldığımız yorumlar ve müşterilerimizin memnuniyeti hep olumlu yönde olmaktadır.



Gülal Hırdavat, Ortadoğu Pazarı’nda emin adımlarla ilerliyor Nalburiye ve hırdavat alanındaki ürünleri ile kullanıcılara çözüm önerileri sunduklarını belirten Gülal Hırdavat Sanayi ve Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Sezgin; “ Ortadoğu’da savaşlar durduğu anda, Türkiye’nin Ortadoğu’ya olan ihracatını hiçbir güç engelleyemeyecektir” dedi Gülal Hırdavat San. ve Tic. Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Sezgin, Gülal Hırdavat San. ve Tic. Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Sezgin ve Gülal Hırdavat San. ve Tic. İthalat Müdürü Ezgi Sezgin

İ

ş hayatına 1980’li yıllarda Tahtakale’de başlayan firma, geldiğimiz noktada iyi pazarlara, iyi ürünler göndererek büyümesini hızlandırıyor. Nalburiye ve Hırdavat ürünleri yanında Lotus Plastik olarak “Yaprak” markası ile hortum da imal eden Gülal Hırdavat, aynı zamanda; Umman, Libya, Cezayir, Irak, Bulgaristan, Arnavutluk’a hâlihazırda ihracat’ta yapmaktadır. Zeytinburnu Demirciler sitesindeki ana üslerinden işlerin takip, kontrol ve satışını yönettiklerini söyleyen Gülal Hırdavat Sanayi ve Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Sezgin ile Gülal Hırdavat’ın gelişim sürecini konuştuk.

Gülal Hırdavat’ın gelişim süreci ve faaliyet alanları hakkında bilgi verir misiniz? “Şirketimiz 1980 yılında Tahtakale’de faaliyetine

26

nalburteknik.com

Şubat’13

başlamıştır. Faaliyet konumuz; nalburiye, hırdavat, tarım, inşaat ve bahçe aletleri toptan ve perakende satışı ithalat ve ihracatı yapmaktır. Firmamızın 2003 yılında Zeytinburnu Demirciler sitesindeki kendi binasında açtığı şubesiyle potansiyelini genişletmiştir. 2005 yılında Sezal Dış Tic Ltd Şti’ni kurarak ithalat ve ihracat konusunda daha kapsamlı bir çalışma ve uzmanlaşma yoluna gittik. 2008 yılında bünyemize Beylikdüzü-Kıraç’ı katarak, kendi binamızda ikinci şubemizi açarak, iş ortaklarımıza daha geniş alanda ve daha zengin ürün yelpazesiyle hitap etmeye başladık. Özveri gösteren ekibimiz, yurtiçi ve yurtdışındaki tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızın güveniyle kendi sektöründe “Gülal” marka olmuştur. Prensipli çalışmayı ilke edinen firmamız aynı zamanında süratli hizmet anlayışıyla iş ortaklarımızın güvenine


sadık kalarak, büyüme hızını artırarak, daha geniş ürün yelpazesi ile daha iyi hizmet vermeyi hedeflemektedir.”

Gülal Hırdavat’ın ürün gamı hakkında bilgi verir misiniz? “Nalburiye ve hırdavat alanında ürünlerimiz ile kullanıcılara çözüm önerileri sunuyoruz. Genel anlamda ürün gruplarımız; İnşaat Makineleri, Bahçe Malzemeleri ve Tarım Aletleri, Zincir Çeşitleri, Kışlık Ürünler, İnşaat Malzemeleri ve El Aletleri, Sap Çeşitleri, Hırdavat, Tel Çeşitleri, Muhtelif, Kimyasallar ve Yapıştırıcılar, Dekorasyan ve Boya Malzemeleri, İş Güvenliği Malzemeleri, Fırça Çeşitleri, Aşındırıcılar’dan oluşmaktadır. Bunların yanında; tarım, inşaat ve bahçe aletleri ile alakalı olarak toptan ve perakende ile alakalı ürünlerin ithalatı, ihracatı ve satışını da yapmaktayız. Bu alanlar ile alakalı olarak; ziraat ve el aletleri konusunda çiftçilere yönelik ürünlerimiz var. Bunlar arasında; Hortumlar, Testereler, Tırmıklar, Kolastar Takımı, Kolastar ağzı, Bahçe setleri, Çapalar, Baltalar, Tırpanlar, Tırpan taşları, Tırpan aparatları, Tırpan misineleri, Dirgenler , Yabalar, Toprak beli, El arabası çeşitleri, Bel küreği, Ayak baskısı bunlar arasında yer almakta.”

KABA İNŞAATA VE ZİRAATA YÖNELİK ÜRÜNLER İnşaat sektörü de her geçen gün gelişiyor. Gülal Hırdavat inşaat sektöre hangi ürünleri ile destek veriyor?

İnşaat sektörü ilerlemesini devam ettirecektir. Büyüme devam ederken yeniliklerde olacaktır. Gülal Hırdavat olarak İnşaat malzemeleri alanında; Çiroz Kilidi, Çiroz Makinesi, Makaralı Kablo, Çiviler, Silikon Tabancaları, Su Terazileri, Kazma Çeşitleri, Keserler, Teker Çeşitleri, Çekiç Çeşitleri, Sökü Demiri, Manivela, Balyoz, Murç-Keski Makaslar, Etriye Kolları, Demir Bükme Anahtarı,

Şubat’13

nalburteknik.com

27


altında ‘Yaprak’ markası ile yapmaktayız. Plastik bahçe hortumları, sanayi hortumları, gaz hortumları, kompresör hortumlarının ve çelik telli spiral hortumların imalatlarını da bünyemizde yapıyoruz.

“TESCİLLİ MARKALARIMIZ İLE GÜVEN VERİYORUZ” Çok güzel satışlar yapıyorsunuz. Fakat tüketicilerin burada asıl aradıkları şey; satış sonrası destek ve garanti olduğunu biliyoruz. Siz bu iki unsura uyuyor musunuz? “Kendi markalarımız olan Three Star, Ezgi, Yılan, Ceo, Garba, Sezal ile alakalı her türlü garantimiz mevcuttur. Ayrıca markalarımızın birçoğu CE belgelidir. Aynı zamanda Ortadoğu’ya ihracat yapıyoruz.”

Büyük bir toptancısınız siz daha iyi gözlemliyorsunuzdur. Tüketicilerin alımlarındaki tercihleri nelerdir?

Demir Bükme Anahtar Ağızları, Demir Bükme Köşebendi, Kerpeten, Makas Ağzı Çeşitleri, Demir Kesme Makineleri, Demir Kesme Makine Ağızları, Demir Kırma Köşebendi, Seramik Kesme Makinesi, Seramik Kesme Elmas Uçları, Seramik Kesme Elması, Makaralar, Şakül Çeşitleri, Kovalar, Köşe Profilleri, Maket Bıçakları Çeşitleri, Cam Kazıma Bıçağı, Gelberiler, Pah Üçgen Çıtaları, Paspay Çeşitleri, Piton Çeşitleri, Polyester Sapan, Spanzed, Çiroz Anahtarı, Odun Kaması, demir bükme makineleri, Kanal Açıcı, Buat Açıcı, Pürmüz, Yakaç, Zımpara Tabanı yer almakta. Bunlar yanında inşaatta kullanılan her türlü ithal olarak getirttiğimiz ürünlerimiz var. Bu ürünler nelerdir; mantolama sıva filesi, derz altları, koli bantları, mantolama bantlarını getiriyoruz. Ürün gamımız çok geniş. Firma olarak bizim ürünlerimiz kaba inşaata ve ziraata yönelik her türlü ürünün satışını yapıyoruz.”

Dışarıdan gelen ürünler haricinde sizin kendi markalarınız da var mı? Bu markalar nelerdir? “Kendi tescilli markalarımız var. Bunlar arasında; Three Star, Ezgi, Yılan, Ceo, Garba, Sezal kendi markalarımız. Ayrıca İtalyan Falket makaslarının ve Falcı’nın Türkiye distribütörüyüz. Şu anda piyasada yaygın olan ürünler kendi tescilli markalarımızdır.. Bunlar haricinde ithal olarak getirdiğimiz ürünlerde yer alıyor.Bunun haricinde plastik hortum imalatı yapıyoruz. Plastik hortum imalatını ‘Lotus Plastik’ ismi

28

nalburteknik.com

Şubat’13

“Tüketiciler her geçen gün kaliteye yöneliyor. Fakat burada ucuz ürünleri isteyenlerde oluyor. Gözlemlerimiz artık her geçen gün tüketiciler; markalı kalemlere ve kaliteli ürünlere yöneldikleri yönündedir. Önümüzdeki yıllarda tüketiciler alımları konusunda çok daha bilinçleneceğini söyleyebilirim.”

Kalite, garanti ve satış sonrası destek. Bunların hepsi bir arada yer alması tüketicilere daha cazip mi geliyor? “Tüketiciler her şeyden önce kalite ile hizmeti bir arada beklemektedir. Bu ise tüketicilerin doğal hakkıdır. Tüketiciler artık yerinde hizmet istiyor. Bir firma eğer hem iyi bir hizmet sunmuyor hem de kalitesiz ürünler pazara sunuyorsa, o firmanın büyümesinden ve ilerlemesinden söz etmek mümkün değil. Şöyle ki, biraz geriye doğru gidersek, önceden ürünleri ambarlar vasıtası ile gönderirdik, şu anda tüketiciler ürünleri sizin götürmenizi bekliyor ve istiyor.”

“ÇEK KONUSUNDA SIKINTI YAŞIYORUZ” Sektörün en büyük sıkıntısı nedir? “Şu anda en büyük sıkıntıyı çek konusunda yaşıyoruz. Normal ve güzel bir seyir izleyen piyasaya yeni bir çek yasasının sunulması bizi zorlamaktadır. Çıkan yasadan sonra, geri dönen çeklerin sayısında artışlar oldu. Şu anda artık yapılacak tek bir şey var. O da yıllardır bir arada çalıştığımız firmalar ile bağlantılarımızı devam ettirmek. Mümkün olduğu kadar yeni kurulan firmalardan uzak durmaya çalışıyoruz. Bu şekilde ilerlemeye devam edeceğiz.”

Satış ve pazarlama konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz? “Biz ağırlıklı olarak toptan satış kanalı ile


Gülal Hırdavat Sanayi ve Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Sezgin, 2013’ten ihracat konusunda umutlu olduklarını söyledi

ilerlemeye devam ediyoruz. Örneğin bölgenin en büyük toptancıları ile çalışıyoruz. Yani Ankara’nın toptancısına, Kayseri’nin toptancısına ürün veriyoruz.”

düşmesi, vadelerin uzaması büyük bir risk oluşturmaktadır. Bu bakımdan bu saydıklarımız sektörü sıkıntıya sokmaktadır.Fakat her ne kadar sıkıntılar olsa da, 2013 güzel bir olacak.”

Tüketiciler sizin ürünlerinize ulaşmak için ne yapması gerekiyor. Ayrıca onlara önerileriniz nelerdir?

Hedefleriniz nelerdir?

“Bize web sayfamız aracılığı ile ulaşabilirler. Uzun yıllardan beri sektörün içinde yer aldığımız için bu anlamda bilinirliğimiz yüksek. Ayrıca Türkiye genelinde dolaşan pazarlamacılarımız ile ilerliyoruz.”

Satış pazarlama konusunda bünyenizde kaç kişi yer alıyor? “İlerlememizde bize bünyemizde yer alan pazarlamacılarda yardımcı oluyor. Gülal Hırdavat bünyesinde: 55, Lotus Plastik bünyesinde ise 49 personelimiz yer almakta. Ayrıca Eminönü’nde bir şubemiz bulunuyor.”

2012 Gülal Hırdavat açısından ve sektör açısından nasıl geçti. 2013’e nasıl bakıyorsunuz? “Her geçen gün büyüyen bir firmayız. Bu bakımdan bizim açımızdan 2012 yaptığımız faaliyetler ile alakalı olarak güzel geçti. Geçmişe dönük olarak bakacak olursak cirolar her geçen gün yükselirken, kâr marjlarımızda düşüşler yaşanıyor. Bu bağlamda sektörde asıl sıkıntı; kâr marjlarının

“Hedeflerimiz konusunda ileriye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Kıraç’taki tesislerimizde Lotus Plastik olarak Yaprak markamız ile hortum ihracatı yapıyoruz. Buradaki işlerimiz iyi bir seyir izlemekte. Ayrıca Kıraç’taki yerimiz 6500 metrekare alan üzerine kurulu. Buna ilave depo olarak da ayrıca 6500 metrekare’lik bir yerimiz mevcut.”

İhracat konusunda neler yapıyorsunuz? “Şu anda ağırlığımızı ihracata yönelttik. Bu alanda; Irak, Umman, Cezayir, Libya, Bulgaristan, Arnavutluk’a hâlihazırda ihracatlarımız mevcut. Bunlara yeni ilaveler de zamanla eklenecektir.”

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “Ortadoğu’da savaşlar durduğu anda Türkiye’nin Ortadoğu’ya olan ihracatını hiçbir güç engelleyemeyecektir. Büyüme yolunda yurtdışında yapılan fuarlara katılıyoruz. Irak ve Libya’da yapılan fuarlarda yer aldık. Mart’ta Cezayir’de yapılacak fuarda yer alacağız. Bu fuarlarda yeni işbirliklerimizde oluyor. Gülal Hırdavat olarak 2013’ten ihracat konusunda umutluyuz.”

Şubat’13

nalburteknik.com

29


Dalgıç Yangın yeni teknolojileri ekonomik olarak sunuyor Ürettiği ürünlerinin yüksek kalitesi ile Türkiye’de bilinen ve seçkin bir firma olan Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri en yeni teknolojileri en ekonomik olarak sektörün beğenisine sunuyor

H

ayat devam ediyor. Bu devam eden hayatta bazı şeylerde kaçınılmaz. Yangın ise bu hayatta her zaman başımıza gelebilecek bir durum. Her geçen gün buna bir yenisi ekleniyor. Gün geçmiyor ki, bir yangın haberi daha duymayalım. Ya elektrik kontağından veya başka nedenlerden beklenmedik bir yangın çıkabiliyor. Bu bakımdan henüz geç olmadan yangına müdahale edebilecek bir ürünü elimizin altında, iş yerimizde veya aracımızda bulundurmakta yarar var. Hiçbir şey için geç değil. Bu bakımdan Dalgıç Yangın, İş Güvenliği ve Yangın Güvenliği konusunda kaliteli ürünleri ile sektöre çözüm önerileri sunuyor. 2013 yılında hem Türkiye hem de Yurt dışında müşteri portföylerini arttırmayı hedeflediklerini belirten Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri Koordinatörü Aslı Küçükoğlu’ndan faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri’nin gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “Firmamız D.L.G.Yangın Söndürme Sist. Ltd. ünvanlı ve 1986 yılından bugüne Kayapa Organize sanayi Bölgesinde imalat, satış ve satış sonrası servis hizmetlerini yürütmektedir. 5000 metrekare kapalı alanda kurulu fabrikamızda yangın söndürme cihazları, Hasanağa Organize Sanayi Bölgesinde 4000 metrekare kapalı alanımda yangın dolapları ve mekanik yangın malzemeleri üretimleri yapmaktayız. Üretim konusunda Türkiye’de bilinen seçkin firmalar arasında yer alıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yüksek kalitesi ile Türkiye’de bilinen ve seçkin bir firmayız. Şirket bünyemizde imalatta, satış ve satış sonrası hizmetlerde çalışan personel sayımız 100’e yakındır.”

Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri Koordinatörü Aslı Küçükoğlu

Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri ürün portföyü içinde neler mevcut? “Yangın Söndürme Cihazları ve Ekipmanları, Yangın Dolapları ve aksesuarları, Gazlı Söndürme Sistemleri Temin ve Kurulumu (UL onaylı Hidrolik hesapları ve izotermik çizimleri (FM200, CO2 vb.), Mekanik Yangın Tesisatları temin montaj (Pompa grupları, dolaplar, su rezervleri vb), Mekanik tesisatlar ile ilgili tüm alt yapımız sağlanmıştır. İş yapacak ekiplerimiz ve takımlarımız kurulmuştur. Makine Mühendisleri Odasından onaylı Mekanik Yangın Tesisat Proje Hizmetleri. Acil çıkış ve yönlendirme armatürleri proje, ve taahhüt. Yangın algılama ve ihbar sistemi proje, montaj, taahhüt ürünlerimiz mevcut.”

Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri’nin, imal ettiği veya İthal ettiği ürünler nelerdir? “Yangın Söndürme Cihazı, Yangın Dolapları ve Davlumbaz Söndürme Sistemleri Üretim konumunuzun içinde olan ürünler. Ayrıca; Otomatik Gazlı Söndürme Sistemleri. Bioex Flurinsiz Köpük. Pano Söndürme Sistemleri. Su Sisi Söndürme Sistemleri ise başlıca ithalatını yapmış olduğumuz ürünler arasında yer almaktadır.”

30

nalburteknik.com

Şubat’13



Çin’den ürünler ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz? “Gelişen teknoloji ile birlikte rekabet gün geçtikçe artmaktadır. Ticari kuruluşların amacı öncelikli olarak kaliteli ürünü en uygun maliyet ile üretmektir. Bu açıdan bakacak olursak fabrikalarını Çin’e taşıyan yatırımcılar dışında ürün kalitesinden şüphe etmek gerekebilir.”

İş Güvenliğine ve Yangın Güvenliğine iş ortamlarında ne kadar dikkat ediliyor? “Avrupa Standartlarına göre geride olduğumuz bir gerçek. Ancak son birkaç seneye bakacak olursak yasal zorunluluklarında arttırılması ile hem yangın güvenliği hem de iş güvenliğine verilen önem gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum ise sektör olarak yüzümüzü güldürmektedir.”

KALİTELİ VE SERİ HİZMET Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri’nin bayi ağları hakkında bilgi verir misiniz? İç ve dışa pazarda nasıl bir satış stratejisi izliyorsunuz?

“İzmir İstanbul ve Antalya’da şubelerimiz mevcut. Bunun yanı sıra bölgelere göre bakacak olursak, her bölgenin en az bir ilinde bayiliklerimiz mevcut. Üretici olduğumuz için amacımız bayilik sistemini artırarak daha çok lokasyon da müşterilerimize kaliteli ve seri hizmet verebilmektir. Dış pazarda bayilik ağımız yeni yeni gelişiyor. Bir yandan ihracatımız devam ederken diğer yandan uluslararası ticaret ile ilgilenen takım arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor.”

Nalburlara nasıl bir destek veriyorsunuz?

“Sektörümüzü konu edinen dergi ve mecmualar bizim için önemli tabi ki. Konumuz Yangın ve Güvenlik. Ticari kaygıların ötesinde vicdani boyut taşıyan bir sektör. Gerekli önlemler alınmadığında neticeleri maalesef ağır oluyor. Derginizin bu yönde göstermiş olduğu hassasiyet için sizlere teşekkür ediyoruz.”

32

nalburteknik.com

Şubat’13

Son dönemlerde inşaat sektöründe çok hareketli aşamalar kaydediliyor siz bunları Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

“İnşaat sektörü bizim için önemli pazar. Sektörde olan tüm gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyoruz. İnşaatlar tabi ki yangın dolabı ve yangın söndürme cihazı satışlarımızı olumlu etkiliyor. Bu anlamda inşaat projelerinin iyi bir seyir izlemesi bize de yarar sağlıyor.”

2012 yılı Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri açısında açısından nasıl geçti. 2013 yılında neler yapıyorsunuz?

“2012 yılı bir önceki yıl ile farklı değildi. Beklentilerimizin altına düşmedik. Ancak üstüne de çıkmadık. Yeni yılda beklentimiz ve hedeflerimiz tabi ki büyük. Fakat gerçekleştiremeyeceğimiz ölçüde değil.”

Hedefleriniz nelerdir? Aslında Dalgıç Yangın Güvenlik ve Koruma Sistemleri iş güvenliği alanında sektörde nerede olmak istiyor?

“Şimdiye kadar çalışmalarımızı sürekli eğitilen personeli ile yangın konusunda bilinçlendirme, standartlara uygun sistem kurma ve bakım onarımı ile can ve mal koruma hizmetini eksiksiz yerine getirerek ticaret hayatımızı devam ettirmekti. Hedefimiz aynı bakış açısıyla 2013 yılında hem Türkiye hem de Yurt dışında müşteri portföyümüzü arttırmak. Diğer sektörlerde de olduğu gibi bizim sektörümüzde de rekabet her zaman eşit koşullar ile olmadığından bizim rekabetimiz kendi içimizde. Amacımız en yeni teknolojiyi en hızlı kaliteli ve ekonomik olarak müşterilerimize ulaştırabilmek

Toparlayacak olursak son olarak neler söylemek istersiniz?

“İş Güvenliği ve Yangın Güvenliği alınması konusunda hepimiz gereken önemi göstermeli ve üzerimize düşen görevleri gerçekleştirmeliyiz. Henüz geç olmadan.”



Daha İyi Bir Dünya ‘Daha İyi Bir Dünya’ projesi ile farklı illerde programlar düzenleyen Filli Boya Yalıtım Grubu ve WWF Türkiye, İklim değişiklikleri ve enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmaları kapsamındaki Türkiye turunda Trabzon halkına enerji verimliliği konusunda bilgi verdi

B

u yıl içinde gerçekleşen Konya, Bursa, Erzurum, Isparta seminerlerinden sonra “Daha İyi Bir Dünya” projesinin 5. Durağı Trabzon oldu. Trabzon Mimarlar Odası, Trabzon Makine Mühendisleri Odası yöneticilerinin de katıldığı etkinlikte özellikle şehrin ve Türkiye’nin mevcut enerji durumu masaya yatırıldı. Küresel iklim değişikliği dünyamızı tehdit ediyor. Petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımından açığa çıkan sera gazlarının atmosferde birikmesi iklim değişikliğine neden oluyor. Türkiye ise, küresel iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla zarar görecek ülkeler arasında yer alıyor. İklim değişikliği Türkiye’yi kuraklık, tarımda ve turizmde gelir kaybı, orman yangınlarında artış, biyolojik çeşitliliğin kaybı olarak etkileyecek. Tüm bu tehlikelere karşı geç olmadan harekete geçmek adına, Filli Boya Yalıtım Grubu -Capatect markası ve WWF Türkiye, “Daha İyi Bir Dünya” projesini başlattı. Türkiye’yi adım adım gezerek, iklim değişikliği ve enerji verimliliği konusunda farkındalık yaratmak, Karbon Ayak İzi’mizi azaltmak için ısı yalıtımı başta olmak üzere alabileceğimiz önlemler hakkında kamuoyunu bilgilendiriyor.

“YALITIMDAN ELDE EDİLECEK TASARRUF İLE TRABZONSPOR ŞAMPİYON OLUR” Konya, Bursa, Erzurum ve Isparta’dan sonra 5. durak olarak seçilen Trabzon’da Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminerde iklim değişikliği ve enerji verimliliği hakkında bilgilendirme yapıldı. Açılış konuşmasında Makine Mühendisleri Odası Başkanı Şaban Bülbül, Trabzon’da binalarda ısı yalıtımı ile yılda 30-40 milyon dolar tasarruf yapılabileceğini belirtti. Bülbül, söz konusu miktarın Trabzonspor’u şampiyon yapmaya yeteceğini esprili bir dille belirtti. Mimarlar Odası Başkanı Doç. Dr. Cenap Sancar, iklim değişikliğiyle mücadele için binalarda ısı yalıtımının önemine değindi; bu mücadeleye katkı koymak için bina tasarımlarında mimarlar, inşaat mühendisleri ve makine mühendislerinin ortak tasarımlar ortaya koyması gerektiğini söyledi. WWFTürkiye İklim ve Enerji sorumlusu Mustafa Özgür Berke ise, iklim değişikliğinin etkilerinin ülkemizde hali hazırda hissedildiğini, sera gazı emisyonlarındaki artış eğiliminin devam etmesi halinde 2060 yılında ortalama sıcaklıklardaki artışın 4°C’yi aşacağını belirtti.

34

nalburteknik.com

Şubat’13

TÜRKİYE’DE TÜM BİNALAR YALITIMLI OLMALI Filli Boya Yalıtım Grubu Teknik Pazarlama Yöneticisi Güneş İnan, yaptığı sunum ile ısı yalıtımı ile sağlanabilecek enerji tasarrufunun önemine rakamlarla dikkat çekti. Ülkemizdeki binaların sadece % 10’unun yalıtımlı olduğunu söyleyen İnan, Türkiye’deki tüm binaların ısı yalıtımlı hale getirilmesiyle yılda 15 Milyar TL’ye eşdeğer enerji tasarrufu sağlamanın mümkün olduğunu belirtti. “Isı yalıtımı, kişilerin küresel iklim değişikliği ile mücadelesinde enerji verimliliği açısından diğer tüm yöntemler arasında en etkili olanıdır. Binalarınızın ısı yalıtımını artırarak ısıtma ve soğutma giderlerini düşürebilir, sağlayacağınız maddi kazanç ve konforun yanı sıra evinizin emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunabilirsiniz. Erzurum, iklimi itibarı ile oldukça soğuk, uzun ve sert kışlara sahip. Isı yalıtımı ile Erzurum’da ortalama bir apartman dairesinin yıllık 3100 m3 olan doğalgaz sarfiyatını % 52 oranında azalmak mümkün. Daire başı yılda elde edilen tasarruf 1490 TL değerinde 1550 metreküp doğalgaza eşdeğerdir. Küresel iklim değişikliğinin en öncelikli sebebi doğalgaz, kömür, petrol gibi fosil yakıtların yanması sonucu atmosfere salınan sera gazları olduğu için, ısı yalıtımı ile elde edilen yakıt tasarrufu ile çok önemli miktarlarda sera gazı atmosfere salınmamış oluyor. Erzurum’da ortalama bir apartman dairesinin ısı yalıtımı ile yılda 3.41 ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı atmosfere salınmamış oluyor. Bu, daire başı 616 adet 30 yaşında karaçam ağacının bir yılda soğurduğu karbondioksite eşdeğerdir. Isı yalıtımı yaptırmak ile hem bu sayıda ağaç içeren bir ormanlık alanın atmosfere sağladığı katkıya eşdeğer bir katkı sağlamış oluyor, hem de aile bütçemize ve ülkemizin cari açık ile mücadelesine katkı sağlamış oluyoruz.” dedi.



İnşaat sektörü dönüşüm ile ivme kazanacak Saint-Gobain Weber Türkiye Genel Direktörü Levent Gökçe: “Kentsel dönüşüm kapsamında konut sahiplerinin daha güvenli ve ihtiyaçlarına daha uygun konutlara sahip olurken, inşaat sektörüne de önemli bir ivme kazandıracağını” söyledi

1

998 yılında Türkiye’ye de faaliyet göstermeye başlayan Saint-Gobain Weber, seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları, dış cephe boya ve kaplamaları, dış cephe ısı yalıtım sistemleri, su yalıtım ürünleri, tamir-tesviye ürünleri ve iç cephe boyalarından oluşan geniş bir ürün portföyüne sahip. Türkiye’deki en büyük hedeflerinin ülkemizdeki inşaat teknolojisinin gelişmesine katkıda bulunmak olduğu söyleyen Saint-Gobain Weber Türkiye Genel Direktörü Levent Gökçe, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekerek, inşaat sektörü üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Levent Gökçe, “İnşaat malzemeleri sektörünün 2012 içinde yaşadığı problemlerden bir tanesi, kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen kanun ile oluşan belirsizliğin, tadilat ihtiyaçlarında ertelemeye yol açmış olmasıdır. Malzeme üreticileri açısından satışların neredeyse yarısı tadilat, yarısı yeni inşaatlar olduğu düşünüldüğünde, bu olumsuz etkinin büyüklüğü oldukça önemli boyutta oldu. Nitekim, 2012 yılının ilk 6 ayındadaki sektör büyümesinin yıllardır ilk defa GSYH’nın altında gerçekleşmesinde bu etkinin de önemli payı olduğunu düşünüyorum” dedi.

“ÇOK KAPSAMLI BİR SOSYAL DEVLET UYGULAMASI”

Saint-Gobain Weber Türkiye Genel Direktörü Levent Gökçe

36

nalburteknik.com

Şubat’13

Yasanın, ülkemiz için son derece gerekli olduğunu dile getiren Gökçe, şunları söyledi: “Uygulamaya geçildiğinde konut sahiplerinin daha güvenli ve güncel ihtiyaçlarına daha uygun konut ve işyerlerine sahip olması oldukça cazip bir hedef. Bunun neticesinde inşaat sektörü açısından bir Pazar büyümesi de gerçekleşecek. Uygulama yönetmeliklerinin hazır olmayışı ve son çeyrekte uygulamalara başlanacağının söylenmesi, konut sahiplerinin 2012 için planladıkları tadilatları belirsizlikler sebebiyle ertelemelerine yol açtı. Çok komplike ve kapsamlı olması beklenen uygulama yönetmeliklerinin düzgün işleyecek şekilde hazırlanması için büyük zaman ve enerjiye ihtiyaç var. Bu yönetmeliklerin hazırlanmasında ilgili oda ve derneklerin görüşlerinin alınması ihmal edilmemeli. Bu konunun sadece teknik olarak mevcut konut stoğunun iyileştirilmesi olarak görülmesi yetersiz bir yaklaşım olur. Konu aynı zamanda çok kapsamlı bir sosyal devlet uygulamasıdır” şeklinde konuştu.



İnşaat sektörünün iki lideri güçlerini birleştirdi İnşaat sektörünün önde gelen iki şirketi olan Seranit Yapı Grubu ve Polisan Boya, güçlerini birleştirerek ortak bir projeye imza attı

Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan ve Polisan Holding CEO’su Erol Mizrahi

Y

apılan anlaşma çerçevesinde, bugüne kadar pek çok inovatif ürünü sektöre kazandıran ve güçlü Ar-Ge’siyle sektörde fark oluşturan Seranit’in iç mekanlar için geliştirdiği yeni ürünü, Polisan’ın Türkiye geneline yayılmış 7 bin satış noktasında tüketiciye ulaşacak. Türkiye inşaat sektörü için önemli bir adım olarak görülen bu işbirliği ile; Ar-Ge ve satış ağı güçleri tek çatıda toplanacak. Son 10 yılda Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veren ve her yıl cirodan yüzde 5 pay ayıran Seranit, inovatif ürün yaklaşımıyla inşaat sektöründe farklılaşırken, Polisan da, güçlü bayi yapısıyla boya sektörünün lideri konumunu sürdürüyor.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ AR-GE’DE Türkiye’nin geleceğinin Ar-Ge’de olduğu gerçeğinden yola çıktıklarını dile getiren Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan; “Seranit markası olarak ürün geliştirme konusuna büyük önem veriyoruz. Yeniliğin farklılığa, farklılığın da katma değere dönüştüğünü söylemek yanlış olmaz. Sektörümüz ancak bu bakış açısıyla büyüyecek ve gelişecektir. Bununla beraber geliştirdiğiniz ürünlerinizin nihai tüketiciye ulaşması da bir o kadar önemli. Bu kapsamda; Polisan ile yapmış olduğumuz bu işbirliği ile iki kritik konuda güçlerimizi birleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bugün 7 bin satış noktasına sahip ve Türkiye geneline yayılmış güçlü bayi ağıyla boya sektörünün lideri konumunda olan Polisan’la güçlerimizi birleştirmek konusunda ilk adımı attık. Umarım gelecekte de benzer projeleri

38

nalburteknik.com

Şubat’13

hayata geçirerek sektörümüze katma değer yaratmaya devam ederiz” dedi.

KANAL SEÇİMİ PAZARLAMA KARMASININ ÖNEMLİ BİR PARÇASI Araştırma ve geliştirmenin öncelikli öneme sahip olduğunu ve güçlü satış ağının da, önemli bir tamamlayıcı unsur olduğunu dile getiren Polisan Holding CEO’su Erol Mizrahi de Seranit’le gerçekleştirdikleri işbirliğine ilişkin şunları söyledi: “Kanal seçimi pazarlama karmasının önemli bir parçasıdır. Markalar kendisini doğru temsil eden, ürün ve hizmetlerini kesintisiz sahaya sunan, yeni ürün ve eğilimlere hızlı uyum sağlayan bir kanal yapısı kurmaya çalışırlar. Kanal üyeleri olan bayiler ise, ürün ve hizmetlerini sunduğu şirketin ticari olarak kendisine kar sağlayacağına, istikrarına, markasına, teknolojik, organizasyonel ve yatırım gücüne güvenmek ister. İşte bu noktada kimya sanayinde 50 yıllık geçmişe sahip Polisan Holding’in güçlü iştiraki Polisan Boya ve sektörünün lider kuruluşu Seranit Yapı Grubu’nun buluştuğu bu ilk projenin yaratacağı sinerjinin gücüne yürekten inanıyorum. Boya sektörünün en yaygın dağıtım ağına sahip lider kuruluşu olarak uzun soluklu ve güvene dayalı ilişkilerle tesis ettiğimiz bayi organizasyonumuza Seranit işbirliği ile sunacağımız yeni ürünler, inovasyona verdiğimiz önem çerçevesinde bugüne kadar sektöre kazandırdığımız birçok ilkin devamı niteliğinde olacaktır” dedi.



Hayatınıza renk katmanın tam zamanı 2013’ün renk trendleri arasında; sarı, turuncu ve kırmızı kadar mavi yeşil ve turkuazın farklı tonlarının bir arada olduğunu görmek mümkün. Fakat sarı ve kahverenginin değişen tonları sezonun en popüler renkleri arasında yer alırken, maviden çivit maviye uzanan geniş renk paleti ve yeşilin özellikle zümrüt tonu daha çok dikkat çekiyor

Y

eni bir yıl, yeni başlangıçlarla sizi bekliyor. Moda ve aksesuar trendlerinin de yardımıyla, gardırobunuzla birlikte evinizin dekorasyonunu da değiştirmeye ne dersiniz? Dyo uzmanları, bu yıl renk seçimleri konusunda biraz daha cesur olma vaktinin geldiğini söylüyor. 2013 renk trendlerinde; sarı, turuncu ve kırmızı kadar mavi yeşil ve turkuazın farklı tonlarının bir arada olduğunu görüyoruz. Sarı ve kahverenginin değişen tonları sezonun en popüler renkleri arasında yer alırken, maviden çivit maviye uzanan geniş renk paleti ve yeşilin özellikle zümrüt tonu göze çarpıyor. Dyo; sarı, turuncu ve kırmızının dinamizmini yaşamının her karesine yansıtmak isteyenlere, bu renkleri mutlaka tamamlayıcı renkleri ile birlikte kullanmalarını öneriyor. Tek bir duvar ya da kolon üzerinde uygulanabilecek canlı renkleri, mavi ya da yeşilin dinginliği ile birleştirebilirsiniz. Yeşilin haki ve zümrüt tonları, bu yıl kadınların vazgeçilmez renklerinden olacak. Bu trendi evinize de yansıtmakta dilediğiniz kadar özgürsünüz.

ASİL BİR GÖRÜNÜM 2013’de evinizde farklı bir dekorasyon yaratmak istiyorsanız, sarı ve kahverengi kombinasyonunu mutlaka denemelisiniz. Duvarlarınızın rengi ile uyumlu

40

nalburteknik.com

Şubat’13

objeler ile de sıcak bir atmosfer sağlayabilirsiniz. Kahverengi ve tonları ile uyumlu bir diğer renk ise çivit mavi. Çivit mavi de bu yılın gözde renkleri arasında yerini alıyor. Çivit maviyi, kırmızının tonları ile de birleştirmek ve asil bir görünüm elde etmek mümkün. Yılın öne çıkan detaylarından altın, gümüş ve bakır etkisini aksesuarlarla mekânlarınıza yansıtabileceğinizi de unutmayın.

DEKORASYONDA FARKLI RENKLER Yeni seneye ışıltılı bir başlangıç yapmak için de birer şans sembolü olan altın ve gümüş aksesuarlar birebir. Fildişi, beyaz, bej gibi klasik renklerin modası hiç geçmese de bu yıl dekorasyonda farklı renkleri denemekten korkmayın. Sizin için en uygun renge karar verirken, renkleri tamamlayıcısı olan renklerle birlikte değerlendirin. Mekânın aldığı ışık, mobilyalarınızın rengi ve dekorasyonunuzun genel hatları gibi unsurları da göz önünde bulundurmanız önemli. 2013’de gardırobunuzla birlikte evinizi yenilemek ve yaşam enerjisini yükseltmek için Dyo renk kartelasındaki standart renklere göz atabilir ya da binlerce renk seçeneği arasından kendi istediğiniz rengi yaratmak için Dyo Renk Pınarı ile tanışabilirsiniz.



Nalbur Teknik “Door Fair” ve “Zow’da” yer adlı

Sektörden aldığı gücü sektöre yansıtmayı başaran, bu anlamda da önemli başarılara imza atan dergimiz Nalbur Teknik, aynı tarihlerde gerçekleştirilen iki fuar olan; Door Fair ve Zow’da kendi standı ile yer alarak sektöre destek vermeye devam etti

İ Nalbur Teknik Reklam Müdürü Zülküf Karadayı Nalbur Teknik Dergisi Editörü A. Faruk Koyuncu

42

nalburteknik.com

Şubat’13

lk sayılarında gazete olarak okuyucularıyla buluşan Nalbur & Teknik, aylık yayın periyodu ile Türkiye’nin dört bir yanına ulaşmaktadır. Başarılı bir içerik ve estetik mizampaj dergimizin ilk dikkat çekici özellikleri arasında yer alıyor.Ayrıca Türkiye Gazetesi Dağıtım Ağı ile sağlanan okuyucu adres portföyü Türkiye’de eşsizdir. Yurdun dört bir tarafındaki nalbur esnafına dağıtılan dergi, sürekli yükselen bir grafik içerisinde. Sektördeki gündem, yenilikler, yeni ürünler ve uygulama örneklerini inceleyen Nalbur Teknik, malzeme üreticileri ile nalbur esnafı arasında bir iletişim platformudur. Ayrıca Nalbur ve Teknik sektörünün tek yayını olan dergimize www.nalburteknik.com adresinden yararlanabilirsiniz. Ayrıca dergimiz Nalbur Teknik, Türkiye’deki inşaat firmalarının yönetim kurulu başkanları, yöneticileri, ara yöneticileri ve mühendis/mimarlar tarafından beğeni ile takip edilmektedir.


alan dergimiz Nalbur Teknik, sektöre destek vermeye devam ediyor. ZOW 1 dünyanın her köşesinden iş bağlantıları amaçlı gelen sektör liderlerini buluşturdu. Avrupa’dan, Avustralya’ya, Amerika’dan Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyadan ziyaretçi akınına uğrayan ZOW 2013, Türk üreticilerin pazarlama faaliyetlerine de büyük katkı sağladı.

16 BİN SEKTÖR LİDERİ ZOW’A AKIN ETTİ

DOOR FAİR’DE YER ALDIK 7. Ahşap, Çelik, Otomatik, Endüstriyel Kapı ve Yan Sanayi İhtisas Fuarı olan Door Fair’de yer alan dergimiz, fuarda beğeniyi toplamayı başardı. Demos Fuarcılık tarafından bu yıl 7.si düzenlenecek fuar, kapı sektöründe faaliyet gösteren profesyonellere ev sahipliği yaptı. Yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da yoğun ilgi gören fuarı; Azerbaycan, Bulgaristan, İran, Özbekistan, Rusya, Suriye, Ukrayna ve Yunanistan’dan da pek çok alıcı grup ziyaret etme imkanı buldu. Fuar ile alakalı açıklamalarda bulunan Demos Fuarcılık Genel Müdürü Hüseyin Aslan: “Kapı Fuarı, Demos Fuarcılığın en önemli ve İstanbul’daki ilk projesidir. Kapı fuarının çalışmalarına ilk başladığımızda insanların aklında kapının fuarı mı olur düşüncesi vardı. Ama bugün şunu görüyoruz ki, 2006 yılındaki ilk fuardan bu güne kadar geçen süre içerisinde kapı fuarı kapılarını hep başarılara açarak ülkemizin sektörel anlamda en önemli uluslararası ihtisas fuarlarından biri haline geldi. 18.873 profesyonel ziyaretçi tarafından gezilen 6. Uluslararası Kapı Fuarı katılımcısına ve ülke ekonomisine büyük katkı sağladı. 2.042 Yabancı ziyaretçiyle Uluslararası kapı ticaret platformu haline gelen Kapı Fuarı 2013 hazırlıkları tamamlandı. 17-20 Ocak 2013 tarihlerinde kapıları açtık. Bu vesile ile Kapı Fuarı dünya kapı Sektörü için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Dünya`da tanınan sektör fuarları arasında yer alan fuar, gelişen Kapı sektörü için buluşma noktası olmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.

ZOW’DA DA VARDIK Mobilya Yan Sanayi ve İç Tasarım Tedarik Fuarı olan ZOW, Door Fair ile aynı tarihlerde yapılmasına rağmen iki fuarda da aynı anda kendi standı ile yer

İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo’da bu yıl 5. kez düzenlenen ZOW İstanbul, 17 Ocak’ta Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Clarion Events Almanya/İngiltere ve Türkiye Fuar Müdürleri ve çeşitli dernek başkanlarının konuşmalarıyla açıldı. İkinci günde gerçekleşen

ZOW Essentials panel ve seminerler programı ile özellikle Amerikalı Mimar Dror Bneshetrit’in katılımı fuara olan ilgiyi daha da artırdı. Toplamda 16 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan ZOW 2013, özellikle yurt dışından gelen katılımcı ve ziyaretçi rakamları ile hem organizatörleri hem de diğer katılımcı firmaları memnun etti.

YAKLAŞIK 3.000 YABANCI ZİYARETÇİ Fuardaki oldukça geniş bir coğrafyadan, özellikle de Avrupa ve Uzak Doğu’dan gelen katılımcı firmalar, kendi coğrafyalarındaki son gelişmeleri Türk üreticilerle paylaştı. Katılımcı olarak ZOW İstanbul’da bulunan 66 yabancı firmanın yanı sıra Kenya, Sudan, Nijerya gibi yeni pazarlardan ve Rusya, Irak gibi iş bağlantılarımızın her geçen gün arttığı ülkelerden gelen ziyaretçiler fuarın başarısını katladı.

Şubat’13

nalburteknik.com

43




ÇEBİ, yeni ve çarpıcı Ç koleksiyonlarının tanıtımı yaptı Dekoratif mobilya aksesuarları alanının lider markası ÇEBİ, ZOW 2013 İstanbul Fuarı’nda yeni koleksiyonlarını ve ürünlerini sektörün beğenisine sundu

46

nalburteknik.com

Şubat’13

EBİ, ZOW 2013 Uluslararası Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı’na pek çok ürününün yanı sıra yine geçtiğimiz yıl fuarda lanse edilen Empire Collection’ın yeni serisinin tanıtımını yaptı. Empire Collection, ÇEBİ Tasarım Ekibinin klasik formları günümüzün mobilya ve mekan trendlerine adapte ederek yorumladığı, özellikle Osmanlı döneminin ruhunu taşıyan form ve desenleri ile dikkat çekmişti. Serinin klasik ve avantgarde tarzdaki ürünleri kullanıcıların da beğenisini kazanmıştı. Birkaç medeniyetin daha yorumlandığı yeni seri de son derece göz alıcı ve beğenileri kazanmaya aday. Ayrıca fuarda ÇEBİ’nin alışılagelmiş modern çizgisini taşıyan bir koleksiyon daha görücüye çıkmış oldu. Modern tarzda mobilyaları yepyeni bir koleksiyon ile zenginleştirmeyi amaçlayan ekip, 2013 koleksiyonu ile kullanıcıların beğenisine farklı ve çekici seçenekler dizisi sunmuş oldu. Çoğunluğu zamak malzemeden hazırlanan koleksiyonda birkaç adet de alüminyum ve plastik efektli ürün bulmak mümkün olacak. Modeller, pek çok farklı kaplama ve renk seçeneğine sahip. 2008 yılından beri gençler ve yaşam alanında eğlenceli detaylar kullanmak isteyenler için üretilmekte olan Joy Collection, yepyeni ürünleri ile zenginleşiyor. Koleksiyonun bu yeni ürünleri de yine fuarda sergilenen ve öne çıkan parçalar arasında yer almakta.



Hafele “yenilikçi” ürünlerini tanıttı Mobilya, kapı donanım ve aksesuarları alanında sektör lideri olan Hafele, birbirinden farklı çözümlerle tüm yaşam alanlarını akıllı mekanlara dönüştüren yenilikçi ürünleriyle 17-20 Ocak tarihleri arasında ZOW İstanbul 2013 Fuarı’ndaydı

T

asarımla işlevselliği bir arada sunan ve sektörde yenilikleri en kısa sürede tüketiciye ulaştırma artı değeriyle ünlenen Hafele, yenilikçi ürünlerini fuarda tanıttı. Yavaşlatma mekanizmaları, elektronik mobilya donanımları, mutfak kiler ve çekmece sistemleri, aydınlatma donanımları, banyo aksesuarları gibi klasiklerin farkı, yine Hafele stantlarındaydı. Bu yıl

48

nalburteknik.com

Şubat’13

dikkat çeken ürünler arasında çalışma masaları için, masada yer kaplamayan, sağa sola dönebildiği için çevirerek ekranı pek çok kişinin aynı anda görebilmesini sağlayan ve bel ve boyun için sağlıklı bir kullanım sunan Ellipta LCD monitör taşıyıcısı yer alıyordu. Meraklılarının bulmakta zorlandığı altın ve kristal taşlı banyo aksesuarları, kırmızı lavabo, içine kurutulmuş çiçekten çakıl taşına kadar pek çok kişisel ve dekoratif eşyanın yerleştirilebileceği şeffaf mobilya ayağı gibi özel ürünler yine bu fuarda sergilenen ürünler arasındaydı. Mutfakta köşeleri verimli kullanmayı sağlayan üst sınıf köşe kiler sistemleri ve şeffaf tasarım ve kusursuz çalışan mekanizmalarıyla adeta kuru gıdaların gardırobu boy kiler sistemleri fark yaratan ürünler arasında oldu.Country tarz mutfaklar için özel olarak tasarlanan country - ankastre ürünler, özel tasarım siyah renkli stor sistemi ve siyah mutfaklara özel siyah köşe kiler sistemi ile, özellikle stüdyo evlerde yaşayanlar için, mutfak bölümünü kayar kapaklarla tamamen kapatma imkanı sunan kayar kapak sistemleri ilginç ve iddialı ürünlerden bazılarıydı. Mobilyalara uygulanan LED aydınlatma sistemleri ortam ışığı ve atmosfer yaratma özelliğiyle, yaşam alanlarını yeni bir boyuta taşıyordu. Yenilikçi aydınlatma fikirleri, tüm yaşam alanlarına entegre edilebilen teknolojisi ve seri üretim mobilyalara uyum sağlayan dünya standartlarında çözümleriyle bir anlamda Häfele’nin mühendislik birikimini yansıtıyordu.



Mobilyaya hayat veren’ SAMET’ten yeni nesil çözümler Türkiye’nin lider mobilya aksesuar markası SAMET, ZOW’da tanıttığı yeni ürünlerle yepyeni bir dönem başlattığının da sinyallerini vermiş oldu

M

obilyaya hayat verir” mottosuyla geliştirdiği yenilikçi çekmece, menteşe, sürme kapak, mobilya aydınlatma, mobilya bağlantı ve kalkar kapak sistemlerini kullanıcılara sunan Türkiye’nin lider mobilya aksesuar markası SAMET, Zow 2013 Mobilya Yan Sanayi ve İç Tasarım Tedarik Fuarı’nda tanıttığı Impro Frenli Menteşe ve Slidea Çekmece Sistemleri ile mobilya aksesuarlarında yepyeni bir dönem başlatıyor. GÜÇLÜ VE PRATİK: SAMET IMPRO FRENLİ MENTEŞE “Nasıl kapanacağına kendin karar ver!” sloganıyla piyasaya sunulan Impro, ‘eksantrik’ özelliği sayesinde basit bir tornavida yardımıyla 3 yöne hareket edebiliyor, track mekanizması sayesinde de kolayca kapaktan ayrılıp tekrar monte edilebilme özelliği sunuyor. Impro’yu üstün kılan fren mekanizmasının 5 kademeye göre ayarlanabilmesi ya da kapatılabilmesi özelliği, kapak ağırlığına göre farklı menteşe çözümü arayışlarına da son veriyor. Şık ve akıllı bir çözüm olan SAMET Impro Frenli Menteşe, Almanya’nın en önemli standart belirleme kuruluşlarından LGA’nın 150.000

50

nalburteknik.com

Şubat’13

açma-kapama testinden başarı ile geçerek gücünü ve kalitesini kanıtlıyor. Sektörün dünya pazarındaki 5 büyük oyuncusundan biri olan SAMET’in 120 kişilik Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilmiş son teknolojiyle tasarlanıp üretilen Impro, sunduğu pratik ayarlama olanağı ile mobilyalar ‘kişiye özel’ hale getiriyor.

KONFOR VE KULLANIM KOLAYLIĞI SAMET, yeni ürünü Slidea Çekmece Sistemi ile dayanıklı ve şık mobilyalar üretmeyi kolaylaştırıyor. Zahmetsiz bir şekilde monte edilebilen, 80.000 açmakapamayı aşan kullanım ömrü ve ince tasarımıyla LGA sertifikalı bir ürün olan SAMET Slidea Çekmece Sistemleri, vazgeçilmez mobilya aksesuarlarından olacak. Slidea, yağlı fren sistemi ve stabil hareket eden ray sistemiyle kullanıcılara keyifli bir kullanım sunuyor.



Banyo ve mutfaklar ‘Yılmaz Evye’ ile faklı bir görünüm kazanıyor

Yılmaz Evye Metal San. Ve Dış Ticaret Ltd.Şti Genel Koordinatörü Sinan Yılmaz

Y

ılmaz Evye’nin geçmişi biraz uzun. Fakat ben aklımda kaldığı kadarıyla sizlere gelişim süreci hakkında bilgiler vermek isterim. Firma, 1975 yılında Unkapanı Küçükpazar’da 40 metrekare alanda el presleriyle plastik şişe ve bidon kapakları üretimine başlar. İlerleyen dönemde 1970 yılına gelindiği zaman Sifon imalatına başlar ve bu alanda da yine ilk yatırım yapanlar arasında yer almayı başarır. Daha sonra 1994 yılına gelindiği zaman firma ihracat ile büyümesini hızlandırmak ister ve bu alanda da Ukrayna ve balkan ülkelerine ilk ihracatı yapar. Her geçen gün büyümeye devam eden firma daha faklı şeyler yapmak ister. Ve 2002 yılında Klozet kapağı ve rezervuar üretimine geçilir. 2004 yılında en önemli yere gelinir. 1100 metrekare alanda DONAU markasıyla iç ve dış pazara paslanmaz çelik evye imalatına başlanır. Ve sonunda 2011 yılında 7500 metrekare kullanım alanına sahip Türkiye’nin alanında en iyi entegre olmuş tesislerinden birine sahip olan Yılmaz Plastik’in ilerlemesi de bu şekilde devam eder. Türkiye’deki en geniş ürün gamına sahip konumda yer aldıklarını belirten Yılmaz Evye Metal San. Ve Dış Ticaret Ltd.Şti Genel Koordinatörü Sinan Yılmaz’dan gelişimleri ile alakalı konuştuk.

52

nalburteknik.com

Şubat’13

Türkiye’nin ve bölgenin önemli paslanmaz evye ve yapı malzemeleri üreticisi olan Yılmaz Plastik’in sektöre sunduğu ürünler ile banyo ve mutfaklar ayrı bir görünüm kazanıyor Sinan Bey Yılmaz Evye’nin gelişini hakkında bilgi verir misiniz? “Firmamız 2004 yılında faaliyete girdi. Faaliyete başladığı yıllarda yalnızca 5 farklı model evye üretiyorduk. Birkaç pres ile başladığımız üretimimizde, yaptığımız yatırımların neticesinde, bugün 50’nin üzerinde model üretmekteyiz ve üretimimizin tüm noktalarında daha gelişmiş, daha teknolojik makineler kullanmaktayız.”

Hem evye hem de sifon ürünlerinde Türkiye’nin ve Avrupa’nın önemli üreticileri arasında yer alan Yılmaz Evye’nin faaliyet alanları nerelerdir? “Plastik, yani sifon grubu üretimimiz, 40 yıllık bir tecrübeye dayanıyor. Aslında sıhhi tesisat ürünlerinin tümünü üretmekteyiz ve bu grupta Türkiye’deki en geniş ürün gamına sahip firmayız. Paslanmaz bölümümüzde ise, az önce bahsettiğim gibi, yalnızca paslanmaz çelik mutfak evyeleri üretiyoruz.”

30 ÜLKEYE İHRACAT Donau markalı paslanmaz çelik evyelerin kullanım alanları hakkında bilgi verir misiniz? “Tüm mutfak tezgâhlarında kullanılmakta, hatta bazı ürünlerimiz, bazı bölgelerde tezgâh olarak


kullanılmaktadır. Tabi bu ürünler ankastre, mermer altı veya gömme olarak birçok farklı şekilde uygulanabiliyor. Bunu da daha çok bölge insanlarının alışkanlıkları belirliyor. İşimizi bu nedenle butik olarak nitelendiriyoruz. Şu anda 30’u aşkın ülkeye ihracatımız var ve tüm ülkelerde farklı alışkanlıklar mevcut. Bunlar da haliyle farklı talepler doğurmakta. Aslında bunu ihracat ülkeleri olarak genellendirmenin yanı sıra, ülkemizde bile her bölgede farklı kullanım alışkanlıkları ve farklı talepler mevcut. Örneğin, İstanbul ve civarında alışılmış birkaç model Ege bölgesinde hiç talep görmüyor. Bunun en kötü sonucunu ise pazarlama amaçlı gittiğimiz bir ülkede, ürettiklerimizin çok dışında ürünler kullanıldığını gördüğümüz zaman yaşıyoruz.”

Klozet kapağı ve rezervuar üretimi de yapan Yılmaz Evye’nin bünyesinde yer alan markalar hakkında bilgi verir misiniz? “Bizim ön planda olan markamız DONAU. Markamız aslında Tuna nehrinin Avrupa’daki adı. Bu markanın dışında plastik ürünlerimizin az bir kısmında kullandığımız Yılmaz Plast markamız var. Eskiden, sadece iç piyasa ile çalıştığımız zamanlarda iyi bilinen bu markamızı yaşatmak adına birkaç ürünümüzü bu marka ile pazarlıyoruz.”

Üretim yanında bunların satış ve pazarlanması da bir o kadar önemli. Siz satış ve pazarlama ağını nasıl yönetiyorsunuz? “Her yere, her noktaya ulaşmamız doğal olarak imkansız. Bu nedenle Türkiye’de ve diğer birçok ülkede bölge bayilikleri veriyoruz. Bayiliklerimizin dışındaki bölgelere kendimiz ulaşmaya çalışıyoruz. Özellikle

iç piyasada sürekli sahada olan arkadaşlarımız mevcut. Dış pazarlar içinse yurtdışı fuarlarına ve yurtiçindeki uluslararası fuarlara katılıyoruz. Ayrıca pazar araştırması için yaptığımız yurtdışı seyahatleri de oluyor.”

İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “2011 yılı sonu verilerine göre firmamızın satış dağılımı, % 96 ihracat ve % 4 iç pazar şeklindeydi. Aradaki kopukluk bizi rahatsız ediyordu. 2012 yılı içerisinde iç pazar payımızı arttırmak adına yatırımlar ve bazı yapı marketlerle anlaşmalar yaptık. 2012 sonunda bu rakamı % 78’e % 22’ye getirmeyi başardık. Bu yılki hedefimiz iç piyasa payımızı % 30’un üzerine çıkarmak. İhracatta ise, daha önce de belirttiğim gibi, 30’un üzerinde ülke ile çalışmaktayız. Bunların başlıcaları arasında; Almanya, Polonya, Yunanistan gibi Avrupa ülkeleri, Kazakistan, Azerbaycan gibi Türki Cumhuriyetler, Mısır, Libya gibi kuzey Afrika ülkeleri ve Rusya, Ukrayna ye almaktadır.”

DONAU KALİTESİ İLE BÜYÜYOR Yüksek kaliteye sahip Yılmaz Evye ürünlerini daha çok kimler tercih ediyor? “Artık hepimizin bildiği gibi rekabet şartları çok zor. Herhangi bir ürün için birçok alternatif marka, alternatif üretici ve alternatif kalite mevcut. Yine her sektörde kaliteleriyle markalaşmış firmalar bulunmakta. Bizim gibi firmaların da markalaşma adına yapmaları gereken en önemli şey kaliteden taviz vermemek, rekabet koşulları gereğince de maliyetlerini minimumda tutmak. Bunun sonucunda ise ucuz ve kaliteli ürün yapmaktan başka şansımız yok. Bundan sonraki süreçte bilinçli tüketiciler devreye

Şubat’13

nalburteknik.com

53


giriyor. Kendilerine aynı faydayı sağlayacak bir ürüne 1 lira yerine 2 lira vermek istemeyen insanlar. Tüm bunların yanı sıra, özellikle; Mısır, Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’da ’DONAU’ markamız kalitesini ispatlamış ve sektöründeki başlıca markalardan biri olmuştur.”

“UCUZSA KESİN KALİTESİZDİR” Kullanıcıların Yılmaz Evye’nin ürünlerine ulaşması için yapmaları gerekenler nelerdir? Size ulaşmak isteyen tüketicilere nasıl bir öneride bulunursunuz? “Son tüketiciler ürünlerimize bölge bayilerimizden ya da tüm Tekzen Yapı Marketleri’nden ulaşabilirler. Tüketicilere önerim “ucuzsa kesin kalitesizdir” önyargısından kurtulmaya çalışmaları. Bu tarz ürünler de yok demiyorum. Ancak genel olarak, öncü bir markanın ürününe, diğer bir markanın ürününden daha fazla ödüyorsanız, ödediğiniz iki ürün arasındaki kalite farkı değil, öncü markanın marka değeridir.”

2012 Yılmaz Evye açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2013 yılı içindeki hedefleriniz nelerdir? Yeni bir ürün çalışmanız ve farklı bir projeniz olacak mı? “2012 yılında bizim için en önemli olay yeni fabrika binamıza taşınmamız oldu. Daha önce İkitelli’de dağınık şekilde faaliyet gösteren firmalarımız şu anda Silivri’de tek çatı altında bulunmakta. Yeni ürün çalışması artık firmamız için bir alışkanlık gibi oldu. Ortalama her 2 ayda bir yeni ürün çıkarmaktayız. Bazı hedef pazarlarımız var ve bu pazarlara yönelik yeni ürün projelerimiz mevcut.”

54

nalburteknik.com

Şubat’13

İNŞAAT 2013’TE DAHA DA BÜYÜYÜYECEK Siz inşaat faaliyetlerini de yakından takip ediyorsunuz. Ayrıca inşaat sektörüne yönelik olan ürünlerinizde buluyor. Bu bağlamda inşaat sektörü nasıl bir seyir izliyor. Son durumu hakkında bilgi verir misiniz? “Bildiğiniz gibi inşaat sektörü gerek ülkemizde gerek dünyada hızla büyüyor. Son zamanlarda ivmesini kaybetse de sektör büyümeye devam ediyor. Bizim öngörümüz 2013 yılında, 2012 yılından daha fazla bir büyüme olacağı yönünde. Ancak özellikle ülkemizde olan çarpık ve plansız yapılanma bizleri korkutuyor. Doğal alanların, ormanların giderek azaldığını hepimiz üzülerek takip ediyoruz. Bunun içinde daha iyi planlama yapılmasını gerektiğini düşünüyor ve umuyoruz.”

Sektörün genel değerlendirmesini yaparsanız neler söylersiniz?

“İnşaat sektörü artık gerçekten çok geniş ve çok gelişti. İnşaatlarda da artık birçok yenilik mevcut. Bu gelişmeler yeni ihtiyaçlar doğurması yanında birçok yeni iş imkanı da sağlamaktadır. Bizim de amacımız bu sektördeki yerimizi sağlamlaştırmak ve pazar payımızı arttırmak.”

Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı? “2013 yılı daha çok yeni ve bu nedenle herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu ve bol kazançlı bir yıl dilerim. Siz de yıllardır bildiğimiz ve bu sektör için çalışan bir yayın grubusunuz. Size de bu röportaj şansı için teşekkür ederim.”



Gayrimenkul sektörü 2013 yılında % 5-6 büyüyecek GYODER tarafından geçekleştirilen yılsonu değerlendirme toplantısı’nda, inşaat/ gayrimenkul sektörünün 2012 yılını beklentilerin altında % 1- 1,5 arasında büyüme oranı ile tamamlayacağı belirtilirken, 2013 yılında ise % 5-6’lık büyüme oranı ile sektörün yeniden büyüme trendine gireceği öngörüsü paylaşıldı

K

entsel dönüşüm, mütekabiliyet gibi büyük gelişmelerle genel ekonomi içinde önemli misyonlar üstlenen gayrimenkul sektörünün; 2012’de beklentilerin altında gelişen büyüme oranı ile içinde bulunduğu bu hassas süreçte, verdiği ‘kritik’ mesajlara dikkat çekildi. İnşaat sektöründe büyüme son 10 yıldır ilk kez Türkiye büyümesinin altında gerçekleşti. GYODER’in Türkiye gayrimenkul sektörüne ilişkin “2012 Yılı Genel Değerlendirmesi ve 2013 Yılı Öngörüleri”, gelenekselleşen GYODER Yıl sonu Değerlendirme Toplantısı’nda paylaşıldı. Dünya ve Türkiye genel ekonomileri ve gayrimenkul sektörünün ele alındığı basın toplantısı, GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya ve GYODER Yönetim Kurulu Üyeleri’nin katılımıyla düzenlendi. GYODER Başkanı Işık Gökkaya’nın gerçekleştirdiği “2012 Yılı Genel Değerlendirmesi ve 2013 Yılı Öngörüleri” başlıklı sunumun başlangıcında, bir önceki değerlendirme toplantısında ortaya konan 2012 yılına ilişkin farklı detaylardaki GYODER öngörüleri ve yılsonu gerçekleşmeleri de karşılaştırıldı. Mukayesede, 2012 yılına ilişkin GYODER tahminlerinin, büyük bir oranda gerçekleştikleri görüldü. GYODER’in “2012 Yılı Genel Değerlendirmesi Ve 2013 Yılı Öngörüleri” başlıklı sunumunda, sırasıyla aşağıdaki detaylar aktarıldı:

DÜNYA EKONOMİSİNDE BÜYÜME YAVAŞLIYOR

Dünya ekonomisinde büyüme performansı yavaşladı. Gelişmekte olan ülkeler de gelişmiş ülkelerin yavaşlamasından olumsuz etkileniyor. 2011 yılında % 3.8 büyüyen dünya ekonomisi, 2012 yılını beklentilerin

56

nalburteknik.com

Şubat’13

altında % 3.3 büyüme ile tamamlayacak, 2013 öngörüleri ise % 3.6. Büyüme ivmesi, özellikle gelişmiş ülkelerde yavaşlayarak, 2012 yılında % 1.3 ve 2013 yılında ise % 1.5 olacak. 2012 yılında % -0.4 küçülecek olan Euro Bölgesi ise 2013 yılında sadece % 0.2 büyüyecek. 2012 yılında gelişmekte olan ülkelerin büyümesi de yavaşladı. Gelişmekte olan ülkeler 2012 yılında % 5.3, 2013 yılında ise % 5.6 büyüme gösterecek.

DÜNYA EKONOMİSİNDE 2013 YILI İÇİN RİSKLER

GYODER sunumunda 2013 yılında dünya ekonomisine ilişkin riskler ise şöyle sıralandı: Avrupa, borç sorununun çözümsüz kalması ve Euro Bölgesi’nde kopma riski. ABD’de, mali uçurum olarak adlandırılan konuda uzlaşma sağlanamaması ve resesyon riski. Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin büyümelerinde hızlı yavaşlama. Ortadoğu Bölgesi’nde sıcak çatışma riskleri. Küresel ekonomide topyekün durgunluk. Türkiye Ekonomisi Orta Vadeli Büyüme Beklentileri. 2012 yılını % 3’lük büyüme oranı ile tamamlaması beklenen Türkiye ekonomisi için Orta Vadeli Program’da 2013’te % 4, 2014 için ise % 5’lik öngörüler mevcut.

EKONOMİ VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜME “2011 HIZLI BÜYÜME”

2011 yılında ekonomi % 8.5 ile hızlı bir büyüme gösterdi. İnşaat sektörü de yine % 11.3 ile hızlı bir büyüme yaşadı.



“2012 BÜYÜMEDE YAVAŞLAMA HEDEFİ”

2012 yılında uygulanan ekonomiyi soğutma politikaları ile birlikte ekonomik büyüme % 3.0 olarak gerçekleşecek. İnşaat sektörü ise 2012 yılında % 1.0 1.5 arasında büyüyecek.

“2013 BÜYÜMEDE TOPARLANMA”

2013 yılında Türkiye ekonomisinde büyüme, kademeli olarak toparlanacak. 2013 yılında ekonomin genelinde % 4, inşaat sektöründe ise % 5-6 arasında büyüme bekleniyor.

GENEL VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM

Türkiye’de 2011 yılında % 9.8’e gerileyen işsizlik oranı, 2012’de de düşüşe devam ederek % 9.0’a inmiştir. 2012 yılı Eylül ayında ise inşaat sektöründeki istihdam 1.896.000 kişi ile tarihi zirvesine ulaşarak toplam istihdam içindeki payını % 7.4’e kadar çıkarmıştır. 2013 yılında ise inşaat sektörü istihdamı, göreceli yüksek kalmaya devam edecek.

ENFLASYON 2013’TE % 5.3’E GERİLEYECEK

2011 yılında özellikle döviz kuru artışları ile birlikte enflasyon %10.5 olarak gerçekleşti. 2012 yılında ise ekonomide alınan soğutma önlemlerine bağlı olarak enflasyon önemli ölçüde geriledi. 2012 sonu % 6.5-7.0 arasında gerçekleşecek olan enflasyonda, gerilemesini sürdüreceği 2013 yılı hedefi ise % 5.3.

2012 YILINDA GLOBAL GAYRİMENKUL PİYASALARI

KONUT TALEBİ

2012 genelinde konut talebinde zayıflama, 2012 yılsonunda kredi faiz oranlarında gerileme yaşandı. Bankaların konut kredisi kullandırma eğilimlerinde ise; önce yavaşlama, yılın son çeyreğinde ise yeniden hareketlenme kaydedilen 2012’de, üreticilerin tüketiciye yönelik kampanyaları devam etti. Konut talebinde sınırlı artış beklentisinin bulunduğu 2013 yılında, düşecek faiz oranları ile kredi talebinde ölçülü artış, yabancılara konut satışı düzenlemesi ile ise ilave talep bekleniyor.

KONUT FİYATLARI

2012 yılında mevcut konut fiyatları ve kiralar, Türkiye genelinde enflasyon üzerinde arttı. Yeni konut fiyat artışı ise enflasyona paralel olarak sınırlı kaldı. 2012’de konut fiyatları, alım için uygun seviyelerde seyretti. 2013 yılında beklenen konut talebi ve yeni konut arzları çerçevesinde konut fiyatlarında artış, yine enflasyona paralel olarak sınırlı kalacak. 2013 yılında KDV düzenlemesi (tüm konut satışlarında %18’e çıkarılması) gerçekleştirilmesi halinde, vergi artışı kadar konut fiyatlarında artışa yol açacak ve dolayısıyla tüketiciye ilave yük getirecek.

Konut sektörlerinde toparlanmanın zayıf kaldığı gelişmiş ülkelerde, konut finansman sistemindeki sıkıntılar da sürüyor. ABD’de inşaat faaliyetlerinde toparlanma yaşanırken, AB’de ise inşaat harcamaları yeniden küçülmeye başladı. Ticari gayrimenkul değerlerinde sınırlı toparlanma yaşanan gelişmiş ülkelerde, yatırımlarda ve finansmanda ise durağanlık sürüyor. İnşaat sektörlerinde kontrol altında ve ölçülü büyümeler yaşanan gelişmekte olan ülkelerin, gayrimenkul varlık fiyatları ise kontrollü olarak gevşiyor veya durağan.

2013 ÖNGÖRÜLERİ

GLOBAL GAYRİMENKUL PİYASALARI 2013 BEKLENTİLERİ

Gayrimenkul sektöründe talep yönünde canlılık ve süreklilik için alınması gereken önlemler konusunda bazı ip uçları vermek gerekirse; Konut kredisi faizlerinin gelir vergisi matrahından düşürülmesine imkan verilmelidir. Gayrimenkul alım satımında uygulanmakta olan toplam yüzde 0,20’lik tapu harcının makul bir seviyeye indirilmesi gerçekleşmelidir. Alım satım sözleşmelerinde damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Gayrimenkul yatırımlarının cazibesini düşüren yasal düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Enerji verimliliği ve yeşil binaların yapımı teşvik edilmelidir. Yine ayrıca GYODER tarafından yapılan Roadshowlar, Londra’dan sonra Singapur, Katar, Malezya ile devam edecektir.

2013 yılında gelişmiş ülkelerde, inşaat, konut ve gayrimenkul sektörlerinde ölçülü toparlanma bekleniyor. Gelişmiş ülkelerde, ticari gayrimenkul finansman olanaklarında 2013 yılında yeniden hareketlenme ve varlık fiyatlarında toparlanma bekleniyor. Gayrimenkul piyasalarında ölçülü ve kontrollü büyüme beklenen gelişmekte olan ülkelerde, fiyat balonlarına karşı kontrol devam edecek.

2012 YILINDA TÜRKİYE GAYRİMENKUL PİYASASI KONUT SEKTÖRÜ

Ekonomideki soğutma önlemleri, konut sektörünü olumsuz etkilemiş ve konut sektörünün performansı yıl genelinde zayıf kalmıştır. Yıl içinde konutların KDV oranına ilişkin belirsizlik ile tapu harçlarının artırılması da olumsuz etki oluşturmuştur. Konut kredilerindeki genişlemenin kontrolü ve diğer sıkılaştırıcı önlemler ile birlikte konut satışları zayıf gerçekleşmiştir. Proje sayısında artış, adetsel olarak geçmiş yılların performansına göre azalış mevcuttur. Mevcut konut fiyatları enflasyonun üzerinde, yeni konut fiyatları

58

ise enflasyon kadar artmıştır. Finansman yetersizliği olan konut sektörünün, derinleşmesi ve sağlıklı büyüyebilmesi için önemli sermaye kaynağı oluşturan maketten satışa ihtiyacı bulunmaktadır.

nalburteknik.com

Şubat’13

2013 yılında ekonomi ile inşaat ve gayrimenkul sektöründe, daha ılımlı bir büyüme bekleniyor. Ekonomik büyüme: % 4, Enflasyon: % 6.0, Konut kredi aylık ortalama faiz oranı yıl sonu: % 0.70-0.75, Konut kredileri: % 15 büyüme, Konut kredileri: 95 milyar TL, İnşaat sektörü büyüme: % 5-6, Konut yapı ruhsatları artış: % 3-5, Konut fiyatları ve kiraları: sınırlı artış (enflasyona paralel), Ticari gayrimenkul yatırımları: % 6-8 büyüme, Ticari gayrimenkul kiraları: durağan

TALEP YÖNÜNDE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Kentsel Dönüşüm ile ilgili daha planlı şehirler için GYODER tespitleri ile alakalı bilgileri maddeler halinde ifade etmek gerekirse; Özel sektörün rolü arttırılmalıdır. Kat mülkiyeti kanununda hukuki altyapıda değişiklik yapılmalıdır. Finansal enstrümanlar oluşturulmalıdır. İmar hakkı transferi İmar haklarının menkulleştirilmesi.



DOSYA

KDV düzenlemesi ve inşaat sektörü Yüksek beklentiyle girilen 2013 yılı gayrimenkul sektörüne çok tartışmalı bir uygulama ile merhaba dedi. Bu doğrultuda KDV oranları 29 büyükşehirde kademeli olarak yüzde 1, 8 ve 18 olarak düzenlendi

K

onut teslimlerinde uygulanan KDV oranlarına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararnamesi 1 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Büyükşehir sınırları içinde inşa edilen lüks veya birinci sınıf (ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesi yükseltilenler de dahil) konutları kapsayan kararnameye göre, ruhsatın alındığı tarihte tespit edilen arsa birim metrekare vergi değeri 500-1000 TL (1000 TL hariç) arasındaki konutları teslimlerinde yüzde 8; 1.000 TL ve üstü konutların teslimlerinde yüzde 18 KDV uygulanacak. Son olarak, Bakanlar Kurulu’nun, 15 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 sayılı ‘torba’ Kanunla kendisine verilen yetkiyi kullanarak, konut teslimlerinde KDV oranlarını arsa birim metrekare değerlerine göre yüzde 8 ve 18 olarak belirlemesi, eleştirileri yoğunlaştırdı. Yeni KDV uygulaması bir süredir yüksek stok sorunuyla gündemde olan konut inşaat sektöründe arz-talep yapısını belli ölçülerde etkileyecek. Nitekim, büyükşehir sınırları içindeki projeleri kapsayan ve arsa birim metrekare vergi değeri üzerinden kademeli KDV’ye tabi tutan uygulamanın stok konutlara talebi artırması ve yılın ilk çeyreğinde piyasanın hareketlenmesi bekleniyor.

60

nalburteknik.com

Şubat’13

LÜKS SEMTİN KDV’Sİ % 18 Getirilen düzenleme ile 29 büyükşehirde 150 metrekarenin altında bile olsa lüks semtlerde KDV yüzde 18 oldu. Böylece İstanbul, Ankara ve İzmir’de bilinen büyük caddelerde konut KDV’si yüzde 18’e yükseldi. İstanbul’da Küçükçekmece, Avcılar, Bayrampaşa gibi orta düzey semtlerin vergisi caddeler hariç yüzde 8 oldu. İstanbul’un çok ücra bölgelerinde ise kimi semtlerinde yüzde 1 KDV uygulaması ile işlem yapılabilecek. Kimi uzmanlara göre ise İstanbul’un hemen hemen hiçbir bölgesinde yeni bir ruhsat alımı ile ortaya konacak projede, konutların yüzde 1’lik KDV oranı ile satılmasına imkan olmadığı belirtiliyor. Peki bu durum 2013’ten büyük beklenti içerisinde olacak inşaat sektörünü nasıl etkileyecek. İlk etapta net olarak söylenebilecek olan söz konusu KDV düzenlemesi 1 Ocak 2013’ten önce ruhsatı alınmış tüm projelere yarayacak. Bitmiş olsun veya devam eden olsun söz konusu tarihten önce ruhsatı alınmış tüm projeler yüzde 1 KDV oranı ile satış masasına konulacak. Yani eldeki konut stokuna çok olumlu yansıması olacak. Mevcut piyasa şartlarında konut sektörü nasıl bir KDV yapısı istiyor? Bunun ile alakalı cevabı, sektör liderlerinin açıklamalarında yer almakta.


% 1 KDV olsun, yeşil bina sayısı artar

KDV’deki Artış Konut Fiyatlarına Mutlaka Yansıyacak Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı İşadamı Ali Ağaoğlu konut KDV oranları için; “KDV oranında artış konut fiyatlarına yansıyacak. Bu durum insanların konut sahibi olmasını engelleyecek” şeklinde konuştu. Konut KDV oranının yüzde 18’e çıkmasıyla ilgili olarak Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu açıklama yaptı. Ağaoğlu: KDV oranındaki artış, kredi maliyetlerindeki düşüşün ev almak isteyenlere sağladığı avantajı ortadan kaldıracak. KDV oranın yüzde 18’e çıkması konut fiyatlarına yansıyacak. Artan konut fiyatları insanların konut sahibi olmasını engelleyecek” dedi.

Çevre dostu yeşil binaların yaygınlaşmasını; çevrenin korunması, katı atıkların azalması, enerji, su ve kaynak verimliliği olarak değerlendiren Altensis firması kurucularından Yeşil Bina uzmanı Emre Ilıcalı; Yeşil binalara ABD ve Avrupa’da verilen çeşitli teşviklerin önümüzdeki yıllarda ülkemizde de ihtiyaç olarak artacağını belirtti. “Türkiye’de Avrupa Birliği uyum çalışmaları çerçevesinde çeşitli enerji verimliliği ve çevre koruma mevzuatları çıkartılmaktadır. Bu kapsamda, özellikle yenilenebilir enerji kullanımıyla ilgili teşvikler yeni çıkmıştır. İlerleyen zamanlarda bu kapsamın genişletilerek enerji verimliliği ve oradan da çevre dostu binalara teşvikler ve kolaylıklar sağlanmasına doğru gitmesini beklemekteyiz.” dedi. Maliye Bakanlığı tarafından konutlardaki KDV oranlarının düzenlenmesine paralel olarak “yeşil binalar”a teşvik için de bir düzenleme yapılabileceğinin altını çizdi. “Ayrıca çeşitli ulusal ve uluslararası fonlar da Türkiye’deki yeşil binalara yatırım yapmaya başlamıştır. Bu süreç, bu binaların yaygınlaşması ve önemlerinin iyice anlaşılmasına paralel olarak hızlanacaktır” dedi.

KDV oranının yükselmesi satış sıkıntısı oluşturacak Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun; 2013 yılında olumsuz olabilecek yansımalara da değindi. Birinci el konutlarda KDV oranının, metrekare sınırına bakılmaksızın yüzde 18’e çıkarılmasının, birinci el piyasasında yaşanacak olan canlılığın önüne konan, en büyük engel olduğunu söyledi. Hakan Erilkun 100 bin TL’lik bir daire için daha önce yüzde 1 olan KDV oranının, yeni düzenlemeyle, tüketiciye 17 bin TL’lik ek maliyet yansıtıldığını hatırlatarak, düzenlemenin, en çok talep gören 1+1 ve 2+1 daireler için satış sıkıntısı yaratacağını bildirdi. Erilkun, bu yüzden, 2013’ün ilk çeyreğinde ikinci el piyasalarında hareketlilik yaşanacağını vurguladı. Hakan Erilkun, düzenlenecek, yeni kampanyalarla, KDV sorununun bertaraf edilebileceğini ve böylece birinci el konut satışlarında da canlanma olabileceğini belirtti. 2013 yılı genelinde yüzde 12 oranında büyüme olacağını ifade eden Hakan Erilkun; en çok talebin yaşanacağı bölgeler olarak, İstanbul Anadolu Yakası için Ataşehir ve Çekmeköy ile Avrupa Yakası için Bahçeşehir ve Esenyurt olacağını söyledi.

Şubat’13

nalburteknik.com

61


DOSYA

“Lüks konut, sosyal konut ayrımı yapıldı”

İnşaat sektörüne balta vuracak KDV düzenlemesinin İstanbul’daki tüm yeni yapılan konut projelerini kapsadığını anlatan Artaş İnşaat Yönetim Kumlu Başkanı Süleyman Çetinsaya; “Tüm İstanbul’daki daireler yüzde 18 vergiye tabi olacak ve bu durum inşaat sektörüne ciddi anlamda balta vuracak” dedi. Yapılan KDV düzenlemesinin uygun olması gerektiğinin altını çizen Çetinsaya’ya göre, KDV’nin kademeli yapılması gerekiyor. Çetinsaya, “Birden bire yapılan KDV sektörü durgunlaştırır. Bunun için kademeli olarak artış yapılması gerekiyor. Aksi halde konut edinmek isteyen vatandaşın da önü kapatılır” diye konuştu.

Yeni KDV düzenlemesinin lüks-sosyal konut ayrımını kolaylaştıracağını söyleyen Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt, “Metrekare fiyatı 500 ile 999 lira arasında olan konutlardan yüzde 8, metrekaresi 1000 lira ve üzerinde olan konutlardan ise yüzde 18 KDV alınacak. Kaliteli ama sade konut yapan kazanacak” dedi. ‘N’ markasıyla Esenyurt, Beylikdüzü ve Bahçeşehir’de bugüne kadar 6 bin konut inşa eden Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt, 1 Ocak 2013’ten itibaren geçerli olacak KDV düzenlemesi hakkında bir açıklama yaptı. Düzenlemenin lüks-sosyal konut ayrımını kolaylaştıracağını söyleyen Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt, “Metrekare fiyatı 500 ile 999 lira arasında olan konutlardan yüzde 8, metrekaresi 1000 lira ve üzerinde olan konutlardan ise yüzde 18 KDV alınacak. Bu durum bizim gibi kaliteli ama sade konutlar yapan firmalara ilgili artıracak” dedi.

“Piyasanın daralmasına neden olur” Arsa değerine göre yapılan vergi artışının, gelecekte piyasanın daralmasına neden olacağını anlatan Nuhoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nuhoğlu, 2013 yılında emlak vergilerinde yapılan düzenleme doğrultusunda, Ocak ayı itibariyle ruhsatı alınan konutların vergi oranının yüzde 1’den yüzde 18’e çıkarılmasının olumlu veolumsuz etkilerinin olacağını kaydetti. Ali Nuhoğlu; “2013 yılından önce yapılan konutların fiyatları, daha az vergi alınmasından dolayı, bu yıl yapılacaklara göre daha düşük olacağından konut stoku azalacaktır. Bugün konuşulan konut stoku 800.000 civarındadır. 15 yıllık süre için, üretilmesi hedeflenen konut miktarının ise 10 milyonun üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu uygulama, 2013 yılı itibari ile ruhsat alıp satışa çıkacak firmaları zor durumda bırakacaktır.” Nuhoğlu, toplumun her kesimini ilgilendiren, konutların deprem riskinden dolayı yenilenme zorunluluğunun önüne, beklenmeden gelen yüzde 18 gibi bir ek maliyetin konut satışlarını ciddi düzeyde yavaşlatabileceğini söyledi.

62

nalburteknik.com

Şubat’13


Konut satışlarında rekabet alanı kaliteden KDV’ye kayacak Konutta KDV artışı arsa sahibini vuracak 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren konutta arsa KDV değişikliğinin ev satın alacaklardan çok, om gun.c Enuy yen söyle ini sahiplerini etkileyeceğ ları, ev Analisti Tuğba Hacıbayramoğlu, “İnşaat firma in lerin sahip arsa ile çesi gerek ağı artac fiyatlarının arsa çok en payını düşürmek isteyecekler. Yeni yasa, larında rantçılarını etkileyecek” dedi. Konutta KDV oran ı yasas şulan konu yapılan değişiklik yeni yılın en çok ev e irlerd kşeh büyü ikle oldu. Yeni kanuna göre, özell mümkün satın alanların yüzde 8’in altında KDV ödemesi ekte edilm inşa halen yasa, yeni olmayacak. Ancak tları olan, yapımına yeni başlanmış ya da bitmiş inşaa atı ruhs z henü k, naca başla yeni , artışı KDV r. etkilemiyo kat n, alınmamış inşaatlar için geçerli olacağında cak. Diğer karşılığı anlaşmalarda sıkı pazarlıklar oluşa an çok klard alaca bir deyişle, yeni KDV yasası, ev satın . arsa sahiplerini etkileyecek

KDV oranları konusunda yaşanan belirsizliğin sona ermiş olmasının sevindirici olduğunu vurgulayan Gayrimenkul İçin Strateji Platformu Başkanı Gürler Ünlü, gayrimenkul sektöründeki rekabet alanının, konutlarda sunulan kaliteden, uygulanan KDV oranına kayacağını söyledi. 1 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile 150 metrekare’nin altındaki konutlar için uygulanan KDV oranlarında yapılan değişiklikler, yaklaşık altı aydan uzun süredir KDV oranları konusunda yaşanan belirsizliği sona erdirdi. Bu değişikliklerin sektörü çeşitli nedenlerle olumsuz yönde etkileme olasılığı olduğunu belirten Gayrimenkul İçin Strateji Platformu Başkanı (GİSP) Gürler Ünlü, getirilen düzenlemenin gayrimenkul sektörünü farklı alanlarda olumsuz etkileyebileceğini bildirdi. Konut satışlarında uygulanacak KDV oranının altı değişik kriterin bir arada değerlendirilmesi ile belirlenebileceğine dikkat çeken Ünlü, yeni sistemin basit ve anlaşılabilir olmadığını söyledi. Bu karmaşık yapının, sadece uygulayıcıların değil nihai tüketicilerin de karar vermesinde zorluklar yaratabileceğini ve istenmeyen suiistimallere yol açabileceğini belirten Gürler Ünlü, “yeni düzenleme, vergi düzenlemelerinden beklenen ‘etki ettiği sektörü istenen doğrultuya teşvik etme’ ve ‘arzulanan yeni vizyona destek sağlama’ gibi amaçlardan uzaktır” dedi.

“Emlakta değeri arsa değil bina belirler” Konutlarda uygulanacak KDV oranının, arsa metrekaresi üzerinden hesaplanmasına ilişkin yapılan düzenlemenin, emlak sektöründe kaliteli projelerin sayısını düşüreceği endişesini dile getiren Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, “Maliyeti düşürmek için kaliteli üretimden uzaklaşılacak. Nitelikli projelerin sayısı azalacak. Kentsel dönüşüm düşlerimiz bu kararın etkisi ile hedeflediğimiz beklentinin altında kalacak.” Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı yeni düzenlemeye göre konut projelerinde KDV oranları arsa metrekare değeri üzerinden hesaplanacak. 1 Ocak 2013 tarihinden sonra ruhsat alan projelerde uygulanacak düzenlemeye göre arsa değeri 500 ile 1000 lira arasındaki konutlardan yüzde 8, arsa değeri 1000 lira ve üzerindeki konutlardan yüzde 18 KDV alınacak. Özkök, “Yapılacak düzenlemeler arazi geliştirmenin, proje geliştirmenin yolunu açmalı, arsa metrekaresi üzerinden uygulanacak KDV ise bunun önünü kesiyor. Söz konusu uygulama firmaların yeni projelere çekinceyle başlamasına neden olacaktır” dedi. Şubat’13

nalburteknik.com

63


İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı sektörü bir araya getirdi Çimento ve Hazır Beton sektörünün önde gelen isimlerinin yanı sıra sendika ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun katılımıyla gerçekleşen konferansta sektörün iş sağlığı ve güvenliği sorunları ile yeni yasanın bu sorunların çözümüne hizmet edip etmediği gibi konular masaya yatırıldı

T

ürk çimento ve hazır beton sektörünün öncüleri arasında yer alan Akçansa tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Çimento Endüstrisi İşverenler Sendikası (ÇEİS) işbirliği ile düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı sektör temsilcileri ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarını buluşturdu. Çimento ve hazır beton sektörünün lideri Akçansa önderliğinde bu yıl ilk kez düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryum Salonunda gerçekleştirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez’in yanı sıra YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal’ın açılış konuşmalarını yaptığı konferansa çok sayıda bakanlık yetkilisi ve akademisyen de katıldı. Bu yıl ilk kez düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı kapsamında yeni iş sağlığı ve güvenliği kanununun çimento ve hazır beton sektörüne etkileri değerlendirildi. Çimento ve Hazır Beton sektörünün önde gelen isimlerinin yanı sıra sendika ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun katılımıyla gerçekleşen konferansta sektörün iş sağlığı ve güvenliği sorunları

Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, Bakanlık ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen İş Sağlığı ve güvenliği toplantısını gelecek yıllarda da geleneksel olarak gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

64

nalburteknik.com

Şubat’13

ile yeni yasanın bu sorunların çözümüne hizmet edip etmediği gibi konular masaya yatırıldı. Akçansa İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nda ayrıca, çimento ve hazır beton tesislerinde sağlık için yapılması gerekenler ile iş sağlığı ve güvenliği alanındaki örnek uygulamalar da aktarıldı.

İSG ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE TAKDİM EDİLDİ Konferans kapsamında Akçansa çalışanları için verilen İş Sağlığı ve Güvenliği ödülleri de sahiplerini buldu. 2011 yılında iş sağlığı ve güvenliği konusunda gösterdikleri hassasiyet ve örnek davranışları nedeniyle İSG Öncüsü Ödülü’ne layık görülen Selahattin Karaman, Muhammet Tüloğlu ve Ziya Özağır’a ödülleri takdim edildi. Konferansa katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, İş Sağlığı ve Güvenliği konusundaki hassasiyetleri nedeniyle Akçansa, YTÜ ve ÇEİS yetkililerine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için geniş kapsamlı olarak çalışmalarına devam ettiğini belirtti.



YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı yalnızca çalışan güvenliği açısından değil, işletme verimliliği ve itibar açısından da çok önemli bir konu olduğunu söyledi

SAĞLIKLI VE GÜVENLİ ÇALIŞMA ORTAMLARI Haziran ayında yürürlüğe giren yeni iş sağlığı ve güvenliği yasasının önemine vurgu yapan Etyemez, “Hazırlanan yasa ile birlikte bu güne kadarki iş sağlığı ve güvenliği hükümleri ilk kez mevzuatımızda yer almış oldu. İş sağlığı ve güvenliği konusunda kuralcı bir yaklaşımdan ziyade önleyici, iyileştirici ve geliştirici bir yaklaşımı benimsiyoruz. Yeni yasada iş sağlığı ve güvenliği konusundaki kararlara işçilerin katılımının sağlanması hedefleniyor ve İSG yaklaşımı, işverenlerin çalışanlara karşı bir sorumluluğu olarak tanımlanıyor” dedi. Yasanın çalışanlar kadar işletmelere de yararlı olacağını belirten Halil Etyemez, “Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı yalnızca çalışan güvenliği açısından değil işletme verimliliği ve itibar açısından da çok önemli bir konudur. Gayrı Safi Milli Hasılanın 1.3 trilyon düzeyinde olduğu ülkemizde 2011 yılında iş kazaları ve meslek hastalıklarının maliyeti 52 milyar TL olmuştur. Yaşamını ve sağlığını kaybedenlerin yakınlarının acılarının ise maddi bir karşılığı yoktur. Sosyal politikalarla desteklenmeyen ekonomik programlar başarısız olur. Bu nedenle sürdürülebilir bir sosyal güvenlik politikasının ve çalışma barışının sağlanması öncelikli hedeflerimizden olmalıdır” dedi.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HASSASİYET ARZ EDİYOR iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenlenen bir konferansa ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu mutluLUK duyduklarını dile getiren Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek; “İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle çok fazla insan zarar görüyor. Gerek manevi gerekse maddi boyutuyla bize zarar veren ve hassasiyetle yönetilmesi gereken bir konu. Bakanlığın bu konudaki çalışmalarının başarılı olması için işverenlerin de konuyu yakından takip etmesi ve desteklemesi

66

nalburteknik.com

Şubat’13

gerekli. AB normlarında bir sosyal güvenlik sisteminin uygulanır hale gelmesi Türkiye için son derece önemli” dedi.

FIRSAT TOPLANTILARI Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal ise İş Sağlığı ve Güvenliği meselesinin özellikle üretim sektörü açısından en öncelikli konu olduğunu belirterek, “Türk Çimento sektörünün lider markası olarak bu konuyu sahiplenmeyi, gündeme taşımayı görev addettik. Bakanlığımızın ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin değerli katkılarıyla bu toplantıyı gelecek yıllarda da geleneksel olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Amacımız, konunun taraflarını düzenli olarak bir araya getirerek iş sağlığı ve güvenliği bilimine katkıda bulunmak ve sektörümüzde iş sağlığı ve güvenliği kriterlerine ilişkin farkındalık oluşturarak başka sektörlere yol göstermek. İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu’nun, gelecekte içeriği ve katılımcıları ile sürekli gelişerek daha kapsamlı bir buluşmaya dönüşmesini umuyoruz. Bu buluşmanın sektörümüzün yöneticileri ile konunun uzmanlarını bir araya getirerek mevcut durumu ve geleceğe dönük olarak yapılması gerekenleri saptamak adına bir fırsat olacağını düşünüyoruz” dedi.

AKÇANSA FABRİKASINA ÖDÜL ÇEİS’ten Akçansa Büyükçekmece Fabrikası’na İş Sağlığı ve güvenliği Ödülü. ÇEİS İSG Kurulu’nun Türkiye’deki Çimento Üretim Tesisleri üzerinde yaptığı inceleme sonucunda iş sağlığı ve güvenliği performansı en yüksek tesisler belirlendi. Yapılan değerlendirme sonucunda Akçansa Büyükçekmece Tesisi, “Çimento Sektörü İş Sağlığı ve Güvenliği Performans Ödülü”ne layık görüldü. ÇEİS tarafından yapılan açıklamada Akçansa Büyükçekmece Fabrikası’nın 2007 yılından itibaren iş sağlığı ve güvenliği konusunda en iyi performans gösteren üç tesisten biri olduğu belirtildi.



DOSYA

Sağlıklı ve konforlu binalara yalıtım ile kavuşun

D Binayı iç ve dış faktörlerden koruması yanında sağlıklı ve konforlu mekanlar oluşturmanın yolu ısı yalıtımından geçiyor. Bu bağlamda yalıtım, hem yapıyı hem de kullanıcıları korumaya yönelik önlemleri içermektedir. Yalıtımın amacı yapıların ömrünü uzatmak, bakım masraflarını azaltmak ve kullanıcı için sağlıklı, huzurlu, rahat kullanabileceği mekânlar sunmakta 68

nalburteknik.com

Şubat’13

ünyada toplam enerji tüketiminin yaklaşık %30-40’ının binalar tarafından harcanması ve buna karşın enerji verimliliği çalışmalarında sanayiye kıyasla çok daha düşük bütçeler ile önlemler alınarak enerji kayıplarının kolaylıkla azaltılabilmesi, binalarda enerji verimliliğinin önemini artırmaktadır. Tüketicilerdeki bilinç seviyesinin yükseltilmesi ile mevcut binalarda yapılacak uygulamalar ve yeni binalarda enerji verimliliğinin önemli satın alma kriterleri arasına girmesi önemli kazanımların elde edilmesi mümkün olabilir. Binalarda enerji verimliliği konusundaki çalışmalara Avrupa’daki ülkeler Türkiye’den yaklaşık 10-15 yıl önce başlamışken Türkiye ise 2008 yılı itibariyle konu ile ilgili çalışmalara hız vermiştir. Konutlarda gerçekleştirilecek yalıtım projeleri ile ısı kayıplarının, çatı izolasyonu ile %20 seviyelerinde, dış duvar izolasyonu (mantolama) ile %15 seviyelerinde, kapıpencere izolasyonu yapıldığı takdirde %15 seviyelerinde ve sızdırmazlık önlemleri alındığı takdirde %10 seviyesinde azaltılabileceği yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Binalarda enerjinin %72’sinin ısınma amaçlı kullanıldığı düşünülürse, ısıtma sistemlerindeki verimliliğin de binalarda enerji verimliliği konseptine doğrudan çok büyük katkısı olacağı bir gerçektir.


YALITIM VE KOROZYON İLİŞKİSİ Binayı depreme karşı güvenli bicimde koruma altına alan su ve ısı yalıtımı uygulamaları olduğunu unutmamak gerekir. Burada su yalıtımı-korozyon ilişkisi aktarılacaktır. Betonarme binadaki mevcut demir donatı, binada oluşacak olan çekme kuvvetleri ve yanal kesme kuvvetlerini karşılamaya çalışmaktadır. Bu demir donatının koruma altına alınması gerekmektedir. Beton ilk döküldüğünde içindeki demir donatıyı etkin bir şekilde sararak paslanmaya karşı da koruma sağlamaktadır. Buradaki donatılarda pas payı yeterli bırakılmalıdır. Bununla beraber betonda zaman içinde titreşim, sarsıntı, mekanik yorgunluk,

iç gerilmeler ve dış ortamdaki çeşitli nedenlerden dolayı önce mikroskobik sonra da daha büyük gözenek ve çatlaklar oluşur. Oluşan kılcal çatlakların içine girecek olan su, demir ve havadaki oksijen birleştiği anda demir donatıyı korozyona uğratır ve paslanmaya başlar. Bu da içten içe genişlemektedir. Aslında gerek su yalıtımı gerekse ısı yalıtımı uygulamalarından önce, yüzey hazırlığı önemlidir. Uygulanacak ürünün tüm yüzeylerde eşit homojen kalınlıkta olması, doğru penetrasyon ve sonradan oluşabilecek problemlerin ortaya çıkmasını önlemek amacı ile yüzey hazırlığı yapılması gerekmektedir.

Baumit ile rahat bir kış, ferah bir yaz

D

ış cephe ısı yalıtım sistemleri alanının köklü markası Baumit, her mevsim konforlu mekân iklimi sağlayan sistemleri ile konuttan işyerine, okuldan hastaneye farklı kullanım alanlarında maksimum koruma sağlıyor. Baumit’in geliştirdiği open Isı Yalıtım Sistemi, duvarların nefes almasını sağlayan yapısı sayesinde konut iklimini optimize ederek kışın konforlu bir sıcaklık, yazın ise ferah bir serinlik elde ediyor. Konforlu bir konut sıcaklığı 19-22 ºC iken, nem oranının da % 4060 aralığında olması gerekir. open Isı Yalıtım Sistemi, difüzyona açık olma özelliği ile oda içerisindeki hava neminin optimum seviyede

kalmasına yardımcı oluyor. Yine bu özelliği sayesinde su buharı oluşmasını engelleyerek duvarlarda terleme olmasının önüne geçiyor. Eşsiz sağlamlığı ile yıllarca

güvenli bir kullanım sunan Baumitopen Isı Yalıtım Sistemi, nano teknolojisi ile de konutunuzun dış cephesinin uzun süre temizliğini ve güzelliğini muhafaza ediyor. Sistem içerisinde sunulan BaumitNanoporTop Islak Kaplama, binanın yüzeyini her türlü kirlenmeye karşı koruyor. Dış yüzeyin kendi kendisini temizlemesini sağlayarak yosun ve mantarların oluşmasını engelliyor; böylece binanın cephesinin iki kat daha uzun süre temiz görünmesini garantiliyor. Baumit Isı Yalıtım Sistemleri, 365 gün konforlu ve sağlıklı bir mekanda yaşamanızı sağlarken, enerji maliyetinizden de %50’den fazla tasarruf ettiriyor.

Şubat’13

nalburteknik.com

69


DOSYA Yalıtım, yaşama konfor katarken doğal afetlerde hayat kurtarır!

B

Berkosan Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aldıkaçtı

70

inalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (BEP) ile yeni yapılan ve geçmişte yapılmış tüm binaların (en geç 2017 yılına kadar) enerji kimlik belgelerinin olması yasa ile zorunluluk haline getirilmiştir. Böylece Türkiye’de 20 milyona yakın yalıtımsız olan binanın % 85‘lik kısmında yapılacak yalıtımla yılda minimum 7 Milyar TL’lik maddi tasarruf sağlanacak. Şu anda tüketilen enerjide ise % 50 oranında tasarruf ve karbondioksit salınımında 27 milyon ton azalma olacağı öngörülüyor. Yaşanabilir bir ortam için ısı, ses, su, yangın yalıtımının bir arada olması sadece konfor değil, gerekliliktir. Yalıtım denince de ısısu- ses-yangın yalıtımı birlikte ele alınmalı değeri ve önemleri binalarda bir bütün ve zorunluluk olarak çözümlenmelidir. Ne yazık ki ülkemizde ancak deprem ya da sel felaketleri olunca su yalıtımı konuşuluyor; yapılmadığı için binanın su alması, demirin oksitlenmesi taşıyıcı özelliklerini kaybetmesinden bahsediliyor. Depremlerde ya da sel afetlerinde binaların yıkılmasındaki önemli etkenlerin başında nem-rutubet nedeniyle bina taşıyıcılarının zarar görmesi geliyor. Su yalıtımı doğru yapılan bir bina böyle olası bir afette çok daha az etkilenecektir. Tarihi değeri yüksek ya da yeni yapılmış binalarda yangın çıkınca, yangın yalıtımı gündeme geliyor. Yangın yalıtımı yangının çevre binalara yayılmasını önlüyor ve alevlerin sadece oluştuğu yerde kalmasını sağlayarak binanın taşıyıcı sistemine ulaşmasını engelliyor. Ses yalıtımı artık konfor olmaktan çıkıp bir ihtiyaç haline dönüştü. İş hayatının da getirdikleriyle günümüzde artık insanlar aynı binada farklı tarzlardafarklı saatlerde farklı hayatlar yaşıyorlar. Örneğin, 100 metrekare’lik bir dairenin ısı+ses yalıtımı için kullanılacak malzeme maliyeti 1.000 TL. Berkosan olarak Türkiye’nin daha önceleri ithal ettiği birçok yalıtım ürünün ikamesini başlattık, bu konudaki çalışmalarımız sürüyor. Türkiye’de üretilen ürünler yalıtım yatırım maliyetlerinin azalmasına büyük katkı sağlıyor.

nalburteknik.com

Şubat’13

NEDEN MANTOLAMA En etkili ısı yalıtım uygulamalarından birisi olan hiç şüphesiz dışarıdan yapılan dış yalıtım ile sağlamak mümkün.Fakat dış cephe mantolama tekniğinin çeşitli nedenlerle uygulanamadığı durumlarda yapının dış duvarlara bakan kısmı içeriden iç mantolama diye tabir ettiğimiz yalıtım sistemi ile mantolama yapılabilmektedir. Bu uygulama ile birlikte yapılacak düzgün, eksiksiz bir çatı izolasyonu ile çatı yalıtımı uygulaması yapmak mümkün. Bu uygulama yapıyı daha sağlıklı daha konforlu hale getirmesi yanında yapıla daha uzun ömürlü daha konforlu hale gelmektedir. Gelelim esas konuya bahsetmiş olduğumuz gibi neden yalıtım yaptırmalıyım? Bu sorunun cevabını vermek çok zor değil. Bunun ile alakalı bilgileri verince sizlerde ne kadar kritik bir şey olduğunu o zaman daha iyi kavramış olacaksınız. Yalıtımla tasarruf edilen enerji en temiz enerjidir. Artık günümüzde enerji çok önemli. Enerjiyi verimli bir şekilde kullanmak ise yine bizlere düşüyor.

YAZIN SERİN KIŞIN SICAK BİR YUVA Daha az yakıt yanında enerji de harcamak açısından mantolama ile kışlar tasarruflu ve ekonomik geçerken yazında ise serin bir ortam sunmaktadır. Ayrıca yüksek doğalgaz yada yakıt faturaları ödenmemiş olunur. Binaların içe ve dışa bakan yüzeylerine uygulanabilen yalıtımsal amaçlı mantolama sistemi ortamı rutubetsiz, sağlıklı ve rahat bir yaşam alanı haline getirirken dışarıdan dış cephe mantolama yapılan binalar uzun ömürlü olmakla beraber estetik ve mimari açıdan da yenilenmiş olmaktadır. Uygulamalar sonrasında farkında olmadan da olsa binamızın ömrü uzanırken, güzel bir görünüme de kavuşmuş oluyor. Diğer yandan yalıtım sistemlerinden olan mantolama iç ve dış duvarlarda 4 mevsim mükemmel bir ısı yalıtımı performansı ile dışarıdan uygulanan dış cephe mantolama kalıcı olarak yalıtım çözümü sağlamaktadır.


KENDİ KENDİNİ AMORTİ EDEN SİSTEM İzolasyon sistemleri içinde en etkin olan sistemlerden biri olan mantolama yatırımı en geç 5 yıl içerisinde size fazlasıyla geri döner mantolama ile yalıtım en akıllı yatırımdır. Mantolama fiyatları uygun iken bir an önce ısı yalıtımı için sıcak ve soğuklara dur demek için yalıtım yaptırın kazançlı çıkın. Mantolama ile ısı yalıtımı yaptırır iseniz, mantolama yapılan yapılarda ısıl konfor şartları standart hale gelirken evinize fazladan gelen boşa ödeyeceğiniz yakıt harcamaları size kalır. Dünyadaki Doğalgaz ve diğer enerji kaynaklarının % 40’lara varan kısmı yaşam alanlarında tüketilirken ülkemizde bütün yapılara izolasyon ile yalıtım, yaparak yaklaşık olarak yılda 15 milyar dolar tasarruf edilebilmektedir. Fakat burada en faydalı yalıtım sistemlerinden biri olan mantolama ile ısı yalıtımı artık evlerimizin yazlıklarımızın en önemli yapı yalıtım elemanlarından biri haline gelmiş durumda. Artık eski evlere ve binalara da mantolama yaptırarak ısı yalıtımı sağlamak mümkün. Tüm bileşenlerden yanında su yalıtımı da günümüzde ayrı bir taşımaktadır. Yapıların uzun ömürlü olabilmesi, sağlıklı konforlu ve güvenli bir ortam sağlayabilmesi için iç ve dış etkenlere karşı

doğru bir şekilde korunması gerekmektedir. O zaman bahsetmiş olduğumuz konu ile alakalı olarak konunun uzmanı olan yetkililerden aldığımız bilgilere göz atalım. Bakalım onlar bu konu hakkında neleri diler getirdiler ve hangi firma hangi ürünleri ile tüketicilerin yanında yer alıyor.

“Kentsel dönüşümde yalıtım vazgeçilmezdir”

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez

Y

alıtım şirketi BTM’nin Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle su yalıtımını zorunlu hale getirmesiyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Daha önce İzmir’de depreme dayanıklı olmayan, 200 – 250 bin konutun yenilenme süreci yaşandığını söyleyen BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, kentsel dönüşüm

projelerinde temelden çatıya su ve ısı yalıtımının vazgeçilmez olduğunu belirtmişti. Yürürlüğe girmesi planlanan yeni yasa ile vatandaşlarımızın depreme karşı çok daha korunaklı yapılarda yaşayabileceklerine dikkat çeken Ürkmez “Su yalıtımının zorunlu olması ile yaşadığımız binalar korozyona karşı korunacak bu da birçok hayat kurtaracaktır” dedi. Yönetmelik değişikliğinin çok doğru bir zamanda dile getirildiğini belirten Levent Ürkmez; “ “Kentsel dönüşüm projelerinin bölge insanlarının daha sağlam, konforlu, sağlıklı ve modern konutlarda yaşamlarını sürdürmelerine olanak sağlaması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu süreçte ortaya çıkacak yeni kentler de bu yönetmelik sayesinde su yalıtımlı binalardan oluşacak ve olası bir deprem karşısında vatandaşlarımız mağdur olmayacaktır. Kentsel dönüşüm merkezlerinden biri olan İzmir’de kayalık ve sağlam zemine sahip alanlar olduğu gibi, yumuşak ve alüvyon zeminler de bulunmakta ve hatta bu zeminlerdeki su seviyesi, toprak seviyesine oldukça yakın bulunmaktadır” dedi. Ürkmez kentsel dönüşüm projesi

kapsamında yapılacak bina temellerinin her yanını saracak şekilde bohçalama su yalıtımı yapılırsa, binaların hem su geçirimsiz hem de depreme dayanıklı olacağına dikkat çekti. Yeni yapılacak yönetmelik değişikliğine göre; yapı kullanma izni alınması aşamasındaki teknik kriterler arasında su yalıtımı da yer alacak. Eğer binaya su yalıtımı yapılmamış ise yapıya kullanım izni verilmeyecek. Ayrıca su yalıtımı yapılmaması halinde, bunun vereceği hasar da dikkate alınarak sorumlulara İmar Kanunu gereğince 2, 4 veya 6 bin lira para cezası uygulanacak. Bu kararların uygulanması için mutlaka sağlıklı bir piyasa gözetim ve denetiminin şart olduğunu belirten Ürkmez iki kritik noktaya da dikkat çekti. Bunlardan birinin binalarda su yalıtımı yapılıp yapılmadığı, diğerinin ise su yalıtımı yapılacak malzemelerin nitelikli olup olmadığının denetlenebiliyor olması. Sektördeki merdiven altı üreticilere vurgu yapan Ürkmez seçilecek olan su yalıtımı malzemelerinin CE Belgesi taşıması ve Avrupa standartlarında üretilmiş olmasının son derece önemli olduğunu belirtti.

Şubat’13

nalburteknik.com

71


DOSYA

“Sağlıklı büyümek için kalite ve standartlara uyum şart”

B

itümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) sektör değerlendirmesini tüm üreticilerin katıldığı geniş kapsamlı bir toplantıyla yaptı. Bitümlü su yalıtımı üreticileri kalite ve standartlara uyum ile 2013 ve sonrası için sürdürülebilir büyüme oranları hedefliyor. Bitümlü su yalıtımı pazarının değerlendirildiği toplantıda, sektörün 2012 yılında iyi bir performans sergilediği belirtildi. Bitümlü örtünün birçok detayda su yalıtımı ile ilgili

BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan

en doğru çözümleri sunduğu, bu nedenle önünün açık olduğu ifade edildi. Sektörün sorunlarının da görüşüldüğü toplantıda, merdiven altı üretim yapan firmaların sektör için tehdit olduğu belirtildi. Haksız rekabetle mücadele için de ulusal standartlara uygun, CE güvencesi ile etiket beyan değerlerine uygun üretim yapılması ve etik pazar koşullarının sağlanması için tüm paydaşların birlikte hareket etmesinin büyük önem taşıdığı aktarıldı. BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan toplantı ve sektör ile ilgili şunları söyledi: “Bitümlü su yalıtımı pazarını konuşurken tüm sektör temsilcilerinin burada bizimle aynı kararlılıkla olması son derece önemli. Su yalıtımı sektörü büyüyor, sektörün büyüme rakamları artarken kalite standartlarına uygun üretimin önemi daha da artıyor. Sektörün sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme trendlerini yakalaması için birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, güç birliği ve kararlılıkla vizyon oluşturmak gerekiyor. Ayrıca 2013 yılında en önemli hedefimiz; bilgi paylaşımı ile sektörel birlik ve beraberliği sağlayarak kaynakların daha

“Yalıtımsız binalar yüzünden doğalgaz tüketiminde rekor kırdık”

T

ürkiye’yi etkisi altına alan soğuk hava ve kar yağışı, bir rekor getirdi. Doğalgaz tüketiminde Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştık. Dünyada daha soğuk iklimlere sahip ülkeler, bizden çok daha az doğalgaz tüketirken ülkemizde doğalgaz tüketimi artıyor. Herkesin aklına ‘neden’ sorusu geliyor. Aslında nedeni basit; ülkemizdeki binaların sadece yüzde 15’inde ısı yalıtımı var, bu nedenle enerjimizi verimli kullanamıyoruz. Yüzde 85 oranındaki yalıtımsız binalar yüzünden hem vatandaşın hem de ülkemizin parası boşa gidiyor. Isınmak için çareyi doğalgazda bulan vatandaşımızın oturduğu binaların yüzde 85’i yalıtımız olduğu için harcanan paranın yüzde 50’si boşa gitti. XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Ertuğrul Yörük, ısınmak için harcadığı enerjiden tasarruf etmek isteyen ve doğalgaz faturasını düşürmek isteyen vatandaşların binalarına ısı yalıtımı yaptırması gerektiğini söyledi. Isı yalıtımı yaptırmak sanıldığı kadar pahalı bir uygulama olmadığını anlatan XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Ertuğrul Yörük; “Binalarda gerek doğalgaz gerekse elektrik faturalarında yüzde 50 tasarruf sağlayan ısı yalıtımı, bir binanın toplam inşaat maliyetinin yüzde 3 ila 5’i kadar. Bununla birlikte sağladığı tasarrufla birkaç yılda kendi kendini amorti edip ömür boyu tasarruf sağlıyor. Kalite standartlarına uygun CE belgeli XPS ürünlerle yapılan ısı yalıtımı bina ömrü boyunca performansını devam ettirerek tasarruf sağlıyor. Bu nedenle kaliteli ürünlerle yapılan ısı yalıtımı, bireylerin ekonomisi için yatırım niteliği taşıyor. Vatandaşın gerçek bir enerji tasarrufu için ısı yalıtımı yaptırırken kaliteli ürünleri araması son derece önemli. Unutmayalım ki tükettiğimiz fazla enerji, çocuklarımızın, nalburteknik.com geleceğinden Şubat’13 72 torunlarımızın çaldığımız enerji” dedi.

verimli ve efektif kullanılması olacaktır” dedi. Su yalıtımının yeni yapılacak tüm binalarda zorunluluk olması gerektiğine de dikkat çeken Burhan Karahan; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın binalarda su yalıtımının zorunlu olması için üzerinde çalışmaya başladığı genelge hazırlığı, sektörümüz ve daha da önemlisi ülkemiz için son derece önemli bir gelişme. Çünkü su yalıtımı, depreme karşı binalarımızın dayanımını artırmak için atılacak çok önemli bir adım. Su yalıtımı olmayan binalar, inşa edildikten 10 yıl sonra taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını kaybediyor. Maalesef ülkemizdeki binaların yüzde 90’ında da su yalıtımı yok. Bu nedenle yönetmelik değişikliğiyle su yalıtımının zorunlu hale gelmesi halkımızın sağlıklı ve güvenli binalarda yaşaması için gerekli. Kentsel dönüşüm atağında daha önce yapılmış hatalar tekrarlanmazsa daha sağlıklı, konforlu ve dayanıklı binalar doğru su yalıtımı uygulamaları sayesinde oluşacak. Biz de BİTÜDER olarak su yalıtımının zorunlu olması için gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

“Isı yalıtımının temeli doğru atılmalı”

T

emel yalıtımı, binalarda ısı yalıtımının en önemli unsurlarından biri. Temelden duvara bina ömrü boyunca nitelikli ısı yalıtımı için doğru ürünü seçmek gerekiyor. Standartlara uygun ürünlerle yapılacak ısı yalıtımı ile yüzde 50 enerji tasarruf etmek mümkün. Isı yalıtımının başlangıç noktası bina temeli. Bina ömrü boyunca kayıpsız ısı yalıtımı performansının kilit noktası ise temel yalıtımının doğru ve nitelikli ürünlerle yapılması. Temel yalıtımında standartlara uygun, bilimsel raporlarla etkinliği kanıtlanmış ve yıllar geçse de performansı değişmeyen ürünler seçmek gerekiyor. Zorunlu standartlara rağmen temel yalıtımı için gerekli koşulları sağlamayan ürünlerin binalarda kullanıldığını söyleyen Dow Bina Çözümleri Yapı Ürünleri Satış Müdürü Gökhun Kurt; “Temel yalıtımı binanın ısı yalıtımı performansında son derece önemli bir nokta. Binanızın temeline doğru ürünle ısı yalıtımı yapmazsanız istenilen performansı almanız çok zor. Şu an piyasadaki bazı ürünler temel yalıtımı için standartlara uymamasına rağmen kullanıldığını görüyoruz. Bu ürünler uzun dönemde suyu bünyelerine aldıkları gibi ısı yalıtımı performansları da düşüyor. Seçilecek olan ürünlerin ve uygulamaların şantiyelerde denetlenmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde bina yapıldıktan çok değil sadece birkaç yıl sonra temelde sorunlar yaşanmaya başlayacaktır” diye konuştu.



Yaşadığınız yerleri ayrıcalıklı mekanlar yapmak sizin elinizde Devam eden hayat içerisinde yenilenen dekorasyonlar ile farklı bir dünyaya merhaba demek hatta yaşadığınız yerleri ayrıcalıklı mekanlar olarak görmeye ne dersiniz

Y

aşam alanlarınızın dekorasyonunda kullandığınız seramik karolar, yaratmak istediğiniz etki için büyük önem taşır. Birbirinden şık seramik seçenekleriyle mekanlarınızda ayrıcalıklı ve göz alıcı atmosferler oluşturabilirsiniz. Bu doğrultuda NG Kütahya Seramik’in önerilerini incelemeden dekorasyonunuzu tamamlamayın. Seramik karolarla, yaşadığınız yerleri ayrıcalıklı mekanlara dönüştürebilir, farklı atmosferler oluşturabilirsiniz. Aydınlık, ferah ya da ışıltılı bir atmosfer oluşturmak, modern ambiyanslar oluşturmak, mekana hareketlilik katmak istiyorsanız, bunun için seramik karoları kullanabilirsiniz. NG Kütahya Seramik, evinizi dekore ederken size ışık tutacak 10 altın öneriyi listeledi.

DEKORASYONDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 10 ALTIN KURAL

1. Aydınlık, ferahlık ve ışıltı gibi temaların

peşindeyseniz, açık tonlu karolara yönelin. Beji temel alan renk şemanız doğallığı vurgulayacaksa kahve toprak tonları; romantik dokunuşlar arıyorsanız pembe, lila ve mavi tonlarını renk şemanıza ekleyin.

2. Tavan yüksekliğiniz yeterli değilse, duvarın orta hizasında bordür kullanmayın. Dikdörtgen karoları boyuna kullanarak yükseklik duygusunu vurgulayın. 3.

Alanınız küçükse, yine küçük ölçekli karolar kullanın. Şimdilerde her boyutta karo mozaikler üretiliyor ve bu ürünler sayesinde duvarlarda asimetrik kesilmek zorunda kalan büyük karoların düzensiz görünümü engelleniyor.

4. Vurgulamak istediğiniz duvarı mekanın geneli ile uyumlu ama görsel olarak farklılaşan karolarla 74

nalburteknik.com

Şubat’13

kaplatarak dikkatleri bu zeminin üstüne çekebilirsiniz. Bu uygulamayı banyoda klozetin veya şık bir ayaklı lavabonun monte edildiği duvar boyunca yapabilirsiniz.

5. Banyo ve mutfaklarda, fon ve dolaplar arasında tezatlık temasına yönelerek her iki tarafın da daha net ve güçlü bir biçimde algılanabilmesini sağlayabilirsiniz. 6. Zemin karoları da tıpkı duvarlarda olduğu gibi natürel, seramik veya porselen olmak üzere çalışılır. Yaşam alanlarınızda, özellikle zeminden ısıtma sistemi uygulanmışsa, ahşap görünümlü karolar kullanarak parke sıcaklığını yaşatabilirsiniz. 7. Metalik etkili yüzeylere sahip karolar kullanarak modern ambiyanslar oluşturabliirsiniz. 8. Aynı malzemenin farklı boyutlarda oluşturulmuş karo serileri ile kendi özgün düzenlemeniz için de hareketli yüzeyler oluşturabilirsiniz. 9. Üç boyutlu yüzeyleri olan karoları bir araya getirdiğinizde yakalayacağınız vurgu çok güçlü olacaktır. Bu tarz yüzeyleri kendileriyle gerek renk, gerekse doku anlamında kontrast oluşturacak objelerin gerisinde kullanın. 10. Karoları alışılageldik formatlarının dışında, örneğin bir yatak başı olarak kullanmayı deneyebilirsiniz. Yatak ve komodinlerinizin gerisinde kalan duvarı cesur renk ve dokuya sahip karolarla, şık bir pano misali dekore edin. Işığın günün değişen saatlerine göre üstlerine düştüğünde kendine has görünümler yakalayan üç boyutlu karolar bu tasarımlar için ideal.



Banyolardaki parıltı

Fark oluşturan tasarımlar ile banyo modasının öncülüğünü üstlenen Creavit, yenilikçi ürünleri ile evlerinize ışık saçıyor

P

arlak siyahın asaleti ve beyazın saflığı Creavit Gloss Banyo Mobilyaları’nda buluşuyor. Fark oluşturan tasarımlarıyla banyo modasının öncülüğünü yapan Creavit, yenilikçi ürünleriyle evlerinizin şıklığını tamamlıyor. Creavit’in 2012 koleksiyonu arasında yer alan Gloss Banyo Mobilyası banyoların yüzünü güldürüyor. Markanın zengin ürün yelpazesi arasında yer alan banyo mobilyası, estetik ve şık görünümü ile banyoların havasını değiştiriyor. Siyah ve beyazın mükemmel uyumu banyonuzun güzelliğine güzellik katıyor. 100 cm’lik alt ve üst modülden oluşan Gloss banyo mobilyası, 130 cm’lik boy dolabı ile banyonuzdaki bütün dolap ihtiyacını en işlevsel biçimde karşılıyor. Beyaz gövdesinin sadeliği, parlak siyah lake kapaklarla tamamlanıyor. Kapaklarında kullanılan metal kulplar ve detaylarında tercih edilen aynalı şeritler hem banyonuzun hem evinizin ışıltısını arttırıyor. Led aydınlatmalı ve harekete duyarlı geniş aynası estetik görünümüyle öne çıkıyor.

76

nalburteknik.com

Şubat’13

Banyolarınızdaki parıltı Gloss banyo mobilyalarının, uyumlu Creavit lavabo ve armatürle kullanılması öneriliyor.

MODERN BANYOLARIN VAZGEÇİLMEZİ Banyoları birer yaşam alanı olarak tasarlayan Creavit, keyif veren banyolar oluşturmak için çalışıyor. Son yıllarda modern banyoların vazgeçilmezlerinden olan banyo mobilyalarının Gloss serisi banyonuzun şıklığını tamamlıyor. Özellikle Vitrifiye Seramik Sağlık Gereçleri sektöründe ulaştığı büyüklükle Türkiye pazarının ilk üç firmasından biri olan Creavit, yılda 1,5 milyon adet seramik sağlık gereci üretiyor. Üretiminin %40’ını ihraç eden marka, Portekiz’den Çin’e kadar 60 farklı ülkeye de kaliteli hizmeti ulaştırıyor ve servis sağlıyor. Gökçebey’de ürettiği kaliteli ve seçkin vitrifiye ürünlerini dünya pazarlarında satarak büyümesini istikrarlı olarak sürdüren marka, Türkiyeli bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.



Yeni tasarımlar göze hitap ediyor Eviye ve armatür tasarımlarıyla tüm dünyada büyük beğeni toplayan Alman markası Blanco, farklı ihtiyaçlara yönelik olarak hazırladığı ürünlerle de adından söz ettiriyor

B

lanco, son teknoloji ürünü atık ayrıştırma sistemleri ile günümüzün en önemli ihtiyaçlarından birine çözüm getiriyor.Markanın yeni eviye altı yerleşik atık ayrıştırma sistemi Blancoselect Botton Pro, optimum alan kullanımı ve fonksiyonelliği ile öne çıkıyor. Blancoselect Botton Pro, birkaç dakika içinde kolaylıkla monte edilebiliyor. Herhangi bir 45 ya da 60cm’lik eviye kabinine rahatça sığabilecek şekilde tasarlanan Blancoselect Botton Pro, kağıt, cam ve organik atıkları ayrıştırarak depoluyor. 45 cm’lik eviye dolapları için iki ayrı depolama alanı ve 26 litre kapasite sunan ürün, 60cm’lik eviye dolapları için ise üç depolama alanı ve 39 litre kapasite ile etkileyici bir ayrıştırma alanı sunuyor. Blancoselect Botton Pro’nunmanuel ve otomatik olmak üzere iki farklı versiyonu bulunuyor. Manuel kullanımda ön tutacağını çekerek hareket ettirebilme özelliği ve otomatik versiyonunda kapak açıldığında kabin dışına doğru hareket etmesini sağlayan bağlantılar ile kullanım kolaylığı sağlıyor. Her iki versiyonda da kolay, sessiz çalışma sağlayan yüksek kalite sürgü sistemi dikkat çekiyor. Blancoselect Botton Pro,özel tasarımı ile kullanım kolaylığı sağlayarak tüm atıklarınızı dilediğiniz gibi ayrıştırmanıza ve dünyanın geleceği için geri dönüşüme destek olmanıza yardımcı oluyor. 78

nalburteknik.com

Şubat’13



kısa kısa

Özgün tasarımlar ÇEBİ’de buluşuyor Özgün tasarımlara sahip geniş ürün yelpazesi ile farklı projelere imzasını atan ÇEBİ, toplu ve kurumsal konut projelerinde de başarılı bir performans sergiliyor. İnşaat sektöründe yaşanan gelişmelere paralel olarak hareket kazanan yan sektörlerden mobilya sektörü, mobilya aksesuarları alanında da etkisini hissettiriyor. Bu noktada, konutların mutfak ve banyo mobilyası ile kapı üreticilerinin aksesuar konusundaki tercihi, her projeyi taçlandırabilecek çeşitliliği ve satış sonrası hizmeti ileÇEBİ ürünlerinden yana. ÇEBİ’nin bu yıl projelerde kullanılan mobilya kulpları arasında en çok boy gösteren modelleri 108 ve 128 numaralı ürünler olurken; kapı kollarında en çok PIRA ve TORO kullanıldı. PIRA kapı kolu modeli 2011 yılında Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Interzum Fuarı’nda, Interzum Hit Guide’a seçilerek 2011 yılını kapı kolu modelleri arasında da yerini almıştı.

Fonksiyonel ve yenilikçi tasarım Elektrik anahtar ve priz sektörünün öncü markası VİKO, yenilikçi, çevreye duyarlı ve tasarruflu ürünleriyle yaşam alanlarına değer katmaya devam ediyor. VİKO Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen ‘Novella S Slider Dimmer’, başarısını aldığı ödüllerle de kanıtlıyor. Design Turkey İyi Tasarım Ödülü’nü ve Arkitera Mimarlık Merkezi’nin RAF Yapı Malzemesi Ödülü’nü kazanan ‘Novella S Slider Dimmer’, tasarruflu, fonksiyonel ve yenilikçi tasarım özellikleri ile fark oluşturuyor. Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark yaratan VİKO, yenilikçi ve açma kapama dönemini geride bırakan ‘Novella S Slider Dimmer’ adlı ürünü ile bu yıl ödüle doymuyor. Işık seviyesini istenilen düzeyde ayarlayabilmenin verdiği konforun yanında, enerji tasarrufu da sağlayan ürün, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katıldığı Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödül Gecesi’nde ‘İyi Tasarım’ ödülüne layık görüldü.

Eviniz kışa hazır 3M’nin kapı ve pencereler için tasarlanan yüksek kalitedeki izolasyon profilleri, evinizde ve ofisinizde ısı kaybını önleyerek kış mevsimini sıcacık geçirmenizi sağlıyor. Havaların soğuması ve kış mevsiminin yaklaşması, ısınmayı en önemli ihtiyaçlardan biri haline getiriyor. Evinizi ve ofisinizi, soğuğun etkisinden korumanın en kolay ve etkili yöntemlerinden biri olan izolasyon profilleri ile ısı kaybını önleyebilir ve aynı zamanda enerjiden de tasarruf edebilirsiniz. Kolay ve güçlü şekilde yapışma özelliğiyle tüm kapı ve pencerelere uygulanabilen 3M İzolasyon Profilleri, istenildiğinde zemine zarar vermeden ve iz bırakmadan çıkartılabiliyor. Suya ve neme karşı dayanıklı yapısıyla sızıntıları önleyen izolasyon profilleri, toz ve gürültü engelleme özelliğiyle yaşam alanlarının daha konforlu ve sağlıklı olmasını sağlıyor. Kapı ve pencerenin boyutuna göre kesilerek pratik bir şekilde uygulanabilen izolasyon profillerini yapı marketlerde bulabilir ve kış boyunca ev ve ofislerinizde sıcaklığın keyfini yaşayabilirsiniz.

80

nalburteknik.com

Şubat’13


Göz alıcı tasarımlar Zafer Havalimanı’nın tavanına hayat verdi Mimari projeler odağında fark oluşturan tasarımlara ve Türkiye’de olduğu gibi dünya genelindeki önemli havalimanı projelerine imza atan Aspen, Armstrong Canopy tavan sistemleri ile Türkiye’nin ilk bölgesel havalimanı olan Uluslararası Zafer Havalimanı’nın tavanına da hayat verdi

U

şak, Kütahya ve Afyonkarahisar için oldukça önem taşıyan ve Türkiye’nin ilk bölgesel havalimanı olan Zafer Havalimanı, işlevselliği ve göz alıcı tasarımı bir arada sunan modern bir mimarinin yansıması olarak projelendirildi. Projenin planlayıcısı ve üstlenicisi olan İçtaş İnşaat, bu özel havalimanı projesinin en önemli alanlarının başında gelen tavan bölümü için kaliteyi odağına alarak Aspen’in dünya standartlarını sunan çözümü Armstrong Canopy’i tercih etti. Aspen tarafından Türkiye yapı sektörüne kazandırılan ve dünya genelinde asma tavan pazarına yön veren Armstrong’un Canopy asma tavan sistemleri; tavanların silik, donuk ve boş alan formundan sıyrılmasını, mimari çizgilerin ön plana çıkmasını sağlıyor. Zafer Havalimanı gibi özel bir alanın mekan akustiği bu yapıyla güçlendirilirken, diğer yandan sistemin % 88 oranındaki ses absorbe etme yetisiyle de mekanın olası gürültü seviyesi en aza düşürülmüş oluyor. Zafer Havalimanı’na entegre edilen Aspen Armstrong Canopy asma tavan ayrıca ışığı da belli ölçüde içerisine hapsederek, rahatsız edici parlamaların, ışık yansımalarının önüne geçiyor. Dışa, içe doğru bükülebilen, dairesel, altıgen veya birbirlerine paralel olarak konumlandırılabilen Canopy asma tavan sistemi yaratıcılık sınırları zorlayarak, havalimanının mimari anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor. Aspen, havalimanı uygulamalarındaki tecrübesini, hali hazırda yürüttüğü St. Petersburg Pulkova Havalimanı projesine yansıtmayı sürdürüyor. Şirket daha önce de; Esenboğa, Sabiha Gökçen, Atatürk, Tenerife, Schiphol, Kiev Boryspol, Bodrum Milas Havalimanları gibi önemli projeleri gerçekleştirdi.

Şubat’13

nalburteknik.com

81


kısa kısa

Mardav Multipan işbirliği Mardav Multiplan’la yaptığı işbirliği ile ürün gamını genişletmeye devam ediyor. İnşaat sektörünün güçlü çözüm ortaklarından Mardav ve su yalıtım sektörünün lider kurumu Multiplan; gerek projelerde, gerekse son tüketici ihtiyaçlarını karşılamak ve müşterilerine daha aktif destek olabilmek adına yeni bir işbirliğine adım attı. Çatı, yalıtım, dekorasyon, cephe ve altyapı alanlarında öncelikli olmak üzere sunduğu üstün nitelikli ürün ve çözümleriyle inşaat sektörüne hizmet eden Mardav ürün portföyüne; Multiplan tesislerinde üretilmekte olan PVC ve TPO su yalıtım membranlarını da ekledi. Mardav; Türkiye’de üstün özelliklerde PVC ve TPO membran üretimini gerçekleştiren ve “Mavi Su” adlı ürünüyle içme suyu uygunluk sertifikasına sahip olan Multiplan’la 28 Kasım 2012’de yaptığı anlaşma ile, müşterilerine ürün tedarik ve satış destek konularında en iyi olanakları sağlamaya devam ediyor.

MSA Altair 4x çoklu gaz dedektörü MSA ’nın yeni Altair 4X Çoklu Gaz Dedektörü, LEL, O2, H2S ve CO gazları için hızlı tepki süresi, 4 yıl sensör ömrü ve daha az 60 saniyelik kalibrasyon zamanında sunarak kişisel multigaz dedektörler içinde standardı yükseltmiştir. Bu cihazın InstantAlert özelliği de kullanıcılarına manuel olarak potansiyel tehlikeli bir durumu başkalarına duyurmak için kullanılır. Bu dedektör, güvenli tutuş ve üstün dayanıklılık için belirgin yivli lastik koruması, göründüğü kadar sert ve işlevseldir. Yüksek kontrastlı ekran ve üç büyük, kauçuk düğme düşük ışık koşullarında kolay çalışmasını sağlar. Kauçuk maddede kavrama kolaydır, eşsiz dayanıklılık sağlar toz ve suya karşı IP 67 seviyede koruma sağlar. Görsel alarm360 dereceden maksimum görünürlük için tasarlanmış, 95 + dB sesli alarm ve ultra-parlak LED alarmı ile donatılmıştır.

124 tasarım ödülü kazandı Philips, 2012 yılında rekor bir sayıyla Eindhoven, Hollanda - Royal Philips Electronics (NYSE: PHG, AEX: PHI) 2012’de toplam 124 tasarım ödülü kazandı. Philips, dünyanın en önde gelen tasarım şirketleri tarafından Tüketici Yaşam Tarzı, Aydınlatma ve Sağlık alanlarına yayılan 60’tan fazla ürün ve proje için sayısız ödül ile onurlandırıldı. Philips Tasarım Başkanı Sean Carney duygularını “Bu prestijli ödülleri kazanmak ve kendi üstün tasarım ödülleri rekorumuzu kırmak 2012’yi çok güzel bir şekilde geride bırakmamızı sağladı. 2013’te tasarımda öncü daha fazla yeniliğe imza atmak için sabırsızlanıyorum” şeklinde dile getirdi.

82

nalburteknik.com

Şubat’13


Uygulama kolaylı ile zamandan tasarruf Uygulama kolaylığı ile zaman, maliyet avantajını bir arada sunan ve istenen ölçülere pratik olarak adapte edilebilmesinin yanında çevreci yaklaşımı ile de sektöre katma değer sağlayan AKG Gazbeton, ödüllü projeler tarafından tercih edilmeye devam ediyor

İ

nşaat sektörüne hız kazandıran çözümleriyle ödüllü projelerin tercihleri arasında ilk sıralarda yer alan AKG Gazbeton, son olarak Kırklareli’nin doğal yaşam markası olan ödüllü ‘Palivor Çiftliği’ tarafından tercih edildi. Uygulama kolaylığı ile zaman - maliyet avantajı yaratan ve istenen ölçülere pratik olarak adapte edilebilmesinin yanında çevreci yaklaşımı ile de sektöre katma değer sağlayan AKG Gazbeton, ödüllü projeler tarafından tercih edilmeye devam ediyor. Doğaya ve çevreye dost üretim teknolojisi ile “yeşil konsept” projelerin gözdesi haline gelen AKG Gazbeton ürünleri tasarımcıya sağladığı kolaylık ve esneklik nedeniyle de tercih ediliyor. Türkiye’nin en nitelikli ve güvenilir doğal yaşam markası olarak dünya standartlarında bir çiftlik tecrübesini yaşatmak amacıyla hayata geçirilen Palivor Çiftliği projesi, organik konsepte uygun tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde bulunulması için tasarlandı. Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde, 150 dönümlük arazide konumlanan projede AKG Gazbeton’un enerji verimliliği ve ısıl konfor sağlayan duvar blokları kullanıldı.

DOĞA DOSTU ÜRÜNLER 5 çiftlik evi ve 5 bağ evinden oluşan projenin “Günışık Çiftlik Evi” projesi 2011 Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nde “Avrupa’nın En İyi Konut Mimarisi” dalında büyük ödüle layık görüldü. Projede yer alan Gökışık, Günışık ve Taşev çiftlik evleri tasarımlarıyla ‘Konut Mimarisi’ dalında 3 ödüle layık görülürken, proje eko yaşam felsefesi ile de ‘Gayrimenkul Pazarlama’ dalında ödül kazandı. Türkiye’de bir benzeri daha bulunmayan projeyi hayata geçiren Oran Mimarlık’ın AKG Gazbeton ürünlerini tercih etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren AKG Gazbeton Yönetim Kurulu Üyesi Levent Akgerman, gazbeton üreticileri olarak gerek sektör adına gerekse sanayici olarak bu yöndeki tercihlerin artmasını dilediklerini belirtti. Şubat’13

nalburteknik.com

83


kısa kısa

Pamuk jarse astar üzeri mavi nitril kaplama eldiven NTR/711 HFCB Premium. İş eldiveni, sanayi kullanımı için geliştirilmiş özellikli iş güvenliği ürünüdür. İş eldiveni; kaynakçı eldiveni, camcı eldiveni, kesilmeye karşı dayanıklı eldiven, ısıya dayanıklı eldiven veya kimyasallara karşı dayanıklı eldiven olabileceği gibi, genel amaçlı nitril eldiven de olabilir. Yırtılma ve delinmeye karşı dirençlidir. Montaj, otomotiv sanayi, parça üretimi, yükleme ve hafif sanayi işlerinde rahatlıkla kullanılabilir. Ürün güvenlik bileklikli, 8 – 9- 10 bedenlerde. EN 420 : 2003 + A1 2009 HASSASİYET: 5 ve EN 388 : 2003 4.1.2.1 olarak sunulmakta.

Yaşam alanları renkleniyor Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark oluşturan VİKO, yaşam alanlarına değer katmak isteyenlere, Meridian ile özel alternatifler sunmaya devam ediyor. Özgün çizgilerle ve yalın formuyla dikkat çeken Meridian konfor ve tasarrufu bir arada sunarken çocuk güvenliğine de dikkat çekiyor. Farklı tasarımıyla mekanlara yeni bir soluk getiren Meridian, yalın formuyla dekorasyonunuzu tamamlarken dünyanızı beyaz ve kremin sadeliği ile aydınlatıyor. Işık şiddetini ayarlamaya yarayan 6 farklı dimmer seçeneği, termostat ve hareket dedektörleri ile enerji tasarrufu sağlayan Meridian aynı zamanda konfor beklentilerine de karşılık veriyor. İkili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı yatay ve dikey çerçeveleri de yelpazesinde bulunduruyor.

Yüzde 100 güvenli elektrik Enerji yönetiminde dünya çapında uzman Schneider Electric, Domae serisi kaçak akım koruma röleleri (RCD) ile evlerde ve bulunduğumuz ortamlarda yaşanabilecek kaçak akım tehlikesine karşı tam koruma sağlıyor. Artık elektriksiz bir yaşam alanı hayal etmek mümkün değil! Fakat elektrik, dikkat edilmezse hüsranla sonuçlanan kazalara neden olabilir. Avrupa’daki veriler oldukça çarpıcı: İngiltere’de her hafta bir kişi evindeki elektrik kazası nedeniyle hayatını kaybederken, Fransa’da her yıl 4.000 kişi ciddi elektrik çarpması yaşıyor. Evlerdeki elektrik kaynaklı ölümlerin %40’ını 9 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor; elektrik kaçakları, Amerika’da endüstriyel alandaki ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada yer alıyor.

84

nalburteknik.com

Şubat’13


Banyolar şıklık yarışında Tasarım kültürünü özgün ve üretici ürünleriyle banyolara taşıyarak farkındalık oluşturan inovasyon öncüsü Geberit, Sigma serisi rezervuarlara uyumlu kumanda kapaklarına tasarım harikası Sigma80’i ekliyor

G

eberit Sigma80 kumanda kapağı son teknoloji ve üstün işlevselliği ile yaşam kalitesini yükseltiyor. Eşsiz tasarıma sahip Sigma80 kumanda kapağı, siyah ve aynalı cam olmak üzere iki farklı yüzey seçeneğiyle banyolarınızda kusursuz görünüm kazandırıyor. Geberit Sigma80 kumanda kapağı hareket sensörüne sahip. İnovasyon öncüsü Geberit, rezervuarlara uyumlu kumanda kapaklarına bir yenisini daha ekliyor. Çift kademeli deşarj sistemine sahip olan kumanda kapağı Sigma80, büyük veya küçük ışığın önüne yaklaştırılan elin dalgası ile deşarj sürecini başlatıyor. Kusursuz bir tasarıma sahip Sigma80 kumanda kapağı, sadece elinizin dalgası ile deşarj sürecini başlatırken otomatik bekleme sistemi ile elektrik tüketimini minimumda tutmayı garantiliyor. Modern banyolar ile kusursuz bir uyum yakalayan Sigma80, profesyonellere ve banyosunu yeniden tasarlamak isteyenlere, banyolarında fark oluşturma imkanı sağlıyor. 2012 IF tasarım ödülüne sahip Geberit Sigma80 kumanda kapağı, siyah ve aynalı cam olmak üzere 2 farklı yüzeye sahip. Ayrıca zevkinize uygun olarak; mavi, yeşil, turkuaz, lila ve turuncu ışık seçenekleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. Sigma serisine ait birçok renk ve model Geberit Sigma kumanda kapakları konseptinde yer alıyor.

Şubat’13

nalburteknik.com

85


kısa kısa

58’inci yıla çifte kutlama Yaşar Topluluğu’nun 67’inci, Dyo Boya Fabrikaları’nın 58’inci kuruluş yıldönümü, Gebze ve İzmir’de yapılan törenlerle kutlandı. Türkiye’nin ilk yerli boya fabrikası olarak 1954 yılında üretime başlayan Dyo, sektörde 58 yılı geride bırakırken kuruluş yıldönümü heyecanını İzmir Çiğli ve Dilovası fabrikalarındaki çalışanları ile paylaştı. Yıllık 150 bin tona yaklaşan üretim hacmi, yenilikçi ürünleri ve istikrarlı marka çizgisi ile büyümesini sürdüren Dyo, Türkiye’deki iki fabrikasının yanında Rusya, Romanya ve Mısır’da satış ve üretim olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin sahip olduğu en eski markalardan biri olan Dyo’nun 58’inci kuruluş yıldönümü kutlamalarına;Yaşar TopluluğuOnursal Başkanı Selçuk Yaşar, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, Yaşar Holding Boya Grubu Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Dyo Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran ile Dyo çalışanları katıldı.

Bakterilerin hiç şansı yok Şık İtalyan tasarımına sahip Hotpoint yeni evyeler bakteri oluşumunu yüzde 95 oranında engelliyor. Üstün teknolojiyi şık İtalyan tasarımıyla birleştiren Hotpoint’in, bakteri oluşumunu yüzde 95 oranında engelleyen yeni evyeleriyle mutfaklar artık hem çok şık hem de çok hijyenik. Sahip olduğu “Diamond +” ve “Diamond Clean” özellikleriyle maksimum hijyen ve kolay temizlik sunan dayanıklı Hotpoint evyeler mutfaklarda mükemmel bir uyum oluşturuyor. Üstün teknolojiye sahip şık İtalyan tasarımlı Hotpoint’in yeni evyeleri, “Diamond +” özelliği sayesinde doğal gümüş iyonlarıyla hijyenik korumanın yanı sıra paslanmaya, asit ve kimyasalların aşındırmasına karşı üstün dayanıklılık sağlıyor. Bütün bunlara ek olarak yeni Hotpoint evyeler sahip olduğu bu özellik sayesinde, bakteri oluşumunu yüzde 95 oranında engelliyor.

2013 seramik trendleri Seramik ve granit sektörünün önde gelen markalarından Graniser Seramik’in Genel Müdür Yardımcısı Kenan Çebi, “2013 Seramik Trendleri” hakkında bilgi verdi. Dijital baskının ön plana çıkacağını belirten Çebi, gerek duvar gerekse yerde hangi tarzların moda olacağı konusunda tüyolar verdi. Graniser Genel Müdür Yardımcısı Kenan Çebi, 2013 seramik trendleri hakkında bilgi verdi. Büyük ebatların yerde ve duvarda daha çok rağbet göreceğini belirten Çebi “ Ebatlar büyüyor ancak minimalist tasarımlar önem kazanıyor” dedi. Ahşap ve doğaltaş desenlerinin bu yılın modasını oluşturacağını söyleyen Çebi, minimalizmin evin her yerinde etkilerini göstereceğini belirtti.

86

nalburteknik.com

Şubat’13


Elektrikten % 2, Sarf malzemeden %30 tasarruf Çimento sektörünün yükselen yıldızı Traçim Çimento, kullandığı teknoloji sayesinde hem elektrik enerjisinden ve sarf malzemelerden tasarruf sağlıyor, hem de arıza trendlerini düşürüyor

Traçim Genel Müdürü İrfan Yorulmaz

G

ayrimenkul, enerji, çimento ve döküm sektörlerinde öncü projelere imza atan Soyak Holding’in, çimento sektöründe faaliyet gösteren fabrikası Traçim Çimento, kullandığı teknoloji sayesinde elektrik ve sarf malzemelerden tasarruf sağlıyor. Bilişim teknolojileriyle tasarruf konusunda sektörde fark oluşturan Traçim Çimento, böylece faaliyetlerinde % 30’lara varan tasarruflar elde ediyor. Traçim Genel Müdürü İrfan Yorulmaz, en fazla yatırımı bilişim teknolojilerine ve hammadde konusunda yaptıklarını vurguluyor. Traçim ile yerli bir yazılım şirketi olan Praktikkod Yazılım’ın birlikte geliştirdikleri proses takip ve yönetim karar destek programı, emisyon takip ve izleme sistemi, digital arşiv ve etkinlik yönetimi programı Traçim Çimento süreçlerinde ciddi operasyonel fayda ve tasarruf sağlıyor. Traçim Çimento, kullandığı teknoloji sayesinde, elektrikten %2 tasarruf sağlıyor ve arıza trendlerini % 10 düşürüyor. Traçim Çimento Genel Müdürü İrfan Yorulmaz geliştirdikleri bu software sayesinde üretimin ve satışın her aşamasını anlık izleyebildiklerini belirtiyor. “Bu sayede üretim sürecindeki problem noktalarını daha önceden görüyor ve parça yedekleme konusunda daha esnek davranabilmemizi sağlıyor” diyen Traçim Genel Müdürü İrfan Yorulmaz, anlık parametreleri gördükleri için de işletme genelinde operasyonel maliyet unsurunu daha erken fark ettiklerini vurguluyor. İrfan Yorulmaz, “Bu sistem bize ulaştırdığı anlık alarmlarla, gerekli hallerde acil müdahale edebilmemize olanak sağlayarak, %10 daha az arıza ve dolayısıyla da daha az durmamızı sağlıyor. Ayrıca, optimizasyon yaparak kalem bazında her üniteyi inceleyip onların eğilim grafiklerini ve etkileşimlerini tespit ederek daha az elektrik tüketilmesini sağlıyor. Bu sayede de elektrikten de %2 dolayında tasarruf sağlıyoruz” dedi.

Şubat’13

nalburteknik.com

87


Binaların yüzde 80’i yıkılacak durumda Kentsel dönüşüm süreci kapsamında Türkiye’deki riskli yapılar tespit edilmeye başlandı. 50 yıllık binaların bulunduğu Bağdat Caddesi’nde yapılan incelemelerde binaların yüzde 80’inin yıkılacak vaziyette olduğu tespit edilirken, 30 bina için ise yenilenme raporu verildi.

Ç

evre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüm süreci kapsamında Türkiye genelindeki riskli yapıların tespitine başlandı. Bağdat Caddesi’nde incelemelerde bulunan Türkiye’nin ilk Kentsel Dönüşüm Bakanlık Yetkili Kuruluşu Tektaş Mühendislik şirketi, önemli bulgular elde etti. 50 yıllık binaların bulunduğu Bağdat Caddesi’nde binaların yüzde 80’i yıkılacak durumda. Tektaş Mühendislik, Bağdat Caddesi’ndeki 30 bina için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ‘Binalar Yenilenmeli’ raporu verdi. Tektaş Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı İnş. Yük. Mühendisi Hakan Çatalkaya, Bakanlıktan onay aldıklarını ve bu binaların yenilenmesi sürecinin başlatıldığını açıkladı.

YENİ BİNALARDA PROBLEM YOK

Kentsel dönüşüm sürecinde gerçekleştirdikleri çalışmaları değerlendiren Hakan Çatalkaya, “Alanlarda yaptığımız çalışmalarda gördüğümüz üzere, 1999 yılında yaşanan deprem bir milat oldu. O tarihten sonra artık hazır betona dönüldü ve bir standart oluşturuldu. 2007 Deprem Yönetmeliğine uygun yeni yapılan binalarda bir problem yok; ama 1999 yılından önceki çoğu binalar riskli” dedi. Sadece binaların deprem risk raporu vermediklerini söyleyen Hakan Çatalkaya, “Bize başka talepler de geliyor. Bir departmanımız bina ortak karar protokolünü ve tüm süreç için hukuk danışmanlığını veriyor, bir departmanımız hak sahipleri adına bakanlık kredi ve kira yardımlarını çıkartıyor. Çözüm ortaklarımız ile de kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecek binaların inşaatlarını yapıyoruz. Talep edildiği müddetçe; 12 Adımda Kentsel Dönüşüm ile hak sahiplerinin eski binalarını yeniliyoruz ve iskanlı tapularını veriyoruz ” dedi.

TAPUYLA BAŞVURMAK YETERLİ

Risk tespiti için binadan sadece bir kişinin tapuyla başvurmasının yeterli olduğunu belirten Hakan Çatalkaya, “Alana giderek zemin etüt çalışması ile işe başlıyoruz. Binanın her katından beton örnekler alıyoruz. Yaptığımız çalışmalar neticesinde; “bina sağlam”, “binada güçlendirme olmalı” veya “bina yenilenmeli” sonuçlarından birini belirliyoruz. Bakanlık bu raporu 10 günlük bir süreçte inceliyor. Bakanlık gerekli incelemelerini yaptıktan sonra, eğer bina riskli ise tapuya bir yazı gönderiyor. Tapudan kat maliklerinin hepsine binanın riskli olduğuna dair bir yazı geliyor”

88

nalburteknik.com

Şubat’13


diye konuştu. Kat maliklerinin bu yazıyı aldıktan sonra bir hafta içinde itirazda bulunabileceklerini söyleyen Hakan Çatalkaya sözlerine şöyle devam etti: “İtiraz halinde, yasa kapsamında belirlenen üst kurul raporu inceliyor ve binaya bakarak bir kanaat geliştiriyor. Onlar raporun doğru olduğunu tespit ettikten sonra, artık mahkeme yolu kapanıyor. Avrupa’da da sistem bu şekilde işliyor. Bakanlık 60 gün süre veriyor ve 2/3 çoğunlukla ortak bina karar protokolü istiyor. Bu sayede Bakanlığın kredi ve kira olanaklarından yararlanılması sağlanıyor. 2/3 çoğunluk sağlanamazsa, Bakanlık bina sakinlerini ortak bir karar almaları için uyarıyor, aksi durumda ya satışını yapıyor ya da kamulaştırıyor.”

İSTANBUL’DA 300 BİN BİNA YENİLENEBİLİR

Sadece İstanbul’da 200 bin binanın yenileneceğinin öngörüldüğünü ifade eden Hakan Çatalkaya, “İstanbul’daki yapıların durumu tahmin edildiğinden de kötü. Ben bu sayının 300 binlere yaklaşacağını düşünüyorum” dedi. Binaların tek tek dönüştürülmesindense alansal olarak dönüştürülmesinin daha sağlık olacağını söyleyen, Çatalkaya alan olarak başvurulduğunda devletten ek imar da aldıklarını belirtti.

12 ADIMDA KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ

-Belediye İmar Müdürlüğü, Tapu Müdürlüğü’ ne başvurarak arşivden binanıza ait mevcut projeler temin edilir. - Bina Deprem Risk Raporu almak için binaya ait mevcut projeler ve tapunuz ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yetkili kuruluşuna başvuru yapılır - Bakanlık Yetkili Kuruluşu binanızda yaptığı gerekli inceleme, tespit ve çalışmalar sonucu binanız için Deprem Risk Raporunu hazırlar - Hazırlanan Deprem Risk Raporu Bakanlık Yetkili Kuruluşu tarafından bağlı bulunduğunuz il Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne en geç iki gün içinde bir üst yazı ile sunulur. - Bakanlık; hazırlatmış olduğunuz Deprem Risk Raporunun Onayı tarafınıza resmi bir yazı ile bildirir. - Bakanlık Onay yazısının size tebliğinden sonra binanız yenilenmesi gerekiyor ise 60 gün içinde bina maliklerinin en az 2/3 (tapu hisse) çoğunluğu ile Bina Ortak Karar Protokolü imza altına alınır - Bina Ortak Karar Protokolü bağlı bulunduğunuz iL Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile sunulur. - Bakanlık yeniden inşa ve güçlendirme için kredi temin eder ve kira yardımı yapar. - Binanızın yenilenmesi için yıkılması, yeniden inşaatı veya güçlendirmesi için Bakanlık aracılığı ile Kredi olanaklarından yararlanmak için Bakanlığa talepte bulunulur. - Binanın yeniden inşaatı veya güçlendirmesinin yapılması için tüm projeler hazırlatılır ve ilgili belediyeden ruhsat alınır. - Binanın yeniden inşaat ve güçlendirme uygulaması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müteahhitlik Lisansı sahip şirketler ile sözleşme yapılır - Yapımı tamamlanan binanız için bağlı olduğunuz Belediyeden (Depreme dayanıklı, projesine uygun yapılmış, eksiksiz Bina) iskanlı tapularınız alınır.

Şubat’13

nalburteknik.com

89


Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş Teknik Genel Müdürü Dr. Andreas Wolf

Bosch’tan enerji okulu Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş Teknik Genel Müdürü Dr. Andreas Wolf: “Türkiye ekonomide başarılı adımlar attı. Ülkenin 2023 yılı hedefine ulaşacağına inanıyorum” dedi

B

osch Grubu, dünyada ilk kez Türkiye’de hayata geçirdiği ‘Enerji Verimliliği Okulu’ ile çalışanlarının dikkatini enerji tasarrufuna çekmeyi hedefliyor. Bosch Sanayi ve Ticaret AŞ Teknik Genel Müdürü Dr. Andreas Wolf, Türkiye’nin ekonomide önemli adımlar attığını belirterek, “Türkiye 2023 hedefine ulaşacaktır” dedi. Enerji Verimliliği Haftası’nda açılışı yapılan Enerji Verimliliği Okulu, bugüne kadar yaklaşık 3 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Her yıl Ulusal Enerji Verimliliği Haftası’nı özel faaliyetlerle kutlayan okulun kapıları basına açıldı. Ziyaretçileri ağırlayan Bosch Sanayi ve Ticaret AŞ Teknik Genel Müdürü Dr. Andreas Wolf, Bosch çalışanlarının enerji verimliliği konusunda girişimci projelere imza attıklarını vurguladı. “Çalışma arkadaşlarımızın girişimciliklerine, girişimci ruhlarına her zaman tam destek verdik. Vermeye de devam edeceğiz” diyen Dr. Wolf, Enerji Verimliliği Okulu’nun çalışan girişimciliği öncülüğünde hayata geçmiş en güzel örneklerden biri olduğunu kaydetti. Dr. Andreas Wolf, “Dünyamız, şimdiye kadar hiç yaşamadığı sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Bosch Grubu olarak bu meselelerin üstesinden gelinmesine yardımcı olmak istiyoruz. Hatta enerji verimliliğinin de ötesine geçmeyi hedefliyoruz. Daha yaşanabilir gelecek adına çalışanlarımızı ve tüm paydaşlarımızı bilinçlendirmeyi görev kabul ediyoruz” dedi.

90

nalburteknik.com

Şubat’13

“TÜRKİYE 2023 HEDEFİNE ULAŞACAKTIR”

7 yıldır Türkiye’de olduğunu ifade eden Wolf, Türkiye’nin 2023 hedefine mutlaka ulaşacağını da söyledi. Wolf, “Türkiye’yi çok seviyorum. Ekonomide başarılı adımlar attı. Türkiye’nin 2023 yılı hedefine ulaşacağına inanıyorum. Türkiye Ar-Ge projelerine destek veriyor. Biz de buna önem veriyoruz. Geçen seneye göre Ar-Ge projelerimizin oranını 2 kat artıracağız. Her günümü keyifle geçiriyorum. Bursa fabrikasındaki çalışanlarımızla mükemmel bir ekibiz. Türkiye çok güzel bir ülke. İnsanları da çok iyi. Türkiye’deki çevre duyarlılığı bilincini artıran her kanuna destek veriyoruz” diye konuştu. Bosch Türkiye’nin çevre dostu ürünler ve sürdürülebilir kaynak tasarruflu üretim şekline odaklandığını kaydeden Dr. Wolf, “Bu bakımdan portföyümüzde temiz enerji üreten tesisler bulunuyor. Bursa’da dizel ve benzinli motorlarda yakıt tüketimini belirgin şekilde azaltan yeni teknoloji püskürtme sistemleri üretiyoruz. Tüm üretim tesislerimizde, karbondioksit (CO2) emisyonunu düşürerek temiz bir dünya ve çevre için katkı sağlıyoruz” diye konuştu.

“BURSA’DA 2 YILDA 100’DEN FAZLA PROJEYLE 1 MİLYON EUROLUK TASARRUF SAĞLADIK” Bursa’daki fabrikalarda enerji tüketimi ve CO2 emisyonunu 2015’e kadar yüzde 30 azaltacak bir


proje başlattıklarını kaydeden Dr. Wolf, “Bu projeyi 3 adımda uygulamaya koyduk. İlk aşamada, üretimde kullandığımız enerji maliyetini çıkarmak için gerekli ölçüm cihazlarını kendimiz geliştirdik ve düzenli olarak kullanmaya başladık. Ana tüketimlerimizin neler olduğunu öğrendikten sonra, iki yılda bu konuda 100’den fazla proje tamamladık. Bu projeler sayesinde 15 bin ton karbon emisyonunu önledik ve 1 milyon avro tasarruf sağladık. Böylece doğaya 750 bin adet ağacın sağladığı temiz havaya denk bir katkıda bulunduk. 3. aşamada ise Türkiye’deki ve yurt dışındaki paydaşlarımızla sürekli temas halindeyiz ve düzenli olarak bilgi ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz” diye konuştu.

“ENERJİ VERİMLİLİĞİ OKULU HERKESE AÇIK”

2011’de hayata geçirdikleri Enerji Verimliliği Okulu’nun tüm Bosch çalışanlarına ve dışarıdan gelen herkese açık olduğunu dile getiren Wolf, şöyle devam etti: “Enerji Verimliliği Okulu sayesinde çalışanlarımızı ve ilgili misafirlerimizi enerji kaynaklarının dikkatli kullanımı konusunda motive ediyoruz. Enerji ve su tasarrufu için hangi tekniklerin kullanıldığını ve özellikle Bosch’un uyguladığı teknikleri anlatıyoruz. Enerji verimliliği okulu bugüne kadar Türkiye, İtalya ve Almanya Bosch fabrikalarından ve Bursa’daki okullardan oluşan yaklaşık 3 bin ziyaretçi tarafından gezildi. Bursa’daki okullar okulumuzu ziyaret etmeye devam edecekler. Çalışanlarımızın enerji tasarrufu konusundaki fikirlerini alıyoruz. Çevre koruma konusunda çalışanlarımız sadece son iki yılda 500’ün üzerinde teklif verdiler” diye konuştu. Enerji verimliliği okulunda; binalarda ısı kayıp ve kaçakları, yapı ve yalıtım malzemesi çeşitleri, yalıtım camı uygulamaları, verimli aydınlatma, konvansiyonel/ yoğuşmalı kombi, güneş kolektörü uygulamaları, tesisatlarda yalıtım, radyatör ve zeminden verimli ısıtma sistemleri, ısı geri kazanımı, basınçlı hava sistemleri gibi konular ele alınıyor.

BOSCH DÜNYA ÇAPINDA 4 BİN 100 ADET PATENT BAŞVURUSU YAPTI

Bosch Grubu; Robert Bosch GmbH’ı, 350’den fazla alt kuruluşunu ve 60’dan fazla ülkede bulunan yerel şirketleri içermektedir. Satış ve hizmet alanlarındaki iş ortakları buna dahil edildiğinde Bosch, yaklaşık 150 ülkede temsil edilmektedir. Dünya çapındaki bu gelişim, üretim ve satış ağı, büyümeye yönelik temeli oluşturmaktadır. 2011 yılı finansal verilerine göre, yaklaşık 300 binden fazla çalışanla 51,5 milyar euro ciro gerçekleştirilmiştir. Araştırma ve geliştirme faaliyetleri için 2011 yılında yaklaşık 4,2 milyar euro harcanmış olup, dünya çapında yaklaşık 4 bin 100 adet patent için başvuruda bulunulmuştur.

Şubat’13

nalburteknik.com

91


7 milyondan fazla konut yeniden yapılacak Türk-Portekiz İş Forumu’nda konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: “Önümüzdeki 10 yılda kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde 7 milyondan fazla konutu yeniden yapacağız, aşağı yukarı 400-500 milyar dolarlık bir pazar da burada oluşacaktır” dedi

P

ortekiz İş Forumu’nda konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, gelecek dönemlerde yapılacak yatırımlara dikkat çekerek, “Önümüzdeki 10 yılda enerji ve ulaşım alanında 250 milyar dolardan fazla yatırım yapacağız. Önümüzdeki 10 yılda kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde 7 milyondan fazla konutu yeniden yapacağız. Aşağı yukarı 400-500 milyar dolarlık bir pazar da burada oluşacaktır. Portekiz iş dünyasını bilhassa buruya odaklanmaya davet etmek istiyorum” dedi. Türkiye-Portekiz İş Forumu, TOBB-DEİK/TürkPortekiz İş Konseyi tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Sheraton Otel’de düzenlendi. Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Portekiz Başbakanı Pedro Passos Coelho’nun da katıldığı foruma ayrıca Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve TOBB Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da katıldı.

92

nalburteknik.com

Şubat’13

TÜRKİYE, ORTA ASYA’NIN VE ORTADOĞU’NUN ANAHTARI Forumun açılış konuşmasını yapan TOBB Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş, “Türkiye Orta Asya’nın ve Ortadoğu’nun anahtarıdır” diyerek, kıtaları birbirine yaklaştıran en büyük unsurun ticaret olduğunu söyledi. Türkiye’nin Avrupa’ya sattığı malların taşınmasında ciddi sıkıntılar yaşadığını ve bu konuda Portekiz’in desteğini beklediklerini belirten Yalçıntaş, ayrıca Güney Kore’nin Avrupa ile olan Gümrük Birliği Anlaşması’ndan dolayı Türkiye’ye kolayca mal sokabildiğini fakat Türkiye’nin ise Güney Kore’ye mal satmaya kalktığında AB üyesi olmamasından dolayı sıkıntı yaşadığını hatırlattı. Yalçıntaş son olarak ise vize konusunun sonuca ulaşması gerektiğine dikkat çekti.



“DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ DAMDAN DÜŞEN ANLAR” Forumda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Biz de 10 yıl önce Portekiz’in yaşadığı, Avrupa’nın birçok ülkesinin yaşadığı sıkıntıları yaşadık. Yani biz de damdan düştük. Biz de önemli bir atasözü vardır; ‘damdan düşenin halini, damdan düşen anlar’ derler” diyerek konuşmasına başladı. Son 10 yıldaki Türk özel sektörünün durumunu ve ekonominin durumunu anlatan Bakan Çağlayan, “Türkiye toplamış olduğu her verginin yüzde 84’ünün borcunun faizine öderdi” diyerek Portekizli misafirlere örnekler verdi. Başbakan Erdoğan’ın Türk iş dünyasına verdiği destekle Türk iş dünyasının atağa kalktığını kaydeden Bakan Çağlayan, Avrupa pazarlarında yaşanan ekonomik dar boğaza rağmen Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz yıl yüzde 8.5 büyüme başarısı gösterdiğini hatırlattı. “Kişi başı Gayri Safi Yurtiçi Hasılayı 772 milyar dolara ulaştırdık” diyen Çağlayan, şöyle konuştu: “Bugün gerek bütçe açıkları, gerek kamu borçları noktasında Avrupa Birliği’nin 23 ülkesinden daha iyi konumdayız. Bir üyesi 27 ülkeyi değerlendirdiğimiz zaman bugün Türkiye geçtiğimiz yıl toplam kamu borçlarının, gerek iç, gerek dış borçlarının milli gelire oranının yüzde 39 seviyesine inmesi ki, bu yıl itibariyle 2012’de inşallah yüzde 36’lar seviyesine inecek. Bu tarihimizde önemli bir rekor olarak geçecek. Ve yine bütçe açıkları noktasında GSYH’nın geçtiğimiz yıl yüzde 1.3’üne kadar düşerek Avrupa Birliği’nin 27 üyesinin 23’nden çok daha iyi bir konuma gelmiştir” dedi.

“BİZ ÖZEL SEKTÖRÜMÜZE YOL GÖSTERDİK” Çağlayan, ihracat rakamlarının 150 milyar doları geçtiğini belirterek, “2002 yılında Türkiye’nin 2002 yılında toplam ihracatı 36 milyar dolardı. Bakın tekrar ifade ediyorum ihracatımızın yarısına yakınını Avrupa’ya yaparken, dörtte birini Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya yaparken, yüzde 75’ini ihracat yapmış olduğumuz bu pazarlardaki bu yıl ki ihracatımız 150 milyar doları

94

nalburteknik.com

Şubat’13

geçiyor. Bu tarihimizde bir ilk” diye konuştu. “Biz özel sektörümüze yol gösterdik” diyen Bakan Çağlayan, Başbakan Erdoğan ile birlikte iş dünyasının tüm dünyayı turladığını söyleyerek, “Halen dolaşıyoruz. Ben tahmin ediyorum bu 5 yıllık bakanlığım süresince dünyanın çevresini herhalde 35’den fazla turladım” dedi. Çağlayan konuşmasına şöyle devam etti: “Önümüzdeki 10 yılda enerji ve ulaşım alanında 250 milyar dolardan fazla yatırım yapacağız. Önümüzdeki 10 yılda kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde 7 milyondan fazla konutu yeniden yapacağız. Aşağı yukarı 400-500 milyar dolarlık bir pazar da burada oluşacaktır. Portekiz iş dünyasını bilhassa buruya odaklanmaya davet etmek istiyorum” dedi.

“TÜRK FİRMALARININ PORTEKİZ’DE ŞUBE AÇMASINI İSTİYORUZ” Portekiz Başbakanı Pedro Passos Coelho ise yaptığı konuşmada Türk ve Portekiz işadamlarına güvendiklerini belirterek, “Biz Türk yatırımını da daha fazla çekmek arzusundayız. Türk firmalarının Portekiz’de şube açmasını istiyoruz” dedi. Portekiz’in şu an içinde bulunduğu mali krizin, 10 yıl önce Türkiye’nin yaşadığı krize benzediğini anlatan Coelho, krizden kurtulabilmek için bir taraftan bütçelerini sağlamlaştırmaya çalıştıklarını, diğer yandan da borçları kapatmaya çalıştıklarını ifade etti. Kamu borçlarını kontrol altına aldıklarını söyleyen Coelho,”Önümüzdeki yıl asıl hedefimiz piyasalarımızı daha resmiyetten uzak bir piyasa haline getirmek. Portekiz’in artık uçurumun kenarından dönmüş olduğunu anlatıyorum ama yapılması gerekenler hala var” diye konuştu. Türkiye ve Portekiz’in uluslararası alanda köprü olma özelliği olduğuna dikkat çeken Coelho, “Portekiz tarihe baktığımız zaman küreselleşmenin öncüsü olmuş olan bir memleket. Aynı şekilde geçmişten gelen bu köprüleri geleceğe bağlayabiliriz. Türkiye’yi Portekiz’e, Portekiz’i de Türkiye’ye bağlayabiliriz” şeklinde konuştu.



pazarola

Prof. Dr. İsmail KAYA ismail.kaya@gmail.com

Meşale ve ateş İlk, orta ve yüksek, bütün okullar tatilde deyip geçiyorsak, bir şeyleri kaçırıyor olabiliriz. Tatil yerine, “okullarda ara dönem” diyebilsek çok farklı olacak. Belki o zaman, bizi rehavet, tembellik ve eğlence moduna sokmadan canlı tutacak farklı bir bakış açısı kazanabileceğiz, sanki... Okullar bizi geleceğe hazırlamak, hayata daha güçlü katılmamıza destek olmak için midir, ne içindir, bilemiyorum. Ama, kuru bilginin karneleri süslemekten, puan şişirmekten öte bir işe yaramadığı da ortada. Okullar hayatı dolu dolu yaşayacak, üretken, dünyada iz bırakacak beyinler ve nesiller yetiştiremiyorsa niye var ki? Okullar, içinde bir ateş, insanlık ve davası için durmaksızın çalışan ve koşan bireyler ve elinde meşale kitleleri idealler peşinde dalgalandıran liderler üretemiyor ve hâlâ zihinleri ve bedenleri belli kalıplara uydurmak, “talim ve terbiye” için uğraşıyorsa, zaten tatilde sayılırlar. Pazarlamacının da, hem müşterileri motive etmek, hem de daha üstün bir hayat için liderlik etmek gibi görevleri var. Müşterinin zihninde bir kıvılcım çaktın, bir ateş yakabildinse ve önüne bir vaad, bir hayal, bir hayat ve bir hedef koyabildinse, gerisi kendiliğinden geliyor. Ekibini, takımını, takipçilerini ayrıca motive etmeye kalkışan ve buna ihtiyaç duyan liderler liderliklerini uzun süre koruyamıyorlar. Liderlikle motivasyonu birbirine karıştırmayan liderler ise daha uzun süre ve daha derin izler bırakabiliyor.

96

nalburteknik.com

Şubat’13

Liderlik hariçte, motivasyon dahilde yanan bir ateş. Liderlik, her durumda ve her zaman şartların, çizgilerin, sınırların, korkuların üstesinden gelebilmek; motivasyon ise her durumda üstün olmanın mümkün olduğunu görebilmek ve buna inanmaktır. Liderlik, kampanyalarla, “haydin aslanlar” söylemleriyle sürüyü gaza getirmek değil, insanların içindeki özellikleri, korları ve enerjileri?fark?edip?bunları ateşe ve işe döndürmelerine fırsat vermektir. Büyük liderler emretmiyor, hizmet ettiklerinin içindeki bilgelikleri ve iradeleri açığa çıkarıyor. Onlara şu işi, şöyle yapın demek yerine, yapılacak ne kadar çok şey olduğunu görmelerine yardımcı oluyorlar. Liderin meşalesinden nasibince ateşini alanlar, zaten kendi yollarını kendileri buluyor ve yeni yollar açıyor. Başka dürtmelere ihtiyaç kalmıyor. (Pazarola, pazar günleri yayınlanır.) Prof. Dr. İsmail Kaya, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanıdır. Kendisine ismailkaya@gmail.com adresinden ulaşılabilir. Başka yazıları için, http://pazarola.blogspot.com http://pazarlamabitanedir.blogspot.com http://pazarlamazekasi.blogspot.com blogları ziyaret edilebilir.



yorum

M.Ali Özbudun mehmetali.ozbudun@tg.com.tr

“Tavşana kaç, tazıya tut” politikası... Küresel aktörler, Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) vesilesiyle Davos’ta buluştu. ABD ve AB kaynaklı krizlerin küresel yansımaları, bu yılın oturumlarına da damgasını vurdu. Kafaları tırmalayan soru belliydi: -Ne yapalım da finansal istikrar delinmesin, kriz olmasın? Bu kapsamda, özellikle AB’nin bankacılık sektörüne yönelik mevcut ve muhtemel düzenlemeler ele alındı. Tartışma, her zaman olduğu gibi iki farklı eksene yoğunlaştı. -Oyunun kurallarını değiştirelim -Oyunun kurallarına dokunmayalım, sistemin içinde çözüm arayalım Anlaşıldığı kadarıyla, oyunun kurallarını değiştirmeyi hedefleyen çözümlere pek sıcak bakılmıyor. Oyunun kuralları içinde yeni arayışlar sürüyor. *** Şurası kesin. İster ulusal, ister küresel düzeyde olsun, sonuç değişmiyor: -Taşınamayacak riskleri barındıran bir finansal düzen, kriz patladığında, deprem dalgalarının şiddetini artıran gevşek bir zemini çağrıştırıyor. Kolay kolay dikiş tutmuyor. Ne var ki.. Gerek AB’nin karar organları ve gerekse geçen hafta Davos’ta tartışan taraflar, AB kaynaklı kriz ve Euro Bölgesi’nin geleceğine ilişkin ikna edici bir perspektif sunamıyor. Aslında, küresel egemenler, bindikleri dalı

98

nalburteknik.com

Şubat’13

kesmiyor. Her nedense, samanlıkta kaybettikleri yüzüğü, bahçede arıyor ve bulamıyorlar! *** Nasıl mı? Daha önce de yazmıştık. Biz bu filmi defalarca gördük. Bir taraftan: -Finansal balonların üremesi ve semirmesi için her türlü ortamı hazırlayacaksınız -Finansal inovasyon adına, bilançoları mayınlarla donatacak, riskleri tırmandıracak ve küreselleştireceksiniz Diğer taraftan: -Para otoritesine ve regülasyondan sorumlu özerk kurullara, balonları koklama ve izleme, gerektiğinde müdahale etme görevi vereceksiniz -Kriz patladığında, piyasalara likidite veren merkez bankalarını yangından sonra su sıkmakla suçlayacaksınız! Yeri geldiğinde.. Finansal krizleri, steril ortamda çözüm bekleyen bir “mühendislik hatası” olarak takdim edeceksiniz. *** Buna ne derler? Buna, “Tavşana kaç, tazıya tut” politikası derler. Netice itibariyle.. -Balondan terazinin, tezekten olur dirhemi!



n o b Ga

Orta Afrika’nın batısında yer altı zengini bir ülke:

Afrika’nın batısında yaklaşık 1.5 milyon nüfuslu bir ülke olan Gabon, Batıda Gine Körfezi, kuzeyde Ekvator Ginesi ve Kamerun doğuda ise Kongo ile çevrili elmasları, altınları, madenleri ve yer altı zenginlikleri ile dolu bir ülke

O

rta Afrika’nın batısında yer alan bir ülke Gabon. 15. yüzyılda Portekizlilerin gelip çöreklendiği, köle ve abanoz ticaretiyle iliklerini sömürdüğü bu küçücük ülke (Nüfusu 1.5 milyonun biraz üzerinde), Afrika’daki birçok devlete göre, istikrarlı bir yapıya sahip. 1843’te buraya yerleşen Fransızlar, ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1960 yılına kadar, Portekizliler gibi sömürmeye devam etmiş. Başşehir Libreville, Fransızca serbest şehir anlamına geliyor. Bu ülke serbest kalan köleler tarafından kurulduğunu anlatıyor. Kimilerince “Kara Afrika” denilen, mağdur ve mazlum insanların yurdu bu kıta, tabii zenginliklerine rağmen; günümüzde de dünyanın diğer köşelerine göre hâlâ çok fakir, sefil ve perişan! Çünkü hâlâ daha buradan sömürgeciler el çekmedi ve çekmeye de niyetli görünmüyorlar! Evet, dünyada artık köle ticareti yok. En azından 19. Asrın ortalarından itibaren, resmî olarak yasaklanmış bulunuyor. Ama modern sömürgecilik, ülkelerin zenginliğini ve insanların emeğini sömürmeye devam ediyor. Afrika’da bugün de büyük güçlerin stratejik mücadelesi kıyasıya sürüyor. ABD, Çin’i durdurabilmek için bu kıtada yeni askerî yapılanmaya gitti ve Afrika Komutanlığını kurdu. Sudan’ın ikiye bölünmesinin temelinde de Çin’e kapılarını açmış olması var.

100

nalburteknik.com

Şubat’13


Gabon’un Başkenti: Libreville Resmi dili: Fransızca, Yönetim biçimi: Cumhuriyet Nüfus: Nüfusu 1.5 milyon Para birimi: AFT frangı Önemli şehri: Lopez Burnundaki 164.000 nüfuslu Port Gentil’dir

Şubat’13

nalburteknik.com

101


BİLLUR DAĞLARI ÜLKEYİ SARIYOR Orta Batı Afrikada Atlas Okyanusu kıyısında yer almakta. Ülkenin büyük kısmı düzdür. En yüksek noktası İboundji olup 980 metredir. Atlas Okyanusuna dökülen büyüklü küçüklü birçok ırmak, ülkenin batı kıyılarını yararak Okyanusa ulaşır. Bunlardan en önemlileri, kuzeyde ülkeye adını veren Gabon Körfezini meydana getiren Gabon Irmağı ve daha güneydeki Bort-Gentil Körfezi ile Okyanusa dökülen Ogoue Irmağıdır. Bu körfezdeki Lopez Burnundan itibaren güneye doğru, akıntıların uzun kumullar halinde deltalar yapmasıyla meydana gelen deniz kulakları ve sağlığa zararlı iklimi ile güney kıyıları yaşanması güç bir şekil almıştır. Kuzeyden güneye doğru ırmakların içinde aktığı ovanın genişliği 20 km ile 200 km arasında değişişmekte. İç kısma doğru yükseklik artarak dağlık bölgeye (Billur Dağlarına) ulaşmakta. Bu bölgedeki en önemli dağ kütleleri kuzeydeki Cristallo Dağları kütlesi ile, güneydeki Chaillu Sıradağlarından oluşmaktadır. Doğu kısmında ise fazla yüksek olmayan yaylalar yer almakta.

SICAK VE YAĞIŞLI BİR ÜLKE Ekvator çizgisinin hemen hemen ortasından geçtiği Gabon’da sıcak ve yağışlı ekvator iklimi hakim durumda. Yağışlar eylül-mart döneminde daha çok olmakta.Senelik sıcaklık ortalaması 22-35 santigrat derece arasında değişmekte. Bol yağışlar sebebiyle ülke sık ormanlarla kaplıdır. Yağışlı muson ve kurak olan alize rüzgarları, senenin her mevsiminde daima hakimdir. Yağışlı mevsimlerin rüzgârlarla alakası burada ayrı bir önem arz etmektedir.

102

nalburteknik.com

Şubat’13

ZENGİN MADEN YATAKLARI Gabon, sık ormanlarla kaplı olduğundan, kereste ülkenin başlıca zenginlik kaynağıdır. Maden kaynakları açısından çok zengindir. Chaillu Dağlarında altın ve elmas, Franceville’de manganez, kuzeyde Çibanga’da demir, Port Gentil yakınlarında petrol ve Munana’da uranyum yatakları mevcuttur. Fakat Gabon, yakın zamana kadar tarım ve orman işletmeciliği ile kendini idame ettirmeye çalışıyordu. Fakat son dönemlerde ülkede bulunan petrol ve uranyum yatakları sayesinde Afrika’nın en gelişmiş ve zengin ülkelerinden biri haline gelmiştir. Ülkenin ekonomisinin temelini madencilik oluşturmakta. Aynı zamanda petrol ve uranyum yatakları da ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Madencilik ve petrol dışında diğer önemli faaliyet ise keresteciliktir. Gabon, tarım bakımından oldukça geridir. Bu nedenle birçok tüketim malını dışarıdan ithal etmektedir. En önemli ticari ortakları; Fransa, Almanya, Amerika, Birleşik Krallık, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’dur.


EDOĞAN GABON’A 300 KİŞİ İLE ÇIKARMA YAPTI

MANYOK YAPRAĞI Ülke tarım konusunda çok gelişmediğinden, buna bağlı olarak mutfak kültürü de çok gelişmemiştir. Gabon’da yerel yiyeceklerden çok başka ülkelerin mutfaklarından seçenekler de bulunmaktadır. Bölgeye özgü balıklar oldukça lezzetlidir ve daha çok kızartılarak servis edilir. Ülkenin bir diğer önemli besin kaynağı da hurma yağıyla pişirilen manyok yaprağıdır. İçecek olarak taze sıkılmış suları çokça tüketilmektedir. Özellikle de üzüm, ananas ve limon sularını hem restoranlarda hem de marketlerde şişelenmiş olarak rahatlıkla bulmak mümkün.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sırasında Türkiye ile Gabon arasında Hükümetler arası Sağlık İşbirliği, Hükümetlerarası KEK Protokolü, Hükümetlerarası Diplomatik Pasaportlara Vize Muafiyeti ve Hükümetlerarası Tarım İşbirliği Mutabakatı da imzalanmış oldu. Gabon’la ticaret hacminin 50 milyon doların altında olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, “Hedefimiz 2015’e kadar 100 milyon doları yakalamak ve bunu aşmak. Özellikle de yağmur ormanlarının yoğun olduğu böyle bir bölgede barajların inşa edilmesi büyük önem arz ediyor” değerlendirmesinde bulundu. 300 kişilik heyetle Gabon’a çıkarma yapan Başbakan Erdoğan, “Bu heyetin içinde 175 girişimcimizin yıllık cirosu ise 65 milyar dolardır” dedi.

Şubat’13

nalburteknik.com

103





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.