Nalbur Teknik Ekim'13

Page 1












e… c n ö n e d e m e d Keşke

liği ğlığı ve Güven ilendiren İş Sa ilg an güvenliği nd iş kı n ya bi anları da toplam 2 ın ığ kt çı ürkiye’de çalış ilk n nu erine çıkması ralel olarak, ka de 50 binin üz m Kanunu’na pa ne dö n ye rle bep, yasanın , bu sayının ile ki en temel se da ın uzmanı varken as 2013’te tm ar r de, 1 Temmuz yının bu kada üzeri işyerlerin bekleniyor. Sa ve ve 1 50 ’te de 13 rin 20 rle la 1 Ocak ı olan iş ye uygulanmasıy ’den az çalışan toplam 50 de n la rin yı ye sa iş i el n bi k tehlik 1 milyon 700 ık aş tehlikeli ve ço kl ı. ya as l m hi ar yapılıyor ol ’te ise kamu da na dair hesapl Temmuz 2014 ğı m ca va la de yu du en ana ihtiyaç de hız kesmed 30-40 bin uzm inin a denetimler iğ nl nd nı ve ya gü ar ve al ı n çalışm anların sağlığ lış ça r: da, Ayrıca yapıla le rın şi la ki ış r üretim alan da uzmanlaşm ikalarda, diğe br fa , ediyor. Bu alan de er el ve tm cası insan duğu tüm işle otellerde, kısa söz konusu ol nsına arında, banka, şl lu yapabilme şa ru v ku re ve gö kamu kurum işletmelerde m tü ğu du ol z konusu istihdamın sö . er sahipl ş bilgileri alı daha geni nımlar ile alak na do firmaları cu ör yu kt ru se an kişisel ko Diğer yandan . iz in ks ce rk Bahse konu ol re ça gö r kez daha fa asında okuduk sterdiklerini bi gö en öz sayfalarımız ar r da da ne ka ni zamanın ptıkları işlere önce, gereke bu alanda ya şke demeden Ke ; lim ye di e N edeceksiniz.

EDİTÖR

T

,

Saygılarımızla

İsmailÇakır GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN

Yıl: 10 Sayı:121 Ekim 2013

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM SÜLEYMAN TERZİ suleyman.terzi@img.com.tr

ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

EDİTÖR İSMAİL ÇAKIR ismail.cakir@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL  RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr

İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Nalbur Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.


G ed ore fa rk ı Na lb ur Te kn ik Ap İş Ko ru m a ilk 3’

pl e St ore’d a

te

Sa ra ç Te kn ik Hırd ga z!

av at ta m

Co n- im ex ’d en Li

tt le G ia nt

:5 4 :3 2 :8 2 :9 4 :3 4

Reklam İndeksi

ABONE FORMU .............. 151 ATEŞ İNŞ. ........................ 65 ATLAS ZIMPARA ...... 48 - 49 AYAN .................................4 AKÇANSA ..........................5 AKDENİZ ....................... 137 BAYDAR BOYA ................. 81 BETEK ............................. 13 BİSAN ........................... 140 BATU ............................... 45 BOSCH .....................10 – 11 BOYSAN ........... 152 - A.K.İ. BTM ................................. 25 BURSA METAL FUARI .... 145 CENTER ................... 56 - 57 CERMİX ........................... 93 CON-IMEX ....................... 33 DURSUNLAR ................... 79 DÜFA ............................... 17

EMEK .............................. 31 ERATAŞ ........................... 39 ERKALIP ......................... 71 ERKAN MAK. ................... 91 FOSTER ........................ A.K. FRS MAKİNA ................... 27 GATA KİMYA .................... 19 GEDORE ALTAŞ .........Ö.K.K. GÜLAL ............................. 75 HOROZ DEMİR ...... 104 - 105 İHLAS KOLEJİ ............... 142 İNDEX ...........................8 - 9 İŞ KORUMA ..................... 89 İZOTEX ......................... 113 KALE KİLİT..................... 53 KANCA .......................... 103 KARCHER ........................ 51 KARKİM .............................1 KRİSTAL ŞEHİR ............. 144

MAKRO ................. 107 - 111 NET İLETİŞİM .......146 – 147 REİS MAKİNA ............... Ö.K. REMS ............................ 101 RENK PLASTİK ................ 21 ROTA GRUP .129 – 131 – 133 – 135 ÖZMETAL ........................ 23 SEDA ENDÜSTRİ ..........6 - 7 SELSİL .........................2 - 3 SEL .117– 119 – 121 - 123 – 125 – 127 TEKSAN .......................... 15 THE BIG 5 ...................... 115 TİGİAD ........................... 141 TÜM PLASTİK ...........61 – 63 TÜMRAY .......................... 55 YDS ............................ Ö.K.İ. YALE KİLİT ............... 73 - 77 YAPI FUARI ................... 139 ZOW .............................. 143




Türkiye inşaat sektörü kamu yatırımlarıyla büyüyor, özel sektör beş çeyrektir küçülme seyrinde... İnşaat sektöründeki büyümenin kamu yatırımlarından kaynaklanıyor, özel sektör yatırımlarında ise üst üste beş çeyrektir daralma görülüyor ∂ Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, "yakın coğrafyamızda bir türlü durulmayan siyasi gelişmeler, kapımıza kadar gelen savaş tehdidi, ülkeler arasında dengelerin sürekli değişimi kuşkusuz global ekonomiyi her zamankinden daha da fazla etkiliyor." dedi. İnşaat sektörünün yılın ilk yarısında yüzde 6,6 oranında gerçekleşen büyümeyle ekonominin üzerinde performans gösterdiğini belirten Dündar Yetişener, inşaat sektöründeki büyümenin kamu yatırımlarından kaynaklandığını özel sektör yatırımlarında ise üst üste beş çeyrektir daralma görüldüğüne işaret etti. Türkiye İMSAD tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen geleneksel ekonomi toplantısı bu kez "Global Ekonomi Nereye Gidiyor" konusuyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener'in açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin ve Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel, dünya ve Türkiye ekonomisinin ilk yarı yılını değerlendirerek, 2014 yılı beklentilerine ilişkin görüşlerini paylaştılar. Toplantının, oturum başkanlığını Türkiye İMSAD Yönetim kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Gürdal yaptı. Ekonomi ve Strateji Danışmanlık

16

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



Hizmetleri şirketi tarafından Türkiye İMSAD için hazırlanan "İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü 2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu'nun açıklandığı toplantıya, çok sayıda Türkiye İMSAD üyesi ve üye derneklerin yöneticileri katıldı.

Yetişener: "Yakın bölgemizdeki gelişmeler ekonomide global riski artırıyor."

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, konuşmasına başlarken, Türkiye'nin yakın bölgesinde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelere değinindi, küresel ekonomi ve siyasi seyrin nereye doğru gittiği yolundaki öngörülerin önemine işaret etti. Dündar Yetişener, "yakın coğrafyamızda bir türlü durulmayan siyasi gelişmeler, kapımıza kadar gelen savaş tehdidi, ülkeler arasında dengelerin sürekli değişimi kuşkusuz global ekonomiyi her zamankinden daha da fazla etkiliyor. Bu nedenle, iş dünyası olarak bizler, her zaman

18

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

olduğu gibi dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, hangi sektörde olursak olalım geleceğimizi inşa etmemiz ancak bugünü doğru analiz etmemiz ve doğru öngörüler doğrultusunda planlama yaparak mümkün olacaktır" dedi.

"Özel sektör yatırımlarında daralma devam ediyor."

Konuşmasında, Türkiye ekonomisinin 2013 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 4,4 büyüyerek mevcut iç ve dış koşullar dikkate alındığında olumlu bir performans gösterdiğini belirten Dündar Yetişener, 2013'ün ilk yarısında inşaat sektörünün beklentilerin üzerinde büyüdüğünü belirtti. İnşaat sektörünün yılın ilk yarısında yüzde 6,6 oranında gerçekleşen büyümeyle ekonominin üzerinde bir performans gösterdiğini ve bu gelişmeden son derece memnuniyet duyduklarını ifade eden Yetişener, sözlerine şöyle devam etti: "Ancak Türkiye İMSAD olarak

bugün paylaştığımız raporda görüldüğü üzere, inşaat sektöründeki büyüme kamu yatırımlarından kaynaklanmakta, özel sektör yatırımlarında küçülme görülmektedir. Öyle ki, özel sektör inşaat yatırımları 2013'ün ilk çeyrek döneminde yüzde 13,9, ikinci çeyrek dönemde yüzde 3,4 oranında küçülmüş ve özel sektör inşaat harcamaları üst üste beş çeyrektir daralma seyrini sürdürmektedir. Belirtmek gerekir ki, inşaat sektöründe sağlıklı büyüme için, özel sektör inşaat harcamalarında da büyümenin başlaması, ekonominin ivmesini artırması bakımından önemlidir."

Prof. Berksoy : "Önümüzdeki iki yılda Türkiye ekonomisinin büyümesi yavaşlayacak."

Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy da toplantıda yaptığı konuşmada, küresel ekonomi para politikasında, rejim değişmesi niteliğinde bir değişimin eşiğine gelindiğini



Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel de konuşmasında, yılın ilk yarısında inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sektörünü büyük ölçüde iç pazarın desteklediğini söyledi. Dr. Gürlesel, "Pazarda kamunun belirleyici olmuş ve inşaat sektöründe beklentilerin üzerinde bir büyüme yaşanmıştır. Bu yıl sonuna kadar inşaat sektöründe aynı eğilimin süreceğini öngörülmektedir" şeklinde konuştu.

belirtti. Küresel ekonominin çok uzun süre bol para (likidite) ve düşük faiz rejiminde yol aldığını kaydeden Prof. Berksoy, "şimdi bu rejimin değiştirilecek, para politikalarına göreli bir sıkıştırma getirilecek. Bu tabii bol ve ucuz fonları kullanarak büyümeyi neredeyse alışkanlık haline getirmiş ülkelerde makro ekonomik dengeleri, döviz kuru ve faiz oranları gibi finansal fiyatları ve sonuçta büyüme dinamiğini olumsuz yönde etkileyecek" diye konuştu. Prof. Taner Berksoy, sözlerine şöyle devam etti: "Bir yandan küresel para rejiminin değişmesinden kaynaklanan riskler, bir yandan Türkiye ekonomisinin kaynak açığının (cari açık) beslediği riskler, bir yandan da yakın bölgemizde gelişen siyasal olaylardan bize yansıyan riskler, para politikası rejiminin değişmesinden en fazla etkilenecek ülkeler listesinde ön sıralarda yer almamıza neden oluyor. Dolayısıyla önümüzdeki bir iki yıllık dönemde Türkiye ekonomisinde büyümenin yavaşlayacağını, döviz kuru, faiz oranı gibi fiyatların yüksek olacağını düşünüyorum." Prof. Alkin: "Küresel, siyasi, bölgesel ve ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkması önemli."

20

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin de konuşmasında, özel sektör inşaat yatırımlarındaki daralmanın sektör tarafından dikkatle takip edildiğini ifade etti. Prof. Alkin, "2014 yılında özel sektör inşaat yatırımlarının büyümeye artı yönde katkı sağlaması ve pozitif büyümeye geçmesi umut edilmektedir. Bu nedenle küresel, siyasi, bölgesel ve ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkması ekonominin özel sektöre odaklı büyümeyi sürdürmesi açısından büyük önem taşımaktadır" dedi. Prof. Alkin, döviz kurlarında dalgalanma beklenmediği varsayıldığında, bugün ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 65 olduğunu belirterek, bu oranın yüzde 60'ın altına inmesi halinde ise Türkiye ekonomisinde döviz kurlarında dalgalanma riski ve aralığının artacağına işaret etti. Alkin, "ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 55'den 50'ye yaklaşırken, döviz kurlarında daha sert hareketlere de hazır olmak gerekir" dedi.

Dr. Gürlesel: "İnşaat sektöründeki büyümeyi iç pazar desteklemiştir." "İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü 2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu'nun önemli satırbaşlarını anlatan

"İnşaat malzemeleri sektöründeki büyeme yüzde 5-10 arasında"

2013’ün ilk yarısında inşaat malzemeleri arasında başta çimento ve hazır beton olmak üzere kamu alt yapı yatırımlarına daha duyarlı olan sektörlerin yüzde 10 ve üzerinde büyüdüğünü söyleyen Dr. Gürlesel, diğer birçok alt sektörün ise yüzde 5 ile 10 arasında büyüme gösterdiğine işaret etti. Bu yılın ilk altı ayında inşaat malzemeleri ihracatının ise sadece yüzde 0,4 oranında arttığını ve 10,59 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydeden Dr. Gürlesel, ayrıca Ortadoğu ve AB pazarında yaşanan siyasi sıkıntıların ihracat performansını olumsuz etkileyen gelişmeler arasında yer aldığını dile getirdi. Dr. Gürlesel'in verdiği bilgiye göre, bu yılın ilk yarısında alınan konut ve konut dışı yapı ruhsatlarında yüzde 3,7 ve yüzde 4,1 oranındaki artışlar, özel kesimdeki inşaat işlerinin yavaşlamasına ilişkin bir diğer gösterge olarak dikkati çekti. Yılın ilk yarısında konut satışlarında görülen yüzde 78,7 oranındaki artış ise mevcut konut stoklarının eritilmesi açısından önemli bir gelişme olarak görüldü. Konut satışları, özellikle düşük faizli konut kredisi kullanımını destekledi. Konut kredisi faiz oranlarındaki artış eğilimi ise yıl sonuna kadar gerek konut kredisi kullanımı gerekse konut satışlarında belirleyici olacak.



Yeşil şehirlere sadece bisikletler girecek ∂ Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul'da kurulacak yeni şehre ilişkin, "Bu şehrin birçok bölümünde sadece bisikletlerin, elektrikli arabaların girebileceği çevre dostu yerleşim birimleri oluşturacağız. Bu çalışmalarımız dünya çapında da iddialı olacak ve İstanbul'un marka değerini de ciddi şekilde artıracak. Aynı uygulamaları diğer şehirlerimizde de yapıyoruz, Ankara'da, Adana'da, İzmir'de, Bursa'da, Diyarbakır'da, birçok şehirde" dedi. Bakan Bayraktar, Ankara Genç İş Adamları Derneğince (ANGİAD) düzenlenen "Yeşil Şehirler Zirvesi"nde, Türkiye'nin Avrupa'nın çevre kriterlerine uymak için gayret gösterdiğini, Avrupa'nın da imkanları ölçüsünde Türkiye'ye maddi bakımdan yardım ettiğini söyledi. Türkiye'nin AB'ye girme arzusunun artarak devam ettiğini belirten Bayraktar, ülkenin, harcamalar, kişi başına gelir, çevre duyarlılığı bakımından AB'ye alınan ülkelerden çok daha ileride olduğunu vurguladı. Dünyanın yeşil şehirlere, çevreciliğe son derece önem verdiğini anlatan Bakan Bayraktar, 2011 seçim beyannamelerindeki 5 önemli başlıktan birinin de "yaşanabilir çevre ve marka şehirler" olduğuna işaret etti. Türkiye'nin yeniden şekillenme,

22

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

şehirlerini dizayn etme doğrultusunda çok ciddi çalışmalar yaptığını dile getiren Bakan Bayraktar, artık dünyadaki devletler kadar şehirlerin de itibar kazanmak için, öne çıkmak için ciddi şekilde yarıştığını, kendilerinin de bu doğrultuda büyük bir gayret içinde olduğunu bildirdi. En fazla dış temsilciliği olan 10 ülke arasında Türkiye'nin de yer aldığını ifade eden Bakan Bayraktar, dünyayla daha çok bütünleşmek için 221 olan dış temsilcilik sayısını gelecek yılın başlarına kadar 235'e çıkararak, ilk 7 ülke arasına gireceklerini kaydetti. Türkiye'deki yapı stoğunun büyük

bölümünün afete dayanıksız ve salaş olduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, bu konut stoğunu yenilemek için çok büyük gayret gösterdiklerini dile getirdi. Ülkede, deprem aksı üzerinde bulunan 6,5 milyon konutun mutlaka yenilenmesi gerektiğini anlatan Bakan Bayraktar, tabii afet eksenli kentsel dönüşümün "mecburiyet ve aciliyet" olduğunu vurguladı. Kentsel dönüşümün Türkiye'ye getireceği kazanımları anlatan Bakan Bayraktar, şehirlerin marka değerini artırmak amacıyla kentsel dönüşümü çevre esaslı yürüttüklerini söyledi. Bakan Bayraktar, bu kapsamda



akıllı kentler kurmak için projeler ürettiklerini bildirerek, akıllı kentlere ulaşmak için İstanbul'da, Ankara'da, Konya'da, Adana'da, Bursa'da, İzmir'de faaliyetler yürüttüklerini söyledi.

“İhtiyacın 5 katı insan yoğunluğu getirildi”

Türkiye'de yaşanan üst ölçekli planlama karmaşasının yeni bir düzenlemeyle son bulduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, şunları kaydetti: "Mekansal strateji planlama, bir ülkenin neresinde ne yapılacak, neresinde nasıl nüfus dizaynı olacak, ülke nüfusunun ülke coğrafyasında desantralizasyonu nasıl olacak, hatta komşularla bölgesel ilişkilerin olması, mesela Bulgaristan sınırında yapacağımız yatırımlar Bulgaristan nüfusunu, devletini nasıl etkileyecek, diğer taraftan Şanlıurfa'da yapacağımız yatırımın Suriye'yi nasıl etkileyeceği, Van'da yapacağımız yatırımın İran'ı nasıl etkileyeceği, tüm bunlara da dikkat ederek yaptığımız mekansal stratejik planlamanın, ülke, bölge ölçeğinde Kalkınma Bakanlığı ile çok ciddi şekilde çalışmasını yürütüyoruz." Alt kademe planlar hakkında da bilgi veren Bakan Bayraktar, zamanla yasada bu plan kademelerinin bozulduğunu, plan kararlarındaki ilkelerin alt üst olduğunu söyledi. Bakan Bayraktar, "Hem alt kademe planlar ile üst kademe planların ilkeleri delindi hem de en alt kademe planların da kendi ilkelerine aykırı plan notları veya imar yönetmelikleriyle bunlar alt üst oldu. Kişi bölü yoğunluk dediğimiz yerdeki ihtiyaçların 5 katı insan yoğunluğu getirildi. Bunları engellemek, belli düzene getirmek için çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Tabii vatandaşımız, müteahhit kesimimiz bunlara çok karşı çıktı. Mühendislerimizden, mimarlarımızdan, şehir plancılarımızdan bizi destekleyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da oldu. Tabii bu bir geçiş sürecidir" diye konuştu. Bakan Bayraktar, ilk başlarda bazı muhalefet kesimlerinin dönüşüme karşı çıktıklarını dile getirerek, "Değişik ifadelerle bu işin tekerine

24

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

çomak sokmaya, bu işi engellemeye çalıştılar" dedi. Halkın kentsel dönüşümü benimsemesiyle, aleyhte konuşmaların azaldığını aktaran Bakan Bayraktar, "Hatta muhalefet partilerinden de kentsel dönüşümde çok başarılı çalışmalar var. Biz bunları canı gönülden destekliyoruz. Kentsel dönüşümde politika yapmak gibi bir haddimiz, lüksümüz yok" ifadelerini kullandı. Bakan Bayraktar, geçen yıl 5 Ekim'de İstanbul Esenler'de başlattıkları kentsel dönüşümde şimdiye kadar 170 bin birim konut ve iş yerinin yıkımını başlattıklarını, vatandaşların da 40 bin bağımsız birimin risk tespitini yaptırdığını kaydetti. Kentsel dönüşüm kapsamında yeni binalarda rüzgar ve güneş enerjisi ile yağmur suyundan istifade edeceklerini, bunları dönüşüm çalışmalarında büyük ölçüde şart koştuklarını bildiren Bakan Bayraktar, dönüşüm çalışmasıyla ekolojik şehirlerin sayısının artacağını, bu şehirlerde fauna ve floranın önde olacağını söyledi. Belirli bölgelerde endemik hayat oluşturmak için yeni çalışmalar yaptıklarına değinen Bakan Bayraktar, sadece hibrit, elektrikli araçların, bisikletlerin girebileceği yerleşim birimleri oluşturacaklarını vurguladı.

Bu kapsamda İstanbul'da iki büyük yeni yerleşim alanı kurduklarına dikkati çeken Bakan Bayraktar, şunları kaydetti. "Birisinin nüfusu 1 milyon, birisinin nüfusu 1,5 milyon. Avrupa yakasında kurmakta olduğumuz yeni şehirde yaklaşık 50 bin konut rakamını aştık, bu 200 bin nüfusu aşmış vaziyette. Üçüncü büyük havaalanı da bu şehrin içinde olacak. Kemerburgaz'dan başlayıp, Başakşehir'i, Kayabaşı'nı da içine alacak tarzda, Küçükçekmece Gölü'ne kadar uzanan büyük bir bölümü kapsayacak ve 1,5 milyon nüfusu barındıracak. Bu şehrin birçok bölümünde sadece bisikletlerin, elektrikli arabaların girebileceği çevre dostu yerleşim birimleri oluşturacağız. Bu çalışmalarımız dünya çapında da iddialı olacak ve İstanbul'un marka değerini de ciddi şekilde artıracaktır. Aynı uygulamaları diğer şehirlerimizde de yapıyoruz, Ankara'da, Adana'da, İzmir'de, Bursa'da, Diyarbakır'da, birçok şehirde." Zirveye, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye Genç İşadamları Derneği Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Barış Aydın, ANGİAD Başkanı Abdullah Değer de katıldı.



2. çeyrek büyüme performansı ihracatçıların beklentilerine paralel ∂ TÜİK'in açıkladığı 2. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların büyüme beklentisinin gerçekleştiğini ifade etti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, büyüme rakamlarını şöyle değerlendirdi: "En son açıkladığımız İhracatçı Eğilim Anketine göre ihracatçılarımızın ikinci çeyrek beklentisi yüzde 3,9'du, yıl sonu beklentisi ise 4,8 idi. Büyüme rakamları ihracatçılarımızın beklentilerine paralelinde gerçekleşti. Dünya ekonomilerinde yaşanan kademeli toparlanmayla birlikte, AB'nin ikinci çeyrek büyümesi yüzde 0,3, Japonya'nın yüzde 0,9, Rusya'nın yüzde 1,2, Brezilya'nın yüzde 1,5 iken Türkiye'nin ikinci çeyrekte yakaladığı yüzde 4,4'lük büyüme rakamını oldukça önemli görüyoruz. Türkiye dünya ekonomilerinden pozitif anlamda ayrışmaya devam ediyor. Dünya'da Çin hariç ilk 69 ekonomide yılın ilk 6 ayında ihracat değişimi yüzde -0.1 iken, Türkiye bu dönemdeki artış oranı ile 7.sırada yer aldı. Dünya ticaretindeki duraklamaya rağmen

26

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

mal ihracatımızı bu dönemde yüzde 5 üzerinde artırmayı başardık. Yılın ikinci çeyreğinde genel ihracatımız geçene seneye göre altın ihracatında yaşanan düşüşler ve jeopolitik risklerin artmasıyla birlikte sıkıntılı bir dönemden geçti. Ancak Türkiye'nin mal ihracatı büyümeye devam ediyor. İlk 8 ayda %5'lik artış tempomuzu koruduk. 1 Temmuz-10 Eylül arası göz önüne alındığında

yılın devam eden üçüncü çeyreğinde Türkiye'nin mal ihracatı yüzde 9,6 artış temposu yakalamış durumda. Ancak ilk 7 ayda %63 gerileyen altın ihracatındaki dönemsel etkinin devam etmesi ve altın ithalatındaki kuvvetli artış, toplam ihracat artışını ithalat artışı gerisinde bırakırsa net katkıyı negatife çevirebilir. İhracatçılarımızın yılın üçüncü çeyreğine yönelik büyüme beklentisi yüzde 3,7, yılsonu büyüme beklentisi ise yüzde 4,8'dir. İhracatı negatif etkileyen geçici etkiler sona erdiğinde artan mal ihracatı temposu ile birlikte Türkiye çift kanatlı büyümeye devam edecektir. Türkiye'nin daha hızlı büyümesi için ihracat odaklı büyüme stratejisine daha fazla odaklanması gerekiyor. Daha fazla ihracat gerçekleştirmek, dış ticaret açığını ve cari açığı azaltmak için katmadeğere, inovasyona ve AR-GE'ye yönelmekten başka yol göremiyoruz. AR-GE ve inovasyona verilen desteklerin ve ekonominin tüm bileşenlerinin katma-değer odaklı üretime yönelmesinin büyümede yeni yollar açacağına inanıyoruz.”



Mahallede Dizayn’ım olacak DİZAYN’IM Mağazaları, “Modern Nalbur” konseptiyle, her evde sıkça yaşanan sorunlar için özellikle kadınların yanında olmayı hedefliyor.

∂ “Modern Nalbur” konseptiyle, mahallelerde özellikle kadınların ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlayan “DİZAYN’IM” markasının ilk model mağazası, 03 Eylül 2013 Salı günü düzenlenen bir etkinlikle açıldı. Mir Holding’e bağlı Dizayn Grup bünyesinde faaliyet gösterecek ve Dizayn Grup’un perakende sektörüne girişini sağlayacak DİZAYN’IM projesi büyük ilgi topladı. Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, Başkan Yardımcısı Adil Mirmahmutoğulları, Yönetim Kurulu Üyeleri Kürşat Tüzmen, Hilmi Güler ve Mustafa Açıkalın’ ın hazır bulunduğu açılış, yönetim kurulu üyeleri ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün tarafından yapıldı.

“Mahalle ekonomisine katkı yapacağız, 5 bin kişiyi istihdam edeceğiz” Mir Holding Yönetimi Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, kaybolan mahalle kültürünü yaşatmaya katkı sunmanın yanı sıra, mahalle ekonomisine de katkı yapacak yeni bir konseptle bu alana giriş yaptıklarını, DİZAYN’IM adlı kaliteli ve ucuz nalbur zincirlerinin ağırlıklı bayanlara hitap edeceğini belirtti. “ Toplam alan büyüklüğü 300 ila 500 metrekare arasında olacak bu mağazalarla, ilk etapta 10, ardından 100, devamında da 500 ve 1000 şube psikolojik sınırını aşmayı hedefliyoruz. 1000 adet rakamına ulaştığımızda

28

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



toplamda 5 bin kişiye istihdam sağlayacağız" diye konuşan Mirmahmutoğulları, "Her mağaza için raf ların içindeki ürünler dâhil 1 milyon liralık yatırım ön görüyoruz. Mağaza başına 2 milyon liralık ciro hedef liyoruz. En ucuz bizde olacak diye bir iddiamız yok. Müşteride kaliteyi değerinde aldığı hissi uyanmalı" dedi.

Mağaza raf larında 3 bin, dijital raf larda 50 bin ürün yer alacak !!

Mağazalarda, raflardan, 13 ana kategoride ve 105 alt kategoride, 3000 çeşit ürün alınabilecek. Ürünlerin tamamı TSE ve elektrikli ürünler CE belgeli olacak. Standart dışı, risk barındıran ürünler bulunmayacak. Dijital mağazada ise, 50.000 çeşit ürün sergilenecek ve pek çok banyo, mutfak ve WC alternatifleri olacak. Dijital

30

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

mağazadan piyasa fiyatlarının altında, pek çok ürün temin edilebilecek.

Çilingirden, su kaçağı bulmaya, cam takılmasından, tesisat işlerine kadar kadınların imdadına yetişecek !!

DİZAYN ’IM zincirlerinde satış sonrası hizmet de verilecek. Islak hacimlerin renovasyonu, banyo ve mutfak kurulumu yapılacak. Hatta çilingir hizmeti, anahtar kopyalama, batarya kaçağı giderme, batarya değişimi, cam takılması, matkap isleri, elektrik tesisatı, su kaçak tespiti gibi evlerde sıkça yaşanan sorunlara da çözümler sunulacak. Ortaya konan konsept ile, dünyada da benzeri olmayan bir çalışmaya imza attıklarını söyleyen Mirmahmutoğulları "önce İstanbul Avrupa yakasında,

sonra Asya yakasına, sonra tüm Türkiye'de, daha sonrada dünyaya açılma hedeflerinin olduğunu" söyledi.



Sektöründe öncülüğü üstlenen Emek Lastik atılımlarına devam ediyor

Sektöründeki bütün yenilik ve gelişmeleri hem yakından takip edip hem de ilk uygulayan firmalardan biri olan Emek Lastik, kalitesini hep üst seviyelerde tutuyor ∂ 1961 yılından beri pvc çizme, poliüretan terlik ve lastik ayakkabı imalatı yapan, Emek Lastik, 1 Haziran 2005 yılından beri Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 20.000 metrekare arsa üzerine 10.000 metrekare kapalı alanda müşterilerine hizmet veriyor. “Emek ailesi olarak ürettiğimiz ürünlerde dünya standartlarında üretim kalitesini baz alarak üretimimizi hep üst seviyede tuttuk. Firmasını sahiplenmiş, firmasına güvenen ve işinin bilincindeki personel ile çalışıyoruz. Sektörümüzdeki bütün yenilik ve gelişmeleri hem yakından takip edip hem de ilk uygulayan firmalar arasında olarak kalitemizi hep üst seviyelerde tuttuk. Emek Lastik ailesi olarak bu prensipleri sektörümüzün en iyisi olma yolunda verdiğimiz mücadelede kendimize rehber edindik.” diyen Emek Lastik Plastik Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Eldemir ile faaliyetleri hakkında bir söyleşi yaptık.

Emek Lastik Plastik Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş. kuruluşu ve bugünlere geliş süreci nasıl oldu?

“Emek Lastik fabrikası 1961 yılında kurulmuş olup, 1992 senesinde anonim şirkete dönüşmüştür. Üretime başladığımız yıllardan itibaren müşteri mutluluğu ve kaliteli mal üretiminde gösterdiğimiz disiplin ve özenden dolayı Emek Lastik bugün yurt dışında da tanınan bir marka olmuştur.”

32

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Emek Lastik Plastik Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Eldemir

Üretim gamınızda hangi ürün grupları var? Üretim kapasiteniz nedir? Hangi sektörlere ürün veriyorsunuz?

“Emek Lastik fabrikası, lastik ayakkabı, astarlı lastik ayakkabı, plastik ayakkabı, astarlı plastik ayakkabı, keten ayakkabı, deniz ayakkabısı, PVC çizme, krep çizme, kauçuk çizme, fermuarlı kar botu, poliüretan terlik, spor ayakkabısı ve rejenere kauçuk imalatı yapmaktadır. Rejenere kauçuk imalatımızı araba tekeri, motor tekeri, bisiklet tekeri üreticilerine ve contacılara yapıyoruz. Diğer ürünlerimizle ayakkabı toptancılarına hitap ediyoruz.”

Ürünleriniz hangi markalarla temsil ediliyor? “Ürünlerimiz, lastik, plastik alanında Emek, kauçuk çizmede

Rota,pvc çizmede Ulaş ve Emek , keten ayakkabıda Emek’s, plastik ayakkabıda Yayla, lastik ayakkabıda Kurşun, bezli ayakkabıda Ermenek, Uğur ve Çiftçi, rejene kauçukta ve fermuarlı kar botlarında Emek , deniz ayakkabılarında Sea World, poliüretan terlikte El-Di, halı saha ayakkabılarında Exmax , spor ayakkabıda Meykers markalarıyla temsil ediliyor.”

Ar-Ge çalışmaları konusunda neler yapıyorsunuz?

“Ar-ge bizim için çok önemli bu birim. Bundan dolayı bünyemizde bulunan arge ekibimizle gerek yurt içinde gerekse yurt dışı fuar imalat merkezlerini gezerek çalışmalar yapıyoruz. Özellikle sektörümüzdeki yurt dışı firmalarına yaptığımız gezilerde


Emek Lastik kendi alanında hangi noktada olmayı hedefliyor?

“Her zaman müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak Türkiye’yi yurt dışında en iyi şekilde temsil eden firma olmayı hedefliyoruz.”

İnşaat sektörü çok hareketli bir dönemden geçiyor. Bu süreçte Emek Lastik neler yapıyor?

ürün çeşitliliğini arttırarak dünyaya uyumlu, kriterlerlerine uygun, kaliteli ürünler imal edeceğiz. Dünya genelinde kendi işimizle ilgili yeni çıkan teknolojileri takip ediyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz. Dünya genelinde yapılan işimizle ilgili bütün fuarlara katılmaya çalışıyoruz. Ürünlerimizle ilgili her zaman yeni araştırmalar ve her zaman en üst düzey üretim yapmak için deneyler yapıyoruz.”

1961 yılından beri sektörde faaliyet gösteren öncü bir firmasınız. Sektörde firmanızı diğer firmalardan farklı kılan başka özellikler nelerdir?

“Kendi alanımızda her zaman öncü bir firma olmuşuzdur. Dünyada çıkan işimizle ilgili yenilikleri ilk deneyen ve uygulayan firmayız. Biz Türkiye’d e takip eden değil takip edilen firma konumunda olmayı sürdürmeye devam ediyoruz.”

“İnşaat sektörü genelde bizim çizmelerimizi kullanıyor. Çünkü kaliteli üretim yaptığımız için çizmelerimiz sektörde diğer markalardan daha çok dayanıklıdır. Bu yüzden tercih ediliyor.”

Firmanızın bayi ağları hakkında bilgi verir misiniz? İç ve dış pazarda nasıl bir satış stratejisi izliyorsunuz? “ Türkiye’nin her ilinde bayilerimiz mevcuttur. Onlar vasıtasıyla ürünlerimizi tüketiciye ulaştırıyoruz. Dış pazarda da bayilerimiz mevcuttur. Yurt dışından arayan olursa o ülkedeki bayimize yönlendirmeye çalışıyoruz.”


Ürünlerin iç ve dış piyasada tercih edilmesinde fuarların önemli bir katkısı bulunuyor. Hangi fuarlara katılıyorsunuz? “Gaziantep’te yapılan GAP Shoes fuarlarına katılıyoruz. Bizim işimizle ilgili Türkiye’d e yapılan en büyük fuardır. Bu fuarda bize yurt içi ve yurt dışından bir çok yeni müşteri geliyor. Genelde satışların büyük bölümü bu fuarda oluyor.”

Çin ürünleri sektörümüze nasıl bir etki ediyor? “Çin ilk başlarda bütün

sektörleri etkilese de tüketici Çin mallarından memnun kalmadığı için, insanlarımız tekrar yurt içinde üretilen kaliteli mallara geri dönmüştür. Biz, şuan Çin’d en daha ucuz ve kaliteli çizme, ayakkabı ve terlik üretiyoruz.”

Yurtdışına açılmada ve ihracatınızı artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

“Genelde yurt dışı müşterilerimizle fuarlarda tanışıyoruz. Bu nedenle fuarların bizim sektör için çok

büyük önemi vardır. İhracatımızı artırmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz.” Markalaşma çalışmalarınız hakkında neler yapmaktasınız? “1961 senesinden beri ayakkabı üretmekteyiz. Bu sektörde güvenilir bir markayız. Yeni yaptığımız üretimler için de genelde reklam vermeyi tercih ediyoruz.”

Piyasadaki sıkıntıları nasıl gözlemliyorsunuz ve çözüm önerilerinizi öğrenebilir miyiz?

“Piyasadaki asıl sıkıntı fiyat rekabetidir bizce, markalaşma gayreti içinde değil firmalar, biz ise Ar-Ge çalışmalarımıza önem vermekteyiz. Model, kalite ve mutlak müşteri memnuniyeti gibi kriterlerimiz var. Sağlıklı, kullanışlı, insanların beklentilerini karşılayacak zengin modellerle dış pazarlara açılarak ekonomimizin daha da güçleneceğini düşünmekteyiz.”

2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 için düşünceleriniz nelerdir?

“Çalışmalarımızın ve öngörümüzün doğrultusunda geçmiş dönemlerde yaptığımız Ar- Ge çalışmalarının faydasını görüyoruz. Hareketimizden memnunuz. Hedeflerimizin %’80 ine ulaştık ama henüz yıl bitmedi. 2014 de daha da fazla model, renk, ürün gruplarına yöneleceğiz. Mesela yeni yatırımımız spor ayakkabı gibi. Dış pazarlara önem vermek. 2014’de ticaretin daha da canlanacağını düşünmekteyiz. En azından umudumuzu kaybetmedik.”

Toparlayacak olursak, son olarak neler söylemek istersiniz?

“Emek Lastik olarak, çok çalışmaya, insana değer vermeye, Ar-Ge ye yatırım yapmaya ve ‘ya varsın ya yoksun’ sloganıyla ileriye dönük atılımlar yapmaya önem veriyoruz.”

34

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



Nalbur Teknik Dergisi artık, IPhone, IPad ve Android Market Uygulamaları ile Apple Store’da yayında İhlas Magazin Grubu dergileri, Apple Store’da IPhone ve IPad ve Android Market Uygulamaları ile yayında! ∂ App Store’da iPhone ve iPad uygulamalarını yayına açan “İhlas Magazin Grubu”, aynı zamanda Android uygulaması ile cep telefonları, tabletler ve diğer akıllı telefonlar ile elektronik ortamlarda okunup saklanabilecek. Türkiye'd e de büyük rağbet görmeye başlayan bu yeni medya ortamının sunduğu bütün medya

36

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

olanaklarıyla dergi okumanın yenilikçi keyfi, “İhlas Magazin Grubu” dergilerinin zengin içeriği ve birbirinden güzel renkli görselleriyle daha da artacak. Apple Store’d a “İHLAS” veya “İHLAS MAGAZİN” anahtar kelimeleri ile aratabilir, arama sonucunda karşınıza çıkan uygulamayı indirerek, “İhlas Magazin Grubu” Dergileri’ne

ulaşabilirsiniz. Ayrıca İMG Dergileri’ne iPhone ve iPad’lerinizle QR kodu okutarak veya Apple Store’d aki dergi uygulamasından indirerek erişebilirsiniz. “İhlas Magazin Grubu” dergilerinin Android versiyonunu, derginin ismini aratarak ya da “İHLAS MAGAZİN” anahtar kelimesi ile uygulama içerisindeki kütüphaneye indirerek okuyabilirsiniz.



Müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik çözümleri en doğru biçimde karşılamak için farklı ürün gruplarını piyasaya sunan Con-imex, Little – Giant merdiven sistemlerini sektöre kazandırıyor Üretiminin %90’ını ihraç eden Con-imex, kurulduğu ilk günden beri, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik çözümleri en doğru biçimde karşılamak için farklı ürün gruplarını kendi teknolojisi ile geliştiriyor ve piyasaya sunuyor ∂ “Ülkemize, iş güvenliği konusunda sertifikalara sahip bir markayı sunmak bizim için aynı zamanda bir görev. Gönül isterdi ki bu nitelikli ürünleri bizler tasarlayıp üretelim. Ancak artık dünyada da sınırlar giderek kalkıyor. Bilginin, ürünün ve hizmetin iyisi, doğrusu neredeyse gidip almamız gerekiyor. Aksi taktirde “Amerika’yı Yeniden Keşfetmek” için çok zaman kaybederiz. Gelecek sadece doğru ürün ve hizmeti doğru fiyatla sunabilen şirketlerin olacaktır.” diyen Con – imex Prefabrik İnş. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Satış ve Pazarlama Müdürü Murat Gökçen ile faaliyetleri hakkında bir söyleşi yaptık. Con – imex’in kuruluşu ve bu günlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz? “Demonte Prefabrik Yapı Sektörüne hizmet eden Con-imex, Ortadoğu pazarına yakın olmak ve ihracata yönelik imalat yapabilmek amacı ile 2004 yılının Aralık ayında Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi bölgesinde kuruldu. 2005 yılının Mayıs ayında 10.000 m²’lik açık alan üzerindeki 1.500 m²’lik kapalı alan ile başladığı imalatına 2013 yılında 30.000 m² açık alan üzerindeki, 10.000 m² kapalı alanda devam etmektedir. Üretiminin %90’ını ihraç eden

38

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Con – imex Prefabrik Satış ve Pazarlama Müdürü Murat Gökçen


Con-imex, kurulduğu ilk günden beri, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik çözümleri en doğru biçimde karşılamak için farklı ürün gruplarını kendi teknolojisi ile geliştirmekte ve piyasaya sunmaktadır. Paketlenebilir, demonte ve modüler yaşam konteynerleri (Con-flat) ile sektöre giriş yapan Con-imex, geçen süre zarfı içerisinde ürün portföyüne yaşam kabinlerini (Con-cabin), prefabrik çelik binaları (Consteel), hafif çelik sistemli yapıları (Con-frame) ve ağır hizmet yaşam konteynerlerini (Con-solid) de ekleyerek 200.000 m²’nin üzerinde ürün imalatını tamamlamıştır. Con-imex, üstün ürün nitelikleri sayesinde yüksek yeterlilikler bekleyen projelere ve firmalara hizmet vermektedir. Uzman kadromuz sayesinde proje aşamasından üretime kadar büyük hassasiyetle müşteri beklentilerini karşılamak için çaba sarf etmekteyiz.”

Bünyenizde bulunan markalarınız ve temsil ettikleri ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz?

“Grup bünyemizde farklı sektörlerde yatırımlarımız ve markalarımız mevcut. Bir İtalyan markası olan PFI ile ortaklığımız 5 yıldır sürmekte ve soğuk depo kapıları üretmekteyiz. Çok niş bir sektör ancak çok ciddi bir bilgi birikimi ve uzmanlık gerektirmektedir. En son olarak Little Giant Merdivenleri ile görüşmelerimiz sonucu Türkiye Distribütörlüğünü kabul ettik. Farklı kulvarlarda ki bu yatırımlarımız konularında uzman ekipler tarafından yönetildiği için grubumuza çapraz satış imkânları da sunmaktadır. Konularında en yüksek kalitede ürün ve hizmet üreten markaları bünyemizde barındırmamız, ortak felsefeyi taşıyan ve yaşayan ekiplerimiz sayesinde sinerjimizi yükseltmektedir.”

Little – Giant merdiven sistemlerini Türkiye distribütörüsünüz. Bu ürünü ve markayı seçip, ülkemize kazandırmanızın sebebi nedir?

“Aslında Little Giant Merdivenleri ile 2012 Dubai Big 5 Fuarı’nda tanıştık. Komşu standımızdalardı. Ürünün teknik özelliklerini incelediğimizde çok etkilendik ve kısa bir araştırmadan sonra Türkiye’d e bu niteliklerde ürün olmadığını tespit ettik. Amerika menşeili bir marka. 41 yıldır sadece bu işte uzmanlaşmış. Amerika’nın en yüksek nitelikli iki adet sertifika standardının yazılmasında bizzat rol almış bir marka. ANSI (American National Standards Institude) ve OHSA (Occupational Helth and Safety Administration) konularında ülke sınırlarını da aşmış ve dünyaca kabul gören standartlar haline gelmiştir. İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda Türkiye’nin dünya standartlarını geriden takip ettiğini

biliyoruz. İş güvenliği konusu, son 3-4 yılda popüler bir kavram gibi algılanmakta, aslında bu konuya geç kalınmış önemi yeni veriyoruz. Ülkemize, iş güvenliği konusunda sertifikalara sahip bir markayı sunmak bizim için aynı zamanda bir görev. Gönül isterdi ki bu nitelikli ürünleri bizler tasarlayıp üretelim. Ancak artık dünyada da sınırlar giderek kalkıyor. Bilginin, ürünün ve hizmetin iyisi, doğrusu neredeyse gidip almamız gerekiyor. Aksi taktirde “Amerika’yı Yeniden Keşfetmek” için çok zaman kaybederiz.”

Bu ürünün muadillerine göre farkı nedir? “Hepimizin bildiği gibi bir AR-GE (araştırma geliştirme) vardır, bir de TAK-GE (taklit geliştirme). Her iyi


ürün gibi Little Giant ürünlerinin fonksiyonlarını gerçekleştiren muadil markalar ve ürünler mevcut. Bunlar hem yurt içi hem yurtdışı kaynaklı. Ancak, ürünler arası malzeme farklılıkları ve gözle fark edilemeyecek ayrıntılar ürünümüzü muadillerinin çok önüne taşıyor. ANSI ve OHSA sertifikaları ürünün görünüşüne veya fonksiyonlarına göre verilmiyor. Ürün nitelikleri bu standartları sağladığı için dünyanın her yerinde kabul görmüş bir marka Little Giant. Ürünlerimizin en önemli ikinci farkı ise bazı modellerimizde ömür boyu garanti verilmesidir. Merdiven gibi zor koşullarda kullanılan bir ürüne ömür boyu garanti vermek! Bu sanırım çok şey anlatıyor, üzerine söylenecek fazla bir şey kalmıyor. Ürünümüze o kadar güveniyoruz ki, kullanıcı hatası dışındaki tüm üretim hatalarına karşı ömür boyu garanti veriyoruz. Diğer bir ayrıcalığımız, ürünlerimize entegre edilebilen aksesuarlarımız. Proje tepsisi, çalışma sırasında ihtiyacınız olabilecek malzemeleri üzerine yerleştirebileceğiniz bir aparat. Çalışma platformu, tasarımı gereği dar olan basamak basım

alanını bir platform haline getiriyor ve uzun süreli merdiven üstü çalışmalarınıza büyük konfor sağlıyor.”

Bu ürün kullanıcılarına hangi avantajları sağlayacak? Merdiven kullanımında iş kazaları çok oluyor. Little – Giant merdivenlerinin kullanıcı güvenliğini sağlayan bir sistemi var mı?

“İş güvenliği iki bileşeninde en etkin düzeyde sağlanması ile gerçekleşir : 1. Kullanılan ürün/ malzeme uygunluğu ve güvenliği, 2. Kullanıcının doğru kullanımı.

Little Giant ürünlerinin tamamı yukarıda belirttiğimiz ANSI ve OHSA standartlarındadır. Tüm mekanizmaları iş güvenliğini azami kılacak niteliklere sahiptir. Örneğin, kullanılan Alüminyum alaşımı, uçak sanayiinde kullanılan ve korozyon, kırılma dayanımları maksimum olan bir alaşımdır. Birleşim yerlerinde AL kaynak kullanılmıştır, geçme sistem değildir. Merdiven ayaklarında plastik malzeme değil kauçuk malzeme kullanılmıştır. Bu teknik detaylar iş güvenliği ile ilgili yaşanabilecek üründen kaynaklanan kazaları ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. Little Giant ise kendi üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirerek iş güvenliği konusundaki sorumluluğu gerçekleştirmektedir.”

Little – Giant merdiven sistemlerinin hangi ürününde daha çok iddialısınız? Hangi ürünün ön plana çıkacağını düşünüyorsunuz?

“Little Giant ürün gamı oldukça geniş, aslında tüm ürünlerimizin piyasa tarafından hızlıca benimseneceğini düşünüyoruz. Ancak Alta-One modelimiz hem fonksiyonları, hem iş güvenliği ve hem de ömür boyu ürün garantisi ile sanırız biraz daha ön plana çıkacaktır. Bunun yanı sıra, Revolution XE ve Select Step modellerimizin de ön planda olmasını bekliyoruz.”

40

Nalbur Teknik.com / Ekim’13


hırdavat ve bölgesel yapı market sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Little – Giant merdiven sistemlerini Türkiye’de nasıl bir satış pazarlama ağıyla sunmayı planlıyorsunuz?

“Biz, Con-imex olarak bu ürünün Türkiye genel distribütörüyüz. Amacımız yurt genelinde bayilikler oluşturmak. Bu konuda çalışmalar yürütüyoruz. Perakende satış yapmayı planlamıyoruz. Ekibimizi bu bayi ağına en etkin hizmet verecek şekilde geliştiriyoruz. Çünkü yapı market ve nalburiye firmalarının sektördeki ağı oldukça kuvvetli. Gerek yerel, gerek bölgesel ve gerekse ulusal dağıtım ağlarına sahip firmalar mevcut. Bizler bu ağları destekleyerek, başka bir deyişle bayilere de kazandırarak bu işi yapacağız. Markanın pazarlama faaliyetlerini de biz üstlenmiş durumdayız. Aylık dergilerde ilanlar çıkıp son kullanıcıların bu ürüne yönelmesini sağlamak istiyoruz. Bu anlamda tabi ki bayilerimiz için de pazarlama aktivitelerine destek olmak istiyoruz. Broşür, leaflet tasarımları basım ve dağıtımları konusunda destek olabiliriz. Ayrıca belirli günlerde mağazalarda tanıtım günleri planlıyoruz.”

Kullanıcılar bu ürünü nereden tedarik edecekler?

“Nihai kullanıcılar bu ürünleri temin için direkt olarak bizimle irtibata geçebilirler. Kendilerine en yakın bayimiz hakkında bildirim yaparız ve ürünü bayimizden alırlar.”

Gelişen Türkiye ekonomisinde nalbur,

“İnşaat sektörü, yıllardır Türkiye’nin lokomotif sektörüdür. Öyle görünüyor ki uzun yıllar bu şekilde devam edecek. Hedef 2023 kapsamında İnşaat sektörünün büyüme beklentileri çok yüksek. Ayrıca kentsel dönüşüm planları/ çalışmaları ve yabancıların gayrimenkul sektörüne ilgileri gibi konular bu sektörü canlı tutuyor. Yalnız gözlemlerimiz nalbur sisteminin son kullanıcıya daha nitelikli ürünler vermesi gerektiği yönünde. Son kullanıcı her konuda her zaman bilgili olamıyor. Nitelikli ürüne nalburun yönlendirmesi gerekiyor. Yapı marketlerinin de sayıları gün geçtikçe artıyor ve gerçekten A’dan Z’ye aradığınız her şeyi bulabiliyorsunuz. Öngörülerimiz şu şekilde; Bölgesel zincirler başarılarını sürdürecekler, nalbur dükkânları ürün kalitelerini yükseltecek aksi takdirde yok olacaklar, ulusal veya uluslar arası zincirler ise yüksek kalite anlayışları ile kendilerini, ürün ve hizmet kalitelerini geliştirerek hayatlarına devam edecekler.”

2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 yılı için düşünceleriniz nelerdir?

“2013 kolay bir yıl olmadı. 2012’nin yükünü tam olarak atamadık. İşlerimiz gelişmekle birlikte kar marjlarımız aynı oranlarda gelişmedi maalesef. Ama kaliteli ürün ve hizmet sunmanın piyasada daha makbul bir duruş olduğunu bir kez daha görmüş olduk 2013’te. 2014 yılı için mevcut ürün ve hizmetlerimizi daha iyi ve daha kaliteli sunmak için çalışmalar yürütüyoruz. Gelecek sadece doğru ürün ve hizmeti doğru fiyatla sunabilen şirketlerin olacaktır.”

Toparlamak gerekirse, son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “Nalbur Teknik dergisi olarak sektörün nabzını iyi tutan bir yayın kuruluşusunuz. Ortaya çıkan derginiz ise yoğun ve başarılı bir çalışmanın ürünü. Sektörün gelişmesine katkılarınızdan dolayı sizleri tebrik etmek isteriz. Başarılarınızın devamını dileriz.”


Filli Boya, 910 milyon m³ doğalgaz kullanımına engel oldu ∂ Türkiye’d e yalıtımsız olan 16 milyon konutta ısıtma ve soğutma amacı ile yıllık yaklaşık 43 milyar TL’lik enerji harcanıyor. Binaların tümü yalıtımlı hale gelirse, bu miktarın yarısını, yılda ortalama 21,5 milyar TL’yi, tasarruf edeceğiz. Ülkemizin nüfusunun 77 milyon olduğunu düşünürsek bu kişi başı yıllık 280 TL tasarruf anlamına gelmektedir. Filli Boya Yalıtım – Capatect Isı Yalıtım adına Gülay Dindoruk konuyla ilgili olarak, ısı yalıtımından kişi başı 280 TL tasarruf sağlamasının, 4 kişilik bir ailenin yıllık 1.120 TL tasarruf sağlaması anlamına geldiğini ve bu miktarın ailenin yıllık pazar masrafının yaklaşık yarısına tekabül ettiğine dikkat çekti. “Son 10 yılda büyüme gösteren yalıtım sektöründe, başta biz Capatect olarak, firma bünyesindeki ısı yalıtım sistemleri ile 50 milyon m2 yalıtım yaptık. Yalıtım yapılan binalarda yaklaşık %50 oranında

42

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

daha az doğalgaz tüketilmesi dolayısıyla da, şimdiye kadar ürünlerimizle ısı yalıtımı yapılmış binalarda yaklaşık 910 milyon m³ doğalgaz kullanımına engel olduk. Türkiye’d e 2010 yılında konutlarda tüketilen doğalgazın 6745 milyon m³ olduğunu göz önünde bulundurursak, ürünlerimizi kullanan tüketicilerin sağladığı tasarrufun genel pastadaki payının ne kadar büyük olduğu ortaya çıkmaktadır.” diye sözlerine ekledi. Ülkemizde enerjinin %37,2’sini binalarda, %32’sini sanayide ve %20 ’sini ulaşımda harcanıyor. Binalarda tüketilen enerjinin en büyük payı ise ısıtmadan kaynaklanıyor. Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için tüketiliyor. Bu yüzden ‘ısı yalıtımı’ enerji tasarrufu için en önemli araçlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bunu %14 ile su ısıtma, %14 ile elektrikli ev aletleri ve aydınlatma ve %4 ile yemek pişirme takip ediyor.

Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin 2023 ve 2050 vizyonlarında, yalıtım sektörünün rolüne dikkat çeken Dindoruk, “Son tüketicilerin yalıtım ve Kentsel Dönüşüm Projesi konularında yeterince bilinçlenmesi ile birlikte sektörümüz büyük gelişmeler yaşıyor. Filli Boya olarak yalıtım en önemli hedefimizdir” dedi.

Yalıtım; çevreyi koruyor, tasarruf sağlıyor

Yönetmeliklere uygun yapılan ısı yalıtımı, ısınmak veya serinlemek amacıyla yapılan harcamalardan ortalama yüzde 50 tasarruf ederek, kışın daha iyi ısınmaya, yazın ise serin kalmaya imkân sağlıyor. Betonun içindeki demirlerin paslanmasını engelleyerek, binanın depreme karşı dayanıklılığını arttıran ısı yalıtımı, yakıt tüketimini ve dolayısıyla atık gazları azaltarak çevre kirliliği ve küresel ısınmanın önlenmesine katkıda bulunuyor.



Erataş İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanındaki farkını gösteriyor Kişisel koruyucu donanımlar alanında önemli işleri başarılı bir şekilde yerine getirdiklerini belirten Erataş Genel Müdürü Kimya Yüksek Mühendisi M. Emin Kuşçu: “Firmamız, 37 yıldan bu yana temel felsefesi ve politikası gereği; kalite ve standart belgelerine haiz ürün ithal etmek ve pazarlamak prensibiyle hareket etmektedir. Bu amaca yönelik olarak ta sektörde güvenilirliği ve tanınırlığı olan markaların yetkili satıcılığını yapmaktayız.” dedi. ∂ Satışlarının % 95’ini ithalat

yoluyla gerçekleştiren Erataş, baştan ayağa, bir kişiyi koruyacak kişisel koruyucu donanımların pazarlamasını yapmaktadır. Çalışanların sağlığını ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir konuda önemli bir görevi yerine

getirdiklerini söyleyen Kuşçu: “İş Güvenliği kültürü, İş Sağlığı ve Güvenliğine önem verilen iş ortamında çalışan insanlar işlerine olan dikkatlerini artırarak daha verimli çalışır. Hata oranında düşüş görülür.” dedi. Etkili İSG’nin iş

yerinin performansını da artıracağını söyleyen, Erataş Genel Müdürü Kimya Yüksek Mühendisi M. Emin Kuşçu’dan faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Öncelikle, firmanızın kuruluşu ve bu günlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

“Erataş; 1976 yılında Perşembe Pazarında Hırdavat Sektöründe başladığı iş yaşamını 80’li yılların sonundan itibaren salt İş Güvenliği ile ilgili Kişisel Koruyucu Donanımların ithalat ve üretimini yaparak sürdürmüştür. Yine 80’li yıllarda, Güvenlik Güçlerine yönelik koruyucu kask, kalkan ve vücut koruyucuların üretimini gerçekleştirerek birçok ülkeye ihracatını yapmaktadır.”

İş güvenliği alanında sektöre sunduğunuz ürün grupları nelerdir?

“Ürün gruplarımız: Kafa koruyucular, göz ve yüz koruyucular, kulak koruma, solunum koruma, el koruma, düşüş engelleyiciler, vücut koruyucular, ayak koruyucular, atık ve endüstriyel temizlik ürünleri, yol ve çevre güvenlik ürünleri ve endüstriyel paspaslar, kaydırmaz zeminlerdir.”

‘KALİTE VE STANDART BELGELERİNE HAİZ ÜRÜN İTHAL ETMEK VE PAZARLAMAK PRENSİBİMİZ’ Alternatiflerine kıyasla sizin ürünlerinizin farkı nedir?

44

Nalbur Teknik.com / Ekim’13


“Firmamız, 37 yıldan bu yana temel felsefesi ve politikası gereği; kalite ve standart belgelerine haiz ürün ithal etmek ve pazarlamak prensibiyle hareket etmektedir. Bu amaca yönelik olarakta sektörde güvenilirliği ve tanınırlığı olan markaların yetkili satıcılığını yapmaktayız.”

İş güvenliği ekipmanları üretiminde sektör dünden bugüne nasıl değişti?

“İş Güvenliği Ekipmanları üretimi daha önceki yıllarda TS EN Standartlarına uygunluk taşımadan üretilmekte ve üretilen ürünlerin kullanıcılar için koruma sağlayıp sağlamadığı bulunmamakta idi. Dolayısı ile kullanılan İş Güvenliği malzemelerinin standartları yoktu. Ne zamanki 4857 Sayılı İş Yasası ve 6331 Sayılı İş Yasası yürürlüğe girmesi ve ayrıca 30.11.1989 tarihli ve 89/6561/EEC Sayılı Avrupa Birliği ile İş Güvenliği Ekipmanları üretiminde sektör dünden bugüne hızlı bir şekilde Standartlara ve Belgelere dayalı üretime geçtiler.”

‘İŞVERENLER, İŞ YERLERİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI İÇİN GEREKLİ HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALACAK ARAÇ VE

GEREÇLERİ NOKSANSIZ BULUNDURACAK’ İş sağlığı konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verir misiniz?

“İş Sağlığı ve Güvenliği’nin iş yerlerinde başarı ile sağlanabilmesi için gerekli tedbirler ve önlemler alınması, işveren ve çalışan için çok önemlidir. Çalışma ortamında işin yapılması

sırasında çeşitli olumsuzluklardan kaynaklanan sağlığa ve güvenliğe zarar verebilecek koşullardan korunmak için İş Yasalarına işveren ve işçilerin uyum sağlama mecburiyeti olduğundan, işverenin hakları, işçilerin hak ve ödevleri anılan yasada açık ve net bir şekilde belirtilmiştir. İşverenler, iş yerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi alacak araç ve gereçleri noksansız bulunduracak, iş yerlerinde alınan İş Sağlığı ve Güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetleyecek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskleri, alınması gerekli tedbirler, Yasal Hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirecek. Gerekli İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimini verecek, işçilerde İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda alınan her türlü önlemlere uymakla yükümlüdürler. Bu nedenle yukarıda bahsedilen konular ve yasalarda ön görülen yaptırımlar iş yerlerinde uygulanmaz ise burada İş Sağlığından bahsetmek abeste iştigal demektir.”

‘BAKANLIĞIN İYİ NİYETLE YASA VE YÖNETMELİKLER YAYINLAMASI VE


OLANAKLARI ÖLÇÜSÜNDE PİYASA DENETİM VE GÖZETİMİ YAPILAMASINI UMUTLA VE TAKDİRLE İZLİYORUZ’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptığı çalışmaları yeterli buluyor musunuz?

“2002’d en 2012’ye Türkiye Uluslararası Çalışma Örgütü ve AB direktiflerinin ulusal mevzuatımıza aktarılması süreci içinde geçmiştir. Bu arada iş kazaları (ağır ve ölümlü iş kazaları) meslek hastalıklarının ülke genelinde azaltılması politikası başarılı olmamıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ nın İş Sağlığı ve Güvenliği Politikasında ‘’ 2006-2008 ‘’ İş Kazalarının % 20 azaltılması hedefi, ancak Ağır ve Ölümlü İş Kazalarında sürekli artış olmuş, hedeflenen daha fazla meslek hastalığına ulaşılamamış olması, yasanın yeteri kadar işverenlere ve işçilere anlatılamamış olması, Bakanlığın İş Teftişlerinin denetimlerinin sürekli yapılamaması ve çıkan yönetmeliklerin çok sık değiştirilmesi çalışma hayatına

46

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

olumlu yansımamıştır. Ancak son birkaç yıldır Bakanlığın iyi niyetle yasa ve yönetmelikler yayınlaması ve olanakları ölçüsünde piyasa denetim ve gözetimi yapılamasını umutla ve takdirle izliyoruz.”

‘6331 SAYILI İŞ YASASI, KÖKLÜ VE ETKİLİ KURALLAR GETİRMEMİŞTİR AMA ARTISI DA ÇOKTUR’ 2012 yılı Haziran ayı sonunda çıkartılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda gördüğünüz eksikler nelerdir? Yasayı artıları ve eksileriyle değerlendirir misiniz? “6331 Sayılı İş Kanununu yeni olarak bahsetmek isterdim fakat inceleme yapıldığında neredeyse tamamı daha önceki 4857 sayılı İş Kanunundan çıkartılan ‘’ İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü’’nün yeni kanun hammaddesi olarak görülmekte yani aynı yönetmelikler ve tüzüklerden oluşmaktadır. 6331 sayılı kanununu özetlemek istersek, iş kazası ve meslek hastalıklarına neden olan olumsuz koşulları ortadan kaldırmaya dönük, köklü ve etkili kurallar getirmemiştir. 6331 sayılı

iş yasasının artısı ise, kamu çalışanlarının işçi çalıştıran bağımsız çalışanların ve 50 işçi ve daha az işçi çalışan iş yerlerinin de kapsama alınmış olmasıdır.”

Sizce, iş güvenliği kültürü ölçülebilir mi? Değerlendirilebilir mi? İş yerinin performansını etkiler mi?

“İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için insan faktörünün en az teknik boyut kadar dikkate alınması önemlidir. Meydana gelen iş kazalarının % 80 – 95’i çalışanların güvensiz davranışlarından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden, iş kazalarının önlenmesi konusunda


bir davranış düzenleyicisi olarak kabul edilen İş Güvenliği kültürünün önemi inkâr edilemez. Güvenlik kültürü için üç alanda kararlılık gerekmektedir : 1. İşletmelerin mesleki Sağlık ve Güvenlik yönetim sistemlerini yaşama geçirme kararlılığı, 2. İşçilerin bu sistemlere katılma ve destekleme kararlılığı, 3. İLO’nun almış olduğu kararlar ile İş Güvenliği kültürü, İş Sağlığı ve Güvenliğine önem verilen iş ortamında çalışan insanlar işlerine olan dikkatlerini artırarak daha verimli çalışır. Hata oranında düşüş görülür. İş yerinin performansı artar.”

Yurt çapında gerçek anlamda bir iş güvenliği kavramı oluşturmak ve bu kavramı hayata geçirmek için sizce neler yapılmalıdır?

“Öncelikle ilkokuldan başlayarak Risk ve Güvenlik kavramının gerek insan hayatında, gerek çalışma hayatındaki önceliği ve önemi insanlarımıza anlatılmalıdır. Akademisyenler, Sendikalar, İşverenler, Mühendis ve Tabip Odaları ve Çalışma Bakanlığına bağlı uzmanların oluşturacağı çalışma grupları ülkemizin gerçeklerine uygun yasa ve yönetmeliklerle sektörüne yön vermeleri gerekir.”

Hedefleriniz nelerdir? Firmanız iş güvenliği ekipmanları alanında sektörde nerede olmak istiyor?

Biz şirket olarak ‘‘Doğru Tedarikçi, Güvenli Bir Tedarikçi olmayı, sayısal olarak önlerde olmaya yeğleriz.’ ’

İş güvenliği ekipmanları alanında üretim, satış ve pazarlama konularında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

“Öncelikle Kurumsal ve Ürün temelinde olması gereken tüm kalite ve standart belgelerine sahip olmak öncelikli şiarımız. Çalışmalarımız sahip olduğumuz bu değerleri korumak ve geliştirmektir.”

‘İSG SORUMLULARI ÜRÜNÜN FİYATLARINDAN ÖNCE, DOĞRU ÜRÜN OLMASINA ÖNCELİK VERMELİDİR’ İş güvenliği ekipmanları seçerken ve kullanırken kullanıcıya neler önerirsiniz? “Kişisel Koruyucu Donanımları pazarlayan firmaların bünyesinde mutlaka mini bir risk analizi yapılacak teknik eleman bulundurmaları gerekir. Önerilecek ürünün çalışma koşullarına mutlaka uygun olması gerekir. Ayrıca iş yerlerindeki İSG sorumlularının ürünün fiyatlarından önce, doğru ürün olmasına öncelik vermelidirler. İşverenlerin, KKD’lerle ilgili olumsuz yaklaşımları, bu konudaki harcamaları gereksiz görmeleri, İSG uzmanlarını baskı altında tutmakta ve yanlış tercihler yapmaktadırlar. Özellikle küçük işletmelerde ortaya çıkan bu durum çalışanların sağlığını olumsuz etkilemektedir.”

2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 yılı için düşünceleriniz nelerdir?

“2013 yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen mevcudu koruyabileceğimiz bir yıl olarak geçecek gibi görünüyor. 2014’ le ilgili maalesef ülkemizde gelecek ile ilgili öngörülerde bulunmak gibi bir olguya sahip olmadığımız için, yaşayıp göreceğiz diyebilirim.”


Kanca A.Ş., Abdullah Kanca MYO öğretim üyelerini ağırladı ∂ Dövme sektörünün önde gelen firmalarından Kanca Dövme Çelik A.Ş, üniversite-sanayi arasındaki işbirliğini geliştirmek amacıyla KTÜ Sürmene Abdullah Kanca Meslek Yüksek Okulu öğretim üyelerini 19-20 Eylül 2013 tarihlerinde TAYSAD Organize Sanayii Bölgesi’ndeki fabrikasında ağırladı. KANCA ayrıca TOSB içindeki Türkiye’nin konularında en önde gelen 5 yan sanayi firmasının da ziyaretini organize etti. KANCA Dövme Çelik A.Ş. Genel Müdürü Alper Kanca öncülüğünde yapılan toplantılarda Abdullah Kanca Meslek Yüksek Okulu öğretim üyeleri Türk Sanayiinin geldiği düzeyi yerinde gözlemle şansı buldular, ders olarak okuttukları bir çok konunun uygulamadaki inceliklerini öğrendiler. Büyüyen ve sanayisi gelişen Türkiye’nin nitelikli eleman ihtiyacının önemine dikkat çeken KANCA Dövme Çelik A.Ş. Genel Müdürü Alper Kanca, “Türkiye ihracatını artırıyor, sattığımız ürünün nitelikleri artıyor, müşteri ülkelerdeki kalite beklentisi yükseliyor. Bu durumda şirketlerimizin daha nitelikli insanlara ihtiyacı var. Bu da okulların daha fazla sanayi odaklı çalışması ile mümkün. Biz de buna katkıda bulunmak için Sürmene Abdullah Kanca Meslek Yüksek Okulu’nu yaptırarak Karadeniz Teknik Üniversitesine devrettik” dedi. Merhum Abdullah Kanca’nın adına yaptırdıkları okulun eğitim kalitesini sanayinin beklentisine uygun olarak aktarılması için öğretim üyelerinin sanayi ile olan ilişkilerini geliştirmeye gayret ettiklerini dile getiren Kanca, “Öğretim üyelerimizin sanayiye yönelik tecrübeleri ve bilgi birikimleri ne kadar artarsa, öğrencileri iş hayatına o kadar iyi hazırlayacaklardır.

48

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Burada hem sanayi olarak bizler hem de donanımlı bir şekilde iş hayatına atılan öğrenciler kazanır. Nitelikli insan kaynağını büyütmek, geliştirmek için tüm sanayi kuruluşları üniversitelerle ilişkilerini artırmalı, öğrencilere daha fazla staj imkanı sunmalı ve öğrenci ziyaretlerine imkan tanımaları gerekiyor.” diye konuştu. Trabzon da yeterince sanayi tesisi bulunmaması, o bölgede okuyan teknik öğrencilerin staj, teknik gezi ve sonrasında iş bulma şansını azaltıyor. Öğrenciler teknik açıdan yeterli olmadığı için sanayi kuruluşları büyüme sağlayamıyor. Amacımız öğretim üyelerinden başlayarak bu kısır döngüyü kırmak. Bir sonraki sefer de okulun başarılı öğrencilerini davet edeceğiz ve onlara ileride çalışmayı arzu edecekleri bu güzel, modern, dünya ile

rekabet eden sanayi kuruluşlarını göstereceğiz. Öğretim üyelerinin TOSB ziyareti için komşu firmalara çağrıda bulunduklarını da hatırlatan Kanca, firmaların bu konuda çok duyarlı olduğunu istekli firma sayısının fazla olmasına rağmen öğretim üyelerinin zaman darlığı sebebiyle yalnızca 5 firmayı ziyaret edebildiğini söyledi. Kanca, ziyaret edilen firmaların öğretim üyelerinin branşlarına yönelik seçildiğini sözlerine ekledi. Organize Bölgede ziyaret edilen firmalar ; Kampana konusunda ülkemizin lider kuruluşu EKU, otomotiv elektroniği dalında eşsiz imkanlara sahip VLE Elektronik, çelik üretimi konusunda Hasçelik, Uluslararası dev trafo üreticisi Schneider ve Türk otomotiv sanayini yurtdışındaki yatırımları ile temsil eden Farplas.



Bosch Elektrikli El Aletleri Ürünlerinin Sağlığı

Profesyonel Servis Güvencesinde

• Bosch Elektrikli El Aletleri, 200 bayi ve 51 adet servis ağı ile satış sonrası hizmetlerde kalitesini ve başarısını ortaya koymaya devam ediyor. • 2008’d e geliştirilen “Bosch Profesyonel Servis” ağı ile birlikte Bosch Elektrikli El Aletleri Satış Sonrası Hizmet Bölümü, kullanıcı taleplerine anında ve yerinde cevap vererek adeta tam teşekküllü hastane gibi görev yapıyor.

50

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

D ünyanın önde gelen teknoloji ve hizm et sağlayıcı sı B osch Grubu bünyesinde yer alan B osch Elektrikli El Aletleri , müşterilerin e sunduğu ileri teknoloji ve tasarımın yanı sıra profesyon el ser vi siyle ürünün sağlığını da titizlikle koruyor. Günümüzde insan sağlığının önemi kadar, sayı sı gittikçe artan bilinçli ve profesyon el el aleti kullanıcılarına yönelik

satış sonrası hizm et kalitesi önem kazanıyor. “B osch P rofesyon el Ser vi s” ağı ile birlikte B osch Elektrikli El Aletleri Satış S onrası Hizmet B ölümü , yüksek tecrübeli ser vi s person eli , yedek parça ürün gamının genişliği ve kolay bulunabilm esi sayesinde kullanıcıların tüm taleplerine anında ve yerinde ce vap verebiliyor.


Çalışma Ortamına Kadar Sunulan Teknik Destek

İhtiyaç duyulduğu anda kullanıcıların yardımına koşan ve “tam teşekküllü bir hastane” gibi çalışan servis ağı, kullanıcıların çalışma ortamına kadar teknik destek, kurulum ve arızalı ürünün bulunduğu yerden alınması gibi uygulama hizmetleri sunuyor. Bunun yanında kurulum aşamasında karşılaşılan teknik

problemler de uzman ekipler tarafından yerinde müdahale edilerek giderilebiliyor. Çalışma şartlarına uygun ürüne karar veremeyen kullanıcılar ise Bosch uzman ekipleri ile birlikte yapılan pratik uygulamalar ile kendilerine en uygun aleti seçebiliyorlar.

Elektrikli El Aletleri Satış Sonrası Hizmetler ve Eğitim Merkezi

İstanbul Maslak’taki Elektrikli El Aletleri Satış Sonrası Hizmetler ve Eğitim Merkezi’nde, Türkiye çapında tüm teknisyenler servis eğitimi alıyor. Uzman eğitmenlerin verdiği eğitimler ; mekanik, pnömatik ve elektronik alanlarında çalışan teknisyenlere teknik bilgi ve beceri sağlayarak, kendini sürekli yenileyen ve geliştiren Bosch El Aletleri ürünlerinin teknolojisini yakalamalarını amaçlıyor




Elektrik malzemeleri tedariğinde profesyonel çözümler sunan Elpim, temizlik ekipmanlarında da Karcher ile hizmetini taçlandırıyor Satış ve teknik servis hizmetlerini yaptıkları markaları en güzel şekilde temsil ederek, bu markalara güveni artıran Elpim Mak. İnş. Elektrik Mlz. Pzl. Tic. San. A.Ş.’nin Firma Sahibi Erhan Yılmaz ile faaliyetleriyle ilgili bir söyleşi yaptık ∂ Firmanızın kuruluşu ve bu günlere gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Ne zaman kuruldu. Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

“Firmamızı yaklaşık 25 sene önce fabrikalara, Kobilere, müteahhitlere ve elektrikçilere toptan ve perakende elektrik malzeme ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurduk. Şu anda bu müşterilerimize Elektrik malzemeleri ihtiyaçları yanında çok çeşitli endüstriyel ve ev tipi elektrik ürünleriyle ilgili de çözümler sunmaktayız. Firmamız uluslararası ve yerli, konusunda lider pek çok firmanın bayisi olup, müşterilerine en kaliteli ürünleri en uygun şartlarda tedarik etmektedir, bunu sağlayabilmek için ciddi seviyelerde de stok tutmaktayız. Bu faaliyetlerimizi ise 7.000 m2, kapalı toplam 19.000 m2 alan içerisinde elektrik ve elektronik ürünlerinden oluşan Teknomarket diyebileceğimiz bir mağazada gerçekleştirmekteyiz.”

Distribütörü veya bayisi olduğunuz markalar var mı?

“ELPIM Elektrik bölgesinde elektrikle ilgili Philips, Osram, Siemens, Legrand, Schneider, Hensel, Weidmuller ve Prysmıan gibi dünyanın önde gelen pek çok uluslararası saygın

54

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

markaları ile birlikte önemli yerli markalarında (Entes, EAE, Emas, Viko, ENDA, Klemsan

vb.) bayiliğini başarılı bir şekilde üstlenirken son yıllarda oluşturduğu temizlik araçlarında



Karcher ürünlerinin satışını tercih etmenizin başlıca sebepleri nelerdir. Müşterilerinizden aldığınız geri bildirimlerden bahseder misiniz? “Temizlik ekipmanları ile ilgili hangi markanın doğru tercih olacağını insanlar araştırdığında kapının doğru bir kapıya, o da Karcher’a açıldığını tespit ettik ve bu segmentte tek bir markayla, pazarda en güvenilir ve en kaliteliyi müşterilerimize sunmaya başlamış olduk, itiraf etmek gerekirse, markayı satmaya başladıktan sonra pazarda profesyonel bir çözüm sunmamız sebebiyle bayağı da takdir aldık.” dünya lideri Karcher’ın, elektrikli el aletlerinde Hilti, Makita, Dewalt, AEG’nin, ankastra ve beyaz eşya grubunda da Siemens, Electrolux, Profilo, Termikel, Hotpoint, Philips’in bayiliklerini yapmaktadır.”

Bölgenizde nalburiye ve hırdavat anlamında en çok hangi ürün grupları talep ediliyor?

“Bölgemizin Sanayii bölgesi olması sebebiyle Nalburiye ve Hırdavatla ilgili çok dinamik bir pazar mevcuttur. Firmamızda da bu anlamda el aletleri ve sarf malzemeleri başta olmak üzere pek çok ürün talep görmektedir. Aynı zamanda Kobilerin gün geçtikçe büyümesi sebebi ile temizlik gereçleri de öne çıkmaya başlamış durumdadır.” Gelişen Türk ekonomisi içerisinde firmanızın ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? “Türkiye özellikle son 10 yılda inşaat sektörünün çok dinamik olmasına paralel sanayileşme anlamında da hız kesmeden büyümeye devam etmektedir. Firmamız da hem sektör olarak hem de konum olarak bu fırsatları değerlendirmek için çaba sarf etmektedir. Bu çabaların meyve verdiğini mutlulukla görüyoruz.”

56

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Karcher’den en çok hangi ürün grubunu satıyorsunuz, favori bir ürününüz var mı?

“Firmamız hem kurumsal müşteriye hem de son kullanıcıya hitap ettiğinden farklı farklı ürün grupları talep gördü, her kesime hitap eden bir ürün olması sebebi ile az ya da çok her ürün grubunu da satmaya başladık ama bunların içinde en fazla öne çıkan basınçlı yıkama araçları ile ev tipi süpürgeler görünüyor.”



!

Gedore farkı ∂ Gedore El Aletleri 11 Mart - 31 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Kıbrıs kampanyasında üstün başarı gösteren bayileri için özel bir organizasyon düzenledi. Yoğun geçen yaz kampanyasının ardından Kıbrıs’da gerçekleşen organizasyona kampanyada başarılı olan 60 bayi katıldı. Gedore El Aletleri, Kıbrıs

58

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

kampanyası ile 3 gece, 4 gün, muhteşem bir atmosfer içinde dinlenip eğlenen bayiler, denizin ve güneşin keyfini doyasıya çıkartırken, birbirinden maharetli aşçıların ellerinden çıkmış tatlar ile değişik mutfakların lezzetini doyasıya yaşadılar. Sektörde birçok ilke imza atan Gedore El Aletleri, Türkiye Genel Müdürü Bülent Savaş; “Gedore

Gedore El Aletleri Kıbrıs kampanyası ile keyifli bir organizasyona imza attı…

Ailesi olarak yine bayilerimizle birlikte olmak, hoşça vakit geçirmek ve bir yılın yorgunluğunu atmak için muhteşem bir tatil organize ettik. Yeni bir mevsime daha motive ve hazır bir şekilde başlayacağımızın sinyallerini burada da hissetmekten memnun olduk. Katılımlarından dolayı bayilerimize teşekkür ederiz. ” dedi.





FOSTER® ile bütün ayaklar güvende İSG ekipmanlarının insan hayatı ve güveni için gereğine değinen Foster Genel Müdürü İrfan Hakan Sevim “Yanlış yapılan bir hareket ya da yanlış kullanılan bir ekipman sonucu can kaybı olabilir. Biz firma olarak bu konuya ticaretten evvel vicdani tarafı ile bakıyoruz. Bir insan hayatının vebalini kimse alamaz.” dedi Konunun önemini “Bizim gibi olan bir elin parmağını geçmeyecek kadar daha firma mevcut. Onlar da uzun süredir bu sektörde ve bu konunun ciddiyetinin farkında olan firmalar.” diyerek belirten Sevim ile faaliyetleri hakkında bir söyleşi yaptık.

Hakan Bey firmanızı okuyucularımıza tanıtır mısınız?

“Foster Grup 1996 yılında temelleri atılan, bugün 3 firma, 5 markaya sahip, İstanbul Tuzla Organize Deri Yan Sanayi sitesinde 8000 m² kapalı, 4000 m² açık toplamda 12.000 m²’lik bir alanda hizmet vermektedir.”

Ürün yelpazenizden bahseder misiniz ?

“EN İSO 20345, EN İSO 20347, OHSAS 18001-2007 ve İSO 9001 sertifika onaylı, yüksek güvenlikli iş ayakkabıları, iklim koşullarına ve ortamına gore tasarlanan ve geliştirilen nato onaylı askeri bot ve postallar, itfaiye çalışanları için yanmaz ve sıcaktan etkilenmeyen itfaiye botları, kolluk kuvvetleri ve çevik kuvvetler için özel tasarlanan botlar, nefes alabilen, sıcak ve soğuktan etkilenmeyen yürüyüş ve tırmanış ayakkabıları ve personel ayakkabıları ile her türlü üniforma üretimi yapmaktayız.”

‘BİR İNSAN HAYATININ VEBALİNİ KİMSE ALAMAZ’ Firma olarak hedefleriniz nelerdir? “Bu soruya iki ana başlıkta cevap vermek isterim. Birinci olarak

62

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Foster Genel Müdür ü İ.Haka n Sevim

üretim başlıklarımızdan olan yüksek güvenlikli iş ayakkabıları ve üniforma üretimini belirli bir standarta taşımak. Biliyorsunuz Türkiye’d e yeni iş güvenlik kanunu temmuz ayında yürürlüğe girdi. Ne kadar önemli bir konu olduğunu maalesef gazetelerde ve çeşitli yayın organlarında içinde can kaybı da olan üzücü olaylardan daha iyi anladık. Amacımız insan sağlığını ve hayatını korumak. Bu kadar önemli bir alan için

üretilen ürünlerin de yüksek standartta ve her ürünün ayrı ayrı belgelendirilerek yapılması gereklidir. Ayrıca bu konu ile ilgili herkesin sadece iş güvenlik uzmanları ya da çalışanlar değil. Liselerden itibaren herkese bu konunun eğitiminin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bir zorunluluk… Çünkü yanlış yapılan bir hareket ya da yanlış kullanılan bir ekipman sonucu can kaybı olabilir. Biz firma olarak bu konuya


İş güvenlik kanunu daha çok yeni… Bu konu ülkemizde biraz geç farkına varıldı. Hali ile de iş kazalarında maalesef Avrupa ve Dünya genelinde ilk üç sırada bulunuyoruz. Biz bu işi 1996 yılından beri sürdürüyoruz. Bizim gibi olan bir elin parmağını geçmeyecek kadar daha firma mevcut. Onlar da uzun süredir bu sektörde ve bu konunun ciddiyetinin farkında olan firmalar… Fakat her sektörde olduğu gibi maalesef bu sektörde de standartlara uymayan üretimler mevcut. Örnek vermek gerekirse; İş güvenlik ayakkabılarını belirli standart ve normlarda üretmek zorundasınız. Ürettiğiniz her model belirli test ve aşamalardan geçmek zorundadır. Bu testlerden geçmeyen hiçbir ayakkabı iş güvenlik ayakkabısı olarak kullanılamaz. Lakin ülkemizde bu standartlara uymayan, testlere sokulmadan üretimi ve satışı yapılan iş ayakkabısı demeye dilim varmıyor kusura bakmayın, ürünler mevcut… Sahada çalışan bir çok satış personelimiz gittiği firmalarda bu ürünlere rastlıyorlar. Firmamız müşterimiz olsun, olmasın bu konuda firmaları elimizden geldiğince uyarmaya çalışıyoruz.”

ticaretten evvel vicdani tarafı ile bakıyoruz. Bir insan hayatının vebalini kimse alamaz… İkinci olarak da tabi ki bütün dünyaya firmamızı ve yaptığımız ürünleri tanıtmak, ülke tanıtımına ve gelişimine bir nebze olsun katkıda bulunmak. Hali hazırda zaten Orta Asya, Batı ve Orta Afrika ve Orta Doğu’ya yoğun bir ihracatımız var. Markamız bu bölgelerde bilinirlikte ön sıralarda… Bölgedeki ülkelerin ordu ve polis kuvvetleri bizim ürettiğimiz askeri bot ve üniforma ürünlerimizi tercih etmeye başladılar. Bu da bizi ziyadesi ile mutlu ediyor. Fakat biz daha fazlasını istiyoruz. En ileride

olmak, bu yükü omzumuza alıp, hem kendimiz hem de ülkemizdeki diğer üreticiler ile bu sektörün lideri olmak istiyoruz. Bunun için yoğun mesai harcıyor, yurtdışı gezileri, fuarlar ve dernek toplantıları ve eğitim programları ile adımlar atıyoruz.”

‘İŞ GÜVENLİK AYAKKABILARI BELİRLİ STANDART VE NORMLARDA ÜRETİLMEK ZORUNDADIR’ Türkiye iş güvenlik ayakkabıları ve üniforma üretimi ile ilgili sektör olarak ne durumda? “Temmuz ayında düzenlenen

Gelişen Türk Ekonomisi Hakkında düşünceleriniz nelerdir. ?

“Birçok Avrupa ülkesinde, uluslararası kredi derecelendirilmesinde düşüş yaşanırken, Türkiye’nin kredi notu baa3’e yani yatırım yapılabilir seviyeye yükseltildi. Bu üzerinde durulması gereken bir konu… Türkiye bu seviyeye en son 21 sene evvel gelmişti. 2012 senesinde hem mal hem de hizmet ihracatında yaklaşık 200 milyar dolara ulaşıldı. 2013 senesinde de bu yükselişin devam ettiğini düşünüyorum. Rakamlar ülkenin büyüme oranını 2011 yılında % 8,5 olarak gösterdi. Bu oran son yılda % 2,5’a gerilese de, hâlâ çoğu Batılı ülkenin önünde olan bir büyüme oranı…”


Suriye’de ve Mısırda gelişen tatsız olayların Türkiye ve bölge ekonomisine etkileri nelerdir?

“Bölge lideri ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsanız; komşularınız ve bölgenizdeki ülkelerde bu tip üzücü ve sıkıntı verici olayların olmaması gerekir. Türkiye, bölgesinde söz sahibi dünya üzerinde sözü ve fikri dinlenen bir ülke. Hali ile bölgesinde ve komşusunda olan bu olaylar gelişimimizi engellemese bile yavaşlatıyor. Para her zaman huzuru sever. Sıkıntılı yerde durmaz. Türkiye direk müdahale olmasa da tarihsel süreçten gelen abilik görevini her iki ülkeye de yapacaktır.”

‘BUNDAN SONRA DÜNYANIN EKONOMİK YÖNLENDİRMESİNİ BİZİM GİBİ GENÇ VE HIRSLI ÜLKELER YAPACAK’ Yurtdışından birçok hammadde temin

64

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

ediyorsunuz. Gelişen olaylar karşısında dünyayı ekonomik olarak ne bekliyor ?

“Dengeler değişiyor. Avrupa gerek doymuş nufüs ve iş hacmi bakımından duraklama dönemine girdi. Bundan sonra dünyanın ekonomik yönlendirmesinin de bizim gibi genç ve hırslı ülkelerin yapacağını düşünüyorum.”

Sürekli işten bahsettik. Yoğun iş adamlarının en büyük problemi ailelerine ve kendilerine vakit ayıramamalarıdır. Siz kendinize ve ailenize vakit ayırabiliyor musunuz ? “Her iş adamının yaşadığı bu sıkıntıyı maalesef ben de yaşıyorum. Gerek firmamızdaki yoğunluktan gerekse iş seyahatlerinden aileme yeteri kadar vakit ayıramadığım oluyor. Fakat her elime geçen fırsatta da ailem ile birlikte vakit geçirmeye özen gösteriyorum.”



Doğru yalıtımla yangına karşı önlem alın Türkiye’de yılda yaklaşık 75 bin yangın vakası ile karşılaşılırken; yalıtımla yangınların önüne geçilebileceği halen bilinmiyor ∂ İZODER Yönetim Kurulu Üyesi ve Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu, “Yangından Korunma Haftası” özelinde yaptığı açıklamada, “Türkiye’d e yılda yaklaşık 75 bin yangın vakası ile karşılaşılırken; yalıtımla yangınların önüne geçilebileceği halen bilinmiyor. Yapılarda oluşabilecek yangınlara karşı, yangın güvenliği sağlamanın yolu aktif önlemlerin dışında, yalıtımdan geçiyor” dedi. Özellikle ahşap tarihi eserlerin yangınla kül olmalarının, tarihin yok olmasının önlenmesi için özel yalıtım yapılması gerektiğini belirten Eruslu, ”Tarihi eser restorasyonlarında yangına dayanıklı yalıtımın şart koşulması gerekiyor” uyarısı yaptı.

Yılda ortalama 75 bin yangın çıkıyor…

İZODER Yönetim Kurulu Üyesi ve Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu, günlük hayatta yangın çıkma olasılığının sanıldığı kadar düşük olmadığını, Türkiye’d e bir yılda yaklaşık 75 bin yangın çıktığını belirtti. Ülkemizde son 5 yılda orman yangınları dışında yaklaşık 390 bin yangın çıktığını ve bu yangınlarda yaklaşık 1.729 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini belirten Eruslu, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın tespitlerine göre yaklaşık 996 milyon TL tutarında maddi zarar meydana geldiğini de iletti. Yangının zararlı etkilerinin, bina içinde ve komşu binalara yayılmasını yavaşlatarak kişilerin yangın mahallinden güvenli bir şekilde tahliye edilmesine olanak

66

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



sağlayan, can ve mal güvenliğini koruyan yapısal önlemler yangın yalıtımı olarak adlandırılır diyen Eruslu; yangın yalıtımının yaygınlaştırılmasının can ve mal kayıplarını önemli ölçüde azaltacağını da önemle vurguladı. Yangın yalıtımı kapsamında alınacak pasif ve aktif önlemlerin bulunduğundan söz eden Eruslu, pasif önlemlerin; mimari projelendirme aşamasında dikkate alınması gereken ve yapının yangın ve duman yayılımına ve bunların vereceği zarara karşı dirençli olmasını sağlayan, dolayısıyla yangında can ve mal güvenliğini amaçlayan tedbirler olduğunu iletti. Eruslu; “Yalıtım denince öncelikle

68

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

ısı ve su yalıtım uygulamalarının akla gelmesi sebebi ile ortaya çıkan tehlike: Yangın! Yangından korunmak için yangın yönetmeliklerine uygun malzeme seçilmesi, uygulamaların bu kriterlere göre gerçekleştirilmesi konularında "farkındalık" yaratılarak bireylerin ve toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Eruslu, yangın yalıtımında "doğru" malzeme seçimi, "doğru" tasarım ve "doğru" uygulama ile can ve mal kayıplarının önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor ve "yalıtımın" işinin ehli uzman firma ve kişilerce yapılmasının önemini vurguluyor.

Eryap, yangın yalıtımında Wooler taşyününü sunuyor

Türkiye’d e inşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticisi Eryap, Wooler markası ile yapılara çok yönlü yalıtım sunarken özellikle yangın yalıtımı için yapılarda özel koruma sağlıyor. Wooler taş yünü, volkanik kayaçlardan elde edilen bazalt, diyabaz, dolomit gibi inorganik taşların 14001500°C arasında ergitilip, elyaf haline getirilmesiyle oluşturulan yüzde 97 oranında elyaf içeren yangına karşı dayanıklı, su itici özelliği olan ısı, ses ve yangın yalıtım malzemesidir. Wooler, yangın dayanımının yanı sıra taş yününden oluşan bir malzeme olduğu için ısı ve ses yalıtımı da sağlıyor. Yapılarda kullanılan sert yüzeyli malzemeler sesi çok az yutarak yansıtmaktadır. Buna karşılık, Wooler’ın hava geçiren ve esnek yapısı sayesinde, ses dalgaları ürün bünyesine nüfuz etmekte, daha sonrasında ise ses dalgalarının önemli bir kısmı malzeme içindeki boşluk ve taş elyafı arasında ısıya dönüştürerek yok olmaktadır. Günümüz yaşam ve konfor şartlarında Wooler, çok yönlü yalıtım sağlaması nedeni ile vazgeçilmez bir yalıtım malzemesi olarak tercih edilmektedir.



Ateş İnşaat, iş güvenliği konusunda piyasadaki güvenilirliğini ve istikrarını devam ettiriyor Her geçen gün daha geniş ürün yelpazesiyle hizmet vermeye devam eden, Ateş A.Ş., piyasada yaptığı ciddi rekabet ortamı ve sunduğu yüksek kalite standartlarıyla dikkat çekiyor ∂ Teknolojiyi çok yakında takip eden, ürün yelpazesini tüketicinin ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde hazırlayan ve sürekli yeni tespitlerle ürün gamını geliştiren Ateş, bütün ürünlerinin stoklarını çok yüksek miktarlarda depolarında yapabilmekte ve ürünlerini büyük araç filosu ile tüm illerimize hızlı ve güvenli ayrıca minimum bekletme süresiyle ulaştırmaktadır. Türkiye genelinde 20 kişiden oluşan profesyonel pazarlama ekibiyle müşterilerinin sipariş, istek, beklenti ve sorunlarını büyük itinayla tespit eden firma, bir problem varsa hemen çözümlemekte ve ürün temini bazında süreklilik sağlamaktadır. Kaliteli, güvenilir ve sorumluluk sahibi şirket bilinciyle çalışmalarını sürdürmekte ve bu prensibi gelecek kuşaklara da aşılamayı hedeflemektedir. Ateş İnş. San. Taah. Tic. A.Ş. Firma Yetkilisi Sema Turgut, İş güvenliği ve faaliyetleriyle ilgili sorularımızı cevapladı.

Ateş İnş. San. Taah. Tic. A.Ş. Firma Yetkilisi Sema Turgut

Öncelikle, firmanızın kuruluşu ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “Ateş A.Ş. 1960’lı yılların sonlarına doğru sektöre giriş yapan bir firmadır. Dürüst ve sorumluluk sahibi bir ticaret anlayışıyla müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımız, firmamızın hızlı ve güçlü yükselişinin temel ayakları olmuştur. Üç kuşaktır büyük bir aile firması olarak yönetilen Ateş A.Ş. ISO 9001 belgeli kurumsal bir firmadır. Adana merkezli yönetilen firmamızın, ana dağıtım yeri ise İstanbul olmak

70

Nalbur Teknik.com / Ekim’13


üzere yine Adana’da da deposu bulunmaktadır. Ateş A.Ş. her geçen gün daha geniş ürün yelpazesiyle hizmet vermeye devam etmekte ve piyasada ciddi rekabet gücü ve sunduğu yüksek kalite standartlarıyla dikkat çekmektedir. İş güvenliği konusuna büyük önem veren firmamız tüm iş güvenliği donanımlarının, eldiven, gözlük, baret, toz maskeleri ve ayakkabı gibi, tedarik ve dağıtımlarını da STARLINE markasıyla yapmaktadır.”

İş güvenliği alanında bünyenizde bulunan markalarınız ve temsil ettikleri ürün grupları nelerdir?

“İş güvenliği alanındaki ürünlerimizin tamamının üretim ve tedariğini STARLINE markası ile yapıyoruz.”

Hangi standartlara göre kişisel koruyucu donanımları üretiyorsunuz?

“Her kişisel koruyucunun ayrı standartları bulunmaktadır. Ulusal şartnamelerde gerekliliği zorunlu kılınmış her türlü belgeleme işlemlerimizi, mevcut bulunan her ürünümüzde yapmaktayız. Ayrıca yeri gelmişken, belgesiz ürünlerin asla kullanılmaması gerektiği konusunda da tüketiciyi tekrar uyarmak isteriz. Belgesi olmayan ürünleri mutlaka yetkili mercilere şikayet etmelidirler.”

Kişisel koruyucu donanımları üretiminde sektör dünden bugüne nasıl değişti?

“Son yıllarda devlet tarafından yapılan denetimlerin arttırılmış olması, sektördeki kalite ve gelişim olgusunu desteklemiş ve yükseltmiştir. Tüketici daha fazla bilinçlenmiş, araştırarak ürün kullanmaya başlamıştır. Piyasadaki uygunsuz ürünlerin ortadan kaldırılması bizim gibi titizlikle ürün temin eden firmalar için çok daha sevindirici olmuştur. Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi için yıllardır çalışan firmamız her zaman KKD ürünleri hakkında tedarikçilerine destek ve eğitim vermeye devam edecektir.


Bilinçli tüketicilerin sayısı arttıkça üretim daha da çeşitlenip kalitesi artacaktır.”

İş sağlığı konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verir misiniz? “Kesinlikle eğitim. Bilinçli kullanıcılar, hangi ürünleri hangi işlerde kullanmaları gerektiğini

bilirler. Bu sebeple de yaralanma ve kazalar minimum riskte kalır. Mutlaka koruyucu donanım kullanmak gereklidir, fakat önemli olan doğru donanımı doğru işlerde ve uygun şekilde kullanmaktır. Toplum olarak kılavuz okuma alışkanlığımız yok, bu noktada tüketicilerin yardımcı kitapçıklardan destek almaları gerektiğinin altını önemle çizmek isteriz.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptığı çalışmaları yeterli buluyor musunuz?

“Firma olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptığı çalışmaları yerinde ve doğru çalışmalar olarak düşünüyoruz. Fakat denetimlerin arttırılmasının daha etkili olabileceğine inanıyoruz.”

Hedefleriniz nelerdir? Firmanız iş güvenliği alanında sektörde nerede olmak istiyor?

72

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

“Önümüzdeki senelerde Avrupa’da ki fuarlara katılmak ilk hedef lerimizdendir. Önümüzdeki sürecin Starline’ın Avrupa’da adını sıklıkla duyuracağı bir dönemi karşımıza getireceğinden hiç şüphemiz yok. Bu konudaki çalışmalarımıza tüm hız ve kararlılığımızla devam etmekteyiz...”

İş güvenliği alanında üretim, satış ve pazarlama konularında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? “ Ürünlerimizi tedarik etmeden önce sıkı bir ar-ge çalışması yürütüyoruz. Sadece bu konuda çalışan profesyonel bir ekibimiz var. Satış ve pazarlama konusunda da 30 kişiye yakın bir ekiple hizmet vermekteyiz. Tüketiciyi her zaman canlı ve talepkar tutmak için devamlı kampanya ve organizasyonlar düzenliyoruz. Piyasada markamızın bilinirliğini arttırmak amacı ile çeşitli reklam çalışmalarımız da mevcut.”


Kişisel koruyucu donanımlarını seçerken ve kullanırken kullanıcıya neler önerirsiniz?

“Mutlaka araştırmalarını ve amacına uygun ürünü seçtiklerinden emin olmalarını tavsiye ederiz. Ayrıca sadece koruyucuyu temin etmek yeterli değildir. Bu koruyucu üründen kuralına göre faydalandıklarından, ürünü doğru muhafaza ettiklerinden emin olmalıdırlar. Bu noktada kılavuz okuma alışkanlığı önemlidir. Biz Starline ailesi olarak tüketicinin her sorusuna cevap oluşturacak şekilde kılavuzlar hazırlamaya özen gösteririz.”

Sektördeki deneyiminize dayanarak ülkemizdeki kişisel koruyucu donanımları sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün sıkıntıları nelerdir? Bunlara ilişkin çözüm ve önerileriniz nelerdir? “Gelinen durum geçmişe kıyasla çok iyi. Fakat yine de uygulamalar yetersiz durumda. Bakanlığın çok fazla kamu bilgilendirmesi yaptığı, her yerde iş güvenliği diye bağırılan bir durumda hala çatılarda emniyet kemeri olmadan çalışan kişiler görüyoruz. Kendi canını harcayacağı ufak meblağlardan değersiz gören işçiler var. Yada işçisine iş güvenliği malzemesi almayı reddeden iş

verenler var. Bu noktada işçinin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi işi yapmayı ret etmesi gerekir. Fakat işe ihtiyacın çok olduğu bir ülkede işçinin işi bırakması da her zaman mümkün olmuyor. İşçiler kadar işverenlerinde bilgilendirilmesi çok önemli.”

2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 yılı için düşünceleriniz nelerdir?

“2013 yılı yeni yatırımlar ve araştırmalarla geçti diyebiliriz. Artık ektiğimizi biçmeye başladık. Bu sene çok hızlı ve aktif geçti ve geçmeye devam ediyor. Önümüzdeki senelerde de geçmiş senelerin birikim ve yatırımlarını değerlendirerek daha da ilerlemeyi planlıyoruz.”

Toparlamak gerekirse, son olarak neler söylemek istersiniz?

“Türkiye’de piyasa gözetim ve denetimlerinin artması gerektiğini düşünüyorum. Denetimlerin özellikle kullanım alanlarında yapılması da ayrıca önemli. Eğitim ve bilinçli tüketim sonunda sektörde çok daha fazla yol katedilebileceğini umuyorum. Bir sanayi cenneti olan Türkiye’de iş ve işçi güvenliği konusunda Avrupa standartlarını ve kalitesini bir an önce yakalamamızın şart olduğuna inanıyorum.”


Renovasyon ve tadilat yaptırırken dikkat edilmesi gereken uygulamalar! Yaşam alanlarımızı daha güvenli ve sağlıklı bir hale getirmek için renovasyon ve tadilat büyük önem kazanıyor ∂ Değişen mevsim şartları ve yaşam alanlarının kullanım sıklığı, hayatımızın önemli bir bölümünü geçirdiğimiz, ev ve konutların yıpranmasına neden oluyor. Yaşam alanlarımızı daha güvenli ve sağlıklı bir hale getirmek için renovasyon ve tadilat büyük önem kazanırken, iç ve dış mekanlarda yapılacak ufak uygulamalarla sonradan ortaya çıkabilecek daha büyük problemlerin de önüne geçebilirsiniz. Endüstriyel yapı harçları üretiminde dünya lideri olan ve sürdürülebilir yaşam alanları oluşturma hedefiyle inşaat malzemeleri üretiminde inovatif çözümler sunan Weber, evinize yaptıracağınız renovasyon ve

74

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

tadilat çalışmalarında önemli uygulamalara dikkat çekiyor ;

Mantolama ile konutlarda yüzde %60’a varan tasarruf sağlanıyor!

Mantolama uygulamaları, binaları dış etkenlerden koruyarak küf ve nem benzeri oluşumları engeller, sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşturur. Dış etkenlere karşı dayanıklılık kazanan binalarda, bu sayede, oluşabilecek bakım ve onarım masraflarını azaltarak yapılan harcamanın uzun vadeli bir yatırıma dönüşmesini sağlar. Mantolamanın etkili izolasyonu sayesinde, iç mekanlar ; yazın sıcaktan, kışın soğuktan

korunurken, daha az enerji sarfiyatı neticesinde, ısıtma ve soğutma maliyetlerinde de %60’a yakın tasarruf elde ediliyor. Yalıtım uygulamalarında dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, doğru ve sistemli yalıtım uygulamaları ile evinizin ihtiyaç duyduğu profesyonel çözümü bulmak ve doğru malzemeyi seçmek olarak öne çıkıyor. Weber Mantolama Sistemi, sistem entegre ürünleri sayesinde tüm bina tipleri için ihtiyaç duyulabilecek bütün çözüm önerilerine sahip. Alışılagelmiş dokular dışında dış cephede de estetik seçenekler sunan Weber Mantolama Sistemi, dış cephe renk kataloğunda yer alan dört



yüz renk seçeneği ile farklı zevk ve ihtiyaçlara da cevap veriyor. Bina keşif hizmeti ile doğru ve rasyonel çözümler sunan sistem, proje renklendirme hizmeti sayesinde de kullanıcılarına tercih ettikleri rengi, dış cephelerinde önceden görme imkanı sağlıyor.

Su yalıtımı ile ıslak hacimlerde bakteri ve küf oluşumu engelleniyor!

Su, yapıları tehdit eden en önemli faktörlerden birisidir. Islak hacimler, yapılar içerisindeki önemli yaşam alanlarını oluşturur. Su yalıtımı yapılmış ıslak mekanlar sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarının oluşturulmasını sağlayarak, mekanları kaçak su ve nem kaynaklı bakteri ve küf benzeri oluşumlara karşı korur. Banyo, mutfak, tuvalet, balkon ve teras gibi ıslak hacimler, su sızmalarının en yoğun yaşandığı alanlardır ve bu alanlar genellikle seramik ile kaplanır. Ancak unutulmamalıdır ki; seramik

76

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

uygulaması tek başına su yalıtımı sağlamaz. Problem oluştuktan sonra kat ve kat fazlasını ödemek yerine, eviniz henüz inşaat ya da tadilat aşamasında, seramik uygulamasından önce, Weber Islak Mekan Su Yalıtım Sistem ürünleri ile yaptıracağınız doğru ve sistemli bir su yalıtımı, karşılasacağınız problemlere düşük maliyetlerle engel olmanızı sağlayacaktır. Seramik uygulamaları ile son dokunuşu yapın! Genellikle dekoratif açıdan değerlendirilen seramik uygulamaları estetik görüntüsünün yanısıra sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulmasında da büyük önem taşıyor. Kalıcı ve uzun ömürlü uygulamalar için, seramik seçimi kadar, doğru seramik yapıştırıcısının ve derz ürününün seçilmesi önem arz ediyor. Banyo, mutfak ve tuvalet gibi ıslak mekanlarda, balkon ve teraslarda, havuzlarda ve doğal taş kaplaması

gibi uygulama alanlarına sahip yüzeylerde kullanılabilen weber konfor serisi seramik yapıştırıcıları toz çıkarmama özelliği sayesinde, özellikle iç mekanlarda, hem ev sahibine hem de ustaya temiz çalışma ortamı sağlıyor. Sağlıklı bir uygulama için yüzey koşullarına ve kaplama türüne uygun bir yapıştırıcı kullanılması seramiklerin kullanım ömrünü arttırırken bu sayede yanlış ürün seçiminden kaynaklı, seramiklerin yüzeyden ayrılması ve benzeri sorunların da önüne geçiliyor. Seramikler yapıştırıldıktan sonra son işlem seramiklere en uygun derz dolgu ürününü seçmek. Doğru seramik yapıştırıcısı kadar, doğru derz ürününü kullanmak da uygulamanın uzun ömürlü olması için önemli. Farklı ihtiyaçlara yönelik alternatifler içeren weber joint serisi, yirmi beş ayrı derz dolgu renk seçeneği ile kullanıcılarına estetik çözümler sunuyor.



Soğuk günlerin sıcak dostu sıcak hava cihazları Aktif Çevre ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri firması, İtalyan ITM firmasından ithal ettiği sıcak hava cihazları ile kullanıcılarına farklı ısıtma çözümleri sunuyor 17 yıldır Isıtma, Soğutma ve Havalandırma sektörlerinde faaliyet gösteren Aktif Grup' un 2005 yılı açılımlarından biri olan Aktif Çevre ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri firması, İtalyan ITM firmasından ithal ettiği sıcak hava cihazları ile kullanıcılarına farklı ısıtma çözümleri sunmaktadır. Motorin ya da lpg ile çalışan iki ana modeli ile piyasada olan cihazlar bacalı veya bacasız (motorin ile çalışan cihazlarda) modelleri ile alternatif ihtiyaçlara cevap vermektedir.

Grisou (Lpg)

Lpg ile çalışan grisou modelleri 5.246 ile 60.000 kcal/h aralığında 5 farklı alternatif ile hizmetinize sunulmuştur. Cihazlar açık ya da yarı açık mekanlarda donmaya karşı, kurutmada (inşaatlarda beton, sıva ya da şap kurutma v.b) , ısıtma amaçlı olarak kullanılabiliyor. Özellikle seralarda karbondioksit seviyesini arttırdığı için tercih sebebi oluyor. Paslanmaz brülöre sahip cihazlar uzun ömürlü olmaları ilede dikkat çekiyor. Motorin ile çalışan cihazlar bacasız (yanma ürünlerini direk ortama veren ) Mizar modelleri ve bacalı (yanma ürünlerini bacadan dışarı atan) antares modelleri ile piyasadaki yerlerini alıyorlar.

78

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Mizar (Sıvı Yakıtlı, Bacasız)

Mizar modelleri 13.872 ile 43.000 kcal/h kapasite aralığında 4 farklı model ile açık veya yarı açık mekanlarda donmaya karşı, kurutma (inşaatlarda beton, sıva ya da şap kurutma vb.) amaçlı kullanılan sorunsuz çalışan ve pratik sıcak hava cihazlarıdır.

Antares (Sıvı Yakıtlı, Bacalı)

Antares modelleri 17.200 ile 68.800 kcal /h kapasitelerinde 6 farklı modelde her türlü kapalı hacimde temiz, sıcak ve kuru hava üretimi için kullanılabilen sıcak hava cihazlarıdır. Tamirhaneler, imalathaneler, tavuk çiftlikleri, depolar, kurutma tesisleri gibi mekanlarda güvenle çalıştırılabilir. Mizar ve Antares cihazlarında aşırı donmaya karşı limit termostatı, paslanmaz yanma odası, fotosel ile yanma havası kontrolü standart özelliklerdir. Ayrıca bu cihazlara

harici oda kumandası bağlanması sayesinde ortam sıcaklığına göre kontrol yapma özelliği de bulunuyor. Yakıt depolarının cihazla birlikte olması, kolay taşınabilir olmasıda önemli avantajlar sağlamaktadır. Itm sıcak hava cihazları üretici firma kalitesi, aktif çevre ve yenilenebilir enerji teknolojileri güvencesi ve servis hizmeti ile kullanıcıların hizmetine sunulmuştur. Antares modelleri 17.200 ile 68.800 kcal /h kapasitelerinde 6 farklı modelde her türlü kapalı hacimde temiz, sıcak ve kuru hava üretimi için kullanılabilen sıcak hava cihazlarıdır. Tamirhaneler, imalathaneler, tavuk çiftlikleri, depolar, kurutma tesisleri gibi mekanlarda güvenle çalıştırılabilir. Mizar ve Antares cihazlarında aşırı donmaya karşı limit termostatı, paslanmaz yanma odası, fotosel ile yanma havası kontrolü standart özelliklerdir. Ayrıca bu cihazlara harici oda kumandası bağlanması sayesinde ortam sıcaklığına göre kontrol yapma özelliği de bulunuyor. Yakıt depolarının cihazla birlikte olması, kolay taşınabilir olmasıda önemli avantajlar sağlamaktadır. Itm sıcak hava cihazları üretici firma kalitesi, aktif çevre ve yenilenebilir enerji teknolojileri güvencesi ve servis hizmeti ile kullanıcıların hizmetine sunulmuştur.



Filli Boya’dan karakteristik ve net bir duruşun konsepti: Filafil Filli Boya ve Ümit Ünal’dan “iş dünyası”na ait renklerin konsepti: Filafil, “İş Dünyası” temasıyla başarı iddiası taşıyan mekanlara dikkat çekiyor

80

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



∂ Türkiye’d e, kurulduğu yıldan bu yana rengin hayata dokunan her evresine öncülük eden Filli Boya, moda ve stil dünyasının önemli ismi Ümit Ünal ile birlikte yaşam alanlarının temel unsuru olan renk kavramını yeniden yorumladı. Bu yorumlamanın 6 konseptinden biri olan Filafil, “İş Dünyası” temasıyla başarı iddiası taşıyan mekanlara dikkat çekiyor. Filli Boya Coloration koleksiyonu altındaki “Ümit Ünal İkibinonüç / İkibinondört Renk Eğilimleri”nin 6 konseptinden biri olan Filafil, sonbaharın gelmesiyle insanların

82

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

tatil modundan çıkıp iş dünyasına geri dönüşüne çağrışım yapıyor. Bu dönemde renge ihtiyaç duyduğumuz mekanlar daha çok iş yerleri ve showroomlar olarak önem kazanıyor. Tasarım çağında yaşarken; fikirlerin paylaşımı, yeni fikirlerin ortaya çıkması için yapılan paylaşımlar, tartışmalar ve projelerin sunumları için mekanın verdiği enerji ve etki akıl almaz derecede önemli bir yere sahip. Filafil, iş dünyasına ait bir seçenekler bütünü. Bir başka deyimle bir altın oran sentezi. Sergi alanına dönüşecek duvarlar,

projeksiyon görevi üstlenen duvar ve kesitler, en doğru renk seçimleriyle başarı imzası taşıyacak proje mekanlarına dönüşüyor. Fikirlerin oluşum ve sonuç duraklarına ait özel seçenekleri içinde barındırıyor. Birçok disipline öncülük eden Filli Boya Coloration konseptlerinden Filafil, ismini özellikle erkek giyiminde kullanılan bir kumaş cinsinden alan konsept olma özelliğiyle; jean trendlerine ve modanın kalbine hitap eden mekanlara ulaşıyor. Bu konseptin öne çıkan renkleri; gri tonun en mükemmeli Preton ve mavinin en puslu hali Apsis.



Karakteristik ve daha net duruşu olan mekanlar

İş dünyasına ait ve daha ciddi bu renkler kendini bu mekanlarda gösteriyor. Maskülen tavrı olan iş adamının vazgeçilmezlerinden olan bu renkler, mekanlara aydınlık ve konfor duygusu veriyor. Bir giyim klasiği ve mekan işaretlemesi olarak yeniden tanımlanıyor. İş dünyasına ait bir giyim moda literatürü, artık mekan renk ve konseptleriyle yer değiştiriyor. Filafil yapılara, mekanlara, ciddi ve samimi bir uyum kazandırıyor. Home-ofis, showroom, iş dünyasına

84

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

dair alternatif stüdyo ve ortamların en net hallerine öneriler sunuyor.

Filafil renklerinin insan ruhuna yansımaları

Kendi stilini taşıyan, modern iş dünyası bireylerine hitap eden, maskülen hatlarla çevrili bir yaşama ait özel bir karakter. Üretken, mantık ve duygusal denklemi en gerçekçi olan evrensel bir bireyi içinde barındırıyor. Puslu maviler, gri tonlar, gri lacivert tonlar Filafil insanının renkleri. Türkiye’d e ve Dünya’d a Filafil Ünlüleri

Ali Koç, Güler Sabancı, Saadettin Saran, Cem Boyner, Marithe Francois Girbaud, Norman Foster, George Clooney, Donald J. Trump, Brad Pitt. “Bir yapı meydana getirmek düzene koymaktır. Neyi düzene koymak? İşlevi ve nesneleri!” Le Corbusier… Filli Boya Coloration İkibinonüç / İkibinondört Renk Eğilimleri kataloğundaki renkler, Filli Boya ColorExpress bayilerinden de kolaylıkla temin edebiliyor.



İş Koruma sektörde ilk 3’te olmanın gurunu yaşıyor 40 yıllık birikimi ile sektördeki yerini, marka konumunu, prestijini artırmak için işini en iyi yapan, iş güvenliğinde güveni kazanmış marka İş Koruma, faaliyetleriyle sektöründe ilk 3’te olmanın gururunu yaşıyor ∂ Faaliyetlerine 1975 yılında iş eldiveni imalatı ile başlayan İş Koruma, günümüze dek ürün yelpazesini sürekli geliştirerek “İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı” sektöründe öncü bir konuma gelmiştir. Türkiye ‘de ilk CE belgeli koruyucu bareti üreten firma, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Avrupa Birliği Uyum Yasası çalışmalarına paralel olarak ürettiği ve ithal ettiği tüm ürünlerde gerekli Avrupa standardını ve CE işaretlemesini sağlamıştır. Her daim eğitime ve gelişime önem veren İş Koruma, sahip olduğu ISO 9001:2008 sertifikası ile bu çalışmalarını belgelendirmiştir. Yurt içi ve yurt dışından birçok markanın satış yetkisini bünyesinde barındıran firma,

86

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

satışını yapmakta olduğu ürünlerin, başta Fransa olmak üzere çeşitli ülkelere ihracatını da yapmaktadır. “Ürünlerimizi kullananların bize hayatlarını emanet ettiğini bilerek ve bu sorumluluğun bilinciyle en ucuz ürünü değil, en güvenilir ürünleri değerli müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Biliyoruz ki İş Güvenliği ürünlerinin gerçek fiyatı satın alınırken değil, kullanılırken anlaşılır.” diyen İş Koruma İş Güv. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. Firma Yetkilisi Arda Ataoğlu ile faaliyetleri hakkında bir söyleşi yaptık.

Öncelikle, İş Koruma’nın kuruluşu ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “İş Koruma, 1975 yılında babam

Ruşen Ataoğlu tarafından kurulmuş bir aile şirketidir. Faaliyetlerine deri iş eldiveni üretimiyle başlayan firmamız, daha sonra zaman diğer iş güvenliği ürünlerini de ürün gamına ekleyerek, kendini geliştirmiş. Türkiye’de iş güvenliği ürünlerinin ‘i’ si yokken, bunları piyasada satmaya başlamış. Bir elin parmağını geçmeyecek kadar az firma varken, sektöre yön veren öncü firmalardan biri olan İş Koruma, plastik enjeksiyon üretimine başlayarak, kendi ürünlerini kendisi üretmeyi başarmıştır. Bundan 10 sene önce benim de şirkete dâhil olmamla, o zamana kadar sadece üretim yapan firmamız, değişen piyasa şartlarına uyum sağlamak için daha önce hiç yapmadığı ithalat


faaliyetlerine başlamıştır. Bununla beraber ithal ettiğimiz ürünlerde farkımızın fark edilmesi amacıyla İş koruma markasından ayrı olarak yine firmamız adına tescilli AR-AN Protection markasını kullanmaya başladık. Zamanla piyasadan gelen talep doğrultusunda ithalat departmanımızı büyüterek Uzak Doğu’dan yaptığımız ithalatların yanına iş güvenliği alanında uzmanlaşmış Avrupa firmalarını tedarikçilerimize ekledik ve distribütörlüklerini alarak sektöre kazandırdık. Bu süreçten sonra şu anki durumumuza yani Türkiye’de üretim yapan, uzak doğudan kendi markası ile ürün getiren aynı zamanda Avrupa’daki firmalarla işbirliği yapan ve distribütörlükleri olan bir firma konumuna geldik.”

İş güvenliği alanında bünyenizde bulunan markalarınız ve temsil ettikleri ürün grupları nelerdir?

“‘İş Koruma’ bizim çocuğumuz gibi korumaya özendiğimiz, 40 yıllık markamız. Biz bu markanın sektördeki prestijini korumak için yoğun bir çaba harcıyoruz. Şahsen böyle bir markanın başında olmanın benim için bir şans olduğuna inanıyorum. Yurt dışından getirdiğimiz ürünleri AR-AN Protection markamız ile piyasaya sunuyoruz. İŞ KORUMA, AR-AN Protection ve sattığımız diğer tüm markaların garantörü niteliğinde,

onları çatısı altında barındıran kurumsal bir kimlik. Cerva Safety, Tegera, Sundström, Dunlop, Sacobel, Panda, Braun, Chemsafe, TOF, Draeger, Uvex, i-Spector, Spirotek, Medop, JSP gibi daha bir çok Avrupalı markanın ürünlerini de Türkiye’de tüketiciyle buluşturuyoruz. Her geçen gün yeni markalar, yeni ürünler bulup onları Türkiye pazarına kazandırıyoruz. Yakın zamanda faaliyete geçecek yeni anlaşmalarımız da var.

SERTİFİKASIZ HİÇBİR ÜRÜNÜMÜZ YOK Alternatiflerine kıyasla sizin ürünlerinizin farkı nedir?

“Alternatiflerimize kıyasla bizim ürünlerimizin farkı, her şeyden önce arkasında 40 yıllık bir tecrübeyi barındırması. Yani her ürün bu birikimin süzgecinden geçerek piyasaya sunuluyor. Bir ürünü yeni kurulmuş bir firmanın satmasıyla bizim satmamız arasında bir farkı var, bu fark son kullanıcıya gittiğimizde ona hangi ürünü nerede, ne şekilde ve ne kadar süre ile kullanabileceğini anlatabilmemizden kaynaklanıyor. Sahip olduğumuz tecrübe ürünlerin artısını ve eksisini doğru analiz edebilmemize yardımcı oluyor ve firmalar bu analizlerimize güvenebiliyor. Piyasaya sunmak üzere bize bir ürün teklif edildiği zaman, biz o ürünün avantajını, dezavantajını, kullanıcıya neler kazandırabileceğini ve ondan neler götürebileceğini değerlendiriyoruz. Bizim satışını

yaptığımız ürünlerin temel farkı her birinin bu değerlendirmeden geçerek piyasaya sunuluyor olmasıdır. Sattığımız tüm ürünlerin arkasında İŞ KORUMA güvencesi var. Ticaretin temel kuralı para kazanmak olsa da bizim tek amacımız bu değil. Daha önce de dediğim gibi markamız bizim korumaya çalıştığımız bir çocuğumuz gibi bu nedenle ona zarar verecek, güvenmediğimiz hiçbir ürünü kullanıcıya satmıyoruz. Satışını yaptığımız tüm ürünler ilgili Avrupa normlarına uygun ve tamamı gerçekten sertifikalı. “Gerçekten” kelimesinin burada altını çizmek gerekiyor zira bu konuda yapılmaması gereken birçok şeye piyasada şahit oluyoruz maalesef. Avrupa Birliği uyum yasasından sonra Türkiye’de bütün iş güvenliği ürünlerine CE belgeli olma zorunluluğu geldi, açıkçası çok da iyi oldu. Yani aldığınız her ürünün üzerinde CE işaretlemesi olması gerekiyor. CE işareti o ürünün Avrupa’daki ilgili normlara uygun üretildiğini, o standartlara sahip olduğunu gösteren bir işaret ama sektörde bu işaretin doğru kullanılmadığı yerler de var. Eğer ürününüzün üzerinde bu işareti kullanıyorsanız, dosyalarınızda o işaretlemeyi yapabileceğinizi gösteren bir belgeniz ve test raporlarınız olması gerekiyor. Bazen şahit oluyoruz ki ürün üzerinde CE işaretlemesi var ancak arkasında sertifika ve testlerde sıkıntılar var. Biz markamız ve konumumuz gereği bu eksikleri


görmek ve bu konuda herkesi uyarmak zorundayız. Bu haksız rekabet ilkesine de aykırı bir durum. Birileri doğruyu yaparken diğerleri arka sokaklarda dolanmamalı. Burada amaç para kazanmak ama bu amaç uğruna kimsenin hayatı riske atılmamalı diye düşünüyorum. Az önce altını çizdiğim gerçekten sertifikalı sözünün nedeni tam olarak bu. İŞ KORUMA olarak sertifikası olmayan hiç bir ürünün numunesini dahi işletmemize sokmuyoruz. Her ürünümüz çok kaliteli diye bir idamız yok zira ticaret yapıyoruz ve birçok rakibimiz var bu nedenle fiyat segmentine göre ürün çeşitlerimiz mevcut ancak iddiamız şu ki en uygun fiyatlı ürünümüz dahi Avrupa normlarına uygun ve sertifikalı.

İş sağlığı konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verir misiniz?

“İş sağlığı konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve alınması gereken önlemler ilgili yasalarda belirtiliyor. Samimi bir şekilde söyleyeyim ki, biz firmaları ziyaret ettiğimizde, ürünlerimizi ve katalogumuzu tanıttığımızda firmalar bu konuda doğru kişiyi bulduklarını görüyorlar ve orada bir güven oluşuyor. Tüketici ürünlerden emin olunca bizden ilk istedikleri iş güvenliği konusunda onlara eğitim vermemiz veya

88

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

danışmanlık yapmamız oluyor. Biz o noktada şunu söylüyoruz: “biz sadece bu ürünlerin satışını yapıyoruz. İŞ KORUMA nın misyonu doğru ürünü doğru fiyat ile doğru zamanda kullanıcıya tedarik etmektir. Bu işin danışmanlığı veya eğitimi bizim uzmanlık alanımız değil ve talep olmasına rağmen böyle bir ekip kurmuyoruz. Bunun nedeni bizim sadece iyi bildiğimiz işi yapmak istememiz. Herkesin her şeyi en iyi şekilde yapabileceğine inanmıyorum bu nedenle danışmanlığı bu işin eğitimini almış ve bu konuda profesyonelleşmiş kişilerin yapması gerektiğine inanıyorum. Bizi iyi bildiğimiz konuda ürünlerin tedariki konusunda kendimizi geliştirdik ve geliştirmeye devam edeceğiz. Sadece para kazanmak uğruna farklı hizmetlere girip bu konudaki konsantrasyonumuzu bozmayacağız. Eğitim ve danışmanlık konusunda hizmetine ve bilgisine güvendiğimiz arkadaşlarımız var gelen talepleri onlara yönlendiriyoruz. Onun için bu soruyu aslında bu konunun uzmanlarına sormak gerekiyor.”

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda gördüğünüz eksikler nelerdir? Yasayı artıları ve eksileriyle değerlendirir misiniz? “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çok faydalı bir kanun oldu.

Bu yasanın getirdiği cezalar firmalar için gerçekten caydırıcı nitelikte. Bu yasanın eksikliği olduğunu da sanmıyorum ama bu konunun uzmanına sorarsanız belki bir eksiğini söyleyebilir. Piyasada da müşterilerimizde de görüyoruz ki bu yasanın çok büyük artıları var. Çok da faydalı olduğunu düşünüyorum. Şimdiye kadar böyle bir yasanın çıkarılmamış olması bile Türkiye için bir eksiklik diye düşünüyorum.”

BU YASAYLA YÜZÜMÜZÜ AVRUPA’YA DÖNDÜK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptığı çalışmaları yeterli buluyor musunuz?

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptığı çalışmaları tam anlamıyla yeterli olmasa da çok doğru ve yararlı icraatlar olarak görüyorum. Bu kapsamda çıkarılan Avrupa birliği uyum yasası var mesela, o yasa öncesi ve sonrası diye düşündüğümüzde, bizim firmamızda bile çok büyük değişiklikler oldu. Biz de dâhil olmak üzere yasa öncesinde üretim yapan firmalar yasa öncesi ürettiği çoğu ürünü şuan mağazalarına dahi sokmazlar. O yasa sonrası bizim de ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerde büyük değişiklikler oldu. Avrupa


normlarına uygun ürünler üretmeye ve ithal etmeye başladık. Bu yasa yüzümüzü Avrupa’ya ve orada bu sektördeki firmalara, ürünlere döndürdü. Ben İŞ KORUMA’yı yasa öncesi ve aysa sonrası diye ikiye ayırıyorum. Firmamızda ciddi bir yenilenme oldu. Avrupa’daki büyük firmalar ile işbirliği yapabileceğimizi gördük ve uygulamaya başladık. Ancak gel gelelim aynı dönemde bu yasa gereği kendini yenileyemeyip sektöre ayak uyduramayan ve gerileyen bazı firmalar da olmadı değil.”

İŞ GÜVENLİĞİ ALANINDA ÇALIŞAN FİRMALAR ARASINDA İLK ÜÇÜN İÇİNDEYİZ Hedefleriniz nelerdir? Firmanız iş güvenliği alanında sektörde nerede olmak istiyor? “Biz bu yasa sürecinde yasanın detaylarını, neler yapabileceğimizi, neler yapmamız gerektiğini öğrenmek için Çalışma Bakanlığı’nda gittik. Yetkililer bizi çok sıcak karşıladılar. Devletimiz geçiş sürecinde bize çok yardımcı oldu. Bu süre zarfında biz onlardan şunu öğrendik ve bu gerçekten bizi memnun etti. Bakanlığın nezdinde bu işi yapan yani iş güvenliği alanında çalışan firmalar arasında ilk üçün arasında olduğumuzu gördük. Bu tabii ki rakamlar bazında yapılmış resmi bir

analiz değildi diye tahmin ediyorum ancak bana sorarsanız sektördeki bilinirlik ve istikrarımız bize onların nezdinde bu konumu kazandırmış olabilir diye düşünüyorum. Sonuçta denetlenen her firmada bizim ürünlerimizin satılıyor ve İŞ KORUMA’nın biliniyor olması onlara sektördeki öncülüğümüzü göstermiş olabilir. Bakanlığın bu konudaki denetimleri devam ediyor ancak bize bu işi yapan büyük firmalar ne kadar çabuk bu yasaya uyum sağlarlarsa diğer firmaların onları örnek alacağını belirttiler ve bizde bu konuda gerçekten hızlı bir şekilde gerekli yatırımları yaptık ve daha önce de dediğim gibi firmamızın yasadan sonraki şeklini almasını sağladık. Bakanlığın bu konuda bize öncelik vermesi, bizim fikirlerimizi alması onların bizi gerçekten önemsediğini gösterir ve sanırım bundan da mutlu olmayacak firma sahibi yoktur. Gelelim hedeflerimize, bizim başlıca hedefimiz bu konumumuzu, bu imajımızı ve saygınlığımızı koruyarak ilk 3’ten ayrılmamak. Maddi-manevi bu konumun faydalarını yaşamak ve bunu benden sonraki nesle de aktarmak başlıca hedefimiz. Bunun için sertifikasyon, ar-ge ve eğitim anlamında sürekli yatırımlar yaparak firmamızı yeniliklere açık tutuyoruz.

İş güvenliği alanında üretim, satış ve pazarlama

konularında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

“İş güvenliği alanında üretim, satış ve pazarlama konularında yaptığımız çalışmaların başında plastik enjeksiyon üretimimiz geliyor. Nihayetinde firmamız hayatına üretimle başlamış. Bu benim için bir baba mesleği ondan vazgeçmemiz kolay gözükmüyor ancak mevcut piyasa koşullarından dolayı yatırımımızı artık üretimden daha çok satış ve pazarlamaya yapıyoruz. Daha çok Ar-Ge, yurt dışındaki yeniliklerin takibi ve sektörümüze kazandırılması, piyasamıza getirilmesi, adapte edilmesi ve pazarlanması konularına ağırlık veriyoruz. En önem verdiğimiz konu bizi piyasada ve sahada temsil eden personelimizin eğitimi ve konuya hâkimiyeti. Sonuçta sattığımız ürünler insanların hayatını emanet ettikleri ürünler. Bizim pazarlama ekibimizden beklediğimiz sadece ürün satıp sipariş almaları değil. Onlardan yaptıkları ziyaretlerde gözlem yapmalarını, kullanıcıların şikâyetlerini, memnuniyet ve memnuniyetsizliklerini dinlemelerini istiyoruz. Bu bizim için en iyi pazarlama faaliyeti zira bu bilgiler doğrultusunda biz sektörü ve tüketiciyi daha iyi tanıyor ona göre kendimizi yeniliyoruz.”


Bölgede bir bayilik yapılanması yapıyor musunuz?

“Faaliyette olduğumuz 40 yıldır, her dönem bize Türkiye’nin 7 bölgesinden de bayilik talepleri ulaşıyor. Biz bu zamana kadar bayilik yapılanmasına sıcak bakmadık. Tabii ki sürekli sıcak ilişkilerimiz olan, büyük hacimlerle çalıştığımız ve bize hatırı geçen alt satıcı müşterilerimiz var. Hemen hemen her bölgede böyle bir müşterimiz var. Ama biz “bayilik” adı altında formalitelerden oluşmuş bir evrakı ne kendimiz imzalamak nede kimseye imzalatmak istiyoruz. Sonuçta bunu yapacak iseniz profesyonelce yapmanız ve o yapılanmanın gerektirdiği gibi davranmanız gerekli. Biz 1975’te bu işe başlamış esnaflıktan gelmiş bir firmayız. Bugün günümüz şartlarına göre ticareti daha profesyonelce yapmaya çalışsak da o dönemden gelme bir esnaflık kültürümüz var. Hani derler ya o dönemlerde söze güvenilirdi diye beklide bundan kaynaklıdır ki bizim için verilen sözler, konuşulan konular “bayilik”

başlığı altında yazılan o yazılardan daha önemli. Görüyoruz, bizzat firma olarak bizim bile başımıza geliyor, firmanın sözde bayisiyiz aramızda anlaşma var. Siz emek veriyorsunuz bayisi olduğunuz markanın reklamını yapıyorsunuz o firma gidiyor yan komşumuza dahi ürün satıyor. Böyle bir durumda yaptığınız sözleşmenin bir fonksiyonu yok önemli olan kişinin zihni ve ticari ahlakı biz buna önem veriyoruz ve hiçbir müşterimizle böyle bir anlaşma yapmıyoruz. Kimseyi kısıtlamak istemiyoruz aynı zamanda kendi firmamızı da kısıtlamak istemiyoruz. Bu nedenle böyle bir yapılanmaya gitmiyoruz ancak verdiğimiz sözler müşterilerimiz için bayilikten daha büyük bir güvence oluşturuyor eminim ki İŞ KORUMA ile sözleşme olmadan çalışmak, Avrupa kökenli, çok gösterişli bir markanın bayisi olmaktan çok daha güvenli bir ticaret zeminidir”.

DOĞRU PROSESTE DOĞRU ÜRÜN KULLANILMALI İş güvenliği malzemelerini seçerken ve kullanırken kullanıcıya neler önerirsiniz?

“İş güvenliği malzemelerini seçerken ve kullanırken kullanıcıya kesinlikle fiyatından önce kalitesine ve marka güvenilirliğine bakmalarını öneririm. Ama ülkemizde maalesef ilk başta fiyata bakılıyor. Çünkü iş güvenliği ürünleri kullanıcının üzerinden para kazandığı, alınıp, satılan bir ürün değil, nakden bir faydası gözükmüyor. İş güvenliği ürünlerinin kullanan firmanın bilançosunda bir artı hanesi yok aksine somut olarak giderler kısmında yer alıyor bundan dolayı her

90

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

zaman ilk öncelik fiyat oluyor. Aslında iş güvenliği ürünlerinin bilançoda gözükmeyen büyük bir artı hanesi var, çıkan tüm bu yasaların ve bu işi hakkıyla yapan bizim gibi firmaların üzerine düşen bu artıyı kullanıcıya anlatabilmek, fark ettirebilmek. Nedir bu gizli artı, örneğin doğru bir iş güvenliği ürünü kullanılmadığı zaman iş kazası geçiren bir işçi Allah korusun hayatından oluyor bundan büyük bir kayıp olamaz. Bunun firmaya getirdiği prestij kaybını bir düşünün. Farz edelim ki daha küçük bir kaza oldu ve işçi belirli bir süre iş göremez duruma geldi. Fabrikada oluşan iş gücü kaybını bir düşünün. Sağlık giderini de üzerine ekleyelim. Üretimin aksamasından dolayı siparişlerin zamanında sevk edilemediğini, iptal edildiğini ve hatta ceza ödendiğini de düşünün. Şimdi birde hiçbir kaza olmadığını ve bunların yaşanmadığını düşünün. Alınan bir tedbir bilançoda gider gibi gözükse de aslında tüm bu olası giderleri engelleyen ve size kazanç sağlayan bir konudur iş güvenliği. Benim fikrimi sorarsanız emin adımlarla ilerlediğimiz 2023 ekonomik hedefleri içinde çıkartılmış ona büyük katkı sağlayacak bir yasadır iş güvenliği yasası. Devlet iş kazalarının ekonomiye verdiği bu görünmeyen zararı fark etmiş ve bunun önüne geçmek için bu adımı atmıştır. Büyük bir ekonomi olmak istiyorsak giderlerimizi dengelememiz gerekiyor. Türkiye iş kazalarında Avrupa’da 1., dünyada 3. Sırada demek ki bizim ülke olarak diğer ekonomilere göre daha büyük bir giderimiz var. Alınan ucuz bir iş güvenliği ürünü belki bilançodaki gideri düşürecek ama neden olacağı iş kazası nedeniyle


2013 yılında iyi giden başka bir konu da şirket içi yapılanmamız. Avrupa’da iş güvenliği konusunda eski ve çok başarılı bir firmayı Türkiye’ye yatırım yapmaya ikna ettik ve kendilerinin Türkiye Ofisi açılmasına vesile olduk bundan dolayı da çok mutluyum. Firma Türkiye’de distribütör ararken onları bu yatırıma ikna etmek bize de göz kamaştıran bir ürün çeşitliliği getirdi. Bu bizim 2013 yılındaki bir başarımızdır en nihayetinde çok dinamik bir sektör iş güvenliği. Üretim hatları sürekli yenileniyor insanlar bilinçleniyor ve teknoloji değişiyorken sizde sürekli yeni şeyler sunmalısınız müşterinize. Onlar fabrikasını büyütürken siz sürekli aynı ürünü ona sunamazsınız. 2012 katalogumuzda 550 farklı ürün çeşidi varken şuan basıma geçen 2014 katalogumuzda 650 den fazla ürün çeşidi var. Bu ürünlerin her birinin rafa gelmesi ve kullanıcıya sunulması ayrı bir yatırım ve ayrı bir emek gerektiriyor. Bunu gelişim için gerçekten çok büyük çaba sarf ediyoruz. Bunun bir de maddi boyutu var, her yeni ürün yeni bir sertifika yeni bir eğitim demek. Biz bu yatırımları yapıyoruz ve o oranda büyüyoruz.” beklide çok daha büyük giderlere vesile olmaktadır. Bu nedenle bu ürünleri alırken ilk dikkat edilmesi gereken ürünün kalitesi ve marka güvenilirliği olmalıdır diye düşünüyorum. Bunun ardından yapılan işe doğru ürün seçilmesi gerekiyor. Doğru proseste doğru ürün kullanılırsa işte o zaman gerçek bir tedbir almış olursunuz. En son ürünün fiyatına bakılmalı. Örneğin bazı kullanıcılar işi biraz abartarak en pahalı ürünü kullanıyor aslında buda yanlış Örneğin 1 birimlik bir ürün oradaki tehlike için yeterli olacakken işi garantiye almak adına 4 birimlik bir ürün kullanıyorlar buda doğru değil. Asıl o zaman giderler gereksiz artıyor. Bazı tedarikçiler ellerindeki ürünü satmak için kullanıcıyı yanlış yönlendirip onları haddinden fazla emniyetli ve pahalı bir ürüne teşvik ediyorlar bunu doğru bulmuyorum ve bunun da kullanıcı rahatlığını azalttığı için iş gücü kaybı olarak görüyorum. Bu kültürün ve bu bilincin tüm topluma yerleşmesi gerekiyor

örneğin İsveç’ li bir iş ortağımız bizim şuanda yaptığımız bu çalışmaları, kamu spotlarını onların 10 sene önce yaptığını söylüyor. Biz yeni başladık inşallah 2023 yılında iş güvenliği kültürü oluşmuş olur ve bizler de çok daha farklı şeyler söylüyor oluruz.

2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti?

“2013 yılımız iyi geçiyor. Böyle geçmesi için şahsım ve firmam adına gerçekten çok çalıştığımızı söyleyebilirim. Biz konumuzda başarılı olmak için sadece iyi bildiğimiz işi yapıyoruz kendimizi sürekli yeniliyoruz. Gelen farklı taleplere olumlu dönmüyoruz mesela bizden bir maket bıçağı istendiği zaman biz onu satmıyoruz, çünkü ürünü bilmiyoruz ancak bizden bir iş eldiveni istendiği zaman onun A’dan Z’ye tüm detaylarını biliyoruz buda işimizde başarılı olmamıza neden oluyor.

2014 yılı için düşünceleriniz nelerdir?

“2014 yılı için her yıl öngördüğümüz % 20 büyüme hedefliyoruz. Sektör zaten sürekli büyüyor ve bizde bu büyümenin içinde sektördeki payımızı korumak istiyoruz. Sektörün tamamına biz hizmet etmeliyiz diye bir gayemiz yok. Bizim amacımız başkasının müşterisini kapmak değil, bu güne kadar, hiç iş güvenliği ürünleri kullanmamış firmalara ulaşıp, bu bilinci yerleştirip, bu ürünleri kullanmalarını sağlamak istiyoruz. İş güvenliği ürünleri kullanımının yaygınlaşması için sadece biz değil, temelinde devlet ve yasalar olmak üzere danışmanlık şirketleri de bir fiil çalışıyor. İş güvenliği konusunda sektördeki ilk 3 firmadan biriyiz. Bu sektörde çok deneyimli ve eski bir firmayız. Çoğu kişi için iş güvenliği sektörün adıdır ‘iş koruma’ .Eskiliğimizden, ismimizden, pazarlama donanımlarımızdan dolayı bu sektöre yön veren firmalardan


biriyiz. Bunun yanında sosyal medyayı yakından takip ediyoruz. Facebook ve Twitter hesaplarımız var oralardan sürekli kullanıcılar ile iletişim halindeyiz. 2014 yılında bu alanların daha çok kullanılacağını düşünüyorum. Ayrıca sadece 2014 yılı için değil sonraki yıllar için internet üzerinde alışverişin daha çok yaygınlaşacağı düşüncesindeyim. 2009 yılından beri faaliyette olan bir online satış sitemiz var her yıl oradaki gelişim de fark edilecek düzeyde bizde 2014 yılında oraya yatırımımızı arttırmak istiyoruz”.

Sektördeki deneyiminize dayanarak ülkemizdeki iş güvenliği malzemeleri sektörünü nasıl

değerlendiriyorsunuz? Sektörün sıkıntıları nelerdir? Bunlara ilişkin çözüm ve önerileriniz nelerdir?

“Sektörümüz çıkarılan yasalarla yeni yeni bilinmeye, fark edilmeye başladı. İş güvenliği sektörünün Ticaret Odasında henüz bir grubu bile yok. Yavaş yavaş oturuyor. Bununla beraber bu sektöre karşı bir ilgi de oluşuyor. Küçük, büyük çapta birçok firma bu işe yöneliyor. Bu sektörün büyümesi için bir artı oluştursa da aynı zamanda bu işi bizim gibi kuralına göre yapan firmaları zorluyor. Çünkü sektöre her yeni giren yatırımcı bir farkındalık yaratmak için yeni bir şey sunmak istiyor. Hiçbir şey bulamazsa ucuz ürünlerle fiyat avantajı sunuyor. Sadece iş güvenliği ürünlerinde

değil her tüketim malzemesinde olduğu gibi bir ürünü ucuza satabilmeniz için bazı şeylerden kısmanız gerekir ve sadece fiyat üzerinden değerlendirme yapan kullanıcı da bu kısılmaları peşinen kabul etmiş demektir. İş güvenliği ürünlerinde maliyet için kıstığınız her şey kullanıcının hayatını riske atıyor. Yeni firmalar sertifikasyonda, hammaddede veya üretimde bir şeylerden feragat ederek belki ürününü ucuza satıyor ancak sektörün temel amacına ihanet ediyor. Kullanıcıyı koruyacağına daha çok riske atıyor. Mesela bir iş eldivenini Çin’deki bir üreticide ürettirmek için bazı firmalar fabrikaya hedef fiyat söylüyor. Fabrika o fiyatı bulmak için üründen ne çalabiliyorsa çalıyor. Ne kalite, ne sertifika ne boya kalitesi hiçbir şey konuşulmuyor. Ama biz ürünlerimizi ürettirdiğimiz tüm fabrikalar önce sertifika ve kalite standardı konuşuyoruz. Biz kaliteyi belirliyoruz daha sonra fiyatı tartışıyoruz. Akabinde birinci örnekteki firmalar ile rekabete giriyoruz doğal olarak fiyat rekabeti yapamıyoruz çünkü işimize bakış açımız çok farklı. İşte sektörün temel sıkıntısı bu, bir araba gibi herkesin pahalısına özenmediği bir sektörde siz kaliteden ödün vermeden, insanların hayatlarını riske atmadan fiyat rekabeti yapmaya çalışıyorsunuz. Önerim ve beklentim bu tip firmaların ürün kalitelerinin ve ürün sertifikalarının daha sık denetlenip eksikleri olanlara yaptırım uygulanması. Bu sayede haksız rekabetin önüne geçilir diye düşünüyorum”.

Toparlamak gerekirse, son olarak neler söylemek istersiniz?

“Genelde medyanın 1. önceliği halkı bilinçlendirmek olduğu için, bu röportajın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tip söyleşilerin yapılmasını, fikir alışverişinde bulunulmasını faydalı buluyorum. Umarım, bu söyleşiden 10 yıl sonra yani 2023 yılında bu konular konuşulurken ülkemizde iş güvenliği bilinci oturmuş olur ve çok daha güçlü bir ekonomiye sahip oluruz”.

92

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



Sektörün değişmeyen adresi

26 yıldır ∂ Dünyanın alanındaki iki büyük fuarından biri olan Unicera düzenlenmeye başlandığı tarihten itibaren sektörün ar-ge, tasarım, inovasyon ve ihracat hedeflerine hizmet ediyor. En yeni ürünler ve son teknolojilerin sergilenmesiyle farkını gösteren fuar büyük ilgi görüyor. Günümüzde artan işçilik ve enerji maliyetleri ile birlikte üretimin düşük maliyetli ülkelere kayması iç ve dış pazarlarda rekabeti arttırmakta, ihracatta yerli kaynakları kullanan, ithalata bağımlılığı en az olan ülkemiz seramik, banyo, mutfak sektörünü yoğun biçimde etkiliyor. Rekabette bir adım öne çıkmak, pazar payını arttırmak isteyen firmalar 26 Şubat – 2 Mart 2014 tarihleri arasında düzenlenecek UNICERA fuarında yerlerini alıyor. Ülkemiz seramik, banyo, mutfak sektörüne büyük katkılar sağlayan UNICERA 2014 yılında da hedeflerini yüksek tutuyor 2013 yılında 21 ülkeden 310 firma

94

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

gösterdiği istikrar ile sektörden tam not alan UNICERA yoğun talep görüyor ve firma temsilciliğinin katılımıyla gerçekleşen UNICERA, 93 ülkeden 65.526 profesyonel tarafından ziyaret edildi. Yoğun pazarlama faaliyetleri sonucu hedeflenen marka bilinirliliğine ulaşan fuar, 11 ülkeden düzenlenen alım heyeti organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Özellikle son 3 yılda yabancı ziyaretçi sayısında yakaladığı %130 artış ve ziyaretçi kalitesiyle fuar, katılımcı firmaların büyük takdirini kazandı. 2014 yılında, yakalanan bu başarının üzerine çıkmayı hedefleyen UNICERA’nın pazarlama çalışmaları yurtiçi ve yurtdışında yoğun olarak sürdürülüyor. Tüyap’ın merkez ofisinin yanı sıra yurtiçindeki 11 ofisi, yurtdışındaki 7 ofisi ve 30’u aşkın ülkede faaliyet gösteren temsilcilikleri aracılığıyla hedef bölge ve ülkelerdeki sektör profesyonelleri fuar hakkında bilgilendiriliyor. Türkiye ve hedef ülkelerdeki basılı ve sanal medyada yer alan ilan ve haber çalışmaları, yurtiçi ve yurtdışı fuar katılımları ile fuarın

sektöre duyurusu gerçekleştiriliyor. Fuarın, 2014 yılında 70.000 üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapması bekleniyor. UNICERA önemli fırsatlar sunuyor Unicera, sektörün hedef pazarlarında yer alan mimarlık, dekorasyon, endüstriyel tasarım, inşaat, proje taahhüt, gayrimenkul yatırım ortaklığı, yapı marketleri v.b alanlarda faaliyet gösteren pek çok firmanın yönetici ve satın alma yetkilileri ile katılımcıları buluşturarak, sektörün imajına ve küresel pazar payına katkı sağlamayı hedefliyor. Tüyap tarafından Türkiye Seramik Federasyonu ve Timder (Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği) işbirliği ile düzenlenen UNICERA, 26. Uluslar arası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı; 26 Şubat - 2 Mart 2014 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecektir. Fuar hakkında detaylı bilgi için www.unicera.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.



Marshall’dan ustasına renkli bir sonbahar kampanyası Marshall ClubCard ustasına toplam 1.516 hediye kazandırıyor AkzoNobel Marshall, Marshall ClubCard kullanan ustalarının hayatını renklendirecek çok özel bir sonbahar kampanyası başlattı. 20 Eylül – 30 Kasım 2013 tarihleri arasında geçerli kampanya kapsamında ustalar, Marshall ClubCard ile boya alışverişlerinde her 50 puana bir çekiliş hakkı kazanıyor. Daha çok alışverişle daha çok kazanma şansı veren kampanya kapsamında 1 kişiye Fiat Fiorino, 5 kişiye iPhone 5, 10 kişiye iPad mini, 500 kişiye 50 TL’lik GSM konuşma ve 1.000 kişiye de tekstil seti olmak üzere toplam 1.516 hediye sunuluyor. “Renklendir Hayatı” sloganı ile insanların hayatına renk katmaya devam eden AkzoNobel Marshall, 2013 sonbahar kampanyası ile boya ustalarının hayatını renklendiriyor. Marshall ClubCard sahibi ustalar, her 50 puanlık boya alışverişi için

96

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

bir çekiliş hakkı kazanıyor. 1 ustaya Fiat Fiorino büyük ödülü kazandıran kampanya kapsamında 5 ustaya iPhone 5, 10 ustaya iPad mini, 500 ustaya 50 TL’lik GSM konuşma ve 1.000 ustaya da tekstil seti hediye ediliyor. Toplam 1.516 hediye verilen Marshall ClubCard kampanyası 30 Kasım 2013 tarihine kadar devam ediyor. Marshall ClubCard’a üye olan hemen kazanıyor AkzoNobel Marshall, henüz Marshall ClubCard üyesi olmayan ustaları da bu avantajlar dünyasından yararlanmaya davet ediyor. Marshall ClubCard’a üye olmak için formu doldurup imzalayarak, Marshall ClubCard üyesi bayilere bırakmak ve ilgili bayilerden ClubCard’ınızı teslim almak yeterli. Bayi bilgisi için www. marshallboya.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

10 yılda, Türkiye’nin dört bir yanından 150 bini aşkın boya ustasına eğitim Marshall ClubCard ile boya ustalarına yıl boyunca pek çok avantaj ve hediye sunan AkzoNobel Marshall, aynı zamanda eğitime de büyük önem veriyor. AkzoNobel Marshall Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı, 2002 yılından bu yana ücretsiz olarak yürütülüyor. Türkiye’nin hemen her yerinden ustanın katılabildiği eğitimler, son derece modern ve eğitime elverişli olarak donatılmış AkzoNobel Marshall’a ait dört merkezde gerçekleştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Kocaeli Üniversitesi protokolleri ile gerçekleşen eğitimler sonucunda ustalara, Marshall, MEB ve Marshall KOÜ tarafından onaylı sertifikaları veriliyor. Bu zamana kadar 2013 150 bini aşkın boya ustası, bu programdan yararlandı.



AYIN NALBUR ve HIRDAVAT TOPTANCISI

Saraç Teknik Hırdavat, Tuzla’daki yeni yerinde hizmete tam gaz devam ediyor! Kaliteli hizmetiyle 35 yıldır müşterilerinin gönlünde taht kuran Saraç Teknik Hırdavat, son yatırımı olan 16 bin m2’lik yeni yerinde sektöre en iyi hizmeti vermeyi hedefliyor ∂ Müşteri memnuniyeti ilkesinden

ayrılmadan 35 yıldır müşterileri için çalışmaya ve büyümeye devam eden, Saraç Teknik Hırdavat, 1978 yılında sektörün merkezi sayılan Tahtakale’d e kuruldu. Kuruluşundan günümüze, her gün gelişen bünyesi ve yükselen grafiğiyle bugün ülkemizin en etkin hırdavat dağıtım ve pazarlama şirketi haline gelmiştir. 1994 ve 1998’d e, kadro ve kurumsal yapının

yeniden organizasyonu yapılarak, yeni hedefler belirlenmiş ve bu yeni organizasyon yapısının getirdiği bir ihtiyaç olarak modern bir iş yeri gereksinimi ortaya çıkmıştır. Bu düşünceyle Küçükpazar’d a faaliyetlerini sürdüren Saraç Teknik Hırdavat, 1998’d e Saraç Teknik Hırdavat İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. kuruluşuyla yeni kurumsal kimliğini kazanarak ihtiyaç duyduğu Samandıra’d aki modern iş merkezine geçmiştir.

2007 yılında yeni bir yapılanma içine giren ve çalışmalarına devam eden firma, 2012 yılında Tuzla’d a yapımı biten 8.000 m2 kapalı alana sahip yeni yerine geçmiştir. Saraç Teknik, modern araç gereç donanımı ve bilgisayar entegrasyonu yanında, deneyimli yöneticileri, bilgi, tecrübe ve performansı yüksek 60 civarında personeli, 16 satış sorumlusu, 20 araç, 10.000 kalem ürün çeşidi ve 2.000’in üzerinde müşteri potansiyeli ile ülke düzeyinde etkinliklerini sürdürmektedir. “Biz, bir disiplin içinde iş yapmaya, almış olduğumuz kararları uygulamaya, vademizi, fiyatlarımızı ve satış şartlarımızı sabit tutmaya çok önem verip, bu konularda kesinlikle taviz vermiyoruz.” diyen Saraç Teknik Hırdavat Firma Sahibi İbrahim Hakkı Bektaş ile faaliyetleri hakkında bir söyleşi yaptık.

Firmanızın kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Saraç Tekni k Hırda vat Firma Sahib i İbrah im Hakk ı Bekta ş

98

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

“Saraç Teknik Hırdavat 1988 yılında Tahtakale’d e kuruldu. O dönemde bir dükkânımız, bir de Zeytinburnu’nda bir depomuz vardı. İki yerde toplam 300 m2’lik alanda işe başladık. 1993 yılında ortak olduk. Şirketimiz limited şirket olarak faaliyetlerine devam etti. 1998 yılında Samandıra’d aki tesisimizi yaptık. Tahtakale’d eki


AYIN NALBUR ve HIRDAVAT TOPTANCISI

500m2’lik yerden yaklaşık 3000 m2’lik kendi yaptığımız bu tesisimize geldik. Orda 9 yıl kaldık ve ortağımızdan 2007 yılında ayrıldık. Bu yıldan sonra şirkette tek olarak kaldım. Samandıra’d aki yeri ortağımıza devrettik, orda 5 yıl kiracı olarak kaldıktan sonra yarı tamamlanmış şekilde Tuzla’d aki kendi tesisimize yerleştik. Buranın 8 bin m2 oturumu var, iki katıyla 16 bin m2 bir alanda ve 12 metre yüksekliğinde olacak. Tamamen lojistik olarak ayarlanmış bu yerde forkliftler rahat çalışabilecek. 10 rampası olan yükleme boşaltma yapılacak modern bir tesis yaptık. Biz bu konularda zaten öncü bir firmayız. 1998 yılında Tahtakale’d en Samandıra’ya geldiğimizde

arkadaşlar bize ‘orda ne yapacaksınız, dağ başında’ demişti. Şimdi onlar çok daha uzak yerlere gittiler. Tahtakale gerçekten küçük bir yer, orda büyümek mümkün değil, ordan çıkmak gerekiyordu. Ordan Samandıra’ya ora da küçük gelince Tuzla’ya yani buraya geldik. Biz 2 kişi başladık ama şu an 60 kişiyiz. Aktif olarak çalıştığımız 2000 tane müşterimiz var. 16 pazarlamacımız, 20 dağıtım aracımız var. Türkiye’nin tüm bölgelerinde olmadığımız yer yok. Ülkemizin her yerinde plasiyer arkadaşlar çalışmalarına devam ediyorlar.”

Firmanızın pazara sunduğu ürün grupları nelerdir?

Kendi üretimini yaptığınız kaç marka var? Bu ürünlerle ilgili servis imkanı veriyor musunuz?

“Bir çok markanın bayiliğini yapıyoruz. Bunlardan bazıları Henkel, Kale Kilit, Makita, Bosch, Makine Takım, Hassan, Dekor, Karbosan, Atlas Zımpara, 404, Ecesan, KAS, Far, Viptec, Gezer, Foster , Yaparlar v.s’d ir. Distribütörü olduğumuz, dışardan getirdiğimiz markalar ise Wonder, Sani, Keps, Guard, Etval ve Kavi gibi markalardır. Ayrıca Granit, Bally, Uzunoğlu Plastik, Rubi, Kristal,Fisco, Esaş, Mano, Yuma Kilit, Yakar, Derby çizme, CTM, Oerlicon gibi bir çok markanın ürünlerini piyasaya


AYIN NALBUR ve HIRDAVAT TOPTANCISI

sunuyoruz. Firmamız servis imkanı sunmaktadır. İstanbul içindeki müşterilerimizin dükkanına kadar ürünlerimizi götürüp, teslim ediyoruz. İstanbul dışına farklı bir uygulamamız var.”

TÜKETİCİ BİZDEN 1000 ADET KİLİT İSTESE VERMİYORUZ Satış ve pazarlama alanında ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?

“Satış ve pazarlama alanındaki faaliyetlerimizi Home Office konseptinde yapıyoruz. Türkiye’nin bir çok bölgesinde çalışan

100

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

arkadaşlarımız var. Bölgesinde etkili pazarlama yapabilen, Nalbur ve bir üstü toptancı gibi çalışan kişilere mal satıyoruz. Mesela, Antalya dediğimizde Antalya, Serik, Manavgat, Alanya gibi bazı ilçelere ve kazalara kadar giriyoruz. Satmak için bizden ürün isteyen herkese bir ayrım yapmadan mal veriyoruz. Bize ödeme yapabilen, sağlam müşteriler olmasına çalışıyoruz. Burada dikkat ettiğimiz nokta, biz tüketiciye direk mal vermiyoruz, satıcıya veriyoruz. Müteahhit, fabrika, projeye mal vermiyoruz. Tüketici bizden 1000 adet Kilit istese vermiyoruz. Mesela, bize gelen müşteri

Sultanbeyli’d en geliyorsa, 10 bin liralık mal istese bile, vermiyoruz, o bölgede bizle aktif olarak çalışan müşterimize yönlendiriyoruz. Perakende satışımız yoktur. Genelde sipariş alıp, siparişi sevk etme sistemine göre çalışıyoruz. Direk buradan satışımız yoktur.”

Müşteri ağınızı artırmak için hangi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?

“Biz müşteri sayımızı artırmayı çok fazla istemiyoruz. Şu anda ancak yetişebiliyoruz. Aktif olarak çalıştığımız müşterilerimizi özenle seçiyoruz. Bize müşteri olmak isteyenlerin önce bizim müşteri


AYIN NALBUR ve HIRDAVAT TOPTANCISI

bilgi formumuzu doldurması gerekiyor. Oraya banka bilgilerini, çalıştığı firmaları ve daha önemlisi referanslarını yazmasını istiyoruz. Bir banka gibi gerekli istihbaratı yapıyoruz. Bunu değerlendirmemiz sonunda müşterimiz olabilir ya da olamaz. Önceden bu sistemde çalışmayan ve bizi bu yönden eleştiren meslektaşlarımız da şimdi bu prensiple çalışmaya başladılar.”

VADE, FİYATLAR VE SATIŞ ŞARTLARINDAN ASLA TAVİZ YOK Sektörde sizinle aynı işi yapan firmalardan sizin farkınız nedir? “Bizim, sektörde bizimle aynı işi yapan firmalardan çok büyük farkımız yoktur. Ama diğer firmalardan farklı olarak; biz, bir disiplin içinde iş yapmaya, almış olduğumuz kararları uygulamaya, vademizi, fiyatlarımızı ve satış şartlarımızı sabit tutmaya çok önem verip, bu konularda kesinlikle taviz vermiyoruz. Bu

durum açıkçası meslektaşlarımızın hoşuna gidiyor. Hırdavatçılarda fiyat listesini ilk çıkaran firma biziz. İlk kurulduğumuz günden beri her zaman güncelleyerek fiyat listesi çıkardık ve çıkarmaya devam ediyoruz. Şimdi internet ortamında PDF olarak da paylaşıyoruz.

Ayrı bir birim olarak müşteri hizmetlerimiz hizmet veriyor. Her zaman bir kurumsal yapı içinde hareket ediyoruz.”

Satış sonrası teknik destek noktasında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? “Satış sonrasında bizim ithal ettiğimiz elektrikli aletlerinde teknik destek veriyoruz. TSE belgeli 7 tane servisimiz var. Diğer markalarla ilgili aranırsak, o markanın servislerine yönlendiriyoruz.”

Nalbur sektörüne Çin ürünlerinin etkisi nedir? SIKINTILI, KALİTESİZ, BOZUK ÜRÜN GETİRMİYORUZ

“Çin büyük bir pazar. Hırdavat alanındaki ürünlerimizin % 50‘sine yakını bu pazarın ürünlerinden oluşuyor. Bunun Türk imalat sektörüne zararı var ama Türkiye’nin kendini geliştirmesi, bunlarla rekabet edebilmesi için bu belki gerekli bir şeydi. Bu durumdan sadece Türkiye değil tüm ülkeler yararlanıyor.


AYIN NALBUR ve HIRDAVAT TOPTANCISI

Şimdi Bosch’d a, I phone’d a Çin’d e üretim yaptırıyor. Bu olması gereken bir şey. Pazardan bu şekilde faydalanmak gerekiyor. Biz de Çin’e mal yaptırıyoruz, yani ithal ettiğimiz malların %80’i Çin ürünleri. Ama bu mallar uygun ve kaliteli. Fiyat ve kalite konusunda iyi bir çalışma yapıp ona göre getiriyoruz. Sıkıntılı, kalitesiz, bozuk ürün getirmiyoruz. Zaten hükümetimiz yeni yapılan çalışmalarla bunun önlemini aldı. CE ve TSE standartı getirip, tüketiciyi ve Türkiye’d eki imalatçıları korumak için damping ve fon uygulaması getirdi. Yani şu anda Türkiye’d e üretilen bir mamul dışardan çok daha ucuz fiyatlara getirilemiyor. Mesela, biz şimdi Çin’d en çekiç, sarıasma kilit ve kapı kilidi gibi ürünleri getiremiyoruz. Çünkü damping yasasıyla, alınan vergilerden dolayı Türkiye’d eki fiyatını çok geçiyor.”

102

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

DENETİMLERLE ARTIK ÜLKEMİZE GÜZEL, KALİTELİ VE GARANTİLİ ÜRÜNLER GELİYOR İthalat konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?

“İthalatla ilgili büyük bir sorun yaşamıyoruz. Eskiden yetki belgesi gerekirdi, şimdi böyle bir şeye ihtiyaç yok. Ticaret yapan herkes ithalat yapabiliyor. Ama şimdi getirilen mallarla ilgili sıkı denetimler yapılıyor. Önceden çok kötü, kalitesiz mallar getiriliyordu, şimdi bu olmuyor. Güzel, kaliteli, garantili mallar ülkemize geliyor. Bu da Türkiye’nin tüketiciyi koruma noktasında güzel bir uygulama.”

2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 için düşünceleriniz nelerdir?

“2013 yılımız cirosal bazda güzel geçiyor ama düşük kârlılıkla mal satıyoruz. Hedeflerimiz beklediğimiz oranlarda gerçekleşti. Bu tesisimizi tamamen bitirdiğimizde, yeni projelere imza atmak için inşâAllah daha çok zaman ve imkan bulacağız. 2014 yılı için marka ve yeni mamülle alakalı çok büyük açılımımız yok çünkü şimdi biz bulunduğumuz yerin inşaatını tamamlamaya ağırlık veriyoruz.”

Gelişen Türk ekonomisi içerisinde firmanızın, nalbur ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? “Gelecekte nalburlar azalacak, kalkacak yapı marketlere dönecek. Nasıl ki bakkallar, küçük marketler kapanıp, yerine süper marketler, AVM’ler kurulduysa, hırdavatta da nalburlar kalkacak,


AYIN NALBUR ve HIRDAVAT TOPTANCISI

yerine büyük yapı marketler kurulacak diye düşünüyorum ama bunun gerçekleşmesi ve bu süreç 10 yılı bulur. 10 yıl sonra % 50 oranında mahalle aralarındaki nalburların sayısı azalacak. Sanayideki hırdavatçılar kalkmayacak. Endüstriyel market olan fabrikalara mal veren firmalar devam edecek. Şu an da hızlı bir

şekilde yapı marketler artıyor. Bunlar, fabrikalara değil de tüketiciye yoğun bir şekilde satış gerçekleştiriyorlar.”

SON TÜKETİCİYE E-SATIŞIMIZ YOK. ETİK DE DEĞİL! İnternet ortamında online satış konusunda neler yapıyorsunuz?

“Nalbur ve hırdavat sektöründe Online satış sistemi gelişmekte ve yaygınlaşmakta. Biz bir böyle bir portal kurmak istemiyoruz. Bizim yapmamız etik açısından da doğru olmaz. Çünkü biz müşterimize verdiğimiz fiyattan internette satsak, doğru olmaz, o bize zarar verir, hatta tepki toplarız. Zaten biz konsept olarak son tüketiciye ürün vermiyoruz. Bunu müşterilerimiz yapabilir. Öte yandan, bütün listelerimiz, ürünlerimiz, fiyatlarımız, şartlarımız ve kampanyalarımız internet adresimizde var, günlük olarak güncellemelerimizi yapıyoruz. Ayrıca 2000 aktif müşterimizin mail adresleri var. Değişiklikleri, fiyat artışlarını, kampanyaları mail yoluyla müşterilerimize bildiriyoruz. Bu da bizim için çok güzel bir şey.”

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

“Saraç Teknik Hırdavat olarak yapmaya çalıştığımız 16.000 m2’lik tesisi bir firmanın toprağını arsamıza döküp, 1 yıldan beri kaldırmadığı için tamamlayamıyoruz. Belediyenin de bu konuda yardımını talep ediyoruz. Bunu dile getirmek isterim. Herkese bol hayırlı kazançlar dilerim.”


Akçansa, üçüncü köprünün hazır beton işini üstlendi Akçansa, İstanbul Boğazı’na yapılması gündemde olan üçüncü köprünün hazır beton çalışmalarını üstlendi ∂ Çimento ve hazır beton üretiminde Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinde faaliyet gösteren Akçansa, İstanbul Boğazı’na yapılması gündemde olan üçüncü köprünün hazır beton çalışmalarını üstlendi. Üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Kuzey Marmara Otoyolu gibi mega projelerin çimento sektörünün büyümesine önemli katkıları olduğundan bahseden Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, firma olarak İstanbul Boğazı’na kurulacak olan köprü inşaatındaki hazır beton işini üstlendiklerinin bilgisini verdi. Bu proje için 1.5 ay gibi kısa bir sürede beş hazır beton tesisi ve iki buz ünitesi kurulumunu gerçekleştirdiklerini belirten Gürdal, toplam yatırım tutarlarının, Kuzey Marmara Otoyolu için kurulacak tesislerle birlikte 15 milyon TL’yi bulacağını açıkladı. Hazır beton işini üstlendikleri köprü çalışması için özel çimento

ve beton geliştirdiklerine dikkat çeken Gürdal, “330 metre yükseklikle Avrupa’nın en yüksek 2’nci köprüsü olacak üçüncü Boğaz Köprüsü için özel olarak üretilen çimento, her türlü fiziksel ve kimyasal etkiye dayanıklı, 120 yıl bakım gerektirmeden kullanılabilecek beton yapabilme özelliği taşıyor. Tüm testlerde

ispatlandığı şekilde geçirimsizlik özelliğine sahip bulunan beton, C50 dayanım sınıfında yer alıyor ve denizdeki klor iyonlarının yapıya geçmesiyle oluşan korozyonu engelliyor. Akçansa’nın teknik gücü, Betonsa markasıyla tedarik edeceği 100+Beton ürünü, yüksek durabilitesi ve çevresel etkilere karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor” diye konuştu.

İlk yarıda 546.7 milyon TL ciroya ulaştı

Akçansa olarak, yabancı ortakları olan HeidelbergCement’in katkısıyla ihracat pazarlarında önemli ve kalıcı pazarlar kazandıklarına işaret eden Gürdal, şöyle devam etti: “2012 yılında elde ettiğimiz finansal performans firmamızın sürdürülebilir başarısının bir sonucudur. 2012 yıl sonunda Akçansa’nınsatış geliri 1.056 milyar TL, dönem kârı 120.8 milyon TL ve faaliyet kârı 153,7 milyon TL olarak gerçekleşti. Bugüne dek yaptığımız tüm yatırımların faydalarını fazlasıyla aldığımız bir yıl geçirdik. Türkiye

104

Nalbur Teknik.com / Ekim’13



ise geçen yıl çimento üretiminde dünyada dördüncü, ihracatta 3’üncü ülke oldu. Çalışan gücümüz, enerji verimliliği projelerimiz, çevre yatırımlarımız ile yıl sonu kârlılığımız açısından oldukça olumlu sonuçlar elde ettik.” 2013 yılı ilk yarıyıl itibarıyla şirket cirosunun 546.7 milyon TL’ye ulaştığının bilgisini veren Gürdal, sürdürülen faaliyetlerden vergi öncesi kârın 77.8 milyon TL olduğunu, dönem kârının ise 63.9 milyon TL olarak gerçekleştiğini bildirdi. Firmanın Çanakkale fabrikasında 11 milyon TL yatırımla yeni atık besleme ünitesi kurduklarına değinen Gürdal, atık firması ile imzalanan anlaşma doğrultusunda yılda toplam 100 bin ton daha fazla alternatif yakıt kullanılacağını ve böylece daha az fosil yakıt tüketimi yaparak hem çevreye hem de ekonomiye katma değer sağlayacaklarını söyledi. Bu yıl düşük karbon emisyonlu yeni ürünleri olan A+Beton’u ilk kez nisan ayında düzenlenen Yapı Fuarı’nda sektör profesyonellerinin bilgisine sunduklarını anımsatan Gürdal, “Akçansa’nın hazır beton

106

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

markası Betonsa tarafından sürdürülebilir ve en dayanıklı beton çözümleri üretmek için tasarlanan yüksek enerji verimliliğine sahip A+Beton, verimli, çevreci ve sürdürülebilir yapılar için geliştirildi” ifadesinde bulundu. Pazar odaklı ve çözüm oluşturan bir yaklaşımı benimseyerek yenilikçi pazarlama stratejileri ve zengin ürün portföyüyle sektörde fark yaptıklarını savunan Gürdal, şunları söyledi: “Bayilerin yeni nesil temsilcileriyle ‘Geleceğin Liderleri’ buluşmaları gerçekleştiriyoruz. Akçansa bayilerinin kurumsallaşması, ailelerdeki genç yeteneklerin de büyük Akçansa Ailesi’ne katılması hedefinin yanı sıra, bayilerle gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilir iş yapış biçimine büyük önem veriyoruz. Ayrıca, ‘Bayi Konseyi’ ismini verdiğimiz bir yapılanmayı da hayata geçirdik. Bayilerle birlikte karar verme mantığı üzerine kurulmuş olan ‘Bayi Konseyi’, belli aralıklarla projeler, yenilikler, gelecek hedefleri, beklentiler gibi konular hakkında konuşmak üzere toplanıyor. Akçansa, olarak bayilerimizin beklentileri üzerine

yenilikler yapıyoruz.” Çimento tüketiminin 2013’ün ilk yarısında yüzde 16 civarında artış gösterdiğine işaret eden Gürdal, 2012 yılına göre mevsimsel olumlu kış aylarının etkisiyle yılın ilk yarısında yüksek bir büyüme oranı gerçekleştiğini aktardı. Mevsimsel etkiden arındırıldığında pozitif anlamda Gayrısafi Milli Hasıla’nın (GSMH) üzerinde yüzde 6 civarında reel büyüme olacağının gözlendiğini kaydeden Gürdal, “Son dönemde çimento sektöründe önemli bir dönüşüm olduğunu görüyoruz. Önceki dönemlerde Türkiye’d e çimento tüketiminin yüzde 65-70’i konuta gider, konut sektöründe olumsuzluk yaşandığı zaman sektörümüz kısa sürede çok kırılgan hale gelirdi. Günümüzde ise toplam çimento tüketiminin yarısı konut sektöründen kaynaklanıyor. Geri kalan bölümü ise altyapı yatırımları ve konut dışı binalar oluşturuyor. Özellikle mega projeler ve kentsel dönüşüm, çimento sektörünün geleceği açısından yakından takip edilmesi gereken konuları oluşturuyor” dedi.





ürü Sold an 2. Mark a Yang ın Finan s Müd Lale Yılma z

İşimiz gücümüz söndürmek ∂ Mys Marka Yangın Söndürme Cihazları Finans Müdürü Lale Yılmaz ile firmaları ve Marmara Fuarcılık tarafından düzenlenen ve 19 – 22 Eylül 2013 tarihleri arasında, Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Uluslararası Güvenlik, Yangın ve RFID Fuarı (ISAF) ile bilgileri paylaştı.

110

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Marka Yangın 2010 yılından bu yana Febbex International GmBh firmasının TÜRKİYE ve ORTADOĞU distribütörlüğünü yaparak, ürün yelpazesine dünyada ekolojik ve biolojik olduğu belgelerle kanıtlanmış, PREVENTO-JEL ürünlerini eklemiştir. PREVENTO Eko-Biolojik

ürün Almanya Mpa Dresden Enstitüsü’nden A, B, C ve F tipi yangınlarda EN 1568/4 level 1A, CLAS B Alkoholbestandig Testi ile belgelendirilmiştir. Ayrıca PREVENTO Eko-Biolojik TS 862-7 EN 3-7+A1 standardına göre su bazlı (köpüklü) sürekli basınçlı AB ve F Yangın sınıflarında belgelendirilmiş olup, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen garanti belgesi ile belgelendirilmiştir. Sürekli yenilenen ve gelişen yöntemleri vizyonumuz gereği başarılı ve etkili bir şekilde devam ettirmekteyiz, bizler MARKA YANGIN olarak ‘İŞİMİZ GÜCÜMÜZ SÖNDÜRMEK’ diyoruz. PREVENTO JEL Eko-Biolojik, Kuru Kimyevi Tozlu Yangın Söndürme Cihazlarının imalat ve satışını gerçekleştiriyoruz. Fuarda PREVENTO JEL Eko-Biolojik yangın söndürme cihazımızı ön plana çıkardık.” Fuardan beklediğimiz ziyaretçi potansiyeline ulaştık, Türkiye genelinde mevcut olan bayi ağımızla birlikte fuarda standımızı ziyaret eden kurum ve kuruluşlarla görüşmelerimiz hızla devam etmektedir.”



İş Sağlığı ve Güvenliği hakkında tüm bilinmeyenler “İş Sağlığı ve Güvenliği” hakkında akılları karıştıran sorular ve uzmanların bunlara cevapları Ülkemizde yaşanan her iş kazasında gündeme gelen daha sonra unutulan iş sağlığı ve güvenliğine yönelik 30.06.2012 tarihinde kabul edilen 6331 sayılı "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu" ile yasal düzenleme yapıldı, kanun yürürlüğe girdi, ancak bazı hükümlerinin uygulanması ertelendi. Kanuna yönelik hem

112

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

ciddi beklentiler var, hem de eleştiriler.

Yeni Kanunu nasıl?

Öncelikle kamuoyuna yansıyan bir yanlışlığı düzeltmek gerekiyor. Çünkü 6331 sayılı yasa çıkana kadar bu konuda yasal düzenleme yokmuş gibi bir algı oluştu. Bu algı yanlış. İş

sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal düzenleme İş Kanunlarında yer almıştır. Bu kanundan önce, halen yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu'nun beşinci bölümünde iş sağlığı ve güvenliği 12 madde ile düzenlemişti. Yeni yasa yürürlüğe girince bu hükümler kaldırıldı. Yani daha önce farklı kanunlarda yer alan hususlar özel bir kanunla



düzenlendi. Bu konu daha geniş bir şekilde özel bir kanunla düzenlendi. Öncelikle bu konuyla ilgili ihtiyaç duyulan hususların özel bir kanunla düzenlenmesi ihtiyaç idi, isabetli olmuştur. Ancak kanuna yönelik, alt yapısının iyi hazırlanmadığı ve yetişmiş eleman konusunda yeterince hazırlık yapılmadığı, ihtiyacı karşılayacak düzeyde sertifika sahibi eleman bulmakta zorluk yaşandığına yönelik eleştiriler var. Yapılan tartışmalarda işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi açığından bahsediliyor. Bu ihtiyaç nasıl giderilebilir? Eski kanun döneminde 50 ve daha fazla çalışanı olan işyerleri iş sağlığı ve güvenliği açısından kanunun kapsamı içindeydi ancak yeni kanun işçi sayısına yönelik sınırlamayı kaldırarak bazı istisnalar dışında tüm işyerlerini

114

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

kapsamına aldı ve işverenlerin sorumluluklarını artırdı. Tabii kapsam genişleyince uzman eleman ihtiyacı da arttı.

Zamana ihtiyaç var

Bu zamanı kazanmak için de kanuna bir geçiş hükmü konulmuştu. Kanun hazırlanırken özellikle iş güvenliği uzmanı olmaya yönelik şartlar üniversitelerimizin bölümlerindeki eğitimler dikkate alınarak hazırlansaydı bu süreyi kısaltmak mümkün olacaktı. Mesela iş sağlığı ve güvenliğine, İş Hukuku'na, çalışma hayatının ihtiyaçlarına yönelik en yoğun eğitim Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerinde yapılmaktadır ama bu bölüm mezunları iş müfettişi olabilirken, iş güvenliği uzmanı olamıyorlar. Üniversitelerimizin yaklaşık 30 bölümünde öğrenciler bu alanda eğitim görüyor, 10 binlerce mezun var ancak

müracaat etme hakları yok. Bu öğrencilerin teknik bilgilerinin eksik olduğu söylenebilir ve doğru bir eleştiridir. Ancak, uzmanlık sertifikası almak için nasıl mühendise, mimara, kimyagere hukuk eğitimi veriliyorsa bu öğrencilere de teknik eğitim verilebilir. İşyeri hekimi ve sağlık görevlileriyle ilgili sorunlar var, bu ihtiyacı gidermeye yönelik çalışmaları yoğunlaştırmak gerekiyor.

İş sağlığı ve güvenliği teknik bir mesele midir?

Teknik boyutu olduğu kesin, ancak sadece teknik bir mesele değildir. İş güvenliğine ilişkin uygulamaları sadece teknik bir mesele olarak görmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Konunun hukuki, sosyal, psikolojik ve kültürel boyutları var, bu boyutları dikkate alan bir uzmanlaşma süreci devreye sokulmalıdır.



Kanunda yapılan değişiklikle 50'den az işçisi bulunan tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde bu kanunun uygulanması ertelendi. Doğru mu oldu?

Bu konuda maalesef basına yanlış aksetti. Çünkü bu kanunun sadece bazı maddelerinin uygulanması ertelendi, diğer maddeleri işçi sayısı dikkate alınmaksızın uygulamaya girdi ve işyerleri yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda. Mesela iş riski analizi yapmak, acil eylem planı oluşturmak, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbir almak her işverenin yasal sorumluluğudur. 6495 sayılı torba kanun ile 02.08.2013 tarih ve 28726 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklikle "İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri" ve "İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi" ne ilişkin maddelerin yürürlüğe gireceği tarih bazı işyerleri için ertelendi. Buna göre işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve sağlık personeli bulundurma

116

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

zorunluluğu, 50'd en az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde, 50'd en az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2016 tarihinde yürürlüğe girecek. Kanunun 7. Maddesine yer alan "İş Sağlığı ve Güvenliğinin Desteklenmesi’ne ilişkin uygulamada yer alan devlet desteği de söz konusu düzenlemeyle ertelenmiş oldu. Bu iki hususun dışındaki tüm işveren yükümlülükleri devam ediyor.

Erteleme doğru muydu?

Yanlış bulanlar çok. Yasanın uygulanmasını sıkıntıya soktu ve yasadan kaçınmayı adeta teşvik etti. Kanun çıkarken bu işyerlerine yönelik zaten geçiş hükmü vardı, bu hükmü tekrar uzatmak yasaya olan inancı sarstı. Bu işyerlerinde ortaya çıkacak kazalardan kim sorumlu olacak? Bunun vebali nasıl ödenecek? İnşallah olumsuz bir sonuçla karşılaşmayız ama karşılaştığımızda birkaç gazete manşeti, birkaç bakan açıklamasıyla ve "tazminatlar

ödenecek" gibi söylemlerle üstü örtülecek mi?

İş sağlığı ve güvenliğini sağlamak Türkiye'nin önemli sorunlarının başında geliyor. Sorunun büyüklüğünün nedenleri nelerdir?

Gerçek istatistiklerin bilinmiyor olması nedeniyle sorunun büyüklüğünü ancak tahminlerle dile getirebiliyoruz. Çünkü kayıtdışılığın yüksek olduğu bir çalışma hayatı mevcut. İş kazalarının gizlendiği, meslek hastalıklarının tespit edilemediği bir yapı söz konusu. Ölüm sayısının yüksek olması, bilincin zayıf olması, kayıtdışılığın yüksek olması, taşeronluk, denetimsizlik gibi nedenler sorunun büyümesine yol açıyor. İşverenler iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yatırımları maliyet olarak görüyor. Ancak insan emeğine ve yaşamına saygısızlık olan bu konudaki ihmaller kasten adam öldürmekten başka bir şey değildir. Bu algıyı



uygulanıyor. Ancak bazı istisnai işyerleri kapsam dışında tutuldu.

Hangi işyerleri istisna tutuldu?

değiştirmek zorundayız. İş sağlığı ve güvenliği konusu sadece işyeri ve çalışan düzeyinde değil toplumun genelini doğrudan ilgilendiren, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde ele alınması gereken bir önceliğe sahip. Bu tespitleri somutlaştırabiliriz 2012 yılının bazı istatistik sonuçlarını paylaşırsam neden sorun çok önemli daha iyi anlaşılacaktır. 2012 yılında resmi kayıtlarına göre 74.871 iş kazası meydana geldi. Bu kazalarda toplam 744 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu iş kazaları nedeniyle 1.597.241 gün iş göremezlik geliri ödendi. Bunun anlamı yaklaşık 1.6 milyon gün üretim yapılmadı ve bu günler için üretim yapılmadan ücret ödendi. Sanırım bu sonuçlara bakanlar konunun vahametini anlamışlardır. Terörde bir yılda kaybettiğimizden daha çok vatandaşımızı iş kazalarında maalesef kaybediyoruz. Sorun hem insani olarak hem de ekonomik olarak çok büyük bir sorun. Bu sorunu azaltmanın en önemli adımlarından biri kanunu etkin bir şekilde ve tüm işyerlerini kapsayacak biçimde uygulamaktır.

Bu gerçekleştirilebilecek mi? Kanun, kamu ve özel sektör ayırımı yapmaksızın bütün işyerlerini kapsamına aldı. Bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine,

118

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın

Türk Silahlı Kuvvetleri, Genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri kapsam dışında tutuldu. Ancak bu işverenlerin fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindeki faaliyetleri kanun kapsamında. Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri, Ev hizmetleri, Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar, Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri kapsam dışında tutuldu.



Dolayısıyla kanunun kapsamı geniş. Uygulaması da doğru yapılırsa birkaç yıl sonra olumlu sonuçlarını görmek mümkün olur. Ancak Ağustos ayında yapılan erteleme benzeri uygulamalar devam ederse, netice almak zorlaşacaktır.

Kanun işverenlere hangi yükümlülükleri getiriyor?

Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak, acil eylem planı hazırlamak, çalışanları eğitmek ve bilgilendirmek. İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personelini çalıştırmak veya hizmet satın almak. Tedbir almak, araç ve gereçleri temin etmek. Denetim yapmak, 50'd en fazla çalışanı olan işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurması ve SGK'nın bilgilendirilmesi işverenlerin yükümlülüklerinin başında gelmektedir.

Yasa işçilere de sorumluluk yüklüyor mu?

120

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Evet. Hem ciddi yetki hem de sorumluluklar veriyor. Kanun, öncelikle çalışanları sürece dahil ediyor. Çalışanlar seçtikleri temsilcileri aracılığıyla sürece dahil olabiliyor. İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini yerine getirmediği taktirde hayati bir tehlike var ise işçiler işi durdurma ve haklı nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisine sahip. İşverenler de alınan tedbirlerle uymayan, uyarıları dikkate almayan işçileri haklı nedenle işten çıkarabiliyor.

Yasadaki hükümlere uymamanın cezai yaptırımları var mı?

Çok ağır yasal yaptırımlar söz konusu. Bir örnek vermek gerekirse tüm işyerlerinin yapmak zorunda olduğu risk analizi yapmamanın cezası 3.000TL, ayrıca analizin yaptırılmadığı her ay için 4.500 TL ceza uygulanacak. Bu vesileyle denetime yönelik bir bilgi de

aktarmak istiyorum. İşverenler, bu kanuna yönelik denetimin sanal ortamda yapılabildiğinden habersizler. İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü kanun getirdiği bazı yükümlülükleri yerine getirmeyen işverenleri sistemden kontrol edebiliyorlar. Mesela iş güvenliği uzmanı bulundurmayan işvereni sistemden tespit etmek mümkün. Çünkü iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, Ortak sağlık ve Güvenlik Birimleri sözleşmelerini Genel Müdürlüğe bildirmek zorunda.

Genel Müdürlük bu konuda işlem yapıyor mu?

Genel müdürlük işverenlere önce uyarı yazısı gönderiyor, uyarıya rağmen sorumluluğunu yerine getirmeyenlere yasal cezalar uygulanıyor. Bildiğim kadarıyla Haziran ayında 800'ün üzerinde şirkete uyarı yazısı gönderildi. Bu şirketlere yönelik tespitler İSGKATİP sistemi üzerinden yapıldı. İlk uyarılar, 500 ve daha çok çalışanı olan işyerlerine yönelik yapıldı.


Mantolamaya teşvik yolda ∂ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, enerji verimliliğini artırmak için mantolama gibi ısı yalıtımı işlemlerini teşvik edecek. Belediyeler, yeni binaya mantolama yaptıran müteahhitten "ruhsat bedeli", ısı yalıtımı olmayan yapılara uygulanan mantolama işlemi için de vatandaşlardan "tadilat ruhsatı" adı altında ücret talep edebiliyordu. Bakanlık, mantolama işlemi için vatandaşlardan ruhsat ücreti talep edilmesinin önüne geçebilmek amacıyla belediyelere genelge gönderecek. Vatandaş, mantolama yaptırmak istediğinde, yalıtım firmasınca hazırlanan proje belediye tarafından incelenecek ve bu işlem için herhangi bir ücret istenmeyecek. Uygulama sayesinde, bina yöneticisi, belediyeye giderek ücret ödemeden denetim firmasına projesini inceletip, ısıtma ve soğutma giderini yıllık yaklaşık yüzde 40 oranında azaltan yalıtım işlemini başlatabilecek. Isı yalıtımına sıkı denetim Ayrıca, belediyeler, proje inceleme sürecinde yapı denetim firmalarını devreye sokarak, tadilatlarda kullanılan malzemelerin standartlara uygunluğu, kalitesiz ve az malzeme kullanılmasının önüne geçecek. Herhangi bir olumsuzluk durumunda ise belediye ve yapı denetim firmaları sorumlu tutulacak. Vatandaşlar, ruhsat ücreti ödememek için belediyeye bildirim yapmıyordu. Bu durumda, firmaların, uygunsuz işlemleri için şikayet edilecek merci bulunamıyordu.


Yeni

Ürün

Yale’den bina girişlerine premium güvenlik ∂ Kilitleme ve güvenlik sistemleri konusunda dünyada sektör lideri olan Assa Abloy’un markalarından olan ve 1843 yılından beri insanların huzur ve emniyetini sağlayan Yale, yeni lanse ettiği ürünlerle bina girişlerinde güvenliğe yeni bir boyut getiriyor. Apartman girişlerinde yaygın olarak kullanılan Elektrikli Tirajlı Kilit (Otomat) serisi ile hem yüksek konfor, hem de yüksek kaliteyi tüketicisinin beğenisine sunuyor. Kısa veya uzun silindir boyu, siyah boyalı veya saten kaplamalı olmak üzere 4 farklı kombinasyon ile lanse edilen ürün grubu farklı uygulama alanları için,

122

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

ürün ölçüleri değişim piyasasına uygun olacak şekilde tasarlandı. Geniş voltaj çalışma aralığı ise hem sorunsuz montaj hem de uzun ömürlü kullanım açısından sektörde büyük farkını gösteriyor. Elektrikli Kapı Karşılıkları (Bas-aç) serisi ile ise müşteri beklentileri değerlendirilerek yoğun mühendislik çalışmaları ile hazırlanarak piyasanın beğenisine sunuluyor. Yaygın olarak ofis veya daire girişlerinde kullanılan ürün grubu Standart, Mono ve Multi olmak üzere 3 farklı seçenek ile lanse ediliyor. Anahtarlı veya silindirli her çeşit gömme kilitler için ölçüleri optimize edilmiş Standart Tip, Monoblok çelik

kapı kilitleri için Mono Tip, ve Multisistem çelik kapı kilitleri için Multi Tip’ten oluşan seri her türlü ihtiyacı karşılayacak şekilde konumlandırılmıştır. Almanya menşeili olması, CE belgesine ve yüksek kaliteye sahip olması, geniş voltaj çalışma aralığı, yüksek kapı tutma kuvveti, ayarlanabilir mandal seçeneği ve sağ-sol kullanıma uygun çevrilebilir simetrik motor tasarımı ön plana çıkan özellikleri arasındadır. Yale’nin en son teknoloji ürünlerine, müşteri destek hattı 444YALE (4449253) veya www. yale.com.tr web sayfası üzerinden ulaşılabilecek Türkiye’yi saran satış ve servis noktalarından ulaşılabilir.


Akçansa’nın yıldızı SAP Forum’da parladı ∂ Akçansa SAP’den iki ödül birden kazandı. Türkiye’nin lider yapı malzeme şirketlerinden Akçansa, 18. kez düzenlenen SAP Kalite Ödülleri 2013 kapsamında ‘Bulut Bilişim’ kategorisinde Mozaik uygulamasıyla birincilik, Orta Uygulama Kategorisinde ise ‘Satın Alma’ projesiyle ikincilik ödülüne layık görüldü. İş ve teknoloji dünyasının en önemli ödülleri arasında yer alan SAP Kalite Ödülleri’nde Akçansa rüzgarı esti. Akçansa, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde 20 Eylül Cuma günü gerçekleşen ödül töreninde, Bulut Bilişim ve Orta Uygulama kategorilerinde iki ödül birden kazanmanın gururunu yaşadı. Bulut Bilişim kategorisinde ‘Mozaik’ uygulamasıyla birincilik, Orta Uygulama kategorisinde ise ‘Satın Alma’ projesiyle ikincilik ödülüne layık görülen Akçansa, çimento ve hazır beton sektöründe SAP Kalite ödüllerine layık görülen tek şirket olma unvanını elde etti. Mozaik uygulamasıyla birinci olan ve altın madalyaya hak kazanan Akçansa, sektördeki başarısını bir kez daha tescilledi.


Yeni

Ürün

Tüm Plastik’in üstün mühendislik ürünü Hamsi Serisi ile yüksek performans küçük ebat! ∂ Konusunda Türkiye’nin lideri olan Tüm Plastik, dünyada bir ilk olan çarkı dahil termoplastik salyangozlu santrifüj 30 HP pompa üretimi ile dünya liderliğini kanıtladı. Tüm Plastik’in üstün mühendislik ürünü Hamsi Serisi 1/4 – 1/3 – 1/2 – 3/4 – 1 HP termoplastik eksantrik süzgeçli salyangoz santrifüj pompalar, yüksek verimle az enerji harcar ve sessiz çalışır. Yarıya kadar kirlendiğinde bile performansı düşmeyen eksantrik geçişli ön filtre (2,5 Lt.) ye sahiptir. Bu pompadaki tam dengelenmiş çark uzun motor ömrünü garanti

124

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

ediyor. Sessiz ve titreşimsiz, uzun ömürlü çalışmayla çok iş yapan ürün, yüzme havuzları, deniz suyu ve genel amaçlar için kullanıma uygundur. Özgün tasarımlı ileri teknoloji ürünü yüksek mukavemetli termoplastik pompa çarkı vardır. Akışkanın metal yüzeye temas etmediği korozyon olmayan dizayn ve ileri teknoloji ürünü bakım istemeyen mekanik salmastra asla bozulmaz. Cam elyaf takviyeli yüksek mukavemetli, üstün kaliteli ve korozyona mukavim termoplastikten mamül,IP-55 Korumalı özel elektrik motoru, fan soğutmalı ve nemli

ortamlarda çalışmaya uygundur. Düşük ortam sıcaklığında donmaya karşı pompa ve filtrede tahliye tapası ile filtre kirliliğinin görüldüğü şeffaf ve yüksek mukavemetli kapağı vardır. Bütün bağlantı elemanları paslanmaz çelik olan pompa, güzel ve estetik görünüm, modern ve sağlam dizayn, en ileri teknolojiye sahiptir. Tüm Plastik`in geliştirdiği ayak bağlantı sistemi sayesinde boyutlar küçültülmüş, yüksek mukavemet, kolayca ve rahatça zemine tesbit imkanı elde edilmiştir. NOZBART pompa yüksek verimi ile kendini 6 ayda amorti eder.


Filli Boya’dan Diyarbakır’a duyarlı girişim! ∂ “Filli Okul” Projesi Diyarbakır’da devam ediyor! Filli Boya, “Filli Okul” projesi kapsamında Anadolu’da sosyo-ekonomik açıdan zor durumda olan küçük il, ilçe ve kırsal kesimdeki köy okullarının boyanmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Kurulduğu yıldan bu yana kurumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmeye özen gösteren Filli Boya, Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde zor şartlar altında okumaya çalışan öğrencilerin daha renkli ve temiz olanaklarda eğitim görmeleri için 35 okulu boyama girişiminde bulunuyor. Proje kapsamında; Diyarbakır Eğil İlçe Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürleri ile ortak hareket eden Filli Boya, 5 bine yakın öğrencinin eğitim gördüğü okullara boya katkısında bulunuyor. İyi şartlarda, iyi bir eğitimin herkesin hakkı olduğu bilinciyle hareket eden Filli Boya, okulların sağlıklı ve modern eğitim şartlarına kavuşturulmasını hedefleyerek, boyama uygulamasını bu yılki ders dönemine yetiştirmeyi planlıyor. Kurumsal sorumluluk projelerine desteğiyle hayatları renklendirecek olan Filli Boya, bu konudaki hassasiyetli çalışmalarına devam edecek. Filli Boya, Filli Okul projesi kapsamında 740 okul renklendirmiştir.


Yeni

Ürün

Elektrikli süpürgeden çok daha fazlası… ∂ Karcher’in ıslak-kuru elektrikli süpürgeleri günlük yaşamda çok farklı alanlarda, farklı kirlilikleri temizlemek üzere tasarlanmıştır. Toz, partikül, sıvı… Temizlenmesi gereken her kirlilikle, Karcher WD serisi ile kolaylıkla başa çıkın. Farklı çalışma alanları, farklı temizlik ihtiyaçları doğurur. Marangoz atölyelerindeki ahşap tozu ve parçaları, araç tamir atölyelerinin zeminlerindeki yağlı birikintiler ve metal parçaları gibi geleneksel temizlik ekipmanlarıyla temizlenmesi zor ve zaman alıcı kirlilikler Karcher ıslak-kuru elektrikli süpürgeleri sayesinde problem olmaktan çıkıyor. Farklı kullanım amaçları ve zorluklarına göre çeşitlendirilen Karcher WD serisi ıslak-kuru elektrikli süpürgeler, işyerinde ya da evde farklı ihtiyaçlara uygun temizlik çözümleri sunuyor. Üstelik kompakt tasarımları ve kullanıcı dostu özellikleriyle temizliği bir keyfe dönüştürüyor.

126

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Kompakt, pratik, yetenekli

Karcher ıslak-kuru elektrikli süpürgeleri bir çok kullanıcı dostu teknolojik özelliği bir arada sunuyor. Yenilikçi filtre sistemi sayesinde temizliğe ara vermeden ıslak-kuru kirlilikler arasında geçiş yapılabilmesi, geniş konteyner kapasitesi, tüm aksesuarların makine üzerinde muhafaza edilebilmesi gibi özellikleri temizliği kolay hale getiriyor. Islakkuru elektrikli süpürgelerin sahip olduğu üfleme özelliği vakumlamanın mümkün olmadığı bölgelerde kirlilikleri uzaklaştırmayı mümkün kılıyor. Sağladığı yüksek emiş gücü ile Karcher ıslak-kuru elektrikli süpürgeleri kullanım kolaylığı ve yüksek kaliteli donanımı sayesinde temizliğe dair tüm beklentilerinizi karşılayacak.


Göz alıcı şıklık ev ve ofislerde ∂ Kastamonu Entegre, İntermob Fuarı’nda yeni ürünleri ile göz dolduracak Kastamonu Entegre Orman ve ağaç ürünlerinde Türkiye’nin en büyük üreticisi olarak 5-9 Ekim 2013 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek İntermob 16. Uluslararası Mobilya Yan Sanayii, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojileri Fuarı’nda yer alacak. Fuar alanında 420 metrekarelik standında yeni ürünü GLOSSPLUS’ı görücüye çıkaracak olan Kastamonu Entegre, özel gösterimler ve sunumlar ile ziyaretçilerin ilgi odağı olacak. Dünyanın 94 farklı ülkesinden yaklaşık 62 bin ziyaretçinin katılacağı fuarda Kastamonu Entegre, gösterişli standı ve yeni ürün lansmanı ile yine dikkat çekecek. Dekorasyonda yeni trendlerin öncüsü ürünler sunan Kastamonu Entegre, yeniliği ve göz alıcı şıklığı yaşam alanlarına taşımak isteyenleri GLOSSPLUS ile buluşturacak. Parlaklığı artırılmış dış yüzeyi aşınmaya, darbeye ve çizilmeye karşı yüksek dayanım gösteren yapısı ile uzun yıllar kullanım imkanı sunan GLOSSPLUS beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak.


Yeni

Ürün

PANAREA 7000 silikon tam yüz maske İş Koruma ile Türkiye’de ∂ Segmentindeki en geniş görüş açısına sahip özel panoramik tasarımlı PANAREA 7000 tam yüz maskesi Avrupa’da son teknoloji ile üretilmekte ve Türkiye’de İş Koruma tarafından pazara sunulmakta. 180 derece görüş açısına sahip panoramik vizörü aynı zamanda diğer tam yüz gaz maskelerinden farklı olarak kullanıcısına aşağı doğru da görüş imkanı vermektedir. Yüze temas eden tüm parçaları üretildiği silikon malzeme sayesinde tahriş etmez, alerji yapmaz ve hem sıcak, hem soğuk ortamlarda deforme olmadan çalışma imkânı sunar. Yüzün şeklini alan yumuşak yapısı üstün sızdırmazlık yeteneğinin yanında her ölçüdeki yüze kolayca uyum sağlar. Çizilmeye dirençli, 2,2 mm kalınlığındaki özel dış vizör aynı zamanda hava dolaşım sistemi sayesinde maske içerisinde buğu yapmaz özelliktedir. CE belgeli, EN 148-1 filtreleme normlarına uygun PANAREA 7000 Silikon tam yüz maskesi maske içerisindeki nemli havayı akıllı ventiller sayesinde kolayca maske dışına atabilmektedir. Maskeye tam 5 noktadan bağlanmış olan kauçuk baş bandı maskenin her kullanıcıya kolayca ayarlanabilmesini

128

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

sağlamaktadır. Tam yüz gaz maskelerindeki en temel sorun olan filtrenin görüş açısını kapatma sorunu PANAREA 7000 maskenin özel tasarım sayesinde ortadan kaldırılmış ve maskeye vidalanan filtre, gömülme tasarımı sayesinde hiçbir şekilde kullanıcının görüş açısına girmemekte ve maske üzerindeki ağırlığı en ergonomik şekilde dengelemekte. PANAREA 7000 tam yüz gaz maskesi kimya-petrokimya sanayi, boya endüstrisi, rafineriler, ahşap endüstrisi, geri dönüşüm merkezleri, asbest ve benzeri tüm zor şartlarda güvenle kullanılabilir.

Her gün yeni bir fabrika TEGERA 887 ile tanışıyor

Mekanik risklere karşı kullanılan eldivenlerin en rahat olanlarından biri TEGERA 887. İş Koruma’nın İsveç’ den ithal ettiği bu teknolojik montaj eldiveni ızgaralı yapısı sayesinde üstün kaydırmazlık yeteneğine sahip. Eldiven üretiminde kullanılan özel tekstili sadece birkaç dakika içerisinde eldivenin kullanıcının elinin şeklini almasını ve eldivenin ele yapışmasını sağlıyor. Dakikalar sonra elinizde eldiven olduğunu fark etmiyorsunuz

bile. Klasik iş eldivenlerinin çok daha ötesinde olan bu özel ürün bayan çalışanlar da düşünülerek 6, 7, 8, 9 ve 10 numara olarak 5 farklı beden seçeneği ile üretiliyor. Bilinen diğer tüm iş eldivenlerinden farklı olarak TEGERA 887 eldiven 40 derece sıcaklıkta yıkanabiliyor ve tekrar kullanılabiliyor. Naylon astar üzerine köpük nitril kaplı olan TEGERA 887 başta otomotiv olmak üzere kaydırmazlık ve hassasiyet gerektiren tüm işlerde güvenle kullanılıyor ve her geçen gün yeni bir fabrika bu eldiveni tercih etmeye başlıyor.


Isı yalıtımında BAUMIT kalitesi ∂ Dış cephe ısı yalıtımı alanının uzman markası ve Türkiye’de ETAG 004 belgesini alan ilk marka olan BAUMİT, kalitesini ve güvenilirliğini bir kez daha kanıtladı. Türkiye’de ETAG 004 belgesine sahip ilk firma olan Baumit, Avrupa Birliği tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarınca denetleniyor. Baumit ürünleri bu yıl da Ağustos ayı sonunda, markanın Gebze’de bulunan ve sektörün en ileri teknolojiye sahip fabrikasında denetime tabi tutuldu. ETAG 004 teknik onay normu belgesi, sıvalı dış cephe ısı yalıtım sistemleri bileşenlerinin performansını bir bütün olarak değerlendirilip, iklimlendirme (aşırı soğuk, sıcak, rüzgâr ve yağmur gibi çevresel etmenler) ve yaşlandırma (25 yıllık) testleri ile gerçek dayanıklılıkları belirlenerek veriliyor. Baumit bu yıl da ETAG 004 belgesine sahip ürünlerinde bu testlerden başarı ile geçerek sertifikasını yeniledi. 2011 yılında başlayan ve 2017 yılına kadar tamamlanması planlanan Enerji Kimlik Belgesi uygulaması ile her binanın bir ısı kimliğine sahip olması hedefleniyor. Enerji Kimlik Belgesi için değerlendirilecek uygulamalardan biri olan ısı yalıtımı konusunda da bir standart oluşacaktır. Bu kapsamda ETAG 004 belgesine sahip ürünler tercih edildiği takdirde performansı daha yüksek mantolama sistemi oluşturulabilecektir. Baumit’in ETAG 004 belgeli, Open®, Star ve Pro ısı yalıtım sistemleri ile yapılacak bir ısı yalıtımı ile aynı zamanda geleceğe de yatırım yapılmış olunacaktır.


Yeni

Ürün

Yenilik! REMS DueCento Boru işleme alanında yenilikçi makine ve alet üreticisi olarak ün kazanmış olan REMS firması ürün gamını genişletti: ∂ REMS DueCento boru kesme makinesi , çapları 40-225 mm arasında olan boruların hızlı, kuru, dış çapaksız, talaşsız ve kıvılcımsız şekilde gönyesinde kesilmesi için üretilmiş son teknoloji ürünüdür. REMS DueCento örneğin paslanmaz çelik, C çeliği ve bakır malzemeden press fitting sistemleri , çelik boru , döküm boru (SML), plastik ve çok katmanlı kompozit borular gibi çok sayıda boru türü için ideal olan üniversal bir makinedir.

130

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

REMS DueCento, bakım gerektirmeyen bir şanzıman, denenmiş ve kendini kanıtlamış 1200 W gücünde üniversal bir motor, sertleştirilmiş hassas çelik borudan üretilmiş makaralara ve emniyetli ayak şalterine sahiptir. Teslimat kapsamına, bir adet yıldız anahtar ve çapları 100-225 mm arasında olan borular için uygun, yüksekliği ayarlanabilir 2 adet ayaklı boru tutucu dahildir. Çeşitli boru türleri için uygun kesici diskler aksesuar olarak temin edilebilir.


DuraStyle, Iconic Award’da en iyiler arasında yerini aldı ∂ DuraStyle'ın banyo ürün yelpazesi, katıldığı ilk uluslararası yarışmada, mimari ve tasarımın etkileşimi sayesinde Iconic Ödülü'nü kazandı. Çok sayıda üstün kaliteli tasarım başvurusu alan ve Alman Tasarım Konseyi tarafından düzenlenen disiplinlerarası yarışma, standartlarını daha ilk turda yüksek tuttu. Mimarlık, iç mimarlık, tasarım ve marka iletişimi konularında tanınmış uzmanlardan oluşan jüri, en yüksek onur olan "Best of the Best" ödülünü Mimari, İç Mimari, Ürün, İletişim ve Konsept kategorilerinde 28 kere verdi. DuraStyle'ın geliştirilmesinde belirleyici bir faktör, bütünleyici felsefesi oldu. Tasarımcılar, mimarlar, iç mimarlar ve üreticiler, el ele çalışarak tüm gereksinim ve uygulamaları en iyi şekilde karşılayabilecek, modern ihtiyaçlara uyumlu, sürdürülebilir bir banyo programı geliştirdiler. Duravit CEO'su Prof. Dr. Frank Richter ; "DuraStyle ile hem evlerin hem de proje sektörünün gereksinimlerini karşılayan tam teşekküllü bir banyo serisi geliştirmeyi başardık. Bu konseptin, bu kadar işinin ehli bir jüriyi ikna etmesinden oldukça memnunuz." dedi.


Yeni

Ürün

Gedore Tork Anahtarı Çeşitleri

Gedore grubuna bağlı Lösomat firması aşağıda belirtilen ürünlerin üretimini gerçekleştirmektedir.

işlemi elektronik açılır kapanır tetik sayesinde doğru kontrol edilebilir. Tork değerine erişildiği zaman cihaz kendiliğinden kapanır. LAW serisi (eğri), kademe ayarlı motor işleri için özel vidalama imkanı sunar. Bütün uygulama alanları için profesyonel bir alet 4.000 N·m'ye kadar dünyanın en güçlü akülü tork anahtarını sunuyor. Kayma ve darbe olmaksızın 4.000 N·m ‘ye kadar tork üretebilen türünün ilk örneğidir. Oldukça yüksek yerlerde veya dar alanlardaki çalışmaları kolay hale getirir. Güçlü lityum-iyon akü sayesinde artık elektrik kablolarını, hidrolik hortumlar veya basınçlı hava hortumlarını tamamen bir kenara bırakacaksınız. Ayrıca, TSG 1899 Hoffenheim futbol stadyumunun çatı yapısı da LÖSOMAT akülü tork anahtarı kullanılarak monte edilmiştir.

1. Akülü Tork Anahtarı

2. Elektrikli Tork Anahtar

∂ Bir vida bağlantısını sıkmak için değişik metotlar vardır. Teknisyen çalışırken el ile açık ağız veya yıldız anahtarı kullanır ve sezgisine göre hareket eder. Kullanıcı vida bağlantısının tam sıkılıp sıkılmadığına dikkat eder. Yani anahtardaki dirence göre durumu değerlendirir. Mantıklı gözükse de bu işlem güvenli değildir. Ön gerilimin garanti edildiği önemli ve hassas vida bağlantılarında sadece modern yöntemler kullanılabilir. Örnek: Tork anahtarı ile sıkma (açılı veya açısız). Garantili sıkma için kullanılacak tork anahtarı çeşitlerimiz ve özellikleri aşağıda sıralanmıştır. El aletleri sektöründe tork anahtarı alanını ustaca sahiplenen Gedore, kaliteli yeni ürünlerini gururla sunuyor.

Patentli, akıllı mikro işlemcili, emniyet kapatmalı ( shut-off ) elektronik sistemi, sert ve yumuşak bağlantılarda vidalama işlemlerini tanımlar. Dar alanlarda esnek sıkılaştırma için 360° dönebilen tahrik ünitesi vardır. Yüksek kalite ve daha uzun ürün ömür için hassas kavramalı planet dişlileri bulunuyor. Anahtar, torkun güvenlik işlevinin uygulanmasından sonra, gevşetilir. Böylece dişliler korunur ve cihazın ömrü uzatılır. Ürünler LÖSOMAT test sertifikasıyla birlikte verilmektedir. Ergonomik sap, titreşime karşı korumalıdır ve fiber glas plastik yuva içinde sağlamlaştırılmıştır. Her iki yönde takılabilen güçlü 3Ah lityum-iyon aküsü ile kullanım kolaylığı. Vidalama

132

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Özel uygulamalar için sınırsız ayarlanabilir tork, sıçrayan suya ve neme karşı korumalı, patentli, emniyet kapatmalı ( shut-off ) elektronik sistemi ile sağlam ve ergonomik kullanım için yüksek performanslı hafif alüminyum gövdeye sahiptir. İstenilen torka erişildiği zaman cihaz kendiliğinden kapanır. İki vitesli dişli sistemi birden çok tork ayarını garanti eder. LEW serisi (eğri), kademe ayarlı motor, özel vidalama işleri için idealdir.

Güvenebileceğiniz Kalite

Bütün parçalar büyük bir titizlikle Almanya’d aki kendi tesislerimizde üretilmektedir. Bu gerçek, LÖSOMAT


Weber’den bir yenilik daha: weber.dry UV coat! ∂ Dünyada 48 ülkede 200’e yakın üretim tesisi ile faaliyet gösteren Saint-Gobain Weber, çimento esaslı su yalıtım ürünleri grubuna yepyeni bir ürün daha ekledi! Su yalıtımı ve teknik harçlar alanında geniş ürün gamıyla farklı ihtiyaçlara yönelik kaliteli ve güvenilir çözümler üreten Weber, akrilik dispersiyon ile su geçirimsizlik katkıları içeren, çimento esaslı, çift komponentli, geliştirilmiş UV dayanımlı, elastik su yalıtım harcı weber.dry UV coat’ı geliştirdi. Eylül ayında pazarın beğenisine sunulan ürün, 20 kg’lık kraft torba ve 10 kg’lık plastik bidondan oluşan setiyle kullanıcının hizmetine sunuluyor. Hafif yaya trafiğine yüksek dayanımı ve geliştirilmiş UV direnci sayesinde, farklı sıcaklıklarda elastikiyetini kaybetmeyen weber.dry UV coat, tüm yapılarda, özellikle; üzeri başka bir kaplama malzemesi ile kaplanmayarak üstü açık bırakılacak teras çatılar için güvenli kullanıma uygun su yalıtım malzemesi olarak öneriliyor. Ürün ayrıca, üzeri seramik kaplanacak; balkon, banyo, tuvalet ve mutfak gibi ıslak hacimlerde, yüzme havuzlarında ve su depolarında da pratik uygulama imkanı sağlıyor.


Yeni

Ürün

tork anahtarınızın daha güvenilir ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Vinç montajları, köprü montajları ve diğer çelik konstrüksiyon projelerinde kullanılır. LEW-60L VE LEW-95L cihazları özel olarak Liebherr HC ve EC vinç modellerinin kule bölümündeki HV vidalı bağlantılar için tasarlanmıştır. Ayrıca, Demonte işleri için özel dizayn edilmiş Elektrikli tork anahtarları da mevcuttur.

3. Havalı Tork Anahtarı

En uygun çalışma güvenliğinde rahat çalışma için frenli, 360° döner motor ünitesi ile daha uzun çalışma ömrü için iğne yataklar üzerinde planet dişliler ile yüksek performanslı dişli kutusu bulunan ürünler LÖSOMAT test sertifikalarıyla birlikte verilmektedir. Ergonomik el tutamağı son derece dayanıklı basınçlı alüminyum dökümden yapılmıştır. Her iki yönde dönmeyi kumanda eden anahtar ile dayanıklı muhafazası yüksek performanslı alüminyumdan mamul.

LW serisi bakım ünitesi

Sessiz ve doğru tork değerleriyle – 2 bar işletme basıncından başlayan Pnömatik Tork Anahtarı darbesiz bir anahtardır. Titreşimsiz olarak çalışır ve böylelikle kullanıcıların sağlığını korur. LÖSOMAT pnömatik tork anahtarı ile ellerde dolaşım bozuklukları ve işitme problemleri gibi sorunlar güvenli bir şekilde önlenir. Güç, 2 bar’lık çalışma basıncından yukarıya doğru arttırılarak, yüksek performanslı dişli kutusu vasıtasıyla sessizce ve doğru bir şekilde vidalı bağlantıya transfer edilir.

4. Hidrolik Tork Anahtarı

134

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Hidrolik bağlantıdaki entegre, aşırı basınç valfi çalışma emniyet seviyesini artırır. Esnek vidalama işlemi için hidrolik bağlantı yük altında 360° döndürülebilir. Kontra kuvvet kolunun oldukça hızlı değiştirilmesi için hızlı değişen mekanizmaya sahip ürün sağlam ve ergonomik kullanım için yüksek performanslı alüminyumdan mamul ürün oldukça hafiftir. Esnek çalışmaya uygun değişik kavrama aksesuarları olan ürün çok dar alanlarda çalışabilmeyi sağlayan küçük boyutlar ve kompakt tasarımı ile harika bir ürün. Ayrıca, hafif, yüksek torkta kullanışlı olan ürün LDH alanın çok kısıtlı olduğu ama yüksek seviyede tork gereken yerlerde kullanılır.

Hidrolik bağlantıdaki entegre aşırı basınç valfi çalışma emniyet seviyesini artırır. Esnek vidalama işlemi için hidrolik bağlantı yük altında 360° döndürülebilir ve bilyalı pim teknolojisi sayesinde kasetin çıkartılması ve değiştirilmesi kolaydır. Hafif yapısı en iyi “tork-ağırlık” oranını temin eden ürün, farklı anahtar ölçüleri geniş uygulamalara izin verir ve çok dar alanlarda çalışabilmeyi sağlayan küçük boyutlara sahiptir. Kullanma alanının çok kısıtlı olduğu yerlerde düz sökme ve tam sıkma sağlar. Dar köşeler sorun olabilir. Bu gibi durumlarda LÖSOMAT'ın LDK serisi çok uygundur. Küçük boyutlar, en yüksek tork değerleriyle bir araya getirilir. Düz altıgen kasetler en dar çaplar ve en küçük çalışma yükseklikleri için en uygun alternatifleri sunar.


İnşaat ciro ve üretim endeksleri, II. Çeyrek 2013 ∂ İnşaat sektöründe ciro %1,2 azaldı Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi 2013 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,2 oranında azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %15,9 oranında arttı.

İnşaat sektöründe üretim %2,4 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi 2013 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2,4 oranında arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,7 oranında arttı.


Yeni

Ürün

2 ve 3 seviye teknolojili süper hızlı pompalar, çalışma esnasında emniyeti sağlayan muhafaza, en uygun hava soğutması sağlar. Sürekli yağ soğutmalı ve yağ haznesine monte edilmiş motoru ile 24V kontrol voltajı ile güvenli, elektrikli uzaktan kumandayla çalışır. El kumandalı kontrol ile otomatik kontrolü yapılır. Değişik tasarım tiplerinde, patentli, modüler, tek elle kontrol edilir.

LÖSOMAT sürgülü vana anahtarlarının ağırlığı, konfor ve gerekli çalışma emniyetinden feragat etmeden sürekli en uygun hale getirilmektedir. Tam donanımlı motor ünitesi tüm modellerde 360° döndürülebilir ve ergonomik şekli sayesinde bütün uygulamalara rahatça uyum sağlar. Geri tepmeler cihaz tarafından emniyetle absorbe edilir. Böylece kullanıcı tek başına fazla çaba harcamadan DN 1.000 montaj ölçüsündeki vanaları bile rahatça hareket ettirebilir.

Ürünün tüm sürgülü vanalara uyumlu, sürekli ayarlanabilir, kaymalı tip tork ayarı, üç kat devir artışı sağlayan 2 kademeli şanzımanı vardır. Ürünler LÖSOMAT test sertifikalarıyla birlikte verilmektedir. Muhtelif tahrik sistemleri: Elektrik, pnömatik ve akülü ürünün yüksek tork değerleri için dayanıklı planet dişlisi ve talep üzerine farklı tork değerleri seçeneği vardır.

136

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

LÖSOMAT sürgülü vana anahtarları elektrik, pnömatik veya aküyle çalışan motorlu tipler olarak mevcuttur. Boru şebekenizde giriş vanasını açar kaparken kazanacağınız çalışma emniyetini, esnekliği ve kazanacağınız zamanı düşünüp, ona göre karar veriniz. Elektronik aşırı yük koruma ile sürekli ayarlanabilir tork ayarı olan üründe sıçrayan suya ve neme karşı korumalı, patentli, emniyet kapatmalı (shut-off ) elektronik sistemi vardır. Altı köşe adaptörlü muhtelif anahtar ebatları ile genel uygulamalar için ideal olan ürün, frenli, 360° dönebilen tahrik ünitesi gerilim çubuğunda kolayca konumlandırılmayı temin eder. Patentli tandem dişli kasnağı 4.800 N·m’ye kadar büyük torkların güvenilir olarak transferini sağlar. Gerilim çubuğuna paralel, yerden tasarruf sağlayan en uygun tasarımıyla sunuluyor. Eşanjörlerin montaj ve bakım için özel olarak geliştirilmiştir. LÖSOMAT, özellikle bu sektör için eşanjörlerin montajı ve kolayca sökülmesi için çeşitli Yandan Kumandalı Tork Anahtarı serileri geliştirmiştir. Bunlar hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışırlar ve bütün LÖSOMAT serilerinde olduğu gibi ağırlıkları en uygun hale getirilmiştir ve kullanıcı dostu olacak şekilde yapılmışlardır.


BTM, dünyanın en prestijli yapı fuarında ülkemizi temsil edecek ∂ Yalıtım sektörünün önde gelen kuruluşlarından BTM, Kasım ayında Paris’te düzenlenecek olan Uluslararası İnşaat Endüstrisi Fuarı BATIMAT’a katılmak üzere kolları sıvadı Fransa’nın başkenti Paris’te iki yılda bir düzenlenen Uluslararası İnşaat Endüstrisi Fuarı “BATIMAT”, 4-8 Kasım 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek. BTM, 24 yıldır olduğu gibi bu yıl da fuara katılarak sektörün uluslararası önde gelen temsilcileriyle bir arada olacak. 2011 yılında 2800 katılımcı ile yüzölçümü 225bin metrekare olan ve tüm dünyadan 430 bin kişinin ziyaret ettiği fuarda Türkiye, bu yıl “Milli Katılım” organizasyonuyla yer alacak. BATIMAT'ın tüm yapı sektörü için vazgeçilmez bir iletişim alanı olduğuna dikkat çeken BTM İhracat Müdürü Kubilay Özcan, “BATIMAT sayesinde dünya çapındaki müşterilerimiz ile bir araya gelme şansını yakalıyor ve yeni müşteriler ediniyoruz” dedi. Fuar boyunca Cezayir, Fas, Tunus, İsrail, Libya, Romanya, Ukrayna, Rusya, Belçika, Brezilya gibi çok çeşitli ülkelerden gelen yapı profesyonellerinin BTM’nin ürünlerine gösterdikleri ilgiyi bu sene de beklediklerini dile getiren Kubilay Özcan, BTM’nin fuarda birçok yeni ürünüyle yer alarak ülkemizin bu sektördeki gücünü sergileyeceğini sözlerine ekledi. Kubilay Özcan, “Fuar boyunca standımızı ziyaret eden profesyonelleri yeni ürünlerimiz ile şaşırtacağız.” dedi.


Başaracağınıza inandığınız sürece her iş öğrenilir Potansiyeli görüp ertelememek gerekir. Rekabetin en üst seviyelerde olduğu bir iş dünyasında en büyük hata; fikri ve kaynakları varken harekete geçmemektir ∂ Hata yapmak herhangi bir işi layıkıyla yapmayı öğrenene kadar kaçınılmazdır. Üstelik sadece bireyler için değil, şirketler için de geçerlidir. Blöf yapmak, biliyormuş gibi göstermek, doğruları çarpıtmak. Çocuklarımıza yapmamalarını söylediğimiz şeylerin başında gelir. Onları açık olmaya, bilmediklerini söylemeye, soru sormaya, hata yaptıklarında kabul edip aynı hatayı tekrar etmemeye yönlendiririz. Oysa

iş dünyasında durum o kadar basit değildir. Hatta kimi zaman başarıya giden yolda çocuklukta öğrendiğimiz prensiplerin çoğunu unutmamız gerekebiliyor. Aynı pozisyonun peşinde olan onlarca hatta yüzlerce kişinin önüne geçmek ve işi almak için kişi herkesten daha iyi olduğunu göstermeye çalışır. İş görüşmesinde iyi bilmediği bir şeyi iyi bildiğini söyler, deneyimlerini abartarak

anlatır. Hele işe alım ayağında doğru bir kontrol mekanizması yoksa ağzı laf yapan etkileyici bir kişi rakiplerinin önüne kolayca geçer. Bu tür kişilerin çoğu girişimcilik özelliği ön plana çıkan kişilerdir. Göç yolda düzülür misali işi işte öğrenirler.

Amatör ruhlu girişimci olmalı

Financial Times’d a yazılar yazan girişimci Luke Johnson’a göre, başarının sırrı çoğu zaman kişinin iş deneyimi ve nitelikleri ötesinde, aklını kullanarak işi yapacağına inanmakta ve kendine güvenmekte. Hepimiz bir yerlerden acemi olarak çalışmaya başlarız ve kariyerimizin çoğunu konumuzun uzmanı olduğumuzu kanıtlamaya çalışarak geçiririz. Johnson’a göre, burada önemli bir nokta var. O da ne kadar uzun süreli deneyiminiz olursa olsun amatör ruhunuzu terk etmemeniz. Amatör gözlerle dünyaya bakmak yeniliklere açık olmak demektir. Farklı fikirleri dinlemek, yeni projeler konusunda heyecan duymak kişiyi sürekli gelişime itecektir. Girişimci sektörün gidişatını bu şekilde yakından takip edecek hatta liderlik edecektir.

Girişimcilikte pratik teoriyi yener Girişimcilik öğrenmekten çok yapmayı gerektirir. Kısacası tüm girişimciler işin başında yapabileceklerine kendilerini ve çevresindekileri inandırırlar sonra gerçekten yaparlar. Tabii ki teknik konuları bu genellemenin dışında tutmak yerinde olur. Örneğin, mimarsan, beyin cerrahıysan, önce teorik bilginin tam olması, sonrasında pratikle işinde

138

Nalbur Teknik.com / Ekim’13


Baumit “Benim Ustam” ∂ Isı yalıtımının uzman markası BAUMİT, usta ve uygulamacıları için hazırladığı “Benim Ustam” programı ile yeniliklerine bir yenisini daha ekledi. 2013 yılında yenilenen yapısı ve planları doğrultusunda çalışmalarını sürdüren BAUMIT’in Temmuz ayında başlattığı “Benim Ustam” programı, usta ve uygulamacıları ile yeni bir iletişim platformu oldu. www.baumitbenimustam.com portalı üzerinde oluşturulan sadakat programı ile Baumit, ürünlerini kullanan ustaların kazanımlarını artırabilmeyi, ürün bilgilerini güncel tutmayı, önerilerini almayı ve gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefliyor. Portal içerisinde Baumit’in seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, ısı yalıtım yapıştırma, sıva harçları ve şap ürünlerine yer veriliyor. Ustalar site üzerinden ürün broşürlerine ulaşabiliyor, uygulama filmlerini izleme imkanı bulabiliyorlar. Ayrıca Baumit ile ilgili güncel haberleri de yine portaldan takip edebiliyorlar. Üyeler için canlı bir iletişim noktası bulunan portal üzerinden ustalar mesajlarını doğrudan Baumit’e ulaştırabiliyorlar.


uzmanlaşmak gerekir. Hastanın bir beynini açayım sonrasına bakarız gibi bir düşünce pek tabii ki kabul edilemez.

Hatalardan öğrenmek esastır

Bazı insanların girişimci doğduğunu, doğalarında kendi kendilerinin patronu olmak olduğunu söyleriz. Aslında bunun anlamı kişilerin herhangi bir komut almadan işlerini baştan sona iyi yapabileceklerine olan inançları ve bu inancı karşılarındakilere göstermeleridir. Girişimci niteliklerine sahip olmak her işi baştan sona başarıyla tamamlamak anlamına gelmez. Girişimcilik yolunda pek çok hata yapılır. İşin en güzel yanı ise, bu hatalardan hiçbir kitaptan veya deneyimli kimseden öğrenemeyeceğiniz dersler alınmasıdır. Saygı ve hayranlık duyduğumuz birçok girişimcinin çoğu zaman başarılarıyla ilgili yazılar okuruz çünkü her zaman başarılar ön plana çıkarılır. Oysa devasa imparatorluklar kurmuş

140

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

girişimcilerin hayat hikâyelerini okuduğunuzda ne tür büyük hatalar yaptıklarını, bu hataların bedellerini nasıl ödediklerini ve de yaptıkları bazı hataların doğurduğu fırsatların onları nasıl başarılara götürdüğünü okuyabilirsiniz. Yürümeyi nasıl öğrendiniz? Düşe kalka değil mi? Birden ayağa kalkıp emin adımlarla mutfağın yolunu tutmadınız. Peki ya konuşmayı? Önce anne babanızın bile anlamadığı bir dilde heceler ve uydurduğunuz kelimeleri tekrar etmeye başladınız. Aylar sonra her gün yüzlerce pratiğin ardından düzgün kelimeler ağzınızdan çıkmaya başladı. Kısacası, neyin ne olduğunu ve nasıl söylendiğini öğrenene kadar bıkıp usanmadan hata yaptınız. Hata yapmak herhangi bir işi layıkıyla yapmayı öğrenene kadar kaçınılmazdır. Üstelik sadece bireyler için değil, bu öğrenene dek hata yapma durumu şirketler için de geçerlidir. Hata yapmak hiçbirimizin hoşuna gitmese de, hatalar içlerinde çok değerli dersler içermekte. Önemli

olan o dersleri görmekte. Hızla hataların üstünü örtmektense, hataların nedenlerini, sonuçlarını ve aynı hatalara düşmemek için yapılması gerekenleri incelemek gerekli. Başarılı iş adamlarına baktığınızda bu insanların her şeyi bilen insanlar değil, başarmaya inanan, güçlüklerle mücadele etmeye cesareti olan ve hatalarından ders alan kişiler olduğunu görüyoruz. Efsanevi basketbolcu Michael Jordan der ki: “Kariyerimde dokuz binin üzerinde atış yaptım, yaklaşık 300 maç kaybettim. Birçok kez oyun sayısını atmam için takımım bana güvendi, bunların içinde 26 kez oyun sayısını atmayı başaramadım. Yaşamımın geneline baktığımda tekrar tekrar hata yaptığımı biliyorum… İşte bu nedenle başarılıyım.” Intel şirketinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Gordon Moore der ki: “Girişimcilikle ilgili öğrendiğim birçok şey deneme ve yanılmaya dayanır.”


Eviniz için yeni ve zevkli bir keşif ∂ Evlerimiz hepimiz için özel alanlardır. Evimizde yaşarız, yeriz, kutlarız, rahatlarız… Bu sebeple evde rahat ve konforlu hissetmek bir ihtiyaçtır. Evde yaşamın bir tamamlayıcısı olarak banyo alanları da bizim yaratıcılık alanımızdır. Kişisellik banyo alanları için iyi hissetme faktörünü tamamlar. Halı, ahşap gibi sıcak materyal kullanımı rahat bir atmosfer oluşturmada etkilidir. Ahşap yüzeyler stabil, konforlu bir görünüm sağlarken, yeşil, pembe mavi gibi renkler taze ve temiz bir atmosfer oluşturur. Banyo atmosferi kadar kullanım özellikleri de banyo alanları için önemlidir. Banyoda yalnızca kendi başımıza vakit geçirmeyiz. Bir aile olarak sabah kalktığımızda ilk uğradığımız, dişlerimizi fırçalayıp havlularımızı astığımız bir alandır. Banyo bir evin en önemli buluşma noktalarından biridir. Bu sebeple Darling New serisini tasarlarken tüm kullanım özellikleri ve atmosfere uygun seçenekleri göz önünde bulundurduk. Vitrifiyeden, küvete ve mobilyaya Darling New geniş ürün çeşitliliği sunar. Parlak yeşil ve Azur mavi renk seçenekleri banyonuza canlılık getirir. Doğal dokuları ile Pine Silver ve Pine Terra renkleri uyumlu ve zamansızdır.


O dönemde tüm enerji ve kaynaklarını web tarayıcılarına adamıştı. Bir röportajında ‘başarı kötü bir öğretmen olabiliyor, akıllı insanları hiçbir zaman kaybetmeyeceklerine inandırabiliyor’ dedi. Dünyanın hızla geliştiğini, herşeyin bu gelişime ayak uydurmak için değiştiğini hiçbir zaman unutmamak lazım. Zamanında çok iyi bir model oturttuysanız ve meyvelerini yediyseniz, bunun böyle ilelebet devam edeceği fikrine kapılabilirsiniz. Oysa aslolan iyiyi daha iyi yapmak, değişen şartlara göre hep gelişmektir.

Google’ın Larry Page arama motorlarının yıldızı oldu ancak sosyal medyayı kaçırdı Gates arama motorlarını zamanında göremedi

Üstün başarılarını milyar dolarlık devasa kurumlara dönüştüren girişimcilerin yaptıkları büyük hatalara göz atalım. 1975 yılında bir yazılım firması kurarak ve yıllar içinde bu yazılımı her bilgisayarın olmazsa olmazı haline getirerek Gates herkese bir vizyoner olduğunu kanıtladı. 1985’te ilk grafik arayüzü Windows 1.0 ile piyasaya verdi, 1995’te milyonlarca Windows 95 kullanıcısını Internet Explorer’la tanıştırarak internetin yaygınlaşmasına önemli katkıda bulundu. Tüm bu öncülüklerine 90’ların sonunda bir yenisini ekleyebilirdi. Gates arama motorlarının hızla yükseleceğini öngörüp bu alanda araştırma ve geliştirme yapabilirdi. Microsoft 1998’te MSN Search’ü çıkardı, bu arama motoru için yeni bir yazılım geliştirmeye dahi gerek görmedi, Inktomi adında varolan bir arama motorunu kullanmayı tercih etti. Arama motorları Gates’in önceliği değildi. O günkü amacı Netscape Navigator’ı yok etmekti. 2005’te Google’a olan yenilgisini ‘Google popomuza tekmeyi vurdu’ ifadesiyle dile getirdi. 2002 yılına geldiğimizde arama

142

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

motorları konusunda Gates büyük bir fırsatı kaçırdığının farkındaydı. Google’ın verileri bunu çok net bir şekilde gösteriyordu: 348 milyon dolar kar. 1 sene sonra Google’ın açıkladığı kar 2002’nin 3 katına 962 milyon dolara ulaşmıştı. Sonunda Gates karlı arama motoru alanına girmeye karar verdi. 2006’d a Windows Live Search’ü lanse etti ancak Google’la rekabet edemedi. 2009’d a Microsoft yeni bir markayla piyasaya girdi ve Bing’i çıkardı. İlk ‘düşünce motoru’ olarak lanse edilen Bing arama motorları pazarının ancak çok

küçük bir payını alabildi ve Gates’e çok pahalıya patladı demek yanlış olmaz. Haziran 2011 itibarıyla, Bing Microsoft’a 2.5 milyar dolar ek masrafa mal olmuştu. 1998’te Gates arama motorlarına yatırım yapsaydı, bugün Microsoft Google’ın yerinde olacaktı.

1998’d e Larry Page ve Sergey Brin’in kurduğu Google’ın arama motorlarını bambaşka bir boyuta taşıması inanılmaz bir başarı. İlk zamanlarından itibaren Google stratejisini akılcı basit bir plan üzerine kurdu: dikkatli bir şekilde finansal değerini belirledi, Google Maps, Youtube ve Gmail gibi hizmetlerini adım adım geliştirdi. Page de Gates gibi ana faaliyet alanına konsantre oldu, arama motorları alanını büyütürken, sosyal medya devriminin olacağını öngördü ancak harekete geçmedi. 2003 yılında Friendster’ı satın almak için 30 milyon dolar teklif etti ancak Friendster’ın kurucularını satmaya ikna edemedi. O noktada kendi sosyal medya platformunu kurmak için gecikmemeliydi belki de. Ancak 2010’d a Google Buzz ve 2011’d e yerini bıraktığı Google Plus’a kadar sosyal medyaya yeşil ışık yakmadı. Bir şeyler yapması gerektiğini bilmesine rağmen sosyal medyayı iş planına entegre etmekte gecikti. Kıssadan hisse potansiyeli görüp ertelememek gerekir. Rekabetin en üst seviyelerde olduğu bir iş dünyasında en büyük hata; fikri ve kaynakları varken harekete geçmemektir.











Yurt içi fuarlar • TURKEYBUILD İzmir 2013: 19.Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı: 03 – 06 Ekim 2013, İzmir IFC, Yem Fuarcılık. • 16. Uluslararası Mobilya Yan Sanayii, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi Fuarı INTERMOB: 5 – 9 Ekim 2013, Tüyap, Tüyap Fuarcılık. • Hospital Build & Infrastructure: Hastane İnşaatı ve Servis Hizmetleri Fuarı: 24 -26 Ekim 2013, Lütfi Kırdar, EXPOTIM. • Kentexpo 2013: Yerel Yönetim İhtiyaçları, İş ve İnşaat Makinaları Fuarı: 24 - 27 Ekim 2013, EGS Denizli, Orion Fuarcılık. • TURKEYBUILD Ankara 2013, 26.Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı: 24 – 27 Ekim 2013, ATO Ankara, YEM Fuarcılık. • Yapex Seramik : Yapex Seramik & Banyo Fuarı, 31 Ekim – 03 Kasım 2013: Antalya, Akdeniz Reklamcılık. • Yapex Seramik & Banyo: 7.Seramik, Vitrifiye Ürünler, Banyo Armatürleri ve

152

Nalbur Teknik.com / Ekim’13

Aksesuarları: 31 Ekim – 03 Kasım 2013, Antalya, Akdeniz Fuarcılık. • Yapex Windoor Pencere ve Kapı Sistemleri, Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı: 31 Ekim – 03 Kasım 2013, Antalya, Akdeniz Reklamcılık. • Yapex - Yapı Malzemeleri 21.Uluslararası Yapex -Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, Yapı Yenileme ve Restorasyon Fuarı: 31 Ekim – 03 Kasım 2013, Antalya, Akdeniz Fuarcılık. • Yapex Tadilat 10. Yapex Tadilat, Restorasyon, Renovasyon ve Yenileme Fuarı: 31 Ekim – 03 Kasım 2013, Antalya, Akdeniz Reklamcılık. • Yapex Windoor : 10.Yapex Windoor, Pencere ve Kapı Sistemleri, Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı: 31 Ekim – 03 Kasım 2013, Antalya, Akdeniz Reklamcılık. • Yapex Yapı 21.Uluslararası Yapex -Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri ve Yapı Yenileme Fuarı: 31 Ekim – 03 Kasım 2013, Antalya, Akdeniz Reklamcılık. • Yadex 2013: 10.Yapı, Dekorasyon, Tadilat ve Ekipman Fuarı: 06 – 09 Kasım 2013, Marmaris Beldibi, Marmaris Fuarcılık. • Yadex 2013: 9.Yapı, Dekorasyon, Tadilat ve Ekipman Fuarı: 06 – 09 Kasım 2013, Marmaris-Beldibi, Marmaris Fuarcılık. • MERYAPI: Mersin 7.Yapı ve Emlak Fuarı: 14 – 17 Kasım

2013, Mersin – Yenişehir, Forza Fuarcılık. • Ortadoğu Gıda 2013: Ortadoğu 5.Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı: 14 – 17 Kasım 2013, Diyarbakır, Tüyap Diyarbakır. • Bursa Metal İşleme Teknolojileri Fuarı: 05 - 08 Aralık 2013, Bursa, Tüyap Bursa Fuarcılık. • Bursa Sac İşleme Teknolojileri Fuarı 2013: 05 - 08 Aralık 2013, Bursa, Tüyap Bursa Fuarcılık. • BORUTEK 2013 Boru ve Boru İşleme Teknolojileri Fuarı: 05 - 08 Aralık 2013, Bursa, Tüyap Bursa Fuarcılık. • BELEX 2013 Bursa 11. Uluslararası Elektrik, Elektronik, Otomasyon, Aydınlatma ve İletişim Fuarı: 05 - 08 Aralık 2013, Bursa, Tüyap Bursa Fuarcılık. • Bursa 4. Hırdavat ve İş Güvenliği Fuarı 2013: 05 - 08 Aralık 2013, Bursa, Tüyap Bursa Fuarcılık. • İCAT 2013 Yeni Fikirler, Yeni Buluşlar Fuarı: 05 - 08 Aralık 2013, Bursa, Tüyap Bursa Fuarcılık. • 37. TURKEYBUILD İstanbul Yapı Fuarı: 6 – 10 Mayıs 2014, Tüyap, Yem Fuarcılık. WIN World of Industry : 5 - 8 Haziran 2014, Tüyap, Tüyap. • TURKCHEM 2013: 6.Uluslararası Kimya Sanayi Grup Fuarı: 16 – 18 Ekim 2014, IFM Yeşilköy, Artkim Fuarcılık.


Yurt dışı fuarlar •EXPOBOMBAS: 3.Uluslararası Pompa Sistemleri ve Aksesuarları Fuarı: 01 -03 Ekim 2013, Sao Paulo, Cipa Ltda. • INTERCON 2013: 10. Uluslararası Yapı Malzemeleri ve Teknolojileri Fuar ve Kongresi: 02 – 05 Ekim 2013, Santa Catarina, Messe Brasil. • Madeexpo : Yapı Teknolojileri Fuarı: 02 – 05 Ekim 2013, Milano, Made Eventi. • Salon De L immobilier Midi Pyrenes: Emlak Fuarı: 04 – 06 Ekim 2013, Toulouse, Promo expo. • Motek: Yapı İnşaat Fuarı: 07 – 10 Ekim 2013, Stuttgart, Schall Messen. • EXPO REAL: 16.Emlak Fuarı: 07 – 09 Ekim 2013, Münih, Exporeal. • FASTTEC: 11.Nalburiye, Hırdavat Malzemeleri Fuarı: 08 – 10 Ekim 2013, Moskova, JSC-MVK. • Taiwan Hardware Show: Taiwan Uluslararası Hırdavat Fuarı: 21 – 23 Ekim 2013, Taipe, Kaigo Co. • Building & Decoration Materials Hardware: Hırdavat Fuarı: 28 – 30 Ekim 2013, Hong Kong, HongKong Trade. • InvestShow: Rusya Yatırım Fuarı: 11 – 12 Ekim 2013, Moskova, Aigroup. • Salon de Limmobilier Rhone Alpes: Emlak Fuarı: 11 – 13 Ekim 2013, Lyon, Comexposium.

• Bices 2013: İnşaat Makinaları Fuarı: 15 – 18 Ekim 2013, Pekin, UFI. • Tajikbuild : Tacikistan Uluslararası İnşaat, İç Mekanları, Isı ve Havalandırma Fuarı: 17 – 19 Ekim 2013, Duşanbe, ITECA Osiyo. • YISME 2013: Yunfu Tas Fuarı: 18 – 21 Ekim 2013, Yunfu - Guangdong, Yunfu Expo. • China Ceramics Expo: 22.Çin Uluslararası Seramik ve Banyo Fuarı Foshan: 18 – 22 Ekim 2013, Foshan, ECCC. • GLASSEX: Cam ve Cam Teknolojisi Fuarı: 20 -24 Ekim 2013, Birmingham, Emap. • Barcelona Meeting Point: 17.Emlak Fuarı: 23 -27 Ekim 2013, Barselona, Fira de Barcelona. • Vitrum: Cam fuarı: 23 – 26 Ekim 2013, Milano, Fiera Milano. • Building & Decoration: Uluslararası inşaat materyalleri ve yapı ekipmanları Fuarı: 28 – 30 Ekim 2013, Hong Kong, Tdctrade. • ifp Iraq: Yapı ve İnşaat Fuarı: 28 – 31 Ekim 2013, Erbil, IFP. • Project Irak: Yapı Teknolojiler, Makinaları Fuarı: 28 – 31 Ekim 2013, Erbil, IFP Iraq. • Batimat: Seramik Fuarı: 04 – 08 Kasım 2013, Paris, Paris Expo. • Saudi Build: 25.Uluslararası İnşaat Teknolojileri ve Yapı Malzemeleri Fuarı: 04 – 07 Kasım 2013, Riyad, SenExpo. • Mapic: Emlak Satış Fuarı: 13 – 15 Kasım 2013, Cannes, ReedMIDEM. • SIMA - Salon Inmobiliario de Madrid: Emlak Fuarı: 15 – 17 Kasım 2013, Madrid,

Planner Reed. • Property Show: Uluslararası Gayrimenkul Fuarı: 18 – 23 Kasım 2013, Mishref, Top Expo. • The Big 5 Show: Uluslararası İnşaat ve Yapı malzemeleri Fuarı: 25 – 28 Kasım 2013, Dubai, Dmg Events. • China Hardware Show: Uluslararası Çin Hırdavat Fuarı: 26 – 28 Kasım 2013, Sangay, Koeln Messe. • CIHS: El ve Makine Aletleri Fuarı: 26 – 28 Kasım 2013, Şangay, Koeln Messe. • PRACTICAL WORLD: Uluslararası Cin Hırdavat Fuarı: 26 – 28 Kasım 2013, Şangay, CIK & B. • Simi Paris: Emlak Fuarı: 04 – 06 Aralık 2013, Paris, Delling Expo. • CHINACOAT 2013: Yüzey kaplamaları Baskı mürekkepleri ve Yapıştırıcılar Fuarı: 20 – 22 Kasım 2013, Sangay, Sino Star. • SF CHINA 2013: Boya ve Toz kaplama endüstrisi, UV kaplama, Otomotiv boyalar, toz kaplamalar Fuarı: 20 – 22 Kasım 2013, Shanghai, SNIEC. • Heim+Handwerk: Bina ve Mekan içi Tasarım Fuarı: 27 Kasım – 01 Aralık 2013, Münih, Messe München. • Practical World/DIY’Tec: Uluslararasi Nalburiye ve Hırdavat Fuarı: 09 - 12 Mart 2014, Köln, EisenwarenMesse. • CIPPE 2014: Petrol, Kimya teknoloji ve Ekipmanları Fuarı: 19 – 21 Mart 2014, Pekin, ITE. • Asia-Pacific Sourcing: Hırdavat Fuarı: 04 – 06 Mart 2015, Köln, Köln Messe. • Achema: Kimyasal makinalar, Biyokimya kompresörleri, Eczacılık maddeleri: 15 -19 Haziran 2015, Frankfurt, Dechema.


Yolumuzdaki engeller

∂ Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacak? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral. Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır."

KISSADAN

HİSSE

Gerçek sevgi

∂ Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" Bakın göstereyim demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. "Ermiş bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine şimdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan işte demiş ermiş, 'kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.

154

Nalbur Teknik.com / Ekim’13






Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.