Nalbur Teknik Aralık'13

Page 1










! 3 1 0 2 e l ü g e l Gü

lar geldi. Artık n soğuk hava gelmesi gereke an kt ço re r bakım gö da rmallerine lerimize ne ka tti, mevsim no için ne ından sonra ev ay z ya asım ayı da bi ca ko ki kli olan yalıtım ptırılması gere muna alındı. Pe ya nu n içi ko ı ak as sıc am vam kombiler su sizsiniz. De kışın soğuk olm le yazın sıcak, gelirse tek suçlu he lar le ra tu He fa ik. ld rık dığı için ba yaptırabi çsizce kullanıl i dönemde ka kaynakları, bilin Bundan sonrak ji er ın! en ay n m ut ola un ız nedenle yaptınız? Ama abilir değil. Bu ek için ihtiyacım ve kolay ulaşıl mınızı sürdürm ız şa ırs ya sın e lar ind ak ris yn eden hayat içe hip olduğu ka n dünyanın sa . Bu bakımda ım, ısı hızla tükeniyor nun için ilk ad . rekmekte. Bu or ge şıy ak ta m tır em aş ön eye yaygınl tasarruf büyük şlayarak tüm ülk nu evlerden ba dığı mümkün. ak m Enerji tasarrufu amaçlı harcan alt a ve soğutma ığınız enerjiyi az nm nd ısı lla n ku ını e m zd ırarak kıs yalıtımıyla evini Isı yalıtımı yapt jinin büyük bir olduğu aşikar. kullanılan ener a da rd lar tla na yu bi bo ki; msenmeyecek Şu bir gerçek ruyabilirsiniz. fun hiç de küçü bütçenizi de ko de bu tasarru müzde manda kendi za nı ay n, ke düşünüldüğün Isı yalıtımı günü li bir adım atar rıya inecektir. ya em rı ön ya n içi de i n ve sin eğ ola ye r dünyanın gelec z ısı yalıtımı sa yaşam için va ekonomik bir lgaz faturalarını ve ğa lu do or ve nf ko rik kt r dünya, daha Şu var ki; ele Daha temiz bi etmekte. harla bir zorunluluk. ası önem arz gitmiş oldu. Ba artık lüks değil lam da bir yıl daha ısı yalıtımı uygu an da ızd lar tım na bi ya ... m ha i m olduğu gib yeni yapılan tü menni ediyoru yapraklarından bırakmasını te neye. Takvim yaz güneşine eğiz... r ec bi ed ak m sıc va i Gelelim yeni se rin de a de ye sizlerle olmay ile nın yeni sene r va rle ha be ha rin k se salara bir birlikte gelen ve içinizi ısıtaca l seçimler piya l, daha güncel ecek olan yere ze leş gü ek ha rç da ge k... de yıl Yeni dönem olacaktır. Bu ağı bir yıl olaca an güzel bir yıl n yüzüne çıkac nd gü ısı ın aç lar tı an ya pl ha yatırımlar ve 2014 tüm iş Artık ertelenen e alınacak... ket getirecek. an önce devrey r coşku, bir bere bi lar an pl n rıla ta nraki yıla ak , acaktır... Her sene bir so çok yelken aç iye içinde değil izi sadece Türk istihdama daha sin ler se ör in kt se siz a, de yer almay Yeni dönem ızla yanınızda iz. rak, farklılıklarım devam edeceğ a Biz de dergi ola ay rm nlarda da duyu yo as niz ga or i . yurtdışındak iyle.. asını diliyorum ekleşmesi dileğ ba gibi bir yıl olm . şlerinizin gerç dü m tü a 2014’ün bom ınd esini diliyorum yıl l kazanç getirm pılamaz. 2014 bo ya r ve yle rı şe şa k ba yü Düşsüz bü k, mutluluk, 14 yılının sağlı ile… msilcilerine 20 rüşmek dileği Tüm sektör te gö 14’te yeniden 20 ni ya a yıd sa Bir sonraki Saygılarımızla,

EDİTÖR

K

isma il çakır

MEHMET SÖZTUTAN

11

123

2013

ADRES

Nalbur Teknik Nalbur Teknik Dergisi Nalbur Teknik Dergisi


lid erliğ i Bo sc h El Al et le ri ka pt ır m ıy or v D an fo ss D an im arka lı de Tü rk iy e’d e

,

Bi g D ergi m iz in “T he ı as rm ka çı ” 5- D ub ai hi zm ette Hız lı ve ka lit el i Uf uk Hırdava t! ri iç in Rü zg ar sa nt ra lle Ge do re ! in Sü re kl i ba şa rı iç ş lla sa ku ru m

18 72 78 80 100 116

Reklam İndeksi

.............127

..................95

......123 - 125

......................... 5

..............................13

...............27

......................109

..........................53

............ 73 – 74

......................113

............. 47

........ 6 – 7

............35

FOSTER .......................

........ 2 – 3

.......................43

...................49

......76 - 77

.......................... 1

AYAN ............................... 4

...............126

.........................17

......................... 8 - 9

..........................117

........................119

......... 55 – 71

.....51

..................... 15

.........................39

..........................23

.........................111

.......41

........................31

.......................37

................121

..................63 - 115

.......... ...........

.............................. 97 – 99 – 101 – 103 - 105 – 107

.... ..............45 - 65




“Yeni teşvik sistemimiz dünyanın en ideal teşvik sistemidir” Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: “Ulusal değil uluslararası bazda düşünen, çalışan, yatırım yapan artık firma ve sisteme ihtiyaç var. Bunun için yeni teşvik sistemimiz dünyanın en ideal teşvik sistemidir. En cömert teşvik sistemidir” dedi

Zafer Çağlayan Ekonomi Bakanı

12

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Tamamıyla teşvik sisteminin özü yüksek katma değer, yüksek teknolojili, marka, AR-GE, inovasyona odaklıdır. Türkiye’nin ve Türk sanayisinin yeni bir anlayışa ihtiyacı var. Bu yeni dönemde her birimiz uluslararası marka olmak zorundayız” dedi. İş makineleri üreten HİDROMEK firmasının Mitsubishi Heavy Industries’in motor greyder iş kolunu satın almasına ilişkin Sincan 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde imza töreni düzenlendi. Törene, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, HİDROMEK Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Bozkurt, Mitsubishi yetkilisi Mr. Takao Oda ve çok sayıda davetli katıldı. Bakan Çağlayan törende yaptığı konuşmada, “Eski Türkiye’den yeni Türkiye’ye geldik. Eski Türkiye’de, yani bundan 11 yıl önce dışarıda fabrika almak, dışarıda yatırım yapmak ayıplanırdı. Türkiye’den sermaye kaçtı olarak değerlendirilirdi. Hala bugün de bile maalesef iktidara gelemeyen muhalefet partilerinin genel başkanları var. 25 milyar dolardan fazla Türk firmalarının uluslararası alanda yatırımlar yaptığını



iftihar ederek söyledim. Ana muhalefet genel başkanı çıktı bir konuşma yaptı. Bakın dedi, ‘Ekonomi Bakanına gülüyorum’ dedi, ‘Söylediklerine firmaların yurt dışında yatırım yapmasına seviniyor’ dedi. Evet, sonuna kadar seviniyorum ben. Çünkü yeni Türkiye’nin Ekonomi Bakanıyım, onlar maalesef hala eskide kaldı, eskide de kalmaya devam edecek” dedi. “Eski Türkiye’de Milli Gelir 230 milyar dolardı”

Hiç kimsenin öngörmediği, hesap dahi edemediği çok önemli bir reformu gerçekleştirerek bugün yeni Türkiye’ye gelindiğini ifade eden Bakan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski

14

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Türkiye’de devletin toplum dış borçları milli geliri yüzde 75 idi. Eski Türkiye’de bizden toplanan memurdan, işçiden, esnaftan, zanaatkârdan, çiftçiden, köylüden toplanan her 100 liralık verginin 88 lirası borcun faizine giderdi. Eski Türkiye’de zar zor aramızda devlet desteği olmaksızın komi reformunun anlaşılmadığı günlerde Türkiye ancak 36 milyar dolar ihracat yapabilmiştir. Eski Türkiye’de yüksek enflasyon ve yüksek bütçe açıkları en büyük engellerden biriydi. Eski Türkiye’de milli gelir 230 milyar dolardı. 11 yıl önceki Türkiye bugün gelmiş olduğumuz seviyede geçen yıl dünya ekonomisinde yaşanan 4 yıllık krize, sıkıntıya rağmen

786.3 milyar dolarlık milli gelirle ekonomisi 10 yılda 3 katına katladığı gibi 36 milyar dolar ihracatla 4,5 kata yakın katlayarak cumhuriyet tarihinde en yüksek ihracatını, 152,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sadece bugün Ankara’da 11 organize sanayi bölgesi var. Bu 11 organize sanayi bölgesi ile memur şehri olarak biçimlendirilen Ankara’yı her fırsatta ifade ettiğimiz gibi sanayinin başkenti haline getirdik.” Yeni Türkiye her geçen gün büyüyor

Yeni Türkiye’de sadece ihracat yapmanın yetersiz olduğuna değinen Bakan Çağlayan, “Yeni Türkiye’de ihracat yapmış



olduğunuz pazarlarda sanayici olmak, yatırımcı olmak, hatta bizim Cumhuriyet tarihinin önemli projesi olan Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) ile beraber Türkiye önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyduğu ya da duyacağı, üretemeyeceğimiz ve dışardan ithal etmek zorunda kaldığımız ürünleri artık firmalarımız bir bir dünyanın önemli merkezlerinde üretip, Türkiye’ye ham madde ihtiyacını oradan yapacağı bir Türkiye’yi şu anda oluşturuyoruz” diye konuştu. “2023 ekonomi hedefine bal gibi ulaşırız”

2023 ekonomi hedeflerine ulaşacaklarını ifade eden Bakan Çağlayan, “500 milyar dolar ihracat, 2 milyar dolar milli gelir. Ve o günkü nüfusu 82 milyonu geçmiş Türkiye’de kişi başına 25 bin dolar, 150 milyar dolar hizmet ihracatı, 100 milyar dolar adeta yüz akımız olan Türk müteahhit sektörünün yurt dışında almış olduğu işler ve yıllık 50 milyar dolar turizm geliri olarak Türkiye. Bu hedefe ulaşır mıyız? Size samimiyetimle söylüyorum, bal gibi ulaşırız. 10 senede gelmiş olduğumuz nokta yaptıklarımızın, yapacaklarımızın teminatıdır” şeklinde konuştu. Ar-Ge ve İnovasyon

Yüksek katma değerli, yüksek teknolojili, Ar-Ge, inovasyonun olmazsa olmaz haline getirilmesi gerektiğini belirten Bakan Çağlayan, şunları söyledi: “Ulusal değil uluslararası bazda düşünen, çalışan, yatırım yapan artık firma ve sisteme ihtiyaç var. Bunun için yeni teşvik sistemimiz dünyanın en ideal

16

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

teşvik sistemidir. En cömert teşvik sistemidir. Tamamıyla teşvik sisteminin özü yüksek katma değer, yüksek teknolojili, marka, AR-GE, inovasyona odaklıdır. Türkiye’nin ve Türk sanayisinin yeni bir anlayışa ihtiyacı var. Bu yeni dönemde her birimiz uluslararası marka olmak zorundayız” dedi. Türkiye 2023 hedefine kilitlenmiş durumda Bakan Çağlayan, Türkiye’deki huzur, güven ortamının devam etmesi halinde 2023 hedeflerini yakalayacaklarını belirterek, “Siyasi istikrar devam ettikçe, ekonomik istikrar devam ettikçe, Türkiye’deki huzur, güven ortamı ve Sayın Başbakanımızın büyük bir cesaretle başlatmış olduğu çözüm süreci devam ettiği müddetçe biz 2023’ü, 2023’den önce yakalayacağımız konusunda hiçbir endişeniz olmasın. Bütün sistemleri, bütün çalışmalarımızı, bütün mekanizmalarımızı artık bu sistem üzerine kurduk.” ifadelerini kullandı. “Aslında kendi eksenleri kaydı”

4 yıl önce ‘Türkiye’nin ekseni kayıyor’ söylemlerinin kullanıldığını kaydeden Bakan Çağlayan, “Türkiye ekseni batıdan çevirdi, doğuya gidiyor dediler. Bilemediler ki kayan eksen değildi. Aslında kendi eksenleri kaydı. Evet,

dünyanın da ekseni değişti. Artık dünya ekseni gelişmiş olan ülkelerden gelişmekte olan ülkelere, Türkiye’nin de içinde bulunduğu yükselen pazarlara dönüştü” şeklinde konuştu. Kızımız Mitsubishi’yi oğlumuz Hidromek’e aldık ASO Başkanı Nurettin Özdebir de, HİDROMEK’in 35 yıl önce Siteler’de başlayan serüvenine bugün Türkiye’nin 123’üncü büyük firması olarak devam etmesinin gurur verici olduğunu söyledi. Firmanın Ar-Ge, inovasyon ve yenilikçiliğe verdiği önemle dünya markası olduğunu vurgulayan Özdebir, “HİDROMEK, Ankara’dan çıkan bir firma olarak dünya devi Mitsubishi’nin bir bölümünü teknolojisiyle, dağıtım haklarıyla, binasıyla, müşteri zinciriyle ülkemize kazandırdı. Bu çok önemli bir gelişme” diye konuştu. Konuşmaların ardından HİDROMEK ile Mitsubishi Heavy Industries firmaları arasında Japon firmanın motor greyder işinin devralınmasına ilişkin anlaşma imzalandı. İmza töreni sırasında Bakan Çağlayan, “Kızımız Mitsubishi’yi oğlumuz HİDROMEK’e aldık.” şeklinde espri yaptı.



Bosch Elektrikli El Aletleri liderliği kaptırmıyor Bosch’un Elektrikli El Aletleri kolu her sene pazar büyüme oranından daha fazla ve çift haneli büyüme oranlarını yakalıyor

Dünyanın önde gelen teknoloji ve servis sağlayıcısı olan Bosch Grubu’nun bünyesinde faaliyet gösteren Bosch Elektrikli El Aletleri olarak, profesyonel kullanıcılar ve hafif hizmet kullanıcıları için geliştirilen el aletlerinden, ölçüm cihazlarından ve bahçe aletlerinden oluşan, yaklaşık 600’e

yakın ürün ve bunlara ait binlerce aksesuarlık zengin bir portföye sahip. Toplam 210 bayi ve 77 adet yapı marketten oluşan dağıtım kanalı ve 51 servisin oluşturduğu servis ağıyla, firma pazar liderliğini elinde bulunduruyor. Ağırlıklı olarak inşaat, üretim ve hırdavat sektörlerine hizmet veriyor. Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke

Satış Müdürü Metin Bayrak ile faaliyetleri hakkında yaptığımız söyleşide görüşlerini bizimle paylaştı.

Firmanızın el aletlerine yönelik hizmetlerinden bahsederek, firmanızın kurulu olduğu açık ve kapalı alanı, yıllık üretim kapasitesini, markaları ve, istihdamı hakkında bilgi verir misiniz?

“Bosch Elektrikli El Aletleri İş Kolu olarak, dünyanın çeşitli bölgelerinde ürettiğimiz Bosch / SKIL / Dremel / Sia ürünlerinin Türkiye’ye ithalatını yapıyoruz ve aynı zamanda da dağıtımını üstleniyoruz. Bunun yanında tüm ürünlerimize yönelik ‘mükemmel hizmet anlayışı’nı benimsemiş olup, satış sonrası servis ve bakım hizmetini de iş ortaklarımız üzerinden sunuyoruz.”

Firma olarak 2012 yılını ve bu yılın ilk yarısını (üretim ve satış miktarı, yüzde kaç büyüdüğü gibi konular dahilinde) faaliyet alanınızda nasıl bir performans gösterdiniz, hedeflerinize ulaştınız mı? Bu yılı sonu ve sonrasına dair hedef ve beklentilerinizi rakamsal verilerle bizimle paylaşır mısınız?

“Faaliyet alanlarımızın başında inşaat sektörü geliyor. 2012 senesinde % 0,6 ile beklentilerin altında bir büyüme gösteren inşaat sektörü, bu sene ikinci çeyrek

18

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


sonunda % 7,6 oranına ulaştı. Bu gelişme bizim satışlarımızı da olumlu şekilde etkiledi. Bosch’un Elektrikli El Aletleri kolu olarak bizde her sene pazar büyüme oranından daha fazla ve çift haneli büyüme oranlarını hedefliyoruz. Hem geçen sene hem de bu senenin şu ana kadar olan döneminde hedeflerimiz dahilinde ilerliyoruz.”

Yine yakın zamanda piyasaya sunduğunuz ya da sunacağınız yeni bir ürün bulunuyor mu? Varsa bu ürün hakkında değerlendirme yapınız? Şayet ürün piyasaya çıktıysa ne zaman çıktı, özellikleri neler, satışlarınıza etkisi gibi verileri de göz önünde bulundurunuz. “Her yıl farklı birimlerimizden 100’ün üzerinde yeni ürün lansmanı gerçekleştiriyoruz. Satışlarımızın yarısına yakın kısmını iki seneden yeni ürünler ile yapıyoruz. Örneğin bu sene Pofesyonel Seri’ye ait akülü ürünlerimizde yeni ‘Coolpack Akü’ teknolojisini pazara sunduk. Bu yeni teknoloji sayesinde akü hücrelerini ısınmaya karşı koruyarak eski seri pillerimize göre %100 daha uzun ömür ve %65 daha fazla kullanım süresine ulaşabiliyoruz. Yine bu teknolojimiz sayesinde Li-ion akülü ürünlerimizdeki satışımızı da geçen seneye göre %50’ye yakın büyüttük. Bir işkolunda geliştirdiğimiz teknolojiyi farklı iş kollarımıza entegre edebiliyoruz. Örneğin bahçe ürünleri grubumuzda bu sene lansmanını yaptığımız çim biçme robotu Indego’d a da aynı şey geçerli. Hiçbir alanı atlanmadan tüm çimleri düzgünce biçen bu akıllı, robotik çim biçme makinesi, üstün veriminin dışında bu işlemi gerçekleştiren herhangi bir makinenin harcadığı zamanın sadece üçte birinde işini tamamlayarak zamandan da tasarruf etmenizi sağlıyor.”

Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Müdürü Metin Bayrak


Firmanız iç pazarın ne kadarına hakim? (Yüzde ile ifade edebilirsiniz....)

“Türkiye’nin en değerli bayi, servis ve market ağına sahip olduğumuza inanıyorum. Yaptırdığımız pazar araştırmaları sonucunda pazarın %80’ine hakim olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Sektördeki yüksek marka bilinirliğimiz sayesinde doğrudan bizim dağıtım kanalımızda olmayan satıcılarda da bulunurluğumuz oldukça yüksek seviyede.”

Sektörde karşılaştığınız sorunlar ve bu sorunlara dair çözüm önerileriniz aktarır mısınız? Sorunların çözümü konusunda varsa ilgili kamu ve kuruluşlardan talep ve beklentilerinizi bizimle paylaşır mısınız? “Öncelikle pazarımızı Avrupa’nın gelişmiş ülke pazarlarıyla karşılaştırdığımızda 3–4 kat büyüme potansiyelini görüyoruz. Bu tabi ki sevindirici bir durum. Ancak bu gelişimin sağlıklı olabilmesi için doğru işte doğru ürün, doğru ürün ile doğru aksesuar kullanımı konusunda bilinçlenmenin sağlanması şart. Bu da ürünlerde çeşitliliği ve buna bağlı olarak üretimde, iş çıktısında kaliteyi yükseltecektir. Örneğin Almanya pazarında Bosch olarak profesyonel gruptaki ürünlerimiz 650 çeşit stok birimi yani farklı çeşitlerle pazara sunulmuşken bu sayı Türkiye pazarında ancak 250 civarında. Buna rağmen Türkiye’d e en fazla çeşit ve yenilik sunan marka konumundayız. Bununla birlikte sektörün gelişimi açısından meslek ve sanatkar okullarına yatırım yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Standart eğitim programlarında elektrikli el aletlerinin de bir eğitim programı olarak yer almasının yararlı olacağını düşünüyoruz.” Sektöre dair genel sorular Metin Bey, istatistik bilginin kısıtlı olduğu el aletleri ile ilgili genel değerlendirme yapabilmemiz için sizin görüşleriniz bizim için çok

20

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


önemli. Bu kapsamda aşağıdaki soruları mümkün mertebe cevaplamaya çalışın.

Türkiye elektrikli el aletleri pazarında kaç firma faaliyet gösteriyor?

“Elektrikli El Aletleri pazarında irili ufaklı çok fazla marka var. Bizim ana faaliyet alanı olarak belirlediğimiz ‘Taşınabilir Elektrikli El Aletleri’ pazarında yurtdışında faaliyet gösteren hemen her marka pazarda mevcut. Fakat yüzdesel olarak büyük bir bölümü distribütörler tarafında Türkiye’ye ithal ediliyor. Bunun için size tam bir rakam söyleme şansım yok. Ama bizim faaliyetlerini takip ettiğimiz 20’ye yakın marka var.”

Bu alanın Türkiye pazarında yarattığı yıllık ticaret hacmi nedir? “Taşınabilir Elektrikli El Aletleri ve bunların aksesuarlarının pazarının yaklaşık 250’şer milyon TL civarında olduğunu düşünüyoruz. Yani toplam 500 milyon TL.’ lik bir pazardan bahsedebiliriz.”

Sizce elektrikli el aletleri sektörü 2012 yılında ve 2013’ün ilk yarısında büyüdü mü? Aynı şekilde daralma yaşadı mı? Her iki ihtimalin de gerekçelerini sıralamanızı rica ederim. Sektörün bu yılsonu ve sonrasına dair beklentileri nelerdir?

“Elektrikli El Aletleri sektörü ağırlıklı olarak inşaat sektöründen etkilense dea sanayi, otomotiv, enerji vb. gibi bazı diğer sektörler de bizi doğrudan etkiliyor. Bunlardan herhangi birinde bir düşüş olduğu zaman bizde diğer sektörlerle ilintili olan ürünlerimize odaklanıp kendi büyümemizi dengelemeye çalışıyoruz. Sektörün hem 2012 hem de 2013 yılının şu ana kadar ki olan kısmında büyüme gösterdiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. 2013’teki büyüme, geçen seneye göre daha yüksek.”

Dünya geneli el aletleri pazarının büyüklüğü nedir? “Biz Bosch’un Avrupa organizasyonu içinde yer alıyoruz,

tüm Avrupa’d aki elektrikli el aletleri pazarı da yaklaşık 3 milyar Euro.”

Türkiye pazarında öne çıkan ürün grupları hakkında değerlendirme yapar mısınız?

“Türkiye pazarında en çok talep gören ürünlerimiz arasında ‘Beton işleme segmenti’ olarak sınıflandırdığımız kırıcı-deliciler, kırıcılar, darbeli matkaplar ve metal işleme uygulamalarında kullanılan taşlama makinelerimiz yer alıyor. Son yıllarda akülü ürünlerimize olan talep de pazar büyümesinin çok üstünde artıyor. Akülü ürünlerin esnekliği, ergonomikliği sebebiyle bu ürünlerimiz artık kullanıcılarımız tarafından daha fazla tercih ediliyor.”

Sektörün bu yılki hedefleri (üretim ve satış miktarı, büyüme oranı, ulaşılması beklenen ticaret hacmi gibi) nelerdir? “Sektörün yıl sonunda yaklaşık %7–8 oranında bir büyüme kaydetmiş olacağını öngörüyoruz.”


Cermix, Dragos Mimarlık ile Ankara’da büyümeye devam ediyor… Avrupa’nın en büyük yatırım gruplarından biri olan Belçikalı Koramic, kısa bir süre önce Türkiye’d e de üretimine başladığı yeni markası CERMIX’in Ankara ve çevre illerinde dağıtımı için Dragos Mimarlık Ltd.Şti’yi çözüm ortağı olarak seçti. Ağır iş kimyasalları sayılabilecek ürünlerin de dahil olduğu 3 ana ürün grubunda toplam 80 farklı ürünle Türkiye pazarında atılımlarına devam eden CERMIX, Türk inşaat sektöründe yeni ürünlerin geliştirilmesinde ve üretilmesinde öncü oluyor. Cermix markasının Ankara ve çevre illerinde dağıtımını gerçekleştirmek üzere çözüm ortaklığı yaptığı Dragos Ltd.Şti; bölgede 1999 yılından beri faaliyetini devam ettiren Kepez Yapı Market Tic. Ltd Şti kurucusu ve genel müdürü Hasan Hüseyin Koca tarafından kurulmuştur. İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümü mezunu olan Hasan Hüseyin Koca,1999 yılında kurmuş olduğu Kepez Yapı Market Ld.Şti’ni günümüzde Ankara’nın sayılı yapı marketlerinden biri haline

getirmiştir. Bünyesinde birçok farklı ürün ve markayı barındıran firma, inşaat sektöründe ihtiyaç duyulan birçok ürüne cevap verebilmektedir. 2012 yılının başından beri Cermix markasının dağıtımını üstlenen Dragos Ltd.Şti nin hedefi büyüyen yapı kimyasalları ve izolasyon pazarında gerek proje bazında

Hasan Hüseyin Koca

22

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

gerekse tali bayi yapılanmasında kısa sürede iyi bir noktaya gelmektir. CERMIX ürünleri; Koramic Yapı Kimyasalları’nın 100 bin ton kapasiteli Bozüyük ve yıllık 60 bin ton kapasiteli Tarsus tesislerinde imal edilmekte ve çözüm ortakları kanalıyla tüm Türkiye’d e sektör profesyonellerine sunulmaktadır.



“Isı yalıtımı kentsel dönüşümün gizli finansman kaynağı olabilir” “Enerji Verimliliği ve Binalarda Isı Yalıtımı Tüketici Algı Araştırması” sonuçları açıklandı! Yalıtım sektörünün lideri Filli Boya Yalıtım’ın desteği ileSürdürülebilirlik Akademisi tarafından gerçekleştirilen “Enerji Verimliliği ve Binalarda Isı Yalıtımı Tüketici Algı Araştırması” sonuçları düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Türkiye’d e “Sürdürülebilir İş” modellerine geçiş için öncü olma hedefi doğrultusunda bir bilgi merkezi olarak çalışan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa ısı yalıtımının kentsel dönüşümün gizli finansman kaynağı olabileceğini ifade etti. Türkiye genelinde 16 il ve 7 bölgede gerçekleştirilen araştırma Capatect’in desteği ile, Türkiye’d e “Sürdürülebilir İş” modellerine geçiş için öncü olma hedefi doğrultusunda bir bilgi merkezi olarak çalışan Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından gerçekleştirildi.

24

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Araştırma kapsamında, ‘daire satın almada belirleyici en önemli etken nedir’;‘tüketicinin ısı yalıtımı yaptırmamasının en büyük engeli nedir’; ‘Türkiye’d e tüketicilere göre konutlarda en yüksek enerji maliyet kalemleri nelerdir’ gibi soruların cevapları arandı. Araştırmada tüketicinin ısı yalıtımı – tasarruf ilişkisini nasıl değerlendirdiği, ısı yalıtımı yaptırma oranı – sosyo ekonomik durum ilişkisi de ölçümlendi. Sonuçları ile Türkiye’d e tüketicinin enerji verimliliği ve binalarda ısı yalıtımı ilişkisini nasıl algıladığını, beklentilerinin nelerolduğunu ortaya koyan“Enerji Verimliliği ve Binalarda Isı Yalıtımı Tüketici Algı Araştırması”yalıtım sektörü için çarpıcı sonuçlar içeriyor. Araştırmaya göre 10 kişiden 9’uısı yalıtımını konutta çok önemli olarak tanımlıyor. Isı yalıtımı para ve enerji tasarrufu sağladığı için

önemli olarak değerlendiriliyor. Ancak sadece dört kişiden biri ısı yalıtımının enerji verimliliği için önemli olduğunu düşünüyor. Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından bir diğeri ise, tüketicilerin ısı yalıtımının enerji faturalarına olan etkisi ile ilgili algıları. Tüketiciler gerçek verilerin tersine enerji faturalarını arttıran en önemli nedenin elektrikli ev eşyaları olduğunu düşünüyorlar. Diğer bir deyişle araştırma, bireylerin konutlarda enerji faturalarını elektirikli ev aletleri ve beyaz eşyanın arttırdığını düşündüklerini, ısı yalıtımının ise tüketiciler için büyük ölçüde tasarruf ve konfor sağladığını ortaya koyuyor.

Isı yalıtımı mantolama olarak algılanıyor

Türkiye’d e iki bireyden biri ısı yalıtımını mantolama olarak tanımlıyor ve bireylerin %82’si


mantolamayı en etkili ısı yalıtım yöntemi olarak değerlendiriyor.

Konut satın alımında ısı yalıtımı çok etkili değil

Konut satın alımında yalnızca dört kişiden biri bina yalıtımına önem veriyor. Bireyler için konutların konforlu olması, konutta ısı yalıtımı olmasından daha önemli.

Türkiye’d e enerji verimliğine yönelik bilgi seviyesi düşük Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’d e her üç kişiden biri enerji verimliliği için ne yapması gerektiğini, her iki kişiden biri ise enerji verimliliği ve ısı yalıtımı ilişkisini bilmiyor. Bunlara ek olarak Türkiye’d e ısı yalıtımına dair mevzuatın varlığından haberdar olduğunu belirten bireylerin sayısı %40

oranında. Bilgi seviyesinin düşük olmasının nedeni bilgilendirmelerin yetersiz olması olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin %70’i ısı yalıtımına dair en etkin bilgi kaynağını yakın çevre olarak değerlendiriyor. Isı yalıtımına yapılan yatırım kendini kısa sürede finanse ediyor Araştırmaya katılan her iki kişiden biri ısı yalıtımına yapılan yatırımın 2 yıl içerisinde kendini finanse edeceğini belirtiyor. Araştırma kapsamında binasında ve dairesinde ısı yalıtımı olan bireyler arkadaşlarına ve çevresine ısı yalıtımını tavsiye ediyor.Isı yalıtımlı binalarda oturan bireylerin %74’ü elektrik faturalarında %40’tan daha fazla enerji tasarrufu yaptığını düşünüyor. Araştırma sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında konuşma yapan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa,“ Cari açığımızın en önemli kalemini oluşturan enerji giderlerinin azaltılması ve sürdürülebilir gelecek için kaynak tüketimi ve bireylerin bilinçlendirilmesi çalışmalarındaönemli ölçüde yol göstereceğine ve yön vereceğine inandığımız araştırmamızın sonuçlarının kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına önemli katkılarının olacağına inanıyoruz. Binalardaki enerji tüketiminin toplam enerji tüketiminde önemli bir paya sahip olduğu dikkate alındığında, ısı yalıtımının kentsel dönüşümün gizli finansman kaynağı olabileceğini söyleyebiliriz.” dedi. Betek Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk yapılan araştırmayla ilgili olarak: “Bizim için önemli olan,


pazar lideri olarak yaptığımız işten memnuniyet duyanların olması. Bu araştırma sonucunda da görüyoruz ki ısı yalıtımı yaptıranların büyük çoğunluğu çevresindeki insanlara ısı yalıtımını tavsiye ediyor. Bu da işimizi iyi yaptığımızı gösteriyor. Araştırma sonucundan gördüğümüz diğer bir sonuç ise ısı yalıtımı yaptırmak isteyenlerin finansman kaynağına ihtiyaç duyması. Burada hem devlete hem de bankacılık sektörüne önemli işler düşüyor. Isı yalıtımında binaların rolünün çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu sebeple de uygulanacak yöntemlerin ülke ekonomisine katkı sağlayacağı şüphesizdir.“dedi. Gülay Dindoruk, ”Biz Filli Boya olarak enerji tasarrufu konusunda halkımızı bilinçlendirmek için pek çok kulvarda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu araştırmayı desteklememizdeki amaç da bu çalışmaların sonuçlarını ölçümlemekti. Görünen o ki yapılan çalışmalar ısı yalıtım konusunda halkımızı bilinçlendirmiş ve ısı

26

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

yalıtım konusunda onları teşvik etmiştir. Biz Filli Boya olarak gelecek nesillere dahi iyi bir dünya bırakmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”dedi. Basın toplantısının karbon ayakizi ölçüldü! Tüm etkinliklerini karbon nötr olarak gerçekleştiren Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından basın toplantısının karbon ayakizi hesaplandı.

değerlendiriyor.

“Enerji Verimliliği Ve Binalarda Isı Yalıtımı Tüketici Algı Araştırması”nın dikkat çeken sonuçları;

Araştırmaya katılanların %39’u, binalar için zorunlu olan Enerji Kimlik Belgesi hakkında yeterli bilgiye sahip değil.

Her iki kişiden biri enerji verimliliği ile ısı yalıtımı ilişkisini bilmiyor. Konut satın alımında yalnızca dört kişiden biri bina yalıtımına önem veriyor. Araştırmaya katılanların %71’inde ısı yalıtımı bulunmuyor. Türkiye’nin %82’si mantolamayı en etkili ısı yalıtım yöntemi olarak

Bireyler konutlarda enerji faturalarını beyaz eşyanın arttırdığını düşünüyor. Bireylerin %66’sı yeni mobilya yerine ısı yalıtımını tercih ediyor. Her dört kişiden üçü ısı yalıtımını para ve enerji tasarrufu sağladığı için önemli buluyor. Yalıtım yaptıran bireylerin %74’ü elektrik faturalarında %40’tan fazla tasarruf yaptığını düşünüyor.

Her 10 bireyden 9’u konutlarda ısı yalıtımının çok önemli olduğunu düşünüyor. Isı yalıtımı yaptıranların %85’i ısı yalıtım yaptırmayı çevresine tavsiye ediyor. Isı yalıtımı konusundaki bilgilendirmeler yetersiz bulunuyor. Bireyler ısı yalıtımının iki senede kendisini finanse ettiğini düşünüyor.



Kaliteli ürün, mükemmel hizmeti ile Gedore büyümeye devam ediyor GEDORE El Aletleri ailesinin sunmuş olduğu kaliteli ürünler, çözümler ve hizmetler sayesinde topyekûn ve kârlı bir büyüme hedefliyor Gedore Türkiye Genel Müdürü Bülent Savaş, Gedore Grubu’ndaki yeniden yapılandırma çalışmalarını anlatarak; şirketin 2013 yılı değerlendirmesini yaptı. Gedore Türkiye Genel Müdürü

Bülent Savaş, yaklaşık bir yıldır devam eden, daha rekabetçi ve daha müşteri odaklı bir yapıya sahip olabilmek için Gedore Grubu, Türkiye Gedore ve Altaş bünyesinde yürütülen çalışmalar ve sonuçlarını

dergimizle paylaştı. Yeni ürün, yeni pazar ve yeni kullanıcılarla tanışmak için planlama çalışmaları yürüttüklerini ve somut adımlar attıklarını belirten Savaş, çalışmaların sonucunu görmenin heyecanını yaşıyor.

“Doğru planlamanın meyvelerini topluyoruz”

Gedore Türkiye Genel Müdürü Bülent Savaş

28

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Gedore Grubu’nun dünya genelinde, ürün hizmet ve müşteri odaklı iş anlayışı çerçevesinde, daha iyi hizmet verebilmek amacıyla yeniden yapılanma kararı aldığını belirten Savaş ; “Biz de Türkiye Gedore olarak bu doğrultuda bir yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve son iki ayda çabalarımızın sonuçlarını görmeye başladık. Müşteri odaklı olmak, müşterinin taleplerini dikkate almak demek… Müşterilerimizin istekleri olan, ürünlerin bulunabilir olması, ürün gamının zenginleştirilmesi ve siparişlerin daha hızlı yerine ulaştırılması amacıyla ciddi bir planlama çalışması yürüttük. Başka şirketler söz konusu olduğunda kolay gibi görünen bu çalışma; Gedore ve Altaş için çok da kolay değil. Gedore bir dünya devi ve çok geniş bir ürün yelpazesine sahip. Bunların hepsinin Türkiye’d e bulunabilirliğini sağlamak ciddi bir organizasyon gerektiriyor. Ancak doğru planlama, Gedore Almanya Merkez ile yürütülecek güçlü iletişim ve etkin bir stok takip programıyla bu taleplerin yerine getirilebileceğini biliyorduk. İlerleyen aylarda, bu konuda ne kadar çok yol kat ettiğimizi bayilerimiz de rahatlıkla görecek.” dedi.


“2013 hedeflerimizi yüzde 100 tutturduk”

Gedore Türkiye’d e ise daha yalın ve daha hızlı bir yönetim şemasına geçtiklerini belirten Bülent Savaş; “ Tüm bu çalışmalara baktığımız zaman 2013 yılının ilk üç çeyreğinde iş hedeflerimizi %100 tutturduğumuzu görmek bizi cesaretlendiriyor. Son çeyrekte yapılanmanın sonuçları daha da iyi gözlemlenir hale gelecek. Yılsonunu bu ivmeyle kapatacağımızı düşünüyorum. Yaz ayları bizim sektörümüzde genellikle durgun geçer. Bayram ve Ramazan’a rağmen iyi bir yaz geçirdik” dedi. “Dövizdeki dalgalanmayı bayilerimizle birlikte yönettik” Ağustos 2013 itibariyle dövizde yaşanan hareketliliğin tüm firmalar kadar Gedore – Altaş Grubu için de önem taşıdığını söyleyen Bülent Savaş, sözlerine şöyle devam etti: “Dövizdeki hareketlilik gerçekten önemli bir gelişmeydi. Gedore menşeli bazı ürünlerimizde %15 -20 oranında girdiler arttı. Ancak bugüne kadar bayilerimizle

birlikte bu süreci yönettik. Henüz ürünlerimize zam yapmadık ama piyasanın şartları neyi gerektirirse onu yapmak gerekir. Altaş’ta fiyatlar TL bazında olduğu için orada da biz biraz fedakârlık ederek işi sürdürdük.”

“Türkiye, genç nüfusu ve artan geliriyle Gedore Grubu’nun Gözbebeği”

Bülent Savaş Gedore Almanya Merkez’in Türkiye operasyonu ve ülke ile ilgili düşüncelerine de değinerek, şunları söyledi: “Gedore, el aletleri sektöründe bir dünya devi. Her zaman kendini güncelleyen ve geliştiren bir şirket… Gedore Ailesi içinde genç ve dinamik nüfusu; artan kişi başına düşen milli geliriyle (GSMH) Türkiye’nin çok özel bir yeri var. Gedore, Türkiye’ye ‘cazip pazar’ gözü ile bakıyor. Refahımız arttıkça, Gedore’nin de yüksek teknolojili ürünleri Türkiye pazarına sokma konusunda istek ve heyecanı artıyor. Gedore kurumsalda ihtisaslaşmaya gidiyor. Rafinerilerde

kıvılcım çıkarmaz teknolojiler, otomotiv ve rüzgar enerji santralleri olarak ürün gruplarını farklı başlıklarda ele alıyor. Bu yapılanmanın bir vadede Türkiye’ye de yansıyacağını düşünüyorum. Söz ettiğimiz alanlar, ülkemizin iş alanları arasında yer aldığı için Türkiye Gedore’nin de bu sektörlerde rolü olacaktır.”

“Rüzgar enerji santralleri Gedore’yi heyecanlandırıyor”

Rüzgar enerji santrallerinde özellikle tork anahtarı, tork artırıcı ve bu grupla ilgili aletlerin fazla kullanılmaya başlanmasının, hem Gedore Almanya Merkezi, hem de Türkiye organizasyonunu çok mutlu ettiğini belirten Savaş; Gedore’nin bu spesifik iş alanında Türkiye’nin gelişen bir pazar olduğunu söyledi. Sadece rüzgar enerji santralleri için Gedore’nin özel bir kataloğu olduğunu hatırlatan Bülent Savaş, santrallerin kurulum ve çalışması için her türlü ürünün Gedore’d e bulunduğunu belirtti.


BTM, Paris’te gerçekleşen BATIMAT fuarında ziyaretçi akınına uğradı

Paris’te gerçekleşen Uluslararası İnşaat Endüstrisi Fuarı BATIMAT’TA ziyaretçi akınına uğrayan BTM, ürünleriyle sektör profesyonellerinin takdirini topladı Yalıtım sektörünün öncü firması BTM, Fransa’nın başkenti Paris’te 4-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Avrupa’nın en büyük ve en prestijli yapı fuarı BATIMAT’ta ziyaretçi akınına uğradı. 42 farklı ülkeden 220 kişi ile görüşme gerçekleştiren BTM ekibi, yenilikçi ürünleriyle sektör profesyonellerinin takdirini kazandı. İki sene de bir düzenlenen fuar bu sene 3000 katılımcı ve yaklaşık 400.000 ziyaretçi ile bir rekora imza attı. BTM bu sene fuarda ürettiği çatı kaplama malzemeleri ile yıldızlaştı.

30

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

En çok ilgiyi BTM’nin yeni ürünü olan parlak renkli oluklu çatı kaplama malzemesi gördü. BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez fuarla ilgili olarak “Bu sene BTM olarak hem ziyaret eden ülke sayısı hem de ziyaretçi sayısında gözle görülür bir artış yakaladık. Bu da bizlere ekip olarak doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Özellikle yeni ürünümüz Corrubit Prestige çok fazla ilgi gördü. Fuarda sergilediğimiz başarılı performansın ardından gelen yeni ihracat

bağlantılarımızla tüm çatı grubu ürünlerimiz hemen hemen her kıtada varlık gösterecek. BTM kalitesi ve uzmanlığı gelen ziyaretçiler tarafından da tescil edildi, biz de bir Dünya markası olma yolunda hızla ilerliyoruz.” dedi.



Kayalar Kimya’ya Ar-Ge Ödülü! Kayalar Kimya, 3. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Ar-Ge Proje Pazarı’nda 3 birincilik ve 1 ikincilik ile Ar-Ge ödüllerini aldı İSO’nun 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 200 milyon liraya yaklaşan cirosu ile yer alan Kayalar Kimya, tüm sektörü bir araya getiren 3. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Ar-Ge Proje Pazarı’nda 3 birincilik ve 1 ikincilik ile Ar-Ge ödüllerini topladı. Türkiye’d e mobilya vernik ve boyaları üretiminde yüzde

32

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

23’lük pay ile pazar lideri olan Kayalar Kimya, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonunda İKMİB ve AKMİB işbirliği ile bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilen 3. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Ar-Ge Proje Pazarı’nda 3 birincilik ve 1 ikincilik olmak üzere toplam 4 ödül alarak sektörde dikkatleri üzerine çekti. Sanayi kategorisinde Mikro Seramik

Kürecikli Isı Yalıtımlı İç Dış Cephe Boya ve Astaları’yla birincilik, UV Işınları ile Kürlenebilen Alkid Reçinelerin Sentezi ve Boya Formülasyonlarının Geliştirilmesi ile girişimci kategorisinde birincilik ödüllerini alan Kayalar Kimya, Su Bazlı UV Kürlenmeli Son Kat Vernik ve Boya Sistemlerinin Geliştirilmesi projesiyle de ikincilik ödülüne layık görüldü. Şirket ayrıca sunduğu


proje sayısı ile En Yüksek Katılımı Sağlayan Sanayici kategorisi ödülünü de alarak dikkatleri üzerine çekti.

Kimya Sektörü ArGe ile güçlenecek

Konuya ilişkin açıklama yapan Kayalar Kimya Genel Müdür Yardımcısı Tolga Kayalar, “Kayalar Kimya

olarak mobilya boya ve vernik ile su bazlı inşaat grubu üretimini geliştirmek amacıyla son teknoloji ekipmanlarla donattığımız 1000 m2’lik Ar-Ge laboratuvarımız bizim olduğu gibi sektörün de gıpta ettiği bir konuma geldi. Uzman ve deneyimli ArGe çalışanlarımız, sektördeki yeni teknolojileri takip ederek maksimum kaliteyi oluşturuyor ve yeni Ar-Ge çalışmaları sayesinde ürün kalitesini ve çeşitliliğini arttırıyor. Hem şirket olarak hem de sektör olarak ihracatımızın artması ve yüksek seyreden ithalat paralelindeki dışa bağımlılığın azaltılması odağında Ar-Ge çalışmalarına daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. İşte bu noktada biz de sektöre yön veren şirket olarak yaptığımız yatırımların ne kadar doğru olduğunu bu özel ödülleri kazanarak göstermiş olduk.” dedi. Kayalar Kimya, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri’nin 2011 ve 2012 yılında düzenlediği ödül törenlerinde, ‘boya, vernik ve mürekkep kategorisinde’ kimya sektöründe birinci konumda yer alarak “ihracat yıldızı” olarak seçilmişti. Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlikte seçilen 150 proje sergilenmeye hak kazanırken; akademisyen, sanayici, girişimci, öğrenci olmak üzere 4 farklı kategoride 12 projeye ödül verildi. Ödül törenine; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, İKMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve AR-GE Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Necmi Sadıkoğlu ile AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı A. Uğur Ateş katıldı.


4. Boğaziçi Zirvesi 15 trilyon dolarlık yeni yatırım yapılması bekleniyor Bahreyn İskan Bakanı Basim Bin Yakup El Hamer : “Global düzeyde 2025 yılına kadar 15 trilyon dolarlık yeni yatırım yapılması bekleniyor. Türkiye’yi bölgesel ve global anlamda uluslararası müteahhitlik hizmetleri sunabilen örnek bir ülke olarak görüyorum.” Bahreyn İskan Bakanı Basim Bin Yakup El Hamer, “Global düzeyde 2025 yılına kadar 15 trilyon dolarlık yeni yatırım yapılması bekleniyor.” dedi. Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından, TİM ev sahipliğinde “Sürdürülebilir Küresel Rekabette Ortadoğu ve Kuzey Afrika” başlığıyla düzenlenen 4. Boğaziçi Zirvesi’nin “Uluslararası Müteahhitlik Hizmetleri” konulu panelde konuşan El Hamer, Türkiye ile Bahreyn arasında uzun süredir süren işbirliğinin bundan sonrada

34

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

artarak devam edeceğini söyledi. Ekonominin lokomotifi olarak görülen müteahhitlik sektörünün global gayrisafi milli hasılanın yüzde 12’sini oluşturduğunu belirten El Hamer, “Global düzeyde 2025 yılına kadar 15 trilyon dolarlık yeni yatırım yapılması bekleniyor” dedi. El Hamer, aynı dönemde Bahreyn’d e enerji, alt yapı ve inşaat sektöründe 2 trilyon dolarlık yeni yatırım yapılmasının planlandığına dikkati çekerek, inşaat sektörünün hızlı bir şekilde gelişmesi için sadece konut inşaatı ile değil aynı zamanda altyapı projeleriyle gerçekleşebileceğini söyledi. Başta Çin olmak üzere Hindistan’d a konut ihtiyacının yüksek düzeyde olduğunu ifade eden El Hamer, 2025 yılı itibariyle 270 milyon yeni konuta ihtiyaç duyulacağını belirtti. El Hamer, Suudi Arabistan ve Bahreyn’d e acil olarak 50 bin yeni konuta ihtiyaç duyulduğu bilgisini

vererek, “Bahreyn’in bir ada olduğu düşünüldüğünde bu rakam çok yüksektir. Konuta olan ihtiyaç mühendislik ve müteahhitlik hizmetlerine olan ihtiyacın devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’yi bölgesel ve global anlamda uluslararası müteahhitlik hizmetleri sunabilen örnek bir ülke olarak görüyorum.” diye konuştu. El Hamer, Türkiye’d eki son derece uygun maliyetli sosyal konut peojelerinin özellikle bu ihtiyacın yer aldığı ülkeler için örnek alındığını vurguladı. 2030 yılı itibariyle Bahreyn’in sürdürülebilirlik, rekabet ve eşitlik ilkeleri doğrultusunda kendilerini geliştireceklerini ifade eden El Hamer, sosyal desteğe yönelik bir adım atıldığını ve sosyal konut projelerinin hız kesmeden devam edeceğini kaydetti. Babacan: “Bunu sağladığımızda bölgemiz çok daha güvenli, huzurlu bir bölge olacaktır.”


Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, katıldığı 4. Boğaziçi Zirvesi’nde Türkiye’nin önemli bir siyasi reform sürecinden geçtiğini ve halen de geçmekte olduğunu vurgulayarak, Türkiye’d eki demokrasinin ilerlemesi için, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi, Türkiye’nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olabilmesi için önemli adımlar attıklarını söyledi. Ali Babacan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde “Sürdürülebilir Küresel Rekabette Ortadoğu ve Kuzey

Afrika” başlığıyla düzenlenen 4. Boğaziçi Zirvesi’nde konuştu. Babacan, Türkiye’nin önemli bir siyasi reform sürecinden geçtiğini ve halen de geçmekte olduğunu vurgulayarak, Türkiye’d eki demokrasinin ilerlemesi için, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi, Türkiye’nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olabilmesi için önemli adımlar attıklarını ifade etti. Türkiye’d e İslamiyet ile demokrasinin aynı anda olabileceği; sağlıklı bir laiklik anlayışıyla da sistemin kucaklayıcı, her bir vatandaşın haklarını, özgürlüklerini ve yaşam tarzını garanti altına alıcı

bir sistem kurgulamaya çalıştıklarını anlatan Babacan, “Tabi ki bu saydıklarımda yüzde 100 başarıya ulaşmış değiliz henüz, bunun da farkında olmamız lazım. Çok önemli adımlar attık. Başbakanımızın açıklamış olduğu demokratikleşme paketi bunun yeni bir adımıdır, ama son adım değildir. Daha önümüzde çok uzun bir yapılacaklar listesi var.” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’nin kendi içinde yaşadığı bu dönüşümün bölgedeki pek çok ülke için de ilham kaynağı olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin bölge için model ülke olma gibi bir derdi ve amacı olmadığını, Türkiye’nin sadece kendi içindeki reformlara odaklandığını söyledi. Ülkeler arasında sermaye, insanlar ve ürünler ne kadar rahat hareket ederse bununun tüm ülkeler için kazan kazan sonucu oluşturacağına inandıklarına dikkati çeken Babacan, şunları da ifade etti: “Bölgemizde yavaş yavaş sınırların anlamını yitirmeye başladığı bir ekonomik modelden bahsediyoruz. Bunu sağladığımızda topyekun kalkınma olacaktır, bunu sağladığımızda bölgemiz çok daha güvenli, huzurlu bir bölge olacaktır.”


Karcher bayisi İkmal Teknik Sadece sanayicilerin değil nihai tüketicinin de güvenilir adresi

Türkiye’deki endüstriyel market kavramının ilk örneğini sunan İkmal Teknik, kusursuz hizmetiyle kalitesinden asla ödün vermiyor Kaliteli ürün ve hizmetiyle sanayicilerin değil nihai tüketicinin de güvenilir adresi olmayı başaran İkmal Teknik San. ve Tic. A.Ş. Firma Sahibi Sıtkı Öztuna ile faaliyetleri hakkında söyleşi yaptık.

Sıtkı Öztuna

36

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Firmanızın kuruluşu ve bu günlere gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Ne zaman kuruldu. Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

“1967 yılında Ankara Ulus Posta Caddesinde 25 metrekarelik bir dükkânda kurucumuz merhum Mahir Öztuna’nın dürüstlük ve emeğe saygı ilkesiyle başladık çalışmamıza. O günden bu yana merhum Mahir ÖZTUNA’nın bize öğrettiği ilkelerden ayrılmayarak

bugüne geldik. Kurulduğumuz günden bu yana hedeflerimizi büyük tuttuk ancak hesaplı ve adım adım gelişmeyi tercih ettik. Yenilikçi olduk. Sektörel olarak, hem ülkemizdeki hem de dünyadaki gelişmeleri takip ederek, ihtiyaçlara anında ve en kaliteli şekilde cevap vererek büyüdük. Posta caddesindeki işyerimiz devam ederken gelişmeleri yakından takip eden ve geleceği gören kurucumuz Mahir ÖZTUNA, 1981 yılında üreticilerin hemen yanında olmayı tercih ederek İKMAL’i o dönemin Ostim Küçük Sanayi Sitesine taşıdı. Burada Küçük sanayicilerin ihtiyaçlarını bizzat yerinde tespit ederek ürün yelpazesini genişletti... Ostim Küçük Sanayi Sitesi gelişerek OSB haline gelirken, İkmal Teknik de bu gelişimin öncüleri arasında yerini aldı ve Türkiye’d eki endüstriyel market kavramının ilk örneğini



sundu. Organize perakende sektöründe uluslararası AVM zincirlerinin ülkede ekonominin barometresi olarak tanımlandığı, halkın yabancı mağazalara ilgisinin zirve yaptığı 2010 yılında yüzde yüz Türk sermayesi ile İkmal Teknik adlı endüstriyel yapı marketini açarak, sanayide market anlayışını başarılı bir örnekle gösterdik ve sadece sanayicilerin değil nihai tüketicinin de güvenilir adresi olmayı başardık.

Hizmet verdiğimiz alanlar:

Bağlantı elemanları, kaynak makine ve malzemeleri, el aletleri, elektrikli el aletleri, aşındırıcı malzemeler, ölçü aletleri, sanayi tipi makineler, bahçe grubu makine ve malzemeleri, kimyasal boyalar ve boya grubu malzemeleri, kırtasiye, iş ve iş güvenliği malzemeleri, fittings grubu, elektrik, makine ve malzemeleri, endüstriyel ürünler, sac ve metal işleme makineleri, cnc torna tezgâhları, hidrolik presler, kesici takımlar, havalı el aletleri ve aksesuarları, kaldırma ve taşıma grubu, ambalaj malzemeleri ve mobilya ve banyo aksesuarlarıdır.”

Distribütörü veya bayisi olduğunuz markalar var mı? “Biz bu sektörün öncülerinden biri olarak birçok dünya markasıyla işbirliği yapıyoruz. Bunlar Bosch, M.T.E, Ewar, Egesan, Norm Cıvata, Stanley, Karcher, İzeltaş, Altaş, Kama, Gedik Kaynak, Nuriş Kaynak , Marshall, Ermaksan, Şahinler, Dirinler, Lupamat gibi çok tercih edilen büyük markalar.”

Bölgenizde nalburiye ve hırdavat anlamında en çok hangi ürün grupları talep ediliyor?

“Bölgemiz Ostim-İvedik OSB olarak 12000 İş yerine sahip 17 ana iş kolu 139 sektörle uğraşmakta. Savunma Sanayiden Medikale Ağır İş Makinası, Çelik Konstrüksiyon ağırlıklı imalatların olduğu bir alan. 60000 kalem malzeme satışlarımızla tüm bu işletmelere malzeme tedarik edebiliyoruz.”

Gelişen Türk ekonomisi

38

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

içerisinde firmanızın ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

“Bizim sektörümüzde de merdiven altı dediğimiz firmalar maalesef çok sayıda. Satışını yaptığımız ürünlerin benzerlerini bu tür dükkânlarda çok daha uzuca bulabilirsiniz ancak aynı verimliliği asla alamazsınız. Çünkü biz İKMAL TEKNİK olarak kalitemizden asla ödün vermeyiz. Biz bilinçli, sektöründe marka olmuş firmalarla çalışmalarımızdan dolayı çok sıkıntı çekmesek te yine de sorunlarımız çok. Her sektörde olduğu gibi pastayı büyütmek yerine pastalardan pay koparmaya çalışanlarla mücadelemizde devam ediyor.”

Karcher ürünlerinin satışını tercih etmenizin sebepleri nelerdir. Müşterilerinden aldığınız geri bildirimden bahseder misiniz? “Firmamız bugüne kadar iyi markaların bayiliğini yapmıştır. Biz sattığımız her ürünün arkasında durmak zorunda olan bir firmayız. Aldığımız iş terbiyesi geçmişimiz bize bu prensibi devam ettirmemiz

yanında Karcher da arkasında durulacak güvenle satılacak bir markadır. Markalaşmış olmasının yanı sıra müşterilerimden de fazlasıyla talep gördüğümüz için tercih sebebimiz oldu. Markalaşmanın ve müşteri talepleri dışında oldukça gelişmiş servis hizmetleri, CE belgeli ve ev kullanıcısından profesyonel kullanıcılara hitap eden geniş bir ürün yelpazesi var. Bu güne kadar herhangi bir şekilde olumsuz bildirim almadık. Müşterilerimizden olumlu, güzel ve teşekkürlerini ileten geri bildirimler alıyoruz.”

Karcher’den en çok hangi ürün grubunu satıyorsunuz, favori bir ürününüz var mı?

“Basınçlı yıkama makinaları en çok tercih edilen ve talep gören ürün grubumuzdur. Eco serisi favori ürünlerimdir.”



Avrasya Bölgesinin tek ve en kapsamlı Mekanik ve Elektrikli El Aletleri Platformu Eurasia Expo Tool, Mekanik ve Elektrikli El Aletleri ve yardımcı elemanları fuarı, 26-28 Haziran 2014 tarihleri arasında Istanbul Fuar Merkezinde (IFM) düzenlenecek Türkel Fuarcılık İcra Kurulu Başkanı Bülent Erten 26-28 Haziran 2014 tarihleri arasında Istanbul Fuar Merkezinde (IFM) kapılarını açacak olan Avrasya bölgesinin en büyük Mekanik ve Elektrikli El Aletleri Fuarı Eurasia Expo Tool hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

YENİ İŞ BAĞLANTILARI KURMA İMKANI Haziran 2014’de düzenlenecek Expotool fuarınız ile ilgili bizi biraz bilgilendirebilir misiniz?

Türkiye’d e Mekanik ve El aletleri ve yardımcı elemanları sektörüne hitap eden konusunda yegâne ve tek fuar olan Eurasia Expo Tool; Türkiye, Çin, Tayvan, İtalya, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Almanya başta olmak üzere daha birçok ülkeden milli ve münferit olarak 150’nin üzerinde katılımcıyı tek çatı altında toplayıp katılımcıların inşaat, otomotiv, üretim, mobilya, sıhhi

40

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

tesisat, D.I.Y (Kendin Yap) gibi elektrikli ve mekanik el aletlerinin kullanıldığı daha birçok sektörden yerli ve yabancı yaklaşık 10.000 profesyonel ziyaretçi ile biraraya gelerek yeni iş bağlantıları kurmalarını amaç edinen profesyonel bir iş platformudur.

250 MİLYON LİRA HACMİNDE BİR SEKTÖR Eurasia Expo Tool fuarının hitap edeceği sektörlerle ilgili bilgi alabilir miyiz?

Elektrikli ve mekanik el aletleri pazarı farklı sektörlere bağlı olarak gelişen bir pazardır. Özellikle inşaat, otomotiv ve imalat sektöründeki büyümeler taşınabilir el aletleri pazarını doğrudan etkilemektedir. Son yıllarda Türkiye ekonomisinin de lokomotiflerinden olan bu sektörlerin gelişimi doğal olarak ilgili pazarı da olumlu etkilemiştir. 2010 ve 2011 senelerinde elektrikli ve mekanik el aletleri pazarında %20’nin üzerinde bir büyüme kaydedildiği söylenebilir. Buna ek olarak, yapı marketlerin sayısının hızla artmasına bağlı olarak ‘Kendin Yap (D.I.Y)’ pazarı da hızla gelişmektedir. Hafif Hizmet kullanıcılarını kapsayan “Kendin-Yap (D.I.Y)” sektörü, son 10 yılda çok hızlı bir büyüme kaydetmiştir. Benzer bir talep, bahçe aletleri pazarı içinde söz konusudur. Tüketici bilinçlenip talep arttıkça pazarın daha da büyüyeceği öngörülmektedir. Hobi amaçlı el aletleri sektörü yıllık hacmi

bahçe ürünleriyle birlikte 250 milyon liraya ulaşmaktadır.

İŞTE EURASİA EXPO TOOL BU AÇIĞI KAPATARAK… Fuarınızı diğer fuarlardan ayırt eden özellikler nelerdir?

Eurasia Expo Tool fuarını diğer fuarlardan ayıran en önemli özellik; öncelikle Eurasia Expo Tool fuarı, hitap ettiği konuda Türkiye’d e ve hatta Avrasya bölgesinde (Rusya hariç) tek olması, ve sektörde faaliyet gösteren üretici veya distribütör firmaların ürün gamlarının çok geniş bir yelpazede yer alıp birçok sektöre hitap etmesi (örneğin inşaat, imalat, otomotiv, mobilya, bahçe, D.I.Y gibi) ve Türkiye’d e bütün bu sektörlere hitap eden bir fuar platformunun bulunmamasıdır. İşte Eurasia Expo Tool bu açığı kapatarak Dünya’nın ve Türkiye’nin en önemli markalarını, Dünya’d a bu sektörde faaliyet gösteren derneklerin de desteğini alarak bir araya getirmeyi hedeflemektedir.

HER TÜRLÜ ELEKTRİKLİ VE MEKANİK EL ALETLERİ Fuarda sergilenecek ana ürün grupları nelerdir?

İnşaat, otomotiv, imalat, D.I.Y (Kendin Yap), tarım, mobilya, tesisat, ormancılık gibi sektörlerde kullanılan her türlü elektrikli ve mekanik el aletleri ve yardımcı malzemeleri: Elektrikli el aletleri ve aksesuarları, mekanik el aletleri, kompresörler, garaj ekipmanları, bağlantı elemanları, jeneratörler, iş güvenliği ekipmanları ve medya ve ilgili dernekler.



Türk Henkel’de yeni atamalar gerçekleşti Pek çok farklı endüstrinin tedarikçisi olan Türk Henkel’de yeni atamalar yapıldı

Tuna Çağla

42

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Türk Henkel’d e yapılan atamalar ile Tüketici ve Profesyonel Yapıştırıcılar İş Birimi Direktörlüğü görevine Tuna Çağla, Türk Henkel Hukuk ve Uyum Müdürlüğü görevine Selin Evrem, Çamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörlüğü görevine ise Veli Dinçel atandı. Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörü Güray Yıldız ise Macaristan Henkel’d e Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Selin Evrem, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2004 yılında mezun oldu. Almanya Martin Luther Üniversitesi’nde ‘Uluslararası Ticaret Hukuku’ ve ‘Ekonomi’ bölümlerinde çift anadal yüksek lisans eğitimini tamamlayan Evrem, Ernst and Young Türkiye, Carrefour Grup ve Habboush Grup’ta görev aldı. Selin Evrem, Türk Henkel bünyesine Hukuk ve Uyum Müdürü olarak katıldı. Tuna Çağla, Türk Henkel’e katılmadan önce Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü olarak çalıştı. Bosch Elektrikli El Aletleri satışları ve pazarlama stratejilerinin global stratejilerle birlikte Türkiye’d e kurulmasına katkı sağladı. Tuna Çağla Türk Henkel Tüketici ve Profesyonel Yapıştırıcılar Direktörü olarak atanmıştır. Veli Dinçel, 1996 yılında

Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olmasının ardından Gillette ve Reckitt Veli Dinçel Benckiser şirketlerinde farklı kademelerde yöneticilik görevi yürüttü. Dinçel son olarak Reckitt Benckiser Baltık Ülkeleri ve Kalilingrad Selin Evrem Ülke Müdürü olarak görev Güray Yıldız yapıyordu. Veli Dinçel, Tük Henkel’e Çamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörü olarak katılmıştır. Güray Yıldız iş hayatına Gillette Türkiye’d e Satış Şefi olarak başladı ve 1999 yılında Türk Henkel bünyesine katıldı. Yıldız bugüne kadar ‘Türk Henkel Zincir Mağazalar Müşteri Yöneticisi’, ‘Henkel Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi’nde Uluslararası Marka Yöneticisi’, Türk Henkel Geleneksel Kanal ve Saha Satış Yöneticisi’ ve son olarak ‘Çamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörü’ olarak görev yaptı. Güray Yıldız yeni görevinde Macaristan Henkel’d e Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü olarak görev almıştır.



Mükemmellik hedefinde basamakları hızla tırmanıyor! DYO kalitesi ‘5 yıldız’la ödüllendirildi

Boya sektöründe 59 yılı geride bırakan DYO, “mükemmelliği” hedefleyen kalite yolculuğunda önemli bir eşiği daha geçti. Türkiye Mükemmellik Ödüllerinde, kalitesi ‘‘Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi-5 Yıldız” ile tescillenen ilk boya markası olan Dyo’nun hedefinde, önce Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü ardından Avrupa Kalite Ödülü’nü almak var… Dyo, müşterilerine her zaman en iyiyi sunmak amacıyla sürekli iyileştirme ve mükemmelliği kendine hedef seçerek, tüm organizasyon yapısını da buna göre şekillendirdi. Tüm çalışma ve çabalar ise karşılıksız kalmadı. Hızla ilerlediği kalite ve mükemmellik yolculuğunda, Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü’ne bir adım kala “5 Yıldız Yetkinlik Belgesi” ile ödüllendirildi. KalDer ve TÜSİAD işbirliği ile 13 Kasım 2013 tarihinde bu yıl 21’incisi düzenlenen Türkiye Mükemmellik Ödülleri töreninde,

44

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

“5 Yıldız Yetkinlik Belgesi”ni Dyo Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran, KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi’nin elinden aldı. Kalite konusunda Türk iş dünyasının en prestijli ödülüne layık görülen Dyo, kalite çıtasını daha da yukarıya taşımayı hedefliyor. Dyo, 1993 yılında sektöründeki ilk ISO 9003 Kalite Güvence Belgesi’ni alarak başladığı kalite yolculuğundaki çalışmalarına 2013 yılında hız verdi. KalDer tarafından, kaliteyi Türkiye çapında yaygınlaştırmak amacıyla başlatılan Ulusal Kalite Hareketi’ne 2013 Şubat ayında imza atan Dyo, EFQM Mükemmellik Modelini kurumsal yönetim biçimi olarak benimseyen ilk boya şirketi oldu. Dyo Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran, dünya çapında bir şirket olma vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Dyo’nun,

sektördeki 59 yıllık geçmişiyle verinin bilgiye, bilginin de bilgi birikimine dönüştürülmesini temel amaçlarından biri olarak benimsediğini belirterek, mükemmellik yolculuğunda hızla ilerlediklerini dile getirdi. Kalite ve mükemmelliğin kurum kültürünün bir parçası haline gelmesi gerektiğini kaydeden Serdar Oran, “Biz tüm çalışanlarımız, müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla, yarattığımız mükemmellik kültürünü paylaşmayı hedefliyoruz. Türkiye Mükemmellik Ödülü ve EFQM Mükemmellik Modelinin temelinde de daha iyiyi aramaktan vazgeçmeyen kurumlar yaratmak var. Bizim de Dyo olarak amacımız her zaman daha iyiye ulaşmak. Boya sektöründe 59 yıldır kalite ve teknolojinin öncülüğünü yapıyoruz. Müşteri taleplerinde kalite çıtası sürekli yükseliyor ve farklılaşmayı zorunlu kılıyor.” diye konuştu.

TS ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi, Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesi, TS EN ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi,

Belgesi, Yönetim Sistemi, ISO/TS 16949:2009 Otomotiv Yönetim Sistemi.



Esel Hırdavat, Edma distribütörlüğüyle adından sıkça bahsettirecek Ürünlerindeki amacı zaman ve emek tasarrufu olan bu sayede pratik ve ergonomik kullanıma dair çözümler üreten Edma, bu özellikleriyle ustaların bir numaralı tercihi haline gelmiştir

Esel Hırdavat 2010 yılında Karaköy’d e kurulmuştur. Kısa sürede ürün yelpazesini genişletmiş küçük bir ofiste başlayan serüvenine 2013 itibaren biri Avrupa biri Asya’d a olmak üzere iki showroomuyla devam etmektedir. Firmamız teknolojinin tüm yenikliklerini takip etmekte e-ticaret ortamında dört adet online satış sayfası bulunmaktadır. Türkiye’d e yer almayan yenilikçi ve kolaylık sağlayan markalarla anlaşmalar yaparak sektörümüze bu ürünleri kazandırmayı kendine görev edinmiştir. Genç ve dinamik ekibiyle Esel Hırdavat müşteri odaklı tavrını hiçbir zaman kaybetmeden dürüst ve ilkeli ticaret anlayışını uzun yıllar koruyarak ilklere imza atmaya devam edecek günbegün büyüyerek hizmetleri sürdürecektir.

Önceliği saygı, süreklilik ve güvenilirliktir Edma Grup, 1937 yılından bu yana el aletleri üreten bir Fransız firmasıdır. Ürünlerinin üretim özelliğini güvenilirliğe ve insan sağlığına zararlı olabilecek toz, uçucu maddeler, gürültü gibi

46

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

faktörlere engel olacak fonksiyonlara dayandırmaktadır. Tüm profesyonel iş sürecinin gerçekleşmesi ve gelişmesi için tamamlayıcı altı ürün grubu sunar. Alçıpan, yapı ustası, demirci makası, endüstri-tesisatçı, çatı ustası-elektrikçi-marangoz, düzenleyici - duvarcı ve koruma. Bu şekliyle Edma diğer markalardan ayrılmaktadır. Ürünlerindeki amacı zaman ve emek

tasarrufu olan bu sayede pratik ve ergonomik kullanıma dair çözümler üreten Edma, bu özellikleriyle ustaların bir numaralı tercihi haline gelmiştir. Grup içerisindeki her birim kendi iş süreçleri ve bunun doğrultusunda sıkı kalite kontrolleri ile çalışır. Kullanıcısına ulaşmadan önce sayısız testten geçirilen ürünler uzun yıllar dayanıklılık göstermektedir. Önceliği saygı, süreklilik ve güvenilirliktir. Adından sıkça söz ettirecek 2012 senesinin sonlarında bu iki firma yollarını birleştirmiş, Esel Hırdavat, Edma’nın tüm Türkiye ve gelecek günlerde Asya ülkelerine dağıtımını üstlenmiştir. Bundan sonraki dönemlerde bu iki firma adından sıkça söz ettirerek büyük başarılara imza atmayı hedeflemektedirler.



ODE için oy verme zamanı European Business Awards’ta Türkiye’yi temsil edecek ODE’nin halk oylaması videosu yayında

Ali Türker

European Business Awards 2013-2014 ödülleri programında Türkiye’yi ulusal şampiyon olarak temsil edecek firmalar arasında yer alan ODE’nin halk oylaması için hazırladığı tanıtım videosu yarışmanın web sayfasında yerini aldı. Tüm dünyadan herkesin oylarına açık olan halk oylamasında ODE Yalıtım tarafından hazırlanan video http://www. businessawardseurope.com/vote/ detail/turkey/6854 sayfasından izlenebilir. Türkiye’yi temsil eden ODE’ye oy vermek isteyen herkes bu adres üzerinden 2 Ocak 2014’e kadar oy kullanabilecek. European Business Awards (EBA) ödül programı kapsamında ülkemizden seçilen 40 Ulusal Şampiyon’d an biri olan ODE’nin yarışmanın ikinci aşaması olan halk oylaması için hazırladığı tanıtım videosu yarışmanın sitesinde yer almaya başladı. Tüm dünyadan dileyen herkesin http:// www.businessawardseurope.com adresinden oy verebileceği halk oylaması 2 Ocak 2014’e kadar sürecek. European Business Awards ödül programının Çevresel ve Kurumsal Sürdürülebilirlik (Environmental

48

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

& Corporate Sustainability) kategorisinde Türkiye’yi temsil etme hakkını kazanan ve dünyanın pek çok itibarlı şirketiyle aynı kategoride yarışacak olan ODE’ye oy vermek isteyenler sitede Country (Ülke) ya da Category (Kategori) bölümlerini tıklayarak videoyu izleyebilecekler ve ardından oy verme işlemini gerçekleştirebilecekler. Yarışma şartnamesine, göre 1 mail adresinden sadece tek bir kez oy kullanılabilecek. Çevresel ve Kurumsal Sürdürülebilirlik konusunda ODE’nin yaptığı çalışmaları tanıtım videosunda anlatan ODE Yalıtım Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ali Türker, “ODE olarak European Business Awards’ta Türkiye’yi temsilen ulusal şampiyonlar arasında yer almaktan büyük heyecan duyuyoruz. EBA gibi önemli bir ödül programı tarafından yarışma için seçilmek, global bir marka olma yolunda hızla ilerlediğimizin en güzel kanıtı. Yıllardır yalıtım konusunda sürdürdüğümüz çalışmalarımız sonucunda European Business Awards ödül programının Çevresel ve Kurumsal Sürdürülebilirlik (Environmental & Corporate

Sustainability) kategorisinde Türkiye’yi temsil etmekten gurur duyuyoruz” dedi. European Business Awards, Avrupa’nın en parlak şirketlerinin dahil olduğu; temelinde yenilikçilik, iş mükemmelliği ve sürdürülebilirlik gibi üç farklı alanda şirketlerin yarıştığı bir ödül programı. Ödül programında, sorumlu hareket ederek faaliyet gösterdikleri alanda sosyal hayatı ve çevreyi olumlu etkileyen aynı zamanda yenilikçi ve başarılı uygulamalarla görünürlük ve gelişimlerini yükselten şirketler yarışıyor. Ödül programının ilk aşamasında ulusal şampiyonlar seçilirken bir sonraki aşamada şirketler uluslararası Ruban d’Honneur unvanı için yarışıyorlar. Geçen sene yarışmaya katılan 28 Avrupa birliği üyesi ülke ( Türkiye, Ermenistan, Gürcistan ve Kazakistan’d a dahil) şirketlerinin toplam iş hacmi 1 Trilyon Avro’ya ulaştı. İnsan kaynağı olarak bakıldığında bu şirketlerde toplamda 2.7 milyon insana istihdam sağlanıyor.



“Binaların temeli büyük risk taşıyor” Eskişehir’in temelde su yalıtımına diğer illerden çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor Eryap AŞ’nin CEO’su Emrullah Eruslu, “Eskişehir‘de yerleşim alanlarında, zemininin büyük bir bölümü ilk 10 metreye kadar kum, silt ve kil karışımlarından oluşuyor. Bu nedenle kentin temelde su yalıtımına diğer illerden çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.” dedi. Eryap CEO’su Emrullah Eruslu: Eskişehir‘in 2. derece deprem bölgesinde olduğunu anımsatarak uyarıda bulundu. Eruslu,” Eskişehir‘de yerleşim alanlarında, zemininin büyük bir bölümü ilk 10 metreye kadar kum, silt ve kil karışımlarından oluşur. Yer altı suları binaların temeli açısından oldukça risk taşıyan bir durum ortaya koymaktadır. Bu nedenle Eskişehir’in temelde su yalıtımına diğer illerden çok daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir.” dedi.

Eskişehir’de yapıların yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmuyor Eruslu, “Birkaç mahallede ise zeminin killi kum ve çakıldan oluştuğu gözlenmiştir. Bu tür

50

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

bir zemin oluşumu, bu zemin üzerinde yapılaşma ve dolayısıyla deprem açısından riskler taşımaktadır. Özellikle Eskişehir Ovası açısından bakıldığında Eskişehir‘de genelde sağlam sayılabilecek tabakalar ancak 20-50 metre arasında derinlikte bulunabilmektedir. Zemin suyu seviyesi yüksek olan ve sıklıkla rutubetten şikayet eden Eskişehir’d e, hem binalardaki rutubet sorunu, hem de sağlam zemin konusu doğru yalıtımla çözülür.” diye konuştu. Eruslu, “Yeraltı su seviyesi çok yüksek olan Eskişehir’d e yapıların yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmuyor. Yalıtım yapılmayan binaların ömrü yüzde 50 azalıyor.” dedi. Binalardaki korozyon tehlikesine değinen Emrullah Eruslu, “Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı duvarlarının içindeki demirler yıllar içinde korozyon yani paslanma nedeniyle çürüyor. Bina inşa edildikten 10 yıl sonra su yalıtımsız binalar taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını kaybediyor. Yani binamız içten içe çürümeye başlıyor. Bu da depreme karşı binanın dayanıklılığını düşürüyor. Bu tespit İstanbul’d a 1999 depreminin ardından Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı araştırmayla da raporlandı. Rapora göre, yıkılan binaların yaklaşık yüzde 70’i korozyonun etkisiyle

yıkıldı ve can kaybına yol açtı.” diye konuştu.

Su seviyesi yüksek

Eskişehir’in yer altı su seviyesi yüksek olan bir su kenti olduğunu aktaran Eruslu, şunları kaydetti. “Yüzeye yakın zemin suyu, derin yeraltı suyu, Porsuk Çayı ve bağlantıları ile termal maden suyu birlikte bağlantılı bir sistemi bulunmaktadır. Bu kentte yüzeye yakın bölgelerde düzgün kalın kum tabakalarının suya doymuş olması durumunda zeminin taşıma gücü azalmaktadır. Böylece depremin meydana getirdiği fiziksel etkiler, zeminin üzerindeki yapıların yıkılmasına neden olabilmektedir ve buradaki binaların yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmuyor, yalıtım yapılmayan binaların ömrü ise yüzde 50 azalıyor.”



Rockwool, yalıtım pazarını taş yünü ile büyütecek! Taş yününün mucidi ROCKWOOL, taş yünü ile yalıtımın iyi bir yatırım olduğunu anlatmak ve pazarda taş yününün payını artırmak için kolları sıvadı

İstanbul, 15 Kasım 2013 Dünya taş yünü pazarının lideri ROCKWOOL, 2013’te girdiği Türkiye yalıtım pazarını büyütme yolunda emin adımlarla ilerliyor. ROCKWOOL’un Türkiye ofisini açmasının ardından kısa süre içinde önemli projelerde yer aldığını belirten ROCKWOOL Türkiye Direktörü Taner S. Şahin, Türkiye’ye kalıcı olarak geldiklerini, taş yünü pazarı büyütmeye odaklandıklarını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Son olarak Amerika ve Çin’e yatırım yapan ROCKWOOL’un global büyüme stratejisi kapsamında Türkiye, yatırım hedeflenen ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa’nın hacim olarak en büyük mantolama pazarı olan Türkiye, global olarak da çok ciddi bir pazar konumunda. Isı yalıtım pazarının hacim olarak büyüklüğü zaten göz ardı edilemez bir boyutta. İnşaat sektörü de aynı şekilde. Kentsel dönüşüm beraberinde ciddi bir potansiyeli

52

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

getiriyor. Şimdilik kentsel dönüşüm kapsamına giren bölge ve yapılarda mantolama erteleniyor. Ancak bu bölgelerde inşaat aşamasına geçilmesiyle birlikte kentsel dönüşüm, mantolama pazarı açısından ciddi bir potansiyel oluşturuyor olacak.” Şahin: “Tek düşüncemiz pazarı büyütmek” Türkiye’d e yalıtım konusuna ısı kaybı ve enerji verimliliği açısından yaklaşıldığını, yalıtım konusunun içeriği ısı yalıtımından daha kapsamlı bir çerçeveye taşınarak ısı-ses yalıtımı ve yangın güvenliği noktasına getirileceğine inandıklarını belirten Şahin; “Önemli olan; tamamen doğal bir malzeme olan taş yünüyle yapılan yalıtımın “iyi bir yatırım” olduğu gerçeğini anlatabilmek. Taş yünü, yalıtımda ısı yalıtımına ek olarak, ses yalıtımı ve yangın güvenliği açısından da vazgeçilmez bir unsur. Doğal malzemeler kullanılarak üretilen taş yününün faydaları

hakkında insanların bilgi sahibi olması çok önemli. Bunun için pazarda ne kadar oyuncu varsa, o kadar pozitif şeyler olacağı kanaatindeyiz. Taş yününün mucidi ROCKWOOL olarak, biz de bu büyüme evresinde ipi göğüsleyen markalardan biri olacağız. Türkiye’d eki mevcut taş yünü pazarıyla ilgili tek bir düşüncemiz var, o da pazarı büyütmek. ROCKWOOL Türkiye olarak öncelikli hedefimiz, taş yününü daha iyi anlatabilmek ve yalıtım sektöründe taş yününün pazar payını hak ettiği düzeye getirilmesi olacak.” dedi. Dünyada Empire States, Guggenheim Müzesi, Heathrow Havalimanı ve Eyfel Kulesi gibi önemli yapıların yalıtımında kullanılan Rockwool ürünleri, İstanbul’d a bu yıl çok büyük çaplı 10’a yakın projede kullanıldı. Sinpas Eviya Egeboyu, Özderici GYO Nuvo Dragos, Çukurova Tower, Özak GYO Hayattepe, Yorum İstanbul,



Sinpaş Ottomare, Rönesans Tower, İnanlar İnşaat Terrace Tema, Mostar Yapı Statüpark gibi Türkiye’nin en büyük konut projelerinden biri olan Ankara Sinpaş Altınoran projesinin mantolamasında tercih edildi. Hayattepe, Ege Boyu, Çukurova Towers ve SİNPAŞ Altın Oran

54

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

dışında anlaşma sağlanan birkaç proje de dahil edildiğinde 2014’te Türkiye proje pazarının %2530’una sahip olmayı planladıklarını belirten Şahin; “Yalıtım sektöründe inşaat artışlarına bağlı organik büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz. Bunun yanında yangın ve ses izolasyonu

konusunda artan bilinçlenmenin taş yünü yalıtımını, mantolama ve diğer segmentlerde daha yüksek bir pazar payına taşıyacağını düşünüyoruz. Türkiye stratejimiz ve yatırımlarımız bu yönde satış hacmini artırmak ve pazarın gelişimine katkıda bulunmak noktasında olacak.” dedi.



‘Diller ve dinler diyarı Mardin’ Bosch TİK toplantısına ev sahipliği yaptı

Young: “Türkiye’nin geleceğine büyük güven duyuyoruz.” “2013 yılında 2 milyar 400 milyon avro ciro hedefliyoruz” Steven Young

Bosch, Türkiye’d e Elektrikli El Aletleri iş kolu içinde 11 yıl önce ‘Tecrübeli İşadamları’ adıyla faaliyete geçen TİK, 2013 Genel Toplantısı’nı, Bosch’un ‘Go East’ yaklaşımı ile bağlantılı olarak 1-3 Kasım tarihleri arasında Mardin’d e gerçekleştirdi.“ Diller ve dinler diyarı Mardin” sloganıyla düzenlenen toplantıda, aile birliği ve beraberliğinin önemine değinildi. Mardin’d eki geniş dil ve din mozaiğinin bize kattığı değerler ile hoşgörü kültürünün önemi ve tarih boyunca yaşantımızdaki yeri vurgulandı. Toplantıda söz alan Bosch

56

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Türkiye Temsilcisi Steven Young 150 ülkede temsil edilen Bosch Grubu’nun 2012 rakamlarına göre, 306 binden fazla çalışanıyla 52,5 milyar avro ciro elde ettiğini söyledi. Türkiye’nin bu küresel gücün en önemli ülkelerinden biri olduğunu ve Bosch Türkiye’nin Bosch dünyasında 15’inci sırada yer aldığını ifade eden Young, Türkiye’nin Avrupa’d a büyüme bütçesi yapan iki ülkeden biri olunduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Bosch Grubu’nun Türkiye’d eki satışları 852 milyon avro oldu. Bosch Türkiye’d e 2,1 milyar avro olan cirosunu 2013 yılında 2 milyar 400 milyon

avroya, 1 milyar 250 milyon avro olan ihracatını ise 1 milyar 510 milyon avroya yükseltmeyi hedefliyor. Böylelikle, bugüne kadar Türkiye’d e gerçekleştirdiği 2 milyar avro yatırımıyla Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli görevler üstlenirken, 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.” “Türkiye’nin geleceğine büyük güven duyuyoruz “ diyen Young, Türkiye’d e 1910 yılından bu yana hizmet verdiklerini hatırlatarak, 41 yıl önceki ilk fabrikadan bu yana Bosch’un 2 milyar avro tutarında yatırım gerçekleştirdiğini söyledi.


İnovasyon ve yeni fikirlerin de kendileri için çok önemli olduğuna değinen Young, 2011-2013 yılları toplam Ar-Ge yatırımlarının 66 milyon avro, istihdamlarının da 300 kişiyi aştığını söyledi. Bu kapsamda Bursa’d aki mühendis ekiplerinin, Ford Türkiye ile birlikte tamamen yerli kaynakların kullanımıyla baştan sona bir kamyon motorunun tasarımını gerçekleştirip üretim aşamasına getirdiklerini belirtti. İş hayatında fırsat eşitliğine katkıda bulunmak amacıyla İK uygulamalarında da yeni bir proje başlattıklarını söyleyen Young, “Yasaların annelere tanıdığı doğum izni ve sınırlı süt iznine ek olarak, çocukları bir yaşına gelene kadar, dileyen tüm kadın çalışanlarımıza

part-time çalışabilme hakkı tanıdık.” diyerek Bosch’un aile kavramına verdiği önemi bir kere daha vurguladı. Toplantıda konuşan Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak da “Türkiye’d eki Bosch Elektrikli El Aletleri bayilerinden belirli kıstaslara uyan ve bu grubun içinde yer almak isteyenler TİK grubuna üye oluyorlar. Üyelerin, gönüllülük esasına göre katıldıkları toplantılarda, tecrübe ve bilgi paylaşımının yanında, şirketlerinin devamlı ve sağlıklı gelişimini destekleyecek konuşmacıların katılımı ile bayilerin daha sağlıklı bir yapıya kavuşmalarını sağlamaya yönelik faaliyetler yürütülüyor. Sonrasında gerçekleştirilen kültürel içerikli ziyaretler ile

her toplantıda hem mevcut aile bağları daha da güçlenmekte, hem zengin kültürümüzü hep birlikte daha iyi tanımakta hem de Bosch ailesi olarak pazardaki değişimlere kendimizi daha iyi hazırlayabilmekteyiz” dedi. Metin Bayrak’ın pazara ilişkin bilgileri paylaştığı ve bayilerin de pazarla ilgili görüşlerini aldığı toplantıda Sabancı Üniversitesi Finans Bölüm Başkanı Prof. Özgür Demirtaş da dünyada ve Türkiye’d e ekonominin mevcut durumunu değerlendirdi. Mevcut ekonomik sorunların arkasında yatan sebepleri anlaşılır bir dille katılımcılara açıklayan Prof. Demirtaş, daha sonra da kısa ve orta vadeye yönelik beklentileri katılımcılarla paylaştı.


Yaşam alanlarınızın renklerini Filli Boya’ya danışın Filli Boya, farklı renk kombinasyonlarını denemek isteyenlere “Filli Boya Renk Danışma Hattı” ile rehberlik ediyor, kişiye özel öneriler sunuyor. renkdanisma@filliboya.com. tr adresinden ulaşılabilen Filli Boya Renk Danışma Hattı sayesinde tüketiciler, renk seçimleri sırasında tereddüt yaşamadan, doğru bilgi ve çözüm önerileri hakkında bilgi sahibi oluyor. Filli Boya’nın “Renk Danışma Hattı” ücretsiz olarak faydalanabiliyor Ülkemizin renk otoritesi ve trendlerinin öncüsü Filli Boya, danışma hattı sayesinde, müşterilerine stil duygusu yüksek bir eve sahip olmanın püf noktalarını sunuyor. Yaşam alanlarında boyanın uygulandığı her alanda öneriler sunan “Renk Danışma Hattı” sayesinde tüketiciler, Filli Boya’nın sonsuz deneyimlerinden ücretsiz olarak faydalanabiliyor. Evinizde duvarlarınızdaki renklere baktığınızda neler hissediyorsunuz? Bu renkleri beğeniyor musunuz? Sizin kişisel zevklerinizi yansıtıyor mu? Hangi renkleri beraber kullanacağınıza karar veremiyor musunuz? Kararsız kaldığınız tüm bu sorularınızın yanıtları Filli Boya Renk Danışma Hattı’nda. Filli Boya Renk Uzmanlarının mekanlarınıza özel önerilerini öğrenmek için renkdanisma@ filliboya.com.tr adresine mekanlarınızın görselleriyle birlikte e-mail gönderin, yaşam alanlarınızda yılın trend renkleriyle farkınızı ortaya koyun.

58

Nalbur Teknik.com / Aralık’13



Yangın sistemleri kurulum süreci ve öne çıkan ürünler Yangın konusunda çalışacağınız yapı bir okul, ibadethane, konut, hastane, ofis blokları, residance, otopark, AVM, otel, fabrika, depo veya hangar olabilir. Burada önemli olan, yangın tesisatı uygulanacak bu yapının kullanım amacını ve yapı içerisinde yer alan eşyaların önemini bilmektedir. Sonraki aşamada ise, işveren ile birlikte yapının mimari projesi üzerinde veya direkt olarak sahada çalışmalar yapılarak; sulu, köpüklü veya gazlı söndürme çeşitlerinin hangisinin doğru olduğuna karar verilebilir. İşveren ile belirlenen söndürme tiplerinin, yangın söndürme sistemleri konusunda bilgili ve tecrübeli kişilerce tasarımı, projelendirmesi ve hidrolik hesaplarının yapılması gereklidir. Ancak bu şekilde doğru bir uygulamanın yapılacağından bahsedebiliriz. Ayrıca işverenin kalite onay ve sertifika kuruluşları

konusunda bilgi sahibi olması da bu süreç boyunca büyük önem taşır. FM, VdS veya UL gibi onay belgelerine sahip olan yangın ürünleri, defalarca test edildikten sonra kalitesi tescillenen ve kullanıma sunulan ürünlerdir. Onaylı malzeme kullanılması durumunda, muhtemel hata ve sorunların minimuma indirildiğinin bilinmesi gerekir. Tüm bu süreçlerin sonrasında, doğru bir proje ve doğru bir maliyetlendirme çalışması yapılarak, ürün tedarikçisinin belirlenmesi aşamasına gelinir. Ürün tedariğini üstlenecek firma, ürünlerini iyi tanımalı ve işvereni yönlendirecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalıdır. Ayrıca işverenler, yangın konusunda ürün tedariği yapan firmadan süpervizörlük ve devreye alma hizmetlerini talep etmelidir. Yangın sistemlerindeki bu seçim sürecinde adını sıkça duyduğumuz

bazı ürünler öne çıkmaktadır. Bunlardan, ıslak ve kuru alarm vanaları, kardan mafsallı kompansatörler, sprinkler bağlantı hortumları ve u-flex ve v-flex bağlantı ürünleri hakkında teknik bilgileri paylaşacağız. Yangın sistemlerinde öne çıkan ürünler Islak ve Kuru Alarm Vanaları Islak Alarm Vanası, içinde basınçlı su bulunan sistemlerde kullanılmaktadır. Donma riski olmayan bölümlerde tercih edilmektedir. Pompa çıkış kollektöründen sonra sprinkler hattı başında kullanılırlar. Alarm Vanasının yivli ve flanşlı bağlantılı modelleri mevcuttur. Yangın anında sprinklerin ucunda bulunan basınçlı su gecikmesiz olarak ortama boşalmaktadır. Bu aşamada yangının çıktığı bölümdeki akış anahtarı devreye girerek elektriksel olarak yangın algılama sistemine sinyal göndermektedir. Islak Alarm Vanası açılarak pompa istasyonundan gelen basınçlı suyun sprinklere gitmesini sağlar, aynı zamanda üzerindeki kanallar yardımıyla geciktirme hücresine su gönderilmekte, daha sonra da basınç anahtarından elektriksel su motor gongtan mekanik alarm elde etmektedir. Kuru Alarm Vanası ise, donma riski taşıyan bölümlerde tercih edilen, içinde basınçlı hava bulunan sistemlerdir. Pompa çıkış kollektöründen sonra sprinkler hattı başında kullanılırlar. Alarm vanasının yivli ve flanşlı bağlantılı modelleri mevcuttur. Basınçlı hava tesisata özel bir orifis yardımıyla verilmekte, bu orifis ancak kayıpları

60

Nalbur Teknik.com / Aralık’13



karşılayabilecek şekilde beslemeye izin vermektedir. Kuru Alarm Vanasının üst tarafında hava, alt kısmında ise su bulunmaktadır. Yangın esnasında ilk önce hava otomatik olarak sprinkler ve vana üzerinden atılmakta daha sonra ise tesisata su verilmektedir. Sprinkler bağlantı hortumları Sprinkler sistemleri, bir yangın çıktığında kendiliğinden devreye giren ve alevlerin üzerine su sıkarak yangını söndüren veya yayılmasını önleyen sistemlerdir. Bunlar binaların tavanına yakın olarak yerleştirilirler ve suyu bağlı oldukları boru sistemi vasıtasıyla alırlar. Sprinkler sistemleri, yangına müdahalenin zor ve yangın yükünün fazla olduğu binalarda ve özellikle topluma açık binalarda tercih edilir. Sprinkler hortum ve bağlantı setleri ise yangın hatlarıyla, sprinkler bağlantısını sağlayan esnek bağlantı elemanlarıdır. Bu esnek yapısı sayesinde her türlü sismik hareketleri sönümleme kabiliyetine sahip olup, ayrıca zamana bağlı işçilik giderlerini minimize eder.

Kardan Mafsallı Deprem Kompansatörleri

Dilatasyon - Deprem Kompansatörü (Kardan mafsallı tip), deprem ve çökme gibi her yöndeki hareketleri (X, Y, Z yönlerindeki dairesel hareketleri)

emerek, boru hatlarındaki her türlü hareketi sönümleyerek sistemi korur. Esnek ve hareketli yapıları sayesinde rijit boru sistemlerini stresten arındırır. İki körük içeren bu tip kompansatörler eksenel hareketleri, yanal sapmaları ve açısal rotasyonu absorbe eder. Yangın devrelerinde FM onaylı bir ürün olması sebebiyle, dilatasyon geçişlerinde mutlak kullanım alanı bulunmaktadır. Basınç ve sıcaklık değerleri DIN2401 standartlarına uygundur. Çift tarafında bulunan körükleri ve kardan mafsalları sayesinde her türlü hareketi sönümleme kabiliyetine sahiptir. Kardan Mafsallı Deprem Kompansatörleri standart 100, 200, 300 ve 400mm yanal hareketleri sönümlemekle birlikte, istenilen diğer farklı genleşme değerleri içinde özel üretimler mümkündür. Kardan Mafsallı Deprem

Kompansatörleri standart PN16 basınç sınıfında üretilmekte olup, daha yüksek basınç sınıfları için özel dizaynlar neticesinde imal edilmektedirler. Operasyon basıncı nominal çapa ve operasyon sıcaklığına bağlıdır. Dilatasyon Deprem Kompansatörü, yangın devresi hatlarında dilatasyon geçişleri, tüm akaryakıt tankları, depolar, her türlü makine-cihaz çıkışlarında, bütün boru hatlarında kullanılmaktadır.

U-Flex ve V-Flex Bağlantı Elemanları

U-Flex ve V-Flex Bağlantı Elemanları, yangın hatları için bina dilatasyon geçiş noktalarında çökme ve yer değiştirmeleri absorbe etmek için kullanılan; eğilebilir ve bükülebilir yapıya sahip, güvenilir hortumlardır. Bu elemanlar, rijit bağlantılarda görülebilecek kırılma ve çatlama gibi sorunları ortadan kaldırır ; pratik, emniyetli ve kolay montaj imkanı sunar.

Sorumlusu

62

Nalbur Teknik.com / Aralık’13



“Kobilere yeşil pasaportu çok görüyorlar” Rifat Hisarcıklıoğlu, “Verdiğimiz birçok çabaya rağmen bir yeşil pasaportu bize çok görüyorlar”

Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin ihracat yükünü KOBİ’lerin sırtlandığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Buna rağmen, verdiğimiz birçok çabaya rağmen bir yeşil pasaportu bize çok görüyorlar” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İstanbul Ticaret Odası meclisinde, meclis üyeleri ile bir araya geldi. Mecliste konuşan Hisarcıklıoğlu, İstanbul Ticaret odası meclis üyelerine ve KOBİ işletmecilerine övgüler yağdırdı. Devlete de sitemde bulundu. İstanbul’un ticaretin

64

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

başkenti olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “81 ildeki bütün tüccarlarımıza karşı sorumluluğumuz var. Onun için sizin göreviniz sahadır. İnşallah bu meclisimiz de bu kapsamda üzerine düşeni yapacaktır. Türkiye’nin ekonomisini kobiler sırtlanıyor. İhracat olarak biz sırtlanıyoruz. İthalat olarak yine biz sırtlanıyoruz. Türkiye’nin ihracatının yüzde 63’ünü Kobiler yapıyor. Geçen yıl Kobiler 95 milyon dolar ihracat yaptı. İthalatta da 92 milyon dolar yaptık. Biz aslında ticaret fazlası

veriyoruz. Tüccarlarımıza baktığımız zamanda net ihracatçı olduklarını görüyoruz. Yarın birileri sorduğunda bunları anlatınız. Hem memleketin hem istihdamını sırtlanan hem yatırım yapan, her türlü riski alan, ağası dayısı olmayan adamların sahibi olalım” dedi. Türkiye rekabet endeksinde geçen yıla göre bir sıra daha geriledi ve 44’üncü sıraya düştüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, “Dünya ile rekabet edeceğiz diyoruz ama benden daha cazip 43 ülke var. Bir taraftan da dünyanın en büyük ilk on ekonomisi arasına girmek istiyoruz. Ama bunun için yatırım, üretim ve ihracat yapmak gerekiyor. İstihdam piyasasında daha felaket bir durumdayız. Burada 148 ülke arasında 130 sıradayız. Eğer Türkiye’d e bir gruba madalya takılacaksa tek bir gruba takılmalıdır. O grup tüccar ve sanayicilerdir. Çünkü kötü tabloya rağmen ülkemizi büyütüyoruz. Buna rağmen 6 milyon kişiye iş vermişiz” diye konuştu. Üyelerin yeşil pasaport talebine esprili bir cevap veren Hisarcıklıoğlu, “Arkadaş evlenirken akıllı evleneceksin diyorum. Niye diye soruyorlar. Bir tane öğretmen hanım ile evlenseydin eş durumundan yeşil pasaportun olurdu. Ne yapıyoruz biz Türkiye’nin ihracat yükünü yüklenmişiz. Türkiye’nin istihdamını yüklenmişiz. 15 milyon istihdam bizim üzerimizde, Türkiye’nin ekonomisinin büyümesini üstlenmişiz, diyorlar ki git mal sat gidip satıyoruz. Yatırım yap diyorlar yatırım yapıyoruz. Kimsenin gitmediği ülkelere gidiyoruz ama bir yeşil pasaportu bize çok görüyorlar.” dedi.



Hizmark Group enerjide gerçek farkı gösteriyor - LED ve diğer Ampuller arasındaki fark nelerdir?

LED çağın en son teknolojisidir ve eski tip ampullerde var olan tüm eksileri tamamlayan bir üründür. Çevre dostu, Tasarruflu ve Sağlıklı bir yaşam için a plus bir üründür.

- LED ampulun A plus olmasının nedenleri nelerdir?

LED ampul faturanıza %90’a varan bir tasarruf sağlar. Ayrıca eski tip ampuller gibi civa içermediğinden dolayı sağlığınıza herhangi bir zarar verebilecek etken içermez. Yani, az ısı yayan özelliğe sahip olduğundan dolayı klima giderlerinizi azaltır.

-LED ampullerin maliyetlerinin diğer ampullere göre daha yüksek olduğunu görüyoruz. Maliyetinin yüksek

olmasının sebebi nelerdir?

Akkor Flamanlı ve Tasarruflu ampullerin yıllık değişim oranlarının yüksek olduğunu her kullanıcı çok iyi bilir. Buda kullanım ömürlerinin kısa olduğunu işaret eder. LED ampul ile kullanıcıya 3 Yıl garanti ve 40.000 saat ömrü garanti ediyoruz. İlk uygulamada maliyet bedeli yüksek olsa da, akkor Flamanlı ve tasarruflu ampullerin sık değişimindeki maliyetle kıyaslandığı takdirde LED Ampulun maliyeti arasında daha yüksek bir bedel ortaya çıktığını görebilirsiniz. Aşağıdaki tabloda ucuz gibi görünen ampullerin nekadar pahalıya mal olduğu, pahalı gibi görülen ürünlerin ise ne kadar tasarruflu ve uygun olduğu çok açık görülüyor.

Türkiye’de LED ampul yeterince biliniyor mu?

Türkiye de LED genellikle tabela aydınlatmaları ve televizyon modellerinden kulak aşinalığıyla bilinen bir teknolojidir. Genellikle çevreci ve ekosisteme uygun ürün geliştiren veya bu kanalları takip eden kişiler tarafından LED ampuller hem kullanılmakta hem de diğer kullanıcılara önerilmektedir. Yakın zamanda son nihai tüketiciye ulaşarak evlerde kullanımını öngörüyoruz.

Türkiye ne zaman enerji verimliliği konusunda daha geniş bir yelpazeye kavuşabilir?

Devletin de bu yönde yönlendirmesi ve hassasiyetiyle birlikte tüm ülke genelinde Enerji Verimliliği hareketi başlamış bulunmaktadır. Tam da bu dönemde yüksek tasarruf sağlayan ve uzun ömürlü LED ampul doğru bir verimlilik hareketi başlatacak

66

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

ürün olacaktır. Türkiye deki üniversitelerde enerji mühendisliği bölümlerinin açılması da bu konunun ne kadar ciddiye alındığını gösteriyor. Yakın zamanda enerji tasarrufu konusu gerçekten çok ciddi bir şekilde ele alınacak.

LED kullanımı, ne tür avantajlara sahiptir?

3 Yıl Ürün Garantisi ve 20 yıl çalışma süresiyle( 40.000 Saat ) yüksek kaliteye sahip olabiliniyor. Şebeke problemlerine karsı da geniş voltaj aralığı ile çözüm getirdiği için dayanıklılık suresi gayet uzundur. LED ile Yüksek ışık verimi düşük Wattlar ile sağlanacağından, fatura üzerinde %90 a varan tasarruf elde edilebilir..

LED nasıl doğmuştur?

Light Emitting Diode yani “ışık yayan diyot” kavramının kısaltmasıdır. İlk olarak 1907 yılında icat edilmiş ve kullanılmıştır. 1962 yılında ise elektronik ürünlerde kullanılmaya başlanmıştır. 1980-90’lı yıllar ise LED tarihinde bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu tarihlerde LED lambalar yeşil, mavi, beyaz ve sarı olarak çeşitli renklerde üretilmeye başlamıştır ve verimlilikleri artırılmıştır. Günümüzde ise LED lambaların çeşitleri artmış ve kullanım alanları ise yaygınlaşmıştır.

Sizin piyasadaki hedefiniz nedir?

Yüksek kaliteli ürünlerimiz ile pazarda rekabeti arttırıp ürünlerin daha kaliteli ve ucuza kullanıcıyA ulaştırılması ve yüksek Pazar payına sahip olmaktır.

Mimarideki LED



kullanımının artıları nelerdir?

LED teknolojisi ile birlikte ışık kalitesi artmakta ve bu kaliteyi daha düşük enerji tüketimiyle yakalamaktadır. Genellikle iç mekan aydınlatmalarında ürün çeşitliğiyle her alana cevap verebilmekte. Ayarlanabilir LED ürünleriyle birliktede kişinin istediği rengi ve vereceği duyguyu kesin olarak yakalayabilir. Ayrıca led ürünlerinde tasarımdaki çeşitli renkler ve kombinasyonlar iç mimari için artı bir değer katarken görsellik acısından insanların daha cok eğilim duyduğu lüx ürün potansiyelini yakalamaktadır. Ayrıca prestij çalışmalarında led kullanılarak A sınıfı bina tanımına geçiş yapılmaktadır. Çevreci tabirinin daha ileri gittiği bu zamanlarda LED ampul ile daha da çıtayı ileriye taşıyabilmektedir.

LED ampulün sektörel dağılımı nedir?

İlk aşamada Hizmark Group hedef olarak Oteller, AVMler, Hastaneler, Bankalar ve bunun gibi birçok kurumsal sektörlerle uygulama aşamasını başlatmış durumdadır. Çok fazla enerji tüketimi olan hastane okul özellikle hotellerde LED kullanımı yaygınlaşmalıdır. Özellikle büyük rekabetin olduğu Hotel sektöründe LED kullanımı kaçınılmazdır. Çünkü Elektrik maliyeti bu rekabette ana etkendir. LED ampuller ve ürünler kullanılarak elektrik tasarrufuna giden bir hotel daha ileriki evrelerde karlılığını ve rekabetteki yerini sağlamlaştıracaktır. Bu hotel sahiplerine ileri yıllar için daha değişik çeşitlilikle rekabet ortamı yaratacaktır. Devir tasarruf devri olduğu için sadece yüksek enerji

68

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

tüketiminin olduğu yerlerde değil en küçük birimde dahi LED ampul kullanılmadır. Bu kullanım ülke ekonomisi ve tüketiciye olumlu yatırımlar olarak geri dönüş yapabilecektir.

Neden LED ampul Tasarruflu ampullerle kıyaslanıyor?

LED ampuller genelde tasarruflu ampullerle kıyaslanıyor hâlbuki iki üründe farklı kategorilere sahip değişik özellikte ürünlerdir. Bu yanılgıya düşülmemesi gerekli çünkü LED ürünler tasarruflu ampule oranlı daha çok enerji tasarrufu sağlayıp çevreci bir üründür. Tasarruflu ampuller civa içerdiği için insan sağlığına olumsuz etki ederler. Halbuki LED ampullern gaz içermediği için sağlıkj için bütün bu olumsuz etkileri ortadan kaldırmış olurlar.

LED kullanmak başka ne tür tasarruf sağlar?

Çok az ısı yaydığından alanda bulunan klima giderlerinden gayet makul oranda azalma sağlanır. UV değerleri çok düşük olduğundan sağlık giderlerinizi de dolaylı yönden olumlu etkilemektedir. Cevre kirlenmesine neden olmadığı içinde materyal olarak geri donuşumu daha kolay ve seridir. Ekonomiye de artı bir değer katar.

LED in insan yaşamındaki yeri nasıl olacaktır?

LED ürünler diğe tasarruflu ampuller gibi civa bulundurmadığı için sağlığa zararlı değildir.Geri dönüşüm sürecine sahip oldukları için fazladan malzeme üretmeye ihtiyaç duyulmaz,İsraf ortadan kalkmış olur.

Hizmark Group’u bu sektörün neresinde görebiliriz? Türkiye genelinde bayi ağımızı oluşturmaktayız. Hazır LED ampulleri 2 yıl garanti ve 40.000 saat ömür ile çok iyi finansman koşullarıyla yatırımcılara ulaştırmaktayız. Özel projeler için ışık tasarımı yaparak uygulamalar yapıyoruz. Solar ve Led aydınlatmada ise 2004 Yılından beri çalışmalar yürüten en eski firmalardan biri olarak güven vermekteyiz.



Panasonic ve Viko ortaklık anlaşması imzaladı Teknoloji firması Panasonic ile elektrik anahtarları ve prizleri alanında faaliyet gösteren Viko ortaklık anlaşması imzaladı Japon elektronik üreticisi Panasonic, anahtar ve priz üreticisi Viko’nun çoğunluk hissesini 460 milyon dolara aldı. Viko’d an yapılan açıklamaya göre, imzalanan anlaşmada yer alan bazı şartların yerine getirilmesinden sonra yürürlüğe girecek ortaklıkla, her iki şirket de yeni rekabet avantajları ve sinerji oluşturacak bir güç birliği hedefliyor. Panasonic, ortaklıkla Türkiye’nin büyüme potansiyeli ve stratejik konumundan yararlanarak Rusya, Ukrayna, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa pazarlarındaki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Viko kurucu ortakları Cahit Durmaz ve Ali Dağbaşı, ortaklık anlaşması sonrası yaptıkları açıklamada şunları kaydetti: “Kuruluşumuzdan bugüne müşterilerimiz için değer

70

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

katmaya odaklanan yenilikçi bir yaklaşımla pek çok ürünü pazara sunduk. Vizyonumuzdan aldığımız enerji ile dünya markası olma yolunda 70’in üzerinde ülkede aydınlığı parmak uçlarına taşıdık. Yıllar içerisinde ülkemizde ve yurt dışında sektörümüzde lider markalar arasında yerimizi aldık. Bu başarının ardında yatan en önemli ilham kaynağımız sürekli mükemmele ulaşma ve bir dünya markası olma tutkusu oldu. Bu tutkunun gereği olarak vizyonumuza 2023 yılında sektörümüzde dünyadaki ilk 10 markadan birisi olma hedefini koyduk. Her geçen yıl küresel rekabetin arttığı ve konsolidasyonların hızlandığı günümüz dünyasında böylesine iddialı hedeflere ulaşmanın dünya liderleriyle güç birliği oluşturmaktan geçtiği inancıyla bu yıl içerisinde stratejik ortaklık girişimlerimizi başlattık. Bugün,100 yıla dayanan başarılı geçmişi ile dünyanın en itibarlı markaları arasında yerini alan teknoloji devi Panasonic ile bir ortaklık anlaşması imzalamaktan duyduğumuz gurur ve mutluluğu paylaşmak istiyoruz. Panasonic ile ortaklığımızın gerek Türkiye gerekse dış pazarlardaki konumumuzu

güçlendireceğine ve vizyonumuzu gerçekleştirme yolunda çok önemli bir atılım olacağına inanıyoruz.

Ayrıca, bu ortaklığın yıllardır örnek bir düzeyde sürdürülen tarihsel Türk - Japon dostluğunun daha da güçlenmesine katkı sağlayacağı görüşündeyiz” Panasonic’in çoğunluk hissedarı olduğu ortaklık anlaşması sonrası görüşlerini paylaşan Panasonic Eco Solutions Başkanı Mr. Yoshioka da, şunları kaydetti: “Viko ile ortaklığımız Panasonic için stratejik öneme sahiptir. Panasonic, Türkiye’yi bir üs olarak kullanarak; Viko’nun güçlü marka bilinirliği, yaygın satış kanalları ve Avrupa tipi anahtar priz üretimindeki ileri teknolojileri gibi güçlü yönetim kaynakları sayesinde sadece Türkiye’d e değil, Orta Doğu, BDT, Avrupa ve Afrika pazarlarında da büyümeyi hedeflemektedir. Panasonic ve Viko bu ortaklıkla güçlerini birleştirerek sinerjilerini artırmayı ve hedef pazarlardaki konumlarını daha da genişletmeyi amaçlamaktadır.”



Danimarkalı dev Danfoss, Türkiye’de büyüyecek 24 bin çalışanı ile 55 ülkede faaliyet gösteren Danfoss A/S, Türkiye’ye yönelik yatırımlarını büyütme kararı aldı Danfoss Isıtma Çözümleri’nin Türkiye Direktörü Yaşar Hüseyin Şan ve Gelişen Pazarlar Direktörü Jurij Gabedov, İstanbul’d a basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıda açıklamalarda bulunan Danfoss Gelişen Pazarlar Direktörü Jurij Gabedov ; Türkiye ekonomisindeki büyümeye paralel olarak Danfoss’un, Türkiye’d e yeni yatırımlarla büyüme planlarının olduğunu ve bu planların gelecek 5 yıllık bir dönemi kapsadığını söyledi. Gabedov : “Türkiye’nin kazancı 3-4 milyar doları bulabilir” Danfoss Gelişen Pazarlar Direktörü Jurij Gabedov, “Türk hükümetinin, 2023 yılına kadar yenilenebilir enerji kullanımını 3 katına çıkarmak ve enerji tasarrufunu yaygınlaştırmak gibi iddialı bir hedefi var. Danfoss olarak enerji tasarrufu alanında sahip olduğumuz uzmanlık ve knowhow ile Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için yardım etmeye

72

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

hazırız.” dedi. Isınmaya 10 milyar dolar Gabedov, “Türkiye her yıl sadece ısınma amaçlı kullandığı doğalgazın ithalatı için 10 milyar doların üzerinde ödeme yapıyor. Başta ‘Termostatik Radyatör Vanası’ olmak üzere Danfoss’un ürettiği enerji tasarrufu ve yaşam konforu sağlayan ürünler, kullanıldığı takdirde Türkiye her yıl yaklaşık 3 milyar dolar tasarruf edebilir. Enerji verimliliği konusunda global bir merkez olan Danfoss, sahip olduğu 80 yıllık mühendislik birikimi ile Türkiye’nin enerji tasarrufu alanında güçlü adımlar atmasına yardımcı olmaktan büyük mutluluk duyacaktır. Bu bağlamda Türkiye’d e daha etkin olmak için büyüme planımızı uygulamaya başlıyoruz. 5 yıllık plan sürecinde aşama aşama yapacağımız yatırımlarla Türkiye organizasyonumuzu, mevcut yapısına oranla çok daha fazla güçlendireceğiz” dedi. Şan: “yapılan yeni ve nitelikli

konut projelerinde ‘döşemeden ısıtma sistemleri’ daha fazla tercih edilmeye başlandı” Toplantıda söz alan Danfoss Isıtma Çözümleri’nin Türkiye Direktörü Yaşar Hüseyin Şan da “Şehir merkezinde yapılan yeni ve nitelikli konut projelerinde ‘döşemeden ısıtma sistemleri’ daha fazla tercih edilmeye başlandı. Döşemeden ısıtma alanında Avrupa’nın en çok tercih edilen markası olan Danfoss, Türk kullanıcılarına da yaşam konforu ve enerji tasarrufu sunmak için ürünlerini Türkiye pazarına sunuyor.” dedi. Binalarda Enerji Performansı (BEP) yönetmeliğine dikkat çeken Şan, “Hükümetimizin yürürlüğe koyduğu BEP yönetmeliğinin uygulanması ve denetimindeki aksaklıklar giderilirse; Türkiye her yıl milyarlarca dolarlık enerji tasarrufu yapabilir ve vatandaşlarımız da daha konforlu ve sağlıklı ortamlarda yaşama imkanı bulur.” diye konuştu.




Yeni

Isıtma Tesisatlarının Verimini Artırmak İçin Yeni Ürün;

Virax Kireç Temizleme Pompası

Bakır ve çelik gövdeli kazanların kireçlerinin temizlenmesinde artık, Reis Makina güvencesiyle Türkiye pazarına sunulan VIRAX Kireç Temizleme Pompaları kullanılıyor. Özellikle, eşanjör, sıcak su hatları ve kombilerin kullanım sürelerini uzatmak ve enerji verimini arttırmak için, ısıtma gövdelerinin kireçleri, bu pompalar ile temizleniyor. VIRAX Pompalarda, sıvı seviyesini görmek için tasarlanmış olan yarı saydam rezervuar, darbeye dayanıklı sert plastikten üretilmiştir. Tıkanıklıkları iki yönde temizleyen manuel akış diyagramı sayesinde kireçlenen alanı daha kolay çözebilirsiniz. Bu prosesi manuel olarak değiştirebilirsiniz. IP54 motor koruması, cihazın toza karşı dayanıklı olmasını sağlarken, motor kullanım ömrünü de uzatır. Bu dayanıklı kireç temizleme pompası, kolayca taşınabilir olup, sadece 8,7 kg ağırlığında. Kireci daha etkili çözmek için, maksimum kullanım sıcaklığı 50°C’d e olması gerekiyor. Dakikada 40 Lt. olan debi hızı, kirecin hızlıca çözülmesini sağlıyor. 2 metre uzunluğunda, 2 saydam hortum ve her türlü girişe uygun 8 adet konektör ile çalışma rahatlıkla yapılabiliyor. Kusursuz temizleme için, VIRAX kireç temizleyici ve nötürleştirici toz kimyasallarının kullanılması etkili oluyor.

Ürün




Nalbur Teknik Dergisi’nin “The Big 5-Dubai” çıkarması

Aslında daha çok ulusal bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi yıllardır yurt çapında bütün illerde etkin bir şekilde dağıtılıyor. Nalbur ve hırdavat sektörünün en büyük dergisi olarak bu yıl ilk defa ülke sınırlarını da aşarak tedarikçilerimizin uluslararası rekabetlerinde de yanında olmak yolunda ilk adımını attı. 65 ülkeden 2500 firmanın ve Türkiye’d en de 241 firmanın katıldığı fuar tam bir devler arenası idi. Son teknoloji ürünlerinin kıyasıya yarıştığı Dubai Exhibition Center’d e adeta Türk şovu vardı. Fuarın ana sponsoru olan Türkiye fuar alanının tamamında “Turkey” kelimesi ile ilk girişten başlayarak her yeri süslemiş, yaka kartlarına varıncaya kadar her yere lale sembollü “Turkey” imzasını atmıştı. Expotim’in organize ettiği Türk katılımı bütün sektör ve ülke adına gurur vericiydi. Nalbur Teknik Dergisi, kardeş yayın olan “Yapı Malzeme” ile birlikte ortaklaşa çıkardığı “Construction Turkey” özel eki ile fuara katılarak

78

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


1500 dergiyi fuar alanında etkin bir şekilde dağıtarak Türk inşaat ve nalbur sektörünü bütün dünyaya etkin bir şekilde dağıttı. Dağıtımı bizzat organize eden İhlas Magazin Grubu Genel Müdürü konu ile ilgili şunları söyledi: “1500 adet dergimiz bütün fuar alanında etkin bir şekilde dağıtıldı ve ‘Turkey’ kelimesini gören birçok ziyaretçi büyük bir istekle dergiyi alıp, çantalarına yerleştirdiler. Seneye bu fuar için Nalbur Teknik Dergisi daha büyük bir çalışma yapacak. Fuarın medya sponsoru da olmayı planlayan dergimiz, yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da sektörümüzün sesi olacak.” Bu yıl 33.cüsü yapılan olan fuar 4 gün boyunca yüz binin üzerinde profesyonel ziyaretçi ağırladı ve katılımcı sayısı ve alan itibariyle de bu yıl %10 daha büyüyerek maksimum noktaya erdi. Fuaye alanında bile onlarca firma standının yer aldığı fuarı Dubai’nin Emir Yardımcısı Şeyh Hamdan bin Rashid Al Maktoum açtı.


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI

Ufuk Hırdavat hızlı ve kaliteli hizmette iddialı! Prensipli ticaret anlayışını online satış ve tahsilat hizmetleri ile taçlandıran Ufuk Hırdavat, kurumsal kartları Trio ve Bayi Kart ile tecrübesiyle ve sağlam alt yapısıyla emin adımlarla ilerliyor Ufuk Hırdavat Firma Sahibi Burhanettin Erkek ile faaliyetleri ve sektörün durumu hakkında görüşme yaptık.

Ufuk Hırdavat’ın kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

“Benim 1986’d a Karaköy-Perşembe Pazarı’na gelmem ve orada iş hayatına atılmamla Ufuk Hırdavat’ ın temelleri atılmış oldu. Karaköy’d e yaklaşık 10 yıl süren çıraklık ve tezgahtarlık tecrübesinden sonra 1997 yılında Ufuk Hırdavat kuruldu. Farklı sektörlerde iş hayatında bulunan 6 kardeşlerin de Ufuk Hırdavat bünyesinde toplanmasıyla köklü ve kurumsal bir aile şirketi olma yolunda önemli bir adım

80

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

atılmış oldu. O yıllarda özellikle yurt dışında inşaat sektöründe yerli ve yabancı firmalarla yurt içinde de fabrikalar ve belediyeler ile kullanıcı ağırlıklı çalışan bir firmaydık. Uzun yıllar bu tedarikçi firma konumumuzu sürdürdük. Rusya’d a yaşanan krizler, inşaat sektöründe dış piyasanın daralması, Türkiye’d eki Bosch, Henkel ve Dekor gibi büyük markaların yeni başlayan pazarlama akınından dolayı biz de toptan pazarlamaya yöneldik. Çeşitli ürünlerinin tedarikçisi olduğumuz bu firmaların bize aktif pazarlamaya yönelmemiz yönünde tavsiyeleri de oldu. Neticede, yaptığımız çalışma ve istişarelerde ticaretimizi özellikle satıcılar kanalı ile aktif pazarlamayla yürütmemizin gerektiğine karar

verdik. Bu alanda piyasada bir boşluk vardı. Eskiden Anadolu’d an İstanbul’a mal almak için gelirlerdi. Sonra iş pazarlamaya dönüştü. Biz de bu noktada iyi bir kadroyla ve o zamana kadar kullanıcıyla çalışmış olmanın verdiği hız ve tecrübeyle işimizi disipline etmiş bir şekilde çalışmalara başladık. Özellikle yurt dışı firmaları Sibirya’d a bile inşaatlar yaparken acil tedarik etmeleri gereken siparişler oluyordu. Geçmiş deneyimimiz sayesinde çok geniş bir ürün yelpazesi hakkında bilgi sahibi olmuştuk. Hassas mikrometreden, kaynak makinasından, parça beze kadar bir şantiyenin ihtiyacı olan her ürünü ranza, yatağa varana kadar


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI satıyorduk. Ciddi miktarlarda mal sattığımız büyük firmalarla çalışabilmemiz için ödeme gibi konularda büyük riskler söz konusuydu. Ortada hiçbir teminat yok, sadece firmanın büyüklüğü ve ismi var. Ama biz bu kriz dönemlerinde çok büyük firmaların da iflas ettiğini gördük. Bayisi olduğumuz markalar pazarlama konusunu değerlendirmemizin bizim için de onlar için de büyük faydalar sağlayacağını belirttiler. Bunları istişare edip, bu yönde karar aldık. Satıcı firmalar kanalı ile tamamen garanti tahsilat sistemli bir satış sistemi kurduk. Bu bağlamda da Trio ve Bayi kartla bunu güçlendirdik. Biz, Perşembe Pazarı kökenli bir firma olarak, 2005 yılında Ümraniye’d e yeni bir yer açtık. Aktif pazarlamaya başladık. Öncelikle İstanbul ağırlıklı olmak üzere, nalbur dediğimiz bu segmentteki en alt birime kadar bütün sektör aktörlerini pazarlama alanımıza aldık. Bunların bütün tedariklerini

gerçekleştirmekle beraber, ana eksenimiz, elektrikli el aletlerinden elektrotuna kadar olan teknik hırdavat alanı başta olmak üzere, biz bu konsepte yapı ve iş güvenliği ürünlerini de dahil ederek, bunların pazarlamasını yapıyoruz. Önceden beri, kullanıcıyla çalışmış olmamızdan dolayı, piyasada kısa sürede bir talep oluştu. Bizim sunduğumuz kaliteli ve hızlı hizmet sektörde gereken rağbeti gördü. Bunu tam anlamıyla karşılamak adına, Perşembe Pazarındaki yerimizi de taşıdık, oradaki tecrübeli personelimizle beraber kullanıcılarla çalışmalarımızı askıya alıp, satıcılar kanalıyla ürünlerimizi satmaya yöneldik. Prensip olarak teminat almadığımız firmalarla çalışmadık. 2005’te başladığımız bu süreçte Trakya’ya da açıldık. Şimdi geldiğimiz noktada ise Türkiye’nin hemen hemen her yerinde varız. Gidemediğimiz yerlerde ise bizim ürünlerimizin bayiliğini yapan alt bayilerimiz aracılığıyla ulaşmış oluyoruz.

Biz ticari anlamda firmamızı ürün çeşitliliği açısından 3 temel üzerine kurmak istiyorduk. Birincisi, Türkiye’d e ulusal ve uluslararası ismi olan önemli pazar paylarına sahip, Henkel, Bosch, Makita, Kale Kilit, Karbosan, Atlas Zımpara, Dekor Rulo ve Hassan gibi yaklaşık 30-35 markanın bayiliğini yapmaktı. İkincisi, kendi markalarımızı oluşturmaktı. Bu yönde de kimyasal yapıştırıcı ve iş güvenliği ürün gruplarında ‘Piton’ markamızı oluşturduk. Kesici ve aşındırıcı metal ürünleri gruplarında ise ‘Rayko’ markamızı oluşturduk. Üçüncüsü de, özellikle Avrupa başta olmak üzere kendi alanında kalite ve pazar payı olarak iyi bir noktada olan markaların distribütörlüğünü almaktı. Bu manada İngiltere, Fransa ve Hindistan’d an firmalarla anlaştık. Geldiğimiz nokta birinci aşamayı tamamladık, ikinci ve üçüncü aşamalarda da önemli mesafeler kat ettik. Bundan sonraki çalışmalarımız özellikle kendi


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI markalarımız ve distribütörlükler üzerinde yoğunlaşacaktır. Burdaki önemli kriterlerimizden biri olarak tüketicilerin girdi maliyetlerinde tasarruf sağlayabilecek ürünlerle tüketici memnuiyetini ön planda tutuyoruz. Firma olarak sürekli geniş çeşit, hızlı hizmet ve uygun fiyat sunuyoruz.”

‘İSİM OLUŞTURABİLECEK, HER YÖNÜYLE MARKA OLACAK 2 MARKA ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ’ Firmanızın pazara sunduğu ürün grupları nelerdir? Kendi üretimini yaptığınız kaç marka var? Bu ürünlerle ilgili servis imkanı veriyor musunuz?

“Biz teknik hırdavat, iş güvenliği, elektrikli el aletleri, yapı kimyasal grubunda silikon, köpük, vs., yapıştırıcı grubu dediğimiz ambalaj bantlarından bina yalıtımında kullanılan pek çok bantlara kadar ve kısmen sıhhî tesisat alanlarında ürünler sunuyoruz. Bosch, Henkel gibi pek çok markanın bayiliğini yapıyoruz. Yapıştırıcı ve kimyasal ürün gruplarında 4-5 ayrı marka ve sarf malzemesi dediğimiz metal aşındırıcı alanında da 4-5 tane marka çıkarılabilir. Ama markaların tanıtımı, reklamı ve bir noktaya gelmesi ciddi bir maliyet gerektirir. Biz çok markayla çalışmak yerine piyasada iyi reklam yapabileceğimiz, isim oluşturabilecek, her yönüyle marka olacak 2 marka üzerinde çalışmayı tercih ettik. Ürün gamında yapacağımız strateji ve bunlara ayıracağımız reklam bütçelerine bağlı olarak bu marka sayısı artabilir. Şu an Piton ve Rayko markalarımız var. Piton daha eski markamızdır. Piton iş güvenliği malzemeleri, silikon, köpük, mastik ve ambalaj malzemeleri alanındaki ürünlerimizi temsil ediyor. Avrupa ham maddeli ürünlerimiz piyasada yılların markalarıyla aynı rafta, aynı kalitede ve benzer fiyatlarla sunuluyor. Rayko’d a metal kesici,

82

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI aşındırıcı dediğimiz beton delme matkap uçları, beton, asfalt, granit kesme testereleri, delme pançları, maket bıçağı ve al aleti grubu ürünlerimizi temsil ediyor.”

NEREDEYSA HER AY BİR ÜRÜN İLAVE EDİYORUZ. Piyasaya yeni olarak sunacağınız ürünleriniz nelerdir? Piyasada hangi ürünlerde iddialısınız?

“Bizim ürün sunmada 3-4 yıldır, hemen hemen her ay bir ürün sunuyoruz. Ürün çeşitliliğimiz sürekli artıyor. Mesela bugün bile ithal ettiğimiz yeni bir ürünü

sunacağız. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde çok büyük miktarda ürün gamımızı artırmayı hedefliyoruz. Piton ve Rayko markalarımız şu an ticaretimizin içinde cirosal anlamda ciddi pay almaya başladı. Önceden hedeflediğimiz, bayiliğini yaptığımız diğer markaların cirosunu düşürmeden bu iki markamızın pazardaki etkinliğini artırmaktı. Geldiğimiz noktada bu iki markamız genel ciromuz içinde önemli bir pay sahibi olmuştur.

‘İLK ÜÇTE OLAMAYACAĞIMIZ BAYİLİKLERE SICAK BAKMIYORUZ’

Özellikle bir üründe iddialı olmak pazarlama firmaları açısından yeterli değil, genelde iddialı olmak lazım. Biz açıkçası iddialı olamayacağımız hiçbir ürün guruplarını tercih etmiyoruz. Pazardaki ciro hacmine göre ağırlıkta olduğumuz ürünlerimiz var ama biz girdiğimiz her markanın cirosal anlamda ilk üçte olan bayisinden biri olmaya özen gösteriyoruz. Bu noktada İLK üçte olamayacağımız bayiliklere sıcak bakmıyoruz. Her üründe ve genel totalde de iddialıyız.” Kaç bölge müdürü ve kaç bayiniz var? Satış ve pazarlama alanında ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz? “Ufuk Hırdavat, pazarlamada bütün herşeyi birarada işletme ve girdi maliyetlerini göz önünde bulundurarak hareket eden bir firma. Dolayısıyla, müşterinin katalogtaki ürünü çekip almak ve o hızda ürünü elde etmek istediği bir bilişim çağında ticaret yaptığının farkında. Fiziki anlamda çok büyük maliyetler oluşturmamak adına elektronik ortama çok özen gösteren bir firmayız. Bizim

sipariş aşamasından sevkiyat aşamasına kadar ödeme sistemi de dahil olmak üzere her şey online olarak hareket ediyor. Müşterimiz herhangi bir saatte sistemimize girip, siparişini verebilir, içerdeki siparişlerini, kendisine sevkedilmesi gereken ürünü, geçmişte aldığı ürünü kaç liraya aldığını ve kendi borcunu, cari hesabını, vadesini görebilir. Kendisiyle ilgili tüm bilgilere ulaşabilir, bu bizim olmazsa olmazımızdır. Firmalar fiziki açıdan günün belli bir saatinde kapanır ama bu sistemle biz müşterimize her zaman yararlanabileceği hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Bilişim altyapısına ciddi bir altyapı yatırımı yaptık, bunun faydasını biz de gördük. Müşterilerimizin memnuniyetini ve verilen hizmetin hızını artıran bu sistemle aynı zamanda ödemeler konusunda da bize artılarını gördük. 1000’in üzerinde bayimiz var.”

İSTEDİĞİ KADAR TAKSİT VE ÇEK İÇİN TARİH İMKÂNI SUNUYOR Trio ve Bayi Kart faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “Ticaretin en önemli sıkıntılardan biri tahsilat sorunudur. Biz ufuk hırdavat olarak tahsilat kısmını bankaların daha profesyonel


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI yapacağı düşüncesi ile hareket ettik. Yapı Kredi’nin Trio Kart ve İş Bankası’nda Bayi Kart olmak üzere 2 kurumsal kartla devam ediyoruz. Bu kartlar için, ‘bizim sistemimize giriş anahtarıdır’ diyebiliriz. Bizimle çalışmak isteyen firmaların sistemimize dahil olmaları için her iki kartı veya birini çıkartması gerekiyor. Trio kart bir elektronik çektir. Müşteri bizden bu kartla bin ayrı çekim yapabilir. masrafı sadece yıllık 50-60 lira kart ücretidir. Aslında bu elektronik çektir, sadece bizde geçer. Bu bir şart gibi algılansa da, aslında biz müşterimiz adına bir maliyete katlanıp, bu uygulamayı kullanıyoruz, bu da işimize ve müşterimize olan saygıdan ileri geliyor. Ödeme araçlarını artırıyoruz. İstediği kadar taksit imkanı sunuyoruz. Bu kartları veren bankalar, sektörel bazda destek veriyorlar. Örneğin Bayi Kart akaryakıtta Petrol Ofisi’yle,

yapı sektöründe bizimle işbirliği yaptı. Bu arada müşterimize de tedarikçimize de en az riskle yapmanın yollarına bakıyoruz. Müşterimiz bu risk anlayışını bu

süreçle daha iyi anlıyor ve kontrollü bir ticaretin yapılmasını sağlıyoruz. Bunları yapmayıp, sadece satış için çalışıyor olabilirdik ama biz ticaretimizin %100’ünü bu kartlarla yapıyoruz. Kartları kullanma isteği olmayanlarla çalışmıyoruz. Bundan bizim müşteriye ihtiyacımız olmadığı anlaşılmasın, elbette var ama biz bunu hizmet ve ürünlerimizle en iyi rekabeti göstererek yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz yaptığımız işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.” Müşteri ağınızı artırmak için hangi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? “Bizim pazarlama ekibimiz dışarda mal satan eleman olarak değil, müşteriyi ziyaret eden, onu doğru ticarete, piyasanın gerçeklerine, günceline yönlendiren elemanlar olarak hareket ediyor. Biz elektronik ortam aracılığıyla müşterilerimizle iş ilişkilerimizi, hizmetlerimizi hızlı bir şekilde zaten yürütüyoruz. Bir kampanya çıkardığımız zaman, bizim dışardaki arkadaşımızla müşteri aynı anda haberdar oluyor. Ürünler, fiyatlar, iskonto, kampanyalar herşey elektronik ortamda var. Bundan dolayı bizim pazarlamadaki arkadaşımız satış için bir vakit harcamıyor. Yeni gittiğimiz yerlerde bu ihtiyaç olabilir.”

‘AİLEMİZE BİR BİREY KATIYOR GÖZÜYLE BAKIYORUZ’

84

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI Yeni bir bayilik verirken hangi kriterlere önem veriyorsunuz?

“Ufuk Hırdavat bu konuda piyasanın deyimiyle ‘katı’, prensipli bir firma. Biz bayilik verirken firmanın ticari ahlakına çok önem veriyoruz. Yani firmanın iş yapış şekline, müşterisine, çalışanına, tedarikçisine bakışı nasıl. bir tecrübesi var mı, işine yatırım yapıyor mu? Bizim bakış açımız öncelikle bu kriterlerdir. Allahü teâlâ’ya hamdolsun ki, bizim çalıştığımız her bayimizi her anlamda destekleye bilecek imkanlarımız var. Satıştaki ürünlerimiz zaten çok fazla stokta bekleyen ürünler değil, hızlı satılan ürünlerdir. Dolayısıyla müşterimizin ticarete bakış açısı, ödeme performansı, esnaflığı, ticari riski, firmanın konumu, yapısı, ekonomik referansları, geçmişi, geleceği ile ilgili çalışmaları gibi kıstaslara bakarak, her bir müşteriye bu anlamda ciddi bir emek sarfediyoruz. Biz meseleye ailemize bir birey katıyor gözüyle bakıyoruz. Bu durum ilk etapta müşteriler veya işe alacağımız arkadaşlar tarafından eksik algılansa da yapıya, kadroya dahil olduklarında bizim ne demek istediğimiz çok daha net anlaşılıyor. Örneğin biz, kışın hizmet veremeyeceğimiz bir yere yazın da gitmeyiz. Piyasada birçok firma bu kriterleri zaten uyguluyor.”

Rekabet ettiğiniz firmalardan sizi ayıran özellikler nedir?

“Firma olarak farkımız, hizmet kalitemiz ve bu hizmeti elektronik ortamda kesintisiz sunuyor olmamız. Biz bu alanda uluslararası alanda büyük başarı sağlamış Bosch, Henkel gibi markalar bunu nasıl yapmış, hangi stratejileri izlemiş, nasıl hareket ederek bu noktalara gelmiş sorularına cevap bularak, aynı konuma gelmenin yollarını bulmaya çalışıyoruz. Bunların herbirinden

beğendiğimiz ve olması gerekir diye düşündüğümüz yönleri kendi bünyemizde uyguladık. Bazı noktalarda onların da yapmadığı uygulamaları hayata geçirdik. Bana göre en büyük fark, ticaretini bulunduğun devrin şartlarına göre gerçekleştiriyor olmaktır.”

Satış sonrası teknik destek noktasında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

“Bayisi olduğumuz markaların satış sonrası teknik destekleri, servisleri var. Kendi ürünlerimiz sarf malzemesi olduğu için bir teknik servis söz konusu değil. Bunların sertifikaları, TSE, CE belgeleri var. Biz müşterinin şikâyetine göre, mesela bir elektrikli el aleti aldığında, bir arızası varsa onların zaten kendi ana servisleri var. Buradan hizmet alamıyorlarsa, biz

devreye giriyoruz. Bunun dışında sarf malzemelerinde herhangi bir şey varsa, bunu üreten firma olarak, biz fabrikalarda teknik bir ekiple nerede bir problem var, neden oluyor konularına eğilerek, gerekli teknik desteği veriyoruz.”

Nalbur sektörüne Çin ürünlerinin etkisi nedir?

“Çin ürünleri ilk gelen ürünlere göre aynı değil. Çünkü şimdi Çin’d e artık her kalitede ürün üretiliyor. İşçilik ve enerji gerektiren ürünlerde Çin daha ucuzdur. Siz hangi kalitede ürün isterseniz, ona göre yapıyor. Avrupa’d a veya ülkemizdeki üretim yapan birçok firmalar kendi teknik ekibiyle birlikte ya Çin’d eki büyük fabrikalara ortak oldular ya da orada yeni fabrikalar kurarak devam ettiler. Çin şu anda dünyanın bir üretim deposudur.”


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI DİSTRİBÜTÖRLÜK VEREREK İHRACATIMIZI ARTIRACAĞIZ Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? İhracat hacminiz nedir? İhracatı artırmak için neler yapıyorsunuz?

“Bizim kendi markalarımızla ilgili hedeflerimiz var. Türkî cumhuriyetler, Ortadoğu gibi pek çok yere ihracatımız var. İhracat yapacağımız ülkelerde bizim kendi markalarımızı distribütörler aracılığıyla devam edeceğiz. O ülkedeki distribütörlere fuar ve medya, reklam desteği vererek ihracat hacmimizi artırmayı düşünüyoruz. Pazarlama yöntemiyle yapılan ihracatlar eksiye dönebiliyor ama bu şekilde yaparak yerinde bir hizmet sunmak daha isabetli diye düşünüyoruz. Geleceğin de satış stratejisi bu gibi gözüküyor. İhracat yaptığımız ülkelerdeki ticari kanunların ve şartlarının olumlu anlamda değişmesi durumunda kendimizde orada direk yer açabiliriz.”

86

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

İthalat konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?

“İthalat konusunda zaman zaman Çin’le sorunlar olabiliyor ama kendi dalında kaliteye önem veren firmalarla çalışıyoruz. Geçmiş 10 yıla göre bu alanda da sorunlar gideriliyor. Biz asıl ürünlerin Türkiye’ye girişinde yerli üreticiyi korumak adına yapılan prosedürler sonucu uygulanan gözetim adı altında

ağır vergilerden sıkıntı çekiyoruz. Ürünler üretim aşamasındayken veya yoldayken değişen kanunlar hemen uygulandığı için ürünleri çekmekte zaman zaman zorlanıyoruz. Otomatik yeni gümrük sistemiyle defalarca getirdiğimiz halde ürünler detaylı muayene edilmesi noktasında tekrar kontrolden geçiyor. Kırmızı diye tabir edilen komple muayeneye birçok ürün takılıyor. Sadece


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI

biz de değil pek çok firmada bu oluyor. Ama zamanla bu sorunların da biteceğini düşünüyorum. Devletin yerli imalatçıyı korumak için yaptığı uygulamalar yerinde olsa da bu konuda da ihracatla getirilen ürünler için çalışmalar var. İhracat yapmak istediğiniz ürünü bir miktar depolayıp, ihracatını yaparsanız devlet vergi almıyor. Ama Türkiye’nin genel ticari yapısını düşündüğümüz zaman, bu iş herkesin yapabileceği bir iş değil. Aslında Balkanlardan, Türkî Cumhuriyetler’d en gelerek ülkemizden mal alan firmalar Dubai’ye kaydılar.”

Fuarlara katılma konusunda düşünceniz nedir? Hangi fuarlara katılıyorsunuz?

“Fuarlara katılma tanıtım açısından önemli ama bu gün tanıtım araçları o kadar zengin ki. Biz sektörel fuarlarda müşterilerimize, bayilerimize destek vererek katılmayı düşünüyoruz. Bölgesel bayilerimize vereceğimiz bu destek hem onların ticari gelişimlerinde

yarar sağlıyor, hem de bölgesel nokta atışı yapılmış oluyor. Ama uluslararası fuarlara katılmayı düşünüyoruz.” 2013 yılınız nasıl geçiyor? Bu ana kadar, bu yıl için hedefleriniz hangi oranda gerçekleşti? 2014 yılı için düşünceleriniz nelerdir? “Bizim için 2013 yılı, 2012 yılından daha iyi geçti. Mikro ölçekte baktığımızda önümüzdeki yıllar Ufuk Hırdavat için daha güzel yıllar olacaktır, inşâAllah. Distribütörlükler noktasında eksiklerimizi tamamlıyoruz. Ürün çeşitliliğimizi ve kârlılığımızı

artırarak, yolumuza daha sağlam daha emin adımlarla devam ediyoruz. Ülkemiz açısından birçok güzel şeyler oluyor. Maalesef, dünya ve bölgemizdeki konjonktürden dolayı bazen sıkıntılar da yaşanıyor. Piyasalarda bir tedirginlik var. 2012 yılında bu daha fazla idi. Bu yıl toplumsal olaylar yaşansa da bu piyasalara çok fazla yansımadı. Biz, bu ay itibariyle 2012 yılının cirosunu geçtik. 2014 yılının daha iyi olacağını düşünüyorum.”

Gelişen Türk ekonomisi


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI içerisinde firmanızın, nalbur ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? “Geçmişte yapılan işlerde örneğin Galata Köprüsü yapılırken bu tabana çok daha iyi yansıyordu. Günümüzde Galata Köprüsü ile mukayese edilemeyecek projeler yapılıyor ancak eskiye nazaran tabana yansımıyor. Şimdi Türk ekonomisi hacimce gelişirken bu, tabana tam olarak yansımıyor. Bu önemli bir sorun, önemli başka bir sorun da hâlâ en büyük müşteri; devlet, TOKİ ve devlete iş yapanlar. Fabrikalardan direk şantiyelere servis başladı. Bundan dolayı bu büyük gelişmeler tabana yansımıyor. Bizim alıştığımız biçime göre ülkemiz gelişiyorsa, her yerin hareket etmesi gerekiyor ama bazı yerler hareket ediyor.

88

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Araba sayısı gün geçtikçe artıyor, herkesin elinde akıllı telefon var. Kötüye gittiği söylenmesine rağmen, insanların zenginleştiği de bir gerçek. İnsanların, firmaların ütopya sayılacak hedefleri var, memnuniyetsizliğin bir sebebi de bu. 2014 yılı için de pek çok senaryolar çiziliyor ama ben açıkçası 2014 yılı ve bundan sonrası için de çok büyük olaylar olmadıktan sonra kötümser bir durumla karşılaşacağımızı düşünmüyorum. Zaten beterin beteri vardır derler, yan tarafımızda savaş var ama ülkemiz buna rağmen büyümeye devam ediyor. İnşâAllah, terör olayları da tamamen bitirilirse, ülkemizde daha olumlu şeyler yaşanacaktır, ciddi bir sıçrayış olacaktır. Eskilerin biz sözü var, gün olur haftayı kurtarır, gün olur ayı kurtarır, gün

olur yılı kurtarır. Biz ticaretimizde önümüze bakacağız; sabırla, azimle, karalılıkla yolumuza devam edeceğiz. Ezelde rızkımız ne ise o gelecek, biz tedbirimizi alacağız ama takdir Mevlânın.”

‘PAYLAŞMAYI ÖNEMSİYORUZ’ İnternet ortamında online satış konusunda neler yapıyorsunuz? 5 tane farklı internet sitesiyle hizmet vermenizin sebebi nedir? Sitenizdeki Müşteri Memnuniyet Anketi sonuçlarına göre nasıl hareket ediyorsunuz?

“İnternet ortamında online satış konusunda biz, bizim bayilerimizin sattığı ürünleri bu yolla satarak onlara zarar verebilir


AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI

düşüncesindeyiz. Bu duruma yol açmamak için gereken özeni gösteriyoruz. Şundan emin olmak istiyoruz ki, bu yapacağımız iş, bize yeni bir pazar mı kazandıracak yoksa müşterilerimizin mevcut pazarını mı daraltacak. Bu noktada tam emin olduktan sonra bu konuda çalışmalar yapmak istiyoruz. Bun da müşterilerimizle paylaşarak netleştirebiliriz. Biz firma olarak paylaşmayı çok seviyoruz. Çünkü ne kadar paylaşırsak o kadar da bereket olur, çoğalır. Biz sistemi yapılandırırken Ufuk Hırdavat çatısı altında bütün markaları sunarken, bu markaların Ufuk Hırdavat sitesi içinde kaybolmasını istemedik. Her bir marka gelişimlerini burada tamamlasın, buradaki yenilikleri müşteri daha iyi fark edebilsin diye bu 5 tane farklı internet sitesiyle hizmet vermeyi mantıklı bulduk.”

Günümüzde kardeşlerle çalışmak zor gibi görünüyor. Bu bağlamda siz bir arada kalmayı nasıl başarıyorsunuz? “Öncelikle şahsi görüşüm dünya ne seçim ne geçim dünyası değil, dünya imtihan dünyası, bütün yaptığımız ticaret ilişkilerimiz maddi varlıklarımızın

tamamı bir araçtır. Aslolan Hakk’ın Rızası’nı kazanmaktır. Meseleye buradan bakınca, aslında sorunlar çözülüyor, herkesi kardeşiniz olarak görebiliyorsunuz. Yaşadığınız şeylerinde imtihan olduğunun bilincinde olunca, sorunları daha kolay aşabiliyorsunuz. Şirketimizde çalışan herkesi kardeşimiz olarak görüyoruz. Kardeşlerle birlikte çalışmaların bazı zor yanları olsa da meseleye hakkaniyet ve kardeşlik bağları üzerinden bakarsanız, çok güzel bir duygu olduğunu daha net olarak anlıyorsunuz.”

Toparlamak gerekirse, son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “Hayatın her alanın da olduğu gibi, ticarette de bazı haksızlıklar, yanlışlıklar olsa da buna sabırla devam etmek lazım. Ülkemizde maalesef her bölgede vergi alınamıyor. Bizim üzerimizdeki vergi yükünün düşürülmesi için vergiyi tüm kesimlere yaymak gerekiyor. Türkiye’de bazı yapılanmalar sonucu elektronik faturaya geçiliyor. Bununla tabana yayılma sözkonusu. Bunun neticesinde ticaretimiz daha kurumsal ve şeffaf bir yapı kazanacak. Biz bu kurumsallık trendine bindik, devam ediyoruz. Bunu yaparken de inançlarımızdan, kültürümüzden, prensiplerimizden ve doğru olan ticaret ahlakımızdan taviz vermeden yapabilmeliyiz. Devlet de vergi sisteminde yapılması gereken hâlâ çok şey var. Gündemde kıdem tazminatı ve sigortalar var, bunu adaletle tabana yayabilirse ticaret daha çok rayına girer düşüncesindeyim. Böyle kaliteli okur kitlesine sahip bir dergide, bize kendimizi anlatma fırsatı verdiğiniz için size ve okurlarınıza teşekkür ederim. Ufuk Hırdavat’a kurulduğu günden bu güne kadar destek veren tüm müşterilerimize, tedarikçilere ve çalışanlarımıza bu vesileyle teşekkür ediyoruz. Birlikte nice güzel günlere temennisiyle, Allaha emanet olun.”


Showa 341 ile müthiş kavrama! Sektörün yenilik lideri Erataş; lojistik, taşımacılık, bahçe işleri, tarım, dış çalışmalar, kaplama işleri - seramik döşemede kullanılacak, gelişmiş kavrama teknolojisi sunan, 341 model Showa eldivenleriyle yoluna devam ediyor. Naylon Polyester Astarı bulunan bu eldiven, nefes alabilir özellikte. Su geçirmez lateks kaplı bu ürün, Antibakteriyel koku önleyici işleme sahip, dikişsiz dokumayla imal edilmiş. Cilde temasta dikişler rahatsızlık vermez. Ürün, EN 388 2.1.2.1 standartlarında ve Showa Best Erataş güvencesiyle sunuluyor.

90

Showa 477 ile sağlam iş!

Erataş’ın diğer yeniliği, 477 model yalıtımlı nitril köpük kavrayıcı eldiven; inşaat, dış çalışmalar, bahçe işleri, depolama ve petrol platformlarında kullanılır. Bu ürün polyester naylon akrilik astarlı olup, çift nitril kaplama teknolojisiyle üretildi. İzoleli astar sayesinde soğuktan tam koruma sağlayan bu ürün sızdırmazlık özellikli ve dikişsiz dokumayla imal edildi. EN 388 4.2.3.1 ve EN 511 0.1.1 standartlarına sahip ürün, Showa Best Erataş’la hizmetinizde.

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


Gedore El Aletleri yenilikleri devam ediyor ÜRÜN GRUPLARI *Amörtisör ve yay değiştirme aparatları *Direksiyon sistemleri için aparatlar *Aks tamiri için aparatlar -Tekerlek rulmanları -Tekerlek göbek yatakları için aparatlar -Tekerlek göbekleri -Tahrik milleri *Takoz ve burçlar için aparatlar *Frenler için sökme takma aparatları *Motorlar için aparatlar -Soğutma sistemleri -Yakıt sistemleri -Silindir kafası ve motor bloğu

-Enjeksiyon sistemleri -Kızdırma bujileri -Subaplar -Yardımcı ekipmanlar -Yağ sistemleri -Egzoz sistemleri *Debriyaj baskı balata için aparatlar *Aktarma ürünleri için aparatlar (Şaftlar ve Kardanlar v.s.) *Karoseri ve iç donanım için aparatlar *Genel tamir ürünleri


Yeni

Ürün

DemirDöküm DT3 Termosifon ve Hermetik Şofbenlerini sunuyor Isıtma soğutma sektöründe tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda ürün ve hizmet sunan DemirDöküm DT3 Termosifon ve Hermetik Şofbenleriyle farkını gösteriyor. DT3 termosifonlarda bulunan geniş mavi LCD ekran, termosifondaki su sıcaklığının en hassas şekilde takip edilerek istenen değerin ayarlanmasını sağlar. Bu ekrandaki simgeler yardımıyla hangi fonksiyonların devrede olduğu kolayca görülebilir. Bu termosifonlar çift cidarlı olup, iki cidar arasındaki monoblok poliüretan izolasyon, ısının uzun süre muhafaza edilmesine yardımcı olur. DT3 termosifonlardaki Legionella

92

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

(Anti–Bakteriyel) fonksiyonu, cihazda bakterilere karşı koruma sağlar. Bu özellik cihazın ilk çalıştırılmasından 3 gün sonra devreye girer ve su sıcaklığını 70 0C’ye çıkartarak bakterileri dezenfekte eder. Cihaz stand-by konumunda iken 30 günlük periyotlarla bakterilere karşı korunma işlemi otomatik olarak devam eder. Termosifon kazanının içinde kullanılan korozyona karşı koruyucu magnezyum anot termosifonun ömrünü uzatır. Otomatik hata bildirim fonksiyonu, cihazda herhangi bir zamanda oluşan hatayı tespit imkânı sağlar ve sorunla ilgili uyarı verir. Donma koruma emniyeti ile cihazda su sıcaklığı 60C’nin altına düştüğünde donma koruma özelliği otomatik olarak devreye girer ve suyun sıcaklığı 100C’ye çıkarılarak suyun donması önlenmiş olur. DemirDöküm DT3 Termosifonlarda, cihazın optimum sıcaklık seviyesinde çalışarak minimum enerji harcamasını sağlayan Eco Mod özelliği bulunur. Bu mod süresince cihaz 47–53 0C aralığında çalışır.

DT3 Termosifonlar, sıcaklığın aşırı derecede yükseldiği durumlarda aşırı ısınmaya karşı koruma özelliğiyle tam emniyet sağlar. DemirDöküm, “Su Isıtıcıları” ürün gamında termosifonların yanı sıra Hermetik Şofbenleriyle de sektörün öncü markasıdır. Ürünlerinde yüksek güvenlik standartlarını benimseyen DemirDöküm Compact Şofbenler 6 ayrı emniyet sistemi ve CE belgesine sahiptir. Doğal gaz ve LPG ile kullanılabilen hermetik şofbenler 11 lt/dk ve 14 lt/dk olmak üzere iki farklı kapasitede tasarlandı. Baca bulunmayan ortamlar için ideal çözüm sunan hermetik modellerde bulunan dijital ekran, suyun sıcaklık değerleri ve arıza kodlarının tüketici tarafından rahatlıkla görülmesine imkan sağlıyor. Çok soğuk havalarda devreye giren donma emniyet sistemi cihaz içerisindeki suyu otomatik olarak ısıtarak cihazın donmasını engelliyor. DemirDöküm’ün Bozüyük’teki tesislerinde, en son teknolojiyle üretilen su ısıtıcıları, Avrupa’nın birçok ülkesine ihraç ediliyor.


Yeni

Kaliteli ürün Logmatic Kama Baltası ergonomik, ekolojik ve güvenilir on binlerce kişinin ve dünyadaki bütün büyük ülkelerin bu ürünün güvenli ve verimli bir ürün olduğunu bilmesidir.

Logmatic kama baltası, keski, çekiç ve balta çeşitlerinin evrim geçirmiş yeni bir dizaynıdır. Yakacak odunlarının bölünmesi için özel olarak oluşturulan baltalarda binlerce yıldır çok az bir değişiklik olmuştur. Bu geleneksel araçlar tarihte odunların bölünmesinde ve saldırı amaçlı yaralamalarda bedensel güç kullanılması gereken ortamlarda kullanmak için icat edilmiştir. Logmatic kama baltası kullanım açısından daha basit ve güvenilirdir. Odunlarınız istediğiniz pozisyonda arka arkaya vuruşlar yaparak hızlı bir şekilde bölünebilir. Yukarıya doğru kaldırıp aşağıya vurmanıza gerek bırakmaz, sık sık sakatlıklara neden olan eski tür baltalar gibi sürekli olarak belinizi eğmenize gerek kalmaz, geriye doğru zorlanmanıza da gerek kalmaz. Logmatic, keski, çekiç ve balta çeşitlerinin evrim geçirmiş yeni dizaynıyla, odun kesme alanında ve orman makinelerini destekleyici deneyimli bir üründür. Logmatic ürünleri Fransa’d a düzenlenen uluslararası ormancılık fuarında beğeni almıştır ve güvenilirlik ödülünü kazanmıştır. Fakat en iyi ödül Logmatic ürünlerinin

Çevrede, nem oranı %20 ‘ nin altına düştüğünde odunun yanmasının en verimli olduğu zamandır. Yakmak için odunlar kuru olmalıdır ve yakmadan önce bir kaç gün oda sıcaklığında bekletilmelidir. Odunu sobada yakmak için 5-10 cm kalın parçalara bölmeliyiz. Logmatic ile bu işlemi çok kolay bir şekilde yapabilirsiniz ve odunlarınızı sepetinize yerleştirebilir hızlı ve kolay bir şekilde odunlarınızı nereye isterseniz taşıyabilirsiniz. Yaşlılar, bayanlar, çocuklar için açıkçası fazla güç kullanma gereksinimi duymayan kullanıcılar için daha uygun olan kama baltayı güvenle kullanabilirsiniz. Çünkü direk yere doğru vuracaksınız. Doğrudan direk olarak eylemi gerçekleştirdiğinizde kolayca yarılıyor. Odunlar yarıldıktan sonra etraftaki parçacıklardan kolayca yararlanabilirsiniz. Kama baltanın çubuğunun çarpıcı ağırlığı sayesinde odunu bloklar halinde kolayca böler ve bu iş sadece kas ve beden gücü gerektirir. Parçalanmış yakacak odunlar hızlı bir şekilde kurutularak kolay bir şekilde paketlemeye uygun hale getirilir ve kullanılır. Logmatic

Ürün

ürünlerini kullanmaktan zevk alacaksınız. Kama Baltanın kullanımı çok kolay, odunları nerede bölmek istiyorsanız dikkatli bir şekilde özenle böleceğiniz yere yerleştirin, sonra darbeli çubuğu yukarı doğru kaldırın. Kaldırdıktan sonra hızlıca tüpün içine doğru darbe yapınız. Darbe yaptıktan sonra odun yarılacak. Aşağı doğru bastırıp ayırın. Sonra sert ya da yumuşak bir şekilde Kama Baltayı çekin. İstediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Tekrar tekrar darbeler atabilirsiniz. LM-150 model Kama Balta, 4.0 Kg ağırlığında ve minimum 97, maksimum 160 Cm uzunluğundadır. El sapı kauçuk olan bu ürün LM-250 den daha hafiftir. Yaşlılar, bayanlar, çocuklar için açıkçası fazla güç kullanma gereksinimi duymayan kullanıcılar için daha uygundur. LM-250 model Kama Balta, 5.5 Kg ağırlığındadır, minimum 105 cm, max 155 cm uzunluğundadır. El sapı kauçuk olan bu ürünün bıçak koruması da var. Ayrıca bu ürünün güvenlik açısından darbe durdurucusu ve darbe kilidi de bulunmaktadır.


Affa ‘a kalite’ hizmet veriyor Afet Faaliyetleri kapsamında ülkemizde güvenlik bilincinin oluşturulması ile ilgili gerekli faaliyetlerin yapılması hedefiyle KOBİ’lere gerekli hizmeti sunuyor hizmet vermektedir. İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili olarak gerekli tüm eğitimlerin verilmesi, risk değerlendirme ve acil durum eylem planlarının hazırlanması için gerekli çalışmaların yapılması firmamızın temel faaliyet alanını oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra, Afet Faaliyetleri kapsamında ülkemizde güvenlik bilincinin oluşturulması ile ilgili gerekli faaliyetlerin yapılması şirketimizin ana hedefini oluşturmaktadır. Affa çalışanları olarak biz, iş güvenliği kültürü oluşmadan afet faaliyetleri ile mücadele bilincinin yerleşmeyeceğini bilmekteyiz. O nedenle, eğitimin etkinliğinin önemini her çalışmamızda vurgulamaktayız.

Eğitim Kurumları Koordinatörü / İş Güvenliği Uzmanı Özlem Bilgin faaliyetlerini bizimle paylaştı.

Affa İş Güvenliği Kalite Eğitim Mühendislik Özel İstihdam Ltd. Şti. hangi amaçla kuruldu?

Affa İş Güvenliği Kalite Eğitim Mühendislik Özel İstihdam Ltd. Şti., muhatap olduğu tüm afet faaliyetlerinde, iş güvenliği,

94

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

çevre ve kalite konularında toplumun, müşterilerin ve ilgili tüm paydaşların en üst düzeyde mutluluğunu sağlayıcı hizmeti sunmak için kurulmuş; sürekli gelişen ve geliştiren; yurt içi ve yurt dışı tüm mevzuata uyan; evrensel güzellikleri kendi bünyesinde ve çevresinde yaşayan ve yaşatan güçlü bir şirkettir. Gücünü, sektörde olan eşsiz deneyiminden ve bir çok konuda ilk olma özelliğinden alan organizasyonumuzda hem deneyimi hem de genç dinamizmi en ideal sinerjiyi oluşturmakta, müşteri memnuniyetini en üst düzeylere taşımaktadır.

İş güvenliği alanındaki faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında firmamız iş sağlığı, iş güvenliği, kalite belgelendirme, çevre danışmanlığı ve ilk yardım eğitimleri alanlarında

İş Sağlığı ve güvenliği ile ilgili sektörün sorunları ve çözüm yollar nelerdir?

İş Sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak yayınlanan mevzuata uygun olarak iş yerlerinde tehlike oluşturabilecek unsurları belirleyip tehlikelerin ortaya çıkarabileceği risklere karşı gerekli önlemlerin alınması ile ilgili çalışmalar yapmaktayız. Burada altını dikkatle çizdiğimiz önemli bir nokta da yapılan tüm çalışmalara işyerinde çalışanların katılımlarının sağlanmasıdır. Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim verilmesi, bilinçlendirilmesi iş güvenliği faaliyetlerinin hedefine ulaşması için fazlasıyla gereklidir. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanun henüz daha çok yeni bir kanun olduğu için en büyük sorun işveren ve çalışanların bilgilendirilmemiş olmalarıdır. Belediyelerin, odaların ve derneklerin bu konuda özellikle kobilere gerekli bilgilendirmeyi yapması faydalı olabilir.



kısa

kısa

B

gösterilmesi gereken bir konu.

VitrA’ya Hindistan’dan iki ödül V

96

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


Y


kısa

kısa

T

veriyor V

98

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


E

Farklı bir duruş, Ultima Eloxal

Ahşabın yalınlığı ve Ultima şıklığı bir arada


kısa

kısa

D

A

100

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


Mutfakta gerçek bir maestro:

Blancolevago Blanco Steelart imzalı eviye ve armatürler, özgün tasarımlarıyla mutfakları hayal gücünün dokunduğu en özel alanlar haline getirmekle kalmıyor, konfor ve fonksiyonellik gibi özellikleri de en iddialı şekilde bir araya getirmeyi başarıyor. Blanco Steelart’ın mutfaklara armağan ettiği en son yeniliğin adı ise Blancolevago… Paslanmaz çelik malzemeden üretilen Blancolevago, konforlu çalışma alanı ve aksesuarlardan oluşan yenilikçi yorumu ile sıradan bir eviye ve armatür olmanın ötesine geçiyor. Bulaşık yıkama, yemek hazırlama ve yemek pişirme gibi işler, Blancolevago ile keyfe dönüşüyor. Kesme tahtası ve paslanmaz çelik aksesuarlar, hem eviye ve armatüre kusursuz uyum sağlıyor hem de kullanışlı tasarımları ile işleri kolaylaştırıyor. Blancolevago, mutfak tezgahlarında iki farklı çalışma alanı oluşturuyor. Böylece işinizi yaparken çok daha rahat hareket etmenize imkan tanıyor. Birbirine kusursuz uyum sağlayan eviye ve kesme tahtası, fonksiyonel olarak birçok avantaj taşıdığı gibi şık görünümü ve kullanışlı tasarımı ile de dikkat çekiyor. Tezgah üzerinde eviye ile aynı hizaya yerleştirilen kesme tahtasının yüksek kaliteli ve siyah katı çekirdekli laminat yapısı, parlak paslanmaz çelik ile çarpıcı bir kontrast oluşturuyor. Blancolevago’nun tasarım dilini meydana getiren form ve fonksiyon arasındaki estetik bağlantı Blanco Steelart koleksiyonuna da yepyeni bir soluk getiriyor.


Mobilyacılar İnegöl’de buluştu 2013 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 700 milyon dolarlık mobilya ihracatı gerçekleştiren sektör, yılsonuna kadar 2 milyar dolar hedefliyor 30. Modef Expo Fuarı kapsamında düzenlenen yemekte mobilya sektörü temsilcileri bir araya geldi. Ağaç Mamulleri Ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tever : “2013 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 700 milyon dolarlık mobilya ihracatı gerçekleştiren sektörümüz,

102

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

yılsonuna kadar 2 milyar dolarlık hedef için çalışmalarına devam etmektedir.” İstanbul İhracatçı Birlikleri çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri, Bursa’nın İnegöl ilçesinde 30. MODEF EXPO Fuarı kapsamında düzenlenen yemekte mobilyacıları bir araya getirdi. Yemeğe Bursa Valisi Münir Karaloğlu, İnegöl Kaymakamı Ali Akça, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret Odası

Başkanı İbrahim Burkay, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Metin Anıl, Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Genel Başkanı Ahmet Güleç, MODEF EXPO 2013 Fuarı’nda stant açan firma yetkilileri ile mobilyacılar katıldı. Yemeğin ardından programın açış konuşmasını yapan Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tever, birlik çatısı altında yurtdışı pazarlamaya yönelik olarak


yurt dışı fuar organizasyonları gerçekleştirildiğini belirterek, “Hedef olarak belirlenen pazarlara yönelik sektörel ticaret heyetleri organize edilmekte, ülkemizde gerçekleştirilen uluslararası fuarlar ile eş zamanlı yabancı alıcılar ülkemize getirilmekte, belirli ürün gruplarına yönelik büyük satın alımcılar, VIP alım heyeti kapsamında ülkemize davet edilmektedir. Diğer taraftan hedef olarak görülen pazarlarda yerinde pazar araştırmaları yapılmakta, alt sektörlere yönelik pazar araştırmaları satın alınmakta, ihracat verileri ve mevcut pazar bilgileri birleştirilerek detaylı sektör raporları oluşturulmakta ve bu raporlar baz alınarak yol haritaları çizilmektedir.” diye konuştu.


Dünyaya boru satıyoruz ama ithalat da hızla artıyor! Türkiye’nin çelik boru ithalatı 600 milyon dolara ulaştı Türk çelik boru sektörü, sahip olduğu üretim gücü ile uluslararası pazarlarda rakipleri ile kıyasıya mücadele ederken, Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen 600 milyon dolarlık ithalatın baskısından rahatsız. Aynı dönemde çelik borucular üretimini de yaklaşık yüzde 3 oranında artırarak 3,2 milyon ton üretime imza attı. Üretim kapasiteleri ile ülke ihtiyacını karşılamaya yeterli olan sektör, boru ithalinin hem çelik boru sektörü hem de ülke

104

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

ekonomisi açısından oluşturduğu olumsuzluklara dikkat çekiyor. Çelik boru sektörü Ocak-Ekim 2013 döneminde ihracatını miktar bazında 2012 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 3,11 artırarak 1,5 milyon tona ulaştı. Bu dönemde sektörün ihracatı değer olarak yüzde 1,8 azalarak 1 milyar 384 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim 2013 döneminde çelik boru ihracatının en fazla yapıldığı 3 ülke değişmeyerek Irak, ABD ve Cezayir olarak sıralandı. Türk çelik boru sektörü, OcakEkim 2013 döneminde ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine yönelik ihracatta bir azalma yaşadı. Ancak bu azalışı Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki talep artışı ile dengeledi. Avrupa Birliği ülkelerinin toplam çelik boru ihracatındaki payı yüzde 30’lara kadar gerilerken, Kuzey Afrika ülkelerine yapılan ihracat iki kattan fazla oranda arttı. Türk çelik boru sektörü Ekim ayında, 2012 yılının aynı ayına göre hem değer hem de miktar bazında gerileme yaşadı. Bu dönemde çelik boru ihracatı miktar olarak yüzde 6,6 düşüşle 156 bin tona geriledi. Sektörün değer bazındaki ihracatı ise yüzde 15 azalma ile 130 milyon dolar olarak gerçekleştirdi. Ekim ayında en fazla ihracat yapılan ilk üç ülke sırasıyla Irak, ABD ve İngiltere oldu. Sektörün 2013 yılının on aylık performansını değerlendiren uzmanlar, üretim kapasitesi, ürün kalitesi ve maliyet yapısı ile ihracat kabiliyeti çok yüksek olan sektörün, ithalat baskısı altında olduğunu söyledi. 2013 yılı içerisinde

ülkemizin ithalata yaklaşık olarak 600 milyon dolar harcadığını belirten uzmanlar, rekabetçi yapısı ile uluslararası pazarlarda önemli bir yere sahip olan çelik boru sektörünün, iç pazarda ithal boruların kullanılmasından son derece rahatsızlık duyduğunu belirtti. Çelik boru yerli üretim kapasitesinin iç talebin çok üzerinde olduğunu, bununla birlikte çelik boru ithalatının gümrük vergisinden muaf olması ve buna karşılık hammadde olarak kullanılan yassı sac ithalatında yüzde 9 gümrük vergisi uygulanması nedeniyle ithalatın sürekli bir artış kaydediyor. Diğer önemli sorunun da su iletim hatlarında çelik boru kullanılmaması olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Ülkemizin coğrafi şartları göz önüne alındığında, su iletim hatlarında işletme ve kullanım güvenliği açısından en uygun boruların çelik borular olduğu görülüyor. Üstelik son yıllarda hammadde fiyatlarının düşmesi ile birlikte, çelik borular ekonomik olarak da en uygun borular haline geldi. Buradan hareketle, belediyelerimizin ve kamu kuruluşlarının su iletim


hatlarının planlanmasında çelik boru kullanımını göz ardı etmemesi büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz günlerde Bodrum’d aki bir su iletim hattında meydana gelen patlama, malzeme seçiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bodrum’d a yaşanılan bu tatsız olayın gösterdiği gibi, su iletim hatlarında doğru malzeme seçimi, hem ekonomik açıdan hem de işletmenin güvenliği ve kullanım ömrü açısından çok büyük önem taşıyor. Yerel yönetimlerin boru seçiminde maliyet hesaplarının yanı sıra işletme güvenliği ve kullanım ömrü kriterlerini de dikkate alması gerekiyor.” diyor.


Çelik sektörü yeni işbirlikleri ile güçlenecek Geçtiğimiz yıl sektörün önemli temsilcilerinden Çolakoğlu, İçdaş ve Kaptan Demir Çelik’in de bulunduğu 22 çelik şirketi ile birlikte Kenya-Nairobi ve Mombasa’yı ziyaret eden Türk ticaret heyeti, 760 görüşme gerçekleştirerek yeni işbirlikleri için ilk adımı atmıştı.

Çelik İhracatçıları Birliği’nin Ekonomi Bakanlığı ile birlikte organize ettiği Kenya alım heyeti İstanbul’d a… Kenya, 2012 yılında 1 milyon 33 ton çelik ithalatının sadece 65 bin 899 tonunu Türkiye’d en karşıladı. Çelik İhracatçıları Birliği sektörün bu ülkeye yönelik ihracatının artırılması ve yeni iş bağlantılarının kurulması amacıyla uluslararası alandaki çalışmalarına devam ediyor.

106

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Türk çelik sektörü, Afrika’d aki potansiyel pazarlarla ilgili etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Çelik İhracatçıları Birliği, Ekonomi Bakanlığı ile birlikte organize ettiği program çerçevesinde; Kenya’nın en büyük çelik şirketlerinden Doshi Group of Companies’in de içinde bulunduğu 10 çelik şirketini İstanbul’d a ağırladı. Kenyalı çelikçiler, sektör temsilcileriyle Dış Ticaret Kompleksi’nde bir araya gelerek Türk çelik ürünleri ve sektör hakkında bilgi aldı. Alım heyeti kapsamında 300’e yakın ikili görüşme gerçekleştirildi. Kenya heyeti görüşmelerin ardından Türkiye’nin en büyük çelik üreticileri olan İskenderun Demir Çelik, Ekinciler Demir Çelik, Yolbulan Metalurji, Yücel Boru, İlhanlar Demir Çelik ve MMK Metalurji fabrikalarını ziyaret etti.

Kenya çelik pazarı Türkiye için büyük önem taşımasına rağmen iki ülke arasındaki ticari ilişkiler oldukça zayıf. Kenya’nın 2012 yılında gerçekleştirdiği toplam çelik ithalatı 1 milyon 33 bin ton. Bu ithalatın yüzde 46,3’lük bölümünü 478 bin 971 ton ile sıcak yassı oluşturuyor. Kenya’ya yapılan çelik ihracatında Güney Afrika Cumhuriyeti yüzde 35,7 ile en büyük paya sahip. Ancak Türkiye yüzde 6,4 ile dördüncü sırada ve Kenya’ya toplam ihracatımız sadece 65 bin 899 ton. 2013 yılı da karşılıklı atılan adımlara yakışır biçimde gelişmedi ve ticaretimiz beklenilen seviyelere ulaşmadı. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık


Ekinci konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Sektörümüzün gelişimi ve yeni pazarlara açılabilmesi açısından ticaret heyetleri büyük önem taşıyor. Geliştirmeyi hedeflediğimiz ihracat pazarlarımız arasında Kenya, etrafında yer alan pek çok komşu ülkesinin de denize açılan kapısı olduğu ve de yüksek ticari potansiyel taşıdığı için önemli bir yere sahip. Bu nedenle Kenya ile karşılıklı ticaret heyeti organizasyonları yapıyoruz. Bu organizasyonların gerek Kenya gerekse ülkemiz için verimli işbirliklerine dönüşeceğine, özellikle gelecek dönemlerde bu pazarın daha da gelişeceğine inanıyorum” dedi. Namık Ekinci sözlerinin devamında; “Ürünlerimizin kalitesi ve uygun fiyat politikamız ile dünyanın dört bir yanından talep görüyoruz. Yaklaşık 200 ülkeye yaptığımız ihracat bunun en önemli göstergesi. Bu kapsamda birlik olarak Ekonomi Bakanlığı ile koordineli çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hedefimiz Türk çeliğinin bilinirliğini ve kullanımını en yüksek seviyelere çıkartmak. Bu amaçla yurtdışından alım heyetlerini Türkiye’d e ağırlarken, sektör temsilcilerimizle birlikte değişik ülkelere ticaret heyetleri organize etmeye devam edeceğiz. “ diye belirtti.


Su izolasyonunda dev projelerin temelindeki gizli güç; HYFIX Korozyona karşı en etkili çözümü sunuyor… 1989 yılında kurulan ve tamamı Türk sermayesi ile sektöründe 25.yılını kutlamaya hazırlanan İnterfiks Yapı Kimyasalları A.Ş.; kimyasal su yalıtımı konusunda sektör profesyonellerine sunduğu ürün grubu HYFIX Kimyasal Su Yalıtım Sistemleri ile referans listesine dev projeler eklemeye devam ediyor.

Kuruluşu itibariyle Türkiye’ye ilk defa endüstriyel zemin sistemlerini getirerek bir ilke imza atan İnterfiks Yapı Kimyasalları; Türkiye başta olmak üzere 22 ülkede, teknik ve uzman kadrosuyla birlikte önemli projelerde, lider inşaat firmalarıyla çözüm ortağı olarak çalışmakta ve 60’ a yakın ürünü ile inşaat sektörüne hizmet vermektedir.

Toprak altı su yalıtımında, minimum uygulama hatasını ve zamandan maksimum tasarrufu mümkün kılan, betona derinlemesine işleyerek, beton içerisinde kimyasal tepkimeler sonrası oluşturduğu nano minerallar ile ömrü boyunca betonu geçirimsiz hale getiren HYFIX Kimyasal Su Yalıtım Sistemleri ile su yalıtımı konusunda ülkemizde başarılı çalışmalara imza atmakta olan İnterfiks Yapı Kimyasalları; Ankara’nın en prestijli projelerinden biri olan One Tower projesinde de çözüm ortağı oldu. İTO Yatırım Enerji İnşaat; Ankara’d a yapımına 2013 yılı içerisinde başladığı ve Leed Sertifikası almaya aday prestijli projesi One Tower’ın 17.000 m2’ lik radye temel su yalıtım detaylarında kütlesel yalıtım sağlayan HYFIX Kuru Serpme, 35.000m2’ lik perde beton su yalıtım detaylarında ise HYFIX Sürme yöntemlerini tercih etti.

108

Nalbur Teknik.com / Aralık’13


Betona işleyerek betonu geçirimsiz hale getirmekte olan, uygulama yapılacak bölgede çapak temizliği gibi yüzey hazırlıklarına gerek kalmadan zamandan ve operasyon maliyetlerinden tasarruf sağlayan HYFIX Kimyasal Su Yalıtım Sistemleri; yalnızca yüzeyi değil betonun tamamını yalıtarak ömür boyu su izolasyonu sağlıyor. Toprak altı su yalıtımında beton dökülebilen her türlü hava şartında kullanılabilir olma özelliğiyle; yalıtıma önem veren, çevreye saygılı dev projelere büyük avantajlar sağlayan HYFIX, eksiz olma özelliği, yırtılmazlığı ve kırılmazlığı ile korozyona karşı en etkin ve en garantili çözümü sunuyor. Kuru Serpme uygulama avantajı ile diğer yalıtım uygulamalarına göre çok daha işlevsel olan ve uygulama öncesi astar, uygulama sonrası koruma katmanı gerektirmeyen HYFIX Kimyasal Su Yalıtım Sistemleri; kendini tamir edebilen reaktif yapısından dolayı kimyasal su yalıtımı konusunda sağladığı % 100 performans ile dev projelerin tercihi olmaya devam ediyor.


İnşaat sektörü sorunları ve çözüm önerileri Geleceğe güvenle yürüme kararlılığında olan bir ülke, bu yürüyüşüne hiç şüphe yok ki “inşaat”la başlayacaktır. Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir. İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200 den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturan konumunda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir. 2012 yılındaki durgunluğun ardından inşaat sektörü 2013 yılının ilk çeyreğinde yeniden atağa kalktı. Yüzde 5.9 büyümeye şantiyelerin daha az çalıştığı bir dönemde ulaşabildi. İkinci çeyrekte de inşaat sektöründeki istikrarlı büyüme devam etti. Yılın ilk çeyreğinde 5,9 büyüyen sektör ikinci çeyrekte de yüzde 7,6 büyümeyi yakaladı. Yılın ilk 6 ayında Türkiye ekonomisi, tahminlerin üzerinde yüzde 4,4 büyürken, inşaat sektörünün yüzde 6,8 büyümüştür. İç talepteki toparlanmaya da bağlı olarak yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,7 büyüyen Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 4.4 büyümeyi yakalamıştır. 2012 yılını yüzde 1’in altında 0,6 büyüme ile kapatan inşaat sektörü, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 5,9 ikinci çeyreğinde ise yüzde 7,6 büyümüştür. Siyasi ve ekonomik istikrarın sürmesi halinde sektörde yılsonunda çift haneli büyüme rakamlarına ulaşılması beklenebilir.

110

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Büyümede bu ivmenin yakalanmasında son dönemde hız kazanan ve 6 milyon konutu içeren kentsel dönüşüm çalışmaları da önemli rol oynamıştır. Öte yandan yılbaşında tam anlamıyla uygulamaya giren KDV oranlarındaki değişiklik ve sert geçmeyen kış mevsimi de inşaat sektöründeki bu büyümede etkili olmuştur. Kentsel dönüşüm bütün belirsizliklerine rağmen inşaat sektörünün tüm alt sektörlerine canlılık getirmiştir. İnşaat sektörünün geneline ivme katmıştır. Özellikle çimento, hazır beton ve tuğla gibi alt sektörlerde bu canlanmanın daha yoğun yaşanmıştır. 2010 yılında ekonominin gelişme trendi içerisinde olması ve büyük inşaat projeleri nedeniyle sektörün payı yeniden artarak yüzde 4,1 olurken, 2011 yılında 4,5,

2012 yılında 4,4 olmuştur. 2013 yılının ilk yarısında ise sektör milli gelirden 4,8 oranında pay alabilmiştir. 2013 yılının ikinci döneminde Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu % 3,7 oranında artmıştır. 2012 yılının ikinci döneminde %1,5 oranında küçülen Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumu birinci çeyrekte 2,7 oranında küçülmüştü. 2013 yılı birinci döneminde ise Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumunda 3,3 oranında büyüme gerçekleşirken, ikinci dönemde 2,3 oranında büyüme olmuştur. Veriler büyümenin özel tüketim harcamaları kanalı ile gerçekleştiğini göstermektedir. Yılın ilk yarısı için yerleşik olmayan hane halkının tüketimi % 24 oranında artış göstermiştir. Bu dönemde özel sektör yatırımlarında fazla bir canlılık



yaşanmamıştır. Yatırımlarda kamu sektörü ağırlıklı olmuştur. Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumu içerisinde kamu sektörü harcamaları yılın ilk yarısında % 55,4 oranında artmıştır. Kamu harcamaları içerisinde Makine ve Teçhizat % 59,0 oranında artarken, inşaat harcamaları % 54,9 oranında artmıştır. Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu içerisinde özel sektör harcamaları ise 2013 yılı ilk yarısında % 4,6 oranında azalmıştır. Aynı dönemde Özel sektör makine teçhizat harcamaları % 2,8 oranında azalırken inşaat harcamaları % 8,8 oranında azalış göstermiştir.

Çözüm önerileri: a. Enerji yatırımlarının realize edilmesinde çok sayıda kurum ve kuruluşla ilişki kurulmak, onay, izin ve/veya ruhsat alınmak zorunda kalınmaktadır. Kurumlar arası yetki kargaşasının sona erdirilmesi zorunlu görülmektedir. b. İdarelerin işlem ve

112

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

incelemelerini tamamlaması için süre konulması ve buna mutlaka uyulması sağlanmalıdır. c. Enerji yatırımlarında çok farklı idarelere muhatap olunması ve idareler arasındaki koordinasyonsuzluklar nedeniyle çok ciddi zaman kayıpları yaşanmakta, gereksiz formalite ve bürokratik engeller oluşturmaktadır. Bu gecikmeler, yüklenicilerin sözleşme sorumluluklarının kendi iradeleri dışında nedenlerle ihlali

sonucunu yaratmakta, bu da yine yüklenicilerin haksız yere cezai sonuçlarla karşılaşmalarına neden olmaktadır. d. Kamulaştırma işlemleri proje öncesinde tamamlanmalıdır. e. İmar planı hazırlanması uzun zaman almaktadır. İmar Kanunumuzda enerji projelerinin özelliklerini dikkate alan düzenlemelerin yer almayışı bunun başlıca nedenlerinden biridir. Enerji projelerinin özelliği düşünülerek özellikle mücavir alan dışında kalan projelerin İmar Kanunu’ndan istisna tutulması ya da kanuna bu yönde özel hükümler konulması gerekmektedir. f. İnşaat, Elektrik ve Mekanik Kesin Projelerin onay süreleri uzun sürmektedir. Projeler ile ilgili istenilenlerin bir çoğunun kesin proje aşamasında temininin mümkün olmaması özellile elektrik ve elektromekanik aksam ile ilgili detay imalat bilgileri) süreyi uzatan sebeplerden biridir. Projelerin DSİ ve Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ayrı ayrı incelenmesi yerine, tek bir kurum tarafından incelenerek karar verilmesi projelerin hayata geçirilmesine hız kazandıracaktır. Tercihen proje onayı, DSİ gibi tecrübeli



kurumlar tarafından yapılmalıdır. Proje riski tamamen yatırımcı da olduğu için bu detayda projelerin onay sürecinden geçmemesi, tetkik için süre tayin edilmesi gerekmektedir. Hala çok büyük bir bölümünün insan gücü ile yürütülmesinden dolayı, inşaat sektörünün en önemli sorunlarından biri, nitelikli eleman ve kayıt dışı çalışanlardır. Bu iki önemli soruna bir de taşeronlar eklenince, inşaat sektörü işverenler ve çalışanları için çekilmez bir hal alıyor. Kendi içinde onlarca bölüme ayrıldığı ve bu bölümlerin kendine has uzmanlık gerektiren işlerle bir birine bağlantılı olması bu sorunları tetikleyen unsurlardan sayılabilir. Mevsimlik çalışmaların vergi ve sigorta giderlerinin ağır olması ve nitelikli eleman bulamamalarından dolayı taşeronlar kayıt altında çalışmıyorlar yani kayıt dışı çalıştıkları için, müteahhit firmalar bu kişi ve yanında getirdikleri personelleri sigortalı işçi olarak çalıştırıyorlar ve sorunlar burada

114

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

başlıyor. Birkaç gün sürecek bir iş için bile, elemanların bir günü resmi evrak hazırlamakla geçiyor. Burada müteahhidin yapacağı iki seçenek var. Ya resmi evrakları hazırlatmak için çalıştıracağı kişinin bir gün yevmiyelerini ödeyip izin verecek, ya da; hiçbir evrak hazırlatmadan sigortalarını yapıp inşaatta işe başlatacak. Çalışanların büyük kısmının ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir raporu yok, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi yok, bu durumda inşaatta hiç tanımadığınız birisini işe başlatmak büyük bir risk. En ufak kazalarda veya işçinin ayağına çivi batsa bile vay işverenin haline. Bu konularda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı küçük te olsa bazı adımlar atıyor. Bunlar Müteahhitlik, Şantiye şefliği, ustalık gibi belgelerle bazı düzenlemeler yapılıyor. Yalnız bu çalışmalara daha kapsamlı şekilde devam edilerek, uluslararası standartlara ulaşılması sağlanmalı, bunun yolu da köklü bir değişiklikten geçiyor.

Bunun çözümü de tek merkezden yönetilecek bir birim olabilir. Her il için, işin uzmanları tarafından kurulacak bir birim, tüm inşaat çalışanlarını kayıt altına alacak, nitelikli hale getirecek veya niteliklerine göre sınıflandıracak. Gerekli eğitim ve sağlık taramalarından geçirecek, işverenler ise personel veya taşeron ihtiyaçlarını bu birimde kayıtlı olan kişi veya firmalardan karşılayacaklar. Bu kapsamda, firma ve personellerin ücret ve diğer sosyal hakları da bu kuruma ödeyip, yine bu kurumdan hak edişler tahsil edilebilir. Konu detaylandırıp daha geniş ve kapsamlı hale getirilebilir. Böylelikle işverenler iş zamanı kanuni prosedürlerle uğraşmaktan kurtulur, işçiler de sosyal haklara kavuşur. Sistemle her işverende ayrı ayrı evrak hazırlamaktan kurtulur. Çok zor gibi görünse de, her alanda en iyiye ulaşmayı hedefleyen bir anlayış için, böyle bir birimin kurulmasının imkansız olmayacağını düşünüyorum.



Sürekli başarı için

kurumsallaş! Türkiye’d e KOBİ’lerde kurumsallaşmanın önemi yeteri kadar anlaşılmış değil Türkiye’d e ‘KOBİ’ olarak adlandırılan işletmelerin hemen hemen hepsi aile şirketi. Aile şirketi kurmanın girişimcilikle eş anlamlı görüldüğü Türkiye’d e, kesin sayı bilinmemekle beraber on binlerce aile şirketi var. Türkiye’d e bu derecede önemli olan KOBİ’lerde iş, kurumsallaşmaya geldiğinde ne yazık ki görmezden geliniyor. Türkiye’nin toplam işletme sayısının yüzde 70’ini oluşturan aile şirketleri, çoğunlukla KOBİ’ler. Uzmanlar, aile şirketlerinde en büyük eksikliğin satış ve marka yönetimi konusunda olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Satışları çok iyi olan bir şirketin dahi, devamı garanti altına alınmazsa, şirket sahibinin kurumsallaşma adına parasını, enerjisini ve emeğini kaybedebileceği açıktır.” Kurumsal eğitimin aile şirketlerindeki önemi Toplam işletme sayısının yüzde 70’ini aile şirketlerinin oluşturuyor.

116

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Türkiye ekonomisi için önemli olan aile şirketleri ve diğer bir değiş ile KOBİ’ler, yıldan yıla büyüme hızlarını artırırken, kurumsallaşma anlamında ise geri kalıyor. Eğitim Danışmanlık ve Koçluk hizmetleri sunan bazı firmalar, aile şirketlerinde kurumsallaşma adına şirketlere eşi benzeri olmayan uygulamalı eğitimler veriyor. Sadece verilen danışmanlık hizmeti ile şirketlerin sürdürülebilirliğini sağlamak da mümkün değil. Şirketler mevcut faaliyetlerini daha iyi ve verimli sürdürdüklerinde ve sürekli optimumu kovaladıklarında etkili ve kalıcı olurlar. Bunun için de herşeyden önce mevcut bir düzenin sağlanmış olması gerekli. Aile şirketleri dendiğinde akla ilk “ kurumsallaşma” fikri geliyor. Ancak şirketlerin aklına kurumsallaşma ya işler büyüyen aileyi doyuramadığında ya da her şey harika giderken geliyor. Aile şirketlerine kurumsallaşmaları gerektiği öyle ezberletiliyor ki, mevcut performanslarında iyi yaptıkları şeyleri de beğenmez,

bunların farkına varamaz oluyorlar. Aile büyüdükçe şirketin aileye aynı standartları sağlaması zorunluluğu, işin başındaki jenerasyonu strese sokarken, yeni jenerasyonun sanki sürekli bir şeyler eksik ya da yavaş yapılıyormuş duygusu ile mevcut durumu, daha iyisini nasıl yapacağını bilmeden eleştirel olmasına neden oluyor. Bu konuda verilen eğitimler, aile şirketlerinin, kendi önceliklerini belirleyerek kendi prensip ve değerleri çerçevesinde gelişmesini ve bu noktadan sonra sürdürülebilirliklerini sağlıyor. Uzmanlar, aile şirketlerine şu tavsiyeleri veriyor; “Türkiye’d e şirketlerin yüzde 50’sinin üretim yaptığı varsayılırsa, bu üretimin satılması ve şirketin gelir dengesini oluşturulan koşul ve yönetim şartları, o şirketin varoluşunda en önemli rolü oynar. Sürekli satış geliştirme zihniyetinde olmayan bir şirkette kurulan yönetim kuralları ve organizasyonlar başarısızlıkla sonuçlanır.” Onbinlerce örneğin yer aldığı dünyada, tek bir doğru metottan bahsetmenin mümkün olmadığını belirten uzmanlar, “Her şirketin kendi dengesinin, kendi değer ve hedeflerinin tek tek konu alınmasının ve detaylı anlaşılmasının gerekliliğinden bahsediyor. Aksi halde satışları çok iyi olan bir şirketin bile her koşulda devamı garanti altına alınmazsa, şirket sahibinin kurumsallaşma adına parasının, enerjisinin ve emeğinin kaybedileceği açık.” Türkiye’d eki aile şirketlerinin çokluğuna ve çeşitliliğine rağmen neredeyse tamamının satış ve marka yönetimi konusunda tıkanma yaşamaları tesadüf değil. Yönetim sıkıntıları, kurumsallaşamamalarının en önemli nedeni de yine benzer bir teknik eksiklikten doğmakta.



Pazarlamada neler değişiyor? Daha önce yaşanmamış bir hızda değişim yaşanıyor. Bildiğimiz, inandığımız birçok kavram etkisini kaybediyor. Yerini başka kavramlara bırakıyorlar. Değişime uyum sağlayamayanlar, değişime direnenler kaybediyorlar. İletişim imkanlarının artmasının değişimde büyük payı var. İnsanlar artık daha bilgili. Bilgiye kolay ulaşıyorlar. Kolay ulaştıkları için çabuk tüketiyorlar. Ve sürekli daha fazlasını istiyorlar. Bu durum özellikle markalar için önemli soru işaretleri oluşturuyor. Birçok marka yöneticisi, yeni dönemi anlamakta zorlanıyor. Bazıları yeni dönemi inkar edip, görmezden gelmeye çalışıyorlar.

118

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

Gelelim asıl soruya. Peki yeni dönemde pazarlamada neler değişiyor? Gelin birlikte bakalım. Medya Eskiden sınırlı sayıda medya kuruluşu vardı. Bir reklam çalışması yaptığınızda kullanabileceğiniz mecralar sınırlıydı. Fakat artık öyle değil. Medya tarafındaki değişim çok hızlı gerçekleşti. Geleneksel kanallarda yapılan

reklamların etkisi zayıflamaya başladı. Çünkü tüketicinin bilgi kaynakları çeşitlendi. Ona ulaşmak hem kolay hem zor. Çünkü tüketici kendini daha özgür hissediyor. İzleyeceği programları seçmek istiyor. Kendine özel bir akış oluşturmaya çalışıyor. Medyadaki değişimi iyi anlayan markalar daha güçlenecekler. Çünkü daha az para harcayıp, daha iyi sonuçlar alabilecekler.



Bu değişimi anlamak istemeyen markalar ise, ürünlerinin reklamları için daha çok para harcamak zorunda kalacaklar. Ve çoğu zaman yaptıkları sadece reklam olarak kalacak. Tüketiciye dokunamayıp, onu harekete geçiremeyecekler. Müşteri İletişimi Müşteri ile iletişim daha önce tek yönlüydü. Marka belirlediği kanallar üzerinden müşterisi ile iletişim kurar, çoğu zaman müşterinin beklentileri göz ardı edilirdi. Müşteri iletişimdeki en önemli değişim, müşterinin aktifleşmesi oldu. Müşteri sadece dinlemek, mesajı almak istemiyor. Konuşmak, marka ile iletişim kurmak istiyor. Sözü dinlensin istiyor. Söz sahibi olmak istiyor. Söz sahibi olmak isteyen müşteri çoğu zaman markayı devreden çıkarıyor. Diğer müşterilere direk ulaşıyor. Onların kararlarını değiştiriyor. Eskiden kitlelere yönelik iletişim yaparken, şimdi bireylere yönelik iletişim yapmak zorundasınız. Kişiselleştirme

120

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

denilen kavram da bu yüzden önem kazanıyor. Kitlelere ulaşmak istiyorsanız, bireylere ulaşmanız gerekiyor. Hedef Kitle Değişim hedef kitle kavramını da etkiledi. Daha önce hedef kitleleri

belirlemek daha kolaydı. Bir reklam yapacağınız zaman hedef kitleyi belirler, kullanacağınız mecraları seçer, etkisini görmek için beklerdiniz. Artık işler bu şekilde yürümüyor. Hedef kitle tanımlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü tamamen farklı gelir gruplarından insanlar aynı markanın müşterisi olabiliyor. Hedef kitlede gelir, eskisi kadar belirleyici değil. Çoğu insan maaşının 2 katı fiyatta olan cep telefonlarına sahip. O yüzden ürettiğiniz bir ürünün hedef kitlesini gelire göre belirlemek eskisi kadar etkili değil. Önemli olan müşteri yapınızı daha iyi tanımak. Hedef kitleyi belirlemede eskiden gelir en önemli etkendi. Yeni dönemde beğeni daha etkili olacak. Hedef kitleyi belirlerken ortak beğeni gruplarını kullanacağız. Değişim, pazarlamayı ciddi oranda etkiliyor. Çünkü pazarlama müşteri ile yakından alakalı bir disiplin. Müşterideki değişim pazarlamayı da değiştiriyor. O yüzden başarılı olmak isteyen pazarlama uzmanları, değişimi yakından takip etmeli ve uyum sağlamalı. Aksi takdirde pazarlama uzmanları koltuklarını, markaları da pazar paylarını kalıcı şekilde kaybedecekler.



EXPO 2020’yi kazanan çölün ortasındaki zengin şehir, Dubai! Üçüncü turda 47 oy alan Rusya’nın Ekaterinburg şehrini 116 oy alarak geride bırakan Dubai, Expo 2020’ye ev sahipliği yapmaya hak kazandı. Peki, Dubai nasıl bir şehir! Dubai, 1900’lü yıllarda küçük bir balıkçı ve liman kasabasıydı. 1930’larda Dünya Genel Ekonomik Krizinin, Dubai İnci Piyasasını da etkileyerek çökmesine yol açmasından uzun bir süre sonra 1969’d a Dubai’d e petrol bulunarak ihraç edilmeye başlandı. Bölgeyi himayesinde bulunduran İngiltere 1968’d e bölgeden çekileceğini açıkladı. İngiltere’nin bölgeden çekilmesinden sonra Dubai, 2 Aralık 1971’d e Abu Dabi, Şarika, Acman, Füceyre ve Ummül Kayveyn emirlikleri monarşik bir federasyon yapılanması ile birleşerek Birleşik Arap Emirliklerini kurdular. 1972’nin başlarında Resü’l-Hayme de diğer altı emirliğe katıldığında Birleşik Arap Emirlikleri’nin bugünkü yedi emirlikten müteşekkil yapısı oluştu. Bölgede petrolün bulunmasından sonra Dubai’nin geliri devamlı ve hızla yükseldi, ticaret, alışveriş ve turizm kenti haline geldi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Afrika ile Asya’nın bağlantı noktasında, Arap Yarımadası’nın güneydoğusundaki Basra Körfezi’ne yerleşmiş bir Ortadoğu ülkesidir. Ülke 7 emirlikten meydana gelir. Arap Yarımadası’nın doğusunda, Arap Körfezi’nin güneybatısında

122

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

kurulu bulunan Dubai, söz konusu yedi emirlikten biridir. Dubai, BAE’nin en kalabalık ve yüzölçümüyle de 2. büyük kentidir. Petrol ve doğalgazdan gelen gelir, kentin toplam gelirinin %3’ünü oluşturur. Emirliğe ait gelirin büyük bir bölümü Jebel Ali Serbest Bölgesi ( JASB) ve turizmden gelmektedir. JASB, Dubai’nin bir dünya iş merkezi haline gelmiş olmasının ana sebebidir.

Gezilebilecek yerler

Dubai iki yönüyle ön plana çıkar. Kentin bir yönü Persli tüccarlar tarafından şekillendirilmiştir.

Diğeri ise 1971 yılında Dubai ve diğer altı emirliğin birleşerek BAE’ni oluşturmasıyla meydana gelmiştir. Dubai’nin Hindistan’a giden yol üzerinde bulunmasının bir neticesi olarak, başta Hintliler olmak üzere, yabancı tüccarlar buraya yerleşmiş ve 1930’lara kadar kenti önemli bir ticaret limanı olarak kullanmışlardır. Günümüz Dubai’sinin eski yüzü, daha çok bu dönemlerde şekillenmiştir. Modern Dubai 1971 yılından itibaren kurulmaya başlanmıştır. Kenti kuşatan gökdelenler, bu tarihten günümüze kadar geçen



dönemin eseridir. Dubai, modern çağ ile tarihin iç içe geçtiği bir kenttir. Gökdelenler kentin modern yüzünü temsil ederken, rüzgar kuleleri ve tarihi camiler geçmişi yansıtmaktadır. Burj El Arab kent sınırları içerisinde yer alan ve dünyanın en iyi otellerinden biridir. Dünyadaki ilk 7 yıldızlı oteldir. Pazar yerleri kentin başlıca turistik mekanlarıdır. Bur Dubai’d e yer alan Bud Dubai Çarşısı kent pazarlarının bulunduğu yerlerdendir. Kemeraltı ve rüzgar kulelerinin gölgesi altında çok sayıda tekstil, elbise ve antika mağazası yerini almıştır. Deira Baharat, Perfume ve Deira Altın Çarşıları diğer başlıca yerel pazar merkezleridir. Dubai çok sayıdaki, büyüleyici camileriyle dikkati çeker. Jumeirah Camii, İslam Mimarisinin en büyük ve en güzel örneklerinden birini temsil eder. Bu cami, kentin en beğenilen ve en çok fotoğrafı çekilen yerlerinden biridir. Büyük Camii (Grand Camii) kentteki diğer ihtişamlı yapılardan biridir. Jumeirah’d aki Jumeirah Arkeoloji Bölgesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nde yer alan en büyük ve en önemli arkeolojik kalıntıdır. Bastakiya ilçesi Dubai’nin geçmişe bakan yönünü yansıtır. Burada bulunan rüzgar burçları olağanüstü bir görüntüye sahiptir. Bur Dubai’d e yer alan Sheik Saeed al-Maktoum Evi, Dubai Müzesi, Jumeirah’taki Jumeirah Plajı ve Creek yakınlarındaki Bait Al Wakael kentin görmeniz gereken başlıca yerleri arasındadır.

Kültür ve eğlence

Kent kültürü BAE’nin ulusal kültürünü yansıtır. İslam kültürü günlük yaşamın tüm dokularına hakimdir. Kent insanının yabancılara karşı olan konukseverliği ve hoşgörüsü çok yüksektir. Arap ulusal kıyafeti bölgedeki

124

Nalbur Teknik.com / Aralık’13

iklim koşullarına bağlı olarak şekillenmiştir. Kandoura/ Dishdasha (Beyaz, bileklere kadar uzanan bol bir elbise), erkeklerin giysisidir. Abayah, kadınlar tarafından giyilen elbisedir. Mücevher kent insanının gözde takıları arasında yerini alır. Özellikle altın ve gümüş bileklikler, yüzükler, alın tezyinatları ve bilezikler Dubaililerin popüler takı ve süslerdir. Dubai at yarışları tüm dünyada ünlüdür. Bu yarışlar kent kültürünün önemli bir parçasıdır. Dubai Equestrian Merkezi ve Jebel Ali Oteli Yarış Ahırı kentin başlıca at yarışları merkezleridir. Bay ve bayanlar, Dubai at yarışlarında özel giysiler giyer, çok şık şapkalar takarlar. Kentte ayrıca, deve yarışları da oldukça yaygındır. Parklarda, alışveriş merkezlerinde, sinemalarda, eğlence merkezlerinde sunulan sayısız alternatif kentteki eğlenceyi çok yönlü bir hale getirir.

Yeme içme

Kentin kültürel çeşitliliği kendisini kent mutfağında da hissettirmektedir. Çok sayıda restoran ve lüks otel lokantaları, dünya mutfağından nefis örnekler sunar. Morokko, Mısır, Afganistan, Lübnan ve Tunus mutfakları oldukça popülerdir. Fuul (Limon suyu, sarımsak ve baharatlı fasulye) ve felafel/ shwarma (Kızartılmış tavuk ya da kuzu eti) kent mutfağının başlıca yemekleridir. Satıcılar caddelerde shwarma satar. Houmos Dubai mutfağının diğer bir önemli

yiyeceğidir. Pizza, pasta, salata, biftek, Hindistan mutfağı, fast food kent restoranlarında sunulan popüler yiyecekler arasında yerini alır. Kentte çok çeşitli meyve suları içme şansı sunulur. Bütün kent restoranlarında ananas, muz, mango ve karışık kokteyller bulunur. Alkol sadece lisanslı yerlerde satılır.

Alışveriş

Alışveriş merkezleri, yerel çarşılar, mücevher, altın tasarımlar, Arap sanatı ve el işlemeleri, batı tarzı giysiler, butikler, tasarım elbiseler ve kentteki alışveriş dünyasını meydana getirir. Dubai, Ortadoğu’nun alışveriş merkezidir. Bur Dubai’d e yer alan Burjuman, kentin en önemli alışveriş merkezidir. Diera’d a yer alan Diera Kent Merkezi kentin en iyi alışveriş merkezlerinden biridir. Burada sayısız mağaza ve butiklere rastlayabilirsiniz. Halı, çok çeşitli hediyelik eşya ve el sanatları dükkanları, süpermarketler, yemek alanları ve sinemaların bulunduğu önemli alışveriş merkezlerinden biridir.








Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.