Özel Bölüm - Gözlerinin Esareti by Jennifer Royce

Page 1

GÖZLERİNİN ESARETİ BONUS SAHNE

Rafael, omzunun dürtülmesiyle aniden gözlerini araladı ve tepesinde ölüm meleği gibi duran Keira’ya bir an, ‘Neler oluyor?’ der gibi baktı. Elleri belinde, burnundan soluyan genç kadın “Daha ben gözlerimi kapatır kapatmaz, yatağımdan başka bir yatağa kaçtığına inanamıyorum,” diye tısladı fısıldayarak. Genç adam, elini dudaklarına götürüp sessiz olması için uyarırken, başını çevirip yanında uyuyan meleğe baktı. Keira eğilip genç adamı elinden çekerek yataktan kalkmasını sağladı.Onu peşinden gelmesi için zorlarken, elini sıkıca tuttu.Odadan çıkıp kapıyı sessizce çeken Rafael karısına, “Kıskanıyorsun,” derken, serseri bir sırıtış dudaklarının yukarıya kıvrılarak daha da yakışıklı görünmesine neden oldu. “Kıskanmıyorum, sadece yatağımı terk etmek için fırsat kollamana kızıyorum.” Erkeksi ve boğuk bir sesle kıkırdayan kocasına öfkeyle bakan Keira ona, “Sen bana aitsin! Başka bir dişi sonradan gelip, seni elimden alamaz,” derken çok ciddi görünüyordu. “Ama ona âşık olmamak imkansız.” “Demek, benim aşkım artık önemsiz.”


Kayran, karısının hâlâ ince olan belinden tutup, genç kadını kendine doğru çekti. Güçlü parmaklarının baskısı kadınsı bedeni, erkeksi bedenine yapıştırırken, “Senin aşkın küçük esir, hayatımdaki en önemli şey. O olmadan yaşayamayacağımı biliyorsun,” diyerek fısıldadı. Sonra sözlerinin önemini dudaklarını genç kadının dudaklarına mühürleyerek gösterdi. Öpüşünü derinleştirirken, yan odadan gelen “Baba!” çığlığı üzerine yüzünü buruşturup geri çekildi. Alnını genç kadının alnına dayadı ve karısının “Onu şımartmaktan vazgeç. Odasında uyuması gerektiğini öğrenmeli,” diyerek, eleştiren sözlerine kaşlarını çatıp itiraz etti. “Onu şımartmıyorum.” Genç kadının verdiği cevaba alaycı bir tavırla kaşlarını kaldırması üzerine “Tamam, birazcık şımartıyor olabilirim,” diyerek kabullendi. “Birazcık mı?” “Evet, birazcık.” “Sevgilim, seni parmağının ucunda oynatıyor.” Keira, yeniden gelen çığlıkla kendisinden uzaklaşıp kapıya yürüyen kocasının arkasından gözlerini devirerek baktı ve peşinden gitti. Kızının odasına girdiğinde onun sakinleştirici bir sesle konuşmasını dinlerken, birbirlerine benzeyen siyah saçların kaynaşmasına sevgiyle baktı. Sonra duruma müdahale etmesi gerektiğini hatırlayıp odaya girdi.


“Sen, küçük hanım, ellerini yakışıklımın üzerinden çek.” Tatlı, sert sese dönen yeşil gözler kocaman olmuştu ve içinde asi pırıltılar oynaşıyordu. Küçük kollar genç adamın boynuna dolandı ve “O benim,”diye cırladı. “Hayır, senden önce ben buldum onu ve bana ait.” Küçük kız, şımarıkça bükülen pembe dudaklarıyla babasının yüzüne bakarken annesine “Onu sana vermem,” diye karşılık verdi. Rafael, keyifle sırıtarak, “Hanımlar, lütfen, biraz sakin olun,” diyerek ikiliye müdahale etmeye çalıştı, fakat Keira elini kaldırıp onu durdurdu. “Hayır, sen karışma. Bu küçük hanımın bana ait olanı almasına izin vermeyeceğim. Büyüyünce kendisine pekâlâ bir yakışıklı bulabilir. O zamana kadar, senden birazcık faydalanabilir sadece.” Sonra kızına doğru yürürken, “Lordum, odayı terk edin. Bizim aramızda bu konuyu halletmemiz gerekiyor,” diyerek, adamın tepesine dikildi ve yataktan kalkmasını bekledi. Rafael, dudakları titreyen ve gözleri dolan kızına bakıp, bir an için itiraz etmek istedi. Ama genç kadının -itiraz edeceğini anlamış gibi“Kesinlikle olmaz! Bu kavganın ortasında kalmak isteyeceğini hiç sanmıyorum,” demesi üzerine başını yana yatırıp, “Kadın kavgalarına bayılırım. Özellikle, iki hanımefendi benim için kavga edecekse, bu daha muhteşem olur. Şuradan sessizce izleyemez miyim?” derken yüzü çapkınca parlamıştı.


Keira kızıl saçlarını asabi bir şekilde eliyle arkaya savurup kapıyı gösterdi. “Dışarı bayım.” Kocası gittikten sonra yatağa oturdu ve kollarını küçük kıza uzatarak “Buraya gel bebeğim,” dedi. Annesinin sevgisinden emin bir şekilde ona yaklaşan Ramira, genç kadının kucağına kıvrıldı. Keria, sevgiyle küçük kızının kokusunu içine çekip sıkıca sarılırken “Yalnızken korkuyor musun?” diye mırıldandı. Ramira başını olumsuz anlamında salladı. “Sen korkuyor musun?” “Senin kadar küçük bir kızken, yalnız kalmaktan ve kimsenin beni sevmemesinden deli gibi korkardım. Sonra babanı buldum.Hâlâ onun kollarıyla beni sarmasını istiyorum.Yanımda olmadığını anladığımda ödüm kopuyor. Çok şanslısın, öylesine güçlü ve sevgi dolu bir baban var ki seni her kötülükten koruyacak ve çok sevecek. ” “Peki, ne yapacağız?” Kızının bu sorusu üzerine gülümsedi. “Sen büyüyeceksin ve kendi yakışıklını bulacaksın. O zamana kadar da benim lordumu rahat bırakacaksın.” Ramira dudaklarını bükerek “Ama o zamana daha çok var,”diye sızlandı. “Rex’in yanında kalmasını ister misin?”


“Kalabilir mi?” “İhtiyaçlarını karşılamaya söz verirsen olabilir.” “Söz veriyorum, anneciğim. Söz… Söz…” Kızının sevinçle sıkıştırdığı kolları arasında huzurla içini çeken genç kadın kahkaha attı. “Pekala, şimdi uyku zamanı.” Onu yatağına geri yatırıp üzerini örttü ve küçük alnından öperken, “Bu arada, anlaşmamızdan babanın haberi olmasın. Bizim onu paylaşamamızdan son derece mutlu görünüyor. Erkekler kıskanılmaya bayılır.” Kıkırdayan ufaklığın siyah buklelerini karıştırdıktan sonra ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Tam kapıyı açıp çıkacakken durdu ve kızına baktı. Tehditkâr bir tavırla işaret parmağını ona uzatıp, “Unutmadan söyleyeyim, senin yakışıklın asla benimki kadar yakışıklı olamaz,” dedi ve kurnazca sırıttı. Küçük kızın buna tek tepkisi, şımarıkça dilini çıkarıp, kahkaha atmak oldu. *****

Rafael, kapıdan giren karısının yüzünde bakışlarını gezdirirken,“Tırnaklar işin içine girmemiş bakıyorum, yüzünde en ufak bir çizik yok,” diyerek alay etti.


Keira, kocasına doğru yaklaşıp parmağının ucunda yükseldi ve “Beş yaşındaki bir cadıya pabuç bırakacak değilim. Bana ait olanı dişimle, tırnağımla korurum,” diye mırıldanıp genç adamın dudaklarına bir öpücük bıraktı. Rafael kaşlarından birini kaldırıp seksi bir tavırla genç kadına bakarken “Yani, artık gece çığlıklar atma, çeşitli bahanelerle odaya çağırma yok mu? Karımı baştan çıkarırken bölünmesinden korkmamalıyım öyle mi?” diye inanamaz bir şekilde soludu. Keria onu elinden tutup yatağa çekerken “Söyledim ya, küçük cadıya günün gösterdim. Ellerini kocamın üzerinden çekmezse, çok fena yapacağımı anladı,” derken kocası gibi nefes nefese kalmıştı. Rafael onu yatağa iterek düşürdü ve üzerine eğilirken “Ben çok şanslı bir adamım ve küçük esir, senin bana geldiğin o lanet geceye hâlâ şükrediyorum,” diyerek karısının dudaklarına kapandı.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.