18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ

Page 1

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ

1


ATATÜRK, İSTİKLAL MÜCADELEMİZİN BAYRAKTARIDIR • İstiklal mücadelemizin bayraktarlığını yapıp bugünlere ulaşmamızda vesile olması bakımından Atatürk çok önemlidir. • Türkiye için hayati bir meseleyi başarmış ve büyüklüğe sıçramamızın önünü açmıştır. 2


• Şanlı ve kahraman bir millet, I. Dünya Savaşı yenilgisi zamanında Mustafa Kemal gibi şanlı, başarılı bir kumandanı bulduğundan onu özellikle kahramanlık damarıyla alkışlamış, başına koymuştur.

3


GAZİLİK ÜNVANININ ÖNEMİ VE GAZİ MUSTAFA KEMAL • Atatürk, imzasını daha çok Gazi Mustafa Kemal diye atmıştır. • Çanakkale, Dumlupınar, Sakarya’ya Atatürk katılmış ve bundan dolayı ona “Gazi” denilmiştir.

4


MUSTAFA KEMAL ÇANAKKALE’YE YARBAY RÜTBESİYLE KATILMIŞTIR • Ordumuz, Mustafa Kemal’in yarbay rütbesiyle katıldığı Çanakkale’de büyük bir yardıma mazhar olmuştur. • İngiliz orduları kumandanı Hamilton’un, Çanakkale’de söylediği “Sizin ordularınız içinde beyaz atlı ve sarıklı insanlar vardı.” sözü herkes tarafından bilinir. 5


ÖLSEM ŞEHİDİM, ÖLDÜRSEM GAZİYİM

• Her zaman olduğu gibi Çanakkale’de de “Ölürsem şehidim, kalırsam gaziyim.” veya “Ölürsem şehidim, kalırsam Kur’an’ın hizmetkârıyım.” düsturu ile millet olarak hareket etmişizdir. • Bu milletin ordusu, Güneydoğu’da PKK ile mücadele ederken de havadan halka şehitlik ve gazilik çağrısı yapan bildiriler atmıştır. 6


ATATÜRK VE DİN ÂLİMLERİ • Atatürk önemli din âlimleri Hasan Basri Çantay, Ahmet Hamdi Akseki, Şemsettin Günaltay, Rıfat Börekçi’nin en samimi arkadaşlarıydı ve devamlı onlarla beraberdi.

7


ATATÜRK AKIL İLE DİNİ MEZCETMİŞTİR • Atatürk, akıl ile dini mezcetmiş askerî, siyasi ve idari bir dâhidir. • İsmet İnönü ile birlikte Peygamber Efendimizin savaş taktiklerini inceliyorlardı. • Hazreti Ömer, Atatürk’ün en çok beğendiği ve takdir ettiği ve çok defa ondan övünçle söz ettiği bir kişidir. 8


NUTUK’U DİKKATLE OKUYANLAR ONUN DİNİNE SAHİP ÇIKTIĞINI APAÇIK GÖRÜRLER

• Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi yayınlarından, 2006 yılı baskı tarihli “Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I-III” kitabının “Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I” bölümünün 98. sayfasında Atatürk şöyle demektedir: 9


• “Bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, amme menfaatine uygundur; biliniz ki o, bizzat dinimize uygundur. İslamiyet son ve kâmil dindir. Akla, mantığa ve hakikate uymaktadır.” GAZİ MUSTAFA KEMAL 10


MİLLETİMİZİN BÜYÜKLÜĞE SIÇRAMASI

• Milletimizin büyüklüğe sıçramasında, Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır uygarlık düzeyini geçmesinde polisimizin görevi çok büyüktür. Dâhilden ve hariçten gelen her türlü tecavüze karşı devletin askerinin ve polis gücünün bütünleşmesi bir vecibedir. Polis, asker ve toplum sacayağının sağlamlığı yükselişimizin en önemli vesilesidir. 11


TOPLUM ASKER VE POLİSLE BÜTÜNLEŞECEK • Toplum-asker-polis bütünleşmesi şartlarının oluşumuna yardımcı olmalıdır. Milletimiz bir gün hangi şartlar altında olacaksa büyüklüğe sıçrayarak toplum, asker ve polisle bütünleşecektir. • Böylece “Türk milletinin çağdaş uygarlık düzeyine yükselmesi ve yücelmesi” ana hedefi gerçekleşecektir. 12


• Ayrıca, ülke içinde kötülükle mücadelede toplum ile asker-polis birlikteliğinin en başta gelen faktör olduğunu bilip ona göre davranmalıdır. • Zaten askerde iyilerle çok alakadar olan bir ruh vardır.

13


NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE • Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” özdeyişinin ve yine Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sonrası söylediği “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” sözünün birleştiriciliği ile ülkemizi dâhildeki her türlü tehlikeden korumalıyız.

14


“YURTTA SULH CİHANDA SULH” EMRİNE SADIK KALMALIYIZ • “Yurtta sulh, cihanda sulh.” parolasıyla dünyadaki kötülüklere meydan okuyup milliyetimizi kale yaparak bütün dünyayı susturarak saldırıları def edip insanlığı düşman hücumundan koruyan bir kale olmalıyız. 15


DEMOKRASİ VE LAİKLİK • Demokrasi ve laikliğin olduğu bir dönemde Türk halkının geriye gitmesi imkânsızdır. Ancak radikallere ve iktidar peşinde olanlara çeşitli ikazlar yapılmalıdır. • Eski Genelkurmay Başkanlarımızdan biri “Türkiye’de Cezayir ve İran’daki gibi bir kalkışma olduğunda, Türkiye’nin Cezayir ve İran’dan çok daha beter olacağı” konusunda uyarıda bulunmuştur. 16


• Radikallere gerekli ikazlar yapılmazsa Çorum, Gazi Osman Paşa, Maraş, Sivas olaylarının tekrar yaşanma ihtimali olduğundan dolayı bu konu çok önemlidir.

17


DİNİN İDARE VE SİYASETE ALET YAPILMAMASI GEREKİR • Laiklik; dinin devletten ayrılması, idarenin de dine karışmamasıdır. Herkesin istediği inanca sahip olması ve kınanmamasıdır. Dini idareye ve siyasete alet yapmamadır. • Dini politikaya alet edenler, dine en büyük kötülüğü yapanlardır.

18


ATATÜRK, KENDİ TOPLUMUNDA YANLIŞ BİLİNİYOR VE YANLIŞ TAKDİM EDİLİYOR

• Marksist, Leninist ve hainler Müslüman bir ülkede dine doğrudan hücum edemezler. Sinsi bir yol takip ederek Atatürk namına dine hücum ederler. • Radikallere olta ve zarf atarak inananlara zarar vermek istemektedirler.

19


LAİKLİĞE KARŞI GÖRÜNTÜ VERME İŞİNİ KİM YAPIYOR? • Laikliğe karşı görüntü verme işini Amerika ve İngiltere’nin menfi kısmı yapıyor. Bu hava dıştan başlıyor. İçerideki uzantıları ise Marksist ve Leninistlerdir. Bu durum Atatürk’ü istismardır ve dinsizliği idareye ve siyasete alet etmek demektir.

20


Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. ATATÜRK, 1930

Kaynak: Devlet’in Kavram ve Kapsamı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Yayınları, Ankara 1990 21


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.