Papalina 16. Sayı

a papalin

Aylýk Haber Gazetesi Yýl 2 Sayý:16 ÞUBAT 2010

b 6-7

fotoðraf: Havva Taylan

sayfa:

2 Selendi ve Düþündürdükleri b Direniþin Simgesi TEKEL Ýþçisi 3 b 4-5 Park Ýçin Ne Dediler b

Yerel Haberler b b Belediye Meclisinden b Cunda Adasý Muhtarlarý

8 9 11

2

papalina

Þubat 2010

TEKEL'E AÝT AYVALIK TUZLASI DA SATILDI

HAÝTÝ NÝRE ANKARA NÝRE DEMEYÝN

Ayþe S. Kýrýkoðlu

Haitilileri çaresizliðe mahkum eden de Ankara'da Tekel iþçilerini hak aramak zorunda býrakan da ayný güç: Uluslararasý Sömürü Düzeni!

12/13 Ocak 2010 günleri bütün dünya bir felaket haberiyle sarsýldý. Dünyanýn en fakir ülkesi Haiti'de 7,0 büyüklüðünde bir deprem olmuþtu; 50.000 civarýnda insan ölmüþtü.

Giderek artan ölü sayýsý sonuçta 230.000 olarak ilan edildi.

Deprem bir doðal felakettir ve herhangi bir yerde yaþanabilir; ancak, böylesine yüksek bir kayýp rastlantýsal kabul edilemez.

Kilometre kare baþýna nüfus yoðunluðu çok daha yüksek olan Japonya'da daha yüksek büyüklükte depremler her zaman yaþandýðý halde bu büyüklükte ölüm gerçekleþmemektedir.

Kayýplarýn büyüklüðü Haiti'nin dünyanýn en fakir ülkesi olmasýnýn sonucudur ve bunun sorumlusu da o cennet olabilecek adayý sömürüp geri kalmýþlýða mahkum edenler olmuþtur.

Haiti Küba'nýn doðusundaki Haiti adasýnýn batýsýnda yer alan bir eski sömürgedir.

Adanýn doðusunda Dominik Cumhuriyeti bulunmaktadýr.

Yarým yüzyýllýk ekonomik ambargoya raðmen neden Küba'da herkes tok, herkes eðitimli, herkes kaliteli saðlýk hizmetlerinden yararlanýr durumdayken Haiti halkýn günde 1 dolarla geçindiði, altyapýsýz, geliþmemiþ, eðitim düzeyi çok düþük, adi suç oraný çok yüksek kaos içinde bir ülkedir diye düþünmek gerekir. Biri vahada diðeri çölde kurulmuþ iki ülkeyi karþýlaþtýrmýyoruz. Ayný iklim koþullarýnda, tarýma elveriþli, turistlere cenneti yaþatabilecek doðal özelliklere sahip iki yakýn adada kurulu iki ülkeyi karþýlaþtýrýyoruz. Ýkisi de önce Ýspanya tarafýndan iþgal edilmiþ, yerli halký yok edilip yerlerine Afrika'dan getirilen köleler yerleþtirilmiþtir. Sanayileþme öncesi, her türlü üretimin kol gücüne dayandýðý dönemde Haiti'nin köle halký zaman zaman hayvan gücü yerine de kullanýlarak boðazý tokluðuna ölesiye çalýþtýrýlmýþ, yarattýklarý zenginlik olduðu gibi Ýspanya'ya aktarýlmýþtýr. Sömürgeciler kölelerini bir üretim aracý olarak hayatta tutmak amacýyla dahi insancýl koþullara yönelik asgari yatýrýmlarý yapmamýþlar, ölen kölelerin yerine Afrika'dan saðlýklý yeni köleler getirip iþe koþmayý yeðlemiþlerdir.

Dünyada resmen özgürlüðüne kavuþan ilk sömürge 1801 yýlýnda Haiti olmuþtur. Ne yazýk ki bu özgürlük yalnýz siyasi baðlamda gerçekleþmiþtir.

Haiti'nin altyapýdan, saðlýk kurumlarýndan, eðitimli vatandaþlardan ve eðitim kurumlarýndan yosun fakir halký yýllarca milli gelirlerinin büyük bir bölümünü özgürlük bedeli olarak Fransa'ya tazminat adý altýnda ödemeye mahkum edilmiþtir. Yatýrým yapmak için hiçbir tasarrufu olmayan ülke halký giderek daha da yoksullaþmýþ; daha sonra da A.B.D. iþbirlikçisi diktatörler tarafýndan her türlü geliþmeden yoksun býrakýlmýþlardýr. Devirdikleri diktatörün yerine seçtikleri ýlýmlý baþkan Astride de ülkenin kaderini deðiþtiremeden A.B.D. destekli darbeyle görevden uzaklaþtýrýlýp yerine yeni bir diktatör getirilmiþtir. Diktatör satýn almakla A.B.D.'nin nesi eksilir ki!

Gerekli meblað sözkonusu diktatör için bulunmaz bir servet olsa da A.B.D. için bahþiþ sayýlýr. Nitekim deprem olur olmaz, A.B.D. adaya yardým diye 10.000 asker gönderip hava sahasý ve havaalanýný kontrol altýna alarak ülkeyi resmen iþgal etme amacýný açýða vurmuþtur.

Adada yaratýlan fiili durumun yardýmlarýn felaketzedelere ulaþýmýný aksatmasýný B.M. dahi engelleyememiþtir. Bu arada Küba, yarýsý Küba'da eðitim gören

Haitililerden oluþan 1000 kiþilik bir doktor ve saðlýk personeli ekibini derhal felaketzedelerin yardýmýna göndermiþ ve çalýþmalarýna baþlamýþ bulunuyor.

Gelelim Ankara'da iki aydýr acý kýþ soðuðunda çadýrlarda hak arayan tekel iþçilerinin durumlarýna. Bu iþçiler yeni haklar istemiyorlar; yalnýzca kazanýlmýþ haklarýný savunmaya çalýþýyorlar. Bu iþçiler Devlet tarafýndan iþe alýndýklarý zaman kendilerine belirli yükümlülükler ve bu yükümlülükleri yerine getirdikleri sürece belirli güvenceler verilmiþti.

Kýsacasý, çalýþma yasalarýnýn belirlemiþ olduðu zýmni bir sözleþme baðlamýnda iþe girmiþlerdi.

Bilindiði gibi hiçbir vatandaþ devlet kurumlarýnda ya da iþletmelerinde görev alýrken yazýlý sözleþme yapmaz; haklar ve sorumluluklar zaten yasalar tarafýndan belirlenmiþtir. Þimdi bu iþçiler devletle yapmýþ olduklarý sözleþmenin Devlet tarafýndan tek taraflý olarak feshedilmesinin önüne geçmeye çalýþýyorlar. Bir sözleþmenin taraflardan biri tarafýndan feshedilebilmesi için diðer tarafýn sözleþme hükümlerine aykýrý davranmýþ olmasý gerekir ki bu durum da yeter þart deðildir. Devleti yönetenler, darbeci ya da iþgalci yönetimler gibi, eski yönetimlerin sözleþmeleri beni baðlamaz diye yasa yapma hakkýný vatandaþ zararýna kullanamaz. Göz göre göre vatandaþýn kazanýlmýþ haklarýný yok sayamaz. 12 Mart l971 döneminin Baþbakan Yardýmcýsý Sadi Koçaþ cezalarýn “makabline þamil” yani geçmiþe dönük geçerli olacak biçimde arttýrýlacaðýný açýkladýðý için büyük tepki görmüþ; o yasadýþý dönemde dahi sözünü geri almak zorunda býrakýlmýþtý. Hukukun en önemli ilkelerinden biri vatandaþ aleyhine yasa hükümlerinin geri dönük olarak uygulanmamasý leyhte hükümlerin ise uygulanmasýdýr. Demek ki, Tekel iþçileri iþe alýndýklarýnda 4- C diye bir uygulama olmadýðýna ve ileride olabileceði de bu iþçilere bildirilmemiþ olduðuna göre, uygulanýrsa sözleþmeyi tek taraflý olarak deðiþtirmek gibi hukuken kabul edilemeyecek bir durum yaratmýþ olur. Son kýrk yýldýr dünyadaki tüm olumsuz geliþmeler aksini gösterse de, tanýmý gereði, Devlet vatandaþlarý adýna ve onlarýn yararýna toplumsal yaþamý düzenleme erkini kullanan bir kurumdur ve her kesimin devleti olmasý gerekir.

Tekel iþçilerinin haklarýný gasbetmekten vazgeçerse borsa nasýl etkilenir yani küresel sermaye ve onun ülkemizdeki uzantýlarýnýn gösterebileceði tepkilere kulak asmamalýdýr.

Ne yazýk ki olmasý gerekenle olan çoðu zaman birbirine benzemiyor. Yetmiþli yýllarýn sonlarýna doðru iki kutuplu dünya dönemini sona erdirebileceklerinin bilinciyle kapitalizm yarým yüzyýl boyunca uygulamýþ olduðu toplumsal refah (çoðunluðu da refahtan biraz yararlandýrma) uygulamasýnýn artýk gereksiz olduðuna karar vererek vahþi kapitalizme dönmeye karar verdi. Ýlk dalga, o zamana kadar toplum adýna devletin kurmuþ olduðu devlet iþletmelerinin özelleþtirilmesiydi. Topluma parlak kampanyalarla kabul ettirilen bu uygulama Ýngiltere ve Hollanda gibi ülkelerde hüsranla sonuçlandý ve geri adýmlar atýldý. Vahþi kapitalizmin yeni sömürgecilik anlayýþýnýn yeni adý küreselleþmeydi.

Sermaye dilediði gibi sýnýrlarý aþacak ve dilediði ülkenin kaynaklarýný sömürebilecekti. Ýþte Tekel iþçileri bu iki uygulamanýn birleþmesi nedeniyle iþlerini kaybediyorlar ve devlet onlarýn kazanýlmýþ haklarýný yok saymak istiyor. Bu sonuçtan özelleþtirme ve küreselleþmeye karþý çýkmayan tüm politik partiler sorumludur. Þimdiki iktidar da çalýþmak istediðini söyleyen iþçiye “yan gelip yatana para vermem” diyeceðine iþçilerin haklarýný koruyan bir çözüme gitmelidir.

Halil Coþkun Tütün, Tütün Mamulleri Tuz ve Alkol iþletmeleri AÞ Ayvalýk Tuzlasý 11. 02. 2010 tarihinde rekabet kurulu tarafýndan özelleþtirildi. Hayatýmýzda olmazsa olmazlarýn içinde yer alan yemeklerde ve gýdalarda muhafaza ederken kültürümüze girmiþ tuzun elde edildiði yerlerden tuzla satýldý.

Ayvalýk Tuz Ýþletmesi Müdürlüðü tarafýndan iþletilen Ayvalýk Tuzlasýnýn; Binbirgýda Tarým Ürünleri San. ve Tic. A.Þ. veya EMS Ortak Giriþim Grubu veya Pigment San. A.Þ. veya Cihanbeyli Madencilik Tuz Nak. Kim. San. ve Tic. A.Þ. tarafýndan devralýnmasý iþleminin, 4054 sayýlý Kanun”un 7. maddesi ve 1998/4 sayýlý Teblið kapsamýnda olduðuna dair karar rekabet kurulu web sayfasýnda yayýnlandý. Özelleþtirilmesi yapýlan tuzla iþletmesinin bundan sonraki aþamasýnda dinlenme tesisi olarak geçen taþýnmazýn, turizm adý altýnda çok katlý turistik yapýlaþmaya yol açmayacaðýný umut ediyoruz… Ýnsanlarýn tuza ihtiyaçlarýnýn olduðu kadar yaþam alaný içerisindeki doðal varlýklarýn yeri olan Ayvalýk Tuzlasý, blok halindeki otellerin inþa edilmesi durumunda, gelecek günlere umutla bakmamýz söz konusu olmayacaktýr. Uzun vadeli hasarlarýn (tahribat olduðunda rakam daha yüksektir) en az 100 yýl gibi bir zamanda düzeleceði düþünülürse, sulak alanlarýmýzýn korunmasý ve dikkatli davranýlmasý yaþam için önemlidir Eski çaðlardan beri kullanýlan tuz, çaðýmýzda kimya sanayinin en önemli girdilerinden biridir. NaCl (tuz) genellikle elde edilme kaynaklarýna göre dört grupta toplanmaktadýr:1-Göl 2-Deniz 3-Kaya 4Kaynak.

Göl tuzu, soframýza geliþi ve kimya sanayinde kullanýlmasý bakýmýndan, maliyeti ucuz ve kalitelidir.. Daha sonra sýrayla deniz tuzu, kalite olarak kaya tuzu da maliyet olarak 2. sýrada yer almaktadýr. Deniz tuzu rezervi diðer kimyasallara göre hava ve su gibidir. Kaynaðý bitmeyecek ana kaynaklardan biridir. Buna raðmen deniz tuzunun elde edilmesi havuzlama tesislerin kapasitesine ve iklim koþullarýna baðlýdýr. Deniz tuzunun iþletilmesi ve tuz elde edilmesi Ayvalýk ve Çamaltý tuzlalarýndan yapýlmaktadýr.

Ayvalýk Tuzlasý'nýn yanýndan geçerken tuz elde edilmesinde deðiþen renkler görür; kendi kendimize deniz suyuna bir þeyler mi katýldý, rengi deðiþti düþüncesine kapýlýrýz. Hâlbuki güneþin buharlaþtýrýcý etkisi sonucu önce demir oksit, kalsiyum sülfat ve anhidro kalsiyum sülfatýn çöktüðü sular, tuzun çöktürülmesi için sýcak su havuzlarýna ve ardýndan da kristalizasyon havuzlarýna alýnýyor. Mavi olan suyun rengi sýcak su havuzlarýnda pembe ve ardýndan kristalizasyon havuzlarýnda kýrmýzýnýn tonlarýna dönüþüyor. Bu renk deðiþimi, yoðun tuzlu suda yaþayabilen halofolik bakterilerden kaynaklanýyor. Deniz, göl ve diðer tuzlu (kaynaklarýn)sularýn güneþ altýnda buharlaþmasý sonucunda tuzun kristalleþmesi esasýna dayanýr.

Deniz tuzlasýnýn üretimi mevsime uygun olarak mart ve aðustos aylarý arasýnda yapýlýr.

Buharlaþma olayýnda rüzgâr, baðýl nem, sýcaklýk ve yaðýþlarýn çok etkisi vardýr. En önemli faktör rüzgârdýr. Kuzey ve kuzeydoðudan rüzgâr estiðinde nem oraný düþer. Ayvalýk Tuzlasý'ndan elde edilen tuz, gýda sanayinde (Zeytin salamurasýnda Ayvalýk zeytinine de ayrý bir tat verir), Kar mücadelesinde, deri ve barsak sektörlerinde kullanýlmaktadýr.

Göçmen kuþlarýn uðrak yeri konumundaki Ayvalýk Tuzlamýz ayný zamanda göçmen kuþlarýn besin kaynaðý olan Artemia Salina (Tuzla Karidesi) nýn bulunduðu sulak alandýr. Tuzla karidesleri çeþit çeþit göçmen kuþlarýn ve flamingolarýn besin kaynaklarýdýr. Tuzlamýz, Ayvalýk yaban hayatýn ve ekolojik verilerin göstergesi flamingolarýn uðrak yeridir. Flamingolar ve diðer kuþlar çevre akciðerin s a ð l ý k l ý b i r y a p ý d a o l d u ð u n u n d e l i l i d i r. Özelleþtirmelerden sonra iþletmeler daha fazla kar ve çevreyi düþünmeksizin yapýlan çalýþmalar sulak alanlarýn yok olmasýna, geri dönüþü imkânsýz tahribatlara neden olmaktadýr. Arsa fiyatlarýnýn yükselmesi sonucunda bu türlü iþletmelerin tasviyesi kaçýnýlmaz olmaktadýr.

papalina

Þubat 2010

Belediye-Ýþ Sendikasý, Eðitim-Sen, Eðitim-Ýþ, SES, BES üyeleri TEKEL direniþçileriyle dayanýþmanýn yükseltilmesi amacýyla 19 Þubat Cuma günü saat 12.30 da Cumhuriyet Alanýnda bir basýn açýklamasý yaptýlar.

“TEKEL ÝÞÇÝSÝNÝN MÜCADELESÝ MÜCADELEMÝZDÝR”, “KURALSIZ VE G Ü V E N C E S Ý Z Ç A L I Þ M AYA H AY I R pankartlarý ve “Tekel Ýþçileri Köleliði, Angaryayý, Sefaleti Reddediyorlar”, “4-C de Sosyal Haklar Yok, Ýþ Güvencesi Yok, Hasta Olsan Ýki Günden Fazla Rapor Yok”, “Tekel Ýþçileri, Direniþin Simgesi”, “Tekel Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “4-C de Sendika Hakký Yok, Fazla Mesai Ücreti Yok, Kýdem Tazminatý Yok”, “Tekel Ýþçileri 4-C yi Reddediyorlar” dövizleriyle alanda toplanan emekçilere, Ayvalýk Demokrasi Platformu, CHP, EMEP üyeleri, demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ve Yeni Sol Parti Giriþimcileri de destek verdiler.

Belediye-Ýþ Sendikasý üyesi Mehtap Egen tarafýndan okunan açýklamada;“Ekmek kavgasý, gerçek bir kavgadýr. Bu kavga her türlü sömürüye, haksýzlýða, eþitsizliðe karþý bir özgürlük kavgasýdýr. Ýnsan gibi yaþayabilmenin kavgasý. Bu onur kavgasýný, þimdi Ankara'da tekel iþçileri veriyor. Türkiye'de Ýþçi ve emekçilerin son dönemdeki en etkili, en direngen, en kararlý mücadelesi olarak TEKEL iþçilerinin direniþi haftalardýr devam etmektedir.

Bugün 155 ülkedeki sendikalarýn çatý örgütü, Uluslararasý Sendikalar

Konfederasyonu, TEKEL iþçilerinin haklarý için dünya çapýnda dayanýþma eylemleri d ü z e n l i y o r. Av r u p a S e n d i k a l a r Konfederasyonu, hükümeti hemen iþçilerin tam haklarýyla kamu kurumlarýna devredilmesi için görüþmeleri baþlatmaya çaðýrdý.

63 gündür direniþte olan TEKEL iþçileri, uygulamada kendilerini toplu iþ sözleþmesi ve hakkýnda yoksun býrakan, ücretlerini ve tazminatlarýný düþüren, ertesi yýl çalýþma güvencelerinin olmadýðý 4-C kapsamýnda deðil, iþ kanunu kapsamýnda baþka kamu iþletmelerinde çalýþmak istiyorlar.

Oysa 4-C'de ? Ýþ güvencesi yoktur. ? Ýþçileri en çok 10 ay çalýþtýrmaktadýr. ?

Emekli olmak hayaldir. ?

Ayda sadece iki gün izin kullanýlabilmektedir. ?

Mesai ücreti ödenmemektedir. ?

Aylýk ortalama 630 TL'ye mahkûm etmektedir. ?

Uluslararasý sözleþmelere ve insan haklarýna aykýrýdýr. ?

4C kölelik yasasýdýr. ?

4C aileleri yok eder.

AKP hükümetine soruyoruz; “Sizler, çocuklarýnýzýn 4C'li olarak çalýþmasýný ister misiniz?

Hükümet, 4C'nin özüne dair hiçbir deðiþiklik yapmadýðý süreç boyunca, iþçilere yalnýzca makyaj niteliðinde iyileþtirmeler önerdi ve bunlarý da sanki bir lütufmuþ gibi

3

sundu.

AKP Hükümeti, koskoca tekeli 292 milyon dolara sattý. Alan kiþi, 920 dolara sattý.

Yani satýn alanlar, çok kýsa sürede 608 milyon dolar kar etti. Þimdi AKP hükümeti, Tekel iþçisine vereceðiniz 25–30 milyon dolarlýk parayý konuþuyor.

Arkadaþlar; bizler, iþçiler, emekçiler onurumuzla evimize ekmek götürmek istiyoruz. Hiç kimseden yardým ve iane dilenmedik, dilenmeyeceðiz. Alýn teri, emek ve ö z v e r i y l e yaþamak ve ailelerimizi geçindirmek istiyoruz.

T e k e l iþçisi, AKP iktidarýnýn bütün baskýlarýna, maruz kaldýðý tazyikli suya, gaz bombalarýna ve biber gazýna, ç e t i n k ý þ Mehtap Egen koþullarýna raðmen yýlmadan mücadelesini sürdürmekte, baskýlara asla boyun eðmemektedir. “Ölmek var, dönmek yok.” diyerek kararlý tutumunu göstermektedir.

Adeta iþçi sýnýfýnýn, emek mücadelesinin tarihini yeniden yazmaktadýr.

Bugün burada Ayvalýk'tan tüm dünyaya TEKEL iþçilerinin haklý, onurlu mücadelesine ve direniþlerine dayanýþmamýzý göstermek ve her türlü oyuna karþý koymak için toplandýk.

Selam olsun tüm iþçilerin birlik, mücadele ve dayanýþma ruhuna.

Ya þ a s ý n i þ , e k m e k , ö z g ü r l ü k m ü c a d e l e m i z . Ya þ a s ý n s ý n ý f dayanýþmamýz.” dendi.

Basýn açýklamasý sýrasýnda sýk sýk “Tekel Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, ”Ýþçi Memur El Ele Genel Greve”, “4- C Ölüm Demektir”, “4- C ye Hayýr”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” , “Her Yer Tekel Her Yer Direniþ”, “Tekel Ýþçisi Yalnýz Deðildir” sloganlarý atan grup alkýþlarýyla durumu protesto etti.

4

papalina

Þubat 2010

TABÝAT PARKI BÝLGÝLENDÝRME TOPLANTILARI DEVAM EDÝYOR Þ. Kaygýsýz

Ayvalýk Adalarý Tabiat Parkýný Koruma Platformu, Ayvalýk Adalarý Tabiat Parkýnda yapýlan plan deðiþikliklerinin ne olduðunun ve niçin yapýldýðýnýn kamuoyu tarafýndan öðrenilmesi için, bilgilendirme toplantýlarý ve sunumlar yapýlmasý kararý almýþtý.

Bu karardan önce, ilk toplantý Pir Sultan Abdal Derneði'nin daveti üzerine gerçekleþti. Çok sayýda dernek üyesi yapýlan bilgilendirme sonrasýnda “durumun önemini þimdi daha iyi kavradýklarýný” ve “bundan sonraki sürece daha ciddi bir katýlým saðlayacaklarýný” söylediler. Ýkinci bilgilendirme, Balýkesir Mimarlar Odasý il ve ilçe yöneticilerinin Güre'de yaptýklarý kendi iç toplantýlarýna davet üzerine gerçekleþti. Bilgilendirme s o n r a s ý n d a “ m i m a r l a r, k o n u y u araþtýracaklarýný, gerekirse dava açacaklarýný” belirttiler.

Bilgilendirme kararý alýndýktan sonra Platform tarafýndan ilk sunum ÇYDD kongresinde yapýldý. 50'ye yakýn izleyicinin katýldýðý sunum baþarýlý geçti. Slaytlar eþliðinde yapýlan sunum sonunda, bir üyenin gözyaþlarý arasýnda söylediði “ Ben hiçbir erkeðe Ayvalýk kadar aþýk olmadým” sözü herkesi etkiledi.

Ayvalýk Meslek Yüksek Okulu'nda yapýlan sunuma ise 40 öðrenci izleyici olarak katýldý. Bir öðrenci her þeyin paraya indirgenmesine tepki gösterdi.

Yeni davalar açýldý TABÝAT PARKINDA SÜREÇ KIZIÞIYOR Ayvalýk Adalarý Tabiat Parkýný Koruma Platformu'nun toplantýlarý devam ediyor. Platform önümüzdeki süreçte neler yapacaðýný tartýþtýðý son toplantýsýnda, bir dizi etkinlik kararý aldý. Öncelikle mart ayýnda bir konferans yapma kararýna vardý. Ayrýca sivil toplum örgütleri ve okullarda konuyla ilgili sunum yapma kararý aldý. Bunlarýn dýþýnda önümüzdeki aylarda kýr yürüyüþü yaparak, mevcut planýn protesto edilmesi de kararlaþtýrýldý.

Tabiat Parkýnda yapýlan plan revizyonu için yeni davalar da peþ peþe açýldý. Ayvalýk Belediyesi'nin ardýndan, AYÇEP adýna 4 kiþi, GÜMÇED ve Pateriça Ada Derneði de 2009 Revizyon Planýnýn iptali için Danýþtay'a dava açtýlar.

Küçükköy Belediyesi de ayrýca bir dava açtý. Açýlan davalara daha sonra toplu katýlým saðlanmasý da kararlaþtýrýldý.

Son günlerde Ayvalýk Adalarý Tabiat Parký'nda yapýlan düzenlemeler çok konuþulur oldu. Konuya duyarlý insanlar neler oluyor demeye baþladý. Ortada dolaþan asýlsýz bilgilere karþý, 2009 yýlýnda yürürlüðe giren Plan Hükümlerinin en çarpýcý olanlarýný okuyucularýmýzla paylaþmak istedik.

2009 Yýlý Revizyon Planý, bir revizyon deðil, yeni bir plan yapýlmasý þeklinde olmuþtur.

Hiç uygulanmayan 2004 planýnda nelerin aksadýðý nasýl tespit edilmiþ de, plan revizyonuna gidilmiþtir. Bu plan, Ayvalýk ve yakýn çevresinde son yýllarda arazi el deðiþtirmeleri ve yapýlmak istenen ve engellenilen uygulamalarla birlikte düþünüldüðünde sipariþ bir plan izlenimini vermektedir.

Yeni planda: 1- Revizyon planýnda Mutlak Koruma ve

7- Küçükköy Belediyesi sýnýrlarý içinde yer alan yaya yürüyüþ yollarý iptal edilmiþ ve iptal hususunda bir açýklama yapýlmamýþtýr.

8- Revizyon planýnda arazilerin satýþý ile bu alanlarý yatýrýma açan yeni düzenlemeler yapýlmýþtýr.

9Revizyon planý özel hükümlerinde, Mutlak Koruma Alaný olarak nitelenen kýsýmlarýn tespitini saðlayan kriterler daraltýlmýþtýr. 2004 tarihli planda “yaban hayatý için önemli alan” þeklinde ifade e d i l e n k r i t e r, r e v i z y o n p l a n ý hükümlerinden kaldýrýlmýþtýr.

10- Revizyon planýnda, Mutlak Koruma Alanlarý için 2004 planýnda olan: “planda belirtilen faaliyetler dýþýnda hiçbir faaliyete izin verilemez” hükmü yer almamýþtýr.

Ayrýca, planda yer alan “doðal yapýyý deðiþtirici hiçbir faaliyete izin verilmez” hükmü de kaldýrýlmýþtýr. Planda yer alan “otlatma yapýlamaz” hükmü kaldýrýlmýþtýr.

2009 revizyon planý hükümlerinde Ayýþýðý Manastýrýnda olduðu gibi patikalar yola dönüþtürülerek, böylece doðal yapý bozulacak.

Sýnýrlý Kullanma Alanlarýna iliþkin kriterlerin baþtan aþaðýya deðiþtiði, koruma-kullanma dengesinin bozulduðu, koruma unsurunun zayýflatýldýðý açýkça görülmektedir.

2- 2004 yýlýndaki Mutlak Koruma Alaný'nýn neredeyse tamamý, 2009 Planýnda Sýnýrlý Kullaným Alanýna dönüþtürülmüþ ve bunun nedeni de açýklanmamýþtýr.

3- 2004 yýlýnda planda olmayan yeni Askeri Alanlar oluþturulmuþtur. Cunda Adasý'ndaki Askeri Alanlarýn tamamý özel mülkler üzerinde yer almaktadýr. Bölgede kamu arazileri dururken, özel mülkler üstünde Askeri Alan oluþturulmasýnýn gerekçesi anlaþýlamamýþtýr.

4- Revizyon Planýnda “dalýþa yasak bölge” kavramý terk edilmiþtir.

5- Planda bazý özel mülkiyetler korunmuþ ve kayýrýlmýþtýr.

6- Manzara Seyir Noktalarý, 2004 yýlýndaki plandan farklý olarak bir adet azaltýlmýþ ve bu konuda herhangi bir açýklama yapýlmamýþtýr.

Planda yer alan su kaynak ve ortamlarýnýn korunmasý düzenlemesinden revizyon planýyla vazgeçilmiþtir.

11- Planda yer alan Sýnýrlý Kullaným Alaný tanýmý revizyon planýnda deðiþtirilmiþ ve özellikle “Mutlak Koruma Alaný dýþýnda kalan orman alanlarý” kavramý yaratýlarak koruma ilkesi derin yara almýþtýr. Böylece ormanlýk alanlarýn önemli bölümünün kullanýlmasýnýn önü açýlmýþtýr.

12- Ayrýca, Tabiat Parkýnda bulunan ve kültür varlýðý olarak tescilli sivil mimarlýk örneklerine “fonksiyon yüklenebilir” þeklinde yapýlan düzenlemenin; amaç dýþý veya ticari amaçlý iþletmelerin ve özel kullaným alanlarý yaratmanýn maddesi olarak özellikle konduðu görülmektedir.

13- Sýnýrlý Kullaným Alanlarýnda “Sadece denizden ulaþým olan koylara kara ulaþým baðlantýsý için yeni patika oluþturulamaz, mevcut patikalar geniþletilemez….” kýsmý kaldýrýlmýþtýr.

14- Yeni planda tekne tur güzergahlarý neden belirtilmeden deðiþtirilmiþtir.

papalina

Þubat 2010

5

Þükrü Kaygýsýz

Bilindiði gibi yaklaþýk 5 aydýr Ortunç Tesislerinde inþaat devam ediyor. Ayrýca Ayýþýðý Manastýrý'nda da 1,5 aydýr onarým çalýþmalarý sürüyor. Yasalara uymak koþuluyla herkes kendisine tanýnan haklarý sonuna kadar kullanacaktýr. Buna kimse bir þey diyemez, ancak bu iki yerde de yasalara uyulmadýðý ve buna göz yumulduðuna yönelik iddialar ortaya atýlmaya , kuþkular dillendirilmeye baþladý.

Aþaðýdaki sorular; Belediyenin, Orman Mühendisliðinin, ve diðer kurumlarýn alanýna giriyor. Herkes ilgi ve sorumluluk alanýna düþen sorularý cevaplayarak kamuoyunda oluþan kuþkularý gidermekle sorumludur.

Y Ö R E Y E Ö Z G Ü M Ý M A R Ý D O K U YA UYULUYOR MU? Ayvalýk Adalarý Tabiat Parký 2009 Yýlý Plan Hükümleri'ne birlikte bakalým: * Genel Hükümler (madde 3.4) “Tabiat parký alaný içerisinde yeni yapýlacak veya restore edilecek olan her türlü yapý ve tesislerde mimari uygulamalar, yörenin tarihi ve doðal çevresiyle uyumlu, yöresel mimarisi ile baðlantýlý ve onun tamamlayýcýsý niteliðinde olacaktýr. Uygulamalarda yöresel mimari doku, tipi ve malzemesi kullanýlacaktýr. Bu yapý ve tesisler doðayla bütünleþecek ve yerel mimariye ters düþmeyeceklerdir.” der. * 4.3Bölge C- Kontrollü Kullaným Alaný. (madde C) “Ýmar planý sýnýrlarý içerisinde yeni yapýlacak yapýlarýn yöreye özgü mimari tipoloji ile yapýlmasý konusunda uygulama imar planlarýna hükümler konulur.” * 4.3.1 Günübirlik Kullaným Alanlarýnda: (madde D) “Yeni yapýlarda veya mevcut yapý restorasyonlarýnda doðal malzeme kullanýmý esastýr. Günübirlik rekreasyon alanlarýnda tipoloji belirlenmesi, doðayla bütünleþen, yerel mimariyi bozmayan malzeme seçimi zorunludur.”

Plan Hükümlerinde üç ayrý yerde belirtilen bu maddelerin tamamýyla ihlal edildiði açýk deðil midir?

Ortunç'ta bunlara uyuluyor mu? Ýki katlý, beton ve demir yýðýnýyla motel yaparak mý doðayla bütünleþme saðlanýyor? Nerede yöresel mimari doku, tipi ve malzemesi? Hani nerede doðayla bütünleþmek ve yerel mimariyle ters düþmemek! Yoksa beton ve demir doðal malzeme mi sayýlýyor?

DOÐAL DOKUYA ZARAR VERÝLÝYOR MU? * (madde 3.5 iv) “Zorunlu sabit yapýlar ve tesisler dýþýnda kalan alanlarýn doðal topografyasýna ve bitki örtüsüne zarar verilmez.”der. *(madde 3.10) “ Tabiat parkýnda, bu plan hükümlerinde ve plan hükümleriyle çeliþmeyen ilgili KTVKYK' nun ilke karalarýnda tanýmlanan faaliyetler haricinde, hangi amaç için olursa olsun doðal bitki örtüsüne zarar verici hiçbir faaliyet yapýlamaz.”denilmektedir.

Ayýþýðý Manastýrý çevresi ve Ortunç'ta inþaat alanýn çevresi olduðu gibi bozuldu. Alan týraþ edildi. Doðal bitki örtüsü zarar gördü, ancak kimse bunu görmedi!

YENÝ YOL AÇILABÝLÝR MÝ? * (madde 3.7.5) “Tabiat park alanýnýn tamamýnda yeni yol açýlmamasý esastýr.

Ancak yangýn ve koruma amacýyla mutlak koruma alaný dýþýnda kalan yangýna hassas bölgelerde OGM ve DKMP genel müdürlüklerince ortaklaþa hazýrlanacak yol þebeke planý dahilinde yeni yol açýlabilir.

Teknik zorunluluklar nedeniyle milli parklar idaresinden uygun görüþ alýnmasý halinde bakým, onarým çalýþmasý yapýlabilir.”

Ayýþýðý'nda yaklaþýk 1 km. yol açýlmýþtýr.

Nedense kimse görmemiþtir. * (madde 3.17) “Tabiat parký içinde, ekosistemi ve jeomorfolojik yapýyý tehdit edici her türlü taþ ocaðý kum ocaðý, maden iþletmesi gibi faaliyetler yapýlamaz. Moloz, cüruf, çöp gibi atýklar atýlamaz ve dökülemez. Arazinin doðal topografik yapýsýný deðiþtirecek hiçbir kazýdolgu yapýlamaz. Bu plandan önce verilmiþ izinler, izin süresi sonuna kadar geçerli olup, uzatýlamaz. Bu alanlarda doðal yapýnýn restorasyonu zorunludur.”

Ayýþýðý Manastýrý'na giden patika, iþ makineleri marifetiyle yola dönüþtürülmüþ ve bu yolun bazý bölümlerinde çukur yerlerde dolgular yapýlmýþtýr.

KIYIDA DOLGU YAPILABÝLÝR MÝ? *Genel Hükümler (madde 3.32) “Plaj, kumsal gibi doðal alanlarda yapýlacak iskelelerin kýyý ile birleþtiði noktada kýyýnýn doðal yapýsýný bozucu rýhtým, yol, duvar, tahkimat, dolgu vb. yapýlamaz. Kumsalýn niteliðini deðiþtirici kaplama malzemesi kullanýlamaz.”

4.3 Bölge C- Kontrollü Kullaným Alaný. (madde G) “Kýyýda hiçbir sebepten dolayý kazý, dolgu, vb. faaliyetler yapýlamaz.” * (madde I.) “Doðal kýyý çizgisini deðiþtirecek hiçbir faaliyete izin verilemez.” der.

Peki bunlara uyuluyor mu acaba? Ortunç plajýnýn üç yanýnda da beton duvarlarla perde duvar yapýlmýþ ve arkasý doldurulmuþ durumdadýr. Burada kýyý çizgisini bulmak mümkün mü?

KIYI KANUNUNA UYULUYOR MU? 3621 sayýlý Kýyý Kanununun 5 ve 16. maddeleri gereðince düzenlenen Kýyý Kanununun Uygulanmasýna Dair Yönetmelik: (Madde 4) Tanýmlar: “...

Sahil þeridinin birinci bölümü; Sahil þeridinin tümü ile sadece açýk alanlar olarak düzenlenen; yeþil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanlarý, dinlenme ve bu yönetmelikte tanýmlanan rekreaktif alanlardan ve yaya

yollarýndan oluþan, kýyý kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre geniþliðinde belirlenen bölümüdür.

Sahil þeridin ikinci bölümü; Sahil þeridinin birinci bölümünden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre geniþliðinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece Kanunun 8. maddesinde ve bu Yönetmelikte tanýmlanan toplumun yararlanmasýna açýk günübirlik turizm yapý ve tesisleri, taþýt yollarý, açýk otoparklar ve arýtma tesislerinin yer aldýðý bölümüdür.” der.

Ortunç'ta inþaatýn denize mesafesi 20 metre.

Nerede kaldý sahil þeridi? Nerede kaldý Kýyý Kanunu?

(Madde 13) Kýyýda Yapý: “(Ek: 13.10.1992/21374 R.G.) (a) ve (b) bendlerinde sayýlan yapý ve tesis alanlarýnda, bu kullanýmlarýn tamamlayýcýsý niteliðinde ve yapýlmasý zorunlu alt ve üst yapý ve tesisleri yapýlabilir. Günübirlik turizm yapý ve tesisleri yapýlamaz.

(Ek: 30.3.1994/21890 R.G.) Sahil þeridinin ikinci bölümünde ve sahil þeridi gerisinde kalan özel kullanýmlara ait arýtma tesisleri kýyýda yapýlamaz.

Bu alanlarda sadece kamuya yararlý arýtma tesisleri yer alabilir.” der. Ortunç kamuya yararlý tesis mi?

SAHÝL ÞERÝTLERÝ KAPATILABÝLÝR MÝ?

(Madde 18) Sahil Þeridinde Yapýlanma: “Onaylý uygulama imar planý bulunan sahil þeritlerinde; kýyýyý geçiþi engelleyecek þekilde oluþturulmuþ duvar, çit, parmaklýk, tel örgü, hendek, kazýk ve benzeri engellerin derhal kaldýrýlmasý, ilgili valilik ve belediyelerce saðlanýr.” der.

(Madde 21) Ceza: c) “ Kýyýda ve uygulama imar planý bulunan sahil þeritlerinde; 1-Duvar, çit, parmaklýk, tel örgü, hendek, kazýk ve benzeri engelleri oluþturanlara izinsiz veya izin þartlarýna aykýrý olarak kum, çakýl vesaire alan veya çekenlere 5 milyon TL” ceza ödenmesi hüküm altýna alýnmýþtýr. Þu ana kadar yazýlmýþ bir ceza var mý? Kim yýkacak Ortunç'un duvarlarýný?

Yukarýda belirtilen yönetmelik ve kanun maddelerinin hangisine uyulmuþtur. Tüm bu hükümler ortadayken Ortunç'a inþaat izni nasýl verilmiþtir?

Ayýþýðý Manastýrý'ndaki doða tahribatýný ve açýlan yollarý ilgili kurum yetkilileri olay yerinde görmelerine raðmen, iþlem yapmamalarýnýn nedeni nedir? Yanýtlarýnýzý bekliyoruz.

6

papalina

Þubat 2010

TEKEL ÝÞÇÝLERÝ NE ÝSTÝYOR? HÜKÜMET NE VERÝYOR? Gürsel Akdeniz

Bu yazý yazýldýðý sýrada TEKEL direniþinin 78. günü geride kaldý. Peki, 78 gündür yaðmura, soðuða raðmen direniþi sürdüren iþçiler ne istiyor? Bu soruya geçmeden önce kýsa bir hatýrlatma yapmakta yarar var.

Bilindiði gibi, 12 Eylül darbesinden sonra getirilen 24 Ocak Kararlarý ile Kamu Ýktisadi Kurumlarý(KÝT'ler) özelleþtirilmeye baþlandý. Bu kurumlar yok pahasýna elden çýkarýldý, adeta peþkeþ çekildi. Özal'la baþlayan özelleþtirmeler, bütün eleþtiri ve uyarýlara raðmen bütün hükümetlerce sürdürüldü. Mevcut hükümetten önceki hükümetler de aksatmadan özelleþtirmeyi sürdürdüler. Bundan önceki hükümetin önerisiyle 15 günde 15 yasa çýkardýðýný hatýrlayalým. AKP ise çoðunluðuna güvenerek satmadýk bir yer býrakmadý. Özelleþtirmeler sonucu binlerce iþçi iþsiz kaldý. Hayat daha pahalý hale geldi. KÝT'leri, kara delik, satalým kurtulalým dediler. Ancak, her þeyi satmalarýna raðmen delikler hiç kapanmadý.

Cumhuriyet tarihi boyunca görülmedik bir borç bataðýna soktular ülkeyi. Artýk þunu a n l a y a l ý m , özelleþtirme iþsizliktir, yaðmadýr, talandýr.

4 C NEDÝR? 4/C KÖLELÝK YASASIDIR TEKEL iþçileri de özelleþtirme sonucu iþinden o l u y o r. H ü k ü m e t , iþçilerin 4/C s t a t ü s ü n e geçmelerini istiyor. Ýþçiler de bunu kabul etmiyor. Peki 4/C nedir?

657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'nun 4. maddesine göre, memurlar ile sözleþmeli ve geçici personeller, A,B,C fýkralarýyla tanýmlanýyor. A fýkrasý kadrolu devlet memurlarýný, B fýkrasý Sözleþmeli personeli, C fýkrasý da özelleþtirmelerden dolayý baþka kamu kurumlarýna yerleþtirilecek Geçici personeli kapsýyor.

TEKEL iþçilerini de hükümet, 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'nun 4. Maddesinin C fýkrasýna, yani 4/C'ye göre geçici olarak iþe yerleþtirmek istiyor. Ýþçiler de bunu kabul etmiyor.4/C'nin içeriðine bakýlýnca kabul edilecek gibi deðil. Tam bir kölelik þartlarý.(düzeni) 10 AY SONRA ÝÞ GARANTÝSÝ YOK 4/C ' nin ilk maddesi, çalýþma süresinin bir yýldan az veya mevsimlik olmasý.

Bu maddeye göre 4 ay ile 10 ay arasý çalýþabilirsin. Daha sonra bu süre 11 aya çýkarýldý. Neden 12 ay deðil? Eðer 12 ay çalýþtýrýlýrsa devamlý personel oluyor. Ýþçinin 10 -11 ay sonra iþ garantisi yok. Ýþ akitleri 10 ay sonra fesih olacak. Yani en iyi ihtimalle 10 ay sonra iþsiz kalacaklar. Ýþçinin alacaðý ücret ise tamý tamýna 630 TL. Kýdem ve ihbar tazminatlarýný da alamayacaklar. Tabi ikramiyeleri de olmayacak.

Eksik emeklilik sürelerini tamamlama

imkanlarý yok. Çünkü iþ garantileri yok.

Düzenli ve devamlý iþin yoksa emeklilik pirimin yatmaz. Pirim yatmazsa emekli de olamazsýn. Bu hükümetin emeklilik yaþýný 60'a çýkardýðýný unutmayalým. Emeklilik yaþýný 65 ' e çýkarmak ve emekli aylýklarýný aþaðý çekmek için hazýrlýk yapýlmýþ durumda.

Yine, 4/C 'de ayda bir gün izin hakký tanýnýyor.

Direniþteki TEKEL iþçileri iþte bu çalýþma koþullarýný kabul etmiyorlar. Alnýnýn akýyla çalýþmak, evine ekmek götürmek istiyor. Baþbakan'ýn dediði gibi yan gelip yatmýyor.

TEKEL iþçileri ,” 4/C ' yi kabul edersek, en geç 10 ay sonra iþten atýlýp aç kalacaðýz, çoluk çocuðumuz, ailemiz periþan olacak.

Onun için, ölmek var dönmek yok .“diyorlar.4C 'nin kaldýrýlmasýný istiyorlar.13 Þubat günü TEKEL iþçilerini ziyaret eden Çaðdaþ Avukatlar Grubu,4/C' nin, þu haliyle ILO normlarýna, uluslararasý sözleþmelere ve anayasaya aykýrý olduðunu ifade ettiler.

Baþbakan da iþçileri tehdit ediyor. Ýþçilere,” Neden 4/C' ye geçmiyorsunuz” diye kýzýyor. ”Bizi iþçi deðil, milletimiz i k t i d a r yaptý.”diyebiliyor.

KÝM DAHA ÇOK I S T I R A P ÇEKÝYOR? Baþbakan , “Eþimin gözyaþýna mahkûm kaldýk.”diyerek çekilen bir “ýstýrabý” anlatýrken, binlerce TEKEL iþçisinin çektiði ýstýraptan rahatsýz olmuyor.

TEKEL iþçileri iþleri çocuklarý için, daha insanca bir yaþam için yaðmura, soðuða raðmen sokakta yatýyor, açlýk grevi yapýyorlar.

78 gündür sokakta yaþýyor bu insanlar.

Bunlarýn aileleri, çocuklarý yok mu? Sayýn Baþbakan ve AKP Milletvekilleri, siz çocuklarýnýzýn 4/C'li olmasýný ister misiniz?

AKP'ye oy verenler, sizler 4/C statüsünde çalýþmak ister misiniz?

TEKEL'Ý KAÇA SATTINIZ? AKP TEKEL'Ý 292 milyon dolara sattý. Alan kiþi ise baþkasýna kaça devretti dersiniz? Tam üç katýna devretti. Yani 920 milyon dolara. TEKEL'Ý alan kiþi ise 608 milyar dolar kar etti. TEKEL iþçisine verilmesi gereken ise 25–30 milyon dolar. Þimdi sormazlar mý adama; tüyü bitmemiþ yetimin hakkýný kime yediriyorsunuz?

Sýrada PTT var. PTT, kamu kuruluþu olmaktan çýkarýlýyor PTT AÞ oluyor. Çalýþanlar da kýsmi sözleþmeli olmaya zorlanacak veya baþka kurumlara geçmeleri için baský yapýlacak.

Sonuç; Hükümetin tehditlerine aldýrmadan TEKEL direniþine sahip çýkmalýyýz. Onlar kaybederse biz de kaybetmiþ oluruz.

4B - 4C yasalarý kaldýrýlsýn.

Yaþasýn iþ ekmek özgürlük mücadelesi.

SELAM OLSUN TEKEL ÝÞÇÝLERÝNE Yýl iki bin dokuz, Aylardan Aralýk, Ayýn yirmi altýsý, Yani kýþ ortasý.

Ankara da hava buz mu buz.

Sýcaklýk sýfýrýn altýn da bilmem kaç, Ama tekel iþçisi aç mý aç. Üstelik de yarý çýplak, giriyorlar buz gibi sulara, hiç aldýrmadan.

Ortalýðý bulandýrmadan, yürüyorlar karanlýðýn üstüne.

Karanlýðý yaratan paryalar, Sattýlar tekeli beþ paraya, Sanki bununla çýkacaklar ana karaya.

Neyse, Biz dönelim yeniden Ankara ya.

Eylemin kaçýncý günü bilmiyorum, soruyorum, ayýn kaçý?

Bu gün On Ocak Ýki Bin Ondur Ankara da hava berbat mý berbat, Her yer buzdur, dondur.

Ama direnen yiðit tekel iþçisi, buza,dona aldýrmadan, zincirledi kendini tel örgülere.

Kaç engel aþarak geldiler bu günlere.

Ben den, Biz den, Tüm Türkiye den, Bin selam olsun tekel iþçilerine.

Bu iþ kolay deðil gülüm, Kol geziyor ölüm, Polisin insafý yok, Sýkýyor tazyikli suyu.

Sýkýyor gazý.

Su donduruyor, yakýyor gaz gözü, boðazý.

Bu iþ televizyonlar dan görüldüðü gibi deðil gülüm.

Bunu anlamak için insanýn beyni ve yüreði olmasý gerek Yüreði olanlar hesap soracak elbet Vicdanlarý kararanlar bunun hesabýný verecek bir gün,

Hesap vermezse, tekel iþçilerine bunlarý yapanlar.

Bin bir kere lanet olsun .

Ama bu millet, hesap soracak, kara vicdanla hükmedenlere.

Hem de Sarý Çizmeli Mehmet aða deðil, Soracak tekel iþçisinin ta kendisi.

Bence en önemlisi, Kadýnlarýmýz.

Nazým Ustanýn dediði gibi Bu gün kadýnlarýmýz kehribar taþýr gibi, Cepheye mermi taþýmýyorlar, Önlerinde kaðnýlarda yok elbet.

Ama yine o günkü gibi gözlerinde umut, Gelecek güzel günlere inanç var. Ýnanç var evdeki bebesine süt alabilmek için.

Ekmek alabilmek, aþ alabilmek için.

Yoldaþ olabilmek için en yakýn arkadaþýna, Ne gelirse baþýna, Yinede direnecek.

Baþka çarede yok.

Benden, Bizden, Tüm Türkiye den selam olsun tekel iþçilerinin savaþýna.

SAMÝ GÖK 17.02.2010 AYVALIK

papalina

Þubat 2010

7

EKMEK KAVGASI Havva Taylan

Tekel iþçilerinin emek mücadelesine destek vermek için Ankara'ya gidiyorum. Hava sýcaklýðý altý derece Ankara'da kaç derecedir diye düþünüyorum. Tabi ki daha soðuktur.

Ama ben ýsýnmak için Ankara'ya gidiyorum. Çünkü ülkenin bu soðuk havasýnda, tekel iþçileri yurdu ýsýtýyor.

Ankara'ya indiðim zaman hava buz gibi. Ayvalýk'tan iþçiler için toplanan yardýmlarý

aldýðým gibi doðru çadýrlara gidiyorum. Çadýrlara yaklaþtýðým an ýsýnmaya baþlýyorum. Binlerce tekel iþçisi birleþmiþ, kocaman dev bir gövde, kocaman kollar ve bacaklar, tek bir vücut olmuþlar. Ýþçilerden baþka birçok emek örgütü, Sakarya esnafý, öðrenciler, Ankara halký bu dev gibi vücudun yanýnda güce güç katýyorlar.

Evet, TEKEL iþçileri kendi emekleri için oradaydýlar. Ama emek mücadelesini verirken belki de hiç hesapta olmayan bir þeyi de baþarmýþlardý. Uzun yýllardan bu yana yaþanmamýþ, bir direniþ, bir uyanýþ. Yani TEKEL iþçisi Türkiye için uyanýþýn da simgesi olmak üzeredir diye düþünüyorum. Çadýrlarý dolaþýrken iþçilerin kahvaltý

ettiðini, yiyeceklerini herkesle paylaþtýðýný gördüm. Bana da buram buram emek kokan çaylarýndan ikram ettiler. Ayvalýk'tan getirdiðim zeytinlerle birlikte onlarla kahvaltý ettim. En güzeli de Ýzmirli iþçilerle Diyarbakýrlý iþçiler birlikte kahvaltý ediyorlardý. Açýlým mý?

Alýn size gerçek açýlým. TEKEL iþçileri açýlýmý da gerçeklemiþlerdi. Diyarbakýrlýlar Ege Zeybeði, Egeliler Diyarbakýr halayý, Trabzon horonu oynuyorlardý. Ýþçilerden biri, televizyonun birine demeç veriyordu. “Bizi buradan kimse çýkaramaz. Çýkarmak isteyenler 10 000 tane ceset torbasý göndersin.” diyordu.

TÜRK-ÝÞ binasýnýn içinde iþçiler siyah ölüm orucu bantlarýný baðlamýþ, insan gibi yaþayamayacaksak insan gibi ölürüz diyorlardý. Tüm çadýrlardan ölüm oruçlarýna katýlým çok fazlaydý. Örneðin Bitlis çadýrýndan 111 kiþi. Çocuðunu kaybeden iþçinin yanýna baþsaðlýðý için gittiðimde onu dimdik ayakta ve baþýnda siyah bandýyla gördüm. Benden daha güçlü olduðu kesindi.

“Uðrunda yaþamak varsa, ölüm yaþam için göze alýnacak.” Diyordu.

TEKEL iþçileri öðretiyor ve öðreniyorlardý.

Ellerinde kitaplarý, gazeteleri, dergileri okuyorlardý. Ýþçi kadýnlardan biri “Bu eylemin çok büyük faydalarýný gördüm. En önemlisi de okuma a l ý þ k a n l ý ð ý kazandým.”diyor. Öðrenciler, iþçi gençler su taþýyor, çay taþýyor, ortada hiçbir kargaþa yok. Onu yap, bunu yap diyen yok ama insanlar arý gibi çalýþýyor ve iþler yürüyordu. Ýþte iþçiler hem üretiyor hem de yönetiyorlardý. Ýki gün kaldýðým çadýrlarda, bu ülkede bir þeylerin deðiþtiðini hissettim. Heyecanlandým.

Hiç kimsenin cesaret edemediðini TEKEL iþçileri baþarmýþ, hükmedenlere dokunmuþ, hatta geri adým attýrmýþtý. Çünkü bu kavga

ekmek kavgasýydý. Ekmek kavgasý gerçek bir kavgadýr. Bu kavga her türlü sömürüye, haksýzlýða, eþitsizliðe karþý bir özgürlük kavgasýdýr. Ýnsan gibi yaþayabilmenin ve insan gibi ölebilmenin kavgasý. TEKEL iþçisi Ankara'yý direniþin baþkenti yapmaya kararlý.

Ankara'da, TEKEL iþçilerine Ayvalýktan bir parçamý da býrakarak ayrýlýyorum çadýrlardan.

Çadýrlarda her gün yenilenen slogan ve pankartlarla direniþle devam eden TEKEL iþçileri yeni eylem planlarý yaparken, bir türkü de besteledi.

“4-C Türküsü” Ýndim havuz baþýna Tayyip çýktý karþýma 4-C nedir bilmezdim O da geldi baþýma Edemem ben, edemem ben 4-C'yi kabul edemem ben Al 4-C'yi çal baþýna Geçemem, geçemem ben Türk-Ýþ önümde durma Tayyip karþýmda durma Ya iþçiye sahip çýk Ya da mecliste durma

8

papalina

Þubat 2010

BÝLFER AÐAÇ KESÝYOR

EÐÝTÝMDE AYIN GÜNCESÝ OKULLARDA 2.(ÝKÝNCÝ) YARIYIL BAÞLADI: 2009–2010 Eðitim öðretim yýlý Ayvalýk ve bütün Türkiye'de 8 Þubat pazartesi günü baþladý.

KÜÇÜKKÖY'DE SU SPORLARINA ÖNEM VERÝLMEYE BAÞLANDI: Futbolun yaný sýra yelken ve sörfde yapýlacak.

Küçükköy Belediye Spor Kulubü su sporlarýna da öncülük yapacak. Üç tarafý denizlerle kaplý beldede gençler zamanlarýný daha iyi deðerlendirebilecek. Murat Reis koyunda da yelken sporu yapýlmasý düþünülmekte.

Ayvalýk'a baðlý Karaayýt Köyü sýnýrlarý içinde demir madeni zenginleþtirme tesisleri kurmayý amaçlayan BÝLFER adlý firma Kozak Yaylasýnda ormaný yok ederek doðayý katlediyor.

Birinci ÇED (Çevre Etkileþim Deðerlendirme) 'in mahkeme kararý ile iptalinden sonra ikinci ÇED sürecini yaþayan Karaayýt Köyü, merasýnýn elinden alýnmasýndan sonra þimdi de adý geçen firma tarafýndan kesilen aðaçlarýn üzüntüsünü yaþýyor.

BÝLFER adlý bu firma ilgili mahkemenin ÇED raporunu iptal kararýna raðmen yaklaþýk bir aydýr aðaç kesiyor. Yani kanunsuz iþ yapýyor, yani doðayý tahrip ediyor. Köylüler de bu durumu takibe alarak muhtarlýklarý kanalýyla ilgili makamlara bu katliamý yazýlý olarak bildirdiler. Dilekçelerine hala yanýt

verilmedi.

Yani doðaya sahip çýkma, köyüne sahip çýkma, insanýna sahip çýkma bir tarafta, kar hýrsýnýn etkisi ile doðayý tahrip etme, kural tanýmama öbür yanda, mücadele sürüp gidiyor.

AYÇEP

Küresel krizden en büyük darbeyi yiyen ülkelerden biri olan komþumuz, hükümetin bütçe açýklarýnýn Gayrisafi Yurtiçi Hasýlaya oranýný %13'ten üç yýl içinde %3,2'ye indirecek bir plan açýkladýðý günden beri grevlerle sarsýlýyor. Yunanistan yýlda en fazla %3 büyüyen bir ekonomi. Bu büyüme hýzýyla bütçe açýðýnýn GSYH'ya oranýný %3,2'ye indirmek ancak halký sözcüðün gerçek anlamýyla açlýða mahkûm ederek mümkün olabilecek. Buna boyun eðmeyeceðini bugüne kadar muhtelif grevlerle ortaya koyan Yunanlý emekçiler 24 Þubat'ta kapsamlý bir genel grev gerçekleþtirdiler.

Genel greve katýlan on binlerce emekçi baþta Atina olmak üzere tüm kentlerde gösteriler yaparak hükümetin ekonomik politikalarýný protesto etti.

Havalimanlarý, kamu taþýma araçlarý, okullar, hastaneler (acil servisler haricinde), bankalar ve kamu hizmeti veren diðer tüm kurumlarýn

yaný sýra özel sektöre ait fabrika ve iþyerleri, hatta taksiler bile çalýþmadý. Televizyonlar yayýn yapmadý, gazeteler çýkmadý.

Yer yer çýkan çatýþmalarda göstericiler polisle çatýþtý, kimi iþyerleri ve bankalarda tahribatlar olduðu gözlendi.

Biri Ýþçi Sendikalarý diðeri Kamu Çalýþanlarý Sendikalarýný temsil eden iki büyük Konfederasyon (GSEE ve ADEDY) küresel finans krizi nedeniyle yaþanan sýkýntýlarýn bertaraf edilmesi için kamu harcamalarýnýn artýrýlmasýný ve ücretlerle sosyal haklarýn yükseltilmesini talep ediyor. Yunanistan emek gücünün yaklaþýk yarýsý olan 2,5 milyon emekçiyi temsil eden iki konfederasyon taleplerinde ýsrarcý olacaklarýný belirtiyor.

Hükümet kemer sýkma politikalarýnda ýsrarcý davrandýðý takdirde komþumuzun önümüzdeki günlerde de yeni grev dalgalarýyla çalkalanacaðý anlaþýlýyor.

BELEDÝYELERÝMÝZ EMÝTT FUARINDA: Ayvalýk,Altýnova,Küçükköy ve Edremit Belediyeleri kýsa adý Emitt olan,Doðu Akdeniz Uluslararasý Turizm ve Seyahat Fuarýna katýldýlar. Türkiye ve dünyadan iþletmeci ve otelciler bu fuara katýlýyorlar. Ýstanbul'daki fuara Mýsýr konuk ülke olarak katýlýyor.

ALTINOVA'DA DEVE GÜREÞLERÝ: Þubat ayý sonunda Ayvalýk ve Altýnova'da deve güreþleri yapýlýyor. Develerin birbiri ile dövüþtürülmesini pek uygun bulmuyoruz.

Benzeri durum bazý yörelerde horozlar ve köpekler arasýnda da yapýlmaktadýr.

OKUL MÜDÜRLERÝ ATAMASI YAPILDI: Ayvalýk ve Balýkesir'de okul müdürleri atamasý yapýldý. 10 (On) okul müdürlüðüne Ayvalýk'ta atama yapýldý. Bu müdürler ikinci dönem baþlamadan 05.Þubat'ta genelde göreve baþladýlar. Tüm göreve baþlayan yeni okul müdürlerine baþarýlar diliyoruz. Bu arada okul baþmüdürlüklerine atamalar yapýlacak. Müdür yardýmcýlýðý baþvurularý baþladý.

EÐÝTÝM SÝSTEMÝ SINAV ENDEKSLÝ: Orta Öðretim Genel Müdürlüðü; velinin dilekçesi ile özürlü devamsýzlýðý kabul etti.

Yönetmelikle yapýlacak düzenleme genelge ile yapýlmýþtýr. Öðretmenlerin programlarýný yetiþtirmeleri çok zor gibi. Þeklen görev yapma ya da yapmama dayatýlmaktadýr. Öðrenciler okula gelmediklerinden öðretmen ders yapamayacak. Bu durum öðretmenlerin iþini daha da zorlaþtýracaktýr.

DANIÞTAY OKUL SERVÝS ARAÞLARINA ÝLÝÞKÝN YÖNETMELÝÐÝ DURDURDU: Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn Okul servis araçlarý yönetmeliðinde yaptýðý deðiþikliði Danýþtay durdurdu. Rehber personel en az lise mezunu olacak. Servis araçlarý da 12 yaþýndan büyük olamayacak.

BOLOGNA SÜRECÝNE PRETOSTO VAR: 11–12 Mart 2010 da 46 ülkenin eðitim bakanlarý Viyana ve Budapeþte'de Bologna sürecinin 10. Yýlýný kutlayacaklar. Bu kutlama þimdiden protesto ediliyor. Yüksek öðrenime girmeyi de kýsýtlayan sürec. Sorgulanmasý gereken durum. Kadýný dýþlýyor. Üniversite içi demokratik ortam git gide kayboluyor. Özerklik kýsýtlanýyor. ÖÐRENCÝ VE VELÝLER ÖRETMENÝNÝ ÝSTÝYOR: Ayvalýk Nuri Zarplý Ýlköðretim okulu öðrenci ve velileri öðretmenini istiyor.

Yýl ortasýnda öðretmen tayinini istemediklerini belirttiler. Bu durum çocuklarýn eðitim ve öðretimini olumsuz etkilemektedir.

papalina

Þubat 2010

9

BELEDÝYE MECLÝSÝMÝZDEN SOÐUKLAR VE AÞIRI YAÐIÞLAR HAYATI FELÇ ETTÝ Geçen bir ayýn ardýndan yine birlikteyiz. Okullarýn tatil olmasýyla baþlayan soðuklar hükmünü kaybetse de sürüyor. Bir hafta süren aþýrý soðuklar yaþamý olumsuz etkiledi. Zahmeti, sýkýntýyý yine fakir fukara çekti, çekiyor da.

Aþýrý yaðýþlar küçük heyelanlara ve su baskýnlarýna sebep oldu. Aþýrý yaðýþla birlikte yollar delik deþik olmuþ durumda. Þehir içinde ve þehir dýþýndaki yollarda oluþan çukurlar tehlike saçýyor. Duble yol yapmakla övünen baþbakanýmýz, yollarýn durumunu eleþtirenlere” insafýnýz kurusun” diyerek kýzsa da, bizler eleþtirimizi yapmaya devam edeceðiz.

YOKSULLUK VE ÝÞSÝZLÝK AÝLE YAÞAMINI TEHDÝT EDÝYOR Son yýllarda uygulanan politikalar sonucu iþsizlik çýð gibi büyüdü. Ýþten atýlmalar çoðaldý. Ýnsanlar iþ güvencesi olmadan çalýþmaya razý edilmeye zorlanýyor. Ýnsanlar açlýk sýnýrýnýn altýnda ücretle çalýþýyor. O da iþ bulabilirse. Ayvalýk Meydaný'nda, bankalarýn önlerinde, sabahlarý iþ için bekleyenlerin sayýsý her gün artýyor. Sayýn baþbakanýmýz bir kere de, o iþçilerin yerine koysa kendini.

Reklam amaçlý bir gecekonduyu ziyaret etmektense, uyguladýðý politikalar sonucu bu insanlarýn iþsiz, aþsýz kaldýðýný bir anlayabilse.

Sayýn baþbakanýmýz, ”benim milletim” dediðin millet, inim inim inliyor. Ýþsizlik, yoksulluk almýþ baþýný gidiyor. Ýþyerleri bir bir kapanýyor. Siz ha bire kamu kurumlarýný kapatýp, çalýþanlarý sokaða atýyorsunuz. TEKEL iþçilerine de “4/C'yi neden kabul etmiyorsunuz“ diye kýzýyorsunuz. Ýþsizliði çözeceðinize iþsizliði artýrýyorsunuz. Ýþsizler ordusu sizin döneminizde çýð gibi büyüdü. Ýþsizlik ve yoksulluk toplumda yozlaþmaya yol açtý.

To p l u m , k e n d i d e ð e r l e r i n i yitirdi.Mafyacýlýk,hýrsýzlýk,dolandýrýcýlýk,fuhuþ, organ mafyasý son yýllarda alabildiðine çoðaldý. Özal ' la baþlayan özelleþtirme, mevcut AKP hükümetiyle son hýzla sürdürülüyor. Ýþte, izlenen liberal politikalarýn sonucu, toplumun geldiði nokta burasýdýr. Bu politikalar sayesinde, aile içi sorunlar ve boþanmalarda artýþ yaþandý. Ayvalýk'ta da boþanmalarýn arttýðý söyleniyor. Bu korkutucu ve düþündürücü bir tablo.

Beðenmediðiniz Hugo Çavez, uyguladýðý ÝMF karþýtý toplumcu politikalarla yoksulluðu yenmiþ durumda. Saðlýðý, eðitimi tümüyle parasýz olarak halkýna sunuyor. ABD emperyalizmine boyun eðmiyor. Çavez, özel petrol þirketlerini kamulaþtýrdý. Oradan elde ettiði gelirle, yeni iþletmeler kurarak iþsizliði azaltýyor. Ya sizin sermaye yanlýsý politikalarýnýz halký ne hale getirdi? Bizim ülkemize de toplumcu politikalar gerekli.

Baþka alternatif yok.

YERÝN ÜSTÜ ALTINDAN DEÐERLÝDÝR Kazdaðlarý'nda, Kozak'ta, Havran'da altýn arama çalýþmalarý sürüyor. Her yer delik deþik edilmiþ durumda. Karaayýt Köyü'nde kurulan maden zenginleþtirme tesisi çevreyi tehdit ediyor. Üstelik tesis, Madra Barajý su havzasýna çok yakýn. Çevre köyler, Altýnova ve Ayvalýk bundan zarar görecektir. Yetkilileri

halkýn yanýnda olmaya davet ediyoruz.

Maden þirketlerine altýn ve çeþitli maden arama izinlerini kim verdi? Tabiki mevcut hükümet. Peki, yazýk deðil mi bu doðaya? Kozak bir daha eski haline gelmez.

Kazdaðlarý'nýn o güzelim doðasýný önümüzdeki yýllarda göremeyebiliriz. Altýn, demir vs. çýkarýrken bunun çevreye vereceði zarar hiç hesaplanmýþ mý? Bu madenler çýkarken doða yok olacak. Siyanür topraðý zehirleyecek. Yeraltý sularýna karýþacak. O zaman içmeye su bulamayacaðýz. Doða eski haline gelmeyecek. Maden þirketleri Afrikayý da yaðma edip olduðu gibi býraktýlar. Bizim doðamýzý tahrip etmelerine, toprak ve suyumuzu kirletmelerine izin vermeyelim.

EGE-ÇEP'e baðlý AYÇEP (Ayvalýk Çevre Platformu), GÜMÇED gibi çevreci oluþumlar çevrenin tahribine karþý mücadelesini sürdürüyor.

ZAMLAR SAÐANAK GÝBÝ YAÐIYOR Zam yapmayacaðým diyen hükümet zam þampiyonu oldu. Elektriðe, akaryakýta gelen zamlar halký ve çalýþanlarý periþan etti.

Tabiki akaryakýta gelen zam, doðal olarak her ürüne yansýyor.

Zamlar geri alýnmalý, büyük sermayeden alýnan vergiler artýrýlmalý, çalýþan kesimden ve esnaftan alýnan vergiler azaltýlmalýdýr. Bu þekilde bu kesimlerin nefes almalarý saðlanmalýdýr. Peki bunu mevcut hükümet yapabilirmi? ÝMF ile anlaþan, onun politikalarýný uygulayan bir hükümet bunu yapamaz. Daha çok zam olacak. Ýþsizlik daha da artacak. Çalýþanlarýn ve emeklilerin ücretlerinde düþüþler yaþanacak. Buna karþý ne yapmalý? Hükümetlerin uyguladýðý ÝMF güdümlü, sermaye yanlýsý liberal politikalardan derhal geri dönülmeli. Halktan yana, çalýþandan yana, iþçiden, emekçiden yana politikalar uygulamaya geçirilmeli. Öncelikle, bütün özelleþtirmeler durdurulmalý.

Kamu eliyle yeni yatýrýmlar yapýlarak iþsizlik azaltýlmalý. Saðlýk tümüyle ücretsiz olmalý.

Eðitime gerekli kaynak aktarýlarak tümüyle parasýz olmalý. Ýnsanlar vergi verirken saðlýk, eðitim, sosyal güvenlik gibi haklardan ücretsiz yararlanmak hakký deðil mi?

BARIÞ ÞANSI KAÇMASIN BDP'liler çeþitli bahanelerle gözaltýna alýnýyor, tutuklanýyor. Þu ana kadar 1500 kiþinin gözaltýna alýndýðý veya tutuklandýðý ulusal basýna yansýmýþ durumda. Akan kanýn durmasý, barýþ ortamýnýn saðlanmasý için adým atýlmalý. Ancak, belediye baþkanlarýný, parti yöneticilerini tutuklayarak açýlým da, barýþ da saðlanamaz. Kürt açýlýmý diyorsunuz Kürtler memnun deðil, Roman açýlýmý diyorsunuz Romanlar memnun deðil, Alevi açýlýmý diyorsunuz Aleviler memnun deðil.

Sorun çözülmek mi isteniyor, yoksa çözermiþ gibi mi yapýlýyor?

12 EYLÜL DARBECÝLERÝ YARGILANMALI Ergenokon, Sarýkýz, Ayýþýðý, Kafes, Balyoz vb. darbe planlarý ile ilgili soruþturmalar devam ediyor. Her gün yeni bir þey ortaya çýkýyor. Bizler, darbecilerin yargýlanmasýný, hukuk düzeninin hakim olmasýný istiyoruz. Yargýlama son yýllarla sýnýrlý kalmamalý. O nedenle, önce 12 Eylül

Aylýk Ayvalýk Belediye Meclisi toplantýsý 03.02.2010 tarihinde yapýldý.

Saygý duruþu ve gündemin okunmasýndan sonra aþaðýdaki konularýn ele alýndýðý kýsa bir toplantý yapýldý.

Belediye Hukuk Komisyonu tarafýndan uygun görülerek kabul edilen Pazar Yerleri Yönetmeliði okundu. Görüþ belirten olmadý. Önerge oybirliði ile kabul edildi.

Kaldýrým iþgalleri ile ilgili Ýmar Komisyonu Raporu okundu ve oybirliðiyle kabul edildi. Ýmar komisyonunun dükkanlarýn önündeki iþgaliyelerin tamamen kaldýrýlmasý yönündeki kararýn önümüzdeki günlerde uygulamaya konulmasý bekleniyor.

Küçük Sanayi Bölgesi oluþturulmasý ve konumu ile ilgili önerge oybirliði ile kabul edildi. Ýtfaiye ve Zabýta görevlilerinin fazla çalýþma ücretinin yasa gereði olarak 73 TL olmasý oybirliði ile kabul edildi.

Yedi adet imar deðiþikliði talebi oybirliði ile kabul edildi.

06.012010 tarihli toplantýda üye Sn. Sema Ünver'in Çamlýk'taki çam aðaçlarýnýn gövdelerinin betonla kuþatýlmasýnýn aðaçlara verdiði zarara iliþkin hatýrlatmasý sonucu aðaçlarýn budama iþleminin yapýlmýþ olduðu ancak eski sorunun devam ettiði Sn Ünver tarafýndan dile getirildi.

Sn. Ünver Köpek Çiftliðin'den köpek edinmek isteyen bir kiþinin geri çevrilmiþ olduðunu belirtti. Sn H.B. Türközen doðru kiþiyle temasa geçilmemiþ olmasý ihtimalini öne sürdü.

(Bu konunun önemle ele alýnmasýný ve Köpek Çiftliðinde uygulanabilir bir köpek edindirme yönetmeliði hazýrlanmasýný öneririz.)

Alibey Adasý hendeklerinin yaðmurlara yanýt vermediði dile getirildi. Sn H.B. Türközen çok sýk yaðmur yaðdýðý için gerekli bakýma zaman bulunamadýðýný belirtti. darbecileri yargýlanmalý. Ýdam edilenlerin, iþkencede öldürülen, kaybedilen insanlarýn hesabý sorulmalý. ”Bin operasyon” yapanlardan hesap sorulmadan, faili meçhul cinayet iþleyenler ortaya çýkarýlmadan, bu iþ olmaz.

TEKEL EYLEMÝ DESTEKLENMELÝ TEKEL Ýþçileriyle dayanýþmamýzý kesmeden devam ettirmeliyiz. Ayvalýk'ta TÜRK-ÝÞ''e baðlý Tek-Gýda-Ýþ'e baðlý iþçi arkadaþlarýmýzý da eylemlere destek vermeye, direniþe sahip çýkmaya davet ediyoruz. Bugün TEKEL'cilerin baþýna gelenler, yarýn diðer çalýþanlarýn, hatta iþsizlerin baþýna gelecektir. TEKEL iþçilerinin mücadelesi insan olma mücadelesidir. Ýnsanlýðýmýzý hatýrlayýp, güçlünün deðil, haklýnýn yanýnda olmalýyýz.

Bu arada, TEKEL iþçileri ilk þehitlerini verdiler. Direniþ çadýrlarýnda nöbet tutan bir iþçi nöbet bitiminde araba çarpmasý sonucu yaþamýný yitirdi. Papalina ailesi olarak, yaþamýný yitiren iþçinin ailesine, yakýnlarýna ve direniþe devam eden iþçi yoldaþlarýna baþsaðlýðý diliyoruz.

10 papalina

Þubat 2010

SATRANÇ KÖÞESÝ Merhaba satranç dostlarý, Merhaba gençler ve daima genç kalanlar.

Bu sayýda da dünyadan, Türkiye'den ve Ayvalýk'tan satranç haberleri, tabi ki özenle seçilmiþ sorumuz ile sizlerle yine birlikteyiz.

DÜNYADAN SATRANÇ HABERLERÝ: Senenin ilk büyük turnuvasý Corus 2010 Wijk aan Zee (Hollanda)'de sonuçlandý.2720 reyting ortalamalý A grubunu 13 oyunda 8,5 puanla Carlsen kazanýrken zorlandý. Son turda bile sýralamanýn deðiþebileceði turnuvada ikinciliði Kramnik ve ilk turlarýn lideri Þirov 8'er puanla paylaþtýlar. B grubunu kazanan Hollandalý Giri ve C grubunun birincisi Li Çao seneye bir üst grupta m ü c a d e l e v e r e c e k l e r. Ý k i d ü n y a þampiyonunun bir turnuvada oynayacaklarý oyun tüm dünya satranç kamuoyu tarafýndan merakla beklenir. Ýþte böyle bir parti bu seneki Wijk aan Zee'nin neticesini belirledi.

TÜRKÝYE'DEN SATRANÇ HABERLERÝ: Geçen sayýmýzda 16–17 Ocak 2010 tarihlerinde 6 kategoride “Balýkesir Yaþ Gruplarý Satranç Þampiyonasý”'nýn ve 23

Ocak–01 Þubat 2010 tarihlerinde de Antalya Kemer'de “Yaþ Gruplarý Türkiye Satranç Þampiyonasý”'nýn yapýlacaðýný haber olarak vermiþtik.

Türkiye Satranç Federasyonu'nun Ýþ Bankasý sponsorluðu ile düzenlediði “Türkiye Yaþ Gruplarý Satranç Turnuvasý “sona erdi.

Turnuva'dan 12 þampiyon çýktý. Antalya'nýn Kemer ilçesinde düzenlenen, 56 ilden 966 sporcunun katýldýðý þampiyonada dereceye giren sporcular Dünya, Avrupa Þampiyonalarý ve Dünya 16 Yaþ Altý Olimpiyatlarý'nda Türkiye'yi temsil etmeye hak kazandý. Ayrýca tüm yaþ gruplarýndan toplam 163 sporcu Ulusal Takým havuzuna alýndý.

Türkiye 2.GM (Grand Master) 'ýný da çýkardý.1994 de Suat ATALIK ilk GM olduktan sonra uzun bir süre 2.büyük ustamýz acaba ne zaman çýkacak diye konuþurken sonunda Ankara'dan 2.büyük ustamýz Kývanç HAZNEDAROÐLU (1981) oldu.2.büyük ustamýz Kývanç HAZNEDAROÐLU'na satranç kariyerindeki baþarýlarýnýn devamýný diliyoruz.

AYVALIK'TAN SATRANÇ HABERLERÝ: Ayvalýk Rotary Kulübü 3.Satranç Turnuvasý 20–21 Þubat 2010 tarihleri arasýnda Ýsmet Ýnönü Kültür Merkezinde yapýldý. Satranç turnuvasýna 8–18 yaþ arasý 106 sporcu katýldý. Dereceye giren sporcular; Gençler Kategorisi: Ýbrahim Karagöz birinci, Acar Aktosun ikinci, Bahtiyar Koçoðlu üçüncü.

13–14 Yaþ Erkekler Kategorisi: Berke Evin birinci, Kerem Özer ikinci, Burak Yaðcý üçüncü.

11–12 Yaþ Erkekler Kategorisi: Kaan Özer birinci, Eren Can Þahin ikinci, Utku Demirbaþ üçüncü.

9–10 Yaþ Erkekler Kategorisi: Cumhur Can Karagöz birinci, Tansel Çeliktaþ ikinci, Barýþ Küçük üçüncü.

7–8 Yaþ Erkekler Kategorisi: Alimert Özsoy birinci, Ahmet Sefa Siyaroðlu ikinci, Efe Ali Kaval üçüncü.

AYVALIK YÜRÜYOR 14 Mart tarihinde, Ayvalýk'ta yapýlacak Yürüyüþ Türkiye Þampiyonasý 'nda buluþalým.

Türkiye Atletizm Federasyonu Yürüyüþ Türkiye Þampiyonasý Ve Milli Takým Seçmesi 14 Mart tarihinde Ayvalýk'ta Yapýlacak Türkiye Atletizm Federasyonu 2010 yýlý faaliyet programýnda yer alan Yürüyüþ Türkiye þampiyonasý milli takým seçmesi, 14 Mart tarihinde Ayvalýk'ta yapýlacaktýr. Bu yarýþmanýn Ayvalýk'a verilmesinin en önemli nedeni ise Ayvalýklý atletlerin bu güne kadar aldýklarý ulusal ve uluslararasý baþarýlardýr.

Bünyesinde birçok milli, rekortmen ve þampiyon olmuþ sporcu barýndýran Ayvalýk

Hazýrlayan:Ahmet KÖKEN

11–12 Yaþ Kýzlar Kategorisi: Alara Iþýl Apak birinci, Ýlayda Cantaþ ikinci, Selin Çobanoðlu üçüncü, Melina Günbatý dördüncü.

9–10 Yaþ Kýzlar Kategorisi: Almine Ergin birinci, Ýrem Karagözler ikinci, Ceren Çeliktaþ üçüncü.

7–8 Yaþ Kýzlar Kategorisi: Elif Su Güren birinci, Ceren Serdar ikinci, Simay Þatýr üçüncü, Ýrem Nur Karagöz dördüncü oldular.

Dereceye giren sporcularýmýzý kutluyoruz.

Gelecek sayýda buluþmak üzere hoþça ve dostça kalýn.

BU SAYININ SORUSU: Beyaz oynar iki hamlede mat eder.

GEÇEN SAYIDAKÝ SORUNUN ÇÖZÜMÜ: 1.Fc7!!

Kxc7 2.Ve5!

SpasskyAverkin,(SSCB,1973) 1–0 “Satranç hakkýnda, hayat için çok uzun olduðu söylenir ama bu satrancýn deðil, hayatýn kusurudur.”

Irving CHERNEV

Dikili Satranç Turnuvasý Atletizm Spor Kulübü bu yarýþmada baþarý beklemektedir.

Kulüp adýna açýklama yapan yönetici Berat ÖVEYÝK, hedeflerinin, buradaki yarýþmada Ayvalýk adýna birçok madalya alýp, Milli Takýma da en az 5 sporcu vermek olduðunu belirtti. Ayrýca, sporun birlik ve beraberlik ruhunun en somut göstergesinin Ayvalýk Atletizm Spor Kulübü olduðunu ifade etti. Devamla, “Kulübümüz sporcularýnýn disiplinli çalýþmasý baþarýdaki en önemli anahtardýr.14 Martta tüm Ayvalýk'ý Cumhuriyet Meydaný 'nda sporcularýmýzý desteklemeye ve bu güzel etkinliði de izlemeye davet ediyoruz”. dedi.

Ayvalýk Atletizm Spor Kulübü yönetimi ayrýca, 7 Mart Antalya Öger Maratonuna Ayvalýk'tan da katýlým olacaðý bilgisini verdi.

Dikili Belediyesi, Dikili Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðü iþbirliði ile Belediye Etkinlik Salonunda 8 – 15 yaþ arasý çocuklarýn katýldýðý satranç turnuvasý düzenlendi.

70 çocuðun katýldýðý turnuvaya Ayvalýk Satranç kulübü de konuk olarak katýldý. Turnuvanýn açýlýþ konuþmasýný yapan Dikili Belediyesi Kültür ve Sosyal iþler Müdürü Gülay Demir, Medya'nýn çocuklar üzerinde olumsuz etkilerine deðinerek; “Daha az televizyon izleyelim, daha çok satranç oynayalým, daha çok kitap okuyalým, daha çok spor yapalým” dedi.

Turnuva da 7 – 9 yaþ grubunda Ayvalýk Satranç Kulübünden Ali Mert Özsoy birinci olurken, Ayvalýk Kývanç Sarlýcalý Ý.Ö.Okulunda okuyan Mehmet Kutlu da 10 – 11 yaþ grubunda birinci oldu. Papalina Gazetesi olarak sporcularý kutluyoruz.

papalina 11

Þubat 2010

MERKEZ MAHALLE YEÞÝL ALANINI ARIYOR Röportaj: Halil Coþkun

Fevzipaþa –Vehbi Bey Mahallesi Muhtarý EMÝN CANSEVEN'le söyleþi Papalina: Kaç dönemdir muhtarlýk yapýyorsunuz?

Muhtar: Üç dönemdir muhtarlýk yapýyorum.

Papalina: Ýki mahallenin birleþme nedeni nedir?

Muhtar: Fevzi paþanýn 100 kiþilik nüfusu vardýr. Mahallenin büyük bir bölümü, iþ yeri olduðundan yerleþim alanlarýnda yaþayan yerleþik insan sayýsý azdýr.Ýsmetpaþa Muhtarlýðý ve Belediye ile yapýlan toplantýda Fevzipaþa ve Vehbi Bey Mahallesi muhtarlýðýnýn birleþmesi konusunda teklif yapýldý. Protokol imzalandý.

Son dönemde iki muhtarlýk birleþti.

Papalina: Mahallenin, Ayvalýk'taki coðrafi durumu nedir?

Muhtar: Þehrin göbeðinde Cumhuriyet Alaný, Ziraat Bankasý ve çarþýlarýn yoðun olduðu merkezi bir mahalledir. Ýþ merkezlerinin olduðu mahallemiz, oldukça hareketlidir.

Papalina: Mahallenin sorunlarýný önem sýrasýna göre sýralar mýsýnýz?

Muhtar: Mahalle aralarýna geliþigüzel araç park edilmektedir. Sokaklardaki parklar araç trafiðini engellemektedir. Ýstenmeyen hastalanma ve yangýn gibi olaylarda kaygýlandýrýcý neticeler olma ihtimali yüksektir.

Mahalle insanýmýz vatandaþlarýn bu duyarsýzlýðýndan rahatsýz olmaktadýr.

Papalina: Sosyal yardýmlar nasýl yapýlýyor?

Muhtar: Daha önceki senelerde Vakýf zeytinlerinden Balýkesir'den kuru gýda yardýmý geliyordu. Ocak 2010 dan sonra gelmeyeceði belirtildi.

Kaymakamlýk görevlileri tarafýndan muhtarlýðýmýzla iþbirliði halinde yaklaþýk 1015 ihtiyaç sahibi vatandaþa yardým yapýlýyor Mahallemizin gelir düzeyi düþüktür. Sosyal güvenceleri olmasýna raðmen çok düþük ücretli olduklarýndan zor geçinmektedirler

Papalina: Mahallenizin nüfusu ne kadardýr?

Muhtar: Yaklaþýk 2800 kiþi yaþamaktadýr.

Papalina: Yerel yönetimden talepleriniz nelerdir?

Muhtar: Yerelden istediðimiz bazý istekler karþýlanmamaktadýr. Diðer hizmetlerden memnunuz.

Balýk halinin(eski) yeþil alan olarak deðerlendirilmesini, halkýn dinlenme yeri olarak kullanmasýný talep ediyoruz.

Papalina: Çocuk parký ve oyun alanlarý var mýdýr?

Muhtar: Muhtarlýk olarak en çok þikâyet ettiðimiz konu çocuklarýmýzýn oyun alanlarýnýn olmayýþýdýr. Oyun alaný ve çocuk parkýna müsait alanlarýmýz yoktur.

Papalina: Mahalle sýnýrlarý içerisinde resmi kurum ve tüzel kuruluþlar var mý?

Muhtar: Ayvalýk Belediyesi, Akbank, Ýþbankasý, Ziraat Bankasý, Halk Bankasý, Ýng Bank, Garanti Bankasý, Karakol, Diþ protez, Yapý Kredi Bankasý binalarý bulunmaktadýr Papalina: Mahalle Sakinlerinden beklentileriniz nelerdir?

Muhtar: Muhtarlýðým zamanýnda mahalle sakinlerinden memnunum. Huzur içerisinde yaþýyoruz. Görevimi yerine getirmeye çalýþýyorum. Bu görevi de yaparken büyük haz duyorum.

Papalina: Mahalleniz için Papalina'dan duyurmak istedikleriniz nelerdir?

Muhtar: Mahallemiz için belediyeden beklentilerimiz var. Ýþyerlerinin önü ve çarþýlar iþgal ediliyor. Ýnsanlar, yaya yolarýnda ve iþ yerlerinin önünde rahatça yürüyemiyorlar.

Kaldýrým iþgal ediliyor. Zabýtalarýn görev yerlerini düzenli kontrol etmelerini istiyorum. Ýþgaliyelerin kaldýrýlmasýný istiyoruz.

Vatandaþlarýn huzurlu ve rahat dolaþmasýný istiyorum.

Papalina: Bize zaman ayýrdýðýnýz için çok teþekkür ederiz.

Ýþ Kazasý Deðil, Cinayet!

Ali Yýlmazer

Nebahat Dinler

Balýkesir'in Dursunbey ilçesindeki kömür madeninde meydana gelen grizu patlamasý sonucu 14 iþçi yaþamýný yitirdi.

Dursunbey Odaköy'de bulunan madenler Erhan Ortaköylü'ye ait. Bu madenlerde çalýþan iþçiler ise taþeron Þen Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Þirketi (ÞENTAÞ) bünyesinde çalýþýyor.

Burada daha önce 2006 yýlýnýn Haziran'ýnda meydana gelen grizu patlamasý sonucu 17 iþçi hayatýný kaybetmiþti. 24 Þubat 2007 tarihinde yine ayný madenlerde meydana gelen grizu patlamasýnda 3 iþçi yaþamýný yitirmiþti.

24 Þubat 2007 grizu patlamasý sonrasý Maden-Ýþ'in açýklamasýnda þöyle deniyordu: “Erhan Ortaköylü'ye ait olan ve taþeronlar eliyle iþletilen bu maden ocaklarýnda bini aþkýn maden iþçisi, her türlü denetim ve gözetimden uzak, her türlü iþçi saðlýðý ve iþ güvenliði önlemlerinden yoksun, insanlýk dýþý koþullarda ölüm riskiyle yüz yüze çalýþtýrýlýyor. Bu ocaklarda, en küçük iþçi saðlýðý ve iþ güvenliði önlemine bile maliyet unsuru olarak bakýlýyor ve ocaklar 21. yüzyýlda, ortaçað ilkelliðinde iþletiliyor.”. bu gün de durumun d e ð i þ m e d i ð i o r t a d a …

Papalina - Ayvalýk Halkevinin Kültür Hizmetidir - Para Ýle Satýlmaz - Aylýk Yayýnlanýr Sahibi: Ayvalýk Halkevi Adýna Havva Taylan Yazý Ýþleri Müdürü: Cemil Tosunoðlu Adresi: Vehbibey Mh. Talatpaþa Cd. No: 29 / Ayvalýk Telefon: 0531 406 23 24 E-Posta: papalinagazetesi@gmail.com Basýldýðý Yer: Ýz Ofset - Mahkeme Mh. Garaj Cd. No: 22 / Burhaniye

Ayvalýk 8 Mart Kadýn Platformu'ndan Çaðrý: “Sevgili Kadýnlar; 8 Mart'ýn 100. yýlýnda da alanlardayýz...

Yaþasýn 8 Mart!

Yaþasýn Kadýnlarýn Dayanýþmasý!

Kadýnlar olarak, emeðimizin yok sayýlmasýna, sömürülmeye, yoksullaþtýrýlmaya, cinsel, fiziksel, duygusal, psikolojik, ekonomik her türlü erkek egemen þiddete HAYIR DÝYORUZ. 6 MART 2010 CUMARTESÝ GÜNÜ SAAT: 12.00 de AY VA L I K M A R Ý N A Ö N Ü N D E TOPLANIYORUZ. 8 MART YÜRÜYÜÞÜMÜZE TÜM KADINLARI BEKLÝYORUZ...”

Ayvalýk 8 Mart Kadýn Platformu: Ayvalýk Baðýmsýz Kadýn Ýnsiyatifi Ayvalýk Çevre Koruma Derneði AYKÜSAD ASD Eðitim- Ýþ ÇYDD HALKEVÝ KESK (Eðitim-Sen, SES) Pir Sultan Abdal Derneði

12 papalina

Þubat 2010

eski fonksiyonlarýný kaybetmiþ olsa da Dolap Boðazý gene Ayvalýk'ta denizcilere ve Ayvalýk'a hizmet etmektedir.

Boðazdan dýþarýya çýkarken iskele tarafýnda Tavuk adamýz var. Bu güzel adamýz üzerinde mevcut bir manastýr var. Manastýrýn muhteþem sarnýcý olup, adanýn kendine has bir de suyu çok güzel olan kuyusu mevcut.

60'lý yýllara kadar, Cunda sakini kadýnlar kayýklarla gelip bu kuyuda çamaþýrlarýný yýkarlar, adanýn üstündeki mevcut aðaçlara ipler gerip çamaþýr kuruturlardý.Yani adada kalan olmazsa bile gene de bir çeþit yaþantý vardý ve bir mesire yeri gibiydi. Benim bu yazýmý okuyan yaþlý Cundalýlara maziyi hatýrlatýp bir nebze de olsa onlarý o yýllara getirip genç ve dinç yýllarýný hatýrlatýrken, þimdiki nesile de þunu hatýrlatmak istiyorum ki bizim eski yýllarda hür yaþadýðýmýz Ayvalýk'ýn her tarafý parça parça satýlýyor ve hür yaþamaya alýþmýþ Ayvalýklýya her satýlan yerlerde karþýsýna bir tabela koyuluyor.(YASAK) Muhterem okurlar; Güzel Ayvalýk'ýmýzýn en güzel tarafý, coðrafi yapýsýnýn en muhteþem yönü, kocaman bir doðal limana sahip olmasý. Bu özelliði tarihi boyunca hep ön planda olmuþtur. Çünkü günümüzdeki gibi teknolojinin ileri olmadýðý yýllarda tabii ki küçük çaplý, küçük tonajlý gemiler ile ticaretin yapýldýðý geçmiþ tarihlerde, Ege Bölgesi'nin en revaçta olan yerleþim ve ticaret limaný olmuþtur.

Armatörlerin ve tüccarlarýn raðbet ettiði bir yerleþim yeri olduðundan bilhassa Yunan tarihinde çok büyük yer alýr. Yunanlýlarýn Ayvalýk adýna ithafen müzik repertuarlarýnda en çok þarkýlarý olan bir þehirdir. Ýlginçtir; mertlik, dürüstlük, efelik, serhat ve aþk temalarý ile Ayvalýk þarkýlarýný Yunanlýlar her dinlediklerinde Ayvalýk hasreti ile adeta deliye dönerler ve bu yüzden Ayvalýk'ý ziyaret etmek onlar için övünç kaynaðýdýr.

Yunanlýlar Ege'ye Küçük Asya derler.

Tabii ki Ýstanbul onlar için her ne kadar kutsal

sayýlýrsa da, Ýzmir'i de çok severler, yani Ýzmir tarih boyu büyük bir þehir olsa da Ayvalýk onlar için Ýstanbul'dan sonra ikinci bir cazibe merkezidir. Onlarýn burada oturduðu zaman Ayvalýk'ta altmýþ bin nüfusu olduðu söylenir.

Ege'de Ýzmir'den sonra Ayvalýk kültür ve ticaret merkezi müstesna bir yer olduðu yegane markadýr.Tarihçiler bunu günümüze kadar bilhassa Yunan tarihçileri kitaplarýna nakýþ nakýþ iþlemiþlerdir.

Ayvalýk limanýnýn iki giriþ çýkýþ kanalý mevcut olup, denizcilik için uygun konumdadýr. Dolap Boðazý'nýn su derinliði daha fazla oluþu bakýmýndan gemi seyri seferi daha uygun konumdadýr. Bu boðazýn 70'li yýllara kadar gemi taþýmacýlýðýnda Ayvalýk tüccarlarý tarafýndan Çektirme denilen Karadeniz yapýsý yük tekneleri ile nakliye yapýlýrdý. Cumhuriyetten sonra 60'lý yýllara kadar da insan taþýmacýlýðý dahi Ýzmir'e Ýstanbul'a vapur ile yapýlan Ayvalýk'ýmýzda, kara yollarýnýn geliþmesi ile yerini otobüs ve kamyonculuða býrakmýþ olduðundan, liman

Bu güzel adamýz Tavuk Adasý'da satýlarak birkaç el deðiþtirdi. Satýn alanlar düðün eðlenceleri yaptýlar üzerinde. Benim þimdi bir sorum olacak Ayvalýklýya bu düðünlere hangi Ayvalýklý davetli oldu? Bu düðünlerde hizmet görevlileri dahi dýþarýdan getirildi. Artýk bunu çok iyi anlamamýz lazým, Ayvalýk'a gelen Ayvalýk'tan ve Ayvalýklýdan sadece almak istiyor. Vermek katiyen!

Verdikleri sadece bir mesaj var o da: Yasak.

Yani gelen Ayvalýk'ýn örf, adet, gelenek, kültür deðerlerini hiç göz önüne almadan, Ayvalýk'a adapte olmaya deðil, Ayvalýk'ý kendine adapte yapma gayretinde. Çünkü bu tipler Ayvalýklý gibi paylaþýmý bilmiyorlar. Bildikleri bir þey var, bana ait olan baþkasýna YASAK düsturu.

Belki þimdiye kadar yazdýklarýmdan ayrý bir düþünce paylaþýyorum, okurlarýmdan anlayýþ göstermelerini rica edeceðim.

Okumak baþka okuyup anlamak daha baþka.

Umarým bu düþüncelerimi anlayacaklardýr.