dergi10

Page 51

Tarihsel süreçte onlarca uygarlığa, farklı din, etnik grup ve mezhebe ev sahipliği yapmış Mardin… Adı, Süryanice “kaleler kenti” demek olan Marde’den geliyor. Romalıların, Süryanilerden alıp Maride dediği şehri, Araplar da Maridin diye adlandırmış. Müslüman, Süryani, Keldani, Nesturi, Yezidi, Yahudi, Kürt, Arap, Çeçen, Ermeni gibi farklı din ve farklı etnik kökenden gelen toplulukların doğal bir hoşgörü ile barış ve kardeşlik içerisinde bir arada yıllarca yaşadığı bir kent Mardin… Zinciriye, Marufiye, Kasımiye ve Şehidiye medreseleri ile Ulu Cami, Abdüllatif Camii, Deyrulzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, PTT Binası, Kırklar Kilisesi, Mardin evleri, konaklarının bezemeleri ve tabii ki Hasankeyf... Bu saydıklarımızın her biri, Mezopotamya’nın bereketli topraklarına sahip Mardin’de günümüze kadar gelip hayatta kalan birer tarih hazinesi…

Mimarisiyle ünlü şehrin, gerek Artuklu ve gerekse Müslüman ve Süryani yapılarına ait özgün taş oymacılığı dillere destan. İşte bu her biri dantel gibi işlenmiş taş oymacılığının en güzel örnekleri, Mardin Valiliği ve Süheyl Ünver Atölyesi işbirliğinde, usta ellerin yeni yorumlarıyla kâğıda nakşedildi. Ord. Prof. Süheyl Ünver’in kızı olan müzehhibe Gülbün Mesara ve ekibinin, çoğu bölümü artık mevcut olmayan, yok olmaya yüz tutmuş tarihi yapılardaki süslemelere kendi yorumlarını kattığı çalışmalar, “Mardin: Mimari Anıtlardan Tezyini Yorumlar” adıyla düzenlenen sergide tanıtıldı. Geçtiğimiz Mart ayında İstanbul’da Cemal Reşit Rey’de açılan sergide medrese, cami, kilise, çeşme ve konakların üzerindeki nakışlar, geleneksel sanatlarımız olan minyatür, katı’ ve ebru sanatından örneklerle sunuldu. Mardin’in gerek Artuklu ve gerekse yakın tarihinin uzantıları olan Müslüman ve Süryani yapılarına ait son 49


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.